You are on page 1of 28

ZfWT Zeitschrift für die Welt der Türken

Journal of World of Turks

-(x)g / -(x)ġ EKİNİN TARİHÎ GELİŞİMİ VE KUZEY (KIPÇAK) GRUBU


TÜRK LEHÇELERİNDEKİ DURUMU

THE HISTORICAL EVOLUTION OF -(x)g / -(x)ġ SUFFIX AND ITS


STATUS IN NORTHERN (KIPÇAK) GROUP OF TURKISH DIALECTS

Özkan AYDOĞDU∗

Özet:
-(x)v,-(x)w,-U,-UU/-OO; Kuzey (Kıpçak) grubu Türk lehçelerinde mastar (isim-fiil)
eki olarak kullanılmaktadır. Bunlar, Eski Türkçe döneminden itibaren kullanılmış olan -
(x)g/-(x)ġ ekinin fonetik değişime uğramış şekilleridir. Bu çalışmada, -(x)g/-(x)ġ ekinin
Türkçenin tarihî dönemleri ile günümüz Kuzey (Kıpçak) grubu Türk lehçelerindeki
kullanılışı ve uğradığı fonetik değişimler örneklerle gösterilerek genel bir değerlendirme
yapılmaya çalışılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Türkçe, Mastar (isim-fiil) eki, Türkçenin tarihî dönemleri,
Kuzey (Kıpçak) grubu Türk lehçeleri.

91
Abstract:
-(x)v,-(x)w,-U,-UU/-OO suffixes are used as the infinitive (deverbal noun) suffix in
the Northern (Kıpçak) group of Turkish dialects. These are the structures of -(x)g/-(x)ġ
suffix turned to phonetic variation which has been used since Old Turkish period. In this
study, it is investigated to explain the way of using of the -(x)g/-(x)ġ suffix in the historical
periods of Turkish language and Northern (Kıpçak) Group of Turkish dialects and its
phonetic variation, that is experienced, by defining with some of examples.
Key words: Turkish, infinitive (deverbal noun) suffix, historical periods of Turkish,
Northern (Kıpçak) group of Turkish dialects.

Giriş:
-(x)v,-(x)w,-U,-UU/-OO ekleri, Kuzey (Kıpçak) grubu Türk lehçelerinde
mastar (isim-fiil) yapmak için kullanılmaktadır. Bu eklerin ortak özelliği, Eski
Türkçe döneminden itibaren kullanılmış olan -(x)g/-(x)ġ ekinin fonetik değişimle
meydana gelmiş şekilleri olmalarıdır. Türkçenin tarihî dönemlerinde daha çok
fiilden isim türetmek için kullanılan -(x)g/-(x)ġ, Uygur Türkçesi ve Karahanlı
Türkçesi dönemlerinde mastar (isim-fiil) yapma işleviyle karşımıza çıkmaktadır.


Arş. Gör., Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi Bölümü - Sivas
ozkanaydogdu@mynet.com

ZfWT Vol. 1, No. 2 (2009)


Özkan Aydoğdu
-(x)g / -(x)ġ Ekinin Tarihî Gelişimi ve Kuzey (Kıpçak) Grubu Türk Lehçelerindeki Durumu
The Historical Evolution of -(x)g / -(x)ġ Suffix and Its Status in Northern (Kıpçak) Group of Turkish Dialects

Ekin fonetik değişime uğrayarak günümüz Kuzey (Kıpçak) grubu Türk


lehçelerinde de mastar (isim-fiil) işleviyle kullanılması dikkatimizi çekmiştir.
Buradan hareketle önce tarihî dönemlerde olmak üzere, Kuzey (Kıpçak)
grubu Türk lehçelerinde ekin işlevi ve fonetik farklılıkları, ilgili kaynaklardaki
bilgiler taranmak suretiyle ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bu yapılırken de kelime
düzeyinde örnekler vermekle yetinilmeyip söz dizimi içerisindeki kullanılışları da
tespit edilmeye çalışılmıştır. Bunun için de söz konusu dönem ve lehçelerle ilgili
çeşitli metinler taranmıştır. Ek, mastar (isim-fiil) haricinde fiilden kalıcı isimler de
türettiği için bu tür kullanılışlar örneklerle gösterilmiştir. Sonuç kısmında ise genel
bir değerlendirme yapılmaya çalışılmıştır.
Çalışmamızın inceleme kısmına geçmeden önce mastar (isim-fiil) ile ilgili dil
bilgisi çalışmalarında yer alan bilgilerin toplu bir şekilde ortaya konmasının faydalı
olacağı görüşündeyiz.
Mastar (İsim-fiil): Türkçede mastar terimi; fiilin bildirdiği iş, oluş, hareket
veya durumu adlandıran kelimeler için kullanılmaktadır. Bu terim için dil bilgisi
kitaplarında bir ortaklık söz konusu değildir. Terim ile ilgili farklı kitaplarda şu
ifadeler geçmektedir:
Haydar Ediskun, mastar yerine isim-fiil1; Tahsin Banguoğlu ve Zeynep
Korkmaz, adfiil2; Tahir Nejat Gencan, ad-eylem3; Mehmet Hengirmen ve N.
Atabay vd. eylemlik4; Ahmet Buran ve Ercan Alkaya ise hareket ismi5 terimlerini
92
tercih etmektedirler.
Muharrem Ergin, mastar yerine “fiil ismi” terimini kullanmaktadır. Ona göre
-mAk eki almış kelimeler, fiilden yapılmış isimlerdir. Bu yüzden kitabında isim-
fiillere de yer vermemiştir.6 Kemal Eraslan ise isim-fiil terimi ile sıfat-fiil ve zarf-
fiilleri kastetmektedir. Mastar ekleri için kitabında o da “fiil ismi” terimini tercih
etmektedir7.
Dil bilgisi kitaplarında mastarlar şu şekilde tanımlanmıştır: Zeynep Korkmaz,
“Ad-fiil, fiil kök ve gövdelerinin karşıladıkları oluş, kılış ve durumları; şahıs ve
zamana bağlı olmadan gösteren fiil adlarıdır. Daha açık bir anlatımla bunlar,
fiildeki oluş, kılış ve durumların adlarını bildirirler. Fiilleri, ad-fiil (mastar) ekleri
getirerek adlandırırız.”8 şeklinde açıklamaktadır. Fuat Bozkurt,“Eylemin belirttiği
oluşu gösteren ad özellikli sözcüklerdir. Bir oluş ya da kılışın adı; daha doğrusu

1
Haydar Ediskun, Türk Dilbilgisi, Remzi Kitapevi yay., İstanbul 1988, s. 247.
2
Tahsin Banguoğlu, Türkçenin Grameri, TDK yay., Ankara 2004., s. 420 ; Zeynep Korkmaz, Türkiye
Türkçesi Grameri (Şekil Bilgisi), TDK yay., Ankara 2003, s. 864.
3
Tahir Nejat Gencan, Dilbilgisi, TDK yay., İstanbul 1971, s. 312.
4
Mehmet Hengirmen, Türkçe Dilbilgisi, Engin Yayınevi yay., Ankara 2002, s. 249 ; N. Atabay, İ. Kutluk, S.
Özel, Sözcük Türleri, TDK yay., Ankara 1983, s. 263.
5
Ahmet Buran ve Ercan Alkaya, Çağdaş Türk Lehçeleri, Akçağ yay., Ankara 2007.
6
Muharrem Ergin, Türk Dilbilgisi, Bayrak Basım/Yayım/Dağıtım yay., İstanbul 2003, s. 176.
7
Kemal Eraslan, Eski Türkçe’de İsim-Fiiller, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi yay., İst., 1980.
8
Korkmaz, age., s. 864.

ZfWT Vol. 1, No. 2 (2009)


ZfWT Zeitschrift für die Welt der Türken
Journal of World of Turks

adlaşmış biçimidir. Eylemliğe adeylem de denir.”9 demektedir. Tahsin Banguoğlu,


“Adfiil, fiilin ad şekli, yani bir kılış, bir durum veya oluşun adıdır. Bunun için
fiilleri adfiilerden biri ile anarız. Adfiilin bu çeşidine mastar adını veririz.”10
açıklamasına yer vermektedir. Mehmet Hengirmen “Eylemlerin adını bildiren,
tümleç olan ve ad gibi kullanılan sözcüklere eylemlik (mastar) denir.”11 şeklinde
tarif etmektedir. Tahir Nejat Gencan, “Hem ad hem de eylem görevinde bulunan
sözcüğe ad-eylem denir”12 tanımını kullanmaktadır. Haydar Ediskun, “İsim-fiiller,
bir yandan bir eylem adı oldukları için isim, öbür yandan da özne, nesne, tümleç
aldıkları için fiil olan kelimelerdir. İsim-fiile mastar da denir.”13 şeklinde
açıklamaktadır. N. Atabay vd. ise, “Eylemlerin belli eklerle oluşarak ad görevinde
kullanılan biçimlerine eylemlik diyoruz.”14 şeklinde tanımlamaktadırlar.
Saadet Çağatay, “Eski Osmanlıcada Fiil Müştakları” adlı makalesinde,
fiilimsilerin Osmanlı Türkçesi ve Uygur Türkçesindeki kullanılışı arasındaki
ortaklıkları ele almaktadır. Mastarlar konusunu ele alırken de sadece -mAk ekiyle
ilgili bilgiler vermektedir. Makalesinde; mastarların isim olduklarını, isim gibi
kullanıldıklarını, iyelik eklerini aldıklarını, edatlarla birlikte kullanıldıklarını,
genellikle çokluk eki almadıklarını ve bütün isimler gibi zamana bağlı
olmadıklarını ifade etmektedir. İsimlere ait bu özelliklerinin yanısıra, fiiller gibi
olumsuzları ve bilinmeyenlerinin yapılabildiğini, cümlede yüklem olarak
kullanıldıklarını belirtmektedir. Çağaytay, -mAk mastarının, zamana bağlı olmadığı
için fiilin genel anlamını ifade ettiğini belirtiyor. Makalenin devamında zikrettiği
bu kullanılışları, maddeler hâlinde örneklerle ortaya koymakta ve Uygur 93
Türkçesindeki benzer kullanışlara da yer vermektedir15.
Mastarlar; isim-fiil, ad-fiil, ad-eylem adlarından da anlaşılacağı üzere bir
yönüyle isim, diğer yönüyle fiil özelliği gösteren kelimelerdir. Mastarlar; fiilin
bildirdiği iş, oluş, hareket veya durumu, yeni bir anlam katmadan adlandırdıkları,
ayrıca olumsuzları yapılabildiği ve çatı eklerini alabildikleri için fiil özelliği
taşımaktadırlar: söylemek, söylememek, söylenmek; bilme, bilmeme, bilinme; görüş,
görmeyiş, görülüş gibi.
Mastar eki almış fiil, şahıs ve zaman kavramı taşımadığı yani fiil çekimine
girmediği için, ayrıca cümlede özne, nesne, dolaylı tümleç, zarf ve ek-fiil
getirilerek yüklem olarak kullanılabildiği için de isim özelliği göstermektedir:
En güzel duygu sevmektir. (Yüklem)
Yazmak, soylu bir iştir. (Özne)
Öğretmen, çocuğa susmasını söyledi. (Nesne)

9
Fuat Bozkurt, Türkiye Türkçesi, Cem Yayınevi yay., İstanbul 1995, s. 355.
10
Banguoğlu, age., s. 420.
11
Hengirmen, age., s. 249.
12
Gencan, age., s. 313.
13
Ediskun, age., s. 247.
14
Atabay vd., age., s. 263.
15
Saadet Çağatay, “Eski Osmanlıcada Fiil Müştakları”, Türk Lehçeleri Üzerine Denemeler, Dil ve Tarih-
Coğrafya Fakültesi yay., Ankara 1978, s. 191-206.

ZfWT Vol. 1, No. 2 (2009)


Özkan Aydoğdu
-(x)g / -(x)ġ Ekinin Tarihî Gelişimi ve Kuzey (Kıpçak) Grubu Türk Lehçelerindeki Durumu
The Historical Evolution of -(x)g / -(x)ġ Suffix and Its Status in Northern (Kıpçak) Group of Turkish Dialects

Boş boş gezmekten bıkmadın mı? (Dolaylı Tümleç)


Dönüşte beni de alın. (Zarf)
Mastarlar, isim hâl eklerini, iyelik eklerini ve çokluk ekini alabilirler. İsim
tamlamalarında tamlayan ve tamlanan olabilirler. Sadece -mAk’lı mastarlar,
belirtili isim tamlamalarında tamlanan olmazlar: Oynamaktan, gelmekte, gelmeyi,
gülüşe, gelmemiz, dönüşünüz, inanışlar, unutmalar, gelmek arzusu, unutma
endişesi, anlayışın gücü, ay tutulması, gece görüşü gibi.

1. Türkçenin Tarihî Dönemlerinde -(x)g / -(x)ġ Eki


1. 1. Köktürkçe Döneminde -(x)g / -(x)ġ Eki
Talat Tekin, -(x)g ekinin eylem sonucunu bildiren isimler türettiğini
belirterek şu örnekleri vermektedir: bilig “bilgi” < bil- ; bitig “yazı” < biti- ;
bolug “varlık” < bol- ; isig “aziz, sevgili” < *isi- ; erig “kolayca erişilen” < *ēr-
; kapıg “kapı” < *kap- ; kışlag “kışı geçirecek yer” < kışla- ; küräg “kaçak” <
kürä- ; ölüg “ölü” < öl- ; ötüg “rica, maruzat” < *öt- ; süçig “tatlı” < *sǖçi- ;
süŋüg “mızrak” < süŋ- ; tirig “diri, canlı; hayat” < tįr- ; tug “engel, mânia” < tu-
; yaylag “yazı geçirecek yer” < yayla-16.
Köktürkçe döneminde -(x)g/-(x)ġ eki, fiillerden kalıcı isimler türetmek için
kullanılmıştır.
94
1.1.1. Kullanılışı
1.1.1.1. Kalıcı İsim Olarak Kullanılışı: Bu bitig bitigme adısı Yolluġ Tigin.
(OA/K, Güney-13) ; … biligsiz ķaġan olurmış erinç… (OA/K, Doğu-5); … ķutum
bar üçün ülügüm bar üçün ölteçi budunuġ tirgürü igittim. (OA/K, Doğu-29) ; …
ölügi yurtda yolda yatu ķaldaçı ertigiz. (OA/K, Kuzey-9) ; Körüg sabı antaġ.
(OA/T I, Güney-2) ; İrtiş öküzüg keçigsiz keçdimiz. (OA/T I, Kuzey-11).

1. 2. Uygur Türkçesi Döneminde -(x)g / -(x)ġ Eki


A. von Gabain -(x)g/-(x)ġ ekinin, yapılan işin sonucunda ortaya çıkan şey,
aktif isim yaptığını ifade ederek ve şu örnekleri vermektedir: tapıġ ‘hürmet, hizmet,
huzur’(tap- “tapmak ; ötüg ‘ibadet, rica’ (öt- “rica etmek, ibadet etmek” ; ät’öz
koduġ ‘ölü’ (kod- “koymak”) ; sürüg ‘sürü’ (sür- “sürmek, birlikte götürmek”) ;
bilig ‘bilgi, malumat, hassa’ (bil- “bilmek”) ; ög ‘akıl’ (ö- “düşünmek”)17.
Uygur Türkçesi döneminde -(x)g/-(x)ġ eki, mastar (isim-fiil) eki olarak
kullanılmaya başlanmıştır. Ayrıca fiillerden kalıcı isimler de türetmiştir.

16
Talat Tekin, Orhon Türkçesi Grameri, Sanat Kitabevi yay., İstanbul 2003, s. 89.
17
A. von Gabain, Eski Türkçenin Grameri, (Çev. Mehmet Akalın), TDK yay., Ankara 2003, s. 51.

ZfWT Vol. 1, No. 2 (2009)


ZfWT Zeitschrift für die Welt der Türken
Journal of World of Turks

1.2.1. Kullanılışı
1.2.1.1. Özne Olarak Kullanılışı: … alķu akıġlar anda iyin üklimez üçün.
(akıġ: akma, akış) (Üİ, 101b-11).
1.2.1.2. Dolaylı Tümleç Olarak Kullanılışı: … satıgķa yulugķa
barsar bay bolur.(satıg: satma, yulug: alma) (İKP, 14-1).
1.2.1.3. Nesne Olarak Kullanılışı: … bo baħşınıng abipiray alıġı yangluķ
erür. (alıġ: alma, alış) (Üİ, 113b-8) ; yam-a-raça körügin buśdaçı erür. (körüg:
görme, görüş) (ETŞ, s. 122-43) ; tolpı tüz-ün ıduķ-nuŋ yorıġ-ın arıtıp (yorıġ: gidiş,
yürüyüş) (ETŞ, s. 166-33).
1.2.1.4. İsim Tamlaması Olarak Kullanılışı: … bo baħşınıng abipiray alıġı
yangluķ erür. (alıġ: alma, alış) (Üİ, 113b-8) ; yam-a-raça körügin buśdaçı erür.
(körüg: görme, görüş) (ETŞ, s. 122-43) ; tolpı tüz-ün ıduķ-nuŋ yorıġ-ın arıtıp
(yorıġ: gidiş, yürüyüş, usul) (ETŞ, s. 166-33).
1.2.1.5. Kalıcı İsim Olarak Kullanılışı: … sen bilgeli ķayu aytıġıngnıng
uçın kıđıġın (aytıġ: soru) (Üİ, 104a-8) ; … ķaltı alķu ķoşuġlar ulatı… (ķoşuġ: bağ)
(Üİ, 124a-5) ; kök ķalıķnıng yörügi birle. (yörüg: açıklama, izah, yorum) (Üİ,
104b-14) ; … tıdıgsız berdi. (tıdıg: engel) (İKP, 8-6) ; … sebig yeme şeşilür.
(sebig: seven, sevgili) (İKP, 78-5) ; … bir nom bitig bititelim. (bitig: kitap) (MS, 1-
17) ; taķı yime bir bilge biligin kurtulmuş. (bilig: bilgi, hikmet) (MS, 2-35) ; bulıd-
layu tapıġ öz-e tapınurmen (tapıġ: kulluk, ibadet) (ETŞ, s. 150-8) ; ig aġrıġ kitdi 95
(aġrıġ: ağrı) (ETŞ, s. 282-9).

1. 3. Karahanlı Türkçesi Döneminde -(x)g/-(x)ġ Eki


Necmettin Hacıeminoğlu, -(x)g/-(x)ġ ekini, fiilden isim yapma ekleri arasında
göstermekte ve yer isimleri, soyut isimler yaptığını ayrıca yapılan işin sonucunda
ortaya çıkan şeyi gösterdiğini belirterek şu örnekleri vermektedir: açıg < açı-g
“acı, ızdırap” ; açıg < açı-g “ihsan, bağış” ; adıg < adı-g “ayık, uyanık” ; agrıg
< agrı-g “ağrı” ; arıg < arı-g “temiz” ; asıg < ası-g “fayda” ; atag < ata-g
“lakap, ünvan” …18
Ancak -(x)g/-(x)ġ’nin söylenilen bu işlevlerinin yanında, Karahanlı Türkçesi
döneminde mastar (isim-fiil) eki olarak karşımıza çıkmaktadır.
Divanü Lûgat-it-Türk’te, “Mastar Olarak Tanınmayan Mastarlar Üzerine
Söz” başlığı altında, -ġ ekinden de söz edilmekte ve bunlar için “izafet yolu ile
mastar olan kelimeler” ifadesi kullanılmaktadır19.
Aşağıdaki örneklerde, bu ekin hem mastar (isim-fiil) hem de fiilden kalıcı
isim yapma eki olarak kullanıldığı görülmektedir.

18
Necmettin Hacıeminoğlu, Karahanlı Türkçesi Grameri, TDK yay., Ankara 2003, s. 18.
19
Besim Atalay, Divanü Lūgat-it-Türk, C. 1, TDK yay., Ankara 1985, s. 26-27.

ZfWT Vol. 1, No. 2 (2009)


Özkan Aydoğdu
-(x)g / -(x)ġ Ekinin Tarihî Gelişimi ve Kuzey (Kıpçak) Grubu Türk Lehçelerindeki Durumu
The Historical Evolution of -(x)g / -(x)ġ Suffix and Its Status in Northern (Kıpçak) Group of Turkish Dialects

1.3.1. Kullanılışı
1.3.1.1. Özne Olarak Kullanılışı: Anı kusıġ tuttı (Onu kusma tuttu.) (DLT I,
376-5) ; Barıg bardı. (Çok gidiş gitti.) (DLT I, 27-3) ; Bu iş osuġu mundaġ. (Bu
işin değişmesi böyledir.) (DLT I, 64-7) ; Anıŋ iş ķılıġı belgülük.(Onun iş işlemesi
belli.) (DLT II, 40-10).
1.3.1.2. Nesne Olarak Kullanılışı: Anıŋ bakıġı kör. (Onun bakışı kör.) (DLT
I, 373-6) ; Bu iş osuġu mundaġ. (Bu işin değişmesi böyledir.) (DLT I, 64-7) ; Anıŋ
iş ķılıġı belgülük.(Onun iş işlemesi belli.) (DLT II, 40-10).
1.3.1.3. İsim Tamlaması Olarak Kullanılışı: Anıŋ bakıġı kör. (Onun bakışı
kör.) (DLT I, 373-6) ; Bu iş osuġu mundaġ. (Bu işin değişmesi böyledir.) (DLT I,
64-7) ; Anıŋ iş ķılıġı belgülük.(Onun iş işlemesi belli.) (DLT II, 40-10).
1.3.1.4. Kalıcı İsim Olarak Kullanılışı: Tarıġ ekildi. (Tohum ekildi.) (DLT
I, 198-1) ; Ol beg ķısıġında ķaldı. (kısıġ: hapis) (DLT I, 376-1) ; Biligdin urur
men sözümke ula (AH-81) ; Biligsiz tirig erken atı ölüg (AH-96) ; Biliglig bilig
birdi tilke bışıġ / Aya til iđisi küđezgil başıġ (KB-168) ; Sizlik ot ol ot küyürgen
bolur / Yolında keçiġ yok ötülgen olur (keçiġ: geçit) (KB-249).

1. 4. Harezm Türkçesi Döneminde -(x)g/-(x)ġ Eki


96 Janos Eckmann, Çağatay Türkçesi döneminde dudak uyumundan dolayı
eklerin kendisinde bulunan ünlünün ve bağlantı ünlüsünün yuvarlaklaştığını (-ıġ >
-uġ, -nıŋ > -nuŋ, -ım > -um vs.), bunda kelimelerde bulunan dudak ünsüzlerinin de
etkili olduğunu belirtmekte ve -(x)g/-(x)ġ eki ile ilgili şu örnekleri vermektedir:
tap-uġ “yüceltme, huzur, hizmet” ; säw-üg “sevi, sevgi, aşk” ; sat-ıġ “satı, satma”
; yun-uġ “yıkama”20.
Recep Toparlı, -(x)g/-(x)ġ ekini, fiilden isim yapan ekler başlığı altında ele
almakta ve şu örnekleri vermektedir: -g/-ġ: aġrı-ġ; öl-ü-g21.
Harezm Türkçesi döneminde, -(x)g/-(x)ġ ekinin fiilden kalıcı isim yapma eki
olarak kullanıldığını görmekteyiz.
1.5.1. Kullanılışı
1.5.1.1. Kalıcı İsim Olarak Kullanılışı: … ħalîfa içinge ķorķuġ kirdi. (NF,
311-7) ; Ey yârânlarım, eger aķlıŋız bar erse özleriŋizi ölüglerdin sanaŋız. (NF,
434-2) ; Bir zamandan soŋ kâfirler keldiler butlarıŋa tapuġ ķılmaķ üçün. (tapuġ:
ibadet) (NF, 96-7) ; Ölügge teyemmüm revâ ol taķı (MM, 105/1) ; Bilig birle Ǿaķil
Ǿamel ķıl müdām (MM, 155/4) ; … biri biri soŋınca ıydı baśaladu bitig-lerni…
(ME, 121-6) ; … āmįn tėdi anıŋ okuġunġa… (okuġ: dua) (ME, 89-6) ; … yunuġ

20
Janos Ekmann, “Harezm Türkçesi”, Harezm, Kıpçak ve Çağatay Türkçesi Üzerine Araştırmalar, TDK yay.,
Ankara 2003, s. 7-9.
21
Recep Toparlı, Harezm Türkçesi, Dilek Matbaası yay., Sivas 1998, s. 27.

ZfWT Vol. 1, No. 2 (2009)


ZfWT Zeitschrift für die Welt der Türken
Journal of World of Turks

bozar iş ķıldı. (yunuġ: abdest) (ME, 6-8) ; … körklü sınaġ birle sınadı… (sınaġ:
sınav) (ME, 59-8).

1. 5. Kıpçak Türkçesi Döneminde -(x)g/-(x)ġ Eki


A. Fehmi Karamanlıoğlu, Kıpçak Türkçesinde Eski Türkçe döneminde -
(x)g/-(x)ġ eki ile türetilmiş kelimelerin birçoğunun -ġ/-g’leri düşürdüğünü,
bazılarında ise -ġ/-g>-v ses değişmesi sonucunda -ġ/-g’lerin -v’ye dönmüş
olduğunu ifade ederek şu örnekleri vermektedir: dıldaġ, dıltaķ ‘delil, sebep’ (tılta-
‘sebeb olmak’) ; (-ġ ve -g’lerin düşenler) bili ‘ilim’ krş. bilik; biti ‘kitap’ krş. bitik,
bitiv; keçi ‘geçit’ krş. keçük; kiçi krş. kiçig; ölü, öli ‘ölü’ krş. ölüg’22.
Recep Toparlı ve Hanefi Vural, eki fiilden isim yapma ekleri arasında
göstererek şu örnekleri vermektedir: aġrı-ġ , biti-g23.
Örneklerden de anlaşılacağı üzere -(x)g/-(x)ġ eki, Kıpçak Türkçesi
döneminde fiilden kalıcı isim yapma eki olarak kullanılmıştır.
1.5.1. Kullanılışı
1.5.1.1. Kalıcı İsim Olarak Kullanılışı: bedr-i devlet ‘âleme ķutlu yüzüŋ /
kim bilig bahri özüŋ cevher sözüŋ (GST, 13-7) ; öli açıġından artuķ ol vāriŝke (öli
< ölüg ; açıġ: acı ) (GST, 187-3) ; … körünse anıŋ içinde ol necîsniŋ levni, yâ
yıdıġı, yâ tatıġı murdâr bolur ol suf. (yıdıġ: koku ; tatıġ: tat, lezzet) (İMS, 64b-6) ; 97
… iy Teŋri birmegil maŋa betigimni solumdan taķı arķam artından. (İMS, 90b-7).

1. 6. Çağatay Türkçesi Döneminde -(x)g/-(x)ġ Eki


Janos Eckmann, Çağatay Türkçesi Döneminde kelime sonundaki -ġ/-g ile -ķ/-
k seslerinin yakınlığının tam bir karışıklığa yol açtığını belirtmektedir (ķatıġ / ķatıķ
“katı”, ķuruġ / ķuruķ “kuru”, sarıġ /sarıķ “sarı”, uluġ / uluķ “ulu”)24. Fiilden isim
yapma eki -(x)g/-(x)ġ hakkında bilgi verirken de bu ek yerine sedasızlaşmış
şekillerinin [-(x)ķ/-(x)k] de kullanıldığını, ekin sıfat ve iş veya hareket bildiren
mücerret isimler yaptığını, bazen muşahhas isimler için de kullanıldığını
belirtmekte ve şu örnekleri vermektedir: a. Sıfatlar: açıġ “acı” (açı-: açımak), arıġ
“arı” (arı-: temiz olmak), ölüg “ölü” (öl-: ölmek), ķuruġ “kuru” (ķuru-:
kurumak), sévüg ve çüçüg “tatlı” (süçi-: tatlılaşmak), süzüg “süzülmüş, temiz”
(süz-: süzmek, temizlemek), tirig “diri” (tir-: yaşamak), yaraġ “uygun, yaraşır
(yara-: uygun gelmek, yaraşmak) b. İsimler: aġrıġ “ağrı, acı” (aġrı-: ağrımak),
aldaġ “yalan, hile” (alda-: yalan söylemek, hile yapmak, aldatmak), alıġ satıġ

22
A. Fehmi Karamanlıoğlu, Kıpçak Türkçesi Grameri, TDK yay., Ankara 1994, s. 36.
23
Recep Toparlı ve Hanifi Vural, Kıpçak Türkçesi, Dilek Matbası yay., Sivas 2004, s. 22.
24
Janos Eckmann, Çağatayca El Kitabı, (Çev. Günay Karaağaç), Akçağ yay., Ankara 2003, s. 41.

ZfWT Vol. 1, No. 2 (2009)


Özkan Aydoğdu
-(x)g / -(x)ġ Ekinin Tarihî Gelişimi ve Kuzey (Kıpçak) Grubu Türk Lehçelerindeki Durumu
The Historical Evolution of -(x)g / -(x)ġ Suffix and Its Status in Northern (Kıpçak) Group of Turkish Dialects

“alım, satım, ticaret” (al-: almak, sat-: satmak), bilig “bilgi” (bil-: bilmek), bitig
“yazılmış şey” (biti-: yazmak), boyaġ/ķ “boya” (boya-: boyamak) …25
Çağatay Türkçesi dönemi ile ilgili tespit ettiğimiz örneklerde -(x)g/-(x)ġ
ekinin fiilden kalıcı isimler yapmak için kullanıldığı görülmektedir.
1.6.1. Kullanılışı
1.6.1.1. Kalıcı İsim Olarak Kullanılışı: Ķorķu birür irdi o mazlūmġa
(ķorķu < ķorkuġ) (SH-959) ; Naz ucıdın bilige sancıp itek /Resm-i vefâdârlıġ andaķ
kirek (SH-993) ; ; Min-i aġrıķķa meger baķķalı perhįz ite sin (aġrıķ < aġrıġ) (BD,
88-4) ; Biri sökünç ü biri ķatıķ u biri yalġan (ķatıķ < ķatıġ) (BD, 100-5) ; ķuyaş
yaŋlıġ arıġ niyyet bu bolġay (FŞ, 110-11); Ni acıġ su ki mest-ı vaĥşet-āyįn (FŞ,
128-25).

1. 7. Eski Türkiye Türkçesi Döneminde -(x)g/-(x)ġ Eki


Faruk Kadri Timurtaş, Eski Türkçe döneminde var olan son ses -(x)g/-
(x)ġ’lerin düştüğünü ve kendinden önceki vokali yuvarlaklaştırdığını ifade
etmektedir. “kapu, sevü” gibi kelimelerdeki yuvarlaklaşmalarda “p”, “v” gibi
dudak ünsüzlerinin de etkisi olabileceğini ifade ederek şu örnekleri vermektedir:
bilü < bilig “bilgi” ; kapu < kapıġ “kapı” ; kısu < kısıġ “sıkıntı eziyet” ; saçu <
saçıġ “şenliklerde saçılan şey” ; sevü < sevig “sevgi” ; yapu < yapıġ “yapı”26.
98
Mustafa Özkan, -u/-ü; -ı/-i ekini açıklarken Eski Türkçe dönemindeki -ı-g, -i-
g’den türediğini, Eski Türkiye Türkçesi döneminde sondaki -g/-ġ’lerin düşerek
yardımcı ünlünün fiilden isim yapım eki durumuna geldiğini ve genellikle yuvarlak
ünlülü olarak kullanıldığını ifade etmektedir27.
Gürer Gülsevin, Eski Türkçe dönemindeki -(I)G ekinin ünsüzü Eski Türkiye
Türkçesinde eridiği için bu ekle türetilen kelimelerin son sesinde -ġ/-g’lerin
bulunmadığını, ancak “baġ, ög” gibi tek heceli kelimelerde bu -ġ/-g’lerin
korunduğunu söylemektedir28.
Hatice Şahin, Eski Türkçe döneminde kelime sonunda bulunan -g/-ġ
ünsüzlerinin kendinden önceki ünlünün açıklığında sızıcılaşarak eridiğini ve
ünlüyü yuvarlaklaştırdığını ifade etmektedir. Bunun yanı sıra az sayıda örnekte de
ünlünün düzlüğünü koruduğunu belirterek şu örnekleri vermektedir: kapıg > kapu ;
kamag, kamıg, kamug > kamu ; tapıg > tapu ; sanıg > sanu (düzlüğünü
koruyanlar) asıg > assı ; çerig > çeri ; tirig > diri29.

25
Eckmann, age., s. 48-49.
26
Faruk Kadri Timurtaş, Eski Türkiye Türkçesi, Akçağ yay., Ankara 2005, s. 43-44.
27
Mustafa Özkan, Türk Dilinin Gelişme Alanları ve Eski Anadolu Türkçesi, Filiz Kitabevi yay., İstanbul 2000,
s. 120.
28
Gürer Gülsevin, Eski Anadolu Türkçesinde Ekler, TDK yay., Ankara 2007, s. 134.
29
Hatice Şahin, Eski Anadolu Türkçesi, Akçağ yay., Ankara 2003, s. 38.

ZfWT Vol. 1, No. 2 (2009)


ZfWT Zeitschrift für die Welt der Türken
Journal of World of Turks

Eski Türkiye Türkçesi döneminde, ekin sonundaki -g/-ġ ünsüzleri düşmüş,


yardımcı ünlü ek hâline gelmiştir ve genellikle yuvarlak şekli kullanılmıştır (-u/-ü).
Ek, bu dönemde fiilden kalıcı isimler türetmek için kullanılmıştır.
1.7.1. Kullanılışı
1.7.1.1. Kalıcı İsim Olarak Kullanılışı: Güher incü altun śaçu śaçdılar
(śaçu < saçıġ:) (SN-437) ; Çü bende ne uś ķaldı vü ne bilü (bilü < bilig) (SN-754) ;
daħı türbe içre ayru yatur (ayru < ayrıġ) (KEMS-52) ; Cihanda yoķ bu resme hiç
yapular (yapu < yapıġ) (KEMS-219) ; ölü gevdesinden geçemez olup küştelerden
püşteler oldı. (ölü < ölüg) (DN, 104a-1) Eger yoķ dirseñüz sizden bir kişi diri
komazam. (diri < tirig) (DN, 171a-9,10).

2. Kuzey (Kıpçak) Grubu Türk Lehçelerinde -(x)g/-(x)ġ Eki


2. 1. Kırgız Türkçesinde -UU, -OO [< -(x)g/-(x)ġ] Eki
Mustafa Öner, bütün Kuzey (Kıpçak) grubu lehçelerinde mastar yapmak için
kullanılan -v ekinin Eski Türkçede fiilden isim yapan -g/-ġ’den geliştiğini ve daha
Kıpçak Türkçesi döneminde tamamen düştüğünü veya -g > -v değişimine
uğradığını belirtmektedir. Kırgız Türkçesinde bu yarı ünlü -v’nin tamamen ünlüye
döndüğünü ve bu hadisenin izi olarak uzunluğunu koruduğunu ifade etmektedir.
Asıl işlevi mastar (isim-fiil) yapmak olan bu ekin, kalıplaşarak fiilden kalıcı isimler
de türettiğini ifade ederek Kırgız Türkçesi ilgili olarak şu örnekleri vermektedir: 99
baruu “gitmek” ; kelüü “gelmek” ; kıynoo “eziyet etmek” ; cıynoo “toplamak”
(Kalıcı isimlere örnek) aştoo “hayvan yemliği” ; kanoo “savaş ganimeti” ; kösöö
“köseği, ocak değneği” ; kurçoo “kuşatma” ; çaypoo “sert başlı (at)” ; şayloo
“seçim” ; karoo “muayene; nezaret” …30
Hülya Kasapoğlu Çengel, bu ekin Eski Türkçedeki -g/-ġ ekinden geliştiğini,
Kıpçak Türkçesinde “v”ye döndüğünü ve bugünkü Kuzey (Kıpçak) Türkçesi
lehçelerinde bu şekilde kullanıldığını belirtmektedir. Kırgız edebî dilinde ise yarı
ünlü “w” sesinin eriyerek uzun ünlüye dönüştüğünü ifade etmektedir. Ekin asıl
işlevinin bütün fiil kök ve tabanlarına gelerek fiil ismi yapmak olduğunu, bunun
dışında kalıcı isimler de türettiğini belirterek şu örnekleri vermektedir: (mastar
olarak) oyloo “düşünmek” ; oynoo “oynamak” ; taştoo “atmak” ; toktoo
“durmak” ; iştöö “alışmak”; cölöö “desteklemek” ; izdöö “araştırmak” ; közdöö
“gözlemek” ; okuu “okumak” ; aluu “almak” ; caşatuu “yaşatmak” ; başkaruu
“yönetmek” ; içüü “içmek” ; körsötüü “göstermek” ; ketüü “gitmek” ; bilüü
“bilmek” (kalıcı isim olarak) aşuu “geçit”31.
Cahit Başdaş ve Abdülmukaddes Kutlu, Kırgız Türkçesindeki mastar eki -
UU/-OO’ya diğer lehçelerde pek rastlanılmadığını ve bu ekin tarihî metinlerde

30
Mustafa Öner, Bugünkü Kıpçak Türkçesi, TDK yay., Ankara 1998, s. 71-72.
31
Hülya Kasapoğlu Çengel, Kırgız Türkçesi Grameri, Akçağ yay., Ankara 2005, s. 147-148.

ZfWT Vol. 1, No. 2 (2009)


Özkan Aydoğdu
-(x)g / -(x)ġ Ekinin Tarihî Gelişimi ve Kuzey (Kıpçak) Grubu Türk Lehçelerindeki Durumu
The Historical Evolution of -(x)g / -(x)ġ Suffix and Its Status in Northern (Kıpçak) Group of Turkish Dialects

fiilden isim yapan -(x)g ekinin Kırgız yazı dilindeki -g > -v > ø gelişmesi sonucu
ortaya çıkmış olabileceğini belirterek şu örnekleri vermektedirler: aydoo: tarla
sürmek ; saluu: salmak ; baştoo: başlamak ; sürötlöö: resmetmek ; bilüfü: bilme ;
tırmoo: tırmıklama ; izdöö : arama; toptoo: toplama ; kıluu: yapmak ; tüşündürüü:
anlatma32.
Buran ve Alkaya ise diğer Kuzey (Kıpçak) grubu Türk lehçelerinde -v
şeklinde olan bu ekin, Kırgız Türkçesinde düştüğünü ve kendisinden önce gelen
ünlüyü uzattığını belirterek şu örnekleri vermektedirler: baruv > baruu (gitmek) ;
kelüv > kelüü (gelmek) ; kıynav > kıynoo (eziyet etmek) ; cıynav > cıynoo
(toplamak) ; süyüv > süyüü (sevmek) ; karav > karoo (bakmak) ; cazuv > cazuu
(yazmak)33.
Taradığımız metinlerde, bu ekin mastar (isim-fiil) yapma işleviyle
kullanıldığı görülmektedir. Ayrıca fiilden kalıcı isimler de türetmektedir.
2.1.1. Kullanılışı
2.1.1.2. Yüklem Olarak Kullanılışı: Bugün menin sıyınuu künüm. (Bugün
benim tapınma günüm.) (KGT, s. 173-14) ; Atanın azdakten calgız tilegi- uulun
adam kıluu. (Babasının tek dileği, oğlunu adam etmektir.) (KGT, s. 178-8) ; El
belgisinin biröö “oñqo turuu” imiş. (Bu işaretlerden biri “dik durmak” imiş.)
(TDEMA, C. 1, s. 158) ; Biydin maksatı, biylik kıluu / Bay maksatı, baylık cıynoo
(Beyin maksadı, beylik kılmak / Zenginin maksadı, servet yığmak) (KA, 678) ;
100
Kıska cip ce bayloogo kelbeyt / Ce körmöögö kelbeyt. (Kısa ip ne bağlamaya gelir.
/ Ne düğümlemeye gelir.) (KA, 1372).
2.1.1.3. Özne Olarak Kullanılışı: Baktıluu boluu mönözdön / Baatır boluu
küröştön (Bahtlı olmak doğuştan / Bahadır olmak güreşten) (KA, 468) ; Bekerinen
kepin tabılsa ölüü kerek. (Bedava kefen bulunsa ölmek gerek.) (KA, 589) ; Keyüü
bar, ker-tartuu cok. (Kederlenmek var, vazgeçmek yok.) (KA, 1363) ; Özün sottoy
bilüü_adamdık ıymandın tazalıgı. (Kendi kendini yargılayabilmek insan imanının
temizliğidir.) (TLG, s. 532).
2.1.1.4. Dolaylı Tümleç Olarak Kullanılışı: Eleman bay qabar aluuga
keldi. (Eleman haber almaya geldi.) (TDEMA, C. 6,s. 278) ; Çınarbayga peri qızdı
körüügö mümkündük bolgon coq. (Çınarbay’ın peri kızını görmesi mümkün
değilmiş.) (TDEMA, C. 6, s. 356) ; Süylögön sözdü uguuga, süyö turgan el kerek.
(Söylenen sözü duymaya, sevecek halk gerek.) (KA, 1711) ; Balasın ıraakı cerge
okuuga ciberdi. (Çocuğunu uzak bir yere okumaya gönderdi.) (TLG, s. 477).
2.1.1.5. Nesne Olarak Kullanılışı: Çınarbay’dı öltürüp kelinin özü aluu
araketinde boldu. (Çınarbay’ı öldürüp gelini kendine almak istemiş.) (TDEMA, C.
6, s. 358) ; Caşagandı bilbegen, caşoonun barkın ketiret. (Yaşamayı bilmeyen,

32
Cahit Başdaş ve Abdülmukaddes Kutlu, Kırgız Türkçesi Grameri, Dicle Üniversitesi yay, Diyarbakır 2004,
s. 127.
33
Buran-Alkaya, age., s. 242-243.

ZfWT Vol. 1, No. 2 (2009)


ZfWT Zeitschrift für die Welt der Türken
Journal of World of Turks

yaşamanın değerini yok eder.) (KA, 886) ; Uşu süyüü, uşu sezimdin kıska
boluusun Alıkul kaalabayt. (Alıkul, bu sevgi ve duygunun kısa sürmesini istemez.)
(TLG, s. 530).
2.1.1.6. İsim Tamlaması Olarak Kullanılışı: Bugün menin sıyınuu künüm.
(Bugün benim tapınma günüm.) (KGT, s. 173-14) ; Çınarbayga peri qızdı
körüügö mümkündük bolgon coq. (Çınarbay’ın peri kızını görmesi mümkün
değilmiş.) (TDEMA, C. 6, s. 356) ; Caşagandı bilbegen, caşoonun barkın ketiret.
(Yaşamayı bilmeyen, yaşamanın değerini yok eder.) (KA, 886).
2.1.1.7. Birleşik Fiil Olarak Kullanılışı: Eleman bay qabar aluuga keldi.
(Eleman haber almaya geldi.) (TDEMA, C. 6,s. 278) ; … üyünö cetüügö çaması
kelbey qalgan. (… evine gitmeye dermanı kalmamış.) (TDEMA, C. 6, s. 354) ;
Atanın azdakten calgız tilegi- uulun adam kıluu. (Babasının tek dileği, oğlunu
adam etmektir.) (KGT, s. 178-8) ; Biydin maksatı, biylik kıluu / Bay maksatı,
baylık cıynoo (Beyin maksadı, beylik kılmak / Zenginin maksadı, servet yığmak)
(KA, 678) ; Özün sottoy bilüü_adamdık ıymandın tazalıgı. (Kendi kendini
yargılayabilmek insan imanınıntemizliğidir.) (TLG, s. 532).
2.1.1.8. Edat Grubu Olarak Kullanılışı: Aalam teñiri cerdi ot teñrinen
saqtoo üçün müyüzünö kötörüp alıp. (Kâinat Tanrısı, yeri Ateş Tanrısından
korumak için boynuzunu kaldırmış.) (TDEMA, C. 1, s. 140) ; Al özünün kelgenin
bilgüzüü üçün… (Kendisinin geldiğini bildirmek için…) (TDEMA, C. 6, s. 356).
101
2.1.1.9. Kalıcı İsim Olarak Kullanılışı: Uşu süyüü, uşu sezimdin kıska
boluusun Alıkul kaalabayt. (Alıkul, bu sevgi ve duygunun kısa sürmesini istemez.)
(TLG, s. 530) ; Bir berilgen caşoonu adamdar cırgalda ötkörgüdöy bolsa kana!
(Bize aynı anda bağışlanan hayatı, insanlar huzur içinde geçirse, ne olur!) (TLG, s.
532).

2. 2. Kazak Türkçesinde -(x)v/-(x)w [< -(x)g/-(x)ġ] Eki


Kenan Koç ve Oğuz Doğan, arka damak “ġ/g” ünsüzünün Kazak
Türkçesinde “w”’ye dönüştüğünü belirtmektedir.34 “-w” ekinin Kazak Türkçesinin
mastar eki olduğunu belirterek hareket isimleri yapmanın yanı sıra, somut anlamlı
isimler yaptığını da ifade ederek şu örnekleri vermekteler: qıstaw “kışlak”, jaylaw
“yayla”, tilew “dilek” ; saylaw “seçim” ; qatuw “katı, sert”, tüzüw “doğru, düz”,
awruw (hasta, hastalık)35.
Ferhat Tamir, Eski Türkçe döneminde fiilden isim yapma eki olan -ġ/-g’nin
Kazak Türkçesinde -w’ye dönüştüğünü ifade etmektedir36. Bu ekin işlevleri ilgili
olarak da şu bilgi ve örnekleri vermektedir: Hareket isimleri yapar: bayqa-w

34
Kenan Koç ve Oğuz Doğan, Kazak Türkçesi Grameri, Gazi Kitabevi yay., Ankara 2004, s. 84.
35
Koç-Doğan, age., s. 194.
36
Ferhat Tamir, “Kazak Türkçesi”, Türk Lehçeleri Grameri (Ed. Ahmet B. Ercilasun), Akçağ yay., Ankara
2007, s. 435.

ZfWT Vol. 1, No. 2 (2009)


Özkan Aydoğdu
-(x)g / -(x)ġ Ekinin Tarihî Gelişimi ve Kuzey (Kıpçak) Grubu Türk Lehçelerindeki Durumu
The Historical Evolution of -(x)g / -(x)ġ Suffix and Its Status in Northern (Kıpçak) Group of Turkish Dialects

“dikkat etme”, sına-w “sınamak, sınama, deneme”, al-u-w “almak, alma”, kel-ü-w
“gelme”. Alet, eşya ve nesne isimleri yapar: ege-w “eğe”, casa-w “kıza verilen
çeyiz, eşya”, boya-w “boya”, caya-w “yaya”. Sıfat olarak kullanılan isimler
yapar: bite-w “kapalı”, qat-u-w “katı, sert”, tüz-ü-w “düz, düzgün”, taya-w
“yakın, uzak değil”. Yer isimleri yapar: as-u-w “dağ geçidi”, ağa-la-w “dere,
ırmak veya gölün kıyısı, kenarı”37.
Buran ve Alkaya ise Kazak Türkçesinde hareket adları yapan -v ekiyle ilgili
olarak şu örnekleri vermektedirler: jaz-uv (yazmak) ; kön-üv (alışmak) ; oqu-v
(okumak) ; al-uv (almak) ; aytqız-uv (söyletmek)38.
Bu ekin Kazak Türkçesinde mastar (isim-fiil) yapma işleviyle kullanıldığı
görülmektedir. Ayrıca fiilden kalıcı isimler de türetmektedir.
2.2.1. Kullanılışı
2.2.1.1. Özne Olarak Kullanılışı: Muğalim muğalimdik oqıp şıqqan
adamdardan boluwı tiyisti. (Öğretmenin öğretmenlik ilmini okuyanlardan olması
gerekir.) (TLG, s. 476) ; Jañalıqqa jastar moynıñ burıp, qayrılar, halıq
tüzelüwiniñ ümiti jastarda. (Gençler yeniliğe yönelirler, halkın düzelmesinin ümidi
gençlerde.) (TLG, s. 476).
2.2.1.2. Dolaylı Tümleç Olarak Kullanılışı: Meniñ endi bugan şıdawga
älim kelmes. (Benim artık buna dayanmaya gücüm yetmez.) (TDEMA, C. 6, s.
102 180) ; Şalquyrıqtı bekitüwge tusaw şaq kelmeydi. (Şalkuyruk’ı bağlamaya bir türlü
ip dayanmaz.) (TDEMA, C. 6, s. 236) ; Egin oruvga şıkkan bir áyel kumırasın
sütimen şöptiñ arasına koyadı. (Ekin biçmeye tarlaya giden kadın süt dolu bir kabı
otların arasına bırakmış.) (KAZMS, s. 127) ; Tuv, sonı aytuvğa kalay
erinbeysiñder, depti. (Vah, bunları söylemeye nasıl üşenmiyorsunuz, demiş.)
(KAZMS, s. 331) ; Bul künde Qazaq arasındağı oquw josıqsız häm josıq jasawğa
bolmaydı da. (Bugün, Kazak halkı arasındaki eğitim-öğretim, programsız ve
program yapmaya da uygun değil) (TLG, s. 476).
2.2.1.3. Nesne Olarak Kullanılışı: Men dál sol jerin oylavdı umutıppın.
(Ben tam orasını düşünmeyi unutmuşum.) (KAZMS, s. 121) ; Mal bağatındar mal
bağuwın jaqsı bilerge kerek. (Hayvan bakacakların hayvan bakmasını iyi bilmesi
gerekir.) (TLG, s. 476).
2.2.1.4. İsim Tamlaması Olarak Kullanılışı: Jañalıqqa jastar moynıñ
burıp, qayrılar, halıq tüzelüwiniñ ümiti jastarda. (Gençler yeniliğe yönelirler,
halkın düzelmesinin ümidi gençlerde.) (TLG, s. 476).
2.2.1.5. Birleşik Fiil Olarak Kullanılışı: Sondıqtan, qorıqpaw gerek, batır
boluw gerek. (Bunun için korkmamak, cesur olmak gerek.) (TDEMA, C. 6, s. 168)
; Añdar bir birlep arıstannıñ halin bilüvge keledi. (Hayvanlar bir bir aslanın halini

37
Tamir, age., s. 442.
38
Buran-Alkaya, age., s. 282.

ZfWT Vol. 1, No. 2 (2009)


ZfWT Zeitschrift für die Welt der Türken
Journal of World of Turks

sormaya gelmişler.) (KAZMS, s. 123) ; Egin oruvga şıkkan bir áyel kumırasın
sütimen şöptiñ arasına koyadı. (Ekin biçmeye tarlaya giden kadın süt dolu bir kabı
otların arasına bırakmış.) (KAZMS, s. 127).
2.2.1.6. Edat Grubu Olarak Kullanılışı: Kim öltürgenin bilüw işin sol jerde
qarap jürse, itterdiñ izi körünedi. (Kimin öldürdüğünü anlamak için etrafına
bakmış, köpeklerin izini görmüş.) (TDEMA, C. 6, s. 190) ; Men bul ekewiniñ
qaysısı adamzat, qaysısı saytan ekenin ayıruw üşin osı amaldı qoldandım. (Ben bu
ikisinden hangisinin insan, hangisinin şeytan olduğunu ayırmak için bu yola
başvurdum.) (TDEMA, C. 6, s. 274) ; Kakpannıñ serpuvimen balık eti ırşıp barıp,
anagay jerge düsedi. (Kapanın kapanışı ile balık kapandan uzak bir yere fırlayıp
düşmüş.) (KAZMS, s. 109) ; Mıltıktı aluv üşin sender özderiñ kanday öner
bilesiñdir, sonı mağan aytıñdar. (Tüfeği almak için ne gibi hünerleriniz olduğunu
bana söyleyin.) (KAZMS, s. 275).
2.2.1.7. Kalıcı İsim Olarak Kullanılışı: Bul künde Qazaq arasındağı oquw
josıqsız häm josıq jasawğa bolmaydı da. (Bugün, Kazak halkı arasındaki eğitim-
öğretim, programsız ve program yapmaya da uygun değil.) (TLG, s. 477).

2. 3. Tatar (Kazan) Türkçesinde -(x)v/-(x)w, -U [< -(x)g/-(x)ġ] Eki


Mustafa Öner, -(x)g/-(x)ġ ekinin bütün Kuzey (Kıpçak) grubu lehçelerinde
mastar yapmak için kullanıldığını ifade ediyor. Bu ekin, Eski Türkçede fiilden isim 103
yapan -g/-ġ ekinden geliştiğini ve daha Kıpçak Türkçesi döneminde tamamen
düştüğünü veya -g > -v değişimine uğradığını belirtiyor. Aynı ekin kalıplaşarak
fiilden kalıcı isimler de türettiğini ifade ederek Tatar (Kazan) Türkçesi ilgili olarak
şu örnekleri vermektedir: kürüv “görmek” ; kürsetüv “göstermek” ; cıyuv
“yığmak, toplamak ; cıyınuv “toplanmak” ; cıyıştıruv “düzenlemek, toplamak” ;
yazuv “yazmak” (Kalıcı isimlere örnek) borav “matkap” ; kırşav “çember” ;
tarlav “orman içindeki tarla” ; çabuv “etek” ; kıñgırav “çan” ; bogav “bukağı,
pranga” ; kizüv “salgın” ; ıklav “oklava” ; tomav “soğuk algınlığı” ; bélev39
“biley taşı” …40
Buran ve Alkaya, eserlerinde bu ekin de Türkiye Türkçesindeki -mA ekini
karşıladığını belirtmektedirler. Öner’den farklı olarak verdikleri örneklerde -U
şeklinin de kullanıldığı görülmektedir: uk(ı)-u (okuma), tukta-v (durma), uk(ı)-u
bülmesé (okuma odası), Olı kişiler bélen çey iç-üler, basuga çıgıp kit-üler… (Ulu
kişilerle çay içmeler, tarlaya çıkıp gitmeler…)41.
Asıl işlevi mastar (isim-fiil) yapmak olan bu ek, filden kalıcı isimler türetmek
için de kullanılmaktadır.
39
Mustafa Öner, “bélev” kelimesini örnek verirken bu kelimenin bilegi > bilevüv > bilevü şeklinde geliştiğini,
-v ekinin Eski Türkçedeki -g/-ġ ekinden türediğini kabul ettiklerini ancak bu gibi bazı kelimelerdeki -v’nin -
ġı/-gi ekinden geldiğini belirtiyor. bk. Öner, age., s. 72.
40
Öner, age., s. 71.
41
Buran-Alkaya, age., s. 242.

ZfWT Vol. 1, No. 2 (2009)


Özkan Aydoğdu
-(x)g / -(x)ġ Ekinin Tarihî Gelişimi ve Kuzey (Kıpçak) Grubu Türk Lehçelerindeki Durumu
The Historical Evolution of -(x)g / -(x)ġ Suffix and Its Status in Northern (Kıpçak) Group of Turkish Dialects

2.3.1. Kullanılışı
2.3.1.1. Özne Olarak Kullanılışı: Meskewnén alınuwı xakında beyétte kıska-
kıska cömleler bélen géne eytéle. (Moskova’nın alınması beyitte kısa kısa cümleler
ile anlatılıyor.) (KGTLE, s. 354) ; Şul minuttan başlap anıñ öçén dönyada
yeşewnén kızıgı bitté. (Şu dakikadan itibaren onun için yaşamanın anlamı kalmadı.)
(KGTLE, s. 375) ; Tın aluvı bigrek avır la. (Nefes alması daha zor tabii.) (TLG, s.
720) ; Yul surıkkanga küre yörüv ciñěl buldı. (Yol sorulduğu için yürümek kolay
oldu.) (TLG, s. 732).
2.3.1.2. Dolaylı Tümleç Olarak Kullanılışı: Şulay da bala yılauda
tuqtamagan… (Ama bu çocuk ağlamaya devam etmiş…) (TDEMA, C. 1, s. 380) ;
Tormış aşuw-éçüwden géne gıybaret tügél le. (Hayat yemek-içmekden ibaret
değildir.) (KGTLE, s. 370) ; Hiçkěmně sizmes bulsa da, cırnı işětüvden tuķtamadı.
(Hiç kimseyi sezmez ise de, türküyü işitmekten geri kalmadı.) (TLG, s. 722).
2.3.1.3. Nesne Olarak Kullanılışı: Nikotin yogıntısı tirénéñ kan tamırları
taraya, anıñ tuklanuwı bozıla. (Nikotin yoğunluğu dolayısıyla derinin kan
damarları daralır, onun beslenmesi bozulur.) (KGTLE, s. 133) ; Asiyeněñ etisě
açulanışuv, kěmge de bulsa üpkelevněñ ni ikenlěgěn bělmiy idě. (Asiye’nin babası
kızmanın ve herhangi birisine öfkelenmenin ne olduğunu bilmezdi.) (TLG, s. 719).
2.3.1.4. İsim Tamlaması Olarak Kullanılışı: Bu balanıñ yılavı añarga at
quşulmagannan bulırga kiräk. (Bu çocuğun ağlaması ona isim verilmediğinden
104
olması gerek.) (TDEMA, C. 1, s. 380) ; Anıň qayda korıluın telär ideñ? (Onun
nerede kurulmasını diler idin?) (TDEMA, C. 1, s. 400) ; İşeknéñ kıçkıruwına
karap yorttalıgına ışınasan, ak sakalım bélen miña ışanmıysan, digen. (Eşeğin
anırmasına bakarak evde olduğuna inanıyorsun, ak sakalım ile bana inanmıyorsun,
demiş.) (KGTLE, s. 177) ; Şul minuttan başlap anıñ öçén dönyada yeşewnén
kızıgı bitté. (Şu dakikadan itibaren onun için yaşamanın anlamı kalmadı.)
(KGTLE, s. 375) ; Asiyeněñ etisě açulanışuv, kěmge de bulsa üpkelevněñ ni
ikenlěgěn bělmiy idě. (Asiye’nin babası kızmanın ve herhangi birisine
öfkelenmenin ne olduğunu bilmezdi.) (TLG, s. 719) ; İñ ělěk Ķazan hem Ķırım
tatarları arasında meġrifetçělěk iděyalerěněñ tuva başlavına obyěktifv revěşte
cirlěk barlıķķa kile. (En önce Kazan ve Kırım Tatarları arasında aydınlanma
fikirlerinin doğmaya başlamasına objektif olarak zemin meydana geldi.) (TLG, s.
723).
2.3.1.5. Birleşik Fiil Olarak Kullanılışı: Bu xel çinovniknın ülémé, dönyanı
taşlap, tar kabérge kérüwé bélen beylengen. (Bu durum memurun ölümü, dünyayı
terk edip, dar kabire girmesiyle sonuçlanmıştır.) (KGTLE, s. 183) ; Lekin anı kéşé
bularak küz adlına kitérüwé şaktıy çitén. (Ama onu kişi gibi göz önüne getirmesi
oldukça zor.) (KGTLE, s. 254) ; Bu yuġarı medeniyet bězge yaķın buluv ġına
tügěl, hemme yaķtan bězně çolġap alġan. (Bu yüksek medeniyet bize sadece yakın
olmak değil, her taraftan bizi kuşatıvermiş.) (TLG, s. 734).

ZfWT Vol. 1, No. 2 (2009)


ZfWT Zeitschrift für die Welt der Türken
Journal of World of Turks

2.3.1.6. Edat Grubu Olarak Kullanılışı: Doşmannardan saqlanu öçen bik


qulay bulgan mondıy ırun. (Düşmanlardan korunmak için pek rahat bir yermiş
burası.) (TDEMA, C. 1, s. 390) ; Xucası torıp kitü belän, Aqbay alga çıgıp
çapgan. (Sahibinin kalkmasıyla Akbay önüne geçip koşmuş.) (TDEMA, C. 7, s.
650) ; Doşman köçénéñ küp mertebe artık buluwı arkasında Xesen helak bula.
(Düşman gücünün çok fazla olması sebebiyle Hasan helak oluyor.) (KGTLE, s.
112) ; Bu xel çinovniknın ülémé, dönyanı taşlap, tar kabérge kérüwé bélen
beylengen. (Bu durum memurun ölümü, dünyayı terk edip, dar kabire girmesiyle
sonuçlanmıştır.) (KGTLE, s. 183) ; Tirlevně basuv öçěn koyınıp aldık. (Terlemeyi
bastırmak için yıkanıverdik.) (TLG, s. 731).
2.3.1.7. Kalıcı İsim Olarak Kullanılışı: Yeşerge télew, ciñerge télew derté
bélen tulı idé ul küzler. (Yaşamak arzusu, zafer arzusu ile dolu idi, o gözler.)
(KGTLE, s. 193) ; Miném Troitskide çakta uk tatar mektebénéñ altınçı klasınnan
sörélüwém, indé institutka kéergende, anketanı aldap tutırırga mecbur buluwım
hem, soñınnan faş itélép, ukuwdan kuwıluwım anıñ arkasında. (Benim
Troitski’deki Tatar mektebinin 6. sınıfından sürülmem, enstitüye girerken anketimi
yalan bilgilerle doldurmaya mecbur kalmam ve sonunda faş edilerek okuldan
kovulmam onun yüzündendir.) (KGTLE, s. 111-112) ; Ah, bu nindiy ayrıluv? (Ah,
bu ne ayrılık!) (TLG, s. 733).

2. 4. Kırım Tatar Türkçesinde -(x)v [< -(x)g/-(x)ġ] Eki 105


İlhan Çeneli, Kıpçakça mastar eki olan -(x)v’nin her fiil tabanına
gelebildiğini ve ekin -ġu/-gü fiilden isim yapma ekinden geliştiğini belirtmekte ve
ekle ilgili olarak şu örnekleri vermektedir: aluv “alma” ; atuv “atma” ; kıdıruv
“arama” ; aġlav/cıġlav “ağlama” ; tólev “sayma” ; yaldav “yüzme” ; irüv
“erime” ; tanuv “tanıma” ; taşuv “taşıma” ; aşıkmayuv “acele etmeme” ;
bilâlmayuv “bilememe” ; darkatmayuv “yaymama, saçmama” ; kelmeyüv
“gelmeme”42.
Zuhal Yüksel, bu ekin ünsüzle biten kelimelere -uv/-üv, ünlüyle bitenlere de -
v şeklinde geldiğini, düz-dar ünlüyle biten kelimelerde ise “v” sesinin son sesteki
düz-dar ünlüleri yuvarlaklaştırdığını belirterek ekin işlevleri ilgili olarak şu bilgi ve
örnekleri vermektedir: Mastar eki gibi bütün fiillerde kullanılır: oquv “okuma”,
ağlav “ağlama”, tabınuv “tapınma”, qaytuv “geri dönme”, yaldav “yüzme” …
Soyut isimler türetir: qaynav “çoşkunluk”, bildirüv “bildiri, resmi tebliğ”, doğuv
“doğum”, tutuv “hastalık nöbeti” …43
Bu ekin Kırım Tatar Türkçesinde mastar (isim-fiil) yapma işleviyle
kullanıldığı görülmektedir. Ayrıca fiilden kalıcı isimler de türetmektedir.

42
İlhan Çeneli, Kırım Tatarcasında Yapım Ekleri, (Çev. Mustafa Argunşah), TDK yay., Ankara 1997, s. 33-34.
43
Zuhal Yüksel, “Kırım-Tatar Türkçesi”, Türk Lehçeleri Grameri (Ed. Ahmet B. Ercilasun), Akçağ yay.,
Ankara 2007, s. 836.

ZfWT Vol. 1, No. 2 (2009)


Özkan Aydoğdu
-(x)g / -(x)ġ Ekinin Tarihî Gelişimi ve Kuzey (Kıpçak) Grubu Türk Lehçelerindeki Durumu
The Historical Evolution of -(x)g / -(x)ġ Suffix and Its Status in Northern (Kıpçak) Group of Turkish Dialects

2.4.1. Kullanılışı
2.4.1.1. Yüklem Olarak Kullanılışı: Menim istegim kıza evlenüv! (Benim
istediğim, kızla evlenmek!) (TDEMA, C. 5, s. 666) ; Destannıñ acayip bir yeri
olsa, o da Qırımnıñ er şeerine dair dört satırlıq şiir yazılıp qaldırıluvındadır.
(Destanın fevkalade bir yeri olsa, o da Kırım’ın her şehrine dair dört satırlık şiirin
yazılıp bırakılmasındadır.) (KGTLE, s. 295) ; Amma onıñ tüşünceleri öziniñ
yüregi aqqında, öz tabiatını temizlev aqqında. (Ama onon düşünceleri kendi yüreği
hakkında, öz tabiatını temizleme hakkında.) (KGTLE, s. 355).
2.4.1.2. Özne Olarak Kullanılışı: Maña qıymet kesüv kerekmez, xanım.
(Bana kıymet biçmek gerekmez, hanım.) (TDTEA, C. 13, s. 76) ; Çünki tarılarnıñ
çölden cıyıp aluv ve kötürülüv vaqıtı çoqtan keçti. (Çünkü darıların tarladan
toplanıp alınma ve kaldırılma vakti çoktan geçti.) (TDTEA, C. 13, s. 138) ; Er
alda şairniñ maqalelerinde şiiriy eserlerindekisi kibi “tüzetüvler” azca. (Herhâlde
şairin makalelerinde, şiirsel eserlerindeki gibi “düzeltmeler” daha azdır.) (KGTLE,
s. 478).
2.4.1.3. Dolaylı Tümleç Olarak Kullanılışı: Lakin oğlunıñ yüregi, öyle
qorqutuvlardan sevgilisiniñ aşqından vazgeçecek yüreklerden degil eken. (Fakat
oğlunun yüreği, öyle korkutmalardan sevgilisinin aşkından vazgeçecek yüreklerden
değilmiş.) (TDTEA, C. 13, s. 159) ; Bütün bulardan başqa lirik yırlarda tuvğan
yerlerniñ düldberligini, tuvğan yurtnıñ tabiat güzelliklerini aqs etüvge de çoq yer
106 ayrıla. (Bütün bunlardan başka lirik şarkılarda doğulan yerlerin güzelliğini, ana
yurdun doğal güzelliklerini aks ettirmeye de çok yer ayrılır.) (KGTLE, s. 159) ;
Olar qarpız asravda özara yarışlaşalar. (Onlar karpuz yetiştirmede yarışıyorlar.)
(TLG, s. 866) ; Mesele qızımnı yerleştirüvde daa. (Mesele kızımı yerleştirmede
ya.) (TLG, s. 871).
2.4.1.4. Nesne Olarak Kullanılışı: Men magaradan çıkuv yolunı bilem, dey.
(Ben mağaradan çıkış yolunu biliyorum, der.) (TDEMA, C. 5, s. 662) ; Bu şeerge
gelüvi birinci. (Bu şehre ilk gelişi.) (TLG, s. 869).
2.4.1.5. İsim Tamlaması Olarak Kullanılışı: Çünki tarılarnıñ çölden cıyıp
aluv ve kötürülüv vaqıtı çoqtan keçti. (Çünkü darıların tarladan toplanıp alınma ve
kaldırılma vakti çoktan geçti.) (TDTEA, C. 13, s. 138) ; Men magaradan çıkuv
yolunı bilem, dey. (Ben mağaradan çıkma yolunu biliyorum, der.) (TDEMA, C. 5,
s. 662) ; Bunıñ sebebi, özüniñ yaşına, muçesine göre kiyinüvinde olsa kerek.
(Bunun sebebi, kendi yşına, görünümüne göre giyinmesinde olsa gerek.) (TLG, s.
870) ; …daa soñra yazıqsınuv alametleri qatıldılar. (…daha sonrada acıma
alametleri ilave oldu.) (TLG, s. 874).
2.4.1.6. Birleşik Fiil Olarak Kullanılışı: Maña qıymet kesüv kerekmez,
xanım. (Bana kıymet biçmek gerekmez, hanım.) (TDTEA, C. 13, s. 76) ; Bütün
bulardan başqa lirik yırlarda tuvğan yerlerniñ düldberligini, tuvğan yurtnıñ tabiat
güzelliklerini aqs etüvge de çoq yer ayrıla. (Bütün bunlardan başka lirik şarkılarda
doğulan yerlerin güzelliğini, ana yurdun doğal güzelliklerini aks ettirmeye de çok

ZfWT Vol. 1, No. 2 (2009)


ZfWT Zeitschrift für die Welt der Türken
Journal of World of Turks

yer ayrılır.) (KGTLE, s. 159) ; Azlıqtaki milletlerge öz ana tillerinde gazeta,


jurnallar neşir etüv kibi çoqtqn-çoq vadeler adağan manifest ilan etile.
(Azınlıktaki milletlere kendi ana dillerinde gazete, dergi neşretme gibi pek çok
sözler veren manifesto ilan edliyor.) (KGTLE, s. 481).
2.4.1.7. Edat Grubu Olarak Kullanılışı: Azlıqtaki milletlerge öz ana
tillerinde gazeta, jurnallar neşir etüv kibi çoqtqn-çoq vadeler adağan manifest ilan
etile. (Azınlıktaki milletlere kendi ana dillerinde gazete, dergi neşretme gibi pekçok
sözler veen manifesto ilan edliyor.) (KGTLE, s. 481) ; Olar, Qızıl Orduğa ketecek
yaşlar, çalışuvdan soñ arbiy işni ögrene ekenler. (Onlar, Kızıl Ordu’ya gidecek
gençler, çalışmadan sonra harp işini öğreniyorlarmış.) (KGTLE, s. 579).
2.4.1.8. Kalıcı İsim Olarak Kullanılışı: Ana-babalar qayda baqalar,-dedi
açuv tolu qaba sesnen. (Anne babalar nereye bakıyor, dedi öfke dolu kaba bir
sesle.) (TLG, s. 874).

2. 5. Kumuk Türkçesinde -(x)v/(x)-w [< -(x)g/-(x)ġ] Eki


Çetin Pekacar, ekin işlevleri ilgili olarak şu bilgi ve örnekleri vermektedir:
Fiillerden iş ismi yapar: abdıraw “şaşkınlık, şaşırma”, aŋlaw “anlama, kavrama”,
boyaw “boyama”, yılaw “ağlama, ağlayış”, saylaw “seçme, oy verme”, betlew
“başa kakma; ayıplama”, açıw “açma, açış”, yoluğuw “karşılaşma, görüşme”.
Kalıcı soyut isim ve hareketten doğan isim yapar: aŋlaw “bilinç, şuur; idrak”, 107
ayaw “merhamet”, yoraw “tahmin, zan; dilek”, sanaw “sayı, adet”, sınaw “sınav,
test; deney, tecrübe”, talaw “yağma, talan, çapul”. Kalıcı somut isim: çığıw “şiş,
tümör, çıban”, salıw “düğünde davetliler tarafından verilen para hediyesi”, boyaw
“boya”, talaw “kötü tabiatlı tümör”. Yer isimleri: oyuw “oyuntu, çukur”, yatıw
“yatma yeri, ocağın yatmağa yarar çıkıntısı”, yaylaw “yayla”, tarlaw “tarla”44.
Kumuk Türkçesinde mastar (isim-fiil) eki olarak kullanılan ekin, ayrıca
fiilden kalıcı isimler türettiği de görülmektedir.
2.5.1. Kullanılışı
2.5.1.1. Nesne Olarak Kullanılışı: İlmu dünya yaralğandan berli tilleni,
sözleni amalğa gelivün axtara. (İlim, dünya yaratıldığından beri dillerin,
kelimelerin ortaya çıkışını araştırır.) (KGTLE, s. 212).
2.5.1.2. İsim Tamlaması Olarak Kullanılışı: İlmu dünya yaralğandan berli
tilleni, sözleni amalğa gelivün axtara. (İlim, dünya yaratıldığından beri dillerin,
kelimelerin ortaya çıkışını araştırır.) (KGTLE, s. 212) ; … atışıw tawuşlanı da
eşitgende duwlap, dewlege bagıp çabıp yibere. (… çarpışma seslerini de duyunca,
kudurup devlere doğru koşmuş.) (TDEMA, C. 5, s. 678) ; Yaŋırtıwnu dewürü

44
Çetin Pekacar, “Kumuk Türkçesi”, Türk Lehçeleri Grameri (Ed. Ahmet B. Ercilasun), Akçağ yay., Ankara
2007, s. 971.

ZfWT Vol. 1, No. 2 (2009)


Özkan Aydoğdu
-(x)g / -(x)ġ Ekinin Tarihî Gelişimi ve Kuzey (Kıpçak) Grubu Türk Lehçelerindeki Durumu
The Historical Evolution of -(x)g / -(x)ġ Suffix and Its Status in Northern (Kıpçak) Group of Turkish Dialects

bolğan bu bizin günler başlap şonu talap ete. (Yenileşmenin devri olan şu bizim
günlerimiz, öncelikle bunu talep ediyor.) (TLG, s. 870).
2.5.1.3. Birleşik Fiil Olarak Kullanılışı: İlmu dünya yaralğandan berli
tilleni, sözleni amalğa gelivün axtara. (İlim, dünya yaratıldığından beri dillerin,
kelimelerin ortaya çıkışını araştırır.) (KGTLE, s. 212).
2.5.1.4. Edat Grubu Olarak Kullanılışı: Gren, Polatinskiy va Kavkaznı
üyrenegen şolay özge alimler de qumuq yomaqlanı cıyıv bulan maşğul bolğanlar.
(Gren, Polatinskiy ve Kafkasya’yı öğrenen bu gibi başka âlimler de Kumuk
masallarını toplamak ile meşgul olmuşlar.) (KGTLE, s. 184).
2.5.1.5. Kalıcı İsim Olarak Kullanılışı: Atalar sözi va aytıvları miñ yıllanı
boyuna yaqlana va çarlana gelgen. (Atasözleri ve deyimler, binlerce yıl boyunca
korunarak ve yenilenerek gelmiştir.) (KGTLE, s. 233) ; … geçiwnü yağına barıp,
bir töbeni üstüne yamuçusun da yayıp yata. (… geçidin yanına varıp, bir tepeye
kepeneğini serip yatmış.) (TDEMA, C. 5, s. 684) ; Günde on beş bet yazuw
yazağanlarıbız, on miŋ bet çığarağan maşinge neçik qarşılık etsin? (Günde on beş
sayfa yazı yazanlarımız, on binsayfa çıkaran makineye nasıl karşı koysun?) (TLG,
s. 1004).

2. 6. Başkurt Türkçesinde -(x)w [< -(x)g/-(x)ġ] Eki


108 Habibe Yazıcı Ersoy, bu ekin Başkurt Türkçesinin mastar eki olduğunu
belirterek şu örnekleri vermektedir: abınıw “sürçmek, tökezlemek”, aŋlaw
“anlamak”, bäyläniv “bağlanmak, başlamak”, bışıldaw “fısıldamak”, biklänĩw
“kilitlemek, kilit vurmak, hapsetmek, kapanmak” …45
Yaptığımız taramalarda, Başkurt Türkçesinde farklı olarak -Ow ve -Aw
şeklinin de bulunduğu görülmektedir. Ekin asıl işlevi mastar (isim-fiil) yapmak
olmakla beraber, nadir de olsa fiilden kalıcı isimler türetmek için kullanılmaktadır.
2.6.1. Kullanılışı
2.6.1.1. Özne Olarak Kullanılışı: İl basıw- bezzeñ ğöröfkä hıymay. (Ülke
işgal etmek bizim örfümüze aykırıdır.) (TDEMA, C. 1, s. 430) ; … ularzın
hörleşewe, ğöröf-ğazätä qırğız-qazaqqa tartımıraq. (… onların konuşması, örf-
âdeti Kırgız ve Kazaklara benziyor.) (TDEMA, C. 1, s. 466) ; Bögönden başlap
Yurmatı ilénde xandıñ übéwé iñ źur bülek hanala. (Bugünden itibaren Yurmatı
ilinde hanın öpmesi en büyük hediye olarak kabul ediliyor.) (KGTLE, s. 165) ;
Aldığızğa oşolay kilép başıwım uşal niyet iken tügél. (Karşınıza bu şekilde gelip
dikilişim kötü niyet ile değil.) (KGTLE, s. 178) ; Qış kǚnǚ halqında azıq tabıw
qıyın buldı. (Kış günü soğukta yiyecek bulmak zorlaştı.) (TLG, s. 799).

45
Habibe Yazıcı Ersoy, “Başkurt Türkçesi”, Türk Lehçeleri Grameri (Ed. Ahmet B. Ercilasun), Akçağ yay.,
Ankara 2007, s. 765.

ZfWT Vol. 1, No. 2 (2009)


ZfWT Zeitschrift für die Welt der Türken
Journal of World of Turks

2.6.1.2. Dolaylı Tümleç Olarak Kullanılışı:


Uzamandar Qarastıñ hüzze yomop höyläy alıwına hoqlanıp qalğandar.
(Aksakallar, Qaras’ın kapalı olarak konuşmasına hayran kalmışlar.) (TDEMA, C.
1, s. 430) ; Qarattıñ uzıp kitew şatlığı şul tiklem olo bula, İşmäkäy dustarınıñ
qotolow şatlığınan ni eşlärgä bilmey. (Karat’ın öne geçme sevinci o kadar büyük
oluyor ki İşmekey dostlarının kurtulması sevincinden ne yapacağını şaşırıyor.)
(TDEMA, C. 1, s. 476).
2.6.1.3. Nesne olarak Kullanılışı: Ülewe yañı, kürewem yañı- ti ikän.
(Ölmesi yeni, görmem yeni- demiş.) (TDEMA, C. 1, s. 468).
2.6.1.4. İsim Tamlaması Olarak Kullanılışı: … ularzın hörleşewe, ğöröf-
ğazätä qırğız-qazaqqa tartımıraq. (… onların konuşması, örf-âdeti Kırgız ve
Kazaklara benziyor.) (TDEMA, C. 1, s. 466) ; Qazaq balahın alıwınıñ säbäbe şul.
(Kazak çocuğunu almasının sebebi şu.) (TDEMA, C. 1, s. 468) ; Ber vaqıt Suranıñ
qızı menän keyāwenä yaw kilewen küzätew siratı yetä. (Bir zaman Sura’nın kızı ve
damadına gözetleme sırası geliyor.) (TDEMA, C. 1, s. 478) ; Bögönden başlap
Yurmatı ilénde xandıñ übéwé iñ źur bülek hanala. (Bugünden itibaren Yurmatı
ilinde hanın öpmesi en büyük hediye olarak kabul ediliyor.) (KGTLE, s. 165) ;
Yarar, hinĩ üzĩbizzĩn araġa alıw-almaw turahında käñäşläşĩrbĩz.) (Tamam, seni
aramıza alma almama konusunda görüşürüz.) (TLG, s. 800).
2.6.1.5. Birleşik Fiil Olarak Kulanımı: İl basıw bezzeñ ğöröfkä hıymay.
109
(Ülke işgal etmek bizim örfümüze aykırıdır.) (TDEMA, C. 1, s. 430) ; Başqort
xalıq icadında yér hatıwğa beylé bik küp beyét sığarılğan. (Başkurt halk
eserlerinde toprak satmaya ait pek çok beyit söylenmiştir.) (KGTLE, s. 340).
2.6.1.6. Edat Grubu Olarak Kullanılışı: Şol saq olo tornalar, qalğandarına
yul kürhätew ösön, qawırhındarın säsep kitkändär. (O zaman büyük turnalar yol
göstermek için tüylerini saçarak gitmişler.) (TDEMA, C. 1, s. 408) ; Yügerep
barıp, unı quluna alıw menän üze telhez zä qala. (Koşarak gelip onu eline alması
ile kendisi dilsiz kalıyor. (TDEMA, C. 1, s. 434); Yulamanğa hikérép torop
xuşlaşıwźan başqa sara qalmanı. (Yulaman’a sıçrayıp vedalaşmaktan başka çare
kalmadı.) (KGTLE, s. 160) ; Uqıwźan üźge éş te yoq. (Okumaktan başka iş de
yok.) (KGTLE, s. 525) ; Esähĩ awırıy başlaw mĩnän, kürşĩ awıldan Ayıtbayzıŋ
ǚläsähĩ kilĩp yĩttĩ. (Annesi hastalanmaya başlaması ile komşu köyden Ayıtbay’ın
ananesi geldi.) (TLG, s. 806).
2.6.1.7. Kalıcı İsim Olarak Kullanılışı: Şunan bılar kileşew tözögändär.
(Böylece bunlar sözleşme imzalamışlar.) (TDEMA, C. 1, s. 426)

ZfWT Vol. 1, No. 2 (2009)


Özkan Aydoğdu
-(x)g / -(x)ġ Ekinin Tarihî Gelişimi ve Kuzey (Kıpçak) Grubu Türk Lehçelerindeki Durumu
The Historical Evolution of -(x)g / -(x)ġ Suffix and Its Status in Northern (Kıpçak) Group of Turkish Dialects

2. 7. Nogay Türkçesinde -(x)v [< -(x)g/-(x)ġ] Eki


Dilek Ergönenç Akbaba, -(U)v ekinin işlevinin hareketin, işin, durumun isim
şeklini yapmak olduğunu ifade etmekte ve şu örnekleri vermektedir: königüv
“alıştırma”, ösüv “büyüme”, yazuv “yazı”46.
Ekin mastar (isim-fiil) yapmanın yanında, nadir olarak da fiilden kalıcı
isimler türettiği görülmektedir.
2.7.1. Kullanılışı
2.7.1.1. Dolaylı Tümleç Olarak Kullanılışı: Onın durıs ékenin, betirim,
öziñdi öziñ ayıplap söylevge yeter zat barma, dep şıntı köñili men özelendi Mıtalap.
(NTG, s. 242/144) ; Éndi onda baruvga yol kıyın. (NTG, s. 251/235) ; … Nogay
halkın birlestirüvde, olardıñ arasında Nogay tilin, literaturasın taraltuvda az kullık
yuritpegen. (NTG, s. 290/243).
2.7.1.2. Nesne Olarak Kullanılışı: Bu konferansiyadıñ kararı A.Ş.
Canibekovka xalk biliminiñ em prosveşçeniesiniñ tarmagında endiden armagan
äreket etüvge programma bolgan. (Bu konferansın kararı A. Ş. Canibekov’a halk
bilimi ve aydınlanması dalında şimdiden itibaren hareket etmeye program
olmuştur.) (KGTLE, s. 120).
2.7.1.3. İsim Tamlaması Olarak Kullanılışı: Bolgan üşin, tamadanıñ
kanıgıp aytuvı man Asataydıñ eki koy terisin endi birev ittiler. (Fakat başkanın
110 ısrarlı söyleyişi ile Asantay’ın iki koyun derisini şimdi bire indirdiler.) (KGTLE, s.
191) ; Sol eserde Turhanimniñ teren kürsinüvin ésitip, Kudayniette bir zatka
oylanıp kaldı. (kürsinüv: iç çekmesi) (NTG, s. 261/254).
2.7.1.4. Edat Grubu Olarak Kullanılışı: Dayım da suv sol tatavıllardı yırıp,
yurüv üşin yaravsızga şıgaratagan édi. (NTG, s. 255/52) ; Adanastıñ baasın bilüv
kerek. (NTG, s. 265/378).
2.7.1.5. Kalıcı İsim Olarak Kullanılışı: Sonnan beri onıñ yaşavı türlenip
ketti. (Şundan beri onun hayatı değişti.) (KGTLE, s. 203) ; Yazuv sulıbın Kıtay
Sarayındagılar yalgız bilgen yoklar. (Yazı kabiliyetini Çin sarayındkiler sadece
kendileri kullanmamışlar.) (TLG, s. 666) ; Halk arasında marttıñ ava şartları
akında köplegen aytuvlar yürediler. (Halk arasında martın hava şartları hakkında
birçokları atasözleri söylerler.) (TLG, s. 668) ; Ay Navruzga şaşuv şaş. (Ay
Nevruz’a ekin saç.) (TLG, s. 668).

2. 8. Karaçay-Malkar Türkçesinde -(x)v/-(x)w [< -(x)g/-(x)ġ] Eki


Ufuk Tavkul, Eski Türkçe döneminde son seste bulunan -ġ’lerin Karaçay-
Malkar Türkçesinde çift dudak ünsüzü -v’ye dönüştüğünü belirtmektedir47. Ekle

46
Dilek Ergönenç Akbaba, “Nogay Türkçesi”, Türk Lehçeleri Grameri (Ed. Ahmet B. Ercilasun), Akçağ yay.,
Ankara 2007, s. 631.

ZfWT Vol. 1, No. 2 (2009)


ZfWT Zeitschrift für die Welt der Türken
Journal of World of Turks

ilgi verdiği örneklerde Karaçay-Malkar Türkçesinde -Av şeklinin de olduğu


görülmektedir: kel-üv “geliş”, qar(a)-av “bakış”, sayl(a)-av “seçim”, ayt-uv
“söyleyiş”, çab-ıv “koşu”48.
Taradığımız metinlerde, bu ekin mastar (isim-fiil) yapma işleviyle
kullanıldığı görülmektedir. Ayrıca fiilden kalıcı isimler de türetmektedir.
2.8.1. Kullanılışı
2.8.1.1. Özne Olarak Kullanılışı: Cıyılğan cerde comaq aytıw elleni sanları
boşalğannga köre toxtağandı. (Toplanılan yerde bilmece söyleme işi, illerin sayısı
bittiği için dururdu.) (KGTLE, s. 342).
2.8.1.2. Dolaylı Tümleç Olarak Kullanılışı: Alay bla wa ol malqar
folklornu bek mağanalı çığarmaların basmalawğa mudor sağlandı. (Böylelikle o,
Malkar folklorunun çok önemli eserlerinin başlamasına vesile olmuştur.)
(KGTLE, s. 194) ; Andan tışında da anı xayırından ol işni tıngılı da, tolu da
tintüwge artda ullu mağana berilgendi. (Ondan başka da, onun sayesinde, o işin
titiz ve eksiksiz araştırılmasına büyük önem verilmiştir.) (KGTLE, s. 362).
2.8.1.3. İsim Tamlaması Olarak Kullanılışı: Teñleşdiriliwleni köbüsü qıznı
atı bla baylanıbdıla. (Eşleştirmelerin çoğu kız adı ile ilişkilendirilmiştir.)
(KGTLE, s. 186) ; Alay bla wa ol malqar folklornu bek mağanalı çığarmaların
basmalawğa mudor sağlandı. (Böylelikle o, Malkar folklorunun çok önemli
eserlerinin başlamasına vesile olmuştur.) (KGTLE, s. 194) ; Okuw kitablağa 111
kirgen comaqla wa oquwnu programmasına köre temalağa bölünngendile.
(Okuma kitaplarına bilmeceler de okuma programına göre temalara bölünmüştür.)
(KGTLE, s. 339).
2.7.1.4. Edat Grubu Olarak Kullanılışı: Karangı angılawğa köre, işin
üsünde comaq aytsang, saban qaran qalırğa, mal çarpırğa, qoş carsırğa bolluq
bolğandı. (Batıl inanışa göre iş üstünde bilmece sorulursa, ürünün verimsiz olacağı,
hayvanların zarar göreceği, evlerin yıkılacağı düşünülürdü.) (KGTLE, s. 341);
Adanastıñ baasın bilüv kerek. (NTG, s. 265/378).
2.8.1.5. Birleşik Fiil Olarak Kullanılışı: Malqarlılanı bla qaraçaylılanı bir
bölek sabiy cırları tartxan-sozğan bla, dığıl etiw, barmak, qol bla baylamlıdıla.
(Malkarlılar ile Karaçaylıların bir kısım çocuk şarkıları; çekiştirme, gıdıklama,
parmak, el ile bağlantılıdır.) (KGTLE, s. 185).
2.8.1.6. Kalıcı İsim Olarak Kullanılışı: Cetalmayın kaldıng dep, manga
ķorķuv saldıla. (Yetişemeden kaldın deyip bana korku saldılar.) (KÇT, s. 95/43) ;
Ol üyüme kirgelley erkin boldu aşavum. (O evime girince çoğaldı yiyeceğim.)
(KÇT, s. 96/58) ; ķoy sürüvge ķazaķ börü kirgenley. (Koyun sürüsüne başıboş kurt
girmişçesine.) (KÇT, s. 105/5) ; Caşı ketgenden artda Aminatnı caşawu bütün da
47
Ufuk Tavkul, “Karaçay-Malkar Türkçesi”, Türk Lehçeleri Grameri (Ed. Ahmet B. Ercilasun), Akçağ yay.,
Ankara 2007, s. 897.
48
Tavkul, age., s. 899.

ZfWT Vol. 1, No. 2 (2009)


Özkan Aydoğdu
-(x)g / -(x)ġ Ekinin Tarihî Gelişimi ve Kuzey (Kıpçak) Grubu Türk Lehçelerindeki Durumu
The Historical Evolution of -(x)g / -(x)ġ Suffix and Its Status in Northern (Kıpçak) Group of Turkish Dialects

qıyın boldu. (Oğlu gittikten sonra Aminat’ın hayatı bütünüyle zorlaştı.) (KGTLE,
s. 121) ; Soruwlağa cuwab etalğanına-qalğanına köre adamnı adamlığına bağa
biçgendile. (Sorulara verdiği cevaba göre, kişinin adamlığına paha biçmişlerdir.)
(KGTLE, s. 342) ; (Can çıqġıncı caşavdan umut qurumaz. (Can çıkana kadar
hayattan umut eksik olmaz.) (TLG, s. 922).

2. 9. Karay Türkçesinde -(x)v [< -(x)g/-(x)ġ] Eki


Karay Türkçesinde, -(x)v eki mastar (isim-fiil) eki olarak kullanılmaktadır49.
İsim-fiil (mastar) türetmenin yanı sıra, çok sık olmamakla birlikte fiilden kalıcı
isimler türettiği de görülmektedir.
2.9.1. Kullanılışı
2.9.1.1. Özne Olarak Kullanılışı: Sendän başxa kim ki fayda étkey canıma,
ki yesisi ol yuluvnun da bahatırlıxnın Sensin. (Senden başka benim canımı
koruyacak yoktur, çünkü o kurtarışın ve zaferin sahibi sensin.) (LKADM, 39-10) ;
Yaxşıraxtır maya ürätüvü buyruhuynun; minlärindän altınnın da kümüşnün.
(Emirlerinin öğretilmesi bana binlerce altın ve gümüşten daha değerlidir.)
(LKADM, 79-1).
2.9.1.2. İsim Tamlaması Olarak Kullanılışı: Sendän başxa kim ki fayda
étkey canıma, ki yesisi ol yuluvnun da bahatırlıxnın Sensin. (Senden başka benim
112 canımı koruyacak yoktur, çünkü o kurtarışın ve zaferin sahibi sensin.) (LKADM,
39-10) ; Yaxşıraxtır maya ürätüvü buyruhuynun; minlärindän altınnın da
kümüşnün. (Emirlerinin öğretilmesi bana binlerce altın ve gümüşten daha
değerlidir.) (LKADM, 79-1).
2.9.1.3. Edat Grubu Olarak Kullanılışı: Tuvğan kiuniumdian da ğaliegia
dieyin; kaytuv bıla kielmiadim. (Doğduğum günden şimdiye kadar, dönüş ile
gelmedim.) (KGTLE, s. 184) ; Ökiurmiagi kibik igit arıslannın açuvı biynin.
(Beyin öfkesi, genç arslanın bağırması gibidir.) (KGTLE, s. 482).
2.9.1.4. Kalıcı İsim Olarak Kullanılışı: Da suvlarnı kıyasladı ölçäv bıla.
(Ve sularını kıyasladı ölçü ile.) (LKADM, 116-28).

2. 10. Karakalpak Türkçesinde -(x)w [< -(x)g/-(x)ġ] Eki


Ceyhun Vedat Uygur, bu ekin işlevinin hareket ismi yapmak olduğunu ve
Türkiye Türkçesindeki -mAK, -mA’lı isimleri karşıladığını ifade etmektedir. Ekin
esasen -(x)g/-(x)ġ fiilden isim yapma eki olduğunu ancak zamanla -g’nin -w’ye
dönüşerek bugünkü şeklinin ortaya çıktığını belirtmekte ve ekin hareket ismi
dışındaki işlevleri ile ilgi şu örnekleri vermektedir: Somut isimler yapar: buğaw

49
Özlem Kazan, Litvanya Karaylarına Ait Dini Metinler (Yayımlanmamış Doktora Tezi), Marmara
Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, İstanbul 2002, s. 111.

ZfWT Vol. 1, No. 2 (2009)


ZfWT Zeitschrift für die Welt der Türken
Journal of World of Turks

“zincir, bukağı”, jabıw “örtü”, qaşaw “matkap” (qaşa-: delmek) Vasıf isimleri
türetir: tamaqsaw “açgöz, obur” (tamaq “yemek”+sa-: yemek yemek istemek),
tatıw “barışçı; sakin” Terim yapmada kullanılır: ataw “yalın hal” (ata-: ad
vermek, adını koymak), jalğaw “ek” (jalğa-: eklemek)50.
Taradığımız metinlerde, bu ekin mastar (isim-fiil) yapma işleviyle işlek
olarak kullanıldığı görülmektedir.
2.10.1. Kullanılışı
2.10.1.1. Yüklem Olarak Kullanılışı: Atamnıñ ögizlerdi cibergendegi
maqsäti sizlerdi aldaw. (Babamın öküzleri gördermesindeki maksadı sizleri
aldatmaktır.) (TDEMA, C. 1, s. 348) ; Al ädebiyat bolsa söz benen süwret salıw.
(Edebiyat ise söz ile resim yapmaktır.) (KGTLE, s. 178) ; Köpten bergi armanı
Massagetler menen sawaşqa bir tüsiw edi. (Çoktan beri arzusu, Massagetlerle
savaşmaktı.) (TLG, s. 612) ; Atsız jasaw – nämelim jasaw! (Adsız yaşamak, nâ-
malum yaşamak(tır)!) (TLG, s. 618).
2.10.1.2. Özne Olarak Kullanılışı: Sebebi qosoq yazıw bir yeki eki saattan
artıq waqıttı talap etpeydi. (Çünkü şiir yazmak bir veya iki saatten fazla zaman
almaz.) (KGTLE, s. 122) ; Qızdıñ süwretin söz benen bunnan artıq sızıp körsetiw
qıyın. (Kızın görünüşünü söz ile bundan fazla çizip göstermek zordur.) (KGTLE,
s. 123) ; Atsız jasaw – nämelim jasaw! (Adsız yaşamak, na-malum yaşamak(tır)!)
(TLG, s. 618).
113
2.10.1.3. Dolaylı Tümleç Olarak Kullanılışı: Jıl sayın paxtanıñ japırağın
tüsiriwge, salım därilewge bizge Ukraina, Qazaqstan, RSFSR uşqışları järdımge
keledi. (Her yıl pamuğun yaprağını koparmak, içini ayıklamak için Ukrayna,
Kazakistan, Rusya Federasyonundan uçaklar bize yardıma gelir.) (KGTLE, s. 537)
; Sol sebepli äyyemgi Vaviloniya, Kişi Aziya, Hindstan häm Qıtaydın äyyemgi
ädebiyatın payda bolıwında ülken ornı bar ekenligin sezemiz. (Bundan dolayı Eski
Babil, Anadolu, Hindistan ve Çin’in eski edebiyatının ortaya çıkışında önemli yeri
olduğunu seziyoruz.) (KGTLE, s. 549) ; Qudiretli patşayım, biytanıs jigit siziñ
aldıñızğa kiriwge ruxsat soraydı, -dedi xızmetçisi Tomariske. (Kudretli padişahım,
yabancı yiğit, sizin huzurunuza girmek için izin istiyor, dedi hizmetkârı
Tomarisk’e.) (TLG, s. 612) ; Bunnan artıq kütiwge Kirdiñ taqatı joq. (Bundan
fazla beklemeğe Kir’in sabrı kalmadı.) (TLG, s. 614).
2.10.1.4. Nesne Olarak Kullanılışı: Artına qaramastan Egipetke qaray jüris
qılıwdı oyladı. (Ardına bakmadan Mısır’a doğru sefer etmeyi düşündü.) (TLG, s.
614).
2.10.1.5. İsim Tamlaması Olarak Kullanılışı: Oblastımızda bunnan artıq
keneytiw mümkinşiligimz joq. (Bölgemizde bundan fazla genişletme imkânımız
yok.) (KGTLE, s. 123) ; Atajan ata fermadan kelgen boyı zootexnik penen

50
Ceyhun Vedat Uygur, “Karakalpak Türkçesi”, Türk Lehçeleri Grameri (Ed. Ahmet B. Ercilasun), Akçağ
yay., Ankara 2007, s. 559.

ZfWT Vol. 1, No. 2 (2009)


Özkan Aydoğdu
-(x)g / -(x)ġ Ekinin Tarihî Gelişimi ve Kuzey (Kıpçak) Grubu Türk Lehçelerindeki Durumu
The Historical Evolution of -(x)g / -(x)ġ Suffix and Its Status in Northern (Kıpçak) Group of Turkish Dialects

mallardıñ jaylawı tuwralı äñgimege kiristi. (Atacan baba, çiftlikten geldiği şekilde
zootekni mühendisiyle hayvanların yetiştirilmesi hakkında görüşmeye koyuldu.)
(KGTLE, s. 236).
2.10.1.6. Birleşik Fiil Olarak Kullanılışı: Sebebi qosoq yazıw bir yeki eki
saattan artıq waqıttı talap etpeydi. (Çünkü şiir yazmak bir veya iki saatten fazla
zaman almaz.) (KGTLE, s. 122) ; Al ädebiyat bolsa söz benen süwret salıw.
(Edebiyat ise söz ile resim yapmaktır.) (KGTLE, s. 178) ; Sol sebepli äyyemgi
Vaviloniya, Kişi Aziya, Hindstan häm Qıtaydın äyyemgi ädebiyatın payda
bolıwında ülken ornı bar ekenligin sezemiz. (Bundan dolayı Eski Babil, Anadolu,
Hindistan ve Çin’in eski edebiyatının ortaya çıkışında önemli yeri olduğunu
seziyoruz.) (KGTLE, s. 549) ; Artına qaramastan Egipetke qaray jüris qılıwdı
oyladı. (Ardına bakmadan Mısır’a doğru sefer etmeyi düşündü.) (TLG, s. 614).
2.10.1.7. Edat Grubu Olarak Kullanılışı: Tüstiñ sıyqınan qorqıp, hämme
adamlaın cıynap, attıñ üstine minip qaytıw uşın tilep adam şıqpadı. (Rüyanın
anlamından korkarak tüm insanları toplayıp, atına binip dönmek istedi, ancak
kimseyi bulamadı.) (TDEMA, C. 4, s. 495) ; Taciriybeli vraçtın bolıwı arqasında
nawqas aman qaldı. (Tecrübeli doktorun bulunmasından dolayı hasta sağ salim
kaldı.) (KGTLE, s. 113) ; Älişer Nawayı danışpan şayır bolıw menen birlikte
edebiyatşı sıpatında öz zamanlaslarınan jüzden aslam şayırlarğa sıpatlama
bergen. (Ali Şîr Nevaî seçkin bir şair olmakla birlikte, edebiyatçı göreviyle kendi
çağdaşlarından yüzden fazla şaire örnek olmuştur.) (KGTLE, s. 131) ; … quday
114
her topardı bir-birinin ayırıp basqarıw uşın özinşe kep atlardıñ dizimin düzip, bir
küni qolğa rawana boladı. (… Allah her topluluğu birbirinden ayırıp yönetmek için
kendince birçok isimlerin listesini hazırlayıp, bir gün yola revan olur.) (TLG, s.
616).

Sonuç:
Konuyla ilgili kaynaklardan ve eldeki örneklerden yola çıkarak -(x)g/-(x)ġ eki
ile ilgili ulaştığımız sonuçları şu şekilde sıralayabiliriz:
1. Ekin Türkçenin Tarihî Dönemlerindeki Durumu:
Köktürkçe dönemiyle ilgili metinlerin azlığı, -(x)g/-(x)ġ ekinin bu dönemde
mastar (isim-fiil) eki olarak kullanılıp kullanılmadığı hakkında kesin bir yargıya
varamamıza yol açmaktadır. Ancak eldeki örnekler değerlendirildiğinde,
Köktürkçe döneminde ekin sadece fiilden kalıcı isimler türetmek için kullanıldığı
görülmektedir.
Uygur Türkçesi dönemine ait örneklerde, -(x)g/-(x)ġ ekini almış kelimelerin
mastar (isim-fiil) olarak kullanıldığı görülmektedir. Dönemle ilgi örneklerde
mastar olarak kullanılan bu kelimelerin, söz dizimi içerisinde özne, dolaylı tümleç,
nesne olarak kullanıldıkları; isim tamlamalarının kuruluşunda yer aldıkları; hâl,

ZfWT Vol. 1, No. 2 (2009)


ZfWT Zeitschrift für die Welt der Türken
Journal of World of Turks

çokluk ve iyelik eklerini aldıkları görülmektedir. -(x)g/-(x)ġ ekininin bu dönemde


işlek olarak fiilden kalıcı isimler de yaptığı görülmektedir.
Karahanlı Türkçesi döneminde de -(x)g/-(x)ġ ekini almış kelimelerin mastar
(isim-fiil) olarak kullanıldığı görülmektedir. Dönemle ilgi örneklerde mastar olarak
kullanılan bu kelimelerin, söz dizimi içerisinde özne ve nesne olarak
kullanıldıkları; isim tamlamalarının kuruluşunda yer aldıkları; hâl ve iyelik eklerini
aldıkları görülmektedir. -(x)g/-(x)ġ ekininin bu dönemde işlek olarak fiilden kalıcı
isimler de türettiği görülmektedir.
Harezm Türkçesi döneminde, dudak uyumundan dolayı ekin yardımcı
ünlüsünün genellikle yuvarlaklaştığı görülmektedir. Bu dönemle ilgili örneklerde -
(x)g/-(x)ġ ekinin mastar (isim-fiil) olarak değil, fiilden kalıcı isimler türetmek için
kullanıldığı görülmektedir.
Kıpçak Türkçesi döneminde ekin sonundaki -g/-ġ’lerin düştüğü veya
sızıcılaşarak -v’ye dönüştüğü ifade edilmektedir. Tespit ettiğimiz dönem ile ilgili
örneklerde son ses -g/-ġ’lerin genelde korunduğu görülmektedir. Bir örnekte son
sesin düştüğü tespit edilmiştir (öli < ölüg). -(x)g/-(x)ġ eki bu dönemde mastar
(isim-fiil) olarak değil, fiilden kalıcı isimler türetmek için kullanılmıştır.
Çağatay Türkçesi döneminde -ġ/-ķ karışıklığından dolayı ekin her iki şeklinin
de kullanıldığı görülmektedir. Bir örnekte son seste -ġ’nin düştüğü görülmektedir
(korku < korkuġ). -(x)g/-(x)ġ eki, bu dönemde mastar (isim-fiil) olarak değil,
115
fiilden kalıcı isimler yapmak için kullanılmıştır.
Eski Türkiye Türkçesi döneminde, birden fazla heceli kelimelerin sonundaki
-g/-ġ’ler düşmektedir. Bu düşme neticesinde -(x)g/-(x)ġ ekinin de ünsüzü düşmüş
ve yardımcı ünlü ek hâline gelmiştir. Eski Türkçedeki -(x)g/-(x)ġ eki, Eski Türkiye
Türkçesinde -I/-U olmuştur ve genellikle yuvarlak ünlülü şekli kullanılmıştır. Eski
Türkçedeki -(x)g/-(x)ġ ekinden gelişen -I/-U ekiyle bu dönemde mastar (isim-fiil)
değil, fiilden kalıcı isimler türetilmiştir.
2. Ekin Kuzey (Kıpçak) Grubu Lehçelerindeki Durumu:
Kuzey (Kıpçak) grubu lehçelerinin ortak mastar eki, Eski Türkçe döneminde
fiilden isim yapma eki olarak kullanılmış olan -(x)g/-(x)ġ ekinden gelişmiştir.
Kırgız Türkçesinde, -(x)g/-(x)ġ > -(x)w sızıcılaşmasından sonra, yarı ünlü
w’nin de erimesi ve bunun izi olarak ünlü uzaması neticesinde ek, -UU şeklinde
kullanılmaktadır. Ayrıca bu lehçede dudak uyumunun gelişmiş olmasından dolayı -
OO şekli de bulunmaktadır. Lehçe ile ilgi elde ettiğimiz örneklerde bu eki alan
kelimelerin mastar olarak kullanıldıkları ve tespit ettiğimiz örneklerde söz dizimi
içerisinde yüklem, özne, dolaylı tümleç ve nesne olabildikleri; isim tamlaması,
birleşik fiil ve edat gruplarının kuruluşunda yer aldıkları; hâl, çokluk ve iyelik
eklerini aldıkları görülmektedir. Aynı ekle fiilden kalıcı isimler de türetildiği
görülmektedir.

ZfWT Vol. 1, No. 2 (2009)


Özkan Aydoğdu
-(x)g / -(x)ġ Ekinin Tarihî Gelişimi ve Kuzey (Kıpçak) Grubu Türk Lehçelerindeki Durumu
The Historical Evolution of -(x)g / -(x)ġ Suffix and Its Status in Northern (Kıpçak) Group of Turkish Dialects

Kazak Türkçesinde ek, -(x)g/-(x)ġ > -(x)w sızıcılaşması neticesinde -(x)w


şeklinde kullanılmaktadır. Metinlerde -(x)v şeklinde kullanıldığı da görülmektedir.
Asıl işlevi mastar türetmek olan ek, fiilden kalıcı isimler de türetmektedir. Tespit
ettiğimiz örneklerde söz dizimi içerisinde özne, dolaylı tümleç ve nesne
olabildikleri; isim tamlaması, birleşik fiil ve edat gruplarının kuruluşunda yer
aldıkları, hâl ve iyelik eklerini aldıkları görülmektedir.
Tatar (Kazan) Türkçesinde ek, -(x)g/-(x)ġ > -(x)v sızıcılaşması neticesinde -
(x)v şeklinde kullanılmaktadır. Ayrıca bu lehçede v’nin erimesi neticesinde
yardımcı ünlünün ek haline geldiği de görülmektedir (-U). Lehçe ile ilgi elde
ettiğimiz örneklerde bu eki alan kelimelerin mastar olarak kullanıldıkları ve tespit
ettiğimiz örneklerde söz dizimi içerisinde özne, dolaylı tümleç ve nesne
olabildikleri; isim tamlaması, birleşik fiil ve edat gruplarının kuruluşunda yer
aldıkları, hâl ve iyelik eklerini aldıkları görülmektedir. Aynı ek, fiilden kalıcı
isimler yapmak için de kullanılmıştır.
Kırım-Tatar Türkçesinde ek, -(x)g/-(x)ġ > -(x)v sızıcılaşması neticesinde -
(x)v şeklinde kullanılmaktadır. Asıl işlevi mastar türetmek olan ek, nadir olarak
fiilden kalıcı isimler de türetmektedir. Tespit ettiğimiz örneklerde, söz dizimi
içerisinde yüklem, özne, dolaylı tümleç ve nesne olabildikleri; isim tamlaması,
birleşik fiil ve edat gruplarının kuruluşunda yer aldıkları; hâl, çokluk ve iyelik
eklerini aldıkları görülmektedir.
116 Kumuk Türkçesinde ek, -(x)g/-(x)ġ > -(x)w sızıcılaşması neticesinde -(x)w
şeklinde kullanılmaktadır. Metinlerde -(x)v şeklinde kullanıldığı da görülmektedir.
Asıl işlevi mastar türetmek olan ek tespit ettiğimiz örneklerde, söz dizimi içerisinde
nesne olarak kullanılabilmekte; isim tamlaması, birleşik fiil ve edat gruplarının
kuruluşunda yer almakta, hâl ve iyelik eklerini almaktadır. Aynı ekle fiilden kalıcı
isimler de türetildiği görülmektedir.
Başkurt Türkçesinde ek, -(x)g/-(x)ġ > -(x)w sızıcılaşması neticesinde -(x)w
şeklinde kullanılmaktadır. Başkurt Türkçesinde farklı olarak -Ow ve -Aw şeklinin
de bulunduğu görülmektedir. Asıl işlevi mastar türetmek olan ek tespit ettiğimiz
örneklerde, söz dizimi içerisinde özne, dolaylı tümleç ve nesne olarak
kullanılabilmekte; isim tamlaması, birleşik fiil ve edat gruplarının kuruluşunda yer
almakta, hâl ve iyelik eklerini almaktadır. Aynı ekle nadir olarak fiilden kalıcı
isimler de türetildiği görülmektedir.
Nogay Türkçesinde ek, -(x)g/-(x)ġ > -(x)v sızıcılaşması neticesinde -(x)v
şeklinde kullanılmaktadır. Asıl işlevi mastar türetmek olan ek, fiilden kalıcı isimler
de türetmektedir. Tespit ettiğimiz örneklerde, söz dizimi içerisinde dolaylı tümleç
ve nesne olabildikleri; isim tamlaması ve edat gruplarının kuruluşunda yer
aldıkları, hâl ve iyelik eklerini aldıkları görülmektedir.
Karaçay-Malkar Türkçesinde ek, -(x)g/-(x)ġ > -(x)v sızıcılaşması neticesinde
-(x)v şeklinde kullanılmaktadır. Metinlerde -(x)w şeklinde kullanıldığı da
görülmektedir. Asıl işlevi mastar türetmek olan ek tespit ettiğimiz örneklerde, söz

ZfWT Vol. 1, No. 2 (2009)


ZfWT Zeitschrift für die Welt der Türken
Journal of World of Turks

dizimi içerisinde özne ve dolaylı tümleç olarak kullanılabilmekte; isim tamlaması,


birleşik fiil ve edat gruplarının kuruluşunda yer almakta; hâl, çokluk ve iyelik
eklerini almaktadır. Aynı ekle fiilden kalıcı isimler de türetildiği görülmektedir.
Karay Türkçesinde ek, -(x)g/-(x)ġ > -(x)v sızıcılaşması neticesinde -(x)v
şeklinde kullanılmaktadır. Asıl işlevi mastar türetmek olan ek tespit ettiğimiz
örneklerde, söz dizimi içerisinde özne olarak kullanılabilmekte; isim tamlaması ve
edat gruplarının kuruluşunda yer almakta, hâl ve iyelik eklerini almaktadır. Aynı
ekle nadir olarak fiilden kalıcı isimler de türetildiği görülmektedir.
Karakalpak Türkçesinde ek, -(x)g/-(x)ġ > -(x)w sızıcılaşması neticesinde -
(x)w şeklinde kullanılmaktadır. Asıl işlevi mastar türetmek olan ek tespit ettiğimiz
örneklerde, söz dizimi içerisinde yüklem, özne, dolaylı tümleç ve nesne olarak
kullanılabilmekte; isim tamlaması, birleşik fiil ve edat gruplarının kuruluşunda yer
almakta, hâl ve iyelik eklerini almaktadır.

KISALTMALAR
age. : Adı geçen eser
AH : Reşit Rahmeti Arat, Atabetü’l-Hakayık, TDK yay., Ankara 1992.
BD : Bilal Yücel, Bâbür Dîvânı, AKM yay., Ankara 1995.
bk. : Bakınız
C. : Cilt 117
DLT : Besim Atalay, Divanü Lugat-it-Türk (I-II-III-Dizin), TDK yay., Ankara.
DN : Necati Demir, Dânişmend-nâme, Akçağ yay., Ankara 2004.
ET : Eski Türkçe
ETŞ : Reşit Rahmeti Arat, Eski Türk Şiiri, Türk Tarih Kurumu yay., Ankara
1991.
ETT : Eski Türkiye Türkçesi
FŞ : Gönül Alpay Tekin, Ferhâd ü Şîrîn, TDK yay., Ankara 1994.
GST : Ali Fehmi Karamanlıoğlu, Gülistan Tercümesi, TDK yay., Ankara 1989.
İKP : James Russel Hamilton, İyi ve Kötü Prens Öyküsü, (Çev. Vedat Köken),
TDK yay., Ankara 1998.
İMS : Recep Toparlı, İrşādü’l-Mülūk ve’s-Selātįn, TDK yay., Ankara 1992.
K : Kültigin Abidesi
KA : Ülkü Çelik Şavk, Kırgız Atasözleri, TDK yay., Ankara 2002.
KAZMS : Ali Berat Alptekin, Kazak Masallarından Seçmeler, Akçağ yay., Ankara
2006.
KB : Reşit Rahmeti Arat, Kutadgu Bilig I (Metin), TDK yay., Ankara 1999.
KÇT : Metin Yavuz, Karaçay Türkçesi (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi),
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü,
İstanbul 1994.
KEMS : Hasibe Mazıoğlu, Kitabu Evsafı Mesacidi’ş-Şerife, TDK yay., Ankara
1974.
KGT : Cahit Başdaş ve Abdülmukaddes Kutlu, Kırgız Türkçesi Grameri, Dicle
Üniversitesi yay, Diyarbakır 2004.

ZfWT Vol. 1, No. 2 (2009)


Özkan Aydoğdu
-(x)g / -(x)ġ Ekinin Tarihî Gelişimi ve Kuzey (Kıpçak) Grubu Türk Lehçelerindeki Durumu
The Historical Evolution of -(x)g / -(x)ġ Suffix and Its Status in Northern (Kıpçak) Group of Turkish Dialects

KGTLE : Ercan Alkaya, Kuzey Grubu Türk Lehçelerinde Edatlar, Manas yay.,
Elazığ 2007.
LKADM : Özlem Kazan, Litvanya Karaylarına Ait Dini Metinler (Yayımlanmamış
Doktora Tezi), Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü,
İstanbul 2002.
ME : Nuri Yüce, Mukaddimetü’l-Edeb, TDK yay., Ankara 1993.
MM : Recep Toparlı ve Mustafa Argunşah, Mu’înü’l-Mürîd, TDK yay., Ankara
2008.
MS : Şinasi Tekin, Uygurca Metinler II: Maytrısimit, Atatürk Üniversitesi
yay., Ankara 1976.
NF : Semih Tezcan ve Hamza Zülfikar, Nehcü’l-Feradis I-II (Metin-
Tıpkıbasım), TDK yay., Ankara 1995.
NTG : Nesrin Güllüdağ, Nogay Türkçesi Grameri (Yayınlanmamış Yüksek
Lisans Tezi), Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Elazığ 1998.
OA : Muharrem Ergin, Orhun Abideleri, Boğaziçi yay., İstanbul 1999.
s. : Sayfa
SH : Necati Demir, Sıfatu’l-Harameyn, Akçağ yay., Ankara 2005.
SN : Cem Dilçin, Süheyl ü Nev-Bahar, AKM yay., Ankara 1991.
TI : Tonyukuk Abidesi I. Taş
TDEMA : Türk Dünyası Edebiyat Metinleri Antolojisi, C. 1-7, Atatürk Kültür
Merkezi Başkanlığı yay., Ankara 2003.
TDTEA : Türkiye Dışındaki Türk Edebiyatları Antolojisi, C. 13, Kültür Bakanlığı
yay., Ankara 1999.
TLG : Türk Lehçeleri Grameri, (Ed. Ahmet B. Ercilasun), Akçağ yay., Ankara
118 2007.
Üİ : F. Sema Barutçu Özönder, Üç İtigsizler, TDK yay., Ankara 1998.
vd. : ve diğerleri
yay. : Yayını, yayınları

ZfWT Vol. 1, No. 2 (2009)

You might also like