You are on page 1of 505

Genel Yayn: 2758

ARATIRMA/iNCELEME

PROF. DR. ONUR BLGE KULA


MARX, BENJAMN, ADORNO
SANAT VE E DEBiYAT

TRKYE BANKASI KLTR YAYINLARI, 2008

Sertifika No: 11213

GRSEL YNETMEN

BIROL BAYRAM

DZELT
FDAN EROGLU

GRAFK TASARIM UYGULAMA


TRK YE BANKASI KLTR YAYINLARI

BASIM: NiSAN 2013


l.

ISBN 978-605-360-850-9

BASKI

YAYLACIK MATBAACILIK
LTROS YOLU FATH SANAY STES NO: 12/19 7-203

TOPKAPI ISTANBUL

(0212) 612 58 60
SERTFKA NO: l l 93 l

B u kitabn tm yayn haklar sakldr.


Tantm amacyla, kaynak gstermek artyla yaplacak ksa alntlar dnda gerek
metin, gerek grsel malzeme yaynevinden izin alnmadan hibir yolla oaltlamaz,
yaymlanamaz ve datlamaz.

TRKYE BANKASI KLTR YAYINLARI


STKLAL CADDES, MEELK SOKAK NO: 2/ 4 BEYOLU 34433 STANBUL

Tel. (0212) 252 39 91


Fax. (0212) 252 39 95
www.iskultur.com.tr
Prof. Dr. Onur Bilge Kula

arx, orno

Kltr Yaynlar
Alkm'a derin sevgi ve gvenle...
i iN DEKiL ER

N SZ xix
.......................................................................................................................................................... ........................................................................

M ARX V E EDEBYAT L E L KS ZERN E ANIL AR l


P au l L afargu e: Kari M arx'a l ikin Anl ar. 1
Wil hel m L iebknecht : ''Kari M arx'n Ansna''................... .... . .......................................3...
El eanor M arx -Avel ing: ''Kari M arx '' . . .. . .. . 4
''M arx'n t irafl ar'' . 5
.............................................................................................................................................................. . . . . . ..........

M ARX 'IN BAZI YAPI TL ARIN DA SAN AT V E EDEBi YAT........ . . .. . 7


Feu erbach zeri ne Savl ar............................................... ... ................................................................................................... 7


reti m Tarz, Sosyal , P olit ik ve Tinsel Yaam Bel irl er . 8
''cret l i Emek ve Sermaye '': ret im, Et ki l eimdi r 10
nsan, ok-Y n! zn, ok-Y n! Edinir ...... . . . ... ... . . .. . . . ..... . 12
zdeksel ret im, Sanat sal ret imi Tmyl e Beli rl eyemez . 31
Sanat nn Toplu msal Konu mu ve Yanl l k/Yan Tut ma 5
1
Ger ekili k ve Sanatt a Eil im.... .......... ................. . ................................... ... . . .. ............................... ..... .......... . 1 7
Yaznsal Karakt erl erde Karakt erist ik Ol ann
Bel irgin Oi mas Gereki r...... . ...... . . . . .... ....... . . ........................ . ....... ............ ..... .... .... ............... ................... ......... .... 19
Dil , Bi em ve eviri........................................... .................. ... ........... ......................... .................. ....................... ................. 20
Kapit al ist Toplu mda Sanat nn ret ken Emei/ al mas 22

M ARKSZM V E ''YANLI '' DEOL OJNN EL ETRS 27


deol oj i ve deol oj i El et iri si. . .. . . ... . . ..... . . . . ..... .. ..... . . . . 27
Erk Arac Ol arak deoloj i............................................ .................................................................................................... 29

''ALM AN I DEOL OJI SI ''N DE


DEOL OJ, SAN AT V E EDEBYAT 33


Her ey N esnel eti ril ebili r mi ? .. . .. . . ... .. . . . . . . . . . . .. .... 33 ..
Yanl Bili n Ol arak deol oj i N asl Al abil ir? 35
Gi deril en Her Gereksinme, Yeni Gereksinmeye Yol A ar .... ... . ...3 6
nsann z Eyl emi Kendi sine Yabanc Bi r Erke D nr m?3 8
Erk ve Yabancl a(t r)m N asl Bir l iki ii ndedir? 40
M arksizm Nii n Ent ernasyonal istti r?..... ....................... ........ ...... . ............. . . .. . .. ..... . . . 42
''EKONOM VE FELSEFE EL-YAZMALARI' ' :
HMANZ MN ESTETKLETRLMES . . . . . . . . . . . 45 ........ ... ............. ......... . . . . ...... ........ .... .. . . ..... . . . ... . . . ...

Hangi nsan D-Bel irlenmil ii Aabil ir?. 45 .

Yabancl atrlan Eme k ve ya nsann nsanszl atrl mas 46


Eme k, Deer re tme sine Karn Niin De ersizleir ? . .... . . .... 48
Gel iim Anl amnda Yabancl am: zgr ve Bilinli Etkinl ik 50
Parti ve ya rgt, nsan nsanszl atrmann Aracna
Nasl D nr? .. . . . . . . . . . . . . .. . ... . . ..
. . ..... . . . . . . . .
........ ..... . ........ 35
....... . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ........ ..... . ............ . . . ...... ... . . . . . . . ..... ... . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ...

Marksizm, nsann T zse l Nitel ikleri


.. .
eternce Gozetm m' d'r .... .. . . . .... . .. . .. .. . . . . . .... .. . .. . . . ... . . .... .. ................................................ 56
v
.

WALTER BENJAMIN: ''ALMAN ROMANTZMNDE SANAT


ELETRS KAVRAMI'' . 59 ..... . . . . . . . . . . . . ......... . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .............................. ............ ............. . . . . . . . . . . . . . . ....... ........... .........................

Sanat Ele tirisinin eleri Nelerdir? . 59 ...................... . . . . . . . . . . . . . . ..... . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ...................... .. . . . . . . . .

Dnm, Romantik Akmn Temel Fel se fi Kavramdr 61


Dizge/Siste m ve Kavram . . . . 62 .... ..... . .............. . . . . ... . . . . ........ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ... . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ..... . . . . . . . . . . . ....... . . . . . . . . . .

Doa Bilgisinin Erke n D ne m Romantik Kuram


ve ya ''Bir Mal ze me , Konul atrl mak in,
Ke ndisini Kon ul atrmaldr'' 65 ............................................................................ ............... . . . . . . . . . . .. . . . . . ............ . . . . . . ......

SANAT ELETIRISI . . . . ... . . . .. . . 7 1


. .. . . . . . . . . . . . . . ..... ..... .... . . . . . . . . . . . . . . . ..... . . . . . .. . ... . . . . ............ . . . . . . . . . . . . . ... . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ........... . . . . . . . . . . . . .

Erke n Romantik Sanat Bil gisi Kuram


iir Ke ndisini Ol uturan zdr . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ......... . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .......... . . . . . . . . . . . . . . . 71
Sanat Ele tirisi Ne dir?
Eletiri, Sanat yapt ze rinde Yapl an De ne me dir . 73
Eletirel Bilgi Bitimsizdir; nk Dnm Dolaym
Ol arak Sanat Sonsuzdur . . . .. . . . . . . . . . . . . ....... . . . ......... ...... ........ ..... ..... .. ... ........ ....... ....... ........... ...... . . . . . . . . ....... ........ 7 5
. . . . . . . . . . . .. . . . . . . . .....

Romantiklerin Kazanm, Yaptl arn kin l tlere


G re Deerlendirimidir .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ... . . . ........ . . . . . . . . . . . . . . ....... . . . . . . . . . ... ...... . . . . . ........ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .................. 77

SANAT YAPITI 79
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .................................. .......... . . ................................... . . . . . . . . . . ........................ . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . .............. . . . . . . . . . . .

Sanat Kuram, Asl Olarak Sanat Yaptnn


Biiminin Kuramdr 79 . . . . . . . . . . . . . ................. . . . . . ... . ................ ..... . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ............ . . . . . .. . . . . . .................. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ........ ........

Tinsel z-Snrl aym, nsan ve Sanat in En Dee rli eydir 80


He r Biim, z-Snrl aymn zgn Bir Tarzl atrl masdr 82
Ele tirinin Me rke zi Amac, Yarglama De il,
Yapt Ye tkinle tirmedir . . . .. . . . .. .... . ... .... . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. ............ ... ...... ... ...... ............... ........ ...... . . . . . .. .. . 38
. . . .. .
. . . .... ... . . . . .

Ele tirile bilen Yapt, Sanat Yaptdr ... . .. .. .......... . . . . .


.. . . . . . . . . . .. ......... ........................................ ................. . . 84
Romantik Ede biyat retisi Uyarnca,
Yazncnn Ke yfilii Mutl aktr ..
................... ......... .. .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ...... .............. . . . . . . . . . . . . . . . .. .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ..........
86
Yapt, Sanatn desinde ki Yklamaz Saklanml n
Orta ya karmadr . .................... . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ............. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 88

SANATIN DES 91
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .................... . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Romantik Sanat Kuramnn Te me li, Sanatn de sidir 91


Akn Ede biyat/iir, Sanatn desinin Bir Bel irle nimidir . 93 .

roni ve Dnm, Romantik Ede biyatn Simge sel Biiminin


Te mel zel likleridir . . ..... . . 96
......................... ................................................................................................... ............. .. . . . . . ... ... .... . . . . .

Romantikler ve Roman:
En Yksek Simge sel Biim Romandr 98
Dz-yaz, Yaznsal Biimle rin Yaratc Zeminidir !0
1 ..................... .. . . . . . . . . . . . . ............

Romantik Ede biyat, Eletiriyle Dahil ii Kaynatrmaldr 10


3

WALTER BENJAMIN: BYK KTAP BAARILARI


NASIL AIKLANIR? .. . . . ... . . . . . . . . . ...... ...... . .. .... ... . ... .. ....... . .. . . . . .. . . ...... . . .. ......... .... .. ... . ... ... . .. ... ......... ..... .. ....... ..... ..... . . ... .... ...... . .. ...... . ..... 1 07

WALTER BENJAMIN: ''TEKNK BAKIMDAN YENDEN


RETLEBLRLK AGINDA SANAT YAPITI'' . .. . ..... .... 109 ......... ............ . . .. .. . . . . .. . .. . . . . .

I. ne ml i Ol an, Sanatn Ge liim Eil imi ze rine


Savl ar Gel itirmektir . ... . . . . . . . . . . .. . . . . . .... ... ... ! 09
. ... .. .... . . . . .. . . .. ..... . ............. . .................... . ..... ... . . ... ..... ............... .... .. .. . .. . . .. ..... ... . . .

il. Sanat Yapt, He r Zaman Ye nide n-retile bilir 1 1O


III. En Yetkin Yenide n-retimde Bile 'Bir ey' Eksik Kal r 1 12
IV. Al glama Tarz ve Dol aym Srekl i De iir . 1 14
V. Yaptnn Tikell ii, Ge le nein Bantsna
Sokul masyl a zde tir 1 15. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ............ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ...........................................

VI .Sanat Tarihi, Sanat Yaptnn Tapnma Deeri


ile Se rgileme Deerinin e kimesinden barettir. . . . . 116 . .. .... . . .. ..
.. . . .. . . . ........ ..... .. . . . . . . . .

VII. Sanat Yaptnn Se rgile me Dee ri,


Tapnma Deerini Sre kl i Ge rile tme kte dir . . . .... . .. 1 1 8 .

VIII. Yunanlar Te knikle rinden tr,


Sanatta Ebe diyet De eri retmitir .. . . . . ...... .. . . 1 19 .................................... ...................... ............. . .. .. ... ... . .. . .
IX . Sanat Yaptlar, Tapnma Te me liyle Birlikte
zerkliklerini de Yitirmitir . . . . . . . . . . . .. ... . . . . . . . .. ... . 1 19 . . ............. . ... .. . ........ ... . . .. .. .. ............ . . . ...... ........ ........ ......... ....... ........

X . Film, De ne me nin Baarsn Se rgilene bilir Klar 12 0


XI. Oyuncu Kime Kimi Oynar?. . ............. ......... .... ... .......... ........ 12 0
XII. Film, z-Yabanclamn Dee rini Ykse ltir . . . . . . . . 12 1 .. .............. ... . .... . . ..... ........

XIII. He r ey, Sanatsallatrlabilir, Filmletirile bilir 12 1


X IV. Re ssam, Ve rili Olana Me safe Koyar,
Kameraman Ve rili Olana Nfuz Eder 12 2 ............................................................................................

XV. Te knik Ye niden-retile bilirlik,


Sanata Bak Deitirmitir . . . . . . . . . . . . . . . . . ... . . . . . . . 12 3 .... ........................ .... . ....... .......... . . ........ . ... ..... . ...... . ........ . ...... . . . ... .. . . ..

XVI. Film, nsan ile Me kanizma Arasnda De nge Kurar 12 4


XVII. Sanat, Doyurulamayan Gere ksinme Yaratr . . . . . . . 12 5 . ....... . ............ ..... . ...... ..

XVIII. Baz Sanat Trle ri/Biimleri Doar, Bazlar lr 12 6


X IX . Faizm, Politik Yaamn E ste tikle mesine
Doru le rler ve ya Sava Gze ldir! . . . . . . . . ... . .. . . . . . . . . 12 7 ......... ....... .......... ........ . ........ ..... . .. ... .. .... . .. . . . ....... ........ ..

WALTE R BE NJAMIN: ''E DE BYAT E LETRS ZE RNE '' 31 1


Yaznsal E letiri Program . .................... .
.............................................................. . 31 1 .............................................. . . . . . . . .

Ye ni Kuan z-yapsal ze llikleri ze rine . . . . .. . . . . 31 8 .

Bilim/Sanat Hamileri in Bilgi . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. ... . . . .... . .. .. ............ .. 31 9


............ .. ..... ..... ........ ...... ............ . ... ...............

Kart Savlar/Anti-Tezle r. . . . . ... ................ ........ . . .. .


............................................. 140 .............. ... .. ........ ............................. ......

1 ..... . ........ ....... .. .. .... ........ ...... .... .......... .......... ... . . .............. .. .. . ....... .... .... . ....... ..... ....................... ......... ....... ... .............. . ... ........... . .. .. .... . 1 4 o
.

II 141
...............................................................................................................................................................................................................................................

E le tirmenin G revi ... . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . ..... .... ......... . . .. ..... .. ........ ... . .. . . ............ . ........ . 141
. . ...... ..... .......... . .......... ...... . . ....... .............

Aratrma ve retim likisi G zde n Geirilme lidir . . . 143 .. ...... ..... .................

Edebiyat Tarihinin Te me l Bilimi Olarak E letiri. 144 ...................................................

Yanl E letiri . . . ... . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ... . . . .. . ... . . . . . . . . . . . . . 14 5


.. .......... .... .. .. . ....... . . . ..... . .. ..... ..... ...... .......... .. . . ... .... ... . ... .......... . .... ... .... .. .. .. ... . . . .. .. ......

Ye ni Ne sne lciliin Eletirisi ze rine . 149


............................................................................................... .....

Ye niden levlendirme (retim Y n) . 151


.................................... ........................................................

Ye niden levlendirme (Tketici Y n) . . ................... 151 ........ ..........................................................

e vrilen Yaptlarn Eletirisine likin Me ktuplamalar 1 52

WALTE R BENJAMIN: ''RETC OLARAK YAZ AR'' . 1 55 . .

i Snfnn Safn See n Yazar


ze rkliini/Ba ms zl n Yitirir . . . ... . . . . . ... . 15 5 .... . .. ... . . ... . . . ................ .. .. . .. . . ......
Pol itik Eil im, Nitelikle Btnle me dii Srece le vsizdir 156
le m Yapan Yazar Ne De me ktir? . . ....... ......... ..... ........ ........... .................... .... ................... ....... ... .... ......... 158
Gaze te , Yaznsal Trlerin Kaynamas veya Bireimidir 1 59
retici Ol arak Yazar, Basn da Kapsamal dr 1 60
Aktivizm ve Yeni-Nesnelcil ik,
zgrlk Sol Aydnl arn rndr ............................................................................................ 1 60
Sol Ede biyat, Ele ndirme nin Dnda
Topl umsal Bir lev Karl amamaktadr ..................................................................................... 1 62

WALTER BENJAMIN: ''ROMANIN BUNALIMI'' .. . .... . . 17 1 .................. . .... ... ..... .......

Epik Anl amda Var-Olu Bir De nizdir 17 1 .............................................................. ........... .....................

Montaj Te knii, Roman Parlatmaktadr 173 ........ .......................... ........... ................ .... ..............

Bu Roman Be rl in'in ve Be rl ince nin Andr 17 5


Roman De niz Gibidir ve Tuzdan Baka Katks Yoktur . . 17 6 . . .. .

WALTER BENJAMIN: ''ANLATICI '' ............................ ........................................... ............. ................... 179


I. Anl atmak, De ne yim Dei-Toku Etmektir. . .. .. 179
il. Azdan Aza Gee n De ne yimler,
Anl atcnn Be sle ndii Kaynaktr .. .. .................... ............... ........... ........... .... ...................... ......... .......... .... .. 18O
III ........................................................................................... ....................... .... .................... ...................................... ............ . . ......... .................................. 181
iV. Hakiki Anlat, Kendi Yararnn Birl iinde Getirir 1 82
V. Roman Yazmak, l le mez/Saylamaz!I artl amaz Ol an,
En U Noktasna Dein G trme ktir _ 1 38
VI. Enformasyon, Roman Bunal ma Srkleme kte dir . . . . .. . . .. . 1 84
VII. Anlat, Gcn ve Alm Ye te neini Korur 1 85
Vlll. yk Anl atma, He r Z aman O yky
Ye niden Anl atma Sanatdr . ................ ....... ............. ........... ..... ........ .... .... ................ .. ........................ .... ........ ..... ....... 1 87
IX . ............................................................................ ............................................................................................................................................................ 1 87
x. . . ..
... - .. --- ......--'. --- .. ---' -- ,_'.'---- ,_' - .... .. ---' -' .' -- ------ .....' --- .' .'... - -. -..-- .. .. .. -- ..' -- .' . ' -------'' ' --'' -'' . --- -- ' ... --- ---. . 1 89
XI. lm, Anl atcnn Aktarabilecei
Her eyin Yaptrmdr .. . . . .. ....... .................................................................................. . .... .. ........................ .............. . . . . . . . .... 19 0
XII. Kroniki, Anl atcda Ade ta Se kle rlemi
Figr Ol arak Varl n Srdrmtr. ............................................................................................. 19 1
Xlll. An( sama), Be lle k ve Anlat . .. .. . . .. .... . .... .. . . . .. . . . ... . . ... . . . .. ... . . . . .... . ..... ..... .. . ........ .. . 192
XIV. Roman, Akn Yurtsuzluk Biimidir ................................................................... .......... 193
XV. Romanc da Okuru da Yalnzdr ... . . . .. . . . . . .. . .. . .. . . ... . . . . . .. . . . ... . . 19 5
XVI. Anlat, Halk ve Masal ............ ............ ....... . .. . . ..... .... ............ . .... . . .... . . . . .... . . .. . . . . . .. . . .... . . . ... .. .... .. ....... .. ... .... .. ....... 19 6
XVll . ...................................................................................................................................................................................... ........................................ 197
X VII1 . . --- .. --- ... ... ... . . ... . . .... - .. . .. ....... ... . ... ... ---- ..-- .. -- ... . .. ---------- .. - ........... . .... ...... .. ..... ------------ . ... ....... . .. .. .... - 19 8
X IX . Anlatc, Adil Olann Kendisine Rastlad Figrdr . 19 8

WALTER BENJAMIN: ''EPK TYATRO NEDR? '' ....................... ......... ............. 2 01


Sanat Neyi Savunmaldr? .. . .. ......... .. . .......................................................................................................................... 2 01
Epik Tiyatro Olaylar Gelitirmez, Durumlar Bulgular 2 3
0
Afi, Tiyatron un Yaznsa lla tr imasdr ....................... . .. . . .. . .. ........................ .... .. ...... . ... ........... . 2 O5
Epik Tiyatroda Mutlaklk Yoktur ............... .... .......................................................................... .... . .......... 2 07
Epik Tiyatroda Eletirinin levi Nedir? ......................................... ............................................ 2 08
Epik Tiyatroda Oyuncularn Nitelikleri
ve levleri Nelerdir? . ................. . .. . ................. . .... . . . .. . . . . ... ......... . ..... .... .. .... ... . . . .. .... . . .. .. .. .. . .. . .... .. .. . .. . .. ... .. .. .. .. ... .. ... . . .... .... .. .... .... . 21 O
Deime ve Deitirme, Haz Verir ...................................... . .................................................. . ........ . ........ 2 1

WALTER BENJAMIN: ''EPK TYATRO NEDR? '' (il) 2 31


1. Dinlenmi zleyici Topluluu . ... . .. . .. .. .. .. .. . ... .. . . ... ... . ... ... ..... .... . .... .. .. . ............ . ...... ..... .. ..... ..... . ...... .. .... .... .. .. . .... 2 31
il. Fabl ................................................................................................. . ............................... ....................... . . ... ....... . . . ...................... ........................... 2 14
111. Trajik Olmayan Kahraman ........................................................................... . ......................... . ................. 2 15
iV. Kesme/Ara Verme .. .. .. ....... . . . ... ... . ... .. .. . .. . ... . . . ........ . . . ... . .... . ..... . .................... .. ......... ......................................... .. ..... . ....... . ... 2 15
V. Alntlanabilir Tavr/Davran . .2 16
VI. Oretici Oyun 2 17

............ ................................... .................. .. ..... .. ..... . ..... . . .. ... ......... . . . ... .... .. .. . .. .. ... ...... ... .. .. .. .. .. .. .. .. .. ........ . . .. .. .. . ....

Vll. Oyuncu ....... . .................. ...... ....... . ........ ............... ...... .. ........ ........................ ........................................................................................... 2 18
VIII. Podyumda Tiyatro ... . .. . ... ... .... .. .... .. . . . ... . . ... . .......... . .......... .... ........ .. ..................................... ... ..... . ............. .... ... . . ....... 2 19

THEODOR ADORNO: ''BM OLARAK DENEME'' 22 1


Deneme, Karma Bir Trdr .................................................................................................................................... 22 1
Anlama Nedir? Anlama ve Yorumlama Diyalektii
Nasl Aklanabilir? ................................................ ....................................... . ..... . .. . . . . ... . .. . ... . . . .. . .... . . . .. . . ... ... ... . .... . . . ... ................. 223
zgrszln, zgrlk Olarak Algland Yerde
Deneme Olur mu? ..... .. ... ...... . .. .. . . ... . ....... ..... .......... .. .... . ...... . ........ ...... ..... ....... .. . ..... . .. ...................... . ........................... . ........ ... ..... ... 22 5
Deneme, zdesizlik Bilincini Gzetir ......................................................... ........ .......................... 22 8
Kavramlarla alan Deneme, Dnmlenmi Biimdir 23 0
Deneme, En Karmak Olanla Balar ..................................................................... ....................... ... 233
deoloji Eletirisi Anlamnda Deneme, Eletirel Biimdir 23 5
Dolaymlanmam Hibir ey Yoktur . . . 23 7
Denemenin En sel Biim Yasas Mlhitliktir . .. 23 9

THEODOR ADORNO: ''EPK NAFLK ZERNE'' . 2 4


3 . . . ... . . . ........ . . . . .. .... .. .. ....

Epik Saflk, Burjuva Akln Eletirisini Yaatr . . . .. . . 2 3


4 ........... . ............... ... . ... . ......... . . .. .. ....

Dnceden Ka, Kendi Dilin Tutukevinden Kadr 2 45

THEODOR ADORNO: ''AGDA ROMANDA


ANLATICININ KONUMU'' ........................................ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ..................... . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 2 47
Romann Konusunu, Yaayan nsanlarla
Talam Koullar/likiler O1 uturur . . . . . . . . . . . . ................................................... . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 2 5O
roni, Biim Oluturucu Bir Yaznsal Aratr . 2 52
Bugnk Romanlar, Olumsuz Destanlardr . .. ................ . . ................ ...... .. . .......... ..2 5
3 . .. .....

THEODOR ADORNO: ''HEINE'NN YARASI '' 2 55


Heine'nin Yaras, Hala Kanyorcasna Utan
ve Sululuk Vericidir . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 2 55
Piyasann Anonimlii, Sanatya Saf ve zerk
Grnme Olana Vermitir .................... .. . . . . . . ...... . ...... ................ .. .. .. . . . . . . ......... ........... ... ........ . . . . . . . . ................... . .. 2 58
.

Gerek Anlamda Kurtulmu nsanln Dnyasndan


Baka '' Yurt'' Yoktur . . . ... ... ..... ..... . .............. ............. .................... ............... . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ........................ . . . . . . . . . . . . . ................. 2 59

THEODOR ADORNO: ''KTAP ADLARI/BALIKLARI'' 2 ... . . .. . . 61


Balk, Yaptn Mikro Evrenidir 2 . ................. ............. . .
. . . . . . . . . . . . . . . . ...... . ................................................. . . . ........ 61
Balk, Yazar ile Yapt Arasnda Srp Giden Sreteki
Bir Yenilginin Antdr . . 2 ...................... ... ........ . ......... .. .... . .. . .... ................. . ....... ......... ... . .... .. .. . . .. ..... . ... .. . ........................ . . . . . . .... 36
Kitap Ad/Bal, Paralarn Ortak Ynn Yanstmaldr . 2 64
yi Ad, Kitapla Kaynar 2 ............ . ............. . ...... . .. ..... . . ..... ............ .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ....... .. . . . . . . . . ... .
.. ...... . . . . . . . . . . . . . ................... . 65
Yazarn dl, Bal Yazd Andr . . . .. 2 67

THEODOR ADORNO:
''BiR THOMAS MANN PORTRESI'' . . . . 2 69

. . . . . . . . .............. . ............... . ... . . . . . . . . . . . .. .............. . .. .. .... .. . . ... ... . ....... . .

Thomas Mann, Fransz D-krkl


Romannn rencisidir 2 69
Thomas Mann Birden ok Maskeye Sahipti 27 1
Thomas Mann'n Almanya'ya Kar likileri Alerjiktir 2 73
lm, Thomas Mann'n Yaptlarnn
Odak Noktasn Oluturur . .. ... ...... . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .... .. 27 4
.. . . . . . . .............

THEODOR ADORNO:
''BBLY OGRAFK GELGE HEVESLER'' . .................................. ............. ........ ...................... 27 5
Kitap Fuarlarnda Kitaplar, Kitap Gibi Grnmyor .. . .2 7 5
Kitaplar, Hala Kitap Olduklarndan Utanmaktadr .2 7 6
Kitap, Tek Tinsel Serimleme Aracdr . .. .......... ...................... .......................... . .............. . . 27
...... .......... 8

THEODOR ADORNO: ''KOULLAR'' .. . . . .2 8 1 ............................. ........... . ...... ......................... ........ ...... .

Sanat Yapt Anlalabilir mi? 2 81 ...... .... . ......................... . ................................ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ........

Bir Sanat Yapt, Nasl Anlalabilir? . . 2 82 ....... . .................... ...................................................................

iir, Dncelerle Deil, Szcklerle Yaplr .. . . . 2 84 . .

Sanat Yapt, znellemeden Geerek,


zgn Gereklik Durumuna Gelir ... 2 86 ............. ........................................ ............................ . . ...................

Anlatm ile mlem Arsndaki atma, Yapt Biimler 2 89

THEODOR ADORNO: ''ANGAJMAN'' .. .2 9


3 .................... ................. . ... ................ ........................ ...

Sanat, Seenek Belirlemez, Dnyaya Direnir 2 95 ........................... .................... ..................


.

Sartre'n Angaje Olduu Angajman Konsepti Zayftr 2 96


Brecht, Angajman Konusunda Sartre' Geride Brakmtr 2 97 . ..

Politik Angajman, Gereklii Karartr


ve Politik Etkiyi Azaltr ........... 2 98
................. ................................... ............. .. .. ....................... . .. . . . . . . ... . ......................

Auschwitz'ten Sonra iir Yazmak Barbarlktr 3 00 . ... . . . . . .

Edebiyat, Sinizme Teslim Olmamaldr .. .... .. ..... .3 02 .... . . ........ . . .. .

Angaje Edebiyat, Soykrm Bir Kltr Varlna


.. .. ..
Donuturmekted'r ......... ...... . 3 0
3
. ................... . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ................................. ....... ............ .... .............. ......... .......... ....... ...... . .

Sanat Yapt, Hem Grgn Geree Direnir,


Hem Onun Glerine taat Eder . . . 3 04 ..... ........... ............ ................ ........................... .......................................

Almanya ve Fransa'da Angaje Sanat Anlay Ayrmtr. 3 05


Sanat Yapt, Saf Oluturudur . . 3 07 ...... . .......... .........................................................................................................

ADORNO: ''R VE TOPLUM ZERNE KONUMA'' 3 09


ADORNO: '' YABANCI SZCKLERN
KULLANIMI UZERINE ''.................. .................................................................................... ..................................... .........3 1 7

Yabanc Szck Kullanm, Bu Szcklerdeki


Yabanclktan Yararlanmaktr. . ......................................................................................... ...........................3... 1 7
nemli Olan, kin, Btnlkl
ve Organik Dil lksdr..... .................... ............... ................ . . .... ........................... . ............... ................ ......3.. 1 8
Yabanc Szckler, zgrln Huru Eylemidir . 3 20

ADORNO: '' YABANCI SZCKLER'' ..... . . . .... ..... ... ..... ...... ................ . ...... . ...... . ............ .3.. 23
Yabanc Szce Ynelim, Yabanc,
Egzotik Kza Ynelime Benzer.............................................. ... ................. ....... ...... . ...... ... ..... .......... .. 3... 23
Karl Kraus, Aklclama Adna Dilden Atlan Szcklere
At Yakmtr........... ....... ......................................................................................................................... ........ ...................................3 25
Yabanc Szck, Dilin Konuanlar Yeniden Hapsetmesini
Aa karr 32 7
. . . . . . . . . . . . . . ................................. ..................................................................... ........................ ..................................................

Yabanc Szckler, Szcklerin Maskesini ndirirler . . ...3. 2 8


Yabanc Szcklerin levi,
Nasyonalizmi Protesto Etmektir _ 330
Yabanc Szckler, Anlatma Younluk
ve Kesinlik Kazandrr.......................................... ....................... ........................................................................................3 3 2

FRANKFURT OKULU VE DEOLOJ ELETRS 335


nsan Niin Hem iddet retir,
Hem de iddeti Yenmeye alr.. . . . . . 335
Eletirel Dnme ve deoloji Eletirisi Arasnda
Nasl Bir liki Vardr?................. ............ ............................................ .................................................................... .........33 7
Frankfurt Okulu ve deoloji Eletirisi 33 8

OZ-DUUNUM VE OZERKLEIMIN ESTETi KLETi Ri LMESi


VE OYA BAY DAR ROMANI. . . . . . . ... . . . .... . .. . . . . . 3 41


Her ey Eletirel Dnmenin, z-dnmn Konusudur3 41
Herbert Marcuse veya Tek-Boyutlu nsan,
ok Boyutlulaabilir mi?............................................................................................................................................3... 4
3
iddet Kavram ve Oya Baydar Romannda Betimlenimi...............3 5 4
Bir Bakas zerine Egemenlik Kurma
veya Bireyi Bamllatrma......................................................................................................................................3 4 7
Psiko-zmleme ve Oya Baydar Roman . . .. ..................... .... ...... ... ..................................... 3 49
Erich Fromm'un Otoriter Kiilik Kuram
ve Oya Baydar Roman . . ....... ......................................................................................... ............... .................................... 352
Otoriter Karakter ve Otoriter Kiilik . 353 .

Oya Baydar Romannda Etken


ve Edilgen Kiilik Tiplemeleri .. . . . . . . . .. .. .. .. . .. . ... ... . .. .. . . . . .. .. 357
Adorno'nun ''Bilin-d Ykclk Kavram
ve Oya Baydar Roman . . .
... . . . . . . . . . . . . . . ............................... ............................................................. ..................................... 359

OYA BAYDAR ROMANINDA DEOLOJ SORGULAMASI 3 .. . .. 36


''Hibiryere Dn'' veya Zamanda
ve Mekanda Srgnlk Bilincine Var. . . . . . . . . . . . 3 . ........ ... .......... ........ ...... ........ ..... . . ........ ........ ......... 36
deolojik Yaplanmalarn Bilinci ve Bireylii Silikletirmesi 3 . . 66
Berlin Duvar'nn Ykl, Her eyin Ykl mdr? 3 . 68
Her Defasnda Kendi Kllerinden Doan ey Nedir? 3 . . .. . . .. . 71
lk, lkszlemeyi mi,
zgrlemeyi mi Simgelemektedir? . . .. . 3 .. ...................................... ............... . .............................. ........... 37
Bir Sorgulama Konusu ve Bir Erk Arac Olarak Siyaset 3 74
Bir Sorgulama Arac Olarak Devlet ve Erk. .. ... . . ... . . ..... ... 3. . 77
Umut veya Gelecek Nereden ve Nasl retilebilir? 3 - . . 78
''Kayp Sz'' ve deoloji Eletirisinin
Estetik-Kuramsal Dnm . . . .. . 3 ....... ....... ....................... ............................ ... ......................... ............................ 82
Gemii Yceltme ya da Gemii Yadsma
kar Yol mudur? 3
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ...................................................... ............................................................................................... 38

OYA BAYDAR ROMANINDA ERK


VE ERKLILIK SORUN SALI . . 3 89

. . . . . . . . . . . . . . ....................................... .......................................................... ............................

''Hibiryer'e Dn'' veya Erillik-Erklilik Sorunsalnda


Kkl Eletiriye Yneli . ................... .................. 3
............ ....................................................... .......................................... 89
''Scak Klleri Kald''da Erk ve Erkek
ya da Erillik-Erklilik likisi ............ .................... ............................................. ............ . . .. ...................3...
. 91
Cinsel Erk ile Siyasal Erk Balantl mdr?. . 3 . . . . 92
Erk Niin ve Kimler Tarafndan Saltlatrlr? . 3 ............................ ................................ 3
9
''Erguvan Kaps''nda Erklilik-Erksizlik Sorunsal . ... 3 . 94
Cinsellik-Tensellik likisi veya '' dipus ''
ve '' Elektra '' Kompleksleri 3
...................................................................... .......................................................... ......... 5
9
OYA BAY DAR ROMANINDA ''LM TAPINCI'' ELETRS
VE ERKEK LDRM . . .. .. . . . . . . . . .... . . . . . . . . . . . . . . . . . . 0 . . .. 4 1
...... . ..... . .......... .... . .... ......... . ..... ...... .... . ........ ..... . .... ... . . ......... . . . . ............ . ...

. .
.. te Bedense1 ve Duunse
''H bryer 'e Donu .. 1o1..um....... ... ......... . ......... 0
,, 41 .

Bir Kltrel Grng Olarak lm


ve ''Faili Mehul'' Antrs ... .. .. . . 0 42 ................................................................... . . ................ ... ...... . ........... . .. .......... ....

Dirim Olmadan lm Olur mu? . . . . . . . . . .. 0


45 ......... ... .. . ........ ...... . . .... ........................................... . ....................

lm Tapnc ya da lmden Yaam Doar m? . . . .. . 06 4


Bir lke Kendi ocukl arn Niin Yer? . 08
4 ........................ ..............................................................

''F ed a K1
u turu .. sten B ag
.... '' 1eo zgur r m-............................................ 0
d aa b1 4 9
lm Orular, Feda Kltrnn Bir Trevi midir? 411 .

Eletirel Akl ve nsanclk Baatlarsa,


Erkekler lmez mi?. . . . . .. . . .. . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . 413
............. . . .......... .... ............ .... . . ............. . . ... ...... .... ...... .. ...... ...... .............. .... . .... . ........... . .

''KAY IP SZ'' : HMANZMN YAZINSALLATIRILMASI 41 5


1 nsan Oz..unu . . m. .......................................................................................... . ...................................................... 41
.. y trr 5

En lkeli Hmanizm, Hangi Hmanizmdir? ... . . . ... . . 4 1 6 .

Ernst Bloch Felsefesi ve Oya Baydar Roman . . ... . . 4 1 8


Foucault'nun Heterotopyas Neye Yarar? 42 1 ....... ......................................................................

'' K sen Yandn!'' veya Hegel ''Ik Doudan Ykselir'' 42 2


Dou'da, Anadolu'da Keyfiliin
ve Despotizmin Kkleri Nelerdir? 423
..................................... .......................................................................

nsan, Tekillemeyi Zorlatran Kapsayc Genellikten


Nasl Kurtulur? 42 4
........................................................... . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ..................... ........................ ............... . . . . . . . . . . . . .

Hmanizm ve Krt Sorunu veya


. . .
''M11 yet
1 Kotu B r M"k roptur ''... . ... . ..... . . . ...... . ............. . .. . .. ... .......... ........ ..... .. ......... 4
k . . 2 6 .

''Kayp Sz''de Betimlenen Dou mgesi veya


''teki''nin tekisi Olmak . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . .. 42 9
....... . ... ...... . ................. ..... ............. ... ... . ..... ... ... . ...... ... .. ... ........ . . ............ .

iddetin Trl Biimleri ve Hibir Yerlilik .. ..... ..... . ....... . 4 3 1 ..

nsanclk desi ve Sava-Kartl .. . .. . . . . ... . . . . . . . . . . . . . . . . ..... . . 343


...... .. ... . . .......... .. .. ... . ... . .... . . . .... . . .. ..... . .............. ..

O YA BAY DAR ROMANINDA DiL TASARIMI. . . . . . . . .. . .. . . . 4 3 7


. ... . .... . ..... . ....... ... ..... . . ..........

Edebiyat, Dile Mdahaleyle Oluur . . . . . . . . . . . . 4


3 7 ...... . . . . ........ . ...... . ..... . ....... ............................ .....................

nsanclk desi ve Dil . . 3 8


4
........................................................ ............ .......................................................................................

Dil ile Her ey Yaplabilir mi? . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . 44 1 .... . . ............. ... ...... ......... ..... .... . . .... . . ... ...... ... ............... . . ... .. .... . . ..

Ayrmc Bir Edim Olarak Dil Yasa . . . . . . . . . . . . .. . 44 5 ............................... .... . .... . ....... ......... . .. ..... ... ..... . ......
OYA BAY DAR ROMANINDA
SMGELER VE EGREliLEMELER... .. .. .... .. ...... . ................................. ................................................. 44 7
''Simge'' Kavramnn Felsefi Arka-alan 44 7
nanlar Simgelerini Yaratr,
Simgeler nancn Yerine Gemeye Balar... . ... ...... . ............ . ........ . ................ . ................. 449
Yaam Dnyalar, Yorumlama Tarzlar
ve Simgeletirme Edimleri.......................................................... ............ ........... ..... . ...... ..... . ..... ...... . . . ........... 5 4 1
Kltrel-Siyasal Olaylar Balamnda Eretilemeler,
mgeler ve Simgeler...... . .... ...... . . . ............ . .... ........................................................................................... . ................. . .... 5
42
Simge O!arak Renkler...................... ... .......................... . . .. .. ........... ......... . ..... .. . . ..................................................... 5 45
Hikmet-i Devlet ya da Devlet Bilgelii Simgesi. . . 5
4 6
1 2 Mart ve1 2 Eyll'e likin Simgesel Anlatmlar . 5
4 7
Eletirel Dnce Birikimi Ezilince, Yerini Ne Doldurur? 5
4 9

OYA BAYDAR: ''O MUHTEEM HAYATINIZ ''


VEYA DERSM LE NASIL YZLELMELDR....... . ........... ... ... . . . ............ . . . 46 3
Sanat in Her eyden zgrlemek Gerekir 46
3
Elinizdeki En Eski Fotoraf Hangisi? . . 46 5
Romanclar ve Hayalciler zgrdr. . . ........ ...... . ........ ....................... . ..................... . ............... 466
3 8'de Dersim'de Ne Oldu?................................. . .................. . .. .. ........ ........ ............... ....... . ....... .......... 467
19
Asme, Sema Oldu..................... ................................................................................................ . ... ............ ..... ... . ..... ............... 469

Dizin . . . ....... .. ......... .....


...... .. ... ........ ... .. ... ... .... ... ..... ...... ... ... .. ..... ............. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ........................... . .. ... ...... ........ ... ........ .... ............ .... ... ..... ... 471

On sz

Bata Kari Marx olmak zere, bu kitapta irdelediim Walter


Benjamin ve Theodor Adorno, insanln insanlama ve insanc
lama uran, her trl evrensel retimin veya yaratmn temeli
olarak felsefiletirmitir. Marx'n felsefi birikimini temel alan, an
cak Adorno'nun belirgin olarak yapt gibi, bu birikimin aksayan
ynlerini de aka eletiren dier iki filozof, Marksist birikimin
sanatsallatrlmasnn olanaklarn ortaya koymutur.
nsanln; adil, zgrlk ve smrsz bir toplum dzeni
kurmay amalayan topya gelitirme etkinlii her zaman srm
tr ve bundan sonra da hep srecektir. '' imdiki durumdan daha
iyisi olas ve olanakldr'' dncesinden veya hayalinden kaynak
lanan bu topya, yeni bir toplum dzenine dntrlebilir. Bu
yeni toplum dzenin ad yirminci yzyln ilk eyreinde gerek
letirilen 1 9 1 7 Ekim Devrimi srasnda ve sonrasnda sosyalizm
olmutur. Dolaysyla, sosyalizm de bir kuram olduu kadar, ayn
zamanda bir topya, bir lkdr. Bu nedenle, smr, eitsizlik,
hakszlk, bask ve insanlk-dlk var olduu srece, bireyler ve
toplumlar, bu toplum dzenini ve lky, yeni koullara gre s
rekli olarak yeniden tasarmlamaya uraacaktr.
1 9 89'un sonunda Berlin Duvar'nn yklmasn, Marksizm'in,
dolaysyla da onun edimselletirilme denemesi olan sosyalizmin
sonu olarak gsterenler olmutur. Tikel bir olay saltlatran bu
XX MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

gr, topya gelitirme ve onun iin savam verme yeterliliin


den yoksundur. Berlin Duvar'nn yklmas ve Sovyetler Birlii'nin
dalmas, insanln topyasnn, hayalinin tkendii anlamna
gelmez.
nsanln ufkunu aan, ona yeni topya gelitirme cesareti ve
ren Marx, kitapta ele aldm anlardan ve deiik metinlerden de
anlalaca gibi, sanat/edebiyat ile de yakndan ilgilenmitir. Bu
eylemci filozof, byk lde estetik bir felsefe gelitirmi olan He
gel'in birikimini yakndan tanm ve edinmitir. nsann her trl
bamllktan ve smrden kurtularak tikel birey olmas iin, ver
dii zgrleme ve zerkleme savamn felsefiletirmitir. Dola
ysyla, insanln her trl gzellik arayn ve topyasn tinsel
retiminin ve sosyal etkenliklerinin balca konusu yapan Marx'n
zmlemelerinin estetik ierik tamas son derece olaandr. Bu
balamda bu filozofun gelitirdii ''edinim'' ve ''yabanclam''
kuramlarn zellikle anmak gerekir.
Marx, Engels'in de katksyla, erken dnem yapt olan ''Alman
deolojisi'' ve ''Felsefe ve Ekonomi El Yazmalar''nda smr sre
cine, bir baka anlatmla, kapitalist retim tarznn kanlmaz ola
rak yol at ''yabanclatrm '' a, diyesi, insan insanszlatrma ya
kar insancl bir seenei kuramsallatrmtr. Bu yaptlar, ayn
zamanda bir hmanizm bildirgesi niteliini tamaktadr. Evrensel,
dolaysyla da her zaman geerli bir deer olan hmanizm, ayn
zamanda insan yeniden insan(c)latrma ura ve istemidir.
Bu nedenle, kitabmda ne kardm anlan bu iki yapt, ayn
zamanda sosyalist kuram ve lky yeniden tasarmlayarak, in
sanlarn beklentisiyle ve tarihsel-toplumsal koullarla uyumlula
trma etkinlikleri iin yol gsterici zelliklerini hibir zaman yitir
meyecektir.
''Alman deolojisinin hemen banda yer alan ''Feuerbach ze
rine Tezler/Savlar'' da aka vurguland gibi, olgular, olaylar ve
yaam koullarn oluturanlar da, deitirenler de insanlardr. Bu
balamda u belirleme yaplabilir. zgrleme istenci de baml
lama eilimi de insana zg zelliklerdir. Bu savlarda anlatmn
bulan lk, ''insansal toplum'' ve ''toplumsal insandr'' ve bu lk
NSZ xx

veya topya, insanlk var olduka varln koruyacak ve yeniden


tasarmlanacaktr.
Smry, eitsizlii, adaletsizlii ve bunlarn srmesini sala
mak iin gerekli olan bask ve erk aygtn, diyesi, devleti yaratan
kapitalist retim tarz ve ilikileridir. retim tarz ve onun belirle
dii i blm, devlet aygtnn yan sra, Marx'n deyiiyle, kendi
sini srekletirecek bilinci ve ideoloji de retir.
Smr ve bask dzeninin bir erk arac olduu kapitalist dev
let, bata eitim kurumlar, yazl ve grsel basn-yayn organlar
olmak zere, her trl dolaym kullanarak, bireyleri ve toplumu
kleletirici bu ideolojiyi srekli olarak yeniden retmekle grev
lidir. Devlet aygt, z gerei btn gc ve olanan kullanarak,
bu grevi yerine getirmektedir.
Bu yzden, kitlesel gdmleme ve ynlendirmeye kar ''eleti
rel bir bilin'' gelitirebilmek, her eyden nce ''egemen ideoloji''
yi, gncel deyimle, ''resmi ideoloji''yi sorunlatrmak ve sorgula
makla olanakldr.
Artk her ynyle kresellemi olan kapitalist retim tarzn ve
ilikisini, tek ve deimez retim tarz ve ilikisi olarak gstermek
iin gelitirilen dili ve sylem tarzn etkisizletirmek, ancak bun
lar eletirel bir yaklamla deerlendirmekle olanakldr. Tekleti
rici, benzetirici ve yabanclatrc etki yapan egemen ideolojinin
sylemlerini ve dilini etkisizletirmeden, insan, kendisini yeniden
btnletiremez ve tmyle insanlamaz, insanclaamaz.
Kapitalist devlet ve ideolojinin syleminin ve savnn tersine,
smrsz, basksz, eitliki ve zgrlk bir toplum dzeni
kurmak, ilkesel olarak her zaman ve her koul altnda olanakl
dr. nk kapitalist retim tarzn ve ilikisini gelitiren insan, ne
denli koullanm ve egemen ideolojiyi iselletirmi olursa olsun,
zne yabanc bu dzenin seeneini yaratma gcn ve yeterlili
ini de iinde tamaktadr.
Denis Diderot'nun ''Yazgc Jacques'' adl yaptnda yaznsalla
trd ''yazg'' ve yazgy ama eilimi, Hegel'in ''Tinin Grng
Bilimi''nde kuramsallatrd ''efendilik ile klelik arasnda iliki''
kapsamnda klenin efendileme gizil-gc ve Marx'n yukarda
xx MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBiYAT

andm iki yaptnda dizgeletirdii '' emek-sermaye elikisi'' ba


lamnda insann zgrleme ve zerkleme eilimi u gerei orta
ya koymaktadr: nsan, hem kendisini znden uzaklatran yazg,
bamllk ve smr gibi ilikileri, hem de z-belirleyim, zgrlk
ve eitlik gibi lkleri gelitirme gcn gizil olarak iinde tar ve
koullar uygunlanca bunu geree dntrebilir.
Toplumsal ve siyasal alanda olumsuzluklarn da olumluluklarn
da yaratcs insan olduuna gre, kapitalist smry ve insan
szlatrma yntemlerini de aacak g, yine ''yaln'' insann ken
disidir.
Bu balamda bir anmsatma yararl olabilir. Marx, kz Jenny
Marx Lonquet'nin iir albmne ''en sevdii lt'' olarak unu
yazar: ''nsana zg olan hibir ey bana yabanc deildir! '' Bu
belirleme uyarnca, insan, z-yaps gerei, trnn her trl ey
lemini kavrayabilir; iyi ile kty bilinle ayrmlatrabilir. Kararl
tutum ve eylemiyle ''iyi ''yi gerekletirebilir.
nsanln ''daha iyi olanakldr'' topyasnn bir trevi olan
sosyalizmin Sovyetler Birlii'nde, in'de ve dier baz lkelerde
uygulanan ve baarszlkla sonulanan biimi u gerei gster
mitir. nsancl, zgrlk ve eitliki bir toplum, bir snfn br
zerindeki diktatrlyle ve bu diktatrl uygulayacak tek bir
parti araclyla oluturulamaz. Diktatrlk, kimin adna yaplr
sa yaplsn, diktatrlktr. Benjamin'in, zellikle de Adorno'nun
yaptlar ve yazlar, hem dnsz bir diktatrlk veya otoriterlik
eletirisidir, hem de her trl baskcla kar uyank olunmas ko
nusunda insanla bir uyardr.
Marksizm'in belli bal bir ''yanlg''s parti ve diktatrlk ko
nusunda ortaya kmtr. nsanlk ''iyiyi arama'' uranda bu
yanlgdan da dersler kararak, bir baka insancl toplum dze
nine ilikin topyasn yeniden tasarmlayacaktr. Ne insanlk, ne
de toplumlar topyasz yaayabilir. Yeni topyalar, yeni kuramlar
gelitirilecek ve bunlarn geree dnmesi iin yaratc etkinlik
ler yaplacak, zverili savamlar verilecektir. Bu kanlmazdr.
Btn bunlar gzetilerek u sylenebilir: nsann zgrlemesi ve
zerklemesi, salt kapitalist retim tarz ve ilikisinin ortadan kal-
NSZ xx

drlmasyla gerekleemez. Kapitalist dzene seenek olarak geli


tirilen dzen de her ynyle sorgulanmak ve temel insan haklar,
demokratik katlm ve zgrlkler asndan srekli dzeltimden
geirilmek zorundadr.
Marx yukarda szn ettiim kz Jenny'nin iir albmne en
sevdii ilke olarak u belirlemeyi yazmtr: ''Her eyden kuku
duyulmaldr! '' Bu yaln ilke gerei, insanlk Marksizm ve sosya
lizm de dahil, her eyden her zaman kuku duymaldr. En gzel
sanlan toplum dzeninde bile uygulamaclarn edimsel tutumun
dan kuku duyulmaldr. Toplum dzenini, retim ve yaam tarzn
yeniden retmek iin uygulanan eitim-retim ierikleri ve tarz,
kitle iletiim aralarnn ileyii ve dili de kesintisiz olarak eletirel
deerlendirilmek zorundadr.
Bu balamda u belirlemeyi yararl olabilir: rdelediim erken
dnem Marksizm'in iki nemli yaptnda Marx, ii snf ideoloji
sinden de kukulanmak gerektiini, bu ideolojinin de srekli ele
tirel deerlendirimden geirilmesinin zorunluluunu ak bir dille
belirtmemitir. Bu da bir eksiklik olarak kaydedilmelidir.
Her ideoloji gibi, ii snf ideolojisi de katksz ve yekpare de
ildir. Her toplumsal snf gibi, ii snf da kendi iinde ayrm
lamaktadr. Kald ki gnmzde ii snfnn z-yaps da kkl
deiimler geirmektedir. Sz konusu deiimler, dolaysz olarak
bu toplumsal kmenin ideolojisine de yansmaktadr. Dolaysyla,
hibir ideoloji, katksz ''olumluklardan'' ya da ''olumsuzluklar
dan'' oluamaz ve dolaysyla eletiriden muaf saylamaz.
Bu nedenle, ideoloji eletirisi, salt kapitalizm ve onun ideolo
jisi ve dilinin eletirisiyle yetinmemeli, adna ne denilirse denilsin,
gelitirilen ''seenek'' toplum ve siyaset dzeninin de eletirisini
kapsamaldr.
Bu balamda kendisini ''sosyalist'' ya da benzeri biimde nite
lendiren yaplanmalarn eletirisi ve bu eletirinin sonucu olarak
belirlenen olumsuzluklarn giderilmesi, yeni bir toplum ve siyaset
tasarmlama srecinde vazgeilmez bir ykmllktr.
Marx, ''Feuerbach zerine Savlar''n on birincisinde ''Filo
zoflar, sadece dnyay farkl yorumladlar; nemli olan, dnyay
xxv MAAX, BENJAMN, ADOANO - SANAT VE EDEBYAT

deitirmektir! '' belirlemesini yapmtr. Bir eyi yorumlamak ve


deitirmek, srekli yeniden tasarmlanmas ve yaplmas gereken
eylemlerdir. Daha nce yaymladm ''Marksist deoloji ve Ede
biyat'' (Kanguru Yaynlar, Ankara Haziran 2009) kitabmda yer
alan baz blmleri, yukarda amlamaya altm yeni kuram
sal ereveye uygunlatrmaya altm.
Marksist gelenekten gelen Walter Benjamin'in bu kitapta irde
lediim yapt ve yazlar, salt edebiyat kuramn zenginletirmekle
kalmam, estetik birikiminin insaniletirilmesine de kalc katklar
yapmtr. Benjamin, btn trlerinde edebiyat retimini gerek
letiren yazar/air, eletirmen, tiyatro iin ufuk ac grler geli
tirmitir. Bu sanat/edebiyat filozofu, tinsel retimiyle tm dnyada
hakl ve saygn bir konum edinmitir.
Ayn gelenekten gelen, Walter Benjamin'in yaptlarnn toplu
basmna nemli katklarda bulunan Theodor Adorno da hem
sanat/edebiyat felsefesine, hem de bata Nasyonal Sosyalizm ve
Stalinizm olmak zere, her trl diktatrln kymlarn dene
yimlemi bir filozof olarak, bireyin zgrl ve zerkliini en
st deer olarak yaptlarna ikinletirmitir. Adorno'nun engin
bilgi birikimi ve eletirel duyarll, sanat/edebiyat yaratmnn
deerini ortaya koymutur. Frankfurt Okulu'nun, dolaysyla da
eletirel kuramn da kurucularndan olan bu nemli filozof, bire
yin ve sanat yaratcsnn zgrlk alann kstlayan ''parti'' tr
yaplanmalara kar her zaman en byk eletirel mesafeyi koy
mutur. Bu kitapta ele aldm yapt ve yazlar, onun bu tutumu
nun kantlardr.
Trkiye'de edebiyat alannda sosyalist rgt ya da partilerin
gemiteki uygulama ve edimlerini dnsz eletiren yazarlardan
biri, belki de balcas, kanmca, Oya Baydar'dr. Bu yazar, zellik
le ''Hibiryer'e Dn'' ve ''Scak Klleri Kald'' adl romanlarnda
kendisinin de iinde yer ald siyasal yaplanmay, adeta Trki
ye'deki her trl olumsuzluktan sorumlu tutan ve hibir duygusal
ve dnsel ballk duyumsamayan bir tavrla sorgulamtr. Oya
Baydar'n zellikle ilk roman, tam bir yenilmilik, umut ve d-k
rklnn yaznsallatrlmasdr.
NSZ XXV

Bununla birlikte, mutlak bir umut yitimi ve umarszln yol


at bir tepkinin sonucu olarak, romanda bir siyasal partinin sal
tk belirleyicilii ve her trl bireysellii yok edici tavrna ynelik
olarak sergilenen eletiri, yeterince z-eletiri iermemektedir. Do
laysyla yazar, genel tavr olarak z kararlarnn ve eylemlerinin
sorumluluunu kendisi dndaki siyasal rgtte diyesi, bakalarn
da aramaya ynelmi izlenimi brakmaktadr.
Bu tavr, insancl bir toplum arayn ve lksn yeniden ta
sarmlama uralarn glendirmekten ok, bireysel bir akla(n)
ma veya sz konusu baarszlktan kendisini sorumlu tutmama
anlayn ne karma olarak nitelendirilebilir. nsanda hibir
umut, uruna savam verilecek hibir lk grmeyen bu ilk ro
mann ''estetik'' ya da ''yaznsal'' dzeyi de olduka dktr.
Bunun nedeni, Benjamin'in belirlemesiyle, ''eilim ile nitelik'' b
tnlemesinin eksikliinde aranabilir. Bununla birlikte, Oya Bay
dar, romanyla estetik yeterliliini, dolaysyla da '' kurgulama'',
'' biemselletirme'' ve ''yaznsallatrma'' gcn belirgin lde
ykseltmeyi baarmtr.
Doup bydm Kayseri'de sanayi iilerini bir araya geti
rip, ilk kez bir sendikada rgtlenmelerine nclk eden ve daha
sonra yaamn yitiren aabeyim Mehmet Kula'nn belleimde de
rin yer edinen hznl yaam, anlar ve anlatmlar, bu kitabn
yazmn hazrlayan temel etmenlerden biridir. Kendisini sevgiyle
hep anyorum.

Ocak 20 1 3 , Ankara
1 1 il

Marx ve Edebiyat i l e i l ikisi Uzerine


An lar

Paul Lafargue: Kari Marx' a likin Anlar

''Sanat ve Edebiyat'' " adl derleme yaptta yer alan ''Marx ve


Engels'in Yaamnda Sanat ve Edebiyat-Marx'a likin Anlardan''
ara-balk altnda baz nl kiilerin anlar yer almaktadr. Bura
da yer alan ''Paul Lafargue: Kari Marx'a likin Kiisel Anlar''
blmnde Lafargue unu yazmtr: Marx iin ''kitaplar, lks
nesneleri deil, tinsel aralard. ''

Kari Marx/Friedrich Engels: ''ber Kunst und Literatur-Sanat ve Edebiyat zerine'';


metin seimi ve redaksiyon: Manfred Kliem; 1 . Band, Dietz Verlag, Berlin 1 967. Bu
kitapta irdelediim yapt ve yazlardaki zgn ara-balklar kaln ve dz, konunun
amlamasn ve okunurluu kolaylatrmak iin benim koyduum ara-balklar kaln
ve italik yazdm.

Genlii Kba'da geen Paul Lafargue ( 1 842, Santiago de Cuba- 1 9 1 1 , Essonne/Fransa)


arap tccar ve kahve iftlii sahibi bir babann oludur. Aile 1 85 1 'de Fransa'ya g
etmitir. Kari Marx'n kz Laura ile evlenmi ve politik eitimin Marx'tan almtr. Pa
ris Komn'nn dmesinden sonra 1 871 'de ei ve ocuklaryla birlikte 1 8 82'ye dein
spanya ve ngiltere srgne gitmitir. 1 8 82'de Jules Guesde ile Fransa'nn ilk Marksist
partisini kurmutur. 1 889'da Paris'te Uluslararas i Kongresi'nin aln yapmtr.
Laura ve Lafargue ifti 1 9 1 1 'de intihar etmitir. Aralarnda "Tembellik Hakk'' da bu
lunan birok yapt ve yazs vardr. Eduard Bernstein, onu Fransa'nn "tinsel bakmdan
en nemli" sosyalisti olarak nitelemitir. Kkeni nedeniyle, Marx dahil pek ok kii
tarafndan kmsendii anlatlr.
2 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBiYAT

Lafargue'n aktarm uyarnca, ''kitaplar benim klelerimdir;


onlar isteim uyarnca bana hizmet etmelidir'' diyen Marx, ''for
matna, cildine, kadn ve basknn gzelliine '' bakmakszn,
kitaplar kt kullanmtr; sayfa kylarn ''kara kalem izikle
riyle '' doldurmu, ''satrlarn'' altn izmitir. Hegel'in dne
uyarak, ''bilmedii dilde dizeler ezberleyerek '' bilincini keskin
letirmitir.
Heinrich Heine ve Goethe'yi konumalarnda ''ska anan''
Marx, bu yazarlar/airleri ezbere bildii gibi, ''btn Avrupa ede
biyatlarndan '' airlerini okumutur. Akhilleus'u ''her yl Yunanca
zgn metinden'' okumu, onu ve Shakespeare'i ''drama trnde
insanln yetitirdii en byk '' air/yazar olarak deerlendirmi
tir. Marx'n btn ailesi bu ''en byk ngiliz drama yazarn '' ez
bere bilir duruma gelmitir. 1 84 8 'den sonra Shakespeare ve Wil
liam Cobbett'e ''zg anlatmlar'' derlemitir. Bunlarn dnda
Dante ve Burns en sevdii airlerdir.
Marx, youn almalar srasnda ara verdiinde, ''iki veya
roman '' birlikte okumutur. Darwin gibi, ''byk bir roman
okuyucusudur. '' Balzac'a duyduu byk hayranlktan tr, bu
yazarn ''La Comedie humaine'' adl yapt zerine bir ''eletiri''
kaleme almak istemitir.
Dil yeteneinden tr btn Avrupa dillerinde ''okuyabilen''
Marx ''Almanca, Franszca ve ngilizcede, bu dilleri bilenlerin
hayranlk duyaca lde'' yazmay baarmtr. ''Bir yabanc
dil, yaam savamnda bir silahtr '' szn srekli yinelemitir.
Elli yandan sonra Rusa renmi, Pukin ve Gogol'u kendi dil
lerinde okumutur.
''Karlatrlamaz lde zengin olan bir iirsel fanteziye ''
sahip olan Marx iirler yazmtr. Marx ve ei, oullarnn ''bir
yazar veya profesr kariyeri yapmasn dlemi, sosyalist ajitas
yona ynelerek kendini aaladn '' dnmtr.
Marx, ''kzlarna kendileri iin bir drama yazma '' sz vermi,
ancak bu szn tutamamtr.
MARX VE EDEBYAT LE LKS ZERiNE ANILAR 3

Wilhelm Liebknecht: "Kari Marx'n Ansna''

Wilhelm Liebknecht* ayn kaynakta yer alan Marx'a ilikin


anlarnda aktardna gre, ''olaanst bir genel kltr'' olan
Marx ''eski ve yeni dillerde kendini evinde'' duyumsamtr. Filo
log olan Liebknecht'e Aristoteles ve Aiskhylos'dan ''zor bir blm
okuyup, hemen iin iinden k amadn grdnde '' byk altn
dan glmtr.
''Dilin zn tanyan, kkeni, gelimesi ve yaps ile uraan ''
Marx iin bir dil renmek her zaman kolay olmutur. Londra'da
Rusa renmi, Krm Sava srasnda ( 1 853/54) ''Arapa ve
Trke renmeye '' niyetlenmi, ancak gerekletirememitir. Dili
iyi renmek isteyen her insan gibi, ''okumaya nem vermitir. ''
Buffon'un ''biem, adamdr '' sz, ncelikle Marx iin geerli sa
ylmaldr; nk ''Marx'n biemi, Marx'tr. '' W. Liebknecht'in
anlatmyla, ''hakikatten baka kutsanacak bir ey'' tanmayan
Marx, ''doru olmadndan emin olduu retileri'' bir rpda
rtp bir yana atmtr. ''ki-yzlle, saptrmaya ve poza yete
nei olmayan '' Marx, ''yazlarnda ve yaamnda hep kendisi ola
rak '' kalmtr. Kapital'in ''biemi'', ''ayn iledii konu gibi zor
anlalrdr. '' Bundan tr, biem, ''salt insan deil, ayn zamanda
malzemedir; malzemeye uymak zorundadr. '' Kapital'in bieminin
zorluundan yaknan ''kendi dnme tembelliini ve dnme
yeteneksizliini '' ortaya koyar.
Wilhelm Liebknecht'in anlatm uyarnca, ''On Sekizinci Bru
maire ''in anlalmas zor mudur? Hedefine doru uan ve eti delip
iine giren okun anlalmas zor mudur? Gvenli bir el tarafn
dan frlatlan ve dmann kalbinin ortasna isabet eden kargnn/
mzran anlalmas zor mudur? '' Brumaire'in szleri ''oktur,

Wilhelm Liebknecht ( 1 826-1 900) Almanya Sosyal Demokrat Partisi'nin kurucularnda


dr. retmen, gazeteci ve redaktr olarak almtr. Gen bir devrimci olarak 1 848/49
devrimci savamlarna etken olarak katlmtr. ngiltere'de srgnde bulunduu srada
Marx' ve Marksizm'i yakndan tanmtr. 1 867'den sonra Alman mparatorluk Mec
lisi'nde nde gelen sosyalist politikac ve Ono von Bismarck'n nemli bir kart duru
muna gelmitir. Yaam, Avrupa ve Almanya sosyalist ii hareketiyle i ie gemitir.
Muhalif siyasal tutumu nedeniyle, yaamnn alt yln tutukevlerinde geirmitir.
4 MARX, BENJAMIN, ADORNO SANAT VE EDEBYAT

mzraktr''; o, ''damgalayan, ldren'' bir biemdir. Eer ''nefret,


kmseme, alevlenen zgrlk ak, yakan, yok eden ve yksel
ten szlerde ifadesini bulmusa'', bu ''Brumaire'' dir. Bu yaptta
''Tacitus'un ''fkeli ciddiyeti, bir Juvenal'n lmcl esprisiyle, bir
Dante'nin kutsal fkesiyle birleir. '' Bu, bu balamda ''biem''dir.
Biem szc; kken olarak Romallarn kulland ''ucu sivri
elik kalemdir; yazmak iin, oymak iin. '' Biem, ''kalbe gvenli
saplama iin kullanlan '' hanerdir.
Wilhelm Liebknecht'in deyiiyle, ''Marx'n biemi, Marx'tr. ''
Marx ''en kk mekana olas en byk ierii zorla sokmakla
sulanmtr''; ancak burada tuhaf bir ey yoktur; bu Marx'tr.
''Katksz ve doru anlatma olaanst deer veren ve Goethe,
Lessing, Shakespeare, Dante ve Cervantes'i her gn okuyan''
Marx, ''dilin katksz/ ve doruluu '' konusunda en byk titiz
lii gstermitir. O, ''sk bir dil arlatrmacsyd ''; srarla ve uzun
zaman harcayarak ''doru anlatm'' arard. ''Gereksiz yabanc
szcklerden nefret ederdi. '' Byle olmasna karn, ska ''yaban
c szck kullanmasnn nedeni, uzun sre yurtdnda, zellikle
ngiltere'de '' yaamasyd. O, uzun sre yurtdnda kalmasna
karn, Almancaya ''zgn yeni szck oluturumlar kazandran
Alman dil ustalarndan, dil yaratclarndan'' biriydi.
Marx'n katld yrylerde ''politika'' deil, ''sanat ve edebi
yat'' konuulurdu. Faust, onun ''en sevdii'' Almanca iirsel yaptt.

Eleanor Marx-Aveling: ''Kari Marx''

Yine ayn yaptta yer alan kz Eleanor'un* anlatm uyarnca,


Marx yrylerde ocuklarna ''mil hesabna gre masal '' anla-


1884'cen itibaren Eleanor Marx Aveling adn kullanan Jenny Eleanor Marx ( 1 855-
1898 Londra) Kari Marx'n en kk kz ve tannm bir sosyalisttir. Ailenin ekonomik
durumunun uygun olmamasndan tr on drt yandan itibaren almaya balayan
Eleanor, yaamn babas Kari Marx'a adamtr ve 1880'den sonra onun sekreterliini
yapm, yaptlarnn ngilizceye evirmitir. 1883'te babasnn lmnden sonra ngiliz
ii hareketi iinde ve kinci Enternasyonalin kuruluunda ne kmtr. Kari Marx'n
tm yazlarnn yaymlanmasn salamtr. Edebiyat ile de yakndan ilgilenen Eleanor
Marx intihar ederek yaamna son vermitir.
MARX VE EDEBiYAT iLE LiKiSi ZERiNE ANILAR 5

trd. Onun anlatlar, ''bulgulama yetisi, fantezi ve mizah ieren


tketilemez bir hazineydi. '' Eleanor'un deyiiyle, ''Arap '' , diyesi,
Marx ocuklarna kitap okurdu ve bunlarn ieriini tartrd.
Okuduu kitaplar arasnda ''Don Kiot'', ''Bin Bir Gece Masalla
r'', Shakespeare ve Walter Scott vard. Walter Scott'u '' Balzac ve
Fielding kadar severdi. ''

'' Marx'n tiraflar''

Ayn kaynakta ''Arap ve General. Marx ve Engels'e likin An


lar'' (Berlin/DDR, 1 965) adl kitaptan aktarlan Marx'n u itiraf
lar veya ilkesel aklamalar yer almaktadr:
''En sevdiiniz erdem: yalnlk,
Erkekte en sevdiiniz erdem: g,
Kadnda en sevdiiniz erdem: zayflk,
Temel zelliiniz: alp abalamada srar/sebat,
Mutluluk anlaynz: savamak/savam vermek,
Mutsuzluk anlaynz: baml/ama,
En kolay/abuk affedeceiniz kabahat/kt alkanlk: safdillik,
En ok nefret ettiiniz kabahat: el etek pme/dalkavukluk etme,
Sevmediiniz ey: Martin Tupper,
Sevdiiniz ura: kitaplar kartrmak,
airiniz: Goethe, Shakespeare, Ei/us, Goethe,
Dz-yaz yazarlarnz: Diderot,
Kahramannz: Spartakus, Kepler,
Kadn Kahramannz: Gretschen,
ieiniz: defne,
Renginiz: krmz,
Sevdiiniz ad: Laura, ]enny,
Sevdiiniz yemek: balk,
Sevdiiniz lt: insani olan hibir ey bana yabanc deildir,
Sevdiiniz iarnz: her eyden kuku duymak,
Marx ' n Baz Yap tlar nda Sanat ve
Edebiyat

Feuerbach zerine Savlar

Kant ve Hegel'in estetik felsefesi alannda zgn ve zerk yapt


lar vardr. Hatta Hegel felsefesi byk lde estetik felsefesidir
ve edebiyat, Hegel estetii iinde ncelikli bir yer tutar. Dnyay
etkileme bakmndan anlan bu iki byk filozofu da geride bra
kan Kari Marx'n ayr ve zgn bir estetik/edebiyat kuram yok
tur. Bununla birlikte, Marx'n baz yaptlarnda zellikle edinim
ve retim ile ilgili yaptlarnda estetik ve yaznsal deeri yksek
belirlemeleri vardr. Ben bu almamda Marx'n bu belirlemelerini
bulmaya ve irdelemeye altm.
''Sanat ve Edebiyat zerine''de yer alan ''Feuerbach zerine
Savlar''n ncsnde Marx'n belirlemesiyle, insan, ''durumlar/
koullar deitirir. ''
Bu belirleme, yaznsal adan da amlamaya elverilidir. nsann
bir durumu veya koulu deitirebilmesi iin etkenlemesi gerekir.
Estetik-yaznsal retimi de kapsayan her trl retim de bir olu
turma veya deitirme etkenliidir. Dolaysyla ''insan, durumlar
veya koullar deitirir'' belirlemesi, insann deitirici gcnn,
8 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

bedensel-dnsel etkenlii veya almasnn rn olan yaznsal


yaptlar da ierir.
Durumlar ve insan etkinliini deitirme veya ''z-deiim,
sadece devrimci bir edim olarak kavranlabilir ve akl asndan
anlalabilir. '' Ayn savn devamnda yer alan bu tmce uyarn
ca, bir deiime yol aan her etkenlik ve retim, ayn zamanda
reteni veya etkenleeni de deitirir; dolaysyla, bir z-deiim
etkenliidir.
''Feuerbach zerine Tezler''in beincisine gre, duyusallk,
''edimsel insani-duyusal bir etkinliktir. '' Duyusallk veya duyusal
alglama, sanatsal/yaznsal retimin de nkoullarndan biridir.
On birinci ve sonuncu sava gre, ''filozoflar, dnyay sadece
farkl yorumladlar; nemli olan onu deitirmektir. '' Bu belirle
meye gre, sanat/edebiyat dnyay, toplumu, insan ve doay be
timlemekle yetinmemeli, onu deitirmeyi amalamaldr. Felsefeyi
edilgenlii amaya ve eylemlilie ynelten bu sylem, Aydnlanma
ile balayan, ancak romantik akmla birlikte g yitiren edebiya
ta grev ykleme yaklamnn rndr ve edebiyatn ideolojik
amalar iin arasallatrlmasna ortam hazrlamtr.
Bu yaklam baz deiimler geirmekle birlikte, varln hep
korumutur. rnein, bu kitapta yer alan Walter Benjamin ''re
tici Olarak Yazar'' adl irdelemesinde sanatn/edebiyatn eilim
tamas gerektiini savunmutur. Bununla birlikte, bir bana ei
limin sanat yaptn oluturmaya yetmediini, nitelik ile eilimin
birletirilmesi gerektiini de savunmutur. Theodor Adorno ise,
sanatta ''angajman'' olamayacan gerekeleriyle anlatmaya a
larak, ''angaje sanat'' anlaynn yol at olas olumsuzluklar
vurgulamtr.

retim Tarz, Sosyal, Politik ve Tinsel Yaam Belirler

Marx /Engels'in yaptlar ve yazlarndan blmler ieren '' Sa


nat ve Edebiyat zerine'' adl derlemede yer alan Marx'n ''Po
litik-Ekonominin Eletirisi-nsz'' den alnan ''Tarihsel Mater
yalizmin Temel Tezlerinin Klasik Anlatm'' ara-bal altnda
MARX'IN BAZI YAPITLARINDA SANAT VE EDEBiYAT 9

belirtildiine gre, insanlar, ''yaamlarnn toplumsal retiminde


belirli, gerekli ve istenlerinden bamsz ilikilere girer. '' retim
ilikileri olarak adlandrlan bu ilikiler, insanlarn ''zdeksel re
tim glerinin belli bir geliim aamasna denk der. '' Bu retim
ilikilerinin toplam, ''toplumun ekonomik yapsn oluturur. ''
Bu ekonomik yap zerinde ''belli bilin biimlerinin denk dt
hukuksal, politik st yap ykselir. '' zdeksel yaamn ''re
tim tarz, sosyal, politik ve tinsel yaam srecini '' koullar/belirler.
nsanlarn ''oluunu belirleyen bilinleri deil, tersine bilinlerini
belirleyen olulardr. ''
Bu sylemin yaam koullarnn bilin oluturucu ilevi veya
bilin geliimi zerindeki etkisini mutlaklatrd dnlebilir;
ancak evreye bakldnda, tekil ve seyrek rastlanlan birtakm
istisnalar dnda, sosyal gerekliklerin bireysel z-bilinleri biim
lendirdii hemen grlebilir.
Marx'a gre, ekonomik temelin deiimiyle birlikte '' btn
st-yap'' da dnmeye balar. ''Ekonomik retim koullarndaki
bu deiimler'' ile ''insanlarn bu atknn bilincine vardklar ve
savamn verdikleri hukuksal, politik, dinsel, sanatsal veya felse
fi, ksacas ideolojik biimleri '' ayrmak gerekir.
Grlecei gibi, Marx iin sanat/edebiyat alt yapy oluturan
retim tarz ve ilikilerince belirlenen bir st-yap rndr. Do
laysyla, alt-yapda gerekleen her trl deiim, dolaysz olarak
sanata/edebiyata da yansr. Alt-yap, sanatn/edebiyatn ieriini ve
biimini, yaznsal trlerin ortaya kmas ve kalclamasn veya
yok olup gitmesini de belirler.
Marx'n amlamas uyarnca, bir toplum formasyonu/biim
lenimi, onu ykacak ''btn retim gleri gelimeden nce'' y
klmaz. Ayn ekilde retim glerinin ''yeni daha yksek retim
ilikileri, eski toplumun barnda iyice olumadan nce '' eskilerin
yerini almaz. Bu yzden, ''insanlk kendine zebilecei grevleri
ykler''; nk yakndan bakldnda sz konusu grevlerin ' '

zmlerinin zdeksel koullarnn daha nce var olduu veya olu


makta olduu yerlerde '' ortaya kt grlr. Burjuva ''retim
ilikileri, toplumsal retim srecinin son antagonist biimidir. ''
10 MARX, BENJAMIN, ADORNO SANAT VE EDEBYAT

Bu antagonizm, bireysel deil, toplumsaldr; burj uva toplumunun


barnda gelien retim gleri, ''bu antagonizmin zmnn
zdeksel koullarn da yaratr. ''
Bu belirlemelerde ortaya koyulan toplumsal-bireysel deii
min nkoullar, eski-yeni diyalektii ve antagonist elikilerin
zmnn kayna olarak retim glerinin tarihsel geliimini
grme, her bakmdan dorulanan bir tarih anlayn ve gelecee
ilikin tutarl ngry yanstmaktadr. Bu diyalektik tarih anla
y ve gelecek ngrs, edebiyat retiminin ve yazn-kuramsal
ereveyi de biimlemektedir. Buna gre, rnein, bir yaznsal tr,
yenisi iyice yetkinlemeden yok olup gitmez; yaznsal ierik ve bi
im, bireysel-toplumsal durumlarca belirlenir ve yeni bireysel ni
telikler ve sosyal koullar, yeni ierikler ve biimler yaratr.

''cretli Emek ve Sermaye'' : retim, Etkileimdir

Ayn kaynakta ''Toplum-Belli Bir Tarihsel Geliim Aamasn


daki retim likilerinin Toplam'' ara-bal altndaki u belirle
meler edebiyata da uyarlanabilir: '' retimde insanlar salt doay
etkilemezler; birbirini de etkilerler. Belli bir tarzda etkilemek su
retiyle ve karlkl olarak etkinliklerini dei-toku etmek sure
tiyle retirler. retmek iin belli balantlara ve ilikilere girer
ler. '' Bireylerin retimde bulunduu toplumsal ilikiler, bir baka
deyile, ''toplumsal retim ilikileri, zdeksel retim aralarnn,
retim glerinin kkl deiimi ve geliimiyle birlikte deiir, d
nrler. ''
Bu saptamalar uyarnca, her yaznsal rn, daha nceki yazn
sal birikim zerine kurulur ve hem yaznsal etkileimin bir sonucu
olarak ortaya kar, hem de yaznsal etkileimi zendirir. Yaznsal
znenin geirdii her deneyim, yaznsal ya pt tinsel bakmdan de
rinletirir ve oullatrr.
Marx'n amlamasna gre, retim ilikilerinin toplam, ''top
lumsal ilikileri '' , diyesi, toplum denilen eyi oluturur. Dolay
syla, toplum, insanlarn ''karlkl eylemlerinin rndr. '' Her
toplum formasyonunda ''iletiimin ve tketimin belli biimi '' ba-
MAAX'IN BAZI YAPITLAAINDA SANAT VE EDEBiYAT 11

attr. nsann her trl retim gc, ''edinilmi gtr; daha n


ceki etkenlik/erin rndr. '' Dolaysyla, retim gleri, ''insan
larn harcadklar enerjinin sonucudur. '' te yandan, sz konusu
enerji insanlarn kendilerini iinde bulduklar ''durumlar, daha
nce edinilmi retim gleri ve kendilerinden nce var olan, ken
dilerinin yaratmad, daha nceki kuaklarn rn olan toplum
formasyonu '' tarafndan snrlanr.
retim ilikilerinin toplam, toplumu oluturduuna gre, ya
znsal rnlerin ve etkileimlerin toplam da doal olarak edebi
yat oluturur. Bu belirlemeler uyarnca, bir yaznsal trn, rne
in, destann ok nceleri olutuu ve artk kapitalist retim ve
tketim ilikilerinin geerli olduu toplumsal yaplarda retileme
yecei sylenebilir. Ayn ekilde dz-yaz edebiyatn destan tr
nn salad yaznsal birikim zerinde ykseldii ve yetkinletii
de saptanabilir. Yaznsal anlatm tarzlar, diyesi tikel biemler de
retim tarznn deiimine kout olarak deiir. Her dnemin z
gn biemleri olmasnn nedeni budur.
Marx'n deyiiyle, her kuan nnde bulduu ''daha nce
ki kuaklar tarafndan edinilmi olan retim gleri '', yeni/gen
kuaklara ''yeni retim iin hammadde '' olarak hizmet eder. Bu
sayede insanlarn ''tarihinde bir balant'' oluur; '' insanln tari
hi'' oluur. nsanlarn ''retim gleri'' ve bunun sonucu olarak da
onlarn ''tarihsel balantlar'' artt lde bu tarih, daha fazla
insanln tarihi durumuna gelir. nsanlarn sosyal tarihleri ''her
zaman onlarn bireysel geliimlerinin tarihidir. ' nsanlarn ''z
'

deksel ilikileri, onlarn btn ilikilerinin temelidir. '' Bu zdeksel


ilikileri, onlarn ''zdeksel ve bireysel etkenlik/erinin gerekleti
i gerekli biimlerden baka bir ey deildir. ''
Bu zmleme uyarnca, iinde bulunulan dnemin edebiya
t, daha nceki dnemlerin yaznsal birikimini, yaznsal retimler
iin malzeme olarak kullanr. Bylece, edebiyat tarihinde '' balan
t'' oluur. Bu balantlar ne denli oalr ve ne denli uluslararas
nitelik kazanrsa, edebiyat tarihi o denli tm insanln edebiyat
tarihi durumuna gelir. Edebiyat tarihi, tekil yaznsal yaptlarn ta
rihidir.
12 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

nsan, ok-Ynl zn, ok-Ynl Edinir

Marx, '' Sanat ve Edebiyat zerine''de yer alan ''Ekonomi Po


litiin Eletirisine Giri''ten ( 1 857) ve ''nsan, ok-Ynl Tz
n, ok-Ynl Edinir'' ara-baln tayan blmde u grleri
ne karmtr: retim, ''salt gereksinmeye bir malzeme sunmaz;
malzemeye de bir gereksinme sunar. " Tketim, ''doal hamlnn
ve dolayszlnn dna ktnda '', nesne sayesinde '' bir gd''
olarak dolaymlanr veya aktarlr. Tketimin nesneye duyduu
gereksinme, ''nesnenin alglanmyla yaratlm olur. '' Dier her
rn gibi, ''sanat nesnesi, sanata duyarl ve gzelin hazzna varma
yeteneine sahip bir izleyici/okuyucu topluluu '' yaratr. Bundan
tr, ''retim, zne iin salt bir nesne retmekle kalmaz; nesne
iin bir zne de retir. ''
Bu yzden, retim;
1 . ''Tketime malzeme salamak,
2. Tketimin tarzn belirlemek,
3. Nesne olarak belirledii rnleri, tketicide gereksinme ola
rak uyandrmak suretiyle ''
Tketimi retir. Daha baka bir anlatmla, retim, ''tketimin
nesnesini'', ''tketimin tarzn'' ve ''tketim gds/itkisini '' retir.
Ayn ekilde tketim de, reticiyi, ''amacn belirledii gereksinme
olarak reticinin yetisini'' arzulanr klmak suretiyle, retir.
Bu saptamalar edebiyata yle uyarlanabilir: Her retim gibi,
yaznsal retim de estetik duyumsamann sonucudur ve estetik ge
reksinmeyi gidermeye ynelik bir nesnedir. Somut bir nesne olan
yaznsal rn, edebiyatn malzemesi olan dili biimlendirdii gibi,
dilde de yeni gereksinmeler uyandrr. Sosyal-ekonomik retim
tarz ve ilikisi, edebiyat retiminin tarzn belirler; ancak genel
anlamda retim tarz, estetik retim tarzn tmyle belirleyemez.
Byle olsayd, yaratc zne, diyesi, sanat/yaznc zgn yaratm
lar gerekletiremezdi ve tikel veya zgn sanat yaptndan sz
edilemezdi. Bazen ann kendisine sunduu yaznsal birikim ve
retim tarzlarn da aan, ancak ounlukla onlarn snrlar iin
de kalan yaznsal znenin retimi, okuyucuya malzeme salar;
MAAX'IN BAZI YAPITLAAINDA SANAT VE EDEBiYAT 13

okuyucunun allmama tarzn biimler ve onlarda yeni yaznsal


gereksinmeler uyandrr. Bylece, hem edebiyat birikimi, hem de
o birikimi almlayan okuyucu tinsel bakmdan oullar. Marx'n
deyiiyle, ok-ynl tzn, ok-ynl edinir ve etkinletirir.

zdeksel retim, Sanatsal retimi Tmyle Belirleyemez

Ayn kaynan ''Kltrn ve Sanatn Geliiminin Toplumsal Ko


ullar'' blmnde yine ''Politik Ekonominin Eletirisine Giri''te
Marx'n belirlemesiyle, zdeksel retimin geliiminin, ''sanatsal
retimin geliimiyle eitsiz ilikisi'', zellikle de ''modern sanat vb.
ilerleme kavram allm soyutlama iinde kavranmamaldr. ''
Bu belirleme, sanatsal retimi tmyle zdeksel retime bam
llatrmamas bakmndan nem tamaktadr. Marx, bylece es
tetik veya sanatsal retimin kendine bir zerklik/bamszlk alan
yarattn kabul etmitir.
Marx'n amlamas uyarnca, sanatn belli ''gelime dnemleri,
asla toplumun genel geliimiyle, dolaysyla da zdeksel temelin
geliimiyle, adeta rgtleniinin kemik yapsnn geliimiyle bulun
duu iliki iinde bulunmad '' bilinen bir eydir. rnein, Yu
nanlar ''modern sanat, hatta Shakespeare '' ile karlatrldnda,
bu durum aka grlr. Sanatn baz biimlerinin, rnein, des
tann, baz sanatsal biimleri, ''sanat retimi byle bir ey olarak
ortaya kar kmaz, dnya leinde a ac, klasik biimleri
iinde asla retemeyecei'' kabul edilir. Bir baka anlatmla, sanat
alannda bile ''sanat retiminin baz nemli biimleme/eri, sade
ce sanat geliiminin gelimemi aamasnda olanakldr. '' Eer bu,
sanatn alan iinde ''eitli sanat trlerinin ilikisinde '' dahi sz
konusuysa, ''sanatn btn alannn, toplumun genel geliimiyle
ilikisi iinde '' sz konusu olmas olaandr. Zorluk, Marx'n deyi
iyle, ''bu elikilerin genel kavranndadr. '' Bu elikiler, ''zg
letirildikleri anda aklanm demektir. ''
Marx yukardaki szleriyle, zdeksel retim ile sanatsal yara
tm arasndaki gerilim ilikisine ve olas atklar ve bunlarn kay
naklarna iaret etmitir. Genel toplumsal geliim ile sanatsal yet-
14 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

kinleme arasndaki ilikiyi aklamak iin, roman iyi bir rnektir.


Bu dz-yaz rnn kkleri ve belirtileri ok gerilere uzanmasna
karn, modern roman ancak sanayi toplumunun ortaya kmas
ve bireyin tikellemesinin bir sonucu olarak kalclamtr. Genel
toplumsal gelime ile yaznsal gelime arasndaki eitsizlik ilikisi
bir eliki gibi grlebilir; ancak bu eitsiz ilikinin kuramsal ola
rak aklanmas, bir baka deyile, sz konusu elikilerin zgle
tirilmesi, yazn-kuramsal kavray gelitirir ve bylece zorluklar
ortadan kaldrr.
Marx'n zmlemesi uyarnca, '' Yunan sanat ve Shakespea
re'in imdi ile ilikisi '' ele alndnda u sylenebilir: Yunan mito
lojisi, '' Yunan sanatnn sadece deposu deil, ayn zamanda onun
zeminidir. '' Yunan fantezisinin ve mitolojisinin temelinde yatan
doaya ve toplumsal ilikilere ilikin gr, ''kendi bana alan

makineler, demiryollar, lokomotifl,er ve elektrikli telgrafl,ar ile ola-


nakl mdr? '' Btn mitolojiler, ''imgelemde doa glerini aar,
egemenlii altna alr ve biimlendirir. ''
Yunan mitolojisine ilikin bu saptamalar uyarnca, genel top
lumsal geliim dzeyi ve retim tarz, her trl duyusal-tinsel et
kinlii ve rn belirlemektedir. Ulusal edebiyatlara zgnlk ka
zandran balca etmen de budur. Antik Yunan sanat/edebiyat,
hem Helen kltr birikiminin iinde gelitii tarihsel, corafi ve
sosyal koullarn bir rn olan Yunan mitolojisinden beslenmi,
hem de onu beslemi ve boyutlandrmtr. Gncel anlatmla, ulu
sal edebiyatlar, kendilerini yaratan toplumlarn tarih ve corafya
tarafndan biimlenen zgn yaam koullarnca biimlenmitir ve
biimlenmektedir. Bir ulusal edebiyat, uluslar-araslatran etmen,
dier ulusal edebiyatlarla etkileimidir; bu etkileimin derinlii ve
geniliidir.
Marx'n belirlemesiyle, imgelem sayesinde doa zerindeki
''gerek egemenlik'' yok olur. Yunan sanat, '' Yunan mitolojisini
gerektirir''; bir baka anlatmla, Yunan sanat, ''doay ve toplum
sal biimleri, bilinsiz ve sanatsal bir tarzda halk fanteziyle iler. ''
Bu, Yunan sanatnn ''malzemesidir. '' Rastgele her mitoloji, bir
baka deyile, ''doann rastgele her bilinsiz sanatsal ilenii '', Yu-
MAAX'IN BAZI YAPITLAAINDA SANAT VE EDEBYAT 15

nan sanatnn malzemesi deildir. rnein, Msr mitolojisi, Yunan


sanatnn ''zemini veya ana kuca '' olamamtr.
Byle olmasna karn, Msr mitolojisi, ''yine de bir mitoloji
dir. '' Bu nedenle, ''doaya ilikin her trl mitolojik ilikiyi dla
yan '' bir toplum geliimi, doaya ilikin her eyi ''mitolojiletiren ''
iliki, sanatdan ''mitolojiden bamsz bir fantezi '' talep etmez.
Marx'n yaklam uyarnca, konuya bir baka ynden de bak
labilir: rnein, ''Barut ve kurun ile Akhilleus olanakl mdr? ''
Veya ''basl basn ile hatta basm makinesiyle 'liade' olabilir mi? ''
Her trl ''sz, ark ve esin perisi'', basm tekniiyle birlikte son
bulmutur. Dolaysyla, ''epik iirin gerekli koullar da '' bununla
birlikte yok olmutur.
te yandan, zorluk, '' Yunan sanat ve destannn belli toplum
sal geliim biimlerine bal oluunda '' deildir. Zorluk, Yunan sa
natnn ''bize hala sanat hazz vermesini ve baz alardan ln ve
ulalamaz rnek olmasn '' anlamaktadr. ''Yetikin bir adam'' ye
niden ocuk olamaz; olmaya kalkarsa ''ocuklar. '' Byle olmakla
birlikte, ''ocuun safl'' onun houna gider ve o ''daha yksek
bir aamada kendi gerekliini yeniden retmeye '' urar.
'

Sanatnn Toplumsal Konumu ve Yanllk/Yan Tutma

''Sanat ve Edebiyat zerine''nin yukardaki bal tayan b


lmnde yer alan '' On Sekizinci Brumaire'' ( 1 852-53 ) adl yaptn
dan alnan metinde Marx, sosyal demokrasiyi irdelemitir. Marx'a
gre, sosyal demokrasi, ''sermaye ile emek arasndaki elikiyi
ortadan kaldrmak yerine, bu uzlamaz ular arasndaki kartl
zayflatmay ve uyumlulatrmay'' amalamaktadr. Sosyal de
mokrasinin amac ve her trl etkinliinin balca ierii, ''kk
burjuvazinin snrlar iinde toplumun demokratik yoldan deii
midir. '' Sosyal demokrasiyi, kk burjuvalatran etmen, kk
burjuvalarn ''kendi yaamlarnda aamadklar snrlar '' ile snrl
olmas ve edimsel olarak ''zdeksel karlar ve toplumsal durum
lar nereye srklyorsa '', kuramsal olarak da ''ayn grevlere ve
zmlere'' srklenmeleridir. Bu, ''bir snfn politik ve yaznsal
temsilcilerinin, temsil ettikleri snf ile olan ilikisidir. ''
16 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

Ayn blmde yer alan ''Basm zgrl ve Yaym zerine


Tartmalar'' ( 1 84 2 ) yazsnda Marx u grleri gelitirmitir:
''Yazar, almalarn asla 'ara' (vurgu, Marx'ndr) olarak gr
mez. " Yaznsal almalar, ''z-amatr. " Bir baka deyile, bal
bana amatr. Yazar, ''kendi varln'' , yaptlarnn ''varlna
(vurgu, Marx'ndr) feda eder. "
Yazn-kuram bakmndan olaanst bir alm olan bu belir
lemeler, Marx'n yaznsal retimi, zdeksel retim iinde deerlen
dirdii yukardaki belirlemelerine gre, yaznsal retimin z-yap
sn ve yaznsal zne ile onun rn arasndaki diyalektik ilikiyi
belirginletirmesi bakmndan nem tamaktadr. Birok znenin/
reticinin ortak emeiyle gerekletirilen zdeksel retim, yaamn
srdrlmesi amacna hizmet eder ve bu ama iin aratr. Yaznsal
retimi gerekletiren tikel zne, diyesi, yazar rn olan yaznsal
yapt ara olarak grmez; onu arasallatrmaz. Yaznsal yaratm
etkinlii ve bu etkinliin sonucu olan yaznsal yapt, z-amatr;
kendisi dnda bir ama tamaz ve baka bir amaca hizmet etmez.
Yaznsal rnn varlk nedeni de amac da kendisidir.
Marx'n amlamasna gre, ''basnn ilk zgrl, onun bir
zanaat olmamasnda yatar. '' Basn zgrln ''zdeksel bir ara
ca indirgeyen '' yazar, ''isel zgrszln bir cezas olarak dsal
bir zgrszl '', diyesi, ''sansr '' veya daha fazlasn hak eder;
onun '' varl cezadr. "
Alman geriye dnp tarihine bakarsa eer, ''yava politik ge
limesinin temel nedenini '', ''yetkili yazarlarda '' Lessing ncesi
edebiyatn '' sefaletini'' grr. On yedinci ve on sekizinci yzylda
''aydnlar, doktorallar ve karaktersiz niversite yazarlar ... , halk
ile tinin, yaam ile bilimin, zgrlk ile insanlarn arasna girmi
tir. '' Alman edebiyat ''yetkisiz/yeteneksiz'' yazarlarca yaplmtr.
Gottsched, yeteneksiz yazarlar, Lessing yeteneklileri simgeler.
Marx'n deyiiyle, Almanlar, ''sadece oulda geerli olmak
isteyen zgrl '' sevmemektedir. ngiltere, ''tarihsel yaam b
ykl iinde zgrlklerin snrl ufkunun, zgrlk iin ne
denli tehlikeli olduunun kantdr. '' Marx'n aktarm uyarnca,
Voltaire ''ayrcalklar, boyun emeyi/bamllamay gerektirir.
MAAX'IN BAZI YAPITLAAINDA SANAT VE EDEBiYAT 17

zgrlkler, genel kleliin istisnalardr '' demitir ve ok doru


sylemitir.
Marx, ''kii kutsamas ''nn her trlsnden tiksindiini her fr
satta dile getirmitir (rnein, Wilhelm Blos'a mektup, 1 0 Kasm
1 8 77) .

Gerekilik ve Sanatta Eilim

'' Sanat ve Edebiyat zerine ''nin '' Sanat Yaratmnn Sorunla


r'' adl metnin yazar Friedrich Engels, Viyana'daki Minna Kaut
sky'ye yazd (26 Kasm 1 8 85 ) tarihli mektupta sanatta eilimi
konulatrmtr. Bu kitapta Marx'n konuya ilikin grlerini
irdelediim iin, Engels'in yazlarna yer vermedim; ancak bu mek
tuptaki grleri, Walter Benjamin ve Theodor Adorno'nun sanat
ta eilim veya angajman hakkndaki savlarnn tarihsel kaynana
k tuttuu iin irdelemeyi gerekli grdm.
Engels'in ne-srm uyarnca, Berlin'den daha ok Viyana
''edebiyat, memur ve oyuncu romanlar iin bir zemin '' olutur
maktadr. Kahramanlarn ''keskin hatlarla bireyletirimi '', belirli
bir ''tekil insan'', Hegel'in deyiiyle, kesin hatlaryla ayrlan '' bu''
olarak biimlendirilmesi gereklidir. ''Yaznsal adalet'' ile bada
trlabilir konu ve anlatm nemlidir; ancak yazarn/airin ''kendi
kahraman iin vgler dizmesi berbat bir eydir. ''
Minna Kautsky, Engels'e gre, ''Arnold'' adl romannda ''ak
a yan tutma ve btn dnya nnde kendi kanaatini ortaya koy
ma '' gereksinmesi duymutur. Bu, romann da-vurduu bir ''nok
sanlktr'' ve yazar bunu yinelememelidir. Asla ''eilim edebiyatnn
kart'' olmadn belirten Engels'in belirlemesiyle, ''tragedyann
babas Aiskhylos ve komedinin babas Aristophanes de gl ei
lim edebiyats olmutur; Cervantes ve Dante de onlardan geri
kalmamtr. '' Schiller'in ''Kabale ve Ak'' adl yapt, ''ilk Alman
politik eilim dramasdr. '' Mkemmel romanlar reten Rus ve
Norve yazarlar da ''eilim edebiyat '' yapmaktadr.
Btn bunlara karn, ''eilim, zellikle aa vurulmamal,
durumdan ve konudan domaldr. '' Yazar, betimledii gemiteki
18 MAAX, BENJAMIN, ADOANO - SANAT VE EDEBYAT

veya gelecekteki ''toplumsal atk/arn zmn '' hazr reete


gibi okuyucunun eline vermemelidir. Ayrca, Minna Kautsky'nin
'' Arnold '' adl roman ''arlkl olarak burjuva evrelerden '' okur
lara seslenmektedir. Bu yaznsal yapt byle bile durumda bile
''sosyalist eilim roman, gerek ilikilerin/koullarn sadk betim
lenimiyle baat, allm yanlsamalar paralad, burjuva dn
yasnn iyimserliini sarst, var-olann ebedi geerlilii hakknda
ki kukuyu kanlmaz kld takdirde, dolaysz olarak bir zm
sunmakszn, hatta durumlara gre bizzat yan tutmakszn '', ile
vini karlam demektir.
Engels, kendi deyiiyle, bir yazarn ''kendi sosyalist grlerini
yceltmek '' iin, eilim edebiyat veya eilim roman retmesini
olumlamadn dier mektup ve yazlarnda da dile getirmitir. En
gels'in ngiliz yazar Margaret Harkness'e yazd mektuptaki (Ni-

san 1 8 8 8 ) anlatmyla, ''yazarn grleri ne denli sakl veya rtk


kalrsa, yapt iin o denli iyi olur''; gerekilik, yazarn grlerine
karn, ''baarl'' olabilir. Balzac byle bir yazardr. Ayrca, Balzac
''politik bakmdan bir meruiyetidir; byk yapt, iyi toplumun
kanlmaz k zerine srekli bir attr; onun btn sempa
tisi, yklp gitmeye yazgl olan (aristokrat) snf iindir. '' Fakat
btn bunlara karn, yergisi, ''derinden sempati duyduu soylu
kadnlar ve erkekleri devindirdiinden asla daha keskin deildir;
ironisi daha ac deildir. ''
Balzac'n her zaman ak bir ''hayranlk'' ile sz ettii ''biricik
insanlar, onun keskin politik kartlardr; Clotitre Saint Merry'nin
cumhuriyeti kahramanlardr; bu dnemde (1 830-1 836) gerek
ten halk kitlelerinin temsilcisi olan adamlardr. '' Engels'in deer
lendirmesiyle, Balzac'n ''kendi snf sempatisine ve nyarglarna
kar davranarak, ok sevdii soylularn knn kanlmaz
ln grm olmas ve onlar daha iyi bir yazgy hak etmeyen
insanlar olarak betimlemi olmas, gelecein gerek insanlarn o
zaman bulunabilecekleri yerde grm olmas '', gerekiliin ''za
feri'' ve yal Balzac'n ''muhteem zelliklerinden biridir. ''
Engels'in Balzac hakkndaki deerlendirmesi, bu yazarn yapt
larnn niin dnya klasik edebiyat iinde yer alp kalclatn
MARX'IN BAZI YAPITLARINDA SANAT VE EDEBiYAT 19

da aklamaktadr. Balzac, politik bakmdan aristokrasiyi temsil


etmesine karn, yaznsal retiminde dnemini doldurmu olan,
gelmekte olan ve gelecei temsil edecek olan betimlemeyi baar
mak suretiyle, kendi politik snrlln amasn bilmitir.

Yaznsal Karakterlerde Karakteristik Olann Belirgin Olmas


Gerekir

Marx, Berlin'deki Ferdinand Lassalle'a yazd 1 9 Nisan 1 85 9


tarihli mektupta Lassalle' n '' Franz Sickengen '' adl yaptnn ''kom
pozisyonunu ve konu akn'' vgyle karladn belirtmitir.
Bu yaptn kendisini heyecanlandrdn dile getiren Marx'a gre,
yapt biraz daha iirsel olabilirdi. Lassalle, ''1 848/49 'da devrimci
partinin kyle sonulanan trajik atmay '', modern traged
yann ''odak noktas'' durumuna getirmekle doru bir i yapmtr.
Bununla birlikte, ilenen konu ile ''bu atmann betimlemesinin''
uygun olup olmad sorgulanmaldr. Lassalle'n bu yapt, ken
valyeliin son temsilcilerinden biri olan 1 5 . yzylda yaam
Franz Sickingen kmtr; nk ''bir valye olarak ve batmak
ta olan bir snfn temsilcisi olarak '' mevcut dzene, daha dorusu
mevcut dzenin ''yeni biimine'' kar bakaldrmtr.
Marx'n deerlendirmesiyle, Goethe, Berlichingenli Gtz kii
liinde veya figrnde ''valyeliin imparator ve prenslere kar
trajik kartl, denk biimi iinde '' yaznsallatrmtr. Bu ne
denle, Goethe ''hakl olarak onu kahraman yapmtr. '' Franz
Sickingen prenslere kar savat srece ''tarihsel bakmdan
hakl da olsa, gerekte sadece bir Don Kiot '' olarak kalmtr.
Dolaysyla, atma ve tarihsel koullar uyumamtr. rnein,
1 830'larn Polonya'snn ''eitilmi soylu snf bir yandan ken
disini modern fikirlerin organ durumuna getirmi, br yandan
da gerekte gerici snf karlarn temsil etmitir. '' Devrimin soy
lu temsilcileri, daha sonra ''senin yaptnda yaptklar gibi, btn
karlar zmseyememi, tersine kyllerin ve kentlerdeki dev
rimci unsurlarn temsilcileri, ok nemli ve etken bir arka alan
oluturmak zorunda kalmtr. ''
20 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

Marx'a gre, Ferdinand Lassalle ''dinsel zgrlk ve burjuva


birlii yerine, daha yksek dzeyde modern fikirleri en naif biimi
iinde konuturabilirdi. '' Schiller gibi ''bireyleri zamann ruhunun
borazanlarna dntrmek '' yerine, Shakespeare gibi ''yapmas
gerekirdi. ''
Marx ayrca Lassalle'n anlan yaptndaki ''karak terlerde ka
rakteristik olann eksikliini '' yaptn nemli bir zayf yn olarak
belirlemitir. Karakterler, yalnzca ''cokunun temsilcisine '' indir
genmemelidir. Kahramanlar bakalarna tledikleri eyin tersini
yapmamaldr. Yaznsal figrler veya bireyler ''abartlm z-d
nm ' etkinliine sokulmamaldr.
'

Konuya ilikin metinlerde '' Sickingen Tartmas'' diye bilinen


bu konuda Engels, Ferdinand Lassalle'a Marx'tan ok daha uzun
mektuplar yazm, yaznsal bakmdan daha derinlikli zmleme-

ler yapmtr.

Dil, Biem ve eviri

'' Sanat ve Edebiyat zerine''nin ayn bal tayan blmn


de Marx'n eitli yaptlarnda yer alan dil ve biem kavramlar
ile ilgili belirlemeleri bulunmaktadr. Marx'n ''Ekonomi Politiin
Eletirisinin Ana izgileri'' ( 1 857- 1 8 5 8 ) dil ve dnce arasnda
ki baa ilikin belirlemesi uyarnca, ''ideler, dilde zgnlkleri or
tadan kalkacak ekilde dntrlmez '' ve ''mallarn ederlerinin
yanlarnda durduu gibi, ideler/fikirler toplumsal z-yaplarn ya
nnda tamaz. '' deler, ''dilde ayr olarak var olmazlar. Dolamak
ve dei-toku edilmek zere, ana dillerinden baka dillere evril
mek zorunda kalan'' ideler daha fazla ''analoji '' sunarlar. Fakat bu
analoji, dilde deil, idelerin ''yabancl ''nda ortaya kar.
Bu kitap iinde ayrntl ele aldm ''Alman deolojisi ''nde
Marx, dil ile bilin arasndaki dolaysz ilikiyi yle belirlemitir:
''Dil, bilin kadar eskidir; dil edimsel, bakas iin var-olan, do
laysyla benim iin de var-olan gerek bilintir ve dil, bilin gibi,
baka insanlarla iletiim gereksinmesinden doar. Benim evrem
ile ilikim, benim bilincimdir. Nerde bir iliki varsa, o iliki benim
MARX'IN BAZI YAPITL.ARINDA SANAT VE EDEBiYAT 21

iin de vardr. Hayvan, hibir eyle iliki kurmaz. Hayvan iin ba


kalaryla ilikisi, iliki olarak var olmaz. Dolaysyla, bilin daha
batan itibaren toplumsal bir rndr ve insanlar var-olduu s
rece yle kalr. ''
Marx ''Yeni Prusya Sansr Genelgesi zerine Aklamalar''
(ubat 1 842) adl yazsnda hakikat sorununa deinmitir. Bu fi
lozofun amlamas uyarnca, ''hakikat, k kadar mtevazdr;
hakikat kime kar olmaldr, kendine kar m? Hakikat, kendine
kar ve hakikatsiz/ie kar denek tadr. '' te yandan, hakikat
''geneldir; bana ait deildir; herkesindir. Ben hakikate, hakikat de
bana sahip deildir. Benim mlkm, biimdir; biim, benim tinsel
bireyliimdir. '' Kii, '' biemde'', bir baka deyile, biemiyle tan
nr. Biem, ''tinin grnen yzdr. ''
Marx'n dil ve biem zerine yapt bu belirlemeler, tadklar
felsefi z nedeniyle kalclamtr. Dil-bilin arasndaki diyalektik
iliki burada ok ak biimde ortaya koyulmutur. Dilsel zenginlik
veya dilsel anlatm yetkinlii, hem gelimi bir bilincin gstergesi
dir, hem de bilinci gelitiren bir etmendir. Dilin baka insanlarla
iletiim gereksinmesinden doduu ve bu iletiim sayesinde geli
ebilecei, son derece yerinde bir saptamadr. Bu saptama, dilin ve
dolaymlad bilincin toplumsalln, etkileimselliini ve dolay
syla deiebilirliini de anlatmaktadr.
''Biim, benim mlkmdr'', ''biim, benim tinsel bireyliim
dir'', '' biem, tinin grnen yzdr'' belirlemelerine gelince: Bi
im, dilsel malzeme zerinde alarak yaratlan, anlatlmak isteni
len ieriin dacvurumunu salayan znel bir rndr. Biim, ie
rii dolaymlad gibi, znenin tinsel yetkinliini, dilsel zgnl
n ve dil beenisini de ortaya koyar. Biimi de kapsayan biem,
yaznsal znenin dilsel malzemeyi yourarak, onu zgnletirme,
tikelletirme ve estetikletirme almasnn sonucudur.
Anlatm biiminin, diyesi, biemin ve tinsel zgrln san
sr yoluyla denetim altna alnmasna kesin bir tavrla kar kan
Marx'n amlamasyla, tinin ''zsel/tzsel biimi, needir, ktr. ''
Sansr, ''glgeyi/karanl, tinin biricik da-vurumu '' durumuna
getirmeyi amalamaktadr. Sansrclere gre, tin ''siyah giysiler-
22 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBiYAT

le ortada dolamaldr ''; ancak ''iekler arasnda siyah (iek)


yoktur. '' Tinin z/tz, ''her zaman hakikatin kendisidir. '' Tinin
''genel mtevazl, akldr; evrensel zgrlk ()lktr. '' Buna
''ciddilik'' de eklenmelidir. Tinin ''en ciddi alakgnlll, al
ak-gnlszle kar, alakgnll olmaktr. ''
Marx'n deyiiyle, ''yazara biem dayatlamaz. '' Dolaysyla, san
srcler, eer tutarl olmak istiyorlarsa, ''ok ciddi ve ok mtevaz
olarak '' hakikati aratrmay yasaklamaldr; nk ''ok ciddilik en
gln eydir ve ok byk alakgnlllk en ac ironidir. ''
Yazarlarn etkinliklerinin ''btn nesnelerinin, tek bir genel ta
savvur '', diyesi, ''hakikat'' altnda toplandn eletiren Marx'n
zmlemesiyle, bu konuda asl nemli olan ''znedir'', znellik
tir; nk ''bir ve ayn nesne, farkl bireylerce farkl biimde '' alg
lanr ve ''eitli ynlerini, eitli karakterlere brndrr. '' Dolay
syla, ''nesnenin karakteri'' nemlidir.
Marx'n ''yazara biem dayatlamaz'' ve ''zneler bir ve ayn
nesneyi farkl alglar'' saptamas, biem kavramnn nde gelen fel
sefi gerekeleri arasndadr. Bir nesneyi, bir durumu veya bir olay
farkl alglama sz konusu olmasayd, ne dncelerin oalmas,
bir baka deyile, dnsel oullama, ne de tikel bireyler ve on
larn tikel biemleri olabilirdi.
Ayrca, Marx'n anlatmyla, hakikat, yalnzca ''sonu'' deildir;
''yol'' da hakikatin bir parasdr. Bu nedenle, hakikatin aratrlma
s da ''hakiki olmak zorundadr; hakiki aratrma dank parack
lar sonuta toplanan amlanm hakikattir. '' Aratrmann ''tarz''
da nesnesine uymal, ona gre deimelidir. Dolaysyla, sansrcler,
hem ''nesnenin hakkn'', hem de ''znenin hakkn'' ihlal etmekte
dir. Onlar ''hakikati soyut kavramakta '', tini, ''aratrmay kuru bir
ekilde tutanak/atran aratrma yargc ''na indirgemektedir.

Kapitalist Toplumda Sanatnn retken Emei/almas

'' Sanat ve Edebiyat zerine''nin ''Kapitalizm'' blmnde yer


alan ''Art Deer zerine Kuramlar'' ( 1 862/1 863) kapsamnda
Marx'n belirlemesiyle, ''retken emek, kapitalist retimin konu-
MARX'IN BAZI YAPITLARINDA SANAT VE EDEBYAT 23

mu tarafndan belirlenir. '' Adam Smith, ''retken emei, kendini


sermaye ile dei-toku eden emek '' olarak belirlemitir. Bu ba
lamda ''dei-toku'' anahtar kavramdr; nk ancak dei-to
ku sayesinde emein retim koullar ve deer, bir baka deyile,
''para ve mal, sermayeye dnr. '' Bylece, ''retken olmayan
emek'' belirlenmi olur. retken olmayan emek, ''kendisini dolay
sz olarak sermayeye, kazanca dntrmeyen emektir ''; sermaye
karsnda kendini dei-toku etmeyen emektir. Emein sermaye
ye veya kazanca dnmedii yerde ''kapitalizm ve cretli emek''
sz konusu olamaz.
Marx'n deyiiyle, bu belirlemeler, ''emein malzeme ile ilgili
belirleniminden deil, belli toplumsal biimden, emein kendini
gerekletirdii toplumsal retim ilikilerinden '' karmlanmtr.
Bu anlay uyarnca, bir tiyatro oyuncusu eer ''cret olarak al
dndan daha fazla emei sunduu kapitalistin hizmetinde al
yorsa, retken bir iidir. ' Bunun yan sra, ''kapitalistin evine
'

gelip, onun pantolonunu yamayan '' bir terzi ''retken olmayan bir
iidir. '' Oyuncunun ii/emei, ''kendini sermaye ile dei-toku et
mektedir ''; terzinin emeiyse bir ''gelir'' ile dei-toku edilmekte
dir. Oyuncu, ''bir art deer yaratmakta ''; terzi ise elde ettii geliri
''tketmektedir. ''
Marx'n belirlemesiyle, '' retken olan ve olmayan emek'' bura
da ''sermayedarn, kapitalistin konumu tarafndan belirlenmekte
dir, iinin konumu tarafndan deil. '' Bir yazar, ''fikirler rettii
iin deil, yaptlarnn basm ve datmn yapanlar zenginletir
dii zaman veya bir kapitalistin cretli iisi olduu zaman '' ret
ken bir iidir.
retken bir iinin emeinin bedenselletii/somutlat maln
''kullanm deeri, en nemsiz trden olabilir. '' Malzemeyle ilgili bu
belirlenim, ''onun bu zellii ile hibir ekilde balantl olmayp,
yalnzca belli toplumsal retim ilikisini anlatr. '' Emein bu belir
lenimi, ''emein ieriinden veya sonucundan deil, belli toplum
sal biiminden '' kaynaklanr.
Marx'n amlamasyla, Adam Smith, hem ''maddi zenginliin
retimini '', hem de retimin belli biimini, diyesi, ''kapitalist re-
24 MAAX, BENJAMIN, ADOANO - SANAT VE EDEBiYAT

tim tarzn'' ne karmtr. Bu yaklama karn, ''tinsel retimde


emein baka bir tr retken olarak ortaya kar. '' Tinsel retim
ve zdeksel retim arasndaki balanty grmek iin, ''zdeksel
emek, genel bir ulam olarak deil, belli tarihsel biimi iinde '' kav
ranmaldr. Dolaysyla, ''kapitalist retim tarzna tinsel emein bir
baka tr, Orta a retim tarzna bir baka tr denk der. ''
zdeksel retim ''zgn tarihsel biimi iinde '' kavranmad tak
dirde, ''tinsel retimin znel retime denk den belirli esinil
ynn ve ikisi arasndaki etkileimi '' kavramak olanakszdr.
te yandan, zdeksel retimin belli biiminden ''toplumun bel
li bir blmlenimi '' doar. ''nsanlarn doayla olan belli ilikisi '',
onlarn ''devlet rgt/yaps'', insann ''tinsel grsn'', bylece
''tinsel retimlerinin tarzn '' belirler.
zetlemek gerekirse: Marx'n anlatmyla, retken emek,
'

''emein belirlenimlerinden biridir'' ve bunun ''emein belli ie-


riiyle, onun tikel yararll veya kendini serim/edii zgn kul
lanm deeri '' ile hibir ilikisi yoktur. ''Ayn tr'' emek, retken
olduu gibi, retken olmayabilir de. rnein, ''Yitik Cennet''i ya
zan Milton, ''retken olmayan'' (vurgu Marx'ndr) iiydi. Buna
karn, ''bir kitap satcs iin fabrikada alan '' bir yazar retken
bir iidir. Milton, ''Yitik Cennet'' adl yaptn, ''bir ipek kurdu,
ipei hangi nedenden retirse, o nedenden tr retmitir. '' O
yapt, Milton'un ''doasnn etkinliidir '' ve Milton, daha sonra
''rn'' be Sterlin karlnda satmtr. Bu balamda ''bir ki
tap satcsnn talimatyla fabrikada kitap reten Leibzigli edebiyat
proletaryas, retken bir iidir'' ; nk onun emei veya emeinin
rn ''daha batan sermayeye alt/anmtr ve sermayenin deer
lendirimi amacna hizmet etmektedir. ''
Marx'n sona! belirlemesiyle, ''zdeksel olmayan retim'', salt
dei-toku iin yaplsa bile, bir baka deyile, ''mallar'' retse
dahi iki ey olasdr:
1 . zdeksel olmayan retim, ''sonu olarak mallara, retici
ve tketici asndan farkl biimler tayan kullanm deerleri
ne '' dnr. Dolaysyla, bunlar ''retim ile tketim arasndaki
bir aralkta var-olabilirler. '' Kitaplarda, tablolarda, ksacas, ''ger-
MARX'IN BAZI YAPITLARINDA SANAT VE EDEBiYAT 25

ekletiren sanatnn sanat baarmndan/veriminden farkl olan


btn sanat rnlerinde grld gibi, alnr-satlr mallar olarak
bu aralkta dolaabilirler. " Burada kapitalist retim ''ok snrl
lde uygulanabilir. '' rnein, bir yazar ''ortak bir yapt'', bir
ansiklopedi, retmek iin dier yazarlarn emeklerini smrebilir.
eitli sanatsal reticilerin kitap satclarnn ''ortak tccar serma
yesi iin yapt '' bu tr retim, kapitalist retime ''gei biimi''
olarak kalr. Bu gei biimlerinde ''emein smrsnn en b
yk olmas '', iin zn deitirmez.
2. ''Her trl gerekletirici/icrac sanatda '' veya onun r
nnde grld gibi, retim, ''retme eyleminden ayr deildir'';
ancak burada da kapitalist retim tarz ''dar kapsamda'' gerekle
ir. Tiyatro ve elence kurulularnda ''oyuncu, izleyici topluluuy
la sanat olarak iliki kurar''; ancak ayn oyuncu, kurumun sahibi
karsnda ''retken iidir. '' Tiyatro oyuncusunun bu iki farkl
zellii, onun izleyici topluluu ve tiyatronun sahibi karsndaki
farkl konumlarndan kaynaklanr.

Marksizm ve ''Yan i '' i deoloj i n i n


Eletirisi

deoloji ve deoloji Eletirisi

Yunancada ''ideler retisi'' anlamna gelen ideoloji" kavram


bir ''dnya grn'' ya da ''deer tasarmlar dizgesini'' nitelen
dirir. deoloj i, dnsel ve bireysel zerklii ne karan Aydnlan
ma deviniminden bu yana, zellikle Marx ve Engels'in katklaryla,
kken anlamndan uzaklatrlarak, ''akl bulandran nyarglar '',
''bilinci etkileyen ve ynlendiren d etkiler'' ve ''bilinci baml/a
tran etmenler'' olarak olumsuz anlamda kullanlmtr.
Aydnlanma birikimine uygun olarak ideoloji, ''deimez var
saymlara dayanan, genel-geerlik sav ne sren dnya anlay ''
olarak tanmlanabilir. deoloji, bu niteliklerinden dolay ''gr
lerin deimezlii'' ya da ''sarslmazl''n ve bu nedenle de sz
konusu grlere kesin bal kalnmasn ne srer.
Bat dnce tarihinde ideoloji kavramn imdiki anlamyla
1 796'da kullanan Fransz filozof Destutt de Tracy'den sonra fel-

deoloji kavramna ilikin ayrnt iin: Ansgar Nnning (yaym.): ''deologie und Ide
ologiekritik ''; in: " Lireratur-und Kulturtheorie"; Metzler Lexikon, Sruttgart-Weimar,
200 1 , s . 269-270.
28 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

sefe alannda ideoloji kavramnn yerlemesine katk yapanlarn


banda Karl Marx, Friedrich Nietzsche, Karl Mannheim, Karl
Popper, Bertrand Russel, Theodor W. Adorno ve Jrgen Habermas
gibi dnrler gelir.
Theodor W. Adorno, bir bireyin tmel ideolojisi ile toplum
sal yaamn politika, bilim ve din gibi alanlarndaki ideolojisinin
birbirinden ayrt edilmesini nerir. Dnre gre, eitli alarn
ideolojileri ''tarihsel srelerin sonucudur. '' Kapal ideolojilerin
yandalar, ounlukla kk aznlklardr.
Kapitalizm, sosyalizm, liberalizm, ulusalclk/milliyetilik, fa
izm, muhafazakarlk, antisemitizm gibi herhangi bir rka dman
lk, ayrmclk, kkten dincilik gibi ideolojiler, toplumsal erki ele
geirmek ve biimlendirmek amacyla, olgu ve olular tek-yanl ve
arptarak yanstrlar.
Bunun yan sra, bireye, topluma, dnyaya ve doaya ilikin her
trl dnce ve eylemin deiik younlukta ''ideoloji'' ierdii ya
da ''ideolojik etkilerden'' arnm olmad da bir gerektir. Dolay
syla, ideoloji eletirisi, bireyin dnce ve eylemini biimlendiren
temel ideleri ve temel ulamlar sorgulamay n-grr. deolojiler
ounlukla politika ve toplum gibi alanlarda ''deer yarglarn''
ve ''amalanan politik deiiklikleri '' hakl gstermeye yneliktir.
Her trl ideoloji, z gerei, kendisini deil, baka ideolojiyi
sorgular. deologlar, ''karmak gereklii '', ideolojilerinin ne-s
rmlerine uygun olan az sayda ve yaln olgularla aklar. Kendi
kalplarna uymayan her e ya da ayrnty grmezden gelirler.
Genel-geer ve salt zm nerileri vardr. Bu nedenle, kktenciler
ve fanatikler, ideolojilerini ''uzlamaz bir tavrla'' yorumlarlar.
Bu aklamalardan da grlecei zere, ideoloji ve ideolojik
sylem, z-yaps gerei, bireyi ''d-belirleyime'' ak duruma ge
tirir. Bu nedenle, ideolojiye ve ideolojik syleme eletirel bir mesa
feden bakmak gerekir.
deoloji eletirisi, ileriki blmlerde irdelemeye kattm Oya
Baydar romannda ounlukla zerk ve insancl bireyin yeniden
inasna ortam hazrlayan tinsel bir ara olarak kurgulanmtr.
Oya Baydar'n kiisel zgemii temel alndnda, ideoloji kavra-
MARKSiZM VE "YANLI" iDEOLOJNiN ELETRiS 29

mn, ncelikle de sol ve sosyalist sylemde ortaya kan ideoloji


kavramn eletirel irdelemek gerekmektedir.

Erk Arac Olarak deoloji

Eletirel adan bakldnda, ideolojilerin tzsel nitelikleri,


''tek-yanllk'' , ''ho-grszlk'' , '' bireylii yok-sayma '' , ''g
dmleme ve bamllatrma'' olarak belirlenebilir. Bu nitelikler
den dolay kktenci ideolojiler, bakalarna belli bir bak as
n dayatma ve toplumsal-siyasal yaam belirleme eilimlerini
ilerinde tarlar. Bu tr ideolojiler, dogmatik yaplar nedeniyle,
bireysel zgrlk alann kendi ''lksel anlay'' larna baml
latrmak suretiyle, insanlarn bireyliini tahrip ederler. deolojik
dogmatizm, her trl eletiriyi ''ykclk'', ''bozgunculuk'' hatta
''ihanet'' olarak damgalayarak, daha batan nlemeyi amalar.
Bylece, hem z-sorgulama, hem de d sorgulama ilkesel olarak
olanakszlatrlr.
deolojinin belirledii sulamalara, etkileme giriimlerine o
unlukla politik sylemde rastlanr. Balbana ideolojik zl olan
politik ynlendirme ya da gdmleme, kendisinin ideolojik oldu
unu unutarak, kart gerekeleri ''ideolojik'' olarak nitelendirir;
bylece, ideolojik gerekelerin tutarsz ya da amal olduunu
isel olarak duyumsatr. Gdmleyici politik sylem, kendisinin
''hakikatin nesnel zmlemesine'' ve ''sorgulanamaz bir ahlak
anlayna '' dayandn ne srer. Kendisi ideolojik olan politik
sylem, kart grleri etkisizletirmek amacyla, balam ve ere
i ''ulusal'', ''dinsel'' ya da ''tresel'' adan duygular devindiren
szcelerle donatr.
Salt ya da totaliter ideolojilerin genel-geerlik ya da tek-ger
eklik sav, ounlukla ''mitlerin oluumuna '', ''tarihin buland
rlmasna '' , ''hakikatin reddine'' ya da kendisiyle rekabet eden
grlerin kesin olarak dlanmasna yol aar. Bylece, ''bireyin
gereklik bilinci'', ''nesnel ve aklc sorgulama yetenei '' azaltlr
ya da tmyle kreltilir. Bu nitelikler, bireyin zerklemesinin ve
zgrlemesinin temel yap talardr.
30 MAAX, BENJAMN, ADOANO - SANAT VE EDEBYAT

Ynlendirici ve arasallatrc kuramlarn ve edimlerin trevle


rinden biri de ideolojik kktenciliktir. deolojik kktenciliin hege
monya arzusu gerekletiinde ortaya totalitarizm kar.
Aydnlanma sreci, akl krelten ve bamllk reten ideolo
ji ile bilimin birbirinden ayr tutulmas dncesinin yerlemesini
zendirmitir. deolojinin inan, itaat ve bamllk retmesine kar
n, bilim, yanszl, nesnellii, bireyler-arasl, kukuyu, eletirel
zmlemeyi ve savlarnn grgn gerekler ya da olgularla sna
narak dorulanmas ya da yanllanmasn zendirir.
Bu genel niteliklerinin yan sra, bilimsel dnme rnekleri,
ltler, dnce akmlar da ideolojik ve savunmac bir z-ya
p kazanarak, ideolojiye dnebilirler. Byle bir durumda biz
zat bilim, bilimsel ilerleme nnde bir engele dnebilir. Bilimin
zellikle de sosyal bilimin, ideolojiye dnmesini nlemenin yol-

!arndan biri de, disiplinleraras bir yaklamla, bilimsel ltler


konusunda birbiriyle yaran dnceleri ve yaklamlar tartmak
olabilir. Bilim adna ortaya konulan savlarn saltlatrlarak bir
erk aracna dntrlmesini zorlatrmak iin srekli snanma
lar gerekir.
deoloji eletirisinin tarihi Francis Bacon'a ( 1 5 6 1 - 1 626) dein
uzanr. Bacon ''dol retisi''nde dnmenin yanltc imgeler
olan ''idoller''den arndrlmas gerektiini vurgulamtr. Bu ya
nltc imgelerin kayna, gelenek, dil, kken ya da toplumsallama
olabilir. Claude Adrien Helvetius gibi Fransz materyalistleri, bir
erk aracna dntrlen dini ve din adamlarnn yanltmalarn
eletirmek suretiyle, ideoloji eletirisi geleneini srdrmlerdir.
deoloji eletirisi zellikle Aydnlanma devinimiyle birlikte
dn yaamnda yerlemeye balamtr. Aydnlanmaclar, in
san bilincinin Orta a'da erk sahiplerinin egemenliklerini me
rulatrmak iin kullandklar bo-inanlardan, yanlglardan ve
n-yarglardan kurtarlmas gerektiini vurgulamlar ve bu ama
c gerekletirmeye uramlardr. Ayrca, Aydnlanma hmaniz
mi, akln, bilimin, bireyin zerklii ve zgrlnn, demokrasi
nin ve insan haklarnn politik olarak gerekletirilmesi istemini
srarla dile getirmitir.
MARKSZM VE "YANLI" DEOLOJNiN ELETRS 31

Aydnlanmann olgucu bilim anlay ve akln zgrl istemi


ni '' ak toplum''un vazgeilmez nkoullar arasnda gren Kari
Popper, ''Ak Toplum ve Dmanlar'' adl nl yaptnda '' libe
ral'' bir ideoloj i eletiri anlayn ortaya koymutur. Anlan d
nr, bu anlay gerei de ncelikle nasyonal sosyalizm ve Stalinizm
gibi ideolojilerin ''totaliter'' z-yapsn irdelemitir.
Bu kitap, Marx /Engels, Benjamin ve Adorno'nun edebiyata ba
klarn konulatrd iin, Marksizm ve ideoloji ilikisini konu
latrmak gerekmektedir.

''Alman l d eoloj i si''nde ideoloj i , Sanat


ve Edebiyat

Her ey Nesneletirilebilir mi ?

Marksizm ideoloji eletirisi ve sanat/edebiyat denildiinde,


Marx /Engels'in ''Alman deolojisi'' ve Marx'n ''Ekonomi ve Fel
sefe El-yazmalar'' ilk akla gelen yaptlardr. Bu nedenle, bu kitapta
Marx /Engels'in anlan bu iki yaptna zel bir yer ayrmay gerekli
ve yararl grdm.
Marx ve Engels ''Alman deoloj isi '' adl yaptta, kendi dnem
lerine dein geerli olan ekonomiyi ve felsefeyi bir ideoloji olarak
nitelendirmiler ve burjuva ideolojisine kar ideoloj i eletirisine
dayanan dnya grnn temeli olarak tarihsel materyalizmi
koymulardr. Bu iki kuramc ve eylemciye gre, burjuva ideolo
j isinin temel gstergesi, deiebilir toplumsal olgular ve olular
''deimez'' veriler olarak nitelendirmeleri ve znenin bilme ve de
itirme yeteneini grmezden gelmesidir.
Bu iki dnrn yaklam uyarnca, daha nceki ekonomi ve
felsefe alanndaki retiler ve yaklamlarn toplam anlamnda
burjuva ideolojisi, sosyo-politik gereklikle bantlandrlmayan,
dolaysyla da gereklii karartan, dtan belirlenmi ''yanl bi-
34 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

lin'' tir. Kendilerinin dizgeletirdii ve ''bilimsel sosyalizm'' olarak


nitelendirdii ideoloji ise, Aydnlanma'dan bu yana ne srld
gibi, bilinli bir saptrtma ve gerei rtme deil, ''somut yaam
koullarndan doan ve hem egemenlere, hem de egemen olunan
lara zg bir bilintir. ''
Dolaysyla, ii snfnn toplumsal-siyasal gerekliinden ve
onun zmlemesinden doan sosyalizm retisi anlamnda ideo
loji ''doru bilin'' ; kapitalist retim ilikilerinden treyen kapita
list ideoloji ise ''yanl bilin'' tir.
Kapitalist ideolojinin temel eleri, ''cret, para, meta fetii ve
nesneletirmedir. Btn bu eler, doalm gibi gsterilen top
''

lumsal ilikileri gizlemekte, sz edilen ''yanl bilinci'' yaplandr


maktadr. Bylece, toplumun ve bireyin gerek sorunlar zerine
dnme engellenmekte, var olan ekonomi ve bamllk sistemi

korunmaktadr. Smr ve bamllk ilikisine dayanan, dolay-


syla da insann nesneletirilmesine yol aan bu sistemi ortadan
kaldrmak iin gerekli olan bireysel ve toplumsal zerkleme, ilkeli
ve dnsz bir ideoloji eletirisiyle olanakldr.
Ana-hatlaryla byle betimlenebilen Marksist ideoloji eletirisi
anlay, 20. yzylda da Ernst Bloch ve Georg Lukacs gibi d
nrlerce srdrlmtr. Bu dnrler, ideolojiyi, insan emeinin
smrlmesi ve insann nesneletirilmesinin arac olarak grdk
lerinden, insann nesneletirilmesine yol aan ideolojiyi ''yanl
bilin'' olarak nitelendirmeyi srdrmlerdir. znenin/bireyin
geree ilikin oluturduu znel imgeler, bu yanl bilin tarafn
dan da belirlenmektedir. Dolaysyla bu imgeler nesnel deildir ve
gereklii sahteletirmektedirler.
deolojiye idealist felsefe gelenei asndan yaklaan Louis Alt
husser'e gre, ideolojiler bireylere bilin aktardklar gibi, onlar
zerinde zellikle devlet erki araclyla erk de uygularlar. deolo
jiler, bireylerin toplum iersinde zneler olarak kendilerini yeniden
tanmalarn olanakllatrrlar. Dolaysyla, ideoloji, salt gdmle
me deil, ayn zamanda zneyi oluturan ve her trl bamlla
trc etkisine karn, znelerin kendilerini zgr duyumsamalarn
ve anlamalarn salayan deer dizgeleridir.
"ALMAN IDEOLOJS"NDE DEOLOJ, SANAT VE EDEBYAT 35

Yanl Bilin Olarak deoloji Nasl Alabilir?

Marx ve Engels, ''Alman deolojisi'' adl yaptn asl olarak


Hegel felsefesinin eletirisini kapsayan blmnde ''deoloji'' ,
''Alman deolojisi'' ara-bal altnda Hegel ve Feuerbach gibi fi
lozoflarn, ''Alman felsefesi'' ile ''Alman gereklii'' arasndaki ba
nty sorgulamay akl edemediklerini belirtir. Dolaysyla, Marx/
Engels'e gre, anlan dnrler, yanl bilin anlamnda ideoloji
nin sreklilemesine katkda bulunmulardr.
Marx ve Engels'in yaklam uyarnca, insan tarihinin ilk ko
ulu, yaayan bireylerdir. Her trl tarih yazm, dolaysyla da
ideolojinin tarihinin yazm da bu doal temellerden ve bunlarn
insan eylemiyle tarihsel sre ierisinde deiiminden yola kmak
zorundadr.
Marksist felsefenin ideoloji eletirisi anlayn belirginletirebil
mek iin, Marx ve Engels'in ''Alman deolojisi'' kapsamnda diz
geletirdikleri kuram, insann yaam etkinliini, yaam biimlen
dirme tarzn ana-hatlaryla anmsamak yararl olabilir. Bu kuram
sal edimsel retiye gre, insanlar, yaayabilmek iin gerekli olan
eyleri retirken, dolayl olarak ''maddi/zdeksel yaamlarn'' da

retirler.
nsann yaamsal aralar (besin maddelerini) rettikleri tarz,
nlerinde bulduklar ve yeniden rettikleri yaam aralarna ba
ldr. Bu retim tarz, ''bireylerin etkinliklerinin belli bir tr, ya
amlarn da-vurmann belli bir tr, onlarn yaama biimidir. ''
nsanlar yaamlarn nasl da-vuruyorlarsa yledirler. nsanlarn
ne olduklar, retimlerine, ayrca, nasl rettiklerine denk der.
Bireylerin var-olu tarz ve ne olduklar, retimlerinin maddi ko
ullarna baldr. Bireyler-aras ilikiler, bu ilikilerin biimi, sz
konusu retim tarafndan belirlenir.

Marksizm ve ideoloji kavram ve bu kavrama ilikin irdeleme, Kari Marx/Friedrich


Engels: ''Die deursche Ideologie-Alman deoloj isi"; MEW, Band 3, Diez Verlag, Berlin /
DDR, 1 969) adl yapca dayanmaktadr. Tek yapca dayanmas nedeniyle ve okunurlu
u kolaylatrma amacyla sayfa numaras belircilmemicir.
erif Mardin: ''deoloji'' (letiim, stanbul, 1 992) adl yaptnda Marx'n ideoloji kav
ramn eletirel deerlendirdiini savlar. Mardin'in bu sav, yukarda da grld gibi,
gerein bir yzn dile gecirmekcedir.
36 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

eitli uluslarn birbiriyle ilikileri, bu uluslardan her birinin


''retim glerini, i blmn ve i dolam ne lde gelitirdik
lerine '' baldr. Salt uluslarn birbiriyle ilikileri deil, bir ulusun
i ilikileri, ''i blmlenmesi'' de tmyle, ''retimin gelimilik
dzeyine, i ve d dolama '' baldr. Bir ulusun gelimilik dze
yi, o ulusun gerekletirdii ''i blmnn gelimilik dzeyi '' ile
llr. Dolaysyla, i-blm, retim tarznn, toplumsal konum
lanmann, mlkiyet ilikilerinin, yaam tarznn, toplumsal-klt
rel ve siyasal ilikilerin, bireyler aras ilikilerin ve btn bunlarca
biimlendirilen ideolojinin de kaynadr.
Marx ve Engels asndan ''ide/erin, tasavvurlarn, bilincin re
timi '', her eyden nce dolaysz olarak insanlarn ''maddi etkin
lii'' ve ''maddi ilikileri/dolamlar '', ''gerek yaamn dili'' ile
i ie gemitir. Tasavvur etmek, dnmek, insanlarn dnsel

ilikileri/etkileimleri, maddi davranlarnn dolaysz olarak d-


a-vurumudur.

Bir halkn ''metafizik anlaynn, dininin, ahlaknn, yasalar-


nn ve politikasnn dilinde kendini gsteren dnsel retim iin ''
de ayn ey geerlidir. retim glerinin gelimilii ve onlarn ili
kileri ve etkileiminin koullandrd insanlar, ncelikle de gerek
etkin insanlar, kendi ''tasarmlarnn, idelerinin'' vb. reticileri
dir. Bilin, ''bilinli var-olutan baka bir ey deildir''; insanlarn
var-oluu da onlarn ''gerek yaam sreleri''dir. nsanlarn ''b
tn ideolojisi'' de bu balamda deerlendirilmelidir.

Giderilen Her Gereksinme, Yeni Gereksinmeye Yol Aar

nsanlar, ''tarih yapabilmek iin '', yaabilmek zorundadr. Bu


nedenle, ''ilk tarihsel eylem, ilemek, temel gereksinmelerin gide
rilmesini salayan aralarn, maddi yaamn retimidir. kinci ta
rihsel i veya baar, doyurulan gereksinmenin, bir baka deyile,
gereksinmeyi giderme eyleminin ''yeni gereksinmelere yol ama
sdr. '' nc tarihsel baar ya da i ise, ''gnlk yaamn s
rekli yeniden reten/yenileyen '' insanlarn ''baka insan olmaya '',
diyesi, dnmeye balamas, rnein, oalmas, kadn ve erkek,
"ALMAN DEOLOJISl"NDE iDEOLOJi, SANAT VE EDEBiYAT 37

anne-baba ve ocuk, aile olmas ve bunlarn i ilikileri ve etkile


imlerinin gereklemesidir.
nsann znde barndrd bu ''baka insan olma'' , sanat/
yaznc olmay da kapsar. Bir tr varl olan insann znelemesi
ve tikellemesi asl olarak bakalama ve eitlenme yeterlilii ve
istenciyle balantldr.
Bu iki eylemci filozofun belirlemesiyle, insan bu tarihsel anla
rr/niteliklerin dnda bir baka tzsel nitelie ''bilince'' sahiptir.
Bu bilin, daha batan ''katksz'' bilin deildir. ''Tin'' batan beri,
''madde ile noksanldr''; bir baka anlatmla, tin, ortaya kabil
mek iin kendisi dnda bir dolaym gereksinir; rnein, ''dil ola
rak ortaya kar. '' Dolaysyla, bilin ne denli eski ise, dil de o denli
eskidir.
Yukarda deinmitim; ancak yineleme pahasna bir kez daha
aktarmak yararl olabilir. Marx/Engels'in tanm uyarnca, ''dil,
edimsel, baka insanlar iin de var olan, dolaysyla benim iin de
var olan gerek bilintir. '' Bu iki kuramc ve eylemciye gre, ''dil de
bilin gibi, ilkin gereksinmeden, baka insanlarla iletiim zorunlu
luundan oluur. '' Bilin, daha batan beri ''toplumsal bir rndr
ve insanlar var-olduka da yle kalacaktr. '' Bilin, doal olarak
ilkin en yakn duyusal evreye ilikin bilintir; ''znn bilincine
varan bireyin '' kendi dndaki nesneler ve kiiler ile bantsnn
bilincidir.
Dil ve bilince ilikin tanm nitelii tayan bu aklama, yazr/
edebiyat iin de her ynyle geerlidir. Yaznsal bir iletiim ge
reksinmesi olmakszn, edebiyat da olmaz. Bir baka anlatmla:
Edebiyatn oluumunun birinci aamas olan yaznsal yaratmn
gereklemesi iin, yaznsal yaptlar okumaya/almlamaya hazr
ve istekli bir okur kitlesinin olmas gerekir; yaznsal srecin asln
da ikinci aamas olan yaym, edebiyat pazarnn isterlerine gre
biimlenen bir alandr. Edebiyat dili de ancak yazn retimiyle,
bir baka deyile, yazma edimiyle ve bunu tmleyen almlama ve
yazn yaptlarn deerlendirme sklna kout olarak yetkinleir.
Edebiyat retme ve okuma gereksinmesi olmakszn, yaznsal dil
geliemez.
38 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBiYAT

Marx/Engels'in kuramnda betimlenen karlkl ilikilerin t


mnn verili olarak bulunduu i blm, ailede i blmnn,
toplumun tekil ailelere blnmesinin de temelidir. blm, ayn
zamanda emein ve onun rnlerinin ''eitsiz blmnn'', do
laysyla ''mlkiyetin'' de temelidir.
Mlkiyet, ''ailede kadn ve ocuklarn erkein tutsa olmala
rnn ilk biimi '', balca nedenidir. Ailedeki ''gizli tutsaklk'', ilk
mlkiyettir. blm ve zel mlkiyet, zde kavramlardr. zel
mlkiyete yol aan ''i-blm'', ayn zamanda toplumsal konum
lar ve hiyerarileri de yaratmaktadr.
Deiik toplumsal konumlar ve bunlarla bantl olan hiyerari
ilikileri, erk ya da iktidarn da kaynadr. Oya Baydar'n btn
yaznsal yaratmnda balca ahlaksal-dnsel lt olarak deer
lendirdii ''hiyerari '', ''erk'' , ''erkek'' ya da cinsel yeterlilii de
ieren ''erkeklik'' sorunsal ve bu sorunsala bak tarz, Marksist
adan ancak byle gerekelendirilebilir ya da yine ayn aklama
modelinden yola klarak zmlenebilir.
Yazarn son roman ''Kayp Sz''de yaznsallatrd ''tre ci
nayeti'' ve erk ya da efendilik-bamllk ilikileri de yine bu tarih
sel-kltrel ve siyasal yaklam temelinde daha kolay anlalabilir
ve zmlenebilir.
''Alman deolojisi ''nde konuya ilikin gelitirilen zmlemeyi
srdrelim: -blm, '' birbiriyle ilikili olan tekil bireylerin, te
kil ailelerin ya da toplumsal kmelerin ve btn bireylerin ortak
karlar arasndaki elikidir. '' Ortak karlar, bireylerin karlkl
bamllklarna da yol aar.

nsann z Eylemi Kendisine Yabanc Bir Erke Dnr m ?

zel ve ortak kar arasndaki ''paralanmlk'' var olduu s


rece, dolaysyla da ''etkinlik'' gnll olarak deil de zorunlu ola
rak '' blnd'' srece, insann ''z eylemi, kendisine yabanc,
kart bir erke dnr. '' nsan, bu yabanc ve kart erke egemen
olamaz; kart ve yabanc erk, insan boyunduruu altna alr.
"ALMAN DEOLOJS"NDE iDEOLOJ, SANAT VE EDEBiYAT 39

deoloji eletirisi kapsamnda buradan karlabilecek karm


yle formle edilebilir: kar elikisinin temeli olan i-blm,
ayn zamanda sosyal ve buna bal olan ideolojik ayrmlama
nn, dolaysyla da ideolojik atmann da temelidir. Durum by
le olunca, ideoloji ile ilgili her trl olumsuzluun kkeni olarak
i-blmnn niteliini grmek ve her trl iyiletirmenin ya da
dzeltimin ancak i-blmnn niteliini deitirmekle olanakl
olduunu gz nnde tutmak gerekir.
u aklamalar, sosyo-politik her grng gibi, ideolojinin de
i-blmyle tzsel bir bamllk ilikisi ierisinde olduunu or
taya koymaktadr: blmlendii lde, ''her insana kendisine
dayatlan ve bu dayatmadan kurtulamayaca bir etkinlik verilir. ''
Kimisi ii, kimisi oban, kimisi yaznc ya da eletirmen olur.
blmnn mesleki uzmanlama ve bireyleme zerindeki
etkisi yadsnamaz; bunda yukarda szn edilen '' baka bir insan
olma '' veya ''bakalama'' istencinin de nemli pay olduu gz
ard edilemez.
Bu dayatma, Marx/Engels'e gre, her insann istedii alanda
kendisini eitmesine ve bir meslek edinmesine olanak salayan bir
toplum dzeninde grece azalabilir. Byle bir toplum dzeni sz
konusu olmadndan, sosyal etkinliin kesinle(tiril)mesi, insann
z retiminin denetlenemezleen ve beklentileri boa karan bir
nesnel gce dnmesi, bugne dein gerekleen tarihsel gelime
nin temel niteliklerinden biridir.
Yukarda betimlenen zel ve genel karn ''devlet'' olarak
zerk bir biimlenim kazanmas, i-blmnn yol at egemen
snflarn karlarnn savunulmas anlamnda erkin kurumsalla
masnn gstergesidir.
Bu aklamalar temelinde Oya Baydar'n zellikle ''Scak Kl
leri Kald'' da yaznsal sylemin temeline oturttuu ve iddetin en
st ve youn biimine de dnme tehlikesini iinde tayan ''dev
let erki'' sorgulamas, Marksist zmleme uyarnca, daha kolay
anlamlandrlabilir. Erk, devlet aygt biimine dnerek kurum
sallanca, ''derin devlet'' sylemine ikin olan ''derin ve hukuk-d
'' eylemler de kurumsal nitelik kazanabilirler. Derin devlet diye
40 MARX, BENJAMN, ADORNO SANAT VE EDEBYAT

tanmlanan yapdan kaynaklanan bu trden eylemler, Trkiye'de


bir dnem olaan grlm ve kanksanmtr.
Devlet ierisindeki her trl savam, ''demokrasi ile aristokrasi
ve monari arasndaki savam, seme hakk iin verilen savam'';
Marx/Engels'e gre, ''hayali savam biimleridir ''; asl ''gerek sa
vam, farkl snfiar arasndaki savam/ardr. '' Alman kuramclar
da bu savamlara ilikin tek szck sylememilerdir. Egemenlik
kurmak iin uraan ''her snf'' , ''btn eski toplum biimini ve
egemenlii ortadan kaldrmak '' iin ilkin ''siyasal erki ele geirmek
zorundadr. '' Siyasal erki ele geiren snf, kendi karn ''genel bir
ey'' olarak ortaya koyabilir.
Oya Baydar'n sorgulad, eski toplum ve egemenlik biimi
ni ortadan kaldrmak iin ''siyasal erki ele geirme zorunluluu''
olarak tanmlanan tam da bu ''salt ideoloji ''dir. Yazarn hemen
tm yaptlarnda sz konusu ''siyasal erki ele geirmek zorunlu
luunun'' ara olmaktan karlp, salt ama durumuna getirilme
sidir. Yazara gre, siyasal rgt, parti ya da benzeri kurulular,
kendilerini Marksizm'in yukardaki savna dayanarak merulatr
ma, hatta sorgulanamazlatrma yoluna bavurmulardr. Bylece,
bu parti ya da rgtlerin bizzat kendileri bamllk reten bir tr
''erk''e ya da ''erk arac ''na dnmlerdir.
Bylece, Oya Baydar'n ''Scak Klleri Kald'' da yaznsallatr
d, siyasal erkin saltl ve amasall, hem egemen snflarn
karlarn koruma ve srekliletirme aygtna dnen devlet ve onu
savunanlar tarafndan, hem de sz konusu toplum ve devlet dze
nini ykarak, onun yerine sosyalist toplum biimini gerekletirme
savnda olan ''sol'' ya da ''sosyalist'' rgt ve partiler, bir yandan
bireylie, bireysel zerklie hibir biimde olanak vermeyen bu
''salt ve dayatmac ideoloji''yi amasallatrmlardr. br yan
dan da onu kendi rgtlenme anlaylarna denk den bir edim ve
''dil '' ile yeniden retmilerdir.

Erk ve Yabancla( tr )m Nasl Bir liki indedir?

Marksizm'in i-blmnn kanlmaz bir sonucu olarak orta


ya kan erkin neden olduu bireysel ve toplumsal yabanclama
"ALMAN DEOLOJSl"NDE DEOLOJi, SANAT VE EDEBYAT 41

ya da yabanclam kuram, kanmca, insan ve insancll temel


alr ve yaznsal retime de uyarlanabilir.
''Alman deoloji ''nde dizgeletirilen gre gre, sosyal erk,
''eitlenmi retim gcdr. '' eitlenmi retim gc anlamnda
sosyal erk, ''i-blm kapsamnda eitli bireylerin etkileimi '' yo
luyla oluur; ancak insanlarn etkileimi ''gnll'' deil, ''zorun
lu'' olduundan bu erk, insanlarn z-erki deil, ''onlara yabanc,
onlarn dnda bir gtr. '' nsanlar, kendilerine yabanc olan bu
erke, bu gce egemen olamazlar. Dolaysyla sz konusu erk, insan
lara egemen olur; onlarn isteklerini ve davranlarn ynlendirir.
Oya Baydar tarafndan sorgulanan erk, Marksizm'in bu sapta
mas uyarnca, i-blmnn yol at retim glerinin eitlen
mesi ve etkileimleri sonucu ortaya kan sosyal-siyasal nitelikli bir
insan rn olmasna karn, kendisini retenlere yabanclam,
hatta dmanlam bir erktir ya da gtr. Bireyler bu gce deil,
bu g bireylere egemen olmaktadr.
Dolaysyla bu erk ve onun yol at erk ilikileri ortadan kal
drlamaz. Oya Baydar'n Marksist retinin nermelerinden ayrl
d nokta tam da burasdr. Oya Baydar, sz konusu sosyal-siyasal
erkin denetlenebilecei, hatta ona egemen olunabilecei kansnda
dr ve bu kansn yaptlarna ikinletirmitir. Yazar, bu kapsamda
btn toplumsal yaplarn, konumlarn, cinslerin ve ideolojilerin
erksizletirilmesi, diyesi, erkten arndrlmas gerektii biiminde
tmel bir istemi sylemletirir.
''Alman deolojisi ''nde kuramsallatrlan bu ''yabancla(
tr )m, ancak iki edimsel koul altnda ortadan kaldrlabilir: Bu
gcn ''katlanlamaz'' bir erke, diyesi, retenlerin bu gce kar
''devrimci bakaldrya'' geecekleri bir erke dnmesi iin, sz
konusu gcn ynlar ''mlkszlere'' dntrm olmas ge
rekir. Bu da yetmez; bu erkin, ynlar, ''retim gcnn byk
ykselii ve geliiminin koulu olan zenginlik ve eitim dnyas ''
ile eliki oluturan bir konuma sokmas gerekir.
Ayrca, bir eliki gibi grnse de, retim glerinin bu geliimi,
''mutlak gerekli edimsel bir kouldur''; nk retim glerinin
geliimi olmakszn, ''yokluk genelleir '' ve yaam iin zorunlu ge-
42 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

rekli eyler iin savam ba gsterir. Bir baka anlatmla: retim


gleri bir yandan kanlmaz olarak bir st aama ya doru evrilir,
br yandan da bu evrim sonucu iyice yoksullar. retim gleri
ni, devrimci tutuma ynelten de bu olaydr.
retim glerinin ''evrensel'' geliimi, diyesi evrensellemesi,
''insanlar aras evrensel ilikilerin'' kouludur. Bu nedenle, retim
glerinin geliimi, bir yandan dnyada btn halklar ierisinde
''mlkszler'' olgusunu yaratr. Bylece her halk dier halklarn
devrimlerine baml duruma getirir, br yandan da ''yerel bi
reylerin yerine dnya tarihi dzeyinde grgn, evrensel bireyleri
koyar. ''

Marksizm Niin Enternasyonalisttir?

Marksizm'in enternasyonalist z de bu oluumdan kaynaklan


maktadr. Buradan tretilen ar da doal olarak ''Dnya iileri
birleiniz! '' olmutur. Bugnlerde Marksizm adna ulusal dar-g
rllk ve kapanmaclk nerenlerin bu zmlemeyi ve bundan
tretilen ary unutmamalar gerekir.
Eer betimlenen uluslar-araslama sreci olmasa, birincisi,
Marx/Engels'e gre, komnizm sadece bir yerellik olarak var-o
labilir; ikincisi, dolam/iletiim gleri, ''evrensel'' olarak dola
ysyla da ''katlanlmaz erk '' olarak geliemez, ''yerel, bo-inanl
durumlar '' olarak kalrlard; ncs, ''dolamn/iletiimin her
genilemesi, yerel komnizmi ortadan kaldrrd. '' Komnizm,
Marksist kuramda, ''grgn adan salt egemen halklarn eylemi
olarak 'birden ' ve ayn anda olanakldr. '' Bu da retim glerinin
evrensel geliimini ve onunla balantl olan dnya dolamn ge
rektirir.
Bu nokta hemen vurgulayalm. Marx'n bu ngrs doru
lanmamtr. Dorulanmad gibi, tekil lkeler kendi devrimlerini
gerekletirdikleri iin yanllanmtr. Bu nermenin tarihsel ola
rak dorulanmadnn kantlar, in ve Kba gibi tekil lkelerde
ki sosyal devrimlerdir. Devrim yapan lkelerin tm, bu Marksist
nermeye karn, dnya leindeki duruma bakmakszn, uygun
"ALMAN DEOLOJSl"NDE DEOLOJi, SANAT VE EDEBYAT 43

bulduklar tarihsel anda tekil olarak toplumsal devrimlerini ger


ekletirmilerdir. Gerek byle olmasna karn, Marksizm'in bu
ne-srmn eletiri konusu yapmamlardr.
Oya Baydar'n ncelikle ''Scak Klleri Kald''da ''sosyalist n
der'' olarak kurgulanan mer figrnde betimledii TKP yne
timinin Sovyet Komnist Partisi'ne '' iman'' ve ''itaat'' dzeyinde
baml davranmasnn balca nedeni, Marksizm'in btn halk
larn birbirinin devrimine baml duruma geldii ve komnizmin
evrensel dzeyde btn halklar tarafndan e-zamanl olarak ger
ekletirilebilecei savna dayandrlabilir.
Burada asl ilgin olan ve zerinde durulmas gereken husus
udur: Sosyalist devrimin tekil lkelerde deil de, dnya lein
de ayn anda gerekleebilecei biimindeki Marksist nermenin
tarihsel olarak dorulanmam olmasna karn, sosyalist partiler,
herhangi bir eletirel irdeleme yapmakszn, Sovyet Komnist Par
tisi'ne baml davranmay srdrerek, onun yazgsn paylam
lardr.
Oya Baydar, Marksizm'in bu ''evrensel savnn'' gerekleme
mesine karn, TKP'nin politikalarnda ve eylemlerinde somutla
an sz konusu bamllk ilikisinin ve bundan doan ''uydula
trc tutumun'' bireysel yazglar dzeyinde yol at giderilemez
ykmlar ve yenilgileri bizzat deneyimledii iin, bunlar anlatla
trmtr. Yazarn doal beklentisi, okuyucularn da bu durumlar
eletirel yaklamla deerlendirmesidir.
te yandan, Marx/Engels'in ''komnizm bizim iin bir durum
deil, oluturulmas ve gerein ynn belirlemesi gereken bir
idealdir. '' Veya: ''Komnizm, imdiki durumu ortadan kaldran
gerek devinimdir; bu devinimin koullar, halen var-olan n-ko
ullardan trer'' biimindeki saptamalar, bu idealin evrensel d
zeyde btn halklar tarafndan e-zamanl olarak gerekletirilme
si gerektii savyla uyumamaktadr.
Ayrca, bu saptamalar, i-blmnn katksz olumsuzluk re
tecei yolundaki salt savn da greceliletirilmesini gerektirmek
tedir. Oya Baydar, yaznsal yaratmyla sz konusu saltln gide
rilmesine katk yapmtr.
44 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBiYAT

Anlan dnrlerin kansnca, birey, giderek kendisine yaban


claan erk tarafndan ''uaklatrlmtr. '' Bu erk ayn zamanda
giderek ''kitleselleen ve son aamada da dnya pazar '' olarak or
taya kan bir erktir. Dolaysyla tekil bireyin kurtuluu, ''tarihin
dnya tarihine dnmesi '', bir baka anlatmla, kitlesel erk olan
dnya pazarnn yklmas ile olanakldr. Bireyin gerek dnsel
zenginlii, ''gerek ilikilerinin zenginliine baldr. ''
Bu nedenle, tekil bireyler, ''ulusal ve yerel snrlarn ortadan kal
drlmas, dnyann dnsel retimiyle edimsel ilikiye sokulmas
ve btn yer-yznn ok-ynl retiminin tadna varma yetene
i kazanmas '' ile kurtulabilirler. ok-ynl bamllk, bireylerin
dnya tarihi dzeyindeki etkileimlerinin bu zorunlu biimi, ''ko
mnist devrim'' ile sz konusu ''kitlesel erk''in denetimi ve bilinle
egemenlik altna alnmasn salayabilir.
Marksizm'den tretilen ve sosyalist hmanizmin temel dn
sel dayanaklarndan birini oluturan ''enternasyonalizm'' ya da
''uluslar-arasclk '' kavram yukardaki deerlendirmeye dayan
maktadr. Kanmca, Oya Baydar'n sorunlatrd ya da sorgula
d Sovyetler Birlii'ne bamlln nedenlerinden biri de ''sosya
list enternasyonalizm'' dncesinin, zgr bir dayanma nedeni
olarak deil de, bamllama, hatta uydulama gerekesi olarak
alglanmas ve yle uygulanmasdr.
'' Ekono m i ve Felsefe E l -Yazmalar '' :
H manizmin Esteti kleti ri l mesi

Hangi nsan D-Belirlenmilii Aabilir?

Kltrel mirasn, sosyo-ekonomik ilikilerin sonucu olarak or


ta ya kan ''z-belirleyim'' ve onun kart olan ''d-belirleyim''
kavramlarn, Aydnlanma gelenei ierisinde irdeleyen filozoflarn
banda Kant gelir. Hegel, sz konusu gelenei dizgeletirmitir.
Anlan gelenek ve dnce birikiminin eletirel bir deerlendiri
mini yaparak, ''d-belirlenmilik'' kavramn, insann kendi zne
yabanlatrlmas anlamnda ''yabanclatrm'' olarak kavramla
tran kuramc ve eylemci ise Marx'tr. Oya Baydar'n romanlarn
da iirsellik dzeyinde estetikletirmeyi baard nemli felsefe
sorunsal olan ''d-belirlenmilik'' durumu, Marx'n ''yabancla
trm '' kuram nda daha tutarl olarak aklana bilir.
Oya Baydar'n tmel yaznsal yaratmnn temel izleklerinden
biri, bireyin z-istencinin d veya yabanc isten tarafndan belir
lenmesinin sakncalardr. Sz konusu sakncalar, yazar tarafndan
kltrel-tarihsel birikim balamnda irdelenir ve bireysel dzeyde
''uydulama ya'', '' bireyliin yitimi'' ne ve toplumsal-siyasal alanda
totalitarizme yol at gerekesiyle sorgulanr.
46 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBiYAT

rdelemeyi yalnlatrmak amacyla, bu durumu ''d-belirlen


milik'' olarak kavramlatrmak istiyorum.

Y abanclatnlan Emek veya nsann nsanszlatrlmas

D-belirleme sorununu, Marx zellikle ''Ekonomi Ve Felsefe


El-yazmalar'' adl yaptnda ayrntl irdelemitir. Oya Baydar'n
yaznsal yaratmnda somutlaan hmanizmi belirginletirebilmek
iin, yazarca srekli ve dnszce sorgulanan ''d-belirleme'' , bir
baka anlatmla, bireye hibir zgr seim hakk tanmama, bire
yin z-erkliliini ve zgrln yok-sayma gibi tutumlarn irde
lenmesi gerekmektedir.
Sz konusu tutum, rgt ya da parti tr yaplanmalarn ''n
derlii'' tarafndan uygulandnda, sz konusu yaplarn anonimli
inin de katksyla, tartlamaz bir d-belirlemeye dnmektedir.
Oya Baydar'n ''d-belirleme'' olarak belirledii bamllatrc
grngy, Marx ''yabancla(tr)m '' olarak kavramlatrmtr.
Dnrn sz konusu yaptnda ortaya koyduu ve daha sonra
eitli yaptlarnda deiik ynleriyle gelitirdii ''yabancla(tr)m
kuram '' , kanmca, olaan-st bir tutarllkla gerekletirdii
zmlemeye dayanan bir ''hmanizm bildirgesi'' nin felsefi temelini
oluturmaktadr.
Marx'n sosyalist hmanizm retisini daha sonra Alfred Ku
rella '' z ve Yabanc-Sosyalist Hmanizme Katklar'' adl yap
tnda iyice belirginletirmitir. Kurella anlan yaptnda hem ka
pitalist i-blmnn ve retim tarznn yol at emein zne
yabanclatrm mekanizmalarn zmleyerek ''olumsuz yaban
clatrm '' ; hem de herhangi bir kltrel ve insansal gelimenin
''z'' ile ''yabanc''nn etkileimi sonucu olanakl olabilecei anla
mnda ''olumlu'' yabanclam betimlemitir.


Kari Marks: "konomisch-philosophische Manuskripte aus dem Jahre 1844-Ekonomi
ve Felsefe El-yazmalar-1 844 ''; Kari Marks/Friedrich Engels: '' Marx/Engels Werke '',
Ergaenzungsband, Erster Teil, Diez Verlag, Berlin/DDR 1 968. Yukardaki aklamalar
ve zmlemeler, bu yapnandr. Sayfa numaras verilmemitir.
Al fred Kurella: ''Das Eigene und das Fremde-Beirraege zum sozialisrischen Humani
mus''; Diez Verlag, Berlin/DDR, 1 9 8 1 .
"EKONOMi VE FELSEFE ELYAZMALARI": HMANiZMiN ESTETiKLETiRLMES 47

Almanca ''Entfremdung'' kavramnn sadece ''yabanclama''


olarak Trkeletirilmesini, kavramn bylece ierii daraltld
iin yeterli ve doru bulmuyorum. Trke yabanclama kavram,
Marksist ''yabanclam kuram''nda (Entfremdungstheorie) irde
lenen olgular ve sreleri aklamada yetersiz kalmaktadr.
Marx'n amlad emein znden uzaklatrlmas ve z r
nne kar yabanc, hatta dman bir eye dntrlmesi sreci
ni anlatmak zere kullanlan Almanca ''Entfremdung'' kavramna
Trke karlk olarak ''yabanclatrm'' kavramn neriyorum.
Yine Marx tarafndan sz konusu srecin nc aamas ola
rak betimlenen insann kendi trnn zelliklerini ve kazanmlar
n edinerek bakalamn karlamak zere de, Kurella'nn olumlu
anlamda kulland kavrama Trke karlk olarak ''yabancla
m'' kavramnn kullanlmasnn yerinde olaca kansndaym.
Marx, ''Ekonomi ve Felsefe El-yazmalar''nda emeki ya da i
inin yabanclatrm srecini genel hatlaryla yle zmlemitir:
i, ne denli zenginlik retirse, o denli yoksullamaktadr; ne denli
ok meta retirse, o denli metaya dnmektedir. Nesne dnyas
nn ilenerek deerinin artrlmasyla birlikte, ''insan dnyasnn
deersizletirilmesi '' artmaktadr.
Emek salt meta/mal retmiyor; ayn zamanda kendisini ve bir
meta olarak iiyi de retiyor. Emein rettii nesne, emein r
n, emein karsna ''yabanc bir varlk '', ''reticiden bamsz bir
erk '' olarak kyor.
Emein rn, bir nesnede somutlaan, ''nesneleen emektir. ''
Emein gerekleimi, onun nesnelemesidir. Nesneleme, ''yitim ve
nesnenin uakl '' olarak; ''edinim, yabancla(tr)m, dlatrm''
olarak ortaya kmaktadr. Nesneleme, iinin yaamsal nesne
lerden deil, emek nesnelerinden de yoksun braklmas biiminde
gereklemektedir. i ne kadar nesne retir ve bunlarn ne kadar
azna sahip olursa, nesnenin edinimi de o denli yabancla(tr)m
olarak belirir. Dolaysyla, ii, rettii nesne lsnde kendi r
nnn, sermayeye dnm rnnn egemenlii altna girer.
Marx'n yukardaki belirlemesinde kulland ''edinim'' (Aln.
Aneignung) kavram, estetik felsefesinin de temel kavramlarndan
48 MARX, BENJAMIN, ADORNO SANAT VE EDEBYAT

biridir. Almanca ''Estetiin Temel Kavramlar'' * adl bavuru ya


ptnda ''edinim'' kavramn, Marx'n ''toplumsallk ile karlkl
iliki iinde kiisel zgnln oluumu ve yetkin/eimi srecini ''
kapsayacak ekilde dizgeletirdii belirtilmektedir. Burada ok ye
rinde olarak estetik anlamda edinim kavramnn ''her zaman ak
tarlabilir bir e olarak dolaan parann '' ediniminden kesinlikle
ayr tutulmas gerektii vurgulanmaktadr.
Yeniden Marx'a dnelim. Marx'n yukarda yer alan btn bu
karmlar, iinin emeinin rnne kar ''yabanc bir nesne ''
olarak davranmasndan kkenlenmektedir. Bir ii ne kadar emek
harcarsa, kendisine kar yaratt ''yabanc ve nesnel dnya '' o
kadar glenmektedir. Buna karn, o lde sz konusu ii yok
sullamaktadr.
Marx'a gre, i, yaamn nesneye aktarmaktadr; ancak ya
am artk kendisine deil, nesneye aittir. Dolaysyla, etkinlii ne
lde bykse, ii o denli gereksizdir. Emeinin rn olan ey,
artk kendisi deildir; rn byd lde, o rn reten ii
klmektedir. inin rnnde zn da-vermesi, emeinin
nesneye, bir d varla dnmesine deil, ''kendi dnda, kendi
sinden bamsz, kendisine yabanc, kendisine dman ve zerk bir
gce '' dnmesine yol amaktadr.

Emek, Deer retmesine Karn Niin Deersizleir?

inin/emekinin kendi nesnesinde ''yabancla(tr)m '' y


le ortaya kmaktadr: i ne kadar ok retirse, o kadar az t
ketmek zorundadr; ne kadar ok deer yaratrsa, o kadar deer
sizlemektedir. rn ne kadar biimlenirse, kendisi o kadar bi
imsizlemektedir; rn ne kadar uygarlarsa, kendisi o kadar
barbarlamaktadr. Emek glendike, emeki gszlemektedir;
emek ne kadar dnselleirse, emeki o kadar dnszlemekte,
doann klesi olmaktadr.


Karlheizn Barck/Martin Fon ti us vd. (yaymlayanlar): '' Aesthetische Grundbegriffe-Es
tetik Temel Kavramlar''; ''Aneignung-Edinim'' maddesi, s. 1 5 3- 184, Verlag J. B. Metz
ler, Stuttgart/Weimar 2010.
"EKONOMi VE FELSEFE EL-YAZMALAR!": HMANZMN ESTETiKLETRLMES 49

Geni ii ynlarn kapitalist sistemin doasndan kaynakla


nan yabancla(tr)mnn z egemen snflarca rtlmektedir;
nk ''emek zenginler iin mucizevi deer retirken, iiyi rl
plaklatrmaktadr; zenginler iin saraylar, iiler iin maaralar;
zenginler iin gzellikler, iiler iin irkinlikler ve ktrmleme;
zenginler iin tin, iiler iin ahmaklk '' retmektedir.
Marx'n amlamas uyarnca, yabanclatrmn ikinci yn
''emein retim etkinliinde, reten etkinlik ierisinde '' orta ya
kar. Emeki/ii, kendi emeinin rnne kar yabanclatna
gre, retim eyleminde kendisini nasl yabanclatrlr? Bu kuram
uyarnca, rn, etkinliin, retimin zetidir. Emein rn, ''z-ve
rim '' ise, retim, ''etken z-verim, etkinliin z-verimi, z-verim
etkinliidir. '' Emein nesnesinin yabanclamnda salt ''yabancla
m '' deil, emein etkinliinde ''z-verim'' de gerekleir.
Emek, emekinin dnda bir nesneye dntke, bir baka
anlatmla, artk iinin zne ait olmadka, ''emeki kendisini
emeinde olumlayamaz, zgrce bedensel ve dnsel enerji ge
litiremez, tinini yok eder. Dolaysyla, emeki, ancak iin dn
da kendisini btnsel duyumsar. Artk emekinin emei gnll
deil, zorunludur; zorunlu almadr; zorla altrmadr. Dsal
i, insann znden vazgetii i, zn kurban etme iidir. Eme
in dsall en ak biimde kendisini yle gsterir: Artk emeki
kendi emeinde kendisini deil, kendi dndakileri grr. Nasl ki
dindeki insan fantezisinin ve insan gnlnn z-etkinlii bireyden
bamszsa, iinin etkilii de z-etkinlii deildir; iinin etkinlii
artk bakasnndr; iinin z-yitimidir. Bu sre, z-yabancla
''

m, ze-yabanclatrmdr.
Oya Baydar'n sosyalizm adna ortaya kan rgt ya da parti
lerce bireyin zerkliinin ortadan kaldrlmas, yine ''parti'' ya da
''rgt nderlii'' adna ortaya kan, Oya Baydar'n nitelemesiy
le, ''zom biler'' , bu anlay ve yaplardan aldklar szm-ona yet
ki ve erkle sempatizanlar ya/ya da militanlarn yazglar hakknda
kararlar vermektedir. Onlar da bu kararlara uysalca uymaktadr.
Dolaysyla, sz konusu yap ve ilikiler, Marx'n zmledii iki
ynl bir yabanclatrm retmektedir.
50 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

Oya Baydar'n tutarl bir kuramsal yaklam ve st-dzeyli


bir kurguyla anlatlatrd gibi, ''Scak Klleri Kald'' ve '' Ka
yp Sz'' de parti ya da rgt yandalarnn, '' Erguvan Kaps''nda
lm orucuna yatanlarn istenleri kendi dlarnda bulunan ano
nim bir ''d-isten'' tarafndan belirlenmekte ve kendilerine ya
banclatrlmaktadr. Marx'n zellikle ''yabanclatrmn '' ikinci
aamasnda zmledii yaplar ve ileyiler, baka balamlar sz
konusu olsa da, Oya Baydar'n bkmakszn sorgulad ''d-belir
lenmilik'' durumuna k tutmaktadr.

Geliim Anlamnda Yabanclam: zgr ve Bilinli Etkinlik

Marx'n ayn yaptta amladna gre, yabanclamn nc


belirlenimi yle gerekleir: nsan bir ''tr varldr'' ; edimsel ve

kuramsal olarak insan trnn niteliklerini edinir; kendisini canl


trn etken bir yesi olarak, ''evrensel ve zgr bir varlk '' olarak
kavrar.
nsann evrensellii, doann, insann ''organik olmayan bede
nini'' oluturduu evrenselliktir. Doa bunu iki ynl yapar: Bi
rincisi, doa dolaysz olarak yaam iin gerekli besin maddelerini
sunar; ikincisi, insann yaam etkinliinin ara-gerecini, nesnesini
ve maddesini oluturur. Doa insann organik olmayan bedenidir.
nsann bedensel ve dnsel yaam doayla balantldr demek,
doann kendisiyle balantl olmas demektir; nk insan doa
nn bir parasdr.
Yabanclatrlm emek, birincisi, doay insana yabancla
trmakla; ikincisi kendisini yabanclatrmakla, z-etkin ilevini,
yaam etkinliini yabanclatrmakla, trn de insana yabanc
latrr; yabanclatrlm emek, tr yaamn insan iin bireysel
yaamn aracna/dolaymna dntrr. Yabanclatrlm emek,
ilkin tr yaamn ve bireysel yaam yabanclatrr, sonra da bi
reysel yaam kendi soyutlanm ierisinde tr yaamnn amacna
dntrr.
Bu yle aklanabilir: , birincisi, insana ''yaam etkinlii '' ,
''retken yaam'' , ''fiziksel var-olmann srdrlmesi gereksin-
"EKONOM VE FELSEFE EL-YAZMALAR!": HMANiZMiN ESTETiKLETiRiLMESi 51

mesi'' olarak grnr. Ancak retken yaam tr yaamdr; ya


am reten yaamdr. Yaam etkinliinin trnde bir trn btn
z-yaps bulunur; trn z-yaps, zgr ve bilinli etkinlik, insan
trnn z-yapsdr. nsan, ''yaam etkinliini isteminin ve bilinci
nin nesnesi yapar; insan bilinli yaam etkinliine sahiptir. Bu, in
sann dolaysz olarak birbirine kart bir belirlenmilik deildir. ''
Bilinli yaam etkinlii, insan dolaysz olarak hayvansal yaam
etkinliinden ayrr; bu ayrm nedeniyle insan bir tr varldr. Bir
baka anlatmla, insan bilinli bir varlktr; tr varl olduu iin
de z yaam ona bir nesnedir. Salt bu nedenle, insann etkinlii
''zgr etkinliktir. " Yabanclatrlm emek, bu ilikiyi tersine e
virir: nsan bilinli bir varlk olmas nedeniyle, yaam etkinliini,
tzn kendi var-oluunun arac yapar.
Burada bir balam ap, Marx'n bu belirlemeleri nda Oya
Baydar romanna bakmak isterim. Her trl d-belirlemeye kar
n, insan trnn z-yapsnn temel zellii olan bilinlilik ve
zgr etkinlie eilimlilik zellii tmyle ortadan kaldrlamaz.
Trsel bir zellik olan bilinlilik ve zgr etkinlie ynelimlilik,
''yabanclatrm'' dolaymyla kopma noktasna dein zayflatla
bilir; ancak, hibir zaman koparlamaz.
Oya Baydar ''Scak Klleri Kald''da '' byk yenilgilere ve
alkantlara'' karn, sosyalizm topyasn hi yitirmeyen ve ye
nilenmek iin bu uurda ''baka ufuklar'' arayan Falin figrnde;
''Erguvan Kaps''nda somut olarak Derin figrnde insann trsel
z-yapsn hibir koul altnda ve hibir zaman yitirmeyeceini ya
znsal sylemde belirginletirmitir.
Oya Baydar'n ''Kayp Sz''de olaan-st bir iirsellikle yazn
sallatrd ''insan sz bulur'' ya da ''insan, insana ular'' sy
lemleri, hem Marx'n zmlemesini, hem de hmanizmin temel
dncesini, zn, kalcln, zaman ve mekan-st evrensel bir
grng olduunu da aa karmaktadr.
Yeniden Marx'n konuya ilikin zmlemesine dnyorum:
Hayvan tek-yanl, bedensel gereksinmesinin dolaysz egemenlii al
tnda retir. Buna karn, insan, bedensel gereksinmelerinden zgr
ve bamsz olarak ''evrensel'' retir. Hayvan salt kendisini retir;
52 MARX, BENJAM N, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

insan, ''btn doay yeniden retir; her trn lsne gre ret
meyi bilir; her yerde bulunan ikin ly nesneye ikinletirmeyi
bilir. nsan bu nedenle gzelliin yasalarn biimlendirir. ''
Bir baka anlatmla, insan, doal gzelliin ayrmna varmak ve
onu biimlendirmek suretiyle, estetii de yaratr ve gelitirir. Yazn
sal retim de bu kapsamda gerekleir.
Emein nesnesi, insann tr yaamnn nesneletirilmesidir. n
san ''bilin''te entelektel, rn yaratc etkinlik olarak, hem rn
lerini, hem de kendisini iki katna karr. Yabanclatrlm emek,
insann trne zg nesneliini, tr yaamn elinden alr.
Yabanclatrlm emek, zerklii, z-ilerlii, zgr etkinlii
ara durumuna indirgemekle, insann tr yaamn bedensel var-o
luunun aracna dntrr. Bylece, insan, trne zg dnsel
yeterlilii, insana yabanc bir varla, bireysel var-oluunun arac
na indirger. nsan kendi z bedenine, dnsel, insansal varlna
yabanclatrr.
Bu nedenlerle, Oya Baydar, d-belirlemeyi, dolaysyla da ya
banclatrm ne denli eletirse azdr. nsan tmleyecek, yeniden
tm insan yapabilecek, dnsel ''gizil g'', Oya Baydar'n ahlak
sal bir ilke olarak grd ve bu bak asyla yaznsallatrd
eletirel tutumdan tretilebilir.
Sonu olarak u sylenebilir: Kendisine, emeinin rnne ya
banclaan insan, teki insanlara da yabanclar. Emeinin rn,
o rn retmek iin gerekletirdii etkinlik kendisine dayatlan,
dolaysyla da yabanclatrlan insan, etkinliinin kendisine deil,
bir bakasna ait olduunu deneyimler. alan insann emeinin
rnn tadn karan da bir baka insandr. Bu nedenle, hem ba
mllatrlan, hem de insan zerinde bamllk kuran ''yabanc
bir erk'' olan da insandr.
Oya Baydar'n romanlarnda anlatlatrd ''lkselletiril
mi'' , daha doru ve yazarn anlatmna uygun bir anlatmla ''kut
sallatrlm'' lm ya da ldrme eilimi ve bunlarn ''lm ta
pnc ''na dntrlmesi bu kapsamda ele alnabilir.
Ayrca, sorunun bireysel boyutu, ''lm tapnc'' n iselletirmi
yandalar topluluunun davran tarznn kkeni, Marx'n betim-
"EKONOMi VE FELSEFE EL-YAZMALAR!": HMANZMiN ESTETKLETiRLMES 53

ledii zne ve trne yabanclatrlm ve dmanlatrlm in


sann z-yapsnda aranabilir.
Burada, bir noktay vurgulamak kanlmazlamaktadr: Marx,
i-blm, retim ve blm tarz kapsamnda gerekleen ya
banclatrm tutarl ve geerli bir yntemle amlamasna karn,
Oya Baydar'n yaznsal yaratmnda sorgulad bireyin baml
lamaya ynelik eilimini, hangi toplumsal-siyasal durumlarn
bireyi, otoriter ideolojileri kabule ynlendirdiini yeterli lde
aklamaz.
Bu nedenle, Marksist kuram birikimini ncelikle Kant' zgr
lk ve znelci dn birikimiyle btnletirmeye alan Frank
furt Okulu'nu, bu izgide gelitirilen ''Eletirel Kuram''n kaza
nmlarn, zellikle de Theodor Adorno'nun yaptlarn zmle
meye katacam. Frankfurt Okulu'nun bata ''totaliter'' ve ''oto
riter'' rej im ve kiilik zmlemesi gibi dnsel katklarnn ve
psiko-zmleme retisinin, Oya Baydar romannn daha doru
zmlenmesini kolaylatraca kansndaym. Bu nedenle, yazn
sal zmlemede anlan dnsel birikimlerden yararlanacam.

Parti veya rgt, nsan nsanszlatrmann Aracna


Nasl Dnr?

Marx ''Ekonomi ve Felsefe El-yazmalar''nda konuya ilikin


zmlemesini yle srdrr: nsann kendisinden ve doadan
kaynaklanan z-yabanclam, o insann kendisine, doaya ve
dier insanlara kar ilikisinde kendisini gsterir. Yabanclama
nn gerekletii ara, edimsel bir aratr. Yabanclatrlm emek
ile insan, salt kendisine ''yabanc'' ve ''dman'' ''erkler'' olarak
retiminin nesnesine ve eylemine ynelik ilikisini deil, ayn za
manda dier insanlarn retiminin nesnesine ve eylemine ynelik
ilikisini de retir. Nasl ki, insan gelimesine ya da gelimemesine
ynelik retim yaparsa, ''retmeyenlerin egemenliini de retir. ''
inin emee ynelik ilikisi, kapitalistin emee ynelik ilikisini
de retir. Dolaysyla zel mlkiyet, ''rn'' , ''sonu'' ve ''zden
k arlm emein gerekli sonucudur. ''
54 MAAX, BENJAMN, ADOANO SANAT VE EDEBYAT

Oya Baydar'n ''parti'' ya da ''rgt'' denilen yaplarn yaratt


erkin olumsuz trevlerine, rnein, insan ''insanszlatrma sna''
ilikin eletirisini belirginletirebilmek iin, Marx'n ''insan ya da
emeki, retmeyenlerin egemenliini de retir'' saptamas amla
nabilir.
Marksizm'in kurucular, zellikle ''Komnist Manifesto'' ile
birlikte toplumsal-siyasal erkin ele geirilebilmesi ve korunabilme
si iin ''komnist partisi'' nderliinde ''proletarya diktatrl''
savn ortaya atmtr. Parti ve diktatrlk kavramlar, zamanla
alan, reten ve eletirel insan zerinde gerek anlamda dikta
trle, hatta kyma dnm, sosyalizm topyasnn uygulan
biiminin baarszlnda nemli rol oynamtr.
Sosyalist hmanizm idesiyle badamayan bu totaliter sav, gide
rek btn lkelerin sosyalist devinimleri ya da sosyalist partilerin
ce saltlatrlarak, Marksist retinin en '' Ortodoks'' yorumunun
baatlamasna, dolaysyla da bir ''deiim retisi'' olma savnda
olan Marksizm'in dondurulmasna neden olmutur.
i snf adna ynetim erkini kullandn ne sren parti, bir
diktatrlk arac olmas nedeniyle, giderek bir sk-denetim ve bas
k aracna indirgenmitir. Hibir eletiriye ve bireysel farklla to
lerans gstermemi, bu tr klar ''ykclk'', ''dneklik'', hatta
''hainlik'' olarak damgalamtr ve ldrmeler, kymlar yapmtr.
i snfnn her trl arasallatrmadan ve smrden kurta
rlmas grevini yerine getirmeye uratn dilinden drmeyen
parti nderlii ve rgt, i-blmnn, retim tarznn ve reti
min sonularnn nasl datlmas gerektiini belirleyen, bir erk
aracna dnmtr.
Bylece, sosyalist lkelerdeki partiler, ii snfn tmden mlk
szletiren, emein rnleriyle palazlanan yeni bir egemen snf ya
ratan, dolaysyla da ii snfn kendisine yabanclatran ve d
manlatran bir ilevi grmlerdir. 1 990'a dein var-olan sosyalist
lkelerin ii snfnn urad yabanclatrm sonucu z-d
manlam, giderek en genel anlamda trsel zelliklere dmanla,
insan dmanlna dnmtr. Sz konusu insan dmanl,
rnein, iki Almanya'nn birlemesinden sonra, daha nce De-
"EKONOM VE FELSEFE El-YAZMALAR!": HMANiZMN ESTETKLETiRLMESi 55

mokratik Almanya Cumhuriyeti yurttalar olanlarn yabanclara,


dolaysyla da Trklere kar sergiledikleri dman davranlarda
kendisini somut olarak gstermitir. Bu rnekten de grlebilecei
gibi, sosyalizmin uygulan biimi, insancllk deil, kart eilim
olan insan dmanln zendirmitir.
z-dmanlamn halk tarafndan iselletirilmesi, sorunun
ikinci boyutunu oluturmaktadr. i snf da kendisi zerinde
egemenlik kuran ve yabanclatrm arac olan parti nderleri ve
yandalarnn egemenliini retmeye ve bunun bir trevi olarak
parti ynetimi ya da nderliinin kuramsal nermelerini ve davra
n biimlerini iselletirmeye balamtr. Bylece, egemen olunan
ile egemen olann benzemesi sonucu, ksr-dng tmlenmitir.
Sz konusu benzeme, rnein, Trkiye'de sosyalist devinim
kapsamnda saysz insann ok uzun sre bir insandan bekleneme
yecek z-verilere, yokluklara ve yoksunluklara katlanmasna yol
amtr. Oya Baydar'n ''daha ka kuak, daha ne kadar bunlara
katlanacak'' l, bu kapsamda deerlendirildiinde, kanmca,
daha anlaml ve yazarn ereine uygun olarak yorumlanabilir.
Bu nedenle, Oya Baydar, geni kuramsal ve edimsel deneyimle
rine dayanarak, ''parti'' ya da ''rgt'' diye nitelendirilen yaplarn
insan znden uzaklatrc ve zne dmanlatrc ilevini ve
etkilerini, yaznsal retiminin temel izlei olarak anlatlatrmtr.
Bylece, hem yaam tarafndan dorulanmam, khnemi yapla
r ve ileyileri aa karm, hem de bu tr soysuzlam yaplar
tarafndan bir daha insann insanszlatrlmasna olanak verme
mek amacyla, her koul altnda bireyin zgrln ve zerkliini
ahlaksal bakmdan sona! erek olarak betimlemitir.
Yazar, sosyalistlerin de insansal zelliklerinden arnamayaca
n, dolaysyla, kendi deyiiyle, srekli olarak barbarlama ve uy
garlama eilimlerini iinde barndrdn, uygarln baatlama
snn biricik gvencesinin ''eletirel bilin'' olduunu btn yazn
sal yaratmna ikinletirmitir. Ayrca bunu, yaznsal yaratmn
salt siyasal tartma aracna dntrmeksizin estetik ya da yazn
sal beeniyle gerekletirmitir. Oya Baydar, bylece Marksizm'de
sosyalist insann bir bakma ''lkselletirilmesi '' , bir baka deyi-
56 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBiYAT

le, sosyalistleri ''insana zg zaaflardan arnm'' sayma yanlgsn


irdeleyerek, sosyalist hmanizmin ufkunu amtr.

Marksizm, nsann Tzsel Niteliklerini Yeterince Gzetmi midir?

Marx'n zmlemesine gre, ''yabanclatrlm'' emein zel


mlkiyet ile ilikisinden u karm yaplabilir: ''Toplumun zel
mlkiyetten ve uaklktan zerklemesi/bamszlamas, iinin
zerklemesinin politik biiminde kendisini gsterir. '' Marx, bu
kapsamda u ilkesel soruyu sorar: Nasl oluyor da insan, emeini
yabanclatryor; bu yabanclamann z insann gelimesinde mi
yatmaktadr? Dnrn bu ve benzeri sorulara ilikin yantlar
yledir: nsan, ''ok-ynl zn, ok-ynl bir biimde edinir. ''
Tekletirici her trl uygulamaya karn, insann iinde barn
drd ok-ynlleme yeterlilii tmyle yok edilemez. Bu tzsel
yeterlilik uygun koullarda yeniden boy atp geliir. Ayrca, bu ok
ynllk eilimi veya ok-ynl edinim; dnme, duyumsama,
etkin olma, konuma, yazma gibi etkinliklerin tmn kapsar.
Buna karn, zel mlkiyet, Marx'n nitelemesiyle, insan ''aptal ve
tek-yanl'' yapmtr. nsan, ancak sahip olduu nesnenin kendisine
ait olduunu ya da kendisi tarafndan kullanldn, diyesi, kapital
olarak var olduunu dnr.
Dolaysyla, zel mlkiyetin ortadan kaldrlmas, insann her
trl duyularnn ve zelliklerinin eksiksiz zerklemesine yol aar.
zel mlkiyetin ortadan kaldrlmas, ''duyularn ve zelliklerin
insansal anlamda hem zne/lemi, hem de nesnellemi olmasn
dan dolaydr. '' rnein, gz, ''nesnesi toplumsal ve insansal a
dan, insan tarafndan insan iin bir nesneye dnmesi'' nedeniyle,
insansal bir gz olmutur. Bu yzden, ''dolaysz edimlerinde ku
ramclara dnmtr. '' Duyular, '' eye ey olduu iin'' yakla
maktadr; eyse kendisine ve insana kar ''nesnesel ve insansal bir
davran ierisindedir. ''
Bu kapsamda ''gereksinme ya da haz, yarar, insansal yarara d
nt iin, egoist doasn, salt yararlln yitirmitir. '' Bylece,
duyular ve baka insanlarn hazz, ''insann kendi edinimi olmu-
"EKONOM VE FELSEFE EL-YAZMALAR!": HMANZMN ESTETKLETRLMESi 57

tur. '' -blm, retim ve yaam biimi, hem insann tzsel g


lerinin, duyusal ynlerinin sonulardr, hem de bunlar biimlen
dirirler. nsann bu nitelikleri, yabanclatrm balamnda ''sadece
dsal bir yararllk ilikisi'' asndan deerlendirilmitir. Bunun
nedeni, ''insann genel var-oluunu, dini ya da tarihi, politika, sa
nat, edebiyat vb. insann tzsel glerinin gereklii ve insann tr
sel eylemi olarak kavrama eilimidir. ''
Yukardaki amlamalardan da anlalaca gibi, Marksizm,
kapitalist i-blm ve retim tarznn kanlmaz ve evrensel ola
rak yol at ''yabanclatrm '' belli llerde saltlatrmasna
karn, insann tzsel bir nitelii anlamnda ok-ynl retim ve
edinim eilimini de konulatrmtr. Ancak, bu ikinci boyut, salt
latrlan yabanclatrm yannda olduka clz kalm, daha sonra
da pek gelitirilmemitir.
Bu nedenle, Oya Baydar romann zmlemeye sadece Mark
sist birikimin yeterli olmad, bu retinin ierdii birtakm salt
savlarn yazarca eletiri konusu yapld genel hatlaryla ortaya
kmtr. Baydar'n tmel yaznsal yaratmnn uygun almlanma
s ve zmlenebilmesi iin, yukarda belirtildii gibi, ncelikle
Frankfurt Okulu'nca gelitirilen ''Eletirel Dnce ve Kuram''
birikiminin ve psiko-zmleme yaklamnn verilerinden de ya
rarlanmak da gerekmektedir.
Walter Benjam i n :
''Al man Rom antizm i nde Sanat Eleti risi
Kavram ''

Sanat Eletirisinin eleri Nelerdir?

Walter Benjamin ( 1 892- 1 940), ''Alman Romantizminde Sanat


Eletirisi Kavram'' adl doktora tezinin ''Giri''inde sanat eletiri
si kavramnn ''felsefe'' ve ''sorun tarihi'' olmak zere, iki boyutu

Walter Benjamin: ''Der Begriff der Kunst Kritik in der deutschen Romantik''; iinde:
'' Abhandlungen '', gesammelte Schrifren; Theodor Adorno/Gershom Scholem'in katk
syla, yaymlayan: Rolf Tiedemann/Hermann Schweppenhaeser; Band 1. 1 , Suhrkamp,
Frankfurt am Main 1 99 1 , s. 1 1 - 1 22.
Bu yapt, Benjamin'in 1 9 1 9'da Cenevre niversitesi'nde tamamlad doktora tezine
dayanr. Benjamin'in girite yer alan dipnonaki anlatm uyarnca, Ge romantizm
''btnlkl kuramsal bir sanat eletirisi'' gelitiremedii iin, dnr almasn asl
olarak "Erken romantizm" dnemi zerine younlatrmtr. Erken romantizm dne
minde ne kan balca filozof Friedrich Schlegel' dir.
Walter Benjamin'in bu yapt, ''Sanatta ve Edebiyana Eletiri" st bal ve ''Alman
Romantizminde Sanat Eletirisi Kavram'' alt balyla, letiim Yaynlar ( birinci bask,
stanbul 2010) tarafndan, Elin Gen/Mustafa Tzel'in evirisiyle Trke olarak yaym
lanmtr. ''Sanat ve Edebiyatta Eletiri "de evirmenlerce Benjamin'in anlan yaptnn
iki temel kavramn oluturan ''Reflexion'' ve ''Medium" kavramlarna karlk olarak
kullanlan "dnseme" ve ''ortam'' kavramlarn kullanmadm belirtmek isterim.
Ben, ''Reflexion'' iin ''dnm'' ve ''Medium'' iin ise ''dolaym'' kavramlarn kul
lanmay yeledim.
60 MAAX, BENJAMN, ADOANO - SANAT VE EDEBYAT

olduunu belirtir. Benjamin'e gre, sanat eletirisi kavramnn belir


lenmesi, ''bilgi-kuramsal ve estetik koullar '' iermek zorundadr;
nk sanat eletirisi her eyden nce ''bilen bir eyi '', bir baka
anlatmla bilmek isteyen zneyi ierir. Ayrca, eletiri, ''saf bir bilgi''
olabilecei gibi, ''deerlendirmelerle ilgili bir bilgi '' de olabilir.
Erken Romantizm akmn felsefi olarak belirleyen filozoflarn
banda gelen Friedrich Schlegel*, Benjamin'in anlatmyla, ''sanat
idesini'' ve sanat kavramn biimlendirmitir. Bata Schlegel ol
mak zere, romantikler sanat eletirisi kavramn ''ok farkl an
lamlarda '' kullanmtr. Benjamin ok farkl anlamlarda kullanlan
bu kavram, ''sanat eletirisi'' ile snrlamtr. Immanuel Kant'a
dayanan bir gelenek uyarnca, eletiri ''karlatrlamaz ve tm
lenmi bir konumu anlatan esoterik bir kavram'' olarak alglan
mtr. Bunun yan sra, ayn kavram Almanya' da gnlk dil kulla
nmnda ''gerekelendirilmi yarglama '' olarak yerlemitir.
Benjamin'in amlamas uyarnca, sanat kuram alannda zel
likle ''sanat idesi '' ve ''sanat yapt '' kavram ne kmtr. Belki
de bunda romantiklerin pay olmamtr; nk romantikler zel
likle ''sanat yaptnn eletirisinin felsefi adan temellendirilmesin
de '' kalc baar salamtr. Bu nedenle, Benjamin, romantiklerce
yaplan ''sanat eletirisi'' aklamasn temel almtr. Sz konusu
yaklam, ''sanatsal bilinci ve sanatsal yaratm '' dta tutmas ve
sanat kuramn ''sanat idesi'' ve ''sanat yapt idesi '' ile snrla
mtr. Friedrich Schlegel'in gelitirdii sanat eletirisi kavramnn
''nesnel gerekelendirimi, sanatn nesnel yaps '', bir baka deyile,
sanat idesi, sanat oluturusu (Kunstgebilde) ile ilgilidir.
Burada ''sanat oluturusu'' kavramna ilikin bir aklama ya
rarl olabilir. Alman sanat terminolojisinde '' oluturu'', ''yapt''
anlamnda kullanlr. Oluturu kavram, zellikle Benjamin ve
Adorno'nun srekli kullanmyla kalclamtr.
Ayrca, bata Friedrich Schlegel olmak zere, romantikler, sa
nat ''ncelikle edebiyat/iir '' ile snrlamtr ve dier sanatlarla
iirle olan ilgileri asndan ilgilenmitir. Bu bakmdan bu irdele-


Friedrich Schlegel ile Friedrich Hegel arasndaki dnsel ilikiyi ''Hegel Estetii ve
Edebiyat Kuram I'' (Bilgi niversitesi, 2010) adl yaptmda irdeledim.
WALTER BENJAMIN: "ALMAN ROMANTZMNDE SANAT ELETRS KAVRAMI" 61

mede sanat kavram ile srekli olarak ''iir'' ve iirin dier sanatlar
arasndaki ''merkezi konumu ''; sanat yapt denilince de ''tekil iiri
edebiyat'' kastedilmektedir.

Dnm, Romantik Akmn Temel Felsefi Kavramdr

Benjamin'in doktorasnn birinci blm ''dnm'' (reflek


siyon) kavram zerinedir. Dnm, Schlegel ve Novalis'e gre,
''z-bilinte kendisini dnlmeyen veya dnmenin konusu ya
pan dnmedir. '' Dnmenin dnmde ''kendisiyle ilikilen
mesi'', dnmenin ''temel ilikilenimidir'' ve dnmenin ''btn
dier iliki/enim/eri '' bundan tretilir; nk Schlegel'in deyiiyle,
''bitimsiz olarak dnebilecei eyi dnme '', dnmenin en
belirgin zelliidir.
Benjamin'e gre, ''yknme, tarz, biem ve romantik akma
uyarlanabilen biim'', dnm kavramnda belirginleir. Ro
mantik tin ''ho bir ekilde kendisi hakknda fantezi kurar. " r
nein, Novalis ''tm dnya yaamn tinlerin kendi iindeki d
nm '' olarak kavramaya ve insan bu dnya yaamnda ''ksmi
znm ve o ilkel dnmn yarma/huru devinimi '' olarak
yorumlamaya eilimlidir. Benjamin'in aktarm uyarnca, Schlegel
''kendi iine geri dnen etkinliin yeterliliini, ben'in beni olma
yeteneini '' dnme olarak tanmlar. Grlecei gibi, burada d
nme ve dnm ''zdeletirilir. ''
Sz konusu zdeletirme, dnmde zsel olarak verili olan
''dnmeye bitimsizlik salamak '' iin yaplmaz. Romantikler
daha ok ''dnmenin dnmleyen doasnda dnmenin i
gdsel z-yaps iin bir gvence '' olarak deerlendirir. Fichte'yi
izleyerek, dnmsel dnmeyle ''dolaysz bilgi'' arasnda bir
ba grrler. Fichte'ye gre, ''bilim kuramnn hem ierii, hem
de biimi '' vardr. nsan tininin zgr eylemi veya davrannn bir
biimi vardr. Bu biim, ''bilmenin veya bilincin biimidir. '' Bu ba
kmdan sz konusu eylem, ayn zamanda ''dnm eylemidir. ''
Dolaysyla, romantikler, dnmden ''bir biime ynelik yeni
den biimlendiren dnm'' anlarlar. Bu dnm kavrayn
62 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

Fichte ''zgrlk eylemi '' olarak tanmlar ve bu zgrlk eylemi


sayesinde, bu filozofun anlatmyla, ''biim, kendi ieriinin biimi
olan biime dnr ve kendi iine geri dner. '' Doaldr ki, ''z
grlk eyleminin kendisiyle ilikilendii saltk zne, bu dn
mn merkezidir ve dolaysz olarak tannabilir. '' Dnm, ''bitim
siz belirleyimin otokton biimidir. " Tasavvur, ''kart belir/eyim''
ile belirleyimi snrlar ve z-yapsn belirler. Dnmenin dolaysz
bilinci, ''z-bilin'' ile zdetir ve ''gr ve dnmenin, zne ve
nesnenin rtt bu dolayszlk '', bitimsizlikten kurtulur.
Benjamin'in anlatmyla, ''saltk ben'de dnmn bitimsizli
i '' alr. Bu aklamalardan da grlebilecei gibi, dnmde
e vardr: ''Dnmleyen zne veya ben'' , ''dolayszlk'' ve
'' bitimsizlik. " Fichte'ye dayanlarak dolayszlkta ''dnyann k
keni ve aklamas '' aranr. Bitimsizlik ise bu dolayszl buland
rr. Bitimsizlik ve dolayszlk, zneden kaynaklanr ve znede biter;
nk bunlar etken znenin eyleminin ve ediminin trevleridir.
Dnme, ''dnlen eye kar biimdir''; dnmn bu bi
rinci aamasn Schlegel ''anlam'' olarak adlandrr. kinci aama
olan dnmenin dnmesi, ''kendi ierii olan biimin biimi
ne '' dnmtr. Kendini gren anlam ise, ''tin '' demektir.
Benjamin'in karm uyarnca, erken romantikler iin sanat,
''dnmn odak noktasdr. '' Romantik sanat anlay, ''d
nmenin dnmesinde ben bilinci anlalmaz'' ilkesine dayanr.
Sanat eletirisi, ''sanatn dolaymndaki dnmdr. '' Eletirinin
temelinde de ''dnmenin dnmesi '' yatar. Schlegel bunu ''ben
olan biim'' olarak, romantikler ise ''sanat idesinin ilk hcresi ''
anlamnda ''estetik biim'' olarak tanmlamtr.

Dizge/Sistem ve Kavram

Benjamin'in yukarda andm yaptnn nc blm ''Dizge


ve Kavram'' ara-baln tamaktadr. Bu dnrn amlamas
uyarnca, erken dnem romantiklerin ''sorun zmlemelerini ve
dizgesel konumlarn '' kapsayan bir dnsel alt-yap oluturma,
''iki temel sorunu'' veya soruyu ortaya karr. Birinci soru(n) u-
WALTER BENJAMIN: "ALMAN ROMANTZMNDE SANAT ELETiRiSi KAVRAMI" 63

dur: Romantikler ''dizgesel dnm mdr ve dnmelerinde


dizgesel karlar/ilgiler gtm mdr?'' kinci soru, ''neden bu
dizgesel temel dnceler, dikkat ekici biimde karanlk, hatta gi
zemli dil kullanmnda (konumada) kendisini gstermitir? '' ek
linde sorulabilir.
Benjamin'in aktarmna gre, Schlegel ''bir dizgeden tmyle
farkl olan dizgenin tini'' anlatmn kullanmtr. Schlegel ve Nova
lis'in dnmesi ''dizgesel eilimler ve bantlar'' tamtr; ancak
bu bantlar sz konusu eilimlerde ''sadece ksmen aklk ve yet
kinlik '' kazanmtr. Bir baka anlatmla, anlan dnr ve yazn
clarn dnmesi ''dizgesel dnce aklar ile ilikilendirilebilir;
doru seilmi bir koordinatlar dizgesine sokulabilir. '' Bu balamda
romantiklerin sz konusu ''dizgeyi'' dile getirip getirmedikleri de
nemli deildir. Burada sz edilen ''dizgesel ilikilendirilebilirlik '',
erken dnem romantiklerin dnce aklarnn ''dizgesel bir yo
rumlamasnn olana ve hakk '' olarak nitelendirilebilir.
Benjamin'in alnts uyarnca, bir edebiyat tarihisi olan Elkuss
romantiklerin yazlarnn dizgesel yorumuna ''teoloji asndan,
din tarihi asndan geerli hukuk asndan, imdinin tarihsel
dnmesi asndan yaklalmas '' gerektiini; bu yazlar ''ede
biyat olarak ele almak '' gerektiini belirtmitir. Edebiyatta ''for
ml, belli llerde z-amaca dnebilir. '' Romantiklerin yazlar
edebiyat olarak okununca, doaldr ki bu yazlarn zmlemesi
''bir yazarn ne syledii, neyi anlatmak istedii ve neyi anlatmaya
yeterli olduunun 'yaznsal anlamnn' '' gerisine zorlar. Byle bir
zmleme, sz konusu yazlarn ''neler yapmas gerektiini bil
dikten sonra ereksel eylemleri kapsar. ''
Ayrca, bir yazarn kendisini ''aforizmalarda dile getirmesi
gerei, hibir zaman o yazarn dizgesel ereine kar bir kant
olamaz. '' rnein, Nietzsche aforizmalarda kendisini anlatm
ve ''kendisini sistem kart olarak nitelemitir. '' Byle olmasna

Walter Benjamin'in szn ettii Elkuss, Siegbert Elkuss ( 1 884- 1 9 1 6 ) ve onun ''Zur
Beurteilun der Romantik und zur Kritik ihrer Erforschung-Romantiin Deerlendiril
mesi ve Romantie likin Aratrma Sonularnn Eletirisi'' (Mnchen/Berlin 1 9 1 8 )
adl yaptdr.
64 MAAX, BENJAMIN, ADOANO - SANAT VE EDEBYAT

karn, felsefesini ''kapsaml, btnlkl ve ynlendirici ide/ere


gre eksiksiz olarak dnm ve dizgesini yazmaya balamtr. ''
Nietzsche kendisini dizge kart olarak adlandrmasna karn, er
ken dnem romantiklerin filozofu olan Schlegel ''asla dizge kart
lyla '' nlenmemitir.
Benjamin'in aktarm uyarnca, felsefe ve epik edebiyat/iir,
''orta noktada ie balamak zorundadr. '' Epik edebiyat/iir, bir
btndr. Dolaysyla, epik iiri ''bulgulama yolu bir dng/daire
deil, dz bir izgidir. Temel bilimin btn, iki ideden, tmceden
ve kavramdan tretilmi olmak zorundadr. '' Bu deiken kavram
lar, ''dnmn iki kutbudur. '' Bu iki kutup son zmlemede
''yaln ilk dnm ve yaln saltk dnm anlamnda dngsel
olarak yeniden btnleirler. '' ''Felsefe ortada noktada balar''
sz, ''felsefe hibir konusunu ilk dnm ile zdeletirmez; ko
nularnda dolaymdaki aracy grr'' demektir.
Schlegel'in dnce dizgesinde ''zgn bir olumlu eilim '' g
ren Benjamin'in anlatm uyarnca, Schlegel felsefesinde ''saltk/
mutlak olan, sanat biimindeki dizgedir''; byle olmakla birlikte
anlan filozof, bu saltk olan ''dizgesel olarak aramam, tersine
dizgeyi saltk olarak kavramaya '' uramtr. Bu eilim, Schlegel
''mistisizminin zn'' oluturmutur.
Erken dnem romantiklerin yazlarnda yer alan ''btn felsefi
ve estetik uzmanlk kavramlar arasnda en sk rastlanlan eleti
ri ve eletireldir. '' Eletiri ve eletirel szckleri, romantikler iin
''vg'' dr. Eletiri szcnn romantikler arasnda ''neredeyse
byleyici bir anlam'' kazanmasnda Kant'n btn felsefi yapt
ynlendirici olmutur. Bununla birlikte, diye ekler Benjamin, ele
tiri veya eletirel szc, romantikler ve speklatif felsefe iin
''yarglayc ve retken bir dnsel tutum deil, nesnel, retken ve
yaratc bir ekilde saduyudan tretilen '' bir szck anlam tar.
Benjamin'in anlatmyla, ''eletirel olmak, dnmenin btn ba
larn zerine ykseltilmesini, bu balarn yanl ynlerine ilikin
kavraytan adeta byleyici ekilde hakikatin bilgisinin tredii
yere dein gtrmektir. '' Bu olumlu anlam iinde ''eletirel yntem
ile akla gelebilen en yakn benzerlii '' kazanr.
WALTER BENJAMIN: "ALMAN ROMANTiZMiNDE SANAT ELETRS KAVRAMI" 65

Benjamin'in karm uyarnca, romantikler, Kant felsefesin


de zaten ''iki anlaml '' olan eletiri kavramnn bu zelliini iyice
glendirmitir; nk onlar eletiri kavram ile yalnzca Kant'n
''tarihsel baarmna '' gnderme yapmann tesinde, dncelerini
onun ''eletiri kavramyla da ilikilendirmitir. '' Ayrca, romantik
ler, eletiri kavramnn ''kanlmaz olarak olumsuz ynn/esi
ni korumu ve kullanmtr. '' Eletiri szcnn de katksyla, on
lar kuramsal felsefelerinin ''sav ile baars arasndaki uurumu ''
grmezlikten gelememitir. Eletiri szcnn anlam uyarnca,
''eletirel bir yaptn geerlilii ne denli deerlendirilirse deerlen
dirilsin, sonuna dein deerlendirilemez. '' Bu ilkeden yola kan
romantikler, eletiri ad altnda ''kanlmaz olarak kendi aba
larnn yetersizliini itiraf etmi, bunu gerekli olarak nitelemi ve
son zmlemede bu kavramda yanlmazln gerekli eksikliini ''
imlemitir.
Benjamin'e gre, eletiri kavramnn tarihsel evrimine roman
tiklerin yapt nemli katk, bu kavramn ''sanat kuramsal anla
mn aamal olarak '' belirlemi olmalardr. Ancak romantikler
le birlikte ''sanat eletirisi kavram, daha eski olan sanat yargc
kavramnn kesin olarak yerini almtr. '' Romantikler ve onlarn
yaratt dnsel ortam, insanlarn ''sanat yaptlarn yarglama
ve yazl veya yazl olmayan yasalarda ngrlen hkm verme ''
dncesinden uzak durmasn salamtr.

Doa Bilgisinin Erken Dnem Romantik Kuram veya


''Bir Malzeme, Konulatnlmak in, Kendisini Konulatrmaldr''

Benjamin'in anlan yaptndaki bu ara-balk altnda yer alan


amlamas uyarnca, eletiri, ''konusuna ilikin bilimsel bilgiyi ''
de kapsar. Bundan tr, romantik sanat eletirisi kavram, temel
ald ''konu bilgisi kuramnn z-yapsnn aklanmasn '' gerek
tirir. Bu bilgiyi veya bulguyu, ''dizgenin ve saltk olann bilgisin
den ayrmak gerekir. '' Bununla birlikte, dizgenin ve saltk olann
bilgisinden tretilmesi gereken bu bilgi, ''doa nesneleri ve sanat
yaptlaryla '' ilgilidir ve bu sanat yaptlarna ilikin ''bilgi kuramsal
66 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBiYAT

sorun'', romantikleri dier oluturulardan veya yaptlardan daha


fazla uratrmtr.
Benjamin'in deerlendirmesine gre, romantikler arasnda
Friedrich Schlegel sanatsal bilgi kuram balamnda ''eletiri''
kavramn, Novalis ise ''doa bilgisi''ni her ynyle gelitirmitir.
Sanat eletirisi kavramn amlamak iin, doa bilgisi kuram ''ka
nlmaz'' nemdedir. ''Dnm kavramnn amlamas '', nesne/
konu bilgisi kuramn belirler. Nesne veya konu, ''her gerek e
gibi, dnm dolaymndadr. ' Dnm dolaym ise, ''yntem
'

sel ve bilgi kuramsal bakmdan dnmenin dolaymdr''; nk


dnmenin dolaym ''dnmn kounsallkanonik emasna
gre oluturulmutur. '' Dnmenin bu dolaym, her trl d
nmn iki temel esi olan ''z-etkenlik ve bilmeyi'' iinde tar;
nk sz konusu dnmde ''tek bana dnlmeyebilen ey
dnlr ve dnm/enir. '' Bu da dnmedir.
Dolaysyla, dnme ''z-etken olarak dnlr. '' Dnme,
z-dnmsel olarak dnld iin de ''kendisini dolaysz
olarak tanyan'' dnme olarak dnlr. Sonu olarak, kendisi
sayesinde olanakl olan dnmenin bu bilgisi ''her trl bilgiyi ''
kapsar. Fakat dnmenin dnmesi olan sz konusu ''salt d
nm'' nsel olarak romantiklerce ''dnmenin bilmesi'' olarak
kavrand iin, romantikler ''ilk kkensel ve malzemesel dnme
olan anlamn'' karlandn varsaymtr. Bu nerme veya varsa
ym uyarnca, ''dnm dolaym dizgeye, yntemsel saltklk da
ontolojik saltkla ' dnr. Dnme, ''ok eitli tarzlarda '',
'

rnein, ''sanat olarak, din olarak '' dnlebilir; ancak nasl d


nlrse dnlsn, ''asla dnme dolaymnn z-yapsn, d
nen ilikilenmenin bantsn '' yitirmez. Saltk olan, ''her trl
belirleniminde dnen olarak kalr. '' Dnmenin ''yerine getir
dii ey ise, dnen bir zdr. ''
Bylece, nesne/konu bilgisi kuramnn ''romantik ilkesi '' ortaya
kar: ''Saltkta olan her ey, her trl gerek ey, dnr. '' Bu d
nme, ''dnmn dnmesi '' olduu iin, salt zyle snrldr.
Bir baka anlatmla, ''yalnzca kendisini, yalnzca kendi dnme
sini dnebilir. '' Ayrca, bu z dnme, ''gerekletirilmi tzsel
WALTER BENJAMIN: "ALMAN ROMANTiZMNDE SANAT ELETiRS KAVRAMI" 67

dnme olduu iin, dnmek suretiyle ayn zamanda kendisini


tanr. '' Ben olarak saltk e ve ''onun iinde bulunan eyler, ok
tikel bir bak asyla'' nitelenebilir. ''Her trl bilgi, ben olmay
gereksinmeyen dnen bir zn/varln z-bilgisidir. '' Roman
tiklere, zellikle de Novalis'e gre, ''zlk, her trl bilginin te
melidir. '' Dolaysyla, her trl bilginin ''ekirdek hcresi, dnen
bir zde gerekleen dnm oluu/srecidir. '' z, bu sre saye
sinde ''kendisini tanr. '' Dnen bir zn her trl ''tannmas/
bilinmesi, z-bilgiyi'' gerektirir.
Benjamin'in aktarmna gre, Friedrich Schlegel'in ''insann
dnebildii her ey, kendini dnr; bir dnme sorunudur. ''
Dnmn temel zellii, dnmenin ve bilmenin dnda, ''alg
lamadr ve son zmlemede de etkenliin alglamasdr. '' Bu ilke,
Schlegel'in ''bir malzeme, konulatrlmak iin, kendisini konula
trmaldr'' sznde somutlar. Bu balamda bilme ve alglama,
''adeta dnmn btn boyutlaryla ilikilendirilmi ve bunlarla
temellendirilmi olmaldr. '' Her trl bilgi zden kt gibi, ''ze
doru geniler. '' Schlegel bu ilkeyi yle anlatmtr: ''Nasl ki yz
ler gz ve k ilevleriyle doluysa, dnceler de sadece dnce
lerle, sadece dnme ilevleriyle doludur... Nasl ki gzler sadece
gzleri grrse; kavray sadece kavray; ruh ruhlar; akl akl; tin
tin/eri; imgelem gc sadece imgelem gcn; duyular duyular ta
nr; Tanr, bir Tanr sayesinde bilinir. '' Grlecei gibi, her z veya
her varlk ''sadece kendisini bilir.'' Bir baka anlatmla, her z veya
her varlk, ''kendisi gibi olan tanr/bilir ve kendisine benzeyen z
veya varlk tarafndan bilinir. '' Bu anlatm uyarnca, zne-nesne
ilikisi, ''romantik anlaya gre z-bilgi asndan hibir nemi
olmayan bilgide'' ortaya kar.
Benjamin'in zmlemesi uyarnca, ''z-bilgi dnda bilgi nasl
olasdr?''; bir baka deyile, ''nesne bilgisi nasl olasdr?'' Roman
tiklerin anlayna gre, bu olanakl deildir. z-bilginin olmad

Asl ad Georg Philipp Friedrich Freiherr von Hardenberg olan Novalis ( 1 772- 1 80 1 )
erken dnem Alman romantizminin en nemli temsilcilerinden ve airlerinden biridir.
edebiyatn hemen btn trlerinde yapt veren Novalis, Schlegel ve Hegel ile birlikte
romantik kuramn belirginletirilmesine katk yapmtr.
68 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

yerde ''asla bilme olmaz''; z-bilginin olduu yerde ''zne-nesne


bants '' ortadan kalkar. Soruna byle yaklanca, ''saltk/mutlak
olann dnda, gerek olann iinde yer alan btn birimler sadece
grecedir. '' Sz konusu birimler ''kendi iinde o denli az btn
lkl ve ilikisizdir ki, ancak dnm/erinin ykseltilmesiyle'',
romantiklerin deyiiyle, ''glendirilmesi veya romantikletirilme
si ile baka varlklar/zleri dnm merkezlerini giderek artan
lde kendi z-bilgilerinin bir paras durumuna getirirler. ''
Ayrca, romantik tasavvur tarz, ''salt bireysel insansal dnm
merkezleri deildir. '' Yalnzca insanlar ''ykseltilmi/glendirilmi
z-bilgiyle dnmde geniletemez; doa nesneleri de bunu yapa
bilir. '' Doa nesnelerinde sz konusu olu, ''zsel bakmdan onla
rn bilinmesi olarak adlandrlan eyle ilikilidir. '' Bir baka anla
tmla, nesne veya ey, ''kendi iinde dnm ykselttii ve dier

canllar/zleri kendi z-bilgisine katt lde kendi z-bilgisini''


sz konusu ilikilere yanstr. Bu yolla da insan ''baka zlerin sz
konusu z-bilgisinden pay alr. '' Bu yol, ilki ile ''birbirini bilen iki
varln rtmesidir. '' Bu bilgi, ''aslnda onlarn dnmsel ola
rak retilen bireimidir. " Bir baka anlatmla, insana ''kendisini
bir baka varln/zn bilgisi olarak amlayan '' her ey, ''o eyin
iindeki dnmenin z-bilgisinin insandaki yansmasdr. ''
Dolaysyla, bir eyin/nesnenin ''salt tannmas'' diye bir ey
yoktur. Ayn ekilde ey veya z/varlk da ''salt kendisi araclyla
tannmak ile snrl deildir. '' O eydeki veya zdeki dnmn
''ykseltilmesi'', romantik anlatmla, glendirilmesi veya roman
tikletirilmesi, ''eydeki kendisi araclyla tannma ve bakas
araclyla tannma arasndaki snr '' ortadan kaldrr ve dn
mn dolaymnda ''ey ve bilen z birbirine dnr. '' Bunlarn her
ikisi de ''sadece greli dnm birimleridir. '' Dolaysyla, gerekte
''bir nesnenin bir zne tarafndan bilinmesi '' sz konusu deildir.
Her bilgi ''saltk olandaki'' veya ''znedeki ikin bantdr. ''
Nesne kavram, ''bilgideki bir ilikiyi deil, ilikisizlii '' niteler ve
''bir bilgi bantsnn ortaya kt yerde anlamn yitirir. '' Nova
lis'in imledii gibi, ''bilgi btn ynlerden dnmde yerleiktir. ''
Bir varln bir baka varlk veya z tarafndan bilinmesi, ''biline-
WALTER BENJAMIN: "ALMAN ROMANTZMNDE SANAT ELETRS KAVRAMI" 69

nin z-bilgisiyle '', bilenin bildii nesne yoluyla bilinmesi ile rtr.
Bu romantik nesne bilgisi kuramnn ''kesin biimidir. '' Bu kesin
biimin doa bilgisi kuram asndan geerlilik alan, ''alglama
ve gzlemleme hakkndaki ona baml tmcelerde '' yatmaktadr.
Benjamin'in karm uyarnca, bunlardan birincisinin ''eletiri
kuram zerine hibir etkisi'' yoktur; bu nedenle geilebilir. Ayrca,
bilgi kuram, alg ile bilgi ayrmn salayamaz. Algnn dolaysz
l, ''alglayann ve alglanann ortak dolaymndan '' yola kar.
rnein Demokrit felsefesi, algy, ''zne ile nesnenin malzeme
bakmndan ksmi i ie gemesinden '' karmlar. Novalis'e gre
de bilgi ve alg dolaym retisi ile ''eletiri kavram iin dolaysz
nem tayan gzlemleme retisi '' rtr. Bir eyi gzlemlemek
demek, o eyi ''z-bilgiye doru devindirmek '' demektir. Bu ba
lamda deneyin baarlmas, ''deneyi yapann, bysel gzlemle
nesneye yaklama ve onu kendi iine alma yeteneine '' baldr.
Romantiklerde dnmn, bilmenin ve alglamann dolaym
ayndr. Gzlem kavram, ''dolaym/arn younluuna '' gnderme
yapar. Yukarda sz edilen '' bysel gzlem'' romantikler asn
dan ayn zamanda ''ironik'' bir gzlemdir; nk bu ''nesnesinde
tekil bir eyi, belirli bir eyi'' gzlemez. Ayrca, bu deneyin temelin
de ''doaya ilikin bir soru '' yoktur. Gzlem daha ok ''nesnedeki
gelimekte olan z-bilgiyi'' hedefler, dahas gzlemin kendisi ''ge
limekte olan nesne bilgisidir. '' Bu nedenle, gzlem, '' bilmemede
nesne ile zde olduu ii ironiktir '' de denilebilir. Bu balamda
Novalis ''gzlem sreci znel ve nesnel bir sretir; ayn zamanda
lksel ve gerek deneydir. Tmce ve rn ayn zamanda tamam
olmaldr. Gzlemlenen nesne, bir tmce ve sre dncelerdeyse
eer, byle durumda sonu . . . daha yksek dzeyde ayn tmce ola
caktr'' demitir. Novalis bu belirlemeyle, Benjamin'in anlatmyla,
doa gzlemi kuramndan ''tinsel oluturular kuramna gemitir. ''
Novalis'in kavray uyarnca, tmce ''bir sanat yapt olabilir. ''
Sanat Eleti risi

Erken Romantik Sanat Bilgisi Kuram


iir Kendisini Oluturan zdr

Benjamin'in tanmyla, ''sanat, dnm dolaymnn bir belir


lenimdir; belki de onun kazand en verimli belirlenimdir. '' Sanat

eletirisi ise, bu dnm dolaymndaki ''konu/nesne bilgisidir. ''


Peki, dnm dolaymnn bir kavray olarak sanat kavraynn
''sanatn idesine ve oluturularna ve bu bilginin kuramna ilikin
nemi '' veya etkisi nedir? Benj amin'in amlamas uyarnca, ro
mantiklerin ''tikel bir nedenden yola karak sanat bir dnm
dolaym '' olarak deerlendirdiklerini ne srmek tutarl olmaz.
Onlar iin sanat da dahil, ''her trl gerek olann bu yorumu, me
ta-fiziksel bir inanmadr. '' Dnrn Windischmann'a dayanan
aktarm uyarnca, ''dncenin bir eyler reten bir tr vardr '';
bu dnme tr sz konusu nedenle ''doa-ben'ine, dnya-beni
ne atfedilen yaratc yeterlilik ile byk biimsel benzerlik tar. ''
Bu yaratc yeterlilik, ''belli llerde kendi malzemesini yaratan
iir/edebiyat retmedir. '' Burada dncenin pek nemi yoktur.

Kari Joseph Hieronymus Windischmann ( 1 775- 1 839) hekim, antropolog ve filozoftur.


Yakn arkada olduu Friedrich Schlegel'in ''Felsefe Dersleri ''ni yaymlamtr.
72 MAAX, BENJAMN, ADOANO - SANAT VE EDEBYAT

Dnm olarak sanat, ''salt yaratc, ierik bakmndan gerek


lemi '' dnmedir.
Schlegel bu balamda ''dnmn greli zerk bir snrlanm
n'' ne karmtr. Bu belirleme, sanat kuram asndan ''nemli
bir rol'' oynar. Dnmn sanatta aka kendisini gsteren ''ya
ratc mutlak gc, daha sonraki yaptn zayfl ve belirlenmili
ini'' belirleyen kaynaktr. Anlan romantik dnr, Benjamin'in
aktarm uyarnca, romantik iir hakknda unlar sylemitir: Ro
mantik iir, ''anlatan ile anlatlan arasnda her trl ilgiden arn
m olarak iirsel dnmn kanatlarnda orta noktada dolar;
bu, dnm srekli olarak yeniden glendirebilir ve sonsuz bir
ayna dizisinde olduu gibi oaltabilir. '' Bu belirlemeleri yapan
Schlegel, sanatn retken ve almlayc ilikisi hakknda u gr
lere yer vermitir: ''iirsel duygu belki de insann tmyle kendi
znden karak etki edebilmesinde yatar. '' Bir baka anlatmla,
dnmn ''ayrmszlk noktasnda yoktan kaynaklanan '' d
nm, ''iirsel duygudur. '' Bu belirlemede Kant'n ''gnl yeterlili
inin zgr oyunu '' dncesi de etkili olmu olabilir. Kant'a gre,
bu yeterliliin zgr oyununda nesne, ''tinin zerk, isel havasn
oluturmaya ortam hazrlamak iin, hibir ey olarak geri ekilir. ''
Kant ve Schlegel'in yan sra, Novalis de ''sanatn temel yaps
nn, dnmn de temel yaps olduunu '' anlatmaya almtr.
Novalis bu balamda ''iir/edebiyat sanat, organlarmzn elbet
te sadece istensel, etkin ve retken kullanmdr; dnme ve iir
yazma ayn eydir '' belirlemesini yapmtr.
Burada bir balam ap, bu belirlemenin Hegel'in ''sanat yap
tnda tin sanatsallar; sanat tinselleir'' szyle byk benzerlik
tadnn altn izelim. Bu belirleme, ayrca Novalis'in sanat
''dnm dolaym'' olarak kavradn ak olarak ortaya koy
maktadr. Bu romantik air ve dnrn ''ben'in balangc salt
lkseldir. Balang, benden daha sonra oluur. Dolaysyla ben
balam olamaz. Burada sanatn alannda olduumuzu grebi
liriz'' szleri, sanat szcn, ''terminus technicus (teknik kav
ram) olarak dnm yerine kullandn '' gstermektedir. '' Ve
rileri olmayan saltk bir kefetme (bulgulama) sanat var mdr? ''
SANAT ELETRiS 73

diye soran Novalis'e gre, ''verileri olmayan tek saltk bulgulama


sanat, iir sanatdr. '' Sanat, adeta ''kendisini seyreden, kendisini
taklit eden ve kendisini oluturan doadr. '' Doa ''tretir'' ; tin
''yapar. " Dolaysyla, dnm, ''her trl tinselde olduu gibi,
sanatta kkensel olan ve ina edendir. '' iir/edebiyat ''kendisini
oluturan bir zdr. ''

Sanat Eletirisi Nedir?


Eletiri, Sanat yapt zerinde Yaplan Denemedir

Sanat eletirisine gelince: Benjamin'in belirlemesi uyarnca,


''sanat eletirisinin grevi, sanatn dnm dolaymndaki bil
gisidir. '' Genel anlamda dnm dolaymnn konu/nesne bilgisi
iin ''geerli olan btn yasalar'', sanat eletirisi iin de geerlidir.
Dolaysyla, ''doa nesnesi karsnda gzlem neyse, sanat yaptna
kar eletiri de odur. '' eitli nesnelerde ''biimlenen yasalar'' ayn
yasalardr. Novalis'in deyiiyle, ''dnce ve gzlem olan ey, ayn
zamanda eletirel bir ekirdektir. '' Bu belirleme, eletiri ile gzlem
arasndaki dnsel ''akrabalk ban '' ortaya koyar. Btn bu
aklamalar temelinde u belirleme yaplabilir: Eletiri, ''ayn za
manda sanat yapt zerinde yaplan denemedir ''; bu deneme sa
yesinde sanat yaptnn dnm ''uyandrlr. '' Sanat yapt bu
uyandrma veya canlandrma ile ''kendi znn bilincine ve bilgi
sine '' ulatrlr.
Benjamin'in anlatm uyarnca, sanat eletirisinin bir paras
olan ''hakiki eletirel tantm yazs, filolojik bir deneyin ve yazn
sal bir incelemenin sonucu ve anlatm '' olmaldr. Schlegel bata
olmak zere, baz romantiklere gre, inceleme, ''tarihsel bir deney
dir. '' Schlegel bu nedenle, ''iir ve felsefe sanatnn yaptlar zerinde
imdiden sonra da kendisi ve bilim iin deney yapmay '' srdrece
ini vurgulamtr. Benjamin'e gre, dnm znesi aslnda ''sa
nat oluturusunun kendisidir ''; deney ise romantik sanat eletirisi
anlamnda yapt/oluturuyu ''kkl ekilde dntren (oluturu
zerine) bir dnm deil, dnmn almdr. '' Bir baka an
latmla, deney, romantikler iin ''tinin bir oluumdaki almdr. ''
74 MAAX, BENJAMN, ADOANO - SANAT VE EDEBYAT

Benjamin'in belirlemesiyle, eletiri ''sanat yapt hakknda bil


gi'' olduu lde ''sanat yaptnn z-bilgisidir. '' Eletiri, ''sanat
yaptn yarglad lde sanat yaptnn z-yarglaymnda'' ger
ekleir. Eletiri, bu son belirlenimi iinde ''gzlemin tesine gi
,,
der. Eletiride, sanat nesnesinin ''hibir yarglamaya (veya deer
,
lendirmeye) olanak vermeyen , doa nesnesinden farkll aa
kar. Sanattaki z-yarglaym (veya z-deerlendirim) kapsamn
da Schlegel'in eletiri kuram asndan belirleyici olan bir eletirel
tantm yazsnda yer alan u grler nem tar: ''Bu kitap, kendi
kendisini yarglayan/deerlendiren kitaplardan biridir. '' Novalis de
baz kitaplarn ''kendi eletirisini de ierdiini'' vurgular.
te yandan bu deerlendirimi/yarglamay ''dnmdeki
z-deerlendirim'' olarak adlandrmak zordur; nk burada ''her
trl yarg/aymn gerekli esi olan olumsuz e '' krelmitir.

Geri tin her trl dnmde ''daha nceki dnmlerin dze-


yinin zerine kar ve bylece daha ncekileri yadsr -dnme
eletirel bir renk kazandran da budur-; ama bu bilin ykselmesi
nin olumlu esi olumsuzu byk lde bastrr. '' Novalis'in u
szleri dnm srecinin bu ynn dile getirmitir: ''kendisinin
zerine srama eylemi her yerde en yksek noktadr''; bu nok
ta, ''yaamn oluum tarihinin ilk noktasdr. Bu yzden, her trl
felsefe, felsefe yapann kendisini felsefiletirdii yerde, diyesi, t
kettii ve tekrar yeniledii yerde balar. Bu yzden, her trl canl
ahlak(sallk), benim erdemden yola karak erdeme kar etkenle
mem ile balar. Bylece erdemin yaam balar; erdemin yaamyla
belki de sonsuza giden kapasite byr. ''
Romantikler ''sanat yaptndaki z-dnm de ayn ekilde
,
olumlu , deerlendirir. Benjamin'in anlatmyla, Schlegel eletiri
sayesinde yaptn bilin ykselmesini anlatmak iin Goethe'nin
'' Meister'ini (Usta'sn) '' ''stn usta'' ifadesiyle nitelemitir. Bu,
''eletirinin ereini anlatan muhteem '' bir anlatmdr. z-yok-e
dimin esi, diyesi, ''dnmde ki olas olumsuzlama, dnm
leyendeki bilincin ykselmesinin tmyle olumlu esi karsn
nda ' pek nemli grlemez. Romantik sanat/edebiyat eletirisi
'

kavramnn zmlemesi, bu eletirinin ''tmyle olumluluunu ''


SANAT ELETRS 75

sergiler. Romantik eletiri bu olumluluu iinde ''olumsuz bir g


rnm'' olduunu ne sren kendi modern kavramndan ''radikal
olarak ayrlr. ''

Eletirel Bilgi Bitimsizdir; nk Dnm Dolaym Olarak


Sanat Sonsuzdur

Benjamin'in anlatm uyarnca, bir oluturuya veya yapta ili


kin her eletirel bilgi, sz konusu yaptn ''daha yksek ve kendili
inden ortaya kan bilin dzeyini '' anlatr. Eletirideki bu bilin
yksel(t)imi ''ilke olarak bitimsizdir. '' Bundan tr, eletiri, ''sa
natn bitimsizlii ile ilikilendiren ve nihayet tekil sanat yaptnn
snrlanmln yntemsel olarak aktaran '' dolaymdr; nk
''dnm dolaym olarak sanat sonsuzdur. '' Novalis, dolaymsal
dnm, genel olarak ''romantikletirme'' diye nitelemitir ve
bunu yaparken elbette ''yalnzca sanat dnmemitir. '' Bununla
birlikte, Novalis'in yapt ey, ''tam da sanat eletirisinin yntemi
dir. '' Romantikletirmenin asl z, ''salt/atrma, evrenselletirme,
bireysel enin snflandrlmasdr. ' Novalis'in deyiiyle, ''sonlu
'

olana sonsuz bir grnt vermek suretiyle, sonlu olan romantik


letirilebilir. ''
Aadaki aklamalarn ''hakiki okuru '' olan eletirmen asn
dan da ''eletirel grev '' udur: ''Hakiki okur, geniletilmi yazar
olmak zorundadr. Okur, daha aa bir merci tarafndan hazr
lanm olan almlayan daha yksek mevkidir. Duygu... okuma
srasnda kitabn ham ve ilenmi ynlerini ayrr ve okur kitab
kendi fikrine gre ileyecek olursa, ikinci bir okur (kitab) daha da
arndracaktr ve bylece kitle sonunda... etkin tinin bir parasna ''
dnecektir. Novalis'in bu belirlemelerini Benjamin yle am
lar: ''Tekil sanat yapt, sanatn dolaymnda znmlenmelidir
(veya ortadan kaldrlmaldr) ''; ancak bu sre, birbirini izleyen
ve ''kiiletirilmi dnm aamalar '' olan ok sayda eletirmen
tarafndan '' anlaml'' bir ekilde aklanabilir.
u aktr: '' Yapttaki dnmn glendirilmesi '', ''sonsuz
sayda aamalar olan '' yaptn eletirisinin de glendirilmesi an-
76 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBiYAT

lam tar. Bu balamda Schlegel ''her felsefi eletiri yazs, ayn


zamanda eletiri yazlarnn da felsefesi olmaldr. '' Ayrca, ''bu
eletirel davran, yaptn kkensel ve saf duygusal alm/amas ile
asla uzlamazla '' demez; nk o ''ayn yaptn ykseltilmesi
gibi, kavranlmasnn ve alm/anmasnn da ykseltilmesidir. '' Sch
legel, ''Wilhelm Meister'' in eletirisinde u grlere yer vermitir:
''nsann kendini tmyle bir iirin etkisine brakmas ve... sade
ce tekilde duyguyu dnm ile olumlamak ve dnce dzeyine
ykseltmek ve . . . tmlemek gzel ve gereklidir; ancak her tekilden
soyutlama yapabilmek ve geneli belirsiz ekilde kavramak da o
denli gereklidir. ''
Geneli kavramak, Benjamin'in Schlegel'e dayanan anlatmyla,
'' belirsiz ekilde'' diye adlandrlr; nk o ''sonsuz olarak yk
selen dnmn konusudur. '' Grlecei gibi, dnm, yaptn
''zellikle merkezi '' , diyesi, ''genel elerini'' kavrar ve onlar ''sa
natn dolaymna indirir. '' Schlegel ''Wilhelm Meister'' eletirisinde
''eitli sanat trlerinin kahramann oluumunda oynadklar rolde
bir dizgeli/iin rtk olarak ima edildiini'' grmtr. Sz konu
su dizgeselliin ''belirgin olarak amlanmas ve sanatn btnne
yerletirilmesi, yaptn eletirisinin grevidir. '' Eletirinin yapmas
gereken, ncelikle ''yaptn gizli yeterliliklerini aa karmak ve
sakl niyetlerini gerekletirmektir. ''
Eletiri, yapt anlamnda, dnmnde ''yaptn tesine gitme
li, yapt mutlak klmaldr. '' u aktr: Romantikler iin eletiri,
''yaptn deerlendiriminden ok, onun tmlenmesinin yntemi
dir. '' Bu bakmdan romantikler ''yaznsal/iirsel eletiri talep etmi,
eletiri ile iir arasndaki fark ortadan kaldrm '' ve unu savla
mtr: ''iir (sanat), sadece iir (sanat) ile eletirilebilir. Kendisi
bir sanat yapt olmayan bir sanat yargs, sanat yaptndaki gerekli
izlenimin anlatm olarak ... sanatn imparatorluunda hibir yurt
talk hakkna sahip deildir. '' Romantiklerin eletiriye ilikin bir
baka ne-srm yledir: ''Sz konusu iirsel eletiri ... yeninin
serimleyimini serimleyecektir; daha nce oluturulmu olan bir
kez daha oluturmak istemek . . . yapt tmleyecek, genletirecek,
yeniden biimleyecektir''; nk yapt tmlenmemitir, eksiktir ve
SANAT ELETRSi 77

Benjamin'in aktarm uyarnca, ''yalnzca tmlenmemi olan/eksik


olan, kavranabilir, bizi ileri gtrebilir. Sadece tmlenmi olann
tadna varlr. Doay kavramak istiyorsak, onu tmlenmemi ola
rak belirlemek zorundayz. ''
Bu sanat yapt iin de geerlidir; ancak o ''kurgu olarak de
il, hakikat olarak geerlidir. '' Her sanat yapt, ''sanatn saltk l
karsnda '' doas gerei ''tmlenmemitir '' veya ''kendi mutlak
idesi karsnda '' tmlenmemitir. Bundan tr, ''yazarlar sanata
uygun olarak tp ve cerrahi bakmdan tedavi eden ve salt hastal
ortaya karmayan ve bakasnn zararndan sevin duyarak ilan
etmeyen eletirel dergiler olmaldr. ''
Novalis ''mitsel'' diye adlandrd evirileri deerlendirirken,
byle ''tmlenmi ve olu1nlu '' eyler dler. Mitsel eviriler, Benja
min'in Novalis'e dayanan aktarmna gre, ''bireysel (tikel) sanat
yaptnn saf, tmlenmi karakterini serim/er. Bize gerek sanat
yaptn deil, onun lksn/idealini verirler. '' Bu tr evirilerin
''henz btnlkl rnei '' yoktur; ancak sanat yaptlarnn ''baz
eletirilerinin ve betimlemelerinin tininde parlak izlerine rastlan
maktadr. '' Bunun iin ''iirsel tin ile felsefi tinin btn doluluuy
la i ie getii bir kafa '' gerekmektedir. Benjamin'in anlatmyla,
''eletiri ve eviriyi '' birbirine yaknlatran N ovalis belki de ''bir
yaptn bir dilden brne srekli ve dolaymsal aktarmn '' d
nmtr. eviriye ilikin bu gr, ''evirinin sonsuz gizemli do
as '' gz nnde tutulduunda dier grler denli geerlidir.

Romantiklerin Kazanm, Yaptlarn kin ltlere


Gre Deerlendirimidir

Benjamin'in belirlemesiyle, ''estetik dogmatizmin ilksel olarak


almasn, modern eletirel tini uyandran '' Schlegel'e borluyuz.
Schlegel'in bir baka kazanm, ''eletirel toleransa kar yaratc
znenin salt anlatm gc olarak yaratc gcn snrsz kutsama
sndan doan sanat eletirisinin gvence altna alnmasdr. '' Sch
legel bu adan ''akmclar ve zorlamaclarn (Alm. Strmer und
Draenger) kuramlarnn ierdii rasyonalizm eilimlerini ve tahrip
78 MARX, BENJAMIN, ADORNO SANAT VE EDEBiYAT

edici elerini '' amay bilmitir. Anlan dnr, ''sanat yaptn


znelliin yan rn yapmak yerine, tinin yasalarn sanat yapt
na'' ikinletirmitir.
Btn bu amlamalar, sanat yaptnn ''temel kavramn '' be
lirginletirmitir; nk Schlegel'in ''eletiri kavram, heterojen
estetik doktrinlerin zgrln '' salamakla kalmam, ''yaptn
ikin inasnn ltn '' kural olarak sanat yaptnn ''baka bir
ltn '' oluturmakla, sz konusu zgrl ''olanakllatrm
tr. '' O bunu, ''Herder ve Moritz'te bir sanat eletirisi '' gelitirmeye
yetmeyen ''harmani ve dzenleme gibi genel kavramlar '' ile yap
mam, ''dnm kuram'' ve ''dnmn merkezi olarak sanat
yaptnn kuram '' anlamnda ''zgn bir sanat kuram '' ile yap
mtr. Bylece, Kant'n ''Yarg Gcnn Eletirisi''nde dizgeletir
dii sanat yaptnn ''nesne veya oluturu ynn '' temel alarak

''sanatn zerklii/bamszl '' kavramn gvence altna almtr.


Romantiklerin temel ilkesi ve kazanm, ''yaptlarn kendi ikin l
tlerine gre deerlendirimidir. '' Schlegel, bu temel ilke balamn
da Goethe'nin ''Wilhelm Meister'' adl yaptn ''kendisinden yola
klarak anlamay '' reten bir kitap olarak nitelemitir. Bu nok
tada ''sanat bireylerinin en asl anlamda anlalmasn salayacak
formller bulmak, almalar sanat tarihini hazrlayan sanatsal/
artistik eletirmenlerin iini oluturur '' diyen Novalis de Schlegel
gibi dnmtr. Novalis'e gre, ''beeni, bir bana beeni sa
dece olumsuz yarg retir. '' Benjamin'in karm uyarnca, ''kesin
belirlenmi '' bir sanat yapt kavram, romantik kuram tarafndan
''eletirinin kavramnn balak kavram'' durumuna getirilmitir.
Sanat Yap t

Sanat Kuram, Asl Olarak Sanat Yaptnn Biiminin Kuramdr

Benjamin'in belirlemesiyle, sanat yaptna ilikin romantik ku


ram, sanat yaptnn ''biiminin kuramdr. '' Erken romantikler,
''biimin snrlayc doasn, her trl dnmn biiminin snr
ll ile zdeletirmiler'' ve sadece bu dnceyle ''kendi dnya
grleri ierisinde sanat yaptnn kavramn'' belirlemilerdir. Fi
chte'nin ''Bilim retisi'' uyarnca, dnm ''bilginin salt bii
mi '' ile aklayan yaklam temel alnarak, ''dnmn katksz
z, sanat yaptnn saf biimsel grngsnde'' aranmtr.
Dolaysyla, biim, ''yapta zg dnmn nesnel anlatm
dr. '' Bu balamda dnm, ''sanat yaptnn zn '' oluturur.
Biim, ''sanat yaptndaki dnmn olanadr. '' Bundan tr,
''nsel olarak sanat yaptnn varlk ilkesidir. " Sanat yapt, ''ancak
biimi sayesinde dnmn canl bir merkezidir. '' Dnmn
dolaymda, diyesi, sanatta ''srekli yeni dnm merkezleri olu
ur. '' Bu merkezler, ''tinsel ekirdeklerine gre byk veya kk
bantlar dnmleyerek kapsarlar. '' Sanatn sonsuzluu veya
bitimsizlii, ''bir snr deeri olarak ilkin yalnzca byle bir mer
kezde dnme, diyesi, kavramaya ve z-kavramaya '' ular.
60 MAAX, BENJAMIN, ADOANO - SANAT VE EDEBiYAT

Sz konusu snr deeri, ''tekil bir yaptn serim/eme (veya be


timleme) biimidir. '' Yaptn, ''sanat dolaymndaki grece birlii
nin ve tmlenmiliinin olana '', bu serimleme veya betimleme
biimine dayanr. Ancak bu dolaymdaki ''her tekil dnm, tek
letirilmi ve rastlantsal olabilecei iin '', yaptn birlii/teklii de
sanatn birlii karsnda ''grece bir tekliktir. '' Yapt, her zaman
''rastlantsallk esi ''ni veya eksikliini iinde tar. Benjamin'in
deyiiyle, bu ''tikel rastlantsallk, ilkesel olarak gerekli bir rastlan
tsallk '', bir baka deyile, ''kanlmaz'' bir rastlantsallk olarak
kabul edilmelidir.
Sz konusu ilksel, gerekli ve tikel rastlantsall, dnmn
sk bir z-snrlaym ile da-vurmak, ''tam da biimin ilevidir. ''
Edimsel, diyesi, belirli dnm ve z-snrlaym, ''sanat yaptnn
bireyselliini (veya tike/fiini) oluturur ''; nk eletirinin, ''her
trl snrlamann ortadan kaldrlmas olabilmesi iin '', sanat
yapt snrlamaya, dolaysyla da tikellie dayanmak zorundadr.
Eletiri, ''dnmn tmlenmilii ve sanat yaptnn biiminin
kesinlii lsnde ve bunu daha ok-katmanl ve daha youn e
kilde kendi znden dar kard lde, ilk dnm daha
yksek bir dnmde ortadan kaldrmak ve srdrmek suretiyle ''
grevini yerine getirir. Eletiri bu almada dnmn ''ekirdek
hcrelerine '', diyesi, yaptn ''olumlu biimsel elerine '' dayanr
ve bu eleri znmleyerek veya ortadan kaldrarak, evrensel
biimsel elere dntrr. Bylece, ''tekil yaptn, sanatn idesi
ile ilikisini, bununla da tekil yaptn idesinin kendisini '' serimler
veya anlatr.

Tinsel z-Snrlaym, nsan ve Sanat in En Deerli eydir

Schlegel'in ''mutlak dolaym'' olarak sanat deil, dini grd


n dile getiren Benjamin'in amlamas uyarnca, Schlegel'in s
zn ettii yksek, daha yksek sanat ve zellikle daha yksek
biim, dnmn ''z-snrlaymdr. Schlegel'in u belirlemesi
''

bu kapsamda deerlendirilebilir: ''Sanat ve insan iin en gerekli,


en yksek ey olan z-snr/aymn deeri ve saygnl '' belirleyici
SANAT YAPITI 81

nemdedir. z-snrlaym en gerekli eydir; nk ''insann ken


disini snrlamad her yerde, dnya insan snrlar; bu da insan
kleletirir. '' En yksek eydir; nk ''insan kendini bitimli gce
sahip olduu z-yaratm, z-yok edim gibi 'noktalarda' ve 'yanlar
da' snrlar. Kendisini temize karmak isteyen ve karabilen bir
yazar ok acnacak bir durumdadr. Sadece hatalardan kanmak
gerekir. Mutlak keyfilik olarak grnen veya grnmesi gereken
ey, yine de znde gerekli olmaldr; aksi takdirde zgrszlk
ortaya kar ve z-snr/aym, z-yok edime dnr. ''
Benjamin'in Carl Enders'in '' Friedrich Schlegel'in znn ve
Oluumunun Kaynaklar'' adl yaptndan aktarm uyarnca, zgr
z-snrlaym, ''romantik eletirinin en kesin talebidir'' ve yaptn
''serim/eme biimini '' verir. Dnmn oluturucu gc, yaptn
biimini belirler. Bu nedenle, Benjamin'in anlatmna gre, Schle
gel'in ''belirli oluturular '' arasnda zellikle ''yapt'' kavram vur
gulanmtr. Schlegel, ''iir Sanatna likin Konumalar ''n kahra
man iin, ''zerk olan '', ''kendi iinde tmlenmi olan'' iin, ''yapt
szcnden daha uygun bir szck bulunamaz; bu szck anlan
kullanm iin korunmaldr'' eklinde konuturmutur. Anlan kah
raman Lothario ayn yerde szlerini yle srdrr: ''Bir yapt yal
nzca bir ve her ey olduu iin, yapt olur. Yapt sadece bu yzden
renimden/aratrmadan ayrlr. '' Ayn kahraman yaptn ''ikili
karakteri'' hakknda unlar syler: Yapt ''grece bir btnlktr;
iinde bir eyin ve her eyin bulunduu bir deneme olarak kalr. ''
Benjamin'in zetlemesiyle Schlegel'in dnmn yapt ve bi
im asndan nemine ilikin grlerinin ana hatlar yledir:
''Her yerde snrlarn kesin belirleyen, ancak snrlar iinde snr
sz olan, her yerde kendisine tmyle sadk olan ve hem eit, hem
de kendi zerine ykselmi olan bir yapt, olumu/yetkinlemi ''
demektir. Novalis, ''her sanat yaptnn nsel olarak bir lks,
kendisinde var olma gerekirlii vardr '' szleriyle, sanat yaptnn
biimi sayesinde ''dnmn mutlak dolaym '' durumuna geli
ini anlatr. Bu szler ayn zamanda sanat yaptnn hibir zaman
''kurallara'' gre deerlendirilemeyeceini ve ''dihiyane bir kafa
nn rn olamayacan '' da gstermektedir.
82 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

Benjamin'in belirlemesiyle, romantiklerin ''kalc yaznsal baa


rs, romantik sanat biimlerinin Alman edebiyatnda '' baatlama
sdr. Onlarn balca abas, ''bilinli olarak biimlerin fethedilme
si, her ynyle gelitirilmesi ve arndrlmasna ynelik olmutur. ''
Romantikler, Aydnlanmaclar gibi, ''biimi, sanatn bir gzellik
kural, bu kurala uyulmasn da yaptn sevin verici ve ykselti
ci etkisinin gerekli nkoulu '' olarak kavramamtr. Onlara gre,
biim ''ne tek bana kuraldr, ne de kurallardan bamszdr. '' Bu
gr felsefi olarak temellendirilmitir.

Her Biim, z-Snrlaymn zgn Bir Tarzlatrlmasdr

Her biim, ''z-snr/aymn zgn bir tarzlatrlmasdr '' ve


''bir ieriin serimleniminin/betimleniminin arac olmad iin,
bakaca bir gerekelendirmeye gerek duymaz. '' Biimlerin kulla
nmndaki ''safl ve evrensellii '' korumaya ynelik romantik u
ra, ''veciz/iinin ve ok-katman/lnn dolaymdaki eler olarak
bants asndan eletirel znm ' ne karr. Bundan tr,
'

bir dolaymn idesi olarak sanatn idesi, ''ilk defa dogmatik olma
yan ve zgr bir biimciliin olanan '', romantiklerin kendi deyi
iyle, ''liberal bir biimciliin olanan veya olabilirliini'' ortaya
koymutur. Romantik kuram, ''biimlerin geerliliini, oluturu
larnlyaptlarn lksnden bamsz olarak gerekelendirmitir. ''
Bu balamda Schlegel'in sanatn nesnelerine ilikin dnme
tarz, ''mutlak liberallii/zgrlkl, mutlak katl btn
letirmelidir'' sz, ''biimi asndan sanat yaptna da '' uyarla
nabilir. Bu btnletirim, ''yapttaki en isel elerin btnse/in
tini uyarnca erekli i ie gemesi, sanatnn edimsel dnm ''
anlam tar. Bu ise, romantikler asndan ''ikin eletiri gerekti
ren yaptn yapsdr. '' Sz konusu belirleme, bir yaptn ierdii
''eilimler'' zerinden eletirile bilirlii asndan bir '' elikisellik ''
iermektedir. Eer yaptn ierdii z eilimleri belirlenemiyorsa,
bu durumda ''ikin bir eletiri '' olanakszlar.
Romantik sanat eletirisi kavram, Benjamin'in belirlemesiyle,
'' bu elikisellii '' ortadan kaldrmaktadr. '' Yaptn ikin eleti-
SANAT YAPITI 83

risinin lt'' olan ikin eilimi, bu sanat eletirisi kavramnn


temelini, ''biiminde belirginleen dnmn '' temelini oluturur.
te yandan, biimde belirginleen dnm, ''hem yarg/aymn,
hem de yarglamayan eletirinin lt '' deildir. Eletirinin arlk
noktas, ''tekil yaptn deerlendiriminde deil, onun btn dier
yaptlarla ilikilerinde ve son olarak da sanatn idesinde '' bulunur.
Schlegel bu durumu, ''ou zaman tekildeki byk emee karn,
hem her eyi btnyle yarglamakszn deerlemek, hem de an
lamak ve aklamak '' szleriyle, kendi eletirel yaptnn eilimi
olarak nitelemitir.

Eletirinin Merkezi Amac, Yarglama Deil,


Yapt Yetkinletirmedir

Bu belirlemeye gre, eletirinin, zne ilikin bugnk anlayn


tam tersine, eletirinin merkezi amac, ''yarglama deil, bir yan
dan yapt yetkinletirme, tmleme ve dizge/etirme '', br yandan
da yapt ''mutlak iinde ortadan kaldrmadr. '' Bu iki sre, son
zmlemede rtr. kin eletiri sorunu, ''elikisel/iini, kav
ramn romantik tanmnda yitirir. '' Anlalaca zere, romantik
eletiri kavram, yaptn ''yarglaymn'' iermez. Yaptn eletirisi
daha ok ''onun dnmdr. '' Bu dnm, doal olarak ''ya
pta ikin olan ekirdei '' amlar.
te yandan, diye yazar Benjamin, bu eletiri kuram, ''karm
larn, yaptn yarglaymna ilikin kuram da kapsayacak ekilde
geniletir. '' Yapt yarglamaya ynelik sz konusu karmlar ''
temel ilkede '' toparlanabilir: Bu temel ilke, ''yarglamann do
layszl '', ''olumlu bir deerler skalasnn olanakszl '' ve ' k
'

tnn eletirilemezlii '' olarak belirlenebilir.


Yarglaymn dolayszl ilkesi uyarnca, ''bir yapta ilikin yar
g/aym asla dkn deil, kendi romantik olgusunda ikin bir ele
tiri olmak zorundadr ''; nk yaptn ''deeri'' sadece ve sadece
''k endi ikin eletirisini olanakl klp klmadna baldr. '' Eer
bu olanaklysa, yaptn ''kendisini amlayan, salt/atran ve sana
tn dolaymnda ortadan kaldran bir dnm'' ierdii sylene-
84 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

bilir. Bu zellikleri tayan bir yapt, ''sanat yaptdr. '' Benjamin'e


gre, yaptn ''salt eletirilebilir/ii, o yapta ilikin olumlu deer
yargsn '' serimler ve yarg herhangi bir ''zel inceleme ile deil,
salt eletiri olgusu ile verilebilir ''; nk ''dnmn retken a
lm dnda, ki bu1un ad eletiridir, var-oluunun bakaca bir l
t yoktur. ''

Eletirilebilen Yapt, Sanat Yaptdr

Benjamin'in zmlemesi uyarnca, ikinci ilke olan olumlu bir


deerler skalasnn olanakszl hakknda u belirlemeler yapla
bilir: Sanat yaptnn ikin eletirisinin temelinde yatan bir deer
ler skalas yoktur. Bir yapt '' eletirilebiliyorsa, o yapt bir sanat
yaptdr ''; eletirilemeyen bir yapt, sanat yapt deildir. Bu iki
yargnn ''ortasnda duran bir ey'' dnlemez. Ayrca, ''sanat
yaptlar arasnda deer ayrm lt '' bulmak da olanakszdr.
Novalis bu durumu, ''iir eletirisi, sama bir eydir. Bir eyin iir
olup olmadna ilikin tek olas karar bulmak da zordur'' szle
riyle dile getirmitir. Friedrich Schlegel de ''eletirinin malzemesi,
yalnzca klasik olabilendir, mutlaka ebedi olabilendir '' belirleme
siyle ayn dnceyi paylamtr.
nc ilke olan ''ktnn eletirilemezlii'' ilkesinde ''roman
tik sanat konseptinin ve eletirisinin en karakteristik biim/enim
/eri '' ortaya kar. Schlegel bu ilkeyi yle aklamtr: ''Hakiki
eletiri, sanatn gelimesine hibir katk yapmayan yaptlar nem
semez. Ayrca, buna gre oluumun ve dehann canllyla iliki
iinde bulunmayan ve aslnda btn iin ve btnde mevcut ol
mayan eyin hakiki eletirisi olanakl bile deildir. '' Schlegel'in u
belirlemesi de ayn kapsamda deerlendirilebilir: ''Her bir filozo
fun deerlendirilebilir olduunu varsaymamak, zgrlk d olur;
ancak aire de byle davranmak, kibirlilik olur; fakat bunun iin
airin tmyle iir ve adeta canl ve eylemli sanat yapt '' olmas
gerekir. Benjamin'in deyiiyle, romantiin ktnn eletirilemez
lii ilkesine ''salt sanatta deil, tinsel yaamn btn alanlarnda ''
denk den bir davran iin teknik kavram, ''yok hkmnde ol-
SANAT YAPITI 85

duunu duyurmaktr. " Bu kavram, ''nemsiz (veya hi deerinde)


olann susma ile, ironik vg dzme ile ve iyi olan vgyle yk
seltme ile dolaysz olarak rtlmesini '' anlatr. Schlegel'in anla
d anlamda ''ironinin dolayszl, eletirinin hi deerinde olann
karsna kabilecei tek tarzdr. ''
Benjamin'in anlatmyla, romantikler, sanat eletirisine ilikin
''konuyla ilgili bu belirlemeleri'' dizgeletirmemi ve yukarda
aklanan ilkeyi kendi ''edimlerinde'' izlememi veya bal kal
mamtr. Bugnk anlay uyarnca, ''en znel ey'' olan eletiri,
romantikler asndan ''yaptn oluumunda her trl znelliin,

rastlantsalln ve keyfiliin dzenleyicisidir. '' Eletiri, gncel an-


laya gre, ''konuya ilikin bilgiyi ve yaptn deerlendirimini''
kapsamasna karn, romantiklerin eletiri kavramnn belirleyici
yn, ''beeni yargsnda yaptn tikel ve znel deerlendirimini''
grmemesidir.
Deerlendirme, ''konuya ilikin incelemeye ve yaptn bilgisi
ne ikindir. '' Buna ilikin yargy eletirmen deil, ''ya eletirinin
dolaymnda yapt almlamak ya da onu kendisinden uzaklatr
mak ve bylece her trl eletiri altnda takdir etmek suretiyle
sanatn kendisi '' verir. Eletiri, ''ele ald eylerle sanat yaptlar
arasnda bir seki '' yapmaldr. Ayrca, eletirinin ''nesnel erei '',
salt eletirinin kuramnda dile gelmez; estetik konularda ''tarih
sel geerlilik sresi '' nesnellik hakknda bir fikir verebilir. te
yandan, romantikler ounlukla ''nesnel ereklerin gc1 '' k-
msemtr.

rnein, Benjamin'in saptamas uyarnca, Schlegel dneminin


''devrimci nesnellik lgnlndan'' ve ''Yunan sanat tininin mut
lak kutsamas '' tavrndan uzak durmutur. Bu filozofun konumun
da ''ironi kuram'' belirleyici olmutur. roni kuramnda hem ''nes
nel elerin vurgulanmasna ilkesel kar klar '', hem de ''sk
balantlar'' belirlenebilir. Sanat kuram asndan ironi kavram
''ift anlamldr. '' Bu anlamlardan biri ''saf znelcilik'' anlatmdr.
roni, sadece bu anlamyla romantik zerine yaplan yaymlarda
almlanm ve ''tek-yanl anlay'' sz konusu znelciliin ''gster
gesi'' olarak abartlmtr.
86 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBiYAT

Romantik Edebiyat retisi Uyarnca,


Yazncnn Keyfilii Mutlaktr

Benjamin'in Schlegel'den yapt alntya gre, romantik ede


biyatn/iirin ''ilk yasas, yazncnn/airin keyfilii zerinde her
hangi bir yasaya katlanmamasdr. '' Ayn filozofun bir baka yerde
pek de inanmakszn ''elikili lk '' olarak niteledii romantik
yazarn/airin tmyle iir olduu savna gelince: ''Sanat bizzat
iirin kendisiyse, onun keyfilii kendi zerinde hibir yasaya gz
yummaz''; nk sz konusu keyfilik, ''sanatn zerklii zerine
eksik bir metafordur. '' Bu tmce, ierik bakmdan ''botur''; ancak
sanatnn keyfilii hakkndaki tmce, ''sanatnn erk alan zeri
ne bir yarg olarak kavranld '' takdirde, airi, ''iirde kendisini
adlandran bir ey yapan bir varlk '' olarak grmek gerekir. Bu

durumda air denilince, ''hakiki airi, airin ilk/kkensel imgesi-


ni '' ve bylece de dolaysz olarak ''hakiki airin keyfiliinin snrl
keyfiliini'' anlamak zorunludur. Saf sanat yaptlarnn yazar, eer
yazar, ''sanatn kiilemesi '' olarak anlalmak isteniyorsa, ''sanat
yaptnn, sanatn nesnel yasallna bal olduu ilikilerle snr
landrlmtr. '' Sanat yaptnn sanat yoluyla bal olduu ''nesnel
yasallk, bu biimde var olur. '' Dolaysyla, hakiki airin keyfilii
''sadece malzemededir '' ve airin keyfilii ''bilinli ve oyun oynar
gibi baat/amas durumunda '' ironiye dnr. Bu ise znelci iro
nidir. Bu ironinin tini ise, ''yaptn malzemeselliini grmezden
gelmek suretiyle, onun zerine ykselen yazarn '' tinidir. Schlegel
byle bir yntemde ''malzemenin de iirselletirilebileceini, soy
/ulatrlabileceini '', bunun iin ''malzemede anlatlan/serim/enen
yaam sanat ideleri'', bir baka anlatmla, ''olumlu eler'' gerek
lidir. Bu nedenle, Eders'in ironiyi ''bulgu/amada serim/enen eyden
dolaysz olarak serimleyici merkeze doru devinmek ve orada bi
rincisine bakmak '' yetenei olarak nitelemesi dorudur.
te yandan, Benjamin'in belirlemesiyle, ''sadece malzemeye
saldrmakla kalmayan, iirsel/yaznsal biimin birliini nemseme
yen '' bir ironi de vardr. Romantik znelciliin ''sans phare'' g
rne ortam hazrlayan da bu ironidir; nk ''sanat biiminin,
SANAT YAPITI 87

malzemenin biiminden tmyle farkl olan bu ironiletirilmesi ''


yeterince ak olarak grlmemitir. Bu tutum, sz konusu ironile
tirme tarznn farkllnn, ''yapttaki nesnel e '' olduu anlay
na dayanr. Tieck'in komedilerinde ''en u ekilde grlen'' biimin
ironiletirilmesi, ''bunun istee bal olarak tahrip edilmesine da
,,
yanr. Yaznsal trler arasnda zellikle dramatik tr ''en yksek
ve en etkileyici ekilde'' ironiletirilebilir; nk dramatik tr, ''en
yksek lde yanlsama gc ierir'' ve bylece ironiyi ''tmyle
,
kendisini ortadan kaldrmadan en yksek dzeyde iine alabilir. ,
roni ile eletiri arasndaki ''gze arpan benzerlik ,, bu noktada
belirginleir. Eletiri, ''tekil yapt, mutlak sanat yaptna dntr
mek, romantikletirmek iin ,,, biimi ''geri getirilemez ve ekilde
ve ciddi olarak ortadan kaldrr (veya znm/er) ,, Eletiri, ''yok
edici'', sanat biimini ''ykc'' bir zellik tar. Biimin bu ykm,
''sanattaki, eletirideki nesnel merciin grevidir. ,, Benjamin'in ak
tarm uyarnca, Schlegel ''her eyi grmezden gelen ve kendisini
koullu olan/belirlenmi olan her eyin zerine, kendi z sanat, er
,
demi ve dahilii zerine sonsuz olarak ykselten , ruh durumunu,
yazarn ''ironik anlatmnn z ,, olarak nitelemitir.
Grlecei gibi, ''koulsuz/mutlak . olandan'' doan bu ironi
trnde znelcilik ve oyun sz konusu deildir; sz konusu olan
''snrl yaptn mutlaka olana benzemesidir; km pahasna t
myle nesnelletirilmesidir. '' Bu ironi tr, Benjamin'in deyiiyle,
''sanatnn istencinde deil, sanatn tininden '' trer. Malzemenin
ironiletirilmesi de ''yazarn znel, oyunsal dnmne '' dayanr.
Malzemenin ironisi, ''malzemeyi yok eder''; bu ironi, ''olumsuz ve
zneldir. ,, Buna karn, biimin ironisi ''olumlu ve nesneldir. '' Bi
imin ironisinin ''asl olumluluu, ayn zamanda nesnel ynelimli
eletiriden ayrc belirtisidir. ''
Peki, ''ironi yoluyla sanat biimindeki yanlsamann ykm
ile eletiri yoluyla yaptn ykm ,, arasnda nasl bir iliki vardr?
Eletiri, Benjamin'in saptamasyla, ''tek bir bant yznden ya
pt tmyle kurban eder. ,, Buna karn, ''yaptn korunmas kou
luyla onun sanatn idesiyle tm ilikilenmi/iini aklayabilecek
yntem, biimsel ironidir. '' Biimsel ironi ''saldrd yapt tahrip
88 MAAX, BENJAMIN, ADOANO - SANAT VE EDEBYAT

etmedii gibi, onu tahrip edilemez/ie yaklatrr. '' ronide yaptn


''belli serim/eme biiminin tahrip edilmesi yoluyla tekil yaptn bir
lii, evrensel yapt olarak sanatn birlii iine derinlemesine itilir'';
tekil yaptn birlii, ''yitip gitmeksizin, tmyle sanatn birlii ile
ilikilendirilir ''; nk tekil yaptn birlii, ''sanatn birliinden ay
rdr. '' Tekil yaptn birlii, ''her zaman eletiri ve ironi ile sanatn
birliinin iine yerleir. '' Eer romantikler ironide ''yaptn mutlak
bozumunu grmemi olsalard '', ironiyi sanatsal olarak alglaya
mazlard. Schlegel'in ''yaptn tahrip edilemezliini '' vurgulamas
nn nedeni budur.
Benjamin'in zmlemesine gre, bu ilikiyi ''sanal olarak ak
layabilmek iin ikili bir biim kavramndan '' sz etmek gerekir.
Serimleme biimi olarak nitelendirilebilen ''tekil yaptn belirli bi
imi, ironik ykmn kurban olur. '' Fakat ironi tekil yaptn biimi
zerine ebedi biimin, diyesi, ''mutlak biim olarak adlandrlma
s olanakl olan biimlerin idesinin gkyzn aar. '' roni, ''tekil
yaptn soyutlanm dnmnn anlatm '' olan grgn biimi
''tkettikten sonra'', bu alandan ''yklmaz var-oluunu treten te
kil yaptn yaamn srdrmesini'' kantlar. Betimleme biiminin
ironiletirilmesi, adeta ''sanatn akn dzeninin nndeki perdeyi
aan/ortadan kaldran '', bunu ve onda ''yaptn dolaysz varln,
bir gizemin dolaysz varl olarak aa karan '' frtnadr.

Yapt, Sanatn desindeki Yklamaz Saklanm ln


Ortaya karmadr

Yapt, Benjamin'in amlamasna gre, Herder'in sand gibi,


''asl olarak bir ortaya karma ve yaratc dahiliin gizemi '' deil,
''sanatn idesine mutlak bamlln, sanatn idesinde kendi ebedi
yklamaz saklanmln ortaya karmadr. '' Bu anlamda Schle
gel, ''grnmez yaptn alannn tesine '', diyesi, ''sanatn idesinin
tesine alan grnr yaptn snrlarn'' belirler. Tieck'in ''ironik
dramlarnda, ]ean Paul'un paralanm romanlarnda'' kendini
aa vuran ''yaptn tahrip edilemezlii inanc '', erken romantik
lerin ''mistik'' temel kanlarndan biridir. Sadece bu kandan yola
SANAT YAPITI 89

klarak, neden ''sanatnn zihniyetinin istemi olarak ironinin is


temiyle yetinmeyip '', bu ironinin yaptta ''serimlenmesini'' talep
ettikleri anlalabilir.
Sz konusu mistik temel kan, ''ne denli arzulanr olurlarsa ol
sunlar, sadece sanatlar asndan talep edilmesi, ancak zerk ola
rak yaptta aa kmamas gereken '' zihniyetlerden daha baka
ilev tar. Biimsel ironi, ''alkanlk ve doruluk gibi, yazarn
ereksel davran deildir. '' O, ''yaptn znel snr-tanmazlnn
dizini'' olarak anlalmamal, ''yapttaki nesnel e olarak '' deer
grmelidir. O, ''yaptta kopma/kopu ile ina edilen '', diyesi, ''biz
zat yaptta kendi idesi ile ilikilenimini gsteren'' elikisel dene
medir.

Sanat n idesi

Romantik Sanat Kuramnn Temeli, Sanatn desidir

Benjamin'in saptamas uyarnca, romantik sanat kuram, ''sa


natn idesi kavramnda doruk/ar. '' Bu kavramn zmlemesinde
''btn dier retilerin olum/amas ve bunlarn son erei hakkn
daki bilgi '' aranmaldr. Ayrca, bu kavram, ''isel sezgi'' olarak
romantikleri, sanatn z zerine dnmelerinde ynlendiren te
mel etmendir. Btn romantik sanat kuram, yntemsel bakmdan
''mutlak dnm dolaymnn '' sanat olarak, daha kesin syleyi
le, ''sanatn idesi olarak '' belirlenmesine dayanr.
Sanatsal dnmn ''organ'' biim olduu iin, sanatn ide
si, ''biimlerin dnm dolaym '' olarak tanmlanr. Biimlerin
dnm dolaymnda ''her trl serim/eme/betimleme biimleri
her zaman birbiriyle balantldr; i ie geerler ve btnleerek ''
sanatn idesiyle zde olan ''mutlak sanat biimine '' dnrler.
Dolaysyla, sanatn birliinin romantik idesi, ''biimlerin srek
liliinin idesindedir. '' rnein, trajedi/alat, izleyenler asndan
''srekli olarak sone ile balantldr. '' Bu balamda Kant'n ''yar
g gc'' kavram ile romantiklerin ''dnm'' kavram arasnda
benzerlik grlr. Dnm, yarg gc gibi, ''znel dnm
leyen davran '' deildir; dnm, ''yaptn betimleme biimine
92 MARX. BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

ikindir; biimlerin kurallara uygun sreklilii iinde kendini ger


ekletirmek iin, eletiride kendini amlar. ''
Benjamin'in iir sanatnn belirlenimine ilikin alntlamas uya
rnca, edebiyat/iir (sanat ) ''edebiyatn/iirin btn ayrlm tr
lerini'' yeniden birletirmelidir. Edebiyat/iir, ''sadece iirsel olan
her eyi, dier dizgeleri ieren sanatn dizgesini'' kapsar; Romantik
sanat tarz ''tarzdan daha fazlasn kapsayan '' tek sanat tarzdr;
''adeta iir sanatnn kendisidir. '' Benjamin'in deyiiyle, ''sanat
biimlerinin sreklilii bundan daha ak ekilde '' anlatlamazd.
Dolaysyla, romantik edebiyat/iir (sanat), ''edebiyat/iir sana
tnn idesinin kendisidir; sanat biimlerinin srekliliidir. '' Schle
gel'in anlatmyla, ''iir sanatn, bir birey olarak gren kii '', iirsel
bir duyarlk ve yeterlik tar. ''Bireylerin btn dizgesini ilerinde
barndran bireyler yok mudur? '' Biimlerin dnm dolaym
olan iir (sanat ) en azndan ''byle bir birey olmak zorundadr '';
bir baka deyile, iir, bireylerin veya tikelliklerin btn dizgesini
iinde tamaldr.
Benjamin'in aktarm uyarnca, Novalis ''felsefe ve sanat iin
ide/erin sreklilii '' anlatmnn gerekliliini savunmutur. Edebi
yat/iir sanatnn ideleri, romantik anlay uyarnca, ''serim/eme/
betimleme biimleridir. '' Novalis'e gre, ''felsefesinde btn tekil
felsefi bulgular, tek bir felsefi bulguya dntrebilen, felsefenin
btn bireylerinden tek bir birey yapabilen filozof, kendi felsefesi
iinde en st noktaya ular. Bu filozof, btn felsefeleri tek bir
felsefede birletirdii takdirde, bir filozofun ulaabilecei en st
noktaya ular... Filozof ve sanat organik davranrlar. . . Bunlarn
ilkesi, birletirme ideleri, zgrce belirsiz bireyleri ieren, sonsuz
bireysel, her eyi oluturan biime doru gelien ve her ynyle
yetkinleen organik bir ekirdektir. '' Bu, ''ide bakmndan zengin
bir idedir. '' Sanat ve bilim, ''her eyi kapsar ''; buna ''tinsel tarz
sanat, sezi sanat '' da denilebilir. Sezi/kehanet sanat, Schlegel'e
gre, el bette ''sezgisel sanat'' olarak da adlandrlan eletiridir.
Benjamin'in amlamas uyarnca, sanat biriminin veya tekil sa
nat yaptnn tikelliini anlatmak iin, Schlegel ''kavramlarn zor
layarak, elikisel/ie '' dmtr. Baka trl, ''en yksek geneli,
SANATIN iDESi 93

bireylik olarak aklama '' dncesi anlalamazd. Anlan filozof,


Benjamin'e gre, bu dnceyi ''deerli ve geerli bir motif'' ola
rak grm, ancak ''yanl'' tanmlamtr. Sz konusu motif, sa
nat idesi kavramn, ''grgn olarak bulunan sanat yaptlarnn bir
soyutlamas eklindeki yanl anlamadan koruma '' abasdr. O,
bu kavram Platon'a dayanarak ''btn grgn yaptlarn gerek
temeli '' olarak belirlemitir ve sadece bu anlayla ''sanatn birli
ini, bizzat biimlerin srekliliini '' yapt olarak nitelemitir. Bu
grnmeyen yapt, ''grnen yapt'' iine alan yapttr.
Winckelmann'n Antik a iirine ilikin bulgular bu kapsam
da deerlendirilebilir. Winckelmann ''btn Antik a airlerini
tek bir air gibi okumu ve Antik a ile modern a arasndaki
mutlak farkll '' dizgeletirmitir. Winckelmann'n anlatmyla,
''eski an btn iirleri, giderek daha byk miktarlardan ve
halkalardan bir btn oluana dein, birbiriyle iliki/enir. '' Bu ne
denle, eski edebiyat/iir sanat (veya iirlerin toplam), ''blnmez
ve tmlenmi tek bir iirdir '' denilebilir. Eskilerin ''btn klasik
iirleri, blnmez bir ekilde birbiriyle balantldr; organik bir
btn'' olutururlar. iir sanat, bu tekil ve organik iir btnnde
''eksiksiz olarak'' ortaya kar. Ayn ekilde ''yetkin edebiyatta b
tn kitaplar, tek kitap olmaldr. '' Bylece, sanatn tekil yaptlar,
''llemez btne '' gtrmelidir.

Akn Edebiyat/iir, Sanatn desinin Bir Belirlenimidir

Benjamin'in saptamasyla, ''grnmez yaptn birlii '' olarak


iir sanatnn ''olumakta olan '' birlii asndan, ''biimlerin
denklemesi, uzlamas grnen l koyucu olutur. '' de ve ya
pt, sanatta ''mutlak kartlklar'' deildir; ide, ''sanattr'' ; yapt
ta ''anlatm biiminin snrlln at zaman, idedir. " Schlegel,
''tmel sanat yaptndaki sanatn idesinin anlatmn, oluumsa/

Johann Joachim Winckelmann ( 1 7 1 7- 1 76 8 ) Alman arkeolog, erken Aydnlanma dne


mi sanat yazardr. Arkeolojinin ve sanat tarihinin kurucusu ve klasisizmin tinsel nderi
olarak grlr. ncelikle ''Antik Dnem Sanat Tarihi'' adl yaptyla, Helen kltr-sa
nat birikiminin yeniden gncelletirilmesine nclk etmitir.
94 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

evrensel iir (sanatnn) grevi'' olarak aklamtr: ''Romantik


edebiyat/iir, oluumsa/ bir evrensel iirdir. . . Romantik iir yazma
tarz, henz oluma aamasndadr; hatta bu iirin ebedi olarak
oluabilmesi, hibir zaman tmlenememesi, onun asl zdr. ''
Oluumsa/ evren iir kavramnn bants ile dnm dolay
mnn bants gzden uzak tutulduu zaman, bu iir kavram
na modernletirici bir yanl anlama '' eklemlenebilir. Sz konusu
yanl anlama, ''bitimsiz oluumu/ilerlemeyi, grevin belirsiz bi
timsizliinin ilevi '' ve ''zamann bo bitimsizlii '' eklinde ortaya
kabilir. Burada unu vurgulamak gerekir: Benjamin'in syle
yiiyle, Schlegel ''evrensel oluumsa/ iire grev ykleyen idenin
belirlilii, bireylii '' iin ura vermitir. Dolaysyla, ilerlemenin
veya oluumun '' bitimsizlii'' , onun grevinin ''belirliliine'' ba
k yanltmamaldr. Burada nemli olan belirliliin ''snrlar''
iermemesidir. lerlemenin, deiimin srmesi, ''olumakta olan''
bu iire snr koymaz.
te yandan, Benjamin'in alntlamasyla, gzellik, ''yaratlmas
gereken eye ilikin salt bo bir dnce deil, ebedi ve akn bir
olgudur. '' Gzellik, ''biimlerin sreklilii, bir dolaym, bu dola
ymn kaos yoluyla duyusallatrlmas, dzenleyici baat/ama
nn yeri '' olduu takdirde ebedi ve akn bir olgu olabilir. Schlegel
de u belirlemesinde kaosu ''mutlak dolaymn duyusal imgesi ''
olarak kavramtr: ''te yandan en yksek gzellik, en yksek
dzen, sadece kaosun dzenidir; hatta kendisini uyumlu bir dn
ya olarak amlamak iin, akn dokunumunu bekleyen'' kaosun
dzenidir. Dolaysyla, asl sz konusu olan ey, ''bolua doru
ilerleme, belirsiz ekilde srekli-daha iyi-iir yazma deil, iirsel bi
imlerin hep daha kapsayc alm ve ykse/imidir. '' Bu srecin
gerekletii ''zamansal bitimsizliklsonsuzluk da ayn ekilde dola
ymsal ve niteliksel '' bir bitimsizliktir. Burada sz konusu olan olu
umsallk ve ''modern'' anlatmdan anlalan ilerleme, ''insanln
btn yaam gibi '', salt bir oluma sreci deil, ''bitimsiz bir ger
ekleim'' olarak anlalmaldr. Ayrca, Benjamin'in anlatmyla,
bu dncelerde ''romantik mesiyanizm (kutsal kurtarc bekleme)
tavrnn'' tmyle etkin olamamas da yadsnamaz.
SANATIN iDESi 95

Benjamin'e gre, ''tartmal bir kavram olan akn edebiyat/


iir'' de bu kapsamda aklanabilir. Ayn oluumsal evrensel iir
kavram gibi, akn iir kavram da ''sanatn idesinin bir belirleni
midir. '' Bu kavram, sz konusu belirlenimin ''zaman ile ilikisini''
aklad takdirde, akn iir anlatm ''romantik sanat felsefesini
douran dizgesel merkeze'' gnderme yapar. Akn iir kavram
uyarnca, romantik iir, ''mutlak iirsel dnmdr. '' Romantik
edebiyat anlaynn balca kavram olan dnm, her trl a
knlk ve akn olan ile balantldr. Dolaysyla, akn ben veya
akn air, dnmleyen ben veya airdir; nk dnm, ''daha
yksek aamaya gemek iin, sz konusu aamay aknlatrr. ''
Daha yksek edebiyatn/iirin kkeni u alntda grlebilir:
''imizde dierlerinden tmyle farkl bir z-yap tayor gibi g
rnen iirler vardr ''; nk bu iirlere ''gereklilik duygusu'' elik
etmitir ve bunlarda ''herhangi bir dsal temel'' yoktur. nsan ba
zen ''bilinmez tinsel bir varln mucizevi bir ekilde iinde baz ay
dnlk dncelerin geliimine '' yol at duygusuna kaplabilir. Sz
konusu varlk, ''daha yksek bir varlk '' olmak zorundadr; nk
bu tinsel varlk, insan ile ''grng/ere bal hibir varlk iin ola
nakl olmayan'' ilikiler gelitirebilir. Bu varlk, ''trde/homojen
bir varlk olmak zorundadr''; nk insana ''tinsel bir varlk '' ola
rak davranr ve onu ''en seyrek grlen zerklie '' arr. ''Daha
yksek trden olan bu ben '', ''insan doaya veya bilge ocua nasl
davranrsa '', bu yksek ben de insana kar yle davranr.
Benjamin'in anlatmyla, bu yksek benin ''etkinliklerinden do
an iirsel yaptlar, akn edebiyatn/iirin paralardr. '' Sz ko
nusu akn iirin z-yapsal zellii, ''sanatn mutlak yaptta her
ynyle belirginleen idesi'' ile rtr. Schlegel'in belirlemesiyle,
''imdiye kadar olan iirler genellikle dinamik bir etki brakrlar;
gelecein akn iiri (veya iir sanat) organik olarak adlandrla
bilir. Bu iir sanat bulunduunda imdiye kadarki btn hakiki
airlerin, bilgileri olmakszn, organik olarak iir yazdklar grle
cektir. ' Bu ''bilin eksikliinin '', sz konusu airlerin ''yaptlarnn
'

tm zerine nemli bir etkisi olmutur. '' Bunun sonucu olarak


da bu airlerin iirleri byk lde iirsellikten yoksun kalmtr.
96 MAAX, BENJAMIN, ADOANO - SANAT VE EDEBiYAT

Tmel yaptn iir sanat, Novalis'in deyiiyle, ''mutlak sanat birli


inin zne ilikin bilgiye '' bamldr. Bu tmcede geen ''mutlak
sanat birlii'' anlatm, tekil sanat yaptdr.

roni ve Dnm, Romantik Edebiyatn Simgesel Biiminin


Temel zellikleridir

Novalis'in kavray uyarnca, ''akn edebiyat/iir (sanat), iir


sanatna ilikin mutlak dnmdr. '' Schlegel, akn iir sanatna
ilikin bu mutlak dnm, ''iirin iiri (veya iir sanatnn iir
sanat) '' diye nitelemitir. Schlegel'in saptamas uyarnca, ''biri ve
tm lksel olan ile gerek olann ilikisi olan bir iir (sanat)
vardr. '' Bu iir (sanat), felsefi sanat dili rneksenerek, ''akn iir
(sanat) olarak adlandrlmaldr. '' Nasl ki ''eletirel olmayan ve

retilende reteni de anlatmayan'' akn felsefeye deer verilmez


ise, sz edilen iire de ''modern airlerdeki malzemeleri ve n
almalar yaznsal yeterlilie ilikin iirsel bir kurama dnt
rerek, sanat, dnm ve gzel z-yanstm ile birletirmeyen ve
betimlemelerinin her birinde kendisini betimlemeyen ve her yerde
iir ve iirin iiri olmayan '' iiri de (iir sanatna da) deer verilmez.
Bu aklamalardan da grlecei gibi, Novalis'in ''akn iir''
diye adlandrd ey ile Schlegel'in ''iirin iiri'' dedii ey ayndr;
nk Benjamin'in belirlemesiyle, her iki adlandrmada da dile ge
tirilen ''dnm'' , akn estetik kmazn zm ile ilgili ''yn
temdir. '' Sanat yaptndaki dnm sayesinde bir yandan sanat
yaptnn ''kesin ancak grece kalan biimsel btnl (Yunan
tipi) '' oluturulur; te yandan da bu btnlk ''greceliliinden
kurtarlr '' ve eletiri ve ironi sayesinde ''sanatn mut/ana (mo
dern tip) '' ykseltilir. Bu nedenle, iirin iiri (veya iir sanatnn
iir sanat), en ksa anlatmla, ''mutlak olann dnmsel doa
snn'' anlatmdr. iirin iiri, ayrca ''kendinin bilincinde olan ''
iirdir, diyesi, z-bilinli iirdir; Bylece, iirin bilinci, ''bizzat iirin
kendisidir. '' Bu bilin, iirin iiridir. Schlegel'in yazd gibi, daha
yksek iirin bizzat kendisi ''doa ve yaamdr. '' te yandan, iirin
iiri, ''doann doasdr; yaamn yaamdr; insandaki insandr. ''
SANATIN DESi 97

Bu anlatmlar, ''retorik ykseltimler'' deil, ''akn iirin dnm


sel doasn '' anlatan nitelemelerdir. Schlegel'in kardeine ynelik
''Shakespeare zerinden sana sanat iinde sanat yansyacaktr''
szleri bu anlamda deerlendirilebilir.
Benjamin'in amlamasna gre, Schlegel ''akn iirin organn
dnyasal biimlerin knden sonra da saltk/mutlak olanda var
ln srdren '' simgesel biim olarak nitelemitir. Mistizm szc
n ''sanatn ve bilimin gizemler olmakszn, bu ad hak etmeyen
gizemlerinin bildirimi '' olarak nitelemitir. Bu kapsamda zellikle
de simgesel biimlerin gerekirliinin ''dnyasal anlam karsn
da gl savunumunu '' ne karmtr. Simgesel biim anlatm,
iki-anlamldr: Birincisi, bu anlatm, ''mitoloji gibi, iirsel mutlak
rten eitli iliki/enim/eri'' anlatr. rnein, ''arabesk, mitolojik
bir ierii duyumsatan'' simgesel bir biimdir. Bu adan simgesel
biim, ''bu balama/bantya ait deildir. '' kincisi, simgesel biim,
''saf iirsel mutlakn biimde her ynyle ekillenmesidir. ''
Benjamin'in aktarm uyarnca, Schlegel, simgesel biimi kul
lanan 1 8 . yzyl Alman edebiyatnda oulculuk, insanclk ve
tolerans idesini yaznsallatran Lessing'i yceltmitir. Schlegel'in
nitelemesiyle, Lessing'in yaptlar ''yksek sanatn biricik belirleyi
ci belirtisi olduklar iin '', yksek sanata aittirler. Simge kavramn
en genel anlamda anlayan Schlegel'in belirlemesi uyarnca, iir ''en
yksek grevini '' simge ile yerine getirebilir. Simge sayesinde her
yerde ''bitimli olann grn ile ebedi olann hakikati ile iliki
lendirilir ve bylece ebedi olanda ortadan kaldrlr/znm/enir. ''
Ayn dnrn anlatmyla, ''simgeler sayesinde yapttaki bi
ricik gerek olan anlam, yanlsamann yerini alr. '' Sz konusu an
lam, diyesi, ''sanatn idesiyle ilikilenme, dnm ile akn/aan
iirsel yaptlara simgesel biim'' kazandrr. Simgesel biim, ''sanat
yaptna ilikin dnmn etkinlik alannn zetlendii '' forml
dr. Benjamin'in Schlegel'den aktarm uyarnca, ''ironi ve d
nm, romantik edebiyatn simgesel biiminin temel zellikleridir. ''
te yandan, ''ironinin temelinde de dnm yatt iin ve sanat
yaptnda simgesel biim ile tmyle zde olduu iin '' yle de
mek daha yerinde olur: Simgesel biimin temel zellikleri, ''d-
98 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

nmn z-snrlaymnn anlatm arndrlan ve dnyasal anlatm


biimlerinden ayrlan serim/eme/betimleme biiminin arlnda ve
dnmn mutlaka ykseldii (biimsel) ironidedir. ''
Benjamin'in amlamas uyarnca, sanat eletirisi bu simgesel
biimi, ''kendi arl iinde'' serimler. Sanat eletirisi, simgesel bi
imi ''yaptta bal olabilecei zne yabanc her trl eden ''
arndrr ve ''yaptn ortadan kaldrlmas '' veya znm ile son
landrr. Bu balamda u gerei dile getirmek gerekir: Romantik
sanat kuramnda ''dnyasal ve simgesel biim '', ''simgesel biim
ve eletiri '' kavramlar ve bu kavramlar arasndaki ilikiler hibir
zaman akla kavuturulmamtr.

Romantikler ve Roman: En Yksek Simgesel Biim, Romandr


'

Benjamin'in anlatmyla, romantikler, ''her trl serim/eme bi-


imi arasnda '' zellikle tek serimle biiminde hem ''dnmsel
z-snr/aym '', hem de '' z-genileyimi '' en belirgin ekilde belir
ginletirmi ve her iki enin bu ''dorukta i ie getiini '' dizge
letirmitir. Her trl yaznsal trn i ie gemesi veya bireimi
olan bu en yksek simgesel biim, ''romandr. '' Roman biiminde
veya trnde dikkat eken ey, bu yaznsal trn ''dsal basz
l ve kuralszldr. ' Benjamin'in deyiiyle, roman ''gerekten
'

de snrsz bir ekilde kendisini dnmler '' ve her zaman yeni


baklarla ''her verili bilin aamasn daha yksek bir konumdan
yanstr. ''
Roman, bu yeterliliini, ''biiminin doasndan '' alr. roni, di
er yaznsal trlerde ''zorla'' yapt eyi, romanda ''yanszlat
rr. '' te yandan, roman ''hibir zaman biimini amad iin '',
romann her bir dnm, ''kendisiyle snrl olarak grlebilir '';
nk romann dnmn ''snrlayan'' herhangi bir ''kurall
serim/eme/betimleme biimi '' yoktur. Bu durum, romanda ''sertlii
iinde deil, sadece arl iinde hkm sren '' betimleme biimini
''yanszlatrr. " Sz konusu ''dsal serbestlik'' apak olduu iin,
''hibir vurgulamay '' gereksinmezken, roman biimindeki ''belir
lenmilik ve toplanma '' romantiklerce vurgulanmtr.
SANATIN DES 99

Tinsellii her trl ''tinsel iirin ortak zellii '' olarak gren Sch
legel'e gre, ''tinsel iir, romandr ''; romann ''geciktirici'' z-ya
ps, romana zg dnmn anlatmdr. Bu geciktirici z-yap,
tiyatro oyunu ile romann ortak yn olarak grlr. Benjamin'in
Novalis'ten yapt alnt uyarnca, ''romann geciktirici doas,
ncelikle biemde kendisini gsterir. '' Kendi iinde btnlkl
karmak yaplarn roman oluturduunu dnen Novalis, ''ro
man yazm tarz sreklilik olmamal, her aamada blmlenmi
yap olmaldr. Her kk para, koparlm bir ey, snrlanm bir
ey, zgn bir btnlk olmaldr '' diye yazmtr.
Schlegel, Benjamin'in deerlendirimiyle, Goethe'nin ''Wilhelm
Meister'' adl yaptnda somutlaan '' bu yazm tarzn'' vgyle
karlamtr: ''Tekil kitlelerin farkl/ ile tek ve blnmez ro
mann her gerekli paras, kendisi iin bir dizge '' durumuna gelir.
Goethe'nin, bu romannda dnmn serimleyimi, ''ustalnn
en st meruiyetidir. ' Schlegel'in deyiiyle, ''srekli kendine bakan
'

doann bitimsize giden serimleyimi, bir sanatnn yeterliliinin


llemez derinliinden verebilecei en gzel kanttr. '' Roman,
Benjamin'in syleyiiyle, ''btn simgesel biimler arasnda en
yksek olandr ''; roman, ''iirin idesi olan romantik iirdir. ''
Schlegel, ''romantik'' anlatmnn ierdii ''iki-anlamll'' bi
lerek sineye ekmitir. Romantik szc, bilindii gibi, o dnem
de ''valyece/valyelere zg '', ''Orta a'a zg '' zg gibi
anlamlar tamtr. Romantik szcn, Hayn gibi, Schlegel de
asl anlam olan ''romana zg'' olarak anlamtr. Schlegel'in an
latmyla, ''hakiki roman, Nan plus ultra, her trl iirsel olann
toplam '' olarak anlam ve ''bu iirsel lky '' romantik edebiyat
anlatmyla dile getirmitir. Schlegel'in sanat kuramnda anlal
d zere, ''her trl iirsel olann'' bu toplam olarak roman,
iirsel mutlakn nitelemesidir: Romann felsefesi, ''(yapnn) bitim
ta olur. '' Ska, romann ''dier trlerin yannda bir tr ve ro
mantik iir/edebiyat tarznn, dier tarzlar arasnda bir tarz deil,
bunlarn ideler olduunun'' vurgulandn belirten Benjamin'in
Schlegel'den yapt alnt uyarnca, Goethe'nin ''Wilhelm Meis
ter'' adl yaptn ''alkanlk ve inantan, rastlantsal deneyimler-
1 00 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBiYAT

den ve istensel istemlerden oluan bir tr kavramn yarglamak,


bir ocuun ay yldzlar elle tutmas ve kk kutusuna koymas
gibi bir eydir. ''
Benjamin'e gre, erken romantik dnem, roman ''salt kendi
sanat kuramnn iir sanatndaki dnmnn en yksek biimi ''
olarak snflandrmakla kalmam, roman ''sanatn idesinin temel
tasarmyla bir baka dolaysz ilikiye sokmak suretiyle '', romanda
iir sanatnn ''olaanst akn olumlamasn '' da bulmutur. Bu
temel tasarm uyarnca, sanat ''biimlerin srekliliidir '' ve roman
erken romantiklerin kavrayna gre ''bu srekliliin elle tutulabilir
grngsdr. Romana bu zellii kazandran etmen ''dz-yaz
''

dr. " Schlegel'in arad iirin idesi ''bireyliini/tikel/iini dz-yaznn


biiminde bulmutur. '' Dz-yaz, romantiklerin tand ''en doru,
en derin belirlenimdir. '' Romantikler, ''grne gre elikisel, ger-

ekte ise ok derin anlaml olan bu grte sanat felsefesinin t-


myle yeni bir temelini '' bulmutur. Erken romantiklerin hem sanat
felsefesi, hem de zellikle ''eletiri kavram'', bu temele dayanr.
Benjamin'in amlamas uyarnca, ''iirin (iir sanatnn) idesi,
dz-yazdr. '' Bu, ''sanat idesinin'' ve romantiklerin ''daha derin bir
erekle '' anladklar roman kuramnn da ''sonlandrc'' tanmdr.
Romantiklerin ''iir sanatnn idesi olarak dz-yazdan ne anladk
larn '' Novalis 1 2 Ocak 1 798 tarihli mektubunda yle aklam
tr: ''Eer iir (sanat) genilemek istiyorsa, bunu sadece kendini
snrlamakla, kendini younlatrmakla, barutunu brakmakla ve
kvaml/amakla yapabilir. '' iir (sanat) ''dz-yazsal bir grn
t '' kazanr; temel eleri ''hibir isel ortaklk '' iinde bulunmaz;
''snrl olann serimlenimi/betimlenimi asndan daha yetenekli ''
duruma gelir; ancak ''iir (sanat) olarak kalr ''; adeta ''organik
bir varla/ze '' dnr. Bu organik varln ''akkandan oluan
tm yaps, kendi esas elastik doasn, snrlanmln ve her eye
yetenekli oluunu '' aa vurur. Sadece onun ''paralarnn kar
m '' kuralszdr; bu paralarn ''dzeni, btnle olan ilikileri ayn
kalr. '' Ondaki her trl ''uyarc her yana doru geniler. ''
Burada ''paralar hep dingin olan btnn etrafnda devinir. ''
Burada da tmcelerin devinimleri ''ne denli yaln, e-biimli, din-
SANATIN iDESi 101

gin ve btn oluturan karmlar ne denli rtrse, bant ne


denli gevek, anlatm ne denli saydam ve renksiz ise, iir, sslenmi
dz-yaznn tersine o denli yetkindir. '' iir, burada ''istemlerinin
sertliini gevetmi, daha istekli, daha uysal olmak ister gibi gr
nr. " Fakat '' bu biim iinde'' iirle deneme yapmaya kalkanlar,
iiri ''eksiksiz olarak gerekletirmenin '' ne denli zor olduunu g
rrler. Bu ''geniletilmi iir, iirsel airin en byk sorunudur ''; an
cak bu ''yaklamakla zlebilecek bir sorundur; daha yksek iire
(iir sanatna) ait olan bir sorundur. '' Buras, ''llemez bir alan,
gerek anlamda sonsuz bir blgedir. '' Bu daha yksek iir (sanat),
'' bitimsizinlsonsuzun iiri '' olarak adlandrlabilir.

Dz-yaz, Yaznsal Biimlerin Yaratc Zeminidir

Benjamin'in amlamasyla, iirsel biimlerin dolaym, ''dz-ya


zda grnr''; dz-yaz bu nedenle ''iirin idesi'' olarak adland
rlabilir. Dz-yaz, ''yaznsal biimlerin yaratc zeminidir'', btn
bunlar, dz-yazda ''ak tarlmtr ve kanonik (veya kounsal) teme
li olarak ortadan kaldrlmtr. '' Dz-yazda btn ''bal ritimler
i ie geer, birbirine balanarak yeni bir birlie, dz-yazsal birlie
dnrler. '' Novalis bunu ''romantik ritim ' olarak nitelemitir.
'

''iir (sanat), sanatlar arasndaki dz-yazdr. '' Roman kuram,


ancak bu adan ''en derin erek iinde '' anlalabilir. Tm iir sa
natnn birlii, ''bir yaptn birlii olarak dz-yazda yazlm bir i
iri anlatt iin, roman en yksek iirsel biimdir. '' Schlegel kendi
roman kuramn ''malzemenin iirselletirilmesi'' ne-srmyle
karmaklatrmtr.
Benjamin'in zetleyici belirlemesiyle, ''dz-yaznn idesinin
tasarm '' olarak iir sanatnn idesinin tasarm, ''tm romantik
sanat felsefesini belirler. '' Bu belirlenmilik nedeniyle, romantik
sanat felsefesi, ''tarihsel bakmdan zengin sonulara '' yol am
tr. Koullar ve z iinde tannmakszn, ''modern eletiri tini ile
yaygnlamtr. ''
Romantik akm iinde ne kamayan airler veya tinler arasn
da Hlderlin de vardr. Hlderlin'in romantikler ile olan '' felsefi
1 02 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

ilikisini'' oluturan sav, ''sanatn aykl '' anlatmdr. Bu anlatm,


''Bat sanat felse{esinde en byk dneme dnen'' romantik sa
nat felsefesinin '' temel dncesini'' srdrmtr. Sanatn aykl
anlatm, romantik felsefenin ve dnmn yntemi ile balant
ldr. yle ki: ''inde sanatn ilkesi olan dnmn en yksek
ekilde yetkinletii/belirginletii dz-yazsal olan, aykln (veya
ayk olann) metaforik nitelemesidir. '' Dnen ve sa-duyulu bir
davran olan dnm, Platon'un ''esrime kavramnn kartdr. ''
Dolaysyla, dnm, etken ve retkendir; kalc sonulara yol
aar. Erken romantikler, '' dnm dolaymnn simgesi, son
suz dnsel yetkinleme simgesi'' olarak grmtr. Bu anlay,
Hlderlin'in
''Neredesin sen, dnceli ey! Her zaman
Kenara ekilmek zorunda kalan,
Ik u sralar, neredesin? ''
Dizelerinde de aka grlr. Benjamin'in Wilhelm Schle
gel'den aktarm uyarnca, oturakllk, ''yetiim iin uraan in
sann ilk esin perisidir. '' Novalis doru bir nitelemeyle bunu ''ilk
iir sanatna vuran k parlamas'' olarak adlandrarak, gzel bir
imgeyle dnmn ''ayk doasn'' yle anlatmtr: ''D
nm, zyle ilikilenen, uyumla nleyen doa deil midir?. . . e
ynelmi ark; i dnya. Konuma-dzyaz-eletiri. '' Bu anlatm,
Benj amin'in deyiiyle, ''romantik sanat felsefesinin tm bants
n '' duyumsatr.
Hlderlin, Benjamin'in deyiiyle, ''kutsal-ayk iir sanatn ''
daha sonraki yazlarnda da aramtr. Onun, dnsel olarak
Friedrich Schlegel ve Novalis'e ortam hazrlayan u belirlemesi
nemlidir: ''airlere, bizde de burjuva yaam salamak iin, iir
sanatnn zamanlar ve yaplanmalar arasndaki fark grmeksizin,
eskilerin dzeyine ykseltilmesi, iyi olacaktr. '' Ayn yerde dier
sanat yaptlarnda da ''gvenirlik'' zelliinin eksikliine dikkat
eken air, o zamana dein sanat yaptlarnn ''gzelin ortaya ka
rld '' yaplandrma tarzna gre deil, braktklar ''izlenimlere''
gre yarglandklarndan yaknarak u saptamay yapmtr: Mo
dern iirin (iir sanatnn) ''okulu ve zanaatsal ynleri '' eksiktir;
SANATIN iDES 1 03

bu nedenle bu iiri yaplandrma tarz ''hesaplanamaz ve retile


mez''; renildii takdirde de ''gerekletiriminde gvenilir ekilde
yinelenebilir. ''
Bir eyin, ''grngsnn dolaymnda tannabilir, belirlenebi
lir ve retilebilir olmasnn tarznn '' nem tadn vurgulayan
Novalis'e gre, sz konusu nedenlerle ''iir (sanat}, zellikle daha
kesin ve z-yapsal ilkeleri ve snrlar '' gereksinir. Novalis'in ''ha
kiki iir, satn alnabilir. '' ''Sanat mekaniktir''; ''asl sanatn yeri
sadece kavraytadr ''; ''doa retir, tin yapar ''; ''yapmann tarz,
dnmdr '', ''bu tinsel etkinliin sanat yaptndaki kant, n
celikle dehada pek ngremeyeceimiz 'gizli erekler'dir '' szlerini
aktaran Benjamin'e gre, ''bilerek en kk ayrntlarn yan olu
turu olarak belirginletirilmesini'' yaznsal ustalk gcnn kant
olarak gren Schlegel de benzer savlar gelitirmitir. Schlegel'in u
saptamas ilgi ekicidir: ''Ska fabrika ileyii ile karlatrmak
suretiyle yazarlarn aa/anaca sanlmaktadr. Peki, hakiki yaza
rn fabrikatr olmas gerekmez mi? Hakiki yazarn btn mrn,
yaznsal malzemeyi, byk lde amaca uygun ve yararl olan
biimler gelitirmeye adamas gerekmez mi? ''
Bu tmcede yer alan yaznsal malzemelerden biimler gelitir
menin, sz konusu malzemeyi yetkin bir ekilde yaznsallatrma
anlam tad aktr. Yaznsal malzeme dildir; dilde sakldr. Dil
sel malzemeyi estetikletirerek, yeni biimler gelitirme ise, yeni
sanat yaptlar yaratmadr.

Romantik Edebiyat, Eletiriyle Dahilii Kaynatrmaldr

Benj amin'in amlamas uyarnca, romantikler ''hakiki/zgn


sanat oluturularnn '' veya yaptlarnn yok-edilemezlii savn,
''yaplm, dz-yazsal tin ile doldurulmu yapt'' anlayna da
yandrmtr. Onlara gre, ''ironinin nda dalp giden ey,
yalnzca yanlsamadr ''; yaptn ekirdei yok edilemez; nk ya
pt ''paralanabilen esrimeye deil, dokunulmaz ayk dz-yazsal
biime '' dayanr. Mekanik akl sayesinde ''bitimsizdeki ayk e ''
yapt oluturur.
1 04 MAAX, BENJAMN, ADOANO - SANAT VE EDEBYAT

Roman, ''snrlanm ve grnte gzel biimlerin '' tesinde


bu mistik oluturum asndan ''proto-tiptir. '' Sanatn zne ili
kin bu yaklam, ''gzellie atfettii gzel biimler '' ile geleneksel
anlaylardan kopmutur. Yeterince akland gibi, biim, ''artk
gzelliin anlatm '' deil, ''ide olarak sanatn anlatmdr. " Son
zmlemede gzellik, ''haz duymann, holanmann, beeninin
konusu olduu iin '', romantiklerce sanatn zn oluturduu
ne srlen ''ayklk'' kavram ile badamaz. Badamad iin
de romantik sanat felsefesinin dnda kalmtr. Bu nedenle, ''ii
rin asl sanat retisi, mutlak eitlilik ve sanatn ham gzellikten
hibir zaman ortadan kaldrlamaz ayrm ile ie balamaldr '' be
lirlemesi yaplmtr. Byle bir iir sanat, ''cokusu geici olan ve
okuma birikimi olmayan biri iin '' pek anlam tamaz.
Benjamin'in Schlegel'den aktarmna gre, ''en yksek sanat
yaptlar genellikle sevimsizdir; onlar yaklak olarak holanlan
veya ho/anlmas gereken lk/erdir, estetik buyrumlardr. '' D
nrn anlatmyla, sanat ve sanat yaptlar, ''ne gzelliin g
rnleri, ne de dolayszlaktarmsz cokunun da-vurumlardr '';
sanat yaptlar, ''biimlerin kendi iinde dinginleen biimleridir. ''
Bu gr, romantikten bu yana varln korumaktadr. Novalis,
1 799'da Caroline Schlegel'e ''ayk olan, ancak hakiki anlamda
ilerleyeni, ileriye gtreni sevmeye balyorum'' diye yazmtr.
Eletiriye gelince, bir kez daha anmsayalm: Romantikler a
sndan eletirinin grevi, ''yaptn tmlenmesidir. '' Eletiri, bilgi
lendirici veya eitici bir ilev tamaz. Benjamin'in aktarm uya
rnca, F. Schlegel'in ''eletirinin amac, okuyucu gelitirmektir, de
nilmektedir. Yetimi/gelimi olmak isteyen, kendini yetitirebilir ''
szleri, bu anlay yanstr. Eletiri, ''zsel bir yarglama veya bir
yapta ilikin bir gr bildirimi de deildir. '' Eletiri, ''oluumu
na yaptn neden olduu, ancak varl yapttan bamsz olan bir
oluturudur. '' Bu nitelikleriyle yapttan pek ''ayrt edilemez. '' F.
Schlegel'e gre, ''romantik iir (sanat), dahilik ile eletiriyi kay
natrmak ister ve kaynatrmaldr. ''
Anlan filozof, eletiri ve yapt szckleriyle birlikte ''olgu''
kavramn da kullanmtr: ''Hakiki sanat yargs, bir yapta ili-
SANATIN DES 1 05

kin yetkin ve tamamlanm bir gr, her zaman iin eletirel bir
olgudur. Tam da bu nedenle, bu olguyu motive etmek istemek, bo
bir uratr; motifin kendisi yeni bir olgu veya daha yakn bir be
lirlenimini iermek zorundadr. '' Olgu, eletiriyi ''en kesin biimde
yarglamadan ayrmaldr. '' Eletiri, '' dnmn amlamak su
retiyle '', ayn yaptta uygulad ''deney'' veya deneme gibi, ''mo
tive edilmeyi '' gereksinmez. Motivasyondan yoksun bir yarglama,
''elbette samalk '' olur. Her trl eletirinin ''en yksek olumlulu
una '' ilikin kuramsal dncenin tayc gc, ''romantik ele
tirmenlerin olumlu baarmlar '' olmutur.
Eletirmenler ''kt olana kar iyi olann tmlenmesi anla
mnda bir ete sava '' ve bu sayede ''deersizin geersizleme
sini '' salayan bir savam yrtmek istemitir. Ayrca, eletiri
nin bu deerlendirimi, ''kendi dolaym olan dz-yaznn olumlu
deerlendirimine '' dayanr. Eletirinin her trl iirsel retimin
karsna kard bu meruiyetin kayna, onun ''dz-yazsal
doasdr. '' Bu kapsamda ''serimleme'' kavram, kimyada olduu
gibi, ''bir malzemenin dier srelerin baml olduu belli bir
sre sayesinde retimi '' anlamnda anlalmaktadr. Schlegel'in
''Wilhelm Meister'' e ilikin olarak ''bu yapt salt kendisini yarg
lamakla kalmamakta, ayn zamanda kendisini serimlemektedir ''
diye yazmtr. Eletiri, ''dz-yazsal olann her iki anlamn '' da
kapsar. Birincisi, eletirinin ''anlatm biimi'' sayesinde ''asl olan
serbest konumada kendisini dile getiren'' anlamdr. kincisiyse,
''asl olmayan konumada yaptn her zaman ayk esi olan ''
konusu sayesinde ortaya kan anlamdr. Bu eletiri, ''hem sre
olarak, hem de oluturu/yapt olarak klasik yaptn gerekli ile
vidir. ''
Yukardaki aklama ve amlamalardan da grlecei zere,
Walter Benjamin, hem romantik akm zerine yaplan almalar
bir deerlemeye tabi tutmu, hem de ncelikle Friedrich Schlegel
ve Novalis'in romantik kuram oluumuna yaptklar temel alarak,
Almanya'da romantizmin edebiyat ediminin ve kuramnn her y
nyle yetkinlemesine ve kalclamasna yapt estetik/yaznsal
katky ortaya koymutur.
1 06 MAAX, BENJAMN, ADOANO - SANAT VE EDEBYAT

Aydnlanmann sanata/edebiyata grev ykleyici anlayna


kar bir tepki olarak gelien romantik akm, sanatsal/yaznsal
rn, her trl dnmn k noktas ve dolaym durumuna
getirmitir. Bylece, edebiyatn veya tekil yaznsal yaptn z-d
nmne ortam hazrlamtr. Bu z-dnm etkinlii, edebiyatn
sanatlar arasndaki konumunu ykseltmitir. rnein, Hegel, ro
mantik sanat en st sanat biimi olarak felsefiletirmi, bu felsefi
dizge iinde edebiyat en tinsel sanat dal olarak ulamlamtr.
Walte r Benj amin : By k Kitap
Baar lar N as l A klan r?

Benjamin ''Byk Kitap Baarlar Nasl Aklanr? '' adl de


nemesinde de eletiriyi konulatrmtr. Johann Knzle adl bir
papazn yazd ''Chrut und Unchrut-Ot ve Zararl Ot'' alt-bal
n tayan svire bitki kitabn irdeleyen Benjamin'in anlatmy
la, ''kitap eletirisi, yeni kanlara baldr. " Kitap eletirisinin bu
olgu ile balantl olmayan '' hibir belirtisi '' yoktur. Her gn, hatta
her saat ''bir bilgi yerini dierine brakmaktadr. '' Bilimsel bilgiler,
bunlarla ''hz yar '' yapacak durumda deildir. Kitap tantm ya
zlar yazanlarn kiiliinde yeni kanlarn ''yaznsal ekiciliini''
kitaplarn birbirini izledii hzla yantlayan ''tepkiler'' sz konu
sudur. Kitap tantm ilerinin ''vurucu gc, bilgi ve tepkinin et
kileimine '' dayanmaktadr. Orada ''yarg'' veya ''deerlendirme''
denilen ey, ''birbirinin yerine gemede '' kullandklar sstr. ''Ki
taplar yle deerlendirme ynteminin karsna, onlardan bilgiye
uygun olarak deer retme yntemi'' koyulabilir. Burada ''birden
saf estetik bak as yetersizlemekte, okuyucu topluluunun ilgi
si ve kitap eletirmeninin yargs '' nemsizlemektedir.

Walter Benjamin: "Wie erklaeren sich grosse Bucherfolge?n; iinde: ''Kritiken und Re
zensionen-Eletirler ve Kitap Eletirileri''; gesammelte Schriften, Band III, Suhrkamp
Verlag, Frankfurt an Main, 1 9 9 1 , s. 294-300.
1 08 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBiYAT

Benjamin'in anlatmyla, buna karn ''birok yeni soru '' orta


ya kmaktadr: '' Yapt, baary veya baarszl hangi duruma
borludur? '' ''Eletirinin oyunu belirleyen nedir? '' Eletirinin veya
eletirmenin oyu ''hangi uzlama '' dayanmaktadr? Bu, ''okurunu
hangi evrelerde aramaktadr? '' Eletirinin gvenilir ve salkl ol
masnn balca '' belirtileri'' ,
1 . '' Yeni kanlardan bamsz olmak '';
2. ''Bilimsel yaptlar da yaznsal yaptlar gibi tutarl ele almak '';
3 . ''Temel alnan yapta kar ayrmsz kalabilmek ''
olarak sralanabilir.
Eletiri, ''gazetecilikte yitirdii dzey ve tavr, bu tr grevlerde
daha abuk geri kazanabilir ''; ancak bunun iin ''bugn dayanak
olarak kulland tepkilerin amazl savn anlamsz ve itici g
rp brakmaldr. '' evirinin st noktas olan ''kitaplardan bilgi
ye uygun deer retme ve onlarn yaznsal deerlendirimi, yetkin
eletirmen gerektirir ''; yetkin eletirmen de ''byk kitaplar sz
konusu olduu takdirde, bu amaca ulaabilir. ''
Benjamin'in ne-srm uyarnca, her kitap ayr bir eletirel
deerlendirim gerektirir. rnein, yukarda sz edilen svireli
yazarn ''Otlar Kitab'', ierdii yeni konu bilgisinden tr ''yeni
bir kitap tantm yazs tipi'' gerektirir. Sz konusu kitap, ''eletiri,
gazete ilan ve ktphane '' gibi kavramlar asndan ''geerliliini''
yitirmitir ve ''kaleler, kentler, kiliseler ve saraylar hakkndaki usta
yaptlar arasnda kck bir yer tutmaktadr. ''
Papaz Knzle'nin hitap ettii kmeleri oluturan ''doal ve ge
leneksel yaam yeleyenler topluluunu ve kyll '' ok iyi ta
ndn, onlarn duyumsama ve davranma tarzlarn temel aldn
belirten Benjamin'e gre, kitap dayand ''baba-erki/ zihniyeti''
aa vurmak iin, hastalklar ile deil, ''salkl otlar'' ile bala
mtr. ''Betimleyici doa bilimleri''nden soluklanan, ancak ''kyl
gururunu '' ve ''tp dmanln '' ne karan bu kk usta
yapt ''oluturmaktan'' daha umutsuz bir ey olamaz.
Walter Benjamin : ''Tekn i k Bak mdan

Yen iden U reti lebi l i rl i k a nda Sanat


Yap t ''

Walter Benjamin'in yine edebiyat asndan deerlendirmek is


tediim bir baka yapt, ''Teknik Bakmdan Yeniden retilebilirlik
anda Sanat yapt '' adn tamaktadr. Dnrn bu yap
tnda gelitirdii ve numaralandrd grleri, edebiyat asndan
'

yle amlanabilir:

1. nemli Olan, Sanatn Geliim Eilimi zerine Savlar


Gelitirmektir

Marx, ''kapitalist retim tarzn zmlemeye giritiinde, bu


retim tarz henz balang aamasndayd. '' Bu nedenle Marx,
incelemelerini ''ngrsel bir deer kazanacak ekilde dzenledi. ''

Walter Benjamin: ''Das Kunstwerk im Zeialter seiner technischer Reproduzierbarke


i''; zweite Fassung, ayn yazar: "Nachtraege-Ekler''; Gesammelte Schriften, Band VII-
1 , yayma hazrlayanlar: Rolf Tiedemann/Hermann Schweppenhaueser unter Mitwir
kung von Theodor W. Adorno, Gershom Scholem, s. 3 5 1 -384, Suhrkamp 1 99 1 . Sanat
Yaptnn Teknik Bakmdan Yeniden retilebilirliinin farkl yazmlar vardr. Ben, ikin
ci yazmn kullanmay yeledim.
Ayn yapt, ''Fotorafn Ksa Ta rihi-Teknik Aralarla Yeniden-retim (oaltma) a
nda Sanat Eseri", adyla ve Osman Aknay'n ngilizceden evirisiyle Agora Kitapl
(stanbul 201 1 ) tarafndan yaymlanmtr.
110 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBiYAT

Sz konusu ngrler arasnda ''proletaryann smrlmesinin


iddetlenmesi '' ve ''burjuvazinin kendi kendini yok edecei koul
larn yaratlmas '' bata gelir.
Benjamin'in belirlemesiyle, ''alt-yapnn deiiminden ok daha
yava gerekleen st-yapnn deiimi, btn kltr alanlarnda
retim koullarnn kkl deiimini geerli/etirmek iin, yarm
yzyldan fazla zamana gerek duymutur. '' Bu balamda ''erki ele
geirdikten sonra proletaryann sanat '' zerine savlardan ok,
gncel retim koullarnda ''sanatn geliim eilimleri zerine sav
lar '' nem tar. Sz konusu retim koullarnn ''diyalektii, salt
st-yapda deil, ekonomide de ayn ekilde'' kendini gstermekte
dir. Bu nedenle, sz konusu savlarn ''savam deerini'' kmse
memek gerekir. Anlan savlar, ''yaratclk, dahilik, ebedilik deeri,
gizem '' gibi mrn tamamlam kavramlar bir yana itmitir. Bu
kavramlarn ''denetimsiz kullanm, gereklik malzemesinin ileni
mini faist anlamlara '' brndrmektedir.
Benjamin'in belirlemesiyle, bu yaptta ''sanat kuramna yeni
katlan kavramlar, faizmin amalar iin hibir biimde kullan
lamaz olmalarndan tr, allm kavramlardan ayrlmaktadr.
Buna karn, bu kavramlar, sanat politikasnda devrimci istemlerin
formle edilmesi iin kullanlabilir '' (bu son blme ilikin vurgu,
Benjamin'indir) .

il. Sanat Yapt, Her Zaman Yeniden-retilebilir

Benjamin'in saptamasyla, ''sanat yapt ilkesel olarak her za


man yeniden retilebilir olmutur. nsanlarn yapt ey, her za
man yine insanlar tarafndan taklit edilebilmitir. '' Sz konusu
yknme veya taklit etme, ''sanatta altrma yapma amacyla
renciler tarafndan, yaptlar yaygnlatrma amacyla ustalar
tarafndan '' ve son olarak da ''kazan dkn nc kiiler''
tarafndan yaplmtr. Buna karn, ''sanat yaptnn teknik olarak
yeniden-retimi yeni bir eydir. '' Bu yeni ey, tarihte ''aralarnda
uzun zaman fark bulunan aralklarla, ancak artan younlukla ''
gereklemektedir.
WALTER BENJAMIN: "TEKNiK BAKIMDAN YENiDEN RETLEBLiRLK A<'.ilNDA SANAT YAPITI" 111

rnein, ''aa oymacl sayesinde zgn bask (resim) sa


nat '', diyesi, grafik, teknik olarak yeniden-retilebilir olmutur.
''Yaznn teknik yeniden-retimi'' olan kitap basm, ''edebiyatta
inanlmaz kkl deiimlere '' yol amtr. Ta basmas (litograf
ya ) ile yeniden-retim teknii ''ilkesel olarak yeni bir aamaya ''
ulamtr. Ta bask, zgn bask resim sanatna, ''izimsel olarak
gnlk yaama elik etme'' yetenei kazandrmtr. Bu sanat dal,
kitap basmna ayak uydurmaya balamtr; ancak bu balamada
''ta basknn kefedilmesi '' sayesinde fotoraf sanat, zgn bask
resim sanatn geride brakmtr.
Benjamin'in ''sanat yapt her zaman yeniden retilebilir olmu
tur; nk bir insann rettii eyi bir baka insan yeniden retebi
lir'' belirlemesi, z gerei ve ilkesel olarak dorudur. Antropolo
jinin ve felsefenin temel bulgusu, insann tznn tm insan tr
iin ayn ve geerli olduu eklindedir. Burada sorulmas gereken
soru udur: nsanlar tzleri gerei bir ve benzer olmalarna karn,
niin veya hangi koullarda ayrmlarlar? nsan trnn tzsel
benzerlii, bedensel ve tinsel rnlerin anlalmasnn, edinilmesi
nin ve yeniden retilmesinin balca kaynadr.
Bu genelletirici veya tmelletirici zelliin yan sra, tekil in
sann salt kendine zg olma, bir baka deyile, bireyleme/tikel
leme etkinlii sz konusudur. Tikel sanat yaptlar bu tikelleme
etkinliinin bir trevidir. zellikle yaznsal yaptlarn '' biriciklii'' ,
bu bireysel tikelleme ve dilsel malzemeyi estetik olarak biimleme
yeterliliinin geliim dzeyine baldr. Elbette yaznsal yaptlar da
yeniden retilebilir; ancak yeniden retilen rn, yapt olarak ni
telendirilemez.
Benjamin'in amlamasyla, fotoraf sanatyla birlikte ''el '' re
simsel yeniden retim srecinde ''gze'' yenik dmtr. Gz,
''elin izdiinden daha abuk kavrad iin '', resimsel yeniden-
retim, ''konumaya ayak uyduracak denli '' hzlanmtr. Ta bask
sanat, ''resimli gazetenin'', fotoraf sanat ise, ''sesli filmin'' n
cs olmutur.
Benjamin bu aklamalardan u karm yapmtr: '' Yirminci
yzyln balarnda teknik yeniden-retim, hem zaman gemi sa-
1 12 MAAX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBiYAT

nat yaptlarnn tmn kendi nesnesi yapmaya ve onlarn etkisini


en kkl deiimlere tabi tutmaya balad, hem de sanatsal yn
temler/tarzlar arasnda kendisine zgn bir yer edinmeye balad
bir standarda ulamtr. Bu standardn aratrlmas iin, kendi
farkl da-vurum/arndan -sanat yaptnn ve filmin yeniden-re
timi-zaman gemi biim iinde sanatn zerine etki yapmasndan
daha retici baka bir ey yoktur. ''

111. En Yetkin Yeniden-retimde Bile ''Bir ey'' Eksik Kalr

Benjamin'in anlatmyla, ''en yetkin yeniden-retimde bile Ge


riye 'bir ey' eksik kalr '': Eksik kalan ey, ''sanat yaptnn burada
s/buradal ve imdisi/imdiliidir. '' Bir baka deyile, eksik kalan
ey, sanat yaptnn ''bulunduu yerdeki tekil (bir kezlik) var-olu
u ''dur; nk sanat yaptinn varl boyunca ''tabi olduu'' tarih,
sz konusu ''tekil (bir defalk) var-oluta '' gerekleir. Sanat yapt
nn ''fiziksel yapsnda'' zaman iinde urad kkl deiimler ve
mlkiyet ilikileri bu alana girer.
Orijinalin/zgnn ''buradas ve imdisi, kavramn hakikilii
ni '' oluturur. Kavramn hakikilii ise, sz konusu zgn yapt,
''kendi bana olan'' ve ''zde olan '' olarak bugne dein aktaran
gelenein kkenidir. Benjamin'in karm uyarnca, ''hakikiliin
btn alan, kendini teknik bakmdan yeniden-retilebilirlikten
uzak tutar. " te yandan, ''hakiki olan'' genellikle ''sahte'' diye
damgalanan elle yaplan yeniden-retime kar ''tm yetkesini/oto
ritesini '' korur. Bu durum, yeniden-retim iin sz konusu deildir.
Bu iki nedene balanabilir: Birincisi, teknik yeniden-retim,
''zgne'' kar, elle yaplan yeniden-retimden daha ''zerktir. ''
Teknik yeniden-retim, rnein, ''fotoraf sanatnda ayarlanabilen
ve bak asn isteine gre seebilen mercein alglad, ancak
insan gznn alglamad orijinalin grnlerini '' ne karabi
lir veya ''bytme ve ralantisr gibi baz yntemlerin yardmyla
doal grn alglayamad resimleri belirleyebilir. '' kincisi, ori
j inalin ''kopyasn, orijinalin ulaamad durumlara/ortamlara ''
tayabilir. Orijinale, ''almlaycya yardmc olma olana '' verir;
WALTEA BENJAMIN: "TEKNiK BAKIMDAN YENiDEN AETLEBLALK AGINDA SANAT YAPITI" 1 13

bu fotoraf sanat biiminde veya plak biiminde olabilir. rnein,


bir katedral ''yerini terk ederek, bir sanat dostunun stdyosuna ''
tanabilir; ''bir salonda veya ak havada icra edilen '' bir koro
yapt, bir odada dinlenebilir.
Benjamin'in amlamasna gre, ''deien koullar/durumlar,
sanat yaptnn varln/srekliliini dokunmadan brakabilir '';
ancak koullar her durumda ''sanat yaptnn buradaln ve im
di/iini deersizletirir/er. '' Bu, salt sanat yapt iin geerli olmasa
da, rnein, ''izleyicinin gznn nnden geen bir manzara iin''
geerlidir; bylece sanatn ''nesnesi zerinde (gerekleen) olu sa
yesinde hibir doal ekirdein o lde zedelenebilir olmad en
duyarl ekirdee dokunulmu olur. '' Bu en duyarl ekirdek, sanat
yaptnn '' hakikiliidir. '' Bir eyin hakikilii ise, ''o eyin kkenin
den beri, o eyin zdeksel sresinden tarihsel tanklna dein, o
eyde gelenekselleebilen elerin timsalidir. ''
Yeniden-retim, bir sanat yaptnn hem gelenekselletirilebilir
ynlerini (elerini) , hem de tarihsel tankln olumsuz etkiler.
Dolaysyla, burada olumsuz etkilenen, aslnda yaptn veya eyin
''otoritesidir, tarihsel arldr. ''
Benjamin'in belirlemesiyle, bu belirtiler ''aura'' kavramyla
zetlenebilir ve sanat yaptnn teknik yeniden-retilebilirlik a
nda lleen ey, sanat yaptnn ''aura''sdr denilebilir. Bu olu,
'' belirtiseldir'' , anlam ise sanatn ''ok tesindedir. '' Yeniden-
retim teknii, ''yeniden-retileni gelenek alanndan koparr. Yeni
den-retimi oaltmak suretiyle, yeniden retilen eyin tekil ve bir
kezlik var-oluunun yerine, onun kitlesel bulunuunu/var-oluunu
koyar. Ve yeniden-retime almlaycnn bulunduu durum iinde
iini kolaylatrmaya izin vermek suretiyle, yeniden-retileni gn
celletirir. ''
Bu iki sre, ''gelenekselletirilen eleri gl bir biimde sar
sntya uratr. '' Gelenein geirdii bu sarsnt, insanln ''gn
cel bunalmnn ve yenilenmesinin '' sarsntsdr. Gnmz ''kitle
hareketleriyle ok sk bir bant'' iindedir. Bu sarsntnn ''en
gl'' ajan ''filmdir. " Filmin toplumsal anlam da ''onun olum
lu biimi iindedir '' ve biim iinde onun ''indirgemeci, arnmac
1 14 MAAX, BENJAMN, ADOANO - SANAT VE EDEBYAT

yn dnlebilir. '' Sz konusu durum, ''kltr mirasnn gele


nek deerinin '' etkisizletirilmesidir. Bu grnt, ''byk filmlerde
somut olarak '' ortaya kar.

iV. Alglama Tarz ve Dolaym Srekli Deiir

Benjamin'in saptamasyla, ''byk tarihsel zaman dilimleri


iinde insan topluluklarnn btn var-olu tarzlarnn kkl dei
imiyle birlikte, bunlarn alglama tr ve tarz da kkl deiimler
geirir. '' nsani alglamann ''kendisini dzenledii/organize ettii
tr ve tarz -alglamann gerekletii dolaym- '' salt doa deil,
tarih tarafndan da belirlenir. rnein, ''ge Roma sanat endst
risinin ve Viyana yaratmclnn ortaya kt Kavimler G
dnemi, salt Antik dnemden daha baka bir sanat deil, ayr bir
alglamay '' da yaratmtr.
Bugn tank olunan ''alglamann dolaymndaki kkl dei
imler '', aurann k olarak kavranld takdirde, sz konusu
kn ''toplumsal koullar '' aa karlabilir. Peki, ''aura ne
dir? '' '' Uzam ve zamann tikel ikilisi/koumu mudur?'' Aura, Ben
j amin'in tanmlamasyla, ''ne denli yakn olursa olsun, bir uzakl
n bir defalk grndr. '' Bir yaz leden sonras ''dinlenirken
ufuktaki sra-dalar veya glgesi izleyenin zerine den bir aa
daln izlemektir. '' Bu, ''bu dalarn, bu daln auras '' demektir. Bu
betimleme yardmyla, ''aurann gncel knn toplumsal ko
ullanmln '' grmek kolaydr.
k, ''kitlelerin giderek artan bymesi ve devinimlerinin
artan younluu ile balantl '' durumlara dayanr. Bir baka de
yile: ''eyleri daha yaknna getirmek '', imdiki kitlelerin tutkulu
bir arzusudur; ayn ekilde bu arzu, kitlelerin ''her olgunun bir
kezlik olannn yeniden-retimi sayesinde bu bir kezlik olan ama
eilimini simgeler. '' Her gn ''en yaknda olan resimdeki nesneyi,
daha ok da kopyasn ve yeniden-retimini edinme gereksinme
si'' yadsnamaz bir hal almaktadr ve ayn ekilde yadsnamaz bir
ekilde ''yeniden-retim, resimden '' ayrlmaktadr. Nasl ki yeni
den-retimde ''geicilik ve yinelenebilirlik '' i ie gemi ise, resim-
WALTER BENJAMIN: "TEKNiK BAKIMDAN YENiDEN RETiLEBiLiRLiK AGINDA SANAT YAPITI" 1 15

de de ''bir kezlik olu (veya tikellik)ve sre '' i ie gemitir. Nes


nenin ''soyularak kabuundan karlmas '' ve aurann ''darma
dan edilmesi, alglamann damgasdr. '' Sz konusu alglamann
''dnyadaki yatalara ilikin duyarll, bunu yeniden-retim ve
bir-kezlik olandan '' kazanacak lde artmtr. Benjamin'e gre,
gerekliin kitlelere, kitlelerin de gereklie ''ynelimi, hem dn
me hem de gr iin snrsz etkinlii olan '' bir olutur.

V. Yaptnn Tikellii, Gelenein Bantsna Sokulmasyla


zdetir

Benjamin'in belirlemesiyle, ''sanat yaptnn tikellii, onun ge


lenein bantsna sokulmu olmas ile zdetir. '' Bu gelenek ise
''elbette tmyle canl bir ey, olaanst boyutlarda deien bir
eydir. '' rnein, bir Vens heykeli, onu bir ''tapnma nesnesi ya
pan'' Yunanlarda bir baka gelenek bants iindedir; onu ''uur
suz bir put olarak gren '' Orta a din adamlarnda baka bir
gelenek bants iindedir. Her ikisine de ''ayn tarzda '' grnen
ey ise, onun ''tikellii'' , bir baka deyile, ''aurasdr. "
Sanat yaptnn gelenek bants iine sokulmasnn ''kkeni,
kendi anlamn kutsamada'' bulmutur. En eski sanat yaptlar,
bildiimiz gibi, ''bir ritelin hizmetinde '' ortaya kmtr; ilkin
'' bysel '' , daha sonra da ''bir dinsel ritelin '' hizmetinde ortaya
kmtr. Sanat yaptnn bu ''auratik var-olu tarznn hibir za
man bu ritel ilevinden'' kopmam olmas, ''belirleyici nem''
tar. Bir baka anlatmla: ''Hakiki sanat yaptnn biricik deeri,
temellendirimini ritelde bulur. '' Bu eitli biimlerde aktarlm
''olabilir'' ; ancak o ''seklarist ritel anlamnda gzellik hizmeti
nin dnyasal biimlerinde '' grlebilir.
Rnesans ile birlikte belirginleen ve '' yzyl geerliliini ko
ruyan dnyasal gzellik hizmeti '', Benjamin'in belirlemesiyle, bu
srenin bitiminden sonra ''urad ilk ar sarsntda '' hala sz
konusu ''temelleri'' aka gsterir. ''lk gerek anlamda devrimci
yeniden-retim arac olan'' fotoraf sanatnn ortaya kmas ile
birlikte sanat, izleyen yzylda belirginleen ''bunalmn yaklat-
116 MARX, BENJAMN, ADORNO SANAT VE EDEBYAT

n'' duyumsam ve bu bunalma ''sanat, sanat iindir '' tmcesiyle


tepki gstermitir. Sanatn ''teolojisi'' olan bu tmceden daha son
ra ''saf sanat idesi biimindeki olumsuz teoloji'' domutur. Bu
reti, ''her trl sosyal ilevi'' yadsmakla kalmam, ''nesnesel bir
sulama/eletiri ile yaplan her trl belirlemeyi '' de yadsmtr.
Mallarme, ''edebiyatta bu konuma ulaan'' ilk yazardr.
Benjamin'in amlamas uyarnca, sanat yaptnn teknik ba
kmdan yeniden retilebilirlii a zerine bir baka ilikin ba
ntlar iyi aklanmaldr; nk bu bantlar, burada ''belirleyici
olan bilgiyi'' hazrlamaktadr: ''Sanat yaptnn teknik yeniden-
retilebilir/ii, dnya tarihinde ilk kez sanat yaptn riteldeki pa
razit var-oluundan kurtarmaktadr. '' Yeniden-retilen sanat yap
t, ''her zaman artan lde yeniden-retilebilirlik zerine kurulu
olan bir sanat yaptnn yeniden-retimine '' dnmektedir.

Benjamin buraya u dipnotu dmtr: ''Film yaptlarnda


rnn teknik yeniden-retilebilir/ii, edebiyat ve resim sanatn
da olduu gibi, kitlesel yaygnlamasnn dardan kantlanan bir
koulu deildir. '' Film yaptlarnn teknik yeniden-retilebilirlii,
bu rnlerin ''dolaysz olarak retimlerinin tekniine'' dayanr.
Sz konusu retim teknii, film yaptlarnn ''en dolaysz bir bi
imde kitlesel yaygnlamasn olanakllatrmann tesinde '', bu
yaygnlamay ''dayatr. " Yaygnlamay zorunlulatrma, film
retiminin, tekil tablo veya yaznsal yapttan ''pahal olmasndan ''
kaynaklanr.
Benjamin'in belirlemesiyle, ''ancak hakikilik lt, sanat ya
ptnda baarszla urad anda, sanatn btn sosyal ilevi
dnm geirmitir. Sanat retiminin ritele dayandrlmasnn
yerini, baka bir edime, diyesi, politikaya dayandrlmas almak
zorundadr. ''

VI. Sanat Tarihi, Sanat Yaptnn Tapnma Deeri ile Sergileme


Deerinin ekimesinden barettir

Benjamin'in ne-srm uyarnca, sanat tarihini ''sanat ya


ptndaki iki kutbun ekimesi'' olarak serimlemek ve bu tarihin
WALTER BENJAMIN: "TEKNK BAKIMDAN YENiDEN RETiLEBiLiRLK AGINDA SANAT YAPITI" 1 17

akn ''arlk noktasnn sanat yaptnn bir kutbundan br


ne kaymas'' olarak grmek olanakldr. Sz konusu iki kutuptan
biri ''tapnma/kutsama deeri'', dieriyse ''sergileme deeri '' ola
rak adlandrlabilir. Sanatsal retim, ''bynn hizmetinde olan''
oluturularla balar. Bu tr oluturular iin nemli olan, ''mevcut
olmalardr '', ''grlmeleri '' deildir.
Tapnma/kutsama deeri, sanat yaptnn ''sakl tutulmasn ''
gerektirir. rnein, baz tarihsel dnemlerde ''baz tanr heykel
lerini'' sadece st dzeyli din adamlar grebilmitir. Benjamin'in
savlamasyla, ''tekil sanat almalarnn ritelin barndan kurtul
masyla birlikte, bunlarn rnlerinin sergilenimine ynelik frsat
lar artmaktadr. '' Bu kapsamda istenilen yere ''gnderilebilen'' bir
portre bstn ''sergilenebilirlii '' , tapnaktaki yeri deitirilmesi
sz konusu olmayan bir ''tanr heykelinin'' sergilenebilirliinden
daha yksektir.
Sanat yaptnn teknik yeniden-retiminin eitli yntemleriyle
birlikte, onun ''sergilenebilir/ii '' de ok gl bir ekilde artm
tr. Zaman, sanat yaptnn sergileme deerini, kutsama/tapnma
deerine gre srekli ne karmakta ve artrmaktadr. Sergileme
teknii, insann doadan uzaklama ve ona egemen olma yeterlili
ine kout olarak yetkinlemektedir. Dolaysyla, burada da insan
iin, oyunun iindedir.
Her sanat yaptnda, Benjamin'in deyiiyle, ''ciddiyet ve oyun,
sertlik ve geveklik'', dereceleri farkl olsa da, i ie gemi ola
rak ortaya kar. Bu belirleme, sanatn her iki teknikte de '' ba
l'' olduunu dile getirmektedir. Ayrca, ''doaya egemen olma
y '' amalayan ikinci teknik, kutsamada/tapnmada belirginleen
birinci tekniin ''konumu'' zerine ykselmitir. Birinci teknik
de doaya egemenlemeyi ereklemitir; ikinci teknikte daha ok
''doa ile insan arasndaki etkileim'' ne kmaktadr. Gncel sa
natn ''toplumsal bakmdan belirleyici ilevi '', bu etkileime girme
almasdr. Bu, zellikle '' film'' iin geerlidir. Film, Benjamin'in
amlamas uyarnca, ''insann bilinli/etken duyusal alglamalara
ve tepkilere almasna (ve onlar renmesine) hizmet eder. nsan
yaamndaki rolleri her gn artan bu etken alglamalar ve tepkile-
1 18 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

ri, bir cihazn kullanm koullar. '' Bu cihaz ile iliki, insana ''bu ci
hazn hizmetindeki klelemenin yerini, ancak insanln yapsnn
ikinci teknii ortaya karan yeni retici glere kendisini uyarla
d zaman '' kurtulua veya zgrlemeye brakacan retir.
Benjamin'in yukardaki belirlemenin sonuna ekledii dipnota
gre, sz konusu uyarlanmay ''hzlandrmak, devrimin ereidir. ''
Devrimler, ''kolektifin inervasyonu''dur. Daha kesin deyile, ''ikin
ci teknikte organlar olan yeni, tarihsel bakmdan tikel bir kolekti
fin inervasyon denemesidir. ''
Bu belirlemede kullanlan ve bir biyoloji kavram olan inervas
yon, insan bedeninin bir organnn sinirle donatlmas demektir.
kinci teknik, ''toplumsal temel glerin almasnn doal g
lerle oyununun nkoulunu serimleyen bir dizgedir. '' Tutmay
renen bir ocuun, bir top gibi tutmak iin elini aya uzatmas gibi,
insanlk ''inervasyon denemelerinde elle tutulabilen '' ereklerin
yan sra, ''nceleri topik olan '' erekler de gder. zellikle ikinci
teknik, insann ''giderek artan lde i bamllndan kurtuluu
nu '' erekler ve bireyin ''devinim alann'' geniletir. Ayn zamanda
bireye ''istemlerini'' de iletir. Birinci tekniin etkisizletirilmesiyle
bamszlaan veya zgrleen tekil insan da kendi istemlerini dile
getrr.
. -

VII. Sanat Yaptnn Sergileme Deeri, Tapnma Deerini Srekli


Geriletmektedir

Benjamin'in belirlemesiyle, ''fotoraf sanatnda sergileme de


eri, tapnma/kutsama deerini btn cephelerde geriletmeye ba
lar ''; ancak tapnma/kutsama deeri buna diren gsterir; bu dire
ni insan grnmne brnr. Erken fotoraf sanatnda ''port
renin odak noktasnda olmasnn '' nedeni budur. Resmin tapnma
deerinin son sna, ''anmsama tapncdr. Fotoraf sanatnn
''

bu dneminde aura, ''son kez insan grnmnn belirsiz anlat


mnda '' etkinleir. Aurann ''hznl ve hibir eyle karlatrla
maz gzelliini oluturan '' da budur. nsan, fotoraf sanatndan
geri durduu lde kutsama deerine kar sergileme deeri artar.
WALTER BENJAMIN: "TEKNK BAKIMDAN YENDEN RETLEBLRLiK AGINDA SANAT YAPITI" 119

VIII . Yunanlar Tekniklerinden tr, Sanatta Ebediyet Deeri

Uretmitir

Yunanlar, sanat yaptlarnn teknik yeniden-retiminin iki yn


temini, diyesi, ''dkm ve kalba sokma ''y tanmtr. Onlarn
kitlesel olarak retebildikleri sanat yaptlar, ''bronzlar, terakota
lar ve metal paralar ''dan ibarettir. Bunlarn dndaki dier sanat
yaptlar, teknik olarak yeniden-retilememitir. Bu nedenle, sz
konusu rnler, ''ebediyet iin retilmek zorundayd. '' Yunanlar,
Benjamin'in karm uyarnca, ''tekniklerinin dzeyinden tr
sanatta ebediyet deeri yaratmaya muhtatlar. '' Artk sanat ya
ptlar ok byk lde teknik bakmdan yeniden-retilebilir du
rumdadr.
rnein, film ilk kez ''sanatsal z-yaps tmyle yeniden-reti
lebilir/ii tarafndan belirlenen '' bir sanat tr veya biimidir. Film
sanatyla birlikte, Yunanlarn sanat yaptnn nemsiz bir esi
olarak grebilecekleri ''nitelik'', sanat yapt iin belirleyici ol
mutur. Belirleyici olan bu ''nitelik '' , sanat yaptnn ''iyiletirilme
yetenei '' <lir. Bitirilmi bir film, ''tek bir attan yaplan yaratm''
deildir; pek ok resmin veya resim dizisinin monte edilmesinden
oluur; monte eden kii, ''iyiletirilebilir'' olan bu resimler arasn
dan ''seme'' olana vardr. Dolaysyla, film ''iyiletirilme yetene
i olan sanat yaptdr. Onun bu iyiletirilebilirlik yetenei, filmin
ebedilik deerinden radikal olarak vazgemesi ile balantldr. ''
Sanatlar ''ebedilik deerine'' dayanan Yunanlar iin ''sanatlarn
en u (doruk) noktasnda en az iyiletirilebilir olan ve yaratmlar
szcn gerek anlamyla tek bir paradan olan plastik/heykel
sanat '' gelir. ''Monte edilebilir sanat yapt anda '' heykel sana
tnn k kanlmazdr.

IX. Sanat Yaptlar, Tapnma Temeliyle Birlikte zerkliklerini


de Yitirmitir

Benjamin'in belirlemesiyle, 1 9. yzylda resim ve fotoraf sa


natlarnn ''rnlerinin sanat deeri'' zerine yrttkleri tartma
1 20 MARX, BENJAMN, ADORNO SANAT VE EDEBYAT

bugn artk anlamsz gelmektedir. Fakat bu, ''dnya tarihi dze


yindeki bir dnmn anlatm '' olan sz konusu tartmann an
lamn azaltmaz, hatta glendirir. Sanatn teknik yeniden-retile
bilirlii a, ''sanat tapnma temelinden koparmasyla '' birlikte,
sanatn ''zerklii grnts'' snmtr.
te yandan, 1 9 . ve 20. yzyl ''sanatn ilev deiimini '' greme
mitir. ''Boa giden keskin duyuyla fotorafn bir sanat olup olma
dna ilikin soruya ilikin karara ba-vurulmu olsayd -fotoraf
sanatnn kefiyle sanatn genel z-yapsnn kkl olarak deiip
deimedii sorusunu sormadan-, bu durumda film kuramclar
hemen zaman yitirmeksizin ona denk den sorunu stlenirlerdi. ''

X. Film, Denemenin Baarsn Sergilenebilir Klar

Benjamin'e gre, ''fotoraf sanatnn bir tabloya veya bir ba


kasnn film atlyesindeki olua/srece nasip ettii '' yeniden-re
tim, baka trden bir yeniden-retimdir. Birincisinde ''yeniden-
retilen ey, bir sanat yaptdr ''; ancak onun ''retimi'' sanat yapt
deildir; nk bir senfoni orkestrasndaki ynetmen baars ne
denli sanat yapt yaratr ise, ''objektifin bandaki kameramann
baars '' da o denli sanat yapt yaratr. Bir film atlyesinde du
rum farkldr. Burada ne ''yeniden-retilen'' , sanat yaptdr, ne de
yeniden-retimin kendisi; sanat yapt ancak ''montaj '' temelinde
ortaya kabilir; montajdan da sanat yapt domaz.
Benjamin'in saptamasyla, film ''baarnn sergilenebilirliinden
bir deneme trettii iin, denemenin baarsn/verimini sergilene
bilir klar. '' Film ekiminin btn eleri ve aamalar bal bana
bir ''deneme baarsdr. '' Bu nedenle, sz konusu baarlar filmde
oynamak veya serimlemek demek, oyuncunun ''cihazn nnde in
sanln korumas '' demektir.

XI. Oyuncu Kime Kimi Oynar?

Benjamin'e gre, filmde ''oyuncunun izleyicilere bir bakasn '',


film donanmna ''kendisini oynamas, pek nemli deildir. '' Dene-
WALTER BENJAMIN: "TEKNK BAKIMDAN YENDEN RETiLEBLiRLK AGINDA SANAT YAPITI" 1 21

me baars yoluyla ''oyuncunun bu deiikliini '' ilk duyumsayan


kii Pirandello olmutur. Pirandello'nun ''Film ekilmektedir'' adl
romannda yer alan ve ''konunun olumsuz ynleriyle snrlanan''
aklamalar, etkiyi azaltmaz. Sesli film de bu konuda ''ilkesel yn
leri'' pek deitirmemitir.

XII. Film, z-Yabanclamn Deerini Ykseltir

Benjamin'in syleyiiyle, ''film ekim donanm ile temsilinde


insann z-yabanc/am, ok yksek bir retken deer yaratm
deneyim/emitir. '' Sz konusu deerlendirme, ''oyuncunun, Piran
dello 'nun betimledii gibi, film ekim donanm nnde aknl,
aynaya bakan insann aynadaki grnnden duyduu aknlk
la ayndr. '' Romantikler, bunun zerinde uzun uzadya durmay
sevmtr.

XIII. Her ey, Sanatsallatrlabilir, Filmletirilebilir

Benjamin'e gre, ''sergilenen baarlarn her birinde yarm uz


man vardr; bu film ve spor tekniiyle balantldr. '' Bisikletlerine
binmi gazete datclarn ''bisiklet yar zerine konumalarnda''
bunun izleri grlebilir. Film tantm amacyla yaplan ''haftaya
bak '' herkesin ''filmletirilebileceini'' gsterir. Sonu olarak ''her
insan filmletirilebilir '' veya filmletirilme hakkna ve istemine sa
hiptir. Yazl kaynaklarn tarihsel durumuna bakldnda, bu hak
veya istem aka grlr. Yzyllardan beri ''yazan ok az sayda
insann karsnda onlardan binlerce kat fazla sayda okuyucu '' bu
lunur. Burada da kk ''deiim'' gzlemlenmektedir. Okuyucu
topluluuna ''srekli yeni politik, dinsel, bilimsel ve mesleksel yerel
organlar'' sunan basnn byyen genilemesiyle birlikte, ''okuyu
cularn daha byk blmleri'' yazanlar arasna katlmaktadr.
Bu gelime, ''gnlk basnn okuyuculara 'posta kutusunu ' a
masyla balamtr. '' zellikle Avrupa'da giderek daha fazla insan
''i deneyimini, yaknmalarn, rportaj ve benzeri eyleri'' yaym
lamaktadr. Bylece, ''yazar-okur ayrm, ilkesel olarak z-yapsn
1 22 MAAX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

yitirmeye '' balamtr. Sz konusu ayrm, ''daha ilevsel, durum


dan duruma farkl ekillerde '' olmaktadr. Benjamin'in karm
uyarnca, ''okuyucu, her zaman yazc olamaya hazrdr. '' Son
derece ''uzmanlam bir alma sreci'', insan byle bir tavra
itmektedir. Bylece ''ilemek dile gelmektedir. '' Bunun ''szckle
anlatm, gerekletirimi iin gerekli olan yeterliliin bir blmn
oluturmaktadr. '' Yaznsal ''ehliyet, uzmanlatrc eitim yoluyla
deil, poli-teknik eitim yoluyla '' edinilmekte ve bylece ''kamu
mal'' durumuna gelmektedir.
Benjamin'in deerlendirmesi uyarnca, filmde de yeni eilimler
ortaya kmaktadr. rnein, Rus oyuncular ''geleneksel anlamda
oyuncular deil, kendilerini oynayan '' oyunculardr. Ayrca, Bat
Avrupa'da ''filmin kapitalist smrs, gncel insana yeniden
retilme hakkn yasaklamaktadr ''; ayn ekilde ''byk kitleleri
retimden dlayan isizlik '' de bu hakk veya istemi olanakszla
trmaktadr. Film endstrisi, ''yldzlarn kariyerini, ak yaamla
rn '' yaymlayarak, ''gzellik yarmalar '' dzenleyerek, ''hayali
tasavvurlar ve iki-anlaml speklasyonlarla ynlarn '' ilgisini ve
katlmn krklemektedir.
Btn bunlar kitlelerin filme duyduklar ''saf ve hakl ilgiyi
rveti yoldan sahteletirmektedir. '' Bu nedenle, ''genel anlamda
faizm iin geerli olan, tikel anlamda film sermayesi iin de ge
erlidir'': Yeni sosyal yaplanmalara duyulan gereksinme ''gizlice
varlkl bir aznln karlar iin smrlmektedir. '' Sadece bu
yzden bile ''film sermayesine el koyulmas, proletaryann ivedi
bir istemidir. ''

XIV. Ressam, Verili Olana Mesafe Koyar, Kameraman Verili


Olana Nfuz Eder

Benjamin'e gre, zellikle ''sesli film ekimi, daha nce hibir


zaman ve hibir yerde dnlemez olan '' bir grnm sunmak
tadr. Sesli film ekimi, ''hibir tekil konumu '' yanstmayan bir s
retir. Bu konum, izleyene film ekimiyle ilgili hibir boyutu veya
ayrnty grme olana vermemektedir. Bu durum, ''film atlye-
WALTER BENJAM IN: "TEKNK BAKIMDAN YENDEN RETLEBLRLK AGINDA SANAT YAPITI" 1 23

sindeki anlk kesit ile tiyatro sahnesindeki anlk kesit arasndaki


benzerlikleri '' yzeyselletirmekte ve nemsizletirmektedir. Ti
yatroda ''olayn pek fazla bir eye gerek kalmakszn yanlsamal
olduunu '' grmeyi olanakl klan bir yer vardr; film de ise byle
bir ey yoktur. Filmin ''yanlsamal doas, ikinci dereceden bir do
adr ''; bu doa, ''kesimin'' bir sonucudur. Bu u demektir: ''Film
atlyesinde donanm/mekanizma yle derin bir ekilde gereklie
nfuz etmitir ki, bunun saf donanmn yabanc bedeninden ba
msz yn, tikel bir prosedrn sonucudur''; bir baka deyile,
''hazrlanan fotorafik aparatn ekimi ve onun dier ekimlerle
monte edilmesi ayn trdendir. ''
Benjamin'in deyiiyle, gerekliin aparattan arnm yn, ''ger
ekliin sanatsal ynne ve gerekliin dolaysz grn, tekni
in lkesindeki mavi gle'' dnmtr. Tiyatrodan ayrlan ayn
konu, ''resmin konusuyla karlatrlabilir. '' Ressam, ''almasn
da verili olana kar doal bir mesafe '' gzlemler; kameraman ise,
''verili olann dokusuna derinlemesine nfuz eder. '' Her ikisinin de
''elde ettii resimler/grntler son derece farkldr. '' Ressamnki
''tmel bir grntdr''; kameramannki ise, ''paralar yeni bir
kurala gre bir araya getirilen ok-katmanl paralanm '' bir g
rntdr. Sz konusu nedenle, ''gnmz insan iin gerekliin
filmsel serimlenimi karlatrlamaz ekilde anlamldr; nk o
mekanizmaya youn olarak nfuz etmesinden tr gerekliin
aparattan arnm ynn/esini salar. '' Gnmz insan, sz
konusu yn/eyi ''talep etme hakkna sahiptir. ''

XV. Teknik Yeniden-retilebilirlik, Sanata Bak Deitirmitir

Benjamin'in belirmesiyle, sanat yaptnn teknik yeniden-reti


lebilirlii, ''kitlenin sanat ile olan ilikisini kkl olarak deitir
mektedir. '' rnein Picasso'ya kar sz konusu iliki, ''gerici bir
ilikiden '', Chaplin rneinde olduu gibi, ''en ilerici ilikiye '' d
nmektedir. lerici ilikinin belirleyici yn, bu ilikide ''bakma/
izleme ve yaant/amadan duyulan hazzn uzman yarglaycnn
tutumu ile dolaysz ve isel bir balant'' ile gereklemesidir. By-
1 24 MAAX, BENJAMIN, ADOANO - SANAT VE EDEBYAT

le bir balant ''nemli bir toplumsal gstergedir''; nk sanatn


''toplumsal anlam'' ne kadar azalrsa, ''izleyicilerin eletirel ve
haz alc tutumu o lde birbirinden ayrlr. '' Allagelmi olann
''eletirisiz olarak tadna varlr ''; ''gerekten yeni olan ise isteksiz
ce eletirilir. ''
Sinemada durum byle deildir. Benjamin'in anlatmyla orada
''tekil insann, izleyici topluluunun youn tepkisini oluturan tep
kilerinin toplam, daha batan itibaren dolaysz olarak nnde du
ran kitleselleme tarafndan belirlenir. '' Bu tepkiler, ''kendini aa
vurmak suretiyle, kendini denetler. '' Burada resim sanat ile ''kar
latrma'' yararl olabilir. Ta blo ''bir kii veya ok kii tarafndan
izlenme konusunda belirgin bir ncelie '' sahiptir. On dokuzuncu
yzylda ortaya kan ''tablolarn byk izleyici kitlelerince annda
izlenimi, resim sanatnn bunalmnn erken belirtisidir. '' Bu buna-

lma yol aan ey, asla tek bana fotoraf sanat deil, ''sanat yap-
tnn kitleye ynelik talebidir. '' Mimarinin, ''destann'' ve ''filmin''
yapt gibi, resim sanatnn ''annda kolektif alglama konusu ''
oluturamamas bilinen bir eydir.

XVI. Fil m nsan ile Mekanizma Arasnda Denge Kurar


,

Benjamin'e gre, filmin toplumsal ilevleri arasnda en nemli


olan, ''insan ile mek anizma arasnda denge kurmasdr. '' Bilinen
mekan snrlamalarn ve anlayn ykan film bu grevi, insann
''ekim cihazlarnn yardmyla kendisini serim/emesi'' ile yerine
getirir. Film, grsel adan ''bilin-d olan elerin deneyimlen
mesini '' salar.
Benjamin'in belirlemesiyle, tekniklemenin ''kendi sonular
iinde byk kitleler asndan hangi tehlikeli gerilimleri rettii ''
kon usunda hesap verilse, u '' bulguya'' ulalr: Ayn teknikleme
''bu tr kitle psikozlarna kar belli filmler sayesinde psikolojik
a olanan '' yaratmtr. Bu filmlerde ''ne karlan sadist fan
tezilerin ve mazoist lgn tasavvurlarn '', sz konusu kitle psi
kozlarnn ''kitleler iinde doal ve tehlikeli olgunlamas'' nle
nebilir.
WALTER BENJAMIN: "TEKNK BAKIMOAN YENiDEN RETLEBLRLiK AGINDA SANAT YAPITI" 1 25

XVII. Sanat, Doyurulamayan Gereksinme Yaratr

Benjamin'in nemli saptamas uyarnca, ''teden beri sanatn en


nemli grevlerinden biri, tmyle doyurulmasnn an/saati henz
gelmemi olan istem/gereksinme '' yaratmak olmutur. Benjamin'in
Andre Breton'dan aktarmna gre, sanat yapt ''ancak gelecein
refleksleri tarafndan tmyle titretildii zaman '' bir deer tar.
Benjamin'e gre, ''gelikin'' her sanat tr/biimi ''l bir geliim
izgisinin kesiim izgisinde'' yer alr. Teknik, her zaman ''yeni bir
sanat biimine ynelik olarak alr. '' rnein, film ortaya k
madan nce bir dmeye basnca, ''bir boks karlamasn veya
tenis man '' anlatan resimleri ''izleyicinin gznn nnden hzla
geiren'' cihazlar vard.
Her sanat trnn tarihinde ''bu sanat biiminin/trnn zor
lamasz olarak, kkl olarak deimi teknik bir standartta '' bir
baka deyile, ''yeni bir sanat biiminde/trnde '' ortaya kabi
lecei ''kritik zamanlar'' vardr. zellikle ''k anlarnda ortaya
kan sanatn sra-dlklar ve kabalklar '', gerekte sanatn ''zen
gin tarihsel g merkezinden'' doar.
En son Dadaizm, bu tr ''barbarlk/ardan sevin duymutur. '' Bu
sanat akmnn ''itkisi ancak imdi '' grlr duruma gelmitir: Ben
jamin'in vurgulamasyla, ''Dadaizm, kitlelerin bugn filmde ara
dklar efektleri resim veya edebiyat sanatnn aralaryla retmeyi ''
denemitir. Tmyle yeni, ''r ac'' bir istemin/gereksinmenin
retimi, genellikle ''kendi ereinin tesine geer. " Dadaizm, ''filme
zg olan yksek Pazar/piyasa deerlerini, nemli erekleri uruna
feda eder. '' Dadaistler, kendi sanat yaptlarnn ''ticari deerlendi
rilebilirliine '' deil, onlarn ''izlemede dalp gitme nesnesi olarak
deerlendirilemezliine '' nem vermitir ve bu deerlendirilemezlii,
sanat yaptnn ''malzemesinin saygnln yok ederek '' salamtr.
Dadaistlerin iirleri, Benjamin'in nitelemesiyle, ''sz(ck) sala
tasdr. '' O iirler, ''edep d'' anlatmlar ve her eyden nce de
''dilin pn '' ierir. '' zerlerine dme veya bilet ilitirdikleri ''
tablolar yledir. Bu tr ''aralar'' ile ulatklar ey, ''yaratmlar
nn aurasnn kaba yok edimidir. '' Yaratmlarn ''retimin aralar
1 26 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

ile yeniden-retimin '' belirtisiyle damgalarlar. rnein, Arp'n bir


resminin nnde Derain'n bir ''resminin nnde gibi koleksiyon
oluturma '', August Stramm'n bir iirinin nnde ''Rilke'nin iiri
gibi fikir bildirme amacyla zaman ayrmak '' olanakszdr. Burju
vazinin ''soysuzlamas ile asosyal davranlarn okulu'' haline ge
len zihnen derinlere dalmaya kar ''sosyal davrann bir tr olan
dikkatleri baka yne yneltme '' ortaya kmtr.
Dadaistler ''sanat yaptn bir skandaln odak noktas yapmak
suretiyle '' bu snr davran trn yaygnlatrmtr. Sanat yapt,
onlara gre, ''kamusal fke uyandrmak zorundadr. '' Sanat yap
t, Dadaistlerde ''ekici bir d grn veya inandrc bir tnsal
oluturu olmaktan kp, bir mermiye '' dnmtr. zleyiciye at
lan bu mermi, ''taktik bir nitelik '' kazanmtr. Bu, ''dikkat datc
esi taktik bir nitelik olan filme duyulan gereksinmeyi (veya iste
mi) '' zendirmitir. Filin, Benjamin'in deyiiyle, ''ahlaki ok etkisi
iinde paketlenmi halde tuttuklar fiziksel ok etkisini ambalajn
dan kurtarmtr. ''

XVIII . Baz Sanat Trleri/Biimleri Doar, Bazlar lr

Benjamin'in saptamas uyarnca, ''kitle, imdilerde sanat yapt


karsnda her trl allm davrann sanki yeni domu gibi
ortaya kt '' verimli topraktr. Nitelik, ''nicelie dnmtr:
''Katlanlarn ok daha byk kitleleri ve katlm kkl deiim
geirmi bir trn yaratmtr. '' Kitlelerin ''sanat yaptyla oya
land '', sanat dostunun ise, sanat yaptna ''koleksiyon'' olutur
ma anlayyla yaklat sylenmektedir. Benjamin'in anlatmyla,
oyalanma ile koleksiyon oluturma, ''kartlk'' ilikisi ierisinde
dir. Sz konusu kartlk, yle bir belirlemeye ''izin vermektedir '':
''Sanat yaptn toplayan, onun iinde dalp gider''; yaptn iine
girer. Sanat yaptyla oyalanan kitle ise, sanat yaptnn iine dal
mak yerine, ''sanat yaptn kendi iine daldrr; dalgalaryla sanat
yaptn ykar; ykselerek onu kapsar. ''
Bu alglama tavrna en uygun olan ''yaplardr. '' Mimari, te
den beri ''alm/anm, kolektifin oya/anmasnda gerekleen sanat
WALTER BENJAMIN: "TEKNK BAKIMDAN YENDEN RETLEBLRLK A01NDA SANAT YAPITI" 1 27

yaptnn proto-tipidir. '' Tarih boyunca insanlara elik eden yaplar


'' iki trl almlanr: ''Kullanm ve alglama '' yoluyla veya ''dokun
sal ve grsel olarak. ''
Benjamin'in amlamasna gre, ''birok sanat biimi/tr,
ortaya km, birou da yok olup gitmitir. '' rnein, tragedya
Yunanlar ile birlikte ortaya km, ''onlarla birlikte snp gitmi,
ancak sonradan yeniden canlanmtr. '' Kkeni halklarn ''genlik
aamasnda'' yatan destan ''Rnesans ile birlikte'' ortadan kalk
mtr. Son dnemlerde kitleleri en fazla devindiren sanat tr
filmdir. Benjamin'in sona! belirlemesiyle: ''Kendisini sanatn btn
alanlarnda artan younlukta duyumsatan ve dnsel almlama
nn derinlere ileyen deiiminin belirtisi olan oya/anmada (gerek
leen) almlama, filmde asl alma dolaymn '' bulmutur.

XIX. Faizm, Politik Yaamn Estetiklemesine Doru lerler


veya Sava Gzeldir!

Benjamin'in anlatmyla, ''gnmz insanlarnn giderek artan


proleterlemesi ve kitlelerin biimlenmesi '' ayn olayn iki yn
dr. Faizm, ''mlkiyeti ortadan kaldrmak iin uraan proleter
leen kitleleri, mlkiyet ilikisine hi dokunmakszn rgtlemeyi ''
amalamaktadr. Kitleler mlkiyeti ortadan kaldrmay istemekte,
ancak faizm kitlelere mlkiyetin ''konserve edilmesi'' hakknda
''anlatm'' vermektedir. Faizm, ''planl olarak politik yaamn es
tetik/emesine doru ilerlemektedir. " D' Annunzio ile birlikte ''de
kadans (gerileme, k), Marinetti ile gelecekilik (ftrizm/gele
cek ilik) ve Hitler ile Suebya gelenei politikaya girmitir. ''
Burada u aklama yararl olabilir: Suebya gelenei ve Hitler,
bu balamda her trl sava, savan yol at ldrmleri ve
ykmlar simgeler.
Benjamin'e gre, ''politikann estetikletirilmesine ynelik b
tn abalar, bir noktada doruk/arlar. Bu tek nokta savatr. '' Sa
dece sava ''byk lekli kitlesel devinimlere, eskimi mlkiyet
ilikilerini korumak kouluyla, bir hedef gsterir. '' Bylece olgu,
''savatan yola karak kendini anlatr. '' Olgu, teknikten yola
1 28 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBiYAT

karak kendini ''yle formle eder '': Sadece sava, ''mlkiyet


ilikilerini korumak kouluyla, imdinin btn teknik aralarn
seferber eder. '' Elbette '' sava kutsallatran'' faizm, bu ''gerek
eleri'' kullanmaz.
Benjamin'in aktarm uyarnca, Marinetti ''Etiyopya Smrge
Sava '' hakkndaki bildirgesinde u grlere yer vermitir: '' Yirmi
yedi yldan beri biz ftristler, savan anti-estetik diye nitelendi
rilmesine kar ayaklanyoruz. Buna uygun olarak u belirlemeleri
yapyoruz: Sava gzeldir; nk gaz maskeleri, korku uyandrc
megafon, ate saar ve kk depolar sayesinde insann boyundu
ruk altna alnm olan makine zerine egemenliine temel olu
turmaktadr. Sava gzeldir; nk insan bedeninin dlenen me
talletirilmesini uygulamaya koymaktadr. Sava gzeldir; nk
serpilip gelien imen(lii) makineli tfeklerin ate kusan orkidele
riyle zenginletirmektedir. Sava gzeldir; nk tfek ateini, top
atlarn, atekesleri, parfm ve rme kokularn bir senfonide
birletirmektedir. Sava gzeldir; nk byk depolar trnden
yeni mimarileri, yanan kylerden kan duman spiral/erini ve daha
birok eyi yaratmaktadr. Ftrizmin airleri ve sanatlar, yeni
bir iir ve yeni plastik uranz aydnlatmas iin sava estetiinin
bu yeni ilkelerini anmsayn! '' Bu bildirgenin en iyi yan, ''akl
dr'' diyen Benjamin'e gre, sava ''ykmlaryla toplumun teknii
kendi organ durumuna getirme konusunda yeterince olgunlama
dn '', tekniin de toplumsal temel gleri '' alt edecek'' dzeyde
gelikin olmadn kantlamaya urar. Emperyalist savan ''en
vahi zellikleri muhteem retim aralar ile bunlarn retim sre
cinde yetersiz deerlendirimi arasndaki uurum'' tarafndan belir
lenir. Emperyalist sava, Benjamin'in szleriyle, '' 'insan malzemesi '
(vurgu, Benjamin'indir) zerinde toplumun doal malzemesini geri
ald istemlerini toparlayan tekniin bakaldrsdr. '' Bu sava,
''nkleer santraller yerine ordu grnmndeki insan gcn'' l
keye sokar. Hava trafii yerine ''top atlarnn trafiini, gaz sava
nda auray yeni bir tarzda yok etmenin aracn '' koyar.
Faizm, Benjamin'in deyiiyle, ''dnya batsa da sanat olsun! ''
demekte ve savatan ''tekniin deitirdii duyu alglarnn doyu-
WALTER BENJAMIN: "TEKNK BAKIMDAN YENDEN RETLEBLiRLK AGINDA SANAT YAPITI" 1 29

munu '' beklemektedir. Bu sylem, ''sanat, sanat iindir'' anlay


nn doruk noktasdr. Homeros dneminde ''olimpik tanrlarn
seyirlik nesnesi'' olan insanlk, ''imdi kendisinin seyirlik objesi
dir. ' nsanln ''z-yabanclamas'', insanlara kendi yok edili
'

lerini ''st dzeyli estetik bir haz olarak yaant/atan '' bir dzeye
ulamtr. Faizmin yapt ''politikann estetikletirilmesinin''
durumu budur. Komnizm, faizme ''sanatn politikletirilmesiyle
yant vermektedir. ''

Bu son blm, ''Teknik Bakmdan Yeniden-retilebilirlik anda Sanat Yapt ''nn


nc yazmnda ''sonsz" olarak yer almtr. Anlan yaptn birinci ve nc yaz
m iin baknz: ''Walter Benjamin: '' Abhandlungen-Denemeler'', gesammelte Schriften,
Band I-2, Suhrkamp, Frankfurt am Main, 1 99 1 .
Walte r Benjam in :

'' Edebiyat Eleti risi Uzeri ne''

Benjamin'in byk bir blmn numaralandrd ''Edebiyat


Eletirisi'' adl denemesi yaznsal eletiri alannda yol gstericidir.
Bu yaznn ilk blm ''Yaznsal Eletiri Program'' ara-baln
tamaktadr.

Yaznsal Eletiri Program

1 . Benjamin'in belirlemesiyle, ''yok edici eletiri kendi temiz


vicdann yeniden fethetmelidir ''; ancak bunun iin ''evirinin i
levi yeniden bilince karlmaldr. '' Zaman iinde evirinin ilevi,
''snm'' ve bizzat ''suya sabuna dokunmazlk '' durumuna d
mtr. Bu koullarda ''kayrmaclk'' bile ''iyi ynn'' , diyesi,
''yzn, ak fizyonomisini '' korumaktadr.
2 . Eletiri yazs yazanlarn ''kiisel drstlklerine hitap et
mek suretiyle kayrmacla kar koyulabilecei byk bir ya
nlgdr. " Bugnk koullarda ''zararl kii'' , diyesi kayrmacnn
yapp etmelerinde '' saf inan'' pek seyrek grlmektedir. ''Alm

Walter Benjamin: ''Zur Literaturkritik-Edebiyat Eletirisi zerine''; Fragmente-Autobi


ographische Schriften, gesammelte Schriften, Band VI, s. 1 6 1 - 1 84, Suhrkamp 1 9 9 1 .
1 32 MAAX, BENJAMN, ADOANO - SANAT VE EDEBYAT

fiyat ne denli yksek ise'', kendisini o denli az ''satn alnm''


olarak grmektedir.
3 . nyargsz ''beeni yargs'' ndan yola kan ''drst eletiri,
ilgin deildir ''; bu yzden de konusuzdur ve nemsizdir. Eletirel
bir etkinlikte ilgin olan, bu etkinliin temelinde ''kendi z mant
n ve z drstln iinde tayan nesnel bir alm '' (stratejik
plan) olup olmamasdr.
4. Bugn artk ''byle bir temele '' neredeyse hibir yerde rast
lanlmamaktadr; nk ''politik strateji, eletirel strateji ile byk
ounlukla rtmektedir. '' Byle olmakla birlikte, bu son zm
lemede bir ''erek'' olarak dnlmelidir.
5 . Byle bir balamda u ''eletirel aydnlatma almas '' d
zenlenmelidir. Almanya'nn ''okur evresinin ok zgn bir yap
s '' vardr: Bu okur evresi, ''neredeyse birbirine eit iki yarma ''
ayrlr: '' Okur topluluu ve okur evresi. '' Bu iki blm, birbiriy
le ''pek az'' rtr. Okuyucu topluluu (publikum) edebiyat bir
''elenme arac, hosohbeti canlandrc ve derinletirici bir ara,
bir zaman geirme '' olarak grmektedir. evreler ise, edebiyat,
''yaamn kitaplar, bilgeliin kaynaklar, mutlandrc kk der
neklerinin statleri '' olarak deerlendirmektedir. Eletiri, imdiye
dein salt ''okur topluluunun bak asna giren '' eylerle urat.
6. ''evrelerin edebiyatn izlemek, bu korkun ve tehlikesi
olmayan aydnlatma almas '', ayn zamanda yirminci yzyl
Almanya'snda ''tarikatln geliim tarihinin n aamasdr. ''
Sekterliin olaanst hzl gelimesinin neye dayand hemen
grlebilir. ''Komnizm stn gelmedii takdirde '', bu durumun
Almanya'nn iine dt ''barbarln asl biimi '' olduu ng
rlebilir. Kesin olan udur: nsann kendisini bu ''kolektif ban
t/ardan kurtarma ve yenilerine kendini ayarlama denemesi, her
trl ritele zg arptma karmaklk/arnn ani bulac/ama
snn '' temelinde yatan eydir ve bunlar ''samaln grn bi
imleri '' durumuna getiren ey tam da bunlarn ''kolektif etkinlik
ile ilikisizliidir. ''
7. Eletiri, bugne dein olann tersine ''kitap pazarndaki retim
ilikilerine ynelik doru bir tavr almayla vurucu gcn'' gvence
WALTER BENJAMIN: "EDEBYAT ELETRS ZERNE" 1 33

altna almak zorundadr. Bilindii gibi, ok fazla kitap kmaktadr;


fakat bunun sonucu olarak ''ok az iyi kitap '' yaymlanmaktadr.
Ayrca, yaymlananlardan da ''ok az'' grne kmaktadr. Ele
tiri, imdiye dein ''bir kitab geri plana itmek iin '', asl olarak
onun yazarna tutunmutur. Eletirinin bu yolla pek fazla bir ey
elde etmedii aktr. Eletiri, yarglarn ''infazn'' izlemesine izin
veremez. te yandan, ''ii bitmi kt bir yazarn yerine dokuz ye
nisi'' ortaya kar. Eletiri, ''belli snrlar iinde yaymcnn (ekono
mik) sorumluluuna tutunur ve kt kitaplarn yaymcsn kitap
retiminin emrindeki zaten yetersiz olan sermayeyi israf eden kii
olarak tehir ederse'', durum baka olur. Burada sz konusu olan,
yaymcda ''kt mallar satan ticaret erbab gibi kt kitaplarla ti
caret yapan tccar '' grmek deil, tersine ''hamiliiyle en tehlikeli
eyi destekleyen'' ad ktye karlm idealisttir.
8. yi bir eletiri, ''en fazla iki blmden, eletirel ksa yorum
ve alntdan oluur. '' Ksa yorumlama ve alntlarla ''ok iyi ele
tiriler'' yaplabilir. Bu balamda ''ierik aklamas ''ndan mutlaka
saknlmas gerekir. Buna karn, ''saf alnt eletirisi'' bir btn
olarak ortaya koyulmaldr.
9. Burada ''deeri bilinmemi deha kuram '' kullanlabilir.
10. Bu maddede sadece ''eletiride imdiye dein ki toleransn
nedenleri '' ibaresi yer almaktadr. Baka bir aklama bulunma
maktadr.
1 1 . niversiteler iin ndeyiler/ngrler: Benjamin'e gre, on
yl iinde renciler, ''dolandrclar ve sekterler'' diye iki kmeye
ayrlacaktr. ''Krslerin'' George Okulu tarafndan fethedilmesi,
bu dorultuda '' ilk belirti'' olarak grlebilir. Bununla birlikte,
hala ''kesin bilgiye ve kesin becerilere'' sahip retim yeleri vardr;
ancak bu retim yelerinin bilgilerini, ''bakalarna bildirmeleri
ve aktarmalar '' daha imdiden olanakszlamtr. ''renciler bir
ey renmiyor; fakat retmenleri gibi sokaklara dklyorlar. ''
Bu bir olguyu gstermektedir: ''Bilginin gelenekselletirilebilir/ii
(veya aktarlabilirlii), bilginin kesinliine ve zenginliine bal bir
zellik deildir. '' Gelenekselletirilebilirlikte daha ok ''bilginin
ahlaki yaps '' nem tamaktadr.
1 34 MAAX, BENJAMN, ADOANO - SANAT VE EDEBYAT

12. Almanya'da okur topluluunda etkili olan ''on iki kiiden


biri, dierlerine kar sesini ykseltmeye kalksa ne olurdu? '' Bura
da her ey, ''hi kimsenin dierlerinin oyununu bozmayaca ke
sinliine '' dayanmaktadr.
1 3 . Tarihsel geri bak, Benjamin'in ne-srm uyarnca, ro
mantik akmdan bu yana ''yaznsal eletirinin kn '' ortaya
koymaktadr. Bu kapsamda dier eylerin yan sra ''daha byk
konularn ve sloganlarn kolektif merciinin olmamasnn '' rol
vardr. Her eletirmen kua, ''her trl koullanml iinde
bizzat kendisini 'jenerasyon', 'sonraki dnyann' (vurgular, Ben
jamin'e aittir) zavall temsilcisi '' olarak grmtr. Bylece, ''ret
ken/erin ve sonraki dnyann arasna skanlar'' yerlerinden k
prdama cesareti gsterememi ve ''basit taklitilere'' dnm
lerdir.
14. Eletirmen ne denli gl ise, ''kartnn btn kiiliini,
yz hatlarnn ayrntlarna dein, o lde daha youn olarak ''
ileye bilir.
1 5 . Eletirel yntem trleri; bunlarn eitliliinin tehlikesi.
a) ''Sadece yazardan sz etmek-sadece yapttan sz etmek,
b) Yapt, yazarn dier yaptlaryla ilikilendirmek-tek bana
yapt (ele almak),
c)Edebiyat tarihi asndan ierik ve bieme gre yapt tret
mek veya karlatrmak,
d)Polemiki, n-deyici, gnderme yapc tavrla yapt, okur
topluluu zerindeki etkisine gre (irdelemek),
e)Bir savn temsilcisi olarak yapt-bir yaptn temsilcisi olarak
sav. ''
1 6 . Eletirinin amac, her eyden nce ''saf sanatn maskesini
havalandrmak ve sanatn yansz bir zemini/temeli olmadn gs
termektir. '' Materyalist eletiri, Benjamin'in anlatmyla, byle bir
eletirinin ''arac'' ola bilir.
1 7. vmedeki tehlike: ''Eletirmen kendi kredisini yok eder '';
stratejik bakldnda, ''her vg, ak bir kefillik tir. ''
1 8 . vgdeki byk sanat veya ''ktleme ile grnte nem
siz olan nemliletirmenin byk sanat. ''
WALTER BENJAMIN: "EDEBYAT ELETiRiS ZERNE" 1 35

1 9 . Eletirmen, ''okuyucuya vurguyu beklenilen yerde vermesi


ni bilmek zorundadr. '' Nerede ve hangi anlamda ''sz almas ge
rektiini '' bilmelidir.
20. Benjamin ''mekan sorunu'' balamnda ''eletirinin bie
minin'' konulatrlmasnn gereini ve Bernhard Reich ile yapt
konumalardan yararlanlabileceini vurgular.
2 1 . Benjamin'in ne-srm uyarnca, Hofmannstal, Thomas
Mann ve Wassermann'n birbiri hakknda ve ''gen kuaklarn sz
cleri olan '' Leonard Frank, Alfred Dblin ve Arnolt Bronnen'in
aralarnda adlar anlanlarn da olduu ''eski kuaklar hakknda
ne dndkleri'' veya bu bilginin ''pek de ilgin ve l koyu
cu olmad '' bilinmemektedir. te yandan, ancak byle bir bilgi,
''atmosferi temizleyebilir. '' Bu bilgi, '''kalemiyle yaamn kaza
nan' (vurgu, Benjamin'e aittir) kiilerin amorf yn, kavranamaz
lde eksik olan yan tutma ve tartma ortaya kacak ekilde ''
dile getirebilir. Bunun tam kart ''nemli bir kamusal ilgi gren ''
tiyatro eletirisidir; nk tiyatro eletirisi ''nemli'' deildir.
22. Yaznsal eletirinin '' bugn bile saf estetik aratrmadan
ller beklemesi gerektii'' ve edebiyat eletirisinin konusunun/
sorunun, sz konusu ltlerin ''uygulamaya koyulmas '' olduu
yolundaki savlar, ''gerek-d ve tutarsz bir kurgudur. '' Eletiri,
estetik bulgular pek gzetmemitir.
23. ''Yarg vergisi (veya yetenei), yaratc vergiden daha seyrek
grlr'' (Oskar Loerke) .
24. Eletirinin gncel konular, ''Almanya'da sava roman
(Arnold Zweig, Ernst Glaeser, Ludwig Renn, Erich Maria Re
marque) '' ve '']akob Wassermann 'n tehir edilmesi ''dir.
25. Almanya'y saran ''kmeleme '' ; zellikle ekspresyonizm
ad altnda ''ortaya kanlar. ''
26. Sava romanlar sorunu. ''Sa partiler, savan deneyimini
hemen pein gelir kaydedebilmitir. " Sava, bu partilerin ''dnya
grn sarsmamtr; ayn ekilde komnistlerinkini de. '' Ortada
duran partilerde, ''zellikle de byk burjuva partilerinde '' duru
mu farkldr. Kk burjuva partileri de ayn durumdadr. Soruyu
yantlarken, u hep gz nnde tutulmaldr: ''Sava romanlarnn
1 36 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

sevilmesi hangi karlara veya kimin karlarna hizmet etmek


tedir? '' Bu edebiyatn ''nesnellii'' veya '' belgesel yn'' ne denli
vurgulanrsa, o denli inanl olarak ''derinlerde sakl olan hangi
eilimlere hizmet ettii aratrlmaldr. '' Benjamin'in deyiiyle, el
bette ki bu eilimlerin ''tm'' derinlerde sakl deildir. rnein,
''sava kart'' eilim de dikkat ekici lde belirgindir. zellikle
bu sava kart eilim, ''daha yakn zmleme '' gerektirmektedir.
27. Sava roman balamnda sz konusu sava kart eilimin
''sakl yn, kapitalizmin gncel durumuna nasl hizmet ettiidir. ''
Benjamin'in anlatmyla, ''emperyalizmin arac olan bu pasifist
ideolojinin iyzn grmek zordur ''; ayn ekilde bu eilimin,
''savan gstermelik 'nesnel' ve 'belgesel' gereklii ile nasl uyum
latrld '' hakknda hesap vermekte zordur. Bu ideoloji, ''kane
penin boluklarna saklanm olan paskalya yumurtas gibi, 'nes
nel anlatmda!serimleyimde' gizlidir. '' Pasifist ideoloji ''bugnk
ekonominin gerekirliklerine kar nasl davranyorsa '', sz konu
su yeni romanlarda ''savan szde gereklii, hakiki gerekliine
kar yle davranmaktadr. '' Bu ikisi ''sadece gstermelik olarak
rtmektedir. ''
2 8 . Sava romanlar veya savaa ilikin kitaplar, ''ksmen sava
tan hemen sonra ortaya kmtr. '' Bu kitaplar, ''o zamanki ilgiler
le badamad iin '', pek istenmemitir. te yandan, ''o zamanki
yaam koullarnn anlatm (enflasyon) ekspresyonizmdi. ' Dola '

ysyla, yeni sava kitaplarnn eletirisi, ''ekspresyonizmden 'Yeni


Nesnelcilie' geiin betimlemesinde ikin olarak bulunmaktadr. ''
Bu balamda 'Yeni Nesnelciliin' ''ekspresyonizmin yapt bor
cun salamlatrmas '' olduu ortaya kar. Yeni Nesnelcilik, ''faiz
hizmetidir. ''
29. Kitap eletirisi, ''kendisine bir program temel almaldr. "
ltlerini yaptta ''doalayan'' bir eletiri tr olan ikin eleti
ri, ''tekil baarl sonulara '' yol aabilir. Fakat bir ''program '', bu
tekil baarl sonulardan ''daha nemlidir. '' Bu program kendi
sine k noktas olarak ''estetik ulam/arn/kategorilerin tmyle
gncelliini yitirmi olmasdr. '' Sz konusu ulamlar veya ltler,
''eski estetiin virtz 'geliimi' sayesinde de '' kazanlamaz.
WALTER BENJAMIN: "EDEBYAT ELETRSi ZERiNE" 1 37

Bunlardan ok daha fazla gerekli olan ey, ''kitaplar zamann


btnlne sokan materyalist eletiri zerinden geen dolambal
bir yoldur. '' Byle bir eletiri, ''yeni, devingen, diyalektik bir esteti
e'' gtrecektir. Eski estetik de ''zamana ilikin eletirel grler''
iermitir; ancak ''bugnk eletirmen eski kavramlar ve emalar
ayn anlamda yaptlar iin mutlak saymaktadr. '' Bugnn eletir
meni, ''her an her ey olmaldr '' kansndadr.
29. Bugnk eletirinin ''atomlatrlmas'' : Bu eilim, ''zama
nn, yazarn, akmlarn dnda kitap '' anlaynda somutlamak
tadr. Bu ''doa/ayan, ikin eletirinin baz baarl durumlar iin
hipotetik bir alma temelidir. ''
30. Kitap eletirisi ile ''film eletirisi'' arasndaki iliki aslnda
''tersine'' olmaldr. Kitap eletirisi, film eletirisinden ''renmeli
dir. " Byle olmas gerekirken, film eletirisi kitap eletirisine ''y
knmektedir. ''
3 1 . airlerin ''adlarn ve etkilerini kullanarak yaptklar istis
mar'': Fransa ile karlatrldnda, durum ''hayret vericidir''; Al
manya'da ''en tannm airler, kitap eletirisinin inasna katkda
bulunmak iin, kk parmaklarn bile oynatmazlar. ''
32. ''Eletirel portre sanatnn lmesf '', eletirinin atomlatrl
masyla balantldr.
3 3 . u l olmaldr: Eletirilen/ele alnan kitaptan ''en az bir
alnt yapmadan '' eletiri olmaz.
34. Eletiri denen eye ilikin bir grnm: '' zerlerinde g
rlen biimin kk renk/enim/erine ve deiimlerine dikkat
ekmek iin, bitkileri sanatn bahesinden, bilginin uzak diyarla
rna aktarmak '' gibi bir ilem sz konusudur. En nemlisi, ''ya
pt bilginin imparatorluunu ortaya seren kkleriyle birlikte
karan zarif tutu, zendir. '' Dier her ey kendiliinden gelir;
nk bunlar, ''en yksek anlamda eletiri denilen yapttaki stn
lklerdir. ''
35. Zamanlar nasl da ''kalc'' olarak deimitir. Benjamin'in
aktarm uyarnca, yzyl nce Ludwig Brne unlar yazmtr:
''Almanlar, zellikle bir kitap zerine olan kitaba istek duyar. On
lar iyiye gtrmek isteyen, hibir ey yapmasn, yazsn; her kim ki
baarsndan emin olmak ister, eletiri yazs yazsn. ''
1 38 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

40. Benjamin'in anlatmna gre, bugnk eletiri iin belirle


yici olan udur: Eletiri, ''neredeyse hibir zaman, vd zaman
dan daha ok utandrmamaktadr. '' Eer eletiri, ''deersiz bir eyi
zellikle vyorsa '', buna diyecek bir ey yok. ''Deerli olann'' da
bana ayn ey gelmektedir.

Yeni Kuan z-yapsal zellikleri zerine

1 . Benjamin'in ne-srm uyarnca, yeni kuaktan insanlar,


''yaptklar eyler iin bir kuramsal temel '' oluturma konusunda
''en kk'' bir etkinlikte veya giriimde bulunmamaktadr. Bun
lar, ''politika ve dnya gr '' ile ilgili ''byk sorunlar'' karsn
da ''tmyle dilsizdir. '' Ayrca, ''sanatn sorunlar hakknda ilkesel
dnme '' diye bir abalar da yoktur.
2. Bunlar ayn zamanda ''eitimsiz/birikimsizdir'' ; bu ''pek
az ey bilmeleri '' bir yana, ''yitip gitmekte olan bilgilerini planl
olarak geniletme '' yeteneinden de yoksundurlar. imdiye dein,
''hibir yazar kua, gerekirliklerden, bilimsel alma tekniin
den '' bu denli, habersiz olmamtr.
3 . Bu yazarlar, ''keyifle bir yapttan brne kotururken, a
lmalarnda teknik alann dnda nerede bir gelime, zellikle
de bir sreklilik '' olduuna baklmaktadr. ''abalar ve hrslar,
yeni bir malzemede, mteekkir bir konu yaratmada tkenmek
tedir. ''
4. Her zaman bir ''elencelik edebiyat'' olmutur. Bir baka
deyile, ''kendilerini devindiren zaman ve ideler karsnda hibir
ykmllk '' stlenmeyen bir edebiyat olmutur. Bu edebiyat yal
nzca ''ho, moda bakmndan konfeksiyonlatrlm biimde t
ketime ynlendirmeden baka '' bir ykmllk tanmaz. Bu tr
bir ''tketici edebiyat '' olabilir; ancak bunun ''yeri ve meruiye
ti'' burjuva toplumundadr. te yandan, bugne dein ''burjuva
veya baka bir toplum dzeninde '' olmayan ey ise, ''bu katksz
tketim ve haz edebiyatnn, teknik ve artistik diye ne srlen
avant-garde ile zde olduudur. '' Bu dzeye gelinmesini salayan
etmen ise, ''yeni okulun/ekoln retimidir. ''
WALTER BENJAMIN: "EDEBiYAT ELETiRiSi ZERiNE" 1 39

5 . Ekonomik gerekirliklerin ''yazar deersiz eyler retmeye


zorlamas '' arzulanabilir. Bu durumda yazarn ''hangi trden oldu
u ince ayrntlarda '' grlecektir. ok sorunlu olan ''baz nesnel,
hatta biemsel ekincelerle insan aalanmann en derin derece
sinden koruyabilecek bulvar gazetesi yazarl ''ndan daha kts
yoktur. Bir yazarn yapabildii ey, onun ''teknik niteliini'', ste
sinden gelemedii ey ise, onun ''ahlaki ve nesnel temelini '' olu
turur. Burada ''artc'' olan, ''tmyle iyiletirici ve koruyucu
ekincelerin, hem ahlaksal, hem de dilsel ekincelerin '' bu ekole
yabanc olmasdr. Bu tr yazarlar, ''snrsz biimde dallanm,
kendisine tutkun, vicdansz, ksacas tefrikac bir ben'in sergilen
mesini'' ok olaan bulmaktadr. Yazdklar eyi en ince ayrntsna
dein belirleyen ey ''ykselmecilik ''tir.

Bilim/Sanat Hamileri in Bilgi

Almanya'da kitap eletirisinin iine dt ''en dk nokta ''


ve bunun ''nedenleri'' hi kimse iin ''sr'' deildir. Nedenler ara
snda birinci srada ''dostluk eksiklii, kartlk eksiklii ve yazan
larn kendi aralarndaki iletiimdeki aklk eksiklii '' gelmektedir.
''Ynelimlerin ve temsilcilerin artc lde belirsizlemi/ii '' ve
''sadece yapld yerdeki boucu darln anlatm olan eletirinin
umut krc saygnl '' buradan kaynaklanmaktadr. Mizah ''devi
nim zgrl ve hava alabilecei mekan '' ister. Alman edebiya
tnn ''ykselmesine yardm etmek isteyen '' akll bir hami, ''yeni
yetenekler kefetmekten '' veya ''Kleist ve Schiller dllleri lanse
etmekten vazgemelidir. '' Bunun yerine, ''Alman yaz rnlerinin
lunaparkn'' kurmaldr. Alann ''byk olmas, olanaklarnn s
nrl olmas '' gerekmez: ''Prag Kafka maaralarndan balayan,
sarp bir dle Ludwig Wolf uurumuna hzla giden Alman ro
man arasndan geen da ve vadi treni. ''
Yaznsal gazap odas/kulbesi: Nietzsche, Goethe, Brecht.
Benjamin'in deyiiyle, ''bu trenden sonra bir koro yneticisi''
ortaya kp, unu syleyecektir: ''Dile getirmeye deecek hibir
ey yok. ''
1 40 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

Kart Savlar/Anti-Tezler

Eletirilebilir Eletirilemez

Hakikat ieriinin erik verisinin-


beeni yargsnn konu ieriinin
ncelii ncelii

Gazetecilik Sanatsal beenili Been isiz

rnek olarak lk imge olarak Edebiyat


hakikat ierii konu ierii tarihi

Kk eletiri Tepki Alnt Belge yeri

Stratejik olarak Gazetecilik

Toplum (platonik) zgnlk Doa Uzlam

Bamsz
Egemen olarak Kibirlenerek Hizmet ederek
deil

Polemik (en az Serimleyim (en az


Kural l
serim leyim eletiri)

Bu tablonun hemen altnda kk yazmla u aklamalar yer


almaktadr: ''Kart sav dile getiren eletirinin olumsuzlamas, ya
ptn konumudur. Yorum/amlama, kartlklarn diyalektik ola
rak almasn serim/er. Ancak bu aamada yapt, hem tmyle
eletirilebilir, hem de tmyle eletirilemezdir. Bu aamada yapt
sz konusu nedenle yaamn katksz ilevidir veya yaptn yaa
m1 srdrmesinin ilevidir. Ancak bu aamada alntlar ve kk
eletiriler eletirinin biim karakterine dnr. Goethe'nin kura
m her zl eyde dolaymsal eletiri kuramyla rtt iin, pla
tonik ve romantik eletiri ilikisi aydnlatlmaldr. ''

1.

''Yarglamay reddeden eletiri biimi'' kapsamnda okumann


ardndan ilkin eletirmenin ''znel konumu'' aklanmaldr. Seal
sfield'in* deyiiyle, ''kanepeye yatp, bir roman okumaktan daha


Benjamin'in szn ettii asl ad Cari Anton Post! olan Avusturya asll Amerikal
yazar Carls Sealsfield'tir ( 1 793 - 1 8 64).
WALTER BENJAMIN: "EDEBYAT ELETRS ZERiNE" 1 41

gzel bir ey yoktur. " Bu ''byk fizyonomi uzmannn dilsizlii


dir. '' Okuma, ''en byk geleneksel fizyonomi bilgisidir. '' Dolay
syla, ''burada srar etmek '' gerekir. Sonra bunun karsna ''z
nel bakn kart olan nesnel gereklii '' koymak gerekir; nk
Goethe'nin gr uyarnca, ''btn klasik yaptlar aslnda asla
yarglanamazlar. ''
Bu tmce ''mutlaka amlanmaldr. '' Bu konuda ''farkl ipu
lar '' : rnein, ''yarglarmzn temeli olan tm klasik yaptlar,
yarglarmzn nesneleri olamazlar ''; ancak bu belirleme, ''olduk
a yzeyseldir. " Daha ''derinlere ileyen'' u tmce nemlidir:
''amlama, dnceler, gemi kuaklarn cokuculuuna hayran
olunmas, klasik yaptlara isel bakmdan malzeme olarak balan
mamtr. '' ncelemenin bu en yksek aamasnda ''eletiriye ili
kin teknik incelemede sz edilen alnt kuram gelitirilmelidir. ''
ncelemenin bu en yksek aamasnda ''orta renim dzeyindeki
stratejik ve polemiki eletiri ile amlayc yorumlayc eletiri e
likisi, biricik dolaym yaam, yaptn yaamn srdrmesi olan
eletiride kendisini ortadan kaldrr. ''

II.

Eletiri, ''edebiyat tarihinden'' en alt dzeyde yararlanmaldr.


Ayn ekilde ''salt yeni olan, gncel olan konu/atrma, eletiri
zerine lmcl etki etmek zorundadr. '' Benjamin burada ''yapt
larn yaamnn grn biimi olan eletiri'' hakkndaki retide
kendi gelitirdii eviri kuram ile balantya dikkat ekmitir.

Eletirmenin Grevi

Benjamin'in amlamas uyarnca, okuma, ''kitaba ulamann


yzlerce yolundan biridir. " Okuma, hem ''bir denetim nlemi'' ola
rak gereklidir, hem de ounlukla ''denetim nleminden baka bir
ey'' deildir. Peki, ''kitabn aurasna kar duyarl olmak ne demek
tir?'' Belki de bu ''unutabilmek'' demektir. Bir kitap ilgili ''bir sz
ck, bir konuma, kitabn sayfalarna bir gz at '' hemen unutulur;
1 42 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBiYAT

bunlar ''yarglama/deerlendirme amacyla bilin-altna'' aktarlr.


''Kaamak izlenimlerden, imgelerden z olan karma gcne sa
hip olan'' bilin-altna zg eyler, ounlukla ''ryada'' grd
mz eylerdir. Bu yzden, hakiki eletirmen ska ''gndz dlerini,
kitab tanmadan kitaba'' dntrr. Ayrca, eletirmenin ''iyi bir
yayncyla burann dnda benzerlik tad'' baka bir yer yoktur.
Kiiyi eletirmen olmaya ''yeteneklendiren ey, onun z gr
dr'' anlay, ''korkun bir yanlg ''dr. Kim olduu bilinmeyen
birinin ''grnden'' bir eyler renmek sz konusu olamaz.
Eletirmenin nemi arttka, ''grn dile getirme istisnai du
ruma '' dnr; hatta ''kavray, gr emer. '' Byk eletirmen,
kendisi gr belirtmek yerine, ''daha ok bakalarna kendi ele
tirisi temelinde yapt hakknda gr '' oluturma olana salar.
Eletirmenin figrnn tad bu ''belirlenmilik, olanaklar l
snde zel bir belirlenmilik deil, tersine nesnel stratejik bir belir
lenmilik '' olmak zorundadr. Eletirmenin ''neden yana olduu ''
bilinmelidir; eletirmen de bunu ''aa vurmaldr. ''
Benjamin, Kant'tan kkenlenen ve erken kapitalizm dnemi
nin bir rn olan ''beeni'' kavramnn '' eskidiini''; eletirmenin
teknii konusunda ''eletirel alnt kuram '', buna ilikin ''vg ve
yergi '', ''polemik kuram'' hakknda gelitirici dnceler gerekli
olduunu ne srmtr.
Bu dnre gre, eletirmenin grevi kapsamnda tannm
''byklerin eletirisi '', ''fizyonomik eletiri '', ''stratejik eletiri''
kavramlar gelitirilmelidir.
Eletirinin diyalektii: Bu kapsamda ''yarg ve yapttaki olu
lar '' nem kazanr.
Benjamin'in anlatm uyarnca, yaznsal niteliklerin dnda ka
lan her trl deerlendirme, ''edebiyat tarihi zerinde yk '' olu
turur. Bu bakmdan, dnr kendisinin gelitirdii ''byk yapt
larn n kuramnn '' temel ald ''bilimsel deer '' anlaynn ne
karlmasn gerekli grr.
Her trl sanat yaptnn tad/lezzeti, o yaptlarn ''amlanma
s'' , ''byk veya kk hakikat ierikleri'' ile deil, ''konu ierik
leriyle i ie gemi hakikat ierikleri '' ile aa kar.
WALTER BENJAMIN: "EDEBiYAT ELETiRiS ZERiNE" 1 43

Benjamin'in ne-srmne gre, hakiki eletirmen, ''yargy,


giriiminin temeli'' olarak deil, bavuraca ''son'' ara olarak
gorur.

Eletiri, ''yaptn iindedir '' belirlemesi hakknda unlar sy


lenebilir: ''Sanat, byk yaptlarn gei aamasdr. '' Sz konusu
byk yaptlar, ''oluumlar durumunda baka trl olmutur'';
eletiri durumunda ''baka trl olacaklardr. ''

Aratrma ve retim likisi Gzden Geirilmelidir

Benjamin'in amlamasna gre, ''mrn tamamlam akade


mik ileyiin dayand'' retim ile aratrmann ilikisi yeniden
ele alnmaldr. Akademinin ''bugn bile bildirmek zorunda oldu
u ierikleri '' iin, sz konusu iliki ''pek uygun bir biim deildir. ''
Bu iliki, ''bugnk var-oluun merkezinde durmaktadr. '' Son za
manlarda ''aratrmann motifieri durumuna gelen '' alanlar iin
''imdinin eitim/yetiim alanndaki canl bir var-olu '' kazanlma
ldr. Buna karn, ''ok nceleri bilimin nfuz ettii ve fethettii
ierikler '', ''herhangi bir deer ve fizyonomi kazanmak iin '', bu
tr nfuz etmenin gerekletii ''biimlerden'' bamszlamaldr.
Bir baka syleyile, anlan ieriklerde ve biimlerde aratrma ve
retim ayrmal, ''yeni ve kesin izgileri olan zgn biimleri''
belirginletirmelidir.
Yntemlerin ''berbat tml '', ''giriimci aratrmaclara,
zellikle de yaln ve her ynyle dnlm retim ileyiine ''
yer amaldr. Bu bulgular, edebiyat tarihinin -Alman edebiyat
tarihinin ve edebiyat bilimi felsefesinin kesitleri renimi yoluy
la- nn aabilir. Bunlardan birincisi ''kibirli tmel yntemin
verimsizliini '', ikincisiyse, ''retimin gncel ileyiini gncel
yaplanm/ iinde daha verimli biimlendirme konusundaki
aratrmann ie yaramazln '' gsterir. retim ileyii ilkesel
olarak ''retim malzemesini yeni bulgular zendiren bir tarzda
yeniden kmelendirilmesi, yeni renici katmanlarna gre ayar
lanabilir. ''
1 44 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

Edebiyat Tarihinin Temel Bilimi Olarak Eletiri

Benjamin'in zmlemesine gre, rnein, Franz Mehring'de


yaznsal yaptlar sadece ''belge'' ilevi grr. Mehring'in malze
melerinin ''poplerletirici ele alnnn zarar '', onun sz konusu
''ele ala kolayca uyan'' malzemeler semesinde etkisini gsterir.
Bu yzden, Mehring'de ''romantik akmn her trl serimlenii ''
eksiktir.
Eletirinin en st derecesinde ''eletirinin grn biimi '' ola
rak bysel eletiriyi ele alalm. Bu aamada sz konusu eletirinin
karsnda ''bilimsel/edebiyat tarihsel deneme '' bulunur. Edebiyat
tarihi ile eletirinin ayrlmas, ''ilkesel olarak reddedilmelidir. ''
Benjamin'in belirlemesiyle, ''yaptlarn yaamna ilikin re
ti '', Wiesengrund-Wozzek'e iaret ederek yaplmaldr. Bu reti,
hem ''yaptlar yarglanamaz'' olgusuyla, hem de ''eletirinin stra
tejik olarak yarglayc tavr '' ile balantldr. ''Akn eletirinin iki
tr '' vardr: ''yazarlara ynelik '' akn eletiri, ''okuyucu toplulu
una '' ynelik akn eletiri.
Wiesengrund'un ''bzlme/daralma kuram '' diye adlandrd
eyi, ''yaptlarn yaamn srdrmesi retisi '' olarak kavramla
tran Benjamin'e gre, sz konusu bzlme ikili iliki iine sokul
maldr: Birincisi, Benjamin'in dizgeletirdii ''paketleme kura
m'', ''zamann yol at harabeler (veya ykmlar) retisi. '' Bu
sonuncu reti, ''eletirmenin ii olan skme yntemi'' retisiyle
tamamlanmald r. kincisi, daralma/bzlme, dnsel ''birliktelik
almalar '' ile balantl olarak ''hakikat ieriklerinin konu ie
riklerine gemesi '' eklinde tanmlanmaldr. Bu forml ile yaptla
rn yaamn srdrmesinin ''kutsal aykl '' serimlenmitir.
Benjamin'in anlatmyla, ''materyalist edebiyat eletirisinin b
tn eletirisi '' unun etrafnda dner: Bu eletiri tr, ''bysel, yar
glamayan ynden '' yoksundur; her zaman ''srr ortaya karr. ''
Wiesengrund'un ''bzlme kuram '' : Yeni zamanlar.
Yaptlarnn yaamnn srmesi retisindeki ''egemen dnce
ye '' gre, sz konusu yaamn srdrme, ''sanatn alan karakteri-
ni ''grnt/grn olarak tehir eder. ''
WALTER BENJAMIN: "EDEBiYAT ELETRS ZERNE" 1 45

Benjamin'e gre, '' burjuva yaz rnlerinin aktarmc karakte


rini '' ciddiye almak gerekirliktir. Bununla birlikte, ''politik edebi
yat ile politik olmayan edebiyat arasndaki farklar'' karr; daha
da nemlisi, ''oportnist yazarlk ile radikal yazarlk arasndaki
farklar'' ortaya kar.
Ayrca, belirtmek gerekir ki, ''politik etkinlikten domayan''
her yazl rnde olduu gibi, ''dolaysz grn etkisi de dolayl
dr. stee bal olmayan bu dolayll zarar, bu dolaylln hangi
snfa bavurduuna ilikin ak bir bilincin '' eksik olmasdr. Bu
radan da ''istee bal dolaylln yarar '' aklanabilir.
''Tefrika biimini herkese dayatan zgnlk sav.
Yeni nesnelcilik ve sava kitaplar.

Yanl Eletiri

Benjamin'in deyiiyle, bu blmn btn aklamas, ''nesnel


rvetilik '' kavram ve ''imdiki koullara ynelim'' ile aklana
bilir. Kiisel ve nesnel eletiri ayrm, ''nesnel rvetiliin balca
aracdr. '' Bu ayrm yardmyla ''polemik deersizletirilmektedir. ' '

Savlarla ilgili btn blm, ''polemiin kurtarlmasnda'' doruk


lamaktadr. Bu szler, ''bu dnemin polemik gcnn ve polemik
tekniinin biricik koruyucusu olarak '' Kari Kraus'un '' imgesini''
ortaya karmaktadr. Kraus'un ''polemik ustalnn nkoulu,
onun kiilerin ne olduklarndan ok, ne yaptklarna; ne syledikle
rinden ok, ne yazdklarna ynelmesidir. '' Polemiki, ''kiiliini or-

Walter Benjamin ve Theodor Adorno'nun ska szn ettikleri, rnek gsterdikleri


yazarlarn en banda gelen Kari Kraus ( 1 874- 1 936), gazeteci, air, yergi ve drama ya
zar, dil, edebiyat ve basn eletirmenidir ok-ynl tinsel-sanatsal bir kiilik olan Kari
Kraus, Adorno ve Benjamin gibi Yahudi kkenlidir. 1 899'da Yahudi cemaatinden ayr
larak, Hristiyanla gemitir; fakat 1 923'te Hristiyanlktan da kmtr. Bu Avustur
yal yazar/eletirmen/dnr, kat fabrikatr olan ok varlkl bir babann oludur.
Hukuk, felsefe ve Germanistik renimi grm, ancak renimini tamamlamamtr.
eitli edebiyat dergileri yaymlamtr. Birok kez Nobel Edebiyat dl'ne aday gs
terilmitir. Kutuplatrc ve kktenci eletirelliiyle bilinir. Bata dilin arasallatrlma
s olmak zere, her trl arasallatrmayla dnsz savamtr. Bilin oluturucu veya
ynlendirici bir dolaym olan basna kar son derece eletirel bir mesafe koymutur.
Bata Hitler faizmi olmak zere, her trl baskc, kyc ve ldrc ynetim tarzna
kar savam rnek oluturucudur.
1 46 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

taya koyar. '' Kraus ''daha da telere gitmitir. '' O kendi kiiliinin
''zverisinde'' bulunmaktadr. Bunun anlam, ''gelitirilmelidir. "
Benjamin'in belirlemesiyle, Kraus her zaman ''nesnel rveti
liin temeli olan ekspresyonizme kar olmutur. '' Ekspresyonizm,
''devrimci temelden yoksun olan devrimci jestlerin'' uyarlanmas
dr, koruyucu taklididir. Bu akm, Almanya'da ''sadece modadr;
hibir zaman eletirel olarak alamamtr. '' Bu yzden, onun ''b
tn sapk trleri, yerine geen yeni nesnelcilikte deiik bir trde
yerleebilmitir. '' Bu akmlar, ''savan yaantlarn burjuvazinin
konumundan ama '' denemesi olarak dayanmalarn aa vur
maktadr. Ekspresyonizm, bunu ''insanilik gstergesi '' olarak de
nemektedir; daha sonralar ayn deneme, ''nesnel olann gsterge
si'' adna yaplmtr.
Yeni Alman yazarlarn retimleri, Benjamin'e gre, ''her nokta
snda fikir deitirmenin saa ve sola doru gerekletii bir yolun
kilometre talardr. '' Bunlar, ''snflar arasndaki'' bir kmenin en
yksek hazr oluu anlam tar. Ekspresyonizmden sonra Alman
edebiyatna ''biim veren tendancisme sans tendans (eitimsiz ei
limcilik), kendini en iyi ekilde artk ekoller arasnda savamlarn
olmamas '' gereinde orta ya koymaktadr. Herkes, tek bir eyi,
diyesi, ''en yeni tarza sahip olduunu '' kantlamaya uramakta
dr. Bu yzden, ''her yeni bildirgede hep eski adlar'' grlmektedir;
hibir dnemde ''yallar bu denli tarzsz bir ekilde '' genlie da
yatlmamtr.
Benjamin'in syleyiiyle, ''eletirinin nemli olduu veya yal
nzca yararl olduu, her durumda dolaysz olarak politik ide/ere
ynelmek '' gerektii dile getirilmemektedir. Politik idelere ynel
mek, zellikle ''polemiki eletiri'' iin gereklidir. ''Kiisel olan
ne denli n-plana karlrsa, kiiselden kendisini ayran zamann
imgesi/anlay da o denli belirgin olarak eletirmen ile okuyucu
topluluu arasnda kararlatrlm olmak zorundadr. '' te yan
dan, her hakiki zaman anlay/imgesi, ''politiktir. " Komnizmin
''u durumunda'' bile politik strateji ile edebiyatn ''rtmemesi '' ,
Almanya'nn ''eletirel'' sefaletidir. Bu, ''eletirel, belki de politik
dnmenin/dncenin ansszldr. ''
WALTER BENJAMIN: "EDEBiYAT ELETiRiSi ZERiNE" 1 47

yi polemikte ''kiiselliin baatlamas '' , '' kendi yargsn dile


getirmekten baka hibir ey bilmeyen'' salt eletirel nesnelliin
''her zaman nemsiz olduu '' genel hakikatin ''u belirginleme
sidir.'' Bu yeni nesnellik, ''gazeteciliin eletiriyi yerle bir ettii
planszl ters yznden ve eletiri yazlar ileyiinin lszl
nden'' baka bir ey deildir. Bu yzden, bu nesnelcilik, ''yeni''
nesnelcilikten ok, ''vicdansz'' nesnelcilik olarak da adlandrla
bilir.
Yeni nesnelciliin rnlerinde en son olarak ''eletirel bir or
gann evik tepkisi '' ular. Burjuva eletirinin ne kard bu
''nyargsz z/varlk, gerekte tefrikacnn karakterli kafalara,
evik/ere, zgn/ere, kiiliklere '' duyduu gereksinmeyi gidermeye
yardmc olan ''yaltak gayrettir. " Tefrika eletirileri yazann d ''

rstl etki yaratma gayretidir'' ve ''kanaat ne denkli derinden


gelirse, nefesi o denli kt kokar. ''
Benjamin'in belirlemesiyle, ekspresyonizmin tepkisi aslnda
eletirel olmaktan ok, ''patolojiktir. " Ekspresyonizm, ''kendisini
dnemin anlatm durumuna getirmek suretiyle'', olutuu zama
n amak istemitir. Bu noktada Dada'nn ''negativizmi ok daha
devrimcidir. '' Dada hareketine dein Alman aydnlarn Fransz ay
dnlar ile ''dayanma tavr '' ne kmtr; ancak Fransa' da ''sr
realist gelime '' ortaya knca, gen Alman ''edebiyat kua'' d
nmeyi brakp, ''yeni nesnelci/iin bayran '' ykseltmitir.
Benjamin'in aktarmna gre, orfizm akmnn kurucusu Po
lonya kkenli Fransz yazar Guillaume Apollinaire ( 1 8 8 0- 1 9 1 8 )
''devrimci bir harekete destek verildiinde, kiisel eilimler adna
onun eitli yanlarn ayrtrmak, onu itibarszlatrr szleriy ''

le ''beeni adna gr bildirmeyi srdren '' gazete eletirisini de


deerlendirmitir; nk bu sanatnn deerlendirmesi, ''allm
kitap eletiri ii'' ile ilgilidir. Kitap eletirisinin en belirgin zellii
ise, ''kendini snr tanmaz bir ekilde z tepkilerine brakmaktr
(sonu, nl 'z gr 'tr) ' ve bu srada ''hala bir estetik varm
'

gibi gemi durumu '' uydurma/kurgulama yoluna gitmektedir. Bu


gn her eletiri, ''ltlerin tmnn artk ynn yitirdii '' ger
einden yola kmaldr.
1 48 MARX. BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

Ayrca, eski estetik, yeni yetkin ltler gelitirme yeteneini de


yitirmitir. Eletiri, kar karya bulunduu ''grevlerin stesinden
gelebilecei'' bir ''politik-devrimci'' bir program temel almaldr.
Apollinaire'in szleri byle bir program istemidir. Hegel estetii
bata olmak zere, eski estetik kuramlar da elbette ki dnemin
koullarna ilikin eletirel grler iermektedir. Sorun, gncel
eletirinin gemiin ''kavramlarn ve emalarn '', yaptlar gibi
''mutlak'' olarak grmesidir.
Benjamin'in deerlendirmesiyle, ''devrimci yazl rnn gerek
dolaysz etkinliinin z-yaps '', Karl Kraus'un yaptnda gsterile
bilir. Byle bir yazl rnndeki ''tutucu grn '', burjuva snfn
yaratt ''en deerli eyler etrafnda kmelenmek '' suretiyle, bu
snf tarafndan retilen ''en deerli eylerin, yine onun yaam ev
relerinde boulmak zorunda olduunu ve devrimci bir tavr iinde
konserve edildiini'' rnekleyici bir yaklamla retir.
Yeni Nesnelcilik ile birlikte eletiri, ''hak ettii literatre de ka
vumutur. '' Almanya'da gncel edebiyatn en belirgin zellii, ''en
kk abayla en byk etkiyi yaratma '' denemesidir. Benjamin'in
anlatmyla, ''yaync kumarbaz, yaznsal sorumluluun yerini al
mtr. '' Yeni nesnelci yaznclarn ''kiinin emei/abas olmaks
zn politik etkiler yaratma '' giriimi samadr. Sz konusu emek
veya aba, ''edimsel'' veya ''parti politikas disiplini ierisindeki
etkinlikler'' de olabilir. Bunlar, Fransa'da srrealistlerin, Alman
ya'da Karl Kraus'un yapt gibi, ''yaznsal veya zel yaamn il
kesel aleniyeti de'' olabilir; ''polemiki her-yerdelikte '' de olabilir.
''Sol yaznclar'', bunlardan hibirini yerine getirmektedir. Bunun
iin, bu yaznclarla ''politik edebiyat'' program konusunda reka
bet etmekten vazgemek gerekir; nk ''ciddi burjuva yaz rn
lerinin aktarmc etkisini, aktarmc z-yapsn '' tanyan, politik
ile politik olmayan edebiyatn ''snrlarnn birbirine kartn ''
da bilir.
Sanata her trl bakta u lt geerlidir: ''Yaptta gizlenmi
ilikilere rastlayan ve bu arada yapt daha kesin olarak grmeyi
reten '' bir zmleme deer tar. Yaptn iindeki eylere bak
may renmek, ''yapttaki konu ierii ile hakikat ieriinin ne
WALTER BENJAMIN: "EDEBiYAT ELETRS ZERiNE" 1 49

lde birbirine nfuz ettii konusunda kendisine hesap vermek ''


demektir. '' Yaptn dsal elerine tutunmak amacyla, yaptta giz
lenen hakikat ile hibir noktada dayanma iine girmeyen '' bir
eletiri, asla eletiri olarak kabul edilemez. te yandan, Alman
ya'da maalesef ''Marksist eletiri olarak bilinen nerdeyse her e
yin iinde olduu durum '' sz konusudur. Neredeyse her zaman
''sosyal ierik yer yer ak olduu iin, duyarsz bir tavrla izgileri
izleme '' tavr ne kmaktadr.
Benjamin'in anlatmyla, btn bunlar ''yaptn iine gtr
mez''; sadece yapta ilikin ''saptamalara'' gtrr. Buna karn,
Marksistlerin ''bir sosyolog bakyla yaptn iyapsnda saa sola
baknmak '' umudu boa kar; herkesten daha ivedi olarak Mark
sistlerin talep etmesi gereken ''tmdengelimci estetik '' henz yara
tlamamtr. Ancak ''yaptn iinde'' , iyapsnda, ''hakikat ierii
ile konu ieriinin birbirine nfuz ettii yerde '' sanat alan ''kesin
olarak terk edilmitir'' ve yaptn eiinde '' biim-ierik tartma
s'' trnden her trl ''estetik nsel'' ortadan kalkar.
Benjamin'in saptamas uyarnca, biti blmnn inas u sav-
lar etrafnda kmelenir:
a) ''Yaptn yaamn srdrmesi vardr.
b) Yaam srdrme yasas daralmalbzlmedir.
c) Yaptlarn yaamn srdrmesinde sanat z-yaplar geriye
gider.
d) Tmlenmilyetkin eletiri, estetiin alann yarar.
e) Bysel eletiri teknii ''
Benjamin, bu blmn u anlatmla bitirir: '' Ulam/arn kart
l: Tmlk (biim nitelii) ve hakikilik. ''

Yeni N esnelciliin Eletirisi zerine

Benjamin'in zmlemesi uyarnca, ekspresyonizm ile birlikte


''aydnlarn politiklemesi enerjik ekilde balar. '' Ayn hareketin
kendisi ve ''bu politiklemenin anlatm '' gibi, sz konusu hare
keti ''edime ilikin eilime bakmakszn idealist anlamda belirle
mek '' denemesi de yaplabilir. Sz konusu ''idealist tavr gzden
1 50 MAAX, BENJAMIN, ADOANO - SANAT VE EDEBYAT

geirilmitir '' ve sonu olarak ortaya ''yeni nesnelcilik'' kmtr.


Ayn ekilde ''ekspresyonizmin mtevaz balanglar yapt dev
rimci edim '' de gzden geirilmitir. Anlalaca zere, sz konu
su ''gzden geirme'' gizli yaplamamtr. Edimsel eilimler, sz
konusu nedenle, ''istikrarlatrmaya uygun olarak '' gerilemitir;
ancak ayn zamanda ''sol yazarln mutlak politik nemi '' ilan
edilmitir. Anlan nem, bu ''yazl rnlerin tmne dolaysz bir
etki'' ithaf edilmek suretiyle, aa vurulabilecei sanlmaktadr.
Benjamin'in belirlemesiyle, bunun birinci sonucu ''her trl d
nmn bir yana itilmesi'' olmutur. Kuram ve dnm, ''dolay
sz etkiye '' zarar verir. Ayrca, ''olgulara dayanma '' yaklamnn
iki yn olduunu da sylemek gerekir. Olgulara dayanma, hem
''geree yabanc olan kurguya '', ''edebiyata '' (belletristik) hem
de ''kurama '' kar bir yn.e limdir. Deneyim bunu ''kantlamakta
dr.'' tarihin hibir dneminde ''gen yazarlar kua bugnk ka
dar kendi geerliliklerinin kuramsal meruiyeti konusunda ilgisiz ''
davranmamtr. Gen yazarlar kua, ''argumantatio ad homi
nem''in (kartn kiiliine saldr ieren gereke) tesine giden bir
''ufuk '' tamamaktadr. Ayrca, bunlarn kendi konumlar ''yanl''
olduu iin, konumlarn ''kuramsal'' adan aydnlatmann da bir
yarar yoktur. Bu durum, ''keskin bir kavray '' dlamaktadr. Sz
konusu kavray, ''yazarn snfsal durumuna '' ilikin kavraytr.
Bu yazarlarn ne srd ''yazlarnn dolaysz politik etkisi'' iste
mi sz konusu kavray daha batan boa karlmaktadr.
Benjamin'e gre, ''dolaysz politik etki'' sav veya istemi, ''sa
dece blf''e dnmemekte, ayn zamanda ''umarsz bir durumu,
umarsz bir manevra ile ortadan kaldrma '' denemesine de dn
mektedir. Ksacas bu sav/istem, bir kiinin '' kendi sa rgsnden
tutup, bataklktan ekme'' giriimini artrmaktadr. Bu ''sol ra
dikal edebiyat ve rportaj '', ''aydnn proleterlemesinin bile asla
bir proleter yaratmayaca '' gereini ortadan kaldramaz. Peki,
neden? Benjamin'in yantyla, nk burjuva snf ''aydna o
cukluundan itibaren yetiim/eitim eklinde bir retim arac da
vermitir. '' Bu retim arac, ''eitim ayrcal''ndan tr burju
vaziyle ''dayanmaya '' yneltmektedir.
WALTER BENJAMIN: "EDEBiYAT ELETiRiSi ZERNE" 151

Sz konusu dayanma, n-planda '' bulanklaabilir''; ancak


aydn ''srekli hazr durumda olmadan, proletarya snf tarafn
dan politikletirilenin cephe yaamndan '' uzak tutacak ve bylece
''kendi bedeninde deneyimledii savamc edimden kaynaklanan
gc'' elinden alacak gtedir. Srekli olarak savamc edimden
kazanlan bu gler, ''kuram ve bilimsel bilgidir. '' Lenin'in yazla
rndan ''politik edimin yaznsal getirisinin ne denli kaba olgular
dan uzak olduu '' renilebilir.
Bu denemenin sonunda Benjamin taslak olarak ''yeniden ilev
lendirme'' konusunda u notlar dmtr:

Yeniden levlendirme (retim Yn)

''Kuramclar: Brecht, (Sergey) Tretjakoff


Unsurlar: yapt karakterinin
Kolektif alma,
Didaktik saydamlk,
Eletirinin gzetilmesi ve
Deikenler
le znm
Yaratc deil, ilerici
retim cihaznn gereksinmelerini giderme yerine
onu igal etme. ''
Dramada yeniden ilevlendirme:
Epik tiyatro
Romanda yeniden ilevlendirme
Okuma k itab

Yeniden levlendirme (Tketici Yn)

''Okuyucu,
kna edilmez, eitilir;
Okur topluluu olarak deil, snf olarak kavranlr;
Neelendirildiinden daha az heyecanlandrlr;
Davranndan ok bilincinde deiim yaratlr.
1 52 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBiYAT

Aydnn zgn grevi olarak yeniden ilevlendirme,


Onun komnizme giden yolu ilki deil, en uzunudur.
Uzmann grevi olarak yeniden ilevlendirme,
ten ykm,
Kltr Bolevizm 'i. ''
Bu kavramlar ve anlatmlar, Benjamin'in yapt ve yapmay
amalad almalarn kuramsal dayanaklar ve eleri olarak
deerlendirilebilir.

evrilen Yaptlarn Eletirisine likin Mektuplamalar

Benjamin Dr. Peters'e Berlin'den yazd tarihsiz mektupta u


noktalarn altn izer: ''eviri, dier baz ltlerin yan sra, bi
limin ltlerini de yerine getirmek zorunda olan bir almadr. ''
eviri, ''bilimi, sanata uygulayan '' disiplinlerden biridir. Btn bu
durumlarda veya almalarda ''bilim-d oluturularalyaptlara
hizmet etmek iin, kesin bilimsel yasalara uyan bir teknik '' olu
maktadr. Bu adan bakldnda, eviri, ''kendi yardmc bilimleri
olan '' filolojik bir tekniktir. ''Kaynakaclk'' veya bibliyografya
uzmanl bunlardan biridir. ''Kitap retiminin artmasna '' kout
olarak bunun nemi de artmaktadr. te yandan, kaynakacln
artan nemi, bu uzmanlk alanna verilen nemin azalmasna ko
ut olarak gelimektedir.
Benjamin, ''yazarlar ve kitap eletirisi yapanlar, konu zerinde
ne denli az dururlarsa, ben daha dikkatli davranacam '' szleriy
le konuya verdii nemin altn izer. Kaynakaclk ile evirinin
ayn nemde olduunu vurgulayan dnre gre, ''evirmenle
rin byk bir blmnn yabanc dilde yazlm bir kitab, Alman
okurlara ulalabilir klmaktan baka amalar yoktur. '' Bu srada
ounlukla ''deersiz eyler sz konusu olmaktadr. ''

Walter Benjamin: "Ein grundsaetzlicher Briefwechsel ber die Kritik bersetzter Wer
ke-evrilen Yaptlarn Eletirisine likin Mektuplamalar''; iinde: ''Kritiken und Re
zensionen-Eletiriler ve Tantm Yazlar''; Gesammelte Schriften, Band ili, Suhrkamp
Verlag, Frankfurt am Main, 1 9 9 1 , s. 120- 1 22
WALTER BENJAMIN: "EDEBYAT ELETRSi ZERNE" 1 53

Eletirmen, ''bunu saptamakla, szn syler. '' Hi kimse,


eletirmenden ''byle bir eviriyi gzden geirmesini beklemez. ''
nc snf yaptlarn evirisi, ''cesaret iidir '' ve ''tehlikeli bir
sanatsal paradr. '' eitli Alman evirmenler tarafndan yaplan
Proust evirileri bu trden almalardr. Bu tr almalar kar
snda ''kitap eletirmeninin susmas, sorunlu grlecektir''; ancak
o zaman bile '' Literarische Welt-Yaznsal Dnya'' ve ''Weltbh
ne-Dnya Sahnesi'' gibi ''saygn dergiler, zgn yapt ele alan ay
rntl eletiriler '' yaymlamtr. Uluslararas eviri dergileri olma
d srece, bu sorun varln koruyacaktr.

Walter Benj am in : ''U retici Olarak Yazar''

i Snfnn Safn Seen Yazar zerkliini/Bamszln Yitirir

Walter Benjamin'in ''retici Olarak Yazar'' * adl yazs, 27


Nisan 1 934 tarihinde Paris Faizm Aratrmalar Enstits'nde
yapt konumaya dayanr. Konumann giriinde ''edebiyatn

gcn'' nemseyen Platon'un yetkinlemi bir toplumda ''kamu


sal kar'' korumak amacyla, airlere kamusal yaama katlmay
yasakladn belirten Benj amin'e gre, ''airin yaama hakk '' asl
olarak onun ''zerklii '' , bir baka deyile, ''istedii gibi iir yaz
ma zgrl '' konusunda dmlenir. Bu tmcedeki air yerine
yazar, iir yerine de roman veya baka bir dz-yaz edebiyat rn
koyulabilir.
Dnrn belirlemeleri uyarnca, airlere/yazarlara sz konu
su zerklik ve/veya zgrlk verilmek istenmemekte, toplumsal
durum, yazarlar ''etkinliklerini kimin hizmetine sunmak istedik
leri konusunda karar vermeye zorlamaktadr '' denilmektedir. te
yandan, ''elencelik edebiyat reten burjuva yazar '' byle bir se-

Walter Benjamin: ''Der Autor als Produzent''; ayn yazar: '' Aufsaerze-Essays-Vorrraege'';
Gesammelre Schrifren Band Il-2, Theodor Adorno'nun katksyla yaymlayan Rolf Tiede
mann/Hermann Schweppenhaeuser; Suhrkamp, Frankfurt an Main 1 9 9 1 , s. 683-701
1 56 MARX, BENJAMN. ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

im yapmak zorunda braklmamaktadr. Ayn evreler, byle ya


zarlarn ''itiraf etmeksizin, belli snflarn hizmetinde altn''
kantlamaya almaktadr. Bunlarn yan sra, ''daha ilerici bir ya
zar tipi'', sz konusu seenei tanmaktadr. ''Proletaryann safn
seen '' ilerici bir yazar ''kararn snf savam temelinde'' gerek
letirmektedir.
Benjamin'e gre, proletaryann safn seen devrimci bir yazar
iin ''zerklik '', bir baka deyile, etkinliini ve konusunu seme
zgrl bitmi demektir; nk o artk ''proletarya iin snf
savamnda yararl olan eye gre etkinliini dzenlemektedir. ''
Byle yazarlar iin genellikle ''o bir 'eilim ' (vurgu Benjamin'e
aittir) izlemektedir '' denilir. Bu balamda ''eilim '', btn tar
tmann dmlendii temel kavramdr. Eilim etrafnda dnen
tartma ''verimsizdir ve skcdr ''; nk byle bir tartma ''bir
yandan-br yandan'' ikileminden kurtulamamtr: ''Bir yandan
airin/yazarn veriminden doru eilim talep edilmek zorundadr.
br yandan bu verimden nitelik beklemek hakldr. ''
Benjamin'in amlamas uyarnca, ''eilim ile nitelik arasnda
nasl bir bant bulunduu '' grlmedii srece bu ''forml'' ye
tersizdir. Sz konusu bant doal olarak ''talimat '' ile oluturu
labilir: ''Doru bir eilim tayan bir yaptn, baka bir nitelik ta
masna gerek yoktur'' denebilir. Veya ''doru bir eilim tayan
bir yapt, z gerei dier btn (estetik-yaznsal) nitelikleri tar ''
buyruu da verilebilir.

Politik Eilim, Nitelikle Btnlemedii Srece levsizdir

Bu ikinci belirleme ''ilgin '' olmann tesinde ''dorudur'' da.


''Bu belirlemeyi benimsiyorum; bunu yapmakla onu talimatla
yaptrtmay reddediyorum '' diyen Benjamin'e gre, ''bu sav 'ka
ntlanmak ' (vurgu Benjamin'indir) zorundadr. " Ayrca, byle bir
kantn ''faizm aratrmalarn nasl zendirecei'' de sorulabilir.
Bu sorunun yant iin u aklamalar gereklidir: Tartmalarda
''toplamc bir biimde '' kullanlan eilim kavram ''politik edebi
yat eletirisinin tmyle ie yaramaz bir aracdr. ''
WALTER BENJAMIN: "RETiC OLARAK YAZAR" 1 57

Benjamin asndan nemli olan ilke udur: Bir edebiyat r


nnn eilimi, ''ancak edebiyat asndan da doruysa, politik
bakmdan doru olabilir. '' Bir baka anlatmla: ''Politik bakm
dan doru bir eilim, yaznsal bir eilimi de kapsar. '' u ekleme
de yaplmaldr: ''Bu yaznsal eilim, ikin ve dkn olarak politik
bakmdan her 'doru ' eilimi ierir. Yaptn niteliini oluturan da
budur. '' Bu belirlemeden u karm yaplabilir: Sz konusu ne
denle, ''bir yaptn doru politik eilimi, onun yaznsal eilimini
kapsad iin, yaznsal eilimi kapsar. ''
Grlecei gibi, Benjamin verimsiz diye adlandrd tartma
da edebiyatn eilimi ile niteliinin ''nasl bir iliki iinde olduu ''
noktasndan yola kmaktadr. Bu verimsiz tartmadan ok daha
verimsiz ve eski olan '' biim-ierik ilikisi'' tartmasdr. Benja
min'e gre, biim-ierik ilikisi tartmas, ''diyalektik olmayan
ablonlarla yaznsal bantlara yaklama '' denemesidir. Peki,
''ayn sorun diyalektik olarak nasl ele alnabilir? ''
Benjamin'in deerlendirmesi uyarnca, bu sorunun diyalektik
adan irdelenmesi ''yapt, roman, kitap gibi donuk ve yaltlm
eyler'' ile yaplamaz. Diyalektik irdeleme, yapt ''canl toplumsal
bantlar iine sokmak zorundadr. '' Toplumsal ilikiler veya ba
ntlar ise, Benjamin'in amlamasna gre, ''retim ilikilerince
belirlenir. '' Materyalist eletiri, ''bir yapta yaklarken, o yaptn
dnemin toplumsal retim ilikilerine kar nasl konumlandn ''
sorar. Bir baka anlatmla: sz konusu yapt, toplumsal ilikilerle
''anlay birlii iinde midir; gerici midir veya toplumsal ilikileri
deitirmeyi mi amalamakta mdr; dolaysyla ilerici midir? '' Bu
ve benzeri sorular daha da belirginletirmek iin, bir edebiyat yap
tnn dnemin retim ilikilerine kar nasl konumland sorusu,
o yaznsal yaptn dnemin retim ilikileri ''iinde '' nasl konum
land sorusuyla belirginletirilmelidir. Bu soru, ''dolaysz olarak
ilevi '', diyesi, yaznsal retimin bir dnemin retim ilikileri iinde
ki ilevini, ''yaptlarn yaznsal tekniini '' ortaya karmay erekler.
Benjamin'in belirlemesi uyarnca, ''teknik '' kavram, ''yaznsal
rnleri, toplumsal dolaysyla da materyalist bir zmlemeye
aar''; ''biim ve ieriin verimsiz kartln aan diyalektik yak-
1 58 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

[am '' aklar ve ''eilim ve nitelik ilikisinin doru belirlenmesi


ne '' ortam hazrlar. Yukarda belirtildii gibi, bir yaptn ''doru''
politik eilimi, o yaptn ''yaznsal niteliini'' de kapsar; nk ya
znsal nitelik, yaptn yaznsal eilimini kapsar. Bu belirleme uya
rnca, sz konusu yaznsal eilim, ''yaznsal tekniin ilerlemesine
veya gerilemesine'' dayanr.

lem Yapan Yazar Ne Demektir?

Bu balamda Rus yazar Sergey Tretyakov'un ''ilem yapan ''


yazar yaklamn ne karan Benjamin'in deyiiyle, ilem veya
operasyon yapan yazar ''doru politik eilimin ve ilerici yaznsal
tekniin her zaman ve her koul altnda '' iinde bulunduu ''i
levsel bamllk'' iin somut bir rnektir. Tretyakov ''ilem yapan
yazar ile bilgilendiren yazar '' birbirinden ayrr. lem yapan yaza
rn grevi, bilgilendirmek deil, ''savamaktr, izlemek deil, etken
olarak mdahale etmektir. '' Operasyon yapan yazar, operasyonu
''kendi etkinliine ilikin verileri aklamak '' suretiyle yapar.
Bu nedenle, anlan Rus yazar, ''tarmn tam kolektifletirilmesi
dneminde'' ortaya atlan ''Yazarlar kolhozlara! '' parolas uyarn
ca, ''Komnist Fener'' komnne katlmtr. Bu komnde ''kitle
toplantlarn duyurma, traktrler iin para toplama, kylleri kol
hozlara katlmaya ikna etme, okuma salonlarn denetleme, duvar
gazeteleri karma, kolhoz gazetesini ynetme, Moskova gazetele
rine haber gnderme, radyo ve gezici sinemalar devreye sokma ''
gibi etkinlikleri yrtmtr. Tretyakov'un kolhozlarda edindii
deneyimleri yaznsallatrd ''Komutan'' adl kitabnn ''kolektif
ekonominin oluumu '' srecine nemli etkisi bu nedenledir.
Benjamin'in anlatm uyarnca, Sergey Tretyakov* rnei, ''kap
saml bir ufuktan hareketle edebiyatn biimleri ve trlerine ilikin


Walter Benjamin'in ''retici Olarak Yazar" da ska szn ettii ok ynl ve rerken
bir yaznc olan Sergey Tretyakov ( 1 892- 1 937) Letonya kkenli Sovyet yazar ve Rus
ya'da gelecekilik akmnn nde gelen temsilcisidir. Kuramc ve edimci olarak Wladi
mir Mayakovski ve Bertolt Brecht ile etken iletiim ve etkileim iinde olan bu yazar,
nc sanatn/edebiyatn nclerinden biridir. Sovyet Devrimi'ne de etken olarak kat
lan, btn yazma etkinliinin rnlerini ve tm yaamn devrimin hizmetine sunan bu
yazar, srekli yenilik araynda olmutur. Parti edebiyat denilince ilk akla gelenlerden
biridir; ancak yenilik aray ile bu eilimini uyumlulatramamtr.
WALTER BENJAMIN: "RETC OLARAK YAZAR" 1 59

grler '', yaanlan zamana gre ''teknik olgularn yeniden d


nlmesi zorunluluunu '' aklamaya elverilidir. Bu yapld takdir
de, iinde bulunulan ann ''yaznsal enerjileri asndan ipucu olutu
ran anlatm biimlerine'' ulalabilir. Bu kapsamda ''yaznsal biim
lerin gl bir kaynama/i ie geme sreci geirdii'' bir dnemin
balad gz nnde tutulmaldr. Bu sre, dnme alkanln
belirleyen ''kartlklarn vurucu glerini yitirmelerine '' yol amtr.

Gazete, Yaznsal Trlerin Kaynamas veya Bireimidir

Benjamin'e gre, yaznsal biimlerin kaynamasnn en somut


rnei ''gazete'' <lir. Gazete, ''bilimi, edebiyat, eletiri ve retimi,
eitimi ve politikay '' birbiriyle ilikisiz bir ekilde iermektedir.
Gazetenin ierii, diyesi, ''malzeme'', ''okurun sabrszlnn ona
zorla dayatmaya alt her trl organizasyon biiminin '' dnda
kalr. Bu sabrszlk, ''sadece bir bilgi bekleyen politikacnn veya
bir ipucu bekleyen vurguncunun/speklatrn sabrszl '' deildir.
Burada ayn zamanda ''kendi karlarn dile getirmeye hakk oldu
unu dnen dlanmlarn '' sabrszl sz konusudur.
Okuyucular gazeteye ''balamak '' iin uraan yayn ynet
menleri, okuyucunun ''sorular, grleri ve protestolar iin s
rekli yeni blmler'' amak suretiyle bu sabrszl arasalla
trmaktadr. Gazetelerde ''verilerin rasgele bir ekilde btnleti
rilmesi '' ve okuyucunun ''rasgele bir ekilde btnletirilmesiyle
gazetenin alan durumuna getirilmesi'' kout gereklemektedir.
Gazetede yazlar ''genilik '' kazanrken, ''derinlik '' yitirmektedir.
Burjuva basnnda srdrlen ''yazar ile okuyucu ayrm '', Sovyet
gazetelerinde ortadan kalkmaktadr.

1 928/29'da ''Yazarlar Kolhozlara ! " arsna uyarak, kolhozlarda alm tr. Bu al


malar srasnda edindii deneyimlere dayanarak, bir kolhozda yaayan yazarn sadece
iilerin yaamlarn yaznsallatrmakla yetinmemesi, edimde deitirici etkinlikler y
rtmesi gerektiini dile getirmitir. Uluslararas ilikilere ve almlara ncelik vermitir.
Bu balamda ''Uluslararas Edebiyat'' adl derginin yaz kurulu yesi olarak almtr.
1 930/31 yllarnda Almanya gelmi ve bu lkede Bertolt Brecht, Hans Eisler, Johan
nes Becher gibi sanatlar yakndan tanmtr. Stalinci Temizlik Operasyonu srecinde
1 937'de tutuklanm ve idam edilmitir. ok sayda tiyatro yapt, dz-yaz denemeleri
ve iiri bulunmaktadr.
1 60 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

Sovyet basnnda okuyucu her zaman ''yazc'' olmaya, '' anla


tc'', hatta ''kural koyucu'' olmaya hazrdr. Konuyu bilen insan
olarak Sovyet okuyucu ''yazarla gei '' zellii kazanmaktadr.
''Emek dile gelmektedir '' ve emein ''szle anlatm, kendi gerek
letirimi iin gerekli olan becerinin bir blmn '' oluturmak
tadr. Yaznsal yeterlilik, ''artk uzmanlatrc eitimde deil, po
li-teknik eitimde kazanlmak tadr'' ve bu ''ortak varlk'' zellii
kazanmaktadr. Ksa anlatmla, sz konusu ortak varlk, ''baka
trl zlemez kartlklarn stesinden gelen yaam k oullarnn
yaznsallatrlmasdr ve kendi kurtuluunun hazrland szc
n, diyesi gazetenin, dizginsiz bir aalanmasdr. ''

retici Olarak Yazar, Basn da Kapsamaldr

Benjamin'in belirlemesi uyarnca, ''retici olarak yazar'' konu


su ''basn da kapsamak zorundadr ''; nk basnda, zellikle de
Sovyet basnnda, sz edilen ''gl kaynama sreci salt trler,
yazarlar, airler, aratrmaclar ve yaymclar arasndaki geleneksel
ayrmlar'' zerinde grlr. Ayrca ''yazar ve okur arasndaki ayr
m da bir revizyona/dze/time tabi tutan '' bu sre asndan basn
''l koyucu merci'' olduu iin, ''retici olarak yazar '' irdelemesi
basna dein ilerlemek zorundadr.
te yandan, sz konusu irdeleme yalnzca basnla snrlandrla
maz; nk ''hala sermayeye ait olan '' basn, ''Bat Avrupa'da he
nz yazarlarn elinde ie yarar bir retim arac deildir. '' Gazete, bir
yandan ''en nemli yazar konumunu '' oluturmas, br yandan
da sermayenin, Benjamin'in syleyiiyle, ii snfnn ''kartnn
elinde olmas nedeniyle '', yazar ''toplumsal koullanmln, ken
di teknik aralarn ve kendi politik grevine bakn '' eletirel de
erlendirebilmek iin ok byk zorluklarla boumak zorundadr.

Aktivizm ve Yeni-Nesnelcilik, zgrlk Sol Aydnlarn rndr

Almanya'daki ''belirleyici politik-yaznsal hareketin sol aydn


lardan '' kaynaklandn ne sren Benjamin bu evrelerin rn
WALTER BENJAMIN: "RETC OLARAK YAZAR" 161

olan ''aktivizm'' veya eylemcilik ve ''yeni nesnelcilik'' akmlarn,


''yazar dnsel olarak proletarya ile dayanmad srece politik
eilim kar devrimci bir ilev grr'' tmcesini rneklendirmek
iin kullanr. Bu dnrn savlamasna gre, aktivizmin istem
leri '' logokrasi '', diyesi, ''tinin egemenlii '' veya ''tin retenlerin
egemenlii '' kavramnda toparlanabilir. ''Tin retenler'' anlatm,
''sol aydnlar arasnda yerlemitir'' ve Heinrich Mann'dan* Alf
red Dblin'e* * dein uzanan bir yelpazede yer alan sol aydnlarn
''politik bildirgelerini'' belirlemektedir.
Benjamin'in szn ettii ''politik bildirgeler'', Heinrich Mann
ve Alfred Dblin'e ilikin dipnotlarda grlebilir. Burada Benja
min'in bata Heinrich Mann olmak zere, Alfred Dblin'e de hak
szlk ettiini dile getirmek gerekir.
Ayrca, Benjamin'in amlamas uyarna, bu kavram ''aydn
larn retim srecindeki konumunu '' biimlemektedir. rnein,

Luiz Heinrich Mann ( 1 8 7 1 - 1 950) Alman yazar Thomas Mann'n aabeyidir. Lbeckli
bir tccar ve senatr babann oludur; annesi Brezilya kkenlidir. Ulusalc eilimle
rinden tr, 1 9 1 5 - 1 922 yllar arasnda kk kardei Thomas Mann ile ilikisini
kesmitir. Sava kart ve sosyalist dnce yapsnn bir sonucu olarak ''aktivizm'' ha
reketine katlmtr. Walter Benjamin'in eletiri konusu yapt giriim budur. 1 93 1 'de
Prusya Sanatlar Akademisi'nin edebiyat sanat blmnn bakan olmutur. 1 932 ve
1 933'te Albert Einstein ve Kaethe Kollwitz ile birlikte Nasyonal Sosyalizme Kar vedi
Eylem Birlii'' arsn yaymlamtr. Ayn yl Nasyonal sosyalistlerce Alman yurtta
lndan atlmtr. 1 936'da ekoslovakya yurtta olmu, 1 940'da Amerika'da srgn
yaam balamtr. 1 949'da o zamanki Demokratik Almanya Cumhuriyeti'nde Alman
Sanatlar Akademisi'nin bakanlna seilmi, ancak Almanya'ya dnemeden 1 950'de
Amerika'da yaamn yitirmitir. nl yaptlar arasnda "Tanralar'' (leme), '' Profe
sr Sprnt Veya Zalimin Sonu'', ''Neyler/Fltler ve Hanerler'', ''Yoksullar'', ''Teba/
Kul'', ''Byk Dava'', ''Soluk'' gibi romanlar ve ''Tin ve Eylem'' adyla yaymlanan
kitapta toplanan denemeleri, saysz dergi ve gazetede yaymlanan yazlar vardr

Alfred Bruno Dblin ( 1 878-19 57) Alman hekim ve yazardr. Burjuva Yahudi bir ailenin
ocuudur. 1930 ylna dein hekim olarak almtr. Berlin'de gerekleen ve kendisinin
de etken olarak katld sosyal olaylar yaznsal retimine yanstmtr. Bunlar arasnda
nl roman ''Berlin Aleksander Meydan" da vardr. Sol eilimli yazarlar birletiren
Grup 1 925'in kurucular arasnda yer almtr. Nasyonal sosyalistlerin iktidar ele geir
mesinden sonra Fransa'ya kamak zorunda kalm ve 1936'da Paris'te Fransz yumal
na gemitir. Politik etkinliklerinden tr, Fransa'dan da kaarak, Amerika'ya gitmitir.
Srgn yaamnn btn zorluklarn yaam, bunlar kendi kiiliiyle badatramam
tr. 1 941 'de ailesiyle birlikte Katoliklie gemitir. kinci Dnya Sava'nn bitiminden
sonra Almanya'ya dnmtr; ancak her iki Almanya'da baat olan politik iklimle uyua
mamtr. Yaznsal bakmdan Bertin ekspresyonizmine yakn olmutur. Bertin Aleksander
Meydan romannda yaratt Franz Biberkopf, belleklerde yer etmitir.
1 62 MAAX, BENJAMN, ADOANO - SANAT VE EDEBYAT

aktivizm akmnn kuramcs olan ve ''parti yneticilerine hayr


diyen '' Hiller, tin retenleri ''belli bir meslek dalnn mensuplar ''
olarak deil, ''belli bir z-yapsal tipin temsilcileri '' olarak niteler.
Aktivizm yanllar, ''materyalist diyalektiin yerine, snfsal
adan tanmlanmas olanaksz bir byklk olan saduyu'' kav
ramn koymutur. Byle bir ''kolektif oluturma ilkesi, gerici bir
ilkedir''; nitekim bu ''kolektifin etkisi hibir zaman devrimci olma
mtr. '' Alfred Dblin de ''Bilme ve Deitirme'' adl irdelemesinde
bu ilkeye bal kalmtr. Dblin bu yazsnda, kendisine ''Ne yap
mal ? '' sorusunu ynelten gen bir adam ''belli koullar altnda
sosyalizm davasna katlmaya '' armtr. Sosyalizm, Dblin'e
gre, ''zgrlk, insanlarn kendiliinden bir araya gelmeleri, her
trl dayatmann reddedilmesi, hakszla ve zora kar fke, in
sanclk, tolerans ve barlk '' demektir.
Dblin, bu ilkelerden yola karak, ''radikal ii hareketinin
kuram ve edimine '' kar kmtr. Dblin'in kansnca, diye ya
zar Benjamin, ''hibir eyden, o eyin znde olmayan bir ey k
maz; cani boyutlara ulaan snf savandan adalet kabilir; ancak
sosyalizm kmaz. '' Bu nedenle, proleter cepheye katlmak yerine,
''insani-bireysel zgrlk, kendiliinden dayanma ve insanlarn
birlemesi '' iin almak gerekir. Dblin'in bu belirlemeleri, ''ya
zarn retim srecindeki konumunu deil, onun tin reten olarak
grlerini veya yetilerini '' ne karmaktadr. ''Proletaryann 'ya
nnda ' (vurgu, Benjamin 'indir) yer almay '' neren Dblin, ''snf
savamnda entelektelin yerinin yalnzca onun retim srecinde
ki konumuyla '' belirlenebileceini yadsmtr.
Bu balamda sosyalist lkelerdeki tarihsel gelimenin, Benja
min'i deil, ''Berlin Aleksander Meydan'' adl nl romann yaza
r Alfred Dblin'in yukardaki felsefi derinlikli belirlemesini do
ruladn ve hakl kardn zellikle vurgulamak gerekir.

Sol Edebiyat, Elendirmenin Dnda Toplumsal Bir lev


Karlamamaktadr

Benjamin'e gre, Dblin aktivizmi ne karrken, Brecht ''re


tim biimlerinin ve retim aralarnn ilerici aydnlar anlamnda
WALTER BENJAMIN: "RETC OLARAK YAZ.AR" 1 63

deiimini'' anlatmak iin, ''yeniden ilevlendirme '' kavramn


nermitir. Brecht, entelektellere ''retim aparatn/mekanizma
sn sosyalizm anlamnda deitirmeksizin, onun gereksinmelerini
gidermeme'' arsn yapmtr. Brecht, bu gr uyarnca, ''De
nemeler'' adl yaptn, ''baz almalarn byk lde bireysel ya
anty '' ne kard, ''belli kurumlarn yeniden biimlendirimini ''
ihmal ettii bir zamanda gerekletirmitir. Bilindii gibi, faistler,
''tinsel/dnsel yenilenmeyi'' deil, ''teknik yenilii'' nerir.
Yeni nesnelcilik ise, Benjamin'in deerlendirmesine gre, ''re
tim cihaznn deitirilmesine deil, onun gereksinmesinin gide
rilmesine '' hizmet etmektedir. Bu kapsamda ''burjuva retim ve
yaym aparatnn kendisini hibir biimde sorunlatrmakszn,
devrimci konularn artc bir miktarn zmsedii, hatta propa
ganda iin arasallatrd '' olgusu gzlenmektedir.
Burjuva retim ve yaym mekanizmasnn gereksinmesini gide
ren ''rutinciler'' olduu srece, bu mekanizma hibir ekilde sor
gulanmaz ve sorunlatrlmaz. Rutincilerin ''devrimci '' olmalar
da pek bir ey deitirmez. Rutinci, Benjamin'in tanm uyarnca,
''retim aparatn, sosyalizm yararna iyiletirmeler yoluyla ege
men snf/,ara yabanclatrmaktan vazgeen'' kiidir. ''Sol edebiya
tn nemli bir blm, okurlar elendirmek iin politik durumdan
srekli yeni efektler kazanmaya uramaktan baka toplumsal bir
ilev'' karlamamaktadr.
Bu saptama, zellikle ''yeni nesnelci/er'' iin geerlidir. Yeni
nesnelciler, ''rportaj '' trn ne karmtr. Peki, ''bu yeni tek
nik kimin iine yaramaktadr? '' Grnrlk asndan ''fotoraf
biimini'' ne karmay yelediini belirten Benjamin'e gre, ''fo
toraf iin geerli olan, yaznsal biime de uyarlanabilir. '' Bu iki
tr de geliimini ''yaym tekniine '', diyesi, ''radyoya ve resimli
basna '' borludur. Bu adan geriye dnp ''Dadaizm 'e bakla
bilir. '' Dadaizm'in ''devrimci gc, sanat zgnl asndan ''
deerlendirmede yatar.
Bu kapsamda ''Dnya gzeldir'' sz, Renger-Patzsch'n ''yeni
nesnelci fotoraf sanatnn doruklat '' resimli kitabnn bal
dr. Bu yazarlar, ''moday ve yetkinci tarzda kavradklar sefaleti de
1 64 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

haz almann nesnesi'' durumuna getirmeyi baarmtr; nk fo


toraf sanatnn ''ekonomik ilevlerinden biri de daha nce yn
larn tketiminden uzak tutulan konular, modaya uygun olarak
ileyerek ynlara yneltmi olmasdr. ''
Bu sanatn ''politik ilevlerinden biri, dnyay olduu durumda
iten '', diyesi, ''modaya uygun olarak yeniletirmektir. '' te tam
da bu, ''bir retim aparatn deitirmeksizin, onun gereksinmesi
ni gidermeye '' hizmetin en somut rneidir. retim aparatn veya
mekanizmasn deitirmek, ''entelektel retime zincir vuran s
nrlardan birini ykmak, elikilerden birini zmek '' demektir.
Bu durumda sz konusu eliki/snr, ''yaz ile resim arasndadr. ''
Fotorafdan talep edilen ey, ''ekimlerine, onlar modann an
drmasndan uzak tutan ve onlara devrimci kullanm deeri kazan
dran yazlamalar '' yapmaktr.

Benjamin'in amlamas uyarnca, yazarlar ''fotoraf ekmeye


koyulduklarnda '' bu istem ok daha kkl biimde dile getiril
melidir. Dolaysyla, burada da ''retici olarak yazar iin teknik
ilerleme, kendi politik ilerlemesinin de temelini '' oluturur. Bir ba
ka anlatmla, ''tinsel retim srecinde burjuva dzeninin ve onun
bak asn oluturan yeteneklerin almas, bu retimi politik ba
kmdan ie yarar duruma getirir. '' Bylece, ''her iki retim gcn
ayrmak iin oluturulan yetenek snrlar birlikte almak zorun
dadr. '' retici olarak yazar, ''proletarya ile dayanmasn dene
yimlemek '' suretiyle, ayn anda dolaysz olarak ''daha nce kendisi
iin pek bir ey ifade etmeyen dier baz reticileri '' de deneyimler.
Benjamin'in Hans Eisler'den aktarm uyarnca, ''hem retimde,
hem de yeniden retimde artan lde bir rasyonalizasyon '' m
zik alanna da yansmaktadr. ''Plak, sesli film, mzik otomatlar,
konserve biiminde 'mal' retimi'' sz konusu rasyonalizasyonun
da-vurumlardr. Bu srecin bir sonucu olarak mziin ''yeniden
retimi, giderek artan lde yksek nitelikli uzman gruplara ''
kalmaktadr. Konser kurumlarnn ''bunalm/krizi, yeni bulular
dan tr eskimi ve alm bir retim biiminin bunalmdr. ''
Dolaysyla gncel grev, ''konserin biimini yeniden ilevlendir
mektir. '' Bu yeniden ilevlendirme, iki koulu, diyesi, ''icrac ile
WALTER BENJAMIN: "RETiCi OLARAK YAZAR" 1 65

dinleyici arasndaki elikiyi'' ve ''teknik ile ierikler arasndaki e


likiyi'' ama koulunu yerine getirmelidir. Eisler'in belirlemesiyle,
''orkestra mziine gereinden fazla deer vermekten ve onu tek
yksek sanat saymaktan saknmak gerekir. Szsz mzik, byk
nemini ve tam yaygnlamasn kapitalizmde kazanmtr. ''
Benjamin'in bu belirlemeden yapt karm uyarnca, kriz
iinde olan bir sanatsal etkinlik olan '' konseri kkl biimde de
itirmek, szn katks olmakszn olanakszdr. '' Ancak byle bir
grevin baarlmas, ''konserin deiimini politik bir mitinge d
ntrebilir. '' Nitekim byle bir deiimin ''mziksel ve yaznsal
tekniin en st noktasn'' oluturduunu, Brecht ve Eisler, '' n
lem'' adl yaptla kantlamtr.
Benjamin'in savlamas uyarnca, yaznsal trlerin kaynamas
srecinde ''fotoraf ve mzik '' de i ie geen yeni biimler kapsa
mnda deerlendirilebilir. ''Her trl yaam koulunun/ilikisinin
yaznsallatrm'', sz konusu kaynama srecinin ''kapsamn''
anlatan kavram tretmeye elverilidir. Yaznsal bir akm olan yeni
nesnecilik, yalnzca ''modaya uygun bir ekilde sefaleti tketimin
nesnesi'' yapmakla kalmam; '' 'sefalete kar savam' (vurgu,
Benjamin'indir) da tketimin konusu yapmtr. '' Bu yaznsal ak
mn ''politik nemi/anlam, birok durumda devrimci reflekslerin
uygulamaya koyulmasyla tkenmez''; burjuvazi iinde ortaya
kan ''byk kentlere zg kabare kurumuna uymayan elenme
nesnelerini '' de iin iine katar.
Benjamin'e gre, ''politik savamn dayatmadan/zorlamadan
kp, izleyici zevkinin nesnesine, bir retim aracndan kp, bir
tketim maddesine dnm, bu edebiyatn belirleyici zellii
dir. " Bu dnrn, '' kavrayl bir eletirmen'' diye adlandrd
kiiden yapt aktarm uyarnca, ''sol radikal aydnlarn ii ha
reketiyle ilgisi yoktur. " Bu aydnlar ''burjuvaziye zg bozuma
uram bir grngdr. '' Kaestner, Mehring ve Tucholsky trn
den ''sol radikal yazarlar/yaymclar, km burjuva snflarn
dsal olarak proletaryaya uyum salam '' olanlardr. Politik
adan bunlarn ''ilevi, partiler deil, klikler''; yaznsal adan i
levi, ''ekoller deil, modalar ''; ekonomik adan ilevi, ''reticiler
1 66 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

deil, ajanlar'' yaratmaktr. Bunlar, ''kendi yokluklaryla byk


harcama yapan ve genleen boluktan bir len yaratan ajanlar ve
rutincilerdir. ''
Benjamin'in deerlendirmesi uyarnca, Yeni Nesnelcilik, ''kendi
yoksulluuyla byk harcama yapan '' ekoldr. Bu akm sz konu
su tavryla ''kendisini gnmz yazarnn ivedi grevinden muaf!
ba tutmutur. '' Sovyet devleti, ''Platoncu devlet gibi'', hem airi/
yazar ''snr d edecektir ''; hem de yazara/aire ''yaratc kiiliin
oktan sahteletirilmi zenginliini usta yaptlarda gsteriye sun
masna izin vermeyen '' bu grevi ykleyecektir. Bu anlamda ken
dilerinden yetkin yaptlar ''beklenilen '' kiiliklerin ''yenilenmesi,
faizmin bir ayrcaldr. ''
Benjamin amlamasna gre, ''gnmz retim koullarn
her ynyle dnm yazardan byle yaptlar beklenebilir veya
arzulanabilir. '' Byle bir yazarn almas ''hibir zaman sadece
retimler zerine bir alma deil, ayn zamanda retimin aralar
zerine bir alma olacaktr. '' Bir baka anlatmla, byle bir ya
zarn ''rnleri, yapt karakterinin yannda ve nnde rgtleyici/
dzenleyici bir ilev tamak zorundadr. '' Sz konusu rnlerin
''dzenleyici deerlendirilebilirlii asla onun propagandist deer
lendirilebilirliiyle snrlandrlamaz. '' Benjamin'in belirlemesiyle,
''eilim bir bana bunu yapamaz. ''
Benjamin'in Lichtenberg'ten yapt alnt uyarnca, ''nemli
olan bir kiinin ne tr grlere sahip olduu deil, bu grlerin
o kiiden nasl bir adam yaptdr. '' Dolaysyla, grlerin nemi
byk olmakla birlikte, grler, ''kendilerine sahip olan kiiden
yararl bir ey yapmadklar srece '' pek bir eye yaramazlar. Say
lan nedenlerle, ''en iyi eilim bile kendisine yaklalmak zorunda
olan tutumu nceden sergileyemedii takdirde yanltr. '' nsanla
rn yaklamas gereken tutumu/tavr, yazar ''kendisi rnek olutu
racak ekilde sergilemelidir. ''
Ayrca, yazar, bu tutumu ''sadece bir eyler yaparak '', diyesi,
''yazarak herkesten nce sergileyebilir. '' Btn bu zmlemenin
bir sonucu olarak u belirleme yaplabilir: Eilim, ''yaptlarn d
zenleyici ilevinin gerekli kouludur, ama yeterli koulu deildir. ''
WALTER BENJAMIN: "RETC OLARAK YAZAR" 1 67

Eilim, bunun da tesinde ''yazann yol gsterici, eitici davran


n gerektirir. " Yazanlara ''hibir ey retmeyen'' (vurgu, Ben
j amin'indir) bir yazar, ''kimseye bir ey retmez. " Dolaysyla,
''baka reticileri nce retime ynlendiren, sonra da dzeltilmi
bir mekanizmaylaparat onlarn hizmetine sunabilen '' retimin
''model karakteri '' belirleyici nemdedir. Sz konusu mekanizma/
aparat, ''tketicileri retime ynelttii, ksacas okurlardan veya
izleyicilerden birlikte yapan/reten insanlar yaratt lde'' iyi
dir. rnein, Brecht'in ''epik tiyatrosu'' byle bir modeldir.
Benjamin'e gre, ''eskiden kalma sahne aparatn kullanan tra
gedyalar ve operalar '' yazlmaktadr. Bu yaptlar, bu eskiden kal
ma sahne mekanizmasnn ''gereksinmesini karlamaktan baka
hibir ie yaramamaktadr. '' Brecht, Benjamin'in aktarm uyarn
ca, u grleri dile getirmitir: ''Mzisyenlerdeki, yazarlardaki
ve eletirmen/erdeki kendi durumlarna ilikin bu belirsizlik, pek
nemsenmeyen korkun sonulara yol amaktadr; nk onlar
bir mekanizmaya sahip olduklarn dnmektedir; ancak o me
kanizma onlara sahip olmaktadr. Bu grle zerinde denetim
leri olmayan bir mekanizmay savunmaktadrlar. Bu mekanizma,
onlarn sand gibi, reticiler iin bir araca deil, onlara kar bir
araca '' dnmtr.
Brecht, Benj amin'in deerlendirmesi uyarnca, '' bir podyum
ile'' yetinmek ve ''geni kapsaml olaylardan/konulardan '' vaz
gemek suretiyle, ''tiyatronun kkensel esi '' zerine younla
mtr. Bylece, ''sahne ve izleyici, metin ve sahneleme, rejisr ve
oyuncu arasndaki ilev ilikisini'' deitirmeyi baarmtr. Epik
tiyatro, Brecht'e gre, ''hem olaylar gelitirmek, hem de koullar
aklamak zorunda deildir. '' Epik tiyatro daha ok ''olaylara ara
verilmesini '' veya ''olaylarn birbirinden koparlmasn '' salamak
suretiyle ''bu tr koullar/durumlar'' ierir. Bu balamda olaylarn
birbirinden koparlmasnda ''temel ilevi'' gren ''arklar'' anm
satlabilir. Burada epik tiyatro, ''film, radyo, basn ve fotoraf sa
natndan '' dolay bilinen ''bir yntemi '' kullanr. Benjamin'e gre
bu yntem, ''montaj '' yntemidir. ''Monte edilen ey, monte edil
dii balanty koparmaktadr. ''
1 68 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

Benjamin'in Brecht'e dayanarak yapt bu belirlemeler, imdi


lerde sanat/edebiyat kuramnda ''dolaym deiimi'' veya ''ara-do
laymllk'' kavram kapsamnda deerlendirilebilir. Dolaym de
iimi bir yaznsal trn bir baka yaznsal tre dntrmn,
ara-dolaymllk ise, hem bu dntrm, hem de dolaymlarn
etkileimini anlatr.
Epik tiyatronun ''durumlar/koullar yanstmaktan ok, onla
r bulgu/amay '' ne kardn belirten Benjamin'in anlatmyla,
sz konusu bulgulama, ''olaylarn sral akna ara verme'' yoluy
la gerekleir. Bu kapsamda ara verme veya ak koparma, ''ekici
bir z-yap deil, dzenleyici bir ilev '' tar. Ara verme, olaylarn
akn durdurmak suretiyle ''izleyiciyi srece ilikin, oyuncuyu
rolne ilikin tutum taknmaya '' zorlar. Epik dramatiki ''drama
tik tmel sanat yaptn, dramatik laboratuarn karsna koyar. ''

Bylece, tiyatronun ''eski ansn'', diyesi, ''hazr bulunann irde-


lenmesi/serimlenmesi'' yntemini kullanr. Onun denemelerinin
''odak noktasnda insan durur ''; daha ak anlatmla, gncel insan,
''indirgenmi souk bir evrede etkisizletirilmi insan '' bulunur.
Odak noktasnda insan olunca, insana duyulan ilgi artar.
Btn bu anlatlanlar, Benjamin'in deyiiyle, yazara ''dn
me'' , ''retim srecindeki konumunu '' gzden geirme istemini
yneltmektedir. Yazar, nemli olan, ''kendi uzmanlk alannn en
iyi tekniklerini'' bilmeli ve ''saduyulu bir ekilde proletarya ile
dayanmasn '' gerekelendirmelidir.
Benjamin ''Comune'' gazetesinin dzenledii ''Kimin iin ya
zyorsunuz? '' adl bir sormacadan sz eder. Bu sormacaya katlan
lise retmeni olan Rene Maublanc retmenlik grevinin gerei,
''Hi kuku yok ki, neredeyse tmyle burjuva okurlar iin yazyo
rum; nk birincisi buna zorunluyum; ikincisiyse burjuva kken
liyim; burjuva eitim aldm. Burjuva snfndan geldiim iin, ait
olduum ve en iyi tandm, en iyi anlayabildiim bu snfa bavu
ruyorum; ancak bu burjuva snfna beenilmek veya onu ykmak
anlamna gelmez. Ben bir yandan proletarya devriminin gerekli ve
arzulanan bir ey olduu kansndaym; br yandan da burjuvazi
nin direnci zayf/.ad lde bu devrimin daha abuk, daha kolay,
WALTER BENJAMIN: "RETC OLARAK YAZAR" 1 69

daha az kanl olaca kansndaym. Nasl ki, burjuvazi on sekizin


ci yzylda feodal cepheden mttefikleri gereksindiyse, bugn de
proletarya burjuvazinin saflarndan mttefikleri gereksinmektedir.
Ben bu mttefikler arasnda olmak istiyorum '' yantn verir.
Ayn sormacaya katlan Aragon'un yantysa yledir: ''Dos
tumuz, bugnk yazarlarn byk bir blmn ilgilendiren bir
konuya deinmektedir. Yazarlarn tmnn onun gznn iine
bakma cesareti yoktur. Rene Maublanc gibi, kendi konumu hak
knda ak bir gre ulaanlarn says pek seyrek tir. zellikle de
byle durumda olanlardan daha fazla ey talep edilmelidir. Burju
vaziyi iten zayflatmak yeterli deildir; burjuvazi, proletaryayla
birliktelik kurularak alt edilmelidir. Rene Maublanc ve yazarlar
arasndaki dostlarmzn birounun nnde Rus burjuvazisinden
tremi olmalarna karn, sosyalist inann ncleri durumuna ge
len Sovyet Rus yazarlarn rnei bulunmak tadr. ''
Benjamin'e gre, bu yazarlar ''ok sert savamlar ve ok ar
irdelemeler'' sonucunda ncler durumuna gelmitir. nemli
olan, bu savamlardan bir kazanm elde etmektir. Rus aydnlarn
tavrlarn anlamada anahtar ''uzman kavramdr''; uzmann ''pro
letarya ile dayanmasdr. '' Bu dayanma her zaman ''dolayml''
olabilir. Aktivistler ve Yeni Nesnelciliin temsilcileri, ''entelekt
ellerin proleterlemesinin bile bir proleter yapmayaca '' olgusu
nu ortadan kaldramazlar. Neden ? nk ''burjuva snf eitin
yoluyla bir retim arac vermitir. '' Bu retim arac sz konusu
kiiyi eitim ayrcal temelinde ''burjuva snfnn kendisiyle da
yanmasndan ok, onun burjuvaziyle dayanmasna '' yol aar.
Bu nedenle, Aragon'un bir baka balamda yapt u belirleme
tmyle dorudur: ''Devrimci entelektel ilk bakta her eyden
nce kendi asl snfna ihanet eden kii olarak grnmektedir. '' Bu
ihanet, ''yazar, retim aparatnn/mekanizmasnn gereksinmele
rini gideren kiiden kararak, bu retim mekanizmasn proleter
devrimin amalarna uyduran bir mhendis durumuna getirdii ''
eklindeki bilinte kendini gsterir.
Benjamin'in belirlemesiyle, yazarn baars u sorularn yan
tnda gizlidir: Yazar, ''tinsel retim aralarnn toplumsalla(trl)
1 70 MAAX, BENJAMIN, ADOANO - SANAT VE EDEBYAT

masn baarmakta mdr? retim srecindeki tinsel emekileri


rgtleme yollarn bulmakta mdr? Romann, dramann ve ii
rin yeniden ilevlendirilmesine ilikin nerileri var mdr? '' Yazar,
''etkinliini ne lde yetkin bir ekilde bu greve ynlendirmeyi
baarrsa, eilimi o lde doru, bunun bir trevi olarak da a
lmasnn/yaptnn teknik nitelii o lde yksek olacaktr. '' Ay
rca, yazar retim srecindeki konumunu ne denli belirgin bilirse,
o lde ''kendisini tinsel reten olarak gstermeyi'' dnecektir.
Faizm adna kendisini ''alglanr duruma getiren ruh/tin orta
dan kaybolmak zorundadr. '' Faizmin karsna kendi ''mucizevi
gcne gvenerek '' kan ruh/tin yok olacaktr; nk devrimci sa
vam, ''kapitalizm ile tin arasnda deil, kapitalizm ile proletarya
arasnda '' gereklemektedir.
Walte r Benjam i n : '' Ro man n Bunal m ''

Epik Anlamda Var-Olu Bir Denizdir

Walter Benjamin'in ''Romann Bunalm '' adl yazs ''Db-


lin'in Aleksander Meydan Uzerine'' alt-baln tar. Benja-

Wa lter Benjamin: ''Krisis des Romans-Zu Dblins 'Alexanderplatz-Romann Bunal


m-Dblin'in Aleksander Meydan zerine''; iinde: "Kritik und Rezentionen''; gesam
melte Schriften, Band III, Suhrkamp, Frankfurt am Main, 1 9 9 1 , s. 230-236.
Dblin bir "byk kent roman'' olarak nitelendirilen ''Berlin Aleksander Meydan''
adl nl romann 1 929 ylnda kaleme almtr. Bu roman, geleneksel kahraman ve
kronolojik olay anlatmnn dna kmasnn yan sra, bir kurgulama ve yaznsalla
trma yntemi olarak "montaj tekniini'' kullanmas bakmndan da ''modern'' bir ya
pt olarak deerlendirilir. Yazar bu romanda 1 920'ler Almanya'snn byk kenti Ber
lin'de ii snfnn yaam koullarn olaanst bir yaznsal yeterlilik ile betimlemitir.
Dblin'n yaratt romann bakahraman Franz Biberkopf, ayn yaptn kendisi gibi
lmszlemitir. Yazar, bu roman figrn belirginletirmek amacyla, ''bilin akm,
i konuma/monolog ve yaantlanm konuma'' tekniklerini kullanarak ''kiisel bir
anlat durumu oluturmay baarmtr. Romanda kullanlan "gazete haberleri, hava
durumu raporlar, reklam ve tantma metinleri, bildiri ve afi'' gibi anlatm aralaryla,
sz konusu montaj teknii olanakllatrlmtr. Roman konusu, ''iyi kalpli, barl, saf
ve bakalarna bamlla eilimli'' proleter Franz Biberkopf'un ''pezevenklie dein
uzanan ileri, yaantlar ve geirdii toplumsal-siyasal dnmlerdir. Roman ikinci
kez Rainer Werne Fassbinder tarafndan 1 979/80 yllarnda filmletirilmi ve radyo
oyununa dntrlmtr.
Bu muhteem roman, Ahmet Arpad'n evirisiyle Trkiye'de (Sel Yaynclk, stanbul
2004) yaymlanmtr.
1 72 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

min'in bu yaznn bandaki saptamasyla, ''epik anlamda var-olu


bir denizdir '' ve denizden ''daha epik olan baka bir ey yoktur. "
Denize kar ''eitli biimlerde'' davranlabilir: rnein, ''sahil
de yatlabilinir; dalgalarn sahile vuruunun kard sesler dinle
nilebilir; dalgalarn kyya srkledii midyeler toplanabilir vb. ''
Benjamin'in kesin syleyiiyle, epiki veya epik anlatc da ''bunu
yapmaktadr. '' Denizde ''amal veya amasz olarak yolculua
klabilir ''; karann, denizin ve gkyznn kesimedii aklara
''yolculuk'' yaplabilir. Romanc da ''bunu yapmaktadr. '' Roman
c ''gerek yalnzdr, sardr. ''
Benjamin'in belirlemesiyle, epik insan ''sadece dinlenir. '' rne
in, destanda gn boyu alan halk ''dinlenir, dinler, dii grr,
toplar. '' Romanc ise, ''halktan ve onun yapp ettiklerinden kop
ff utur. Romann doum odas, ''kendi en nemli arzularn dile
''

getiremeyen, bir bana akldan yoksun olan, kimseye akl vereme-


yen bireyin yalnzldr. '' Bir roman yazmak demek, ''insan var-o
luunun serimleyimindeki (veya anlatmndaki) llemez/ii en u
noktaya dein gtrmek '' demektir. Roman asl destandan ayran
eyi, ''Homeros'un veya Dante'nin yaptlarn dnen kii '' du
yumsar. Epiin balca malzemesi olan ''szl olarak ak tarlabilir
eler, romann zn oluturan eyden yapsal olarak bakadr. ''
Benjamin'in ne-srm uyarnca, romann varln oluturan
eyler, roman, ''dz-yaznn dier biimlerinden -masal, sylence,
atasz, fkra-ayrr. '' zellikle ''dz-yazda epik z en katksz
biimde serimleyen anlatmadan '' ayrlan roman, ''ne szl gele
nekten gelir, ne de onun iinde eriyip gider. '' Gerekten de ''hi bir
ey isel insann suskunlamasna bu denli katk yapamaz. '' Hibir
ey ''hepimizin yaamnda roman okumann ulat utanmaz ge
nileme denli anlatmann tinini/ruhunu '' ldremez.
Bundan dolay, Dblin'in u gr, ''yeni doan anlatcnn
romancya kar ykselttii sesidir'': ''Epik anlatnn, zellikle de
dil ynnden kitaptan kurtuluun yararl olduundan da sz et
mek istemiyorum. Kitap, gerek dilin lmdr. Dilin biim verici
gleri, sadece yazan epikinin gznden kaar. '' Benjamin'e gre,
''Flaubert byle konumazd ''; bu ''Dblin'in savdr. "
WALTER BENJAMIN: "ROMANIN BUNALIMI" 1 73

Montaj Teknii, Roman Parlatmaktadr

Dblin bu konuda Prusya Sanatlar Akademisi'nde edebiyat


yllnda ''kapsaml'' gr bildirmitir. Dblin'in ''Epik Yaptn
Yaps'' adl konumas, ''epiin itibarnn geri verilmesiyle bala
yan ve her yerde dramada da karmza kan romann bunalmna
yaplm ustaca ve belgesel bir katkdr. '' Dblin'in bu konuma
sn dinleyenler, ''bu krizin dsal belirtilerinde, bu radikal epiin
donmasnda '' durup zaman yitirmek istemez. Dblin iin ''biyog
rafik, tarihsel romanlarn oalmas, her trl artc eyi '' yitir
mektedir. Bu krize boyun emeyen kuramc Dblin, ''krizin nne
gemekte'', kriz konusunu ''kendi ii '' durumuna getirmektedir.
Dblin'in son kitab ''Berlin Aleksander Meydan'' , ''kuram ile
edimin rttn '' gstermektedir.
Benjamin'e gre, Dblin'in bu tavrnn, Andre Gide'in ''Kalpa
zann Gnl '' adl yaptnda sergiledii ''zerk, iten ve kesin ''
tutumu ile karlatrmak ''retici '' olabilir. Bu iki eletirel ayd
nn ''kartlnda'' epiin bugnk durumu ''btn keskinlii '' ile
anlatmn bulmaktadr. Andre Gide son romannn '' bu otobiyog
rafik'' yorumunda ''roman pur'' (katksz roman) retisini geli
tirir. Gide burada ''akla gelebilecek et yksek incelik ile her trl
yaln, izgisel olarak birbiri ardna sralanan anlaty (en st d
zeyli btn epik byklkleri), anlam bakmndan zengin, romana
zg (bu ayn zamanda romantik demektir) yntem tarzlar lehine
bir yana itmeyi '' yelemitir. Kiilerin ''olup bitene kar konumla
r '', yazarn onlara ve ''tekniine kar konumu '', btn bunlarn
''romann ana esi '' olmas ngrlmtr.
Ksa anlatmla, bu ''roman pur'', ''saf/katksz iseldir; dsal
hibir ey tanmaz''; bundan dolay da znde ''anlatma olan saf
epik tavrn en dsal kar kutbudur. '' Gide'in roman lks, ''saf
yazma romandr. '' Bu ynyle ' Flaubert'in k onumlarn belki
'

de son kez ayakta tutmaktadr. '' Gide'in bu baarmn/verimini,


Dblin ''yazarlara epik almada kararl ekilde iirsel, dramatik,
hatta dnmsel olmalarn salk versem, ellerinizi banza koya
caksnz; ama ben bunda kararlym'' szleriyle anlan konferan
snda dile getirmitir.
1 74 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBiYAT

Benjamin'in ne-srm uyarnca, ''baz okurlarn bu son kitap


karsnda dtkleri aknlk '', Dblin'in bunu ne denli ''korku
suzca'' yaptnn bir belirtisidir. ''Berlin Aleksander Meydan ''nda
bu tarz bir anlatmn yelenmi olmas, ''olay ve refleksin yksek
dalgalar pek seyrek olarak okuyucunun rahatn '' byle sorun
latrmtr; ''gerek konuulan dilin dalga serpintisi okuyucuyu
kemiklerine dein '' byle slatmtr. Bununla birlikte, ''Dialoque
interiuer'' gibi ''sanatsal anlatmlar'' kullanmak ve Joyce'a gn
derme yapmak da gerekli deildi; nk gerekte sz konusu olan
farkl bir eydir: Bu kitabn ''biem ilkesi, montajdr. '' Bu yaznsal
metinde ''kk burjuva basl malzemeler, skandal ykleri, ka
zalar/talihsizlikler, 2 8 'in sansasyonlar, halk arklar, gazete ilan
lar '' yer almaktadr.
Montaj, Benjamin'in anlatmyla, ''roman patlatmaktadr; ro
man biemsel olarak ve yaps iinde patlatmaktadr ''; zellikle de
biimsel olanda ''yeni, epik olanaklar amaktadr. '' Bilindii gibi,
''montaj malzemesi tmyle istee bal deildir; hakiki montaj,
belgeye dayanr. '' rnein, ''zgn olann tekil egemenliini '' ilan
eden Dadaizm, ''sanat yaptna kar fanatik savamnda montaj
yoluyla gnlk yaam, bala/mttefiki '' durumuna getirmitir.
zellikle film, insanlar ''montaj a'' altrmtr. Montaj, burada
''ilk kez epik iin yararl olmutur. " Dblin, ''ncil'den dizelerle,
istatistiklerle, ark szleriyle '' epik aka ''yetke'' kazandrmtr.
Btn bunlar, ''eski epiin biimsel dizelerine '' uygun dmektedir.
Benjamin'in kansnca, sz konusu montaj lama ''o denli youn
ki, yazar ok zor konuabilmektedir. '' Melodram benzeri ''blm
balklarn/duyurularn '', Dblin kendisine saklamaktadr. Yazar,
bu romanda kahramanlarn ''sorguya ekme riskine girmeden ''
uzunca izler ve epikinin yapmas gerektii gibi '' usulca/yumuak
a'' konuya girer. Olan eyler, grnd kadaryla, ''en ani olan
da uzun uzadya hazrlamtr. '' Dblin, bu konuda Berlin'in dil
''ruhundan/tininden'' esinlenmektedir. Yazarn devinimlerinin ''za
man ls'' yavatr; nk Berlinli, konutuu konu hakknda
''bilen biri olarak konuur; syledii eye sevgiyle '' yaklar; syle
dii eyin ''iyice tadn karr. '' Ayn kahvalt iin zaman ayrd
WALTER BENJAMIN: "ROMANIN BUNALIMI" 1 75

gibi, ''svd, alay ettii ve tehdit ettiinde '' de zaman ayrr. Ber
lin az, bu romanda ''epik derinlii iinde llmtr. ''

Bu Roman Berlin'in ve Berlincenin Andr

Benjamin'in anlatmyla, romann bakahraman Franz Bi


berkopf'un ''yaam gemiciinin yk ardr ve hibir yerde dibe
vurmamaldr. '' ''Berlin Aleksander Meydan'', ''Berlin aznn'',
Benjamin'in deyiiyle ''Berlincenin antdr''; nk anlatc ''mem
leketi gzel gsterici '' yaklamla ''kentin tantmna deer ver
memektedir ''; ''kentin iinden konumaktadr. '' Berlin anlatcnn
''megafonudur'' ; anlatcnn Berlin az, ''eski romann kapallna
kar ileyen glerden biridir''; nk bu kitap ''kendi iine kapa
l'' deildir. Kitabn ''Berfin/iyi de ilgilendiren kendi ahlak vardr. ''
Benjamin'in deerlendirmesi uyarnca, romann bakahraman
Franz Biberkopf figrn irdelemek yararl olabilir: Bakahrama
nn bana ''neler gelir ? '', Romann ad ''neden Berfin Aleksander
Meydan'dr? '', ''Franz Biberkopf'un yks nedir? '', ''Berfin
Aleksander Meydan nedir? '' Buras ''iki yldan beri kkl dei
imlerin olduu, kazc ve ykleyici aralarn aralksz alt '',
bunlarn dnda otobslerin, yeralt trenlerinin ''yeri titrettii'',
''byk kentin i yznn '' daha derinden grld, Georg Ki
lisesi Meydan etrafndaki ''arka avlularn'' ald, ''Yabanclar
Polisi alanlarnn kiralk koua sktrld '' Marsilius Cad
desi evresinde ''henz el dememi labirentlerin olduu '', ''sokak
kadnlarnn eski ilerini tuttuklar '' 1 9 . yzyldan kalma Kayzer
Caddesi'nin ald meydandr.
Berlin Aleksander Meydan, ''endstri semti deildir ''; '' tica
retin ne kt, kk burjuvazinin'' yaad bir semttir. Mey
dann ''sosyolojik olumsuzluklar '' arasnda ''isizlikten beslenen
dolandrclar '' bata gelir. ''Tegel tutukevinden yeni kan '' Franz
Biberkopf da isizlerden biridir; Biberkopf bir sre ''sua bula
mamtr ''; bir cadde kesinde bir ''ticarethane'' amtr. Fakat
bir sre sonra acmasz bir ete yesi olur; onun yaamn artk
meydan ''ynetir. '' Okuyucu, Benjamin'in anlatm uyarnca, ro-
1 76 MAAX, BENJAMN, ADOANO - SANAT VE EDEBYAT

man kahraman dndaki ''her eyi unutur''; bu alan iinde ''onun


yaamn duyumsamay'' renir. Her ey okuyucunun tasavvur
ettiinden ''farkldr. '' Yapt, ''hi de 'sosyal roman' tadnda deil
dir. '' Geceleri ortada kimseler yoktur; ''herkesin bir odas vardr. ''
Korkularn Aleksander Meydan'nda yitirirler; sefalet iindedir
ler; ancak ''sefaletleri odalarndadr. ''
Benjamin bu durum karsnda unlar sorar: ''Peki, bu nedir? '',
''Nasl olabilir? '' Bunun bir ''byk eler '', bir de ''snrlayc e
ler'' olmak zere, iki yn vardr. Byk yn, ''sefalet, gerekte
kk Moritz'in sand gibi deildir. '' Salt insanlar deil, ''sknt
ve dertler de ayan yorganna gre uzatmak '' ve nasl yaamda
kalacaklarnn yolunu bulmak zorundadr. ''Ajanlar, aklar ve al
kol de bazen isyankar/ar. '' Bir sre ''bunlarla yaamaktan daha
kt '' bir ey yoktur.
Benjamin'in syleyiiyle; bu yaptta sefalet ''neeli ynn da
vurur''; insanlarla ''ayn masaya yerleir''; ama bu nedenle ''syle
i'' kesilmez; biraz sklr, yenilen eyin tadna varma srdrlr.
Bu ''arka merdiven natralizminin bilmek istemedii '' bir gerek
tir. Bu nedenle, bu hakikatin grlmesini salayacak ''byk bir
anlatc gelmek zorundadr. '' Sylendiine gre, Lenin ''sefaletin
kendisinden ok, sefalet ile ibirlii/birliktelik yapmaktan nefret
etmitir. '' Bu ''burjuvaziye zg bir eydir. ''
Bu adan baknca, Dblin'in ''yks de burjuvadr; eilimi
ve erei asndan olmasa da kkeni asndan burjuvadr. '' Bu ya
ptta ''daha gl bir ekilde ortaya kan ey, karlar bir ve tek
dnyada ortak olan yurttalar/burjuvalar ve canileri'' muhteem
ekilde uyumlulatran Charles Dickens'in ''byk bysdr. " Bu
dolandrclarn dnyas, ''burjuvalarn dnyasyla benzeik tir. ''
Franz Biberkopf'un ''pezevenklikten kk burjuvala '' uzanan
yolu, ''burjuva bilincin muhteem bir metamorfozunu '' betimler.

Roman Deniz Gibidir ve Tuzdan Baka Katks Yoktur

Benj amin'in belirlemesiyle, ''eer biri 'roman pur' kuramna


yant verebilse '', bu roman, ''deniz gibidir'' ve ''tuzdan baka bir
WALTER BENJAMIN: "ROMANIN BUNALIMI" 1 77

safl/katksz/ yoktur. '' Peki, bu kitabn ''tuzu nedir? '' Onun


tuzu, ''epiin ve mineralin tuzudur ''; nk roman ''balant/an
d eyleri/ilikileri srekli klmaktadr. '' Sre, ''edebiyatn dier
yaptlar iin olduundan daha farkl tarzda epik olann lt
dr. '' ncelikle ''zamandaki sre deil, okuyucudaki sre '' farkl
dr. Hakiki okur, ''elinde tutmak/korumak iin, epik okur'' ve bu
yapttan '' iki eyi'' elinde tutaca kesindir. Bu iki ey, ''kol yks
ve kedi olaydr. ''
Bir otomobilin altna ''atlan '' Franz Biberkopf ''kolunu'' nasl
yitirir? Kim ona kar ''kz arkadan kullanr ve ldrr? '' Bu
kitabn ''daha ikinci'' sayfasndadr; nk o, romandaki anlatm
la, ''yaamdan tereyal ekmekten daha fazla ey istemitir. '' Bu
durumda istedii ey, ''yal yemek, para ve kadn'' deildir; ''ok
daha kt bir eydir. '' '' Yazg al onu tketir; olan budur. '' Bu
adam, Benjamin'in deyiiyle, ''bu adam her zaman duvara ey
tan resni yapmak zorundadr. '' Bir baka deyile, ta atp ba
n altna tutmak zorundadr. Dolaysyla, eytann ''srekli gelip,
onu alp gtrmesine'' amamak gerekir. Yaam iin, ''bu yaz
g al '' nasl giderilir ve ''tereyal ekmekle yetinmeye/honut
olmaya '' ortam hazrlar; ''dolandrc nasl yetimleir'', romann
konusu budur.
Romann sonunda bakahraman, ''yazgszlar. '' Dblin, ro
man kahraman Franz'n figrnde ''erkek/emeyi, byk bir sa
natsal mdahale ile unutulmaz klmtr. '' Musevilerin ''ocua
verdikleri ikinci ad Barmizwoh 'da akladklar gibi'', Dblin de
Franz'a ''ikinci bir ad'' verir. Franz Biberkopf o andan itibaren,
''Franz Karl'dr. " Bir fabrikada '' ikinci kapc'' olan Franz Karl ile
ilgili olarak ''ok tikel bir olay '' gerekleir. Bu, kahramanlarn
ince eleyip sk dokuyan Dblin'in ''dikkatinden kam olamaz. "
O noktada Franz Biberkopf, ''rneksel olmay kesmi ve canl
olarak roman figrlerinin cennetine'' gnderilmitir. Umut ve an,
artk bu ''cennette'', ''kck kapc kulbesinde '' onu baarsz
l konusunda teselli edecektir. Fakat roman kural gerei, oku
yucu onun '' kulbesine'' bakmayacaktr: Kahramann kendisine
yardm ettii anda, ''onun yaam'' artk okuyucuyu ilgilendirmez.
1 78 MAAX, BENJAMN, ADOANO - SANAT VE EDEBiYAT

Eer bu gerek, ''en muhteem ve en acmasz ekilde 'Educati


on sentimental-duyumsal eitimde'' ortaya karsa, Franz Biber
kopf'un ''yks de dolandrcn 'Education sentimental'idir. '' Bu,
''eski burjuva yetiim romannn en d, en son aamasdr. ''
Walte r Benj am i n : ''An lat c ''

1. Anlatmak, Deneyim Dei-Toku Etmektir

Benjamin'in ''Anlatc'' * adl denemesi ''Nikolai Lesskov'un


Yaptna Baklar'' alt-baln tar. Benjamin'in gerekelendir
mesi uyarnca, okuyucu, anlatcy ''canl etkinlii'' iinde gz
'

nnde canlandramaz. Anlatc, okuyucu iin ''uzakta kalan'',


hatta '' uzaklatran'' bir kiidir. Dolaysyla, bir Nikolai Less
kov'u * * ''anlatc olarak serim/emek demek, onu kendimize ya
knlatrmak demek deil, daha ok onunla aramzdaki mesafeyi
bytmek demektir. ''
Bu yazara belli bir ''uzaklktan bakmak, anlatcy oluturan
byk ve yaln nitelikleri'' aklayabilir. Benjamin'in deyiiyle, sz

Walter Benjamin: ''Der Erzaehler-Betrachtungen zum Werk Nikolai Lesskows-Anla


t-Nikolai Lesskov'un Yaptna Baklar''; iinde: W. Benjamin: ''Aufsaetze. Essays.
Vortraege''; gesammelte Schriften, Band il. 2, Suhrkamp, Frankfurt an Main 1 99 1 , s.
438-465.

Bu kitaptaki dipnotta yer alan bilgiler uyarnca, Lesskov ( 1 8 3 1 - 1 895) kylle ilgisi
ve sempatisinden tr Tolstoy'a, dinsel ynelimi asndan da Dostoyevski'ye benze
tilir. Bu yazarn ilk dnem yaptlar pek kalc olamamtr; asl gl yn anlatdr ve
anlat yeterliliinin doruklat ykleri, yaamnn daha sonraki blmne aittir. Bu
durum, Benjamin'in anlatc kavramn konulatrmak iin, neden Lesskov'u setiini
aklamaktadr.
1 80 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

konusu nitelikler, ''doru bir mesafeden ve doru bir bak a


syla bir kayann zerinde bir insan ba veya hayvan bede1inin
grnmesi gibi, bu yazarda grnrler. '' Sz konusu mesafeyi ve
bak asn edinilen ''deneyim'' gstermektedir. Deneyim, ''anla
t sanatnn sona geldiini '' sylemektedir. yi anlatan insan says
giderek azalmaktadr. Anlatmak, ''deneyim dei-toku etme ye
terlilii '' demektir ve bu yeterlilik giderek yok olmaktadr.
Benjamin'in deerlendirmesiyle, bunun nedeni, ''deneyimin de
erinin dmesidir. '' Deneyimin deerinin daha da decei varsa
ylabilir. Gazetelere bakldnda, ''salt d dnyann deil, tresel/
ahlaksal dnyann imgesinin de ksa sre nce asla olas grl
meyen kkl deiimlere urad '' grlr. Anlatm yeterliliinin
temeli olan deneyimin ve deneyim dei-tokuunun yok olmasnn
balca nedeni ''savatr. ''
'

Benjamin'in ne-srm uyarnca, sava alanndan dnenlerin


''dilsizletii '' , dolaysz deneyim bakmndan zenginlemek yeri
ne ''yoksullat '' gzlemlenmitir. Birinci Dnya Sava'nn biti
minden on yl sonra ''sava kitaplarnn sel olup tamas, azdan
aza aktarlan deneyim '' deildir. Buna amamak gerekir; nk
''daha salam yalanlarn deneyimi, cephe sava yoluyla stratejik
deneyimler, enflasyon yoluyla ekonomik deneyimler, malzeme sa
va yoluyla bedensel deneyimler ve erk sahipleri tarafndan da
tresel/ahlaksal deneyimlerden daha ok cezalandrlmtr. ''

il. Azdan Aza Geen Deneyimler,


Anlatcnn Beslendii Kaynaktr

Benjamin'e gre, ''azdan aza geen deneyimler, anlatcnn


beslendii kaynaktr. '' Bu anlatclar arasnda ''ykleri yazya
dkenler, yazlar, ok sayda adsz anlatcnn konumasndan
pek farkl olmayan byk yazarlardr. '' Byk yazarlar arasn
da ''birok ynden birbirine nfuz eden iki kme '' vardr. Sadece
her iki ''kmeyi de gznn nnde canlandran '' kii asndan
anlatcnn figr ''tam bedensellik/somutluk '' kazanr. Bir halk
deyiine gre, ''ok yaayan deil, ok gezen bilir''; bu yzden
WALTER BENJAMIN: "ANLATICI" 181

anlatc ounlukla ''uzaktan gelendir''; uzaktan gelenin anlattk


lar dinlenir. Ayn ekilde memleketten ayrlmayann, memleket
''yklerini ve sylence/erini '' bilenin ve ''konuma bakmndan
kendisini gelitirenin '' de anlattklar dinlenir.
Benjamin'in anlatm uyarnca, gezeni, ''ticaret yapan denizci'',
memleketten hi ayrlmayan ''ifti '' temsil eder. Bu iki ''yaam
alan '', zgn anlatclar yaratmtr. Anlatlar imparatorluunun
genilii ve anlatlarn tarihsel kkleri, bu iki kmenin veya kay
nan ''i ie gemesinden '' beslenmitir. Sz konusu kaynamay,
Orta a zellikle ''zanaat'' alannda salamtr. Bu dnemde
''gezgin delikanllar'' ile ''yerleik ustalar'' ayn atlyede birlikte
retim yapmaya balamtr ve ''her usta memleketinde veya gur
bette yerlemeden nce gezgin delikanl olmutur. '' iftiler/ky
ller ve denizciler, ''anlatmann eski ustalar olursa, zanaat/ar
snf anlatnn daha yksek bir okulunu '' simgeler. Zanaatlar
snfnda ''ok gezenin memlekete tad gurbet haberleri '', yaa
d yeri hi terk etmemi olan ''yerleiklerin gemiten aktardk
lar haberler'' ile birlemitir.

111.

Benjamin'in iirsel anlatmyla, Lesskov, ''mekanda gurbet, za


manda memlekettir. " O, ''drst dinsel ilgileri '' olan dindar bir
Hristiyan'dr; ancak ayn zamanda ''kilise brokrasisinin drst
bir kartdr. " Memurluk ile de pek ba ho olmadndan ''bu
lunduu kamusal konumlarn pek srek lilii '' olmamtr. ''Bir
ngiliz firmasnn Rusya temsilcilii '', yaznsal retimi asndan
en nemli grevi olmutur. Bu firma adna ''btn Rusya'y dola
mtr '' ve bu geziler, ''dnya bilgeliini gelitirdii gibi, Rusya 'nn
koullarn '' tanmasn da salamtr. Bu erevede krsal blge
lerdeki ''tarikat yap'' ile tanma frsat bulmutur. Bu deneyim,
Lesskov'un ''anlatlarnda iz brakmtr. ''
Lesskov, Rus ''sylencelerinde'' Ortodoks kilise brokrasisine
kar ''savamnda balaklar '' bulmutur. ''Adil'' insan, birok
''sylencesel anlatsnda odak noktasndadr; yaln ve etken/al-
1 82 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

an adam doal yolla dnyann kutsal olur. '' Lesskov, ''mitsel bir
abartmadan '' uzak durur. ''Mucizevi olann '' peinden gittii gibi,
''dindarlkta somut bir doallkta '' kalmay yeler. Yeryznn
''derinliklerine dalmayan '', ancak bir ekilde ''yaamda kalmay
baaran adam '', onun rnek ald kimsedir. Yazmaya ge ba
lam bir yazardr; yirmi dokuz yanda balamtr yazmaya. Bu
dnem, ''ticari gezilerinden sonraya '' rastlar. ilk baslm al
mas ''Niin Kiev'de Kitap Pahaldr? '' adn tar. Dier bir dizi
yksnde ''ii snfn, alkol dknln, polis dok torlar,
konumu olmayan tccarlar '' kon ulatrmtr.

iV. Hakiki Anlat, Kendi Yararn Birliinde Getirir

Benjamin'in deyiiyle, ''edimsel karlara ynelme, birok an


latcnn z-yapsal zelliidir. '' Bu tr ykcler, rnein, Gott
helf ve Hebel, iftilere ''tarmsal konularda tler'' verir, ''gaz
ile aydnlatmann tehlikesini '' anlatr; ''kk doa-bilimsel ders
ler'' verir. Btn bunlar, ''hakiki anlatnn'' kaynana iaret et
mektedir. Hakiki anlat, ''ak veya rtk olarak kendi yararn
birliinde getirir. '' Sz konusu yarar, bir anlatda ''ahlak'' , b
rnde ''edimsel bilgilendirme '', bir dierinde ''atasz'' veya '' bir
yaam kural'' olabilir. Her durumda anlatc, ''dinleyiciye t
vermeyi '' bilen adamdr. Bugn ''verecek bir d olmak '' anla
tm ''modas gemi'' gibi grnse de burada asl sorumlu olan,
''deneyimin dolayszlnn azalmasdr. ''
Bunun bir sonucu olarak, ''kendimize veya bakasna verecek
bir t'' bilmemekteyiz. t verme, ''bir yknn srdrl
mesine ilikin yant veya neridir. '' t alabilmek iin, kii ''o
d nceden anlatabilecek durumda olmak zorundadr. '' Ayr
ca, ancak ''kendi durumunu dile getiren insan, de ak olur. ''
Benjamin'in zl anlatmyla, ''yaanm yaam malzemesinin ii
ne rlen t, bilgelik tir. '' Anlatma sanat ''son bulma eilimin
dedir ''; nk hakikatin/gerein ''epik yn'', diyesi, ''bilgelik
lmek tedir. '' Bu ise ''ok telerden gelen '' bir olutur/sretir. Bu
oluta, ''modern bir grng '' bir yana, ''bir k grngs ''
WALTER BENJAMIN: "ANLATICI" 1 83

grmekten daha s bir ey olamaz. Bu olu, ''anlaty zamanla


canl konumadan alp, baka dnyalara gtrm olan ve yok
olmakta olanda yeni bir gzellii duyumsatan sekler tarihsel re
tim glerine elik eden '' bir grngdr.

V. Roman Yazmak, llemez/Saylamaz/Tartlamaz Olan,


En U Noktasna Dein Gtrmektir

Benjamin'in zmlemesi uyarnca, yknn knn ''ilk


belirtisi, Yeni an banda romann ortaya kdr. '' Roman
anlatdan, daha kesin syleyile, epik olandan ayran ey, romann
''kitaba muhta oluudur. '' Bu nedenle, romann yaygnlamas,
ancak ''kitap basm sanatnn kefiyle olanakl olmutur. '' Szl
olarak aktarlabilen eyin, bir baka deyile, ''epiin malzemesinin
yaps, romann varln oluturan eyden farkldr. '' Romann bu
yapsal zellikleri, onu dier ''dz-yaz edebiyatnn biimlerinden
-masal, sylence ve hatta uzun ykden- zellikle de anlatdan ''
ayrr; roman ''ne szl gelenekten gelir ne de szl gelenek iinde
eriyip gider. ''

Anlatc, ''anlatt eyi, deneyimden, kendi z deneyiminden


veya aktarlan deneyimden alr'' ve anlatt eyi yeniden ''yk
sn dinleyenlerin deneyimi '' durumuna getirir. Romanc kop
mutur; daha nce de vurguland zere, romann ''doum oda
s, kendi yalnzl iinde bireydir. '' Kendi yalnzl iinde roma
na kaynaklk eden birey, ''en nemli arzularn rnek oluturucu
ekilde dile getiremez; bir bana ne yapacan bilemez ve t
veremez. '' Bir roman yazmak demek, ''llemez/saylamaz/tart
lamaz olan, en u noktasna dein gtrmek '' demektir. Roman,
''yaamn doluluu iinde ve bu do/ululuun serim/emesiyle ya
ayann derin umarszln '' anlatr. Roman trnn '' en byk ''
yapt olan Don Kiot, ncelikle ''ne yapacan bilmeyen, bilge
likten yoksun bir soylunun ruh bykln, cesaretini ve yar
dm severliini '' betimler. Yzyllar iinde Goethe'nin ''belki de
kalc olarak ' Wilhelm Meister'in Gezgin Yllar'nda yapt gibi,
1 84 MAAX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEB YAT

romana tler ikin/etirme denemesi '' yaplmtr. Bu deneme


ler, her zaman ''bizzat roman trnn deimesine'' yol amtr.
Buna karn, yetiim/eitim roman, ''romann temel yapsndan
asla sapmaz. '' Bu roman tr, ''toplumsal yaam srecini bir ki
inin geliimiyle btnletirmek suretiyle '', bu sreci ''belirleyen
dzenler kapsamnda dnlebilen en krlgan olan merula
trmaya '' ortam hazrlar. Kiisel geliimin ''meruiyeti, onun ger
ekliine '' karttr. '' Yetersiz olan, zellikle yetiim romannda
olaya dnr. ''

VI. Enformasyon, Roman Bunalma Srklemektedir

Benj amin'e gre, ''epik biimlerin ritimlere dnmesi, yzyl


larn ak iinde yerkrenin urad dnmler ile karlatr
labilir. '' Bu balamda u bilinmelidir: ''nsan bildirimlerinin bi
imleri, ok daha yava belirginlemitir ve daha yava yok olup
gitmitir. " Balangc Eski a'a dein uzanan roman, ''olumak
ta olan burjuvazide serpilip gelimesine yarayan unsurlara rastla
yana dein '', yzyllarca beklemek durumunda kalmtr. Roman
gelitiren bu elerin ortaya kmasyla birlikte, ''anlat eski bir
eye '' dnmeye balamtr. Bununla birlikte, anlat ''birok
ynden yeni ierie egemen/emi '', ancak bu yeni ierii '' belir
leyememitir. ''
te yandan, ''yksek kapitalizm dneminde burjuvazinin yer
leen egemenliiyle birlikte en nemli aralarndan biri basn olan
yeni bir bildirim biimini '' baatlamaktadr. Balangc ok eski
lere uzanan basn da ''epik biimi belirleyici tarzda etkilememi
tir. '' Bugn artk sz konusu yeni bildirim biimi, epik tr kal
c tarzda etkilemektedir ve bu bildirim biiminin ''anlatya en az
roman kadar yabanc olduu '', ancak anlat iin romandan daha
''tehlikeli'' olduu grlmektedir. Ayrca, bu yeni bildirim biimi,
''roman da bunalma/krize srklemek tedir. '' Bildirimin bu yeni
tr, ''enformasyon''dur. Bu balamda enformasyon iin Trk
ede ''haberleme'' veya daha da uygun olarak ''biimlendirilmi
bilgi'' ve bu bilginin yaygnlamas kullanlabilir.
WALTER BENJAMIN: "ANLATICI" 1 85

Benjamin'in aktarm uyarnca, ''Figaro ''nun kurucusu olan


Villemessant ''enformasyonun zn '' u nl forml ile ifade
etmitir: ''Benim okurlarm iin Quartier Latin'deki bir at yan
gn, Madrid'deki devrimden daha nemlidir. " Bu tmce, ''artk
uzaktan gelen haberin deil, en yakn ey iin bir tutamak noktas
oluturan enformasyonun '' etkili olduunu ok ak anlatmakta
dr. Zaman ve uzam bakmndan uzaktan gelen haber, ''denetime
uramad yerde de kendisine geerlilik kazandran bir otoriteye
sahiptir. '' Enformasyon ise, ''ani denetlenebilirlik savn '' ne sr
mektedir. Bu, enformasyonun ''kendi bana anlalabilir'' olarak
ortaya kmasn salayan ilk etmendir.
Kesinlik veya denetlenebilirlik savlamasna karn, enformas
yon da ''daha ce yzyllarn haberi gibi kesin '' olmamtr. Ha
ber ''mucize''den bir eyler dnlerken, enformasyon, ''akla yat
kn'' izlenimi verir. Bu ynyle, ''anlat ile btnleemez'' olduu
grlr. Anlatma sanatnn ''seyreklemesinde'' enformasyonun
yaygnlamasnn '' belirleyici pay'' vardr.
Artk her ey ''aklamalarla'' biimlendirilmektedir. Bir baka
anlatmla, ''Neredeyse olan hibir ey anlatnn iine yaramamak
ta '', bunun tam tersine ''neredeyse her ey enformasyonun iine
yaramaktadr''; nk ''aktarlan bir yky ak lamalardan
uzak tutmak, anlatm sanatnn yarsdr. '' Bu noktada Lesskov
''ustadr. " Bu yazar, ''olaan-d olan, mucizevi olan en yksek
kesinlik ile anlatr ve olayn psikolojik btnln '' okuyucuya
dayatmaz. Anlatlan, ''anlad gibi dzenleme konusunda '' oku
yucu zgrdr. Bylece anlatlan ey, ''enformasyonda eksik olan
bir salnm geniliine'' kavuur.

VII. Anlat, Gcn ve Alm Yeteneini Korur

Benj amin'in anlatm uyarnca, Lesskov, ''eskilerin okuluna''


gitmitir. Yunanlarn ''ilk anlatcs '' Herodotos'dur. Herodo
tos'un '' ykleri ''nin nc kitabnn on drdnc blmnde
''ok ey renilebilecek bir yk '' bulunmaktadr. O yknn
konusu, Psammenit'tir. Msr Kral Psammenit, Pers Kral Kamby-
1 86 MARX, BENJAMN, ADORNO SANAT VE EDEBYAT

ses'e ''yenilip tutsak dtnde '', Kambyses, tutsak Msr Kraln


''aalamak'' ister. Bu amala, Pers askerlerinin ''zafer geidi''
yapacaklar yol zerinde Psammenit'in ''tehir edilmesi buyruu
nu verir. '' Ayrca, tutsan ''kznn hizmeti yapldn ve elin
de testiyle pnara su getirmeye gittiini '' grmesini de salayacak
dzenlemeler yaptrr. Btn Msrllar, '' bu oyuna'' kar sesini
ykseltirken, ''yalnzca Psammenit sessiz, devinimsiz ve ba yere
eik olarak '' yerinde durur. Daha sonra ''idam edilmek iin g
trlen olunu grdnde de devinimsiz olarak '' yerinde kalr.
Fakat daha sonra ''tutsaklar arasnda bulunan yal ve aresiz hiz
metisini '' tanynca, ''yumruklaryla ban dvmeye '' balar ve
''en byk znt iinde olduunu '' belli eder.
Benjamin'in yorumuna gre, bu ykden ''hakiki anlatnn '' ne
olduu grlebilir. Enformasyonun ''yeni olduu anda bir bedeli
vardr''; sadece ''bu anda yaar; kendisini tmyle bu ana teslim
etmek ve zaman yitirmeden ona kendisini aklamak zorundadr. ''
Anlatda durum ''farkldr. " Anlat, ''kendisini tmyle tketmez;
gcn ve zerinden ok zaman gese de alm yeteneini korur. ''
Bu yzden, Montaigne, Herodotos'un anlan yksn ele
alm ve kendisine unu sormutur: Msr Kral ''niin yal hiz
metisini grnce '' zntsn aa vurmutur? Montaigne'nin
yant udur: '' zntden dolup tamak zereydi, kk bir ek,
zntsnn engelleri ykmasna yetti. '' Montaigne byle diyor;
ancak yle de denebilir: ''Kral, kral ailesinin yazgs duygulan
drmaz; nk o yazg kendi yazgsdr. '' Veya yle de denebi
lir: ''Gerek yaamda bizi duygu/andrmayan birok ey, sahnede
duygulandrr. Bu yal hizmeti, Kral iin sadece bir oyuncudur. ''
Veya: ''Byk ac birikir ve ancak rahatlaynca kendini brakr;
hizmetinin durumu/grn rahatlamayd. ''
Herodotos, Benj amin'in anlatmyla, ''hibir ey aklamaz;
anlatm en kuru anlatmdr. Bundan tr, bu eski Msr yks,
binlerce yl sonra bile ama ve dnmeye'' yol aacak durum
dadr. Anlan yk, ''binlerce yl havadan yaltlm olarak pira
mitlerin iinde duran ve filizlenme gcn bugne dein koruyan
tohum tanelerine'' benzemektedir.
WALTER BENJAMIN: "ANLATICI" 1 87

VIII. yk Anlatma, Her Zaman O yky Yeniden Anlatma


Sanatdr

Benjamin'in belirlemesiyle, ''ykleri kalc olarak bellee yer


letiren '' etmen ''bozulmam vecizliktir. " Bu, ykleri psikolojik
zmlemeden de uzak tutar. Anlatc, ''psikolojik ayrntdan ne
denli doal bir ekilde vazgeerse '', anlatt ey okuyucunun/din
leyicinin belleinde o denli kolay kalclaabilir. Okuyucu/dinleyici
onu ''daha eksiksiz olarak deneyiminin bir paras durumuna ge
tirir ve baka bir gnde yeniden anlatr. '' Derinlerde gerekleen
''bu zmseme sreci, giderek daha da seyrekleen bir rahatlamay
gereksinmektedir. '' Uyku, ''bedensel rahatlamann doruk noktas ''
ise, can sknts da ''tinsel rahatlamann'' doruk noktasdr.
Benjamin'in anlatmyla, ''can sknts, deneyimin yumurtasn
civcive dntren dsel kutur. '' Ormanlardaki ''yapraklarn h
rdamas '' o kuu rktr; ''artk kentlerde'', hatta krsalda bile
o kuun yuvas yoktur. Bylece, ''yaprak hrt/arnn verdii yetil
veri '' yitip gitmektedir; ''hrtlarn topluluu da '' yok olmaktadr.
yk anlatma, ''her zaman o yky yeniden anlatma sana
tdr. '' Dolaysyla, ''ykler aklda tutulmazsa '', yk anlatma
sanat da yitip gider; nk yk dinlerken ''dokunulan ve r
len eyler'' de yitip gitmektedir. Bir ykye kulak kesilen ne denli
''zn unutmu'' durumdaysa, dinledii eyi o denli derin olarak
aklna yerletirir. almann ''ritmi ''ne kendisini kaptrd l
de, ''kulak kabartt ykleri yine anlatma yetisi/vergisi o denli
kendiliinden '' geliir. Anlat yetisini/vergisinin ''iine rld
an yaps '' byledir. Binlerce yl nce ''el sanatlar biimi evre
sinde rlen '' bu a, bugn ''her yanndan zlmektedir. ''

IX.

Benjamin'in deerlendirmesiyle, ''zanaatlk kapsamnda''


serpilip gelien anlatnn kendisi de ''adeta bildirimin zanaata
zg bir biimi '' olmutur. Anlat, ''bir rapor veya enformasyon
gibi, saf konuyu '' aktarmaz; konuyu, ''yeniden oradan almak
1 88 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

iin '', anlatann ''yaam'' ile ilikilendirir. Bu nedenle, ''anlatann


izi, ayn mlekinin mlekte brakt iz gibi '' anlatya yapp
kalr. Anlatclarn genel eilimi, ''yky, yaadklar koullarn
(veya durumlarn) serim/emesiyle '' balatmaktr. Burada nemli
olan, yaam koullarn izleyen eyleri, ''bizzat yaam gibi gs
termemektir. '' rnein, Lesskov ''Hile'' adl anlatsn ''bir tren
yolculuunun betimlemesiyle '' balatr. Bu yolculukta daha son
ra yaanlanlar, ''sanki birlikte yolculuk eden birinden dinlemi
gibi'' anlatr veya '' 'Kreuzer Sonat' nedeniyle anlatsnn kadn
kahramanyla tanmasn aktard Dostoyevski'nin defin mera
simini dnr '' veya ''bir okuma evresinde olgularn dile ge
tirildii bir toplant dzenler''; bu toplantda ''ilgi duyan erkek
ler'' iin ayn olgular yanstr. Bylece, yazarn ''anlatdaki izi,
yaant/ayann izi olarak deil, anlaty aktarann izi olarak ok

katmanl ekilde '' ortaya kar.


Benjamin'in kavramlatrmasyla, Lesskov, ''bu zanaatsal sa
nat '', diyesi anlatmay, ''zaten bir zanaat olarak duyumsamtr. ''
Lesskov, mektuplarnn birinde yle demektedir: '' Yazarlk, be
nim iin zgr bir sanat deil, bir zanaattr. ' Dolaysyla, bu yk
'

cnn ''kendisini zanaata bal duyumsamas ve teknie yabanc


kalmas '' artmamaldr. Bu yaklam, ''anlayla karlamas
gereken '' Tolstoy, Lesskov'a ynelik ''ekonomik ilerlemenin ye
tersizliine ilk iaret eden kiidir. Dostoyevski bu denli fazla oku
nurken, Lesskov'un niin okunmadn anlayamyorum '' szleri,
Lesskov'un sahip olduu ''bu anlatc yetisinin can alc noktasna
dokunur. '' Lesskov, anlat zanaatn, ''elik Pire'' yksnde Tu
lal gm ustalarnn kiiliinde ''yceltmitir. '' ykye gre, bu
gm ustalarnn ''yaptn'' Byk Petro grr ve ''Ruslarn ngi
lizlerden utanmasna gerek olmadndan '' emin olur.
Anlatcnn geldii/kkenlendii sz konusu ''zanaatsal alannn
tinsel imgesi '', belki de imdiye dein Paul Valery gibi ''anlaml bir
tarzda '' betimlenmemitir. Valery, ''doadaki eksiksiz eylerden,
kusursuz incilerden, dolu ve olgun zmlerden/araplardan, ger
ekten geliimini tamamlam yaratklardan '' sz eder ve ''benzer
nedenlerin oluturduu uzun bir zincirin pahal bir yapt'' olarak
WALTER BENJAMIN: "ANLATICI" 1 89

adlandrr. Bu tr nedenlerin birikmesinin snrnn sadece yetkin


likte olduunu dnen Valery'nin anlatm uyarnca, diye yazar
Benjamin, ''doann bu sabrl yntemi, bir zamanlar insanlar ta
rafndan taklit edildi; minyatrler, en tmlenmi, en ince iilik
rn olan fildii oymacl, biimi ve parlakl bakmndan ku
sursuz talar, birok incecik, ef(af katmann st ste geldii boya
ma ve resimdeki almalar; sreklilik gerektiren zverili abann
bu yaratmlar yitip gitmek zeredir ve zamann nem tamad
zamanlar da artk geride kalmtr. ''
Valery, ''anlatnn kendisini de ksaltmay baaran '' yazardr.
Szel anlatmdan uzaklaan ve ''incecik effaf katmanlarn o yava
yava st-ste gelmesine'' izin vermeyen ''ksa yknn olumas ''
grlmtr. Sz konusu incecik ve effaf katmanlarn st ste gel
mesi, ''eksiksiz anlatnn ok katmanl art-anlatlardan kmasnn
tarz ve trne ilikin en doru imgeyi'' ortaya koymaktadr.

x.

Benjamin'in aktarmna gre, Valery sylediklerini u tmcey


le bitirmitir: ''ebedilik dncesinin yitimi, sanki uzun sren a
lmadan giderek artan lde kama ile rtmektedir. '' teden
beri, lm, ''ebedilik dncesinin en gl kaynadr. '' Bu d
ncenin ortadan kalkmas demek, ''lmn yz grnmnn
baka trl olmu olmas '' demektir. ''Deneyimin dolayszln
ayn lde azaltan '' bu kkl deiim, ''anlat sanatnn sonuna
yaklamas '' ile ayn eydir.
Yzyllardan beri ''ortak bilinteki lm dncesinin, im
diliinde ve imge gcnden '' bir eyler yitirdii gzlemlenmek
tedir. Son aamalarda bu sre '' hzl'' gereklemektedir. Ayrca,
burjuva toplumu on dokuzuncu yzyl boyunca ''hijyenik, sosyal,
zel ve kamusal dzenlemeler ile bilin-altndaki amac belki de
insanlara lenin grnnden uzak durma olana yaratmtr. ''
Bir zamanlar ''tekil kiilerin yaamnda kamusal bir olay olan l
mek '', yeni zamanlarda artan lde yaayanlarn yaamndan
dar itilmektedir.
1 90 MAAX, BENJAMIN, ADOANO - SANAT VE EDEBiYAT

Artk sadece ''insann bilgisi ve bilgelii, zellikle de onun ya


anm yaam, ancak lmekte olanda aktarlabilir bir biim '' al
maktadr. Ayn ''insann i dnyasnda yaamn akyla birlikte
bir dizi imgenin devinime gemesi gibi, birden yz hatlarndaki ve
baklarndaki unutulmaz eler'' eriyip gider ve ''kendisiyle ilgili
herkese lmekte olan en gsz birinin etrafndaki yaayanlar iin
tad otoriteyi bildirir. '' Anlatlan eyin ''kkeninde bu otorite ''
bulunmaktadr.

XI. lm, Anlatcnn Aktarabilecei Her eyin Yaptrmdr

Benjamin'in deyiiyle, lm, ''anlatcnn aktarabilecei her e


yin yaptrmdr. '' Anlatc, ''otoritesini lmden dn almtr. ''
Bir baka anlatmla, anlatcnn ykleri, ''doa tarihine geri gn
derimde bulunur. '' Bu, ''rnek oluturucu biimde, karlatrla
maz bir yazar olan ]ohann Peter Hebel'den kalma en gzel biim
lerden birinde '' anlatmn bulmutur. Hebel, '' Beklenmeyen Yeni
den Grme'' adl yksnde bir delikanlnn nianyla balayan
ve dnnden bir gn nce maden ocanda yaamn yitiren bu
delikanl madenciyi ve nianlsn konulatrmtr.
Gen kadn iyice yalanana dein nianlsna sadk kalr ve
uzun yllar sonra l bedeni bozulmadan maden ocandan ka
rlan madenci nianlsn yeniden grdkten sonra yaamn yitirir.
Hebel, ''yknn ak iinde saysz yllar '' anlatma gereklilii
ile kar karya kaldn yle anlatr: ''Bu arada Portekiz'in Liz
bon ehri bir depremde ykld; Yedi Yl Savalar geride kald. m
parator I. Franz ld. Cizvit Tarikat ortadan kaldrld; Polonya
blnd. Amerika zgrleti. Birleik Fransz ve spanyol ordusu,
Cebelitark ' fethedemedi. Trkler, General Stein' Macaristan'da
gaziler ukurunda kuatt. mparator Joseph de ld; sve Kral
Gustav, Rus Finlandiya 'sn igal etti. Fransa Devrimi ve uzun sa
va balad ve mparator II. Leopold da mezara gitti. Napolyon
Prusya 'y igal etti ve Kopenhag' bombalad. iftiler ektiler ve
bitiler. Deirmenci buday un yapt. Demirciler, demir dvd.
Madenciler, yer altndaki atlyelerinde yeni maden damar arad.
WALTEA BENJAMIN: "ANLATICI" 1 91

Fakat Falun'da madenciler 1 809 ylnda . ,, Grlecei gibi, baka


. .

hibir yk yazar, yksn Hebel'in kronolojik olarak yapt


kadar ''doa tarihinin iine derinlemesine sokmamtr. ,, Bu doa
tarihinin odak noktasnda lm durur.

XII. Kroniki, Anlatcda Adeta Seklerlemi Figr Olarak


Varln Srdrmtr

Benjamin' savlamasna gre, ''belli bir epik biime ilikin her


trl inceleme'', sz konusu biimin ''tarih yazm ile ilikisi '' ile
ilgilidir. Hatta biraz daha ileri gidilerek, u soru sorulabilir: ''Tarih
yazm, epiin btn biimleri arasndaki yaratc ayrmszl m ,,
anlatr? Eer durum yleyse, yazl tarih ile epik biimler arasn
daki iliki, ''beyaz k ile gk kua renkleri arasndaki ilikiye ,,
benzer. Yazl tarih asndan en kesin epik biim, ''kronik''tir. Kro
niin renk yelpazesinde ''anlatlabilecek trler, ayn rengin farkl
biimleri gibi ,, derecelenir.
Kroniki ''tarih-anlatcdr ''; bir nceki blmde yer alan ve
''nerdeyse tmyle kroniin tnsn tayan ,, Hebel anlatm d
nlebilir ve ''tarih yazan tarihi ile onu anlatan kroniki arasnda
ki fark kolayca ,, grlebilir. Tarihi, ''ele ald olaylar u veya bu
tarzda aklamakla '' ykmldr; ele ald olaylar ''asla dnya
tarihinin aknn rnek paralar '' gibi gstermez. Kroniki ise,
''tam da bunu yapar'' ve bunu zellikle ''klasik temsilcileri ve yeni
dnem tarih yazclnn ncleri olan Orta a kroniki/eri '' iin
stne basarak yaparlar. Anlattklar yklerin temeline ''tanrsal
kutsal plann ,, koymak suretiyle, ''kantlanabilir aklamann y
kn stlerinden atmlardr. ,, Kantlanabilir aklamann yerini
''belirli olaylarn kesin zincir/emesi deil, onlarn byk arat
rlmam dnyann gidiine katlmasnn ekliyle ilgili yorum '' alr.
Benjamin'in belirlemesiyle, dnyann gidiinin ''kutsal (veya
kurtulu getiren) tarih veya doa tarafndan belirlenmi olmas ''
byk bir ''fark'' yaratr. Kroniki, ''anlatcda dnm, adeta
seklerlemi figr olarak varln '' srdrmtr. Lesskov, ''ya
ptlar ok ak olarak bu konuyu belgeleyen '' yazarlardan biridir.
1 92 MAAX. BENJAMN, ADOANO - SANAT VE EDEBYAT

Kroniki ''kurtarc tarihi ynelimiyle '' ve anlatc ''dnyasal yne


limiyle'' bu yaptta ''pay'' sahibidir. yle ki baz yklerin ''zemin
dokusunun dinsel bir grn altn rengini mi yoksa dnyasal bir
grn trl eitli rengini mi '' tad ayrt edilemez.
Benjamin bu kapsamda Lesskov'un grlerini aktarr: ''nsa
nn kendisinin doayla uyum iinde sand dnem gemite kal
mtr. '' Schiller ise bu dnya dnemini ''naif edebiyat dnemi''
olarak nitelemitir. Anlatc, bu dneme ''sadakatini'' korumakta
dr. Anlatcnn bak, ''yaratklarn kutsal tren alaynn getii
ve lmn ya nden giden veya zavall bir arkadan giden konumu
na sahip olduu saat kadranna '' dnktr.

XIII. An(sama), Bellek ve Anlat

Benjamin'in amlamasina gre, okuyucunun/dinleyicinin anla


tc ile ilikisinin, ''anlatlan aklda tutma ilgisi tarafndan belir
lendii '' pek sorgulanmamtr. nyargsz bir dinleyici iin nemli
olan, anlatlan ''baka birine aktarma olanan salamadr. '' Bel
lek, btn dier yeterliliklere gre, ''epik yeterliliktir. '' Epik, bir
yandan ''kapsaml bir bellek yardmyla eylerin/olaylarn gidiini
edinebilir''; br yandan da olaylarn ortadan kalkmasyla ''l
mn iddetiyle bar yapabilir. '' Lesskov gibi, ''halkn arasndan
km yaln bir adam kurgulayan '' bir yazarn, ''yklerinin ge
tii'' ve arn egemen olduu dnyaya ilikin ''kapsaml bir belle
e '' sahip olmas artc deildir: Lesskov'un ''imparatorumuz ve
btn ailesi aknlk verici bir bellee sahiptir'' szleri bu balam
da deerlendirilebilir.
Benjamin'in anlatm uyarnca, ''Mnemosyne'', diyesi, anm
sayan unsur, Yunanlarda ''epiin esin perisiydi. '' Bu ad, bakan,
''dnya tarihi bakmndan nemli bir yol ayrmna geri gtrr '';
nk eer ''anmsamann kaydettii ey -tarih yazm- eitli epik
biimlerin ayrmszln serim/erse '', anmsamann kaydettii e
yin en eski biimi olan epos/destan, ''belirsizliin bir baka tr
nn gcyle anlaty ve roman da kapsar. '' Roman daha sonra
yzyllar iinde destandan ''k opmaya baladnda'', epiin esin
WALTER BENJAMIN: "ANLATICI" 1 93

perisi unsuru, anlatda olduundan ok daha fazla ''bir baka figr


iinde '' romanda grlmtr.
An(sama), diye yazar Benjamin, ''olup biteni kuaktan kuaa
aktaran gelenek zincirini kurar. '' An( sama ), en geni anlamyla,
''epiin esin perisidir; epiin esin perisi ilevi gren tikel trlerini ''
evreler. Bu tikel trler arasnda birinci srada ''anlatcy'' simge
leyen tikel tr gelir. Yazar simgeleyen tikel tr, ''btn yklerin
birleerek sonunda oluturduklar a kurar. '' Byk anlatclarn,
''zellikle de Doulu ykclerin severek gsterdikleri gibi, her
yk, bir dierini kapsar. '' Bu yklerin ''her birinde, bu yklerin
bir yerlerinde aklna yeni yk gelen ehrazat yaar. ''
Benjamin'in kavramlatrmasyla, bu epik bir ''bellek''tir ve
''anlatnn esin perisidir. '' Anlatnn esin perisinin karsna bir
bakasn, diyesi, ''romann esin perisini koymak gerekir. '' Bu esin
perisi, ''henz anlatnn esin perisinden ayrmam durumda r
tk olarak destanda bulunur. '' Destanda rtk olarak bulunan
esin perisi, Homeros'un destanlarnda anlatlan lenlerde, ''esin
perisine bavurulduu '' yerlerde ortaya kar. Bu yerlerde ortaya
kan veya kendisini bildiren ey, anlatcnn geici belleinin tersi
ne, ''romancnn ebediletirici belleidir. '' Bunlardan birincisi, ''
k yolunu arayan bir gezi veya bir savam '' veren bir kahraman
iindir; ikincisiyse, ''ok sayda dank olgular '' iindir. Bu, bir
baka anlatmla, ''romann esin perisi olarak bellee '', ''anlatnn
esin perisine'' destek olan ''anmsayan dnmedir. ''

XIV. Roman, Akn Yurtsuzluk Biimidir

Benjamin'in Pascal'dan aktarmyla, ''hi kimse, ardnda hibir


ey brakmadan lmez. '' lenler, elbette arkalarnda anlarn da
brakr; ancak bunlar ''her zaman mirassn bulamaz. '' Roman
c, ''pek derin bir melankoli olmakszn, bu miras/kalt stlenir '';
nk Arnold Bennet'in bir romannda ''l bir kadnn '' ardn
dan u sylenir: ''Gerek yaamdan edindii hibir eyi yoktu. ''
Romann stlendii mirasn toplam budur. Konunun bu ynne
ilikin ''en nemli alm/bilgiyi'' roman ''akn yurtsuzluk bii
mi'' olarak niteleyen Georg Lukacs'a borluyuz.
1 94 MAAX, BENJAMN, ADOANO SANAT VE EDEBYAT

Benjamin'in deerlendirimi uyarnca, Lukacs'a gre, roman,


''zaman kurucu ilkeleri dizisine katan biricik biimdir. '' Lukacs'n
'' Roman Kuramn''daki belirlemesiyle, ''zaman, ancak akn yurt ile
ballk iinde brakldnda oluturucu olabilir. Sadece romanda
anlam ile yaam birbirinden ayrlr ve bylece zsel olan ile zaman
sal olan da birbirinden ayrlr. yle de denilebilir: Romann btn
i konusu zamann gcne kar savamdr... Bu savamdan epik
anlamda hakiki zaman yaantlar olan umut ve an(sama) kar.
Sadece romanda yaratc, konuyu ilgilendiren ve onu dntren
anm(sama) vardr. .. dnya ve d dnya ikilii, zne btn ya
amnn birliini anmsamada toparlanan gemi yaam akndan
yola karak grdnde burada ortadan kaldrlabilir. Bu birliin
kapsad kavray, ulalmayan ve bu yzden de dile getirilmeyen
yaam anlamnn sezgisel-igdsel kavramasna dnr. ''
Benjamin'in anlatmyla, ''yaamn anlam'' gerekte ''roma
nn kendisine doru devindii orta (nokta)dr. '' Yaamn anlam
na ilikin soru, girite deinilen ''umarszlk veya ne yapacan
bilmemenin anlatmdr. '' Roman okuyucusu ''kendisini anlatlan
yaamn iine sokulmu olarak grr. '' Burada ''yaamn anlam'' ,
orada ''yknn ahlak'' : Bu iki anlatm, roman ile anlaty kar
t duruma getirir; iki anlatmda ''bu iki sanat biiminin tmyle
farkl tarihsel durum dizini '' okunabilir. Romann ilk yetkin rnei
Don Kiot ise, en son rnei de ''Education Sentimentale'' olabilir.
Bu romann son szlerinde ''yapp etmelerindeki knn ba
larna rastlayan burjuva dneminin karsna kan anlam, yaam
kadehindeki tortu gibi kelir. ''
Romanda iki genlik arkada olan Frederic ve Deslauriers gen
lik dnemlerine ait kk bir yky anmsarlar: ''Bu yky iki
arkada, biri dierinin anlarn tamamlayarak, genie anlatr. 'Bu
belki de, diye balad Frederic szleri bittiinde, yaammzdaki en
gzel eydi'; 'evet, hakl olabilirsin, dedi Deslauriers, belki de bu
yaammzdaki en gzel eydi' '' Roman bu belirlemeyle son bulur;
bu sadece romana uygun der''; roman dnda ''hibir anlatya
bu denli uygun dmez. '' Aslnda ''devam nasld? '' sorusunun
''haklln yitirdii'' hibir anlat yoktur. ykde durum byle
WALTER BENJAMIN: "ANLATICI" 1 95

olmasna karn, ''roman, okuyucuyu yaamn anlamn sezgisel


olarak anmsamaya, bylece de sayfalarn altna bir 'son' yazmaya
ard sz konusu snrdan teye en kk adm atma umudu
na kaplamaz. ''

XV. Romanc da Okuru da Yalnzdr

Benjamin'in anlatmna gre, ''bir yky dinleyen kii, anla


tclar topluluuna girer''; hatta okuyan bile bu topluluun ''pay
dadr. " Buna karn, ''roman okuru yalnzdr. '' O, ''dier btn
okuyuculardan daha fazladr''; nk bir iir okuyan kimse bile
''szlere/szcklere dinleyici iin sesini dn vermeye hazrdr. ''
Roman okuru bu ''yalnzl iinde her dier okuyucudan daha
fazla malzemesini kskanlkla sahiplenir. '' Malzemesini, ''eksiksiz
olarak edinmeye'', deyim yerindeyse, ''yutmaya '', hatta ''yok et
meye'' hazrdr. Roman batan sona kuatan ''gerilim '' , ''ocaktaki
atei kztran ve canlandran hava ekimine benzer. '' Okuyucu
nun ''yanc ilgisini besleyen '' malzeme, kuru bir malzemedir.
Peki, Moritz Heinemann'n bir zamanlar syledii ''otuz be
yanda len bir adam, otuz be yanda lm bir adamdr'' tm
cesinden ne anlalmaldr? Bu tmce sadece ''zaman kipinde hata
ettii '' iin son derece ''kukuludur. " Ayrca, ''gerek yaam a
sndan hibir anlam '' olmayan bu tmce, ''anmsanan'' yaam
asndan tartmaszdr. ''Roman figrnn z, bu tmcede ger
ekletiinden daha iyi'' serimlenemez. Bu tmceye gre, ''onlarn
yaamnn anlam, onlarn lmnden hareketle am/anabilir. ''
Fakat roman okuru, ''yaamlarnn anlamn okuyabilecei gerek
insanlar '' arar. Dolaysyla, okur, ''onlarn lmn birlikte ya
antlayacandan daha batan emin olmak zorundadr. '' En azn
dan ''mecazi/deimeceli anlamda'' romann sonu byle olmaldr.
Belli bir yerde ''lmn onlar bekledii '' okuyucuya nasl duyum
satlr? Bu ''okurun romandaki olaya ilikin tketici ilgisini '' bes
leyen sorudur.
Benjamin'in saptamasyla, roman ''yabanc birinin yazgsn
retici olarak bize serim/edii/betimledii iin '' nemli deildir; ter-
1 96 MAAX, BENJAMN, ADOANO - SANAT VE EDEBYAT

sine bu ''yabanc yazg kendisini tketen alevin gcyle bizim ken


di gcmzden asla kazanamayacamz sca bize verdii iin ''
nemlidir. Okuru, romana ''eken ey, donmakta olan yaamn ''
romanda okuduu ''lmden stma'' umududur.

XVI. Anlat, Halk ve Masal

Benjamin'in aktarm uyarnca, Maksim Gorki, Lesskov iin


yle yazmtr: Lesskov, ''en derin ekilde halkn iinde kk salm
yazardr ve btn yabanc etkilerden '' uzaktr.
Gorki'nin Lesskov iin syledii bu szler, Yaar Kemal iin
de sylenebilir. Yaar Kemal de edebiyatn rettii halkn anlat
birikimi iinde derin kkler salmtr ve yaptlaryla bu birikimi
zenginletirmitir.
Benjamin'in deyiiyle, buyk anlatc, ''her zaman halk iinde
ncelikle de zanaat kesimler iinde kk salacaktr. '' Anlat biriki
min olumasnda halkn her kesiminin, kyllerin, kentlilerin, deniz
kysnda yaayanlarn, ticaret erbabnn deiik younluklarda ve
tatlarda pay vardr. Anlatnn ''insanln birikiminde oynad te
mel rol, anlatnn getirisinin gizlendii ok-katmanl kavramlardr. ''
rnein, Lesskov'da ''en somut olarak dinsellikte belirlenebilen ey,
Hebel'de Aydnlanmann pedagojik perspektifine katlm olarak
grlr; Poe'de kapal bir aktarm olarak ortaya kar; Kipling'te
ngiliz denizcilerin ve smrge askerlerinin yaam alanna snr. ''
te yandan, btn byk anlatclarn ortak yn, ''deneyim
lerinin filizleri zerinde bir merdiven gibi aa yukar kolayca''
devinmeleridir. '' Yerin derinliklerine ulaan ve bulutlarda yitip gi
den '' bir merdiven ''kolektif deneyimin imgesidir. '' Bu kolektif de
neyim asndan her bireysel deneyimin en derin oku olan lm,
''itme veya engelleme '' oluturmaz.
Benjamin'in anlatmyla, masalda denildii gibi, ''eer lme
di/erse, bugn hala yayorlar. '' Bir zamanlar ''insanln ilk akl
hocas olduu iin, bugn de ocuklarn en iyi akl hocas '' olan
masal, ''gizlice anlatda yaamn srdrmektedir. '' Bu nedenle,
''ilk hakiki anlatc, masal anlatcsdr'' ve bu byle kalr. Masal,
WALTER BENJAMIN: "ANLATICI" 1 97

iyi akln veya dn ''pahal'' olduu yere ''gitmeyi bilmitir ve


darln/skntnn en yksek olduu yerde, masaln yardm '' nce
likli olmutur. Bu sknt, ''mitosun sknts olmutur. ''
Masal, ''insanln barna mitosun ykledii Alp 'i frlatp at
mak iin, ok nceleri yapt dzenlemelerden haber verir. '' Ma
sal bunu, ''insanln mitosa kar 'kendisini kavray kt' gibi
gsterdii iin, kavray kt olann figrnde '' gsterir; en gen
kardein figrnde ''mitsel ilk zamanlardan uzaklamayla birlik
te anslarnn nasl arttn '' gsterir; ''saygyla kark korkmay
renmek iin yaban ellere gidenlerin figrnde korkulan eylerin
aslnda kavranabilir'' olduunu gsterir. Masal ayrca ''akllnn fi
grnde mitosun ynelttii sorularn, Sphinks 'in sorusu gibi yaln
olduunu '' gsterir; ''insanolunun yardmna koan '' hayvanla
rn figrnde ''doann yalnzca mitosa kar ykml olmadn,
daha ok insan etrafnda toplanlmasn istediini '' gsterir.
Benjamin'in amlamasyla, masaln ok nceden insanla
rettii ve bugn de ocuklara rettiine gre, ''en fazla tlene
cek ey, mitsel dnyann glerine hile ve kibirle kar kmaktr. ''
Masal bylece ''cesareti diyalektik olarak kutuplatrr: az cesaret
ve ok cesaret, diyesi, kstahlk. '' Masaln kulland veya sahip
olduu ''kurtarc by, mitsel bir ekilde doay oyuna sokmaz,
tersine kurtarlm insan ile doann karmaklna '' gndermedir.
Yetkin insan, bu '' karmakl '', geici anlarda, rneinde ''mut
lulukta'' duyumsar. Sz konusu karmaklk, nce ''masalda ocu
un karsna kar '' ve onu ''mutlandrr. ''

xvn

Benjamin'in anlatmyla, pek az anlatc, Lesskov gibi ''masaln


tinine/ruhuna kar derin bir yaknlk '' gstermitir. Burada Yu
nan-Katolik Kilisesinin dogmalarnca ''zendirilen eilimler'' sz
konusudur. Bu yazar, Rus ''halk inancna'' dayanarak, ''yeniden
dirilme sylencesini byden arndrma '' olarak yorumlam
tr. Lesskov bu balamda ''masal ile sylence'' arasnda yer alan
''ara-varlk'' yaratmtr.
1 98 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

Ernst Bloch, Benjamin'in aktarmna gre, ''mitos ve masal ay


rmn kendi tarznda edinerek '', Almanya'da benzer bir trden sz
etmitir. Bu ara-varlk, '' adil'' veya ''adaletli'' olan anlatmak iin
yaratlmtr. yilik ve adalet simgesi bu ara-varlk, ayn zamanda
''iki-cinsiyetlidir'' ve ''tanrsal insan'' simgeler.
Lesskov, Benjamin'in deerlendirmesi uyarnca, bu yarat
''ykseklie ulatrr'' ve onun ''yeryz ile yeryz st dnya
arasnda bir kpr kurduunu '' dnr.

XVIII

Benjamin'in anlatmyla, ''adil olanda en st yksekliine ula


an yaratk, dnyasnn hiyerarisi, ok-katmanl dereceleri iinde
canl olmayann uurumunun dip noktasna '' dein uzanr. Less
kov, btn bu yaratk dnyasn ''hem insan sesiyle '', hem de ayn
zamanda nemli bir yksnn ad olan ''Doa Sesi''nde konu
turur.
Lesskov'un birok tarihsel yksnde ''tutkular'', ayn Akhil
leus'un ''fkesi'' ve Hagen'in ''kini'' gibi, '' i bandadr. " Less
kov'da dnyann ''nasl kararabildiini'' veya ktleebildiini ve
''kt''nn ''asasn nasl bir soylulukla ykseltebildiini'' oku
mak, hayranlk uyandrcdr. Bu nitelikleriyle Dostoyevski ile kar
latrlabilir olan Lesskov, grld kadaryla ''antinomistik bir
etie yaklat ruh hallerini '' tanm olmaldr. Yazarlnn ilk
dnemlerinin rnleri olan anlatlar, ''temel doalar, snr tan
maz bir tutkunun sonuna dein gider. '' Bu sonu, ''gizemci, ahlak
szln/rezilliin kutsalla dnt nokta '' olarak grr.

XIX. Anlatc, Adil Olann Kendisine Rastlad Figrdr

Lesskov, Benjamin'in nitelemesiyle, ''yaratklarn merdiven ba


samaklarndan ne denli aa inerse, o denli kendi gr tarz, mis
tik gr tarzna yaklar. '' Bu anlatcnn doasnda '' bir nitelik''
biimlenmektedir. Elbette pek kimse ''cansz doann derinlikle
rine inme cesareti'' gsterir. Yeni anlat edebiyatnda ''her eyden
WALTER BENJAMIN: "ANLATICI" 1 99

nce yazl rnler olan adsz anlatcnn sesinin '', ' Aleksandrit''
'

adl yksnde grld zere, Lesskov'un yklerinin sesi gibi,


iitilebilir olduu pek fazla bir ey yoktur. Bu yknn konusu
''pirop'' adl bir tatr. Ta katman, ''yaratn ilk katmandr'';
byle olmasna karn, anlatc iin ''en st katmana eklenmitir. ''
Anlatc, diyesi, Lesskov ''bu yar saf ta '' olan piropta ''talam,
cansz doann kendisinin yaad tarihsel dnyaya ilikin n-de
yisini '' grr. Sz konusu bu tarihsel dnya il. Aleksander'in dn
yasdr. Anlatc, ''atlyesinde sanatn dnlebilen her ynden
yetkinletirmi '' bir ta kesme ve yontma ustasdr. Bu ta yontma
ustas, Tulal gm ustalarnn yanna koyulabilir ve Lesskov'un
dncesi dorultusunda yle denilebilir: ''yetkin zanaat, varlk
imparatorluunun en i mekanna girme'' olanan sahiptir. Byle
zanaat, ''dindarn ete kemie brnmesidir. ''
Benjamin, Lesskov'un bu ''nemli yksnn anlamna'' yak
lamak iin, Paul Valery'in ''Bir Sanatnn Bak''nda baka bir
balamda syledii u szlere yer verir: ''Sanatsal gzlem bazen
mistik bir derinlie ulaabilir. Bu gzlemin yneldii nesneler ad
larn yitirirler: Glge ve k, tmyle tikel dizgeler olutur; hi
bir bilimin ykml olmad, hibir edimden kaynaklanmayan,
tersine var-oluu ve deeri yalnzca kendi i dnyasnda bunlar
kavramak ve yaratmak iin domu olan bir kimsenin ruhu, gz
ve eli arasnda ortaya kan ahenk/erden alrlar. ''
Benjamin'in amlamas uyarnca, bu szlerle ruh, gz ve el ''bir
ve benzer btnlk '' iine sokulmutur. Bu szcklerin ''i etki
leimi, bir edimi'' belirler. Biz bu edimi ''pek bilmeyiz. " Elin re
timdeki rol azalmtr ve ''anlatmada kaplad yer kurumutur. ''
Bilindii gibi, anlatma ''duyusal ynnden asla salt sesin eseri de
ildir. '' Hakiki anlatmaya ''almada deneyimledii sese dneni
yzlerce kez renklendiren tavrlarla '' el de katlr.
Valery'nin szlerinde somutlaan ruh, gz ve elin egdm,
''anlatma sanatnn kendi evinde olduu '' srekli karlalan za
naat imler. Biraz daha ileri gidip, ''anlatcn malzemesiyle ili
kisinin, zanaata zg bir iliki olup olmad '' veya ''anlatcnn
grevinin deneyimlerin ham maddesini salam, yararl ve tikel
200 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

bir tarzla ilemek olup olmad '' bile sorulabilir. Burada da bir
''ileme'' sz konusudur. Bu balamda ''atasz'' ''bir anlatnn
ideogram olarak anlald '' takdirde, bir kavram oluturabilir.
Benjamin'in syleyiiyle, ataszleri, ''eski yklerin meydannda
duran ve iinde bir ahlakn (veya ahlaki dersin) tavr iin savam
verdii ren/erdir. ''
Benjamin'e gre bu adan bakldnda, anlatc ''retmeler
ve bilgelerin arasna karr. '' Anlatcnn, atasznde denildii gibi
''baz durumlar'' iin deil, bilgelerin dedii '' birok durum'' iin
verecei bir akl/d vardr; nk ''tm yaamnn birikimin
den yararlanma '' olana anlatya verilmitir. Bu ''salt z deneyim
lerden deil, en az onun kadar baka/yabanc deneyimlerden '' de
yararlanan bir yaamdr.
Ayrca, anlatc, anlatlanlardan aklnda kalanlar da ''kendi

deneyim varlna '' katar. Anlatcnn yetenei/becerisi, ''yaam-


n, saygnln/onurunu, tm yaamn '' anlatabilmektir. Anlatc,
''yaamnn fitilini anlatsnn yumuak ateinde tmyle tketebi
lecek '' adamdr. Lesskov'daki, ayn ekilde Hauff'daki, Poe ve Ste
venson'daki ''unutulmaz hava (veya ortam) '' buna dayanr. Benja
min'in birok eyi zl olarak dile getiren belirlemesiyle, anlatc,
''adil/adaletli olann kendisine rastlad figrdr. ''
Walter Benjamin : '' E p i k Tiyatro N ed i r?''

Sanat Neyi Savunmaldr?

Walter Benjamin'in ''Epik Tiyatro Nedir ? '' * adl bu nemli de


nemesi, ''Brecht zerine Bir nceleme'' alt-baln tar. Bu d
nrn belirlemesiyle, bugn tiyatroda sz konusu olan asl ey,

''drama ile deil, daha ok sahne ile ilikilendirilerek '' aklana-


bilir. Operann ''yknt altnda kalmas '' sz konusudur. Oyun
cular, izleyicilerden ''lleri, yaayanlardan ayrr gibi '' ayran
uurum, susmas ''oyunda ycelii, nlemesi operada cokuyu
ykselten '' uurum, ''sahnedeki btn unsurlar arasnda kutsal
kkenini silinemez bir ekilde tayan '' bu uurum ''ilevsizlemi
tir. " Bununla birlikte, sahne ''hala yksekte'' durmaktadr; ancak
''llemez derinlikten ykselmemektedir; artk podyum olmu
tur. '' Artk geerli olan, bu podyum zerinde ''kendine ekidzen
vermektir. ''
Durum byle olmasna karn, onu sorgulamak yerine rtme
eilimi srmektedir. Hala ''eski, allan ve zaman gemi sah-

Walter Benjamin: ''Was ist das epische Theater? (l) -Eine Studie zu Brecht" ve ''Was
ist das epische Theater? '' (il); ayn yazar: ''Aufsaetze. Essays. Vortraege''; gesammelte
Schrifren, Band II-2, Suhrkamp Verlag, Frankfurt am Main 1 99 1 , s. 5 1 9-539
202 MARX. BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

ne dzeneini gerektiren tragedyalar ve operalar yazlmaktadr. ''


Brecht, u szleriyle ''tiyatronun bugn de edebiyat zerine kuru
lu '' olduu anlayn ykmtr: ''Mzisyenler, yazarlar ve eletir
menlerde egemen olan durumlarna ilikin bu belirsizlik, pek gz
nnde tutulmayan nemli sonulara yol amtr; nk bunlar
aslnda kendilerine sahip olan bir dzenee sahip olduklarn sa
nyorlar. Artk zerinde hibir denetimleri kalmayan ve hala san
dklar gibi, retim iin bir ara olmaktan ok, retime kar bir
araca dnen bir dzenei savunuyorlar. '' Bu, ne ''pazara yne
lik'' tiyatro, ne de Brecht'in kendi tiyatrosu iin geerlidir.
Yukardaki tmcede geen tiyatronun edebiyat zerine kurulu
olduu anlatm, edebiyatn nemli bir trn oluturan tiyatro
yaptlarn, bir baka deyile, dramalar dile getirmektedir.
Benj amin'in belirlemesiyle, her iki durumda da ''yararl olan
metindir. " Metin, pazara ynelik tiyatroda, ileyiin ve ''dzenin
ayakta tutulmasna '', Brecht tiyatrosunda ise, tiyatronun dzeni
nin ''kkl deiimine'' hizmet etmektedir. Peki, deiim nasl ola
nakl olabilir? Podyum iin bir ''drama'' veya Brecht'in deyiiyle,
''yayn kurulular'' iin drama var mdr? Eer varsa, ''hangi ka
rakteri tamaktadr? '' Podyumun beklentisini yerine getirebilecek
''biricik olana, politik sav yazlar biimdeki 'zamann tiyatrosu '
bulmua benzemektedir. '' Bu ''politik tiyatro ''nun ileyii, ''prole
ter ynlarn tiyatro dzeneinin burjuvazi iin yaratt konum
lara girmesini toplumsal bakmdan'' desteklemitir.
Bununla birlikte, ''sahne ve izleyici topluluu, metin ve sahne
leme, ynetmen ve oyuncu arasndaki ilev bants '' deimeksi
zin kalmtr. Epik tiyatro, bunlar ''temelden deitirmeyi'' ken
disine k noktas yapmaktadr. Bu sahne, diyesi, epik tiyatro,
izleyici topluluuna ''dnya anlamna gelen tahtalar deil, uygun
konumlanm bir sergi alan '' serimlemektedir. Epik tiyatro sah
nesi, izleyicileri ''hipnotize edilmi denekler olarak deil, istemle
rini karlamak zorunda olduu ilgililerin bir toplants '' olarak
grmektedir. Epik tiyatro metni asndan sahneleme ''artk vir
tz bir yorumlama deil, sk bir denetimdir. '' Sahnelemesi ba
kmndan ''metin artk temel deil, tersine yeni anlatmlar olarak
WALTER BENJAMIN: "EPK TYATRO NEDR?" 203

getirisinin kendisini kaydettii dz adr. '' Epik tiyatroda oyuncu,


izleyici topluluuna ''efektler konusunda talimat'' vermez, tersine
''savlar verir ve savlara kar tavr almaya '' zendirir. Ynetme
ni iin oyuncu, ''roln kendisinin bir paras durumuna getiren
takliti deil, bu rol envanterletiren/dkmletiren fonksiyoner
dir. ''

Epik Tiyatro Olaylar Gelitirez, Durumlar Bulgular

Benjamin'in saptamasyla, ''deien ilevlerin deien elere


dayand '' aktr. Brecht'in Berlin'de sahnelenen ve ''epik tiyat
ronun rnek paras '' olan ''Adam Adamdr'' adl oyunu sz ko
nusu ilev ve e deiimini '' snamak '' iin iyi bir frsattr. zleyici
topluluu bu gldry benimsemitir. Epik tiyatronun en belir
gin zellii ''yaama yaknl''dr. Bu yapt, ''kendisini tmyle
yeni sahnenin inasna vakfetmek iin, edebiyata kar kendisini
zgr brakmtr. ''
Epik tiyatro, Benj amin'in anlatm uyarnca, ''el-kol devinim
lerini '', diyesi, mimikleri ne karr; ancak geleneksel anlamda
''ne denli yaznsal/iirsel olaca '' bal bana bir sorundur. El
kol veya beden devinimleri, epik tiyatronun ''malzemesidir'' ve
bu malzemeyi, ''amaca uygun olarak deerlendirmek grevidir. ''
Beden devinimlerinin, ''insanlarn olduka aldatc olan aklama
lar ve savlamalar '' ve onlarn ''eylemlerinin ok-katmanll ve
anlalamaz/ '' karsnda ''iki avantaj'' vardr: Birincisi, beden
devinimleri ''sadece belli llerde sahteletirilebilir. '' kincisi,
bunlarn ''insanlarn eylemlerinin, kesinlenebilir bir balangc ve
kesinlenebilir bir sonu '' vardr. ''Canl bir ak iinde bulunan ''
her tavrn esinin ''bu sk erevesel kapall, onun diyalektik
temel grng/erinden biridir. ''
Benjamin'e gre, buradan u nemli sonu kar: ''Eylemli
bir kimse ne sklkla kesintiye uratlr/blnrse, o lde fazla
el-kol devinimi elde edilir. '' Bu yzden, ''eylemi/konuyu kesme/
blme '', epik tiyatroda n-plandadr. Brecht'in ''kaba, kalple
ri paralayan nakaratl arklarnn biimsel baarm '', konuyu
204 MAAX, BENJAMN, ADOANO - SANAT VE EDEBYAT

veya olay akn kesmede veya kopukluk yaratmada yatmakta


dr. Epik tiyatroda metnin ''temel ilevi, olay kesmektir/blmek
tir. '' Kesmenin/blmenin ''geciktirici z-yaps ve erevelemenin
epizodik z-yaps, gestik tiyatroyu, epik tiyatroya dntren ''
etmenlerdir.
Benjamin'in belirlemesiyle, epik tiyatro ''olaylar gelitirmek
ten ok, durumlar serim/er. '' Epik tiyatroda sz konusu olan du
rumlar, ''daha nceki kuramclarn 'milyo '' (evre) dedikleri ey
dir. '' Bu adan epik tiyatronun, ''natralist drama'' geleneinden
veya birikiminden yararland sylenebilir. te yandan bu ''naif''
bir ekilde savunulamaz; nk ''natralist sahne, tmyle illz
yonist bir sahnedir. '' Natralist sahnenin ''tiyatro olma bilinci,
onu verimli duruma getiremez. '' Natralist sahne, ''her dinamik
sahne gibi, kendisini gereklii kopyalamak amacna vakfedebil
mek iin '' bu bilinci amalidr.
Buna karn, epik tiyatro, ''kesintisiz olarak canl ve retken ''
bir tiyatro bilincine sahiptir. Bu bilin, ''gerein elerini, bir de
ney dzenlemesi anlamnda ele almaya yeteneklendirir. '' Durum
lar, bu deneyin ''sonunda deil, banda '' bulunur; dolaysyla,
izleyiciye ''yaknlatrlmaz'' , izleyici tarafndan '' uzaklatrlr. "
zleyici, durumlar ''natralizmin tiyatrosunda olduu gibi, kibir
ile deil, aknlkla kark hayret'' ile tanr. Bu aknlkla kark
hayret ile epik tiyatro ''sk ve sadk bir tarz ile Sokrat' edimi
saygnlna '' ulatrr. Bylece, aknlk geiren de ''ilgi uyanr'' ;
sadece onda ''kendi kkenine ilikin ilgi vardr.
Brecht tiyatrosunun belki de en z-yapsal yn, Benjamin'in
belirlemesiyle, ''bu kkensel ilgiyi dolaysz olarak bir uzman
ilikisi durumuna getirme '' denemesidir. Epik tiyatro, ''temelsiz
olarak dnmeyen '' ilgililere ynelir. Bu, ilgililerin ''kitleler ile
paylatklar '' bir tavrdr. Kitlelerin, ''yetitirim/eitim'' yoluyla
deil, ''uzmanlara'' veya ustalara zg bir tavrla tiyatro ile ilgi
lenmelerini salama abasnda Brecht'in ''diyalektik materyalizmi
hi kukuya yer brakmayacak ekilde gerekleir. '' Ksa srede
''uzmanlarla dolu spor salonlar gibi, uzmanlarla dolu byle bir
tiyatro '' ortaya karlabilir.
WALTER BENJAMIN: "EPK TYATRO NEDiR?" 205

Afi, Tiyatronun Yaznsallatrlmasdr

Benjamin'in yineleyici deyiiyle, epik tiyatro, ''durumlar yan


stmaz''; daha ok onlar ''bulgular/kefeder. " Durumlar bulgu
lama, ''olay aklarn kesintiye uratmak '' yntemiyle gerekleir.
Bunun iin en ''ilkel rnek '' veya ilk akla gelen rnek, yle bir
aile sahnesidir: ''Birden ieri bir yabanc girer. Kadn ba yast
n frlatmak iin, top gibi yapmaktadr. Baba, polis armak iin
pencereyi amaktadr ve bu anda yabanc ierde grnr. ''
1 900'lerde sylenildii gibi, ''tablo'' budur. imdi ''yabanc '' ,
yle bir durumla karlar: Krm yatak yorgan, ak pencere,
tahrip edilmi mobilya. Burada burjuva yaamn ''allm sah
neleri '' nin bile istisna oluturmad bir bak vardr. Toplumsal
dzenin ''ykmnn derecesi '' ne denli yksek ise, ''yabancnn me
safesi o denli belirleyici olmak zorundadr. '' Brecht'in denemele
rinden '' byle bir yabanc'', diyesi, Alman-Suebyal ''Utis '', ''tek
gzl Polyphem'i maarada arayp bulan '' Yunan ''Hi Kimse''
Odysseus'un kart paras vardr. Yabanc da ''tek gzl deli-do
lunun maaras olan 'snf devleti'ne byle girer. '' Kapdan ieri
giren yabancy, Brecht'in tannm kurgusal figr Bay Keuner
olarak adlandran Benjamin'in aktarm uyarnca, kapnn eiinde
duran bu ''dnen'' adam, Brecht'e gre, ''yatm durumda sah
neye tanmaldr''; bir baka deyile, ''yeni tiyatronun ura, onu
sahneye kmaya devindirmek '' veya isteklendirmektir.
Bu denemenin ''tarihsel kkeninin ne denli gerilere gittii '' a
rtcdr: '' Yunanlardan bu yana Avrupa sahnelerinde trajik ol
mayan kahraman aray hi bitmemitir. '' Antik dnemin ''btn
yeniden doularna inat byk dramatikiler, trajik olann zgn
Yunan figrne kar en byk mesafeyi'' koymulardr. Bunun r
nekleri Orta a'da Hroswitha'nn '' Gizem Dramas''ndan Yeni
ada Goethe'nin ''Faust ll''sine dein uzanr. Bu uzun gelenein
birikimi, Brecht'in ''dramlarnda'' yeniden gncellik kazanmtr.
Benjamin'in amlamas uyarnca, bu Alman geleneinin bir
''paras da trajik olmayan kahramandr. '' Bu trajik olmayan kah
ramann ''elikili sahne varl, bizim asl varlmzca zlmeli-
206 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

dir. '' Bu durumu ilk grenler, ''elbette eletirmenler'' deil, Georg


Lukacs ve Franz Rosenzweig gibi ''dnrler'' olmutur. Platon,
diye yazmtr Lukacs, ''en yksek insann, bilgenin dramatik ol
mayan ynn '' ilk grenlerdendir. Platon bu insan tipini, ''Diya
log''unda sahnenin eiine dein getirmitir. Eer epik tiyatronun,
''Diyalog'dan daha dramatik olmas isteniyorsa '', o zaman epik
tiyatronun ''daha fazla felsefi '' olmas salanmaldr.
Benjamin'in saptamasyla, epik tiyatronun biimleri, ''yeni tek
nik biimlere, sinemaya ve radyoya '' denk dmektedir. Epik ti
yatro, ''tekniin en yksek noktasndadr. '' Filmde giderek u ilke
yerlemitir: zleyici iin her zaman ''olayn iine girmek olanakl
olmaldr; kark nkoullardan saknlmaldr. Her blm, ken
di z deerinin yan sra, btn iin epizodik bir deer daha ta
maldr. " Bu, ''istedii zaman hoparlr ap kapatma '' olanana
sahip olan izleyiciler iin ''kesin gerekirlik '' durumuna gelmitir.
Epik tiyatro sahneyi ''ayn kazanma'' tamaktadr.
Epik tiyatroda ''ilkesel olarak ge gelen tren yoktur. '' Bu tren,
epik tiyatronun, ''akam elencesi iletmesi'' olan tiyatroya yapt
''kopma''dan daha byk bir ''gediktir '' ; bu gedik, tiyatronun
''toplumsal bir etkinlik'' nitelii kazanmasna katkdr. Kabarede
''burjuvazi bohem ile karr''; varyetede ''kk burjuvazi ile b
yk burjuvazi arasndaki uurum kapanr''; Brecht'in tasarmlad
''duman tiyatrosunda ise, proletarya daimi konuktur. '' Proletar
ya iin epik tiyatronun ''istemleri bir oyuncuya vermede, diyesi,
Kuruluk Opera'da dilenci zerinden tahta bacan seiminde a
rtc bir yn yoktur. '' Brecht'in szleriyle, ''sadece bu numaradan
dolay insanlar, balad zaman tiyatroya gelmeye alacaktr. ''
Benjamin'in ne-srm uyarnca, afi, ''yaznsallatrlm ti
yatronun '' temel esidir. Bu balamda ''yaznsal/atrma, 'biim
lendirilen enin', 'formle edilen e' yoluyla gereklemesidir.
Bu tiyatroya, dier tinsel etkinlik kurulular ile balant kurma''
olana verir. Bu kurumlar veya dolaymlar arasnda ''kitap'' da
vardr. Tiyatro yaptlarnda da ''dipnot'' vardr. Neher'in resimleri
''neyi afiler? '' Brecht bu konuda unlar yazmtr: Neher'in re
simleri, ''sahnede olaylara Mahagony 'deki gerek doymak bilme-
WALTER BENJAMIN: "EPiK TYATRO NEDR?" 207

zin, izimi yaplan doymak bilmezden nce gelmesini salayacak


ekilde tavr taknrlar. ''
Bu konuda ''oynayan'' figr ile ''gerek'' figr arasnda bir ay
rm grmeyen Benjamin'e gre, ''byle sahnelenen yerlerin gl
ve asl etkisinin anahtar '' ortaya kar. Oyuncular arasnda ''ar
ka-alanda kalan byk glerin baz vekilleri'' grnmektedir.
Bundan tr, Platon'un '' idelerinin '' yapt gibi, bunlar da ''ey
lere model durmakla'' etkilerini gstermektedir. Bylece, Neher'in
tasarmlar, ne denli olaya yaklarlarsa, o denli ''materyalist ide
ler'', ''hakiki durumlarn ideleri'' olurlar. Bu idelerin/tasarmlarn
kesitlerinin ''titremesi'', ''grnr duruma gelmek iin, ne denli
isel bir yaknlktan kendilerini kopardklarn '' aa vurur.

Epik Tiyatroda Mutlaklk Yoktur

Benjamin'in belirlemesiyle, tiyatronun ''formlasyonlarda (veya


anlatmlarda), afilerde ve balklarda yaznsal/amas '', sahneyi
''kendi malzemesinin sansasyonlarndan kurtaracaktr/kurtarmal
dr. '' Brecht, olay biraz daha ileri gtrmek amacyla, ''epik oyun
cunun serim/edii olaylarn '' nceden bilinen olaylar olup olma
mas gerektii sorununu da tartmaya aar. Eer olaylar nceden
bilinen olay olursa, diye dnr Brecht, ''tarihsel sreler/olular
ok uygun der''; ancak burada da olaylarn ak iinde ''baz
incelikler kanlmazdr '': Bu durumda vurgular, ''eklentinin ka
noktasnda bulunan byk kararlar zerinde deil, llemez/
tartlamaz eler zerinde, tekil eler zerinde '' olmaldr. Epik
tiyatro yapann ilkesi udur: ''Byle de olabilir; baka trl de ola
bilir. '' O, ''bir bale ustas rencisine nasl davranrsa, fablna yle
davranr. '' Epik tiyatro yazar, ''tarihsel, psikolojik ablonlardan '',
Strindberg'in tarihsel dramlarnda yapt gibi, ''uzak durmay''
bilmelidir; nk Strindberg ''bilinli bir gle epik, diyesi, trajik
olmayan bir tiyatro zerinde denemeler'' yapmtr.
Benjamin'in anlatmyla, Brecht, durumlarn veya koullarn
''diyalektik olarak eletirilmesine, farkl unsurlarnn mantki ola
rak birbirine kar kullanlmasna '' araclk etmitir. Onun oyun-
208 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

lar, rnein, ''Erkek Erkektir'', ''toplum dzeninin elikilerinin ''


sergilendii meydandr. Belki de Brecht anlamnda ''bilge kiiyi,
byle bir diyalektiin gsteri meydan '' olarak tanmlamak gere
kir. '' Erkek Erkektir ''in kahraman Galy Gay, bir ''bilge''dir. ''ki
imeyen, pek az sigara ien, hemen hi tutkusu olmayan '' ve ka
dnlara kar ilgisiz davranan bu kahraman, ''hi hayr demeyen ''
bir erkek olarak tantlr.
Kahramann bu tavr da '' bilgecedir'' ; nk ''yaamn eli
kilerini, en son almas gereken yerde, insanda brakr. '' Sadece
''hemfikir olan'', dnyay deitirme ansna sahiptir. Bu yzden,
''yalnz kahraman'', proleter Galy Gay, ''bilgeliinin ortadan kal
drlmasna ve ngiliz smrge ordusunun kudurgan/ar arasna
katlmaya '' evet der. Katlmndan sonra aamal olarak ''savataki
bir erkein sahip olmas gereken dnceleri, tavrlar ve alkan
lklar '' edinir. Bu figr, yaptta ''tmyle yeniden monte edilir'';
yle ki daha sonra onu bulan kars, ''korkulan bir sava ve Tibet
da lenlerinin fatihi El Cowr olmasn '' kabullenememitir. Galy
Gay, ''istifi ve paral askerdir. '' stifilii (veya paketilii) srasn
da nasl davranmsa, ''paral askerlii'' srasnda da yle davran
maktadr. ''Erkek Erkektir''; bir baka deyile, bu sylem veya ilke,
''kendi zne/varlna sadakat deil'', tersine ''kendi iinde yeni
bir z var etmeye '' hazr olmadr. u dizeler bunu anlatr:
''Kendi adn yle kesin syleme, ne ie yarar
(Adn her sylediinde) hep baka birini adlandryorsun.
Niin dncelerini yle sesli sylyorsun; unut gitsin onlar.
Hangisi Aynyd ki!
Ayrca, bir eyi srd sreden daha fazla anmsama! ''

Epik Tiyatroda Eletirinin levi Nedir?

Benjamin'in sorunlatrmasna gre, epik tiyatro;


a) Kurum olarak ''tiyatronun elendirici z-yapsn '' sorgular;
b) Tiyatronun ''elinden kapitalist dzendeki ilevini almak '' su
retiyle, onun ''toplumsal geerliliini'' kknden sarsar.
c) ''Eletirinin ayrcalklarn '' tehdit eder.
WALTER BENJAMIN: "EPK TYATRO NEDR?" 209

Eletirinin ayrcalklar, eletirmeni, ''ynetmen ve sergileyime


ilikin baz gzlemler'' yapmaya yeteneklendiren ''uzmanlk bil
gisi''nden kkenlenir. Bu gzlemlerde ''oyuna sokulan ltler''
seyrek olarak eletirmenin denetimindedir. Eletirmen, ''kimse
nin ayrntlarn tam olarak bilmek istemedii '' tiyatro estetiine
gvenerek, bu ltleri bir yana da brakabilir. Tiyatro estetii
''geri planda'' kaldnda, ''izleyici topluluu, tiyatro estetiinin
forumu '' olarak kalr ve ''lt, tekil kiiler zerine sinir etkisi''
deil, tersine ''bir dinleyici kitlesinin rgt '' olur. Bu durumda
eletiri ''imdiki biimi iinde bu kitlenin nnde deil, ok arka
snda kalr. ''
Benjamin'in zmlemesiyle, kitle, ''tartmalarda, sorumlu ka
rar almalarda ve gerekeli konumlanma denemelerinde ayrt
anda '', ''yanl ve rtlen bir tmlk olan 'izleyici topluluu ', ba
rndan gerek koullara denk den yeni kmelenmeler kmasna
ortam hazrlamak iin, dalmaya balad '' anda, eletiri, ''ajan
karakterini aa karan '' ve ayn zamanda ''devre d brakan''
iki ''kt yazg'' ile karlar. Eletiri, ''bu belirsiz biimi iinde sa
dece tiyatro iin '' var olan, ancak sinema iin olmayan bu izleyici
topluluuna '' seslenmek suretiyle, ister istemez ''eski tiyatrokra ti'' -
nin deyiiyle, ''refiekslere ve sansasyonlara dayanan kitle egemen
liinin avukat '' durumuna gelir.
Benjamin'in anlatmna gre, kitle egemenlii, ''sorumluluk ta
yan topluluklarn tavrnn asl kart '' olarak ortaya kar. zle
yici kitlesinin bu ''davran'' ile birlikte ''toplumda gerekletirile
bilir olan dnme dndaki her dnmeyi dlayan '' ve bylece
''her trl yenilik '' ile kartlaan ''yenilikler'' geerlilik kazanr.
Burada ''saldrlan ey, temeldir; grdr/grtr ''; sanatn sa
dece ''okayp gemesi gerektii '' ve ''yaam deneyiminin btn
geniliini kapsamann sadece kie uygun dt ve bu denli et
kilenmenin aa toplumsal snfiara ait olduu '' sylenilmektedir.
''Temel ''e, diyesi, halka saldr, ''ayn zamanda kendi ayrcalkla
rnn savunumudur. '' Eletiri bu durumu ''duyumsamtr'' ve epik
tiyatro uruna yrtlen tartmada veya kavgada ''taraf olarak''
dinlenmelidir.
210 MAAX, BENJAMIN, ADOANO - SANAT VE EDEBYAT

Epik Tiyatroda Oyuncularn Nitelikleri ve levleri Nelerdir?

''Sahnenin z-denetimi '' , Benjamin'in anlatmyla, ''izleyici


topluluuna ilikin kavray '', vahi hayvan eiticisinin eittii
hayvanlara ilikin kavrayndan farkl olan ''oyuncular'' , ''etkile
ri, ama deil ara olan '' oyuncular gerektirir. Rus ynetmen Me
yerhold' a Berlin ziyareti srasnda Rus ''oyuncularnn, Bat Avru
pal oyunculardan hangi konularda farkl olduu '' sorulduunda,
bu nl ynetmen u yant vermitir: ''ki ey'' , Rus oyuncular
Bat Avrupal oyunculardan ayrmaktadr: Birincisi, Rus oyuncu
lar ''dnebilirler ''; ikincisi, ''idealist dnmezler, materyalist
dnrler. ''
''Gsteri sahnesi, ahlaki bir kurumdur '' saptamas, Benjamin'e
gre, ''bilgilere sadece araclk etmeyen, onlar reten '' bir tiyat
ro iin geerli olabilir. Epik tiyatroda ''oyuncunun eitimi, onu
bilgiye ynlendiren '' ekilde yaplr. Oyuncunun bilgisi, ''btn
oyununu salt ierik bakmndan deil, zaman kipi, aralklar ve
vurgulamalar '' ile belirler. Bu bir ''biem'' anlamnda anlalma
maldr. Bu konuda, rnein, ''Erkek Erkektir'' in program bro
rnde yle denilmektedir: ''Epik tiyatroda oyuncunun birok
ilevi vardr; hangi ilevi karladna gre, oynad oyundaki
biemi deiir. '' Bununla birlikte, ''bu olanaklarn ou(nluu),
btn biem elerinin uymak zorunda olduklar bir diyalektik ''
tarafndan belirlenir.
Oyuncu, Benjamin'in aktarm uyarnca, ''bir eyi gstermeli
dir, bir eyi gstermekle kendisini gstermelidir. rtmesine kar
n, bu iki eyin kartlnn (veya farkllnn) yok olmamas iin
rtmemelidir. ' Oyuncunun en nemli grevi, ''beden devinimle
'

rini ak tarlabilir klmaktr. '' Oyuncu, ''bir dizgicinin szckleri en


gelledii gibi, kendi beden devinimlerini '' saklayabilmelidir. Epik
oyun/para, ''aklc baklmak zorunda olan bir binadr''; bu bina
iinde ''eyler bilinebilmelidir. '' Dolaysyla, oyuncunun serim
lemesi/oynamas, ''bu baklan eye yardmc olmak zorundadr. ''
Epik oyun ''ynetiminin en st grevi '', ''sahnelenen konunun
sahnelemede verili olan dier olaylarla ilikisini ifade etmektir. ''
WALTER BENJAMIN: "EPK TiYATRO NEDR?" 21 1

Benjamin'in belirlemesiyle, ''diyalektie ilikin btn Marksist


yetiim/eitim program, reten ve renen davran arasnda
gerekletii iin '', epik tiyatroda ''gsterilen sahne oluu/olay ve
benzer bir eyi gsteren sahne davran '' arasndaki srekli '' irde
leme '' ne kar. Bu tiyatronun ''en st buyruu'' veya gerekirlii,
''gsterenin'', diyesi, oyuncunun gsterilmesidir. Romantiin her
trl dnmsel sanatlaryla birlikte ''romantik sahne'' , ''ilk di
yalektik iliki olan kuram ile edim arasndaki ilikinin'' hakkn
verememitir. Bu konuda sadece ''zaman tiyatrosu'' kavramnda
grld gibi, '' beyhude uramtr. ''
Eski sahnede, diye yazar Benjamin, ''komedyen'' diye nitelenen
ve ''rahip'' ile yaknlk ilikisi iine sokulan oyuncu, epik tiyatro
da ''kendisini filozofun yannda bulur. '' Her trl bedensel devi
nim, ''diyalektiin sosyal anlamn ve uygulanabilirliini'' gsterir;
''insani durumlarn'' denemesini veya snamasn yapar. Rollerin
ezberlenmesi srasnda ''oyun yneticisi'' asndan ortaya kan
''zorluklar'' , ''toplumun bedenine ynelik somut bak olmakszn
zlemez. '' Epik tiyatronun erekledii diyalektik, ''zamanda sra
lanan sahnesel bir diziye '' muhta deildir; bu diyalektik, daha ok
''temelinde zamansal bir dizi/sralama yatan beden devinimlerinin
'

elerinde '' kendisini aa vurur.

Deime ve Deitirme, Haz Verir

kin diyalektik davran, ''insan davranlarnn izi, eylemler ve


szler anlamnda 'durumda ' yldrm abukluunda '' akla ka
vuturulur. Epik tiyatronun ''aa kard'' durum, ''durmada
ki diyalektiktir '' ; nk Hegel'in de belirledii gibi, ''diyalek tiin
anas zamann ak deil'', tersine ''zamann aknn kendisini se
rim/edii do/aymdr. '' Dolaysyla, epik tiyatroda diyalektiin z,
''aklamalarn veya davran tarzlarnn elikili ak deil, biz
zat jest/erdir (veya beden devinimlerdir). '' Galy Gay de biri ''giysi
deitirme'' amacyla, dieri ''duvarn dibinde kuruna dizilme ''
amacyla ayn eyi ister. Ayn ey, onun ''balktan vazgemesine ve
file katlanmasna '' yol aar. Bu tr ''keifler'' , epik tiyatro izleyici
lerinin ilgisini karlar.
212 MAAX, BENJAMIN, ADOANO - SANAT VE EDEBYAT

Bu tiyatroyu, Benjamin'in aktarm uyarnca, ''ciddi ve allm


elence tiyatrosundan'' ayran ey, elence tiyatrosunu ''lezzetli''
bir ey diye aalamak, epik tiyatroyu her trl ''elencenin kar
t'' gibi gstermek, ''renmeyi ve retmeyi isteksizlik olarak
alglamak '' deildir. nsan, ''bir kart alt etmek iin ounlukla
kendi konumunu zayflatr'' ve ''radikal olann sava etkisinin ha
tr iin, kendi davasnn geniliini ve geerliliini'' yok eder. By
lece, insan ''belki yenebilir''; ancak ''yenilenin yerine geemez. "
nsann belli bir tarzda bilmesi ''zafer duygusu yaratr. '' te yan
dan, insann ''tmyle deil, kesin olarak bilinmesi gerektiiyse,
kolayca tketilebilir bir ey deil, birok olana iinde barndran
bir ey, gizleyen bir ey '' olmas da ''haz veren bir bilgidir. '' nsann
''evresi tarafndan deitirilebilmesi ve evresini deitirmesi'' gibi
eyler ''haz duygusu retir. '' Buna karn, insan ''mekanik bir ey,
tmyle kullanlabilir bir ey ve dirensiz bir ey '' olarak grmek,
hi haz vermez. Epik tiyatroda kullanlmas gereken trajedinin et
kisinin '' Aristotelesi anlatm '' olan hayranlkla kark aknlk,
''tmyle bir yetenektir ve renilebilir. ''
Benjamin'in anlatmyla, ''gerek yaam akndaki tkanma '',
yaamn ''aknn durma noktasna geldii'' an, ''kabaran suyun
ekilmesi'' olarak duyumsanr. Hayranlkla kark aknlk, ite
bu ''geri ekilmedir. " Bunun asl konusu, ''durmadaki diyalektik
tir. " O, ''bir kayadr'' ve bak, bu kayadan aa doru ''eylerin
akna'' ynelir. te yandan, ''eylerin ak, aknlk kayasna
arparak krldnda, bir insan ile bir szck arasnda hibir ayrm
kalmaz. " Bunun ikisi de epik tiyatroda ''dalgann taradr. " Epik
tiyatro, ''var-oluu zamann yatandan yukar pskrtr ve onu
tekrar yataa yatrmak iin, balkyarak annda bolukta durur. ''
Walter Benjamin :
''Epik Tiyatro Nedi r?'' 1 1

Benjamin ''Epik Tiyatro Nedir? '' (ll) adl bu ikinci yazsnda


epik tiyatroyu oluturan eleri irdelemeyi srdrmtr. Baz yi
nelemeleri de gze alarak, bu ikinci yazy da kitaba almakta yarar
grdm.

1. Dinlenmi zleyici Topluluu

Benjamin'in aktarm uyarnca, 1 9 . yzylda yaayan bir epiki


''kanepeye uzanp, bir roman okumaktan daha gzel bir ey yok
tur'' demitir. Bu sz, bir yaznsal yaptn, ''tadna varana '' ne denli
''byk bir dinlenme '' olana verdiini gsterir.
Bu edebiyat filozofuna gre, bir ''dramay izleyen '' insana ili
kin tasavvur ise, tam tersidir. Burada ''btn ateiyle, gergin ola
rak bir olay izleyen '' bir insan dnlr. Kuramc Brecht'in ''ken
di iirsel/yaznsal ediminden oluturduu '' epik tiyatro kavram,
''gerginliinden uzaklam, rahat bir ekilde konuyu izleyen bir
izleyici topluluunu '' imler. zleyici topluluu, ''her zaman bir ko
lektif olarak '' ortaya kar. Bu, izleyici topluluunu ''metnini yal
nz okuyan '' okuyucudan ayrr. zleyici topluluu ou kez ''ani
tavr almaya '' zendirilebilir; ancak bu tavr al, Brecht'e gre,
214 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

''dnlm, rahatlam '', ksacas ''ilgilere'' ynelik bir ta vr al


olmaldr. Bunun iin ''ikili bir konu'' ngrlmtr:
Birincisi, ''olular''; olular, ''izleyici kitlesinin deneyimlerinden
karak, belirleyici yerlerde denetlenebilir olmaldr. ''
kincisi, ''sahneleme''; ''oyuncu donanm'' bakmndan sahne
ye koyma, ''saydam ekilde biimlendirilmelidir. ''
Bu biimleme, ''tmyle yaln/ln kartdr'' ve ynetmenin
sanat kavrayn ve keskin/n grsn gerektirir. '' Epik tiyatro,
''herhangi temel olmakszn dnlmeyen '' ilgilere ynelir. Bu
bakmdan Brecht, ''kitleyi gzden yitirmez''; kitlenin ''dnme
yi koullu kullanmas '', bu anlatm ile ''rttrlmelidir. " Epik
tiyatro, izleyici topluluunun, ''asla salt yetitirim/eitim yoluyla
tiyatroya ilgi duymasn salamaz ''; tam tersine ''uzmanca'' veya
''uzmana zg bir tavr'' ile onlar tiyatroya ilgi duymaya zendi
rir. Bu abada ''politik bir isten'' gerekleir.

11. Fabl

Benjamin'in bir nceki yazda dile getirdii gibi, epik tiyatro,


sahnenin ''malzemesel sansasyonunu'' elinde tutar. Bu nedenle,
''eski bir fabl, yeni bir fabldan ok daha fazla '' epik tiyatronun iine
yarar. Brecht, epik tiyatronun serimledii olaylarn ''bilinen olaylar
olmas gerekip gerekmedii '' sorusunu irdelemitir. Eer tiyatro ''bi
linen olaylar'' arayacaksa ve sahneleyecekse, ''tarihsel olaylar bu
nun iin en uygun olandr. '' Tarihsel olaylarn ''oyun tarz, afiler,
yazlamalar, bunlardan sansasyon karakterini uzaklatrmaldr. ''
Brecht, bu anlayla ''Galile'nin Yaam '' adl oyununu ko
n ulatrmtr. Galile, Benjamin'in anlatm uyarnca, ''salt fizik
retmez ''; ayn zamanda fizii ''yeni bir tarzda '' retir. Deney,
''onun elinde sadece bilimin fethine'' deil, ''pedagojinin'' de fethi
ne dnr. Brecht'in bu oyununun temel vurgusu, Galile'yi ''
rtme'' deildir. Gerek epik olu, sondan bir nceki resimle ilgili
u yazda grlebilir: ' 1 633 - 1 642. Engizisyonun tutuklusu olan
'

Galile lmne dein bilimsel almalarn srdrmtr. Temel


yaptlarn, gizlice talya 'nn dna karmay baarmtr. ''
WALTER BENJAMIN: "EPiK TiYATRO NEDR?" (il) 215

Benjamin'in anlatmyla, bu tiyatro, trajik tiyatrodan farkl ola


rak ''tmyle zgn bir tarzda zaman ak ile balaklk kurar. ''
''Gerilim'' bitimde deil, ''tekil olgularda arand iin en geni za
man aralklarn '' kapsayabilir.

ili. Trajik Olmayan Kahraman

Benjamin'in belirlemesiyle, ''Franszlarn klasik sahnesi, ak


sahnede koltuklar olan soylulara oyuncular arasnda yer ayrm
tr. '' Bu Almanlar iin ''pek uygun deildir. '' Ayn ekilde tiyatro
dan bildiimiz ''saduyulu gzlemci olarak ilgisiz bir nc kii
ye, olaylar zerine dnen bir kii olarak sahnede yer ayrmak ''
da uygunsuz grnmektedir. Brecht '' benzer eyleri'' birok kez
aklndan geirmitir. Bu noktada biraz daha ''ileri giderek'' , u
sylenebilir: Brecht ounlukla ''dneni, hatta bilgeyi kahraman
yapmay '' denemitir. Buradan yola karak Brecht tiyatrosu ''epik
tiyatro olarak tanmlanabilir. '' Bu denemeyi, ''en ileri dzeyde is
tifi Galy Cay figrnde'' yapmtr.
''Erkek Erkektir''in kahraman Galy Gay, Alman toplumunun
baat elikilerinin '' somutlat figrdr. Bilge kiiyi, elikilerin
diyalektiinin ''eksiksiz gsteri meydan '' olarak adlandrmak,
Brecht adna pek cesaretli bir ey saylmaz. Her durumda, Galy
Gay, bir '' bilgedir. " Platon, ''en yiiksek insann dramatik olma
yan esini, bilgeyi '' ilk tanyanlardan biridir. Bilge insan, Platon
''dramatik olan, 'Phedon 'da tutku oyununun eiine'' dein ta
mtr. Orta a' da ''bilgeyi emanet eden '' sa da tmyle ''trajik
olmayan'' kahramandr. Bat'da ''dnyasal dramada'' trajik ol
mayan kahraman aray hi bitmemitir. Shakespeare ve Goethe
bu konuda ''antsal'' yaptlar vermitir. Trajik olmayan kahraman
aray, Avrupa'ya zellikle de Almanya'ya zg bir yoldur. Brecht
bu yolda bir dnm noktasdr.

iV. Kesme/ Ara Verme

Brecht, epik tiyatroyu, Aristoteles'in kuramn gelitirdii dra


matik tiyatrodan ayrr. Brecht bu ayrma ''denk den dramatur-
216 MARX, BENJAMIN, ADORNO SANAT VE EDEBYAT

giyi, Aristotelesi olmayan '' dramaturgi olarak adlandrmtr. Bu


analoji/rnekseme, ''sahnenin sorgulanan biimleri arasnda bir
rekabet ilikisi'' olmadn aklayabilir. Aristoteles'in ''katarsis/
arnma'' dedii eyi, Brecht'in drama anlaynda gl duygular
la kahramann devindirici yazgsn duyumsama yoluyla ortadan
kalkmtr. Epik tiyatronun ayrc zellii, ''izleyicilerin kendileri
ni bakalarnn yerine koyma yeterliliine hitap edilmemesi'', tersi
ne bunun yerine ''ama/arma'' yeterliliinin ne kartlmasdr.
Bir baka anlatmla, epik tiyatro sanatnn balca amac, ''kendini
kahramanlarn yerine koymak yerine, kahramanlarn devindii
koullara veya ilikilere armay '' renmektir.
Benjamin bir nceki yazda vurgulad u ilkeyi burada da yi
neler: Brecht'e gre, epik tiyatro, ''eylemleri veya olaylar gelitir
mez; durumlar serim/er. '' Buradaki anlamyla serimleme, doac
kuramclarn syledii gibi, ''yanstma'' deildir. Bu balamda asl
nemli olan, ''durumlar ilkin bulgulamaktr ''; bu ''ayrkslatr
ma'' olarak da adlandrlabilir. Durumlar bulgulama veya ayrk
slatrma, ''olay aknn kesilmesi '' ile salanr. Bunun en bilinen
rnei, daha nce anlatlan ''aile sahnesi''dir.

V. Alntlanabilir Tavr/Davran

Benjamin'in anlatm uyarnca, Brecht dramaturgi asndan


retici/didaktik bir iirinde unlar syler: ''Beklenildi ve aa
karld. Ve topluluk tmceleri teraziye koyana dein beklenildi. ''
Ksacas, ''oyun kesildi. " Burada u belirlenebilir: Oyunu kesme
veya oyuna ara-verme, ''her trl biim vermenin temel yntem
lerinden biridir. '' Bu yntem, ''sanatn snrlarnn tesine uzanr. ''
rnein, kesme veya ara verme, ''alntnn'' da temelinde yatar. Bir
metni alntlamak, ''bir banty koparmay/kesmeyi'' de ierir. Bu
nedenle, kesmeye veya ara vermeye dayanan epik tiyatro, ''zgn
bir anlamda alntlanabilirdir. '' Bu tiyatro trnn ''alntlanabilir
lii''nin tikel bir yan olmamaldr; ancak ''oyunun devamnda yeri
olan '' tavrlarda (jestlerde) durum bakadr.
Benjamin'e gre, ''jestlerin alnt/anabilir olmas, epik tiyatro
nun zsel baarm/arndan/verimlerinden biridir. '' Oyuncu, tavr-
WALTER BENJAMIN: "EPiK TiYATRO NEDiR?" (il) 21 7

larn, davranlarn veya jestlerini ''engelleyebilmelidir. '' Bu etki


sahnede bizzat oyuncunun ''kendi jestini kendisi alntlamas '' su
retiyle yaratlabilir. Brecht bunu ''nlem'' adl oyununda yapm
tr. Epik tiyatroda ''en ince trden bir sanat arac olan ey, retici
oyunda ilk amalardan '' birine dnr. Ayrca, epik tiyatro, tan
m gerei, ''jest'' veya tavr tiyatrosudur; nk bir eylemi srd
ren ne denli kesilir/blnrse, o denli ''fazla'' jest elde edilir.

VI. Oretici Oyun

Benjamin'in deerlendirmesiyle, epik tiyatro, hem oynayan,


hem de izleyen iin dnlmtr. retici oyun, ''cihazn/dze
nein tikel bir yoksulluu yoluyla izleyicilerin oyuncularla, oyun
cularn da izleyiciler ile yer deitirmesi ile yalnlatrlmas ve
duyumsatlmas ile tikel bir rnek '' durumuna gelir. Her izleyici,
''bir oyuncuya dnebilir. '' Ayrca, gerekte ''retmeni oyna
mak, kahraman oynamaktan daha kolaydr. '' rnein, ''Lindber
ghlerin Uuu'' adl yaptn bir dergide yaymlanan ilk yazmn
da ''pilot/havac, kahraman figrn '' temsil etmitir; burada bir
''yceltme'' amalanmtr. kinci yazm oluumunu, Benjamin'in
anlamyla, Brecht'in ''z-dzeltim'' ine borludur. Bu uuu izle
yen gnlerde grlen ''cokun(luk) '' , ''sansasyon'' ile snp gitti.
Brecht, bu yaptnda ''yaant spektrumunu paralamay'' dener;
ondan ''deneyimin renklerini '' kazanmay amalar. Bylece, izle
yici topluluunun ''uyarlmasndan'' deil, sadece Lindberghlerin
''emeinden' kazanlmas gereken deneyimin, yeniden Lindbergh
lerin edinimine sunulmas ngrlmtr.
Brecht'in aktarm uyarnca, ''Bilgeliin Yedi Stunu''nun ya
zar T. E. Lawrence, ''havaclar birliine katldnda '' Robert
Graves'a ''bugnn insan iin bu admn, Orta a insannn
manastra adm at '' kadar nemli olduunu yazmtr. Bu szler,
''ruhani katln Yeni a'a zg bir teknie doru yneltildii
ne '' iaret etmektedir. Burada ''havaclk'', daha sonra da ''snf
savam'' sz konusudur. Bu ikinci ''deerlendirme 'Ana 'da ok
daha kapsaml '' olarak belirginletirilmitir. Tam da byle bir
218 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

''sosyal dramay, kendisini bakasnn yerine koymay birliinde


getiren etkilerden uzak tutmak '' cesaretli bir giriimdir. Brecht, bu
oyunun New York'ta sahnelenmesi nedeniyle unlar sylemitir:
''ok sayda insan bize unu sordu: i sizi de anlayacak mdr?
i, alkn olduu uyuturucudan vazgeecek midir? Dnsel
olarak yabanc fkeye, bakasnn ykselmesine katlma ve onu
krbalayan her trl yanlsamadan iki saat iin vazgeecek midir
ve belirsiz anmsama ve daha belirsiz umutla bitkin ekilde geride
brakacak mdr?''

VII. Oyuncu

Epik tiyatro, Benjamin'in deyiiyle, ''resimleri, film eridiyle


karlatrlabilir bir yaknla '' itmektedir. Bu tiyatro tarznn te-

mel biimi, ''oyunun tekil, birbirinden kopuk durumlarn bulu-


turan '' oktur. ''arklar yazlamalar, jestlere zg uzlamlar, bir
,
durumu brnden '' ayrrlar. Byle, ounlukla oyuncu toplulu
unun ''yanlsamasn olumsuz etkileyen '' aralklar oluur; bun
lar, izleyicilerin ''kendisini bakasnn yerine koyma isteini'' fel
ederler. Bu aralklar, onlarn -kiilerin serimlenen davranna, bu
davrann serimlendii tarza ilikin- ''eletirel tavr taknma '' iin
ngrlmtr. Serimlemenin tr sz konusu olduunda, oyuncu
grevi, ''bilin akln (veya sakin kafay) koruduunu '' oyu
nunda gstermektir. Oyuncunun ''kendini bakasnn yerine koy
mas '' ilevsizdir. Epik tiyatro oyuncusu, '' bu oyun tarzna'' her
zaman hazr deildir. ''Tiyatro oynama tasavvuru '', epik tiyatroya
daha kolay yaklatrabilir.
Benjamin'in Brecht'ten alntlamasyla, ''oyuncu bir eyi gster
melidir; kendini gstermelidir. Kendini gstermek suretiyle, doal
olarak konuyu gsterir. Bu iki ey st ste gelmekle birlikte, bu iki
grev arasndaki farkn yok olmamas iin, st ste gelmemelidir. ''
Bir baka anlatmla, oyuncu, ''sanatla oyunun dna dme olana
n sakl tutmaldr. Bunu verili bir anda dnene gstermek iin,
elinden aldrtmamaldr. Haksz yere byle bir anda romantik ironi
dnlr. '' Dnya, ''en sonunda tiyatro da olabilir. ''
WALTER BENJAMIN: "EPiK TiYATRO NEDiR?" (il) 21 9

Epik tiyatroda oyunun tarz, ''zorlamasz olarak bu alanda ar


tistik ilgiyle politik ilginin zde olduunu '' duyumsatmaldr. Bu
balamda Brecht'in ''nc Reich'n Korku ve Sefaleti'' dn
lebilir. Burada ''srgndeki bir Alman oyuncu iin bir SS-subayn
veya halk mahkemesinin bir yesini taklit etmenin '' kolay bir g
rev olduu anlalabilir bir eydir. ''Bir aile babas iin Moliere'in
'Don ]uan'n oynamak '' tmyle farkl bir eydir. Srgndeki bir
Alman oyuncu asndan, ''kendisini yoldalarnn katilinin yeri
ne koyma'' olamayaca iin, ''kendisini bakasnn yerine koyma
pek uygun bir yntem '' olarak grlemez. Serimlemenin/anlatmn
bir baka ''tarz'' iin, diyesi, ''mesafe'' brakan tarz iin baar
olabilir. te bu tarz, epik tiyatrodur.

VIII. Podyumda Tiyatro

Brecht'in belirlemesiyle, epik tiyatroda sz konusu olan ey,


''yeni bir drama kavramndan '' yola kmak yerine, ''sahne kavra
mndan '' yola kmak suretiyle ''daha kolay'' anlatlabilir. Epik ti
yatro, ''pek nemsenmeyen bir durumu'' nemser. Sz konusu du
rum, ''orkestrann moloz altnda kalmas '' olarak nitelendirilebilir.
lleri canllardan ayrrcasna ''oyuncuyu izleyici topluluundan
ayran uurum '', ''oyunda susmas ycelii, operada nlemesi co
kuyu artran '' bu uurum, ''sahnenin btn eleri arasnda onun
kutsal kkeninin izlerini silinemez ekilde tayan '' bu uurum,
''nemini giderek daha fazla '' yitirmitir. Sahne hala ''yksekte
durmaktadr ''; ancak ''llemez bir derinlikten ykselerek '' orta
ya kmamaktadr. Sahne, ''podyum olmutur. '' retici oyun ve
epik tiyatro, ''bu podyumda yerleme '' denemesidir.
Theodor Adorno :
'' Bii m Olarak Dene me''

Deneme, Karma Bir Trdr

''Biim Olarak Deneme'' , Adorno'nun ''Edebiyat zerine Not


lar''da yer alan ilk irdelemesidir. Dnr bu denemesinin bana
Goethe'nin drama fragman olan ''Pandora ''da ( 1 808) yer alan
''Kesinlikle deil, klanm grmeli '' szn almtr. Bilin
dii zere, Pandora Yunan mitolojisinde ''her trl tanr vergisini
kendinde toplayan kadn '' simgeler.
Adorno'nun deerlendirmesi uyarnca, deneme, Almanya'da
''karma bir rn'' olmas, ''biim geleneinin'' yeterince yerleik
olmamas ve beklentisinin ''aralklar'' ile karlanmas gibi anla
tmlarla eletirilmitir. Dnrn, ''deneme karma bir rndr''
anlatm, bir yaznsal tr olarak denmenin; bilim ve sanattan, do
laysyla da edebiyattan yararlandn dile getirir. Deneme, Ador
no'nun szn ettii ''biim geleneinin yeterince yerleik olma
mas''n da geride brakmtr ve yerleik bir tr olarak dz-yaz
edebiyatta yerini almtr.

Theodor Adorno: ''Essay als Form''; iinde: ''Noten zur Literatur-Edebiyat zerine
Notlar''; Wissenschaftliche Buchgesellschaft, gesammelte Schriften-Toplu Yazlar, Band
il, Darmstadt, 1 998, s. 9-3 3.
222 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBiYAT

Adorno'nun Lukacs'tan alntlamasyla, deneme biimi/tr,


''zgn/emesi veya bamszlamas iin, kardei olan edebiyatn
bilim, ahlak ve sanat ile ayrm/amamtr ve belirsiz birliinden
karak, ok nce geride brakt gelimesinin yolunu hala tmyle
geride brakamamtr. '' Lukacs'n ne-srm uyarnca, deneme
''her zaman daha nceden biimlendirilmi eyden veya en iyi du
rumda daha nce var-olandan sz eder. '' Dolaysyla, bu yaznsal
tr/biim, ''zsel zellii gerei, bo bir hilikten yeni eyler or
taya karmaz, tersine daha nce bir ekilde canl olan yeniden
dzenler. Daha nce olan eyleri yeniden dzenledii ve biimsiz
olandan yeni bir ey biimlemedii iin de onlara baldr; onlara
ilikin 'hakikati' (vurgu, Lukacs 'n) dile getirmek, onlarn zn
anlatan anlatm bulmak zorundadr. ''
Adorno'nun aktarmyla Lukacs'n yerinde vurgulad gibi, de
neme, yoktan var etmez; daha nce tasarmlanm, yazl hale geti
rilmi tinsel rnlerden yararlanarak, onlar yeniden biimleyerek
ortaya yeni bir tinsel-sanatsal rn koyar. Her tekil denemenin
dilsel zelliini veya biemini belirleyen e veya etmen, onun ie
riidir; ieriin, denemeciye kendine uygun biimi ortaya karma
konusunda yapt dayatmadr.
Adorno'nun belirlemesiyle, sanatn denemeyi ''rgtlenmi bi
lim ile zdeletirme '' ve bu ''anti-teze uymayan eyi saf deil diye
ayrtrma eilimi '', denemeye ilikin ''geleneksel nyargy'' biraz
deitirmitir. Simmel, Lukacs, Kassner ve Benjamin'in denemeye,
bir baka deyile, ''kltrel bakmdan daha nce biimlendirilmi
konular hakkndaki speklasyona emanet ettikleri '' olumsuz g
rlere karn, felsefe ''loncas '' , ''genelin/tmelin, kalc olann,
olaslkla kkensel olann saygnlyla rtnen eye ve tikel tinsel
oluturuyla tmel kategorileri rneklendirdii lde ilikilenen
eye, tikeli grlrletiren eye '' gz yummaktadr. Bu ''emann
varln srdrd inatlk '' ve duyumsal ierik, ''yaz adamn
pek tanmayan bir kltrn kltrlenmilik eksikliine '' yol aan
''rahatsz edici anmsamadan daha gl motifler '' yaratmtr.
Deneme Almanya'da, dnrn deyiiyle, savunma yapma
ya kkrtmaktadr; nk ''tinin zgrl'' uyars yapmakta-
THEODOA AOOANO: "BiiM OLARAK DENEME" 223

dr. Tinin zgrl, bu lkede ''lman Aydnlanma '' boyunca ve


''biimsel zgrlk koullar altnda kolay gelime olana bula
mam '', tersine ''asl arzusunu duyurmak yerine '', eitli gle
re bamllatrlmtr. Deneme, Adorno'nun anlatm uyarnca,
''kendisi iin bir grev alan belirlenmesine '' izin vermez. Deneme
nin abas, ''bilimsel bir verim veya sanatsal bir yaratm '' ortaya
koymaktan ok, ''ocuksu olann, bakalarnn daha nce yaptk
lar ey zerinde snrsz bir heyecan duyan esin perisini '' yanstr.
Deneme, ''tini, snrsz alma ahlak uyarnca hiten/yoktan ya
ratma olarak tasavvur etmek yerine, sevilen eyi ve irenilen eyi
dnmler. '' Bu yzden, ''ans ve oyun, denemeye zgdr. ''

Deneme, sze ''Adem ve Hava'' ile balamaz; irdelemek istedii


konuda younlaarak, ''konumak istedii ey zerine konuur. ' '

Burada ortaya kan ''syler''; sona geldiini dnd yerde


''ara verir. " Kulland kavramlar veya dilsel anlatmlar, ''ne ilktir,
ne de son '' olacaktr. Yorumlar, kalc deil, ''hizmetli olarak tine
kar aptalla kaplanan uyank bir kavrayn otomatiklemi
hkm uyarnca ilkesel st yorumlardr. '' Nesnellik grntsnn
arkasnda olana ''nfuz etmenin'' gerekliliini vurgulayan Ador
no'ya gre, bu konuda insan iin iki seenek vardr: Ya ''gerekle
rin/olgularn insan'' veya ''hava-civa insan'' olmak. Yeri ve zama
nna gre sylenmesi gerekenden ''daha fazla sylemekten tr,
bir zamanlar yasak/arca terrize edilenler '', ''yanl eree'' doru
uysalca yrmektedir.

Anlama Nedir? Anlama ve Yorumlama Diyalektii


Nasl Aklanabilir?

Byle olunca, ''anlamak'' , ''yazarn sylemek isteinin aa


karlmasndan baka bir ey deildir'' veya ''olgular imleyen tekil
insan psikolojisinin duygulanm/ardr. '' Bununla birlikte, ''bir ki
inin ne dnd, neyin iini doldurduu belirlenmeyecei iin '',
bu tr grlerle ''zsel bir ey'' kazanlamaz. Yazarlarn duyum
samas ve eilimi, ''ele aldklar nesnel ierikte '' snp gider. Her
tinsel grngde ''rtk'' olarak bulunan anlamlarn/imlemlerin
224 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

''nesnel doluluu'' veya dolgunluu, ''kabuunu yarp ortaya k


mak iin '', almlaycdan ''nesnel disiplin adna izlenen znel fante
zinin ayn kendiliinden/iini '' talep eder. Anlama son zmleme
de bir ''yorumlama'' edimidir; bakasnn tinsel deneyimini, kendi
deneyimine dntrme eylemidir. Bu adan baknca, anlama ile
yorumlama arasnda dolaysz bir ba vardr. Adorno bu bilisel
ilikiyi u zl szle dile getirir: ''Yorum yoluyla bir eyin iine
koyulmayan ey, yine yorum yoluyla o eyin iinden karlamaz. ''
Bunun nkouluysa yorumun,
a) ''Metin ile uyuabilir/ii'',
b) ''Kendisiyle uyuabilir/ii'' ve
c) ''Konunun elerini tmyle dile getirme gc ''dr .

Btn bunlar, denemeyi ''sanatn zerkliinden dnlenmi


diye eletirilen estetik bir zerklik/bamszlk '' ile benzetirir. De
neme, sanattan ''dolaym'' olan kavramlarla ve ''estetik grn
n hakikati savyla '' ayrlr. Lukacs, Adorno'nun deerlendirme
sine gre, Leo Popper'e yazd ''Ruh ve Biimler''in giriini olu
turan mektubunda denemeyi '' bir sanat biimi/tr'' olarak adlan
drmak suretiyle, sanat ile deneme ilikisini ayrmay bilememitir.
Ayrca, sanat zerine yazlan eylerin '' sanatsal serimlemeden''
baka, bir baka deyile, ''biimin zerkliinden baka hibir'' ey
talep edemeyecei yolundaki ''pozitivist lt'' de dierlerinden
stn deildir. Her olas konuyu, ''bir aratrma nesnesi olarak
znenin karsna karan '' pozitivist tmel eilim, dier birok
ede olduu gibi, bu ede de ''biim ve ieriin salt ayrmnda ''
aklp kalmaktadr.
Bu eilim, Adorno'ya gre, ''konuyla (veya eyle) btn ben
zerliine karn, ''sanatsal duyarszla dmeden ve konudan
sapmadan, estetik olan zerine estetik olmayan gibi nasl konuu
labilecei '' sorusunu yantsz brakr. Pozitivist grenek uyarnca,
ierik, ''kendi serim/emesine kar ayrmsz veya tavrsz olmaldr''
ve serimlemede anlatmn her devinimi/duygulanm, ''bilimsel p
rizm (arclk) igd asndan znenin geri ekiliiyle dar fr
layan nesnellie zarar verir. '' Bylece ''biimin desteine ne kadar
az gvenirse kendisini o lde daha iyi koruyabilen konunun di-
THEODOR ADORNO: "BiiM OLARAK DENEME" 225

e-dokunurluu, konuyu saf ve katksz olarak '' verebilir. Yan veya


nemsiz e olarak grlen '' biimlere kar alerji'' ile bilimsel tin,
''inat dogmatik tine '' yaklar. stnkr kullanlan szck, ''ko
nudaki sorumsuzluu kantlamaya '' kalkmakta ve ''tinsele ilikin
dnm, tinden yoksun olann ayrcalna '' dnmektedir.
Adorno'nun zmlemesi uyarnca, deneme, bu tr gerek-d
lklarnn ''daha nce temelinde yatan bir eden kltrel olutu
rular tretmeyi kmsedii '' takdirde, ''kalburstlerin, baar
nn pazara uygun rnlerin prestijinin kltr iletmeciliini'' ihmal
eder. ''Roman biyografileri, bir biimin soysuzlamas deil'', ter
sine ''yanl derinlie kar kukusu, rtl yzeysellie dnme
ye kar korunakl olmayan bir biimin '' srekli batan karma
denemesidir. ''Gen denemenin tredii'' Sainte-Beuve' de bile '' bu
kendini gsterir'' ve Herbert Eulenberg'in '' Glge Yrtlmas'' t
rnden rnler, ''kltrel yitim edebiyatnn ilk imgesi '', Rembran
dt zerine filmler ve Kutsal Kitap, ''tinsel rnleri ntralize ederek
(yanszlatrarak) mala dnmn '' hzlandrmaktadr.
Bu konuda en uygun rnek, ''genliinde ayrmlatrlm bir
ka deneme '' yazmay baarm olmasna karn, Balzac kitabyla
''yaratc insan psikolojisine dein den '' Stefan Zweig'in geirdi
i sretir. Byle yazlar, ''soyut temel kavramlar, kavramsz ve
rileri, yontulmu/cilalanm klieleri'' eletirmezler; tersine ''btn
bunlarn ikin olarak anlalm eyler'' olduklarn varsayarlar. Bu
tr denemler, ''kendilerini tefrikayla kartrr; biimin dmanlar
da tefrikayla biimleri kartrr. ''

zgrszln, zgrlk Olarak Algland Yerde Deneme


Olur mu?

Adorno'nun saptamasyla, ''akademik zgrszln disipli


ninden kopuk bir tinsel zgrln kendisi zgrle '' dnr.
Sorumsuz e, bir baka deyile, ''var olana kar sorumluluk iin
de kendisini tketmeyen her trl hakikatin esi, yerleik bilincin
gereksinmeleri karsnda sorumluluk stlenir. '' Kt denemeler,
''kt doktorlardan daha az konformistluymac deildir. '' te
226 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBiYAT

yandan, sorumluluk, ''yetkelere/otoritelere ve organlara deil, ko


nuya da sayg gsterir. '' Kt deneme, ''konuyu amlamak yerine
kiilerden sz eder ''; bunda ''biimin suu yoktur. ''
Bilim ile sanatn ayrmas ''geriye dndrlemez ''; ancak ''ken
dini bir rgt(leme) dehas sayan ve iyi sanat yaptlarn kt sanat
yaptlar olarak hurdaya satan edebiyat fabrikatrnn naiflii''
bunu grmek istemez. Dnyann ''ileriye doru srp giden mit
lerden ayklama srecinde nesneletirilmesi '' ile birlikte bilim ve
sanat ''boanmtr. '' Bu kapsamda ''gr, kavram, imge ve gs
tergenin bir olduu '' bir bilin, eer baka trl var-olursa, ''hibir
byl darbeyle '' yeniden retilemez. Bu bilincin yeniden retimi,
byk olaslkla ''kaosa/karmaaya'' der.
Adorno'nun deyiiyle, felsefenin ''edebiyattan dn/bor al
mas ile nesneletiren dnme ve bunun tarihi '', allm termi
nolojiye gre, ''zne ve nesnenin anti-tezini/kart savn '' ortadan
kaldrabileceini sand yerde, felsefe ''ii boaltlm kltr geve
zeliine '' yaklar. Felsefe, ''kkensellik olarak sunulan kyl kur
nazlyla kavramsal dnmenin ykmlln dllendirme
yi '' reddeder. Byle olmasna karn, felsefe ''kavramlar tmcede
ve hkm kurmada kullannca '', felsefenin estetik esi, rnein,
Hlderlin, ''ekspresyonizme veya genlik biemine ilikin suland
rlm bir yetiim/eitim antrs olarak kalr. '' Hibir dnme,
''yanlgl syleme '' yaklamnn ne srd gibi, ''snrsz ve
kr krne kendisini dile emanet etmez. '' Bu srada imge ve kav
ramn ''karlkl olarak birbirine uygulad iddet eylemi, asl/k
jargonundan '' kaynaklanr.
Adorno'nun ne-srmne gre, asllk jargonunda ''szler
neden dolay duygulanm olduklarn aa vurmazken, duygu
lanmlktanliten sarslmlktan titrerler. '' Dilin amasal aknl
, ''anlam aarak pozitivizm oynayarak salamlatrabildii bir
anlam boluuna '' dklr. nsan, bu pozitivizme kar ''stn ol
duunu'' sanabilir; ancak eletirdii bu ''anlam boluu'' ile pozi
tivizmin elini glendirir. Bu tr gelimelerin sihriyle dil, ''bilimde
devinme cesareti gsterdii yere, sanat iine '' yaklar. Dile direnen
aratrmac, ''szc saylarn baka trl anlatmnn aracna in-
THEODOR ADORNO: "BiiM OLARAK DENEME" 227

dirgemek yerine, bilincin eyletirilmesini '' stlenen emay yeler


ve bylece onlar iin, ''sanattan savunmac dnleme yapmaks
zn, biim gibi bir ey bulur. ''
Adorno'nun deerlendirmesiyle, sanat, ''Antik dnemden bu
yana tekniinde bilimsel bulgular deerlendirmesinin '' de kat
ksyla, Aydnlanmann ''baat eilimiyle i ie gemitir. " Fakat
''nicelik nitelie dnr. '' Sanat yaptnda ''teknik saltlatrld
takdirde '', yap ''tmelletii ve kendini motive eden eyi ve kart
olan '', diyesi, ''anlatm'' yok ettii takdirde, sanat, dolaysz ola
rak bilim, ''kendi ltne gre doruyu'' sunar. Bylece, ''sanat
ncesi gereksinmeye gre malzeme biimlemeye'' yaptrm uygular
ve ''ey/emeyle kardeleir. '' Sanatn ilevi, bir baka deyile, ''i
levsizin ilevi'', bugne dein sz konusu eylemeye kar '' itiraz
etmek '' olmutur.
Adorno'ya gre, ''sanat ve bilim, tarihte nasl birbirinden ay
rldysa '', bunlarn ''kartl da nesneletirilemez. Anakronik
''

karmaya kar duyulan ''tiksinti'' , ''blmlere/alanlara gre r


gtlenmi kltr '' kutsallatrmaz. Sz konusu blmler, ''btn
gerekirlikleri iinde kurumsal olarak tmel hakikatten vazgeii''
bildirirler. ''Ebedi deerlere'' ynelik felsefenin, ok iyi rgtlen
mi bilimin ve ''kavramsz olarak grlr olan sanatn ileyiine
zg olan saf olann, temiz olann lkleri, baskc bir dzenin
izini '' tar. Tinden, ''kltrel bakmdan onaylanm snr izgile
riyle 'resmi kltrn' kendisinin snrlarn '' amamas iin, ''yetki
belgesi'' istenir. Bu balamda her trl bilginin ''gizil g olarak
bilime uyarlanabilecei '' varsaylr.
Marcel Proust'un ''bilimsel ve pozitivist eler bakmndan ek
sik olmayan yapt, insana ve sosyal bantlara ilikin bilgileri dile
getiren biricik denemedir. '' Bilim sz konusu bilgilere ''yetiebilir'' ;
ancak bu bilgilerin ''nesnellik sav, ne azaltlabilir ne de mulak
mantksalla terk edilebilir. '' Bu tr nesnelliin ls, ''ne sr
len savlarn yinelenen snama yoluyla dorulanmas deil, umutta
ve hayal krklnda bir araya getirilen tekil insan deneyimidir. ''
Proust, Adorno'nun belirlemesiyle, ''bilimsel tinin, kendisinin ve
her sanatnn gizli eksikliklerinin basksyla, bilimlere gre olutu-
228 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBiYAT

rulmu teknii iinde burjuva bireycilii gnlerinde soyu tkenmi


bir yaz adam tipindeki deneyimli bir adamn '' bilgilerini kurtarma
ya veya yeniden oluturmaya uramtr. Bununla birlikte, ''dene
yimli birinin salt kendisinin olan ve bilimsel bakmdan genelletirile
meyen bildirimlerini nemsiz, rastlantsal ve akl-d '' diye bir yana
itmek, hi kimsenin iine yaramaz. Ayrca, znel deneyimin ''bilimin
ann delik ferinden kaan '' bulgularndan bilimin kendisi de yok
sun kalr. Tin bilimleri olarak bilim, ''tine vaat ettii eyi '', bir baka
deyile, ''tinsel oluturular iten amlama '' iini yapamaz.
Yksekokullarda ''sanat yaptnn, dilsel biimlemenin, estetik
niteliin, hatta estetik tekniin ne olduunu'' renmek isten gen
yazar, ''istidatsz'' olarak bir eyler kapabilir; en fazla ''dolam
daki '' felsefi dnceyle ilikilendirilen ve sz konusu oluturu
hakknda ke}fi olarak sylenen '' bilgileri'' edinir. Ayn gen yazar,
''felsefi estetie'' yneldiginde, ''ne anlamak istedii oluturular
ile aktarlan, ne de el yordamyla dokunduu ierikle bir olan so
yutlama dzeyi (yksek) '' tmceler, kendisine dayatlr.

Deneme, zdesizlik Bilincini Gzetir

Deneme, Adorno'nun anlatmyla, ''bilimsel prosedr ve yn


tem olarak onun felsefi temellendirimi '' ile ilikisinde ''ide olarak ''
''tm karm, sisteme ilikin eletiriden '' yapar. Ampirizm ve ras
yonalizm, Bacon'dan beri bilinen ''yntem''dir. Yalnzca deneme,
yntemin ''koulsuz hakkna ilikin kukuyu, dnmenin ileme
tarznda '' gerekletirmitir. Deneme, dnrn nemli szyle,
'' zdesizlik bilincini'' gz nnde tutar ve ''radikalizmsizlikte
radikal, bir ilkeye her trl indirgemenin korunmasnda, tmel
karsnda tikelin vurgulanmasnda, paral olanda '' bunu dile
getirmez. Denemeci, Adorno'nun Lukacs'tan aktarm uyarnca,
''kendi gururlu umutlarna '' hayr der; nk denemecinin sunabi
lecei ey, ''bakalarnn iirlerinin ve kendi kavramlarnn akla
malardr. '' Bununla birlikte, ''ironik olarak kendini bu kkle,
yaam karsnda derin dnce almasnn ebedi kklne
katar ve hatta ironik bir alak-gnlllkle onu okar. ''
THEODOR ADORNO: "BiiM OLARAK DENEME" 229

Deneme, ''ister eylerin dzeni, ister ide/erin dzeni olsun, r


gtl bilimin ve kuramn oyun kuraln '' gz ard etmez. Kavram
larn '' kopuksuz dzeni, olanla bir/zde olmad '' iin, ''btn
lkl, tmdengelimci ve tmevarmc inay '' erekler. Adorno'nun
anlatmyla, Platon'dan beri ''kk salan '', ''deiken olan, anlk
olan felsefeye layk deildir '' eklindeki retiye, ''geici olana
yaplan eski hakszla '' bakaldrr. Deneme, ''dogmann iddet
ieren ynnden '' saknr, diyesi, ''soyutlamann sonucundan, so
yutlamaya ikin olan bireyselden ve zaman bakmndan deimez
kavram, ontolojik saygnlk kazanr'' ilkesinden saknr.
Olgu, ''kavram olmakszn dnlemez ''; nk ''olguyu d
nmek, olguyu kavramak demektir. '' Ayn ekilde ''olgusallkla
her trl bantdan yoksun en saf kavram da '' olmaz. Fantezi
nin ''uzam ve zamandan bamszlam oluturular bile bireysel
var-olua '' gnderme yapar. Bu nedenle, deneme, ''tarih ve ha
kikat uyumaz bir ekilde karttr '' diye dnen ''bozuk fikir
derinliinden '' ekinir. Eer hakikatin gerekte bir ''zaman ekir
dei'' varsa, bu durumda ''tarihsel ierik onun ayrlmaz bir esi
ne''; Fichte ve onu izleyenlerin genel olarak talep ettikleri ''nsel
olmayan somut olarak nsele '' dnr.
Adorno'nun amlamas uyarnca, ''geleneksel kuramlarn salt
ulam/ara (kategorilere) '' kazandrd tz, deneme, deneyime
verir ve deneyim ile ilikilenme, ''btn tarih ile ilikilenmedir. ''
Bireysel deneyim, ''tarihsel insanln akn deneyimi '' tarafndan
dolaymlanmtr. nsanln deneyiminin dolayl, ''z olann ise
dolaysz olduunu '' sanmak, ''bireyci toplumun ve ideolojinin sa
dece z-yanlgsdr. '' Bu nedenle, deneme, kuramn bir nesnesi ola
rak ''tarihsel olarak retilmii kmsemeyi '' gzden geirir. ''Za
mansal olan ile zaman st olan, kanon/koun olarak '' ycelten
tinin ileyi tarz, ''yetkesini/otoritesini'' yitirmektedir. Daha yk
sek ''soyutlama dzeyi '' , dnceye ne ''daha yksek bir kutsama
ne de metafizik bir ierik '' katar; hatta bu ''soyutlamann srmesi''
ile birlikte dalr. Deneme, ''bundan birazn telafi etmek ister. ''
Denemenin ''paral, rastlantsal olduu yolundaki yaygn
itirazn kendisi, tmlk olgusunu, bylece de zne ve nesnenin
230 MARX, BENJAMN, ADORNO SANAT VE EDEBYAT

zdeliini '' varsayar ve insann ''btne egemen olabilecei '' iz


lenimini yaratr. Buna karn, deneme, ''ebedi olan, geici olan
da bulmak ve damtmak yerine, geici olan ebediletirmek'' ister.
Denemenin ''zayf1, ifade etmek zorunda olduu zdesizlik
ten '' trer ve ''erein/niyetin, eyin zerindeki fazlaln ve by
lece dnyann ebedi olan ile geici olana blnmesinde dlanan
o topyay '' gsterir. Empatik denemede ''dnce'' , ''hakikate
ilikin geleneksel ideden '' kurtulur.
Bylece, Adorno'nun anlatmyla, dnce ayn zamanda ''yn
teme ilikin geleneksel kavram '' devre d brakr. Dncenin
''derinlii'', bir eyi baka bir eye balay ile deil, ''eye/konuya
hangi derinlikte nfuz ettii '' ile llr. Deneme, ''oyun kuralla
rna uygun olarak tretilmi olan, onun nihai tretimini izlemek
sizin ele almak suretiyle '' bunu ''polemiki'' bir tavrla uygular.
''zgr olarak seilmi nesnede/konuda bir araya geleni, zgrlk
iinde'' bir arada dnr. Aktarmlarn ''te taraf'' zerine kapris
yapmak yerine, ''tarihsel hakikat ieriklerini'' arar. Deneme, ''ilk
olguyu'' sormaz; toplum kendisi tarafndan '' biimlenmeyene''
gz yummaz; kendi ''imdisini anmsatana da'' en son gz yumar.
Deneme, ''dnce, kltr denen eyin dna kma ve doa
nn iine girme yeterliliine sahiptir'' yanlsamasn ''szsz ola
rak'' dile getirir. ''Sabitlenmi olan, tretilmi olan ve oluturul
mu olan tarafndan '' kovulduu iin, ''doann insandan fazla
olmadn '' onaylamak suretiyle, ''doay yceltir. " Deneme,
''tren caddesinden'' ayrlr; ''salt tretilmi olana, olann ikili
ideolojisine'', diyesi ''olua gtren kkenlere '' gider. Bu ikili ide
oloji olmakszn, ''dolaymlamann/aktarmann'' anlamn koyut
layan ''dolayszlk idesi '' tmyle yok olur. ''Dolaym/anann b
tn aamalar, onlar dnmlemeye koyulmadan nce '' deneme
iin dolayszdr.

Kavramlarla alan Deneme, Dnmlenmi Biimdir

Deneme, Adorno'nun kavramlatrmasyla, ''ilk olgular yads


d gibi, kendi kavramlarnn tanmn da yadsr. '' Bu kavramla-
THEODOR ADORNO: "BiM OLARAK DENEME" 231

rn ''ok eitli eletirisi '', Kant, Hegel, Nietzsche gibi filozoflarca


yaplmtr; ancak bilim, ''bu tr eletiriyi asla edinmemitir. '' De
neme, ''dizge-kart itkiyi, kendi z yntemine alr ve ''kavramla
r alglad gibi, 'dolaysz' olarak '' tartmaya sokar. Kavramlar,
ancak ''birbirine olan iliki sayesinde belirginleir/er. '' Bu esnada
denemenin ''dayana'' bizzat kavramlardr; nk ''kavramlarn
belirsiz olduu, ancak tanmlar ile belirlilik kazandklar '' sav,
'' bo inantr. " Kavramlar aslnda ''iinde bulunduklar dil ile
somutluk '' kazanrlar. Deneme, bu tr ''imlemler'' ile balar; dil
ile birlikte onlar ''ileri iter'' ve ''kavramlar bilinsiz olarak dilde
adlandrldklar gibi dnlmemesi iin dile kavramlar ile iliki
sinde'' yardm etmek ister.
Grng bilimsel ''im/em zmleme yntemi '' ''kavramlarn
dil ile ilikisini feti durumuna getirerek '' bunu sezer. Deneme,
buna ve tanmna '' kuku'' ile bakar; savunu olmakszn, ''btn
kukularn zerinde olacak ekilde kavramlardan neyin tasavvur
edilmesi gerektii bilinmemektedir'' eklindeki itiraz stlenir;
nk ''kesin tanmlar'' isteminin ''kavram im/em/erinin sabitle
tirici gdmlemeleri/maniplasyonlar ile kavramlarda yaayan
konunun yanltc ynlerini, tehlikeli ynlerini '' ortadan kaldr
mak iin kullanldn grr. Kavramlar '' fetiletirmeyen '' dil
dahi kavramsz yapamad iin, deneme, ''ne genel kavramlar
olmakszn yapabilir ne de onlar keyfi olarak kullanr. '' Bu yz
den, serimlemeyi, ''yntemi ve konuyu ayran, nesnelemi ierii
karsnda serimlemeye ilgisiz olan ileyi tarzlarn '' daha ar
lkl alr. fadenin ''nasl'' , ''sz edilen konu, aklanan kavram
im/em/erinin keyfiliini '' aa vurmadan, vazgeiin devirmede
''kurban ettiini'' belirginletirmede kurtarmaldr.
Adorno'ya gre, Walter Benjamin, bu konuda ''ulalamaz us
tadr''; ancak bu tr belirginletirme atomistik olarak kalmaz. De
neme, ''tinsel deneyim srecinde kavramlarnn etkileimini, ta
nmsal yntemden '' daha fazla ivediletirir. Sz konusu etkileim
iinde dnce '' bildii gibi'' ilerlemez, tersine ' eler, bir hal
'

rm gibi, birbirinin iine rlr. '' Dncelerin ''verimlilii '' ,


bu ii ie gemenin veya rlmenin ''sklna'' baldr. Aslnda
232 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBiYAT

dnen, ''dnmez'' ; ''tinsel deneyimleri bomadan, kendisini


onlarn oyun meydan '' durumuna getirir. Geleneksel dnme,
bu tinsel deneyimden ''itilimler'' kazanrken, '' biimi gerei'' ,
onun ierdii ''anmsamay'' yok eder. Deneme ise, ''dnmlen
mi biim'' olarak tinsel deneyimi taklit etmeden ''rnek alr'' ve
kendi kavram dzeni ile dolaymlar. Deneme, ''yntem bakmn
dan yntemsiz'' davranr.
Denemenin kavramlar edinii, Adorno'nun syleyiiyle, ''ya
banc bir lkede o lkenin dilini, okul eitimi uyarnca bir araya
getirmek yerine, konumaya zorlanan birinin '' davranna benzer.
Byle bir davran yanlg ve yanllar ierir; ayn ekilde '' biim ''
olarak deneme de yanlgya aktr. Deneme, ''ak tinsel deneyi
me yaknln/eilimini, kesinlik eksiklii '' ile demek zorunda
dr; kesinlik eksikliiyse, ''yerleik dnme normunun '' lmden

korktuu gibi korktuu eydir. Deneme, ''kesinlikten'' ve ''lk-


snden'' vazgemez; ''kendini kendi tesine iten ilerlemesi iinde ''
hakikileir. Kavramlar, ''n kendine gizli olan 'terminus ad
guem 'den (-den nceki andan) alr; yntemi bunda topik erei ''
ifade eder. Denemenin kavramlarnn ''biri dierini tar; her biri
konfigrasyonlara gre kendini anlatr. '' Adorno'nun amlamas
uyarnca, denemede ''birbirinden kopuk eler okunabiliri olu
turmak '' amacyla btnleir; deneme '' iskele ve yap'' kurmaz;
konfigrasyon olarak eler, ''devinimleri'' sayesinde kristalize
olur. Devinim ''g alandr'' ve denemenin bakyla ''her tinsel
olu turu, bir g alanna '' dnmek zorundadr.
Deneme, Adorno'nun belirlemesiyle, ''clara et distincta percep
tio'' ve ''kukuya yer brakmayan kesinlik '' lksne yumuak bir
tavrla meydan okur. Deneme, bir btn olarak Descartes'in ''dis
cours de la methode ''nda (yntem olarak sylem) yeni Bat bilimin
de ve kuramnda ortaya koyduu ''drt kurala kar itiraz'' olarak
tanmlanabilir. O drt kuraldan ikincisi olan ''objenin, onlar orta
dan kaldrmak iin, olanakl ve gerekli olduu kadar fazla paralara
blnmesidir. '' Bu kural, ''esel zmleme'' yntemini tasarm
lar; bu zmlemenin gstergesinde ''geleneksel kuram, kavramsal
dzen emas ve oluun yaps '' edeer tutulur. Oysa denemenin
THEODOR ADORNO: "BiiM OLARAK DENEME" 233

nesnesi/konusu, ''esel zmlemeye'' uymaz; kendi ''zgn ide


sinden'' yola klarak yaplandrlmaldr. Kant'n bu konuda ''sa
nat yapt'' ile ''organizmalar '' ''her trl romantik bilinmezcilie/
obskrantizme kar ayrmasna karn '', benzer ekilde ele almas
rastlant deildir. Deneme, ''elere ilikin'' soruya yer brakmayan
''elerin etkileimi'' idesine ynelir. Bu anlay uyarnca, ''ne e
ler tmyle btnden, ne de btn elerden gelitirilebilir. ''

Deneme, En Karmak Olanla Balar

Adorno'nun amlamas uyarnca, ''dzene gre dncelerimi


ynlendirme/iyim '' eklindeki nc Kartezyen kural, ''en yaln
ve en kolay bilinebilen nesneden balamay ve zamanla dereceli
olarak karmak eylerin bilgisine ykselmeyi '' ngrr. Bu dene
me biimine tmyle terstir; nk deneme, ''en yaln olandan,
en allm olandan deil, en karmak olandan '' yola kar. Ha
kikati bir ''etkileim btnl'' olarak gren anlay, denemeyi,
''konuyu daha ilk admda ok-katmanl oluu iinde grmeye ''
ve ''yaygn akln dost/at ilkellii '' dzeltmeye zorlar. Deneme,
''karmak ve zor olan yalnlatrp modelleyen '' bilimin tersine,
''salt var olann savunmasna koyulan yaln ve mantksal bir dn
ya yanlsamasn '' kaldrp atar. Denemenin ''ayrmlaml'' ek
deil, onun '' dolaymdr. "
Drdnc Kartezyen kural uyarnca, ''her yerde eksiksiz sa
ymlar ve genel st baklar oluturulmaldr ve bylece hibir e
yin dta braklmadndan emin olunmaldr. '' Bu dizgesel ilke,
''her nesne, elbette tinsel konu, bitimsiz oklukta ynleri iinde
barndrr; bunlarn seimine bilenin erei karar verir ''; sulama
sna uygun dmektedir. Buna gre, eer ''ele alnan konunun, ele
alnnn kavramlar iinde eriyip gittii '' ve geriye ''hibir eyin
kalmad'' nceden kesinse, ''genel st bak '' olanakl olabilir.
Adorno'nu ne-srm uyarnca, deneme ''tamln ve srek
liliin kuramsal bakmdan zaman gemi savlarn, tinin somut
ileyi tarzlarnda geersizletirme gereksinmesini '' duyurur. Eer
deneme, ''estetik adan hibir eyi darda brakmak istemeyen
234 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBiYAT

dar-grl ynteme direnirse, bilgi-eletirel bir motife '' baml


lar. ''Eksiksiz olmayan, z-dnm ile bitimsize doru ilerleyen
bir oluturu '' veya yapt olarak paral olann ''romantik konsep
siyonu'' , idealizmin ''tam ortasndaki kart-idealist motifi '' sa
vunur. Bununla birlikte, deneme, ''konferans trnde de konuyu
trettii ve geriye konuya ilikin syleyecek bir ey kalmad''
eklinde ilemez. Denemenin biimi, onun ''z-greceletirmesi
ni '' de ierir.
Deneme, ''her zaman kopabilecekmi gibi, uymak zorundadr'';
gereklik ''kopuk '' olduu iin, deneme ''kopuklar'' ile dnr
ve ''birliini, kopukluklar dzeltmek ile deil, kopukluklardan
geerek '' bulur. Mantksal dzenin ''tek-seslii'' veya oy-birlii,
''stne geirildii eyin antagonist varln '' yanltr. '' Sreksiz
lik '', denemenin zsel zellii; konusuysa her zaman ''giderilmi

uzlamazlk ''tr. Deneme ''kavramlar birbiriyle ''uyumlulat-


rrken '', kavramlarn tmnn ''bamllatrlmas gereken st
mdahaleden '' saknr. ''Dncelerin topyasnn zsel olan ''
orta ya kard denemek szc, ''kendi yanlmazl ve gei
cilii bilinciyle '' eleir ve ''biim hakknda bilgi verir. ' Bu bilgi,
'

''programatik olarak deil, el yordamyla yolunu bulmaya alan


erein karakteristii gibi'' olmasnda daha arlkldr.
Deneme, Adorno'nun deyiiyle, ''seilmi bir hamlede tml
, imdide var olan olarak ne srmeksizin, aydnlatmak zorun
dadr. '' Deneme, ''ister kendi ilerlemesi iinde olsun, isterse dier
denemelerle arasndaki mozaik benzeri ilikisinde olsun, kendi
anlaylarn yalnlatrarak, onaylayarak, snrlayarak, ancak
onlardan karlmad belirti birimlerini soyutlamakszn, anla
ylarnn rastlantsalln ve tekilliini '' dzeltebilir. Adorno'nun
Max Bense'den aktarm uyarnca, bylece deneme, ''irdeleme
den'' ayrlr. Kim ki, deneysel anlayla yazarsa, ''denemeye zg
yazar; kim ki, konusunu evirir-evirir, sorgular, dokunur, snar,
btnyle dnmler; kim ki, konusuna eitli yanlardan yakla
r ve grdn ve konu yazmada yaratlan koullar altnda na
sl kendini gsteriyorsa, yle sze dker ve bunu tinsel baknda
toplar '', o kii deneme yazyor demektir. Bu prosedrden duyulan
THEODOR ADORNO: "BiM OLARAK DENEME" 235

''honutsuzluk'' , ''istenildii gibi srp gidebilir'' duygusunun


''gereklii ve gereksizlii'' vardr. Bu duygunun gerekliinin
nedeni, denemenin gerekte konuyu ''bitirmemesidir'' ve buna ek
olarak ''kendi nselinin parodisini ne karma'' olarak yetersiz
lik; denemeye ''yklenen su, keyfiliin izini yok eden biimlerin
yol at eydir. ,,

deoloji Eletirisi Anlamnda Deneme, Eletirel Biimdir

Adorno'nun zmlemesine gre, denemeyi, ''konuya dahil


edilen kuramlarn, deneyimlerin ve kendi konusunun birlii '' be
lirler. Denemenin ''akl '' , ''duygu ve ruh halinin belirsiz akl
,,
deildir; denemenin ierii, sz konusu akln ''konturlar
n '' belirginletirir. erik, ''yaratm ve tmln '' idesini yanstan
''temel yapt idesine '' direnir. Denemenin biimi, ''insan yaratan
deildir; insani olan hibir ey yaratm deildir'' eklindeki ''ele
tirel dnceyi'' destekler. Deneme, her zaman ''daha nce yaratl
m '' veya biimlenmi olan ile ilikisi ile ve ''tml, yaratmn
tmlne benzeyen her eyi kapsayan ey '' olarak ortaya kar.
Denemenin ''tml'', diyesi, ''kendi iinde her ynyle ya
planm bir biimin birlii '', herhangi bir tmln elerinin
birlii deildir. Bu birlik, ''biim olarak dncelerin ve ierik ola
rak reddettii konunun zdelii savn'' ne sren bir birliktir.
''zdelik zorlamasndan kurtulma '', resmi dncenin ''elinden
kaan eyi'', bir baka anlatmla, ''tmyle silinemez eyin esi
ni, yok edilemez rengin esini'' armaan eder. rnein, Simmel
yabanc szck sorununu ''kuramsal bakmdan konulatrmaz'';
fakat '' Cachet, Attitude'' gibi ''baz yabanc szckler '' kullan
mak suretiyle, ''bu erei/niyeti'' aa vurur.
Deneme, Adorno'nun deyiiyle, ''aktr '' , fakat ''ayn zaman
da kapaldr''; geleneksel dnce, bundan pek holanmaz. Bu
dz-yaz tr, ''dizgesel/ii kendi i yetisiyle olumsuzlad, by
lece daha fazla kendisine yettii ve buna skca tutunduu '' l
de aktr. Denemedeki ''dizgesel artklar'' , rnein, ''kendilerini
daha saygn klmak istedikleri tmlenmi, yaygn felsefi retileri
236 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBiYAT
. .

olan '' yaznsal aratrmalarn/incelemelerin ''szmas'', ''psikolo


jik basitliklerden '' te bir ie yaramaz. Deneme, ''serim/emenin
biimi zerinde empatik olarak alt '' iin, kapaldr. Serim le
me ve konunun '' zdesizlii '' bilinci, konuyu ''snrsz abaya ''
zorlar. Sadece budur, denemenin ''sanata benzeyen yn. '' Bu yn
olmasa, deneme kulland kavramlarn ''im/em/erini ve kuramsal
ilintilerini '' de ierdii iin, doas gerei ''kuram'' ile akrabadr.
Elbette kavrama kar olduu gibi, ''kurama kar da dikkatli ''
davranr. Deneme, ''ne balayc olarak kuramdan trer, ne de ge
lecekteki bireim/er iin n demedir. '' Adorno'nun nitelemesiyle,
Lukacs'n ''ge dnem deneme almalarnn en byk hatas '',
denemenin kuramdan trediini sanmasdr.
Adorno'ya gre, tinsel deneyim kurama dnmemeli ve ''bil
gelerin tan elinde tuttuunu '' sanmamaldr. Bununla birlikte,
tinsel deneyim ''z anlam'' uyarnca ''nesnelleme'' yolunda iler
lemeye alr. Deneme, ''bu kartl'' yanstr; kavramlar ve
deneyimleri ''dardan alp zmsedii'' gibi, kuramlar da alp
zmser; ancak kuramlarla ilikisi, ''kon um ilikisi'' deildir. De
nemenin ''konumsuzluu pek uzun sre naif/saf ve konularnn
nde gelenleri pek itaatkar deilse '', konularyla ilikilenmesini
''balangcn sihrine kar '' bir ara olarak kullanr. Bylece, ''pa
rodi olarak adeta aslnda gsz olan dnmenin polemiini,
salt konum felsefesine '' kar kullanr. Deneme, ''kendisine yakn
olan kuramlar tketir''; srekli olarak ''kendini de ykselten g
r tasfiye etmeye '' eilimlidir.
Deneme, tmyle ''eletirel biimdir ''; hem de ''tinsel oluturu
larn ikin eletirisi '' anlamnda, ''oluturularn varlyla cephe
leme'' anlamnda eletirel biimdir. ''deoloji eletirisi'' anlamn
da eletirel biimdir. Adorno'nun Bense'den aktarm uyarnca,
''deneme, tinimizin eletirel ulamnn biimidir; nk eletiren,
doal olarak deneme yapmak zorundadr; bir konunun bir ya
zardan farkl ekilde yeniden grnrletii koullar yaratmak
zorundadr. Her eyden nce konunun mrn do/durmuluu s
nanmaldr, denenmelidir; bir konunun bir eletirmen tarafndan
urad ok az bir varyasyonun anlam tam da budur. ''
THEODOA ADORNO: "BiiM OLARAK DENEME" 237

Dolaymlanmam Hibir ey Yoktur

Deneme, ''kendi dnda bulunan bir konumu stlenmedii


iin '', ''konumsuzluk ve grecelilik '' sulamasyla karlamakta
dr. Bu sulamada hakikati ''tmlenmi/bitmi bir ey'' ve ''kav
ramlar hiyerari'' iinde gren ''konumlardan'' holanmayan He
gel'in ykt bir anlay sz konusudur. Bu noktada deneme, kendi
''ucu'' ile diyesi, ''mutlak bilginin felsefesi'' ile temas eder. Deneme,
''keyfilii, dolayszlk olarak maskelemek yerine, dnmleyerek
kendi yntemine katmak suretiyle, dnceyi, dncenin keyfili
inden '' kurtarmak ister.
Mutlak bilginin felsefesi, Adorno'nun belirlemesiyle, ''tutarsz
lk'' gsterir; nk ''salt sonu'' olan soyut st kavram ''kendi
iinde sreksiz olan sre '' adna eletirir ve hatta ''idealist gre
nek/ahlak '' uyarnca '' diyalektik yntemden'' sz eder. Bu nedenle,
deneme, kendisini aktard yerde ''diyalektikten daha diyalektik
tir. '' Deneme, ''Hegel mantn'' nemser. Bu mantk uyarnca, ne
''tmlk hakikati, tekil yarglara kar kullanlr'' ne de ''hakikat
tekil yargda sonlandrlr. '' Bunlarn tersine ''tekilliin hakikat
sav '', zne bal kalnarak ''hakikatsiz/iin besbelli oluuna '' de
in gtrlr.
Denemeye zg her trl ayrntnn ''cesaretli yn, n-alan
esi ve yerine getirilmeyen yn '' olumsuzlama olarak dier
'' olumsuzlamalar '' eker. Denemenin ''bilerek kart hakikat
sizlik '', aslnda denemenin hakikatidir. Elbette denemenin biimin
de, ''kltrel bakmdan daha nce biimlendirilmi e, tretilmi
eyle ilikilenimde hakiki olmayan eler de '' bulunur. Deneme,
ne denli enerjik olarak '' ilk olann'' kavramn devre d brakr ve
''kltr doadan oluturmaya '' kar karsa, ''kltrn doadan
gelen zn'' o lde salam bilir.
Deneme, kltrn doal boyutu kapsamnda grlen mitosu
dncesine katar. Doa-kltr ilikisi, denemenin ''asl temas
dr. " Denemenin ''ikinci doa, ikinci dolayszlk '' olarak adlan
drlan ''kltrel grng/eri indirgemek yerine, direnle onlarn
yanlsamasn ortadan kaldrmak iin, onlarn iine derinlemesine
238 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

dalmas '' bouna deildir. Deneme, ayn ''kken felsefesi'' gibi,


''kltr ile kltrn altnda bulunan eyler '' arasndaki fark hak
knda pek yanlmaz. Kkeni veya alt-yapy deil, '' st-yapy''
nemser. Deneme ''konu seimindeki zgrln, olgu ve kura
mn btn nceliklerine kar zerkliini '', btn nesnelerin kendi
''merkezine'' yakn olmasna, ''her eyi byleyen '' ilkeye borlu
dur. Dolaymlanan veya bir dolaym zerinde aktarlan eleri ne
karr. Kkensel olan ile uramay ''yceltmez''; nk ''kken
sellik dnmn konusudur, olumsuz bir eydir. '' Bu, ''toplum
sallam dnyann orta yerindeki tinin konumu '' olarak kkensel
lik, ''yalana'' dnt iin, denemenin durumuna uyar.
Adorno'nun anlatmyla, ''gkyz ile yeryz arasnda dola
ym/anmam hibir eyin olmad '' Hegel' den beri bilinmektedir.
Bu yzden, ''dolayllk'' dnce aktarmnda nemli bir etkendir.
Deneme, dolaymlanm metinler zerinden yeni metinler retmenin
biimidir. Metinlerin hakikat savna eletirel yaklam, kltrn de
mutlak hakikati temsil etme iddiasn ''greliletirmeye'' ortam hazr
lar. Bu, kltrn brnd ''ideolojik grnty'' de sorgulamay
zendirir. Denemenin hakikati, ''kendi hakikatsizlii'' ile devindii
takdirde, ''drst olmayan, meru grlmeyen elerinde, devingen
liine ve salam e eksikliine '' kartlk iindedir. Tini ''salam/
kalc olmayana kar savunmak zorunda olduklarn '' sananlar, as
lnda tinin ''dmandrlar. " Tin, bir kez ''bamsz/atktan/zerk
letikten sonra '' devingendir; ''olan yinelemeden ve hazrlamadan
fazla bir ey istediinde, artk saklanamaz bir yn '' vardr ve bu
durumda ''oyun d kalan hakikat'' sadece totoloji olarak kalr.
Adorno'nun belirlemesiyle, deneme ''tarihsel bakmdan retorik
ile akrabadr. '' Bilimsel zihniyet, retorii trpanlamak istemi ol
masna karn, retorik ''bilimsel ada zgn bir bilime '', iletiim
bilimine dnmtr. Elbette retorik, her zaman ''iletiimse/ dile
uyar/anm iindeki '' dnce olmutur. Bu dnce, ''dolaysz'' bir
ey olan, ''dinleyicilerin yedek doyumunu '' ereklemektedir. Dene
me bu kapsamda ''kendisini bilimsel bildirimden ayran serim/eme
nin zerklii iinde iletiimse/ olann izlerini'' korur. Retoriin din
leyiciye salamak istedii ''doyumlar'' , denemede ''konuya kar
THEODOR ADORNO: "BM OLARAK DENEME" 239

zgrln mutluluunun idesine '' ykseltilir. Bilimsel bilin, ok


nceden beri ''gereklik ilkesi'' ile balaktr ve ayn bu ilke gibi
''mutluluk dmandr. '' Mutluluk, ''doaya egemen/emenin her
trl amac '' olmakla birlikte, kendisini yalnzca doa olarak se
rimler. Bu, Kant ve Hegel dahil, ''en st felsefede'' de byledir. te
yandan, yceltilen akl ''geerli olan'' greliletirdii anda yerilir.
''Resmi eletirel dncenin mutluluk dmanl '', Adorno'nun
savlamasna gre, Kant'n ''kavray ile speklasyon arasnda
ki snr ebediletirmek ve karakteristik metafor uyarnca 'makul
dnyalara tamay' engellemek isteyen akn diyalektiinde '' de du
yumsanabilir. Akl bir yandan ''kendisini eletirirken'' ve Kant'ta
salam bir zemin zerinde ''iki aya zerinde durup, kendisini
kantlamaya '' urarken, br yandan da ''isel ilke uyarnca her
trl yeniye kar ve dncenin haz ilkesine '' kar kendisini skca
kapatr. ''Biim'' ve akln deneyim alannn tesine gitmesine izin
vermeyen ''bilgi kuram'' , Kant'n ierik olarak akln amacn, ''in
sanln kurulmas/retimi topyas '' olarak grd eyi yadsr.
Denemenin konusuysa, ''yeni olarak yenidir''; ''var olan biim
lerin eski esine evrilemeyendir. '' Deneme, konusunu ''iddetsiz
olarak dnm/emek '' suretiyle, sessizce ''hakikatin mutlulua,
onunla birlikte kendisine ihanet etmesinden '' yaknr. Bu yakn
ma, denemeye ynelik ''fkeyi'' ateler. Denemede ''iletiimin ikna
edici ynleri, kkensel amacna yabanclatrlr'' ve serimlemenin
''saf belirlenimine '' , konuyu kopyalamayan kavramsal bakmdan
koparlm paralarndan yeniden kurmak istedii ''yapsnn zor
layc esine '' yabanclatrr. Retoriin ''arm, szcklerin
ok-anlamll, mantksal bireimin gevemesi '' trnden dinleyi
cinin iini kolaylatran ve ''zayf konumda olanlar konumacnn
istencine baml/atran '' itici geileri, denemede ''hakikat ieri
i'' ile kaynatrlr.

Denemenin En sel Biim Yasas Mlhitliktir

Denemenin geileri, ''sylemsel manta yer brakmayan un


surlarn yan balantlar lehine balayc tretim/eri'' aa karr.
240 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

Deneme, '' ok-anlamllklar '' zensizlikten/aldrszlktan tr


deil, ''bilimsel bakmdan yasak olularna ilikin bilgisizlikten ''
tr deil, ''im/em/erin ayrmna seyrek ulaan ok-anlamllk
eletirisini '' yerli yerine koymak iin korur. ok-anlamllk ele
tirisi uyarnca, bir szcn ''farkl eyleri kapsad yerde, farkl
olan ey pek farkl deildir'', tersine szcn birlii ''konuda gizli
olan '' imler.
Bu noktada da deneme, Adorno'nun saptamasyla, ''sylemsel
mantn egemenliinde yitirdii eyi, konuan dilden edinmek
iin, geiin btnlkl ve kavramsz sanat mzikal mantk '' ile
temas eder. Sylemsel mantk, ''zerinden atlanlmasna'' katlan
maz, onu kendi biimleri iinde yalnzca ''nfuz edici znel anla
tm '' kandrabilir. Deneme, ''sylemsel yntem ile yalnzca kart
lk iinde bulunmaz ''; ''mantk d'' deildir; ''kendi tmcelerinin
toplam, uyumlu ekilde btnlemek zorunda olduu iin, man
tksal ltlere '' itaat eder. Denemede konuyu ''gerekelendirme
yen hibir eliki '' kalamaz. Bununla birlikte, deneme, dnceleri,
sylemsel mantktan ''baka trl'' gelitirir; ancak onlar ne ''bir
ilkeden'' tretir ne de ''btnlkl tekil gzlemlerden '' kazanr.
Unsurlar ''bamllatrmaz, egdmlletirir''; ancak ieriinin
''somutlam hali'', mantksal ltlerle karlatrla bilir; ierii
nin serimleme tarz ise bu ltlerle karlatrlamaz.
Adorno'nun amlamas uyarnca, deneme, ''bitmi bir ieri
in ayrmsz ekilde bildirildii '' biimlere kyasla, ''serim/eme ile
serim/enen arasndaki gerilim sayesinde '' geleneksel dnmeden
daha devingen/dinamik ise, o zaman ''oluturucu yan-yana/k ola
rak ' duraandr. Denemenin ''imgeye yaknl '' buna dayanr;
'

ancak o duraanlk, bizzat ''belli llerde durdurulan gerilim


ilikilerinin duraanldr. Denemecinin ''dnce amlamasnn
''

sessiz uysall '', onu sylemsel dnce amlamasnn ''youn


luundan'' daha fazla younlua zorlar; nk deneme sylemsel
dnmeye ''kr krne ve otomatikletirilmi olarak '' davran
maz, tersine ''her an zn dnm/emek zorundadr. '' Bu d
nm, elbette ''yerleik dnmeyle'' ve retorik ve iletiim ile iliki
sini kapsamaz.
THEODOR ADORNO: "BiM OLARAK DENEME" 241

Denemenin gncellii, diye yazar Adorno, ''anakronik bir eyin


gncelliidir''; iinde bulunulan '' an '' veya ''saat'' , onun iin her
zamandan daha fazla ''uygunsuzdur. " Deneme, ''her eye kalkan
ve her eyi denetleyen '' rgtl bilim ve ''uzlaya uygun olmayan,
igdsel olann veya zendireninlisteklendirenin gstermelik v
gsyle '' dlayan eler arasnda tlr. te yandan, deneme,
''konularndaki kr eler'' ile ilgilenir; kavramlarla ''sramak''
ister; ''kavramlara smayan '' veya kavramlarn ''kart'' eli
kilerin ihanet eden eyin, kavramlarn ''nesnellik a yalnzca znel
bir dzenlemedir'' grn bilir. '' Opak'' olan, saydam olmayan
''kutuplatrmak '', ondaki ''gizli gleri'' serbestletirmek ister. Za
man ve mekanda '' belirlenmi ieriin somutlamas'' iin urar;
kavramlarn ''btnlemi olan elerini, sanki konu iinde btn
lemiler gibi tasavvur edilmesini '' salayacak ekilde oluturur.
z-yapsal zelliin ''diktasndan'' kaar ve ''olann ykne
teslim olmamak '' suretiyle, '' ide'' olarak kalr; ancak bunu ''ebe
di olanda '' deil, ''paral olanda '' ler. Merulatrmalara ve
olumlamalara ''gvenmez. " Tinin ''en yksek da-vurum/ar
n ' bile greliletirmeye ve sorgulamaya eilimlidir. Bu nedenle,
'

Adorno'nun adlandrmasyla, denemenin ''en isel biim yasas,


mlhitliktir. '' Konuda ''ortodoksisinin ihlali'' ile grlrleen e
yin, ''grlmez tutulmas '', gizlice sz konusu mlhitliin ''nesnel
amacn'' oluturur.

Theodor Adorno : ''Epik N aifl i k Uzerine''

Epik Saflk, Burjuva Akln Eletirisini Yaatr

Theodor Adorno, ''Epik Saflk/Naiflik zerine'' adl yazsnn


giriinde Homeros'un Odyssee'sinden dizelere yer verir. Dn
rn ne-srm uyarnca, birbirini seven elerin kavumasn sim
geleyen denizin sahile vuruu, ''anlatnn sonunda apak ortaya

kan ierik '' temel alndnda, Odyssee ''kayalk sahile srekli


vuran dalgalar sabrla izlemeden ve suyun engelleri amas ve h
rtyla geri dn ve derin renk iinde salam olan aydnlatma
sndan '' ibaret sanlabilir. Burada ''denizin uultusu, tek-anlaml
olann, salam olann ondan yine ayrlmak iin, ok-anlaml olan
ve akp gitmekte olan ile bulutuu epik konumann tnsdr/sesi
dir. ' Mitosun ''ekilsiz tamas, hep ayn olandr ''; ancak ''anlat
'

nn telosu/erei ise, farkl olandr. '' Epik konunun sabitletirildii


''acmasz sert zdelik '', konunun ''zde olan ile zdesizliini,
dile getirilmeyen tek ile kendi farklln '' tamamlamaya hizmet
eder. Destan dier anlatlara benzemeyen ''adnn hatrna aktarl
may hak eden, anlatmaya deen bir eyi'' anlatmak ister.

*
Theodor Adorno: ''ber epische Naiviraer''; iinde: " Noren zur Lirerarur-Edebiyara
likin Norlar"; Teil !, gesammelre Schrifren, s. 34-40, Wissenschafrliche Buchgesellsc
hafr; Band !!, Darmsradr 1 997.
244 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

Anlatc, Adorno'nun belirlemesiyle, ''malzemesi ola1 mitos


dnyasna '' dnk olduu iin, ''balamas hep elikili'' olmu
tur; nk ''anlatlan her eyi benzerletiren ve her eyi toparlayan
anlatcnn aklsal ve iletiimse/ konumasnn, kavram dizgesinin
dzletirici dzeninden farkl olan somut bir ey '' olarak mitosun
peine taklr. Bu tr bir mitos, ''zsel zellii, aklda kendi bi
lincine varan hep-benzerlik '' olan bir mitostur. Anlatc, ''teden
beri evrensel temsil edilebilirlie '' direnmitir; ancak bugne dein
anlatt ve anlataca ey, ''hep temsil edilebilir ey'' olmutur. Bu
nedenden tr, ''her trl epie anakronik bir e '' ikindir. Bu,
hem ''Homeros'un canavar gibi korkun olan bildirmeye yardm
eden esin perisini armas '' iin, hem de yal Goethe ve Stifter'in
''burjuva ilikileri asl olan olarak, sanki bir ad gibi bir bakasyla
deitirilemez olan ak gereklik olarak gstermeye ynelik umut-

suz abala '' iin de geerlidir.


Sz konusu eliki, Adorno'ya gre, ''byk epik/dz-yaz var
olduundan beri '', konusallk/nesnesellik olarak ne karlan epik
edebiyatn bir esi olarak ''anlatcnn davran tarznda '' kendini
gstermitir. Anlatan konumann ait olduu ''aydnlanm bilin
durumu karsnda '', bir baka deyile, ''tmel kavramsal varlk
karsnda bu konusal!nesnesel e, her zaman aptalln bir esi,
bir anlamama, bir bilgi sahibi olmama, tikelin tme/den kopmu
bir e olarak belirlendii yerde tikele kaslm ekilde tutunma ''
olarak ortaya kar. Destan, ''mitosu yumuatmak iin, mitosun
efsununu'' taklit eder.
Adorno'nun aktarm uyarnca, K. Th. Preuss, o davran bi
imini ''ilk aptallk'' diye adlandrmtr. Gilbert Murray ise, onu
''Homeros-Olimpik aamasndan nce gelen, Yunan dininin ilk
basama '' olarak nitelemitir. Epik anlatnn ''zdeletirici sz
cn gznn iine bakt eyin korkunun ik tidarn krmas ge
reken konusuna kat ekilde sabitlemesinde '', anlatc adeta korku
tavrn da ''erki'' altna alr. Bu kapsamda naiflik/saflk, ''anlat
cnn bunun karl olarak dedii fiyattr'' ve teden beri gelen
bak, bunu ''kazan'' olarak kaydeder. Diyalektikte ''biimden
kaynaklanan anlatnn aptallna dzlen geleneksel vg '', bunu
THEODOR ADORNO: "EPiK NAFLK ZERiNE" 245

''bilin dman, gerici bir ideoloji '' yapmtr. Bu tavr, ''bugn


yanl felsefi antropolojide '' pazarlanmaktadr.
Epik naiflik/saflk, ''tmel zihniyeti, tikelin kr grsnden
uzak tutmak '' iin uydurulmu ''yalan'' deildir. Epik saflk,
''mit-kart bir aba olarak aydnlanm, adeta pozitivist ura
tan '' doduu gibi, ''daha nce olan sadk ve ters yz etmeden
belirlemek ve bylece daha nce olan ve bylece byy '', diyesi,
''mitosu paralamak'' , kendisini ''tekil olan'' ile snrlamak, epik
safln zgn zelliidir ve bu, snrlamay aar, ''aknlar. '' n
k biricik olan ''dncenin kapsayc tmeiliine kar inat ge
ride kal '' deil, tersine geride kaln ''en iten zlemidir '', ''bir
gerek enin mantksal biimidir. '' Bu gerek e, ''konusuyla
uyum/ulaan '' kavramdr.
Adorno'nun deyiiyle, epik saflkta ''burjuva akln eletirisi ya
ar. '' Eletiri, bir baka deyile, burjuva akl, ''temellendiriyormu
izlenimi yaratt deneyimin olanan '' ykar. Bir konunun ''se
rimlemesindeki snrlanmlk, her dncenin nne geen snr
lanmln dze/timidir. '' te yandan, yine de bu tr saflk, ''ge
dnem kapitalizmin felakete gebe balanglarn '' anlatmaya izin
verir ve yeniden anmsamay zendirir. Artk '' anmsanmayan''
anmsama, ''hakikatin ancak bir blumn '' , diyesi, ''anmsama
dman temsil-edilebilirliin bir blmn '' ifade eder. Anlatan
szck, epik naiflik sayesinde ''z-dzeltim'' uygular; anlatan sz
cn ''durumunda gemite kalana kar her zaman savunmac
bir yn/e '' vardr. ''Betimleyici szcn kesinlii, her trl ko
numann hakikatsiz/iini gidermeye'' urar.

Dnceden Ka, Dilin Kendi Tutukevinden Kadr

Homeros'un ''bir armay, bir manzara gibi betimleme ve bir


metaforu, anlatnn dokusunu yrtana dein ak artrma amacyla
her ynyle yetkinletirme '' zorlamas, on dokuzuncu yzyln ''en
byk anlatclarn '', rnein Almanya'da Goethe'yi ''yazmak ye
rine izmeye ve resim yapmaya '' iten zorlama ayndr. Serimlemeyi,
'' dnmleyen akldan bamszlatrma '' denemesi, dilin ''erek
selliinin olumsuz elerinden ' , bir baka anlatmla, ''konularn
'
246 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

kavramsal gdm/emesinden '' kurtarma giriimidir. Anlatcnn


'' aklszl ve krl'' , byle bir balang yapmann ''olanak
szln ve umutsuzluunu '' ifade eder. Destann ncelikle ''her
trl speklasyona ve fanteziye direnen konusal esi, anlaty
nsel olanakszl pahasna lgnln kysna '' srkler. Ayrca,
imdiye dein ''adlarda ve imgelerde kendisini ortadan kaldrmak
isteyen dilin dt uurumun dibine bakmam olan hakikatte
pay olmayan bir anlat yoktur. ''
Dil, Adorno'nun anlatmyla, ''dil olarak kalabilmek iin'', bir
takm deyimlerde yarglayarak ''eylerin btnlnn bireimi
olmay '' savlarken, ''kullanmlar btnl ortadan kaldran ''
szlerde/szcklerde ''yarg'' verir. Dnce ynlendiriminin so
nunda ''tavsad'' epik balant, ''yargnn hakk nnde eriyip
giden ltuf'' durumuna gelir. ''Konumann zveri biimi '', diyesi,
dnceden ka, ''dilin kendi tutukevinden kadr. '' Home
ros'da, Thomson'n zellikle ne kard gibi, metafor ''anlam
landrlan eye, konuya kar zerkletii takdirde '', metaforda
''erek/niyet balamnda dilin bamllna kar dmanlk '' her
ynyle belirginleir. Dilsel olarak amlanan ''imge, btnln
mantksal anlam bakmndan imgeyi grlr klmak yerine, dili
imgenin iine ekmek amacyla, kendi z anlamn unutur. ''
Byk anlatda, Adorno'nun deyiiyle, eilim olarak ''imge ve
konu ilikisi tersine dner. '' Alegorik/yerinesel niyet, destanlar
''dikte ettiremez ''; ancak ''tarihsel eilimin dildeki ve konu ieri
indeki gc '', yle byktr ki, destanlarda ''znellik ve mitoloji,
insanlar ve eyler arasndaki srete destann kendini serim/eme
sine brakt krlk sayesinde '' salt olay yerine dnr. Olay
yerleri zerinden sz konusu eilim, zellikle ''pragmatik ve dilsel
btnln krlgan '' grnd yerde grnrleir. Nietzsche'nin
''Homeros'un (rekabet) Savam'' adl yaptnda u tmce yer alr:
''Savaanlar bireyler deil, ide/erdir. '' Saf, anlamdan uzak serim
lemenin ''tarihin alegorisine'' dnm, ''epik dilin mantksal
knde ve krlgan eylemin/konunun metaforun yerine geme
sinde '' grlr duruma gelir. Epik konumay, ''znel bakmdan
aklsal anlamdan ykselen nesnel anlam figrne '', bir baka de
yile, '' imgeye'' benzeten etmen, '' anlamlkszlk '' tr.
Theodor Adorno : '' ada Romanda
An lat c n n Kon u m u ''

Adorno ''ada Romanda Anlatcnn Konumu'' adl yazs


nn giriinde romann gncel durumu kapsamnda sadece bir e
yi, ''anlatcnn konumunu '' ne karmay amaladn belirtir.
Adorno'nun deyiiyle, bugn anlatcnn konumu, ''bir paradok
su '' ortaya koymaktadr. Bu paradoksun nedeni yle aklana
bilir: Roman, bir yandan ''anlaty gerektirir ''; te yandan ''artk
anlatlamaz. ''
Adorno'nun paradoks veya kartlk olarak niteledii durum,
yaplmas gereken ile yaplmas gerekenin yaplmasn engelleyen
durumdur. Roman, dz-yaz anlat sanatnn bir rndr; dola
ysyla, roman yazlabilmesi iin, anlat zorunludur. te yandan,
yeni sosyo-kltrel gelimeler, anlaty/anlatmay zorlatrmakta
dr. Bu durumda anlatc, anlatmay baarabilmek iin, sz konusu
paradoksu zmeyi veya amay bilmek zorundadr.
Ayrca, Adorno'nun ''artk anlatlamaz'' eklindeki saptamas
salt bir anlay yanstmaktadr. nsan var olduu srece, anlat

Theodor Adorno: ''Standon des Erzaehlers im zeitgenossischen Roman-ada Ro


manda Anlatcnn Konumu''; iinde: "Noten zur Literatur-Edebiyata likin Notlar";
Teil I, gesammelte Schriften, Wissenschaftliche Buchgesellschaft; Band il, Darmstadt
1 997, s. 4 1 -48.
248 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

son bulmaz; anlat veya anlatmak, insann tzsel bir niteliidir. Bu


nedenle, insan en zor koullar altnda bile anlatmay baarr. Dola
ysyla, ''artk anlatlamaz'' sz kabul edilemez.
Roman, Adorno'nun belirlemesiyle, ''burjuva ann z
gn yaznsal biimidir. '' Romann balangcnda, rnein, Don
Kiot'ta ''gizemlerden arndrlm dnyann deneyimi'' vardr ve
''salt var-oluun sanatsal olarak almas '', romann bir esi ola
rak kalmtr. Realizm, ''romana ikindi'' ; malzeme bakmndan
''fantastik romanlar bile ieriklerini gerek olann telkinini'' yara
tacak ekilde sunmaya zen gstermitir. Gelimeler, ''bu davran
tarzn '' sorgulanabilir klmtr. Anlatcnn konumu bakmndan
''dntrlmemi hibir malzemesel eye '' gz yummayan ve
bylece ''nesneselliinlkonusalln epik buyrumunun '' altn oyan
znellik, sz konusu gelimeyi zendirmitir.
te yandan, konu aisndan da byk ''zorluklar'' vardr. Nasl
ki fotoraf sanat, resim sanatnn ''geleneksel grevlerinin biro
unu '' elinden aldysa, ''rportaj ve kltr endstrisinin dolaym
/ar, son olarak da film '', romann birok geleneksel grevini st
lenmitir. Roman, ''anlatnn/haberin yerine getiremedii eyler''
zerine younlamak zorunda kalmaktadr; ancak resim sanatnn
tersine roman, ''konudan bamsz/amada kendini anlatnn/ha
berin kurgusuna zorlayan '' dilin izdii snrlarla kar karyadr.
Bu nedenle, Joyce ''romann realizme bakaldrsn sylemsel bir
dil ile ilikilendirmitir. ''
Gazete, fotoraf ve film gibi grece yeni dolaymlar, gelenek
sel anlat(m) trlerinin etkinlik alanlarn daraltm, onlar yeni bir
z-tanmlama greviyle kar karya getirmitir. Yeni dolaymlar,
ayrca ''saf/katksz yaznsal tr'' tr anlayn da sorgulanr duru
ma getirmitir; ancak bunlar yaznsal anlatnn ilevini tmyle st
lenemez. Srekli yeni dolaymlarn ortaya kt bir dnemde ede
biyatn zellikle de romann altn an yaad da bir gerektir.
Joyce'un giriimini, Adorno'nun anlatmyla, ''mnferit birey
sel keyfilik '' diye bir yana itmemek gerekir. Deneyimin btnl/
zdelii ''bozulmutur''; ''kendi iinde srp giden ve dile gelen
bir bana anlatcnn tutumuna izin veren yaam '' bozulmutur.
THEODOA ADOANO: "ADA ROMANDA ANLATICININ KONUMU" 249

Bu balamda ''savaa katlm '' olan bir kimsenin daha nceki ma


ceralarndan sz eder gibi savatan sz etmesinin ''olanakszln ''
dnmek yeterlidir. Anlat, ''anlatc bu tr deneyimin stesinden
gelebilir'' eklinde ortaya kt takdirde, hakl olarak ''almlay
cda sabrszlk ve kuku '' uyandrr. Bir kii oturup, ''iyi bir kitap
okur '' eklindeki tasavvurlar eskimitir. Bunun nedeni, ''okuyucu
nun younlaamamasnda deil, bildiri/ende ve bunun biiminde ''
aranmaldr.
Adorno'nun bu belirlemelerine de katlmak olanakl deildir.
Son derece ilkeli ve dnsz bir sava kart ve hmanist olan
Adorno, z duyumsamasndan yola karak, savan insanlk-d
ln, yakmn-ykmn deneyimlemi bir kiinin sava anlatama
yacan, sava anlatmay iine sindiremeyeceini dnmektedir.
Ancak Nazizmin soykrmn yaam Yahudiler bile anlatlamaz
olan, anlatmak suretiyle, onunla yzlemeye ortam hazrlamtr.
Zerre kadar insanlk duygusu olanlarn asla kendine ve bakasna
yaktramad irenlikler ve insanlk-dlklar bile anlatlabilir;
anlatlmaldr. Anlatlmaldr ki, yzleilebilsin ve alabilsin.
Adorno'nun tanmlamasyla, ''bir ey anlatmak '' demek, ''sy
leyecek tikel bir eyi olmas '' demektir ve tam da bu, ''ynetilen
dnya, standartla(tr)ma ve hep aynlk '' tarafndan engellenmek
tedir. erik olarak ''her trl ideolojik szce '', ''dnyann gidii,
sanki asl olarak bireylemenin akym gibi, sanki birey, uyarm
lar ve duygulanmlar ile yazgya yaklayormu gibi, tekil kiinin
dolaysz i dnyas bir eylere yetebilirmi gibi '' anlatcnn sav
larn/istemini ideolojik olarak nlemektedir. Bu kapsamda ''ok
yaygn olan biyografik deersiz edebiyat'', bizzat roman biiminin
''bozulmasnn rndr. ''
Yaznsal konusallk/nesnesellik krizi, Adorno'nun ne-srm
uyarnca, psikoloji de kapsamaktadr. Psikolojik romann konu
lar da ''burnunun ucunda'' elinden alnmaktadr. Bu kapsamda
salt ''gazetecilerin aralksz olarak Dostoyevski'nin psikolojik
kazanmlarnda '' keyiften kendilerinden getikleri, bilimin, zel
likle de ''psiko-analizin romancnn bulgularn '' geride brakt
yolundaki aklamalar hakldr. Ayrca, ''her trl pozitif e, elle
250 MARX, BENJAMN, ADORNO SANAT VE EDEBYAT

tutulabilir e ve bilimin ve enformasyonun isel esinin olgu


sall '', roman bu gidie son vermemeye zorlamakta ve ''varln
ve varlk-dnn serimlemesini kendisine brakmamakta '', ayrca
toplumsal yaam srecinin ''yzeyinin sk ve deliksiz olarak b
tnleerek, varl rtmesi'' de roman buna zorlamaktadr.

Romann Konusunu, Ya ayan nsanlarla Talam Koullar/


likiler Oluturur

Adorno u belirlemeleri italik yazarak vurgulamtr: ''Eer


roman gereki mirasna sadk kalmak ve gerekte onun nasl
olduunu sylemek istiyorsa, d grn/yaldz yeniden ret
mek suretiyle, ona yanltma/kandrma ilerinde yardm eden bir
gerekilikten vazgemek zorundadr. '' nsani zelliklerini ''me-

kanizmann dz ak iin yaa dntren '' bireyler arasndaki


''her trl ilikinin eyle (tiril)mesi '', ''evrensel yabancla(tr)ma
ve z-yabanc/am '', adyla anlmay gerektirir. Roman, ''dier bir
ok yaznsal trden daha fazla '' byle bir nitelik tar. On sekizin
ci yzyldan, zellikle de Fielding'in ''Tom Jones''undan bu yana
romann konusunu, ''yaayan insanlarla talam koullar (veya
ilikiler) arasndaki uyumazlk '' oluturur.
Yabancla(tr)m, bu balamda romann ''estetik arac '' duru
muna gelir; nk insanlar, tekil kiiler ve topluluklar, ''birbirine
ne denli yabanclarsa, birbirine o denli gizemlileirler'' ve roma
nn ''asl itici gc olan dsal yaamn gizemini deifre etme '' giri
imi, ''uzlamlarn belirledii bilinen yabanclkta aknlk verici
lde, iki kat yabanc olarak grnen varlk uruna '' srdrlen
uraa dnr. Yeni romann ''kart-gereki esi ve metafizik
boyutu, bizzat kendi konusu tarafndan '', bir baka anlatmla,
''insanlarn birbirinden ve kendilerinden koparld bir toplum ''
tarafndan gsterilir. Dnyann ''gizemsizletirilmesi '', ''estetik a
knlkta'' kendini aa vurur.
te yandan, Adorno'nun saptamas uyarnca, btn bunlarn
''romancnn lp bimesinde '' yeri yoktur; Hermann Broch'un
''ok byk ynelimli romanlarnda'' grld gibi, etkili oldu-
THEODOR ADORNO: "ADA ROMANDA ANLATICININ KONUMU" 251

u yerde bile ''biimlendirilen eye '', diyesi, dilsel oluturuya veya


yapta pek yararl olmas da sz konusu deildir. Biimin ''tarihsel
deiimleri, yazarlarn zgn duyarllklarna '' dnr; bunlarn
''istenilen elerin ve istenilmeyen elerin ne lde lm ara
lar '' olarak ilev grdkleri, ncelikle ''sra-dzenlerini'' belirler.
Anlatnn/bildirimin biimine kar ''duyarllkta '' kimse Mar
cel Proust'u geememitir. Onun yapt, romann ''znel olarak ve
kkl biimde ortadan kaldrld izgide '', ''gereki ve psiko
lojik roman geleneine'' girer. ''Ezber/eni/en eyin gerekilii '',
diyesi, ''daha nce de byleydi'' tavr ne denli sk tutulursa, ''her
szck o denli fazla 'sanki' eklini alr''; szcn istemi/sav ile
''yle deildi '' arasndaki ''eliki'' o lde byr. Yazarn ka
nlmaz olarak ne srd ''olayn nasl olduunu kesin bildii ''
eklindeki ''ikin'' savlamas veya hak iddia etmesi reddedilmeli
dir. Proust'un ''kuruntuya varan kesinlii'', diyesi, ''canl olann
birliinin atomlara blnd mikrolojik teknik '', ''biimin etki
alann amakszn '', bu estetik duyumun ''biricik abasdr. "
Anlatc, adeta ''yabanc bir dnyaya yanl bir adm '' gereksiz
letiren bir ''i mekan '' kurar. Ayrmna varlmakszn, dnyay bu
i mekann ''iine eker. " Alman da-vurumculuunun roman,
''tmyle farkl koullarn rndr ve tmyle farkl bir ruhta
dr. " ''Nesnesel bir eyi serimlememeye'' ynelik epik aba -ki
bunun ii doldurulabilir- sonunda ''nesneselliinlkonusalln te
mel epik ulamn '' ortadan kaldrr.
Geleneksel roman idesi ''belki de en zgn olarak Flaubert'de
somutlar. '' Geleneksel roman, ''burjuva tiyatrosunun kulis sah
nesi'' ile karlatrlabilir. Bu teknik, bir ''yanlsama'' tekniiydi:
Anlatc ''bir perdeyi aar''; okuyucu ''sanki bedensel olarak ora
daym gibi olup bitenleri birlikte gerekletirmelidir. '' Anlatcnn
znellii, ''kendisini bu yanlsamay oluturma gcnde '' ve Fla
ubert'de ''dilin, tinsel/eme ile kendisini adad grgn alandan
ayrlan katkszlnda ' korur. Dnme ilikin ''ar bir tabu ''
'

vardr; bu ''konusal katkszla kar en byk gnah '' durumuna


gelmektedir. Serimlenen eyin ''yanlsamal z-yaps ile birlikte bu
tabu gcn yitirir. '' Ska yeni romanda, rnein, Proust, Gide,
252 MAAX, BENJAMN, ADOANO SANAT VE EDEBYAT

Thomas Mann ve Robert Musil'in ''Niteliksiz Adam''nda d


nmn, ''saf biim ikinliini paralad '' ne srlr. Sz konusu
dnm, ''Flaubert ncesi adlarla pek az ortak yn '' tar. ''Ro
man figrlerinden yana veya onlara kar '' eklinde alglanan bu
dnm, ''ahlaki '' bir dnmdr.

roni, Biim Oluturucu Bir Yaznsal Aratr

Yeni dnm, ''serim/emenin yalanna kar yan tutmadr '';


aslnda ''srelerin uyank yorumcusu olarak kanlmaz yakla
mn dzeltmeye uraan '' anlatcya kardr. Biimi bozma, onun
''asl anlamna '' uygundur. Bugn Thomas Mann'n ''hibir ierik
sel alaya indirgenemeyen ironi '' olan dolaym, ''biim oluturucu
ilevinden '' anlalabilir: Yazar, ''kendi sunumunu geri alan '' iro
nik bir tavrla ''gerek bir ey yaratma '' savn silkeleyip atmakta
dr. Bu tutum, Thomas Mann'n ''Seilmiler'' ve ''Aldatlanlar''
adl yaptlarnda ak olarak grlr. Yazar, bu yaptlarnda ''ro
mantik bir figr ile oynayarak, dilin zgn tavryla, anlatnn seyir
kutucuu z-yapsn '', ''yanlsamann gerek-dln '' itiraf eder
ve bylece kendi sz uyarnca, ''sanat yaptna naif olmamann
naifliiyle grn pek krlmam ekilde hakiki olan olarak sun
madan nce, daha yksek aka karakterini '' geri verir.
Proust'ta Adorno'nun amlamas uyarnca, ''yorum, konul
olay ile yle kaynar ki'', yorum ile konu arasndaki ''ayrm'' yok
olur; anlatc bylece ''okur ile ilikide temel oluturan varla '',
bir baka anlatmla, ''estetik mesafeye '' saldrr. Estetik mesafe,
''geleneksel romanda kesindi ''; imdiyse filmin ''kamera ayarlar
gibi'' deimektedir. yle ki, ''kah okuyucu darda braklmakta,
kah yorum ile sahneye, kulislerin arkasna, makine odasna'' gt
rlmektedir. Gncel roman hakknda ''tipik orta halli hususlardan
daha fazla ey renilebilen u noktalara '', Kafka'nn ''mesafeyi
tmyle yok eden yntemi '' de dahil edilebilir. Kafka, ''ok yoluy
la okuyucunun, okunan ey nndeki izleyen/bakan gvenliini''
paralar. Onun romanlar, ''izleyen tavrn kanl bir kmsemeye
dnt dnyann yaplanmasna bir yanttr''; nk ''srekli
THEODOA ADOANO: "AGDA ROMANDA ANLATICININ KONUMU" 253

felaket tehdidi, hibir insana katlmsz izlemeye ve hatta bunun


estetik taklidine bile '' izin vermemektedir.
Ayrca, Adorno'nun anlatmyla, ''tek bir szck bile yazmaya
cesaret edemeyen '' daha alt dzeyli anlatclar tarafndan da ''me
safe'' daraltlmaktadr. Bu tr yazarlarda ''estetik serim/emesine
gz yummak iin ksa soluklu olan ve bu tr serimlemeye yetenekli
olan hibir insan yaratmayan bilin durumu '' kendini aa vur
maktadr. Bu durumda, sz konusu ''zayfln'' yabanc olduu
ilerlemi retimde ''mesafenin daraltlmas, biimin bir gereidir '';
''grnrdeki balanty delmenin ve onun altnda olan olumlu
enin olumsuzluunu ifade etmenin en etkin aracdr. '' Bu, Kaf
ka' da olduu gibi, ''hayali olann serimlemesinin, gerek olann
serimlemesinin yerini almas '' da gerekmez. Kafka, ''rnek almaya
pek uygun deildir ''; ancak gerek olan ile imago (bilin-d imge)
arasnda ''ayrm'' ortadan kaldrlmaldr.
an btn byk romanclarnn ortak yn, '' byledir'' ek
lindeki ''eski roman isteminin tarihsel ilk imgelerin kana yol
amasdr. '' Bu, Proust'un ''istek d ansnda, Kafka 'nn parabol
/erinde ve ]oyce'un epik kriptogramlarnda '' grlebilir. ''Nesnel
serim/emenin uzlam/aryla (veya gelenekleriyle) vedalaan '' ya
znsal zne ayn zamanda ''kendi gszln, monologun tam
orta yerinde geri dnen ey-dnyasnn baatln '' itiraf eder.
Bylece, ''ok-katmanl olarak ilk dilin kalntlarndan damtlan
ikinci bir dil'' ortaya kar. ''Dalm, armsal ey dili olan '' bu
ikinci dil, ''salt romancnn monologlarndan deil, kitleyi olutu
ran birinci dile yabanclatrlan/ardan '' geerek byr.

Bugnk Romanlar, Olumsuz Destanlardr

Adorno'nun deerlendirmesi uyarnca, Lukacs ''Roman Ku


ram''nda Dostoyevski'nin romanlarnn ''gelecein destanlarnn
yap-talarn '' oluturup oluturmad sorusunu ortaya attna
gre, ''bugn ne kan romanlar '', zellikle ''her trl badan
kurtulmu znelliin, kendi yer-ekiminden kp kartna dn
t '' olumsuz destanlardr. Bunlar, ''bireyin kendi kendini tasfiye
254 MAAX, BENJAMIN, ADOANO - SANAT VE EDEBYAT

ettii durumun belgeleridir''; bu durum, bir zamanlar ''anlamn


bulan bir dnyay '' gvence altna alan birey ncesi durumdur.
Bu destanlar, her trl gncel sanat ile ''iki-anlamllk '' kavramn
paylar.
Sz konusu kavram uyarnca, destanlarda elenip kalnmaz;
destanlarn ''kayt altna aldklar tarihsel eilim, barbarla geri
gidi midir veya insanln gereklemesini mi erek/emektedir? ''
sorusu irdelenir. Bazlar '' barbar ede kendilerini pek rahat du
yumsar. " Bir eylere yarayan ''hibir modern sanat yapt, ahenk
sizlik ten ve babo braklandan haz duymaz. '' Ancak bu tr sa
nat yaptlar ''uzlama olmakszn deheti'' simgelemek ve ''bak
n her trl mutluluunu bu tr anlatmn safinn iine atmak
suretiyle, orta halli retimin ihanetine urayan zgrle hizmet
ederler''; nk bu orta halli retim, ''zgrlk dnemin bire
yinin bana gelenlere '' tanklk etmez. Bunun retimleri, ''angaje
sanat ile 'sanat, sanat iindir' arasndaki kart tartmann, eilim
sanatnn bayal ile haz almaya ynelik sanatn bayalnn ''
zerindedir. Kari Kraus, bir zamanlar ''yaptlarndan ahlaksal ba
kmdan somut, estetik olmayan, gereklik olarak konuan ey ne
ise, onun kendisine sadece dil yasas uyarnca, dolaysyla, 'sanat,
sanat iindir' adna nasip olduunu '' sylemitir. Bugn roman
da ''estetik mesafenin daralmas'' ve bununla birlikte ''gereinden
fazla gl olan ve hala gerek anlamda deitirilmesi gereken,
imgede doa tesine sokulmayan gereklik nnde teslim olma '',
biimin kendiliinden gitmek istedii yerden istenmektedir.
Theodor Adorno : ''Heine'nin Yaras ' '

Heine'nin Yaras, Hala Kanyorcasna Utan ve Sululuk Vericidir

Adorno'nun ''Heine'nin Yaras'' , Yahudi kkenli nl Alman


air/yazar Heinrich Heine zerine bir denemedir. Adorno'nun de-

Theodor Adorno: ''Die Wunde Heine-Heine'nin Yaras''; iinde: "Noten zur Literatur'';
Teil 1, Wissenschaftliche Buchgesellschaft; Band 1 1 , Darmstadt 1 997, s. 95- 100. Dene
menin bal, '' Yaral Heine'' olarak da Trkeye evrilebilir. Bu yaz, Adorno'nun,
Heine'nin lmnn yznc yldnmnde, ubat 1 956'da verdii konferansa dayan
maktadr.
1 797- 1 8 5 6 yllar arasndan yaam olan Heine'nin asl ad, Christian Johann Heinrich
Heine'dir. Heine ok nitelikli bir kiiliktir: air, yazar, denemeci, gazetecidir. Mizah
yazarlyla da tannmtr. ''Almansor'' adl tragedyasnda Endls'teki slam kltr
birikimini de ele almtr. lmnden sonra, kendi istei zerine Paris/Montmartre me
zarlnda topraa verilmitir.
Almanya'nn en nde gelen air/yazar/gazetecilerinden biri olan Heinrich Heine'nin
( 1 797 Dsseldorf- 1 8 56 Paris) asl ad, Christian Johann Heinrich Heine'dir. 1 9 . yzy
ln hemen banda Almanya'da yaygnlaan Romantik akmn ''son airi" olarak bilinir;
ancak bu estetik/yaznsal akm aarak, toplumcu gereklie onam hazrlayanlardan
biri de odur. Gnlk konuma dilini iirselletirmeyi ve gezi yazsn yaznsal tr dze
yine ykseltmeyi baarmtr. Yaptlar baka dillere evrilen Alman yazarlarn/airle
rin banda gelir. Ayrca, deneme ve yergi trnde de yazlar yazmtr. Yahudi kkeni
ve politik grlerinden tr basklanm ve dlanmtr. Bu deneyim, yaptlarna da
yansmtr. nl ''Dokumaclar'' iiri 1 844'de Kari Marx'n ''Vorwaerts'' (leri) adl
gazetesinde yaymlanarak, isyan blgelerinde datlmtr. 1 8 3 1 'den itibaren yaad
Paris'i bile ''gurbet'' olarak duyumsamtr. ''Gurbette'' iir bunun kant saylabilir:
''Bir zamanlar gzel bir yurdum vard.
256 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

yiiyle, Heine'nin ansna ''bir katk yapmak isteyen kii'', bir len
konumas yapmaktan ok, ''bir yaradan sz etmek zorundadr. ''
Alman geleneiyle ilintili olan bu ''can yakan'' yara ve kinci Dn
ya Sava'ndan sonra bir yana itilen eyler suskunlukla geitirile
mez. Heine'yi ''karalayanlar'', sadece onun ''onuruyla oynayan ''
Nasyonal Sosyalistler de deildir.
Heine'nin ''arklar Kitab'' , edebiyat evresinin tesine geen
''anlatlamaz bir etki'' yaratmtr ve lirik trn ''gazete ve tica
ret diline'' girmesine ortam hazrlamtr. Bu air/yazarn ad bu
yzden, 1 900'l yllarda ''tinsel sorumlular'' nezdinde '' ktye''
kmtr. George Okulu'nun '' ktleyici'' yargs, Nasyonal sosya
lizme ''mal edilebilir''; Karl Kraus'unkiyse ''silinemez. '' O zaman
dan beri Heine'nin etrafndaki ''aura '' , ''kanyorcasna, utan ve
sululuk vericidir. '' Heine'nin kendi ''suu '', dmanlarnn elinde
''koz'' olmutur. O dmanlarn ''bu Yahudi aracya duyduklar
kin, sonunda anlatlmaz dehetlere '' yol amtr.
Dz-yaz yazar olarak Heine'nin, Goethe ve Nietzsche arasn
daki dnemin ''byk lde umutsuz '' dzeyine rast geldiini

Mee aac
ok byrd arda, menekeler yumuack sallanrd
O yurt bir ryayd.
Beni Almanca per, Almanca konuurdu
Ve 'seni seviyorum!' sz ne ho gelirdi
Kimse inanamazd!''
Nazm Hikmet' in ''Memleketimi Seviyorum'' dan bir blm:
''Memleketim:
Ankara ovasnda keiler:
kumral, ipekli, uzun krklerin parldamas.
Yal, ar fnd Giresun'un
Al yanaklar mis gibi kokan Amasya Elmas,
zeytin, incir, kavun ve renk renk salkm salkm zmler
ve sonra kara saban
ve sonra kara sr:
ve sonra: ileri, gzel, iyi
her eyi
hayran bir ocuk sevinci ile kabule hazr
alkan, namuslu, yiit insanlarm
yar a, yar tok
yar esr... ''
.

Heine'nin "Gurbette" iiri ile Nazm Hikmet'in "Memleketimi Seviyorum'' iiri, benzer
aclar ve zlemleri yanstmyor mu?
THEODOA ADOANO: "HEINE'NN YAAASI" 257

belirten Adorno'ya gre, Heine'nin dz-yaz yaptlar, ''bilinli


dilsel ayrntlar belirginletirme yetenei'' veya ''yardaklktan
hibir iz tayamayan polemik gc '' ile snrl deildir. ''Yahudi
dman'' bir tavrla Heine'ye saldran ve karln gren Platen
bunu duyumsamtr.
Adorno'nun anlatm uyarnca, Heine'nin dz-yaz yaptlar
''ierik'' ynnden zanaat ii yazlar geride brakr. Alman ede
biyat balamnda ''sulandrlmam bir aydnlanma kavramn ''
koruyan Heine, ''toplumsal dikenini yitirmek ve boyun eici bir
olumlama '' tutumu sergilemek suretiyle ''baarszla urayan ''
Alman aydnlanmasnn dirilmesine nemli katk yapmtr. Pro
testanl semesine karn, Heine'nin '' honutsuzluu'' , dlayc
''toplumsal iklim '' nedeniyle yaygnlamtr. Heine, ''nazik bir iro
ni ile yklan arka kapdan gizlice sokarak '' onarmak istememitir.
Ayrca, Adorno'nun syleyiiyle, ''baz gen sosyologlarn inan
mak istedikleri'' gibi, Marx' ''gl ekilde etkiledii '' kukulu
dur; nk Heine ''politik bakmdan gvenilmez bir arkadatr'';
bu ''sosyalizm'' iin de geerlidir. Bununla birlikte, sosyalizm
adna ''almayan yemesin! '' gibi szler de etmitir. Onun ''dev
rimci saflalkatkszla ve sertlie kar tepkisinde kfl eylere,
mnzevi/ie kar gvensizlii '' kendini aa vurur. te yandan,
Hegel'in sylediklerinden ''sadece bireycilik '' sonucunu karacak
denli '' bireyci'' olan Heine ''iselliin bireyci kavramna '' da bo
yun emez. Heine'nin ''duyusal doyum idesi, zorlama/dayatma ve
yoksunluk '' olmayan bir dnyay ierir.

Adorno'nun gnderme yapt Platen, Heine'nin ada air August Graf von Platen'dir.
Heine ile Platen arasnda geen olay ksaca yledir: 1 825'te Heine hukuk doktorasn
tamamlar. nce Hamburg'ta avukatlk yapmak ister; ancak bu isteini gerekletiremez.
niversite'de akademisyen olarak grev alabilmek iin, 1 825 ylnda ''vaftiz'' olur ve
Protestanla geer. Christian Johann Heinrich adn alr ve bu andan itibaren Heinrich
Heine adn kullanr. Din karsnda ilgisiz olan Heine, vaftizi, ''Avrupa kltrne gi
ri bileti'' olarak niteler. Yahudilerin geri plana itilmesi, dlanmas Heine'de derin izler
brakr. Heine bu dlamaya kar sava aar. Onun bu tavr, en ak olarak Platen ile
atmasnda grlr. Platen 1 829'da Heine'nin kiiliine ve yaznsal yeterliliine saldrr.
Heine, Platen'in bu saldrsn, Mnih niversitesi'ndeki profesrlk kadrosuna atanma
sn engelleme giriim olarak yorumlar ve en sert biimde karlk verir.

Adorno burada Heine'nin 1 82 1 -1 822 yllarnda Berlin Humboldt niversitesi'nde He


gel'in derslerini izleyerek, felsefe bilincini derinletirmesine gnderme yapmaktadr.
258 MARX, BENJAMIN, ADORNO SANAT VE EDEBiYAT

''Yara'', Adorno'nun balkta dile getirdii anlatmyla, Hei


ne'nin ''dolayszl hayranlk yaratan liriidir. '' Heine, Goethe'nin
''frsat iiri '' szn yle yorumlamtr: ''Her frsat, kendi ii
rini; herkes iirletirmeye uygun frsat bulur. '' Burada frsat iiri
iin, zel durum/an iin veya bunun zendirmesiyle yazlan iiri
anlamak gerekir. te yandan, sz edilen ''dolayszlk'', ''byk
lde dolaym/anm '' dolayszlktr. Heine'nin iiri, ''sanat ve
anlamszlaan gnlk yaam '' arasnda arac olmutur. Bu iirler
de ilenen ''yaantlar'' el altndan ''zerine yaz yazlabilen ham
malzemelere '' dnmtr. Bu iirlerin bulgulad ''ince ayrmlar
ve deerler '', ayn zamanda bu iirleri ''savunulabilir'' klm ve
onlar ''tmlenmi, hazrlanm bir dilin iddetine '' brakmtr.

Piyasann Anonimlii, Sanatya Saf ve zerk Grnme Olana


Vermitir

Adorno'nun amlamas uyarnca, pek fazla rahatszlk duy


madan tanklk ettikleri yaam, bu iirler iin ''satn alnabilir'' bir
eydi; ''kendiliindenlik/eri eyleme ile birdi. '' Heine'de emtia/mal
ve dei-toku, ''yapp etmeleri olumsuzlamada varln bulan sesi
basklar. '' O zamanlar kapitalist toplumun ''gc, yerellie batma
mak isteyen iirin grmezden gelemeyecei ldeydi. '' Bu ynyle,
Heine, Baudelaire gibi, ''on dokuzuncu yzyln modernliinin do
ruklarna ykselir. '' Buna karn, Baudelaire ''durmayan ykcln,
zlmekte olann deneyiminden d ve imgeyi '' karr; hatta ''her
trl imgenin yitimini bizzat imgeye '' dntrr. Bu tr ''direni
in gleri '', kapitalizmin gleriyle birlikte bymtr. Bu gler,
''Schubert'i besteleyen '' Heine'de de canldr. Heine ''isteyerek ken
disini akntya brakmtr; endstri ana denk den yaznsal bir
yeniden retim tekniini alm romantik ilk rneklere '' uyarlam
tr; ancak ''modernitenin ilk rneklerini'' bulamamtr.
Heine'den sonra dnyaya gelenler tam da ''bundan utanmak
tadr ''; nk bunlar, sanatlarn ''hami olmakszn yaamlarn
kazanabildikleri '' burjuva sanatnn var olmasndan beri, ''biim
yasasnn zerkliinin yan sra, gizlice pazar yasasn '' da kabul-
THEODOR ADORNO: "HEINE'NIN YARASI" 259

lenip, ''alclar'' iin retim yapmtr. Ancak bu ''bamllk, pa


zarn anonimliinin'' arkasnda yitip gitmitir. Pazarn anonimlii,
sanatya ''kendine ve bakalarna kar saf ve zerk grnme ''
olana vermitir ve bu ''grnt/grn dllendirilmitir. '' Ro
mantik Heine ''zerklik ansn '' tketmi, aydnlanmac Heine
ise, ''o zamana dein rtk olarak emtia karakterini ne karan
maskeyi'' yrtp atmtr. Onun bu davran ''affedilmemitir. '' i
irlerinin ''kendisini aan ve bylece kendisini eletiren uysall,
tinin kurtuluunun insann kurtuluu olmadn, bu nedenle de
tinin kurtuluu olamayacan '' gstermitir.
Bununla birlikte, diye yazar Adorno, ''z aalanmasnn giz
liliini '', bakasnn aa vurulan aalanmasnda algla yann
''fkesi '', ''sadist kesinlik '' ile Heine'nin ''zayf noktasna '', diyesi,
'' Yahudi zerklemesinin baarszla uramasna '', bir baka de
yile, Yahudilerin eit yurtta durumuna gelememelerine ''yap
mtr. " nk onun iletiim dilinden dnledii ''alkanlk ve
kendiliinden anlalrlk, dildeki yurda zg gvenlik duygusu
nun kartdr. '' Gerekte ''dilin iinde olan bir kimse dili bir ara
olarak '' kullanabilir. Dil ''tmyle yalnzca byle birinin olsa '', o
kimse ''kendi szc ve verili olan arasndaki diyalektii '' ilete
bilir ve dilin ''dz rgsn '' zebilir. Fakat dil, dili ''tkenmi bir
ey gibi kullanan zneye yabancdr. ''

Gerek Anlamda Kurtulmu nsanln Dnyasndan Baka


''Yurt'' Yoktur.

Heine'nin ''ok sevdii annesi, Almancaya tmyle egemen


deildi. '' Heine'nin ''biimlendirilmi szce kar dirensizlii,
dlanm birinin igzarldr. '' zmsemeci dil, ''baarszla
urayan zdelemenin/kimliklemenin'' dilidir. Heine'nin btn
lemek iin itenlikle uramasna karn, Alman toplumunca be
nimsenmemi veya dlanm olmas, onun muhalif tavrnn balca
nedenidir. Bu, ''bugn bile Heine adnn travmasdr'' ve bu trav
ma, bilinlerde '' bulank'' ekilde varln srdrerek deil, ''bilin
dii'' takdirde onarlabilir.
260 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEB YAT

Bu travmann bilinmek suretiyle onarlmasnn ''olana'' ,


Adorno'nun deerlendirmesiyle, '' kurtarc'' ekilde bizzat Hei
ne'nin liriinde bulunmaktadr; nk ''gsz ekilde alay edenin
gc, gszln aar. '' Eer, ''her trl anlatm, ekilen ac
larn izi'' ise, Heine, ''z yeterliliini'', bir baka deyile, ''kendi
dilinin dilsizliini, kopuun diline dntrmeyi '' baarmtr. Dili,
adeta ''piyanoda bir eyler alar gibi alan '' birinin ''virtzl ' ,
'

''kendi sznn yetersizliini'', szcn dolaymna ykseltecek


denli bykse, ona ''neden ac ektiini syleme '' olana verilmi
demektir. Baaramama, ''baarlan eye'' dnr. Heine'nin ''z,
iirlerini besteleyenlerin '', rnein Gustav Maler'in ''mziinde''
kendini tmyle aa vurmaz. ''Eskiden beri bilinen bir ey, bir
yabancnn aznda lsz bir yn, abartlm bir e ' zellii
'

kazanr; ite bu ''hakikattir. " Hakikatin ifreleri, ''estetik yark/ar


dr''; hakikat, ''dolgun dilin dolayszlna '' kendisini amaz.
Adorno'nun saptamasyla, Alman halk arksndan ''byk bir
iirin '', diyesi, ''kurbann vizyonunun'' ortaya kmas iin, ''ara-

dan yz yln gemesi gerekmitir. '' Heine'nin ''stereo-tip temas


olan umutsuz ak, yurtsuzluk metaforudur'' ve onun iin yazlan
lirik, ''yabanc/am, bir sonraki deneyim evresine sokma '' a
basdr. Heine'nin yaad yazg olan yurtsuzluk ''szcn tam
anlamyla gereklemitir '' ve bugn, yurtsuzluk, ''herkesin yurt
suzluu '' durumuna gelmitir. Herkes, ayn dlanm Heine gibi,
''zde ve dilde rselenmitir. '' Heine'nin sz, onlarn szn de
temsil etmektedir: ''Artk kimsenin dlanmad '' dnyadan ba
ka, diyesi, ''gerek anlamda kurtulmu insanln '' dnyasndan
baka ''yurt'' yoktur. Heine'nin ''yaras '', ''ancak uzlamay baar
m olan bir toplumda kapanacaktr. ''
Adorno'nun bu muhteem yazsna ben ancak unlar ekleyebi
lirim: Anadolu'da ve Trkiye'de Heine'nin yarasna benzer yaras
olan saysz insann yarasn iyiletirecek bir yaam anlay, bir
zihniyet baatlamad srece, bata insancl ve vicdan sahibi in
sanlar olmak zere, tm Trkiye toplumu yaral kalacaktr. Bir ki
inin bile kendisini ''yaral'' hissetmesi, toplumsal-kltrel yarann
kanamasn srdrecektir.
Theodor Adorno :
'' Kitap Ad lar/Bal klar ''

Balk, Yaptn Mikro Evrenidir

1 747'de Voltaire'in 'Nanine' adl gldrs yaymlandnda,


Adorno'nun ''Balklar'' * adl yazsnn giriindeki anlatmyla,
sanat yarglar, ''Nanine? Bu nasl balk byle ? '' diye sormu
lar. Peki, byle bir kitap ad duyunca, insan ne dnr? Bir kitap
ad veya bal karsnda ne dnrse, onu dnr. Bir kitap
ad veya bal, ''mutfak reetesi deildir. '' Adorno'nun Gotthold
Ephraim Lessing'ten aktarm uyarnca, balk, ''ierii ne denli
az aa vurursa, o denli iyi olur. '' Aydnlanmann nemli yaza
r, dramaturgu ve dnr olan ve kitap bal sorunuyla epey
ilgilenmi olan Lessing'in ''belli bir anlam tayan balklara kar
alerjisi '', Barak'a kar alerjidir. Alman ''burjuva dramasnn bu
kuramcs, alegoriyi anmsatan '' hibir eyi grmek istememitir.
Almanya'da klasisizm dneminde yaymlanan kitap adlarnn yan
stt, ''kavray ktl '', Lessing'i hakl karmtr.

Theodor Adorno: ''Titel-Balk''; iinde: ''Noten zur Literatur"; Teil ili, Wissenschaft
liche Buchgesellschaft; Band !!, Darmstadt 1 997, s. 325-334. Ben yaznn adn ''Kitap
Balklar'' olarak evirmeyi yeledim. Yaznn alt-bal, ''Lessing zerine Dnt
rlm Aklamalar" eklindedir.
262 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

te yandan, Lessing'in nerdii gibi, bugn dahi romanlar, ti


yatro yaptlar ''bakahramanlara gre adlandrlacak olsa '', du
rum pek de iyi olmazd. an ne kan yaptlarnda bile ''hala
bakahramanlar var mdr'' veya bakahramanlarn ''dier kahra
manlarla birlikte aa inmeleri gerekmez midir? '' sorusu tartl
maya deer. Bunun tesinde bir metin zerinde yer alan bir ''zel
adn rastlantsall '' veya ''ilk kurgu '', ''canl bir adn '' sz konusu
olduunun da altn izer. Somut balklar biraz da ''fkralardaki
adlar'' gibidir. Kahraman, sanki ''canl kiiymi gibi adlandrlmak
suretiyle, aalanr. '' Ayrca, canl kii olma iddiasn ''yerine geti
remedii iin, ad glnleir. ''
te yandan, Adorno'nun sorusuyla, grgn gerekliin soyut
lamasndan ''dnlenmi '' izlenimi yaratan balklarn ne anlam
olabilir? Adlarn ''saygnl''n salayan ''malzemeler'' de artk

yoktur. Bununla birlikte, Lessing'in on sekizinci yzyln ''ikinci
yarsnda aydn iirinin arivine indirdii soyut adlar '' daha iyi de
ildir. Bu adlar, hep ''kullanlan tekniklerine '' dayanmakta, ''rtk
tr nitelemelerinin '', hibir trn ''kendisine snlacak kadar''
gvenli olmad tinsel anda ''Konstrksiyon 22 '' veya ''Tekstur
lar'' (Dokuntular) gibi balklar, ''dil evrensel/erinin '' kendilerine
uygunluuyla kibirlenebilirler.
Adorno'nun belirlemesiyle, davran veya ilem tarzlar, ''ara
tr, ama deildir. '' Kurgulanan veya iirselletirilen ey, ''air bunu
becerebilse bile, ne pahasna olursa olsun, oluturunun annda ce
zalandrlmas srasnda, aza alnmamaldr. '' Balklar, adlar gibi,
yaznsallatrlana ''denk dmelidir''; ancak ''onu sylememeli
dir. '' Her baln ''grevi paradokstur''; bu grev, ''hem aklsal t
me/tikten '', hem de ''kapal tikelle(tir)meden '' uzak durur. Bu olgu,
''balklarn olanakszl '' olarak bugn iyice aa kmaktadr.
Balk, ''yaptn mikro evrenidir''; ''edebiyatn kmaznn sahne
sidir. " Peki, ''adlandrlamayan'' edebiyatlar hala (var) olabilir mi?
rnein, Beckett'in '' L'innommable'' adl roman, hem ''ko
nuya'' , hem de ''gncel edebiyatn adszl hakkndaki hakikate''
uygundur. Bu romanda ''sylenemeyenin sylenmediini syleme
yen '' hibir szck ie yaramaz.
THEODOR ADORNO: "KTAP ADLARl/BALIKLARI" 263

Balk, Yazar ile Yapt Arasnda Srp Giden Sreteki


Bir Yenilginin Antdr

Elbette, diye yazar Adorno, ''isten-dlk, edebiyatlarda sadece


bir edir''; ancak bu isten-dlk, '' balklardan'' talep edilmelidir.
Balklar ya ''biri br olmakszn dnlemeyecek ekilde derin
lemesine konsepsiyona dalm olmaldr'' veya birinin ''aklna d
melidir. '' Balk aramak, ''anmsannca her eyin ona bal olaca
sanlan unutulmu bir szc dnmek denli umutsuzdur''; nk
her ''verimli'' dnce olmasa da, ''her yapt'' kendi iinde gizlidir,
asla kendisine saydam deildir. " te yandan, ''aranan balk'' her
zaman ''gizlenmi olan '' ortaya karmak ister. Yapt, z-korunum
amacyla, buna ''direnir. " ''yi balklar'', konunun ''gizlenmilii
ne '' zen gsterecek ekilde konuya yakndr; ''ereklenen'' balk
larsa konuda her eyi ihlal eder. Bu yzden ''bakasnn almalar
na balk bulmak '', (insann) kendi almasna '' balk bulmaktan
daha kolaydr. ''Yabanc okuyucu '', yazarn ''niyetlerini'', asla yazar
gibi bilemez. Fakat buna karn okur iin ''okunan ey'' daha ko
lay ekilde ''imge bulmacas '' gibi bir ''figr'' olarak kristalleir ve
''balk'' ile ''btlmaca sorusuna '' yant verir. Zadik ''mistik adn ne
lde bilirse, yapt da hakiki baln '' o kadar bilir.
Adorno'nun belirlemesiyle, Peter Suhrkamp *, ''balk konusun
da unutulmaz bir yetenee '' sahipti. Bu yetenek belki de ''yaync
yeteneinin mhryd. '' Bir metnin baln, o metnin ''iinden
karma yetenei, yaymc erdemi olarak tanmlanabilir. '' Yaymc,
''metinden bir baln kp kmayacana '' gre yaym hakknda
karar verir. Suhrkamp'n ''ar duyarllklarndan biri 've'li ba
lklara kardr. '' Byle balklardan biri, rnein Lessing'in yapt
''Kabale ve Ak''tr. ''Ve'', bir metnin alegorik yorumunda olduu

*
Peter Suhrkamp ( 1 89 1 - 1 95 9 ) kendi soyadyla nlenen Almanya'nn en saygn yay
nevlerinden biri olan Suhrkamp'n kurucusudur. retmen, gazeteci ve yaync olarak
alan Peter Suhrkamp, Birinci Dnya Sava'na katlmtr. Nazi dneminde ''vatana
ihanet" sulamasyla Sachsenhausen Toplama Kampna koyulmutur. Alman Dil ve
Edebiyat Akademisi'nin onur yesi olmutur. Bertolt Brecht, Marcel Proust, Theodor
Adorno, T. S. Eliot, Max Frisch, Martin Walser gibi dnr ve yazarlarn yaptlarn
yaymlamtr.
264 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

gibi, ''her eyi, her ey ile balantlandrmaya '' izin verir; bunun
iin de ''usta at '' iin gszdr. Fakat ''btn estetik kurallar
gibi 've' ile ilgili tabu da sadece kendi kendini ortadan kaldrmann
bir basamadr. '' Baz balklarda, ''zellikle de sonunda solgun
've' kavramsz olarak anlam kendi iine eker. Romeo ve ]uliet'de
've', bir esi olduu btnn kendisidir. '' ''Tristan ve Isolde'' ba
lysa, Gota baslm ekliyle, ''bir yelkenli geminin bandan/
provasndan sallanan siyah bayraa benzer. ''

Kitap Ad/Bal, Paralarn Ortak Ynn Yanstmaldr

Adorno'nun belirlemesiyle, kendi yapt olan ''Prizmalar'' ki


tabnn asl ad ''Kltr Eletirisi ve Toplum''du. * Suhrkamp, bu
ad 've'den dolay beenmedi; bundan tr, ''Kltr Eletirisi ve
Toplum'' alt balk olarak verildi. Kitabn asl ad, daha batan ki
tabn ''btnnn inas '' ile kesinletii iin, bir baka ad bulmak
ok zor oldu. Lessing ''Bir balktan daha kolay ne deitirilebi
lir? '' eklindeki retorik soruda yanlmtr. ''Prizmalar'', bir ''uzla
'' olmutur. Bu noktada ''Prizmalar'' balnn ''paralarn ortak
ynn doru karakterize ettii '' sylenebilir. Giriin dndaki
denemelerin ou, ''nceden biimlendirilmi tinsel grng/eri''
konulatrmaktadr; ancak hibir yerde, ''deneme biimine uygun
olarak '', bu biimin ''deifre edilmesi grev deildir. '' Tersine ''her
metin ve her yazar zerinden topluma zg eyler daha kesin ola
rak bilinmelidir ''; ele alnan yaptlar insanlarn bakarak, ''gere
i grdkleri 'Prizmalar'dr. " Buna ramen, diye yazar Adorno,
''balktan honut deilim ''; nk baln kavram olarak kar
lad ey, ''kavram olmayandan, 'prizmalar' szcnn tarihsel
deerinden, onun ada dil ile ilikisinden '' koparlamaz.
Adorno'nun deyiiyle, balk, ''yazar ile yapt arasnda srp gi
den sreteki yenilgilerden birinin antdr. '' Dnr, bu belirleme
yi, ''bala bir zehirli madde katmak iin '' dile getirmitir. Bu zehirli
madde bal ''mumya'' gibi sreklilik kazandrmak suretiyle, onun


Theodor Adorno'nun szn ettii ''Prizmalar'' adl yapt, benim de bu almamda
temel aldm (Wissenschaftliche Buchgesellschaft Darmstadt 1 997) basksnda sadece
''Kltr Eletirisi ve Toplum'' adyla yaymlanmtr.
THEODOR ADORNO: "KiTAP ADLARl/BALIKL.ARI" 265

''kitaba pek fazla zarar vermemesini '' salayacaktr. ''Edebiyat ze


rine Notlar'' bal da bu duruma gelene dein, elbette '' beikte''
ninni gibi sylenmemitir. ''Ben'' , diye srdrr Adorno, ''Hitler
dneminden nce Frankfurt Zeitung'da yaymladm bir aforizma
lar dizisini balna gre, 'arksz Szler' olarak adlandrmtm. ''
Dnr, bu ad beendiini ve ona balandn, ancak yaymcs
Suhrkamp'n ''tefrikaya zg ve fazlaca ucuz'' bulduunu belirtir.
Suhrkamp, epey dndkten sonra, ''bir liste oluturmutur'';
ancak Adorno bu listede yer alan adlardan ''hibirini kabul etmek
istememitir. '' Bunun zerine, Suhrkamp, son neri olarak ''Edebi
yat zerine Notlar'' baln nermitir. Bu ad, dierleriyle ''kar
latrlamayacak lde daha iyi'' olduu iin, Adorno bunu kabul
etmitir. Bu ad bulma srecinde yaymc Suhrkamp'n Adorno'nun
''fikrini eletirmek suretiyle '' o fikirleri sabitlemesi veya kayt alt
na alm olmasdr. Ayn ekilde ''mzik ve szck '' birletirimi de
''en parlak dnemi genlik biemi olan bir biimin eski moda e
sini sessizce'' kurtarmtr. Adorno'nun anlatmyla, ''benim bal
m, Mendelssohn 'u ''; Suhrkamp'n balysa ''birka kat yksek
olan '', diyesi, ''Goethe'nin 'Divan zerine Notlar' alntlyordu.
Bu kart tartmada dzgn balklarn iine dncenin g ettii
ve orada belirsizletii balklar olduunu rendim. ''
Adorno, ''Tn Figrleri'' balna ''Schnberg'in sz uyarn
ca, gelitirici varyasyon ile ulatnn'' altn izer. Dnre gre,
''sanatn duyumsal almlanmn, ayn zamanda tinsel alm/anm ''
olarak belirlemek gerekir. Byle bir yaklam uyarnca, ''tn figr
leri, duyusal, bir baka dolaymdaki ses dalgalarn dnmle
yen bilince miras brakr. '' Aklna bir balk den veya bir balk
bulan kii, ''kendini de dzeltebilir''; o kiide ''daha iyi olan ey,
nfuz eden tarihin bir parasdr. ''

yi Ad, Kitapla Kaynar

Kafka'nn iki romannn, ''Dava '' ve ''Saray''n balklar, Ador


no'nun bildii kadaryla, Kafka'dan ''kaynaklanmamtr. " Zaten
''paral olan bir ad vermek, ona pek az yakrd. '' Byle olmasna
karn, Adorno'ya gre, sz konusu balklar ''iyidir. '' Bu trden
266 MAAX, BENJAMN, ADOANO - SANAT VE EDEBiYAT

balklar, ''kendiliklerinden yapt ile kaynarlar. '' Bunlar ''balk


/andrma '' konusunda duyumsanan ''rkeklik, balklarnn/ adla
rnn mayas durumuna gelir. " Bugn ''kltr pazarnda 'alma
bal' adyla dolaan ey, bu zgn biimin anmasdr. '' Yeni
sanatn, ''gizemi adlarn yitirmi olmalarnda yapk olan '' eyler
rettii yerde, ''adn kefi adeta devlet eylemine dnr. ''
Kafka 'nn ''Amerika'' romann ad, ''Amerika'' deil de, Ador
no'nun alglamas uyarnca, yine Kafka'nn ''gnlnde kulland
szck olan 'Yitik ' olsayd ok daha iyi olurdu. '' Fakat ''Ameri
ka'' ad da kt deildir; nk roman Amerika ile ok yakndan
ilgilidir. Yapt, ''sallanan '' bir Amerika'da, ''uzun ve ssz bir '' gei
yolculuunda bir gmenin ''gznn tutunmak istedii '' lmle
rin, yitimlerin ve bozumlarn yaand bir Amerika'da gemekte
dir. Byle bir grnme, ''bulunamaz bir adn brakt bo yer''
anlamnda ''Yitik'' ok daha iyi ''uyard. '' Yitik szcnn anla
tm, ''im/eminin ok tesinde, bizzat romann anlatmdr. ''
Adorno'ya gre, Kari Kraus'un ''polemiki, bir yapt tek tm
cede yok etmeye yetenekli olmak zorundadr'' sz, ''bal'' da
kapsayacak ekilde geniletilebilir. Okuyucunun ''konuyu dene
yim/emesine zaman brakmakszn, okuyucuya yutturduklar eyi
okumasn gereksizletiren '' balklar vardr. Bu balklarda ''kt
olan younlat gibi'', iyi olanlarda da ''iyi'' younlar. Burada
''yer altna '' inmeye de gerek yoktur. Yapt adlar, dnce iklimiyle
de yakndan ilgilidir. rnein, ''Kurban Gidii'' (Opfergang) ba
l, nasyonal sosyalist dnce iklimini yanstr. Adorno, Kurban
Gidii'ni, Almancada iki szcn birlemesinden olutuu iin,
szck olarak adlandrr. Bu szck, Adorno'nun nitelemesiyle,
ayn ''Hegel mantnn bandaki ''olu/olma '' szc gibi, sanki
dnyann te yakasndaym gibi, daha yakn bir belirlemeyi '' ge
reksinmez; ancak bu anlatmn ''belirlenim sreci, Hegel'deki gibi
olmaz; mutlak olarak kalr. '' Bu nedenle, ''Benjamin'in aurann
k biimi olarak gizemsizletirdii atmosferi buharlatrr. ''

*
Rudolf Georg Bindin ( 1 867-1938) Nazi ideolojini benimsemi, 1933'te Hitler'e ballkla
rn kantlamak iin, ''En Sadk Ballk Yemini'' yaymlayan 88 yazardan biridir. 1 9 12'de
yaymlanan ''Opfergang'' (Kurban Yr) adl roman 1942-43 'te filmletirilmitir.
THEODOR ADORNO: "KiTAP ADLARl/BALIKLARI" 267

Bunun dnda, ''Kurban Gidii'' anlatm, kendini oluturan


iki temel enin balantsyla, ''kurbann soylu gnlll ta
savvurunu da '' artrr. Herkesin zerindeki ''zorlama '' , baka
hibir umar kalmayan kurbann ''kendi yazgsyla zdelemesi
ve kendini kurban etmesiyle '' rtbas edilir. Salt balk, ''kurbann
hatrna kurban '' olumlamaktadr. Aslnda baln ''yalan, btn
alann yalandr. '' Balk, insan-severliin ''yazgdan olduunu ve
kurbann birleiminde kurtulmu bir toplumun durumu yanstt
n '' unutturmak istemektedir.

Yazarn dl, Bal Yazd Andr

Adorno'nun deerlendirmesiyle, bugnk balklarn ''ne denli


berbat olduunu ada Amerikan edebiyat, zellikle byle ba
lklara ok dkn olan dramatik edebiyat '' gstermektedir. Ame
rikan edebiyatnda balklar, ''konunun kr noktalardr ''; ''tinsel
oluturulara ilikin bilimde konunun yerine geen iletiimin nce
liine kendilerini uyarlamlardr. '' Somut balklar, '' karlatr
lamaz/k/ar sayesinde tketicilerin belleine yerlemenin ve baka
bir eyle kartrlamaz/k sayesinde karlatrlabilir, dei-toku
edilebilir olmann '' aracna, ''soyuta, korunmu emtia markalar
na '' dnmektedir. rnein, ''Kzgn Metal atdaki Kedi'' veya
''Kaplumbaann Sesi'' bu balamda anlabilir.
Daha dzeyli edebiyatn ''balklar ve manetleri, kavramsal
genellikten'' uzak durmaktadr. Bu balklarn her biri, ''zerine
damga baslan eyin reklam '' olan bir ''tikelliktir. " Ayn mantk
uyarnca, ''Hollywood'da sat gc yksek film balklarnn pa
tenti alnabilir. ' Bu uygulamann ''korkutucu ve geriye uzanan
'

gc vardr'': Bu uygulama ''ideoloji tarafndan yutulduu iyi


gnler '' grm olsa da sonradan ''geleneksel edebiyatta estetik
somutlama '' olduu kukusunu uyandrmaktadr.
Adorno, Lessing'e dayanarak, kitap adlarnn alnt olabilecei
ni de konulatrr. ''yi balk bulma '' iinin zorluundan kaynakla
nan nedenlerle, balklarn ''yinelenmesinin '' sz konusu olduunu
belirten Adorno'nun Lessing'ten aktarmyla, dil, ''insan gnlnn
268 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

bitimsiz eitlilii iin bitimsiz adlandrmalar '' tretme yeterlilii


ne sahip deildir. Bununla birlikte, Lessing'in bulgulad ey, as
lnda ''yaznsal mal retimince'' belirlenmektedir. Kltr endstri
sinin btn ontoloj isi, ''balk yineleme alkanl '' da dahil, her
eyi, erken 1 8 . yzyla gtrr. Bugn ''iyi para getiren her film,
bundan kazan salamak isteyen bir yn baka filmi arkasndan
srklemektedir. '' Balklarn ''durum da byledir. '' Birok kitap
ad/bal, ''son durak '', ''hasret'' gibi antrlar ''smrmtr. ''
Ne kadar ok filozof, ''olu ve zaman'' a taklp kalmtr. Ador
no ''olu ve zamana taklp kalan'' filozof anlatmyla, Martin
Heidegger'i duyumsatr. Adorno'nun syleyiiyle, burada, tinsel
anlamda maddi retimin, ''herhangi bir yerde yaama giren ve em
tiay daha ucuz retmeye izin veren yenilik lerin, yle veya byle
btne yayld eklindeki zorlamas '' sz konusudur. Ancak bu
''zorlama, adlar da kapsad anda, durmakszn adlar yok et
mektedir. '' Yineleme, ''tembel bynn somutlamasn '' gn
na karmaktadr.
Adorno, ''bir alma hi olmazsa taslak olarak bitmedii s
rece, balk batan beri belli olsa bile, o almann zerine balk
koymaktan, batl inantan tr saknrm '' belirlemesini ya par.
''ok erken yazlan balk '', Adorno'ya gre, ''bunun iin gerek
li gc emmi gibi, sonunu hazrlar. '' Suskun balk, ''ngrd
eyi gerekletiren motor '' durumuna gelir. Yazarn dl, ''bal
yazd andr. '' El, ''balk yazmak yasak olduu iin veya Dan
te'nin iirinin kanonlatrld!kounlatrld balk '' rneinde
olduu gibi, bal ''ancak tarihin yazabilecei iin, bal yazma
ya tereddt eder mi? ''
Adorno'nun Lessing'e dayanan aktarm uyarnca, tanrlarn
''kskanlndan korkan eskiler kendi paralarna/yaptlarna
koyduklar balklar nemsiz sayarlard. '' Balk, Adorno'nun be
lirlemesiyle, ''yaptn andr ''; yaptlarn kendilerine ''balk ver
mek zorunda olmalar '', onlarn ''her trl ana ters den ve an
soysuzlatran zaafl ve haddini bilmez tutkudur. '' Bu, Lessing'in
u tmcesine ''gizli ve hznl pathosunu ' fler: ''Balk, gerek
'

ten nemsiz bir ayrntdr. ''


Theodor Adorno :
''B i r Thomas Mann Portresi''

Thomas Mann, Fransz D-krkl Romannn rencisidir

Adorno'nun 02 Temmuz 1 962 gn ''iten bir saygyla Her


mann Hesse iin '' kaleme ald ''Bir Thomas Mann Portresi ''
adl yazsn zellikle sanat yapt kavramn belirginletirmek
amacyla snrladm. Adorno'nun ne-srm uyarnca, Thomas
Mann , kendi varln veya yaamn, ''kartn gstermek iin ''
kullanmtr. ''Tonio Krger '', ''Tristan '' , ''Venedik' de lm'' gibi

Theodor Adorno: ''Zu einem Portraet Thomas Manns-Bir Thomas Mann Portresi'';
iinde: ''Noten zur Literatur''; Teil !!!, Wissenschaftliche Buchgesellschaft; Band 1 1 ,
Darmstadt 1 997, s. 335-344.

Burjuva bir ailenin olu olarak dnyaya gelen Paul Thomas Mann ( 1 875 Lbeck - 1 955
Zrich) nl Alman yazardr. nasyonal sosyalizm dneminde Amerika'ya g etmi,
1943 're Amerikan yunra olmu tur. 190 l 'de yaymlad "Boddenbrook Ailesi'' adl
roman iin 1 929'da ''Nobel Edebiyat dl''ne layk grlmtr. Anne tarafndan
Brezilya kkenli olan ei Katia, birok yapt ve yaptlarndaki yaznsal figrler iin
esin kayna olmutur. Thomas Mann'n kardei Heinrich Mann da nl bir yazardr.
Evrensel insanlk deerlerii ne karan ilkeli bir sava kartdr. Hitler faizmine kar
tutarl tavryla bilinir. Faizmin glenmesine kar savam zendirmek iin ''Akla
Sesleni'' adyla yapt konuma kalclamtr. Amerika'da Mc-Cartizim glenince
Avrupa'ya dnmeye karar vermitir. ok sayda klasiklemi roman, yks ve dene
mesi bulunmaktadr.
270 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBiYAT

yaptlarndaki ve ''yaptn tamamlayabilmek iin Ck olmamas


gereken '' mzisyen Leverkhn birok e veya erek, sz konusu
kartn gsterme ''modeline'' gre biimlendirilmitir. Bu model,
''yle olmasn kendisinin istediini ve fikir ve atk olarak ro
manlarda ve yklerde serim/edii eye benzediini duyumsatan
zel kii kliesine '' de uygun der.
Thomas Mann'n yaznsal retimi, keskin izgileriyle ''kendi dil
biimlendirimi ile ve bireydeki kkeninde da vurmak suretiyle ''
eiticileri, yazarn ''yaptlarna ikinletirdii ierii dar karma
ya '' cesaretlendirir. Bu yntem geri ''pek az retkendir''; ancak
kimse burada ''uzun uzadya dnmek zorunda deildir'' ve ''kav
rayszl bile filolojik adan gvenli bir zemine oturtur; nk
Figaro 'da denildii gibi, o babadr; bunu bizzat kendisi syler. ''
retken olmayan bu ynteme katlmayan Adorno'ya gre, ''bir
sanat yaptnn ierii, tam da yazarn niyetinin/ereinin son bul
duu yerde balar''; niyet/erek, ierikte ''snp gider. '' rnein,
''Byl Da'' da Thomas Mann'n ''yaptnn hakiki alm, ancak
gezi klavuz kitabnda olmayan eyle ilgilenilen yerde balar. '' Tho
mas Mann'n yaptlarnda Schopenhauer ve Nietzsche'nin ''etkisi''
ve ''mziin rol '' gibi konularda doktoralarn yazlmasn nle
meyi aklndan bile geirmediini belirten Adorno'nun asl amac,
btn bu olup bitenlerde ''birazck honutsuzluk uyandrmaktr. ''
Adorno'ya gre, ''yaznsallatrlm olana kez bakmak,
simgeletirilmi olana hep bakmaktan daha iyidir. '' Bu konu
da anlan yazarn, Thomas Mann'n ''dz-yazsnn telkin ettii
z-portresinden saptna '' ilikin aklama yararl olabilir; nk
Mann'n dz-yaz retiminin bunu telkin ettii konusunda ''hibir
kuku '' yoktur.
Thomas Mann, Adorno'nun syleyiiyle, ''kamusal bir figr
olarak kendini adalarndan gizlemitir. '' ncelikle bu ''gizleme''
kavranlmaldr. Elbette Mann'a zg ironi, ''nce gizlemeye, sonra
da bunu dilsel itiraf yoluyla ortadan kaldrmaya '' hizmet etmez.
Yeni edebiyattaki ''dehalarn maskelerini betimlemek ve bu mas
keleri niin taktklarnn ardna dmek '' yerinde bir giriimdir. Bu
aratrmada ksa sre iinde ''on sekizinci yzyln sonlarna doru
THEODOR ADORNO: "BR THOMAS MANN PORTRESi" 271

ortaya kan dehann tavrnn, hemen toplum tarafndan dllendi-


rildii ve bylece zamanla model durumuna geldii '' grlr.
On dokuzuncu yzyln sonlarna doru insanlar bu kez ''dehay
kostm olarak tamaya '' balamtr. Sanatnn ''arke-tipi, onun
mobilyasnn iselletirilmi bir parasna dnmtr. '' Thomas
Mann, bunu ''hassas bir akla sevdii Wagner'de grmemi ola
maz. '' Sanatnn veya ''klna girdii dehann z-belirleyimine
ilikin mahcubiyet, bakasnn klna brnmenin artndan t
myle kurtulamayan sanaty, olabildiince kendini saklamaya
zorlar. '' Sanat/yazar, ''dnyada hibir ey iin stnlk taslamaz
ve zamann tznde bulunmayan o metafizik anlama egemen olan
usta kiiymi gibi yapamaz. '' Bu nedenle, Thomas Mann'n diren
gsterdii Marcel Proust ''silindir apka ve baston ile operet zppe
sini ve Kafka da kendisi iin stlerinin iyi niyetinden daha nemli
bir ey olmayan sigorta memurunu '' yaznsallatrmtr. Bu ''itki/
drt '' , ''dikkat ekmeyen'' bir kii olan Thomas Mann'da da var
ln srdrmtr. Kardei Heinrich Mann gibi, Thomas Mann
da ''byk Fansz d-krkl romannn rencisidir. '' Kendisini
''gizlemesinin srr ise nesnellik ti. ''

Thomas Mann Birden ok Maskeye Sahipti

Adorno'nun deyiiyle, ''maskeler deitirilebilir''; nitekim Tho


mas Mann, bu ok-ynl (kii) de ''birden fazla maskeye sahipti. ''
Bu maskelerden ''en fazla bilineni, Hansa birlii yurtta, Lbeckli
senatrn soukkanl ve mesafeli olunun '' maskesidir. '' Yazarlar
bile pek nemsemeyen '' Thomas Mann srgnde bulunduu s
rada, bir baka anlatmla, Amerika' da yaad dnemde ''kendi
sine iyi niyetlerinden baka sunacak bir eyleri olmayanlara bile''
katlanmtr. Onu ada romanclardan ayran zellik, onun ''bu
aldrmazldr. '' O, ''burjuva dnya deneyimine sahip bir anlatc ''
deildi. oka Alman'a zg bir tavrla ''nesnesel dolgunluunu
ve figrlerinin adlarn ayn fanteziden tretti. '' ''The way of the
world'' (dnyann gittii yol) denilen ey, ''onu pek ilgilendirme
di. '' Belli bir andan itibaren -''Venedik'te lm'' , dnm nokta-
272 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBiYAT

sdr- ''romanlarndaki fikirler ve yazglarn, ikincil duyarllkla,


grgn insann yerini igal etmesi '' bununla ilgili olabilir. Ayrca,
bu ''klie oluumunu'' zendirmitir.
''Kibir mitosunun '' bu dzeyde bir insana, ''elik etmesi'' , ''ger
i onun iinde olduu dnya iin utan vericidir; ama anlalabilir ''
bir eydir. Okurun Mann'n yaptlarnda ''kibrin izi'' diye okuduu
ey, ''onun kendi yetkinlik abasnn yok edilemez belirtisidir. '' Al
manlarn ''yapt ve yaptn btnsel paras olan biimi, geerlilik
zorlamasyla bir tutma konusundaki iren istekliliklerine, sana
ta yabanclk etnosuna '' kar Thomas Mann' savunmak gerekir.
Eer yazar ''olanaklar lsnde iini iyi yapmak istiyorsa '', kibirli
olup olmama, ''bir yazarn'' kendi bilecei itir.
Adorno'nun belirlemesiyle, ''baarlan yapt, hala onu yaratan
yazarn yapt mdr veya yaptn baarlm/ortaya karlm ol
mas, yazarndan kopmasnda ve bylece yazar sayesinde, yazarn
iinde yitip gittii somut bir ey mi gereklemektedir? '' gibi so
rular nemlidir. Adorno, ''ben Thomas Mann' alrken tand
m iin, onunla ii arasna en kk bir devinimin girmediine
tanklk edebilirim '' diye yazar ve ekler: alma, ''baka hibir
yazar ile daha kolay, zorluklardan ve atk/ardan daha arnm
olamazd. '' Thomas Mann, ''hibir dikkate, taktie ve snayan ri
tele '' gerek duymamtr.
rnein, ''Adrian Leverkhn'n mziinin kurgusu '', diyesi,
''onu betimleme grevi, sanki gerekten varm gibi, onu psiko
lojik salgn olarak adlandrana da hibir besin salamad. '' Hal
buki Thomas Mann'n ''kibri '', ''eer var olsayd, kendini gs
terme nedenine ve frsatna '' sahipti. Adorno'nun belirlemesiyle,
''ekillendirdii anlatmlara libido yklemeyen ve bu anlatmlara
ynelik saldrlar '', kendi kiiliine ynelik olarak alglayp kar
kmayan yazar ''henz dnyaya gelmemitir. '' Leverkhn ''kom
pozisyonlarn her ynyle dndn '' belirten Adorno, ''eer
Leverkhn ldracaksa, hi olmazsa Faust Oratoryosunu -yaptta
Th. Mann bunu nce fragman olarak tasarmlamtr- yazp so
nulandrmaldr '' grnde srar ettiini ve Thomas Mann' bu
konuda ikna ettiini vurgular.
THEODOR ADORNO: "BR THOMAS MANN PORTRES" 273

Bu kapsamda ''bitimin'' , enstrmantal blmn nasl olmas


gerektii sorusu ortaya kmtr. Bu sorun zerinde ''uzunca dur
duklarn '', Thomas Mann'n ''gzel bir leden sonra metni ken
disine okuduunu '' ve kendisinin metne ''isyan ettiini'' dile geti
ren Adorno'ya gre, Mann'n okuduu metin, ''romann btnl
iinde son derece olumsuz etki yapan say(alar gereinden fazla
pozitif ve teolojik bulduunu '' yazar. Bu nemli ''pasajda istenilen
ey '', bir baka anlatmla, ''bakann/tekinin biricik olanakl if
resi olarak belli olumsuzlamann iddeti '', sanki bu sayfalarda yok
oluyor gibidir. Adorno'nun anlatmyla, Thomas Mann'n ''keyfi
kamad; ancak biraz zld; bense pimanlk duydum. ''

Thomas Mann'n Almanya'ya Kar likileri Alerjiktir

Daha sonra Thomas Mann'n ei Bayan Katja Mann telefon


edip, Adorno'lar akam yemeine arr. Th. Mann, Adorno'yu
alma odasna gtrr ve ''yeniden yazd bitim blmn ''
okur. Konuklar, bu yeni bitim blmnden ok etkilenirler; bu da
''duygularn, sevinlerini ve aclarn '' gizleyemeyen Mann' ''se
vindirir.''

Adorno'nun nitelemesiyle, Thomas Mann'n ''Almanya 'ya kar


ilikileri alerjikti. '' Bir kimse Mann' ''nihilist'' olarak adlandr
sa, ''buna katlanrd; duyarll ahlaki olana dein uzanrd; tinsel
eylerde vicdan ok zarif tepki verirdi, yle ki en baya, en aptal
saldr bile onu sarsabilirdi. ''
Thomas Mann'n ''kibirli olduu dedikodusu, kibrin zerine
dt olguyu tmyle yanl yorumlamaktadr. '' Bu dedikodu,
''ince ayrmlar olmayan alglamay, yine ince ayrmlar olmayan
dilsel anlatmla ilikilendirmektedir. Thomas Mann, ''ne denli al
akgnll idiyse, o denli de beenilmek isterdi. '' Grne gre,
''tinselletirilmi sanat yaptlarndan da tmyle uzak olmayan
alk zlemi'', ''yaptlarnda kendini dlatrm olan ve dz-yaz
yazann tmceleriyle oynad gibi, kendisiyle oynayan '' Thomas
Mann'n duyularn uyarmt. Ruhani sanat yaptlarnn ''biimi
nin zarafetinde bulunan baz eyler, oyuncunun nnde eildii
274 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

eyin zarafetiyle benzerlik '' tar. Thomas Mann, ''ekici olmak


ve beenilmek isterdi. '' Adorno burada u tmceleri ekler: ''Daha
lml trn/biimin baz ada bestecilerini pek takdir etmediimi
bilirdi ve bu onu keyiflendirirdi. Aslnda o da bunlar pek deerli
bulmazd. '' Adorno'nun anlatm uyarnca, Thomas Mann, ''Jozef
romanndan pek seyrek sz aard ve unu eklemeden edemezdi:
Bildiim kadaryla, Siz bu roman okumadnz, Bay Adorno. ''

lm, Thomas Mann'n Yaptlarnn Odak Noktasn Oluturur

Thomas Mann'nn yaptlarnn ''odak noktasn lmn olu


turmasnn '' nedeni, ''lm hasreti'' veya ''ke tikel yatknlk ''
deildi, tersine ''gizli hile ve batl inant ''; bir baka anlatmla,
''srekli arlan, koulan ve bylece uzak tutulan ve kovulan ''
eydi. lme, ''bu doa balantsna, bulu gc ve bedeni diren
mitir. '' lmne yol aan hastalk bile ''tini'' zerinde olumsuz
etki yapamamtr. Thomas Mann'n yapt, insanlar inanmasa da
''lm ile su ortakln vurgulamaya '' yol amtr. Yaptlarnda
''suu sezdiren bir eyler vardr. '' Sanki var olma, ''bir bakasnn
yerini almakla; onu, olanakl olan gerekliinden eder'' gibi sezgi
vard; ''bunu deneyimlemesi iin de Schopenhauer olmasna da ge
rek yoktu. '' lm ''aldatmak istediinde, lmle ibirlii yapar
d ''; bunu ''yaayann teslim olmaktan baka uzlamas yoktur''
duygusuyla yapard. Thomas Mann'a yneltilen ''dekadans su
lamas, aslnda bunu kart olan doann gcn, doay kendisi
iin zayf/geici e olarak anmsamadr. nsanclk da ''bundan
''

baka bir ey deildir. ''


Theodor Adorno :
'' Bibl iyog rafik Ge lge Heves ler''

Kitap Fuarlarnda Kitaplar, Kitap Gibi Grnmyor

Adorno'nun Ekim 1 959'da Farnkfurter Allgemeine adl gazete


iin kaleme ald ''Bibliyografik Gelge Hevesler'' * adl yaz, d
nrn ok byk bir olaslkla Frankfurt Kitap Fuar ziyaretinde
edindii izlenimlere dayanmaktadr. Adorno bir kitap fuarn ziya
reti srasnda btn bedenini ''farkl bir skntnn '' sardn ve bu
skntnn neyin habercisi olduunu anlamak istediinde, skntnn
nedeninin ''kitaplarn, artk kitap gibi grnmedii '' olduunu be
lirtir. Adorno'nun ne-srm uyarna, ''tketicilerin gereksinme
si saylan ey, kkl ekilde grnmn deitirmitir. ''
Kitap ciltleri, ''uluslararas dzeyde kitabn reklamna dn
mtr. '' Okuyucuyu kendi iine alan, ''kendi iinde tutulann, s
rekli olann, skca kapal olann saygnl, kitab kapatan kapak
gibi, adeta okuyucunun zerine kapa kapatmaktadr. '' Kitap,
''okuyucuya yaklamaktadr; artk bir bana var-olan olarak de-

Theodor Adorno: ''Bibliographische Grillen-Bibliyografik Gelge Hevesler''; iinde:


''Noten zur Literatur''; Teil ili, Wissenschaftliche Buchgesellschaft; Band il, Darmstadt
1 997, s. 345-357.
276 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

i/, bakas iin olan olarak '' ortaya kmaktadr; ''tam da bu ne


denle, okuyucu en iyi eyden yoksun kald duygusuna kaplmak
tadr. '' Elbette, ''sk yaznsal yayn-evleri arasnda istisna olanlar
vardr ''; honutsuz olanlar da ''eksik'' deildir. Ayn kitab ''ift
donanmla yaymlayanlar da vardr ''; bunlardan biri, ''gururlu,
grnmez'' donanmda, br ''erkekik ve resimciklimgecik ile
okurun zerine srayan '' donanmdr.
Adorno'nun anlatmyla, bazen ''formatlarn ar abartlma
s '' yetmektedir. ''llp tartlamaz bir ey, kendini kavramdan
uzak tutan bir ey, kitaplarn, kendilerini 'up to date' (modern)
olarak mteri hizmetine sunmalar suretiyle, kitap olularn geri
kalm bir ey gibi, modas gemi bir ey gibi silkip atmaya ura
tklar biim nitelii '' ortaya kmaktadr. Aka ''reklam efekti
avna klmak veya beeni rselenmek zorunda deildir. '' ''Tke
tim mal'' anlatm, ''neye yaprsa yapsn, kitap tekniini pek
iyi bilmeyenleri, kitabn biimiyle adlandrlmas zor bir elikiye
sokmaktadr. ''

Kitaplar, Hala Kitap Olduklarndan Utanmaktadr

Ayrca, Adorno'nun anlatmyla, kitabn tasfiyesi '', ''bezeme


ler, alegoriler ve on dokuzuncu yzyldan kalma deeri dm
ssler anlamnda estetik hakk da kendi safna '' ekmitir. El bette,
''btn bunlar yok olmaldr. '' Btnyle bakldnda u izlenim
kendini dayatmaktadr: ''Kitaplar, hata kitap olduklarndan utan
maktadr. '' Kitaplar, ''anakronik grnmemek iin, kendileri iin
zaman olmayan bir zamana ayak uydurmak iin, gizlice korktuk
lar zanaat retiminin izlerini silmek istedikleri iin '' utanyorlar.
Bu, ''tinsel bir e olarak da kitaplara '' zarar vermektedir. Ki
taplarn biimi, ''antropolojik bakmdan lmekte olan zellikler
olan ayrma, younlama, sreklilik '' gibi zellikleri imlemektedir.
Bir ''cilt olarak kitabn kompozisyonu, u anda sergilenen ekici
deere dntrlmesi ile uyumamaktadr. '' Kitap, ''grnmy
le hakikatin kendini serim/edii metnin fikrine ilikin son anmsa
may zerinden atmak ve anlk/geici tepki tarzlarna boyun e-
THEODOR ADORNO: "BiBLiYOGRAFiK GELGE HEVESLER" 277

mek suretiyle '', byle bir grnm, ''her trl ieriksel belirleyimi
bildiren ze kar '' ynelmektedir.
Adorno'nun deyiiyle, streamlining (ana yola sokma) ile ''en
yeni kitaplar bile hemen gemite kalan ey '' olarak grlmektedir.
Hala yeni kitap yazan, ''hi beklenmedik yerde eletirel z-d
nmden tr yakndan tand bir korku, yapt eyin bouna
l korkusu '' kaplamaktadr. ''Nerede duraca, nerede oturaca
kendisine kalm gibi davranan '' byle birinin ''ayann altndaki
zemin sallanmaktadr. '' Yaptn, Adorno'nun adlandrmyla, olu
turunun ''zerklii'' iin yazar ''btn enerjisini harcamak zorun
dadr. '' Oluturunun zerklii, yine oluturunun ''fiziksel biimi
tarafndan geersizletirilmektedir. ' Kitabn ''kendi biimini koru
'

ma cesareti olmad takdirde, bu biimi merulatrabilecek iin


deki g de saldr altnda'' demektir.
Kendi gc olarak ''baslm eyin bilinen biiminin nasl bir
nitelik tad '', Balzac ve Kari Kraus gibi ''en byk deneyimlerin
yazarlarnn, daha nce dizilmi olan yeniden yazmakszn, kkl
dzeltim/ere dein uzanan bayraklarnda deiiklikler yapmalar
nn '' bir gstergesidir. Burada su ne ''daha nceki yazmdaki y
zeysellikte, ne de titiz mkemmeliyetilikte deildir. ''
Adorno'nun amlamas uyarnca, metinler ancak basl sayfa
larda ''grn '', diyesi, ''yazarlarndan kopup somut bir nesne du
rumuna geldikleri'' zaman varlk kazanrlar. Sz konusu somutluk,
yazarlara kendi rnlerine ''yabanc gzle bakma ve kendilerinin
olduu sre iinde sakl kalan '' veya grmedikleri ''eksikleri'' gider
me olana verir. Yazarlar, ''metinler zerinde tasarruf ettikleri '' s
rece ''metnin nitelii'' ortaya kmaz; metnin nitelii, ancak ''metin,
yazar zerinde tasarrufta bulunursa '' somutlar. Metinsel nitelik,
''z-dnme yetenekli olan bir kimse iin eletiriye '' dnr.
''Bir eyi bir dergide veya daktilo edilmi olarak okuyan'' ki
inin, ayn eye bir kitapta rastlaynca, ''bunu daha nceden bi
liyorum '' diye o eyi ''kmsediini ska gzlemlediini '' dile
getiren Adorno 'ya gre, ''z-deersiz/eme, sessizce okunan eye ''
yanstlmakta, ''yazar, rnlerine kar cimrilik '' gstermeye eitil
mektedir. te yandan, bu ''tepki tarz, basl eyin otoritesinin ters
278 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

yzdr. '' Basl eyi, nce ''kendi bana olan e, nesnel adan
hakiki e '' saymaya eilimli olan kimse, ''basmn yaratt zor
lamann cn alr. '' Ayrca, ''bu yanlsama olmakszn, eletirinin
ve onun daha sonraki yaamnn nkoulu olan yaznsal yaptn
ciddiyeti biimlenmez. ''

Kitap, Tek Tinsel Serimleme Aracdr

Adorno'nun belirlemesiyle, kitap biiminin ''deiimi, kitapla


rn amakszn zlerini dnm/emesi ve bu ze denk decek
bir biim elde etmeleriyle durdurulabilecek bir d grn sreci
deildir. '' Bilinen gelimeye ''yaznsal rnty gevetme ile iten
direnme '' denemeleri, ''bir ey balamakszn umarsz yaranma
abasna '' benzer.
te yandan, byle gevemelerin ''bir modele'' dnmesine hiz
met edebilecek ''bildiri veya bildirge '' gibi biimler iin bugn ''nes
nel koullar'' yoktur. Yaynclar, ''yaamak isteyen '', ancak baat
eilime direnen yazarlar, sz konusu ''akma uymadklar'' srece
kitaplarnn ''pazarda/piyasa ans '' olmayaca konusunda uyar
maktadr. Endstriyalizm yoluyla ''dnyann irkinletirilmesine
kar kan '' ve bunu ''kitlesel olarak retilmi eyi, zanaatm gibi
sunan Ruskin ve Morris'in kuramlarnda dile getirdikleri'' eyden
ok daha fazla ''anlalr olan kurtulma denemeleri '' vardr. Sanat
erbab, ''kitle iletiim kurallarna gre oynamak istemeyen '' kitap
lara lanet okumaktadr. Bu ''kanlmaz mantn'' korkutmasyla
''binlerce gereke, kar kana 'byle olmak zorunda, baka trl
olamaz' kantlamaya '' ve tersi durumda ''umutsuz bir gerici olaca
n '' yutturmaya almaktadr. Kitap, ''tinin tek dilsel serim/eme ''
aracdr ve bu, ''hakikate ihanet etmeksizin olanakl olan '' aratr.
Adorno 'nun saptamas uyarnca, ''bir kimseye yaam boyu elik
edenler kitaplar, ounlukla dizgeli yerletirme dzenine direnirler
ve kendi setikleri yerde kalmada srar ederler. '' Kitaplara ''dzen
siz olma'' olana veren kii, ''kitaplara kar sevgisiz olmaktan
ok, onlarn keyfine uyar. '' Fakat bu kii, sz konusu tutumundan
dolay ''cezalandrlr''; nk bu kitaplar ortadan ''toz olurlar. ''
THEODOR ADORNO: "BBLYOGRAFK GELGE HEVESLER" 279

Kitaplarn yaam, kitaplara ''buyruk verdiini sanan '' znenin


yaamyla ''zde'' deildir. dn verilen ve alnan kitaplarn ba
na gelenler, bunu kantlar. Ayrca, sz konusu yaam ''iselletir
meye'' de yan izer. Kitaplar, her zaman insana oyun oynar. rne
in, yer aldklar metinde doruluu snanmayan ''alntlar'' pek
seyrek doru olur. Bu yzden kitaplarla ''doru'' iliki, '' isten-d
lk '' ilikisidir. Kitaplar, kendileriyle ilikide ''byle bir isten-d
la yetenekli olan '' kiiye ''aradn beklenmedik anda armaan
ederler. '' Bir ie yarayan kitap, ''okuyucuyla oynar. '' yi okuma,
kitabn '' izledii oyun kurallarn'' kestiren ve iddet olmaszn bu
kurallarla ''uyuan'' okumadr.
Adorno'nun nitelemesiyle, kitaplarn yaamlar, ''kadnlar
arasnda kedilere atfedilen 'onlar evcilletirilemeyen ev hayvan
dr' eklindeki yaygn ve duygu ykl inan '' ile karlatrlabilir.
Kitaplarn bir ''ktphane dzeni'' iinde olmalar kmsendii
takdirde, ''en ivedi ekilde gereksinme duyulan kitaplar, sahibinin
egemenliine kar direnir ve gizlenirler. '' Bunlar yeniden bulmak
iin, ''rastlant'' gereklidir. Hele iinde bir ey arandnda bu ''di
ren'' daha da iddetlenir.
Baz yazarlar, zellikle Marx' tanmlayan zellik, Adorno'nun
saptamasyla, kendilerini ''alntlamak isteyen kiiye kar krlgan
lktr. '' Bu yazarlarn yaptlarnda bir blm aramak, ''saman
lkta ine aramak '' gibidir. Grne gre, Adorno'nun anlatm
byle, Marx'n ''son derece spontane olan retim tarz, dnce
leri dzenlice ait olduklar yerde '' dile getirmeye direnir. ''Dizge
si, var-olan dizgenin eletirisi olan '' bir yazarn ''dizgesel olmayan
niteliinin anlatm '', son zmlemede ''znn bilincinde olma
yan ykc tekniini'' ortaya koyar. Her trl ''kanonlatrmaya/
kounlatrmaya karn'', bir Marx szlnn olmay, bu duru
ma ''uygun dmektedir. ''
ncil'den aktarlan szler gibi, kendisinden ''saysz tmce di
zisi'' aktarlan bir yazar, kendi dnce ve sz varlna uymayan
eyleri ''rtmek'' suretiyle ''kendisine yaplana kar kendini savu
nur. " te yandan, kendileri iin ''szlkler yaplan '' Kant, Hegel
gibi yazarlar, kendilerinden yararlanmak isteyenlerin iini ''pek''
280 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

kolaylatrmazlar. Szlkler, ''byk kolaylklar'' sunmalarna


karn, bazen de nemli anlatmlar saklarlar veya eksiklik tarlar.
rnein, Hegel Szl'nde ''ilerleme '' kavram yoktur.
Hegel felsefesinde ilerleme kavramnn merkezi bir yer tuttu
u dnldnde, Adorno'nun bu ironik belirlemesinin nemi
daha iyi anlalr.
Kitaplarn k '' belirtileri'' arasnda, diye yazar Adorno, ''ba
sm yl ve yerinin balk sayfasnda '' belirtilmemesi veya en fazla
bunun ''utanga'' bir tavrla ''telif hakknda (copy rightta) aklan
mas '' gelir. Belki de bylece kitaplarn ''kamu ktphanelerinden
ve antikaclardan elde edilmesi '' zorlatrlmaktadr; ancak kesin
olan, ''uzam ve zaman '' ile kitaplarn ''principium individuatonis''
(tikellik ilkesi) olanandan yoksun braklmasdr.
Theodor Adorno : ''Ko u l l ar''

Sanat Yapt Anlalabilir mi ?

Adorno'nun ''Koullar'' * adl bu yazs, 1 9 60'da Hans G. Hel


ms * * okumas nedeniyle verdii konferansa dayanr. Ben burada
dnrn zellikle edebiyat, sanat yapt ve sanat yaptnn an
lalmas gibi kavramlar hakkndaki grlerini ne karmay
amaladm. Adorno'ya gre, ''anlama kavram, sk skya kapal
bir metne'' uygulanamaz. Bu tr bir metnin tikel zellii, ''iletiimi
iddetle kestii oktur. '' ''Anlalmaz olann, bu tr oluturular
okuyucudan yana eviren gz alc , allm anlalrla, ya
van, yontulmu, eysel '', ksacas ''sanat ncesi'' olarak kukuyla
bakar. ''Niteliksel olarak modern yaptlarn yabanc grnen y
nn, yaygn kavramlara ve bantlara aktarmann/evirmenin,
konuya ihanete benzer'' baz eleri vardr. Konu, ''ne denli nesnel

*
Theodor Adorno: ''Voraussetzunen-Koullar"; iinde: ''Noten zur Literatur''; Teil ili,
Wissenschaftliche Buchgesellschaft; Ba1d il, Darmstadt 1 997, s. 4 3 1 -446.
* * Alman Yahudi'si bir ailenin ocuu olan Hans G. Helms ( 1 932-20 1 2 ) yazar, besteci,
eletirmen ve iktisat tarihisidir. Ailesi, Nazi dneminde sahte belgelerle Almanya'da
yaamda kalmay baarmtr. Saksafon sanats olan Helms, Roman Jakobso1 saye
sinde dilbilim ile de ilgilenmitir. Dostluk ilikisi iinde olduu Adorno, Horkheimer ve
Kracauer'in yannda zel abasyla felsefe, sosyoloji ve eletirel kuram zerine bilgisini
derinletirmitir. Mzik ile ilgili denemeleriyle Adorno'nun dikkatini ekmitir.
282 MAAX, BENJAMN, ADOANO - SANAT VE EDEBYAT

ve znelerin kendisinden beklediklerine kar veya estetik znenin


onun iine yerletirdii eye kar ne denli katysa '', anlalrlk da
o denli ''sorunludur. " Konu ''keltilmi znel tepki biimlerine
kendini ne denli uyarlarsa, o denli korumasz olarak kendini, znel
keyfiliin btn-dnya-olma-duvarna aar. ''
Anlama, Adorno'nun anlatmyla, ''skca btnlkl/kapal bir
anlam bants '' gerektirir. Sz konusu anlam bants, ''almlay
cnn duyumsamas (empatisi) ile birlikte '' gerekletirilebilir. Bu
nun zayf yn, ''kurgu''dur. Sanat yaptlarnn dnm, ''yaptta
kristalize olmas ve boalmas gereken'' o pozitif metafizik anlam
''kukulu duruma'' soktuunda, ''ncelikle btnlkl bir bant
kuran byle bir anlamn ikin idesinden bir eyler eksilten dilsel
aralar '' reddetmelidir. Oluturunun/yaptn iinde ''olup bitenle
rin, ne lde okuyann gerekletirimine ak olduu ve ne lde
byle gerekletirimin '' metne sadk kalarak, onu almlad belirsiz
kalacaktr. Hegel'den sonra ''estetik nesnenin ilkesel anlalrl ''
sav da yklmtr. Hegel, ''hangi yaptn, hangi izleyici/okuyucu
zerine hangi etkiyi yaptnn '' rastlantsal olduunu grmtr.
Sanat ile tarih arasnda diyalektik bir iliki gren Adorno'ya
gre, ''sanatta tarihin geriye/gemie giden bir gc vardr. '' Bugn
gemiten ''daha gncel olan anlalrln krizi, eski yaptlar ii
ne ekmektedir. '' ''Sanatn anlalrl da nedir ? '' sorusunda srar
edilip kalnsayd, bu durumda ''sylenilenin aklsal kavranl ' '

olarak ''anlama 'dan sapan bulguyu yinelemek zorunda kalnrd. "


Sanat yaptlar, ''bir yabanc dili veya kavramlar, yarglar ve z
karmlar anlar gibi anlalmaz. '' Geri btn bunlar, sanat yap
tnda ''o sanat yaptnn dilinin veya konusunun belirleyici eleri
olarak veya resimde betimlenen eyin eleri olarak bulunabilir '';
ancak bu eler ''yan elerdir'' ve ''estetik anlama kavramann
amalad ey olmas zordur. ''

Bir Sanat Yapt, Nasl Anlalabilir?

Estetik anlama kavram, ''denk bir ey, konuya uygun bir ey


gsterecekse, bu sanat yaptnda keltilmi olan gerilimlerin, sa-
THEODOA ADOANO: "KOULLAR" 283

nat yaptnda nesnellik kazanan srelerin birlikte anlalmas ''


olmaldr. Adorno'nun zl belirlemesiyle, ''bir sanat yapt, kav
ramlara evrilerek anlalmaz. '' Bu yapld zaman, sanat yapt
''daha batan anlalmam '' demektir. Sanat yaptn anlayabil
mek iin, insan ''sanata ikin devinimiyle sanat yaptnn iinde
olmaldr''; hatta yle bile sylenebilir: Sanat yapt, ''kendi man
tna gre kulak tarafndan bestelendiinde, gz tarafndan res
medildiinde ve dilsel duyum (veya duyarllk) tarafndan birlik
te konuulduunda '' anlalabilir. ''Deneyimin gereklemesinde
kavranan ierik, biimsel dil ve oluturunun malzemeleriyle ilikisi
iinde dnm/enir ve adlandrlr. '' Bu nedenle, szcn ''z
gn kavramsal'' anlamyla anlama, ''yaptn akl bakmndan kir
letilmemesi iin, en yksek dolaym/anm tarz ile '' gerekleir. te
yandan, sanat yaptlar, ''sanat felsefesi yoluyla byle anlalr. ''
Geleneksel sanat yaptlarnn byle ''empatik olarak anlalmas ''
abas, ''ileri bir metnin birlikte kavrayan okuyucusuna ykledii ''
aba denli sorunludur.
Sanat ''rasyonel olarak anlama '' Adorno'nun amlamas uya
rnca, pek olanakl deildir. Bu durum, ''kaba estetik irrasyona
lizm '' tarafndan smr konusu yaplmtr. Bu anlay uyarnca,
''duygu her eydir. '' Ancak ''sanatsal deneyimin tketimin berbat,
edilgen bir akl-dlna dntrlmesi ve duyguya gvenileme
yecei '' sz konusu olunca, ''kavray'' veya insaf zellikle ''ive
dilik'' kazanmaktadr. Sanat yaptnn talep ettii ''zgn birlikte
gerekletirim '' yerine, ''dilin aknts, tona/ uurum ve resimlerin/
imgelerin nesnel karmak l '' ile birlikte devinime gemitir. Bu
tepki biiminin ''edilgenlii, vgye deer dolayszlk '' ile kendisi
ni kartrr. Yaptlar, ''hazr olarak bulunan emalara altlanmak
tadrlbamllatrlmaktadr, artk kendi balarna tannmamakta
dr/ar. " Sanat yaptlar buna kar ''kendilerini korumak zorunda
dr ve kendi iinde bilinli olmayan bir anlamama olan geleneksel
anlamay terk eden bir birlikte gerekletirimi'' zorlamaldrlar.
Adorno'nun saptamasyla, her trl sanata ''oluturucu olarak
ikin olan, ancak bugne dein uzlamsal olan/geleneksel olan ta
rafndan st rtlen absrd e ortaya kmal ve kendini dile
284 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

getirmelidir. '' ada sanatn ''anlalmazl, sanata zg olann


sonucudur. '' Provokasyon, ''dejenere olarak anlalmamaya dn
en anlalrlk zerine de tarihsel yarg '' vermektedir. Bu noktaya
gelinmesinde sanat yaptnn iinde barndrd gerekirlik yoluyla
''kendi dnda olana kar, kendi toplumsal yazgsna kar po
lemii '' pek etkili olmamtr. Sanatn polemiinin ''edebiyattaki
oyun alan, sylemsel, ayrc bir iletiim arac ve anlatm arac
olan dilin bu ift z-yapsdr. '' Bu adan ''kkl dilsel dzenleme
lerin ikin gerekirlii, dilin kendini teslim etmeye eilimli olduu
evrenin eletirisi ile temas eder. ''
Buna ramen, ekspresyonizme ''dman'' olmasndan tr
''anlatmn dilsel gsterge zerindeki nemsiz baatlna '' direnen
Kari Kraus, ''yaznsal dil ile bildirimde bulunan dil arasndaki ay
rm '' konusunda dn vermemitir. Kraus, ''dilin bildirimde bulu
nan ynne iddet uygulamakszn '', onun ''sanatsal zerkliini ''
oluturmaya zen gsterirken, dnszce dilsel ''anlatmn nceli
i'' iin savam veren ekspresyonistler, ''glgeleri zerinden atla
maya '' uramtr. Bunlar, ''resimde renk ilikileri, mzikte ton/
tn ilikileri gibi, szckleri salt anlatm deerleri '' olarak tasavvur
etmitir. Dil, ''bunlara sert direni gstermi'' ve ''Dadaist/erin d
nda kendini gerekletirmitir. '' Kari Kraus, ''dilin nesnel tin ola
rak iletiimin tesinde istedii eyin, kendini snrszca vermenin
gcyle, dilin ayrc esi olan kavramlar ve im/em/erden kurtu
lamayacann ayrmna vararak '', haklln kantlamtr. Ayrca,
Dadaizm'in istedii, ''sanat'' deil, sanata ''suikasttr. ''

iir, Dncelerle Deil, Szcklerle Yaplr

te yandan, diye yazar Adorno, her trl dilsel e, ''salt an


latm deerine indirgenme '' durumunda bile ''kavramsal olann
izini tar. Kat, nesnel, dayatlm tek-anlamlln bu silinemez
kalnts asndan betimsel e, keyfilie, isten-dla bedelini
der. '' Edebiyat ne lde ''gayretlice biim yasasna yabanc ve
i rgtlenmesi bakmndan d dnyayla asla tmyle belirlene
meyen yaknlktan kap kurtulmaya urarsa, o lde yaznsal
THEODOR ADORNO: "KOULLAR" 285

ekspresyonizmi eskimeye mahkum eden eye kendisini aar. '' Saf


anlatm/ifade, ''hatta salt kendi itkisine itaat eden bir ey olmak
iin '', byle bir edebiyat ''kendi kavramsal elerini kaldrp at
maya abalamaldr. ''
Mallarme, ''sonat iin birtakm iyi fikirleri olduunu syleyen
byk ressam Degas'a '' bundan tr itiraz etmitir; nk ''iir,
dncelerle deil, szcklerle '' yaplr. ''Kart kutuplarda olan ''
Kari Kraus ve Stefan George, ''ayn lde edebiyattaki kavram
larn iire tad nesnel fazlaln sanatsal esin kayna olmayan
elerine kar soukluk/arndan dolay '', roman reddetmilerdir.
Kavram, Adorno'nun tanmlamasyla, ''grgn eye ait olan ve
yaptn bys iine girmeyen kavram '' veya onun ''altnda top
lanan her trl eyin belirti birlii, dnyaya ilikin her trl anla
tdan nce sanata dman eler'' tar. Bu nedenle, daha sonra
ki aamalarn rn olan ''dilsel sanat yapt '' kavram rastlant
deildir. Bununla birlikte, her trl dilsel enin ''kavramsal bir
evresi veya kapsam '' vardr. Dilsel oluturular veya yaptlar, bu
kavramsal evre zerinden ''kendilerini sanatsal bir tekile'' dn
trrler.
Adorno'ya gre, ''en zgn yaptlar, sonradan sanat ncesi bir
takm eler, baz enformasyon eleri'' kazanrlar.
Edebiyat, ''ekspresyonist Don Kiot'luk olmakszn '', el yor
damyla ''kavramsal eyle yetinmeyi'' dener; ancak kendini ona
''teslim etmez. '' Gemie bakarak u belirleme yaplabilir: ''Byk
edebiyat bunu ok nceden beri yapmtr''; hatta ''bykl
n, kendi heterojen esiyle olan gerilime '' borludur. Bu, ''sanat
d olan '' ile srtme iinde ''sanat yaptna'' dnr; sanat d
olana ''sayg gstermek suretiyle '', onu ve onunla birlikte kendini
''aknlatrr. '' Fakat ''tarihin durdurulamaz dnm '' sayesin
de bu ''gerilimi'' ve ''onu sonuna dein tama grevi '', tematik
nitelik kazanr. Kim ki ''dilin hem gsterge, hem de anlatm olma ''
eklindeki ''ift z-yapsna '' kr krne kendini emanet eder, o
kii ''dilin imdiki durumunda salt bildirimin kurban'' olur.
Adorno'nun zmlemesi uyarnca, James Joyce'un ''iki des
tans anlats '' bu konuda ''snr ayrmdr. '' Joyce, ''kat bir e-
286 MAAX, BENJAMIN, ADOANO - SANAT VE EDEBYAT

kilde sanat yaptnn i mekannda rgtlenmi dile ynelik erei/


niyeti, byk epik ile kaynatrr. '' Bunu ''sanata kar akn ieri
in zorlamasyla -bu ierik sz konusu zorlama sayesinde sanata
dnr- onun skca kapal ikinlik bantsnn tam ortasnda
belirleme zorlamasyla '' yapar. Joyce'un bu iki eyi ''uyumlulatr
mas'' , onun ''olaan-d dzeyini'', ''iki olanakszl arasndaki
dzeyli orta noktay '', ''bugnk romann ve katksz/saf sz olan
edebiyatn orta noktasn '' oluturur. Onun ''snayan bak, airin
kafasn kuma gmmesine gerek kalmakszn ve dil sanki dolaysz
mzikmi gibi davranmakszn, niteleyen dilin dokusunda bir ya
rk '' belirlemitir.

Sanat Yapt, znellemeden Geerek, zgn Gereklik


Durumuna Gelir

Bu estetik i mekann radikal oluturumu, ''bireyin i mekanyla


ilikisi zerinden dolaym/anmtr. '' Blnm znellik alannda
yapt ''kendisine dsal olan eyden, g alanna uzak duran ey
den '' kurtulur. ''Kendi iinde her ynyle biimlenmi bir teklik ''
olarak sanat yaptnn ''nesnel(l)emesi, ancak zneleme '' yoluyla
olas olabilir. znellik, ''sanat yaptlarna zg yasalarn var olma
sndan bu yana '', kendisini sanat yaptlarnn ''dolaym ve oyun
alan '' durumuna getirir. Ancak daha sonra ''estetik nesneleme
srecinde konuan deneyimin timsali olan znellik, azalarak ken
dini ham malzemeye, sanat yapt tarafndan tketilen ikinci bir
dndala '' indirger. Sanat yapt, ''zne/emenin iinden geerek,
zgn bir gereklik olarak kendini oluturur. '' zneleme iinde
''gerekliin z darya grnr. '' Bu ayn zamanda ''moderni
tenin bys '' ve ''her tekil yapttaki merkezi olutur. " Nesnele
menin yol at gler, ''yaptn dntrlmemi hibir esine
gz yummad grgn dnyaya kar konumland ve ona kar
davrann belirledii'' glerle ayndr.
Dilsel anlatm/ifade, Adorno'nun amlamas uyarnca, ''ken
dini tmyle kavramlara atnda '', kavramlar ''imlemlerine''
benzemezler. Tanmlar, zaten ''bir eyletirmenin, bir unutmann
THEODOR ADORNO: "KOULLAR" 287

sonulardr. '' Sabitlenen ''im/emler, dilin yaamndan '' karlm


tr. Dilsel yaamdan ''arta kalanlar'', ''kavramsal im/em/erde eriyip
gitmeyen '', byle olmasna karn, ''zarif gerekirlikle szcklere
katlan armlardr. '' Edebiyat, ''kavramlarndaki armlar
uyandrmay ve onlarla birlikte niteleyici eleri dzeltmeyi ba
ard takdirde '', sz konusu konsepsiyon uyarnca, kavramlar
''devinmeye balar. '' Kavramlarn deviniminin amac, ''sanat yap
t durumuna gelmedir. '' armlarn ''szcklere sokulmalar ve
kullanann rastlantsal tikelliine dnmemeleri iin '', ''ince bir
kulakla '', diyesi, duyarllkla ardna dlmelidir. armlardan
oluan ''rtk bantnn, edebiyatn sylemsel ieriinin yzeyine
gre ncelii vardr. ''
Adorno'nun amlamasna gre, Joyce'un yaznsal retiminde
''szcklerin nesnel fizyognomoniinin idesi, bunlarn ilerinde
barndrdklar armlarla btnn soluu birbiriyle iliki/enir. ''
Btnn soluunun, bu armlara ''uyarlanmas, eilim olarak
dardan buyrukla yaplamaz. '' Sz konusu btnn soluunun
konumu, ayn zamanda ''estetik zne asndan nesnesel dnyann
ulalamazln '' gz nnde tutmutur. Anlatm olarak edebiyat,
''kendini kendisi iin yklan gereklik '' durumuna getirmek su
retiyle, sz konusu gerekliin ''olumsuzluunu'' anlatr. Yazn
sal rnn ''zerk biiminin her ynyle yetkinlemesi '', tikel bir
varlk olarak ''toplumsal olan '' tantr. Bu arada toplumsal olana
''gz ucuyla bile bakmaz. '' Birok etmen veya etken, ''gncel sanat
yaptnn, toplumsal ne denli az konu/atrrsa veya dolaysz ola
rak toplumsal etkiyi ne denli az umarsa, onu daha kesin yanstt ''
ynndedir.
Adorno'nun deerlendirmesiyle, Joyce ve Proust romannda
''grgn zamansal sreenlik, zgemilerin biyografik birlii, d
sal olarak biim yasasna ve eitildii znel deneyime uygun deil
dir. '' Uygun olmadndan tr, ''kendini tahrip ettii iin, byle
bir yaznsal yntem/ilem tarz '', bir baka syleyile, ''Dou 'ya
zg konuma tarzyla 'biimsel' denilen ey, gereklikte zamansal
sreenliin tahrip edilmesine, zamana yabanc olan maddi malla
rn retiminin teknikletirilmi srecine dayanan deneyimin lme-
288 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBiYAT

sine yaklar. '' Bu tr yaknsamalar, ''biimciliin hakiki gereki


lik '' olduunu gsterir. Sanatta ideolojik tutumu veya eilimi sert
eletiren Adorno'nun belirlemesiyle, ''sanatta gerekilik, ideoloji
olmutur. '' Ayn ekilde szm ona ''var olan kurumlara, onlarn
eksikliklerine ve sunu/arna ynelen ve bylece de, sandklar gibi
yanlsamalardan arnamayan '', tersine sadece ''koullarn dayatt
rty doaya ballklarnn d grn olarak birlikte doku
yan gereki insanlarn zihniyeti'' de ideolojidir.
Proust, Adorno'nun anlatmyla, ''Freud'u armlarla baz
ortak yn paylaan isten-d anlarn yumuak aracn '' kul
lanmtr. Buna karn, Joyce bunlar ''anlatm ile im/em arasn
daki gerilim asndan verimliletirmitir. '' Bu kapsamda arm,
''yarglama btnlnden soyutlanm szcklerin im/emine
yapr; ancak ieriini anlatmdan alr. '' Bununla birlikte, uzun
srede ''zmde bir yetersizlik '' grlr. Sz konusu yetersiz
lik, Proust'ta ''incelemenin gerekletirilen dokusunda otantik
isten-d anmsamalara kar psikoloji ve roman tekniinin ele
gelir elerin geri plana ekilmesi'' eklinde grlr. Proust'un
kendisi ve ''yorumcularnn tm'', ''aya batrlan Madeleine'nin
tadn epey zorlamtr. " Gen Joyce ise, ''grgn gereklie kar
daha duyarl/zenli davranr ''; armlar ''sylemsel anlamdan
bamsz/ancaya dein '', onlar iyice dokur; ancak bunun bede
lini, armlarn her zaman etkinlememesi, rastlantsal kalmas
olarak der.
Hegel'in felsefi sylemiyle, diye yazar Adorno, ''saysz do
laym/amalar veya ak tarmlarla kendi speklasyonunun payna
rn olarak den tikelin tmel oluu, yaznsal yapt bunu szck
szcne ald takdirde, rizikoya dnr. '' Bu bazen baarl
olur, bazen de olmaz; ancak Proust ve Joyce ''kahramanca bir a
bayla bu rizikoya girerler. " Bu yazarlarn ''z-dnm, byle
bir eyi tolere etmek amacyla, metindeki isten-dnn akn ''
denetler. Adorno'ya gre, sanatsal/yaznsal znenin ''zgrl
nn kendini gvende sand yer, dzenlenmi estetik ilem tarz
nn biimlerinin estetik zne zerinde uygulad erkin belirledii
tepki biimleridir. ''
THEODOA ADOANO: "KOULLAR" 289

Anlatm ile mlem Arsndaki atma, Yapt Biimler

Helms'in konsepsiyonu, Adorno'nun deyiiyle, ''sylemsel an


lam ile benzerlik '' tamaktadr. Onun ''sreenlii'' veya ''sreen
btnl, anlatan, yzeyde anlalan blmlerden fonetik deer
lere '', diyesi, ''saf anlatm niteliklerinin '' ve semantik deerlerin,
diyesi, ''imlemlerin tmyle baat olduu '' elere dein uzanr.
Anlatm ile imlem arasndaki ''atma '' , Dadaistlerin yapt gibi,
anlatm lehine sonulanmaz. Bu atma, ''kartlk'' olarak say
gyla karlanr; fakat yaznsal oluturu/yapt, ''kesintisiz bir i ie
geme'' olarak sz konusu atma ile yetinmez; yaznsal yapt, bu
atmay, ''ular'' eklinde kutuplatrr. Bu ularn ''sonucunun
kendisi yapdr; dolaysyla da yapt biimler. ''
Helms'ten miras kalan ve '']oyce'taki dilsel dokunun ar
m teknii'', rastlantsaln esi, ''yapya kurban '' olmaz. Bu,
''armn tek bana yapamadn, yapmaya urar. '' Hem
tekil karmak elerin ''yaplandrlmas'' , hem de bunlarn bir
biriyle ''ilik isi, ikin olarak yaznsal yaptn yasalln '' gvence
altna alr. Sz konusu yasallk, yapta ''balayc arm oyu
nu '' olana vermez. te yandan, oluturu/yapt, ''naiflikten, bu
yzden de rastlanty yok edilmi olarak grmekten arnmtr. ''
Rastlant, hem ''yaplarn seiminde'', hem de ''tekil dilsel kon
figrasyonlarn mikro alannda '' varln srdrr. Bu nedenle,
bizzat rastlantsallk, ''eksiksiz dzenlemenin dier u nok tana
denk den parametresi yaplr. '' Evrensellerin ''dnsz estetik
nominalizm durumda '' iine dt ''rastlantsallk '' sanat ara
cna dnr.
Adorno'nun amlamas uyarnca, ''znenin yaptta tmyle
olmamas '' anlamnda ''kendini ne karan rastlantsalln esi,
son gelimelerin oke edici yndr. '' Her ok gibi, bu ok da ''eski
bir yaraya '' tanklk eder; nk zne ile nesnenin uyumlulam
l ki bu ''znenin yaptta tmyle olmas '' demektir, ''her zaman
bir d grntyd '' ve bu grnt neredeyse ''estetik grn '' ile
zdeletirilmitir.
290 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

Psiko-analizin dili uyarnca, ''zerklemi yaptta anlatm ve


yap(landrma), o ve ben gibi birbiriyle bantldr. '' Freud'tan bu
yana, ''yeni sanat'' , ''o neyse, 'ben' de yle olmaldr '' der; ancak
'' ben'', o olana, diyesi, ''i doaya bamllamak yerine o olanla
uyumlulamak ve bilerek ve zgrlkten tr o'na gitmek iste
dii yere elik etmek suretiyle, byk gnah olan kr ve kendini
tketen doa zerindeki egemenliinden'' kurtarlmaldr. Nasl ki
''doru insan, gdlerini bastran deil, gdsnn gznn iine
bakan ve ona iddet uygulamayan ve bir g olarak ona boyun e
meyen '' insan ise, ''doru sanat yapt '' da ''zgrlk ve gerekir/ie
model/rnek oluturucu davranmak zorundadr. ''
Helms, Adorno'nun saptamasyla, ''nlenemeyen psikolojik
szck armlarn bir kanonalkouna bamllatrmak suretiy
le'', Joyce'un ynteminden ''uzaklar. " Helms, ''nesnel tin biri
kiminden, szcklerin ve eitli dillerdeki arm alanlarndaki
ilikilerden ve apraz ilikilerden '' gelmektedir. O ''yaps, btn
olann ilk imgesi olan i monologdan kamaya tutkuludur. ''
monolog, ''yaznsal oluturunun yasas deil, materyalidir. '' Onun
sanatsal denemelerinin ''eksantrik nitelikleri'' buradan gelir. Hel
ms on yedinci yzyldan gelen ''poeta doctus''un paradosi gibidir.
''ifrelenmi dil elerinin ve gerek varlklarn '' bilinmesini ister.
Peki, ''kkeni gerei anlatlabilen '' eyleri, ifrelemek niin? tiraz
veya gereke, ''simge kavram etrafnda dzenlenen bir estetikten ''
kaynaklanr. Helms, sz konusu estetiin ''normlarna gre biim
lendirilmi olan zerindeki im/emler fazlalna '' saldrr. Yaptn,
''kendi iinde kendini amlamak iin, kendiliinden yapamayaca
eye muhta kalmas '' eklindeki skca kapal olan sav da aka
yadsnmal dr.
Adorno'nun belirlemesiyle, sanat yapt, ''kendi iinde uyum
/ulam anlam btnldr ''; ayn ekilde ''sanat yaptnn bi
iminin uyumluluu kurgusu da, saf ikin birlii/btnl '' de
ayn anlam btnl ltn karlamaldr. Kapal sanat ya
pt, ''iletiimi kesmek, kendi btnln '' bildirmek suretiyle,
daha nceki yaptlara ''kendisi yle olmakszn serim/emek is
tedikleri eyi '' vermitir. te yandan, ''hermetik yapt, yapt ile
THEODOR ADORNO: "KOULLAR" 291

dnya arasndaki kopu olan kopuu kendi iinde iyice biimler. ''
''Anlatm ile imlemi kaynatrmayan, birini feda ederek br
n btnletirmeyen, tersine her ikisini de uzlamaz ayrma iten
krk/kopuk dolaym, ieriin, krlabilir olann, anlamdan uzak
olann '' taycs durumuna gelir. Yaptn/oluturunun ''aama
d'' , ancak ''severek ve umarak kendi biiminin ajan '' kld
kopu/krlma, kendisine ''akn olan ieriin figrdr. '' Anlam,
yapt/ierii, ''anlama kar takva '' yoluyla anlatr.
Theodor Adorno : ''Angaj m an''

Adorno, ''Edebiyat zerine Notlar''n nc blmnde yer


alan ''Angajman'' * adl denemesinde ''edebiyatta angajman olur
mu ? '' veya ''angaje edebiyat olur mu? '' sorunsaln irdeler. TDK
szlnde ''angajman''n Trke karl ''ballk'' olarak veril
mi. Bu karln angajmann btn anlam yelpazesini kapsama
dn dnyorum. Angajman kavram, ''yanllk'', ''yan tutma''
olarak Trkeletirilebilir. Fakat Adorno'nun ''angaje edebiyat''n
kart olarak ''zerk edebiyat'' anlatmn yeledii dnldn
de, bu kavram ''bamllk'' anlamnda kulland da sylenebilir.
Adorno'ya gre, her biri salt zgnlk zellii tayan sanat
yaptlar, birbirine asla katlanamaz. Byle ''iyiletirilebilir bir tole
ransszlk '', salt tekil sanat oluturular iin deil, ''sanatn davran
tarzlar '' iin de geerlidir. Nesnellie ilikin ''iki tavr'' vardr: Bi
rincisi, yanl/baml sanat yapt, ''fetii'', ''yararsz oyunu'' , hatta
''politik bakmdan en yksek dzeyde apolitik olan bysnden
arndrmaktan '' baka bir ey istemez. Dikkatleri, ''gerek karlar
uruna yrtlen savamdan '' baka ynlere yneltir. Nesnellie
ilikin ikinci tavr oluturan zerk sanat yaptysa, ''kendi saf so-

*
Theodor Adorno: "Engagement''; iinde: ''Noten zur Literatur''; Teil III, Wissenschaft
liche Buchgesellschaft; Band 1 1 , Darmstadt 1 997, s. 409-430.
294 MAAX, BENJAMN, ADOANO - SANAT VE EDEBYAT

mut/amnn zgrl ve ykmllnden '' vazgemeyi, sanat


yapt olmaktan vazgemi olmak sayar.
Sanat yaptlarnda ''biim kazanan ey, yanl/baml sanat ya
ptnn zerk sanat yapt iin varsayd gibi, ksa srede sanat
yaptnn kar kt var-olu ile aynlar. '' Bu seeneklerden her
biri, ''kartyla birlikte kendisini de yok sayar. '' Angaje sanat, do
as gerei gereklikten uzaklat iin, ''sanata olan mesafeyi'' or
tadan kaldrr. Angajman tmyle yadsyan ''sanat, sanat iindir''
gryse, ''kendisini saltlatrmasndan tr gereklikle olan o
kopmaz ilikiyi '' yok sayar. Sz konusu iliki, ''sanatn gerekten
bamszlatrlmasnda polemiki bir nsel olarak bulunur. '' Sa
natn yaam kaynan oluturan ''gerilim '', bu iki ''kutup '' ara
snda eriyip gider.
Politik anlamda dile getirilmi olsa bile ''kendisini, znenin her
trl angajmannn uysal biimiyle alay eden propagandaya indir
gemeyen angajman, politik adan ok-anlamldr. '' Biimcilik ve
zgrlk var-oluuluk bunun kart iin savamaz.
Adorno'nun deerlendirmesi uyarnca, Sartre'n ''yazarn ii an
lamlarladr '' sz dorudur; ancak yetersizdir; nk yaznsalla
trlan hibir szck, iletiimse! konumadaki anlamn yitirmez.
Bununla birlikte, edebiyat szcn imlemini, diyesi, ''d anlam
n '' dntrr. Ayrca, Sartre'n edebiyata verdii ''zel konum '' ,
kukuyla karlanmaldr. Dsal anlamlarn edebiyattaki parack
lar, ''kanlmaz olarak sanattaki sanatsal olmayan edir. ''
Sanatn dolaym veya da-vurum arac biimdir. Biim yasala
r, bunlardan deil, sz konusu iki eden karmlanabilir. Ador
no'ya gre, sanat yaptndan ''bir eyler sylemesini '' talep eden,
''amatan uzak, kapal sanat yaptna kar kart politik konum
ile birliktelik kurar. '' Dili, ''imlemi '' deeleyen ve ''anlama uzakl
yla daha batan pozitif anlam algsna bakaldran bir metni din
lemek yerine '', balanmaya, yanlla vg dzenler, ''edebiyatn
kavramsal anlamn angajmann nkoulu ' sayan Sartre'n ''Gizli
'

Oturum'' adl yaptn ''derin'' bulacaktr.


Nasyonal sosyalistler, ''kltr Bolevizm'i'' diye adlandrdklar
her eye kar duyduklar ''nefreti '' ''kurumsallatrmtr. '' Bu nef-
THEODOR ADORNO: "ANGAJMAN" 295

ret tutumu, hala ''ayn trden oluturular '' zerinde alevlenmekte


dir ve ''otoriter z-yap '' ile rtmektedir. Her trl gelenekilik
ve korumaclk bu kapsamda grlebilir. ster kendisini ''eletirel'' ,
ister ''sosyalist'' olarak adlandrsn her trden ''yaznsal gereki
lik '' de ''bu her eye yabanc ve yabanclatrc '' dman tutumla
badaabilir.
Adorno'nun deyiiyle, ''anlalmaz olann oku iinde kendisi
ni ileten eyi anlamakszn '', konuya ilikin tartma bir ''glgeler
savam''na benzemektedir. Kuramsal bakmdan ''angajman ve
eilim'' ayrmlatrlmaldr. Angaje sanat, ''daha nceleri frengiye,
delloya, krtaj maddesine veya zorunlu eitim yurtlarna kar
eilim kitaplar gibi yasa koyucu eylemler veya edimsel etkinlik
ler'' dzenlemek yerine, bir ''tavr'' oluturmak iin almaktadr.
rnein, Sartre, ''izleyici yanszlk '' yerine, ''var olma olana ''
yaratmaya ynelik kararll ne karr. Sanatsal bakmdan an
gajman, eilimin nne geiren ey, ''airin/yazarn angaje olduu
ierii ok-anlaml/atran '' edir.

Sanat, Seenek Belirlemez, Dnyaya Direnir

Sartre'n Hristiyan geleneindeki ''benden yana olmayan bana


kardr'' anlayn stlendiini ne sren Adorno'ya gre, sz ko
nusu gelenekten geriye kalan ''sadece dayatlan seimin soyut oto
ritesidir'' ve ''kendi asl olanann seilecek eye bal olmasnn
da '' bir nemi yoktur. Bu, Sartre'n ''zgrln yitirilemez/iini
kantlamak istedii seenein nceden belirlenen biimini '' orta
dan kaldrmaktadr.
Her bert Marcuse, Adorno'nun deerlendirmesi uyarnca, '' ezi
yetlerin isel olarak kabul veya reddedilebileceini '' syleyerek, bu
felsefi sylemin ''samaln'' adyla anmtr. Sartre'n ''dramatik
durumlarndan ortaya kmas gereken de budur. '' Bunlardan yal
nzca ''zgrlkszlk '' renilebilir.
Sartre'n ''dnce tiyatrosu, kategoriler uydurduu eyi sabote
etmektedir ''; ancak bu onun tiyatro paralarnn ''bireysel yeter
sizlikleri'' olarak grlemez. Sanat, ''seenekleri belirginletirmek
296 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBiYAT

deil, insann gsne tabancasn dayayan dnyann gidiine salt


onun biimiyle direnmek '' dernektir. Fakat angaje sanat yaptlar,
''kararlar aldklar ve onlar sanat yaptnn lt durumuna ge
tirdikleri takdirde '', bu kararlar ''deitirilebilir'' olmaktadr.
ok-anlamlln bir sonucu olarak Sartre ''byk bir aklk
la edebiyat araclyla dnyann gerek deiimini'' beklemedii
ni dile getirmitir. Onun ''kukusu'' , Voltaire'den beri sregelen
''edebiyatn edimsel ilevi'' trnden toplumun ''tarihsel deiim
lerini '' ortaya koymaktadr.
Sartre'n ar znelci felsefesi, angajman, ''yazarn zihniyetine ''
indirgemektedir. znenin ''kararnn veya kararszlnn aa vu
rumu'' olan sanat yaptn, Sartre ''znelerin ars '' olarak kav
ramaktadr ve ''ne denli zgr olursa olsun '' yazan znenin ''nes
nel ister/erle kar karya kaldn '' kabul etmemektedir. Bylece,
kendi ereini, ''salt bir eree'' indirgemektedir. Bu nedenle, ''neden
yazlr? '' sorusu ve bu soruyu ''derin bir seime '' balamas ''tutar
l'' deildir; nk ''yazlan ey'' veya ''yaznsal rn'' asndan
yazarn ''motivasyonlar'' nemsizdir.
Ayrca, Hegel'in de vurgulad gibi, sanat yaptlar ''kendilerini
yaratan grgn kiilie ne denli az saplanp kalrsa, dzeyleri o
denli ykselir'' ilkesi Sartre'a da uzak deildir. Durkheirn'n syle
yiiyle, ''yaznsal sanat yaptn bir 'fait social' diye adlandrmak ''
suretiyle Sartre, ''istemeden'' yazarn salt ''znel ereinin nfuz
edemeyecei, en derin kolektif nesnellii '' dile getirir. Bundan dola
y, Sartre angajman, ''yazarn ereine deil, onun insan olmasna
balar. '' Fakat bu belirleme uyarnca angajman ''herhangi bir in
san yaptna ve davran tarzlarna olan her trl mesafeyi'' yitirir.
Sartre'a gre, yazar ''angaje olmaldr''; te yandan, yazar ''bun
dan zaten kanamaz. '' Bu yzden Sartre'n bu grlerinden bir
''program'' karrnlaarnaz.

Sartre'n Angaje Olduu Angajman Konsepti Zayftr

Adorno asndan yazarn iine girdii ''ykmllk'', angaj


mandan da tedir; nk yazarn ykmll, ''karar'' deil,
THEODOA ADOANO: "ANGAJMAN" 297

''konu'' ykmlldr. Sartre, Adorno'nun savlamasna gre,


diyalektikten sz etmekte; ancak onun ''znelcilii, znenin kendi
sini dsallatrd ve kendisini zne durumuna getiren belirli ba
kay/yabancy ok az kaydetmekte ve her trl yaznsal somutla
trm donma olarak grmektedir. ''
Ayrca, Sartre ''kurtarmak istedii katksz dolayszl ve kendi
liindenlii, bunlarn kart olan hibir eyde belirginletirmedii
iin '', saf dolayszlk veya kendiliindenlik bozularak, ''ikinci bir
ey/emeye '' dnmektedir. Sartre, dramay ve roman salt ''da
vurum''un tesine tayabilmek iin, ''yaptn diyalektiinden ve
anlatmndan yoksun bir nesnellikten '', ''kendi z felsefesinden ''
destek beklemektedir.
Adorno'nun anlatmyla, Sartre'n ''estetik biimlerin evriminin
gerisinde kalan '' tiyatro oyunlar, ''yazarn sylemek istedii e
yin aracdrlar. " Bunlar ''geleneksel entrika'' ile ilem yapmakta
ve bunu ''kesintisiz bir tanrsal gven duyulan ve sanat tarafndan
gereklie aktarlmas gereken imlemlere '' ykseltmektedir. te
yandan, ''resimlenen veya dillendirilen savlar; anlatm, Sartre'n
kendi dramatik anlayn motife eden devinimi rnek olarak istis
mar etmekte ve bylece kendilerini olumsuzlamaktadr. ''
Sartre'n yaklam, ''isyan ettii cehennemi tanmasn en
gellemektedir. '' Onun dile getirdii ''baz parolalar '', ''lmcl
dmanlar da '' dile getirebilir. Sadece kararn sz konusu olma
s, nasyonal sosyalist ''sadece !zveri, bizi zgrletirir'' szyle
rtmektedir. Sartre'n ''angaje olduu angajman konseptindeki
zayflk '' aktr.

Brecht, Angajman Konusunda Sartre' Geride Brakmtr

Adorno'nun deerlendirmesine gre, ''Ana'' ve ''nlem'' gibi


baz oyunlarnn dramatize edilmesinde ''partiyi ycelten '' Brecht
de kuramsal yazlarnda ''mesafeli, dnen, deney yapan, duyum
sama ve zdeleme yanlsamasnn kart olan '' bir tavr ne
karr. ''Johanna'' dan sonra Brecht tiyatrosu, angajman konusunda
Sartre' bile geride brakmtr; ancak Brecht bunu daha ''tutarl''
298 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

olarak ''biim yasas''na, bir baka deyile, ''dramatik k iinin ge


leneksel kavramn devre d brakan didaktik iir yasasna '' yk
seltmitir. Toplumsal yaamn ''yzeyinin'', diyesi, ''tketim ala
nnn '', bireylerin ''psikolojik motivasyonlu eylemleri '' de bunlara
dahildir. Brecht bunlarn ''toplumun zn gizlediini '' grmtr.
Dei-toku yasas gerei, bu z ''soyuttur. ''
Brecht, ''estetik bireyletirime'' deil, ''ideolojiye '' gvenir.
Toplumsal ''zszl '', veya ''ktl'' tiyatroda grlrleme
sinin nedeni budur. Onun yaptlarnda insanlar sahnede klerek
''sosyal srelerin ve ilevlerin ajanlarna '' dnr. Brecht, Sartre
gibi, ''yaayan bireyler ile toplumsal zn zdeliini, hatta saltk
zerkliini '' varsaymaz; ancak ''politik hakikat'' yznden yapt
''estetik indirgeme sreci'' bunun nne geer. Sanatsal bakmdan
kendisini ''yabanclatrc ocukluk '' olarak merulatran ey,
''kuramsal ve toplumsal bakmdan geerlilik savladnda ocuk
sulua '' dnr.
Brecht ''imgede'' kapitalizmin kendi-banaln yakalamak is
temitir; bu ynden amac ''olgulara/gereklere uygun '' dmtr.
Bu nl tiyatro adam, Adorno'nun anlatmyla, ''Stalinci terre
kar gizledii ey asndan gerekiydi. '' te yandan, sz konu
su ''z'' , ''adeta imgesiz, kr ve imlerden uzak '' ekilde ''bildiri
mi yznden zrl duruma gelen yaamda '' aktarmay mutlaka
reddederdi; fakat bu ona ''kesin olarak amalanan eyin kuramsal
bakmdan doruluu ykmlln '' yklerdi.

Politik Angajman, Gereklii Karartr ve Politik Etkiyi Azaltr

Ayrca, eletiri, Brecht'in ''biimlendirdii eylerin yeterliliinin


tesinde nesnel nedenlerden tr '', ''kurtarc bir eymi gibi kendi
zerine kurduu normu karlamadn '' suskunlukla geitiremez.
''Mezbahalarn Kutsal Johanna's'' , onun ''diyalektik tiyatrosunun
merkezi konsepsiyonuydu. '' ''Sezuan'n yi nsan'', ''iyiyi isteyen
kendisini ktletirmelidir '' sz uyarnca, ''iyiliin dolayszlyla
ktye yardm eden '' Johanna gibi, sz konusu tiyatro anlayn
tersine evirmek suretiyle farkllar. te yandan, bu anlaya denk
THEODOR ADORNO: "ANGAJMAN" 299

den ey, Brecht'in sava atklarn glmseten akl-kt dman


larndan korkulacak bir ey olmad eklindeki ''politik naifl.iktir. ''
Bu akl-kt dmanlar da Brecht'in kendilerini Johanna'nn ''bitim
sahnesinde betimlemesinden '' honut olabilirler.
Adorno'nun amlamas uyarnca, Brecht, 'Byk Diktatr Ar
turo Ui'nin Durdurulamaz Ykselii'nde faist nderin ''znel ba
kmdan hi nem tamayan esini ve gstermelik ynn, arpc
ve doru olarak '' sergilemitir. Faist nderlerin ''paralanm '' (de
montaj), ''diktatrn etkinletii toplumsal ve ekonomik bant
larn kurulumuna dein uzatlr. '' Bylece ok gl erk sahipleri
nin ''dalavereleri'' deil, ''sradan gangster rgt '' ne karlm
olur. ''Faizmin hakiki vaheti'' ortadan kaldrlr; faizm ''toplum
sal erkin younlamasnn '' bir sonucu olarak deil, ''herhangi bir
kaza veya cinayet trnden rastlantsal'' bir eye dnr.
''Ajitatr ama'' unu buyurur: ''Dman kltlecektir'' ve
bu buyruk edebiyatta ve 1 93 3 ncesi edimde olduu gibi, ''yan
l politikay '' zendirir. Ui'ye yklenen ''glnlk'' , her trl
diyalektiin tersine ''faizmin dilerini krar. '' deoloji kart bir
yaznc olan Brecht, ''kendi retisinin ideolojiye indirgenmesine ''
ortam hazrlar. 'Byk Diktatr', ''yergi gcn yitirir ve bir Ya
hudi kzn, SA'nn adamlar tarafndan paralara blnmeksizin,
kafalarna srayla tavayla vurduu yerde '' her trl zulm yapar.
Gerekte Yahudi bir kz SA'nn adamlarnn kafasna vuramaya
ca iin, ''politik angajman'' yznden ''politik gereklik'' hafife
alnr. Bu tutum, ''politik etkiyi'' de azaltr.
Adorno'nun amlamas uyarnca, Sartre'n ''Guernica tablo
sunun spanyol davasna bir tek kii kazandrp kazandrmad ''
kukusu, Brecht'in tiyatro oyunlar iin de geerlidir. Dnyada i
lerin adil olmadn kimseye ''retmeye'' gerek yoktur. Ayrca,
Brecht'in de sahiplendii ''diyalektik kuram dahi bu alanda pek
az iz brakmtr. '' Onun ne kard ''saf biime gre retinin
ncelikli olduu '' sav, ''bizzat retinin esine '' dnmektedir.
''Ssleyici elerin amallk gerekesiyle yok edilmesi'', diyesi,
''koullardan tr biimin dzeltilmesi'', byyerek kendi zerk
liini glgeler.
300 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

Brecht'in ''sanatsal ilke olarak retici oyun '' anlayna daya


nan ''yazarlnn z budur. '' Onun dolaym olan dolaysz sre
lerin ''yabanclatrm '' , bu yzden ''edimsel etkiye katk yapmak
tan ok bir biim oluturumu '' olarak deerlendirilebilir.
Brecht'in sylediklerine eksiksiz uyarak, ''politika onun angaje
tiyatrosunun lt '' durumuna getirilse bile, bu tiyatro anlay
nn ''politikada'' kendisini dorulamadmn ortaya kmas/g
rn1nesi gerektiini'' retmitir. z grnse bile, onun ''ortaya
kmayla ilikisini'' gz ard eden betimlemenin kendisi de, ayn
''faizmin arkasndakilerin yerine lmpen proletaryay '' koymak
gibi, ''yanltr. " Brecht'in ''indirgeme teknii '', yalnzca kendisi
nin ''angajman versiyonunu mahkum eden '' ''sanat sanat iindir''
alannda geerli olabilir.
''Bat iin nemli bir figr '' olan yaznc Brecht'i politikac
Brecht'en ayrmak ve ''tm Almanya'nn '' yazncs konumuna
ykselterek, ''yanszlatrmak '' isteyen grler olduunu belir
ten Adorno, Brecht'in ''yaznc gcnn, hilebaz ve gemlenemez
zekasnn, halk demokrasilerinin inancnn ve buyurduu estetik
anlayn '' tesine getiini vurgular. Dolaysyla, Brecht asl ''bu
tr bir savunmaya kar savunulmaldr. ''
Ayrca, onun yapt, ''ortada olan zayflklarna '' karn, ''po
litikayla byle i ie gememi olsayd, byle bir gce de '' ulaa
mazd. Brecht bylece ''tiyatro yoluyla dndrme '' savn yerine
getirmitir. Onun yaptnn ''mevcut kurgusal gzellikleri, politik
amatan ayr tutulamaz. '' Bununla birlikte, ikin/diyalektik eleti
ri, ''yaptlarnn tutarll sorunuyla politikasnn tutarll soru
nunu bireim/emek zorundadr. ''

Auschwitz'ten Sonra iir Yazmak Barbarlktr

Adorno'ya gre, Sartre'n ''Edebiyat Nedir? ''in ''Neden Yaz


lr? '' blmndeki ''hi kimse bir an bile antisemitizmi vmek iin
iyi bir roman yazlabileceine inanmamaldr'' sz ok yerindedir.
Adorno, bu sylemi rnekseyerek u belirlemeyi yapar: ''Hi kim
se Stalin 'in daha nce Zinovyev ve Buharin'i ldrtt Moskova
THEODOR ADORNO: "ANGAJMAN" 301

Davalarn vmek iin de iyi bir roman yazlabileceine bir an bile


inanmamaldr. '' Dnrn kalc belirlemesiyle, ''politik haki
katsizlik, estetik biimi kirletir. ''
Brecht'in epik tiyatroda bir eyi kantlamak amacyla yapt
gibi, ''toplumsal sorunsaln eilip bkld yerde, drama ken
di gerekelendirim btnl iinde paralanp gider. '' ''Cesaret
Ana '' , Adorno'nun deyiiyle, bu tutumu gsteren ''resimli alfabe
dir. '' Brecht anlan yaptta ''politik bakmdan kt bir eyi, sanat
sal bakmdan kt bir eye veya sanatsal bakmdan kt bir eyi,
politik bakmdan kt bir eye '' dntrmektedir. Sanat yaptna
''ileti'' veya '' bildirim'' ykleyen angaje sanat anlaynn tersine,
sanat/edebiyat yaptlar, ''ne denli az eyi iletirse/bildirirse, o denli
kendi iinde tutarl olurlar. ''
Adorno'ya gre, ''kendi politikasnn hakikatsizlii Brecht'i ze
hirlemektedir''; nk Brecht'in savunduu ve ne kard ey,
''uzun sre inand gibi yetersiz bir sosyalizm deil, vg dzerek
destek verdii toplumsal glerin etkileiminin kr akl-dlnn
geri dnd bir iddet egemenliidir. '' Bu ortamda sz konusu
iddet egemenliinin ''seni yiyebilmesi iin, lirik ses tebeir yutmak
zorunda kalr ve katur kutur eder. ''
Brecht'i ''cesareti satn alnm entelektel ve iddetten umut
suzlua kaplp iddet edimine ynelen '' kii olarak niteleyen Ador
no'ya gre, ''nlem 'deki vahi bar-arlar, davann urad
felaketi bile geride brakan ve bunu selamet olarak gsteren ''
trdendir. Brecht'in ''en iyi ynne, angajmannn aldatc esi ''
bulamaktadr. Onun dili, ''tayc iirsel zne ile bu zne tarafn
dan bildirilen eyin birbirinden ne denli uzaklatklarn '' gster
mektedir. Brecht, ''bu kopuu amak iin, yapay olarak ezilenlerin
dilini'' kullanmaktadr; ancak propagandasn yapt ''doktrin'' ,
''entelektelin dilini'' talep etmektedir. Sz konusu dilin ''yalnl
ve basitlii, kurgudur. ''
Burada yanl anlamalar nlemek iin vurgulayalm: Ador
no'nun bu belirlemesi tutarl deildir; nk birincisi dil dolaymyla
gerekletirilen her trl dnce bildirimi bir kurgudur. kincisi, di
lin z gerei her trl dilsel anlatm kanlmaz olarak kurgusaldr.
302 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

Adorno'nun deyiiyle, angajmana kar en arlkl nem ta


yan ey, ''doru niyetin bile fark edildiinde, dahas bundan dolay
kendisini maskelediinde bozulmasdr. '' Bu olgunluk dnemi Bre
cht'in ''dilsel bilgelik tavrnda, iirsel zne olarak epik deneyimin
doyurduu yal iftide '' grlr. ''Dnyann hibir devletinde
hibir insan, byle bir Gney Almanyal kyl gibi dolgun deneyi
me sahip olamaz. " Brecht, ''Kzl Ordu'nun bir zamanlar yneti
mi ele geirdii yerde yaamn dzgn olduu sansn yaratmaya
ynelik duyarl tny propaganda aracna '' dntrr. Ayrca,
''gereklemi gibi gsterilen insancln tutunabilecei hakiki hi
bir ey olmad iin '', Brecht'in tonu/sesi ''geri getirilemez ekilde
gemite kalan, eskimi ilikilerin yansmas '' nitelii kazanr.
''Auschwitz'ten sonra artk iir yazmak barbarlktr'' tmcesi
nin etkisini zayflatmak istemediini belirten Adorno'nun syle
yile, burada ''olumsuz olarak dile getirilen ey, angaje edebiyat
ruh/andran itkidir. '' Bu balamda ''Mezarsz ller''den (Morts
sans sepulture) kan kiinin sorusu udur: ''nsan bedenindeki ke
mikleri parampara edene dein vuran kii olduu srece, yaa
mann bir anlam var mdr? '' Bu soru sanata veya edebiyata yle
uyarlanabilir: ''Toplumsal gerilemenin buyruuyla angaje sanat
kavramndaki gerileme var olduu srece, sanat olabilir mi? ''

Edebiyat, Sinizme Teslim Olmamaldr

Bununla birlikte, Enzensberger'in yantyla, zerk bir sanatsal


yaratm alan olan edebiyat, insann insanlamas iin, asl ola
rak ''bu hkme dayanmaldr. '' Bir baka deyile, edebiyat ''Aus
chwitz'den sonra salt varl yoluyla kendini sinizmelpikinlie tes
lim etmemelidir. " Edebiyatn kendi durumu ''elikilidir'' ; bu da
''insanlarn edebiyata kar nasl davrandklar '' ile ilgili deildir.
te yandan, ''gerek ac, unutmaya gz yummaz. '' Hegel'in
szyle, ''aclar, bunlar yasaklayan sanatn srekliliini'' salar.
Ac ekme, edebiyatn dnda ''hemen hibir yerde kendi z sesini,
bunu hemen aa vurmayan teselliyi bulamaz. '' an en nemli
sanatlar bu ''ilkeyi'' izlemi ve sanatsal yaratmna yanstmtr.
Bunlarn yaptlarnn ''uzlamaz radikalizmi, umarsz kurbanlara
THEODOA ADOANO: "ANGAJMAN" 303

yazlan iirleri var eden korkun gc'' vermektedir. Fakat '' Var
ova'y yaayan '' bir yaznc bile ''zerk sanatsal biimlendirimin
cehenneme dein ykseltilen bamllk iinde, desteksiz ekilde
kendisini teslim ettii kmazda '' kalmaktadr.
Bu balamda sanat yaptlar, Adorno'nun belirlemesiyle, ''on
lar katleden dnyann nne yem olarak atlmaktadr. '' Unutma
mak gerekir: ''Tfek dipikleriyle sakat braklan insanlarn plak
bedensel aclarnn sanatsal anlatm '', ayn zamanda ''bundan haz
karma '' gizil gcn de iinde barndrr. Bunu bir an bile ''unut
mamay'' sanata buyuran ahlak, ''kartnn derin uurumuna ''
yuvarlanmaktadr. Estetik biemselletirme ilkesi sayesinde ''bt
nyle dnlmeyen yazg, sanki herhangi bir anlama sahip olmu
gibi'' ortaya kmakta; ''gzelletirilmekte, vahet azaltlmakta
dr. " Sadece bununla bile ''kurbanlara hakszlk yaplmaktadr'';
hakikat nnde direnemeyen sanat, kurbanlar sz konusu olunca
''yol deitirmektedir. '' Dahas ''umutsuzluk sesi, melun olum/a
maya bedel demektedir. ''

Angaje Edebiyat, Soykrm Bir Kltr Varlna Dntrmektedir

Bunun sonucu olarak dk nitelikli yaptlar, Adorno'nun ni


telemesiyle, ''gemile yzlemenin bir paras olarak istekle yu
tulmaktadr. '' Soykrm, ''angaje edebiyatta kltr varlna d
nmek suretiyle, ldrm douran kltr iinde hala bir rol
oynayabilmektedir. '' Bu edebiyat ''zellikle u durumlarda insan
cl olann serpilip gelitiini'' aklamaktadr. Buradan da ''snr
durumlarnda ortaya kan vahetin insana zgln olum/ayan
karanlk bir metafizik '' gelimektedir.
Bu zgn '' iklim '' iinde ''cellatlar ile kurbanlar arasndaki
fark '' belirsizlemekte, hatta yok olmaktadr; nk ''her ikisi de
ayn lde hilik olasl '' iine sokulmaktadr. Bu da ounluk
la ''cellatlarn'' iine gelmektedir. Sz konusu karanlk metafiziin
yandalar, 1 93 3 'ten nce olduu gibi, ''sanki isyan ettikleri eyin
sulusu yazarlarm gibi, yaamn irenletirilmesine ve sanatsal
bakmdan aa/amasna '' kar kmaktadrlar.
304 MAAX, BENJAMIN, ADOANO - SANAT VE EDEBYAT

Adorno, Almanya' da rastlanlan bu ''dnce alkanln '' r


neklendirmek iin, Picasso'yu atlyesinde ziyaret eden ''igalci bir
Alman subay '' ile Picasso arasnda getiini varsayd u kk
diyaloga yer verir: galci Alman subay, Guernica tablosu nnde
nl ressama sorar: ''Siz mi yaptnz bunu? '' Picasso'nun yant:
''Hayr, siz! '' Adorno'nun bu szlerden sonra yer alan belirleme
siyle, ''ayn bu tablo gibi, zerk sanat yaptlar da grgn gerekli
i kesinlikle yok sayarlar; ykc gereklii, salt olan, salt var-olu
olarak suu srekli yineleyen eyi ykarlar. ''
Adorno'nun deerlendirmesi uyarnca, Sartre, bu balamda sa
nat yaptnn zerkliiyle ''sanat yaptna ikenletirilmemi '', sade
ce ''gereklik'' karsnda sanat yaptnn ''gestus'' olan bir '' isteme''
arasndaki banty grmtr. Sartre, Adorno'nun aktarmyla,
unlar yazmtr: ''Sanat yapt bir ama gtmez; bu noktada Kant
ile ayn grteyiz ''; ancak sanat yaptnn kendisi, Sartre'a gre,
''zaten bir amatr. '' Kant'n anlatm ''her tablodan, her heykelden,
her kitaptan kan ary '' gz nnde tutmamtr.
Adorno, bu belirlemeye sadece u eklemeyi yapar: ''Bu ar,
edebiyatn konusal angajmanyla krk bir iliki iinde deildir. ''
Yaptlarn ''pazara uymaya ve anmaya direnen dnsz zerkli
i, elde olmadan saldrya dnr. '' te yandan sz konusu sal
dr, sanat yaptlarnn ''kendisine baml/amamasn affetmeyen
dnyaya kar soyut, deimez bir davran tarz deildir. '' Sanat
yaptlarnn ''grgn gereklik'' ile aralarna ''mesafe koymalar '',
kendi iinde o grgn gereklik tarafndan ''dolaym/anr. ''

Sanat Yapt, Hem Grgn Geree Direnir,


Hem Onun Glerine taat Eder

Sanatnn fantezisi, ''creatio ex nihilo'' (olmayan bir eyden/


hiten yaratm) deildir. Sanat yaptlar ''grgn gereklie diren
mekle, adeta tinsel oluturuyu kovan grgn gerekliin glerine
itaat ederler. '' Bylece sanat yapt; salt kendisiyle ilikilenir. Bir
edebiyat, ''ne denli tannmayacak ekilde biim deitirirse dei
tirsin, kendisini ne denli gizlerse gizlesin hibir konu ierii, hibir
biim yasas, sanat yaptnn kendisini karmlad grgn ger-
THEODOR ADORNO: "ANGAJMAN" 305

eklikten kaynaklanmaz. " Edebiyat, bu sayede ve ''kendi biim


yasas sayesinde elerinin yeniden beklendirimi sayesinde'' ger
eklikle ilikisini kurar.
Adorno'nun syleyiiyle, ''angaje bir sanat yapt idesinin ye
rine getirilebilmesi iin, her trl dnya angajman '' terk edilmi
olmaldr. Bu ilke, ''kuramc'' Brecht'in dnd ve ''insancl
eyle dost/at lde daha az uygulad '' polemiki ''yaban
clatrma '' iin de geerlidir. Bu elikisellik u yaln deneyime da
yanr: ''Kafka'nn dz-yaz edebiyat, Beckett'in tiyatro oyunlar
ve gerek korkun roman olan 'Adsz' yle etki yapar ki, resmi
anlaya angaje edebiyatlarn etkisi bunun yannda ocuk oyunu
gibi kalr. '' Anlan trden yaptlar, ''var-oluu/uun szn ettii
korkuyu uyandrr. '' Sz konusu angaje edebiyatlar, ''grnn
skmleri olarak ilan edilen ve dtan olmasndan tr grn
olan angajman boyunduruk altna alan sanat ierden dinamitler
ler. '' Sz konusu angajmann kanlmaz yn, ''angaje yaptlarn
talep ettii davran tarz deiikliine zorlar. ''
Adorno'nun belirlemesiyle, ''diyalektik olmayan bir tavrla
kendisini bilimle kartran ve beyhude olarak kibernetikle benzer
letiren bir edebiyat, snr durumudur. Son iletiimi koparan ey,
''

''iletiim kuramnn av '' durumuna gelir. Ayrca, hibir kesin l


t, ''anlamn belirli olumsuzluu ile anlamszn kt olumluluu
arasna snr ekmez. '' Byle bir snr son zmlemede ''insancl
enin ars ve mekanik/emeye kar ilenmedir. '' Varlklaryla
''doaya egemen olan aklclk kurbanlarnn partisini tutan '' sanat
yaptlar ''protestoda aklc/ama sreci ile i ie gemitir. '' Bu ya
ptlar, sz konusu sreci yok saydklar takdirde, ''estetik ve sosyal
bakmsan gszleirler '' ve ''yksek bir toprak ktlesine '' dn
rler. Her sanat yaptnn ''dzenleyici, birlik oluturucu '' ilkesi,
''tmclk savn, nlemek istedii aklclktan dnlenmitir. ''

Almanya ve Fransa'da Angaje Sanat Anlay Ayrmtr

Almanya ve Fransa'da angajman sorununa ilikin '' bilincin''


farkl biimlendiini ne sren Adorno'nun anlatmyla, Fransa'da
306 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBiYAT

estetik alanda ''sanat sanat iindir'' ilkesi baatlamtr ve bu ne


denle de ''akademik ve tepkici '' ynelimlerle ilikilenmitir. Bu
durum, Fransa'da angajman sorununa kar ''isyan'' aklar. Bu
lkede ''varlk ve angajman '' ile ilikilenme, ''devrimci'' bir tutum
olarak alglanr.
Buna karn, idealizm geleneinin baat olduu Almanya'da
''beeni yargs '' esine dntrlen ''sanatn ama zgrl ''
kukulu bir eydir. Burada ne kan eilim, sanat yaptnn ''ama
zgrlnn topluma '' ynelmesidir. Konunun bu yn, ''duyu
sal hazz anmsatmaktadr. '' Alman speklatif felsefesi, sanat yap
tnn znde bulunan ''aknl'' belirginletirmitir. Bu kapsamda
''sanat yaptnn toplam, kendisinden daha fazladr'' denilebilir.
Bu ''gizli'' dnce gelenei uyarnca, sanat yapt ''kendisi
iin '' olmamaldr; nk ''devlet sosyalizminin Platoncu tasa
rm '', sanat yaptn, ''edim adna edimden '', diyesi, ''Alman ilk
gnahndan '' alkoymakla yaftalar. Daha nceleri ''Fransz estetik
ilii'' eletirilirken, ''hibir bombann patlatamad kflenmi''
kafalar, imdilerde ''yeni sanatn szm ona anlalmazlna kar
fkeyle balaklk kurmaktadr. '' Motif olarak ''kk burjuva
nn cinsiyete kar duyduu kin '' ortaya kmaktadr ve burada
''Batl ahlaklar ile sosyalist gerekilik ideologlarnn '' dirsek
temas gereklemektedir.
Adorno'nu u belirlemesinin altn izmek gerekir: ''Hibir ah
laki terr'' , ''sanat yaptnn izleyiciye/okuyucuya ynelen yn
zerinde erk kuramaz. '' Sanat yapt, ''edimsel amalarn zorlama
sndan '' kurtulduu lde okuyucuya/izleyiciye ''zevk verir. '' Tho
mas Mann, bu durumu ethoslahlak sahiplerinin kaldramayaca
''

yksek alayla '' dile getirmitir. Geri ''zhdi karakter zellikleri ta


yan '' Brecht dahi ''yemek lezzetindeki sanat yaptlarn '', salam
gerekelere dayanarak ''tehir etmitir''; ama etki bantlarnda
''haz duyma '' esinin grmezden gelinemeyeceini de bilmitir.
Adorno'nun anlatmyla, ''tmyle oluturulmu bir ey olan
estetik nesnenin ilklii/ncelii, elbette tketim deildir''; nk
bu e, sanat yaptnda srekli grlmesine karn, ''etki bants,
zerk sanat yaptlarnn baml olduu ilke deildir. '' zerk sanat
THEODOA ADOANO: "ANGAJMAN" 307

yaptlarnn, baml olduklar e, ''kendi rgleridir. " Bu tr sa


nat yaptlar, ''kavramsz nesnenin bilgisidir/er'' ve ''saygnlklar''
buna dayanr. zerk sanat yaptlar, kendilerini elinde tutanlar/
okuyanlar ''saygnlklar'' veya deerlilikleri konusunda ''ikna et
mek zorunda deildir. ''
Bu nedenden tr, Adorno'nun belirlemesiyle, ''imdi Alman
ya 'da angaje sanat yaptlar yerine zerk sanat yaptlarndan sz
etmenin tam zamandr. '' Almanya, zerk sanat yaptlaryla ''iste
dii gibi oynamak iin, kendisine her trl soylu deerleri'' atfet
mektedir. Unutmamak gerekir ki, faizmde de ''ahlaki bakmdan
kendisini temize karmayan hibir kt i yaplmamtr. '' Bugn
bile ''kendi yaam ethosunda ve insaniliinde '' direnenler, ''ken
di kurallarna gre mahkum edilenleri ve edimde kuramsal sanata
ynelttikleri ayn insanlktan uzakl sergileyenleri izlemek iin ''
pusuda beklemektedirler.

Sanat Yapt, Saf Oluturudur

Almanya'da yaplan daha fazla ''angajman melemesi '' , herke


sin syledii veya ''en azndan herkesin duymak istedii eye'' y
neliktir. Sanatn iletisi kavramnda ''dnya dostu bir e '', hitap
etme tavrnda ''hitap edilen ile rtk gr birlii'' vardr. Byle
olmasna karn, kendilerine hitap edilenler ancak sz konusu g
r birliinin ''iptal edilmesi '' suretiyle yanlsamadan kurtulabilir.
nsanlar iin var olduu sylenen angaje edebiyat, ''kendi konu
suna/iine ihanet etmek suretiyle insana da ihanet etmektedir. '' Ede
biyat, ''sanki yardm ediyormu gibi davranmasa '' insanlara daha
fazla yardm edebilir. te yandan, buradan edebiyatn ''salt kendisi
iin olmak '' gibi kendisini ''saltlatrma'' sonucunu karmas da
ideolojiye dnr. ''Topluma kartlk iinde toplumun bir esini
oluturan '' ve ''buna kar gzlerini ve kulaklarn kapatmak zo
runda olan '' sanat, ''akl-dln glgesinin zerinden atlayamaz. ''
Adorno'nun savlamas uyarnca, ''en yce sanat yaptnda bile
bir 'daha baka trl olmaldr! ' '' ilkesi gizlidir. ''steme esi '',
bu enin ''somutlam hali, olmas gereken bir baka yapt iin
308 MAAX, BENJAMN, ADOANO - SANAT VE EDEBYAT

bir kyasa dnen yaptn biimiyle '' aktarlr. ''Saf yaplm,


retilmi '' bir ey olan sanat yaptlar, yaznsal sanat yaptlar da
dahil, ''uzak durduklar edime ynelik ynlendirim/erdir. '' Byle
bir dolaymlama, ''angajman ile zerklik arasnda bir orta nokta ''
veya halka deildir; ''gelien biim unsurlar ile gerek veya sanal
ilerici politikay amalayan tinsel ieriin karm '' da deildir.
Yaptlarn ierii, ''ilerine pompalanan tin olmaktan ok, onun
tam tersidir. ''
te yandan, zerk sanat yapt, ''toplumsal-siyasal z'' tar.
Kltrel olan her trl eyin, ''kltr ykamas iinde boulma teh
likesi ile kar karya olduu '' bir zamanda sanat yaptlarna poli
tikann ulaamad eyleri ''sessizce belirleme '' grevi yklenmek
tedir. Sartre da '' Var-oluuluk ve Hmanizm ''de bunu dile getirir.
te yandan, zaman, ''politik sanat yaptlarnn '' zaman deildir;
bununla birlikte politika ''zerk sanat yaptlarna g etmitir. ''
Sz konusu yaptlar, politik bakmdan ''kendilerini l gibi gster
seler de '' politika bu yaptlarda ''en geni'' ekilde vardr.
Adorno'nun aktarm uyarnca, Paul Klee, Kayzer Wilhelm'i
''insanlk d demir yiyici'' olarak karikatrletirmitir. Bu kari
katrlerden 1 920'de ortaya kan ''makine melei'', karikatr ve
angajmann ''hibir ak amblemini tamamasna karn, her iki
sini de faz/asyla amtr. '' Makine melei, ''gizemli gzleriyle iz
leyenleri, tmlenmi felaketi mi yoksa gizli kurtuluu mu bildirdii
sorusunu sormaya zorlar. '' Walter Benjamin'in szleriyle, makine
melei, ''veren deil, alan melektir. ''
Adorno :

''
i i r ve Top l u m Uzerine Kon uma''

Adorno'nun ''iir ve Toplum zerine Konuma '' * adl dene


mesindeki belirlemesiyle, iir ''en zarif olana, en krlgan olana ''
dokunur. iir, z gerei, ''toplumsallamann gcn mesafenin
pathosu ile aan ''; ve z tanmn ''kendisine bakn tarzyla kibirli
bir ekilde tersine eviren '' bir yaznsal anlatm alandr.
Okuyucunun iini kolaylatrmak iin, ''mesafe'' veya ''mesa
fenin pathosu'' kavramnn Adorno felsefesinin oluturucu esi
olduunu ve filozofun anlan kavramlar, Friedrich Nietzsche'den
dnlediini belirtelim.
Nietzsche'nin belirlemesi uyarnca, ''mesafenin pathosu '' , ''soy
luluk duygusunu ve 'deerler yaratma ' ve 'deerleri adlandrma'
hakkn kendinde gren soylu insan '' anlatr. * *

Theodor W. Adorno: ''Rede ber die Lyrik und Gesellschaft''; iinde: ayn yazar: ''No
ten zur Literatur''; s. 49-68, ''gesammelte Schriften '', yayma hazrlayan: Rolf Tiede
mann, wissenschaftliche Buchgesellschaft, Darmstadt 1 9 97. Bu balamda Walter Ben
jamin'in, Adorno'nun ''Edebiyat zerine Notlar''da yer alan denemelerini ''birikimli
bir edebiyat-severin sol eliyle yazd'' yazlar olarak nitelendirdiini de belirtelim. Bak.:
www.ni-due.de/Einladung/Vorlesungen

Ayrnt iin: http://de.wikipedia.org/wiki/Pathos_der Distanz
310 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

Adorno'ya gre, lirik oluturular, filozof oluturu ile yapt sz


cklerini e-anlaml kullanr, ''sosyolojik tezlerin/savlarn gste
ri nesnesi olarak istismar edilmeyip '', iirin toplumsal ile ilikisi,
''onun zsel baz elerini, niteliinin temelinin baz ynlerini ''
aa kard takdirde, iir-toplum ilikisi dzgnleir. Sz ko
nusu iliki, insan ''sanat yaptnn derinliklerine gtrmelidir. ''
iirden byle bir ey beklenmelidir; nk bir iirin ierii ''salt bi
reysel duyumsamalar ve deneyimler deildir. '' Sz konusu bireysel
duyumsamalar ve deneyimler, ancak ''estetik biimlendirimlerinin
(veya estetik olarak biimlendirilmi olmalarnn) zgnletirilmi
lii sayesinde genel olan zerinde pay sahibi olduklarnda '' sanat
sal zellik kazanrlar. Lirik iirin dile getirdii ey, ''dolaysz olarak
herkesin yaantlad ey olmak zorunda deildir. '' Lirik iirin ge
nellii, '' volonte de tous '', Trkesiyle ''tekil istenlerin toplam '' ,
bir baka deyile, ''genel isten'' veya ''bakalarnn birbirine ilete
medikleri eyin salt iletimi '' deildir.
Filozofun belirlemesiyle, ''bireyselin derinliklerine dalma '' lirik
iiri, ''genellie/genel bir eye ykseltir''; ancak bunun iin lirik
iir ''bozuma uratlmam '', ''henz kavranmam olan '' aa
karmak suretiyle, ''tinsel olarak '' insana zg genelden ok ''saf
genel olan '', diyesi, ''en derin biimde tikel olan '' ncelemelidir.
Lirik iir, geneli ''tmyle bireyselletirme '', diyesi, tikelletirme ile
dile getirir. Lirik iirin asl rizikosu, ''onun bireyselletirme ilke
sinin ykmlendirici bir eyi, zgn bir eyi'' ortaya karma
gvencesi verememesinden kaynaklanr.
te yandan, lirik ieriin sz konusu genellii, ''zsel bakm
dan toplumsaldr. '' iirin ne sylediini sadece ''iirin yalnzlnda
insanln sesini iiten (kii) anlar. '' Dahas, nasl ki ''lirik szcn
genel balaycl, onun bireyselletiriminin younluundan '' ya
arsa, lirik szcn yalnzl da ''bireyselci ve atomik toplum ''
tarafndan belirlenir.
Adorno'nun edebiyat zerine yazlarnda ska kulland '' bi
reyselletirim '' veya bireyselletirme, yaznc tarafndan bir takm
ayrc zellikler kazandrlarak zgnl veya yinelenemezlii
belirginletirilen yapt anlatr. Bu nedenle, bireyselletirim yerine
''tikelletirim '' kavram da kullanlabilir.
ADORNO: "R VE TOPLUM ZERiNE KONUMA" 31 1

iirin bu zelliklerinden tr, diye yazar Adorno, sanat ya


ptnn ''dnmesi, genele ve kapsayc olana ilikin her belirsiz
duyguda durup elenmek yerine, toplumsal ierii somut olarak
sorgulama hakkna sahiptir ve buna ykmldr. '' Byle bir d
nen belirlenim, ''sanata yabanc ve dsal bir dnm deildir;
tersine her dilsel oluturu bunu talep eder. ''
Sanat yaptnn dnmesinin ''asl malzemesi olan kavramlar,
salt grde tkenmezler. '' Kavramlar, ''estetik olarak grlebilmek
iin, her zaman dnlmek de isterler'' ve iirin oyuna katt d
nce, ''onun buyruuyla ortadan kalkmaz. '' Fakat iirin ve dier
btn sanat yaptlarnn ''toplumsal yorumu '' olan bu dnce,
ilgisiz bir biimde ''yaptlarn ya da yazarlarnn toplumsal konu
munu veya toplumsal ilgi durumunu '' amalayamaz. Sz konusu
yorum, ''kendi iinde elikili bir birlik olan bir toplumun btn
nn sanat yaptnda nasl ortaya ktn, o yoruma ne denli bal
kaldn veya onun tesine gittiini '' belirlemelidir. Bu yntem,
felsefi syleyile, ''ikin olmaldr. '' Toplumsal kavramlar, sanat
sal oluturulara/yaptlara ''dardan tanmak yerine, sz konusu
oluturularn kesin grsnden tretilmelidir. ''
Adorno'nun aktarm uyarnca, Goethe'nin '' ltler ve D
nmler'' adl yaptnda yer alan ''anlamadn eye sahip deilsin ''
tmcesi, yalnzca sanat yapt ile estetik iliki iin deil, ''estetik
kuram '' iin de geerlidir. Bu tmce uyarnca, ''yaptlarda kendi
asl biiminde olmayan hibir ey'', bunlarn ieriinin, diyesi,
''iirselletirilen eyin '' kendisinin toplumsal olarak neyi tasavvur
ettiine ilikin karar ''hakl karmaz. " Bunu belirlemek, ''hem
sanat yaptnn zne, hem de dardaki topluma ilikin bilgiyi ge
rektirir. '' Sz konusu bilgiyse, ancak ''tmyle konuya braklm
olanda '' yeniden kefedildii zaman ''balayc '' ol ur.
Adorno'nun belirlemesiyle, zellikle son dnemlerde genile
yerek ''katlanlmaz dzeylere ulaan '' ideoloji kavramna kar
''uyank olmak '' gerekmektedir; nk ideoloji, ' hakikatsizliktir
'

(veya gerek dlktr), yanl bilintir, yalandr. '' deoloji, ''sanat


yaptnn baarszlnda kendisini aa vurur. '' Bununla birlikte,
''salt biimlendirme sayesinde eilim olarak gerek yaamn tay-
31 2 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

c elikileriyle uzlamdan zlerini kazanan '' byk sanat yaptla


r iin ''onlar da ideolojidir'' demek, yalnzca bu yaptlarn ''zsel
hakikat ieriine hakszlk yapmakla kalmaz'', ideoloji kavramn
da ''sahteletirir. '' Bu tr yaptlarn hakikat ierii, ''her trl ti
nin sadece belli insanlarn baz tikel karlarn, genel karlarm
gibi '' gsterdiini ne srmez; tersine ''belli yanl tini tehir eder
ve ayn zamanda onu gerekirlii iinde kavrar. '' Sanat yaptlarnn
''bykl '' ise, ''ideolojinin suskunlukla geitirdii eyi konu
turma/arndan '' kaynaklanr. Bu tr yaptlar baarmak, ''istense
de istenmese de yanl bilinci aar. ''
Lirik, ''toplumsala kart bir ey olarak, tmyle bireysel bir
ey '' olarak alglanr. Lirik anlatmn ''nesnesel arlktan kurtu
lup, egemen edimin zorlamasndan '', diyesi, ''yararllk'' zorla
masndan, ''inat z-korunum basksndan '' kurtulup, bamsz
bir ''yaam imgesi '' izmesi beklenir. Bu istem de ''kendi iinde
toplumsaldr. '' Bu istem, ''her tekil insann kendisine kar souk,
yabanc, baskc ve dman olarak deneyimledii toplumsal duru
ma kar bir protestoyu '' iermektedir. Toplumsal durum, ''olutu
ruyalyapta olumsuz ikinlemektedir''; toplumsal durumun yk
arlatka, oluturu, ''hibir bamllatrcya boyun ememek
ve kendisini tmyle zgn yasasna gre oluturmak suretiyle,
daha dnsz diren gstermektedir. '' Bylece oluturunun ya
ama koyduu mesafe, ''kendi yanl ve kt elerinin ls ''
durumuna gelmektedir.
Buna karn, iir, ''protestoda baka trl olabilecei bir dn
ya dn '' dile getirmektedir. Tinsel enin, ''eylerin baatl
na olan tzsel kartl, dnyann eyletirilmesine kar, mallarn
insan zerindeki egemenliine kar Yeni a'dan beri sregelen
ve Sanayi Devrimi'nden sonra gelierek yaamn egemen gc ha
line gelen bir tepki biimidir. '' Dolaysyla, eylerin baatlamas
ve ''ey kutsamas '' ile ilgili grler yeni deildir. Doac anlatm,
modern zamanlarda baatlamasna karn, bunun kk Sapp
ho'ya dein uzanr.
Adorno bu balamda in, Japon ve Arap iirini zgn dillerin
de okuyamad iin, anlan halklarn iiri hakknda konumaya-
ADORNO: "R VE TOPLUM ZERiNE KONUMA" 313

can syler. Dnr bu dncesini yle gerekelendirir: iir,


eviriden dolay ''bir uyarlama meka11izmasna sokulmaktadr '' ve
bu uyarlama mekanizmas da iirin ''uygun/doru anlalmasn
olanakszlatrmaktadr. ''
iiri konulatran edebiyat tarihinin kavramlar uyarnca, lirik
tre dahil edilen Pindaros, Alkaios gibi eski dnemlerin airleri,
''bizim lirie ilikin yerleik anlaymzdan olduka uzaktrlar. ''
Bu airlerde ''hakl veya haksz olarak liriin lt olarak grne
ye altmz dolaysz olann ve malzemeden arndrlm olann
z-yaps '' pek grlmez.
Lirik, ''kopma/kopu esini ' iinde tar. Lirikte iitilen
'

''ben'' , ''kendisini kolektife kar, nesnesellie kar belirleye1 ve


ifade eden eylerden biridir. " Sz konusu '' ben '' in anlatm iliki
lendii doa ile ''zde deildir. '' Ben, ''doay adeta yitirmitir ve
onu ruh/andrmaya ve benin derinliklerine dalma yoluyla yeniden
oluturmaya '' uramaktadr. nsann doaya egemen olma sre
cinde, doann elinden alnan hakk, ''insanlatrma yoluyla ona
geri verilmek istenmektedir. ''
Geleneksel ve ''nesnesel yaamn hibir artnn, kaba/ilenme
mi malzemeselliin iine ilemedii'' en yksek iirsel oluturular
bile ''deerlerini, ben'in yabanclatrmdan geri durarak, bu iirler
de doa grntsn uyandrd gce borludurlar. '' Bu iirlerdeki
kopuksuz ve uyumlu saf znellik/znesellik, ''kartn, diyesi, zne
ye yabanc var-oluu ve buna duyulan sevgiyi'' gstermektedir. Bu
iirlerin uyumu/harmonisi, aslnda ''bu tr ac ekmenin ve bu tr
sevginin i ie geerek uyumlu/amasndan baka bir ey deildir. ''
rnein, ''Bekle hele yaknda/ Sen de dinleneceksin'' dizeleri
teselli etme tavrn anlatr. Bu tesellinin ''derin gzellii, suskun
lukla geitirdii bar reddeden bir dnya tasavvurundan '' ayr
dnlemez. Bundan duyulan ''znty '' de aktaran bu dizele
rin tns, ''bar/dinginlii'' de anlatr. Burada ayrca ''dilsel an
latmn gc '' sayesinde ''yasn gizemli glmseyiiyle btn bir
mr, lmden nceki ksa bir ana dnr. '' Barn sesi, ''d,
parampara olmadan barn baarya ulaamayacan '' gsterir.
nsana zg her eyin ''izlerinin silindii'' dingin doadan tr,
314 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

insan ''kendi hiliinin '' ayrmna varr. roni, farkna varmadan,


sessizce ''iirin teselli eden esini'', diyesi, ksa mr lmden ay
ran saniyeleri okar.
Adorno'nun belirlemesiyle, ''eksiksiz bir lirik iirin tmlk ve
evrensellik '' tamas gerektii, ''snrll iinde btnl, bi
timli/ii iinde bitimsizi'' iermesi gerektii sylenir. Eksiksiz lirik
iirin, ''imgeselin her derde deva ilacn elinde tutan estetiin bili
nen bir esinden fazla bir ey olmas gerektii sylenir. '' Her lirik
iirde znenin nesnellie/nesnesellie, ''tekilin znel dolaymyla
topluma ilikin tarihsel ilikisi ve kendi bana braklan tin yans
masn bulmu olmak zorundadr. '' Ben ve toplum arasndaki iliki
''ne denli az konulatrlr ve iirde isten d olarak belirginleir
se '' sz konusu yansma o denli eksiksiz olur.
Lirik ve topluma ilikin grlerinde ''toplumu idam edilen
kral, lirii de onu alt eden '' g olarak gstermek istemediini
belirten Adorno'ya gre, lirik, ''toplumdan karmlanmamaldr;
onun toplumsal ierii, var olan ilikilerden/koullardan doma
yan kendiliindenliktir. '' Lirik ierik, ''kendi znellii '' sayesinde
''nesneldir. " Byle olmasa ''liriin yaznsal bir tr olma olana
n yaratan en basit ey, monolog yapan airin kendi dndakiler
zerindeki etkisi'' aklanamazd. Bunun ''dolaym '' dildir. Lirik
oluturunun ''zgn elikisel/ii '', diyesi, ''nesnellie dnen z
nellik, lirikteki dilsel biimin nceliine baldr. '' Edebiyatta dilin
birincillii (ilkesi) , sz konusu ncelikten kaynaklanr; nk dilin
kendisi ''iki ynl bir edir. ''
Dil bir ynyle ''konfigrasyonlar/yaplandrmalar sayesinde
znel duyumsamalara tmyle damgasn vurur''; hatta bunlar
retir. Bununla birlikte, ''genele ve topluma ynelik kanlmaz
ilikiyi kuran kavramlarn dolaym olarak kalr. '' Bundan dola
y, en yksek lirik oluturular, ''iinde ar/salt malzemenin art
olmayan znenin, bizzat dilin kendisinin sese dnt dilde t
n/at '' iirlerdir.
''Kendisini nesnel bir ey olarak dile emanet eden '' znenin
z-unutulmuluu ile bu znenin ''anlatmnn dolayszl ve ne
densizlii '' ayndr: Dil, kendi derinliinde ''lirik ile toplumu by-
ADORNO: "iiR VE TOPLUM ZERiNE KONUMA" 315

le aktarr. '' Bu nedenle lirik ''toplumun azna gre konumad,


hibir ey bildirmedii, sadece znenin anlatm baard, dil ile
uyum/ulat '' yer olan dilin en derin iselliinde, ''kendisini en
derin biimde gvence iinde '' gsterir.
te yandan, dil, ''bugn yaygnlk gsteren baz ontolojik dil
kuramlarnn houna gittii gibi, lirik zneye kar var-oluun sesi
olarak saltlatrlamaz. '' Dilsel nesnelliin sz konusu katman
n elde edebilmek iin, ''nesnel ieriklerin salt niteleyimine kar
bunu gereksinen zne ve znenin anlatm, kendi ieriine ekle
nen katk maddesi deildir. '' znenin dilin derinliklerine dalarak
gerekletirdii ''z-unutulmuluk '' an, znenin var-olua kendini
''kurban etmesi'' deildir. Bu an, ''iddetin hibir biimi deildir;
zneye kar da iddet deildir, sadece uzlam anndan biridir. ' '

Dil, ''znenin zgn sesi olarak ancak bu andan itibaren konu


ur. '' Ben, ''kendisini dilde unuttuu yerde bile tmyle vardr/
gnceldir. '' Byle olmasa dil, iletiimse! konumada olduu gibi,
''eylemenin eline derdi. '' Bu, ''tekil insan ile toplum arasndaki
gerek ilikiye iaret eder. '' Tekil insan ''kendi iinde salt toplumsal
olarak aktarlmad gibi'', onun ieriklerinin de ''ayn zamanda
salt toplumsal olmad gibi''; toplum da toplam olduu ''tekil in
sanlarn gcyle oluur ve yaar. '' zne ve nesne ''donuk ve soyut
kutuplar'' deildir; bu iki e, ''birbiriyle irdeletikleri ve birbirini
karlkl olarak deitirdikleri sre tarafndan belirlenirler. ''
Ayn ekilde lirik de ''bu diyalektik felsefi syleme ynelik este
tik bir denemedirlsnamadr. '' Dil ile zdelemesi sayesinde zne,
''lirik iirde zneyi ve onun toplum ile olan monadolojik elikisi
ni, ayn toplumsallaan toplumda kendi ilemesini yok sayd gibi
yok sayar. '' Fakat toplumun lirik iir zerindeki ''baatl '' artt
lde liriin durumu ''etrefilleir. " Bu duruma Baudelaire'in ya
pt rnek gsterilebilir.
Adorno'nun savlamasna gre, lirik oluturu, ayn zamanda
''her zaman toplumsal bir antagonizmin znel bir anlatmdr'';
ancak ''lirii yaratan nesnel dnya zaten antagonist olduu iin,
lirik kavram, dile nesnellik armaan eden znelliin anlatmnda
eriyip gitmez. '' Lirik zne kendisini uygun ekilde aa vurduu
316 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

lde ''btn '' de o lde balayc olarak somutlatrmakla


kalmaz; ''yaam zorlamasnn basks lsnde en az insana nasip
olan z-derinleme (veya kendi iine dalma) iinde geneli yakala
ma '', hatta kendi varln da ''yetenekli znelerin zgr anlatm ''
dzeyine ykseltme ''ayrcalna borludur. '' Bununla birlikte,
''sanki zne/ermi gibi, tutuk air zneye kar yabanc gibi davra
nan ve tarihin nesnesine indirgenen '' dierleri de ayn veya benzer
hakla el yordamyla ''iinde acnn ve dn birletii sesi ararlar. ''
Adorno'nun anlatmyla, ''kolektif bir dip akm (veya alt akn
t), her trl bireysel liriin temelini oluturur. '' Bireysel veya znel
lirik, gerekten de '' btn'', ''baarabilecei yetkinlik ve inceli
i'' nemsedii takdirde, sz konusu dip akma ''katlma, bireysel
liriin tzsel/ii '' alanna girer. Dili ''znenin zneden daha faz
la olduu bir dolaym durumuna getiren '' etmen bu dip akmdr.
Romantik akmn ''halk iiri'' ile ilikisi buna iin ak bir rnek
tir; nk Romantik program olarak ''kolektifin bireysele bir tr
transfzyonunu'' ne karr. Bu transfzyonun gcyle bireysel
lirik, ''balaycl znden tretmek yerine, teknik olarak genel
balayclk yanlsamasna kaplr. ''
Adorno, ''bireysel anlatm '' olan bir lirik anlaynn ''bireyin
bunalm iinde en i esine dein sarsnt geirdiini ve eitli
yerlerde ilkin bireysel anlatmn salt maya(lanma)s olarak sonra
da olumlu anlamda salt bireyselliin tesine giden durumun n
celenmesi olarak liriin kolektif alt/dip akntsn yukarya doru
zorladn '' belirtir.
Dnrn deerlendirmesi uyarnca, Franco'nun ''zaptiyeleri
nin katlettii'' Garcia Lorca, eer eviri yanltmyorsa, ''byle bir
gcn taycsdr'' ve bu kapsamda ''esoterik eye bedel demek
zorunda kalmamasna karn, lirik air olarak kendisine dilsel b
tnlk nasip olan Brecht'i de unutmamak gerekir. ''
Adorno'ya gre '' byk sanat yaptlar'' , ''en sorunlu olduklar
noktalarda baarl '' olan yaptlardr.
Adorno :

''Yabanc Szc klerin Ku llan m Uzerine''

Yabanc Szck Kullanm, Bu Szcklerdeki


Yabanclktan Yararlanmaktr

Adorno, yabanc szck hakkndaki grlerini ''Yabanc Sz


ck Kullanm zerine '' * adl denemesinde de amlar. Filozofun
burada yer alan aklamas uyarnca, yabanc szck kullanm
''bilinen gerekeleri bir araya getirmek '' ve ''geleneksel tartmay
yeni bahanelerle kt yaamda tutmak '' suretiyle yaplamaz. Ko
nuya byle baknca, yabanc szck kullanmn savunma, bu sz
cklerin ''zararszln '' aklamak deil, onlarn ''tahrip gcn
zgr brakmak ''; bu szcklerdeki ''yabancl '' yadsmak deil,
ondan ''yararlanmaktr. ''
Filozofun belirlemesine gre, dil arlatrmacl, ''arlatrma
clk denli eski olabilir. '' Bu balamda ''tinin tarihsel belirlenmilii
ve nesnel biimlerinin '' baatlat yerde, yabanc szck ''savu
nucularn '' da bulmutur. Bu szckler dilin tarihsel geliim sre
cinde ''srekli olarak akkan bir ekilde i ie gemitir. '' rnein,

* Theodor W. Adorno: ''ber den Gebrauch von Fremdwrcern"; ayn yazar: ''Nocen zur
Liceracur''; 111. Blm, WBG, s. 640-646, Darmscadc 1 998.
31 8 MAAX, BENJAMIN, ADOANO - SANAT VE EDEBYAT

artk yabanc kkenli olduklarnn pek ayrmna varlmayan yer


lemi ve dilin egemen yasas uyarnca biimlenmiler olan ''dn
leme szckler'', ''artk tarihsel aktarmlar'' olarak grlmektedir.
''En eski diller'' bile ''kkensel akrabalklar '' nedeniyle ''safikla
rn '' koruyamamtr ve szck al-veriinde bulunmutur. Daha
sonralar tarihsel sreklilik, ''asl yabanc szckleri de kapsam
tr. '' Bylece, rnein, ''sembol'', ''kompleks '', ''inisiyatif'' herhan
gi ''bir diki ve yara izi'' brakmakszn, ''bank(a) '', ''damga '' hatta
''tarla '' (Aln. Acker) szckleri gibi dile uyum salamtr.
Adorno'nun amlamasna gre, dilin ''canl bir ey'' olduu
gr, yabanc szcklerin savunulmasnn ve ''arlatrmaclk ''
akmnn ''ortak ynn '' oluturur. Bu gr, ''her zaman dilin
yaamn '' baka zaman lsyle lebilir; ancak yirminci yz
yl, ''ritmi'' , ''bireyin zerk ifadesinin zorlamak suretiyle '' bilin
li olarak bozmutur. Dil, kendisini oluturan ve ''biimlendiren ''
znenin karsna ''nesnel bir ey '' olarak kt takdirde, zne
''dilin kulu klesi olmayan ve dilsel uzlama kar seferber ettii
szcklerinin gcyle kendi z drtsn dile kar kullanr. '' Di
lin veya szcklerin dilsel uzlamsal adan gnlk yaamda ne
denli salam olduu pek nem tamaz. Yabanc szckler, ''znel
ieriklerin ve nanslarn '' taycs durumuna gelir.
Bu noktada hemen belirtelim: Adorno'nun hakl olarak ne
kard nanslarn veya ince ayrmlarn anlatm, dili zenginle
tiren nemli bir kaynaktr. Bu nedenle, gerekesiz bir yabanc sz
ck dmanl dili yoksullatran bir yaklamdr.

nemli Olan, kin, Btnlkl ve Organik Dil lksdr

Adorno'nun anlatmyla, elbette yabanc szcklerin anlamlar


n, ''yerli szckler'' de karlar; ancak yabanc szcklerin yerini
yerli szckler ''rasgele'' alamazlar; nk ''znel anlatm, salt an
lamda znmlenemez '', ortadan kaldrlamaz veya tketilemez.
'' Ortam, atmosfer, dilin mzikalitesi ve Paul Verlaine 'nin iir Sa
nat (art poetique) adl iirindeki btn nermeler'', bireyin ''dil
deki rasyonel adan tketilemezlii '' grn glendirmektedir.
ADORNO: "YABANCI SZCKLERiN KULLAN iMi ZERiNE" 319

Saylan bu etmenler, sz konusu tketilemezlik veya tmyle


znmlenemezlik savn, ''evrilemezlik '' sorununda ortaya koyar
lar. evrilemezlik, Almancaya tek anlamla aktarlamayan Fransz
ca ''Attitude'' (tavr, tutum, davran, konum) ve ''cachet'' ( kae)
szcklerinde aka ortaya kar. Bundan tr, Adorno'nun
nitelemesiyle, ''nansn, bireyin ve akl-dln filozofu '' olan
Simmel'in bunlar ''felsefi sanat diline almas '' rastlant deildir.
Simmel* bylece Baudelaire'in iirlerindeki ''Latince alntlardan
bu yana iire nfuz eden '' ilemleri veya erekleri (intensiyonlar)
''kuramsal bilin '' dzeyine ykseltmitir.
te yandan, Adorno'nun belirlemesiyle, ne ''srekli olarak ya
banc szckleri zmseyen dilsel bymeye (veya zenginlemeye),
ne de dilsel baarm/arn deerlilii zerinden bunun nans ierii''
hakknda karar verilebilir; nk ''dilsel nansn ilevi deimek
tedir '', ancak bu deiim artk ''rtk '' trdendir. ''zmseme ve
salt nans kartl '' kapsamnda kalmakta direnen eler ''dil
arlatrmaclnn sayltlaryla ' badar niteliktedir. Ayrca, dil
'

arlatrmaclarnn yadsmayaca bir ilke vardr: Dil tarihi, ''gs


termelik olarak dilin yoluna ta koyan, ancak dile uyum sala
yan veya ekicilik ve yetkinleme ile dili olum/ayan '' szcklerle
yetinebilir. Peki, ''yaamlar anlk olarak nanslar alann kesen,
kaynamayan hatta kendi gemiinin ifadesini bile tamayan sert,
yapay ve uyum salamayan '' yabanc szcklerin durumu nedir?
Eer Georges ve Rilke tr arlatrmaclk ''hakl ksayd,
bunlarn ortadan kalkmas gerekmez miydi ? '' Arlatrmaclk, bel
ki de ''ilk deyimsel anlamdan '' vazgemek zorunda kalr ve ''kendi
iinde amal bir btnlk tayan ve ikin olarak srekli gelien ''
bir dil anlayna bal kalrd. Zenginleen dil, ''ilem (intensiyon)
veya dlamlar (ekstansiyon) ; en azndan ''demirden yaplm
''

belirtiler ve sada solda dolaan mermiler'' gibi yannda tamaz.


Tartmann zerinde younlamas gereken ''ikin, btnlkl ve
organik dil lksdr. '' Dilin ''organik z-yapsn'' korumas ko
uluyla ve sadece yabanc szckleri ''byl bir ekilde yorumla-

Georg Simmel ( 1 858- 1 9 1 8 ) Alman filozof ve toplumbilimcidir. Yeni-Kantlk ereve


sinde kltr ve yaam felsefesinin geliimine katk yapmtr.
320 MAAX, BENJAMIN, ADOANO - SANAT VE EDEBiYAT

yarak canl hcrelere '' dntrme kouluyla arlatrmaclktan


ekinmemek gerekir; nk yabanc szcklerin de ''yazglar''
vardr ve bu szckler de ''iirsel yanklanabilir. ''
Yabanc szckler, arlatrmaclk anlamnda ''en berbat ol
duklar yerde, yabanc bedenler olarak dilsel bedeni zorladklar
yerde '' savunulmak zorundadr. Yabanc szckler, dile ilikin g
rn/anlayn deimesiyle ''kendilerini merulatrrlar. '' Bu sz
cklerin ''birey ar yaamlar, hakikati anlatmak iin szcklerin
toparland yasa '' uyarnca pek yadsnmaz. Yaamn devingenlii
ve canll yadsnamaz; nk insanlar ''dolaan szcklere '' ba
ldr; elbette ''dil ve canl, birbirine muhtatr. Canllara zg dil,
insanlar iin rtktr ve yitiktir ''; nk dilin toplam, ''anlatlan
hakikatin toplamndan farkl deildir. '' Bundan tr, dilin yaa
m, ''canllara zg yaamn teleolojik soluuyla, doum, byme
ve lmle, deil kavrayc dnme ile grnen gereklik arasnda
ki gizemli ilk grng olan adlandrmayla, kristalleme ve km ''
ile gerekleir. Hakikatin paracklar olan ''hakiki szler, rtk ve
gizemli ilk szler'' deildir. Szckler ve szler, ''bulunmu, edil
mi, yapay '' daha ak anlatmla, ''yaplm '' eylerdir.
Dil felsefesinin Adorno'nun bu belirlemesi, gnmz dil felsefe
sinin en temel ve zerinde uzlalm bilgisini oluturmaktadr. Bu
bilimsel bulguyu, Adorno'dan nce Humboldt, Hegel, Wittgenste
in ve de Saussure de gerekeli ve dizgeli olarak aklamtr. Tekil
szcklerin znel bir oluturu veya bir yapnt olduu gr, ya
znsal yaptlarn kurgusalln ve bir dilin bitimsiz sayda yaznsal
yapt yaratma yeterlilii tadn da aklar.

Yabanc Szckler, zgrln Huru Eylemidir

Adorno'nun amlamasna gre, ''yaratl'' anlats uyarnca,


Tanr ''insana eylerin/nesnelerin adlarn ak etmemitir. '' Adlar,
insan retimidir, ksacas, adlar, insan tarafndan gerekletirilen
''adlandrma eyleminin'' sonulardr. Bu balamda yeni kulla
nma sokulan her yabanc szck, ''ortaya kt anda dnyevi
anlamda hakiki ilk adlandrmn ' kutlar. Her yeni yabanc sz-
'
ADORNO: "YABANCI SZCKLERN KULLAN IMI ZERNE" 321

ckte ''deha gizemli salt doal yaam bantsna indirgenmeden


kendisini kurtarr. ''
Adorno'nun belirlemesiyle, yabanc szckler sz konusu ne
denden tr ''tanyan bilincin ve dilin katksz doasndaki ay
rmlamam bymedeki aydnlanm hakikatin '' engelleri yarp
ortaya kt yerlerdir. Bir baka anlatmla, yabanc szckler,
''zgrln huru/yarma eylemidir. '' Yabanc szcklerin varlk
nedeninin ''hakll ve hakszl '', bu szcklerin ''kendilerini dile
uyarlayp uyarlamadklarna gre'' belirlenmez. Bu szcklerin ge
reklilii veya gereksizlii, ''sadece toplumsal adan '', bir baka de
yile, toplumsal gereksinme asndan belirlenebilir.
Toplumsal yaamda ''eyler insana ne denli yabanclamsa '',
bu eyleri nitelendiren ve ''alegorik '' olarak bunlarn ''yerelleme
sini'' anlatan szckler de o denli ''yabanc'' olmak zorundadr.
Toplumun ''doal bymesi ve aklsal z arasndaki eliki'',
toplumda ne denli ''derin iz brakrsa '', kimileri iin ''anlalmaz '' ,
kimileri iinse ''tehlikeli '' olan yabanc szcklerin dildeki ''kalc
lk srar '' o denli soyutlanm olmak zorundadr. Bununla birlikte,
hem ''yabanclamann anlatm '', hem de ''belki de bir zaman
lar insanln daha nce dnlen dildeki tutsakln paralayan
saydam kristaller '' olan yabanc szckler, varlklarn srdrme
''hakkna '' sahiptir.
Adorno'ya gre, arlatrmaclk (prizm) yabanc szckleri,
''enge bir savunmadan daha iyi '' olarak grmektedir. Arla
trmac yaklam uyarnca, bu szckler, ''dile yabanc durmakta
dr. '' Bunlar gerekten de ''zorla gerekleen akln doal toplum
dan zerklemesi/bamszlamas olan hmanizmden bu yana
zmseyici dilsel bedenden kurtulmay '' baarmtr. Yabanc sz
ckler, ''eitilmi toplumsal snflarla eitilmemi katmanlar ara
sndaki sosyal elikinin gcnde '' varlklarn srdrmtr. Sz
konusu eliki, ''ne dnmlenmemi 'halk etimolojisine zg'
geliime, ne de dilin oluumu ve yetkinlemesine izin vermitir'';
nk ''dilin gleri zerindeki zgr tasarruf, hem kendisine
hem de bakalarna yabanclaan eitimli sosyal katmanlarn '' ay
rcal olarak kalmtr.
322 MARX, BENJAMN, ADORNO SANAT VE EDEBYAT

Tikel bilimsel terminolojilerin ''Latince ve Yunanca miras par


alayan i-blml biimlenimi '', yabanc szcklere ''tmyle ey
lemi z-yapsn, dil arlatrmacsnn hakl olarak cann skan
insanlk-d, fetiletirilmi mal karakterini (veya z-yapsn) '' ka
zandrmtr. Ne var ki, arlatrmacnn eletirisi ''ksa erimlidir. "
Yabanc szcklerin ''yaltm/soyutlanmas'', btnlkl bir dilin
''eski durumuna getirilmesi '' ile olmaz; tersine yabanc szckler,
''eylerle birlikte kendisini de adlandran toplumdan kken/enen ''
bir tavrla yok edilebilir. Ancak byle olduu takdirde bile ''ge
lecekteki dil imparatorluunun yorgun habercisi'' olan yabanc
szcn yerine ''doal, ama tarihsel bakmdan uygun olmayan
szcn koyulmas deil, iinde yaanlan iki dil alanndaki geri
lim retken olabilir. '' Bu iki e, ''evik, yeterli '' bir terminolojinin
kullanmnda ''birbirine yaklaabilir. ''
Adorno'nun kesin belirlemesiyle, ''bir eitim ayrcal olarak
yabanc szck '' korunmamaldr. Ayrca artk bu szcklerin kul
lanm, ''eitim'' yoluyla tanmlanmamaktadr. Halk bilimsel a
dan ''eitim alannn altnda ancak dilsel beden ile kaynatrmak
szn '' , yabanc szck davas gdlmesini ''gzden geirme abas
kmsenecek '' bir ey de deildir. Yabanc szck konusu veya
sorunu, dilin ''derin temelleri zerinde, politik jargonda, akn
apkn dilinde ve organik dil asndan ve bozulmu saylan, fakat
iinde gelecek bir dilin konturlar kendisini gsteren dil arl ''
asndan irdelenmelidir.
Adorno : ''Yabanc Szc kler''

Yabanc Szce Ynelim, Yabanc,


Egzotik Kza Ynelime Benzer

Adorno ''Edebiyat zerine Notlar''n ikinci blmnde yer


alan ''Yabandan Gelen Szckler'' adl denemesinin hemen ba
nda ''Kk Proust Yorumlar'' ad altnda yapt radyo prog
ramlarnda ''yabanc szck kullanmn abartt '' sulamasyla
karlatn dile getirir. Radyo konumalarnda ''Fransa 'ya zg
konuyu '' daha iyi anlatan birka ''Franszca anlatma '' yer verdi
ini syleyen filozofa gre, ''yaznsal metinler ile bunlarn am/a
mas arasndaki eliki'' sz konusu izlenime yol amaktadr; n
k ''byk betimleyici dz-yaz '' rnlerinin ''yorumu'' , kolayca
''yabanc szck rengi '' kazanmaktadr.
Adorno'nun anlatmyla, ''dallanm dnsel bantlar'' asl
na bal kalarak aklamak ve anlamak, aba gerektirmektedir ve
bu ''fke''ye yol amaktadr. Dilsel bakmdan ''naif/saf olan'' kii,
sz konusu aklamalarda, kullanlan szckleri ''ok iyi tanma
sna karn, yabanclk duygusu uyandran elerin ' anlamay zor- '

Theodor Adorno: "Wrter aus der Fremde ''; iinde: "Noten zur Literatur''; II. Blm,
s. 2 1 6-232. Dnr, bu denemeyi "Yabandan Gelen Szckler'' olarak adlandrmas
na karn, ben yaznn baln ''Yabanc Szck'' olarak deitirdim.
324 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBiYAT

latrdn dnmekte ve bunlar ''yabanc szck'' saymaktadr.


Dolaysyla, znde ''szcklere atfedilen dncelerden '' ka
nedeniyle, adeta ''kzm sana diyorum, gelinim sen anla '' denil
mektedir. Ksaca sylemek gerekirse: ''Yabanc szcklere duyulan
fke'' , baz dnceleri anlamakta zorlanan ''fkelilerin ruh duru
mu '' ile aklana bilir.
Adorno'nun deerlendirmesi uyarnca, yabanc szckler, ''Bi
rinci Dnya Sava 'nda nasyonalizme kar direniin en kk
hcrelerini '' oluturmutur. Resmi gr, ''direnii bir yana itmi,
tehlikesiz duruma getirmitir. '' Geni zamanlarda bu tr ''ilgisiz''
davranlar ''orantsz bir simgesel anlam '' kazanmaktadr. Yaban
c szck sorunu, ''politik kayglar''dan kaynaklanmaktan ok,
''dilin erotik yk l szckleri, anlatm yetenei yksek insanlar,
yabanc szckleri sevmeye '' yneltmektedir. Yabanc szck kul
lanmna duyulan kzgnlk, ''aslnda sz konusu sevgide '' alevlen
mektedir. Yabanc szce ynelim, ''yabanc, egzotik kza yne
lime '' benzer. ekici olan, ''dilin hep ayn olann, bilinenin dna
kmak isteyen bir tr nikahsz evliliidir. '' nsanlarn bir zaman
lar ''sevdiklerinin adn anarken utandklar gibi'', yabanc szck
kullanrker de ''yzleri kzarrd. '' Dili ''iine her eyi attklar bir
tencerede pien yemek '' olarak grmeyi arzulayan halk topluluk
lar, ''bu duygudan nefret ederler. " Yabanc szcklere ''o verimli
zellii, tehlikeli zellii '' kazandran ''duygusal gerilim '' buradan
kaynaklanr. Bu duygusal gerilimin kayna olan ''verimli e '',
''tehlikeli e '', yabanc szck sevenleri ''batan karr. ''
Adorno'nun ne srm uyarnca, sz konusu gerilim ''Alman
lara zg grnmektedir '' ve Alman milliyetiliinin ''Alman ti
nine ynelttii yabanc olandan etkilenme eklindeki stereo-tip ''
sulamalarndan biridir. Almanya'da ''Latin/eme anlamnda uy
garlamann yarm kaldn '' dil de kantlamaktadr. rnein, ya
banc szck elerinin ok nceden Franszcaya yerletii Fran
sa'da ''yabanc szck bilinci '' yoktur. ''Latince elerin uygar
latrc-modern bir karakteri temsil ettii'' ngiltere'de de eitli
''dil katmanlar'' st ste gelmitir. Sz konusu Latince kkenli
szckler ''yabanc'' olarak alglanmaz.
ADOANO: "YABANCI SZCKLER" 325

Burada Adorno'ya itiraz etmek gerekmektedir; nk Fransa


Franszcann arln korumak iin zel bir yasa karm bir l
kedir. rnein, Almanya'da Almancay koruyan bir yasa yoktur.
Ayrca, gelien ve deien canl bir dizge olan dilin yasayla koruna
bileceini dnmek byk bir yanlgdr.
Adorno'nun deerlendirmesi uyarnca, Almanya'da durum
bakadr. Bu lkede ''eski halk diliyle kaynamayan, aydnlarn dil
oluturumu ve saray gelenekleri '' ile Alman halk dilinden ayrlan
Latince kkenli szckler, ''zmsenmemi yabanc szckler ola
rak gze batar. '' Sz konusu szckler, yazarlar tarafndan, Walter
Benjamin'in deyiiyle, ''yazarn dilin bedenine yerletirdii yabanc
szcn gm kaburgas '' olarak betimlenir. Latince szcklerin
Almanca ile ''btnlemesinin baarlamamas '' tarihsel geliimin
bir sonucudur. Bu ''kopukluk'', salt dilde deil, gereklikte de ''ac
ekme '' olarak grlebilir. Bu adan bakldnda, nasyonal sos
yalizm, Almanya'nn ''ihmal edilen yurtta btnlemesini sonra
dan zorla salama denemesidir''; bu deneme ''gecikmitir ve bu
nedenle de zehirlenmitir. ''

Karl Kraus, Aklclama Adna Dilden Atlan Szcklere


At Yakmtr

Filozofun u belirlemesi dil felsefesi asndan son derece yerin


dedir: ''Eski halk dili de dahil, hibir dil, gerici retilerin yapmak
istedii gibi, organik bir ey, doal bir ey deildir. ''
Dil, doal bir varlk deildir sz yle aklanabilir: Hibir
toplum, dolaysyla da birey dili tmlenmi bir dizge olarak nn
de bulmaz; tersine onu iletiim, egdm ve retimde kullanarak
oluturur, gelitirir. Dolaysyla, bireysel-toplumsal gelimenin
''adlandrlan'' her esi dolaysz olarak dile yansr. Dilin, alarn
ve baat retim tarzlarnn izini tamasnn balca nedeni budur.
Bunun yan sra, Adorno'nun anlatmyla, ''uygarlama bak
mndan ilerici her dilsel enin zaferinde eski ve zayf szcklere
yaplan hakszlk '' yansr. Bu durumu duyumsayan Karl Kraus,
''aklc/ama adna'' dilden atlan szcklere at yakmtr. Bat
326 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

dilleri, ''ngiliz emperyalizminin boyunduruu altna ald halk


lara kar '' politik davrannda grld gibi, ''bu hakszl ha
fifietmitir. " En ak anlamda kltr tanmlayan ey, ''boyundu
ruk altna alnanlarn korunmas anlamnda telafidir. '' Roma'ya
zg ''aklc ilke'' , Almanya'da egemenlemedii iin, ''byle
bir telafi '' sz konusu olmamtr. Almancadaki yabanc szck
ler ''bu durumu anmsatr. '' rnein, Almanya'da ''pax romana
(Roma Bar) yaplmamtr; zapt edilemeyenler varln srdr
mtr ve insann tz olduunu ne sren hmanizm gemi (veya
ynetimi) ele geirdii yerde insanlarn tz olarak deil, zerinde
uzlalmam bir ey, insanlara zorla kabul ettirilen bir ey olarak
deneyimlenmitir. ''
Bu adan Almanca, ''Batl dillerden hem daha az, hem de daha
fazla bir eydir. '' Daha az olmasnn nedeni, ''krlganlk ve yetkin
lememiliktir''; bu iki zelliinden tr Almanca, ''Eski Almanca
metinlerde ok ak ekilde grld zere '', yazara ''gvenilir ke
sinlikte ok az ey '' vermitir. Daha fazla olmasnn nedeniyse, ''top
lumsallama ve iletiim ann '' dili tmyle kapsamamasdr. Dil,
anlatm ''nceden gvence altna almad iin, anlatm, dilin iine
yaramaktadr. '' Alman dilinin ''halk dili zerinden burjuva ncesi,
sekin zelliklerin kilise ve Aydnlanma tarafndan aktarld Vi
yana Almancas gibi kltrel bakmdan kapal alanlarnda '' saysz
yabanc szck bulunmaktadr ve bu szckler Almancada kendile
rine uygun den ''yabanc ve saldrgan zden yoksundurlar. ''
Viyana aznda salanan ''uzlama'' veya uylam, Almancada
baarlamamtr ve byle bir uzlam ''yazarn bireysel istenciyle ''
salanamaz; ancak yazar ''yabanc szck ile dil arasndaki gerili
mi, kendi dnmne ve tekniine katmak suretiyle '', sz konusu
gerilimden ''yararlanabilir.''
Adorno'nun bu son belirlemesini belirginletirmek amacyla,
yaznsallatrma srecinde szck seiminin balca biem olu
turucu etmen olduunu belirtelim. Yazar, biemsel zgnln
belirginletirmek iin, eski, yeni, yerli veya yabanc szck kulla
nabilir. Bu noktada kimse yazarn dil beenisine, biemselletirme
yntemine karamaz.
ADORNO: "YABANCI SZCKLER" 327

Yazar, filozofun amlamas uyarnca, dilin ''konformist e


sini '', ''anlatmn zgn ereinin iinde boulduu bulank akn
ty '', yabanc szck yardmyla etkisizletirebilir. Yazarn ''dilin
sreenliinden karm/anan sertlii ve kelilii, dil kullanmnn
kt genellii tarafndan rtlen eyleri '' daha belirgin olarak a
a karmaya yarar. Yabanc szck ile dil arasndaki ''sapma''
veya ''uyumsuzluk '', ''hakikatin anlatmna'' hizmet edebilir. Dilin
''eyletirmede, ey ile dnceleri birbirinden ayrmada pay var
dr. '' Doal olann tns, ''konuulan eyin dolaysz olarak denmek
istenilen ey olduu yanlsamasn yaratt iin '', insan ''yanltr. "
Ya hanc szck ise, ''kendini oyunda kullanlan fi olarak ortaya
koyan '' her gerek dilin ''biraz oyun fii '' gibi ilev grd uya
rsn yapar.

Yabanc Szck, Dilin Konuanlar Yeniden Hapsetmesini Aa


karr

Yabanc szck, ''kendini dilin gnah keisi, dil tarafndan bi


imlendirilmesi gereken uyumsuzluun taycs '', dilin sz konusu
uyumsuzluu ''ssleyerek rtmesinin nleyicisi '' durumuna getirir.
Yabanc szck, ''btn szcklerde olan eyi, dilin konuanlar ye
niden hapsetmesini'', konumann veya iletiimin asl dolaym olan
dilin ''baarszla uradn '' gn na karr. Kar klan ey,
yabanc szcn bu zelliidir. Bu durum, ''baz yeni szcklerde,
yabanc szcklere karlk olarak uydurulan kuruntu ve doal/yer
li olan eler'' zerinde gsterilebilir. Sz konusu uydurma szck
ler, ''her zaman dzgn yabanc szckten ok daha fazla yabanc
ok daha zorlama '' gibi alglanmaktadr. Yerli ve z kabul edilen
szckler, yabanc szcklere gre, ''yalanc/aldatc '' bir zellik
kazanrlar; ''konuma ile konunun zdelii'' savn ne srerler.
Halbuki ''her trl konumann genel kavramsal z '' sz konusu
zdelii ''rtr. " Dil ontolojisinin ''olanakszl'' yabanc sz
cklerde kendini gsterir; hatta yabanc szckler, ''kendilerinin
kken olduunu ne sren kavramlara da aktarlm olularn, z
nel yaplmlk zelliklerini, nedensizlik esini gsterirler. ''
328 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

Adorno'nun szck veya kavram oluturmann tmyle znel,


nedensiz ve keyfi oluu hakkndaki bu belirlemesi, dil felsefesinde
veya dilbilimde bugn artk tartmasz kabul gren, zerinde ge
nel bir uzla olan bir bulgudur. Filozofun, kavramlarn '' aktarl
m oluu'' diye adlandrd ve aktarmsall aklamak iin ekle
dii ''znel yaplmlk'' , ''keyfilik'' kavramlar da bu dil-kuramsal
uzlama iaret etmektedir.
Adorno'nun savlamasna gre, bata felsefe olmak zere, te
kil disiplinlerdeki yabanc szcklerin ''toplam'' olan terminolo
ji ''salt eylere zg bir sertleme '' veya sabitleme deil, bunun
''kart'' olan ''kavramlarn kendi bana olduklar ynndeki
savlarnn '' eletirisidir. Sz konusu eletiri yerindedir; nk dil,
kavramlarn iine ''onlarn baka trl olabileceini gsteren ka
lc bir eyler'' yerletirir. Terminoloji, ''tarihsel dildeki doallk/
kendiliindenlik grntsn '' yok eder. Bundan tr ''kendi s
zn mutlak olu olarak yutturmak isteyen '' gerici ontolojik felse
fe ''artan lde yabanc szcklerin kkn kurutmaya '' ynelir.

Yabanc Szckler, Szcklerin Maskesini ndirirler

Her yabanc szck, ''Aydnlanmann patlayc maddesini, de


netimli kullanmnda dolaysz olann dolaysz sylenemeyeceinin,
tersine her trl dnmden ve aktarmdan geerek ifade edilebi
leceinin bilgisini'' iinde barndrr. Almancada yabanc szck
ler ncelikle ''asllklesaslk jargonunda '', ''smarlama, karlama,
szce, arzu '' tr kavramlarda kalclamaktadr. Bu tr kavramlar/
szckler, ''kavram olduklar '' sansn uyandrmak isterler. Ya banc
szckler ise, ''szcklerin maskesini indirirler''; bunu da ''asl/k
jargonundan yabanc szce geri evrilen szck ne anlama geli
yorsa, o anlama geldiini'' gstermek suretiyle yaparlar. Bunun yan
sra, ''dilin daha fazla doaya yknme olarak kendini uzmanla
madan kurtaramayaca, ancak uzmanlamay zerine alarak kur
tulabilecei '', yabanc szcklerden renilebilir. Alman yazarlar
arasnda ''ilk olarak '' Gottfried Benn yabanc szcklerin ''bu y
nn '', diyesi, bilimseli, ''yaznsal sanat arac '' olarak kullanmtr.
ADOANO: "YABANCI SZCKLER" 329

Adorno'ya gre, yabanc szcklere ''inandrc'' kar k


tam da bu noktaya ynelmektedir: ''Bilimde, uzmanlamada, i
blmnde ayrcalk sakldr ''; yabanc szcklerdeyse her zaman
''eitim ayrcal '' sakldr. Bilim ve uzmanlamann kavramnn
''tzsellii'' azald lde, ''ounluu bir zamanlar modernite
ye ait olan ve onlar dilde temsil eden '' yabanc szckler, ''sanki
bolua syleniyormu gibi arkaik ve aresiz '' bir zellik kazan
maktadr.
Dilde sz konusu zellii arayan Brecht yabanc szck kulla
nmdan kanmtr; ancak ''gizli bir arkaikletirmeyle birlikte bir
diyalekt gibi Yksek Almanca'' yazmaya zen gstermitir. ''Felse
fe terminolojisini pezevenk dili olarak adlandran '' Walter Benja
min de yabanc szcklere kar ''ikin bir dmanlk '' beslemitir.
Adorno'nun deerlendirmesi uyarnca, ''baz kavramsal bulu
lar ve belirlemeleri konu/atran resmi felsefe dili'' gerekten de
''metafizik adan kutsanm Yeni Almancann ar, yeni szckle
rinden daha iyi deildir. '' Bu nedenle de yabanc szckler, bu sz
ckleri renme ''olana'' bulamayanlar, sz konusu ayrcalk
tan yoksun brakmakla sulanabilir. Yabanc szckler, ''her trl
aydnlanmla karn, gcrtl bir tn'' tarlar. Sz konusu tn
ile ''Aydnlanmann tnsnn birlii'' yabanc szcklerin ''zn''
oluturur. Nasyonal sosyalistler de ''ister askeri dncelerden, is
ter kendilerini zarif insanlar olarak tasavvur etme'' isteinden ol
sun, yabanc szcklere ''gz yummutur. ''
Adorno'nun ne-srm uyarnca, yabanc szcklere yne
lik ''sosyal eletiriye kar, onlarn kendi karmlar dnda, ikna
edici pek az ey'' ne srlebilir; nk dil ''herkese ynelik/iin
lsne '', bir baka deyile, salt ''anlalrla '' tabi klndnda,
''dncelere gcenilen eylerin sorunluluu '' yabanc szcklere
yklenir. ''Halk demokrasileri trnden arndrma eylemleri '' ya
banc szcklerle ''yetinemezler'' dilin ok byk bir blmn
''altst etmek zorundadrlar. " Bu balamda Brecht ''kendisini k
krtmak iin, gelecekte edebiyatn Pidgin ngilizcesiyle yazlmas
gerektiini '' ne srmtr. Tartmann bu noktasnda Walter
Benjamin Brecht'e katlmam, Adorno'dan yana olmutur.
330 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

Adorno'nun deyiiyle, Brecht'in ''pek ciddi olarak dile getirme


dii bu tr itirazlarn barbar ftrizmi/gelecekilii '' dil alannda
''ortaya salverilen pozitivist Aydnlanmann gericilik eilimini''
dorulamaktadr. ''Amalar iin salt ara olan '' hakikat, ''sadece
baka eyler iin hakikattir. '' Bu hakikat, Pidgin ngilizcesi gibi da
ralarak, ''yabanc szck dmanlnn '' yeni trnn karsna
kt eye, bir baka anlatmla, ''bir zamanlar Avrupallarn buy
ruk verdikleri renklilerle alay etmek iin '', onlarn kendi arzu ettik
leri gibi konumalarn salamaya koyulmaktadr. letiim lks
yararna yabanc szckler zerine yaplan ''kendisini ilerici sanan
eletiri '' aslnda bir ''maniplasyon/gdmleme ilkesidir''; nk
''sorgulanmak ' zere kullanlan szck, tam da bu sorgulama
'

nedeniyle ''konulatrmann salt nesnesine indirgenir'' ve ''nesnel


olarak balayc olmayan ve kendi z amalar olmayan '' amalar
iin kullanlan araca dntrlr. Kendi ''etkisine'' bakmakszn,
''konusunu tam olarak adlandrmaya abalayan '' szck ancak
bylece ''kendi ileriymi gibi gsterilerek, insanlarn aldatld
konularn/ilerini temsil edebilir. ''

Yabanc Szcklerin levi, Nasyonalizmi Protesto Etmektir

Adorno'nun savlamasna gre, yabanc szcklerin ilevi, ''b


yk iktidar bloklarnn dneminde artk tekil halklarn dilleriyle
rtmeyen bir nasyonalizmi protesto etmek tir. '' Yabanc szck
ler, ''uzlamaz bilincin yalnzln ifade etmek, inatlklaryla oke
etmek '' zorundadrlar. ok, ''dil yoluyla insanlara ulamann bel
ki de biricik olanadr. '' Yabanc szckler, ''doru ve sorumlu ''
kullanlmak kouluyla, ayn Roma dneminde etkinliini yitiren
Yunanlarn yapt gibi, yitip gitmekte olan anlatmn ''biimlen
dirilebilirliine, zarafetine ve ilenmiliine '' katk yapabilir. Bunu
anmsatmak, baz insanlarn ''cann skmaktadr. '' Eitim-retim
ayrcal ve bu ayrcaln somutlam hali olan ''okul yoluyla
verilen yarm eitimin yol at slk '' olmasa, herkesin ''neler
yapabilecei '' grlecektir. Bylece, yabanc szckler, ''sonsuz bir
dilin, tarihsel var-oluun sihirli gcne bal olmayan, bilinsizce
ADORNO: "YABANCI SZCKLER" 331

ocuksu kullanm iinde yaayan bir dilin topyasndan bir ey


leri'' koruyabilir. Yabanc szckler, ''l kafalar gibi umutsuzca
daha iyi bir dzen iinde uyandrlmay '' beklemektedir.
Bu szcklerin ''genel anlalrl '' nedeniyle kendi ''ieriine
yabanclatrlan bir dilin pozitivizmine kar hakk, kendi oyun
kurallarna gre dilsel pozitivizmden stn olduu yerde '' her y
nyle ortaya koyar. Yabanc szcklerin stnl, onlarn anla
tmdaki ''kesinlii''dir. Yalnzca yabanc szckten srayan ''n
g'', ''kullanld btnlk iinde anlam Almanca e-anlamllarn
dan daha iyi, daha sadk ve daha dnsz'' olarak dile getirebilir.
Yabanc szc ''nereye yerletireceini zgrce lp bien ''
yazarn almas nemlidir.
Adorno'nun amlamas uyarnca, yabanc szckleri ''soyut
bir ekilde savunmak '' sonu vermez. Yabanc szck savunusu,
''salt grselletirme iin deil, gerekelendirme iin de kullanld
yerlerde zmlemeyi'' gerekli klar. Byle bir savunuyu ''daha ko
lay aklamak '' iin kendi yazd '' Proust Yorumlar'' adl metni
deerlendirir. Yazar anlan metinde rnein, Almanca ''grevinden
el ektirtmek, devre d brakmak, etkisizletirmek '' yerine, ''ok
daha gl '' bir anlatm olana veren ve Proust metnine uygun
den Latince kkenli ''suspendieren'' verbini kullanmay gerekli
grmtr.
te yandan, Adorno'nun dncesine gre, ''her ne nedenden
olursa olsun, ''szck szce eviri, szck szce eviri olmad
her yerde '' yabanc szck ''daha iyidir. '' rnein, ''Proust Yo
rumlar''nda ''Sexus'' biraz ilerdeki yerde Almanca ''Geschlecht'',
diyesi, '' cinsiyet''tir. Almanca cinsiyet szc, Latince '' Sexus '' -
tan ''ok daha kapsamldr. '' zellikle yabanc szckten ''daha az
patetik, daha az duyusaldr. '' rnein, ''cinsel ak, seksel ak ile
zde deildir; erotik bir eye alan brakr. '' Buna karn, seksel
anlatm, ''belli bir kartl ne karr. ''
Adorno felsefeden bir baka rnek daha verir. Dnrn ne
srm uyarnca, '' Kontingent '' felsefede ''rastlantsal '' anlam
tar; ancak bu ''tekil rastlantsal olan '', hatta soyutlama yn
temiyle bundan tretilen ''genel rastlantsallk '' da deil, tersine
332 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBiYAT

''yaamn zsel karakteri olarak rastlantsallktr. '' Adorno, bu ne


denle, '' Proust byk roman geleneiyle Kontingent kategorisini
paylar'' tmcesini kurduunu vurgular. Dnre gre, bu felsefi
balamda ''rastlantsallk kategorisi'' anlatm kullanlamaz. By
le bir kullanm, hem anlam bakmndan tam olmaz, hem de ''ro
man veya anlatm tarznn rastlantsal bir yn olduu '' izlenimini
uyandrabilir.
Buna karn, ''Kontingent'' szc ''iinde tad felsefe ge
leneinin gcyle, anlamn yitiren, birey tarafndan evren olarak
tmlenmeyen yaam '' anlatr. ''Hibir szck szce eviri buna
yaklaamaz. '' Bu kavram zerine tartlabilir; ancak bu szck
''felsefeden atld takdirde '', felsefe, ''tikel bir bilim dalnn snr
larnn zorla dayatlamad bilin tarz '' olarak dnlr. Byle
olunca da ''felsefe alannda ortaya kan kavramlar, kkenin fel
sefe sans vermedii '' yerlerde kullanma ''zgrl '' kazanr. El
bette burada ''yabanc bir dile ait olan kkeninden tr tam an
lalmayan '' yabanc szck, sz konusu ''provokatr karakteri ''
kazanr. ''Eitim-retim brannn saf kurban olmak istemeyen ''
kii, bu karakteri ''zgrlk iinde istemek zorundadr. ''

Yabanc Szckler, Anlatma Younluk ve Kesinlik Kazandrr

Adorno'ya gre, ''ksaltma gereksinmesi de yabanc szck se


imini '' zendirmektedir. Anlatmda ''younluk'' ve ''sklk '' ilke
sini nemseyenler, olaan eyleri ayrntl betimlemek yerine anlam
kesinlii tayan yabanc szckleri yelemeye eilimlidir. Dnr
bu balamda da ''Proust Yorumlar''nda kullanmay yeledii Al
manca Wahrig Szl'ne gre, '' Echtheit-hakikilik, Glaubwr
digkeit-inandrclk, Zuverlaessigkeit-gvenirlik '' anlam tayan
''Autentizitaet'' (zgnlk) kavramn amlar. Bu kavram, ''yapt
lara nesnel adan ykmlendirici bir eyi, salt znel anlatmn
rastlantsallnn tesine giden bir yn ve ayn zamanda toplum
sal bakmdan gvenceli bir eyi '' anlatr. Bu kavrama gre daha az
yerleik bir kavram olan '' Autoritaet'', diyesi, yetke ise, ''yaptlarn
ortaya koyduu iddeti'' anlatr; ancak onlarn ''toplumsal srece
ADOANO: "YABANCI SZCKLER" 333

gnderme yapan hakikat gcyle kazandklar var olma hakkn ''


anlatmaz.
Yabanc szcklerin gerekliliini anlatrken, bu szcklere ili
kin eletiriyi gizlemediini ve yabanc szck kartlar gibi bir tu
tum taknmadn belirten Adorno'nun belirlemesiyle, sadece ko
nuya younlat ve bu szcklerin iletiimiyle ilgilenmedii ''sa
nsna/kuruntusuna kaplan '' yazar da dilin ''iletiimse/ kullanm
yoluyla geirdii tarihsel deiimlere '' gzlerini kapatamaz. Yazar,
''ayn anda hem iten, hem de dtan bakarak '' anlatmn biim
lendirmek zorundadr. Bu eliki, yazarn ''yabanc szcklerle
olan ilikisini'' de belirler. Bunun tesinde yazar, ''nesnel bakm
dan kendisine doru gelen '' yabanc szcklerin ''toplumda bana
gelenleri '' duyumsamak zorundadr. Yabanc szckler, ''Autenti
zitaet'' , diyesi, zgnlk kavramnda olduu gibi, ''toplumda l
kapk/ara dnebilir. '' Ayrca, dilin ''kendisi iin olmas, onun
bakas iin olmasndan da bamsz deildir. '' Dili nemseyen ya
zarn gereksindii ''rtmeleri '', ''saflndan tr hibir ie yara
mayan saf/katksz aralara '' sahip olmakla vnenlerin ''aptall
na dnebilir. ''
Adorno'nun deyiiyle, yabanc szck sorunu, ''hakiki bir so
rundur. '' zgnlk kavramyla ilgili aklamalar '' btn'' yabanc
szcklerin ''kullanm'' iin geerlidir. Dnrn sonal hkm
uyarnca, yabanc szcklerin kullanmnda belirleyici olan ''dilsel
dnya gr '' veya ''soyut bir kartlk ve yandalk '' deildir;
burada ''i ie gemi saysz devinme/eri, duyumsamalar ve l
p bimeleri ieren bir sre '' belirleyicidir. Sz konusu srecin
''ne lde baarya ulaaca '' konusunda ''tekil yazarn snrl
bilincinin byk bir gc yoktur. '' Buna karn, ''yetersiz'' de olsa
sz konusu sreci ''yineleyen tekil yazar zorunlu '' gereklidir. Tekil
yazar, her eye karn, ''yabanc szcklerin hatta dilin kendisinin
bir btn olarak getii ve yazarn deitirici bir ekilde mdaha
le ettii ve ayn zamanda nesnel bir ey/e olarak kavrad '' bu
sreci yineler.

Fran kfu rt Oku l u ve ideoloj i Eletirisi

nsan Niin Hem iddet retir, Hem de iddeti Yenmeye alr

Frankfurt Okulu , ncelikle Max Horkheimer ve Theodor W.


Adorno tarafndan Frankfurt niversitesi'nde 1 923'te kurulan Sos
yal Aratrmalar Enstits kapsamnda gelitirilen ''yeni-Marks,
diyalektik Eletiri Kuram'' olarak nitelendirilen birikimin ya da
kuramn addr.
Frankfurt Okulu'nun ekirdei olan ''Eletirel Kuram'', ideo
loji eletirisi temelinde kuram oluumunun toplumsal ve tarihsel
koullarnn irdelenmesidir. Bu eletiri ve bilgi, ayn zamanda top
lumsal ilikileri deitirme savn da ierir. ''Eletirel Kuram'' nite
lemesi, Max Horkheimer'in 1 93 7'de kaleme ald ''Geleneksel ve
Eletirel Kuram'' adl makalesine dayanmaktadr. Horkheimer ve
Adorno'nun 1 944- 1 94 7 yllar arasnda birlikte kaleme aldklar
denemelerin toplam olan '' Aydnlanma'nn Diyalektii'' adl ya
pt, bu okulun bayapt olarak deerlendirilir.

Ansgar Nnning (yaym.): "Literatur-und Kulturtheorie-Edebiyat ve Kltr Kuram'';


ilgili madde. ''Frankfurt Okulu'' hakknda bu aklamalarn dnda ayrnt iin: hnp://
de. wiki pedia .org/wiki/F rankfurter_Sch ule
erif Mardin ''deoloj i" adl yaptnda ideoloji eletirisi denilince ilk akla gelen ve bu
kapsamda ''Eletirel Kuram'' dizgeletiren Frankfurt Okulu'na yer vermemitir. deo
loji kavram konusunda bir boluu dolduran anlan yapt iin bu nemli bir eksikliktir.
336 MARX, BENJAMIN, ADORNO SANAT VE EDEBiYAT

Sosyal Aratrmalar Enstits'nde ayrca Herbert Marcuse, Eri


ch Fromm, Leo Lwenthal ve Friedrich Pollock grev yapmtr;
Walter Benjamin de srgnde bulunduu srada bu Enstit tarafn
dan parasal olarak desteklenmi ve Eletirel Kuram'n geliimine
nemli katklar yapmtr. 1 93 3 'te Almanya'y terk etmek zorunda
kalan Enstit, Amerika'ya aktarlm, 1 950 ylnda yeniden Frank
furt Goethe niversitesi'ne dnebilmitir.
Almanya'da toplum ve kltr bilimciler zerinde ok etkili
olan Eletirel Kuram, 68'liler Devinimi olarak bilinen renci ey
lemlerinin douunda da zendirici bir ilevi grmtr. Grgn
aratrmalarla desteklenen ''kuramsal temel eletiri'' kapsamnda
'' dallar-aras'' bir ynelimi benimseyen Enstit ierisinde Adorno
ve Horkheimer ''otoriter karakter/z-yap'' konusunda kapsaml
aratrmalar yaparak, ''totaliter rejimin yaps''n aklamaya y
nelik nemli bulgular ortaya koymutur.
Nasyonal-sosyalizm ve soykrm deneyimi, ''Eletirel Kuram''
kapsamnda kuramsal ve grgn aratrmalarn ne karlmasna
yol amtr. Eletirel Kuramclar, zellikle de Adorno bu aratr
malarda her eyden nce ''bu tr olaylarn yinelenmesi nasl nle
nebilir? '' ve ''akl bu kapsamda nasl bir rol oynayabilir? '' sorula
ryla uramlardr.
Dogmatizmden uzak Marksistler olan bu kuramclar, ayn za
manda ilkeli kapitalizm eletirisi balamnda ''komnist partilerin
Marksist banazl ierisinde Kari Marx 'n pek az dncesinin
yer ald '' dncesinden yola kmtr. Bunlar, sosyal devrim
lerin baarszl ve ekonomik, teknolojik ve ilerlemi ulus ieri
sinde nasyonal-sosyalizmin ykselii asndan Marksist kuramn
''sosyal ilikileri zmlemeye ne lde uygun olduu'' konusunu
aratrmlardr.
Aratrmalarnda Max Weber'in sosyolojisi ve Sigmund
Freud'un ''psiko-analiz'' retisinden de yaralanmlardr. Bunla
rn dnda pozitivizm/olguculuk, materyalizm ve grng-bilimin
snrlarn amak iin, Kant'n eletirel, Hegel'in de diyalektik fel
sefesi kapsamnda dnsel bir bireimi gerekletirmeye alm
lardr.
FRANKFURT OKULU VE DEOLOJi ELETiRiS 337

Eletirel Dnme ve deoloji Eletirisi Arasnda Nasl Bir liki


Vardr?

Yukardaki kaynakta verilen bilgilere gre, bu akm, ''aklc


davran ile toplum ve tarih zerindeki denetimi yeniden kazan
mak '' amacyla, insann ya da bireyin ''aklc davran olana''
sorunsaln ne karmtr. Bu kapsamda ilkin, klasik Marksizm
tarafndan ''st-yap ya da ideolojinin bir blm olarak sosyal
grngler'' aratrlmtr. st-yap ve ideolojinin bir paras ola
rak, rnein, ''kiilik'' , ''aile'' , ''yetke/otorite yaplar'' ve ''estetik
ve kitle iletiim aralar'' ele alnmtr.
Btn bu aratrmalarda ''eletirel ve devrimci bir bilincin ko
ullarn yok etme olana''ndan duyulan kayg dile getirilmitir.
Bylece, ideoloji eletirisi, ''sosyal egemenlii/bamll ayakta
tutan mekanizmalara '' ynelik olarak yaplandrlmtr. Eletirel
Kuram tarafndan ortaya konulan genel bulgu udur: ''deoloji,
sosyal yaplarn temellerinden biridir. '' Enstitde alan aratrma
clarca kapsaml grgn aratrmalara dayanan ve toplum-bilimsel
ve psiko-zmleme birikiminden yaralanlarak belirlenmeye al
lan ''otoriter kiilik'' kavramyla ''bireylerin faist devinimlere ya
da partilere katlmalarna, ya da bunlar desteklemelerine yol aan
gler ve yaplar'' ortaya koyulmutur.
Ortaya kan bulgularn banda u gelir: Genel-geer bir do
runun ya da hakikatin varl sav, faist ya da otoriter dnya
grnn ''tipik gstergesi'' dir. Bu nedenle, ''yksek lk'' ya
da ''tek ortak ama'' gibi kavramlar, otoriter karakteri/z-yapy
zendirmektedir. Otoriter z-yapnn seenei, insanlarn ilkesel
eitlii, temel insan haklarnn dokunulmazl, hukukun stnl
, oulcu demokrasiyi ieren toplum dzenidir.
Oya Baydar'n yaptlarnn hemen tmnde ideoloji, sosyal ya
plardan doan ve onlar biimlendiren bir grng olarak irdele
nir. Yazar da, ayn eletirel kuramclar gibi, ''otoriter yaplar ve
kiilik zelliklerini '' ve bireyin otoriter yaplanmalara katlmasn,
katlmakla kalmayarak, uydulamasn, otoriter nitelikli rgtler
ya da yaplarn ''tek doruyu '', ''genel-geer hakikati'' ve ''yksek
338 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBiYAT

bir lky'' temsil ettikleri savn sorgular. Bu sav kalclatrmak


iin bavurduklar ''ideolojik simgeletirmeleri'' ve ''gdmleyici''
dil kullanmn eletirel bir tavrla yaznsallatrr. Oya Baydar'n
''O Mkemmel Hayatlarnz'' roman zellikle Dersim konusun
daki resmi ideolojiyi, ldrme ve kymlar suskunlukla geitirme
tavrnn eletirisidir.

Frankfurt Okulu ve deoloji Eletirisi

Frankfurt Okulu'nun kurucular olan Max Horkheimer ve


Theodor Adorno ''Aydnlanmann Diyalektii'' ( 1 945) adl yapt
laryla, Aydnlanma'nn kuramcs Kant'la dizgelemeye balayan
idealist felsefenin ideoloji eletirisi anlay ile Marksist ideoloji
eletiri geleneini btnletirerek daha da gelitirmitir.
Horkheimer ve Adorno bu yaptta toparladklar ''Aydnlanma
Kavram'', '' Odyseus ya da Mitos ve Aydnlanma'', ''Juliette ya da
Aydnlanma ve Moral'', ''Kltr Endstrisi, Kitle Aldatmacas Ola
rak Aydnlanma'', ''Anti-semitizmin Unsurlar. Aydnlanmann S
nrlar'' ve ''Notlar ve Tasarmlar'' adl denemeler kapsamnda Ay
dnlanma ile kart-aydnlama arasndaki diyalektik ba sorgularlar.
Anlan dnrlere gre, 1 8 . yzylda sanayi devrimine kout
olarak hmanizm ya da insanclk, tolerans, bireyin zerklii ve
zgrl, akln her trl ba ve bamllktan kurtulmas anla
mnda laiklii, eletirel akl, bilimsellii temel haklar ve hukuk
idesini ne karan Aydnlanma devinimi, sanayi toplumu aama
snda bu saylan deerleri, zellikle de bireyin zgrl ve zerk
liini ve eletirel akl tmyle yok-sayarak, kart-aydnlanmaya
dnmtr. Bu kart-aydnlanma, zellikle felsefe, yazn, tarih
ve kitle iletiim aralar alannda ortaya km ve baatlamtr.
Bu iki dnr, nasyonal-sosyalist totalitarizmi de deneyimle
mek zorunda kalmalar ve sanayi toplumu olgusu nedeniyle, ideo
lojiyi salt emek-sermaye elikisi ve mal dei-tokuundan treyen
bir etmen olarak grmemitir.

Max Horkheimerffheodor W. Adorno: ''Dialektik der Aufklaerung"; Fischer, Frank


furt an Main, 1 9 89.
FAANKFUAT OKULU VE iDEOLOJ ELETRS 339

Onlara gre, ideoloji eletirisi, ayrca bilinleri karartan ban


tlarn yol at saltl da ierir. Dolaysyla ideoloji eletirisi, bi
reysel bilinleri karartan bantlarn olumsuzlatrmn, bir baka
anlatmla, eletirel deerlendirimini de kapsamaldr. Tarihsel ola
rak etkinleen dolaymsal akl, saltlatrc her trl yap, dnce
ve davran tarzndan arndrlmaldr. Bu kitapta yer alan Theodor
Adorno'nun yaptlarnda bu yaklam ok ak biimde grlebilir.
Yorum-bilgisel yaklam uyarnca, ideolojiyi ngrlmeyen
miktarda eitli sosyal etmeler etkiler. nsan bilincinin tarihsel
belirlenmilii ve snrll nedeniyle, ideoloji eletirisi bunlarn
tmnn bilincine varamaz; dolaysyla da ideoloji hibir zaman
zorlamadan arnm bir syleme sokulamaz.
deoloji aratrmalar, salt ideoloj iyi aratrmakla yetinmez;
zmlemeleri araclyla bilim, etik ve din gibi kavramlarn da ide
oloji eletirisi asndan grlmesine katk yapar.
Baz ideolojiler, rnein, ''bilimsel sosyalizm '' , z-adlandr
mndan da grlebilecei gibi, ''bilimsellik'' savn ne srer. Oya
Baydar'n yaznsal yaratmnda sorgulanan da asl olarak ''bilimsel
sosyalizm'' nitemini kullanan ideoloji ve bu ideolojinin rettii ya
plar ve davran biimleridir.
Oya Baydar'n ideoloji eletirisi ncelikle retim aralar ze
rindeki mlkiyeti ortadan kaldrarak emei zgrletirmeyi savla
yan sosyalizmin uygulan biimi ve gerekletirilmesi iin seilen
rgt ya da parti gibi yaplarn ynlendirici ve bamllatrc et
kileri zerinde younlamaktadr. Bu bakmdan yazarn bireysel
zgrl, hukuk devletini, zel mlkiyeti, serbest rekabeti ve ser
best pazar ne karan klasik liberalizmi erekledii sanlabilir.
Ancak, ideolojilerin ''ynlendirme'' , '' benzetirme '' , ''eli
kiden arnmlk'' , ''kart dnceleri yok-sayma '', '' bireyi belli
karlar dorultusunda bamllatrma'' ve ''erki ele geirme ve
saltlatrma '' gibi genel z-yaplar gz nnde tutulduunda, ya
zarn znde ideolojinin kendisini ve her trl erki yadsd orta
ya kar.
Oya Baydar romanlarnda ideoloji eletirisinin elerinden biri
de ''ideolojik simgeletirme '' edimleridir. Sosyolojik bir kavram
340 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBiYAT

olan ideolojik simgeletirme* , genel anlamda her trl inan tasa


rmlarnn nesnelerle ilikilendirilmesidir. Gelenek-grenek, giyim,
kutlamalar ve tre gibi alanlarda oklukla ideolojik simgeletir
me yoluna bavurulur. Oya Baydar zellikle ''Erguvan Kaps''nda
''lm orular'' kapsamnda ''ideolojik simgeletirme edimlerini''
olaan-st bir yaznsal duyarllkla ve youn yaanmlk teme
linde sorgular.
Kktenci hareketlerde ideolojik simgeletirmeler, ''kolektif
kimlik'' belirtisi, ''ar ve bozulmam i '' ile '' bozulmu d'' ara
sndaki ayrm, snr izgisi ilevi grr. Bozulmam i, salt zn
korumak iin, dtan gelecek olas bozucu etkileri nlemek ama
cyla da kar kapanarak, teki, dolaysyla da tekilii saltlatrc
ve eletirel akl daraltc bir tutumu benimser. Bu tutum, kltr
sosyolojisi ya da tarihinde ''ortodoksi'' diye nitelendirilen her tr
l banazln ve kktenciliin kaynan oluturur. Ortodoksinin
kart, akl, almay, yorum zgrln, oulculuu, ele
tirel akl, sorgulamay ve etkileimi ne karan dnsel akm ya
da tutum ''heterodoksi'' , ''herezi'' , ''mlhitlik'' , ''zndklk'' olarak
adlandrlr.


deolojik simgeletirme hakknda ayrnt iin: http://de.wikipedia.org/wiki/Ideologisc
he_Symbolisierung

z- D n m ve Oze rklei m in
Estetikleti ri l mesi ve
Oya Bayd ar Roman

Her ey Eletirel Dnmenin, z-dnmn Konusudur

Yukarda, Oya Baydar romann zmlemek iin salt Marksist


birikimin yeterli olamayacan, Frankfurt Okulu'nun ''Eletirel
Dnme'' geleneinden de yararlanlmas gerektii yolundaki sa
vmn gerekesi budur.
Frankfurt Okulu'nun zn oluturan ikinci arlk noktas,
''Marksizm'in znn irdelenmesidir. '' Eletirel Kuram tasarm
bu kapsamda belirginlemitir. Eletirel Kuramn belirgin zellik
leri unlardr. Bu kuram, geleneksel olgucu kuram ile arasna mesa
fe koyar; parti politikas anlamnda Marksizm'e eletirel yaklar;
Kant'n eletirel felsefe geleneini nemser. Bu balamda ''eleti
rel'' nitemi, tek tr bilgi ve eletiri ile ahlaksal zerklik arasnda
dolaysz ba gren yaklamlara kar ''eletirel felsefe''yi temel
almasndan kaynaklanr.
Dolaysyla, Adorno ile ilgili blmde de grlecei gibi, bir
yanda ''dogmatik olguculuk ile bilimcilik '' eletirisini, br yanda
da ''dogmatik, bilimsel sosyalizm eletirisini'' temel alan Eletirel
342 MAAX, BENJAMIN, ADOANO - SANAT VE EDEBYAT

Kuram, deitirme gc ve bilinci, zgveni gelikin bireyi erekler.


Frankfurt Okulu, Marksizm'i ''bir tr pozitif bilim '' olarak gren
Marksistlerin banazln bir yana brakarak, Marx'n ''kendisini
,,
de bir eletiri olarak kavrayan bilgi kuramna ynelirler. Frank
furtlular, hem doa bilimlerinin, hem de eletirel felsefenin biri
kiminde ne kan ''z-dnm'' ve ''zerkleim'' yneliminden
yararlanarak ''eletirel bilgi''ye ulalabileceini ne srerler.
Oya Baydar'n romanlarnda somutlatrd ideoloji eletirisi'' -
nin de temel iki dayanann ''z-dnm'' ( Selbstreflexion) ve
''zerkleim'' (Emanzipation) olduu sylenebilir. Bu iki kavram
da hem Rnesans ve hmanizm devinimlerinin birikimi, hem Ay
dnlanma 'nn kuramcs Kant'n zgrlk felsefe gelenei, hem
de Marksizm'in yukarda belirginletirmeye altm sosyalist
hmanizm birikimi kapsamnda ierik ve anlam kazanmtr.
Her iki kavramnda hen sosyal-politik, hem de bireysel boyut
lar ve nitelikleri vardr. Toplum, bireye z-bireyliini kurma ve ge
litirme anlamnda zerkleim olana vermelidir; birey de Kant'n
ars dorultusunda ''akln kullanma cesareti gstererek'' , ken
disini aydnlatma, z-bireyliinin bakaln ortaya koyan bam
sz ve eletirel dnme yetenei gelitirmelidir. Bu iki ynl sre
ilemeksizin, ''z-dnm'' ve ''zerklik'' gelitirilemez; dolay
syla da bireysel ve toplumsal Aydnlanma gerekleemez.
Oya Baydar, bir bakma yaptlarnn tmnde bireye ''kendin
ol; kendini tan ve eletirel deerlendir'' ars yapmakta; bireysel
ve toplumsal zgrlemeyi henz btn ynleriyle gereklememi,
ancak gerekleme srecinde bulunan grngler ve grevler ola
rak betimlemektedir. Bu tutum ya da ar, Kant'n ''Aydnlanma
nedir ? '' adl yazsnda gelitirdii ''Aydnlanma, bireyin kendi yol
at erginsizlikten kdr'' tanmlamas ile koutluk tamaktadr.
Dolaysyla, Oya Baydar roman, baz ynleriyle, tarihsel sre
ierisinde bireyin ve bilginin znelliini, belirleyiciliini ne ka
ran idealist felsefe gelenei ile toplumsal-siyasal etmenlerin belir
leyiciliini vurgulayan materyalist felsefe gelenei arasndaki diya
lektik ilikinin ya da etkileimin de insanln ortak kazanmlar
olarak bireimi olarak da deerlendirilebilir.
Z-DNM VE ZERKLEMN ESTETiKLETRLMES VE OYA BAYDAR ROMANI 343

Frankfurt Okulu'nca gelitirilen ''kapitalizm eletirisi'' giderek


artan lde ''Bat uygarlnn eletirisine'' dnr. Bat uygar
lnda yerleik olan ve bireyi etkisizletiren ''egemenliin teknik
akl ile btn/eimi'' olarak akl anlay sorgulanr. Bireyin etkisiz
letirilmesinin doruk noktas, Adorno'nun deyiiyle, ''bireye hili
ini gsteren toplama kamplardr. ''
Marksizm, kkl bir kapitalizm eletirisi yapmasna karn, Bat
daki i-blmnn olaan bir trevi olarak ortaya kan ''uygarl''
yeterince eletirmez. Marx'n ''ematik'' uygarlk anlayna gre, uy
garlk, Bat'dan Dou'ya doru azalr; barbarlk oalr; Dou'dan
Bat'ya doru gidildiinde de barbarlk azalr; uygarlk oalr.
Marx'n Bat ya da Dou uygarlna bakn en somut biimde
ortaya koyduu yazs, ''Dou Sorunu'' kapsamnda kaleme ald
''Hindistan' da ngiliz Egemenliinin Gelecekteki Olas Sonular'' *
adn tar. Bu kalp uygarlk anlay, nyarglar ve saptrmalar
sorgulamaya elverili deildir ve Bat'da dizgeletirilen klasik or
yantalizmin pek ok zelliini iinde tar.
Kant'n da Trk, slam ve Dou'ya bak, eletirel ve ayrtrc
deildir. Bu yzden Bat oryantalizminin eletirel bir yaklamla ir
delenmeksizin, stlenilmesine ve aktarlmasna amamak gerekir.
Oya Baydar, Dou'yu tekilletirerek, barbarlkla e-tutan Ba
t'nn uygarlk anlayn son roman ''Kayp sz''de belirgin bir
yaznsal motif olarak sorgular. Romann iki bakahramann oul
lar Deniz, iddetten kamak amacyla Norve'in ssz adalarndan
birine sndnda, Batllarn Doululara bakn somut olarak
deneyimlemeye balar. Deniz, Bat'da yerleik olan olumsuz Do
ulu imgesinin bu ssz adada yaayan en yaln Norvelilerce bile
iselletirilmi olduunu, biraz da hznle yaantlar.

Herbert Marcuse veya Tek-Boyutlu nsan, ok Boyutlulaabilir mi?

Eletirel Kuram, bir yandan gdmlemeye bamlla yol aan


her trl sosyal, kltrel ve siyasal koulu ve ilikiyi, br yandan

Kari Marx ve Friedrich Engels'in ''uygarlk kavram'' hakknda geni bilgi iin: Onur
Bilge Kula: ''Bar Felsefesinde Oryantalizm ve Trk mgesi"; Kltr Yaynlar, stan
bul, 2010.
344 MAAX, BENJAMIN, ADOANO - SANAT VE EDEBYAT

da '' bireysel-znel deneyimi'' ve tek hakikat savn eletirel irdeler.


nsann zerklii, btnl, temel haklar ve zgrlnden daha
ncelikli bir ''yksek lk '' yoktur.
Frankfurt Okulu kuramclarnn bir baka kazanmlar da zel
likle 60'l yllardan sonra iyice belirginleen '' Souk Sava'' orta
mnda deien ekonomik ve tarihsel koullar sonucu ''basklama
mekanizmalarnn'' da deitiini ve artk ''sanayi ii deviniminin
kapitalizmi ama ilevini karlayamayacan'' grm olmalar
dr. Bu gr, ''diyalektii salt olumsuzlama ynetimi'' ierisinde
deerlendirme eilimini dourmutur. Herbert Marcuse ''Tek-bo
yutlu nsan'' ve Adorno ''Negatif Diyalektik'' adl yaptlarnda bu
gr sergilemilerdir.
Marcuse ''Tek-boyutlu nsan'' da bir yandan sanayi kapitaliz
minin insann deitirme gcn nasl azalttn ve tarihsel seim
olanaklarn karartarak, oriu nasl tek-boyutlulatrdn, br
yandan da btn zorlatrma ve karartmalara karn, insanda en
gelleri ama ve toplumu deitirme gcnn varln koruduu
nu anlatr. Marcuse'nin bu yapt, Oya Baydar romann, yazarn
ereine uygun olarak almlayabilmek bakmndan da bir alm
olana sunmaktadr. Marcuse, ''tarihsel seenekler arasnda seim
yapma ''y nemser. Ona gre, ''seim, egemen ilikilerin etkilei
minden doar. ''
Seim ''insan ve doay deitirme tarzn nceler'' ; seim, ayn
zamanda bir ''gerekletirme tasarmdr. '' Bu tasarm etkinleme
olana bulduu takdirde, tmel olarak toplumu deitirme ve bi
imlendirme gcne dnebilir. Teknolojik bir evren olarak '' sa
nayi toplumlar, politik bir evrendir. '' Tasarm gelimek suretiyle,
''dilin ve davrann/eylemenin, dnsel ve zdeksel kltrn tm
evrenini'' biimlendirmeye balar.
Oya Baydar'n srarla zerinde durduu toplumsal-siyasal se
im olana ile bireysel dzeyde bu olanaktan yararlanma yetene
i ya da istenci, Marcuse'nin amlamalarndan anlalaca gibi,
hem toplumsal-siyasal sreleri birlikte-belirleme, hem de bireysel

Herbert Marcuse: ''Tek-boyutlu nsan (Der eindimensionale Mensch); Luchterhand,


Neuwied/Berlin, 1 967.
Z-DNM VE ZERKLEIMN ESTETKLETRiLMESi VE OYA BAYDAR ROMANI 345

zgrleme asndan ada bireyin vazgeemeyecei istemlerin


banda gelir. Dolaysyla, Marcuse'nin yaklamnda biraz daha
somut olarak grld gibi, Frankfurt Okulu'nun eletirel d
nce birikimi, Baydar romann zmlemede nemli bir ''yo
rumsal ufuk'' sunmaktadr.
Frankfurt Okulu geleneinde eletirel dnme ve bilgi, bireyin
zerkliinin, '' bireysel znenin'' egemen yaplara kar korunma
snn gvencesi saylmtr. Egemenliin amalar dorultusunda
arasallatrlan akln, akl sahibi zerk bireylerin eletirel katk
laryla kurtarlmasn nemseyen Habermas, ''aklcln sosyal
koullarn dile yerletirerek '', ''zerk bireyin akln'' etkileime
doru kaydrmtr.
Aklclk, Habermas'n kavray uyarnca, ''artk bireysel bir
zellik deil, bozulmam iletiim yaplarnn zelliidir. '' Byle
ce, Habermas, ''kapitalist-teknolojik toplumun bireyin zerkliini
ve aklsa/ln zayflatmasnn '' sosyal egemenlik yapsnn ''bireyi
egemenlii altna almasndan dolay deil'', ''iletiimin betimlene
bilir bir aklsa/ln engelleyen teknolojik aklsallktan '' doduu
nu ortaya koymaya almtr.
Etik dizgenin evrimi iersinde ''en st aama olarak iletiim
se/ etii '' gren Habermas'n bu katklar, ''evrimci bir aklsalln
buyrumlarn simgeleyen yeni bir politik edimin kaynan '' gs
termektedir.
Frankfurt Okulu, temel haklar ve zgrlkler, bireysel zerklik
gibi toplumsal siyasal ve bireysel istemleri nemseyen aydnlar,
parlamento-d muhalefeti, 6 8 renci devinimini ve '' Yeni Sol''
diye nitelendirilen, sosyalizm adna sergilenen ya da merulat
rlmak istenen her trl banazlk, bamllk ilikilerinin dnda
bask, smr ve arasallatrmaya ilkeli biimde eletirel yaklaan
sol akm da etkilemitir. Herbert Marcuse, ska Yeni Sol'un ku
ramcs ve kurucusu olarak anlr.
Btn bunlarn yan sra, Frankfurt Okulu da eletiriden uzak
tutulamaz. Bu yaklam, kurucularnn baskn kiiliklerinin ''eleti
rel dnmeyi'' olumsuz etkiledii, Yeni-Marksist bir rt altnda
''kitle kltrnn sekinci ve romantik bir eletirisi''ni ne kar-
346 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

<l, gerekte ''toplumsal bask ve smrye'' kar dnsz sa


vamad, ''burjuva idealizminin yeni bir biimi'' olduu, ''politik
edim ile ikin bir ilikisi bulunmad'' gibi savlar ile eletirilmitir.
Marksizm kapsamnda bu akm eletirenlerin banda Georg Lu
kacs gelir.

iddet Kavram ve Oya Baydar Romannda Betimlenimi

Oya Baydar'n zerinde srarla durduu bir baka kavram ''id


det''tir* . Bu kavram, ''bir eylemi gerekletirmek iin gerekli olan
yeterlilii'' nitelendirir ve sz konusu ''eylemin hukuksall/hukuka
uygunluu konusunda bir yarg iermez. '' iddet, bir eyi zorla yap
trtmak ya da yapmak zorunda kalmak ile ilgili durumlar anlatr.
iddet, olumsuz yan-anlamlar ile ykl bir kavramdr ve bu
balamda ''bakasna zarar verici her trl etkileme '' olarak alg
lanmaktadr. iddetin eitli biimleri arasnda ncelikle ''cinsel''
''fiziksel '' , ''psikolojik'', ''kiisel '' , ''yapsal '' , ''kltrel'', ''dolay
l '' , ''dolaysz'' , ''szl'' iddet saylabilir* * .
iddet, her zaman tarihsel, sosyal ve kltrel balamda oluur;
tarih, toplum ve kltr balamnda iddet, genellikle kadn tr
nn dlanmas, aalanmas ve hatta yok edilmesine yol aan ge
lenekler ve treden kaynaklanan bir grng olarak belirir. Dola
ysyla kadn trnn bedensel btnln salamas, z-istenci
ni yeniden kazanmas, cinsel ve kltrel iddetin nesnesi olmaktan
kurtulmas asndan ncelikli grevdir.
Oya Baydar, ncelikle ''Erguvan Kaps'' nda ideolojik gerek
elerle lm orucuna yatan kendilerini ''direni fedaileri'' olarak
nitelendiren sol-siyasal tutuklularla birlikte, gelenek ve trelerin de
etkisiyle kocasna ballk zorunluluu duyumsad iin lm oru
cuna yatan kadn kahraman Gldal figrnde kltrel-ideolojik,
hatta yapsal iddet trn anlatlatrr.


iddet ve g konusunda daha fazla ayrnt iin: www. wikipedia.or&/wiki/Gewalt/Kri
tik der Gewalt

Bata kadnlara ynelik "cinsel iddet'' olmak zere, iddetin bu ve dier trlerine ili
kin geni bilgi iin: Johanna Beyer/Franziska Lamott/Birgit Meyer (Yaym!.): "Frau
en-Handlexikon''; ilgili madde, Beck, Mnchen, 1 983.
Z-DNM VE ZERKLEMIN ESTETKLETRLMES VE OYA BAYDAR ROMANI 347

Yazar, ''Kayp Sz''de her eyden nce gelenek ve tre kaynakl


''tre cinayeti'' ediminin yan sra, gemilerini, dolaysyla da o d
nemdeki ideolojilerini kutsayan anne-babann yaklamn bir tr
iddet olarak alglayan ve onlardan bilinli olarak uzaklaan Deniz
figrnde de kltrel kkenli ''dolayl psikolojik iddet''i betimler.
zellikle hukuksal adan iddet erk ile zdeletirilir. Sosyo
lojik anlamda hukukun stnlne dayanmas gereken ynetim
gc dnda her trl g, zorlama ya da dayatmann meru ol
mayan uygulamas iddet olarak yorumlanr. Herhangi bir konuda
ya da davranta '' istenci ktye kullanlan'' ya da ''istenci krlan
kii zerindeki her trl tasarruf'' , hangi yksek deer, hangi d
nce ya da lk adna yaplrsa yaplsn iddet olarak tanmlanr.
Psikolojik ve bedensel zarar verme bir yana, rktme, kt bir
sonucu olacan duyumsatma, tehdit ya da korkutma iddet kap
samnda deerlendirilir. Toplumsal, kltrel, siyasal ya da rgtsel
anlamda erk kullananlarn eylemleri, kararlar ve dil kullanmlar
ya da sylemleri gizil-gcl olarak ''iddet'' ierebilirler: Bu neden
le, bunlara kar eletirel tutum, bireyin bedensel btnln, d
nsel zerkliini ve zgrln korumann balca gvencesidir.
nsan doasnn zelliklerinden biri de ''zarar verme'' , '' incit
me'' , ''yaralama'' eilimidir. O nedenle, iddet, her trl insansal
ve toplumsal ilikiye ikindir. Ayrca, genellikle illegal yaplanlarn
ne srd siyasal erkin iddetine kar ''kar-iddetin'' savunu
labilir, meru olduu sav da Oya Baydar'n sorgulad konular
dan biridir. Kar ya da kart iddeti, ''z-savunma '', ''devrimci
iddet'' ya da ''devlet iddetini etkisizletirme'' gibi adlandrmalar
la zararsz ya da ho-gstermek de sz konusu olamaz.

Bir Bakas zerine Egemenlik Kura veya Bireyi Bamllatr a

Oya Baydar'n ahlaksal bir ilke olarak grd, bireyin tekil


zelliklerinin toplam anlamnda bireyliin korunmas, kanlmaz
olarak bireyi basklayan, bamllatran, onu zne yabanclat
ran bamllatrc ya da egemenlik altna alc koullarn ve iliki
lerin sorgulanmasn gerektirmektedir.
348 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

Egemenlik kurma ya da bamllatrma, belli bir lde ''s


reklilik'' zellii tayan hiyerarik yaplardan doan st -ya da
alt- konumlandrmann kurumsallam bir biimidir.
Marksizm'de egemenlik, toplumsal-siyasal konumdan kaynak
lanan erke dayanr. Dolaysyla, egemenlik, ''alt-konumda olanlar
ve bamllar zerinde erk kullanmdr. '' taati ve boyun emeyi
gerektiren egemenlik, bir ''d istencin'' dayatmas ya da kendisini
gerekletirmesidir. Egemenlik, varln srdrmek iin her trl
seenei nlemeye eilimlidir.
Oya Baydar'n betimlendii parti ya da rgt kapsamnda ege
menlik-uaklk kartln ortadan kaldrabilmek iin, toplumsal
konumlarn, retim ve yaam tarzlarnn her trl d belirlemeden
arndrlmas, bireyi zne yabanclatran ilikilerin erkten arnd
rlmas gerekir.
Sol ya da sosyalist rgtler erevesinde erk ve egemenlik ili
kilerinin sorgulanabilmesi iin, her eyden nce ideoloji, rgt,
rgtllk, illegalite, dava gibi kavramlarn yan sra ''nderlik''
kavram da eletirel deerlendirilmelidir.
Parti ya da rgt nderlii kapsamnda her zaman ''kr kr
ne anonim kiileri'', Oya Baydar'n deyiiyle, ''zombileri '' ve ''ano
nim yaplar izleme '' , '' buyruk ve ynergelere-talimatlara-uyma '' ,
''bamllama '', ''z-istenten vazgeme'' gibi dnsel grng
ler sz konusu olmaktadr. Ynlendirilenler, Marcuse ve Oya Bay
dar'n deitirici bir edim olarak nemsedikleri ''seim yapabilme''
yeteneklerini kullanamamakta, hibir konuda ''zgr seim'' ya
pamamakta; z-karlarn bile dile getirememektedir.
Yazarn yaptlarnn temel yaznsal syleminden biri olan ''ano
nim nderlik'', rgt ya da parti nderlii diye nitelendirilen ano
nim yap, tmyle bir ''d-denetim'' , ''gdmleme'' ya da ''ara
sallatrma'' arac olarak kullanlmakta ve bylece ''bask aygt
nn'' uygulamalar sorgulanamazlatrlmaktadr.
Sz konusu arasallatrmay alglanamaz duruma getirmek iin
dil ve dnce ierikleri eretilemelere ve simgelere brndrle
rek, bir ynlendirme dolaym olarak kullanlmakta; bylece yan
dalarn hibir sorgulamaya yeltenmeksizin nderliin buyruklar
Z-DNM VE ZERKLEMN ESTETKLETRLMESi VE OYA BAYDAR ROMAN! 349

dorultusunda davranmalar salanmaktadr. Bu uydulatrmann


srekli olabilmesi iin, bilinler birtakm ideolojik simgeletirme
lerle bulandrlmaktadr.

Psiko-zmleme ve Oya Baydar Roman

Kken olarak insan ruhunun gizemsizletirilmesi anlamna ge


len ''psiko-zmleme'' kavram, bilin-altnn etkenleme olasl
n irdeleyen Sigmund Freud'a dayanr. Bilimsellii hala sorunlu
olan psiko-zmleme yntemi, insanlar-aras atklar ve klt
rel grngleri irdeler.
Freud, ''dnsel olann '' , bedensel ve sosyo-kltrel alanlarla
ilikisini ne karr. Bir yntem olarak ''psiko-zmleme'' kap
samnda tek tek insanlarn, topluluklarn ve kltrlerin ''yaant
lama, dnme ve davranma'' tarzlar incelenir.
Burada temel varsaym, davran biimlerinin alglanabilir
d-yapsnn, kltrel normlarn ve deerlerin arkasnda gizle
nen, ancak bilinle aa karlamayan anlamlarn ya da anlam
landrmalarn, psiko-zmleme yntemiyle aa karlabilece
idir.
Bu yntem, kiilik yapsnn, alglama ve davran tarznn
zmlemesinin dnda, yaznsal anlat yaplarnn, masallarn ve
mitlerin ieriklerini amlama amacyla da kullanlr. Konuya ili
kin gncel tartmada zellikle Fransz Jacques Lacan nem ka
zanmtr. Felsefede Arthur Schopenhauer ve Friedrich Nietzsche,
yaznsal alanda da ncelikle Johann Wolfgang Goethe, Arthur
Schnitzler ve Fyodor Mihaylovi Dostoyevski'nin yaptlarnda psi
ko-zmleyici kuramlardan izler saptanabilir.
Yaznsal metin zmleme denemelerinde bilin-altnn ve d
lerin yan sra gnlk grngler, treler ve mitler bu yntemden
de yararlanlarak aklanr. Bu kapsamda gelitirilen gd kuram
uyarnca, eitli elikileri ve atmalar dzenleme ve uyumlula
trma ilevi gren '' ben'' , sosyo-kltrel etmenlerin etkileri altnda
biimlenen ''st ben'' in tresel '' beklentilerini'' olaan grmeye ve
kendisini onunla zdeletirmeye ynelir.
350 MAAX, BENJAMN, ADOANO - SANAT VE EDEBYAT

Psiko-zmleme kuramnn yaznsal sylemlere uyarlanabilir


lii, ncelikle '' ben'' ile ''st-ben'' arasnda iliki ve etkileimden
kaynaklanr. Kanmca, Oya Baydar'n anlatlatrd zerkliini
yitirmi, etkileemeyen, salt etkilenen '' ben'' ile '' ben'' i z-istencine
uydulatran '' st-ben'' anlamndaki sosyo-kltrel deerler dizge
si ve siyasal yaplanmalar, bu ynden irdelenebil irler. Yazarn kur
gulad yaznsal figr anlamnda ''ben''ler, d-belirlenmiliin ve
yabanclatrmn nesnesinden baka bir ey deildir; onlar, ''etken
otoriter'' ya pl ''st-ben'' !erin ''edilgin'' izleyicisidirler.
Psiko-zmleme yaklamnda korku, insann baat duygula
r arasndadr ve her trl ilikinin biimlendirilmesinde etkendir;
bu etkenler arasnda yaantnn dilsel adlandrm ve dnyann ve
nesnelerin anlamlandrlmas da varr. Dolaysyla, Oya Baydar'n
''Scak Klleri Kald''da lk ztrk'n gazeteci etkinlii bala
mnda ve ''Kayp Sz''de yazar mer Eren'in yaptlarnn ne
karlmas kapsamnda kitle iletiim aralarnn ynlendirici etkileri
hakkndaki betimlemeleri, dilsel anlatmlar ve dnyann anlamlan
drlmas erevesinde deerlendirilebilir.
Ayrca, psiko-zmleyici birikim uyarnca, insan, d etmen
lerden etkilenir; ancak, bu etmenlerin de katksyla ortaya kan
''utanma'', ''ruhsal ac '', ''fke'' ve zellikle de ''korku'' gibi duy
gulara kar z-korunum tutumu da gelitirir. Ayrca, z-korunum
tavr, ''yanstma'' , ''yadsma '' , ''iselletirme, '' zdeleme'' , ''d
nselletirme '', '' duygusallatrma '' , ''aklclatrma'' , '' kaydr
ma '' , '' bilin-altna itme'' gibi yntemlerle de ortaya kar.
Oya Baydar'n btn yaznsal figrlerinin kiilik yaplar ve
sylemleri, yukardaki dn ve davran biimlerinin zellik
lerini tarlar.
Freud ve ardllar tarafndan kuramlatrlan ''psiko-zmle
me'' yntemi, yazn-bilime ''psiko-zmleyici yazn-bilim '' * ady
la aktarlmtr. Yaznsal metinler, Freud'un yaklam uyarnca,
gndz dlerine benzer bir biimde, giderilmeden bilin-altna


Psiko-zmleyici yazn-bilim kavramna ilikin bu bilgilerin dnda daha ayrntl bilgi
iin: Ansgar Nnning (yaym . ) : ''Literatur-und Kulrurrheorie "; anlan madde bal,
Metzler, Stuttgart-Weimar, 200 1 .
Z-DNM VE ZERKLEMN ESTETKLETRLMES VE OYA BAYDAR ROMANI 35 1

itilen arzulardan kaynaklanan alanlar, rtk ierikler ve gizli an


lamlar ierirler.
Nnning tarafndan yaymlanan ''Edebiyat ve Kltr Szl
''nde yer alan ilgili maddede verilen bilgilere gre, bu rtk ie
rikler ve gizli anlamlar, psiko-zmleyici yorumlama yntemiyle
Freud'un ''D Yorumlar'' adl yazsndan yararlanlarak aa
karlabilir. Bu yazn-bilimsel alan ilk aamada ''metni yazarn
bireysel bilin-altnn belirtisi olarak kavrayan psiko-biyografik
yorumlarla'' kendisini snrlandrmtr.
Bundan sonra, ''yazarn nevrozlar, travmalar ve benzeri du
rumlar ve bunlara bal olarak bastrlan cinsel fantezilerinin '',
srekli olarak yinelenen figrler ve motiflerde yaznsallatrd
var-saylmtr. Bu kapsamda ''kolektif bilin-alt''nda biriken an
lamlandrma ve yorumlama rnekleri nem kazanr.
Bu bilim dalnn geliim srecinin ikinci aamasnda yazar ve
oluturduu metin deil, ''anlam retmede etken bir rol biilen
okuyucu '' nem kazanmtr.
Psiko-zmlemeci yazn-bilim zerinde en byk etkiyi yapan
bilimci Fransz J. Lacan'dr. ada dil-bilimin kurucusu Ferdi
nand de Saussure'n ve Roman Jakobson'un gsterge kuramnda
yer alan ''gstergenin nedensizlii'' ilkesinden yararlanan Lacan'n
balca sav udur: ''Bilin-alt da dil gibi yaplanmtr'' ve dilsel
yaplar ve anlatmlarda kendisini aa vurur.
Verili dilsel dizge, ''tekinin yeri''ni, toplumsal kurallar, zel
likle de ''babann yasas''n temsil eder ve bu nedenle de ''simgesel
dir. " Bir baka anlatmla, ''eril yaplarca belirlenen dilsel-kltrel
dzeni'' anlatr. Verili dilsel dizge, ayn zamanda i-blm, top
lumsal konumlanma ve kapitalist retim tarzn kanlmaz tre
vi olan ''yabanclatrm ''n da dolaymdr. Dolaym olarak dilde
somutlaan ''simgesel olan'', metafor (eretileme) ve metonimi
(ad-deiimi) gibi ''retorik aralarla'' betimlenir.
Bu srada gstergeyi oluturan iki e, gsterilen nesne (ierik)
ve ses imgesi ( biim), srekli yeni anlamlar oluturacak biimde
kullanlr. Bu durum, zellikle yaznsal metinler iin geerlidir. Oya
Baydar roman, yaznsal metinlerin ''anlam akl'' ya da ''de-
352 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

iik yorumlara akl'' zelliinin belirginletirilebilecei somut


rneklerdir.
zne, bu kapsamda gstergenin nedensizlii gerei ''dilsel-simge
sel olarak aktarlan ve hibir zaman ulalamayan bir arzuya '' ba
ldr. Dil-bilimde ve yazn felsefesinde temel kavramlardan biri olan
gstergenin nedensizlii, dil reticisi olan konuucularn bir szc
oluturan bir dnce ya da nesne ile dilin iinde var olan bir ses im
gesini istedikleri biimde birletirmeleri sonucu oluur. Konuucu ve
yazclar, bu yntemle oluturduklar szckleri, biimlendirdikleri
balam ve erek dorultusunda anlam deiikliine uratrlar. Yazn
sal metinlerin yorum akl zelliinin kayna da budur.
Psiko-zmleyici yazn kuram uyarnca, yorumcu ya da alm
layc da srekli olarak bilin-alt arzuya bal olduu iin anlam
''kesinletiremez. " Okuyucu, yazarn kurgulad anlam bulgula
ma denemesini gstergenin nedensizlii ilkesi dorultusunda ger
ekletirir. Bu durum, okuyucuyu metnin ynlendirici etkisine aar.
Lacan tarafndan daha dizgeli duruma getirilen bu yaklam, zel
likle ''ideoloji eletirisi'' asndan filozof G. Deleuze tarafndan
daha kktenci bir yapya kavuturulmutur. Bu adan '' bilin-d
ve arzulama kavramlarnn eksiklii ideolojisi'' ile ''kapitalist erk
yaplar'' arasndaki balantlara dikkat ekilmitir

Erich Fromm'un Otoriter Kiilik Kuram ve Oya Baydar Roman

Oya Baydar romann doru almlayabilmek iin irdelenmesi


gereken bir baka kavram ''otoriter kiilik ''tir*. Otoriter kiilik
dendiinde genellikle ''antidemokratik, baskc ya da otoriter ve
hatta faist dncelere ve davran biimlerine ynelii zendiren
gizil gc oluturan kiilik zelliklerinin toplam anlalr. Bu zel
likler btnlkl bir dizge olutururlar. Karakter ve kiilik yap
lar genellikle ocukluk ve genlik dnemlerinde nemli duygusal

* Erich Fromm'un "Otoriter Karakter Kuram''na dayanarak, otoriter kiilik kavramn


ilk kullanan Abraham Maslow'dur ( 1 943). Bu kavram daha sonra Frankfurt Okulu
kapsamnda Theodor Adorno ve dier aratrmaclarca dizgeletirilmitir. Konuya ilikin
daha geni bilgi iin: ,,http://de.\vikipedia. org/wiki/Autoritoritare_Pershnlichkeit."
Z-DNM VE ZERKLEMIN ESTETKLETRLMESi VE OYA BAYDAR ROMANI 353

deneyimleri ve yaantlar zgn psikolojik rnekleri zmseme


yoluyla geliir.
Eletirel Kuram kapsamnda sradan insanlarn faizme yneli
nedenlerini ortaya karmak amacyla gelitirilen ''Otoriter Kiilik
Kuram'' uyarnca, kiiler, sosyal ve siyasal ilikileri, nesnellikten
yoksun ve nyargl ya da nceden koullandrlm bir bak a
syla deerlendirdikleri iin, faist ya da otoriter ideolojilere yan
da olurlar.
Otoriter kiilik yapsn ortaya karmak amacyla kullanlan
''anti-semitizm'' ve ''etno-merkezcilik'' kavramlarnn yan sra,
''politik-ekonomik muhafazakarlk'' kavram da kullanlr. Bu
kavramlar arasnda ncelikle etno-merkezcilik ve her trden siya
sal tutuculuk, Oya Baydar'n ideoloji eletirisini dayandrd ''ge
leneksele tutunma '' , ''otorite uyduluu'', ''nderlik'' ya da ''rgt
byle diyor ya da byle istiyor'' sylemi kapsamnda ''d-istence''
bamllatrma''; bamllamak istemeyene kar ''yaptrm uygu
lama '' , ''her trl bireyseli yadsma '', ''rgt ya da nderlik diye
tanmlanan anonim yapnn belirledii ''kalba sokma'' , ''ulamla
ma'' , sol siyaset yandalarnn bireysel olarak kendilerini ''d-is
ten ile zdeletirme ve yazglarn bu istence balama eilimleri'',
''toplumsal siyasal-enin ar vurgulanmasn kabul etmeleri'',
''yaam koullar ve toplumsal konumlar yksek olanlara d
manlama eilimleri'' saylabilir.

Otoriter Karakter ve Otoriter Kiilik

Otoritarizm sz konusu olduunda, ''Eletirel Kuram'' izgi


sinde ne kan bilimci ve dnr Erich Fromm'dur. '' Otoriter
karakter'' " ve bununla e-anlaml kullanlan ''otoriter kiilik'' kav
ramlarnn yerlemesinde anlan bilimci belirleyici olmutur.
Bu kavramlara ilikin kuramsal birikim, Oya Baydar'n sorgu
lad iki ynl ''edimi'' ya da davran biimlerini sorunlatrmak
iin elverili bir yaklam olarak grnmektedir. Otorite kiilik ya-

Otoriter kiilik konusunda buradaki bilgilerin dnda: http://de.wikipedia/wik i/Autori


taere _Persnlichkeit. Bunun dnda: http://de.wikipedia/wiki/Autoritaerer_Charakter
354 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

ps, iki ynl bir edimdir; nk otoriter kiilik ya da karakter


kavram, bir ynyle bakalarn bamllatrmaktan holanan
anlay, br ynyle de glye boyun eme, itaat etme eilimini
irdelemek bakmndan ilevselletirilebilir.
Otoriter kiilikler, hem bulunduklar konum ve sahip olduklar
erk ile bakalarn bamllatrmaya isel bir istek duyan, hem de
''hilik ve nemsizlik'' duygularn dengelemek iin iktidar sahip
lerine bamllamaya, hiyerarilere uymaya, onlarla kendisini z
deletirmeye yatkn insanlardr.
Erich Fromm, ''Otoriter Kiiliin Yaps zerine'' ' adl yazsn
da da bu karlkl ilikiyi irdelemitir. Vard sonu yle zetle
nebilir: Otoriter kiiliin temel zellii, ''kendi ayaklar zerinde
durma yeteneinin, zgrl zmseme ve yaam tarz durumu
na getirme gcnn yokluu ya da yetersizlii''dir.
Otoriter kiiliin kart ise, ''insan ve dnyay somut olarak
kavrad iin kimseye yamanmaya gereksinme duymayan ''yet
kin/olgun insan '' kiiliidir.
Fromm'un dncesine gre, ocuk, iki z-yapsal nitelik geli
tirme olanayla donatlmtr: Sevgi ve akl. Sevgi, z-bamszl ''

n ve btnln koruma kouluyla dnya ile balantl olma,


dnya ile bir olma '' demektir. Seven insan dnyada ''kendisini
evinde duyumsar, korkmaz ve unutur. '' Dolaysyla ''kin ve d
manlk duygusu biriktirmez. ''
Akl, olgu ve olularn ''d-yapsndan ekirdeine ulamaya,
eylerin arkasnda olan somut olarak kavramaya, grnmez g
leri ve abalar, ak grng/eri yaratmaya ve belirlemeye ynelik
dnme etkinliidir. ''
zgr akl ve sevgiden yoksun olan otoriter kiilik, ''yalnzlk''
ve ''korku'' ierisindedir. Kendi z bireyliini yitirme pahasna
''bakalaryla kendisini birletirir'' ; onlarla kaynaarak ''kendi b
tnln yok-eder. " Otoriter kiilik, soyutlanmln ve ''kor
kusunu tek bana yenemedii iin, ilerinde eriyip yok olaca''
baka insanlara gereksinme duyar.


Erich Fromm: ''Zur Struktur der autoritiiren Persnlichkeit''; nternet basks: ''from
mfunk[ at-symbol ]aol .com ''
Z-DNM VE ZERKLEMN ESTETiKLETRLMES VE OYA BAYDAR ROMANI 355

Fromm, ''edilgen otoriter kiilik'' ile ''etken otoriter kiilik''


yaplarn birbirinden ayrr. Edilgen otoriter, ''mazoist'' , '' ba
mllamaya'', ''daha byk birbirimin paras, yanda olmaya''
eilimli bir z-yapya sahiptir. Kendisi kck de olsa, ''byk
insanlarn, byk kurumlarn ve byk dncelerin kck bir
paras'' olmaya heveslidir.
Edilgen otoriter iin, nemli olan, ''kendi nderinin '', ''parti
sinin'' , ''devletinin'' ve ''fikrinin'' byk ve gl olduuna znel
olarak inanmasdr. Dolaysyla da ''byn'' bir paras olmas
nedeniyle, kendisinin byk ve gl olduu sansna kaplmas
dr. ''Aa/amlk, gszlk ve terkedilmilik duygusu '' iinde
kvranan ve kendisini byle klten ''edilgen otoriter'', ''zgr
ce karar ve sorumluluk almak'' yerine, ''buyruk'' almay yeler.
Bylece, ''nderlik'' , ''parti'' ya da ''devlet'' denilen ''byk erkin
korumas'' altna girer. zgrlkten korkan edilgen otoriter, ''oto
rite''ye tapnmaya hazrdr
''Etken otoriter'' , Fromm'un deyiiyle, ''sadist'', ''bakalarn
kendi iinde eritip tkettii '' iin ''kendisini byk grr. " Sadist
otoriter, ''erki elinde tuttuu srece'' byk ve gldr. Sadizm,
''ac vermek ve can yakmak'' eilimindedir. Fromm'a gre, sadiz
min gerek z, ''baka insanlar tmyle denetim altnda tutma '',
onu kendi ''istencinin umarsz bir nesnesi durumuna getirme,
onun egemeni olma, onun zerinde gnlnce tasarrufta bulunma
gdsdr. ''
Bu amaca ulamak iin, sadist otoriter, baka insanlar ''aa
lar'' , ''tutsaklatrr'' ; onlara ac ektirir. Aslnda gsz olan g
l, gl grnmek iin gszlere; gszler de gszlklerini
rtmek iin glye gereksinme duyarlar. Otoriter kiiliin nitelii
olan ''sembiyotik eilim'' , insanda hem bamllatrma, hem de
bamllama eilimi olarak belirir.
Fromm, yukarda ana-hatlar izilen zmlemenin zellik
le '' akl-d '' otorite iin geerli olduunu da vurgular. Akl-d
otorite, hibir bilgi, nitelik ve yeterlilik tamamasna karn,
kendisine bamllalan, ''kendisini derinletiren ve uzatan '' oto
ritedir.
356 MAAX, BENJAMIN, ADOANO - SANAT VE EDEBYAT

Akl-d otoritenin varlk nedeni, ''baml/aann, ndere kar


gszlk duygusu, korkusu ve hayranldr. '' nsanlar ''z-yetke
olmadklar, ahlaksal sorunlarda vicdan sahibi olamadklar, ente
lektel konularda belli bir kan ve duygusal sadakat sahibi olama
dklar '' srece, z-yetkenin temeli olan dnyay sevgi ve akl ile
kavrayacak lde olgunlamadklar srece, akl-d otorite var
olacaktr.
Fromm'un gelitirdii yaklam biraz daha amlamak yararl
olabilir: Otoriter kiilik, bireyleme srecinde etkin olan kltrel
deer yarglarnn bir trevi olarak geliir. Dolaysyla, otoriter an
ne-baba ya da yakn evrenin etkisi altnda yetien ocuklar ''gl
bir st-ben'' gelitirmeye eilimli olur; nk daha kk yatan
itibaren birtakm istemlerini, gereksinmelerini ya da gdlerini
bastrrlar.
Bu tr kiilik yaps gelitiren insanlar, istek ve gdlerini doyu
ramadklar iin, birincisi," d etkilere'', ynlendirici ve baml
latrc yaplar kabule daha yatkn olurlar. kincisi de biriktirilmi
gereksinmelerden kaynaklanan '' bilin-d atma'' eilimine, bir
baka deyile, '' st-ben'' tarafndan yasaklanm ''gdleri ve sal
drganlklar'' baka insanlara yanstma eilimine girer.
Otoriter kiiler, saldrganlklarn genellikle ''etnik'' , ''dinsel''
ya da ''politik'' aznlklara yneltirler; nk bu aznlk kmeleri
ne kar ynlendirilen saldrganlklardan dolay tepki grme ya da
cezalandrlma gibi toplumsal yaptrmlara uratlma olaslnn
az olduunu var-sayarlar. Bu kapsamda toplumun ya da siyasal
yaplarn sz konusu aznlklara kar olan nyarglarn gncelle
tirerek, toplumsal tepkiyi ynlendirmek isterler.
Otoriter kiilik yaps, toplumsal-kltrel ve siyasal birikimin
bir trevi olarak ortaya ktndan, toplumun btn katmalarn
da ve her trl siyasal yaplanmada etkin olabilir. Bu tr kiilik,
toplumsal-kltrel ve siyasal birikimin bir trevi olarak ortaya
ktndan, toplumun btn katmalarnda ve her trl siyasal ya
planmada etkin olabilir.
Birebir uygulanabilirlik sz konusu olmasa da, bu aklamalar,
Oya Baydar romannn zmlemesine bir baka ufuk amakta-
Z-DNM VE ZERKLEMIN ESTETKLETRLMES VE OYA BAYDAR ROMANI 357

dr. yle ki: Oya Baydar'n yaptlarna ikinletirdii sylemeler


de, Fromm'un szn ettii hem ''edilgin otorite'', hem de ''etken
otorite'' belirlenebilir. Yazarn ''Hibiryer'e Dn''te betimledii
siyasal srgnlerin youn yaant ve deneyim birikimlerine karn,
Trkiye'ye dndkten sonra ''eski nderleri'' aramalar, ''edilgen
otoriter'' kavramn simgeleyen bir davran biimidir.

Oya Baydar Romannda Etken ve Edilgen Kiilik Tiplemeleri

''Scak Klleri Kald ''nn iki erkek ba-kahraman olan mer


ve Arn Murat, otoriter z-yapnn ''sembiyotik'' niteliini rnek
lendirmeye elverili figrlerdir. Bu iki yaznsal figr, kiiliklerinde
hem ''etken otoriter'', hem de ''edilgen otoriter'' karakter yaps
nn zelliklerini tamaktadr.
mer, TKP nderi olmann kendisine verdii ''erki'' kullana
rak, bakalarnn yazglarn ve geleceklerini etkileyen karar ald
durumlarda ''etken otoriter'' , 1 990'dan itibaren parti erkini yitir
dikten sonra da ''edilgen otoriter'' kiilik yapsn simgeler. Onun
yetkesi, erke sahip olduu srece vardr. Erk yitimi, otorite, diyesi,
yetke yitimi demektir. Bir zamanlar ''otoriter kii'' olanlar, erkleri
ni ve yetkelerini yitirince, yaama glerini byk lde yitirirler.
mer'in romandaki yaam izgisi bu duruma somut bir rnektir.
Arn Murat, devlet aygtnn yaygnl ve derinlii ierisinde
ykselme ura verdii dnemde hibir karar alma ve uygulama
yetkisine sahip deildir. Grevi, istencini, bakalarnn istencine
bamllatrmaktr. Devletin ''bykl'' ierisinde ''kck''
duyumsad kendi bireysel varln eritmeye hazrdr. Kendisini
tmyle devlet ile zdeletirerek, kiisel kkln, devletin
bykl ile rtme eilimindedir.
Devlet aygtnn ileyiini belirleyen g dengelerinin deiimine
kout olarak, Arn Murat'n z-yaps, ''edilgen otoriter'' ya da
''etken otoriter'' nitelik kazanmaktadr. Dolaysyla Arn, etken
otoriter kiilik ile edilgen otoriter kiilik arasnda srekli olarak
devinmek zorundadr. yle ki, grece ''etken otoriter'' olduu s
rada devletin derinliinden kaynaklanan gizemlilik ve bilinmezlik
358 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBiYAT

nedeniyle, sekreterinden bile korkacak lde ''edilgen otoriter''


bir yapy simgeler.
''Erguvan Kaps''ndaki emeki snfndan gelen sol rgt yan
da gen ise, ''edilgen otoriter kiiliin'' btn belirtilerini tar.
ocukluundan beri yaantlad yokluk, sknt ve dlanmlk
duygusunu aamadndan bunlarn psikolojik trevlerini birik
tirerek, korkuyla kark kine dntrmtr. Ailesinde sevgi
ortamnda bymesine karn, sevgiyi, zgr ve eletirel akl ile
btnletirmeyi ve zgvenli bir kimlik oluturmay baaramam
tr. nemsizliini ve yalnzln dengeleme gdsnn de etkisiy
le, iine girdii ''byk dnce ve lklerin'' simgesi olan rgt
ve rgtn anonim nderliinin istencine tmyle bamllaarak,
bamsz bireyliin temeli olan z-istencini yitirmitir.
Romanda kurgulanan sol rgt, bu gen iin snabilecei g
l bir ''st-ben''i simgelemektedir. Bu gl 'st-ben'e snan sol
cu gen, kendisi iin bir ''d-isten olan rgtn istencine baml
latka zerk kimliini yitirmi, zek kimliini yitirdike daha ok
bamllamtr. Bu ksr-dngy krmas giderek olanakszlam
ve saldrganlk gizil-gc, sonunda dman olarak belirlenen bir
insan ldrme giriimine dnmtr.
Oya Baydar'n ''Erguvan Kaps''nda ba-kahramanlardan biri
olarak kurgulad Amerikan yurtta Teo, kken olarak Anado
lu kkenli bir Rum ailedendir. Amerikal, Rum ve sanat tarihisi
olmas nedeniyle, gemi ile ilgilenmesi, saldrganln ve iddetin
hedefi olmas iin yeterlidir.
Nitekim Oya Baydar'n bu yaptnda betimledii sol rgtte de
Fromm'un izdii erevede otoriter z-yapnn belirtileri da-vu
rur. selletirilmi otoriter z-yapnn bir trevi olarak saldrgan
lk gizil-gcn ''etnik '', ''dinsel'' ya da ''siyasal'' aznlklara, dola
ysyla da gsz bir toplumsal gruba yanstma eilimi gsteren bu
sol rgt, Teo'yu ajan olarak deerlendirir ve sonunda ldrmeye
kalkr. Hibir dayana olmayan aj anlk yaktrmas, ldrm
eilimini merulatrmann aracndan baka bir ey deildir.
Etken otoriter kiilik yapsnn baat eilimi olan ''sadizm'' ile
edilgen otoriter karakter yapsnn baat eilimi olan mazoizm
Z-DNM VE ZERKLEMN ESTETKLETRLMES VE OYA BAYDAR ROMANI 359

kavramlar, Oya Baydar'n hemen btn romanlarnda deiik


balamlarda kulland ''erkekler iktidara sahip olmaya urar;
kadnlar da iktidara sahip olan erkek etrafnda toplar'' biiminde
zetlenebilecek sylemde somutlamaktadr.
Bu sylem, toplumsal ve ekonomik i-blm sonucu ortaya
kan ve kltrel edimde sreklileen ''etken ve edilgen otoriter''
kiilik yaplarnn cinsler tarafndan iselletirilmesinin ve kltrel
davran biimine dntrlmesinin eletirel anlatmdr. Erkek,
krlgan olan ''etken otoriter'' kiilii, kadn ise, ''edilgen otoriter''
kiilii somutlatrmaktadr.
Bu balamda Oya Baydar'n estetikletirdii yaklam aklaya
bilmek iin, ayrca, Adorno'nun ''antisemitizm'' kapsamnda ula
t bulgulardan da yararlanlabilir. Yanl anlamalar nlemek iin,
u noktann altn izmek gerekir: Oya Baydar'n sorunlatrd sal
drganlk ve iddet eilimi, Trk toplumunda belli kesimlerde ba
gstermesine karn, henz baat davran biimine dnmemitir_
Buna karn, Adorno'nun ele ald ve Yahudi soyunu yok-etme gi
riimine dnen anti-semitizm'' , o dnemde Alman toplumunda
baatlam bir anlay ve davran simgeler. Bu nedenle, iki olay
arasnda elbette dolaysz bir ba ve benzerlik kurulamaz.
Bunun yan sra, Trkiye'de zellikle dinsel aznlklara kar
sergilenen tepki biimlerinin, kararl ve insancl bir tavrla kar
klmad ve eletirel bir deerlendirmeye tabi tutulmad tak
dirde, hangi boyutlara ulaabilecei n-grlemez; bu nedenle,
Frankfurt Okulu birikimi uyar ilevi grmelidir. Bu birikimin bul
gularna deinmemin amac, sz konusu uyar ilevinin nemsen
mesi gerektiini vurgulamaktr.

Adomo'nun ''Bilin-d Ykclk Kavram ve Oya Baydar Roman

Adorno'nun ''Otoriter Kiilik zerine '' * adl yaptnda yrt


t ''niteliksel ideoloji incelemeleri '', aznlk olmalar nedeniyle
gsz grlen Yahudilere kar sergilenen ''tepki biimleri ''ni ne

Theodor W. Adorno: ''Otoritaryen Kiilik stne'' (Om Yaynevi, stanbul, 2003 ) .


360 MAAX, BENJAMIN, ADOANO - SANAT VE EDEBiYAT

karr. Grgn aratrmalar sonucu ortaya karlan bulgulara


gre, '' birikmi dmanlk'' , ynelecei bir nesneye gereksinir.
Adorno'nun yaptnda ''bilin-d ykclk'' olarak nitelendi
rilen saldrganlk ya da dmanlk, ''yeterli bir tarihsel arka-alana
sahip olduu ve gelenein kuku gtrmez bir esi olarak'' ortaya
kt ve ''kat ve iyi bilinen kalplarn nyargl znenin ykc
eilimleriyle '' uyumlulat durumlarda yaygnlaabilir.
Kalp ya da klie, Adorno'nun saptamasyla, ''olaylara rahatla
tc bir biimde bakmann aracdr. '' Derinlerde bulunan '' bilin-d
'' kltrel kaynaklardan beslenen kalplar ya da nyarglar, sal
drganl ynlendirir ve merulatrmak iin kullanlr. Aznlk k
mesi yeleri ''klieden ne denli farkl olurlarsa olsunlar'' , bir baka
anlatmla, ounluk toplumuyla ne denli btnlemi olurlarsa
olsunlar, hedef durumuna getirilmekten kurtulamazlar.
Trkiye'de dinsel aznlk yelerine yneltilen dmanlk kapsa
mnda u saptanabilir: Trk toplumunda ldrme dein ulaan
iddet ve saldrganlk birikimi, yaznsal kurguyla da snrl deildir.
stanbul, Trabzon ve Malatya'da gerekletirilen ''vahet'' olayla
r, iselletirilmi ''st-ben'in'' ''yceltilen bir lk'' kapsamnda
ne denli kolay gncelleebileceinin kantlardr. Buradaki '' st
ben'' , salt anne-baba ve yakn evre ile snrl deildir; yaratlan
neo-nasyonalist ve kkten-dinci dnce ortam da etkin bir ''st
ben '' ilevi grmektedir.
Burada u noktann altn izmek gerekir: Trkiye' de endie ve
rici boyutlara ulamasna karn, yukarda izilen aklama modeli
yine de btn ynleriyle genelletirilemez; nk bu model, ''psi
kolojik olan'' gereinden fazla vurgulamakta, kiinin bireyleme
srecinde etkin olan bireysel ayrlklar, eitim durumu, ait olunan
toplumsal konumu ve benzeri toplumsal, kltrel ve siyasal olgu
lar gerei gibi gzetmemektedir.
Ayrca, otoriter kiilik davran biimlerini de ieren ''otorita
rizm'' denildiinde, Bat'da ncelikle milliyeti-sa siyasal yaplan
malar akla gelir. Oya Baydar romannda bu balamda sorgulanan
ise, asl olarak sol siyasal rgtler ve bunlarn yandalardr.
Bu balamda, rnein, Almanya'da ' 6 8 renci Deviniminin
nderlerinin davran ve tutumlarnda da ''otoriter izler'' olduu
Z-DNM VE ZERKLEMN ESTETKLETRLMES VE OYA BAYDAR ROMANI 361

Frankfurt Okulu'nun kurucularndan Adorno tarafndan dile ge


tirilmitir. Dolaysyla, bir siyasal anlay olarak ''sol '', bu zellik
lerden arnm saylamaz.
Oya Baydar romann zmlemede yararlanlabilecek bir ba
ka birikim yine Erich Fromm tarafndan 1 930'lu yllarn banda
gelitirilen '' analitik sosyal psikoloji '' kavram ya da yntemidir.
Bu yaklam, ''Marksist sosyoloji ile psiko-analizi btnletirme
yi '' amalar ve toplumlarn ve insanlarn geliim srelerinde orta
ya kan '' kuralllklar '' betimler.
Erich Fromm'a gre, ''toplumun sosyo-ekonomik yapsna ba
l olarak gelien bir srecin '' sonucu olan karakter yaps, ''sosyal
karakter''in de kaynan oluturur. Fromm'un yaklam uyarn
ca, sosyal karakter, dolaysyla da bireysel karakter, ''toplumda var
olan ve baat karakter ynelimlerinde somutlaan karakter yaplar
ve zellikleri ''nin etkisi altnda biimlenir. Sosyal karakterin ilevi,
bireye ''yapt ii zgrlk duygusu'' ile yapt sansn vermektir.
Oya Baydar'n toplu yaptlarn doru almlayabilmek ve yo
rum-bilgisel birikimden yararlanarak, metin zmlemesi ynte
miyle amlayabilmek iin, yukarda ana-hatlaryla irdelenen kav
ramlarn dnda ok sayda kavram, toplumsal, kltrel, psiko
lojik ve siyasal ierikleri ve bunlarn bireyin davranna yansma
biimleri asndan gz nnde tutmak gerekmektedir.
Yukarda sorunlatrlan kavramlara ek olarak, ''saldrganlk'',
''kabul grme'', ''korku'', ''tehdit'' , ''isizlik'', ''dlanma '' , ''dog
matizm'' , ''eitim anlay ve biemi'' , ''etnik ve dinsel atma '' ,
'' etno-merkezcilik '', ''dman imgesi'', ''yabanc ( lk) dmanl'' ,
''kktencilik '' , ''iddet'' , ''zdelik/kimlik'' , '' bireylik/bireycilik'' ,
''kltrel miras'' , '' mantalite '' , ''ulusal stereotipi'' , ''milliyetilik/
ulusalclk'', ''katlm'' , ''siyasal isten oluumu'' , ''propaganda'',
''katkszlk'' ' ''kktencilik'' ' ''rklk'' ' ''yreselcilik '' ' ''eletirel
z-bilin'' , ''eitsizlik'', ''stigmatize etme'' , ''yapsal iddet'' , ''to-
lerans'', ''gemile yzleme'' ve ''deer deiimi'' gibi sosyolojik,
sosyo-psikolojik ve politik kavramlar da irdelemeye katlmaldr.

Erich Fromm'a dayanan ''analitik sosyal psikoloji'' yaklam hakknda daha fazla ay
rnt iin: http://de. wikipedia/wiki/Analytische_Sozialpsychologie
Oya Bayd ar Roman nda

ideoloj i Sorg u l amas

''Hibiryere Dn'' veya Zamanda ve Mekanda Srgnlk


Bilincine Var

Yukarda Marksist birikim ve ''Eletirel Kuram'' temelinde i


zilen kuramsal ereve kapsamnda Oya Baydar'n romanlarnda
belirginletirilen ideoloji sorgulamas, metin zmlemesi ya da
metne ikin sylem zmlemesi yntemiyle yle somutlatrla
bilir. Burada gerekletirmeye altm zmleme, her yaznsal
deerlendirme gibi, sadece bir deneme nitelii tamaktadr.
Oya Baydar, 1 2 Eyll 1 980'den ksa sre nce henz bir yan
daki olu Ekim'i Trkiye' de brakarak, einin ardndan kt sr
gnn zamanla ve mekanla snrl olduunu sanmaktadr. Yazarn
bu sansnn bir yanlg olduu ksa srede ortaya kacaktr. Buna
ek olarak, Oya Baydar'n 1 980- 1 992 yllar arasndaki srgn,
yazarn kendi nitelemesiyle, ''dnyann en byk alkantlarndan
biriyle ayn dneme '' (s. 6 5 ) rastlayacaktr.
Yazarn ''dnyann en byk alkantlarndan biri'' olarak ad
landrd olay, sosyalizmin Sovyetler Birlii'ndeki uygulan bii-

Oya Baydar: "Yazmaya Srgnde Balamak''; iinde: Feridun Anda: "Srgnln


Bin Yz''; Can Yaynlar, scanbul, 2004, s . 63-66.
364 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

minin kdr. Sz konusu k ile birlikte khnemi kapi


talizm, ''allanp pullanarak, yeni-dnya dzeni '' olarak yeniden
piyasaya srlecektir.
Sosyalizmin Sovyetler Birlii'ndeki uygulan biiminin ykl
ve bata belirleyici g Amerika olmak zere, emperyalizmin ''ye
ni-dnya dzeni'' rts altnda dnyay kendi karlar dorul
tusunda yeniden dzenleme giriimi, btn dnyada ve zellikle
toplumsal-siyasal alanda etkilerini gsterir.
ounluu ''umarszlk ve gszlk'' duygusu iinde olan si
yasal srgnler, bu gelimelerden en fazla etkilenenler arasndadr.
Oya Baydar'n '' Srgnde Yazmaya Balamak''ta syledii gibi,
baz srgnler, Fromm'un ''edilgen otoriter'' karakter nitelemesine
uygun davranarak ve bu gelimelere tepki olarak, ''evrelerine bir
duvar rp bsbtn banazlar'' . Bazlarysa, z-yadsmaya va
racak lde gemiini ve kimliini sorgulamaya balar. Bu ortam
da yazar, kendi yaam gerekliini ''hem zamanda, hem mekanda
srgnz'' szleriyle betimler.
Bir baka anlatmla, yazarn srgnl artk zamanla ve yerle
snrl deildir. Yazarn topyas olan ''hak ve zgrlklerle donan
m zerk birey'' ereine ulaana dein, artk btn zamanlar ve
btn lkeler, yazar iin bir srgndr.
Berlin Duvar'nn yklyla simgelenen ve siyasal srgnlerin
toplumsal-siyasal topyalar olan sosyalist dzenin k, sr
gnln zamanda ve mekanda snrszlamasna yol aan olayla
rn banda gelir.
1 990, kesin bir dnm noktasdr. Bu tarihle birlikte, arlaan
srgn ve yaanlan siyasal altst olu, yazarn anlatmyla, '' bir
kua sadece lkesinden deil, ideolojisinden, inanlarndan, ha
yatn anlamndan koparan bir kasrga''dr. Oya Baydar, bu ''kasr
gaya'' dayanamayacan duyumsad gn ''yazmaya'' , bir baka
anlatmla, yaznsal yaptlarn oluturmaya balar.
Betimlenen siyasal altst-oluun yaratt ''kasrgann'' etkisi,
''Hibiryere Dn '' 'te aka belirlenebilir. Yaptn bandaki ''bu
bir dn hikayesidir'' szleriyle balayan iirsel giri ve romann


Oya Baydar: ''Hibiryere Dn''; Can Yaynlar, 7. Basm, stanbul, 2005.
OYA BAYDAR ROMANINDA DEOLOJ SORGULAMASI 365

ilk blm olan ''Dn''n balang tmceleri, sz konusu '' ka


srga etkisinin'' yaznsallatrlmasdr.
Yaptn yaznsal syleminin tayc esi olan siyasal gelime
lerin znel alglan tarz, yazarn adlandrmyla, sanki bir ''d'' -
tr; kiminle, nerede, ne sreyle ve ne younlukta yaand tam
bilince karlamayan aka, srgne, yaama ve yenilgiye dair bir
dtr. D-belirlenmiliin yol at dsel belirsizlik ierisinde
byk olaylarla artk ba-edememenin anlatmsz hznnn yk
lenmesidir. Gnl ve bilin istese de, z-yetmezliin, gsz d
mln sarsc ve srkleyici bir biemle yaznsallatrlmasdr.
Giderek bitimsizleen srgn srecinde ''dn'' korkular,
tedirginlikleri amak ve yeniden balama umudunu diri tutmak
amacyla lkselletirilir. Srgnde deneyimlenen yabancl, gei
cilii, kkszl, hatta hilik duygusunu etkisizletirmenin yolu,
''dn'' lksne sarlmaktr.
Srgnln zyapsal olumsuzluklarnn dnda, sosyalist
dzenin knn trevleri olarak ortaya kan ''inanlan de
erlerin yitimi'', yenilgiyi kesin olarak bilinlere kazan simgelerin,
rnein, kzl '' bayraklarn paralanmas, ayaklar altnda inen
mesi'' , yazarn ineleyici ve z-eletirel bir yaklamla betimledii
gibi, sosyalistlerin ''mabetlerinin plk, kutsal kitaplarnn kat
paras, peygamberlerinin sahtekar ilan edilmesi, tarihin sonunun
geldiinin, topyalarn yalan olduunun haykrlmas'' (s. 1 2 ) gibi
olaylar ve znel duyumsaylar da ''dn '' n lkselletirilmesine
katkda bulunurlar.
Yazarn betimlemesi uyarnca, btn bu olup-bitenler, ak bi
imde sosyalist dzenin ve ideolojinin yklnn kantdr. Sorgu
lamasz bir tavrla ideolojilerini inanca dntren, dinselletiren
sosyalistlerin yenilgisidir. Sz konusu ykl ve yenilgi, artk hibir
biimde yadsnmad ve bunun sonucu olarak da yurtdnda bu
lunan siyasal srgnler, '' bozguna uradklarn ve yenilgilerini ka
bul ettikleri iin '' , 1 9 90'l yllarn banda Trkiye'ye dnlerine
izin verilmitir.
Romann ''Uzatmalar'' adl blm, yazarn ahlaksal bir ilke
olarak grd ve yaznsal syleme katt '' bitince ekip gitmeli . . .
366 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

ster bir ak, ister bir sava, bir inan olsun; yenilince, tkenince
ekip gitmeli'' (s. 14) szleriyle balar. Bu anlatmlar, yazarn sre
li sorgulad ''d-belirlenmilik'' temelinde biimlenen sosyalizm
uygulamasnn kesin baarszlkla, kesin bir yenilgiyle sonulan
d kansnda olduunu ve bu tr bir sosyalizm lksn artk
brakmak gerektiini ortaya koymaktadr.
z-gemii gerei, kuramsal ve edimsel olarak sosyalizm uru
na verdii zverili savamlarn ve z-hesaplamalarn bir sonucu
olarak kanlmaz bir biimde ortaya kan youn yaanmlk yan
stan bu szlerin ardndan Oya Baydar u belirlemeyi yapar: ''Bra
kp gitmeyi, yaanm olann gzelliini korumay bilmeli'' (s. 14 ) .
''Hibiryere Dn''teki adsz kadn kahramana ideoloji eleti
risi balamnda syletilen ''yalanlarn ve avutma/arn izinde, ehir
ehir, lke lke dolayorum '' (s. 1 6 ) szleri, zgr seimiyle einin
ardndan bata o dnemdeki sosyalist lkeler olmak zere, Avru
pa'y dolaan yazarn gemiine ilikin armlara yol amakta
dr. Ayrca, bu szler, yazarn yanda olduu TKP'nin savunduu
sosyalist ideolojiyi, en azndan o dnemdeki uygulan biimiyle,
''yalan ve avutma'' olarak nitelendirdiinin de anlatmdr.
Yapta ikinletirilen ideoloji eletirisi salt srgn sreciyle s
nrl deildir. Yazarn kendi azndan ykledii romann kadn
kahraman, daha srgne gitmeden nce, Trkiye'deyken eit
sizlii, yoksulluu ve zulm ortadan kaldrmak iin, sosyalizme
ilikin kuramsal okumalarda; rgtlerde, fabrikalarda ve kylerde
gerekletirdii siyasal etkinliklerde ''byk topyasna'' varm,
''kimliini ve kiiliini'' kazanmtr. Ancak, yaptn yaznsal sy
leminde ideoloji eletirisi kapsamnda tam da bu kimlik, kiilik ve
bunlarn bilekesi olan ''byk topya'' sorgulanr.

deolojik Yaplanmalarn Bilinci ve Bireylii Silikletirmesi

Yazarn deyiiyle, Parti'yi temsil eden ''kimlii belirsiz zombi


lerin '' ( s. 1 7) ve ''tekke eyhine dnm baz profesyonellerin ''
gdmnde, ''Parti'nin buyruuna uyularak '' (s. 32) gerekle
tirilen siyasal eylemler srecinde oluturulan ''gdml bilin'' ,
OYA BAYDAR AOMANINDA iDEOLOJi SOAGULAMASI 367

soru sorma ve kuku duyma yetenei gelitirmeye elverili deildir.


Buna karn, kuku duyma, soru sorma ve eletirel deerlendirme,
z-bilin, z-gven ve zgr seim yapma, zerk bireyin temel ni
telikleridir.
Gdml bilin, doas gerei ''yabanclatrlm'' bir bilin
tir ve bireyliin temeli olan zgrlk ve zerklikten ok, inan
ma, boyun eme ve verilen buyruklara gre davranma, ksacas,
d-belirlenmilik zerine yaplandrlmtr. Eletirel sorgulamann
olmad yerde de, doaldr ki, toplumsal-siyasal ve dnsel alan
da, yazarn nitelemesiyle, ''sradanlama ve bayalama'' (s. 27)
egemenleir.
Sz konusu Parti almalar ve partililerce ''knanma ve yaban
clatrlma'' korkusu zerine kurulu olan ve znde '' bamllk''
dizgesi olarak ileyen ''rgtllk'' (s. 57) anlay, eletirel sorgu
lama olanan kstladndan, ''yklmaz sanlan dnya'' ykln
ca, sz konusu bayalama iyice younlar.
Btn bunlarn sonunda bireyleemeyen Parti yeleri ve yan
dalar, eletirel dnme ve sorgulama bir yana, ''utanlarn ve
sularn suskunlukla kefenleyip'' , yazarn adlandryla, ''devrim
ci sorumluluk mezarlna '' koyarlar. Bir baka anlatmla: eri
i ve kapsam kimlii belirsiz partililerce belirlenen ve ''devrimci
sorumluluk'' rtsne brndrlen her ey, bireyin dnda be
lirlenir ve uygulanr. Birlikte belirlenmeyen dnceler de, birey
tarafndan z-dnce olarak deerlendirilmedii iin, ahlaksal
bir tutum olan bireysel sorumluluk anlaynn dnda kurgulanan
''devrimci sorumluluk mezarl''na gmlr.
znellie ve bireylie hi yer vermeyen bu anlay, kanlmaz
olarak insanlarn bilinsizletirilmesine ve belleksizletirilmesine,
Marx'n anlatmyla, ''salt yabanclatrma '' yol aar. Bunun so
nucu olarak da Oya Baydar'n ''srgn'' rneinde kurgulad z
gemiini bile arama cesareti gsteremeyen, kendisini ''kurgulu bir
bebek, bir robot, bir kukla '' gibi duyumsayan, ''kimlii, kiilii ve
zel yaam olmayan '' (s. 90), Trkiye'ye dndkten sonra da yine
kendilerini ''robota'' dntren ''zombileri'' (s. 9 3 ) arayan kiiler
ortaya kar.
368 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

Fromm'un kavramlatrd ''edilgen otoriter kiilik'' tasarm


na uygun olarak, bu tr gdml kiiler iin artk hibir ''deer'',
hibir anlam, hibir lk kalmaz. Gemi, imdi ve gelecek ba
anlamn yitirir. z-yetmezlik algs baatlar.
Dolaysyla, yazarn betimledii gibi, eletiri ve z-eletiri etkin
likleriyle zgr bir bilin ve kiilik oluturamayan, topyasyla bir
likte yklan kiiler ki, bunlar siyasal srgnler de olabilir, lkeye d
nebilirler; ama ''aslnda geri dnn olmadn, hibir yere, hibir
eye geri dnn olmadn '' ( s. 14 7) bile renememilerdir.
Bu tr ''edilgen otoriter'' kiilikler ya da daha doru bir adlan
drmayla, kiiliksizler, artk tmyle d-belirlemenin nesnesidirler;
nk yaamlarnn znesi olmaktan uzaktrlar. Ancak gelimeleri
ve kendisini eletirel sorgulama cesareti gsterenler, yaamlarnn
znesi, dolaysyla da zerk kiilik olabilirler.
zgr seimiyle yaamsal kararlar alamayan, ''yabanclatrl
m bilinci'' kendisiyle birlikte gittii her yere tayanlar, yaptta
betimlendii zere, ''yaral bereli'' , ''umudunu ve topyasn yi
tirmi '' (s. 22 1 ) durumda kendilerini d dnyadan soyutlayarak,
snacak ssz bir '' ada'' ararlar. Orada kedileriyle ve kpekleriyle
doada dinginlik iinde yaabilecekleri yanlsamasna kaplrlar.

Berlin Duvar'nn Ykl, Her eyin Ykl mdr?

Romann sonunda yer alan bir blm, hem yenilgiyi kabul


edip, brakp giden, hem de kapsaml bir z-hesaplama kapsamn
da ideoloji eletirisini benimseyen insan tiplerine ilikin ok-bo
yutlu zmleme olana vermektedir. Bata eretileme olmak
zere, ok sayda retorik figr ve simge ieren, dolaysyla da bir
yazn-bilimci iin bulunmaz deerde olan sz konusu blm yle:
''89 'da Berlin Duvar ykldnda, bir sr yanl yznden belir
sizlemi, kirlenmi, inandrcln yitirmi topyamza yaklaa
bileceimizi; tartmasz tabular sorgulayarak yanllar dzelte
bileceimizi sanmtm. Btn hayatmza hkmetmi, yaammz
ve kiiliimizi ekillendirmi inancmzn simgesi olan bayraklar,
oraklar, ekiler, kzl yldzlar, . . . iiler, kyller, . . . yani asl sahip-
OYA BAYDAR ROMANINDA DEOLOJ SORGULAMASI 369

/eri tarafndan ayaklar altnda inenirken bile, iim dayanlmaz


ekilde acsa da, umudumu kaybetmemitim. Yeni bir dnemin,
yeni bir arayn balayacana inanyordum ... Sonra bir gn, bir
an kapandn, noktann konduunu anladm. O kr 'ilerle
meci' inancm, insanln nnde tek bir yol deil, bir ucu gerek
uygarla, . . . teki ucuysa barbarla ve kaosa alan bir atal ol
duunu grmemi engellemiti. Bunu anladm zaman, mekandaki
srgnm, zamanda srgne dnt. Bu srgnn sonsuz ve
zmsz olduunu fark ettim '' (s. 224 ) .
Bu yaznsal sylem, ierdii siyasal arm gc yksek ok
sayda eretileme ve simge nedeniyle, farkl okuma ve yorumlama
lara olanak vermektedir. Bu nedenle, yaznsal metin zmlemesi
iin ok uygun bir rnektir.
Kesin bir dnm noktasn oluturan Berlin Duvar'nn ykl
ve sosyalizm adna yaplan saysz yanl bile, yazar, sosyalizmden
ve onun Sovyetler Birlii'nde uygulan biiminden kopma nokta
sna getirememitir. Ancak, sosyalizm adna ''Parti'' nin yaamn
ve kiiliini belirlemesine kar yazarn kafasnda beliren kuku ve
sorulardan tr, sosyalizme olan inanc bir ''san''ya indirgenmi
tir. Sosyalist lkelerde dzene asl sahip kmas gereken iilerin,
kyllerin, genlerin, kadnlarn ve aydnlarn sosyalizmin simge
lerini ayaklar altna almalar, yazarn bir sanya dnen inancn
kkten sarsm ve kesin kopua yol amtr.
Yaptn yaznsal syleminde belirginletirilen ideoloji sorgu
lamasn, Parti denen yapya ya da sosyalizm lksne eletirisiz
bir ilikiyle bal olanlar, ''dneklik'' ya da benzeri anlatmlarla
nitelendirebilirler. Ancak, sylemin devamnda yer alan ''kr iler
lemeci'' anlay sorgulamas, insanln geleceini tek bir yola ve
seenee balamann doru olamayacan dile getirmektedir.
Bu eletirel sylem, insanlk tarihinde uygarlk ile barbarlk,
yapma ile ykma eilimlerinin aslnda srekli olarak birbirine elik
ettikleri grne dayanan bir alma iaret etmektedir. Uygarl
n m, barbarln m baatlaaca ise, eletirel sorgulama yetene
iyle doru orantldr. ''Srgnn sonsuzluu ve zmszl''
ise, eletirel dnme ve sorgulamann bitimsiz bir edim olduu
370 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBiYAT

biiminde yorumlanabilir; nk eletirel ve sorgulamac kiilikler


iin btn zamanlar, btn yerler srgndr.
Kaakln, srgnln ypratclna ve tmyle d-belirle
melere dayanan Parti ya da rgt denilen yapnn kullatrc et
kisine ve ilerleyen yalarna karn, Baydar'n anlan romannda
''yeniden balamak gerekseydi, yine ayn yollardan yrrdm . . .
amzn btn iyi ve namuslu insanlar o yollardan yrd''
diye dnen, ''yanllk, topyamzda, inancmzda, dncemiz
de, deerlerimizde deildi '' (s. 223 ) diyen ve cesaretle yaamn s
tne yryen yaznsal figrler de vardr.
Ne Berlin Duvar'nn ykl, ne insanln uruna savam ve
rerek kurduu sosyalist toplum dzeninin simgelerinin ayaklar al
tnda inenii, hibir ey, hibir zaman bu umudunu yitirmeyen
insan tipini tketemez. Byle insanlar, hibir zaman ve hibir ko
ul altnda insann insanln daha iyi yaayabilecei hayalinden
vazgemezler; bu tr insanlar saylan niteliklerinden dolaydr ki,
zaman zaman yenik dseler bile, gelecein kuruculardr.
Oya Baydar, ''Hibiryere Dn''te ideoloji kapsamnda ''erkek
egemen toplumun bir kalnts '' olarak nitelendirilen ''cinsellikle
iddetin bulumasn '' da sorgular. Oya Baydar'n iddet, erkek ve
erk sorgulamas, ncelikle ''devrimci'' olma savnda olmalarna
karn, hala ilkel ve feodal ahlak anlayndan kurtulamayan, hatta
kurtulmak bir yana, dnce ve davranlaryla bu anlay srekli
letiren erkekler zerinde younlar. Bunun yan sra, yazar erkek
egemen toplumda gerekleen kltrlenmenin bir sonucu olarak
aalanmay iselletirmi kadnlar da eletirel sorgulamann ko
nusu yapar.
Oya Baydar'da ''erkek'', erkek egemen toplum ve erk eleti
risinin belirgin bir baka zellii, yazarn, eletirel hesaplamalar
sonucunda bilin zgrlemesi ve kiilik zerklemesiyle cinsler
aras ayrmn ve basklarn alabilecei trnden bir yaklam ye
rine, ''l erkei'' yeleyen bir yaklam benimsemesidir. Yazarn
yaznsal yaratmnda yaam ierisinde eletirel z-deerlendirim
yoluyla ahlakllaan ve insan(cl )laan erkek figr pek azdr. Erkek
karakterlerin ounluunun sonu lmdr.
OYA BAYDAR ROMANINDA DEOLOJ SORGULAMASI 371

Her Defasnda Kendi Kllerinden Doan ey Nedir?

''Scak Klleri Kald'' nn ba-kahraman lk ztrk, ocuk


luundan beri ''kmsenmeye '' , ''ezilmeye'' , ''gurur krc davra
nlara'' kar direnmeyi, bir anlamda baat anlaya ''kartl''
kiilik zellii ve ilkesi edinmitir. Bu nedenle, bulunduu ortam
larda ve yaad ilikilerde yenilmemek, saygn olmak, nde ol
mak, belirleyici, en azndan birlikte belirleyici olmak iin, srekli
baarl olmak gerektiini dnr.
Bu kiilik nitelikleriyle lk figr, Erich Fromm'un katksyla
kuramsallatrlan ''edilgin ya da etken otoriter kiilik'' tiplemele
rinin dnda, zerk ve insancl bireydir.
Bu z-yapsal zellik, lk'nn romandaki davranlarna s
rekli yansyacaktr. lk, Murat Arn'la ''hep batan alnan, bir
trl ilerlemeyen '' , diyesi, bitirilemeyen bir ak ilikisi ierisinde
dir. Bu iliki, ''her ayrlktan sonra kllendii sanlan ve her defa
snda kendi kllerinden doan ... '' (s. 1 1 7) trden bir ak ilikisidir.
Bu kadn kahramann tutunduu bu ak, onun ''bunca yldr
benliinin paras '' olmutur. Yazarn anlatmna gre, lk, ''de
rin ve gerek kimliini'' korumaya uramaktadr. Bu kimlik, ''ne
devrimcilik, ne sosyalizm, ne zgr ve gl kadn imgesidir. ''
lk, yazara gre, bu kiilik zelliklerinden ok, ''kimliksiz, ben
liksiz kalmamak iin yitip giden duygularn son krntlarna, b
yk yangnlarn scak kllerine'' (S. 33 1 ) bile razdr.
Buna karn, Arn Murat, lk'nn kiiliini ''tavlamaya, as
knt olmaya almayan, akll, etkileyici, bamsz, zgr'' (s.
344) gibi nitemlerle tanmlar. lk'nn zgrlk tutkusu, Arn
Murat' ''rktecek dzeyde'' yksektir.
lk ztrk'n salt ak ilikisi, her ayrlktan sonra kllerinden
yeniden domuyor; dnyaya bak, siyasal ilikisi de hep batan
alnyor; kllendii sanlyor; ancak, ''kllerinden yeniden dou
yor. '' Dolaysyla, ''Scak Klleri Kald''da zaman zaman ''ak''n
m, yoksa sosyalizmin mi scak kllerinin kald ayrt edilemiyor.

Oya Baydar: ''Scak Klleri Kald''; Can Yaynlar, 4. Basm, stanbul, 2000.
372 MARX. BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

Bu nedenle, yazar, sosyalizmin de erk yoluyla kurulmasn ve


varln srdrmesini sorgulamasna karn, sosyalizmin ve akn
ayrt edilmesini deil, tzsel olarak snrlarn zorlayan insann ya
am erekleri ve topyalar kapsamnda btnletirimini yaznsal
latrmak istedii izlenimini veriyor.
Oya Baydar'n kurgulad ve z-yaamndan izler katt lk
iin hibir eyde, hibir konuda kesintisizlik, kopuksuzluk yoktur.
O her eye dtan bakan, dolaysyla srekli ''yalnz'' olan; sevdii
ne kar bile kendisini ''yabanc'' olarak duyumsayan; bireyliinin
denetim ve bamllk altna alnmasna, ''yabanclatrma '' dire
nen bir kiiliktir ( s. 1 32 vd. ) .
Bu nitelikler, acl yaznsal anlatmn balca konular arasn
dadr. Hatta salt acl yaznsal sylemin deil, te-acl (post-mo
dern) yaznsal sylemin balca konular bunlardr.
lk, umut ile umutsuzluk arasnda salnan bir z-yapya sa
hiptir. Arn Murat ile yaad akn bitimi, onun iin bir bakma
umudun bitimidir.
Sosyalist nder ve akademisyen mer Ula ile balayan iliki,
bir ynyle ''umudu'' simgeler; bu umut sosyalist topluma ula
ma umudur. Dolaysyla da erki ele geirmekle gerekleebilecek
bir umuttur; ancak, lk iin byle bir toplumsal siyasal savam,
yaam lks ve erei deildir. nk lk znde her trl erke
kardr. Onun arad ey, erkin burjuvaziden ii snfna gemesi
deil, tmden ortadan kaldrlmasdr. nsan ve toplum ilikilerini
erkten arndrma, erksizletirmedir. zerk bireylie olanak veren
de hiyerari ve ''erkten arndrlm'' toplumsal yaplar ve kltrel
edimlerdir.
lk'nn, bir kalba sokulamayan kiilik yaps nedeniyle,
srekli olarak yanl anlalmalarla, dlanmalarla karlamas
doaldr. Doal olan bir baka ey, hep yeniden balamas, yeni
balanglar aramas, kendisini zellikle siyasal alanda srekli ye
niden konumlandrma eilimi ve bu eilimin yaratt gerilimdir.
Sz konusu gerilim de irdelenen romanlarn yaznsal deerini ve
ekiciliini ykselten, okunurluunu salayan bir etmendir.
OYA BAYDAR AOMANINDA iDEOLOJ SOAGULAMASI 373

lk, lkszlemeyi mi, zgrlemeyi mi Simgelemektedir?

''Scak Kllerli Kald''nn ''Uzun Bir Yolun Yorgun Yolcular''


adl blmnn bal romann ana izlei olan TKP ya da Tr
kiye'deki rgtl Marksist solun, sosyalizm lks ya da ereine
ulamak amac ve umuduyla verdii yanllar ve dorularla r
l savamn uzunluunu, bu bitmek bilmeyen savam srdren
''yorgun yolcularn'' bireysel-ruhsal durumlarn betimlemekte;
onlarn toplumsal-siyasal eletirisini yanstmaktadr.
Bu blmn Moskova'da Kzl Meydan'da mer Ula ile bir
likte dolaan lk'nn Arn Murat' grmesiyle balamas, sz
konusu eletirel sorgulamann hem yaptn bakahramanlarnn
kiiliinde, hem de TKP'ye destek veren sosyalizmin ana lkesinin
bakentinde yaplmas simgesel deeri bakmndan ilgi ekicidir.
Yazar, Sovyetler Birlii'nin 12 Eyll Cuntas'n neden destekle
diini, ''hapishaneleri dolduran komnistler ve solcular konusun
da hibir dayanma gsterisinin '' (s. 226) neden yaplmadn l
k'nn azndan sorgular. lk, Fromm'un ''edilgen otoriter kiilik
yaps'' yaklamna uygun bir tavrla, TKP'lilerin Sovyetler Birlii
ile ilikilerde zgr ve eletirel olmaktan ok, ''talimat'' ile altkla
rn, '' itikat'' sergilediklerini, talimat ve itikadn da sosyalizm sava
mnda yerinin olamayacan srekli yineler; sosyalizm uruna daha
''ka kuak harcanacak ? '' tmcesini iten bir lk gibi haykrr.
Oya Baydar youn bir yaanmlk yanstan bu roman iin
''otobiyografik bir roman deil'' demektedir; ancak, romanda
anlatlatrlan sre konusunda u eklemeyi yaparak, bir bakma
romann yaanmlk boyutunu ve yukarda deinilen eletirel he
saplamay aa vurmaktadr: ''Elbette anlatlan sre benim ku
amn da yaad bir sre. ok kii var bu sreci yaayan. Bir
hesaplamay, bir hesaplama dnemini sergilemeye altm. Ne
her ey iyiydi, ne de her ey ktyd. Romanda insan olarak dev
letin pis ilerine bulamasyla hesaplaan da var, sosyalizm iinde
kalrken yeterince eletirel olmamamza, grdmz grmezden
gelmemize eletiri de var. ''

Celal Balang: ''radikal.com.cr/2000/ 1 1 /25"


374 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBiYAT

Bir Sorgulama Konusu ve Bir Erk Arac Olarak Siyaset

Yaptn yaznsal syleminde belirginletirilen sorgulayc tutum


ve eletirel mesafe, anlan blmde Sovyetler Birlii 'nin bakenti
Moskova'ya ilikin olarak yaplan deerlendirmede sakldr. Ya
zarn anlatmyla, bata TKP'liler olmak zere, Trkiyeli solcular,
Moskova'ya ilikin bir gizem, by, daha ak deyile, bir ''mitos''
yaratmlardr. O mitosu, o gizemi umutlardan, hayallerden, dev
rimci romantizmin snr tanmayan gcnden, Nazm'n iirinden,
devrim edebiyatndan szerek yaratmlardr. Ona genliklerinin
cokularn, eletirisiz inanlarn, kendini byk bir ama uruna
feda etmenin kurban psikolojisini katmlardr.
Moskova Kzl Meydan'dr. Kzl Meydan ise bir zamanlar is
yann, kurtuluun, ezilenlerin ahlannn ve yakut bir yldzda
simgelenen sosyalizm topyasnn merkezidir (s. 235 ) . Ancak bu
muhteem ehre, devrimci sylenceye, Kzl Yldz'a, Boloy'a, Na
zm'n Mezar'na karn, lk ''kocas m, yolda m ne olduu
belirsiz bir iliki '' srdrd mer Ula'n yzne kar, '' bou
luyorum, anlasana'' (s. 236) diye haykrma gereksinmesi duyum
samaktadr. Bu boulma haykr, sz konusu sylencesel simgele
rin artk ilevlerini yitirdiini anlatmaya yneliktir.
Bu boulma duygusunun bir baka nedeni belki de yazarn '' Er
guvan Kaps'' nda mer'e sylettii lk'ye ynelik u saptama
lar olabilir: ''Sen aslnda halk hi sevmedin, emeki halka hi ya
kn olmadn; onlar senin ideolojik tercihinin figran ynlarndan
ibaretti. Snfla hi zdelemedin, onlar kmsedin '' (s. 8 8 ) .
Yoksul halk kurtarmaya kalkan, ancak lk rneinde oldu
u gibi, kk burjuva konumuna bal iyi yaam olanaklarndan
kaynaklanan yetime tarzndan dolay halk kk gren bir kii,
sonunda kanlmaz olarak youn bir yenilme ve yklma duygu
suna kaplabilir.
Marksist kurama gre de yaam koullar ile toplumsal-siyasal
bilin arasnda dolaysz bir ba vardr. Bireyin toplumsal-siyasal


Oya Baydar: ''Erguvan Kaps"; Can Yaynlar, 1 2 . Basm, stanbul, 2005.
OYA BAYDAR ROMANINDA DEOLOJi SORGULAMASI 375

bilincini belirleyen, iinde yaad koullardr. Ayrca, burada an


latlatrlan olaya ve kiilere gerek yaamda da rastlanld yad
snamaz bir gerektir.
Yklma, yenilme, yenilgi, siyasal nedenlerle ka ya da kamak
zorunda kal, romann yaznsal syleminin yap talarndandr ve
yaptn eitli yerlerinde, eitli nedenlerle dile getirilir. Yenilgi ve
yenilginin trevlerinden biri olan toplumsal-siyasal anlamda ''hak
sz duruma dme'', yapta ikinletirilen motifler arasnda yer al
maktadr ( s. 84) . Bu kapsamda tarihin deimez yargs olan ''ye
nilen hakszdr'' sylemi, bata yenilgi sonrasnda youn olarak
deneyimlenen hzn ve keder olmak zere, btn yan-anlamlar
ve armlaryla yaptta yaznsallatrlmtr.
Yenilgi ve onun bir sonucu olan siyasal nedenlerle yurtdna
kamak zorunda kal, Oya Baydar' iten ve kktenci bir TKP ele
tirisine, ''cuntaya sevimli grnerek partiyi kurtarmay '' ( s. 1 0 3 )
uman, ''Goist hareketle lkc harekete trpan vurulacak, bize do
kunulmayacak '' diyen, ''askeri cuntann faist olduunu dnenle
ri, parti hattna muhalif'' diye niteleyen, Cuntay onaylayan ''Sovyet
yoldalarn politikasn izliyoruz'' diyerek, ''Sovyetlerin mutlak do
ruluuna'' inanan (s. 1 02) TKP'liler kapsamnda o dnemlerdeki
Trkiye'deki sol rgt ve siyasetlerin eletirisine yneltir.
Bir TKP yneticisi olan roman kahraman mer, bilimci ol
masna ve bilimin de asl olarak kuku duymaya, soru sormaya
dayanmasna karn, byk lde ''itaat, iman ve talimata'' da
yanan siyaset anlayn iselletirmitir. taat, iman ve talimatn
iselletirilmesinin doal sonucu ''uydu kiiliktir. " Uydu kiilik,
soru sormaktan, gerekle yzlemekten korkar. mer, kendi de
yiiyle, ''bu yzden, konumas, hatta haykrmas gereken yerde
bile susar. '' Sosyalizmin ''yce karlar iin susmak gerekir '' diye
dnr. Sovyetlerin talimat dorultusunda ''evre lkelerdeki
partileri datmak istemeyen binlerce yiit komnistin Karaor
manlar'da bir gecede ldrldklerini bile bilir de bilmezden ge
lir'' (s. 253).
Talimata ve itaate dayal siyaset anlay ya da tarz yine mer'in
kiiliinde somutlatrlr. mer, niin karsnn yanna, Fransa'ya
376 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

gitmek istemediini soran Falin'e ''nce DDR'e gidip bizimkilerle


grmem gerekiyor. armlar. Bakalm ne dnyorlar, neler
planlyorlar '' szlerini fsldar. Buradaki ''bizimkiler'', roman kah
ramann szlerinden kamad Dou Almanya'da yaayan TKP
yneticileridir.
Bu anlatmlar da gstermektedir ki, mer, artk zgr istenci
ve seimi dorultusunda davranan siyasal bir zne, eletirel bir bi
limci deil, istencini ve eletirel dnme yetisini bir baka yapya
bamllatran ve parti buyruklar dorultusunda davranan bir
fonksiyonerdir.
Aslnda Oya Baydar, hiyerarik bir yapya dayanan, ounlukla
yer-altnda etkinliklerini srdren, bireyin zgr istencini yok-sa
yan, rgtl sosyalist devinime kar kktenci yadsma tavrn
dizgeletirdii yaznsal sylemlerde TKP'yi, sadece bu kesimleri
simgeleyen bir niteleme olarak kullanmaktadr. Dolaysyla, ya
zarn sylemletirdii eletirel tutum, TKP dmanlndan ok,
TKP'nin simgeledii, bireysel zgnlkleri ve zerklii dlayan
anlaya kardr.
Yazar, aslnda sosyalizmin Sovyetler Birlii'nde uyguland bi
imiyle kn ve bu kn kendi dnce dnyasnda yol a
t deiiklikleri, ilk yk kitab ''Elveda Alyoa ''da (Can Yayn
lar, stanbul, 1 9 9 1 ) yer alan ve yapta adn veren ''Elveda Alyo
a'' adl yknn u son tmcelerinde rgtl sosyalist devinimin
durumuna ilikin sonal kararn aklamtr: ''Her ey yklyor. . .
Duvarlar, kaleler, atolar, yldzlar, heykeller, hayaller, inanlar, de
erler, gemie balanan her ey... Her ey tuzla buz, parampara! ..
Merhaba yeni-dnya! Elveda Alyoa! ''
Sosyalist dzenin ykl, yazarn tm yaznsal yaratmna de
iik younluklarda yansyan ok-anlaml bir simge ve antr ya
da anmsat olarak ''Berlin Duvar''nn ykl ile zdeletirilir.
Yklan, tuzla buz olan salt sosyalizm ya da onun erki saltlatran
uygulan biimi deildir. Sosyalizm uruna yrtlen, anlatmsz
zveri ve ilelerle dolu savam srecinde yaplandrlan ''baml''
anlay ve bilin de yklmtr; zgnlklerini ve bireylii bastr
may olaan sayan bireysel kimlik parampara olmutur.
OYA BAYDAR AOMANINDA DEOLOJi SOAGULAMASI 377

Fethi Naci'nin deyiiyle, Oya Baydar'n bu yk kitabnda yer


alan eitli yklerden toplad baz tmceler ve anlatmlar, ya
zarn sosyalist gemiiyle kkl biimde hesaplaarak, gemiinin
o ynnden tmyle ve kesin olarak koptuunu kantlamaktadr.
Dolaysyla, burada Alyoa'ya sylenen ''elveda'' , znde erki s
rekliletiren bir ideoloji olarak sosyalizme sylenmitir.
Fethi Naci'nin vurgulad ''yaanmlk'' , her iki yaptn da te
mel nitelii olarak kendisini duyumsatmaktadr. Yaam olmak,
deneyimlemi olmak, gerek roman kiileri arasndaki siyasal tart
malarda, gerek ikili ilikilerin yklenmesinde, gerekse ''ate d
t yeri yakar'' zdeyiine uygun olarak baa gelenlere tek bana
katlanma anlamnda yaznsal sylemde ortaya kmaktadr.

Bir Sorgulama Arac Olarak Devlet ve Erk

Yaadklarn dnsz bir tavrla sorgulayan yazar, rnein,


''Scak Klleri Kald''nn ''Sen Hiroima'da Hibir ey Grmedin''
blmnde devletin ya da derin devletin hukuk ve insanlk-d
uygulamalarnn tekil bireylerde brakt derin izleri bir lk gibi
yaznsallatrr.
Derin devlet ile para-militer odaklarn ibirliinin sonularn
betimleyen u tmceler, o ln yaznsal anlatm gibidir: 2
Mart'tan, 1 2 Eyll'den, darbelerden, ara-rejimlerden, aslanlar
dan, vurulanlardan, ikencelerden, kaybolanlardan; imdi adna
demokrasiye gei denen . . . yalan dolu gnlerde; ister 'ehit oldu ',
ister 'l ele geti' densin, bunca lden, faili mehulden ve faili
belli olanlardan nasl sz eder Arn Murat'' (s. 1 63 ).
1 9 8 9'un sonunda sosyalizmin knn simgeleyen Berlin Du
var'nn yklndan sonra lk'nn ''fethedilmi, dm, teslim
olmu bir kale'' olarak nitelendirdii Leibzig kentine geliinde kendi
sini istasyonda bekleyen mer Ula'a ilikin deerlendirmesi, yenilgi
alglamasn ok ak olarak ortaya koyan blmdr. lk, ''yor
gun, yal, yoksul grnml '' kocas mer'i grr ve unlar d-

Fethi Naci: ''Roman ve Yaam-Eletiri Gnl III ( 1 99 1 - 1 992)''; YKY, stanbul, 2002,
s. 1 77- 1 79.
378 MAAX, BENJAMIN, ADOANO - SANAT VE EDEBYAT

nr: ''te bir insan yaamnn zeti, yaamlarmzn zeti... Alevler


oktan snm, ama kller hala scak '' (s.245 ) . Nitekim mer Ula
bu blmn devamnda lk'ye ''sadece sen deil, ben de, bakalar
da, hepimiz pek ok eyi beceremedik '' ( s. 25 1 ) diye nler.
Erich Fromm'un otoriter kiiliin sembiyotik nitelii konusun
da belirttikleri kapsamnda iki kutup arasnda gidip gelen mer
Ula'n elleri titremektedir; titreyen eller, sigaradan ve bakmsz
lktan sararan diler, salt bireysel yenilgiyi deil, ''kuruyan sosya
lizmi'' de simgelemektedir. Yazarn betimlemesi uyarnca, umudun
ve yaamn simgesi olan glmsemesini yitirmi olan mer Ula,
Leibzig'e benzemektedir: O artk, yazarn deyiiyle, ''bu ehir gibi
kederli, km, teslim olmu, yenik '' (s. 25 1 ) bir kiiliktir. Bu du
rumuyla mer Ula, dalan Sovyetler Birlii'ni, yklan sosyalist
dzeni rneklendirmektedir.
Nitekim mer Ula'a gre, artk Moskova da ''yknt'' ve ye
nilgi''yi simgelemektedir. Her ne kadar mer kii olarak kendisi
ni tarihin ''znesi'' diye tanmlam, ''tarihin znesi'' olarak yola
km olsa da, bir gn baktnda, ''tarihin nesnesi'' , '' basit bir
belge'' (s 254 ) durumuna geldiini aknlkla saptamtr.
Sosyalist sistemin ykl motifi, nemini biraz yitirmesine kar
n, ''Erguvan Kaps''nda da yaznsal sylemin bir paras olarak
kullanlr. Anlan yaptta sz konusu motifi yaznsallatran ''kos
koca sosyalist sistemin gmbr gmbr k '' (s. 1 60) trnden
birok anlatm vardr.

Umut veya Gelecek Nereden ve Nasl retilebilir?

Sosyalizmin kne kout olarak yaznsallatrlan youn ye


nilgi ve ylgnlk belirtilerine karn, Oya Baydar, romanda kurgu
lad Rus kahraman Falin'de insann insanln daha iyi yaamak
iin gelitirecei topyalara ilikin ''umut''u yeniden yeertmeye
alr. Bu ynyle Falin, umuttur; umut ise, eletirel dnmede
dir; sorgulamada, yanllar aa karma ve dillendirme cesareti
gstermededir. Yazarn anlatmyla, Sovyetler Birlii'nde niin ara
balarn atlarn nne koulduunu anlama ve irdelemededir. Erki,
OYA BAYDAR ROMANINDA DEOLOJ SORGULAMASI 379

z karlar iin, varsllamak iin kullananlarn edimlerinin; erkin


doas gerei yol at rmenin sorgulanmas ve almasndadr
(s. 257-2 5 8 ) . ''i snf iktidarnn anlam ve etik meruiyeti''nin
tartlmasdr; nk yazarn deyiiyle, ''siyaseten meru olan, in
san, tarih ve etik alarndan '' meru olmayabilir (s. 25 9 ) .
Falin ayn zamanda varlan ya da iinde bulunulan durumdan
''honutsuzluk''tur; yeniyi arama istenci ve bilincidir. Bu balamda
yazar, Falin'i ''buralardan kp, biraz nefes almak, ufkumu ge
niletmek istiyorum '' (s. 259) diye konuturur. Dnsel anlamda
yenilemeyi bilinle aray simgeleyen Falin, yaanlan yenilgilere,
btn yanllara karn, topyasna; ''insanln ilerde varaca ye
rin, hangi yoldan olursa olsun komnizmin ilkelerine ve tasavvu
runa uygun olacana '' (s. 260) inancn korumaktadr.
Bu ynlerinden dolay da Falin umuttur, gelecektir. Ancak, son
zmlemede bir erkek kahraman olarak kurgulanan Falin de ''S
cak Klleri Kald'' daki erkek kahramanlarn ou gibi tkenie ve
lme yazgldr.
Romann ou erkek kahramanyla, sanki onlarn erkeklikleri
ni ya da erkliliklerini snarcasna sevien lk, Falin ile de cinsel
ilikiye girer. Bu iliki, kahramann betimlemesiyle ''sradan, fazla
iz brakmayan bir cinsel temas''tan te gitmez; nk her iki kah
raman da ''cinsellikten ok, yalnzlklarn amay, insan scakl
n derinine duymay '' aramaktadr ve ''geleceksizliklerini'' (s. 3 5 8 )
bilmektedir. Geleceksizliin balca nedeniyse, Falin'in ''yeni ufuk
ve umut'' aray deil, yakaland amansz ve lmcl hastalktr.
Bir hastalk sonucu doal bir lmle yaam sonlandrlan Fa
lin'e karn, akademisyen mer Ula, eletirel akl iletemedii,
buyruk ve ynlendirme ile siyasal anlamda bireyin zerkleemeye
ceini, olsa olsa uydulaacan, uydulaanlarn da sosyalizmi ku
ramayacan n-gremedii, kavrayamad iin ''biti'' i, '' son''u
simgelemektedir. Onun Kzl Meydan'a, Moskova'ya veda etmesi;
genliine, orta yana, btn inandklarna, kendine veda etmesi
(s. 268 ) bu bitiin hatta dnsel anlamda lmn anlatmdr.
Bir zamanlar sol renci hareketi iinde yer alan 90'l yllarn
yeni iadam Cem ile Moskova'da karlaan mer, benzer dn-
380 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

celeri yineler: Her ey gibi Moskova da deimitir. Moskova'nn


deiimini simgeleyen eyse ''devrim, kar-devrim ve yine yk/
tr. '' Bu tmceyi izleyen ''insanlar bir eylere inanyor, bir eyler iin
savayor, yaamn veriyor. Sonra ... uruna yaamn verdii eyler
gzlerinin nnde eriyip gidiyor. Elleriyle diktii, bakp bytt
iee durmu fidanlarn tam meyve verecekken kknden kesil
diini grmek gibi bir duygu. syan ediyorsun, yeniden balamak,
fidanlar yeniden dikmek, yeertmek, bytmek, haklln kant
lamak istiyorsun. Sonra bakyorsun ki gcn yok, o zaman umu
dunu yitiriyorsun '' (s. 292) betimlemesinde somutlaan olaylardr.
mer bireysel ve dnsel kimlik olarak o denli zayflamtr
ki, artk kendi toprana, Trkiye'ye dnme gcnden bile yok
sunlamtr; nk dndnde brakt yerden yeniden bala
yacak gc kendinde grememektedir. Moskova'daki kzl yldz
lar gibi, ''yava yava, birer birer'' snp gitmektedir (s. 299).
Yazarn Cem'in azndan syledii gibi, ''artk soru bile sorama
maktadr'' (s. 3 0 1 ) .
mer'in bitii, bireysel bir biti deildir. Romandaki erkek
kahramanlarn neredeyse tm, rnein, yllar sonra Paris'te lk
ile bir akam yemeinde buluan Arn Murat'n yaam ve iine
dt ruh durumu, lk'nn ''geriye kalan nedir, neyi bulmaya
alyoruz? '' sorularn sorduu bir i-konuma ya da bir i-sor
gulama yapmasna yol aar. ''oktan snm, kllenmi bir akn
ardndan '' bir araya gelmi bir kadn ve bir erkek, bir ilikiye son
verme, o ilikinin zyle yzleme, o ilikiyle hesaplama (s. 2 8 9 )
cesareti gsteremedikleri iin, gelecee ulaan bir iliki kurama
mtr.
Leibzig, gelecei fethetmeye kalkan mer Ula iin; Paris de
derin devlete bulatka kirlenen Arn Murat iin inan, isten, do
laysyla da zgven yitimini simgeleyen kentlerdir. Yazarn anla
tmyla, ''yaamda, savata, devrimde, amata ve akta birbirinin
amansz ve sessiz rakibi iki adam, yenilgide '' tmyle benzemi
lerdir (s. 325 ) .
Artk her iki erkek de ''umarsz ve umutsuzdur. '' Deyim yerin
deyse, tutunacak bir dal arayacak gc bile yitirmitir. Dolaysyla,
OYA BAYDAR ROMANINDA DEOLOJi SORGULAMASI 38 1

her iki erkek de artk lk'ye ''keder verecek'' (s. 329) denli uzak
trlar; nk bireylemek iin, var-olmak iin gerekli eletirel akl,
sevgiyi ve zgveni gelitirememilerdir.
Ne var ki, yazar, bir z-sorgulama srecine soktuu Arn Mu
rat' insanlatrma eilimindedir. Yenilgide tmyle benzeen iki
adamdan biri olan Arn Murat, bir z-hesaplama iine girer; ok
ey bildii iin bana bir eyler gelebileceini de bilmektedir.
mer Ula ise, bu trden bir z-eletirel deerlendirmeyi ger
ekletirme gcnden tmyle yoksundur. Bu olgu bile bir bana
yazarn kendi kurgulad kahraman mer'in kiiliinde somut
laan sosyalizm anlayna koyduu ''derin'' mesafenin anlatm
olarak yorumlanabilir.
Erkek kahramanlarn tkenii, salt romann tayc kahraman
laryla snrl deildir. Bir zamanlar sola bulam, 1 2 Eyll'den
sonra iyice bym i adam Cem de tkenmitir. Cem'e gre,
''Trkiye'de basnn, televizyonun, reklamclk alannn, i dnya
snn yars eski solcudur. '' Bunlar ''dnerek, ke dnm'' ya da
''ke dnmek iin dnmlerdir. '' Cem, ''i-tutarll asndan
kurtulamamtr; i dnyasyla bark deildir''; nk yapt i
ler ''kesesini doldursa da yreini do/durmamaktadr'' (s. 293 ).
Yenilmilik, yazarn romanda kurgulad erkek kahramanlarn
hemen tmnn ortak yazgsdr. Yazar, asimile edilen Krt Meh
met li'i de ''Haklydk, doruyduk; ama biz yenildik! '' (s. 309)
diye konuturur. Bu tmceleri izleyen yerde yazar, biraz da kahra
manlarn ve okurlarn dnerek olmal, Mehmet li'in olunu
''tamam yenildiniz; ancak, inandnz ama uruna savatnz da
yenildiniz '' diye konuturma gereksinmesi duyar.
Oya Baydar'n yenilgi ya da sosyalizm lksnden kopuuna
ilikin anlatmlar, Falin kiiliinde anlatlatrlan ''gelecek umu
du'', ''savaarak yenildik'' sylemi ve yazarn ''Erguvan Kaps ''n
da yer alan ''sadece yenilgi dndrr ve sorgulatr. Yenilgiyi de
rinlemesine kavramak iin, gerekle yzleebilme cesareti gerekir.
Bu cesareti gsteremeyenler, hibir eyi deitiremezler '' (s. 346)
belirleyimi nda deerlendirildiinde daha gereki sonulara
ulalabilir.
382 MARX, BENJAMN, AOORNO - SANAT VE EDEBiYAT

''Kayp Sz'' ve deol oj i Eletirisinin Estetik-Kuramsal Dnm

deoloji eletirisi, ''Kayp Sz''de * dnsel bir evrim geirir.


Yazarn yaklak on be yl nce srgn srasnda ve dnten son
ra ''sosyalizm'' ve TKP balamnda yaznsallatrd ideoloji ele
tirisi yerini, baat eilim olan ''gemii kutsama'' ya da ''gemi
tapnc'' diye nitelendirmek istediim anlayn sorgulanmasna
brakr. Bunun yan sra, bir alt-motif olarak ''daha iyi bir gelecek
olanakldr'' dncesi btn yapt boyunca kendisini duyumsatr.
Bu yaptn ba erkek kahraman yazar mer Eren, ''yitik sz''n
peindedir. Yitik sz, mer Eren figrnde anlatlatrlan ''yitik
kiilii'' simgeler. Kitle iletiim aralarnca gllerin karlarn
ve var-olan toplumsal-siyasal yaplar srekliletirmeye ynelik
sylemleri, yaptlarnda sadece ''yeniden reten'' mer, parasal
olarak varsllam, ancak, dnsel olarak yoksullamtr. inde
beliren ''kara bir boluk ve bountu'' ile didimekte, srekli olarak
z-gereinden kamaktadr.
Yitirdii sz ya da kiiliini arama cesareti gstermeye bile gc
yoktur. Bir yanda '' z-honutluk'' , ''tannmlk ve hretten s
zlen doyum '', br yanda giderek zayflayan insan yn, ''insan
sesini'' duyma gereksinmesi, mer'in kiiliinin paralamlnn
belirtileridir; mer, bu kimlik paralanml ierisinde kvran
makta, kimliini ve kiiliini yeniden kazanmak ve btnlemek
iin ''yeni bir ses'' aramaya ynelmekted ir.
Bu kart duygularla peneleen mer, amasz bir biimde bu
lunduu Ankara otogarnda '' en byk asker bizim asker'' , ''ya
sev, ya terk et'' , '' blc bana lm '' , '' bayrak inmez, vatan b
lnmez'' (s. 1 5 ) lklaryla asker uurlayan bir grupla karlar.
Yazar, bu sloganlarla Trkiye'de kitle iletiim aralarnn da
katksyla giderek yaygnlatrlan neo-nasyonalist havay yanstr.
Bu szler, ayrca, Frankfurt Okulu kapsamnda yaplan aratrma
larla yant aranan sorunun, baatlama eilimi gsteren neo-nas
yonalist ideolojinin geni kitlelerce niin benimsendiinin ya da ne


Oya Baydar: "Kayp Sz''; Can Yaynlar, stanbul, Ekim 2007.
OYA BAYDAR ROMANINDA DEOLOJi SORGULAMASI 383

denli benimsenmi olduu sorusunun da yaznsallatrlmas ola


rak alglanabilir.
Bu srada kalabalktan atlan bir kurunla yaralanan bir Krt
kzn ''l'' , ''bir ses kurunu olup gsne saplanr. '' Tre ne
deniyle ldrlmekten kaan Krt gen kz, yaraldr ve umarsz
dr. mer, yitirdii insanln yeniden bulma frsat yakalamtr.
Profesr Elif Eren, mer'in genlik lklerini paylam olan
ei, byle bir ruh durumunda olan mer'in gece yars telefonuyla
yatandan frlar. Bu gece yars telefonlar, Elif'e ''babasnn siya
sal nedenlerle srldn '', ''askeri darbe gnlerinde kocasnn
evden gtrln '' (s. 2 1 ) anmsatmaktadr. Kartrmamak iin
anmsatmakta yarar var: Askeri darbe, 1 2 Mart '71 'de yaplandr.
Yukarda yaptn tmne ikin olan ''daha iyi bir gelecek ola
nakldr'' topyasnn bir alt-motif olarak yaznsallatrlm ol
duunu yazarn figrlerinden birine sylettii u blm kantla
maktadr: ''Bir baka dnya kurulacak bir gn. Biz grmeyeceiz,
ama ocuklarmz, olmad torunlarmz grecek. Adil, aydnlk
,
kimsenin kimseyi ezmedii, kimsenin kimseye tahakkm etmedi
i, herkesin ann iinin olduu, herkesin kendi biricik hayatn
bakalarna zarar vermeden kendi istencine, kendi seimine gre
zgrce yaayaca bir dnya '' (s. 222 ) .
Romann bu blm, yukarda ideoloji eletirisi kapsamnda
Frankfurt Okulu'nun dnya kavrayyla, daha sonra irdelemeye
katacam Ernst Bloch'un ''Umut lkesi'' olarak kavramlatrd
insancl retiyle byk lde rtmektedir.
Ayrca, bu alnt, Oya Baydar'n sosyalizmin uygulan biimine
ynelik kkl sorgulamasnn zn ya da temel erevesini belir
ginletirmektedir. Yine bu alnt, ''Hibiryer'e Dn ''te anlatla
trlan ''mutlak yenilgi'' alglamasndan ''Heryer'e dn''e doru
yeniden filizlenen ''umudun'' tretilebileceini de gstermektedir.

Gemii Yceltme ya da Gemii Yadsma kar Yol mudur?

''Hibiryer'e Dn'' ve ''Scak Klleri Kald''da sosyalizm ve


sosyalizmin uygulan biimine ynelik ideoloji eletirisi ''Kayp
384 MAAX, BENJAMIN, ADOANO - SANAT VE EDEBiYAT

Sz''de ''gemiin yceltilmesi'' ya da ''gemiin lkselletirilme


si''ne dnr. ''Hibiryer'e Dn'', yazarn uruna uzun yllar
ve ok byk zverilerle savam verdii sosyalizm uygulamasnn
baarszlkla sonulanmasnn, gidecek hibir yer kalmamasnn
estetikletirilmesidir.
''Kayp Sz'' ise, ideolojik adan her trl toplumsal-bireysel
olumsuzlua karn, bir yerin olduu, bu bir yerde de umudun yeni
den filizlenebilecei iyimserliinin yaznsallatrlmas denemesidir.
Gemii yceltme eilimi roman figrlerinde dnsel dzlem
de baat sylemdir. mer ve Elif, yaptta betimlendii gibi, sade
ce Trkiye'nin deil, ''insanln aydnlk geleceinin anahtarlar
n ellerinde tuttuklarna '' inanmlar, ''devrim ryas, yreklerini
yakm, kanlarn atelemitir. '' Onlar ''bir yangnn ortasna gle
oynaya atlayan, atein yaktn henz renmemi saf ocuklar ''
gibi davranmalarna karn, ''byk tatlar, zevkler, korkular, ac
lar, sevinler, yengi/er ve yenilgiler'' tatmtr (s. 22) .
mer'in PEN'in ''lkelerinde tehdit ve bask altndaki yazarla
ra '' verdii ksa sreli burstan yararlanmas sonucu, yurt-dna,
Danimarka'ya gitmiler, ''her eyin ok g olacan bilmelerine
karn '', Trkiye ''bizim vatanmz; kklerimiz, arkadalarmz,
mcadelemiz orada. Buralarda yabancyz, kimsenin bize ihtiya
c yok '' deyip, ''Umudu kesme yurdundan'' trksn syleyerek
''yava yava deien'' Trkiye'ye dnmlerdir (s. 25 ) .
Bu betimlemelerden de grlebilecei gibi, ''Hibiryer'e D
n ''te hibir yer olan Trkiye, ''Kayp Sz''de artk bir yerdir;
''henz dnyay alevler sarmad iin '' yanllk, sosyalizmde de
il, onun uygulannda diye dnen sosyalistlerin, ''insandan
umudu kesmeyenlerin'' dnebilecei bir yerdir.
Yazarn mer figrnn azndan yazya dkt u szler,
bir zamanlar yazarn da aralarnda olduu, insanln, bireyliini
arayan genlerin hznl l, ok sonra toplumda saygn bi
rey olanlarn gemie hakl bir gururla birlikte nostaljik baknn
anlatmdr: '' Yirmili yalarmzda Nurhak dalarnda, Ske ova
larnda, ukurova krsalnda ehirleri kuatacak devrimin atele
rini yakyorduk. Dou dyordu gndemimize. . . Oralarda yaa-
OYA BAYDAR ROMANINDA iDEOLOJi SORGULAMASI 385

yanlar; yoksul braktmz iin utancmz, zulme direndikleri iin


vncmz. Krt szn kullandk diye, adlarna hapiste yatarak
vicdanmz rahatlattmz halkmzd ... Devrimciydik, dostumuz
dmanmz birdi. jandarmadan, devletten, aadan, patrondan,
bir de emperyalizmdendi ikayetimiz. Mazlumduk, madurduk,
isyankardk . . . eri dtn m, ' K isen yandn ', derdi eski t
fek aabeylerimiz: 'Krt-Kzlba-Komnist'. . . Bir yanarsak, onlar
yanard . . . Dounun trklerini bir azdan syler, ... dilsizlikten
syleyemedikleri sz anlardk '' (s. 3 3 ) .
Yukardaki alnt temel alnarak, yazarn, gemie dnp bakt
nda, kkl ve dnsz sosyalizm eletirisine karn, '68 devrimci
devinimine etken olarak katlm olmaktan honutluk ve doyum
duyduunu, o dnemin deneyimlerini kendi bireyselleme sreci
asndan bir zenginleme olarak deerlendirdii sylenebilir.
Bask ve smrnn kayna olarak gsterilen devlet, aa, patron
ve emperyalizm, toplumsal ve siyasal zgrlemeyi zorlatran g
ler olarak salt o zaman deil, deiik younluk ve etkinlikte bugn
de o niteliklerinden tmyle kurtulmu deildir. Yazarn ''eski tfek
''aabeylerden'' aktard, '' K'' , bir baka anlatmla, ''Krt-Kzl
ba-Komnist'' olarak sylemletirilen ''sakncal'' lnn zellikle
ilk aya, ''Krtlk'' , iki-ynl bir milliyetilik ve ayrmclk tutu
munun yaygnlatrlmas iin arasallatrlmaktadr.
Sz konusu arasallatrma nedeniyle, ''z-istenleri'' hie sa
ylan insanlar, hem Trk, hem de Krt milliyetilerince, etnik te
melde ayrmlatrlmak ve dmanlatrlmak istenmekte, yazarn
anlatmyla, gszn trksn syleme, dilsizin dili olma bilinci
ve istenci karartlmak istenmektedir.
Oya Baydar asl olarak bu ideolojik gdmlemeyi sorunlatr
maktadr. Temel derdi ''insan anmsamak'' , ''insan anlatmak''
olan yazar, ayn yerde mer figrnn z-gemii kapsamnda
''khnemi gemite kalm konulara dnmek '' , ''anakronik bir
devrimci sylem, bayat bir hmanizm tutturmak '' szleriyle, hem
bir yandan kendisinin gemi tasarmn ortaya koyar; hem de bir
takm insanlarn gemie baklarnn sorumsuzluunun eletirisini
de yaznsal motif olarak estetikletirir.
386 MARX. BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

Oya Baydar'n yaznsallatrd ''gemi tapnc'' ve ''gemi


yadsmas'' , kendi z-gemiini biimlendiren ideolojiye kar
olumlayana bir yaklam olarak yorumlanamaz. Yazarn sosya
lizm ile ilkesel hesaplamas, ''an ykntlarnn altnda kalm
ii snfnn '' sosyalistleri terk etmesi sonucu deneyimlenen ''ye
nilginin yaralarn sarmak, ylgnl gizlemek '' iin deildir Bu
sorgulamann amac, eletirel akl yoluyla zgr ve zerk bireyle
rin baatlamasdr. Yazarn, ideoloji eletirisi, ''anm aydn vic
dann'' temizlemeye deil, ezilenler ve dlananlarn insan olarak
grlmelerine katk yapmaya yneliktir.
Sonu olarak yle bir belirleyim yaplabilir: Oya Baydar'n
yaznsal yaratmnda bir ideoloji olarak sosyalizm sorgulamasnn
dayand temel sav udur: Sosyalizm ve sosyalist dzenin daya
naklar olan ''zora dayal devrim'' anlay ve ii snf diktatr
lnn uygulaycs olarak tek-parti ynetimi, doalar gerei,
yetkeyi ve erki ycelttii ve akl bu amala arasallatrd iin,
bireyin zgr ve zerk olarak gelimesini salayacak toplumsal ya
plar yaratamazlar.
Bu nedenle, sosyalizm de kkl bir eletiriden geirilerek, insa
nn zellikle de kadnn zgrlemesi ve zerkleebilmesi iin, her
trl toplumsal-kurumsal yaplar ve siyasal sylemler, erk ve yet
keden arndrlmaldr. Toplumsal yaplarn ve siyasal sylemlerin
erksizletirilmesi savamnda kadnlar ne kmaldr.
Bu zmleme denemesinin balarnda da vurguladm gibi,
Oya Baydar'n tm yaptlarnda sosyalizme ynelik olarak gelitir
dii ''ideoloji eletirisi'', Marksizm'in yan sra, ayn zamanda bir
''sosyal felsefe'' olan ''Eletirel Dnce'' ya da ''Eletirel Kuram''
temel alnarak, daha kolay anlalabilir ve yorumlanabilir.
Yukarda da belirtildii gibi, Oya Baydar'n ideoloji eletirisi
tasarm, asl olarak insann bireylemesini zorlatran, insan akl
nn arasallatrlmasna yol aan toplumsal durumlar ve siyasal
sylemlerin sorgulayarak, zerk bireylii ve insancll geerli
letirmeye dayanmaktadr. Yazar, ''var olan'' ile ''olanakl olan''
arasndaki gerilimi konulatrarak, gerekliin deimesinin koul
larn hazrlamay, bylece, bireyin bilincini bulandrarak, zgr-
OYA BAYDAR ROMANINDA DEOLOJ SORGULAMASI 387

lemesini ve zerklemesini engelleyen etmenleri aa karmay


ve amay amalamaktadr. Bunlar, '' Eletirel Kuram''n da zn
ve amacn oluturan konulardr.
''Eletirel Kuram''n Oya Baydar romann yorumlamaya elve
rili olmasnn bir baka nedeni, bu kuramn salt ii snfnn ka
rn ve erkini ne karan ii hareketini, zora dayal devrim anla
yn, otoriter z-yapy ve bireyin yok-saylmasn reddetmesi, erk
ve yetkeyi (otorite) iddet ile edeer tutmas ve egemenlikten ve
erkten arndrlm toplumsal yaplarn ve koullarn yaratlmasn
ereklemesidir.
Bu nedenlerle, Oya Baydar, ayn zamanda bir toplumun anla
mn ve zn, tekil birey ile topluluk arasndaki ilikiyi irdeleyen
ve birlikte yaamann yaplarn sorgulayan ''Sosyal Felsefe''nin de
verilerinden yararlanmaktadr.
Oya Baydar Roman nda Erk ve
E rkl i l i k Sorunsal

''Hibiryer'e Dn'' veya Erillik-Erklilik Sorunsalnda Kkl


Eletiriye Yneli

Oya Baydar, yaptlarnda toplumca benimsenen, erkei her


trl ahlaksal sorgulamann dnda tutan ve kadn nesneletiren
ahlak ya da cinsellik anlayn kkl biimde sorgular. Bu sorgula
mann odak noktasna Trk kltrnde egemen olan erkek ile erk
arasndaki ilikiyi yerletirir. Erkek egemen toplum yaps ile erk
kullanm arasnda dolaysz bir ba kurar.
''Hibiryer'e Dn'' * bir ynyle birtakm ''yalanlara ve avut
malara'' kanarak, einin ardndan ''ehir ehir, lke lke dolaan''
siyasal kimlikli bir kadnn kkl z-hesaplamasnn yksdr.
Romanda bir ad olmayan ve yazarca anlatlatrlan bu kadn fi
gr, Parti'nin belirledii rgtllk anlayna uygun olarak,
renci devinimlerine, kyllerin toprak igallerine, ii grevlerine ve
buna benzer eylemlere katlarak siyasal kimliini ve kiiliini olu
turmutur. Btn bu rgt yaplar ve siyasal eylemler, erkeklerce

*
Oya Baydar: "Hibiryer'e Dn''; Can Yaynlar, 7. Basm, stanbul, 2005.
390 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

biimlendirildiinden, belirgin bir erkek egemenliini ve onun be


lirledii erk anlayn yanstrlar.
Romann kadn kahraman, ''tutuklandnda '' erkeini ya da
eini ''ele vermemek iin ikencelere katlanr'' (s. 1 7); ancak, ka
dn, erkei ele vermemek iin ikencelere katlanrken, sadakat duy
gusundan yoksun olan e ya da erkek, bu kadnn verdii bir ''kz
arkadann adresinde'' ele geirilir. Kadn, ald eitimin bir so
nucu olarak erkei uruna salt ikencelere deil, ''kadnlara zg
sezgi gcyle 'teki kadn 'n varlna '' bile katlanr.
''teki kadn'' , yazarn betimlemesiyle, ''ellisine yaklam
erkeklerin bilinalt korkularnn panzehiri 'yeni'nin ekicilii,
,
. . . bkknln, miskinliini, tkenmiliini ama umudunu '' sim
geler. Erkeklerce tkenmilii ama umudu olarak grlen teki
kadn, aslnda erkein tkeniini hzlandran bir etmendir. Bilin
altndaki korkunun bir da-vurumu olan erilliini, erkliliini
kantlama gdsyle einin dnda baka kadn arayna giren
erkek, doas gerei erkeklik gcnn snrll nedeniyle son
zmlemede yeni korku ve yetmezlik duygusuna kaplr. Bu durum,
erkein ba edemedii bir amazdr.
Ayrca, ''teki kadn'' , erkek egemen toplumca retilen ve
srekliletirilen ahlakn soysuzlamlnn ve insana kar so
rumsuzluun en ak anlatmdr. Yukarda betimlenen anlayn
krkledii erillik ve buna bal olan erklilik, erkeklerin srek
li yzlemek durumunda kaldklar balca sorundur. Erkeklerin
bu sorunu, sorun olmaktan belli llerde karabilmeleri, erkek
egemen toplum yaplarnn kkl biimde deitirilmesi ve dilden
erillii srekliletiren sz ve sylemlerin tmyle atlmasyla olas
olabilir.
Erkeklerin toplumsal-siyasal konumlar ile erklilikleri arasnda
dolaysz bir ba olduu grnden yola kan Oya Baydar bu ve
benzeri sorunlar, yaznsal sylemde yle balamlatrr. Toplum
sal-siyasal bakmdan tkenen erkek, cinsel erklilik bakmndan da
tkenmilik duygusuna kaplr (s.27). Erkek, bedensel gcnn
azalmasna kout olarak, cinsel gcnn yok olaca korkusuyla
yaar (s. 2 9 ) . Yazarn erkein i dnyas ve psikolojini yanstan
OYA BAYDAR ROMANINDA ERK VE ERKLiLK SORUNSAL! 391

bu sav uyarnca, erkek, hem cinsel gcnn azalaca korkusuyla


bouur, hem de bu korkuyu oaltan bir davran iine girer. Sz
konusu ksr-dng bir trl alamaz; nk birok erkek, cin
sel erkliliini srdrdn kantlamak amacyla, srekli olarak
toplumsal-siyasal erki elinde tutmaya urar. Bunu baaramayn
ca da kkl bir yetmezlik ve tkenmilik duygusuna kaplarak,
tmyle edilginleir.

''Scak Klleri Kald ''da Erk ve Erkek ya da Erillik-Erklilik likisi

''Scak Klleri Kald'' *nn toplumsal-siyasal anlamda erkin sor


guland ''Uzun Bir Yolun Yorgun Yolcular'' adl blmnde cin
sel anlamda iktidarllk ya da iktidarszlk * *, bu irdelemenin biemi
uyarnca, erklilik ya da erksizlik, ncelikle mer Ula rneinde
sorunlatrlr.
lk, mer Ula ile doru drst cinsellik yaayamamtr.
Dolaysyla, aralarndaki ilikinin ''kuruyup gitmesinin'' neden
lerinden biri de ''geicidir, dzelecektir'' diye dile getirmedikleri,
yazarn anlatmyla, ''yokmu gibi davranlarak, anlay maskesi
taknm riyakarlk'' durumuna dnen mer'in cinsel yetersiz
liidir. z-denetimini kolay yitirmeyen mer Ula, zel yaamlar
sz konusu olduunda, cinsel ''iktidarszlnn'' yzne vurulma
sna katlanamaz (s. 246) .
Trk toplumunda erillii erklilik ile zdeletiren erkekler, o
unlukla cinsel erksizliin dile getirilmesini istemezler. mer Ula,
o dnemde TKP'nin nde gelen yneticilerinden biri olarak sos
yalist retiyi savunmasna karn, derin kltrel kkleri olan ve
kadn erkek birlikteliini son derece olumsuz etkileyen bu erkek
tutumunu rneklendirmektedir.

Oya Baydar: ''Scak Klleri Kald''; Can Yaynlar, 4. Basm, stanbul, 2000 .

Bu yazda ''iktidar'' kavramna karlk olarak ''erk'' kavramn kullanyorum; ancak,
cinsellik balamnda iktidarllk ya da iktidarszlk durumunun anlarm sz konusu
olduunda, erklilik ve erksizlik kavramlar, iktidarllk ve iktidarszlk kavramlarnn
arm gcn tmyle yanstamadklar grlmektedir. Bu eksiklie karn, yaznn
biemsel btnln korumak amacyla, erklilik ve erksizlik kavramlarn yeliyo-
rum.
392 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

lk, mer'in iktidarszlna karn, aralarndaki uzakl, ile


tiimsizlii yenmeleri durumunda, yine de iyi bir cinsel yaamlar
olabileceini dnr. Yaptta yer verilen ''Kk Prens'' antr
sn bu balamda da kullanan lk, ''Kk Prens'in dedii gibi,
''glleri, dostluklar, sevgileri sulamak gerekir'' der. Erkekliinin
hrpalandn duyumsayan mer, bu anmsatmadan '' bktn'' ,
lk'nn asl derdinin cinsel birleme olduunu, kendisi iin asl
sorunun bu olmadn, yoksa aresine bakacan belirtir. mer'e
gre, kendisinde cinsel bir sorun yoktur; onu cinsel ynden erksiz
letiren lk' dr; nk mer, yazarn anlatmyla, ''baka kadn
larla iktidarsz deildir'' (s. 246 ) .
mer'in baka kadnlarla ilikisi olduunu aa vuran bu tm
celer, lk'nn '' zgr cinsellik'' eiliminin merulatrlmasnn
da anlatmdr. Bylece, lk figr, hem mer'den tmyle ko
puunu, hem de baka erkeklerle zgrce yaad cinsellii bir an
lamda merulatrm olur.

Cinsel Erk ile Siyasal Erk Balantl mdr?

''Cinsel iktidar ve stnlk kurma gds ile siyasal iktidar


arasnda ba olduu '' (s. 259) ilkesinden yola kan lk, cinsel
eilimleri bakmndan bir amaz iindedir. Bir yandan ''erki'' il
kesel olarak reddetmektedir. Bu tmel ve kktenci ret tavr, doal
olarak erkein erkeklik gcn yadsmay da iermektedir. Dolay
syla, her trl erki ve erklilii yadsyan lk'nn, mer'in cinsel
adan erkli ya da erksiz olduunu nemsememesi gerekir. Ama
lk iin cinsellik yaamn vazgeilmez bir parasdr; cinsel erkli
lik, erilliin kurucu esidir.
br yandan cinsel adan ''iktidarl'' erkek, yazarn betimle
mesine gre, ''stnlk kurma gds'' gelitirmekte; siyasal ikti
dar ele geirmeye ynelmektedir. Bu amazn doal sonucu ola
rak, yazarn '' Erguvan Kaps'' *ndaki anlatmyla, yaptn kadn
kahraman lk ''en iyi erkek, l erkektir'' deyip, ''l erkek ler


Oya Baydar: ''Erguvan Kaps''; Can Yaynlar, 12. Basm, sranbul, 2005.
OYA BAYDAR ROMANINDA ERK VE ERKLLK SORUNSAL! 393

koleksiyonuna yeni kurbanlar'' ( s. 320) katmaktadr. Bylece, her


iki yaptta da balca sorgulama konusu yaplmak istenen ''erk'' ve
''erklilik'' sorunsal, dnsel dzlemde zmlenememekte, bu
nun sonucu olarak da okur dnsel bir alm gelitirmekte zor
lanmaktadr.
Yazar, erk sorunsaln dnsel-ahlaksal anlamda ''Scak Klle
ri Kald''da daha geni biimde tartr. lk ile Arn Murat arasn
da Paris'te geen diyalogda erk, ''btn gzel eylerin yitirilmesine
neden olan lanet olas ama'' ( s. 324) olarak tanmlanr. Bu szleri
izleyen blmde ''erk'' , her trl eylem ve etkinliin ''amac'' ola
rak nitelendirilir. Hem devlet erkinin bir paras olan ve bu erki
iyice derinletirmek isteyen Arn Murat, hem de sosyalist devrimi
amalayan mer Ula asndan erk, ''salt ama'' tr.
Hem devletin var olan yapsn derinletirerek srekliletirmek
isteyen Arn Murat, hem de sosyalist devrime inanan mer Ula
''erk'' i amalatrarak, kutsamakta, onu tartlmazlatrmaktadr.
Yazarn deyiiyle, siyasal grleri ve eylemleri bakmndan kart
olan bu iki kahraman birletirildiinde, ortaya Lenin'in ''Devlet ve
Devrim'' kitab kar.
Buna karn, erk tutsa bu iki erkek birletirilse, yine yazarn
anlatmyla, '' bir erkek etmezler'' (s. 324 ) . znde bu iki erkek
asndan erk baat amatr; ancak, bu ama, ''inanlarn ycelii
nin ardna gizlenmektedir. " Erk ile erkeklik arasnda dolaysz bir
ba kuran yazara gre, bu tutum ''belki de erkeklere ve erkeksi
kadnlara zgdr. '' Bu yzden cinsel iktidar da ayn kapsamda
deerlendirilmelidir.

Erk Niin ve Kimler Tarafndan Saltlatrlr?

Devlete inanan ve onun varlnn derinleerek srmesi iin al


an Arn Murat'n bu eletiriye verdii yant udur: ''ktidar, dzel
tilmesi gerekeni dzeltmek iin lazmdr; kendim iin deil. '' mer
Ula'n erk sorunsalna bakn ise ''ktidar, amaca gtrr, bu
yzden istenir. ktidar, snf adna kimlerin elindeyse, onlarn izleri
ni, hatta damgasn tar... i snf iktidar, yakn amacmz olan
394 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

sosyalist toplumun kurulmasna gtrecek bizi. Snf ve parti adna


kimler iktidardaysa, devrime giden yol da, sosyalist kurulu da on
larn renklerini kazanacak '' tmcelerinde anlatmn bulur (s. 324 ) .
Edimde kart olan biri devlet yanls, br sosyalist devrim
yanls, bu iki ayr yaklam bir noktada bulumaktadr. Bulutuk
lar nokta, erki ama durumuna getirerek, sorgulama d brak
maktr. lk, bu dnsel buluma noktasn ''nsan arala ama
c sk sk kartrabiliyor. . . Ara olmas gereken ey, bakyorsun
ama oluvermi '' (s. 325) szleriyle dile getirir. z-sorgulama s
reci geiren Arn Murat' erk konusunda eletiren lk'ye gre,
ilikilerini ''ykan erk olmutur''; nk ''iktidar'' , zellikle Arn'
''bozmu, rtm ve kirletmitir'' (s. 328 ) . Oya Baydar, romann
kadn kahraman lk'ye sylettii bu szlerle, rnein Kant'tan
beri ''erk'' kavramna yneltilen felsefi eletirinin baz elerini ya
ptta sylemletirir.

''Erguvan Kaps''nda Erklilik-Erksizlik Sorunsal

Erkek ve erk arasndaki iliki, ayn derinlik ve younlukta ol


masa da, ''Erguvan Kaps''nda da konulatrlr. ''Scak Klleri
Kald '' da balatlan erk ile erkek arasndaki iliki tartmas, Arn
Murat'n katillerinin aranmas balamnda ''Erguvan Kaps''nda
yeniden yaznsal syleme katlr. Bu ikinci romann balarnda erk
ile erkek ya da erklilik ile erkeklik arasndaki iliki, Arn Murat'n
kimlii kapsamnda irdelenir. Yaptta konuya ilikin blmde Arn
Murat'n ''kimliinin z erke yneli, erki aray'' , hatta ''erk ta
pnc '' olarak tanmlanr.
Arn Murat, siyasal erkin brokratik kariyerde ykselme a
sndan belirleyici ilevini nceden grm, siyasal-toplumsal ko
numunu, hatta evliliini bile buna gre belirlemi bir kiilik olarak
kurgulanmtr. Erk ile brokraside ykselme arasndaki dolaysz
ba, Arn Murat' erki kutsamaya yneltmitir.
Buna karn, ayn kahraman, ''derin devlet'' diye tanmlanan
g odana ilikin bilgilerinin artmasna kout olarak, erkin
yok-edici ynn de yakndan deneyimlemitir. Nasl ki, karanlk-
OYA BAYDAR ROMANINDA ERK VE ERKLiLiK SORUNSAL! 395

ta dolaan kelebek yanan a ynelir ve k da zamanla kelebei


yakarak yok-ederse, erk de kendisine yakn olan nce ykseltmek
te, sonra da etkisizletirmektedir.
Ayn yerde yazar, ''erkeklik iktidarla zdeleir; ... erkek ikti
dar arar; kadn ise iktidara sahip olan '' (s. 5 8-59) belirleyimini
yapar. Bu szler, gerek yaamda da birok kiinin davrann,
tavrn ve anlayn da yanstr. Ayrca, yukardaki belirleyim, eril
toplum yapsn biimlendiren erkek egemenliinin salt erkekler
le snrl kalmadnn, baz kadnlar da kapsadnn anlatmdr.
nk birok kadn, eril anlay belli llerde iselletirmekte,
erkin byleyici ekiciliine kendisini kaptrmaktadr.
Buradan yola karak u ne-srlebilir: Erki, reten ve srek
liletiren erkeklerdir; ancak, k etrafnda dnen ve sonunda n
ssndan len kelebekler rnei, erk sahibi erkein ekim alannda
dnen kadnlar da, ayrmna vararak ya da varmayarak, erki ve
erillii iselletirmekte ve yeniden retmektedir. Bu olgu, znde
eril toplum yapsna ve erke kar olmas gereken kadn tr asn
dan ak bir elikidir. Bu eliki alamad srece, kadn trnn
tmyle zerklemesi ve zgrlemesi bir hayal olarak kalacaktr.
Bu szlerle yazar, bir yandan daha nce dile getirdii ''erkin
erkeklere ve erkeksi kadnlara zgl'' ne-srmn anm
satr; br yandan da erkek olsun kadn olsun zellikle okumu
sekinlerin toplumsal-siyasal yaamda erki ne lde ycelttikleri
gereini dile getirir. Buradan u karm yaplabilir: Yceltilen ey
kutsanr, saltlatrlr ve giderek de dokunulmazlatrlr. Erk ve erk
ilikileri dokunulmazlatrlnca da birey arasallatrlr, hatta uy
dulatrlr. Son zmlemede kadn tr gibi, eril toplum dzenini
ve erk ilikilerini belirlemesine karn, erkek tr de sz konusu
arasallatrmadan kendisini kurtaramaz

Cinsellik-Tensellik likisi veya ''dipus'' ve ''Elektra''


Kompleksleri

Dnsel bir irdelemeyi zendiren bu belirlemelerin yan sra,


ayn blmde erk ile erillik ilikisi lk figrnde dnsel sorgu-
396 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

lama kaygs gtmeyen bir ''tensellik'' balamna yerletirilir. By


lece tensellik-duyusallk anlamnda cinsellik, ''Erguvan Kaps ''nn
ana izleklerinden biri olarak yaznsallatrlr. Yaptta Arn ile lk
arasndaki ak ilikisinin ''temel igdye'' , ''cinsel ekime '', ''cin
sel uyum ve doyuma'' (s. 6 1 ) dayandn belirten szler, ak ten
sellik-duyusallk izgisine oturtmann ak anlatmdr.
Yazarn lk'de somutlatrd ve tensellii ne kard ''ra
hat'' cinsellik, bu kadn kahramann Teo ile ilikilerinde de belirle
yici motiftir. ''Elli ya geride brakan'' lk, '' bilinaltnn derin
liklerine itmeye alt cinsellii bir daha yaamama, cinsel nesne
kabul edilmeme korkusunu'' ve iindeki ''kara-delii'' yenmek iin
bir erkein ''tensel yaknlna'' gereksinir. Bu onun iin, yazarn
deyiiyle, ''tensel yaamn srmesine ynelik, hayvani, igdsel
bir tepkidir'' (s. 1 94 ) . Yine yazarn betimlemesiyle, ''ak ad altn
da bir cinsel doyum '' arayan lk, ''olgun kadn pervaszlyla ''
Teo'yu batan karr.
Bu sylemlerde lk'nn kiilik blnml ak biimde
ortaya kmaktadr. zerkleerek ve zgrleerek bireylemeyi so
na! erek olarak gren lk kiilii ile kendisini ''cinsel bir nesne''
olarak sunmaya hazr olan lk kiilii tmyle birbirine karttr;
bu iki kiilik anlay arasndaki ayrm aktr.
zerk ve zgr birey, ''cinsel bir nesne'' olmaya hazr olmak
bir yana, her trl arasallatrma ve nesneletirmeye kar ilkeli
ve dnsz bir savam verir; bu savam srecinde zgr ve zerk
birey daha da geliir. ok nemsedii zgr bireylii bir yana ite
rek, tensel-duyusal haz gereksinmesini gidermeyi balca erek du
rumuna getiren bir kadn figr, daha nce nemsedii bu trden
kayglar artk bir yana brakm demektir. lk de byle bir kadn
kimliini simgelemektedir.
Romanda lk-Teo tenselliinin betimlendii blm, her ba
kmdan Freud'u artrmak amacyla kurgulanm izlenimini
vermektedir. yle ki: lk'nn ocukluunu geirdii ana-oca
nda gerekleen sevime srasnda lk, annesi ve olu ile ilgili
anlara gmlr. Onlar bu ak anna sokmamak iin kendisiyle
savar. Olunun lmnden kendisini sorumlu tutmas nedeniyle,
OYA BAYDAR ROMANINDA ERK VE ERKLLK SORUNSAL! 397

sevitii erkee, Teo'ya, bilinaltnda saklad olunu da-vura


rak, ''olum'' diye nler.
lk, bilinaltnn zorlamasyla Teo'ya olum diye nleyerek,
bilmeden Teo'ya bilinaltna yerleen annesinin ''byk gnah
n '' anmsatr. Bu byk gnah udur: Teo kkken ve aile henz
stanbul'da yaarken, annesini babasnn iyerinde baka biriyle
seviirken grmtr (s. 1 95 ) . Bu anmsatdan sonra Teo bilinal
tnda annesine kar duyumsad cinsellii de artran Rumca
bir eyler syler (s. 1 97). lk, olunu; Teo annesini dnerek,
''ensestin gnah lezzeti'' ile seviirler.
''Ensestin gnah lezzeti'', Freud'un gelitirdii psiko-zmle
me kuramnda yer verdii aklama unsurlarndan biridir. Freud'un
aklamasna gre, ocuk, anne ve baba, ''dipus ls'' denen
ly oluturur. ocuk, cinsel istek duyduu cinsi elde etmek iin,
dierini dlamaya urar ve ''ensest'' durumunun olumasn ar
zular. Byle bir arzuyu srdrmesi durumunda karlaaca, ksr
latrlma ya da cinsel organn yitirme tehlikesinin yaratt korku,
erkek ocuu babann yetkesine uymaya, bamllamaya yneltir.
Yeniden yaptn ilgili sylemine dnelim. Bu ''en ar cinsel g
nahn verdii haz '' iinde lk, ''utan ve ekingenlik '' duyum
samaz; Teo ile birlikte ''sapkn cinselliin kuyusuna yuvarlanr. ''
lk asndan yaad durum sadece ''tensel bir lgnlktr. ''
Sevimeden sonra lk ve Teo, Teo'nun bilinaltna yerleen
annesinin ''en byk cinsel gnah'' iledii Kuledibi'ndeki katl
otoparka giderler. Buras Teo'nun, annesinin sevime ann grd
yerdir. Bu katl otoparkta Teo, yllardr bilinaltnda annesine
duyduu ve annesinde yaantlayamad cinsel istei snrsz bir
tutkuyla lk'de yaar. Gerekte lk ile hayaldeyse annesiyle se
vitiinden, artk lk'ye ''anne'' demeye son verir (s. 1 9 8 ) ; nk
artk o bilinaltna ittii ve doyuramad bir gereksinmesini do
yurmu ve bylece takntsn amtr.
Teo'nun daha sonra bir i-konumada syledii gibi, lk onu
''gerekten erkek yapmtr''; Teo lk'nn bedeninde ''annesiy
le seviip '' , annesini hayal ederek duyumsad ''cinsel hazz dolu
dolu lk 'de yaamtr'' (s. 260). Bylece mr boyu iinde sakla-
398 MAAX, BENJAMIN, ADOANO - SANAT VE EDEBiYAT

mak zorunda kald, bilinaltna bastrd kompleksini, Freud'un


''dipus Kompleksi'' diye adlandrd kompleksini yenme ola
na bulmutur.
Bu yaznsal sylem, tmyle Freud'cu yaklamla kurgulanm
izlenimi vermektedir ya da en azndan byle bir arm yapmak
tadr. Bu nedenle, anlan sylem psiko-zmleme yntemiyle ya
zarn amacna uygun olarak amlanabilir.
Romann ikinci kadn kahraman Derin ile babas arasndaki
iliki de bu ynyle lk ile Teo arasndaki ilikiyi anmsatmakta
dr: Derin, yaznsal sylemde betimlendiine gre, ''babasn kendi
iinde yaatmak iin '', babasnn ''lmn didiklemektedir. " De
rin'in bilinalt u anlatmlarla okuyucunun nne serilir: ''Kk
lnden beri babasna tapard '', ''nerdeyse babasna akt'' (s.
255 ) . Bu tr anlatmlar, Derin figrnn ''Elektra Kompleksi''ni
artran psikolojik arka-alann aa vurur. Dolaysyla syle
me katlan byle bir baba-kz ilikisinin kurgulanmas, ok byk
bir olaslkla psiko-analitik yaklamn rndr ve ayn yntemle
aklanabilir.
lk'nn bu blmde niin Teo'yu setiiyle ilgili olarak sy
ledii ''bir yere kk salmam/k, bir inanca balanmam/k, yer-


Sigmund Freud tarafndan bir aklama modeli olarak kullanlan ''dipus Kompleksi''
ya da psiko-zmleme modeline gre, her erkek ocuk, annesine ilgi duyar ve onu
sahiplenir. Kendi cinsinden olan babay dlama eilimindedir. Bu eilim, ocuun bes
ledii duygu, drt ve hayallerinde rtk olarak varln srdrr. Her erkek ocuun
ilk ak, genellikle annesidir. Bu yzden, Teo'nun annesine duyduu bastrlm cinsel
istek "dipus Kompleksi'' kavramna tmyle uymaktadr.
Jacques Lacan'a gre, dipus, asl olay gerek dzeyinde deil, simge dzeyinde betim
lendii iin bir mitos, diyesi, dilsel bir kurgudur. Olayn simge dzeyinde betimleniin
den tr, ocuk simgesel olannn dzeni iine girer; dilin, sylemin, sosyal ve lnsel
olann iine girer. Daha geni bilgi iin: http://de.wikipedia.or&lwiki/dipus Komplex
ve http://de. wikipedia.or&lwiki/Si&mund Freud
Derin ile babas Arn Murat arasndaki iliki, ''dipus Kompleksi" rnek alnarak,
Cari Gustav Jung tarafndan gelitirilen ''Elektra Kompleksi'' kapsamnda deerlendiri
lebilir ve amlanabilir. Bu psiko-zmleme modeline gre, her kz ocuk, babasna ilgi
duyar ve onu sahiplenmeye alrken, kendi cinsinden olan annesini dlama eilimine
girer. Bu eilim, ocuun besledii duygu, drt ve hayallerinde rtk olarak varln
srdrr. Her kz ocuun ilk ak, genellikle babasdr. Bu yzden Derin'in babasna
kar besledii ak dzeyinde ballk, ''Elektra Kompleksi'' kavramna tmyle uy
maktadr. Daha geni bilgi iin: http://de.wikipedia.or&/wiki/Elektra Komplex
OYA BAYDAR ROMANINDA ERK VE ERKLiLK SORUNSAL! 399

yznde gezginlik ve yabanclk '' gibi gerekeler, yaznsal syleme


canllk veren eler olarak deerlendirilebilir.
Bu gibi belirlemelerin son dnemlerde Trk edebiyatnda sk
a yelendii gzlenmektedir. Bir inanca balanmamlk, yer
siz-yurtsuzluk, gezginlik, yabanclk, geiimlilik veya geirgenlik,
rnein, Elif afak romanlarnda da yaznsal sylem oluturmada
nemli yap talar olarak kullanlmaktadr.
Oya Baydar'n tensel cinsellii ve kadn-erkek cinsinin birtakm
bedensel zgnlklerini anlatmak iin setii baz szckleri, bu
zmlemede kullanmam pek olanakl deildir. Bu yzden bu
zmleme denemesinin dili, irdelenen yaptlardaki sevime anlar
nn betimlendii dil gibi canl ve srkleyici olamamaktadr.
''Hibiryer'e Dn'' ve ''Scak Klleri Kald ''da dnsel-ah
laksal bir motif olarak anlatlatrlan bir sorunsal olarak sy
lemletirilen erillik, erklilik ya da erksizlik, ''Erguvan Kaps'' nda
gemlenmek istenmeyen tensel-duyusal ''gd''ye dntrlr. Do
laysyla, bu son yaptta cinsellik, erkek egemen toplum yaps ba
lamnda sorgulanmas gereken bir sorunsal olarak betimlenmekten
ok, romann kahramanlarnn her ortam ve koulda en rahat bi
imde giderdikleri bir gereksinme olarak sylemletirilmitir.
Btn bunlarn dnda vurgulamak gerekir ki, Oya Baydar,
erk sorunsaln salt cinsellik balamnda anlatlatrmaz; srekli
ve deiik balamlarda tartmaya aar. Yazarn eski solcu, yeni i
adam Cem'e daha nce sylettii '' ister ekonomik, ister siyasal;
erk kirletir'' szleri, daha nce deindiim Immanuel Kant' anm
satmaktadr. Kant da ''erk '' in kirletici ya da bozucu etkisini srekli
gncel tutar ve tartr. Onun ''erk batan karr. Bu nedenle, filo
zoflar, lkeyi ynetme}1e; krallar da felsefe yapmaya kalkmama
l '' szyle, Baydar'n yaznsal syleme yerletirdii ''erk kirletir! ''
deerlendirmesi arasndaki dnsel benzerlik ilgi ekicidir.
Btn bunlar gz nnde tutulduunda, Oya Baydar'n yazn
sal sylemin bir paras olarak kurgulad ''erk'' irdelemesi, oku
yucuya ''erk'' e kar eletirel mesafe koyarak, okuyucunun bilin
durumunda olumlu anlamda deiiklik yapmaya zendirici bir i
lev grd sylenebilir. Ancak, anlan yaptlarda yer alan baz
400 MAAX, BENJAMIN, ADOANO - SANAT VE EDEBiYAT

blmlerde cinselliin, cinsler aras birliktelii insancllatran bir


edim olarak deil, salt tensel duyusallk ve haz arac olarak yazn
sallatrldn belirtmek gerekmektedir.
Oya Baydar, irdelediim bu romannda erkek ve kadn kah
ramanlar byk lde geleneksel erkek ve kadn zelliklerinin
dnda kurgular. Bylece, yazar, Trk kltrnde baat olan erkek
ve kadn kimlik anlaynn eletirel irdelenmesine ortam hazrlar.
Oya Baydar, yer yer erkekleri kadn cinselliinin, kadnlar da er
kek cinselliinin arac olarak betimler; ancak, bu, yazarn konuya
ilikin eletirel yaklamn etkisizletirecek dzeye ulamaz.

Oya Bayd ar Roman nda ''Ol m Tap nc ''


Eleti risi ve Erkek Old r m

''Hibiryer'e Dn''te Bedensel ve Dnsel lm

''Hibiryer'e Dn'' byk lde ''dnsel'' lmn yk


sdr. ''Dnsel lm'', iki dzlemde gerekleir. Birinci dzlem,
Parti, onun belirledii kiileri kiiliksizletiren ''rgtllk'', ele
tirel sorgulamay ve zel yaam olanakszlatran yaplar ve anla
ytr. Oya Baydar, varlklarn byk lde gizlilik ile koruyan
bu yaplar ve anlay, ''devrimci sorumluluk mezarl'' olarak
adlandrr.
kinci dzlem, kiiliksizletirici bu yaplarn ve anlayn insan
larda yol at dnemezlik durumudur. Parti ve rgtn etki
alannn dna kamayanlarn eletirel dnme yetenekleri b
yk lde krelmektedir. Bu durumda olan insanlarn ounda
kendilerini her trl yaam belirtisinden yoksun sayma eilimi ba
gstermektedir. Bu tr insanlar, yaam erei olarak grdkleri sos
yalizmin ve sosyalist dzenin knden sonra ''z-yzleme'' ve
yaamla ''deme cesareti'' gsterememektedir.

Oya Baydar: ''Hibiryer'e Dn''; Can Yaynlar, 7. Basm, stanbul, 2005.


402 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBiYAT

Bunlarn banda da srgnden lkelerine dnmelerine karn,


''hibir yere'' dndklerini dnen, dnlen yerde yeniden umut
tretme gcn kendinde gremeyen siyasal srgnler gelmekte
dir. Bu trden siyasal srgnlerin bazlarnn ''gitmek istedikleri
tek yer, kendi gemileridir '' (s. 2 1 ) . ''Yklmlk'' , ''tkenmilik''
ve her anlamda ''erksizlik'' (s. 26) duygusu bu insanlarn dnce
lerine ve davranna yn vermektedir.
Siyasal yaplanmalar ve anlaylar belirleyenler, genellikle er
keklerdir. Oya Baydar'n yaznsal yaratmnda belirginletiine
gre, ierdikleri ve srekliletirdikleri erk nedeniyle, insan insan
szlatran yaplar ve anlaylar alrken, onlar yaratan ve yn
lendiren erkeklerin de etkisizletirilmesi gerekir. Yazarn bir anlat
unsuru olarak yaznsal sylemine katt '' l erkekler'' (s. 1 4 6 )
duyumsatmas, ancak bu balamda anlam kazanmaktadr.
''Hibiryer'e Dn ''te eletirel dnme yeteneinin krelmesi
sonucu ''ie ekilme'' , da kar korunmak amacyla etrafna bir
duvar rerek, ''z-soyutlama'' eilimi, giderek ''dnsel lm''e
dnmektedir.
Bunun yan sra, geni bir yan-anlam yelpazesi olan ve '' beden
sel lm'' simgeleyen ''faili mehul'' (s. 30) eretilemesi de yazn
sal sylemin bir paras olarak anlatlatrlmtr. ''Faili mehul''
eretilemesi, yazarn hemen btn yaznsal yaptlarnda bir anlat
latrma unsuru olarak kullanlmtr.

Bir Kltrel Grng Olarak lm ve ''Faili Mehul'' Antrs

''Hibiryer'e Dn''te zellikle ''dnsel lm'' motifi ne


karken, ''Scak Klleri Kald'' nn arka-alann oluturan temel
izleklerden biri hem dnsel, hem de bedensel ''lm''dr. Oya
Baydar anlan yaptta, sanki Sigmund Freud'u onaylarcasna,
kahramanlarn byk ounluunda birbirine kart iki gdy,
''lm'' ve ''cinsellik'' gdlerini betimler.


Oya Baydar: ''Scak Klleri Kald''; Can Yaynlar, 4. Basm, stanbul, 2000 .

Sigmund Freud'un ''Cinsel stek lkesinin tesinde" adl yaptna dayanan psiko-ana
litik yaklam uyarnca, her canlda birbirine kart olan ve kart etki yapan iki gd,
OYA BAYDAR ROMANINDA "LM TAPINCI" ELETiRS VE ERKEK LDRM 403

lm ve yazarca ''temel i-gd'' olarak nitelenen cinsellik g


dlerinin kartl, Trkiye'nin siyasal-toplumsal gelime srecin
de ''krlma'' ya da ''dnm noktas'' olan 12 Mart ve zellikle
de 12 Eyll 1 9 80'den sonraki dnemde gelien toplumsal siyasal
olaylar kapsamnda yklenir.
Bedensel lm motifi askeri cunta tarafndan ncelikle sosyalist
ve sol hareketlere katlanlardan bazlarn ''faili mehul'' ynte
miyle ya da baka yntemlerle ldrlmesi olaylarnda yaznsal
latrlr. Trkiye'nin yakn dnem siyasal tarihinde nemli yer
tutan bir siyasal antr olarak ''faili mehul'' , romann yaznsal
syleminin tayc elerinden biri olarak betimlenir.
Romann ba erkek kahraman Arn Murat' hem dnsel,
hem de sonunda bedensel lme gtren ey, derin devletin hukuk
ve insanlk-d uygulamalar, sorgusuz ldrmleridir. Romanda
ki anlatmla, ''faili mehul'' o dnemde devlet politikas gerei,
''ar akmlarn, terrist rgtlerin liderlerini, Almanya'daki Baa
der-Meinhof rnei, ince eleyip sk dokumadan ksa sre iinde bir
defada bitirmektir'' (s. 304 ) .
Bu tmceleri izleyen blmde yazar, ''Trkiye'ye 1 991 'deki
zal affndan veya dzenlemesinden bir yl sonra ve ... bir hcre
evinde polisle atmada ldrlen olunun cesedini almak iin
gelmi bir kadn '' szlerinde somutlaan Trk siyasal tarihi a
sndan nemli olan bir baka antrya yer verir. Bu antr, Arn
Murat'n ''Cinayet 1 992 sonbaharnda ilenmiti. Bir hcre evi
basknyd. Sol rgtlerin, bir ksm basnn, devlet dmanlarnn,

''cinsellik gds ve lm gds'' etkendir. Bu iki gd de yaanlarak tketilemez.


Dolaysyla az ya da ok bastrlmas gerekir. Bu bastrma ii, sz konusu gdlerin
ok gl olmas nedeniyle, salt bilinle deil, bilin-d olarak de gerekleir. lm,
gnlk yaam bazen etkileyebilmesi iin ounlukla geri plana itilir.
Ne lde gdlerin bastrlmasnn gerekli grld, kltre gre deiir. Bu lm
onaylama, rnein, kahramanlk lmnden, lm yadsmaya, rnein, cehennem
korkusuna dein uzanr.
Yaznda lm ounlukla kiiletirilir. Baz Alman yaznclarda, rnein, Wolfgang
Borchert (Darda Kapnn nnde) ve Thomas Mann'da, (Venedik'te lm ve Byl
Da) lm, merkezi bir motiftir.
lm tabu konulardan biri olduundan, btn dillerde lm anlatan gzellemeler
ya da rtmeceler vardr. Dolaysyla, lm hemen btn dillerde simgesel anlatmlarla
karlanr. Ayrnt iin: http://de.wikipedia.org/wikiffod .
404 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

insan haklar derneklerinin, demokrat evrelerin 'yargsz infaz'


adn verdikleri olaylardan biri'' (s. 49) szlerinde yer alan ''yarg
sz infaz'' anlatmdr.
Nitekim romann ilk blmne verilen ''Paris'te Faili Mehul
Bir Cinayet ... " ad da bu nemli antrnn romann genel yaps
iinde belirleyici motiflerden biri olduunu gstermektedir.
Yazarn bir antr olarak yaznsal syleme katt ''yargsz in
faz'' eretilemesi, aslnda gerek bir olay anmsatmaktadr. Sz
konusu olay, 1 2 Temmuz 1 99 1 'de stanbul'da gerekletirilmi
tir. O gn stanbul Emniyet Mdrl'ne bal ekipler, drt ayr
apartmanda oturan ve Dev-Sol yesi olduklar ne srlen kiilere
kar operasyon dzenlemiler ve hibir kar ate ya da direnile
karlamamalarna karn, evlerde bulunan 1 O kiiyi ldrm
lerdir. Dnemin stanbul emniyet mdrnn operasyona katlan
polisleri tek tek kutlad gnlk gazetelerde yer almtr.
Bu olay, aradan 1 6 yl getikten sonra Avrupa nsan Haklar
Mahkemesi'nce atma deil, devletin gvenlik glerince gerek
letirilen tek yanl baskn ve ldrme olarak deerlendirilmi ve
Trkiye tazminat demeye mahkum edilmitir (Milliyet, 05 Aus
tos 2007). Bylece, insanlarn sorgusuz-sualsiz ldrlmesi olan
''yargsz infaz'' sav, yarg kararyla dorulanmtr.
Ayrca, yazar bu kapsamda ''yargsz infazlarn'' salt sol rgt
yeleriyle snrl kalmadn, rnein, Krt hareketine lojistik des
tek salayanlara da uygulandn, bu eylemin resmi sylemde ''et
kisizletirmek'' olarak adlandrldn da belirtir (s. 5 0 ) .
''Faili mehul'' ve Krtler ile ilikisi balamnda yazar, romann
olumlu kahramanlarndan biri olan Mehmet li'in Trk solunu
''milliyetilik ve devlet tapnc'' ile sulayan olunu yle konutu
rur: ''Bu lke sanki ikiye blnm ... Sivas'n dousunda . . . insan
lar ldryorlar, Krt kyleri yakp ykyorlar. Ensene bir kurun
skp brakyorlar. .. Kimler kard, kimler ldrd, herkes biliyor.
Yine de cinayetlerin ad 'faili mehul' '' (s. 307) .
Oya Baydar, bu antry yapta ikinletirmek suretiyle, oku
yucuya Trkiye'nin yakn dnem siyasal tarihinde karanlkta kal
m ve unutulmaya braklm ynlerinden biri hakknda dnce
OYA BAYDAR ROMANINDA "LM TAPINCI" ELETRSi VE ERKEK LDRM 405

gelitirme olana salamakta; bylece, toplumun kltrel bellei


nin canl tutulmasna katk yapmaktadr.
Doaldr ki, devlet adna ince eleyip sk dokumadan insanlarn
ldrlmesi iin buyruk verenler, bu ldrme lgnl iinde, Arn
Murat rneinde olduu gibi, bilmeden ''z olunun'' da ldrl
mesi iin buyruk verebilirler. Sz konusu buyruk sonucu z-oul,
''Erguvan Kaps'' ndaki anlatmla ''rgt evinde gvenlik gle
riyle girdii atmada l olarak ele geirilir'' (s. 3 5 ) .

Dirim Olmadan lm Olur mu ?

Eletirel dnme anlamnda ''canll'' simgeleyen Falin'in


sonu da lmdr. Kanserden dolay kafas plaklaan, derisi elma
ck kemiklerine yapan Falin, romandaki anlatmla ''lm, iin
de kanserli hcreler olarak'' tamaktadr. Yazar, hem erkek kahra
manlarnn hemen tmn lme yazgl olarak kurgular; hem de
lk'nn azndan ''Ne kadar ok lm grdm! Bir yaama bu
kadar l fazla. lmlerle zenginleilmiyor'' (s. 3 70) diye yaknr.
Falin romann ilerleyen blmnde ''Gitmek zaman geldi. Her
kes, lmek iin kendi toprana dnmek ister'' (s. 408 ) diyerek, bir
anlamda lm ile kltr arasndaki dolaysz ba, kltrlerin lm
sorunsalna bakn dile getirir.
Yazar, Falin'e sylettii szlerin benzerlerini, ''Nerede lmek is
terdin, air? nce stanbul'da, sonra Moskova 'da, sonra Paris'te ''
dizeleriyle Nazm' da yaznsal syleme katar.
Falin ve Nazm rnei gsteriyor ki, lm sz konusu olunca,
insann Rus ya da Trk olmas; Moskova'da ya da Paris'te bulun
mas fark etmiyor. Herkes, son aamada yurduna dnyor. Tarihin
btn yengilerinin, yenilgilerin, aclarnn, tatllarnn, mutluluk
larnn ve mutsuzluklarnn, varlklarnn, yoksulluklarnn, hakl
lklarnn ve hakszlklarnn renklendirdii yurt, lm duyumsa
maya balayan insan ekiyor. Tek mutlak gereklik olan ''lm'',
ncesinde insann var-oluunu yaplandrd kltr biimlendi-

Oya Baydar: ''Erguvan Kaps''; Can Yaynlar, 12. Basm, stanbul, 2005.
406 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

ren ve zgnletiren yurda dn baatlayor ve kar konulamaz


bir istee dnyor.
Romann kadn kahraman lk de ''herkes lmek iin kendi
toprana dnmek ister'' ilkesine uyarak ve ''yitirdiini'' dn
d ''kendi gemiinin izlerini'' aramak iin Trkiye'ye dner ve
bu arayn bir paras olan ''Issz Adalar Aranyor'' blmnde
adaya, Bozcaada'ya gider. Bu gidi aslnda bir snmadr. lm
lerin, savalarn, didimelerin baat olduu d-dnyadan kaarak;
sszlk, dinginlik, yalnzlk, erin, gvenlik ve doalln baat ol
duu bir yaam ortamna snmadr. Bu yaam ortam bir adadr.
Dolaysyla, ada, Oya Baydar romannda snmay anlamlandran
nemli bir simgedir.
Yazar, romann ''Oullar ve Kardeler'' blmnde kalp hasta
s olmas nedeniyle lme yazgl olan Mehmet li'i tutukevinde
''lm orucuna'' yatan olu konusunda yle konuturur: O ''

lumu bile kurtaramyorum, aresizim. Orada, o karanlk, pis ka


labalk kouta lmeye yatm; tek silah lm, lm silahyla di
reniyor'' (s. 378 ) . Tutukevinde lmeye yatarak direnmek, yazarn
anlatmyla, ''anlamsz ve umutsuz bir direni''tir (s. 3 79 ) ; nk
bu direni hibir biimde yaam yaratmamaktadr.
''Scak Klleri Kald'' da betimlendii kadaryla, lkede ''sui
kastlar, siyasal cinayetler'' olmakta; her gn onlarca kii ''ehit ol
makta '', l ele geirilmekte '' ya da ''faili mehule kurban gitmek
tedir '' (s. 4 1 5 ) . Ancak, bu szlerle betimlenen Trkiye'de yaayan
ve romanda lmeyen iki erkek kahraman Arn Murat'n kardei
Erim ve arkada eski solcu yeni i-adam Cem'dir.

lm Tapnc ya da lmden Yaam Doar m ?

'' Erguvan Kaps'' kapsamnda da ''erguvan''n yan sra,


''lm'' temel izlek olarak yaptn yaznsal sylemini biimlendir
mektedir. Bu yaptta yazar, lm irdelemeye Bat kltrlerindeki
''martr'' geleneiyle balar.
Bu kapsamda Trk kltrndeki ''ehit'' ile Bat kltrndeki
''martr'' kavramnn yan-anlamlarn amlayan yazar, bu iki kav-
OYA BAYDAR ROMANINDA "LM TAPINCI" ELETRSi VE ERKEK LDRM 407

ramn ayn anlama gelmediini belirtir (s.35). Yazara gre, ''mar


tr'' , kiinin toplum iin, insanlk iin zgr seimiyle kendisini
feda etmesi demektir. Buna karlk olarak Trkede kullanlan
''ehit'' iin zgr seimden sz edilemez; o, ''zgrln Tan
r'ya ve inanca devretmitir. '' Yazarn anlatmyla, ''ldrmek iin
yola kann lmdr, ehitlik. Oysa kurban, ldrmemek iin
lendir, kendini feda etmeyi gze alandr. Kurbann olduu yerde
cellat vardr'' (s. 69).
Dnsel ve kltrel bakmdan nemli olan bu belirleyimler,
''martr'' kavramnn anlam alannn tmn yanstmamaktadr.
''Martr'' Bat kltrnde de, dinsel bir anlam boyutu ierir. rne
in, Alman kltrnde ''martr''n anlamn oluturan belirleyici
ynlerden biri de din, diyesi, Hristiyanlk'tr. Bu kltrde ''mar
tr'' , Oya Baydar'n ''Erguvan Kaps''nda dile getirdii anlam bo
yutlarnn dnda, ''inanc iin lme giden Hristiyan'' anlam
n da kapsar. Dolaysyla, Hristiyan Bat kltrndeki ''martr''
kavramnn anlam yelpazesi ile slam Dou kltrndeki ''ehit''
kavramnn anlam yelpazesi, dinsel adan sanld gibi kkl bir
fark iermemektedir.
Bu kapsamda farkllk, temel ya da yan-anlamlarda deildir;
farkllk, bu anlamlarn gerek yaamda davranlara yansma
sndadr. Oya Baydar tam da bu noktada hakldr. Bat kltr
lerinde artk insanlar, Aydnlanma ile balayan aklclama ve
bireyleme bilincinin byk lde yaygnlamasndan tr,
herhangi bir ama ya da lk uruna ''z-verim'' , bir baka
anlatmla, kendi kendini feda etme davran iine pek girmez
ler. Oysa Dou kltrlerinde byle bir davran eilimi, giderek
zayflamakla birlikte, hala varln srdrmektedir. Oya Bay
dar'n ''feda kltr '' diye kavramlatrd ve sorunlatrd da
bu kltrel grngdr.
Romann '' l ocuklar'' blm ''bu lke ocuklarn yiyor''
syleminin yaznsallatrld blmdr. Bu sylem yaptn nemli
dnsel-siyasal savlarndan biridir. Yazar, bu sav yaznsallatr
mak iin, Trk toplumunun hala tm boyutlaryla yzlemedii
simgesel deeri ve arm gc yksek baz olaylar anmsatr.
408 MARX. BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

Bir lke Kendi ocuklarn Niin Yer?

Bu olaylarn banda yazarn ''korkun bir Vandalizm'' diye ni


telendirdii '' 6-7 Eyll Olaylar'' gelir (s. 1 27) . lke, yazarn sav
uyarnca, bu olaylarda etnik-dinsel nedenlerle kendi ocuklarn
ldrmtr.
6-7 Eyll tr olaylarla yzleilmedii ve bu olaylarda sergile
nen insan dman tutum ve davranlar alamad iin, bu l
kede baka etnik kken ve dinden olan ve grece gsz bir ko
numda bulunan aznlk kmlerine kar zor kullanma, sindirme
ve yok-sayma gibi tutumlar gndemdeki yerini korumaktadr. Son
dnemlerde yaratlan milliyeti-ayrmc toplumsal-siyasal iklimin
de etkisiyle, saldrganln hedefi durumuna getirilen gayri-Mslim
yurttalara kar ilenen cinayet ve sergilenen basklama olaylar,
anlan davran biimlerinin somut kantlardr.
Yazarn belki de yaznsallatrmann bir gerei olarak biraz da
abartl deyiiyle, Bizans'tan beri ocuklarnn kanyla beslenen ''
''

(s. 1 5 3 ) bu topraklarda baat olan bu tutumun alabilmesi iin, bu


tutumu ve davran besleyen kltrel gelenek, ak ve eletirel bir
yaklamla bu sorunlatrlmal ve sorgulanmaldr.
Sylencenin tarihselletii, dolaysyla da srekliletii kent ola
rak betimlenen ve yaptta nemli bir anlat ortam oluturan stan
bul, ''nanlar ve Kurbanlar'' blmnde anlatlatrlan olaylarn
gerekletii mekandr.
stanbul ayn zamanda srekli olarak insanlar kendine eken,
dolaysyla srekli olarak nfus yapsn deitiren kenttir. Kentin
bu nfus ve kltr yapsndan dolay, insanlar birbiri iin srekli
olarak ''yabanc'' ya da ''teki'' olarak kalmaktadr. Yazarn be
timlemesiyle, bu ''yabanclatrma'' ve ''tekiletirme'' yzden,
insanlar sreklileememekte ve kimlikler yerleememekte; buna
bal olarak da toplumsal-kltrel yaamda zgven ve hogr
egemenleememektedir.
Anlan nedenlerle, yazarn betimlemesiyle, birbirine yabanc ya
da ''teki'' olarak yaayan eitli inanlardan insanlar, zaman iin
de atm, gl gsz sindirmi, hatta yok etmitir. Egemenler
ise kendi inanlarn zorla dayatmlardr (s. 254 ) .
OYA BAYDAR ROMANINDA "LM TAPINCI" ELETiRiS VE ERKEK LDRM 409

tekiletirici siyasal sylemlerin ve oven ayrmcln eitim


kurumlarnda, basnda, siyasal partilerde ve sivil toplum kurulu
larnda kapsaml bir eletirel tavrla nne geilmesi, demokratik
leme srecini kesintisiz olarak yrterek, hak ve zgrlklerin
tm Trkiye Cumhuriyeti yurttalar iin geerli olduu uygula
mada da kantlanarak, aznlklara ynelen iddetin nne geilme
si gncel bir grevdir.

''Feda Kltr'' ile zgr sten Badaabilir mi?

Yazarn lm balamnda sorgulad eylerden biri de '' feda


kltr''dr. ''Feda kltr'' nn kkleri, slam'dan kaynaklanan
Tanrnn her-yerdelii ve her eye gc-yeterlii inancnda ve im
paratorluun tm topraklarnn tek sahibi olan Osmanl padiah
anlaynda aranabilir. Ayn zamanda bir toplum-bilimci olan ya
zar, Trkiye kltrne ikin olan ''feda kltr''n yaptta sorun
sallatrmakla, sz konusu kltrel mirasn da eletirel deerlendi
rilmesini zendirmek istemi olabilir.
''Feda kltr'' , Frankfurt Okulu kapsamnda irdelemeye a
ltm bir yanda '' bamllatrc'' etkisi byk olan mutlak ege
men otoritenin, br yanda da bamllamaya hazr edilgen otori
ter kiilik anlaynn kltrel alkanla dnerek sreklilemesi
balamnda ele alnabilir.
Frankfurt Okulu'nun otoriteye ve erke bak ile Oya Baydar'n
bu iki kavrama bak arasnda byk benzerlik olduu aktr.
Nitekim yazar, kltrel gemiin imdiye yansdn dnerek,
gemiten gelen kltr deerlerinin olumlu ve olumsuz ynlerinin
ayrmlatrlmasnn gerekliliine iaret ederek, ''feda kltr''
erevesinde somut ve yaanm olaylar olan ''alk grevleri'' ve
''lm orular'' gibi olaylar ykler.
Bu balamda ''Erguvan Kaps''nda ''devrim fedaisi bantlar''
trnden simgeler, gerek yaamda gzlemlenen ''tutsak aileleri'';
''lm orularn'' durdurmak iin '' saygn siyasetilerden, yazar
lardan ve hukukulardan'' oluturulan heyetlerin betimlenmesi ge-
n yer tutar.

410 MAAX, BENJAMN, ADOANO - SANAT VE EDEBiYAT

Oya Baydar, yaptn yaznsal sylemini, ''lm orucu'' na yatan


lar, lm orucuna yatma kararn, zgr isten ve seimleriyle mi,
yoksa rgt ba nedeniyle mi vermektedirler ? '' sorusu etrafnda
yaplandrr. Bu balamda ''lm m, yaam m ? '' ya da ''lmden
yaam doar m ? '' sorularn ortaya atar. Bu sorulara ilikin yant
araynda dmlenen felsefi tartma, dnsel ve estetik adan
yaznsal sylemin tayc esini oluturur.
Yazar, romanda yaznsallatrd sz konusu felsefi tartma
da okuyucuyu ''ehitlik '', ''kurbanlk'' ya da ''feda kltr'' gibi
kavramlar eletirel irdelemeye zendirmek ister. Bu kavramlarn
Trk kltrnde ''bireysel ve toplumsal anlamn ve kimliini ara
yan insan tipinin'' baatlamasnda etkin olduunu duyumsatr.
Yazar, bu blmde gelitirdii yaznsal sylemde u sav ne
karr: ''Feda kltr '' , bireysel ve toplumsal dzlemde konumunu
ve yeteneklerini sorgulayarak gelitiren insan tipi yerine, buyruk,
itika.t ya da inan gibi gdmleyici d-etkilere ak insan tipini ne
karmaktadr. ''Feda kltr'' nn insan kiiliine nasl yansd
konusunda bir gazete* ile yapt syleide yazar, benzer dnce
leri bir kez daha dile getirmitir.
Bu balamda yazar tarafndan sorunlatrlan ''lm tapnc''
(s. 302) hakkndaki eletirel duyumsatma aktr: Eletirel ve z-e
letirel bir tutumla gemiini, kimliini ve bireysel var-oluunu
salam temellere oturtmu insanlar, daha ak syleyile, eletirel
bilinli, zgr ve zerk bireyler, bu tr edimlere gereksinme duy
mazlar. lmden yaam tretme gibi akl d yollara ynelmezler.
Trkiye kamuoyunu uzun sre uratran ''F-tipi'' tutukev
lerindeki koullarn iyiletirilmesini salamak amacyla, Aralk
2000'nde sol rgt yeleri ve yandalarnca gerekletirilen ey
lemler, yazar tarafndan yukarda sz edilen gazete syleisinde
''inan, iman ve aidiyet zerinden kimlik araynn bir insan ken
dini feda etmeye gtrmesi '' olarak deerlendirilir. ''Alk grevle
ri'' ve ''lm orular'' , yazarn kansnca, '' lm orucu ''na yatan
larn zgr istenci ve seimi sonucu gerekleen eylemler deildir.


Oya Baydar, burada sz edilen syleiyi, 06. 07. 2004 tarihli Dnya gazetesi ile yap
mtr.
OYA BAYDAR ROMANINDA "LM TAPINCI" ELETiRiS VE ERKEK LDRM 41 1

F-tipi tutukevi ve ''tecrit''e kar yrtlen bu eylemleri gnde


me getirenler, yazarn ayn yerde belirttiine gre, ''kendini feda
eden o gzel insanlar'' deil, onlar eylemlere iten, ''o ocuklarn
iradelerini teslim alan ve kendi iktidarlarn onlarn lm zerine
kuran eflerle borazan/ardr. ''
Dolaysyla, lm orucuna yatanlar, bu eyleme zgr istenleri
ve seimleriyle deil, bal bulunduklar rgtn nderlerinin ken
dileri adna verdikleri karar sonucu girimilerdir.
lm orucuna yatanlara ''sevgi ve ilgi'' ile yaklatn, ''onla
rn lklarn iinde duyduunu ve onlar adna bu lklar att
n '' belirten yazar, bu tzsel eletirisi nedeniyle, lm orucuna
yatan insanlarn istencini gdmleyen rgt eflerinden ve onlarn
borazanlarndan '' 'dizinden vururuz haa 'ya varan, ne srtkl
n, ne psikopatln brakan kfrler ve tehditler aldn '' da dile
getirmektedir.

lm Orular, Feda Kltrnn Bir Trevi midir?

Yazar, ''feda kltr'' ya da ''lm tapnc'' gibi edimler bala


mndaki ilkesel-ahlaksal sorgulamay, lm ''orularna yatanlar,
bu eyleme ''zgr isten'' ile mi, ''gdml isten'' sonucu mu gi
ritiler? '' sorusu balamnda sylemletirir. Bu kapsamda ''lm
tapnc ''n sorunsallatran yazar, oluturduu yaznsal sylemde,
kendi erklerini srdrmek amacyla insanlarn bilinlerini gdm
leyerek, bu eylemlere srkleyenleri dnsz bir tutumla eletiri
konusu yapar. Yazarn dillendirdii temel ahlaksal bir ilke, yaptta
yer alan ''yanl silahla doru savam verilemez; lmden yaam
domaz; insan tahrip edilerek, insanlk kurtarlamaz '' (s. 325) sz
lerinde belirginlemektedir.
'' lm orular'' balamnda devletin yaklam da yazarca
kkl biimde eletiri konusu yaplr. Devletin tavrna ilikin ola
rak yazarca yaznsallatrlan kesin ve youn eletiri, u betimle
melerle dile getirilir: ''Hayata Dn'' diye adlandrlan ve ok
sayda tutukevinde ayn anda sabaha kar balatlan operasyonda
''ierdeki direnii krmak iin, koularn duvarlar kepelerle, do-
41 2 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

zerlerle'' yklm, ''yangn bombalaryla tutuan ya da kendilerini


yakan tutuklularn yank et kokular '' ''katledilen insanlarn lm
grntleri'' her yan sarmtr. Dolaysyla, devletin uygulamala
r sonucu tutuklular ''yaklm'' , ''boulmu'' , ''kurunlanm'' (s.
303 vd ); bylece, 1 9 Aralk 2000'deki ''Hayata Dn'' rtme
cesiyle adlandrlan operasyon, ''lme gtr'' operasyonuna
dnmtr.
Darda, geri tutukevlerindeki gibi ldrmler yoktur; ancak,
tutuklu yaknlarnn ve demokratik-insancl duyarll yksek ka
muoyunun ektii acnn younluu bakmndan durum farkl de
ildir. Tutuklularn anne-babalarnn, akraba ve yaknlarnn ''te
pelerdeki, varolardaki, gecekondulardaki '' evlerinde ''yreklerde
yangnlar'' yanmtr. Bu yrek yangnlar ve aclarn, sadece ''az
sayda'' insancl birey paylamtr.
Sonu olarak u saptama yaplabilir: Her iki romanda da
''lm'' balca sorunsallardan biri olarak ounlukla erkek figr
ler kapsamnda yaznsallatrlmtr. Bu yaznsal sylemin bir t
revi olarak erkeklerin ezici ounluunun sonu lmdr.
Oya Baydar, derin tarihsel-kltrel kkleri olan ''lm tapn
c'' balamnda ortaya kan ''lm orular'' ile ilgili olarak, Ay
dnlanma'dan bu yana zerk bireyin vazgeilmez nkoulu olan
''zgr isten'' sorunsaln kurgulad yaznsal sylem ile bir kez
daha gncelletirmitir. Sz konusu kltrel gelenei ve bu gele
nei iselletirmi kiilerin akl-d davranlarn felsefi adan
irdeleyen yazar, bu soruna ilikin eletirel bir bilincin gelimesini
zendirmektedir. Yazarn ok baarl ve kapsayc bir anlatmla bi
emselletirdii bu sylem, nemli bir estetik ve dnsel deerdir.
Oya Baydar'n yaznsal sylemine ilikin eletiri, ncelikle ya
ptlarnda kurgulad nemli erkek kahramanlarnn hemen t
mn lme yazglandrmasdr. Genellikle erkek figrleri lme
yazgl olarak kurgulamas nedeniyle, yazarn irdeletii sorunsal
olan ''lm tapnc''nn almasna katk yapamamakta; bylece,
lmn yeniden retilmesi olasl varln srdrmektedir.
Dolaysyla, eletirel akl birikimiyle almak istenen ''lm
kutsama'' tavrnn yerine, erki simgeledikleri varsaylan erkekleri
OYA BAYDAR ROMANINDA "LM TAPINCI" ELETRSi VE ERKEK LDRM 41 3

ldrerek, yazarn anlatmyla, bir ''l erkekler mezarl'' (Ergu


van Kaps; s. 2 1 2 ) oluturarak, ''lmn alann daraltma'' tavr
konulmaktadr.
''En iyi erkek, l erkektir'' anlaynn bir sonucu olarak, ya
znsal sylemde erkek figrlerin ounluunun yazgsnn ''lm''
ile sonlandrlmas, doal olarak u soruyu gndeme getirmektedir:
Erkek trnn olmad bir dnyada, kadn tr tmyle zgr
lese ve zerklese bile, kendisini neyle ve nasl tanmlayacaktr?
Romanda kurguland kadaryla, bir yandan ''zgrlk ve
zerklik istemi '', br yandan ''cinsel nesne olmaya hazr olu'' ve
''erkek ldrmne yneli'' lsnn bileimi olan lk figr
n okurlar nasl konumlandrrlar?
Kendisini bu figr ile zdeletiren kadn okurlar, yazarn i
tenlikle almasn istedii ''erk '' , ''erkek egemen yap'' ve btn
bunlardan doan ''bamllk'' gibi sorunlar ve iselletirilen kl
trden kaynaklanan ''kurbanlk'' ve ''kurtarclk'' gibi geleneksel
anlaylar aabilecek almlar gelitirebilirler mi ? Byle bir al
m salt kendi cinsteleriyle gerekletirebilirler mi ? Temel nitelii
kurgusallk da olsa, edebiyat yaptlar, ''olabiliri'' anlatmaz m ?

Eletirel Akl ve nsanclk Baatlarsa, Erkekler lmez mi?

''Kayp Sz'' , Oya Baydar'n erkek ve lm konusunda farkl


bir yaklam gelitirdii son romandr. Bu yaptta erkekler, rne
i, mer Eren figr, egemen erk ve bunu merulatran yaplarla
belli llerde btnlemi olmasna karn, zamanla iinde boy
veren insancl kayglarn peine derek, egemen erkin dna k
maya urar. mer Eren'in i sorgulamasnda ''kendi rahatn sr
drme'' ile '' umarsz insanlar dnme'' eilimlerinin atmas
srecinde kah bu yan, kah br yan ar basma belirtileri gsterse
de, mer Eren, ''yitirdii sz'' arama uran srdrd lde
insanlar.
Salt mer Eren deil, ei Profesr Elif Eren de, iddetten ka
arken kaacak ''hibiryer'' olmadn kavramak zorunda kalan
oullar Deniz de, niversiteyi brakp daa kan, sonra da sevdii
414 MAAX, BENJAMIN, ADOANO - SANAT VE EDEBYAT

kzla kap Ankara'ya gelen Krt gen Mahmut figr de romanda


kkl bir kiilik geliimi geirirler. Kayp Sz'' bu ynden deer
lendirildiinde, rahatlkla bir ''geliim'' roman olarak da nitelen
dirilebilir.
Erkek figrlerin tm, sz konusu kiilik geliim srecinde
''zgr akl'' ve ''insanclk'' idesini kendi alarndan bir bak
ma yeniden bulgular ve anlamlandrrlar. Bu anlamlandrma u
ra, onlarda ''daha insancl, daha zgr bir yaam '' iin savam
kararllna ve bilincine dnr. Yapt boyunca erkek figrlerin
geirdii bu olumlu deiim sonucu olmal, yazar, daha nceki
yaptlarnda sergiledii kurgunun tersine ''Kayp Sz'' de erkek
kahramanlarn ldrmez. Onlarn nne, insanlama isten ve
bilinlerini korumak kouluyla, insana yakr bir yaamn olabi
lirlii seeneini koyar.
'' Kay p Sz'' :
H man izmin Yaz nsal l at r i m as

insan Ozn Yitirir mi ?

Oya Baydar, ok-ynl yaant ve deneyim varlndan da ya


rarlanarak, yaznsal yaratmnda eletirel akl, insann kendi zeri
ne dnmesi anlamnda z-dnm, insann dnyadaki ve top
lumdaki konumunu, ilevini, var-oluun anlam ve ereini sorgular.
Yazar, btn yaptlarna sinmi olan bu tavrn ''Kayp Sz''de'
temel izlek olarak anlatlatrr.
Bu trden sorularn sorulmas ve sorgulanmas, dnce tari
hinde insan-severlik, insanclk ya da hmanizm olarak kavram
latrlan, btn zamanlarda ve mekanlarda geerliliini koruyan,
Kant'n nitelemesiyle, ''akn'' akmn zn oluturmutur.
Yazarn yaptlarna bu adan bakldnda, u deerlendirme
yaplabilir: nsann var-olusal belirlenimi zerine dnme, doal
olarak insann zn ve evresini gelitirebilecei ve deitirebile
cei dncesinden kaynaklanr. Bu dnce, yaamn, insan onur
ve saygnlna uygun bir biimde biimlendirilebilecei bilincini
gelitiren temel etmendir.

Oya Baydar: ''Kayp Sz''; Can Yaynlar, stanbul, Ekim 2007


416 MAAX, BENJAMN, ADOANO - SANAT VE EDEBYAT

Uygun koullar yaratldnda, insan, znde barndrd


ok-ynl gelime niteliini etkenletirebilir; ''iyi'' ve ''kt''y
ayrma yeteneini gelitirebilir. Bylece, bamllatrc ve zerk
letirici etkilere kar seici davranabilir. Ksacas, insan, insanlaa
bilir; zgr ve zerk bir z-yap gelitirebilir. Byle olduunda sz
konusu insanlama her ynyle ve kapsaml olarak gerekleebilir.
Bask, smr ve zgrszlk gibi durumlarn toplam anlamnda
bamllk, insan insanszlatran en nemli etkendir.
nsandan umut kesme eiliminin baatlat ''Hibiryer'e D
n''ten sonra giderek daha belirgin olarak Oya Baydar'n insann
bu tzsel belirlenimine ilikin iyimserlii belirginleemeye balar.
Yazarn bu yaklam, Anadolu ve evresindeki halklarn biri
kimlerinin bireim olan ''zn tan ! '' ve ''insan her eyin ls
dr! '' gibi ilkeleri gelitiren Antik Yunan dn birikiminin, Aristo
teles felsefesinin doac ve dnyasal bir anlayla yorumlayp daha
da gelitiren bni Sina ve bni Rt gibi Mslman mlhitlerin kat
klaryla ve biraz da Osmanllarn/Trklerin Avrupa ilerine doru
ilerlemesinin trevi olarak Avrupa'da on beinci yzyldan itibaren
filizlenen Rnesans ve hmanizmin devinimleri ve sanayi devrimiy
le glenen Aydnlanma birikimi kapsamnda deerlendirilebilir.

En lkeli Hmanizm, Hangi Hmanizmdir?

Yazarn insan anlay, bu kklerin dnda, baz kaynaklarca


''en ilkeli hmanizm '' * olarak nitelendirilen sosyalist hmanizm
birikimi ile de ilikilendirilebilir; ancak, ''en'' nitelemesinden enle
uzak duran Oya Baydar'n yaznsal yaratmnda somutlaan insan
ve insanclk tasarm, baz ortak ynler tamasna karn, bu kk
lerin ve nitelendirmelerin hi biriyle tmyle rtmez.
Bu rtmeme durumunun nedeni, rnein, ''sosyalist hma
nizm'' balamnda yle amlanabilir: 1 989'un sonunda yklan
Demokratik Almanya Cumhuriyeti'nde resmi gr erevesinde
yaymlanan ve ''hmanizm komnizmin gerekleimidir'' tanmnn


Georg Klaus/Manfred Buhr: "Philosophische Wrterbuch-Felsefe Szl''; ''Huma
nismus'' maddesi, das europaische Buch, DDR/Berlin, 1 9 70, s. 482-49 1 .
"KAYIP SZ": HMANiZMiN YAZINSALLATIRILMASI 41 7

da yer ald ''Felsefe Szl''nde sosyalist hmanizmin ''nitelik


bakmndan dier hmanizmlerden ayrld'', ''sosyalist toplumun
yaratcs olan ii snfnn tarihsel rolnden kaynakland'', dier
hmanizmlerin ''belli snf karlarndan doduu''; yanl bir hma
nizm olan sosyalist hmanizmin ''ii snfnn karlar temelinde
btn insanln karlarn temsil ettii'' gibi savlar yer almaktadr.
Bu savlar, hangi toplumsal snftan olursa olsun, insann h
manist baarmlar salayarak, insanln ortak birikimi olan h
manizme katk yapabilecei gereini gz-ard etmekte; bylece,
insann tzsel belirlenimini yok saymaktadr. Bu savlarn eletirel
deerlendirimi, baka bir alma konusu olabilir. Burada altn i
zilmek istediim husus udur: Bu trden tek-yanl tavrlar, insan,
dolaysyla da insanl blmekte, ii snf adna ynetim erkini
kullanan parti politikalarn eletirisiz uygulamakta; dolaysyla
mutlak ''erk''in yol aabilecei sakncalar gz-ard etmektedir.
Oya Baydar ise, bu tr salt yaklamlardan tam da bu nokta
da ayrlmaktadr; nk, yazar, insann bamllamasna, yaban
clatrmna yol aan hibir dncenin, hibir ''yce lk ''nn
''erk''in bozucu etkisini hakl gsteremeyeceini ortaya karmak
istemektedir. Oya Baydar, erk ve egemenlik reten tm yaplar,
kltrel miras, siyasal sylemleri, ideolojileri ve dil dahil tm do
laymlar tmel ve kktenci bir tavrla erkten arndrmak, erksiz
letirmek gerektii kansndadr. Yazara gre, ancak byle tmel ve
kktenci bir erksizletirme, insann yeniden insanlamasna, bire
yin zerklemesine ortam hazrlayabilir.
Oya Baydar'n yaznsal sylemine ikinletirdii ''tmel ve kk
tenci erksizletirme '' nermesi, ''Kayp Sz'' kapsamnda yle be
lirlenebilir: Yazarn her alandaki birikiminin, insan iin, insanca
ve insancl bir lk olarak estetikletirilmesi olan bu yapt, ''kh
nemi'' diye nemsizletirilmek ve bir yana itilmek istenen ''zerk
bireylik '' ve ''insanclk'' aray, insann tzsel z-yapsn geerli
letirme ve yaznsallatrma edimi olarak nitelendirilebilir.
Bu yapt, tm insanln tarih boyunca ''daha iyi bir yaam''
iin kurduu dlerin, verdii anlatlamaz savamlarn trevi ve
anlatm anlamnda bir ''hmanizm bildirgesi'' olarak da adland-
418 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBiYAT

rlabilir. Yapt ''hmanizm'' bildirgesi olarak adlandrmamn ne


denlerini yle aklayabilirim:
Oya Baydar'n ''Kayp Sz''de insana kar sorumluluk bilin
cinden giderek uzaklamasna neden olan btn elikilerine kar
n, iinde barndrd sosyalist gemiin paracklarn btnleye
rek, insan ve insanl bulmaya doru baaryla gelitirdii ''nl
yazar mer Eren'' figr, '68 devrimci devinimine katlan kimileri
gibi, ''gemii yadsmak, inanlar karalamak, bir zamanlar tapn
d tanrlar lanetlemek '' yerine, sz konusu srete edindii de
neyimleri, ''yazya dker''; yazy da ''hrete ve paraya'' evirir
(s. 32). Geirdii yozlamann yan sra, da vurmakszn iten ie
u-veren z-hesaplamasn srdrrken, ''yitirdii sz arama''
gereksinmesi duymaya balar.
Bu aray srecinde bir ''ses duyar''; duyduu ses, sosyal ko
num, etnik aidiyet, blgesel geri-kalmlk ve benzeri birok et
menin gszletirdii, kaaa dntrd, trelerin ''lm''
buyruu verdii bir iki Krt gencin l, zellikle de ''tecavze
urayp gebe kald iin'' namus anlay nedeniyle ldrlmekten
kurtulmak iin kaan, ancak rastlant sonucu Ankara otogarnda
bir kr kurunun isabet ettii ''Krt gen kadnn kurun yarasnn
acsyla karan ldr. ''
Adsz, nemsiz, dlanm ve kamak zorunda braklm bu gen
kzn, insan, insanl arayan l, ''btn ivmesiyle'' mer'in
gsne saplanr (s. 1 5 ) . Bu ''katksz insan l'' , mer'i yitik
sz, insann ezildii, baskland ve en ar koullarda yaamak
zorunda brakld yrede, Dou'da aramaya yneltir.

Ernst Bloch Felsefesi ve Oya Baydar Roman

Oya Baydar'n ''Kayp Sz''e balca ileti olarak ikinletirdi


i romann hemen bandaki ''iddeti, nefreti, sava ap insana
ulamaya, insann sesini yreinde duymaya almak '' ve yaptta
anlatlatrd '' insan insana ular'' sylemleri, derin, kapsaml
ve her trl erki etkisizletirmeyi erekleyen bir hmanist tavrn
anlatmdr.
"KAYIP SZ": HMANZMiN YAZINSALLATIRILMASI 419

''nsan, insann sesini yreinde duymaya almal '' ve ''in


san insana ular '' ya da Mahmut'un babas bilge Krt kylnn
''insan insana muhtatr'' szleri, yirminci yzyln en nde gelen
Alman filozofu Ernst Bloch'un temel yapt olan ''Umut lkesi''ni
anmsatmaktadr. Umut lkesi, insandan umudu kesmeme bilinci
nin, insana duyulan gvenin ve iyimserliin kuramlatrlmas ola
rak Almancada deyimlemitir.
Ernst Bloch ''Umut lkesi ''ni Amerika'da srgnde bulunduu
srada 1 93 8 - 1 947 yllar arasnda yazmtr. Yapt, 1 954- 1 955'te
Bloch'un ''seimli yurtta'' olduu Demokratik Almanya Cum
huriyeti'nde yaymlanmtr. Hegel ve Marx'tan etkilenen Bloch,
''Umut lkesi''nde ''somut topya'' felsefesini kuramlatrmtr.
Yaptn ana blmnde ''katlmc bilin'' sorununu irdelemitir.
Katlmc bilin, Oya Baydar'n yaam erei olarak yaptlarnda
estetikletirdii bireyin zerkleme ve zgrlemesi srecinin ta
yc gcdr. Yine Bloch'un ''Umut lkesi''nde zmledii ''Daha
yi Bir Dnya topyas '' , baka bir anlatmla, insann geliebilece
i ve deiebilecei sav kapsamnda ''zerk bireyin oluturumu''
''kimlik(lenme ) '' sorunsal, Oya Baydar'n yaznsal yaratmnda
sylemletirdii balca sorunlardr.

''Somur topya'', ''Umur lkesi'' gibi kavramlar balamnda eletirel dnce, eletirel
kuram, insanclk ve devrimcilik gibi nicelikleriyle tannan yirminci yzyln nde gelen
Alman filozofu Ernsc Bloch, Nazi diktatrlnn basklar sonucu lkesini terk erme
ye zorlanmtr. Dnr, Avrupa'da birok lkeyi dolatktan sonra Amerika'da uzun
sure yamtr.

Bu insancl ve eletirel Marksist, kinci Dnya Sava sonrasnda kurulan iki Alman
ya'dan Demokratik Almanya Cumhuriyeti'ni yurt olarak semitir. Yaam ilkesi du
rumuna getirdii kuramsal ve edimsel felsefesinin temelini oluturan "Umut lkesi''
uyarnca, bu yeni lkede mr boyunca uruna zverilerle dolu bir savam verdii
''insancl sosyalizmin'' gerekletirilebileceini hayal etmitir; ancak, hayallerini gerek
letirme olana bulamamtr.
Her olumsuzluktan umut treten Bloch, 1 948'de Leibzig niversitesi Felsefe Bl
m'n kurma grevini stlenmi; ancak, Sosyalist Birlik Panisi'nin zellikle yerel rg
tnn dar-grll ve belirlemeci tavr nedeniyle, ksa sre sonra gr ayrl ba
gostermtr.

1 956 Macar Halk Ayaklanmasnn Sovyecler ve yerli ibirlikiler tarafndan kanla bast
rlmasndan sonra, d-krklna urayan Bloch dnsz bir rejim kartna dnm
ve 1957 ylnda iktidarda bulunan Sosyalist Birlik Panisi rejimince zorunlu emekli edil
mitir. 1 96 1 'de, Federal Almanya Cumhuriyeti'ne geen Bloch, Tbingen niversitesi
Felsefe Blmnde grev alm ve emekli olana dein bu grevde kalmtr.
420 MAAX, BENJAMN, ADOANO - SANAT VE EDEBiYAT

Btn bu sorunlarn eletirel akl ve zerk bireylik amacyla


zmlenmesinin balca erei de insanda korku yaratan, onun yan
dalamasna, uydulamasna ve bamllamasna yol aan dn
ce kklerinin, sosyo-kltrel gelenein ve siyasal yaplanmalarn
sorgulanmas ve erkten arndrlmalardr. Bylece, insan kimliini
ve kiiliini bamllk reten deerler dizgesi ve yaplardan arnd
rabilir; insandan, insanlktan ''umut'' tretebilir.
nsann deime ve deitirme gcne gvenini anlatmak iin,
Bloch ''somut topya'' kavramn oluturmutur. Somut topya,
''toplumu deitirme olana/olasl ''n ve deiiklik iin sosyal
topyalarn gerekirliini anlatr. ''Somut'' nitemi ile topyann ger
ekletirilebilirlii vurgulanr. Somuttopya, gelecee ilikin tasarm
larn, bir bakma snama-yanlma yntemiyle gerekletirim sreci
dir. ''Kayp Sz''de sylenen ''Umudu kesme yurdundan/insandan''
trksnde somutlaan kararl, srekli ve dnsz bir iyimserliktir.
Herhangi bir yanl anlamay nlemek amacyla, Bloch ile Baydar
arasnda kurduum koutluu yle aklayabilirim:
Oya Baydar'n ''Scak Klleri Kald'' da kurgulad lk z
trk figr, 1980 ylnda TKP yneticisi olan einin ardndan De
mokratik Almanya'nn Leibzig kentine gider. Leibzig, dipnotta da
vurguland gibi, Ernst Bloch'un da 1 947-1 957 yllar arasnda ya
ad kenttir. Bloch bu sre ierisinde Leibzig niversitesi Felsefe
Blm'n kurmaya almtr. Bu srada SED'nin (Sosyalist Bir
lik Partisi) Leibzig kent ynetiminin mdahaleleriyle karlam ve
partinin dayatmac tavrnn akademik ileri ve ileyii bile engelleyen
boyutlara ulaabileceini deneyimlemitir. Parti ynetimiyle dt
anlamazlk, 1 957 Macaristan'n igaliyle birleince, Bloch, dnsz
bir rejim kartna dnm ve ayn yl zorunlu emekli edilmitir.
Oya Baydar'n zgemiinden izler tayan lk'den yaklak
otuz yl nce Leibzig'te Sosyalist Birlik Partisi'nin mutlak erki
nin yol aabilecei ykmlar yaantlayan ve sosyalizmin uygulan
biimine kar dnsz bir karta dnen filozof Bloch ile 1 989
sonunda sosyalist sistemin k srecinde sosyalist ideolojinin

Somut topya kavramna ilikin daha fazla ayrnt iin: http:Ude. wikipedia.org/wiki/
Konkrete_Uropie
"KAYIP SZ": HMANZMiN YAZINSALLATIRILMASI 421

kktenci eletirisini yaznsallatran Oya Baydar arasndaki kout


luk, her eyden nce Leibzig kenti ve sosyalist partilerce sosyalizm
adna uygulanan despotizmin eletirisinde grlebilir.

Foucault'nun Heterotopyas Neye Yarar?

Bloch, ''Umut lkesi''ni Demokratik Almanya Cumhuriyeti'nin


sosyalist parti ynetimince zorunlu emekli edilmeden ve bu lkeyi
terk etmeye zorlanmadan nce, sosyalizmin kurtuluu salayaca
na kesin inand dnemlerde yazmtr. Oya Baydar, sosyalist
dzenin ykl srecinde sosyalizmi sorgulamaya balamtr. Do
laysyla, ''somut topya'' kavram, Oya Baydar asndan ekici
bir dnsel nerme olmayabilir.
Bu nedenle, Michel Foucault tarafndan '' topya ''ya kar ge
litirilen ''heterotopya'' (heterotopie)* kavram, bu kapsamda tar
tmaya sokulabilir. Foucault, heterotopya kavramn, gerekleen
topyann tersine ''toplumun yapsna sinmi etkin yerler, yerleri
belirlenebilen btn yerlerin dndaki yerler'' anlamnda kullanr.
Bu dnre gre, rnein, '' ayna'' , ''yallar yurdu'', ''psikiyatri
klinikleri'', ''tutuk-evleri'' , ''klalar'' , ''mezarlklar'' , ''sinemalar'' ,
''tiyatrolar'', ''mzeler'' , ''genel-evler'', ''smrgeler'' ve ''gemi''
birer heterotopyadr.
Dolaysyla, heterotopyalar, ''egemen normlardan sapan davra
nlarn kurallatrld ve yerletirildii '' yerlerdir. Toplumun k
ysndaki yerlerdir. Heterotopyalar, kendi dndaki yerleri sorun
latran, sorgulayan yerlerdir, bir baka anlatmla, eletirel tavrdr.
Egemen ilikilerden ve baat normlardan sapan, erk yaratan ya
da erki amalayan btn yaplar ve ilikileri sorgulayan, bilinen
tavrlarn dnda konumlanan Oya Baydar'n tavr da Foucaultcu
anlamda bir '' heterotopya '' olarak nitelendirilebilir.
''Kayp Sz'' de bir heterotopya anlamnda sylenmi ve an
drlm szlerin dnda bir yerde olan sz arama, nl yazar
mer Eren'in iki Krt gencin sesine kulak vererek, Dou'ya gitme

Foucault tarafndan gelitirilen ''heterotopya" kavramna ilikin daha fazla bilgi iin:
http://de.wikipedia.org/wiki/Heterotopie
422 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

kararyla balar. mer Eren'in sosyalist gemiinden kalan anlar


arasnda yer alan, ancak zamanla belirsizlemeye yz tutan Dou
ve Gney Dou, Oya Baydar'n romann ilk sayfasnda aa vur
duu ''iddet'', ''sava'' ve bunlarn kart olarak ''bar'' kavram
larn estetikletirmeye elverili simgelerdir.

'' K sen Yandn ! '' veya Hegel ''Ik Dou'dan Ykselir''

Yazar, daha nce ''Scak Klleri Kald''da yaznsallatrd ''


K isen yandn! '' sylemini ''Kayp Sz''de mer Eren'in gemii
ne ilikin anlar balamnda ncelikle ''devlet'' kaynakl iddeti
sorgulamak ve daha kapsaml bir irdelemek amacyla yineler. ''
K '' olanlar, bir baka anlatmla, ''Krt-Kzlba-Komnist'' (s. 3 3 )
olanlar, yazarn betimlemesi uyarnca, kat daha fazla kt dav
ran ve ikence trnden iddete maruz braklmaktadr.
Bu yaln sylem, yazarca ayn zamanda etnik kken, mezhep
sel aidiyet ve dnya grn ieren '' -katmanl'' bir ayrmclk
nedeni olarak anlatlatrlr. Komnist olmak, sosyalist dzenin
kmesiyle ve demokratikleme srecinin de katksyla, artk pek
tehlike olarak grlmediinden, ayrmclk ve cezalandrma nedeni
olmaktan belli llerde km saylabilir.
Oya Baydar, ilkeli bir hmanist olarak, devlet glerince ay
rmc terr gereke gstererek, Krtlere kar uygulanan iddet
ieren uygulamalar sorgular. Yazar, mer'in gemiini betimler
ken, bir bakma her iki taraftan da koyu bir milliyetilikle beslenen
ayrmcla kar seenein de ip-ularn duyumsatr: '68 devrim
ci genlii, daha o zamanlarda Dou'ya giderek derme atma da
olsa ''devrimin birliini, halklarn kardeliini kurma inancn'' ve
''genlerin Bat'dan uzatt elin Dou'nun elleriyle birlemesini''
simgeleyen bir kpr yapmtr.
Yaptn balca izlei olan insan ve insancla geri dnmek
zere, ''Kayp Sz'' kapsamnda ne kan yaznsal ara olarak
Dou'ya ilikin imgesel gndermeleri irdelemek istiyorum. Bu gn
dermeler arasnda, yaptn ba erkek figr olan mer Eren'in son
kitabnn ad '' nk Ik Dou'dan Ykselir'' sz de vardr. Oya
"KAYIP SZ": HMANiZMiN YAZINSALLATIAILMASI 423

Baydar'n ''ncil'den, Bat'nn imanndan dn alnm bir sz ''


(s. 3 6 ) olarak nitelendirdii ''k Dou'dan ykselir'' sylemi, k
k bir deiiklikle Hegel de vardr.
Hegel, ''Felsefe Tarihi Dersleri'' adl yaptnn ''Dou'yu ve
Dou Felsefesini Ayrmak'' ara-bal altnda bu sylemi Do
u'nun dn yapsn da ierecek biimde yle amlar: ''Dn,
elbette Dou'dan doar''; ancak Dou'da zne henz birey de
ildir; nesnede yitip gitmitir. Bireyliin ulaabilecei en yce ey,
ebedi te dnya mutluluudur. Bu nedenle, Hegel'e gre, Dou'da
''tinsiz bir iliki gerekleir; nk, burada ilikinin en yce yn,
''bilinsizliktir. ''
nsan bu tze kar var olur; tz geneldir, birey tekil. nsan,
te-dnya mutluluuna eriemedii srece, tzden ayrdr, birliin
dndadr; ''deeri yoktur'' herhangi bir eydir; haktan hukuktan
yoksundur; bitimlidir. Kendini doa tarafndan belirlenmi olarak
bulur. Burada isten, tzsel isten deil, ''bana buyrukluktur'',
keyfiliktir.
Doulular kolay bireyleemezler; nk, dnsel etkinlikleri
henz tam anlamyla dnyasallamamtr. Hala te-dnya tasar
lar ierisinde eriyip gitmektedirler. Tek kiinin bireylemesi, ''tz
selden bamszlamas, tekillemesi '' ile olanakldr.

Dou'da, Anadolu'da Keyfiliin ve Despotizmin Kkleri Nelerdir?

Dou tini/zihniyeti, dnyasalla irdelemedii, varln dnya


salla gerekelendirme bilincini ve kararlln gsteremedii sre
ce, Dou'da hak-hukuk kavram geliemeyecek, toplum yaamn
da despotizmin balca kkeni olan ''bana-buyrukluk'' egemen
olacaktr.
Hegel'e gre, Dou'da ''z-yapsal gnl-ycelik, byklk ve
ululuk '' olanaksz deildir; ama, bu nitelikler, ''doal belirlenmilik
ya da keyfilie'' bal olarak vardr; herkese saygyla karlanan,
herkes iin geerli olan ahlaksalln ve yasalln nesnel gerekleri
olarak yoktur. Dou'da hibir ey salam, sabit deildir; Doulula
rn tzleri ne denli belirsiz ise, ''z-yap da o denli belirsiz'' olabilir.
424 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBiYAT

Dou' da ''hukuksal ve ahlaksal olan, devlette de yle, tzsel, doal


ve baba-erki/ bir biimdedir; znesel zgrlk ierisinde deildir.
Vicdan ve moral yoktur. . . Doa dzeni vardr. ''
Hegel bu belirlemelerinden saltlatrc ve ayrc bir karm
yapar: Doulular, felsefi bilme dzeyinde soyutlama anlamnda
ayrtrma gerekletiremezler. Dou'da felsefi bilgi, tze, genele
ilikin bilgi dzeyindedir. Bu nedenlerle, ''Douya zg eyler, fel
sefe tarihinden silinip atlmaldr! ''*
Hegel'in Dou deerlendirimini belirginletirmek iin, ''z-bi
lin, Dou'da deil, ancak Bat'da zgrleir'', ''Dou, dnyaya
ayrmlamam bak simgeler'', ''Doulular, insann insan olduu
iin zgr olduunu bilmezler'', ''Asya balatr, Avrupa srdrr ''
ve ''Dou'da k, ii deil, d aydnlatr '' gibi deerlendirmelerini
de anmak gerekir.
Hegel'in Dou imgesi ya da tasarmn, bu almayla ilgili olma
d iin, ayrntl bir zmlemeye tabi tutmakszn, u deerlendir
meler yaplabilir: Hegel, tmyle Aydnlanma gelenei kapsamnda
birok ynden eletirdii Kant felsefesine bal kalarak, insana ''z
akln kullanma cesareti gster! '' ve bylece ''kendi yol atn ergin
sizlik/bamllk durumundan kurtul! '' arsn baka szcklerle
yinelemektedir. Bu ar insana ''nesne deil, zne ol ! '' ya da ''z-bi
lincini ve ahlakn olutur ki, zerk birey olabilesin'' arsdr.
Hegel'in yukarda erevesini izdii Dou imgesi, belirgin ola
rak Avrupa-merkezci bir anlay yanstmaktadr; ancak, filozofun
Avrupa-merkezci tavr, dile getirdii nemsizlii ya da geersizlii
anlamna gelmez.

nsan, Tekillemeyi Zorlatran Kapsayc Genellikten


Nasl Kurtulur?

Oya Baydar'n ''Kayp Sz''de anlatlatrd Krt sorunu ve


kadna ynelik iddet ve tre basks gibi konular irdelemek iin,


Hegel'in Dou, Doulu, Mslman ve Trk imgesine ilikin geni ayrnt iin: Onur
Bilge KULA: ''Bat Felsefesinde Oryantalizm ve Trk mgesi''; Klrr Yaynlar,
stanbul 2010.
"KAYIP SZ": HMANiZMiN YAZINSALLATIRILMASI 425

Hegel'in belirlemeleri, tek k noktas olmasa bile, bir ufuk aa


bilir. yle ki: Hegel tarafndan ''te-dnya mutluluu'' olarak
nitelendirilen ''yazg anlay'' ya da salt yazgclk, bilincin dnya
sallamasn, dolaysyla da Hegel'in ''tz'' dedii deimez genel
likten, insann tmel ve kapsayc bir g olan dinden bamszla
arak, birey olarak zerklemesini engellemektedir.
slam'n, zellikle de '' Ortodoks'' slam'n Tanr tasarmna
gre, Tanr her yerdedir; her eye kadirdir; ksacas, mutlaktr. By
le bir Tanr anlay, Hegel'in ''deimez genellik '' ya da ''deimez
gereklik'' anlamnda kulland ''tzsellik'' kavramna denk d
mektedir. Tzsellik ise, bireyin z-bilinci ve z-istencini gelitire
rek, zgrlemesine ve zerklemesine pek olanak vermemektedir.
Hegel'in vurgulad ikinci nokta olan ''insann tzsellik iinde
yitip gitmesi '', Oya Baydar'n sorunlatrd ''tre cinayetleri ''ni
aklamada ilevli olabilir. ''Tzsellik ierisinde yitip giden insan''
tekilleememektedir. nsan tekilleemeyince, diyesi, bireyleeme
yince, hak-hukuk kavramlar da geliememektedir. Hak ve huku
kun yerini, tzselliin bir baka grngs olan tre almaktadr.
Trenin egemen olduu kltrde insan salt kendinden ve kendi
ahlakndan sorumlu olmuyor; herkes herkesin her eyinden ken
dini sorumlu sayyor. Bylece, gnlk yaamda Hegel'in ''dei
mez gereklik '' olarak yorumlad tre baatlayor; zellikle de
bedensel btnlk ve ahlak sz konusu olunca, gsz ve baml
duruma getirilmi insanlar, tre denilen ''genel istence'' drt elle
sarlmaktadr. Byle bir durum da ''tre cinayetleri'' diye adlan
drlan ve hala yaanabilen ldrmleri merulatrma amacyla
arasallatrlmaktadr. Bu sorunun toplumsal-kltrel boyutunu
ortaya koymaktadr.
Sorunun insan boyutuna gelince: Tekil bireylerin tzselliin ge
nellii ierisinde yitip gitmeyi engelleyebilmeleri iin z-istenlerini
oluturabilmeleri ve etkenletirebilmeleri gerekmektedir. Bunun iin
de, Hegel'in deyiiyle, ''tekil istencin tzselliinin '' gereklemesi
gerekir; tekil istencin tzsellii, tekil istenlerin kabul ve etkenle
me olanana kavumalar demektir. sten tzsel nitelik kazanma
ynca, hak-hukuk kavramlarnn yerini ''keyfilik'' almaktadr.
426 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

Bylece, tzsellii, dolaysyla da tresellii temsil ettiini savla


yan aile ya da ''yakn evre '', bakasnn davrann '' ahlak'' y
nnden deerlendirme yetkisini kendinde grmekte; '' bireyliin''
temeli olan ''tekil istenci'' tresel ve genel isten ierisinde erit
mektedir. Bunun sonucu olarak da, yaptrm uygulamakta, hatta
''ldrm'' karar alabilmektedir.
Btn bu toplumsal-kltrel gelenekten ve zellikle dinden
beslenen ''genel isten'', tekil istencin ''tzsel'' den bamszla
masna izin vermemekte; izin vermeyince de, Hegel'in syleyiiyle,
Dou'da, diyesi, Anadolu'da ahlak ve hukuk dahil hibir ey sa
lamlamamakta, bir baka anlatmla, sreklilememektedir. Dola
ysyla da tekil istencin gvencesi olan ''znesel zgrlk'' gelie
memektedir.
Salt ahlak ve hukuk deil, devlet de ''tzsel, doal ve baba-er
kil '' durumda olunca, tekil istencin zgrlemesi ve insann birey
lemesi iyice zorlamaktadr. Devletin ''tzsel, doal ve baba-erki!''
durumda olmas demek, devletin ileyiinde ve ilemlerinde huku
kun deil, keyfiliin, duruma ve kiilere gre karar alma alkanl
nn belirleyici olmas demektir. Devlet-hukuk ilikisi konusunda
Hegel'in syledikleri ile Marx'n ''Asya tipi'' i-blm ve retim
tarz hakknda syledikleri byk benzerlik gstermektedir.
Burada hemen belirtmek gerekir ki, ada Trkiye'deki devlet
yaps ile Hegel'in yaklak yz yetmi yl nce syledikleri arasn
da elbette farkllklar olacaktr; ancak, bugn bile devletin ileyii
ni biimlendiren temel gcn hukuk olduunu, ''hukukun stn
l'' ilkesinin her alanda geerli ve baat olduunu ne srmek
olanakszdr.

Hmanizm ve Kt Sorunu veya ''Milliyetilik Kt Bir Mikroptur''

Bununla birlikte, ''Kayp Sz''de Krt sorununun sylemleti


rilmesini salayan iki Krt gen Mahmut ile Zelal, bugnk Tr
kiye'de de yazarn Hegel'i dorularcasna yapt betimlemelere
gre, ''devlet, rgt, baba ve aa''dan kamaktadr. Hevi, diyesi,
Umut adn vermeyi dndkleri doacak ocuklar zgr olsun
"KAYIP SZ": HMANZMN YAZINSALLATIRILMASI 427

diye, bu iki gen insan, devletten, rgtten, babadan ve aadan


kaarlar; ancak, Ankara otobs terminalindeki kr kuruna ya
kalanrlar ve ''Umut'', domadan lr. Domadan len ''Umut'' ,
bu balamda salt domadan len bebee verilmesi dnlen adn
deil, ayn zamanda anlatlatrlan iki gencin yaam ve gelecek
tasarmnn simgesi anlamnda umuttur.
Yazarn zellikle ''Kayp Sz'' n ''Kimin Kurunuyla Vuruldum
Ben'' adl blmde gelitirdii yaznsal syleme gre, Dou' da in
sanlarn insanln yaamalarna olanak vermeyen iki g vardr:
Devlet ve rgt. kisi de hem ak, hem kapaldr. Devlet, yaptta
anlatld gibi, Krtlerin kltrlerini, dillerini yok-sayar. idde
te dnen kar k nlemek iin ''kyleri yakar'', ''da ta
bombalar'' (s. 53 ) ; kar maskeli, tuhaf giysili devlet gleri kyleri
basp, ''yerde srndrdkleri dedeleri, babalar, emmileri, aalar
sopalarla, dipiklerle drtkler; Ermeni dlleri, Krt dlleri, vatan
hainleri, erefsizler'' diye hakaret eder (s. 9 9 ) .
Bu aalama ve zulme katlanamayan ve niversiteyi brakp,
''daa kp'' rgte katlan Mahmut, ''dada da kan ve zulm
olduunu, lmden baka gelecek olmadn '' ( s. 5 3 ) yaantlar.
nandklarn, ''lmek, ldrmek ne demektir '' diye sorgulamaya
balar. Yaptta ''rgt'' adyla anlmaz; ''da'' szc, bilinen
milliyeti-ayrlk Krt rgtn simgeleyen metafor olarak kul
lanlr. Da, Mahmut' un elini ''kana bulatrmtr'' , onu ''kaak
ve illegal'' duruma drmtr. nsan ''sertletiren, duyarszlat
ran'' dalarda ''efsanenin balangc olan lm'' grmtr; l
mn son olmadn, ''destanlamann balangc'' olduunu gz
lemlemitir (s. 9 5 ) . Dolaysyla, ''szn, bilinci bileyen saldrgan
gce, dilin dil olmakla kalmayp, saldrgan gce dntn ''
deneyimlemi tir.
Mahmut'un babas, yazarn betimlemesi uyarnca, bir ky bil
gesidir. Bu bilge baba, ''dalarda vuruursun, lrsn, ldrrsn;
ama, gelecei dalarda silahla kuramazsn, haklarn alamazsn''
diye t verir oluna. Birok Krt gibi, bu bilge baba da ''a,
azk, kovuk, konak, ille de daa yazlacak evlat isteyen gerillann ''
ve ''cann, onurunu ve znden vazgemesini isteyen devletin ''
428 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

ky basknlarndan bkmtr. Huzurlu yaaca, hibir taraftan


basknn olmad bir yurt zlemi ekmektedir.
Bu blm, Krt sorunu kapsamnda kullanlan ve sorunun de
iik boyutlarna iaret eden ''itiraf '', ''da kadrosu'' , ''korucu'',
''Krte yasa'' gibi ok sayda eretileme ve simge ile anlatla
trlmtr.
Urad tecavz sonucu gebe kalan Krt kz Zelal lm ferma
n veren ''treden'' ; Mahmut insan acmaszlatran ''dalardan
kopup kaar'' ; amalar, ''insan yumuatan denize kavumaktr'';
ancak, ''dze indiklerinde kaacak yer olmadn '' anlarlar. Dola
ysyla, onlar iin huzuru ve bar simgeleyen denize ulaamazlar.
''Kayp Sz''de betimlenen blge insann tavrna gelince: Bl
ge insan ''yalnzlk ve gvensizlik'' (s. 1 5 9 ) ierisindedir. Gven
sizlik ve yalnzlk, ancak karlkl olarak diyalogda (syleimde)
direnerek azaltlabilir. Elbette ki, yazarn deyiiyle, oras ''masum
melekler diyar deildir''; nk, orada sava vardr ve ''sava ma
sumiyeti toptan yok etmektedir. '' Blge insann kansnca, haksz
ln-hukuksuzluun ne demek olduunu anlayabilmek iin hak
szla uramak; ac ekenlerin durumunu duyumsayabilmek iin,
''acy ekmek gerekiyor. " Ne var ki, ''ac paylalmyor''; bireysel
olarak ekiliyor.
Bu blm bana 1 8 . yzyl Alman Aydnlanma dneminin en
hmanist dnr ve yazarlarndan biri olan ''Bilge Nathan'' adl
yaptyla byk din olan Musevilik, Hristiyanlk ve Msl
manln znde birbirinden farkl olmadklarn yaznsallatran
Gotthold Ephraim Lessing'in ''en iyi insan, en iyi duygudalk ku
ran insandr'' z-deyiini anmsatt. Duygudalk, ayn zamanda
''merhamet'' anlamnda da kullanlr.
Jiyan da, yaptta kurguland zere, ''buras benim vatanm,
topram. Ta yerinde ardr '' diyerek, toprana, halkna borcu
nu demektedir; nk, Jiyan, ''Acy yaratan bu topraklar deil,
bu halk deil. Ac tarihin zoruyla, muktedirlerin zoruyla dayatld
bize '' diye dnmektedir. ''Dnyann ve halkn aclar karsnda
duyduu utanc yitiren insan zn de yitirir '' (s. 1 6 3 ) ilkesi, h
manist gelenein temel direklerinden olan dayanma ve paylam
"KAYIP SZ": HMANZMN YAZINSALLATIAILMASI 429

dncesinin kayna olmasnn yan sra, onun iin de yol gste


ricidir. Jiyan iin nemli olan lmek, ldrmek deil, ''llerimiz
iin birlikte alayabilmektir'' (s. 1 6 5 ) .
Oya Baydar, burada mer Eren'in i-hesaplamas kapsamn
da bu roman figrnn gemiinde bir ahlak ilkesi gibi grd
insancl duyarll; yoksullua, ezilmilie, smrlmle ve
savaa kar savama, dnyann btn aclarnn sorumluluunu
stlenme isteini ve kararlln anmsatr. Kanmca, bu blm,
yazarn hmanist gelenei belirginletirmeye balad blmdr.
Hmanist retinin baat yaznsal syleme dntrld b
lm ''nsan insana ular m? '' adl blmdr. Bu blmde yazar,
Mahmut ve Zelal'in yaam izgileri ierisinde sanki ''Umut lke
si '' ni yaznsallatrr. ''Devlet, rgt ve treden '' kaan bu ''yer
siz yurtsuz, parasz ve kimliksiz'' gen insan, zgn ve seimlerini
yapmalarn zorlatran bu glere karn, insanlklarn yaaya
rak, kantlamak iin urar. Mahmut, i-konumalarnda rgtn
alamak istedii ''etnik Krt milliyetilii'' ile irdeleir. Konuya
ilikin deiik yaklamlar karlatrr ve kendi iinde giderek u
yarg baatlar: Kimliimizi oluturalm; z-gvenimizi salam
latralm; ama, ''kimlikler birbirini ezmesin'' ; Trk, Krt'; Krt
Trk' dman bilmesin. Mahmut, kendi kendisini uyarrcasna
yineler: ''Milliyetilik, kt bir mikroptur. . . Zalimin has madur
dan kar '' (s. 206 ) .
Btn bu irdelemeler de gsteriyor ki, yazar bu blmde hma
nist birikimin en belirgin anlatmlarndan biri olan ''insan insana
ular! '' sylemini sarsc ve srkleyici bir iirsellikle yaznsalla
trmtr.

''Kayp Sz'' de Betimlenen Dou mgesi veya ''teki''nin tekisi


Olmak

Oya Baydar'n betimledii Dou'ya gelince: Yazarn anlatla


trd Dou, ''memurlarn, askerlerin zorunlu hizmetlerini yaptk
lar uzak lkedir''; Krte, Ermenice, Sryanice, Arapa gibi '' sa
kncal dillerin'' konuulduu; yine yazarn betimlemesi uyarnca,
430 MAAX, BENJAMIN, ADOANO - SANAT VE EDEBYAT

''yoksul kaaklarn, yiit eski zaman ekyalarn, Mehmetiklerin


ve gerillalarn mayn tarlalarnda ya da atmalarda ldrldkle
ri '' ( s. 3 7) blgedir.
Hmanist reti asndan yazarn bu syleminin iletisi aktr:
nsanlarn konutuklar ana-dili yasaklanamaz. Nitekim, bunu ya
saklayan ''her eye kadir ve mutlak gc '' ellerinde tutan, Hegel'in
deyiiyle, Dou despotizminin kayna olan ''tzsellik'' anlamn
da, ' 8 0 Darbecileri bile, Krteyi yasaklamakla ''hata'' ettiklerini
birer birer aklamaktadrlar. Ancak, ''hata ettik'' aklamas, ne
yazk ki, hatalarn yol at anlatlamaz aclar, hukuk ve temel
insan haklar ihlallerini olmam duruma getirememekte, geersiz
letirememektedir.
''Kayp Sz''de hem Dou imgesi, hem de insanclk asndan
deerlendirilmesi gerektiini dndm felsefi deeri yksek bir
baka anlatm ''tekiletirdiklerimizin tekisi'' szcesidir (s. 3 9 ) .
tekiletirme, bir ynyle dlama ve ayrt etme edimlerini ve bun
larn sonucunun; br ynyle de '' baka''nn bakaln sabit
letirerek, ''baka '' olarak kalmasn ve byle deerlendirilmesini
salama giriiminin anlatmdr.
Dolaysyla, tekinin tekiliini ar vurgulamak, ya da kal
clatrc yasal nlemler almak, kendisini ve ait olduu topluluu
da ''teki '' olarak alglamak ve kalclatrmak demektir. Buradan
u karm yaplabilir: Bir kltrel kmeyi, rnein Krtleri, hem
btnletirmeye ve benzetirmeye almak, hem de ayrmcln
eitli biimleriyle ''teki'' olarak kalmalarna ortam hazrlamak,
akl ve insanlk ile badamayaca gibi, hukuk ile de badamaz.
Ayrca, ''tekiletirme'' , kendisi dndakinin ''z-varln'' ,
''z-istencini'' tanmama, ''baka ''y kendi belirledii eye benze
meye zorlama, ''tekini'' kendi ''tekilii'' ierisinde eritme edimi
nin de kanlmaz trevlerinden biridir. Hele yasa zoruyla, yasakla
malarla dayatlan '' tekiletirme'' , gerek anlamda tekil insan ya
da bir topluluu, doal koullarn bir sonucu olan ''z-yaps''n
dan uzaklatrma giriimidir.
tekiletirme, her oluum gibi, iki-ynl ileyen bir sretir:
Bakasn ''tekiletiren'' son zmlemede, bakasnn bak a-
"KAYIP SZ": HMANZMN YAZINSALLATIAILMASI 431

sna gre kendisini de ''tekiletirmi'' olur. tekiletirme, z


gerei, yine tekile(tir)meye yol aar; bu ksr-dngnn alabil
mesi, tekiletirici edim ve uygulamalar ortadan kaldrlmasyla
olanakldr.
Avrupallarn Dou'ya baklarna gelince: Avrupa'da yerleik
Dou imgesi, Dou'nun ''ykc, ldrc, barbar, akldan yoksun''
gibi nitelemelere dayanan Bat rn oryantalizmde ortaya kar.
Oya Baydar'n zellikle Elif Eren ve Deniz figrlerinde irdeleti
i Bat'nn Dou ya da Trk imgesi, her eyden nce, ''ayrmclk''
ve ''kmsemeye'' dayanr. Ancak, yazar, yerinde bir yaklamla,
yabanc dmanln, ayrmcl, salt Batlnn dn ve davra
n biimleriyle aklamaz. Yabanc dmanl ve ayrmcl, bi
rincisi rkla; ikincisi, her halkn kendi ''z-kimliini'' belirgin
letirmek, ''z-gvenini'' pekitirmek iin, dierlerini tekiletirme
eilimine balar (s. 1 87).
Her trl dlamann, kmsemenin, ayrmcln ve bunlarn
tmne zemin hazrlayan rkln yenilebilmesi iin, Oya Bay
dar'n duyumsatt ya da aka dile getirdii gibi, yerine getiril
mesi gereken temel iki koul, insann lkesinde yaayan insanlarn
tmn sevmesi; ikinci koul, ''ben hibir yerliyim! '' diyebilmesidir.

iddetin Trl Biimleri ve Hibir Yerlilik

Oya Baydar'n yaznsallatrd, hmanist reti asndan


nemli olan bir baka konu, erk ve erkle balantl olan ''iddet''
motifidir. Yazarn yaznsal rnlerinde ''iddet yelpazesinin geni
liini '' yanstan devlet, rgt ya da benzeri yaplardan kaynakla
nan iddetin yan sra, bakasnn istencini tanmama biiminde
ortaya kan bir baka iddet tr de vardr.
''Kayp Sz''deki mer ve Elif Eren iftinin oullar Deniz'e
kar tutumlarnda ortaya kan anne-baba istencini dayatma an
lamnda rtk iddet, bakasnn zgnln tanmama, bu tr
den bir iddettir. Darbeler dneminde ''hapis yatan, idam edilen
leri, ikence grenleri ve mr boyu mahkumiyet alanlar '' gren
mer Eren ve ei Elif, her frsatta oullarna ''adn Deniz koyduk
432 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

Deniz'leri anmak iin ''li (s. 4 1 ) szlerle balayan sylev verirler.


Oullarna ''Deniz'' adn vermelerinin nedeni, ''byynce idam
sehpasna astklar bayra yarnlara tamas '' beklentisi deildir;
''genlik alarnn umut dolu bakaldr gnlerinde yaanm
dostluu ve kardeliin ans '', ''hznl bir sadakat ve roman
tizmle andklar yitirdikleri genlikleriyle balarnn kopmamas ''
iindir. Bu szler, yukarda kullandm ''gemi tapnc '' kavra
mnn ak anlatm olmakla birlikte, mer ve Elif, zaman zaman
gemilerini kutsamakla oullarna hakszlk ettiklerini, ona ''do
rularn dayattklarn'' da z-eletirel bir tavrla dile getirirler.
Ayrca, yukardaki sylemler, ''kahraman olmay, yarmay
ve bakalaryla karlatrmay reddeden '' (s. 48 ) , Deniz zerinde
''umarszlk ve gszlk'' etkisi yaratacak, bu yenilmilik duygu
sundan kurtulmak isteyen gen, kendini kantlamak iin ''sava
muhabiri'' olarak Irak'a bile gidecek; ancak orada ''lenlerin, ya
nanlarn, paralananlarn aclarnn fotorafn ekmeye '' (s. 4 3 )
dayanamayacak ve oradan da kaacaktr. Norve'in ssz bir adas
na, iddetin olmad yere gidecek, orada adal bir kzla evlenecek,
annesi-babasyla tantrmak amacyla, ei Ulla'y stanbul'a geti
recek, Ulla stanbul'da bir bomba patlatlmas sonucu yaamn
yitirecek ve kendisi de ar yaralanacaktr.
nsan dmanlnn somut ve en acmasz biimi olan idde
tin ve terrn her yerde olduunu, bunlardan kurtulu olmadn
deneyimleyen Deniz, olunun ''baba sen Dou/uymusun. Dou
lular, acmasz ve inansz insanlarm '' (s. 5 8 ) biimindeki szle
riyle, Norve'te yaad kck adada bile insan dmanlnn
daha ''inceltilmi'' bir tr olan ''yabanc dmanl ''nn alttan
alta varln duyumsar.
''Kayp Sz'', byk ve tek g olan bir devletin terrn, top
lumsal-siyasal terrn ve anne-babann kendi istenlerini da
yatmalar anlamna rtk iddetin kurban olarak kurgulanan
Deniz'in gznden okunduunda, ''Hibiryer'e Dn''e nazire
olarak ''Hibiryer'e Ka'' olarak da adlandrlabilir; nk, her
yerde deiik biimlerde ortaya kan iddet ve terrden kaacak
''hibiryer'' bulunmamaktadr.
"KAYIP SZ": HMANiZMiN YAZINSALLATIRILMASI 433

nsanclk desi ve Sava-Kartl

Hmanizmin temel dnsel kaynaklarndan biri olan ''sava


kartl'', kanmca, ''Kayp Sz'' de yaznsallatrlan en belirgin
izlektir.
Bar kartln hmanist retinin ve yaam tarznn kurucu
unsuru durumuna getiren dnrlerin banda 1 6 . yzyln ba
larnda Avrupa'da hmanizmin balca temsilcisi olarak grlen
Rotterdaml Desiderius Erasmus gelir. 1 6. yzyln ilk yarsnda
Trkler Avrupa ilerine doru egemenlik alanlarn geniletirken,
dnemin nde gelen entelektelleri ve bilginleri Avrupa ''Hristi
yanlnn'' birliini salamaya ve sava isteini ykseltmeye y
nelik yazlar yazarken, Erasmus ( 1 469- 1 5 3 6 ) , ''Barn ikayeti''
(Querale Pacis; Aln . : Die Klage des Friedens) adl nl sava kar
t yaptn yaymlamtr.
Erasmus'a gre, insanlar bar kap dar etmekle, ''insan mut
luluunun btn kaynaklarn da bir yana itmilerdir. '' Bar, b
tn iyiliklerin koruyucusu, oaltcs ve yaycsdr. nsanlar, bir
biriyle savamakla, akllarnn rnlerini yok etmekte, '' iddetin
tahakkmn'' salamlatrmaktadr.
Erasmus, yaad an da etkisiyle, Antik Yunan'dan kendi
sine dein oluturulan dn birikimini de gzeterek, bar kavra
mn Hristiyanlk temelinde gerekelendirmek ister. Hristiyanlar,
bir yandan Trkler ile balaklk kurmak, br yandan da kendi
aralarnda savalar yapmakla sulayan Erasmus, ''savata yenen
bir katil, yenilen ise yok olup gidendir! '' (s. 4 1 5 ) .
Ayn yerde dnr, Trkleri olumsuz d g olarak imgele
mesine karn, Trklere ''inansz'' , ''sa' dan uzak'' diyenleri sert
eletirir ve nce herkesin kendisini deerlendirmesi gerektiini
vurgular. Sava insan zerinde egemenlik kurmann arac olarak
gren egemenlerin istediini belirten Erasmus, ''zgr insanlar an
cak zgr olanlarn ynetmesi gerektiini'' dile getirir.

Desiderius Erasmus: ''Die Klage des Friedens, der von ailen Vlkern verstossen und
vernichtet wurde'' (Btn Halklar Tarafndan Bir Yana tilen ve Yok edilen Barn i
kayeti); Erasmus von Rotterdam: ''Ausgewiihlte Schriften''; 5. Band, Wissenschaftliche
Buchgesellschaft, Darmstadt, 1 990, s. 360-45 1 .
434 MAAX, BENJAMIN, ADOANO - SANAT VE EDEBiYAT

Erasmus'un at rdan yryen Aydnlanma filozofu Kant,


''Ebedi Bar'' * adl yaptyla hmanizmin barln kalclatr
mtr. Anlan yaptn giriinde ''devlet yneticilerinin savaa hibir
zaman doymayacaklarn'' belirten filozof, barn ebedileebilmesi
iin u ilkelere uyulmas gerektiini ne srer:
1 . ''Hibir devlet, var-olan bir baka devleti miras, dei-toku,
satn alma ya da hediye yoluyla ele geirememelidir. ''
2. ''Mevcut ordular zaman iinde tmyle datlmaldr. ''
3 . ''D ticaret nedeniyle devlet bor altna girmemelidir. ''
4. ''Hibir devlet, bir baka devletin anayasasna ve ynetimine
zorla mdahale etmemelidir. ''
5. ''Hibir devlet, sava srasnda gelecekte kurulacak barta
karlkl gveni yok edecek dmanca davranlara izin verme
melidir. Alakla ldrmeler, zehirleme/er ve ihanet bu davranlar
arasndadr. ''
Gl ve byk devletlerin hibir gerekeyle, sava ve igale
kalkmamas gerektiini, baka devletlerin i ilerine bile karma
ya haklar olmadn, olas bir sava krkleyici etkisini ortadan
kaldrmak iin ordularn datlmasn neren Kant, sanki bugn
lerde yaananlar n-grmtr. Kant'n bar idesinin temeli, ''in
sanlar arasnda bar doal bir durum deildir; barn oluturul
mas iin allmak zorunluluu vardr '' ilkesidir.
Yukarda sadece iki nemli dnr andm hmanist gelene
in balca belirtilerinden biri olan '' bar idesini '' yaznsallatran
''Kayp Sz''de betimlenen Deniz figr, sava kart yapsna kar
n, salt kendisini kantlama gdsyle sava fotorafs olarak
savatan ksa sre nce ''sava lgnln'' nlemek ve lrak' sem
bolik olarak savunmak amacyla, ''dnyann eitli lkelerinden
canl kalkan olmaya gelen genlerin '' bulunduu ''Irak cehenne
mi''ne gider (s. 6 9 ) . lrak'ta savan yol at aclar ve ykmlar
grr ve iinde bunlardan kap snabilecei kuytu bir ke ara-
.
ma steg u-verr.
. .... .


Immanuel KANT: ''Zum ewigen Frieden-Ebedi Bar zerine''; ''Werke'', Band 9, Wis
senschaftliche Buchgesellscaft, Darmstadt, 1 983, s. 1 95-244.
"KAYIP SZ": HMANZMN YAZINSALLATIRILMASI 435

Irak'a canl kalkan olmak iin gelenler, ''kahramanlk, kurtar


clk ya da yce deerler '' sylevleri ekmezler; onlar sava kart
ln, ahlaksal bir ilke, salt ''yaam biimi'' olarak deerlendirirler.
Deniz, sava balaynca ''ok kan, ok ac, ok lm '' grr.
Irak'ta Amerikal igalcilerce ''kafalarna uval geirilmi, kr
letirilmi, tutsak alnm, yoksul zavall, ezik insanlar ''; ''kana
bulanm kara araflarn kucaklarndaki l ocuklarna kefen
yapmaya alan analar ''; ''cesetlerin yzd sular'' gzlemler;
''deheti'' ve vaheti'' resimler.
Grdkleri, Deniz'in yaantlad dehet ve vahet karsnda
''insann tek bir tasviri. . . kalacaksa gelecek bir yllara armha ge
rili sa'nn deil, Irak 'ta ocuuna sarlm, yaral ve umarsz ba
bann yz kalmal '' diye dnmesine yol aar. Sava fotoraf
l Deniz'e gre deildir. Kkl bir z-sorgulama u verir iinde:
''Dikenli teller ardnda, lmn eiinde, bana siyah uvalla k
ck ocuunu gsne bastran, tutsak ve aciz babann acsn
sdramaz iine ''; ''zulmn fotorafn ekmeyi, zalim ile su or
takl sayar'' (s. 74) .
Deniz, bu anlatlamaz ldrmlerin, vahetin olmad, sna
bilecei bir yer aramaya balar. lrak'ta tand sava-kart (pa
sifist) Norveli gence duyduu dostluk nedeniyle, ''kimsenin onu
bulamayaca, zgr ve kendisi olacan '' sand bu lkedeki bir
adaya snr.
Oya Bayd ar Roman n da D i l Tasar m

Edebiyat, Dile Mdahaleyle Oluur

Yaznsal dil, genel dil dizgesi ierisinde zgn bir dil kullanm
biimidir. Genel dil gibi, yazn dili de tarihsel, toplumsal, kltrel
ve siyasal koullara gre biimlenir. Dil, biimlendii gibi, biim
lendirir de. Dil ile dili kullanan arasnda dolaysz bir karlkl ba
mllk ilikisi vardr.
Yazn, en genel anlamyla bir anlat sanatdr. Anlatnn malze
mesi, arac ya da dolaym da dildir. Her sanat yapt, ham-maddesi
ne yaplan mdahale sonucu yaratlr. Yaznsal yapt da ham-mad
de olarak kullanlan malzemeye, diyesi, dile yaplan bir mdahale
srecinde oluur. Yazn, malzemesi olan ''dil '' in biimlendirilmesi,
ilenmesi, bir baka anlatmla, estetikletirilmesi ile ortaya kar.
Bir metnin yaznsall/iirsellii, ncelikle o metinde dile geti
rilen ''yazarn duyarll'' ve o metnin almlayc zerindeki ''du
yarllatrc etkisinde'' aranr; bu anlamda metni oluturan gs
tergelerin dz anlamlar, ''yaznsallk'' oluturucu nitelikleri ve
yeterlilikleri bakmndan ikincil nemdedir. Yaznsallk asndan
nemli olan yan-anlamlardr. Yan-anlamlar da ''retorik figrler''
denilen, eretileme, benzekleme, kartlama gibi biem aralar ile
oluur.
438 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBiYAT

Her iletiim gibi, yaznsal iletiim de dilsel bir iletiimdir. Ya


znsal iletiimi br iletiim trlerinden ayran ve zgnletiren,
''estetik ilevdir. ''
Dili biimlendirme ya da estetikletirme tarz, yazarlara ve ya
znsal yaptlara zgnlk kazandran balca kaynaktr. Bir baka
anlatmla, bir yazar bir baka yazardan; bir yaznsal yapt bir
baka yapttan ayran temel nitelik, o yazarn dili ileme ve este
tikletirme tarzdr. Estetikletirme srecinde dile sanatsal nitelik
kazandrmak amacyla, szcklerin seili, dzenleni ve btn
letirili biimi belirleyici nemde bir ilemdir. Yaznsallk ya da
iirsellik diye adlandrlan nitelik, bu ilem sonucunda belirginleir.
Dili estetikletirme tarz, ayn zamanda yaznsal yaptlarn ay
rm lt olan '' biem''i de belirler. Bir yazarn dili estetikletirme
yetenei, becerisi ve duyarll ne denli yksek ise, yaptnn ya
znsallk dzeyi de o denli yksektir. Yaznsallatrma eylemi, bir
bakma biemselletirme eylemdir.
Oya Baydar, zellikle ''Kayp Sz'' de dil zerine dnm
(reflexion) , belirgin bir motif olarak yaznsal syleme katmtr.
Yazarn bu tutumu, anlan yaptn adna da yansmtr. Eletirel
akl ve zerk bireyi temel alarak, ''insancl'' yaznsallatran ya
zarn dile ilikin yaklamn belirginletirmek amacyla, insanclk
idesi ile dil arasndaki banty irdelemek yararl olabilir.

nsanclk desi ve Dil

1 5 . yzylda dnsel alanda baatlaan Rnesans ve hma


nizm akmlarnn kazanmlarndan biri de tekil dillerde edebiyat
ve felsefe yaplabilecei dncesinin gelimesidir. '' Ulusal dillerde
felsefe ve edebiyat yaplabilir'' dncesi, Vatikan'n Hristiyanl
n ortak iletiim dili olarak Latinceyi dayatmasna, bu dili tekel
letirme tavrna kar ak bir bakaldrdr.
Bu bakaldr, rnein, Almanya'da Prostestanl yayarak,
Hristiyanln monolitik yapsn ikinci kez paralayan Luther'in
1 522'de ncil'i Almancaya evirmesine ortam hazrlamtr. Asln
da Luther'den birka yl nce Almancay ibadet dili olarak kul-
OYA BAYDAR ROMANINDA DL TASARIMI 439

lanan Alman kyl Ayaklanmalar'nn sylencesel nderi teolog


Thomas Mntzer sz konusu hmanist atlm gerekletirmitir.
nsanclk ve eletirel akln yan sra, ortak mlkiyet, ortak re
tim ve yararlanm dncesini de yaygnlatran Mntzer, Kyl
Ayaklanmalar yenilgiye uratldktan sonra 1 525'te aslarak l
drlmtr. Mntzer, ok hak etmesine karn, ada Luther
gibi nlenememitir. 1 600'1 yllardan itibaren Almanca edebiyat,
felsefe ve bilim dili olarak yerlemi ve lnl dil nitelii kazana
rak bugne dein gelimesini srdrmtr.
nsanclk idesinin genel belirtilerinden biri olan dili dnm
leme, Oya Baydar'ca da yaznsal sylemde gerekletirilmitir. Ya
zar, hemen her yaptnda dil-bilin ilikisine, dilin iletiim ve anla
m ilevine, toplumsal-siyasal gereklii oluturma ve aktarma i
levine, bilinleri ynlendirme ve gdmleme aracna dntrlme
tehlikesine deinmitir.
zellikle de ''dinsel ve ideolojik simgeletirme dolaym ve
bilinleri ynlendirme ve gdmleme arac olarak dil'', rnein,
yazar tarafndan ''Erguvan Kaps''nda yaznsallatrlan alt-mo
tiflerden biridir. Yazarn dile ilikin yaklam, ''Kayp Sz''de bir
alt-motiften te, dil ile felsefi dzeyde . irdelemeye dnmtr.
Dolaysyla, Oya Baydar romannda ''dil''in balca izleklerden
biri olduu sylenebilir.
Yaptn daha ilk sayfasnda mer Eren syletilen ''szn pein
deyim. Hoyrata kullandm, hovardaca harcadm . . . tkettiim
szn '' anlatm, yazarn dile kar ne denli isel bir iliki ierisinde
olduunun ip-ular olarak yorumlanabilir.
Sz konusu isel yaklam kendisini ''sz yitirmek '', ''szck
lerle oynamak '', ''dil cambaz, sz bycs olmak '' ya da ''cilal
kof tmceler kurmak '' gibi dnsel ierikli szlerde aa vur
makta; dil ile konuucu ya da dil ile yazar arasnda gerekleen
karlkl belirlenmilik ilikisini, dilin ilevlerini ve bir dolaym
olarak ''olmayan varm gibi gsterme '' amacyla arasallatrla
bileceini gstermektedir.
Yaptta szckler zerine dnen yazar mer figr, meslei
gerei de inandrc bir biimde, ''anlam sorunsaln'' anarak, rne-
440 MAAX, BENJAMIN, ADOANO - SANAT VE EDEBYAT

in, '' bakent'' szc varsa, ''ayak-kentler'' de olmal karmn


yapar. Bu karm, ok ak olarak dilbilimde ''analoji'' diye adland
rlan, Trkesiyle, ''rnekseme'' ynteminden baka bir ey deildir.
rnekseme yntemiyle her dilde szck ya da kavram olutu
rulur. Ayrca, '' 'bakent' diye bir szck varsa, 'ayak-kent' diye de
bir szck de olmaldr'' karm, ada dil-bilimin kurucusu Fer
dinand de Saussure'den bu yana dil-bilimde geerli bir ilke olarak
kabul edilen ''kartlk'' ilkesinin de anlatmdr.
Dilde szck ve kavramlarn varlk nedeni, bakalktr, bir ba
ka anlatmla, kartlktr. E-anlaml szclerin varl, bu temel
ilkeyi deitirmez. Kartlk, diyalektik dncenin de temellerin
den biridir.
''Kayp Sz''de yazar, yaptn adnn da aa vurduu gibi, dili,
hem insancl duyarll duyumsama ve arama, hem de ''logos'' an
lamnda akln ve szn birlii, bu iki enin da-vurum arac ola
rak tasarmlar. Roman figrlerinden biri olan Deniz'in Norve'te
''Seyir Defteri''ne dt u not dili felsefe dzeyinde amlamaya
olanak vermektedir: ''Dil, insann lkesidir, diyorlar, lkem neresi
benim? Anadilimi gnbegn yitiriyorum, dilim, lkem olamam
demek ki. Nereliyim ben? Dnyal olunabilir mi? Dnyal olabil
mek iin dnyann dilini anlamak gerek. Ben bu dnyann dilini
anlayamyorum, konuamyorum, bu dilden korkuyorum. Hibir
yerli olunabilir mi? ''
Bu blm, kltrel birikimi saklayan ve aktaran dilin kimlik
oluturucu ilevini; dil ve kimliin uzayda bir bolukta deil, bel
li bir toprak paras zerinde gelitirildii iin insann bilincini o
toprak parasyla snrladn, dolaysyla da insan hem yerelle
tirdiini, hem de tm dnyada gelitirilen kltr birikimini edinme
olana vererek, dnyallatrdn; dnyal olabilmenin de sanl
d kadar kolay olmadn ok ak olarak ortaya koymaktadr.
''Dil, insann lkesidir! '' belirleyimi de dile ilikin dnm
zendirmektedir. Yaptta da vurguland gibi, insan lkesinden
uzaklaabilir; lkesinde basklanabilir; ''lkesini yitirebilir''; lke
''Hibiryer'e'' dnebilir; ancak, iine doulan ve iinde bireyle
ilen dil, insanla ya da dnyayla iliki kurmann birincil dolaym
OYA BAYDAR AOMANINDA DiL TASAAIMI 441

olarak hibir koul altnda belleklerden silinemez. Herhangi bir


toprak parasn ''yurt'' yapan btn deerler dil ile retilir, dilde
saklanr ve gelecee aktarlr.

Dil ile Her ey Yaplabilir mi?

Dil, zgrlk, bireylik, insan haklar, bar gibi her trl uygar
ve insancl deerlerin de, bask, ikence, tutukluluk, ldrme gibi
vahi ve insanlk-d deersizliklerin de adlandrcs ve saklay
csdr. Bu nedenle, yaptta denildii gibi, belli karlar gizlemeye
ynelik yanltc ''kalp'' szler ve anlatmlarn (s. 3 1 ) da rtsne
dntrlebilen dile kar eletirisiz tutum, son zmlemede di
lin bir ''d-belirleyim'' ya da ''yabanclatrm'' arac olarak kulla
nlmasna ortam hazrlar.
Yahudi kkenli Alman filozof ve dil-bilimci Victor Klempe
rer'in ''nc mparatorluun Dili'' ( RTL) adl nl yaptnda
dedii gibi, ''dil ile her ey yaplabilir''. ''Szler/szckler minik
arsen tpleri gibidir; bunlar fark edilmeden yutulur/ar; hi etkileri
yokmu gibi grnrler; ancak, bir sre sonra szcklerin zehir
etkisi ortaya kar. ''
''Kayp Sz''de yaznsal syleme ikinletirilen dil kavramn bi
raz daha amlayabilmek iin, dil ve dil ile yaplabilen etkilemeleri
amlamak yararl olabilir. Trkiye'de zellikle 1 980 askeri yne
timin baskc ve tekletirici siyasal etkisi ve 1 9 84 ylndan sonra
giderek artan ayrlk terr gibi olaylarn yaratt sorunlarn ve
bu sorunlara zm araynn anlatm doal olarak Trkede de
kendisini gstermitir.
Toplumsal siyasal olaylarn yol at ayrma srecinde belir
ginleen yanda ve kart topluluklar, dnce ve eylemlerini anlat-

Bu yazda Victor Klemperer'den yaplan ve trnak iinde belirtilen alntlar, (Margret


Jaeger/Siegfried Jaeger: "Gefaehrliche Erbschaften. Die schleichende Restaunaion rech
ten Denkens '' (Tehlikeli Miras. Sac Dncenin Sinsi Restorasyonu); Aufbau Verlag,
Berlin 1 9 99) adl yapttandr.
1 8 8 1 - 1 960 yllar arasnda yaayan Prof. Dr. Victor Klemperer 1 935 ylnda Alman fa
istlerince niversitedeki grevinden uzaklatrlr. Prof. Dr. Klemperer'in balca ara
trma ve retim alan Romanistik, Germanistik ve karlatrmal edebiyat bilimidir.
442 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

mak iin propaganda yntemine dayal ''zgn'' biemler, zgn


bir dil kullanm biimleri gelitirmilerdir. erikleri, szck seim
leri ve amalar farkl olmas nedeniyle, genel dil kullanm ierisin
de yeni siyasal ara-sylemler ve biemler olumutur.
Sz konusu ara-sylemler ve biemler, '' ulusalc'' , ''dinci'' ve
''ayrlk'' ya da ''blc'' sylemler ya da biemler olarak nite
lendirilebilir. Bu sylemlerin yaygnlk dzeyi de deiiktir. Gide
rek artan ortak iletiimi ve kamuoyunun dil kullanmn da belirler
duruma gelen bu dil kullanm tarzlarn sorgulamak, artk kanl
maz bir grev olmutur.
Daha nce de vurguland gibi, dil siyasal amalar uruna
arasallatrlabilir, bir etkileme arac olarak kullanlabilir. Dil ve
maniplasyon bantsn amlamak iin u sorular sorulabilir:
Eer dil arasallatrlabilir bir toplumsal dizge ise, belli siyasal
sylemleri kitleselletirmek amacyla dilin ktye kullanlmasnda
hangi yntemler kullanlr? Toplumsal bir olgu olan dil ile bireysel
bilin arasnda ne tr bir iliki vardr? Gdmleyici siyasal sylem
lerin yaygnlatrlmas srecinde hangi akn deerlere gnderme
yaplr? Tm ulus iin deer olan akn deerlerin ktye kulla
nmnda ''rtk'' ya da ''ok-anlaml'' szcklere ne tr ilevler
yklenir? Peki, yaln yurttalar siyasal etkileme ve ynlendirme
amacyla kullanlan szckler, kavramlar ve anlatmlarn ayrmna
nasl varabilir?
Propaganda ve kamuoyunu etkileme asndan bu ve benzeri
sorulara yant arama balamnda siyasal sylemleri deerlendir
mek iin, 1 933- 1 945 yllar arasnda Almanya'da ynetimde bu
lunan ve kendisini ''nasyonal sosyalizm'' olarak adlandran faiz
min dilini sorunlatran dil ve edebiyat bilimci Victor Klemperer'in
gzlemleri yle: Klemperer nl ''nc mparatorluun Dili''
( Lingua Tertii Imperii'' ) adl yaptnda ve gncelerinde Alman di
linin nasyonal sosyalistlerce ktye kullanldn ve bylece tekil
bireylerin bilincinin ve kamuoyunun grnn istenilen ynde
biimlendirildiini rneklerle anlatr.
Klemperer'in yapt nemli saptamalardan biri, faizmin yer
letirmeye byk zen gsterdii anlay, ''Sen hibir eysin, hal-
OYA BAYDAR ROMANINDA DiL TASARIMI 443

kn her eydir!'' syleminde somutlar. Burada ''halk'' szc


'' ulus'' anlamnda da yorumlanabilir. Sylemin amac, hak ve y
kmllkleri bakmndan somut bir varlk olan bireyi, soyut bir
st btnlk iinde eritmektir. Byle st bir btnlk ierisinde
eriyen ya da eritilen birey, her trl hak, zgrlk ve sosyal eitlik
istemini, st-btnln karlarna bamllatrmaya hazr duru
ma ge(tiri)lir.
Tekil bireylerin bireyliklerinin basklanmas ve silinmesi s
recinde srekli yineleme/tekrar bata olmak zere, etkileme ve
gdlemenin her trl yntemi kullanlr. Nasyonal sosyalistler,
propaganda ve etkileme yntemlerinin etkisini artrmak amacyla
ncelikle eitim ve bilimi kendi amalar uruna kullanmaya b
yk zen gsterir. Klemperer, nasyonal sosyalistlerin bu giriimini
'' bilimin kleletirilmesi'' olarak nitelendirir.
Nasyonal-sosyalist dnemde gerekletirilen dil yoluyla bilin
gdmleme ve bilimi kleletirme olduka uyarc bir rnektir.
Trkiye'de 1 9 8 0'den sonra zellikle yksek-retim alannda ya
planlar, '' bilimi kleletirme'' olarak nitelendirilemese bile, '' bili
mi denetim altna alma '' giriimi olarak nitelendirilebilir. Ayrca,
salt bilim deil, siyaset bata olmak zere, tm toplumsal-klt
rel alan denetim altna alnmak istenmitir. Siyaseti de denetim
altna alma giriiminin bir sonucu olarak Oya Baydar, 1 2 Eyll
1 980' den ksa sre nce yurt-dna km ve on iki yl srgnde
kalmtr.
Klemperer'in dilin gdmleyici, bilinleri zehirleyici etkisi ze
rine yapt uyarlarn benzerleri ''Kayp Sz''de de vardr. Yaptta
akrabalar ''asker'' , kendisi dada olan birisine syletilen ''dilini
dman szne altrrsan, dman olur sahiden; dman diye
diye dman bellersin. Dman bellediine verirsin kurunu'' tm
celeri, dil ile bilin, dil ile davran arasndaki dolaysz ba ortaya
koymaktadr.
Dilin yaps ve nitelii gerei, her toplumsal kesim, szckleri
oluturduu balam ve erekleri dorultusunda anlamlandrabilir.
''Kayp Sz''deki u sylem, bu saptamay dorulamaktadr: ''As
ker kurunu rgt kurununa yedir. Birinde ehit gidersin, te-
444 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBiYAT

kinde hain; ikisi ayn lm de tevatr farkl'' sylemi, zellikle


egemen sylemin kurduu balam ve erek/niyet (intensiyon) kap
samnda anlam belirlediini ve kalclatrdn gstermektedir.
Dil, yabanclam arac olarak arasallatrldnda tketilebi
lir. Oya Baydar, bunu ''Kayp Sz''de, roman figr mer Eren'in
yaznsal etkinlii kapsamnda yaznsallatrlr. Birikimini ''piya
sa '' koullarna uyarlayarak, ticariletiren mer Eren, ''okur pat
lamasna'' yol aan, aylarca ''en ok satanlar listesinin en st sra
snda '' duran ''Kar Taraf'' romanyla, ''kar tarafa gemitir'' ;
nk, ''profesyonelliin pervaszlyla ustalat btn klieleri
kullanm '', ''daarcn dkp saarak, bilmeden kendisini, ak,
umudu, insan tketmitir'' (s. 1 23 - 1 24 ) .
mer, ''kendimi tkettim'' szyle, ''szcklerden gerek sze
gtren i zenginliinin tmn '' tketmeyi kasteder; iini tke
nince de elinde kalan son ey olan ''sz de tkenir. '' Bir baka
roman figr olan Mahmut'un ''mademki o sz bizim izimizde
aryorsun, var git o zaman yerinde ara '' demesiyle, mer, ''sesi,
duyabilecei, sze dntrebilecei'' yerde, Dou'da aramaya
ynelir ( s. 124 ) . Arad sz, ''insann sesini, ln'' yanstma
ldr.
Dilin insanszlatrc ya da insanclatrc ilevini yazarn ''Ka
yp Sz'' sonlandrd u tmcelerle belirginletirmek, yaptta ta
sarmlanan dil kavramn en iyi biimde ortaya koyacaktr:
''Bir sz aryordum, bir ses duydum.
Bir ln peine taklp uzaklara gittim.
Duyduum sesin iddetten doan acnn sesi olduunu bilmi-
yordum, rendim.
O sesi izledim, sz buldum.
Syleyecek bir szm var artk. ''
''Kayp Sz''n bu son tmceleri, yaznsal sylemde szcklerin
hemen tmnn bir eretilemeye dntn gsteren ak bir
rnektir. Bu metin kesiti, eretileme bata olmak zere, yaznsal bi
em aralarnn da yapt farkl okumalara olanak veren ''ok-an
lamllk'' ya da yazn kuramsal deyile, ''anlam akl''nn da
kayna olduunu ortaya koymaktadr.
OYA BAYDAR AOMANINDA DiL TASAAIMI 445

Ayrm c Bir Edim Olarak Dil Yasa

nsanclk idesinin oluturucu esi, bireyin dnsel btnl


ve zerkliidir. Dnsel btnl salayan etmen ise dildir. Bu
yaklam asndan ''Kayp Sz'' yle deerlendirilebilir:
''Kayp Sz''n ynlendirici izlei ''Krt sorunu''dur. Durum
byle olunca, Krte yasa, kanlmaz olarak balca motifler
den biri olarak yaptn sylemine sindirilmitir. Krte konuma
yasa, ncelikle ''Kimin Kurunuyla Vuruldum Ben ? '' ara-bal
altnda Zelal ve Mahmut figrlerinin i-konumalar ve syleim
leri (diyaloglar) kapsamnda anlatlatrlmtr.
lk-okula giden kk Zelal, ''Krtenin neden konuulmamas
gerektiini anlamak ister'' ; ancak, kendilerine retmenleri tara
fndan sylenen sadece udur: ''Trkeyi renmeniz gerek! '' Bu
buyruk ya da aklamas, ocuun dil yasan anlamasna yetmez
(s. 1 0 5 ) . retmenler, ''insanlarn neden farkl diller konutukla
rn aklamak '' yerine, Trke konumayp, Krte konuanlar
dayakla cezalandrr. Cezaya dayal bu yaant, ocuklarn belle
inde yer eder.
mer'in Mahmut'un verdii adresi bulmak iin, Gney Dou
kentlerinden birinde geliiyle balayan '' Bizi Karlarmz, Kavakla
rmz, Kargalarmzla Brakp . . . '' blmnde yeniden Krt sorunu
yaznsal sylemin odana oturtulur. Bu blmde dil ile dilsizlik,
gven ile gvensizlik harmanlanr. ''Benim topramdr, senin s
mrgen ''; ''dalardan haber salnmtr, kepenk indirilecek diye '';
''sen bizim televizyonda konumutun. Krte yasaklanmamal,
anadili retilmeli falan demitin ''; ''bu bey olundan haber getir
mi. Yazarmzdr, bizdendir'' szleri, sz konusu tavr blnm
lnn anlatm olarak yorumlanabilir.
Dile ilikin felsefi dnm ieren bir baka blm mer ile
Zelal arasndaki syleimde somutlar. Zelal, Yaar Kemal'in de
srekli vurgulad, Krtede szl anlat geleneinin gcn du
yumsatrcasna, mer'e ''mademki masalcsn, madem szn ebe
sisin. Bir ka masal anlat... sonu iyi bitsin ... kimse kimseyi i-
446 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBiYAT

nemesin, ldrmesin '' diye seslenir. Bu ses, mer'in arad szn


izlerini tamaktadr.
mer'in yant niteliindeki szlerinde dilin Yunancadaki anla
m olan ''logos''u, diyesi, ''akl'' ile ''szn'' birleimini artran
anlamlar ykldr. mer de dilini yitirmitir; zaten dil, mer'in
anlatm uyarnca, ''sadece szckler deildir''; hangi dilde olursa
olsun, ''sz, szckleri aar''; insan ''btn szckleri bilse bile,
bazen tutulur; sze dkemez '' (s. 123 ) .
Oya Baydar, ''Scak Klleri Kald'' ve ''Erguvan Kaps'' ile ba
lad ''dil sorunsal'' ile irdeleme tavrn, ''Kayp Sz'' romannda
insanclk idesi kapsamnda felsefi bir dil sorgulamasna dntr
meyi baarmtr.
Oya Bayd ar Roman nd a Si mgeler ve
Eretilemeler

''Simge'' Kavramnn Felsefi Arka-alan

Oya Baydar romannn ve yaznsal bieminin en belirgin yn,


bata eretilemeler olmak zere, ierdii ''retorik figr'' ve simge
zenginliidir. Yaznsal estetikletirmenin, dolaysyla da biemsel
letirmenin bu iki vazgeilmez arac, yazarn tm yaptlarnda be
lirgindir. Sz konusu boyut, bu yaz kapsamnda irdelemeye temel
aldm ''Hibir Yere Dn'' , ''Scak Klleri Kald'' ve ''Ergu
van Kaps'' * * * adl romanlarda estetik ve dnsel olarak ok baa
rl bir biimde yaznsal syleme ikinletirilmitir.
Bununla birlikte, yazar, '' Erguvan Kaps''nda ''sembol'' grn
gsyle dnsel bir dzlemde daha belirgin olarak irdelemek
tedir. ''Erguvan Kaps''nn ''nanlar ve Kurbanlar'' blmnde
Trk akademisyen Mete ile Teo figrleri arasnda geen diyalog
larda inancn bakentinin en yce tapna: Kutsal Hikmet''
''

(s. 254) olarak nitelendirilen Ayasofya, bal bana bir ''simge''dir;

Oya Baydar: ''Hibiryere Dn''; Can Yaynlar, 7. Basm, stanbul, 2005.


Oya Baydar: ''Scak Klleri Kald "; Can Yaynlar, 4. Basm, stanbul, 2000.
Oya Baydar: ''Erguvan Kaps''; Can Yaynlar, 1 2 . Basm, stanbul, 2005.
448 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBiYAT

nk, Ayasofya hem somut bir yap, dolaysyla da somut bir nes
nedir, hem de ''Kutsal Hikmet'' anlatmyla zellikle Hristiyanl
rneklendiren soyut bir simgedir.* Bu nitelikleriyle Ayasofya, gr
nr ile grnmezi btnletirdii iin, Yunancada paralanan bir
btnn paralarnn yeniden btnletirimi anlamna gelen simge
kavramnn kk anlamn da belirgin olarak aa vurmaktadr.
''Kutsal Hikmet'' olarak nitelendirilen Ayasofya simgesi, ayn
zamanda nemli bir retorik figrdr. Bu ynyle Ayasofya, ''re
torik figr'' st-kavram altnda yer alan hem ''eretileme'', hem
''genelleme'', hem ''ad-deiimi, hem bir genelleme/kapsamlama
hem de bir ''rtmece'' ya da ''gzelleme'' dir.
Hem grnr, hem de grnmeyeni simgeleyen ''Kutsal Hik
met'' niteminin bu denli fazla sayda biem arac olarak kullanla
bilir olmas, simgenin ok-anlamllnn, en somut gstergesidir.
Son zmlemede anlam, anlamlarn taycs gstergelerin diz
geli toplam olan dili de yaratan insandr. Dolaysyla simgeyi de
reten, ona ok-anlamllk nitelii ykleyen de insandr.
Yazar, ayn blmn devamnda, belki de ''simge'' kavram
hakknda felsefi bir tartmay zendirmek amacyla, ''Konstan
tinus 'la Justinianus'un, kucanda bebek sa ile oturan Bakire
Meryem'e Konstantinopolis'i ve Ayasofya'y sunduklar nl mo-

*
''Simge'' ya da ''sembol'', Yunanca'da ''btnletirilen'' demektir. Sylenceye gre, a
murdan yaplm bir levha krlm, krlan bu levhann paralar toplanarak, btnle
tirilmitir. Paralar btnletirme olay, ''dostluk ban'' simgeler. Simge ya da sembol,
gsterge-bilimde en geni anlamyla bir anlam ile balantlandrlan bir ''gsterge''dir.
Dar anlamyla simge, geleneksel ikonik, resimsel gsterge, zel yan-anlamlarla donat
lan gsterge demektir. Bu yan-anlam, benzerliin anlatmn gsteren bir dizgedir.
ada gsterge-bilimin kurucusu olarak bilinen Carles Sanders Peirce, simgeyi gster
genin alt-snf olarak belirler.
Simge, be duyu ile alglanan, grlr gereklikten yola karak, grnmezlerin bul
gulanmasn salar. Grnr unsur ile grnmez unsur bir btn oluturur ve biri ol
madan dieri anlalamaz. rnein, ''yzk'' grnr ynyle bir nesnedir; grnmez
ynyle de ''evlilii" simgeler. Simge, tzsel olarak ok-anlamldr. Freud'u psiko-
zmleme kuramnda bu dizge, zellikle ''dipus Kompleksi'' ile yaplanm, bireysel
gemiteki eretileme kurallarnn uygulanmasndan ve bilin-dnn dzenlenmesin
den yola kar. Btn dinler, temel dncelerini simgelerle anlatrlar.rnein: "Teker
lek'', srekli dn; ''bo mezar" (gmt), yeniden douu; ''yol'', yaam srdrmeyi
ve yaam yksn simgeler. Daha geni aklama ya da bilgi iin: ''de.wikipedia.org/
wiki/Symbol/'' ya da ''tr.wikipedia.org/wiki/sembol/''
OYA BAYDAR ROMANINDA SiMGELER VE EGRETLEMELER 449

zaik ''ten ( s. 25 6 ) sz eder. Bata kucanda bebek sa ile oturan


Bakire Meryem olmak zere, bu anlatmda kullanlan hemen her
szck, Hristiyan teolojisine ya da bu teolojiden beslenen mito
lojiye gnderme yapan ak bir ''simge''dir. Simge olmalar nede
niyle de sylencesel ve gizemlidirler ve anlamn oullamasnn
gstergeleridirler.
Bu anlatm izleyen tmcelerde yazarn dil ile dnce arasnda
ki dolaysz baa gnderme yapan belirleyimiyle, ''her ey sembol
dr. . . Dnen insann yaam bir semboller sistemidir. ''
ary anlamlandrmak amacyla, yukarda anlan mozaik
tablo hakknda u amlama izler: ''Tablonun btnsel sembolizmi
yannda her mozaik paras, her detay, gsterdiinden baka bir
eye iaret eder. '' Grlecei zere, yazar, simgenin hem grnr,
hem de grnmezi betimlediini felsefi olarak son derece tutarl
biimde dile getirmektedir.
Bu felsefi tutarllk, yazarn izleyen blmde ''btn dinlerin ve
ideolojilerin temel dnce ve nermelerini simgelerle anlattkla
r ''; insanlarn inandklar dinin simgesel anlatmlarndan etkile
nerek, '' birbirlerinin gzlerini oyduklar'' biimindeki szlerinde
kendisini gsterir.

nanlar Simgelerini Yaratr, Simgeler nancn Yerine Gemeye


Balar

Oya Baydar'n burada yer alan ''nanlar simgelerini yaratr


ve simgeler inancn yerine gemeye balar. ou zaman inanlar
uruna deil, semboller uruna savalr'' (s. 256) saptamas, salt
simge kavramnn felsefi arka-alann aydnlatmakla snrl kalma
makta, bunun tesine de, rnein, ''trban'' simgesine ve bu simge
uruna yrtlen savama k tutmaktadr.
Yazar, izleyen blmde simgelerin sylencesel gizemlerini ro
mana adn veren ''erguvan'' (s. 256) balamnda aa karr:
Sz edilen mozaikte ''erguvani ipek kaftana brnm, banda
azizlik halesi olan, sa 'nn nnde diz km olan adam '' Bizans
imparatorudur. Salt ''porfirogenetos'', bir baka anlatmla, ''ergu-
450 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

vani ipek iinde doanlar'' , imparator ve evresini simgeler. Dola


ysyla, ''erguvani ipek'', soylularn ''ayrcalkl'' simgesidir; soylu
olmayanlar, ''erguvani ipek'' giyemez; giyenler cezalandrlr. Ger
ekler deil, bu simge nem kazanmtr.
''Simge'' kavramna ilikin olarak yapttan aktarlan dn
sel-estetik belirleyimler, dncenin da-vurumunun zorunlu
olarak dil zerinden gerekletiini, diyesi, szck ve kavramlara
dkldn, bu szck ve kavramlarn da ''gsterge'' ya da gs
tergenin bir alt-dizgesi olan '' simge'' olarak adlandrldn anlat
maktadr.
nanlar ve inancn yerine gemeye balayan simgeleri yaratan
da insan, kendi yaratt simgeleri kutsayan ve eletirisiz bir tavr
la onlarn uruna savam veren de insandr. Gcn bu olgudan
alan '' simge '' , tarihsel-toplumsal geliim sreci iinde betimledii
gerekleri rten byl bir anlam dizgesine dnr. Simgenin be
timledii byl anlam dizgesini amlama, ancak yorum yoluyla
gerekleir. Nitekim, Fransz dnr Paul Ricouer da ''Yoruma
Dair'' adl yaptnda simge ile yorum arasndaki ilikiyi ele alr ve
u sonuca varr: ''Simge, yorum gerektiren ift anlaml bir dilsel
anlatmdr. Yorum, simgelerin anlamn zmeye uraan anlama
eylemidir. ''
Yazarn dil ve yazn-kuramnda da kabul gren sz konusu sap
tamalar, felsefi birikimi olan okuyucuya kar yaplm bir meydan
okuma gibidir. Yazar, okuyucusuna adeta ''Haydi, benimle birlikte
dn ve irdele! '' ars yaparak, onu d-dnyann gereklikleri,
grngler, olaylar ve znel duyumsaylar ile btn bunlarn ar
kasndaki gizemli i-dnyalarn dilselletirilme servenini sorun
latrmaya zendirmektedir.
Ayrca, bu belirleyimler, ayn zamanda Oya Baydar'n yazn
sallatrmann malzemesi olarak kulland '' dil''e ilikin kapsaml
bir dnm gelitirdiini de ortaya koymaktadr. Bylece, yazarn
yaptlarnn hem yksek estetik deeri, hem de derin dnsel biri
kimi iyice belirginlemektedir.


Paul Ricouer: ''Yoruma Dair''; Metis, stanbul, 2007, s. 22.
OYA BAYDAR ROMANINDA SMGELER VE EGRETLEMELER 451

Yaam Dnyalar, Yorumlama Tarzlar ve Simgeletirme Edimleri

Yazar, yakndan deneyimleme olana bulduu 1 2 Mart ve 1 2


Eyll ncesi Trkiye'de renci devinimlerini betimlerken, felsefede
geni bir arka-alan olan ve bugn de verimliletirilmeye allan
''yaam dnyas'' kavramndan sz eder ( ''Scak Klleri Kald''; s.
1 25, 1 35 vd). Yaam dnyas kavram, bireyin toplumsallat ya
am koullaryla, dnme ve yaama tarz ve bunlara bal olan sim
geletirme edimleri arasndaki dolaysz ilikiyi anlatr. Trkiye'nin
eitli blgelerinde ve alt-kltr ortamlarnda toplumsallam ya da
bireylemi renci genlerin olaylara bak tarzlarnda ortaya kan
deiiklik, iddete kar yaklamlarndaki ayrmlama gibi grng
leri, bilimsel bakmdan tutarl aklayabilmek bakmndan ''yaam
dnyas '' , uygun ve verimli bir yaklam sergilemektedir.
renci eylemleri kapsamnda yazarn ne karmay ve yazn
sallatrmay baard bir baka kavram, ''zamann ruhu''dur. Za
mann ruhu, zellikle 1 96 8 renci devinimleri ve bu grngnn
arka-alann oluturan toplumsal-siyasal gelimeler ve yaplanma
lar betimlendii blmlerde yapt varsllatran bir boyut olarak
belirginlemektedir ( Scak Klleri Kald; s. 125 vd. ) .
''Erguvan Kaps ''ndaki Derin ve Kerem Ali figrleri, ''yaam
dnyalarnn'' farkllndan doan alglama ve yorumlama tarz
larnn benzemezliliini ak biimde rneklendirmektedir. Yine bu
yaptta ve devrim adna giriilen ''lm orular'' eylemleri ba
lamnda oluturulan ''devrim fedaisi bant'', tutukevlerindeki tu
tuklular iin kullanlan ''tutsak'', ''tutsak aileleri'', ''kzl bayrak''
tr eitli simgeler, ''yaam dnyas'' kavramna anlam ve ilev
kazandrmaktadr.
Oya Baydar'n ok nemsenmesi gereken bu dncelerinin
doru yorumlanmasna katk yapabilmek iin, ''yaam dnyas''
kavram ile ilgili olarak felsefi bir gezinti yararl olabilir: ''Yaam
dnyas'', yaln ve yzeysel bir kavramlatrma deildir; kavramn
derin felsefi kkleri vardr.
Edmund Husserl'e dayanan ''tinsel ya da ''grngsel'' felsefe
gelenei ve birikiminde ''yaam dnyas'' iki anlamda kullanlr.
452 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

Yaam dnyas, bir ynyle insann dnya ile ilikileri hakkndaki


her trl belirlemenin antropolojik temeli, kendiliinden anlalr
olann evreni; br ynyle de iinde gerekten yaanlan edimsel,
grnr ve somut dnya anlamlarnda kullanlr. Yaam dnyas,
ayn zamanda davran ve yorum kalplarn biimlendiren ''kltr
dnyas'' olarak da anlalr.
letiimse! eylem kavramn kuramsallatran Jrgen Haber
mas'n kansnca, yaam dnyas salt bireyin toplumsal-kltrel
balant alann deil, iletiimse! eylemin de arka-alann olutu
rur. letiimse! eylemin tayclarndan biri de yaam dnyasnn
biimlendirdii simgelerdir.
Fransz dnr Paul Ricoeur da ''yaam dnyas'' ve simge
sorunsallarn ele alr. Kant ve Freud'dan esinlenen bu filozof, ya
zn ya da iirsel dil sorunsalyla irdelemesi srecinde anlamlan
drma ve anlamann, gstergeler, simgeler ve metinler zerinden
gerekletii sonucuna varr. Dnr, zellikle anlamlanlandr
ma srecinde gstergelere ve simgelere brndrlen dnceleri
anlatann oluturduu balamn ve erekselliin neminin altn
izerek, yaam dnyas kavramn '' dolayszln ufku'' olarak
tanmlar.

Kltrel-Siyasal Olaylar Balamnda Eretilemeler, mgeler ve


Simgeler

Her yaznsal rn ya da yapt, deiik younluklarda yaratld


dnemi belirleyen baat toplumsal, siyasal, ekonomik ve klt
rel olaylarn izlerini tar. Bu ilke, bu yazda konulatrlan ''Hi
biryere Dn'' , ''Scak Klleri Kald'' ve ''Erguvan Kaps'' iin
de geerlidir. Bu kapsamda Trkiye'nin 1 98 7'den sonra yeniden
canlandrmaya alt ''AB adaylk yelik sreci '', ''Avrupa'da
Trk imgesi'', Kuzey Irak ve Krtler, hem gerek olaylar ve sre
leri anlatrlar, hem de bu gerek olaylara ya da srelere yklenen
yan-anlamlar simgelerler.


Yaam dnyas kavramnn felsefi boyutuna ilikin daha ayrntl bilgi iin: '' hnp://
de. wiki pedia.org/wik i/Lebenswelt/"
OYA BAYDAR ROMANINDA SMGELER VE EGRETLEMELER 453

Oya Baydar'n anlan romannda da ska yinelenen baat


gndergeler, imgeler ve simgeler arasnda ''Kk Prens'', '' 1 2
Mart'', ''ikence'', ''tutukluluk '' , ''Nazm '' , ''ayrlk'' , kaaklk'' ,
''srgn'' , ''yenilgi'', ''Berlin Duvar'nn ykln simgeleyen y
klan duvar'' ' ''uzun yolculuk'' ' ''dn zlemi'' ' ''yabanclk'' '
''kkszlk '', ''yitim'' , ''kutsallklarn ykm '' , topya'' , ''z-sor-
gulama '' , ''erguvan'', ''kedi'', ''ada '', siyahla anlatlan ''g'',
''erk'' ' ''devlet'' ' ''lm'' ' ''ldrm'' ' '' bedel deme'' ' ''yogun
ak'', ''cinsellik'', ''yalanma '' , ''yorgunluk'' , '' bkknlk'' , ''eski
tfek'', ''sradanlama '', '' bayalama '', ''erklilik-erksizlik'', bi
linalt '' , ''Dou'', ''da'', ''sylenceletirme'' ne kmaktadr.
''Eski tfek'' eretilemesi, ''Scak Klleri Kald''da sol ve sosya
list dncenin simgelerinden biri olarak yer yer anlan ve ''en g
zel'' ak iirlerinin yazar diye nitelenen Nazm Hikmet'i anmsat
maktadr. Salt en gzel ak iirlerinin deil, Trkede en gzel iir
leri de yazan air Nazm'n son iir kitab kapsamnda Nazm-Vera
ilikisi iin mer Ula'a syletilen O srada Nazm hasta, belki
''

de iktidarsz. Vera onu aldatyor, Nazm da bunu biliyor. stelik,


komnistliine falan bakma sen, Nazm feodal adam, Trk erke
i. Yrei kanyor'' (s. 23 ) sylemi, yaptn genel balam iinde
ireti durduundan, okuyucu sz konusu blm yorumlamakta
zorlanmaktadr.
Bu blmde Nazm'n airlii nce vlr, '70'li yllarn solcu
larnn felsefi-yaznsal birikimlerinin azl eletirilir ve ardndan
da o dnem solcularnn bilgi eksiklii nedeniyle, Nazm' gerek
siz yere ycelttikleri savlanr. Sonra da yukardaki szler sylenir.
Bu eler, Nazm'a ilikin ''ireti'' sylemi oluturur. Dolaysyla,
okuyucu yaptn genel balam ierisine niin byle bir ''para-sy
lemin'' yerletirildiini anlamlandrmakta glk ekmektedir.
Bunlarn dnda hala Trkiye gndemindeki yerini koruyan
''PKK'' ve ''da'' ; ''gerillayla devlet arasnda kalma '' gibi eretile
meler ya da eretilemesel anlatmlar, romann izleini ve yan mo
tiflerini gncel olaylarla balantlandrmaktadr.
Yazar, PKK ya da ayrlk terre kar gelien milliyeti dalgay
irdeledii blmde, 2000'li yllardaki Trkiye ile 1 930'lu yllar-
454 MAAX, BENJAMN, ADOANO SANAT VE EDEBiYAT

daki Almanya arasnda koutluk kurar ve ''En byk asker bizim


asker'', ''PKK hainlerine lm! '', ''Savulun blcler, Bozkurtlar
geliyor!'' gibi sloganlar dillendirerek, ''asker uurlama'' trenle
ri yapanlar, ''1 93 0 'lar Almanya'snda Mnih 'te birahaneleri ba
sp, herkese ayakta marlar syleten, 'Heil Hitler! ''diye bartan
Nazi genliinin gecikmi Trkiye modelleri '' olarak nitelendirir.
Yazarn srgn dneminde edindii youn Almanya deneyimi ve
birikimi zellikle irdelenen birinci yaptn ou yerinde dikkat ek
mektedir.
Romanda anlatlatrlan bir baka anmsat, ''Susurluk'' (s.
4 1 3 ) olaydr. Bir trafik kazas sonucu ortaya kan bu olayda oto
mobilde bulunan bir lkc reis, bir polis efi lm; PKK'ya kar
savata devletten yana tavr alm ve korucu olmu bir airetin reisi
yaral olarak kurtulmutur.
Yukarda saylanlara ''Erguvan Kaps''nda ne kan bal
ca eretilemeler arasnda ''erguvan'', ''kap'' ya da ''erguvan ka
ps'', ''kutu'' , ''yitik kuak'' , ''kurban'', '' ana evi'' ya da '' baba
oca '' , ''ocuklarn yemek '' , ''teki'' , ''lm orucu'', ''alk gre-
vi '' ' ''dava'' ' ''da va ehidi'' ' ''ahadet bantlar'' ' ''feda savas'' '
''tutsak aileleri'' , ''yaama dn operasyonu'' , ''yeni bir dil yarat-
mak '' saylabilir.
nemli bir sorgulama konusuna dntrlen erk, erkin r
gtl biimi ve gerekletirim arac olarak devlet eretilemelerinin
yan sra, ''ada '' eretilemesi her iki yaptta da bir ''snak'' olarak
betimlenmektedir. Issz bir ada, yazarn ''Erguvan Kaps''nda de
dii gibi, dinginliktir; yalnzlktr, ulalmazlktr, soyutlanmlktr,
zarar-verilemezliktir, ka dlerinin snma umuduna dnt
topraktr (s. 484 ) .
zerinde zellikle durulmas gereken eretileme, hi kukusuz
''erguvan''dr. ''Erguvan'' hem genel anlamda aray, hem de haki
kati arayn, Hristiyan inancnda ''Yehuda''y, kimlik arayn,
soyluluk ve erk gstergesi olan imparator giysisini simgelemekte
dir. Erguvan mitolojik boyutu da olan btn bu derin ve geni sim
ge ve arm gc nedeniyle, yazarca, deyim yerindeyse, kutsama
ya da tapn dzeyinde nemsenmektedir.
OYA BAYDAR ROMANINDA SiMGELER VE EGRETLEMELER 455

Her iki romanda da gerek simgeler arasnda yer alan, Oya Bay
dar'n ''takntlarndan'' biri diye adlandrd ve bir anlat unsuru
olarak ska kulland simgelerden biri ''kedi''dir. Bu yazda ele
alnan ilk iki romanda da kedi bir anlat esi olarak yaznsallat
rlmasna karn, zellikle ''Erguvan Kaps''nda yaznsal sylemin
nemli bir blmne ikinletirilmitir. Kedi konusunda geni bir
bilgi ve deneyime sahip olduu anlalan yazar, bu simgesel varl
n eitimi konusunda ayrntl bilgiler verir (s. 1 62 ) . Yazarn be
timlemesiyle, kedi, insann iinde bulunduu ruh durumunu sezin
leyen, yalnzln paylaan, duygu ve keder ortakl gelitiren (s.
1 77) bir varlktr. Kedi, bu romanda baz kahramanlarn, rnein
Derin ve Umut'un yaznsal ilevini ykselten bir edir. Yazarn bir
kedi-sever olduu, yaptlarndan da bellidir. Nitekim, yaptlarnn
birinin ad ''Kedi Mektuplar'' dr.
1 990 balarna dein salt Avrupa'nn deil, dnyann yazgsn
ve gidiini belirleyen, Dou Avrupa'da sosyalist sistemin ve bloun
varln anlatan Sovyetler Birlii, DDR imgeler ( '' Scak klleri
Kald '' ; s. 40); ''Demir perde'nin yklmas '', Sovyetler Birlii dev
let bakan Gorbaov'un estirdii ''glasnost ve perestroyka (say
damlk ve yeniden yaplanma) rzgarlar '' (s. 49) gibi simgesel an
latmlar, yapt ierik ve antr bakmndan boyutlandrd gibi,
okuru Avrupa ve sosyalist sisteme ilikin olaylarn arka-alanlarna
doru bir dnsel gezintiye kmaya zendirici niteliktedir.

Simge Olarak Renkler

Renkler, Oya Baydar romannda kiilik zelliklerini simgeler.


rnein, ''Scak Klleri kald ''da lk'nn annesini simgeleyen
renk ''gl kurusuyla bej, bejle ak gri aras, soylu ama belirsiz ve
kiiliksizdir. '' ( s. 4 1 -42 ) . Arn Murat ''asil bir gri'' ; annesi ''devletin
rengidir. Devletin renginin ne olduu ise hi fark etmez; '' Osmanl
yeili'' de olabilir, ''Halk Frkas krmzs'' da, ''ordu hakisi'' de;
Arn Murat'n amcas ''beyaz bir fon stnde neeli, alacal bula
cal bir renk cmb. ''lk ise ''sar''dr (s. 6 9 ) .

Deutsche Demokratische Republik: Demokratik Alman Cumhuriyeti.


456 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBiYAT

Renkler arasnda zellikle ''erguvan '', yazarn nitelemesiyle


''muhteem ve gz alc '' bir renktir (s. 4 1 ) ve bu romann ara-ba
lklarndan birinin addr.
zellikle ''Erguvan Kaps''nn temel izlei olan bu renk, sy
lenceye gre, Yehuda Aac'nn rengidir. Yehuda ariyot ise,
sa'nn 12 havarisinden biridir. Hristiyan mitolojisine gre, bu
havari, sa'ya ihanet edip, onun tutuklanarak, Romallara teslim
edilmesine ve armha gerilmesine neden olmutur.
Bu olayn sonunda Yehuda kendisini erguvan aacna asm,
aa da utancndan pembeye dnmtr. Erguvan aacnn yu
varlak yapraklar, ihaneti iin Yehuda'ya denen gm sikkelere
benzetilmitir.
Yukarda akland gibi, ''erguvan'' ayn zamanda soylulu
u ve erki de simgeler. Bir Akdeniz bitkisi olan erguvan aac, Bi
zans'n, dolaysyla stanbul'un da simgesidir.

Hikmet-i Devlet ya da Devlet Bilgelii Simgesi

Oya Baydar, Fransa'da 1 6 . yzyldan balayarak dizgeletirilen


ve Franszcadan (raison d'etat) dnya dillerine geen bu kavrama
karlk olarak ''hikmet-i devlet'' anlatmn kullanr. Buna ''devlet
aklcl'' ya da ''devlet bilgelii'' de denebilir.
''Scak Klleri Kald''da yer alan bu simgesel anlatm, devlet
erkini elinde bulunduranlarn ynelimleri ve karlaryla bireyin
ynelim ve karlarnn rtmeyecei dncesini anlatr (s. 45 ) .
Devlet erki, ''siyasal ya da parasal iktidar kirletir'' (s. 46 ) dn
cesinden yola klarak, romanda batan sona dein sorunlatrlr.
Yazara gre, erkin tzsel nitelii olan '' kirletici etki'', zellikle
12 Mart ve 12 Eyll gibi bask dnemlerinde ve Krt ve Ermeni
sorunu gibi milliyeti amalarla gdmlemeye (manpile etmeye)
ak konularda gzlemlenebilir. Romann erkek ba kahraman
Arn Murat, erkin kirleticiliini kendisinin de birlikte biimlendir
dii ''derin devlet'' balamnda deneyimler ve zamanla bu kirletici
z ile irdelemeye balar.
Erkin kirletici yapsn, devlet erkini kullananlarn hukuk-tan
mazln Oya Baydar belli gndermeler ve antrmalar zerinden
OYA BAYDAR ROMANINDA SMGELER VE EGRETLEMELER 457

betimler. Bu antr ve gndermelere rnek olarak ''saclar, dev


lete yardmc glerdir. Bana saclar cinayet iliyorlar dedirtemez
siniz '' szlerini aktarr.
Btn yurttalara hizmet iin kurulan bir hizmet rgt olmas
gereken devleti hukuka deil, devletin derin kesimlerinin rgtle
dii ve destekledii karanlk glerin yasa d eylemlerine dayan
dran, solu devlet dman olarak gren ve gsteren bu szler, bir
dnemi niteleyen nemli antrlardr. 70'li yllarn ikinci yarsnda
kurulan Milliyeti Cephe Hkmetleri'nin babakan olarak sal
sollu niversite genliinin birbirini ldrmelerine en azndan izle
yici kalan, lkeyi nlenemez bir kargaaya srkleyerek, 12 Eyll
askeri faist darbesine ortam hazrlayan bu siyaseti, ''bir bilen''
olarak hala adndan sz ettiren Sleyman Demirel'dir. Bugn bile
bu siyasetiden medet umanlarn bulunmas, stne stlk bunlar
arasnda kendisine sol ya da sosyal demokrat diyen bir partinin
genel bakann da bulunmas, lkenin gelecei ve toplumun erinci
asndan ne denli umut krc bir durumdur.

12 Mart ve 12 Eyll'e likin Simgesel Anlatmlar

Trk yaznnda izlek, motif ve biem aralar bakmndan be


lirgin bir krlma ya da dnm noktas olan 12 Mart ve 1 2 Eyll*,
doal ve yaantlara uygun olarak solcu ve sosyalistler asndan
haksz-hukuksuz sorgulama, gzaltna alma, tutuklama, ikence
etme, aalama, itip-kakma gibi insan insanlndan utandran
edimler ve uygulamalar demektir.
12 Mart antrs, ''Scak Klleri Kald''da ska yinelenmek
tedir. Yazarn kiisel olarak bu sreci yaam olmas, anlatnn
inandrcln, dolaysyla da etkileyiciliini belirgin lde yk
seltmektedir. Yazar, Trk solunun 12 Mart'a bakna ilikin ele-

zellikle 12 Eyll ile balayan bir srecin Trk yaznnn her boyutuna yansyan ak
bir dnm noktas olduu birok yazn bilimcisi, kuramcs ve eletirmeni tarafndan
dile getirilmitir. Bunlar arasnda Fethi Naci ( ''Roman ve Yaam''; YKY, stanbul,
2002), Ahmet Oktay ( ''Romanmza Ne Oldu'' ?; Dnya, stanbul, 2003), Berna Mo
ran (''Trk Romanna Eletirel Bir Bak lll''; letiim, stanbul, 2005) ve Murat Belge
( " Edebiyat stne Yazlar''; letiim, stanbul, 2006) rnek olarak anlabilir.
458 MAAX, BENJAMN, ADOANO - SANAT VE EDEBiYAT

tirilerini mer Ula azndan yle anlatlatrmtr: ''Atatrk


millici darbe beklentisi iinde 1 2 Mart' alklam olanlar ba
ta, ne kadar aydn, yazar, gazeteci, politikac, akademisyen varsa
'armut gibi' toplamalar sadece iki gn srd. 'Balyoz Harekat'
balyoz gibi inmiti. Radyolarda uzun arananlar listesi okunuyor
ve 'Sayn muhbir vatandalar' arananlarn ve phelilerin yerlerini
bildirmeye arlyordu '' (s. 1 85 ) . Yazar, bu blmn devamnda
1 2 Mart'a dein ulaan srete sosyalist ve sol devinimin eletirel
bir deerlendirmesini iten bir bakla ve yaanmlk yanstan tu
tumla anlatr.
1 2 Mart ncesi Trk solu, dnyada olup bitenlerden kopuk de
ildir. Yazarn deyiiyle, ''milyonlarca kiinin dnceleri, inan
lar, atlmlar birka kiide cisimlemitir. Deniz, Mahir, tekiler,
dnemin ruhuydular ite. Hatalaryla sevaplaryla. Daraalarn
da, Nurhak'ta, daha dn Kzltepe'de yitip gittiler'' (s. 203 ) . An
lan renci ve genlik nderleri, anlatmsz savamclklar, derin
insan-severlikleri, bitimsiz umutlar ve kuramsal saflklaryla ro
manda Mehmet li ile simgelenmitir. Anlan bu gen ve savamc
kahramanlar, hem zamann ruhunu, hem de srekli umudu sim
gelerler. Dolaysyla, yazarn anlatmyla, 1 2 Mart ocuklar ya
''

Umut, ya Deniz'dir'' (s. 205 ) .


Adlar, romanda dnemleri ve dnsel eilimleri ortaya koyan,
siyasal tarihi yanstan nemli simgelerdir. Bu duruma en ak r
nek, ba-kahraman lk ztrk'n olu Umut Murat'tr. Bebee
''Umut'' ad, yazarn betimlemesi uyarnca, ''gzel gnler grmesi'',
herkesin ayrmcla uramakszn ''eit, aydnlk, bar bir dn
yada yaamas '' iin verilmitir (s. 35). Bundan dolay olmal, yazar
daha sonraki sayfalarda kahramanlardan birine ''1 2 Mart dnemin
de doan ocuklarn ounun ad ya Umut, ya Deniz'dir. 1 2 Eyll
. .

ocuu, ama ad yine de Deniz'' (s. 75) szlerini syletecektir.


''Erguvan Kaps''nda adlara ilikin blm aa yukar ayn
szlerle yaznsal syleme yerletirilmitir: ' 1 2 Mart ocuklar De
'

niz, zgr, Sinan, Umut ya da Ula oldular ounlukla '' (s. 1 59 ) .


Bu dnem ocuklara, ldrlen yoldalarn, arkadalarn ve ideal
lerin adlarnn verildii bir dnemdir (s. 2 8 8 ) .
OYA BAYDAR ROMANINDA SMGELER VE EGRETILEMELER 459

1 2 Mart ile 1 2 Eyll ne lde faist olduklar asndan kar


latrldnda, Oya Baydar'a gre, 1 2 Mart, faizmin denemesi,
yazarn anlatmyla, provas; buna karn 1 2 Eyll faizmin her
alanda dizgeli ve srekli uygulandr (s. 278-279) . Yazar, bu
balamda 1 2 Eyll' gerekletiren be generali simgelemek iin
kullanlan ''bei bir yerde generallerimiz'' eretilemesini kullanr.
Bu bei bir yerde generaller, iilerin, sendikalarn, solun canna ot
tkam; buna karn, ''sermayenin karlarn katlamasna'' (s. 279)
her bakmdan ortam hazrlamtr.

Eletirel Dnce Birikimi Ezilince, Yerini Ne Doldurur?

''Erguvan Kaps''nda da 1 2 Eyll, devrimi nlemek iin, Ame


rika'nn desteinde darbe yapan ''faist cunta'' nn rn olarak
tanmlanr (s. 1 1 0 ) . Ayn yerin devamnda yer alan '' 1 2 Eyll, dev
rimci hareketin zerinden silindir gibi getii'', ''lkc mafya
nn'' , '' Susurlukularn'' glenmesine ve devlet iine szmalarna
ortam hazrlad anlatlr.
Yazar, 1 2 Eyll 1 980 ncesi srete derin devletin ilevini anla
tlatrmak iin Arn Murat adl kahramann kullanr. Bu srete
0 1 Mays 1 9 77'nin ok nemli bir ilevi ve antr deeri vardr.
Derin devlet iin alm, ancak vicdani bir sorgulama gereksin
mesi giderek kendisini dayatan Arn Murat'n betimlemesine gre,
1 976 ylnda 1 Mays, Cumhuriyet tarihinde ilk kez yz binlerce
iinin katlmyla kutlanmtr. Hazrlklar izleyen ve denetleyen

1 2 Eyll 1 9 80'de bir darbeyle lke ynetimine el koyan askeri cuntann siyasal nite
liinin ve amacnn deerlendirilmesi iin u bilgiler yeterlidir: Milliyet gazetesi yazar
Yaln Doan'n aktarmna gre, Askeri dnem boyunca: 50 kii idam ediliyor. 650
bin kii gzaltna alnyor. 7 bin kii iin idam cezas isteniyor. 230 bin kii yarglan
yor. 300 kii kukulu biimde lyor. 1 7 1 kii ikencede lyor. 73 kiiye doal lm
raporu veriliyor. 30 bin kii, sakncal olduu gerekesiyle, iinden atlyor. 338 bin
kiiye pasaport verilmiyor. 1 4 bin kii yurttalktan kartlyor. Gazetecilere 3 bin 3 1 5
yl hapis cezas veriliyor. Gazeteler 300 gn kapatlyor. Bunlarn dnda bugn de
etkileyen iki nemli karar alnyor. Krte yasaklanyor. Bu, Krt yurttalarca anadiline
yaplan bir saldr olarak alglanyor. 1982 Anayasa ile din dersleri zorunlu duruma ge
tiriliyor (Mill iyet, 1 2 Eyll 2007). 1 2 Eyll askeri ynetimin anlayn belirginletirmek
amacyla, bu dnemin devlet bakan Kenan Evren'in ''Asma}alm da, besleyelim mi?''
szn de burada anmak gerekir.
460 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

devlet, byle bir kalabalk ve coku beklememitir. stelik, ii ha


reketine ve alana hakim olan siyasal gcn, 1 920'lerden beri gizli
alan, 1 930'lardan beri dald ve Trkiye dna kt san
lan, merkezi de kk de darda olan Trkiye Komnist Partisi
olduu istihbarat vardr. i hareketi ilk kez gerekten tehlikeli
olma istidad gstermitir ve ne pahasna olursa olsun bastrlma
s ... gerekmektedir.
Devletin cevab bir yl sonra, 1 Mays 1 977'de gelir. Alanda
toplanm olanlarn zerine, resmi syleme gre ''bilinmeyen'' ,
gerekte kontr-terr, kontrgerilla, Gladio -ad nemli deil- bu
misyona yllardan beri hazrlanan odak tarafndan alan ate al
tnda otuzdan fazla insan lm, yzlercesi yaralanmtr.
Hemen bir hafta sonra ana muhalefet partisi liderine seim mi
tinginde suikast yaplaca ihbar hem de dnemin babakanndan
gelmitir. i hareketi ykseldike . . . terr artm, kontr-terr rg
t giderek glenmi, hatta bamszlamtr. 79'lara gelindiinde
terr, anari ve kaos herkesin boyunu am; zellikle demokrat
aydnlar, nc iileri, sendikalar hedef alan vahi siyasal cina
yetler, bir sa-sol atmas grnm altnda toplumu tmyle
destabilize etmitir (s. 2 12-2 1 3 ) .
12 Mart ve 1 2 Eyll, yazarn szleriyle ''aslanlar, vurulanlar,
ldrlenler, srgnler, yklanlar, zlenler, dnekler, kahraman
lar'' (s. 1 87) ile anlacaktr. Burada yazarn grlerini paylaarak
vurgulamak gerekir ki, aslnda Trk siyasal yaam, 1 2 Eyll'den
sonra da bu tr uygulama ve edimlerden tmyle arnamam, ev
rensel dzeyde bir demokrasi ve zgrlk dzeyine ulaamamtr.
Oya Baydar'n 1 2 Mart ve 1 2 Eyll'e ynelik kapsaml deer
lendirmesi, Murat Belge'nin ''Bir 'Edebiyat Malzemesi' Olarak 1 2
Mart Yaants '' balamnda nerdii gibi, salt ''bir yenilgiyi bir
kazanca dntrmenin tek yolu, ciddi bir z-eletiridir '' anla
yna dayanmamaktadr. Murat Belge, anlan yazsnda 1 2 Mart
sonrasnda ''yenilgiyi '' , sosyalizme deil, sosyalistlerin bilgi eksik
liklerine, deerlendirme yanllarna balamaktadr.


Murat Belge: "Edebiyat stne Yazlar''; (letiim, kinci Bask, stanbul 2006, s. 1 35-
1 50).
OYA BAYDAR ROMANINDA SMGELER VE EGRETLEMELER 461

Oya Baydar ise, bilgi eksiklii ve deerlendirme yanlna dein


mekle birlikte, zellikle 1 2 Eyll sonrasndaki ''yenilgiyi'' bunlarn
dnda tzsel bir sorunsala, bir ideoloji olarak sosyalizmin zne
ve sosyalizme ulamann amac olarak ulamlanan ''erk'' sorunsal
na ilikin yaklama balamaktadr.
Murat Belge, sosyalizmin kendisini ''l alp'', ''iten ve ilkeli
bir eletiri'' yapmak gerektiini vurgularken, Oya Baydar, olaylar
yaantlam, iten biri olarak sosyalizme ulama anlayna ''iten
bir eletiri'' getirmektedir; ancak, sosyalizmi bu iten eletirinin
ls ya da dayana olarak deerlendirmemektedir. Oya Baydar,
sosyalizmi ilkesel olarak ve her koul altnda doru olarak kabul
etmemekte, yaptn birok yerinde ''Doru nerede, kim syleyebi
lir? '', ''Sahi, doru nerede? '' (s. 387) sorularn sosyalizm bala
mnda da ortaya atarak, bu tavrn somutlatrmaktadr.
Oya Baydar: ''O M u hteem Hayat n z''
veya Ders i m i l e Nas 1 Yzle i l me l i d i r

Sanat in Her eyden zgrlemek Gerekir

Oya Baydar'n ''O Muhteem Hayatnz'' ' adl son roman;


Diva, Arya ve Toplayc olmak zere blmden oluuyor. Ro
man, ilk iki blmde ok byk lde belirginleiyor. nc b
lm, kapsam bakmndan en ksa olan; ancak romanda ad belir
tilmeyen Toplayc dier blmlerde de anlatld iin, bu ksalk
pek gze batmyor.
''Diva '' adn tayan birinci blm, romann kiilikli bakah
raman, dnyaca nl opera sanats Aliye Sema'nn ''Hangisi
gerek hayatm benim? Kendi yaadm m, onun anlatt m? ''
tmceleriyle balyor. Romann ilk ara-bal olan ''Bitpazarna
Dm Bir Hayat'' blmnde ad belirtilmeyen, ancak yazarn
aklamas uyarnca, gerekte var olan Toplayc Diva'ya bavura
rak, kendisinde olan baz resimlerini gerek sahibine geri vermek
istemesiyle balar. Her balang nemlidir; ancak bu romann
balangc, okunurluunu ykselten bir srkleyicilik tad iin,
yaznsal bakmdan nemlidir.

Oya Baydar: ''O Muhteem Hayatnz'''', roman, Can Yaynlar, stanbul 2012.
464 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

nsancl ve alakgnll olmasna karn, ok almas ve her


eyiyle kendisini opera sanatlna adamasndan tr nlenen,
Aliye Sema, resimlerini grmek/almak amacyla, Toplayc'nn yaz
lk evine gider. Toplayc, her fotorafn, her kat parasnn, her
satrn ardna den ve onlardan kendince ykler kurgulayan,
kendini iyi yetitirmi bir mzik retmenidir. Diva'nn, ''muhte
em hayatn'' da yksn birok kez yeniden tasarmlam, silip
yeniden yazmtr. Okuyucu, bu tmcelerle birlikte daha ilk sayfa
larda romann adnn nereden geldiini renir.
Bir subay kz olan Diva'nn aslnda pek ''muhteem bir ha
yat'' olmamtr. Bu szleri tevazu olarak yorumlayan Toplayc,
Diva'ya ''paa babas ve muhterem annesi ile prenses edasyla poz
verdii '' ocukluk fotoraflarnn, talya'da La Scala'daki La Tra
viata baarsn gsteren fotoraflarn ''muhteem bir hayatn'' ka
ntlar olduunu srekli yineler. Fotoraflar, romann balca izlei
olan kimlik aray ve gemile yzlemenin aralardr. Diva yala
nan ou insan gibi, gemiini, kimliini dnmeye balar.
Romanda belirgin bir anlatm teknii olarak kullanlan ''anm
sama'' larda ska kullanlan ''okyanuslar gibi derin gzler'' ,
''Munzur gibi alayp akan ses'' ve ''Mendolson'un Keman Kon
ertosu '', okuyucunun romann ruhuna nfuz etmesinin balca
anahtarlardr. Bu konertonun fonunda ''akp giden bir trk ya
da bir at'', ilikisiz gibi grlen keman, konerto, trk ve at,
romann ak iinde aslnda Aliye Sema'nn biyografisini biimlen
diren kaynaklardr.
Diva'nn kkeni ile ilgili duyumsatmalar, romann iine serpi
tirilmitir. rnein, Toplayc, Diva'ya ''Trk sizin aslnz, sanki
trklere sak/anmsnz da opera giyinip tebdil geziyorsunuz'' der.
Bu szler Diva'y artr; Diva i konumasnda ''nerden biliyor
bu adam bir zamanlar dost meclislerinde trk sylediimi'' sz
leriyle aknln, bununla birlikte, ''btn yerel mziklere sayg
duymakla birlikte, klasik mzii'' yelediini dile getirir.
Diva, kznn eitimi iin srgn, rtbe almamay gze alan
subay baba ve ev kadn annenin sevgisiyle byr; onlarn abala
ryla Ankara Devlet Konservatuar'nda renim grr. talya'da,
OYA BAYDAR: "O MUHTEEM HAYATINIZ" VEYA DERSiM LE NASIL YZLEiLMELiDiR 465

Avusturya'da, Almanya'da, Amerika'da dnyann birok nl


operasnda sahneye kar. ''Sanatn iin kendini her eyden zgr
letirme/isin '' dncesi uyarnca, mesleine dknl ve youn
almas sonucu nlenir. Aslnda ''hibir eye, hibir insana tam
balanmadndan, zgrlemek iin byk aba '' gstermesine
gerek kalmamtr. Belki de mutlak zgrlk fikri nedeniyle siya
sete hi ilgi duymam, siyaset onun iin ''her zaman anlalmaz
bir dnya olmutur. " Ankara Operas'nda tant ve ''kendisine
vurgun olan '' eiyle on yl sren ''kusursuz, dmdz ve renksiz ''
evliliini bitirmek ve tek kzn terk etmek pahasna ''sesinin peine
dp '' talya'ya gider. Annelik igds zayftr. te yandan, kz
Arya'ya ''hem profesyonel opera sanats, hem de iyi bir anne olu
namyor'' dese de, iinde biriken hzn hibir zaman alt edeme
mitir. Bu nedenle, ''gerek hayat, bizim kurduumuz hayallerdir''
diyen Toplayc'nn szlerini onaylayacaktr.

Elinizdeki En Eski Fotoraf Hangisi?

'' ocuklua dnme'' veya '' ben kimim? '' sorusu kapsamnda
gemii bulgulama, z-kiilii sorgulama, romann zellikle ikinci
blmnden sonra baatlar. Bu izlek, Diva'nn, Toplayc'ya s
rekli ''elinizdeki en eski fotorafm hangisi? '' trnden sorularda
belirginleir. Toplayc, ''muhteem bir hayat'' olan Diva'da nede
nini aklayamad bir huzursuzluk, kapallk, gizem grr. Foto
raflarn aa karamad bu srlarn ve korkularn, bilinaltnn
ok derinlerinde olmalarndan dolay, ''yaad an ruhunun
zeti olan '' Diva, ilk blmde ayrmna varmakszn yzlemekten
kaar. Fakat romann bu gl figr bir buuk iki yandayken
yaad birtakm korkun olaylarn izlerini tar. Belirsiz anmsa
malar ve yanlsamalar eklinde zaman zaman da vuran bilinalt
birikimi ve henz sekiz yandayken kendi kzn terk etmi olma
nn vicdani sorumluluu canldr.
Bu nedenle, bilinaltndaki huzursuzluun kayna olan gemi
i aa karma ve anlamlandrma isteini de bastramamaktadr.
Toplayc'y arayp ocukluk fotorafn sorar; nk somut nes-
466 MARX, BENJAMN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

neler olan fotoraflar, Diva'da ''eskileri demek, gemie uzanmak


fikrini bilinaltna yerletirmitir. '' Aray, Diva'y ''ilk ocukluk
yllarna ait hibir fotorafn veya baka bir eyin, gemiinin ol
mad '' sonucuna gtrr. O yaa dein, ''kendi hakknda dn
memi olmas, kendini aratrmam olmas '', ksacas z-dnm
eksikliini rkntyle belirler.
Romanda ''bu ocuun z, derinlii yok '' ile balayan bir
anmsama var. Burada felsefenin de temel sorunlarndan biri olan
''z dediin nedir? '' sorusu kapsamnda Diva'nn i dnyasna, ki
ilik yapsna k tutulur. z, Diva'nn kiiliinde ''yank trkleri
ili sylemek midir? Sesinin zgnln ortaya karma ve ko
ruma gds mdr? Hi kimseye almamas, kimseye, kendine
bile alamamas mdr? Okulda dier ocuklarn onu dlamas,
kendinin onlara kar yabanclk, uzaklk duygusu duyumsamas
mdr? Yalnzl yelemesi midir? '' z ile ilgili dnm, soru d
zeyinde braklr.

Romanclar ve Hayalciler zgrdr

Yazar, Toplayc'nn ''kahraman yaratma ve onlarn kaderleri


ni yazma, onlara muhteem yaamlar kurgulayarak kendi apnda
tanr/aama '' uran, yaznsal yaratm ile ilikilendirir. Diva'ya
syletilen ''Hikayeyi ya da oyunu istediiniz gibi kurgulayabilir,
gerei yeniden yaratabilir, yazabilirdiniz. . . O tanrsal gce ya da
bir romancnn insan kaderini gnlnce kurgulama zgrlne
sahiptiniz'' szleri de ayn yaklam anlatmaktadr. Toplayc, ''ro
manc olsaydm kahramanlarmn kaderine hkmeder, hikayelerini
istediim gibi biimlendirirdim diye konuur; nk romandaki
''

sylem uyarnca, ''romanclar ve hayalciler zgrdr. ''


Diva'ya gre, zayf bir figr olarak kurgulanan Arya, romann
ikinci ve asl konusunun amland blmdr. Sekiz yanda aile
yi terk eden anneyle krk yandan sonra buluan Arya, etno-mzi
koloji alannda uzman bir akademisyendir. Anne-kz ilikisi, uzun
bir aradan sonra Diva'nn/annenin, Arya'ya ocukluk resimlerini
gndermesiyle balar. Annenin kendilerini terk edii, ''salam des-
OYA BAYDAR: "O MUHTEEM HAYATINIZ" VEYA DERSM LE NASIL YZLELMELDiR 467

teim'' dedii babas tarafndan hep onun ''byk bir sanat'' olu
uyla aklanmtr Arya'ya.
Anneye kar oluan tepki birikimini amak iin kendi iinde
epey savam veren Arya'nn Frat-Munzur blgesinde, ''kapal
kutu, yabancya kolay almayan, eski korkularn, kadim aclarn,
ekimelerin '' srd Dersim'de zgn mzik ve anlat derle
meyi amalayan projesiyle birlikte, roman siyasallamaya balar.
Projeye parasal destek veren Dersimli i adam da ''kimlik aray
''ndadr. Aslnda Trkiye toplumunun byk blm, kimliini/
kiiliini ve insanln aramakta ve yeniden kurmaya uramakta
dr. Dersim'de 1 930'lu yllarn ikinci yarsnda yaplan Zaza-Kzl
ba-Alevi kymyla birlikte, o insanlarn yzyllar iinde yaratt
ve yaatt retisinin eleri olan dualar, devriyeler, masallar,
sylenceler, simgeler, riteller, ezgiler, atlar, deyiler, semahlar ve
onlara canllk ve ekicilik veren mzik de kanlmaz olarak k
ymdan payn almtr. Yer adlar tmyle deitirilerek, adeta bir
belleksizletirme gerekletirilmek istenmitir.
Arya'nn yurt dnda etno-mzik aratrmas srasnda ''yrenin
ne kadar zel bir kltre, ne ilgin inanlara sahip olduunu fark
ettim '' demesi zerine, belki de yazar Avrupa'da uzun sre yaam
olmasndan tr, romann drdnc kahraman ve Fransa' da
renim grm Dersimli Cansa'nn azndan bir oryantalizm, hatta
iselletirilmi oryantalizm eletirisi yaptrr: ''lgin, sorunlu bir
szck. Batl antropolog gz, aratrd ilkel kltrleri ilgin
sayar. '' Batl ilgin diye niteledii kltr veya inanc, ''anlamak,
sevmek iin deil, kendi kltrnn stnln '' ortaya koymak
n aratrr.

1938'de Dersim'de Ne Oldu ?

Arya, Cansa araclyla Dersim blgesinin ok-katmanl kl


trel varln alglama, anlama ve zmleme urana girer. Ele
tirel dnme geleneini iselletiren Cansa'ya gre, Dersim'de
yaanlan her trl kym ve yok etme giriimine, kltrel asimilas
yona karn, direnmeyi baarm bir kltr vardr.
468 MARX, BENJAMN, ADORNO SANAT VE EDEBiYAT

Burada anlatnn dmlendii motiflerden biri, stnde epe


evre '' 3 . Ordu Manevras Hatras. Tunceli '' , ortasnda da Ata
trk'n imzas ve ''26-VIII - 1 9 3 8 '' tarihi yazl bir madalyadan sz
edilmektedir. Madalyann stnde Atatrk'n imzas olmasn pek
olas bulmadm iin, Oya Baydar' aradm ve konuyu kendisiyle
konutum. Sz edilen tarihte Atatrk'n hastal iyice ilerledii
iin madalyay imzalam olma olaslnn dk olduunu syle
dim. Yazar, subay olan babasna 1 937'de Trabzon' da grev yapt
srada sz edilen madalyann verildiini syledi. Yaptta birok
kez geen madalya szc, hem somut bir nesne olmas, hem de
kendisine geni bir arm nedeniyle, nemli bir yaznsal simge
ilevi grmektedir.
Bir baka nemli simge olan keman, romann sonuna doru Ar
ya'nn sorgulayc aray fotoraftaki Dersimli kemancnn kym
la ilikilendirilmesiyle anlam kazanr. Romandaki anlatmla, Dew
res Dede'nin katledilen kardeinin de keman vardr. Yal ozann
anlatmnca, ''3 8 'de Hozat'ta m, yoksa daha nce hain bir pusuda
m katledilmi bir yiidin nam yrmtr kemani diye. '' Arya
burada annesini, '' algcnn fotorafna bakarken Mendelsso
hn'un Keman Konertosu 'nu mrldanan '' Aliye Sema'y anmsar.
Ayrca, Dersim mzie ok yatkn bir blgedir. Bunda Alevilikte
mzikle duann, inancn i ie gemesinin pay vardr.
Romanda adlar, hem kii adlar, hem de tm deitirilen yer
adlarna kar uzak durma tavr ne kmaktadr. Romann ba
at izlei olan Dersim Kym ve yazarn romann sonuna ekledii
nottaki deyiiyle, bu kym anlama ura nedeniyle bunu olaan
saymak gerekir. Bir eyi, anlamak, o eyi z-bilincin bir paras du
rumuna getirmek ve kendi biemiyle yeniden anlamlandrmaktr.
zellikle Cansa figrnn zmlemelerinde Dersim blgesin
de Yavuz Sultan Selim'den 2000'li yllara dein olagelen ykm,
zulm ve btn bunlara kar insann ve doann direni diya
lektii iirsellii yksek ve okuyucuyu saran bir biemle betim
lenmektedir. Atlar, La Deresi'nin ''gnlerce kan aktn sy
ler'' denilmektedir. Burada u soru akla geliyor. Acaba ayn dere
1 9 1 5'te devlet erkinin ve blge halknn bir baka halk kmesine
OYA BAYDAR: "O MUHTEEM HAYATINIZ" VEYA DERSiM iLE NASIL YZLELMELiDR 469

kar yapt ''zulmde'' nasl akmtr? Romanda bu konuda tek


szck yoktur.
Arya ve Cansa'nn anlatmlarnda somutlaan yaptn dikkat
eken bir baka yn, Dersim kltrn tmyle lkselletirme
eilimidir. Munzur'un, gnein ve tm doann, dolaysyla yre
insannn kutsanmas, bu lkselletirmeye rnektir. Vurgulamak
gerekir ki, hibir kltr tmyle lkselletirilemez. Byle olduu
takdirde, kltr gizemliletirilir ve yerel zalimlerin zulmnn st
rtlebilir. Ayrca, Arya ile Cansa arasndaki ani gelien youn cin
sellik, sayfalarca betimlenmektedir. Bu, romann asl izleini bas
trmaktadr.
Arya, blgedeki aratrmalar srasnda arkasnda ''Eyll 1 9 3 6,
Hozat-Lalan Taner'' yazl dedesinin ve anneannesinin fotorafn
grnce, ''belleini oyan burgunun ucundaki'' madalyay anmsar.
''Cumhuriyet, uygarlk ve Trklk '' gibi duygular adna ordu ta
rafndan yaplan zulmlerin iinde dedesinin de olduunu grr.
Fotorafta dedesinin, ''korku dolu gzlerle bakan, beyaz bir bez
parasna sarnm kk ocuk ve bol beyaz giysileri iindeki ke
mancnn '', diyesi, ocuun babasnn grntlerini ve paracklar
bir araya getirince, annesi Aliye Sema'nn da ''Dersim'in kayp kz
larndan biri olduunu '' ii acyarak anlar.

Asme, Sema Oldu

Arya'yla birlikte konuya ilikin arayn srdren ve Toplay


c'nn kendisi iin uydurduu ocuk fotoraflarnn kendisine ait
olmadn gren ve annesinin tuttuu ve 1 9 3 8 Temmuz'una ait tek
bir satr iermeyen gnlkte ''Asme, Sema oldu!'' ibaresini okuyan
Aliye Sema da kendisinin Dersim'in kayp kzlarndan biri oldu
unu belirlemitir. Asme/Sema, kemann sesini kendini bildi bileli
duymutur. Keman, beyazlar giyinmi birinin elindedir ve kulana
Mendelssohn'un Keman Konertosu'nun nameleri gelmektedir.
Romandaki anlatmla, ''annesinin etekleri altnda sa kalan k
k kz '' bulunamad iin yaamda kalmtr. ''Derinde bir yerde,
karanlk bir kede sakl olan '' asl kimliini hep sezen Sema veya
470 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

Asme, ''doumuyla ve kimliiyle ilgili hi de muhteem olmayan


hikayesinin '' peine dm gerei aa karmtr. Romann so
nundaki ''Sevgili Toplaycm'' balkl mektupta belirtildii gibi,
belki her eye her zaman hazr olduu iin, belki de bulunduu
yere salam bast iin sarslmamtr. Asme'yi artk nereden gel
dii deil, nerede ve kim olduu ilgilendirmektedir. Onun gerek
kimlii, sanat kiiliidir, sesidir, arklardr, duruudur.
Romanda dile getirilen Dersim kymnn Dersimlilerce de pek
konuulmad sav, beni gemie gtrd. niversite renimim
srasnda ayn evi paylatm, niversiteden sonra da uzun yllar
yakn iliki iinde olduum, Berlin'de len, Ankara'da gmlen
Plmrl evki zen ve dier Dersimli arkadalarmla bu konu
yu konutuumuzu ben de anmsamyorum.
'' O Muhteem Hayatnz'' , Dersim'i anlama almasdr; an
cak yaznsal bakmdan romann gl ve ne kan yn, kanmca
Dersim'in anlatld ''Arya'' ara-balkl ikinci blm deil, Diva
adn tayan birinci blmdr. Bununla birlikte, Oya Baydar, Wal
ter Benjamin'in ''retici Olarak Yazar''da bir yaznsal yapt ge
rekli grd siyasal eilim ile yaznsal nitelii yetkin anlatmyla
birletirmeyi baarmtr.

DIZIN

Adorno, Theodor W. 8, 17, 28, 3 1 , 53, 60, 4 1 3 , 4 1 5, 4 1 6, 4 1 7, 4 1 8, 4 1 9, 420,


1 09, 145, 1 55, 221, 222, 223, 224, 42 1 , 422, 423, 424, 425, 429, 43 1 ,
225, 226, 227, 228, 229, 230, 231, 437, 438, 439, 443, 444, 446, 447,
232, 233, 234, 235, 236, 237, 238, 449, 450, 45 1 , 453, 455, 456, 459,
239, 240, 24 1 , 244, 245, 246, 247, 460, 46 1 , 463, 468, 470
248, 249, 250, 252, 253, 255, 257, Becher, Johannes 1 5 9
258, 259, 260, 26 1 , 262, 263, 264, Beckett 262, 305
265, 266, 267, 268, 269, 270, 271, Belge, Murat 457, 460, 461
272, 273, 274, 275, 276, 277, 278, Benjamin, Walter 8, 1 7, 3 1 , 59, 60, 6 1 , 62,
279, 280, 2 8 1 , 282, 283, 284, 285, 63, 64, 65, 66, 67, 69, 71, 72, 73, 74,
286, 287, 288, 289, 290, 293, 294, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 8 1 , 82, 83, 84,
295, 296, 297, 298, 299, 300, 301, 85, 86, 87, 88, 9 1 , 92, 93, 94, 95, 96,
302, 303, 304, 305, 306, 307, 308, 97, 98, 99, 1 00, 1 0 1 , 102, 1 03, 1 04,
309, 3 1 0, 3 1 1 , 3 1 2, 3 1 4, 3 1 5, 3 1 6, 1 05, 107, 1 08, 109, 1 1 0, 1 1 1 , 1 12,
3 1 7, 3 1 8, 3 1 9, 320, 32 1 , 322, 323, 1 1 3, 1 1 4, 1 1 5, 1 1 6, 1 1 7, 1 1 8, 1 1 9,
324, 325, 326, 328, 329, 330, 3 3 1 , 1 20, 1 2 1 , 1 22, 1 23, 1 24, 1 25, 126,
332, 333, 335, 336, 338, 34 1 , 343, 127, 1 2 8 , 129, 1 3 1 , 13 3, 1 34, 1 3 5,
344, 359, 360, 361 1 36, 1 3 7, 1 3 8 , 1 3 9, 140, 1 4 1 , 142,
Aiskhylos 3, 1 7 1 43, 144, 145, 1 46, 147, 148, 149,
Akhilleus 2, 1 5 , 1 98
1 50, 1 5 1 , 1 52, 1 5 5, 156, 1 5 7, 15 8,
Aleksander il. 1 9 9
1 59, 1 60, 1 6 1 , 1 62, 1 63, 1 64, 1 65,
Aleksandrit 1 99
166, 1 67, 1 6 8 , 1 69, 1 7 1 , 1 72, 1 73,
Alkaios 3 1 3
174, 1 75, 1 76, 1 77, 1 79, 1 80, 181,
Althusser, Louis 34
1 82, 1 8 3, 1 84, 1 8 5, 1 86, 1 8 7, 1 8 8,
Apollinaire 147, 148
1 89, 1 90, 1 9 1 , 1 92, 1 93, 1 94, 1 95,
Aragon 1 6 9
1 96, 1 97, 1 98, 1 99, 200, 201, 202,
Aristophanes 1 7
203, 204, 205, 206, 207, 208, 209,
Aristoteles 3, 2 1 5, 2 1 6, 4 1 6
2 1 0, 2 1 1 , 2 1 2, 213, 214, 2 1 5, 2 1 6,
2 1 7, 2 1 8 , 222, 266, 23 1 , 308, 309,
Bacan, Francis 30, 228
325, 329, 336, 470
Balzac 2, 5, 1 8 , 1 9 , 225, 277
Benn, Gottfried 328
Barck, Karlheizn 48
Ben net, Arnold 1 9 3
Baudelaire 258, 3 1 5 , 3 1 9
Bense, Max 234
Baydar, Oya 28, 38, 39, 40, 4 1 , 43, 44, 45,
Bernstein, Eduard 1
46, 49, 50, 5 1 , 52, 53, 54, 55, 57, 337,
Biberkopf, Franz 1 6 1 , 1 7 1 , 1 75, 1 76, 1 77,
338, 339, 340, 34 1 , 342, 343, 344,
345, 346, 347, 348, 349, 350, 352, 1 78
353, 356, 357, 358, 359, 360, 3 6 1 , Bindin, Rudolf Georg 266
363, 364, 366, 367, 370, 371, 372, Bismarck, Ono von 3
373, 374, 375, 376, 377, 378, 3 8 1 , Bloch, Ernst 34, 1 98, 383, 4 1 8, 4 1 9, 420,
382, 383, 385, 386, 387, 389, 390, 421
3 9 1 , 392, 394, 399, 400, 401, 402, Blos, Wilhelm 1 7
404, 405, 406, 407, 409, 4 1 0, 412, Brne, Ludwig 1 3 7
472 MAAX, BENJAMIN, ADOANO SANAT VE EDEBiYAT

Brecht, Bertolt 1 3 9, 1 5 1 , 158, 15 9, 1 62, Fassbinder, Rainer Werne 1 7 1


1 63, 1 65, 1 67, 1 6 8, 201, 202, 203, Fethi Naci 377, 457
204, 205, 206, 207, 208, 2 1 3, 2 1 4, Feuerbach 7, 8, 35
2 1 5 , 2 1 6, 2 1 7, 2 1 8 , 2 1 9, 263, 297, Fichte 6 1 , 62, 79, 229
298, 299, 300, 301, 302, 305, 306, Fielding 5, 250
3 1 6 , 329, 330 Flauberc 1 73, 25 1 , 252
Breton, Andre 1 2 5 Fontius, Martin 48
Broch, Hermann 250 Foucault, Michel 421
Bronnen, Arnolt 1 3 5 Franco 3 1 6
Buffon 3 Frank, Leonard 135
Buharin 300 Franz 1. (lmparacor) 1 90
Buhr, Manfred 4 1 6 Franz Kari 1 77
Burns 2 Freud, Sigmund 288, 290, 336, 349, 350,
Byk Petro 1 8 8 3 5 1 , 396, 397, 398, 402, 448, 452
Frisch, Max 263
Cervantes 4, 1 7 Fromm, Erich 336, 352, 353, 354, 3 6 1 ,
Chaplin 1 23 355, 356, 357, 358, 3 6 1 , 364, 368,
Clocicre Saint Merry 1 8 371, 373,
Cobben, William 2
Galile 2 1 4
Dante 2, 4, 1 7, 1 72, 268 George, Stefan 285
Darwin 2 Georges 3 1 9
Degas 285 Gide, Andre 1 73, 2 5 1
Deleuze, G. 352 Glaeser, Ernst 1 3 5
Demirel, Sleyman 457 Goethe, Johann Wolfgang 2, 4 , 5 , 1 9, 74,
Descartes 232 78, 99, 13 9, 140, 1 4 1 , 1 8 3, 205, 2 1 5,
Desla uriers 1 94 2 2 1 , 244, 245, 256, 258, 265, 3 1 1 ,
Destutt de Tracy 27 336, 349
Dickens, Charles 1 76 Gogol 2
Don Kiot 5 , 1 9, 1 8 3, 1 94, 248, 285 Gorki, Maksim 1 96
Dostoyevski 1 79, 1 8 8 , 1 9 8 , 249, 253, 349 Gotthelf 1 82
Dblin, Alfred Bruno 1 35, 1 6 1 , 1 62, 1 7 1 , Gottsched 1 6
1 72, 1 73, 1 74, 1 76, 1 77 Graves, Robert 2 1 7
Durkheim 296 Guesde, Jules 1
Gustav (sve Kral) 1 90
Eders 8 6
Einstein, Albert 1 6 1 Habermas, Jrgen 28, 345, 452
Eisler, Hans 1 59, 1 64, 1 65 Hagen 1 9 8
Eliot, T. S. 263 Harkness, Margaret 1 8
Elkuss, Siegbert 63 Hauff 200
Enders, Cari 8 1 Hayn 99
Engels, Friedrich 1 , 5, 8, 1 7, 1 8, 20, 27, 3 1 , Hebel, Johann Peter 1 82, 1 90, 1 9 1 , 196
33, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 42, 43, 46, Hegel, Friedrich 2, 7, 1 7, 35, 45, 60, 67,
343 72, 106, 1 48 , 2 1 1 , 23 1 , 237, 238, 239,
Erasmus, Desiderius (Rotterdaml) 433, 257, 266, 279, 280, 282, 288, 296,
434 302, 320, 336, 4 1 9, 422, 423, 424,
Eren, mer 350, 382, 4 1 3, 4 1 8, 422, 429, 425, 426, 430
439, 444 Heidegger, Martin 268
Eulenberg, Herbert 225 Heine, Heinrich 2, 255, 256, 257, 258, 259,
Evren, Kenan 459 260
DZN 473

Heinemann, Moritz 1 95 Lesskov 1 79, 1 8 1, 1 82, 1 85, 1 88, 1 9 1 , 1 92,


Heinrich, Christian Johann 255, 257 1 96, 1 97, 198, 1 99, 200
Helms, Hans G. 2 8 1 , 289, 290 Lichtenberg 1 66
Helvetius, Claude Adrien 30 Liebknecht, Wilhelm 3, 4
Herder 78, 88 Loerke, Oskar 135
Herodotos 1 85, 1 86 Lorca, Garcia 3 1 6
Hesse, Hermann 269 Lothario 8 1
Hitler 1 27, 145, 265, 266, 269, 454 Lwenthal, Leo 336
Hofmannstal 135 Lukacs 34, 1 93, 1 94, 206, 222, 224, 228,
Homeros 129, 1 72, 1 93, 243, 244, 245, 236, 346, 253
246
Luther 438, 439
Horkheimer, Max 2 8 1 , 335, 336, 338
Hlderlin 1 0 1 , 1 02, 226
Mahagony 206
Hroswitha 205
Maler, Gustav 260
Humboldt 257, 320
Mallarme 1 1 6, 285
Husserl, Edmund 451
Mann, Katja 273
Mann, Luiz Heinrich 1 6 1 , 269, 271
Jakobson, Roman 281, 351
Mann, Thomas 1 35, 1 6 1 , 252, 269, 270,
Joseph (mparator) 1 90
Joyce, James 1 74, 248, 253, 285, 286, 287, 271, 272, 273, 274, 306, 403
288, 289, 290 Mannheim, Kari 28
Marcuse 344, 345, 348
Kaestner 1 6 5 Marcuse, Herbert 295, 336, 343, 344, 345
Kafka 1 3 9, 252, 253, 265, 266, 271, 305 Mardin, erif 35, 335
Kambyses ( Pers Kral) 1 85, 1 86 Marinetti 1 27, 128
Kant, Immanuel 7, 45, 53, 60, 64, 65, 72, Marx, Kari 1 , 2, 3, 4, 5, 7, 8, 9, 10, 1 1 ,
78, 91, 1 42, 231, 233, 239, 279, 304, 1 2, 1 3 , 14, 1 5 , 16, 1 7, 1 9, 20, 2 1 , 22,
336, 338, 341, 342, 343, 394, 399, 23, 24, 27, 28, 3 1 , 33, 35, 36, 37, 38,
4 1 5, 424, 434, 452 39, 40, 42, 43, 45, 46, 47, 48, 49, 50,
Kassner 222 5 1 , 52, 53, 54, 56, 1 09, 255, 257, 279,
Kautsky, Minna 1 7, 1 8 336, 342, 343, 367, 4 1 9, 426
Keuner 205 Maslow, Abraham 352
Kipling 1 96 Maublanc, Rene 168, 1 6 9
Klaus, Georg 4 1 6 Mayakovski, Wladimir 158
Klee, Paul 308 Mehring, Franz 1 44, 165
Klemperer, Victor 44 1 , 442, 443 Meister, Wilhelm 76, 78, 99, 1 05, 1 8 3
Kollwitz, Kaethe 1 6 1 Meyerhold 2 1 O
Kraus, Kari 145, 1 46, 148, 254, 256, 266,
Milton 24
277, 284, 285, 325
Moliere 2 1 9
Kurella, Alfred 46, 4 7
Montaigne 1 86
Knzle, Johann 1 07, 1 08
Murray, Gilbert 244
Musil, Robert 252
Lacan, Jacques 349, 3 5 1 , 352, 398
Mntzer, Thomas 439
Lafargue, Paul 1 , 2
Lassalle, Ferdinand 1 9 , 20
Lawrence, T. E. 2 1 7 Napolyon 1 90
Lenin 1 5 1 , 1 76, 393 Nazm Hikmet 256, 374, 405, 453
Leopold II. (mparator) 1 90 Neher 206, 207
Lessing 4, 1 6 , 97, 261, 262, 263, 264, 267, Nietzsche, Friedrich 28, 63, 64, 1 39, 23 1,
268, 428 246, 256, 270, 309, 349
474 MARX, BENJAMIN, ADORNO - SANAT VE EDEBYAT

Novalis 6 1 , 63, 66, 67, 68, 69, 72, 73, 74, Schopenhauer, Arthur 270, 274, 349
75, 77, 78, 8 1 , 84, 92, 96, 99, 1 00, Scon, Walter 5
1 0 1 , 1 02, 1 03, 104, 1 05 Sealsfield, Carls 140
Nnning, Ansgar 27, 335, 350 Shakespeare 2, 4, 5, 13, 1 4, 20, 97, 2 1 5
Sickingen, Franz 1 9
Pascal 193 Simmel, Georg 222, 235, 3 1 9
Peters Dr. 152 Smith, Adam 23
Picasso 1 23, 304 Stalin 300
Pirandello 1 2 1 Scein (General) 190
Platen, August Graf von 257 Stevenson 200
Platon 93, 1 02, 1 55, 206, 207, 215, 229 Stifrer 244
Poe 1 96, 200 Stramm, August 1 26
Pollock, Friedrich 336 Strindberg 207
Popper, Kari 28, 3 1 Suhrkamp, Peter 59, 107, 109, 1 29, 1 3 1 ,
Popper, Leo 224 1 52, 1 55, 1 7 1 , 1 79, 20 1 , 263, 264, 265
Postl, Cari Anton 1 40 afak, Elif 399
Preuss, K. Th. 244
Proust, Marcel 1 53, 227, 25 1, 252, 253, Tacitus 4
263, 271, 287, 288, 323, 3 3 1 , 332 Tieck 87, 88
Psammenit (Msr Kral) 1 85, 1 8 6 Tolstoy 1 79, 1 8 8
Pukin 2 Tom Jones 250
Tretyakov, Sergey 1 5 8
Reich, Bernhard 135 Tucholsky 1 65
Remarque, Erich Maria 135
Rembrandt 225 Valery 1 8 8, 1 8 9, 1 99
Renger-Patzsch 163 Valery, Paul 1 8 8, 199
Renn, Ludwig 135 Villemessant 1 85
Ricoeur, Paul 450, 452 Voltaire 261, 296
Rilke 126, 3 1 9
Rosenzweig, Franz 206 Walser, Martin 263
Russel, Bertrand 28 Wassermann, Jakob 1 35
Weber, Max 336
Sappho 3 1 2 Wiesengrund 144
Sarcre 294, 295, 296, 297, 298, 299, 300, Wilhelm, Kayzer 308
304, 308 Winckelmann, Johann Joachim 93
Saussure, Ferdinand de 320, 3 5 1 , 440 Windischmann, Kari Joseph Hieronymus
Schiller 1 7, 20, 139, 1 92 71
Schlegel, Caroline 60, 6 1 , 62, 63, 64, 67, Wingenstein 320
72, 73, 74, 76, 77, 78, 80, 8 1 , 82, 83, Wozzek 144
84, 85, 86, 87, 88, 92, 93, 94, 95, 96,
97, 99, 1 00, 1 0 1 , 103, 1 04, 105 Yaar Kemal 1 96, 445
Schlegel, Friedrich 59, 60, 66, 67, 7 1 , 8 1 ,
84, 1 02, 1 04, 1 05 Zinovyev 300
Schlegel, Wilhelm 1 02 Zweig, Arnold 1 3 5
Schnitzler, Archur 349 Zweig, Stefan 225

You might also like