You are on page 1of 13

-Kendi Hesabna Konu: Deleuze, Zapatizm ve Temsil Eletirisi Simon Tormey (Siyahi Say 3) eviren: Ilgn Yldz ****

Bu alma, normatif teori alanndaki ada temsil krizi ve ayrca daha genel anlamda politik kurum ve sreler zerine odaklanyor. Krize verilen tepkilerin byk blm, temsili, bir lde daha nce dlanan kapsayarak artma dorultusunda alrken, bu yaznn amac bizzat temsilin tesinde ya da dnda dnmektir. Temsil iddiasnn eletirisi, Gilles Deleuzen almalarnda, zellikle de temsilin ontolojik temelinin tutarl bir eletirisini ada teoride sunan ilk almalardan biri olan Difference and Repetitionda gelitirilmitir. Bu yzden biz, Deleuzen almasn, temsil sonras bir grn temel normatif varsaymlar asndan ne sylemeye altn bulmak adna, daha geni anlamda inceliyoruz. Bu varsaymlar, Zapatistalarn temsil sonras bir politika oluturma abalar zerinde haritalandryoruz. Bu alanda Deleuzen almas ve nde gelen bir Zapatista szcs olan Komutan yardmcs Marcosun yaptklar ve kendini alglay arasnda temel bir benzerlik olduunu gsteriyoruz. Yazy, (Deleuzen tartt gibi) nasl temsil dnda dnmek mmknse, Zapatistalarn bu sorunsala yaklamlarnda gsterdikleri zere, ayn zamanda onu uygulamann da mmkn olduunu nererek sonlandryoruz. ********* Gneydou Meksika dalarnn tepelerinde, politika, aklclk, dzen ve zgrletirmenin doasna dair politik teorisyenlerin benimsedikleri ve hl da benimsemekte olduklar oka yceltilmi nosyonlardan kimilerinin test edildii bir deney sregeliyor. Deney, Zapatistalar adnda, 1994te federal devletten kurtard Chiapas blgesi halk adna deil, Chiapas halk ile birlikte gc uygulad konusunda srar eden bir grup tarafndan yrtlyor. nsanlara ses vermenin yollarn ararken, onlar iin konumuyorlar; ho gerekten konumak sz konusu olmayabiliyor (2001in sonu ile 2003n Ocak ay arasndaki zaman diliminde hibir resmi bildiri yaynlanmad Zapatistalar, insanlar dinlemekle megl olduklarn aklamlard). Zapatistalar, blgede yaayan insanlarn sadece kendi seslerini bulmalar iin deil, ayn zamanda da onlar temsil etmek isteyen (Meksikal politik tekiltn resmi partileri, birok Marksist ve devrimci grup, ve fakirleri ya da belirli yerli gruplarn temsil eden hareketler), baka trl sar kalacak kimseler tarafndan da duyulmalar iin bir yol aryor. Peki Zapatistalar, kendilerinden nce gelen ve lider konumda olmaktan ya da temsil etmekten bir huzursuzluk duymayan birok gruptan nasl ayrlyorlar? Onlar, sadece Meksikadaki politik temsilin gereklii konusunda deil, bu kavramn temel mantna dir de phede brakan ne dnm ya da grm olabilirler? Garpl (occidental) politik dnce iin politika olan eyden neden yz evirmektedirler? Zapatistalarn gr ve felsefesi, bana gre, kendi iinde kayda deer olmakla birlikte, ayn zamanda, politik alana g kazandrmada daha genel bir deiimin temsilin tesini iaret eden ve sorunsal edinen bir belirtisi niteliinde. Bu, birka on yl nce kendisini ilk olarak felsefe, etik ve edebiyat ile ilikili olarak ortaya koymu, zamanla da siyahi incelemeler, feminizm, queer ve lezbiyen incelemelere, yakn zamanda da postkolonyal ve altkltr incelemelerine yaylm bir deiimdir. imdi, bazen yeni aktivizm olarak adlandrlan hareket iinde hissedilebilir ve duyulabilir durumdadr. Iraktaki savaa bir yant niteliinde yanklanan,benim adma deil sylemi, bu ruh halinde ve tekiler, zellikle de devletler tarafndan temsil edilmeye iddetle kar kan bir politika iinde ses bulur. Temsilin (adna konumann) pragmatii olarak adlandrlabilecek eyi reddetmek, liberal-demokratik dnyada temsil politikalar krizi zerine yaplan birok yorumu besler, destekler ve onlarla badar. Artk daha az insan oy veriyor (zellikle de ulusalt (federal sistemde eyalet, ehir vd. -n.) seimlerinde ve Avrupa Birlii gibi birden fazla lkeyi ilgilendiren kurumlar iin), partilere katlyor, ya da zellikle temsili ynelimli resmi politik srelere dahil oluyor.

Benim grm, bu iki srecin birbiriyle balantl olduu: temsilci yaklamlarn teorik ve felsefi adan sorgulanmas, ya insanlar qua [salt] yurttalar (siyaset bilimi ikilemi) olarak bir araya getirmek ya da dnyann baka trl nasl grneceini dnmek (normatif siyaset teorisi ikilemi) iin bir temel olarak temsili politikalara ynelik tatminsizliin artnda yanksn buluyor. Konunun bu olduunu varsayarsak, o halde normatif politik teorinin, topluluklarn nasl iledii ya da kendilerini nasl organize ettikleri zerine dnmek iin bir ara niteliindeki temsil modeliyle ne dereceye kadar hlen yakndan balantl olduu noktas ilgintir. Temsil sonras zerine bir yaznn ortaya kna tank olmak yerine; gruplarn, aznlklarn ya da eitli ilgilerin mevcut temsili ynetim sistemlerine entegre edilebilmesini salayacak ekilde temsilin sadece daha da barok bir tarzda yeniden modellenmesini gryoruz (Kymlicak, 1995, p. 131-51; Laclau, 1996, pp.84-104; Phillips, 1994; Young, 1994, ss. 163-73). Platonun Pharmakonu gibi; temsil, hem zehir hem de panzehir, hem honutsuzluk hem de onu yenmek iin gereken ara haline geldi. Bana kalrsa, bu durum, normatif imgelemin baarszl, yaam, temsilin ardndan dnp tartmak adna bir isteksizlik demek. Sanki, Rousseau ve Marxn anlar, yaayanlarn zihinlerine yle ar geliyor ki (Rouseaudan dn alarak sylersek) Genel radenin korkutucu totaliter amazn hakim klma korkusu yznden, temsil sonrasnn ierdiklerini tartmak iin bile isteksiziz. Bu, normatif teorisyenler olarak bizim, temsil yaplar yznden d krklna urayanlara ya da temsilin tesine geen yaplar, kurumlar, sreleri aratran Zapatistalar gibi gruplara yant niteliinde syleyecek bir eyimizin olmadn im eder. Ben, bu gerilimsiz pozisyona kar kmak ve temsilin tesinde ya da dnda anlaml bir biimde dnebileceimiz nermesini yapmak istiyorum. Gerekte byle yapmamak normatif teorisyenlii, dnyann, temsilin her trl kisve altnda aka baarsz olduu blgelerindeki badamazla teslim etmek olur. Bu, hibir tamirin temsilci iddiay destekleyen antik varsaymlar kurtarmayaca sezgisini paylaanlarn yzne kar omuzlarmz silkmek olur. Konuyu gelitirmek adna, bu yaz, genel olarak Mays 1968 olaylaryla ve 1970ler ile 1980ler boyunca Fransz entelektel yaamnda yank bulan entelektel tartmalarla birlikte anlan filozof ve aktivist Gilles Deleuzen almalar zerine odaklanyor. Yazar arkada, psikanalist ve filozof Flix Guattari ile beraber, Deleuze, en ok ge modern toplumun bulunduu durum zerine sert bir analiz niteliindeki Kapitalizm ve izofreni adl iki ciltlik eseriyle tannr. Fakat bu almadan nce Deleuze, ngilizce konuan dnyadaki normatif politik teorisyenler tarafndan pek ilgi grmeyen bir alma olan Difference and Repetitionda bir temsil eletirisi sunmutu. Yine de, ayn kuan temsilci dnceye kar bir dmanlkla ekillenen dier isimlerinden (ne kan isim vermek gerekirse; Jean-Francois Lyotard, Jacques Derrida, Jean Baudrillard) farkl olarak, fikirlerini sunarken kulland talepkr sz daarc ve slp yzeyinin altnda normatif neriler yatsa da, Deleuze, politik-sosyal alandaki temsil sonrasnn doas zerine gl bir dnm sundu. Bence, Deleuzen sunduu eletirinin temsil sonras politikalar iindeki Zapatista deneyimi zerine aydnlatc bir yol haritas sunduu gayet ak; bylelikle temsilin ardndan gelecekleri dnmek iin de verimli bir kaynak olabilir. Ve Zapatistalar rnei de Deleuzen ona fikren yakn duran yorumcularn tm abalar bir yana- ayn anda hem en mnl, hem de en zor anlalan almasnn normatif boyutunu aydnlatabilir. Deleuze ve temsil krizi Difference and Repetitionda ortaya kt haliyle, Deleuzen temsil eletirisinin kkleri, onun Bat felsefi syleminde grd kapsaml fakat yetisiz brakan bir ontolojidedir. Platondan itibaren, felsefenin kendisine grev olarak benimsedii eylerden biri, dnyay alglay biimimizi kesin ve gerek olan bir eye balamamz oldu; nk okuduumuz bir ey, dilin dnda ya da tesindeydi. Platoya gre, bu balay biimi, tabii ki, kavramsal aklk iin en nemli referans noktas olan Formlard. Daha genel baklrsa, bilgiyi bir temele oturtmak zerine gsterilen aba,

btnln(totality) alglanabildii ve farkllklarn, zaten kesin ve deimez olan bir eye kyasla fark olarak tartlabildii snflandrma ve anlay sistemlerinin gelitirilmesini destekler. Farkllk, bu bak asna gre, ancak kendisini zdee, btnle (wholeness) bamlla indirgeyen terimlerle dnlebilir. Kimlik ve birlik, bu anlamda, daha sonra olumsuzlama olarak aa kan farkllktan ontolojik olarak ncelikli varsaylr. Farkllk sadece, farkl olann varolmas iin uygun kimliin olduu bir durumda sz konusu olabilir. Farkllk, her zaman ve kanlmaz biimde ...den farkldr. Feministlerin uzun zamandr yakndklar gibi, cinsiyetler arasndaki farklln incelenmesi, kadnlarn, erkeklerin sahip olduu zelliklerden yoksun olduklar durumlar anlamak demekti; yani kadnlarn farkll, sadece onlarn erkeklerden farkllklar asndan dnlebilirdi ve ancak Erkein olumsuzlanmas olarak geniletilebilirdi. Luce Irigarayin de syledii gibi, kadnn, kendi iinde dnlemeyeceini syleyebiliriz; bylelikle de kimliki mantkta farklln kendi iinde bir farkllk olamayacann altn izmi oluruz (Irigaray, 1985). Fakat bu, kendi iinde nasl bir farkllk olabilecei sorusunu brakr. Farkllk zerine, baka bir eyden farkl olmak dnda nasl bir dnce gelitirebiliriz? Deleuzen ilk nemli kitab olan Empiricism and Subjectivity eserinde ana konuyu biimlendiren Humeun almasna yakn durarak gelitirdii alglama biimi Deleuzen konumunu kavramak iin yararl bir yol sunar. Humeun yaklam, Difference and Repetitionda, bir taraftan nominalizmin tehlikelerine, bir taraftan da neo-Platoncu bir akncla kar nemli bir dayanak salar. Deleuzen syledii gibi, Hume iin aynlk dnya zerinde bulunmaz; insan beyninin bir buluudur. Atalarmz, ayn grnen, ayn ekilde kokan, tatlar ayn ve benzer grnen aalarda yetien nesne grm, ve bunlara elma adn vermi. Humeun syledii gibi, nesnelerin aynl nesnelerin kendilerinden kaynaklanmaz, ontolojik anlamda ayr, zel, farkl olanlar insann imgeleminde ya da psikolojisinde aynlar. Biz, objeleri benzer olarak alglarz ve bylece de onlara ortak bir etiket veririz. Bylelikle, Humeun Enquiryde syledii nl cmledeki gibi, zihinlerimizde, kavramlara dnen armlar oluur. Deleuzee gre, Humeun gzlemi gizliden gizliye, Duns Scotus ve Spinozann ontolojiye yaklamlarn benimser (Deleuze, 1994, s. 39-41). Bu, Humeun gzlemi, nesnelerin ontolojik olarak, dnyay dzenlemek iin kullandmz snflandrma sistemlerinden ncelikli olduklar varsaymndan balar demektir. elmann aynl, nesnelerin kendi ilerinde olabilecek herhangi bir isel aynln ztt olarak, bizim elmalar zerine yklediimiz bir aynlktr. Bu yaklam, bir Elma Formuna ulaabileceimizi, dolaysyla da bu formu herhangi bir nesnenin elmaln lmek iin bir kstas olarak kullanabileceimizi syleyen Platoncu ve neo-Platoncu grle zttr. Bylelikle, gereklik; statik ve (Formun bozulmas dnda) zsel anlamda deimez olarak alglanr: bizden nce gelen her eyin nedeni, zaten varolan tarafndan aklanr. Platoncu gr, varolan ya da varolabilecek eyi formal bir bilgi sistemine baml klar; ve sonra da olumsallk (contingency), yaratclk, yenilikilik ve farkllk olasln reddeder. Tam tersi, ampirik pozisyon, kendimiz ve yaadmz dnya hakkndaki bilgimizin olumsalln kabul eder, ve bylelikle de kavramsal geliim ve yeniliin delice boyutlarna kucak aar (Deleuze, 1994, s. xx). Ampiriklik, bu nedenle, varolan kavray rntlerini bozucu eitli farkllklarn ortaya kna aktr. Deleuzen Humedan ayrld nokta, Humeun, isimlendirme ve snflandrma srecinin, insan ilikileri ve sosyalliinin genel olarak dilin- bir ilevi olduu grdr. Deleuzee gre, anlamlandrma ya da temsil etme sreci, en azndan, farkl olmann bireyselliin ya da tekil oluun- bir zellii olduu, (ontolojik) iddet potansiyelini ierir. Hume, dnyann aynya, benzere, bilinen ve anlalana indirgenmesini yaamn zerine temellenebilecei bir zemin olarak okurken, Deleuze; bir tekilliin kendisini farkllatrma kapasitesi, eilimi ya da arzusunun korunduu ve beslendii bir daha byk bir ampiriklii benimsememiz gerektiini savunur. Eer farkllk, aynlktan ncelikli dnlrse, bu, varl temsil etmenin tekillii snrlandrd ya da

tekil olu imknna iddet uygulad durumlarda, varl temsil etmeyi reddetmemiz gerektii anlamna gelir. Farkllk, bu durumda, ayn ya da benzer olann iinde snflandrlmamal; kendi hesabna konumaldr(speak for itself). Burada Deleuze, Humedan Nietzscheye ve temsil sistemlerinin nceliine (sosyalliin gerekli bir temeli olarak analoji ve arm zerinden temsile) karlk gelen bir durutan, bireysel znenin kendi farklln dile getirebilmesi iin halihazrdaki olanaklarn radikal anlamda yeniden deerlendirilmesi iinde farkll ele almann yollarn arayan bir baka tavra geer. Temsilin ardndan Deleuze iin nemli olan farkll, olumsuzlama ya da kar olma (A-deil) olarak deil; bir olumlama, kendi iinde deer kazanan bir ey olarak kabul ve ilan etmektir. Difference and Repetitionda Deleuze, varln deerinin grece, nisp ya da baka bireye benzer deil; -varln tersine- olua ikin olduunu gstermek iin, Nietzschenin bengi dn yorumunun daha nce Nietzsche and Philosophyde (1962) sunduu yeni (ve etkili) okumasn takip eder (Deleuze, 1994, s.50-60). Farkllk, soyut ontolojik teorisyenliin gerektirdii ikiletirmenin, bir olu ontolojisinin ilenmesiyle yerinden edildii bir sre ile birlikte dnlmelidir. Bu, Nietzschenin Zerdtn takip eder. Burada bengi dn, ayny geri getirmez; ama dn oluan eyin tek Aynsn oluturur. Dn, kendi oluun zde-oluudur. (Deleuze, 1994, s.41) Bu, varln, kendisini ayn olandan farkllatrabilme kapasitesinin merkeziliini kabul eden bir ontoloji olurdu. Bylece de, Deleuzee gre temsilci ilevin su orta olan A/A-deil ikilisinden kurtulma imkn sunan bir ontoloji olurdu. Yani, hibir dnce sisteminde snflandrlamasn ya da temsil edilemesin diye, farkll ikiletirmelerden tmyle kurtarrd. Bylelikle bu, den farklnn tersine, kendisi iin ve kendi iinde dnlen bir farkllk olurdu. Dolaysyla, Deleuzen altn izerek syledii gibi, bu farkllk, Platonculuun ve aslnda neoPlatoncu ve diyalektik dnce sistemlerinin genel anlamda saf ikinliin lehine altst edilmesini temsil ederdi. Ancak, kiinin, burada sylendii biimiyle nasl oluaca hi ak olmad iin, karma eklenecek baka eler de var. Tek anlamllk (univocity) nasl analitik bir kategoriden, politik alan aydnlatabilecek bir kategoriye dnr? Burada, Nietzschenin dncesinin resmi olarak tek anlamllk fikrinin geliimiyle ilikili yanstl, bengi dnn minr olu kavram eklinde tekrar ortaya kt A Thousand Plateaus (1980-Guattari ile beraber)da geniletilir. Ontolojinin ounluku mantna kart olarak, oluun ontolojisi, toplumsal alann st kodlar ve anlamlarnn, farkll analoji ve armlar rneinde olduu gibi- Aynya baml klmalarna izin vermeyi deil, bunu reddetmeyi ierir (Deleuze ve Guattari, 1988, s.291-5). Bu, sosyallii destekleyen kategoriler ve kodlarla ekillenen yurt klma (territorialising) giriimlerine kar, zellikle de temsil mantklar iinde snflandrlma abalarna kar srekli bir mcadeleye dnr. Bu; kimliki mantn destekledii btnlk (molar) ylma srecine baml olmaya direnmek anlamna gelir. Bu, tekilliin snf kimliine solcu bir yaklamla indirgenmesini; grup, kolektif ya da komn kimliine (rlandal beyaz erkek) ilerici yaklamla indirgenmeyi, ya da ulusal veya alt ulusal tanmlamalara muhafazakr bir yaklamla indirgenmeyi (erdemli, kanunlara saygl vatanda) reddetmekle mmkn olabilir. Bu, tekilliin grup ya da kolektif kimliklerle kuatlabilecei ve bu yzden de bu tip kimliklerin tekillikten ncelikli dnlebileceini tekilliin ele geirilebileceini-- reddetmektir. Minriter (minoritarian) olu, daha ok, farkll aynya indirgeme giriimlerini reddederek, farklln bengi olumlanmas sreci olarak grlr. Bu, farkll kimlik ile/iinde snflandran, temsil edilen taraf asndan daha baka bir eylem istemeyen (Herkes farknda ki) ontolojik temsil sreleri ile zttr. Deleuze iin farklln reddini gerektiren ey, temsil edenle temsil edilen arasndaki bu temel pasifliktir. Bir ey temsil edilir, fakat bu tekillik deildir ve olamaz. Aynya indirgenmekten her zaman kurtulan ey, tekil olandr. Minriter olmak, temsile, snflandrmaya, bir kenara konmaya srt evirmek, temsilin mantn reddetmek ya da olumsuzlamaktr; fakat bu, kendisi aktif olan ve bu yzden de farklln kendisini meydana getiren bir reddetme durumudur.

Deleuze demek ister ki, tekil; kendisine empoze edilmek istenen her trl kolektif, grup, genetik, ya da verili kimlie kar durarak, reddetmek zerinden kendi tekilliini olumlar. Bu anlamda olumsuzlama hareketi, farkll, temsil terimleriyle dnldnde aynla kar olarak olumlayc durumdadr. Ben, yle deilim demek, bir olumsuzlamadr; fakat ayn zamanda da bu terimlerle bir olumlama biimidir. Bu, temsil iddias tarafndan kapsanma ihtimalini reddetmektir; ayn zamanda da tekilliin olumlanmasdr. te, bu noktada, bengi dnn (yeniden okumasnn) nemi ortaya kar: bu, farkll olumlayan oluun srecidir. Bu anlamda farkllk, sessiz ya da dilsiz olamaz; kendi hesabna konumaldr. Deleuze ve Guattarinin aklad gibi, evrensel bilin figr olarak minritere dnmeye otonomi denir (Deleuze, Guattari, 1988, s. 106). Farkllk, kendisini aktif bir biimde farkl olarak varsaymaldr. Bunda baarsz olursa, majriter kategoriler iinde, Aynnn pasif bir esi olarak yeniden snflandrlr ya da kodlanr. Bylece, Nietzschenin soylu kavramnn, yzeysel okunduunda dourabilecei elitist deerler bir yana, radikal amalar iin nasl kullanldn grebiliyoruz. Deleuzec bir okumada, Nietzschenin soylusu kendisini ounluktan farkllatrmay baarm olan znedir (Deleuze, 1994 s. 41-2). Soyluluk, ayrln vasfdr, ve ayr olabilmek iin kiinin bu anlamda, varolmay temsilci kategorilerle snflandrmaya alanlardan ayrma pathosu bulmas gerekir. Daha ak olmak gerekirse, buradaki ounluk figr, saysal anlamda deildir, Akl, saduyu, bizim sezgilerimiz; yi adna seslerin bastrld bir aygt olan empoze etmek ile ilgilidir. (Deleuze and Guattari 1988, s.291, 469-71). Deleuzee gre, soyluluu bulmak iin gereken ayrln pathosu, yeniden ykselen bir hiyerari biiminde tekilerden uzaklamay deil, farkll reddetmeye alandan uzaklamay ierir. Aristoi farkl olanlardr; hoi polloi ise farkll, tekillii, ontolojik biriciklii temsil kategorileriyle snflandranlardr belki de sadece ikiletirme sistemiyle kendi su ortaklklar yoluyla. Aristoi minrlerdir; te yandan, hna kucak aan ve kiilere zg zellikleri ve yaratcl, temsil edilebilecek bir aynla indirgeyenler de ounluktur Nietzschenin Ahlkn Soyktnde onaylad gibi. Bu anlamda, teki-olu olarak otonomi, aktif direniin bir biimi; kimliki politikalarla badatrld ekliyle bir baar ya da eylem deil, bir ka izgisidir. Farkllk iin bir dinlenme yeri yoktur; daha ok, yeni yurt klc mantklar, kodlar ve yeni temsil biimlerine direni zerinden farkll srekli vurgular ve tekrar vurgular. Ancak, farkllk, yine de ok tekil bir nitelik gibi grnr; ve bu sebeple de bir direni etii iinde ele alnmas en dorusudur (kii, dierleri tarafndan bizim iin yaratlan kimlikler iinde kapana kslmay reddetmelidir). Deleuzen Laclau gibi eletirmenlerinde eksik olan ey, temsilci stratejileri ve tasarlar daha iyi hale getirme hatta geniletme yetisine sahip bir temsil sonras poltikadr. Temsil eletirisi, eer yapabilirse, nasl tekilliin tesine, kolektife doru gider? Temsil sonras politikaya doru Ak olduu zere, normatiflik, burada epistemolojik deil, ontolojik yaklamlarla ele alnd. Yani eletiri, temsilin temelini: politik znenin aynln ve felsefi-politik ele geirme mekanizmalarnn onu temsil etme yetilerine sahip olmasn reddetmekten yola kmaldr. Eer, insanlarn onlara iddet gstermeden temsil edilebilecei konusunda srarl bir konumdan, temsilin her trl eyleminin, znenin dnmne bir snrlama olarak grld bir baka konuma hareket edersek, uzun zamandr uygulanan politik felsefenin balang noktas yeniden dnlmelidir. Yukarda belirttiimiz gibi, temsilci ilev, olduka ak bir biimde, dn ve dnyevi otoritenin kyle oluan politik otorite boluunu doldurmak zere bir ara olarak kullanld. Bu, bizi eski liberal dncenin sorunsalna gtrd: devlet vardr, nasl merulatrlr? Liberallere gre (ve aslnda liberal olmayanlara gre) yant, sonradan ynetenler tarafndan temsil edilecek benzerlemi bir kitle, yani Halk yaratmakt (Hobbes, 1997, s. 96-7; Mill, 1972, s.291; ayn zamanda bkz. Rawls, 1999, s.199-

200). Ancak, Deleuzec bir okumayla, Halk figr, pasif bir yn ya da ounluk, ulus ya da genler gibi saylamaz bir topluluktur. Bu demek oluyor ki, Halk, onu oluturan kiilerin gerek grlerine danlmadan, eylemleri hakl karmak iin retorik anlamda kullanlabilen kolektif znelerdir. Halkn istedii ey, halkn istedii ey deil, birinin halkn istedii ey olduunu dnd eydir. Halkn isteklerini temsil edenlerin istedikleri eydir. Deleuzee gre, aktif topluluklar, yani tekilliklerden oluan topluluklar, konumay reddeden pasif birey gruplarnn sabit metaforlar deil, kendi kendini yaplandran ve olumsal gruplardr. Byle bir Halk yoktur; sadece bir minriter okluk, ynlamam, deien, saylamaz olmayan bir topluluk vardr (Deleuze and Guattari 1988, s.471). okluun d yoktur, yasa koyucunun neye ihtiya, istek ve arzu duyulduunu bulmak iin okluun ihtiya, istek ve arzularna danmadan Kolektif olana yukardan bakabilecei bir nokta yoktur. O halde yasa koyucu, farklln egemen varsayld yerde, gereksiz bir figrdr. Tekiller iin konumak olmadndan, tekillie sayg duyma amac gdenler, konumak yerine dinlemelidir. Aslnda, tekilerin dinlemesini talep etmek, temsil sonras talep iin en mkemmel rnektir. Bildiini varsaymamak, tekiler iin konumamak, bu anlamda, temsil sonras bir durutur. kinci olarak, im edilen ey, temsil sonras meknda (przsz meknda), hibir eyin mecburen varolmaddr. Her ayarlama ya da yayma, klasik anlamda temsilci dnceyi ikinci plana koyan akn bir nerme, kurgusal olann nceden grd ezelden beri varolan bir kontrat, grev ya da zorunluluk zerinde yaplanmak yerine, okluun kendi bnyesine ikindir. Bu, ayarlamalarn, kolektifliin ortak yarar iin iliki iinde bulunduu yerlerde ortaya kmasnn imknsz olduu ya da ortaya kan ilikilerin ksa mrl ve baarszla mahkm olduu anlamna gelmez. Bu ilikilerin bal olduu koullarn, kolektifin kendisinin dnda ya da tesinde, mitsel, orijinal ya da balang niteliinde bir eylemde yatmad anlamna gelir. Daha nceki temalara geri dnersek, hi kimse tekil adna konuamaz ve bu nedenle de ayrm ses, biricik ve farkl olarak ve ounluun ya da aslnda temsil edilmeyi dileyen bir aznln paras olmadan- korunur. Bu tip bir gr, insan yapsnn olumsallndan kamak isteyen normatif dncenin aknln ve yurdlanmay deil, ikinlii ve yersizyurdsuzlamay temsil ettii iin, aka anti-sistemseldir. Bu gr, farklln temsil edilmedii, ama dier tekilliklerle birlikte kendi adna konuabildii iliki biimlerini yaratmak ve korumakla ilgilenir. Hkmdar ve tebaa, ynetici ve ynetilen, temsilci ve temsil edilen arasndaki dikey ilikileriyle devleti dncenin hiyerarilerinin yerine; dz, yatay ve ikin tarzda ilikiler meydana gelir. Deleuzen, bu tip ilikilerin naslndan ok; teorik, felsefi ve normatif terimlere uygunluklaryla ilgilendiini de not etmeli. Deleuzen politikasnn mevcut deerleri de belki bu yzden anlaml. Onn srar ettii sadece, dikeyliin, hiyerarinin ddr, ve bunlarn nasl gelitiirlebileceini dnmek temsil sonras ya da gebe dnce biimlerinin grevidir. Deleuzen, ta giymi anari ya da gebe yaylm oyunbaz ya da ironik olarak deil, yeni bir kelime daarc oluturmak, tekillikler arasndaki ilikileri dnmek adna abalar olarak okunmasn ieren zmlemesi, bu perspektiften kar (Deleuze, 1994, s.36). Kurululardan, yaptrmlardan, buyruklardan yoksun bir yerde, egemenlik ve ynetim, hiyerarik ya da engebeli alanda sabit varlklar arasndaki ilikiyi tanmlayan statik kavramlardan, akkan ve deiken olaslklara dnr. Sorgulanmlardr ve sorgulanabilir duruma dnmlerdir. Onlar, politik olan tanmlamazlar; imdi artk kesin olmayan, zor alglanabilir ve daima sreksiz klnan tm idareci kavramlar ve temsillerle birlikte, kendileri politik olann konusudur. Ta giymi anari Antonin Artauddan alnm ve Deleuzen farkllk zerine almalarnda srekli karmza kan bir kavram-, o halde, sanki Godwin, Proudhon ya da Kropotkin usulyle rm imdinin yerini alacak bir tr ideal noktaya ulaabilirmiiz gibi davranan bir tout court [safi] anari deildir. Deleuze ve Guattarinin A Thousand Plateausta aka syledii gibi, temsilin tesine gemekteki anahtar sorun, organizasyona kar anari sorunu deildir (Deleuze ve Guattari, 1998,

s.471). Daha ok, gerek ya da hayal ounluun istedikleri ya da ihtiya duyduklarn ifade etmekle ilgilenen uygulamalarn yerini almaktr. Aznlklarn, ounlukla yz yze gelmesi; zgnln, normla yzlemesi sorunsalnn zlmesiyle ilgilidir. Bu tartma balamnda daha net klnmas gereken ey, aznln bastrlm olsun olmasn, statik gruplar anlamna gelmediidir. Tam aksi, rnein, Iris Youngn oka tartlan, zel gruplarn farkl olarak algland ve bylece de zel bir temsil, mal ve servislere zel bir ulam yolu hak ettikleri farkllk politikalaryla, aznlk kavram, ounluklar aksiyomunu hepten zmler (Young, 1994). Saylabilir olmayan ynlar ortaya kar: birbiriyle iletiim iinde, krlan ve kendilerini yeni ve yaratc yollarla yeniden yaplandran belli belirsiz ve net olmayan kitleler. Baka bir deyile; Youngn nermesinin yneltildii, bastrlanlarn ve baskclarn, smrenlerin ve smrlenlerin, ounluklarn ve aznlklarn ilikilerini nceden varsayan bir kimlik politikasnn altn izen manta meydan okumakla kar karya geldik. Temsil sonras bir politika, ne kadar detaylandrlm ya da dikkatle izilmi olursa olsun, bir tekilliin, bir kimlie indirgenemeyeceine dair farkl bir mantn eriilebilir olmasndan balar. Kimlik; pasif, dierlerinin senin iin yaplandrd bir kavramken, tekillik ve farkllk; aktif, kiinin olutuu bir kavramdr. Tekillik ve farkllk temsil edilemezken ya da en azndan farklln kendisine iddet uygulamadan temsil edilemezken- kimlik, temsil edilebilir. Bu anlamda kimlik politikalar, bastrlan ya da marjinal grubun karlarn temsil etmekle yetkili olanlar tarafndan uygulanan bir zel rica biiminde pasif bir politika im eder. Kimlik politikalar, bu grle, hn (ressentiment) politikasdr; yani ounlua yetimek iin duyulan tepkisel bir arzudan trer. Bylelikle, ounluklarla aznlklar arasndaki kurucu uzlamaz kartln stesinden gelmek yerine onu yeniden olumlar. Tekillik ya da tek anlamllk (univocity) politikas tam tersine, aktiftir; hiyerarik ya da baskc olmayan ilikiler yaplandrmak iin tekil elementlerin ilikisinden yanadr. Basklar, kiinin adna deil, farkl tekilliklerin birlik, balant ve badama temelinde verdikleri sava zerinden alt edilir. Bu anlamda Deleuze ve Guattari, kiinin ilk nce tekile olmadan evvel zgrletirilmesi ya da kurtarlmasna kararl bir biimde kar kar. Deleuzede, tekillik, kolektif ya da kolektif olmayan bir eylem deildir; br trl tekil olan pasif ya da statik ilikilerin tuzana drecek egemen kodlar ve ounluku kategorilerden kimlik politikasnnkiler dahil- bir katr. teki olu, bireylerin kendilerini otonom tekillikler olarak yaplandrmak iin kullandkalr zgrletiren bir kapasite deildir: bizzat otonominin kendisini tanmlayan eydir. Yine, kiinin kendisini dierlerinden farkllatrmakta baarszl, tekilliin, kendisini beyan edemeyecei anlamna gelir. Farkl, tekil ve tek sesli olmak iin, olduumuz eye dnmemiz gerekir. Zapatizm ve temsil sonras Tm bunlar, tartlan konularla nasl badayor diye sorulabilir. zellikle Deleuze ve Guattarinin dile getirdii fikirler, Zapatismo ve Zapatistalarn bir paras olduu daha genel bir direni politikasn destekleyen fikirlerin haritasn bir an iin izdiklerini dnrsek- nasl izer? lk olarak, Zapatistalarn temsili politikalar bu ekilde reddetmedikleri net olarak alglanmaldr. Halen, yerlilerin isteklerinin, federal hkmet seviyesinde daha doru ve geerli ekilde temsil edilmesi iin, daha iyi bir temsil iin talepler duymak mmkn. Biraz da bu yzden, solcu radikaller, Zapatistalarn -Meksika politik sistemine uyum zerinden adaletsizlii dzeltmenin yollarn arayan reformist bir politikaya kar olarak- bir temsil sonras politikaya ballklarn sorguladlar. Fakat burada, bana gre, Zapatistann ne talep ettiiyle, politik bir hareket anlamnda ne yapt arasnda bir ayrm yapmak nemlidir. Talepler, birok nedenden kaynaklanr: kimi zaman hareketin ihtiyalar dorultusunda biimlenirler; rnein, atmalara katlmak, balantlar kurmak, ya da anahtar gruplarn ya da dman snflarn yabanclamasn nlemeye yardmc olabilecek mantkl nermeler ile hegemonik bir grup

oluturmak iin abalamak gibi gzlemlenmi gerekliliklerin dorultusunda biimlenirler. Uygulamalar, o grubun neye inandn gstermek asndan daha aklaycdrlar; bu sebepten tr de bu gruplarn orijinal bir alternatif sunmak asndan gvenilirliini tartabilmek iin daha salam bir zemin sunarlar. O halde, sz konusu uygulamalar neler? Birinci uygulama, bu yaznn giriinde bahsettiimiz iddiayla ilgili. Zapatistalar, sk sk yle anlsalar da, Chiapas blgesinde yaayan birok grup ve insan temsil ettikleri iddiasnda deiller. Zapatistalar, ya da EZLN (Zapatista Ulusal Bamszlk Ordusu/ Ejercito Zapatista de Liberacion Nacional), geleneksel bir tr rtbe hiyerarisiyle olumu, formal bir biimde yaplanm bir ordu. Orduyu demokratikletirme ya da yksek rtbelerin, daha alaktakilerden sorumlu klnmas adna hibir giriimin yaplmam olduu grnyor. Grup iinde, Orwellin Homage to Cataloniada (Katalonyaya Selam) spanya Savann anarist taburlarn anlatyla ne kavuan bir tarzda, hangi tavrn alnaca, stratejilerin nasl formle edilecei konusunda bir oylama sistemi bile yok. Zapatistalar, kendilerini daha ok, temsilci demokrasi prensibi zerine kurulmu yerel ve blgesel topluluklar olan, Clandestine Revolutionary Indigenous Committeese (CCRI, Gizli Devrimci Yerli Komitesi) kar sorumlu klyorlar. Bu birim ayn ekilde, Zapatistalarn, 1994te federal ordularn blgeden srlmesinden sonra kurulmasna ve korunmasna yardmc olduklar krk otonom komne kar sorumludur. te yandan, CCRIlar, yneten egemen gler ya da daimi olarak kalc birimler deildirler. Aslnda, sistemin zgn zelliklerinden biri de CCRIlarn kendilerinin birok topluluun grlerine bal olmalar. Bu, Marxn, delegelerin gelen her campaneroyu dinleme talebini desteklemeye varan Paris Komn modelinin de tesine geer. Bylece birok CCRI temsil eden delegelerden, yerel topluluklardan blgesel bnyelere gemeleri ve tekrar geri dnmeleri beklenir. nlenemez bir biimde, karar-alma sreci yava, hatta kimi durumlarda zahmetlidir. Yine de, etki; karar alma srecinin kendisinin hz ve yetkinlii arasnda normalde izilen oran sorgulayan, paylalan bir dayanma ve ortak sebep duygusu gibi grnyor. Net olarak aklanmas geren bir baka ey ise, Zapatista blgesinin krk adet komnnn, kendi kendilerini yneten, i-komnal olaylarn ve askeri stratejinin tartlmas iin bir araya gelen gruplar olduudur. Bu, bltenlerde yneten-ynetilen -yani gcn ok da fazla aadan yukarya doru hareket etmedii, yerlilerin kendilerinin gr ve dileklerine daima bal kalarak aayla birlikte kalmasolarak tanmlanan bir karar alma yapsna varr. Bir baka deile bu, bir Genel rade ya da kemiklemi bir kolektif tutum yaratmna odaklanmayan bir sretir. CCRIlarn gevek yapl, anarist doas iin sebeplerden biri, bir delege sistemi zerinde bile, temsilci yaplar retmenin imkanszlna dair algnn paylalmas. Zapatista bildirilerini okuyan bir kii, komnler, farkl etnik gruplar, dinler, farklln temsilci terimlere indirgenemeyeceini dndkleri her ey hakknda keskin bir farkndalk hissini hemen alglar. Bu yzden bildiriler, fakir ve bask gren (ii snf, bu balamda ok basit dururdu), kyller ya da birok farkl grup ya da rkn ad gibi bir kolektif zne ya da grup adna konumaz, tercih edilen tabir sadece Chiapas halklardr. Bu, Deleuze ve Guattarinin okluk (multiplicity) ya da Spinozann okluk (multitude) terimlerini kullann destekleyen fikirlerde yank bulur. Bir okluk (multitude), ounluk gibi saylamayan bir yna iaret etmez. O, Aydnlanmac gzde romantik forml Halk da dahil, kolektif kategorilerin zlmesidir. Bir okluk, ynlamamay tarif ettii iin, temsil edilemez. O, Deleuze ve Guattarinin szckleriyle, molar deil, molekler, pasif ynlarn statikliine kar olarak, birletirici bir dinamik imajn glendirme amacnda olan bir terimdir. Marcosun dikkatli zmlemesi, kendi blgesinde grd bu farkllk mantn benimser. Marcos der ki: Glnn dnyasnda, kendileri ve uaklar dnda kimseye yer yok. Bizim, olmasn istediimiz dnyada ise herkese yer var. Biz, iinde birok dnyann olduu bir dnya istiyoruz. Yaplandrdmz uluslarda, her topluluun ve dilin bulunduu, her admn atld, herkesin glmsedii, herkesin afak vaktini yaayabildii bir

dnya. (Marcos, 2001, s.80) Farklln kendisine bylesi bir duyarllk, Marcosun, rnek ya da ikonik bir Zapatista olarak zor konumunda yaptklarnn bir yansmas. Marcos, kimi zaman Zapatistalarn lideri olarak gsterilse de, gerek aslnda daha farkl. lk olarak, Zapatistalar, lider olmadklar, sadece yerli halkn dileklerine kar sorumlu, asi bir ordu olduklar konusunda srarclar. Onlar, CCRIlarn mzakerelerinden mesuller; dolaysyla da, ayaklanmann lideri deiller. kinci olarak, Marcos, EZLNnin lideri, hatta liderlerinden biri bile deil; sadece dier szcler gibi (Kumandan Esther, Fidelia, Tacho, vs.) bir szc. Ancak, soru, Marcosun atand pozisyon yznden geerliini koruyor. Aka grnyor ki, o, sadece Meksikadaki atmalarn yerel politikasnda deil, genel anlamda global anti-kapitalist hareket iinde de anahtar bir figr. Hareketin ismi en ok duyulan kiisi olarak, bir anlamda nasl temsilci olmaz? lgin bir ekilde, Marcos, zaten orada olan eyi gzler nne serip ona biraz ekleyerek, belki cmleleri kurmakta doal yetenei ve yaln folklr, direni diline evirmekte bir kabiliyetle, grd basklar iin bir ayna olduu konusunda srar eder. Alternatif olarak, o sadece kalabaln iinde bir yz, yani Marcos, Zapatismonun iin bir nom de plume (takma ad). Onun kim olduu, ne olduuna yani bir direnen olduuna- oranla daha az nem tar. Bir gazetecinin gerek Marcosun kim olduuna dair sorduu soruya verdii nl cevapta Marcos der ki: Marcos; San Franciscoda gay, Gney Amerikada bir siyah, Avrupada bir Asyal, San Isidroda bir Chicano(Meksikal-Amerikal), spanyada bir anarist, srailde bir Filistinli, San Cristobaln sokaklarnda bir yerli, Nezada bir ete yesi, kampste bir rock, Almanyada bir Yahudi, Savunma Bakanlnda bir ikyet memuru, politik bir partide bir feminist, Souk Sava sonras dnemde bir komnist () Baka bir deyile, Marcos, bu dnyada yaayan bir insan. Marcos, direnen ve Yeter! diyen btn ho grlmeyen, bask altnda, smrlen aznlktr. O halde Marcos, bir anlamda temsilci deil midir yoksul ve bask grenlerin temsilcisi? Onun bak asna gre, deil; ki bu bak as, Deleuze ve Guattarinin syleminde yank bulur. Fakir ve bask grenler, temsil edilebilecek bir ounluk ya da zel bir grup oluturmaz. Onlar, Guattarinin tabiriyle, bir saylabilir olmayan kitledir: baskn ounluun dnda olduklar iin, temsil edilebilirliin de dndadrlar. Fakat bunun en azndan kibirli bir sylem oluuna kar klabilir. Bir kii nasl olur da birok basky yaayabilir? Marcos gerekte bu gruplar hakknda ne biliyor ve ona, kendi konumama ve dinleme doktrinini uygulamadan, yle ya da byle, onlar adna konuabileceini dndren ey ne? Burada nemli olan ey, Marcosun bu jestinin, temsil etmekle ilgili deil, dayanmayla ilgili olmas. Onun aka ortaya koyduu zere, katld mcadeleler, br trl seslerini duyuramayacak olan aznlklarn daha byk glere kar, daha genel bir mcadelesi biiminde iliyor. Dikkatimizi ekmeyi istedii ey ise, Marcos mcadelelerinin kendine zg ya da dier insanlarn grdkleri basklarla ilintisi olmayan mcadeleler olmaddr. Hepsi, onun ktidar (ya da Neoliberalizm) dedii ey ile ondan muzdarip milyonlarca insan arasndaki mcadelenin rnekleridir. Bu, olumsuzlama iinde bir dayanmadr; fakat olumlu bir slupla yaplan bir olumsuzlama; Marcosun ounluktan kama srecindekiler arasnda olabileceini dnd trden. Burada, yine, Difference and Repetitiondan yanklar buluruz. Yaratc balar ve birlemelerin habercisi olan bir olumsuzlama. Deleuze, farkllk felsefesinin, temsilci dncenin gerekli ykmlarn sunduu iki yoldan bahseder; Farkll, bengi dn karakterize eden daimi bir devrim durumunda Farkll olumlamak iin tm dzenleri ve temsilleri alt st edebilecek yetiye sahip olan ve yaratc g adna konuan airin yolu; ve varolan tarihi dzeni koruyup srdrmek ya da dnyada zaten kendi temsil biimlerini ortaya karan tarihi bir dzen oluturmak iin, her eyin zerinde, farkl olan inkr etmekle ilgilenen politikacnn yolu. (Deleuze, 1994, s.53)

Deleuzen airi, bu pasajda tabii ki Nietzschedir; fakat Marcos, yaratcl iinde, hareket iinde kendi roln nasl grd balamnda, olumlayc bir erk modelini onaylar gibi grnr. Marcos, bir politikac deil, kendini tarifine baklrsa, bir airdir. O, farkll inkr etmez; aznlklarn ve topluluklarn, politikaclara (kendi adlarna konuanlara, ki bu durumda sadece politikaclara deil, zgrletirmeye ya da bamszlatrmaya altklar insanlarn istek ve ihtiyalarn daha iyi anladklarn dnen o nclere de) kar verdikleri eitli fakat eit derecedeki mcadeleleri iinde, farklln yaratc gcn ortaya karmann yolunu arar. Maskeyle altndan gelinen anonimlik, bylelikle sadece pratik deil, ayn zamanda da semboliktir. O, imdi temsil edilmeyenleri temsil eder: -saysal balamda geni ounluk olan- yz-olmayan, sesi-olmayan aznlklar. Zapatistaln sosyo-politik ideolojisi daha genel bir erevede dnldnde, kesin olan ey, onlarn kendilerini dnyann hatta Chiapasllarn nasl dnmesi gerektiine dair bir vizyona ya da fikre adamaktaki isteksizlikleridir. Bu, yine, Zapatistalarda geerli bir kar-imparatorluk yaplandrmaya dair bir abann ncln grmek isteyen insanlar iin rahatsz edici bir durumdur (Hardt ve Negri, 2000). O halde, u sorulur; insanlar dnyann imdiki haline kar bir araya toplamak iin, dnyann nasl olmas gerektiine dair bir fikir olmas gerek deil midir? Yine, aleyhine direni fikri ancak, lehine direni in -bu rnekte, Zapatista hareketinde hem ak hem de alttan alta meydan okunan farkl bir politik sistem ya da mekn iin- kart anlamls olarak grldnde bir mn kazanr. Marcosun srar ettii gibi: Zapatistalk, bir ideoloji deildir, bir doktrin tarafndan satn alnamaz. Obir sezgidir. yle ak ve esnektir ki her yerde gerekten varolabilir. Zapatistalk, u soruyu sorar: Beni dlayan nedir? Beni izole etmi olan nedir? Yant her yerde farkldr. Zapatistalk, sadece soruyu sorar ve yantn oul olmasn, yantn kapsayc olmasn art koar (Marcos, 2001, s.440) Zapatistaln ne olduunu deerlendirmek adna, bildiriler, henz yaratlmam bir eyin oluturulmasn olumsuzlama tavr iinde ileyen bir siyasi g fikrini ortaya koyar. Bu anlamda Zapatistalar, direkt olarak, geleneksel devrimci hareketlerin darbeci retoriine uygun biimde, bekleyen bir devlet ya da sistem fikrinden kanrlar. Sk sk ifade edildii gibi, Zapatistalar hlen, oluumlarna yol aan en nemli konu olan toprak sorununa bir yant oluturmadlar. Zapatistalk, bu konuda ve geen iki yzyl boyunca solcu radikalleri dndren, onlar zor zamanlarda besleyen, onlarn hakl, geri kalan herkesin ise yanl olduuna onlar ikna eden her ey zerine suskundur. Fakat suskunluk, pozitif yollarla anlatyor. Daha nce de bahsettiimiz gibi, bu, konumamay, dinlemeyi, Marcosun tabiriyle, duyduu eyin yanks olmay tercih eden bir siyasi g. Marcosa gre bu: tekinin varln alglayan ve ona g kullanmayan ya da onu susturmayan bir yank. Kendi yerinde duran ve kendi sesiyle konuan; yine de tekinin sesiyle konuabilen bir yank. Kendi sesini reten; ancak kendisini, tekinin sesine de aan bir yank. Kendisini, teki seslerde dntren ve yenileyen () bir yank. ktidarn sarlnn nnde, kendisini birok sese, bir ses ana, dntrp, kendisi iin konumay, kendisini tek ve bir sr olarak alglamay, dinlemek ve dinlenmek arzusunun eit olduunu aklamay, kendisini oluturan ses seviyeleri ve tonlar asndan eitlilik sahibi olarak grmeyi tercih eden bir yank. (Marcos, 2001, s.114)

Marcosa gre bu, farkl bir tr politik pratiktir. Bu, Halka verilebilecek ncelikli dorular, renilecek ya da aklanacak bir doktrin olmad, sadece yaanan deneyim olduu konusunda srarc bir pratiktir. Zapatismo; seslerin duyulmasn engelleyen politik partilerce, ideolojilerce ya da dier bildik aralar ve stratejilerce olsun, insanlarn, temsil edilmeye kar olarak, varolabildii aralarla ilgilenen bir siyasi gtr. Marcosa gre, kavgasn verdikleri ey, iinde tm dnyalarn varolabildii bir dnyadr. Benzer bir biimde, The Second Declaration from the Lacandon Jungleda (Lacandon Ormanndan kinci Bildiri) Marcos (Zapatistalar szcs olarak) unu syler: biz, yeni bir dnya teklif etmiyoruz, yeni bir dnyadan nce gelen bir ey istiyoruz; yeni Meksikaya bakan kk bir oda istiyoruz. Bu anlamda, bu devrim, yeni bir snfn oluumuyla, bir snfn ayrmyla, ya da iktidara sahip bir grupla sonlanmayacak. Bu devrim, politik mcadele iin zgr ve demokratik bir meknda sonlanacak (Marcos, 2001, s.46). Onlarn kavgas, dier dnya grlerinin gerek anlamda varolabilmesi iin bir kavga. Bu tabii ki, bu tip alanlarn neler gerektirdii ile, parti aralarnn, Meksikann politik sisteminin nn tkayan iirilmi ve antika temsil yaplarnn yok edilmesi ile belirlenir; fakat nemli olan nokta, bu tip yaplarn, gerek bir politik srecin oluabilmesi iin bir temel olarak anlmas. Geriye kalan ey, son bir adalet, eitlik ve demokrasi deerlendirmesi. Baka bir tabirle, Zapatistal; ulusal zgrlk iin verilen geleneksel mcadelelrle, zellikle de, Trokinin bir zamanlar ak ak syledii gibi omlet yapmak iin yumurtalar krmaya hazr bir yararclk zerine kurulmu ve smsk rlm, disiplinli hiyerarilere sahip komnist mcadelelerle karlatrn. Tam tersi Zapatistalkta, tm yumurtalarn deerli olduu konusunda srarc bir duyarllk buluruz. Temsile kar bu kavgay oluturan ey, tm seslerin muzdarip konumda olduu tarihi ya da tasarlanm bir kadere uygun davranmak iin duyulan bir arzu deil, tekil sese verilen bir deer ve saygdr. Sonu Bu mantkla, bu kavga, fazlasyla Deleuzecdr ve Deleuze, Zapatistac bir dnrdr. Yani, temsil sonras bir politika biimi aray (Laclaunun srar ettii gibi) nihilistlik olarak ya da aristokratik teki okun karsna nlenemez biimde koyan bir aray olarak okunamaz. Ya da, eer okunabilirse, Deleuzen bengi dn okumas gibi, varolmak ve farklln devaml olumland bir nihilizmdir. Farklln kendisinin, tekil sesin, ve o seslerin duyulabilecei yerlerin olasl ve gerekliliinin olumlanmasdr. Deleuzen terimleriyle bu, temsilci sistemlerin eritli alanna kar, przsz bir alan olurdu. Bu, kombinasyon ve yeniden kombinasyonun, farkllatrlm, tekil arzularyla uyumludur; kimlii tanmlayan sabit ve bildik rollerin, hiyerarinin kapsayc alan ile deil. Zapatistalk sz konusu olduunda, bu, tm dnyalarn varolabildii ve ne olacana karar verenin yerli halklarn kombinasyonu ve yeniden kombinasyonu olduu bir alandr. Zapatistalarn yaadklar, temsil politikalarnn dnda ya da tesinde dnmenin mmkn olduunu gsterir; temsil konular, kendi uygulamalar ve felsefelerinde yeniden zmlenmek zere kalsa da. Bununla balantl olarak, Marcosun rnein, her gn sanki Chiapas halk iin bir temsil sonras temsilcisi gibi varolma talebiyle boumasndan, bir anda szc, fakat ayn zamanda da grdklerini yanstan bir ayna oluundan bahsedebiliriz. Ayn zamanda, bu temsil sonras deneyimine hizmet eden ve onu koruyan ilikilerin aikr hassaslndan da bahsedebiliriz: EZLN ve CCRI, CCRI ve otonom blgeler, sradan insanlar ve Marcos gibi, duyduklarn yanklamaya alan birok temsilci (olmayan) arasndaki ilikiler. Sz konusu olan politikann temsil sonras tarafnn dnmc doasna da vurgu yapabiliriz; Deleuzee de zt bir biimde, Zapatistalarn Deleuzen istedii gibi ynetilen meknlara son verilmesini deil, zgr ve demokratik bir mekn istediine de dikkati ekmeliyiz. Zapatista deneyiminin temsil ettii ey, yine de Deleuzen kulland biimiyle, kesin olarak ikin bir

politikadr. Yani, Zapatistalar, uygulanan otonomiyi, benliin ya da kolektif glenmenin akn, sanal, ya da dzgn olann alglanmasnda dile getirilene zt olarak, gerek klma giriiminde bulunuyorlar. Topluluu iletmek iin kullanma konulan tarihi mitler, gnmze kadar geerliliini korumu normlar, deerler ve ilgiler yok. kinliin bir baka filozofu Wittgenstein anmak gerekirse, hibir ey sakl deil, her ey, gzlemlenmek zere ak. te bu, temsil edilmeyi reddetmekle toplumsal ve kolektif yaamn merkezine zel gruplar deil, tekil olan koymay amalayan bir politikadr. Bu, Zapatistalarn yaadklarnn gsterdii gibi, zorluklar ve gerilimlerle dolu, talepkr bir politikadr. Bu, ayn zamanda, birok demokratik yapy destekleyen dzen ve otorite fikirlerinin derin bir biimde yceltildii trde bir temelde deil, olumsal ve yaratc ilikiler telinde yaplandrlan trde, hassas bir uygulamadr. Fakat bu, sadece Meksikada deil, kiinin bakmay umursad her yerde g kazanan bir duyguya sadk kalan bir politikadr. Bu, basit ama kesin olarak temsil sonras bir nermeden balar: Kendi Hesabna Konu. Kaynaka Ansell-Pearson (1999) Germinal Life: The Difference and Repetition of Deleuze. London: Routledge. Collier, G. A. (1999) Basta!: Land and the Zapatista Rebellion in Chiapas. London: Food First Books. Connolly, W. (1996) The Ethos of Pluralization. Minnesota: University of Minnesota Press. Deleuze, G. (1983) Nietzsche and Philosophy. Trans. H. Tomlinson. London: Continuum. Deleuze, G. (1994) Difference and Repetition. Trans. P. Patton. London: Continuum. Deleuze G. and Guattari F. (1983) Anti-Oedipus: Capitalism and Schizophrenia vol. 1. Trans. B Massumi. London: Athlone. Deleuze G. and Guattari F. (1988) A Thousand Plateaus: Capitalism and Schizophrenia vol. 2. Trans. B. Massumi. London: Athlone Deleuze, G. (2001) Empiricism and Subjectivity. Trans. C. V. Boundas. New York: Columbia University Press. Donaldson, I. (2002) Hierarchy and Ontological Dualism: Rethinking Gilles Deleuzes Nietzsche for Political Philosophy, History of Political Thought, vol. XXII, pp. 654-69. Goodchild, Phillip (1996) Deleuze and Guattari: An Introduction to the Politics of Desire. London: Sage. Hardt, M. and Negri, A. (2000) Empire. Harvard, Mass.: Harvard University Press. Hobbes, T.(1997) Leviathan. Edited by R. E. Flathman and D Johnston. New York: Norton. Holloway J. and Pelaez P. (1998) Zapatista! Reinventing Revolution in Mexico. London: Pluto. Irigaray, L. (1985) This Sex Which Is Not One. Trans. C. Porter and C. Burke. Cornell: Cornell University Press. Irish Mexico Group (2001) Chiapas Revealed. http://flag.blackened.net/revolt/mexico/pdf/revealed1.html Kymlicka, W. (1995) Multicultural Citizenship: A Liberal Theory of Minority Rights. Oxford: Oxford University Press.

Laclau, E. (1996) Emancipation(s). London: Verso. Marcos, Subcomandante Insurgente (2001) Our Word is Our Weapon: Selected Writings. Edited by Juana Ponce de Len. London: Serpents Tail. Mill, J. S. (1972) Considerations on Representative Government in J. S. Mill, Three Essays. Oxford: Oxford University Press. Olkowski, D. (1999) Gilles Deleuze and the Ruin of Representation. London: University of California Press. Patton, P. (2000) Deleuze and the Political. London: Routledge. Phillips, A. Dealing with Difference; A Politics of Ideas or a Politics of Presence, Constellations, 1:1 1994, pp. 74-91. Rawls, J. (1999) A Theory of Justice. Revised Edition. Oxford: Oxford University Press. Williams, A. (2003) Gilles Deleuzes Difference and Repetition: A Critical Introduction and Guide. Edinburgh: Edinburgh University Press. Young, I. M. (1994) Justice and the Politics of Difference. Princeton NJ: Princeton University Press. Trkede Zapatistalarla ilgili Kitaplar syanc Komutan Marcos, Ya Basta! Zapatist Ulusal Kurtulu Ordusu, ev. Pnar Selek, Belge Yaynlar, 1996 Fikret bakaya, Temel Demirer, Sibel zbudun, Dnyann Balkonundaki syanclar: Zapatistalar, YDD, Enternasyonalizm, stanbul, 1996 Danielle Mitterand, Marcos Dyay Selamlyor / Hepimiz Kardeiz, ev., Chivi Yazlar Yaynclk, Sibel zbudun, Eduardo Galeano, Temel Demirer, zgr Orhangazi, Harry Cleav Gossen, Gustavo Esteva, Andres Oppenheimer, Sheila Wilmot, Jean Beer, Jens Winter, Horst Kurnitzky, Eric Toussaint, Michael Mccoughan, Jean Armstrong, Subcommandante Marcos, Mayalarn Dn, Anahtar Kitaplar, 1998 Metin Yein, Marcosla On Gn, Su Yaynlar stanbul, 2000 Subcomandante Marcos, Koca Antoniodan ykler, ev. lker znl, Anahtar Kitaplar Yaynlar, 2001 Ignacio Ramonet, Marcos/Onurlu syankar, ev. Kerem Eksen, Sel Yaynclk, stanbul, 2001 Subcommandante Marcos, Zapatista Hikayeleri, ev. M. Dalay, Agora Yaynlar, stanbul, 2003

You might also like