You are on page 1of 12

VARLIIN RGTLENMES DOLAYIMIYLA BLGNN RETLMES VE HAKLAR

Marksizm ve Onto-Politika Ersin Vedat Elgr Dicle niversitesi ZET


Metinde, sosyal haklarn kurumsallamas ya da tasfiyesi ile ilgili sorunun varolan ekonomik yapnn i sorunu olmad, esas olarak bu temelde ortaya kan problemlerin toplumsal snflarn ekonomipolitiklerinin bir kar karya gelmesi olarak kavranmasnn gereklilii; bunun da kamusal alann inas problemiyle birlikte dnlmesinin zorunluluu verilmeye allmaktadr. Sz konusu sorunu ortaya koyu biiminin felsefedeki metodoloji ve epistemoloji tartmalaryla ilgisini kurmak metnin temel amacn oluturmaktadr. Anahtar Szckler: pratik, zne, hakikat, bilgi, paralaks

ABSTRACT
In this article, the problem studied concerns the idea that the institutionalization, or elimination of social rights is not the core problem of the existing economic structure, and that problems arising from this basic understanding should be approached essentially as a confrontation between the political economies of social classes, and that this must also be conceived together with the problem of constructing the public sphere. The main purpose of the article consists of examining a way of posing the problem at issue, and relating it to the methodological and epistemological discussions in philosophy Keywords: practice, subject, truth, knowledge, parallaks

VARLIK VE SYASET LKS


Hilik bir varl bulmann, ortaya karmann mmkn olduu gibi bulunmaz, alp ortaya karlmaz. Hilik her zaman iin bir tedir dolaysyla hilik bu varlk boluudur hilik, varln varlk tarafndan soru konusu yaplmasdr. Hilik, varla varlk araclyla gelen ve varla sahip olmakszn devaml olarak varlk tarafndan desteklenen mutlak bir olaydr ve hi phesiz varla da zel bir varlk araclyla, insan-gereklii araclyla gelmektedir. Ama bu varlk, kendi hiliinin kkensel projesinden baka bir ey olmayarak kendini insan gereklii olarak oluturur. nsangereklii, kendi varl iinde ve kendi varl iin varln barndaki hiliin biricik temeli olarak varlktr(Sartre, 2009:139-140).

Jean Paul Sartren 1943 ylnda baslan Varlk ve Hilik metninden yapm olduum alntnn burada bizi bir araya toplayan kongrenin dzenlenmesinin altndaki kayglarla yakndan ilgisi olduunu dnyorum. Yukarda, hilik kavram araclyla verilmek istenen anlam deil dikkat ekmek istediim; insan-gerekliinin, hiliin biricik temeli olarak dnlmesi. Genel bir ereveyle bu dnmenin anlam udur: Varln kendinde bir anlam yoktur, o ancak ve ancak insan-gerekliinin bir retimi olarak vardr. Ayn savlar benzer bir biimde yine bir baka varoluu dnr, Martin Heideggerde de, Dasein kavram ile birlikte verilir. Heidegger Varlk ve Zaman yazarken asl devini varln ilk ve ondan sonraki ynlendirici belirlemelerinin kazanld asli tecrbeler olmas bakmndan Eskia ontolojisinin geleneksel envanterinin varlk sorusunun rehberliinde bozumu (Heidegger, 2008:23) olarak kavryordu. Bu bozumu varl kavraytaki perspektife dair bir dnmle gerekletirdiini dnen Heidegger varolanlarn anlam olarak Varl Daseinn konumlanma noktasndan hareketle anlayan bir kuramsal zemin kurdu. Heideggere gre Varlk, varolanlarn Varldr, fakat Heidegger sz konusu Varl, varolanlarn kaba mevcudiyeti olarak deil, onlarn insani deniyime anlaml ifas olarak yorumlar. Her ne kadar varolanlar

285

insann varolup varolmamasna bal olmakszn varolsalar da, Heideggere gre, varolanlarn anlaml verilmiliinin anlam hibir zaman insani deneyimden ayr dnlemez. Varlk varolanlarn anlamdr(Kkalp, 2008:115), ama varolanlarn anlamn projekte eden de Dasein, insan varolmasdr. Hem Martin Heideggerin hem de Jean Paul Sartren bu ifadeleri bir yandan Antik adan beri gelen bir varlk anlayna kar konumlansalar ve teolojik kavraylarn bir eletirisi olarak ortaya ksalar da aslnda ortada ok temel bir hedef vardr: Hegel. Hegel hem Mantk Biliminde ki ontoloji olarak kurulmu bir kitaptr- hem de Tinin Fenomenolojisinde ve bu da Hegelin epistemolojisinin bir betimleniidirVarln kendinde anlamnn peinde koan bir dnrdr. Tm eyler ilkin kendindedirler, ama sorun burada sonlanmaz, ve nasl ki tohum ki kendinde bitkidir- yalnzca kendini gelitirmeyi imliyorsa, genel olarak ey de yle soyut kendi-iine yansma olarak yaln kendindesinin tesine geer, kendini o denli de bakasnn iine yansma olarak tantlar ve bylece zellikler tar (Hegel, 2004:215). te bu kendindenin tarih iindeki almas Varln tarih iinde kendinde ve kendi iin olmas, yani kendinde tad potansiyelleri var klmasdr Varlk. Hegelin ifadeleriyle sylersek; Benim grme gre ki ancak dizgenin kendisinin amlan ile aklanabilir- her ey gerei yalnzca Tz olarak deil, ama o denli de zne olarak kavramaya ve anlatmaya dayanr (Hegel, 1986:29). nsan varolmas ancak ve ancak Varln varla gelmesinde bir dolaymdr. 1 Bylece Heidegger ve Sartren yapm olduklar ii fenomenolojinin ontolojik bir dnm ve ontolojinin de fenomenolojik bir dnm olarak grebiliriz: fenomenolojide ontolojik bir dnm ortaya kmtr, keza varolanlar artk kendinde Varln, tarih iinde kendini tamamlaynn momentleri ya da fenomenleri deildirler, ontoloji, fenomenlerin insann projekte etmesine bal olarak, insan-varolmasna bal yorumlar durumuna gelmitir. Ontolojide de yine insan-varolmasna ya da insan-gerekliine bal fenomenolojik bir dnm gereklemitir; Varlk artk duraduran ve kefedilen bir ey deil, insan tarafndan, her defasnda varolanlarn farkl biimlerde bir araya getirilerek yeniden ve yeniden anlamnn retildii bir ilikiler btn olmutur. Evet, bu Hegelin bilginin ele geirme olarak deil de retim olarak kavranmas gerekliliine dair syledii eyle ayndr; fakat nemli bir farkla: artk retilen bu anlamlarn arkasnda bir Hakikat yoktur. nsan, varln, evrenin ve dnyann kendine gre yorumlanaca biricik varolan olduunu ilan etmitir. Aslnda La Mettrienin Mutluluk zerine Sylevde, biraz da zlerek ifade ettii insanln yazgsnn, kendi elleri gibi kt ellerde olmasna acyorum cmlesinde temelini bulan Aydnlanmann projesi varoluularn kaleminde en gl ifadesini bulmutur. Fakat imdi ve burada, bizleri bir araya getiren ey, nihayet, nsann bu biricik, merkezi yeri ve onun soyut belirlenimlerinden tretilmi olan haklar deil. Aydnlanmann insan merkeze koyan bu sekler projesine kar iki tr tepki geliti: birincisi ok da dikkate alnamayacak, dinlerin gelitirdii tepkilerdi ve merkezin insandan daha gl yapsal belirleyenler tarafndan kurulmasn talep ediyorlard. 2 kinci tr tepki ise bizi bugn bu balk altnda buraya toplayan tepki. Muhafazakar ve dinsel kaynaklardan kaynaklanan
1

nsann, Varlk ile olan ilikisinde bir dolaym olarak kavranmas Hegelin Berlinde, 1822/23 k smestrinden balayarak 1831 ylna kadar 4 kere verdii Tarih Felsefesi derslerinden derlenen ve Trkiyede de Tarihte Akl olarak baslan metninde ok daha ak olarak grlebilir: steklerden, ilgilerden ve etkinliklerden oluan bu muazzam ktle (insanlarn tutkular), dnya tininin kendi ereine erimek, onu bilin dzeyine karmak ve gerekletirmek iin kulland aralar ve gerelerdir(Hegel, 2003:91). Ayn metinde mehur Akln Hilesi ifadesinde de ayn durum sz konusudur: Genelin tutkular kendi amac iin kullanmasna usun hilesi denebilir(Hegel, 2003:108). Ve baka bir metinde, Hukuk Felsefesinin Prensiplerinde de, u ifade daha aklayc olabilir: Evrensel esprinin (tinin) bu ilerleyii iinde devletler, milletler ve bireyler, iyice belirlenmi olan kendi zel prensipleriyle tarih sahnesinde boy gsterirler. Her birinin zel prensibi onun siyasi ana yapsnda ifadesini bulur ve tarihi durumunun gelimesi iinde gereklik kazanr. Onlarn bilinci bu prensiple snrldr ve bunun menfaatini kendi menfaatleri olarak grrler, ama, ayn zamanda bir gizli faaliyetin, kendi ilerinde alan evrensel esprinin, bilinsiz aletleri ve momentleridirler. Bu deruni faaliyet iinde zel ekiller yok olup giderken, kendiliinde ve kendisi iin espri, bir sonraki yksek aamaya geiinin yolunu hazrlar(Hegel, 1991:267). 2 Merkezin belirlenimlerine dair bu kar karya geli sekler dnya kavraylar ile dinsel referanslar olan dnya grleri arasnda devam etmektedir. Fakat burada zellikle klasik din referanslar ile muhafazakarln gelenee ve gelen-eke yapm olduu gndermeleri birbirinden ayrmalyz. Keza muhafazakarlk Neo-muhafazakarlk demek daha doru olur- merkeze dair belirlenimleri ile ne kmak yerine, artk gemiin biriktirdii gelenein korunmas aslnda transformasyonu- ile kendine yeni bir konum belirlemektedir. Gelenek olarak kavrad ise daha ok toplumun organik btnln saladn dnd etnik ve dinsel aidiyetler ile cinselliin kontrol edildii tarihin en eski biyo-iktidar mekanizmalarndan olan ailedir. Bu noktada muhafazakarlk siyasetin gerek zemini yerine etnik ve dini sembolleri kullanarak bir el abukluu ile kltrel sembolleri siyasal sembollere evirerek btn bir gemi konusunda tek bana hak iddia eder ve gelenein temsilcisi iddias ile ortaya kar. Bunun sonucunda ortaya kan siyasal tepki, bireyin ya da toplumsal snflarn kendi kategorik ilikilerinden deil de iletiim araclyla da desteklenen kltrel kimliklerin korunmas kaygsndan temellenir. Snf ve yurtta kavramlarnn belirleyiciliinden kan siyaset, milliyetilikten faizme ve dindarlktan siyasal slamcla evrilen bir politika yapma alann ortaya karr. Fakat zellikle kresel ekonominin neo-liberal yeni belirlenimi, NeoConservatistleri yeni bir kmazla kar karya brakr; yeni bamllk ilikilerinin ulusal ekonomilerde yaratm olduu dnm muhafazakarln etnik ve dinsel aidiyetlerle ilgili vurgusunu hakim bir aidiyet biiminin savunusunun tersi bir konuma tamasn zorunlu kld. ok zaman sol ya da sosyalist politika yapma biimlerinin temel ilkelerinden olan kimliklere zerklik ve sayg ritelleri yeni muhafazakarln da bir zellii olarak ortaya kt. Bu yeni konumlan muhafazakarlarla aydnlanma gelenei arasnda sren mcadelede muhafazakarlar asndan nemli bir art olarak ortaya karken hazrlksz olan aydnlanmac gelenek baskn aidiyet vurgusunu hala din zerinden eletirerek gcn kaybetti. Aydnlanmann eksiklii rasyonalizme yaplan koulsuz vurgu ve kendi perspektifinin odan kii olarak nsan asndan tanmlamaya devam etmesiydi.

286

tepki sadece bir konuma kar baka bir konum retirken bu ikinci tepki konum allarn yapsal zelliklerini ve dolaysyla da sorunsal da deitiren bir zemin yaratt. Merkezin kuruculuunu talep eden kamplamann nsan olarak zne ile tanrnn znelii arasndaki bir alanda cereyan etmediini savundu bu tepki. Ve hatta bu kamplamada tanrnn znelii ile ilgili savlar hzla tartmann dna kararak byk harfle yazlan nsan ile bir hesaplamaya geildi. Bu hesaplamann doas Althusserin dedii gibi anti-hmanist yeni bir merkezin kurulmas deildi. nsann tarihsel geliiminin gelmi olduu evrede retmi olduu toplumsal yaplarn yeni znelik kipleri rettii ve insann her ne kadar zne olmay srdryorduysa da hem bu znelik kipinin yapsal zelliklerinin deitii hem de znelie dair savlarn artk insanla bir baka insan arasnda yarldyd. Bu yarlma snf kavramnda kendi zeminini buluyordu ve insanla ilgili belirlenimleri toplumsal ve sosyal iliki alarnn retmi olduu yeni konumlarla (nota bene) btnleik yeni znelik kiplerinin politik olan da tekrardan tanmlayan mdahalesini gerekletiren Karl Marxtan bakas deildi. 3 imdi ve burada, ite bu sorunsal deiiminin eliinde ve de glgesinde, varlkla ve varolanlarla olan ilikimizi yaklak 170 yldr dntrm olan bir erevenin eliinde konuuyoruz. Bu konumada dikkat edilmesi gereken nemli bir nokta var; bu dntrlm kavramsal hazne insan haklar ya da sosyal haklar arasnda bir yarlmaya iaret etmiyor ya da bunlarn kar karya konulmuluuna. Kuramsal ve pratik zeminin bu dnm insan olmann temel belirleyicilerindeki bir deiimin sonucu olarak ortaya kyor. nsan gittike kendi potansiyellerinin daha fazla farkna varyor ve onlara yeni olanaklar ekliyor. Bu olanaklarn kullanlmasn tevik eden ya da engelleyen niteliklerin birikmi olduu alansa politikann iinde cereyan ettii havzay tanmlyor. te sosyal haklar gibi bir isimle yaplm olan bu tercih hilikten gelmi ya da oraya frlatlm olan insann uzun yllardr kendine rakip ve dman olarak belirledii zne konumlar iinde en gl ve gerek dman ile kar karya gelmesini salayan saptamay yapmasn salyor: bu gerek ve gl dman yine insandr. Fakat artk yukarda Marxn yapm olduu dnmn eliinde insandr; homojen ve bir btn halinde tr olarak insan deil, snflara ayrlm tr ii bir yarlmann znesi olarak insan. te sosyal haklar gibi bir konu hi de insann dnya karsndaki konumundan ve evrendeki deerliliinden deil, insann snflar halindeki blnmlnden ve bu blnmlkteki znelerin kar karya olma durumundan kaynaklanan politik bir durumdur. Dolaysyla bu kongrenin ierii ve dzenlenmesini motive eden unsur da politiktir. Bir kongrenin politik olmas ne demektir: varln rgtlenmesinin ve bunun dolaym ile bilginin retilmesinin taraf tutarak yapld anlamna gelir bu. O halde sosyal haklarn yzylmzda politikann cereyan ettii ve yeni bir toplumsal tahayyln buradan tremesinin gerekelendirilmesinin ncesinde bu gerekelendirmeye metodolojik bir giri yapmamz salayacak varln rgtlenmesi ve bilginin retilmesinin ne olduunu aklamaya ihtiya vardr.

Varln rgtlenmesi ve Paralaks


Aristotelesin Prote-Philosophia olarak dnd, dilimize Metafizik olarak evrilen, metninde Varlkla ilgili yle bir saptama yapyor: Varlk bir cins deildir, varln btn kategorilerine denk den ok anlaml bir kavramdr. Ve bu bakmdan o ortak ve zde ilkelerden yoksundur. O halde her durumda nce Varln zel anlamn aa karmak gerekir(Aristoteles, 1996:41). Bu cmlede sadece Varlk ile ilgili deil, varolanlarla da ilgili ok temel bir saptama var; Marxn da peinden gittii bir saptama. Bu saptamada ilk olarak bilimle ilgili kavraymzda bir krlmann gereklemesi gerekir: bizler ve bugn akademide alanlarmzn pek ou bilimi sonularnn kesinliine gre deerlendiren bir paradigma iinde alyoruz. Oysa dnce servenimiz bilimi, sonularna gre deil etkinlie ve onun ait olduu varlk tarzna gre konumlandrmaya alan ok eski bir gelenee de sahiptir. Aristotelesin bilim kavray varolanlarn farkl farkl olmasndan hareketle farkl aratrma yntemlerine odaklanr. Varlk katmanlarnn gstermi olduu zellikler o alanda yaplacak aratrmann ve bilim etkinliinin biimini, metodunu da etkileyecektir. Bu minvalde Aristoteles epistemeyi (bilimi) ilk olarak bala ayrr: Praktike (siyaset, etik vb.), Poietike (sanatlar), Theoretike (Mayhematike, Physike, Theologike). Bu balk altndaki bilim alanlarnda, mesela Praktike iinde, toplumun en ok bilenleri tarafndan ortaya atlan iddialardan yani daha nceki yarglardan- yola klarak diyalektik bir akl yrtme yntemi benimsenirken, Theoretikenin matematik alannda ise kesin ve zorunlu sonu karmlarn olduu demonstratif akl yrtme yntemi kullanlr. Fakat btn bu ayrmlara ramen Aristoteles Theoretike bilimler iinde zellikle bir bilim tanmlar ki bu varlk alanlarnn farkllna ramen hepsini kuatan; varlk olmak bakmndan varla ait olan eyleri tanmlayacak ve btn aratrmalar nceleyecektir. Prote-philosophia (ilk felsefe) olarak adlandrlan bu bilim bir alanda bilgi retimini mmkn klan ilk koullara dair bir aratrmadr. Aristoteles
3

Marxn almalarnn ya da Marksizmin yaklak 170 yldr hala gcn korumas, insanlarn topyalara dknl ya da daha gzel gnleri umut etmesinden kaynakl bir duygusal motifle deil ancak politik alanda konumlarn yeniden belirlenmesini salayan bu sorunsal deiimine bakarak anlalabilir.

287

bu ilk koullar ousia kavram altnda toplar ve Birincil ousia olarak bilgi edimimizin odakland, ykleneni, zneyi ya da syonolunu iaret eder. Varlk olmak bakmndan varla ait olan dier belirlenimlerse kategoriler bal altnda toplanr ve 9 tanedir: zaman, uzam, nicelik, nitelik, bant, etkinlik, edilginlik, durum, aidiyet. Buna ek olarak bilgi edinme srecine elik edecek ya da varlk olmak bakmndan varla ait olanlarn da iinde yer ald; bilmek nedenleri bilmektir ifadesinde ierilmi olan nedenlere dair de 4 ayr belirlenim bulunur. Bunlar; fail neden, ereksel neden, formel neden ve maddi nedendir; ousialardan yola karak oluturulmu olan bir eyin bilgisi nedenler iindeki formel nedenin (eidosun) ieriini betimler. Bylece, Aristotelese gre, verilmi olan bu belirlenimlerle kuatlm olan nesnenin bilgisi edinilmi olur. Yine bilgi edinme srecine elik eden 3 tr varolma tarz ve bunlara den varolma formlar bulunur: Dynameia (olanak halinde varolma), Entelekgheia (amacn kendi iinde tayarak varolma), energeia (etkinlik halinde varolma) ve bunlara da srasyla hyle (madde), eidos (form), synolon (btn) karlk gelir. En son synolnon olarak ortaya kan eidosunu yakalm hyledir ve esas olarak da bilgi nesnemiz budur; yoksa olanak halinde bulunan ve snrsz formla birleme ihtimali tayan hyle (madde) deildir. Aristotelese gre Sofistler bilgi nesnesi olarak synolon yerine hyleyi aldklar iin bilginin greli olduunu dnyorlard, keza hyle, yukarda da belirttiimiz gibi, snrsz eidos ile birleme olanana sahipti; ki byle bir durumda aratrma ya da bilgi imkansz olurdur. Synolon bize eidosunu kazanm hyleyi vermekle bilgi nesnemiz olan btn vermekle kalmyor ayn zamanda bilginin zerinde ileyecei nesneye de bir snr izmi oluyordu ve bunun sonucunda da Aristotelese gre hem bilginin grelilii savlarndan kurtuluyor hem de bilginin olanan gstermi oluyorduk. 19.yyda Marx Aristotelesin bu bilim grnden kan kimi sonular kabul etti kimine kar da tam bir diren gsterdi. Kabul edilen sonulardan en nemlisi bilgi edinme srecine oluturan durumun bilginin ele geirilmesi deil, bilginin retilmesi olarak ifade edilmesiydi. Nihayetinde kategorilerle ve nedenlerle kuatlan bilgi nesnesi bir ok balantllnda tketilmeye allyordu. Marx bu durumu zellikle Grundrisse metninin Ekonomi Politiin Yntemi blmnde soyutlama kavramna dair tartmalar zerinden gsterdi ve bilgi edinme srecinin tze deil, nesne edinilenin ilikilerine odaklanmas gerektiini iddia etti. Marx asndan kabul edilen bir dier Aristotelesi sav da hyle, eidos ve synolonun Aristotelesi betimleniiydi. Ortaya km olan durum, ya da bilgi edinme srecine nesne olan ey olanak halinde olann form kazanm biiminden baka bir ey deildi. Fakat olanak halinde olana formunu verme iddiasnda olan bir ok belirleyen vard. O halde synolon olarak ortaya kan, bu formlardan birinin, insan pratiine (praxise) bal olarak, olanak halinde olan belirlemesiyle ilgiliydi. Bylece Marxa gre Feuerbach zerine Tezlerde de belirtildii gibi bilginin retilmesi pratik bir koula balanm oluyordu. Dier yandan Aristotelesin epistemolojisinde Marxn kabul etmedii durum bilginin hala mutlak olarak kavranabilmesidir. Aristotelese gre bilgi olarak ortaya kan eidos ya da noetai anlamndaki ousia her ne kadar Platonun idealar gibi baka bir varlk katman oluturmuyorduysa da- yine de nesneye ikin olarak her bir nesneyle ilgili kesin bir bilgiyi olanakl klyordu. Bunu da olanakl klan durum Parmenides araclyla Antik ada ortaya km olan hen (bir) tartmasyd. Varlk hendir. Varln birlik olarak kavranlmas ayn zamanda bilginin olanan salayan temel artt (bu noktada 17.yy ve 19.yy dnrlerinin bilginin olana ile ilgili tartmalar matematie ve btne odaklamas benzer bir durumu gsterir). Marx iinse bu kabul edilebilir bir durum deildir. nk varlk bir deil paral bir yapdadr ve bu paralar oluturan temel iliki de snf ilikisidir. alk alktr ancak atal ve bak kullanlarak yenilen pimi etle doyurulmu alkla, el ve trnak yardmyla yenilen i etin giderdii alk farkl eylerdir. (Marx,1993:92) ya da Marxn lmnden yaklak drt ay sonra doan Kafkann da ayn an tiniyle tespit ettii gibi: Bir elmann birbirinden farkl grnleri olabilir: Masann stndeki elmay bir an olsun grebilmek iin boynunu uzatan ocuun gr ve bir de, elmay alp yanndaki arkadana rahata veren evin efendisinin gr(Kafka, 1946:143). Her iki telaffuzda da ortaya kan durum varln bir olmad ayn bilgide olduu gibi varln kendisinin de srekli rgtlenmesine izin veren paral bir yapda olduudur. Btn bu cmlelerde bizim amzdan ortaya kan durum hangi felsefece (ya da sosyoloji, psikoloji, iktisat ve dier btn toplumsal disiplinlerce) yaplan tespitlerin doru ya da doru olmad yargsnn ancak ve ancak toplumsal yapdaki iktidar ile varla dair bilgi arasndaki tarihsel ilikiyi gz nne alarak verilmesi gerekliliidir. Varlk (byk harfle yazlan Varlk) politiktir. Bu Marksizmin temeline yerleecek ilk ilkedir. Bu durum bilim kavraymzda kkl bir deiimi ortaya karr: Bilim yapmak belirli bir perspektife yerleip resim yapmak, yani gereklii betimlemek deil, perspektif halinde olann koullara balln, grelik koullarn gsteren ve mantki ilem yapmaya elverili yeni bir sorunsal kurmaktr. Bunun da nedeni kar tarafn bilgiyi retme srecinde kullanm olduu argmanlar baka perspektifler balamnda ve taraf olarak tekrardan rgtlemektir.

288

Aristoteleste varlk olmak bakmndan varla ait olan kategoriler ortaya kan somut varolann bileenleri olarak dnlrler. Herhangi bir bilgi nesnesinin neliine dair aratrma ilk olarak bu kategoriler iinde ortaya km olan zelliklerin somut bilekesini kurmaya almaldr. Daha sonra nedenler sorusu ile de kuatlacak olan nesne hakknda konumlanma noktalarnn ounun tketilmi olmasndan kaynakl gvenilir bilgi edinilebilir. Fakat yukarda da anlattmz nedenlerden dolay ortaya km olan bu bilgi Marx tarafndan yeniden retilmeye muhtatr. Bu yeniden retim sadece nesnedeki yeni potansiyellerin ortaya kmas ile ilgili olarak tarihsel bir retim olmayacaktr, e-sremli olarak uzamsal bir ayrm iinde de yeniden retim sz konusudur. Bu e-sremli retim snfsal konumlarn farkllndan kaynakl olarak ayn bilgi nesnesi zerine bir paralaks oluturur. Paralaks; gzlem konumundaki deiiklikle ortaya kan nesnedeki yer deitirme olarak tanmlanabilir; aralarnda tarafsz ortak bir zemine imkn vermeyen yakndan balantl iki perspektifin kar karya gelmesidir; ilk bakta bu tr bir paralaks yark fikri bir tr Hegelden alnm Kant intikam olarak grlebilir; paralaks, iki dzey arasnda ortak bir dil, paylalan bir zemin olmamas sebebiyle, diyalektik olarak daha yce bir senteze dolaymlanamayacak / ortadan kaldrlamayacak temel atknn yeni bir ismidir (Zizek, 2008:4). Bylece, ayn nesne zerinde aralarndaki farkllklarn ortadan kaldrlamayaca temel savlar Aristotelesin varlk olmak bakmndan varla ait olanlar belirlemelerine Marx tarafndan ok temel bir n erevenin eklenmesini salar: Varlk politiktir. te varolanlarn bu politik kavran Varln artk bir yerlerde gizli olarak duran ve kefedilen bir ey olarak deil, rgtlenerek (yani snf perspektifinden bir araya getirilerek) bilgisi retilen bir konum olduunu gsterir. Peki varln rgtlenmesini salayan bilginin yeniden retilmesi ne anlama gelir.

Bilginin retim Olarak Kavranmas


Bilgi hangi dolaymla ya da dolaymlar vastasyla tanmlanrsa tanmlansn nihayetinde varlk ile dnme arasndaki ilikinin kurulum srecine, doal olarak da sonucuna ilikindir ve bu alandaki her tartma zorunlu olarak bir ontolojiyle ncelenmek zorundadr. Alfred North Whiteheadn dile getirdii, "Bat felsefesinin genel nitelii Platona dlm bir dizi dipnotlar serisi olmasdr (Whitehead, 79:39) ifadesi, yanl olmas anlamnda, bu nceleme konusunda bizim iin konuya bir giri olarak grlebilir, keza btn bir Bat Felsefesi tarihi esas olarak ilk defa Herakleitos ile Parmenides arasnda Varla dair savlardaki bir yarlmadan temellenir ve Platonun kendi felsefesini rettii zemin de (dncelerinin genel olarak kamuya mal olmu biimiyle) bu yarlmada Parmenidesten yana ald tavr sonucunda ortaya kar. Herakleitos Varln srekli bir devinim haline olduunu belirtirken Parmenides ise onun devinime sahip olmadn, hep dura duran ve kendinde olduunu iddia etmi ve ona hen (bir) demitir. Varln bu bir olmaklna gerekelerin en nemlisi ise devinenin ve deienin bilgisi olamayaca savdr. Btn bir Bat metafizii (ya da Felsefesi), Hegel de dahil olmak zere (fakat sadece bilgi ve btnlk ilikisi bakmndan), varlk ve bilgi arasndaki ilikiyi bu bir 4 algs zerinden kurmu ve bilginin ancak kendinde olann kefinin sonucunda bir ele geirme olarak kazanlabileceini sylemitir. Bu ele geirme olarak kavranan bilgi gr kendisinde iki n sav gerekli klar: varlk bilgiye ve varlk (ya da nesne) zneye nceldir. Bylece btn bir felsefe tarihi hakikatin kefine odaklanr; o bir yerlerde gizli ve sakldr, sorun onu ortaya karmaktr. te tarih iinde Varln bu gizli olduu yerin sistemli bir bulunmas abas ilk defa Platonun idealar kuram ile verilmi olduundan Whitehead o mehur cmleyi sarfetmi ve gerekten de btn bir Bat Metafizii bu kefin eitli grnmleri haline brnmtr; tanr, idea, ide, monad, tz varlk bildiren ve varln ncelliine vurgu yapan grnmlerden bir kadr. 5 Her ne kadar znenin ve Varln (ya da nesnenin) salkl bir ilikisinin kurulmas ve znenin sadece bilen deil aktif bir g olarak tasarlanmas btnlkl bir halde Marx ile grne gelmi olsa da bu iin hakkn Alman dealizmine ve zellikle Johann Gottlieb Fichteye vermek gerekir. znenin kurucu etkinliine ve eyleyen bir Bene verilen ncelik Fichtenin felsefesinde sadece kendinden sonraya braklan
Her ne kadar bir algsnn Parmenidesten yana bir tavr alma sonucu ortaya km olduunu sylesek de varolanlarn srekli devinim halinde olduunu syleyen Herakleitos da bilgi grnde bu birin bilgi adn almaya deer olduunu belirtir, keza varolanlarn deviniminin betimlenmesi bilgi deildir, onlarn belirli bir uyum (harmonia) iinde devinmesini salayan logosun yasalln, yani bir olan kavramaktr bilgiyi ortaya koyan. Balanlar; btnler ve btn olmayanlar, bir arada duran ve ayr duran, birlikte sylenen ve ayr sylenen. Her eyden Bir, Birden her ey (Herakleitos, 2005:49). Yani burada da varlk zneye ve bilgiye nceldir, sakl olann bulunaca, varln znenin eyleminden nce konumlanm olduu bir ontoloji kabul edilir: Yaratl (physis), saklanmay sever(Kranz, 1994:63). 5 Ayn konu Ernst Bloch tarafndan da benzer bir ekilde yorumlanr: Bilgeliin, materyalistler de dahil, bu zamana kadar dostu olanlar, Marxa kadar esas olan ontik-mevcut (ontically), statik-tamamlanm (in fact statically closed) olarak konumlandrdlar: Basit Thalesin suyundan, mutlak Hegelin kendinde ve kendi iinine kadar. Diyalektik bir biimde ucu ak olan Erosun zerine defalarca, Hegelin ki de dahil olmak zere bu zamana kadarki felsefeyi nsel ve yeni (Novum) olann ciddiyetinden uzak tutan, Platoncu anamnesisin antik-contemplative rts seriliyordu (Bloch, 1995:17,18).
4

289

bir ipucu eklinde belirmez; onun btn bir felsefesini boydan boya kateden bu ncelik ayn zamanda felsefenin bir bilim olarak kurulabilmesinin de ilk ilkesi olarak ne kar. Btn bir sistemini adlandrmak iin kulland Wissenschaftslehre (Bilim retisi, Bilimin Bilimi, Bilginin Bilimi) kendini ancak ve ancak Bende ve onun tasarmlarn Varlk olarak rgtleyen eylemde temellendirebilir. Fichtenin amac esas olarak tm insani bilginin ilk, mutlak ve koulsuz temel ilkesini kefetmektir (Fichte, 2006:200). Keif iin km olduu yol onu kendine kadar gelmi olan Bat Metafiziinin tamamen dnda bir kulvara doru iter: Varlk Var deildir; Var edilir. zellikle Kant, Reinhold, Jacobi ve Aenesidemus ile yapt tartmalarda felsefenin bir bilim olarak ortaya kmasn salayacak bu ilk ilkenin Kantn Transzendental dealizminin Mutlak dealizme dntrlmesinin de temeli olacan syleyen Fichte kendinde eyin bilgiyi olanaksz klan varlnn da ancak Kantn empirik znesinin kategorileri ile varln kategorilerinin bir zdeliini ispatlayacak bu ilk ilke ile ortadan kalkabileceini savunur. zm ise, en ksa anlatmla, ampirik znenin eyleyen bir zneye dntrlmesidir. Bu dntrme diyalektiin Varlk ile bulumasnn da ilk rneidir ve diyalektiin A, A olmayandr da savnda temellenmesine ramen Fichte sreci A, Adr da temellenen zdelik ilkesi zerinden kurar: Egonun kendini kendisi yoluyla koyuu, onun kendi saf etkinliidir. Ego kendisini koyar ve bu yaln kendini ileri sr yoluyla o, varolur; tersinden syleyecek olursak, Ego varolur ve kendi varoluunu kendi yaln varolmas yoluyla ortaya koyar. O ayn anda hem fail (eyleyen) hem de eyleminin rndr; etkindir ve etkinliinin sonucu olan eydir. Bu balamda eylem ve eylem sonucu olan ey bir ve ayndr. Bylece bir btn olarak Wissenschaftslehreden kanlmaz olarak grnecei gibi Ben Varm nermesi olanakl tek eyi, Edimi, ifade eder (Fichte, 2006:205). Burada ortaya kan sonu Varln ontik-mevcut ve statik bir ekilde giz olarak varolmad onun bir Ben tarafndan retildiidir. Bu Ben kendi tasarmlarnn bir edimsellemesi yoluyla Varln kendisi haline geldiinde Transzendental dealizmin dnce ve varlk arasna koymu olduu kendinde ey ayrm yiter ve Mutlak dealizmin ya da hakikatin sisteminin ilkesi elde edilmi olur. Ayn sorunu ok daha ak dille zgrlk bilincinin speklatif tarih felsefesine uygulanmn gsteren bir giriim olan amzn Temel Karakteristikleri metninde de tartan Fichte burada da ilk olarak Benin bir tasarm olarak beliren zgrln bu tasarmn mutlak Ben olarak da adlandrlabilecek insanln kolektif bilincinin eylemi ile Varlk haline geldiini syler. Varln retiminin bu etkin znesi olarak Ben her ne kadar speklasyona ak olsa da, Alman dealizmi, dnme tarihinin klasik hakikat kavraylarnda bir daha geri dnlmesi mmkn olmayan, yeni bir kulvar amtr. Varln etkin bir Ben ya da zne tarafndan ileri srlen bu retimi bilgiyi mutlak olarak kavrayan Alman dealizmi iin elbette yeterli deildi ve Hegel Mutlak Beni Tanrsal bir Mutlaa evirerek bilgiyi garanti altna ald kendi dizgesini retti. Bylece Fichte tarafndan Varln bir znenin retimi olarak kavranmas sreci zorunlu olarak bilginin de byle bir retim sreci olarak ele alnmasn zorunlu kld; varlk srekli olarak retiliyorduysa bilginin kendisi de bu retme srecini temele alarak kendini tekrardan konumlandrmalyd. Hegelin Fenomenolojisinin Giriinde, ilk olarak, Hegeli dier sitem dncesi ile hareket eden filozoflardan ayran bir yan kefederiz. ster Kantta olsun, ister Spinozada bir giri blmnde karlatmz ey dnrn kavramlar hangi ierikte kullandn aklamasdr. nk bu ierikler sistemin kapanmas iin bir zorunluluk tarlar; sistem ancak bu kavramlarn birbirlerine gnderme yapmaya balad ve baka hibir kavrama ihtiya duymad anda kapanabilir. Ve sistemin kapanabilmesini olanakl klan kavramlarn hepsi de, bu kavramlar daha nce kullanan filozoflarn onlara verdii ieriin olumsuzlanmas yoluyla edinilmilerdir. Ama yine bu dnrlerden hi biri yaptklar bu eylemi, yani olumsuzlamay, bilme asndan, nesne ile znenin arasndaki yarlmay azaltma ya da zdeletirme olarak grmemilerdir. (bu durum Hegelin de Girite belirttii gibi zaten gzlenen bilin iin farkna varlabilir deildir(Hegel,1977:55-56). Bu yzden ilk olarak sistem filozoflar adlandrmasn kullanrken, bu olumsuzlama eylemini mutlak eletiri adna yapanlarla, bir urak eletirisi 6 adna yapanlar ayrmak zorundayz. te bu iki eletiri arasndaki fark yzndendir ki Kant ve Spinozann metinlerinin Girilerinde bir kavramlar yn ile kar karya gelirken Hegelin Girilerinde bu kavramlarn dolama girmesinin biimi ile kar karya geliriz. nk Fenomenolojinin bir kitap olarak da dzenleniine baktmzda ne Bilin, ne z-bilin, ne Us, ne Tin, ne de Din kendi bana yetkin deildir. Olumsuzlama eylemi Mutlak Bilgiye kadar Bilincin, bir btn oluturan kendi eylemidir. O yzden de bilin kendi uraklar zerine
6

Urak Eletirisi: bu gne kadar gelen filozoflarn ya da bu filozoflarn metinlerinde ortaya kan ifadelerin ve bu ifadeler dolaym ile grne km olan bilin biimlerini mutlak yanllklar olarak deil ancak bilincin tarihteki geliimindeki eksiklikler olarak kavranmas anlamnda bir eletiridir. Yani aslnda kritik dediimiz ey Kantn da ona verdii anlama bal kalrsak, bir snr izme eylemidir. Saf akln kritii denmesinin sebebi akln olanakl ileyiine bir snr izmektir.

290

seyre daldnda burada yanl ve doru yarglar ile deil ancak ve ancak eksik ya da tamamlanmam yarglar ile alr. Fakat bu olumsuzlama eyleminin yaps felsefe tarihi iindeki varlm sonularn yaps ile snrl deildir; keza yle olmu olsayd Hegel kendi metnini Mutlak Bilgi formunda deil, bir felsefe tarihi metni olarak sunmak zorundayd. Ama o zne ve nesnenin ayrlmln kesin bir kar karya bulunma olarak koymak yerine, znenin tarihsel tasarmlarn nesnenin kendini aa vurma tutkusu olarak konumlandrd. te Hegelin dier btn dnrler arasndaki differentia spesicifa sn belirleyen ey bu duruma bulduu zmdedir. Giriin hemen banda Hegel Doal olarak dnrsek diye lafa balyor; felsefede gerekliin, yani gerekten varolann bilgisini edinmeye girimeden nce, Mutla ele geirmenin arac olarak ya da onun gzlenmesini salayan ortam olarak grlen bilgi edinmenin anlalmas zorunludur(Hegel, 1977:46). nk bu yaplmad srece gerein gkleri yerine yanlgnn bulutlar yakalanabilir.(Hegel, 1977:46) Oysa bu dnme biiminin bizi getirdii yer, yani kendinde varolan bilme edimi yoluyla bilin iin kazanmaya ynelik bu inan kendi iinde anlamszdr ve bilme edimi ile Mutlak arasna onlar btnyle ayran bir snr der(Hegel, 1977:46). imdi bu saptamann bir yannda Kant vardr ve zne zerine yapt analizle zne ile nesne arasndaki ilikiyi alamaz bir uurum durumuna getirmitir. Dier yannda ise Spinoza vardr ve varolann yapsal bir serimlenii tz ve modus yoluyla bir olarak gsterilmek istense de bir imdi ve burada durumu nesneyi kendi iine hapsetmitir. Son olarak da Locke ve Hume znenin soyutlama etkinliini biricik bilgilenme etkinlii olarak grerek hem zneyi hem de nesneyi sabit, deimez gler olarak dnmekle onlar birbirinden tamamen ayr klmlardr. Bilgiyi tantlamaya dair btn bu denemelerde baarsz olunmutur; nk diyor Hegel Eer bilme edimi mutlak varl ele geiren ara ise kullanlan bu aracn bir ey zerine uygulanmasnn onu kendi iin olduu gibi brakmayaca, aksine biimlendirip deitirmeye balayaca aktr. Dier yandan, eer bilme edimi bizim etkinliimizin aleti deil, fakat gerein nn bize ulamasn salayan az ok pasif bir ortam ise, o zaman yine gerei kendinde olduu gibi deil, tersine bu ortam iinden ve iinde var olduu gibi kavrarz(Hegel, 1977:46). Hegele gre bunun sonucu ise bilme ediminin bir alet ve ortam olarak tasarmlarn ve kendimiz ile bu bilme ediminin ayrmn ve hepsinden nce de, Mutlan bir yanda durduunu, bilginin te yanda ve kendi bana ve Mutlaktan kopuk, ama gene de olgusal bir ey olduunu farzetmektir(Hegel, 1977:47). O halde bu yarlmay ortaya karan bu bilme eitleri bir yana braklacak ve yine bu ilikiyi kavramaya ilikin dardan bir yntem mi dayatlacaktr. Bilimin kendisini engelleyen bu ekildeki tasarmlara ve anlatm biimlerine genel olarak dikkat etmekten kanlabilir, nk bunlar Bilimin ortaya k karsnda dolayszca yitecek olan bo bir bilme grnts olutururlar(Hegel, 1977:49). Fakat Hegel bunlara dikkat etmekten kanmak yerine oysa Bilim, bu ekliyle grne geldiinde (yani bu tasarmlar ortaya knda), kendisi bir fenomendir; ortaya k henz onu gereklii iinde gelitirmemi ve aa karmamtr (Hegel, 1977:48-49) demektedir. Ama fenomenler zerinden bilgilenme kendini Bilim olarak varedebilmek iin: Kendini bu d grnten kurtarmaldr ve bunu sadece ona kar dnerek yapabilir. nk o, doru olmayan bir bilgiden bahsedildiinde, bu bahsi ne eylere bakmann sradan bir yolu diye yadsyabilir ve kendisinin bu sradan yollardan btnyle baka bir bilme edimi yolu olduu inancn verebilir; ne de onun kendisindeki daha iyi bir eyin nsezisine bavurabilir(Hegel, 1977:49). Yani bilgi olarak ileri srlenin akn, dardan bir eletirisi mmkn deildir. nk bir yandan yine benzer olarak bir varla dayanrken, te yandan ise doru olmayan bilgide olduu biimiyle kendisine, yani varlnn kt bir momentine dayanacaktr, kendinde ve kendi -iin ne ise, ona olmaktan ok grnne. Bu nedenle burada fenomenal bilginin ortaya knn bir betimlemesini yapmak gerekecektir(Hegel, 1977:49). Bilincin ald biimleri fenomenler olarak kavramak, ayn zamanda bu bilin biimlerinin ileri srdklerini de, yani bilgi olarak ortaya kanlar da, fenomen olarak kavramak anlamna gelir, zaten bilincin tarihsel evriminin momentleri ancak bunlarn dolaym ile kavranabilmektedir. Bilin kendi geliimine, kendi doal eylemi vastasyla ve kendi rnlerinden hareketle yol amaktadr. Betimleme sadece varolann gelimesinin tarihte ortaya k asndan nemli deildir, bu betimlemenin esas ortadan kaldrd sorun, snama sorunudur. nk snama sorunu ya da lt sorunu bilme ile ilgili esas sorundur. Platonun idealarndan bugne bu soruna kuku ile karlanamayacak hibir cevap verilememitir. Ama Hegele gre bu kukunun kendisi de kukunun almas ynnde en nemli ilevi grr. nk ileri srlen bilme abalarna dair fikirler, Bilincin bu yolda ilerinden getii konfigrasyonlar gerekte bilincin kendisinin Bilimin yoluna eitilmesinin detayl bir tarihidir(Hegel, 1977:50). Bu durumda da fenomenal bilincin btn alanna kar dnm olan kukuculuk Tini ilk kez gerekliin ne olduunu snamaya yetenekli klar. nk kukuculuk szde doal tasarmlar, dnceler ve sanlar zerine, onlara z ya da yabanc denmesine bakmakszn bir umutsuzluk yaratmaktadr; nk doruca gereklii snamaya giden bilin henz bunlarla doludur ve engellenmektedir ve bu yzden de gerekte stlenmi olduunu yerine getirmeye yeteneksizdir

291

(Hegel, 1977:50). nk burada Bilimin ilk kez grne geldii yerde, ne Bilim ne de baka bir ey henz kendisini z ya da kendinde olarak dorulam deildir ve byle bir eyin yokluunda hibir snama olamayacak gibi grnmektedir(Hegel, 1977:52). Ama Hegele gre bilgilenmenin kendini Bilim olarak ortaya karabilmesi iin de Kavramn nesneye, ama ayn zamanda da nesnenin Kavrama karlk dt yer bulunmak zorundadr. Bulunmamas bilin iin bir doyumsuzluktur. O halde Bilin bu iddete, snrl doyumunun bozuluuna kendi neden olur. Bilin bu iddeti hissettiinde, gerek nnde duyduu endie ile hi kukusuz geri ekilebilir ve yitip gitme tehlikesi iinde olan korumak iin aba sarfedebilir. Fakat huzur bulamaz(Hegel, 1977:51). Bu dinginlie varmak iin ya da doyuma ulamak iin ortaya kan btn abalar deneyim kavram ierisinde zmlenecektir. Deneyimin iki zellii burada olduka nemlidir. Birincisi; snama sorunu asndan deneyim dtan gelen bir baka lt yoluyla yaplmas eklindeki geleneksel yargya kardr ve ikinci olarak da ayn zamanda birincinin dolayl sonucu olarak da- deneyim her defasnda nesnesini ayn brakan ama nesne zerindeki bilginin deitii ynndeki geleneksel dnceden de bizi koparr. te Fenomenolojinin Giriinin esas amac da deneyim kavram erevesinde zne ve nesneye dair klasik kavray okurun gznn nnden ekmektir. imdi bu ekmenin Hegel araclyla nasl yapldna bakabiliriz. imdi diyor Hegel yle grnyor ki bilginin doruluunu aratrdmzda, aratrdmz ey bilginin kendinde ne olduudur. Fakat bu aratrmada bilgi bizim nesnemizdir, bizim iin varolan bir eydir; ve onun ortaya kaca farzedilen kendindesi daha ok onun bizim iin varl olacaktr; onun z olarak savladmz ise onun doruluu olmaktan ok bizim ona ilikin bilgimiz olacaktr(Hegel, 1977:53). Yani burada Hegele gre, snama hibir ekilde dardan gelen bir ltn bilgisel deerine baklarak yaplan bir ey deildir. Snama her bir momentte, ama elbette ki eksik olarak, ve ama yine eksikliklerini tamamlaya tamamlaya kendi iinden ltn vermektedir; Bilin kendi ltn kendinden verir ve bylece inceleme bilincin kendisiyle bir karlatrlmas olur(Hegel, 1977:53). imdi burada deneyim kavramn belirleyen ve onu nceki nesne ile znesi arasndaki bir karlama olarak kuran deneyim kavram yerine bilincin kendi uraklarn deneyimleyen bir deneyim kavramnn getiini grrz. Hegel, deneyim kavramn dntrmesine ilikin yukarda bahsettiimiz ikinci eklemeyi de aklayabilmek iin u akl yrtmede bulunur. Eer bilgiyi Kavram olarak, z ya da gerei ise nesne olarak adlandrrsak, o zaman snama Kavramn nesneye karlk dp dmediini grmekten oluur. Ama nesnenin zne ya da kendindesine Kavram dersek ve te yandan nesne ile kavram nesne olarak, yani bir bakas iin olduu gibi anlarsak, o zaman snama nesnenin kavramna karlk dp dmediini grmekten oluur(Hegel, 1977:53). Burada ortaya kan durum nesnenin kendisinin de sabit ve dokunulmaz olmaktan ktdr, belki de bilgi iin tzsel bir varolma arayan Antik Yunan dncesinin kavramsal haznesinin ilk defa dntrld yerdir buras. Bu dntrme nasl olanakl olmaktadr? Bunun iin de Hegel bilincin genel olarak bir nesneyi bilmesinde u ayrma iaret edilmesi gerektiini belirtir. Bir yandan bilin iin bir ey kendindedir, dier yandan ise bilgi, ya da nesnenin bilin iin varl, bilin iin baka bir momenttir. Snama, varolann imdisinde, bu ayrm zerinden yaplmaktadr(Hegel, 1977:54). Yani nesnenin bilin iin varln rahatsz eden kukuculuk ve bunun yaratt doyumsuzluk nesne ve kavram arasnda srekli bir uyumazlk durumunu gsterir. Hegelin cmleleri ile: bu karlatrmada (snamann yapld) iki moment birbiriyle badamyor ise, yle grnmektedir ki, bilin kendini nesneye uygun klmak iin bilgisini deitirmelidir; ama bilginin deimesiyle beraber onun iin gerekte nesne de kendisini deitirmektedir, nk varolan bilgi znde nesnenin bir bilgisi idi; bilgi deiirken nesne de bir baka nesne olmaktadr, nk znde bu bilgiye ait idi. Bylece bilin, onun iin daha nce kendinde olmu olann kendinde olmadn, ya da bunun salt onun iin kendinde olmu olduunu grmeye varr. Bilin bylece nesnesinde bilgisinin ona karlk dmediini bulduu iin nesnenin kendisi de snamaya dayanamaz; ya da snamann lt, ltn onun lt olmu olmas gereken eer snavdan geemiyorsa, deiir; ve snama yalnzca bilme ediminin snanmas deil, ama bir de bilmenin ltnn snanmas olur(Hegel, 1977:54-55). Burada ortaya kan durum bilmenin kendini sabit bir anda ve sabit bir noktada gerekletiremeyeceidir. Ayn zamanda nesnenin deiiminden bahsedilmesi, nesnenin yapsal formundaki bir deimeden deil, ontolojik olarak onu btnleyen birok faktrn nesnenin nelii ile ilgili belirleyenlere katlm ve katlmaya devam edecek- olmas yzndendir. te Bilincin kendi zerine uygulad ve bilgisini olduu gibi nesnesini de etkileyip deitiren bu diyalektik hareket, bilin iin yeni ve gerek bir nesneyi varettii srece, szcn tam anlamyla deneyim denen eydir(Hegel, 1977:55). Ve bu deneyim dnmenin doal ve zorlanmam hareketini ifade eder. Peki bu deneyim, dolaym yoluyla diyalektik hareketi nasl salar ve snama sorunun kendi iinde zmesi ne anlama gelir? Hegel bu durumu hi araya girmeyi gerektirmeyecek biimde aklar: Bilin bir eyi bilmektedir, bu nesne z ya da kendindedir ama bu nesne ya da z ayn zamanda bilin iin de kendindedir; burada gerein belirsizlii ortaya kar ve bilincin iki nesnesi olduu grlr; biri ilk kendinde ikincisi ise bu kendindenin onun (bilin) iin varl, kincisi yalnzca bilincin kendi iine yansmas olarak grnmektedir bir nesnenin deil ama yalnzca onun o ilk nesneye ilikin bilgisinin tasarm olarak. Ama daha nce gsterildii gibi, ilk nesne bilinmekle, bilin iin deimektedir; kendinde

292

olmaya son vermekte ve bilin iin salt bilin iin kendinde olan bir eye dnmektedir; bylece nesne bu kendindenin bilin iin varldr, Gerektir; baka bir deyile, zdr ya bilincin nesnesidir. Bu yeni nesne ayn zamanda birincinin yokluudur; yani yeni nesne o ilk nesne zerine yaplan deneyimdir(Hegel, 1977:55). Burada bilin her defasnda kendinde bulunan iki bilmeyi karlatrarak bir doyumsuzluk durumunda kendine yeni nesneler salar. Fakat bu nesnenin ilk geldii yer bilincin kendisindeki bir ideal deil, nesnenin kendisidir ve her defasnda bilincin kendi iin varl olarak nesnenin bilgisi varolanla ama varolan da deitirerek- yeni bir ilikiye geer. Burada ortaya kan durum aka yeni nesnenin kendisinin bilincin bir evrilmesi yoluyla yine bilin iin kazanlddr. te bu yeni durumu Hegel Meseleye bu bak bizim katkmzdr diye ifade eder ve ve bunun anlam bilincin fenomenlerinin dizisinin bilimsel bir ilerleyie ykselmekte olduudur(Hegel, 1977:55) diye de ekler. Ve bununla da yeni bir bilin ekli de ortaya kar ve bu yeni bilin ekli iin z nceki evrede olduundan baka bir eydir ve zorunluluklar iindeki bilin ekillerinin btn bir dizisini gden de ite bu durumdur(Hegel, 1977:56), bu durumun ak ifadesi ise bilincin nesnesi ile girdii diyalektik ilikinin bilmeye dair zne ve nesne tasarmlarnn tamamen deitirmi olmasdr. Ve bilincin, nesnesi ile girdii ilikinin yukarda anlatlan biimi itibar ile btnn momentleri ayn zamanda bilincin biimlerinin dzenidir(Hegel, 1977:56). Yukarda deneyim kavramn odaa alarak bahsettiimiz dnmenin tarihsel evrimi ve bilincin kendi kendini btnlemesi esas olarak bilginin imdi ve buradaya skm lt sorununu aan nemli bir denemedir. Dnmenin niteliinin ve bilginin doruluunun tarih kategorisiyle girdii iliki dnmenin doal hareketini kendi lt durumuna getirir. Bunun anlam, nesneye doru yaptmz her ynelimin bir yandan nesnenin ontolojik btn iinde kaplad alan genileterek nesneyi de deitiren ve btn balantlar iinde grmemize yol aan retim olarak bilgi anlaynn ortaya kmas dier yandan da bu genileme ve yeni bilgi gr ile birlikte bilincin kendisinin de, srele etkileim halinde, yeni deerlendirme kategorileri ile genilemesidir. Bu ileyii iinde diyalektik, dnyann srekli olarak birbiri ile btnleik ve etkileim halinde olan yapsnn her geen gn daha fazla balantlandrlmasn salayan dnmenin olaan ve sradan hareketinin addr. Bylece bilginin retim srecinin iki temel zellii bizim iin aa kar. Bir yandan bilgi tarih iinde srekli bir biimde znelerin onu rgtleyi biimine gre deiiklikler gstermesi ve daha nce retilmi olann zerinde yaplan bir almann, yani daha ncekini deneyimlemenin, hakikat kavramn bilgikuramsal tartmalarn dna atmas; dier yandan da bunun zorunlu bir sonucu olarak Varln aslnda srekli olarak yeni ilikilerde yeniden kurulan (eylerden deil) ilikilerden olutuunun ortaya kmas.

Onto-Politika ve Sosyal Haklar


Varln rgtlenmesi ve bilginin retim olarak kavranmasnn siyasal uzam iindeki karl ontopolitikadr. ok basite sylersek bu kavram Varln olanak halindeki iliki belirlenimlerinin taraf tutarak bilgi formunda retilmesini ifade eder. Buradaki bilgi formunda ifadesi dikkat ekicidir; bilgiyi daha ok kesinlik ve mutlaklk olarak dnmeye alkn bilincimiz, onu taraf tutma edimi ile birlikte dnmeye ok da izin vermez. Fakat Marxn Feuerbach zerine Tezler metninde yapm olduu epistemolojik mdahaleden sonra bilginin ey, olgu, olay ya da durum hakkndaki saptamadan ok ey, olgu, olay ya da durumla ilgili saptamay yapann konumuna ve bu konumun gcne bal olduu aa km ve bilgi sorunu bir iktidar sorunu olarak da belirmitir. Onto-politika bilginin, siyasal zemindeki snf perspektifinden retilmesini ifade eder. Sosyal haklar ile ilgisinde bu kavram dnm olduumuzda ise haklarn hem srekli bir yeniden retimini hem de Neo-liberal saldr dalgasnn yeni-proleterletirme ataklarnn sonularn karlayan bir savunma hattn ifade ettiini grrz. Neo-liberalizmin sermayenin yeniden retiminde kulland, 1970li yllardan itibaren sren, strateji hizmet ve hak alanlarnn piyasaya almasdr. Bu yeni stratejinin etkilerini salk, eitim, barnma, su gibi temel hizmet ve hak alanlarnda grmek mmkndr; kamusal alann snf savamlar iinde olumu sosyal devlet ya da refah devleti diye de anlan uzlamasnn tasfiyesidir bu. Bu tasfiyeyi anlayabilmek iin kamusal alann ntr ve herkese eit mesafede bir zemin olarak kavranmas hatasna dmemek gerekir. Kamusal alan, kendiliinden ilerleyen insan uygarlnn ada bir hediyesi deildir; zel olarak siyasallam snflar mcadelesi tarihinin rndr. Gerek aktrleri, gerekse snrlar asndan, siyasal egemenlik mcadeleleri tarafndan srekli olarak yeniden biimlendirilen bir iktidar ilikileri alandr. Kamunun snrlarnn ne olduu gibi, kamusal kar denildiinde ne kastedildii de, snflar arasndaki egemenlik mcadelesinden ayr bir alanda deil, bu alanda ve bu mcadele tarafndan belirlenir(daml, 2005). Kendilerini siyasal bir belirlenim ya da devlet olarak rgtleme yeteneini gelitiren insan toplumu olarak kamu, yurttalarn siyasal alann egemen gc olan iktidarla kurduklar

293

ilikinin yani politikann alandr. Kendini iinde bulduu bu alan biimlendirme hakkna (ki aslnda sosyal haklarn tasfiyesi yoluyla ortadan kaldrlmak istenen en temel hak budur) sahip olan yurttan, politika araclyla bu hakkn kullanmasnn ne tr iliki biimlerini kapsayacan kamusal alan iindeki mcadelesi belirler. Bu mcadele alanndaki devlet ve yurtta arasndaki ilikinin biimiyle ilgili dnmler bir btn olarak bu merkezlerin etrafnda rgtlenen ilikilerin de dnmne neden olurlar ve de siyasal yapnn dnmnden anlalan ey budur. Dolaysyla kamusal alan ve onun dzeneyici aktr olarak kamu devletin kendini toplum, toplumun da kendini devlet olarak rgtledii alandr. Gnmzde bu alann iindeki yeni mcadele biimi kamusal alann snrlarn ve kamusal kar kavramn tekrardan tanmlayacaktr. Zamann bu yeni tanmlaycsnn kart kutuplar ise ok, ok genel erevesiyle, tekelci ve emperyalist bir ierik kazanm olan kapitalist zel mlkiyet ile toplumsal kolektif mlkiyettir. Bu kutuplar arasndaki snf mcadelesinin Paris Komnnden reel sosyalizmin yklna dek uzanan tarihsel evrede ald zgn tarihsel biimi en iyi zetleyen eyse, gnmzde neo-liberal kamu ynetimi modeli tarafndan topun azna konulmu olan, bata eitim, salk ve sosyal gvenlik olmak zere, parasz ve evrensel sosyal hizmetler sistemidir. Evrensel, parasz sosyal hizmetler sistemi, toplumsal mlkiyet ilkesinin devrimci gerekleme biiminin (sosyalizmin) sistemin dnda elde ettii politik gcn basnc altnda ortaya kmtr ve toplumsal mlkiyet ilkesinin reformcu gerekleme biimidir(daml, 2005). Yani, bugnk ierii ve tasfiye edildii biiminin anlam ile kamusal sosyal haklar yelpazesi, yanllklar ve doruluklaryla, proleter snf mcadelesinin iinde biimlendii sosyalist mcadelenin bir dneminin gnmze brakt mirastr. Varln sosyal ilikilerinin bu biiminin, Varln sermaye perspektifinden tekrar rgtlenmesi ve bilgisinin retilmesiyle yani sosyal haklarn piyasaya almas yoluyla tasfiye edilmek istenen de bu mirastr. nerilen yeni kamusallk biimi ise, yaad ve yeniden rettii topraklarn btn kaynaklarnn ok-uluslu sermayenin uzants zel giriimler, piyasa dostu gl devlet ve mlk sahibi egemen tketicilerin hakimiyetindeki sivil toplum-devlet diyalou ynetiim mantnn oluturduu alan iine yoksul, rgtsz, dilenci ve gsz olarak katlan yurttan oluturduu biimdir. nerilen bu yeni kamusallk biimine kar koymak ise Varln sermaye tarafndan rgtlenen yaps ve retilen bilgisine kar, kolektif mlkiyetin gelirlerinden yoksun braklan halkn sosyal haklarnn, toplumsal mlkiyet ilkesinin gerekleme biimlerinin oluturaca yeni bir toplumsal tahayyl eliinde, yeniden retilmesi ve rgtlenmesidir. Bunun ikili bir anlam vardr; sosyal haklarn tasfiyesine kar oluturulan diren ancak bunlarn tasfiyesini gerekletirme amac gden snfa kar, siyasal znenin temel rgtllk biimi olan snfn yeni bir btnleik kavranndan yola klarak oluturulur ve dier anlam ise snfn, sosyal hak mcadeleleri iinde retilecek olan yeni ekonomi-politii ile emperyalist ekonomi politiinin yeni kamusallk biimini oluturmak zere kar karya gelecei siyasal alan sosyal hak mcadelelerinin ve onun retilen bilgisinin rgtleyeceidir. Yukarda anlatlanlar ksa bir rnekle aklamak gerekirse; Su kaynaklar sorununun hem lke hem de dnya asndan iyice belirginletii bir dnemde rmaklarn satlmasndan bahsediliyor; iilebilir su kaynaklarnn zel mlkiyet olarak rgtlenmesinden; ya da bir aidiyeti kabul etmekle devlete Varlk kazandran yurttalarn o corafya zerindeki haklarnn kamu mlkiyetinden zel mlkiyete gemesinden. zel mlkiyet, ister kabul edelim ister etmeyelim, snf mcadelelerindeki bir kaybediin sonucu olarak yasal bir stat kazanm ve merulamtr; retim aralarnn zel mlkiyetini temele alan bir toplumsal yap imdiki zamanda hepimizin uzam ve zamann kuran bir realite olarak karmza kar; hakknda retilmi olan bunca zamanlk argman bilgi adn almay hak eder bunun yannda kiisel bir hak olarak da kurumsallamtr. Dier yandan toplumsal mcadeleler iinde olumu yurttalk, kendini, devletin varlna zemin veren olarak bilmi ve teba yerine hak sahibi olarak ortaya kmtr. Bu hak sahibi olarak ortaya k bir yandan kolektif mlkiyetin sahiplenilmesi anlamnda sosyal haklar kapsarken dier yandan da lke corafyasnn fiziki varln da iine alr. Neo-liberalizmin bu hak sahipliinin iermi olduu alann geniliinin farkna varmas ok da zaman almam ve snf mcadelesinin zayflama annda bu alanlarn kendisini piyasa olarak rgtleme amacn gerekletirmeye balamtr, aslnda bizzat liberalizme Neo n ekini takan srecin differentia spessificasnn bu olduu sylenebilir ya da en nemlilerinden biri olduu. zellikle eitim, salk ve barnma haklarnn kendisini piyasa olarak rgtleme sreci hala devam etmekte olup gl de bir direnle karlamad u dnemde saldr enerji kaynaklarnn ve de corafyann zeminine doru kaymaktadr. Bu saldr srecine de gl bir direnmenin olmadn ve enerji kayna olarak rmaklarn zelletirilmi olduunu dnn. Bir yanda kendisinin mlkiyeti haline gelmi rma retim arac olarak kullanmasn meru gren tzel bir kiilik ile kar karyasnz dier yanda yurttalktan kaynaklanan bir hak olarak corafyasn kendine ait olarak dnen toplumla. Varln homojen bir yapda olmadn, onun ilikilerden ve bu ilikilerin rgtlenmesinden olutuunu dndmzde artk bir hakikat tasarmna da dayanamayacamzdan yurttalk ve zel mlkiyet hakknda bu zamana kadar retilmi olan bilgilerin ve iki kampn da kendilerini savunma argmanlarn doru olarak kabul etmek zorunda kalrsanz; etmeseniz de ikisi de tarih iinde toplumun rettii bilgiler olarak ayn dzeyde merudurlar. Bunlardan birinin meru

294

olmadn sizin kulanza fsldayan ey elbette vicdannz deil Varln yarlmlnda size den snfsal konumdur. Toplumsal olann corafyasnda btn zaman ve uzam kuatan bir hakikat yoktur ve bunun kefedildii andan itibaren Varlk artk ilk harfi byk olarak yazlmay hak etmez. Varln bu yarlmlnda siyasal alan kuatan gerek zemin ancak ve ancak bir ve ayn iliki ann 7 toplumsal ve snfsal taraflar olarak rgtlenen kitlelerin ya da kurumlarn kar karya geldii yerde ortaya kar. Bu kar karya geli e-zamanl olarak bilince ak deildir; ok zaman kitlelerin iinde maniple edildii bir yap sz konusudur ve yapnn bilince kapal olma durumu iliki alarnn ve bu alardan ortaya kan bilginin kolektif bir bilin olarak rgtlenememesinden kaynaklanr. Yukarda verilmi olan rnekle beraber dndmzde su hakknn ya da enerji hakknn hak bilinci olarak rgtlenmesi ile onun bir retim arac olarak zel mlkiyetin meruluu zemininde rgtlenmesinin iki bilin durumu olarak kar karya gelmesi sz konusudur. Kuramsal ya da pratik faaliyet bu kar karya geliin diyalektik zeminini rgtler. Bu rgtleme siyasetin gerek zeminini aa karr ve gndelik politikay, onun etkin eylemi ile sylem alanndaki hegemonyasn e zamanl olarak kurar. Bu kurma sreci teori ve pratik arasnda, bunlar birbirinden ayr ve birbirini nceleyen bir biimde kurmaya izin vermez. Varln ilikisellii iinde, bu iliki alarn bilgi olarak rgtleme sreci kendi bana pratik bir sretir. Lokal bir alanda balayan su hakk ile ilgili bir eylem sreci srekli olarak genileyen balantlar iinde hem kendi zeminini geniletir, hem dier hak mcadeleleri iinde kendi konumunu belirler ve bunlara e zamanl olarak da, bu genileme ve konumlanma sayesinde ok daha kapsaml bir ekilde sistem sorunu olarak belirir. Bunun teorik dayana, sylem alannn rgtlenmesi yani bilginin bilin olarak rgtlenmesi, her biri birer eletiri olarak da grlecek eylem sreci iinde sorunun varlk zemininin genilemesine denk biimde bilginin retim olarak genilemesini bizim nmze karr. Bir ve ayn soruna dair farkl konumlanma noktalarndan ve farkl lokal alanlardan yaplan bu pratik-eletirel faaliyet (ki Marx bunu devrimci eletiri olarak adlandrr) biraz nce yukarda bahsettiimiz gibi nesnemizin ve eylem konumuzun srekli olarak varln iliki alar iinde yeni konumlar ve yeni sorunlarla bulumasna ve aslnda soruna ikin ama grne kmam olan balantlarn aa kmasna yardmc olur. Bu aa k ve genileme, rnein ilk olarak Ankara Dikmen Mahallesinde balayan ve daha sonra Ankarada Mamak ile dier blgelere yaylan, oradan Kocaeli ve stanbul gibi yerellerdeki mcadelelerle bileen barnma hakk mcadelesinin, bir yandan kendi bilgisel deposunu rgtlerken dier yandan da bu srecin yerelin deil genel olarak sistemin bir politikas olduunu bilince kararak kendini bir kart olarak kurar. Kart olarak kuru ikili bir ilev grr; bir yandan kendini kart olarak kurann snf bilincini rgtler dier yandan da bu kartln sreklileen pratik-eletirel faaliyeti arzu edilenin ya da talep edilecek olann btnlkl yapsn kurar. Bir nc ilev daha vardr ki balantlarn her kuruluunda temeldeki probleme eklemlenmek zere yeni balantya girenlerin baka balantlar da ortaya kar. Bu balantlar srekli olarak btnn kendisine eklemek gerekir. Marxn Grundrissede ekonomi politiin yntemini anlatmaya alrkenki szleri bu noktada olduka nemlidir:
Balang noktamz olarak toplumu almak, o halde, btnln bulank ve dzensiz bir tasavvuru olacak, bizim de buradan, daha ileri dzeyde belirlemeler yoluyla, analitik olarak gitgide daha basit kavramlara, veri alnan somutluktan hareketle gitgide saydamlaan soyutlamalara doru ilerlememiz gerekecektir ta en basit karakteristiklere varncaya dek. O noktadan sonra ise en sonunda yeniden topluma, ama bu kez bir btnln bulank tasavvuru olarak deil, ok sayda belirlemeler ve ilikilerden oluan zengin bir btnlk olarak topluma ulancaya kadar ayn yoldan geri dnmemiz gerekecektir. Somut ok sayda belirlenimin bir noktada badamas, dolaysyla oulluun birlii olduu iin somuttur. O halde somut, gerek hareket noktas ve dolaysyla gzlem ve tasavvurun da hareket noktas olarak deil, bir toplama ve birletirme sreci, bir sonu olarak ortaya kmaktadr(Marx, 1979:168).

Bu eklemleme srecinin kendisi gittike en sradan gnlk rutinin dahi siyasal balantlarnn aa kt bir grnty gzlerimizin nne sermeye balar. Kapital bu btnn yukarda anlatld biimi ile bir sr dolaym iinde ve ilikilerle verilmesi durumudur. 21.yyn yeni kapitalini neo-liberalizme kar, yukardaki biimiyle, kolektif bir irade ile, haklarn savunusu biiminde ortaya karmak mmkndr.

7 Marx Art Deer Teorilerinde sermayenin ve emein bir ve ayn ilikinin sadece zt kutuplardan grlen farkl ifadeleri (Marx, 1971:491) olduunu syler.

295

KAYNAKA
Aristoteles (1996), Metafizik, (ev: Ahmet Arslan), Sosyal Yay., stanbul. Bloch, Ernst (1995), The Principle of Hope, Translated by Plaice N. and S, Knight P., The MIT Pres, Cambridge-Massachusset. daml, idem; Kamusal Alann Dnm http://www.sendika.org/yazi.php?yazi_no=3729. Sorunu Devrimci Bir Sorundur, 01-11-2005,

Fichte, J. G. (2006), Fichte, (Yayna hazrlayanlar: Eyp Ali Klaslan ve Gl Ateolu), Dou Bat Yaynlar, Ankara. Hegel, G.W.F. (1977), Phenomenology of Spirit, Translated by A. V. Miller, Oxford University Press, New York. Hegel, G.W.F. (1991), Hukuk Felsefesinin Prensipleri, ev. Cenap Karakaya, Sosyal Yay. stanbul. Hegel, G.W.F. (1986), Tinin Fenomenolojisi, ev. Aziz Yardml, dea Yay., stanbul. Hegel, G.W.F. (2003), Tarihte Akl, ev. nay Szer, Kabalc Yay., stanbul. Hegel, G.W.F. (2004), Mantk Bilimi, ev. Aziz Yardml, dea Yay., stanbul. Heidegger, Martin (2008), Varlk ve Zaman, ev. Kaan H. kten, Baheehir niversitesi Agora Kitapl Yay., stanbul. Herakleitos (2005), Fragmanlar, ev: Cengiz akmak, Kabalc Yaynevi, stanbul. Kafka, Frans (1946), Aphorism 9, Aphorisms, Section Reflections on Sin, Pain, Hope, and the True Way, in The Great Wall of China and Other Pieces, tr. by Edwin Muir and Willa Muir. Read Books, London. Kranz, W. (1994), Antik Felsefe, ev: Suad Y. Baydur, Sosyal Yaynlar, stanbul. Kkalp, Kasm (2008), Bat Metafiziinin Dekonstrksiyonu: Heidegger ve Derrida, Sentez Yay., stanbul. Marx, Karl (1971), Theories of Surplus Value Part 3, Tanslated by Jack Cohen and S.W. Ryzanskaya, Progress Publishers, Moscow. Marx, Karl (1979) Grundrisse, ev. Sevan Nianyan, Birikim Yaynlar, stanbul. Marx, Karl (1993), Grundrisse, Foundations of the Critique of Political Economy, (Rough Draft), tr. With a Foreword by Martin Nicolaus, Penguin Books in association with New Left Review, London. Sartre, Jean-Paul (2009), Varlk ve Hilik, ev. Turhan Ilgaz ve Gaye ankaya Eksen, thaki Yay., stanbul. Whitehead, Alfred N. (1979), Process and Reality, (dzeltilmi basm) yay: David Ray Grifin Donald W. Sherburne, The Free Pres, USA. Zizek, Slavoj (2008), Paralaks, ev: Sabri Grses, Encore Yay., stanbul.

296

You might also like