You are on page 1of 341

Kaderinde srad olmak varsa sradan kalamazsn.

#1 New York Times oksatan

yznde fiziksel bir bozuklukla do


duu iin, normal bir okula gide
miyordu... imdiye kadar. Yaknd
Beecher Ortaokulu'nda beinci snfa
balayacak ve mrnzde bir kere
bile "yeni ocuk" olduysanz, bunun
ne kadar zorlu olduunu tahmin
edebilirsiniz. Dondurma yemek ve
Xbox'nda oyun oynamak gibi sra
dan eyleri seven Auggie aslnda
sadece srad yz olan, sradan
bir ocuk. Peki, yeni snf arka
dalarn, grnnn ardnda
kendisinin de onlar gibi olduuna
ikna edebilecek mi?

, sevgi, hzn ve insan


yaamnn deeri hakknda
ok gzel bir hikaye. Oku
duktan sonra daha iyi bir
insan

olmay

istememek

mmkn deil."
f,
Newbery dll yazar

Pegasus Yaynlar: 1000


Bestseller Roman: 434
Mucize
R. J. Palacio
zgn Ad: Wonder
Yayn Koordinatr: Berna Sirman
Editr: Begm Berkman Padar
Dzelti: Esengl Aydn Yaln
Sayfa Tasarm: Ezgi Gltekin
Bask-Cilt Aliolu Matbaaclk
Sertifika No: 11946

Orta Mah. Fatin Rt Sok. No: 1/3-A


Bayrampaa/lstanbul
Tel: 0212 612 95 59

1. Bask: lstanbul, Kasm 2015 - Ciltli


ISBN: 978-605-343-745-1

Trke Yayn Haklan PEGASUS YAYINLARI, 2015


Copyright R. J. Palado, 2012

Bu kitabn Trke yayn haklar Kay Telif ve Lisans Haklar Ajans


araclyla Trident Media Group'tan alnmtr.
Tm haklar sakldr. Bu kitapta yer alan fotoraf/resim ve metinler
Pegasus Yaynclk Tc. San. Ltd. ti:den izin alnmadan fotokopi dahil,
optik, elektronik ya da mekanik herhangi bir yolla kopyalanamaz,
oaltlamaz, baslamaz, yaymlanamaz.
Yaync Sertifika No: 12177
Pegasus Yaytnalak Tic. San. Ltd. ti.

Gmsuyu Mah. Osmanl Sk. Alara Han


No: 11/9 Taksim / ISTANBUL

Tel: 0212 244 23 50 (pbx) Faks: 0212 244 23 46


www.pegasusyayinlari.com

/ info@pegasusyayinlari.com

ngilizceden eviren:
Berna Sirman

PEGASU5 YAYINLARI

Russe, cateb ve losepb'a

Sadece beni grmek iin


uzak ehirlerden geldi doktorlar
yatamm yanmda durup
grdklerine inanamadlar
Tann'nm mucizelerinden
biri olduumu sylediler
ve bir izah yoktu
grebildik/erinin
-NATAUE MERCHAN! nder

Birinci Blm

O beiime yaklarken
talih glmsedi ve kader gld...
- Natalie Merchant. Wonder

Sradan

On yandaki sradan ocuklardan olmadm biliyorum. Yani


tabii ki sradan seyler yaparm. Dondurma yerim. Bisiklete bine,

rim. Top oynarm. Xbox'm var. Bunun gibi eyler beni sradan
yapyor. Sanrm. Ayrca sradan hissediyorum. imde. Ama
sradan ocuklarn, oyun parkndaki dier sradan ocuklarn
lk atarak kamasna neden olmadn biliyorum. Sradan
ocuklarn, gittikleri her yerde dikizlenmediini de biliyorum.
Sihirli bir lamba bulsaydm ve tek bir dilek hakkm olsayd,
hi kimsenin fark etmeyecei sradan bir yzm olmasn di
lerdim. Sokakta yrrken insanlarn beni grp hemen baka
tarafa bakyormu gibi yapmamalarn dilerdim. Ne dnyorum
biliyor musunuz? Sradan olmamamn tek nedeni, kimsenin beni
yle grmemesi.
Ama imdiye dek grnme altm. nsanlarn yzlerindeki
tepkiyi nasl grmezden geleceimi biliyorum. Bu konuda hepi
miz; annem, babam, Via ve ben olduka iyiyiz. Aslnda szm
geri alyorum: Via o kadar da iyi deil. nsanlar kaba bir ey
yaptnda olduka sinirlenebiliyor. Mesela bir keresinde oyun
parkndaki benden yaa byk ocuklar baz sesler karmt;
ne sesi olduunu bile bilmiyorum nk ben duymamtm
ama Via duyup onlara barmaya balamt. Via yledir. Ben
yle deilim.
Via beni sradan biri olarak grmyor.

yle

grdn

sylyor ama sradan olsaydm beni bu kadar koruma ihtiyac


duymazd. Annem ve babam .da beni sradan bulmuyor. Beni
9

srad buluyorlar. Sanmm dnyada ne kadar sradan olduumun


sadece ben farkndaym.
Bu arada adm August. Size nasl grndm anlatma
yacam. Aklnza ne geliyorsa muhtemelen ondan daha kt
grnyorumdur.

10

neden OK-ala .iif.nedi:rnf'

Gelecek hafta beinci snfa balyorum. Daha nce hi gerek bir


okula gitmediimden tam anlamyla ve kesinlikle dm kopuyor.
nsanlar daha nce okula grnm yznden gitmediimi
sanyor ama nedeni o deil. Nedeni geirdiim ameliyatlar.
Doduum gnden itibaren yirmi yedi ameliyat. En ciddi olan
lar ben daha drt yana basmadan nce yapldndan onlar
hatrlamyorum bile. Ama o zamandan beri ylda iki ya da
kere, bazs hafif bazs da ciddi ameliyat geiriyorum. Yama gre
ufak tefek olduum ve doktorlarn hibir zaman tam anlamyla
zemedii birtakm tbbi gizemler barndrdm iin eskiden
sk sk hastalanrdm. Annem ve babam da okula gitmememin
daha iyi olacana karar vermiti. Ama imdi ok daha glym.
En son ameliyatm sekiz ay nceydi ve muhtemelen birka yl
daha olmayacam.
Annem bana evde eitim veriyor. Eskiden ocuk kitaplar
iin izerlik yapard. Gerekten de harika peri ve denizkz izer.
Geri erkekler iin yapt izimler o kadar haval deil. Bir
keresinde bana Darth Vader izmeye almt ama sonunda
ortaya mantara benzeyen, garip bir rooot kmt. Geri uzun
zamandr onu bir ey izerken grmedim. Sanrm Via'ya ve bana
bakmakla fazla megul.
Her zaman okula gitmek istediimi syleyemem nk bu
pek doru olmaz. Sadece dier ocuklar gibi olabilseydim okula
gitmek isterdim. Bir sr arl;c.adam olmasn, okuldan sonra
taklmay ve buna benzer eyleri.
11

Gerekten iyi birka arkadam var. Christopher en iyi ar


kadam, onun hemen arkasndan da Zachary ve Alex geliyor.
Bebekliimizden beri birbirimizi tanyoruz. Nasl olduumu en
bandan beri bildikleri iin de bana alknlar. Kkken srekli
birbirimize oyun oynamaya giderdik ama sonra Christopher,
Connecticut'taki Bridgeport'a tand. Manhattan'n tepesinde
yaadm North River Heights' a bir saatten fazla mesafede.
Zachary ile Alex de okula gitmeye balad. Komik olan u ki,
uzaa tanan Christopher olmasna ramen onu Zachary ve
Alex'ten daha fazla gryorum. Onlarn imdi bir sr arkada
var. Sokakta karlarsak bana nazik davranyorlar geri. Her
zaman selam verirler.
Baka arkadalarm da var ama Christopher, Zack ve Alex
kadar iyi deiller. rnein, Zack ve Alex beni her zaman doum
gn partilerine davet eder ama Joel, Eamonn ve Gabe hi davet
etmedi. Emma bir keresinde armt ama onu da uzun sredir
grmedim. Tabii Christopher'n doum gnlerine mutlaka gide
rim. Belki de doum gn kutlamalarn fazla abartyorumdur.

12

nasl Dn\Tcl\JB \leldi:a.r

Annemin bu hikayeyi anlatmasn seviyorum nk beni ok


gldryor. Tabii bir fkra gibi komik deil ama annem ne zaman
anlatsa Via'yla glmekten krlyoruz.
Hikaye u: Annemin karnndayken kimse byle grneceimi
dnmyormu. Annem benden drt yl nce Via'y dourmu

ki tam bir "ocuk oyuncaym" (annemin tabiri) yani benim


iin de herhangi bir zel test yapmaya hi gerek yokmu. Ben
domadan yaklak iki ay nce doktorlar suranmda bir terslik
olduunu fark etmi ama kt bir ey olacan dnmemiler.
Annemle babama yark damam ve bunun gibi baka birka
q' olduunu sylemiler. Bunlar "Kk anomaliler" olarak

adlandrmlar.
Doduum gece doumhanede iki hemire varm. Biri
olduka tatl ve nazikmi. Ama annemin anlattna gre dieri
kesinlikle tatl ve nazik grnmyormu. Gerekten ok kaln

- kollan varm ve (komik ksm geliyor) srekli osuruyormu. Me


sela anneme buz getirip ardndan osuruyormu. Annemin kan
bamcn lyor, sonra da osuruyormu. Annem bunun inanlmaz
bir ey olduunu nk hemirenin bir kez olsun "affedersiniz"

bile demediini sylyor. Bu srada annemin her zamanki dok

IDIU

o gece nbeti deilmi, bu yzden annemle babamn bir

tdevizyon ovundan falan esinlenip "Doogie"1 dedikleri (yzne


Doogie Howser,

M.D. Bymenin skntlaryla mcadele eden bir genci konu

alan Amerikan dizisi. (.n.)

13

kar byle demiyorlarm tabii) suratsz bir ocuk doktorunun


eline kalmlar. O gece herkes biraz ask suratl olmasna ramen
annem, babamn onu tm gece gldrdn sylyor.
Kamndan ktmda tm oda sessizlemi. Annemin bana
bakma frsat bile olmam nk nazik hemire beni hemen
odadan dar karm. Babam telala onu takip ederken yere
dQrd kamera bin paraya ayrlm. Sonra annem ok zl
m ve yataktan kalkmaya yeltenerek nereye gittiklerini anlamaya
alm ama osuruklu hemire annemi kaln kollaryla sarm ve
zorla yatakta tutmu. Tam anlamyla kavga ediyorlarm nk
annem histeriye tutulmu. Osuruklu hemire ise sakin olmas
iin anneme baryormu, ardndan ikisi de doktora barmaya
balam. Ama bilin bakalm ne olmu? Doktor baylm! Hem
de orackta! Osuruklu hemire, baylan doktoru ayltabilmek iin
ayayla drtmeye balam, bir yandan da, "Ne biim doktorsun
sen? Ne biim doktorsun sen? Kendine gel! Kendine gel!" diye
baryormu. Ardndan, birdenbire annemin hayatnda grd
en kokulu, en sesli, en byk osuruu salm. Annem doktoru
en sonunda bu osuruun aylttn dnyor. Her neyse, bu
hikayeyi ne zaman anlatsa -osuruk sesleri dahil- tm ksmlar
canlandrr ve bu gerekten ok, ok, OK komik oluyor!
Annem sonradan osuruklu hemirenin aslnda olduka nazik

bir insan olduunu anlam. Tm bu sre boyunca annemle


kalm. Babam dndkten ve doktorlar ona ne kadar hasta
olduumu syledikten sonra bile yanndan ayrlmam. Doktor
muhtemelen sabaha kamayacam sylediinde hemirenin ku
lana fsldad szleri kelimesi kelimesine hatrlyor: "Tanr' dan
domu olan herkes dnyay yener." Sabah kardm ertesi
gn annemi beni grmeye yanma getirdikleri srada elini tutan
da o hemireymi.

14

- .J. Po.J4.C.D

Annem o zamana kadar benimle ilgili her eyi ona anlattklanru


sylyor. Beni grmek iin kendini hazrlyormu. Ama preyi
andran yzme ilk kez baktnda tek grebildii, gzlerimin ne
kadar gzel olduuymu.
Bu arada annem gzel, babam yakkldr. Via da sevimlidir.
Merak ediyorsanz diye dedim.

1.

F
"

15

Chrisf.opher n Evi

Christopher yl nce buradan tandnda gerekten zl


mtm. O zamanlar ikimiz de yedi yandaydk. Eskiden Yldz

Savlan oyuncaklarmzla oynayp n kllarmzla saatlerce


dello yapardk. Bunu zlyorum.
Geen bahar arabayla Christopher'n Bridgeport'taki evine
gittik. Onunla mutfakta attracak bir eyler ararken annemin
Christopher'n annesi Lisa'yla gelecek sonbahar okula gitmem
konusunda konutuunu duydum. Daha nce onun okuldan
bahsettiini hi ama hi duymamtm.
"Sen neden bahsediyorsun?" diye sordum.
Annem arm grnyordu, aslnda bunu duymam iste
miyormu gibiydi.
"Ona ne dndn sylemelisin, Isabel," dedi babam.
Oturma odasnn dier tarafnda Christopher'n babasyla sohbet
ediyordu.
"Bunu daha sonra konualm," dedi annem.
"Hayr, ne hakknda konutuunuzu renmek istiyorum,"
diye karlk verdim.
Annem, "Okula gitmeye hazr olduunu dnmyor musun,
Auggie?" diye sordu.
"Hayr."
"Ben de dnmyorum," dedi babam.
Omuzlarm silkip, "O zaman konu kapanmtr," dedim ve
bir bebek gibi, annemin kucana oturdum.

16

P.,. J. Po.lo.ciD

"Sana retebileceklerimden daha fazlasn renmen gerek


tiini dnyorum sadece," dedi annem. "Haydi ama Auggie,
kesirlerde ne kadar kt olduumu biliyorsun!"
"Hangi okul?" diye sordum. imdiden alayacakm gibi
hissediyordum.
"Beecher Ortaokulu. Hemen yaknmzda."
Lisa dizime hafife vurarak, "Vay canna, oras gerekten
harika bir okul, Auggie," dedi.
"Neden Via' nn okuluna gitmiyorum?" diye sordum.
"Oras ok byk," diye cevaplad annem. "Sana uygun
olacan pek sanmyorum."
"stemiyorum," dedim. Kabul ediyorum, kk bir bebek
gibi konumutum.
Babam gelip beni annemin kucandan alarak, "stemediin
hibir eyi yapmak zorunda deilsin," dedi. Kanepenin dier
ucuna giderek beni kucana oturttu. "Seni istemediin bir eyi
yapmaya zorlamayacaz."
"Ama bu onun iyilii iin," dedi annem.
Babam bana bakarak, "Eer istemiyorsa, deil," dedi. "Eer
hazr deilse, deil."
Annem Lisa'ya bakt, o da uzanp annemin elini skt.

"Bir yolunu bulursunuz," dedi anneme. "Her zaman buldunuz."


"Bu konuyu daha sonra konualm," dedi annem. Annemle
babamn bu konuda tartacaklarn tahmin edebiliyordum.
Tartmay babamn kazanmasn istiyordum. Yine de bir yanm,
annemin hakl olduunu biliyordu. Ve kesirler konusunda ger
ekten berbatt.

17

l\.raba \Tolculua

Eve dn yolu bitmek bilmedi. Her zamanki gibi arka koltua


uzanm, bam sanki yastmm gibi Via'nn kucana koymu
tum. Via'nn stne salya aktmamam iin emniyet kemerine
bir havlu sarlmt. O da uyuyakalmt, annemle babamsa
ksk sesle, pek de umursamadm yetikin meseleleri hakknda
konuuyorlard.
Ne kadar uyuduumu bilmiyorum ama uyandmda da
rda dolunay vard. Aydnlk bir geceydi ve arabalarla dolu bir
otobanda yol alyorduk. Annemle babamn benim hakkmda
konutuunu duydum.
Annem araba kullanan babama, "Onu korumaya devam
edemeyiz," diye fsldad. "Bir sabah uyanp byle olmayaca
n varsayamayz nk gerek bu, Nate. Bununla ba etmeyi

renmesi iin ona yardmc olmalyz. Bu gibi durumlardan

kanmaya almak. .. "


"Yani kurda kuzu emanet eder gibi onu ylece okula gnde
rip... " dedi babam fkeyle ama cmlesini bitirmedi nk dikiz
aynasndan, baktm grmt.
"Kurda kuzu emanet etmek ne demek?" diye sordum uykulu
bir halde.
"Uyumaya devam et, Auggie," dedi babam yumuak bir sesle.
"Okulda herkes bana bakacak," dedim birden alamaya
balayarak.
Annem, "Tatlm," dedi. n koltuktan dnp elini elimin
stne koydu. "stemiyorsan bunu yapmak zorunda olmadn

18

biliyorsun. Ama okul mdrne seni anlattk ve o da seninle


tanmay ok istiyor."
"Ona ne anlattnz?"
"Ne kadar komik, nazik ve zeki olduunu. Alt yandayken

Ejderha Svarisi'ni okuduunu sylediimde, 'Vay canna, bu


ocukla tanmam gerek!' dedi."
"Ona baka bir ey sylediniz mi?"
Annem bana glmsedi. Glmsqii beni adeta kucaklyordu.
"Ona tm ameliyatlarn ve ne kadar cesur olduunu anlattm."
"Yani benim neye benzediimi biliyor mu?" diye sordum.

"ey, geen yaz Montauk'ta ekilen fotoraflan gtrmtk,"


dedi babam. "Ona btn ailemizin fotoraflarn gsterdik. Ve
senin teknede o pisibaln .tutarkenki halini!"
"Sen de mi oradaydn?" tiraf etmeliyim ki babam da bu iin
iinde olduu iin biraz hayal kmklna uramtm.
"Evet, onunla ikimiz de konutuk," dedi babam. "Gerekten
ok nazik bir adam."
"Ondan holanrsn," dedi annem.
Birden ikisi de ayn taraftaym gibi hissettim.
"Bir dakika, onunla ne zaman tantnz?"
"Geen yl bize okulu gezdirmiti," dedi annem.
"Geen yl m?" dedim. "Yani bunu btn bir yl boyunca
ndnz ve bana sylemediniz, yle mi?"
"Kabul edilip edilmeyeceinden bile emin deildik, Auggie,"

cevap verdi annem. "ok zor girilen bir okul. Olduka uzun
bir kabul sreci var. Seni bou bouna heyecanlandrmann

mlam yoktu."
"Yine de haklsn, Auggie, geen ay okula kabul edildiini
Grendiimizde sana sylememiz gerekirdi," dedi babam.
"Tekrar dndm de, evet, sanrm sylemeliydik," dedi

mnem

i ekerek.
19

N\te.iz

"Eve gelen kadnn bu ile bir ilgisi var myd?" diye sordum.
"Bana o testi yapan kadnn."
"Evet, aslnda ..." dedi annem; sulu grnyordu. "Evet."
"Bana onun bir IQ testi olduunu sylemitin."
"Biliyorum, pekala, o bir beyaz yaland," diye cevaplad.
"Aslnda, okula girebilmen iin gemen gereken bir snavd. Bu
arada olduka iyi bir not almtn."
"Yani yalan syledin."
Annem glmsemeye alarak, "Beyaz yalan ama evet. z
gnm," dedi ama glmsemesine karlk vermediimi grnce
nne dnp ileri bakt.
"Kurda kuzu emanet etmek ne demek?" diye sordum.
Annem i ekip babama bir "bak" att.
Babam dikiz aynasndan bakarak, "yle dememeliydim," dedi.
"Doru deildi. Mesele u ki, annenle ben seni ok seviyoruz ve
mmkn olan her ekilde korumak istiyoruz. Ama bazen bunu
farkl ekillerde yapmak istiyoruz, o kadar."
Kollarm kavuturarak, "Okula gitmek istemiyorum," diye
karlk verdim.
"Bu senin iin iyi olacak, Auggie," dedi annem.
Camdan dar bakarak, "Belki gelecek yl giderim," dedim.
"Bu yl gitmen daha iyi olur, Auggie," dedi annem. "Neden,
biliyor musun? Beinci snfa balayacaksn ve senin gibi okula
yeni kaydolmu bir sr ocuk olacak. Oradaki tek yeni ocuk
olmayacaksn."
"Bana benzeyen tek ocuk ben olacam."
"Bunun senin iin kolay bir sre olacan syleyemem
nk byle dnmeyecek kadar akllsn," dedi annem. "Ama
senin iin iyi olacak, Auggie. Bir sr arkada edineceksin. Ve
benimleyken asla renemeyecein eyleri reneceksin." Kol
tuunda yeniden dnp bana bakt. "Bize okulu gezdirirlerken

20

- J". Po.Jo.c.io

fen laboratuvarnda ne grdk biliyor musun? Yumurtadan yeni


km kk bir civciv. O kadar tatlyd ki! Aslnda bana senin
bebekliini anmsatt... kocaman kahverengi gzlerini..."
Genelde bebekliim hakknda konumalar houma giderdi.
Bazen kk bir top gibi kvrlmay, bana sarlmalarn ve beni
pcklere bomalarn isterdim. Bebek olmay, hibir ey bil
mediim zamanlar zlyordum. Ama o an havamda deildim.
"Gitmek istemiyorum," dedim.

"una ne dersin; en azndan karar vermeden nce Bay


Toto'yla tanamaz msn?"
"Bay Toto mu?"
"Okulun mdr," dedi annem.
"Bay Toto mu?" diye tekrarladm.
Babam glmseyip dikiz aynasndan bana bakarak, "Bili
yorum!" dedi. "Buna inanabiliyor musun, Auggie? Yani dnya
zerinde kim Toto gibi bir soyadna sahip olmay kabul eder ki?"
Bunu grmelerini istemememe ramen glmsedim. Babam
en istemediim anlarda bile beni gldrebilen tek insand. O
herkesi gldrrd.
"Ne var, biliyor musun Auggie, hoparlrden o ismi duymak
iin bile okula gitmelisin!" dedi babam heyecanla. "Bunun ne
kadar komik olacan dnebiliyor musun? Deneme, deneme?
Bay Toto aranyor!" T iz bir yal kadn sesiyle konuuyordu.
"Merhaba, Bay Toto! Grdm kadaryla bugn biraz geriden
geliyorsunuz! Yoksa yine popo st m dtnz, ne talihsizlik
ama!"
Glmeye baladm. Nedeni, komik olduunu dnmemden
ok, artk kzgn olmak istemememdi.
"Daha kts de olabilirdi tabii!" Babamn ses tonu nor
male dnmt. "Annenle niversitedeyken Bayan Popo diye
bir profesrmz vard."

21

N\.tcize.

Annem de glmeye balamt.


"Gerekten mi?" diye sordum.
Annem yemin edercesine elini kaldrp, "Roberta Popo," dedi.
"Kocaman yanaklar vard," dedi babam.
"Nate!" dedi annem.
"Ne? Sadece kocaman yanaklar vard dedim."
Annem glerek ban iki yana sallad.
"Ne yapmamz gerektiini biliyorum!" dedi babam heyecanla.
"Onlar buluturmalyz! Dnebiliyor musunuz? Bayan Popo,
Bay Toto'yla tann. Bay Toto, bu Bayan Popo. Evlenebilir ve
bir sr kk popi yapabilirler."
Annem ban sallayarak, "Zavall Bay Toto," dedi. "Auggie
daha adamla tanmad bile, Nate!"
Via uyku sersemliiyle, "Bay Toto da kim?" diye sordu. Daha
yeni uyanmt.
"Yeni okulumun mdr," diye cevapladm.

zz

Bav Tolo .lranvor

Eer yeni okulumdan birka ocukla da tanacam bilseydim,


Bay Toto'yla tanmak konusunda ok daha gergin olurdum. Ama
bilmiyordum, bu yzden genellikle kkrdyordum. Babamn Bay
Toto'nun ismiyle ilgili yapn espriler aklmdan kmyordu. Dola
ysyla okullarn almasndan birka hafta nce annemle Beecher
Ortaokulu'na gittiimizde

ay Toto'nun

girite bizi beklediini

grr grmez kkrdamaya baladm. Geri hi hayalimdeki gibi


grnmyordu. Galiba kocaman bir poposu olacan sanm
bm ama yoktu. Hatta olduka normal grnyordu. Uzun ve
inceydi. Yalyd ama ok yal deildi. Nazik grnyordu. nce
annemin elini skt.
"Merhaba Bay Toto, sizi yeniden grmek ok gzel," dedi
annem. "Bu benim olum, August."
Bay Toto dorudan bana bakp glmsedi ve bayla onaylad.
Skmam iin elini uzatt.
"Merhaba, August," dedi normal bir ses tonuyla. "Seninle
tantma memnun oldum."
Ayaklarna bakp elimi elinin iine brakrken, "Merhaba,"
diye geveledim. Krmz Adidas'lar vard.
Ayakkablar yerine yzne bakmam iin eildi. "Annen ve
baban, seninle ilgili bir sr ey anlatt."
"Ne gibi eyler mesela?" diye sordum.
"Efendim?"
"Tatlm, biraz daha yksek sesle konumalsn," dedi annem.

23

Gevelememeye alarak, "Ne gibi eyler?" dedim. tiraf


etmeliyim ki gevelemek gibi kt bir alkanlm var.
"Pekala, okumay sevmen gibi," dedi Bay Toto, "ve harika
bir ressam olman gibi." Beyaz kirpiklerle evrili, iri, mavi gzleri
vard. "Ayrca anladm kadaryla fen bilimleriyle ilgileniyormu
sun, doru mu?"
Bam sallayarak, "H h," dedim.
"Beecher'da harika semeli fen derslerimiz var, belki onlar
dan birini alrsn?"
"H h," dedim ama semelinin ne olduuna dair hibir
fikrim yoktu.
"O halde okulda tur atmaya hazr msn?"

"imdi mi?"
Glmseyerek ayaa kalkarken, "Sinemaya gideceimizi mi
dnmtn?" dedi.
Sulayc ses tonumu taknarak anneme, "Okulu gezeceimizi
sylememitin," dedim.
Annem, ''Auggie..." diye balad.
.

Bay Toto elini uzatarak, "Sorun yok, August," dedi. "Sz

veryorum.

"

Sanrm elini tutmam istiyordu ama ben onunki yerine


anneminkini tuttum. Bay Toto glmsedi ve giriten ieriye
doru yrmeye balad.
Annem elimi hafife skt ama bunun "Seni seviyorum"
sk m, yoksa "zgnm" sk m olduunu bilmiyordum.
Sanrm ikisinden de biraz vard.
Daha nce iine girdiim tek okul Via'nnkiydi; annem ve
babamla ablamn bahar konserlerinde ark sylemesini izlemek
gibi eyler iin giderdik. Ama bu okul olduka farklyd. Daha
kkt. Hastane gibi kokuyordu.

24

llaziX Havan arcia

Bay Toto'yu birka koridor boyunca takip ettik. Etrafta ok


fazla insan yoktu. Olan birka kiiyse beni fark etmi gibi grn
myordu, geri bunun nedeni beni grmemeleri de olabilirdi.
Yrrken annemin arkasna saklanyordum. Biliyorum, kulaa
bebeke geliyor ama o srada kendimi ok cesur hissetmiyordum.
zerinde ORTAOKUL MDR yazan kiik bir odaya
geldik. eride bir masa ve masann arkasnda da nazik grnml
bir kadn vard.

Bay Toto, "Bu Bayan Garda," derken kadn anneme glm


seyip gzliinii kard ve sandalyesinden kalkt.
Annem elini skp, "lsabel Pullman. Memnun oldum," dedi.
"Ve bu da August," dedi Bay Toto. Annem ne kmam iin
biraz kenara kayd. Ardndan daha nce milyon kez grdm

feV oldu. Bam kaldrp baktmda Bayan Garda'nn gzleri


ere evrildi. O kadar hzlyd ki yziinn geri kalannda hibir

driiklik olmad iin kimse fark etmedi. Gerekten parlak bir


elumsemesi vard.
"Seninle tanmak byk zevk, August," dedi skmam iin
dini uzatrken.

Elimi uzatp sessizce, "Merhaba," dedim ama yziine bak_..

-1c. istemediim iin gzlerimi, bir zincirle boynuna aslm


Fzlune diktim.
"Vay canna, ne kadar gl bir tokalama!" dedi Bayan
Garcia. Elleri scackt.
25

Bay Toto, "Bu ocuun ldrc bir el sk var," diye


onaylaynca herkes gld.
"Bana Bayan G diyebilirsin," dedi Bayan Garda. Sanrm
benimle konuuyordu ama ben masasndaki eyalara bakyor
dum. "Bana herkes byle seslenir: 'Bayan G, dolabmn ifresini
unuttum', 'Bayan G, ge kad alabilir miyim', 'Bayan G, semeli
dersimi deitirmek istiyorum.'"
Bay Toto, "Burada ileri aslnda Bayan G yrtyor," dedi
ve bu herkesi yeniden gldrd.
Bayan Garda, "Her sabah yedi buuktan itibaren burada
ym," diye devam etti. Hala bana bakyordu, bense tokalarnn
zerinde kk, mor iekler bulunan kahverengi sandaletlerine
bakyordum. "Yani herhangi bir eye ihtiyacn olursa, bana gele
bilirsin, August. Bana her eyi sorabilirsin."
"Tamam," diye geveledim.

"Ah, u tatl bebee bakn," dedi annem, Bayan Garda'nn


panosundaki fotoraf lardan birini gstererek. "Sizin mi?"
"Tanrm, tabii ki hayr!" dedi Bayan Garda kocaman bir
glmsemeyle; bu seferki, parlak glmsemesinden olduka fark
lyd. "Bunu iltifat olarak kabul ediyorum. O benim torunum."
"ok sevimli!" dedi annem ban sallayarak. "Ka aylk?"
"O fotorafta sannn be aylkt. Ama imdi byd. Ne

redeyse sekiz yanda!"


Annem glmseyip ban sallayarak, "Vay canna," d(!di.
"Pekala, gerekten ok yakkl."
Bayan Garda, "Teekkr ederim," dedi ve torunuyla ilgili bir
ey daha syleyecekmi gibi ban sallad. Ama birden glmse
yii biraz soldu. "Hepimiz August' a ok iyi bakacaz," dedi ve
annemin elini tutup hafife skt. Y zne baktmda annemin
de en az benim kadar gergin olduunu anladm. Sannn Bayan
Garda' dan holanmtm, en azndan parlak glmsemesini
taknmad zamanlarda.

26

JacK VJ'ill. J-alia:n ve .Cha:rlof.f.e

Bay Toto'yu Bayan Garcia'nn masasnn karsndaki kk


odasna doru takip ettik. Kapsn kapayp masasna otururken
konuuyordu ama sylediklerini pek dinlemiyordum. Masasn
daki eyalara bakyordum. Havada szlyormu gibi grnen
yerkre ve yzeyinde kk aynalar bulunan Rubik kp gibi
eyler vard. Ofisini ok beenmitim. rencilerinin yapt ve
sanki nemlilermi gibi erevelenip duvara aslm kk resim
ve

izimlerden holanmtm.
Annem, Bay Toto'nun masasnn karsndaki sandalyeye

oturdu, hemen yannda bir sandalye daha olmasna ramen


yannda durmay tercih ettim.
"Neden sizin kendi odanz varken Bayan G'nin yok?" diye
sordum.
"Yani neden bir ofisim olduunu mu soruyorsun?"
"leri onun yrttn sylemitiniz."

"Ah! ey, aslnda aka yapyordum. Bayan G, benim asista


mmdr."
"Bay Toto, ortaokulun mdr," diye aklad annem.
"Peki, size Bay T diyorlar m?" diye sordum, bu onu g
lmsetti.
"Bay T'nin kim olduunu biliyor musun?" dedi. Sanki birini
taklit ediyormu gibi komik, kaln bir sesle, "Aptallara acrm?"2
dedi.
1

Mr. T;

esas

ad Laurence Tureaud olan Amerikal aktr. "Aptallara acnn,"

Rock:: 3'te geen nl repliidir. (.n.)

27

Neden bahsettii hakknda bir fikrim yokn.


"Her neyse, hayr," dedi Bay Toto ban sallayarak. "Kimse
bana Bay T diye hitap etmiyor. Geri arkamdan bilmediim pek
ok ey sylendiini tahmin edebiliyorum. Sonuta, benimki
gibi bir soyadla yaamak pek de kolay deil, ne demek istediimi
anlyorsundur... "
Bu noktada gldm itiraf etmeliyim nk ne demek
istediini kesinlikle anlyordum.
"Annemle babamn Bayan Popo diye bir retmeni varm,"
dedim.
Annem, "Auggie!" dedi ama Bay Toto gld.
" te o ktym," dedi ban sallayarak. "Sanrm halimden
ikayet etmemeliyim. Neyse, bak bugn iin neler planladm,
August... "
Bay Toto' nun masasnn arkasndaki ereveli bir resmi
gstererek, "O bir balkaba m?" diye sordum.
"Auggie, tatlm, ltfen Bay Toto'nun szn kesme," dedi
annem.
"Beendin mi?" Bay Toto dnp resme bakt. "Ben de be
eniyorum. Ve evet, ben de onu bir balkaba sanmtm ama
onu bana veren rencim onun aslnda bir balkaba deil de ...
pekala, buna hazr msn? Benim portrem olduunu syledi! SO..
rarm sana August, sence balkabana benzer bir halim var m?"
"Hayr," diye cevapladm ama aslnda benzediini d
nyordum. Glmsediinde yanaklarnn ald ekil nedense
Cadlar Bayram'nda oyulan balkabaklarn andryordu. Bunu
dndm anda durumun ne kadar gln olduunu fark
ettim: Yanaklar, Bay Toto. Hafife gldm. Bam sallayp elimle
azm kapadm.
Bay Toto zihnimden geenleri okuyabiliyormu gibi glmsedi.

28

- J. Po.Jo.c.io

Tam bir ey daha syleyecektim ki ofisin dndan gelen


sesleri duydum. ocuk sesleri. Abartmyorum; kalbim bir anda
dnyann en uzun mesafeli maratonunu komuum gibi atmaya
balad. Glmsemem suratmda donakald.
Mesele u ki, kkken yeni ocuklarla tanmay dert
etmezdim nk tantm herkes benim gibi kk olurdu.
Kk ocuklarn hislerinizi incitmek iin bir ey sylememeleri
gzeldir, geri bazen syledikleri eyler incitici olabilir. Yine de
ne

dediklerinin tam olarak bilincinde deillerdir. Ama byk

ocuklar ne sylediini bilir. Ve bu benim iin kesinlikle elenceli

deil. nceki sene sam uzatmamn nedenlerinden biri, perem


lerimin gzlerimi kapamasyd. Bu sayede grmek istemediim
eyleri grmeyebiliyorum.
Bayan Garda kapy alp ban ieri uzatt.
"Geldiler, Bay Toto."
"Kim geldi?" diye sordum.
Bay Toto, Bayan Garcia'ya, "Teekkrler," dedi. "August, bu

yd ana snfnda olacak baz rencilerle tanmann senin iin


J olacan dndm. Sana okulu gsterebilir, etrafta bir tur
:

mrabilirler."

"Kimseyle tanmak istemiyorum," dedim anneme.


Birden Bay Toto nme geip ellerini omuzlarma koydu.
F.ilip yumuack bir sesle kulama, "Sorun yok, August. Onlar

ip ocuklar, sana sz veriyorum," dedi.


Annem, "yi olacaksn, Auggie," diye tm gcyle fsldad.
Baka bir ey diyemeden Bay Toto ofisinin kapsn at.
"eri girin, ocuklar," deyince ieri iki olan ile bir kz girdi.
Hibiri bana ya da anneme bakmyor, kapnn yannda durup
mnlci hayatlar buna balym gibi Bay Toto'ya bakyorlard.
'

29

"Geldiiniz iin teekkrler ocuklar, hem de okulun ba


lamasna daha bir ay olmasna ramen!" dedi Bay Toto. "Gzel
bir yaz geirdiniz mit
Hepsi onaylarcasna ban sallad ama hibiri bir ey sy
lemedi.
"Harika, harika," dedi Bay Toto. "Pekala ocuklar, bu yl
okulumuza katlan yeni rencilerimizden August'la tanmanz
istiyorum; August, bu ocuklar anaokulundan beri Beecher
Ortaokulu'nun rencisidir, tabii ilkokul binasndaydlar ama
ortaokul programmz ezbere bilirler. Ve hepinizin ayn snfta
olacan dnrsek, okul balamadan birbirinizi tanmanzn
iyi olacan dndm. Tamam m? Pekala ocuklar, bu August.
August, bu Jack Will."
Jack Will bana bakp elini uzatt. Tokalatmzda hafife
glmseyerek, "Selam, n dedi

ve

hzla yere bakt.

"Bu Julian," dedi Bay Toto.


Julian da, "Selam," deyip Jack Will'in yaptnn aynsn
yapt; elimi skt, zoraki bir ekilde glmsedi ve hzla yere bakt.
"Ve Charlotte," dedi Bay Toto.
Charlotte hayatm boyunca grdm en sar salara sahipti.
Elimi skmad ama hafife el sallayp glmseyerek, "Merhaba,
August. Tantmza memnun oldum," dedi.
Yere bakp, "Merhaba," dedim. Parlak yeil Crocs'lan vard.
Bay Toto ellerini birletirip, "Pekala," dedi. ''August'u okulda
kk bir tura karabileceinizi sanyorum, ocuklar. Belki
nc kattan balarsnz. Yanl bilmiyorsam snfnz o katta
olacak, 301 numara. Bayan G, acaba?.. "
Bayan Garda, "301 numara," diye bard br odadan.
"301." Bay Toto ban sallad. "Ardndan August'u bilgisayar

odasna ve laboratuvara gtrrsnz. Sonra da ikinci kattaki

30

P. J. PaJQCio

ktphaneye ve konferans salonuna bakarsnz. Yemekhaneye


de gidersiniz."
"Mzik odasna da gtrelim mi?" diye sordu Julian.
"Evet, iyi fikir," dedi Bay Toto. "August, bir mzik aleti
alyor musun?"
"Hayr," dedim. Tam olarak kulaklarm olmad iin bu,
konumaktan pek holandm bir konu deildir. Yani, tabii ki
kulaklarm var, sadece normal kulaklara benzemiyorlar.
"Pekala, yine de mzik odasndan holanabilirsin," dedi Bay
Toto. "Olduka eitli perksyon aletlerimiz var."
Annem ona bakmam iin abalayarak, "August, bateri almay
lrenmek istiyordun," dedi. Ama peremlerle gizlenmi baklarm
&yToto'nun masasnn altna,yapm eski bir sakza dikilmiti.
"Harika! Tamam, o halde gezinize balayabilirsiniz," dedi

Bay Toto. "Ama," anneme bakt, "yarm saat sonra burada olun,
a.mam m?"

Sanrm annem ban sallamt.


"Senin iin de uygun mu, August?"
Cevap vermedim.
"Uygun mu, August?" diye tekrarlad annem. Ona baktm.

Ne kadar kzgn olduumu grmesini istiyordum. Ama sonra

JiizUn grdm ve sadece bam yukar aa salladm. Benden

daha ok korkmu grnyordu.


Dier ocuklar kapya ynelmiti, ben de onlar takip ettim.
"Birazdan grrz," dedi annem, sesi normalden biraz

daha yksek kmt. Karlk vermedim.

31

Bvx Tu:r

Jack Will, Julian ve Charlotte'la birlikte geni merdivene kan


byk bir koridorda ilerledim. nc kata karken kimse bir
ey sylemedi.
Merdiveni ktmzda iki taraf kaplarla dolu, kk bir
koridorda ilerlemeye baladk. Julian zerinde 301 yazan kapy at.
"Buras ana snfmz," dedi yan ak kapnn nnde durarak.
"Bayan Petosa snf retmenimiz. Ana snf retmeni olarak
fena olmadn sylerler. Ama matematik dersini alanlar ok
zorluyormu diye duydum."
"Bu doru deil," dedi Charlotte. "Geen yl ablam onun
dersine girmiti ve ok nazik biri olduunu sylyor."
"Ben yle duymadm," diye cevaplad Julian, "ama neyse."
Kapy kapayp koridorda yrmeye devam etti.
"Buras laboratuvar," dedi bir sonraki kapya gelince. Ve tpk
iki saniye nceki gibi, aralk kapnn nnde durup konumaya
balad. Bir kez olsun yzme bakmad ki bu benim iin sorun
deildi nk ben de ona bakmyordum. "Fen dersine kimin
gireceini okulun ilk gnne kadar bilemezsin ama Bay Haller'
isteyebilirsin. Derste kocaman bir tuba alar."
"

O bir kornet," dedi Charlotte.

"Hayr, tubayd," dedi Julian, kapy kaparken.


Jack Will, Julian' itip kapy aarak, "Dostum, izin ver de
ieri baksn," dedi.
"stiyorsan gir," dedi Julian. Bana ilk defa bakyordu.

32

P.. J. Po.Jo.c.io

Omuz silkip kapya doru yrdm. Julian, yanndan ge


tiim srada yanllkla ona dokunmamdan korkuyormu gibi
kenara kayd.
"Grecek pek bir ey yok," dedi arkamdan gelirken. Oda
daki eyalara iaret etmeye balad. "u inkbatr. u siyah ey
karatahta. Bunlar sra. Bunlar sandalyeler. uradaki Bunsen
lambas. Bu tebeir. Bu da tahta silgisi."
"Tahta silgisinin ne olduun.o bildiinden eminim," dedi
Charlotte. Sesi biraz Via'nnki gibi kmt.
"Ne bildiini nereden bileyim?" diye karlk verdi Julian.
9&.y Toto, onun daha nce hi okula gitmediini sylemiti."
Charlotte bana, "Tahta silgisinin ne olduunu biliyorsun,
deil mi?" diye sordu.
O kadar gergindim ki yere bakmaktan baka ne yapacam
JI. da syleyeceimi bilemediimi itiraf ediyorum.

"it, konuabiliyor musun?" diye sordu Jack Will.


"H h." Bam yukar aa salladm. Hala hibirine do
rudan bakmamtm.
"Tahta silgisinin ne olduunu biliyorsun, deil mi?" diye
mrdu Jack Will.
"Tabii ki!" diye geveledim.
Julian omuzlarn silkerek, "Burada grlecek bir ey olma

tln sylemitim," dedi.


"Bir sorum var..." dedim sesimi sakin tutmaya alarak.

-ey, ana snf tam olarak nedir? Ders gibi bir ey mi?"

"Hayr, o senin grubun," diye aklad Charlotte, Julian'n


.-n grmezden gelerek. "Sabahlar okula geldiinde buraya
sleceksin, snf retmenin yoklama alacak ve bunun gibi eyler.

Ha- ne kadar gerek bir snf olmasa da oras senin ana snfn.
l5mi tabii ki bir snf ama... "

"Sanrm anlad, Chprlotte," dedi Jack Will.

33

"Anladn m?" diye sordu Charlotte.


"H h." Bam yukar aa salladm.
"Tamam, haydi buradan gidelim," dediJack Will yrmeye
balayarak.
"Jack, bekle, sorulan cevaplamamz gerekiyor," dedi Charlotte.
Jack Will dnerken hafife gzlerini devirdi.
"Baka sorun var m?" diye sordu.
"ey, hayr," dedim. "Ah, aslnda evet. Adn Jack mi yoksa
Jack Will mi?"
"Jack adm. Will de soyadm."

"Ah, Bay Toto seniJack Will diye tantrd iin ben de... "
"Hah! Adnn Jackwill olduunu dndn!" diye gld Julian.
"Evet, baz insanlar bana adm ve soyadmla seslenir," dedi
Jack omuzlarn silkerek. "Nedenini bilmiyorum. Her neyse,
artk gidebilir miyiz?"
"imdi de konferans salonuna gidelim," dedi Charlotte,
laboratuvar kna ynelerek. "Oras olduka havaldr. Houna
gidecek, August."

34

Xonierans Salon -a

kinci kata giderken Charlotte kesinlikle hi susmad. Geen yl


sahneledikleri Oliver! adl oyunu anlatyordu. Kz olmasna ramen
Oliver' o oynamt. Bunu sylerken konferans salonunun ift
kanatl kaplarn itip at. Odann dier ucunda sahne vard.
Charlotte sahneye doru sekmeye balad. Julian peinden

kotu, sonra koridorun yansnda arkasna dnd.


Onu takip etmem iin; "Haydi, gelin!" dedi yksek sesle.
Ben de gittim.
"O gece yzlerce izleyici vard," dedi Charlotte, hala Oliver!'dan
bahsettiini anlamam bir-iki saniyemi ald. "ok ama ok gergin
dim. Bir sr repliim ve sylemem gereken bir dolu ark vard.
ok ok ok ok zordu!" Benimle konumasna ramen bana
pek bakmyordu. "Al gecesi ailem ta en arkada, u an Jack'in
olduu yerdeydi ama klar kapal olduunda o kadar arkay
gremiyorsun. Ben de, 'Annemler nerede? Annemler nerede?'
deyip duruyordum. Sonra geen ylki tiyatro retmenim Bay
Resnick, 'Charlotte, assolist gibi davranmay kes!' dedi. Ben de,
'peki', dedim. Sonra annemleri grdm ve her ey yoluna girdi.
Tek bir replii bile unutmadm."
O konuurkenJulian'n gz ucuyla bana baktn fark ettim.

Bu, insanlar sk sk yaparken grdm bir eydir. Baktklarn


bilmediimi sanyorlar ama balarn ei biimlerinden bunu
anlayabiliyorum. Jack'in nereye gittiini grmek iin bam evir
dim. Salonun arka tarafnda duruyor, sklm gibi grnyordu.

"Her yl bir oyun sahm;liyoruz," dedi Charlotte.

35

Julian alayla, "Okul tiyatrosunda rol almak isteyeceini


sanmyorum, Charlotte," dedi.
"Oyunun 'iinde' olmadan da oyunda olabilirsin," dedi
Charlotte bana bakarak. "Iklandrmada olabilirsin. Arka fonu
boyayabilirsin."

"Ah, tabii ya, yaasn!" dedi Julian, delirmi bu der gibi


parman sallayarak.
'Ama istemiyorsan semeli sahne sanatlar dersini almak
zorunda deilsin," dedi Charlotte omuzlarn silkerek. "Dans,
koro ya da bando da var. Liderlik var."
Julian, "Sadece inekler liderlii seer," diye araya girdi.
Charlotte, "Julian, ok iren davranyorsun!" dedi ama bu
Julian' gldrd.
"Semeli fen alacam," dedim.
"Harika!" dedi Charlotte.
Julian dorudan bana bakt. "Fen byk muhtemelle en
zor semeli derstir," dedi. 'nma ama daha nce hi okula
gitmediysen nasl birdenbire semeli fen alabilecek kadar zeki
olduunu sanabiliyorsun ki? Yani daha nce fen dersi aldn m?
Gerek fen bilimini kastediyorum, u eitim setlerini."
"H h." Bam yukar aa salladm.
"Evde eitim grm, Julian!" dedi Charlotte.
"Yani retmenler evine mi gelmi?" diye sordu Julian, kafas
karm grnyordu.
"Hayr, annesi retmi!"
"retmen miymi ki?"
'1\nnen retmen mi?" diye sordu Charlotte.
"Hayr, " dedm.
"O zaman gerek bir retmen deil!" dedi Julian sylemek
istediini kantlam gibi grnerek. "Bunu kastediyordum. Gerek
olmayan bir retmen nasl fen dersi verebilir ki?"

36

- J. PaJlle.io

"ste.sinden geleCeine eminim," dedi Charlotte bana bakarak.

Jack, "Haydi artk ktphaneye gidelim," dedi, sesi gerekten

bdckn kyordu.
Julian bana, "Neden san bu kadar uzun?" diye sordu. Sinir
olmu gibiydi.
Ne diyeceimi bilemediim iin omuzlarm silkmekle yetindim.
"Sana bir ey sorabilir miyim?"
Tekrar omuzlarm silktim. Zaten soru sormam myd?
"Yznn olay ne? Yani yangnda falan m kaldn?"
"Julian, ok kabasn!" dedi Charlotte.
"Kabalk yapmyorum," dedi Julian, "sadece bir soru soru
orum. Bay Toto istersek ona soru sorabileceimizi sylemiti."
"Ama byle kaba bir oru deil. Ayrca o byle domu. Bay
Toto sylemiti. Dinlememisin."
"Hi de bile, dinledim!" dedi Julian. "Sadece belki yangnda

da kalmtr diye dnmtm."


"Tanrm, Julian," dedi Jack. "Kapa eneni."
"Sen kapa eneni!" diye bard Julian.
"Haydi, August," dedi Jack. "Ktphaneye gidelim."
Jack'e doru yrdm ve peinden konferans salonundan

Unm. ift kanatl kaplar benim iin tuttu ve tam karken,


brlk vermem iin adeta meydan okurcasna dorudan yzme
bal:t. Ben de baktm. Sonra iimden gelerek glmsedim. Ne
dmini bilmiyorum. Bazen alayacakm gibi hissettiimde bunu
aaedeyse-glecek hissine evirebiliyorum. O srada hissettiim
tef de aynen byle olmalyd nk glmsedim, hatta neredeyse

l.brdayacaktm. Mesele u ki, beni ok iyi tanmayan insanlar,


mranmn biiminden dolay glmseyip glmsemediimi her
mman

anlayamayabiliyor. Azmn kenarlar dier insanlarnki

&ibi yukar

doru kvrlmyor, bunun yerine yzm boyunca

37

uzuyor. Ama her naslsa Jack Will glmsediimi anlad ve o


da bana glmsedi.
Julian ve Charlotte yanmza gelmeden nce, "Julian pisliin
tekidir," dedi. "Ama senin de bir noktada konuman gerekecek,
dostum." Bunu sanki bana yardm etmeye alyormu gibi cid
diyetle sylemiti. Julian ve Charlotte yanmza gelirken bam
salladm. Hepimiz bir an iin bamz ne eik, sessizce durduk.
Ardndan Julian'a baktm.
"Bu arada 'ihtimalle' demeliydin."
"Sen neden bahsediyorsun?"
"Biraz nce 'muhtemelle' dedin."
"Hayr, demedim!"
"Evet, dedin," dedi Charlotte ban sallayarak. "Fen kolu
byk muhtem.elle ok zordur, dedin. Seni duydum."
"Kesinlikle yle bir ey demedim," diye srar etti.
"Her neyse," dedi Jack. "Gidelim artk."
"Evet, gidelim artk," dedi Charlotte, Jack'i merdivenden
aa takip ederken. Pelerinden gitmeye baladm ama Julian
birden nme geip geriye doru sendelememe neden oldu.

"Ah, zgnm!" dedi.


Ama bana bakndan, hi de zgn olmadn anlamtm.

38

l.nlana

Ofise dndmzde annem, Bay Toto'yla konuuyordu. Gel


diimizi nce Bayan Garcia grd, biz ieri girerken o parlak
glmsemesiyle bize bakt.
"Pekala August, ne dnyorsun? Grdklerin houna gitti
mi?" diye sordu.
Anneme bakarken bam sallayp, "H h," dedim.
Jack, Julian ve Charlotte kapnn yannda duruyordu; sanki
nereye gideceklerinden ya da onlara hala ihtiya duyulup duyul
madndan emin deillerdi. Benimle tanmadan nce onlara
"baka ne sylendiini merak ettim.
"Kk civcivi grdn m?" diye sordu annem.
Bam iki yana sallarken Julian, "Fen dersinde kullanlan
c:M:ivlerden mi bahsediyorsunuz? Onlar her okul ylnn sonunda

bir iftlie verilir," diye aklad.


Annem hayal krklyla, "Ah," dedi.
"Ama her yl burada yenileri yumurtlanyor," diye ekledi
julian. "Yani August onlar baharda grebilir."

"Ah, iyi," dedi annem bana bakarak. "ok tatllard, August."


Bakalarnn yanndayken benimle bebekmiim gibi konu
mamasn

dilerdim.

"Pekala August, ocuklar sana etraf yeterince gsterdi mi,


daha fazlasn grmek ister misin? Seni spor salonuna
etrmelerini sylemeyi unutmuum."
"Biz yine de gtrdk, ,Bay Toto," dedi Julian.

39

"Harika!" dedi Bay Toto.


"Ben ona tiyatrodan ve dier baz semeli derslerden bah
settim," dedi Charlotte. "Ah, hayr," dedi birden. "Ona resim
atlyesini gstermeyi unuttuk."
"Sorun deil," dedi Bay Toto.
"Ama imdi gsterebiliriz," diye nerdi Charlotte.
Anneme, "Bizim Via'y almamz gerekmiyor muydu?" diye
sordum.
Bu, gerekten gitmek istersem anneme vereceim iaretti.

"Ah, haklsn," dedi annem kalkarak. Saatine bakyormu


gibi yapt. "Hepinizden zr dilerim. Saatin ka olduunu fark
etmemiim. Kzm yeni okulundan almamz gerekiyor. Bugn
okulda gayriresmi bir geziye gitti de." Yalan deildi; Via bugn
gerekten de yeni okuluna gz atmaya gitmiti. Yalan ksm, onu
okuldan alacak olmamzd nk almayacaktk. Daha sonra
babamla eve gelecekti.
Bay Toto ayaa kalkarken, "Hangi okula gidiyor?" diye sordu.
"Bu smestr Faulkner Lisesi'ne balyor."
"Vay canna, o okula girmek hi kolay deildir. Aferin ona."
Annem ban sallayarak, "Teekkrler," dedi. "Biraz zor
olacak geri. A treniyle

86.

Cadde'ye, oradan da uzun hat oto

bsyle ta Dou Yakas'na... Bu ekilde yol bir saat sryor ama


arabayla sadece on be dakika."
"Buna deecektir. Faulkner'a giren birka ocuk tanyorum,
oray ok seviyorlar."
El antasn ekitirerek, "Gerekten gitmemiz gerekiyor,
anne," dedim.
Ardndan hzl saylabilecek bir ekilde vedalatk. Bay Toto
byle birdenbire gitmemize arm gibiydi; sadece Julian yznden
kendimi biraz kt hissetsem de bu konuda Jack ve Charlotte'
da sulayp sulamayacan merak ettim.

40

P. J. Pwo

"Herkes ok nazikti," dedim ginneden nce.


Bay Toto srtma hafife vurarak, "Seni rencim olarak
grmek iin sabrszlanyorum," dedi.
Jack, Charlotte ve Julian'a, "Hoa kaln," dedim ama bam
kaldrp bakmadm, aslnda binadan kana kadar hibir yere
bakmadm.

41

Okuldan kp sokan yarsna geldikten sonra annem, "Ee...


nasl geti? Beendin mi?" diye sordu.
"Henz deil, anne. Eve gidince."
Eve girer girmez odama koup kendimi yataa attm. Anne
min neler olduunu anlamadnn farkndaydm, sanrm ben
de ne olduunu bilmiyordum. Ayn anda hem zgn hem de
birazck mutluydum, yine alamakl-glme haline brnmtm.
Kpeim Papatya beni takip edip odama girdi ve yatama
srayp tm yzm yalamaya balad.
"Hanimi benim kzm?" dedim babamn sesini taklit ederek.
"Hanimi?"
Annem, "Her ey yolunda m, tatlm?" diye sordu. Yanma
orurmak istedi ama Papatya yata boydan boya kaplamn. "zr
dilerim,Papatya."Onu kenara iterek yataa oturdu. "O ocuklar
sana kar nazik deil miydi, Auggie?"
"Ah, hayr," dedim ksmen yalan syleyerek. "Gayet iyilerdi."
"Peki, nazik davrandlar m? BayToto onlarn ne kadar tatl
ocuklar olduunu anlatabilmek iin kendini paralad."
"H h." Bam salladm ama Papatya'ya bakyordum, arka
bacan sarki pireden kanyormu gibi istemsizce sallayana kadar
bumunu pmeye ve kulann arkasn kamaya devam ettim.
"Julian denen ocuk olduka nazik grnOVordu," dedi annem.

"Ah, hayr, o en az nazik olanyd. AmaJack'ten holandm.


O nazikti, adnn Jack Will olduunu sanmtm ama sadece
Jack'mi."

42

P. J". PWD

"Bir dakika, belki de onlar kartryorumdur. Koyu renk


salarn ne doru tarayan hangisiydi?"
"Julian."
"O nazik deil miydi?"
"Hayr, deildi."

"Ah." Bir an iin bunu dnd. "Anladm; yetikinlerin


nnde baka, ocuklarn yannda baka davranan ocuklardan
m?"
"Evet, sanrm."
Ban sallayarak, "Ah, onlardan nefret ederim," dedi.
Papatya'dan gzlerimi ayrmadan, "Bana, 'Hey, August, yznn olay da ne? Bir yangnda falan m kaldn?' diye sordu,"
dedim.
Annem hibir ey sylemedi. Bam kaldrp baktmda
dehete dm haldeydi.
"Knc bir ekilde sylemedi," dedim abucak. "Sadece sordu."
Annem ban sallad.
"Ama Jack'ten gerekten holandm," dedim. "'Kapa eneni,
Julian,' falan dedi. Charlotte da, 'ok kabasn, Julian,' dedi."
Annem tekrar ban sallad. Bann armasna engel olmak
istermi gibi parmaklarn alnna bastrd.
"ok zgnm, Auggie," dedi sessizce. Yanaklar kpkrmzyd.
"Hayr, nemli deil anne, gerekten."
"Tatlm, istemiyorsan okula gitmek zorunda deilsin."
"stiyorum," dedim.
"Auggie ..."
"Gerekten, anne. stiyorum." Ve yalan sylemiyordum.

43

IlX i:n Heveca:n

Tamam, itiraf ediyorum, okulun ilk gn o kadar gergindim ki


midemdeki kelebekler daha ok iimde uuan gvercinlermi
gibi geliyordu. Muhtemelen annemle babam da biraz gergindi
ama benim iin heyecanlanm gibi davranyorlard; Via'nn
okulunun da ilk gn olduu iin evden kmadan nce foto
raflarmz ektiler.
Daha birka gn ncesine kadar okula gidip gitmeyeceime
karar verememitik. Okul turumdan sonra annem de babam da
gidip gitmemem konusunda fikir deitirdiler. Bu sefer gitme
mem gerektiini syleyen annem, gitmem gerektiini savunansa
babamd. Babam Julian'la baa kmamdan gurur duyduunu
ve olduka gl bir adama dntm sylemiti. Anneme
de tm bu sre boyunca hakl olann o olduunu sylediini
duymutum. Ama annemin bundan o kadar da emin olmadn
grebiliyordum. Babam, okulum metro istasyonuna giden yolun
stnde olduu iin Via'yla birlikte beni brakmak istediklerini
sylediinde annem hep birlikte gideceimiz iin rahatladt. Sa
nrm ben de rahatlamtm.
Beecher Ortaokulu evimizden sadece birka sokak tede
olmasna ramen daha nce oraya sadece bir-iki kez gitmitim.
Genelde ocuklarn grltyle kouturduu yerlerden uzak dur
maya alrm. Oturduumuz sokakta herkes beni bilir, ben de
onlar tanrm. Buradaki her tulay, aac ve kaldrm atlan
bilirim. Her zaman pencere nnde oturan Bayan Grimaldi'yi,
sokakta ku gibi slk alarak gidip gelen yal adam tanrm.

44

- J. Po.lo.cio

Annemin reklerimizi ald kedeki arkteriyi, bana "eke


rim" diyen ve beni her grdklerinde lolipop veren garsonlarn

alt kafeyi bilirim. North River Heigh 'taki mahallemizi


severim, bu yzden bu sokaklarda yrrken her eyin yeni gibi
gelmesi ok garipti. Milyonlarca kez getiim Amesfort Caddesi

bugn nedense bambaka grnyordu. Otobs bekleyen, bebek


arabalarn iten bir sr insan vard.
Amesfort'tan karsya gecip Heights Meydan'na yneldik.
.

Via her zamanki gibi yanmda yryor, annemle babam ise


arkamzdan geliyordu. Keyi dner dnmez okulun nnde
duran yzlerce ocuk grdk. Kk gruplar halinde toplanm
konuuyor, glen ya da dier velilerle konuan ailelerinin yannda
duruyorlard. Bam eik ,tuttum.
Via kulama, "Herkes en az senin kadar gergin," dedi.
'"Bugnn herkesin ilk gn olduunu unutma, tamam m?"
Bay Toto okul giriinde renci ve velileri karlyordu.
O ana kadar kt bir ey olmadn kabul etmem gerekirdi.
Kimsenin bana baktn, hatta beni fark ettiini bile grmemi
tim. Sadece bir kez bam kaldrdmda birka kzn bana doru

baktn ve elleriyle azlarn kapayarak fsldatn grdm


ama onlar grdm fark edince baka yne baktlar.
n kapya varmtk.

"Tamam, buraya kadar, koca adam," dedi babam, ellerini


omuzlarma koyarak.
"Harika bir ilk gn geir. Seni seviyorum," dedi Via sarlp
perek.
"Sen de," dedim.
Babam sarlarak, "Seni seviyorum, Auggie," dedi.
"Hoa kaln. "
Ardndan annem sarld ama alamak zere olduunu his
sediyordum ve bu beni gerekten utandrrd; bu yzden ona
hzlca sarldm, sonra da dnp okula girdim.
45

ltililler

Dorudan nc kattaki

301 no.lu snfa gittim. nceden o

kk turu attma memnundum nk tam olarak nereye


gideceimi bildiim iin bam bir kez olsun kaldrmadm. Baz
ocuklarn bu sefer kesinlikle bana baktn fark ettim. Her
zamanki yaptm yapp grmemi gibi davrandm.
Snfa girdiimde retmen tahtaya bir eyler yazyor, renciler
de sralara oturuyordu. Sralar yarm ay eklinde, tahtaya dnk
olarak yerletirilmiti; bana bakmalarnn daha zor olacan
dnerek arkaya yakn olan orta ksmdaki sralardan birini
setim. Hala eik olan bam, sadece peremlerimin arasndan
herkesin ayan grmeme yetecek kadar kaldryordum. Sralar
dolmaya balaynca kimsenin yanmdaki sralara oturmadn
fark ettim. Birka kez birileri yanma oturacak gibi oldu ama
son anda vazgeip baka bir yere oturdular.
"Merhaba, August." Charlotte snfn n tarafndaki sralar
dan birine otururken bana hafife el sallad. Neden biri snfn
n tarafnda oturmak ister, hi anlamam.

"Selam," dedim karlk vermek iin bam sallayarak.


Ardndan Julian'n snfn n tarafnda, Charlotte'n birka
sra ilerisinde oturmu, birileriyle konutuunu grdm. Beni
grdn biliyordum ama selam vermemiti.
Birden yanma biri oturdu. Jack Will'di. Jack.
Ban bana doru sallayp, "N'aber?" dedi.
"Selam Jack," derken elimi salladm ama bu yaptmdan
hemen piman oldum nk bu pek de haval gelmemiti.

46

P. .:r. Po.JIWG

retmen bize dnerek, "Tamam ocuklar, tamam, snfl


Yerlein artk," dedi. Tahtaya ismini -Bayan Petosa- yazmt.
Ltfen herkes kendine bir sra bulsun. eri girin," dedi snfa
o

an giren birka ocua. "Orada ve tam urada yer var."


Beni henz fark etmemiti.
"imdi, ilk olarak konumay brakmanz ve. . . "
Beni fark etti.
" . . . srt antalarnz yere koyup se,5siz olmanz istiyorum."
Saniyenin milyonda biri kadar tereddt etti ama beni grd

an biliyordum. Dediim gibi, artk buna alm.


"Yoklama alp oturma dzenini iaretleyeceim," dedi ma
sasnn ucuna oturarak. nnde dzgnce sra halinde yer
letirilmi blmeli dosyalar vard. ''Adnz sylediimde yanma
gelin, size zerinde adnzn yazd dosyay vereceim. inde
ders programnz ve ifreli dolap kilidinizi bulacaksnz ama ben
syleyinceye kadar dosyalar amayn. Baz dolaplarn bu snfn
hemen dnda deil, koridorun sonunda olduu konusunda
sizi uyarmalym ve siz sormadan syleyeyim; hayr, dolabnz ve

li.lidinizi deitiremezsiniz. Dersin sonunda zamanmz kalrsa

birbirimizi daha iyi tanmaya alacaz, tamam m? Pekala..."


Masasndaki klipsli dosyay ald ve yksek sesle isimleri
okumaya balad.
"Tamam, pekala, Julian Albans?" diye sordu ban kaldrarak.
Julian elini kaldrp, "Burada," dedi.
Bayan Petooa, "Merhaba, Julian," dedikten sonra yerini oturma
planna yazd. lk dosyay alp ona uzatt. "Dosyan alabilirsin,"
dedi ciddiyetle. Julian kalkp dosyay ald. "Ximena Chin?"
simleri okurken her renciye birer dosya verdi. Listede
ilerledike birka sra tede iki ocuk tek bir sraya oturduu
halde yanmn hala bo olduunu fark ettim. Bayan Petosa o iki
uk arasndan imdiden yetikin gibi grnen, iriyar Henry
47

M.u.c.izt.

Joplin'i ardnda, "Henry, urada bo bir sra var. Neden


oraya gemiyorsun?" dedi.
Bayan Petosa dosyay verdi ve yanmdaki sray iaret etti.
Dorudan ona bakmasam da antasn yerde srkleyiinden bile
Henr y' nin yanma gelmek istemediini anlayabiliyordum, adeta
ar ekimde ilerliyor gibiydi. Ardndan antasn aramzda bir
duvar oluturacak srasnn zerine grltyle koydu.
Bayan Petosa, "Maya Markowitz?" diyordu.
Drt sra yanmdaki kz, "Burada," dedi.
"Miles Noury?"
Henry'yle oturan ocuk, "Burada," dedi. Srasna dnerken
Henry'ye "zavall ocuk" bak att.
''August Pullman?"
Elimi hafife kaldrarak, "Burada," dedim sessizce.
Dosyam almaya gittiimde, "Merhaba, August," dedi glmseyerek. Snfn nnde durduum o birka saniyede snftaki
baklarn srtm adeta yaktn hissedebiliyordum ama srama
dnerken herkes yere bakyordu. Yapmamamz sylendii halde
herkes kilidini amakla urayordu ama ben kendimi tuttum.
Bisikletimde de kullandm iin bu tarz kilitleri amakta gayet
iyiydim. Henry kendininkini amaya alyor ama bir trl
beceremiyordu. Sinirlenmeye ve sessizce kfretmeye balamt.
Bayan Petosa kalan birka ismi de ard. Son isim Jack
Will'di.
Dosyasn Jack'e verdikten sonra, "Tamam, herkes kilidinin
ifresini unutmayaca, gvenli bir yere yazsn, olur mu? Ama eer
unutursanz, ki bu her dnem bir iki kez olur, Bayan Garda'da
tm ifrelerin listesi var. Haydi, imdi kilitleri dosyalarnzdan
karp amaya aln. Geri bazlarnzn bunu yapmaya oktan
baladn grebiliyorum," dedi. Bunu sylerken Henr y' ye bak
yordu. "Bu esnada ben de size biraz kendimi anlataym. Sonra

48

it J". Po.Jt.eio
siz de biraz kendinizden bahsedersiniz ve biz de ey... birbirimizi

tanrz. Kulaa iyi geliyor, deil mi? Pekala."

Herkese glmsedi, yine de en ok bana glmsyormu gibi


hissediyordum. Bayan Garcia'nnki gibi parlak bir glmseme
deildi, daha ok normal bir glmsemeydi. inden gelerek
glmsyormu gibi. Kafamdaki retmenlerden ok farkl
grnyordu. Sanrm onun ]immy Neutron izgi dizisindeki

Bayan Fowl gibi olmasn beklemitim; banda byk bir topuz

olan yal bir kadn. Ama Bayan Petsa erkeksi sa kesimi ve


tnii andran bol bluzuyla Yldz Savlar: Blm IVteki Mon
Mothma'ya benziyordu.
Arkasn dnp tahtaya bir eyler yazmaya balad.
Henry hala kilidini aamamt ve ne zaman baka biri asa,
daha ok sinirleniyordu. Kendiminkini tek seferde aabildiimde
gerekten sinir olmutu. in komik taraf, aramza srt antasn
koymu olmasayd ona kesinlikle yardm teklif ederdim.

49

Sra

Bayan Petosa biraz kendinden bahsetti. Nereli olduu, her zaman


retmenlik yapmak istedii ve alt yl kadar nce Wall Street'teki
iini, "hayalinin" peinden komak ve ocuklara retmenlik
yapmak iin brakt gibi skc eyler anlatt. Szlerini sorumuz
olup olmadn sorarak bitirdi ve Julian elini kaldrd.
"Evet... " smini hatrlayabilmek iin listesine bakmak zorunda
kald. "Julian. "
"Hayallerinizin peinden komanz ok iyiymi," dedi.
"Teekkr ederim!"
"Rica ederim!" Gururla glmsedi.
"Tamam, o zaman neden biraz kendinden bahsetmiyorsun,
Julian? Aslnda imdi herkesin unu yapmasn istiyorum: Hakk
nzda bakalarnn bilmesini istediiniz iki eyi dnn. Aslnda,
bir dakika, kanz Beecher lkokulu' ndan buraya geldi?" Nere
deyse snfn yars elini kaldrd. "Tamam, o halde bir ksmnz
birbirini nceden tanyor. Ama sanrm geri kalannz bu okulrla
yeni, deil mi? Tamam, herkes, hakknda bilinmesini istedii iki
ey dnsn, eer snftan birka kiiyi tanyorsanz, onlarn da
bilmeyecei bir ey bulmaya aln. Tamam m? Pekala. O zaman
Julian'la balayp sradan devam edelim."
Julian yzn buruturdu ve ok ciddi bir ey dnyormu
gibi alnna vurmaya balad.
"Tamam, hazr olduunda balayabilirsin," dedi Bayan Petosa.
"Pekala, ilki. .."

50

- J. Po.Jc.cio

Bayan Petosa szn keserek, "Bana bir iyilik yapn ve konu


maya isminizle balayn, tamam m?" dedi. "Herkesi hatrlamama

yardmc olacaktr."

"Ah, peki. O zaman, adm Julian. Ve kendimle ilgili herkese


mvlemek istediim ilk ey... ksa bir sre nce Wii'm iin Bat
dtground Mystic oyununu aldm ve gerekten muhteem. kincisi
de bu yaz eve pingpong masas almamz."

"ok gzel, masa tenisine baylr!m," dedi Bayan Petosa.


julian' a sorusu olan var m?"

Miles denilen ocuk, "Battleground Mystic tek kiilik bir oyun

mu yoksa oklu oynanabiliyor mu?" diye sordu.


sen

"O tarz sorular deil, ocuklar," dedi Bayan Petosa. "Tamam,


neler sylemek istersin..." Muhtemelen ne en yakn o olduu

iin Charlotte 'a iaret etmiti.


"Ah, pekala." Charlotte sanki tam olarak ne diyeceini
biliyormu gibi hi tereddtsz konumaya balad: "Benim
adm Charlotte. ki kz kardeim var ve getiimiz temmuzda

Suki adn verdiimiz bir yavru kpeimiz oldu. Onu bir hayvan
barnandan aldk, inanlmaz tatl bir ey!"
"Bu harika, Charlotte, teekkrler," dedi Bayan Petosa.
Tamam, srada kim var?"

51

"Kurda kuzu emanet etmek." Bir varl, baklmas, saklanmas

ve

korunmas iin ona en ok zarar verecek olana teslim etmek.


nceki gece Google'da aratmtm. Bayan Petosa ismimi
sylediinde ve sra birden bana geldiinde ite tam da bunu
dnyordum.
"Benim adm August," dedim ve evet, biraz gevelemitim.
"Ne?" dedi biri.
"Tatlm, b iraz daha yksek sesle konuur musun?" dedi
Bayan Petosa.
"Benim adm August," dedim daha yksek sesle ve bam
kaldrmak iin kendimi zorladm.
"ey. . . Via adnda bir ablam ve Papatya adnda da bir kpeim var. Ve ey... bu kadar."
"Harika," dedi Bayan Petosa. 'i\.ugust'a sorusu olan var m?"
Kimse bir ey demedi.
"Tamam, sra sende," dedi Jack'e.
"Bekleyin, benim August'a bir sorum var," dedi Julian etini
kaldrarak. "Neden sann arkasnda rg var? Padawan eysi
falan m?"
"H h," dedim omuz silkme ile ba sallama aras bir hareket
yaparak.
Bayan Petosa bana glmseyerek, "Padawan eysi de nedir?"
diye sordu.

"Yldz Savalar'nda var," diye cevaplad Julian. "Padawan'lar,


Jedi radr."

52

Il . .T. Po.llWD

. ilgin," dedi Bayan Petosa bana bakarak. "Peki, Yldz


lan' na dkn msn, August?"
"Sanrm." Bam salladm ama bakmadm nk o an
aslnda srann altna girmek istiyordum.
"En sevdiin karakter kim?" diye sordu Julian. O kadar da
kt biri olmayabileceini dnmeye balamtm.

"Jango Fett. "

"Peki ya Darth Sidious? Ondan da holanyor musun?"


"Tamam ocuklar, Yldz Savlan'u teneffste konuabilir
siniz," dedi Bayan Petosa neeyle. "Haydi, devam edelim. Daha

min hakknda hibir ey duymadk," dedi Jack' e.

Konuma sras Jack'teydi ama azndan kan tek bir sz

bile duymadm itiraf etmliyim. Belki kimse Darth Sidious


olayn anlamamt, belki de Julian kt bir ey demek isteme

miti. Ama Yldz Savlan: Blm III - Sith'in ntikam ' nda Darth
Sidious'n yz Sith yldrmyla feci ekilde yanarak bozuluyordu.
Cildi buru buru oluyor ve yz de adeta eriyordu.
Gz ucuyla baknca Julian'n da bana baktn grdm.
mt, ne dediini gayet iyi biliyordu.

53

llaziK Ola.av Se

Zil aldnda snfta hazrlanma sesleri ykseldi ve herkes kmak


iin ayakland. Ders programma baktm ve bir sonraki dersimin
321 no.lu snfta ngilizce olduunu grdm. Ana snftan birinin
o yne doru gidip gitmediini grmek iin durmadm; sadece
snftan kp koridoru getim ve mmkn olduunca n taraftan
uzaa oturdum. San sakall, olduka uzun boylu bir retmen
tahtaya bir eyler yazyordu.
renciler kk gruplar halinde konuup glerek ieri
girdi ama onlara bakmadm. Ksaca sylemek gerekirse, ana s
nf ta yaananlarn ayns oldu; bir nceki derste olmayan birka
ocukla akalaan Jack dnda kimse yanma oturmad. Jack'in
popler ocuklardan biri olduunu grebiliyordum. Bir sr
arkada vard. nsanlar gldrebiliyordu.
kinci zil aldnda herkes sustu, retmen dnp bize ba
karak isminin Bay Browne olduunu syledi ve hemen ardndan
dnem boyunca neler yapacamz anlatmaya balad. Za

Ktmlma ve Shen of the Sea kitaplar arasnda bir yerde beni fark
etti ama hi duraksamadan konumaya devam etti.
O konuurken genelde defterime bir eyler karalyordum
ama arada bir snftakilere de gz atyordum. Charlotte snftayd.
Julian ve Henry de. Miles yoktu.
Bay Browne tahtaya byk harflerle bir ey yazmt:

-G-R-E-T-!
54

- J. PaJo.cio

"Tamam, herkes defterinin ilk sayfasnn st ksmna bunu


pzsn.

"

Biz isteini yerine getirirken, "Pekala, kim bana retinin ne

olduunu syleyecek? inizde bilen var m?" diye sordu.


Kimse elini kaldrmad.
Bay Browne glmseyip ban sallad ve tahtaya yeniden

punak iin arkasn dnd.

GRETLER = GEREKTEN ONEML EYLER


HAKKINDAK KURALLAR!
"zdeyi gibi mi?" diye sordu biri.
"zdeyi gibi!" dedi Bav, Browne, tahtaya yazmaya devam
derken bayla onaylayarak. "nl bir sz gibi. Sakzmzdan kan
fallar gibi. Sizi motive eden herhangi bir deyi ya da temel kural.
Kmcas, reti gerekten nemli eylerle ilgili karar vereceimiz
aman bize yol gsteren herhangi bir eydir."
Tm bunlar tahtaya yazd, ardndan dnp bize bakt.
"Peki, gerekten nemli birka ey syleyebilir misiniz?"
Birka renci elini kaldrd ve sz alnca cevap verdiler. Bay
Browne da bunlar gerekten ama gerekten batan savma bir
syla tahtaya geirdi.

KURALLAR. OKUL PROJELER. EV DEV.


Arkasn bile dnmeden yazmaya devam ederek, "Baka?"
diye sordu. "Aklnza ne geliyorsa syleyin."

ALE. EBEVEYN. EVCL HAYVANLAR.


Bir kz, "evre!" diye bard.
Tahtaya,

55

EVRE
yazdktan sonra altna

DNYAM iZ!
diye ekledi.
Reid denilen ocuk, "Kpekbalklar; nk okyanustaki
l eyleri yiyorlar," deyince Bay Browne,

KPEKBALIKLARI
yazd.
"Arlar!" "Emniyet kemeri!" "Geri dnm!" "Arkadalar!"
"Tamam," dedi Bay Browne hepsini tahtaya yazarak. Bitirdiinde arkasn dnp tekrar bize bakt. "Ama hibiriniz en
nemli eyi sylemedi."
Fikirlerimiz tkenmi bir halde ona baktk.
"Tanr m?" dedi bir ocuk ama Bay Browne tahtaya yazsa
da arad cevabn bu olmadn anlamtm. Baka bir ey de
meden tahtaya,

KiM OLDUGUMUZ!

yazd.
"Kim olduumuz," dedi, konuurken tahtadaki iki kelimenin

altn izerek. "Kim olduumuz! Biz! Deil mi? Nasl bir insansnz?

En nemli ey bu deil midir? Bu, kendimize srekli sormamz


gereken bir soru deil mi? Ben nasl bir insanm?"
"inizde okul kapsnn yanndaki levhada ne yazdn fark
eden var m? Kimse orada ne yazdn okudu mu? Hi kimse mi?"
Snfa baknd ama kimse cevab bilmiyordu.

56

- J. Po.IQ.CO

"zerinde 'Kendini Bil' yazyor," dedi glmseyip ban


sallayarak. "Buraya gelmenizin sebebi de tam olarak bu."
Jack, "Ben ngilizce renmek olduunu sanyordum," de
yince herkes gld.

''Ah, tabii, o da var!" dedi Bay Browne, bu karln olduka


haval bulmutum. Arkasn dnp tahtaya kocaman harflerle
boydan boya yazmaya balad:

BAY BROWNE'IN EYLL GRETS:


HAKLI OLMAK LE NAZK OLMAK ARASINDA
SEM YAPMANIZ GEREKTIGINDE.
NAZK OLMAYI SEN.
"Pekala ocuklar," dedi yeniden bize dnerek, "defterlerinizde
yeni bir blm amanz ve balna Bay Browne'n retileri
yazmanz istiyorum."
Biz dediini yaparken konumaya devam etti: "lk sayfann
tepesine bugnn tarihini yazn. Bundan byle her ayn banda
tahtaya yeni bir Bay Browne retisi yazacam ve siz de onu
defterlerinize geireceksiniz. Ardndan o retiyi ve ne anlama
gddiini tartacaz. Ay sonunda o retiyle ve size ifade ettikleriyle
ilgili bir kompozisyon yazacaksnz. Bylece ylsonu geldiinde
yannzda gtrebileceiniz, kendinize ait bir reti listeniz olacak.
"Tatil devi olarak btn rencilerimin kendi zgn reti
lerini bulmalarn ve bunlar bir kartpostala yazp yazn gittikleri
den bana atmalarn isterim."
smini bilmediim bir kz, "nsanlar bunu gerekten yapyor

mu?" diye sordu.

"Ah, evet!" diye cevaplad. "nsanlar bunu gerekten yapyor.


Bu okuldan mezun olduktan yllar sonra bile kefettikleri yeni

iretileri gnderen rencilerim oldu. Bu gerekten harika bir ey."


Duraksayarak sakaln svazlad.

57

"Ama neyse, yaza daha ok var, farkndaym," diye takld


ve

bu hepimizi gldrd. "Pekala, ben yoklama alrken siz biraz

rahatlayn, sonra size yl boyunca yapacamz elenceli eylerden


bahsedeceim. ngilizcede tabii." Bunu sylerken Jack'i iaret etti
ki bu da komikti. Tm snf tekrar gld.
Bay Browne'n eyll retisini defterime yazarken birden
okuldan holanacam anladm. Ne olursa olsun.

58

Ogle \Tea.egi

Via beni ortaokuldaki le yemekleri konusunda uyarmt,


yani zor olacan tahmin etmem gerekirdi. Sadece bu kadar
zor olmasn beklemiyordum. zetlemek gerekirse, tm beinci
snflar ayn anda yemekhaneye doluuyor, itiip kakarak ve
yksek sesle konuarak farkl masalara dalyorlard. Nbeti
retmenlerden biri yer ayrmann yasak olduunu sylemiti
ama ne demek istediini anlamamtm. Belki dier renciler

de anlamamt nk hemen herkes arkadana yer ayryordu.


Bir masaya oturmaya altm ama yan sandalyedeki ocuk, "Ah,
zgnm ama burada bir bakas oturuyor," dedi.
Ben de bo bir masaya geip koturmacann bitmesini ve
nbeti retmenin ne yapacamz sylemesini bekledim.
retmen yemekhane kurallarn anlatmaya balaynca Jack Will'in
nerede oturduunu grebilmek iin etrafa bakndm ama bulun
duum yerden onu gremiyordum. retmen ilk masalardakileri
tepsilerini alp tezgahta sraya gemesi iin arrken ocuklar
Jt!mekhaneye gelmeye devam ediyordu. Julian, Henry ve Miles
Jt!mekhanenin arka tarafndaki bir masada oturuyordu.
Annem bana peynirli sandvi, kraker ve bir kutu meyve suyu
iti, bu yzden benim masam arldnda sraya girmeme
gerek yoktu. Srt antam ap beslenme antam karmaya ve
sandvicimin sanl olduu alminyum folyoyu syrmaya odak
lanmtm.
zlendiimi bakmadan anlayabiliyordum. nsanlarn birbirini
drttn, gz ucuyla bana baktklarn biliyordum. imdiye
59

dek bu tarz baklara altm dnyordum ama sanrm


alamamtm.
Kzlarn oturduu bir masada hakkmda fsldaldn
biliyordum nk elleriyle azlarn kapayarak konuuyorlard.
Baklar ve fsltlar benimle ilgiliydi.
Yemek yeme biimimden nefret ediyorum nk yerken ne
kadar garip grndm biliyorum. Bebekken yark damamn
dzeltilmesi iin ameliyat oldum, drt yandayken bir operasyon
daha geirdim ama hala damamda bir delik var. Birka yl nce
ortodontik dzeltme ameliyat geirdiim halde yemei azmn
n tarafyla inemek zorundaym. Bir doum gn partisine
kadar nasl grndm fark etmemitim b ile; ocuklardan
biri doum gn ocuunun annesine benim yanmda oturmak
istemediini, yemek yerken azmdan srekli krntlar ktn
sylemiti. ocuun kabalk etmek istemediini biliyordum ama
sonradan ba byk belaya girmi, annesi telefonla annemi ara
yarak zr dilemiti. Partiden eve dndmde tuvalete gidip
nasl inediimi grebilmek iin aynann nnde t uzlu kraker
yemeye balamtm. ocuk haklyd. Kaplumbaa gibi yiyordum,
tabii bir kaplumbaann nasl yediini biliyorsanz. T pk tarih
ncesi bataklk yaratklar gibi.

60

\Taz masas

Merhaba, buras dolu mu?"


Bam kaldrdmda, daha nce hi grmediim bir kz,
yemek dolu bir tepsiyle masamn karsnda duruyordu. Uzun ve
dalgal salar kahverengiydi, mor bar iareti baskl, kahverengi
bir tirt giymiti.
"Ee, hayr."
Tepsisini masaya koydu, srt antasn yere brakt ve karma
oturdu. Tabandaki peynirli makarnay yemeye balad.
"k," dedi ilk lokmasn yutnktan sonra. "Ben de sandvi
getirmeliymiim."
Bam sallayarak, "H h," dedim.
"Ben Summer, bu arada. Senin adn ne?"
"'August. "

"yiymi. "
Tepsi tayan baka bir kz masaya gelerek, "Summer!" dedi.
9Neden burada oturuyorsun? Masaya gelsene."
"Oras ok kalabalkt," diye cevaplad Summer. "Buraya
otursana. Yer var."
br kz bir an kafas karm gibi grnd. Onun birka
dakika nce bana bakarken yakaladm kzlardan biri olduunu

fuk ettim. Elleriyle azlarn kapayp fsldaan kzlardan. Sanrm


Summer da onlarn yanndayd.
"Bo ver," dedi kz uzaklaarak.
Summer bana bakt, glmseyip omuz silkerek peynirli ma
karnasndan bir lokma daha ald.
61

tluc.i:u.

"Hey, isimlerimiz bir anlamda uyumlu," dedi inerken.


Sanrm ne demek istediini anlayamadm fark etti.
Glmseyerek, "Summer? August?"3 dedi. Gzlerin i iri iri
am, ne demek istediini anlamam bekliyordu.
"H h, evet," dedim bir an sonra.
"Buray 'yaza zel' yemek masas yapabiliriz," dedi. "Sadece
yazla ilgili isimleri olanlar oturabilir. Bir bakalm, okulda ad

]une ya da ]ul-y4 olan biri var m?"


"Maya var," dedim.
"Teknik olarak mays bahara giriyor," diye karlk verdi,
"ama eer burada oturmak isterse bir istisna yapabiliriz." Tm
bunlar gerekten dnm gibi konuuyordu. "Julian var.
Julia'y anmsatyor ki o da ]uli dan geliyor."
Hibir ey demedim.
"Snfmda Reid diye bir ocuk var," dedim.
"Evet, Reid'i tanyorum ama o nasl bir yaz ismi ki?"
"Bilmem," dedim omuzlarm silkerek. "Aklma Raid sivri-

sinek ilacn getiriyor. O da yaza zg bir ey saylr."

"Hmn, tamam." Ban sallayp defterini kard. "Ayrca


Bayan Petosa da buraya oturabilir. Ad papatyay andryor ve
bence o da yazla ilgili."
"Bayan Petosa benim ana snfmda," dedim.
"Benim matematik dersime giriyor," dedi yzn burunrarak.

simleri sondan bir nceki sayfaya yazmaya balad.


"Peki, baka kim var?" diye sordu.
le teneffsnn sonuna doru, isterlerse bizimle otura
bilecek retmen ve rencilerin isimleriyle dolu bir liste yaptk.
simlerin ou yazla ilgili deildi ama bir ekilde yaz antnyor
lard. Hatta Jack Will'in ismini bile, "Jack villada tatil yapacak,"
3

(ng.) Yaz. Austos. (.n.)

(ng.) Haziran. Temmuz. (.n.)

62

R. J. Ptl.lo.cio

cmlesinde kullanabildiimizi belirttiimde Summer bunun da


saylabileceini syledi.
"smi yaza dair olmayan biri bizimle onrmak isterse de,"
dedi ciddiyetle, "nazikse izin veririz, tamam m?"
"Tamam," dedim bam sallayarak. "K ismine sahip biri
olsa bile."
"Yklyoruz." Baparman havaya kaldrd.
Summer, gerekten de yaz gibi grnyordu. Bronz bir teni
vard ve gzleri yaprak yeiliydi.

63

Birden Ona

Annemin bir ey hakknda nasl hissettiimi renmek iin


birden ona kadarlk bir lek kullanmak gibi bir huyu var. Bu,
ene ameliyatmdan ksa bir sre sonra balad nk azm
tamamen sarglyd ve konuamyordum. Kala kemiimden bir
para alnm ve daha normal grnmesi iin eneme yerleti
rilmiti, bu yzden birok yerim fena halde aryordu. Annem
bandajlanmdan birini iaret eder, ben de parmaklarm kald
rarak ne kadar acdn anlatmaya alrdm. Bir, azck acyor
demekti. On, ok feci. Ardndan kontrole gittiimizde doktora
neyin dzeltilmesi gerektii gibi eyleri anlatrd. Annem zihnimi
okumakta bazen ok iyidir.
O gnden sonra actan herhangi bir ey iin birden ona
kadarlk lei kullanmay alkanlk haline getirdik. rnein,
sadece boazm yansa bile, "Birden ona?" diye sorar ve ben de,
"," ya da cevabm her neyse onu sylerim.
Okul bittiinde dier veliler ya da bakclar gibi beni girite
bekleyen annemin yanna gittim. Bana sarldktan sonra srduu
ilk ey, "Nasld? Birden ona?" oldu.
Omuzlarm silkerek, "Be" dedim. Buna ok ardn
grebiliyordum.
"Vay canna," dedi, "bu umduumdan bile iyi."
"Via'y alacak myz?"
"Bugn onu Miranda'nm annesi alacak. Srt antan tamam
ister misin, tatlm?" ou beni fark eden ve "gizlice" birbirine
gsteren renci-veli kalabalnn iinde ilerlemeye balamtk.

64

R. J. Po.JAC.io

"Byle iyiyim."
"Ar grnyor, Auggie." antam almaya alt.
ne!" dedim antam geri ekerek. Kalabaln iinde
nden yrmeye baladm.
"Yarn grrz, August." Bu Summer'd. Aksi ynde
ilerliyordu.
"Grrz, Summer," dedim elimi sallayarak.
Sokan karsna geip kalabalktan uzaklatmz anda
annem, "Kimdi o, Auggie?" diye sordu.
"Summer."
"Senin snfndan m?"
"ok snfm var."
"Snflarndan birinden mi?"
"H ayr. "
Annem devam etmemi bekledi ama canm konumak iste
miyordu.
"Yani iyi mi gitti?" dedi. Bana sormak istedii milyonlarca
soru olduunu tahmin edebiliyordum. " Herkes nazik miydi?
retmenlerini sevdin mi?"
"H h."
"Peki ya geen hafta tantn ocuklar? Onlar da nazik
miydi?"
"yilerdi. Jack benimle baya takld."
"Bu harika, tatlm. Ya Julian denen o ocuk?"
Darth Sidious yorumunu dndm. Ama o olay sanki bir
milyon yl nce yaanmt.
"Fena deildi."
"Peki o sarn kz, ad neydi?"
"Charlotte. Anne, herkes nazikti dedim ya."
"Tamam," diye cevaplad annem.
65

Neden anneme biraz kzgn olduumu bilmiyordum ama yle


hissediyordum. Amesfort Caddesi'ni getik ve annem sokamza
gelinceye kadar baka bir ey sylemedi.
"Peki," dedi, "Summer hibir dersinde yoksa onunla nasl
tantn?"
"le yemeinde birlikte oturduk."
Bir ta, futbol topuymu gibi ayaklarmn arasnda sryor,
kaldrmda peinden bir aa bir yukar gidiyordum.
"Tatl biri gibi grnyordu."
"Evet, oyle. "
. l.. "
"C. ok da sevm
"H h, biliyorum," diye cevapladm. "Biraz Gzel ve irkin
gibiyiz."
Annemin tepkisini grmek iin beklemedim. nmdeki
taa tm gcmle tekme atmtm ve kaldrm boyunca tan
peinden komaya baladm.
..

66

Padawan

O akam bamn arkasndaki rgy kestim. Bunu ilk fark


eden babamd.
"Ah, iyi," dedi. "O eyden hi holanmamtm."
Via rgm kestiime inanamad.
"Onu uzatman yllarn ald!" dedi neredeyse kzarak. "Neden
kestin ki?"
"Bilmiyorum," diye cevapladm.
"Biri alay m etti?"
"Hayr."
"Christopher'a keseceini sylemi miydin?"
"Artk arkada bile deiliz!"
"Bu doru deil," dedi. "rgn ylece kestiine inanam
')'Orum," diye ekledi kmsercesine. Sonra da odamdan kp
kapy arkasndan arpt.
Babam beni yatrmaya geldiinde Papatya'yla birbirimize
sokulmu, yatakta uzanyorduk. Papatya'y nazike kenara itip
battaniyenin stne, yanma uzand.
"Pekala, Auggie Ooggie," dedi, "gnn fena deil miydi ger
ekten?" Bu lakab Auggie Ooggie isimli bir sosis kpein olduu

Laff-A-Lympics izgi filminden bulmutu. Drt yalarndayken


benim iin CD'lerini eBay' den alm, zellikle de hastanede
bir sre birlikte izlemitik. O bana Auggie Ooggie der, ben de
ona izgi filmdeki kpein babasna dedii gibi "sevgili ihtiyar
babacm" diye seslenirdim.
"Evet, kesinlikle fena deildi," dedim bam sallayarak.
67

"Btn gece ok sessizdin."


"Sannn yorulmuum. "
"Uzun bir gnd, ha?"
Bam evet anlamnda salladm.
"Ama gerekten fena deil miydi?"
Yine bam salladm. Bir ey demedi, ben de birka saniye
sonra, "Aslnda 'fena deil'den daha iyiydi," dedim.
Alnmdan perek, "Bunu duyduuma ok sevindim, Auggie,"
dedi sessizce. 'l\nlalan annen okul konusunu iyi dnm."
"Evet. Ama istersem gitmeyebilirim, deil mi?"
"Anlamamz buydu, evet," diye cevaplad. "Geri bu, ne
iin gitmek istemediine gre deiir. Sebebini sylemen, bizimle
konuup ne hissettiini ya da kt bir ey olup olmadn anlat
man gerekir. Tamam m? Bizimle konuacana sz verir misin?"
"Evet."
"Peki, bir ey sorabilir miyim? Annene kzgn falan msn?
Btn akam boyunca ona kar ok sinirliydin. Biliyorsun ki
seni okula gndermek konusunda ben de en az onun kadar
suluyum."
"Hayr, o daha sulu. Bu onun fikriydi."
O anda annem kapy tklatarak ban ieri uzatt.
"Sadece iyi geceler dilemek istemitim," dedi. Bir saniyeliine
utanga grnd.

Babam elimi kaldrp anneme sallayarak, "Selam, annecik,"


dedi.
"rgn kestiini duydum," dedi annem, yatan ayakucundaki Papatya'nn yanna ilierek.
"nemli bir ey deil," dedim hemen.
"nemli olduunu sylemedim."
Babam kalkmaya yeltenerek, "Neden bu gece Auggie'yi sen
yatrmyorsun?" dedi. "Zaten halletmem gereken birka i vard.

68

- .:r. Po.Jdcio

yi geceler olumcum." Bu da Auggie Doggie alkanlmzn bir


parasyd, geri ben pek "yi geceler, sevgili ihtiyar babacm"
diyecek havada deildim. Babam, "Seninle gurur duyuyorum,"
dedikten sonra yataktan kalkt.
Annemle babam geceleri beni srayla yatrr. Buna ihtiya
duymamn kulaa biraz ocuka geldiini biliyorum ama biz
byleyiz.
Annem yanma uzanrken babama, "Via'ya bir bakabilir
misin?" dedi.
Babam kap eiinde durup dnd. "Via'nn nesi var?"
"Hibir eyi yok," dedi annem omuzlarn silkerek. "En azn
dan bana sylemiyor. Ama sonuta bugn lisedeki ilk gnyd..."
"Hmn," dedi babam, ardndan parmayla beni iaret edip
gz krpt. "Siz ocuklarn her zaman bir eyi oluyor, deil mi?"
"Skc bir anlar bile yok," dedi annem.
"Skc bir anlar bile yok," diye tekrarlad babam.
Babam kapy kapar kapamaz annem birka haftadr bana
okuduu kitab kard. Rahatlamtm nk benimle "konu
mak" isteyeceini dnyordum ve hi havamda deildim. Ama
annem de konumak istemiyor gibiydi. Sadece kitapta kaldmz
ksma gelinceye kadar sayfalar evirmekle yetindi. Hobbit'in
yansna kadar gelmitik.
'"Durun! Durun!' diye bard Th.orin ama ok geti; heyecanlanan
cceler son oklarn da boa harcam4t ve artk Beom'un onlara verdii
)tl'Ylar ie yaramaz hale gelm4ti.
"O gece kasvetli bir kafileydiler ve sonraki gnlerde kasvetleri

daha da derinleti. Efsunlu pnar amlard ama pnarn tesinde de


)Ol eskisi kadar dolambalyd ve ormanda bir farkllk gremiyorlard. "

Neden bilmiyorum ama bir anda alamaya baladm.


69

Annem kitab brakp beni kollaryla sard. Alamama a


rmam grnyordu. "Bir ey yok," diye fsldad kulama.
"Her ey yoluna girecek."
Burnumu ekerken," zgnm," dedim.
"it," dedi elinin tersiyle gzyalarm silerken. "zgn
olman iin hibir sebep yok ... "
"Neden bu kadar irkin olmak zorundaym, anneciim?"
diye fsldadm.
"Hayr bebeim, yle deilsin... "
"yle olduumu biliyorum."
Yzm pcklere bodu. Suranmn ok aasnda kalan
gzlerimi pt. eri km gibi grnen yanaklarm pt.
Kaplumbaa azm pt.
Bana moral vermek iin gzel eyler syledi ama szleri
yzm deitiremiyordu.

70

Evll Bif.f.ii:nde Haber Veri:ns

Eyll aynn geri kalan zordu. Sabahlar bu kadar erken kalkmaya


alk deildim. Tm bu ev devi' olayna da alk deildim. lk
"ara snav"m ise ay sonunda oldum. Annem bana evde eitim
rirken hi "ara snav" olmazdm. Ayrca artk hi bo vaktimin
olmamasndan da holanmyordum. nceden, istediim zaman
oyun oynayabiliyordum ama artk srekli okul iin bir eyler
yapmam gerekiyormu gibi hissediyordum.
Balarda okulda olmak korkuntu. Girdiim her yeni ders,
ni ocuklar iin beni "dikizlememe" frsatlaryla dolu gibiydi.
Defterlerinin arkasndan ya da bakmadm sandklar anlarda
gizlice bana gz atyorlard. Sanki kapabilecekleri bir mikrobum
varm, yzm bulacym gibi bana hibir ekilde arpmamak
iin yanmdan mmkn olan en uzak yolu seerek geiyorlard.
Daima kalabalk olan koridorlarda henz benimle ilgili hibir
duymam, benden habersiz bir ocukla karlaabiliyordum.

ocuk, sualnna girmeden nce alnan nefesi andran bir ses, kk

bir "hii!" karyordu. Bu, ilk birka hafta boyunca her gn drt
be kez yaand: merdivende, dolaplarn nnde, ktphanede.

Be yz rencili bir okuldu;

eninde sonunda herkes yzm

bir ekilde grecekti. lk birka gnden sonra etrafta hakkmda


konuulduunu anlamtm nk arada srada yanmdan geen

bir ocuk arkadan dirsekliyor ya da ben yanlarndan geerken


5

Wake

Me Up When

Sepcember

End.s. Amerikal punk-rock grubu Green Day'in,

kaybetme his.sine dair arks. (ed.n.)

71

elleriyle azlarn kapayp fsldayorlard. Benimle ilgili neler


konutuklarn hayal edebiliyordum. Aslnda hayal etmeyi hi
denememeyi yelerdim.
Tabii bunlar krc olmak iin yaptklarn sylemiyorum.
Bir kez olsun glmek ya da garip sesler karmak gibi eyler
yapmamlard. Sadece sradan, aptal ocuklard. Bunu biliyor
dum. Aslnda onlara bunu sylemek isterdim. Yani, sorun yok,

garip garnndm biliyorum, rahat rahat bakabilirsin, merak etme,


srmam. Geri okula birdenbire bir Wookie6 balasayd ben de
merak eder, muhtemelen biraz olsun bakardm! Eer Jack ya da
Summer'la yryor olsaydm byk ihtimalle, "Hey, baksanza
Wookie urada," diye fsldardm. Ve eer bu, o srada Wookie'nin
kulana alnrsa, bunu onu krmak iin sylemediimi bilirdi.
Sonuta ben sadece onun bir Wookie olduunun altn izmi
olurdum.
Snfmdaki ocuklarn yzme almas bir haftalarn ald.
Bunlar her gn tm derslere birlikte girdiim ocuklard.
Dier beinci snflarn yzme almasysa iki hafta ald.
Bunlar da yemekhanede, beden eitiminde, ktphanede, mzik
odasnda, bilgisayar dersinde grdm ocuklard.
Okuldaki herkesin almasysa yaklak bir ay srd. Bunlar
dier tm snflardaki ocuklard. Bazlar bykt. Bazlarnn
lgn sa kesimleri vard. Bazlarnn bumunda hzna var;d.
Bazlar sivilceliydi. Ama hibiri benim gibi deildi.

72

Yld Sa(.1(1.lan'nda yer alan, ok tyl, iri

ve

zeki bir rk. (.n.)

JacX V-7111

Birlikte aldmz tm derslerde; tarih, bilgisayar, ngilizce, mzik,


fen ve ana snfta Jack'le taklyordum. Her snfta retmenler bir
oturma dzeni belirliyor ve ben de her seferinde Jack'in yanna
dyordum; ya retmenlere Jack'le yan yana oturtulmamz
sylenmiti ya da bu inanlmaz bir tesadft.
Derslere giderken de birlikte ryorduk. ocuklarn bana
baktn fark ettiini biliyordum ama fark etmemi gibi yapyordu.
Geri bir seferinde sekizinci snftan iri bir ocuk basamaklar
ikier ikier adayarak inerken merdivenin dibinde bize arpt ve
beni yere drd. ocuk kalkmama yardm ederken yzm
grd ve kendini tutamayp sadece, "Vay canna!" dedi. Ardn
dan sanki zerimdeki tozlan silkeliyormu gibi omzuma hafife
vurdu ve arkadalarnn peinden gitti. Neden bilmiyorum ama
Jack'le kahkahalara boulduk.
"Hayatmda grdm en komik yz ifadesiydi!" dedi Jack
sralarmza geerken.
"Gerekten, deil mi!" dedim. "Resmen vay canna dedi!"
"Altna iediine yemin edebilirim!"
O kadar ok glyorduk ki retmenimiz Bay Roche bize
artk susup sakinlememizi syledi.
Daha sonra, Smerlerin gne saatleri yapmas hakkndaki
okumamz bitirdiimizde Jack, "O ocuklar dvmek istemiyor
musun hi?" diye fsldad.
Omuz silktim. "Sanrm istiyo;um. Bilmiyorum."
73

"Ben isterdim. Bence gizli bir su tabancas falan alp bir

ekilde gzlerine monte ennelisin. Bylece biri sana baktnda


suratna su fkrtabilirsin."
"Belki iine amur falan da katarm."
"Hayr hayr, smklbcek ezmesi ile kpek iini kart
racaksn."
"Kesinlikle!" dedim tamamen katlarak.
"ocuklar," dedi Bay Roche snfn dier tarafndan. "Hala
okuyanlar var."
Bamz sallayp kitaplarmza eildik. Ardndan Jack, "Hep
byle mi grneceksin, August? Yani, estetik ameliyat falan olamaz
msn?" diye fsldad.
Glmseyip yzm iaret ettim. "Efendim? Bu estetik
ameliyat olmu halim!"
Jack elini alnna vurdu ve deli gibi glmeye balad.
"Dostum, doktoruna dava amalsn! " dedi kkrtlannn
arasnda.
Bu sefer yle bir koptuk ki Bay Roche gelip yanmzdaki
ocuklarla yerimizi deitirdikten sonra bile glmeye devam ettik.

74

Bay Browne' n ekim retisi yleydi:

EYLEMLERNZ. ANITLARINIZDIR.
Bize bunun binlerce yl nce yaam bir Msrlnn mezar
nda yazdn syledi. Tarih dersinde de Antik Msr' ilemeye
laladmz iin Bay Browne bunun uygun bir reti olduunu
dnmt.
devimiz bu retiyle ilgili dnce ya da hislerimiz hakknda

lir paragraf yazmakt.


Ben bunu yazdm:

Bu reti, yaptmz eylerle amm..ronmamz gerektii anla


mna geliyor. nk en nemli ey eylemlerimizdir. Onlar
grnnmzden ya da sylediklerimizden ok daha nemlidir.
E)lemlerimiz, lmllmz ar. nsanlarn len kahra
manlarn ardndan yaptklar antlara benzer. Msrllann,
Firavunlarn onurlandrmak iin ina ettikleri piramitler
gibi. Ama bizim amtlanmz yerine, insanlarn bize dair
anlarndan oluur. te bu yzden eylemlerimiz, antlarmz
gibidir. T yerine, anlardan ina edilir.

75

Doum gnm 10 Ekim. Doum gnm severim: 10/10. Gece


ya da sabah 10.10'da domu olsaydm gerekten harika olurdu
ama ne yazk ki yle deil. Gece yarsndan hemen sonra domu
um. Yine de doum gnmn haval olduunu dnyorum.
Genelde evde kk bir kutlama yapardk ama bu yl annem
den byk bir bovling partisi istemitim. Annem arm ama
mutlu olmutu. Snftan kimleri armak istediimi sordu, ben
de ana snfmdaki herkesi, bir de Summer' istediimi syledim.
"Bu ok fazla, Auggie," dedi annem.
"Herkesi davet etmem gerekiyor. Birilerinin davet edilmediini
renip krlmasn istemiyorum, tamam m?"
"Tamam," dedi annem onaylayarak. '"Yznn olay ne'
diyen ocuu bile davet etmek istiyor musun?"
"Evet, Julian' da davet edebilirsin," diye cevapladm. "Tan
rm, anne artk bunu unutmalsn."
"B
yorum, hakl sn. "
Birka gn sonra anneme partiye kimlerin geleceini sdrdum.
"Jack Will, Summer. Reid Kingsley. ki Max. Birka ocuk da
gelmeye alacan syledi."
"Mesela kim?"
"Charlotte'n annesi o gn erken saatlerde kznn dans resi
tali olduunu syledi ama eer ayarlayabilirse sonrasnda gelmeye
alacakm. Tristan'm annesi de olunun futbol mandan sonra
gelebileceini syledi."
"Yani bu kadarck m?" dedim. "Bu ... be kii falan yapyor."
76

- J. Po.lD

"Be kiiden fazla, Auggie. Sanrm birok kiinin nceden


yaplm planlan vard," diye karlk verdi annem. Mutfaktaydk,
annem o gn pazardan aldmz armutlar yiyebilmem iin ufak
paralar halinde kesiyordu.
"Ne tr planlar?" diye sordum.
"Bilemiyorum, Auggie. Davetiyeleri biraz ge gnderdik saylr."
"Ama sana ne dediler? Ne gibi nedenleri varm?"
"Herkesin baka baka nedenleri vard, Auggie." Sesi biraz
sklm gibi kyordu. "Tatlm, inan bana, nedenleri nemli
deil. nsanlarn planlan var, hepsi bu."
"Julian ne gibi bir bahane buldu?"
"Aslna bakarsan, bir tek onun annesi davetiyeye cevap ver
medi." Bana bakt. "Sanrm armut dibine dm."
Espri yaptn dnerek gldm ama sonra yapmadn
fark ettim.
"Bu ne demek?"
"Bo ver. Haydi, gidip ellerini yka da yemeini ye."
Sonuta doum gn partim tahmin ettiimden ok daha
kk oldu ama yine de harikayd. Okuldan Jack, Summer,
Reid, Tristan ve iki Max geldi. Christopher da ailesiyle birlikte
ta Bridgeport'tan gelmiti. Ayrca Ben Amcam geldi. Kate Tey
zem ve Po Enitem Boston'dan arabayla geldi ama babaannem
ve dedem k iin Florida'dayd. Elenceliydi nk sonunda
btn yetikinler yan kulvarda bovling oynad ve doum gnm
kutlamaya bir sr insan gelmi gibi oldu.

Cadlar Bav:ran

Ertesi gn le teneffsnde Summer, Cadlar Bayram'nda ne


giyeceimi sordu. Tabii getiimiz Cadlar Bayram'ndan beri
bunu dndm iin hemen cevapladm:
"Boba Fett. "7
"O gn okulda da kostm giyebileceini biliyorsun, deil mi?"

"Ciddi olamazsn. Gerekten mi?"


"Tabii genel olarak kimseyi rahatsz etmedii srece."
"Yani silah gibi eyler yok mu?"
"Kesinlikle."
"Peki ya lazer silahlar?"
"Sanrm lazer silah da bir silah, Auggie."
"Hay aksi ... " dedim bam sallayarak. Boba Fett'in lazer
silah vard.
"En azndan artk kitap karakterleri olarak gelmek zorunda
deiliz. lkokulda bu zorunluydu. Geen yl Oz Bycs'ndeki
Batnn Kt Cads olmutum."

"Ama o bir film, kitap deil ki."


"Efendim?" dedi Summer. "Oz Bycs nce kitapt. Hatta
dnyada en ok sevdiim kitaplardan biri. Birinci snftayken
babam bana her gece onu okurdu."
Sumrner bir eyden heyecanla bahsederken sanki dorudan
gnee bakyormu gibi gzlerini ksyordu.
7

78

Yldt Saw.lan'ndaki

karakterlerden biri. (.n.)

- J". Palacio

Ortak tek dersimiz ngilizce olduundan gn iinde Summer'

neredeyse hi grmyordum. Ama okulda birlikte yediimiz o ilk


gnden sonra her gn yaz masasnda ba baa oturduk.
"Peki, sen ne olacaksn?" diye sordum.
"Henz bilmiyorum. Aslnda iimden geeni biliyorum ama
fazla apalca olmasndan korkuyorum. Biliyor musun, Savanna
ve

grubu bu yl kostm giymeyecekmi. Bunun iin fazla byk

olduklarn dnyorlar."
"Ne? Bu ok aptalca."
"Deil mi?"
"O kzlarn ne dndn umursamadn sanyordum."
Omuzlarn silkip stnden byk bir yudum ald.
Glmseyerek, "Pekala, giek istediin apalca kostm
ne?" diye sordum.
"Glmeyeceine sz ver." U tanarak omuzlar ile kalarn
kaldrd. "Bir tekboynuzlu at."
Glmseyerek sandvicime baktm.
"Hey, glmeyeceine sz vermitin!" diyerek gld.
"Tamam, tamam," dedim. "Ama haklymsn, fazla apalca."
"Biliyorum!" dedi. "Ama her eyi planladm: Kafasn kat
hamurundan yapann, boynuzu altn rengine boyarm, tabii yeleyi
de. . . Harika olacak."
"Tamam." Omuz silktim. "O zaman yapmalsn. Bakalarnn
ne dnd kimin umurunda, deil mi?"
"Belki sadece Cadlar Bayram Geidi'nde giyerim," dedi
parman aklatarak. "Okulda da sadece Gotik kz olurum. Evet,
sanrm byle yapacam."
"yi plan." Bam onaylarcasna salladm.
"Teekkrler, Auggie." Kkrdad. "Seninle ilgili en ok neyi
seviyorum, biliyor musun? Sana her eyi anlatabilirmiim gibi
hissediyorum."
"yle mi?" Bam sallayp baparmam kaldrdm. "Yklruz."

79

OKu:l Fotoraflar

22 Ekim'de okul fotorafmn ekilmesini istemediimi sylesem


herhalde kimse armaz. Kesinlikle mmkn deildi. Ben alma
yaym. Fotorafmn ekilmesine bir sredir izin vermiyordum.
Sanrm buna fobi diyebilirsiniz. Hayr, aslnda bu bir fobi deil.
"Honutsuzluk." Bu kelimeyi Bay Browne'n dersinde yeni
rendim. Fotorafmn ekilmesinden honutsuzum. te, cmle
iinde de kullandm.
Annemin bu konudaki honutsuzluumu bir kenara brakmam
iin abalayacan dnmtm ama bunu yapmad. Vesikalk
fotoraftan yrtmama ramen ne yazk ki snf fotorafnn bir
paras olmaktan kurnlamadm. k. Fotoraf beni grd
anda, az nce limon yemi gibi yzn ekitti. Fotoraf mahvet
tiimi dndnden emindim. En nde onran ocuklardan
biriydim. Glmsemedim, zaten glmseseydim bile kimse
anlamazd.

80

Ksa bir sre nce, grnme almaya balasalar bile kimsenin


bana gerek anlamda dokunmadn fark ettim. Bunu balarda
anlamamtm nk ortaokul, ocuklarn genelde ortalkta bir
birine dokunarak dolat bir yer deildi. Ama geen perembe
en az sevdiim ders olan dansta retmenimiz Bayan Atanabi
beni Ximena Chin'le eletirmeye aln. Daha nce hi kimsenin
"panik atak" geirdiini grmemitim ama hakknda bir eyler
duymutum ve o an Ximena da kesinlikle bir panik atak geirdi.
Gerekten ok gerildi, yznn rengi att ve bir dakika iinde
kelimenin tam anlamyla ter iinde kald, ardndan da hemen
lavaboya gitmesi gerektii gibi aptalca bir mazeret uydurdu. Her
neyse, sannn Bayan Atanabi onun paay kurtarmasna izin
verdi nk sonunda kimse eli dans etmedi.
nceki gn, semeli fen dersinde gizemli tozlar, ieriine
gre asidik ya da bazik olarak snflandrdmz olduka haval bir
deney yapyorduk. Herkes kendi gizemli tozlarn lamlarda stmak
ve gzlem yapmak zorundayd, bu yzden defterlerimizle tozlarn
etrafnda toplamtk. Semeli fen dersindeki sekiz rencinin
yedisi lamn bir tarafnda skm halde sralanmken geriye ka
lan tek renci olarak ben dier tarafta bir bama duruyordum.
Elbette bunu fark etmitim ama Bayan Rubin'in grmemesini
umuyordum nk bu konu hakknda bir ey demesini istemi
yordum. Ama tabii ki fark etti ve tabii ki bir ey syledi.
"ocuklar, u tarafta fazlasyla yer var. Tristan, Nino, o tarafa
gein," dedi ve onlar da bnim tarafma kaydlar. Tristan ve Nino
81

bana kar her zaman idare-eder-derecede-nazikti. Planlarn de


itirip benimle taklacak kadar sper-nazik olmasalar da, selam
verecek ve normal bir ekilde konuacak kadar naziklerdi. Ayrca
Bayan Rubin benim tarafma gemelerini sylediinde yzlerini
ekitmemilerdi bile. Her neyse, her ey yolunda gidiyordu, ta
ki Tristan'n gizemli tozu eriyene kadar. Tozun iinde olduu
alminyum kab lamdan ald ama tam o srada benim tozum
da erimeye balamt, kendi kabm almak iin hareket ettiim
srada elim ok ksa bir anlna eline arpt. Tristan elini yle
hzl ekti ki kendisininkiyle birlikte herkesin alminyum kabn
yere drd.
Bayan Rubin, "Tristan!" diye bard ama tozu yere dkmesi
ya da deneyi mahvetmi olmas Tristan'n umurunda deildi. Tek

derdi, laboratuvar eviyesine mmkn olduunca hzl giderek


ellerini ykamakt. te o an Beecher Ortaokulu'ndakilerin bana
dokunmakla ilgili bir sknts olduunu anladm.
Sanrm bu Saftirik Greg'in Gnl'ndeki lanetli peynir

gibiydi. Hikayede, ocuklar basketbol sahasndaki kfl peynire


dokunurlarsa bitlenmekten korkuyordu. Beecher Ortaokulu'nun
kfl peyniri de bendim.

az

Kosf.\ia.ler

Bana gre Cadlar Bayram dnyadaki en iyi kutlamadr. Hatta


Noel' den bile iyidir. Kostm giye'im. Maske takarm. Maske
ve kostml her ocuk gibi etrafta gezerim ve hi kimse garip
grndm dnmez. Kimse dnp bir daha bakmaz bile.
Kimse beni fark etmez. Kimse beni tanmaz.
Keke her gn Cadl3:r Bayram gibi olsayd. Bylece srekli
maske takardk ve maskelerin altnda nasl grndmz
renmeden nce birbirimizi tanyabilirdik.
Kkken her yere kafamda bir astronot balyla giderdim.
Oyun parkna. Spermarkete. Via'y okuldan almaya. Hatta
yaz ortasnda bile takardm, geri ok scak olduu iin yzm

terlerdi. Sanrm onu birka yl boyunca taktm ama gzmden


ameliyat olduumda brakm;k zorunda kaldm. Galiba yedi ya
ndaydm. Sonrasnda bal bir trl bulamadk. Annem her
yere bakti ama sonunda anneannemin tavan arasnda kaldna
ikna oldu. Aramaya devam etmeye niyeti vard .ama artk bal
takmamaya almtm.
Giydiim tm Cadlar Bayram kostmleriyle fotoraflarm
var. lk Cadlar Bayrammda bir balkabaymm. kincisinde
Winnie the Pooh' daki kaplan Tigger. ncsnde Peter Pan
(babam da Kaptan Kanca olmutu). Drdncsnde Kaptan
Kanca'ydm (babam da Peter Pan olmutu). Beincisinde astro
nottum. Altda Yldz Savlar'ndan Obi-Wan Kenobi. Yedide
klon askeri. Sekizincide Darth Vader' dm. Dokuzuncu Cadlar

83

Bayrammda lk filmindeki maskeli katildim, iskeletimsi mas


keden sahte kan kyordu.
Bu yl Boba Fett olacaktm ama Yldz Sava/an: Blm il

Klonlann Saldn'sndaki ocuk Boba Fett deil. Yldz Salar:


Blm V mparatorun Dn'ndeki yetikin Boba Fett. Annem
-

kostmn her yerde arad ama bulamaynca Boba'nn babas


Jango Fett'in, olununkiyle ayn zrhl kostmn alp yeile
boyad. Sonra da eskimi grnmesini salamak iin bir eyler
yapt. Her neyse, sonunda baya gereki oldu. Annem kostm
yapmakta iyidir.
Ana snfta Cadlar Bayram'nda kimin ne olacan konu
mutuk. Charlotte, HaTrJ Potter'daki Hermione olarak gelecekti.
Jack kurtadam olacakn. Julian' n da Jango Fett olarak karlacam
duymutum ki bu garip bir tesadft. Benim Boba Fett olarak
gelmemden holanacan sanmyordum.
Cadlar Bayram sabah Yia nedense alama krizine girdi. Her
zaman sakin ve soukkanldr ama bu yl birka kez buna benzer
krizler geirmiti. Babam ie ge kalmt ve "Via, haydi gidelim!
Haydi!" deyip duruyordu. Genelde babam sorunlar karsnda
mthi sabrldr ama konu ofise ge kalmaya gelince i deiir;
ne yazk ki barmas Via'y iyice germi ve daha yksek sesle a,
lamasna neden olmutu. Bu yzden annem babama beni okula
brakmasn ve kendisinin Via'yla ilgileneceini syledi. Ardndan
bana hzl bir veda pc verip kostmm giymeden nce
Via'nn odasnda gzden kayboldu.
"Auggie, haydi gidelim artk!" dedi babam. "Yetimem gere,
ken bir toplantm var."
"Daha kostmm bile giymedim!"
"O zaman abuk giy. Be dakikan var. Darda bekliyorum."
Hzla odama gidip Boba Fett kostmm giymeye baladm
ama birden onu giymek istemediimi fark ettim. Nedenini bilmi,

84

11\. J. Po.Jo.c.io

yordum; belki tm o kemerlerin balanmas gerektii ve giyinmek


iin yardma ihtiya duyduumdand. Ya da belki sadece birazck
boya koktuu iindi. Tek bildiim, kostm giymek iin ok aba
sarf etmem gerekiyordu, babam bekliyordu ve onu geciktirirsem
inanlmaz sabrszlanrd. Bu yzden son anda zerime nceki yln

lk kostmn geirdim. Giyilmesi olduka kolayd; sadece


uzun, siyah cppe ve byk, beyaz bir maske. Odadan karken
annemlere seslenerek veda ettim ama annem beni duymad bile.
"Jango Fett olarak gideceini sanyordum," dedi babam
dar knmda.
"Boba Fett!"
" Her neyse, bu daha iyi olmu."
"Evet, iyi," dedim.

85

lX

O sabah dolaplara giden koridorda yrmenin harika olduunu

sylemeliyim. Her ey farklyd. Ben farklydm. Genelde bam


ne eik ekilde, grnmekten kanarak getiim bu yerde
o gn bam dik, etrafma bakarak yryordum. Grnmek
istiyordum. Benimle ayn kostm giymi bir ocukla -uzun,
beyaz, iskeletimsi surat ve sahte kan- merdivende yanmdan
geerken bir belik aktk. Kim olduuna dair hibir fikrim
yoktu ve bir an iin, maskenin altnda benim olduumu bilse
bunu yapp yapmayacan merak ettim.
Hayatmn en muhteem gnlerinden birini geireceimi
dnmeye balamtm ama sonra ana snfa girdim. eri girdi,
imde grdm ilk kostm Darth Sidious't. Gereki grnen
u kauuk maskelerden takmt ve byk, siyah kukuletal, uzun
bir cppe giymiti. Julian olduunu hemen anladm tabii. Benim
Jango Fett olarak geleceimi dnp son anda kostmn de,
itirmi olmalyd. Miles ve Henry olduunu dndm iki
mumyayla konuuyordu. Sanki birinin gelmesini bekliyormu
gibi hep birlikte kapya bakyorlard. Beklediklerinin maskeli
katil olmadn biliyordum. Boba Fett'i bekliyorlard.
Gidip her zamanki srama oturacaktm ama nedendir bil,
mem, konumalarn duyabilmek iin onlarn yaknndaki bir
sraya getim.
Mumyalardan birinin, "Gerekten ona benziyormu," df'
diini duydum.

86

- J". Po.c.io

"zellikle de uras..." diye cevaplad Julian, parmaklaryla


Darth Sidious maskesinin yanaklarna ve gzlerine dokunarak.
"Aslna bakarsanz," dedi mumyalardan biri, "daha ok u
tanza8 kafa mumyalarna benziyor. Hi onlardan grdnz m?
Tpk o."
"Bence orka benziyor."
"Evet, kesinlikle!"
" Eer yle grnseydim," dedi Julian gler gibi, "yemin
.
ederim, bama her gn uval geirirdim."
"Bu konuda ok dndm," dedi ikinci mumya, sesi
ciddiydi, "ve gerekten... eer onun gibi grnseydim sanrm
kendimi ldrrdm."
"ldrmezdin," diye cvaplad Darth Sidious.
"Hayr, ciddiyim," diye srar etti mumya. "Her gn aynaya
bakp kendimi yle grmeyi hayal bile edemiyorum. Bu ok
korkun olurdu. Tabii bir de srekli dikizlenme olay var."
"O zaman niye onunla bu kadar ok taklyorsun?" diye
sordu Darth Sidious.
"Bilmiyorum," diye cevaplad mumya. "Toto sene banda
onunla taklmam istedi, bir de sanrm btn retmenlere
derslerde bizi yan yana oturtmalarn sylemi." Omuzlarm silkti.
Bu hareketi biliyordum elbette. Sesi tanyordum. Hemen o an
snftan kamak istediimi de biliyordum. Ama durdum ve Jack
Will' in szlerini tamamlamasn bekledim. "Sorun u -ki, ocuk
srekli peimde. Ne yapabilirim ki?"
"O zaman ek onu," dedi Julian.
Jack ne cevap verdi bilmiyorum nk kimse orada olduumu

fark etmeden snftan ktm. Merdivenden inerken yzm alev


alev yanyordu. Kostmmn altnda terliyordum. Ardndan a8

Gney Amerika yerlilerinin zel bir ilemle kesip klttkleri ve dl, ritel
ya da ticarette kullanlm insan balan. (.n.)

87

lamaya baladm. Kendimi tutamyordum. Gzyalarm yznden


nm zar zor gryordum ama yrrken maskemin stnden
onlar silemiyordum da. Ortadan kaybolabileceim kck bir
yer aryordum. ine debileceim bir delik istiyordum; beni
yok edecek bir kara delik.

88

Lallaplar

Fare ocuk. Ucube. Canavar. Freddy Krueger. E.T. Tiksin. Ker


tenkele surat. Mutant. Bana hangi lakaplar takttklann biliyorum.
ocuklarn zalim olabileceini bilecek kadar oyun parklarnda
bulundum. Biliyorum, biliyorum, biliyorum.
Sonunda ikinci kattaki tuvalete girdim. Kimse yoktu nk
ilk ders balamt ve herkes snfndayd. Girdiim kabinin

kapsn kilitledim ve maskemi karp ne kadar olduunu bil


mediim bir sre boyunca aladm. Sonra revire gidip hemireye
karnmn ardn syledim ki bu doruydu nk mideme
yumruk yemi gibi hissediyordum. Hemire Molly annemi arad
w

beni masasnn yanndaki kanepeye yatrd. On be dakika

sonra annem kapdayd.


Sarlmak iin bana doru gelirken, "Tatlm," dedi.
"Selam," diye mrldandm. imdilik bir ey sormasn iste
miyordum.
"Kamn m aryor?" diye sordu, alkanlkla ateimi lmek
iin elini alnma koyarken.
"Kusacakm gibi hissettiini syledi," dedi Hemire Molly
bana nazike bakarken.
"Ve bam aryor," diye fsldadm.
"Acaba yediin bir eyden mi oldu?" dedi annem endieli
&rnerek.
"Mide paraziti salgn var," dedi Hemire Molly.

89

. Tannn," dedi annem kalarn kaldrp ban sallayarak. ,


Ayaa kalkmama yardmc oldu. "Taksi araym m, yoksa eve
kadar yryebilir misin?"
"Yryebilirim."
"Ne cesur ocuk!" dedi Hemire Molly, bizi kapya kadar
geirirken srtm svazlayarak. "Kusmaya balarsa ya da atei
karsa doktorunuzu arayn."
"Elbette," dedi annem, hemirenin elini skarak. "Ona bak
tnz iin ok teekkr ederim."
"Rica ederim," diye cevaplad hemire ve elini enemin
altna koyup bam kaldrd. "Kendine dikkat et, tamam m?"
Bam sallayp, "Teekkr ederim," diye mrldandm. An
nemle eve kadar yan yrr, yan sarlr halde gittik. Ona neler
olduunu anlatmadm, okuldan sonra eker-ya-da-akaya gitmek
iin yeterince iyi hissedip hissetmediimi sorduunda da hayr
dedim. Annem normalde eker.ya-da-aka gezmesini ok sevdiimi
bildii iin cevabm onu endielendirdi.

Babama telefonda, " . .eker ya-da-akaya gidecek kadar bile


.

iyi deil... Hayr, hayr hi atei yok. Evet, yarna kadar daha
iyi hissetmezse gtreceim. . . Biliyorum, zavall kmz...
dnsene Cadlar Bayrarn'n karyor."
Ertesi gn de okula gitmekten kurtuldum. Gnlerden cu
mayd, yani her eyi dnmek iin nmde koca bir haft sonu
vard. Bir daha asla okula gitmeyeceirnden olduka emindim.

90

kinci Bliilll

Yeryznden epey yksekte


Dnya masmavi grnyordu
Ve yapabileceim hibir ey yoktu
--Oovid Bowie, Space Oddity

\ialaXsi T'ar'a

August Gne'tir. Annem, babam ve bense Gne'in yrn


gesinde dnen gezegenler. Aile ve arkadalarunzm geri kalan
Gne' in yrngesindeki gezegenlerin etrafnda szlen asteroit
ve kuyruklu yldzlardr. Gne August'un etrafnda dnmeyen
tek gkcisimi ise kpeimiz Papatya'dr, bunun da tek sebebi
onun o kk, kpek gzlerinde August'un yznn biz dier
insanlarn yznden pek farkl olmamasdr. Papatya'ya gre
hepimizin yz birbirine benziyor; ay kadar dz ve soluk.
Evrenin bu ileyiine altm. Bunu hibir zaman kafama
takmadm nk tm gerekliim bu. August'un zel ihtiya
lar olduunu her zaman biliyordum. Oynarken ok grlt
karyorsam

ve

August'un uyumas gerekiyorsa baka bir yerde

oynamam gerektiini biliyordum nk geirdii operasyon ya

da her neyse onu gsz ve ac iinde brakm oluyordu. An


nemle babamn beni futbol oynarken izlemesini istesem bile,
August'u konuma terapisine, fizik tedaviye, yeni bir uzmana
ya da ameliyata gtrdklerinden on seferin dokuzunda bunu

karacaklarn biliyordum.

Annemle babam bana her zaman dnyadaki en anlayl kz


olduumu syler.

yle miyim, bilmem; sadece ikayet etmenin

bir anlam olmadn biliyorum. August'u geirdii ameliyatlar


sonrasnda grdm: Bandajlanm kk yz imi, minik
bedeni onu hayatta tutan serum borularyla kaplanm halde.
Birinin bunu yaadn grdkten sonra istediin oyuncan
alnmamasndan ya da annenin okul gsterisini karmasndan

93

ikayet etmek biraz delice geliyor. Bunu aln yandayken bile


biliyordum. Bunu kimse sylemedi. Sadece biliyordum.
Ksacas ikayet etmemeye ve annemle babam ufak meselelerle
rahatsz etmemeye altm. Her eyi kendi kendime halletmeye
altm; oyuncaklar nasl toplayacam, arkadalarmn doum
gnlerini karmamak iin hayatm nasl dzenleyeceim,

ev

devlerimi nasl en iyi ekilde yapacam ve snfta nasl geri kal,


mayacam gibi. Ev devlerimde hi yardm istemedim. Bir projeyi
tamamlamak ya da snava almak iin hatrlatma yaplmasna
hi ihtiya duymadm. Dersleri anlamakta zorluk ektiimde
eve gelir ve anlayana kadar alrdm. Kesirleri ondalk saylara
evirmeyi intemetten rendim. Neredeyse tm okul projelerimi
kendi bama yaptm. Annem ya da babam okulun nasl gittiini
sorduunda, "iyi" dedim; yle olmasa bile. En kt gnm, en
kt dm, en kt ba arm, en kt rm, en kt
sancm, herhangi birinin syledii akla gelebilecek en kt sz,
August'un yaadklarnn yannda bir hiti. Bu konuda soylu
davranmyorum, sadece bunun byle olduunu biliyorum.
Ve bu benim, bizim kk evrenimiz iin her zaman byle
olmutu. Ama bu yl kozmosta bir deiiklik vard. Gezegenlerin
sralan bozuluyordu.

94

l\u:ga:sf. f.an Once

Drst olmak gerekirse August'tan nceki hayatm pek hatr


lamyorum. Ama bebeklik fotoraflarmda beni tutan annemle
babamn mutlulukla glmsediini grebiliyorum. O zamanlar
ne

kadar gen grndklerine inanamyorum; babam hipster'n

reki, annemse moda tutkunu, tatl bir Brezilyalym. nc ya


gnmde ekilmi bir fotorafm var; annem, zerinde mum
yanan pastay tutarken babam tam yanmda duruyor, arkamzda
ise babaannem ile bykbabam, anneannem, Ben amcam, Kate

ryzem ve Po enitem var. Herkes bana bakyor, bense pastaya.

O fotorafta nasl ilk ocuk, ilk torun ve ilk yeen olduumu

erebiliyorsunuz. Bunun nasl bir his olduunu hatrlamyorum


dbette ama fotoraflarda olabildiince ak grnyor.
August'u hastaneden eve getirdikleri gn hatrlamyorum.

Onu ilk grdm an ne hissettiimi ya da sylediimi de hatr


lamyorum; geri bu konuda herkesin bir hikayesi var. Grne
baklrsa, uzun bir sre boyunca hibir ey demeden ona bakp
IDllunda, "Lilly'ye benzemiyor!" demiim. Lilly, annem hamileyken

lhlalk "altrmas" yapabilmem iin anneannemin bana ald

Dft.ncak bebekmi. Gerek bebeklere inanlmaz benzeyen oyun


caldardanm ve aylarca onu her yere yanmda gtrm, bezini
deitirmi ve beslemiim. Hatta onun iin bir beik yaptm

bile sylyorlar. Hikayeye gre, August'a verdiim ilk tepkiden


IOllra ona baylmam sadece birka dakika (anneanneme gre)
fi da birka gn (anneme gre) alm. Onu kucaklam, pm
R

onunla konumuum. O gnden sonra da bir daha Lilly'yi


anm ne de ona dokunmuum.

95

August'u dier insanlarn onu grd gibi grmeye hibir za


man alamadm. Tam olarak normal grnmediini biliyordum
ama yabanclarn onu grdklerinde bu kadar oke olmalannn
nedenini hi anlayamadm. Dehete dyorlar. Tiksiniyorlar.

Korkuyorlar. nsanlarn ifadelerini aklayabileceim yzlerce


kelime var. Ve uzun bir sre boyunca bunu anlayamadm. Sa
dece kzdm. Gzlerini dikip baktklarnda kzdm. Gzlerini
kardklarnda kzdm. nsanlara, hatta yetikinlere bile, "Neye
bakyorsun yle?" derdim.
On bir yandayken August byk bir ene operasyonu ge
irecei iin drt haftalna Montauk' a, anneannemin yanna
gittim. Evden hi bu kadar uzun sre uzak kalmamnm ve bir
anda beni ldrtan tm o eylerden kurtulmak inanlmazd.
Markete gittiimizde kimse bana ya da anneanneme bakm
yordu. Kimse bizi parmayla gstermiyordu. Kimse bizi fark
etmiyordu bile.
Anneannem torunlaryla her eyi yapabilen bykanne
lerdendi. zerinde gzel kyafetleri de olsa, istersem okyanusa
dalabilirdi. Makyaj malzemeleriyle oynamama izin verir ve makyaj
yeteneklerimi gelitirmem iin yzn boyamama ses karmazd.
Daha yemek yememi olsak bile beni dondurma yemeye gtre
bilirdi. Evinin nndeki kaldrma tebeirle atlar izerdi. Bir gn
ehirden dnerken ona sonsuza dek onunla yaamak istediimi
syledim. Yannda o kadar mutluydum ki! Sanrm hayatmn
en gzel gnleriydi.

96

- J". PA.la.c.iD

O drt haftadan sonra eve dnmek nceleri ok garip geldi.


Kapdan ieri girdiimi ve August'un karlamak iin bana doru
kotuunu ok iyi hatrlyorum; bir an iin onu her zamanki
gibi deil, dier insanlarn grd gibi grmtm. August'un
bana sarlp, eve dndm iin mutluluktan utuu o ksack
anda ok akndm nk onu hi byle grmemitim. Ve daha
nce hi his.5etmediim bir ey hissettim; o an yaadm iin
kendimden nefret ettim. Ama o beni tm kalbiyle perken tek
grebildiim enesinden akan salyayd. te o an ona bakan ya
da gzlerini karan tm o insanlardan farkszdm.
Dehete dm. Tiksinmi. Korkmu.
Neyse ki bu sadece bir saniye srd. August'un ksk, bouk
gln duyduum anda hepsi geti. Her ey eski haline dnd.
Ama bu benim iin yeni bir kap aralamt. Bir gzetleme delii.
Ve o deliin dier tarafnda iki August vard: biri bakmadan
grdm, dieri ise insanlarn grd.
Sanrm bunu anlatabileceim tek kii anneannemdi ama
anlatmadm. Telefonda aklamak ok zor olacakt. kran Gn
iin geldiinde bu hislerimi ona aabileceimi dndm. Ama
Montauk'tan dnmemden sadece iki ay sonra gzel anneannemi
kaybettik. lm ok ani olmutu. Bildiimiz kadaryla, bulant
ikayetiyle hastaneye gitmiti. Annemle onu grmek iin yola
ktk ama yaadmz yere arabayla saatlik mesafedeydi ve
biz hastaneye varana kadar anneannem lmt. Bize kalp krizi
olduunu sylediler. ylece, birdenbire.
Bu dnyada bugn var, yarn yok olmanz ok garip. Nereye
gitmiti? Onu bir daha grebilecek miydim, yoksa bu sadece bir
masal myd?
Televizyon ve filmlerde insanlarn hastanelerde korkun
haberler aldn gryoruz ama bizim iin August'la hastaneye
yaptmz ok saydaki ziyaretin sonular hep olumlu olmutu.

97

Anneannemin ld gnle ilgili en net hatram, annemin sanki


midesine yumruk yemi gibi kamn tutup hkrklara boularak
yere yava yava kmesiydi. Annemi daha nce hi yle grme
mitim. Daha nce byle sesler kardn hi duymamtm.
August'un geirdii tm o ameliyatlarda bile annem hep cesur
yzn gstermiti.
Montauk'taki son gnmde anneannemle kumsalda gne
in batn izlemitik. zerine oturmak iin yanmza battaniye
almtk ama hava serinledii iin onu zerimize sanp birbirimize
sokulmu ve gne okyanusun stnde tamamen batncaya kadar
sohbet etmitik. Ardndan anneannem bana bir sr vermi; beni
dnyadaki herkesten daha ok sevdiini sylemiti.
'J\.ugust'tan bile mi?" diye sormutum.
Glmseyip ne syleyeceini dnyormu gibi sam
okamt.
'J\.uggie'yi ok ama ok seviyorum," demiti hafife. Portekiz
aksann, r'leri yuvarlayn hala anmsyorum. '1\ma onu gzeten
ok melek var, Via. Ve seni de benim gzettiimi bilmeni istiyorum.
Tamam m, meniu querida9? Benim iin herkesten nce geldiini
bil. Sen benim ... " Okyanusa bakp dalgalar dzeltmek ister gibi
ellerini at. "Sen benim her eyimsin. Beni anlyor musun, Via?
Tu

es

meu tudo.10"

Anlyordum. Ve bunu neden bir sr olarak verdiini de bili

yordum. Anneannelerin gzdeleri olamazd, bunu herkes bilirdi.


Ama o ldkten sonra bu srra tutundum ve beni bir battaniye

gibi sarmalamasna izin verdim.

10

98

(Port.) Sevgili kzm. (.n.)


(Port.) Benim her eyimsin. (.n.)

zef.le:rne Deliinden l\.u:gasf.

Gzleri olmas gerekenden santim kadar aada, neredeyse


yanaklarnn zerinde. Gz kenarlar fazlasyla aa doru eimli,
neredeyse biri yznde dikey kesikler am gibi ve sol gz,
sadakine gre bariz derecede aada. Gzleri prtlek nk
gz ukurlar yeterince derin deil. st gzkapaklar sanki her
an

uyuyacakm gibi yar yarya kapal. Alt gzkapaklar o kadar

sarkk ki adeta grnmez bir' ip onlar aa doru ekiyor ve


iindeki krmz ksm neredeyse ters evrilmi gibi grnyor.

Ka ya da kirpikleri yok. Burnu yzne gre orantsz ekilde


fazla byk ve biraz etli. Ba sanki devasa bir penseyle sktrl
m gibi, kulaklarnn olmas gereken yerden hafife ie gk.
Elmack kemikleri yok. Burnunun iki yanndan azna doru
inen derin izgiler var, bu da ona fkeli bir grnm veriyor.
Yz hatlar, erimi mum damlalar gibi grnd iin bazen
insanlar onun bir yangnda yandn dnyor. Damann
dzelmesi iin geirdii ameliyatlar aznn evresinde birka
yara izi brakt, en belirgin olan ise st dudann ortasndan
bumuna uzanan diki izi. st dileri kk ve ne doru kk.
Ciddi bir di frlak.l ve fazlasyla dar bir ene kemii var. enesi
olduka kk. Ama kklnde, kala kemiinden alman
para ameliyatla yerletirilmeden nce hi enesi yoktu. Dili,
altnda onu tutacak hibir ey olmadan ylece sarkard. Neyse

ki imdi ok daha iyi. En azndan yemek yiyebiliyor; kkken


beslenme tp vard. Ve konuabiliyor. Ve dilini aznn iinde
ntmay rendi; geri bu konuda ustalamas birka yln ald.

99

Eskiden boynuna akan salyasn kontrol etmeyi de rendi.


Bunlar mucize olarak grlyor. Bebekliinde doktorlar onun
yaayacan dnmyordu.
Ayrca duyabiliyor da. Onun gibi doutan kusurlu ocukla
rn ounun orta kulanda, duymalarn engelleyecek skntlar
grlr ama August doduundan beri kk, karnabahar bi
imli kulaklaryla olduka iyi duyuyor. Yine de doktorlar eninde
sonunda iitme cihaz takmas gerekeceini dnyor ama o bu
fikirden nefret ediyor. itme cihaznn ok fazla dikkat ekeceini
dnyor. Tabii ki ona iitme cihaznn, problemlerinin en k
olduunu sylemiyorum nk bunu bildiinden eminim.
Aslnda dndm de, August'un neyi bilip bilmedii, neyi
anlayp anlamadndan pek emin deilim.
nsanlarn onu nasl grdnn farknda m, yoksa bunu
grmezden gelmek konusunda o kadar baarl ki bu durum
onu rahatsz etmiyor mu? Aynaya baktnda annemle babamn
grd August'u mu, yoksa dier herkesin grd ocuu mu
gryor? Ya da biimsiz yznn ve bann ardnda bambaka
bir August mu var? Anneanneme baktmda bazen krklklarn
altndaki bir zamanlarn gzel kadnn grrdm. Yal kadn
yrynde lpanema'l kzn izlerini grebilirdim. August da
yzndeki felakete neden olan o bir tanecik gen olmasayd sahip
olaca yz m gryor?
Ona bu tarz eyleri sorabilmeyi isterdim. Bana neler his
settiini sylemesini isterdim. Geirdii operasyonlardan nce
bunlar anlamak kolayd. Gzlerini kstnda mutlu olduunu
bilirdiniz. Az dz bir izgi halini aldnda muzrlk peinde,
yanaklar titrediindeyse alamak zere olurdu. phesiz artk
daha iyi grnyor ama ruh halini tartmamz salayan tm o
iaretler kayboldu. Elbette artk yeni iaretler var, annemle babam
her birini anlayabiliyor ama ben onlara ayak uydurmakta glk

1 00

F.. J. Pa.Jo.c.io

ekiyorum. Ve bir param bunun iin abalamak istemiyor; neden


o

da dier herkes gibi ne hissettiini sylemiyor ki? Konumasn

engelleyen nefes tp de artk aznda deil. enesi tellerle bal


deil. On yanda. Kendini kelimelerle ifade edebilir. Ama sanki
hala kk bir bebekmi gibi stne dyoruz. Planlarmz de

itiriyor, B plann uyguluyor, sohbetlerimizi yanda kesiyor, ruh

haline, szlanlarna ve ihtiyalarna gre verd iimiz szlerden


dnyoruz. Kkken bunlar sorun dt;ildi. Ama artk bymesi
gerekiyor. Ank bymesine izin vermemiz ve bu konuda ona
yardm etmemiz gerekiyor. Ne dnyorum biliyor musunuz;
August'un kendini normal grmesi iin o kadar aba gsterdik

ki gerekten de normal olduunu dnyor. Ama sorun u ki,


yle deil.

1 01

Lise

Ortaokulla ilgili en sevdiim ey, evdeki hayatmdan ayn ve farkl


oluuydu. Oradayken Olivia Pullman olabilirdim; evdeki ismimle
Via deil. lkokuldakiler de bana Via diye seslenirdi. Tabii o
zamanlar herkes durumumuzu bilirdi. Beni okuldan annem
alr, August da her zaman bebek arabasnda olurdu. Auggie'ye
bakclk yapabilecek, yeterli donanma sahip pek fazla kii yoktu,
bu nedenle annemle babam onu tm okul gsterilerine, konser
ve resitallere, okul trenlerine, kermeslere ve kitap fuarlarna
getirirdi. Arkadalarm onu tanrd. Arkadalarmn aileleri
onu tanrd. retmenlerim onu tanrd. Hademe onu tanrd.
(Hep, uHey, n'aber Auggie?" der ve onunla bir belik akard.)
Okulumun demirbalarndan biri gibiydi.
Ama ortaokulda August'u bilmeyen pek ok insan vard.
Eski arkadalarm onu tanyordu elbette ama yeni arkadalarmn
ondan haberi yoktu. Ya da bilseler bile, benimle ilgili rendikleri
ilk ey o deildi. Belki hakkmda duyduklar ikinci ya da nc
ey olabiliyordu. "Olivia? Evet, iyi kzdr. Yz yamuk bir erkek

kardei olduunu biliyor muydunuz?" Bu kelimeden her zaman

nefret etmiimdir ama August'u tarif ederken insanlarn bunu


kullandn biliyorum. Ne zaman iitme mesafesinden uzakla
sam, bir partide odadan ksam ya da pizzacda birka arkada
mla karlasam bu tarz konumalarn olduunu biliyorum. Ve
bu sorun deil. Her zaman, doutan kusurlu ocuun ablas
olacam; mesele bu deil. Sadece, bir tek bu ekilde tannmak
istemiyorum.

1 02

P.. . J. Po.cio

Lisenin en iyi taraf hemen hemen kimsenin beni tanma


mas. Tabii Miranda ve Ella dnda. Ama onlar da birilerine
bunu anlatmamalar gerektiini biliyorlar.
Miranda ve Ella'yla birbirimizi birinci snftan beri tan
yoruz. Onlarla arkadalmn en gzel yan, birbirimize hibir
ey aklamak durumunda olmamamz. Ben Via yerine Olivia
demelerini istediimde nedenini aklamama gerek duymadan
bunu anlayla karladlar.
August'u bebekliinden beri tanyorlar. Kkken en sev
diimiz oyun, Auggie'yi giydirip sslemekti; onu tyl fularlara
sarar, bana kocaman bir apka ve Hannah Montana peruu
takardk. Buna baylrd tabii, biz de bu haliyle onun kendine
has bir tatll olduunu dnrdk. Ella, E.T.'yi andrdn
.
sylerdi. Bunu knc olmak iin sylemezdi tabii (geri yine de
biraz krcyd). in asl, filmde Drew Barrymore'un E.T.'ye sar
peruk takt bir sahne vard ki Miley Cyrus lgnl yaptmz
gn Auggie'nin haline tpatp benziyordu.
Ortaokul boyunca Miranda, Ella ve ben kendi kk grubu
muzu oluturmutuk. Mthi popler ile sevilen kzlar arasnda
bir yerdeydik; inek deil, sporcu deil, zengin deil, uyuturucu
bamls deil, kaba deil, yalaka deil, iko deil, zayf deil.
Birbirimize pek ok ynden benzediimiz iin mi birbirimizi bul
duk, yoksa sadece birbirimizi bulduumuz iin mi birbirimize bu
kadar benziyoruz, bilemiyorum. Hep birlikte Faulkner Lisesi'ne
girdiimizi rendiimizde sevinten havalara umutuk.
mzn birden kabul edilmesi ok uzak bir ihtimaldi, zellikle
de ortaokulumuzdan baka kimsenin giremediini dnecek
olursak. Kabul mektuplarmz aldmz gn telefonda nasl da
sevin lklar attmz hatrlyorum.
te bu yzden son zamanlarda, gerek anlamda liseli olduu
muz bugnlerde aramzda ne olduunu anlayamyorum. Hibir
ey beklediim gibi gitmiyor.

103

Binba Ton

mzn arasnda August'a en tatl davranan, ben Ella'yla


baka oyuna baladmda bile onu srekli kucaklayp onunla
oynayan her zaman Miranda olmutu. Bydmzde bile
August'u sohbetlerimize katmaya alr, ona nasl olduunu
sorar ve onunla Avatar, Yldz: Savalan, Bones ya da sevdiini
bildii herhangi bir ey hakknda konuurdu. Auggie'nin be ya

da alt yandayken neredeyse her gn takt astronot baln


da o vermiti. Ona Binba Tom 1 1 diye seslenir ve birlikte Oavid
Bowie'nin Space Oddity arksn sylerlerdi. Bu, aralarndaki

bir eydi. Tm szleri ezbere bilir ve iPod'un hoparlrn ap


arkya elik ederlerdi.
Miranda yaz kampndan dndnde mutlaka arad iin

bu yaz ondan haber alamadmda biraz ardm. Hatta ona


attm mesaja bile cevap alamadm. Sonunda, artk kampta
danman olduu iin biraz daha kaldn dndm. Belki de
tatl bir ocukla tanmt.
Sonra Facebook sayfasndan, dneli aslnda tam iki hafta
olduunu anladm. Ona mesaj attm, intemette biraz yaztk
ama neden aramad hakknda bir ey sylemedi ki bu garipti.
Miranda her zaman biraz catlakt, ben de durumun bundan ibaret
olduunu dndm. ehir merkezinde buluma planmz vard
ama hafta sonu arabayla babaannemle dedeme gideceimiz iin
sonradan iptal etmek zorunda kaldm.
ll

1 04

Major Tom. David Bowie'nin birka arksnda geen kurgusal astronor. (.n.)

- J. PaJo.cio

Ksacas okulun ilk gnne kadar ikisini de gremedim.


Grdmdeyse itiraf etmeliyim ki oke oldum. Miranda ok
farkl grnyordu; salarn kt kestirip crtlak pembeye boyat
m ve izgili, straplez bir st giymiti ki (a) okul iin pek uygun
grnmyordu ve (b) her zamanki tarzyla ilgisi yoktu. Miranda
her zaman fazla edepli giyinmeyi tercih ederdi ama imdi pes
pembe salar ve straplez bir stle geziniyordu. stelik farkl olan
sadece giyinii deildi; tavrlar da deimiti. Nazik olmadn
syleyemem ama sanki sradan bir arkadaymm gibi biraz
souk davranyordu. Bu gerekten de ok garipti.
le teneffsnde mz her zamanki gibi birlikte otli.rduk
ama dengeler deimiti. Her ne kadar bunu yksek sesle dile

getirmedilerse de Ella ve Miran?a'nn yazn bensiz grtkleri

ortadayd. Konuurken buna canm sklmam gibi davrandm


ama aslnda yzmn gittike sndn ve yalandan glm
sediimi hissedebiliyordum. Ella'nn tarz da, Miranda'nnki
kadar abartl olmasa da deimiti. Sanki yeni okullarndaki
Jt!ni imajlarn nceden konumu ama bana haber verme ge

rei duymamlard. Kabul etmeliyim ki bu tarz ergen olaylarn


umursamadm dnrdm ama yine de le yemei boyunca
boazmda bir yumru hissettim. Zil aldnda, "Sonra grrz,"
derken sesim titredi.

1 05

OK-aldan Sonra

Miranda sekizinci derste, "Bugn seni eve brakacakmz," dedi.


Tam arkamdaki sraya oturmutu. nceki gece annemin
Miranda'nn annesini arayp beni eve brakmalarn rica ettiini
ununnutum.
Dnmeden, "Gerek yok," diye cevapladm sradan bir ses
tonuyla. "Annem beni alabilir."
"Annenin Auggie'yi almas gerektiini sanyordum."
"Auggie'den sonra beni de alabilirmi. imdi mesaj am.
Sorun deil."
"Ah. Peki."
"Teekkrler."
Yalan sylemitim ama kendimi yeni Miranda'yla arabada
otururken hayal edemiyordum. Okul knda darda Miranda'run
annesiyle karlamamak iin tuvalete saklandm. Yarm saat
sonra okuldan ktm, otobs durana kadar sokak boyunca
kotum, Central Park West' e giden M86 otobsne, sonra da
metroya binip eve dndm.
Kapdan ieri admm attm anda annem, "Selam tatlm!"
dedi. "lk gnn nasl geti? Nerede kaldnz merak etmeye
balamtm."
"Pizza yemek iin durduk." Yalanlarn dudaklarnzn ara
sndan bu kadar kolay kmas inanlmaz.
"Miranda seninle deil mi?" Miranda'y hemen arkamda ,
gremediine arm gibiydi.
"Dorudan eve gitti. Bir sr devimiz var."
1 06

- J. Pa.lo.ci

"Daha ilk gnden mi?"


"Evet, daha ilk gnden! " diye barnca annem ok ard.
O bir ey diyemeden, "Okul fena deil. Geri olduka byk.

ocuklar nazik grnyor," dedim. Daha fazlasn sorma gerei


duymamas iin ona yeterince bilgi vermek istiyordum. "Auggie' nin
okuldaki ilk gn nasl gemi?"
Annem tereddt etti, birka saniye nceki padamamdan tr
kalar hala kalkkt. Nefes verir gibi yaa, "Fena deil," dedi.
"'Fena deil' de ne demek?" dedim. "yi miymi, kt m?"
"yi olduunu syledi."
"O halde sen neden iyi olmadn dnyorsun?"
"yi olmadn sylemedim! Tanrm, Via, senin neyin var?"
"Sormadm varsay," diye . cevapladm ve hzla Auggie'nin
odasna dalp kapy arptm. PlayStation oynuyordu ve ban
bldmp bakmad bile. Video oyunlarnn onu byle zombile
rmesinden nefret ediyordum.
"Ee, okul nasld?" Yatakta yanna oturabilmek iin Papatya'y

hnara ittim.
Oyundan ban kaldrmadan, "yi," dedi.
"Auggie, seninle konuuyorum!" Oyun kumandasn elinden
kip aldm.
fkeyle, "Hey!" dedi.
"Okul nasld?"
"yi dedim ya!" diye bard kumanday elimden geri alp.
"Sana iyi davrandlar m?"
"Evet!"
"Kimse kabalk yapmad ya?"
Kumanday brakp bana dnyann en sama sorusunu sor
muum gibi bakt. "nsanlar bana neden kabalk yapsn ki?" Hayat
boyunca ilk kez byle alayc olduunu gryordum. Karakterinde
byle bir zellik yok sanrrdm. ,

1 07

Padawan Tarihe Xar11vor

Auggie'nin Padawan rgsn o akam hangi ara kestiini

bilmiyorum, bunun beni neden bu kadar sinirlendirdiini de.


Yldz Sat1Q.lan ve onunla ilgili her eye olan saplantsn biraz
ineke buluyordum ve sann arkasndaki o boncuklu rg de
bence korkuntu. Ama o rgsyle ve el ii malzemeleri satan bir
dkkandan setii boncuklarla her zaman vnrd. Eskiden en
yakn arkada Christopher'la bir araya geldiklerinde n kllar
ve Yldz Samlar zmbrnlaryla oynarlard. rglerini de ayn
anda uzatmaya balamlard. August o gece hibir aklama yap
madan ve ncesinde bana sylemeden -ki bu artcyd- hatta
Christopher' bile aramadan rgy kesince nedenini bilmesem
de canm buna ok skld.
Bazen Auggie'yi banyo aynasnn karsnda salarn tararken
gryorum. zenle her bir telin dzgn durmas iin abalar.
Sanki aynann iinde, yznn boyutlarn deitirebilecek sihirli
bir bak as varm gibi kendini farkl alardan grmek iin
ban yana yatrr.
Annem yemekten sonra kapm tklatn. Tkenmi gibi g
rnyordu, bugn Auggie ve benim aramda gidip gelirken onun
da zorlandn fark ettim.
Tatllkla ve yumuaka, "Sorunun ne olduunu sylemek

ister misin?" diye sordu.


"imdi olmaz, tamam m?" diye cevapladm. Okuyordum.
Yorgundum. Belki sonra Miranda konusunu anlatmaya istekli
olabilirdim ama imdi deildim.

1 08

F.. J. P4Jo.ciD

"Yatmadan nce yine gelirim," dedi ve yaklap bamn


zerini pt.
"Papatya bu gece benimle uyuyabilir mi?"
"Tabii. Birazdan getiririm."
karken, "Geri gelmeyi unutma," dedim.
"Sz veriyorum."
Ama o gece bir daha gelmedi. Babam geldi. Auggie'nin ilk
gnnn kt getiini ve stesinden gelmesi iin annemin ona
yardm ettiini syledi. Gnmn nasl getiini sordu, ben de

iyi olduunu syledim. Buna hi inanmadn syledi, ben de


ona Miranda ve Ella'nn pislik gibi davrandn anlattm. (Met
roya tek bama bindiimi sylemedim geri.) Babam da hibir

fCYin, arkadal lise kadar snamadn belirtti, ardndan da

Saw. ve Barl okumamla ilgili bana takld. Tabii alay etmiyordu

nk insanlara "Tolstoy okuyan on belik bir kz" olduuyla


ilgili bbrlendiini duymutum. Ama kitapta nerede olduum
-sava ksmnda m, yoksa bar ksmnda m- ve Napolyon'un
biphop danss olduu zamanlar anlatp anlatmadyla ilgili
bana taklmay seviyordu. Aptalca eylerdi ama babam herkesi bir
fdcilde gldrmeyi baarr. Ve bazen iyi hissetmek iin gereken

tk ey de budur.
yi geceler pc vermek iin eilirken, "Annene kzma,"
dedi. '1\.uggie iin ne kadar endielendiini biliyorsun."
"Biliyorum." Bunu kanksamtm.
Kapnn yannda bir an duraksayarak, "Ik ak m kalsn,
bpal m? Saat ge oluyor," dedi.
"nce Papatya'y getirebilir misin?"
Birka saniye sonra kollarndan sarkan Papatya'yla dnd
onu yanma yatrd.
"yi geceler, tatlm," dedi alnm perek. Papatya'y da alnn

dan pt. "yi geceler, kzm. Tatl ryalar."


1 09

XapdaKi Havalef.

Bir keresinde gece susayp kalkm ve annemi Auggie'nin


odasnn dnda dururken grmtm. Eli kap kolundayd,
alnn aralk kapya dayamt. Odaya girmiyor ya da odadan
kmyordu: Sadece uyuyan Auggie'nin nefesini dinliyormu gibi
kapnn hemen dnda duruyordu. Koridordaki k kapalyd.
Onu sadece August'un odasndaki mavi gece lambasnn
aydnlatyordu. Orada ylece dikilirken hayalet gibi grnyordu.
Belki de meleksi demeliyim. Onu rahatsz etmeden odama geri
dnmeyi denedim ama sesimi duyup yanma geldi.
"Auggie iyi mi?" diye sordum. Bazen kazara srtst yattnda
tkr soluk borusuna kanca ksrerek uyanabiliyordu.
Annem kollarn bana dolayarak, ''Ah, iyi," dedi. Beni odama
gtrp zerimi rtt ve iyi geceler pc verdi. Odann d
nda ne yaptn bana hibir zaman aklamad ve ben de hi
sormadm.
Auggie'nin kapsnn nnde ka gece byle durduunu d
ndm. Ve benim odamn nnde hi byle durup durmadm.

110

ltah'\Yal f.

"Bugn beni okuldan alabilir misin?" diye sordum, reime


krem peynir srerken.
Annem August'un le yemeini hazrlyordu (Auggie'nin
yiyebilecei kadar yumuak bir dilim tam buday ekmeinin
zerine yumuak edar peyniri), August ise masada oturmu yulaf
ezmesini yiyordu. Babam ie itmek iin hazrlanyordu. Artk
liseye gittiim iin yeni gidi gzergahmza gre sabah babamla
metroya binecektim ki bu da onun normalden on be dakika
erken kmas anlamna geliyordu. Sonra ben duramda inecek
tim ve o da yoluna devam edecekti. Annem de okul knda
heni arabayla alacakn.
"Miranda'nn annesini arayp seni yine eve brakp braka
mayacan soracaktm," diye cevaplad.
"Hayr, anne!" dedim hzla. "Beni sen al. Ya da metroya
binerim."
"Metroya henz tek bana binmeni istemediimi biliyorsun."
"Anne, on be yandaym! Benim yamdaki herkes metroya
tek bana biniyor! "
Babam dier odadan, "Eve metroyla dnebilir," diye seslendi,
mutfaa girerken kravatn dzeltiyordu.
Annem, "Neden onu yine Miranda'nn annesi brakamyor

ki?" diye kar kn.


"Kendi bana metroya binebilecek kadar byd," diye
1Srar etti babam.

111

Mucize.
Annem ikimize birden bakt. "Kardm bir ey mi var?"
Soruyu ortaya sormutu.
"Gece beni kontrol etmek iin dnseydin bunu bilirdin,"
diye tersledim. "Yapacan

sylediin gibi."

"Ah, Tannn, Via," dedi annem, beni dn gece ektiini


anmsayarak. Auggie'nin zmlerini ikiye blerken (dama
nn boyutu yznden zmler boulmasna neden olabilirdi)
kulland ba brakt. "ok zgnm. Auggie'nin odasnda
uyuyakalmm. Uyandmda... "
"Biliyorum, biliyorum," dedim umursamazca.
Annem yanma gelip ellerini yanaklarma koydu ve ona
bakmam iin yzm kaldrd.
"Gerekten, gerekten zgnm," diye fsldad. zgn
olduunu grebiliyordum.
" nemli deil!"
"Via... "
"Anne, sorun yok." Bu sefer samimiydim. Gerekten zgn
grnyordu, bu yzden uzatmak istemedim.
Sarlp beni pt ve zm kesmeye dnd.
"Peki, Miranda'yla ilgili bir sknt m var?" diye sordu.
"Sadece tam bir pislik gibi davranyor."
Auggie hemen, "Miranda pislik deil," diye lafa girdi.
"Pislik olabiliyor!" diye bardm. "Bana inan."
"Tamam, o zaman seni okuldan alrm, sorun deil," dedi
annem kararl bir tavrla, ikiye blnm zmleri ban kena
ryla kilitli yemek poetine iterken. "En bandan beri plan buydu
zaten. Auggie'yi aldktan sonra seni almaya geliriz. Muhtemelen
drde eyrek kala gibi orada oluruz."
Daha szn bitirmeden, "Hayr!" dedim serte.
"lsabel, metroya binebilir," dedi babam sabrszca. "Artk
kocaman kz oldu. Tanr akna, Sava

112

te

Ban' okuyor."

J\. .J. PlllaciD


"Sava

Ban' n konumuzla ne ilgisi var?" dedi annem,

kzgn olduu akt.

"yle ki; artk onu kk bir kzm gibi arabayla almana


gerek yok," dedi kararl bir tavrla. "V ia, hazr msn? antan
al da gidelim."
Srt antam takarak, "Hazmn," dedim. "Grrz anne!
Grrz Auggie!"
kisini de abucak pp kapya yneldim.
Annem arkamdan, "Metro kartn var m ki?" diye seslendi.
Babam bkknlkla, "Tabii ki metro kart var!" diye cevaplad.
'''Ay, annecik! Bu kadar evhaml olma! Grrz," dedi yanan
dan perek. Auggie'ye, "Hoa kal, koca adam," deyip bann
stn pt. "Seninle gurur dt,yuyorum. Gzel bir gn geir."
"Grrz baba! Sen de."
Babamla sundurmann basamaklarndan inip sokak boyunca
yrmeye baladk.
Annem, "Okuldan ktktan sonra metroya binmeden beni
ara!" diye bard pencereden. Arkam dnmedim ama duyduumu
anlamas iin elimi ona doru salladm. Ama babam dnd ve
geri geri yrmeye balad.
"Sava

ve

Ban, lsabel!" diye bard, beni iaret edip glm

seyerek. "Sava (le Bar!"

113

Dersiniz: e:nef.iX

Baba tarafmn tamam Rusya ve Polonya'dan Yahudi gmeni.


Bykbabamn dedeleri soykrmdan kap yzyl banda New
York'a gelmi. Babaannemin ailesi krkl yllarda Nazilerden kap
Arjantin'e gitmi. Dedem ve babaannem Aa Dou Yakas'nda,
babaannem bir kuzenini ziyaret iin ehre geldiinde katld
bir dansta tanm. Evlenmi, Bayside' a tanmlar ve babam
ile Ben Amcam dnyaya gelmi.
Anne tarafm Brezilyal. Gzel anneannem ve ben domadan
nce vefat etmi dedem Agosto dnda, anne tarafmn tamam
-tm o byleyici teyzeler, daylar ve kuzenler- hala Rio'nun
gneyindeki lks tara Alto Leblon' da yayor. Anneannem
ve Agosto, altmlarn banda Boston'a tanm, sonra Porter
Amca'yla evli Kate Teyzem ve annem dnyaya gelmi.
Annem ve babam Brown niversitesi'nde tanm, o gnden
beri de birliktelermi. Isabel ve Nate; bir elmann iki yans. Mezun
olduktan hemen sonra New York'a tanmlar, birka yl sonra
ben domuum ve ben yaklak bir yandayken Manhattan'u\
elit kesiminde yer alan, bebek arabas sren hippilerin bakenti

Berkeley Heights'taki tula bir eve tanmlar.


Ailemin egzotik gen havuzundaki hi kimse, August'un sahip
olduu eye dair bariz bir iaret gstermemi. Uzun zaman nce
lm, earpl akrabalarmzn sararm, grenli fotoraflan; dzgn
kesimli, beyaz keten takm elbiseli uzak kuzenlerin, niformal
askerlerin, yksek topuklu kadnlarn fotoraflarn; spanyol
paa pantolonlu genlerin ve uzun sal hippilerin polaroid

114

- J. PtJo.cio

fotoraflarn uzun uzun inceledim ama bir kez olsun August'u


andran en ufak bir iz gremedim. Bir tanecik bile. August do
duktan sonra annemle babam genetik danmana gittiler. Onlara
August'ta "kromozom 5'te bulunan TCOFl genindeki otozomal
resesif mutasyondan kaynaklanan ve OAV Spektrumu'nun12
yapsndaki hemifasiyal mikrosominin komplikasyonu sonucu
oluan, nceden bilinmeyen bir tr mandibulofasiyal disostozu 13"
olduu sylenmi. Bazen bu tip mutasyonlar hamilelik srasnda
oluurmu. Bazen baskn geni tayan ane ya da babadan ka
lt.sal olarak geer, bazen de pek ok genin birbiriyle etkileimi
-ve muhtemel evresel faktrlerin birleimi- sonucunda ortaya
karm. Buna multifaktriyel kaltm deniyor. August'un duru
munda, doktorlar yzn sava ,meydanna eviren "nkleotit4
noksanl mutasyonlan"ndan birini tanmlayabildiler. Garip olan
u ki, baktnzda hibir ekilde anlayamasanz da hem annem
hem de babam mutasyona uram bu geni tayor.
Ve ben de tayorum.

Okhaurikulo-vertebral displazi ya da Goldenhar sendromu, Kaltsal ve daha

13

Yz kemiklerinde hipoplazi ve ekil bozukluu; kulaklarda, enede, dilerde

ok erkeklerde grlen bir eit ene-yz anomalisi, ( , n , )

eitli tipte malformasyonlar, az bykl, salarda yetersiz gelime eklinde


belirginleen kaltsal durum, (.n.)
14

Nkleik asitlerin en kk paras ve DNA'nn yap birimi. (.n.)

115

Pu:nnef.f. Karesi

Eer ocuum olursa, yzde elli ihtimalle kusurlu geni ona


geireceim. Bu onun August' a benzeyecei anlamna gelmiyor
ancak August'ta ift doz bulunan ve grnne neden olan geni
tayacak. Kusurlu geni tayan biriyle evlenirsem ocuklarmz
yzde elli ihtimalle geni tayacak ve tamamen normal grnecek;
drtte bir ihtimalle geni tamayacak ve drtte bir ihtimalle de
August' a benzeyecekler.
August bu geni tamayan biriyle ocuk sahibi olursa ocuu
yzde yz ihtimalle geni tayacak ama August'taki gibi ift doz
olma ihtimali yzde sfr. Yani ne olursa olsun geni tayacaklar
ama tamamen normal de grnebilirler. August hatal gen ta
yan biriyle evlenirse ocuklarnn sahip olaca gen ihtimalleri
benimkiyle ayn.
Bu sadece August'la ilgili aklanabilir ksm aklyor. Ge
netik yaradlnn bir de kaltsal olmayan, sadece korkun bir
ansszlk eseri olan dier taraf var.
Yllar iinde saysz doktor annemle babama genetik piyan
goyu anlatmaya alrken minik ta emalar izdi. Genetik
bilimciler kaltm, baskn ve ekinik genleri, ihtimal ve anslar
gstermek iin Punnett kareleri denen emay kullanyor. Ancak
tek bildikleri, bilmedikleri daha pek ok nokta olduu. htimaller
zerinde tahmin yrtmeyi deneyebilirler ancak hibir eyin
garantisini veremezler. Hibir eyin kesin olmadn gstermek
iin "germ hatt mozayikizmi", "yeniden dzenlenmi kromo
zom", "gecikmi mutasyon" gibi tabirler kullanyorlar. Aslnda

116

!\. J. Po.Jo.t.iD

doktorlarn konuma tarzn severim; bilimin kulaa geli ek


lini, anlamadn kelimelerin anlamadn eyleri aklamasn.
"Germ hatt mozayikizmi", "yeniden dzenlenmi kromozom"
ya da "gecikmi mutasyon" gibi kelimelerin altnda saysz insan
var. Hibir zaman domayacak saysz bebek. Benimkiler gibi.

117

Da:rru l\f.lan Pab'alar

Miranda ve Ella yeni bir hayata yelken at. Liseyi tm ihtiamyla


yaayaca gn gibi ortada olan bir gruba girdiler. lgilenmediim
insanlarla ilgili konumaktan baka bir ey yapmamalaryla geen
ac dolu bir haftann ardndan bu ii tamamen sonlandrmaya
karar verdim. Onlar hibir ey sormad, ben de yalan sylemedim.
Yollarmz ayrdk.
Bir sre sonra bunu umursamadm bile. Geri gei srecini
kolaylatrmak ve "Th, masada hi yer kalmad, Olivia!"lardan
kanmak iin yaklak bir hafta kadar le yemeine gitmedim.
Akas ktphaneye gidip kitap okumak daha kolayd.
Ekimde Sava. ve Ban' bitirdim. Harikayd. nsanlar okun

mas zor bir kitap olduunu dnyor ama gerekte sadece


ak olan, ak iin savaan ve ak iin len karakterlerle dolu bir
pembe dizi. Bir gn ben de yle ak olmak isterim. Kocamn
beni, Prens Andrey'in Nataa'y sevdii gibi sevmesini isterim.
Sonunda, farkl ortaokullara gitmemize ramen ilkokuldan

beri tandm Eleanor adl kzla taklmaya baladm. Eleanor her


zaman zeki bir kzd; eskiden biraz sulugzd ama tatlyd. Ben
onun ne kadar komik bir kz olduunu (babam gibi kahkahalara
boan bir komiklikten ziyade, harika espriler yapyordu) hi fark
etmemitim, o da benim ne kadar neeli olabileceimi. Sannn
Eleanor her zaman olduka ciddi biri olduumu sanm. Son
radan Miranda ile Ella' dan hibir zaman holanmad ortaya
kt. Onlar bumu havada buluyormu.

118

- .:r. PA.lclC.io

Eleanor sayesinde le yemeklerinde zeki ocuklarn masa


sna oturmaya baladm. Taklmaya altmdan daha kalabalk
ve iinde farkllklar barndran bir gruptu: Eleanor'un erkek
arkada ve bir gn renci bakan olaca kesin gibi grnen
Kevin; birka teknoloji dkn; yllk komitesi yesi ve m
nazara takmndan, Eleanor gibi birka kz ve Justin adnda, ilk
grte holandm, yuvarlak ereveli gzlkl, keman alan
sessiz bir tip.
Sper popler gruplaryla taklan Miranda ve Ella'y gr
dmde birbirimize, "Selam, n'aber?" deyip yolumuza devam
ediyorduk. Ara sra Miranda, August'un nasl olduunu soruyor,

ardndan, "Selamm syle," d iyordu. Bunu hi yapmadm;


Miranda'ya hncm olduunda deil, bugnlerde August kendi

dnyasna ekildii iin. Baz gnler evde hi karlamyorduk


bile.

119

31 EXin

Anneannem Cadlar Bayram'ndan bir gece nce vefat etmiti.


Aradan drt yl gemesine ramen o gnden sonra yln bu
zaman benim iin hep hznl gemitir. Her zaman aka
sylemese de ayns annem iin de geerli. August'un yln en
sevdii zaman Cadlar Bayram olduu iin annem kendini ona
kostm hazrlamaya verir.
Bu yl da farkl deildi. August Yldz: Savalan'ndaki Boba
Fett karakteri olmak istedi, annem de onun bedenine uygun
kostm arad ancak iin garip yan her yerde tkenmiti. Tm
intemet sat sitelerini gezdi, eBay' de akl almaz fiyatlara sanlan
birka tane buldu ve sonunda yeile boyayarak Boba Fett'e d
ntrd bir Jango Fett kostm sarn ald. O aptal kostm
iin toplamda iki haftasn harcamrr. Ve hayr, annemin bana
hibir zaman kostm yapmadndan bahsetmeyeceim nk
bunun konumuzla ilgisi yok.
Cadlar Bayram sabah anneannemi dnerek uyandm;
zgn ve alamakl hissediyordum. Babam durmadan acele edip
hazrlanmam sylyordu ki bu beni daha da strese soktu ve bir
anda alamaya baladm. Sadece evde kalmak istiyordum.
Sonunda o sabah babam August'u okula gtrd, annem
evde kalabileceimi syledi ve birlikte biraz aladk. Ben annean
nemi ne kadar zlersem zleyeyim, annem daha ok zlyordu;
bundan emindim. Ameliyat sonras August'un hayata tutunduu
anlarda, acil servise tm kouturmalanmzda anneannem hep
annemin yanndayd. Annemle alamak kendimi iyi hissettiri-

1 20

P. J. Pll!AC.io

yordu. Bu ikimiz iin de geerliydi. Bir noktada annemin aklna


en sevdiimiz siyah beyaz filmlerden The Ghost and Mrs. Muir'i
izlemek geldi. Bunun harika bir fikir olduunu kabul etmeliyim.

Sannn alama seansmz okulda Miranda ve Ella'yla ilgili her


eyi anlatmak iin bir frsat olarak kullanabilirdim ama DVD
oynatcsnn karsna otururken telefon ald. Arayan, August'un
okulundaki hemireydi; August'un kamnn ardn ve okul
dan alnmas gerektiini syledi. Eski filmler ve ana-kz zaman
buraya kadard.

Annem onu almaya gitti, August eve girer girmez tuvalete


kotu ve kustu. Ardndan yatana gidip rty zerine ekti.
Annem ateini lt, ona biraz scak ay gtrd ve yeniden
"August'un annesi" rolne bnd. Ksa sreliine ortaya
kan "Via'nn annesi" rafa kaldrlmt. Geri bunu anlayla
karladm nk August'un durumu ktyd.
kimiz de ona okula giderken neden annemin yapt Boba
Fett kostm yerine maskeli katil kostmn giydiini sormadk.
Annem zerinde iki hafta urat kostm giyilmemi halde
yerde grdnde bozulduysa bile belli etmedi.

1 Z1

eXer-va-da-aXa

leden sonra August eker toplamaya kacak kadar iyi hisset


mediini syledi, zellikle hava karardktan sonra eker toplamay
ne kadar ok sevdiini bildiim iin bu zc bir durumdu. Kap
kap gezip eker-ya-da-aka diyecek ya oktan gemi olmama
ramen bama maske ya da ona benzer bir eyler geirir ve
August sokakta dolap insanlarn kapsn heyecanla alarken
ona elik ederdim. Bunun gerek anlamda dier ocuklar gibi

olabildii tek akam olduunu biliyordum. Hi kimse onun


maskesinin altnda farkl biri olduunu bilmiyordu. Bu, August
iin kesinlikle muhteem bir ey olmalyd.
Akam yedide kapsn tklattm.
"Selam."
"Selam," diye cevaplad. PlayStation oynamyor, izgi roman
okumuyor, sadece yatana uzanm tavan izliyordu. Papatya her
zamanki gibi yatakta, yanndayd; ban August'un bacaklarna
uzatmt. Maskeli katil kostm buruturulmu halde, yerdeki
Boba Fett kostmnn yanndayd.
Yatakta yanna iliip, "Karnn nasl?" diye sordum.
"Hala midem bulanyor. "
"Cadlar Bayram Geidi'ne gitmeyeceinden emin misin?"
"Kesinlikle."
Bu beni artt. Konu ister ameliyattan birka gn sonra
kaykaya binmek olsun, ister az tamamen sarlmken pipetle
beslenmek olsun, August tbbi durumlarda genelde olduka da
yanklyd. Bu ocuk on yana gelinceye kadar pek ok insann

1 22

R. J". Po.c.io

on hayat boyunca dayanabileceinden ok daha fazla ila imi,


ine yemi ve tbbi mdahaleye maruz kalmt ve imdi ufak bir
mide bulants yznden kenara m ekiliyordu?
"Sorunun ne olduunu anlatmak ister misin?" diye sordum.
Sesim biraz anneminki gibi kmt.
"Hayr."
"Okul yznden mi?"
"Evet."
"retmenler mi? devler mi? Arkadalar m?"
Cevap vermedi.
"Biri bir ey mi dedi?" diye sordum.
" nsanlar her zaman bir ey diyorlar," dedi buruk bir tavrla.
Alamak zereydi.
'f\nlat bana," dedim.
Ne olduunu anlatt. Baz ocuklarn hakknda ok acmasz
eyler sylediini duymu. Dier ocuklann ne dedii umurunda
deilmi, bunu zaten bekliyormu ama ocuklardan biri, Jack
Will, "en yakn arkada"ym ve ona ok krlm. Getiimiz
aylarda Jack'ten birka kez bahsettiini anmsadm. Annemle
babamn onun nazik bir ocuk olduunu ve August'un Jack gibi
bir arkada edinmesine sevindiklerini sylediklerini hatrlyordum.
Elini tutarak, "ocuklar bazen aptallk yapar," dedim yumu
aka. "Szlerinde samimi olmadna eminim."
"O zaman neden yle syledi? Bunca zamandr arkadalk
numaras yapyormu. Muhtemelen Bay Toto ona iyi not falan
vereceini syleyip rvet teklif etmitir. Eminim, 'Hey, Jack, ucu
beyle arkada olursan bu yl snavlara girmezsin,' falan demitir."
"Bunun doru olmadn biliyorsun. Aynca kendine ucube
deme."
"Her neyse. Keke okula hi gitmeseydim."
"Ama okulu sevdiini sanyordum."
1 23

"Oradan nefret ediyorum." Birdenbire sinirlenip yast


yumruklamaya balad. "Nefret ediyorum! Nefret! Nefret!" Avaz
kt kadar baryordu.
Hibir ey demedim. Ne diyeceimi bilemiyordum. ncin
miti. ok kzmt.
Birka dakika daha fkesini kusmasna izin verdim. Papatya,
yzndeki yalarn yalamaya balamt.
"Haydi ama, Auggie," dedim srtma hafife vurarak. "Neden
Jango Fett kostmn giyip... "
"O bir Boba Fett kostm! Neden herkes kartryor?"
"Boba Fett kostm," dedim sakin kalmaya alarak. Kolumu
omzuna sardm. "Haydi, eker toplamaya kalm, olur mu?"
"karsam annem iyiletiimi dnecek ve beni yarn okula
gitmeye zorlayacak."
"Annem seni okula gitmeye asla zorlamaz," dedim. "Haydi
Auggie, kalm. Elenceli olacana sz veriyorum. Ve btn
ekerlerimi de sana vereceim."
Kar kmad. Yataktan kalkp yavaa Boba Fett kostmn
giymeye balad. Kaylar ayarlayp kemeri balamasna yardm
ettim, bal takarken bile kendini daha iyi hissetmeye balad
belliydi.

1 24

August ertesi gn okula gitmemek iin karn ars numarasn


srdrd. Durumdan bihaber annem, onun mikrop kapm
olabileceinden endielendii iin kendimi biraz kt hissettiimi
itiraf etmeliyim ama August' a okuldaki olayla ilgili kimseye bir
ey sylemeyeceime dair sz vermitim.
Pazar gnyse bir daha okula gitmemeye kararlyd.
Bunu sylediinde, "Annmle babama ne sylemeyi d
nyorsun?" diye sordum.
"Ne zaman istersem brakabileceimi sylemilerdi." Gzle
rini, okuduu izgi romandan ayrmyordu.
"Ama sen hibir zaman pes eden bir ocuk olmadn," dedim

ve bu gerekti. "Bu sana gre deil."


"Pes ediyorum."

Konuurken bana bakmas iin izgi roman elinden alp,


"Annemle babama nedenini anlatmak zorunda kalacaksn,"
diye belirttim. "Sonra annem okulu arayacak ve herkes durumu
renecek."
"Jack'in ba belaya girecek mi?"
"Muhtemelen."
"I.

. "

y.

August'un beni giderek arttn itiraf etmeliyim. Raftan


baka bir izgi roman alp sayfalarna gz gezdirmeye balad.
'l\uggie," dedim. "Birka salak ocuun seni okula gitmekten
alkoymasna izin verecek misin, gerekten? Oradan keyif aldn

1 25

N\&e.ize.

biliyorum. zerinde byle bir gce sahip olmalarna izin verme.


Onlara bu zevki yaatma."
"Onlar duyduumdan haberleri bile yok."
"Hayr, biliyorum ama . . . "
"Via, sorun deil. Ne yapnm biliyorum. Kararm verdim."
"Ama bu lgnlk, Auggie!" dedim zerine basa basa, dier
izgi roman da elinden aldm. "Okula geri dnmelisin. Herkes
okuldan zaman zaman nefret eder. Ben de ediyorum. Hatta
bazen arkadalarmdan da nefret ediyorum. Olur byle eyler.
Normal biri gibi muamele grmek istiyorsun, deil mi? Normal
olan bu! Hepimiz kt gnlere ramen okula gitmek durumun
dayz, tamam m?"
"nsanlar sana dokunmamak iin yollarn deitiriyor mu,
Via?" diye karlk verdiinde bir an ne diyeceimi bilemedim.
"Evet, ben de yle dnmtm. Bu yzden kendi kt okul
gnlerini benimkilerle kyaslama, olur mu?"
"Tamam, haklsn," dedim. "Ama bu kimin gnlerinin daha
rezil olduuyla ilgili bir yarma deil, Auggie. Mesele u ki he
pimiz kt gnlere dayanmak zorundayz. Hayatn boyunca bir
bebek ya da zel ihtiyalar olan bir ocuk muamelesi grmek
istemiyorsan, bunu ap yoluna devam etmelisin."
Hibir ey sylemedi ama son szlerimin onu etkilediini
dnyordum.
"O ocuklara bir ey sylemek zorunda deilsin," diye devam
ettim. "Aslna bakarsan, onlarn ne dediini bilmen ama onlarn
ne dediklerini bildiini bilmemeleri gayet iyi bir ey, biliyorsun
deil mi?"
"Ne diyorsun ya?"
"Ne demek istediimi biliyorsun. stemiyorsan onlarla bir
daha konumak zorunda deilsin. Ve bunun nedenini hibir

1 26

it J. PaJa.cio

zaman bilemeyecekler. Anladn m? Ya da onlarla arkadam gibi


davranabilir ama iten ie yle olmadn bilebilirsin."
"Miranda ile sen yle mi yapyorsunuz?" diye sordu.
"Hayr," diye cevapladm abucak, kendimi savunurcasna.
"Miranda'ya kar hislerimde hibir zaman rol yapmadm."
"O zaman benim yapmam neden sylyorsun?"
"yle bir ey sylemedim! Sadece o kk pisliklerin seni
etkilemesine izin vermemen gerektiini sylyorum, o kadar."
"Miranda'nn seni etkiledii gibi mi?"
"Neden konuyu hep Miranda'ya getiriyorsun?" Sabrszca
barmnm. "Seninle arkadalarn hakknda konumaya al
yorum. Ltfen benimkileri konunun dnda tut."
"Onunla artk arkada bile deilsin ki."
"Konutuumuz konunun bununla ne ilgisi var?"
August'un bana bak bir oyuncak bebei anmsatyordu.
Yar kapal oyuncak bebek gzleriyle bana sadece bo bo
bakyordu.
"nceki gn arad," dedi sonunda.
"Ne?" Afallamnm. "Ve bunu bana sylemedin mi?"
"Seni aramamt," diye cevaplad iki izgi romann da elim
den alarak. "Beni aryordu. Sadece merhaba demek iin. Nasl
olduumu renmek iin. Artk gerek bir okula gittiimi bile
bilmiyormu. Bunu ona sylemediine inanamyorum. kinizin
artk eskisi kadar birlikte taklmadnz ama beni her zaman
kardei gibi sevdiini bilmemi istediini syledi."
yice afallamtm. Kalakalmtm. akna dnmtm.
Hibir ey syleyemedim.
"Neden bana sylemedin?" dedim sonunda.
"Bilmiyorum." Omzunu silkip ondan aldm ilk izgi ro
man at.
1 27

"Pekala, okula gitmeyi brakrsan annemle babama Jack


Will meselesini anlatacam," dedim. "Muhtemelen Bay Toto
seni okula aracak ve herkesin nnde Jack ile dier ocuklara
senden zr diletecektir. Ve herkes sana zel ihtiyalar olan
ocuklarn gittii okula gitmesi gereken biriymisin gibi davra,
nacaktr. stediin bu mu! nk olacak olan bu. Ya da okula
gidip hibir ey olmam gibi davranacaksn. Jack'le yzlemek
istersen, o da olur. Ama her trl... "
"Tamam. Tamam. Tamam," diye lafm kesti.
"Ne?"
"Tamam! Gideceim!" diye bard ok da yksek olmayan
bir sesle. "Sadece bu konuyu kapat artk. Artk kitabm okuya,
bilir miyim ltfen?"
"Tamam." Odadan kmak zere arkam dnmken aklma
bir ey geldi. "Miranda hakkmda baka bir ey syledi mi!"
Baklarn izgi romandan kaldrp gzlerimin tam iine bakn.
"Seni zlediini sylememi istedi. Kelimesi kelimesine."
Bam salladm.
"Teekkrler," dedim kaytsz bir tavrla, bunun beni ne kadar
mutlu ettiini gstermenin utancn yaamamak iin.

128

--c Bln

Kim ne derse desin gzelsin


Szler seni ykamaz
Her eyinle gzelsin
Hayr, szler seni ykamaz
-Christina Aguilera, Beoutiful

Tuhaf oc-a:Xlar

Baz ocuklar gerekten de gelip bana neden "ucube"yle bu kadar


ok takldm sordu. stelik bunlar, onu tanmayan ocuklard.
Zaten tansalard, yle bir laf sylemezlerdi.
"nk o iyi bir ocuk," dedim her seferinde. "Ona ucube
demeyin."
Baka bir gn Ximena Chin, "Tam bir azizesin, Summer,"
dedi. "Yaptn eyi ben yapamazdm."
"Abartlacak bir ey deil," dedim drste.
Charlotte Cody, "Bay Toto onunla arkada olman m is
tedi?" diye sordu.
"Hayr. Onunla arkadam nk onunla arkada olmak
istiyorum," dedim.
le yemeinde August Pullman'la oturmamn bu kadar
olay olacan kim tahmin edebilirdi? nsanlar bu sanki dnyann
en garip eyiymi gibi davranyordu. ocuklarn bu kadar tuhaf
olabilmesi garip.
O ilk gn onunla oturdum nk ona acmtm. Hepsi bu.
Yeni bir okulda, garip grnml yeni ocuk olarak orada ylece
oturuyordu. Kimse onunla konumuyor, herkes ona bakyordu.
Masamdaki btn kzlar onun hakknda fsldayordu. Beecher
Ortaokulu'ndaki tek yeni renci deildi ama herkes onun hak
knda konuuyordu. Julian ona Zombi ocuk lakabn takmt
ve herkes ondan yle bahsediyordu. "Zombi ocuu grdn
m?" Bu tarz eyler abuk yaylr. Ve August da bunu biliyordu.
1 31

Normal bir yze sahipken bile okuldaki yeni ocuk olmak zordur.
Bir de onunki gibi bir yze sahip olduunuzu dnn.
Bu yzden gidip onunla oturdum. nemli bir ey deildi.
nsanlarn bunu byk bir olay haline getirmeye almaktan
vazgemesini isterdim.

O sadece bir ocuk. Evet, hayatmda grdm en tuhaf


grnml ocuk. Ama sadece bir ocuk.

132

Salgn

August'un yzne almann zaman aldn kabul etmeliyim.


Onunla neredeyse iki haftadr oturuyordum ve dnyann en
dzgn yemek yiyen insan olmadn syleyebilirdim. Ama
bunun dnda olduka iyi biri. Ayrca artk ona acmadm
da belirtmeliyim. lk seferinde onunla oturmamn nedeni bu
olabilirdi ama oturmay srdrinemin nedeni bu deil. Onunla
oturmaya devam ediyordum nk elenceli bir ocuktu.
Bu seneyle ilgili sevmediim eylerden biri de birok o
cuun oyun oynamak iin fazla bym gibi davranmas. Tek
yapmak istedikleri "taklmak" ve teneffslerde "konumak" .
Ve bugnlerde konumak istedikleri tek konu, kimin kimden
holand ve kimin tatl olup olmad. August bu konularla
ilgilenmiyor. O teneffslerde yakar top oynamaktan holanyor,
tpk benim gibi.
u Salgn meselesini de August'la yakar top oynadmz iin
renmitim zaten. Anladm kadaryla bu, dnemin bandan
beri oynanan bir "oyun"mu. Biri August'a yanllkla dokun
duunda, Salgn'a yakalanmamak iin otuz saniyede ellerini
ykamak ya da dezenfektan kullanmak zorundaym. Salgn' a
yakalanrsanz ne olacandan emin deilim nk bugne dek
August'a kimse dokunmad; en azndan dorudan.
Bunu Maya Markowitz teneffslerde bizimle yakar top
oynamayacan nk Salgn' a. yakalanmak istemediini syle-

1 33

diinde rendim. "Salgn da ne?" diye sordum, o da anlam.


Bunun ok aptalca olduunu syledim, o da bana katld ama
yine de mecbur kalmadka August'un dokunduu bir topa
elini srmeyecekti.

1 34

Cadlar Bavna. Partisi

Savanna'nn Cadlar Bayram partisine davetiye aldm iin ok


heyecanlanmnm.
Savanna muhtemelen okulun en popler kz. Btn olanlar
ondan holanr, btn kzlar onun arkada olmak ister. Beinci
snflar iinde gerek bir "erkek arkada" olan ilk kzd.

281

no.lu snfa giden bir ocuktu, geri sonradan ona tekmeyi basp
Henry Joplin'le kmaya balad 'ki ikisi de imdiden yetikin gibi
grnd iin bu mannklyd.
Her neyse, "popler" gruptan olmasam da bir ekilde davet
edilmitim ve bu ok havalyd. Savanna'ya davetiyeyi aldm
ve partiye geleceimi sylediimde bana kar ok nazik dav
rand ama ok fazla insan armadn, bu yzden de davet
edildiimi ortalkta sylememem gerektiini belirtti. rnein,
Maya davet edilmemiti. Aynca kostm de giymeyecektik. Bunu
syledii iyi olmutu nk bir Cadlar Bayram partisine tabii

ki de kostmle giderdim; eker toplarken giymek iin yaptm


tekboynuzlu at kostmyle deilse de, okulda giyeceim Gotik
kz kyafetiyle. Ama o bile Savanna'nn partisi iin uygun deildi.
Partiye gitmemin tek kt taraf Geit' e gidemeyecek olmamd,
yani tekboynuz kostmm de boa gidecekti. Bu biraz can sk
cyd ama nemli deildi.
Neyse, partiye gittiimde Savanna beni kapda karlad ve
syledii ilk ey, "Erkek arkadan nerede, Summer?" oldu.
Neden bahsettiini bilmiyrdum bile.

1 35

"Sanrm Cadlar Bayram iin maske takmas gerekmiyordur,


deil mi?" diye ekledi. August'tan bahsettiini o an anladm.
"O benim erkek arkadam deil," dedim.
"Biliyorum. Sadece aka yapyorum!" Yanam pt -gru
bundaki kzlar artk selamlarken birbirlerini yanaklarndan
pyorlard- ve ceketimi giriteki pornnantoya asr. Ardndan
elimden tutup beni partinin yapld bodruma gtrd. Etrafta
anne ya da babasn grememitim.
Bodrumda yaklak on be ocuk vard, hepsi de Savanna
ya da Julian'n grubundaki popler ocuklard. Sanrm bazlar
kmaya balad iin hep birlikte, popler ocuklardan olumu,
kocaman bir sper grup haline gelmilerdi.
Bu kadar ift olduunu bile bilmiyordum. Yani Savanna ve
Henry'yi biliyordum tabii ama Ximena ve Miles'tan haberim
yoktu. Ve Ellie ile Amos'tan da. Ellie'nin gsleri neredeyse
benimkiler kadar dzd.
Neyse, geldikten yaklak on be dakika kadar sonra Henry
ve Savanna yanma geldiler. Adeta tepemde dikiliyorlard.
"Neden Zombi ocuk'la bu kadar takldn renmek
istiyoruz," dedi Henry.
Sanki espri yapmlar gibi, "O zombi deil," deyip gldm.
Glmsyordum ama iimden glmsemek gelmiyordu.
"Biliyor musun, Summer," dedi Savanna, "o ocukla bu
kadar taklmasan ok daha popler olursun. Sana kar tamamen
drst olacam: Julian senden holanyor. Sana kma teklif
ennek istiyor."
"Oy
.. le m.
"7"
"Onun tatl olduunu dnyor musun?"
"Hmn ... evet, sanrm. Evet, tatl biri."
"Bu yzden kiminle taklmak istediini semelisin," dedi
Savanna. Benimle abla-kardemiiz gibi konuuyordu. "Herkes

1 36

- .T. Po.JA.cio

senden holanyor, Summer. Herkes senin gerekten tatl ve


gerekten ama gerekten gzel olduunu dnyor. stersen
grubumuza kesinlikle katlabilirsin ve inan bana, beinci snflarda
buna baylacak bir sr kz var."
"Biliyorum." Bam salladm. "Teekkr ederim. "
"Rica ederim," diye cevaplad. "Julian'a gelip seninle konu
masn sylememi ister misin?"
aret ettii yere baktm, Julian'n bize doru baktn g
rebiliyordum.

"Ah, aslnda tuvalete gitmeliyim. Nerede acaba?"


Gsterdii yere gittim, kvetin kenarna oturup annemi
aradm ve gelip beni almasn istedim.
"Her ey yolunda m?" diye sordu annem.
"Evet, sadece burada kalmak istemiyorum."
Annem baka soru sormad ve on dakika iinde geleceini
syledi.
"Kapy alma," dedim, "sadece geldiinde beni ara."
Annem arayncaya kadar tuvalette bekledim, ardndan kimse
beni grmeden gizlice merdivenden svp ceketimi aldm ve
dan ktm.
Saat daha dokuz buuktu. Amesfort Caddesi eker toplamaya
kanlarla tklm tklm doluydu. Her yer kalabalkt. Herkes
kostm giymiti. skeletler. Korsanlar. Prensesler. Vampirler.
Sper kahramanlar.
Ama bir tane bile tekboynuz yoktu.

1 37

Xasa.

Ertesi gn okulda Savanna'ya bozulmu Cadlar Bayram ekerle


mesi yiyip hastalandm, partiden bu yzden erken dndm
syledim, o da bana inand. Etrafta gerekten de bir mide virs
kol geziyordu, bu yzden iyi bir yaland.
Ona ayrca baka bir ocuktan holandm da syledim,
bylece umann bu konuda peimi brakr ve Julian'a da ilgi
lenmediimi iletirdi. Savanna tabii ki de kimden holandm
renmek istedi, ben de ona bunun bir sr olduunu syledim.
August, Cadlar Bayram'ndan sonraki gn yoktu, geldiin
deyse bir sorun olduunu anladm. le yemeinde ok garip
davranyordu!
Neredeyse hi konumuyor ve ben onunla konutuumda da
nndeki yemee bakyordu; gzmn iine bakamyormu gibi.
Sonunda, "Auggie, her ey yolunda .m? Bana kzgn falan
msn?" diye sordum.
"Hayr."
"Cadlar Bayram'nda iyi olmadna zldm. Koridorlarda
gzm hep Boba Fett'i arad."
"Evet, hastaydm."
"Sen de mi u mide virsne yakalandn?"
"Evet, sanrm."
Bir kitap ap okumaya balad ki bu biraz kaba saylrd.
"Msr Mzesi projesi iin ok heyecanlym," dedim. "Ya sen?"
Ban sallad, az yemek doluydu. ineme ekli yznden
gzlerimi karp baka tarafa baktm, sanki bilerek iren bir

1 38

.J. Pwo
.

ekilde yiyordu

ve

gzlerinin yan kapal grnmnden kt

elektrik alyordum.
"Senin projen ne?" diye sordum.
Omuzlarn silkti, kotunun cebinden bir kat paras kard
ve masann karsndan fiskeyle bana doru att.
Beinci snftaki herkes aralktaki Msr Mzesi Gn iin
Msr'a ait bir eser zerine dev hazrlayacakt. retmenler tm
grevleri kk kat paralarna yazp bir b:lk fanusunun iine
koymu, renciler de srayla fanustan kat ekmiti.
Auggie'nin kk kadn atm.

"Ah, harika!" dedim, biraz fazla heyecanl bir sesle, onu


nelendirmeye alarak. "Sakkara Piramidi'ni ekmisin!"
"Biliyorum!" dedi.
"Bana Anubis kn, te Dnya Tanrs."
"Kpek bal olan m?"
"Aslnda o bir akal kafas," diyerek dzelttim. "Hey, okul
dan sonra projelerimize birlikte alalm m? Bize gelebilirsin."
Sandvicini brakt ve sandalyesinde geriye yasland. Baklarn
zemiyordum.
"Summer," dedi, "bunu yapmak zorunda deilsin."
"Neden bahsediyorsun?"
"Arkadam olmak zorunda deilsin. Bay Toto'nun seninle
konutuunu biliyorum. n
"Neden bahsettiin hakknda en ufak bir fikrim yok."
"Numara yapmak zorunda deilsin diyorum sadece. Bay
Toto'nun okul balamadan nce baz ocuklarla konuup benimle
arkada olmalarn istediini biliyorum."
"Benimle konumad, August."
"Evet, konutu."
"Hayr, konumad."
"Evet, konutu."

1 39

Mucize.

"Hayr, konumad!! Yemin ederim!" Parmaklarm apraz


yapmadm grmesi iin ellerimi havaya kaldrdm. Hemen
ayaklanma bakn, ben de ayak parmaklarm da aprazlamadm
grmesi iin UGG'lanm silkip kardm.
"Muz orap giyiyorsun," dedi sularcasna.
"Parmaklarmn dz olduunu grebilirsin!" diye bardm.
"Tamam, barmana gerek yok."
"Sulanmay sevmiyorum, tamam m?"
"Tamam. zgnm."
"Olmalsn da."
"Seninle gerekten konumad m?"
''Auggie!"
"Tamam tamam, gerekten zgnm."
Ona kzgn kalabilirdim ama ardndan Cadlar Bayram'nda
bana gelen kt olay anlattnda sinirim geti. zetlemek
gerekirse, Jack'in, arkasndan gerekten kt eyler sylediini
duymu. Bu, tavrn ve neden "hasta" olup gelmediini aklryordu.
"Kimseye sylemeyeceine sz ver, " dedi.
"Sylemem." Bam onaylarcasna salladm. "Sen de bana
bir daha byle kaba davranmayacana sz ver."
"Sz."

1 40

1Ipr: B-a oc-aK 1'8 \Ta 1.ll


Iin Saltncald.r
.

Annemi August'un yz konusunda uyarm, nasl grndn


tarif etmitim nk hislerini saklamak konusunda her zaman
ok iyi olmadn biliyordum ve August o gn bize ilk kez gele
cekti. Hatta iteyken ona bir hatrlatma mesaj bile attm. Ama
iten sonra eve geldiinde yznde beliren ifadeyi grnce onu
yeterince hazrlayamadm anladm. Annem kapdan ieri girip
August'u grdnde oke oldu.
"Selam anne, bu Auggie. Yemee kalabilir mi?" diye sordum
abucak.
Sorumu anlamas bile bir saniyesini ald.
"Merhaba, Auggie," dedi. "Ah, tabii ki tatlm. Tabii Auggie'nin
annesi iin de sorun olmazsa."
Auggie annesini cep telefonundan ararken anneme, "Su
ratndaki dehet ifadesini dzelt!" diye fsldadm. Suratnda,
televizyonda korkun bir haber izledii zamanlardaki gibi bir ifade
vard. Sanki yznn ne halde olduunu bilmiyormu gibi ban
sallad, sonrasnda da August' a gayet nazik ve normal davrand.
Bir sre sonra Auggie'yle projeler stnde almaktan
yorulduk ve biraz zaman geirmek iin oturma odasna getik.
Auggie minenin zerindeki fotoraflara bakarken babamla bir
fotorafm grd.
"Bu baban m?"
"Evet."

141

"Senin ey olduunu bilmiyordum ... O kelime neydi?"


, t rkl. "
"C'f
"Doru! Aradm kelime buydu."
"Evet."
Fotorafa yeniden bakt.
"Annenle baban boand m? Babann seni okula braktn
falan hi grmedim."
''Ah, hayr," dedim. "O bir mfreze avuuydu. Birka yl
nce ld."
"Vay canna! Bunu bilmiyordum."
Bam sallayp babamn niformal bir fotorafn uzattm.
"Vay canna, u madalyalara bak."
"Evet, ok harika bir adamd."
"ey, Summer, zgnm."
"Evet, berbat bir ey. Onu ok zlyorum."
"Evet, vay canna." Ban sallayp fotoraf geri verdi.
"Hi bir tandn ld m?" diye sordum.
"Bir tek anneannem ama onu pek hatrlamyorum bile."
"Ktym."
Auggie ban onaylarcasna sallad.
"lnce insanlara ne olduunu hi merak ediyor musun?"
diye sordum.
Omuz silkti. "Pek deil. Yani sanrm cennete gidiyorlardr,
deil mi? Anneannem oraya gitti."
"Ben bu konuda ok dnyorum," dedim. "Bence insanlar
ldnde ruhlar cennete gidiyor ama sadece bir sreliine.
Yani orada eski arkadalarn falan grp eski zamanlan yad
ediyorlar. Ama bence sonrasnda dnyadaki hayatlarnn iyi mi
yoksa kt m olduunu dnmeye balyorlar. Ardndan da
yepyeni bebekler olarak dnyaya geliyorlar."
"Bunu neden istesinler ki?"

1 42

" J. Pa.lacio
"nk bu sayede doru yaamak iin bir anslar daha olu
yor," diye cevapladm. "Her eye yeniden balamak iin bir ans."
Sylediklerimi dnp ban sallad. "Telafi snavna gir
mek gibi," dedi.
"Doru."
"Ama ayn grnle geri gelmiyorlar," dedi. "Yani dndk
lerinde tamamen farkl grnyorlar, deil mi?"

"Ah, evet," diye cevapladm. "Ruhun ayn kalyor ama geri


kalan her ey farkl oluyor. n
"Bunu sevdim," dedi ban tekrar tekrar sallayarak. "Bu
fikri gerekten sevdim, Summer. Bu, gelecek hayatmda bu su
rata mahkm olmayacam anlamna geliyor." Bunu sylerken
yzn iaret edip gzlerini prtletince gldm.
"Sannn evet," diyerek omuz silktim.

"Hey, belki yakkl bile olabilirim," dedi glmseyerek. "Bu


harika olmaz myd? Yeniden dnyaya geldiimde yle yakkl
ve sper haval ve sper uzun bir herif olabilirim."
Yine gldm. Auggie kendiyle olduka barkt. Onun en
sevdiim ynlerinden biri de buydu.

"Hey, Auggie, sana bir ey sorabilir miyim?"


"Tab," dedi ne sormak istediimi tam olarak biliyormu gibi.
Tereddt ettim. Bunu ona bir sredir sormak istiyor ama
cesaretimi her defasnda kaybediyordum.
"Ne?" dedi. "Yzmn neden byle olduunu mu renmek
istiyorsun?"
"Evet, sanrm. Sormamda bir saknca yoksa."
"nemli deil," dedi umursamaz bir ses tonuyla. "Esas
nedenine man-di-bu-lo-fa-5i-yal di-5os-toz deniyor. Bunu telaffuz
etmeyi renmek inanlmaz zamanm ald. Ama adn bile sy
leyemediim bir sendromum daha var. Bunlar birleip deierek
kocaman bir spereye dnm. O kadar nadir grlen bir ey

143

ki ismi bile yok. Yani bbrlenmek falan istemem ama aslna


bakarsan bir tr tp mucizesi olarak grlyorum."
Glmsedi.
"Bu bir akayd," dedi. "Glebilirsin."
Glmseyerek bam salladm.
"Komiksin, Auggie."
"Evet, yleyim," dedi gururla. "Yklyorum."

1 44

lUsr Lahf.i

Sonraki ay boyunca okul klar August'la birok kez ya onlarn


ya da bizim evde takldk. Hatta August'un ailesi, annemi ve beni
birka kez yemee bile ard. Annemi August'un amcas Ben'e
ayarlamay dndklerine kulak misafiri oldum.
Msr Mzesi sergisinin alaca gn hepimiz ok heyecan
lydk, hatta biraz bamz dnyordu. Bir gn nce kar yamt,
kran Gn tatilindeki kadar 'olmasa da kar, kard.
Spor salonu herkesin Msr eserini, neyin ne olduunu
aklayan kk kartlarla sergiledii masalarla dolu koca bir
mzeye dntrlmt. Eserlerin ou gerekten harikayd
ama bence August ve benimki en iyisiydi. Benim Anubis hey
kelim olduka gereki grnyordu, hatta altn rengi boya bile
kullanmtm. August da basamakl piramidini kp ekerlerden
yapmt. Altm santim uzunluunda ve altm santim genili
indeydi, stelik kum grnml sprey gibi bir eyle boyamt.
Muhteem grnyordu.
Hepimiz Msr'a zg kostmler giymitik. Baz ocuklar
Indiana Jones'vari arkeologlar olmutu. Bazlar firavun gibi
giyinmiti. August ve ben mumya olmutuk. Gzlerimiz ve a
zmz iin alm kk delikler haricinde yzlerimiz tamamen
sarlyd.
Ailelerimiz geldiinde spor salonunun nndeki koridorda
sraya girdiler. Ardndan gidip ailelerimizi alabileceimiz sylendi,
her ocuk ebeveynini karanlk salonda el fenerli bir tura kar
yordu. August'la annelerimizi bir araya getirdik, her sergide durup

1 45

eserin ne olduunu fsltyla aklyor, sorulan cevaplyorduk.


Karanlk olduu iin el fenerlerimizi, hakknda konutuumuz
eserlere tutuyorduk. Ara sra da teatral bir etki yaratmak iin
enemizin altna tutuyorduk. Karanlkta tm o fsldama
lar duymak, fener klarnn karanlk odada zikzaklar izdiini
grmek ok elenceliydi.
Bir ara su imeye gittim. Mumya sargsn yzmden kar
mam gerekmiti.
"Selam, Summer," dedi Jack. Benimle konumaya gelmiti.
Mumya filmindeki adam gibi giyinmiti. "Gzel kostm."
"Teekkrler."
"Dier mumya da August mu?"
"Evet."
"ey... Agust'un bana neden kzgn olduunu bili)ur musun?"
"H h."
"Bana syleyebilir misin?"
"Hayr."
Ban sallad. Hayal krklna uram gibiydi.
"Ona sana sylemeyeceimi syledim," diye akladm.
"Bu ok garip," dedi. "Bir anda neden bu kadar kzdna
dair hibir fikrim yok. Hi. En azndan bir ipucu veremez misin?"
Odann karsna, annelerimizle konuan August'a baktm.
Cadlar Bayram'nda duyduklarn kimseye arlatmayacama dair
verdiim sz bozmayacaktm ama Jack iin de kt hissetmitim.
Kulana, "lk maskesi," diye fsldayp uzaklatm.

1 46

iincii Blm

Drd

te benim srrm. ok basit.


.

insan yalnzca kalbiyle grr.


z gzler gremez.
-Antoine de Saint-Exupery, Kk Prens

ar

Austosta ortaokul mdr Bay Toto ailemi arad. Annem, "Belki


tm yeni rencilere ho geldin demek iin aryordur," dedi
ve babam da, "Bir sr ocuu aryor olmal," diye cevaplad.
Ardndan annem onu geri arad ve Bay Toto'yla konutuunu
duydum. Tam olarak unlar syledi:

"Ah, merhaba Bay Toto. Ben Amanda Will, beni aramsnz.


Duraksama. Ah, teekkrler! ok naziksiniz. O da sabrszlanyor.
Duraksama. Evet. Duraksama. Evet. Duraksama. Ah. Tabii. Uzun
bir duraksama. Vah vah. H h. Duraksama. ey, ok naziksiniz.
Duraksama. Tabii. Ahh. Vay canna. Sper uzun duraksama. Tabii,
anlyorum. Eminim olacaktr. Bir saniye yazaym... tamamdr.
Onunla konuup sizi arayaym, olur mu? Duraksama. Hayr, onu
dndnz iin ben teekkr ederim. Hoa kaln!"
Telefonu kapadnda, "Neymi, ne dedi?" falan diye sordum.
Annem, "Pekala, aslnda bu olduka gurur verici ama bir
bakma da zfcf. Anlalan bu sene ortaokula yeni bir ocuk
balyormu ve daha nce evde eitim grd iin hi okul or
tamnda bulunmam. Bay Toto da baz ilkokul retmenlerine
ortaokula geen harika ocuklar sormu, retmenler de senin
olduka nazik biri olduunu sylemi olmal... tabii ben bunu
zaten biliyordum. Dolaysyla Bay Toto, yeni ocua gz kulak
olma konusunda sana gvenip gvenemeyeceini renmek
istiyor," dedi.
"Yani onunla taklmak gibi mi?" dedim.

1 49

"Kesinlikle," dedi annem. "Buna 'karlama arkada' dedi."


"Ama neden ben?"
"Syledim ya. retmenlerin Bay Toto'ya iyi bir ocuk ol
duunu sylemi. Hakknda byle dnmelerinden ok gurur
landm tabii..."
"Neden zc?"
"Nasl yani?"
"Gurur verici ama bir bakma da zc dedin."

"Ah." Annem ban sallad. "ey, grne gre bu ocukta


bir eit... hmn, sanrm yzyle ilgili bir sorun varm ... ya
da onun gibi bir ey. Emin deilim. Belki bir kaza geirmitir.
Bay Toto haftaya okula gittiinde daha fazlasn aklayacan
syledi."
"Okullar eylle kadar almayacak!"
"Bu ocukla okullar almadan tanman istiyor."
"Mecbur muyum?"
Annem biraz arm gibiydi.
"ey, tabii ki hayr," dedi, "ama byle bir eyi yapman ok
ho olurdu, Jack."
"Eer zorunda deilsem," dedim, "yapmak istemiyorum."
"En azndan bir dnemez misin?"
"Dnyorum ve istemiyorum."
"Pekala, seni zorlayacak deilim," dedi, "ama en azndan
zerinde biraz daha dn, olur mu? Bay Toto'yu yarna kadar
aramayacam, bu yzden yeniden deerlendir. Akas, yeni
ocukla biraz zaman geirmeni istemenin fazla olduunu d
nmyorum, Jack ... "
"Yeni biri olmas nemli deil, anne," diye cevapladm.
" O yamuk. "
"Bu hi ho bir sz deil, Jack."

1 50

it J. Palaci

"Ama yle, anne."


"Kim olduunu bile bilmiyorsun!"
"Evet, biliyorum," dedim nk anlatmaya balad andan
itibaren August denilen ocuktan bahsettiini biliyordum.

1 51

Dondurwc

Be-alt yalarndayken onu ilk kez Amesfort Caddesi'ndeki


dondurmacnn nnde grdm anmsyorum. Bakcm
Yeronica ve bize dnk bebek arabasndaki kardeim Jamie'yle
birlikte dondurmacnn nndeki bankta oturuyorduk. Sannn
klah dondurmam yemekle meguldm nk bankta yanmza
birilerinin oturduunu fark etmemitim bile.
Bir sre sonra klahn dibinden dondurmam emmek iin
bam evirdiimde onu grdm: August'u. Tam yanmda otu
ruyordu. Pek de ho olmadn biliyorum ama onu grdmde
''Ayy!" gibi bir ey dedim nk gerekten korkmutum. Zombi
maskesi falan taktn sanmtm. Korku filmi izlerken kt
adam allarn iinden frladnda kardnz "ayy"lardand.
Her neyse, pek de nazik olmamt ve ocuk beni duymam
olsa da ablas duymutu.
"Jack! Gitmemiz gerek!" dedi Veronica. Kalkm, bebek
arabasn eviriyordu nk ocuu yeni fark eden Jamie utan
verici bir ey sylemek zereydi. zerime an konmu gibi bir
anda frladm ve hzla uzaklaan Veronica'nn peine takldm.
ocuun annesinin arkamzdan yumuak bir sesle: "Tamam,
ocuklar. Sanrm gitme zamanmz geldi," dediini duydum ve
onlara bir kez daha bakmak iin dndm. ocuk dondurmasn
yalyor, annesi onun scooter'm alyor ve ablas da bana ldre
cekmi gibi fkeyle bakyordu. abucak baklarm kardm.
"Veronica, o ocuun nesi vard?" diye fsldadm.

1 52

- .:r. Po.Ja.cio

"it, evlat!" dedi fkeli bir sesle. Veronica'y severim ama


kzd zaman gerekten kprrd. Bu srada Jamie ocua bir
kez daha bakabilmek iin arabasndan kelimenin tam anlamyla
sarkyordu.
"Ama Vonica... " dedi Jamie.
Caddede iyice uzaklatmzda, "ok yaramazdnz! ok!"
dedi Veronica. "Gzlerinizi dikip ylece baktnz!"
"Elimde deildi!" dedim.
"Vonica," dedi Jamie.
"Ne var, Jamie!"
"Bugn Cadlar Bayram m!"
"Hayr, Jamie."
"O zaman o ocuk neden maske takyordu!"
Veronica cevaplamad. Bazen bir eye ok kzdnda cevap
vermezdi.
Jamie'ye, "Maske takmyordu," diye akladm.
"Jack, sus!" dedi Veronica.
"Neden bu kadar kzgnsn, Veronica!" diye sormaktan ken
dimi alamadm.
Sorumun onu daha da fkelendireceini dnmtm ama
sadece ban iki yana sallad.
"Yaptmz ey ktyd," dedi. "eytan grm gibi ylece
kalkp kamak. Jamie'nin bir ey sylemesinden korktum, an
lyor musun! O kk ocuun hislerini incitebilecek bir ey
sylemesini istemedim. Ama yine de yle kalkmamz ok yanlt.
Annesi ne olduunu anlad."
"Bilerek yapmadk ki," diye cevap verdim.
"Jack, bazen birini incitmek iin ille de onu incitmeyi istemek
zorunda deilsin. Anlyor musun!"
Bu, August'u mahallede ilk grmd, en azndan hatr
ladm kadaryla. Ama onu sonralan da grdm: bazen oyun

153

parknda, birka kez de parkta. Bazen astronot bal takard.


Ama baln altndakinin o olduunu bilirdim. Mahalledeki
btn ocuklar bilirdi. Hepsi August'u bir ekilde grmt. O
bizimkini bilmese de, biz onun adn bilirdik.
Ve onu ne zaman grsem, Veronica'nn szlerini anmsamaya
alrdm. Ama zordu. Banz evirip bir daha bakmamak zordu.
Onu grdnzde sradan davranmak zordu.

1 54

lleden FiKri:rni Deif.irdinP

"Bay Toto baka kimi aram," diye sordum o akam anneme,


"syledi mi?"
"Julian ve Charlotte'n ad geti."
"Julian!" dedim. "lyy! Neden Julian?"
"Eskiden Julian'la arkadatnz!"
"Anne, o ta anaokulundayd. Julian imdi dzenbazn nde
gideni. Ye srekli popler olmak iin rpnyor."
"Pekala," dedi annem, "en azndan Julian, ocua yardm
etmeyi kabul etmi. Bu konuda hakkn vermelisin."
Karlk vermedim nk haklyd.
"Peki ya Charlotte?" diye sordum. "O da kabul etmi mi?"
"Evet."
"Tabii ki etmitir. Charlotte tam bir iyilik meleidir."
"Tanrm, Jack," dedi annem, "bugnlerde herkesle sorunun
var gibi."
"Sadece... " diye baladm. ''Anne, bu ocuun neye benzedii
hakknda hibir fikrin yok."
"Tahmin edebiliyorum."
"Hayr! Edemezsin! Onu hi grmedin. Ama ben grdm."
"Dndn ocuk olmayabilir bile."
"Gven bana, o. Ve inan ki gerekten ama gerekten kt.
Surat yamuk, anne. Gzleri ta burada." Yanaklarm gsterdim.
"Ve kulaklar yok. Ve az da... "
O srada Jamie bir kutu meyve suvu almak iin mutfaa girdi.
1 55

"Jamie'ye sor," dedim. "yle deil mi, Jamie? Geen yl


parkta grdmz ocuu hatrlyor musun? August denilen
u ocuu? Yz acayip olan hani."

"Ah, o ocuk mu?" dedi Jamie gzlerini kocaman aarak.


"Kabuslarma girmiti! Geen ylki zombili kabuslarm hatrlyor
musun, anne?"
"Onlarn korku filmi izlemekten olduunu sanyordum,"
diye cevaplad annem.
"Hayr!" dedi Jamie, "o ocuk yzndendi! Onu grdmde
'Aaaaaa!' diye bararak kamtm... "
"Bir saniye," dedi annem ciddileerek. "Bunu onun nnde
mi yaptn?"
"Elimde deildi!" dedi Jamie szlanrcasna.
"Tabii ki de elindeydi!" diye azarlad annem. "ocuklar, duy
duklarm karsnda hayal krklna uradm sylemeliyim."
Gerekten de yle grnyordu. "Yani o sadece kk bir ocuk;
tpk sizin gibi! Ondan lk atarak katnda nasl hissetmi
olabileceini hayal edebiliyor musun, Jamie?"
"lk deildi," diye kar kt Jamie. "Daha ok yleydi:
'Aaaaaa!'" Ellerini yanaklarna koyup mutfan etrafnda komaya
balad.
"Sakin ol, Jamie!" dedi annem fkeyle. "Gerekten de oullarmn bundan daha cana yakn olduunu dnrdm."

kinci snfa giden Jamie, "Cana yakn ne demek?" diye sordu.


"Cana yakn derken neyi kastettiimi ok iyi biliyorsun, Ja
mie," dedi annem.
''Ama o ok irkin, anne," dedi Jamie.
"Hey! O kelimeyi duymak istemiyorum! Jamie, meyve suyunu
al ve k ltfen. Jack'le bir saniyeliine yalnz konumak istirum."
Kardeim kar kmaz annem, "Jack, bak," dedi ve daha o
an ciddi bir nutuk ekeceini anladm.

1 56

. J. PllJIWo

"Tamam, yapacam," dedim ve bu onu ok artn.


"Yapacak msn?"
"Evet!"
"Yani Bay Toto'yu arayabilir miyim?"
"Evet, anne, evet dedim ya!"
Annem glmsedi. " zerine deni yapacan biliyordum,
olum. Aferin sana. Seninle gurur duyuyorum, Jackie!" Sam
kartrd.
te fikrimi byle deitirdim. Annein azarlamasn din
lememek iin deil. August denen ocuu bu konuda tam bir
pislik gibi davranacan bildiim Julian'dan korumak iin de
deil. Fikrimi deitirdim nk Jamie'nin August'tan lk
atarak katn duyduumda endimi birden gerekten kt
hissettim. Mesele u ki, Julian gibi ktler her zaman olacak.
Ama genellikle nazik olan Jarnie gibi kk bir ocuk bile bu
kadar kt davranabiliyorsa, August gibi birinin ortaokulda hi
ans yoktu.

1 57

Drt ev

Birincisi, yzne alyorsunuz. lk birka sefer, vcry canna, buna


asla alanuyacam, diye dnmtm. Ama yaklak bir hafta
sonra, hah, o kadar da kt deilmi, dedim.
kincisi, gerekten haval bir ocuk. Demek istediim, baya
komik. Mesela retmen bir ey sylediinde, August kimsenin
duymayaca ekilde komik bir eyler fsldayp beni koparyor.
Ayrca iyi bir ocuk. Yani onunla rahata taklmak, konumak
falan mmkn.
ncs, gerekten zeki. Daha nce okula gitmedii iin
herkesten geri kalacan dnmtm ama birok konuda
benden ileride. Yani belki Charlotte ve Ximena kadar deil
ama onlara yakn. stelik Charlotte ve Ximena'nn aksine,
gerekten ihtiyacm olduunda kopya ekmeme izin veriyor
(geri buna sadece birka kez ihtiyacm oldu). Bir keresinde de
devini kopyalamama izin verdi, geri bunun yznden dersten
sonra ikimizin de ba belaya girdi.
"Dn verdiim devde ayn sorularda yanl yapmsnz, l'
dedi Bayan Rubin, bir aklama bekler gibi bakyordu. Ne di
yeceimi bilemiyordum nk aklamam, ah, nk Aug.st 'un
devini kopyaladm, falan olurdu.
Ama August beni korumak iin yalan syledi: "Ah, nk
dn akam devi birlikte yaptk," gibilerinden bir ey dedi ki
bu tamamen yaland.
"Pekala, birlikte dev yapmak gzel bir ey," diye cevaplad
Bayan Rubin, "yine de ayr ayr yapmanz gerekiyor, tamam m?
1 58

" J. Po.JIWo

sterseniz yan yana yapabilirsiniz ama birlikte yapamazsnz,


anlatk m? Anladnz m?"
Snftan knktan sonra, "Dostum, teekkr ederim," dedim.

O da, "nemli deil," falan dedi.


Bu ok havalyd.
Drdncs, artk onu tandm iin, August'la gerekten
de arkada olmak istediimi syleyebilirdim. Drst olmalym

ki balarda sadece Bay Toto ona kar zt:llikle iyi olmam istedi
diye arkadaa davranyordum. Ama artk onunla taklmak kendi
seimimdi. Btn akalarma glyordu ve ona her eyi anlata
bilecekmiim gibi hissediyordum. yi bir dostmu gibi. Beinci
snftaki btn ocuklar duvara dizilse ve aralarndan taklmak
isteyeceim ocuu semem gerekse, sanrm August'u seerdim.

1 59

EsXi Dosf.lar

lk maskesi

mi? Bu da ne demekti byle? Summer Dawson

her zaman biraz atlak olmutur ama bu kadar da fazlayd. Tek


yapnm August'un bana neden kzgn gibi davrandn sormakn.
Summer' n bilebileceini dnmtm. Ama verdii tek cevap

"lk maskesi" oldu. Ne demek istediini bile anlamadm.


Bu ok garipti nk bir gn August'la arkadatk ve ertesi
gn, hooop, benimle neredeyse hi konumuyordu. stelik ne
denine dair en ufak bir fikrim yoktu. Ona, "Hey, August, bana
kzgn falan msn?" diye sorduumda sadece omuzlarn silkti
ve yryp gitti. Ben de bunu kesin bir evet olarak aldm. Ve
kzabilecei hibir ey yapmadmdan kesinlikle emin olduum
iin de sorunun ne olduunu Summer'n syleyebileceini d
nmtm. Ama ondan renebildiim tek ey "lk maskesi"
oldu. Evet, ok yardmc oldun. Teekkrler, Summer.
Biliyor musunuz, okulda bir sr arkadam var. Yani Au
gust resmen eski dostum olmak istiyorsa sorun deil; bana uyar,
umurumda bile olmaz. Artk ben de onu grmezden geliyorum.'
Tabii neredeyse her derste yan yana oturduumuz iin bu biraz
zor oluyor.
Dier ocuklar durumu fark edip August'la kavga edip et
mediimizi sormaya baladlar. Kimse neler olduunu August'a
sormuyordu. Zaten onunla neredeyse kimse konumuyor. Yani
benim dmda takld tek kii Summer. Arada srada Reid
Kingsley'yle taklyor, birka kez de teneffste iki Max'le Zindanlar
te

Ejderhalar oynad. yilik Melei Charlotte koridorda yanndan

1 60

.T. Po.Jwo
.

geerken bayla selam vermek dnda bir ey yapmyor. Arkasndan


hala Salgn oynayan var m bilmiyorum nk kimse bunu bana

dorudan sylememiti. Yani demek istediim, benim dmda


taklabilecei fazla bir arkada da yok. Benden uzak durmak
istiyorsa o kaybeder; ben deil.
Aramz arnk byle. Birbirimizle yalnzca, gerekten zorunda
kalrsak okulla ilgili eylerde konuuyoruz. Ben, "Bayan Rubin
ne dev vermiti!" diye soruyorum, o

?a

cevaplyor ya da o,

"Kalemtran alabilir miyim?" diyor, ben de kalemtram


kalem kutumdan karp ona veriyorum. Ama zil alar almaz
yollarmz ayrlyor.
yi taraf, artk ok daha fazla ocukla taklabiliyorum.
nceden, August'la birlikte olduumda onunla da taklmalar
gerekecei iin dier ocuklar benimle taklmyordu. Ya da Salgn
meselesinde olduu gibi, benden bir eyler gizliyorlard. Sanrm
o oyuna benim dmda yalnzca Zindanlar

ve

Ejderhalar takm

ile Summer katlmamt. Gerek u ki, aka sylemeseler de,


kimse onunla taklmak istemiyor. Herkes popler gruba gir,
menin derdinde ve August o grubun en uzandaki kii. Ama
imdi dilediimle taklabilirim. Popler gruba girmek istersem
de kesinlikle girebilirim.
Kt tarafysa, ey, (a) popler ocuklarla taklmaktan aslnda

o kadar da keyif almyorum. Ye (b) aslnda August'la taklmaktan


holanyordum.
Ksacas durum biraz kark. Ye hepsi August'un suu.

161

Xar

Yln ilk kar kran Gn tatilinden hemen nce yad. Okul


lar kapalyd, bu yzden fazladan bir gn tatilim vard. August
meselesi canm skn iin aslnda bu durumdan memnundum.
Onu her gn grmek zorunda kalmadan biraz kafam datmak
istiyordum. Ayrca karl bir gne uyanmak dnyada en ok sev
diim eydir. Sabah gznz ilk atnzda her eyin neden
normalden farkl grndn bilememe hissine baylyorum.
Ardndan gerei bir anda akyor, her yerin sessiz olduunu fark
ediyorsunuz. Koma sesi yoktur. Sokaktan otobs gemiyordur.
Sonra pencereye koar ve darsnn tamamen beyaza brnd
n grrsnz: kaldrmlar, aalar, sokaktaki arabalar, pencere
pervazlarnz. Byle bir ey hafta ii olduunda ve okullarn
kapandn rendiimdeyse... ey, ka yanda olursam olaym
bunun her zaman dnyann en gzel hissi olduunu dnece
im. Ve asla kar yadnda emsiye aan u yetikinlerden biri
olmayacam; asla.
Babamn okulu da tatil edilmiti, bu yzden Jamie ve beni
kaymamz iin parktaki skelet Tepesi'ne gtrd. Birka yl nce,
bir ocuun orada kayarken dp boynunu krdn sylyorlar
ama bunun gerekten doru mu, yoksa u ehir efsanelerinden
biri mi olduunu bilmiyorum. Eve dnerken Old lndian Rock
antna dayal, krk bir kzak grdm. Babam onu brakmam,
sadece hurda olduunu syledi ama iimden bir ses dnyann
en iyi kza olabileceini sylyordu. atlam talar Japon
yaptrcsyla birletirdim ve dayankl beyaz koli bandyla et

1 62

P. J. Pa.Ja.ciD

rafn sardm. Ardndan tm kza Msr Mzesi projem olan


Menfis' in kaymakta sfenksi iin aldm beyaz spreyle boyadm.
Kuruduunda tahtann ortasna altn harflerle MEK yazdm,
sonra da zerine bir yldrm sembol izdim. Uzman elinden
km gibi grndn sylemeliyim. Babam bile, "Vay canna,
Jackie! Kzak konusunda haklymsn!" falan dedi.
Ertesi gn ik'le yine skelet Tepesi' ne gittik. Srdm
en hzl kzakt; nceden kullandmz plastik kzaklara gre ok
ok ok daha hzlyd. stelik hava biraz snd iin kar daha
slakt ve ayaklarmzn altnda ezilirken tr trd. Tm leden
sonra Jamie'yle srayla imek' e bindik. Parmaklarmz donana ve
dudaklarmz biraz morarana kadar parktaydk. Babamn bizi eve
kelimenin tam anlamyla srklenesi gerekti.
Hafta sonu bitinceye kadar kar gri ve sarya dnd. Sonra bir
saanak, ounu amura evirdi. Pazartesi okula dndmzde
geride hibir ey kalmamt.
Tatilden sonraki gn yamurlu ve kasvetliydi. Erimi kar
gibi bir gn. imde de byle hissediyordum.
August'u ilk grdmde bamla selam verdim. Dolaplar
mzn nndeydik. O da bayla karlk verdi.
Ona im.ek'i anlatmak istedim ama anlatmadm.

163

Talih Cesurdan Vanadr

Bay Browne' m aralk retisi: "Talili cesurdan yanadr." Hayatmzda


gerekten cesurca bir ey yaptmz ve sonucunda gzel bir ey
yaadmz bir anmzla ilgili bir paragraf yazmamz gerekiyordu.
Drst olmak gerekirse bunun zerinde ok dndm.
Sanrm u ana dek yaptm en cesurca ey August'la arkada
olmakt. Tabii bunu yazamazdm. Yazdklarmz yksek sesle
okumamz gerekebileceinden ya da Bay Browne'n bazen yapt
gibi panoya asmasndan ekiniyordum. Bunun yerine, kkken
okyanustan nasl korktuumla ilgili sama bir ey yazdm. Aptal
cayd ama baka bir ey bulamamtm.
August'un ne yazdn merak ettim. Eminim seebilecei
birok ans vard.

1 64

zel OKu:l

Ailem zengin deil. Bunu, zel okula giden herkesin zengin


olduu dnld iin syledim ama bu durum benim
ailem iin geerli deil. Babam bir retmen, annemse sosyal
hizmetler grevlisi ki bunlar da insanlarn zilyonlarca dolar
kazand ilerden deil. Eskiden bir arabamz vard ama Jamie
anaokulu iin Beecher Ortaokulu',na baladnda sattk. Byk
bir villada ya da parkn etrafndaki, kapsnda grevli bulunan
rezidanslardan birinde oturmuyoruz. Dona adndaki yal bir
kadndan kiraladmz, asansrsz, be katl bir apartmann en
st katnda yayoruz; Broadway' in ta "br" ucunda. Bu, North
River Heights'n, insanlarn arabalarm park etmek istemedikleri
blge iin kullandklar "kod ad". Jamie'yle ayn odada kalyoruz.
Annemle babamn, "Klima olmadan bir sene daha durabilir
miyiz?" ya da "Belki bu yaz iki ite birden alrm," gibi eyler
konutuklarn duyabiliyorum.
Bugn teneffste Julian, Henry ve Miles'la taklyordum.
Herkesin bildii zere zengin olan Julian, "Noel iin yine Paris' e
ginnek zorunda olmaktan nefret ediyorum. ok skc!" falan
diyordu.
"Dostum, yapma ama . . . Paris'ten bahsediyorsun," dedim
salak gibi.
"nan bana, ok skc," dedi. "Bykannem hiliin ortasn
daki bir evde yayor. Paris' e bir saat uzaklktaki kk, minicik
bir kasabada. Yemin ederim, orada hibir ey olmuyor! 'Ah, vay

1 65

canna, duvarda bir sinek daha var!' 'Bakn, kaldrmda yeni bir
kpek uyuyor!' 'Yaasnn.' Falan."
Gldm. Julian bazen komik oluyordu.
"Geri annemler bu yl Paris'e gitmek yerine evde byk bir
parti vermekten bahsediyorlard. Umann yle olur. Sen tatilde
ne yapacaksn?" diye sordu.
"Buralarda taklrm."
"anslsn."
"Umarm tekrar kar yaar," dedim. "Harika bir yeni kzan
var." Onlara imek'i anlatacaktm ama Miles nce davrand.
"Benim de yeni bir kzan var!" dedi. "Babam Hammacher
Schlemner' dan ald. En son model."
"Kzan nasl son modeli olabilir ki?" dedi Julian.
"Sekiz yz dolar faland."
"Vay canna!"
"Gidip skelet Tepesi'nde yarmalyz," dedim.
"O tepe ok ezik," diye cevaplad Julian.
"aka m yapyorsun?" dedim. "ocuun teki orada boynunu
krm. Bu yzden oraya skelet Tepesi diyorlar."
Julian gzlerini ksp bana dnyann en byk moronuy
muum gibi bakt. "Samalama. Oraya skelet Tepesi deniyor
nk oras eski bir Kzlderili mezarl," dedi. "Her neyse,
artk oraya p Tepesi denmeli, her yeri pislik dolu. En son
gittiimde irenti; her yerde krk ieler, teneke kurular falan
vard." Ban iki yana sallad.
"Eski kzam orada braktm," dedi Miles. "Hurdaya dn-

mt ama yine de birileri onu alm!"


"Belki serserinin biri kaymak istemitir!" diye gld Julian.
"Nereye brakmtn?" diye sordum.
"Tepenin dibindeki byk kayann altna. Ertesi gn gitti
imde orada yoktu. Birinin onu gerekten aldna inanamadm!"
1 66

- J. Pa.IACio

"yle yapabiliriz," dedi Julian. "Bir daha kar yadnda ba


bam bizi Westchester'daki golf sahasna gtrr. Orann yannda
skelet Tepesi bir hi. Hey Jack, nereye gidiyorsun?"
Uzaklamaya balamtm.
"Dolabmdan kitap almam gerekiyor," diye yalan syledim.
Sadece oradan hzla uzaklamak istemitim. Kimsenin, kza
alan o "serseri" olduumu bilmesini istemiyordum.

167

Fen Dersi

Dnyadaki en iyi renci deilim. Baz ocuklarn okulu gerekten


sevdiini biliyorum ama drst olmam gerekirse, aynsn ken
dim iin syleyemem. Okulun beden eitimi ve bilgisayar dersi
gibi baz ynlerini seviyorum. Ve le aras ile teneffsleri. Ama
sonu olarak okul olmasa da benim iin sorun olmaz. Okuldan
nefret etmemin en byk sebebi ise bize verdikleri devler... Art
arda derslere girip kpn alan ya da potansiyel ve kinetik enerji
arasndaki fark gibi, muhtemelen asla ihtiyacmz olmayacak ey
lerle kafalarmz doldururlarken uyumamaya almak yetmezmi
gibi. Kimin umurunda ki? Annemle babamn "kinetik" dediini
hayatm boyunca hi ama hi duymadm!
Btn derslerim arasnda en ok fen bilgisinden nefret ediyo
rum. O kadar ok ey yapyoruz ki elenceli bile deil! Ve ret
menimiz Bayan Rubin her konuda inanlmaz kat, d.evlerimizin
balklarn nasl yazacamz konusunda bile! Bir keresinde st
ksma tarihi yazmamm diye devimden iki puan krd. Delilik.
August'la arkadaken fen dersinde idare edebiliyordum
nk August yanmda oturuyor ve notlarn kopyalamama
hep izin veriyordu. Bir erkekte grdm en dzgn elyazsna
sahipti. Msveddeleri bile dzgn yazlmt; kk, yuvarlak
hatl elyazs kusursuzca ykselip alalyordu. Ama artk eski
arkada olduumuz iin durumum ktyd nk artk notla
rn isteyemiyordum.
Bugn Bayan Rubin'in sylediklerini not almaya alp bir
eyler karalarken (elyazm berbattr) birdenbire beinci snflarn

1 68

- J. Po.Jo.cio

fen projelerinden ve hepimizin zerinde alacamz birer konu


sememiz gerektiinden bahsetmeye balad.
O bunlar sylerken, kahrolasca Msr Projesi'ni daha yeni

bitirdik

ve

imdi yepyeni bir eye mi balamamz gerekiyor, diye d

ndm. Ardndan yine kafamn iinde, Evde Tek Bana' daki o


ocuk gibi azm bir kar ak halde ellerimi yzme yaptrp

Yo, hayr! diye barmaya baladm. imdeki yz ifadem


buydu. Ardndan daha nce bir yerde grdm, erimi haya
let surat imgesini dndm; ak azlaryla lk atan yzler.
Birdenbire bu imge, bu yzn ans zihnime girdi ve Summer' n

"lk maskesi" derken neyi kastettiini anladm. Bir anda her


eyi fark etmem ok garipti. Cadlar Bayram'nda ana snftaki
ocuklardan biri lk filmindki maskeli katilin kostmn
giymiti. Benden birka sra tede oturduunu hatrladm. Ar
dndan onu bir daha hi grmediimi de.
Aman Tanrm. O August'tu!
retmen konumaya devam ederken tm bunlar kafama
dank ediyordu.
Aman Tannn.
Julian'la August hakknda konumutum. Aman Tannn.
imdi anlyordum! ok zalimdim. Nedenini bilmiyordum bile.
Ne dediimden bile emin deildim ama ktyd. Sadece bir
iki dakikalk bir eydi. Julian' biliyordum, ayrca herkes srekli
August'la takldm iin beni ok garip buluyordu ve kendimi
aptal gibi hissediyordum. Neden yle konutuumu bilmiyordum.
Sadece muhabbete katlmtm. Tam bir aptaldm. August, Boba
Fett olarak gelecekti! O eyleri Boba Fett'in nnde asla sylemez..
dim. Ama srada oturup bize bakan maskeli katil oydu. Uzun,
beyaz maske ve akan sahte kan. Az tamamen ak, alayan bir
hortlak gibi. Oydu.
Kusacakmm gibi hissettim:

1 69

Eler

O dakikadan sonra Bayan Rubin'in syledii tek kelimeyi duy


madm. Vd vd vd. Bilim fuar projesi. Vd vd vd. Eler.
Vd vd. Snoopy izgi filmlerindeki yetikinlerin konumasna
benziyordu. Sanki biri suyun altnda konuuyormu gibi. Mmhh

mmhh-mmhhh, mmhh-mmhh.
Ardndan Bayan Rubin birdenbire snftakileri iaret etmeye
balad. "Reid ve Tristan, Maya ve Max, Charlotte ve Ximena,
August ve Jack." Bunu sylerken bizi iaret etti. "Miles ve Amos,
Julian ve Henry, Savanna ve... " Gerisini duymadm.
"Ha?" dedim.
Zil ald.
Herkes karken, "Einizle bir araya gelip listeden bir konu
semeyi unutmayn, ocuklar!" dedi Bayan Rubin. August'a
baktm ama oktan srt antasn takm, kapdan kyordu.
Yzmde aptalca bir ifade olmalyd nk Julian yanma
gelip, "Grne gre sen ve kankan e oldunuz," dedi. Bunu
sylerken srtyordu. O an ondan lesiye nefret ettim.

"Merhaba, dnyadan Jack Will'e?" dedi ben karlk rmeyince.


"Kapa eneni, Julian." Dosyam antama koyuyor, sadece
benden uzak durmasn istiyordum.
"ansna onun kmasna cann sklm olmal," dedi.
"Bayan Rubin'e eini deitirmek istediini sylemelisin. Bahse
,,
grerm zn verr.
.

"Hayr, vermez. "


"Sor gitsin."

1 70

. J. Po.c.iD

"Hayr, istemiyorum."
Julian arkasna dnd, elini kaldrrken, "Bayan Rubin?"
diye sordu.
Bayan Rubin snfn n tarafnda tahtay siliyordu. smini
duyunca dnd.
"Hayr, Julian," dedim fsltyla bararak.
"Sorun nedir ocuklar?" diye sordu Bayan Rubin sabrszca.
"stersek eimizi deitirebiliyor muyuz?" dedi Julian ma.
sumane bir tavrla. "Bilim fuar iin Jack'le zerinde almak
istediimiz bir ey vard da... "
"Pekala, sanrm bunu ayarlayabiliriz... " diye balad.
"Hayr, sorun yok, Bayan Rubin," dedim kapya doru iler
lerken. "Grrz!"
Julian peimden kotu.
"Bunu neden yaptn?" dedi merdivende bana yetiince. "E
olabilirdik, istemiyorsan o ucubeyle arkada olmak zorunda
olmadn biliyorsun. .. "
te o anda ona bir yumruk attm. Aznn tam ortasna.

1 71

Disiplin

Baz eyleri anlatamaz.snz. Denemez.siniz bile. Nereden balaya


canz bilemezsiniz. Aznz asanz tm cmleleriniz devasa bir
krdme dnecek gibi olur; aznzdan kacak her kelime
yanl olacakm gibi.
"Jack, bu ok ama ok ciddi bir mesele," diyordu Bay Toto.
Odasnda, masasnn karsndaki bir sandalyede oturmu, arka
sndaki duvarda asl balkaba resmine bakyordum. "ocuklar
bu gibi eyler yznden okuldan atlr, Jack! Senin iyi bir ocuk
olduunu biliyorum ve bunun olmasn istemiyorum ama bir
aklama yapman lazm."
"Sen byle bir ocuk deilsin, Jack," dedi annem. Onu ara
dklar gibi iten kp gelmiti. Gerekten kzgn ve gerekten
akn olma arasnda gidip geldiini grebiliyordum.
"Julian'la arkada olduunuzu sanyordum," dedi Bay Toto.
"Arkada deiliz," dedim. Kollarm kavuturmutum.
"Ama birinin azna yumruk atmak da neyin nesi, Jack?"
dedi annem sesini ykselterek. "Aklndan ne geiyordu?" Bay
Toto'ya bakt. "Gerekten daha nce kimseye vurmamt. yle
bir ocuk deildir."
"Julian'n az kanyordu, Jack," dedi Bay Toto. "Bir diini
krdn, bunu biliyor muydun?"
"Sadece st dii," dedim.
"Jack!" dedi annem ban iki yana sallayarak.
"Hemire Molly yle syledi!"
"Esas meseleyi anlamyorsun!" diye bard annem.

172

- J. Po.Jwo

"Sadece nedenini renmek istiyorum," dedi Bay Toto


omuzlarn kaldrarak.
"Bu her eyi yalnzca daha da kt yapar," diye i ektim.
"Sadece syle, Jack."
Omuz silktim ama hibir ey sylemedim. Syleyemedim.
Julian'n August'a ucube dediini anlatrsam Bay Toto, Julian'la
bu konu hakknda konuurdu. Sonra Julian da ona August'un
arkasndan neler dediimi anlatrd ve. herkes bunu renirdi.
"Jack!" dedi annem.
Alamaya baladm. " zr dilerim... "
Bay Toto kalarn kaldrp ban onaylarcasna sallad ama
bir ey sylemedi. Bunun yerine nefesini ellerine verdi; souk
havalarda elleriniz dnde yaptnz gibi. "Jack," dedi, "bu
noktada ne diyeceimi bilmiyorum. Yani bir ocuu yumrukladn.
Bu tarz davranlarla ilgili kurallarmz var, biliyorsun deil mi?
Dorudan anlna. stelik aklama yapmaya bile almyorsun."
Artk daha da alyordum, annem kollarn bana sard
anda avazm kt kadar zrlamaya baladm.
"ey... " Bay Toto temizlemek iin gzln kard. "O
zaman yle yapalm, Jack. Gelecek hafta smestr tatili balyor
naslsa. Bu haftann geri kalannda evde kalmaya ne dersin?
Tatilden sonra da dnersin ve her eye yeniden balarsn. Yeni
bir sayfa, diyebiliriz."
"Uzaklatrma m alyorum?" dedim burnumu ekerek.
"ey," dedi omuzlarn silkerek, "teknik olarak evet ama
sadece birka gn iin. Hatta bak, sana ne diyeceim. Evdeyken
bugn olanlar dn. Mektupla bana anlatmak ve Julian'dan
zr dilemek istersen bu olay siciline ilemeyiz bile, tamam m?
Eve gidip durumu ailenle konu, belki sabaha mesele biraz daha
zlm olur."

173

"Kulaa gzel geliyor, Bay Toto," dedi annem ban sallaya


rak. "Teekkr ederiz."
"Her ey yoluna girecek," dedi Bay Toto kapal kapya doru
yrrken. "yi bir ocuk olduunu biliyorum, Jack. Ve bazen iyi
ocuklarn aptalca eyler yapabildiini de biliyorum, yle deil
mi?" Kapy at.
"Bu kadar anlayl olduunuz iin teekkr ederim," dedi
annem kapda el skrken.
"nemli deil." Eilip duyamayacam kadar ksk sesle bir
ey syledi.
"Biliyorum, te.ekkr ederim,'' dedi annem bayla onaylayarak.
"Pekala, evlat," dedi ellerini omuzlanma koyup. "Neler
yaptn bir dn, olur mu? Ve harika bir tatil geir. Mutlu
hanukalar!15 Mutlu Noeller! Mutlu kwanzaalar! 16"
Gmleimin koluna burnumu sildim ve kapdan kmak
zere adm attm.
"Bay Toto'ya teekkr et," dedi annem omzuma dokunarak.
Durup dndm ama yzne bakamadm. "Teekkr ederim,
Bay Toto."
"Grrz, Jack," diye yantlad.
Ardndan kapdan ktm.

15
16

1 74

Bir Musevi bayram. (.n.)

ounluu ABD'de yaayan Afrika kkenlilerin kutlad bir k bayram. (.n.)

Veni \Tl TebriKleri

Garip bir ekilde, eve dndmzde ve annem gelen postalar


annda hem Julian'n hem de August'un ailesinden tebrik karn
gelmiti. Julian'n karnnda Julian bir kravat takm, operaya falan
gidecekmi gibi grnyordu. August'un tebrik kart geyik boy
nuzu takm, krmz burunlu ve krmz izmeli yal bir kpein
olduu irin bir kartt. Kafasnn zerinde, iinde "Ho-ho-ho!"
yazan bir konuma balonu vard. ine de yle yazmlard:

Will ailesine,
Huzur dolu bir dnya dileiyle. . .
Se.Jgiler,
Nate, lsabel, Olivia, August (ve Papatya)
"irin kartm, deil mi?" dedim yol boyunca doru drst
konumam olan anneme. Sanrm ne diyeceini gerekten
bilemiyordu. "Bu da kpekleri olmal," dedim.
"Kafann iinde neler dndn anlatmak ister misin,
Jack," diye karlk verdi ciddiyetle.
"Bahse girerim, her yl kartlarnn zerine kpeklerinin
fotorafn koyuyorlardr."
Kart ellerimden alp fotorafa dikkatle bakn. Ardndan
kalar ile omuzlarn kaldrp karn geri verdi. "Biz ok anslyz,
Jack. kredeceimiz ok eyimiz... "
"Biliyorum," dedim. Neden bahsettiini o sylemeden anlyor
dum. "Julian'n annesinin, August'un yzn snf fotorafndan

1 75

Photoshop'la kardn duydum. Baka birka anneye de bunu


kopyalayp datm. "
"Bu korkun," dedi annem. "nsanlar sadece... bazen o kadar
da harika deiller."
"Biliyorum."
"Julian'a bu yzden mi vurdun?"
"Hayr. "
Ardndan ona Julian' neden yumrukladm anlattm. Ve
August'un artk arkadam olmadn. Ve Cadlar Bayram'n.

1 76

l'UeKf.uplar. E-posf.alar.
FacebooK. mesajlar

1 8 Aralk
Sevgili Bay Toto,
julian' yumrukladm iin gerekten ok ama ok zgnm.
Bunu yapmam ok ama ok yanl. Bunu sylemek iin ona da
bir mektup yazyorum. Sorun olmayacaksa, bunu neden yaptm
anlatmak istemiyorum nk bu, yaptm eyi hakl karmayacak.
Ayrca sylememesi gereken bir eyi syledii iin julian'n da
bann derde girmesini istemem.
En derin sayglarmla,
jack Will

1 8 Aralk
Sevgili julian,
Sana vurduum iin ok ama ok zr dilerim. Yaptm ey
yanlt. Umarm imdi iyisindir. Ve umarm kalc diin abuk kar.
Benimkiler hep hzl kyor.
Sevgilerimle,
jack Will

1 77

26 Aralk
Sevgili Jack,
Mektubun iin ok tkkur ederim. Ortaokul yneticilii yap
tm yirmi yln sonunda rendiim bir ey varso, o da neredeyse
btn hikyelerin en az iki taraf olduudur. Detaylan bilmesem
de Julian'la kar karya gelmenize neyin yol at konusunda
bir tahminim var.
Baka bir renciye vurmay hibir ey asla hakl karmasa
do, bazen iyi dostlarn savunmaya dediini biliyorum. Bu retim
yl pek ok renci iin olduka zorluydu: beinci snf genellikle
byledir.
abalarn srdr ve hepimizin tand iyi ocuk olmaya
devam et
En derin sevgilerimle,
Lawrence Toto
Ortaokul Mdr

Kime: ltoto@beecherokulu.edu
Kimden: melisso.olbans@rmoil.com
Bilgi: johnwill@phillipsokademi.edu; omondowill@copperbeech.org
Konu: Jock Will
Sevgili Boy Toto,
Dn John ve Amanda Will'le grm. Jock'in olumuz Julion'
yumruklamasyla ilgili zntlerini dile getirdiler. Size kocam
ve benim, Jock'in iki gnlk uzaklatrmann ardndan Beecher
Ortaokulu'na dnme konusundaki kararnz desteklediimizi
bildirmek zere yazyorum. Her ne kadar bir ocua vurmann
baka okullarda geerli bir atlma sebebi olduunu dnsem de
bu mevzuda byle ar bir tedbirin gerekli olmadna kotlyo1 78

- .:r. Pa.la.cio

rum. Will ailesini, ocuklarmz anaokuluna gittii gnlerden beri


tanyoruz ve byle bir olayn tekrarlamamas iin her tr nlemi
alacaklarna da gveniyoruz.
Bu noktada, jack'in beklenmedik iddet ieren davrannn,
gen omuzlarndaki fazla basknn sonucu olup olmadn da merak
ediyorum. Burada zellikle jack ve Julian'n "arkada" olmalar
istenen, zel ihtiyalar olan yeni ocuu kastediyorum. ocuu
eitli okul etkinliklerinde ve snf fotoraflarnda grdkten sonra,
gemie baktmda ocuklarmza sindirebileeeklerinden fazlasn
yklemi olabileceimizi dnyorum. Tabii Julian ocukla arkadalk
etmekte zorlandn belirttiinde ona bu konudaki sorumluluundan
"azledildiini" syledik. Bu gen. duyarl zihinlere byk yk ve
skntlar eklemeden de ortaokula gei srecinin yeterince zor
olduu grndeyiz. Okul aile birlii derneinin bir yesi olarak,
bu rencinin, bir kaynatrma okulu olmayan Beecher Ortaokulu'na
bavuru srecinde daha fazla deerlendirme yaplmamasndan ra
hatszlk duyduumu da belirtmeliyim. Aralarnda benim de olduum
birok ebeveyn, bu ocuun en bandan okulumuza alnma kararn
sorguluyor. En azndan, bahsi geen bu ocuun yeni balayan dier
ortaokul rencileri gibi zorlu bavuru koullarna (mlakat gibi)
tabi tutulmad noktasnda endieliyim.
Sayglar,
Melissa Perper Albans
Kime: melissa.albans@rmail.com
Kimden: ltoto@beecherokulu.edu
Bilgi: johnwiU@phillipsakademi.edu: amandawill@copperbeech.org
Konu: jack Will
Sevgili Bayan Albans,
Endielerinizi zetlediiniz e-postanz iin teekkrler. Jack
Wll'in pimanlna ikna olmasaydm ve bylesi bir davran
1 79

N\w:.izt.

tekrarlamayacana inanmasaydm onun Beecher Ortaokulu'na


dnmesine izin vermezdim: bu konuda sizi temin ederim.
Yeni rencimiz August'a ilikin endielerinize gelirsek: ncelikle
kendisinin zel ihtiyalan olmadn dikkate almanz rica ediyorum.
August ne engelli, ne ktrm ne de herhangi bir geliimsel geri
kalml bulunan bir ocuktur: bu nedenle kaynatrma okulu
olsun olmasn, Beecher Ortaokulu'na kabulnn tartlmas iin
bir sebep yoktu. Bavuru sreciyle ilgili olarak da, renci kabul
grevlisiyle birlikte mlakat bariz nedenlerden dolay August'un
evinde yapma hakkn kendimizde grdk. Protokoldeki bu kk
deiiklii yetkimiz dahilinde saydk ve kesinlikle herhangi bir
adan bavuru deerlendirmesinin ihlali olarak grmedik. August
ok iyi bir renci ve jack Will'in de dahil olduu, gerek anlamda
istisnai bir grup genle arkadalk kurdu.
retim ylnn banda, August'a "ho geldin komitesi" ola
bilecek belirli rencileri ardmda, bunu onun okul ortamna
geiini kolaylatrmak amacyla yapmtm. Bu ocuklardan yeni
bir renciye zellikle nazik olmalarn istemenin omuzlarna
fazladan "yk ve sknt" bindireceini dnmedim. Hatta bunun
onlara empati, dostluk ve sadakatle ilgili bir eyler reteceini
dnmtm.
Grebildiim kadanyla, jack Will'in, ahsnda fazlasyla bulunan
bu deerleri renmeye zaten ihtiyac yokmu.
Temasa getiiniz iin tekrar teekkrler.
Sayglarmla,
Lawrence Toto

1 80

. J". Pruo.c.io

Kime: melisso.albons@nnail.com
Kimden: johnwill@phillipsokademi.edu
Bilgi: ltoto@beecherokulu.edu: amandawill@copperbeech.org
Konu: Jack
Merhaba Melisso.
Jack meselesindeki anlayn iin teekkrler. Bildiin zere,
davranndan tr fazlasyla zgn. Umarm Julian'n dii mas
raflarn karlamamz kabul edersiniz.
Jack'in August'la arkadalndan duyduun endie bizi ok
etkiledi. jack'e bu konuda zerinde gereksiz bir bask hissedip
hissetmediini sorduumuzda cevabnn kesin bir "hayr" olduunu
bilmeni isteriz. Jack, August'un arkadalndan keyif alyor ve iyi
bir arkada edindiini dnyor.
Mutlu yllar dileriz!
John ve Amanda Will

Merhaba August,
Jackalope Will Facebook'ta sizinle arkada olmak istiyor.
Jackalope Will
32 ortak arkada
Teekkrler,
Facebook Ekibi

Kime: auggiedoggiepullman@email.com
Konu: zgnm! ! ! ! ! !
Mesaj:
Selam august. Benim, Jack Will. Artk arkd listende olmadm
frlcttm. Umarm isteimi kabul edrsn nk ok zgnm. Sadece
1 81

bunu demek istdm. zgnm. Bono ndn kzgn olduunu bilyrum


zgnm yle dmk istememtm. Aptallk ettlil. Umnn beni affedeblrsn
Umnn yeniden arkd olablrz.
jack

1 Yeni Mesaj
Kimden: AUGUST
31 Ara 16.47
msjn aldm sana ndn kzdm biliyomusun?? Summer m syldi?

1 Yeni Mesaj
Kimden: JACKWILL
31 Ara 16.49
Bana ipucu olrk lk maskesini syledi ama nce anlamamtm
sonra cadlarbayramnda maskeli kostmn grdm hatrladm.
sen olduunu bilmyrdm Boba Fett olarak geleceini snyrdm.

1 Yeni Mesaj
Kimden AUGUST
31 Ara 16.51
Son anda fikrimi deitirdim. Gerekten juliana yumruk attn m?

1 Yeni Mesaj
Kimden: JACKWIU
31 Ara 16.54
Hh yumrukladm ve arka taraftki 1 diini kardm. St diini.
1 82

- J. Pa.lD

1 Yeni Mesaj
Kimden: AUGUST
31 Ara 16.55
ndn yumrukladn ki????????

1 Yeni Mesaj
Kimden: JACKWILL
31 Ara 1 6.56
blmem

1 Yeni Mesaj
Kimden: AUGUST
31 Ara 16.58
yalanc. emnm benmle ilgili hii demitir. di mi?

1 Yeni Mesaj
Kimden: JACKWILL
31 Ara 1 7.02
o pislin teki. ama bn de pisln tekydim. syledklerm iin gerekten
gerekten gerekten zr dilerim dostum, Tmm m? yenidn arkd
olabilirmyz?

1 Yeni Mesaj
Kimden: AUGUST
31 Ara 1 7.03
tmm
183

1 Yeni Mesaj
Kimden: JACKWILL
31 Ara 17.04
sper!!!!

1 Yeni Mesaj
Kimden: AUGUST
31 Ara 1 7.06
ama bana kar drst ol, tmm m?
yerimde olsydn grktn kndini ldrrmydn???

1 Yeni Mesaj
Kimden: JACKWILL
31 Ara 1 7.08
hyr!!!!!
hayatm zerine yeminederim
ama dostum . . .
juliann yernde olsm kendmi ldrmek isterdm ;)

1 Yeni Mesaj
Kimden: AUGUST
31 Ara 1 7.10
hehehe
evt dostm yeniden arkadz.

1 84

a.esf.r Taf.ili:nde:n Dn \i

Bay Toto'nun sylediklerine ramen ocakta okula dndmde


ortada "yeni bir sayfa" falan yoktu. Hatta sabah dolabma vard
m andan itibaren iler tamamen garip bir hal ald. Dolabm
dzgn bir ocuk olan Amos'unkinin yanndayd; "Hey, n'aber?"
dediimde bayla hafife selamlad ve dolabn kapayp gitti.

Pekala, bu tuhaft, diye dndm. Ardndan Henry'ye, "Selam,


n'aber?" dedim ve yarm yamalak glmsemeye bile zahmet
etmeyip o da baklarn evirdi.
Tamam, bir sorun vard. Be dakikadan ksa srede iki kii
tarafndan batan savlmtm. Tabii skor tuttuumdan falan
deil. Tristan'la bir kez daha denemeyi dndm ve bam! Ayn
ey oldu. Benimle konumaktan korkuyormu gibi gergindi.

Bir eit Salgn'a yakalandm, diye dndm. Bu, Julian'm


intikamyd.
Sabahn geri kalan byle geti. Kimse benimle konumad.
Aslnda bu doru deildi; kzlar bana kar tamamen normaldi.
Tabii August da benimle konuuyordu. Aslnda iki Max'in de
bana selam verdiini sylemem lazm ki ayn snfta olduumuz
be ylda onlarla hi ama hi taklmadm iin bu durumdan
biraz utandm.

le teneffsnn daha iyi olacan dndm ama deildi.

Luca ve lsaiah'la her zamanki masamza oturdum. Sper popler


grup yerine ortalama poplerlikte sporcu ocuklar olduklarndan
onlarla gvende olurum sanmtm. Ama selamma balaryla zar
zor karlk verdiler. Sra bizim Jilasamza geldiinde yemeklerini

1 85

almaya gittiler ama geri dnmediler. Yemekhanenin dier ucunda


bir masa bulduklarn grdm. Julian' n masasnda deillerdi ama
yaknndaydlar; poplerliin kysndaym gibi. Beinci snfta
masa deitirmelerin olabildiini biliyordum ama benim bama
geleceini hi dnmemitim.
Masada tek bama kalmak gerekten iren bir histi. Herkes
beni izliyormu gibi hissettim. Ve hi arkadam yokmu gibi...
le yemeini atlayp ktphanede kitap okumaya karar verdim.

1 86

Sava

Herkesin beni neden bandan savd konusundaki ieriden.


bilgiyi bana Charlotte verdi. Gnn sontmda dolabmn iinde
bir not buldum.
Okuldan sonra 301 no.lu snfa gel.
Tek bana! Charlotte.

Snfa girdiimde ierideydi. "N'aber?" dedim.


"Selam," dedi. Kapya gitti, saa ve sola baknktan sonra kapy
ieriden kilitledi. Ardndan bana dnd ve konuurken trnan
yemeye balad. "Bak, olanlarla ilgili kendimi kt hissediyorum.
Sana bildiklerimi anlatmak istedim. Seninle konutuumu kim
seye anlatmaya.cana sz verir misin?"
"Sz."
"Julian tatilde devasa bir parti verdi," dedi. "Demek is
tediim, devasa. Geen sene ablamn arkada on altnc ya
gnn orada kutlamt. Yaklak iki yz kii vard, yani devasa
bir mekan."
"Evet. Ve?"
"Evet. Ve... pekala, beinci snftaki hemen herkes oradayd."
"Herkes deil," diye takldm.
"Doru, herkes deil. Ne sandn? Ama aileler bile oradayd,
anlyor musun? Mesela benimkiler gelmiti. Julian'n annesinin
okul aile birliinde bakan yardmcs olduunu biliyorsun, deil
mi? Yani bir sr kii tanyor. Her neyse, zetle, partide Julian

187

N\ueize..

etrafta dolap senin onu yumrukladn nk duygusal prob


lemlerin olduunu syledi..."
"Ne?!"
"Ve aslnda atlacan ama ailesinin seni atmamalar iin
okula yalvardn... "
"Ne?!"
"Ve eer Bay Toto en banda seni Auggie'yle arkada olmaya
zorlamasa bunlarn hibirinin olmayacan syledi. Annesi,
kelimesi kelimesine, senin bask altnda kendini kaybettiini
sylemi."
. ,..
m.

Duyduklarma inanamyordum. "Bunu kimse yemedi, deil

Omuzlarn silkti. "Olay bu deil. Olay u ki, Julian ok po

pler. stelik biliyor musun, annemin duyduuna gre Julian'n

annesi, Auggie'nin Beecher'a kabulnn incelemesi iin okul


ynetimini zorluyormu."
"Bunu yapabilir mi?"
"Beecher'n kaynatrma okulu olmadn sylyormu.
Normal ocuklar ile zel ihtiyalar olan ocuklar bir arada
barndran okullardan."
"Bu tamamen samalk. Auggie'nin zel ihtiyalar yok."
"Evet ama demi ki okul normal uygulamalarnda birtakm
deiiklikler yapyorsa..."
"Ama hibir eyi deitirmiyorlar!"
"Evet, deitiriyorlar. Yeni Yl Resim Sergisi'nin temasn
deitirdiklerini fark etmedin mi? nceden beinci snflar oto
portrelerini izerdi ama bu yl sama sapan hayvan otoportremizi
izdik, hatrladn m?"
"ok da nemli."
"Biliyorum! Katldm sylemiyorum, sadece dediklerini
sylyorum."

1 88

!\. J. PAJ!WD

"Biliyorum, biliyorum. Her ey birbirine girdi. . . "


"Biliyorum. Her neyse, Julian, Auggie'yle arkadalk etmenin
seni kt etkilediini ve iyiliin iin onunla bu kadar taklma
man gerektiini dndn syledi. Tm eski arkadalarn
kaybetmeye balarsan durumu fark edip kendine gelecekmisin.
Yani zede, kendi iyiliin iin, seninle arkadaln tamamen
kesecekmi."
"Aa haber: nce ben onunla arkadalm tamamen
kesmitim."
"Evet ama iyiliin iin tm olanlar seninle arkadalkla
rn bitirmeleri konusunda ikna etti. Bu yzden kimse seninle
konumuyor. n
"Sen benimle konuuyorsun:"
"Evet, ey, bu daha ok olanlarn meselesi," diye aklad.
"Kzlar tarafsz kalyor. Savanna'nn grubu hari nk onlar
Julian' n grubuyla kyor. Ama dierleri iin bu gerekten de
olanlarn sava."
Bamla onayladm. Charlotte ban yana eip benim iin
zlyormu gibi dudan bkt.
"Bunlar sana sylediim iyi oldu mu?" dedi.
"Evet, tabii! Benimle kimin konuup kimin konumadn
umursamyorum," diye yalan syledim. "Tm bunlar ok aptalca."
Ban yukar aa sallad.
"Hey, Auggie bunlar biliyor mu?"
"Tabii ki hayr. En azndan ben sylemedim."
"Peki ya Summer?"
"Sanmyorum. Bak, gitmeliyim. Bil diye sylyorum, annem
Julian'n annesinin tam bir aptal olduunu dnyor. Onun
gibiler, doru olan yapmak yerine ocuklarnn snf fotorafla
rnda nasl grndkleri hakknda endielenirmi. Photoshop
meselesini duydun, deil mi?"

1 89

"Evet, hastalkl bir ey."


"Kesinlikle," dedi bayla onaylayarak. "Her neyse, girmeliyim.
Sadece neler olup bittiini renmeni istedim."
"Teekkrler, Charlotte."
"Baka bir ey duyarsam sylerim," dedi. Kapdan kmadan
nce sola ve saa bakp kimsenin onu giderken grmediinden
emin oldu. Sanrm tarafsz olmasna ramen benimle grlmek
istemiyordu.

1 90

masa Deiia.i

Ertesi gn le teneffsnde salak gibi Tristan, Nino ve Pablo'nun


masasna oturdum. Onlarla gvenli blgede olacam dn

mtm nk popler saylmazlard ama teneffste Zindanlar ve

Ejderhalar da oynamazlard. Biraz arada kalmlard. lk bata say


yaptm dndm nk masalarna gidinceye kadar varlm
fark etmemi gibi yapacak kadar naziklerdi. Hepsi selam verdi
ama birbirlerine baknklann grebiliyordum. Ardndan nceki
gn olan ey yinelendi: Sra masamza gelince yemeklerini alp
yemekhanenin dier ucuna doru yrdler.
Ne yazk ki o gn yemekhanede Bayan G nbetiydi ve neler
olduunu grp pelerinden gitti.
"Bunu yapamazsnz, ocuklar!" diye onlar yksek sesle
azarlad. "Buras yle bir okul deil. Hemen masanza dnn."

Ah, harika, sanki bir yardm dokunacakm gibi. Onlar


zorla masaya tekrar oturtulmadan nce tepsimle kalktm ve
hzla uzaklatm. Bayan G'nin bana seslendiini duyabiliyordum
ama duymam gibi yapp yemekhanenin dier ucuna, yemek
tezgahnn ardna doru yrmeye devam ettim.
"Bizimle otur, Jack."
Summer' d. O ve August masalarnda oturmu, bana el
sallyorlard.

1 91

D.eden IlK <;n .l-agasf. " la


Of.-ara.ada.P
.

Pekala, tam bir ikiyzlym. Biliyorum. Okulun ilk gn August'u


yemekhanede grdm anmsyorum. Herkes ona bakyordu.
Hakknda konuuyordu. O zamanlar kimse yzne almamn,
Beecher' a geleceini bile bilmiyorlard; bu yzden okulun ilk
gn pek ok kii tam anlamyla oke olmutu. ou ocuk
yanna yaklamaktan bile korkuyordu.
Bu yzden nmden yemekhaneye girdiini grdmde
oturacak kimsesinin olmayacan biliyordum ama onunla
oturacak cesareti kendimde bulamadm. Birok dersimiz ortak
olduu iin tm sabah boyunca onunla taklmtm ve sanrm
kafa datmak iin dier ocuklarla biraz normal zaman geirmek
istiyordum. Bu nedenle yemek tezgahnn teki tarafndaki bir
masaya doru gittiini grdmde kastl olarak mmkn olan
en uzak masalardan birini buldum. Daha nceden tanmyor
olmamza ramen Isaiah ve Luca'yla oturdum; yemek sresince
beyzboldan konutuk ve teneffste de basketbol oynadk. O
gnden sonra le yemeklerinde onlarla oturdum.
Summer'n August'la oturduunu duymu ve armnm
nk Bay Toto'nun Auggie'yle arkada olmas iin konutuu
ocuklardan biri olmadn biliyordum. Yani bunu sadece nazik
olmak iin yaptn biliyordum ve bunun ok cesurca olduunu
dnmtm.
1 92

- J. Plwo

te, artk Summer ve August'la oturuyordum ve bana her


zamanki gibi iyi davranyorlard. Onlara Charlotte'n syledik
lerini anlattm; tabii Auggie'nin arkada olma basks altnda
"kendimi kaybettiim"le ya da Julian'n annesinin, Auggie'nin
zel ihtiyalar olduunu sylediiyle ya da okul aile birliiyle ilgili
ksmlar dnda. Sanrm onlara sadece, Julian'n tatilde bir parti
verip beinci snflar aleyhime evirmeyi, baardn syledim.
"Bu ok garip geliyor," dedim, "kimsenin seninle konuma
mas, sanki yokmusun gibi davranmas."
Auggie glmsemeye balad.
"Cidden mi?" dedi alayla. "Dnyama ho geldin!"

193

Ertesi gn Summer yemekte, " te resmi taraflar," dedi. Katlan


m bir defter kad karp at. zerinde isimlerden oluan
stun vard.

]ack'in Taraf

]ulian 'n

Jack
August
Reid
Max G
Max W

Miles
Henry
Amos
Simon
Tristan
Pablo
Nino

Taraf

Tarafszlar
Malik
Remo
]ose
Leif
Ram
lvan
Russell

Isaiah

Luca

lake
Toland
Roman
Ben
Emmanuel
l.eke

Tomaso

"Bunu nereden buldun?" diye sordu August, ben listeyi


okurken omzumun stnden bakarak.

1 94

l\ .!. Po.lWo
.

"Charlotte yapt," diye cevaplad Summer abucak. "Son


derste verdi. Yannda kimlerin olduunu bilmen gerektiini
dndn syledi, Jack."
"Evet, pek fazla kii yok, oras kesin," dedim.
"Reid var, " dedi. "Ve iki Max."
"Harika. Nerd'ler benim tarafmda."
"Kabalama," dedi Summer. "Bu arada sanrm Charlotte
senden holanyor. "
"Evet, biliyorum."
"Ona kma teklif edecek misin?"
"Dalga m geiyorsun? Herkes bende Salgn varm gibi
davranrken edemem."
Bunu sylediim anda sylememem gerektiini fark ettim.
Garip bir sessizlik oldu. Auggie'ye baktm.
"nemli deil," dedi. "O olay biliyorum."
"zr dilerim dostum," dedim.
"Salgn dediklerini bilmiyordum geri," dedi. "Ben daha ok
Peynir Dedir gibi bir eydir diye dnmtm."

"Ah, evet, Saftirik'teki gibi." Bamla onayladm.


"Salgn aslnda kulaa daha haval geliyor," diye takld.
"Sanki biri 'kara irkinlik vebas'na yakalanabilirmi gibi. " Bunu
sylerken havaya trnak iareti izdi.
Summer, "Bence bu korkun bir ey," dedi ama Auggie meyve
suyundan byk bir yudum alrken omuzlarn silkti.
"Her neyse, Charlotte'a kma teklif etmeyeceim," dedim.
"Annem kmak iin fazla kk olduumuzu dnyor
zaten," dedi Summer.
"Peki ya Reid sana teklif etse?" dedim. "kar msn?"
ardn grebiliyordum. "Hayr!" dedi.
"Sadece sordum." Gldm.
Ban iki yana sallayp glmsedi. "Neden? Ne biliyorsun?"

1 95

"Hibir ey! Sadece sordum!" dedim.


"Aslnda anneme katlyorum," dedi. "Bence de kmak
iin fazla kz. Yani bu acelenin nedenini anlayamyorum."
"Evet, katlyorum," dedi August. ''Aslnda kollarma atlan
tm o hatunlar dnrsek, bu biraz zc bir durum."
Bunu yle komik bir ekilde sylemiti ki itiim st bur
numdan pskrterek gldm ve bu da glmekten katlmamza
neden oldu.

1 96

l\u:gast u:n E"3i

Ocan ortasna gelmemize ramen hala bilim fuar projemizi


sememitik. Yapmak istemediim iin erteleyip duruyordum.
Sonunda August, "Dostum, bir ekilde yapmamz gerekiyor,"
dedi. Bylece okuldan sonra evine gittik.
Gerekten gergindim nk August'un artk Cadlar Yakas
dediimiz eyi ailesine anlatp anlatmadn bilmiyordum. Ama
babas evde bile deildi ve annesinin de darda birka ii vard.
Annesiyle konutuumuz ilk iki saniyede Auggie'nin ona hibir
ey anlatmadndan hemen hemen emin oldum. Bana gerekten
harika ve arkadaa davranmt.
Auggie'nin odasna girdiim anda, "Vay canna, Auggie,
ciddi bir Yldz Sat1lan bamlln var," dedim.
Raflar dolusu Yldz Stwlan minyatrleri ve duvarnda da
kocaman bir

mparatorun Dn posteri vard.

"Biliyorum, inanlmaz, deil mi?" dedi glerek.


Masasnn yanndaki bilgisayar sandalyesine oturdu, ben de
kendimi armut koltua braktm. O an kpei odaya girip bana
doru paytak paytak yrd.
"Tebrik kartnzda bu olan vard!" dedim, kpein elimi
koklamasna izin verirken.
"Dii," diye dzeltti beni. "Papatya. Sevebilirsin. Isrmaz."
Okamaya baladm anda srtst dnd.
"Kamn kamam istiyor," dedi August.
"Bu imdiye kadar grdm en irin kpek," dedim kamn
severken.

197

"Bence de. Dnyadaki en iyi kpektir. Deil mi kzm?"


Auggie'nin sesini duyduu anda kuyruunu sallamaya ba
layp ona doru gitti.
Papatya tm yzn yalarken Auggie, "Hanimi benim kk
kzm? Hanimi benim kk kzm?" diyordu.
"Keke benim de kpeim olsayd," dedim. "Annemler da
iremizin ok kk olduunu dnyor." Auggie bilgisayarn
aarken odasna bakndm. "Hey, Xbox 360'n m var? Oynaya
bilir miyiz?"
"Dostum, buraya bilim fuar iin almaya geldik."
"Halo' n var m?"
"Tabii ki Halo'm var."
"Oynayabilir miyiz... ltfen?"
Beecher'n intemet sitesine girmiti ve Bayan Rubin'in
retmen sayfasndan bilim fuar listesine bakyordu. "Oradan ekran
grebiliyor musun?" diye sordu.
ekip hemen yanndaki tabureye oturdum.
"iMac'in iyiymi," dedim.
"Senin nasl bir bilgisayarn var?"
"Dostum bilgisayar getim, kendime ait bir odam bile yok.
Annemle babamn teknik olarak lm, antika bir Dell'i var."
"Pekala, buna ne dersin?" dedi, grebilmem iin ekran
evirerek. Ekrana hzlca bir gz atnca grm bulanklamaya
balad.
"Gne saati yapmak," dedi. "Kulaa gzel geliyor."
Arkama yaslandm. "Sadece yanarda yapamaz myz?"
"Herkes yanarda yapar."
"E nk kolay," dedim yeniden Papatya'y severken.
"Magnezyum slfattan kristal yetitirmeye ne dersin?"
"Skc gibi," diye cevapladm. "Neden ona Papatya dediniz?"
1 98

- J". PaJIWo

Ban ekrandan kaldrmad. " smini ablam koydu. Ben ona


Darth demek istedim. Aslnda tam ad Darth Papatya ama hi
yle seslenmiyoruz."

"Darth Papatya! Komikmi! Merhaba, Darth Papatya!" dedim


kpee, o da gbeini kamam iin yine srtst dnd.
"Tamam, budur," dedi August, ekrandaki, kablolara bal
patates fotorafn iaret ederek. "Patatesten organik pil yapmak.
Adna Kumpir Lambas falan diyebiliriz. N dnyorsun?"
"Dostum bu ok zor gibi grnyor. Fende rezil olduumu
biliyorsun."
"Kapa eneni, hi de yle deilsin."
"Evet, yleyim! Son snavda elli drt aldm. Fende rezilim!"
"Hayr, deilsin! Son testte yle oldu nk o srada hala
kavgalydk ve sana yardm etmiyordum. imdi yardm edebilirim.
Bu iyi bir proje, Jack. Bunu yapmalyz."
"Tamam, her neyse." Omuz silktim.
Ardndan kapya vuruldu. Uzun, dalgal ve koyu renk sa
lar olan bir gen kz ban kapdan ieri uzatt. Beni grmeyi
beklemiyordu.

"Ah, selam," dedi ikimize.


"Selam Via," dedi August yeniden ekrana dnerek. "Via,
bu Jack. Jack, o Via."
"Merhaba," dedim bam sallayarak.
"Merhaba," dedi bana dikkatle bakarak. Auggie adm sy
ledii anda, onun arkasndan sylediklerimi Via'ya anlattn
anlamtm. Bana bakndan belliydi. Hatta yle bakyordu ki
yllar nce Amesfort Caddesi'ndeki dondurmacdan beni hatr
ladndan korktum.
"Auggie, tanman istediim bir arkadam var, tamam m?"
dedi. "Birka dakikaya burada olacak."
"Yeni erkek arkadan m?" diye, takld August.

199

Via sandalyesinin altn tekmeledi. "Sadece nazik ol," deyip


odadan kt.
"Dostum ablan ok atli," dedim.
"Biliyorum."
"Benden nefret ediyor, deil mi? Cadlar Vakas'n ona
anlattn, deil mi?"
"Evet."
" Evet, benden nefret mi ediyor yoksa evet, ona Cadlar
Bayram' n anlattn m?"
"kisi de."

200

ErKeK Ar:H:ada

ki dakika sonra ablas, Justin diye bir ocukla geri geldi. dare
eder biri gibi grnyordu. Uzunumsu salar. Kk, yuvarlak
bir gzlk. Bir taraf uca doru sivrileen byk, parlak, gm
rengi bir anta tayordu.
"Justin, bu benim kardeim August," dedi Via. "Bu da Jack."
"Selam ocuklar," dedi Justin ellerimizi skarak. Biraz ger
gin grnyordu. Nedeninin August'la tanmas olabileceini
dndm. Bazen onunla tanmann nasl oke edici bir ey
olduunu unutuyordum. "Odan iyiymi."
"Sen Via'nn erkek arkada msn?" diye sordu Auggie
muzrca. Ablas onun bandaki beyzbol apkasn yzne ekti.
"antanda ne var?" diye sordum. "Makineli tfek mi?"
"Hah!" diye cevaplad erkek arkada. "ok komik. Hayr,
bu, ey... bir keman."
"Justin bir kemanc," dedi Via. "Bir ZYdeco grubunda."
"Zydeco grubu da ne demek?" diye sordu Auggie bana bakarak.
"Bir eit mzik," dedi Justin. "Creole mzii gibi."
"Creole nedir?" dedim.
"Soranlara onun bir makineli tfek olduunu sylemelisin,"
dedi Auggie. "Kimse sana bulamaz."
"Hah, sanrm haklsn," dedi Justin ban sallayp san
kulann arkasna sktrrken. "Creole, Louisiana eyaletinde
alnan bir mzik tr," dedi bana.
"Louisiana'l msn?" diye sorum.
201

"Hayr, ey," diye yantlad gzln burnunun stne


iterken. "Brooklyn'liyim."
Bunun bende neden glme istei uyandrdm bilmiyordum.
"Haydi gel, Justin," dedi Via onu elinden ekerek. "Benim
odamda taklalm."
"Tamam, sonra grrz ocuklar. Hoa kaln," dedi.
"Grrz!"
"Grrz!"
Odadan ktklar anda Auggie glmseyerek bana dnd.
"Brooklyn'liyim," dedim ve deli gibi glmeye baladk.

202

inci Bliim

Bazen kafamn, ii hayallerle dolup tat iin


bu kadar byk olduunu dnyorum.
-john Merrick, Bernard Pomerance'n
kaleme ald Fil Adam adl tiyatro oyunundan

Oli via :n:n Xardei

olivia'nin kardeiyle tanrmda tam anlamyla gafil avlandm


itiraf etmeliyim.
byle olmamalyd tabii. olivia bana onun "sendrom"undan
bahsetmiti. nasl grndn tarif bile etmiti. ama yllardr
geirdii ameliyatlardan da bahsetmiti, yani sannn imdiye
kadar daha normal grnml ,bir ocuk olacan dnm-
tm. mesela bir ocuun doutan yark olan dama ameliyatla
dzeltildiinde, dudann zerindeki kk yara izi dnda bazen
durumunu fark edemezsiniz bile. sannn kardeinin orasnda
burasnda birka yara izi olmasn bekliyordum. ama bunu deil.
karmda oturan beyzbol apkal bu ocuu grmeyi kesinlikle
beklemiyordum.
aslnda karmda iki ocuk oturuyordu: biri kvrck, san
sal, tamamen normal grnml, jack diye bir ocuktu; die
riyse auggie'ydi.
aknlm gizleyebildiimi dnmek istiyorum. umarm
gizleyebilmiimdir. geri aknlk numaras yapmak zordur; akn
deilken yle grnmek ya da aknken hi de yle deilmi gibi
davranmak olduka zordur.
elini sktm. teki ocuun da elini sktm. yzne odaklan
mak istemiyordum. odan iyiymi, dedim.
sen via'nn erkek arkada msn? diye sordu. sanrm g
lmsyordu.
olivia, auggie'nin bandaki apkay yzne indirdi.

205

N\uc.iz.

sarn ocuk, sanki bunu daha nce hi duymamm gibi,


antandaki makineli tfek mi? diye sordu. sonra biraz '{Ydeco'dan
bahsettik. ardndan via elimden tutup beni odadan kard. kapy
arkamzdan kapar kapamaz gltklerini duyduk.
brooklyn'liyim, dedi biri.
olivia glmseyerek gzlerini devirdi. haydi odamda takla
lm, dedi.
iki aydr kyorduk. onu ilk kez grdm, yemekhane
deki masamza oturduu andan itibaren ondan holandm
biliyordum. gzlerimi ondan alamyordum. ok gzeldi. buday
tenliydi ve hayatmda grdm en mavi gzlere sahipti. nceleri
yalnzca arkada kalmak istiyormu gibi davranmn. sanrm bu
izlenimi farknda olmadan veriyordu. uzak dur. hi zahmet etme.
baz dier kzlar gibi flrt etmiyordu. konuurken dorudan gz
lerinizin iine bakyordu, sanki meydan okuyormu gibi. ben de
onun gzlerinin iine bakmay srdrdm, meydan okumasna
karlk veriyormu gibi. ona kma teklifi ettiimde kabul etti
ki bu harikayd.
olivia muhteem bir kz ve onunla taklmay ok seviyorum.
nc randevumuza kadar bana August'u anlatmad.
sanrm "kraniyofasyal anormalite" tabirini kullanmn. ya da
"kranyum anomalisi". ama "yamuk" demediinden emindim
nk o kelimeyi unutmazdm.
odasna girdiimiz anda, ne dnyorsun? diye sordu gergince. ardn m?
hayr, diye yalan syledim.
glmseyip gzlerini kard. ardn.
hayr armadm, diye temin ettim onu. tam da anlattn gibi.
ban evet anlamnda sallayp kendini yatana brakn. yatanda hala bu kadar pel hayvan olmas sevimliydi. ilerinden
birini, bir kutup aysn, dnmeden alp kucana koydu.

206

masasnn nndeki bilgisayar sandalyesine oturdum. odas


tertemizdi.
kkken, dedi, bu eve bir daha gelmeyen bir sr ocuk
olurdu. yani gerekten bir srii ocuk. o burada olacak diye do
um gnme gelmeyen arkadalarm bile vard. aslnda bunu hi
sylemediler ama bir ekilde laf geliyordu. baz insanlar auggie'yle
nasl ba edeceini bilmiyor, anlyor musun?
bamla onayladm.
kabalk yapmak istediklerinden de deil, diye ekledi. sadece
korkuyorlard. yani, drst olalm, yz biraz rktc, deil mi?
sanrm, diye yantladm.
ama bu senin iin sorun deil, deil mi? diye sordu nazike.
ok trsmadn ya da korkmadn,. deil mi?
trsmadm ve korkmadm, dedim. glmsedim.
ban sallayp kucandaki kutup aysna bakt. bana inanp
inanmadn bilmiyordum ama ardndan ayc burnundan
pp hafif bir tebessmle bana att. sanrm bu bana inand
anlamna geliyordu. ya da en azndan inanmak istedii anlamna.

207

Sevgililer in

sevgililer gn iin via'ya bir kolye aldm, o da bana eski bilgi


sayar disketlerinden yapt, yandan askl bir anta hediye etti.
byle eyler yapmas olduka haval. devre kartlarndan kpeler.
tirtlerden elbiseler. eski kotlardan antalar. ok yaratc. ona
bir gn sanat olmas gerektiini syledim ama o bilim insan,
stelik onca seenek iinde bir genetik bilimci olmak istiyor.
sannn kardei gibi insanlara are bulmak istiyor.
sonunda ailesiyle tanmam iin plan yaptk. cumartesi
gecesi evinin yaknndaki amesfort caddesi'ndeki bir meksika
restorannda.
tm gn gergindim. ve gergin olduumda tiklerim kendini
belli eder. yani her zaman tiklerim vard ama artk ocukken
olduu gibi deil. birka gz krp ya da arada srada bir ba
seirmesi. ama stres yaptmda artyorlar ve ailesiyle tanmak
konusunda kesinlikle stresliydim.
restorana vardmda ieride bekliyorlard. babas kalkp
elimi skt, annesi ise sarld. auggie'yle yumruk tokuturduk ve
oturmadan nce via'y yanandan ptm.
seninle tantmza ok memnun olduk, justin! hakknda
ok ey duyduk!
ailesi daha fazla nazik olamazd. kendimi hemen rahat his.settir
diler. garson mnleri getirdi, August'u fark ettii andaki ifadesini
grdm ama grmezden geldim. sannn bu akam hepimiz bir
eyleri grmezden geliyorduk. garson. tiklerim. August'un lava
cipsleri masada paralayp krntlar kakla azna gtrmesi.

208

Pt. J. P.lacio

olivia'ya baktm, bana glmsedi. biliyordu. garsonun yzn


gryordu. tiklerimi gryordu. olivia her eyi gren bir kzd.
yemek boyunca konuup gldk. oliva'nn ailesi mziimle,
kemana nasl baladmla ilgili sorular sordu. onlara eskiden
klasik keman aldm ama sonra apala halk mziine, ardndan
da :zydeco'ya ilgi duyduumu anlattm. gerekten ilgileniyorlarm
gibi her kelimesini dinlediler. gelip dinleyebilmek iin grubumun
bir sonraki performansn haber vermemi stediler.
drst olmak gerekirse ilgi oda olmaya alk deilim. Ai
lemin, hayatmda ne yapmak istediimle ilgili en ufak bir fikri
yoktur. hi sormazlar. hi byle sohbet etmeyiz. barok kemanm
iki yl nce sekiz akorlu bir kemanla deitirdiimi bildiklerini
bile sanmyorum.
yemekten sonra dondurma yemek iin olivia'larn evine
gittik. kpekleri bizi kapda karlad. yal bir kpek. ok tatl.
tm koridora kusmutu geri. olivia'nn annesi kat havlu almak
iin kotururken babas da kpei bir bebekmi gibi kucaklad.
naslsn kzm? dedii anda kpek havalara utu; bacaklar
garip alarda havaya savrulurken kuyruunu sallyordu ve dili
dar sarkmt.
baba, justin'e papatya'y nasl aldn anlatsana, dedi olivia.
evet! dedi auggie.
babas glmsedi ve kollarnda kpekle koltua oturdu. bu
hikayeyi pek ok kez anlatt ve onlarn da dinlemeye bayld
belliydi.
bir gn metrodan km gelirken, dedi, bu civarda daha nce
hi grmediim bir evsiz, bu pofuduk apal bebek arabasnda
tayordu. adam yaklap, hey baym, kpeimi satn almak ister
misiniz? deyince hi dnmeden, tabii, ne kadar istiyorsun,
dedim. adam on papel dedi, ona czdanmdaki yirmi dolar
verdim, o da karlnda kpei verdi. justin, sana yemin ede-

209

rim, hayatnda hi bu kadar kt kokan bir ey grmemisindir!


anlatmaya kelimeler yetmez! onu oradan alp sokan ilerisindeki
veterinere gtrdm, ardndan da eve getirdim.
annesi yeri temizlerken, bu arada evsiz bir adamn kpeini
eve getirmekle ilgili fikrimi almak iin beni aramad bile! diye
araya girdi.
olivia'nn annesi bunu derken kpek de sanki hakknda
konuulan her eyi anlyormu gibi ona bakt. mutlu bir kpekti;
sanki o gn bu aileyi bulduu iin ansl olduunu bili).urmu gibi.

nasl hissettiini anlayabiliyordum. olivia'nn aile.sinden ho


lanmtm. sk sk glyorlard.
benim ailemse tam tersidir. ben drt yandayken annemle
babam boand, birbirlerinden genelde nefret ediyorlar. haftann
yarsn babamn chelsea'deki dairesinde, dier yansn da annemin
brooklyn heights'taki evinde geirerek bydm. benden be ya
byk ve hakkmda hibir ey bilmeyen bir vey aabeyim var.
kendimi bildim bileli ailemin kendi bamn aresine bakabileceim
zaman zor beklediini dnmmdr. "markete artk kendi
bana gidebilirsin. n "ite dairenin anahtarlar. n baz aileler an
korumac diye tabir edilirken tam tersi anlama gelen bir szck
olmamas komik. yeterince korumayan ebeveyni tanmlamak
iin hangi kelime kullanlr ki? az korumac? ihmalkar? bencil?
ahmak? yukardakilerin hepsi.
olivia'nn ailesi birbirlerine srekli "seni seviyorum" diyor.
ailemin bunu bana en son ne zaman sylediini hatrlam
yorum.
eve gidene kadar btn tiklerim gemiti.

210

l'UiiziXal

bu baharki okul gsterisinde our town17 isimli oyunu sergileyeceiz.


Olivia, sahne yneticisi barol iin ansm denemem konusunda
beni cesaretlendirdi ve her naslsa rol aldm. tamamen ans eseri.
daha nce hibir eyde barol oynamamtm. olivia'ya bana ans
getirdiini syledim. ne yazk ki o dier barol olan emily gibbs' i
alamad. miranda denilen pembe sal kz ald. olivia figran
ve emily'nin yedei oldu. aslna bakarsanz ben olivia' dan daha
ok hayal krklna uradm. o ise neredeyse rahatlam gibiydi.
insanlarn bana bakmasndan holanmyorum, dedi. bunu byle
gzel bir kzdan duymak biraz garip. bir yanm semelerdeki
performansn kasten batrdn' dnyor.
bahar gsterisi nisan sonunda olacak. bizse martn ortasnda
yz; yani rolm ezberlemem iin alt haftadan az srem var. art
prova sresi. art grubumla yapacam provalarn. art finaller.
arn olivia'yla geireceim zaman. zorlu bir alt hafta olaca kesin.
tiyatro retmeni bay davenport tm bu srele ilgili oktan
paniklemi durumda. her ey bitinceye kadar da phesiz hepi
mizi delirtecek. sylentilere gre fil
son anda

adam' sahneye koyacakken

our town' yapmaya karar vermi ve bu deiiklik prova

takvimimizden bir haftaya mal olmu.


nmzdeki bir buuk aylk lgnl drt gzle beklediim
sylenemez.
17

(ng.) Kasabamz. Amerikal tiyatro yazar Thomton Wilder'n kaleme ald,


1938 tarihli mzikal. (.n.)

211

olivia'yla evlerinin verandasnda onruyorduk. bana repliklerimde


yardmc oluyordu. scak bir man ikindisiydi, neredeyse yaz gi
biydi. gkyz hala parlak bir mavilikteydi ama gne batyordu
ve kaldrmlar uzun glgelere brnmt.
ezber yapyordum: evet, gne binlerce kez ykseldi. yazlar
ve klar dalan biraz daha andrd ve yamurlar amurun bir
ksmn aktt. o zamanlar daha domam bebekler dzgn cm
leler kurmaya balad bile. gen ve din olduunu dnenler,
merdiveni kalplerinde biraz olsun arpnt hissetmeden, eskisi
gibi kamadklarn fark ettiler...
bam iki yana salladm. gerisini hatrlayamyordum.
bin gnde tOm bunlar olabilir, diye sufle verdi olivia senar
yodan okuyarak.
doru, doru, doru dedim bam sallayarak. i ektim. ak
lmdan silindiler, olivia. btn bu replikleri nasl hatrlayacam?
hatrlayacaksn, diye cevaplad gvenle. uzanp aniden be
liren bir uurbceini ellerinin arasna ald. grdn m! ans
iareti, dedi, stteki elini yavaa kaldrp dier avcunda yryen
uurbceini gsterdi.
ans ya da scak hava gstergesi, diye takldm.
tabii ki de ans, diye karlk verdi, bcein bileine doru
ilerlemesini izleyerek. uurbcei grdnde dilek tutmakla
ilgili bir ey vard. kkken auggi.e'yle arebcei grdmzde
yapardk. elini yine bcein zerine kapad. haydi, bir dilek tut.
gzlerini kapa.

21 2

" J. Pllcio
itaatkar bir ekilde gzlerimi kapadm. uzun bir saniyenin
ardndan atm.
tuttun mu? diye sordu.
h h.
glmsedi, ellerini at ve uurbcei anlamasna kanat
larn ap utu.
onu pp, ne dilediimi renmek istemiyor musun? diye
sordum.
tam o anda gzleriyle ayn renk olan gkyzne bakarak,
hayr, dedi utangaa.
ben de bir dilek tuttum, dedi gizemli bir ekilde ama dile
yebilecei o kadar ok ey vard ki aklndan ne getiine dair
hibir fikrim yoktu.

21 3

Of.obs Du:ra

olivia'nn annesi, auggie, jack ve papatya, tam da olivia'yla


vedalarken sundurmaya kt. tabii, uzun bir pmenin tam
ortasnda olduumuz iin durum biraz utan vericiydi.
selam ocuklar, dedi annesi bir ey grmemi gibi yaparak.
ama iki ocuk kkrdyordu.
merhaba, bayan pullman.
ltfen bana isabel de, justin, dedi yine. bunu nc kez
falan sylyordu, yani gerekten de yle demeye balamalydm.
aklama yapar gibi, eve gidiyordum, dedim.
ah, metroya m gidiyorsun? dedi elinde gazeteyle kpei takip
ederken. jack'i otobs durana kadar gtrebilir misin?
elbette.
senin iin de uygun mu, jack? diye sordu annesi, jack ise
omuz silkti. justin, otobs gelene kadar da yannda kalr msn?
tabii ki!
herkesle vedalatk. olivia bana gz krpt.

sokakta yrrken jack, kalmak zorunda deilsin, dedi. otobse


hep yalnz binerim. auggie'nin annesi fazla korumac.
ksk, bouk bir sesi vard; sanki sert, kk bir adamm
gibi. eski siyah beyaz filmlerdeki serseri ocuklara benziyordu,
ksa pantolon giyip kasket taksa daha uygun olurdu.
duraa vardmzda izelgeye bakp otobsn sekiz dakika
iinde geleceini grdk. seninle bekleyeceim, dedim.
sen bilirsin. omuz silkti. bir dolar bor verir misin! sakz
almak istiyorum.

214

- J. Pwo

cebimden bir dolar verip onun caddenin karsna, ke


bandaki markete gitmesini izledim. nedense tek bana gezmek
iin ok kk grnyordu. ardndan tek bama metroya bin
diim zamanlarda ne kadar kk olduumu anmsadm. gnn
birinde korumac bir baba olacam biliyordum. ocuklarm
onlar umursadm bilecekti.
caddenin br tarafndan yryerek gelen ocuu fark
ettiimde bir iki dakikadr bekliyordum. mrketi geip yrdler
ama bir tanesi ieri bakp glerek dier ikisini dirseiyle drtt.
birinin boyu jack kadard ama dier ikisi daha iriydi, daha ok
ergen gibiydiler. marketin nndeki meyve standnn arkasna
saklandlar, jack dar ktndaysa peine taklp grltl
rme sesleri kardlar. jack 'sakince arkasna dnp kim
olduklarna bakt, onlar da glp belik aktlar ve koarak
uzaklatlar. kk pislikler.
jack hibir ey olmam gibi yolun karsna geti ve durakta
yanmda durup balon iirdi.
arkadalarn m? dedim sonunda.
hah, dedi. glmsemeye alyordu ama zgn olduunu
grebiliyordum.
sadece okulumdan birka pislik, dedi. julian diye bir ocuk
ve onun henry ve miles adndaki iki gorili.
seni sk sk byle rahatsz ediyorlar m?
hayr, daha nce bunu hi yapmamlard. okulda bunu
asla yapamazlar nk atlrlar. julian buradan iki sokak tede
oturuyor, yani sanrm onunla karlamam sadece kt anst.
ah, peki. bam yukar aa salladm.
nemli bir ey deil, diyerek beni ikna etmeye alt.
ikimiz de istemsiz olarak otobsn gelip gelmediini grmek
iin amesfort caddesi'ne baktk.

21 5

bir dakika kadar sonra, onlarla bir tr savatayz, dedi sanki


bu her eyi aklyonnuasna. ardndan kotunun cebinden
katl, buruuk bir kat karp bana verdi. kad anca
stunluk bir isim listesi grdm. btn beinci snftan bana
kar rgtledi, dedi.
hepsini deil, diye belirttim listeye bakarak.
dolabma, herkes senden nefret ediyor gibi eyler yazan notlar
brakyor.
bunu retmenine sylemelisin.
jack yzme salakmm gibi bakt ve ban olumsuz an,
lamda sallad.
listeyi gstererek, her neyse, burada bir sr tarafsz var.
onlar yanna alrsan durum biraz eitlenir, dedim.
tabii ya, kesin yle olur, dedi ineleyici bir tavrla.
neden olmasn?
hayatnda konutuu en aptal adammm gibi bakt bir
kez daha.
ne? dedim.
umutsuz vakaymm gibi ban iki yana sallad. okulun en
popler ocuuyla arkada saylmam, dedi.
ardndan aka syleyemedii eyi fark ettim: august. btn
mesele august'la arkada olmasyd. ve onun ablasnn erkek ar,
kada olduum iin de bana sylemek istemiyordu. mannklyd.
otobsn amesfort caddesi'nden geldiini grdk.
pekala, dayanmaya al, dedim kad iade ederken. orta'
kul sylendii kadar kt geiyor ama sonra dzeliyor. her ey
yoluna girecektir.
omuzlarn silkip listeyi yeniden cebine koydu.
otobse bindiinde birbirimize el salladk, uzaklamasn
izledim.

21 6

- J. Po.cio
iki sokak tedeki istasyona vardmda ayn ly metronun

yanndaki pastanenin nnde taklrken grdm. hala glyor,

sanki pahal, dar kesim kotlarnn iinde sert taklan bir eteymi
gibi, birbirlerine rme sesi karyorlard.
iime neyin girdiini bilmiyordum ama gzlm karp
cebime koydum ve keman kutumu sivri ucu yukar bakacak
ekilde koltuumun altna sktrdm. yzm buruturup
acmasz bir ifadeyle onlara doru yrdm. beni grdkleri
anda glmsemeleri yzlerinde dondu, ellerindeki dondurma
klahlaryla kalakaldlar.
dilerimi gcrdatarak yavaa, hey, dinleyin bakalm. jack' e
bundan sonra bulamayacaksnz, dedim. sert ocuk sesim, clint
eastwood'variydi. bir daha ona bulatnz grrsem ok ama
ok piman olursunuz. ardndan' szlerimi vurgulamak iin ke
man kutuma vurdum.
anladnz m?
hep birlikte balaryla onayladlar, dondurmalar ellerine
damlyordu.
iyi. bam gizemli bir ekilde salladm, ardndan metronun
merdivenini ikier ikier inmeye baladm.

217

Prova

al gecesi yaklatka, oyun zamammn ounu almaya ba.


lamt. hatrlamam gereken bir sr replik vard. tek bama
konutuum upuzun monologlar. geri olivia'mn konuyla ilgili
ie yarar harika bir nerisi oldu. sahnede yamma kemamm
alyor ve konuurken biraz alyordum. senaryoda yazl deildi
ama bay davenport, sahne yneticisinin keman tngrdatmasnn
oyuna biraz daha geleneksel bir hava kattm dnd. benim
iin de harika oldu nk repliimi hatrlamak iin bir saniyeye
ihtiyacm olduunda kemanmla soldier's juy'dan 18 bir kuple alarak
zaman kazamyordum.
gsterideki ocuklar artk ok daha iyi tanyordum, zellikle
de emily'yi oynayan pembe sal kz. birlikte takld grupla
kyaslaynca, bumu dndm kadar havada deildi. yapl
bir sporcu olan erkek arkada okulun spor takmnda olduka
nemli bir pozisyondayd. Onlarnki, hibir ilgimin olmad
bambaka bir dnyayd, bu yzden miranda denilen kz iyi biri
ktnda biraz armtm.
bir gn sahne arkasnda yerde oturmu, teknik ekipten
birinin ana spot n tamir etmesini bekliyorduk.
birdenbire, ee, olivia'yla ne zamandr kyorsunuz? diye sordu.
yaklak drt ay oldu, dedim.
kardeiyle tantn m? diye sordu sradan bir ses tonuyla.
18

(ng.) Askerin Nee.si. rlanda Amerikan halle mziinde yer alan, kLsi.k bir
keman ezgisi. (.n.)

218

f\. J. Pa.lccio

o kadar beklenmedikti ki aknlm gizleyemedim.


olivia'nn kardeini tanyor musun? diye sordum.
via sana sylemedi mi? biz eskiden iyi arkadatk. auggie'yi
bebekliinden beri tanrm.
ah, evet, sannn bunu biliyordum, diye yantladm. olivia'nn
bana bunlarn hibirini anlatmadn anlamasn istememitim.
ona via dediinde ne kadar ardm grmesini de. yalnzca
ailesi olivia'ya via diyordu ama karmdaki, ir yabanc olduunu

dndm pembe sal kz da ona via demiti.


miranda glp ban iki yana sallad ama bir ey demedi.
garip bir sessizlik oldu, ardndan antasn kartrmaya balad
ve

czdann kard. birka fotorafn arasndan birini karp

bana uzatt. parktaki bir ocuup., gneli bir gnde ekilmi


fotorafyd. zerinde ort ve tirt vard... bir de tm kafasn
kaplayan bir astronot bal.
o gn yz derece faland, dedi fotorafa bakp glmseyerek.
ama yine de bal hibir ekilde karmad. onu tam iki yl
boyunca takt; kn, yazn, kumsalda fark etmeksizin. delilikti.
evet, olivia'nn evinde fotoraflar grmtm.
ona bal ben vermitim, dedi. sesinden bununla biraz
gurur duyduu anlalyordu. fotoraf alp dikkatlice yeniden
czdanna yerletirdi.
iyiymi, dedim.
yani bununla bir sorunun yok, yle mi? diye sordu bana
bakarak.
ona bo baktm. neyle sorunum yok?
bana inanmyormu gibi kalarn kaldrd. neden bahset
tiimi biliyorsun, dedi ve su iesinden byk bir yudum ald.
drst olalm, diye devam etti, evren august pullman'a kar pek
nazik deildi.

Z19

ertesi gn olivia'ya, miranda navas'la eskiden arkada olduunuzu


bana neden anlatmadn? diye sordum. bana bunu sylemedii
iin ona gerekten kzgndm.
nemli bir ey deil, dedi savunmac bir tavrla, bana tuhaf
mm gibi bakyordu.
nemli, dedim. aptal durumuna dtm. bana nasl syle
mezsin? onu tanmyormu gibi davranyordun.
tanmyorum, diye yantlad abucak. o pembe sal amigo
kz tanmyorum. ben sadece oyuncak bebek koleksiyonu yapan
apal bir kz tanyordum.
haydi ama, olivia.
asl sana haydi ama!
bir noktada bahsedebilirdin, dedim sessizce, birdenbire ya
nandan szlmeye balayan gzya damlasn fark etmemi
gibi yaparak.
gzyalarn engellemeye alarak omuz silkti.
sorun deil, kzgn deilim, dedim benim yzmden ala
dn dnerek.
akas kzgn olup olmaman umurumda deil, diye beni
tersledi.
ah, gerekten ok naziksin, diye karlk verdim.
sustu. gzyalar akmak zereydi.
olivia, sorun ne? dedim.
bu konuda konumak istemiyormu gibi ban iki yana
sallad ama birdenbire gzyalar sel gibi akmaya balad.

220

. J'. Pio

zr dilerim, seninle ilgili deil, justin. senin yznden


alamyorum, dedi sonunda gzyalarnn arasndan.
o zaman neden alyorsun?
nk ben korkun biriyim.
neden bahsediyorsun?
bana bakmyordu, avcuyla gzyalarn sildi.
aileme gsteriyi sylemedim, dedi hzlca.
tam olarak ne demek istediini anlamadmdan bam salla

dm. sorun deil, dedim. henz ok ge saymaz, hala bilet var...


szm sabrszca keserek, gsteriye gelmelerini istemiyorum,

justin, dedi. ne demek istediimi anlamyor musun? gelmelerini


istemiyorum! gelirlerse, yanlarnda auggie'yi de getirecekler ve
bunu kaldrabileceimi...
szn bitirmesine engel olan bir baka gzya dalgasna
kapld. onu kollarmla sardm.
ben korkun biriyim! dedi gzyalarnn arasndan.
korkun biri deilsin, dedim yumuaka.
evet, yleyim! hkrd. sadece kimsenin onu bilmedii bir
okulda olmak ok gzeldi, anlyor musun? kimse onunla ilgili
arkamdan konumuyor. bylesi ok gzel, justin. ama oyuna
gelirse herkes onun hakknda konuacak, herkes renecek. ..
neden byle hissettiimi bilmiyorum ... yemin ederim daha nce
ondan hi utanmamtm.
biliyorum, biliyorum, dedim onu yattrarak. buna hakkn
var, olivia. hayatn boyunca ok fazla eye gs gerdin.
olivia bazen, kzdnda, bana tylerini kabartm bir kuu
anmsatyordu. ve byle krlgan olduundaysa yuvasn arayan
kayp, kk bir kutu.
ben de gizlenmesi iin ona kendi kanadm atm.

ZZ1

E"\Yren

o gece uyuyamadm. kafam bir trl susmayan dncelerle do


luydu. monologlanrndan replikler. ezberlemem gereken periyodik
cetvelden elementler. anlamam gereken teoriler. olivia. auggie.
miranda'nm szleri srekli aklma geliyordu: evren, auggie
pullman'a kar pek nazik deildi.
bu sz ve anlam zerinde ok dnyordum. syledik
lerinde haklyd. evren, auggie pullman'a kar nazik davranma
mt. kk ocuk bu cezay hak edecek ne yapmt ki? ailesi
ne yapmt? ya da olivia? olivia'nn anlattna gre bir keresinde
bir doktor, ailesine, auggie'nin grnne neden olan sendrom
karmnn drt milyonda bir grlebileceini sylemi. o halde
bu, evreni koca bir piyango yapmaz myd? doduunda bir
bilet alyorsun. stelik sana iyi ya da kt biletin denk dmesi
tamamen rastlantsal. sadece ans.
bu durum bam dndryordu ama ardndan daha yu
muak dnceler beni yattrd; majr akorda bemol l
gibi. hayr, hayr, her ey rastlantsal deildi, eer olsayd evren
bizi tamamen terk etmi olurdu. ve evren bizi terk etmiyor. en
krlgan oluumlarn, bizim gremediimiz yollardan gzetiyor.
seni gz kapal seven ailen gibi. ve sadece insan olduu iin
kendini sulu hisseden ablan gibi. senin uruna arkadalar
tarafndan terk edilen, bouk sesli, kk bir ocuk gibi. hatta
fotorafn czdannda tayan pembe sal bir kz gibi. evren
belki bir piyangodur ama eninde sonunda karln verir. evren
tm kularn gzetir.

222

At&lnc BliiDI

insan, ne yoman bir yap insan! Akl gcyle ne soylu


bir varlk! Dnme yetenekleri ne sonsuz! Duruu,
kmldan ne anlaml, ne gzel! Ne meleke davranlar,
ne tanra kavraylar var! Evrenin gzbebei inson!

..

19

-Shokespeore, Hamlet
19

Witliam Shakespeare.

Hamlet. ev.

Bankas Kltr Yaynlan, 2015.

Sabahattin Eyibolu. stanbul: Trkiye

Kumpir Lambas bilim fuannm gzdesiydi. Jack'le A aldk. Onun


sene boyunca herhangi bir dersten aldi ilk A'yd, bu yzden
an heyecanlanmt.
Tm bilim projeleri spor salonunda masalarn zerine yerle
tirilmiti. Aralkta yaplan Msr Mzesi projesindeki yerleimin
tamamen aynsyd ama bu sefer masalarda piramit ve firavunlar
yerine molekl maketleri ve yaardalar vard. Ve ocuklar ai
lelerini dier eserleri grmeleri iin gezdirmiyor, aileler salonda
kendileri dolayor, tek tek rencileri ziyaret ediyorlard.
Bunu matematie evirdiinizde yle oluyor: Beinci snftaki
toplam altm ocuk, altm ift ebeveyne eitti ki bu hesaplamaya
bykanne ve bykbabalar dahil deildi. Bu da bana evrilen
en az yz yirmi ift gz demekti. imdiye kadar bana alan
ocuklarnmkinin aksine, alkn olmayan gzler. Hangi yne
dnerseniz dnn, daima kuzeyi gsteren pusula ineleri gibi.
Tm o gzler pusulayd, bense onlarn Kuzey Kutbu.
Bu yzden ailelerin dahil olduu okul etkinliklerinden hala
holanmyorum. Geri dnem bandaki kadar nefret de etmiyo
rum. rnein kran Gn Paylam Festivali'ndeki kadar deil;
sannn o en ktsyd. Btn ailelerle ilk kez yz yze gelmitim.
Arkasndan Msr Mzesi dzenlenmiti ama onda sorun yoktu
nk mumya gibi giyinmitim ve kimse beni fark etmemiti.
Ardndan k konseri geldi ve koroda ark sylediim iin ondan
gerekten nefret etmitim. ark syleyemiyor olmamn yan sra
sergileniyormu gibi hissetmitim. .Yeni Yl Resim Sergisi o kadar

225

da kt deildi ama yine de can skcyd. Resimlerimizi okulun


koridorlarna asmlard ve ailelerin gelip bakmas gerekiyordu.
Her eyden habersiz yetikinlerin merdivende yanmdan gemesi
okula yeniden balamm gibi hissettirmiti.
Her neyse, mesele insanlarn bana nasl tepki verdii deil.
Daha nce de zilyon kere sylediim gibi: imdiye dek buna
altm. Bunun canm skmasna izin vermiyorum. Bu tpk
isentide darya kmak gibi. isentide izmelerinizi giymez..
siniz. emsiyenizi bile amazsnz. Altnda yrr ve salarnzn
slandn belli belirsiz fark edersiniz.
Ama mesele kocaman bir spor salonu dolusu aileler olunca,
isenti tam bir kasrgaya dnr. Baklar bir olup bir su duvar
gibi arpar.
Annemle babam masamzn yannda durup daha ok Jack'in
ailesiyle birlikte takld. Ailelerin ocuklarnn oluturduu kk
gruplarn aynsn kurmalar komikti aslnda. rnein benim
ailem ve Jack ile Summer'm annesi birbirlerinden holanyor ve
birbirleriyle iyi anlayorlard. Aynca Julian'n ailesinin de Henry
ve Miles'n ailesiyle takldn grmtm. Hatta iki Max'in
aileleri de birlikteydi. Bu ok komikti.
Dnte eve yrrken bunu annemle babama syledim,
onlar da bunun komik bir gzlem olduunu dnd.
Gerekten de armut dibine dyor demek ki, dedi annem.

226

. u:ggie Bebei

Bir sreliine tek meselemiz "sava" oldu. ubat en kt ayd.


Hemen hemen kimse bizimle konumuyordu ve Julian dolap
larmza notlar brakmaya balamt. Jack'e hitaben yazlm
aptalca notlard: Sen kokumu bir peynirsin! ve Artk kimse senden

holanmyor! gibi.
Ben de notlar aldm; birinde, Ucube! yazyordu. Bir tanesin
deyse: Okulumuzdan defol, ork!
Summer notlar ortaokul mdr yardmcmz Bayan Rubin'e,
hatta Bay Toto'ya gstermemiz gerektiini dnyordu ama
bunun ispiyonculuk gibi grneceini dndk. Her neyse,
zaten biz de notlar brakyorduk, geri bizimkiler yle acmasz
deildi. Bir anlamda komik ve alaycyd.
Birinde, .Ok tatlsn, ]ulian! Seni seviyorum. Benimle evlenir

misin? SevgileT, Beulah, yazyordu.


Bir dierinde: Sana bayldm! pckler, Beulah.
Ya da: Bebiimsin. Ayam gdk/asana. Mucuk, Beulah.
Beulah, Jack'le birlikte uydurduumuz bir karakterdi. Ayak
parmaklarnn arasndaki kalnnlar yemek ve eklemlerini em
mek gibi gerekten iren huylar vard. Byle birinin gerekten
KidzBop20 reklamlarndan frlam gibi grnen ve davranan
Julian'dan holanabileceini dnmtk.
20

Popler arklan seslendiren ocuklarla oluturulmu kank mzik albmleri.


(.n.)

ZZ7

Julian, Miles ve Henry ubatta birka kere Jack'in arkasndan


oyun evirdi. Bana bir ey yapmadlar, sanrm bana "zorbalk"
yaparken yakalanrlarsa balarna byk bela alacan biliyor
lard. Jack'in daha kolay bir hedef olduuna karar vermilerdi.
Bir keresinde onun spor ornnu alp soyunma odasnda ortada
san oynadlar. Baka bir seferinde, snfta yannda onran
Miles, Jack'in srasnn stndeki alma kadn alm ve top
yapp odann teki tarafndaki Julian'a atmt. Tabii Bayan
Petosa snfta olsayd bunu yapamazlard ama o gn yerinde
bir nbeti retmen vard ve nbeti retmenler neler olup
bittiini hibir zaman tam olarak kavrayamaz. Jack bu gibi
meselelerle ba etmede iyiydi. Ama onlara asla gstermese de
bazen cann sktklarn dnyordum
Beinci snftaki dier ocuklar savatan haberdard. Sawnna'nn
grubundakiler hari, kzlar nceleri tarafszd. Ama marta kadar
bu meseleden sklmaya baladlar. Ve olanlarn bir ksm da
sklmt. Mesela bir keresinde Julian, Jack'in srt antasna ka
lemtra p dkerken, genelde aralarndan su szmayan Amos,
srt antasn Julian'n elinden kapp Jack'e iade etti. Olanlarn
ou da arnk Julian'a inanmyormu gibiydi.
Ardndan, birka hafta nce Julian, Jack'in onunla birlikte
Mile.s ve Henry'yi "haklamak" iin bir "tetiki" nttuu gibi sama
sapan bir sylenti yaymaya balad. Yalan o kadar acnasyd ki
insanlar gerekten de arkasndan glyordu. Bu noktada hala
onun tarafnda olan ocuklar da uzaklap tam anlamyla tarafsz
oldular. Ksacas marnn sonunda Julian'n tarafnda yalnzca
Miles ve Henry vard ki bence onlar da savatan artk sklmaya
balyordu.
nsanlarn arkamdan Salgn oynamay braktndan da
hemen hemen emindim. Onlara arptmda kimse irkilmiyor
ve kalemimi sanki bitliymi gibi davranmadan dn alyorlard.

228

111 . J". Pwo

Bazen akalayorduk bile. Mesela geen gn Maya, Uglydoll'lu21


kada Ellie iin bir not yazarken neden bilmiyorum ama bir
anda, "Uglydoll'lan yaratan adamn benden ilham aldn biliyor
muydun?" d eyiverdim.
Maya gzlerini fal ta gibi aarak bana bakt; kesinlikle
inanm gibiydi. Ardndan sadece aka yaptm anlaynca bunun
mrnde duyduu en komik ey olduunu syledi.
"ok komiksin, August!" dedi, ardndan akam Ellie ile
baka birka kza daha anlatt ve onlar da bunu komik buldu.
Bir an iin oke oldular ama ardndan benim de gldm
grnce glmelerinde bir saknca olmadn anladlar. Ertesi gn
Maya'dan kk bir notla birlikte sramda kk bir UglydoU

anahtarl buldum. Dnyann en iyi Auggie Bebei'ne! mucuk, Maya.


Alt ay nce bama hi bunun gibi eyler gelmezdi ama artk
gittike daha sk oluyordu.
Aynca takmaya baladm iitme cihaz konusunda da ok
naziklerdi.

21

(ng.) irkin bebekler. Adndaki "irkin" kelimesiyle aslnda kiinin e.siz ve zel
olduuna gnderme yapan, pel oyuhcak ve krtasiye malzemeleri reticisi. (.n.)

229

1obof.

Kklmden beri doktorlar aileme gnn birinde iitme


cihazna ihtiya duyacam sylyordu. Bunun beni neden bu
kadar korkuttuunu bilmiyordum, belki de kulaklarm beni ok
rahatsz ettii iindir.
itmem gittike ktleiyordu ama kimseye sylememitim.
Srekli kafamn iinde olan o okyanus sesi gittike artyor, in
sanlarn sesini su altndaymm gibi bouyordu. Arka sralarda
oturduumda retmenleri duyamyordum. Ama bunu anneme
ya da babama sylersem sonunda iitme cihaz takacam bili.
yordum ve beinci snf bu olmadan bitirebilmeyi umuyordum.
Ancak ekimdeki yllk salk kontrolmde iitme testinden
aktm ve doktorlar, zamannn geldiini syleyip beni kulaklar
mn lsn alan zel bir kulak doktoruna gnderdiler.
Tm hatlarm iinde en ok kulaklarmdan nefret ediyorum.
Yzmn iki yanndaki kk yumruklan andmyorlar. Aynca
bamn olduka aasmdalar. Boynumdan km ve ezilmi pizza
hamuruna falan benziyorlar. Tamam, belki de biraz abartyorum.
Ama onlardan gerekten nefret ediyorum.
Doktor iitme cihazn anneme ve bana gstermek iin
kardnda inledim.

"O eyi takmayacam," diye duyurdum kollarm kavuturarak.


"Biraz byk grndn biliyorum," dedi kulak doktoru,
"ama onlar bir ba bandna takmak durumundaydk, kulakla
rnda durmalarnn baka bir yolu yoktu."

230

Elbette normal iitme cihazlarnn, d kula sararak ieri


deki paray ntan bir yaps olur. Ama d kulam olmad iin
benim durumumda kulaklklar bamn arkasn saran ve arlk
tayabilecek bir kafa bandna monte etmek zorunda kalmlard.
"Onu takamam, anne," diye szlandm.
"Fark etmeyeceksin bile," dedi annem neeli olmaya alarak.

"Kulaklk gibi grnecek."

"Kulaklk m? una baksana, anne!" dedim, "Lobot gibi


... .
,,
gorunecegm.
..

"Lobot hangisiydi?" diye sordu annem sakince.


"Lobot mu?" Doktor banda bakp ayarlama yaparken glm
sedi. "mparatorun Dn'ndeki mi? Kafatasnn arkasn kaplayan
biyonik telsiz vericili, kel ve haval adamdan m bahsediyorsun?"
"u an hibir ey anlamyorum," dedi annem.

"Yldz Salan vr zvrlarn biliyor musunuz?" diye sordum


kulak doktoruna.

"Yldz Savlan

vr zvrlarn bilmek mi?" diye cevaplad

bal kafama yerletirirken. "Yldz Savlan vr zvrlann ben


icat ettim!" Bandn onrup onnnadn grmek iin sandalye
sinde arkasna yasland, ardndan yeniden kard.
"imdi, Auggie, bunlarn ne olduunu sana aklamak
istiyorum," dedi iitme cihaznn eitli yerlerine iaret ederken.
"Buradaki eri plastik paras kulan iindeki tplere balanyor.

Aralkta kulak llerini bu yzden almtk; kulana giren ksmn


tam uymas iin. Buradaki paraya ses kancas deniyor, tamam
m? Buradaki de, u beie ilitirdiimiz zel ksm."
"Lobot ksm," dedim acnas bir halde.
"Hey, Lobot havaldr," dedi kulak doktoru. "Sonuta Jar
Jar gibi grnmeyeceksin ya? O kt olurdu." Cihaz yeniden ve
dikkatle bamdan geirdi. "te oldu, August! Naslm?"
" Kesinlikle ok rahatsz!" dedim.

231

"abucak alacaksn," dedi.


Aynaya baktm. Gzlerim dolmaya balad. Tek grdm,
kafamn iki yanndan anten gibi kan tplerdi.
"Bunu gerekten takmak zorunda mym, anne?" diye sordum
alamamaya alrken. "Onlardan nefret ettim. Seste de hibir
fark yok ayrca!"
"Bir saniye dur, dostum," dedi doktor. "Henz amadm
bile. Fark duyana dek bekle; onlar takmak isteyeceksin."
"Hayr, istemeyeceim!"
Ardndan cihaz at.

232

ParlaX Sesler

Doktor iitme cihazn atnda ne duyduumu nasl ifade


edebilirim ki? Ya da ne duymadm? Kelimelere dkmek zor.
Kafamn iinde artk bir okyanus yoktu. Gitmiti. Sesleri zih
nimdeki parlak klar gibi duyabiliyordum. Bu tpk tavandaki
ampullerden birinin yanmad bir odada olmak gibiydi; biri
ampul deitirene kadar ne kdar karanlk olduunu fark
etmezsiniz ama sonra bir anda, vay canna, buras ne kadar da
aydnlk byle, dersiniz.

itmede "parlak" kelimesiyle ayn anlam

tayan bir kelime varsa bile bilmiyorum ama keke bilseydim


nk kulaklarm artk parlak bir ekilde duyuyordu.
"itmen nasl, Auggie?" diye sordu kulak doktoru. "Beni iyi
duyabiliyor musun, dostum?"
Ona bakp glmsedim ama cevap vermedim.
"Tatlm, iitmende bir farkllk var m?" diye sordu annem.
"Barmana gerek yok, anne." Mutlulukla bam yukar
aa salladm.
"Daha iyi duyuyor musun?" diye sordu kulak doktoru.
"Artk o grlty duymuyorum," diye cevapladm. "Kulak
larmn ii ok sessiz."
"Parazit sesler gitti," dedi ban sallayarak. Bana bakp gz
krpt. "Duyacaklarndan holanacan sylemitim, August."
Soldaki cihazda biraz daha ayarlama yapt.
"ok fark var m, tatlm?" diye sordu annem.
"Evet." Bamla onayladm. "Sesler daha... hafif."

233

"nk dostum, artk biyonik bir duyuun var," dedi kulak


doktoru sa taraftaki cihaz ayarlarken. "imdi uraya dokun. "
Elimi iitme cihaznn arkasna koydu. "Bunu hissediyor musun?
Bu ses dzeyi. Sana uyan ses yksekliini kendin bulacaksn. Bir
sonraki admda da bunu yapacaz. Pekala, ne dnyorsun?"
Kk bir ayna alp byk aynada iitme cihaznn arkadan
nasl grndn gsterdi. Sam bandn ounu kapyordu.
Dardan grnen tek ksm tplerdi.
"Yeni ve biyonik Lobot iitme cihazndan memnun musun?"
diye sordu doktor aynadan bana bakarak.
"Evet. Teekkr ederim."
"ok teekkr ederiz, Doktor James," dedi annem.
itme cihazyla okula gittiim ilk gn ocuklarn bunu olay
yapacan dnmtm. Ama kimse takmad. Summer daha
iyi duyduum iin memnundu ve Jack de FBI ajan gibi grn
dm sylemiti. Ama hepsi bu kadar. Bay Browne, ngilizce
dersinde onun ne olduunu sordu ama "Kafandaki o ey de
ne?!" gibi deildi; daha ok, "Tekrarlamam gereken bir ey olursa
mutlaka syle Auggie, tamam m?" eklindeydi.
imdi geriye dnp baknmda bu konuda niye bu kadar
gerildiimi bile bilmiyorum. Bazen bir konuda ok fazla endie
lendikten sonra tm o endielerin boa kmas komik.

234

Bahar tatilinden birka gn sonra annem, nmzdeki hafta


Via'nn okulunda sahnelenecek tiyatro oyununu ablamn ona
sylemediini rendi. Ve ldrd. Annem pek kzmaz {geri
babam bu konuda hemfikir deil) ama Via'ya bu sefer gerekten
kzd. Baya tarttlar. Via'nn odasnda birbirlerine bardkla
rn duyabiliyordum. Biyonik Lobot kulaklarm annemin, "Son
zamanlarda neyin var, Via? Aksi, suskun ve anla.lmazsn..."

dediini duyabiliyordu.

"Aptal bir oyunu sana sylemememde ne var ki?" Via nere


deyse lk atyordu. "Rolm bile yok!"
"Ama erkek arkadann var! Onu izlememizi istemiyor
musun?"
"Hayr! Aslna bakarsan, istemiyorum!"
"Barmay kes!"
"nce sen bardn! Beni yalnz brak, tamam m? Btn
hayatm boyunca beni yalnz brakmakla ilgili bir sorunun yoktu.
lgi gstermek iin neden liseyi setiini inan bilmiyorum..."
Annemin ne cevap verdiini bilmiyorum nk ok sessizletiler ve biyonik Lobot kulaklarm bile bir ey duyamad.

235

Akam yemeine kadar barmlard. Babam gece ge saate kadar


alacakt. Papatya ise uyuyordu. O gn ok fazla kusmutu,
bu yzden annem ertesi sabah onu veterinere gtrmek iin
randevu almt.
mz oturuyorduk ama kimse konumuyordu.
Sonunda, "Peki Justin'i izlemeye gidecek miyiz?" diye sordum.
Via cevap vermeden tabana bakt.
"Biliyor musun, Auggie," dedi annem sessizce, "hangi oyu
nun sahnelendiine dikkat etmemiim. Aslnda senin yandaki
ocuklara ok da uygun bir ey deilmi."
"Yani davetli deil miyim?" diye sordum Via'ya bakarak.

" yle bir ey demedim," dedi annem. "Sadece houna

gidecek bir ey olduunu sanmyorum. "


"ok sklrsn," dedi Via sanki beni bir eyle suluyormuasna.
"Babam ve sen gidiyor musunuz?" diye sordum.
"Baban gidecek," dedi annem. "Ben seninle evde kalacam."
"Ne?" diye bard Via anneme. "Ah, harika, beni oyuna
gelmeyerek mi cezalandryorsun?"
"En bata gelmemizi istememitin, hatrlyor musun?" diye
karlk verdi annem.
a imdi rendiine gre, tabii ki de gelmenizi istiyorum."

"Pekala, bu noktada herkesin duygularn dikkate almam

gerekiyor, Via," dedi annem.


"Siz ikiniz neden bahsediyorsunuz?" diye bardm.

236

- J. Po.Jo.cio

"Yok bir ey!" diye patladlar ayn anda.


"Seninle ilgisi olmayan, Via'nn okuluyla alakal bir ey,"
dedi annem.
"Yalan sylyorsun," dedim.
"Efendim?" dedi annem aknlk iinde. Via bile arm
grnyordu.
"Yalan sylyorsun dedim!" diye bardm. "Yalan sylyor
sun!" Ayaa kalkarak Via'ya bardm. "kiniz de yalancsnz!
kiniz de aptalmm gibi yzme baka baka yalan sylyorsunuz!"
"Otur, Auggie!" dedi kolumu tutarak.
Kolumu ekip Via'y gsterdim.
"Ne olduunu anlamadm m sandnu?" dedim bararak.
"Yeni ve haval lise arkadalarnn, kardeinin bir ucube olduunu
renmesini istemiyorsun!"
"Auggie!" diye bard annem. "Bu doru deil!"
"Bana yalan sylemeyi brak, anne!" diye ciyakladm. "Be
bekmiim gibi davranmay brak! Ben geri zekal deilim! Neler
olup bittiini biliyorum!"
Koridorda koup odama girdim ve kapy o kadar sert arptm
ki duvardan kopan kk paralarn kap erevesi iinde ufa
landn duydum. Ardndan kendimi yataa braktm ve rty
bamn stne ektim. Yastklarla iren suratm kapayp sanki
bir maaradaymm gibi btn pel hayvanlarm yastklarn
zerine ydm. Eer yzmde bir yastkla yaayabilecek olsaydm
bunu yapardm.
Nasl bu kadar fkelendiimi bile bilmiyorum. Yemein
banda o kadar da kzgn deildim. zgn bile deildim. Ama
sonra birdenbire adeta patladm. Via'nn, o aptal oyununa
gitnemi istemediini biliyordum. Ve nedenini de biliyordum.
Annemin hemen peimden odama gireceini dnmtm
ama gelmedi. Beni pel hayvanlardan yaptm maaramn

237

iinde grmesini istiyordum, bu yzden biraz daha bekledim ama


on dakika sonra bile hala gelmemiti. Olduka armtm. Bir
eylere zlp odamda kaldmda mutlaka yanma gelip beni
kontrol ederdi.
Annem ile Via'nn mutfakta benim hakkmda konustuklann,
Via'nn gerekten ama geekten kt hissettiini dndm.
Annemin onu suladn canlandrdm gzmde. Eve geldiinde
babam da ona ok kzacakt.
Yastk ve oyuncak yn arasndan kk bir delik atm
ve duvarmdaki saate gz attm. Yarm saat gemi ama annem
hala odama gelmemiti. Evdeki sesleri dinlemeye altm. Hala
yemek mi yiyorlard? Neler oluyordu?
Sonunda kap ald. Gelen Via'yd. Yatama doru ya da
beklediim gibi nazike gelmedi. Hzla ieri girdi.

238

Veda

"Auggie," dedi Via. "abuk gel. Annemin seninle konumas


gerekiyor. n
"zr dilemeyeceim!"
"Konu seninle ilgili deil!" diye bard. "Dnyadaki her
ey seninle ilgili deil, Auggie! Haydi, abuk ol. Papatya hasta.
Annem onu acil veterinere gtr:yor. Gel vedala."
Yastklar yzmden itip ona baknca aladn grdm.
"Ne demek 'vedala'?"
"Haydi, gel!" dedi elini uzatarak.
Elinden tutup onu koridor boyunca mutfaa kadar izledim.
Papatya yere yan yatm, bacaklann dmdz ileri uzatmt. Uzun
sredir parkta kouyormu gibi nefes nefeseydi. Annem yannda
diz km, ban okuyordu.
"Ne oldu?" diye sordum.
"Birdenbire inlemeye balad," dedi Via, annemin yannda
diz kerken.
Anneme baktm, o da alyordu.
"Onu ehir merkezindeki hayvan hastanesine gtryorum,"
dedi. "Taksi yolda."
"Veteriner onu iyiletirecek, deil mi?" diye sordum.
Annem bana bakt. "Umarm, tatlm," dedi sessizce. ''Ama
drst olmak gerekirse, bilmiyorum."
"Tabii ki iyileecek!" dedim.
"Papatya son zamanlarda ok hastayd, Auggie. stelik yal. . ."
239

Via'ya bakp bana katlmas iin, "Ama onu dzeltebilirler,"


dedim ama bana bakmad.
Annemin dudaklar titriyordu. "Sanrm Papatya'ya veda
etmemizin zaman geldi, Auggie. zgnm."
"Hayr!" dedim.
"Ac ekmesini istemeyiz, Auggie," dedi.
Telefon ald. Via at, "Tamam, teekkrler," deyip kapad.
"Taksi dardaym," dedi ellerinin tersiyle gzyalarn silerek.
"Tamam, Auggie, bana kapy aabilir misin?" dedi annem,
Papatya'y halsiz bir bebekmi gibi kucaklarken.
"Ltfen, anne, hayr!" Alayarak kapnn nnde durdum.
"Tatlm, ltfen," dedi annem. "ok ar."
"Peki ya babam?" diye sordum.
"Dorudan hastaneye gelecek," dedi annem. "O da Papatya'nn
ac ekmesini istemiyor, Auggie."
Via beni kapnn nnden ekti ve annem iin kapy ak
tuttu.
"Bir eye ihtiyacnz olursa cep telefonum ak," dedi annem,
Via'ya. "zerine bir battaniye rtebilir misin?"
Via bayla onaylad ama hkrarak alamaya balamt.
"Papatya'ya veda edin ocuklar," dedi annem, gzyalar
yanaklarndan szlrken.
"Seni seviyorum, Papatya," dedi Via onu burnundan perken.
"Seni ok seviyorum."
"Gle gle, kk kzm ... " diye fsldadm kulana. "Seni
sevyorum. . . "
.

Annem, Papatya'y sundurmadan aa tad. Taksi ofr


arka kapy ak tutarken annemin binmesini izledik. Annem
kapy kapamadan hemen nce bina giriinde duran ikimize
bakt ve hafife el sallad. Onu hi bu kadar zgn grmemitim.

240

- J. Pa.c.io

"Seni seviyorum, anne!" dedi Via.


"Seni seviyorum, anne!" dedim. "zr dilerim, anne!"
Annem bize pck gnderip kapy kapad. Taksinin uzaklamasn izledik, ardndan Via kapy kapad. Bir saniye kadar
bana bakt, ardndan ikimiz de gzyal_arna boulurken bana
smsk sarld.

241

Papaf.va . nn Ov't!ncaXlar

Yann saat kadar sonra Justin geldi ve beni kucaklayp, "zg


nm, Auggie," dedi. Hi konumadan salonda oturduk. Via'yla
nedense evin drt kesinden Papatya'nm oyuncaklarn toplam
ve sehpann zerine ymtk. imdiyse sadece yna bakyorduk.
"O gerekten de dnyann en iyi kpei," dedi Via.

"Biliyorum," dedi Justin, Via'nn srtn svazlarken.


"Birdenbire inlemeye mi balad?" diye sordum.
Via bayla onaylad. "Sen masadan gittikten hemen sonra.
Annem senin peinden gelecekti ama Papatya bir anda inlemeye
balad."
"Nasl?" dedim.
"Bilmiyorum, sadece inledi."
"Ulur gibi mi?" diye sordum.
"Auggie, inler gibi!" dedi sabrszca. "Bir anda sanki bir
ey cann gerekten actyormu gibi szlanmaya balad. Ve
delicesine nefes alyordu. Sonra kendini yere brakt, annem de
yanma gidip onu kaldrmaya alt. Her neyse, cannn acd
belliydi, annemi srd."
"Ne?" dedim.
"Annem midesine dokunmaya alnca Papatya elini srd,"
diye aklad.
"Papatya kimseyi srmaz!" diye karlk verdim.
"Kendinde deildi," dedi Justin. "Belli ki ac ekiyormu."
"Babam haklyd," dedi Via. "Bu kadar ktlemesine izin
vermemeliydik."

242

. J". PJo.cio

"Ne demek istiyorsun?" dedim. "Hasta olduunu babam


biliyor muydu?"
"Auggie, annem onu son iki ayda kere falan veterinere
gtrd. Saa sola kusuyordu. Fark etmedin mi?"
''Ama hasta olduunu bilmiyordum!"
Via bir ey sylemedi ama kolunu omuzlanma sarp beni
kendine ekti. Yeniden alamaya baladm.
"zgnm, Auggie," dedi hafife. "Her ey iin zgnm,
tamam m? Beni affeder misin? Seni ne kadar sevdiimi biliyor
sun, deil mi?"
Bam evet anlamnda salladm. Her naslsa o kavga artk
o kadar da nemli deildi.
"Annemin eli kanad m?"

"Sadece bir synkt," dedi Via. "Tam uradan." Papatya'nn


annemi tam olarak nereden srdn gstermek iin baparma
nn altn iaret etti.
"Can acd m?"
"Annemin bir eyi yok, Auggie. O iyi."
Annemle babam iki saat sonra dnd. Kapdan ieri Papatyasz
girdikleri anda onu kaybettiimizi anladk. Hep birlikte oturma
odasnda, Papatya'nn oyuncak ynnn etrafna oturduk. Babam
hayvan hastanesinde veterinerin Papatya'nn rntgenini ektiini
ve kan testi yaptklarn anlatt; ardndan onlara Papatya'nn kar
nnda byk bir kitle olduunu sylemi. Nefes almada zorluk
ekiyormu. Annemle babam ac ekmesini istememiler, bu
yzden babam onu her zamanki gibi bacaklar havaya bakacak
ekilde kucaklam, annemle birlikte onu pcklere bomular
ve doktor bacana ine yaparken kulana fsldamlar. Bir da
kika kadar sonra babamn kollarnda lm. Hi ac ekmemi.
Uykuya dalar gibi gitmi. Konuurken babamn sesi birka kez
titredi ve boazn temizledi.

243

Babam daha nce hi alarken grmemitim ama o gece


grdm. Annemin beni yatrmas iin odalarna gitmitim ve
babamn yatan ucuna oturmu, oraplarm kardn gr
dm. Arkas kapya dnk olduu iin beni grmemiti. nce
gldn dndm nk omuzlar sarslyordu ama sonra
avularyla gzlerini kapaynca aladn anladm. O gne dek
duyduum en sessiz alamayd. Bir fslt gibi. Yanna gidecektim
ama sonra belki de ben ya da bir bakas duymasn diye fsldar
casna alyor olabileceini dndm. Bu yzden oradan kp
Via'nn odasna gittim. Annem Via'nn yanna uzanm, ablam
alarken ona bir eyler fsldyordu.
Ardndan yatama gittim, kimsenin sylemesini bekleme
den pijamam giydim ve gece lambam ap klar kapayarak
yatamda braktm pel hayvan dann altna girdim. O
olay milyon yl nce yaanm gibiydi. itme cihazm karp
komodinin zerine koydum, rty kulaklarma kadar ektim
ve Papatya'nn yanma sokulup dnyada en ok sevdii surat
masna tm yzm kocaman, slak diliyle yaladn hayal
ederek uyuyakaldm.

244

Cennet

Bir sre sonra, hava hala karanlkken uyandm. Yataktan kp


annemle babamn odasna gittim.
"Anne?" diye fsldadm. Kapkaranlkt, bu yzden gzlerini
ap amadn gremiyordum. ''Anne?"
"Tatlm, iyi misin?" dedi uyku sersemi.
"Seninle uyuyabilir miyim?"
Babamn tarafna kayd, ben de ona sokuldum. Sam pt.
"Elin iyi mi? Via, Papatya'nm seni srdn syledi."
"Sadece bir syrkt," diye fsldad kulama.
''Anneciim... " Alamaya baladm. "Sylediklerim iin zr
dilerim."
O kadar sessizce, "it. .. zr dileyecek bir ey yok," dedi ki
onu glkle duyabiliyordum. Yznn bir yann yzme srtt.
"Via benden utanyor mu?" dedim.
"Hayr, tatlm, hayr. Utanmadn biliyorsun. Sadece yeni
okuluna almaya alyor. Kolay deil."
"Anlayabiliyorum."
"Anlayabildiini biliyorum."
"Sana yalanc dediim iin zr dilerim."
"Uyu artk, olum... Seni ok seviyorum."
"Ben de seni ok seviyorum, anne."

"yi geceler, tatlm," dedi yumuak bir sesle.


"Anne, Papatya artk anneannemin yannda m?"
"Sanrm."
"Cennetteler mi?"

245

"Evet."
"nsanlar cennete gittiklerinde ayn m grnrler?"
"Bilmiyorum. Sanmyorum."
"O zaman birbirlerini nasl tanyorlar?"
"Bilemiyorum, tatlm." Sesi yorgun kyordu. "Sadece hisse
diyorlardr. Sevmek iin gzlerine ihtiyacn yok, deil mi? Sadece
iinde hissedersin. Cennette de yle. Sevdiini hissedersin ve
kimse sevdiklerini unutmaz. "
Beni yine pt.
"imdi uyu tatlm. Ge oldu ve ok yorgunum."
Ama annem uyuyakaldktan sonra bile uyuyamadm. Babamn
da uyuduunu duyabiliyordum. Via'nn da koridorun ucunda,
odasnda uyuduunu duyabildiimi hayal ettim. Papatya'nn o
an cennette uyuyup uyumadn merak ettim. Eer uyuyorsa,
ryasnda beni gryor muydu? Ardndan bir gn cennette olmay
ve yzmn nemsenmemesinin nasl hissettireceini dndm.
Tpk Papatya'nn hibir zaman nemsememi olmas gibi.

246

VedeX

Papatya ldkten birka gn sonra Via okuldaki oyun iin


bilet getirdi. Yemekteki kavgadan bir daha hi bahsetmedik.
Oyun gecesi okula erkenden gitmek iin Justin'le evden kma
dan hemen nce bana kocaman sanlp beni sevdiini ve kardei
olmamdan gurur duyduunu syledi.
Bu, Via'nn okuluna ilk gidiimdi. Eski okulundan ok daha
bykt ve benim okulumdan da binlerce kez daha bykt.
Daha fazla koridor. nsanlar iin daha fazla alan. Biyonik Lobot
iitme cihazmn tek kt taraf artk beyzbol apkas takamyor
olmamd. Bu gibi durumlarda beyzbol apkas olduka kullanlyd.
Bazen kkken taktm o astronot baln hala takabilmeyi
diliyordum. ster inann ister inanmayn, insanlar astronot ba
lkl bir ocuk grmeyi, benim yzm grmekten ok daha az
garipsiyor. Her neyse, uzun, aydnlk koridorlar boyunca annemin
hemen arkasndan yrrken bam hep eik tuttum.
Girite rencilerin oyun programn datt konferans
salonuna doru kalabal takip ettik. Beinci srada, ortaya yakn
bir yerde yer bulduk. Oturur oturmaz annem el antasnn iini
kartrmaya balad.
"Gzlm unuttuuma inanamyorum!" dedi.
Babam ban ilci yana sallad. Annem her zaman gzln,

anahtarlarn ya da bir eyini unuturdu. Bu konuda dikkatsizdi.


"Daha yakna gemek ister misin?" dedi babam.
Annem gzlerini ksp sahneye bakt. "Hayr, grebiliyorum."
"Ya imdi konu ya da sonsza dek sus," dedi babam.

Z47

"yi byle," dedi annem.


"Bak, Justin," dedim babama, Justin'in programdaki fotorafn gstererek.
"ok gzel bir fotoraf," dedi babam bayla onaylayarak.
"Neden Via'nn fotoraf yok?" diye sordum.
"nk o yedek," dedi annem. 'l\ma bak, burada ad yazyor."
"Neden ona yedek diyorlar?" diye sordum.
"Vay canna, Miranda'nn fotorafna bak," dedi annem
babama. "Az daha tanyamayacaktm."
"Neden ona yedek diyorlar?" diye tekrarladm.
"Oyuncular bir nedenle sahneye kamadnda onlarn
yerine kan kiiye yedek oyuncu derler," diye cevaplad annem.
"Martin yeniden evlenecekmi, duydun mu?" dedi babam
anneme.
"aka yapyorsun!" dedi annem armasna.
"Martin kim?" diye sordum.
"Miranda'nn babas," dedi annem, ardndan babama dnd.
"Sana kim syledi?"
"Metroda Miranda'nn annesine rastladm. Durumdan hi
memnun deil. Adamn ocuu falan da olacakm."
"Vay be," dedi annem ban sallayarak.
"Neden bahsediyorsunuz?" diye sordum.
"Hibir eyden," dedi babam.
"Peki, neden yedek diyorlar?"
"Bilmiyorum, Auggie Doggie," dedi babam. "Belki futboldaki
gibi esas takma girmeyip her ihtimale kar hazrda bekledikleri
iin yedek oyuncu diyorlardr."
Bir ey daha syleyecektim ama o srada klar snd. Se
yirciler hemen sessizleti.
"Baba, artk bana Auggie Doggie demesen olur mu?" diye
fsldadm kulana.

248

Il .J". P.c.io
.

Babam glmseyerek bayla onaylad.


Oyun balad. Perde ald. Sahne, eski bir sandalyede onr
mu, kemann akort eden Justin dnda tamamen bon. Eski
moda bir takm elbise giymi ve hasr apka takmt.
"Bu oyunun ad Our Town," dedi seyircilere. "Thomton
Wilder tarafndan yazlm, yapmcl ve ynetmenlii Philip
Davenport tarafndan stlenilmitir. New Hampshire'daki bu
kasabann ad Grover's Corner'dr; Massachusetts snrnn he
men karsnda yer alr. Enlemi 42 derec 40 dakika; boylam

70 derece 37 dakikadr. Birinci perde kasabamzdaki bir gn


anlatr. Tarih, 7 Mays 1901. afaktan hemen nce."
te o an oyundan holanacam anladm. Oz Bycs ya
da Kfte Yamuru gibi daha nce, gittiim okul oyunlarna ben
zemiyordu. Hayr, bu bir yetikin oyununa benziyordu ve orada
onrup izlerken kendimi zeki hissettim.
Bir sre sonra oyunda Bayan Webb denilen karakter, kz
Emily'yi ard. Programdan bunun Miranda'nn rol olduunu
biliyordum, bu yzden onu daha iyi grebilmek iin ne eildim.
"Miranda kt," diye fsldad annem, Emily sahneye ktnda gzlerini ksp bakarak. "ok farkl grnyor ... "
"O Miranda deil, " diye fsldadm. "Via."
''Aman Tanrm!" dedi annem sandalyesinde ne kayklarak.
"it!" dedi babam.
"Bu Via, " dedi annem ona fsltyla.
"Biliyorum," dedi babam glmseyerek. "it!"

249

Final

Oyun harikayd. Sonunu sylemek istemiyorum ama seyircilerin


gzlerini dolduracak trden bir finali vard. Via-Emily unlar
sylediinde annem dald:
"Elveda, elveda dnya! Elveda Grover's Comer... Anneme
ve babama. Saatin tik taklarna ve annemin ayieklerine elveda.
Yemee ve kahveye. Ve yeni tlenmi elbiselere ve scak banyo
lara . .. ve uyumaya ve uyanmaya. Ah, dnya, kimsenin seni fark
edemeyecei kadar muazzam bir yersin!"
Via bunlar sylerken gerekten alyordu. Gerekten de yanak
larndan szlen yalan grebiliyordum. Kesinlikle muhteemdi.
Perde kapandktan sonra tm seyirciler alklamaya balad.
Ardndan oyuncular teker teker selam vermeye kt. En son Via
ile Justin kt ve grndkleri anda herkes ayaa kalkt.
Babamn, ellerini azna dayayarak, "Bravo!" diye bardn
duydum.
"Neden herkes kalkyor?" diye sordum.
"Buna ayakta alklama deniyor," dedi annem kalkarken.
Ellerim acyncaya kadar alkladm. Bir an iin, tam o saniyede,
tm bu insanlar ayaa kalkm tezahrat ederken Via ve Justin'in
yerinde olmann nasl bir duygu olacan dndm. Bence
dnyadaki herkes hayatnda en

az

bir kez ayakta alklanmal.

Sonunda, bilmem ka dakika sonra, sahnedeki oyuncular


geriledi ve perde nlerine indi. Alk kesildi ve klar yanarken
seyirciler gitmek zere ayakland.

250

- .:r. Pacio

Annem ve babamla kulise doru ilerledik. Kalabalk bir insan


grubu oyuncular tebrik ediyor, etraflarn saryor ve srtlarna
vuruyordu. Via ve Justin'in kalabaln ortasnda durup herkese
glmsediini grdk; glyor ve konuuyorlard.
Babam kalabaln arasndan kendine yol aarken elini salla,
yarak, "Via!" diye bard. Yeterince yaklatnda onu kucaklayp
ayaklarn hafife yerden kesti. "Harikaydn, tatlm!"
"Aman Tannn, Via!" Annem heyecanla baryordu. "Aman
Tannn, Aman Tanrm!" Via'ya o kadar sk sarld ki boulacan
sandm ama Via glyordu.
"Muhteemdin!" dedi babam.
"Muhteem!" dedi annem ban sallayarak.
"Ve sen, Justin," dedi babam, elini skp ona sarlrken,
"olaanstydn."
"Olaanst!" diye tekrarlad annem. Akas o kadar
duygulanmt ki glkle konuuyordu.
"Seni orada grmek byk srprizdi, Via!" dedi babam.
"Annem seni nce tanmad bile!" dedim.
"Seni tanmadm!" dedi annem eliyle azn kapayarak.
"Miranda oyun balamadan hemen nce rahatszland,"
dedi Via nefes nefese. "Duyuru yapacak zaman bile olmad."
Akas o kadar makyajla garip grnyordu, onu daha nce
hi byle grmemitim.
"Son saniyede mi devreye girdin?" dedi babam. "Vay canna."
"Harikayd, deil mi?" dedi Justin koluyla Via'y sararak.
"Salonda alamayan kalmad," dedi babam.
"Miranda iyi mi?" diye sordum ama kimse beni duymad.
O an, retmenleri olduunu dndm bir adam alk
tutarak Justin ve Via'nn yanna geldi.
"Olivia ve Justin! Bravo size!" Via'y yanaklarndan pt.
"Birka replii banrdm," dedi Via ban iki yana sallayarak.

251

''Ama stesinden geldin," dedi adam az kulaklarnda.


"Bay Davenport, bu ailem," dedi Via.
"Kznzla ok gurur duyuyor olmalsnz!" dedi iki eliyle
annemlerin ellerini skarken.
"Kesinlikle!"
"Ve bu da kardeim August," dedi Via.
Bir ey diyecekmi gibi grnyordu ama bana bakt anda
birden donakald.
"Bay D.," dedi Justin kolundan ekerek, "sizi annemle ta
ntraym."
Via bana bir ey syleyecekti ama sonra aramza biri girip
onunla konumaya balad ve ne olduunu anlayamadan ka
labaln iinde yalnz kaldm. Yani annemle babamn nerede
olduunu biliyordum ama etrafmzda bir sr insan vard ve
bana arpyor, hafife dndryor ve baktktan sonra dnp
bir daha bakyorlard ki bu, kendimi kt hissetmeme neden
oluyordu. Scak bastndan m bilmiyorum ama bam dnmeye
balamt. nsanlarn yz kafamn iinde bulanklayordu. Ve
sesleri o kadar yksekti ki neredeyse kulaklarm actyordu. Lobot
kulaklarmn sesini ksmaya altm ama kafam karnca nce
sesi atm ve bu biraz ok etkisi yaratt. Ardndan bam kaldr,
dm ama annemi, babam ya da Via'y hibir yerde gremedim.
"Via?" diye bardm. Annemi bulmak iin kalabal itmeye
baladm. "Anne!" Etrafmdaki insanlarn gbekleri ve kravatlar
dnda bir ey gremiyordum. neciim!"
Birdenbire biri beni arkamdan tutup kaldrd.
"Bakn burada kim varm!" dedi tandk bir ses, beni skca
kucaklarken. nce Via sandm ama dndmde ok ardm.
"Selam, Binba Tom!"
"Miranda!" dedim ve tm gcmle ona sarldm.

252

Yedinci Blm

Pek ok gzel ey
Grebileceimi unutmutum
Hayatn sunabileceklerini kefetmeye
.

ihtiya duyabileceimi unutmutum


-Andain, Beoutiful Things

Xaa.p '\Talanlar

Annemle babam dokuzuncu snfa balayacam senenin yaznda


boand. Babam hemen yeni birini buldu. }fatta her ne kadar
annem bunu hibir zaman sylememi olsa da, bence boanma
gerekeleri buydu.
Boanmalarndan sonra babam pek grmedim, annem de
daha nce hi olmad kadar tuhaf davranyordu. Dengesiz fa
lan deildi, sadece uzakt. MesafelL Annem tm dnyaya mutlu
yzn gsteren insanlardandr ama bana gelene kadar geriye
pek bir ey kalmaz. Bugne dek benimle hisleri ya da hayatyla
ilgili pek konumad. Benim yamdayken nasl biri olduunu
bilmiyorum. Holand ve holanmad eyler hakknda da bir
fikrim yok. Hibir zaman tanmadm ailesini sadece birka .
kere anlatt, onda da daha ok, bydnde onlardan mmkn
olduunca uzaklamay ne ok istediinden bahsetti. Nedenini
hi sylemedi. Birka kez sordum ama beni duymam gibi yapt.
O yaz kampa gitmek istemedim. Annemle kalp boanmay

atlatmasna yardmc olmak istiyordum. Ama gitmem iin srar


etti. Yalnz kalmak istediini dndm iin onu rahat braktm.
Kamp berbatt. Nefret ettim. Kklere danmanlk yaparsam
daha iyi geeceini dnmtm ama yle olmad. nceki yldan
tandm kimse gelmemiti, dolaysyla hi kimseyi tanmyordum;
bir kiiyi bile. Nedenini tam olarak bilmesem de kamptaki kzlarla
"-m gibi yapmak" oyununa baladm. Her sorularna bir eyler
uydururdum; onlara ailemin Avrupa' da olduunu syledim.
North River Heights'n en gzel sokandaki kocaman bir evde
yayordum. Papatya adnda bir kpeim vard.

255

Ardndan bir gn, yznde doutan ekil bozukluu olan


bir kardeim olduunu syledim aniden. Bunu neden sylediimi
kesinlikle bilmiyorum, sadece sylenebilecek ilgin bir ey oldu
unu dnmtm. Tabii bungalovdaki kk kzlardan aldm
tepki arpcyd. Gerekten mi? ok zgnm! Zor olmal! Vesaire
vesaire. Azmdan kt an, sylediime piman oldum tabii.
Kendimi kat gibi hissetmitim. Via renseydi ucubenin
nde gideni olduumu dnrd. Ve yle de hissediyordum.
Yine de iimde bu yalan hak eden bir para vard. Auggie'yi alt
yamdan beri tanyordum. Bymesini izledim, onunla oyunlar
oynadm. Onun iin; uzayllardan, kelle avclarndan falan konu
abilmek iin Yldz Savalar'nn alt filmini de onunla izledim. ki
yl boyunca karmad o astronot baln ona veren de bendim.
Yani bence onu kardeim gibi grme hakkn kazanmtm.
in en garip yan, sylediim bu yalanlar, bu kurgu, pop
lerliim zerinde harikalar yaratt. Dier danmanlar da kamp
takilerden haber almlard ve peimi brakmyorlard. Hayatm
boyunca herhangi bir konuda "popler" kzlardan biri saylma
mtm ama o yaz kampnda nedense herkesin birlikte taklmak
istedii kzdm. 32 numaral bungalovdaki kzlar bile benimle
ilgileniyordu ki o kzlar besin zincirinin en tepesindeydi. Sam
sevdiklerini sylediler (geri deitirdiler). Makyaj tarzmdan ho
landklarn sylediler (geri onu da deitirdiler). Tirtlerimi
nasl boyundan bal atletlere dntrebileceimi gsterdiler.
Sigara itik. Gecenin bir yars kamptan kap ormann iindeki
yoldan erkeklerin kampna gittik. Olanlarla takldk.
Kamptan eve gelir gelmez bulumak iin Ella'y aradm.
Via'y neden aramadm bilmiyordum. Sanrm onunla konu
mak istemedim. Bana ailemi, kamp soracakt. Ella bana hibir
ey sormaz. Bu adan daha kolay bir arkadatr. Via gibi ciddi
deildir. Elencelidir. Mesela sam pembeye boyamamn haval
olduunu dnd. Geceleri ormanda yaptm gezilerle ilgili
her eyi renmek istedi.

256

OXul

Bu yl okulda Via'y pek grmedim, grdm zamanlarsa sknt


lyd. Beni yarglyormu gibi hissediyordu. Yeni grnmden
holanmadn biliyordum. Arkada grubumdan holanmadn
biliyordum. Ben de onunkinden pek holanmyordum. Hi ger
ek anlamda kavga etmedik, sadece birbirimizden uzaklatk.
Souduk. Ella'yla arkasndan konuuyorduk; Yia ok dar grl,
ok yle, ok byle. Kt bir ey yaptmz biliyorduk ama o bize
bir ey yapm gibi davrandmzda onu dlamak daha kolayd.
in dorusu o hi deimemiti; deien bizdik. Baka birilerine
dnmtk ve o her zamanki gibiydi. Nedenini bilmesem de
bu beni ok sinirlendiriyordu.
Arada bir yemekhanede nerede oturduuna bakyor ya da
semeli derslerden hangilerini setiini grmek iin listeleri
takip ediyordum. Ama koridordaki birka ba sallama ve arada
bir mrldanlan "selam"lar dnda birbirimizle gerek anlamda
konumuyorduk.
Justin'i okul dnemini yarladmzda fark ettim. Ondan
nce sevimli, ince yapl ve gittii her yere kemann tayan,
uzunca sal, kaln cam gzlkl bu ocuk hi dikkatimi ekme
miti. Sonra bir gn onu okulun nnde, kolunu Via'ya sarm
halde grdm. "Demek Yia'nn bir erkek arkada var!" dedim
Ella'ya alay edercesine. Erkek arkada olmasnn beni neden
arttn bilmiyordum. mz iinde en gzelimiz kesinlikle
oydu; masmavi gzleri, uzun ve dalgal, koyu renk salar vard.

257

Ama hibir zaman erkeklerle ilgileniyormu gibi grnmemiti.


Bu gibi eyler iin fazla zekiymi gibi davranyordu.
Benim de Zack diye bir erkek arkadam vard. Ona semeli
derslerden tiyatroyu alacam sylediimde ban iki yana sal
layp, "Dikkat et de u duygusal entellerden birine dnme,"
dedi. Dnyadaki en anlayl ocuk saylmaz ama olduka tatldr.
Besin zincirinin tepesinde, son snftaki sporculardan biriydi.
Bata tiyatroyu semeyi dnmyordum aslnda. Ancak kayt
listesinde Via'nn adn grdm ve bir anda kendi adm da yazdm.
Nedenini bilmiyorum. Yaryln ounda hi tanmyormuuz
gibi birbirimizden uzak durmay baarmtk. Tiyatro dersine biraz
erken gittiim bir gn Bay Davenport, bahar gsterisinde sahne
lememizi planlad oyunun fotokopisini ektirmemi istedi. Fil

Adam. smini daha nce duymutum ama konusunu tam olarak


bilmiyordum, bu yzden fotokopi srasnda beklerken sayfalar
kartrdm. Yz yldan uzun zaman nce yaam, korkun bir
yz olan John Merrick adndaki bir adam hakkndayd.
Snfa dndmde, "Bu oyunu sahneleyemeyiz, Bay D.,"
dedim ve nedenini anlattm. Erkek kardeim doutan kusurluydu
ve yznde ekil bozukluu vard, byle bir oyun da ailemi derinden
yaralard. Rahatsz olmu ve biraz da anlay gsteremeyecekmi
gibi grnyordu ama ailemin bu oyunun sahnelenmesini bir
sorun olarak okul ynetimine tayabileceini syledim. Her
neyse, sonunda oyunu Our Town1a deitirdi.
Sanrm Emily Gibbs semelerine girmemin nedeni Via'nn
da o rol iin hazrlanacan bilmemdi. Rol ondan kapacam
ise hi dnmemitim.

258

En olt nevi Ozl-avor-anr

Via'nm arkadalyla ilgili en ok zlediim eylerden biri de


ailesi. Annesi ve babasn ok seviyordu.m. Bana kar her za
man scak ve naziklerdi. ocuklarn dnyadaki her eyden ok
sevdiklerini biliyordum. Onlarn yanndayken kendimi gvende
hissederdim; hem de dnyadaki herhangi bir yerden daha fazla.
Kendi evimde deil de bakasnnkinde daha gvende hissetmem
ne kadar acnas, deil mi? Ve ' tabii ki, August'u seviyordum.
Ondan hi korkmamtm; kkken bile. Via'nn evine gitti
ime inanamayan arkadalarm vard. "Yz dm patlatyor,"
demilerdi. 'i\.ptalsnz," demitim ben de onlara. Altktan sonra
Auggie'nin yz hi de kt deil.
Bir keresinde hal hatr sormak iin Auggie'ye telefon ettim.
Belki de bir yanm telefonu Via'nn amasn umuyordu, bile
miyorum.
"Selam, Binba Tom!" dedim ona taktm lakab kullanarak.
"Miranda!" Sesimi duyduuna o kadar mutlu olmasna ok
ardm. "Artk normal bir okula gidiyorum!" dedi heyecanla.
"Gerekten mi? Vay canna!" dedim tamamen aknlk
iinde. Sanrm sradan bir okula gideceini hi dnmemitim.
Ailesi ona kar her zaman fazla korumac olmutu. Sanrm hep
astronot bal verdiim o ocuk olarak kalacan dnmtm.
Onunla konuurken Via'yla artk yakn olmadmz hakknda
hibir fikri olmadn anladm. "Lise farkl," diye akladm.
"Sonunda bir sr farkl insanla taklyorsun."

259

"Yeni okulumda benim de arkadalarm var," dedi. "Jack


diye bir ocuk ve Summer diye bir kz."
uBu harika, Auggie," dedim. "Pekala, sadece seni zlediimi
sylemek iin aramtm. Umarm iyi bir yl geiriyorsundur. Beni
istediin an arayabilirsin, tamam m Auggie? Seni hep sevdiimi
biliyorsun."
"Ben de seni seviyorum, Miranda!"
"Via'ya selamm ilet. Onu zlediimi syle."
"Sylerim. Grrz!"
"Grrz!"

260

Srad l\na
\;recelt Xia.se \Tolt

Ne annem ne de babam al gecesinde oyunu izlemeye gelebile


cekti; annemin mesaiye kalmas gerekiyordu ve babamn da yeni
kars dourmak zereydi, bu yzden her an ulalabilir olmalyd.
Zack de gelemiyordu; nive.rsitelilere kar oynanacak, ka
ramayaca bir voleybol ma vard. Hatta benden al gecesine
gitmeyip ona tezahrat yapmam istemiti. Btn "arkadalarm"
da oyuna gitmiti nk erkek arkadalar takmdayd. Ella bile
gelmedi. Seme hakk tanndnda kalabal semiti.
Dolaysyla al gecesinde ksmen yaknm olan biri bile
yoktu. stelik nc ya da drdnc provamda bu oyuncu
luk iinde hi de kt olmadm fark etmitim. Roln iine
girebiliyordum. Sylediim szleri anlyordum. Replikleri sanki
kendi zihnim ve kalbimden geliyormu gibi okuyabiliyordum. Ve
drste syleyebilirim ki al gecesi iyiden fazlas olacaktm;
harika olacaktm. Srad olacaktm ama bunu grecek kimse
olmayacakt.
Hepimiz kulisteydik, gergin bir ekilde zihnimizde replik
lerimizin zerinden geiyorduk. Perdenin arasndan, salonda
koltuklarna yerleen insanlara bir gz attm. te o an Auggie'nin
koridorda isabet ve Nate'le birlikte yrdn grdm. Onu en
son bir yl nce grdmden beri biraz uzamt. Beinci srada,
ortalara doru bir yere oturdular. Auggie papyon takm, etrafa

261

heyecanla bakyordu. Sa daha ksayd ve artk bir tr iitme


cihaz takyordu. Yz hi deimemiti.
Davenport, sahne dekor amiriyle birlikte son dakika dei
ikliklerinin zerinden geiyordu. Justin'i sahnenin sol tarafnda
volta atp heyecanla kendi kendine mrldanrken grdm.
"Bay Davenport," dedim kendimi de artarak. "zgnm
ama bu gece sahneye kamayacam."
Davenport yavaa dnd.
"Ne?"
"zgnm."
"Dalga m geiyorsun?"
"Ben sadece... " diye mrldandm yere bakarak. "yi hissetmiyorum. zgnm. Kusacakm gibi hissediyorum." Bu yaland.
"Sadece son dakika gerginlii. .. "
"Hayr! Size sylyorum ya! Yapamam."
Davenport fkeden kudurmu gibi grnyordu. "Miranda,
bu bir rezalet."
"zgnm!"
Davenport kendini tutmaya alyormuasna derin bir
nefes ald. Drst olmak gerekirse, patlayacakm gibiydi. Aln
kpkrmz olmutu. "Miranda, bu kesinlikle kabul edilemez!
imdi git ve birka derin nefes al, sonra da... "
"Sahneye kmayacam!" dedim yksek sesle, yalar gzlerime
kolaylkla doldu.
"yi!" diye haykrd bana bakmadan. Ardndan sahne dekora
tr David' e dnd. "Git k odasnda Olivia'y bul! Bu akam
Miranda'nn yerini dolduracan syle!"
Algs pek de hzl almayan David, "Ne?" dedi.
"Git!" diye bard Davenport yzne. "imdi!" Dier o
cuklar neler olduunu grmt ve etrafmza toplanyorlard.
"Neler oluyor?" diye sordu Justin.
262

. J". Po.Jo.c.io

"Son dakika deiiklii," dedi Davenport. "Miranda iyi


deilmi."
"Hasta gibiyim," dedim sesimin hastaymtm gibi tkmasma
uraarak.
Davenport, "O zaman neden hala buradasm?" dedi fkeyle.
"Konumay btrak, kostmn tkar ve Olivia'ya ver! Tamam
m? Haydi bakahm, ocuklar! Harekete geelim! Haydi! Haydi!"
Elimden geldiince htzh bir ekilde kulisteki soyunma oda
sma koup kostm tkarmaya baladtm: ki saniye sonra kapt
almdt ve Via kapty hafife araladt.

"Neler oluyor?" diye sordu.


"abuk ol, unu giy," diye cevapladtm elbiseyi ona verirken.
"Hasta mtsm?"
"Evet! Haydi abuk!"
akm grnen Via tirtn ve kotunu tkanp uzun elbi
seyi bamdan geirdi. Elbiseyi onun iin tutup aat indirdim ve
arkasmdaki fermuar ektim. anstmtza Emily Webb, oyunun ilk
on dakikasmda yoktu, bu yzden sa ve makyajla ilgilenen kz,
Via'nm samt toplayp htzltca bir makyaj yapabildi. Via'y hi bu
kadar makyajl grmemitim, mankene benziyordu.
"Repliklerimi hattrladttmdan emin bile deilim," dedi Via
aynadan kendine bakarken. "Senin repliklerini."
"Harika olacaksm," dedim.
Aynadan bana bakr. "Bunu neden yaptyorsun, Miranda?"
"Olivia!" Oavenport kaptdan ftstlttyla seslendi. "ki dakikaya
tkyorsun. Ya imdi ya hi."
Via kaptdan tktp onu takip ettii iin sorusunu yamtlamaya
ftrsat bulamadtm. Aslmda ne diyeceimi de bilmiyordum. Ce
vaptan emin deildim.

263

Oyunun geri kalann Davenport'la birlikte kulisin hemen di


bindeki kanatlardan izledim. Justin harikayd ve Via da yrek
burkan o son sahnede muhteemdi. Repliklerden birini kannrd
ama Justin durumu toparlad; seyirciler durumu fark etmedi bile.
Davenport'un byk altndan, "Gzel, gzel, gzel," diye
mrldandn duydum. Tm rencilerden; oyuncular, dekor
cular, .k ekibi ve perdeyle ilgilenen ocuklardan daha gergindi.
Aslnda tam olarak virand.
Pimanlk hissettiim, tabii buna pimanlk diyebilirseniz,
tek ksm oyunun sonunda herkesin selam vermeye kt and.
Sahneye en son Via ile Justin knlar ve onlar eilip selam verirken
seyirciler ayaa kalkn. Bunun iimi biraz burktuunu itiraf etme
liyim. Ama sadece birka dakika sonra Nate, lsabel ve Auggie'nin
mutlu yzlerle kulise geldiini grdm. Herkes oyuncular tebrik
ediyor, srtlarn svazlyordu. nsanlarn, sevinten yerlerinde du
ramayan, terli oyuncularn yanma gidip birka saniyeliine onlara
tapndklar kulis kargaas balamt. O kalabalkta Auggie'yi
fark ettim, kaybolmu gibi grnyordu. Mmkn olduunca
hzl bir ekilde kalabal yardm ve arkasndan yaklanm.
"Selam, Binba Tom!"

264

c;sf.eriden Sonra

August'u o kadar uzun sre sonra yeniden grdme neden bu


kadar sevindiimi bilemiyorum. Ya da bana sarlmasnn neden
bu kadar iyi hissettirdiini.
"Ne kadar bymsn, inanamyorum," dedim ona.
"Senin de oyunda olacan sanyordum!" dedi.
"yi deildim," dedim. '1\rna Via harikayd, deil mi?"
Bayla onaylad. ki saniye ,sonra lsabel bizi buldu.
"Miranda!" dedi mutlulukla, yanam perken. Ardndan
August'a, "Bir daha yle kaybolma," dedi.
"Kaybolan sizdiniz," diye karlk verdi August.
"Kendini nasl hissediyorsun?" diye sordu lsabel bana. "Via
rahatszlandn syledi..."
"ok daha iyiyim."
''Annen burada m?"
"Hayr, ii vard, o yzden benim iin ok da nemli deildi,"
dedim drste. "Zaten iki gsteri daha var, geri Via'nn bu
akamki Emily performans kadar iyi olacam sanmyorum."
Nate geldi ve onunla da benzer bir konuma yaptk. Ardndan
lsabel, "Baksana, bu akam oyunu kutlamak iin birlikte yemek
yiyeceiz. Kendini bize katlacak kadar iyi hissediyor musun?
Gelirsen ok seviniriz!"
"Ah, hayr... " diye baladm.
"Ltfen?" dedi Auggie.
"Eve gitmeliyim," dedim.
"Israr ediyoruz," dedi Nate.

Z65

Via ve Justin de Justin'in annesiyle gelmiti, Via kolunu


omzuma sard.
"Kesinlikle geliyorsun," dedi bana eskisi gibi glmseyerek.
Beni nlerine katarak kalabalktan kmaya baladlar ve itiraf
etmem gerekir ki uzun, ama ok uzun zamandr ilk kez kendimi
tamamen mutlu hissettim.

266

sekidnci Bliin

Ge erieceksin
U. . . gzel ocuk
--Eurythmics, Beautiful Child

Beinci Snflarn
Doal \Taaa.a Dn\iti

Her yl baharda Beecher Ortaokulu'nun beinci snflar iki gece


ve gnlne Pennsylvania'daki Broarwood Doal Yaam
Park' na gidiyor. Park, otobsle drt saatlik mesafede. ocuklar
kulbelerde, ranza yataklarda uyuyor. Kampta ateler yaklyor,
marmelovlu biskviler yeniyor ve ormanda uzun yryler
yaplyor. retmenler tm sene boyunca bizi buna hazrlamt,
bu yzden herkes ok heyecanlyd; tabii benim dmda herkes.
Aslnda heyecanl olmadmdan deil nk heyecanlydm;
sorun u ki daha nce hi evden uzakta bir yerde uyumadm
iin biraz gergindim.
Pek ok ocuk benim yama gelene kadar yatya gider. ou
kampa gider ya da bykannesinde falan kalr. Ben kalmadm.
Tabii hastanede kaldm zamanlan saymazsanz; onda bile annem
ya da babam geceleri yanmda kalyordu. Anneannemlerin evinde
de hi uyumadm ama bunun en byk sebebi acil solunum
tpmn saat ba temizlenmesi ya da kt takdirde yemek
tpmn tekrar balanmasnn gerekmesi gibi tbbi meselelerdi.
Ama bydke baka bir yerde uyumak istememeye de baladm.
Bir keresinde Christopher' n evinde yar-yatya kalmtm. Sekiz
yalarndaydk ve o sralar hala birbirimizin en iyi dostuyduk.
Ailecek onlara misafirlie gitmitik ve Christopher'n Yl.dz

Savlan Lego koleksiyonuyla oynarken o kadar harika zaman


geirmitim ki gitme zaman geldiinde brakmak istememitim.

269

"Ltfen, ltfen, ltfen bu gece birlikte kalabilir miyiz?" dedik,


ailelerimiz de kabul etti ve annem, babam ve Via eve dnd.
Biz de Christopher'la gece yarsna kadar oyun oynadk, ta ki
annesi Lisa, "Tamam ocuklar, uyku vakti," diyene kadar. ey,
ite o zaman biraz panikledim. Lisa beni yatrmaya alt ama
eve gitmek istediimi syleyerek alamaya baladm. Sonu olarak
Usa gece birde annemle babam arad, babam da beni almak
iin

ta

Bridgeport'a geri geldi. Eve vardmzda saat gecenin

yd. Yani imdiye kadarki ilk ve tek yatya kalma servenim


de felaketle sonulanmt. Bu yzden doal yaam parkna ginnek
konusunda biraz gergindim.
Bunun dnda gerekten heyecanlydm.

Z70

Tanna.all

Annemden bana yeni bir tekerlekli anta almasn istedim nk


eski antamn zerinde Yldz Savlan'y1a ilgili eyler vard ve
beinci snflarn doal yaam park gezisine onunla gitmem
mmkn deildi. Her ne kadar Yldz Savlan ' n sevsem de
onunla tannmak istemiyordum. Ortaokulda herkes bir eyle
tannr. rnein Reid deniz hayatna, okyanuslara ve bunun
gibi eylere dknlyle biliniyor. Amos gerekten iyi bir
beyzbol oyuncusu olmasyla ve Charlotte da alt yandayken bir
televizyon reklamnda oynam olmasyla tannyor. Ximena ise
gerekten zeki olmasyla.
Demek istediim; ortaokulda ilgilendiin eyle tannrsn ve
bu gibi konularda dikkatli olman gerekir. rnein, Max G ve Max

W Zindanlar ve Ejderhalar saplantlarn asla unutturamayacaklar.


Dolaysyla ben de Yldz Savlan olaym biraz hafifletmeye
alyordum. Yani benim iin her zaman zel olacak, tpk
iitme cihaz takan doktor iin olduu gibi. Sadece, ortaokulda
bununla tannmak istemiyorum. Neyle tannmak istediimden
emin deilim ama bu olmadm biliyordum.
Aslnda bu tam olarak doru deil; gerekte neyle tannd
m biliyorum. Ama bu konuda yapabileceim bir ey yok. Yldz

Savlan antas konusundaysa bir eyler yapabilirdim.

271

Topla:r.a.a

Annem byk yolculuktan nceki akam toplanmama yardm


etti. Yanmda gtreceim btn kyafetleri yatan zerine koy
duk, o da ben onu izlerken hepsini dzgnce katlayp antama
yerletirdi. Bu arada artk mavi renkli, sade bir antam vard;
zerinde herhangi bir logo ya da izim yoktu.
"Ya gece uyuyamazsam?" diye sordum.
"Yanna kitap al. Uyuyamazsan el fenerini ap uykun gelene
kadar biraz okursun," diye cevaplad.
Bamla onayladm. "Ya kabus grrsem?"
"retmenlerin orada olacak, tatlm, " dedi. "Ve Jack. Ve
arkadalarn."
"Babu'yu gtrebilirim," dedim. Babu, kkken en sev
diim pel hayvanmd. Yumuak siyah burunlu, kk, siyah
bir ayckt.
"Artk onunla uyumuyorsun, deil mi?"
" Hayr ama gece yars uyanp bir daha uyuyamazsam diye
onu dolabmda tutuyorum," dedim. "Onu antamda saklayabi
lirim. Kimse bilmez."
"O zaman yle yapalm." Annem ban sallayp dolabmdan
Babu'yu ald.
"Keke cep telefonlarna izin verselerdi," dedim.
"Bence de, keke! Geri harika zaman geireceini biliyorum,
Auggie. Babu'yu koymam istediinden emin misin?"
"Evet ama en alta, kimsenin gremeyecei bir yere."

272

"' J. Po.Jo.cio

Babu'yu antann iyice dibine koydu, stne de son tirt


lerimi yerletirdi. "Sadece iki gn iin ok fazla tirt!"
" gn ve iki gece," diye dzelttim.
"Doru." Glqseyerek ban sallad. " gn ve iki gece."
Fermuar ekip antay kaldrd. "ok ar deil. Bir denesene."
antay kaldrdm. "yi," dedim omuz silkerek.
Yatan zerine onrdu. "Hey, mparatorun Dni4 posterine
ne oldu?"

"Ah, onu oktan indirdim," diye cevapladm.


Ban iki yana sallad. "Hah, daha nce fark etmemiim."
"Bilirsin ite, imajm biraz deitirmeye alyorum," diye
akladm.
"Peki." Anlyormu gibi ban sallayarak glmsedi. "Her
neyse, tatlm, bcek ilacn skmay unutmayacana sz ver. Ba
caklarna, zellikle de ormanda yrye kacanz zaman sk.
Sprey burada, antann n gznde. "
"Tamam."
"Ve gne kremi sr. Yanmak istemezsin. Ve yzmeye gider
seniz sakn . . . tekrar ediyorum; sakn iitme cihazn karmay
unutma."
"Elektrik mi arpar?"
"Hayr ama babanla ban belaya girer nk o alet bir servet
deerinde!" Gld. "Yamurluunu da n gze koydum. Ayn
kural yamur iin de geerli, Auggie, tamam m? itme cihazn
kaponla mutlaka rtmelisin."
"Hay hay, komutanm," dedim asker selam vererek.
Glmseyerek beni kendine ekti.
Yumuak bir sesle, ellerini yzmn iki yanna koyarak, "Bu
yl nasl da bydne inanamyorum, Auggie," dedi.
"Daha uzun mu grnyorum?"
"Kesinlikle." Ban sallad. '

273

Nbtcizl.

"Hala snfmdaki en ksa ocuum."


"Tam olarak boyunu kastetmiyordum."
"Oradan nefret edersem ne olacak?"
"Harika zaman geireceksin, Auggie."
Bam salladm. Kalkp alnma bir pck kondurdu. "Ta
mam, artk yatalm."
"Saat daha dokuz, anne!"
"Otobsn sabah altda yola kacak. Ge kalmak istemezsin.
Haydi haydi. abuk. Dilerini fralatln m?"
Bam sallayp yataa girdim. Yanma uzand.
"Bu gece beni uyutmana gerek yok, anne," dedim. "Uykum
gelene kadar kitap okurum."
"Gerekten mi?" Etkilenmi bir ekilde ban sallad, elimi
skp pt. "Tamam o zaman, iyi geceler tatlm. Gzel ryalar gr."
"Sen de."
Yatan yanndaki kk okuma lambasn at.
"Size mektup yazarm," dedim o odadan karken. "Geri
muhtemelen size ulaana kadar dnm olurum."
"O zaman birlikte okuruz," dedi ve havaya bir pck att.
Odamdan ktnda komodinimden Aslan, Cad ve Dolap
kitabm alp uyuyakalncaya kadar okumaya baladm.
...cad Derin By'y bilmesine ramen, bilmedii ve daha da derin
bir bka by vard. Onun bilgisi yalnzca zamann blangcna dein
uzanyordu. Ama biraz daha geriye bakabilseydi, 7.aman'n doumundan
nceki karanlk ve sessizlikte farkl bir sihri idrak edebilirdi.

274

afaX Vallf..i

Ertesi sabah ok erken uyandm. Odamn ii hala karanlkt,


dars daha da karanlkt; geri gnei.n birazdan doacan
biliyordum. Dier yana dndm ama hi uykum yoktu. te o
zaman Papatya'y yatamn yannda otururken grdm. Yani,
Papatya olmadn biliyordum ama bir an iin ona benzeyen bir
glge grmtm. O zaman bunun bir rya olduunu dnme
mitim ama imdi geriye baktmda yle olduundan eminim.
Bir saniye sonra yok olmutu ve onu bir daha gremedim.
Oda yavaa aydnlanmaya balad. Uzanp iitme cihaz
bandm taktmdaysa dnya gerek anlamda uyand. p
kamyonlarnn sokaktan gelen seslerini ve arka bahemizdeki
ku cvltlarn duyabiliyordum. Koridorun sonunda annemin
alarmnn aldn duydum. Papatya'nn hayaleti kendimi sper
gl hissetmemi salamt; nereye gidersem gideyim yanmda
olacan biliyordum.
Yataktan kalkp alma masamn bana getim ve anneme
ksa bir not yazdm. Sonra oturma odasna gittim ve kapnn
yannda hazrlanm halde duran antam ap aradm eyi
bulana kadar kartrdm.
Babu'yu odama geri gtrp yatama yatrdm ve zerine
anneme yazdm notu bantladm. Ardndan annemin onu daha
sonra bulabilmesi iin zerini rttm. Notta yle yazyordu:

Sevgili anneciim, Babu'ya ihtiyacm olmayacak ama beni zlersen


ona sen sarlabilirsin. Sevgiler, Auggie

275

Birinci 1n

Otobs yolculuu olduka hzl geti. Ben cam kenarnda oturu


yordum, Jack ise hemen yanmda, koridor tarafndayd. Summer
ve Maya hemen nmzdeydi. Grltl, bol kahkahal bir
ortamd. Henry ve Miles' grmeme ramen Julian'n bizim oto
bste olmadn hemen fark etmitim. Dier otobste olduunu
dndm ama sonra Miles'n Amos'a Julian'n geziyi ektiini
nk bu doal yaam olaynn -kelimesi kelimesine- aptalca
olduunu sylediini duydum. Keyfim hemen yerine geldi nk
Julian'la gn -ve iki gece- st ste uramak, bu geziyle ilgili
gerginliimin asl nedenlerinden biriydi. Artk onun yokluunda
rahatlayp hibir eyi kafama takmayabilirdim.
Parka lene doru vardk. nce eyalarmz kulbelere
yerletirdik. Her odada ranza vard, bu yzden Jack'le stteki
yatakta kimin yatacan kararlatrmak iin ta-kat-makas oy
nadk ve ben kazandm. Yaasn! Odadaki dier ocuklar Reid
ve Tristan ile Pablo ve Nino'ydu.
Ana kulbede le yemei yedikten sonra hep birlikte rehber
eliinde ormanda iki saatlik yrye ktk. Ama bu, Central
Park'taki gibi deil, gerek bir ormand. Gne n neredeyse
tamamen engelleyen devasa aalar, yaprak ynlar ve devrilmi
ktkler vard. Ulumalar, crltlar ve kularn gerekten yksek
sesleri duyuluyordu. Hatta hafif bir sis, soluk, mavi bir duman
gibi etrafmz kaplamt. ok havalyd. Doa rehberimiz bize
her eyi gsterdi; yanndan getiimiz farkl trdeki aalar, yolu
muzun zerinde bulunan kurumu ktklerin iindeki bcekleri,

276

.:r. PQJa.c.io
.

ormandaki geyik ve aylarn izlerini, ten kularn trlerini ve


onlar nerede bulacamz. Lobot iitme cihazmn aslnda pek
ok insandan daha iyi duymam saladn fark ettim nk
yeni bir ku sesini genellikle nce ben fark ediyordum.
Kampa dnerken yamur balad. Yamurluumu karp
iitme cihazm slanmasn diye kaponumu bama geirdim ama
kulbemize varncaya kadar kotum ve ayakkablarm srlsklam
olmutu. Herkes fena slanmt. Geri lenceliydi. Kulbede
slak orap sava yaptk.
Gnn geri kalannda yamur yad iin leden sonrann
ounu oyun odasnda zaman ldrerek geirdik. Bir pingpong
masas ve yemee kadar oynadmz Pac-Man, Missile Command
gibi eski atari oyunlar vard. ansmza yemek zamanna kadar
yamur dindii iin yemeimizi darda, gerek bir kamp atei
banda yiyebildik. Atein evresindeki ktk sralar hala biraz
nemliydi ama ceketlerimizi stlerine attk, atein etrafnda taklp
marmelov kzarttk ve hayatm boyunca tattm en leziz kzde
sosislileri yedik. Annem sivrisinekler konusunda haklyd; etrafta
binlercesi vard. Neyse ki kulbeden kmadan nce sprey skmnm,
bu sayede dier ocuklarn bir ksm gibi canl canl yenmedim.
Hava karardktan sonra kamp ateinin yannda taklmaktan
ok keyif aldm. Ateten kan kk korlarn ykselip gece
karanlnda kaybolmasn sevdim. Ve atein insanlarn yzn
aydnlatma eklini. Atein kard sesi de sevdim. Ve orman
kapkaranlk olduu iin etrafmdaki hibir eyi gremediim bir
yerde yukar bakp gkyzndeki milyonlarca yldz izleyebilmeyi.
North River Heights'ta gkyz byle deildi. Montauk'taki
gkyz buradakine benziyordu geri. Sanki biri parlak, siyah
bir masaya tuz serpmi gibiydi.
Kulbeye dndmde o kadar yorgundum ki okumak iin
kitab karmama gerek bile kalmad. Bam yasta koyar koymaz
uyudum. Belki ryamda yldzlar grmmdr, bilmiyorum.
277

Panavr

Ertesi gn de ilk gn kadar harikayd. Sabah ata bindik, leden


sonra da belimize trman ipleri balayp rehberler eliinde devasa
aalara trmandk. Akam yemei iin kulbeye dndmzde
yine ok yorulmutuk. Yemekten sonra dinlenecek bir saatimiz
olduu, ardndan on be dakikalk bir otobs yolculuuyla ak
hava sinemas iin panayra gideceimiz sylendi.
Henz annem, babam ve Via'ya mektup yazacak frsatm
olmamt, bu yzden onlara bir mektup yazp iki gn boyunca
yaptmz her eyi anlattm. Mektubun eve benden nce varma
ihtimali olmad iin dndmde yazdklarm onlara yksek
sesle okuduumu hayal ettim.
Panayra vardmzda gne batmaya balamt, saat yedi
buua geliyordu. imenlerin zerinde glgeler uzuyordu, bulut
lar pembe ve turuncuya brnmt. Sanki biri bir tebeir alp
renkleri parmaklaryla gkyzne bulatrm gibiydi. Daha nce
ehirde gzel bir gnbatm grmediimden deildi, grmtm;
binalarn arasndan, batan gne kesitleri halinde. Ama
drt bir yandan bu kadar gkyz grmeye hi alk deildim.
Burada, panayrda eski insanlarn neden dnyann dz, gn
de onun zerine kapanm bir kubbe olduunu dndn
anlayabiliyordum. Devasa ak arazinin ortasnda, panayr tam
da byle grnyordu.
Oraya ilk varan okul olduumuzdan, retmenler filmi
izlemek iin iyi yerler seip uyku tulumlarmz sermemizi syle
yinceye kadar alanda istediimiz gibi koturduk. Sonra da uyku
2 78

. J'. Po.JaciD
tulumlarmz ap alann tam ortasndaki devasa beyaz perdeye
kar piknik rts gibi serdik. Ardndan abur cubur ve iecek
depolamak iin alann kenarndaki yemek arabalarna gittik.
Pazardaki gibi kavrulmu fstk ve pamuk eker satan tezgahlar da
vard. Biraz ilerideyse lunaparklarda grlebilecek, beyzbol topuyla
hedefi vurduunuzda dl kazandnz birka stant vard. Jack'le
denediysek de bir e.y kazanamadk ama duyduumuza gre Amos
sar bir suaygr kazanm ve Ximena'ya vermiti. Etrafta gezen
byk sylenti buydu: Sporcu ile zeka kpnn ak.
Yemek arabalarnn bulunduu yerden perdenin arkasndaki
ekili msr saplar grlebiliyordu. Alann yaklak te birini
kaplyorlard. Geri kalanysa tamamen ormanla evriliydi. G
ne giderek alalrken ormann giriindeki uzun aalar lacivert
grnyordu.
Dier okullarn otobsleri park ederken perdenin tam nn
deki yerimize, uyku tulumlarmza dnmtk; tm alandaki en
iyi yer bizimdi. Herkes birbirine abur cubur uzatyor ve harika
zaman geiriyordu. Jack, Summer, Reid ve Maya'yla Pictionary
oynadk. Dier okullarn geldiini, alann iki yanndan gelen
ocuklarn yksek sesli kahkahalarn ve sohbetlerini duyabili
yor ama onlar gremiyorduk. Hava hala ak olmasna ramen
gne tamamen batmt ve yerdeki her ey koyu mor renkteydi.
Buluclarsa artk birer glgeydi. nmzdeki Pictionary kartlarn
bile grmekte glk ekiyorduk.
Ardndan, hibir duyuru yaplmadan alann kenarlarndaki
klarn hepsi ayn anda sndrld. Byk, stadyumlarda kul
lanlan trde spotlard. nc Trden Yaknmalar filminde,
arka planda ta-t.a-ta-taaam efektiyle uzayl gemisinin indii sahneyi
dndm. Alandaki herkes sanki harika bir ey olmu gibi
alklamaya ve tezahrat etmeye balad.

279

Doava Xar llaziX Olu::n

Stadyum klarnn yanndaki hoparlrlerden bir duyuru yapld:


"Hepiniz ho geldiniz. Geleneksel Broarwood Doal Yaam
Park yirmi nc Byk Sinema Gecesi'ne ho geldiniz.

342

Numaral William Heath Onaokulu'nun renci ve retmenleri,


ho geldiniz!.." Alann sol tarafndan tezahrat sesleri ykseldi.
"Glover Akademisi'nin retmen ve rencileri, ho geldiniz... "
Bu sefer alann sa tarafndan tezahrat yapld. "Ve Beecher
Ortaokulu'nun retmen ve rencileri, ho geldiniz!" Grubumuz
tm gcyle tezahrat yapn. "Bu gece sizi burada arlamaktan
ve havann ibirliinden tr ok heyecanlyz; ne kadar gzel
bir gece olduuna inanabiliyor musunuz?" Herkes bir kez daha
barp ard. "Biz filmi hazrlarken, birka dakikalna nemli
duyurumuza kulak vermenizi rica ediyoruz. Bildiiniz gibi, Broar,
wood Doal Yaam Park, doal kaynaklar ve evreyi korumaya
adanmnr. Sizden arkanzda atk brakmamanz rica ediyoruz.
evrenizi temiz tutun. Doaya kar nazik olursanz o da size
nazik olacaktr. Alanda gezinirken bunu aklnzdan karmayn.
Panayrn evresindeki turuncu konileri gemeyin. Ormana ya
da msr tarlasna girmeyin. Ltfen sohbeti asgari dzeyde tutun.
Siz filmi izlemek istemeseniz bile arkadalarnz farkl dn,
yor olabilir, bu yzden ltfen nazik olun: Konumak, mzik
almak, etrafta koturmak yok. Tuvaletler yemek arabalarnn
arka tarafndadr. Film bittikten sonra hava olduka kararm
olacak, bu yzden otobslerinize dnerken okul grubunuzdan
ayrlmamanz rica ediyoruz. retmenler; Broarwood'daki B,

280

1\. J". Po.ciD

yk Sinema Gecesi'nde genelde en az bir grup kaybolur; bunun


sizin de banza gelmesine izin vermeyin! Bu gece gsterilecek
film. . Neeli Gnler!"
Via'nn en sevdii film olduu iin daha nce birka kez
izlememe ramen hemen alklamaya baladm. Ama Beecher'dan
olmayan bir grup ocuun yuhalayp gldn duyunca ok
ardm. Hatta alann sa tarafndan biri, perdeye bir teneke kutu
att ki bu, Bay Toto'yu artm grnyordu. Kalkp kutunun
atld tarafa bakt ama karanlkta hibir ey gremeyeceini
biliyordum.
Film hemen balad. Stadyum klar ksld. Rahibe Maria
tepenin zirvesinde duruyor, olduu yerde srekli dnyordu.
Birden rperdim ve sar, kaponlu Montauk sweatshirt'm
zerime geirdim. Ardndan iitme cihazmn ses seviyesini
ayarladm ve arkama, srt antama yaslanarak izlemeye baladm.
.

Tepeler canl...

281

l\-clar Canl

Rolf ve en byk ablann, On aln yndasn,

on

yedi olacaksn,

arksn syledii skc ksmn bir yerinde Jack beni drtt.


"Dostum, iemem gerekiyor."
Birlikte kalkp uyku tulumlarnn zerinde oturan ya da yatan
ocuklarn arasndan adeta sekerek ilerledik. Yanndan geerken
Summer el sallad, ben de ona karlk verdim.
Dier okullardan gelmi bir sr ocuk yemek arabalarnn
evresinde dolayor, lunapark oyunlar oynuyor ya da ylesine
taklyordu.
Tabii ki tuvaletlerin nnde upuzun bir sra vard.
"Unut gitsin, bir aa bulurum daha iyi," dedi Jack.
"Bu iren, Jack. Haydi bekleyelim," diye cevapladm.
Ama alann kenarndaki aa srasna doru ilerledi ki
bunlar bize zellikle belirtilen turuncu konilerin gerisindeydi.
Tabii ki onu takip ettim. Ve tabii ki el fenerlerimizi yanmza
almay unutmutuk. Artk o kadar karanlkt ki aalara doru
yrrken on metre nmz bile gremiyorduk. ansmza film,
etrafa biraz k veriyordu, bu yzden ormandan bize doru bir
fener tutulduunda karmzdakilerin Henry, Miles ve Amos
olduunu hemen grebilmitik. Sannn onlar da tuvalet srasn
beklemek istememiti.
Miles ve Henry hala Jack'le konumuyordu ama Amos sa
vatan bir sre nce vazgemiti. Yanmzdan geerken balaryla
selam verdiler.

282

- J. Po.JaciD

''Aylara dikkat edin!" diye bard Henry ve uzaklarken


Miles'la birlikte gldler.
Amos ban bize doru, takmayn, der gibi sallad.
Ormann iine adm atncaya kadar Jack'le biraz yrdk.
Ardndan Jack mkemmel aac arayp nihayet iini bitirdi. Geri
bana hi bitmeyecek gibi gelmiti.
Orman garip sesler, crlt ve vraklamalarla doluydu; sanki
aalardan bir grlt duvar zerime geliyordu. Ardndan, ok
da uzamzdan gelmeyen ve mantar tabancasn andran birtakm
sesler duyduk; bcek sesi olmad kesindi. Ve uzaktan, adeta
baka bir dnyadan, Gllerin zerindeki yamur damlalan

ve

kedi

byklan arks duyuluyordu.

"Ah, artk ok daha iyiyim," dedi Jack fermuarn ekerken.


"imdi de ben iemeliyim," dedim en yakn aaca giderek.
Hayatta Jack gibi ileriye gitmezdim.
"Kokuyu alyor musun? Kestanefiei gibi," dedi bana yak
laarak.

"Ah, evet, kesinlikle kestanefiei," diye cevapladm fermu


arm ekerken. "Garip."
"Haydi gidelim."

283

\Taraf.ll

Geldiimiz yoldan devasa perdeye doru geri gitmeye baladk.


Tam da o srada tanmadmz bir grup ocukla karlatk. Or
mandan henz kmlard ve orada retmenlerinin bilmesini
istemedikleri eyler yaptklarndan emindim. Artk dumann
kokusunu alabiliyordum, kestanefiei ve sigara kokuyordu. Bize
el feneri tuttular. Yedinci snfa gidiyormu gibi grnyorlard.
"Hangi okuldansnz?" diye sordu ocuklardan biri.
Jack, "Beecher Ortaokulu!" diye cevaplyordu ki birdenbire
kzlardan biri lk atmaya balad.
an Tannn!" diye haykrd, alyormu gibi eliyle gzlerini
kapayarak. Yzne kocaman bir bcek falan konduunu sandm.
"Yok artk!" diye bard ocuklardan biri ve sanki ok scak
bir eye dokunmu gibi elini havada sallamaya balad. "Yok artk,
adamm! Yok artk!"
Hepsi glmeye ve gzlerini elleriyle kapamaya balad, yksek
sesle kfrederken itiiyorlard.
Bize feneri tutan ocuk, "O da nesi?" dedi ve ancak o zaman
fenerin dorudan yzme tutulduunu, lklar atp hakknda
konutuklar eyin ben olduumu fark ettim.
"Haydi, gidelim buradan,'' dedi J ack sessizce, ardndan
sweatshirt'mn kolundan ekip onlardan uzaklamaya balad.
"Durun durun durun!" diye bard el fenerli ocuk nmz
keserek. I yeniden tam yzme tuttu, artk aramzda sadece
iki metre kadar bir mesafe vard. Az ak kalm bir ekilde,

Z84

- J. Po

"Tanrm! Vay canna!!" dedi ban sallayarak. "Suratna n'oldu


senin?"
"Kes unu, Eddie," dedi kzlardan biri.
"Bu gece Yzklerin Efendisi'ni izlediimizi bilmiyordum!"
dedi. "Bakn ocuklar, Gollum buradaym!"
Arkadalar deli gibi gld.
"Hayr dostum, bu Yaratk!" dedi dier ocuklardan biri.
"Hayr, hayr, hayr, dostum. Bu bir. ork!" diyerek gld
Eddie, feneri yine yzme tutarak. Bu kez tam karmzdayd.
"Onu rahat brakn, tamam m?" dedi Jack, feneri tutan
eli iterek.
"Braktrsana," diye cevaplad Eddie, feneri bu kez Jack'in
yzne tutarak.
"Senin derdin ne dostum?" dedi Jack.
"Derdim senin erkek arkadan!"
"Jack, haydi gidelim," dedim onu kolundan ekerek.
"Tanrm, bu ey konuuyor!" diye bard Eddie, feneri y,
zme evirerek. Ardndan ocuklardan biri ayaklarmzn dibine
bir kestanefiei att.
Jack, Eddie'yi itip gemeyi denedi ama ocuk onu omuzla,
rndan serte itip yere drd.
"Eddie!" diye lk att kzlardan biri.
"Bak," dedim Jack'in nne geip ellerimi trafik polisi gibi
kaldrarak. "Sizden ok kz. . . "
"Benimle mi konuuyorsun, Freddie Krueger? Bana bulamak
isteyeceini sanmyorum, seni irkin ucube," dedi Eddie. O an
tm gcmle koup uzaklamam gerektiini biliyordum ama
Jack hala yerdeydi

ve

onu brakmayacaktm.

Yeni bir ses arkamzdan, "Hey, dostum," dedi. "N'apyorsunuz,


adamm?"

285

N\aciz.

Eddie hzla dnp feneri sese doru tuttu. Bir an kim ol


duuna inanamadm.
"Onlar rahat brakn, dostum," dedi Amos; Miles ve Henry
de hemen arkasndayd.
"Sen kendini ne sanyorsun?" dedi Eddie'nin yanndaki
ocuklardan biri.
"Sadece onlar rahat brakn, dostum," dedi Amos sakince.
"Sen de mi ucubesin yoksa?" dedi Eddie.
"Hepsi bir grup ucube!" dedi arkadalarndan biri.
Amos cevap vermeyip bize bakt. "Haydi ocuklar, gidelim.
Bay Toto bizi bekliyor."
Bunun yalan olduunu biliyordum ama kalkmas iin Jack'e
yardm ettim ve Amos'a doru yrmeye baladk. Yanndan
geerken Eddie denen ocuk birdenbire kaponumdan tutup
yle aniden ekti ki srtst dtm. Sert bir dt ve dirseimi
taa arpmtm. Sonrasnda Amos'un bir canavar kamyon gibi
Eddie'nin zerine atlmas ve birlikte yanma dmeleri dnda
olanlar tam olarak gremedim.
O andan sonra iler kontrolden kt. Biri kolumdan ekip,
"Ko!" diye barrken ayn anda baka biri, "Yakalayn onlar!"
diye haykrd ve birka saniyeliine insanlar sweatshirt'mn
kollarn iki ayr yne ekitirdi. ki tarafn da kfrettiini duy
dum, ardndan sweatshirt'm yrtld ve kolumu ilk tutan ocuk
beni peinden ekitirirken arkasndan tm gcmle komaya
baladm. Tam arkamzdan gelen ve bizi kovalayan ayak seslerini,
baran ocuklar ile lk atan kzlan duyabiliyordum ama o kadar
karanlkt ki seslerin kime ait olduunu bilmiyordum, sadece su
altndaymm gibi hissediyordum. Deli gibi kouyorduk ve zifiri
karanlkt ve ne zaman yavalamaya balasam beni kolumdan
eken ocuk, "Sakn durma!" diye baryordu.

286

Xa:ranlKtaKi Sesler

Sonunda, sonsuzluk kadar uzun gelen bir kounun ardndan


biri, "Sanrm izimizi kaybettirdik!" diye bard.
"Amos?"
"Buradaym!" dedi Amos'un sesi birka metre geriden.
Miles nmzden seslendi: "Durabiliriz!"
"Jack!" diye bardm.
"Vay canna!" dedi Jack. "Buradaym."
"Hibir ey gremiyorum!"
"Onlar kaybettiimizden emin misiniz?" diye sordu Henry
kolumu brakarak. Koarken beni ekenin o olduunu, o anda
fark ettim.
"Evet!"
"it! Dinleyelim haydi!"
Hepimiz sper sessiz durarak karanlktaki ayak seslerini
dinledik. Tek duyabildiimiz crcr bcekleri, kurbaalar ve kendi
soluklarmzd. Nefesimiz kesilmiti, midelerimiz acyordu ve
eilerek ellerimizle dizlerimize yaslanmtk.
"Onlar atlattk," dedi Henry.
"Vay canna! Baya korkutucuydu!"
"El fenerine ne oldu?"
"Drdm!"
"Durumu nasl anladnz?" diye sordu Jack.
"Onlar nceden grmtk."
"Pislie benziyorlard."
"Dorudan zerine atladn!" dedim Amos'a.
"ok acayipti, deil mi?" diyerek gld Amos.
287

"Neye uradn bile anlamad!"


'"Sen de mi ucubesin?' falan derken, sen birden, gm!" dedi
Jack.
"Gm!" dedi Amos, havaya numaradan yumruk sallayarak.
"Ama onu yakaladktan sonra iimden, 'Ko Amos, seni enayi,
adam senden on kat iri,' dedim! Sonra kalkp var gcmle
komaya baladm."
Hepimiz gldk.
"Ben de Auggie'yi tutup, 'Ko,' diye bardm," dedi Henry.
"Beni ekenin sen olduunu bile bilmiyordum!" dedim.
"ok lgncayd," dedi Amos ban iki yana sallayarak.
"Kesinlikle lgncayd."
"Dostum, dudan kanyor."
"Birka yumruk yedim," dedi Amos dudan silerken.
"Sanrm yediye gidiyorlard."
"Kocamandlar."
"Ezikler!" diye bard Henry ok yksek sesle ama hepimiz
onu susturduk.
Bir an durup kimsenin duymadndan emin olduk.
"Hangi cehennemdeyiz?" diye sordu Amos. "Perdeyi bile
goremyorum. "
"Sanrm msr tarlasndayz," dedi Henry.
"Tabii ki msr tarlasndayz," dedi Miles, bir msr sapn
Henry'ye doru iterek.
"Tamam, tam olarak nerede olduumuzu biliyorum," dedi
Amos. "Bu taraftan geri dnmeliyiz. Yol bizi alann br tarafna
karacak."
"Hey, ocuklar," dedi Jack elini havaya kaldrarak. "Bizim iin
dnmeniz gerekten harikayd. Gerekten ok iyiydi. Teekkrler."
" nemli deil," diye cevaplad Amos, Jack'le belik akarken.
Ardndan Miles ve Henry de belik akt.
..

288

it J. Po.cio

"Evet ocuklar, teekkrler," dedim elimi Jack gibi kaldra


rak. Geri benimle belik akacaklarndan pek emin deildim.
Amos bana bakp bayla onaylad. "Geri adm atmaman
ok iyiydi, kk adam," dedi belik akarak.
"Evet, Auggie," dedi Miles bana belik akarken. "'Sizden
ok daha kz,' falan dedin ... "
"Baka ne diyeceimi bilemedim!" Gldm.
"ok iyiydi," dedi Henry belik akarken. "Sweatshirt'n
...
. .
..
..
..
''
yrttgm n uzgunum.
Bam eip baktmda sweatshirt'mn ortadan ikiye ayrl
m olduunu grdm. Bir kolu kopmutu ve dieri de o kadar
ekilmiti ki dizime kadar uzuyordu.
"Hey, dirsein kanyor," de?i Jack.
"Evet." Omuz silktim. Baya acmaya balamt.
"yi misin?" diye sordu Jack yzme bakarak.
Bam yukar aa salladm. Birden alayacam hissettim
ama kendimi zor da olsa tuttum.
"Dur bir dakika, iitme cihazn dm!" dedi Jack.
"Ne!" diye bardm kulaklarma dokunarak. itme cihazm
kesinlikle yoktu. Demek bu yzden su altnda gibi his.5ediyordum!
'f\h, hayr!" dedim ve kendimi daha fazla tutamadm. Yaanan her
ey st ste geldi ve kendimi engelleyemeyip alamaya baladm.
Hngr hngr alyordum; annemin "iki gz iki eme" diyecei
trden. O kadar utanmtm ki kolumla yzm kapadm ama
gzyalarma engel olamyordum.
Geri ocuklar bana kar ok nazikti. Srtm svazladlar.
"yisin dostum. Sorun yok," dediler.
"Biliyor musun, sen ok cesur bir kk adamsn," dedi
Amos kolunu omzuma atarak. Ben alamay srdrrken tpk
babam gibi kollarn bana sard ve alamama izin verdi.

289

Ia.paraf.orlu:ll ll'.u:h.af'zlar

Geldiimiz ayrdan geri dnp en az on dakika boyunca iitme


cihazma bakndk ama etraf hibir ey gremeyeceimiz kadar
karanlkt. Taklp dmeyelim diye birbirimizin tirtn ntup
tek sra halinde ilerlemek zorunda kaldk. Sanki her yer siyah
mrekkebe bulanmn.
"Durum umutsuz, " dedi Henry. "Her yerde olabilir."
"Belki el feneriyle geri gelebiliriz," dedi Amos.
"Hayr, sorun deil," dedim. "Haydi, artk geri dnelim.
Yine de teekkrler."
Yeniden msr tarlasna girdik, ardndan devasa perdenin
arkas grnene kadar iinden yrdk. Arka tarafnda olduu
muz iin ortalk hala karanlkt. Ormann kysndan yrmeye
blaynca etraf biraz aydnland.
Yedinci snftaki ocuklardan hi iz yokn.
"Sizce nereye gitmi olabilirler?" diye sordu Jack.
"Yemek arabalarnn oraya dnmlerdir, " dedi Amos.
"Muhtemelen onlar ikayet edeceimizi dnyorlardr."
"Edecek miyiz?" diye sordu Henry.
Bana baktlar. Bm iki yana salladm.
"Tamam," dedi Amos, "ama bir daha buralarda tek bna
dolama, tamam m kk adam? Bir yere gitmeye ihtiyacn
olursa bize syle ki seninle gelelim."
"Tamam." Bam salladm.
Perdeye yaklatka, Tepenin zirvesinde yalnz bir kei oban

vard arksn duyabiliyor, arabalarn yanndaki tezgahlardan

290

P. J. Po.IAcio

gelen pamuk eker kokusunu alabiliyordum. Bu ksmda etrafta


gezinen bir sr ocuk vard, bu yzden kalabalkta kendimize
yol aarken kaponumdan geriye kalan bama geirdim ve
ellerimi cebime sokup bam edim. Uzun sredir iitme ciha
zm olmadan dar kmamtm ve yerin kilometrelerce altnda
gibi hissediyordum. Miranda'nn eskiden bana syledii Space

Oddity arksndaki gibi: Yer Kontrol'den Binb Tom'a, balantn


koptu, bir sorun tar...

.
Yrrken Amos'un hemen samda durduunu grdm. Ve

Jack de dier tarafmdayd. Miles nmzde, Henry ise aramz


dayd. ocuk kalabalnn iinden geerken etrafm sarmlard.
Tpk kendi imparatorluk muhafzlarm varm gibi.

291

Dar vadiden ktklar anda, duyduu seslerin kaynan


grd. Karsnda Peter, Edmund ve Aslan'n geri kalan
ordusu, dn gece grd korkun yaratklarla umutsuzca
savyordu; ama imdi, gn nda, bu yaratklar daha da
garip, eytani ve biimsiz grnyordu.

Burada durdum. Bir saatten fazladr okuyordum ama uykum


gelmemiti. Saat neredeyse ikiydi. Herkes uyuyordu. Uyku tulu
mumun altnda el fenerimi amtm, belki de uyuyamamamn
sebebi kt ama feneri kapayamayacak kadar korkuyordum.
Uyku tulumumun dnn kapkaranlk olmasndan korkuyordum.
Sinema perdesinin nndeki yerimize dndmzde kimse
gittiimizin farkna bile varmamt. Bay Toto, Bayan Rubin,
Summer ve dier ocuklar sadece filmi izliyordu. Jack'le kt
bir eyi ucuz atlattmz konusunda en ufak bir fikirleri yoktu.
Bu ok garipti aslnda; sizin iin hayatnzn en kt gecesiyken
dier herkes iin sradan bir akam olabiliyordu. Mesela evdeki
takvimime bugn hayatmn en korkun gnlerinden biri ola
rak iaretleyebilirdim. Ama dnyann geri kalan iin bu sadece
sradan bir gnd. Hatta belki de gzel bir gnd. Belki birileri
bugn piyangoyu kazanmt.
Amos, Miles ve Henry, Jack ile beni Summer, Maya ve Reid'le
oturduumuz yere kadar brakt; ardndan Ximena, Savanna ve
gruplarnn yanndaki kendi yerlerine getiler. Bir anlamda her
292

" .:r. PJWo

ey biz tuvalet iin kalkmadan nceki gibiydi. Gkyz aynyd.


Film aynyd. Herkesin yz aynyd. Benim yzm aynyd.
Ama bir ey farklyd. Bir ey deimiti.
Amos, Miles ve Henry'nin, neler olduunu gruplarna
anlattklarn grebiliyordum. O konuda konutuklarn biliyor
dum nk konuurken bana bakp duruyorlard. Film devam
ediyordu ama insanlar karanlkta konu hakknda fsldayordu.
Bu gibi haberler abuk yaylr.

.
Kulbelerimize dnerken otobsteki herkes bunu konuu

yordu. Pek tanmadklarm da dahil btn kzlar iyi olup olma


dm soruyordu. Erkekler yediye giden o pisliklerden intikam
alma planlar kuruyor, hangi okuldan olduklarn anlamaya
alyorlard.
Olanlar retmenlere anlatmay dnmyordum ama yine
de rendiler. Belki de yrtk sweatshirt ve berelenmi dirseimden
anlamlard. Belki de retmenler her eyi duyduklar iindi.
Kampa dndmzde Bay Toto beni revire gtrd, kamp
hemiresi dirseimi temizleyip sararken BayToto ve kamp yne
ticisi yan odada Amos, Jack, Henry ve Miles'la konuup sorun
karan ocuklarn tiplerini renmeye altlar. Bay Toto, ksa
sre sonra bana ocuklar sorduunda yzlerini anmsayamadm
syledim ama bu doru deildi.
Uyumak iin gzlerimi her kapadmda onlarn yzn
gryordum. lk atan kzn beni grdnde yznde beliren
dehet ifadesini. Feneri tutan Eddie'nin, benimle konuurken
yzndeki nefret dolu ifadeyi...
Kurda kuzu emanet etmek... Babam bunu uzun zaman nce
sylemiti ama sanrm anlamn bu akam kavramtm.

293

Sonras

Otobs okula vardnda annem dier ebeveynlerle okulun


nnde beni bekliyordu. Bay Toto otobste dnerken, ailemi
arayp ona nceki gece bir uolay" ktn ama herkesin iyi oldu
unu sylediini anlatt. Kamp yneticisi ve birka danmann
sabah biz glde yzerken iitme cihazma bakmaya gittiini ama
hibir yerde bulamadklarn syledi. Broarwood, iitme cihaz
nn bedelini deyerek zarar karlayacakt. Olanlar yznden
kendilerini kt hissediyorlard.
Eddie'nin iitme cihazm bir an olarak alp almadn d
ndm. Ona orku anmsatacak bir ey...
Otobsten indiimde annem bana skca sarld ama bek
lediim gibi sorulara bomad. Sarl iyi gelince, baz dier
ocuklarn ailelerine yapt gibi geri ekilmedim.
Src antalarmz indiriyordu, annem yanna gelen Bay
Toto ve Bayan Rubin'le konuurken ben de antam almaya
gittim. antam ekerek onun yanma giderken genelde bana
hibir ey sylemeyen pek ok ocuk balaryla selam veriyor ya
da yanlarndan getiimde srtm svazlyordu.
"Hazr msn?" diye sordu annem beni grnce. Spor antam
elimden aldnda kar kmadm; tamas benim iin sorun
deildi. Drst olmak gerekirse, beni omuzlarnda tamak iste
seydi de sorun olmazd.
Yrmeye balamadan hemen nce Bay Toto bana bir an
iin skca sarld ama hibir ey sylemedi.

294

Annemle eve yrrken pek konumadk, verandaya geldiimizde


otomatik olarak cumba penceresine baknm bir anlna Papatya'run
her zamanki gibi orada olmayacan, sedire yerleip n patilerini
pencere pervazna dayayarak eve dnmz beklemeyeceini
unutmutum. Kapdan girerken kendimi biraz zgn hissettim.
eri girer girmez annem antam yere brakarak kollarn bana
sard, bam ve yzm sanki beni iine ekiyormuasna p
meye balad.
"Tamam anne, iyiyim," dedim glmseyerek.
Ban sallayarak yzm ellerinin arasna ald. Gzleri akmam yalarla parlyordu.
"Biliyorum," dedi. "Seni ok zledim, Auggie."
"Ben de seni zledim."
Pek ok ey sylemek istediini grebiliyordum ama kendini
tutuyordu.
msn?" diye sordu.
"Midem kaznyor. Erimi peynirli tost alabilir miyim?"
"Elbette," dedi ve ben ceketimi karp mutfak tezgahnn
bana otururken hemen tostu hazrlamaya balad.
"Via nerede?" diye sordum.
"Bugn eve babanla gelecek. Tanrm, seni nasl da zledi,
Auggie."
"yle mi? Doal yaam parkn severdi. Hangi filmi oynattlar,
biliyor musun? Neli Gnler."
"Bunu ona sylemelisin."

295

N\ucize.

Birka saniye sonra bam elime yaslayarak, "Peki nce iyi


haberi mi, yoksa kty m duymak istersin?" diye sordum.
"Sen hangisinden bahsetmek istersen," diye cevaplad.
"Pekala, dn ,gece dnda harika zaman geirdim," dedim.
"Demek istediim gerekten harikayd. Aslnda canm bu yzden
sklyor. Tm gezimi mahvetmiler gibi hissediyorum."
"Hayr, tatlm, sana bunu yapmalarna izin verme. Orada
krk sekiz saatten uzun sre kaldn ve korkun taraf yalnzca bir
saatti. Bunu senden almalarna izin verme, tamam m?"
"Biliyorum." Bamla onayladm. "Bay Toto iitme cihazm
syledi mi?"
"Evet, bizi bu sabah arad."
"Babam kzd m? ok pahalyd ya ... "
"Aman Tannn, Auggie, tabii ki hayr. Sadece iyi olduunu
bilmek istedi. Bizim iin sadece bu nemli. Ve senin... o ekya
larn... gezini mahvetmesine izin vermemen."
"Ekya" demesine biraz gldm.
"Ne?" diye sordu.
"&kya/ar," diye takldm. "Biraz demode bir kelime."
"Tamam, pislikler. Moronlar. Embesiller," dedi tavadaki tostu
evirirken. "Annem bylelerine cretinos22 derdi. Her ne dersen de,
onlar yolda grsem bir gzel..." Ban iki yana sallad.
"Olduka byklerdi, anne." Glmsedim. "Sannn yedinci
snfa gidiyorlard."
Ban sallad. "Yedinci snf m? Bay Toto bize bunu syle
memiti. Tannn."
"Jack'in beni nasl savunduunu anlatt m?" dedim. "Amos
da liderlerine gm diye giriti. Gerek bir kavgaym gibi yere
yuvarlandlar. Amos'un duda bile kanad!"
ZZ

296

(sp.) Genek. (.n.)

- .:r. Po.Jwo

"Bize kavga olduunu syledi ama... " dedi kalarn kaldra


rak. "Ben sadece... neyse. . . Sadece sizin iyi olmanza minnetta
rm. Neler olabileceini dnnce. . . " sesi gittike ksld, tosru
yeniden evirdi.
"Montauk sweatshirt'm parampara oldu."
"te, onu yenileyebiliriz," dedi. Tosru tabaa ald ve tezgahta
nme koydu. "St m yoksa zm suyu mu?"
"ikolatal st alabilir miyim, ltfen?" Tosru hzla mideye
indirmeye baladm.

"ey, zel, kpkl tarifinden yapabilir misin?"

"Jack'le neden ormann kysna gitmitiniz ki?" diye sordu


st uzun bir bardaa dkerken.
"Tuvalete gitmesi gerekiyordu," diye cevapladm azm doluy
ken. Ben konuurken ikolata tozunu dkt ve kk bir rpcy
avularnn arasnda hzla yuvarlad. ''Ama sra ok uzundu ve
beklemek istemedi. Biz de iemesi iin ormana gittik." rparken
bana bakt. Yaptmz eyi onaylamadn anlayabiliyordum.
ikolatal stn zerinde artk birka parmak kalnlnda kpk
olmuru. "yi grnyor, anne. Teekkrler."
"Sonra ne oldu?" diye sordu barda nme koyarken.
ikolatal stten byk bir yudum aldm. "Bu konuda artk
konumasak olur mu?"

''Ah. Peki."
"Babam ve Via eve geldiinde hepsini, tm detaylaryla
anlatacama sz veriyorum. Sadece tm hikayeyi tekrar tekrar
anlatmak istemiyorum, anlarsn ya."
"Elbette."
ki srk daha alp tosrumu bitirdim ve ikolatal st de
lkr lkr itim.
"Vay canna, tosru resmen yalayp yuttun. Bir tane daha
ister misin?"
Bam hayr anlamnda sallayp elimin tersiyle azm sildim.

297

"Anne? O ocuklar gibi pislikler yznden hep endielene


cek miyim?" diye sordum. "Yani mesela bydmde de hep
byle mi olacak?"
Hemen cevap vermedi, tabam ve bardam eviyeye koyup
sudan geirdi.
"Dnyada her zaman pislikler olacak, Auggie," dedi bana
bakarak. ''Ama ben ve baban dnyada ktden ok, iyi insan
olduuna ve onlarn birbirlerini koruyup kollayacana gerekten
inanyoruz. Tpk Jack'in senin yannda olmas gibi. Ve Amos'un.
Ve dier ocuklarn."
"Ah, evet, Miles ve Henry," dedim. "Onlar da harikayd.
Aslnda garip nk Miles ve Henry bu sene bana pek de iyi
davranmadlar."
"Bazen insanlar bizi artr," dedi bam okayarak.
"Sanrm."
"Bir bardak daha ikolatal st ister misin?"
"Hayr, iyiyim," dedim. "Teekkrler, anne. Aslnda biraz
yorgunum. Dn gece pek iyi uyumadm."
"Biraz kestirmelisin. Bu arada Babu'yu bana braktn iin
teekkrler."
"Notumu aldn m?"
Glmsedi. " ki gece de onunla uyudum." Bir ey daha sy
leyecekti ama telefonu ald. Dinlerken yz sevinle parlamaya
balad. ''Ah, Tanrm, gerekten mi? Ne cins?" dedi heyecanla.
"Evet, tam karmda. Biraz uyuyacakt. Merhaba demek ister
misin? Ah, tamam, iki dakikaya grrz." Telefonu kapad.
"Baband," dedi heyecanla. "Via'yla birlikte caddenin ba
ndalarm."
" te deil mi?" diye sordum.
"Seni grmek konusunda sabrszland iin erken kt,"
dedi. "O yzden hemen uyuma."

298

- J. Po.Jacio

Be saniye kadar sonra babam ve Via kapdan girdiler. Ba


bamn kollarna kotum, o da beni kaldrp havada dndrerek
pt. Beni tam bir dakika boyunca tuttu; sonunda, "Baba, iyiyim,"
dedim. Ardndan sra Via'ya geldi ve o da kklmdeki gibi
beni pcklere bodu.
O duruncaya kadar yanlarnda getirdikleri byk, beyaz
karton kutuyu grmemitim.

"O ne?" diye sordum.


"Asana," dedi babam glmseyerek, sanki bir sr payla
yormuasna annemle baktlar.
"Haydi, Auggie!" dedi Via.
Kutuyu atm. inde hayatm boyunca grdm en tatl
kpek yavrusu vard. Siyah ve kabark tylyd; sivri bir bumu,
,
parlak, siyah gzleri ve sarkk, kk kulaklar vard.

299

l\v

Kpee Ay ismini koyduk nk annem onu ilk grdnde


bir ay yavrusuna benzediini syledi. Ben de, "Ad bu olsun!"
dedim ve herkes bunun mkemmel bir isim olduuna karar verdi.
Ertesi gn okula gitmedim. Sebebi dirseimin armas
deildi -ki aryordu-; tm gn Ay'yla oynamak iin gitmemi
tim. Annem, Via'nn da okula gitmemesine izin verdi, bylece
ikimiz srayla Ay'y sevip halat ekmece gibi oyunlar oynadk.
Papatya'nm, sakladmz btn oyuncaklarn, Ay'nm en ok
hangilerini seveceini grmek iin ortaya kardk.
Btn gn Via'yla ba baa geirmek elenceliydi. Okula
gitmeden nceki gnler gibiydi. O zamanlar okuldan eve dnp
devlerine balamadan nce benimle oynamas iin sabrszlanr
dm. Ama artk daha byk olduumuz, okula gittiim ve kendi
arkadalarm olduu iin bunu hi yapmyorduk.
Bu yzden onunla zaman geirmek, glmek ve oynamak
gzeldi. Sanrm onun da houna gitti.

300

Deiin

Ertesi gn okula gittiimde byk bir deiim olduunu fark


ettim. Devasa bir deiim. Sarsc bir deiim. Hatta belki de
kozmik bir deiim. Ne derseniz deyin, byk bir deiimdi.
Herkes... Sadece beinci snflar deil, herkes yedinci snflarla
yaadmz olay duymutu, bu yzden birdenbire her zamanki
zelliimle deil, bu olayla taQnr olmutum. Olanlar her anla
tlta daha da byyordu. Hikayenin iki gn sonra ald ekle
gre Amos o ocuklarla yumruk yumrua kavgaya tutumu,
Miles, Henry ve Jack de birka yumruk savurmutu. Arazideki
kamz da msr tarlas kmaznda balayp karanlk ormann
derinliklerinde devam eden uzun bir maceraya dnmt.
Muhtemelen en iyisi, komik anlatt iin Jack'in hikayesiydi ama
hangi versiyonu dinlerseniz dinleyin ve kim anlatrsa anlatsn iki
ey hi deimiyordu: Suratm yznden bana satatklarnda
Jack beni savunmutu ve ocuklar, yani Amos, Henry ve Miles
da beni korumutu. Beni koruduklar iin de artk gzlerine
farkl grnyordum. Onlardan biri gibiydim. Herkes, sporcular
bile bana artk "kk adam" diyordu. nceden hemen hemen
hi tanmadm byk ocuklar koridorlarda benimle yumruk
tokuturuyordu.
Bir baka deiim de Amos'un artk sper popler olmas
ve Julian'n her eyi kard iin konu d kalmasyd. Miles ve
Henry sanki en yakn arkadalarn deitirmi gibi, artk tm
zamanlarn Amos'la geiriyordu. Julian'n da bana daha iyi

301

davrandn sylemek isterdim ama bu doru olmazd. Snfta


bana hala kt kt bakyordu. Hala benimle ya da Jack'le
konumuyordu. Ama bunu yapan artk sadece oydu ve akas
Jack ile benim de hi umurumuzda deildi.

30Z

OrdeKler

Okulun kapanmasndan nceki gn Bay Toto doal yaam par


kndaki ocuklarn isimlerinin belirlendiini sylemek iin beni
odasna ard. nce bana hibir ey ifade etmeyen birka isim
okudu, ardndan son ismi syledi: "Edward Johnson."
Bam salladm.
"Tandk geldi mi?"
"Ona Eddie diyorlard."

"Doru. Pekala, bunu Edward'n okul dolabnda bulmular."


itme cihaz bandmdan geriye kalanlar uzatt. Sa taraftaki cihaz
tamamen gitmiti ve soldaki de ezilmiti. ki paray birbirine
balayan Lobot ksmysa ortadan bklmt.
"Okulu, ikayette bulunup bulunmayacanz renmek
istiyor," dedi Bay Toto.
itme cihazma baktm.
"Hayr, sanmyorum." Omuz silktim. "Yenisi yaplyor zaten."
"Hmn. Neden bunu bu akam ailenle konumuyorsun?
Yarn anneni arar, onunla da konuurum."
"Hapse girerler mi?" dedim.
"Hayr, hapse girmezler. Ama muhtemelen slahevine gn
derilirler. Belki orada derslerini alrlar."
"nann bana, Eddie denen o ocuk ders falan almaz," diye
takldm.
Masasnn arkasndaki sandalyesine oturdu.
"Auggie, neden bir saniyeiine oturmuyorsun?"

303

Oturdum. Masasndaki her ey geen yaz ofisine ilk girdiim


zamankiyle aynyd: ayn aynal kp, ayn kure. Aradan yzlerce
yl gemi gibiydi.
"Bu yln neredeyse bittiine inanmak zor, deil mi?" dedi
neredeyse aklm okuyormuasna.
"Evet."
"Senin iin iyi bir yl myd, Auggie? Gzel geti mi?"
"Evet, iyi geti," dedim bam sallayarak.
"Notlarn asndan harika bir yl olduunu biliyorum; en
baarl rencilerimizden birisin. Hatta Yksek Onur Belgesi
alacaklar arasndasn, tebrikler."
"Teekkrler. Evet, bu harika."
"Ama bu yln inileri ve klar olduunu da biliyorum,"
dedi kalarn kaldrarak. "Mesela doal yaam parkndaki o
akam kesinlikle kt anlardan biriydi."
"Evet." Bamla onayladm. "Ama iyi de oldu."
"Hangi bakmdan? "
"ey, insanlarn beni savunduunu biliyorsunuzdur."
"Evet, bu gerekten harikayd," dedi glmseyerek.
"Evet."
"Okulda da Julian'la ilerin biraz gergin gittiini biliyorum."
Bunu sylediinde ardm itiraf etmeliyim.
"Olanlar biliyor musunuz?" diye sordum.
"Ortaokul mdrleri olan biten pek ok eyi bilirler."
"Koridorlarda gizli gvenlik kameralar falan m var?" diye
takldm.
"Ayrca her yerde mikrofonlar var," dedi glerek.
"Ciddi misiniz?"
Yeniden gld. "Hayr, ciddi deilim."

"Ah!"
304

- J. Po.JClC.io

"Ama retmenler ocuklarn sandndan ok daha fazla


sn bilir, Auggie. Keke Jack ve sen dolaplarnza braklan kaba
notlarla ilgili bana gelseydiniz."
"Bunu nereden biliyorsunuz ki?"
"Sana sylyorum ya: Ortaokul mdrleri her eyi bilir."
"nemli bir ey deildi," diye karlk verdim. 'Y\yrca biz
de not yazdk."
Glmsedi. "Henz duyuldu mu bil.miyorum," dedi, "geri

yaknda duyulur ama Julian Albans nmzdeki yl Beecher


Ortaokulu'na devam etmeyecek."

"Ne!" dedim. Ne kadar ardm saklayamamtm.


"Ailesi Beecher Ortaokulu'nun ona uygun olmadn dnyor," diye devam etti Bay Toto, omuzlarn kaldrarak.
"Vay canna, bu byk bir haber."
"Evet, bilmen gerektiini dndm."
Birden, eskiden masasnn arkasnda asl duran balkaba
resminin yerinde Yeni Yl Resim Sergisi iin izdiim Bir Hayvan
Olarak Otoportrem'in erevelenip aslm olduunu grdm.
"Hey, o benim!" dedim iaret ederek.
Bay Toto neden bahsettiimi bilmiyormu gibi arkasna
dnd. 'Y\h, doru!" dedi alnna hafife vurarak. "Sana bunu
aylardr gstermek istiyordum."
"Bir rdek olarak otoportrem," dedim.
"Onu ok sevdim, Auggie," dedi. "Resim retmenin bana
bunu gsterdiinde onu duvarma asmak iin alp alamayacam
sordum. Umarm senin iin bir sakncas yoktur."
"Ah, tabii ki yok. Balkabakl resme ne oldu?"

"Tam arkanda."
"Ah, evet. G uze
" 1 o1mu. "
"Bunu astmdan beri sana sormak istediim bir ey vard. . ."
dedi resme bakarak. "Neden kef1;dini bir rdek olarak resmettin?"

305

"Ne demek istiyorsunuz?" diye yantladm. "devimiz buydu."


"Evet ama neden bir rdek?" dedi. "k noktann ey...
sonunda kuuya dnen irkin rdek yavrusu olduunu var
sayabilir miyim?"
"Hayr," dedim bam sallayp glerek. "Sebebi rdee
benzediimi dnmem."
"Ah!" dedi Bay Toto gzlerini aarak. Glmeye balad.
"Gerekten mi? Hmn. Ben de semboller ve metaforlar arayp
duruyordum... ama bazen bir rdek sadece bir rdektir!"
Neden bu kadar komik bulduunu pek anlayamasam da,
"Evet, sanrm," dedim. Belki bir otuz saniye daha kendi kendine
gld.
"Her neyse, Auggie, sohbet iin teekkr ederim," dedi
sonunda. "Sadece burada, Beecher Ortaokulu'nda sana sahip
olmann bizim iin bir zevk olduunu bilmeni isterim. Gelecek
yl iin sabrszlanyorum." Masasnn zerinden uzand ve el
sktk. "Yarn, diploma treninde grmek zere."
"Yarn grrz, Bay Toto."

306

Son Ogref.i

Son ngilizce dersine girdiimizde Bay Bowne'n tahtasnda u


yazyordu:

BAY BROWNE'IN HAZRAN GRETS :


SADECE KENDN Z GONE BIRAKIN VE GONEE UZANIN!
(The Polyphonic Spree)23
Harika bir tatil geirin, 58!
Harika bir yld ve muhteem bir snrftnz.
Unutmazsanz, ltfen bu yaz bana KEND retinizi yazdnz
bir kartpostal gnderin. Sizin uydurduunuz ya da bir yerde
okuduunuz, sizin iin anlam tayan bir ey olabilir. (Eer
yleyse referans vermeyi unutmayn, ltfen!) Sabrszlkla
bekliyorum.
Tom Browne
563 Sebastian Meydan
Bronx, NY 10053

23

ABD k..,l, byk bir korodan oluan rock grubu. Ligh&Day, en popler

arklanndan biridir. (ed.n.)

307

l\rabada

Mezuniyet treni Beecher Lisesi'nin konferans salonundayd. Bina

evden sadece on be dakikalk yrme mesafesindeydi ama giyinip

kuandm ve yepyeni, parlak, siyah ayakkablarmn vurmasn


istemediim iin babam beni arabayla brakt. rencilerin tren
balamadan bir saat nce orada olmas gerekiyordu ama biz erken
varmtk, bu yzden arabada oturup bekledik. Babam

CD alan

anca en sevdiimiz ark kt. Glmseyerek mzie uygun bir


ritimle bamz sallamaya baladk.
Babam arkya elik etti: "Andy sana eker almak iin yamurda

bisikletle ehrin br ucuna gider. "24


"Hey, kravatm dzgn m?" diye sordum.
Bakp hafife dzeltirken arkya devam etti: "Ve ]ohn da

mezuniyet balosunda giymen iin sana bir elbise alr... "


"Sam iyi grnyor mu?" diye sordum.
Glmseyip ban sallad. "Kusursuz," dedi. "Harika gr
nyorsun, Auggie."
"Via sabah sama jle srd," dedim gnelii indirip kk
aynaya bakarak. "ok kabark grnmyor, deil mi?"
"Hayr, gayet haval, Auggie. San daha nce hi bu kadar
ksa olmamt sanrm."
"Evet, dn kestirdim. Beni daha olgun gsteriyor sanki, ne
dersin?"
24

308

1980'lerde kurulan Amerikal indie pop grubu The Magnetic Fields'n Luckiest

Gu,

on

the Lower &st Side arks. (ed.n.)

- J. Po.Jo.c.io

"Kesinlikle!" Bana bakp ban sallarken glmsyordu.


"Ama Aa Dou Yakas'mn en ansl adam benim nk drt
tekerim var ve sen de arabayla bir gezintiye kmak istiyorsun."

"u haline bak, Auggie!" dedi genie glmseyerek. "u


haline bak, nasl da kocaman ve zarif grnyorsun. Beinci
snftan mezun olduuna inanamyorum!"
"Baya harika, deil mi?" Bam salladm.
"Sanki daha dn balamsn gibi gt:liyor."
"O sralar hala ensemden sarkan Yldz Sava/an rgm vard,
hatrlyor musun?"
'an Tanrm, doru sylyorsun," dedi alnn ovuturarak.
"O rgden nefret ediyordun, deil mi baba?"
"Nefret ok sert bir kelime olur ama sevmediimi kesinlikle
syleyebiliriz."
"Nefret ediyordun... Haydi ama, kabul et," diye takldm.
"Hayr, nefret etmiyordum. Ban iki yana sallayarak glm
sedi. 'a eskiden taktn o astronot balndan nefret ettiimi
kabul edebilirim. Onu hatrlyor musun?"
"Miranda'nn aldn m? Tabii ki hatrlyorum! Eskiden
srekli onu takyordum."
"Tanrm, o eyden nefret ediyordum," diye gld, neredeyse
kendi kendine.
"Kaybolduunda ok zlmtm," dedim.

''Ah, o kaybolmad," diye cevaplad sradan bir tavrla. "Ben


,,
attm.
"Bir dakika, bir dakika, ne?" Gerekten de onu doru duymadm dnmtm.
"Gn ok gzel, tpk senin gibi," diye ark sylyordu.
"Baba!" dedim mziin sesini ksarak.
"Efendim?"
"Onu attn m?!"

309

Nbcizt.

Sonunda yzme bakr ve ne kadar kzgn olduumu grd.


Bu konuyla ilgili bu kadar duygusuz davrandna inanamyor
dum. Yani benim amdan devasa bir aydnlanma anyd ama o
sanki hi de nemli deilmi gibi davranyordu.
''Auggie, o eyin yzn kapamasna artk dayanamyordum,"
dedi hantalca.
"Baba, o bal ok seviyordum! Benim iin anlam bykt!
Kaybolduunda felaket zlmtm, harrlamyor musun?"
"Tabii ki harrlyorum, Auggie!" dedi yumuak bir ses tonuyla.

"Ah, Auggie, kzma. zr dilerim. Sadece o eyi kafana geirmene


artk dayanamyordum, anlyor musun? Senin iin iyi olduunu
dnmyordum." Gzlerimin iine bakmaya alyordu ama
ona bakmadm.
"Haydi ama Auggie, ltfen anlamaya al," diye devam etti,
enemi alttan tutup yzm kendine doru kaldrarak. "O bal
srekli takyordun. Ve gerek u ki, yzn grmeyi zlyordum,
Auggie. Senin ondan her zaman holanmadn biliyorum ama
benim sevdiimi anlamak zorundasn. Yzn her eyiyle ve
tm kalbimle seviyorum. Ve onu srekli kapaman bir anlamda
kalbimi kryordu."
Gzlerini ksm, anlamam gerekten istiyormu gibi bakyordu.
"Annem biliyor mu?" diye sordum.
Gzleri falta gibi ald. "Dalga m geiyorsun? Kesinlikle
hayr. Beni ldrrd!"
"O bal bulmak iin evin altn stne getirdi, baba,"
dedim. "Yani neredeyse bir haftasn her dolaba, ykle, drt
bir yana bakarak geirdi."
"Biliyorum!" dedi ban sallayarak. "Zaten bu yzden beni
ldrr ya!"
Ardndan bana bakt, ifadesindeki bir ey glmeme neden
oldu ve o an bir eyi fark etmi gibi az ak kald.

310

P,. .J. pD

"Bir saniye, Auggie," dedi parman bana dorultarak. "Bu


konuyla ilgili annene asla bir ey sylemeyeceine dair bana sz
vermelisin."
Glmseyip agzl bir tavrla ellerimi birbirine srttm.
"Bir bakalm," dedim enemi svazlayarak. "Sanrm, gelecek
ay kacak yeni Xbox' isteyeceim. Ve alt yl sonra falan, kendi
arabam isteyeceim kesin; krmz bir Porsche gzel olur ve. . . "
Glmeye balad. Babam gldrmeyi ok seviyorum nk
genelde herkesi gldren komik adam odur.
"Tannn," dedi ban sallayarak. "Gerekten de bymsn."
arknn en sevdiimiz yeri balamn, sesi atm. Birlikte
sylemeye baladk.

,
"Aa Dou Yakas'ndaki en irkin adam benim ama drt tek.erim

var ve sen de arabayla bir gezintiye kmak istiyorsun. Gezintiye kmak


istiyorsun. Gezintiye kmak istiiiiiyorsuuuuun."
Son ksm hep avazmz kt kadar bararak syler, son
notay arky syleyen adam kadar uzatmaya alrdk ve her
defasnda glmekten krlrdk. Glerken Jack'in geldiini ve
arabamza doru ilerlediini grdk. kmak iin hazrlandm.
"Bir saniye," dedi babam. "Sadece beni affettiinden emin
olmak istiyorum, affettin mi?"
"Evet, seni affediyorum."
Bana minnetle bakt. "Teekkr ederim. "
"Ama bir daha bana ait bir eyi benden habersiz atma!"
"Sz veriyorum."
Jack yanmza vardnda kapy ap ktm.
"Selam Jack."
"Selam Auggie, merhaba Bay Pullman," dedi Jack.
"N'aber, Jack?" dedi babam.
"Sonra grrz, baba," ddim kapy kaparken.

31 1

"yi anslar, ocuklar!" diye seslendi babam n cam indirerek.


"Beinci snf bitirdiinizde grrz!"
Konta evirip uzaklamaya balarken el salladk ama sonra
yanna kounca arabay durdurdu. Jack'in diyeceklerimi duyma
mas iin bam camdan ieri soktum.
"Mezuniyetten sonra beni pmeseniz olur mu?" diye sordum
sessizce. "Biraz utan verici de."
"Elimden geleni yaparm."
"Anneme de syler misin?"
"Kendini tutabileceini sanmyorum, Auggie ama sylerim."
"Hoa kal, babacm."
Glmsedi. "Grrz, olumcum."

312

HerXes \Terini .llsn

Jack'le birlikte, altnc snftan bir grup ocuun hemen arkasn


dan binaya girdik ve onlar konferans salonuna kadar izledik.
Bayan G. girite durmu, programlan uzatp ocuklara nereye
gideceklerini sylyordu.
"Beinci snflar koridorun sonundan sola," dedi. "Altnc
snflar saa gidecek. Herkes ieri girsin. Gelin haydi. Gnaydn.
Yerlerinize yerlein. Beinci snflar sola, altnc snflar saa. . . "
Konferans salonunun ii kocamand. Il l yanan byk
avizeler. Krmz kadife kaplamal duvarlar. Devasa sahneye uzanan,
sra sra, minderli sandalyeler. Geni koridor boyunca yryp
beinci snflarn oturma alann gsteren iaretleri takip ettik;
sahnenin sol tarafnda kalan geni bir odayd. eride, odann
n tarafnda bekleyen Bayan Rubin'e dnk, drt sra dolusu
katlanr sandalye vard. Odaya girer girmez Bayan Rubin bize
iaret etti.
"Tamam ocuklar, yerlerinize gein. Yerinize gein," dedi
sandalye sralarn iaret ederek. "Unutmayn, alfabetik sraya gre
oturacaksnz." Henz pek ok kii gelmemiti geri, gelenlerse
onu dinlemiyordu. Jack ve ben de programlarmzla kl sava
yapyorduk.
"Hey, ocuklar."
Summer bize doru geliyordu. Ak pembe bir elbise giymi
ve sanrm hafif bir makyaj yapmt.
"Vay canna Summer, harika grnyorsun," dedim nk
gerekten de yle grnyordu:

31 3

"Gerekten mi? Tekkr ederim, sen de harika grnyor


sun, Auggie."
"Evet, iyi grnyorsun Summer," dedi Jack duygusuz bir
tonda. Jack'in Summer'dan holandn ilk kez o an fark ettim.
"ok heyecan verici, deil mi?" dedi Summer.
"Evet, biraz," dedim bam sallayarak.
"Tannn, u programa bak," dedi Jack alnn krtrarak.
"Sannn tm gn buradayz."
Programma baktm.
Okul Mdrnn Al Konumas:
Dr. Harold Jansen
Ortaokul Mdrnn Konumas:
Bay Lawrence Toto
The Polyphonic Spree

"Light and Day'':

Ortaokul Korosu
Beinci Snf Temsilcisinin Mezuniyet Konumas:
Ximena Chin
Johann Pachelbel - "Re Majr Kanon":
Ortaokul Oda Mzii Orkestras
Altnc Snf Temsilcisinin Mezuniyet Konumas:
Mark Antoniak
Queen

"Under Pressure":

Ortaokul Korosu

314

"'. .J. Palo.c.io


Ortaokul Mdr Yardmcsnn Konumas
Bayan Jennifer Rubin
dl Treni

(Arka sayfaya baknz.)

Alfabetik Srayla Diplomalarn Takdimi

"Neden yle dnyorsun ki?" diye sordum.


"nk Bay Jansen'n konumalar bitmek bilmez," dedi
Jack. "Bay Toto' dan bile beterdir."
''Annem geen yl onun konumas srasnda uyuyakaldn
syledi," diye ekledi Summer.
" dl treni nedir?" diye sordum.
"En byk zeka kplerine madalya verdikleri ksm," diye
cevaplad Jack. "Bu da Charlotte ve Ximena'nn beinci snftaki
tm dlleri toplamas anlamna geliyor. Drdnc ve nc
snfta yaptklar gibi."
" kinci snfta dl almadlar m?" diyerek gldm.
" kinci snflara dl vermiyorlar," dedi.
"Belki bu yl sen kazanrsn," diye takldm.

"En fazla C alana dl vermiyorlarsa mmkn deil!" Gld.


"Herkes yerine gesin!" Bayan Rubin'in sesi artk daha yksek kyordu, sanki kimsenin onu dinlememesine sinirlenmeye
balamt. "Bugn ok iimiz var, haydi artk yerinize gein de
balayalm. Alfabetik sraya gre oturmanz gerektiini unutmayn!
lk sra A'dan G'ye kadar; ikinci sra H ile N aras; O'dan R'ye
kadar; son srada da S ve Z aras olacak. Haydi bakalm ocuklar."
"Oturmalyz," dedi Summer n sraya doru ilerleyerek.
"Buradan sonra kesin bize geliyorsunuz, deil mi?" diye
seslendim arkasndan.
"Kesinlikle!" dedi Ximena Chin'in yanndaki yerine otururken.
315

"Summer ne ara bu kadar gzelleti?" diye mrldand Jack


kulama.
nc sraya doru ilerlerken glerek, "Kapa eneni, dos
tum," dedim.
"Ciddiyim, ne ara?" diye fsldad yanma oturarak.
"Bay Will!" Bayan Rubin bard. "Bildiim kadaryla W
alfabede R ile Z arasnda, deil mi?"
Jack ona bo bo bakt.

"Dostum, yanl sradasn!" dedim.


"yle miyim?" Gitmek iin kalktnda hem kafas karm
hem de birini keklemie benzeyen ifadesi beni kahkahalara bodu.

316

Basi f. Bir ev

Bir saat kadar sonra hepimiz devasa konferans salonunda oturmu,


Bay Toto'nun "ortaokul konumas"n yapmasn bekliyorduk.
Salon tahminimden daha bykt, hatta Via'nn okulundakin
den bile bykt. Etrafma bakndmda salonda bir milyon
kii falan olduunu grdm. Tamam, belki bir milyon deildi
ama kesinlikle kalabalkn.
Bay Toto sahnede krsye g(!ip mikrofona, "Mdr Jansen'a
nazik al konumas iin teekkr ederiz," dedi. "Ho geldiniz,
retmen arkadalarm ve retim yeleri...
"Ho geldiniz; anne babalar, bykanne ve bykbabalar,
dostlar ve deerli konuklar... ve en nemlisi, ho geldiniz benim
beinci ve altnc snf rencilerim...
"Beecher Ortaokulu mezuniyet trenine ho geldiniz!!!"
Herkes alklad.
Burnunun ucuna kadar indirdii gzlyle, notlarn oku
maya balad: "Her yl, iki mezuniyet konumas hazrlamakla
grevlendirilirim: biri bugnk beinci ve alrnc snflarn
mezuniyet treni iin, dieri ise yarn gerekleecek yedinci ve
sekizinci snflarn treni iin. Ve her yl, iten kaytarp iki trende
de kullanabileceim tek bir konuma hazrlamay dnrm.
Pek zor bir imi gibi grnmyor, deil mi? Ama niyetim ne
olursa olsun, her yl sonunda iki farkl konuma hazrlarm ve
nihayet bu yl, sebebini buldum. Sanabileceiniz gibi, yarn, henz
yolun bandaki sizlerin aksine, ortaokul tecrbesinin ounu
geride brakm, yaa daha byk bir toplulua konuacak ol-

317

marn deil. Hayr, bunun sebebi daha ok, tam da u an iinde


bulunduunuz yala, bu yataki rencilele geirdiim yirmi
yln ardndan bile beni duygulandran, hayatnzdaki tam da
bu noktayla ilgili. nk bir dnm noktasndasnz, ocuklar.
ocukluk ile ardndan gelen her ey arasndaki o izgidesiniz.
Gei dnemindesiniz.
"Burada toplanma sebebimiz," diye devam etti gzln
karp onunla seyircilere iaret ederek, "yalnzca getiimiz yl
gsterdiiniz baarlar tm aileniz, arkadalarnz ve retmen
lerinizle kutlamak deil, Beecher rencileri; bunun yan sra
sonsuz olaslklarnz kutlamak iin de toplandk.
"Geirdiimiz yl dnp nereden nereye geldiinize bak
manz istiyorum. Hepiniz biraz daha uzun, biraz daha gl,
biraz daha zekisiniz... umarm."
Bu noktada seyircilerin bir ksm glt.
"Ama ne kadar bydnz lmenin en iyi yolu santimler,
parkurda ka tur koabildiiniz, hatta not ortalamanz bile deil
dir; tabii bunlar da nemlidir phesiz. Yine de bunu anlamann
en iyi yolu zamannz nasl deerlendirdiiniz, gnlerinizi nasl
geirmeyi setiiniz ve bu yl kimlerin hayatn etkilediinizdir.
Benim iin bu, baarnn en muhteem ltdr.

"J. M. Barrie'nin yazd bir kitapta geen harika bir cmle


var ve hayr, kitap Peter Pan deil ve perilere inanyorsanz ellerinizi
rpmanz da istemeyeceim... "
Herkes yeniden gld.

"J. M. Barrie, yazd

The Little White' Bird adl kitapta der

ki. .. " Arad sayfay buluncaya kadar, krsdeki kk bir kitabn


sayfalarn kartrd, ardndan okuma gzln takt: '"Hayata
yeni bir kural koyalm m?... yle olsun: Daima gerektiinden
biraz daha nazik olmaya al.'"

318

. J". Po.Jwo

Bay Toto seyircilere bakn. "Gerektiinden daha nazik," diye


yineledi. "Ne kadar mthi bir cmle, deil mi? Gerektiinden
daha nazik. nk nazik olmak yeterli deildir. Kii, ihtiya
duyulandan daha nazik olmaldr. Bu cmleyi, kavram seviyo
rum nk bana insanolu olarak iimizde nezaketin yalnzca
kabiliyetini deil, tercihini de tadmz anmsanyor. Peki, bu
ne anlama geliyor? Bu nasl llr? Metre kullanamazsnz.
Az nce dediim gibi: Mesele bir sened ka santim uzadnz

deil. Bahsettiim ey tam olarak llemez, deil mi? Nazik


olduumuzu nasl bilebiliriz? Hatta nazik olmak ne demektir?"
Okuma gzln yeniden takp bir baka kk kitabn
sayfalarn kartrmaya balad.
"Sizinle baka bir kitaptan .gzel bir blm daha paylamak
istiyorum," dedi. "Buluncaya kadar sabrnz rica ediyorum... Ah,
ite burada. Christopher Nolan' n kaleme ald In the Eye of

the Clock kitabndaki ana karakter srad orluklarla mcadele


eden, sra.d bir gen adam. Birinin, snfndaki bir ocuun
ona yardm ettii bir ksm var. Grnte bu ufak bir jest. Ama
ismi Joseph olan bu gen adam iin . . . ey, izin verirseniz... "
Boazn temizleyip kitaptan okumaya balad. "'Bu gibi
anlarda Joseph, Tanr'nn yzn insan suretinde grrd. Bu
yz ona gsterilen nezakette ldar, gayrette parldar, efkatte
belirir, baklarlaysa kucaklard.'"
Duraksayp okuma gzln yeniden kard.
"Ona gsterilen nezakette ldar," diye tekrarlad glm
seyerek. "Nezaket bu kadar basit bir eydir. Gerekten de ok
basit. htiya duyulduunda sylenen, tevik edici birka szck.
Dostane bir davran. Hafif bir tebessm."
Kitab kapayp nne koydu ve krsde ne doru eildi.
"ocuklar, bugn size, nezaket denen basit eyin deerini
anlatmak istiyorum. Ve bugn, sizi yalnzca bununla ba baa
319

brakmak istiyorum. ey... laf kalabal yapmamla mehur ol


duumu biliyorum. . . "
Herkes yeniden gld. Sanrm uzun konumalaryla tann
dn biliyordu.
" ... ama rencilerim, ortaokul deneyiminizle ilgili aklnzda
"

kalmasn istediim tek ey, diye devam etti, "kendinize kuracanz

gelecekte, her eyin mmkn olduunun bilinci. Bu salondaki


herkes, nerede olursa olsun, mmkn olan her an gerektiinden
daha nazik olmaya alrsa, dnya gerekten de daha gzel bir

yere dnr. Ve bunu yaptnz takdirde biri, bir yerde, bir


gn, her birinizde Tanr'nn yzn grebilir."
Duraksayp omuz silkti.
"Ya da evrensel iyiliin hangi ruhani temsiline inanyorsanz
onun yzn," diye ekledi abucak. Bu da zellikle konferans
salonunun arka tarafnda oturan velilerden pek ok kahkaha ve
alkla karland.

320

Odu:ller

Bay Toto'nun konumasn sevmitim ama itiraf etmem gerekir


ki dier konumalarn bir ksmnda dikkatim dald.

Bayan Rubin Yksek Onur Belgesi almaya hak kazanan


rencilerin listesini okumaya baladnda toparlandm nk
ismimiz okunduunda ayaa kalkmamz gerekiyordu. Liste alfabe
tik srayla okunurken bekledim. Reid Kingsley. Maya Markowitz.
August Pullman. Ayaa kalktm. Bayan Rubin isimleri okumay
bitirdiinde, seyircilere dnp eilerek selamlamamz rica etti
ve herkes alklad.
O devasa kalabalk iinde ailemin nerede oturduuna dair
hibir fikrim yoktu. Tek grebildiim, ocuklarna el sallayan
aileler ve fotoraf makinelerinin flalanyd. Annemi gremesem
de onun bir yerden bana el salladn hayal ettim.

Ardndan Bay Toto akademik haan kazanan kiilere madalya

vermek zere krsye geri kt. Jack haklyd: Ximena Chin


"beinci snflarn en baarl rencisi" olarak altn madalya
ald. Charlotte ise gm madalya ald ama ayn zamanda mzik
dalnda da altn madalya kazand. Amos sporda gsterdii stn
haan iin altn madalya ald. Buna gerekten ok sevindim
nk doal yaam parkndan beri Amos'u okuldaki en iyi
arkadalarmdan biri olarak gryordum. Ama en ok, yaratc
yazarlk dalnda altn madalya iin Summer'n ismi okunduunda
heyecanlandm. Kendi adn duyduunda Summer' n eliyle azn
kapadn grdm. O sahneye doru yrrken avazm kt
kadar tezahrat yaptm ama beni duyduunu sanmyordum.

321

N\uc.izt.

Son isim de okunduktan sonra dl kazanan tm ocuklar


sahnenin nnde yan yana durdu ve Bay Toto seyircilere dnp,
"Bayanlar ve baylar, size Beecher Ortaokulu'nun bu yl akademik
baar gsteren rencilerini sunmaktan gurur duyarm. Hepinizi
tebrik ederim!" dedi.
Sahnedeki ocuklar eilip selam verirken alkladm. Summer
iin ok sevinmitim.
"Bu sabahki son dlmz," dedi Bay Toto sahnedeki o
cuklar yerlerine dndkten sonra, "Henry Ward Beecher madal
yas, renim yl boyunca dikkate deer ya da rnek oluturan
davranlar sergileyen rencilere verilir. Genellikle bu madalya,
okula verilen hizmet ya da stlenilen gnll iler iin bir teek
kr nitelii tar."
Hemen bu madalyay Charlotte'n alacan dndm nk
ihtiya sahiplerine iletilmek zere palto ba organizasyonunu
bu yl o yrtmt. Bu yzden yine dikkatim dald. Saatime
baktm: 10.56. le yemei iin imdiden ackmaya balamtm.
Yeniden dikkatimi verdiimde Bay Toto, "...tabii Henry Ward
Beecher on dokuzuncu yzylda klelik kart duru sergileyen,
ateli bir insan haklar savunucusuydu. Okulumuzun ismi de
onun ansna verilmitir," diyordu.
"Bu dln hazrl srasnda biyografisini okurken bizzat
kaleme ald ve biraz nce deindiim, tm yl boyunca zerinde
dndm konularla zellikle ilintili bir paragrafa rastladm.
Sadece nezaketin doasyla ilgili deildi, kiinin nezaketinin
doasyla ilgiliydi. Kiinin dostluunun gc. Kiinin karakter
imtihan. Kiinin cesaretinin gc . . . "
Aniden ok garip bir ey oldu; Bay Toto'nun sesi hafife
titredi, sanki boaz tkanmt. Hatta boazn temizleyip byk
bir yudum su ald. Szlerine gerek anlamda dikkatimi vermeye
baladm.

322

. J". Po.Jtcio

"Kiinin cesareti," dedi sessizce ban sallayp glmseyerek.


Sa elini, bir ey sayacakm gibi kaldrd. "Cesaret. Nezaket.
Dostluk. Karakter. Bunlar bizi insan olarak tanmlayan ve zaman
zaman yce gnllle tayan niteliklerdir. Henry Ward Beecher
madalyasnn anlam1 da tam olarak budur: Yce gnllln
takdiri.
"Peki, bunu nasl yapacaz? Yce gnlllk gibi bir eyi
nastl leriz? Bu konuda da bir metremiz yok. Hatta onu nastl
tanmlayabiliriz ki? Beecher' n ite buna bir cevab1 var."
Okuma gzln yeniden takp bir kitabn sayfalarn ka
rtrd ve okumaya balad: "'Yce gnlllk,' diyor Beecher,
'gl olmakta deil, gcn nasl kullanldnda yatar... Gcyle
pek ok kalbe g veren. . ."'

Birden yeniden tkand. aret parmaklarn dudaklarna


gtrp devam etmeden nce bir an bekledi.
"'Gcyle pek ok kalbe g veren, insanlarn en yce g
nllsdr.' Sz daha fazla uzatmadan bu seneki Henry Ward
Beecher madalyasn gcn pek ok kalbe tam renciye
vermekten gurur duyarm.
"August Pullman, buraya gelip dln alabilir mi ltfen?"

323

Beynim Bay Toto'nun szlerini tam olarak alglayamadan, insanlar


alklamaya balamt. Yanmda oturan Maya, ismimi duyunca
sevin l att, dier yanmdaki Miles ise srtma vurdu. Etra
fmdaki tm ocuklar, "Ayaa kalk, haydi!" diyordu ve bir sr
elin beni sandalyemden kaldrmak iin ittiini, srann sonuna
doru ynlendirdiini, srtm svazladn ve belik aktn
hissettim. "Yr be, Auggie!'', "Tebrikler, Auggie!" smimle
tezahrat yaplmaya balanmt: ''Aug-gie! Aug-gie! Aug-gie!"
Arkama baktmda Jack'in yumruunu havaya kaldrm halde
glmseyerek tezahrata nclk ettiini grdm, devam etmem
iin bana iaret etti. Amos ise ellerini aznn iki yanna gtrm,
''Aferin, kk adam!" diye baryordu.
Ardndan srasnn yanndan geerken Surnmer' grdm,
ona baktm grnce gizli zafer iaretimizi yapt ve sessizce
dudaklarn oynatarak "yklyorsun" dedi. nanamyormu gibi
bam iki yana sallayarak gldm. Gerekten de inanamyordum.
Sanrm glmsyordum. Belki de srtyordum. Bilmiyorum.
Sahneye giden koridorda ilerlerken tek grebildiim, l l parla
yarak bana bakan mutlu yzler, beni alklayan ellerdi. nsanlarn
bana seslendiini duydum: "Bunu hak ettin, Auggie!", ''Aferin,
Auggie!" Koridor tarafnda oturan retmenlerimi grdm; Bay
Browne ve Bayan Petosa ve Bay Roche ve Bay Atanabi ve Hemire
Molly ve dier tm retmenlerim benim iin tezahrat yapyor,
slk alyordu.

3Z4

P-. J". Pruo.cio

Sanki havada szlyordum. ok garipti. Gne tm g


cyle yzme vuruyor, rzgar esiyor da esiyor gibiydi. Sahneye
yaklatka n sradaki Bayan Rubin' in bana el salladn gr
dm, hemen yannda isterik bir ekilde alayan Bayan G. otu
ruyordu; mutluluk gzyalar dkerken durmadan glmsyor
ve alklyordu. Sahnenin basamaklarn karken muhteem bir
ey oldu: Herkes ayaa kalkmaya balad. Yalnzca n sradakiler
deil, tm seyirciler bir anda ayaa hlkmt; tezahrat yapyor,
deli gibi alklyorlard. Ayakta alklyorlard. Beni.
Sahnede Bay Toto'ya doru yrdm, iki eliyle elimi skp
kulama, "Tebrikler, Auggie," diye fsldad. Ardndan tpk
olimpiyatlardaki gibi altn madalyay bamdan geirdi ve beni
seyircilere dndrd. Sankikendimi bir filmde bir karakter ola
rak izliyordum; neredeyse baka biriydim. Sanki Yldz Satalan:

Blm lV - Yeni Bir Umut'un son sahnesindeydim; Luke Skywal

ker, Han Solo ve Chewbacca, lm Yldz'n yok ettikleri iin


alklanyordu. Sahnede dururken kafamn iinde Yldz Savalan
melodisi alyordu.
Aslnda bu madalyay neden aldmdan emin deildim.
Hayr, bu doru deil. Nedenini biliyordum.
Bu, birini grdnzde, ister tekerlekli sandalyede olsun,

ister konuma engelli; onun yerinde olmay hayal dahi edeme


meniz gibi bir ey. Tabii bu durumda dier insanlar, hatta belki
de o konferans salonundaki herkes iin ben yle biriydim.
Geri bana sorarsanz, ben sadece benim. Sradan bir ocuk.
Ama ey, ben olduum iin bana bir madalya vermek isti
yorlarsa sorun deil. Tabii ki alrm. Bir lm Yldz falan yok
etmedim ama artk beinci snf bitirmi bulunuyorum. Ve bu,
ben olmasanz bile zor bir i.

325

Fof.ora!lar

Mezuniyetten sonra beinci ve altnc snflar iin okulun arka


bahesine kurulmu byk, beyaz bir tentenin altnda kokteyl
verildi. Btn ocuklar ailelerini bulmutu, annemle babamn
bana deli gibi sarlmasn ya da Via'nn beni kollaryla sarp belki
yirmi kez saa sola savurmasn umursamadm bile. Ardndan
babaannem ve bykbabam sarld ve Kate Teyzem ve Po Enitem
ve Ben Amcam... Herkesin gzleri nemli ve yanaklar slakt. Ama
en komikleri Miranda'yd; herkesten daha fazla alyordu ve beni
o kadar skca kucaklad ki Via' nn onu benden kelimenin tam
anlamyla skmesi gerekti. Buna ikisi de gld.
Herkes fotorafm ekmeye ve kameralarn karmaya
balad, ardndan babam Summer ve Jack'le grup fotorafmz
ekti. Kollarmz birbirimizin omuzlarna attk. Kendimi bildim
bileli ilk kez yzm dnmyor, sadece kocaman bir glm
semeyle bana bakan tm fotoraf makinelerine poz veriyordum.
Klik, klik, . klik: Jack'in ailesi ve Summer'n annesi fotoraf
ekmeye baladnda da glmsedim. Ardndan Reid ve Maya
geldi. Fla, fla, klik, klik. Ardndan Charlotte geldi, bizimle
fotoraf ektirmek istediini syleyince, "Tabii ki!" dedik. By
lece Charlotte' n ailesi de dier ailelerle birlikte fotorafmz
ekmeye balad.
Sonra bir baktm ki iki Max yanmza gelmiti. Ve Henry ve
Miles ve Savanna. Ardndan Amos ve Ximena geldi. Sonra da
aileler krmz haldaymz gibi fotorafmz ekerken kocaman
bir topluluk olduk. Luca. lsaiah. Nino. Pablo. Tristan. Ellie.
326

- J. PJwo

Kimlerin geldiini artk sayamyordum bile. Neredeyse herkes


oradayd. Emin olduum tek ey, orada skk bir halde glerek
dururken kimse yzmn onlarnkinin yannda olup olmadn
umursamyordu. Hatta bbrlenmek istemem ama sanki herkes
bana yakn olmak istiyordu.

327

Kokteylden sonra pasta ve dondurma yemek iin eve yrdk.


Jack, ailesi ve kardei Jamie. Summer ve annesi. Po Enitem ve
Kate Teyzem, bykbabam ve babaannem. Justin, Via ve Miranda.
Annemle babam.
Gkyznn gneli ve masmavi olduu ama yine de kendinizi
sahile atmak isteyeceiniz kadar scak olmayan o harika haziran
gnlerinden biriydi. Gerekten kusursuz bir gnd. Herkes
mutluydu. Hala havada szlyormu gibi hissediyordum, Yldz
Savlar'nm mzii kafamn iinde almaya devam ediyordu.
Summer ve Jack'le yryordum. Glmekten kendimizi ala
myorduk. Her ey bizi gldryordu. Glmek iin birinin size
bakmasnn yeterli olduu, kkrdamaya dnden raz bir ruh
halindeydik.
nmden babamn sesini duyup bam kaldrdm. Ames
fort Caddesi'ni geerken herkese komik bir hikaye anlatyordu.
Yetikinler de srekli glyordu. Annemin her zaman dedii
gibi, babam komedyen olabilirdi.
Annemin yetikinlerle birlikte yrmediini fark ettim, bu
yzden arkama baktm. Biraz geriden geliyor, gzel bir ey d
nyormu gibi kendi kendine glmsyordu. Mutlu grnyordu.
Birka adm geri gittim ve yrrken birden sarlarak onu
arttm. Kolunu bana dolayp hafife skt.
"Beni okula gnderdiin iin teekkr ederim," dedim sessizce.
Bana skca sarld ve eilip bamn zerini pt.

328

- J". PL\Jo.c.io

"Ben teekkr ederim, Auggie," dedi yumuak bir sesle.


"Ne iin?"
"Bize verdiin her ey iin," dedi. "Hayatmza girdiin iin.
Sen olduun iin."
Eilip kulama fsldad: "Sen gerek bir mucizesin, Auggie.
Bir mucize."

329

EK
BAY BROWNE'IN GRETLER
EYLL
Hakl olmak ile nazik olmak arasnda seim yapmanz gerekti
inde, nazik olmay sein. -Dr. Wayne W. Dyer
EKM
Eylemleriniz, antlannzdr. -Bir Msr lahti zerinde bulunan yaz
KASIM
Denginiz olmayan arkadalar edinmeyin. -Konfys
ARALIK

Audentes fortuna iuvat. (Talih cesurdan yanadr.) -Virgil


OCAK
Hi kimse kendi bana bir btn, bir ada deildir. -John Donne
UBAT
Tm cevaplar bilmektense, baz sorular bilmek daha iyidir.
-James Thurber
MART
Nazik szlerin fazla bir maliyeti yoktur ama ok ey baarrlar.
-Blaise Pascal

330

- J". Pt1.lo.cio

N SAN
Gzel olan iyidir, iyi olansa gzelleecektir. -Sappho
MAYIS
Mmkn olan her ekilde iyilik yapn,
Mmkn olan tm gcnzle,
Mmkn olan her yerde,
Mmkn olan her an,
Mmkn olan herkese,
Mmkn olduu srece.
-John Wesley'nin kurallar
HAZRAN
Sadece kendinizi gne brakn ve gnee uzann! -The Polyphonic
Spree, Light and Day

KARTPOSTAL

GRETLER

CHARLOTIE CODY'N N RETIS


Dosta davranmanz yeterli deildir. Dost olmanz gerekir.
REID KINGSLEY'N N RETS
Okyanuslar kurtarn, dnyay kurtarn! -Ben!
TRISTAN FIEDLEHOLTZEN' N RETS
Bu hayatta gerekten istediin bir ey iin ok almalsn. imdi
sessiz ol, piyango ekiliini aklyorlar! -Homer Simpson
SAVANNA WITTENBERG' N RETS
iekler gzeldir ama sevgi ok daha gzeldir. -Justin Bieber
331

HENRY JOPLIN'N RETS


Pisliklerle arkada olmayn. -Henry Joplin
MAYA MARKOWITZ'N RETS
htiyacn olan tek ey sevgi. -The Beatles
AMOS CONTI'NN RETS
Haval olmak iin kasmayn. Mutlaka aktrrsmz ve bu da hi
haval olmaz. -Amos Conti
XIMENA CHIN'N RETS
Kendine kar drst ol. -Hamlet, Shakespeare
JULIAN ALBANS'IN RETS
Bazen yeniden balamak iyidir. -Julian Albans
SUMMER DAWSON'IN RETS
Ortaokulu birinin hislerini incitmeden bitirebiliyorsanz, 'ykl
yorsunuz' demektir. -Summer Dawson
JACK WILI.:N RETS
Sakin ol ve devam et! -kinci Dnya Sava'ndan bir deyi
AUGUST PULLMAN'IN RETS
Herkes hayatnda bir kez olsun ayakta alklanmal nk hepimiz
dnyay dize getirdik! -Auggie

332

TE$EKKRIER
Muhteem temsilcim Alyssa Eisner Henkin'e, bu metni en ham
halindeyken bile ok sevdii ve Jill Aramor'a, R. J. Palacio'ya
ya da kendime setiim herhangi bir ise bylesine destek ver
dii iin sonsuz teekkrlerimi sunarm. Hevesiyle beni Knopf
Yaynlar' na getiren Joan Slattery'ye teekkr ederim. Ve zellikle
de olaanst editrm Erin Clarke' a, bu kitab mmkn olan
en iyi hale getirdii ve August ,& Ekibi' ne bu kadar iyi bakt
iin teekkr ederim; emin ellerde olduumuzu biliyordum.

Mucize iin alm harika ekibe teekkr ederim. iris Broudy,

dzeltmenim olman benim iin bir ayrcalkt. Muhteem kapak


iin Kate Gartner ve Tad Carpenter'a teekkr ederim. Bu kitab
yazmadan ok nce dzeltmenler, editrler, tasarmclar, retim
mdrleri, pazarlama asistanlar, halkla ilikiler sorumlular ve
perde arkasnda urap didinerek kitaplar bize kazandran tm
kadn ve erkeklerle omuz omuza alma ansna sahip olmutum.
Bunu para deil, sevdikleri iin yaptklarn biliyorum! Bu zorlu
ama gzel sektrdeki sat temsilcilerine, okurlara ve kitaplara
teekkr ederim.
Bana kattklar nee, annelerinin yazmas gerektii zamanlarda
gsterdikleri anlay ve her zaman "nazik olmay" setikleri iin
harika oullarm Caleb ve Joseph'e teekkr ederim. Siz benim
mucizemsiniz.
Ve hepsinden nemlisi inanlmaz kocam Russel' a; ilham
verici sezgilerinin de tesinde, yllar boyunca yaptm her ite
bana verdiin sarslmaz destek iin ve ilk okurum, ilk akm,
her eyim olduun iin minnettarm. Maria'nn da dedii gibi: .
333

"ocukluumda ya da genliimde iyi bir ey yapm olmalym."


Birlikte kurduumuz hayat baka nasl aklayabilirim ki? Her
gn iin mteekkirim.
Son olarak, dondurmacnn nndeki kk kza ve dier
tm ''Auggie"lere; hikayeleriyle bu kitab kaleme almamda bana
ilham verdikleri iin teekkr ederim.
-R.J.

334

iZiNLER
Aada bahsi geen eserlerden alnt yaplmasna izin verildii
iin teekkr ederiz:
Gay and Loud Music: The Luckiest Guy on the Lower East

Side'dan alnt. Sz: Stephin Merritt. Sanat: The Magnetic Fields,


Stephin Merritt,

1999. Gay and Loud Music (ASCAP). Tm

haklan sakldr. Gay and Loud Music'in izniyle kullanlmtr.


Indian Love Bride Music: Wonder' dan alnt. Sz: Natalie
Merchant, Natalie Merchant (ASCAP),

1995.

Tm haklar

sakldr. lndian Love Bride Music' in izniyle kullanlmtr.


Sony/ATV Music Publishing LLC: Beautiful'dan alnt. Sz:
Linda Perry. Sanat: Christina Aguilera, Sony/ATV Music
Publishing LLC & Stuck in the Throat Music,
lan Sony/ATV Music Publishing LLC,
Nashville, TN

2002. Tm hak

Music Square West,

37203 tarafndan temsil edilmektedir. Tm hak

lar sakldr. Sony/ATV Music Publishing LLC & Stuck in the


Throat Music'in izniyle kullanlmtr.
Talpa Music: Beautiful Things'den alnt. Sz: Josh Gabriel,
Mavie Marcos ve David Penner, Talpa Music. Tm haklan
sakldr. Talpa Music'in izniyle kullanlmtr.
TRO-Essex Music lntemational, ine.: Space Oddity' den alnn.

Sz ve mzik: David Bowie, Onward Music Ltd, Londra, ngil


tere,

1969, 1997. Tm haklar sakldr. Uluslararas telif haklar

koruma altndadr. TRO-Essex Music lnternational, ine., New


York'un izniyle kullanlmtr.

eri grafi

m, geceleri

yazarlk yapan Palacio, kocas, iki olu


ve kpei Ay'yla New York 'ta yayor.
Tm dnyada iki milyondan fazla satan

Mucize yazarn ilk romandr.

Kapak grseli Tad Carpenter, 20 1 2

" Mucize aslnda . . . tam bir mucize. Kendinize bir iyilik yapn
ve bu kitab okuyun; hayatnz iyiletirecek."

"Cesaret ve gereklerle dolu Mucize, etrafmz saran gzellikleri


fark etmeyi anlatyor. Auggie Pullman'a ak olmamak imkansz."

" l k kitaplar nadiren bu kadar etkileyicidir; okurlarn gzn ve yreini


ama gcne sahip, nadide bir hikaye."

" Mucize, kocaman yrekli bir kitap . . . hepimizin nasl krlgan,

kusurlu ve mkemmel gzellikte varlklar olduumuzu gsteriyor."

"Unutulmaz bir nezaket, cesaret ve mucizenin hikayesi."

1www.pegasusyaylnlari.com1
ISBN:'t76-bOS- 3'43-7'45-l

. m.

You might also like