Professional Documents
Culture Documents
Adorno
Minima Moralia
Sakatlanm Yaamdan Yansmalar
T heodor W. Adorno (1903-69) "Frankfurt Okulu" ya
da "Eletirel Kuram" olarak anlan dnce hareketinin
en nemli yelerindendir. Babas, Protestanla gemi
Yahudi kkenli bir arap imalats, annesi Fransz/Kor
sika kkenli bir opera sanatsyd. Katolik bir aileden
gelen annesi tarafndan nfus ktne W iesengrundAdorno olarak kaydettirilen Adorno, 1943'ten itibaren
sadece anne soyadn kullanmtr.
Frankfurt'ta mzik ve felsefe renimi grd. Sieg
fried Kracauer, Gyrgy Lukacs, Ernst Bloch ve W alter
Benjamin gibi dnem in radikal yazarlannn etkisi altn
d a Marksizme yaklat, ancak herhangi bir siyasal par
tiye katlmad. Dncesinin oluum unda asl nemli
oian figrler, besteci Arnold Schnberg ile Frankfurt
Toplumsal Aratrmalar Enstits'nn yneticisi Max
Horkheimerdi. Adorno da 1930'larn banda Enstit
ye katld. Nazilerin Alm anya'da iktidan almalarndan
sonra Ingiltere'ye, ardndan ABD'ye g etti. Burada,
kendi ynetimindeki bir alma grubuyla, sonradan
ayn balkla yaymlanacak olan Otoriter Kiilik (The
Authoritarian Personality, 1950) arabrmasn ynetti.
Savatan sonra Frankfurt'a dnerek Horkheimer'le bir
likte Enstit'y yeniden kurdu. Dier nemli yapttan,
Philosophie derneuen Musik (1949; M odem Mziin
Felsefesi), Dialektik der Aufklaerung (Horkheimer ile,
1947; Aydnlanmann Diyalektii, Kabala), Negative
Dialektik (1960; Negatif Diyalektik) ve sthetische
Theorie'dk (1970; Estetik Kuram).
M etis'te eletiri dizisinde yazann bir makale sekisi
ne de yer verdik: Edebiyat Yazlar, 2004.
Metis Yaynlan
pek Sokak No. 9, 34433 Beyolu, stanbul
Tel: 212 2454696 Faks: 212 2454519
e-posta: info@metiskitap.com
www. metiskitap. com
Minima Moralia
Sakatlanm Yaamdan Yansmalar
Theodor W. Adorno
z g n Ad: Minima Moralia
Reflexionen aus dem beschdigten Leben
Suhrkamp Verlag, Frankfurt/M ., 1951
Metis Yaynlan, 2005
lk Basm: Ekim 1998
Drdnc Basm: Mays 2005
Die H erausgabe dieses W erkes w urde
aus Mitteln von Inter Nationes, Bonn, gefrdert.
Bu eser Inter Nationes'in (Bonn)
katklanyla yaymlanmtr.
Yayma Hazrlayanlar: Garo Antikacolu,
M ge Grsoy Skmen
Kapak Resmi: kinci Dnya Sava srasnda
Nazi subaylan eliinde G etto'dan kanlan
Yahudiler, 1943.
Kapak Tasanm: Emine Bora
Dizgi ve Bask ncesi Hazrlk: M etis Yaynclk Ltd.
Bask ve Cilt: Yaylack Matbaaclk Ltd.
ISBN 975-342-207-5
Theodor W. Adorno
Minima Moralia
SAKATLANMI YAAMDAN YANSIMALAR
evirenler:
Orhan Koak
Ahmet Doukan
metis
NDEKLER
SUNU
BRNC
13
BLM
1944
Marcel P ro u st iin 2 1
im en li t m s e k
Suda balk
22
23
S onund a h u z u r 25
A llah sizden raz olsun D o k to r Bey 2 5
A n tite z 2 7
T h ey, th e p e o p le 28
S ah te li in e k ic ili i 29
H er eyden nce, oc u u m
30
A y rlm - b irle m i 31
B t n m a lm ve m l k m l e
32
Incer pares 3 3
K o ru m a , y a rd m ve tavsiye 34
Le bourg eo is re ve n a n t 35
Le n o u v e l avare 3 6
n ce li in d iy a le k ti i ze rine
M lk iy e t hak lar
39
Evsizlere s n a k 39
K apy v u rm ad a n g ir in 41
37
Scruwwelpecer 42
G eri alnm az, d e i tir ilm e z 44
K u r u n u n yannda ya da 45
P lurale cancum 47
T o u g h ba b y 47
Z ih n im iz d e onlara yer yok 48
E n g lish sp o k en 49
O n p a rle franais 5 0
Peyzaj
50
Cce meyve 5 1
Pro d o m o nostra 5 2
Baklay karm ak
53
59
K lt r e dn 5 9
l m e G t r e n S alk 60
Haz ilk e sin in berisin d e 62
D ansa davet 64
Ego id d ir 65
O n d a n hep sz e t, am a hi d n m e 67
erde ve da rd a 69
Serbest d nc e 7 0
H aksz y ld rm a 72
P o st-S o k ra tik le r iin 7 3
"Nasl da h a s ta lk l g r n y o r b y yen her ey" 7 4
D n m e n in ah lak st n e 76
D e g u s tib u s esc d isp u c a n d u m
77
A n a to le France iin 7 8
A hlak ve zamansal sralan 81
B olu klar 83
KNC
BLM
1945
A ynann arkasna 87
Leylek de bebekleri o radan g e t ir iy o r 90
A k lln n a h m a k l 90
H a y d u tla r 91
C r e tk r l m b a layn 93
Soyaac ara trm a s 94
Kaz 94
H e d d a G a b le r 'in g er ek yaam 96
O n u ilk g r d m a n d a n beri 98
A hlak iin ksa n o t 99
T em yiz m a h k em e si
100
D aha ksa s u n u m l a r
101
l m s z l n l m
AhJak ve s lu p
102
1 04
K arn zil a lm a k
105
M ela n g e 105
l s zl e l s zl k
106
108
B ilgisiz kan
110
P seudom enos
k in c i hasat
1 11
112
S apm a
117
M amut
1 18
Souk k o n u k se v e rlik
120
G ala yem ei
122
Ak a r t r m a
123
T ep e lerin z e rin d e
125
127
B yk ve k k
128
126
Mesafeyi k o r u m a k
130
Bakan Y ardm cs
132
Z am an izelgesi
M uayene
134
135
KiiUk H ans
136
G re k u l b
Saf olan
138
1 39
antaj
140
Sar ve d ilsizler o k u lu
V anda lla r
141
143
145
A m a llk ve o a ltm
146
Velvele
148
T itr e im ayar
150
J a n u s 'u n saray
152
M onad
154
V a s iy tt
156
A ltn ayar
S u r l'eau
NC
157
161
BLM
1946-1947
Sera b itk is i
165
166
F u n d a lk ta n geen olan
167
G o ld en G ate 169
Gz ap kapayncaya kadar
B t n k k iekler
169
170
N e eherehea,p lu s m o n coeur 17 1
Prenses K ercenkele
173
176
P hilem o n ve B aukis
177
E r dona fe re n te s 17 8
O y u n b o za n
179
G nednen
182
Su k a tlm a m arap
183
D uy im d i, nasl k t k alpli o ld u u n u o n u n
II servo p a d ro n e 1 8 7
A aya, hep dah a aaya
Fazilet tim sa li
189
190
194
196
198
199
O le t
201
I.Q .
202
W is h fu l T h in k in g 20 3
G e r ile m e le r 205
M teriye h iz m e t 206
M on o to n 208
B yka n ne olarak k u r t 209
Pahal r p ro d k siy o n
213
E n te le k t e l ta rih e k a tk
214
219
Tehirci 220
K k aclar, b y k arklar 221
W h o is w ho 222
G n d e rile n b ili n m iy o r 224
Consecucio te m p o r u m
22 5
184
In n u ce 2 30
S ih irli F l t 232
Sanat nesnesi 23 3
O y un ca k d k k n 235
N o v is s im u m O rganum
2 37
S a k atat lk 2 39
A b a r tm a y n 242
Son bask 244
G iz lic ili e kar tezler 247
S u istim ale kar uyar
Son olarak 257
N O TL A R
259
2 54
M a x iin,
kran ve Vaatle
SUNU
zenin iinde bsbtn erim eyi reddederek insana daha yakan bir
dnyann domasn salayabilirler. Tketim alannn kendi kt
am alan iin savunduu yaam grn de tm yle silinecek olursa,
mutlak retim btn vahetiyle egemen olur.
Yine de, yaam grne dnt lde, zneden yola kan
bir dn de yanllardan kurtulamayacaktr. Tarihsel devinimin
bugnk evresinde kazand kar konulm az nesnellik imdilik sade
ce znenin zlm esine yol at ve onun yerini de henz bir yenisi
almad iin, bireysel deneyim u anda eski zneye dayanmak zorun
da kalmaktadr. Tarihsel olarak bitmi, mahkm olm utur bu eski z
ne: Hl kendi-iindir, am a artk kendinde deildir.1 zne hl kendi
zerkliinden em indir, ama toplam a kamplarnn zneye aka gs
terdii hileme imdi znellik biiminin kendisini de etkisi altna al
maya balamtr. znel dnte, kendine kar eletirel bir uyank
lk gelitirdii anlarda bile, duygusal ve ad bir yn vardr: D n
yann seyriyle ilgili bir yaknmay andnyordur - reddedilmesi gere
ken bir yaknma, ama samimi olmad iin deil, yaknan znenin bu
yaknma halinde tutulup kalmas 've bylece dnyann seyrine kendi
payyla katlmas tehlikesine yol at iin. Kiinin kendi bilin duru
muna ve deneyim ine sadakati, bireyseli aan ve yaplm olduu m ad
denin adn koyan o sezii inkr ettii lde, her an sadakatsizlie
dnme olaslyla ykldr.
te, yntemi M inima A/ora/a'nnkini de belirlemi olan Hegel de
her dzeydeki znelliin srf kendi-iin-varoluuna kar gelitiriyor
du savlarn. Yaltlm her eyden nefret eden diyalektik teori, aforizmay da dpedz benimseyemez. En fazla, Tinin Fenomenolojisi'nn
nsznden alnm a bir deyimle, birer "sylei" olarak ho grebilir
byle zdeyisel biimleri. A m a bunun zaman gemitir. Yine de, bu
kitap ne sistemin darda hibir eyin kalmasna izin veremeyen b
tnsellik iddiasn unutacaktr, ne de yine sistemin kendisinin bu iddi
ay elmelediini. Hegel, baka her durum da tutkuyla savunduu il
keye zneyle ilikisinde hi sayg gstermemitir: Konunun iinde ol
mak ve "hep tesinde olm am ak", "konunun ikin ieriine nfuz et
mek." Eer bugn zne kayboluyorsa, aforizm alar da "uucu ve gei
ci olandaki zsel ve zorunlu olan grme" grevini stlenmek duru
mundadrlar. Hegelin pratiine kar ama dncesine uygun olarak,
negatiflik zerinde srar eder aforizmalar: "Tinin yaam, ancak ken
dini mutlak paralanm lkta kefettiinde kendi hakikatine eriir.
14
Tin, bir eyin bo, geersiz ya da sahte olduunu syleyip baka bir
eye geen, bir pozitif olarak negatiften yz eviren bir g deildir.
Tin ancak negatifin yzne dim dik baktnda, yuvasn orada kurdu
unda bir g haline g e lir."2
Hegel'in kendi seziine ters dmek pahasna bireyi kmseyii,
bir paradoks gibi grnse de, liberal dnle zorunlu iieliinden
kaynaklanyordur aslnda. Btn kartlklar boyunca i uyumunu
koruyan bir btnlk anlay, srecin yneltici uraklarndan biri
olarak grd bireylemeye, btnn kuruluunda yine de daha
nemsiz bir rol vermeye zorlamtr onu. Tarih-ncesinde2 nesnel ei
limin insanlar aarak, hatta bireysel nitelikleri ortadan kaldrarak
kendini ortaya koymasnn ve genelle tikel arasndaki barn dncede kurguland h ald e-tarih te im diye dein hibir zaman
gereklemeyiinin bilinci Hegel'de bir arplm aya urar: Huzurlu bir
aldrszlkla bir kez daha tikelin tasfiyesi lehinde kullanyordur oyu
nu. Y aptnn hibir noktasnda btnn nceliine kukuyla yakla
maz. Hegel'in mantnda olduu gibi tarihte de kendi zerinde d
nen yaltlm lktan yceltilmi btne geiin tartmal nitelii ne
kadar artarsa, varolann merulatrlmas olarak felsefe de nesnel ei
limin zafer alayna o kadar byk bir evkle katlr. Bireyleme denen
toplumsal ilkenin sonunda yazgsalln zaferine dnmesi de felse
feye bu adan yeterli vesile sunuyordur. Hegel, hem bujuva toplumunu hem de onun temel kategorisi olan bireyi hipostazlatnrken,4
ikisi arasndaki diyalektii yeterince altrm am tr. Btnln
kendini retmek ve yeniden-retm ek iin tam da yelerinin birbirine
kart karlar arasndaki balantlar kullandn klasik iktisatn
yardm yla grebilm ektedir elbet. Ama birey kategorisinin kendisi,
Hegel iin ou zaman indirgenmez bir veridir: Tam da bilgi teorisin
de zd, ayrtrd ey. Oysa bireyci bir toplumda geerli olan,
genelin kendini tikellerin karlkl etkileimi araclyla gerekle
tirmesinden ibaret deildir; birey de znde toplum dan yaplmtr.
Bu yzden, toplumsal analizin bireysel deneyim den renecei
ok ey vardr, Hegel'in teslim ettiiyle karlatrlamayacak kadar
ok; te yandan, byk tarihsel kategoriler de, ilenmesine yardmc
olduklar onca sutan sonra, sahtekrlk aibesinden m uaf saylamaz
lar artk. Hegel'in felsefesinin ekillenm esinden bu yana geen yz el
li yl iinde, kar k gcnn bir ksm yeniden bireye gemitir.
Bireyin deneyim zenginlii, i farkllamas ve canll, Hegelde
15
17
BRNC
BLM
1944
Yaam yaamyor.
Ferdinand Krnberger
1
M a rc e l P ro u st iin . Yeteneklerinden ya da zayflklarndan t
r, sanat ya da dnr olarak "entelektel" uralara dalan zengin
aile ocuklar, "meslekta" gibi tatsz bir szckle anlan kiilerle ge
inmenin hi de kolay olmadn greceklerdir. Sorun sadece bam
szlklarnn kskanlm as, niyetlerinin ciddiyetinden kukulanlmas
ya da egem en glerin gizli temsilcisi olarak grlmeleri deildir.
ok kkl bir hnc yanstsalar da, bu tr kukularn ou zaman hi
de temelsiz olmad ortaya kar sonuta. Am a direncin asl kayna
baka yerdedir. Bugn zihinsel konularla uramann kendisi de "pra
tiklemi", departm anlar ve giri kstlamalaryla kat bir iblm
nn geerli olduu bir ticari faaliyet haline gelmitir. Para kazanma
nn getirdii alalmadan tiksindii iin zihinsel ura seen varlkl
kii, bu gerei kabul etm eye yatkn olm ayacaktr. Bunun iin de ce
zalandrlr. B ir "profesyonel" deildir; bu yzden, kendi konusunu
ne kadar iyi bilirse bilsin, hevesli am atrler snfna yerletirilir reka
beti hiyerari iinde; ve kariyer yapmak iin de at gzl takmak,
en kat, en duyarsz uzmandan bile daha uzmanca davranarak kendi
konusunun iine hapsolm ak zorunda kalr. En ok fke uyandran
ey, ekonom ik durumu sayesinde bir lye kadar gerekletirebildi
i iblmn askya alm a isteidir: Toplumun dayatt ilemleri
onaylamaya ok yatkn olmadn sezdirir bu istek, oysa otoriter ye
terlilik anlay da bu trden tuhaflklara izin vermez. Resmi bir sz
lemeye bal olm adan alan zihni ortadan kaldrmann yollarndan
biridir dncenin departm anlatnlm as. stelik hi zor deildir bu
nu yapmak, nk srf yapt iten zevk alm akla bile iblmn
yadsm olan kii, bu alm ann standartlan asndan birtakm ak21
2
im en li t m se k .' A nababalanm zla ilikilerimiz, skntl bir d
nm geiriyor. Ekonomik iktidarszlk, bir zam anlar sahip oldukla
r o heybetli, rktc otoriteyi de ald onlardan. Bize zorla benimset
meye altklar gereklik ilkesine,2 kolay vazgem eyenler karsn
da her zaman gazaba dnebilen o ciddiyet ve aykla isyan etm i
tik. Oysa imdi gen olduunu iddia eden ama btn tepkilerinde es
kilerden ok daha yetikin, ok daha kaarlanm olduunu grd
mz bir kuak var karmzda - o ask yzl, otoriter ve sarslm az g
cn, hibir atm aya girmeksizin kendi isteiyle teslim olmu, fera
gat etmi olmasndan alan bir kuak. Belki tarihin her dnem inde his
settii bir eydir insanlarn: Babalar kuann fiziksel gc azaldka
iktidar da anp zararszlar, ama ayn anda gen kuak da daha
genlerin soluunu duym aya balar ensesinde: Dmanca kartlk
larla blnm bir toplumda, kuaklar arasndaki iliki, dipteki kaba
gcn varln gizleyem eyen bir rekabet ilikisidir hep. Ama bu, Oidipus karmaasndan deil, dpedz baba katilliinden esinlenm i bir
modele doru geriliyor bugn. Nazilerin simgesel canavarlklarndan
birinde, ok yallar ldrlmt. Byle bir ortam, anababalanm zla
aramzda, ge varlm am a artk aldantan uzak bir karlkl anlay
n domasn salar, tpk m ahkm lar arasnda olduu gibi. Bu ge
cikmi anlay glgeleyen tek ey, gemite henz ellerinde bir ey
ler varken bize yaptktan yardmn, gsterdikleri efkatin bir benzeri
ni, imdi kendim iz de gsz olduum uz iin, onlara gsterem eyece
imizden duyduumuz korkudur. Onlara uygulanan iddet, onlann
uygulad iddeti unutmam za yol aar. Bavurduklar ussallatnnalar, kendi zel karlarn genel kar olarak aklamak iin bavurduk
lar o ok nefret ettiim iz yalanlar bile, onlarda hakikate uzanmak is
22
teyen bir eilim olduunu, her trl kukuya kar alanm ocukla
rnn byk bir i rahatlyla yadsd bir kartl zm eye abala
dklarn ortaya koyar. Yal kuan eskim i, tutarsz, gvensiz d-1
nceleri bile, sonrakilerin parltl budalalndan daha verimli bir di
yalog zemini sunar bize. htiyarlarm zn o nrotik tuhaflklar, ruhsal
sakatlklar bile, bu hasta salkla, bu kural haline getirilmi ocuksu
lukla karlatrldnda, bir kiilik salaml, insanca abalar sonu
cunda elde edilm i bir zellik olarak grnr. O zaman dehetle fark
na varrz: Gem ite, dnyay temsil ettii iin ailem izle atrken,
ou kez, kt bir dnyaya kar daha d a ktsnn gizli szcl
n yapm zdr aslnda. Bujuva ailesini amaya ynelen siyaset d
abalar, ok zaman, onun daha da dallanp budaklanmasn salamak
l a kalr; ve bazen de, toplumun lanetliiirem e hcresi olan aile, ayn
zamanda bir baka topluma ulamak iin verilebilecek en dnsz a
balarn da besleyici hcresiym i gibi grnr bize. Aile tarihe karr
ama sistem ayakta kalrken, aileyle birlikte sadece burjuvazinin en et
kili organ deil, bireyi bask altnda tutsa bile onu glendiren, hatta
belki onu yaratan diren de ortadan kayboluyor. Ailenin bitii, muha
lefet glerini de felce uratyor. Ykselen kolektivist dzen, snfsz
toplumun bir karikatrdr: Burjuvaziyle birlikte, bir zam anlar anne
sevgisinden g alan topyay da tasfiye etmektedir.
3
Suda b a lk. Tekelci sanayinin her eyi kuatan datm aygtnca
yerinden edilen dolam alan, bu iflastan sonra, tuhaf bir ikinci yaa
ma kavutu. Arac mesleklerin ekonom ik temelleri yok olurken, mil
yonlarca insann zel yaam da acentelerin ve araclarn yaamna
dnyor; tm zel alan, ortada balanacak hibir i olmad halde,
her bakmdan ticari faaliyeti andran bir srecin iine ekiliyor. si
zinden memuruna, yatrmlarn temsil ettii kiilerin her an gazabna
hedef olabilecek kamu grevlisine kadar, btn bu tedirgin insanlar,
her yerde hazr ve nazr olduunu sandklan yrtm e gcne ancak
duygudalkla, gayretkelikle, ie yarayarak ve bezirganca davranarak
yaranabileceklerine inanyorlar: Bir "balant" olarak grlmeyen
hibir iliki kalmayacak yaknda, ilkin "m uteber olup olmadna ba
23
4
S o n u n d a h u zu r. Gazetelerin birinde bir iadamnn lmnn ar
dndan yazlm bir anma yazsnda u cm le gze arpyordu: "Vic
dannn rahatl, kalbinin iyiliiyle yarrd." Kederli dostlann byle
durum larda kullanlan o atafatl slupla yaptklar bu gaf, iyi kalpli
merhumun vicdani kaygdan yoksun olduunun byle bir dil srme
siyle azdan karlm as, cenaze alayn en ksa yoldan hakikatin ala
nna ulatryor. E er ya ilerlemi bir insan son yllarnda eritii
olaanst huzurlu ruh halinden tr vlme.kteyse, yaamnn biri
alaklklar dizisi olarak getiine hkmedebiliriz. Heyecanlanma hu-'
yundan kurtulmutur. Vicdan rahatl, yce gnlllk olarak sunu
lur: Her eyi balayan nk her eyi fazlaca iyi anlayan birinin y
ce gnlll. Kiinin kendi sularyla bakalannnkiler arasndaki
alacak verecek hesab, yar daha nde bitirenin lehine bir sonula
kapatlr, tnsan bu kadar uzun bir yaam dan sonra kimin kime nasl
bir ktlk yaptn ayrt etme yeteneini de yitirmitir. Evrensel
yanllk gibi soyut bir kavramn nda her trl som ut sorumluluk
da silinir. A lakln cisim lemi hali olan adam, kendini adaletsizli
in kurban olarak gsterir: Ah delikanl ah, toysun, dnyay daha hi
tanmyorsun... A m a sakinlie ve sevecen tavrlara daha orta yalarn
da erienlerde genellikle byle bir huzurdan avans alyorlardr. Habis
olmayan kiinin yaam nda grdm z ey sakinlik deildir; tam
tersine, zellikle yaln ve bakir bir katlk ve hogrszlktr. Doru
nesneyi bulam ayan sevgisi, ancak yanl nesneye duyduu nefretle
ifade edebilir kendini ve bu da onun nefret ettii eye benzemesine
yol aar. Burjuvazi hogrldr oysa: nsanlar olduklar gibi sever,
nk onlarn olabileceklerinden nefret etm ektedir.
5
A lla h s iz d e n ra z o lsu n D o k to r B e y .' Zararsz hibir ey kal
mad. Kk zevkler, dnme ykm llnden vareste tutulduu
nu sandm z btn o yaam belirtileri, artk yalnz dikkafal bir bn
l, inat b ir krl yanstm akla kalm yor, kendi kartlarna da
25
26
6
A n tite z. nsanlara mesafeli davranan kiiyi bekleyen bir tehlike
vardr: Kendisinin bakalarndan daha iyi olduunu sanmak ve toplu
ma ynelttii eletiriyi de kendi zel karn gizleyen bir ideoloji ola
rak istism ar etmek. Kendi yaamn doru bir varoluun elimsiz ve
krlgan imgesine uygun olarak kurm aya abalarken, imgenin hem k
rlganln hem de hibir zaman gerek yaam n yerini tutamayaca
n aklndan karm am as gerekir. Ama iindeki burjuvann arl,
byle bir bilince bal kalmasn zorlatrr. Mesafeli gzlemci de ak
tif katlmc kadar dolanm tr dnyaya; ilkinin tek avantaj, bunu bil
mesinden ve b ird e her eit bilginin verebilecei o ok kk, ok s
nrl zgrlkten ibarettir. dnyasndan uzakl da ancak yine o
dnyann sunduu bir lkstr. ekilm e ve uzaklama jestinin tam da
yadsd dnyann baz zelliklerini tam asnn nedeni de budur.
Kendisinde de burjuvannkinden ayrt edilem eyecek bir soukluk ge
litirmek zorunda kalr. M onadolojik ilke,1- protesto ederken bile ege
men evrenseli iinde tamaktadr. Proust, fotoraflarda, bir dkn
bykbabasyla orta snftan bir Yahudininkinin, aralarndaki toplum
sal stat farklarn unutturacak kadar birbirini andrdn sylemiti;
bu gzlem aslnda ok daha geni bir alanda da geerlidir: Bir an
birlii, bireysel varoluun mutluluunu, hatta manevi tzn olutu
ran btn ayrmlar nesnel olarak siler, ortadan kaldrr. Eitimin geri
lemesinden sz ediyoruz, oysa G rim m 'inkiyle ya da Bachofen'inkiyle2 karlatrldnda, kendi dzyazmza da kltr endstrisininkini
ok andran baz syleyi zelliklerinin bizden habersiz szm oldu
unu grebiliriz. Latince ve Yunanca'ya da W olf ya da Kirchhoff3 ka
dar hkim deilizdir artk. Uygarln yeniden cehalete dntn
belirtiriz, am a kendim iz de mektup yazm a sanatn unutur, Jean Paul'dan4 bir metni, yazarn kendi dnem inde okunm u olabilecei gibi
okuma yeteneini yitiririz. Yaamn kabalamasna, hunharlamasna
bakarak rpeririz, am a nesnel olarak balayc bir ahlaktan yoksun ol
duumuz iin de, her admda, insani ller asndan barbarca olan,
hatta iyi ailelerin o ok pheli deerleri asndan bile densizlik sa
ylmas gereken davranlarn, konumalarn ve hesaplarn iinde bu
luruz kendimizi. Liberalizmin zlyle birlikte, burjuvazinin asl
ilkesi olan rekabet de, almak yle dursun, toplumsal srecin nes27
7
They, the p e o p le .1 Aydnlar daha ok birbirleriyle ekitikleri
iin, kendilerinin insanln geri kalan ksmndan daha kt olduu
sansna kaplabilirler; bu bir yanlgdr oysa. Birbirlerini tandklar
ortam, ortamlarn en utan vericisi, en alaltcsdr: Rekabet iindeki
ricaclarn ortam. Bu yzden en tiksindirici yanlarn gsterm ek zo
runda kalrlar birbirlerine. Baka insanlar, en bata da aydnn hep
hayranlkla sz ettii sade vatandalar, satacak bir eyi olan ama m
terilerin de kendi yasak blgesine girebileceinden hi endielenme
yen bir kii konumundayken bulurlar onu. Araba tamircisi ya da gar
son kz, kstahlktan kanmakta fazla zorluk ekmezler: Nezaket za
28
8
S a h te li in e k ic ili i. M utfak personeline duyulan bir am or intellectualis [dnsel ak] vardr, kendilerini kuramsal alm alara ya
da sanatlara adam kiileri hep bekleyen bir tehlike, bir tr gnaha
ar: Kendilerine ynelik tinsel taleplerini gevetm e, standartlarn
drme ve hem konularnda hem de ifade biim lerinde, salim zihinle
reddetmi olduklar her trden kt alkanla yeniden dnm e ar
s. Aydn iin, kltr alannda bile artk hibir sabit, garantili kategori
kalmamtr, gnn hayhuyu da binlerce talebiyle zihinsel younla
maya mdahale etmektedir, bu yzden bugn biraz olsun kaydadeer
bir eyler ortaya koyabilmek iin harcanmas gereken aba nerdeyse
hi kimsenin altndan kalkamayaca kadar arlamtr. Uyumlulu
un btn reticilerce hissedilen basnc da aydnn kendi standartla
rn drm esine yol aan bir baka etmendir. En genel anlamyla zi
hinsel z-disiplinin merkezidir bugn zlm e srecine giren. Kii
nin dnsel yeterliliini oluturan tabular, btn o yaanm deney
birikintileri ve aka dile getirilmemi seziler, her zaman birtakm
29
9
H er e y d en nce, o c u u m . 1 Yalann ahlak d olmasnn nede
ni, kutsal ve dokunulm az hakikati inemesi deildir. O nlan daha da
keye sktrp yok etm ek am acyla yelerinin azndan ikenceyl
30
laf alan bir toplum, hakikat zerinde hak iddia edemez. Tmel haki
katsizlik tikel hakikat zerinde srar ederse, onu kendi kartna d
ntrm olur. Yine de, her yalann iinde itici bir ey vardr ve bu
nun bilinci, krbala alanm olsa bile, zindanclarn daha iyi tann
masn salayacaktr. Asl yanllk, ar drstlktr. Yalan syle
yen adam utan duyar, nk her yalan, hakikat ve drstle vgler
dzerken bir yandan da yaam ak iin insan yalan sylem eye zorla
yan bir dnyann alaltclm retir ona. Bu utan, daha incelmi,
daha karmak kiiliklerin yalanlarnda gedikler aar. Beceriksizce
yalan sylerler; kardaki kii asndan yalan bir ayba, bir kabahate
dntren de bu beceriksizliktir. Yalan syleyenin onu aptal sand
n gsterir bu, bir horgr belirtisidir. Bugnn usta pratisyenlerinin
elinde, gereklii arptmaktan ibaret olan eski drst ve masum ile
vini yitirm itir yalan. Kimse kimseye inanmamakta, herkes her eyin
iyzn bilmektedir. Y alan syleyen adamn asl sylemek istedii,
karsndaki insana da onun kendisi hakkndaki dncelerine de ka
ytsz olduunu hissettirmektir. B ir zam anlar liberal bir iletiim arac
olan yalan, her bireyin, kendi evresinde buz gibi bir atm osfer olutu
rarak bu atm osferin sma iinde semirmesini salayan kstahlk
yntemlerinden biri haline gelm itir bugn.
10
11
Btn m a lm ve m lk m le . Boanma, iyi huylu, yum uak bal,
eitimli insanlar arasnda gerekletiinde bile, dedii her eyi kap
layan ve solduran bir toz bulutu kaldrr ou kez. M ahremiyetin ala
n, paylalm yaam n o biraz dalgn, korunmasz gveni, iliki koparld anda ldrc bir zehire dnm tr sanki. nsanlar arasn
daki yaknlk, sabrdr, hogrdr, saplantlar ve tuhaf huylar iin bir
snaktr. Aa karldnda iindeki zaaf nn da belli eder ve bo
yanm ada da byle bir aa km a kanlmazdr. Gvenin btn en
vanterine el koyar boanm a. Daha nce sevgi ve zenin gstergeleri
olan eyler, barn ve karlkl uzlamann imgeleri, bam sz deer
ler olarak serbest kalrken, ktcl, souk, habis ynlerini de gsterir
ler. Profesrler, ayrldktan sonra, kanlarnn dairelerine gizlice gire
rek yaz masalarnn ekm ecelerinden bir eyler anrlar ve hali vakti
yerinde kadnlar da eski kocalannn vergi kaaks olduunu ifa
ederler. Evliliin u evrensel efkatsizlik iinde insanca hcreler kur
mann son imknlarndan biri olduu sylenebilir belki; am a evrensel
de evliliin bozulm asyla kendi cn alr: Kural d kaldn sand
mz eye el koyarak onu haklarn ve mlkiyetin yabanclam ta
leplerine baml klar, hayali bir gvenlik iinde yaam olanlar
alaya alr. Tam da en korunm u olan ey hunharca meydana karla
rak tehir edilir. Ayrlm ift daha nce ne kadar "cmertse", mlki
yet ve ykmllk gibi eylere ne kadar az kafa yorm usa, alal da
o kadar sefilce olur. nk ekim enin, svgnn ve sonu gelmeyen
kar atmalarnn asl gelim e ortam, tam da bu hukuksal olarak
belirsiz, tanm lanm am alandr. Evlilik kurumunun altndaki btn o
karanlk temel; karsnn em ei ve mlkiyeti zerinde kocann o bar
barca iktidar; bir erkei yatmaktan vaktiyle zevk duyduu bir kadnla
evlenmeye zorlayabilen ve bir ncekinden daha az barbarca olmayan
o cinsel bask - ev yklnca btn bunlar da mahzenlerden ve tem el
lerin arasndan srnerek gn na karlar. Daha nce iyi evrense
32
li1 kapal ve kstlayc bir balln iinde bulm u olanlar, imdi top
lumun basks altnda, dardaki kstlanm am ktln evrensel
dzeninden hi farkl olmayan alaklar olarak grmek zorunda kalr
lar kendilerini. Evrensel, evlilikte tikelin utan lekesi olarak aa vu
rur kendini, nk bu toplum da tikelin, dem ek evliliin, doru evren
seli gerekletirmesi imknszdr.
12
In te r p a r e s .1 Erotik nitelikler alannda btn deerlerin tersyz
oluu nerdeyse tamamlanm ak zere. Liberalizm de, bizim zamanm
za gelinceye kadar, varlkl kesimlerden evli erkekler, kapal bir or
tamda yetim i mazbut elerinden alam adklar doyum u, arkc kz
larda, bohem kadnlarda, Viyanal ssse M aderde ["tatl dilberler"]
ve cocotte'larda ["hafifmerep kadnlar"] aram a alkanlndaydtlar.
Toplumun rasyonellem esiyle birlikte, bu kaam ak mutluluk imkn
da ortadan kalkt. Cocotte'\ar ortadan kayboldu, ssse Madel'in de
Anglo-Sakson lkelerinde ve teknik bir uygarla sahip teki toplumlarda belki de zaten hibir karl yoktu. Buna karlk, bugn birer
asalak gibi kitle kltrne yapan arkc kzlar ve bohem kadnlarn
da bu kltrn mantna smsk balandklarn grebiliyoruz; o ka
dar ki, btn ehvetiyle bunlarn anarisine, kendi mbadele deerle
rini zgrce belirleyilerine koan adam , ertesi sabah, kadn asistan
olarak kendi yanna almasa bile, hi deilse tand bir film patronu
na ya da senariste tavsiye etm eye sz verm i olarak uyanma riskini
gze almak zorunda kalyor. Bugn, hesapsz ak andran bir eylere
hl istek duyan kadnlar, tatl kaam aklar uruna kocalarnca ihmal
edilmi olan o hanmefendilerin arasndan kyor sadece. Kocalar
nn kusurian yznden onlarn gznde anneleri kadar skc olmaya
devam etseler bile, kendilerinden esirgenen eyi onlar bakalarna ve
rebiliyorlar hi deilse. oktan frijitlem i hafifm erep kadn i dn
yasn tem sil ederken, iyi yetitirilm i m azbut e zlemle dolu ama
hi de rom antik olmayan bir cinsellii stleniyor. Demek sosyete ha
nmlar da kendi onursuzluklarnn onuruna eriiyorlar sonunda - or
tada ne sosyetenin, ne de hanmlarn kald bir anda.
33
13
14
Le b o u r g e o is r e v e n a n t.1 Yirminci yzyln ilk yarsnn Faist
rejimleri, eskim i bir ekonomik biimi pekitirirken, onu srdrmek
iin gerekli olan terr de artrdlar; dzenin akld nitelii artk bs
btn gze batar hale gelmiti nk. zel yaam da payn ald bun
dan. O kapal, havasz zel alan, tikel karlarn partizanl, oktan
miadn doldurm u aile biimi, m lkiyet hakk ve kiilikte yansmas
-d s a l otoritenin glendirilm esiyle birlikte btn bunlarn da vade
si uzad. A m a rahatsz bir vicdan da elik etti buna, yanllk ve sahte
liin artk hi bastrlamayan bilinci de elik etti. Burjuva deerlerin
de bir zam anlar iyi ve temiz olan her ey, bamszlk, sebat, basiret,
ihtiyatllk gibi zellikler btnyle rd, kirlendi. nk burjuva
varolu biimleri hunharca korunurken, ekonom ik nkoullar anp
gitmiti. M ahremiyet, aslnda gizliden gizliye zaten zde olduu
mahrumiyete brakt yerini btnyle. Tikel karlara o inat ball
a imdi bir fke de karyor: Daha farkl, daha iyi bir dnyay artk
tasarlayamamamn fkesi. M asumluklarn yitirdikleri anda_habilei-1
yor burjuvalar. Kk baheyi sanki epeydir bir "emlak" haline gel
memi gibi u anda bile efkatle sulayan am a girm ek isteyebilecek ya
bancy da korkuyla geri eviren el, siyasal mltecinin snma talebi
ni de reddetm itir oktan. imdi nesnel olarak tehdit altnda olduu
35
15
Le n o u v e l a v a r e .1 tki eit tamahkrlk vardr. Birincisi, kadim
olandr: Kiinin hem kendinden hem de bakalarndan her eyi esir
gemesine yol aan tutku. Bu tipin fizyonomik zelliklerini Moliere
lmszletirmi, Freud da onu makatsal karakter2 kavramyla akla
mtr. nl cimride, masallarn o klk deitirmi halifesinin sofu
luk maskesini andran gizli m ilyoner dilencide buluruz bu tipin en m
kemmel rneini. Onun koleksiyoncuyla, manik kiilikle ve nihayet
byk kla ilikisi, Gobseck'in Esther'le ilikisi gibidir.3 Gazetelerin
yerel haberlerle ilgili stunlarnda, hl zaman zaman rastlanabilecek
bir tr antikadr. Zam anm zn cim risiyse kendisine hibir eyi, ba
kalarna her eyi pahal gren kiidir. Edeerlik hesaplaryla dnr
ve btn zel yaamn o yasaya, kiinin aldndan azn vermesini
ama yine de bir eyler almasn salayacak kadarn vermesini ng
ren yasaya baml klmtr. Btn iyi davranlarna apak bir "ge
rekli mi, zorunda mym?" sorusu elik eder. Bu tip, grd bir iyili
in "cn almak" iin gsterdii telala ele verir kendini: H er m asra
fn karlnn alnd m badele zincirinde hibir kayp halkaya ta
hamml yoktur. Btn ilerini akta ve rasyonel bir tarzda yrtt
iin de, Harpagon ve Scrooge'dan farkl olarak, sulanmas ya da
aklnn elinmesi imknszdr.4 nsafsz olduu kadar da dost canls
dr. Gerektii zaman, yadsnmaz bir biimde dorunun yanna geer
ve doruyu yanla dntrr. Eski cimrinin o sefil agzllnn
kurtarc bir yan vard: Kasadaki altnlar zorunlu olarak hrszlar da
ekiyordu. Hatta u da sylenebilir: Tpk erotik bir sahip olm a arzu
sunun ancak kiinin kendini teslim etmesiyle tatmin edilebilmesi gibi,
eski pintiliin tutkusu da ancak fedakrlk ve kaypla dindirilebiliyordu. Yeni cimriler zahitliklerini artk bir gnah gibi deil, bir erdem gi
bi yayorlar oysa. Sigortalarn yaptntlar.
36
16
n c e li in d iy a le k ti i z e r in e .1 D om akta olan sanayi toplumunda her trl insani ilikinin im knszlaacan sezen Goethe, Wil
helm M eister'in Yolculuk Yllar'nda, incelii, yabanclam insanlar
arasndaki kurtarc uyarlanm a olarak sunm aya alm t. Vazgei
ten ayrlam ayacak bir ey olarak grnyordu bu uyarlanma ona; b
tnsel temastan, tutkudan ve katksz mutluluktan el ekilecekti. n
sani olan, Goethe iin, tarihin sorgulanm az akn, ilerlemenin insan
lk d niteliini, znenin snm leniini kendi davas gibi olumiayan
bir z-snrlam a anlam na geliyordu. G elgelelim o dnemden bu yana
olup bitenler, Goethe'vari bir vazgeiin doyum olarak grnmesine
yol aacak trdendir. Bu arada incelik ve insanlk da -b u n lar ayn
eydi onun i in - Goethe'ye gre bizi gitm ekten alkoyacaklar nokta
ya kendileri gitmilerdir. nk artk bildiim iz gibi kesin bir tarihsel
n vardr inceliin. Burjuva bireyinin kendini mutlakiyeti zorun sul
tasndan kurtard andr bu. zgr ve tek bana, sadece kendine he
sap verm ektedir birey; te yandan, m utlakiyetin gelitirdii hiyerar
ik sayg ve dncelilik de eski ekonom ik temelinden ve korkutucu
gcnden syrlm tr ama imtiyazl gruplar iinde bir arada yaamay
katlanlabilir klacak kadar da varln korum aktadr henz. Mutlakiyet ile liberallik arasnda bu ilk bakta paradoks gibi grnen etkile
im, sadece Wilhelm Meister'de deil, Beethoven'in geleneksel kom
pozisyon rglerine kar tavrnda, hatta m antkta Kant'n nesnel ola
rak balayc fikirleri znel olarak kurgulam asnda bile gsterir ken
dini. Beethoven'in dinam ik ve patlayc sergilemeleri izleyen dzenli
zetlemelerinde, Kant'n skolastik kategorileri bilincin birliinden
karsamasnda aka "incelikli" olan bir yn vardr. nceliin koulu,
eski salamln ve yekpareliini oktan yitirmi ama yine de srp
giden konvansiyondur. Onarlm az bir yknt halinde, sadece biim le
rin parodisinde yaayp gidiyordur: Cahillerin yararlanmas iin keyfi
olarak dzenlenmi veya gemiten derlenm i bir grg kurallar de
meti, gazetelerin gnll "grg danmanlarnn" hep tledii tr
den - eref saatlerinde bu konvansiyonlara can vermi olan anlamay
sa imdi araba sahiplerinin ve radyo dinleyicilerinin gz kapal konformizmine brakm ur yerini. Trensel nn g, ilk bakta ince
lie yarayacak gibidir. zerk olmayan ve zarar verecek lde dsal
37
17
M lk iy e t h a k la r. Gemite, pazar ilikilerini hesaplayabilen ki
inin kendi yaamn belirlemesi bir lde mmknd. Bugnse
byle bir ey iin anlaml bir ereve yok. stelik herkes iin geerli
bu. Ne kadar gl olursa olsun, ilke olarak herkes bir nesne duru
munda imdi. Generallik meslei bile artk yeterli korunm a salaya
myor. Faist ada hibir anlama genel kurm ay kararghn hava
saldrlarna kar gvenceye alacak kadar balayc deil; geleneksel
ihtiyatllklarna bal kalan generalleri ise H itler ipe ektiriyor, an
Kay ek kuruna dizdiriyor. Btn bunlara bakarak u sonuca varabi
liriz: Sa km ak isteyen kii -sakalm ann tuhaf, sama bir yan da
var, o arl dleri and ryor biraz, dnyann sonunu yaayp da son
radan bir evin bodrum katndan srne srne ktm z dleri- her
an kendi yaam na son vermeye de hazr olm aldr. Zerdtn "z
grce seilmi lm" ngren o cokulu, en doktrininin vard
kasvetli hakikat budur. zgrlk daralp bzlerek sa f olumsuzlua
dnm, art nouveau gnlerinde "gzel lm" olarak bilinen ey
de, lmden ok daha korkun eylerin olduu bir dnyada, yaama
nn sonsuz alalyla lmenin sonsuz azabn ksa kesme isteine in
dirgenmitir. - nsanln nesnel sonu, sadece baka bir addr bunun:
Birey olarak bireyin, insan trn temsil ederken, tr gerekletir
mesini salayabilecek zerklii yitirdiini anlatm aktadr.
18
E vsizle re s n a k . zel yaamn dt durum u, sahnesine ba
karak anlayabiliriz. Szcn allm anlam yla barnak, artk im
knszdr. inde bydmz geleneksel evler ekilmezlemitir:
39
19
K apy vu rm a d a n g irin . Teknoloji, jestlerle birlikte insanlarn
dadakiklem esine, kesinlem esine ve hunharlam asna yol ayor, in
san hareketlerini her trl duraksam adan, dncelilikten ve edepten
arndryor. Onlar nesnelerin am ansz ve denebilirse tarih d taleple
rine baml klyor. Bylece, szgelimi bir kapy yavaa, sessizce
ama skca kapatma yetenei de yitiriliyor. Arabalarn ve buzdolaplannnkiler arplarak kapatlmak zorunda; kimi kaplarsa kendiliklerin
den kapanyor, ieri girenleri arkalarna bakm am a ve kendilerini ka-;
bul eden evi korum am a gibi nezaketsizliklere mahkm ederek. Yeni
insan tipini anlam ak istiyorsak, onu evresindeki nesneler dnyasnn
srekli etkisine maruz kalan, sisteminin en derin noktalarnda bile ora
dan izler tayan bir varlk olarak dnm em iz gerekir. Artk ieri
doru alacak pencerelerin yerinde sadece saa sola itilecek srgl
camlarn olm as zne iin ne dem ektir? Y um uak kap mandallarnn
yerinde dner tokmaklarn olmas, avlulann ortadan kalkmas, sokak
kapsnn nndeki birka basaman ve bahe duvarnn yokolmas
acaba nasl etkilem itir onu? Srf motorunun gcnden tr, sokakla
rn haaratn, yayalar, ocuklar ve bisikletlileri ezip gem e isteini
41
bir kez olsun iinde duym am src var m dr? M akinelerin kendi
kullanclarndan talep ettikleri hareketler de Faist zorbalkta grd
mz o vahi, sert, huzursuz savrukluk ve dengesizlii ierm itir o
u zaman. Yaantnn kuruyup gitmesinin bir nedeni de u olmal:
Nesnelerin saf ilevsellik yasasnn buyruuna girmekle aldklar bi
im, onlarla temas sadece ileticilie indirgemekte ve gerek insanla
rn hareket zgrlnde gerekse nesnelerin zerkliinde herhangi bir
fazlala, eylem nnn iinde tketilm eyecek ve yaantnn ekirdei
olarak varln srdrecek herhangi bir arta izin vermemektedir.
20
S tr u w w e lp e te r .1 Hume, kendisinden daha dnyevi yurttalarnn
karsnda, epistem olojik dn, kibar beylerin hibir zaman ilti
fat etmedii o "saf felsefeyi" savunmak zorunda kaldnda, u muha
kemeye bavurmutu: "Titizlik ve kesinlik her zaman gzellie yarar
ldr, doru akl yrtme de ince duygulara."2 Bu szn kendisi de bir
pragmatizm ieriyordu geri, yine de pratiklik konusunda btn sy
lenmesi gerekenleri rtk bir biimde ve tersten giderek sylyor.
Yaamn pratik dzenleri, insana yararl gibi grnseler de, bir kr
ekonomisinde ancak insani niteliklerin kreltilmesine hizmet edebilirler ve yaygnlatka da btn efkatli ilikilerin paralanp kopma
sna yol aarlar. nk insanlar aras efkat, amasz ilikilerin de
olabileceini bilmek dem ektir aslnda: Amalarn kavgasna batm
kiilerin hl sezebildii bir avunu kayna, eski imtiyazlardan miras
alnm ama imtiyazsz bir dzen vaadini de ieren bir sezi. mtiya
zn bujuva aklnca ortadan kaldrlmas, sonunda bu vaadi de yok
ediyor. Eer zaman para demekse, zamandan, en ok da kendi zama
nmzdan tasarruf etm ek ahlakl bir davran olarak grnr ve byle
bir tutumluluk da bakalarna kar dncelilik olarak aklanr: Akszl davranm, hibir eyi gizlememiizdir. Birbirleriyle alveri
lerinde insanlar arasna sokulan her trl rt, sadece nesnel olarak
btnlemekle kalmayp bundan gnen de duyduklar aygtn ileyi
inde bir arza olarak grlr. Karlkl apka karmak yerine bir
"meraba"nn aina kaytszlyla selamlamak, mektup yazmak yeri
ne hitapsz ve imzasz ofis ii yazm alar gndermek, insani temasta
42
43
21
G eri a ln m a z, d e i tir ilm e z . Hediye verme detini unutuyoruz.
M badele ilkesinin ineniinde anlam sz ve inanlmas g bir ey
var; zaman zaman ocuklar bile kukuyla bakyor hediye verene, san
ki hediye onlara sadece fra ya da sabun satmak iin bavurulan bir
hileymi gibi. Bunun yerine hayr dem eklerim iz var artk, resmi ltuf
krlklarmz ve toplumun grnrdeki yaralarn gzlerden saklamak
iin yaptmz planl alm alarm z var. Bu trden rgtl alm a
larda insanca drtlere yer yoktur; ve zaten bata her zam an aala
yc bir ey vardr: Datlr, haka bltrlr, ksaca onu alan bir
1 nesne durumuna drr. Kiisel hediyenin bile, ngrlm bteye
titizlikle bal kalarak, kardaki insan iyice tartarak ve mmkn olan
en az abay harcayarak gerekletirilen bir toplumsal ilev durum una
dt, aklc bir nezaketsizlie dnt sylenebilir. Vermenin
asl sevinci, alann da sevincini hayal edebilmekten geliyordu. Semek, zaman ayrmak, zahmete katlanmak, tekini bir zne olarak gr' mek dem ektir bu: Savrukluun ve geliigzelliin tam tersi, ite bunu
kimse yapam yor gibi imdi. Olsa olsa, kendilerinin de sevebilecei
eyleri veriyorlar, am a tabii birka derece daha ktsn. Vermenin
yozlamas, o i karartc icattan, "hediyelik eya'1 diye retilen ey
lerden de anlalabiliyor; kiinin ne vereceini bilmedii nk asln
da vermek istemedii varsaymna dayanyor bu yeni icat. Bu rnler
de alclar kadar balantsz. Bandan beri birer uyuturucuydular
pazarda. Verilen hediyeyi deitirme hakknnsa undan baka anlam
yok: "Al bunu, sana ait, ne istersen yap onunla, eer houna gitmediyse geri verip yerine baka bir ey al, benim iin hi fark etmez." ste
lik normal hediyeler vermenin yol at skntl m ahcubiyetle kar
latrldnda, satlabilirlik ilkesinin bu mutlaklatrlmas bile daha
insanca seenei temsil ediyor, nk hi deilse alcnn kendi ken
dine bir hediye alm asna imkn veriyor - byle bir ey hediyenin do
asna aykr olsa bile.
rnleri yoksullarn bile eriebilecei bir yaknla getiren retim
patlamas yannda, hediye vermenin yozlamas nemsiz, bu konuda
dnmek de duygusallk saylabilir. Ne var ki, bir bolluk ortamnda
hediye gereksizlese bile - stelik, bu da bir yalandr, hem zel hem
de toplumsal bir yalan, nk bugn bile hayalgcmz biraz al44
22
K uru n u n y a n n d a y a da. Kltrel eletirinin en eski ve en mer
kezi m otiflerinden biri, yalan konusudur: Kltr, insana yaraan bir^
toplumda yaand yanlsamasn yaratmakta, btn insan rnleri-:
nin tem elinde yatan maddi koullan gzlerden saklam akta ve rahatla
tp uyuturarak, varoluun kt ekonom ik belirlenim inin srp gitme
sine hizmet etmektedir. Kltrn de bir ideoloji olduu dncesidir
bu ve ilk bakta hem burjuva iddet doktrinince hem de onun muarznca paylald, demek hem N ietzsche hem de Marx tarafndan sa
vunulduu sanlr. Ama ite, insan yalana kar uyaran btn nasihat
ler gibi bu dncenin kendisi de ideolojiye dnm eye pek yatkn
dr. zel yaam alannda grebiliriz bunu. Para dncesi ve pein
den getirdii btn atmalar, kanlm az biim de, en efkatli, en
erotik, en yceltilm i ruhsal ilikilere bile szar. Bu yzden, kltrel
eletiri de, tutarllk mantna ve doruluk ruhuna bal kalmak ad
na, btn ilikilerin aka ve am anszca kendi maddi kkenlerine in
dirgenmesini, taraflarn karlarna gre olum u bir maddi balant
ya eitlenm esini talep edebilir. nk anlam, bildiim iz gibi, kken
den bam sz deildir ve maddi olan rten ya da dolaymlandran her
eyde sam imiyetsizliin, duygusalln, demek gizli ve bu yzden
ok daha zehirli olan karn izini sem ek de hi zor deildir. Gelgelelim, davranlarm zda bu ilkeye radikal bir biimde bal kalrsak
eer, yanl olanla birlikte doru olan da silmi, evrensel pratiin d
n a-g s zce de o lsa - tama abalaryla daha soylu bir dnyaya ili
45
23
24
Tough b a b y .1 Belli bir erkeklik jesti vardr ki, ister kendimizde
fark edelim ister bakalarnda, kukuyla karlam am z gerekir. Ba
mszln, ynetm e gcne gvenin ifadesidir - btn erkeklerin
gizli suortakl. Eskiden, efendinin kaprisi denirdi buna, korkulu bit
saygyla; bugnse dem okratikletirilm itir ve en sradan banka me
muru bile nasl yapldn film kahram anlarndan renmektedir.
Byk model, gece ge vakit bekr dairesine dnen ve g'zli klan
drmay aarak hem en kendine bir viski soda hazrlayan, smokinli,
yakkl erkektir: Kstah dudaklarn telaffuz etm ekten kandn,
maden suyunun dikkatle kaydedilmi kprm e sesi syler bize: Siga
ra duman, deri ve tra kremi kokmayan her eyi, zellikle de kadnla
r kk grm ektedir - onlar da tam bu yzden dayanlm az lde e
kici bulurlar onu. nsan ilikilerinin ideal biimi bir erkek kulbd
47
25
Z ih n im izd e o n la ra y e r yo k. M ltecilerin eski yaamlarnn si
lindiini biliriz. Eskiden tutuklam a emriydi, bugnse zihinsel yaant
dr lkeden lkeye tanam ayan. eylememi olann, saylp lle48
26
E n g lish s p o k e n .' ocukluumda, ailemin ahbaplk ettii baz
yalca ngiliz hanmlar sk sk kitap armaan ederlerdi bana: Gen
ler iin hazrlanm, renkli, resimli kitaplar, b ird e maroken kapl, k
k, yeil bir ncil. Armaan verenlerin dilinde yazlmt hepsi:
Okuyup okuyam ayacam hibiri dnm emiti. G z alc resimleri,
balklar, vinyetleri ve deifre edilmesi im knsz metinleriyle bu ki
taplarn zel eriilm ezlii, byle nesnelerin kitap deil de reklam ol
duunu dndrrd bana; amcam n Londra'daki fabrikasnda ret
tii trden makineleri tantan reklam lar belki de... Anglo-Sakson lke
lerinde yaam aya ve ngilizce'yi anlam aya baladktan sonra da bu iz
lenimim silinmedi, tersine glendi. Brahms'n bir arks vardr, sz
leri Heyse'nin bir iirinden alnm: O Herzeleid, du Ewigkeit! / Selbander n ur ist Seligkeit [Ey yrek yaras, ey sen sonraszlk! / Bentekidir ancak bahtiyarlk]. En yaygn Amerikan basm nda yle ol
mu bu dizeler: "O misery, eternity! / But two in one were ecstasy" [Ey
ac, sonsuzluk! / ki gnl bir olunca ancak m utluluk]. Asl metindeki
kadim, tutkulu adlar, popler bir parann slogan szlerine dnt
rlmtr, parlatp sslem ek amacyla. Bu szcklerin yayd neon
klar altnda, kltr de reklamdan baka bir ey olmadn ortaya
koymaktadr.
49
27
28
P eyza j. Amerikan manzarasnn kusuru, romantik yanlsamann
ne srd gibi tarihsel anlarn eksiklii deil, insan elinin hibir
izini tamamasdr. Sadece ekilebilir topran yetersizliiyle, ou
zaman bodur allardan yksek olmayan ilenmemi ormanlarla da s
nrl deildir bu durum, asl yollarda belli eder kendini. Manzarann
iine ylece yerletirilm i gibidir yollar; dzgnlk ve genilikleri ne
kadar etkiliyse, parltl izleri de o yabanl ve zengin bitkisel evre
karsnda o kadar ilgisiz ve hunhar grnr. fadesizdirler. Ayak ya
da tekerlek izini bilmezler, otlaklara ya da aalklara geii salaya
cak yumuak patikalar yoktur kenarlarnda; demek insan elinin ya da
en yakn aletlerinin dokunuunu hissetmi eylerin o yumuam, ya
ttrc, batmayan dokusundan da yoksundurlar. Sanki hi kimse ok
amamtr manzarann salarn. Rahatlatlmamtr, rahatlatmaz. Al
glan da byledir. Hzla giden arabann iinden grd eyi kay
detm ez gz nk; silinen manzara da kendi tadndan daha fazla
iz brakmaz.
50
29
C ce m eyve. Proust nazikti: Kendini yazardan daha zeki sanma
mahcubiyetinden kurtaryordu okuru.
On dokuzuncu yzylda A lm anlar dlerinin resmini yaptlar; sonu
her zaman sebzeydi. Franszlannsa bir sebze resmi yapmalar bile ye
tiyordu, ortaya kann bir d olm as iin.
Anglo-Sakson lkelerinde fahieler, gnahla birlikte, getirecei ce
hennem azabn da ikram ediyor gibi grnrler.
Amerikan m anzarasnn gzellii: En kk dilim inde bile, ifade ola
rak, tm lkenin usuz bucakszl belirir.
M lteciliin anlarnda, av eti rostolarnn belli bir tad vardr: Hay
van sanki Freischtz'n1 tlsml kurunlaryla vurulm u gibi bir tat.
Psikanalizde sadece abartlar dorudur.
Mutlu olup olm admz rzgrn sesinden anlayabiliriz. M utsuz in
sana evinin korunakszlm anmsatr bu ses, onu ku uykularndan,
huzursuz dlerinden uyandrarak. Mutlu adam iinse korunmuiuunun arksdr: fkeli uultusunda, artk ona kar etkisiz olduunu
itiraf eden fslty da iitir,
Dlerimizden tandmz o sessiz grlt, uyank saatlerimizde ga
zete balklarndan saldrr bize.
Efsanenin kyam et habercisi, radyoda yayor bugn. Zorunlu olarak
duyurulan nemli olaylar her zaman felaketlerdir. Solemn szc,
ngilizce'de hem trensel hem de tehlikeli anlam na gelir. Spikerin ge
risindeki toplum un gc, kendiliinden dinleyicilere ynelmekte, on
lar hedef almaktadr.
Yakn gem i her zaman felaketlerden artakalm bir yknt olarak
grnr bize.
51
30
P ro d o in o n o s tr a ' Geen savata2 -k i hepsi gibi o da kendinden
sonrakilere kyasla sakin, huzurlu gr n r- eitli lkelerin senfoni
orkestralarnn amatac sesleri susturulduunda, okla sakatlanm
seyrek bir oda topluluu iin Askerin yks'n yazd Stravinski. En
iyi yapt olacakt bu, tek inandrc gerekstc manifesto: O dsel,
sarsntl, dipten vuran iddet, mzii bir negatif hakikatin dolaylarna
da ulatryordu. Yoksulluktu parann nkoulu: Resmi kltr pa
rampara edebilmiti nk onun maddi zenginliklerine ulamas ya
saklandndan kltr hep zehirleyen gsteriilikten de uzak kala
biliyordu. kinci savatan sonraki dnsel retim iin de bir ders
kar buradan - bir sava ki A vrupa'da brakt ykm n derecesini o
mziin boluklar bile ngrememitir. lerleme ve barbarlk kitle
kltrnde yle i iedir ki bugn, ancak o kltre ve teknik aralar
52
31
B a kla y k a rm a k . Sosyalizmin en onurlu davran biimi olan
dayanma da hasta. Eskiden, kardelik sylem ini geree dntr
mekti dayanmann amac: Onu bir ideoloji olduu genelliin iin
den karm ak ve sadece tikele, dm anca kartlklarla belirlenmi bir
genellik dnyasnn iinde dayanmann tek tem silcisi olan Parti'ye
zg bir gereklik olarak srdrmek. Kendi yaam larn beraberce
tehlikeye atan bir grup insan temsil ederdi dayanm ay; elle tutulur
bir imkn karsnda kendi kiisel tasalarn daha nem siz sayan in
sanlar, bylece soyut bir dncenin buyruuna girm eden am a kiisel
bir umut da beslem eden yaam larn birbirleri iin feda edebiliyorlar
d. z-korunum dan byle feragat edilm esinin nkoulu, bilgi ve karar
verme zgrlyd: Bunlar yoksa, o kr tikel kar yeniden ortaya
kar hemen. Ancak, dayanm a zamanla Parti'nin binlerce gz oldu
u inancna, gl olduu dnlen ii m frezelerine -b u n la r da
oktandr niform allam tr- kaydolmaya, tarihin akntsna katl
maya dnm tr. Bylece kazanlan herhangi bir geici gvenliin
bedeli de srekli korku, dalkavukluk, kvrtm a ve karndan konuma
dr: Dmann zaafn snam akta kullanlabilecek enerji, kiinin kendi
liderinin kaprislerini, olas tepkilerini tahmin etm e abalarnda har
canmaktadr; bu lider, eski dmandan daha ok korku salyordur y
reklere, nk iki tarafn liderlerinin de kendi astlarna hi danm a
dan aralarnda anlaabileceklerini gizliden gizliye sezebilm ektedir ki
53
32
V a h ile r daha so y lu d e ild ir. Afrikal ekonomi politik ren
cilerinde, Oxford'daki Siam llarda ve daha genel olarak kk bujuva kkenli alkan sanat tarihi ve mzikologlarda bir eilim gr
lr: Yeni malzemenin zm leniini, yerleik, kabullenilmi ve onay
lanm olan her eye kar lsz bir saygyla birletirmeye pek he
veslidirler. Uzlam asz bir kafa, ilkelciliin, ge kalmln ya da
"kapitalist olmayan diinya"nn tam tersidir: Deneyim vardr temelin
de, tarihsel bir bellek, titiz bir zek ve en nemlisi de belli bir doygun
luk. Radikal gruplara sonradan katlan o deneysiz genlerin bir kez
gelenein gcn hissettikten sonra kamp deitirdikleri ok grl
mtr. Gelenekten nefret edebilmek iin ona sahip olm ak gerekir.
Avant-garde sanat hareketlerine proleterlerden ok zppelerin yatkn
oluu, siyaset iin de anlaml bir ipucu verebilir bize. Ge kalanlarn
54
ve yeni gelenlerin rktc bir yatknl vardr pozitivizme Hindistandaki Cam ap mritlerinden Alman ustalar M atthias Grne
wald ve Heinrich Schtz'n inanl hayranlarna kadar hepsinde gr
lr bu.1 Psikolojiden hi anlam ayanlarn ne srebilecei bir eydir,
dta kalmann sadece nefret ve hn uyandrd; fazla sahiplenici ve
hogrsz bir ak da doabilir buradan ve baskc kltrn uzakta
tuttuu insanlar kolayca onun en inat savunucular kesilebilirler. Bir
Sosyalist olarak "bir eyler renmek", kltrel miras denen eyden
pay almak isteyen iide bile bir yanks iitilebilir bunun; ve Bebel'lerin2 zevksiz bilirbilmezlii de kltr anlam amalarndan ok, onu g
rnrdeki deeriyle kabul etmeye, onunla zdelemeye tene olula
rnda -v e bylece anlamn da arptm alarnda- belli eder kendini.
Sosyalizmin ne byle bir dnm e ne de teorik olarak pozitivizme
dmeye kar genel bir muafiyeti vardr. Uzakdou'da Marx kolaylk
la Driesch ve Rickert'in igal etmedii yeri alabilir.3 Bat d toplumlarn sanayi toplum unun atm alarnn iine ekilmesinin -k i ok da
ha nce yaplmas g erekirdi- asl kazanlsnn, yaam standardnda
beklenebilecek hafif bir ykselii bir yana brakrsak, bamszlna
kavumu halkn kendisinden ok, rasyonel olarak gelitirilm i re
tim ve iletiim olm asndan korkulur. Daha yal uluslar, kapitalizm
ncesi halklardan m ucizeler beklemek yerine, onlarn onaylanm her
eye ve Bat'nn baarlarna duyduklar o ksa grl, enge itaha
kar uyank olmaldrlar.
33
A te h a ttn d a n u za kta . Hava taarruzlaryla ilgili haberlerde,
uaklar reten firmalarn da ad geiyor ou zaman: Focke-W ulff,
Heinkel, Lancaster - imdi bunlar ald konumalarda bir zamanlar
Hussar svarilerinin, mzrakl birliklerin, zrhl valyelerin tuttuu
yeri. Yaam yeniden-retm enin, ona tahakkm etmenin ve onu yok
etmenin mekanizmalar birdir ve bu yzden sanayi, devlet ve reklam
clk i ie gemitir. O zaman abartm a saylm t, ama "sava ticaret-,
tir diyen kukucu Liberallerin hakl kt grlyor bugn: Devlet,
kr dnyasnn tikel karlarndan grnte bile bam sz deil artk;
aslnda her zaman onlarn hizm etindeydi, imdi ideolojik olarak da
oraya yerleti. Kentlerin ykmndaki ba mteahhitin adnn heranl55
34
B a d a -k a v a k -y e lle r i-e s e n -H a n s .* Bilginin iktidarla ilikisi
sadece uaklkla deil, hakikatle de ilgilidir. ou bilgi, eer gler
ilikisiyle orantl deilse, biimsel adan ne kadar doru olursa ol
sun, geersizdir. "Hitler benim iin patolojik bir vakadr" - bir mlte
ci doktorun bu szleri sonuta klinik bulgularla dorulanabilir, ama o
paranoyak adna dnyann bana sarlan nesnel belayla orantszl
bu tany glnletirm ekte, sadece mesleki bir lafazanla indirge
mektedir. H itler belki "kendinde" bir patolojik vakadr, ama hi ku
kusuz "kendi iin" deildir. Mltecilerin Faizme kar demelerinin
ounda grlen kibirli ikinlik ve zavalllk da bununla ilgilidir. z
gr, mesafeli ve karsz deerlendirm e kalplaryla dnen insanlar,
aslnda bu tr dnceyi geersizletiren iddet deneyimini bu kalp
larn iine yerletirem ediler. udur nerdeyse imknsz olan grev:
Bakalarnn iktidarnn da kendi iktidarszlmzn da bizi aptalla
trmasna izin vermemek.
35
K ltre d n . Hitler'in Alman kltrn yokettii iddias, onu
telefonlu masalarndan kurm ak isteyenlerin kulland bir reklam tek
niinden baka bir ey deildir. Hitler'in imha ettii sanat ve dnce
zaten uzun sredir kopuk ve dlanm bir yaam sryordu, son s
naklarn da Faizm temizledi. Oyuna katlmayanlar, daha nc
Reich'tan yllarca nce, kendi ilerine iltica etmilerdi: Alman mark
nn istikrar kazanyla Davurumculuun sonu ayn tarihe rastlar.
En ge bu tarihten itibaren Alm an kltr de kendine resimli Berlin
magazinlerinin ruhuna ok uygun bir istikrar kazandryordu - o m a
gazinler ki Nazilerin "Neeli Kuvvet"inden, Reich otobanlarndan ve
sergi salonlarnn tuzu kuru Klasisizminden aa kalr yan yoktur.
Alman kltrnn tamam, stelik de en liberal olduu yerde, hazla
gevemi bir halde kendi Hitler'inin yolunu gzlyordu: M osse ve
Ullsteinn1 editrlerini ya da Frankfurter Zeitung'un yeni yneticile
rini Nazizm e uaklk etm ekle sulamak onlara hakszlk etmek olur.
59
36
lm e G t ren S a lk J Bugnn prototipik kltrnn psika
nalizi diye bir ey mmkn olsayd eer; eer ekonom inin mutlak
egemenlii, koullan kendi kurbanlannn ruhsal yaamyla aklam a
ya ynelik btn abalarn iini boaltm olmasayd; ve psikanalist
ler de oktan o koullara ballk yemini etm em i olsalard - byle bir
aratrma, an zgl hastaln normallik olarak tanm lam ak zorun
da kalrd. Bugn, bireyin bedence ve ruha salkl olduunu kantla
mak iin gstermesi gereken libidinal performans, ancak en derin d
zeyde sakatlanm a pahasna, da dnklerde de isellemi hadmlama pahasna elde edilebiliyor. Bu sakatlanmann yannda, babayla z
delemenin sonucu olan o eski vazgei bile sadece bir ocuk oyunu
dur, zaten bandan beri oyun olduu bilinen bir oyun... Dzgn adam
ve tatl kzn bastrmas gereken sadece arzular ve igrleri deildir
imdi; burjuva alarnda o bastrmann sonucu olarak ortaya kan
60
37
H az ilk e s in in b e ris in d e 3 Freuddaki baskc eilimlerin cinsel
lik kuramnda ibilir revizyonistlerin iaret ettii katlkla ve insanca
scaklk eksikliiyle hi ilikisi yoktur. Profesyonel scaklk, kr am a
c gtt iin, insanlar arasnda uurumlara karn yaknlk ve dolay
szlk retmeye kalkr. Kurbann aldatr, nk onun zaafn onay
larken aslnda onu o hale getiren dnyay onaylam aktadr; hakikatten
uzaklat lde de ona hakszlk eder. Freud'da byle bir insanca
scakla pek rastlanm yorsa eer, bu onun hi deilse bu adan siya
sal iktisadn eletirm enlerinin yannda yer almas demektir ki bu da
Tagorela ya da W erfel'le birlikte anlmaktan iyidir.2 Asl talihsizlii
uydu: B ir yandan, burjuva ideolojisinin basncna karn, bilinli
edim lerin bilind igdsel temelini maddeci bir biimde aratr
yor, ama ayn zam anda igd karsndaki burjuva horgrsn de
benimsiyordu; oysa bu horgr de tastamam Freud'un zm eye ve
ykmaya alt rasyonalizasyonlar bir rnyd. Freud, Giri
K onferanslar'nda aka belirttii gibi, "toplumsal hedefleri temelde
bencil olan cinsel amalardan stn gren... genel deerlendirmeye"
btnyle katlmaktadr. Bir psikoloji uzman olarak, toplumsal olan
la bencil olan arasndaki kartl duraan haliyle ve hi snamaks62
38
D a n sa d a v e t.1 Psikanaliz, nevrozlarla kstlanan haz duym a yete
neini eski haline getirm ekle vnr. Sanki srf bu haz-duyma-yetenei kavram bile byle bir eyi -e e r gerekten varsa- epeyce deersizletirmeye yetmezm i gibi. Sanki m utluluk zerine speklasyonla
gerekleen bir mutluluk bu szcn anlatt eyin tam kart de
ilmi, sanki byle bir mutluluk, kurumsal olarak planlanan davran
modellerinin zaten srekli klen yaant alanna yeni bir tecavz
deilmi gibi. Egemen bilin ne hale gelmi olmal ki gem ite sade
ce M acar operetlerindeki ataelere uygun grlen o am panya akrak
l ve zorlanmal m sriflik gsterisinin doru yaama dsturlarndan biri olduuna ciddi ciddi inanlyor bugn. Reeteli mutluluk tam da
adna benziyor; bu mutluluktan pay alacak nevrozlunun bastrm a ve
gerilemenin2 onda brakt son akl krntlarndan da arnmas ve
analistini memnun etm ek iin de btn baya filmleri grm e konu
sunda son derece hevesli davranmas, Fransz restoranndaki pahal
ama kt yemekten, ar ikiden ve "seks" ad altnda bir ila olarak
kullanlan sevimeden mthi zevk almas gerekiyor. "Yaam her e
ye karn iyidir" - Schiller'in daha sylendii anda bile kof bir ses ve
ren bu nermesi, bugn, her yere yaylm reklamclkla ayn koroda
yer ald lde, dpedz ahm aklk haline gelmitir; ve psikanaliz
de, daha iyi imknlarna karn, yangna krkle gitmektedir, insanla
rn yaad ketlenm elerin says ok fazla deil ok azdr bugn; s
telik bunun onlan bir nebze daha salkl kld bile sylenemez. y
leyse uyum yetenei ve ekonom ik baardan farkl ltlere ynel
mek isteyen bir katharsis yntemi de insanlarn genel v e-ay rlm az bi
64
39
E go iddir. Psikolojinin gelim esiyle burjuva bireyinin hem Antik
adaki hem de Rnesans'tan sonraki ykselii arasnda ou zaman
bir ba kurulur. Bu, psikolojiyle burjuva snfnn yine paylat ve
bugn btn tekileri darda brakmak pahasna gelimi olan kart
bir eilimin gzden kamasna yol amamal: Bireyin bastrl ve
zl ki, bilgi de tastamam o bireye hizmet etsin diye kendi zne
sine geri balanyordu. Her trl psikoloji, Protagoras'tan beri, insan
her eyin ls yaparak yceltm itir ama, bylece onu bandan beri
bir nesne olarak, bir tahlil malzemesi olarak ele alm ve bir kez arala
rna kattktan sonra eylerin canszlk ve boluunu ona da aktarm
tr. zne adna nesnel hakikatin yadsnmas, znenin de inkr anla
mna gelir: H er eyin ls iin hibir l kalm az ortada; olumsall
6S
dnna ekm eye alan arlatan byc, onun azametli sistemi iinde
bir kez daha boy gsterirler - tpk sessiz filmin Hollywood epik'lerinde yeniden ortaya kmas gibi. G em ite yardm olan ey, daha
byk bir bilgi sayesinde yardm etme imkn, bugn dogmatik ayr
calk yoluyla bakalarnn aalanmasna dnm tr. Bujuva bi
lincinin eletirisinden geriye kalan tek ey, doktorlarn her zaman
lmle gizli suortaklklann aa vurduklar o om uz silkme jestidir.
Psikolojide, saf isellik denen o dipsiz sahtelikte (insanlarn "zel
likleriyle"1 ilgilenmesi de rastlant deildir), burjuva toplumunun d
sal mal-mlk alanndaki btn pratii yansr. Bu mallar, toplumsal
m badele sonucunda artmtr, ama her burjuvann alttan alta sezdii
bir provizoyla birlikte. Bireyin sahip olduu, snfn ona em anet ettii
bir m lktr sadece; ve denetimi ellerinde tutanlar da, mlkiyetin ev
rensellemesi sonucunda yine mlkiyetin kendi ilkesi (esirgemekten
ibaret olan bir ilke) tehlikeye dt anda bu mlk ondan geri al
maya hazrdrlar. Psikoloji de m lkiyete yaplan zellikler bahsinde
tekrarlar. Bireye kendi mutluluk payn balayarak onu mlkszletirir.
40
O ndan h ep s z et, am a h i d n m e .' Bugn derinlik psikolo
jisi, filmlerin, ackl TV dizilerinin ve H orney'nin2 de yardmyla en
kuytu kelere bile nfuz ettiine gre, insanlarn kendileriyle yzyze kalmalarnn ve kendilerini yaamalarnn son olana da rgtlen
mi kltr tarafndan ortadan kaldrlm demektir. Paketlenmi ay
dnlanma, sadece doalam a dnceleri deil, (gleri, mal oldukla
r acya ve em ee denk olan) analitik igrleri de fabrika rnlerine
dntrr - tpk, ortodoks yntem in3 form llere indirgemeye zaten
yatkn olduu bireysel tarihin acl srlarn birtakm orta mal davra
n kalplarna dntrd gibi. Rasyonalizasyonlardan arnmann
kendisi bylece bir rasyonalizasyon haline gelir. Cam ia yeliine ka
bul edilenler, bir z-bilin kazanm aya alm ak yerine, btn igd
sel atklar aalk kompleksi, anne taknts, da dnklk ve ie
dnklk gibi kavram lar altnda toplam akta ustalarlar; oysa bu kav
ramlarn szkonusu atklara ulamas imknszdr. Artirit ya da si
67
68
41
erd e ve darda. Taassup, tembellik ve kar hesaplar, felsefe
nin gittike daralan bir akademik hendekte de kalka ilerlemesine
hl imkn tanyor; am a orada bile onun yerine rgtlenm i totolojiyi
koyma abalarnn arttn grmek zor deil. M aal derinlik arkna
girenler, tpk yz yl nce olduu gibi, kariyerlerini borlu olduklar
meslektalar kadar safdil olmak zorunda kalyorlar. Ancak, byle bir
zorunluluktan -v e bunun sonucunda azametli konularla kubeyinli ic
ra arasnda beliren elikiden- kanmak isteyen akademid dn
cenin yzyze olduu tehlike de daha hafif deil: Pazarn basnc, Av
rupa'daki akadem isyenlerin hi deilse bir lde m uaf olduu o eko
nomik bask. Yazarlkla geinm ek isteyen felsefecinin her an ar de
erli ve nadir bir ey sunmas ve krs tekeline kar sekinlik tekelini
karmas gerekiyor. Allamelerin kard o iren "entelektel veci
ze" pratiinin, m uarzlarna da yayldn gryoruz imdi. Kendisin
den srekli parlak bulular bekleyen yayn ynetm eninin taleplerini
karlamaya abalayan ilkesiz gazete yazarnn1 yapt, Kozmogonik
Eros ve benzeri gizem ykleriyle,2 tanrlarn metam orfozuyla ve Yuhanna'ya Gre Incil'in srryla ilgili btn yaptlarn altnda yatan o
sessiz yasay aka seslendirm ekten baka bir ey deildir. Akademid felsefecinin yaam tarz olarak benimsemek zorunda kald o ge
cikmi bohemlik bile, srf kendi bana, antikacln, szde marjinal
dinselliin ve yan-tahsilli tekkeciliin dnyasyla felsefeci arasnda
lmcl bir yaknln domas iin yeterlidir. Birinci Dnya Sava
ncesinde belli bir tinselliin seras olmutu Mnih: Bu tinselliin
akademik rasyonalizm e kar protestosuyla balayp karnavallardan
geerek Faizm e varan yol, belki de ihtiyar Rickert'in ruhsuz siste
miyle Hitler arasndaki yoldan bile ksayd. Dncenin gittike artan
rgtleniinin gc o kadar byk ki, srecin dnda kalmak isteyen
ler de hnl bir kibre, giderek kendi reklamlarn yapm aya srkleni
yor ve sonunda iyice yenik dtklerinde de dpedz sahtekrla
bavurmak zorunda kalyorlar. Akademisyenlerin sum ergo cogito il
kesini savunm alarna ve ak sistemde agorafobiye. Dnyada-Varlk'
>n Atlmlnda da rksal toplulua kaplm alarna karlk, muarzlar
da -eer olaanst uyank deillerse- grafolojiye ve ritmik cimnastie srkleniyorlar.3 lkinde hkim figr saplantl tipse eer, ikinci69
42
S e rb e st d n c e .' Bilimin felsefeyi yerinden etmesi, Hegel'e g
re felsefeye ancak birlik halindeyken hayat verebilecek olan iki e
nin birbirinden kopmasna yol amtr: Dnme ve speklasyon.
Hakikat dnyas, hayalden arnm souk bir tavrla dncenin belir
lenimlerine teslim edilm ekte ve bu geni alan iinde speklasyona sa
dece hipotezler oluturm asna yetecek ufack bir yer ayrlmaktadr;
stelik bu hipotezler de i saatleri dnda tasarlanmal ve bir an nce
sonu vermelidir. Ne var ki, speklatif alann, bu bilimd biiminde,
70
71
43
H a ksz y ld rm a . Nesnel dorunun ne olduuna karar vermek
kolay deildir, evet; yine de insanlarla ilikilerimizde bu gerein g
zmz korkutm asna izin vermemeliyiz. Kiiyi byle yldrmak iin,
ilk bakta inandrc da gelen birtakm ltler kullanlr. En sk ba
vurulanlardan biri, sylediiniz eyin "fazla znel" olduu sulamas
dr. Makul insanlar topluluunun fkeli korosunun da yankland bu
sert uyan, bir an iin, uyary yapana bir tatmin duygusu da verebilir.
znel ve nesnel kavramlar tmyle yer deitirm itir oysa. Nesnelle
kast edilen, olgularn tartm a yaratmayan yndr; sorgulam ad
mz izlenime, snflandrlm verilerden oluan yzeye, demek asln
da znel olana nesnel deniliyordur imdi; znel dedikleriyse, bu yze
yi delen, konunun zgl deneyim ini stlenen, btn hazr yarglan bir
yana atan ve nesnenin kendisiyle balanty -hakknda dnmek y
le dursun- yzne bile bakm ayanlann ounluk mutabakatna yele
yen, demek aslnda nesnel olan her eydir. znel grecelie ynelti
len biimsel itirazn kofluunu anlamak iin onun kendi zgl alan
na, estetik yarg alanna bakmak yeter. Bir sanat yaptnn onda brak
t izlenimi tam olarak tanmlayabilen kii, bu izlenimden ald g
le yaptn disiplinine, ikin biim yasasna, yapsnn zorlayclna
gnll olarak boyun emeyi baardnda, yaad deneyimin znel
niteliiyle ilgili itirazn da acnas bir yanlsama gibi bir anda silinip
gittiini grecektir: ok znel bir tutkuyla konunun merkezine doru
att her adm, ancak byle deneyimleri ldrmek pahasna bilim sel
lik statsne zenebilen "slup" gibi eylerin o pek kapsaml ve pek
destekli analizleriyle karlatrlam ayacak kadar byk bir nesnel
g ierir. N esnelliin onu yneten zneler tarafndan hesapland
u pozitivizm ve kltr endstrisi anda bsbtn geerlidir bu. Bu
ortamda, akl da penceresiz bir m izalar hcresine kapam tr kendi
ni. ktidar sahipleriyse ok keyfi bir biimde keyfilikle sulam aktadr
bu davran. stedikleri, znenin gsz kalmasdr; nk sadece bu
'znelerde kendisine bir korunak bulan nesnellikten lm ne korkuyorlardr.
72
44
P o s t-S o k r a tik le r iin. Eskiden adna felsefe dedikleri eyi sr
drmek isteyen entelektel iin tartm alarda-hatta kendi akl yrt
m elerinde- hakl kmay istemek kadar yakksz bir davran ola
maz. Hakl olm a istei, en incelikli mantksal dnm e biimlerinde
bile, o sa kalm a ilkesinin ifadesidir; oysa felsefe de tastamam bu il
kenin yenik drlmesini amalamtr. B ir adam tanrdm; episte
m olojiyle doa ve insan bilim lerindeki btn hretleri pepee davet
edip hepsiyle kendi sistemini tartyor ve hibiri bu sistemin forma
lizmine daha fazla itiraz edecek cesareti bulam adnda da savnn
yzde yz salam olduuna inanyordu. Felsefenin ikna sanatnn
jestlerini ok uzaktan bile olsa andrd her durum da byle bir safdil
lik vardr. kna jestleri, bir universitas literarum varsaymna, birbiriyle ba kurabilen zihinler arasnda bir nsel anlam a olduu dn
cesine, dem ek apak bir konformizrrie dayanr. Susm a haklarn hi
kullanmam akla nl felsefeciler, katldklar syleilerde, tartmay
hep kaybetm eye alm aldrlar - ama m uarzlarnn savnn da yanl
olduunu ortaya koyacak bir biimde. Ama, rtlm esi imknsz
mutlak dorulara ulamak olmamaldr, nk bunlar sonuta totolojiye indirgenir; asl hedef, ne srlen dncelerin doruluunu sor
gulayan sorunun kendi kendini de yarglamasn salayacak seziler
gelitirmektir. Bunu sylemekle, akldn ycelten hir felsefeyi,
meruluunu sadece vahye duyulan sezgisel bir inantan alan birta
km keyfi postlalar savunmu da olmayz. Aksine, tez ve akl yrt
me arasndaki farkn ortadan kaldrlm asdr hedeflenen. Diyalektik
dn, bu adan, akl yrtmenin bir tez keskinlii kazanmas ve
tezin de gerideki mantn tamam na sahip kmas anlamna gelir.
Konunun kendisine ait olmayan her trl birletirici kavram, her trl
balant ve yardmc mantksal ilem bir yana braklm al, nesnenin
deneyimiyle dolu olm ayan btn ikincil gelitirm eler dlanmaldr.
Bir felsefe m etninde her nermenin m erkeze eit uzaklkta durmas
gerekir. Hegel hi byle bir ey sylemem itir, am a alm a tarznn
tamam byle bir niyete iaret eder. Bu trden bir alm a tarz, her
hangi bir balang ilkesi tanmadna gre, ikincil veya karsanm
olan hibir eye de gnl indirm em ek durum undadr; yleyse dola
ym kavramn da biim sel balantlardan nesnenin kendi tzne ak73
45
"N a sl da h a sta lk l g r n y o r b y yen h e r e y " .1 Diyalektik
dncenin eyleme eletirisinin bir baka boyutu daha var: Bireysel
olgular kendi yaltlm lklan ve ayrlklar iinde olumlamay redde
der: Yaltlmann kendisini de evrenselin bir rn olarak gryordur.
Bylece hem manik sabitlem eye kar, hem de mutlak yarglarnn
bedelini konusunun zgl deneyimini yitirm ekle deyen paranoid zih
nin bo bir kabuk gibi dirensizce srkleniine kar bir panzehir
olur. Diyalektiin ngiliz Hegelcilerinin elinde ve daha ok da Dew eynin gayretke pragm atizm inde dnt eye indirgenemeyecei anlamna da gelir bu: Bir l ve oran duygusu deildir diyalektik,
her eyin perspektif iine yerlemesini salayan inat ve kunt bir sa
duyu felsefesi deildir. Geri Hegel'in de Goethe'yle konumalarnda,
kendi dncesini stadn Platonizm ine kar savunurken ("[diyalek
tik] temelde her insann doasnda bulunan bir muhalefet yeteneinin,
doruyu yanltan ayrmamz salayan bir yetenein dzenlenm esin
den ve yntemli bir biim de gelitirilmesinden baka bir ey deil
dir"2) byle bir gre yaklat sanlabilir. Am a kendi kendini elen
bir hnzrlk da sezilir nerdii formln rtl anlamnda, nk
"herkesin doasnda bulunan" eylerden biri tam da saduyunun reddidir; insann en derin zelliklerinden biridir saduyulu davranmaktan
kanmak, hatta ona m uhalefet etmek. Saduyu, belli bir durumda ko
ullarn doru deerlendirilmesi dem ektir ve pazarn terbiyesinden
gemi bu dnyevi gzn diyalektikle baz ortak ynleri yok deildir:
Dogmalardan, dar kafallktan ve nyarglardan azadelik. Saduyu
nun aykl hi kukusuz eletirel akln bir nn oluturur. Ama onu
bu akln yeminli dman yapan bir zellii de vardr: Tutkulu balan
74
46
D n m e n in a h la k st n e. Safdillik ile incelikli dnm e ye
tenei o kadar snrszca birbirine dolanm tr ki, birini tekine kar
kullanmann hibir yarar olamaz. Akldna tapanlarn ve her trden
entelektel madde koleksiyoncusunun yapt gibi, sistemsiz ve rastlansal bir mahareti yanstan her eyi gklere karmak bayalktr.
Safdillii savunan dnce ise kendini mahkm etmi olur: Kurnazlk
ve hurafe olduklar yerde kalrlar. Dolayszl -kendi iinde dolaymlanm bir ey olarak grm ek y erin e- dolay imli bir biimde olumlamak, dnceyi kendi kartnn mazeretine, dolaysz yalana dn
trmektir. Byle bir arptma, "hayat byledir" vecizesinde dile gelen
kiisel kuntluk ve aymazlktan tutun da toplumsal adaletsizliin bir
doa yasas olarak merulatrlmasna kadar her trden kt amaca
hizmet eder. Ama buna dayanarak kart ilkeyi yceltmek ve -b en im
de vaktiyle yaptm g ib i- felsefeyi bir incelikli dnme ykm ll
olarak tanmlamak da daha yelenir bir tutum saylmaz. Sorun,
grm geirmi ve klyutmaz bir zekilik anlamnda sofistikasyonun
bilgi asndan gvenilm ez bir ara olmasndan ibaret deildir. Byle
bir zekilik, yaamn pratik dzenlerine yaanl ve teoriye kar ku
kucu tutumuyla, her zaman kendisi de faydac amalarn arl altn
da ezilmi bir safdillie dnebilir, evet - yine de tek sorun bu deil
dir. Sofistikasyonu teorik olarak daha benim senebilir anlamyla alp
da onu ufuk genileten, tekil olgularn tesine geen ve btn hesaba
katan bir dnme biimi olarak tanmladmzda bile gkyznde
bir kara bulut kalr. Sorun da bu teye geitedir zaten: Bu gei, tu
tunma ve oyalanmay bilemeyi, genelin tikel zerindeki egem enlii
nin byle sessizce onaylan: idealizm in hem kavramlar hiposlazlatran aldatclnn hem de gaddarlnn kaynanda bu yatyordur.
Daha tikeli kavrad anda onu geilecek bir duraa indirgemitir ide
alizm ve sonunda da sadece dnm e plannda gerekleen bir bar
ma adna ac ve lmle kolayca uzlaacaktr: Kanlmaza imza atm a
ya her zaman fazlasyla hazr olan o burjuva insafszl, son tahlilde.
Bilgi, ancak tikelde uzun sre kalarak onun yaltlmln giderebi
lir; ufuk amasnn baka yolu yoktur. Bu da genelle bir iliki dem ek
tir, doru; ama burada szkonusu olan, bir kapsama ilikisi d e ild irbelki tam tersinin geerli olduu bile sylenebilir. Diyalektik dola76
47
De g u stib u s e s t d isp u ta n d u n .] Sanat yaptlarnn karlatrla
mayacan bildiini sanan kii bile, sk sk, yaptlarn, hem de en st
dzeyde yer alan ve bu yzden kyaslanmas daha da g olanlarn
birbiriyle tartld ve deerlendirildii tartmalarn iinde bulur ken
dini. Genellikle zaptedilm ez bir takmtllkla gndem e getirilen bu
trden tartm alarn her eyi endazeyle len bir ticari igdden do
duu yolundaki itiraz, aslnda sanattan daha akld bir ey grem e
yen akl banda vatandan ciddi dnm e abasn ve hakikat aray
77
48
A n a to le F ra n c e iin. Yaama ak olm ak, en sradan yerlerde bir
gzellik bulm ak ve hepsinden tad almak gibi erdem ler bile pheli bir
78
ounluk iradesi gibi. H er eye kar ayrm sz bir efkat, her birine
kar soukluk ve yabanclk tehlikesini de getirir ve sonunda btn
karsnda da ayn aldnszln benim senmesine yol aar. Gerek
adaletin ortam adaletsizliktir. Snrsz hayrseverlik her trl errin
de onaylanm asna dnr, nk iyiliin izleriyle ktlk arasndaki
fark km syor ve onu bir genellik iinde eritiyordur - bir genellik
ki varaca tek sonu, u um utsuz burjuva-mefistofelyen bilgelikten
ibarettir: Gn yz gren her ey yok olm aya yargldr.1 En sradan
ve baya eylerde bile gzelliin tadna varmak, inat bir eletiri ve
ayrm dknlne oranla ok daha soylu grnecektir herkese, n
k aslnda yaantn dzeniyle daha byk bir uyum iindedir.
Byle bir savlamaya, yaamn kutsallnn tam da en irkin ve en
arpk eyde dm belirterek kar kmak mmkndr. Ne ki do
layszca deil krlmaya uram olarak gelir bu k bize: Sadece ya
ad iin gzel bulmak zorunda kaldmz her ey, ite srf bu zo
runluluk yznden irkindir. Burada bavurulan soyutlanm yaam
anlay, baskc ve insafsz olandan, gerekten lmcl ve tahripkr
olandan ayrlamaz. Yaam bal bana bir ama olarak gren ve ona
tapnan anlay, varolan baskc glere tapnmaya indirgenmitir
hep. Genellikle yaamn ifadesi olarak grlen eyler, o grbz do
urganlk, ocuklarn grltl koumalar, ortaya deerli bir ey
koyanlarn abas, ve itahn en katksz cisimlenii olduu iin tap
nlan anlk hislerinin gdmndeki kadn - btn bu dirim belirtileri,
mutlak biimde anlaldnda, kendini krce ne srerken baka bir
imknn da snp gitmesine yol ayordun Takn bir salk, kendi
bana, hastalk da dem ektir her zaman. Panzehiri, kendinin ne olduu
bilen bir hastalktr: Yaamn biraz snrlanm as. Gzellik de byle
iyiletirici bir hastalktr. Hayat dondururken ryn de durdu
rur. Ama yaam adna hastalk reddedilecek olursa, kendi kart ura
ndan yoksun braklan ve bylece hipostazlatrlan yaam da bu
karta dnr: Ykclk ve ktlk, saygszlk ve yksekten atma.
' Ykclktan nefret etmek iin insann yaamdan da nefret etmesi ge
rekir: arptlm am yaamn lmden baka imgesi yoktur. Anatole
France, o kendine zg aydnlanm acl iinde, farkndayd bu eli
kinin. O yumuak bal M. Bergeret'den2 bakas deildir, "Hayr
inanmyorum," diyen: "Hayr. Organik yaamn u bizim sevimsiz ge
zegenimize zg bir hastalk olduunu dnmeyi yelerim. D ayanl
maz bir ey olurdu, bu sonsuz evrende yemekten ve yenilm ekten ba
80
ka bir ey olm adna inanmak." Burada dile gelen nihilist tiksinti, bir
topya olarak insanln sadece psikolojik deil nesnel kouludur da.
49
A h la k ve z a m a n s a l s r a la n . Erotik atm ann btn psikolo
jik ynleri edebiyatta ilendii halde, atm ann en basit dsal kay
na srf aikrlm dan tr dikkatlerden kamtr. Daha nce ba
ka birine balanm olm a durumundan sz ediyorum: Sevilen kii, ba
z isel atk ve ketlenm eler yznden deil, fazla souk olduu ya
da scak duygularn bastrd iin deil, daha nceden baka bir ba
lants olduu iin, nc bir kiiye yer brakm ayan bir ilikisi oldu
u iin reddediyordur bizi. Kiinin aslnda bir duygular hiyerarisine
verecei rol soyut zamansal sralan kapar hep. D aha nce szlenmi olmakta, sem e ve karar verme zgrlnn yan sra, zgrl
n iddialaryla aka elien bir rastlant esi de vardr. M et reti
minin anarisinden kurtarlm bir toplum da bile, hatta asl o toplum
da, kiinin bakalaryla tanm a srasn belirleyen kurallar olam az byle bir dzenlem e, kii zgrlne yaplm en dayanlm az m da
hale anlam na gelir. yleyse rastlansal olann nceliini destekleyen
gl savlar da var demektir: Yeni gelen biri tarafndan yerinden edi
len kii her zaman harcanm, gem ite paylalan bir yaam iptal
edilmi ve deneyimin kendisi silinmitir. Zaman geriye dndrmenin
imknszl, nesnel bir ahlak lt de oluturur. A m a tpk soyut za
mann kendisi gibi, bu lt de mit'le skca ilikilidir. Zamann bir
boyutu olan dlayclk, kendi ikin yasas gereince, kaplarn da
rya smsk kapam gruplarn ve sonunda byk sermayenin tekelci
egemenliine yol aar. Yaad ak ve efkati yeni gelen birine kap
trma korkusu iinde yaayan bir ktan daha dokunakl bir ey yok
tur: En deerli m lk olan nk aslnda mlk edinilemeyen sevgiyi
yeni birine srf yeni olduu iin brakmak zorunda kalacaktr ve raki
bine bu yenilii veren de kendisinin daha eski olm asndan baka bir
ey deildir. A m a ite bu dokunakl duygu - stelik bu yoksa her trl
scaklk ve korunm a da ortadan k alk ar- bir kez baladnda geri d
nlmesi im knsz gibi duran bir yolun da k noktasdr: Kk er
kek ocuun kendinden kk kardeine yz vermemesi ve yal
okul rencisinin "efemine" arkadan horlam asyla balayp Ari rk
81
50
B o lu k la r. Dnsel namus ars ou zaman dncenin sabo
te edilmesi anlam na gelir. Kendisini vard sonuca gtren btn
admlar aka gsterm eye zorlanm aktadr yazar. Bylece her okur o
sreci izleyebilecek ve m m knse -akadem ik end strid e- taklit ede
cektir. Her dncenin evrensel iletilebilirliine ilikin o liberal kurmacaya dayanan byle bir talep, dncelerin nesnel olarak uygun
ifadelerini ketler; am a bunun tesinde, bir sunu ilkesi olarak da yan
ltr. nk bir dncenin deeri, bilinenin devam llna olan'
uzaklyla llr. Bu m esafe kapandka dnce de nesnel olarak
deer yitirir; varolan standarda ne kadar yaklarsa antitez oluturma
ilevi de o kadar azalr - oysa dnceyi dnce yapan ey de kendi
yaltlm varl deil, kartyla kurduu bu balantdr. Telala her
adm kaydetm eye alan m etinler sonunda bayala ve sadece
okurda yarattklar gerginlikten deil, daha ok kendi tzlerinden ge
len bir m onotonlua derler. rnein Sim m el'in yazlarnn zaaf, srad konularyla bktrc lde ak anlatm lar arasndaki oransz
lktr.1 M ulak derinlikle sradanlk arasndaki ittifak da aa vurur
bu m etinler - Sim m el'in, aklalmaz bir yanlgyla, G oethe'de bulduu
nu sand bir ittifak. A m a hepsi bir yana, dnsel namus talebinin
kendisi namuslu deildir. Bu ok aibeli arya bir kez olsun uyarak,
dnme srecini sunua da yanstmaya altk diyelim: Bilginin
Tanr katndan iniinde ne kadar adm adm ilerleme varsa bunda da o
kadar olacaktr. Bilgi, aslnda, nyarglardan, kanlardan, apansz ce
saretlenmelerden, kendi kendini dzeltmelerden, n varsaym ve abar
tlardan oluan bir an iinden gelir bize; youn, skk, kkl, ama
yine de her an saydam olmayan o deneyim sreci iinden gelir. "Zihni
mizin eriebilecei o ak ve su gtrmez bilgiye ulamak iin" sadece
nesnelere ynelmem izin yeterli olduu syleyen Kartezyen kural, var
sayd btn dzenlilik ve hedeflilikle, bu deneyim srecinin ok ya
nltc bir resmini sunm utur bize - tpk karsnda yer alan am a asln
da onunla ok derinden ilikili olan zlerin grlenm esi doktrini gi
bi.2 Eer bu doktrin her eye karn btn dncelerde etkisini his
settiren mantn hakkn vermiyorsa, Kartezyen kural da mant, bi
len znenin bilinli yaam nn tm iinden dolaym lam ak yerine,
her tekil dnce edim inde belirebilecek bir dolayszlk hali olarak
83
84
KNC
BLM
1945
m
F. H. Bradley
51
A y n a n n a rk a sn a . Yazarlar iin bir ilk uyar: H er metinde, her
parada, her paragrafta, ana motifin aka ortaya kp kmadna
baklmal. Bir ey anlatm ak isteyen kii anlatmak istedii eye kaplp
gider ve zerinde dnm ez olur. N iyetine fazlaca yakn durduu,
"dncelere dalm olduu iin, sylem ek istedii eyi unutmutur.
Hibir dzeltme, denenm eye dem eyecek kadar kk veya nemsiz
deildir. Yaplacak yz deiikliin her biri, kendi bana, ar titiz
lenme ve kl krk yarm a abas gibi grnebilir; topluca, metni bam
baka bir dzeye karm alar mmkndr.
Metni ksaltm aktan kanmamak, atlan cm lelere hi acmamak ge
rekir. Yaptn uzunluu nemsizdir, kda dklenlerin miktarnn
yetersiz olduu kaygs da ocuka. H ibir ey, srf varolduu iin,
srf yazlm olduu iin deerli olam az. Ayn dncenin eitleme
leri gibi duran cm leler, ou zaman, yazarn henz tam hkim ola
mad bir eyi kavram aya ynelik farkl abalann anlatmdr. O za
man en iyi form l sem ek ve daha da gelitirmek gerekir. Kurgunun
gerektirdii durum larda dnceleri, hatta dourgan olanlar bile bir
yana atmak yaz tekniinin nemli bir yndr. Bunlarn zenginlik ve
canll, o srada yze kam am olan baka dncelere yarayacak
tr. Tpk sofradayken son krntlar yem ekten ve bardan dibini i
mekten kanm aya benzer bu. Aksi halde insann yoksul olduunu
dnrler.
Klielerden kanm a abas, baya b ir ivebazla dm ek istemiyor
sak eer, sadece szcklerle snrl tutulm am aldr. On dokuzuncu
yzyln byk Fransz dzyazs bu trden bayalklara kar ok
duyarlyd. Tek szck nadiren kaba veya sradandr - tpk mzikte
87
52
L e yle k de b e b e k le ri o ra d a n g e tiriy o r. M asallarda her insan
iin bir ilksel imge vardr, yeterince aranrsa bulunur. u dilber, tpk
Pamuk Prenses'teki Kralie gibi, en gzel ben m iyim diye soruyordur
aynaya.1 mrnde bir an bile huysuzluk ve titizlenmekten vazgee
meyen cadaloz, boyuna "o kadar tokum ki, tek yaprak istemem, mee,
mee" diye meleyen keinin burnundan dm gibidir. Gailelerden
beli bklm ama yine de neesi kamam u yal adam, orm anda
odun toplarken tyi Prense raslayp da tanyamayan am a ona yardm
ettii iin cm erte dllendirilen ihtiyar kadn anmsatr. Bir baka
s da talihini aramak iin delikanllk anda evinden ayrlm, pek
ok devin srtn yere getirmi, ama sonunda New York'ta belasn
bulmutur. Bir gen kz tpk Krmz apkal Kz gibi bykannesine
bir para kek ve bir ie arap getirm ek iin ehrin beton ormanna da
lar, bir teki de ayn yldzl gm paralan olan kzn m asumluuyla
soyunup erkeklerin yatana girer. Ayn zam anda gl hayvan ruhu
da tadn sezen zeki bir adam, arkadalanyla birlikte onu da bekle
yen kt kaderden kamak ister, Bremen mzik topluluunu kurar,
onlar haramilerin m aarasna gtrr, orada kurnazlyla sahtekr
larn stesinden gelir ama tam o noktada eve dnme isteine yenilir.
Kurbaa Kral, iflah olm az bir zppe, zlem dolu gzlerini Prenses'e
dikmi, kendisini kurtaraca gn bouna bekliyor.
53
A k lln n a h m a kl . Schillerin dil tavr, alt snflardan gelip de
ilk kez girdii kibar topluluk iinde ne yapacan aran ve sesini
90
duyurmak iin avaz avaz baran gencin durum unu getirir akla: G
cn ve saygszln karm. A lm anlar tumturakl sylevcilii Franszlardan alm lar am a provay birahanede yapm lardr. Snrsz ve
giderilmesi im knsz talepleriyle bir horoz gibi kabaran kk burju
va, sahip olmad b ir iktidarla kendini zdeletirirken, mutlak tin ve
mutlak dehete varacak kadar ileri gider. Btn idealistlerin ortak
zellii olan ve insanln tm n ierm eye ynelen fazlaca grkemli
ycelikle -y a y o r olm aktan baka zellii olm ayan kk eyleri ca
navarca ezm eye her zam an hazr bir y celik - burjuva iddet adamla
rnn kaba gsteriilii arasnda ok yakn bir ibirlii vardr. Tinsel
devlerin vakur duruu, bo kahkahaya, patlam aya ve vurup krmaya
yatkndr. Byk harfle Y arat derken, benliklerini iirm eye ve b
tn sorunlar kltm eye yarayan o zorlayc istenci kast ediyordur
bunlar: Pratik akim nceliinden teori nefretine giden yol her zaman
bir admlkt. D ncenin btn idealist devinim lerine ikin bir dina
miktir bu: Hegel'in dinam ii yine kendisiyle dzeltm e yolundaki s
nrsz abas bile o dinam ie yenik dmt. Dnyay bir ilkeden
karsama istei, iktidara direnm ek yerine onu gaspetm ek isteyen kii
nin tutumudur. Nitekim Schiller de ncelikle gasplarla ilgiliydi.
Klasik bir tanrlatrm a rnei olan doa zerinde egem enlik dn
cesi, kaba ve aa olann kendine tuttuu bir aynadr, onu zorlu bir
olumuzlama iinden kendine gsteren bir ayna. dealin hemen arka
snda hayat durur. Elysium un gl bahelerinin kokusunu anlatan sz
ler, tek bir gln kokusundan alnan zevke indirgenemeyecek kadar
ihtiamldr am a daha ok bir mstear odasnn sigara kokusunu a
rtrr. Arka planda duran ok duygulu dolunayn asl modeliyse s
navlara alan rencinin clz gaz lambasdr. Kudrete zenen zaaf,
ykseldii sylenen burjuvazinin dncesini ideolojiye teslim etm i
ti - daha snfn istibdata kar esip yad dnemde bile. Hmaniz
min en gizli, en i odasnda, onun asl ruhunu oluturan kudurmu bir
mahpus dnenir durur: Sonradan Faist adn alarak dnyay da bir
hapisaneye evirecektir.
54
H a ydutla r. O Kant Schiller, Goethe'ye oranla hem ok daha
saduyusuzdur, hem ok daha duyusal: Hem ok daha soyut, hem de
91
92
55
C re tk rl m b a la y n . Schnitzler'in A tl K arnca1 adl
oyununda, yum uak ve efkatli hareketlerle yanam aya alt cil
veli yosmadan u cevab alr air: "Hadi ordan! Oturup biraz piyano
alsana sen!" Yaplan teklifi pekl anlyor, am a ar bir diren de
gsterm iyordun Toplum sal ya da psikolojik ketlenm elerden daha de
rindedir tepkisinin kayna. ok eski bir soukluu aa vurur: Dii
hayvann, ona acdan baka bir ey vermeyen iftlem e ediminden
duyduu korku. Grece ge bir kazanm dr haz, bilinten pek eski de
ildir. Hayvanlarn yle efsunlanm gibi kar konulmaz hareketlerle
iftlemesini izleyen kii, "mutluluk solucanndr" sznn idealist
bir yalan olduunu hemen anlar; en azndan diiler iin byledir bu,
esir gibi maruz kalrlar aka, bir iddet eylem inin nesnesidirler. Bu
nun silik de olsa bir ans, kadnlarn, en ok da kk burjuva kadn
larn bilincinde, ge endstriyel aa kadar srp gelmitir. Uygarla
ma srecinde Fiziksel ac ve korkunun dolaysz biimi alm olsa da
eski yaralanmann ans silinem iyordur. Toplum , kadnn teslimiyeti
ni bir kurban ayini olm aktan karp zgrletirirken bir yandan da
her defasnda yine ayn deneyim e mahkm eder onu. Eer tmyle
duyars? deilse hibir erkek, ksesine drmeye alt aresiz k
zn direncindeki o belli belirsiz hakllk nn grmezden gelemez:
Ataerkil1toplum un kadna brakt tek imtiyaz: Reddetmenin anlk
zaferini yaadktan sonra, ikna olup faturay dem ekten baka aresi
yoktur. Kadn, verici olarak, bandan beri "aldatlan" durumunda ol
duunu biliyordur. Ama kendini vermekten kandnda daha da k
t duruma decektir. W edekind'in bir oyununda, genelev sahibesinin
yeni kzlardan birine verdii t de bunu anlatr: "Bu dnyada mutlu
olmann tek yolu vardr: Bakalarn olabildiince mutlu klmaya a
lmak."2 M utluluk deneyiminin koulu, kiinin kendini snrszca sa
vurmaya hazr olm asdr ki, buna da ne kadnn arkaik korkusu, ne de
erkein kibri ve kstahl izin verir. Mutluluun yalnz nesnel imk
n deil, znel hazrl da ancak zgrlk iinde elde edilebilir.
93
56
S o y a a c a ra trm a s. Ibsen ile Struwwelpeter arasnda derin
bir ba vardr. On dokuzuncu yzyln fotoraf albmlerinde bir aile
nin btn yeleri arasndaki donmu benzerlii anmsatan bir yakn
lktr bu .1 Rahat-durm ayan-Philipp aslnda Hortlaklar'm ta kendisi
deil midir: Bir aile dram. Ve o "Sofrada annenin sessiz bak / s
tndeydi herkesin dizeleri, tam da banka mdrnn kars Frau
Borkmann'n yzndeki ifadeyi anlatm az m? orbac-Kaspar'n eri
yip gitmesinin nedeni, atalarndan kalan gnahlar ve sululuk duygu
lar deil de nedir? O halk dm an Dr. Stockmann, Kt-kalpliFriederiche ac ama etkili bir ila veriyor ve o da kazcierini kpein
yemesine ses karm yordun Elinde-kibritlerle-danseden-Pauline, de
nizden gelen kadnn kz H ilde W angel'in rtulu bir fotorafdr,
vey annenin kz evde tek bana brakt gn ekilmi bir fotoraf;
ve kilise kulesinin stne konm u olan Uan-Robert de imdi onun
yap ustasdr. Banda-kavak-yelleri-esen-Hans'm gneten baka bir
istei var mdr? Onu suya girm eye raz eden de Kk E yolfun Elimakasl-Terzi'yle akraba olan Fare-Kadm deil midir? Oysa bug
nn ciddi airi, resimli ocuk kitaplarn kendi kocaman mrekkep
hokkasna daldran ve bylece kararttktan sonra da uyarlm kukla
lara dntrd bu imgeleri yarglam aya girien Koca-Nikolas' r
nek alyor kendine.
57
K az. Ibsen'in izleklerinin artk gnn doldurm u ve eskimi ol
duu syleniyor. Altm yl nceyse ayn seslerin Nora ve Hortlaklar'm modernist yozluuna ve ahlak d arlna ynelttii itirazlar
iitilmekteydi. Ibsen, o sert ve ykc burjuva, fkesini toplum a kusu
yordu - stelik kendi uzlam azl ve idealleri de o toplumun kurucu
ilkesinden tremiti. Tantanal am a kalc bir ant yaratt: Halk d
mann yuhalayan salkl ounluu betimleyen bir ant; ama bu tab
loyu hl tatsz buluyor o ounluk ve stnde ok durmadan gnn
acil ilerine geiyor. Makul insanlarn bakalarnn davranlarn m a
kul bulm am akta birletii her durumda, zlmeksizin ertelenm i bir
sorunun, acl bir yara izinin bulunduundan em in olabiliriz. Kadnla94
58
H ed d a G a b le r'in g e r e k ya a m . On dokuzuncu yzyln estetizmi, dnce tarihinin isel bir konusu olarak deil, toplumsal at
malar iindeki gerek temeline bakarak kavranabilir ancak. Ahlak di
iliin tem elinde rahatsz bir vicdan yatyordu. Eletirmenler, burjuva
toplumuna sadece ekonom i alannda deil, ahlak alannda da o toplu
mun kendi kurallaryla kar kmlard. Bu da ynetici tabakann sa
vunma seeneklerini kstlad: Eer saray airleri ve devlet rom ancla
r gibi iktidarsz bir yalancla raz olm ayacaklarsa, toplumun yarg
lanmasn salayan ilkenin kendisini, dem ek kendi ahlakn reddet
mekten baka are yoktu. Ne var ki, radikal burjuva dncesinin ona
saldrmak iin benimsedii yeni konum, ideolojik yanlsamann yeri
ne kendi kendini tahrip eden ve sonunda teslim olan fkeli bir isyann
benimsenmesinin de tesine gemiti. Gzelliin burjuva "iyi" kavra
mna kar ayaklan, iyilie kar da bir ayaklanmayd. yilik, iyinin
arptlmasdr: Ahlaki ilkeyi toplumsaldan ayrmak ve kiisel vicdan
alanna kaydrmakla onu iki bakmdan kstlam olur. Ahlak ilkesi
nin ngrd biimde insanlara .yakr bir dzeni gerekletirme
ykmllnden bylece syrln.yiliin btn eylem lerinde belli
bir kabulleni ve avunm a vardr: Hastaln tedavisini deil de hafif
letilmesini am alyordur ve tedavinin imknszlnn bilinci de so
nunda bu imknszln safna geirir onu. Bylece iyilik kendi iinde
de kstlanm olur. Suu, mahremiyettir. nsanlar arasnda dolaysz
ilikiler kurulabilecei sansn yaratr ve evrenselin tecavzlerine
kar bireyin tek savunmas olan mesafeyi yok sayar. Birey, gideril
memi farklln en acl bilincini tam da en yakn ilikiler iindey
ken duyar. Yabanclamann tek panzehiri, yabancln korunmas
dr. yiliin rehavetle benimsedii o pek ksa mrl uyum imgesi,
budalaca yadsd uzlamazln acsn daha da iddetlendirir. nce
zevke ve hak gzeten dncelilie saygszlk etmeyecek hibir iyi
lik edimi yoktur; ve bu saygszlk da o gsz gzellik topyasnn
96
59
O nu ilk g rd m a n d a n b e ri9 Diil kiilik ve model ald ka
dnlk ideali, erkek toplumunun rnleridir. arptlmam doa im
gesi, ancak arptlm bir halde, kendi kart olarak ortaya kabilir.
Eril toplum, insani olduunu iddia ettii noktada, kadnlar kendi d
zelticisine dntrm ekte ve kendini byle snrlarken aslnda efendi
nin yine kendisi olduunu aa vurmaktadr. Diil kiilik, tahakk
mn bir negatif kopyasdr. A m a bu yzden de ayn lde ktdr.
Burjuva yanlsamasnn erevesi iinde "doa" olarak adlandrlan
her ey, toplumsal sakatlann izidir sadece: B ir yara dokusu. K adn
larn kendi fiziksel doalarn bir hadmlk hali gibi yaadklarn ne
sren psikanalitik teori doruysa eer, m aruz kaldklar nevroz da on
lara hakikatin hi deilse bir ucunu gsteriyor demektir. Kanadnda
kendini bir yara gibi hisseden kadn, kocasnn iine yle geldii iin
kendini bir iek olarak gren kadndan daha ok ey biliyordur kendi
hakknda. Yalan olan, doann, varlna izin verildii ve uyarland
yerde yaam aya devam ettii iddias deildir sadece; uygarlkta doa
saylan her ey, srf kendi tz gerei, doadan en uzak eydir: Uy
garln kendine nesne olarak setii ey. gdy temel alan diilik,
tastamam her kadnn iddetle -erk ek iddetiyle- kendini olmaya zor
lad eydir her zaman: Bir kadn-adam. Zeknn zedelemedii o ko
runakl bilindnn gerek durumunu anlam ak iin, byle dii kadn
larn kadnlklarn nasl da parm ak ularnda tadklarn -n asl, gz
szerek ve kaprisli bir kar konulmazlkla, tam da gerektii yerde
kullandklarn- kskan bir erkek olarak bir kez bile grmek yeterlidir. Tam da egonun, sansrn, zeknn rndr bu zedelenmemi
doa; rasyonel dzenin gereklik ilkesine o kadar dirensizce teslim
olmasnn nedeni de budur. stisnasz btn diil kiilikler konformisttir. Nietzsche'nin her eyi inceden inceye tarayan eletirisinin bu
noktadan teye geememesi, her zaman o kadar derin bir kukuyla
karlad Hristiyanln diil doa imgesini hi eletirmeden dev
ralmas, sonunda dncesini de burjuva toplum unun em rine sokmu
tur. Kadnlardan sz ederken "Dii" dem ek gafletine dmt o da.
"Kamy hi elden brakm ayn d bunun doal uzantsdr: Dii
liin kendisi de kamnn rn deil midir, bir kam efekti deil mi
dir? Doann kurtuluu, onun kendi kendini imal etmesine son ver98
60
A h la k iin k sa not. Nietzsche'nin o eski yalann ipliini pazara
karmak iin bavurduu ahlak diiliin kendisi de imdi tarihin hk
mne boyun eiyor. Dinle birlikte onun maddi dnyaya zg felsefi
laik biimleri rrken, kstlayc yasaklar da ikin otoritelerini ve
tzselliklerini yitirdiler. Ancak, ilk bata maddi retim henz o kadar
azgelimi bir durum dayd ki, dnyada herkese yetecek kadar eyin
bulunmad ne srlebiliyordu. Siyasal iktisadn ta kendisini ele
tirmeyen kii, kstlayc ilkeye balanmak zorundayd ve bu ilke de
zayflarn srtndan edinilen am a rasyonelletirilm em i bir biimde
edinilen zenginlikte buluyordu ifadesini. Oysa nesnel koullar dei
mitir bugn. Bolluun hemen eriilebilecek bir imkn haline geldii
bir dnyada, kstlamay gereksiz bulanlar, sadece toplumsal uyum
suzlardan, hatta dar kafal burjuvalardan ibaret olamaz. Efendi ahlak
nn asl anlamn veren u "yaamak isteyen herkes kendi bann a
resine bakmaldr" nerm esi on dokuzuncu yzylda vaizlerin nerdi
i ahlaktan bile daha zavall bir yalana dnmtr. A lm anya'da s
radan vatanda aslnda bir sarn canavar olduunu ortaya koymusa
eer, bunun temelinde birtakm ulusal zellikler deil, sarn cana
varln kendisinin, toplumsal etoburluun, apak bolluk koullarn
da o taralnn, o aldanm filistenin1 normal tavn haline gelmesi yaty o rd u r - stelik efendi ahlak tam da bu "madurluk" tavryla m ca
dele etsin diye icad edilmitir. E er Cesare Borgia bugn dirilseydi
David Friedrich Straussa2 benzerdi ve ad da A dolf H itler olurdu. Ah
lak diilik ilkesini N ietzsche'nin pek kmsedii D arw inistler de sa
vunmutur: O barbarca varolm a-m cadelesi iarna, bu trden bir m
cadele artk gereksizlem i olduu iin daha da gzkara biim de sa
hip kyorlard. Bugn gerek soyluluun gstergesi, aslan payn
kendine ayrmak deildir artk; tersine, almaya doymu olm ak ve Nietzsche'de sadece zihinsel bir erdem olan vericilii gnlk pratik iin
de uygulamaktr. Bugn ileke ideallerin kr ekonomisinin lgnl
na kar sunduu siper, altm yl nce hazc yaamn liberal bask
ya kar salad korunmadan ok daha salamdr. Ahlaka isyan
99
61
T em yiz m a h kem esi. Nietzsche D eccarde yalnz teolojiye kar
deil, metafizie kar da en gl sav ne srmt: Umudu hakikat
sanyorsunuz, diyordu; bir mutlak dncesi tamadan mutlu yaa
mann, hatta dpedz yaamann imknszl, o dncenin m erulu
unun kant olamazd. Hristiyanln "etkinlik kantn" -in an do
rudur nk mutluluk getirm ektedir- rtr Nietzsche: "M utluluk,
ya da teknik adyla haz, herhangi bir biim de hakikatin kant olabilir
mi? Brakn bunu kantlamay, tam kartnn kant bile saylabilir; ne
olursa olsun, ne zaman haz duygular ie karmsa, 'hakikat'ten ku
kulanmak iin salam nedenler de var demektir. Haz kant... haz iin
bir kanttr, o kadar. Doru yarglarn yanllardan daha ok zevk ver
mesi ve nsel bir uyum gerei tatl duygulara yol amas iin herhan
gi bir neden olabilir m i?"1 u var ki a m orfati'yi, "yazgn seveceksin"
doktrinini savunan da yine Nietzsche'ydi. Bunun kendi kiisel doas
nn en nemli esi olduunu sylyordu Putlarn Alacakaranl'nu
"Sonsz" blmnde. yleyse unu da sorabiliriz: Um duum uz eyin
doru olduuna inanmak iin salam bir nedenimiz yoktur da, bam
za gelen eyi sevmek iin, varolan srf varoluyor diye olumlamak iin
daha salam bir nedenimiz mi vardr? Bu da, tpk umuttan hakikate
doru kendi eletirdii o sram ada olduu gibi, talam gereklerin
varlndan bu gereklerin en yksek deer olarak yceltilm esine do
ru yaplm yanl bir karsam a deil m idir? Eer Nietzsche'ye gre
"sabit fikir yoluyla mutluluk" fikri tmarhane klysa, am o rfa ti'nin
kkeni de hapishanede aranabilir. Ta duvarlar ve dem ir ubuklu pen
cereler, grecek ve sevecek baka bir eyi olmayan kiinin son sna
dr. "Umut, yleyse hakikat" karsamas da a m o rfa ti de, dnyann
dehetine dayanabilm ek iin dileklere gereklik ve akld zorunlulu
a da anlam yaktran o alaltc uyarlanmann rnekleridir. Credo
100
62
D aha k sa su n u m la r. A natole France'n Jardin d'picure [Epikuros'un Bahesi] gibi derin dnceli kitaplarn yeniden okurken,
sunulan aydnlanm aya kran borcuyla birlikte belli bir rahatszlk da
duyuyor insan: Ne dnek Fransz irrasyonalistlerin o kadar evkle be
nimsedikleri o modas gem i pozla, ne de kiisel kibirle tam olarak
aklanabilecek bir rahatszlk. H er zek kendini temsil etm eye balar
balamaz zorunlu bir kibir nn da aa vurur. Ama kibir hasetin ge
rekesine dntnde sz konusu rahatszln nedeni de belli olur:
Dnme srecinin o fazla dingin, acelesiz seyrinden kaynaklanyor
dur, zaman zaman beliren o vaiz tavrndan, o sevecenlikle kaldrlm
iaret parmandan. Daha nm zde dnecek ve konuacak ok za
man olduunu ima eden ve statko profesrlerinden bildiim iz o pek
sakin yaklam, dncenin eletirel ieriini yalanlamakta, beyhudeletirmekte; ve bu Voltaire taklitisinin kitabn balk sayfasnda Academie Franaise yesi olduunu itiraf ederken sergiledii ironi de d
np kendi nkteli yazann vurmaktadr. Sunum tarznda, ok dengeli
bir insaniliin altnda, gizli bir ihlal de vardr: Byle konuabilm ekte
dir, nk hi kim se ustann szn kesemiyordur. H er trl syle
101
vin, hatta her trl sesli okumann doasnda bulunan gasp esi,
France'n cmlelerindeki noktalarn yerletirilm esine de szmtr: En
huzursuz edici eylere bile sarslmaz bir dinginlik pay kazandrr bu
noktalar, insan haysiyetinin bu son szcsnde insanlara kar duyu
lan rtk kmsemenin en am az iareti, en baya klieleri hi tn
madan nm ze srm esidir - sanki bayatlklarn fark edebilecek hi
kimse yokmu gibi: "L'artiste doit aim er la vie et nous montrer qu'elle
est belle. Sans lui, rous en douterions." [Sanat, yaam sevmeli ve
bize onun gzel olduunu gstermelidir. O olmazsa, bundan kuku
duyarz.) Ama France'n eskim i bir sluplatrma abasn yanstan
tefekkrlerinde insana o kadar batan ey, dolaysz amalardan azade
olduunu ne sren her dnceye daha da incelikli bir biimde yer
lemitir. Amal acelecilik oktan bir yalana dntyse eer, din
ginliin kendisi de imdi ayn yalann paras olmaktadr. Bir dn
ce, ieriiyle, dehet dalgasnn kar konulmaz ykseliine direniyor
olabilir; ama sinirler, tarihsel bilincin hassas duyargalar, o dnce
nin biiminde, hatta hl bir dnce olmaya aba gsteriinde, dn
yann sularna gz yummann izini bulabileceklerdir: Kii, dnyay
bir felsefe nesnesi haline getirm eye yetecek lde geri ekildii an
da ona bir dn vermitir. Her trl dnce iin zorunlu olan m esa
fede, muafiyete izin veren ayrcalk da srtr. Bunun dourduu tiksinmeyse bugn teorinin nndeki en byk engeldir: Ona kaplan ki
i susacak, ama tiksinmeyi reddedip hl dnce retmeye alan
kii de kendi kltrnn srda durum una derek kabalaacak ve alalacaktr. Konumann bir yanda mesleki syleiler te yarca all
m sohbetler gibi iren bir iblmne uramas bile, saygszlk et
meden, bakalarnn zamanm almadan birtakm szler edem eyecei
mizi iten ie sezdiimizin iaretidir. Hi deilse dayankl olmak is
teyen her trl sunumun ncelikli grevi, bu tr deneyimleri hep akl
da tutmak ve temposuyla, sklyla, younluuyla, ama ayn zaman
da balayclktan kanm asyla onlara ifade kazandrmaktr.
63
l m s zl n l m . - Flaubert, sylentiye gre, elde etmek iin
btn yaamn yatrd nden tiksindiini ne srermi; ama bu tr
1 02
64
A h la k ve slup. Yazar, kendini ne kadar dikkatli, kesin, drst ve
nesnesine uygun bir biim de dile getirirse ortaya kan metnin de o
kadar karanlk bulunduunu, oysa gevek ve sorum suz ifadelerin he
men anlalmakla dllendirildiini grecektir. ileke bir tavrla b
tn teknik deyim lerden ve artk varolmayan kltr alanlarna yaplan
gndermelerden kanmann bir yarar yoktur bu noktada. Szckleri
bir araya getirirken gsterilen kesinlik ve katkszlk abas, sonu
ne kadar basit olursa olsun, bir boluk yaratr. Kulaklara tandk gelen
szlerin akntsna kaplp gitmi alakalem bir bayalk, herkesi ie
recek bir anlamllk ve temasn gstergesi saylmaktadr: Kii, baka
snn ne istediini bildii iin kendisinin de ne istediini biliyordur.
letiim yerine konunun kendisine dikkat etm e abas her trl yazda
en ok kuku uyandran zelliktir bugn: Varolan m alzeme ve kurgu
lardan alnmam her trl zgllk, saygszlk olarak grlyor, egzantriklik, hatta bulanklk belirtisi saylyordur. Berraklyla v
nen gnn mant, gndelik konumann bu saptrlm tanmn hi
tartmadan benimsemitir. Bulank anlatm, dinleyenin kendine uygun
bulduu ve zaten dnm ekte olduu eyi hayal etmesini salar. Oysa
kesinlii amalayan sk ifade, geveklie prim vermeyen kesin bir
kavray ve bir kavramsal aba gerektirir -h e r ey bizi bu abadan
vazgeirmeye yeminli gibidir b u g n - ve insanlara herhangi bir ierik
sunmaktan da nce btn hazr kanlar bir yana atm a sorum luluuy
la, demek iddetle kar durduklar bir yalnzlkla yzyze brakr. Sa
dece nce anlamak zorunda olmadklar ey anlalr geliyordur onla
ra; sadece ticaretin dnyasnda ekillenmi ve aslnda tmyle yaban
clam olan szler tandk geliyordur. Baka hibir ey aydnlarn
cesaretini bu kadar kramaz. Bu cesaretsizlie kaplm ak istemeyenler,
iletiimin szclerini iletecekleri eye ihanet eden kiiler olarak gr
melidirler.
104
65
K arn z il n lm a k . ilerin konum a tarzlarn yazl dile kar
ne srmek gericiliktir. Bo zaman, hatta gurur ve kibir, st snflarn
diline belli bir bam szlk ve z-denetim kazandrm ve bylece
kendi toplumsal alanna kar gelmesini salamtr. Onu sadece bir
buyurma ve ynetm e aracna indirgeyerek ktye kullanan efendile
rin karlarna hizm et etmeyi reddeder bu dil. Oysa ynetilenlerin dili
sadece tahakkmn izini tar ve bu yzden de sakatlanmam, zerk
szn onu hn duym adan kullanacak kadar zgr olan herkese vaat
ettii adaletten bsbtn yoksun brakr onlar. A lk belirlemitir
proleter dilini. Y oksullar karnlarn doldurm ak iin szckleri iner
ler. Dilin nesnel ruhundan bekliyorlardr toplumun kendilerine verme
dii gl besini; azlan szle dolu olanlarn dilerinin arasnda ba
ka bir ey yoktur. Bylece dilden almaya ynelirler. Onu sevmeleri
yasaklanm olduu iin dilin gvdesini zedelemeye ynelir ve byle
ce kendi maruz kaldklan sakatlanm ay iktidarsz bir kuvvetle tekrar
lam olurlar. Kuzey Berlin veya Dou Londra aznn en iyi zellik
leri bile - o hazrcevaplk, o gevrek nktedanlk- um utsuz durum lara
um utsuzlua kaplm adan katlanabilm ek amacyla, kendini dm anla
birlikte alaya alm a ve bylece dnyann seyrini onaylam a ihtiyacyla
zedelenmitir. Yazl dil snflarn yabanclam asnn kodlanm ifa
desi olabilir; am a bunu onarm ann yolu konuma diline dpnm ek de
il, en kesin dilsel nesnellii tutarlca srdrmektir. Sadece yazy
zmleyerek aan bir konum a, insan dilini daha im diden insani ol
duu yalanndan kurtarabilir.
66
M e la n g e.' Btn insanlarn ve btn rklarn eit olduunu ne
sren u en tandk hogr sav bir bumerangdr. Duyularn en basit
tanklyla rtlm eye kar yapabilecei hibir ey yoktur; stelik,
Yahudilerin bir rk olm adn gsteren en sk antropolojik kantlar
bile, bir pogrom durum unda, totaliterlerin kimi katledip kimi katletmeyeceklerini ok iyi bildikleri gereini zerre kadar deitirmeye105
ektir. nsan biimine sahip herkesin eitlii bir gerek olarak varsaylmayp bir ideal olarak talep edilseydi bile durum pek deimezdi.
Toplumun en kirli eilim leriyle uyumlu olmaya fazlasyla yatkndr
soyut topya. Btn insanlarn ayn olduu iddias tam da toplumun
iitmek istedii eydir. Toplum, gerek ya da hayali farkllklar, iin
henz tamamlanmam olduunu, birtakm eylerin hl kendi aygt
nn dnda kaldn ve kendi btnl tarafndan tam belirlenem e
diini gsteren przler olarak grr. Toplam a kamplarnn teknii,
mahpuslan gardiyanlarna benzetmek, maktulleri katil gibi yapm ak
tr. Irksal farkllk bir mutlak noktaya karlr ki sonunda mutlak ola
rak ortadan kaldrlabilsin - bu sadece sonunda farkl hibir eyin kal
mamas anlamna gelse bile. Buna karlk, zgrlemi bir toplum da
birliki bir devlet biimini almayacak, evrensellii farkllklarn bartrlmas yoluyla gerekletirecektir. yleyse, bu trden bir top
lumla hl ciddi olarak ilgilenen bir politika da insanlann soyut eitli
ini bir fikir olarak bile ne srmemelidir. Tam tersine, bugnn kt
eitliine, film ler ve silahlarla ilgilenenlerin zdeliine iaret etmeli
ve daha iyi toplumu da insanlarn hi korkmadan farkl olabilecekleri
bir toplum olarak anlamaldr. Siyah adam gerekte yle olmad
aka bilindii halde beyaz gibi olduuna inandrmaya almak, ona
yaplan hakszl daha da artrmak olur, iyiliksever bir aalamadr
bu: Sistemin gereklerinden tr zorunlu olarak eksik kaca bir
standartla llm ektedir ve zaten bu standard tutturmak da kendisi
iin hayli ikircikli bir baar olacaktr. Birliki hogrnn szcleri,
uyum salamak istemeyen gruba hogrszce saldrya gem eye her
zaman hazrdrlar: dnsz bir siyah yanls politika, Yahudilerin tu
haflna fke duyulmasn dlamaz. Eritme potas,2 gemi azya al
m sanayi kapitalizminin icadyd. Bu potann iine atlama dncesi
de demokrasiyi deil kurban trenlerini artrr.
67
l s zl e l s z l k Almanlarn yaptklar, her trl kavra
ma abasn, zellikle de psikolojik kavray ayor - tpk bu vahe
tin igdsel tatmini amalamaktan ok, kr bir planlama ve yabanc
lam terr nlemi olarak uygulanmas gibi. Grg tanklarnn ra106
68
n sa n la r sa n a b a k y o r .1 K urbanlar normal okurlara ne kadar az
benzerse, ne kadar esmer, "kirli" ve gmen tipliyse, uygulanan zul
me duyulan fke de o kadar azalr. zleyiciler kadar sularn da doa
sn aydnlatan bir etkendir bu. Belki de anti-Sem itlerde algnn top
lumsal ematizasyonu, Yahudilerin insan olarak grlmesine izin ver
meyecek trdendir. u srekli karlatmz iddia, vahilerin, siyah
larn, Japonlarn hayvan gibi olduu, diyelim maym una benzedii id
dias, pogromun anahtardr. lmcl yara alm bir hayvann bak
insannkiyle karlat anda, pogromun yaplp yaplmayaca da
belli olur. Bu bak reddediindeki zorlama in at-"so n u ta sadece bir
hayvan"- insanlara uygulanan zulm lerde de kar konulmaz biimde
ortaya kacaktr: Sulular onun "sonuta sadece bir hayvan" olduu
nu tekrar tekrar kendilerine anm satm ak zorunda kalyorlardr, nk
bir hayvann bile sonuta sadece bir hayvan olduuna tam olarak inanamyorlardr aslnda. Baskc toplum da, insan kavramnn kendisi de
tanrnn suretinde yaratlmann bir parodisidir. "M arazi da yanst
ma" m ekanizmas, iktidardakilerin, insani olan tam da farkl olandan
kendilerine geri yanstm ak yerine, ancak kendi yanstlm imgelerini
insan olarak alglamalarna yol aar. yleyse cinayet de bu sahte alg
nn lgnln daha da byk bir lgnlk yoluyla m anta doru ar
ptma abasdr, hep yinelenen bir aba: nsan olarak grlemeyen
ama yine de insan olan, kprtlaryla manik bak artk yalanlamasn
diye, bir ey haline getirilmektedir.
69
K k in sa n la r. Nesnel tarihsel gleri reddedenler, savan so
nularnda kendilerini dorulayan hazr bir sav buluyorlar. A lmanlar
aslnda kazanacak durum daydlar: Bunu yapamamalar, liderlerinin
108
70
gin olan M ttefiklerin H itler'i ezmek iin sadece Alm anlarn kendi
taktiklerini kullanm alar bile yeterliydi. Savan ataleti ve duyarszl
, ykmn uzayp gitm esine yol aan o yenilgici psikoloji, stratejinin
ry ile belirlenmiti. Btn eylem ler m atem atiksel olarak hesaplanabildiinde budalaca bir nitelik de kazanrlar. Bu sava, radara
ve yapay lim anlara karn, bir ocuun haritaya kk bayraklar yer
letirmesi gibi yrtlm ektedir - herkesin bir devleti ynetebilecei
dncesiyle alay edercesine. Spengler Bat'nm knde mhen
dislere ait bir altn a um udunu da gryordu. Ama yava yava beli
ren olaslk, teknolojinin kdr.
71
P se u d o m e n o s.' iplii pazara km ideolojilerin byk ekim
gc, psikolojinin tesinde, mantksal kant denen eyin nesnel olarak
belirlenmi ryyle aklanmaldr. Hakikatin yalan, yalann da
hakikat gibi grnd bir dnem eteyiz imdi. H er aklam a, her
haber, her dnce daha nce kltr endstrisinin m erkezlerinde bi
imlendirilmi olarak geliyor bize. Byle bir n-biim lendirm enin ta
ndk izini tamayan eylerse inandrclktan yoksun bulunuyor, n-k kamuoyu kurum lan ortaya srdkleri her eyi bin trl olgusal ka
ntla ve topyekn iktidarn el koyabildii her eit m akullk aylasyla
donatabiliyorlar. Bu trden basnlara direnen dorular, imknsz g
rnmenin yannda, kltr endstrisinin son derece younlam ya
ym aygtyla yanam ayacak kadar da gsz kalyor. Almanya'nn
sunduu u rnek, genel mekanizmay da aydnlatr. Nasyonal Sosya
listler uyguladklar sistem atik ikenceyle A lm anya iindeki ve dn
daki halklara dehet salm lard; ama hunharlklarnn inanlmaz bo
yutlara varmas onlan tehir olmaktan da kurtanyordu. Eylemlerinin
akla smazl, herkesin o pek kymetli bar kurtarm ak adna zaten
inanmak istemedii ama ayn zam anda teslim de olduu eye inanl
mamasn kolaylatryordu. Titrek ve dokunakl sesler iitiliyordu:
Zaten her ey ok abartlm yor mu. Savan patlak vermesinden sonra
bile toplama kam plaryla ilgili ayrntlar Ingiliz basnnda rabet gr
memiti. Her korkunluun aydnlanm dnyada bir korku filmine
dnmesi kanlm azdr. nk bilindndan itahl bir karlk
1l 1
alan bir nve vardr hakikatin doru olmaynda. M esele sadece bilindmn vahet eylemlerini beklemesinden de ibaret deildir; Fa
izm, baka yerlerde gizlenm i durum da kalan tahakkm ilkesini
aka ortaya koyduu lde daha az "ideolojik" saylr. Hi fark et
mez demokrasilerin ona kar birtakm insani deerleri ne srmesi:
Faizm, bu deerlerin insanln tmn temsil etm eyip sadece ken
disinin skartaya karmaktan korkmad bir serap olduunu belirte
rek kolayca rtecektir dem okrasilerin savn. Ama uygar dnyada
insanlar yle bir um utsuzluk noktasna gelm ilerdir ki, dnya kendisi
nin ne kadar da habis olduunu itiraf etme grevini onlarn kt yan
larna ykledii anda, o pek elim siz iyi yanlarndan da hemen vaz
gemeye hazrdrlar. te yandan, muhalefetin siyasal gleri de, yk
clk gerekesiyle bsbtn ezilm em ek iin srekli yalana bavurmak
zorunda kalmaktadrlar. Bir muhalefetin yerleik dzenle -b u dzen
daha da karanlk bir gelecee kar ona bir snak salyordur hi de
ilse- arasndaki mesafe ne kadar alrsa. Faistlerin de onu hakikat
sizlie mhlamas o kadar kolay olur. Ancak mutlak yalan doruyu
syleyebilir bugn. Doruyla yalann ayrm yapmay nerdeyse im
knszlatracak lde birbirine gemesi ve en basit bilgi parasna
tutunmann bile bir Sisyphos emei gerektirmesi, sava alannda ye
nik den ilkenin mantksal rgtlenm e alannda zafere ulatnn
iaretidir. Yalanlarn uzun bacaklar vardr: Kendi zam anlarnn nn
de giderler. Hakikatle ilgili her sorunun iktidar sorununa dnmesi
eer iktidar tarafndan im ha edilm eyecekse hakikatin de kanam aya
ca bir s re- eski despotik dzenlerde olduu gibi hakikati bastr
makla kalmyor, doruyla yalan arasndaki ayrmn yreine saldr
yordun Kiralk m antklarn zaten vargleriyle silmeye altklar
bir ayrm. yleyse ld m kat m kimsenin bilmedii H itler de hl
yayor demektir.
72
ik in c i h a sa t. Yetenek belki de yceltilmi fkeden baka bir ey
deildir: nat nesneleri yok etm ek amacyla vaktiyle u noktaya g
trlm enerjileri sonradan sabrl gzlemin younlam asna dn
trme ve bylece eylerin gizini ortaya karana kadar urama kapa
1 12
sitesi - oyuncak bebein son "nga" sesini duyana kadar onu krp d
ken bir ocuk gibi tpk. Pratik nesnelerle ilikisini kesmi ve dn
celere dalm bir adamn yzne bakp da bir saldrganln -baka
zaman eyleme dklecek bir saldrganlk- izini grm em i olabilir m i
yiz hi? Yaratn cokusu iinde kendinden gemi sanat, "fkeden
gz dnm gibi almak" sznde de ifade bulan bir hunharla
hedef olduunu hissetm iyor mudur? stelik kiinin kendini hem k
stllktan hem de kstlanm ln sonucu olan fkeden kurtarmas
iin tam da byle bir fkeye ihtiyac yok mudur? Sanatn uzlamacl
, sadece ykclndan alnm bir dn olam az m?
Bugnlerde ou kii dikenlerle v u ru y o r.1
Baz nesneler, jestleri ve dolaysyla davran tarzlarn kendi yapla
rnda tarlar. Terlik, elin hi yardm olmadan giyilmek zere tasar
lanmtr. Eilm eye kar duyulan nefretin antdr.
Baskc toplumda zgrln arszlk anlam na geldiini en iyi gste
ren ey, genlerin um ursam az tavrlardr: Dnyaya bir ey satm adk
lar srece, "metelik de verm iyorlardr" ona. Kim seye baml olm a
dklarn ve bu yzden sayg da borlu olmadklarn gsterm ek iin
elleri ceplerinde dolayorlar. Ama bu srada iki yana alm dirsek
leri, yollanna kan herkesi drtp itm eye hazr.
Bir Alman, syledii yalana inanma zorunluluunu duyan kiidir.
Byk olaslkla yirm ilerde Berlin'de dolam a girmi olan u
"Kommt berhaupi gar nicht in Frage" ["kesinlikle sz konusu ola
maz!"] sznde, Hitler'in iktidar al potansiyel olarak vardr. n
k bazen gerek haklara am a ou zaman sadece kstahla dayanan
zel istencin, dorudan doruya, hibir tartm a kabul etm eyen bir
nesnel zorunluluu temsil ettiini varsayyordur. A m a temelde, artk
kendinden hibir ey alnamayacan bilmenin keyfiyle iinen mf
lis pazarlknn kar tarafa bir kuru bile vermeyi reddetmesidir. Sah
tekr avukatn hilesi, iirilerek kahramanca bir kararlla dnt
rlmtr: Gaspn dilsel forml. Bu blf. Nasyonal Sosyalizm in hem
zaferini hem de kn tanmlar.
1 13
115
Artk sevdiklerimizi sslemek iin iek koparam ayacam za gre ancak birine tapnmzn baka her eye yaptmz hakszl kendi
stne alm asyla telafi edilebilen bir fedakrlk- iek toplamak kt
bir ey haline gelmitir. Geici olan ebediletirm ekle sadece bu gei
cilii srdrm oluyordur. Ama bundan daha ykc bir ey yoktur:
Kokusuz demet, kurumlam anma, srf korumaya almakla ldryordur hl yaayp gideni. Uucu an, bir gn stne decek olan
nla parldam ak zere, unutuun m rltsnda yaayabilir ancak: Sa
hip olm aya altm z her an oktan yitirilmitir. Annesinin istei
zerine ocuun eve tad ar demet, altm yl ncesinin yapma
iekleri gibi, aynann kenarna sktrlabilir; sonunda agzl bir
tatil fotorafsnn kurban olacaktr: ektii fotoraflarda, manzara
nn stne, ondan hibir ey anlamayan ve an diye el attklar eyleri
zerre kadar anmsamadan hilie gnderen kiiler serpilmitir. K en
dinden geerek iek gnderen kiiyse igdsel bir hareketle mr
en ksa grnenlere uzam yordur hep.
Yaammz ge kapitalizmin ekonom ik aygtyla siyasal rts ara
sndaki farka borluyuz. Teorik eletiri bu fark nemli saymaz: Sz
de kamuoyunun dzm ece nitelii ve gerek kararlarda ekonominin
belirleyicilii her yerde apaktr. A m a saysz insann da tek varolu
temelidir bu ince ve dayanksz rt. zsel olan sadece deimedir,
doru; ama varolularn zsel olm ayana, yanlsamaya, hatta tarihsel
gelimenin byk yasalar asndan ancak rastlant saylabilecek ey
lere asl borlu olanlar da dnce ve eylem leriyle deimeyi stle
nenlerdir. Ama btn bir "grn ve z" kurgusunu da etkilem eye
cek midir bu? Birey, kendi kavram yla lldnde, gerekten de
Hegel'in felsefesinin ngrd kadar bo ve geersiz bir konuma
dmtr; am a bireyin kendi asndan bakldnda zsel olan da
grnte anormal bir durum gibi yaam asna izin verilen o mutlak
olumsallktr. Dnya sistem atikletirilm i dehettir; am a bu yzden
dnyay btnyle bir sistem olarak dnm ek de ona fazla deer bi
mek olur; nk birletirici ilkesi nifaktr ve genelle tikelin uzlamaz
lm olduu gibi koruyarak salyordur uzlamay. Canavarlktr
dnyann z; am a grn, srp gitmesini salayan yalan, bugn
iin hakikatin vekilidir.
116
73
Sapm a. i hareketinin yozlamas, mensuplarnn resmi iyimser
liiyle de kantlanyor. K apitalist dnya pekitike daha da artar gr
nen bir iyimserlik bu. H areketin kurucular hibir zaman baary an
tada keklik saym am ve bu yzden de ii rgtlerine hep karamsar
szler sylemilerdi. Oysa bugn, dmann o dnem le kyaslanm a
yacak kadar gl olduu ve kitlelerin bilinci zerinde ok daha sk
bir denetim kurduu bir ortam da, bu bilince onay vermeyi reddetm ek
le onu radikal bir dne uratmaya ynelen her aba gericilik sayl
yor. Kapitalizmin eletirisini proletaryann eletirisiyle birletiren
herkese kukuyla baklyor - hem de proletaryann sadece kapitalist
gelime eilim lerinin bir yansm asna dnmesinin gittike hz ka
zand bir dnemde. Dncenin negatif esi snf hudutlarn at
anda kalar atlmakta. Kayzer W ilhelm'in "Y erem ya'lan1 hogrmem" iar, ezmek istediklerinin saflarna da szmtr. rnein Al
man iilerinin herhangi bir kendiliinden direni gstermediklerini
belirtmeye yeltenen kiiler, o gnlerde yaamn byle yarglara frsat
vermeyecek kadar oynak ve akkan olduu yantyla karlayordu;
o srada tam orada, hava savann zavall Alman kurbanlar -k e n d i
lerine ynelmedii srece bom bardm anlara pek ses karm ayan kur
banlard b u n lar- arasnda yer almayan kiinin azn am aya hakk
yoktu ve zaten Rom anya ve Yugoslavya'da tarm reformlar balamak
zereydi. Am a toplumsal kyametten kanlabilecei beklentisinin
rasyonellii ne kadar azalrsa, onlar da eski dualar o kadar ciddiyetle
yineliyorlar: Kitleler, dayanm a, Parti, snf mcadelesi. Siyasal ikti
sadn eletirisindeki tek bir dnceye bile sol platform iinde artk
gl bir inan duyulm ad halde; gazeteleri her trl revizyonizmi
geride brakan am a hibir ey de ifade etm eyen ve ertesi gn keyfi
olarak deitirilebilen tezlerle dolup tat halde, teoriyi berhava et
mi sloganlara kar en ufak bir saygszlk szkonusu olduunda,
Parti izgisinin sadk bekilerinin kulaklar hemen bir mzisyen du
yarll kazanvermektedir. Bu avanti popolo [haydi halkm, ileri!]
iyimserlii, uluslararas yurtseverlikte ok uygun bir yol arkada da
bulmutur kendine. Sadk taraftar, hangisine olursa olsun mutlaka bir
halka mensup olmaldr. Ama insanlar arasnda szmona bir kader
ortakln eylem in otorite kayna olarak alan bu dogm atik "halk"
l 17
74
M am ut. Birka yl nce Amerikan gazeteleri Utah eyaletinde iyi
korunmu bir dinozorun bulunduunu duyurmulard. Bu dinozorun
kendi trnn tkeniinden ok sonra yaad ve bilinen rneklerden
milyonlarca yl daha gen olduu vurgulanyordu. Bu tr haberler,
tpk King Kong filmi ve Loch Ness Canavarnn yaratt o iren
kitlesel heyecan gibi, topyekn Devlet canavarnn da yanstlm
kolektif imgeleridir. nsanlar, onun dehetine hazrlanmak iin azman
imgelerle har neir oluyorlar. Teslim bayran ekmi insanlk, bu
1 18
75
S o u k k o n u k se v e rlik. Schubert'in krk dler romantizmi, mer
kezinde "btn dlerimi ardmda brakm " cmlesinin bulunduu
dizide, karanlk bir nseziyle, otel szn sadece mezarlk iin geer
li bir kavram haline getirir.1 Aylak yaamn fa ta morgana's [serap]
rigor mortisin [lm kaslmas] penesine dmtr. Konuklar da
otel sahibi de efsunlanm gibidir. Konuklarn acelesi vardr. Paltola
rn kollarndan brakmak istemiyorlardr. Bir ucuna rahatszca ilitik
leri sandalyelerde, uzatlan faturalarn ve arkalarnda biriken insan
kuyruunun manevi basncyla, sanki alay edercesine hl c a fi olarak
anlan mekn hzla terk etm ek zorunda kalyorlardr. Am a otel sahibi
de, btn alanlarla birlikte, aslnda kendisi deildir; o da sadece bir
alandr. Otelin d, hanla genelevin kadim birliinin zlm e
siyle balam olabilir; bu ayrm ann sonucu olan nostalji cmerte
sergilenen garson kzlara ve oda hizmetilerinin cilveli jestlerine y
nelen her bakta bugn de yansyordun Am a vaktiyle dolam alann
daki mesleklerin en onurlusu saylan hanclk sanatnn imdi her tr
l ikizanlamllktan -rnein "iliki" szcnn ierdii trden be
lirsizliklerden- arndrlm olm asyla durum daha da vahimlemitir.
120
Aralar, adm adm ve hep makul nedenlerle, am alan tahrip etm ekte
dir. blm, otom atikletirilm i kolaylklar sistemi, ortada m teri
nin rahatyla ilgilenen hi kimsenin kalmam asna yol amtr. Kimse
mterinin yzndeki ifadeden onun ne isteyebileceini karamyordur, nk artk garson da mny bilm em ektedir; birtakm neriler
de bulunacak olduunda da haddini at iin azarlanm a olaslna
hazrlkl olmak zorundadr. Eer ondan sorumlu olan kii o anda
megulse, mterinin yardm na koan kimse de yoktur; Kuruma gs
terilen zen -k i doruuna hapishanelerde k a r- zneye gsterilen
zenden nce gelir: Tpk klinikteki gibi, nesne olarak grlr zne.
Odalarn bom bo kabuu olarak otelle "Restaurant" arasnda byk
husumet uurumlarnn bulunm as da bu srecin doal sonularndan
biridir, tpk yem ek saatlerinin snrlanmas ve o katlanlm az "oda ser
visi" gibi. Btn hepsinden kurtulmak iin kendimizi attm z khne
lokantada ekm ei, sahanda yumurtay ve ince dilim lenm i salam y
zmze bile bakmadan nm ze srveren garsondaysa snabilece
imiz son anlayl hancy buluruz. A m a otelde btn ngrlmemi
sorular resepsiyonistin sinirli b ir ba hareketiyle baka bir masaya ha
vale edilir, o masa da ou zaman botur. Btn bunlar bir laudatio
temporis ac/i'nin [gemi zaman vcs] irrete yaknm alar m
dr? Bunu kabul edem em . Tuvalete gitm ek iin koridora kmak zo
runda olduunu bile bile, srf sabahn krnde merkezi stmann o
amaz sesiyle uyandrlm am ak uruna, Prag'daki "Blauen Stem " ve
ya Salzburg'daki "sterreichischen Hof" otellerini kim tercih etmez
ki! Dolaysz fiziksel varolu alanna ne kadar yaklalrsa, ilerleme de
o kadar tartmal hale gelir; sonunda elimize geen, fetilem i reti
min Pyrrhos zaferidir. Bazen bu ilerleme kendini bile dehete drr
ve hesaplamann ayrtrd em ek ilevlerini srf simgesel dzeyde
olsa bile yeniden birletirm eye abalar. Bu da hostes gibi figrlerin
belirmesine yol aar; Sentetik bir hanc kadn. Gerekte hibir i yapmyordur, birbirinden koparlm o souk hizm et ve kolaylklar bir
arada tutma yetkisi yoktur, sadece ii bo "hogeldin" jestleriyle ve
tabii personelin gzetim iyle ykmldr. Ama grn de tpk ger
ei gibidir: irinliinin gerisindeki huysuzluu sezilen, genliini ne
pahasna olursa olsun korum ak iin kendini yoran, vaktinden nce
solmu ince ve dim dik bir kadn. Asl ilevi, ieri giren konuun i
lemden geirilecei masay bile kendisinin sememesini salamaktr.
Hostesin nezaketi, bar fedaisinin onurunun br yzdr.
121
76
G ala yem e i. Bugn ilerleme ve gerilemenin nasl da birbirine
dolanm olduunu gsteren eylerden biri de teknik imknlar kavra
mdr. M ekanik yeniden-retim sreleri, yeniden-rettikleri eyden
bamsz olarak gelimi ve sonunda zerklemitir. ilerici saylm ak
tadrlar, onlarla ilikisi olmayan her ey de gerici ve antika. Bir spermakine bir kez bile kullanlmad anda hemen kt yatrma dn
me riskiyle ykl olduu lde bu tr inanlarn yaylmas iin daha
da byk aba harcanr. Ama gelim elerine yol aan etken, liberalizm
dneminde mallar "sata hazrlamak" denen ama ayn zamanda m al
larn dnda kalan bir aygt olarak onlar kendi arl altnda ezen
eyle ilikili olduu iin, ihtiyalarn bu aygta uyarlanmas da nesnel
olarak hakl talebin lm yle sonulanr. Gnn en yeni ilemini b
ylenmi gibi tketme arzusu, sadece ilemin aktard eyin kendisi
ne kar bir aldrszla yol am akla kalmayp hesaplanm eblehlie de ivme veriyordur. Eski bayal hep yeni tariflerle haute nouveaute [yksek yenilik] olarak srdrm enin yoludur bu. Teknik ilerle
menin bir uzants da, dar kafal bir kararllkla, revata olmayan hi
bir ey satn almama ve ne pahasna olursa olsun retim srecinin ge
risinde kalmama inaddr rnn amac ve nitelii nemsizdir. Ba
kalarndan geri kalmama ve btn kuyruklara girme tela, eskinin bir
lde rasyonel de saylabilecek ihtiyalarnn yerini almaktadr.
aydr gsterimde olan bir filme duyulan nefret, radikal ve ar m o
dem bir besteye duyulandan az deildir imdi: En son film, ncekin
den hi farkl olmad halde, ona kar amanszca savunulacaktr.
Kitle toplumunun mterileri, hep birden sahnede olm a zorunluluu
nu duyduklar kadar, hibir eyi de darda brakamyorlardr. On do
kuzuncu yzyln sanat erbab beyefendisi, ksmen de hibir gsteri
nin yemek saatlerinden alm asna izin veremeyecei gibi barbarca bir
nedenle, operann ancak ilk perdesini izlerdi; imdiyse, yemee ka
ma imknnn ortadan kald bir ortamda, barbarizm yle bir noktaya
ulamtr ki. kltre doymas artk mmkn deildir. Her program
sonuna dek dinlenecek, btn ok-satarlar okunacak, her film daha
Odeon galasnda izlenecektir. Ayrm szca tketilen m etlann bolluu
bsbtn zararl ve ykc bir boyuta ulam tr bugn. Kiinin kendi
yolunu bulmasn im knszlatrm aktadr; ve tpk devasa bir market122
77
A k a rtrm a . Gemi azya alm teknoloji lks tasfiye ediyor;
ama imtiyaz bir insan hakkna dntrerek deil de, bir yandan ge
nel yaam dzeyini ykseltip te yandan doyum u im knszlatrarak.
Koca ktay iki gn gecede aan ekspres tren bir mucize, ama train
bleu'nn solm u ihtiamn sunm uyor yolcuya. Pencereden sarkarak
geride kalanlara el sallamak, bahileri gleryzle kabullenenlerin
gsterdii arbal ilgi, yemek saatlerinin seremonisi, bakalarndan
bir ey eksiltm eksizin srekli ihsanlar alyor, srekli kayrlyor olma
duygusu: Yolculua o tuhaf ehvaniliini veren btn her ey, trenin
kalkmasndan nce platform boyunca gidip gelmeyi seven ve bugn
en gzde otellerin fuayelerinde bile bouna arayacam z o zarif in
sanlarla birlikte tarih olmutur. Tren kalkarken vagon basamaklarnn
ieri alnm a zorunluluu, en pahal ekspresin yolcusuna bile, bir mah
km gibi dem iryolu irketinin kat kurallarna uym ak zorunda oldu
unu hissettirir. irket mutlaka biletin hesaplanm deerinin tam kar
ln veriyordur ona; am a bunun iinde aratrm ayla saptanm or
talama talebi aan hibir ey yoktur. Kim, btn bunlar bile bile, ka
fasna esip de sevgilisiyle eskiden olduu gibi bir Paris-Nice yolculu
una km ak ister? te yandan, ortalamadan ayrlan ve bunu aka
ilan eden lkse bile gittike artan bir hesapllm, yapay bir gsteri
esinin kart kukusundan da kurtulam yordur insan. Ama, VebMenin 1 syledii gibi, zenginlerin zaten gittike birrnekleen ihtiya
larn karlam aktan ok, statlerini hem kendilerine hem de bakalar
na gsterm ektir. Kuku yok, Chevroletden aradaki fiyat fark kadar
stndr Cadillac; am a bu stnlk, eski Rolls Royce'unkinden farkl
olarak, seri im alat rnnn temel yapsnda hibir eyi deitirm e
den Cadillac daha iyi Chevrolet'yi ise daha kt silindirler, cvatalar
ve aksesuarlarla donatan genel bir plandan kaynaklanmaktadr: Bir
Chevrolet'yi bir Cadillac'a dntrm ek iin retim srecinde bir iki
kk deiiklik yeterlidir. Bylece lks de zn yitirir. nk ev
rensel deitirilebilirlik ortam nda mutluluk ancak deitirilem eye
cek eye balanabilir. H ibir insanca aba, hibir mantk zorlamas.
123
gz alc elbisenin yirmi bin deil sadece bir kii tarafndan giyildii
gereinden koparamaz mutluluu. Nitel olann topyas (farkllk ve
esizlikleriyle yaygn mbadele ilikisi iinde zm lenemeyecek ey
ler) kapitalizmde ancak fetiist nesne ve davranlarda bir snak bu
labilir. Ama lksn bu mutluluk vaadi de imtiyaz, ekonomik eitsiz
lii, demek deitirilebilirlie dayal bir toplumu varsaymaktadr.
Bylece nitel de saylabilir ve hesaplanabilir olann zel bir haline in
dirgenmekte, satlmaz olan satlabilire, lks de konfora ve sonunda
anlamsz bir alete dnmektedir. G ericileri hop oturtup hop kaldran
o kitle toplumunun birmekletirici eilimi olmasayd bile bu ksr
dng lks ilkesinin sonunu getirirdi. Yararszn tmyle yarar ve
kullanm alanna dahil edilmesi, lksn i yapsn da etkiler. Ondan
geriye kalanlar, en kaliteli nesneler de olsalar, imdiden pe benze
meye balamlardr. Zenginlerin evlerini tka basa dolduran deerli
eyler mzeye kaldrlmak iin yalvarr gibidir; ama Val6ry'nin gr
d gibi orada da heykel ve resmin anlam imha edilmekte ve geriye
analar olan mimarlk kalm aktadr sadece: Onlara kendi yerlerini gs
teren yap. Ama onlarla hibir ba olm ayan kiilerin evinde zorla tu
tulduklar srece, zel mlkiyetin imdiki varolu biimiyle taban ta
bana zt eler olarak kalrlar. M ilyonerlerin evrelerine doldurdukla
r antikalar iin Birinci Dnya Savana kadar belki hl bir mazeret
ileri srlebilirdi: Burjuva evi dncesini, tmyle paralamakszn,
d - v e karabasan- dzeyine ykseltiyorlard. Daha sonra ele geiri
len in porselenleriyse kendi sahiplerine sadece keyifsizce tahamml
e tm e k te d irle r-o sahipler ki, ancak lksn darda brakt ak hava
ve kta rahat hissediyorlardr kendilerini. Yeni nesnelliin2 rn
olan pratik lks bir terim elikisidir; Hollywood patronlarnn i de
koratr olarak tuttuu sahte Rus prenslerine bir geim kayna salar
ancak. Gelimi zevkin farkl noktalardan gelen izgileri ileke bir
yalnlkta birleir. Binbir Gece M asallarim okurken elmas ve yakut
bolluu karsnda ba dnen ocuk, baka ey almakta kullanlm a
yp sadece biriktirildiklerine gre btn bu talara sahip olmann niye
insan byle kendinden geirdiini merak ediyordu. Bu soru aydn
lanmann btn diyalektiini ierir. Mantkl olduu kadar mantksz
dr: dolletirmeyi tand lde m antkl, kendi amcnn karsna
dikildii lde mantksz: H ibir otoriteye, hatta hibir niyet ve
amalla hesap vermek zorunda olm ad yerde varolabilir bu ama:
Fetiizm yoksa mutluluk da yoktur. Ne var ki ocuun kukucu soru
124
78
T ep elerin ze rin d e . Kedere kusursuz ifadesini kazandran masal
Pamuk Prenses'tir. Pencerenin ardndan yaan kara bakan kralie, ka
tksz im gesidir bu ruh halinin: Kar tanelerinin canszca yaayan g
zelliine dalm, pencere pervaznn yas siyahna ve iinde kanayan
yaraya ram en bir kz ocuk istemektedir: Doum srasnda lecektir.
Mutlu son hi azaltm az bu keder duygusunu. D ileinin balanmas
ona lm getirdii lde kurtarlm a da bir serap olarak kalr. nk
cam tabutta uyur gibi yatann uyandna inanamaz daha derin alg.
Yolculuun sarsntsyla boazndan frlayan zehirli elm a dilimi, bir
cinayet arac olmaktan ok, yaanm ayp srgne gnderilm i yaam
nn geri kalan ksm deil m idir? Ve ancak imdi, sahte m jdecilere
inanmas artk im knszlatnda uyanm yor m udur bu yaanmam
yaamdan? Nasl da yetersiz kar mutluluun sesi: "Pamuk Prenses
Ondan holand ve onunla birlikte gitti." Kt kalplilik karsndaki
kt kalpli zafer yznden nasl da geersiz klnr! ite, kurtarlmay
beklerken bize de bir ses um udun bo olduunu syler; am a sadece bu
gsz umuttur tek bir soluk bile almamz salayan. Derin dnce
nin yapabileceinin en ou, kederin ikizanlamlln hep yeni ekil
lenmeleri iinde izlem ektir. Hakikat, gerekdnm ekillerinin gnn
birinde bize gerek kurtuluu balayacan syleyen o yanlsam a
dan ayrlamaz.
125
79
In te lle c tu s sa c rific iu m in te lle c tu s .* Duygularn clzlamasnn
nesnellii artrarak dnceye yarad veya dncenin bundan hi
etkilenmedii savnn kendisi de aptallam a srecinin bir belirtisidir.
Toplumsal iblm, insana yklenen ileri ne kadar kolaylatrsa da,
bir bumerang gibi dnp onu vurur. Yetiler karlkl etkileim iinde
gelimitir; birbirlerinden koparldnda krelmeye balarlar. "Kii
nin cinselliinin derecesi ve tr, tinselliinin de en yksek noktasna
kadar uzanr": Nietzsche'nin bu aforizmasnn geerlilii sadece psi
koloji alanyla da snrl deildir. Dncenin en uzak, en dolayl nes
nellemeleri bile drtlerden beslenir; yleyse drt ve duygulan tah
rip etmekle kendi koullarn da tahrip ediyordur. Bellek, geip git
mek zorunda olan eyi korum aya alan sevgiden aynlabilir mi? Hayalgcnn en kk kmltlar bile, varolann elerini yeniden kur
gulad lde ihanet etmeksizin onu aan arzunun rn deil m i
dir? En basit algya bile biim veren etken, alglanan ey karsnda
duyulan korku -v ey a a rz u - deil midir? Evet, dnya nesnelletii l
de bilginin nesnel anlam da altta yatan drtlerden gittike bam
szlar; kabul, nesnelletirme abas arzunun sultas altnda kald
srece iflas etmeye m ahkm dur bilgi. Ama drtler kendilerinden ba
mszlam dnce tarafndan ayn anda hem alp hem korunmazsa bilgi diye bir ey de olmaz: Dnce, onu dourtan istei katlettii
anda aptalln cne yenik der. Bellek, kestirilemeyecek, gvenile
meyecek, dolaysyla akld bir g olarak tabu klnyor bugn. Ve
bunun sonucu olan zihinsel tknefeslik -k i bilincin tarihsel boyutunun
siliniiyle ular doruuna- dorudan doruya, Kant'a gre "hayalde
yeniden kurma" yetisinden, demek anm sam adan ayrlamayacak olan
o sentetik alglamann2 giderek krelmesine yol ayor. Her trl yar
gnn vazgeilmez kayna olan nesneler aras ilikiyi ancak fantezi
kurabilir, imdilerde bilindm a havale edilen, ocuksu bir toyluk
olarak bilginin dna srlen ve bylece kendisiyle birlikte bilginin
asl edimi olan yargy da srgne gtren fantezi. Ama algnn ona
hibir arzulu bekleyi hakk tanm ayan bir kontrol makam tarafndan
idi edilmesi, onu zaten bilinenleri yinelemek gibi aresiz bir duru
ma srkleyecektir. Daha fazla hibir ey grlemedii anda zihin de
kurban edilmi demektir. Tpk zerklem i retim srecinin egemen126
80
Tan. Dnyann imdi Nasyonal Sosyalist iftirann gevek W ei
mar Cumhuriyetiyle ilgili yanl kurgularna sahiden benzemi oldu
unu kantlayan ey, kurum larla hizm et ettikleri arasndaki o pein
uyumdur. Herkesin gznden uzakta tremi yeni bir insan tr, ta
hakkmn artk samalam sreenliinin dayatt zorlam a ve k
stlamalar oburca benimsiyor. Ne var ki, nesnel toplumsal erevenin
kkrtt ve destekledii bu insanlar, aslnda o pein uyum a kar
uyumsuzluk ve kakm temsil etmesi gereken ilevleri de adm adm
stlendiler. Geersiz klnan ok ey arasnda, "Basn, kar basnc
yaratr" deyii de var: Birincisi yeterince arttnda kincisi kaybol
maktadr ve toplum da gerilimlerin lmcl bir tasfiyesiyle entropiye
kayda deer bir katk yapm aya ant imi gibidir. Bilimsel endstri, ie
kotuu kafalarda ayna imgesini buluyor: Kendilerine hibir iddet
uygulamalar gerekm iyor bu kiilerin, nk zaten kendi gnll ve
gayretke gzetim cilerine dnm drmdalar. Resmi grevleri d
nda hayli insani ve akl banda varlklar olsalar bile, profesyonelce
dnmeye baladklar anda marazi bir aptallk fel ediyor onlar.
Ama bu adaylar -v e btn bilim ciler eitli mevkilerin adaylardr127
81
82
M esa fe y i k o ru m a k. Pozitivizm, dncenin gereklikle kendi
arasna koyduu mesafeyi yeniden daraltr; zaten gerekliin kendisi
de bu mesafeye tahamml edem iyordur artk. Altndaki olgusal mal
zeme iin geici bir ksaltma iaretinden fazla bir ey olmamay iste
me noktasna doru pskrtlen dnce, sadece gereklik karsn
daki zerkliini deil, onunla birlikte gereklie nfuz etme gcn
de yitirir. Zihinsel yaam ancak yaamdan belli bir uzaklkta srdre
bilir varln; empirik gereklikle balant kurmasnn koulu da budur. Dnce olgularla iliki kurar ve onlar eletirerek devinim kaza
nr, doru; ama devinim i yine de mesafenin korunmasna baldr.
130
83
B a ka n Y a rd m cs. Aydnlara t: Kimsenin sizi temsil etm e
sine izin vermeyin. Btn hizm et ve insanlarn birbirinin yerine konulabilirlii ve bunun sonucunda herkesin her ii yapabilecei inancnn
yerlemesi, varolan dzende, kiiyi kstlayan bir ayakbadr. Birbiriyle deitirilebilirlik gibi eitliki bir ideal, tabana kar sorumluluk
132
84
Z am an ize lg e si. Bir aydna uygun den yaam tarzn burjuvannkinden ayran en kesin fark, ilkinin ile zevki birbirinin alma
saymamasdr. Gerekliin payn vermek am acyla znenin nce
kendisine sonra da bakalarna zulm etmek zorunda kalmayan her i.
en umutsuz urama anlarnda bile zevktir. Verdii zgrlk, burjuva
toplumunun sadece dinlenm e saatleri iin ayrd ve srf byle snf
landrd iin ayn anda geri de alm olduu zgrln aynsdr.
Buna karlk, zgrl tanm olan herkes bu toplumun hogrd btn elenceleri katlanlmaz bulacak ve burjuvann "kltr" diye
i d saatlere havale ettii kendi iinin dnda hibir ikame zevke
gnl indirmeyecektir. alrken al, oynarken oyna baskc zdisiplinin ana kurallarndan biri budur. ocuklarnn eve iyi karne ge
tirmesini onur sorunu yapan anababalar, ocuun gece ge saatlere
kadar okumasna ya da an zihin zorlamas saydklar faaliyetlere gi
rimesine en azndan izin verme eilimindeydiler. Bu ahm aklklar
nn iinden snflarnn dehas konuuyordu. Ilmllk ve llln
makul insana en uygun erdem olduunu ne sren ve Aristo'dan beri
kiilerin eitiminde barol oynayan doktrin, baka amalarn yann
da, insan birbirinden bam sz ilevlere ayran o toplumsal olarak zo
134
85
M uayene. Gzetilecek karlar ve gerekletirilecek planlar olan
"dnyevi kiinin" gznde, karlat insanlar otomatik olarak dost
veya dmana dnr. Kendi planlar iinde oynayabilecekleri rol
kestirmeye alrken onlar daha en batan nesneye indirgemitir:
Bazlar yararldr, bazlar engel. Her farkl kan, nceden belirlen
mi hedeflerin -b u n lar yoksa pratik adam kendini kaybolmu hisse
d e r- salad yerlem ler zerinde, yorucu bir diren, bir sabotaj, bir
kumpas olarak belirir; her anlama da, en baya karlara dayand
durumlarda bile, bir destek grnm alr, kullanlabilecek bir eye,
bir ittifak senedine dnr. Bylece fakirleir bakalaryla ilikiler:
Onlar kiinin kendi istencinin ilevleri olarak deil de zerk varlklar
olarak grme yetenei kadar, dourgan ztlklar kurma, kart iere
rek kendi tesine geme kapasitesi de dum ura urar. Bunlarn yerini
135
86
K k H a n s .1 Aydn kii, zellikle felsefeye yatknsa, pratik ya
amdan kopuktur: Duyduu irenti onu sadece o "zihinsel" denilen i136
lerle uram aya yneltm itir. Am a maddi pratik sadece onun varolu
koulu olm akla kalmaz, ayn zam anda yaptnda eletirdii dnyann
da temelidir. Eer bu temel hakknda hibir ey bilm iyorsa, m erm isi
ni boa harcyor dem ektir. Bilgi edinm e ya da nefret ettii eye bs
btn srt evirm e seenekleriyle kar karyadr. Eer ilkini seerse
kendine hakszlk etm i olur: Kendi eilim lerine ters bir dnce tar
zn benim sem ekte ve ayrca urat eyin dzeyine dm e tehlike
siyle yzyze kalmaktadr; nk ekonomi aka deildir ve sadece
onu anlamak iin bile insann "ekonomik dnm esi" gerekir. Ama
onunla hi ilgilenm eyecek olursa, kendi zihnini bir mutlak olarak hipostazlatnyor dem ektir; oysa bu zihin de ekonom ik gereklikle ve
soyut mbadele ilikileriyle temas iinde km tr ve ancak kendi ko
ullan zerine dnm ekle zihin haline gelir. Aydn kii, bylece
kendini dncenin ivasna kaptracak ve nesnenin yerine onun d
ncesini geirecektir. Kam usal kltr endstrisinde zihinsel rnlere
verilen o safdilce ama drstlkten uzak nem , bilgiyi ekonom ik vah
etten ayran duvara yeni tulalar ekler. Zihnin iten yaltlmas, zi
hinsel iin rahatlatc bir ideoloji haline gelm esine yardm eder. Bu
amaz, aydnn davran en ince vurgularna varncaya kadar belirli
yordun Ancak kendini b ir lde saf ve tem iz tutan bir insanda dnya
ya direnm esine yetecek kadar nefret, cesaret, zgrlk ve hareket im-,
kn vardr; am a ite bu zgrlk yanlsamas yznden -b ir "nc
ahs" olarak yayordun- sadece dsal olarak deil, kendi i yaam
nn derinliklerinde de dnyaya yenik der. Buna karlk i dnyasn
fazla iyi tanyan kii de onun aslnda ne olduunu unutur; aynm yap
ma yeteneini yitirir ve nasl bakalar bir kltr fetiizm ine kaplma
tehlikesiyle yzyze kalyorsa o da her an barbarizm e kaym a olasl
yla birlikte yaam ak zorunda kalr. A ydnlar kt b ir toplumun ni
metlerinden yararlananlardr, am a yarar dncesinden zgrlemi
bir topluma ulalmas da yine onlarn toplumsal adan yararsz al
malarna baldr - ylece kabullenilebilecek ve dolaysyla anlamn
yitirecek bir eliki deildir bu: Aydnn yaptnn nesnel niteliini
durmadan kemirir. Aydn ne yaparsa yapsn yanl yapyordur. Ge
kapitalizmin kendisine baml herkese gizlice sunduu alaltc see
nei canhra biim de yaar: Y a o da yetikinlerden biri haline gele
cek ya da ocuk kalacaktr
137
87
G re k u l b Drst abalan, "entelektel ciddiyeti" ve ou
zaman da alakgnll nesnelliiyle ok sevimli grnen ama aslnda
sevimli grnd lde hi gvenilm eyecek biraydn tipi var. Zor
luklarla greiyordur, kendisiyle sonsuz bir m cadeleye girimitir,
tm varlnn katlmn gerektiren kararlarn ortasnda yaamakta
dr. Am a her ey bu kadar da korkun deildir. Y aam lann radikal
biimde ortaya sren bu tr aydnlarn ellerinin altnda ok gvenilir
bir cephanelik vardr ve ona hemen bavurmalar da m elekle giritik
leri boumann foyasn karr: Eugen Diederichs'in ya da zgrle
mi olduu izlenimini vermek iin rpnan belli bir teolog tipinin ki
taplarna bakmak yeterlidir. Pek kanl canl bir sz daar, iselciliin
dzenledii ve katld bu gre turnuvalarnn adillii konusunda
kukularn belirm esine yol aar. Btn terim ler savatan, fiziksel teh
likeden, gerek ykmdan alnm tr am a sadece dnme srelerini
betimliyordun Bu sreler, greilerin alnt yapmay pek sevdikleri
Kierkegaard ve Nietzsche rneklerinde lmcl sonulara varm
olabilir; ama tehlikede olduklarn iddia eden kendinden menkul'izleyicilerinin durumunda byle bir ey yoktur. Varolu mcadelesini y
celttikleri iin kendilerini iki kere kutlasalar da - n c e tinselietirmeleri iin, sonra da cesaretleri i in - tehlike esini iselletirmekle ve
onu ok zinde, ok itahl ve kendinden memnun bir tavrla temellen
dirilmi bir Weltanschauung'un [dnya gr] tuzu biberi haline ge
tirmekle bu tehlikeyi etkisiz de klyorlardr. D dnyaya kar tavr
lar, tepeden bakan bir aldnszlktr - kararlarnn ciddiyetiyle k
yaslandnda ok nem siz kaiyordur bu dnya; onlar da onu olduu
gibi brakr ve sonunda kabullenmi olurlar. Kullandklar abartl de
yimler, greilerin bir araya gelmeyi o kadar sevdikleri cimnastiki
kzlarn deniz kabuu kolyelerini andran sanatkrane sslerdir. Kl
dans hilelidir, sonucu nceden bellidir. Zafer kazanan Kategorik Y
kmllk2 de olabilir, Bireyin Haklar da; talip, kiisel bir Tanrya
duyduu inantan kurtaryor da olabilir kendini, bu inanc yeniden
buluyor da; Varln uurumuyla da yzlemi olabilir D uyulannkiyle de - ne olursa olsun sonuta dizleri stne kecektir. nk at
malar yneten g, sorumluluk ve doruluk dsturu, her zaman oto
riterdir, Devletin maskesidir. Greiler varolann takdisini kabul et138
88
S a f o lan . Bireyin hibir iz kalm am acasna tasfiye edilm ekte ol
duunu dnmek an iyimserlik olur. nk onun kestirmeden
olumsuzlan, m onadn dayanm ayla ortadan kaldrl, ancak ge
nele oranla tikel haline gelen tek varln kurtuluuna da zemin hazr
layacaktr. Bugnk durum sa bundan ok farkl. Felaket, gemite
varolann radikal bir tasfiyesi biimini almyor; bunun yerine, tarihin
mahkm ettii her ey, cansz, ntrletirilm i ve aalk bir yk gibi
iktidarszca oradan oraya srkleniyor. Standartlatrlm ve rgt
lenmi insan birim lerinin ortasnda birey hl varln srdrmekte.
Hatta korunduu ve bir tekel deeri kazand da sylenebilir. Ama
139
89
a n ta j. N asihat alm aya yanam ayana yardm da edilemez, diyor
du burjuva, bedava tle kendini yardm ykmllnden kurtar
may ve ayn zamanda ona bavuran aresiz kii zerinde iktidar kur
may da umarak. Ama bunda akla bir ar vard hi deilse; ricacnn
da ona kulaklarn kapatann da ayn ekilde anlad ve uzaktan uza140
|a adaleti de andran bir akl: Uzgrl bir de uym akla belki bir
gn bir k yolu da bulabilirdi insan. Gem ite kalm tr bu. Yardm
edemeyenlerin t de verm em esi gerekir: Btn fare deliklerinin t
kalarla kapatlm olduu bir dzende sadece nasihat verm ek kiiyi
mahkm etm ekle birdir. H er zam an tek anlam vardr bunun: Ricac
ya, benliinin son kalntlarnn iddetle reddettii eyi yapmasn
nermek. O ysa doruyu binlerce kez renm itir, alabilecei btn
tleri oktan biliyordur, gelm esinin tek nedeni de artk hikmetin
deil eylem in gerekli olm asdr. Am a bu bavuru iyi gelm ez ona. Bir
kez nasihat isteyip de yardm bulamam olan, dem ek daha zayf ta
raf, balangtan beri bir antajc -trstlerin gelim esi sonucunda kar
konulmaz bir hzla oalan bir tip - oarak grnecektir. Bu yneli
in en iyi rnei belli bir yardm sever tipidir: M uhta ve gsz dost
larn karlarm koruyor am a bu gayretkelii iinde ar ve tehditkr
bir havaya da brnyordun Gn byk erdemi olan dierkm lnda
bile bir bulanklk, bir ikizanlam llk vardr. Yokolm ann eiine gel
mi insanlar adna hakl bir mdahalede bulunm akla birlikte, o ok s
rarl "Yardm etm elisiniz" arsnn ardnda, hi kimsenin kzdrm a
y gze alamayaca gruplarn ve kolektiflerin stn gcne zmni bir
gnderme de sezilir. Duygudaln ve dayanm ann szcleri, kat
yreklileri kendi aralarndan dlam am akla kat yrekliliin haberci
leri haline gelirler.
90
S a r ve d ils iz le r o ku lu . Okullar trafik kazalarnn kurbanlarna
yaplan ilk yardm andran bir konuma eitimi verirken renciler
de gittike dilsizleiyor. B ir sylev verme, dinleyici topluluu nnde
konuma yapma yeteneine sahipler; azlarndan kan her cmle,
Ortalamann szcs olarak karsna getikleri mikrofon iin yeterli
klyor onlan; am a birbirleriyle konum a kapasiteleri gittike kreliyor. nsanlarn birbiriyle konumasnn nkoullar vardr: letilmeye
deer bir deneyim , ifade zgrl ve kiilerin ayn anda hem bam
sz hem de ilikili olm as. H er eyi kapsayan bir sistem de konum a da
kanndan konum aya dnr. Herkes kendi kendisinin Charlie McCarthy'sidir1 ve zaten bu vantrilokun poplerlii de buradan geliyor
141
91
V andallar. Byk kentlerin doumundan beri gzlenen tela, si
nirlilik ve huzursuzluk bir salgn hastalk gibi yaylyor imdi, tpk
bir zamanlar veba ve kolerann yayld gibi. On dokuzuncu yzyln
bir yere yetim ek iin seke seke giden kent sakininin hayal bile ede
meyecei enerjiler ortaya salnyor bu sre iinde. Herkesin her za
man birtakm projeleri olm ak zorunda. Bo zamandan azami yarar
salanmas gerekiyor. Planlanyor bu zaman dilimi, eitli giriim ler
de bulunmak iin kullanlyor, gezilerle, akla gelebilecek her trl
mekn veya gsteriye yaplan ziyaretlerle veya sadece mm kn olan
en hzl yolculuk trleriyle tk tk dolduruluyor. Dnsel alm a
nn stne de dyor btn bunlarn glgesi. Rahatsz bir vicdanla
yaplmakta bu alma, sanki daha nemli bir iten, srf hayali olsa bi
le daha acil bir iten zam an alnyorm u gibi. Dnsel alm a, ken
dini kendi gzlerinde m eru klabilm ek iin, byk bir basn altnda
ve zamana kar yrtlen hummal bir etkinlik havasna brnmek,
her trl derin dn ve dolaysyla kendini dlayan bir aba ol
mak zorunda. A ydnlar ancak ykmllklerden, gezilerden, rande
vulardan ve kanlm az elencelerden artakalan vakti asl retim leri
ne ayrr gibi ou zaman. Kendilerini her zaman ortalkta grnmek
zorunda kalacak kadar nem li kiiler olarak gsterenlerin kazand
itibarda iren am a bir lde rasyonel bir yn de var. Kastl biimde
duygusal ve abartl bir tatm insizlikle tek bir acte de p rise n ce [kendi
ni gsterm e oyunu] olarak stilize ediyorlar yaamlarn. Daha nce
verilmi bir szleri olduunu belirterek birdaveti reddetm ekten aldk
lar haz, rakip karsnda bir zaferin de iareti. ou yerde olduu gibi
burada da retim srecinin biimleri, zel yaam da veya bu biim ler
den m uaf tutulm u alm a alanlarnda tekrarlanm aktadr. Yaamn
tm bir m eslee benzem ek zorundadr; bu benzerlik, henz dolay
szca maddi kazanca ynelik olmayan eyi de gizleyecektir. Am a butada aa kan korku sadece daha derin bir korkunun yansmasdr.
Dnce srelerinin tesinde y er alan ve bireysel varoluu tarihsel
143
92
R esim siz resim k ita b .' Aydnlanmann nesnel eilim i, imgele
rin insanlar zerindeki egem enliine son vermekti; ama bu nesnel
eilim znel karln bulamad: A ydnlanm dnce imgelerden
kurtulma ynnde ilerlem iyordu. m gelere saldn, m etafizik tdeadan
sonra, bir zam anlar rasyonel saylan ve dncenin gerek bir abayla
ulat kavramlar da kar durulm az bir zorunlulukla tasfiye etm ekle
birlikte. Aydnlanm a tarafndan ortaya salman ve dnm eye kar
baklk kazanan dncenin kendisi imdi ikincil bir figratiflik
ediniyor - ama im gelerden veya kendiliindenlikten yoksun bir figratiflik. nsanlann birbirleriyle ve eyayla ilikilerinin artk iyiden iyi
ye soyutlat b ir ortam da, soyutlam a yetenei silinip gidiyor. em a
ve snflandrm alarn kapsadklar verilere yabanclamas ve ilenen
malzemenin bireysel deneyim e sdnlam ayan aklalm az hacmi, bil
ginin alm sanlan duyusal gstergelere srekli geri-evirisini zo
runlu klyor. statistikleri batan sona kaplayan o hiyeroglif benzeri
kk insan veya ev ekilleri, sadece sunumu kolaylatran rastlansal
yardmc eler olarak grnebilir h er tekil durum da. A m a saysz
reklam, gazete ablonunu ve oyuncak figrn o kadar andryor ol
malar rastlant deildir. Tem sil, bunlarda, temsil edilene stn geli
yordur. Gz dolduran, basitletirici ve dolaysyla sahte kavranabitirlikleri, dnsel srelerin kendi anlalm azlklarn desteklem ek
ledir; ekillerin sahtelii de -dncesiz ve kr kapsayclklan- bu
anlalmazlktan ayr tutulam az. H er yerde her zaman varolan im geler
aslnda imge deildir; nk genel, ortalam a ve standart modeli ben
145
zersiz ya da zel bir ey gibi sunmakta ve bylece onu alaya alm akta
dr. Tikelin tasfiyesinin kendisi de sinsi bir hileyle tikel bir eye d
ntrlyordun Tikellik istei henz gereksinim aamasndayken
tortulanmaya uram tr ve imdi kitle kltr tarafndan izgi-bant
m odeline uygun olarak her yerde yeniden-retilm ektedir. tlstrasyonlar alm aktadr eskiden adna tin denilen eyin yerini. Sorun, insanla
rn kendilerine ksaltlm biimde gsterilmeyen ve zihinlerine ka
znmayan eyleri hayal edemem elerinden ibaret deildir. Eskiden zih
nin zgrlnn olgulara arpma ve onlar infilak ettirme yolu olan
nkte bile ilstrasyonlarn bir parasdr imdi. Dergileri dolduran re
simli nktelerin ou am asz ve anlamszdr. Gz deinilen durum
la yarmaya davet etmekten baka ilevleri yoktur. Bu trn saysz
rneiyle karlam olan kiinin, "olup biteni", durumun kendi iin
deki anlamllk anlarnn almndan daha byk bir hzla kavramas
beklenmektedir. Byle resim lerle sahneye konulan ve sonra da dersi
ni iyi renmi izleyici tarafndan durumun bir anda tartlmas ve e
yann isiz egem enliine dirensizce boyun eilm esiyle yeniden sah
nelenen ey, her trl anlamn gereksiz yk olarak bir yana atlm as
dr. Zamanmzn nktesi, amalln intihardr. Bunu en gevrek an
latabilen kii, kendi gaddarlk hesaplar da hayli kabark olan bir kahkahaclar kolektifine kabul edilm ekle dllendirilir. Byle nkteleri
dnerek anlam aya abalayan kiiyse, olaylarn drtnala tem posu
nun gerisine der aresizce: En basit karikatrde bile tpk izgi film
lerin sonu gibi lgn bir hzla olup bitiyordur her ey. Gerileyici iler
leme karsnda aklllk da aptalla dnr. Dnceye kalan tek
kavray, kavranmaz olan karsnda duyulan dehettir. Bir di macu
nu gzelinin glmseyen afiiyle karlaan dnceli kii, kzn par
layan dilerinde nasl ikencenin srtn gryorsa, her nktede, hat
ta her resimli sunumda da znenin lm fermann okuyacaktr - z
nel akln evrensel zaferiyle kesinleen bir ferman.
93
A m a llk ve o a ltm . Kltr endstrisinin slubunu oluturan
sahte gerekiliin sinema patronlar ve uaklar tarafndan dzmece
tekniklerle imal edilm esine gerek yoktur: Bu sahtelik, bugnk re
146
94
V e lv e le .' Sanatn yaklaan sonu, tarihsel olaylar temsil etmenin
gittike zorlamasnda da kendini gsteriyor. Faizm konusunda ye
terli bir tiyatro yaptnn bulunmamas yetenek eksikliine balana
maz; yetenei solduran da yazarn en ivedi grevinin zmsziemesidir. ki ilkeden birini semek zorundadr yazar ve ikisi de konuya
ayn lde yabancdr: Psikoloji ve ocuksuluk. Bugn estetik a
dan miadn doldurmu olan ilki, m odem tiyatro asl konularn siya
sette bulmaya baladndan beri, nem li yazarlar tarafndan sadece
bir hile olarak ve rahatsz bir vicdanla kullanlmtr. Fesco'nun n
sznde yle der Schiller: "Duyguyu sadece duygunun uyandrd
doruysa eer, siyasal kahramann da tiyatro iin ok uygun bir konu
olmadn kabul etm emiz gerekir, nk siyasal kahraman haline ge
lebilmek iin insan ihmal etmek zorunda kalmtr. Olay rgme an
cak cokunun rn olan o canllk halesini kazandrmak deildi am a
cm; devletin souk ve ksr dramn insan yreinden karm ak ve
bylece onu yine insan yreiyle ilikilendirm ek - insana ondaki dev
let adam zeksna seslenerek ulamak - ve insani durumlar zekice
bir entrika iinden elde etm ek - am acm buydu. Ayn zamanda, dnya
ile ilikim, meclis salonundan ok insan yreine aina olm am a yol
amt; bu siyasal zayflk bir iirsel g haline gelm itir belki de."
Pek deil. Y abanclam tarihin insan yreiyle ilikisi Schiller'de
bandan beri tarihin gayri insaniliini insanlarca kavranabilir bir ey
olarak merulatrmann gerekesiydi; ve Schiller'in teknik "insan" ile
"devlet adam zeksn" zdeletirdii anda foyas da kyordu - tp
k Leonore'nin kendi komplosuna ihanet eden adam tarafndan anlam
szca ldrld o brlesk sahnede olduu gibi. Estetik yenidenzelletirme eilimi, hmanizmi korum a abasnda sanatn dayanaca
148
95
T itreim a y a r. Zevk, tarihsel deneyimin en dakik sismografdr.
Baka yetilerden farkl olarak, kendi davranlarn bile kaydedebilir.
Kendine tepki gstererek kendi zevksizliinin farkna varr. zleyici
leri iddetle sarsan veya nefret uyandran sanatlarn -k i dizginsiz
zulmn szcleridirler- miza ve kaprislerini zevk ynetir; sinirli
neo-romantiklerin alan olan o ince duyarlk, kendi temsilcilerine bi
le, Rilkenin u dizesi kadar kaba ve duygusuz gelecektir: "Kayna
ite byk bir haledir nk yoksulluk..." O hassas rperti, farkl ol
ma duygusu, zulm tap m an d a her zaman kullanlmaya hazr bir mas
keden baka bir ey deildir bugn. Estetik ynden en gelimi sinir
lere imdi en katlanlm az gelen ey, kendini her zaman hakl gren
ikin estetizmdir. Birey, kendi ge burjuva yaplannn ince telkri1 50
turizmden sinema ideolojisine kadar uzanan ulusal cepheye kar direnebilen hibir ey kalm ayacaktr ortada.
96
Ja u s'u n sa ra y . Kltr endstrisini geni bir dnya-tarihsel
perspektif iine yerletirme arzusuna kaplan kii, insanlarla kltrle
ri arasndaki kadim atlan sistemli biimde smrlmesi olarak ta
nmlamak zorundadr onu. zgrln gizilgcyle bask ve zulmn
gerekliini her zaman ayn anda gelitiren ilerlemenin iki ynl do
as, halklarn bir yandan doa ve toplumsal rgtlenm e zerinde git
tike daha byk denetim kurm aya yneltildikleri, ama ayn zaman
da, kltrn koyduu snrlam a ve zorlam alar yznden, tam da kl
trn bu trden btnlem elerin tesine nasl getiini anlayam aya
cak hale geldikleri bir durum a yol amtr. nsanlar iin yabanc bir
eye dnen de kltrn aslnda onlara en yakn olan ve onlar dn
yaya kar savunan insani esidir. Kendilerine kar dnyayla ibirli
i yapmakta ve yabanclam alarn en by de -h e r eyin metlamas ve kendilerinin de makinenin eklentilerine d nm esi- onlara
bir yaknlk serab gibi grnmektedir. Byk sanat yaptlarnn ve
felsefi kurgulann anlalm az kalmasnn nedeni, insan deneyiminin
merkezinden ok uzak olm alan deildir - tam tersi geerlidir bunun.
Bu kavrayszlk da fazla byk bir kavrayla aklanabilir: Kii ev
rensel hakszlkla kendi suortakln anlamaya yanatnda kavuru
cu bir utan duyacaktr. nsanlar da, buna katlanmaktansa, grn
nn dzgnlyle kendi zlerini sakatlayan ve bunu da alay eder gi
bi yapan eye balanmaktadr. te, kentsel uygarln btn evrele
rinde varolan dzenin anak yalayclarnn asalaka yerletii nokta
da bu trden kanlmaz yanlsamalardr: Ellerinin altnda mekanik
oaltm teknikleri ve Pompeii ykntlarnda ilkm ekini kolayca g
rebileceimiz o sanayi aygt olmad halde ge dnem A tina kom e
disi ile Helenistik ssleme sanatlarnda oktan kendini gsterm itir
kitsch. Yzyl ncesinin popler romanlarm, rnein Cooper'nkileri
okuyan kii, Hollywood'un btn kalplarnn yeterince gelimemi
ilkrnekleriyle karlaacaktr. Kltr endstrisinin bayatln tekel
lemeye balamak yanltr belki de; bu bayatlk, en bandan beri,
152
153
97
M onad. Birey, siyasal iktisadn, zellikle de kentsel pazarn bi
imlerine borludur billurlamasn. Toplum sallamann basncna
kar koyarken bile onun en zgl rn ve sureti olarak kalr. Direnebilmesini salayan o bam szlk dam an, m onadolojik bireysel
kardan ve onun keltisi olan kiilikten kaynaklanyordur. Birey, ken
di bireylemesinde, ne kadar dolayl biim de olursa olsun, sm r
nn daha nce belirlenmi toplumsal yasalarn yanstr. Ama bu, bi
reyin bugnk rynn de bireysel etkenlerden deil toplumun
eiliminden karsannak zorunda olduu anlamna gelir: Bireyle
menin sadece dman deildir bu eilim, kendini onun araclyla
ifade ediyordur. Gerici kltrel eletirinin radikal olandan farkll
da bu noktada ortaya kar. Gerici eletiri, bireyin ryne ve top
lumun bunalmna iaret ederken ou zaman keskin gzlem lerde bu
lunur, ama bu durumun ontolojik sorumluluunu da yaltk ve isel
bir ey olarak kendinde-bireye ykler; bu yzden de inan ve tz yok
sunluu ve derinlik eksiklii sulamalar da syleyebileceklerinin s
nrn oluturur: Bunlar syledikten sonra rahata gemie dnerek
avutur kendini. Huxley ve Jaspers gibi bireyciler, mekanik boluu ve
nrotik zayfl yznden mahkm ederler bireyi; ama verdikleri
hkmn vard yer, toplumsal bireyleme ilkesinin eletirisi deil, bi
reyin kendisinin feda edilmesidir. Yrttkleri polemik, ierdii ya
r m-haki kaderle, hakikatsizliin tam am dr oktan. Onlara gre, kii
leri sadece kuatmak ve arptm akla kalm ayp t ilerine, eskiden on
larn bireyliklerini de koullandrm o insaniliin iine bile nfuz
eden bir sistem deildir toplum; insanlarn dolaymsz bir topluluu
olarak gryorlardr onu ve btn de bu insanlarn davranlarnn top
lamdr. Varolan durum un bu sadece insani yorumuyla, insanlar gay
ri insanilie balayan kaba maddi gereklik de sulanrken bile kabul
lenilmi olur. Tarihsel dnmeyi baarabildii daha iyi gnlerinde
burjuvazi pekl farkndayd bu tr i balantlarn: Doktrini yozlaa
rak sosyalizme kar ahm aka mazeretlere indirgendike bunlar da
unuttu. Jacob Burckhardt'n Yunan uygarl tarihinin gl yn,
Helenistik bireyselliin kuruyuunu sadece polis'in nesnel gerilem e
siyle deil, tam da o bireysellik tapncyla ilikilendirmesidir: "Ama
Demosthenes ve Phokion'un lmlerinden sonra, kentte artc bir
154
98
V asiyet. Diyalektik dnce, mantn zorbalndan yine onun
kendi aralarn kullanarak kurtulma abasdr. Am a bu aralar kul
land iin o da her an zorbalam a tehlikesiyle yz yzedir: Akln
kurnazl, diyalektii de sultasna almak ister. Varolan, ancak yine
varolan dzenden tretilmi bir evrenselin yardmyla alabilir. Ev
rensel, varolan zerinde egem enliini yine varolann kendi kavram
na dayanarak kurar ve bu yzden dz varoluun gc de onu kerteninkine e bir iddetle hep yeniden dayatm ak ister kendini. Tarihin
devinimi gibi dncenin devinimi de, olum suzlamann mutlak yne
timi altnda ve ikin antitez rgsne uygun olarak, hibir kukuya
yer brakmayan ve her trl olum suzluu dlayan bir am anszlkla
pozitifleir. H er ey, toplumun ald biimleri tarihsel olarak belirle
yen balca ekonom ik evrelere ve bunlarn geliimine dahil edilir; d
ncenin btnnde, Parisli sanatlarn le genre c h e f d'oeuvre [ba
yapt tr] dedii eye benzeyen bir yn vardr. Felakete tam da byle
bir geliimin kesinlik ve sklnn yol at ve bu skln da tahak
kmle balantl olduu gerei, eletirel teoride, en hafif deyimiyle,
aka belirtilmemitir; o da tpk geleneksel teori gibi aamal ilerle
meye balamtr kurtulu umudunu. Sklk ve btnlk, burjuvann
dnsel idealleri olan zorunluluk ve genellik, gerekten de tarihin
formln kuatr ve snrlar; am a tam bu yzden toplumun yaps da
diyalektik eletiri ve pratiin hedef ald o byk, kmldatlmaz,
tantanal kavramlarda bulur en younlam keltisini. Benjamin,
!bugne dek hep yenenler asndan yazlan tarihin artk yenilenler
asndan yazlmas gerektiini sylem iti, biz belki unu ekleyebili
riz buna: Bilgi, zaferle yenilginin lm cl biimde dorusal sralan
n mutlaka temsil etmeli, ama bu dinamiin dnda kalm veya ya
156
99
A ltn a ya r. Dinsel norm larnn zlmesinden ve zerk olanlar
nn da biim sellem esinden sonra burjuva ahlaknn elinde kalan kav
ramlar arasnda en deer verileni sahiciliktir. nsana yneltilebilecek
baka hibir balayc talep kalm am sa bile, en azndan tmyle ol
duu gibi olmas istenebilir. H er bireyin kendisiyle zde olduu d
ncesinde, olgusaln yceltilm esiyle birlikte hakikatin rtlm ezlii postlas da A ydnlanm a bilgisinden ahlak alanna aktarlyordun
Bu dnceye katlanlar da, geleneksel yarglardan ve idealist lafa
157
zanlklardan ileri bulanan ve eletirel bamszlklaryla nl o geburjuva dnrlerinden bakas deildir. Ibsen'in yaayan yalanla il
gili -phesiz ihlal ed ilm i- yargs ve K ierkegaard'm varolu doktri
ni, otantiklik idealini metafiziin bakesine oturturlar. Sahici sz
c, Nietzsche'nin zm lem esinde, her trl tartm a ve kavramsal
gelitirmeden muaftr. Faizmin dnm ve dnmem i filozoflar iin
de, otantiklik, bireysel varoluun "dnyaya atlmlnm" kahraman
ca direnci veya snr-durum lar gibi deerler, dinsel-otoriter duygu
sall en ufak b ir dinsel ierik olmakszn gaspetm e aralar haline
gelir. Bu tr dncelerin vard yer, yeterince ar ve saf olmayan her
eyin, demek Yahudilerin sulanmasdr: Richard Wagner, daha o d
nem de bile, yabanc crufa kar halis Alman madenini savunm u ve
bylece kltr pazarnn eletirisini bir barbarl hakl karm a ge
rekesi olarak ktye kullanm deil miydi? N e var ki sahicilik kav
ram na dsal deildir bu istismar. Ypranm giysilerinin satlmakta
olduu u gnlerde, byk m uhalefet yllarnda gzlerden sakl kalan
teel yerleri ve yam alar da gn na kyor. Sahiciliin dayanandadr hakikatsizlik: Bireyin kendisinde. Eer, Hege! ve Schopenhauer
gibi iki zt kutbun da farkna vard zere, dnyann seyrinin srr bi
reyleme ilkesinde saklysa, o zam an benliin nihai ve mutlak tzsellii dncesi de z rrken bile yerleik dzeni koruyan bir yanl
samaya kurban gider. D oruyla sahici eitlenemez. Gzn krpma
dan kendi zerinde dnm e abas, Nietzsche'nin psikoloji dedii
pratik, baka bir deyile kiinin kendiyle ilgili doruyu yakalama sra
r - tastamam budur, ocukluun ilk bilinli deneylerinde bile, zerin
de dnlen drtlerin o kadar da "sahici olm adn tekrar tekrar
gsteren. Her zaman bir taklit ve oyun esi ierir bu drtler, bir
farkl olm a istei. Kiinin, kendisiyle ilgili toplumsal bir bilin kazan
mak yerine, tmyle salam bir eye, bir nihai varla demek zere
kendi bireyselliine dalm as, tam da Kierkegaard'dan beri otantiklik
kavram sayesinde szmona defedilen o sahte sonsuzlua yol aar.
Bunu hi szn saknm adan syleyen kii Schopenhauer'di. Varo
luu felsefenin bu huysuz atas ve byk speklasyoncutann kt ni
yetli mirass, bireysel mutlakln labirentinde herkesten iyi bula
biliyordu yolunu. Eritii sezgiye, bireyin Kendinde-ey deil sadece
grn olduunu belirten speklatif tez elik eder. "Her birey," diyor
sten ve Temsil Olarak DUnya'nm Drdnc Kitabndaki bir dipnot
ta, "bir yandan bilginin znesidir, baka bir deyile, tm nesnel dn1 58
100
Sur l'e a u .} zgrlem i bir toplumun am acnn ne olduunu so
ran kii, insann gizilgcnn gereklemesi ya da yaam n zenginlii
gibi cevaplarla karlar. Bu kanlm az soru ne kadar yersizse, dok
sanl yllarn elenm eye km o bol sakall Natralistleri tarafndan
savunulan sosyal dem okrat kiilik idealini anmsatan cevabn tiksin
dirici zgveni de o kadar kanlmazdr. Sadece en kaba talepte dile
gelir efkat: Artk hi kimse a kalmasn. Baka her talep, insan ihti
yalar tarafndan belirlenm esi gereken bir duruma, bal bana bir
ama olarak retime uyarlanm bir davran tarzn uygulamaya y
nelir. Ketlenmemi, canl, yaratc insan gibi bir hayalci imgenin ii
ne, burjuva toplum unda ketlenmeye, acizlie ve hi deimeyenin k
srlna da yol aan m et fetiizmi szmtr. Burjuva tarih diiliinin
zorunlu tam am laycs olan "dinamizm" kavram bir m utlak konum u
na ykseltilm ektedir; oysa zgrlemi bir toplumda, retim yasalar
nn antropolojik bir refleksi olarak dinam izm kavramnn karsna ih
tiya kavram yla klm as gerekir. K stlanmam faaliyet, kesintisiz
dourganlk, snrsz itahllk, lgnca bir devinim tutkusu olarak z
grlk - bunlarn ardnda yatan anlay her zaman toplumsal iddetin
deimez bir veri olarak, salkl bir ebedilik rnei olarak merulatnlm asna hizmet etm i olan burjuva doa kavram ndan beslenir.
Marx'm kar kt o pozitif sosyalizm reetelerinin barbarlktan
kaynakland yer de burasdr, yoksa szde eitlikilikleri deil. Kor
kulmas gereken, insann lezzetli bir aylakla kaplmas deil, evren
161
162
N C
BLM
1946-1947
101
Sera b itk isi. Erken ve ge olgunlaan kiilerle ilgili szlerde -k i
ilkine kar lmcl bir haset iermeyenine pek az rastlanr- hibir
doruluk pay yoktur. Erken olgunlaan kii bir bekleyi duygusu
iinde yaar. Deneyim leri nselci bir nitelik tar: Sezgici bir duyar
lk, imgelerde ve szlerde, eyann ve insanlarn ancak daha sonra ger
ekletirecei eyleri yakalyordur. Deyim yerindeyse kendisiyle dol
mu byle bir bekleyi d dnyadan ekilir ve onunla ilikisine nrotik bir cilvelilik tonu kazandrr. Erken olgunlaan kiide baz beceri
lerin sahibi olm ann tesinde birtakm zellikler varsa eer, her za
man kendi hatalarn yakalam a zorunluluunu d u y acak tr-n o rm al in
sanlarn ahlaki bir ykm llk olarak sunmay sevdikleri bir taknt.
Hayalgcnn kaplad alanda nesnelerle ilikisine de bir yer am a
ya abalarken ac duyacaktr: Ac ekmeyi bile renmesi gerekiyor
dun Ge olgunlat sylenen kiide en ufak bir isel sarsntya ura
madan srp giden ben-olm ayanla temas, erken olgunlaanda hep son
derece acil bir ihtiya durum undadr. Drtlerinin narsisistik ynelii
-k i deneyim lerinde hayalgcnn tuttuu yerin byklnden de
anlalabiliyordur- olgunlamasn pozitif olarak geciktirir. Hayalgcnde byk lde yum uatlm durumlar, korkular, tutkular, p
lak iddetleriyle ancak daha sonra yaar; bu korku ve tutkular, onun
narsisizmiyle atm a iinde, tketici bir hastala dnrler. Bylece o da vaktiyle fazla klfetsizce am olduu ve imdi bedelini talep
eden ocuksulua doru geriler, olgunlaam am bir kiiye d n rolgunlaabilenlerse her aam ada gstermeleri beklenen davranlar
gsteren, ocukken ocuksu olan ve imdi de sabk erken-olgunlaan
zerinde kurulan lsz otoriteyi balanmaz bulanlardr. Tutku kertiyordur erken olgunlaan kiiyi; kendine yeterliliinin gveni
iinde fazla uzun sre uykuya yatmtr ve bir zam anlar havai kpr
ler kurmu olduu uurum larn nnde aresizce rpnmaktadr. Er165
102
103
F un d a lkta n g e e n o la n .1 N edensizce korkulan ve grnte
birer sabit Fikir olan eyler arszca gerekleme eilim indedir. En ok
kandmz soruyu pek gleryzl ve pek haince bir ilgiyle bir ast
mz ortaya atar. Bin trl kurnazlkla sevgilim izden uzak tutm aya a
ltmz adam, be bin kilom etre tedeyken bile baz iyi niyetli ara
clarn yardm yla onu davet edip en tatsz kiilerle tantrmann yo
lunu bulur. Bu korkularn gerek olmasna kiinin kendisinin ne l
de yardm ettii sorulabilir: A n kaygl suskunluum uz mudur, sinsi
dinleyicinin azna o soruyu koyan? M ahvm za yol aan budalaca
bir gvenle aracya araclk etm em esini sylediim iz iin mi gerek
lemitir temas? Psikoloji, felaketleri dleyenin onlan arzuladn
bilir. A m a niye o kadar agzl bir hevesle gelip onu buluyorlardr?
Gerekliin iindeki bir ey, paranoid fantazide dokunaca ve arp
taca bir bam teli bulur. Herkeste rtk biim de varolan sadizm , her
keste rtk biim de varolan zaafa amaz biim de ynelir. Bulac
dr zulmedilme fantazisi: O rtaya kt her yerde izleyiciler de ona
yknmeye zorlanr. Kardakinin korktuu eyi yaparak fantaziye
yardmc olunduu durum larda daha da kolay gerekleir bu. "Bir ap
tal ok aptal eder" - sabuklayanlarn dipsiz yalnzlnda bir kolektif167
104
G olden G a te .' Aalanan, onuru knlan kiide, btn bedeni ya
kc bir anyla m insannki kadar iddetli bir i aydnlanma olur.
Anlar o zaman: Hep unutkan olan akn o kopkoyu krlnde bile
bir krlememe, krletirilm em e istei alttan alta srp gitmitir.
Hakszlk edilm itir ona; bylece bir tazm inat hakknn doduunu
dnecek, ama bu tazminat geri evirme zorunluluunu da duya
caktr, nk arzulad eyi ancak zgr bir insan verebilir ona, verip
vermemekte serbest olan bir insan, ite reddedilmi kiiyi insanlat
ran da bu sancl i hesaplamadr. Ak genelden tikele bir katr
hep; genelin hakk hep tikelde verilebilse de, bu ka her zaman ge
nele bir ihanet olarak gerekleir. Dem ek genel de bakalarnn zgr
l, zerklii biimini alarak tikelden cn alm aktadr imdi. Ge
nelin etkisini hissettiren red cevab, genelden dlanm a olarak gr
nr bireye; akn yitiren adam, bylece kendisini aslnda herkesin
reddettiini kavrar; hibir avunuya gnl indirm em esinin nedeni de
budur. Yalnzlnn duygusuz, akld iddeti, sadece bireysel kalan
btn doyumlarn, btn kazanlarn yalan olduunu da retir ona.
Ama bylece genelin u eliik hakikatini de anlam aya balar: Sevdi
i kii tarafndan sevilm ek, herkesin devrolunam ayacak ve su nede
ni saylam ayacak insanca haklarndan biridir. Bylece hibir senet
ten, hibir haktan kaynaklanm ayan talebini bilinmeyen bir mahkem e
ye, hem kendisinin olan hem de olmayan eyi ona bir ba olarak ve
ren bir mahkem eye gtrr. Akta adaletin sim , akn da dilsizce sy
ledii gibi, her trl hakkn iptal edilmesidir. "Demek hep aldanm
Ve budala kalm aldr ak." 2
m
G z a p k a p a y n c a y a ka d a r. Uykusuz gece: te en ksa for
ml, ii bo zam ann geiini unutmaya alr ve tan aartsn bo
una beklerken hi sonu gelm eyecekmi gibi uzayan azap dolu saatle
rin. Ama uykusuz gecelerin asl korkun olanlarnda, zaman sanki b
zp ufalm tr ve avularm zn arasndan verimsizce kayp gidi169
106
B tn k k i e k le r .1 Anlar, kimsenin bizden alamayaca tek
m lk m zd r- byk olaslkla Jean Paul'un2 syledii bu sz, ikti
darsz znenin duygusal avunular haznesinde nemli bir yer tutar: Te
vekklle i dnyasna ekilen zne, vazgetii tatmini orada bulduu
na inanmak istemektedir. Kendi arivlerini kurarken kendi deneyim i
ne de bir mlk olarak el koyuyor ve bylece onu tmyle kendine d
170
107
Ne c h e rc h e z p lu s m on c o e u r .1- H er sosyal daveti onarlm yaam
iin bir "al susam" ars olarak alan ve Balzac'n saplantsnn mi
171
rass olan Proust'un bize refakat ettii labirentlerde her trl ihtia
mn karanlk srlan dedikoduyla aa kar ve sonunda onun fazla
yakn ve zlemli baklar altnda tm parltsn yitirip atlar. Am a bu
placet fu tile [beyhude dilek, beyhude yakar], tarihin m ahkm ettii
ve gereksizliini her burjuvann basit bir hesapla ortaya koyabilecei
bir snfa gsterilen bu ilgi, m srifler zerinde israf edilen bu samasapan enerji, nemli saylan eylere ynelen berrak ve saduyulu baknkinden ok daha ciddi sonular alr. Proust'un kendi toplumunun
portresini yaparken iinde alt k erevesi, aslnda gl bir
toplumsal eilimin ifadesidir. Charlus'de, Saint-Loup'da ve Swann'da
kendi kyle karlaan ey, son airin adn bile bilmeyen bir son
raki kuakta hi olmayan eydir. Yozlam ann egzantrik psikolojisi,
kitle toplumunun negatif antropolojisini de ortaya karr: Proust, b
tn aklarn bana reklenmek zere olan belann alerjik bir betim
lemesini vermitir. Burjuva a boyunca akn ksmen kar durabil
dii mbadele ilikisi onu tmyle ieriyordur artk; son dolayszlk
da her szlemi iftin btn br iftlerle kendi arasna koyduu m e
safeye kurban dmektedir. Egonun kendine verdii deer ak sou
tur. Sadece sevmek bile daha ok sevm ek gibi grnr bu durum da ve
daha ok seven kii de hatal durum a dm olur. Metresin kuku
lanmasna yol aar bu; sevenin nesnesiz kalan duygulan da an sa
hipleniri bir zalim lie ve kendi kendini tahrip eden kuruntulara sapa
rak zehirlenir. "Sevilenle iliki," der Proust Le Temps retrouve'de, "ka
dnn iffetiyle ya da uyandrd akn ehvani niteliiyle hi ilgisi ol
m ayan nedenlerle de platonik kalabilir. k, aknn arlndan
tr, kavuma ann yeterince serinkanl ve kaytsz bir tavrla bekleyem iyordur belki de. Durmadan ona yaklamaya abalyor, srekli
m ektup yazyor, her yerde ona rastlam aya alyordun am a kadn
onu reddedince o da umutsuzlua kaplr. Bu noktadan sonra artk u
nun ok iyi farkndadr kadn: Sadece dostluk ya da yan yana bulun
ma imkn sunmakla bile her trl umudu bir yana brakm olan ada
ma yle byk bir m utluluk ihsan etm i olacaktr ki, artk ona baka
bir ey sunm a zahmetine girmesi de gerekm eyecektir; bu yzden,
artk onu grm em eye katlanam az olduu ve ne pahasna olursa ol
sun savaa son vermek istedii bir durum a gelene kadar rahata bek
leyebileceini de biliyordur kadn: Dayataca bar anlamasnn ilk
koulu, ilikilerinin platonik dzlem de kalmasdr... Bunlarn hepsini
igdleriyle sezmitir kadn; k, arzusunu gizlemeyi daha en ba
172
108
P renses K e r te n k e le .1 Hayalgcn tututuran, tam da hayalgcnden yoksun kadnlardr. Yaln gereklerden b ira n bile ayrlmayan
tmyle da dnk o "ayaklarm yere basarclarn" aylas herkesten
parlak olur. ekicilikleri, kendilerinin farknda olmam alarndan, hat
ta benlik diye bir ey olduunu bile bilmemelerinden gelir: Oscar
Wilde, "bilm ecesiz Sfenksler" diye niteliyordu onlar. Kendileri iin
tasarlanm imgeyi andrrlar: lerinden gelen herhangi bir drt ta
rafndan rahatsz edilm edikleri ve her trl zden arnm saf bir g
173
109
L 'In u tile b e a u t i .1 Olaanst gzel kadnlar m utsuzlua yargl
dr. Aile, servet ve yetenekten yana talihli olanlar ve rastlantlarn yar
dmn grenler bile sanki kendilerini ve girdikleri btn ilikileri tah
rip etme tutkusuyla kemiriliyorlardr. Bir khin, iki ykmdan birini
se dem itir onlara. Seeneklerden birinde, gzelliklerini kurnazca
baarya tahvil etm ek vardr. M utsuzluktur bunun bedeli; sevm e yete
neklerini yitirdikleri iin kendilerine duyulan ak da zehirleyecek ve
bylece elleri bo dneceklerdir. te yandan, gzellik ayrcal, m
badele anlamasn reddetm elerini salayan bir cesaret ve gven de
verebilir onlara. V arlklarnn vaat ettii mutluluu ciddiye alacak ve
hesapl davranlara gnl indirmeyeceklerdir: Herkesin hayranl,
kendi deerlerini peinen kantlam ak zorunda olm adklarna inandr
mtr onlar. G enliklerinde, her istediklerini yapabilecek, her iste
diklerini seebilecek durum dadrlar. Bu yzden de seici davranm ak
zorunda kalmazlar: H ibir ey kesin ve nihai deildir onlar iin, her
eyin yerine bir bakasn koyabilirler. nce eleyip sk dokumadan ok
175
110
anda btnn b ir paras haline gelir. T oplum da ak eer daha iyi bir
toplumu tem sil edecekse, bunu huzurlu bir gettoya ekilerek deil, bi
linli bir kar durula y apab ilir ancak. N e var ki bu da akta doalla
asla doym ayan burjuvann yasaklad o iradilik esini gerektirir.
Dolayszln dolaym ve ekonom inin her yerde kendini hissettiren
arl altnda ezilm esine izin verm em ek anlam na gelir ak ve byle
bir sadakat iinde kendisi de doiaym lanarak inat bir kar-basnca
dnr. A ncak aka m hlanacak kadar gl olan kii k olabilir.
Dorudur, yceltim e urayp incelm i bir toplum sal avantaj cinsel
drty peinen biim lendiriyor ve dzenin izin verdii bin trl n
ans kullanarak kh bu kiinin kh tekinin kendiliinden cazibeliy
mi gibi grnm esini salyordur; yine de, bir kez kurulm u olan bir
ballk buna kar k ar ve toplum sal basncn deim ez biimde
devreye soktuu entrikalara kar direncini korur. Duygu, ancak kal
clyla duygu tesine geerek kantlar kendini - bu kalclk saplan
tl bir nitelik tasa bile. O ysa, dnm sz kendiliindenlik klfna
brnerek kendi salam lnn gururu iinde sadece kalbin sesi olarak
ald eye gvenen ve bu sesi artk duym adn sand anda da ka
p giden ak, tam da bu m utlak bam szl iinde toplum un aleti
olur. Edilgindir am a bunun farknda deildir; karlarn ruletinde ge
len btn num aralan kaydeder. Sevilen kiiye ihanet etmekle kendine
de ihanet ediyordur. T oplum un dayatt sadakat b ir esaret aracdr,
ama zgrlk de ancak sadakat yoluyla toplum un buyruuna kar is
yan edebilir.
111
P h ile m o n ve B a u k is .' Evin despotu, karsna paltosunu tutturu
yor kapda. K adn da bu ak hizm etini seve seve yerine getiriyor; k
eyi dnp gzden kaybolan kocasnn ardndan bakarken "Baka ne
yapabilirim ," d iy o r gzleriyle, "baz kk zevkleri var, tatsn bunla
r, byled ir o, hepi topu b ir erkek." - A taerkil evlilik, zevcenin hog
rl dnceliliiyle alm aktadr efendiden cn, erkein kendine
cym a ve yetersizliine ilikin bu veciz yazklam la formle d
nm bir dncelilik. Erkein stnln ne sren ve dpedz
yalan olan ideolojinin altnda gizli bir ideoloji daha vardr, tekinden
177
112
nlma olabilirmi g ib i- kzn kendisinin de "divann tatl kutlam alanndan" nasiplenmesine izin verilm ektedir - am a "zevk ya da kazan iin
deil " yi ama baka ne iin? K za kurulan saf ak ksesi, Goethe'nin
dans ritmlerinin onun bedenini saran bysn -phesiz, derin pi
manlk szlerinin bile sonradan tam olarak silemedii b ir b y - hoy
rata sarsm yor m udur? Ama n e olursa olsun, kzn balanm as iin,
aslnda iffetli olup da sadece b r kez akl bandan giden o iyi ruhlar
dan biri diye sunulm as arttr. Fahie, insanln bahesine kabul
edilmek iin nce fahielikten vazgem elidir - stelik insanlk da fahieye gsterdii hogryle iiniyordun Tanrlar nedam et getiren
gnahkrlara sevecen gzlerle bakarlar. Son fuhu evlerinin bulundu
u yere yaplan yolculuk da b ir tr metafizik gecekondu ziyaretidir;
ataerkil ktln kendini st ste iki kez iirm ek iin sahneye koy
duu bir gsteri: lki, eril tin ile diil doa arasndaki mesafeyi alabil
diine aarak; kincisi, bu kendinden menkul fark en byk iyilik
olarak yceltmesini salayan topyekn iktidan eitli sslerle donata
rak. Burjuvann bayadereye ihtiyac vardr, am a sadece ondan ald
ve stelik haset de duyduu h az iin deil, ayn zam anda kendini bir
tann olarak grebilm ek iin. B urjuva kendi m ntkasnn snnna ne
kadar yaklar ve haysiyetini ne kadar unutursa, iktidar trenleri de o
kadar kabalar. Gecenin h azlan vardr, am a fahie yine de yaklr.
Geri kalan, dea'dr.
1 13
O yunbozan. A m atr psikolojinin ilecilikle esrim e arasnda sap
tad yaknlk, azizlerle fahieler arasndaki ak-nefret ilikisi, u ol
guda bir nesnel tem el buluyor. ilecilik, doyum un hakkn verirken,
demelerini taksit taksit yapan kltrden ok daha cmerttir. Haz
dmanl, doas gerei verdiinden daha ounu isteyen bir toplu
mun disipliniyle bir su ortakln ierir elbet. A m a haz karsnda
duyulan bir baka kuku daha vardr ki, bu dnyadaki hazzn aslnda
haz olmad sezgisinden kaynaklanr. Schopenhauerin bir kurgusu,
bu seziin bir ynn ortaya koyar. Y aam a istencinin evetleniinden
yadsnma gei, stencin "kendisiyle nihai amac arasna giren b
tn engellerin ac verdii; b u n a karlk, bu am aca eriilmesinin do
179
114
G ned n en . Bir aile dostu evlerinde kalm aya geldiinde ocuun
kalbi ylba ncesindekinden bile daha iddetli bir bekleyi duygu
suyla arpar. Gelen arm aanlar deildir bunun nedeni, dnm va
rolutur. ocuk kapda durmu onun valizini am seyrederken ko
nuk hanmn ifoniyerin stne yerletirdii parfmden anya benze
yen bir koku gelir, oysa ilk kez duyuyordur o kokuyu. Suvretta Hotel'in ve M adonna di Cam piglio'nun etiketlerini tayan kutular, ocu
un obur dikkati iin, Alaattin'in ve Ali Baba'nn deerli kumalara konuun kim onolar- sarlm mcevherlerinin svire ve Gney Ti
rol kervansaraylarndan tahtrevanlarla tand sandklardr. V e na
sl masallarda periler ocuklarla konuursa, ziyareti de evin ocu
uyla ona hi tepeden bakmadan ciddi ciddi konuur. ocuk, lkeler
182
m
Su k a tlm a m a ra p . Bir kiinin bize kar iyi niyet besleyip
beslemediinin am az b ir ls vardr: Bizimle ilgili zalim ve d
manca szleri bize nasl aktard. Bu tr ayialar ou zaman yersiz
dir; kt niyetin hibir sorum luluk almadan, hatta iyi niyet adna yo
luna devam edebilm esinin bahanelerinden baka bir ey deildir. B
183
116
D uy im di, n a sl k t k a lp li o ld u u n u o n u n .1 Beklenmedik
ve ciddi bir kazada yaamlarn yitirme tehlikesi geirenler, olay son
radan anlatrken, o srada hi korku duymadklarn sylerler ou
kez. Genel dehet zel olarak onlara ynelmiyor, sadece bir ehrin sa
kini olarak, byk bir topluluun yesi olarak etkiliyordur onlar.
Sanki onlar aslnda ilgilendirmeyen, arzi ve deyim yerindeyse can
sz bir yazgya raz olmulardr. Korku yokluu, psikolojik ynden,
ar bir darbe karsnda korku duym aya hazrlkl olm am akla akla
nr. M utlak duyarszla ok benzeyen bir sakatlk vardr, kazada gz
184
117
l servo p a d r o n e .1 - O toriter kltrn baml snflara ykledii
dncesiz grevler ancak srekli gerilem e pahasna yerine getirilebi
lir. Biimsizlikleri tam da toplumsal biimin rndr. Gelgelelim
kltr de kendi rettii barbarlar her zaman yine kendi barbar doas
187
118
A a ya , hep daha aaya.1 insanlar arasndaki zel ilikiler s
nai darboazlar rnek alm gibidir. En kk toplulukta bile en alt
basamaktaki yedir dzeyi belirleyen. Sohbetlerde edeceiniz sz
sadece bir kiinin anlamamas bile inceliksiz saylm anza yeter. M a
sada tek bir gayri insani sima olduunda bile konumalar, insanlk
adna, en aikr, en skc ve bayat konularla snrl tutulur. D nya ar
tk insanlar dilsizletirdiine gre, kiiler de birbirleriyle konum a
dklar srece hakl konum da olacaklardr. Dilsizin hedefine ulamas
iin kendi karlarna ve doasna smsk sarlmas yeterlidir. Bizim
le bou bouna temas arayan biri yalvaran hatta rica eden bir ton be
nimsedii anda bize kar avantajsz konuma der. Dnm e ve ko
numa her zaman yaln gerei aar, oysa darboazn tand en yk
sek bavuru makam plak olgudur; bylece zek safdillik haline ge
lir ve kaln kafallar da su gtrm ez bir gerek olarak hemen sarlrlar
buna. Olumlu olana verilen genel onay, her eyi aaya eken bir
yerekimi kuvvetidir: K art eilim le hesaplamay reddederek ondan
stn olduunu gsterir. Aa ekilm eye yanam ayan daha karmak
kiilik, dncesizlere kar son derece dnceli davranm ak zorun
dadr; tekilerinse huzursuz bir vicdanla kvranm alarna gerek yoktur
artk. Evrensel bir ilke haline gelen dnce aczi, dirimsel bir g ola
rak grlyordun Sorunlarn ekilci ve idari bir yolla zlm esi, an
lamlaryla birbirine bal olan eylerin koparlarak farkl kompartmanlara yerletirilm esi, keyfi grlerin hibir kant gstermeden kr
bir inatla savunulmas, deneyim srecinden geri ekilip nihai bir "Benbyleyim-ite" tavryla ne srld iin dum ura urayan ve ekil
siz kalan bir benliin btn zellikleriyle eyletirilm esi - bunlar ye
terlidir, en sk mant bile etkisiz klmak iin. Byle davranan kii
ler, elde edecekleri avantajn yan sra, tpk kendileri kadar kusurlu
olan bakalarnn onayn alacaklarndan da em in olabilirler. Kendi
zaaflarn sinike ilan edileri, bu ada nesnel tinin znel olan tasfi
ye ettiini sezebildiklerini de gsterir. Henz arka bacaktan stnde
dorulamam zoolojik atalan kadar yere yakn ve gerekidirler.
189
119
F a zile t timsali. igdsel doyumdan feragat olarak ahlak ile bas
trma arasnda bir balant olduunu herkes duymutur. Am a ahlaki
dnceler sadece btn br dnceleri bastrmakla kalmazlar:
Dorudan doruya baskclarn varlndan tremilerdir. Yunan di
linde iyilik ve servet kavramlar H om erostan beri iie gemi durum
dadr. Hmanistlerin modern toplum a bir estetik-ahlaki ahenk modeli
olarak sunduu kalokagathia'a [gzel-iyi] her zaman mlkiyetin
zel bir arl olm utur ve Aristo'nun Politika metni de soyluluu
"miras alnan servet art m kemmellik" olarak tanmlamakla isel de
erin toplumsal stat ile kaynamasn aka onaylamaktadr. Hem
isel hem dsal varoluu kuatan, bireyin hem kent-devletteki konu
munu hem de bir btnlk olarak benliini kuatan klasik an polis
kavram, zenginlie ahlaki bir deer yaktrlmasn] mmkn klyor
du, stelik doktrinin daha o dnem de bile hak ettii kaba kukulan
uyandrmadan. nsann deeri varolan devlet zerinde grlebilir bir
etki yapabilmesiyle llecekse eer, nfuzlu olmasn salayan mad
di zenginliin de kiiliinden kaynaklandn sylemek gerekir, n
k ahlaki tz, tpk Hegel'in ge dnem felsefesinde olduu gibi, bu
yaklama gre de kiinin nesnel sosyal gereklie katlmyla belir
lenmektedir. Bu zdelii ilk yadsyan, devenin ine deliinden ge
mesi zengin adamn cennete girm esinden daha kolaydr nermesiyle
Hristiyanlkt. Ama yoksullua verilen bu zel teolojik prim, mlki
yet ahlaknn genel bilin zerindeki etkisinin derinliini de ortaya
koyar. Sabit mlkiyet, gebe varolutan ayrmann yoluydu ve b
tn normlar da byle bir varolua kar gelitiriliyordu; iyi olmak ve
iyelii olmak bandan beri zdeti.1 iyi insan, kendini de mlkn
ynettii gibi yneten insandr: zerk varl, maddi g modeli ze
rinde kurulmutur. yleyse zenginleri de ahlakszlkla sulamamak
gerekir -byle bir talep her zaman siyasal basknn nemli silahlarn
dan biri olm utur- yaplmas gereken, bakalar iin de ahlak temsil
ettiklerini onlara anlatmaktr. A hlakta iyelikler yansr. Dnyann cep
haneliinin bir esidir iyilik olarak servet: kisinin zde olduuna
ilikin inat yanlsama, ahlaki fikirlerin zenginlerin hakl olduu d
zenle yzlemesini nlem ektedir; am a te yandan da ahlakn zengin
likten tretilmi olanlarn tesinde baka somut tanmlarna ulamak
190
120
R o se tk a v a lie r .' Zarif kiileri cazip klan ey, kendi stnlkleri
ni kiisel ilikilerinde kullanm aya kalkm ayacaklarna ve kstlayc
koullarn rn olan o dar grllkten uzak kalacaklarna dair bir
beklenti uyandrmalardr. Dnsel servenlerden ekinmeyen, ken
di karlarn umursamayan ve hep incelmi tepkiler gsteren kiiler
olarak hayal ederiz onlar; zulmn kurbanlar kendilerini bu hale d
ren eyi alglama imknndan bile yoksunken, onlarn, duyarllkla
r sayesinde, hi deilse dnce dzeyinde, kendi ayrcalklarnn da
temelini oluturan bu zulme iddetli bir tepki gstereceine inanrz.
Ama retimin zel alandan kopukluunun kendisi de sonuta zorunlu
bir toplumsal yanlsamaysa eer, bu tinsel genilik beklentisi boa
1 92
121
O d ette iin re q u ie m .' K ta Avrupasndaki st snflarn Anglomanisi, kendilerine yeterli olmalar amalanan birtakm feodal uygu
lamalarn adada trenselletirilm i olmasndan kaynaklanmaktadr.
Kltr orada nesnel zihnin ayr bir alan olarak, sanat ve felsefe he
veskrl olarak deil, empirik varoluun bir biimi olarak srdr
lr. Yksek yaam, ayn zamanda gzel yaam da olmaya zenir. Katlanlara ideolojik bir haz pay salar. Yaamn biimsellemesi kural
lara bal kalmay gerektiren bir greve dnt, bir slubun yapay
olarak srdrlmesini, doru davranla bamszlk arasnda hassas
bir dengenin korunmasn zorunlu kld iin varoluun kendisi de
anlamla yklym gibi grnyor ve bylece toplumsal olarak ge
reksiz bir grubun huzursuz vicdann rahatlatyordun nsann hep ken
di mevki ve durumuna en uygun szleri syleme ve en uygun jestleri
yapma ykmll bir ahlaki abay da zorunlu klar. Kendi kiisel
194
eilimlerine kaplmasnn zorlatrlmas, ataerkil bir noblesse oblige'in [soylu dom u olm ann getirdii ykm llkler] gerektirdii gi
bi yayor olm a duygusunu verir insana. Ayn zam anda kltrn nes
nel tezahrlerden dolaysz yaam alanna kaydrlmas da kiinin do
layszlnn zmleyici akl tarafndan sarslm a tehlikesini ortadan
kaldrr. Gururlu zgvene yakmayan bir zevksizlik olarak burun
kvrlr akla - ama Dou Prusyal bir Junker'in yz kzartc kabal
yla deil, grnte aydnca bir lt adna, gnlk yaamn este
tikletirilmesi adna yaplr bu. Bylece yaratlan pohpohlayc yanl
sama, kendisinin styap/altyap veya kltr/m adde blnmesinden
mnezzeh olduunu sylyordur insana. Yine de btn aristokratik
bezemelerine karn trenselliin vard ve varaca nokta, kendi
iinde anlam olmayan bir performans anlam olarak hipostazlatran
ve zihni de zaten orada olan eyin kopyas durum una dren o ge
burjuva tavrdr. Bal kalnan norm bir kurm acadr; toplumsal nko
ullar da tpk m ek ald saray seremonisi gibi oktan silinmitir
yeryznden. Kabullenilm esinin nedeniyse herhangi bir nesnel ahlaki
balayclk deil, gayri meru bir kar dzeninin m erulatnlm asna hizmet etmesidir. Nitekim Proust, kendisi de kaplm aya pek yatkn
olan adamn o am az sezgisiyle, A nglom aniye ve kuralc yaam tar
znn yceltilm esine daha ok aristokratlarda deil de ykselmek iste
yenler arasnda rastlandn saptamt: Zppeden hacaaya giden
yol bir admlktr. Bu, snobizm ile art nouveau arasndaki ilikiyi de
aklar: mbadeleyle tanm lanan bir snfn kendini m badeleden
arnm bir sebze gzellii im gesine adam a abasdr art nouveau. Bu
benlik leninin yaam hi zenginletirm ediinin kant da kokteyl
partilerinin skcl, kr evlerindeki hafta sonu davetlerinin bunaltcl ve btn bu toplumsal alveri alannn simgesi olarak golf
oyununun yavanldr. Hi kimseye gerek bir haz vermeyen imti
yazlardr bunlar; tek ilevleri, hibir haz imkn iermeyen bu sevinsiz btnn paras olduklarn imtiyazllarn kendilerinden gizlem ek
tir. Gzel yaam, en son evresinde, dpedz gsterie, sadece sekin
olmaya indirgenm itir -k i Veblene gre bandan beri b yleydi- ve
parkn sunduu tek tatmin de darda kalanlarn burunlarn dayadkla
r parmaklklardr. imdi zaten kar durulm az biimde dem okratlat
rlan st snflarn kabahatlerinde, toplumu oktandr tanmlayan ey
btn plaklyla ortaya kyor: Yaam, kendi yokluunun ideolo
jisine dnmtr.
195
122
M o n o g ra m la r. Odi profanum vlgus et arceo [baya halktan
nefret eder ve kanrm], diyordu azatl klenin olu.1
ok kt insanlarn lebileceini dnmek zordur.
"Biz" derken aslnda "ben"i kast etm ek, hakaretlerin en rtlsdr.
"Dmde bana x grnd" ile "dmde jc' grdm" arasnda dn
yann alan vardr. A m a hangisi daha dorudur? D gnderen
ruhlar olmad kadar, d gren de ego deildir.
H er adan iyi baklm bir adamn seksen beinci yagnnden nce
grdm bir dte onu gerekten sevindirmek iin ne armaan etme
liyim diye sormutum kendim e ve sorumun cevabn da hemen ver
mitim: ller dnyas iin bir rehber.
Leporello'nun paraszlktan ve az yemek yiyebildiinden yaknmas,
Don Juann gerekten yaayp yaamad sorusuna yol ayor. 2
ocukluumda, kar kreyen adamlar ilk kez grdm gn anms
yorum. incecik pl prtlar iindeydiler. Ne yaptklarn, kim oldukla
rn sormutum byklere. siz adam lar olduklarn ve ekmek parala
rm karsnlar diye onlara bu iin verildiini sylemilerdi. yleyse
layklarn bulmular, diye barmtm hrsla, kar kreyenlerin lay
budur! Sonra da kendimi tutam ayp hkrklara boulmutum.
Ak, farkl olanda benzerlik grm e gcdr.
kinci Dnya Savandan nce Paris'te bir sirk ilan: Plus sport que le
thetre, plus vivant que le cinema. [Tiyatrodan daha sportif, sinema
dan daha canl.]
Hays Brosunun btn kurallarna kesin biimde uyan bir filmin b
yk bir sanat yapt olmas da mmkndr - ama Hays Brolarnn
bulunduu bir dnyada d e il.3
196
123
K t y o ld a . 1 Faizmi ok somut bir anlamyla ocukluk anla
rmdan karsayabilmem gerekir. B ir fatihin en uzak blgelere eliler
yollamas gibi, faizm de istilann ok ncesinde nc birliklerini
gndermiti oraya: Snf arkadalarm. Burjuva snf herkesin herkesi
ezdii gaddar bir ulusal cemaat dn en bandan beri beslemise
eer, daha imdiden Horst Bergenroth, Jrgen Bojunga veya Horst
Eckhardt gibi adlar tayan ocuklar da yetikinlerin onu gerekleti
recek tarihsel erginlie ulamasndan ok nce bu d sahnelemeye
koyulmulard. Erimek iin kendilerini zorladklar dehetin gcn
yle berrak bir biimde hissedebiliyordum ki, daha sonra yaanacak
olan btn mutluluklar her an geri alnabilecek borlar olarak grn
yordu bana. nc Reich'n gelii siyasal yarg gcm iin bir srp
riz oldu, evet; ama bilind korkularm iin deil. Sonu gelmeyen
ykm la ilgili her trl m otif yaammn o kadar derinlerine szm.
Alman uyannn btn tehlike sinyalleri beni o kadar kavurup ze
rimde o kadar silinmez izler brakmt ki, Hitler'in diktatrlnde
grr grm ez tanmtm onlar: ou zaman aptalca bir dehete de
kaplyor ve topyekn Devletin srf bana kar icat edildiini, ocuk
luumda ilksel biimlerinden geici olarak m uaf tutulduum her eyi
bana uygulamak am acyla kurulduunu dnecek gibi oluyordum.
Tek bir rencinin zerine ullanp onu pataklayan ve hocaya ikyet
edince de onu snf haini ilan eden be y u rtsev er-y ab an clarn tutuklulara ikence yapld iddialarn rtmek iin tutuklulara ikence
yapanlar da bunlar deil miydi? En iyi renci bir yanl yaptnda
onu saatlerce y u h a la y a n la r-b u n la r deil miydi kendini asmay dene
yip de beceremeyen Yahudi tutuklunun evresinde toplanp alay
edenler? Kendileri tek bir doru cm le kuramadklar halde benim ki
lerin ok uzun olduunu syleyenler - Alman edebiyatn ortadan kal198
124
B u lm aca. Oligari noktasna varan bir tarihsel gelim eye karn
neden iiler kendi konumlarn gittike daha az anlar hale geliyorlar?
Yararl olabilecek baz gzlem ler var. Sahiplerin ve reticilerin re
tim aygtyla nesnel ilikisi gittike katlarken, znel snf aidiyeti
daha da byk dalgalanm alar gsteriyor. Ekonomik gelimenin ken
disi de bu eilimi glendiriyor. Sermayenin organik bileimi, sk sk
belirtildii gibi, denetim in fabrika sahiplerinden teknik uzmanlara
kaymasn gerektirir. Birinciler, canl emein muadili gibiydi; kinci
lerse sermaye iindeki makine paynn karldr. Ancak, teknik s
199
200
125
O let.* Avrupa'da burjuva-ncesi gemi, kiisel hizmet veya yar
dmlar karlnda cret alm aktan duyulan utanta srdryor varl
n. Yeni ktada byle bir eye rastlanmaz. Eski dnyada d a karlk
sz hibir ey yaplm azd, yine de bir yara gibi yaanrd bu. Kuku
suz, toprak tekeli gibi pek de ulvi saylam ayacak bir ayrcalktan kay
naklanan bir ahlaki sekinlik dpedz ideolojidir. A m a kiiliin de
rinlerine nfuz etmiti ve pazara kar balarn dik tutulmasn sal
yordu. Alman egemen snf, yirminci yzyln ortalarna kadar, imti
yazn veya retim kontrolnn dnda kalan aralarla para kazanma
y hep kmsedi. Sanatlarn ve akadem isyenlerin hor grlmesinin
nedeni, kendilerinin de en ok isyan ettii eydi: Yaptklar i karl
nda para almak. zel retmen Hlderlin ile piyanist Liszt, egemen
bilince kar km alarna yol aan deneyimleri tam da cretli alm a
srasnda yaamlard. Yakn dnem lere kadar bir insann alt ya da
st snf yeliini para kabul edip etm em ek gibi ok basit bir lt be
lirliyordu. Zaman zaman sahte gurur bilinli eletiri haline de geldi.
Avrupa st snflarnn her ocuu, akrabalarn kendisine armaan
olarak verdii paray alrken kzaryor ve burjuva faydaclnn daha
stn gc bu trden tepkilerin almasn ve fazlasyla telafi edilme
sini salasa da "biz sadece mbadele iin mi yaratldk?" sorusu in
sanlarn iini kem irm eye devam ediyordu. Eskinin kalntlar, Avrupa
bilincinde, yeninin m ayalaryd. Oysa Amerika'da, zengin aile ocuk
lar bile gazete satarak be kuru kazanmaktan yksnmez; yeti
kinlerin tavrlarna da szm bir aldrszlktr bu. Yeni gelmi Avru
palya btn A m erikallarn paral hizm etlere yatkn haysiyetsiz kii
ler olarak grnm esinin nedeni budur; buna karlk A m erikallar da
prenslere zenen bir haneberdu diye bakarlar ona. alm a ayp de
ildir dsturunun apakl; pazar ilikilerinin feodal anlam yla alaltc olabilecei gibi zppece bir endieden bsbtn azade bir saf
derunluk; emein hakkn alma ilkesinin demokratiklii - bunlar, en
antidemokratik koullarn, ekonom ik adaletsizliin ve insann alal
masnn srp gitm esine yardm ediyordur. Hi kimsenin aklna gel
mez, mbadele deeriyle ifade edilemeyen hizm etler de olabilecei.
te, sadece kendi ikin ilkesi gerei balayc olabilecek bir hakikat
tasarlamaktan aciz olan ve hakikati sadece baka eyler iin, bakalar
201
iin, demek mbadele iin varolan bir ey gibi gren o znel akln za
ferinin asl nkoulu da budur. A tlantik'in dou yakasnda ideoloji
gururdu, bu yanndaysa mallarn teslim edilmesidir. Bu, nesnel tinin
rnleri iin de geerlidir. M badele ileminde iki tarafn da avantaj
beklemesi, baka bir deyile znel olarak en basit, en snrlayc tavr,
znel davurumu da engeller. H er trl pazarlanabilir retimin nsel
koulu olan krllk, znellie, dem ek kendinde-ey'e duyulan kendi
liinden ihtiyac daha balarken dum ura uratr. retim ve datm la
rnda yaplan masraf azami lde sergileyen kltrel rnlerde bile,
nfuz edilm ez bir mekanizmann etkisiyle olsa gerek, patronlarnn
en sevdii melodiyi bininci kez alarken bir yandan da piyanonun s
tndeki taba yan gzyle szen bar piyanistini anmsatan bir eyler
vardr. Kltr endstrisinin btesi trilyonlar buluyordur mutlaka,
ama performanslarnn biim yasasn belirleyen olgu bahitir. En
dstrilemi kltrn fazla cilal, hijyenik nitelii, ilksel utancn tek
kalntsdr bugn - bir arnm a veya eytan kovma imgesi ki, ef gar
sona benzememe telayla zarafet bahsinde aristokratlan bile geride
brakan ve bylece aslnda bir ef garson olduunu aa vuran otel
menecerinin frak ceketini andryor.
126
I.Q . En ileri teknik gelime evresine uygun den davranlarn
grld yerler, sadece gerekten gerekli olduklar sektrlerle snrl
deil. Dnce de kendi perform ansna konulan toplumsal snrlam a
lara sadece mesleki olarak dayatldklan alanda boyun emekle kal
myor, her ynyle gnll olarak uyarlanyor bunlara. Kendisine g
rev olarak verilen sorunlar zme noktasna hapsedilip yozlatrld iin, grevli olmad konulan bile bir sorun gibi ilemden geiri
yor. zerkliini yitirdii iin, gereklii zgr biimde ve bal ba
na bir ama olarak kavrama konusunda kendine gvenemiyor. Bunu,
pek saygn bir aldan iinde, en yksek creti alanlara brakyor ve
bylece kendini llebilir klyor. D avranlan, srekli olarak form
da olduunu kantlama zorunluluunu duyan bir adamn tavrlar kendi gznde bile. Dnme, krlacak herhangi bir cevizin olmad
anlarda bile srf idman olsun diye yaplan bir temrine dnm du
202
127
W ish fu l T h in k in g } - Zek bir ahlak kategorisidir. Duygu ile anla
mann birbirinden ayrlmas -k i ahman aklanmas ve aziz mertebe
sine karlm as da bylece mmkn o lu r- insann birbirinden kopuk
ilevlere blnmesini hipostazlatnr. M ankafaya dzlen vglerde
gizli bir kayg da vardr: Koparlm paralarn yeniden birleerek bu
sakatla son verm esinden korkuluyordun "Bir zihnin ve bir kalbin
varsa eer," der Hlderlin bir iirinde, "yalnz birini gster. kisini de
203
mahkm ederler, ikisini de gsterirsen." Snrl anlak sonsuz akla2 ama sonsuz olduu iin de snrl znenin hibir zaman kavrayam aya
ca ak la- oranla hor gren yaklam da, eletirel iddialarna karn, u
bayat ezgiyi ok andran bir yn vardr: "Hep daha drst ve doru
ol."3 Hegel anlak'n aptalln gsterdiinde, yaltlm alanlar iinde
alan dnmn ve bylece her trden pozitivizmin ierdii haki
katsizlii btn boyutlaryla ortaya koym akla kalmaz sadece; ayn za
manda dncenin yasaklanm asyla da su ortakl yapm olur, kav
ramn negatif emeini -k i onun yntemi de tam bunu icra ettii iddia
sndadr- snrlar ve ynettii srnn-kendi zayf klarna gven
melerine izin vermeyip onlar bir araya gelmeye aran Protestan
ky rahibini speklasyonun doruuna ykseltir. Oysa felsefenin yap
mas gereken, duygu ile anlakn kartlnda, bunlarn -ta m da ahla
ki o la n - birliklerini aramaktr. Zek, yarg gcn kullanrken, nce
den verilmi her eye ayn zam anda onu dile de getirerek kar kar.
gdsel drtleri dlayan yargnn kendisi, toplumun basksna bir
kar-basnla cevap vererek telafi ediyordur bu drtleri. Benliin
btnlk ve tutarllyla llr yargnn gc - ama ite bu yzden,
ruhsal iblmnn duygulara em anet ettii o igdsel dinam ikle de
llr, igd, dayanm a istenci, mantn anlam na ikindir. M an
tkta yarglayan zne kendini unuttuu, hibir dn ve uzlamay ka
bul etmedii iin kazanyordur zaferlerini. Tersinden alrsak, en dar
ufuklu insanlar da karlarnn balad noktada aptallar ve aslnda
pek de iyi anlayabilecekleri iin anlam ak istemedikleri eye kusarlar
fkelerini: Bugnk dnyay kendi dzeninin samaln anlam ak
tan alkoyan gezegensel aptallk da yneticilerin yceltime uratlm a
m ve alamam karlarnn sonularndan biridir sadece. Bu ksa
erimli ama kar durulm az sre, kemikleerek tarihin seyrinin ano
nim emasna dnr. Bireyin aptall ve inatl da bunun karl
dr, nyargnn gcyle i dnyas arasnda bilinli olarak balant
kurmay beceremeyii de bunun karl. Bu tr aptallk her zaman
ahlaki yetersizlikle, zerklik ve sorum luluk yoksunluuyla birlikte gi
der; buna karlk, Sokratik rasyonalizm in yle ok doru yan vardr
ki, dnceleri biimselci b ir tavrla kendi evrelerinde dnmeyip de
gerekten nesnelere ynelen gerekten zeki bir insann kt olabile
ceini dnmek bile zordur. nk kiinin krlemi biimde kendi
olumsal karlarna gmlmesi dem ek olan ktlk, dnce ortam
iine girdiinde itici gcn yitirm eye balar. Scheler'in "btn bilgi
204
128
12 9
M te riy e h izm et. Kltr endstrisi, mterileri tarafndan yn
lendirildiine ve onlara kendi istedikleri eyleri sunduuna yeminle
206
207
i 30
M on oto n . Kendi huzursuz vicdan bile yardm edem iyor kltr
endstrisine. Onu yneten tin o kadar nesnellem itir ki, kendi zne
lerinin yzne bir tokat gibi inmektedir; onun aralar olan bu zneler
de artk her eyi bildikleri iin daha ekim ser davranm akta ve yol a
tklar pislikle kendi aralarna bir mesafe koym aya abalamaktadrlar.
Sinemann ideolojilerin yaylm asna hizm et ettii teslim ediliyor bu
gn - oysa bu itirafn kendisi de kastl olarak yaylan bir ideolojidir.
Temelinde, birtakm idari cihazlarla gvence altna alnan kat bir ay
rm yatyordun Bir yanda sentetik gndz dleri, gndelik hayatn
gelgitlerine kar bir snak salayan "ka" rnleri; te yanda "bir
mesaj tayan" ve bizi doru toplumsal davranlara aran iyi niyetli
rnler. Hemen ka ve mesaj kategorilerine dahil edilebilmeleri, iki
trn hakikatsizliinin de gstergesidir. Ka filmlerinin kmsenii, yzeysellie kar gsterilen o standartlam kzgnlk, egemen
pratikte oyunu iyi oynayamad iin kumara fke duyan o ok bildik
anlayn acnas bir yanksndan baka bir ey deildir. M flis varo
lua srtlarn dnmeleri deildir ka filmlerinin o kadar mide bulan
drc olmasnn nedeni; asl neden, bu srt evirmeyi yeterince enerjik
bir biimde yapamamalardr, nk kendileri de ayn lde mflis
tir, nk sunduklar doyum gerekliin kepazeliiyle, inkrn alaltclyla rtmektedir. Dlerin herhangi bir d yoktur. Beyaz
perdenin kahram anlan kendilerinin de normal insanlar olduunu, bi
rer yatrm olarak imal edilen kamusal simalardan ibaret olduklann
nasl bir an bile unutturam yorlarsa, emalara uygun olarak retilen
fantezilerin ince cilasnn altndan da sinem a ontolojisinin plak iske
leti btn bir mecburi deerler hiyerarisiyle ve iyi/kt kodlaryla sntyordur. En pratik eydir ka, byk sermayenin en hararetle be
nimsedii ey: Uzaklara karlrz, ama kan empirik imknna hi
kulak asmayan empirik yaamn yasalar ta uzaktan beynimize akl
maya devam eder. M esajla doludur ka. Karl olan mesaj da ger
ekte olduu eye benzer: Katan kama istei. eylemeye kar
direnci eyletirir. Bunu anlamak iin, uzmanlarn bir selloid baya
pta baka erdemlerin yannda ahlaki ciddiyet de ierdii iin dzdk
leri vgleri iitmek yeter: Tpk ahane bir film yldznn ayn za
manda kiilik sahibi de olduunu belirtirken kullandklar ses tonuyla
208
131
B y ka n n e o la ra k kurt. Sinemann m azeretilerinin cephaneli
indeki en gl sav ayn zam anda en kabasdr: Sinemann kitlesel
olarak tketilmesi. Kltr endstrisinin bu vahi aracn popler sanat
olarak nitelemektedirler. Filmlerin zerk yaptn norm larndan azade
liinin onlar estetik sorumluluktan da kurtardna inanlyordun
nk bu gr savunanlara gre byle standartlar zaten gericidir.
Filmleri sanatsal olarak soylulatrm a abalar sahiden de ereti dur
maktadr; sahte bir ycelik izlenimi veren ve biimin kendisine aykr
209
damgalanmtr, am a yeleri tmelci yap tarafndan btnyle kapsanmam tr henz. Bu yapnn bireysel zneleri nce toplam srecin
anlarna ya da bileenlerine indirgemesi gerekiyordur ki, sonradan
onlar bu aciz ve yaltlm halleriyle kolektif iinde yeniden birleti
rebilsin. Ancak, artk bir halkn olmay. Rom antiklerin iddia ettii
gibi kitlelerin daha kt olduu anlamna da gelmez. A slnda, eskinin
hakikatsizlii, tam da bu kkl biimde yabanclam yeni toplumda
ortaya kyordur ilk kez. K ltr endstrisine gre halk sanatnn mi
ras olan zellikler, yine bu endstrinin faaliyetleri iinde, aibeli bir
grnm kazanmaktadr. G eriye dnk bir etkisi vardr filmin: iyim
ser deheti, masalda her zaman adaletsizlie hizmet etmi olan eyi
gn na karm akta ve eskinin cezasn bulmu gnahkrlarnda
da btnlem i toplum un mahkm ettiklerinin -toplum sallam ann
en batan beri m ahkm etmeyi dlediklerinin- yzlerini gstermek
tedir. Bu yzden, bireyci sanatn d, znesini ve ilkel tepkilerini
doalm gibi sunm aya alan bir yeni sanata da gereke olamaz: Bu
kincisinin asl znesi, birka byk irketin -kukusuz bilind- or
taklk ve dayanm asdr. K itlelerin mteri olarak sinem a zerinde
bir etkisi bulunsa bile, takdir alklarnn yerini alm olan gie hasla
t kadar soyut bir eydir bu etki: Sunulana sadece Evet ya da Hayr de
me seenekleri arasndaki farkllk ki, younlam gle dalp sey
relmi gszlk arasndaki oranszln da ok temel bir boyutudur.
Son olarak, bir filmin yapm nda ok sayda uzmann ve basit teknis
yenin de sz sahibi olm as, o filmin insani niteliinin gvencesi say
lamaz - tpk nitelikli bilimsel danma kurumlarnn varlnn bom
ba ve zehirli gaz im alatna insani bir nitelik kazandrm aya yetmemesi
gibi.
Bir sanat olarak film zerine yksek perdeden sylenen szler ken
dilerini gsterm ek isteyen yeteneksizlerin iine yanyordur elbet; ama
safdillii savunm ak deildir bunun seenei, hizm etkrlara zg sa
yld halde oktandr efendilerin dncesine de szm olan o kaln
l ne karm ak deildir. Bugn kendini sanki paralarym asna
insanlara balayan sinem a, ayn zamanda onlarn bir gnden tekine
gerekleebilen yazglarna da en uzak olan faaliyettir ve bu antinominin zerinde dnmeyi reddetm ek de sadece sinem a mazeretilerinin iine yaramaktadr. Film yapan insanlarn kumpas olmamas
da bu gerei deitirm ez. ekip evirm enin nesnel ruhu, zel bir san
sre gerek kalmadan da, deneyim kurallarnda, durum deerlendirm e
211
132
P a h a l r p ro d k siy o n . Toplum , totaliter ynetim altna girm e
den nce bile tmlemitir. rgtll sayesinde, kendisiyle sava
anlar bile, bilinlerini biim lendirerek kuatr. Burjuva id eo lo jisin e'
kar btn siyasal savlar bir solukta sayabilen aydnlar bile bir stan
dartlama srecinden gem ekte -apak kar ve dnce ztlna
ramen ortama uymaya heveslidirler- ve bak alarnn ierii de
gittike rastlansallat, dpedz kendi tercihlerine ya da nlerindeki
frsatlarla ilgili deerlendirm elerine bal hale geldii lde de g
nn geerli zihniyetine ayak uydurmaktadrlar. Radikal sandklar
ey, onlar gibiler iin ayrlm olan kom partm ana nesnel olarak o ka
dar denk dm ektedir ki, radikalizm de bayalaarak soyut prestije,
bugnlerde bir aydnn neye kar ve neye yanda olmas gerektiini
. bilmenin verdii bir m erulua dnmektedir. Vaktiyle semi ol
duklar eyler, oktandr renci kardelik gruplarnnki kadar kabul
lenilen, sayca onlannki kadar snrl ve deerler hiyerarisi asndan
da onlannki kadar katlam bir durumdadr. Resmi kitsch'e veritir
mekte am a grlerini olutururken de tpk uslu ocuklar gibi sadece
onlar iin nceden seilm i yiyeceklere el srm ektedirler: Klieye
kar klie. Bu tr gen bohemlerin oturduklan yerlerd e dnsel ha
nelerine benzer. D uvarlarda "Ayiekleri" veya "Arlesdaki Kahve"
gibi nl Van Gogh'larn aldatc biimde sadk renkli rprodksiyonlar, kitap rafnda suyunun suyu sosyalizm ve psikanalizle birlikte ba
z ketlenmeleri olan m ahcup hovardalar iin bir m iktar seksoloji. Bu
na Proust'un Random House basks da eklenmeli. Scott M oncrieff in
gzel evirisi buna m stahak deildi oysa: Bir edisyon ki kapanda
bile indirimli fiyat sekinliini hissettirm ekte ve "btn kitaplar bir
arada" diye baran kaskat biim iyle de bu her cmlesi bir hazr d
nceyi etkisiz klan yazarla sanki alay etmekte: Dem ek A lm an evle213
3 3
E n te le k t e l ta rih e ka tk. Bendeki 1910 tarihli Z erdt edisyonunun arkasnda yayncnn baz notlan var. Tm de Nietzscheokurlar kabilesinin zevklerine uyacak biimde arptlm - Leipzig
li Bay Alfred Kroner konunun uzmanym anlalan. "Yaamn deal
Amalar, Adalbert Svoboda. Svoboda, en uzak yreleri tan bir ay
214
134
J u v e n a lis 'in y a n l .' Yergi yazmak zor. Onu her zamankinden
daha ok gerektiren am zda alayclk bile kendi karikatrne dn
p gln duruma dt iin de deil sadece, ironi ynteminin
kendisi imdi hakikatle eliki iindedir, ironi, olduunu iddia ettii
ey olarak sunmakla mahkm eder nesnesini; ve bunu bir yargda bu
lunmadan yapar: Gzleyen znenin yerinde sanki kimse yoktur ve
ironi de nesneyi kendinde-varlyla lyordur. Pozitifin karsna
onun kendi pozitiflik iddialaryla karak gsterir negatifi. Tek bir yo
rum cmlesi ekledii anda kendini iptal etmi olur. Bunda, her eyin
apak olduu fikrine yaslanyordur, en ok da toplumsal anlamann
2 16
leri mahkm eder, oysa entelektel bir doal yaam halinin2 softalar
na kar bunun deersizliini sezm i olm aktan baka bir stnl
yoktur. Kraus'un H itler karsndaki uzlamaz tavrnn sonunda
Schuschnigg'e3 kar epeyce yum uayabilmesi, bir cesaret eksikliine
deil, yerginin antinomilerine iaret eder. Tutunacak bir dala ihtiyac
vardr yerginin; ve bu kendinden menkul tatminsiz de sonuta onun
pozitifliine boyun em ek zorunda kalmtr. Ucuz gazetecinin tehir
edilmesinde bile, bir hakikat paynn, bir eletirel enin yan sra,
ikin palavracya katlanamayan o yavan saduyudan bir iz vardr.
Olduklarndan fazla grnmeye abalayanlar karsnda duyulan nef
ret, onlar tartmasz bir gerek olarak kendi asl doalarna mhlar.
iirilmi her eyi hemen saptayan, tem elsiz ama ticari entelektel
zentileri hemen yakalayan bak, kendi daha yksek standartlarnn
gereini yerine getirem eyenleri tehir eder. ktidar ve baardr bu da
ha yksek standart; ve ona erim ek isteyenlerin beceriksizliinde ken
disinin de bir yalan olduunu aa vurur. Ama bu dzm ece kiilikler
her zaman topyay da cisim lendirm ilerdir: Sahte m cevherlerde bi
le aresiz bir ocukluk d pm ldyordur ve bu da baarsz kald
iin baar mahkemesinde m ahkm olmutur. Yerginin her eidi,
rmeyle zgr kalan enerjilere kar krdr. Topyekn rmenin
yergiye ait enerjileri zm leyip kendine mal etmesinin de nedeni budur. nc Reichn nderlerinin gmenlere ve liberal devlet adam
larna kar alayc horgriis - k i sadece paz kuvvetine dayanyordubu tavrn son rneiydi Yerginin gnmzdeki imknszlnn so
rumlusu, deerlerin grecelii ve balayc normlarn eksiklii deil
dir; suu oraya atmak, duygusallk olur. Daha ok, ironinin biimsel
koulu olan anlamann, yerini ierikler dzeyinde bir evrensel anla
maya brakm olm asndan sz edilm elidir. Bu hem ironiye en uygun
den hedeftir hem de ironinin dayanan yoketmektedir. roninin
ortam, ideoloji ile gereklik arasndaki fark, ortadan kalkmtr. deo
loji, gereklii kopyalam ak ve bylece onaylamakla yetinmektedir.
roni unu derdi; O yle olduunu iddia ediyor, am a aslnda byle.
Oysa gnmzde dnya, en radikal yalanlarnda bile, durum un ite
byle olduu savna snm aktadr ve bu basit bulgu da ona gre iyi
likle zdetir. Yerleik dzenin sarp kayalnda, ironistin parm akla
rn geirebilecei tek bir gedik bile yoktur. Uurumdan derken,
onu iktidarszlattran o sinsi, hilekr nesnenin alayc kahkahasn da
iitiyordun Dnmeyi reddeden N e-yapalm -durum -bylejesti, dn
218
135
K u rb a n lk kuzu. Yazy bir katibe yazdrm ann, rahatlk ve yo
unlama kolaylnn yannda bir nemli yarar daha vardr. reti
min ilk evrelerinde yazarn kendini eletirm en konumuna geirmesini
salar. Yazdrd eyler kesinlem em itir henz, gzden geirilecek
bir deneysel m alzem edir, ama bir kez kda getikten sonra da ya
banclam ve bir lde nesnel bir ey olarak grnr ona. Yetersiz
bir metin yazm aktan korkm asna gerek yoktur, nk onu kaleme ala
cak olan kendisi deildir: Sorumluluu yine sorum luluun kendi
karlar adna mat ediyordur. B ir dnsel yap kurm a riski, nce not
aldrmak sonra da zaten varolan bir ey zerinde alm ak gibi tehli
kesiz biim lere brnr, bu da yazann kendi pervaszln tam olarak
alglamasn nler. H er trl teorik sylevin bugn um ut kinci boyut
lara ulam zorluu karsnda bu tr hileler bir merhem gibidir.
nermeleri hem geri ekm ek hem de smsk bal kalmak zere orta
ya sren diyalektik ilemin teknik destekleridir bunlar. Ama yazy
kda geiren kii tam gerektii anda yazar eliyorsa, ironiyle, sinir
lilik, sabrszlk veya saygszlk belirtileriyle kendine getiriyorsa, asl
ona kran duym ak gerekir. Gazab kendi stne ekm ekte ve bylece vicdan rahatsz yazann yazdndan kukuya kaplarak o szmona kutsal metni daha da kr b ir inatla savunmasnn nne gem ekte
dir. Sorun karan yardm cy nankrce hedef alan duygu, sanki baka
bir dzlem de iyilikle zdem i gibi, yazarn kendi konusuyla ilikisi
ni antm asm salyordun
219
136
T eh irci. Sanatlar yceltim yapmazlar. Arzularn tatmin etmek
veya bastrmak yerine toplum ca onaylanan ilere -y a p tla rn a - d
ntrdkleri dncesi bir psikanalitik yanlsamadr. V e zaten bug
nn meru sanat yaptlarnn istisnasz hepsi toplum ca onaylanmayan
eylerdir. Psikanalitik nermenin tam tersi geerlidir aslnda: Sanat
lar, yzer gezer durum da olan am a gereklikle de att lde nevrotik bir nitelik kazanan iddetli igdleri da vururlar. Zevkleri in
celmemi dar grl adamn kafasndaki o piyanist ya da aktr imge
si bile -"insanlarn gnl tellerine dokunmay biliyor ammavelakin
kendi de bir sinir yum a"-, feragatin gzde ocuklarnn romanlar ve
senfoniler yazarak drtlerin basncndan kurtulduklarn ne sren
u ayn lde dar grl ekonom ik igdler teorisine1 oranla daha
byk bir hakikat pay ierir. Sanatlarda grlen, ekinm e duygusu
nun eksikliidir daha ok: H ibir korkunun bastramad, histerike
ar bir ketlenmemilik, paranoya snrna vardrlm bir narsisizm.
Yceltilmi her eyin karsna kendi mizalarn ve takntlarn ka
rrlar. Estetlere kar amansz, zenle gelitirilen ortam lara kar ald
rszdrlar ve insanlarn yaamlarn zevkli bir biimde srdrme a
balar da, onlarn gznde, daralm a ve klme eilimindeki yaama
kar yine daralm ve klm bir tepkidir - bunu saptamakta, onla
r yanl anlayan psikologlar kadar insafszdrlar. M ozart'n Augs
burg'daki kuzenine yazd mektuplara veya kskn zel retmenin
rencisi ve ailesi hakkndaki akalarna bakldnda, kaba, sama
ve terbiyesiz olan eylerin onlar hep kendine ekm i olduu grlr.
Freud'un teorisine uymuyorlardr, nk dlerin ve nevrozlarn sim
gesel ileyiiyle ilgili btn nemli sezilerine karn yeterli bir da
vurum kavram yoktur bu teorinin. Sansrszce da vurulduu halde
artk amacna ulamay da istemeyen bir igdsel drtnn bastrl
m olduunu ne sremeyiz elbet. te yandan, m otor ("gerek") do
yum ile sannsal doyum arasndaki analitik ayrm da doyum ile gizlen
memi davurum arasndaki ayrmn bir uzantsdr. Ama davurum
sanr deildir. Grntr, evresinden dolanm aya alt gereklik
ilkesiyle llen grn. Ancak, znel m alzem e grn araclyla
kendini gerein yerine de koymaz; byle bir hezeyan tam da sem pto
ma zgdr, znel yaant ierikleri kendilerini sem ptom aracyla
220
137
K k acla r, b y k a r k la r .' ada kitle kltr sadece tm
yaamn dev iletmelerce kuatlm olmas nedeniyle deil, bugn
geerli olan bilin standartlam asna grnte en ok kar olan ey
-estetik znelcilik- nedeniyle de bir tarihsel zorunluluk kazanyor.
22 1
138
139
G n d e rile n b ilin m iy o r. Kltrl zevksizler bir sanat yaptnn
onlara bir ey "vermesi" gerektiini dnrler hep. Radikal yaptlara
artk kzmyor ve u utanm azca alakgnll mazerete snyorlar
d : Anlamyorum. Bu tavr, hakikatle son negatiF ilikileri olan mu
haliflii bile ortadan kaldrr ve tacizkr nesne de tatl bir glmse
meyle kendi benzerleriyle birlikte kataloglanr: Reddetme veya ye
lenme sorumluluu bile stlenilmeden reddedilebilecek veya yele
nebilecek tketim mallardrlar artk. "Ben fazla aptalm", "Ben biraz
eski kafalym", "Ben yetiemiyorum" - kii kendini ne kadar kl
trse vox inhumana populi'nin [halkn insanlk d sesi] gr korosu
nu, talam Zeitgeist'n [zamann ruhu] yarglam a gcn daha da
iireceinden o kadar emin olabilir. Kimseye yararl olmayan anla
lmazlk eskiden insanlar celallendiren bir sutu: imdi acnacak bir
lgnlktr o kadar. Uyarm la birlikte, uyarlm a ve batan km a olas
l da savuturulmaktadr. Doluluun ve tzselliin nkoulu gibi su
nulan o kiiye bir eyler verme zorunluluu aslnda ikisini de baltalar
ve verme edimini yoksullatrr. A m a bu noktada insan ilikileri de
estetik gibidir. Acnas bir zavalllk olur bir insan bize hibir ey ver
miyor diye yaknmak, iliki ksrlamsa kesilmelidir. Ama hem ili
kiye skca sarlan hem de yaknan kii alma ve kabullenme organn
dan her zaman yoksundur: Fantezi, tki tarafn da m badele ve yakn
may dlayan bir ey vermesi gerekir ve bu da ancak mutluluk olabi
lir; am a byle bir verme de almadan ayr dnlemez. Kiinin teki
iin bulduu ey ona geri dnm yorsa her ey bitmi demektir. Bir
yanklanma olmayan ak yoktur. M itlerde ban koulu fedakrln
kabullenilmesiydi; fedakrlk ediminin yeniden sahnelenmesi olan
ak da lanetlenmek istemiyorsa bu kabullenmeyi bulmak iin yakaracaktr. Bugn verme ediminin rm esine alm a konusunda da bir
sertlik elik ediyor. Ama bu da gerek mutluluun, kiilerin kendi z
gn mutluluklarna sarlma imknlarnn yadsnmas demektir. Du
var, kiinin yzn ekiterek kendinden esirgediini bakalarndan
almay kabul etm esiyle yklabilir ancak. Am a almann gerektirdii
zorlu abaya katlanam yordur insanlar. Tekniin basnc altnda bu
nalm bir halde, varolularnn bouna srp gitmesine duyduklar
nefreti, varlklarnn bir n olarak hazzn btn yce ti m erin de bile
224
140
C o n se c u tio te m p o ru n .1 Benim atonal sam alklarm a bir son
vermek isteyen ilk kompozisyon hocam, bu am ala anlatt yeni bes
tecilerin erotik skandalleriyle ilgili yklerin etkili olm adn grn
ce taktiini deitirm i ve saldrlarn benim asl zaafm sayd nok
taya yneltmeye karar verm iti: Kendisinin de en az onlar kadar yeni
ve yeniliki olduunu gsterecekti. u savlan sryordu nme: Ult
ra-modern artk modern deildi, aradm uyanm lar oktan hissizle
miti, beni heyecanlandran davurum sal figrler modas gem i bir
duygusalla aitti, oysa yeni gen kuak, onun ok sevdii bir deyile,
dam arlannda daha fazla alyuvar tayordu. Oryantal izlekleri her za
man kromatik skalayia gelitiren kendi paralarysa rahatsz vicdanl
bir konservatuar m drnn o ar incelikli ve temkinli yntemini
ele veriyordu. Am a ok gem eden anlayacaktm : Benim m odernlii
m e kar kard moda, byk salonlarn tarih-ncesi atmosferinde,
adamn tarada edindii alkanlklara benziyordu aslnda. Neoklasisizm, kendini bir gericilik olarak grem emekle kalmayp gerici
esini sanki kendi andan ileri bir eymi gibi sunan o gericilik t
r, sanatlarn o sonsuz yorucu duyarllklarn bandan atmay ve
Courths-M aler'in2 ruhuyla teknik ilerlem eninkini birletirmeyi Fa
izm ve kitle kltr anda hemen renen o kapsayc eilimin n
c koluydu. M odern gerekten de modern-olm ayana dnmtr.
Kronolojik deil niteliksel b ir kavramdr modernlik. Sadece soyut bB
im e indirgenemeyecei gibi, allm yzey tutarllna, uyum g
rntsne, srf kopyalam ayla salanan dzene de ayn lde srtn
dnm ek zorundadr. Faist sava birliklerinin yiitleri, Ftrizm e ate
225
141
La n u a n c e / e n c o r '.1 Dnme ve bilginin ince ayrm lan ve vur
gu farklann bir yana brakmas talebi, sadece egemen kalnla bo
yun emek olarak savuturulamaz. Dilsel nans artk alglanmaz ol
duunda, sadece onu iitemeyen deil, dilin kendisi de sulu dem ek
tir. Dil, kendi nesnel tz gerei, toplumsal ifadedir - kendini birey
olarak toplumdan iddetle kopard yerde bile. Dilin iletiim iinde
geirdii deiiklikler, yazarn iletilemeyecek malzemesini de iin
226
2 28
142
A lm an a rk s da b u n u y a p a r .1 Stefan G eorge gibi sanatlar
serbest vezni l dom u bir biim olarak, vezinle dzyaznn bir me
lez rn olarak reddetmilerdi. Hlderlinin ge dnem ilahileriyle
Goethe'nin iirleri bu sav rtyor. George gibilerinin fazlaca tek
nik gzleri, serbest vezni sadece d grnyle alglar. Tarihin dar
belerinin serbest vezinde yanklanan sesine tkaldr kulaklar. Serbest
ritmler, sadece yozlatklar dnemde alt alta dizilen "yksek" tonlu
dzyaz cm lelerine indirgenm ilerdir. Bal bana bir biim dzeyi
ne kabildii her durum da vezinli bentten treyen ve znellii aan
bir tarz olarak belirir serbest vezin. Veznin ruhunu kendi iddialarna
kar yneltir: M uak kesinliin kesin bir olum suzlandr, tpk se
kiz vurulu ritmin sim etrisinden kurtulan mziksel dzyaznn da
kendi varln tonal dzenliliin gelitirilmesi srecinde olgunlaan
ok kat konstrksiyon ilkelerine borlu olmas gibi. Serbest ritmlerde, sanatl bir biim de uyaksz olan klasik bendin ykntlar yeni bir
ifade gc kazanr. Kendi keli ve yabanc ekillerini daha yeni dil
lerin iine sokarken, bu yabanclk onlara iletiimin tketemedii ey
leri dile getirm e imkn kazandrr. Ama bir zam anlar iinde dimdik
durduklar dillerin taknna da direnem em ilerdir. letiim dnyas
nn sszlnda kalakalm ve ondan ayrt edilm elerini salayacak
hibir kaprisli kvran da yapamadan, sanki kimliklerini gizler gibi
ve btn imtiyazlarndan uzakta, mesafenin ve sluplatrm ann krk
dkk delilleri olarak dururlar - ta ki, Trakl'nki gibi iirlerde, dn
dalgalar aresiz vezinlerin stn bsbtn rtene kadar. Nedensiz
deildi serbest ritm ler ann Fransz D evrim ine rastlamas: tnsan
haysiyetinin ve eitliin arbal jestlerle sahneye kt a. Ama
bu tr vezinlerin bilinli uygulan, bir btn olarak dilin bilind
tarihinde izledii yolu andrmyor mudur? Dikkatle tasarlanm her
dzyaz da aslnda bir serbest ritmler sistemi, m utlakn bysn yi
ne o mutlak'n grnnn yadsnyla zdeletirm eyi amalayan
bir giriim, zihnin kendisini laikletirmek yoluyla ifadenin metafizik
gcn koruma abas deil midir? Byle olsayd, mitin tasfiyesinin
imdi dilin kendisinin de ykm na yol at bu ortam da, her dzyaz
yazarnn stlendii Sisyphos emeinin zerine de bir k huzmesi
derdi. Dilsel Kiotizm bir zorunluluktur bugn, nk kurulan her
229
143
n n c e . 1 Bugn sanatn grevi kaosu dzene getirmektir.
Sanatsal retkenlik: iradi biimde irade d davranma yetenei.
Sanat, hakikat olm a yalanndan kurtarlm sihirdir.
Sanat yaptlar, iyi de olsa kt de olsa fetilerden doduuna gre,
yaptlarna kar tavrlar hafife fetiistik diye ayplayabilir miyiz sa
natlar?
En eski alardan beri dealann temsili olarak tinsellik zerinde en
byk hak iddiasnda bulunan sanat biimi, tiyatro, ayn zam anda en
ikin varsaymlaryla bir seyirciye de bel balar.
Nasl Benjamin'e gre resim ve heykel eylerin dilsiz dilini daha yk
sek ama yine de kendine benzeyen bir dile evirirse, mziin de adlar
saf ses olarak kurtard sylenebilir - ama onlar eylerden kopar
mak pahasna.
Sanatn kesin ve saf kavram belki sadece mzik iin geerlidir: B
yk iirde ve byk resimde -ta m da en byk olanlarnda- estetik s
nrlar aan, biimin zerklii iinde erim eyen bir konu esi bulu
nur. Bir estetik teorisi ne kadar derin ve nemliyse, on dokuzuncu
yzyln byk romanlar trnden sanat yaptlarnn da o teori iinde
anlamlandrlmas o kadar zorlar. Hegel, Kant'a kar polemiinde
kendisi iin bir avantaja evirmiti bunu.
230
231
144
S ih irli F lt. Aydnlanm a ile sanat dpedz kart sayan kltrel
tutuculuk ideolojisi, baka nedenlerin yan sra, gzelliin douun
daki aydnlanma nn gremedii iin de yanltr. Aydnlanm a sade
ce gzelliin baland btn nitelikleri bir bir zp eritm ekle kal
maz; en bata gzellik niteliinin kendisini ne sren de odur. Kant'a
gre sanat yaptlarnn uyandrd karsz haz, her estetik nesnede
hl ilemekte olan tarihsel antitezlerin yardmyla anlalabilir an
cak. kar gzetm eden seyredilen nesnenin zevk vermesinin nedeni,
bir zamanlar en iddetli karlara seslenmi ve bu yzden de sakince
seyredilememi olmasdr. Seyredebiliyor olmak, aydnlanm zdisiplinin bir zaferidir. Gzellik ve lksn imgesini bugn bile ayr
mam biimde sunan altn ve deerli talara byl bir g yaktrlrd. Yansttklar ltnn onlarn kendi z ya da cevheri olduu d
nlrd; Iklarnn dedii her ey onlarn etkisi altna girmi say
lyordu. nceleri, doann denetim altna alnm asnda kullanld bu.
Mcevherler, dnyann seyrine yine dnyann kurnazca gaspedilmi
kendi gcyle hkim olmay salayacak aralar olarak grlyordu.
By, kadirimutlaklk yanlsam asyla balantlyd. Bu yanlsama
zihnin z-aydnlanm asyla giderildi; am a bynn kendisi parlak nes
nelerin insanlar zerindeki etkisinde srdrd varln; Bir zamanlar
karsnda kapldklar dehet, bu bynn tahakkm iddiasn
zmlemeyi baardktan sonra bile gzlerini kamatrmaya devam et
mektedir. Fetiist tapnmann bir kalnts olan seyredici dnce, ay
n zamanda onun almasnn da bir evresidir. Parlak cisim ler sihirlilik iddialarn bir yana brakr ve znenin hem onlara yaktrd hem
de kendi kullanmay umduu gten vazgeerken, sevecenlik ve yu
muaklk imgelerine, doa zerindeki tahakkmn yaralarndan arn
drlm bir mutluluk vaadine dnrler. Lksn tarih-ncesi tarihi
dir bu ve uzun bir g yoluyla her trl sanatn anlamna da szmtr.
Kendini mutlak gszlk iinde ortaya koyan eyin, ayn anda hem
kusursuzluk hem de hilik olan gzelliin bysnde, kadirimutlaklk yanlsamas kendi negatif yanssn bulur: Umut. Btn kuvvet s
navlarndan kamtr. Btnsel amaszlk, tahakkm dnyasndaki
btn bir amalln yalann yzne vurur. Varolan toplum da bug
ne kadar ancak bu olum suzlam a sayesinde, sonucu kurulu dzenin
2 32
145
S a n a t n esn esi. Evlerde birikmi ucube nesneler, hazrlksz seyir
ciyi sanat yaptlarna benzerlikleriyle afallatabilir. Um asnlar diye
ktlarn zerine konulan ve iinde am aal bir m anzara bulunan
Bad W ildungen hatras yarmkre biimindeki cam arln bile
Stifterin yeil Fichtau'suyla1 belli bir benzerlii vardr; rengarenk
bahe ccesi bile Balzac veya Dickens'da karlalan bir yarat an
drr. Bunun sorum lusu ne sadece znelerdir ne de her trl estetik
grnn soyut benzerlii. Byle sakillikler daha ok u olgunun
ifadesidir: nsanlar, onlar meakkate mhlayacak eyin bir parasn
kendi ilerinden tretmeyi ve korktuklar eyi kendileri yaratarak
uyarlanma zorunluluunu simgesel olarak krmay sonunda baarm
lardr. Ve ayn zafer en gl sanat yaptlarnda bile uzaktan uzaa
yanklanr - onu unutmak ve kendilerini herhangi bir modele bal ol
mayan katksz benlikler olarak grmek isteseler de. ki durum da da
doadan zgrlem e kutlanm aktadr ama bu zgrlk yine de mit'in
kapanna yakalanmtr. nsanlar gem ite onlar korkudan titren eyi
imdi kendi hizm etlerine kouyorlardr. Byk tablolarla kartpostal
resimlerinin ortak yan, tarihten bile eski imgeleri dokunabileceim iz
kadar yaknm za getirmeleridir. Ders kitabndaki L'autom ne [sonba
har] ilstrasyonu bir deja vu [sanki nceden yaanm] duygusu uyan
drr; Eroika senfonisi, btn byk felsefeler gibi, ideay tmel bir
sre olarak ama yine de btn duyusallyla dolayszca buradaym
gibi temsil eder. K itsch'in uyandrd fke, artk tabu olduu halde
yknm eden hl utanmazca zevk alnyor olm asna duyulan kzgn
lktr sonuta; oysa sanat yaptlarnn gc de yknm eden hl gizli
ce beslenm eye devam ediyordur. Varoluun ve am alarnn nfuzun
dan kaan tek ey, ona kar kan daha iyi bir dnya deildir sadece:
Kendini ne srmekten aciz daha aptal bir dnya da kap gidiyordur
bu yetki alanndan. zerk sanat, kendi gerek -su lu ve mtehak2 33
146
O yu n ca k d k k n . Hebbel, gncesinin artc bir paragrafn
da, "mrmzn sonbaharnda yaamn bysn" alp gtren eyin
ne olduunu sorar. "nk dnp duran btn o alacal kuklalarda
onlar harekete geiren ark grrz ve bu da yaamn soluk kesici
eitliliini dm dz bir tekdzelie indirger. p cam bazlarnn ark
sylediini, kavalclarn kaval aldn, kzlarn su dattn, araba
clarn kupa arabalarn srdn gren ocuk, hepsinin srf yle
yapmak zevkli olduu iin yapldn sanr; bu insanlarn da karnla
rn doyurmak, uyum ak ve uyanmak zorunda olduunu dnemez.
Ama biz, asl am acn farkndayzdr." G einm ektir bu am a ve btn
o faaliyetleri bir ara durum una sokar, m badele edilebilir soyut
emek srecine indirger. eylerin nitelikleri onlarn z olmaktan
kar ve deerlerinin rastlansal grn haline gelir. "Edeer biim "1
btn alglan sakatlar: A rtk kendi z-belirleniminin masyla bir
"yapma sevinci" olarak yaylm ayan ey gzlere de soluk grnr. Organlanm z duyusal hibir eyi yaltlm biimde alglamaz; ama bir
rengin, bir sesin, bir devinimin orada kendisi iin mi, yoksa baka bir
ey iin mi varolduunu fark ederler. Sahte bir eitlilikten usanm,
235
gergedanm der. M asallar ve operetler byle imgeleri tanrlar ve "Orionun adnn Orion olduunu nereden biliyoruz?" diye soran kadnn
bu gln sorusu da yldzlarn katna ykselir.
147
N o vissin u m O rg u n u m .' cretli emein m odem an kitlelerini
oluturduunu, hatta iinin kendisini de yarattn oktandr biliyo
ruz. Bir genel ilke olarak birey sadece biyolojik temel deildir, top
lumsal srecin bir yanssdr; kendini bir kendinde-ey olarak gren
bilinli bir yanlsam adr, nk bireylem i eyler m odem ekono
mide sadece deer yasasnn tayclar olarak ilev grrler. Bireyin
sadece toplumsal rol deil, isel yaps da bundan karsanabilir. Bu
rada belirleyici olan, zellikle imdiki evrede, sermayenin organik bi
leimidir. Birikim teorisi bununla "retim aralar kitlesinin, onlar
canlandran em ek gc kitlesine oranla artmasn" kast ediyordu [Ka
pital, 1. cilt]. Toplum un btnlem esi, zellikle totaliter devletlerde,
zneleri maddi retim anda ksmi anlar olm akla snrlyorsa eer,
"sermayenin teknik bileim inin deimesi" de retim srecinin tekno
lojik gerekleri tarafndan kuatlan, hatta oluturulan insanlarda ken
dini tekrarlayacaktr. nsann organik bileimi artyor. zneleri yaa
yan amalar deil de retim aralar olarak belirleyen etken, makine
lerin deiken serm aye oranyla birlikte bym ektedir. nsann "ma
kineletiini" sylem ek de yanltc olur, nk bu deyim insann du
raan bir ey olduu ve srf dsal bir "etki" yznden, kendi dnda
ki retim koullarna uyarland iin baz ekilsizlem elere urad
varsaymn ieriyordur. O ysa bu trden "ekilsizlemelerin" altnda
deim ez bir temel, toplum sal mekanizmalarn sadece dlan etkiledi
i bir varlksal i mekn yoktur: Deformasyon, insanlarn deil, o
cuklarn biyolojistik ideolojinin doaya yanstt o "kaltmsal ku
surla" birlikte douran toplumun hastaldr. Yaamn kendini varo
lan retim ilikileri iinde yeniden-retmesi, ancak em ek gcnn bir
metya dnm esiyle balayan sre insanlarn tm varolulanna sz
d ve btn drtlerini mbadele ilikisinin biimsel bakmdan l
lebilir eitlemeleri olarak nesnelletirdii anda m m kn olur. Bu
ilikilerin en yksek dzeyde rgtlenmesi, lm insanlarn da eg
237
148
S a k a ta t lk . - M etafizik kategoriler sadece toplumsal sistemi giz
leyen bir ideoloji deildir; ayn zam anda onun doasn, onunla ilgili
hakikati dile getirirler. Toplumun en merkezi deneyim leri de bu kate
239
241
149
A b a rtm a y n . - M odern toplumun eilimlerini eletirmeye kalkan ki
i, daha cmlesini bitirmeden, bu iler hep byledir veya devran de
imez trnden otom atik bir itirazla karlar. Eletirmenin heyeca
n -k i derhal sndrlm elidir- sadece tarihin deimezliini anlaya
mamasnn, herkesin histeri tehisini yaptrd bir mantkszln
ifadesidir. Davacya, saldrsnn gerisindeki amacn kendini ycelt
mek olduu da sylenir: Kendisi iin zel im tiyazlar istiyordur, oysa
kzd eyler zaten herkesin malumudur, aslnda pek de nemsizdir
ve bu yzden kimsenin bunlara vakit harcamas beklenmemelidir. Fe
laketin apakl, mazeretileri iin bir artya dnmtr (herkesin
bildiini kimsenin sylem esine gerek yoktur) ve suskunluk rts al
tnda hibir direnle karlamadan srp gitmesi salanmaktadr.
Onaylanan, her merepten felsefenin insanlarn kafalarna akt ey
dir: Varoluun inat ekim gcn yanna alan her ey hakldr. Hu
zursuz olmanz bile dnyay terbiye etmeye alan bir reformcu ol
duunuz yolunda kukular uyandrmaya yeter. Dzenle su ortakl,
kartna gerici ve tutarsz bir k teorisi yaktrma -d eh et btn
alara zg deil m idir zaten?- hilesine bavurur ve dncesindeki
szde hatay gstererek negatif olanla ilgili som ut sezi ve saptam ala
rn da lekelemeye alr: Karanlktan yaknana "karanlk simsar"
damgas vuruluyordur. Bu ilerin hep byle olduu varsaylsa bile -ki
ne Cengiz Han, ne Tim ur ne de Hindistandaki ngiliz sm rge yne
timi milyonlarca insann cierlerini sistemli biim de gazla doldurarak
patlatm deildir- vahetin ebedilii yine de her yeni biiminin bir
ncekini fersah fersah geride brakmas gereinde ifade etmektedir
kendini. Deimeyen ey, sabit bir strap miktar deil, bu strabn
cehennem e doru ilerleyiidir: Antagonizm alarn iddetlenmesi tezi
nin de anlam budur. Bu teze baka bir anlam vermek onu evcilletir
m ek ve nitel sramay bir yana brakarak uzlama araylarna gir
mek olur. lm kamplarn uygarln kvanl ilerlemesinde bir tek
nik arza ve Yahudilerin kurban edilmesini de dnya-tarihsel adan
nem siz bir ayrnt olarak gren kii, sadece diyalektiin ufkundan
geri dnmekle kalmaz, kendi politikasnn anlamn da tersyz eder:
Nihai ykm nlemek deil miydi bu politikann anlam? Sadece re
tici glerin gelim esinde deil, tahakkmn gittike artan basncn242
2 43
no
Son b a sk. Poe ile Baudelaire'in merkezi pasajlarnda yenilik kav
ram belirir, ilkinde, M aelstrom un ve yaratt rpertinin betimleniinde -d ah a nce yeterli bir anlatm a kavumad belirtilen bu rper
ti, "yeni" olann kendisidir-, kincisinde, Ktlk iekleri'nde, cen
net mi cehennem mi diye dnlmeden uuruma atlma kararnn ve
rildii o "lm" blmnn son dizesinde: "au fo n d de linconnu p o
ur trouver du nouveau" [bilinmezin dibine, yeniyi bulmak iin]. Bi
linmeyen bir tehdittir ikisinde de znenin banna bast, badndriic bir tersyz olula sevin ve haz da vaat eden bir tehdit. Bilinte
bo, yazsz bir yer olan ve sanki kapal gzlerle beklenen yeni, korku
ve umutsuzluktan bir uyarm karm ann formldr. Ktlk iek
leri yaratr. Ama glkle seilebilen izgileri, en kesin, belirsizlikten
en uzak tepki iin de bir ifredir. Soyutlam bir dnyaya, sanayi a
na, znenin verdii kesin yantn snrlarm izer. Yenilik tapnc ve
dolaysyla modernlik dncesi, artk yeni bir ey olmad gerei
ne kar bir bakaldrdr. M akineyle retilm i mallarn hi deim e
yen nitelii, hem nesneleri hem de seyredililerini kendi ana eken
ve zmleyen toplumsallama, karlalan her eyi hep olmu olana,
bir trn rastgele rneklerinden birine, bir modelin kopyasna dn
trr. Planszlk katman, ereklerin de besleyici topran oluturan o
ereksizlik dzlemi, artk tketilm i gibidir. Yenilik dncesi de bu
treksizliin dn gryordur. Kendisi de eriilm ez olan yenilik, de
neyimin ryne ilikin ilk sezi km ltlarnn belirdii bir ortam
da, yklm tanrnn yerine koyar kendini. Ama soyutluunun da gs
terdii gibi, kavram o hastala bal kalmtr, hep geri ekilen bir
somutlua dokunm aya abalyordur iktidarszca. "M odernliin tarih
ncesi"1 zerinde alrken, Baudelaire'in noveau'sunun zahiri ean
lamls olan duyum szcnn geirdii anlam deimeleri zerinde
dnmek yararl olabilir. Avrupa'nn eitimli katmanlar bu szckle
epistemoloji araclyla tant. Locke'da, dnmenin kart olarak,
basit, dolaysz alg anlam na geliyordu. Daha sonra byk Bilinm e
yen haline geldi, sonunda da kitlelerin uyarcs oldu: Tahripkr esritici: Bir tketim mal olarak ok. N iteliklerine bakmadan bir eyi hl
alglayabiliyor olmak bylece mutluluun yerine gemektedir, nk
kadirimutlak nicelleme alg imknnn kendisini ortadan kaldrmaya
244
151
G izlic ili e k a r te z le r . 1 I. Gizlicilik eilimi bir bilin gerilem e
sinin belirtisidir. Bilin, koulsuz olan dnme ve koullu olana kat
lanma gcn yitirmitir. Birlikleri ve farkllklaryla birlikte ikisini
de kavramsal emek yoluyla tanmlamak yerine ayrm szca birbirine
kartrr. Bylece koulsuz olan ey olgu haline gelirken, koullu
olan da dolaysz bir ze dnr. T ektannclk zlerek ikincil bir
mitolojiye indergenir. "Astrolojiye inanyorum, nk T ann'ya inan
myorum" -A m e rik a 'd a yaplan birsosyo-psikolojik aratrmann de
neklerinden biri byle diyordu. Kendini tek Tanr konumuna ykselt2 47
248
152
S u istim a le ka r uyar. Diyalektik, sofistlerden kaynaklanr;
dogmatik iddialarn sarsaland ve savclarla komedya yazarlarnn
syledii gibi zl szn daha etkili olduu bir tanm a tarzyd. Son
ralar, philosophia perennis'e. [ebedi felsefe] kar sreen bir eletiri
yntemine dnt, ezilenlerin btn dnceleri iin, hatta dn
medikleri dnceler iin de b ir snak haline geldi. Ama kiinin
kendini hakl karma arac olarak bandan beri de bir tahakkm ale
tiydi: erikle ilgili olmayan biimsel bir mazeret teknii, masrafn
deyen herkese hizmet edebilecek bir ara, srekli ve baanl biimde
durumu tersine evirm e ve hakl konum a geme ilkesi. yleyse diya
lektiin hakikati veya hakikatsizlii de yntemin kendisine ikin ol
mayp tarihsel sre iindeki ereinden kaynaklanyordur. Hegelci
okulun sa ve sol kanatlara blnm esi, 1848 devrim inden nceki si
yasal durum kadar, teorinin bu ikizanlam llm a da balyd. D iyalek
tik dnce, sadece tarihin mutlak nesnesi olarak proletaryann onun
ilk toplumsal znesi de olabileceini ve bylece insanln kendini bi
linli olarak belirlemesini gerekletirebileceini syleyen M arx'in
doktrinini deil, Gustave Dor'nin1 eski rejimin parlamentodaki bir
temsilcisinden aktard u nkteyi de ierir: 16. Louis olmasayd
devrim de olmazd, insan haklan iin ona teekkr borluyuz. N egatif
felsefe, her eyi zerken, zcy de zer. Ama bu felsefenin
zleni de zeni de hem askya alp hem koruduunu iddia ettii yeni
biimin dm anca kartlklarla belirlenm i bir toplumda saf haliyle
ortaya kmas imknszdr. Tahakkm kendini hep yeniden-rettii
srece, eski nitelik de zcnn zlm esinde rafine olmam haliy
le yeniden belirir: Radikal anlam yla hibir sray yaplmamtr.
Bu ancak zgrletirici olayla gerekleebilir. Yeni niteliin diyalek
254
256
53
So n o la ra k . Um utsuzluk karsnda sorum lu bir biim de srdr
lebilecek tek felsefe, her eyi kurtarlmann bak asndan grner
ekleri biim leriyle dnm e abasdr. Kurtarln dnyaya sat
ktan baka yoktur bilginin; baka her ey kurgudur, tekrardr,
sadece tekniktir. Perspektifler oluturulmal, yle perspektifler ki
dnyay yerinden uratsn, yadrg klsn, onu btn atlaklan, knklklar, yara izleriyle birlikte bir gn mesihin nda grnecei
gibi sefalet ve arpklyla gstersim Keyfilie ya da cebre kayma
dan, sadece nesnelerle tem as yoluyla byle perspektiflere ulamak dncenin grevi sadece budur. En kolay eydir bu, nk durum
bunu istem ektedir bizden, nk sonuna kadar gtrlen negatiflik,
ad konduunda ve gz krpmadan yzleildiinde, kendi kartnn
ayna imgesini verir. Ama ayn zamanda en im knsz olan eydir, n
k varoluun menzilinin dnda duran, bir milim bile olsa dnda du
ran bir bak asn gerektirir; oysa hepim iz biliyoruz ki herhangi bir
geerli bilgi ancak varolandan elde edilebilir, ama byle olduu iin
de kamaya alt sefalet ve arpkln izlerini tar. Dnce, ko
ulsuz olan adna kendi koulluluunu ne kadar yadsrsa, dnyaya da
o kadar bilinsizce ve dolaysyla o kadar ykc biim de teslim eder
kendini. Sonunda kendi imknszln bile m m kn olan adna kav
ramak zorundadr. A m a dncenin bylece altna girdii ykn ya
nnda, kurtarlm ann gereklii ya da gerekdl sorunu da pek
nemsizdir.
257
NOTLAR
Sunu
1. "Kendinde" (veya "kendinde-olmak") ve "kendi-iin" (veya "kendi-iinolmak"). Hegel bu terimleri ou zaman bir kartlk ilikisi iinde kul
lanmtr. Bir ey, baka eylerle veya kendisiyle ilikilerinden bamsz
olarak alndnda "kendinde-ey"dir. Bu durumda, belirlenmi bir nite
lii de yoktur; en fazla, henz ilikiler iinde gereklememi olan gizil
bir nitelii veya nitelikleri olabilir. "Kcndi-iin-olmak", fiilen veya zi
hinsel olarak bir ilikiler dnyasna adm almakla gerekleir. Bu iliki
ler bir snrlanma veya belirlenme de getirir. rnein bir insann manav
olmas, manav olmayan bakalarnn bulunmasna baldr; herkes ma
nav olsayd hi kim se manav olarak belirlenmi olm azd. Bu, manavl
n bir meslek olarak bakalan tarafndan tannmas demektir. Ama da
ha nemlisi, kiinin kendini (bakalarna oranla) manav olarak tanmas,
kendi-iin de manav olmas, manavlk gizilgcn gerekletirmesi de
mektir. "Kendinde" ve "kendi-iin" kartl bylece "gizil-gereklemi", "rtk-belirtik" ve "bilinsiz-bilinli" gibi kartlklarla da rtr. Hegel'de "kendinde-ey", mantksal ve kronolojik adan temeldir
ve "kcndi-iin-ey"den nce gelir. Oysa burada A dorno bir tersyz olma
durumuna iaret etmektedir; zne (ve ierdii zgrlk deneyimi) hl
kendi-iindir, kendini bir zne saymaktadr (sanmaktadr), ama bu zneliin gereklemesini salayan temeli (nitelikleri) oklan yitirmitir.
2. Phanomenologie des Geistes , Werke 3, Frankfurt 1970: 52 ve 36.
3. Adomo, "tarih-ncesi" kavramn Marx'taki anlam yla kullanr. Buna
gre tarih-ncesi, yazl tarihten nceki zamanlar deil, insanln he
nz "zorunluluk alanndan zgrlk alanna gemedii komnizmncesi btn alan belirtir.
4. Hipostazlatrma: Yunanca hypostasis szc, dayanak veya temel an
lamna gelir. Felsefede de yine temel veya tz anlam nda kullanlmtr:
Kendisine oranla her eyin ikincil veya trevsel olduu bir mutlak daya
nak. Adorno, szcn fiil haline olumsuz bir anlam ykler: Hipostazlatrma (a) greli y a d a ilikisel olan eyin mullaklatnlm as ve (b) bel
li bir sre iinde sadece bir an yada bir boyut olan eyin sreten kopanlarak hareketsizletirilmcsidir.
259
NOTLAR
2. 1. yi bilinen bir Alman arksnn szlerine gnderme: Der liebste Platz
den ich a u f Erden lab ' . / das st die Rasenbank am Eltemgrab [Yery
znde sahip olduum en sevgili toprak / Anababamn mezar olan i
menli tmsektir].
2. Freudun metapsikolojisindc, zihnin ileyiini yneten iki ilkeden biri.
teki -v e daha temel o lan - haz ilkesidir. Gereklik ilkesi, haz ilkesinin
ileyiini snrlar ve deitirir: D dnyann gerekleri (ki buna bireyin
sa kalma zorunluluu da dahildir) hazzm ve doyuma ulama abasnn
en dolaysz ve kestirme yollara girmesini nler, doyumu erteler ve/veya
dolayl yollara zorlar. Haz ilkesi, bilindtm da hkm sren ilkedir; ger
eklik ilkesiyse zihnin bilinli kesiminin bilindndan ayrmasnn
ifadesidir.
5. 1. Herr Doktor, das st schn von Euch : Goethe'nin FawJ/'unda (1. Blm)
yal bir kyl, mtevaz halkla bir araya gelmeye gnl indirdii iin
Fausta teekkr ediyor.
6. 1. Monadolojik ilke. Yunanca "bir" veya "birim" anlamna gelen monas
szcnden gelen terim, Leibniz'in Monadoloji adl yaptnda, daha
fazla blnemeyecck kadar kk psiko-fiziksel birimler anlamnda
kullanlr. Her monad, bilinlilik derecesine gre tekilerden ayran
tek, btnsel ve dinamik bir tzdr. M onadlar arasnda gerek bir al
veri ya da nedensellik ilikisi yoktur, ama her biri kendi iinde bir de
ime ilkesi barndrr. Hibiri tekilerden etkilenmez ama her biri ger
ekliin tmn yanstr. A dom o'da monad, hem rekabeti toplumun
burjuva bireyini hem de zerk sanat yaptn belirtir. Adorno, kavramn
i elikisini belirginletirir. Monadolojik ilke, toplumla ve bakalaryla
ilikisizlik iddiasyla sadece bir ideolojidir: Tarihsel olarak zorunlu bir
yanlsama. Ama btnsellik iddiasyla da her trl ksmi konum un ele
tirisini ierir: Henz varolmayan bir evrensel barn nsezisidir.
2. Jacob Grimm (1785-1863) Alman filolojisini sistematik bir disiplin ola
rak kuran yazar ve masal derlemecisi. Johann Jakob Bachofen (181587) hukuk ve mitoloji tarihiyle uram romantik tarihi.
3. Friedrich-August W olf (1759-1824), Homeros destanlarnn kkenle
riyle ilgili ilk aratrmalar yapan klasik filolog. Goethe'nin arkada.
Adolf Kirchhoff (1856-1905) Antik a kltr zerine aratrmalaryla
tannan Alman filolog.
4. Jean Paul [Richter] (1763-1825) Alman romantizminin nclerinden.
Romanlaryla etkili olmutur.
7. 1. "Onlar, halk" (veya halkmz): A BD Anayasasndaki "Biz, halk sz
nn dntrlm biimi. Amerikan poplizminin deimez sz kalp
larndan biri.
260
B L M 2 -1 6
2. Marx'in Komnist Manifesto Aa ky yaam iin kulland niteleme.
3. "Sen busun": Upaniadlar'da geen panteist forml.
9 .1 . Vor allem eins, mein Kind: Ge Romantik air Robert Reinickin (180552) " Vor allem eins, mein Kind, sei treu und wahr, /la ss nie die Liige deinen Mund entweihen" dizelerine gnderme. (Her eyden nce, ocu
um, vefal ve drst ol, / yalan hi kirletmesin azn.)
11. 1. Hegel'de evrensellik, belirlenmemi ve niteliksiz bir basitlikten somut
ve zengin bir kapsaycla doru geliir ve bu noktada yine bireyselle
zde olur. "yi evrensel" de, bireysel ve zgl Olan iererek soyutluk
tan ve belirlenmem ilikten kurtulmu olan evrenseldir.
12. 1. Inter pares: Eler arasnda.
14.1. Le bourgeois revenant: Hortlam burjuva.
15.1. Le nouvelavare: Yeni cimri.
2. Makatsal karakter: Freud'un cinsel geliim emasndaki ikinci evre olan
makatsal evrenin (ilki, azsal evre) zelliklerinin sabitlemesiyle olu
an kiilik tipi. Bebein kas yapsnn dksn tutmay salayacak l
de glendii bu evrede cinsel drt, makatsal erojen blgenin egemen
lii altnda rgtlenmitir. Nesne ilikisine de dklama ileviyle (ier
de tutma / dar atma) ve dknn simgesel deeriyle balantl anlam
lar yklenmitir. Bylece fantazmatik bir "makatsal denklem" oluur:
Dk = anneye verilen (veya verilmeyen) hediye = ocuk = penis = de
erli cisim ler = altn = para. Freud, makatsal evrede kas denetiminin
glenmesine bal olarak sadist zelliklerin de belirdiini syler ve bu
evreyi kimi zaman makatsai/sadistik evre olarak adlandrr. Yetikin ki
ide srp giden baz kiilik zellikleri (tertiplilik, an tutumluluk, inat
lk), kiinin makatsal evrede sabitletiini gsterir.
3. Gobseck ve Esther: Balzac'n htiam ve Sefalet ile Tefeci Gobseck gibi
rom anlanndaki cimri tefeci ve kibar yosm a tipleri. Esther, Gobseck'in
kk yeenidir.
4. Harpagon: M oliere'in Cimri oyununun bakiisi. Scrooge: Dickensn
Bir Ylba arks (1843) kitabndaki cimri ve kt karakter.
16. \."Takt" szcn "incelik" olarak Trkeletirdik. Szcn Trke'de
kart-aniam llan daha oktur: Dncesizlik, densizlik, hesapszlk.
Ama btn bunlardan "-siz" ekini kanp yerine "-li" ekini koyarak elde
edilecek szckler, takt'i tam olarak karlamaz. Takt, Adomo'nun da
aklad gibi, taraflar arasndaki ortak zeminin kt ve karlann
ya da konum lann uzlamaz hale geldii bir durumda, iki tarafn da te
261
NOTLAR
mel konumlarm tehlikeye atmakszn yine de bir ilikinin srmesini
salayan son aredir.
18. 1. Viyana Atlyeleri: 19. yzyl sonuyla 20. yzyl balarnda Viyanada
egemen olan mimarlk, i mimarlk ve mobilya tasarm akm. Otto
W agner ve Joseph Hoffmann gibi mimarlarn balatt akm, Art Nouveau'dan etkilenmiti, Gustav Klimt gibi ressamlarn yaptlarnda da
kendini belli eden ar sslemeci bir anlaya balyd. Bauhaus ise Al
manya'da 1919da W aller Groupius'un ynetiminde kurulan ve Nazi d
neminde kapanan tasarm ve el sanattan okuludur. Viyana'nn beliren
sslemeci slubuna kar, daha yaln, ilevselci ve seri retime ncelik
veren bir anlay savunmutur. Klee ve Moholy-Nagy gibi sanatlar da
okulla balantldr.
20. 1. Struwwelpeter: "Sa ba dank ocuk". Ayn zamanda Alman yazar
Heinrich Hoffmann'n 1845 ylnda yaymlanan masallar kitabnn ad.
Minima Moralia'da bu kitaba birok gnderm e vardr.
2. David Hume, An Enquiry Concerning Human Understanding, Chicago
1963: 6-7.
3. Gustav-Richard Heyer (1890-1967): Psikolog, Jung'un izleyicilerinden.
23. 1. Plurale tantum: Sadece oul kipiyle.
24. 1. Tough baby: Sert ocuk.
26. 1. English spoken: ngilizce konuulur.
27. 1. On parlefranais: Franszca konuulur.
29. 1. Romantik Alman besteci Carl Maria von Weber'in operas (1821).
2. Tinin Fenomenolojisi'nin (Hegel) nszndeki cmlenin tersyz edilmi
biimi: "Doru, btndr [ya da, btn olandr). Ama btn de kendi ge
liimi iinde kendini kusursuzlatran zden baka bir ey deildir."
30. 1. Pro domo nostra : Kendi atmz iin, kendi evimiz iin.
2. kinci Dnya Sava.
3. Arturo Toscanini (1867-1957): talyan orkestra efi. Son derece cokulu
ve atafatl Beethoven, Verdi ve W agner yorumlaryla tannr.
32. 1. Rudolf Carnap (1891-1970): Neo-pozitivist felsefenin nde gelen tem
silcisi. 1936'da ABD'ye g etmitir. Matthias Grnewald (1470/801528): Ge dnem Gotik ressam. Heinrich Schtz (1585-1672): Erken
dnem Barok besteci. Grnewald da Schtz de yaptlarndaki koyu din
262
BLM 16-37
sellikle tannrlar.
2. August Bebel (1840-1913): Alman Sosyal Demokrat Partisinin kurucu
larndan ve krk yl boyunca en etkili ve popler nderlerinden.
3. Hans Driesch (1867-1941): Biyolog ve Alman "yaama felsefesinin"
tem silcilerinden; Organizmann Bilim ve Felsefesi nin yazan. Heinrich
Rickert (1863-1936): Neo-Kant felsefeci. znelci bir epistemolojinin
savunucularndan.
33. 1. Otuz Yl Savalan: 1618-48 arasnda. Kutsal Roma-Cermen mparato
ruyla Protestan Alman prenslerini ve Habsburglarla Bourbonlan kar
karya getiren sava. Komutanlarn aklalmaz apulculuklanyla da tari
he gemitir.
2. Sir Edward G rey (1862-1933): 1905-16 arasnda ngiltere dileri ba
kan, Ingiltere tarihinde bu grevde en uzun kalan kii. nce Liberal
Parti'deyken, B oer Sava nedeniyle bu partinin ikiye blnmesi zerine
yaylmac kanatta yer yer ald. Birinci Dnya Sava ncesinde ve son
rasnda byk gler arasnda, bu olm aynca da ngiltere ve Fransa ara
snda ittifak yanls bir politika izledi.
34. 1. Hans-Guck-in-die-Lufv. Der Struwwelpeter'de yks anlatlan ocuk
lardan biri. Hep ge bakarak yrd iin srekli der.
35. 1. M osse-Vcrlag ve Ullstein-Verlag, W eimar Cumhuriyetinde AlmanYahudi sermayesine dayanan iki byk yayn grubuydu. Bnyelerinde
gazeteler, dergiler ve yaynevleri bulunan bu iki grup, 1933'ten sonra
Nazi ynetimince devletleirildi.
2. Hans Fallada (1893-1947): Toplumsal konulan rportaj gerekiliiyle
ileyen romanc. Rom anian W eimar Cumhuriyetinin son yllannda ok
popler olan Fallada, Nazi ynetimi altnda da kitap yazmaya devam et
mitir.
36. 1. Die Gesundheit zum Tode: Kierkegaard'n yapt lme Gtren Hastalkm balnn tersyz edilii.
37. 1. Diesseits des Lustprinzips: Freud'un Haz lkesinin tesinde kitabnn
balnn tersyz edilii.
2. Rabindranath Tagore (1861-1941): Halk bir boyut da tayan mistik
eilim lere sahip Bengalli air ve denemeci. Franz W erfel (1890-1945):
Dinsel-hmaniter duyarlyla tannan Davurumcu Alman air. Erme
ni knm nn bir safhasn anlatt Musa Da'da Krk Gn kitabyla n
lenmitir.
3. Janus: Roma mitolojisinde bir tanr; biri ne br arkaya bakan iki y
z vard.
263
NOTLAR
4. Ratio: Akl, muhakeme yetenei. Hem rasyonellik (akla uygunluk) hem
de rasyonalizasyon (gerekeklendirme, olm ayan nedenler icat etme) te
rimlerinin kkdr.
5. H einenin Deutschland. Ein Wintennarchen iirine gnderme.
6. Aktarm ( bertragung): Psikanalitik teoriye gre, bilind arzularn
aktellctii ya da yeniden yaand bir durum. Aktarm, belirli nesne
leri kullanr ve bu nesnelerle kurulmu belirli bir ilikinin erevesi iin
de geliir. En tipik mei, analiz sreci iinde hastann analistle kurdu
u ilikidir ve "aktarm" terimi de psikanalitik teoride daha ok bu teraptik anlamyla kullanlr. Aktarmda, bebeklik dneminin ruhsal proto
tipleri yeniden ortaya kar ve sanki ilk kez yaanyormuasna gl
bir etki kazanr. Klasik psikanaliz, hastann analiste kar aktarmnn
nce gelitirilmesi, sonra zmlenmesi ve sonunda da krlmas (ya da
"sonlandrlmas") evrelerini ngrmtr.
38. 1. Aufforderung zum Tanz: Napolyon-sonras dnemin ilk modem dans
mzii olan ve 1819'da Carl Maria von W eber tarafndan bestelenen bir
piyano solosunun ad.
2. Gerileme (Regression): oktan ulalm bir evreden daha eski bir evre
ye geri dn. Gerileme kavram, psikanalitik teori erevesinde, oluumsal bir sralan varsayar ve znenin kendi geliimindeki daha eski
evrelere (nceki cinsel geliim aamalarna, nesne ilikilerine ve zde
lemelere) geri dnn belirtir. Bu geri dne, karmaklk, yap ve
farkllama asndan daha dk bir ifade dzeyine gerileme de elik
eder. Terapi srasndaki gerilemeler, aktarmn belirtisi saylr.
39. 1. Almanca orijinalinde "properties" olarak geiyor. Bu ngilizce szck,
hem "zellikler" hem de "mal-mlk anlamna gelir. Psikanaliz pratii
nin ticarilemesine bir gnderme.
40. 1. Immer davon reden, nie darcm denken: Sava-ncesi Avusturya'da Nazi
A lm anyasnn paras olm ak isteyenlerin slogannn tersyz edilii: Nie
davon reden, immerdaran denken (ondan hi sz etm e am a hep onu dn).
264
BLM 37- 47
Fcnichel gibi analistleri ve dolayl olarak da Freud'un kendisini kast et
mektedir.
41. 1. Gustav Freytagn Die Joumalisten (1854, G azeteciler) adl komedisin
deki Schmock tipine gnderme.
2. Vom Kozmogonischen Eros (1922) Viyanal tutucu ve irrasyonalist fel
sefeci Ludwig Klages'in (1872-1956) yaptyd. Sonradan Nazi yneti
miyle anlamakta zorluk ekmeyen Klages, Adomo'nun arkada W al
ter Benjamin'i de ilk genliinde etkilemiti.
3. "Atlmlk" (geworfenheit) Varlk ve Zamarida Heidegger'in trettii
szcklerden ve dncesinin kilit kavramlarndan biri. "Varolusal aa-k" olarak da geer. Grafoloji ve ritmik cim nastik (Ritmin z s
tne, 1933), Klages'in ortaya att uralardand.
4. Apokrif: Sonradan eklendikleri ve sahih olmadklar gerekesiyle kutsal
kitaplara alnmayan, daha ok mistiklerin, heterodoks yorumcularn ve
kimi zam anda arlatanlarn ne srd metinler. Burada, dzmece bilgi.
42. 1. Gedankenfreiheit: Adomo, bu pasajda, Almanca terimin ifte anlamyla
oynamaktadr. Terim Almanca'da hem kiinin siyasal anlamda dnce
zgrln hem de psikanalizdeki serbest arm yntemini belirt
mek iin kullanlabilir.
2. G eorg Groddeck (1866-1934): Psikiyatrik alm alarna bamsz ola
rak balayp 1910'dan sonra Freud'un etkisi altna giren Alman hekimi.
Das Buch vom Es 'i (1923; O nun Kitab) yazmtr. Freud "id" ("O") te
rimini Groddeck'ten almtr.
3. Vahiy felsefesi: Schleicrmacher ve Jacobinin tanr bilgisinin dolaysz
deneyim den tretilebileceini savunan yaklamlar. Adomo, bu izgiye
Schelling'i de dahil eder gibidir.
44. 1. lksel veya temel felsefe. Her trl felsefi nerm enin indirgenebilecei
nihai dayanak veya hipostaz.
45. 1. Wie scheint doch alles Werdende so krank: Davurumcu air Georg
Trakln "Heiterer Frhling" iirinden bir dize.
2. Johann-Peter Eckermann'n Goethe ile Konumalar adl yaptnda ge
en bir pasaj.
46. 1. Baron Karl Friedrich Hieronymus M nchhausen (1720-97): Savalarda
bandan geenleri anlatt gln ve son derece abartl ykleriyle ta
nnan Alman soylusu. OsmanlIlara kar Rus ordusunda savamtr.
47. 1. Latince De gustibus non est disputandum (zevkler tartlmaz) deyiinin
tersyz edilii.
2 65
NOTLAR
48. 1. A lies was entsteht, ist wen, dass es zugrunde geht: Fa/sr'un birinci cil
dinde Mephistopheles'in dsturu.
2. Anatole France'm drt ciltlik roman dizisi Histoire Contemporainein
(1897-1901) kahraman i.
50. 1. Georg Simmel (1858-1918): Marx'in etkisi yanstan Parann Felsefesi
(1900) adl kitabyla tannan felsefeci ve sosyolog. Gyrgy Lukacs'n da
hocas olan Simmel, Alman "yaama felsefesinin" (Lebensphilosoplie)
en nemli temsilcilerindendi.
2. zlerin grlenmesi: Husserlin fenomenolojik ynteminin temel ile
mi. Bir "z"n tarihsel koullarndan bamsz olarak deney imlenmesi
ve dnlmesi.
51. 1. Johann Georg Hamann (1730-88): Alman felsefeci ve teolog. Kant'n ar
kada. Rasyonalizm ve soyutlamaya tepki duyarak felsefeyi dinle uz
latrmaya almtr. Sylediklerini gizleyen ve ssleyen son derece
ifreli slubuyla tannr, ama Herder, Goethe, Hegel ve Kierkegaard
zerinde nemli bir etkisi olmutur.
2. Echtemach, Lksemburg'da bir kasaba. Paskalya bayramndaki dans
alay, adm ileri iki adm geri ritmiyle ilerler.
52. 1. Bunu izleyen btn gndermeler, Grimm Masallarnn figrleriyle ilgi
lidir.
54. 1. Amalia ile Louise, Friedrich Schiller'in Die Rauber (Haydutlar) ve Kabale und Liebe (Hile ve Ak) adl oyunlarnn kadn kahramanlardr.
2. Die reine Talhandlung : Fichte'nin bir deyimi.
3. Adelheid, Klrchen ve Gretchen, Goethe'nin Giz von Berliclingen,
Egmont ve Fausl oyunlarnn kadn kahramanlardr. talyan air Torqu
ato Tasso, Goethe'nin ayn adl oyununun kahramandr.
55. 1. Artur Schnitzler (1862-1931): Viyana bujuva yaamn konu alan ve
erotik izleklcri ileyen A vusturyalI oyun y aza n ve rom anc.
266
BLM 48-73
68. 1. Hayvan ykleri yazan Paul Eipper'n (1891-1964) Tiere sehen dic/ an
(Hayvanlar Sana Bakyor) kitabnn balnn dntrlm biimi.
71. 1. Pseudomenos: Yunanca'da "yalanc". Eubulides'in ortaya att mantk
sal paradoks da ("Btn insanlar yalancdr") bu adla anlr.
72. 1. Heute lken die meisten mit dem Stachel. Almanca bir deyim in ters yz
edilii. Lcken gegen den Stachel (dikenlere vurmak), muhalefet etmek,
kiisel zgrl snrlayan eyleri kabul etmemek demektir. Adomo
bunu "lcken mit dem Stachel"c (dikenlerle vurmak) dntryor.
73. 1. Yeremya: Tevrat'n kitaplanndan biri. Kitaba adn veren peygamber
Yeremya, ehrin Babillilerin eline getii dnemde Kuds'te yaamak
tayd. ehrin ve tapman yklmasndan sonra, Yeremyann dncele
rinde ulusun yerini giderek birey almaya balad. nancn kayna, Ye-
267
NOTLAR
remya'ya gre, tapmak deil, kiinin kendi kalbiydi. Yeremya, Israiloullanm n gnahlarn ve Tanr buyruuna kar aldnszlklann ele
tirdii iin talanarak ldrlmtr.
74. 1. Kari Hagenbeck (1844-1913): 1907'de Hamburg yaknlarnda ak bir
hayvanat bahesi kuran kii.
2. Alfred Brehm (1829-84): 19. yzyln nemli zoolog ve kaiflerinden.
75. 1. Schubert'in VV/^rreije'sindeki (1827) Das Wirtshaus (M eyhane) ark
sndan.
77. 1. Thorstein Veblen (1857-1929): ABD'li iktisat ve sosyolog. The The
ory o f the Leisure Class (1889, A ylak Snf Kuram) adl yaptnda, zen
ginlerin yaam biimini betimlemek amacyla gelitirdii "gsterii t
ketim" kavram sonradan sosyolojik aratrmalarda ska kullanlmtr.
2. Neusachlichkeiv. Yeni Nesnellik (veya Yeni eysilik). Davurumculu
un duygusallna bir tepki olarak ortaya kan ve nesnelci bir yalnl
savunan akm. Oskar Schlemmcr gibi ressam ve tasarm clar tarafndan
ne srlen anlay, asl uygulama alann Bauhaus'un i mimarlk ve ta
sarm almalarnda bulmu, am a Paul Klee, Otto Dix ve Max Beck
mann gibi eski davurumcular da etkilemitir.
79. 1. Akl akla feda etmek. Ignatius Loyolann formle ettii Cizvit dsturun
dntrlm biimi: Dei sacrifcium intellectus (Akl itaate baml
klmak. Tanr iin yaplacak en iyi fedakrlktr).
2. Btn alg ieriklerini "ben dnyorum" tavrnn nesnesi klan ve her
trl tekil ve somut algdan nce gelen yeti. Kant'ta "akn alglama"
olarak da geer.
82. 1. Nichidentitat: A domo'nun felsefesinin temel kavramlarndan biri.
Adomo, "zdelik dncesi" adn verdii egemen felsefeyi, btn ti
kel nesneleri genel kavramlarn veya btnsel bir kavramlar sisteminin
iine sokma abas olarak tanmlar. Kavramla nesnesinin zde olduu
nu varsayan bu dncenin temelinde, insann doaya egemen olm a a
bas vardr ve Adom o'ya gre her trl tahakkmc dnce de temelde
ayn anlay srdrr. Eletirel felsefenin grevi, Adomo'ya gre, zdelik-d olana yer amaktr. Ancak, zdelik-d da, dpedz kavra
ma smayan veya kavram larla yaklalamayacak olandan ok, kavram
la nesnesi arasndaki gerilimdir.
2. Faust'la. (2. blm, son sahne) meleklerin okuduu arkya gnderme:
Wer immer strebend sich bemht, /d e n knnen wir erlsen (durmak bil
meyen bir emekle abalayan / halas edebiliriz).
268
BLM 73-97
85. 1. Carl Schmitt (1888-1982): Nazi dneminde resmi stat kazanan otoriter
hukuk ve siyaset kuramcs.
86. 1. Hanschen klein / ging allein / in die weite Welt hinein (Kk Hans tek
bana koca dnyaya gitti) diye balayan bir Alman arksna gnderme.
87. 1. Ringverein: Terim , bilinen gre kulpleri kadar, 1. Dnya Savandan
sonra Berlin'de evreye dehet salan ve "gre kulb" diye anlan hay
dut etelerini de belirtir.
2. Kategorischer Imperativ: Kant'n ahlak felsefesinin temel kavram larn
dan biri. Yaplmas gereken, bu dnceye gre, hem zgr iradenin
hem de zorunluluun rndr.
3. Goethenin oyununda, Faust'un nl szne gnderme: m Anfang war
die Tat (Balangta eylem vard).
88. 1. Graeculi: Eski Yunan ehirlerinden Roma m paratorluu'na snm
olanlar.
90.1.
91. 1.19. yzyldaki Gen Almanya hareketinin bir yenilenii olarak 20. yz
yl balarnda oluan akm. mr ksa srm ve yandalarnn bir bl
m Nazi hareketine, bazlar eitli mistik gruplara, ok kk bir ksm
da sol hareketlere katlmtr. W alter Benjamin, bu son gruptand.
92. 1. Hans Christian Andersen'in bir kitabnn ad.
94. I . Saatsaktion: Almanca Staatsakt sz, devlet treni anlamna gelir. Bu
radan tretilen Staatsaktion sznn mecazi anlamysa "ortal velve
leye vermek"tir.
2. Bu pasaj, Brecht'in Arturo Ui'nin nlenebilir Ykselii adl oyununun
bir eletirisidir. Adomo daha sonra bu eletiriyi gelitirerek "Balanma"
balkl makaleyi yazmtr. Bkz. Edebiyat ve Eletiri, stanbul, 1980.
95. 1. August Stramm (1874-1915): Savata len Alman Davurumcu air.
Szdizimini askya alan ksa, sert iirleriyle akmn en gl temsilcilerindendir. O skar Kokoschka (1886-1980) ressam olarak ne kmadan
nce. 1907-19 yllarnda bir dizi Davurumcu oyun yazmtr. En nl
s Cinayet: Kadnlarn Umudu'dur.
97. 1. Jacob Burckhardt, Criechische Kulurgeschiche, Berlin 1902, Cilt IV:
515-16
269
NOTLAR
99. 1. Lejitimizm: Genel olarak tahttan indirilmi bir hkmdarn (zel olarak
da Fransa'da 1830 devriminden sonra Bourbon hanedannn) miras hak
larn savunm a amacyla oluan siyasal hareket.
100. 1. "Su st n d e/S u y a Dair": M aupassantn deniz yolculuklaryla ilgili bir
skeler kitabnn ad.
2. Carl Sternheim (1878-1942): 1. Dnya Sava ncesi Alman toplumunu
konu alan, M aupassant'n yklerini de andran bir dizi yergici oyun
yazmtr.
103. I . Der Heideknabe: Hebbel'in bir balad (1844). ocuun korktuu her e
yin bana geldiini anlatr.
104. 1. Altn Kap.
2. So muss iibervorteilt, /Albern doch berall sein die Liebe: Hlderlin'in
Tranen (Gzya Dkmek) balkl iirinden dizeler.
106. 1. Schubert'in Die Sche Mllerin dizisindeki Trockne Blumen (1823)
arksna gnderme. Ihr Blmlein aile, die sie mir gab (Bana verdii b
tn kk iekler) szleriyle balayan arknn temas, ieklerin ve
temsil ettikleri duygunun solmasdr.
2. Jean Paul [Richter] (1763-1825): Alman romancs.
107. 1. "Artk aramayn, kalbimi": Baudelairein "Causerie" ("Konuma") ii
rinden.
2. Duchesse de Langeais, Balzac'm ayn ad tayan romannn kadn kah
raman; ivelilik, Langeaisde souklukla birlemitir.
108. I. Kuzey Alman folklorunda, byclerin kibirli prensesleri kertenkeleye
dntrerek cezalandrdna inanlr.
2. Preziosa: Pius-Alexander W olff un ayn ad tayan oyununun (1821)
kadn kahraman; oyun, Carl-M aria von W eber tarafndan mzie uyar
lanmtr. Peregrina: Eduard Mrike'nin (1804-75), Maler Nolten adl
romannda yer alan ak iirleri dizisinde seslenilen kadn. Albertine:
Proust'un Yitik Zamann izinde romannda, anlatcnn sevgilisi.
3. Theodor Storm (1817-88): Mrike'nin arkada olan Frizyal yazar. Ke
derli ksa romanlaryla tannr.
4. Mignon: Goethe'nin Wilhelm Meister'in rencilik Yllar adl roman
nn en nemli kadn karakteri.
109. I . Faydasz Gzellik: Maupassant'n son yk kitabnn ad (1890).
110. 1. Mozart'n Saraydan Kz Karma operasnn kahramannn ve kendi ka
rsnn ad.
270
BLM 99-121
111. I. Yunan mitolojisinde, Zeus ile Hermcs'i tanmadan evlerine kabul eden
yoksul kan koca. Bu iyilie karlk olarak Zeus da iftin kulbesini bir
tapnaa dntrr ve kendilerine birlikte lm e Itfu bahedilir.
112. 1. Et dona ferentes: "ve hediyeler sunuldu"; Vergilius'un bir dizesine gn
derme.
2. Goethe'nin Tanr ile Bayadere adl iirine gnderme.
113. 1. Schopenhauer, Die Welt als Wille and Vorsellung: 369.
114. 1. Da bin ich wieder, / hergekommen aus weiter Welt: Mrike'nin Peregrina iirlerinden.
115.1. fbsen'in Yaban rdekleri oyununun bakiisi.
116. 1. Und hre nur, wie bs er war. Struwwelpeter'den bir dize.
2. La muette de Partici (Porticinin Dilsiz Kz); Daniel Franois Auber'in
yapt olan ilk byk Fransz operas (1828).
3. Kant, ahlaki yasay (Kategorik Emir) nereye gidersek gidelim bizi hep
gren, gzeten ve gzaltnda tutan yldzl gkyzne benzetmi; Freud
da Kanl'n bu mecazna, ahlakn ve dolaysyla speregonun bizi hep g
ren bir baba figrnn iselletirilmesiyle olutuunu anlatmak iin ba
vurmutur.
117. 1. Hizmeti patron. Giovanni Pergolesi'nin nl operas La Serva Padrone'ye (1733, Hanm Hizmeti) gnderme.
2. Westerwald: Almanya'nn batsnda, Ren rmann sa yakasnda da
lk blge.
3. Bruno Bettelheim (1903-1990); Otistik ocuklarla ilgili almalaryla
tannan A vusturya kkenli ABD'li psikanalist. "U Durumlarda Birey
sel ve Kitlesel Davran" (1943) adl makalesinde, toplama kamplarn
daki insanlarn davranlarn ve Nazi terrnn bireyler ve topluluklar
zerindeki psikolojik etkilerini incelemitir.
118. 1. Hinunter und immer weiter: Schubert'in bir arksnn bal.
119. 1. Almanca gut szcnn iki anlam; Gutlaben (iyelii olmak, bir mala
sahip olmak) ve gut sein (iyi olmak).
120.1. Gll valye; Viyanal besteci Richard Strauss'un operas (1911).
121.1. Proust'un romannda, Svvannn kars olan kibar fahie.
271
NOTLAR
272
BLM 122-136
le ilikilidir. Kant'ta Verstand kavramlatrma yetisini, Vemunft ise
karsama yetisini belirtir; ancak Vernunft'm daha yksek bir rol de var
dr: dea'lan anlama yetisini belirtir ve metafizik kavramlarn kaynan
oluturur. Hegel'de (ve Schelling'de) bu dnceler farkl bir vurgu ka
zanr. Schelling'e gre, Verstandn z berraklk ve yzeyselliktir: Son
suzluk ve sonluluk gibi kavramlar sabitletirir ve birbirinden soyutlar.
Bu, zihnin ilk ve pozitif aamasdr. Bundan sonra, negatif Vemunft (ve
ya diyalektik) aamas gelir: Vemunft, btnsel akldr; Verstandm so
yutlamalarna ikin elikileri aa karr, kaskat ayrmlarn nasl eri
diini ve kartlarn nasl iie getiini gsterir. Hegel'in bu noktada
Schellingden ayrlan yan, anlak ve akl, bir d gzlemcinin nesnelere
uygulad ilem ler olarak deil de nesnelerin kendilerine ikin hareket
ler olarak grmesidir. Adorno, Hegel'in btnlk fikrini kabul etmekle
birlikte, anlak' (ve anlamay) kmseyen tavrna katlmaz: Anlama,
ksmi bir konuma skm znenin, onu ksmiletiren yanl btne kar
yine de tek silahdr. Bylece Hegel'e kar Kant oyuna srer. Tpk
varoluularla pozitivisleri birbirine krdrd gibi.
3. b immer Treu und Redlichkeit: Mozart'n besteledii arkdan bir di
ze.
129.1. Ihlamur Aacnn Altnda: Berlin'in ana caddesi. W agner'in Nibelungen
Yz adl opera dizisinde, kahraman Siegfried hem kendisine zehir
sunan cce M imeyi hem de ejderhay ldrr. Am a A dom o'nun bu met
ni yazd tarihte, bu sann peremli canavar (Nazi devleti) oktan ye
nik dmtr.
133. 1. Sinoptistler: Incil'in drdnc kitabn darda brakp sadece ilk ki
taptan alman bilgilere dayanan bir dinsel aklama tarznn uygulaycla
r.
2. Nietzsche 1900'de, Adomo'nun bu satrlar yazndan krk alt yl nce
lmt. Ama ldrarak toplum yaamndan kopuu, 1888'dedir.
1 34.1. Latin yazan Juvenalis'in difficile est satyras non scribere (yergi yazma
mak zordur) szne gnderme.
2. Doal yaam hali: Locke ve Hobbes'un liberal toplum kuramnda, he
nz toplum szlemesinin yaplmad, iktidann bir kamusal otoriteye
devredilmedii ve "herkes herkesin kurdudur" ilkesinin geerli olduu
hipotetik vahet hali.
3. Kurt von Schuschnigg: 1930'lann muhafazakr Avusturya politikacs.
Hitlerle iyi geinm eye alarak Avusturya'nn bamszln koruma
ya abalamtr.
1 36.1. Psikanalizde, zellikle ortodoks Freudgil kuram da, "ekonomik" terimi,
273
NOTLAR
ruhsal srelerin bir igdsel enerjinin dolamndan olutuunu belirt
mek iin kullanlr. Bu, hesaplanamasa da. nicel terimlerle ifade edilebi
len, yani azalan, artan ve denge durumuna ulaan bir enerjidir.
2. Adomonun da trnak iinde kulland "Bearbeitung" terimi, Freud'un
"sekundre Bearbeitung" (ikincil ileme) kavramna bir gndermedir.
Freuda gre, dler, ancak grece tutarl've izlenebilir bir senaryo ola
rak belirebildiklerinde bilin eiinden geebilirler. Bu tutarllk ve ykselliin salanmas iin de bir "ikincil ileme"ye tabi tutulurlar. Bu i
lemi gerekletiren, speregonun bir paras olan sansr mekanizmas
dr.
137. 1. Heine'nin dizelerinin tersyz edilii: A us meinem grossen Schmerzen /
nach' ich die kleinen Lieder (Byk aclarmdan kk arklar yapa
rm).
138. 1. Kim kimdir.
140. 1. Zaman kiplerinin sralan.
2. Hedwig Courths-M aler (1867-1950): ok satan duygusal romanlarn
yazan.
3. Charles Lindbergh (1902-74): New York ile Paris arasnda ilk uuu tek
bana gerekletiren ABD'li pilot.
4. On dokuzuncu yzyl sonunda milliyeti-muhafazakr eilimli bir aile
dergisi olan Die Gartenlaube'ye gnderme.
141. I . Car nous voulons la nuance encor', /P a s la couleur, rien que la nuance
(nk biz sadece nans istiyoruz, / Rengi dei, sadece nans!): Verlaine'in Simgeci manifestosu olan "iir Sanal"ndan iki dize.
2. Biedermeier. Alman edebiyatnda 1815-48 yllan arasnda egemen olan
bir eilim. Almanya'nn byk blmnn baskc muhafazakr rejimlerce ynetildii bir dnemde ortaya kan bu akm, genellikle. Rom an
tizmin ve Heinrich Heine tarafndan temsil edilen Gen Almanya hare
ketinin kart olarak grlr. Bunlarn dncede eletirel, slupta kimi
zaman gereki kimi zaman cokulu tavrlarna kar, Biederm eier ya
zarlar dncede tutuculuu ve slupta didaktiklii benimsemitir. A n
cak Adomo, genellikle bu akmla zdeletirilen Mrike ve Stifter gibi
yazarlar, akmn geri kalanndan ayn tutar.
3. Roger Caillois (1912-1978): Fransz yazar. Antropolojik bir anlayla
yazd metinlerde, toplumda kutsaln ve oyunun yeri zerinde durmu,
ilkelliin modern yaamda sregiden izlerini aratrmtr.
142.1. Dem folgt deutscber Gesang: Hlderlin'in "Patmos" iirinin son dizesi.
274
BLM 136-151
143. 1 . 1tnuce: Ksaca.
2. Johann Strauss'un opereti (1874).
3. Der Solipsist lme ipse.
145. 1. Fichtau, Adalbert Stifter'in Die Narrenburg ve Prokopus yklerindeki
gzel ve huzurlu vadi.
146. 1. Aquivalentfomr. Marx'in ekonomi politik eletirisinin temel kavramla
rndan. "Mbadele (veya deiim) deeri" olarak da adlandrlr. "Bir
metnn edeer biimi, onun baka metlarla dolayszca deitirebildi
i biimdir" (Kapital). Edeer biim, bir rnn ya da nesnenin, kendi
ni zsel olarak farkl klan btn somut zelliklerinden arndrlarak
baka her eyle llebilmesini salayan soyut biimdir ve gnlk ya
amdaki karl da paradr.
2. M arx'a gre, deerin kaynanda iki ey vardr: Doa ve insan emei.
Ama arttk-deerin tek kayna emek gcdr.
147. 1. "Daha Yeni O rganon: Francis Bacon'n Novum Organum 'unun (1620)
balnn dntrlm biimi.
2. Georg Lukacs, History and Class-Consciousness [Tarih ve Snf Bilin
ci], Londra, 1971: 100.
3. nsann, bilinli varlnn (yani Egonun) tesindeki maddi ve ruhsal
ynlerini de ieren btnsel varl.
150. 1. W alter Benjaminin bir kavram. Btn bu fragman, Benjamin'in Baude
laire ve "yenilik" ile ilgili yazlarna rtk bir eletiri olarak tasarlanm
tr. "Baudelaire'de Baz M otifler zerine", Sort Bakta Ak, der. Nur
dan Grbilek, stanbul, 1993: 116-55.
2. E. A. Poe'nun "M aelstrm'e ni" yksnde, Norve aklarndaki Ma
elstrom girdabna yakalanan denizci, dne dne denizin dibine gm
lrken, yzyllarn birikintisinin de kendisiyle birlikte orada dnp dur
makta olduunu grr.
3. Partialtrieben: Psikanalizin cinsellii ayrtrmay baarabildii en k
k birimler. Freudun cinsel geliim kuramna gre, cinsel drt ergen
lik anda rem e ilevinin egemenlii altnda btnlemeden nce, bir
birinden bamsz ileyen birtakm ksmi drtlere blnm durumda
dr. Bu drtlerin her biri belli bir kaynak ya da erojen blgeyle (rne
in, azsa] drt, makatsal drt) ve belli bir amala (grme/gzetleme
drts, boyun edirme drts) belirlenir. Ve cinsel olgunlamadan
sonra bile bu daha eski deneyimlere gerilemek mmkndr.
151. 1. Okkultismus terimini gizlicilik olarak Trkeletirdik.
2. Bu blmde geen Geist ve Seele terimlerini, srasyla, tin ve ruh olarak
2 75
NOTLAR
Trkeletirdik. Seele, Yunanca psike ve Latince anma terimlerine te
kabl eder ve "ruh" olarak evrilebilecei gibi "can" olarak da karlana
bilir. Ruh, Yunan felsefesinde yaamn ilkesidir: Yaayan her eyin ru
hu vardr. Hegel, ruh teriminin bu kullanmn kabul eder, ama kapsam
n snrlar: Ruh, btn zihinsel faaliyetleri deil, insanlarn br canl
larla ortak faaliyetlerini iermektedir sadece: bedensel nitelikler ve ha
reketler, duyumlar, duygular, alkanlklar. Bunun karsnda, sadece in
sana zg olan bilin ve tin ( Geist) vardr (Ruh, Hegel'in emasnda, be
den ile tin arasnda bir yerde durur). Geist, Alman Romantiklerinin fazla
rasyonel bularak kmsedikleri bir kavramdr. Latincede spiritus ve
Franszca'da Esprit szcklerini karlayan bu kavrama kar Alman Ro
mantikleri Gemt (duygu, gnl) kavramm karmlardr. Buna kar
lk Hegel, Kant'n insan zihnine aktif ve kurucu bir rol ykleyen tavnn
benimseyerek Geist' en yksek dzeye koyar. Hegel'e gre her "ben"
bir tindir, ama znel bir tindir; her birinin hem iinde hem de tesinde
bir Nesnel Tin vardr. te yandan, tinin de "hayalet" szcyle ayn
kkenden geldiini belirtmek gerekir.
3. Dioskuros'lar. Yunan mitolojisinde Zeus ile Leda'nn ikiz oullan Kas
tor ile Polydeukesin ortak adlan.
4. Abgespalten: Frcudun Ichspaltung (ben'in blnmesi) kavramna gn
derme. Bu terim, Freud'a gre fetiizmin ve psikozlann kkeninde yatan
bir zihinsel olguyu belirtir: Benin iinde yanyana duran iki ayn tavr
vardr; bunlardan biri, igdsel taleplerle atsa bile gereklii yine de
hesaba katar; teki, igdsel taleplerle atan btn gereklik eleri
ni gr alannn dna atar ve onlann yerine arzunun trevi olan bir
fantazmatik olguyu koyar. Freud'un Melanie Klein gibi baz izleyicileri,
kavram Adomo'nun kulland biimiyle (blp ayrmak iin) kullan
mlardr.
5. Heideggcr'in Dasein ("urada-olan") kavramna rtk eletiri.
6. Hegel, WissenschaftderLogik, Werke 5: 116.
152.1. Gustave Dore (1832-83): Fransz ressam ve ilstrasyoncu.
2. Phanomenologie des Geistes, Werke 3 : 452.
276
AKIL TUTULMASI
eviren ve nsz: Orhan Koak
Akl Tutulmas ve Orhan Koak'n kitaba nsz, Horkheimer
ve Frankfurt Enstits'n konu alan incelemesi, okurdan grd
ilgiyle beinci basmna ulat. Bir Metis klasii haline gelen
kitap, Frankfurt Enstits'nn ve kurucusu Max Horkheimer'in
(1895-1973) temel yaptlanndandr. Kitap, yazarn lkesini terk
etm ek zorunda kald kinci Dnya Sava yllarnda, ABD'de,
Avrupa felsefe geleneine yabanc Amerikal okurlarn dzeyi
gz nnde tutularak ve ngilizce olarak yazlmtr. Belki de
bu yzden, "zorluuyla nl Frankfurt okulu kuramclarnn
en ak, en "kolay" metinlerinden biridir.
Horkheimer Akl Tutulmasnda ABD kltrnn egemen
felsefesi olan pragmatizmi ve onun temelinde yatan pozitivizmi
eletirirken. Bat dncesinde Akl kavramnn tarihini, nce
hurafeye ve mitosa kar mcadelesini, ardndan kendisinin de
bir hurafeye dnmesini tartmaktadr. Aydnlanmann mitos
iindeki kkenleri ve giderek yeni bir mitoloji haline gelii, in
sann doa zerindeki egemenliinin tahripkr boyutu, Faiz
min Bat Aklnn tarihi iindeki yeri, bireyciliin sonucunda bi
reyin lm, ii hareketinin imknlar ve direnme gc: Hork
heimer'in bir toptan ykm dneminin getirdii perspektif a
sndan gzden geirdii temel sorunlar...
ELENCE NCELEMELER
Kitle Kltrne Eletirel Yaklamlar
eviren: Nurdan Giirbilek
Kitle kltr zerine incelemeler, zellikle 1950'li yllardan bu
yana, ada toplumu anlama abalarnn iinde nemli bir yer
tutuyor. Siyasi ideolojilerin dorudan ya da dolayl bir biimde
vcut bulduklar alan olan gndelik hayatn iinde, elencenin,
televizyonun, mziin, izgi romann, pembe dizilerin, reklam
larn neyi temsil ettikleri, ne gibi bir ileve sahip olduklar uzun
zamandr tartlyor. Bu tartmada, kabaca iki taraf olduu
sylenebilir: Bir yanda kitle kltrn "popler" olduu iin
zgrletirici bir nvenin taycs kabul edenler; te yanda kit
le kltrn toplu denetim tekniklerinin bir biimi kabul ederek
gerek bir muhalefet ve olumsuzlama imknn "yksek sanat"ta grenler.
Elence incelemeleri, kitle kltr eletirisinde bugne ka
dar yaplm almalar, kltr eletirisinin "mirasn" bir araya
getiren, szn ettiimiz iki farkl tutumu birbirine yaklatr
maya alan, bu tutumlarn benzetikleri noktalan gsteren bir
kitap. Bu anlamda, kitle kltr eletirilerini onaya koyan bir
antoloji olarak grlebilir. Mzik endstrisinden televizyon iz
leyicisinin ruh haline, haber sunuculannn niteliinden pembe
dizilere, kadn imgesinin reklamlarda nasl kullanldndan
korku filmleri ve postmodemizm arasndaki ilikiye kadar uza
nan farkl alanlara eilen makalelerin topland kitap, iinde
yaadmz kltrel ortamn eitli grnmlerini yanstan bir
harita nitelii tayor. Elence ncelemeleri, Trkiye'de bir s
reden beri yaygnlaan, gndelik yaamn ayrlmaz bir paras
olan, eitli hayat tarzlar ve siyasi grler, hatta felsefeler da
yatmaya kadar giden medyaya, onun yan sra filmlere, sanatn
konumuna, kadnlk durumunun gsteri toplumu iinde ald
biimlere bakmak iin kullanlabilecek bir el kitab.
MODERN DNYADA
GNDELK HAYAT
eviren: n Grbz
Modem Dnyada Gndelik Hayat, yaymland tarihten bug
ne, mevcut dzene kar gndelik hayatn kendisinden yola
karak muhalefet oluturmak isteyenlere yol gsterdi. Fransada
1968'in hemen ncesinde kan kitap, yeni muhalefet hareketle
rinin, dnyaya dair yeni bir alglama ve kavram a abasnn ha
bercisi oldu.
Henri Lefebvre, felsefecilerin, sosyologlarn, antropologla
rn bir dolaym olarak, kendisinden baka bir eyin iareti ya da
bahanesi olarak ele aldklar gndelik hayat eletirel teorinin
m erkezine koyuyor bu yaptnda. Modem toplumun btn gerilimlerinin yansd alan olan gndelik hayat bir aratrma nes
nesi haline getirilirse, hem basklama tekniklerine hem de z
grleme olanaklarna baka bir gzle baklabilir. Dilin toplum
sal basky rtmekteki ilevi, tketim ideolojisinin yaratt ya
nlsam alar, iktidar aygtlar tarafndan uygulanan terr ancak
gndelik hayat iinden anlalabilir; nk eitli biimlerde
adlandrmaya altmz, ekonomik terimlerle, stat gruplar
nn hareketlilikleriyle, kendi karn gzeten birey anlayyla
incelediimiz toplum, bu kavramsal aralar yetersiz klacak
denli karmaklamtr. Ancak gndelik hayat ve bu hayatn
ald eitli biimleri merkezine alan bir tarihsel eletiri bu
zorlu abann altndan kalkabilir; varlm srdren ama haliha
zrdaki toplum iinde gze grnmeyen muhalefetleri, direni
leri ve bakaldr olanaklarn aa karabilir.
Henri Lefebvre'in kitab, bugne dein gncelliinden hi
bir ey kaybetmedi. Modem Dnyada Gndelik Hayat'a geli
tirilen teori, onu hayata geirecek zneler bekliyor hl.
GECKM MODERNLK
VE ESTETK KLTR
Milli Edebiyatn
cat Edilii
eviren: Tuncay Birkan
Ulus-devletin kuruluunda gazete! n, edebiyatn, milli b ir dil
oluturulmasnn rol, son yllarda ..illiyetilik zerine yaplan
eitli alm alarla ortaya koyuldu. Ulus-devletin tek bir para
birimi saptamak, dzenli bir orduya sahip olmak gibi som ut ve
grnr niteliklerinin yannda "hayali", tasavvura dayanan bir
boyut da tad, hatta bir ulus-devleti kuran eyin aslnda zi
hinlerdeki bu imge olduu genel bir kabul grd.
Gregory Jusdanis bu temay Yunan modernlemesini ince
leyerek srdryor. Gecikmi Modernlik bir siyasi tarih kitab
deil yalnzca: edebiyat teorisinden geni lde esinlenen ya
zar, modernleme ile dil, edebiyat, kltr arasndaki ilikiyi ele
alyor. Gazetelerin ve dergilerin, iir yarmalarnn, niversite
lerin, dil almalarnn bir ulus-devlet fikrini nasl yarattn,
ulusal bir deerler toplamnn nasl (ve neleri darda brakmak
pahasna) oluturulduunu gzler nne seriyor. Kitabn, Tr
kiye'nin ulus-devletlemesi ve modernlemesine bakmak a
sndan da nemli ipular saladn dnyoruz.