You are on page 1of 310

2400 I ALFA ' BLM I 38

Gvenen Beyin

PATRICIA S. CHURCHLAND
California, San Diego Universitesi'nde ve Salk Enstits'nde
felsefe profesr olan Patricia S. Churchland, gnmzn
en nemli nrofelsefecilerindendir. 1991 ylnda MacArthur
Fellowship dlne layk grlen yazarn bata Nrofelsefe
olmak zere dier nemli kitaplar Alfa Bilim dizisinden ya
yma hazrlanmaktadr.

YELDA TREDi
Boazii niversitesi Kimya Mhendislii mezunudur.
Trkeye kazandrd balca eserler unlardr: stanbul'u Do
larken, Byk Satrant Tahtas, Einstein: Bilim Dnyasndan Bir
Hayat, Daru!n: Bilim Dnyasndan Bir Hayat, Stephen Hawking:
Bilim Dnyasndan Bir Hayat.
Gvenen Beyin
2013,ALFA Basm Yaym Datm San. veTic. Ltd. ti.

Brainru; Wha NeNrauien Teli "' About Marality


1:: 2011 by'Princeton University Press

Kitabn Trke yayn haklar Akcal Telif Haklar Ajans araclyla Alfa Basm Yaym
Datm San. ve T ic. Ld. i.'ne aittir. Tantm amacyla, kaynak gstermek artyla
yaplacak ksa alntlar dnda hibir yntemle oaltlamaz.

Yaync ve Genel Yayn Ynetmeni M. Faruk Bayrak


Genel Mdr Vedat Bayrak
Yayn Ynetmeni Mustafa Kpolu
Dizi Editr Kerem Cankoak
Redaksiyon ahin Aslan
Kapak Tasarm Ferah Perker
Grafik Uygulama Mrvet Durna

ISBN 978-605-106-689-9
1. Basm: ubat 2013

Alfa Basm Yaym Datm San. ve Tic. Ltd. ti.


Ticarethane Sokak No: 53 34410 Caalolu-stanbul
Tel: 0(212) 511 53 03 (pbx) Faks: 0(212) 519 33 00
www.alfakitap.com - info@alfakitap.com
Sertifika no: 10905

Bask ve Cilt
Melisa Matbaaclk
iftehavuzlar Yolu Acar Sanayi Sitesi No: 8 Bayrampaa-Istanbul
Tel: 0(212) 674 97 23 Faks 0(212) 674 97 29
Sertifika no: 12088
Patricia S. Churchland

ALFA' 1 BiliM
Kimseye gvenmemek ahlakszlktr,
ayn ekilde herkese gvenmek de ahlakszlktr.
-Seneca

Bizim memelilere zg atmamz udur:


Neyi kendimize saklayacaz, neyi bakalarna vereceiz?
Bu izgiyi arnlarken bakalarn denetlemeye ve bakalar
tarafndan denetlenmeye ahlak deriz.
-lan McEwan, Sonsuz Ak
NDEKLER

Teekkr 9
1 . Giri 11
2. Beyin-Temelli Deerler 25
3. nemseme ve Bakm 43
4. birlii ve Gven 85
5. A Oluumu: Genler, Beyin ve Davranlar 1 23
6. Sosyal Yaam iin Gerekli Beceriler 1 49
7. Kural Deil 201
8. Din ve Ahlak 233
Kaynaka 247
Dizin 283
EKLLER

2.1 Oksitosinin molekler yaps 28


3. Subkortikal yollar 45
3.2 Bakm emberleri 48
3.3 Serebral korteks 53
3.4 nsan an sistemi 55
3.5 nsulann anatomisi 56
3.6 Singulat korteks, orbitofrontal korteks,
amigdala ve hipokampus 59
3.7 Vagus sinir yollar 62
3.8 dl sistemi 71
6. 1 Alt hayvan trnde prefrontal korteks 1 52
6.2 Premotor korteksteki ayna nronlar 1 70
6.3 nsan beyni yzeyindeki ana blgeler 1 83
Teekkr

Pek ok sabrl ve zeki bilim insan ve felsefeci bildiklerini


bana retmek iin abaladlar. zellikle Roger Bingham, Si
man Blackbum, Don Brown, Sue Carter, Bud Craig, Antonio
Damasio, Hanna Damasio, Owen Flanagan, A.C. Grayling, Greg
Hickok, Saral Hrdy, Barry Keveme, George Koob, Randy Nes
se, Jaak Panksepp, Don Pfaff, V.S. Ramachandran, Matt Rid
ley, Terry Sejnowski, Michael Stack, Ajit Varki ve Piotr Winki
elman. Lt. Col'a teekkr etmek isterim. Califomia-San Diego
niversitesi'nde eitim grrken (USAF) Bili Casebeer ahlakn
kkeninin bilimsel aklamasna kar mevcut argmanlarn
kusurluluuna ve hem Aristoteles hem de Hume'un ahlakn
nrobiyolojisini anlaml bulacak ahlak filozoflan olduuna
beni ikna etti. Ralph Greenspan ve ben beraberce nrobiyoloji
ve ahlak zerine doktora dersi verdik, benim iin hem elen
celi hem aydnlatc bir abayd ve Ralph bu kitaptaki fikir
lerin pekitirilmesinde etkiliydi. Ek olarak, zellikle UCSD'de
doktora rencisi Chris Suhler'e teekkr etmek istiyorum:
bana yann ok tesinde bilgelik, dil ustal ve saduyu
verdi. Edwin McAmis'e de byk destei, kitabn taslan bir
avukat gibi, netlik ve uyumluluk gzeten benzersiz okuyuu
iin teekkr borluyum. Felsefeci, sanat ve mklpesent

9
bir eletirmen olan Sue Fellows'a da minnettanm. Kl krk
yaran eletirileriyle beni aptalca hatalardan koruyan ve ah
lakn nrobiyolojisi stne yeni yollar alayan Mark Churc
hland ve Anne Churchland de bana ok yardmc oldu. Paul
Churchland, hemen hemen krk be yl boyunca benimle her
dnce zerinde alt; asla bir fikir ona m bana m ait emin
olamyorum, biz bunun nemli olmadna karar verdik. Ayrca
Princeton University Press'in baeditr Rob Tempio'ya, kita
b hazrlamamda pek ok ekilde yardm eden dzeltmen Jodi
Beder'e ve hibir aksakla izin vermeyen Debbie Tegarden'a
da zel teekkrlerimi sunarm.

10
1. Giri

Okulda ileyle imtihan rendiimizde bana akl almaz lde


adaletsiz geldi. Nasl olmutu da Avrupa'da yzlerce yl yerle
ik bir uygulama olagelmiti? Temel fi.kir basitti: Tann'nn m
dahalesiyle hrszlkla sulanan suluysa gln dibine batar,
zinayla sulanan masumsa elini kzgn demir dalamaz, by
lece masumiyet aka ortaya kard. Sadece sulular boulur,
sadece sulular yanard. (C adlar iin yarglama daha katyd:
C adlkla sulanan boulursa masum kabul edilir, eer yzeye
karsa sulu kabul edilerek hazr bekleyen atee gtrlr
d.) Bir bo zamanmzda arkadam ve ben bir plan yaptk.
O beni yapmadm halde czdann almakla sulayacak, bu
nun zerine ben de elimi ocan zerine koyacak, elimin yanp
yanmadn grecektik. Elimin yanacana emindik ve yand.
Peki, bu denemenin sonucu bu kadar barizken, insanlar ileyle
imtihan adalet sistemi sayarak ona nasl gvenebilmilerdi?
Ortaa rahiplerine gre, bunun cevab bizim denememizin
ciddiyetsizliidir, Tanr yaramazlk yapan ocuklar iin muci
zelerle mdahale etmeye ltfetmeyecektir. Bu cevap bize biraz
uydurma gzkmt. Tann'nn yanllkla sulanan birileri
iin herhangi bir zamanda mdahale ettiini gsteren kant
var myd? Baka bir zorluk dinsizlerle ilgiliydi, yani mese-

11
GVE N E N BEYiN

la henz misyonerlerin ulamad kiiler ya da ... Belki ben?


Sonuta bu cevap ahlaki uygulamalarda metafizik (ya da o
zamanki tabirimizle "uhrevi") inanlar konusuna dikkatimizi
ekti, hem de suluyu tespit etmede bize bariz ekilde adil ge
lenin dierleri iin hi de adil olmayabileceini fark etmemizi
salad.
Tarih retmenimiz ortaal atalarmza kar hissetti
imiz stnl yumuatmay amalayarak bu ortaa uy
gulamasn o zamanki durumla aklamaya alt: ileyle
imtihanda, sulular Tann'nn kendilerini kurtarmayacana
inandklar iin muhtemelen itiraf edecek, Tann'nn kendile
rine yardm edeceine inanm masumlarsa imtihana girme
ye hazr olacaklard. Bu ekilde sistem masumlar korumakta
baarsz olsa bile sululardan itiraf almakta olduka iyi ile
yebilirdi. Bu cevap ahlaki uygulamalarda faydacln mevcu
diyetine dikkatimizi ekti, bizde yaratlan beklenti kadar yce
deildi. Eer masumsanz ve ileyle imtihan ediliyorsanz, bu
ne korkun bir adaletsizlikti. Kendimi piyano hocama cadlk
yapmaktan sulanarak iplerle balanm, bir nehirde boulur
ken hayal edebiliyordum. 1

Edwin McAmis ngiliz adaletinin ayrt edici vasflarna ancak


1066'daki Nonnan stilas'ndan sonra kavutuunu belirterek, be
nim hukuk tarihi bilgilerime katkda bulunmu. tk bata Norman
lar Anglo-Sakson ileyle imtihan sistemini deitirmek iin hibir
ey yapmadlar. Aslnda, kendi tanrsal yollarn getirdiler - savala
imtihan. Btn bunlar II. Henry 1 1 54'te tahta ktktan ksa sre
sonra deiti. Henry daha nce ngiltere'deki kraliyete ait arazilerin
bakalarna verildiini rendi. Hemy'nin selefi, Kral Stephen'in
saltanatn altst eden iddet, hatta anari bu zayiata sebep mi ol
mutu? Bu arazilere sahip olanlar igalciler miydi, yoksa bunlar
daha nceki bir kraldan m almlard? Bu sorulara cevap vermek
kolay deildi. nk ngiliz yneticiler l 200'lere kadar yaptklar
nn kaytlarn tutmamlard.
Kral Henry araziler iin kavgaya tutumad. Bunun iin bir anla
mazlk zm retti. Bu zm o zamanlar Normandiya'da bilini
yor, ancak ngiltere'de bilinmiyordu. Kral daval arazinin bulundu
u her kontluktaki erife her arazideki hak sahibini tespit etmesi
iin on iki kiilik bir grup atamasn emretti. Seilenler sz konusu
tarihlerde arazinin sahipliine dair olgular bilen yerli halktan ol-

12
GiRi

yleyse adil olmak nedir? Neyin adil olduunu nasl bili


riz? Neden ileyle imtihan yanl addederiz? Bylece doru
yanl, iyi-kt, erdem- ahlakszlk hakkndaki sorularn engin
ve karmakark ormanna giden kap alr. Yetikin hayat
mn byk bir blmnde, bir filozof olarak, ahlak hakkndaki
bu trden sorulara saknmszca dalmaktan kandm. Byk
oranda bu o karmakark ormanda sistematik bir yol greme
meme balyd, akademik salonlarda hrmet gsterilse de pek
ok ada ahlak felsefesi somut eylerden tamamen bam
szd; yani evrimle ya da beyinle hibir balants yoktu, bu
nedenle ne kadar kendilerinden emin olsalar da, salt kanaatler
denizinde yzme tehlikesi altndaydlar.
Aristoteles, Hume ve Darwin byk olaslkla hakl gzk
mektedir: Doamz gerei sosyaliz. Ama bu beynimiz ve gen
lerimiz anlamnda ne demektir? Doamz hakknda geni n
grlerde bulunmann tesinde, ilerleme salayabilmek iin
iddialarmz balayabilecek salam bir eylere ihtiyacmz
var. Evrimsel biyoloji, nrobilim ve genetiin buna ilikin ger
ek verileri olmadan "doamz" hakkndaki fikirleri sabitlere
nasl balayacamz bilemiyorum.

malyd. Seilenler topland ve belli bir arazide kimin hak iddias


nn daha geerli olduuna karar verdi. Hangi karar verilmi olursa
olsun, Kral Henry karar oybirliiyle alnd srece sonucu kabul
etti.
Bu yntem o kadar ie yarad ki benzeri sorunlan bulunan
Henry'nin baronlar ayn prosedr kullanmak iin kendisinden
izin istediler. Kral her erife kraliyet hazinesine belli bir har
denmesi karl bir ferman verdi. Bundan sonra baka kiilerde
eitli anlamazlklar zmek iin ferman istemeye baladlar. Bu
ekilde ngiltere adaletine kraliyet ynetimi geldi. Bundan nce a
dalet erifler, yzler ya da derebeyi tarafndan yrtlrd. Kraln
bir ilgisi yoktu. Zaman ierisinde kraliyet mahkemeleri kuruldu ve
kraliyet yarglar mterek hukuku ilan ettiler ( ngiltere'de herkes
iin geerli hukuk).
Bu ngiliz jrisinin balangcyd. lk bata, komular olgular bil
meliydi. mahkemede ifade alnmazd. Birka yzyl getikten sonra
jri yelerinin, kendi bilgilerine deil, duyduklarna ve mahkemede
grdklerine dayanarak karar vermeleri standart uygulama haline
geldi.

13
GVENEN BEYiN

armama ramen, biyolojik bilimlerdeki son gelimeler


yeni verilerle karmakln iinde aa kan yollan grme
mize izin veriyor. Artk ahlaki deerler olgusu eskisi kadar
muammal deil. Tamamen net deil, ama daha az karmak.
Nrobilimden, evrimsel biyolojiden, deneysel psikolojiden ve
genetikten gelen yeni verileri kullanarak, bu verilerle uyumlu
felsefi bir ereve iinde deerlerin nereden geldii sorusuna
anlaml bir ekilde yaklaabiliriz.
Verilerin zenginlii bizi bir bataklk gibi kolaylkla yutabi
lir, ama hikayenin ana temas olduka dorudan ifade edilebi
lir. Buradaki amacm, sosyal doamz hakknda muhtemelen
doru olan aklamak ve ahlaki davrann nral platform te
rimleriyle ne ierdiini ifade etmektir. Aka anlalaca gibi,
platform sadece platformdur; insan ahlaki deerlerinin tm
hikayesi deildir. Her ne kadar sosyal uygulamalar ve daha
genelde kltr, insanlarn yaamlarn belirleyen deerlerde,
phesiz ki, ok nemli olsalar da buradaki odak noktam deil.
Buna ek olarak sava ne zaman hakldr ya da miras vergileri
adil midir gibi tikel ahlaki ikilemler de oda oluturmaz.
Doamza dair genel cinsten grler ounlukla yeni d
ncelere ak kulaklara ulasa da, bu kulaklar beyin devre
sinin ayrntlar konuulmaya baladnda sarlaabilir.
Zihnimiz hakkndaki byk lekli sorularla nrobilimdeki
gelimeleri birbirine balama olaslndan konutuumuzda,
parmaklarn sallayp bizi bilimcilik konusunda uyarmay adet
edinmiler var. Anlayabildiim kadaryla bu, bilimi szmona
hi haddine dmeyen yerlere koyma, bilimin her eyi ak
layabilecei, her eyi yapabilecei hayalinin penesine dme
hatas anlamna geliyor. Usulnce uyanldm gibi, bilimcilik
fazla ileri gitmektir.
Ahlaki anlaya bilimsel yaklamn bilimcilik gnah i
ledii ikayeti bilimin ilgilendii eyi gerekten de abartyor,
nk bilimsel giriim sanatn ya da beeri bilimlerin yerini
almay hedeflemiyor. Shakespeare, Mozart, Caravaggio protein
kinaz ya da mikro RNA'yla rekabet etmiyor. te yandan, ahlaki
gelenek gibi eylerin doasna dair felsefi iddialarn krlgan
olduu dorudur. Burada felsefe ve bilim ayn zeminde al-

14
GiRi

maktadr, kant masaba dnce retiminden daha baskn


kacaktr. Buradaki iddia, bilimin bize,tm ikilemlerde neyin
yanl neyin doru olduunu syleyecei deildir. Daha ziyade
buradaki husus, insan ve dier hayvanlan sosyal yapann ne
olduuna, bizi bakalann nemsemeye, bakmn stlenmeye
ynlendirene dair daha derin bir kavrayn sosyal sorunlarla
ba etmede daha geni bir anlaya gtrebileceidir. Bu kt
olamaz. sko felsefeci Adam Smith'in ( 1 723- 1 790) gzlemle
dii gibi "Bilim heves ve batl inancn en byk panzehiridir."
Buradaki hevesle ideolojik cokuyu kastetmitir, phesiz ki
gzlemleri ahlaki alan iin zellikle geerlidir. Gereki olmak
'
gerekirse, bilim beyin, evrim ya da genetik hakknda her eyi
aklamann eiinde falan deildir. On yl nce bildiimizden
ok fazlasn biliyoruz; on yl sonra daha da fazlasn bilece
iz. Ama daima ufukta yeni sorular belirecek.
Ancak ahlaki platformu anlamada biyolojik bilimlerden
faydalanmann mantksal samal konusunda uyarlar ba
zen daha da sertleebilir. Buradaki sulama byle bir amacn
olandan olmas gerekene, olgulardan deerlere gitmek gibi
,

aptalca bir hataya dayanddr. Uygun bir ekilde ahlakn


yapmamz gerekeni syledii, biyolojinin ise olan anlatt
vaazlan verilecektir.2 Sabrszla kaplp 1 8 . yzyldan baka

2 Bu hususun dorulanmas iin bkz. Philip Kitcher, "Biology and Et


hics," The Oxford Handbook of Ethics, ed. D. Copp (Oxford: Oxford
University Press, 2006), s. 1 63- 1 85; ve Catherine Wilson, "The Bio
logical Basis and Ideational Superstructure of Ethics," Canadian
Joumal of Philosophy 26 (supplementl (2002): 2 1 1 -244.
Hume'un syledii dillerde dolaana gre daha inceliklidir:
imdiye kadar rastladm tm ahlak sistemlerinde, yazann bir
zaman allm muhakeme yoluyla ilerlemesi, Tann'nn varln
saptadna ya da insan ilikilerine dair yorumlar yapmas; sonra
da aniden, olanca aknlmla, nermelerin allm ba. .. dr ve
deildir yerine ... ma! ve olmamal ' yla balanmam tek bir ner
meye rastlamamam her zaman dikkatimi ekti. Bu deiiklik sezil
mez; ama son vargdadr. Bu -mal, olmamal, yeni bir iliki ya da
dorulama ifade etmedii iin, gzlenmesi ve aklanmas gerekir;
kendisinden tamamen farkl olandan bu yeni ilikinin nasl kar
tld tmden kavranlamaz gzktnden, bir sebep verilmeli
dir.

15
GVE N E N B EYiN

bir filozofun, David Hume'un ( 1 7ll 1 776), olan zerine ifade


-

lerden olmas gereken ifadelerinin tretilemeyecei ikazna


kulak asmadmz iin bizi knayabilirler. Zaten benim projem
bu itirazlara gre sersemce ve gayri merudur. Homurdanan
lara dm "tam burada okumay brak" olacaktr.
Bu knama zorlamadr. lk olarak Hume bu yorumu mu
hakemenin -duygular, tutkular ve nemsemeden koparlm,
basite indirgenmi muhakeme dncesinin- ahlakn havzas
olduu kansnn samaln gsterme balamnda yapmtr.
Temel deerlerin doamzn bir paras olduunu fark eden
Hume tereddt etmez: "Muhakeme tutkularn klesidir ve yle
olmas gerekir."3 Tutku'yla duygulardan daha genel bir ey
kastetmitir; sosyal ya da fiziksel dnyada edim dorultusun
da zihindeki herhangi bir uygulanabilir ynelim.4 Hume ahla
ki davrann, anlay ve derin dnmeyle bilgilendirilse de,
"ahlaki duyarllk" adn verdii derin, yaygn ve kalc sosyal
motivasyonda kklendiine inanmaktayd. Bu bizim biyolojik
doamzdr. Hume kendinden nceki Aristoteles ve kendinden
sonra gelen Darwin gibi tepeden trnaa tam bir doalcdr.
Peki, Hume'un bu olan ve olmas gerekene dair uyars ne
reden gelir? nk tam anlamyla, kesinlikle doalcdr. Hume
bilge bir doalcnn basit, olandan olmas gerekene giden ba
tan savma karsamalarla ii olmamas gerektiini netletir
meliydi. Ahlaki anlay sekinlerin zel alan grenlere, zel
likle tanmlar ile talimatlar arasnda ahmaka karsamalar
yapan ruhban snfna meydan okumutu.5 rnein (Hume'a
deil, bana aittir) "Kocalar kanlarndan daha gldr, bu
yzden kadnlar kocalarna itaat etmelidir" ya da "Kk erkek
ocuklarn baca temizleyicisi olarak almas bir gelenektir,

David Hume, A Treatise of Human Nature [insan Doas zerine


Bir i nceleme), ed. David Fate Norton ve Mary J. Norton (Oxford: Ox
ford University Press, 2000), 3 . 1 . 1 .27.
3 David Hume, A Treatise of Human Nature [insan Doas zerine
Bir i nceleme!, 2.3.3.4.
4 Simon Blackbum, "Response to Marc Hauser's Princeton Tan
ner Lecture," baslmam metin, 2008, http://www. pbil.cam.
ac.uk/-swb24/PAPERS/Hauser.pdf olarak temin edilebilir.
5 Siman Blackbum, How to Read Hume (Londra: Granta, 2008).

16
GiRi

bu nedenle kk erkek ocuklan baca temizleyicisi olarak a


ltrmalyz" ya da "Deforme insanlardan nefret etmek doal
dr, bu nedenle deforme insanlardan nefret etmek dorudur."
Bu karsamalar aptalcadr, Hume doalcl sebebiyle, ken
disini bunlardan ve aptallklarndan ayn tutmak istemitir.
Hume bir yandan ahlaki kararlarn karmak ilikileri
nin incelikli, akla yatkn izahatna tutunurken, te yandan
da zihinsel srelerin dinamik etkileimine tutunmaya -mo
tivasyon, dnceler, duygular, hatralar ve planlara tutun
maya- ihtiyac olduunu anlamt. Bunu bir dereceye kadar
yapmtr. Sosyal uygulamalar renmede, tutkulanmz bi
imlendirmede ac ve hazzn; istikrar ve refaha ereve sun
mada gelenek ve greneklerin; mevcut gelenek ve grenekleri
gzden geirmede dnme ve zekann nemini ana hatlaryla
belirtmitir.6 Ahlaki deerler kadar tutku ve motivasyonlarn
birbiriyle eliebilecein, sk sk da elitiklerini ve sosyal
mizata bireysel deikenliin mevcudiyetini anlamtr.
ada deyimlerle devam edersek, dolaysyla sosyal itkiler
ile esenlie hizmet eden sosyal uygulamalar arasndaki iliki
hi de basit deildir, kesinlikle basit kyaslama mantyla i
lemez: Sosyal sorunlara iyi zmler bulmak ounlukla bil
gelik, iyi niyet, uzlama, tarihi bilgi ve zeka gerektirir. Aynen
Hume'un syledii gibi. Doalclk aptalca karmlardan uzak
dururken, ahlakn kkenlerini -doamzda- nasl olduumuz,
neye nem, neye deer verdiimizde bulur. Ne doastclk
(uhrevi tanrlar) ne de seyreltilmi, gerekd muhakeme kav
ram ahlakn ana kartn aklayamaz.7
Peki, yleyse "olandan olmas gerekeni tretemezsiniz"
fikri nasl oldu da ahlaka doalc yaklama atlan "gveni
lir" felsefi amar konumunu edindi? lk olarak anlambilimsel

6 Annette Baier'in belirttii gibi, "nsan Doas zerine Bir nceleme,


dnmeyi nce bir tr muhakeme versiyonunu ykmak, sonra da
kendi ahlaki incelemelerini kaldrabilecek trden gelenek, grenek,
alkanlk, yetenek ve tutkular kurmak iin kullanmtr." Bkz. An
nette Baier, A Progress of Sentiments: Reflections on Hume's Trea
tise (Cambridge, MA: Harvard University Press, 1991), s. 288.
7 Bkz. Blm 7 ve 8.

17
GVE N E N BEYiN

bir aklama, tarihi nedenleri anlamaya yardmc olacaktr.


Tmdengelimli mantkta nerme tretme kelimenin tam an
lamyla kesinlikle geerli sav gerektirir; yani ncllerden
tmdengelimle hibir istisna, hibir baka olaslk olmadan
sonucu karmaldr (rnein "Tm insanlar lmldr, Sok
rates bir insandr, o halde Sokrates lmldr"). ncllerin
doru olduunu kabul edersek, sonu doru olmaldr. Bu ne
denle aka grld gibi ne olduuna dair olgulardan ne
gerektiine dair ifade (kesinlikle geerli sav oluturma anla
mnda) tretilemez. Hikayenin dier ksm ise pek ok ahlak
felsefecisinin, zellikle de Kant takipilerinin, Hume'un do
alclnn aka yanl olduunu ve de genel olarak biyolo
jinin tek bana bize ahlak hakknda retebilecei hibir ey
olmadn dnmeleridir. Bylece de Hume'un olan/olmas
gerekene dair ileri srd fikirle doalcl ayaklarndan
sallandrmlardr.
Ama Hume doalc olmakta haklyd. Tretme yerine geni
anlamyla ukarm"la bilgi, alg, duygu ve anlaya dayanarak,
nemli etkenleri birbirine gre deerlendirerek ne yapmanz
gerektiini karsayabilirsiniz (kartabilirsiniz). Bunu hem
fiziki hem sosyal dnyada srekli yaparz. Salk, hayvanc
lk, iekilik, marangozluk, genlerin eitimi ve pek ok dier
pratik konuda, her daim ne yapmamz gerektiini durumun ol
gularna ve gemi kavraymza dayanarak karrz. ok feci
diim aryor? Diiye gitmeliyim. Ocak tututu? stne ka
bartma tozu atmalym. Karma ay kt? Bam nde mrl
danarak sakince geri yrmeliyim. Dnyada ilerimizi yrt
memizi salayan ounlukla mantksal tmdengelim (tretme)
deildir. Genelde problem-zme faaliyetlerimiz -dnerek
bir sonuca varma ve muhakeme-- tmdengelim ya da bir al
goritmann icrasndan ok snrlandnlm tatmin yntemi
ne benzer. rnein bir kurt srs ren geyiklerini gzlemekte,
olas bir kurban, zayf, yalnz ya da yavru bir tanesini seme
ye almaktadr. Kurt srs ok atr, avn mutlaka baarl
gemesi gerekmektedir, aya sakat yetikin bir hayvan minik
yavrulardan daha iyi bir seim olabilir, ama daha risklidir; av
clar mmkn olduunca az enerji harcayarak en ok enerji ge-

18
GIRt

tirecek besini elde etmek isterler, bunun iin nehrin konumu,


av bekleyen kurtlara doru nasl srebilecekleri gibi pek ok
noktay gz nne almalar gerekir. nsanlar da srekli benzeri
sorunlarla karlarlar; araba alrken, evlerini yerletirirken,
yeni bir ie, yaylm kansere kar ar bir tedaviyi kabul edip
etmeyeceklerine karar verirken. Her durumda aktr ki, bu
problem-zmelerin pek ou tmdengelim deildir. Pek ok
pratik ve sosyal sorun snrlandrlm tatmin problemleridir,
beyinlerimiz de zm retirken ounlukla olduka iyi karar
lar verir.8 Snrlandnlm tatminin nrobiyolojik terimlerle
ne olduunu henz anlamyoruz, ama kabaca sylemek gere
kirse, eitli arlklardaki eitli etmenlerin ve olaslklarn
bir soruya uygun cevap retmek zere birbiriyle etkileimini,
mutlaka en iyi sonucu deil, ama en uygun sonucu iermekte
dir. Buradan hareketle projem iin nemli olan aktr: Dnya
da problem zme sz konusuyken olandan olmas gerekeni
tretememek pek fazla nemli deildir.
Hayvanlarn yaamlarn nasl srdrdkleri gz nne
alnrsa -hangi meyveler lezzetli, aa kurtlan nerede bulunur,
balk nasl yakalanr gibi- beyinler nedensel dnyada, nem
vermeleri gereken olaylar tanyarak ve kategorize ederek yol
alrlar.9 leri srlen hipotez sosyal dnyadaki yn belirleme
nin byk ounlukla ayn nral mekanizmalara dayand
dr; motivasyon ve itki, dl ve tahmin, alg ve hafza, drt
kontrol ve karar-verme. Ayn mekanizmalar hem fiziksel hem
de sosyal karar vermede, yani kim kolay sinirlenir, ne zaman
yiyeceimi paylamam, grubu savunmam ya da kavgada geri
ekilmem beklenir gibi dnyasal ya da sosyal bilgi ina etme
de kullanlabilir. 10

8 Paul Thagard ve Kars ten Verbeurgt, "Coherence as Constraint Satis


faction." Cognitive Science 22, no. l : 1 -24.
9 Bkz. James Woodward, "Interventionist Theories of C ausation in
Psychological Perspective." Causal Leaming: Psychology, Philo
sophy and Computation, ed. A. Gopnik ve L. Schulz (New York: Ox
ford University Press, 2007), s. 1 9-36.
10 David Danks, "The Psychology of Causal Perception and Reasoning,"
The Oxford Handbook of Causation, ed. H. Beebee, C. Hitchcock ve
P. Menzies (Oxford: Oxford University Press, 2009), s. 447-70.

19
GVENEN BEYiN

Sosyal yn belirleme genelde nedensel yn belirlemenin bir


rneidir, kendini mevcut ekolojik koullara gre ekillendirir.
Sosyal alanda, ekolojik koullar her bir grup yesinin sosyal
davran yan sra "ahlaki" ya da "yasal" denen kltrel uy
gulamalar da ierecektir. Genelde insanlar, dier baz sosyal
memeliler gibi, grup yeleriyle beraber olmak ve onlarn uygu
lamalarn paylamak konusunda son derece isteklidir. Bizim
ahlaki davranlarmz dier hayvanlarn sosyal davranla
rndan daha karmaksa da mevcut sosyal ekolojide hayat
mz iyi idare etme giriimimizi temsil etme asndan onlara
benzerdir.
zetle, nrobilim ve beyin evrimi asndan, Hume'un
olan dan olmas gerekeni tretmeye kar uyarsna dayanarak
ahlaki davranlara bilimsel yaklamn rutin reddi, zellikle
uyar tmdengelimli nermelerle snrl olduundan talihsiz
gzkmektedir. Bu hkm muhakeme ve sorun-zmenin ne
olduu, sosyal yn bulmann nasl iledii, evrimin sinir siste
mi tarafndan nasl hayata geirildii, memeli beyinlerin nasl
karar verdiine dair daha derin, yine de programl nrobiyolo
jik bak as iin bir kenara braklabilir.
Kendinin, yavrularn, elerin, akrabalarn ya da dierleri
nin esenliini nemseme devrelerinde kklenmi deerler e
liki zm, bar koruma, savunma, ticaret, kaynak dalm
gibi btn zenginliiyle sosyal yaamn birok ynndeki pek
ok konuda sosyal muhakemeyi ekillendirir gzkmektedir.
Bu deerler ve bunlarn maddi temelleri sosyal sorun zmeyi
snrlamakla kalmayp, ayn zamanda ne yaplacan bulma
ileyiinin zn gsteren olgulardr; ocuklarmzn bizim
iin nemli olmas, onlarn esenliini nemsememiz, kabile
mize deer vermemiz bu olgulara rnektir. Bu deerlere bal
olarak sosyal sorunlarn baz zmleri dierlerinden daha
iyidir; iin dorusu, bu deerlere bal olarak pratik politik
kararlar tartlabilir.
leri srlen hipotez udur: Biz insanlarn etik ya da ahlak
dedii, i ie gemi beyin sreleriyle ekillenen sosyal dav
rana ynelik drt boyutlu bir emadr: 1) nemseme (yavru
ve yaknlara balanma ile onlarn esenliine nem vermede

20
GiRi

kklemitir) 2) dierlerinin psikolojik durumlann tanma


(dierlerinin davranlarn ngrmenin faydalarnda kk
lemitir) 3) sosyal balamda sorun zme (rnein kstl
mallan nasl datacaz, arazi anlamazlklarn nasl ze
ceiz, zalimleri nasl cezalandracaz) 4) sosyal uygulama
lan renme (pozitif ve negatif pekitirme, taklit, deneme ve
yanlma, artlanma ve benzeimle olur). Bu emann basitli
i yntemlerinin, eitlerinin ve nral mekanizmalarnn ba
sit olduu anlamna gelmez. Tam tersine sosyal yaam, aynen
sosyal yaamlarmzn dayana beyin gibi artc derecede
karmaktr.
nsann renme ve temel sosyal itkilerle snrlanan sos
yal sorun zme kapasitesi genelde sosyal deerler diyerek
dndmz eyin temelidir. phesiz farkl balam ve
kltrlerde, altta yatan sosyal itkiler paylaldnda bile bu
deerlerin dile getiriliinin farkl ekil ve biimleri olabilir.
Bu hipoteze gre deerler kurallardan daha temeldir. Sosyal
yaam yneten, dl/cezayla pekitirilen eitli kaideler zer
lerinde dnp tartlarak sonunda aka ifade edilebilir,
hatta deiebilir ya da neyin "doru geldiine" dair ikin, ar
dalan bilgisi halinde kalabilir.11
Birbirinden son derece farkl koullarda kltrleri biim
lendiren gereksinimler ve 250.000 yl nce kk gruplar ha
linde yaayan insanlarn sosyal yaamlar zerinde dnmek
bizi ahlaki deerleri dier deerlerden ayrann ne olduu so
rusuna gtrr. 12 Ben genellikle "ahlak"n kesin bir tanmn
ortaya koymaktan kanr, sosyal davranlarn spektrumu
olduunu, bunlardan bazlarnn ele geirilen tutsaklarn k-

11 Aynca bkz. James Woodward ve John Allman, "Moral lntuition: Its


Neural Substrates and Normative Significance," Journal of Physio
logy-Paris 1 0 1 , no. 4-6 (2007): 1 79-202; Alex Mesoudi. "How Cultural
Evolutionary Theory Can Inform Social Psychology and Vice Versa,"
Psychological Review, no. 1 1 6: 929-952 (2009).
12 Ahlak, deerler, erdem ve etiin pek ok farkl ekilde anlalmasnn
tarihine dair harika bir inceleme iin bkz. Alasdair Maclntyre'nin
After Virtue adl eseri. (Notre Deme, iN: University of Notre Dame
Press, 2007). Bat kltrlerindeki mevcut ekil elbette ki tek yol de
ildir.

21
GVE N E N BEYiN

!eletirilmesi, ocuklarn ihmali gibi ok ciddi konulan ier


diini, bunlara ahlaki denme eilimi olduunu, bazlarnnsa
bir dnde nasl davranlaca gibi daha nemsiz konularla
ilgili olduunu sylemeyi tercih ederim. Prototipik vakalarda
hemfikir olsak bile "ahlak" kavramnn snrlan, tpk "ev" ve
"sebze" gibi son derece belirsizdir, bu da tanmn kesinliini
engeller. 13 Ahlaki deerlerin kurallar iermesi gerekmez, ama
bazen ierebilirler; ak ak ifade edilmi olmalar gerekmez,
ama ocuklar sosyal dnyalarna uyum salamay renirken,
tpk ate yakmay, hayvanlara bakmay rendikleri gibi on
lar da zmnen renebilirler.
Kltrel inanlar ve uygulamalarn ahlaktaki merkezi ro
ln kabul etmekle birlikte, bu kitaptaki amacm genelde me
melilerin, zelde insan sosyalliinin kkenlerini incelemektir.
Bu projeye yksek derecede sosyal memelilerin beyinlerinde
sosyalliklerini etkinletirenin ne olduunu ve bylece ahlaka
neyin zemin oluturduunu anlamak istediim iin baladm.
Sosyal mizataki -ait olma, duygusal paylam, gl ballk
oluturma itkilerindeki- eitlilii de anlamak istedim. Fark
l biyolojik bilimler araclyla yaklam bize sosyal platform
hakknda pek ok ey anlatsa da, hibir ekilde insan ahlak
nn btn ve z deildir. Yine de kltrel evrim ve klt
rn trlerin ekolojisini nasl deitirdiine dair hipotezlerle
birlikte.'4 nrobiyolojik perspektif, davran ve beyin bilimle
rinde bir araya getirilen insan ahlaki deerlerinin portresini
tamamlamaya katkda bulunabilir.
Ahlaki davran bilimine katkm son derece alakgnll
olacaktr, nk nrobilim ve davran genetiinde pek ok
soru henz yantlanmamtr. Ayrca ok eksiktir, nk mo-

13 Mark Johnson, Moral Imagination: Implications of Cognitive Sci


ence for Ethics (Chicago: University of Chicago Press, 1 993).
14 Eytan Avital ve Eva Jablonka, Animal Traditions: Behavioural In
heritance in Evolution (New York: Cambridge University Press,
2000); Robert Boyd ve Peter J. Richerson, "Solving the Puzzle of
Human Cooperation." Evolution and Culture, ed. Stephen C. Levin
son (Cambridge, MA: MIT Press, 2005); Peter J. Richerson ve Robert
Boyd, Not by Genes Alone: How Culture Transformed Human Evo
lution (Chicago: University of Chicago Press, 2005).

22
GiRi

dem beynin yaad yakn zamanda gelimi kltre deil,


beyine odaklanr. Snrldr da, nk ilk insanlarn ya da in
sans atalarmzn beyinlerini ya da davranlarn inceleye
meyiz.15 Giderek, kemiklerden elde ettiimiz DNA'yla soyu t
kenmi insan ve insanslarn genomlar zerinde daha fazla
ey reneceiz, bylece baz bilgiler elde edilecek. Btn bu
kstll kabul ederken, eer hipotezim genel hatlaryla do
ruysa beyin ve davransa! aratrmalar btnletirebilir
diye mit ediyorum.
Bu kitapta yelenen insan ahlakna biyolojik yaklamn
z yeni deildir, ancak benim ahsi veri sentezleme ve ili
kin felsefi gelenei ierme yntemlerim yeni olabilir. Yaklam
Aristoteles'e (M 384-322) ve byk inli filozof Mensiys'a
(M 4. yzyl), oradan duyarl 1 8 . yzyl aklc dnrleri
Scots, David Hume ve Adam Smith'e kadar uzanr; byk oran
da Charles Dawin'e dayanr. Biyoloji ve sosyal bilimlerdeki
ilerlemeler, ahlak ile memelilerin beynindeki "aile hayat"16 ve
onunla birlikte ahlak corafyasn ekillendiren nemseme ve
merhamet pnarlarn retmi evrim arasndaki balanty ti
tizlikle aratrmay mmkn klmtr.
Kitaptaki merkezi tezi gelitirecek strateji ksaca yledir:
Bir sonraki blm sosyal ve ahlaki davranlardaki evrimsel
kstlamaya dair genel bilgilere deinmektedir. nc blm
oksitosin gibi hormonlar inceleyerek memelilerin beynindeki
evrim ve bu evrimin bakm, nemsemeyi nasl destekledii-

15 nsanslar [Homininler] modern insann son ortak atas (Homo sa


piens sapiens) ve Homo alttakmndaki Homo erectus, Homo ha
bis, Homo rudolfensis, Homo ergaster, Homo jloresiensis, Homo
heidelbergensis, Homo neanderthalensis ve de dokuz-on tane gei
homini dahil olmak zere tm soyu tkenmi trler olarak tanm
lanr. Ksa ve z aklama iin bkz. Bernard A. Wood, Human Evo
lution: A Very Short Introduction (Oxford: Oxford University Press,
2005); Chad E. Forbes ve Jordan Grafman, "The Role of the Prefron
tal Cortex in Social Cognition and Moral Judgment." Annual Revi
ew of Neuroscience no.33 (2010): 299-324.
16 Merhum nrobilim uzman Faul MacLean'in bulduu bir sz. rnek
iin bkz. Paul D. MacLean, The Triune Brain in Evolution: Role in
Paleocerebral Functions (New York: Plenum Press, 1 990).

23
GVENEN BEYiN

ni ayrntlaryla anlatmaktadr. Drdnc blm ibirliine,


zellikle de insanlardaki ibirliine, oksitosinin ibirlii ve
gvendeki rolne daha yakndan bakmaktadr. Genler zeri
ne olan beinci blm saknml bir ekilde beyindeki ahlaki
modllerin genleri zerine bilinen ve bilinmeyenlere odak
lanmaktadr. Altnc blm zihinsel durumlar yorumlamann
sosyal nemi ve byle bir kapasitenin olas beyin dayanakla
rn anlatr. Yedinci blmde kurallar ve ahlaki davranta ku
rallarn rolyle tez daha geleneksel felsefi forma sokulacaktr.
Din ve dinin ahlakla ilikisi son blmn konulardr.

24
2. Beyin-Temelli Deerler

Ahlaki deerler sosyal dediimiz yaam biimine zemin olutu


rur. nsann ahlaki uygulamalarnn kkeninde sosyal arzular
vardr; en temelde, bunlar aile bireylerine ballk, arkada
lktan holanma, ait olma ihtiyacn ierir. Bu deerlerle mo
tive olan bizler sefalete, istikrarszla sebep olan, hayatmz
srdrmemize tehdit oluturan sorunlar bireysel ve ortaklaa
olarak zmeye alrz. Beyinlerimiz hem kendimizin hem de
yakn evremizin esenliini gz nne almak zere rgtlen
diinden, zaman zaman kendi ihtiyalarmz ile bakalarnn
ihtiyalar birbiriyle badamaz. Sosyal itkilerle zemin bulan
sosyal sorun zme bu elikilerin halledilmesini salayan
yntemlere gtrr. Baz zmler dierlerinden daha etkili
dir, bazlar da uzun vadede ya da koullar deitiinde sos
yal adan istikrarsz olabilir. Bylece kltrel uygulamalar,
adetler, gelenekler ve kurumlar doar. Bir ocuk bu tr uygu
lamalarn sosyal ekolojisinde byrken doru ve yanla dair
salam sezgiler kklenir ve filizlenir.
Deerler nereden gelir? Beyinler nasl oldu da bakalarn
nemsemeye balad? Eer genlerim beynimi hayatta kalma
ma, rememe ve bu genleri aktarmama hizmet edecek ekilde
rgtlyorsa nasl olur da beynimi bakalarna deer vere-

25
GVE N E N B E Y i N

cek ekilde rgtleyebilir? B u olgunun nrobiyolojisinin bira


z, ama sadece biraz yeni yeni anlalmaya baland. Ancak
ncelikli temel soru udur: Beynin bir eyi nemsemesi nasl
olur?1 Belli bir gr asn vurgulayarak sylemek gerekirse,
nronlar nasl nem verir? Bir nron sisteminin nemsemesi,
deer vermesi ne anlama gelir? Bu sorular zerinde oka bilgi
sahibiyiz, cevaplarsa bizi sosyal duyarlln karmak toprak
larna frlatacak.
Tm hayvanlarda nral devreler z-bakm ve z-esenlie
zemin oluturur. Bunlar doaya zg en temel deerlerdir.
Kendini koruma motivasyonu bulunmayan hayvan ne uzun
sre hayatta kalabilir ne de remesi olasdr. Bu ylesine ba
rizdir ki, sosyal deerlerin mevcudiyeti ve bakalarn nem
seme davranlar ok artc gelebilir. Neden biz ve dier
memeliler bakalarn nemseriz? u kadarn biliyoruz: Or
talamada, bu tr davranlar dolayl ya da dorudan sz ko
nusu hayvanlarn doal seilime uygunluuna hizmet etmeli
dir. Aksi takdirde zellikle enerji sarfiyat, bazen de kol-bacak
kayb ya da hayati tehlike bedelleri ieren bu davran doal
seilime uygun olmaz. "zgecil-bakm" davrannn bedeline
maruz kalan hayvanlar bunu dengeleyici faydalardan mahrum
ise "zgecil-bakm" gsteren hayvanlar zamanla sayca azala
cak ve "z-baknn gsterenler sayca artacaktr. Poplasyon
profili deiecektir. Bedel ve fayda hesabnn nihai sonucunu
reme baars, yani genlerin pek ok nesil boyunca poplas
yonda yaylmas belirler.
birliki davran reten nral mekanizma muhtemelen
pek ok kez evrimlemitir. Bceklerin ve memelilerin sinir
sistemi hem boyut hem de rgtlenme asndan farkldr;
bakalarn nemseme ieren davranlar reten mekanizma
larda, rnein insanlar ve karncalar arasnda, byk farkl
lklar vardr. Karncalar dierlerine fayda salamak iin byk
bedeller demede insanlardan ok te seviyelerde zgeci dav
ran gsterirler. nsanlarda grlen bireyler arasndaki sos-

Aynca bkz. Owen J. Flanagan, The Really Hard Problem: Meaning


in a Material World (Cambridge, MA: MiT Press, 007). zellikle bkz.
Blm 4.

26
BEYiN-TEMELLi DEERLER

yallik ve gnll ortaklk, ortaklk ve zgeci-nemseme tarz


zellikle memeli beyninde meydana gelen zgl evrimsel de
iimlerden ve memelilerin balangcndaki, yaklak 350 mil
yon yl nceki, evrimsel baskdan kaynaklanr.2 Memeli famil
yasnda -bilinen yaklak 5700 tr ierisinde- tm trler en
azndan minimal seviyede sosyaldir, yani bireyler remek iin
bir araya gelir ve anneler yavrulara bakar. Babun ve mirket
gibi baz trler, karaay ve orangutanlar gibi dier trlerden
ok daha sosyaldir, ancak tipik olarak yalnz yaayan hayvan
lar kaynak bolluu rekabeti azalttnda daha sosyal olabilir
ler. Mesela bir kutup aysn doada husky'yle arkadaa oy
narken gsteren videolar vardr. arpc derecede birbirinden
farkl tarzda sosyal yaamlar ortaya kmsa da, memeli bey
nindeki ortak rgtsel zelliklere bal nral mekanizmadaki
benzerlikler memeli sosyalliinin mevcudiyetini genel olarak
aklamaya yardm eder.
Hormon-beyin etkileimini inceleyen nroendokrinoloji
nin sunduu gl ve ilgin kantlar memelilerde (ve byk
olaslkla sosyal kularda) bireylerin kendi esenliklerini gr
melerini salayan sinirsel rgtlenmenin yeni deerleri -bel
li dierlerinin esenliini- motive etmek iin deitiini ileri
srmektedir.3 Memelilerin evriminin ilk aamalarnda bu di
erleri sadece aresiz yavrulard. Ekolojik koullara ve salk
etmenlerine bal olarak baz memeli trlerinde yavrularn
esenliini nemseme akrabalar, arkadalar ve hatta evre

2 C. Sue Carter, James Harris ve Stephen W. Porges, "Neural and E


volutionary Perspectives on Empathy," The Social Neuroscience
of Empathy, ed. J. Decety ve W. Ickes (Cambridge, MA: MiT Press,
2009). s. 1 69 - 1 82 .
3 Eric B. Keverne, "Understanding Well-Being in the Evolutionary
Context of Brain Development," Philosophical Transactions of the
Royal Society of Londra B: Biological Sciences 359, no. 1449 (2004):
1 349-1 358.
Ebeveyn ve e bakm memeliler ve kularda yaknsak evrimle or
taya km olabilir, ama Ralph Greenspan'n bana belirttii gibi,
yavrulara bakan ortak bir ata da mevcut olabilir. Bkz. Oingjin Meng
vd., "Palaeontology: Parental Care in an Ornithischian Dinosaur,"
Nature 43 1 , no. 7005 (2004): 1 45, 146.

27
GVE N E N B E Y i N

genilediinde yabanclar iine alacak ekilde geniledi. Sos


yal davrantaki bu dierlerini-gzetme genilemesi sonunda
ahlak olarak filizlenecek oluumun ortaya kna iaret eder.
Bir trn sosyal yaamnn ald zel biim trn hayatn
nasl srdrdne bal olacaktr. Baz trler iin grup ha
yat, zellikle avlanma ve yrtclara kar savunma gibi ko
nularda ortalamada hayli avantajldr; dierleri iin, mesela
aylarda, yalnz yaama ve kendi kendini koruma yeterlidir.

ekil 2. 1: Oksitosinin molekler yaps. Dier molekllerle ba


lanan dokuz amino asit gsterilmitir (sistin iki adettir). Demir
ieren ve kanda oksijeni tayan hemoglobin moleklnde yakla
k 500 amino asit vardr. Bu nedenle oksitosin basit bir peptit
(amino asit zinciri) grlr. Oksitosinin boyutlu yaps gste
rilmemektedir.

ok eski bir peptit, yani amino asit zinciri olan oksitosin, so


yun evrimine dayanan pek ok farkl sosyallik eidinin daya
nak noktas olarak memelilerin dierlerini nemsemesindeki
adaptasyonun girift ann gbeinde yer alr (ekil 2. 1 ). Oksi
tosin tm omurgallarda bulunur, ama memeli beyninin evrimi
oksitosini yavrularn bakm ve sonunda sosyalliin daha ge
ni biimleri iin yeni grevlere uyarlamtr.

28
BEYiN-TEMELLi DECERLER

Ahlakn n tasarmn oluturan memeli sosyalliinde ok


sitosin ve dier hormonlarn yeni rollerinin yan sra beyin
deki iki bamsz evrimsel deiim hayati nem tamaktay
d. Birincisi yavrudan ayrlmada ya da yavruya ynelik tehdit
olutuunda durumu dzeltecek eylemi yapma motivasyonuy
la birlikte olumsuz korku ve kayg hislerine yol aan deiim
dir. Buna ek olarak, ebeveyn yavruya kavutuunda ya da teh
dit ortadan kalktnda memnuniyet ve rahatlama hissi gelir.4
kinci nemli deiim, ac ve hazla balantl, bireyin gruptaki
dierlerinin usullerine dair bilgiyi kazanmasn salayan ar
tan renme kapasitesidir. Artan hafza kapasitesi hayvann
sorunu ngrme ve daha etkin planlama yeteneini byk l
de gelitirmitir. Bu deiimler birlikte olma arzusu kadar
yerel sosyal uygulamalara ayarl "vicdan" yani renmeyle e
killenmi, onay ve onaylanmama ve de daha genelde duygular
la gl bir ekilde dzenlenen sosyal tepki kmesinin gelii
mini de destekler. Daha basit bir ifadeyle ac, korku ve kaygy
dzenleyen negatif dl sistemi dlanma ve onaylanmamaya,
pozitif dl sistemi ise onay ve ilgiye tepki verdii iin meme
liler sosyal uygulamalar renmeye motive olurlar.
Ksaca buradaki fikir udur: Ayrln acs ve bir arada
olmann hazzyla garantiye alnm girift nral devreler ve
nrokimyasallarla idare edilen balanma, ahlakn nral plat
formunu oluturur. Balanma kelimesiyle, nroendokrinoloji
nin terminolojisindeki dierlerine bakmak, onlarla bir arada
olmak ve onlardan ayrlmaktan huzursuzluk duymak eilimini
kastediyorum.5
Arkeolojik kantlar Afrika'da 300.000 yl nce anatomik
adan modern Hama sapiens'in mevcut olduunu gstermek-

4 Jaak Panksepp, "Feeling the Pain of Social Loss," Science 302, no.
5643 (2003): 237 -239. Ancak timsahlar yavrular bardnda yuva
y savunur. Sinapsitler ya da srngen benzeri memelilerin yakla
k 3 1 5 milyon yl nce sauropsitlerden (srngenlerden) ayrld
na inanlr. Memelilerin evrimi hakknda pek az ey bilinmektedir,
nk gnmzde sadece memeliler dorudan sinapsitlerden gel
mi, dierleri yok olmutur.
5 Baz klinik psikologlar balanmay farkl ekilde kullanmaktadr.

29
GVENEN B E Y i N

tedir.6 uvaldz, kanca, mzrak ucu v e d e a boyasyla duvar


resimleri yaplmas gibi kltr kantlar 75.000 yl nceye ait
tir (rnein Gney Afrika'da Blombos Maaras).7 Bu erken za
manlarda gruplar aras ticarete dair baz kantlar olmas da
dikkate deer.0 Arizona niversitesi'nden Curtis Marean G
ney Afrika'da, Pinnacle Point'te daha keskin aletler yapmak
amacyla, yaygn bulunan silkretin" yksek scaklklarda "sl
ilem"den geirildiini gsteren daha erken tarihli, yaklak
1 1 0.000 yl nceye ait kantlar bulmutur. Dikkatle uygulanan
bir dizi ilemde ulalan zihinsel baar son derece etkileyi
cidir: Ta 350 C'ye stmak iin kuma ukur amak, scakl
bir sre sabit tutup sonra yava yava drmek.9 Aatan ya
plm aletlerin kullanm yaygn olabilir, ama yle bile olsa
tahta aletler onlar bulmamza olanak verecek kadar uzun sre
dayanmaz.
Bir fosilin modern insan anatomisiyle uyumlu olup olma
dn tespit etmek zor da olsa mmkndr, ama bu bedenin
modern kabul edilen insan davranlarn gsterip gsterme
diini tespit etmek imkanszdr. Bu soruya dair son derece k
stl kantlar aletlerin, nesnelerin, beden sslemelerinin, ilik
lerin, ritellemi l gmmelerin vb arkeolojik keiflerinden
gelmektedir. Kk bir grup Homo sapiens'in g ettii Avru
pa'daki maara sanatn ve aletlerini ieren teknolojik bulgu
lar 40.000-50.000 yl ncesine tarihlenmektedir. Blombos Ma-

6 L. Vigilant ve dierleri, "African Populations ard the Evolutior of


Humar Mitochordrial DNA," Science 253, no. 5027 (1 991): 1 503-
1 507.
7 Christopher S. Henshilwood ve dierleri, "An Early Bone Tool In
dustry from the Middle Stone Age at Blombos Cave, South Africa:
Implicatiors for the Origins of Modern Humar Behaviour, Symbo
lism ard Larguage," Joumal of Human Evolution 4 1 , ro. 6 (200 1 ) :
63 1 -678; Christopher Hershilwood v d . , "Middle Store Age Shell Be
ads from South Africa," Science 304: 404 .

8 Sally McBrearty ve Alison S. Brooks, "The Revolution That Wasn't:


A New Interpretation of the Origin of Modern Humar Behavior,"
Joumal of Human Evolution 39, no. 5 (2000): 453-563.
Silisli kil ve kum karmndan oluan bir tr akl -yn.
9 Curtis W. Marean, "When the Sea Saved Humanity," Scienti.fic Ame
rican 303 (20 10): 55-6 1 .

30
BEYiN-TEMELLi DEGERLER

aras ve Pinnacle Point'teki keiflerden nce Avrupa'daki bu


buluntularn insan kltrnn ilk kez ortaya kn belirledi
i dnlyor, baz antropologlara gre ilk insanlarda farkl
bir beyne yol aan genetik deiikliklerin Avrupa'ya 50.000 yl
nce g eden Homo sapiens'de meydana geldiini gsteri
yordu. imdi zellikle 75.000- 1 1 0.000 yl ncesine tarihlenen
Blombos Maaras ve Pinnacle Point keifleriyle varsaylan ol
gular ve bunlar aklamaya alan teori olas gzkmemek
tedir. Bu daha eski buluntular lisan, daha gelimi teknoloji
ya da ahlaka ilikin genlerin yalnzca yaklak 50.000 yl nce
ortaya km olmas ngrsn de zayflatmaktadr.
Bu zamana kadarki buluntulara gre byk olaslkla in
sanlarn ortaya knn yaklak ilk 1 50.000 ylnda insanla
rn sosyal etkinliklerinde kltr, rnein bonobo ya da babun
larn sosyal etkinliklerinde olduundan daha byk bir etmen
deildi. Muhtemelen tpk ilk insan teknolojisinin kemik ve ta
aletlerden ibaret olmas gibi ilk insanlarn sosyal yaamlar
da basitti, Afrika, Asya ve Avrupa'da dolaan kk gruplardan
oluuyordu. Basit derken gnmzde, hatta Atina gibi antik
ehirlerde, yaanan sosyal yaama gre basit diyorum; ancak
kunduzun ya da tysz kstebek faresinin sosyal yaamna
gre kesinlikle b asit deildi.
Arkeolojik kaytlara gre 250.000 yl nce yaayan insanla
rn kafatas bykl kabaca bizimkiyle aynyd ( 1 300- 1 500
cm3), imdi olduu gibi bireysel farkllklar mevcuttu (Kar
latrmak amacyla, kafatas byklne gre empanze bey
ni 400 cm3, Homo erectus beyni sadece 800- 1 1 00 cm3 hacme
sahiptir). Nral anatominin ayrntlarnn ayn olup olmad
elbette bilinemez, b eyin lmden ksa sre sonra rr. Orta
Ta Devri (300.000-50.000 yl nce) insanlarnn beyinlerinin
doduklarnda en azndan sosyal eilim ve sorun-zme ka
pasiteleri anlamnda bizimkine olduka benzedii varsaym
genel kabul grmektedir. Bu varsaymda bulunursak, insan
ahlaknn nral destekleyici unsurlarna dair her rivayet onlar
iin de geerli olacaktr. Tpk -o zamanlarda ve gnmzde
teknoloji ve meskenlerdeki farklar gibi, elbette ahlaki uygula
malarda kltrel farklar -o zamanlarda ve gnmzde- pek

31
GVE N E N BEYiN

oktur. Orta Ta Devri atalarmzn tersine, ada insanlar


okumay, bisiklet srmeyi ve gitar almay renir. renme
beyinde yapsal deiimlere yol atndan, elbette bu bece
rileri kazananlarn beyinleri bu becerileri kazanmamlann
beyinlerinden farkl olacaktr. Bu anlamda benim beynim
1 00.000 yl nce yaam uzak kuzenimin beyninden farkl
olacaktr. Yine de u anda bildiklerimize gre byk olaslkla
onlar ve ben hayata ayn nral sosyallik ve bilisellik ekipman
laryla baladk.
Bu varsayma kar gl bir delil yoktur, bizim ve Ta Dev
ri atalarmzn sosyal ve bilisel kapasitelerinin aa yukar
benzerlii varsaym insan doasna modem adan fikirler
enjekte etmemizi nlemeye yardmc olur. Afrika ve Avrupa'da
ki Orta Ta Devri atalarmzn ayn temel platformu payla
malarna ramen adalarmzn ahlaki kanlarna benzer
herhangi bir eye sahip olduklarn varsayamayacamz anla
mna gelir.1 Dolaysyla felsefeci Susan Neiman insann ahlaki
amaca duyduu derin ihtiya diye grd eyi, insanln ah
laki ilerleyi iin zlemini vurgularken, onun bu derin yorum
lan byk olaslkla sadece olduka yakn zamanda yaayan
ve belki de sadece ahlaki ama zerinde dnmek iin refa
ha, sala, mre, zamana ve kltrel birikime sahip insanlar
iin geerli olmaktadr. 11 Bu tr ahlaki ilerleme zlemleri tpk
teknolojik ve bilimsel ilerleyi fikirleri gibi kltrle tevik edi
lebilir.
nsanlk tarihinin byk blmnde atalarmzn doum
ve lm, yiyecek ve barnakla uramaktan ahlaki ilerleyie
pek kafa yormam olmalar benim iin hi artc olmaz;
tabii bo zamanlarnda ne yaptklarn bilemiyoruz. Beynin,
okumadan ziyade eylemi ynetmeye yardmc olacak karma
k rntleri fark etmeye evrimlemesi gibi, evrensel insan
haklan ya da modem mahkemeleri tercih etmek iin evrimle
memi olmas da tamamen mmkndr. Bu gnmzde ahlaki
ilerleme fikrinin bizi motive etmedii anlamna gelmez, ama

10 Bkz. Marean, "When the Sea Saved Humanity."


11 Susan Neiman, Moral Clarity: A Guide for Grown-up ldealists (Or
lando, FL: Harcourt, 2008).

32
BEYiN-TEMELLi DECERLER

ilk Homo sapiens1ere ve bylece de bugnk temel doamza


ahlaki ilerleyi zlemi gibi deerler atfetmeden nce dikkatli
olmamz gerektiini gsterir.
Dier memelilerle kyaslandnda, insanlarn beden b
yklklerine oranla ok byk beyinleri vardr. Bir anlamda
dier memelilerden daha zekiyiz: Kavraysal esnekliimiz,
soyutlama ve uzun-vadeli planlama kapasitemiz daha yksek,
ok gl taklit etme yetenei ve eilimi gsteriyoruz. 12 Ancak
daha byk beynin ne sunduu, zekaya nasl bir katks olduu
ak deildir. 13 Genilemi korteks ve zeka arasndaki balan
tnn yeterince anlalmam oluu zcdr, ama yine de ar
tk prefrontal korteksin karar verme, drt kontrol, hedefler
belirleme ve dierlerini alglamada nemli olduu bilinmekte
dir. 14 Zekay beyin byklne balayan speklasyonlar pek
oktur, ancak beyin ilevleri ve rgtlenmesi hakknda daha
fazla bilgiye ulalncaya kadar bunlara sadece ho hikayeler
gzyle baklabilir.
nsanlar olduka karmak lisanlar ve zengin kltrler
gelitirdiklerinden sosyalliimiz ve etik deerler sistemi
miz o lde karmaklamtr. Teknoloji ve sanatmzn -
ve muhtemelen lisanmzn- 200.000 yl boyunca grece ilkel
kalm olmas muhtemel gzkmektedir. rnein grld
kadaryla, Neanderthallerin ve 200.000 yl boyunca Homo
sapiens'in yapt ve kulland tek alet ta el baltalardr.
Mzrak teknolojisi bize pek olaan gelir, yine de 200.000 yl
boy unca kimsenin aklna gelmemi olabilir. Sz yazya ge-

12 Angie A. Kehagia, Graham K. Murray ve Trevor W. Robbins, "Lear


ning and Cognitive Flexibility: Frontostriatal Function and Mono
aminergic Modulation," Current Opinion in Neurobiology 20, no. 2
(2010): 1 99-204; Derek E. Lyons, Andrew G. Young ve Frank C. Keil.
"The Hidden Structure of Overimitation." Proceedings of the Natio
nal Academy of Sciences 1 04, no. 50 (2007): 1 975 1 - 1 9756.
13 lan J. Deary, Lars Penke ve Wendy Johnson, "The Neuroscience of
Human Intelligence Differences, Nature Reviews Neuroscience 1 1 ,

no. 3 (201 0): 201 - 2 1 .


14 T.W. Robbins ve A.F.T. Arnsten, "The Neuropsychopharmacology of
Fronto-Executive Function: Monoaminergic Modulation." Annual
Review of Neuroscience 32, no. 1 (2009): 267-287.

33
GVENEN BEYiN

irmek de keza bizim iin son derece olaandr, ama Homo


sapiens 5400 yl ncesine kadar yazy icat etmemitir. S o
nu olarak byk b i r beyne sahip olmak, kesin v e kanlmaz
olarak teknolojik ya da sosyal alanlarda icatlar ve bulular
gerekletirmeyi getirmemitir.
Bilim gazetecisi Matt Ridley takas ve alveri baladn
da, zpkn ya da taklar gibi eitli insan el yapm nesneler
gruplar arasnda dei-toku edildiinde, yapmsal bulu
larn ve sosyal yeniliklerin ivmelendiini ileri srmektedir.15
Gruplar arasnda mal deiimi kantlan 1 00.000 yl nceye
uzanmaktadr, bu da insanlarn 200.000 yl boyunca takasla
megul olmadn gsterir. Birinin sahip olduklarna karlk
tekindeki farkl eyleri takas etmesinin getirdii esiz fayda
lar, Ridley'in grne gre, insan ekonomisinde teknoloji ve
igcnn uzmanlamasnn uzun ve yava geliiminin ba
langcn belirleyen dnm noktasdr. Eer pek ok mzrak ya
parsam ama hi am yoksa bu mzraklar ala takas edersem
aniden alet antam iki katna kar. Bunun sonucunda yiyecek
bulma frsatlarm nemli lde artar.
Ridley'in hipotezinin aklad gibi, alveri ve takas,
bulular ve igcnn uzmanlamasn dllendirmi, bu da
daha fazla alveri ve takasa, bylece de daha fazla yenilie
ve uzmanlamaya yol amtr. Muhtemelen alveriteki ilk
admlar pek kayda deer deildir, ama bir ekilde dei-toku
ve takasn faydalar baz insanlarca fark edilmitir, nk uy
gulama yaygnlam, giderek daha incelikli bir hal almtr.
Bu pozitif geribildirim dngs bulu sahiplerinin ve dei
tokuulann refah frsatlarn artran ticari sosyal uygulama
larn yaratlmasn tevik etmitir.
Yaznn bir "yaz geni" olmadan icat edilmesi gibi, muh
temelen takas ve ticaret "alveri geninin" destei olmadan,
tesadfen bulunmu ve gelimitir. Sorun-zme kapasitesi,
beyin devreleri terimleriyle gerekte ne ieriyorsa iersin, yeni
genlerin yardm olmakszn yeni davranlarn ortaya kna
olanak verir.

15 Matt Ridley, The Rational Optimist (New York: Harper Collins,


2010).

34
BEYiN-TEMELLi DECERLER

Kltr tarihi ve evrim, sosyal bilimlerde, ok deerli de


neysel ve kuramsal almalarn oda olmutur. 16 Bu al
malarda ortaya kan nemli bir tema kltrel evrimin dina
miklerinden biriyle ilgilidir; rnein kltrel evrim biyolojik
evrimden ok daha hzl olabilir, kltrel gelenekler ekolojik
artlarda seilim basksn farkllatracak deiim meyda
na getirebilir. 17 Farkl mallarn (mzraa karlk a) takas ve
alverii, ulalabilir kaynaklar kmesini genileterek doal
seilim basksn farkllatran sosyal ekolojideki deiimle
rin bir rneidir. rnein kementle sincap avlamak yanlarna
szlp kafalarna sopayla vurmaktan daha hzl ve gvenilir
bir yntemdir.
Avc-toplayclktan tarmsal geim biimine 1 0.000 yl
nce balayan yava gei, sosyal yaam koullarnda pek ok
deiiklii ekillendirmi kltrel bir dnmd. Hayvanlar
dan elde edilen st ve et, hububat ve sebze hasad gibi gveni
lir yiyecek kaynaklan, sadece arama-bulmaya dayanan belir
sizlikleri azaltt. Daha nemli sosyal deiikliklerden biri, kan
ba olmayan pek ok kiiden meydana gelen byk gruplarn
ortaya kmasyd. Daha byk bir grup iinde yaamak zl
mesi gereken yeni sosyal sorun eitleri yan sra refah artr
ma frsatlar, grup ii ve gruplar aras yeni rekabet biimleri
dourdu.

16 Roy F. Baumeister, The Cultural Animal Human Nature, Meaning,


and Social Life (New York: Oxford University Press, 2005); Ernst
Fehr ve Simon Gi.chter, "Cooperation and Punishment in Public Go
ods Experiments," American Economic Review 90 (2000): 980-994;
Herbert Gintis, The Bounds of Reason: Game Theory and the Uni
fication of the Behavioral Sciences (Princeton: Princeton Univer
sity Press, 2009); Saral Blaffer Hrdy, Mother Nature: A History of
Mothers, Infants, and Natura! Selection (New York: Pantheon Bo
oks, 1 999); Richard E. Nisbett ve Dov Cohen, Culture of Honor: The
Psychology of Violence in the South (Boulder, CO: Westview Press,
1 996); Peter J. Richerson, Robert Boyd ve Joseph Henrich, "Gene
Culture Coevolution in the Age of Genomics," Proceedings of the
National Academy of Sciences 1 07 , Supplement 2 (201 0): 8985-8992.
17 Avital ve Jablonka, Animal Traditions; Gregory Cochran ve Henry
Harpending, The 1 0,000 Year Explosion: How Civilization Accelera
ted Human Evolution (New York: Basic Books. 2009).

35
GVENEN B E Y i N

Son 1 0.000 yldaki genetik deiimlere dair kantlar mev


cuttur, ama imdiye kadar bulunan deiimler beyin devreleri,
bili ya da sosyal mizala deil, byk olaslkla altst edici
deiimler zincirini tetiklemeyen, evrimsel deiime daha uy
gun zelliklerle ilgilidir. nemli bir rnek yetikin insanlarn
hayvan st sindirmesine olanak veren genetik deiimdir.
Memelilerin yavrular st sindirmeye yarayan laktoz enzi
mi s ayesinde stle beslenebilir. Ta Devri'nde (pek ok meme
li hayvanda olduu gibil stten kesildikten sonra insanlarda
laktoz tkenirdi. Ancak yaklak 1 0.000 yl nce -kei ve inek
lerin evcilletirildii sralarda- yetikinlikte laktoz retimini
srdren geni (laktoz dayankll) tayan insanlar, st sin
direbildikleri iin, seilimsel bir avantaj yakaladlar. Bylece
hayvanclk yapan topluluklarda laktoz dayankll bulunan
yetikinlerin says giderek artt. 18 En az drt farkl genin lak
toz dayankllyla ilikisi bilinmektedir. Bu genler Avrupa ve
Afrika'da, muhtemelen hayvanclk ve st samann yerel adap
tasyonuna bal olarak, farkl zamanlarda ortaya kmtr.19
Sosyal ve bilisel davranlarla ilgili genetik deiimlere
dair iddialan gsterebilmek ok daha zordur, cazipse de varsa
ymsal kalmaktadr. Sylenenlerin doru olmas olasdr, ama
bilim inanmak iin kant ister. Genlerin protein yaptklarn,
proteinlerle beyin devreleri arasndaki nedensel gzergahn ok
uzun olduunu, beyin devreleri ile gen ifadesini ve proteinleri
etkileyen evre arasndaki nedensel gzergahn daha da uzun
olduunu aklda tutmak gerekir. Genler genetik an parasdr,
bu alar evreyle karmak biimlerde etkileir. Genlerimizin ne
olduumuzdaki ve aramzdaki eitlilikteki arlklarnn ok
byk olduuna phe yoktur, ama buradan adalet, din, ara
trma arzusu geni gibi belirgin sonular elde edilemez. Elbette
insan beyninin temel yapsn etkileyen insan genomu deiik
liklerinin 200.000 yl nce durduunu varsaynak olduka yan
l olacaktr. Yine de genler ve davranlar arasnda nedensel

18 Avital ve Jablonka, Animal Traditions.


19 nce deve ve inek st ime avantaj salayan genetik deiikliin
mi meydana geldii, yoksa st retimini, belki anne stne eklen
mesiyle genetik deiikliin mi takip ettii henz bilinmemektedir.

36
BEYiN-TEMELLi DEERLER

bir iliki ortaya koymak ve sonra da bu gen ile davrann ne


iin seildiini gstermek etkileyici bir hikaye anlatarak yap
lamaz. nsanlar hakknda artc olan, bu derece geni yel
pazedeki pek ok farkl eyi kolaylkla renmemizdir, bunlar
mevcut kltr gz nnde tutulursa 200.000 yl nce renme
frsatmz olmayacak eylerdir. Teknoloji ve gelenekler asn
dan zengin bir kltrde rendiklerimiz daha basit bir kltre
gre bizi daha akll- yapar. Eer el baltalann salam dallara
balayarak mzrak yapmak ya da birinin alverite ne kadar
borlandn yazmak bana kolay geliyorsa, bunun sebebi kl
trmn bu alardan beni daha akll klmasdr. Eer 200.000
yl nce Afrika'da yaasaydm, el baltasyla vurmak yerine mz
rak atmay akl edebilir miydim? ok pheliyim.
Ksaca aklamak iin yaklak yirmi yl nce C alifornia,
San Diego niversitesi'nden on macerac lisans rencisini Ku
zey Kutbu'na, Firth Nehri'nin kaynandan Beaufort Denizi'ne,
Kuzey Buz Denizi'ndeki Herschel Adas'na rafting gezisine g
trm anlatacam. Bunlar tp fakltesi, doktora, iletme
hedefleyen snflarnn en baanl rencileriydi, ama vahi
doada yolculuk etmede tamamen acemiydiler. Yolculuumu
zun ikinci gnnde nuit rehberimiz akam yemeinden sonra
beni bir kenara ekip rencilerin aptal olup olmadn sor
du. nk adr kurmaya alrken, yemek hazrlarken, botla
r yklerken, botlara binerken hep en aptalca eyi yapmlard.
Bizim rehberimizin ve ocuklarnn, hava deiikliklerini fark
edebilmek iin srekli gkyzn kontrol etmek gibi alkan
lklar, rencilerin tamamyla cahil kaldklar becerilerdi. An
cak ok ksa zamanda rendiler; rehberimiz bunu ok takdir
etti ve yedi gn sonra onlara misk kz srsn nasl takip
edeceklerini retti.

Ama Sadece insanlar m Ahlakldr?


nsanlarn ve dier memelilerin beyinlerindeki farklar ve ben
zerlikleri gz nne alrsak, karmza nemli temel bir soru
kar: Sadece insanlarn m ahlaki deerleri vardr, yoksa di
er hayvanlarn da kendi sosyal rgtlenmelerine ve ekoloji-

37
GVENEN B E Y i N

lerine uygun ahlaki deerleri olduu sylenebilir mi? Genel


olarak sosyal memelilerin davranlarnn altnda ortak g
dler, ortak mekanizmalar bulunduundan insan dndaki
hayvanlarn ahlaki deerleri olup olmadnn cevab hi de
ak deildir. stelik insan kltrlerinde ahlaki deerler diye
sunulanlarn eitliliini dnrsek, "insan-tarz" ahlak tek
bir etik deerler kmesi deildir. Baz kltrler sakat ya da
istenmeyen bebeklerin ldrlmesini kabul ederken, bazlar
bunu korkun bulur, bazlar ldrd dmann etiyle a
zn doldurmasn cesur bir sava iin zorunluluk grrken,
dierleri bunu barbarca bulur.
Balanma ahlak iin platform olabilirse de bizi " nem ve
riyorum, deer veriyorum" dan belli bir ahlak sorununun, zel
likle de kompleks kltrlerde ortaya kan sorunlarn en iyi
zmne gtrecek basit admlar kmesi mevcut deildir.
Aktr ki birbirini iten, eken, dierleriyle yaran, beynin ve
recei karar kstlayan, birbiriyle etkileen pek ok etmenin
yer ald bireysel bir beyinde gerekleen sosyal sorun-zme
zorlu bir itir. Baz kstlamalar dierlerine gre nceliklidir;
baz etmenler bilinlidir, bazlar deildir; bazlar kolayca
anlalr, bazlar kolayca anlalmaz. Genelde karar-verme
kstlanm-tatmin iidir, eer iyi giderse akln galip geldii
ni syleriz.20 Bir sosyal grup iindeki sosyal sorunlara eil
mek bireysel karar vermeden daha karmaktr; sosyal grup
ierisinde karlar, inanlar, davran biimleri ve gelenekler
grubun seecei karar snrlandrrken, gruptaki her bireyin
beyni bunlara ilaveten kendi isel kstlamalarn da barn
drmaktadr.21 Gelenek ve yasalarla biimlenen ahlaki ilerleme

20 David Danks, "Constraint-Based Human Causal Learning." Procee


dings of the 6th Intemational Conference on Cognitive Modeling
(ICCM-2004), ed. M. Lovett, C. Schunn, C. Lebiere ve P. Munro (Mah
wah, NJ: Lawrence Erlbaum Associates, 2004): 342, 343.
21 Bkz. Patricia S . Churchland, "Inference to the Best Decision," The
Oxford Handbook of Philosophy and Neuroscience, ed. John Bickle
(New York: Oxford University Press, 2009), 4 1 9 -430. Aynca bkz. De
borah Talmi ve dierleri, "How Humans Integrate the Prospects of
Pain and Reward During Choice." Joumal of Neuroscience 29, no.
46 (2009): 1 4 6 1 7 - 1 4626.

38
BEYiN-TEMELLi DE<'.>ERLER

byk oranda mzakereye, geleneklerin tarihine ve etkileim


deki iktidarlarn politikasna dayanmaktadr.
Bir yandan insanlarn dier yandan da empanzelerin, ba
bunlarn, katil balinalarn, fillerin, mirketlerin, ipek maymun
larnn sosyal davranlarnn farklln dnrken sadece
insan ve hayvan diye ayrlan iki tr ahlak bulunduu varsa
ymn rafa kaldrmak gerekir. Varsaymdaki sorun her sosyal
trn ortak zelliklerine ramen eitli alardan benzersiz
liidir. Bonobolar -grld kadaryla sadece onlar- cin
sellii sosyal gerilimi azaltmak iin kullanr, empanzeler ve
babunlar kullanmaz; gibonlar komu gruplarla sosyalleirler,
goril ve lemurlar sosyallemezler. nsanlar glmeyi gerilimi
azaltmak iin kullanr, empanzelerde de oyun oynarken hzh
hzl nefes alp vermek, az ak, ene ileride, dileri hafife
gsterir bir ifade taknmak byle bir rol stlenmektedir,22 ama
babun ve lemurlarda bu yapda davranlar grlmez. em
panzelerde reme ana gelen diiler yeni bir yuva bulmak
zere sry terk ederler, ama babunlarda yetikinlie eri
tiinde sry terk eden erkeklerdir. empanzelerde grlen
model Arktik nuit kabilesi gibi avc-toplayc topluluklarda
da gzlenir. Bu tr davransa! modeller grup iindeki altst
ilikileri ve hiyerarinin pek ok ynn belirler. Mirketler
de alfa dii daha b askn bir diinin bebeklerini ldrp onu
gruptan srerken, babunlarda srdeki tm dourgan diiler
bebek yaparlar. stelik bir tr ierisinde yerel tarzlar (ya da
dilde ifade edilmeyen kurallar)23 olabilir.
Yirminci yzyl ncesi nuitler gibi, kk avc-toplayc
insan gruplarnda dier kabilelerden kadnlarn ele geirilme
si yaygnd, phesiz bu uygulama bilinli niyet iermemesi
ne ramen, gen havuzunun eitlenmesine yardmc olmutur.
Modern Bat toplumlarnda ahlaka kuralc yaklamay ye
leyenler bunu ahlaki kurallarn inenmesi eklinde grdk
lerinden muhtemelen bu uygulamay knayacaklardr. Ancak

22 Matthew Gervais ve David Sloan Wilson, "The Evolution and Func


tions of Laughter and Humor: A Synthetic Approach,'' Ouarterly Re
view of Biology 80, no. 4 (2005): 395-430.
23 Robert M. Sapolsky, A Primate's Memoir (New York: Scribner, 200 1 ) .

39
GVE N E N B E Y i N

ben bunu yarglamay zor buluyorum , nk bunun alterna


tifinin, yani kabile ii remenin ne nuitlerin ne o dnemlerde
onlardan biri olsaydm kendimin maruz kalmasn istemeye
ceim zararlar vardr. Bizim kendi kltrmzde sklkla bir
eylemin deerlendirilmesi konusunda anlamazlklar vardr.
1 972'de krsal blge pilotu Martin Hartwell kt hava koul
larna ramen byk bir cesaretle yardm uuuna karar ver
mi, ne yazk ki uak kt bir kaza geirmiti. Yolcular aci
len apandisit ameliyatna alnmas gereken nuit bir ocuk
ve ona elik eden hemireydi. Hemire kaza annda, ocuksa
daha sonra ld. ki baca knlan Hartwell haftalarca a
ve yan baygn bir halde kurtarlmay beklemi, arkadann,
kazada len hemirenin bacan yemiti. Sonunda, otuz bir
dondurucu souk gnn ardndan, Hartwell kurtarld. Bu tr
u noktalardaki yamyamlk zerine farkl fikirler vardr, ben
tm aynntlan bildiimiz durumlarda bile tek bir doru ce
vap olduundan phe duyann. Pek ok iyi besili insan, kpek
yenmesi fikrinden dehete der, ama geleneksel bir nuit av
bulununcaya kadar kpek yiyerek hayatta kalmak yerine alk
tan lnmesinden dehete decektir. Hepimizin bildii gibi,
rasyonel insanlar en iyi vergilendirme, genlerin eitimi ya da
nleyici savalarn ne zaman alaca konusunda hemfikir ol
mayabilirler. ounlukla daha iyi ya da daha kt zmler
vardr, ama tek doru seim yoktur; byle durumlarda kst
lanm tatmin ibandadr; dengeleyerek, uyum gzeterek,
uygun bir karara vanr.
Yukarda anlatlanlar sadece insanlarda "gerek" ahlak bu
lunduu, dier hayvanlarn, karmak ve sosyal bile olsalar
ahlakd olduklar varsaymndan uzak durmann da akllca
olabileceini gstermektedir. Burada sylenenler ksmen ki
min konuma kurallarna gre kelimeleri kullandmza ba
ldr. Ama dnceleri kelimelerin kullanmn yneten "anlam
kraln diye biri yoktur. Eer kelimeleri gerek ahlakn lisan ve
lisanla formle edilmi kurallar gerektirdiiyle tanmlyorsa
nz, o zaman sadece insanlarn gerek ahlak olduunu syle
yebilirsiniz. Ama bu semantik anlam kaymasyla elde edilen
ilerleme nedir? stelik "gerek ahlakn neden lisan gerektirir

40
BEYiN-TEMELLi DECERLER

diye tanmlansn ki? ada ahlak felsefecisi Christine Kors


gaard gibi baz kiiler baka bir sav benimsemektedir: Sadece
insanlar gerek anlamda rasyoneldir, ahlak rasyonaliteye da
yanr, bylece insan dndaki hayvanlar ahlakl deildir.24 Pek
ok ku ve memeli sorun-zme ve planlamann gzel rnekle
rini gsterirken, rasyonalitenin sadece insanlarda var olduu
iddias dar ve yetersiz bilgiye dayanr gzkmektedir. 25
nsan dndaki memelilerin sosyal deerlere sahip olduu
aktr; yavrularna, hatta bazen elerine, akrabalarna, grup
yelerine deer verirler; ibirlii yapar, cezalandrr, kavga
sonras barrlar. 26 Bu deerlerin gerekten ahlaki deerler
olup olmad zerine semantik tartmalara giriebiliriz,
ama kelimeler zerine tartmalar verimsizdir. Elbette sadece
insanlar, insan ahlakna sahiptir. Ama bu yeni bir ey deil,
sadece skc bir totolojidir. Sadece ipek maymunlarnn ipek
maymunu ahlak vardr da diyebilir, listeyi bylece devam et
tirebiliriz. Karncalarn insanlarn tarznda ahlakl olmad,
babun ve bonobolann sosyal davranlarnn bizimkilere ok
daha yakn olduunda hemfikiriz. Bize ipucu verecek film ka
ytlan olmadndan dier insanslarn, rnein Homo erectus,
Homo neanderthalensis ya da Homo heidelbergensisin sosyal
davranlarnn modern insann sosyal davranna yakn olup
olmadn bilmiyoruz. Daha derin bilimsel anlay bekleye
rek bu konuyu burada noktalayabiliriz.

24 Christine M. Korsgaard, The Sources of Normativity (NewYork:


Bkz.
C ambridge University Press, 1 996).
25 Bkz. Amanda M. Seed, Nicola s_ Clayton ve Nathan J. Emey, MPost
conflict Third-Party Affiliation in Rooks, Corvus frugilegus." Cur
rent Biology 1 7 , no. 2 (2007): 1 5 2 - 1 58.
26 G. Cordoni ve E. Palagi, MReconciliation in Wolves (Canis lupus):
New Evidence for a Comparative Perspective." Ethology 1 1 4, no. 3
(2008): 298-308.

41
3. nemseme ve Bakm

Bir hayvan dierlerinin bakmn stlenirken ya da sosyal de


erler ifade ederken beyninde neler olur? Sunduumuz teze
gre memelilerde temel aklayc unsur, balanma ve ba
kurmann nrokimyasdr. 1 Bu nedenle sosyal deerlerin be-

Pek ok ku tr de son derece sosyaldir. Onlardaki oksitosin ben


zeri mesotosin hak.knda u ana dek bilinenlere gre, bunlar oksito
sinin memelilerde oynad role benzer ekilde yavrular ve e ba
lanmasnda rol oynamaktadr. Mekanizmalarda farklar muhtemel
dir, nki memeliler ve kularn ortak atalan 300 milyon yl nceye
dayanr ve de kularn beyni memelilerinkinden ok farkl biimde
rgtlenmitir. Bu kitaptaki incelemem sadece ok daha fazla bilgi
ye sahip bulunduumuz memelilerin sinir sistemine dayanacaktr,
ancak zaman zaman ku sosyalliine dair yorumlarda da buluna
cam. Ku sosyallii iin bkz. Nicola S. C layton, Joanna M. Dally ve
Nathan J. Emery, "Social Cognition by Food-Caching Corvids: The
Western Scrub-Jay as a Natura! Psychologist." Philosophical Tran
sactions of the Royal Sociey B: Biological Sciences 362, no. 1480
(2007): 507-522; James L. Goodson, "The Vertebrate Social Behavi
or Network: Evolutionary Themes and Variations," Hormones and
Behavior 48, no. 1 (2005): 1 1 -22; ve James L. Goodson ve dierleri,
"Mesotocin and Nonapeptide Receptors Promote Estrildid Flocking
Behavior," Science 325 (20091: 862-866; aynca bkz. Jaak Panksepp,
Affective Neuroscience: The Foundations of Human and Animal
Emotions (New York: Oxford University Press, 1 998).

43
GV E N E N BEYiN

yin-temelli platformunu anlamak iin, ilk olarak bizi yeniden


sosyal deerlere gtrecek daha temel bir soruyu ele almal
yz: Beyin bir eyi nasl nemser? Farkl bir ekilde sylemek
gerekirse, nronlar bir eye nasl deer verir?
Konunun ilk ve en temel ksm z-muhafazadr.2 Tm sinir
sistemleri ait bulunduklar bedenin hayatn srdrmesiyle
ilgilenecek ekilde rgtlenmitir. Evrimsel bak asyla, ge
nel nokta nettir: Kendine bakmak kendini ihmal etmeye yele
nir. Kendilerini muhafaza davranlarndan mahrum hayvan
lar genlerini bir sonraki nesle geirme ansndan mahrumdur,
bedenlerini salkl tutmay baarm hayvanlarsa genlerini
geirme ansna sahiptir. Bir hayvann hayatta kalmas iin
enerji, su ve bedenin almasn salayacak dier gerekli ey
leri bulmak amacyla dnya zerinde hareket etmesi gerekir.
Ac ve korku, davranlarn dzeltilmesi gerektiini belirten
hayatta kalma uyarlardr. Acnn farkl eitleri davransa!
dzeltmenin farkl yollarnn uyarlarn verir.
B u genel gzlemler nral mekanizmalara ilikin sorular
dourur: rnein bir fare yiyecek bulmas, bir oyua gizlenme
si ya da yuva yapmas gerektiini nasl bilir? Esenlii salayan
davransal kararlar nronlarca nasl gerekletirilir?
Bu soruya kabaca verilecek cevap farenin beyin sapndaki
ve hipotalamusundaki nronlarn farenin i ortamn -hayat
ta kalmayla ilgili parametrelere gre bedeninin i halini- de
netlediidir. Belli bir gereksinim saptandnda motivasyonel
bir duygu yaratlr. Farede -ve bizde- beyin sap ve hipotala
mustaki nronlar beden ss, glikoz seviyesi, kan basnc, kalp
atm hz ve karbondioksit seviyesini dzenler. zdenge; orga
nizmann i evresinin hayatta kalmak iin gereken deerler
aralnda tutulmasnn dzenlendii sretir. Nrobilim uz
man Bud Craig'in ifade ettii gibi, ac zdengesel bir duygu
dur.3 Hepimiz i ortamda bir dengesizlii dzeltmemiz gerekti-

2 Panksepp, Affective Neuroscience. Antonio R. Damasio, The Feeling


of What Happens: Body and Emotion in the Making of Conscious
ness (New York: Harcourt Brace, l 999).

Homeostasis -yn .
3 A.D. Craig, "A New View of Pain as a Homeostatic Emotion," Trends
in Neurosciences 26, no. 6 (2003): 303-307; Craig, "Pain Mechanisms:

44
N EMSEME VE BAKIM

ini bildiren deiikliklere ainayz: oksijens iz kaldmzdaki


panik, menin rahatszl, susama, mide bulants hissi
ve ar a kalnca duyulan ar. Bunlara belirgin itkiler elik
eder: scaklk. su, yiyecek aray; kusmak, kamak, yatmak vb.
r - - - - - - - - - - -- - - - - - - - - - - -
.
' '
'
[ Frontal korteks j -

1
I L-,J, -
Akmben 1 1 j Amigdala

Beyincik t L.- Bazal


qanqllonlar
Hipotalamus j

""

DA SHT NA Hist

e ki l 3 . 1 Burada ematik olarak subkortikal yaplar ve onlann


kortekse balantlan gsterilmektedir. zellikle frontal alanlar
ve subkortikal alanlar arasndaki, dl (akumben) ve korkuyla
(amigdala) ilgili olanlar dahil, zengin balant yollanna dikkat
edin. Hipotalamus kapsaml ekilde, umumiyetle ift ynl ekil
de, pek ok yapya b alanmtr. Beyin sapndan farkl nrokim
yas all an olan drt adet nrona! projeksiyon sistemi kar. N
romodlatr de denilen bu drt nrokimyasal serotonin (5HT).
noradrenalin (NA), dopamin (DA) ve histamindir (Hist). Alnt Jo
sef Parvizi, "Corticocentric Myopia: Old Bias in New Cognitive
Sciences." Trends in Cognitive Sciences 13, no.B (2009): 354-359
(Amigda!ann yerini boyutlu grmek iin bkz. http.//commons.
wikimedia.org/wiki/File:Amygdala_small.gifl

Farenin subkortikal beyni koku ve ses gibi algsal ipularn


kullanarak d dnyadaki risk ve frsatlar deerlendirir. Fare-

Labeled Lines versus Convergence in Central Processing," Annual


Review ofNeuroscience 26, no. 1 (2003): 1 -30.

45
GVE N E N BEYiN

lerde tohumlarn kokusu yaklama davrann uyandrr; dii


farelerin kzmasyla zdeletirilen koku erkek farelerde kur
yapma davranlarn uyandrr. Yeni bir blgeye giren erkek
fare baka bir erkek farenin idrar kokusunu aldnda blgeyi
terk etme eilimi gsterir.
Bizim iin hrlayan bir kpein yaratt korku ya da sebebi
bilinmeyen dumann yaratt panik, belirgin ve naho duygu
lardr. Beyin sapndaki subkortikal yaplar, hipotalamus, insu
lar korteks ve de singulat kortekste hayata-ilikin bu duygu
lar btnletirilir ve uygun hareket koordine edilir (ekil 3 . 1 )
Sempatik sinir sistemindeki mekanizmalar bedeni "ka ya da
sava" iin ayarlar, tehlike getiinde, parasempatik sistem
deki dier mekanizmalar kan basnc ve kalp atmn daha az
enerji tketen "dinlen ve sindir" durumuna geri getirir. stelik
devreler nceliklere duyarldr, uzakta beliren yrtc hayvann
korkusu gzel bir cevize duyulan ala ya da cinsellik frsa
tna galip gelir. ortam ve beden yzeyinden gelen sinyalleri
btnletiren beyin sap-limbik devreleri z-muhafazann, bu
nun sonucu olarak da minimal dzeyde kendilik hissinin temel
rgtlenmesidir.4 Bedenin saln ve esenliini srdrmek,
belli bir sosyal gruba dahil ve belli bireylerle zel balar kur
mu bir kii olarak kendilik hissi gibi daha st dzey kendilik
temsilinin nrobiyolojik atsn meydana getirir.5
Bu nedenle en temel anlamda bakm, sinir sisteminin zemin
kat ilevidir. Beyinler esenlie ve rahatszlktan kurtulmaya
ynelmek zere rgtlenmitir. Bylece son derece aktr ki,
z-srdrme ve acdan kanma devreleri, en temel deerlerin,
yani sa olmann ve esenliin kaynadr. Kurbaalar, somon
lar ve semenderler iin hemen hemen sadece bu tr gzetme
vardr. yle olsa bile tm omurgallarda byk oranda muha
faza edilmi bu dzey btnleme son derece karmaktr.

4 A.D. Craig, "How Do You Feel? Interoception: The Sense of the Physi
ological Condition of the Body." Nature Reviews Neuroscience 3, no.
B (2002): 655-666; Rodolfo R. Llinas, I of the Vortex: From Neurons
to Self (Cambridge, MA: MIT Press, 2001); Damasio, The Feeling of
What Happens; Panksepp, Affective Neuroscience.
5 Antonio R. Damasio, Self Comes to Mind: Constructing the Conscio
us Brain (New York: Knopf/Pantheon, 2010).

46
NEMSEME VE BAKIM

Altta yatan devreler anlalmas g derecede karmaksa


da z-bakm ynnde doal seilim b asks aktr. Peki, ba
kalann gzetme nasl aklanabilir? Blm 2 'de ileri srld
gibi ana fikir udur: Memelilerin duygusal. endokrin, stres
ve dl/ceza sistemlerindeki evrimsel ayarlamalar hayvann
esenliine nem verdii bireylerin emberini, en azndan belli
baz hayatta-kala dair davranlar kmesinde etkin ekilde
geniletmitir. Bylece anne san yeni doan yavrular ken
di zdenge snrlan iindeymi gibi davranr; tpk kendisini
beslemesi, scak ve temiz tutmas, dnyann tehlikelerinden
korunmas gerektii gibi anlan beslemesi, temizlemesi, scak
tutmas, dnyann tehlikelerinden korumas gerekir. Yavru
lar tehdit altndayken, sanki kendisi tehdit altndaym gibi
nemser ve dzeltici davran tercih edilir. zdenge duygula
nndan hem his hem motivasyon olan ac ve korku yavrulan
tehlike altndayken tetiklenir. Ben dairesi benim aciz yavrular
da iine alacak ekilde genilemi gibidir. (Bkz. ekil 3.2)6
Dorudur ki eer tehlike an ise kurt ya da sann yav
rulann terk etmesi normaldir, yavrulan kurtaramayacaksa
kendisini kurtarmas gerekir. Yani zdenge snrlarnn geni
lemesi yine de kendisi ve deer verilen dierleri arasnda ay
rm yapabilmeye izin verir. Benzeri ekilde byk tehlike altn
da insan ebeveynler kendilerini kurtarmay seebilirler, ama
bazen yavruyu kurtarma motivasyonu ebeveynin kendini feda
etmesine yol aabilir. Bu tr vahim durumlardaki insan davra
nlan felaketin doas, kiisel miza, sosyokltrel ardalan,
dier yavrulann mevcudiyeti gibi pek ok etmene de dayanr.
Bunlar z-muhafazann ok gl sistemiyle i ie gemi, ama
onun ok tesine giden son derece gl sistemlerdir. " tesine
gitmek" tesadfi deil, sistematik bir ekilde dierlerinin, zel
likle de akrabalann esenliiyle ilikilidir.7
Sadece z-bakmdan memelilere zg sosyallik (zgecil
bakm) tiplerinin eitlerine giden hayati admlar, anne meme-

6 Yawei Cheng ve dierleri, "Love Hurts: An fMRI Study: Neuroimage


5 1 . no. 2 (20 1 0): 923-929.
7 Belki ahlaki duyarllk ifadesini kullanrken Hume'un aklndaki
buydu. Bkz. Blackburn, How to Read Hume.

47
GVE N E N B E Y i N

l i b eynini "anneletiren" dier hormonlarla birlikte nropeptit


oksitosin (OKT) ve arginin vasopressin (AVP) hormonlarna
bal nron-ve-beden mekanizmalanna dayanr. Bu mekaniz
malar balangta daha geni sosyal amalara hizmet etmek
iin deil, yalnzca diinin aciz yavrularn onlar bamsz
hale gelinceye kadar beslemesi, savunmas, daha genelde, on
larn esenliine kendini adamas iin gerekli kaynak ve moti
vasyona sahip olmasn gvence altna almak iin seilmiler
dir. Yavrularnn bakmna uygun devrelere sahip memelilerin
yavrularna bakmayan memelilere gre daha fazla sayda yav
rusu hayatta kalmtr.

ekil 3.2 Bakm dairelerini gsteren izim. Bireyin hayatta kal


ve esenli ine hizmet eden devreler memelilerde yavrular iine
alacak ekilde deimi ti r Sosyal memelilerde, bu geni lem e gi
.

derek az al an younlukta, b al anm ann derecesine bal olarak


yakn akrabalar, yakn arkadalar, dier grup yelerini ve hatta
yab anc lar iine alabilir.

Ancak yavrular olarak belirlenmi dierlerine b akmaya yol


aan deiim bir kez yerletikten sonra, belki olduka minr
yollarla yavru olmayan, ama esenlikleri bireyin kendi esen
lii ve yavrulannnkiyle balantl olan dierlerine bakmaya
doru uyarlanm olabilir. Tre ve evrimsel seilim basks
na bal olarak, farkl sosyal dzenlemeler seilecek, pek ok
farkl beyin mekanizmas oyuna sokulacaktr. Bylece bir kurt
srsnde ya da kunduz kolonisinde sadece tek bir ift rer
ken, babun ve katil balina srlerinde tm diiler iftlee
cektir. Halka kuyruklu lemurlar anaerkildir; diiler erkeklere
gre baskndr ve pek ok erkekle iftleir. Irmak susamurlan

48
NEMSEME VE BAKIM

ve Kuzey Amerika boz aylarnda sr dii ve yavrularndan


oluur, dii ona uygun ekilde kur yapan herhangi bir erkekle
iftleir. Hint ebeklerinde bebekler sadece anneye balanr,
ama titi maymunlarnda babaya daha fazla balanrlar. Bunlar
memeliler arasnda grlen sosyal kalplarn eitliliinin ok
kk bir ksmndan rneklerdir, ama muhtemelen hepsinin
altnda oksitosin, dier hormonlar ve nrokimyasal reseptr
lerinin farkl dzenlemeleri yatmaktadr.
Nrobilim uzman Porges ve C arter, OKT ve AVP'nin me
meli beyinlerindeki zel rollerine nasl uyduklar sorusunu
ortaya atmlardr.8 Bu soruyu cevaplarken, peptitlerin son
derece eski (memelilerden ok daha nce mevcut, en azndan
700 milyon yllk) olduunu, kara hayvanlarnda bedendeki su
ve mineral seviyelerinin ayarlanmasnda yer aldklarn belir
tirler. Oksitosinin ve vasopressinin evrimsel adan daha n
ceki eidi -vasotokin- iki yaamllarn (amfibilerin) iftleme
davranlarnda ve yumurtlamalarnda nemli rol oynar. Me
melilerin ortaya kndan ok nce, vasotokin remede yer
almaktadr. Memelilerde su ve minerallerin dzenlenmesi ok
daha incelikli bir hal almtr, nk gebelikte diinin plasen
ta ve bebein iinde gelitii amniyon svsn muhafaza eden
amniotik keseyi oluturmas, doumdan sonra da bebek iin
st retmesi gerekir.9 Bu bize OKT ve AVP'nin, evrimin meme
lilerin remesindeki deneysel ayarlamalarnda neden yer al
dklarna ve kularn sosyalliinde bu peptitlerin benzerleri
nin neden nemli olduuna dair ak bir ipucu verir. Biyolog
James Hunt'n belirttii gibi, uSosyallik, tpk okhcrelilik
gibi eitli taksonlarda pek ok kereler ortaya km ve farkl

8 Stephen W. Porges ve C. Sue Carter, Neurobiology and Evolution:


Mechanisms, Mediators and Adaptive Cosequences of Caregi
vig," Self Interest and Beyond: Toward a New Understanding of
Human Caregiving, ed. S.L. Brow, R.M. Brown ve L.A. Pener (Ox
ford: Oxford University Press, baskda). Aynca bkz. Eric B. Keverne,
Geomic Impriting and the Evolutio of Sex Differences in Mam
malian Reproductive Strategies," Advances in Genetics 59 (2007):
2 1 7-243.
9 Porges ve Carter, "Neurobiology and Evolutio."

49
GVE N E N BEYiN

btnleme seviyelerine ulamtr."10 Tm canl formlannn


OKT ve AVP ierdii varsaylamaz, ierenlerde de ne ekilde
ierildii deiebilir.
Memelilerde nral s eviyede balanma nasl gerekleir?
Bu soru zerinde ilerlemeden nce, balanmay daha ayrntl
incelememiz gerekiyor.

Aile Deerleri: Ait Olma ve Ait Olmay isteme


n s anlar dahil, tm gebe memelilerde fetsn plasentas
annenin kan dolamna annenin beynini "analatrma"
etkisi bulunan eitli hormonlar salar. 1 1 Progestin, strojen
ve prolaktin arlkl bu hormonlar subkortikal yapdaki
nronlara tesir eder. 12 Bu, kemirgenlerde ve kedilerde gebe
diinin daha ok yemesine, dourulacak yavrular iin yuva
hazrlamasna ve doum yapmak iin gvenli bir yer bul
masna sebep olur. n s an diileri de doum zaman yakla
tka "yuva" itkisine tepki verir, (benim ahsen deneyimledi
im gibi) evini temizlemeye, bebek iin hazrlklar bitirme
gayretine giriir. OKT retimi gebelik esnasnda artrlr;
doumda OKT'nin s alnmas rahmin kaslmas nda rol oy
nar. OKT emzirme dneminde stn gelmesi iin gereklidir.
OKT'nin salglanmas beyinde yeni doanla megul olmay,
onlan scak, temiz, gvenli tutmay ieren tm ana tavrla
r tetikler. nsanlarda ana tavrlar evlat edinilen bebekle de
tetiklenebilir, karnda tanlp dorulan b ir bebee b alan
ma kadar gl b alanma oluabilir. 13 Bu da muhtemelen

10 Elizabeth Pennisi'nin alntsndan, "On the Origin of Cooperation."


Science 325, no. 5945 (2009): 1 1 96- 1 1 999.
11 Keverne, "Genomic Imprinting and the Evolution of Sex Differen
ces."
12 Bunun, olaanst anlatm iin bkz. Donald W. Pfaff, The Neuros
cience of Fair Play: Why We (Usually) Follow the Golden Rule (New
York: Dana Press, 2007).
13 K.D. Broad, J.P. Curley ve E.B. Keverne, "Mother-Infant Bonding and
the Evolution of Mammalian Social Relationships." Philosophical
Transactions of the Royal Society B: Biological Sciences 361 , no.
1476 (2006): 2 1 99-22 1 4.

50
NEMSEME VE BAKIM

oksitosinin salnmyla ilgilidir. Mirket yavrularnn teyze


leri de ayn ekilde tepki gsterir. Dier memelilerin kendi
yavrul aryla birlikte dier trlerin yavrularn da emzirdik
leri bilinmektedir; bir kpein domuz ya da kedi yavrusunu
emzirdii grlr.
Endojen opiatlar, kendi beyinlerimiz tarafndan hazr
lanan bu afyon-benzeri molekller de byk olaslkla an
nesel balanmada hayati rol oynar, emziren dii emzirme
srasnda salnan opiatlardan haz dln elde eder. Kendi
deneyimime gre, emzirme haz verir ve rahatlatcdr, ama
size belirgin ekilde "kafay buldurmaz." Opioid reseptrle
rini bloke eden, bylece etkilerini de engelleyen nalokson
isimli kimyasal verilen anne Hint maymunlar yavrularna
kaytsz kalr, onlar ihmal etme eilimi gsterir. Nalokson
enjekte edilen anne koyunlar kuzularn etkin ekilde red
deder. nsan diisinde eroin b amllar, karmaklatran
sosyal etmenler varsa da, genellikle byk oranda yavrula
rn ihmal etme ya da terk etme eilimi gsterirler. Muhte
melen b amllarda endojen opiatlarn zayf etkisi nispeten
ok daha byk oranlarda alnan eroinin gl etkisiyle
bastrlmaktadr,14 ancak OKT seviyelerindeki anormallikle
rin de bir rol olabilir. nsanlarda kokainman anneler ko
kain b amls olmayan kontrol gruplarna gre daha dk
OKT seviyesi gsterirler. 1 5 Ancak normalde yavruyla ilgilen
mek dllendiricidir; iyi hissettirir. Aksine bebek aladn
da, uzaa gtrldnde ya da ac ektiinde kayg seviye
si artar ve bu kt hissettirir.
Bu da bizi acya, daha kapsaml ekilde ifade etmek gerekir
se, memelilerin sosyal davranlarnn ortaya knda merke-

14 Eric B. Keveme, "Understanding Well-Being in the Evolutionary


Context of Brain Development." Philosophical Transactions of the
Royal Society of Londra B: Biological Sciences 359, no. 1449 (2004):
1 349- 1 358.
15 Kathleen C. Light ve dierleri, "Deficits in Plasma Oxytocin Respon
ses and Increased Negative Affect, Stress, and Blood Pressure in
Mothers with Cocaine Exposure During Pregnancy." Addictive Be
haviors 29, no. 8 (2004): 1 54 1 - 1 564.

51
GVE N E N B E Y i N

zi rol oynayan negatif etkiye getirdi. 16 Deneyimlendiinde ba


sit gelse de ac pek ok farkl zelleme, bileen, nrokimyasal,
yol ve balantlarla son derece karmak bir anatomi stlen
mitir. 17 Oksitosini ieren deiikliklere ilaveten, memelilerin
negatif etki -ac, an, korku, panik, kayg- sistemlerinde de
deiimler olmutur. Tm omurgallarda korku, kayg ve fizik
sel ac beyin sapnda ve hipotalamusta "kendini-koruma" uyan
sinyali olarak kaydedilmitir. Bu deiimler z-muhafaza dev
releri vastasyla dzeltici davran repertuanna yol aar. B u
temel sistemlerdeki evrimsel deiimler memelilerin kendileri
kadar yavrulara ynelik tehdit ve incinmelere de tepki gster
melerini temin eder. "Kendini-koruma" taktikleri iin geerli
his ve tepkiler "kendininkileri-koruma" taktikleri iin de ge
erlidir.
Memelilerin b eyinlerinin ayrt edici zelliklerinden biri
kortekstir, korteks serebral yanmkrelerin d kabuunu mey
dana getiren dzenli ekilde rgtlenmi alt-kat tabakadr
(bkz. ekil 3.3) . 18 Bu artc evrimsel bulu pek ok ileme ya
psn snrl bir alana sdrr, eriilebilirlik kayb olmakszn
ileme gcn azami seviyeye kartmak iin kk-dnya
rgtlenmesini akllca kullanr; yani yerel balantlar youn,
uzak blgelere balantlar seyrektir, ama hepsi birbiriyle ya
kn balantdaki komular yardmyla her alan baka bir alana
birka admda ulaabilir. Konumuzla alakal ksm ise ilgi de
iiminin, zellikle sevilenden aynlma ya da sevilene ynelik
tehdit durumunda ortaya kan, acnn temsilinin kortikal ay
rntlaryla ilgili olmasdr.

16 Bkz. Don M. Tcker, Phan Lu ve Douglas Derryberry, "Love Hurts:


The Evolution of Empathic Concern through the Encephalization of
Nociceptive Capacity." Development and Psychopathology 17, no. 3
(2005): 699-713; Cheng ve dierleri, "Love Hurts: An fMRI Study."
17 A.D. Craig, K. Krout ve E.T. Zhang, "Cortical Projections of VMpo.
a Specific Pain and Temperature Relay in Primate Thalamus." Abs
tracts-Society for Neuroscience 21 ( 1 995): 1 165.
18 Georg F. Striedter, "Precis of Principles of Brain Evolution." Behavi
oral and Brain Sciences 29, no. (2006): 1 - 1 2 .

52
N EMSEME VE BAKIM

Dier
kortikal
alanlar
111
Talamus
rv

Beyin sap
v
alanlar - modlatr
sistemleri

Beyaz
madde yaplar

Kar yar Ta lamus


kredeki dier
kortikal alanlar

ekil 3.3: Beynin korona! kesit grnts (dikey). D yzeydeki gri kenarlar
kortekstir (kortikal kabuk). Beyaz ve gri maddeler arasndaki renk fark mi
yelinin mevcudiyetine baldr. Miyelin nron aksonlannn etrafn saran ya
asndan zengin hcrelerden meydana gelir. Bu da bir tr yaltm salayarak
sinyal iletimini hzlandrr. Gri maddede miyelin bulunmaz. Bytlm ka
reyle iaretli alan korteksin tabakalar halindeki rgtlenmesini ve son derece
dzenli mimarisini gstermektedir. Nronlann younluu gsterilmemitir:
Kortikal dokunun 1 milimetrekpnde 1 00.000 nron bulunur, bu nronlar
arasnda bir milyar sinaptik balant vardr. Alnt A.D. Craig, "Pain Mecha
nisms: Labeled Lines versus Convergence in Central Processing," Annual Revi
ew of Neuroscience 26 (2003): 1 -30 ve E.G. Jones, "Laminar Distibution of Cor
tical Efferent Cells." CeUular Components of the Cerebral Cortex, ed. A. Peters
ve E.G. Jones INew York: Plenum, 1984), Cilt. 1 , sayfa 521 -553.

53
GVE N E N BEYiN

Nrobilim uzman A.D. (Bud) Craig'in zntyle dile getirdii gibi


ac mu ammadr. Yine de son elli ylda ou Craig ve alma ar
kadalarnca gerekletirilen byk bulular baz eski ve kabul
gren yanl kanlan dzeltti, acnn gizemini az da olsa kaldr
d. 19 Acy basn gibi bir duyu deil, zdenge duygusu olarak s
nflandrarak, Craig acnn z-muhafaza mekanizmal anrun geni
kmesi ierisindeki nemli rolne vurgu yapmaktadr. Bu, genelde
d dnyann temsiline tahsis edilmi, ama mesela bir "yank" gibi
kendiliinden motivasyonel "his" iermeyen, grmenin ya da duy
mann rolyle bir kartlk oluturur. Elbette kartlk sadece de
receseldir, nk son kertede -sadece bazen daha dolayl ekilde-
grme ve duyma da z-muhafazaya hizmet eder. Susama ve me
gibi ac sinyalleri de bedenin iinden, kaslardan, eklemlerinden,
yzeyinden gelerek dzeltme ihtiyac hissini harekete geirir. z
dengeyi korumann dinamik srecinin bir paras olarak acnn
duyusal yn uyaran deimemiken bile deiebilir; rnein sa
va alannda vurulan askerler saha hastanesine gelene kadar, tpk
susuzluk ve alk hissetmedikleri gibi, hi ac hissetmeyebilirler.
ekil 3.4'te gsterildii gibi insanlardaki merkezi sinir sistemi
omuriliin lamina 1 denen blgesinden doar, beden dokusu ve
organlardan gelen incinmeyle (an sreci) ilgili sinyaller buraya
gelir. Bu sinyaller omurilik boyunca yukar, beyin sapma tanr,
burada zdenge tepkilerini dzenleyen blgeler arasnda iletiim
alverii olur ve sonra talamusun belli blgelerine ilerler. Spi
notalamik yol olarak bilinen bu sistem ar sreci sinyallerinin
yerinin ve farkl eitlerde ac hislerinin -keskin bir aletle incin
me, yanma, birini yitirmekten yaanan kederin- byk bir kesin
likle saptanmasn salar. Ac srecinde kabukta iki yer nemli
rol oynar: insula (frontal lobun altndadr ve kolaylkla gzden
kaabilir) ac deneyiminin olumsuzluu -niteliksel adan nega
tif ynleri- iin elzem gzkmektedir, bal olduu anterior sin
gulat korteks (ASK) acnn motivasyonel (bir eyler yap) ynne
hakimdir. nsula (Bkz. ekil 3.5) bedenin tam durum raporunu
oluturmak iin beden sinyallerini hzlca btnletirir.

19 A.D. Craig, "Pain Mechanisms: Lbeled Lines versus Convergence


in Centrl Processing," Annual Review of Neuroscience 26, no. 1
(2003): 1 -30.

54
NEMSEME VE BAKIM

zdenge
blgeleri

\' Lateral
spinotalamik
yol

ekil 3.4 izim insan beynindeki ve omurilikteki baskn ar yol


larn korona! kesitten gstermektedir. Korteks ve dier gri mad
de yaplan (arlkl olarak nronlar) koyu gri gsterilmitir, be
yaz madde (arlkl olarak miyelinli nron aksanlar) ak gridir.
Lateral spinotalamik yollar beyin sapnda zdengeyi dzenleyen
blgeyle balant yapp oradan talamustaki iki farkl ekirdekle
(gri madde blgesi) sinaptik balantlar yapmak zere devam et
mektedir. Talamik ekirdeklerden biri bedenin fizyolojik halinin
temsilini iererek anterior insula (introseptif kortekse) ve soma
tosensoral kortekse (Alan 3a) uzanr; dier ekirdek ASK'ya (an
terior singulat korteks) nronlar gnderir. Alnt A.D. Craig, "Pain
Mechanisms: Labeled Lines versus Convergence in Central Pro
cessing," A nnual Review of Neuroscience 26 (2003): 1 - 30 zniyle
yaymlanmtr.

55
GV E N E N B E Y i N

Sinyaller nce insulann gerisine ular, b i r dizi aamayla


yeniden ilemeden geerek, muhtemelen temsil edilenin kar
makl ve btnlemesi artarak, insulann nne doru
ilerler. nsula tm beden ve beyinden gelen sinyalleri btn
letirirken benim-halim ve benimkinin-halini yanstr gzk
mektedir. Rahatsz edici souk ya da saldn tehlikesi gibi ek
sik, kusurlu gelen bir durumda ac sinyalleri tepkisi vererek
telafi motivasyonu salar. Nroanatomiyle uyumlu ekilde,
insuladaki nron tahribat da ieren frontotemporal demans
hastalan deneyimlenen acnn azalmasnn yan sra empatik
tepkilerde belirgin bir kayp gsterirler.

ekil 3.5 Sol yanmkredeki insulay gsteren anatomik fotoraf.


nsula frontal lop, temporal lop ve parietal lop kesilerek aa
kartlmtr. nsula, frontal lopun temporal loptan ayrlmasyla
da aa karlabilir. (Girus tepe, sulkus ukur demektir; beyin
corafyas beyin byrken kafatas hacmiyle snrlanmasndan
kaynaklanan kvrmlarn sonucudur. Belirli noktalar kabaca
[ama sadece kabaca[ tm bireylerde benzerdir), bunlar a, m, p,
yani anterior, orta, posterior anterior insula giruslan; A, P an
terior ve posterior posterior insula ginslan; APS: anterior pe
riinsular sulkus; SPS: superior periinsular sulkus; IPS: inferior
periinsular sulkus; H: Heschel girus. Alnt Thomas P. Naidich ve
dierleri, "The Insula: Anatomic Study and MR Imaging Display
at 1 .5 T,n American Jo umal ofNeuroradiology 25 (2004): 226.

Bu ileme hiyerarisinin tepesindeki blge -anterior insu


la- sadece primatlara zg gzkmektedir, insanlarda dier

56
NEMSEME VE BAKIM

piramitlerden ok daha fazla gelimitir.20 Bu deiikliin ka


pasite anlamnda ne ifade ettii anlalamamtr, ama benim
halim ve benimkinin-halinin yanstlmasnn karmaklyla
ilgisi olabilir; belki yitirmenin acsn uzatyor, belki ben-ve
benimkinin gelecekteki olas hallerine dair daha soyut yanst
malara yol ayordur. 21
nsanlar sosyal beyne sahip olduundan daha genellemi
ar sistemimiz sadece kendimizin deil, sevdiklerimizin esen
lii tehdit edildiinde de kt hissetmemize yol aar. Meme
lilerin yavrular balanma kurduklar kimselerden ayrldkla
rnda korkar ve rahatszlk ars verirler. Bu iyi bir eydir,
nk kendilerini besleyemediklerinden ve koruyamadklarn
dan anne babalarna ihtiyalar vardr.22 Ayn ekilde anne me
meliler ve baz trlerde baba memeliler yavrular rahatszlk
ars yaptklarnda kayg duyar, kt hissederler - bu da iyi
bir eydir, nk bebeklerinin onlara ihtiyac vardr. Hem in
sula hem ASK fiziksel acya tepki verir, ama ayrlma, dlanma,
onaylanmamayla tetiklenen sosyal acya ve hatalardan, yanl
tahminlerden kaynaklanan acya da tepki verir.23 Anne meme
liler yavrunun gvenliini saladnda ve onu doyurduunda,
endojen opiatlar ile OKT hem doyurulan yavrunun hem de ra
hatlayan annenin beyninde salnr. Beraber olmak iyi hissetti
rir. Oksitosin ya da endojen opiatlarn ne olduunu bilmesek
de biz insanlar bu hissi biliriz.
Hepsi deilse de ou insan baka birini incittiinde pi
manlk, sululuk ve utan duyar. Psikopatlar mahkeme salo
nunda pimanlk gstermenin nemini bilseler de terr, yara-

20 A.D. Craig, "Interoception and Emotion: A Neuroanatomical Pers


pective." Handbook of Emotions, 3. bask, ed. Michael Lewis, Je
annette M. Haviland-Jones ve Lisa F. Barrett (New York: Guilford,
2008), 272-288.
21 A.D. Craig, "How Do You Feel-Now? The Anterior Insula and Human
Awareness." Nature Reviews Neuroscience 1 0, no. 1 (2009): 59-70.
22 Bkz. Damasio, The Feeling of What Happens. Korkunun rol iin
bkz. Pfaff, The Neuroscience of Fair Play.
23 Naomi 1. Eisenberger ve Matthew D. Lieberman, "Why Rejection
Hurts: A Common Neural Alarm System for Physical and Social Pa
in." Trends in Cognitive Sciences 8, no. 7 (2004): 294-300.

57
GV E N E N BEYiN

lama ya da lme yol atklarnda bile bunlar hissetmezler.


Psikopatlar sosyal dnyada rol yapan ve albenili davranan
kimselerdir, ama vicdanlar yoktur ve gl balanma olu
turmama eilimindedirler.24 Psikopatlar zerine yaplan al
malar (psikopat ve sosyopat kelimeleri birbiri yerine kullanl
maktadr) olduka kesin tehis ltlerinin sentezine olanak
dourmutur.25 Psikopat olarak tehis edilen bireyler genelde
en az be-alt ar su kaydna sahiptir, uzun sreli iliki kur
ma ihtimalleri dktr, manipulatif ve s ahtekardrlar, pek
ok konuda pozitif ya da negatif derin duygulan yoktur. l 974-
l 978'de otuz cinayet ilediini, ikence ve l sevicilik yapt
n itiraf eden Ted Bundy klasik bir sosyopattr; eylemlerinden
pimanlk ya da sululuk duymaz, ama ok ekici ve etkileyi
cidir. Tersine 1 969'da Los Angeles'da ilenen Tate ve LaBian
ca cinayetlerine su ortaklndan hkm giyen tarikat lideri
Charles Manson aka sannsaldr, insanlarn iyilii iin bir
devrime nderlik ettii sanrsn yaamaktadr.
Psikopatlarn beyinleri farkl mdr? yle gzkmektedir.
u ana kadar edinilen veriler psikopatlarn beyinleriyle sa
lkl kontrol deneklerininki arasnda duygular, itkiler ve sosyal
tepkileri dzenleyen alanlarda nemli farklar olduunu ortaya
koymaktadr. zellikle beynin paralimbik ksmlan psikopat
larda hem anatomik (daha kktr) hem de ilevsel (duygusal
renme ve karar verme ilerinde etkinlik dzeyi daha dk-

24 Bkz. Robert D. Hare, Without Conscience: The Disturbing World of


the Psychopaths among Us (New York: Pocket Books, 1 993); Martha
Stout, The Sociopath Next Door: The Ruthless versus the Rest of Us
(New York: Broadway Books, 2005).
25 Robert D. Hare, Manualfor the Hare Psychopathy Checklist-Revised,
2. Bask (Toronto: Multi-Health Systems, 2003); R.D. Hare ve C .N.
Neumann, "The PCL-R Assessment of Psychopathy: Development,
Structural Properties, and New Directions," Handbook of Psycho
pathy, ed. C. Patrick (NewYork: Guilford, 2006), s. 58-88; R.J.R. Blair,
"Neuroimaging of Psychopathy and Antisocial Behavior: A Targeted
Review." Current Psychiatry Reports 1 2, no. 1 (2010): 76-82. Aynca
benim Walter Sinnott-Armstrong'la rportajma bkz. (Mays 2010,
Oxford, England) The Science N etwork, http://thesciencenetwork.
org/programs/the-rightful-place/the-rightful-place-with-walter
sinnott-armstrong.

58
NEMSEME VE BAKIM

tr) adan farkldr.26 Bu paralimbik alanlar tam da beklenen


blgeleri kapsamaktadr: duygusal tepkileri dzenleyen amig
dala ve septum gibi subkortikal yaplar, hafzayla ilgili yap
lar (hippokampal alanlar), sosyal ac ve haz hissetme ieren
sosyal etkileimde etkin kortikal alanlar (insula, ASK, orbital
frontal korteks ve lateral temporal lop, bkz. ekil 3.6).27

ekil 3.6 izim insan beyninin u blgelerini gsterir: Anterior


singulat korteks, orbitofrontal korteks (gz ukurlarnn [orbit)
tam stnde yer ald iin bu adla anlr) , hippokampal girus,
superior frontal girus, inferior temporal girus, fusiform girus ve
korpus kallosum (iki ya n mkre arasnda.ki ana balant yola)
Alnt Wikimedia Commons (http://commons.wikimedia.org/w/
index.php?title=Special%3ASearch&search=anterior+cingulate).

kizler ve aile bireyleri zerinde yaplan almalar psiko


p atlkta kaltsalln yaklak yzde 70 seviyesinde olduu
nu gstermektedir; taciz ve ihmal gibi ocukluk koullar
genetik eilime katkda bulunabilir.28 Hapishane nfusunun

26 Kent A. Kiehl, "A Cognitive Neuroscience Perspective on Psycho


pathy: Evi dence for Paralimbic System Dysfunction." Psychiatry
Research 142 (2006): 1 07-1 28.
27 A. Raine ve dierleri, "Hippocampal Structural Asymmetry in Un
successful Psychopaths." Biological Psychiatry 552 (2004): 1 85- 1 9 1 .
28 T.D. Gunter. M.G. Vaughn v e R.A. Philibert, "Behavioral Genetics in An
tisocial Spectrum Disorders and Psychopathy: A Review of the Recent
Llterature." Behavioral Sciences & the Law 28, no. 2 (2010): 148-173.

59
GVENEN B E Y i N

nemli bir yzdesi -muhtemelen yzde 30-40- psikopatik


ltler skalasnda yksek puanlar almaktadr, p s ikopatlar
hem aldatc hem de ykc olduklarndan, bu s osyal bozuk
luk byk ilgi gerektirir. P sikopatlar sosyal ilikide negatif
etkinin nemini -uygun sosyal davran renme, anti - s o s
yal eylemlerin basklanmasnda v e vicdann geliimindeki
hayati roln- de hatrlatr. Eer sosyal ac his setmezseniz,
bir insann uzvunu keserek ikence etmek neeli bir aka
gibi gelir. 29
nsan beyninin prefrontal ve limbik alanlar geni olduun
dan, naho durumlara sabit tepkiler vermemiz gerekmez.30 Ge
lecekte ac duymaktan saknmak ya da uzun-vadedeki faydas
iin hali hazrdaki acya dayanmak gibi seenekleri dnebi
liriz. Uzun-vadeli planlar yapp olas sonularn deerlendi
rebiliriz. Bunu nasl gerekletirdiimiz zerine aratrmalar
srmektedir, ama tam anlalm deildir.31 Bildiimiz tatmini
ertelemek genel anlamda bilinci, gelecekteki etkiler ise hayal
gc ierir, ama pozitif dl sistemiyle uzun srede yerlemi
alkanlklarla da ilintili olabilir.32 Bu tr deerlendirme, duy
gulardan etkilenmeyen, 29 ile 57'yi toplamak gibi, "tamamen
bilisel" ekilde anlalmamaldr. Aslnda ngrlen gelecek
olaylarn deerlendirilmesi, kstlanm tatmin sreci, deer
atfeden devrelerden gelen sinyallerle ekillenir, bu devreler
olmann, esenliin ve sosyalliin temelidir. "Katksz" akl duy-

29 Bkz. Blm 6, Vicdan Edinimi.


30 Todd M. Preuss, "Evolutionary Specializations of Primate Brain
Systems," Primate Origins and Adaptations, ed. M.J. Ravoso ve M.
Dagosto (New York: Kluwer Academic/Plenum Press: 2007), s. 6 2 5-
6 7 5.
3 1 Sara Jahfari ve dierleri, "Responding with Restraint: What Are
the Neurocognitive Mechanisms?" Joumal of Cognitive Neuros
cience 22, no. 7 (20 1 0) : 1479 - 1 492; Caroline H. Williams-Gray ve
dierleri, "Catechol 0-Methyltransferase Vall 58met Genotype Inf
luences Frontoparietal Activity During Planning in Patients with
Parkinson's Disease," Joumal of Neuroscience 27, no. 18 (2007):
4832-4838; S.E. Winder-Rhodes ve dierleri, "Effects of Modafinil
and Prazosin on Cognitive and Physiological Functions in Healthy
Volunteers," Joumal ofPsychopharmacology (baskda).
32 Johnson, Moral Imagination.

60
NEMSEME VE BAKIM

gulardan yoksun deildir. Daha ziyade saknm, dikkat ve ted


birlilik gibi tutumsal duygularla.dengelenir.
Memelilerin beyninde bir evrimsel deiim daha meydana
gelmitir. Bu vagus siniri ve beyin sapn ierir (ekil 3. 7) Vagus
siniri bir tr bedenin -isel, kas, iskelet, deri- tmne gnde
rilen ve tmnden gelen aynntl sinyallerin oluudur. Meme
lilerde vagusta yeni bir dallanma gelimitir, bu tehlike du
rumunda gsterilen belli bir davransal tepkide, yani donup
kalmada derinlemesine deiiklie yol amtr. Donup kalma
avnn tam yerini belirlemek iin hareket etmelerine gvenen
yrtclan artabilir. rnein kertenkele korkutulduunda
donup kalr. Nrobilim uzman Stephen Porges33 memelile
rin donup kalma devrelerindeki deiimin yeni bir davrana
olanak verdiini ileri srmektedir. Bu davran hareketsizlii
ierirken korkudan syrlmtr, bylece korku olmakszn ha
reketsizlie olanak sunmutur.
Bu neden nemlidir? nk anne memelilerin uyankken
korku olmakszn hareketsiz kalmalar gerekir. Sii n genlerin
bak asndan bu tuhaf bir bileimdir, ama anne memelilerin
yavrulan her gn saatlerce emzirmek iin olduka hareketsiz
yatmalan gerekir. Bylece yavrular tek besin kaynaklanndan
yeterince beslenebilirler. Ancak bedeninin kapanma modunda
deil, tehlikelere ve saldrganlara tepki verebilmek iin uyank
kalmas gerekir. Anne memeliler hareketsizken beden ve be
yin korkudan donup kalmada verdii tepkileri vermemelidir,
nk korkudan donup kalma sempatik sistemi harekete ge
irerek oksitosinin etkisini azaltr, bylece de stn gelmesini
engeller. Aksine emziren anne sakin ve gevemi ama gelecek
tehlikelere hazr olmaldr. Ayrca dii memelilerin cinsel bir
lemede (boa enerjik bir ekilde spermi boaltrken ineklerin
hemen hemen hareketsiz duruunu dnn) ve doumda (et
rafta dolamak anne ve ocuk iin tehlike arz edecektir) hare
ketsiz kalmas gerekir. Yani anatomi snav iin ezberlenmesi
gereken skc kafatas sinirlerinden biri sanlan vagus siniri
bizim sosyal doamzn ok zel bir ksmdr.

33 Stephen W. Porges, "The Polyvagal Perspective." Biological Psycho


logy 74, no. 2 (2007): 1 6 - 143.

61
GVEN E N BEYiN

boruu)

Dalak

Arka Kolon ( aln


barsa

ekil 3.7 Vagus siniri yollan. Sol: Beynin altndan grld


ekliyle, vagus sinirinin (onuncu kafatas siniri) beyin sapna
girerken yerini gsteren ematik diyagram. Sa: Vagus sinirinin
srad genilikteki sinir donanmn gsteren ema. "Sezgisel
duygulann" vagus sinirinden gelen sinyallere dayandna ina
nlmaktadr. Yayn hakk Bloomsbury E ducational Ltd., www.

clinicalexams .co. uk/cranial - nerve-system. asp; yaplan deiik


likler iin izin alnmtr.

Beden byklne gre kk prefrontal korteksi (PFK) bulu


nan san, fare ve pek ok dier memeli hayvanda gelen sinyal
lerin btnletirilmesinde ve o anda kap daha sonra beslen
mek, dvmek ya da baka bir gn yeniden denemek, yavruyu
korumak iin yrtcyla savap savamamak gibi kararlann
alnmasnda beyin sap ve dier subkortikal yaplar ana oyun
culardr. Primatlarda, rnein maymunlar, empanzeler ve in
sanlarda prefrontal korteksin daha byk olmas, subkortikal
yaplarn karar vermeye katld ama baskn olmadklan an
lamna gelir, ancak panik esnasnda baskn olabilirler.34 Nite-

34 Panksepp, Affective Neuroscience, Blm 1 3 , "Love and the Social

62
NEMSEME VE BAKIM

kim primatlarda uyaran ve davran arasndaki iliki daha es


nek ve daha karmaktr. Barry Keveme bu serbestlemeyi bir
eit, kk-beyinli memelilerdeki sabit eylem kalplanndan
zgrleme diye tanmlamtr.35
Ac, korku, haz ve dl sistemi alanndaki dallanmadaki
farklln bir sonucu daha vardr. Nrobilim uzman Rodolfo
Llinas'n belirttii gibi, tahmin, nihai ve en yaygn beyin fonk
siyonudur.36 nk davran ynlendirmede tahmini ilemler
hayatta kalma ve esenlie hizmet eder. Tahmin daha iyiye git
tike bireyin av olmaktan kurtulma, yiyecek bulma, tehlike
den korunma olasl da ykselecektir. Tahmini kapasitenin
gc ve soyutlamas, duyusal girdi ve motor kt arasnda
ki nral alarn genilemesiyle, bileik faiz gibi, katlanarak
artar. E rken dnem memeliler bir durumun kt sonulanp
sonulanmayacan daha iyi tahmin etmek iin neokorteksi
kullanabilirlerdi. Byk-beyinli memeliler tahminlerinde ve
davranlarnda ok daha akll olabilirler.37 Sosyal memeliler
iin dierlerinin ne yapacan bilmek son derece deerlidir:
teki paylaacak, sracak, vuracak, iftleecek ya da herhangi
baka bir ey yapacak m?
Sosyal sorunlarn ngrlmesi normalde duygusal lmle
me ierir ve duruma uygun formda koruyucu davran motive
eder. stelik yavrular annelerinin ve kardelerinin davranlarn
ngrmeyi, belli davranlar neyin takip edeceini -oyun, incit
me, vb- tahmin etmeyi renir. Don Tucker ve alma arkada
lar bunun dier bireylerin amalarnn isel temsilinin alak
gnll balangcm belirlediini ileri srmektedir.38 Bu temsil,
hareketin tahmininden daha soyuttur, ama neokortikal nronlar

Bond: The Brain Sources of Sorrow and Grief."


35 Broad, Curley ve Keverne, "Mother-Infant Bonding."
36 Llinas, I of the Vortex.
37 Bkz. Preuss, "Evolutionary Specializations of Primate Brain
Systems," daha teknik bir aklama iin bkz. Preuss, "Primate Brain
Evoution in Phylogenetic Context," Evolution of Nervous Systems: A
Comprehensive Re/erence, Cilt 4, ed. Jon H. Kaas ve Todd M. Preuss
(Amsterdam: Academic Press, 2007), s. 1 -34.
38 Tucker, Luu ve Derryberry, "Love Hurts."

63
GVE N E N B E Y i N

vastasyla renilmi ilikilendirmelere dayanr.39 Hayvan dav


ran deneyleri insan dndaki hayvanlann dierlerinin ama
lan ve bak asnn zihinsel modeline sahip olup olmadn
bulmaya son zamanlarda yneldi ve artc sonular elde etti.
Etolojist Nicola Clayton'n gsterdii gibi, dierlerinden daha toy
alakargalar dier kargalann neleri greceini anlar ve zula dav
ranlann buna gre dzenler.40 Eer yksek rtbeli bir karga di
er alakargann ceviz zulasn grrse, zulalayan karga onu tar,
ama gren karga daha dk rtbeliyse tamaz.
empanzelerin de buna benzer bir ekilde davranlarn
ayarlama kapasiteleri olduu gsterilmitir. Mesela yavrusu
nun alfa erkein saldrgan tepki verecei davranta buluna
can, rnein yetikin erkein yiyeceini elinden kapmaya
alacan ngren anne empanzeyi ele alalm. Yavrunun
amacn gren anne ngrden kaynaklanan acy hisseder ve
sorun ortaya kmadan yavruyu alp gtrr. Bu alakgnll
ama kullanl ngr arac insanlarda dierlerinin zihinsel
durumuna dair, "hedef' ve "inan" gibi soyut temsillerle dolu,
daha btnsel bir dnsel tasarma, yani "zihin teorisine"
nclk etmitir. ("Zihin teorisinin" nrobiyolojisi Blm 4 ve
6'da daha ayrntl ele alnacaktr.)
Memelilerde balanmann nrobiyolojik anlayndaki
ilerleme sinir sisteminin trlerde yksek oranda korunduu
gzlemiyle uyumaktadr: Nronlar insanlarda, farelerde ve
smklbceklerde ayndr ve ayn ileve sahiptir; nronlar
ve kaslan etkileyen nrokimyasallar seti esasen omurgallarda
ve omurgaszlarda ayndr; beden ve beyin geliiminin temel
rnts omurgallar ve omurgaszlarda benzerdir. Mevcut
nral yapdaki -iitsel alanda genileme, parmaklarda doku
nuu temsil eden alandaki byme gibi- kk deiimlerin
ses ya da dokunu rntlerini ayrt etme yetisinde byk

39 Christian Keysers ve David I. Perrett, "Demystifying Social Cogniti


on: A Hebbian Perspective." Trends in Cognitive Sciences 8, no. 1 1
(2004): 501 -507.
40 Bkz. Clayton, Dally ve Emery, "Social Cognition by Food-Caching
Corvids."

64
NEMSEME VE BAKIM

art gibi yeni sonular dourabilmesi arpcdr.41 Benzer e


kilde, nrobiyolog Jaak Panksepp'a gre, memelilerde sosyal
ayrlmayla grlen honutsuzluk memeliler dndaki hay
vanlarda srekli grlen ve ok eskiye dayanan yer tercihinin
-yabanc yerlerde elik eden kaygnn- deimesi olabilir.42
Ainalk hotur, nk daha fazla tahmine olanak verir, bu da
kaygy drr. Grupta dierleriyle birlikte olmann hazz g
vende ve ainalkta rahat hissetmenin, udinlen ve sindir" ko
ullarnn devrelerinden istifade eder. Memelilerde balanma
kurulandan ayrldmzda hissedilen honutsuzlua yol aan
evrimsel deiiklik belki de beyin devreleri bak asndan
kk deiimler olabilir, ama makro seviyede olduka yeni
bir eye yol amaktadr: dierlerine deer vermede genileme.
Biyolojik evrim, adaptasyonlar en bandan yeni bir me
kanizma tasarlayarak gerekletirmez, daha ziyade var olan
deiimlerle azar azar ilerler. Sosyal duygular, deerler ve
davranlar tamamyla yeni bir mhendislik plannn sonucu
deildir, ancak bir taraftan dv , donup kalma ve kamann,
dier taraftan dinlen ve sindirin z-muhafaza devreleriyle ok
yakndan balantl mevcut dzenlemelerin ve mekanizmala
rn uyarlanmasdr. rnein dlanmann, ayrlmann, onay
lanmamann acs bal bana yeni bir sistem gerektirmez,
ama memeliler ncesi trlerde fiziksel ac ve zdenge duygula
n iin mevcut sistemden istifade eder, onu geniletir ve onda
deiimler meydana getirir. imdi baz memelilerin sinir siste
minin yavrular dairesinin snrlarndan teye nasl gelitiine
daha yakndan bakacaz.

Ee Balanma
Bazen sadece insanlara zg varsaylsa da, elerin uzun s
reli balanmas kunduz, ipek maymunu, titi maymunu, gibon,
California geyik faresi, kr tarlafaresi (Microtus ochrogaster),
am tarlafaresi (Microtus pinetorum) dahil olmak zere me-

41 Leah Krubitzer, "The Magnificent Compromise: Cortical Field Evo


lution in Mammals." Neuron 56 (2007): 201 -209.
42 Panksepp, Affective Neuroscience, Blm 13.

65
GVENEN BEYiN

melilerin yzde 3'nde grlr.43 Ancak memelilerin pek ou


sosyal bile olsalar ya rasgele ya da mevsimsel iftleirler. Ku
trlerinin daha yksek bir orannda -yzde 90- gl e ter
cihi ve uzun sreli ba kurma mevcuttur.44 Bizim yaayan en
yakn akrabalarmz, empanzeler ve babunlar uzun sreli ba
kurmazlar, pek ok kemirgen ve maymun tr iin de durum
byledir.
Ee uzun sreli balanma sosyalliin son derece nemli bir
biimidir: Dierini severiz, onunla iftlemek isteriz, onunla
olmak isteriz, daha iyiye gittiini grmek isteriz, onu gzetiriz.
Eimiz bizden ayrldnda, incindiinde ya da tehdit edildi
inde honutsuzluk hissederiz. E ldnde, sklkla hayat
ta kalan bunalma girer ve bazen bunun stesinden gelmekte
zorlanr.45 Ancak kemirgenler ve insanlarla yaplan almalar
gstermektedir ki ee balanma cinsel tekelilik anlamna gel
mez.41i Bu genetik eitlilikle ilgili olabilir, kr san, bilimsel
adyla Cryptomys hottentotus hottentotusla yaplan alma
lar buna iaret etmektedir.47 Ama imdi sormamz gereken soru
udur: rnein kr tarlafaresinde (Microtus ochrogaster) gl
e tercihini gz nne aldmzda, kr tarlafaresi eine yaam
boyu balanmaya meyilliyken, da tarlafaresinin (Microtus
montanus) byle bir eilimi olmamasn beyindeki ne aklar?
Tarlafareleri ksa kuyruklu tombul kemirgenlerdir. Kr tar
lafaresi ve da tarlafaresi fiziksel anlamda birbirlerine ben-

43 Devra G. Kleiman, "Monogamy in Mammals," Quarterly Review of


Biology 52, no. 1 (1 977): 39-69.
44 A.g.e.
45 Tarlafarelerinde depresyon lm, rnein bir kova suya atldk
lanndaki yzme abalan ya da yalamalar iin eker verildiinde
ne kadar istekli ya da nemsemez olduklanyla yaplr.
46 Bkz. Lisa Belkin, "The Evolution of Dad." New York Times Maga
zine, 16 Haziran 201 0; aynca bkz. http://parenting.blogs.nytimes.
com/20 10/06/1 6/the-evolution-of-dad/.
47 Jacqueline M. Bishop, Colleen O'Ryan ve Jennifer U.M. Jarvis, "So
cial Common Mole-Rats Enhance Outbreeding Via Extra-Pair Ma
ting," Biology Letters 3, no. 2 (2007): 1 76-1 79; Aurelie Cohas ve Do
minique Al!aine, "Social Structure Influences Extra-Pair Paternity
in Socially Monogamous Mammals." Biology Letters 5, no. 3 (2009):
3 1 3-316.

66
NEMSEME VE BAKIM

zemelerine ramen, sosyalliklerinde olduka farkldrlar: Kr


tarlafaresi hayat boyu beraber olmak iin eleirken, da tar
lafaresi e tercihi gstermez. Erkek kr tarlafaresi diiyi ve
yuvay saldrganlara kar korur; yalayarak, bulup getirerek,
koruyarak yavrularn baklmasna katlr. Da tarlafarelerinde
sadece diiler yavrulara bakar, bu sre kr tarlafarelerinkin
den daha ksadr. Genel sosyallik seviyesi de farkldr. Rasgele
byk bir odaya yerletirildiklerinde, kr tarlafareleri bir ara
ya toplanma eilimi gsterirken, da tarlafareleri tek balar
na bulunmay yelerler.
Kr tarlafarelerinin erkek-dii iftleri, bym yavrularn
yeni yavrularn bakmna yardm ettii daha geni aile grupla
rnn temelini salar. Da tarlafarelerinde byle deildir. Da
ve kr tarlafarelerinin beyinlerinin kaba yaps ok benzer ol
duundan sosyalliklerindeki bu arpc farkll hangi nro
bilimsel deiikliin akladn kefetmek iin mikro yapsal
seviyede karlatrlabilirler.
Yetmilerde illinois niversitesi'nden nroendokrinoloji
uzman Sue Carter hormonlarn beyin ve davranlar zerin
deki etkisini aratrrken, kr tarlafarelerinin gl e tercihi
oluturduunu, stelik bu ban ilk iftlemede kurulduu
nu gzledi. Bu arpc olgu ilgisini ekti, seks hormonlarnn
-muhtemelen strojenin- tarlafarelerinin srad balanma
kalplarn aklayacak anahtar olabileceini dnd. yi bir
tahminde bulunmu olsa da deneyleri strojen hipotezini des
teklemedi. Cevaplan bulmak iin baka kaynaklara bakarken
biyolog Bary Keverne'nin koyunlar zerine dikkat ekici nro
endokrinoloji almas zerinde durdu.48 Keverne'nin laboratu-

48 Eric B. Keveme, "Reproductive Behaviour," Reproduction in Mam


mals, Cilt 4: Reproductive Fitness, ed. C.R. Austin ve R.V. Short
(Cambridge: Cambridge University Press, 1 984), s. 1 33 - 1 75; Keveme,
"Central Mechanisms Underlying the Neural and Neuroendocrine
Deterrninants of Matemal Behaviour," Psychoneuroendocrinology
13, no. 1 -2 ( 1 988): 1 27 - 1 4 1 ; Keveme ve K.M. Kendrick, "Neurochemi
cal Changes Accompanying Parturition and Their Significance for
Matemal Behavior," Mammalian Parenting: Biochemical, Neurobi
ological and Behavioral Determinants, ed. N.A. Krasnegor ve R.S.
Bridges (New York: Oxford University Press, 1 990), 281 -304.

67
GVE N E N BEYiN

van nropeptit oksitosin enjeksiyonunun cinsel adan toy dii


koyunlarda, dii koyun-kuzu balanmasn da ieren tam ana
davran ortaya kardn gstermiti. Tm koyun bakclan
nn ok iyi bildii gibi, bir dii koyunun ksz bir kuzuya ba
lanmasn s alamak, dii koyunun l doum yapmasnn he
men ardndan, bir kuzuya eilim gstermeye hazrken bile son
derece zordur. Bu adan sonu gerekten de arpcyd. Eer
anne-yavru balanmas oksitosin araclyla salanyorsa, e
balanmas bunun bir uzants olabilir miydi? Carter'n nse
zisi ok verimli sonular verdi, ok sayda aratrma balatt.
Bu aratrmay renince bunun insan ahlaki davranlanna
ilikin bakm-gzetme eidiyle balants olabileceini dn
meye baladm.49 Belki Hume bunu "ahlaki duyarlln" tohumu
olarak kabul ederdi.

E Balanmasnn Mekanizmalar
Daha nce belirtildii gibi oksitosin ok basit ve ok eski bir
peptittir; dokuz amino asit bandan oluan bir zincirdir (r
nein hemoglobin be yz amino asit bandan oluan son de
rece kompleks bir zincirdir). OKT'nin karde molekl vardr:
arginin vasopressin (AVP). Her ikisi de benzer atadan gelmi
gibi gzkmektedir, sadece iki amino asit farkldr. OKT gibi
AVP de hem bedende hem beyinde bulunur, kan basncn ve su
dengesini srdrmede hayati rol oynar.
OKT ve AVP hipotalamustan doal olarak salglanr ve di
er subkortikal alanlara, rnein (akumben ekirdei de ie
ren) dle, cinsel birlemeyi dzenlemeye (septum), ebeveyn
lii dzenlemeye ilikin alanlara olduka geni bir yaylm
gsterir. OKT diilerde erkeklerden daha fazla bulunur. AVP
medial amigdala, lateral septum ve periventrikler ekirdei
de ieren dier subkorti.kal alanlardan salglanr ve erkeklerde
diilerden daha fazla bulunur. Erkek ergenlie girerken AVP
seviyesi ykselir, cinsel uyarlma esnasnda salnr, seviye
si ejaklasyondan hemen nce der. Erkek sanlarda OKT

49 Bunun gayet gzel ele alnd inceleme iin bkz. Porges ve Carter,
"Neurobiology and Evolution."

68
NEMSEME VE BAKIM

ereksiyon ilevini kolaylatrr, orgazm srasnda tepe nokta


sna kar ve orgazmdan otuz dakika sonra taban seviyesine
der.50 Kortikotropin salglatc faktr (KSF) de memelilerin
sosyal yaamnda olduka nemli rol oynar. Stresle, bunun
sonucunda kayg ve huzursuzlukla ilikilendirilir. Hayvanlar
gvende ve rahat hissettiklerinde OKT seviyeleri ykselir, KSF
seviyeleri "sava ya da ka" seviyesinden aa der. Buna uy
gun ekilde kayg azalr. Ancak lml KSF seviyeleri kr tarla
farelerinde ba kurmay artrmaktadr.51
OKT ve AVP etkilerini gstermek iin nronlarn yzeyin
deki belli reseptr proteinlere balanrlar. Bu nedenle OKT'nin
davranlardaki rol greli okluuna ama ayn zamanda bey
nin belli bir alanndaki nronlarn reseptr younluuna da
baldr. rnein yavrularn daha fazla yalayan ve tmar eden
dii sanlarn OKT reseptr younluklar dier diilerinkin
den daha yksektir. OKT'nin sadece bir tr reseptr vardr,
ama AVP'nin sinir sisteminde iki farkl reseptr bulunur. Bir
tanesine balanmas ele ba kurulmas ve ebeveyn davra
nlar, dierine balanmas, genellikle e korumaclndaki,
kayg ve saldrganlkla ilikilidir. 52
Aratrmalarda, u ana kadar, erkek da tarlafaresi ve er
kek kr tarlafaresi arasndaki ana nrobilimsel ztlk, erkek kr
tarlafaresinin AVP ve OKT reseptr younluunun beynin iki
ok zgl subkortikal blgesinde, ventral pallidum ve akum
ben ekirdekte ok daha yksek olmasdr (her iki ksm da

50 Michael R. Murphy ve dierleri, "Changes in Oxytocin and Vasop


ressin Secretion During Sexual Activity in Men." The Joumal of Cli
nical Endocrinology & Metabolism 65, no. 4 ( l 987): 738-741 .
51 A. Courtney DeVries ve dierleri, "Corticotropin-Releasing Factor
Induces Social Preferences in Male Praiie Voles." Psychoneuroen
docrinology 27, no. 6 (2002): 705-7 14.
52 K.L. Bales ve dierleri, "Neonatal Oxytocin Manipulations Have Long
Lasting, Sexually Di.morphic Effects on Vasopressin Receptors." Neu
roscience 144, no. 1 (2007): 38-45; Janet K. Bester-Meredith ve Catheri
ne A. Marler, "Vasopressin and Aggression in Cross-Fostered Califomi
a Mice (Peromyscus califomicus) and White-Footed Mice (Peromyscus
leucopusl." Hormones and Behavior 40, no. l (2001): 5 1-64.

69
GVENEN BEYiN

dl-ceza sisteminde yer alr; bkz. ekil 3.8) .53 Btn memeli
lerin merkezi sinir sisteminde OKT, AVP ve de her ikisinin re
septrleri bulunmasna ramen, deneyler sosyal davranlar
da kilit fark belirleyenin bu iki zgl ve birbiriyle son derece
balantl blgedeki reseptr younluu olduunu gstermi
tir. Eer deney esnasnda reseptrler bloke edilir, bylece OKT
ve AVP balanamazsa, denek tarlafareleri ilk iftlemeden
sonra ba kurmaz ve kr tarlafarelerinin tipik sosyal davran
larn gstermez. Nrolojinin z gerei, eer baka etmenler,
mesela nral devrelerde ve dier hormon seviyelerindeki var
yasyonlar bir trdeki bireylerin tipik uzun sreli ba kurma
snda nemli rol oynuyorsa artc olmaz. Bu nedenle yksek
reseptr younluu ile uzun sreli ba kurma arasndaki iliki
en iyi ihtimalle hikayenin sonu deil, sadece ba olabilir.
Bu iki peptitin, OKT ve AVP'nin reseptr nronlara balan
mas nronlar zerinde tam olarak nasl bir etki yapmaktadr?
Bu ayrntlarn aratrlmas devam etmektedir; cevaplar b
tnyle bilinmemektedir. stelik cevaplarn tarlafarelerinde
bile karmak olaca kesindir, nk etkilenen nronlar ok
daha geni bir sistemin paralardr. Bu da baka yerlerde -
alglama, hafza vb- olanlarn tesir edecei anlamna gelir.
Basitletirme riskine ramen, gze arpan zellikleri belirte
biliriz. OKT olumlu sosyal etkileimde salglanr ve dvmek,
kamak, donup kalmak gibi savunmac davranlara ket vur
duu gsterilmitir. Bunu eitli ilevlerinden biri korku tep
kilerinin dzenlenmesi olan, evrimsel adan eski bir yapdaki,
amigdaladaki etkinlii basklamak iin hipotalamik-hipofizer
adrenal ekseniyle etkileime geerek yapar. OKT salglanmas
beyin sapndaki otonom sava ya da ka tepkilerinin daha alt
seviyede dzenlenmesine (drlmesine) meylettirir ve ge
nelde sinir sisteminin stres etkenlerine tepkisini azaltr. Etki
leri nemli oranda duruma duyarldr. Erkek sanlara verilen
OKT saldrganlara kar saldrganl artrrken, yavrulara
kar saldrganl drr.

53 Miranda M. Lirn, Anne Z. Murphy ve Larry J. Young, "Ventral Stria


topallidal Oxytocin and Vasopressin V l a Receptors in the Monoga
mous Prairie Vole (Microtus ochrogaster)," Journal of Comparative
Neurology 468, no. 4 (2004): 555-570.

70
NEMSEME VE BAKIM

Haz Merkezleri

ekil 3.8 dl sisteminin ana devrelerini gsteren san beyni izi


mi. O temel subkortikal yap, akumben ekirdek, ventral pallidum ve
parabrachial ekirdektir. Haz merkezlerine balanan ana kortikal ya
plar anterior singulat, orbitofrontal korteks, insula ve ventromedial
frontal kortekstir. VTA (ventral tegnental alan) dopamin salglayan
nronlar ierir; bu nronlar ventral palladium, akumben ekirdek
ve orbitofrontal kortekse projeksiyon yaparlar ve dl-ilikili
renmede nemlidirler. Btn bu yaplar ve yollar insan beyninde de
mevcuttur. Alnt Kent C. Berridge ve Morten Kringelbach, "Affective
Neuroscience of Pleasure: Reward in Humans and Animals" Psychop
hannacology 1 99 (2008):457-480.

Kr tarlafarelerinde grlen reseptr younluu profili die


tekeli trlerde de grlr m? Bu sorunun cevab ipek may
munu, titi maymunu54 ve California geyik faresi55 (Peromyscu.

54 Zuoxin Wang ve dierleri, "Vasopressin in the Forebrain of Commo


Marmosets (Callithrix jacch us): Studies with In Situ Hybridizatio
Immunocytochemistry and Receptor Autoradiography." Brain Rese
arch 768, no. 1 -2 ( 1997): 147- 1 56.
55 Karen L. Bales ve dierleri, "Oxytocin Has Dose-Dependent Deve

71
GVE NEN B E Y i N

califomicus) iin "evet" gibi gzkmektedir. Tersine Hint may


munu ve beyaz ayakl fare (Peromyscus leucopus) gibi tekeli
olmayan trlerin OKT ve AVP reseptr profili (tekeli olmayan)
da tarlafaresine benzer. nsan anatomisindeki reseptr youn
luuyla ilgili karlatrlabilir olgular, reseptrleri iaretleme
amal enjeksiyon yntemleri canl insanlar zerinde uygulana
madndan ve ller zerinde etkili olmadndan, henz sap
tanmamtr. Yine de mekanizmalar ve yaplar trler arasnda
yksek derecede korunduu iin uzun sreli, istikrarl ilikiler
kuran insanlann reseptr younluunun kr tarlafaresi, ipek
maymunu ve gibonun.kilere da tarlafaresi ve empanzelerinki
lerden daha benzer olduu makul bir tahmindir.
nsan gen-beyin-davran balantlann aratran Heike
Tost yaknlarda OKT reseptr (OKTR) geninin zel bir varyan
tnn sosyal bozukluklan da ieren, insan sosyalliindeki de
ikenliklerin baz tipleriyle ilikili olduunu tespit etmitir.56
(OKTR geni rs53576, alel' ise rs53576A diye bilinir). Alel, (normal
kontrollere gre) belli anatomik farkllklarla ilikilidir: hipo
talamustaki gri madde byklnde azalma; hipotalamus ve
amigdala, hipotalamus ve anterior singulat korteks arasnda
artm balant ve sadece erkeklerde olmak zere, amigdalann
gri madde hacminde art.57 Bunun beyin etkinliklerinde duygu
sallk ieren grevler esnasnda farklla yol ap amadna
bakldnda, amigdal etkinlik seviyesinde azalma grlmtr.

lopmental Effects on Pair-Bonding and Alloparental Care in Female


Prairie Voles." Hormones and Behavior 52, no. 2 (2007): 274-279.
56 Heike Tost ve dierleri, "A Common Allele in the Oxytocin Receptor
Gene (OXTR) Impacts Prosocial Temperament and Human Hypot
halamic-Limbic Structure and Function." Proceedings of the Natio
nal Academy of Sciences 107 , no. 31 (201 0): 1 3936- 1 3941 .
Genlerde ayn karakteristik zellii kodlayan fakat farkl kodlar ta
d iin farkl zelliklerin ortaya kmasn salayan genlerden
her biri aleldi r -yn.
57 Herhangi bir genin iki ya da daha fazla aleli olabilir. Bunlar DNA
dizilerindeki farkllklardr. Her bir birey anne babasnn her bi
rinden birer kromozom aldndan, belli bir konumdaki gen her iki
kromozomda da ayn (yani iki alel de ayn) ya da farkl (yani aleller
farkl) olabilir. Bu farklarn nemine gre, zelliklerde, rnein gz
renginde farkllklar grii lebilir.

72
NEMSEME VE BAKIM

Kendini deerlendirme lei kullanlarak gen, azalan sos


yallikle (ait olma itkisi, dierlerine ynelik empati, duyarl ebe
veynlik. uzun sreli balanma kapasitesi vb'yle) davransa}
adan ilikilendirilmitir.58 Henz canl deneklerde reseptrn
younluunu ve dalmn dorudan saptayacak bir yntem
mevcut deildir. Bundan dolay odak, OKT salglad ya da OKT
reseptrlerine sahip alanlarla son derece balantl olduu bi
linen nral yaplardadr. Sosyal mizataki bu eitlenmeyi ak
lamak iin Tost ve dierleri rs53576A alelini tayanlarda hipo
talamus, amigdala ve anterior singulat arasndaki standart d
yap ve balanrln sosyal etkileimde daha az olumlu, hatta
olumsuz his yaratabileceini ileri srer. Kontrol znesinin ho
bulabilecei sosyal etkileim, rnein manavda bir yabancy
la sohbet etmek ya da alveri torbalarn drm komuya
yardm etmek, bu zneler iin hi de ho olmayabilir. Amigdala
mn korku hissi ve korku tepkilerindeki ve de olumlu sosyal tep
kilerdeki nemli rol gz nne alndnda bu akla yatkndr.59
nsanlarn sosyalliinde pek ok etmen rol oynar ve Blm 5'te
greceimiz gibi sadece tek bir genin yol at byk etkiler
enderdir. Daha ziyade tek gen, ok dml gen ann ve yine
lenen dngleriyle gen-beyin-evre ann bir parasdr. Buna
uygun ekilde OKTR geninin belli bir varyantnn bulunmas,
nemli olsa da, byk olaslkla insan sosyallii ve sosyallii
nin deikenlii hikayesinde kk bir yer tutar.
Bu dier etkenler zerinde bir para fikir sahibi olmak iin
unu ele alalm: Annenin davranlarnn yavrunun OKT seviye
si ve takip eden sosyal davranlar zerinde nesilden nesile ak
tarlan etkisi vardr. Yksek seviye ana davran gsteren anne
sanlarn OKT seviyelerinin de yksek olduu, ana davran
larna maruz kalanlarn da yksek OKT seviyesine sahip oldu-

58 OXTR geninin varyant rs53576A olarak bilinir. Sosyallikle balan


ts ilk kez Sarina M. Rodrigues tarafndan saptanmtr. Sarina M.
Rodrigues ve dierleri, "Oxytocin Receptor Genetic Variation Rela
tes to Empathy and Stress Reactivity in Humans," Proceedings of
the National A cademy o/Sciences 106, no. 50 (2009): 2 1 437- 2 1 44 1 .
59 G . Domes v e dierleri, "Oxytocin Attenuates Amygdala Responses to
Emotional Faces Regardless of Valence," Biological Psychiatry 62.
DO. 10 (20071: 1 187- 1 1 90.

73
GVE N E N B E Y i N

u, bunun nedensel olarak annenin yalamas ve tmar etmesine


bal olduu Michael Meany ve alma arkadalan tarafndan
gsterilmitir. Bu dii yavrular olgunlap anne olduklannda,
onlar da son derece anatr ve hem kendilerinin hem yavru
larnn OKT seviyeleri yksektir.60 apraz-evlatlk tekniiyle
dk analk seviyesindeki farenin yavrulan yksek analk
seviyesindeki farenin yavrularyla deitirilerek davran ve
gen arasndaki iliki lldnde, yavrunun OKT seviyesinin
yksekliinde ana davrann genlerden daha etkili olduu g
rlmtr. 61 imdi benzeri bir sonu Hint maymunlarnda elde
edilmitir.62 nsanlarda yksek OKT seviyesi yksek seviye ana
etkileime elik eder, buna karlk yavrularda da yksek OKT
seviyesi grlr. Ruth Feldman ve alma arkadalar insan
d hayvanlarda OKT, ebeveynlik ve yavrunun sosyal uyumu
arasnda bio-geribildirim dngs bulunduunu, bunun insan
larda da mevcut olabileceini ileri srer.63

Oksitosin Dnda Ne var?


Vasopressinin erkeklerdeki rol hakknda diilerdekinden
daha fazla bilgimiz var. E rkeklerde ele ba kurmak iin ge-

60 Frances Champagne ve Michael J. Meaney, "Like Mother, Like Da


ughter: Evidence for Non-Genomic Transmission of Parental Be
havior and Stress Responsivity," Progress in Brain Research 133
(2001): 287-302; Champagne v e Meaney, "Transgenerational Effects
of Social Environment on Variations in Maternal Care and Behavio
ral Response to Novelty. Behavioral Neuroscience 1 2 1 , no. 6 (2007):
1 353- 1 363.
61 Michael J. Meaney, "Maternal Care, Gene Expression, and the Trans
mission of Individual Differences in Stress Reactivity across Ge
nerations." A nnual Review of Neuroscience 24, no. l (2003): 1 1 6 1 -
1 1 92.
62 Dario Maestripieri ve dierleri, "Mother-Infant Interactions in Fre
e-Ranging Rhesus Macaques: Relationships between Physiological
and Behavioral Variables," Physiology & Behavior 96, no. 4-5 (2009):
6 1 3-6 1 9.
63 Ruth Feldman, Ilanit Gordon ve Orna Zagoory-Sharon, "The Cross
Generation Trensmission of Oxytocin in Humans." Hormones and
Behavior (basmda).

74
NEMSEME VE BAKIM

reklidir; muhtemelen saldrganlkta, zellikle de yavrularn ve


ein korunmasnda gsterilen saldrganlkta rol oynar. Baz
koullarda AVP'nin etkisi OKT'nin etkilerinin zdddr. Erkek
tarlafaresine AVP verilmesi eylem seviyesini ve cinsel uyarl
may artrr, hem de "arkadaa" beden duruundan daha ok
savunmac beden duruu grlr. Diilere OKT verilmesi ha
reketi azaltp sakinlie sebep olurken, erkeklere AVP verildi
inde zt etkiler grlmektedir. Elbette OKT ve AVP sistemleri
hem doum ncesi hem doum sonras strojen ve progest
rojen gibi dier hormonlarla etkileirler. Ayrca dopamin ve
serotonin gibi nro-ileticilerle etkileirler,64 bunlarn ayrnt
lar zerine almalar halen srmektedir. (Pek ok eidi olan
nro-ileticiler bir nron tarafndan salglanr, iki nron ara
sndaki alanda yaylp baka bir nrona balanarak dzlem
sel olarak ayr iki nron arasnda bir tr iletiim kurulmasn
salar. Salglanan madde alc nronun etkinleme olasln
artrc ya da azaltc olacaktr.)
OKT ve AVP sistemlerine ek olarak, sosyal davranlarn
davurumunda dopamin sistemi de nemli gzkmektedir.
Dopamin pek ok ilevde oklu rol olan bir ileticidir. zel
likle sosyal davranla ilikili iki reseptr tipi mevcuttur: D 1
ve D2.65 Her birinin ilevsellii ayndr. Dopaminin renmede
elzem olduu bilinmektedir, hayvanlar dnyay rendike ve
bir olayn gereklemesinden baka bir olay tahmin etmeye
baladka dopamin dl-ceza sisteminde nrona! deiiklik
ler meydana getirir. rnein kr tarlafarelerinin elerine ba
lanmalar iin kiminle iftletiklerini ayrt edebilmeleri gere
kir, ayrt etme renmeyi, renme dopamini gerektirir.
Yakn zaman ierisinde dopaminin hem ift hem ebeveyn
yavru balanmasnda rol olduu tespit edilmitir. D2 dopa
min reseptrlerine eriim e-ba oluumu iin gerekirken,
D l dopamin reseptrnn etkinlemesi e-ban bloke eder.
Ban kurulmasnn ardndan D l reseptrlerinin daha yksek

64 M.J. Crockett ve dierleri, "Serotonin Modulates Behavioral Reacti


ons to Unfaimess." Science 320, no. 5884 (2008): 1 739.
65 Daha baka tipler de vardr, ancak muhtemelen sadece bu ikisi bu
noktayla ilikilidir.

75
GV E N E N BEYiN

seviyede dzenlenmesiyle yeni bir ban oluumu engellenir.


Dopaminin e-balanmasnda ilevini yerine getirmesi iin
dl sisteminde D2 reseptrleri ayn nron zerindeki OKT
reseptrlerinin yannda yer almaldr; diilerde bu ortak-loka
lizasyon dzenlemesinin akumben ekirdekte olmas gerekir
ken, erkeklerde ventral pallidumda olmas gerekir (her iki yap
da dl-ceza sistemine aittir).
Aynlm hayvanlarn yeniden bir araya gelmesini ya da
huzursuz yavrulara tatmin edici tepki verilmesini endojen
opiatlarn salnmas takip eder.66 Bu davrans a} olarak arka
da ya da sahibiyle yeniden bir araya geldiinde bir kpein
gsterdii sevinte gzlemlenebilir. Bu davranlar valizler
yerletirilmeye balandnda grlen zntl ifadeden ta
mamen farkldr. Yeniden bir araya gelen kpekler birbirinin
yzn yalar, birbirine doru zplar, enerjik hareketler yapar.
Endojen opiatlarn rolnn kesin doas, onlarn prolaktin
gibi hormonlarla ve OKT, AVP'yle etkileimleri aratrlmay
beklemektedir. Ancak eksik de olsa, biz rendike daha da
karmaklasa da, hikayenin z, OKT ve AVP reseptr yo
unluunun balanmayla ilikili olmas gizemin bir ksmn
zmektedir.
OKT ve bir stres hormonu olan KSF arasndaki karmak
ilikiyi vurgulamtm, ancak ok arpc bulgulardan biri bu
karmakl beklenmedik ekilde genel salk ve yara iyile
mesi alanna tamaktadr. Stresli koullar, mesela bask al
tnda olmak yara iyilemesini yavalatabilir, bu sonu hem
insanlarda hem kemirgenlerde gsterilmitir. Stresli farelere
OKT verilmesinin yara iyilemesini hzlandrmas nemlidir.
Bu bulgu OKT ve yara iyilemesinde rol oynad bilinen dier
maddeler (baklk sisteminin tepkilerinden sitokin ve enfla
masyonu azaltan dier maddeleri arasndaki ilikiye dair son
derece ilgin bir soru dourmaktadr. Yakn zamanda yaymla
nan bir almada nrobilim uzman Jean-Philippe Gouin ve

66 Jaak Panksepp, "At the Interface of the Affective, Behavioral. and


Cognitive Neurosciences: Decoding the Emotional Feelings of the
Brain." Brain and Cognition 52, no. 1 (2003): 4- 1 4.

76
NEMSEME VE BAKIM

alma arkadalar67 insan deneklerde yara iyilemesini test


etmilerdir. Farkl seviyelerde sevgi ya da gerilim gsteren
otuz yedi ift 24 saatliine hastaneye yatrlmlar, bu esna
da "yapsal sosyal destek etkileim hizmeti"ne katlmlardr.
Hastaneye girite tkrkteki OKT ve AVP seviyeleri llm
tr. Bulgulardan biri, yksek OKT ve AVP seviyelerinin des
tekleyici, efkatli insan ilikileriyle, dk seviyelerinin ift
lerdeki "olumsuz konuma"yla balantl olmasdr. Herkesin
nkoluna kk bir vakum vezikl uygulanmtr. Vezikln
iyilemesi sekiz gn boyunca her gn ve sonrasnda on ikinci
gn takip edilmitir. statistikler bir yana, temel bulgu yk
sek OKT seviyesi olan hastalarn belirgin derecede daha hzl
iyiletiidir, yksek AVP seviyesi gsteren kadnlarda da daha
hzl iyileme gzlenmitir.
Bu nokta da, bilisel terapiye direnli travma sonras stres
bozukluu (PTSB) tedavisinde oksitosinin tedavi amal kulla
nm nerisini de belirtmeye deer. Oksitosin seviyesi ve g
venlik, gvenme ve bakalaryla olmaktan honutluk duyma
arasndaki iliki ve artlanm korku tepkisinin zayflama
snn amigdalann uyaranlara verdii tepkinin zayflamasn
iermesi sebebiyle, bu tedavi stratejisi ciddi ekilde dnl
mektedir.68

Erkekte Ebeveynlik
Yukarda anlatlanlar e-balanmas hakknda bilinenleri ele
almtr, ama erkek tarlafarelerinin spontane ebeveyn davra
nlar zerinde biraz daha durulmas gerekiyor. Yeni veriler
bunun yalnzca OKT ve AVP araclyla deilse de, temelde
onlarn araclyla gerekletiini gstermektedir. Nrobilim

67 Jean-Philippe Gouin ve dierleri, "Marital Behavior, Oxytocin, Va


sopressin, and Wound Healing," Psychoneuroendocrinology (ba
smda).
68 Elizabeth A. Phelps ve dierleri, "Extinction Leaming in Humans:
Role of the Amygdala and vmPFC," 43, no. 6 (2004): 897-905; Miran
da Olff ve dierleri, "A Psychobiological Rationale for Oxytocin in
Treatment of Posttraumatic Stress Disorder," CNS Spectrums 15, no.
8 (201 0): 436-444.

77
GVENEN BEYiN

uzman Karen Bales reme asndan toy erkek tarlafareleri


nin yavru farelerle bir araya konulduklarnda spontane ola
rak, hem pasif (yavrulara sokulmak, zerlerini rtmek) hem
aktif (bulup getirme, yalama) ebeveynlik gstererek, zgecil
ebeveynlik (bakalarnn yavrularna bakma) yaptklarn gs
ternitir.69 Ancak eer erkek farelere OKT reseptrlerini bloke
eden maddeler verilirse, zgecil ebeveynlik davranlar aza
lrken, yavrulara saldrma davran artar. Blokerlerin dk
dozunda, yavrulara tepki daha yava, saldrlar da daha azdr,
bu da doz bamlln gsterir. Eer sadece bir reseptr tr
(OKTR ya da AVPR'den sadece biri) bloke edilirse, etki olumaz.
Bu nedenle iki reseptrden herhangi biri, zgecil-ebeveynlie
araclk etmede yeterli gzkmektedir. Son olarak reme a
sndan toy erkek kr tarlafaresinde, yavrularla bir arada olmak
OKT seviyesini ykseltmekte, kortikosteron (bir stres hormo
nu) seviyesini drmekte ve daha sonra bir diiyle ba kurma
olasln artrmaktadr.
Evrim biyologlar erkek kr tarlafaresinin neden ebeveyn
lik yaptn ve neden bakalarnn yavrularna ebeveynlikle
uratn sorabilir; bunun onlara ve genlerine ne faydas
vardr? Sonuta da kr farelerinin yavrular babalar onlara
yardm etmeden de gayet iyi durumdadr. Bildiim kadaryla
bunun zerinde anlamaya varlm bir cevab yok. Da ve kr
tarlafarelerinin evreleri birbirinden farkldr, kr tarlafarele
rinin atmaca ve kerkenezlere av olmas, kayalar ve allar ara
snda saklanma yerleri bulabilen da tarlafarelerine gre daha
olasdr. Ak ayrlarda erkeklerin ebeveynlik yapmas yuva
nn savunulmasna yardmc olabilir, ilave yiyecek getirerek
erkekler yrtclara daha direnli gl yavrular yetitirebilir.
Her durumda erkeklerde OKT ve AVP araclyla ebeveynlik
grlmesi olgusu daha genel bir fikre iaret eder: Genilemi
sosyallik memelilerde devreler, nrokimyasallar ve reseptr
lerde yeni sosyallik seviyelerini destekleyecek deiimlerle so
nulanm minr genetik deiimlerle gerekleebilir.

69 Karen L. Bales ve dierleri, "Both Oxytocin and Vasopressin May


Influence Alloparental Behavior in Male Prairie Voles." Hormones
and Behavior 45, no. 5 (2004) : 354-3 6 1 .

78
NEMSEME VE BAKIM

Kr tarlafarelerindeki tekeli e-balamnalan aratrmalan


nn balangcnda, tekeli e-ba kuranlar ile dierleri arasn
daki genetik farkn vasopressin reseptr ifadesini dzenleyen
belli bir DNA paras zerindeki varyantlarla ilikili olabilecei
ileri srlmtr. Bu DNA parasnn kr tarlafarelerinde da
tarlafarelerinden daha uzun olduu kefedilmi, bu keif bunun
uzun sreli e-ba kuran dier trler iin de geerli olup olma
d sorusunu dourmutur. Ne yazk ki dier trler zerinde
yaplan aratrmalar bu dorultuda cevap retmemitir. eitli
mekanizmalann ierildii aktr, genetik analizler tekeli ift
leme kalbnn memelilerde pek ok kere, Peromyscus cinsinde
en az iki kere70 evrimletiini gstermektedir. "Tekelilik geni"
konumalan gerek d gzkmektedir.71
Peki, insanlarda e-balanmas? Biz doamz gerei kr
tarlafareleri gibi miyiz? Cevap insanlarn e-balarnda es-

70 Sabine Fink, Laurent Excoffier ve Gerald Heckel. "Mammalian Mo


nogamy Is Not Controlled by a Single Gene." Proceedings of the Na
tional Academy ofSciences 1 03, no. 29 (2006): 1 0956- 1 0960; Leslie
M. Turner ve dierleri, "Monogamy Evolves through Multiple Mec
hanisms: Evidence from Vlar in Deer Mice." Molecular Biology and
Evolution 27, no. 6 (201 0) : 1 269- 1 278.
71 Bizim genlerimizde durum nedir? sve'te yaplan bir aratrmann
ilk sonulannda yetikin erkeklerde e-balanmasnda (tekeli kr
tarlafarelerinde saptanm. ancak dier tekeli trlerde saptanma
m) AVP reseptrnn mikrosatellit blgesinin "tekeli olmayan"
varyantn tayan ve tamayanlar arasnda belirgin fark bulun
mutur. (Blcz. Walum ve dierleri, "Genetic Variation in the Vasop
ressin Receptor l a Gene (AVPRIA) Associates with Pair-Bonding
Behavior in Humans." Proceedings of the National Academy of
Sciences 105, no. 37 (2008): 1 4 1 53 - 1 4 1 56).) Bu sonular ilgi ekici
grnse de, "ilk sonular" szlerine bir kez daha vurgu yapmak iste
rim. Tarlafarelerine gre, insanlarn gerekten ok byk prefron
tal blgeleri vardr. Bu da insan davrannda ok byk esneklie
ve renilmi kltrel normlara ve beklentilere de bal. ok byk
deikenlie izin verir. nsanlar kltrel ve evresel etkilere aktr,
kortikal geliiminin ve deiiminin yaklak yzde 80'i doumdan
sonra meydana gelir. Gen-evre etkileimi, gen-gen etkileimiyle
birlikte gz nne alndnda "tekelilik geni"ne dair varsaymla
nn bu hususu gereksiz basitlie indirgedii anlamna gelir. (Gen
davran ilikisine dair daha fazla bilgi iin blcz. Blm 4.)

79
GVE N E N BEYiN

nek olduu ynnde gzkmektedir. Gl balanma elbet


te yaygndr, ama antropolog George Murdock ve Suzanne
Wilson'a gre toplumlarn yzde 83' okeli evlilik kalpla
rna izin vermektedir. Ancak koullara bal olarak, okelili
e izin verilse bile ou erkek yetersiz imkanlara sahiptir, bu
nedenle sadece tek eleri olmas muhtemeldir.72 Bunun sonu
cunda, varlkl erkeklerin birden ok ei olsa da fiili tekelilik
baskn kabilir. Tarihte varlkl adamlarn dier kadnlar
la beraberliin tadn kartmalarna ve hatta onlar hami
le brakmalarna ramen belli bir kadnla zel, uzun sreli
balanma yaadklarn gsteren belgeler mevcuttur. Yani o
kelilik yerel uygulama bile olsa, bireysel eilim uzun s reli
balanmayla sonulanabilir.
Geri kalan yzde l 7'de, hem modem hem antik (Yunan ve
Roma gibi) toplumlarda tekelilik uygulamas sregelmitir.
Evlilik uygulamalarnn kltrel eitliliinin aklamas,
muhtemelen ekolojik ve kltrel koullardaki eitliliklerde,
zellikle de mlkiyet ve dier varlk biimlerinin kaltm yo
luyla geirilmesi adetlerinde ve miras braklacak zenginlikte
yatmaktadr.
Tarihi ve etnografik verilere dayanarak evrim biyologla
r Laura Fortunato ve Marco Archetti unu ileri srmektedir:
Birden ok, ok ocuklu e ve bylece ok sayda varis oldu
unda, kaynaklarn tm varislere aktarlmas elverililik de
erlerinde dmeye sebep olmaktadr; rnein miras kalan
toprak paralan giderek klmekte, geimi o araziye bal ai
leyi geindirmekte giderek yetersiz kalmaktadr.'3 Bir adam o
cuklar varln miras alacak belli bir kadn seebilir, ama bu
ocuklar arasnda rekabet yaratacaktr, genellikle istikrarsz
bir zmdr. Bu koullarda ocuklarnn refahn artracak
daha istikrarl bir zm tek bir ee sahip olmak, ocuklarn

72 George P. Murdock ve Suzanne F. Wilson, "Settlement Pattems and


Community Organization: Cross-Cultural Codes 3," Ethnology 1 1
(1 972): 254-295.
73 L. Fortunato ve M. Archetti, "Evolution of Monogamous Marriage
by Maximization of Inclusive Fitness." Journal of Evolutionary Bi
ology 23, no. l (2010): 149- 1 56.

80
NEMSEME VE BAKIM

babasndan emin olmak ve arlkl olarak sadece o kadnn


ocuklarnn refahna yatrm yapmaktr. Fortunato ve Archet
ti, tekeliliin Avrasya'da tarm yaygnlanca, arazi ve sr
lerin varislere braklacak nemli bir refah kayna olmasyla
ortaya ktn belirtmektedirler. Belli uygulamalar kural ha -
line gelince, zamanla sorunlar nledii, faydalar getirdii g
rlnce, sosyal onay ve onaylamamayla pekitirilince, elbette
yaplmas gereken tek doru gibi gzkr.

Balanma ve Ahlak Arasndaki liki Nedir?


OKT, AVP ve reseptr dalm spektrumunun insan tarz sos
yallii aklamada nemli unsurlar olmas ve bu nrobiyolo
jik anlayn insan ahlaknn kkeni ve temeli zerine daha
geni ierikleri bulunmas olasdr. nsanlar babunlar, ipek
maymunlar, kurtlar ve dier memeliler gibi youn ekilde
sosyaldirler. Beyinlerimiz hem kendi karlarmz hem de ak
rabalarmzn ve yaknlarmzn karlarn grmek zere ya
planmtr. Sosyal yaam pek ok faydalar salamasna ra
men grup ii rekabeti ve kardeler, eler ve komular arasn
da kaynaklar iin ekimeyi artrr. Balanmayla zemin bulan
ama hrete (toplulukta kiinin nasl tanndna) dair endi
eler, ceza ve dlanma korkusuyla ekillenen sosyal sorun
zme, d tehditler ve i rekabet gibi atmalar azaltacak
yollara nderlik eder. Bylece insanlarda tekelilik, sosyal
bir uygulama olarak, diilere ynelik ve kaynaklarn miras
braklmasndaki rekabeti azaltmada iyi bir zm olabilir.
B az sosyal zmler grup iinde istikrar ve gvenlie ola
nak saladndan dierlerinden daha etkilidir, ama bazlar
uzun vadede sosyal adan istikrarsz olabilir veya artlar
deitiinde grup yelerinin esenliine uygun olmayabilir.
Sosyal davran ve ahlaki davran ayn eylem spektrumunun
paras gibi gzkmektedir; bizim "ahlaki" dediimiz davra
nlar sadece sosyal dediimiz davranlardan, rnein yeni
doum yapm birine hediye almaktan daha ciddi sonulara
sahiptir. Sosyal ve ahlaki davrann tek bir btnn paras
olmas, bir denein s adece sosyal bir durum ya da "ahlaki"

81
GVE N E N BEYiN

kabul edilen bir durum grdnde prefrontal korteksin ayn


blgelerinde etkinlik art olmas gibi, az sayda nrobilim
sel veriyle desteklenir.74
nsanlarda kltrel uygulamalar, adetler ve gelenekler sos
yal sorunlarn zmleri salamlatka adm adm deiir.
Uygulamalar masada banz yalamamak gibi dolaysz
renme ya da akraba ve hsmlar kucaklama ve pmenin uygun
biimleri gibi dolayl renmeyle edinilir. nsanlar renmek
te sraddr, taklit etmede daha da sraddr. Bazen pek de
farknda olmadan tavrlar, tarzlar, teknolojileri, uygulamala
r ve grup-ii sembolizmi kolaylkla kaparz.
Sosyal sorun-zme muhtemelen daha genel sorun-z
menin bir aamasdr, pek ok insanda olaanst derecede
mevcut, planl eylemin sonularn tasavvur etme ve lp
bime kapasitesinden faydalanr. Koullar deitike mevcut
uygulamalarda ve teknolojilerde deiiklikler yaratmak iin
de, muhtemelen oyunculukla balantl, bu kapasitesinden ya
rarlanr. nsanlarn sosyal uygulamalarndaki kltrel dei
kenlik sosyal bilim insanlarnca gayet gzel belgelenmitir ve
arazi sahipliinden bankaclk dzenlemelerine, hakaretlere
uygun karlktan uygun esprilere kadar geni bir yelpazeye
sahiptir.75 Ama nasl vcut ssleme ve hayvanclkta kltrler
arasnda ortak motifler varsa, cezalandrma, atma zm
lemesi. e ve ocuk ilikileri, mlkiyet ve grup savunmasnda
da ortak motifler vardr. Sosyal adan uygunsuz davranlar
iin uzaklatrmann ceza olarak kullanlmas, kavgalar son
ras dokunma, elle hafife vurma ve sklkla adet haline gelmi
teslimiyeti beden duruu ieren barma pek ok kltr ve tr
arasnda ortaktr. Uzaklatrma huzursuzlua, barma doku
nuu rahatlamaya nedensel olarak dahil beyin devrelerindeki
farkl deiikliklere baldr.

------
- -- - -----

74 Cbad E. Forbes ve Jordan Grafman, "The Role of tbe Human Pref


rontal Cortex in Social Cognition ad Moral Judgment." Annual Re
view ofNeuroscience 33, o. l (201 0): 299-324.
75 Ricbard E. Nisbett, The Geography of Thought: How Asians and
Westemers Think Differen tly-and Why (New York: Free Press, 2003);
Nisbett ve Cohe, Culture ofHonor.

82
NEMSEME VE BAKIM

Sosyal uygulamalardaki ortakl ksmen, tm memeliler


de korunmu, ama farkl trlerde farkl deiimleri bulunan
nrobiyolojik mekanizmalarmzdaki ve temel sosyal arzula
rmzdaki benzerlie borluyuz. Kltrel birikim iin insan
beyninin tam anlamyla neye olanak dourduu, ekolojik ko
ullarn neyi destekledii zerinde halen anlamaya varlama
mtr.76
Blm 4'te, gven ve ibirliinin kan ba bulunan birey
lerin kk grubundan, tandklara ve sonra da yabanclara
nasl geniledii stne nrobilim ve antropolojiden neler
renebileceimize bakacaz .

.. . ..

Memelilerde pek ok beyin sreci sosyallikte yer alr, ama


ana etmen gze batar: 1 ) Kendini, yavrular, ei ve grup ye
lerini gzetme 2) kendinin ve dierlerinin belirli durumlarda
nasl hissedeceini, ne yapacan deerlendirme ve tahmin
etme kapasitesi 3) sosyal uygulamalar iselletirme ve uygu
lamaya -daha genelde ebeveynlerin, kardelerin ve dier grup
yelerinin beklentilerini renmeye- bal nral dl-ceza sis
temi ."
Bir trn bireylerindeki sosyalleme biimleri yaam alan
larna ve yaamlarn nasl srdrdklerine baldr. Sosyal
leme ya hep ya hi deildir, daha ziyade dereceleri vardr. Da
aslanlar asgari dzeyde sosyallik eilimindedir, insanlarsa
ar sosyallik eilimindedir, kuzgunlarn sosyallii ikisi ara
snda bir yerlerdedir. Sosyalleme byk oranda besin kay
naklarna dayanabilir. Benjamin Kilham'n almasnn gs
terdii gibi. karaaylar standartta anne-yavrular grubu hari
mnzevi hayvanlar diye snflandrlmalarna ramen herkesi
beslemeye yetecek kadar yiyecek bulunduu srece artc

76 Bkz. taklide vurgu yapan Richerson ve Boyd, Not by Genes Alone


ve bunu dosyann kesinlikle kapanmadn ileri sren Christine
A. Caldwell ve Ailsa E. Millen, "Social Leaming Mechanisms and
Cumulative Cultural Evolution"la (Psychological Science 20. no. 1 2
(2009): 1478- 1 483) karlatnnz.
77 Ann M. Graybiel, "Habits, Rituals, and the Evaluative Brain," Annu
al Review ofNeuroscience 3 1 (2008): 359-387.

83
GVENEN BEYiN

derecede sosyaldirler.78 Son olarak bir tr ierisindeki bireyler


arasnda dikkate deer farkllklar olabilir, yukanda belirtil
dii gibi, bunun bir ksm OKT reseptr genine, bir ksm da
yavru-ebeveyn etkileimine baldr. Baz insanlar son derece
gruba dnk, itibara-duyarlyken, dierleri ilginliklerinden
memnun, toplumun ulannda yaamaktan tatmin olabilir; en
uta otizm gibi ayrt edici dezavantajl sosyal bozukluklan bu
lunan insanlar yer alr.
Eer ahlaki deerlerin dayanak noktas sosyallemenin n
robiyolojisi ise ve eer ibirlii ahlaka ilikin nemli bir dav
ransa, incelememizdeki bir sonraki adm ibirliine daha
yakndan bakmak ve sonra gvenme ve ibirlii etkileimi ak
raba olmayan arkadalar ve yabanclar arasnda dzenli ola
rak nasl gerekletiriliyor aratrmak olacaktr. Ayn zamanda
sosyalliin karanlk bir taraf olduunun da bilincinde olma
mz gerekiyor. stelik insanlarda bu ok ok karanlk olabilir.

78 Benjamin Kilham ve Ed Gray, Among the Bears: Raising Orphan


Cubs in the Wild (New York: Henry Holt, 2002).

84
4. birlii ve Gven

Bakmn baml yavrulardan elere, kan ba bulunanlara ve


grup yelerine genilemesi bizi sosyal yapan nemli farkll
belirler.' Nral balantlarn girift ann merkezinde oksito
sin (OKT) vardr. Oksitosin memelilerde beynin z-bakm, yav
rulara ve sonra da daha geni bakm ilikilerine geniletmek
zere rgtlenmesinde kullanlm gl bir peptittir. Oksito
sinin dierlerine kar hogr snrn ykseltmedeki rol ve
de korku ve saknm tepkilerini daha alt seviyelerde dzenle
mesi nedeniyle gvenle ilikilendirilmitir. Gvenli koullarda
hayvan, arkadalar ve aileyle beraberken OKT seviyesi daha
yksektir; karlkl tmar, dokunma ve genel rahatlama var
dr. Buna ilaveten, tmar ve dokunma OKT seviyesini ykseltir
gzkmektedir, bu da daha fazla rahatlamay getirmekte ve
biyo-davransal dngye iaret etmektedir.2 OKT ve endo
jen opiatlar arasndaki iliki tam anlalamadysa da, kstl
bilgimize gre OKT'nin salgland pek ok koulda endojen

Aynca bkz. Avital ve Jablonka, Animal Traditions.


2 Julianne Holt-Lunstad, Wendy A. Binningham ve Kathleen C. Light,
"Influence of a 'Wann Touch' Suppon Enhancement Intervention
among Married Couples on Ambulatory Blood Pressure, Oxytocin,
Alpha Amylase, and Conisol." Psychosomatic Medicine 70, no. 9
(20081: 976-985.

85
GVE N E N BEYiN

opiatlar da salglanmaktadr. yilik yapmak iyi hissettirir - en


azndan bazen.
Bu blmn amac, ibirliine sosyal bir olgu olarak daha
yakndan bakmak, OKT, AVP ve onlarn eitli reseptrleriyle
belirlenen sosyal davranlarla ibirliinin nasl ilikilendiri
lebileceini mercek altna almaktr. Balang, aada savu
nulacak ve gsterilecek ilk nokta, memelilerde ibirlii iin tek
bir mekanizma bulunmasnn mmkn griin memesidir. kin
cisi, baz trlerdeki baz sosyal davranlar, rnein erkek kr
tarlafarelerinde zgecil-ebeveynlik, bu ekliyle evrimsel seil
memi, seilmi davran, rnein etraftaki yavrular z yav
rularyken harekete geen genel yavrulara bakma tipik eili
mini, desteklemek iin gerekli beyin devrelerinin duruma bal
yan rn olabilir. ncs, Robert Boyd ve Peter Richerson3
insanlarda ibirliinin akrabalar ve bilinen kabile yeleri
tesine genilemesinin muhtemelen tarmn balamasndan
sonra, yaklak 1 0 .000 yl nce, yaygnlatn savunmakta
dr. Antropolog Franz Boas'n 1 88 3 - 1 884 ylnda pek ok nuit
kabilesinde gzlemledii gibi, ana yiyecek kayna avclk ve
toplayclkken, kaynaklar iin rekabet gruplar birbirinden
ayr tutma, aralar ve dier mallarn dei-tokuu amacyla
ylda bir kez bir araya gelme ve yeniden aileyle birleme ei
limi yaratr.4
Birbirinden ok farkl topluluklardan kiiler Monopoly,
Milyoner gibi (bu blmde ileride ele alnacaktr) para deiim
oyunlar oynarken davran kalplarn aratran saha antro
pologlarndan gelen yeni veriler "pazar entegrasyonu" daha
yksek topluluklarn yelerinin, gven ve yabanclarla ibir
lii seviyesinin daha yksek olduunu gl bir ekilde orta
ya koymaktadr (Pazar entegrasyonu antropologlar tarafndan
kullanlan, topluluun diyetinde satn alnan veya takas edilen
kaloriler ile grubun kendi yetitirdii ya da avlad kalorile
rin oran anlamna gelen bir terimdir) .5 nsan yerleimleri b-

3 Richerson ve Boyd. Not by Genes Alone.


4 F. Boas, The Central Eskimo (Lincoln: University of N ebraska Press,
1 88811 964).
5 Joseph Henrich ve dierleri, "Markets, Religion, Community Size,

86
IBIRLl(jl VE GVEN

yyp binlerce kiilik yerleimlere dnrken, akraba olma


yan tandklar ve yabanclarla etkileimin avantajlar ticarette
adillik uygulamalanna istikrar kazandracak kadar belirgin
lemi olabilir. Adm adm ibirliini yaplandran ve ibirli
inde bulunmamay cezalandran -arazi sahiplii, miras, ta
kas ve ticaret, ortak hizmetlerin giderlerinin paylalmas gibi
eylemleri dzenleyen kurumlar6, gelenekler domutur. Hem
simlasyon modelleri hem antropolojik veriler daha byk
gruplann kk gruplara gre daha ok ve de daha karma
k aletlere sahip olmaya yatknln gstermektedir.7 Benzeri
ekilde daha byk gruplar gven ieren, ticaret ve para al
verii de dahil. daha karmak sosyal uygulamalara yatkndr.
Eer kurumsal/geleneksel dzenlemeler bilinen ya da bi
linmeyen katlmclarn gvenilirliini makul bir seviyede ga
ranti altna alabiliyorsa, gven akraba ve tandklar emberi
nin tesine genileyebilir. Yeni oluan geleneklerin zellikleri
akrabalara sosyal balanma gemii tarafndan ekilleniyorsa
da, u etmenlerin de etki etmesi muhtemeldir: zlmesi gere
ken sorunun doas, ihlalcilerin/kural tanmazlarn cezalan
dnlmasndaki isteklilik, bireysel oyunculann tutumlan ve
daha nceki yntemlerin tarihi. Bu nedenle akraba ve aileden
meydana gelen kk gruplarn tesine genileyen ibirliki
sistemlerin kltre -inanlara, tavrlara, bir toplulukta be
nimsenen renilmi yaygn alkanlklara ve yabanclarla i
birlii yapmann riskini azaltma amal kurumsal/geleneksel
dzenlemelere- bal olmas yksek bir ihtimaldir.
Joseph Henrich ve alma arkadalannn belirttii gibi,
paylalan dini gelenek yabanclarla ksa sreli etkileimlerde

and the Evolution of Fairness and Punishment." Science 327, no.


5972 (2010) : 1480-1484.
6 Daniel Friedman, Morals and Markets: An Evolutionary Account of
the Modem World (New York: Palgrave Macmillan, 2008).
7 Adam Powell. Stephen Shennan ve Mark G. Thomas, "Late Pleistoce
ne Demography and the Appearance of Modern Human Behavior."
Science 324, no. 5932 (2009): 1 298- 1 2301 ; Michelle A. Kline ve Ro
bert Boyd, "Population Size Predicts Technological Complexity in
Oceania," Proceedings of the Royal Society B: Biological Sciences
277, no. 1 693 (20 1 0): 2559-2564.

87
GVE N E N B E Y i N

gven snrlarn geniletmenin yollarndan biri olabilir.8 Bu


etki byk olaslkla kurallarn paylald bilindiinde dav
rann ngrlebilirliindeki artmaya baldr. Pazar-enteg
rasyonlu bireylerin yabanclarla i yaparken gven gsterme
si, ibirlii greneklerinin faydalarn deneyimlememi ve bu
tr etkileimler iin uygun alkanlklar edinmemi avc-top
layclara gre daha olasdr. Yerlemi gelenekler gvenilmez
letiinde ya da yozlatnda, gven eksilir, yabanclardan,
tandklardan ve hatta aile yelerinden kuku duymak lt
olur. Geleneksel gvenin yklmasnn arpc ve trajik bir r
nei yakn zamanlarda eski Sovyetler Birlii'nde Stalin ve son
rasndaki ynetimlerde yaanmtr.9

Memelilerde birlii Tam Olarak Nedir?


birlii, rnein st emme gibi, tek bir davran kalb deil
dir. Hayvan davranlarnda neler ibirlii kabul edilir? Anla
labilir klmak iin evrim biyologlar ibirlii ve ona ilikin
terimlere kesin anlamlar vermitir:10

1) Hem eylemci hem de alc iin elverili sonular reten


davran sosyaldir.
2) Eylemci iin faydal, alc iin bedelli davran bencil
dir. (+/-)
3) Her iki tarafa faydal davranlar faydaldr. (+/+)
4) Eylemci iin bedelli, ama alc iin faydal davran z
gecildir. (-/+)
5) Hem eylemci hem alc iin bedelli davran ktcldr. (-/-)
6) Bir davrann bedel ya da fayda salamas u ilkelerle
tanmlanr:

8 Henich ve dierleri, "Markets, Religion, Comnunity Size and the


Evolution of Fairness and Punishment."
9 David Remnick, Lenin's Tomb: The Las Days of the Soviet Empire
(New York: Random House, 1 993).
10 Bu tanmlar u makaleden alnmtr: S.A. West, C . El Mouden ve A.
Gardner, "16 Common Misconceptions about the Evolution of Coo
peration in Humans." Evolution and Human Behavior (basmda);
http://www. zoo.ox.ac. uk/group/west/pdf/West_etal. pdf.

88
IBI RLICI VE GVE N

i) yaam sresi boyunca elde edilen elverili sonular


(sadece ksa dnemli sonular deil)
ii) sadece birey ya da bireyin etkileimde bulunduu
sosyal grup iin deil, tm poplasyona gre elve
rili sonular
7) ibirlii baka bir birey (alc) iin fayda salayan ve ev
rimi alcya yapt fayda etkisine dayanan davrantr.

Bu ekilde netletirilmesi, zellikle de "elverili sonular"n


neyi kapsadn izah ederken ok yararldr, nk bir dav
rann elverili olup olmadnn deerlendirilmesi bilim
insanlan arasnda anlamazlk kayna olmaya yatkndr. Bu
tanmlamalar yararldr, ama bu kitabn amalarn dne
rek ibirliine ilikin sonuncu maddeyi kullanmaktan kuku
duyuyorum, nk insanlarda normalde ibirliki denilen pek
ok davran kapsamyor gzkmektedir. yle aklayaym:
Yukandaki tanma gre davrann ibirlii saylmas iin
alc zerindeki faydal etkisi sebebiyle evrimde seilmi olma
s gerekiyor. Bylece muhtemelen aynen mirkatlarda bekili
in evrimsel seilimi gibi, ipek maymunu ve titi maymununda
ortaklaa ebeveynlik evrimde seilmitir. Bu tmcenin man
t udur: Eer "sebebiyle evrimde seilmi" koulu olmazsa,
fillerin bokbcekleriyle onlara bolca dk salamada ibirlii
yapt sylenebilir. Ama kimse fillerin barsak hareketlerinin
bokbcekleriyle ibirlii olacan gerekten dnmez. Daha
ziyade bokbcei zengin bir besin kaynandan faydalanacak
ekilde evrimlemitir, bu besin kaynana da fillerin bulun
duu yerde bolca rastlanr. Bu tr samalklan nlemek iin
tanma ibirliki saylan davrann alcya yapt faydal et
kiler sebebiyle evrimde seilmesi koulunu yazarsnz. Fillerin
bol miktarda dklamas bokbcekleriyle etkileimleri sebe
biyle seilmemitir, nk bu bir ibirlii durumu deildir.
Bu dzeltme fil-bokbcei durumunu zyorsa da, insan
ibirliinin son derece sradan durumlann danda brakma
riskini tar. Ben ve komum her ikimize de fayda salayan ve
tek bama yapamayacam traktr tamirini beraberce yapar
sak, buna genellikle ibirlii denir. Yine de beraberce traktr

89
GV E N E N BEYiN

onarmak doal seilimin sonucu olmadndan (beyinlerimi


zin traktr onarmak amacyla evrimlemediinden), biyoloun
tanmyla ortak yaptmz i, ibirlii saylmaz. Yine de kar
lkllk (+/+) kabul edilir ve biyoloun tanmyla bu terim dav
rann evrimde seildiini ima etmez (bkz. yukardaki tanm).
Eer ibirlii tanmna verildii ekliyle bal kalrsak pek ok
ortaklaa yaplm insan giriiminin ibirlii durumu sayl
mamas sonucunu sineye ekmemiz gerekir. Bu, evrim biyolog
lar dier evrim biyologlaryla konuurken bir sorun olmaya
bilir. Bu balamdaki sorun, tanmn genel kullanmda deiim
gerektirmesidir. Eer iletiimdeki faydalar ok kuvvetli deil
se bolca olan karklklar iin bu ounlukla iyi bir zmdr.
Karlkllk kelimesini kullanabiliriz, ancak bu ibirliinin
tm biimlerine sahip deildir: "birlii yapacak myz?" di
yebilirim, ama "Karlkllk gsterecek miyiz?" demem aptalca
olur. "Billy okulda arkadalaryla ibirlii yapmyor" cmlesi
"Billy okulda karlkllk gstermiyor" cmlesine dnr vb.
Tanm (geni anlamyla) primat ibirliinin baz trleri iin
de fazla kstlaycdr. Costa Rica'daki Lomas B arbudal Biyo
lojik Doa Koruma Alan'ndaki saha antropologlar boa yla
nnn halkalaryla skca sard gen yavruyu kurtarmaya a
lan beyaz-yzl kapen maymunlarn gzlemilerdir. Baz
grup yeleri ylana fiziksel saldrda bulunurken, dierleri y
lann halkalarndan gen yavruyu kurtarmaya almtr. Alfa
erkek oraya vardnda annenin saldrd yerin karsna ge
erek ylana vurmaya ve muhtemelen srmaya balamtr. Bu
yavrunun kurtarlmasnda etkili olmutur. Kapen maymun
lar dier kapen gruplarna yaplan saldrlarda da ibirli
i yapar. 1 1 Kapen gruplar yakn kan ba iermeye meyilli
olduundan, grup yesinin ylandan kurtarlmas gl bakm
davran sebebiyle seilmi olabilir. Bylece eitli durum
larda ibirlii yaparlar ve grup yesinin zor durumuna gre,
gemi bilgilerini ve sorun-zme kapasitelerini kullanarak
uygun biimde davranrlar.

11 Susan Perry ve dierleri, "White-faced C apuchins C ooperate to Res


cue a Grouprnate from a Boa constrictor." Folia Primatologica 74
(2003): 1 09- 1 1 1 .

90
IBIRLICI VE GVEN

"birliin iin Oxford English Dictionary ana anlamda


unu vermektedir: "ayn sonu, ama ya da etki iin alma
ortakl eylemi, beraberce alma.n "Beraberce alma" fik
ri insan ve muhtemelen dier primatlarn pek ok ortaklaa
uran kapsyor gzkmektedir. Hem de fil-bokbcei duru
munu da darda brakmaktadr. Bizim amacmz asndan
bu tanmn avantaj doal seilime dair hedef dorultusundaki
sorular karara balamamasdr. Bu karncalarn ve balklarn
davranlar iin pek uygun olmayabilir, ama bizim amala
rmz iin hibir ibirlii tanmnn tm trler iin uygun ol
mayacan gz nne alarak, geici olarak Oxford Szlk'teki
tanm yelemek en akllca seim olabilir.

Memelilerde birlii: Birka rnek


Memelilerde ibirlii pek ok biimde olabilir, babun ve em
panzelerde parazitleri ayklamak iin birbirini tmar etmekten
yunuslarda ve katil balinalarda mercan balklar evresinde git
tike klen daireler izmeye kadar uzanr. Baz trler blge
lerindeki olas davetsiz misafire tepki olarak "blgesel koro"yla
alarm arlar retirler. Bir tr ierisinde ortaklaa davran
yerel koullara ve sosyallikteki bireysel eitlilie duyarldr.
Tmar her iki tarafa da haz veriyor gzkmektedir, bu da
byk olaslkla -hem temizlik hem de normal beyin geliimi
iin gerekli- yavrular yalama ve yalanmay destekleyen dev
renin, yetikinlikte de devam eden haz zellii sebebiyledir. 12
Dierlerini tmar etmeyi, bu sosyal dzenlemenin faydalarn
doal seilim terimleriyle aklamak iin dikkate deer aba
lar harcanmsa da, en azndan baz tmar davranlar iin
daha basit bir aklama, hem temizlenen hem temizleyen iin
tmar davrannn haz verici olduu ve eer yapacak baka
bir eyler yoksa bunun hoa zaman geirme yolu olduudur.

12 Ming Zhang ve Jing-Xia Cai, "Neonatal Tactile Stimulation Enhan


ces Spatial Working Memory, Prefrontal Long-Tern Potentiation,
and Dl Receptor Activation in Adult Rats," Neurobiology of Lear
ning ve Memory 89, no. 4 (2008): 397-406.
Aynca bkz. Champagne ve Meaney, "Like Mother, Like Daughter."

91
GVE N E N B E Y i N

Bedeli ok az ve dl belirgindir. nsanlardaki sohbet edip


etrafta taklmak tercihi babunlardaki tmar davranna gl
benzerlikler gsterir.13
Scaklk iin birbirine sokulmak da, basit de olsa, bir ibir
lii biimidir, souk bir k gecesi birbirine sokulanlarn hepsi
birbirine ok yakn durmaya katlanmaktan fayda salar. Birbi
rine sokulma ebeveyn-yavru davrannn tipik bir biimidir, ye
tikinlerin soua kar birbirine sokulmas ise hava koullan
sorununun aikar zmdr. Yani bu zellemi devreler ya da
belli genetik katk aklamalar gerektiren bir durum deildir.
Bir nceki ksmdaki listede mevcut ibirliinin biyolojik tan
mna gre, eer bu sadece beynin bir sorun iin bulduu sonu
sa, soukta birbirine sokulmann ibirlii deil, sadece karlk
llk olarak deerlendirileceine dikkatinizi ekerim.
Kurtlar, Afrika yaban kpei, yunuslar, katil balinalar ve
kuzgun gibi kularda grlen ortaklaa avlanmak birbirine so
kulmadan son derece farkl bir ibirlii biimidir; en azndan
incelikli, rgtlenmi ve deien olaslklara hzl tepki vermeyi
gerektirdii iin.14 Ortaklaa avlanmann nrobiyolojisini ince
lemek son derece zordur ve pek anlalamamtr. Ancak bunu
yapan memeliler kelimenin gnlk armyla, zeki olma ei
limindedir. Hedefleri ve niyetleri yorumlamaya dayanarak di
erlerinin davrann tahmin etmede de yetkin olabilirler. Her
halkarda, zekaya dair referanslar zekann lisansz hayvanlar
da nasl tanmlanaca, llecei ve test edileceine dair zor
luklar dourur, bu zorluklara ilaveten saha gzlemlerine gre
tutsaklk testlerinin anlamll ve her zaman hazrda bekleyen
uantropomorfizm" eletirilerini saymaya gerek bile yoktur. 15

3 R.I.M. Dunbar, "Coevolution of Neocortical Size, Group Size and


Language in Humans." Behavioral and Brain Sciences 1 6 , no. 4
( 1 993): 681 -694; R.I.M. Dunbar, Grooming, Gossip and the Evoluti
on of Language (Londra: Faber ve Faber, 1 996).
14 Scott Creel ve Nancy Marusha Creel, "Communal Hunting and Pack
Size in African Wild Dogs, Lycaon pictus." Animal Behaviour 50, no.
5 ( 1 995): 1 325- 1 339.
15 Ancak Bernd Heinrich'in u iki muhteem kitabna bkz. : Mind of
the Raven (New York: Cliff Street Books, 1 999) ve One Man 's Owl
(Princeton, NJ: Princeton University Press, 1 987).

92
IBIRLlI VE GVEN

zgecil-ebeveynliin memelilerde ender grldne ina


nlr, ama yle deildir. Tutsak empanzelerdeki almalar ak
raba olmayanlarn durumuna kaytsz kaldklarn ileri srse
de, yakn zaman nce Christophe Boesch ve alma arkadala
r saha gzlem raporlarnda yans erkeklerce gerekletirilen
on sekiz evlat edinme vakas bildirmitir. 16 Kr tarlafarelerin
de erkekler ebeveynlikle urar, ama kardeler de yavrularn
bytlmesine yardm eder. zgecil-ebeveynlik mirkatlarda
da grlr, bir ya da iki teyze annenin yavrulara bakmasna
yardm eder, hatta yavrulara bakarken onlar emzirmeye bile
balayabilirler. Vahi krmz yakal lemurlar kapsaml ekilde
bakalarnn yavrularna bakar, bakalarnn yavrularn aa
glgelerine gizler, tar, emzirir, yuvay korurlar. 1 7 Byk grup
lar halinde yaayan sradan ipek maymunlar da, zellikle kar
deler, tama ve yiyecek salamayla bakalarnn yavrularna
bakarlar.
Dierlerinin yavrularn etkin ekilde reddetme yavrular
doumdan hemen sonra yryebilen ve nlenmezse hemen
baka bir annenin kaynaklarn tketebilecek memeli trlerin
de seilmi olabilir. rnein koyunlar (kokularyla tanyarak)
aresiz bir ksz tekmeleyerek ya da balaryla arkalarndan
iterek uzaklatrrlar. Yavruya bakmann bedeli ve karlnda
beklenebilecek dk seviyedeki fayda gz nne alndnda
koyunlarda bakalarnn yavrularna bakmann enderlii a
rtc deildir. Bununla beraber zgecil-ebeveynliin elveri
lilik sonular (tm poplasyonda ve uzun vadede) hayatlarn
nasl srdrdklerine bal olarak baz trler iin pozitif g
zkmektedir.
Trler aras ibirlii de olabilir (yine karlkllk). rne
in kuzgunlar, kr kurtlan (koyoteler) keskin dileriyle kesip
doramay tamamladktan sonra temizlii kendilerinin yapa-

16 Christophe Boesch ve dierleri, "Altruism in Forest Chimpanzees:


The Case of Adoption." PLoS ONE 5, no. 1 (20 10): e8901 .
17 Natalie Vasey, "The Breeding System o f Wild Red Ruffed Lemurs
( Varecia rubra): A Preliminary Repon; Primates 48, no. 1 (2007):
4 1-54.

93
GVE NEN BEYiN

ca beklentisiyle onlar sn geyii leine gtrrler. 18 Elbet


te insanlar ve kpekler pek ok ekilde ibirlii yapar, byk
olaslkla bu 30.000 yldr srmektedir. 19 nsanlar babunlar
kei srlerini gtmek iin kullanmlardr. Hoesch, dii bir
babunun, Ahla'nn, sabah iftinin keilerini dar karmas
n, yrtc grdnde alarm ars yapmasn, akam keileri
yeniden ala getirmesini, onlar temizlemesini ve annelerin
den ayn dm yavrulara annelerine kadar elik ediini ay
rntlaryla anlatr.20

Gven ve Oksitosin:
insanlardaki Etkisi Hakknda Ne Biliyoruz?

Bu kitabn ana hipotezi, yani ahlakn balanma ve ba kur


mann nrobiyolojisinden kaynakland hipotezi, memeliler
de oksitosin-vasopressin ann, bakmn z yavrularn te
sindeki bakalarna doru genilemesine izin verecek ekilde
deimi olabilecei ve bu a temel alndnda, renme ve
sorun-zme sosyal yaam idare etmeyi destekler fikrine da
yanr. Buradan ibirlii ve gvenin OKT seviyesine duyarl ola
ca tahmin edilebilir. Bu da nemli bir soruyu ortaya atar:
OKT seviyesindeki deiim insanlarda ibirlii davranlarn
etkiler mi?
Aratrmalarn bir kolu belli OKT miktarlar tatbikiyle g
ven ve ibirlii davranlarnda meydana gelen deiiklikleri
gzleyerek OKT'nin insan davranlarndaki etkisini aratrr.
OKT ounlukla burun spreyiyle tatbik edilir, bylece OKT bu
rundaki koku reseptrlerinden subkortikal beyne, beyindeki

18 Marc Bekoff ve Jessica Pierce, Wild Justice: The Moral Lives of Ani
mals (Chicago: University of Chicago Press, 2009), s. 56.
19 Mietje Germonpre ve dierleri, "Fossil Dogs and Wolves from Pala
eolithic Sites in Belgium, the Ukraine and Russia: Osteometry, An
cient DNA and Stable Isotopes." Joumal of Archaeological Science
36, no. 2 (2009): 473-490.
20 W. Hoesch, "Uber Ziegen hutende Biirenpaviane (Papio ursinus rua
cana) ." Zeitschriftfur Tierpsychologie 1 8 ( 1 96 1 ) : 297-30 1 . Dorothy L.
Cheney ve Robert M. Seyfarth, Baboon Metaphysics: The Evolution
of a Social Mind (Chicago: University of Chicago Press, 2007).

94
IBI RLICI VE GVEN

olfaktr yumruya giden yollar araclyla ular. Bir sonraki


adm, yani llebilir, anlaml etkilere sahip uygun davran
bulmak byk maharet gerektirir.
Nroekonomi uzman (beynin nasl karar verdiini arat
ran) Michael Kosfeld u soruyu sormutur: Eer gvenin baa
rda (rnein daha ok kazanmada) belirleyici olduu ekonomik
bir oyun oynamadan nce deneklere OKT verilirse, OKT veril
meyen kontrol deneklerinden daha baarl olacaklar mdr?21
Bu soruya cevap vermek iin o ve alma arkadalar "Gven"
adl karar verme (ekonomik) oyununu setiler. Gven u ekil
de oynanmaktadr: Bir oyuncu yatrmc, dieri emanetidir.
Birbirlerini gremez, birbirleriyle konuamazlar ve kimlikleri
gizlidir. Elbette bu yapaydr, ama davran etkileyebilecek ar
kadalk ve d grn gibi kirletici etkenleri nler. Balarken
her oyuncuya 1 2$ (gerek para) verilir. Yatrmc emanetiye O,
4, 8 ya da 1 2 dolar yatrabilir. Aratrmac yatrlan miktar
le arparak emanetiye der; rnein eer yatrmc 8 dolar
yatrrsa, emanetide (8 x 3) + 1 2 36 dolar birikir. Emaneti
=

istedii kadar miktar yatrmcya geri gnderebilir. Emaneti


ne kadar ok paray geri gnderirse yatrmc ilerleyen turlar
da o kadar ok para yatrabilecek ve bylece uzun vadede ikisi
de daha ok kazanacaklardr. Basit matematiksel hesap eer
emaneti ilk yatrm aldktan sonra byk ksmn geri gnde
rerek yatrmcya gven sinyali verirse her ikisinin de kazan
larnn maksimum olacan ortaya koyar. Bu koullar altnda
eer yatrmc gvenir ve cmerte yatrm yaparsa ift pek ok
tur sonunda olduka iyi kazanabilir. Soru, yatrmcnn gven
seviyesinin OKT verilerek deitirilip deitirilemeyeceidir.
Bu sorunun cevab "evet"tir. Kosfeld'in deneyindeki denek
ler drt tur oynamlardr. Burun spreyiyle OKT verilenler
emanetiye gvenmeye ok daha isteklidir, tm deney boyun
ca parann yzde 45'ini gndermilerdir (plasebo spreyi ve
rilen kontrol grubu yzde 2 1 'ini gndermitir) ve ortalamada
kontrol grubundan yzde 1 7 daha fazla para gndermilerdir.
nemli bir noktay belirtmek gerekir: Eer yatrmc emanet-

21 M . Kosfeld v e dierleri, "Oxytocin Increases Trust i n Humans." Na


ture 435, no. 7042 (2005): 673-676.

95
GV E N E N B E Y i N

inin insan deil de bilgisayar program olduunu dnrse


etki kaybolmutur. Dahas yatrmcnn davran zerinde et
kisi olmasna ramen OKT burun spreyinin emaneti zerinde
hibir etkisi olmamtr. Bu akla uygundur, nk emaneti
rolndekinin baars gvene dayanmamaktadr, ancak yuka
rda grdmz gibi, emanetinin yatrmcnn gven sinyali
verdiini (yani potunun byk ksmn yatrdn) fark etmesi
gerekir.
Belli psikiyatrik durumlar emanetinin ve yatrmcnn ba
arl ekilde ibirlii davranna geme kapasitelerini etki
ler mi? Bunu ima eden kantlar borderline kiilik bozukluu
(BKB) gsteren bireylere dair almalarndan gelmektedir.
BKB nemli ruhsal bir hastalktr. Duygulanmda, kiiler aras
ilikilerde, kendilik-imajnda dengesizlik ve gven eksiklii ya
da ular arasnda gidip gelen gvenle karakterizedir. Poplas
yonda yzde 2 orannda grld dnlr. Hem aile ye
lerinde hem de BKB'li bireylerde byk zorluklara sebep olur.
Nropsikolog Brooks King-Casas patolojiye ilikin beyin
blgelerini belirlemek iin BKB tans konmu elli be has
tay incelemitir.22 almann davransa! ksmnda, BKB'li
denekler Gven oyununda on tur boyunca emaneti roln
oynarken, salkl kontrol denekleri yatrmc olmulardr. K
yaslama snf salkl kontrol bireylerinden oluan yatrmc
emaneti iftlerinden olumutur. Daha nce belirtildii gibi,
geliri maksimize etmek iin en iyi taktik yatrmcnn olduka
yksek bir yatrmla balamas ve emanetinin gven sinyali
olarak yatrmcnn gnderdiinden daha ounu geri gnder
mesidir (aratrmacnn yatrmcnn emanetiye gnderdii
paray e katladn hatrlatalm). Gven olutuktan sonra
basiretli yatrmc emanetiye daha ok gnderir. Eer eksik
sebebiyle gven kayb olursa, emanetinin cmertlii, kayb
onarma istekliinin sinyalini verir.
BKB'li emanetiler gven ilikisi kurmada ve srdrme
de zayftlar, aratrmac gven kaybnn anann iin gve-

22 B. King-Casas ve dierleri, "The Rupture and Repair of Cooperation


in Borderline Personality Disorder." Science 3 2 1 , no. 5890 (2008):
806-810.

96
I BI R LICI VE GVEN

nilirlilik sinyali vermeye tevik etse bile gvenilirlilik sinyali


vermede de zayftlar. Sonu olarak oyunda BKB'li deneklerin
kazanlar salkl gnlllerin kazanlarndan daha azd.
Aynca salkl kontrol grubuna gre daha dk seviye g
ven bildirdiler. Fonksiyonel manyetik rezonans grntleme
(fMRI) kullanlarak salkl kontrol grubunun ve BKB'li denek
lerin kortikal aktivite seviyesi karlatrlmtr. Bir fark, red
dedilme ve kural ihlalinin genelletirilmi huzursuzluunda
rol oynad bilinen anterior insulayla ilgilidir (bkz. Blm 2).
King-Casas BKB'li deneklerde yatrmcdan "adil olmayan" k
k bir miktar almann anterior insulann etkinliinde arta
yol amadn, ancak kendilerinin adil olmayan miktar gn
dermesinin bu etkinlikte arta yol atn daha belirgin e
kilde bulmutur. Bu BKB'li deneklerin kendilerine ynelik hak
sz muameleyi beklediklerini, hem de adil olmayan miktarn
ne olduunu deerlendirebilecek kapasiteleri olduunu ima
etmektedir. Tam tersine, salkl kontrol grubunda uadil olma
yan" gnderimler, ister onlar ister kar taraf yapsn, anterior
insuladaki etkinlii artrmtr. King- Casas anterior insulada
ki etkinin BKB'nin dierlerinden beklenti seviyesi dkl
ve dierlerinin negatif deerlendirilmesi tipik profiliyle tutarl
olduunu belirtmitir.
Akla ilk gelen deneysel fikir, BKB'li bireylere oksitosin ve
rerek gvenme davrannn ve bana-gven sinyallerinin far
kndalnn artp artmadn grmektir. Teoride kolay olsa
da, istatistiksel anlaml sonu elde edebilmek iin gerekli de
nek says ve BKB hastalarnn katlma isteksizlii gz nne
alndnda, pratikte yrtlmesi son derece zor bir deneydir.
Yine de King-C asas'n almas gvenin karmaklna ilgi
ekici bir bak sunarken, bakalaryla gven balar kurma
ve srdrme kapasitesindeki azalmann ibirliinin pek ok
faydalarn engellediini hatrlatr. Gven ilikileri kurmada
zorluk eken bireyler dezavantajldr.
Yakn zamanda salkl erkek deneklerle gerekletirilen
bir almada nropsikolog Carsten De Dreu benim hipotezim
iin zellikle nemli bir soruyu aratrmaktadr: Burun yoluy
la alnan oksitosinin grup ii ve grup d ibirliinde ve grup

97
GVE N E N BEYiN

dna ynelik dmanlkta ne etkisi vardr?23 Daha nce belir


tilen aratrmalar gibi bu deney de gerek parayla oynanan bir
oyun iermektedir: Bu oyunda denek, grubundaki kiilere (di
er iki kiiye) kyasla kazanabilir, tm grup fayda salayabilir
ya da para kayb asgari kaypla grup dna aktarlabilir. De
ney ibirliinin gruba maksimum fayda salamasna, bencilli
in maksimum kiisel fayda salamasna ve nefretin gruba hi
zarar vermeden grup d bireyleri cezalandrmasna olanak
verecek ekilde yaplandrlmtr. Deney u ekilde kurulmu
tur: Her denee 10 verilmitir. Bireyde kalan her 1 , 1 sa
ylmaktadr, grup havuzuna katlan her euro iin paray veren
dahil her bir grup yesine 0,5 eklenmektedir, gruplar aras
ha vuza katlan her euro iin paray veren dahil grup yelerine
0,5 eklenmekte, grup d yelerden 0,5 geri alnmaktadr.
Bu dzenleme grup-d yelere dmanln zellikle grup
ii yelere hi zarar verilmeden ifade edilmesine imkan sunar.
Erkekler gruplara rasgele ayrlm, oyun bilgisayarla, yeler
birbirlerinin havuza katklarndan habersiz olacak ekilde oy
nanmtr.
Temel bulgu burun yoluyla oksitosin alan erkeklerin belir
gin derecede daha fazla ibirlii yaptdr (ortalamada kont
rol grubundaki deneklere gre grup ii havuza daha fazla para
koymulardr), ama grup dna ynelik dmanlk seviyesi
deimemitir. Denekler bencil (ou kere hisselerini sakla
yan), grup ii ibirlii yapan (ou kere grup ii havuza kat
kda bulunan), grup dndan nefret eden (ou kere nefret
katlm yapan) eklinde snflandrldnda kontrol grubunda
u saylar elde edilmitir: Yzde 52 bencil, yzde 20 grup ii
ibirlii yapan ve yzde 28 grup dndan nefret eden. Buna
karn burun yoluyla oksitosin alan deneklerde elde edilen sa
ylar unlardr: Yzde 17 bencil, yzde 58 grup ii ibirlii ya
pan ve yzde 25 (kontrol grubundan belirgin derecede farkllk
gstermeyerek) grup dndan nefret eden. Bu sonular oksi
tosinin grup ii ibirliindeki byk etkisini gstermektedir.

23 Carsten K.W. De Dreu ve dierleri, "The Neuropeptide Oxytocin Re


gulates Parochial Altruism in Intergroup Conflict among Humans."
Science 328, no. 5984 (2010): 1 408- 141 .

98
IBIRLIC;I VE GVEN

Bu kurgunun yapayl elbette llebilir sonulara olanak


sunmaktadr, ama bireylerin ounlukla birbirini iyi tand,
duygularn etkileyen gemi yaantlar paylat, birbiriyle
kesien ya da kesimeyen bir dizi gruba (aile, i arkadalar,
golf arkadalar, yoga snf, kilise) katld normal. gnlk
hayatn koullarn genellemekte saknm gsterme gereklilii
ni ifade etmektedir. Bu arada, hem oksitosin alan hem de kont
rol grubundaki deneklerin yzde 25'inin deney dnda hibir
ortak ba bulunmayan bireylere, grup d yelere bedel det
me isteklilii artcdr.
Baka bir almada nroekonomist Paul Zak salkl kont
rol deneklerine burun yoluyla oksitosin verilmesiyle alcnn
tepki verip sonutaki geliri etkileyebildii durum ile alc
nn verileni ald ama tepki veremedii durum arasnda c
mertlik seviyesinde farkllk olup olmayacan saptamaya
almtr.24 Denek iftlerinin her biri bir kez ya "ltimatom"
ya "Diktatr" oyununu oynamlardr. ltimatom oyununda
Karar-Veren- 1 'e (KVl ) bir miktar, diyelim 10 $, para verilmitir,
bunun belli bir ksmn (O ile 10 $ arasnda herhangi bir mikta
r) Karar-Veren-2 'ye (KV2) verebilmektedir. Eer KV2 teklifi ka
bul ederse, sahip olduklar miktar onlarda kalm ve oyun bu
noktada bitmitir. Ancak eer KV2 teklifi reddederse ikisi de
hi para almamtr. ltimatom testini kullanan deneyler or
talama Amerikan deneklerin belli bir miktarn altn, diyelim
yzde 30'un altn, aalayc bulduunu, teklifi reddederek
her iki oyuncuyu da cezalandrdn gstermektedir.
Diktatr oyununda alcnn karar hakk yoktur, tepki ver
mez, yani sonuca etkisi yoktur. Para diktatrn paylatrd
ekilde bllr. Bylece diktatr-verici ve pasif-alc olmak
zere iki oyuncu vardr.
Kontrol deneklerine kyasla oksitosin alan vericilerin dav
ranlar nasldr? ltimatom'da OKT alan vericilerin teklifi
kontrol deneklerininkine gre yzde 21 orannda daha fazla
dr. Diktatr'de ise OKT'nin etkisi yoktur. Bu ltimatom'da al
cnn (KV2) tahmin edilen tepkisinin, teklifin reddedilmesi ve

24 P.J. Zak, A.A. Stanton ve S. Ahmadi, "Oxytocin Increases Generosity


in Humans," PLoS ONE 2, no. 1 1 (2007): el 1 28.

99
GVENEN B E Y i N

kayp ihtimaliyle birleerek teklif edilecek miktara karar ve


rilmesinde etmen olduunu gstermektedir. Zak sonular l
timatom oynayan OKT deneklerinin ok dk tekliflere alnp
reddedebilecek alcya ynelik daha fazla duygudalk tad
n gsterir eklinde yorumlamtr. Ben biraz daha farkl bir
aklama neriyorum: Etkileimi tahmin edip ona gre davra
nrken OKT deneklerinde dierinin duygularnn farkndal
daha yksektir. Kt bir teklif reddedilecektir; hibirimiz red
dedilen bir teklifin yaratt hisleri sevmeyiz, nk onaylan
mamaya iaret eder. Bu yorumda, OKT denekleri reddedilmeye
kontrol deneklerinden daha hassastr, bu nedenle duygulara
ve alcnn olas tepkilerine kar biraz daha dikkatlidir. Bu
yorum zihinsel yklemeye, daha genelde "zihin teorisini" kul
lanarak sosyal balamda davran ngrmeye dair daha geni
kapsaml bir soru dourur.
Sosyal dnyadaki haan dierlerinin yol-yntem ve pro
fillerini renmeye baldr; ngr makinesi -dierlerinin
zihinsel durumlarnn modellemesi- daha ince, daha kesin
hale geldike avantajlar da o oranda artar. Memelilerde daha
byk beyinler dierlerinin dllendirici ya da cezalandrc
sosyal davranlar dahil, gelecek olaylan ngrmeyi mmkn
kld gibi, yavrulardaki farkl rahatszlk tiplerini tespit etme
ve karlk verme kapasitelerindeki detaylanmann dierleri
ne hedef, niyet ve duygular atfetmede daha gelimi kapasi
teler meydana kartm olmas olas gzkmektedir.25 Sosyal
becerilerle ilgili 6. Blm'de zihinsel atflarn nral temeliy
le ilgili hipoteze daha yakndan baklacaktr. Burada sadece
OKT seviyesindeki deiikliklerin "zihin kuram" grevlerinde
ki hassasiyeti etkileyip etkilemediini ele alyoruz. C evabmz
olumludur. Dierlerinin psikolojik durumlarn tespit etmede
OKT'nin roln inceleyen psikologlar burun yoluyla OKT al
m erkeklerin bu grevdeki performanslarnn arttn gs
termilerdir. Bunun iin ilk kez Siman Baron-Cohen tarafn
dan gelitirilen26 "Gzlerle Zihin Okuma" testi kullanlmtr.

25 Panksepp, Affective Neuroscience; Tucker, Luu ve Derryberry, "Love


Hurts."
26 Gregor Domes ve dierleri, "Oxytocin Improves 'Mind-Reading' in

100
IBIRLICI VE GVEN

Testte denek bir duyguyu ifade eden bir kii grr, ancak bu
kiinin sadece gzleri aktadr. Denein grevi drt seenek
arasndan bu kiinin his ya da dncesini semektir. lk iki
rnek kolaydr, ama test ilerledike rnekler zorlar. OKT'yle
gelen art en zor rneklerde en yksek seviyeye kmaktadr.
Tam bir olguyu anladmz sandmzda yeni veriler her
eyin ok daha incelikli olduunu gsterir. Duygusal yzlerin
fark edilmesini gerektiren grevleri gerekletirirken erkeklere
ve kadnlara burun yoluyla OKT verilmesinin farkl nral etki
leri olduu ortaya kmtr. Bu nedenle bir alma fMRI'yla
erkek deneklerin, korku dolu yzler, sahneler ya da ntral nes
neler grrken beyinlerini taramtr. OKT'nin korku ve kayg
seviyesini drdn gsteren nceki verilerle tutarl ekilde
OKT spreyi verilmi deneklerde amigdalada ve amigdalann be
yin sapna baland alanlarda etkinlikte azalma bulunmu
tur.27 Ancak baka bir grup aratrmacnn yapt daha sonraki
aratrmada ayn deneyde kadn deneklerle farkl sonular elde
edilmitir.20 OKT denekleri (kontrol grubuna gre) korku dolu
yzlerin izlenmesine tepki olarak sol amigdala, fusiform girus
ve superior temporal girusta artan etkinlik gstermitir. Tm
bu alanlarda ve inferior frontal girusta, sinirli ve mutlu yzle
rin izlenmesi esnasnda etkinlik artmtr (bkz. ekil 3.6 ve 6.3).
E rkeklere ve kadnlara AVP verilmesini ieren bir alma
da, psikologlar tanmadklar yzler gsterilen bireylerin yz
tepkilerinde ve bunlarn alglanmasnda, cinsiyetler arasnda
kayda deer farkllklar bulmutur.29 AVP verilen kadnlar, ta-

-- - -------

Humans." Biological Psychiatry 6 1 , no. 6 (2007): 731 -733. Metin u


adreste de mevcuttur: www. questionwritertracker.com/index.php/
quiz/display?id=6 l &token=Z4MK3TB.
27 P. Kirsch ve dierleri, "Oxytocin Modulates Neural Circuitry for So
cial Cognition and Fear in Humans," Joumal of Neuroscience 25,
no. 49 (2005): l 1 489- l 1 493.
28 Gregor Domes ve dierleri, "Effects of Intranasal Oxytocin on Emo
tional Face Processing in Women." Psychoneuroendocrinology 35,
no. 1 (201 0): 83-93.
29 R.R. Thompson ve dierleri, "Sex-Specific lnlluences of Vasopres
sin on Human Social Communication," Proceedings of the National
Academy of Sciences 1 03, no. 20 (2006): 7889-7894.

101
GVE N E N BEYiN

nmadklar kadnlann fotoraflarna yaknlk (arkada ola


lm) yz ifadesiyle tepki vermi, gsterilen yzleri kontrol gru
bundaki kadn deneklere gre daha arkadaa alglamlardr.
AVP verilen erkekler tanmadklar erkek fotoraflarna alnn
korrugator (ka atma) kaslarnda etkinlikle tepki vermi ve
yzleri normal kontrol grup deneklerinden daha az arkadaa
alglamlardr. Aratrmaclar tm deneklerde tehdit edici ve
korku dolu yzlerin otonom tepkiyi artrdn, yani kayg se
viyesini ykselttiini belirtmilerdir. Verinin kayg durumun
da kadnlarn erkeklerde daha tipik usava ya da kan taktiini
deil, umeylet ve arkada or taktiini kullanmaya istekli oldu
u hipotezini destekledii ileri srlmtr.30
AVP ve OKT reseptrlerinin younluundaki cinsiyetlere
gre farklar (AVP erkeklerde diilerden daha fazla, OKT di
ilerde erkeklerden daha fazla) ve hipotalamus gibi yaplar
daki subkortikal devrelerdeki mevcut farkllklar gz nne
alndnda,31 gelime gsteren bu deneylerde cinsiyet farkl
lklarnn giderek daha nemli olmas olasdr.32 Elbette, ayn
cinsiyet ierisinde de bireysel farkllklar vardr.
Burundan OKT verilen denekler bilinli tutumlarnda her
hangi bir kaymann, rnein gvenmeye daha yatkn hisset
tiklerinin farkndalar mdr? imdiye kadar cevap olumsuz
gzkmektedir. Etki zor alglanr, bilinli farkndalk seviye
sinin altnda gzkmektedir, ancak ileriki almalar baz du
rumlarda farkndalk zerinde daha belirgin etki bulabilir. Pek
ok kii OKT'nin etkisinin gerilimi azaltmak istediimizde,

30 S.E. Taylor ve dierleri, "Biobehavioral Responses to Stress in Fe


males: Tend-and-Befriend, Not Fight-or-Flight." Psychological Revi
ew 1 07, no. 3 (2000): 4 1 1 -429.
3 1 Bkz. rnein Karen L . Bales ve dierleri, "Effects o f Stress on Pa
rental Care Are Sexually Dimorphic in Prairie Voles." Physiology &
Behavior 87, no. 2 (2006): 424-429.
32 C. Sue Carter ve dierleri, "Oxytocin, Vasopressin and Sociality."
Progress in Brain Research 1 70: Advances in Vasopressin and Oxy
tocin: From Genes to Behaviour to Disease, ed. Inga D. Neumann ve
Rainer Landgraf (New York: Elsevier, 2008). 331 -336. Aynca bkz. Lo
uann Brizendine, The Female Brain (New York: Morgan Road Books,
2006) ve The Male Brain (New York: Broadway Books, 2010).

102
IBIRLl(;I VE GVEN

mesela olumlu olup olmadn sormaktadrlar. nternette pek


ok firma i ilikilerinde gven artrc OKT burun spreyini pa
zarlamaktadr.33 OKT uygulamakta byk dikkat gstermemiz
gerekir. Bazen iyi bir eyin daha ounun daha da iyi olduunu
dnme eilimindeyiz (Mae West'in ok bilinen sz gibi, iyi
eyin ok fazlas harikadr), ama ounlukla byle deildir. Ga
yet iyi bilindii gibi biyoloji ounlukla n erisine34 uyar, bir
eyin en etkin aral genellikle ne maksimum ne minimumda
dr. yi bir eyin fazlas felaketler dourabilir.
Ekstra OKT'nin etkilerini merak eden nrobilim uzmanlar
normal dii kr tarlafarelerine OKT vermenin e-balanmasn
zayflattn gzlemleyince ardlar. stelik ekstra OKT
dii kr tarlafarelerinde kzmaya sebep olabilir.35 OKT in
san diisinde olduka farkl etkilere sahipse de, bu veriler bize
OKT'nin beyinde ve bedende pek ok rol oynayan gl bir
hormon olduunu hatrlatr. Nasl strojen ve testosteron seks
hormonlaryla geliigzel oynayamyorsak, OKT'yle de gelii
gzel oynamamak gerekir. OKT'nin uzun vade etkileri zerine
kimsenin fikri yoktur ve ocuklar zellikle hassas olabilir.36
Dier bir uyar Thomas Baumgartner ve alma arkadala
rnn elde ettikleri sonutan gelmektedir. Gven oyununu oyna
yan kontrol denekleri gven ihlalinde -emanetiden ok dk
bir miktar geri geldiinde- para transferlerinde ayar yaparlar.
Ancak OKT verilen denekler gven ihlalinden bamsz ekilde
yksek gven seviyelerinde oynamaya devam etmilerdir.37 Bu
srekliliin gerek hayatta denee fayda salamas muhtemel
deildir. Gerek hayatta aksi ynde kanta ramen sren gven
tekrar tekrar katlar tarafndan kandrlan an eli ak

33 Google'dan "buy oxytocin" (oksitosin alm) taramas yapmanz ye


terlidir.
34 Normal dalm (Gauss dalm) -yn.
35 Bales ve dierleri, "Oxytocin Has Dose-Dependent Developmental
Effects."
36 Bkz. editrn yazs "Extending Trust," Nature Neuroscience 13. no.
8 (20 10): 905.
37 Thomas Baumgartner ve dierleri, "Oxytocin Shapes the Neural Cir
cuitry of Trust and Trust Adaptation in Humans," Neuron 58, no. 4
(2008): 639-650.

103
GVE N E N BEYiN

aptaln durumuna benzer olabilir. ocuklara belli davran


lara ve belli tr insanlara kar dikkatli olmal arn retiriz;
mecburi gven felaket reetesidir.
OKT tedavi amal kullanlabilir mi? Baz aratrmaclar
otizm spektrum bozukluunda (OSB) gvende ve gven hisset
mekle ilgili devrenin ve duygulan okumayla ilgili kapasitenin
bir ekilde kusurlu olup olmadn ve OKT verilerek durum
da gelime salanp salanamayaca sorusunu ortaya attlar.
OSB iin etkili bir tedavi bulmann zorluu gz nne alnd
nda, bu aratrma cazip gzkt. Buna istinaden nrobilim
uzman Eric Hollander bir grup otistik ve Aspergerli yetikine
damar ii OKT uygulad ve sonra onlardan dinledikleri konu
madaki duygulanm (mutlu, kaytsz, fkeli ya da zgn) tespit
etmelerini istedi. Karkla sebep vererek yorumu imkansz
klacak deikenlerden kanmak iin her cmlenin ierii et
kisizdi: Sadece prozodide -ritim ve tonlamada- duygu vard.
Kontrol denekleriyle kyaslandnda, test grubu OKT verilme
siyle belirgin gelime gsterdi ve bu gelime birka haftalk
dnem boyunca devam etti.38 lgili baka bir deneyde, aratr
maclar OKT deneklerinde OSB'nin karakteristii tekrarlamal
davranlarda azalma belirttiler. Daha yakn zamanl bir grup
deneyde, nrobilim uzman Angela Sirigu yksek ilevli OSB'li
otuz denekte soluma yoluyla OKT alnmasnn ardndan belir
gin olumlu etki bildirdi.39 Bu etkiler daha uzun gz temas ve
Cyberball bilgisayar oyununda sosyal ibirlii yapan ortakla
ryla daha gl sosyal etkileim ieriyordu. Sonular anlam
ldr, verilerin yeni almalarla tamamlanmas gerekmektedir
ve sonularn abartlmamas nemlidir.
Eer OSB 'nin OKT bileeni varsa, OKT anda zellikle ne
deimitir, rnein OKT reseptr ya da subkortikal yaplar
daki yollar ya da hipotalamustaki OKT sentezi mi? Ya da baka
bir ey? Pek ok alma, OSB tanl bireylerin ailelerinde yap-

38 Erle Hollander ve dierleri, "Oxytocin Increases Retention of Social


Cognition in Autism," Biological Psychiatry 61 (2007): 498-503.
39 Elissar Andari ve dierleri, "Promoting Social Behavior with Oxyto
cin in High-Functioning Autism Spectrum Disorders." Proceedings
of the Natianal Academy afSciences 107, no. 9 (2010): 4389-4394.

104
IBIRLICI VE GVEN

lan gen analizlerine dayanarak OKT reseptr geninde varyas


yon (rnein polimorfizm) bildirmitir. Ne yazk ki daha yakn
zamanl almalar OKT reseptrnn ya da anomalilerinin
OSB'de nemli rol oynad hipotezine phe drmtr.40
OKT'nin deney amal verilmesinin bildirilen sonulara tam
olarak neden sebep olduu belirsizdir.
Daha henz balang aamas diye nitelendirilen bir di
er sonu ocukluk tacizi ya da ihmali yaam kadnlarn
serebrospinal svlarndaki OKT seviyesinin, bunlar yaama
m olanlara gre, belirgin derecede dk olduunu gster
mitir.41 Dahil edilen kategoriler fiziksel taciz, duygusal taciz,
cinsel taciz ve fiziksel ya da duygusal ihmaldir. kategoriden
fazla travma bildirilmi deneklerde OKT seviyesi sadece bir
kategoride travma bildirenlerden ok daha dktr. Sosyal
davranlar hakknda hibir ey bildirilmemitir, yazarlar
daha geni rnek grubunun aratrlmas gerektiini syle
yerek neden-sonu ilikisine dair bir sonuca varlamayaca
uyarsnda bulunmaktadrlar. Yine de gelecekteki aratrmalar
nedensel bir balantya dair kant salarsa, o zaman bu sonu
cun nemli sosyal karmlar olacaktr. Blm 3'te belirtildi
i gibi, olas tedavi amal baka bir giriim bilisel terapiye
direnli travma sonras stres bozukluuyla ilgilidir. Medikal
giriim aratrlmas gereken nemli bir dorultuda olsa da,
burada da saknm yine anahtar kelimedir.42
Ele alnan veriler sosyal davran ile OKT, AVP ve bunlarn
reseptrleri arasnda nemli ilikiler gsterse de bu ilikile
rin kesin doasn anlamak kararlarn nasl verildiinin, alg-

40 Katberine E. Tansey ve dierleri, "Oxytocin Receptor IOXTR) Does


Not Play a Major Role in tbe Aetiology of Autism: Genetic and Mo
lecular Studies," Neuroscience Letters 474, no. 3 (201 0): 1 63- 1 67.
Eletirisi iin bkz. Tbomas R. Insel, "Tbe Challenge of Translation
in Social Neuroscience: A Review of Oxytocin, Vasopressin, and Af
filiative Behavior." Neuron 65, no. 6 (201 0): 768-779.
41 C. Heim ve dierleri, "Lower CSF Oxytocin Concentrations in Wo
men with a History of Childhood Abuse." Molecular Psychiatry 14,
no. 1 0 12008): 954-958.
42 Olff ve dierleri, "A Psychobiological Rationale for Oxytocin in Tre
atment of Posttraumatic Stress Disorder."

105
GV E N E N B E Y i N

nn duygular, duygularn alglar nasl etkilediinin ok daha


iyi anlalmasn gerektirecektir.43 Ayrca OKT'nin sosyallik/
bilisel ilev moleklyle kartrlmamas gerektiini aklda
tutmak gerekir. Oksitosin karmak, esnek, etkileimli gen a
nn, gen-nron-nrokimyasal-evre etkileiminin ve nron-be
den etkileiminin parasdr.

Cezalandrma ve birlii44
birlii yapan sosyal hayvanlar daha fazla fayda salar, ama
bedelini demekten kanan hilebaz daha da fazla fayda sala
yabilir. Seilim cezas olmadan, hilebazlar genlerini yaymakta
daha baarl olacak, zaman ierisinde poplasyonda baskn
hale geleceklerdir.45 Gelmediklerine gre, hilenin engellendi
i makul bir varsaym olacaktr. Yksek derecede sosyal hay
vanlarda dlama, zellikle tek bana kalan daha az kaynaa
ulat ve yrtclara kar daha korumasz kald iin gl
bir cezalandrmadr. rnein Bekoff yedi yllk bir dnemde
bir yandaki kr kurtlarnn tek bana yaamaya alanla
rnn yzde 60'nn, grupta yaayanlarn yzde 20'sinin ld
n bulmutur.46 Kr kurtlarnda drst oynamayann, Hint
maymunlannda iyi bir beslenme yeri bulunduunun haber ve
rilmemesinin cezalandrlmas grlmtr.47
Biyolog Tim C lutton- Brock'un dikkat ektii gibi, bele
ilik sorunu (faydadan sahiplenmek ama bedel dememek)
kk gruplarda daha az olabilir, nk gruplardaki bireyler

43 Insel, "The Challenge ofTranslation in Social Neuroscience."


44 Bu blm Christopher Suhler'le ortak almamza dayanr ve ka
cak olan bir makalemizden alnmtr: "The Neurobiological Basis
of Morality." The Oxford Handbook of Neuroethics, ed. Judy Illes ve
Barbara J. Sahakian (Oxford: Oxford University Press, basmda).
45 Robert L. Trivers, "The Evolution of Reciprocal Altruism." Quarterly
Review of Biology 46, no. l ( 1 97 1 ): 35.
46 Bekoff ve Pierce, Wild Justice, Blm 2.
47 Marc D. Hauser, "Costs of Deception: Cheaters Are Punished in Rhe
sus Monkeys (Macaca mulatta." Proceedings of the National Aca
demy of Sciences of the United States of America 89, no. 24 ( 1 992):
1 2 1 37 - 1 2 1 39.

106
I B I R LICI VE GVEN

birbirlerini iyi tanr, ibirlii yapldnda ibirliinin bedeli


ve faydann alnmas arasnda gecikme yoktur.48 Bu koullar
altnda beleilik iin fazla frsat olmayabilir. lk insansla
rn hayat bu olduka basit koullar s alamtr. Buna ila
veten elbette gruptaki pek ok bireyin akraba olmas byk
ihtimaldir, bylece OKT vastasyla "bakm" akrabalara da
uzanacaktr.
C imri ve kaytarklarn cezalandrlmas konusu insanlar
da ekonomi oyunlaryla aratrlmtr. Bir deneyde, nroeko
nomist Ernst Fehr ve Simon Gachter kamusal mallar oyunuyla
katlmclarn davranlarn karlatrmlardr.49 Oyun u
ekilde oynanmaktadr: Her oyuncuya bir miktar para veril
mitir, oyuncu bunun bir ksmn kamu sandna koyup ka
lann saklayabilir ya da hepsini kendine saklayabilir. Sandk
taki para l 'den byk, ama oyuncularn saysndan kk bir
faktrle, mesela 3'le arplr ve bu miktar oyuncular arasnda
eit datlr, her oyuncunun kendine saklad miktar ise onda
kalr. Grup en iyi sonucu herkes tm parasn kamu sandna
koyduunda alr, oyunun kurallar oyunculara aklandn
da bu sonu son derece aikardr. Ancak birey en iyi sonucu
kendisi dnda herkes tm parasn hazine sandna koydu
unda ve kendisi tm parasn sakladnda elde eder. Bunun
sebebi, kendisinin sanda koyduu parann geri dn fakt
rnn l 'den kk olmasdr.
Fehr ve Gachter oyunu deneklere iki farkl koulda oynat
mtr; birinde ceza vardr, birinde yoktur. nemli bir nokta
bu deneyde cezalandrmann cezalandrc iin de bir bedeli
olmasdr; bir oyuncu baka bir oyuncuyu onun ahsi payn
azaltarak cezalandrr, ancak bunun iin belli bir cret deme
lidir. Oyun drt oyuncudan meydana gelen gruplarla oynan
mtr, oyunun on turu boyunca belli bir bireysel hret gelii
mini nlemek iin deneklerin kimlii gizli tutulmu ve turdan
tura gruplarn tertibi rasgele deitirilmitir.

48 Tim Clutton-Brock, "Cooperation between Non-Kin in Animal Soci


eties; Nature 462, no. 7269 (2009): 5 1 -57.
49 Emst Fehr ve Simon Gachter, "Cooperation and Punishment in Pub
lic Goods Experiments."

107
GVENEN BEYiN

Fehr ve Gachter ibirlii yapmamann cezalandrlmasn


ieren daha nceki aratrmalarla uyumlu ekilde cezalan
drma olmadnda kamu sandna katknn balangta orta
byklkte olduunu ve takip eden turlarda beleilik (sfr
katk) baskn taktik oluncaya kadar azaldn bulmulardr.
C ezalandrmann mmkn olduu oyunda deneklerin sanda
ok az ya da sfr katkda bulunan dier oyuncular cezalandr
maya istekli olduu grlmtr. Denekler bunu, yapmak iin
belli bir bedel demelerine ramen, hem de oyunun rasgele,
isimsiz oyuncu tasarm nedeniyle cezalandrlan bireyle bir
daha etkileime girmeyecek (hatta girseler bile bilmeyecek) ol
malarna ramen yapmlardr.
Cezalandrmann mmkn olmas ibirliinde kamlayc
etki yapmtr: Cezalandrma kouluyla ortalama katk ceza
landrmann olmadndaki katknn 2 ila 4 kat fazlasdr, ce
zalandrma mmkn olduunda son turdaki katk 6 ila 7 ,5 kat
art gstermitir. stelik sadece cezalandrma olasl bile
ibirliini artrmada etkilidir. Deneyin bir seansnda denekler
yirmi tur oynamtr, ilk onunda cezalandrma yoktur; burada
katklarn balangtaki orta byklkten sfra doru azald
standart rnt gzlenmitir. Ama on birinci turda ceza
landrmaya izin verildiinde katklar aniden 1 0. turdakinin
yaklak drt katna frlam, sonraki turlarda bu byle devam
etmi , katklar son tura kadar artmtr.
Fehr ve Gachter'in daha sonra yaptklar bir almaya
gre, szde "zgecil cezalandrma"ya ilikin psikolojik me
kanizma katkda bulunmayana (dneklere) ynelmi negatif
duygulardr.50 (Cezalandrma "zgecil"dir, nk yukarda be
lirtildii gibi cezalandran bedel der ve bundan hibir maddi
kar salamaz. nsanlarn, oyunu oynayan deil sadece izle
yen nc ahs olsalar bile dnekleri cezalandrmak iin
bedel deyecekleri sonucu ortaya kmtr.)51 Bu almann

50 Ernst Fehr ve Siman GAchter, "Altruistic Punishment in Humans."


Nature 4 1 5, no. 6868 (2002): 1 37- 140.
51 Bkz. Ernst Fehr ve Urs Fischbacher, "Third-Party Punishment and
Social Norms." Evolution and Human Behavior 25, no. 2 (2004): 63-
87.

1 08
I B I R LICI VE GVEN

tasarm ve davransa! sonular daha nceki almayla ok


benzerdir. Katlmclar rastgeleliletirilmi kamusal mallar
oyununu cezal ve cezasz koullarda oynam, oyunda oyun
cularn kimlii gizli tutulmutur. Sonular yine cezalandrma
koulunda belirgin derecede yksektir, cezalandrma koulun
dan cezalandrmasz koula geite ya da tam tersinde ortala
ma katk seviyesinde ivedi bir deiiklik sonucu alnmtr. Ce
zalandrma frsat mmkn olduunda katlmclarn katklar
hemen frlam ve art devam etmitir; cezalandrma kaldrl
dnda katklar hemen dm ve azalmaya devam etmitir.
Bir kez daha, cezalandrma frekans b edeline ramen yksek
tir: Tipik alt turluk bir oyunda deneklerin yzde 84,J' en az
bir kez birini cezalandrmtr, yzde 33.4' be kereden fazla
cezalandrmtr. Dnekler byk farkla, toplamda yzde 72,4
oranyla, cezalandrma eyleminin en youn hedefi olmutur ve
ibirlikiler (ortalama miktarn stnde bir katkda bulunan
lar) cezalandrmay yapan taraf olma eilimindedir.
Son deneyde, Fehr ve Gii.chter dneklere ynelik negatif duy
gularn zgeci cezalandrmann arkasndaki etken mekanizma
olabilecei savn ileri srmtr. Bunu snamak iin kamu mal
oyununu henz oynam deneklere yazl halde una benzer fa
razi senaryolar vermilerdir: "Diyelim ki bu projede 16 frank
yatrmaya karar verdiniz. kinci bir katlmc 14, nc 1 8 ve
drdnc 2 frank yatrd. imdi kaza eseri bu drdnc kiiyle
karlatnz. Ltfen bu kiiye dair hislerinizi belirtiniz."52
Deneklerden kzgnlk hissediyorlarsa kzgnlklarnn l
sn en st fke seviyesi 7 olmak zere 7'lik lekte deer
lendirmeleri istenmitir. Yukarda belirtilen senaryodaki gibi,
birey senaryoda dnekten daha yksek katlmda bulunduun
da katlmclar yzde 47 orannda 6 ya da 7 fke seviyesini
ve yzde 37 orannda 5 fke seviyesini iaretlemitir. Ostelik
katlmclar, kendilerinin dnek (ve dierlerinin yksek miktar
veren katlmc olduu) senaryoyla dierlerinin kzgnlklar
na dair beklentileri sorulduunda, yine yksek fke oranlarn
tercih etmi, yzde 74,5 orannda 6 ya da 7, yzde 22,5 orann
da 5 seviyesini semitir.

52 Fehr ve Giichter, "Altruistic Punishment in Humans." s. 1 39.

109
GVE N E N B E Y i N

Bu almalar fkenin, geleneklere uygun ahlaki davra


nn, yani yanl yapanlarn cezalandrlmasnn gl itici
kuvvetlerinden biri olduunu gstermektedir. stelik dnek
lik yaptklarnda dier insanlarn kendilerine kar hissede
cekleri kzgnlk oranlar tercihlerinin gsterdii gibi ou
insan bunun farkndadr. Bu son bahsedilen olgu cezaszlk
koulundan ceza kouluna geildiinde gzlenen katklardaki
ani sramay aklamaya yardmc olabilir. Buna uygun ekil
de, duygular sadece edimsel ahlaki yarglarn oluturulmas
srecinde deil, bu yarglara verilen davransa! tepkilerin
motivasyonunda ve bu tr duygu-gdml tepkilerin ngrl
mesiyle daha bandan insanlar ahlaka aykr davranmaktan
alkoymakta nemli bir rol oynamaktadr.53
hretin ibirlii ve cezalandrma rntlerinin ortaya
knda ayn gerek hayatta olduu gibi kamu mallan oyu
nunda da nemli olmas artc deildir.54 Nroekonomist
Bettina Rockenbach ve Manfred Milinski yardm etmeyerek ce
zalandrma sz konusuyken, cimri olmayan oyuncularn cimri
(benim tanmm) hretine nasl bir davran gsterecekleriyle
ilgilendiler. Buna ilaveten, hrete dayal yardmdan mahrum
etmenin etkisini, cezalandrann cimriyi cezalandrmak iin
bedel dedii bedelli cezalandrmayla kyaslamak istediler.
Deneysel ara bir kez daha yukarda anlatlan kamu malla
r oyunuydu. Fikir hretin oyun-sonras dnemde (aslnda
kamu mallar oyununun ikinci ksmnda) dllendirilecei ya
da cezalandrlacayd.55 Seenekler cezasz, bedelli ceza (ce
zalandran beleiyi cezalandrmak iin bedel der) ve onlarn

---- ------
-
53 Bkz. Peggy La Cerra ve Roger Bingham, The Origin of Minds: Evolu
tion, Uniqueness, and the New Science of the Self (N ew York: Har
mony Books, 2002); M. Milinski, D. Semmann ve H.J. Krambeck, "Re
putation Helps Solve the 'Tragedy of the C ommons ,"' Nature 4 1 5,
no. 6870 (2002): 424-426.
54 birliine dair yararl bir derleme iin bkz. Herbert Gintis ve di
erleri, Moral Sentiments and Material Interests: The Foundations
ofCooperation in Economic Life (C ambridge, MA: MIT Press, 2004) .
55 Bettina Rockenbach ve Manfred Milinski, "The Efficient Interacti
on of Indirect Reciprocity and C ostly Punishment," Nature 444, no.
7 1 20 (2006): 7 1 8-723.

1 10
IBIR LICI VE GVEN

dolayl karlk dedikleri oyun-sonras etkileimdi, bu yle


iliyordu: Kamu mallar oyunu belli sayda tur oynandktan
sonra, oyun esnasnda "iyi hret" sahibi oyunculara pa
rasal birim veriliyordu. Baka bir oyuncuya yardm etme se
enekleri vard, bunun karlnda deney gzlemcisi yardm
miktarn le arparak onlara geri deme yapyordu. Dolay
l karlk daha az bedelle, yani beleiye yardm etmeyerek
cezalandrma olana sunuyordu. Beleiler cezalandrcdan
iki kez darbe alabiliyordu-ilki direk bedel ve ikincisi yardm
c:tmenin reddiyle. ki-ceza profili olan oyunlar zellikle ilgi e
kici sonular verdi.
Bu son derece karmak deneyi fazlasyla basite indirgeme
riskini gze alarak buradaki ilgi ekici temel bulguyu belirt
mek istiyorum: Denekler balangta cezasz grubu seme ei
liminde olmasna ramen, ounluk, seme ans tanndnda
bedelli ceza seeneine gemek istemi ve ift cezalandrma
sistemi yerine tek (sadece dorudan) cezalandrma sistemi
ni yelemitir. Dahas, daha az bedelli cezalandrma mevcut
olduunda iki ey olmutur: Bedelli (dorudan) cezalandrma
durumlar -grup yesi bana ortalama cezalandrma puan
saysyla llmtr- yarya dm, ama kullanldnda
tek seenek olduu duruma gre iddeti artmtr.56 (Her eye
ramen belirtmek isterim ki oynasaydm benim eilimim de
bu olurdu, nk eer birisi ift cezalandrmann farknday
ken beleilik yapyorsa, iddetli darbe aldnda daha cmert
oynayabilir.) Son olarak, kamu sandna katlmlarda kar ge
tirici art olmu, bylece herkesin geri ald miktar artmtr.
Bu deneyler cezalandrmann pek ok eidi olabileceini, et
kileimli tesirleri olduunu ve insanlarn bedel demeleri ge
rekse bile beleiye bedel detmeye istekli olduunu hatrlatr.
Gvenilirlilik hreti bir deerdir.57

56 A.g.e.
57 Jorge M. Pacheco, Francisco C. Santos ve Fabio A.C.C. Chalub,
"Stem-Judging: A Simple, Successful Norm Which Promotes Coope
ration under Indirect Reciprocity.'' PLoS Computational Biology 2,
no. 12 (2006): e l 78.

111
GVE N E N BEYiN

birliinde Sosyal Gerilimin Etkisi


Memeli beyinlerindeki bakm kendinden teye genileten ev
rimsel deiikliin nemini temelde takdir etmemize karn,
yksek derecede sosyal hayvanlarda ibirlii davrannn
seviyesinin ve derecesinin bir tre zg miza farkllklaryla
artabilecei ve devreye girebilecei, bu miza farkllklarnn
da trdeki topluluklarnn tipik sosyal yapsna bal olduu
nerisini inceleyebiliriz. likin miza farkllklarnn nrobi
yolojisi henz emekleme devresinde olduundan, burada biz
sadece davranlara odaklanacaz.
Tre ve koullara bal olarak, sosyal yaamda ok fazla ar
kaplan gerilimi mevcut olabilir. Grup yaam faydalar salar
ken grup ii ekime, rekabet ve sknt yaratmas da kesindir.
Bireyler beraber yaayabilir, beraber yiyecek arayabilir, ama
daha alt sradaki bireyler beslenme, uyuma alanlan ve iftle
mede daha baskn bireylerden rkerlerken, daha baskn olanlar
da alt sralardan ykselenlerin meydan okumasna kar tetikte
olmaldr. Kat hiyerarik dzen hkm srdnde, saldrgan
lk sayg ya da basamak atlamak iin kullanldnda, alt ve de
st sradakilerin korkulan yle ya da byle sabittir.
Erkekler iin baatlkta yksek srann ana faydas diile
re ulaabilme ve beslenme kaynaklarnda ncelie sahip olma
dr. Bunun kolayca grlebilir bedeli son derece ihtiyatl olma
zorunluluu ve zaman zaman ortaya kp meydan okuyanlar
fiziksel etkileimde yenebilmektir. Daha az gze arpan bedel,
farkl baatlk sralan arasnda ibirlii oluturmann zorluu
na bal karlkl fayda salamada ibirliinin snrlanmasyla
ilgilidir. rnein baatlk sras yksek bir erkek daha alt s
radaki erkekle yiyeceini paylamakta isteksiz olabilir. Bunun
sonucunda dieri ibirliinin getirisini tekelletirecek baatlk
sras yksek erkekle ibirlii yapmakta bir fayda grmez. Bu,
baatlk srasnn gl olduu ve saldrganlkla saland
sosyal dzenlemelerde ibirliinin daha snrl olduunu akla
getirir. Diiler arasndaki ibirlii de, babunlardaki gibi, baat
lk sralamasna hassas olabilir. Psikolog Brian Hare'nin58 sos-

58 Brian Hare ve dierleri, "Tolerance Allows Bonobos to Outperform

1 12
IBIRLICI VE GVEN

yal gerilim ve sosyal gerilimin ibirliine etkisiyle ilgili aratr


masnn ana sonulan aada zetlenecektir.59
Bonobolar empanzelere gre daha yumuak baldr,
muhtemelen bu Kongo Nehri'nin gneyindeki beslenme bl
gelerinin, empanzelerin nehrin kuzeyindeki beslenme bl
gelerine gre meyve aalar asndan daha zengin olmasna
baldr.60 Hare yle aklamaktadr: "Genelde, geni meyve
lik alanlar ve meyve mevcut olmadnda gvenebilecekleri
yksek kalite bitkilerin okluu, bonobolann beraberce bes
lenmelerinin ve grup hayatlarnn bedellerini empanzelerin
kine gre azaltmaktadr."61 Beraber yiyecek arama yarnn
azalmasyla, saldrganln da azalmas ve bylece daha ra
hat bir hayat tarz olasdr. Rahat, bonobolann yemek yerken
dierlerinin yaknlannda bulunmalanna hogrl olmalar
anlamna gelir. Tersine empanzelerde kat erkek baatlk s
ralamasna dayanan ok-stresli sosyal dzenleme vardr. Ayn
grup iindeki bonobo diiler yakn balar kurarlar ve erkek
ler baatlk sras oluturmalarna ramen, diilerin kurduu
koalisyon bir erkee kar cephe alabilir. Dii bonobo erkein
elinden yiyecek alp direnile karlarsa sracaktr, bu dav
ran empanzelerde ok ender grlr, ancak halka kuyruklu
lemurda da yaygndr. empanzelerin beslenme esnasnda alt
ya da st sradan birinin yaknlarnda durmasn ho grmele
ri de bonobolara gre daha az olasdr.62

Chimpanzees on a Cooperative Task." Current Biology 1 7 . no. 7


(2007): 6 1 9-623.
59 Ayrca bkz. Alicia P. Melis, Brian Hare ve Michael Tomasello, "En
gineering Cooperation in Chimpanzees: Tolerance Constraints on
Cooperation." Animal Behaviour 72, no. 2 (2006): 275-286.
60 te yandan, saha almalannda Boesch ve alma arkadalan
("Altruism in Forest Chimpanzees") vahi empanzelerde gzetim
altndaki empanzelerde bildirilenden daha fazla yiyecek payla
m ve hogr gzlemitir.
6 1 Brian Hare, "What is the Effect o f Affect o n Bonobo a n d Chimpanze
e Problem Solving?" Neurobiology of NUmweltN: How Living Beings
Perceive the World, ed. Alain Bertboz ve Yves C hristen (New York:
Springer, 2009), s. 92.
62 Richard W. Wrangham, "Ecology and Social Relationships in 1\vo
Species of Chimpanzees." Ecological Aspects of Social Evolution,

1 13
GVENEN B E Y i N

Hare, uysal bonobolarn sosyal adan daha gergin em


panzelere gre iki hayvann ibirliini gerektiren sorunlarn
zmnde daha baarl olup olmayacan anlamak istemi
tir.63 Bunu denemek iin kafese, bir platform stnde 2,7 met
re aralkla yerletirilmi iki yiyecek kab koyarak empanzeleri
eitmilerdir. Yiyecei alabilmek iin, bal ipleri her iki hayva
nn ayn anda ekmesi gerekir. empanzeler bu grevi kolaylk
la renmi , deney deitirilmi, platforma sadece bir yiyecek
kab yerletirilmitir; empanzeler platformu beraerc ileri
doru ekmeyi baarabilirlerse yemei paylaabil eceklerdir.
Hare, eer bir empanze arkadayla (kendi baatlk srasndan
bir empanzeyle) alrsa, ibirliinin kolay, ama arkada ol
mayan bir empanzeyle, mesela daha b askn bir empanzeyle
eletirildiinde, her ikisi de yiyecei almak iin ne yapmalar
gerektiini bilmelerine ramen, ibirliinin baarsz olduunu
gzlemlemitir. Dier bir deneyde, bir empanzeye bir yiyecek
kabnn bulunduu platformun iplerini ekmek iin gidip baka
bir empanzeyi yardma arma izni verilmitir. Bu koullarda,
empanzeler genellikle hem kendileriyle arkada hem de bu ite
becerikli bir empanze tercih etmilerdir.
Bonobolar ne yapmtr? empanzelere yaplacak ii ren
meleri iin daha fazla deneyim imkan sunulduysa da, tecr
besiz bonobolar onlardan daha b aarl olmutur. Bu zellikle
tek yiyecek kab bulunan platformda aka bellidir, platformu
ektikten sonra bonobolar yemei paylamtr. empanzeler
tek yemek kab bulunan durumda ya daha baskn bir empan
zeyle etkileime girmek istemedikleri iin ya da daha baskn
empanze yemein tmn alamayaca iin daha saknm
ldr. lgintir ki, iki tr makakta da daha nce buna benzer
sonular elde edilmitir; sosyal adan huysuz olduu bilinen
kat hiyerarili Hint ebei sosyal adan uysal, gevek hiye
rarili Tonken makana gre daha az ibirlii yapar.64

ed. D. Rubenstein ve R. Wrangham (Princeton: Princeton University


Press, 1 986), 352-378.
63 Hare ve dierleri, "Tolerance Allows Bonobos to Outperfonn Chim
panzees on a Cooperative Task."
64 Odile Petit, Christine Desportes ve Bemard Thierry, "Differential

1 14
IBIRLIGI VE GVEN

Sonularn analiz ederken, Hare trlerdeki greli yksek


seviye ibirliinin sosyal sistem ve onun destekledii miza
seenekleriyle salanabileceini ileri srer. Hem empanzeler
hem bonobolar nasl ibirlii yapacaklarn bilecek ve ibirlii
etkileiminin deerini anlayacak kadar aklldr. Ama ibirli
i empanze sosyal sisteminde ok daha snrldr. Belirtildii
gibi, doal ortamlarnda bonobolar empanzelere gre daha
zengin kaynaklarn bulunduu bir evrede yaarlar, bu da
daha uysal mizalarnn gelimesine olanak sunmu olabilir.
empanzelerin daha yksek saldrganlk seviyesi ve beslen
me esnasndaki sosyal hogrszl de yiyecek rekabetinin
fazla olduu evrede genelde onlara yardmc olmu olabilir.

Evrim ve nsan birlii


Hare'nin ileri srd gibi,65 primatlarda gvenilebilir ibir
lii en kolay bireyler uysal mizahyken ortaya kar. Bu ilgin
bir soru dourur: Homo sapiens mizacen empanzelere mi, bo
nobolara m benzer? Savana maymunuyken hayat ormandaki
hayattan daha m kolayd ve eer yleyse bu daha az gerili
me daha ok ibirliine yol aan daha gevek sosyal rgtlen
meye mi olanak verdi? insanlarda miza son derece deiken
gzkmektedir, gergin ve sinirliden geni ve uyuua kadar
uzanr ve phesiz pek ok evresel etmenden etkilenir. Yine
de ada insanlarn birbirinden ok farkl dier insanlarla
birliktelii tolere etmesi ve bundan holanmas baz alardan
ortalamada mizacen bonobolara empanzelerden daha yakn
olduumuzu akla getirir. Bu sanya karlk son derece zc,
koullar yelediinde grup d bireylere ynelik saldrganl
n kolayca tetiklenmesi olgusu vardr ve bu tr saldrganlk
tarihte insan hayatnn standart zellii olagelmitir.66 Her du
rumda, empanzelerden daha uysal bir miza ve grupta korku

Probability of 'Coproduction' in 'IWo Species of Macaque IMacaca


tonkeana, M. mulatta)," Ethology 90, no. 2 ( 1 992): 1 07- 1 20.
65 Hare ve dierleri, "What is the Effect of Affect on Bonobo and Chim
panzee Problem Solving?." s. 98.
66 Richerson ve Boyd, Not by Genes Alone.

1 15
GVENEN BEYiN

ve saldrganln daha az gerekmesi ibirliinin, sonularna


deer verilen standart bir uygulama olacak kadar sk yaplma
sna olanak sunmu olabilir.
Antropologlar insann ibirlii davrannda bulunma ei
liminin evrimiyle, insan yavrularnn uzun sreli baml
nn ve yavrular bytmek iin yaknlara -elere, ounlukla
kardelere ve arkadalara- ihtiya duyulmasnn arasnda bir
ba olduunu ileri srer. Bu hipoteze gre ibirliki ebeveynlik
baarl bir reme stratejisidir.67 Ebeveynlerin ibirlii daha
da asli olabilir. nsan yavrularnn geliimi srad derecede
uzun bir dnem gerektirdiinden, yavrularnn baarl ekil
de bamszla ulatn grmede babalar byk rol oyna
maldr. Pek ok diiyle iftleerek baarsz pek ok yavruya
babalk etmek, insan yavrusunun bamll gz nne aln
dnda, genlerini yayacak yeterli gce ulaabilecek birkana
yardm etmeye gre daha az baarl bir stratejidir. birlik
i ebeveynliin doal uyumu artrd varsayldnda, dier
artlar eit olmak zere, rasgele cinsel ilikiye gre daha ba
arl bir reme stratejisidir. Saral Hrdy kadnlarn srekli
birden fazla erkekle beraber olduu ve bu erkeklerin uocukla
rnn" bytlmesinde ibirlii yapt (Akhe, Kanela, Mundu
ruku ve Mehinaku'yu ieren) eitli Amazon avc-hortikltrel
(avc-kk lekli tarmc) kabileleri ele alr. "Akheler fetsn
annenin cinsel beraberlik kurduu farkl erkeklerden olutu
una inanrlar. . . Mehinakular bu ortak ebeveynlikle dalga ge
er, ona 'erkek kolektif iilik projesi' derler" diye belirtir. Bu
ocuklarn, babas olmayan ocuklara gre daha fazla hayatta
kalma oran vardr.68
Hrdy ibirliki ebeveynliin en azndan, beyin kapasitesi
Homo sapiens'ten kk ama Australopithecine'nin iki kat
(800 - 1 000 cc3), Homo erectus'a kadar uzanabileceini ileri
srer. Sav iki aamaldr. lki, beyin bykl yavrularn

67 Bkz. Sarah Blaffer Hrdy, Mothers and Others: The Evolutionary Ori
gins of Mutual Understanding (Cambridge, MA: Belknap Press of
Harvard University Press, 20091, zellikle Blm 9. Aynca bkz. Hrdy,
Mother Nature.
68 Hrdy, Mother Nature, s. 247.

l l6
IBIRLICI VE GVEN

bamllk s resnn uzun olacan ngrr, bylece ibir


liki ebeveynlii yeler (ba yavrunun doum kanalndan ge
ebilecei kadar kk olmaldr, ban ve beynin genilemesi
doumdan sonra gerekleebilir). nsan yavrular doumda,
rnein Hint ebeine gre, srad biimde olgunlamam
tr. Hrdy'nin ikinci noktas cinsel dimorfizm (cinsiyetler aras
byklk fark) ile ilgilidir. Fosiller Homo erectus 'ta erkekle
rin diilerden sadece yzde 1 8 daha iri olduunu, bu orann
kabaca modem insanlardaki cinsel dimorfizme benzer (erkek
ler diilerden yzde 1 5 daha iridir). ama mevcut empanzeler
ve Australopithecine'den ok farkl olduunu gstermektedir.
Buna ilikin biyoloji udur: okeli trlerde -kular ve meme
liler dahil- tekeli trlere gre cinsel dimorfizm daha fazla
dr, muhtemelen bu erkeklerin hareme gardiyanlk yapp, dier
erkekleri kovalayabilmesi iindir. Erkek goriller dii gorillere
gre kocamandr, erkek aybal diilere gre ok iridir. Ama
tekeli ipek maymunlannda ve titi maymunlarnda, dii ve er
kekler bykleriyle ayrt edilemez.
Erkek balanmasnn cinsel dimorfizmle ilikisinin u e
kilde olduuna inanlr: Haremi gvenli ve dzende tutmak
iin daha az kavga etmek gerektike, erkein bykl avan
taj yerine yk haline gelir. nsan erkeklerin kendilerini besle
mek dnda, fets beslemek ve st gelmesini devam ettirmek
iin diilere zengin besinler sunmas ve yava-gelien yavru
larn gelimek iin ihtiya duyduu kaliteli beslenmeyi sala
mas gerekir.69 Byklk dier erkeklerle dvmek gibi ba
ka bir amaca hizmet etmediinde, sadece beslenmesi gereken
byk bir boaza dnebilir. Nesiller boyunca, iftler uzun
sreli balandnda, diiler ve erkekler arasndaki byk
lk fark ortalamada kaybolma eilimindedir. Baka bir etken

69 Cinsiyete bal dimorfizme ilikin baka etmenler de vardr. Baz


erkek memeliler dllemeden sonra diiye bir tr iftleme tpas
koyarak dier erkeklerin yumurtay dllemesini engeller, bylece
daha az iftleme rekabeti ve e korumas ve erkek iriliinin fayda
snda azalma vardr. Bkz. Dunham ve Rudolf. "Evolution of Sexual
Size Monomorphism: The Influence of Passive Mate Guarding." Jo
umal of Evolutionary Biology 22, no. 7 (2009): 1376-1386. Bu insan
cinsel davrannda etmen gzkmemektedir.

1 17
GVE N E N BEYiN

psikiyatr Randolph Nesse tarafndan ileri srlmtr:70 Bir


lye kadar erkein cmertlii ve ibirlii tavuskuunun kuy
ruu gibi ileve sahip olabilir. Yani eer bir erkek cmertlik ve
ibirlii gsterebilirse, bu onun genel g ve salna, bylece
e olarak diiler tarafndan arzulanmasna yansr. Nesse'nin
hipotezine gre, bu durumda baz sosyal erdemler cinsel se
imde yelenir.
Oksitosin ve vasopressin ayla salama alnan istikrarl
ift-balanmas ile ardk ibirliki ebeveynlik insanslar, r
nein Homo erectus, Homo heidelbergensis ve Homo sapiens,
iin ailede ana dayanak olan gvenin, faydalan ve hretin
salad olanakla kk bir grupta kolaylkla akrabalara ve
yaknlara geniletilebilecei anlamna gelir. Gven ibirliine
olanak verir, zellikle rakip le yiyicileri alt etmekte ve byk
hayvanlar avlamada ibirlii daha zengin besin kaynakla
r demektir. Grup iindeki saldrganln nitelii deiirken,
grup dna ynelik saldrganlk yksek kalabilir. empanze
ler gibi insanlar da grup d bireyleri ldrr ve bonobolann
aksine diilerin erkekler zerinde basknl ender grlr. 71
pek maymununun davran larndan elde edilen veriler
ibirliki ebeveynliin daha kapsaml ibirliine elik ettii
ve onu kolaylatrd hipotezini desteklemektedir. pek may
munlar uzun- sreli e balar kurar ve ebeveynlii paylar
lar, karlk ya da dl beklemeden dierlerine yardm etmede
insanlara benzerler. Nroekonomist Emst Fehr'in laboratu
varnda, kafesteki ipek maymununun tepsiyi ekerek, kendisi
yiyecek alamamasna ramen, bitiik kafeste grebildii ba
ka bir ipek maymununun yiyecek almasn salayabilecei bir
dzenek kurulmutur. Sevecen ipek maymunlar kendilerinin
hibir kazanmlar olmayacan grebilmelerine ramen bir
yabancya (tm gerekli kontroller salanmtr) yardm etmek
iin aba gstermitir, ansl ipek maymunu grlebilirse de

70 Randolph M. Nesse, "Runaway Social Selection for D!splays of Part


ner Value and Altruism." Biological Theory 2, no. 2 (2007): 143 - 1 55.
71 Richard W. Wrangham v e Dale Peterson, Demonic Males: Apes and
the Origins ofHuman Violence (Boston: Houghton M!fflin, 1 996).

1 18
IBIRLIGI VE GVEN

kesinlikle arkada ya da aile yesi deildir.72 Tersine empan


zeler ve makaklar byle zgecil davrana istekliklilik eili
minde deildir. Hatta yavrularn yiyecek ya da rahatlatmay
talep etmesi gerekir. lgin olan, erkek ipek maymunlarnn di
ilerden daha fazla cmertlik gstermesidir.
Saldrganlk bizi insanlarn ibirlii yapma doasyla ilgi
li baka bir hipoteze gtrr. Bu hipotez evrim kuramcs Sa
muel Bowles tarafndan ileri srlmtr.73 Eer insann ata
s topluluklar (25- 1 00 kiillk) gruplar aras, kazanan grubun
kaybedenin kaynaklarn ele geirdii lmcl rekabete giri
tilerse, kaynak seviyelendirme (zaferin ganimetlerinin payla
lmas, ailenin tesinde besin paylam ve erkeklerin dier
lerinin diilerle balarna sayg gstermesi) hayatlarn ya da
uzuvlarn riske atanlar dllendirmek iin gerekli olmutur.
Kaynak seviyelendirme ve dier erkeklerin elerine sayg, gele
cekteki sadakati gvenceye almaya yardm eder ve grup ii re
kabeti azaltr. Buradan Bowles u sonucu karr: Eer kabile
savalarna kaynak seviyelendirme uygulamas elik ettiyse,
zgeci gen poplasyona yaylacaktr. Bowles'in hipotezinin ge
erlilii pek ok dier eyin yan sra insans topluluklarnn
gruplar aras lmcl rekabete giriip girimediine dayanr,
elbette buna kant bulmak zordur. Bu konuda, arkeolojik veri
lerin yakn zamanl analizleri 50.000 yl nce iddetin dikkate
deer sayda lme sebep olduunu ortaya koymaktadr.74 Baz
alanlarda iddet sebepli lme dair kant yokken, bazlarnda
yzde 46 iddet sebebiyle lmtr. Alanlarn ortalamasn
da yaklak yzde 1 4 iddet sebebiyle lmtr, bu olduka

72 Judith M. Burkan ve dierleri, "Other-Regarding Preferences in a


Non-Human Primate: Common Marmosets Provision Food Altruis
tically." Proceedings of the National Academy of Sciences 1 04, no.
50 (2007): 1 9762-1 9766.
73 Samuel Bowles, "Group Competition, Reproductive Leveling, and
the Evolution of Human Altruism." Science 3 14, no. 5805 (2006):
1 569-1 572; Jung-Kyoo Choi ve Samuel Bowles, "The Coevolution of
Parochial Altruism and War." Science 3 1 8, no. 5850 (2007): 636-640.
74 Samuel Bowles, "Did Warfare among Ancestral Hunter-Gatherers
Affect the Evolution of Human Social Behaviors?" Science 324, no.
5932 (2009): 1 293-1 298.

119
GVE N E N BEYiN

yksek bir rakamdr. Bunun gruplar aras savan kant olup


olmad karara balanmamtr. Bowles'in hipoteziyle ilgili
dier bir soru, doal seilim basksnn erkeklerle snrl ol
mas sebebiyle kadnlardaki zgecilik iin farkl bir aklama
gerekip gerekmediidir.
Bowles, muhtemelen insanlann ilk ortaya kndakine ben
zer koullarda yaayan avc-toplayc toplumlara dair etnografik
ve tarihi verilerin de sava olasln kayda deer derecede des
teklediini iddia etmektedir. Ekolojik koullar, savan yaygn ya
da nadir olmasnda esas olabilir. nuit topluluklan arasnda Av
rupallarla temasa gemeden nce sava olmadna inanlr, an
cak veriler Hudson ve James Koylan boyunca birbirinden kltr
ve lisan asndan ok farkl nuitler ve Kreeler arasnda savan
yaygnln gsterir. nuitlerin hayatlan hakkndaki ilk raporlar
da olgulan fantezilerden ayrmak pek zor olsa da, hayatn an
derecede zor ve ar olduunu, topluluklann kk, 8-25 kiilik
gruplardan meydana geldiim biliyoruz. nuitler topraklanna
giren yabancy, nuit bile olsa ldrrler, intikam iin de ld
rrler, ama nuit topluluklannn btn kuvvetleriyle savaa gir
mesi olduka ender gzkmektedir.75 Topluluklar arasnda evlilik
vardr, dier topluluklardaki akrabalann mevcudiyeti kabileler
aras atmalan engelleyebilir. Ekolojinin talepleri ve ala kar
verilen srekli mcadele sebebiyle savan an yksek bedeli,
Kreelerin elerini yamalama haricinde, ziyan verici gelmi ola
bilir. nsann ibirliine ilikin bu drt hipotez -gevek hiyerari
ve greceli uysal miza, ibirliki ebeveynliin toplulua geni
lemesi, cinsel seilim ve gruplar aras lmcl sava- birbirini
dlamaz, insan sosyal ya ammn 300.000 yl nceki kantlannn
ne kadar az olduu gz nne alnrsa, yeni veriler ktka her
birinin kaderini izlemek ilgin olacaktr.

***

75 Ancak Emest Burch'un Bat Alaska nupiatlanna dair incelemesi


(AUiance and Conflict: The World System of the Inutpiaq Eskimos,
Lincoln: University of Nebraska Press, 2005) aralarnda ilk bildiri
lenden ok daha fazla savatklarn ileri srmektedir. Bu savalar
genellikle, daha zengin avlanma alanlan gibi, ekonomik temellidir.

120
IBI RLICI VE GVEN

nsanlarda sosyal yaamn doas avc-toplayc hayattan


sonra trn tarmn faydalarndan istifade etmeye balama
syla muazzam deimitir. Tarm ve hayvanclk ok daha faz
la bireyi besler, topluluklar bulunduklar alann kaynaklarn
tketmeden byyebilir. Ticaret daha geni lekte yrtle
bilir. blmnn yeni trleri -kei oban, kayk ustas, ma
rangozlar- ortaya kar. Yeni sosyal sorunlar belirir; teknolo
jiyle beraber kltrel uygulamalar daha karmaklar. Kabile
snrlan dnda ibirlii gibi yeni usuller ortaya kar. Sos
yallik iin gerekli koullar beynin zdengesel duygularna ve
de yavrular, akrabalar ve arkadalar emberindeki zdengesel
genilemeye baldr. Sosyallik beynin -taklit, deneme yanl
ma, artlanma ve retimle- renme kapasitesine de baldr.
u ana kadar genlerin sosyallii destekleyen beyin organizas
yonuna katksna dair ok az ey sylendi. 5. Blm genetik
sorularna, genlerin sosyal davranlar nasl etkilediine dair
bilip bilmediklerimize odaklanacaktr.

121
A Oluumu:
5.
Genler, Beyin ve Davranlar

nsanlar, bir memeli tr olarak, zellikle koullar elverdiin


de ve faydalar anlaldnda bilhassa akrabalaryla, hatta
yabanclarla bile etkileyici ibirlii kapasitesine sahip gzk
mektedir. Bu kapasiteyi "doamzda mevcut" addetmek listesi
uzayp giden pek ok evrim biyolou ve psikolounu ibirli
inin genetik temelleri zerine tahminlerde bulunmaya sevk
etmitir. Saknlmas gereken hususlardan biri halihazrda g
zmzn nnde dunnaktadr: nsann pek ok ibirliki dav
ran ibirlii biyolojik adan (doal seilim gibi) tanmlan
madan dier kapasitelerle aklanabilir. rnein gl sosyal
eilimler, ait olma ve sosyal uygulamalar renmeyle birlikte
pek ok ortak yaplan ii aklayabilir.
Birbiriyle geinme ve birbirine yardm etmede baka hangi
etmenler yer alr? Tatmini ertelemek ve bedeli yksek gdle
ri bastrmak (yani yrtme ilevi) sosyal becerileri edinmede
ve ibirliki davranlar faydal hale getirmede nemlidir. Pek
ok insan uzun ve ksa dnem karlarn deerlendirmede be
ceriklidir. Sklkla genel fayda salayabilecek gerek ibirlii ile
aslnda hrsl bir menfaatinin istismar olan sahte ibirliini
ayrt ederler. Buna ek olarak insanlar mevcut sorunlarna -

123
GVE N E N B E Y i N

zm bulmak iin gemi deneyimlerinden benzeimler bulup


benzeimden zm retebilirler. Aristoteles sosyal erdem edi
nimi ve deneyimle kazanlan bilgelii aynntlanyla ele ald
Nikomakhos'a Etik i yazarken muhtemelen bu yetenekler de ak
'

lndayd. 1 Bu kapasitelerin bazlan ayn ayn ve birlikte insan


ibirliinin pek ok rneini aklamaya katkda bulunabilir;
rnein meralara ulamak iin kpr ina etmek, ktkleri ta
mak ve yerlerine yerletirmek iin ibirlii gerekir. Yavrulara ve
ee bakma, cezadan ve onaylanmamadan kanma arzusu son
derece kaltsalsa da, bu hususlar aslnda ibirliinin nedensel
adan belirli genlerin byk etkilerine bal olmayabilecei
ihtimalini dourur. Bu sirkesineindeki saldrganln labora
tuvarda seilime tabi olabilecei, yani kaltmsal olduu, ama
aslnda bu saldrganln saldrganlk davranna hizmet eden
belirli genlerin byk etkisine bal olmad kefine benzer.
(Bundan ileride daha fazla bahsedilecektir) .
Ben bakmn -rnein kendine, akrabalanna, arkadalanna
bakmann- sklkla ibirlii denilen memeli ve ku davranlan
na yol aabileceini, yaygn ibirlii durumlannda bakm devre
lerine katkda bulunan genetik arkaplann nceden varsaylana
gre daha fazla aklama tadn ileri sryorum. Bu analizle
ibirlii, yavrunun savunulmas gibi, balanma ve bakmn d
avurumudur. Bu, ibirlii iin belirli bir genetik temeli ortadan
kaldrmaz. Ancak ibirlii genlerine dair ihtiyatl olmaya davet
eder, sirkesineklerinde genler ve davranlan balama giriim
leriyle bu daha da vurgulanmtr. imdi bu konuya dneceim.
Genetiki Jonathan Flint, Ralph Greenspan ve Kenneth
Kendler kapsaml ve anlalr How Genes Injl.uence Behavior
(Genler Davranlar Nasl Etkiler) (20 10) isimli kitaplarnda
"X Y'nin genidir" iddiasnn yerine getirmesi gereken ltleri
sralar:

u ekilde zetleyebiliriz: e e r X geni tm bilinen


evrelerde davransa! bir zellikle ya da psikiyat
rik hastalkla gl, bel i rgin bir ilikilendirmeye

Bkz. Aristoteles, Nikomakhos'a Etik Nicomachean Ethics, ev. Ro


ger Crisp (New York: Cambridge University Press, 2000).

124
AC OLUUMU : GENLER, BEYiN VE DAVRANILAR

sahipse ve X'den Y'ye giden fizyolojik yol ksaysa ya


da iyi anlalmsa, o zaman X'in Y'nin geni olduu
nu sylemek uygun olabilir. . . Genlerin davranlar
zerinde belirli bir etkisi var mdr? Neredeyse ke
sinlikle hayr.2

Genetik Alar
Genetiki Ralph Greenspan'n gzlemledii gibi,3 genler ve
davranlar arasndaki iliki bire bir deildir, hatta birine pek
ou bile deildir; daha ziyade pek ouna pek oudur. imdi
genetikilerce takdir edilen bu noktann nemi, saldrganlk
ya da ibirlii gibi, bu ya da u belli davrana etkisi byk
gen fikrini adm adm sarsmasdr. lk olarak bire pek ok e
lemesine dair kantlarla balayalm. Pleotropinin -bir genin
fenotipin (organizmann zelliklerinin) pek ok farkl ve ilev
sel adan ayr ynlerinde rol oynamasnn- istisna deil, ku
ral olduu ortaya kmtr.4 stelik bir gen hem organizmann
bedeninin hayati operasyonlarnda hem de beyin devreleri a
raclyla davranlarnda rol oynadnda kat seilim snr
lamalarna tabiidir. Davransa! mutantlar hayat srdrmeye
muktedir ve nispeten normal olmahdr.5 Eer bir mutasyon
davransa) avantaj retirse, dier bedensel ilevleri yaam
sal tehlike yaratacak derecede bozmamaldr. Yani dahi olarak
domusam, ama bu deha karacierimin i grmemesine yol
ayorsa, deham bounadr. Bir gen mutasyonunun organiz
mann bedeninin ve beyninin hayat ve reme mcadelesinde
avantaj elde etmesine yetecek kadar olumlu sonular retmesi
enderdir.

2 Jonathan Flint, Ralph J. Greenspan ve Kenneth S. Kendler, How Ge


nes Injluence Behavior (New York: Oxford University Press, 2010).
s. 2 1 1 , vurgu eklenmitir.
3 R.J. Greenspan, "E Pluribus Unum, Ex Una Plura: Quantitative and
Single-Gene Perspectives on the Study of Behavior," Annual Review
of Neuroscience 27 (2004): 79-1 05.
4 A.g.e.
5 Bu Greenspan'n yorumudur, "E Pluribus Unum," s. 92.

1 25
GVE N E N BEYiN

Kantlar pek ok gen rnnn (genellikle proteinler ama


bazen RNA - ribonkleik asit) beyinde ve bedende oklu rol oy
nadn gstermektedir. Bir genin kodlad protein karacier
yapm, zofagusun i eperini yenileme, sinaptik bir blgede
fazla nro-ileticileri budama, renme esnasnda nron zarn
da deiim oluumu gibi ok eitli ilevlerde rol oynayabilir.
rnein serotonin kardiyovaskler dzenleme, solunum, gn
lk ritim, uyku-uyanklk dngs, itah, saldrganlk, cinsel
davranlar, sensorimotor tepki, ar duyarll ve dlle
renmede yer alr.6 Depresyon serotonin tayc protein geninin
ksa aleliyle ilikilidir ve bu veri bazen bu genin depresyona
sebep olduu anlamnda yorumlanr. Aslnda etkisi kktr,
istatistiksel adan anlaml da olsa ksa alelin mevcudiyeti ge
nel poplasyon depresyon lmndeki varyasyonlarn sadece
yzde 3-4'nden ve karakterin kaltsal varyasyonlarnn yz
de 7-9'undan sorumludur. Bu, depresyonun ortaya kmasn
da pek ok dier etkenin nemli rol oynad anlamna gelir7
ve hi artc deildir. Dnn ki insanlarda boyun fiziksel
karakteri 54 bilinen alelle ilikiliyse de, bu 54 alel boy kalt
sallnn sadece yzde 5'inden sorumludur. Geri kalansa mu
ammadr.
Pleiotropiyi anlatan bir rnek verelim. Sirkesinei genetii
nin ilk dnemlerinde, "ahmaklk geni" ad verilen tek bir gen
deki mutasyonun sadece bir kapasiteyi, balantl renme
yi (bir olayn dier bir olayn ortaya kmasn ngrdn
renme; rnein kpeimin sabah arabann anahtarlarnn
ngrdamasnn kumsalda yrye gitmeyi ngrdn
renmesi) etkilediine inanlyordu. A hmaklk geni balantl

6 Bkz. Irwin Lucki, "The Spectrum of Behaviors Influenced by Sero


tonin," Biological Psychiatry 44, no. 3 ( 1 998): 1 5 1 - 1 62. dl ve ne
gatif geribildirimle renmede serotoninin rolyle ilgili sonular
iin bkz. Andrea Bari ve dierleri, "Serotonin Modulates Sensitivity
to Reward and Negative Feedback in a Probabilistic Reversal Le
arning Task in Rats," Neuropsychophannacology 35, no. 6 (201 0):
1 290- 1 30 1 .
7 Klaus-Peter Lesch ve dierleri, "Association of Anxiety-Related Tra
its with a Polymorphism in the Serotonin Transporter Gene Regula
tory Region, Science 274, no. 5292 ( 1 996): 1 527- 1 53 1 .

126
A<3 OLUUMU: GENLER, BEYiN VE DAVRANILAR

koullanma geni gibi gzkyordu, muhtemelen bir olay ba


ka bir olayla ilikilendirebilmeyi renen sineklerin elde ettii
avantaj sebebiyle seilmiti. En azndan balangta gerekten
byle grnyordu. Ancak takip eden almalar gen rn
nn (dngsel AMP fosfodiesteraz) embriyonik biimlenmede
ve diilerde dourganlkta da rol oynadn gsterdi. Bu a
rtcyd - dii dourganl ve koullanma tepkisini ren
menin birbiriyle pek ilikisi yokmu gibi gzkyordu. Hatta
hi deilse makro seviyede, ilevsel grup bile oluturmuyor
lard. Ama genler tek bir numara bilen midillilere benzemez.
Evrimin modus operandisini -en batan yeniden tasarla
mak yerine frsatlar kullanarak denemelerle ilerlediini- gz
nne alrsak, makro seviyelerdeki ilevsel kategoriler kavra
mmzn gen ve gen rnleriyle dzenli bir ekilde rtmesi
ni bekleyemeyiz. 8 Bu nedenle "artlanma kapasitesi" ahmaklk
geni zerine birebir haritalanmaz. Gezegendeki hayatn ok er
ken dnemlerinde bir gen rnnn, rnein siklik AMP fosfo
diesterazn, tm ilevleri daha yakndan ilikili olmu olabilir,
ama zaman ve evrim ilerledike, yapsal dallanma noktalar
giderek detaylanm, birbirinden ok uzaklamtr. Bylece
serotonin, belki basit organizmalarda tek bir ile urarken,
yeni grevlere atanm ve sonunda birbiriyle balantlar ev
rimsel gemiimizde kaybolup gitmi pek ok ii yapar hale
gelmitir. Bunun sonucunda gen rnnn ilevleri ok farkl
kategorilere balanabilir. Ahmaklk geninin rnleriyle iliki
li eitli ilevler evrimin derin tarihinde ortak bir eye sahip
olabilir, ama bu ortaklk muhtemelen, dii retkenlii ya da
iliki artlanmas gibi, ilevlerin kategorilerine bildik bak
mzla isimlendirilerek okunamaz. Genelde, genlerin ounluk
la a oluturduu ve belli bir genin pek ok grevde yer ald
anlay, tek bir geni belli bir fenotipe balamaya alma stra
tejisinin yerini almtr.
imdi pek oktan-bire haritalama sorununa ve sirkesinei
saldrganl hikayesine gelelim. Sirkesineklerinde ve fareler
de, serotonin ve saldrganlk arasnda bir ba gzlenmitir.

8 R.J. Greenspan, "The Flexible Genome," Nature Reviews Genetics 2,


no. 5 (200 1 ) : 383-387.

127
GVE N E N BEYiN

Madde ya da gen teknikleriyle deneysel serotonin seviyeleri


nin artrlmas sirkesineklerinde saldrganl artrr; gene
tikle serotonin devrelerinin susturulmas s aldrganl azal
tr. Dier taraftan, nropeptit-F seviyelerinin ykseltilmesi
saldrganl azaltr ve nropeptit-F'nin genetik susturulmas
saldrganl artrr.9 stelik bu sonularn fareler zerindeki
deneylerle de tutarll, saldrganlk mekanizmalarnn ev
rimsel deiiklikler boyunca korunduunu ima eder. Seroto
nini ifade eden genin "saldrganlk geni" olduunu dnmek
bile akla gelir. Ama yle deildir.
Yirmi bir nesil boyunca, Heman Dierick ve Ralph Greens
pan 10 saldrgan s irkesineklerini seici iftletirmeye tabi tut
mulardr (kk kavgaclar kamak yerine dvmeye devam
eder, vahi trlerden otuz kat daha saldrgandr). Sinekler
saldrganlk davran iin seici iftletirmeye tabi tutuldu
undan, u soruyu sormak mmkndr: Saldrgan ve uysal
sinekler arasndaki genetik fark nedir? Bunu anlamak iin mo
lekler teknikler kullanlarak (mikro-dizilim analiz) s aldrgan
s ineklerin gen-ifade profili daha uysal kuzenlerininkiyle kar
latrlmtr. (Bir gen kodlad proteini rettiinde, kodlama
yapmayan genler ise RNA rettiinde gen ifade edilmi olur.
Gen ifadesi baka genler ve onlarn rnleriyle de dzenlene
bilir. Gen ifadesinin deitirilmesi organizmann gzlenebilir
zelliklerini de deitirebilir.)
Eer serotonin geni organizmalarda saldrganlk seviye
sinin anahtar ise, saldrgan sineklerde serotonin seviyesinin
artt ngrlebilir. artc olan, gen ifade analizinde bunun
gzlenmemesidir. Aslnda, zel olarak saldrganla ilikin tek
bir gen gsterilememitir. Saldrgan ve vahi-tip sirkesinek
leri arasndaki yaklak 80 farkl gende, gen ifade farklar bu-

9 Hennan A. Dierick ve Ralph J. Greenspan, "Serotonin and Neuro


peptide F Have Opposite Modulatory Effects on Fly Aggression,"
Nature Genetics 39, no. 5 (2007): 678-682. Nropeptit-F memeliler
deki saldrgan davranlarla ilikili nropeptit-Y'nin sineklerdeki
homologudur.
1 0 Hennan A. Dierick ve Ralph J. Greenspan, "Molecular Analysis of
Flies Selected for Aggressive Behavior," Nature Genetics 38, no. 9
(2006): 1023 - 103 1 .

128
AG OLUUMU: GENLER, BEYiN VE DAVRANILAR

lun.mutur; tanmlanan genlerin ifade edilmesindeki farklarn


tm kktr. stelik bu ifadesi (azal ya da art eklinde)
deien 80 genin byk ounluu trl trl fenotipik olay
larda -eytantrna oluumu, kas kaslmas, enerji metabo
lizmas, RNA balanmas, DNA balanmas, hcre iskeleti de
ieren birtakm yaplarn geliiminde- rol oynad bilinen
genlerdir. Herhangi bir gen tek bana byk fark yaratmyor
gzkmektedir, ama 80 gendeki deiim hep beraber yksek
saldrganlkta sirkesinekleri retmektedir. Seksen farkl genin
hepsi illa saldrganlk fenotipiyle ilikili deildir, nk baz
lar seilmi olanlarla birlikte oto-stop yapyor gzkmektedir.
Bylece "Sirkesineklerinde Saldrganlk Hikayesi"nin z
u ekilde zetlenebilir: Sirkesineklerinde saldrganln tek,
byk-etkili bir geni yoktur. Vahi-tip ve saldrganlarda farkl
ifade edilen pek ok genin hibiri serotonin ya da nropeptit-F
ifadesinde ierilmez. Hatta hibiri serotonin metabolizma
zincirindeki dier proteinlerden biri deildir. 11 Serotonin se
viyesinin ykselmesinin saldrganl artrdn gsteren
deneyleri gz nne alrsak bu nasl olabilir? Kafa kartrc
gelebilir, ta ki Ralph Greenspan'n vurgulad genotip-feno
tip ilikisinin karmakl aklmza gelinceye kadar; genler
birbirini etkileyen, birbiriyle ve evresel zelliklerle etkileen
bir an parasdr, 1 2 Bu karmakla sebep olan etkenlerden
biri uyku, duygulanm, barsak hareketleri (mide ve barsak
kaslmalar), mesane ilevleri, kardiyovaskler ilevler, stres
tepkileri, embriyolojik gelime esnasnda akcier damarlarn
da dz kas proliferasyonunun indksiyonu, dk oksijen se
viyesine akut ya da kronik tepkilerin dzenlenmesini (hipoksil
de ieren beyin ve beden ilevlerinin, yukarda belirtildii gibi,
karmakark oluumunda serotoninin nemli ok eski bir mo-

11 Bkz. Dierick ve Greenspan'n internetteki destekleyici kaynaklan,


"Molecular Analysis of Flies Selected for Aggressive Behavior." tab
lo 1. Saldrgan ve ntral sineklerde ekspresyonu deien 80 genin
sonularn gstermektedir. Bu arada, testosteron genellikle saldr
ganlkla ilikilendirildiinden, sirkesineklerinde testosteron olma
dn vurgulamak gerekir, yine de son derece saldrgan olabilirler.
12 Bkz. Greenspan, "The Flexible Genome", "E Pluribus Unum"; ve bu
blmde daha nce geen "Genetik Alar."

129
GVENEN BEYiN

lekl olmasdr. 1 3 uSaldrganhk geni" etiketinin yersizlii ayan


beyan gzkmektedir. Serotoninin grevlerinin eitlilii sevi
yesinin deimesinin beyin ve bedendeki ok geni etkilerini
aklamaya yardm eder. Bu etkiler dier etkilere basamak ola
bilir, onlar da saldrganlk davranna etki edebilir. Burada
ki fikir, bunlarn karmak olduu deildir, ki karmaktrlar,
ama daha ziyade bir gen rnnn pek ok rol olabilecei
ve genlerin dorusal olmayan dinamikse! sistemlerin -saatten
ok bir karga srsne benzer- tipik yollaryla etkiletiidir.
Greenspan'n belirttii gibi, "Bir gen rn ne kadar geni a
temas yaparsa, baka bir gendeki deiimin onu etkileme an
s da o kadar artar."14
Karmaalar yldka ylyor. Genler ve rnleri beden
ve beyin yapmyla alakal olduundan ve sinir sistemi ev
reyle sonuta gen ifadesinde deiiklie neden olabilecek e
kilde etkiletiinden, saldrganlk ya da ibirlii gibi duruma
duyarl davrann nedensel adan tek bir genin, hatta birka
genin mevcudiyetine balanmas son derece olanakszdr. 15
Gelimekte olan organizma evreyle etkiletiinde, gen ifa
desi aa ya da yukar doru (daha ok ya da daha az prote
in retimiyle) yeniden dzenlenebilir. Nrobilim uzman Eric
Kandel fareler bir eyler rendiinde gen ifadesinde deiik
lik olup olmayacayla ilgilenmitir: Bir lokasyonu orta seviye
ayak okuyla ilikilendirmeyi kullanm ve bir iliki olduu
nu bulmutur. artlanm farelerin beyinlerini artlanmam
farelerin beyinleriyle kyasladnda, sistemde -(korku tep
kilerinin ilenmesinde gerekli) lateral amigdala ekirdeinde
ve lateral amigdala ekirdeine duyumsal korku sinyallerini
tayan yollarda- korkuya araclk eden iki genin yksek dere-

13 Dennis L. Murphy ve dierleri, "How the Serotonin Story Is Being


Rewritten by New Gene-Based Discoveries Principally Related to
Slc6a4, the Serotonin Transporter Gene, Which Functions to Influ
ence All Cellular Serotonin Systems," Neurophannacology 55, no. 6
(2008): 932-960.
14 Greenspan, "E Pluribus Unum," s. 93
15 Flint, Greenspan ve Kendler, How Genes lnjluence Behavior. Saldr
ganlk iin bkz. Larry J. Siever, "Neurobiology of Aggression and Vi
olence," American Joumal of Psychiatry 1 65, no. 4 (2008): 429-442.

1 30
A OLUUMU: GENLER, BEYiN VE DAVRANILAR

cede ifade edildiini bulmutur. 16 Baka bir rnek, gen tc


kulann kendi trnn tn duyduunda, kuun kendi t
rnn tn renmesinde rol oynayan, zenk geninin ifade
sinin tetiklenmesidir.
Bu sersemletici karmaklktan renmemiz gereken ders
umutsuzluk deil. Genlerin davranlan etkilemedii dersini
kartmak da deil. Elbette etkiliyorlar ve poplasyonlarda ka
ltma dair almalar baz zelliklerin son derece kaltmsal
olduunu onaylyor. rnein boy son derece kaltmsaldr, ayn
ekilde miza profilleri (rnein ie dnklk, da dnklk,
muhtemelen sosyallik seviyesi), izofreni, alkolizme yatknlk da
kaltmsaldr. Buradaki husus udur: Eer ibirliinin belli bir
biimi. mesela yrtc belirdiinde alarm anlan vermek, gene
tik temele sahipse, pek ok genin ifadesiyle ilikili olmas olas
dr ve bu genlerin ifadeleri evredeki olaylarla balantl olabilir.
Memelilerdeki sosyal davranlarn oksitosin (OKT), oksi
tosin reseptr (OKTR),17 vasopressin (AVP). endojen opiatlar,
dopamin, dopamin reseptrleri, serotonin, serotonin reseptr
leri genlerine ve de bedende vagus sinirinin kapsaml yollarn
destekleyenler gibi devrelerin geliimini ieren genlere bal
olduu neredeyse kesindir.
Frances Champagne ve Michael Meaney'in gsterdii gibi,
anne kemirgenin yalamas ve tmar etmesinin bebeklerin m
teakip sosyal davrannda etkileri vardr; oka yalanan ve
tmar edilen yavrular dierlerine gre sosyal adan daha
uyumludur. 1 8 Genler dier genleri, bedeni, beyni ve evre
yi ieren esnek, etkileimli an bir parasdr. Ama yeniden
Greenspan'dan alnt yaparsak: "Sinerjizm ve a esneklii dav
ranlarda yeni zelliklerin nasl ortaya ktn kavramay

16 Gleb P. Shumyatsky ve dierleri, "Identification of a Signaling Net


work in Lateral Nucleus of Amygdala Important for Inhibiting Me
mory Specifically Related to Learned Fear," Celi 1 1 1 , no. 6 (2002):
905 - 9 1 8 .
17 Blm 2'de ksaca ele alnmtr. Ayrca bkz. Tost ve dierleri, "A
Common Allele in the Oxytocin Receptor Gene (OXTR) Impacts Pro
social Temperament."
18 Champagne ve Meaney, "Like Mother, Like Daughter", "Transgenera
tional Effects of Social Environment."

131
GVE N E N BEYiN

kolaylatrr: Burada bir alelin ayarn ykselt, dierininkini


dr, onlar mevcut varyantlarla birletir ve pat diye oldu!
Artk yeni bir davrannz var."19

kin Ahlaki lkeler ve kin Ahlaki Temeller


Ekolojik koullar, tarihin kazalar, kltrel uygulamalar ahlak
dediimiz hususu da ieren insan sosyal rgtlenmelerinde
arpc eitlilik meydana getirir. Yine de genel bir tanmla
mada, sosyal rgtlenmelerde deerlere dair bariz ortak tema
lar vardr. D grnte bunlar beraber yaamann olduka
benzer sorunlarnn zmlerindeki genel stratejiyi yanstr.
Savunmada cesaret, avda beceriklilik, ite drstlk, aynks
la hogr, barmaya isteklilik - bunlar sadece ilkel kabile
lerde deil, tann ve s anayi sonras toplumlarda da rtkan
l yaplan deerlerdir. Pek ok grup erdemlere dair benzer
hikayeleri paylar: Saldrganlk kt sonular dourur, ehvet
saduyuyu kreltir, zevku sefa ykma gtrr, hrs kargaa
getirir, tamahkarlk yalnzla yol aar.
Bu temalarn genellii, insanlarn belli tr sosyal davran
larn belirleyen donanmn bu davranlar retmeye atanm
genlerle kontrol edildii "donanm modllerine" sahip olmas
n gerektirmez. Byle bir hipotez kesinlikle bertaraf edilemez
se de, "Sirkesineklerinde Saldrganlk Hikayesi"yle rneklenen
gen- davran ilikisinin karmakl insandaki saldrganl
n, hele ki ibirliinin, sadece etkisi byk birka gene ili
kinliinin muhtemel olmadn ileri srer. nsanlarn bireysel
farkllklarn dlamadan, benzeri sorunlarla karlaan ben
zeri ekilde rgtlenmi beyinlerin benzeri zmlere varmas
muhtemeldir. Aa kayk yapmna uygundur, enlikler sosyal
gerilimi azaltr, yarmalar dvlerden daha az zarar verir.
Farkl lisanlar "lisan geni" diye bu ie atanm yeni bir genin
yardm olmadan benzeri etmenlerle km olabilir.20

19 Greenspan, "E Pluribus Unum." s. 99.


20 Jeffrey L. Elman ve dierleri, Rethinking Innateness: A Connectio
nist Perspective on Development (Cambridge, MA: MiT Press, 996);
Nicholas Evans ve Stephen C. Levinson, "The Myth of Language

132
AC OLUUMU : GENLER, BEYiN VE DAVRANILAR

Gen-beyin-davran etkileimindeki karmakla ramen,


ahlakn temelde ikin olduu fikri kar konulmazln sr
drmektedir. Solup giden eletirilere ramen tekrar tekrar or
taya kveren pek ok fikir gibi, yandalar ekmek iin yeterli
doruluktadr. Genlerin doamzdaki byk etkis i phe g
trmez, ama sorun bu ilikiye dair anlaml bir eyler syle
mektir. Aktif gen almalarndan ne kadar uzaklalrsa, in
san davrann aklama kayna araynda genler, ikinlik ve
seilim ynnde belirsizce dalgalanma ayarts o kadar artar.
Deerlerin nereden geldii sorununu ikinlie bavurarak
zmede ilkler arasnda yer alan Platon, ahlakn temel ilkeleri
ni bilerek doduumuzu ne srm, ama doum srecinin bir
miktar unutmaya yol atn ve ayart karsnda zayflk ge
tirdiini itiraf etmek zorunda kalmtr. Ne iyi ki, ikin bilginin
zaman ve deneyimle aama aama geri kazanldn ve ansly
sak yi'yi bir kez daha bilebileceimizi dnmtr. Platon'un
daha nceki benimizin dnyaya bu bilgiyle nasl geldiini ak
layacak makul bir teorisi yoktur, bylece sorunu bir adm geriye
itmitir. Bu hi zlmemi Platonik bir problemdir.
imdilerde, psikolog ve hayvan davran bilimcisi Marc
Hauser ahlaka ikin yaklam savunmutur. Hauser insan ah
laki anlaynda -neyin doru neyin yanl olduuyla ilgili g
rlerde- tm toplumlarda geerli tmellerin mevcut olduu
nu dnmektedir. ddia etmektedir ki bu tmeller insanlarn
belli bir ahlaki konuya deinmeleri istendiinde dnce r
n olmayan sezgilerinde grlebilir. rnein Hauser, ensestin
yanllna ve yepyeni bir srgden meyve suyu imenin i
renliine dair ok yaygn uzlama bulmutur.21
Hauser savna yle devam eder: Ahlaki sezgilerdeki tmel
ler, normal beyin geliimi gz nne alndnda, bu sezgileri
reten, ikin fizyolojik rgtlenmenin gl kantdr. Bunlara

Universals: Language Diversity and Its Importance for Cognitive


Science," Behavioral and Brain Sciences 32, no. 5 (2009): 429-448;
Morten H. Christiansen ve Nick Chater, "Language as Shaped by the
Brain." Behavioral and Brain Sciences 3 1 , no. 5 (2008): 489-509.
21 Marc D . Hauser, Moral Minds: How Nature Designed Our Universal
Sense of Right and Wrong (New York: Ecco, 2006).

1 33
GVE N E N B E Y i N

ahlaki sezgiler, vicdan ya da Hauser'in tabiriyle, ahlaki orga


nn rn diyelim. Hauser'in gr ve aratrma program
dilbilimci Noam Chomsky'nin insan dilinin kkeni ve kaza
nmna dair grleri zerine biimlenmitir. Chomsky insan
beyninin sentaksn, lisana maruz kaldka somutlaan, soyut
ilkelerini saptayan kaltmsal, emsalsiz bir "lisan organ"yla
donandna inanr. Bu organdan gramatik sezgilerimiz ve bel
li lisanlar renme yetimiz szlr. Hauser insanlarn ben
zeri ekilde "ahlaki organ"a sahip olduunu ileri srmektedir,
bu organdan doru ve yanl hakkndaki ahlaki sezgilerimiz
hasl olur: "Bizler soyut kurallar ya da ilkelerle doarz, bunlar
yetiimle parametreleri koymak ve bizi tikel ahlaki sistemlerin
edinimine gtrmek iin hayatmza dahil olur."22 Donanm hu
susunu vurgularken Hauser yle diyor: "Kendi kltrmzn
belli ahlaki kurallarn edindikten sonra -ki bu Pazar okuluna
gitmek, erdem ve ahlak zerine renmekten ok bir bacan
bymesine benzer- bilinle muhakeme etmeden ve altta ya
tan ilkelere aktan aa eriim olmakszn eylemlerin izin ve
rilebilir, zorunlu ya da yasak olduunu yarglayabiliriz. "23
Genetik a ve gen-evre etkileimine bakarak belli bir za
man geirdik; davran balamnda "ikin"le tam olarak ne
kastedildii zerinde biraz daha durmamz lazm. "kin" ta
rihi adan skntl bir ifade; geni ya da dar aralkta ya da
ounlukla ikisinin ortasndaki olgu iin kullanlmaktadr.
Akordiyon gibi bir kavram -sylei ve eletiri salndka alp
kapanyor- ikinlik bazen netlie engel oluyor. Tikel davran
zelliinde ikinlie dair bir hipotezi savunmada ne tr olgu
sal kantlar dizmeli? Bu blmde daha nce alntlanan, Flint,
Greenspan ve Kendler'in derli toplu ifade ettii gibi,24 mdahil
genlerin tanlanmas, nral devrelerin rgtlenmesine nasl
yardmc olduklarnn tespit edilmesi ve sonra da davran ile
devre arasndaki ilikinin gsterilmesi gerekir. Bunlar yoksa
-ve bu beeri bilimlerde her zaman eksiktir- sosyal bilimciler
ikini davranla tanlama yoluna gider. Bu nasl olur? Bazen

..
22 A.g.e 1 65.
..
23 A.g.e xviii.
24 Flint, Greenspan ve Kendler, How Genes Injluence Behavior.

1 34
AC OLUUMU: GENLER, BEYiN VE DAVRANILAR

bu belirleme, "herhangi bir eyi renmeyle kolayca edinebi


liriz, genler beyne ikin kapasite salar (yapsal hazr olu)"
fikrine dayanr, Herhangi bir eyi? Okumay, bisiklete binmeyi,
st samay bile mi? Hepsi genellikle kolayca renilir, ama
insan beyninin evriminde seilime tabii olmamtr.25 nk
bu tr genellemeler terimden anlam alp gtrmektedir, her
hangi bir ey yerine daha uygun bir filtre koymak gerekir.
kinin daha kstl bir kullanm, hem "genetikle program
lanm" hem de ilikin geni tayan bireylerin hepsinin evren
sel sergiledii (ve kolayca renilen) hareketlere karlk gelir.
Elbette genelde hangi genlerin kastedildii bilinmez ve daha
nce bahsedildii gibi, "kolayca renilen" kendi sorunlarn
tar, bylece ar yk evrensellie der. nk sadece gen
evre etkileimi yoktur, aynca rahimde gelien beyin ve ev
re arasnda da etkileim vardr. Baz aratrmaclar ikin iin
nerilmi bu modifikasyonu kullanl olamayacak kadar geni
ve tarihi hatalarla ykl bulur.26
Hauser'e gre, "bizim ahlaki yetimiz evrensel ahlaki dil
bilgisiyle, zel ahlaki sistemler ina etmeye yarayan alet an
tasyla donanmtr." Chomsky'nin renilemez diller iddias
n yanklandrarak, Hauser bir adm ileri gider: "Bizim ahlaki
gdlerimiz dinler ve ynetimlerin aktard aka telaffuz
edilen emirlerden baktr."27 Hauser'in ikin ahlaki sezgilere
dair iyimserlii belki ilham vericidir, ama tarih ve antropolo
jiyle badamas gerekten zordur. Dini ritellerin bir paras
olagelmi insan kurbanna dair pek ok rnei, propagandaya
zafiyeti, oven duygularla savaa gitme istekliliini, kadnlarn
toplumdaki konumuna dair farkl kltrlerdeki ahlaki grenek
lerin anlalmas zor deikenlii, engizisyonu, savalardaki i
kenceleri ve en dikkate deeri soyknmlan dnn: Yahudiler,

25 Okuma ve genler iin, bkz. Alison Gopnik, "Mind Reading," review


of Reading in the Brain - The Science and Evolution of a Human
Invention, yazar Stanislas Dehaene, New York Times, 3 Ocak 2010.
26 Doa-beslenme varsaymnn neden raydan ktna dair z ve et
kili tartma iin bkz. Richerson ve Boyd, Not by Genes Alone. Ayn
ca bkz. Robert C. Richardson, Evoluionary Psychology as Maladap
ed Psychology (Cambridge, MA: MIT Press, 2007).
27 Hauser, Moral Minds, xviii,

135
GVE N E N BEYiN

Tutsiler, Ukraynallar, Lehler, Litvanyallar ve Amerikan yerlile


rine uygulanan katliamlar bunlardan sadece birka. Ne yazk
ki bu uygulamalann pek ou ynetimlerin ve dinlerin tevik
ve cesaretlendirmesiyle gereklemitir. Ahlaki davranmzn
Hauser'a gre dzgn ileyen ahlak organndan beklenenden
ziyade, udinler ve ynetimlerin aktard aka telaffuz edilen
emirler"e yatkn gzkt sonucuna varmaktan insan kendini
alkoyamyor. Hauser'in hipotezinin kantlarnn neler olduu
sorusu giderek arln hissettiriyor.
kine dair sz dizimsel endieler dnda, evrenselliin
gerekte gzlendiinde ne ima ettiine dair kukulann var. n
san davranlarndaki ortak tema ve tarzlarn mevcudiyetinin
belli bir davrann genetik temelinin gvenilir iareti oldu
undan phe duyarm.28 Aklayaym. Evrensel (daha byk
olaslkla yaygn) sergilenen bir davran ikin olabilir, ama
ok yaygn bir sorunun olaan zm de olabilir.29 Kart r
nek olarak, gze hava flendiinde gz krpma tepkisi verme
nin bir refleks olduunu belirtelim. Bu refleks dorudan do
ruya bilinen beyin sap devrelerinin neticesi gzkmektedir,
evreden ve eitimden minimum seviyede etkilenir. Eer insan
davrannda udonanm" kavramn kullanmamz zorunluysa,
en uygun durum bundan fazlas olmayacaktr. Tersine, aatan
kayk yapmak aacn ulalabilir olduu ve suda hareket etme
yi tercih eden kltrlerde yaygndr.30 Grne gre aatan
kayk yapmak evrenseldir ve muhtemelen erken tarihli insan
slar E ndonezya'ya gitmek iin bunu kullanmlardr. Ama i
kin midir? Kayk yapmak iin genetik temelimiz var m? kin
"kayk yapma organ"mz var m?31

28 Todd Preuss konuma esnasnda " ... geni" yaklamna akayla kan
k "halk molekler biyolojisi" diyor. Ben de bu fikri cazip buluyorum.
29 Evans ve Levinson ("The Myth of Language Universals") linguistik
evrensellerin pheli durumlarnda bu noktaya parmak basyor.
30 Aaca snrl eriimleri sebebiyle nuitler kayklann deriden yap
mlardr, ama sulann srkledii aalar ellerine getiinde bun
lan balina avnda kullanlan daha byk tekneleri yapmak iin kul
lanmlardr.
3 1 B u iddialann evrim psikologlannca yaplan zenli eletirileri iin bkz.
Richardson, Evolutionary Psychology as Maladapted Psychology.

1 36
AG OLUUMU: GENLER, BEYiN VE DAVRANILAR

Muhtemelen yok. Aa kayk yapmak iin iyi bir zmdr,


o kadar, nk yzer, pek ok yerde mevcuttur, zerinde al
mas pek de zor deildir. Ktkler birbirine balanabilir, byk
bir aacn gvdesi ta baltalarla oyulabilir, vb. Aatan kayk
yapmak bir sorunun makul zmdr; sadece bu kadardr. Ya
da merhum Elizabeth Bates'in belirttii gibi, tm kltrlerde
insanlar elleriyle beslenir - elle beslenme geninden gelen ikin
elle beslenme modlleri olduu iin deil, elle yemek sorunun
iyi bir zm olduu iin bu byledir. Eer kararlysak, ayak
larmzla da yiyebiliriz ya da yemeimize eilebiliriz ve yz
mz yemein iine sokabiliriz (ve bazen de bunu yaparz). Ama
elle yemek aktr ki bu ii yapmann elverili yoludur, elle bes
lenmenin evrenselliini aklamada ihtiya duyulan da bu ka
dardr. imdi ahlak alanndan bir rnek verelim.
Doruyu sylemenin erdem kabul edilmesi yaygndr. Bu
muhtemelen insanlarn hayatta kalmaya dair nedenlerle kesin
ngrlere, yiyecek kayna, yrtclar, kayk yapm ve ben
zeri konulardaki bilgilerde birbirlerine gvenebilmeye deer
vermesi olgusuyla ilikilidir. nk hayatmz ve esenliimiz
buna baldr, gvenilirlilik gvenilmezlie tercih edilir. Do
ru sylemeyi onaylayan ve kandrmay onaylamayan sosyal bir
uygulama belli bir genin ya da zel modln mevcudiyetini
ima etmez; insan zekas ve sosyallik platformu gz nne aln
dnda, rutin insan sorun-zme terimleriyle aklanabilir.
Uygulamay bu ekilde grmek insanlarn koullar gerektir
diinde, rnein s aduyu topluluun dmann kandrmay
gerektirdiinde, kandrmaya istekli olmas olgusuyla da tu
tarldr. Sonuta casuslar, sivil polisler gizli operasyonlarda
dierlerini kandrmahdr. Bayan Terbiye'ye gre, nezaketen
"beyaz yalanlar" sylemek gerekir. Bu da, doruyu sylemenin
kat bir kural deil, sosyal bir uygulama olmasnn nedenidir.
Belli durumlarda doruyu sylemenin uygunsuzluu genelde
doruyu syleme uygulamasyla beraber renilir IBkz. kural
larn rollerinin daha ayrntl incelendii 6. Blm).
Bu rneklerin ima ettii, en azndan bu durumlar iin i
kin beyin modlleri gerekmediidir - ne kayk yapma, ne elle
beslenme, ne de doruyu syleme geninin varln kabul et-

137
GVENEN BEYiN

mek gerekmez. Mantki husus basittir: Evrensellik ikin modl


mevcudiyetiyle tutarldr, ama ikin modln mevcudiyetine
iaret etmez. Evrensellie ilaveten inandrc kant gerekmek
tedir. Baz zellikler iin ueer ikinse, o zaman evrenseldir"
geerli olabilir. Ama bu zellik evrenseldir, o zaman ikin ol
mas gerekir, demek hata olacaktr.32
u da nemlidir: zellikler evrensel olmadan da ikin ola
bilir. rnein laktoz devamll sadece baz insanlarda mev
cuttur. Metodolojik adan, zelliklerin poplasyonlardaki bu
tarz eitlilii bir nimet olabilir. Bilim felsefecileri Jonathan
Kaplan ve David Buller'in de iaret ettikleri gibi, bir zelliin
farkl grnlerinin poplasyonlar aras karlatrmas eko
lojideki ilikin deiikliklere balanabilirse, o zaman zelliin
belli ekolojik koullardaki adaptasyonuna da balanabilir.33
Ak tenli poplasyonlann ak tenli olmayanlarla karlat
rlmas ak tenin ultraviyole nlarnn geiine daha fazla
izin vererek Vitamin D sentezini artrd hipotezini belirleme
ye yardmc olmutur. Bu gei ekvatordan uzak, klarn uzun
olduu (ve ak tenin yaygn grld) blgelerde faydal, ek
vatora yakn, gne yannn sorun arz ettii blgelerde en
geldir. Deri pigmentasyonunda en az 1 00 gen ierilmektedir.
Bundan dolay Avrupa'ya g eden poplasyonlarda ak tenin
nasl ortaya kt btnyle anlalamamtr. Yine de bu, bir
zelliin genetik temelli olabileceini ama evrensel olmayabi
leceini hatrlatan bir rnektir.
u daha genel bir saknmdr: Gz krpmann aksine, i
birlii gstermek gibi davranlara dair ikinliin cazibesine
kaplmak ounlukla ok az bilgilendiricidir. Bu davrana
vasta olann nral devreler olmasndan ve nral devrelerin,

32 Bu "eer P ise Q; Q o zaman P"dir sonucunu kabul etmekten ge


len bir hatadr. Eer bir kpek 1 500 metreden derse lr. l bir
kpek grdmzde, sadece kpein l olmas, 500 metreden
derek ld anlamna gelmez - belki yallktan lmtr ya da
araba arpmtr, belki zehirlemilerdir vb.
33 Jonathan Michael Kaplan, "Historical Evidence and Human Adap
tations." Philosophy of Science 69, no. s3 (2002): S294-S304; David
J. Buller, "Four Fallacies of Pop Evolutionary Psychology." Scientific
American 300 (2009): 74-8 1 .

138
A(:3 OLUUMU: GENLER, BEYiN VE DAVRANILAR

grdmz gibi, gen-gen, gen-nron-evre, nron-nron ve


beyin-evre etkileiminin neticesi olmas sebebiyledir. Hi
phesiz genler ne olduumuzda byk rol oynar, ama bu ro
ln tam olarak ne olduu halii. aklanmay beklemektedir.
renme, elbette, resmin karmakln daha da artrmak
tadr. Nrobilim uzman Charles Gross arabalara ok dikkat
eden kiilerde farkl model arabalara -C adillac Seville, Audi
5000, Ford Taurus- farkl tepkiler veren temporal lop blgeleri
gzlemitir.34 Bu, beyin grntleme teknikleriyle gsterile
bilir. Byle bir blge ikin uaraba" modl mdr? Aktr ki,
byle bir kapasite gnmzde avantaj salayabilirse de, araba
modeli tanma evrimsel tarihimizde seilmemitir. Gross, tem
poral lobun hayvann hayatn nasl srdrdne dair grsel
biimlerinin genel-amal analizr olduunu sylemektedir.
yleyse buradaki temel ders, belli bir davrann mevcudiye
tinden bu davran destekleyen beyin blgesine, ilevin ikin
liine doru gitmenin, hele zellik renmeye aksa, kantsa)
hatalarla dolu bir proje olmasdr.
u andaki duruma gre, rnein doruyu syleme genlerini
varsaymay tavsiye edecek pek az ey vardr.35 E er, yukarda
anlatld gibi, sirkesineklerinde saldrganlk ve genler ara
sndaki iliki karmaksa, insanlarn byk prefrontal kor
teksleri, doumdaki gelimemilikleri ve afallatc renme
leri gz nne alndnda, genler ve insanlarn benimsedii
ahlaki deerler arasndaki ilikinin gerekten ok karmak
olmas artc deildir. 36
Hauser, halkn belli ahlaki ikilemlere dair ahlaki grlerini
kefetmeye alrken bilimsel yaklam tercih ettii iin el
bette alklanmaldr ve phesiz ok geni fikir rneklemesin
den yararlanmaktadr. Yine de soru formlarna verilen yant
larda bulduu grnteki evrensellikler ksmen basitlikten,
ksmen deneklere yneltilen ikilem-hikayelerinin oundaki
balamszlktan kaynaklanabilir. Philip Zimbardo'nun onlarca

34 Charles G. Gross, "Making Sense of Printed Symbols," Science 327,


no. 5965 (201 0): 524, 525.
35 Flint, Greenspan ve Kendler, How Genes Influence Behavior.
36 Siever. "Neurobiology of Aggression and Violence."

1 39
GVE N E N BEYiN

yl sren zenli almasnn gsterdii gibi, herhangi birinin


soru formlarna verdii yazl yant gerek durumda bilfiil bu
lunsa ne yapacana sadece yle bir benzer.37
Hauser'den bir rnei ele alalm. Soru formlarn dolduran
neredeyse herkes yeni bir srgden taze elma suyu ime fikri
ni iren diye yantlamtr. Ama bunun balam nedir? Eer
bu fikri imdi karnm tok, suya kanm masamda otururken
dnrsem, aktr ki idrar arm yaptndan bu hi
cazip gelmez. Ancak susuzluktan lmek zere, lde mahsur
kaldm ve (mucizevi ekilde) hrgcnde taze elma suyu
dolu srg tayan bir deve belirdiini varsayalm. Srgden
imek yine de iren gelir mi? Hi de iren gelmez. ada
denekler idrarn buharlatrlmasyla elde edilen tuzu kul
lanma fikrine nasl tepki verirler? Tahminim iren diye nite
lendirirler. Ancak tuz bulmakta zorlanan Aztekler bu yntemi
kullanmlardr.38 Eer o artlardaki bir Aztek olsaydm, o
tuzdan irenmez, muhtemelen Azteklerin yapt gibi, afiyetle
kullanrdm.39 Hem Aristoteles hem Konfys'n fark ettii
gibi, balam ok nemlidir. Bu nedenle her ikisi de ahlaki bil
ginin kurallar kmesinde ya da Hauser'in tanmyla uahlaki
gramer"de deil, beceri ve tavrlarda kklendiini dnm
lerdir.
Bir sonraki uyan ise yle: Birinin neyin iren ya da yanl
olduuna dair kendi gl grii snn mevcudiyeti bu griinn
ikinliinin kant deildir. Bu olaslk tutarldr, ama bu grii
nn ocuklukta kaplm ve dl sistemiyle yer etmi sosyal
uygulamay yanstma olasl da tutarldr.40

37 Philip G. Zimbardo, The Lucifer Effect: Understanding How Go


od People Tum Ev (New York: Random House, 2007). Ya da Stuart
Anstis'in sohbet esnasnda syledii gibi: "Cambridge'de ok nem
li bir ey rendim, asla anket yapma."
38 Bili Bryson, At Home: A Short History of Private Life (New York:
Doubleday, 2010).
39 Graybiel, "Habits, Rituals, and the Evaluative Brain."
40 Hauser belli konularda kltrel deikenliin ve ikin olmasalar
da sezgilerin gcnn elbette farkndadr. Bu ikin verilmi "ahlaki
dilbilgisi"ndeki ilkeleri nasl belirlediini grmeyi biraz gletir
mektedir.

140
A OLUUMU : GENLER, BEYiN VE DAVRANILAR

stelik Hauser'in tersine, Cambridge felsefecisi Simon


Blackbum'n iaret ettii gibi, pek ok ahlaki ikilem otomatik
ve aniden deil, uzun uzun dnlerek, etraflca tartlarak
irdelenmitir.41 Bazen ok uzun sreler bir karara vanlamaz.
Hukukular, ynetimlerdeki hukuk uzmanlar ve de sradan in
sanlar miras, kredi faizleri, vergilendirme, organ ba, kamu
latrma, zihinsel zrl ocuklarn normal okullara alnma
s, lmcl hastalara tenazi yaplmas, gmenlik politikas,
sava, ocuklann anne-babalarndan alnmas ve idam ceza
s ieren ahlaki sorunlan doru ekilde ele almak iin uzun
ve zorlu bir mcadele verebilirler. Bu konularda, akla gelen
grler geri tepen cevaplar verebilir, nyargsz anlamazlk
onlarca yl devam edebilir. Hauser'in ahlaki yargnn bilinli
muhakeme gerektirmedii iddias, akam yemeinde bir o
cuun boazna yemek kap boulduunu grmek gibi baz
durumlara uygun olabilir, ama mesela komu lkeyle savaa
girip girmeme gibi baka pek ok duruma uymad aktr.
Yaklam hakiki ahlaki tartma ve mzakereleri kuatan
gereklerle uyumlu Blackburn ise, Hauser'in ahlaki grler
ve dilbilimsel grler arasndaki analojisine kar kyor:
"zetlemek gerekirse, anlalan, onlar (ahlaki grler) tmel
deil, anlk deil, anlalmaz deil, kat deil ve kesin deil.
Bu nedenle dil ilemesine grnte herhangi bir benzerlik ol
duka nemsiz ve korkarm ki, onlar snrlayan gizli ilkeleri
bulmak iin yaplan abann haan ans da o derece dk."42
Blackburn'n zeti dilsel grler ve ahlaki yarglar arasndaki
mevcut benzemezlii ok iyi yakalamtr. Analojinin ekirde
inin ("lisan organ" tabiri ve dilbilgisine ilikin evrenseller)
pheci tartmalarn konusu olduunu buna eklemek uygun
olabilir.43

41 Simon Blackbum, "Response t o Hauser's Tanner Lecture." baslma


m, http://www.phil.cam.ac. uk/-swb24/PAPERS/Hauser.pdf.
42 Blackbum, "Response to Hauser's Tanner Lecture.#
43 Chistiansen ve Chater, "Language as Shaped by the Brainw; Elman
ve dierleri, Rethinking Innateness; Evans ve Levinson, "The Myth
of Language Universals.w

141
GVE NEN BEYiN

Jonathan Haidt ve Ahlaki Temeller

Psikolog Jonathan Haidt44 insan ahlaknn be temel grye


dayandn ileri srer. Bu be grnn her biri bir ekolojik ko
ula adaptasyona denk der ve her birinin kendi karakteristik
duygusu vardr. Teorisi, evrimin bu be temel erdemi gsteren
insanlar yeledii anlamnda bir hipotez ierir. Adaptasyonu
salayan davran ve eletirildii bu grleri isim iftleri ha
linde sralar.
1 . zarar /bakm: yavrular, zayf ya da yaraly koruma ve
onlara bakma
2. adillik/karlkllk: soyda olmayanlarla ikili ibirlii
yapmann faydalarndan yararlanma
3 . grup ii/sadakat: grup ii ibirliinin faydalarndan ya-
rarlanma
4. otorite/sayg: hiyerariyi sorgulama, seici sayg
5. temizlik/kutsallk: mikrop ve parazitleri nleme45
Felsefede temel erdemlerin sralanmasnn uzun bir tarihi
vardr. rnein Sokrates be erdem (bilgelik, cesaret, ll
lk, takva ve adalet) sralayarak balar, ama bir sre dn
dkten sonra, takvann gerek bir insan meziyeti deil, gnl
rahatlyla Delphi'deki kahinlere braklabilir bir ey olmas
sebebiyle, takvay listeden karr. Budist Abhidharma metin-

44 Makalelerin ounda Craig Joseph ya da Jesse Graham da yazar


lardandr; dierleri sadece Haidt tarafndan yazlmtr. Sadeletir
mek iin sadece Haidt diyeceim.
45 Bu liste uradan alnmtr: Jonathan Haidt ve Jesse Graham, "Pla
net of the Durkheimians. Where Community, Authority, and Sacred
ness are Foundations of Morality," Social and Psychological Bases
ofIdeology and System Justification, ed. J. Jost, A.C. Kay ve H. Tho
risdottir (NewYork: Oxford University Press, 2009), s. 371 -401 . Ayr
ca bkz. Jonathan Haidt ve Craig Joseph, "The Moral Mind: How Five
Sets of Innate Intuitions Guide the Development of Many Culture
Specific Virtues, and Perhaps Even Modules," The Innate Mind, Cilt
3: Foundations and the Future, ed. Peter C arruthers, Stephen La
urence ve Stephen Stich (New York: Oxford University Press, 2007),
s. 367-392; Jonathan Haidt ve Craig Joseph, "Intuitive Ethics: How
Innately Prepared Intuitions Generate C ulturally Variable Virtues.
Daedalus 1 33, no. 4 (2004): 55-66.

142
AC OLUUMU : GENLER, BEYiN VE DAVRANILAR

leri bizi zehirden (nefret, ihtiras , sanr) ve muhtelif trevle


rinden uzak durmamz, "Drt Yce Gerek"e (efkat, merhamet,
kran sevinci ve lmllk) tutunmamz iin uyarr.46 inli filo
zof Mensiys (M. 4. yzyl) drt ana erdem sralar: yardmse
verlik, doruluk, adap ve bilgelik.
Aristoteles, listesinde entelektel erdemler ve karakter er
demleri ya da etik deerler diye adlandrdklar arasnda aynn
yapar. Aristoteles gen yata uygun alkanlklar edinilmesinin
pratik bilgelik iin art olduunu belirtir. Pratik bilgelik nerisi
davranlarda an u yerine orta yolun seilmesidir, hatala
ra yol aabilse de, erdemli hayatn gvenilir rehberidir - Altn
Oran diye bilinen temel kuraldr (ancak "Bakalarna size dav
ranlmasn istediiniz gibi davrann" Altn Kural'yla kantnl
mamaldr). Altn Oran bize orta yolun genellikle iyi olduunu
tler: Ne gz kara ne ekingen ol, ama mnasip ekilde ce
sur ol; ne eli sk ne eli ak ol. ama mnasip ekilde cmert ol
vb. Mnasip ekilde, Aristoteles'e gre bir kuralla saptanamaz;
deneyim ve dnmeyle salanan, pratik bilgelik gerektirir.
Stoaclar temizliin, bilgeliin, cesaretin ve lmlln dier
erdemlere gre nemini vurgulamlardr. Ortaada Aquinal
Thomas ve Ockhaml William bata olmak zere pek ok kii
yeni listeler sralamtr, ancak Sokrates'in tersine "Tanr'ya
itaat" listenin tepesinde yer alr. Ezop masallarnn her biri
ahlaki bilgelii zetleyen bir tmceyle biter, bu ifadeler denk
den erdemlerle, genellikle temizlik, alakgnlllk ya da
merhametle eletirilebilir - "Hikayenin hissesi. .. "47 Sonraki
dnemlerde, azla yetinme ve alkanlk, rnein Benjamin
Franklin'in on erdem ieren listesinde ve yakn zamanlar
dan William Bennett'in on erdem ieren listesinde, dier er
demlerle beraber sralanmtr.48

---- - - ------

46 Bkz. Flanagan, The Really Hard Problem, Blm 4. Dil konusunda


biraz serbest davrandm, nk Drt Yce Gerek lahi Meskenler
(Divine Abode) diye de bilinir.
47 Erdemlerin eitli listelenii ve temel erdemlerin farkl ekillerde
ifade edilii iin bkz. Maclntyre, After Virtue.
48 William J. Bennett, The Book of Virtues: A Treasury of Great Moral
Stories {New York: Simon & Schuster, 1 993).

143
GV E N E N B E Y i N

Yani bu konuda Haidt'e ok sayda saygn isim elik eder.


Yine de Haidt saygn isimlerce benzerleri yaplm listelerden
fazlasn yapmak istemektedir. Listesinde st sralarda yer
alan baz ahlaki grlerin (rnein adilliin) neden temel ve
ikinken, dierlerinin (rnein doruyu sylemek, sakinlii
ni koruyarak devam etmek, gibi erdemlerin) ikincil olduuna
dair evrimsel bir zemin ileri srmek istemektedir. Haidt'in
stratejisi ksmdan oluur: 1) ilk insanlarn bilinen evrim
sel koullarna dayanarak temel gr kmesini tanmla 2) bu
deer-eilimlerinin farkl kltrlerde ortak olduunu gster 3)
her bir deer-eiliminin kendine has ukarakteristik duygusu"
bulunduunu gster, bylece ikincil deil, seilmi ve temel
olduu fikrini destekle.49
Haidt'in projesindeki bu hrs takdire ayansa da, icras ka
nt tasnn yksekliine duyarszlyla hayal krkl yarat
yor. Grlerin temel kmesindeki tzel iddialan destekleyecek
molekler biyoloji, nrobilim ya da evrim biyolojisinden olgu
sal destek sralanmyor. Projesindeki tehlikelerden biri, insan
evriminde seilmi davran zelliklerini anlamlandrmann,
o zamanlardaki koullan hayal edip bunlara kltrler aras
benzerliklerin seilmi ancak pek ok farkl ekilde aklan
mas mmkn50 kantlan eklenerek zme balanamazldr.
Bu sorun Haidt'in temel kmesine temizlik ve takvay ek
lemesiyle gzler nne serilir. nsan beyninin evriminde di
nin grup iinde dine bal bireylerin esenliine hizmet etti
i fikrindedir. Bylece insan beyninin biyolojik evriminde bu
eilim seilmitir. Bu gre gre, balangta yiyecee dayal
temizlie dair faydal grler, doal olarak yerel dini uygula-

49 Haidt'in grlerinin, liberal ve muhafazakarlar arasndaki ahla


ki farklarla ilgili hipotezini de ieren, daha btnsel eletirisi iin
bkz. Christopher Subler ve Patricia Churchland, "Can Innate, Mo
dular 'Foundations' Explain Morality? Challenges for Haidt's Mo
ral Foundations Theory." Joumal of Cognitive Neuroscience (yaym
aamasnda).
50 Konuya ilikin farkl bir eletiri iin bkz. Owen Flanagan ve Robert
Anthony Williams, "What Does the Modularity of Morals Have to
Do with Ethics? Four Moral Sprouts Plus or Minus a Few." Topics in
Cognitive Science (baskda).

144
At- OLUUMU GENLER, BEYiN VE DAVRANILAR

malar ve nesnelere balanma oluturmutur. Bu anlatlanlar


Haidt'in ikin dine balanma eilimi diye varsayd eye dair
aklamasn kabaca zetler ve bunlarn dinin yaygn ortaya
kn aklamaya yardmc olduu dnlr.
Sorun udur ki, dini doal seilim terimleriyle aklamaya
alan teoriler pek oktur ve ispat edecek kantlarn yokluu
hepsini ayn derecede itici yapar. Bunu anlatmak iin bir rnek
verelim: Antropologlar ve psikologlar arasnda popler bir hi
potez dini davran masrafl sinyallemeyle aklamaya alr.
Masrafl sinyalleme ibirliki niyetin ve gvenilirliin sinyalle
rini vermek iin gsterilen davrantr. Kei ve tavuk kurban, s
cak banyo gibi lkslerden ya da dans, seks gibi hazlardan fera
gat masrafl sinyallemenin rnekleridir. Basite fi.kir, bir gruba
katlan ve grubun feragatlann (masrafl sinyalleme) kendi is
tekleriyle kabul eden bireyler, gvenilir ibirlikiler diye tanm
lanabilirdir, Grup yeliinden faydalar gelir; masrafl sinyalle
me yelik iin dediimiz bedeldir, hilebazlar ve beleileri, ex
hypothesi51 bedel demek istemeyenleri caydrmaya yardmc
olur. Masrafl sinyalleme hipotezine gre, masrafl sinyalleri
gstermeye isteklilik trlerin evriminde seilecektir, nk bi
reyler bunu birbirlerini bulmak ve gl ibirliki yelerle gru
bu geniletmek iin kullanabilir. Bylece -ounlukla feragat
ve kurban gibi masrafl sinyaller ieren- din, ikin modl ola
rak ortaya kar.52 Bu kulaa makul bir aklama gibi gelir, ama
"masrafl sinyalleme" hipotezinin kantlan utan verecek kadar
azdr. Filozoflarn gsterdii gibi, bu grn herhangi bir ver
siyonu ne mantksal adan tutarldr, ne de salam grlmeye
yetecek kadar kantla desteklenmitir.53
Dinin yaygnln aklamada kullanlan dier stratejiler
den bazlar dini riteller esnasnda grup ii balar kuruldu-

51 hipoteze gre -yn.


52 Bkz. rnein R. Sosis ve C. Alcorta, "Signaling, Solidarity, and the
Sacred: The Evolution of Religious Behavior" Evolutionary Anthro
pology: Issues, News and Reviews 12, no. 6 (2003): 264-274.
53 Michael J. Murray ve Lyn Moore, "Costly Signaling and the Origin
of Religion," Joumal of Cognition and Culture 9 (2009): 225-245. Bu
makale din iin ikin mod11 hipotezini kantlarla desteklemek iin
gerekenleri g1zel aklamaktadr.

145
GVE N E N B E Y i N

unu, bylece balanma oluumunun ve sadakatin arttn,


dinin sosyal balanmann yan rn olduu savn ileri srer.
Bunun sonucunda, dini eilimler gl grup ii balarn fay
dalan sebebiyle seilmitir. Bu sosyal yaamn ibirliine ih
tiya duyulan pek ok ynnde avantaj salar. Baka bir teori
din ve sava arasndaki yakn baa dairdir. Burada motive edi
ci gzlem, sava tanrlan ve ruhlarnn, savala ilgili ritelle
rin ve cesur savalar iin dllerin yaygnldr. Hem saldr
hem savunmada savataki baar seilim avantaj salar, din
savataki abaya yardm eder.54 Dini eilimli insanlar genel
de daha salkl olduundan, dine eilimin seildii de iddia
edilmitir.55 Bu savlara itiraz edilmesine ve dini "mcadele"
ierisindeki hastalarn daha az salkl olduunu gsterir baz
verilere ramen,56 salkla kurulan bu ba pek ok kiiye dini
inanc gerekelendirmede cazip gelir.57
Davrann ikinlii teorilerinin bana bela olan klasik so
run, genler ve onlarn dahil beyin devreleriyle ilikisine dair
destekleyici kantlarnn yokluunda, bu teorilerin sallant
da kalmasdr. rnein Haidt'in gr, beynin ikin ekilde
"hazrland" ve hazrlanmad becerileri ayrmada, bece
rinin kolayca renilmesine dayanr.58 Ancak ad hoc fixese,
duruma zel ayarlamalara bavurmadan, bisiklete binmek,
camadan dm atmak, ayakkablarnz giymek, solucanla
alabalk yakalamak gibi baz "kolayca renilen" eyleri dahil

54 Dominic Johnson, "Darwinian Selection in Asymmetric Warlare:


The Natura! Advantage of Insurgents and Terrorists," Joumal of
the Washington Academy of Sciences 95 (2009): 89- 1 12.
55 David B. Larson, James P. Swyers ve Michael E. McCullough, Scien
tific Research on Spirituality and Health: A Report Based on the
Scientific Progress in Spirituality Conferences (Rockville, MD: Na
tional Institute for Healthcare Research, 1 996).
56 Kenneth I. Pargament ve dierleri, "Religious Struggle as a Predic
tor of Mortality among Medically Ill Elderly Patients: A 2-Year Lon
gitudinal Study," Archives of Internal Medicine 1 6 1 , no. 15 1200 1 ) :
1 88 1 - 1 885.
57 O. Freedman ve dierleri, "Spirituality, Religion and Health: A Cri
tical Appraisal of the Larson Reports,'' A nnals (Royal College of
Physicians ve Surgeons of Canada) 35 (2002): 89-93.
58 Haidt ve Graham, "Planet of the Durkheimians."

146
AC OLUUMU : GENLER, BEYiN VE DAVRANILAR

etmezken, baka "kolayca renilen" eylerin ikinliini nasl


savunursunuz? Tersine, zdenetim becerilerini renmenin
muhtemelen beynin "hazrland" becerilerden olduu ileri
srlebilir, ancak renmesi genelde zordur, Bir beceriyi
renmedeki kolaylk ikinlikle tutarldr, ama ikinlii gerek
tirmez. Temel ahlaki davranlarn ikinliine dair iddialarn
kar karya bulunduu sorunlar zorludur, gl kantlarla
desteklenmedike havada kalacaklardr.

***

Aristoteles, ahlak ele alrken sosyal becerilerin, sosyal alan


da ilerleyebilmek iin gerekli esneklik, yatknlk ve pratiklii
rettiini belirtir. Onun grne gre, sosyal becerilerin edimi
uygun alkanlklarn edinilmesine baldr ve kiinin gnlk
hayatta karlat rol modelleri, sosyal uygulamalar ve gele
neklerden fazlasyla etkilenir. Normal sosyalliin ana bileenle
rinden biri dierlerinin zihinsel durumlarna dair yorumlarda
bulunmamz ierir. Bu kapasite olmadan, ne onlarn halinden
anlarz ne de niyetlerini, hislerini, inanlarn, neyin peinde
olduklarn kavrayabiliriz. Genelde insanlar empati kurmakta,
daha genelde "zihin okumada" -dierlerinin ne hissettiini, ni
yetini, isteklerini vb bilmede"- son derece hnerlidir. Frontal ve
temporal kortekslerdeki sinir dokularnn dejenerasyonuna yol
aan frontotemporal demans hastalarnda grld gibi, bu
kapasite bozulduunda etkisi ykcdr. Bu da bize hi aba s arf
etmeden, rahatlkla, her zaman gerekletirdiimiz bu beceri
nin neminin derinliini gsterir. Bir sonraki blmde, kiinin
hem bakalarnn hem de kendi zihnini anlamasnn nrobiyo
lojisine dair bilinenlere daha yakndan bakacaz.

147
6. Sosyal Yaam iin Gerekli Beceriler

Sosyal dnya ve onun muhteem karmakl uzun zamandr


-kamp ateinin evresindeki doalama skelerde, hem de
daha ciddi, byk apl sahnelerde profesyonellerle gerek
letirilen zenli prodksiyonlarda- performanslarn oda
olmutur. Kimi Kral Lear gibi trajik ekilde biten, bir tiyatro
oyunundaki karakterler arasnda kanlmaz olarak sosyal
zekada geni bir eitlilik bulunur. Komediler de ounluk
la sosyal adan uyumlu ve uyumsuz bireylerin arasndaki
kartlklarla s armalanmtr. Fawlty Towers dizisinde John
Cleese'in oynad, gln ama i actan Basil Fawlty karak
teri gibi trajikomik karakterler, daha ciddi belalar savu
turmak iin giderek daha dolambal manevralarla saklanan
aptal bir yalann ya da sinir bozucu bir mteriyle urar
ken bir anlk zdenetimi kaybetmenin yol at zdrab bize
hatrlatr. Basil'in sakin ve sosyal adan becerikli ei Sybil
onun zt karakteridir. Otel iletmeciliindeki profesyonellii
Basil'in srekli iine yuvarland tamamen gereksiz sosyal
karklklar daha canl klar. Durumu daha da komikletiren
zavall Basil'in sevimliliidir, samimiyeti ounlukla pheli
gzken Sybil'se hi sevimli deildir. Sosyal adan becerikli
ile beceriksiz beyin arasndaki fark nedir? Sosyal beceriler

149
GVE N E N BEYiN

nedir? nsann sosyal oyunu nasl bu kadar karmak, zor


anlalr, birbiri ardna gizlenen rtl anlamlarla dolu hale
gelmitir?
Beynin n ksmnda prefrontal korteks (PFK) bulunur, en
u ksm alnn arkasnda bulunan korteksin uzantsdr. 1 nsan
sosyal davranndaki zekay reten, PFK ve duygusal beyin
yapsna giden yollardr. Aptalca bir hata yaptmzda, al
nmza vururuz, bununla PFK'mz yle bir sallarz. nsans
beyninin evriminde PFK byk oranda genilemitir. nsan
larda rnein maymunlar gibi memeli akrabalarmza kyasla,
beden byklne gre ok daha byktr (bkz. ekil 6 . 1 ) .
nsan PFK'snda sadece byklk deil, onu korteksin poste
rior ksmlarndaki duyu alanlarna balayan ana yollarn yo
unluu da farkldr.2
Nrobilim uzmanlar daha byk PFK'nn s eilimsel
avantajlarnn hem sosyal hem fiziksel alanda daha byk
tahmin kapasitesi yan sra tatminin engellenmesi ve zde
netim uygulamas ile bu tahminlerden faydalanma kapasi
tesinin byk lde artmasn da ierdiini dnmekte
dir. 3 Bu, bizi kemirgenler gibi evrimsel adan daha basit
memelilerde grlen tehdit ve ac tepki repertuarndan kur
tarm, dnyada olup bitene verdiimiz tepkilerde byk
bir esneklii mmkn klmtr. Daha byk tahmin kapasi
tesiyle hem sosyal hem fiziksel alanda daha byk manip
lasyon frsatlar gelir.

Beyin yaplarnn yerlerini gsteren video iin bkz. http://www.yo


utube.com/watch?v=gVjprPNpoGA&feature=related.
2 Bkz. Joaquin M. Fuster, The Prefrontal Cortex (Boston: Academic
Press, 2008); A.C. Roberts, Trevor W. Robbins ve Lawrence Weisk
rantz, The Prefrontal Cortex: Executive and Cognitive Functions
(New York: Oxford University Press, 1 998); David H. Zaid ve Scott
L. Rauch, The Orbitofrontal Cortex (New York: Oxford University
Press, 2006).
3 Todd M. Preuss, "The Cognitive Neuroscience of Human Unique
ness." The Cognitive Neurosciences, ed. M.S. Gazzaniga (Cambridge,
MA: MIT Press, 2009).

1 50
SOSYAL YAAM iiN GERE KLi BECERiLE R

Hareket v e davran iin elzem kortikal yaplar d a frontal


kortekste, hemen PFK'nn arka sndadr. Kompleks bilisel
motor beceriler frontal lop ile bazal ganglion gibi subkor
tikal yaplar arasndaki koordinasyona dayanr. Topyekun,
Doa Ana PFK'da bir ampiyon bulmu gibidir. Pek ok st
ilevdeki rol nedeniyle insan PFK'sna "medeniyet organ"
denmitir.4 Ne yazk ki, frontal kortekste bu ilevleri yeri
ne getiren nron devrelerin mekanizmas henz yeterince
anlalmamtr. Yine de nrobilim uzmanlar bu hikayenin
nemli noktalarndan bazlarn gzler nne sermitir. Ana
tomistler prefrontal yaplarn evrimsel adan daha eski,
amigdala, hipotalamus, bazal ganglionlar, akumben ekirdek
gibi subkortikal yaplarla youn ekilde balantda olduu
nu, duygular, hisler, duyular, drtler ve bedenin haliyle ya
kndan ilikili olduunu gstennilerdir.5 Yeni bir anatomik
teknik, difzyon tensor grntleme (DTGl bu almalarda
zellikle faydaldr, insanlar dahil. canl deneklerde kullan
labilir.6 DTG aratrm alar PFK dahil olmak zere korteks bo
yunca yaygn balant rntleri ortaya koymaktadr: Youn
yerel balantlar, seyrek uzak balantlar, topyekun "kk
bir dnya" dzenleimi yapar; her ey her eye balanmam
tr, ama "iyi balantlar" olan komular vastasyla, birka
sramayla herkese ulamanza olanak verir.7

4 Elkhonon Goldberg ve Dmitri Bougakov, "Goals, Executive Control.


and Action." Cognition, Brain, and Consciousness: Introduction
to Cognitive Neuroscience, ed. Bernard J. Baars ve Nicole M. Gage
(Londra: Academic Press, 2007), s. 343.
5 Fuster, The Prefrontal Cortex; Josef Parvizi, "Corticocentric Myopia:
Old Bias in New Cognitive Sciences." Trends in Cognitive Sciences
1 3, no. 8 (2009): 354-359.
6 Nispeten ksa bir anlatm iin Siemens tanmna baknz.
www.medical.siemens.com/siemens/de_DE/gg_mr_FBAs/files/
brochures/DTI_HT_FINAL_HI. pdf.
7 Ed Bullmore ve Olaf Sporns, "Complex Brain Networks: Graph
Theoretical Analysis of Structural and Functional Systems." Natu
re Reviews Neuroscience 10, no. 3 (2009): 1 86-1 98; Danielle Smith
Bassett ve Ed Bullmore, "Small-World Brain Networks." The Neu
roscientist 1 2 (2006): 5 1 2-523.

s
GVE N E N B E Y i N

Sincap
ma)lmunu

tfJ) ,.,
Hint
ebE'i

..

ekil 6 . 1 Koyu alan alt trn her birinde prefrontal korteksi


gsterir. !ki grnt verilmitir: lateral-frontal (yandan ve nden
bakar gibi) ve medial, bylece prefrontal korteksin beyin yanm
kresindeki i ksmnn boyutu yanstlmtr. leksiz. Alnt
Joaquin Fuster, The Prefrontal Cortex, 4. Bask (A.msterdam: Aca
demic Press/Elsevier, 2008). Elsevier'in izniyle.

nmeli hastalar ve PFK'dan lokal hasarl hastalar zerine


yaplan dikkatli klinik gzlemler bu hastalarda belli blgeler
deki hasar ile ilevdeki belli bozukluklar arasnda ilinti aa
kartmtr. Bu almalar bu geni kortikal blgenin ilevsel
rgtlenmesinin haritasnn kartlmasna yardmc olmu
tur. rnein orbitofrontal alanlardaki (kabaca, gz ukurla-

1 52
SOSYAL YAAM iiN GEREKLi BECERiLER

rnn stndeki korteksteki) hasar hiperaktivite, evresel ia


retlerin deerlendirilmesinde bozukluk, empati kayb, tehdit
karsnda azalm saldrganlk, duygusal ve sosyal geri ekil
meyle sonulanabilir. Ellilerin ortalarna kadar zor hastalar
da rutin uygulanan prefrontal lobotomi, hastalarn duygusal
tepkilerini krletirerek onlar kaytsz brakmtr.0 Dopamin,
nroefinefrin ve reseptrlerinin rol zerine yrtlm nro
farmokoloji aratrmalar PFK ilevlerinin bu nro-ileticilerin
s eviyesindeki dikkat, ruh hali, sosyal davranlar ve normal
stres tepkilerini etkileyen deiikliklere son derece duyarl ol
duunu gstermitir.9 Serotonin de nro-ileticiler hikayesinde,
zellikle z-dzenleme ve drtsel/tepkisel tercihler hususla
rnda, temel bir role sahiptir. 1 0 Nrobilim uzmanlar serotonin
deki dn bir oyunda adil olmayan tekliflerin reddindeki
artla iliki olduunu da gstermilerdir. Bu, PFK'nn incelik
lerini aratrmay balatan bir bulgudur.1 1 Geliim esnasnda
PFK, dier tm kortikal alanlarn gerisinde kalr. nsanlarda
PFK nral geliiminin kimi evreleri yetikinlie kadar tamam
lanmaz. Bu bulgu ergenlerin sosyal davranlarnda ve zde
netim kapasitelerinde tam olgunlua ulamam olduklar ge
nel bilgisiyle uyumludur.
Eer bu blm, davranlarda hem makro hem mikro dev
reler seviyesinde ierilen mekanizmalara k tutarak kar
mak sosyal davranlarn nral katmanlarn aklayabilse
muhteem olurdu. Ne yazk ki, nrobilimsel bilgi henz arzu
ettiimiz seviyede deildir.

8 Elliot S. Valenstein, Great and Desperate Cures: The Rise and Dec
line of Psychosurgery and Other Radical Treatments for Mental
mness (New York: Basic Books, 1 986).
9 Any F.T. Arnsten, "Catecholamine and Second Messenger Influences
on Prefrontal Cortical Networks of 'Representational Knowledge': A
Rational Bridge between Genetics and the Symptoms of Mental Ill
ness," Cerebral Cortex l 7 (suppl. 1 ) (2007): 6 - 1 5; Robbins ve Arnsten,
"Neuropsychopharmacology of Fronto-Executive Function."
10 M.J. Crockett, "The Neurochemistry of Fairness," Annals of the New
York Academy ofSciences 1 167, no. 1 (2009): 76-86.
11 M.J. Crockett ve dierleri, "Serotonin Modulates Behavioral Reacti
ons to Unfairness." Science 320, no. 5884 (2008): 1 739.

153
GVEN E N BEYiN

Nrobilimin tm konularndaki bilgimizde byk boluk


lar bulunmaktadr. PFK allmas zellikle zor alanlardan
biridir. PFK beyin ileme hiyerarisinde yksek sradadr ve
tm beyinden yksek derecede ilenmi girdiler alr. 12 Bir
PFK nronundaki etkinlii tercme etmek zordur; bu etkinlik
bir duygu, dikkat ya da duyusal uyaranla m iler, bellekte
duran bir eyle mi ya da gelecekteki bir beklentiyle mi, yoksa
yaplacak bir harekete hazrlanmayla m ilgilidir? Ya da bu
da ok muhtemeldir, bu etmenlerin hepsinin bilekesi olabi
lir mi? Aratrmac, nrona gelen girdiyi kontrol edebilirse,
rnein grsel korteksteki nronlarda bu mmkndr, nro
nun rol hakknda anlaml sonularn aa kavuturulmas
daha mmkn olacaktr. Grsel korteksteki bir nron girdi
sini kontrol edip ekranda gzleyerek, nrobilim uzmanlar
rnein bir ksm nronun s adece k huzmesi yukar doru
hareket ederken tepki verdiini, bazlarnn sadece k huz
mesi aa doru hareket ederken tepki verdiini, bazlar
nn sadece sadan sola, bazlarnn sadece soldan saa tepki
verdiini buldular. Buradan yola karak, grsel uyarana dair
kantlar b iriktike hareketin ynn tespit eden nronlar
gibi, ileme hiyerarisinde daha yukarda bulunan nronlar
aratrabildiler. 13
Motor korteksin allmasnda tam tersi sorun mevcut
tur: Bir nrona gelen girdinin tam tamna ne anlama gel
diini bilmek son derece zorsa da, eer kts baparman
hareketi gibi, belli bir davransa! tepkiyle gvenilir ekilde
eletirilebilirse, o zaman aratrmac bu bilgiyi nronun g
revini bulmada kullanabilir. Bireysel nronlarn etkinliinin
kaydedilmesi iin kullanlan tekniklerle imdiye kadar PFK'da
elde edilen ana bulgu dorsolateral PFK'yla ilgilidir (parma
nz akanzla kulanz arasna koyduunuzda bu beyinde

12 Kaspar Meyer ve Antonio Darnasio, "Convergence and Divergence


in a Neural Architecture far Recognition and Mernory," Trends in
Neurosciences 32, no. 7 (2009): 376-382.
13 Anne K. Churchland, Roozbeh Kiani ve Michael N. Shadlen, "Deci
sion-Making with Multiple Alternatives." Nature Neuroscience 1 1 ,
no. 6 (2008): 693-702.

154
SOSYAL YAAM iiN GEREKLi BECERiLER

dorsolateral PFK'ya denk gelir). 14 Bu alma Hint ebekleriyle


yaplmtr. Bu blgedeki nronlann bazlarnn iler bellek
grevleri esnasnda bilgi tuttuu gsterilmitir. Grev, k
sndkten sonra parmaklkta n yerini tespit etmek iken,
dorsolateral PFK'daki nronlar etkinlemi ve mekansal an
lamda seicilemitir. Bazlar k sa stteyken, bazlar sol
alttayken vb etkinlemitir. Maymunun ekranda n yerini
gstermesine izin verildiinde bu etkinlik sonlanr. Ama peki
sosyal davranlar hususunda PFK'nn rol nedir? Merhamet,
zdenetim ya da sosyal sorun zmenin nral zemini nedir?
PFK'nn nasl altn incelemede eitli teknikler baa
ryla kullanlmtr, ama insan PFK'snn ilevinin aratrl
masnda kullanlan en yaygn teknik, fonksiyonel manyetik re
zonans grntlemedir (fMRI), mdahelesiz olmas sebebiyle
tercih edilir: Elektrot implantasyonu, lezyon oluumu, sout
ma ya da radyoaktivite iermez. Ksaca yle alr: Manyetik
rezonans grntleme, kii ok kuvvetli manyetik alana girdi
inde meydana gelen atom alt seviyedeki deiikliklere daya
narak kiinin iinin statik resimlerini verir. Fonksiyonel MRI
teknii bunun zerine, kann kendine has manyetik zelliini
kullanr: Oksijen tayan kan ile oksijeni hcreler tarafndan
tketilmi kann (venz kann) manyetik zelliklerinde farkl
lk vardr. Bu fark, kan oksijen seviyesi baml (BOLD) kont
rast detektrler tarafndan tespit edilebilir. Sinyallerin zaman
kesitinde (birka saniyelik} ortalamalar alnr.
Bunu ilgin klan, kullanlan mknatsn gcne gre bir
milimetrekpten bile kk, nral dokudaki hcrelerin etkin
liinin ortalama seviyesinin BOLD sinyaliyle ilintili olmasdr.
BOLD kontrast tekniiyle nral etkinlik dorudan doruya l
lmese de, bu dolayl lmn kk bir hacimdeki (voksel
deki; piksel gibi, ancak iki boyutlu pikselin aksine boyut
lu) ortalama nral etkinlii olduka doru ekilde yanstt
varsaymyla, aratrmac bu olguyu, mutlu ya da atk kal

14 eitli blgelerin ezberlenmesi zor isimlerine referanslar sralan


dka, gzle yle bir baklp geilivermesini anlyorum. Bu trler
eylerin parodisi iin bkz. John Cleese, http://funkwarehouse.com/
jcpods/john_cleese_podcast_33.mp4.

1 55
GVE N E N BEYiN

yzlere bakma gibi, belli bir grev esnasnda beyindeki etkin


lii inceleme amal deneyler tasarlamak iin kullanabilir. De
neyde aratnlan blgenin lokasyonunu gstermek iin BOLD
sinyalinin gcyle ilintili renk lekeleri denein beyninin ana
tomik grntsnde st ste toplanr. Anlaml sonular elde
edebilmek iin hem deneyin tasarlanmasnda hem de topla
nan verinin analizinde byk zen gsterilmesi gerekir, ancak
zellikle son birka ylda fMRI tekniini kullanan deneyler
arpc ekilde gelimitir.
Her ne kadar fMRI salkl insan beynini aratrmada son
derece gl bir teknikse de, popler medyann fMRI haber
lerinde ounlukla glgede kalan snrlannn farknda olmak
gerekir. Genellikle, fMRI deneylerinde tespit edilen BOLD sin
yalindeki mevcut deiiklikler ok kktr. Verinin grl
mesini kolaylatrmak iin eklenen renk kullanm bu olguyu
maskeleyebilir. Eer heyin grntsnde bir blge krmz, bir
bakas yeil grnyorsa, sradan biri hu deiikliklerin ol
duka byk bir fark gsterdiini varsayabilir, ama aslnda bu
ok kk bir fark olabilir. Aratrmaclarn kulland renk
lendirme yntemlerinden biri, beynin dier taraflann siyah
brakarak, sadece deiikliin grld alann renklendiril
mesidir. Bu, o alanda alanlar iin uygundur, ama rencile
rin deneyin koullannda, beynin dier ksmlar uyuklarken,
sadece renkli ksmn etkin olduuna inanmasna yol amtr.
Bu karm ok yanltr, renklendirilmi blge sadece bir tek
blgedeki etkinlik alt snrnda meydana gelen deiiklikleri
temsil etmektedir. phesiz dier taraflarda pek ok etkinlik
srmektedir. Muhtemelen bunlarn ou renklendirilmi bl
gedeki nron iini desteklemektedir, ama etkinlik dzeyi de
imedike grntye yanstlmayacaktr.
Bir milimetrekp uzaysal znrlkl fMRI taraycs,
yirmi yl nceki tekniklere gre, ok byk bilimsel heyecan
verir. Yine de milimetrekp kortikal dokuda ortalama 100.000
nron ve l milyar sinaps olduunu hatrlamak gerekir. 15 BOLD
sinyali, elbette, l milimetrekp iindeki her bir nronun etkin-

15 Saylan yuvarlama iin Terry Sejnowksi ve laboratuvanna teek


krler.

1 56
SOSYAL YAAM ii N GEREKLi BECERiLER

liindeki -bazs az, bazs ok, bazs s fr- deiiklii gster


mez. En fazla birka saniye iindeki ortalama etkinlii yans
tr. Belli bir vokseldeki nron ann yrtt ilemleri (adm
adm) irdeleyebilir.
Ostelik 1 milimetrekpteki nronlann bazsnn sadece
ksa balantlar, bazlannnsa santimetrelerce uzanan, bu
nedenle de vokselde temsil edilen poplasyonun snrlannn
tesine giden balantlan bulunacaktr. Bazlar baka yer
lerden girdi alacak, bazlan baka yerlere girdi gnderecektir,
ama BOLD sinyali bu bilgi akna duyarl deildir. Kk bir
alanda etkinlik art gsteren fMRI sinyalini gzlemek yirmi
ocukla dolu grltl bir odada giderek ykselen bir bart
duymaya, ama yirmi ocuun ne yaptn bilememeye benzer.
stelik siz mutfaktayken ayrt edilebilir bir bart duyulma
mas haylazlk yaplmad anlamna gelmez. Ksaca, fMRI
nronlar ve alannda mikro seviyede olan biteni ortaya koy
maz. Bu olmadan, PFK ilemlerinin ve ilerinin temeline inmek
sorunludur. Yine de tekrar etmek gerekirse, fMRI insanlarda
beyin rgtlenmesini aratrmak iin muhteem bir tekniktir.
rnein psikopatlarla kontrol deneklerinin beyinleri arasn
daki farklar grmemize izin verir. 16
fMRI veri analizlerini kolay anlalr grsel biimlere d
ntrmek, araba modelini (rnein Cadillac Seville veya Ford
Crown Victoria) ayrt etme gibi belli bir grevi yerine getiren
denein beyninin renklendirilmi grntlerinin belli araba
modellerini ayrt etmeye aynlm modller gibi grlerek, kor
teksin greli olarak, otonom modllere ya da merkezlere sahip
olduu fikrini glendirmektedir. Beyin blgesel zellemeler
gstermesine ramen, otonom modller fikri zellemi blge
lerden ok daha fazlasn ifade eder, bir modldeki nronlann
sadece o greve aynld ve o grevin sadece o nronlar tara
fndan yapld anlamna gelir. Korteksin otonom modllerden
meydana geldii hipotezi baz psikologlara beynin her bir ale
tin birbirine gre otonom olduu svire aks gibi rgtlen-

16 fMRI'n gl ve zayf yanlarna dair bkz. Adina Roskies, "Neuroi


maging and Inferential Distance, Neuroethics 1 , na. 1 (2008): 1 9-30.

157
GVE N E N B E Y i N

dii iddiasn esinlemitir. 17 Buna kar kan temel anatomik


gereke, yollarn dngsel doasdr; ileri, geri, yan yollar, uzun
ve ksa yollar vardr. Korteksin her yerinde bilginin geiimini
ve ayrmasn grrz. 1 8 Otonom modl hikayesi mevcut fMRI
verileriyle tutarl olabilir, ama bu verilerle gl bir ekilde
desteklenmez. Seilen blge, nihayetinde, sadece dinlenme hali
ile (rnein araba modeli tespiti gibi) bir grevin yerine getiril
dii hal arasnda mtemadiyen farkl olan blgedir. Bu blge
dier pek ok beyin alanndan veri almadka, aratrlan ilev
(araba modelinin tespiti) yerine getirilemez. Beyinde balant
llk elzemdir, dngl yollar kuraldr. Bunlarn hepsi, "svire
aks" tipindeki modlerlik bakn bulandrr. 1 9
PFK aratrmaclarnn kar karya kald tek sorun du
rumu ortaya koyacak teknikleri tasarlamak deildir. Derin an
lamda, PFK'nn ilerinin ne olduundan emin deiliz: Doru
szckleri mi kullanyoruz? Lezyon ve fMRI verisini tercme
etmek sklkla, tatminin engellenmesi ve zdenetim gibi, bilin
dik zihin teorisi kategorilerini harekete geirmeyi gerektirir.
Yine de bu kategorilerin beynin bak asndan olan biteni

17 Leda Cosmides, John Tooby ve Jerome H. Barkow, "Introduction: E


volutionary Psychology and Conceptual Integration." The Adapted
Mind: Evolutionary Psychology and the Generation of Culture, ed.
Jerome H. Barkow, Leda Cosmides ve John Tooby (New York: Oxford
University Press, 1 992), 3 - 1 5; ayrca John Tooby ve Leda Cosmides,
"The Psychological Foundations of Culture," The Adaped Mind:
Evolutionary Psychology and the Generation of Culture, ed. J. Bar
kow, L. Cosmides ve J. Tooby (New York: Oxford University Press,
1 992).
18 Kaspar Meyer ve Antonio Damasio, "Convergence and Divergence
in a Neural Architecture for Recognition and Memory," Trends in
Neurosciences 32, no. 7 (2009): 376-382.
19 Nroanatomi ve nrofizyolojiye dayanan modlerliin daha gl
bir versiyonunun ayrntl eletirisi iin bkz. Suhler ve Churchland,
"Can Innate, Modular 'Foundations' Explain Morality?" zellikle
bkz. beinci ksmdaki otonom modller. Aynca fMRI'n beyinde
modler rgtlenme aa karp karmadna dair bkz. Stephen
Jose Hanson ve Yaroslav O. Halchenko, "Brain Reading Using Full
Brain Support Vector Machines for Object Recognition: There Is No
'Face' Identification Area," Neural Computation 20, no. 2 (2008):
486-503.

1 58
SOSYAL YAAM iiN GERE KLi BECERiLER

kavramaya uygun olup olmadn sorgulamalyz. Tersine,


grsel korteksin ilk evrelerinde, kategorinin doruluu asl
sorun deildir. rnein bir nronun uyaran hareketinin yatay
dorultusuna tepki vermeye ayarl olduunu sylemek makul
dr. Ancak "tatmin erteleme" ya da "acele karar vermek" ya da
"irrasyonel korku" gibi ifadeleri beyin devrelerinin gerekten
kabul edip etmedii o kadar net deildir. rnein irade zayfl
ya da irade gc gibi terimler PFK'daki ilevsellie gerek
ten denk der mi?
Botanikiler, ot terimini bitkiler aleminde bir kategori ka
bul etmezler; kullanm insanlarn birbirinden farkl ilgilerine
ve tamamyla konu d kriterlere baldr. Baz insanlar dere
otuna ot der, bazlarysa yeillik. Benzer ekilde, zihin ve beyin
balamnda, baz terimler, rnein karar verme, tepki engelle
me, muhtemelen beyin devrelerinde haritalanabilir, ama bizim
davransa! kelime haznemizden gelen dier terimler, gnlk
hayatn sosyal yaama dair ilerinde kullanl olsa da, PFK
devrelerinde belki ok az haritalanabilir ya da hi haritala
namaz. Bu teorik kayg PFK aratrmalar yapan ve aklayc
kavray ieren terimlerle, farkl sebeplerin st ste gelmesini
ieren sinir krizi ya da byk olaslkla tek bir beyin zelliine
denk dmeyen irade gc gibi, kesin nral kavray mmkn
olmayacaklar ayrmaya alan nrobilim uzmanlar iin so
mut bir endiedir.20
Pragmatik ve basiretli bir ruhla, sosyal anlay ve nral
mekanizmalar arasnda ba kuran, zellikle kendi ve dierle
rinin zihinsel durumlarn nitelemekle (zihin teorisi) ve ayna
nronlarla (birazdan anlatlacaktr) ilgili belli modern fikir
leri etraflca ele alacaz. Ayna nronlarn zihinsel durumlar
niteleme becerilerini nasl akladna dair yaygn grler,
kantlan toza topraa boarak alp ban gittiinden, gerek
ten salam olup olmadklarn grmek iin bu fikirleri skca
yoklamak yararl olabilir. Ancak bundan nce sosyal biliin,

20 Russell A. Poldrack, Yaroslav O. Halchenko ve Stephen Jose Hanson,


"Decoding the Large-Scale Structure of Brain Function by Classif
ying Mental States across Individuals," Psychological Science 20,
no. 1 1 (2009): 1 364- 1 372.

1 59
GVEN E N B E Y i N

vicdan edinimini de ieren, ana konularna bakarak sahneyi


kuracaz. Bu blmn sonuna doru, otizm ve kusurlu ayna
nronlar arasnda ba kurulup kurulmadn ele alacaz.
Bilinsiz taklit denilen byleyici sosyal davrana bakacak,
insanlarn, baz ku ve memelilerin bunu yapmak iin dzenli
ve srekli enerji harcamasna olas bir aklama arayacaz.

Sosyal Bilgi, Sosyal renme, Sosyal Karar Verme

Primatlarn sosyal yaam kemirgenlerinkinden ok daha kar


maktr. rnein babun srlerinde sosyal stat anasoyludur
- anneden kzna geer. Babun srleri anaerkildir; gen erkek
babunlar doduklar sry terk ederken, diiler evde kalr. Her
hayvan dier hayvann anasoyunu anlar, bu anasoylarn birbi
rine gre baatlk srasn ve anasoy iindeki sray bilir (daha
yal ocuklar daha gen olanlardan daha yukar sradadr). 21
Tmar ilikisi, tehdit ve zel sesler kartma byk lde biri
nin sosyal ortamdaki pozisyonuna baldr. Srde kimin kim
olduunu, herkesin hretini, dierlerinin kendinden ve muhte
lif dierlerinden ne beklediini takip edebilmek ok fazla sosyal
bilgi ierir. Doru sosyal tahminler ve karar verme kapasitesi
arttka -dierleri ayn kaldnda- esenlik ans da artar; bu
nun karlnda, baarl reme ans da artacaktr.
ster avc-toplayclarda, ister ifti kylerinde ya da ehir
lerde olsun, insanlarn sosyal yaam babunlarn ya da em
panzelerinkinden bile ok daha karmaktr. Genelde insanlar
karakter, miza, akrabalk ilikileri ve kiilerin hretine dair
ayrntl bilgiye sahiptir. 22 Buna ilaveten, insanlar balama
gre -dn, cenaze, ticaret fuar, afet, av, i, sava, vb- dav
ran ayarlamada zellikle beceriklidir. eitli balamlarda
nasl davranlaca bilgisi. ilikin grenein ak talimatlar
olmakszn renilir. Sosyal uygulamalarn bilgisini edinme

2 Cheney ve Seyfartb, Baboon Metaphysics, Blm 2.


22 Dunbar (Grooming, Gossip and the Evolution of Language) 50 ki
iyi yakndan takip ettiimize inanmaktadr (bu say imdi "Dunbar
says" diye bilinmektedir), ama gelir geer bilgi daha yksek sayda
olabilir.

1 60
SOSYAL YAAM iiN GEREKLi BECERiLER

motivasyonu beynin ait olmay isteme ve ayr tutulmaktan


holanmama eiliminden ortaya kabilirse de, belli olgular
ve beceriler edinilir. nsan olmayan hayvanlardaki gibi, baz
insanlar dierlerinden daha iyi ya da daha hzl ya da daha
verimli renebilir.
nsanlar mkemmel taklitilerdir, belki dier memelilerden
ok daha ileri seviyededirler.23 Yallarn rendii bir bece
riyi taklit etme kapasitesi gen insana bambaka bir avantaj
verir: Her eyi deneme ve yanlmayla renmesine gerek yok
tur.24 Bir ocuk yallardan ate yakmay ve onu canl tutmay,
geyik avlamay, ka hazrlanmay, knk bir kemii sarmay
renebilir. Buna bal olarak, taklitle renme drts ve yeni
fikirlerle bu bilgiyi gelitirme eilimi bir nesilden dierine ak
tarlabilen bir eyi akllca yapmann yollarnn kademeli biri
kimini retir. Yani kltr retir.
nsanlar, sosyal renmede etkileyici derecede iyi olsalar da,
trdelerden renmede tek deildir. Papaanlar, kakadu papa
anlar, mina kular, sakalar, sereler yetkin taklitilerdir ve
karmak arklar renebilirler. Mahallemizdeki blbl kimi
zaman bldrcn sesi karr, sonra saka seslerine geer, sonra
da telefon sesi karr. Arjantin mavi manakin kuu gibi baz
kular karmak dans hareketlerini renir, dans gsterileriyle
diiler iin rekabet eder.25 ie burunlu yunuslar eitmenleri
nin davranlarn taklit eder,26 da aslan ve vaak gibi kimi
yrtclar avlarn nerede bulacaklarn, iz srmeyi ve avlarn
ldrmeyi ebeveynlerinden renirler. Anne da aslan yavrula
rn eitmek iin inine yaral bir tavan getirir. Deneyimli mir-

23 Michael Tomasello, The Cultural Origins of Human Cognition


(Cambridge, MA: Harvard University Press, 1 999); Michael Toma
sello ve dierleri, "Understanding and Sharing Intentions: The Ori
gins of Cultural Cognition." Behavioral and Brain Sciences 28, no. 5
(2005): 675-69 1 .
24 Albert Bandura, Social Leaming Theory (Englewood Cliffs, NJ:
Prentice Hali, 1 977). Aynca bkz. Elizabeth Pennisi, "Conquering by
Copying." Science 328, no. 5975 (201 0): 165- 1 67.
25 Nicky Clayton bu konuyu ele almaktadr. Kularn dansna u
adresten ulaabilirsiniz: http://www.youtube.com/watch?v=y _

MnwNyXODs.
26 Avital ve Jablonka, Animal Traditions, s. 90- 1 00.

161
GVE N E N BEYiN

katlar genlerin gven iinde renebilmeleri amacyla yaam


alanlarna inesi kartlm akrepler getirirler. zenle kontrol
edilmi, deneysel, empanzelerde "kltr aktarm" aratrma
larnda Andrew Whiten, Victoria Horner ve Frans de Waal da
empanzelerin o beceriye sahip baka bir empanzeyi izleyerek
zgn yiyecek arama taktiklerini rendiklerini, ama eer iz
lemezlerse bu yntemi beceremediklerini bulmulardr.27 (Be
lirttikleri gibi, hayvanlarda taklide dair almalarda hayvann
taklit edilmesi istenen davrann ekolojik adan ilikin olmas
elzemdir.) Antropologlarca yrtlen saha almalar belli bir
grup babunun daha st baatlk srasndaki erkeklere saldrgan
aknda bulunmadan nce (belki gven riteli olarak) birbirleri
nin testislerini tutmak gibi kendi yerel adetleri olabileceini or
taya koymutur. Costa Rica'daki Lomas Barbudal Maymun Pro
jesi'ndeki beyaz yzl kapen maymunlar da esiz yerel bir
gelenee sahiptir: Birbirlerinin gzlerine parmaklarn sokar,
birbirlerinin parmaklarn yalarlar ya da bir maymun dierinin
krknden srarak bir para kopartr ve sonra ikisi oyun yapa
rak elindekini alma mcadelesine giriirler. 28 Hint ebeklerinde
yenidoan taklidi29 ve yavru orangutanlarda oyun esnasnda
yz taklitleri gzlenmitir. 30

27 Andrew Whiten, Victoria Horner ve Frans B.M. de Waal. "Confor


mity to Cultural Norms of Tool Use in Chimpanzees." Nature 437,
no. 7059 (2005): 737-740; Victoria Homer ve Frans B.M. de Waal.
"Controlled Studies of Chimpanzee Cultural Transmission." Prog
ress in Brain Research 1 78 (2009): 3 - 1 5 . Daha fazla bilgi iin aynca
bkz. Andrew Whiten ve dierleri, "Transmission of Multiple Traditi
ons within and between Chimpanzee Groups." Current Biology 17,
no. 1 2 (2007): 1 038- 1 043; F.B.M. de Waal ve K.E. Bonnie, "in Tune
with Others: The Social Side of Primate Culture." The Ouestion of
Animal Culture, ed. K. Laland ve G. Galef (Cambridge, MA: Harvard
University Press, 2009). s. 1 9-39. empanzelerde alet kullanmnn
ksa ama zengin anlatm iin bkz. William C. McGrew, "Chimpanzee
Technology.'' Science 328, no. 5978 (20 10): 579, 580.
28 Bkz. S. Peny ve J.H. Manson, "Traditions in Monkeys." Evolutionary
Anthropology: Issues, News, and Reviews 1 2 , no. 2 (2003): 7 1 -81 .
29 Pier F. Ferrari ve dierleri, "Neonatal Imitation in Rhesus Macaqu
es," PLoS Biology 4, no. 9 (2006): e302.
30 Marina Davila Ross, Susanne Menzler ve Elke Zirnmermann, "Rapid Fa
cia) Mimicry in Orangutan Play." Biology Letters 4. no. 1 (2008): 27-30.

- 162
SOSYAL YAAM iiN GEREKLi BECERiLER

Kpeklerle ilgili fkra gibi u kant anlataym: Sabahlan


erken saatte, ilk golfler gelmeden nce bizim iki golden ret
rivenmz golf sahasnda yrye gtrrm. lk iki kpei
mize byk zorluklarla kum engellerinden ve 'green'den uzak
durmay rettim ('green' ve 'fairway' arasnda, eer golf de
ilseniz, olduka iyi bir ayrm var, ama ounlukla im bime
seviyesine baldr). Kpeklerden biri 13 yanda lnce, bir
ift yavru kpek daha aldk. Her ikisi hzla Max'e, Max de on
lara baland. Golf sahasnda yrye baladmzda, ilk iki
kpeimiz gibi Duff ve Farley'yi de eitmem gerekeceini d
ndm. Ancak benim onlar eitmem gerekmedi, ne 'green'e
ne kum engellere gittiler. Max birka ay sonra ld, ama dav
ran devam etti. Taklit davran diye tanmlayabileceim hi
bir ey grmemitim, bu nedenle eer Max' taklit ettilerse, bu
gerekten incelikle yaplmt.

Sosyal Becerileri renme


Son derece az gelimi beyinlerle doan insan yavrular uzun
bir sre ebeveynlerine ve onlara bakmak isteyen dierlerine
bamldr. Doumdaki bu gelimemiliin faydas, gelien be
yinlerin kendilerini bulduklan fiziksel ve sosyal dnyann sa
ysz yol yordamna kendilerini ayarlamak iin evreyle etkile
imi kullanabilmesidir. Bu dnyada oynamak, etrafta gezinip
aylaklk yapmak kullanl keiflere yol aabilir. Yavru yrtc
larda oyun aka av ldrmede, iftlemede, savunmada yet
kinlik kazanacaklan davranlarla ilikilidir.31 renmenin
verim ve esneklikte, sfrdan "kendi kendine ina etmeye" gre
evrimsel avantaj vardr.32
Yksek seviyede sosyal hayvanlarn hepsinde yavrulann
nce anne-babalar, sonra kardeleri, kuzenleri vb olmak ze
re, grupla geinmeyi renmeleri gerekir. Dii yavru annenin
gsn srmamay, yrmeye balayan yavru huysuz amca-

31 Panksepp, Affective Neuroscience, Blm 1 5 .


32 Steven Quartz ve Terrence J. Sejnowski, Liars, Lovers, a n d Heroes:
What the New Brain Science Reveals About How We Become Who
We Are (New York: William Morrow, 2002), Blm 2.

163
GVEN E N BEYiN

dan uzak durmay renir, ocuklar sralarn beklemeyi, hayal


krklyla ba etmeyi, adil oynamay, ufak tefek ev ilerine
yardm etmeyi renmelidir.

Vicdan Edinimi
Byrken sosyal uygulamalara itaat ettike onay ve onlar
ihlal ettiimizde onaylanmamayla karlarz ve buna gre
honutluk ya da ac hissederiz.33 tk ahlaki renme, davra
n prototipleri evresinde rgtlenmitir, baz olaylar (mesela
hrszlk) karsnda duygusal ac, baz olaylar (mesela baka
sn kurtarma) karsnda sevin hissetmemizi salamak iin
dl sistemine dayanr.34 ocuk, rneklerle adillik, kabalk, ka
badaylk, paylama ve yardm prototiplerini tanmaya balar.
Anlay kabilenin dedikodular, masallar ve arklaryla da
ekillenir. Felsefeci Simon Blackburn yle der:

ocuun byd duygusal ve ahlaki evre pek


ok yne yaylmtr, pek ok yz vardr, ona ba
kanlar tarafndan dikkatle oluturulmutur. Diziler,
hikayeler, destanlar, kt adam ve kahraman dedi
kodularyla doludur. Tebessm, ka atmalar, takdir
ve honutsuzluk iaretleriyle tekrar tekrar anlatlr.
Kademe kademe, pratik, taklit, dzeltme ve rafine
letirmeyle yerleir.35

ocuk yerel uygulamalar bir kez iselletirdikten ve ne


beklenildiini rendikten sonra, hile ya da hrszlk yapmak
aklna geldiinde sonularn imgesi byk olaslkla bu d
ncelere elik edecektir. Bunlara sosyal onaylanmama dahil
ise, dk seviyede bile olsa, ac, ar sistemi etkin olacaktr.

33 Jay A. Gottfried, John O'Doherty ve Raymond J. Dolan, "Encoding


Predictive Reward Value in Human Amygdala and Orbitofrontal
Cortex." Science 301 , no. 5636 (20031: l 104- l l 07; Ann M. Graybiel.
"The Basal Ganglia: Learning New Tricks and Loving it." Current
Opinion in Neurobiology 1 5, no. 6 (20051: 638-644.
34 R. M . Hare, Moral Thinlcing: Its Levels, Method and Point (Oxford:
Clarendon Press, 1 98 1 1 .
35 Blackburn, "Response t o Hauser's Tanner Lecture."

1 64
SOSYAL YAAM iiN GEREKLi BECERiLER

ocuun bylece plann yanlln fark ettii sylenebilir.


Ayn ekilde, vicdannn bunun yanlln dile getirdii de
sylenebilir (ekil 3.8 dl sistemini gstermektedir).
Dlanmann ve onaylanmamann genel acs ylesine cay
drcdr, onaylanmann ve ait olmann hazz ylesine dllen
diricidir ki. sosyal uygulamalara dair renilenlerin onlara
elik eden gl duygusal deeri vardr. Doru ve yanla dair
bu hisler ylesine gldr ki, ilahi diye nitelendirilebilir ve
uygulamalar nesnel ve evrensel grlr. Kiinin kendi kabile
sinin uygulamalar mutlak ve rasyonel gzkebilir; farkl uy
gulamalar ise barbarca ve irrasyonel grlebilir.
Her ey hesaba katldnda, dl/ceza sistemiyle sosyal
standartlarn iselletirilmesi muhtemelen insan sosyal grup
larnn iine fazlasyla yaramaktadr. Bireyler grubu, kleliin
kaldrlmas gibi bir ilkeyi, hatta cennet fikrini savunurken ok
fazla risk alr, hayatlarn bile tehlikeye atarlar. Bu iselle
tirme ayn zamanda hakim uygulamalarn ciddi eylemsizlie
sahip olduu ve ancak yava yava, azar azar deiebilecei
anlamna gelir. Uygulama uzun yllarn bilgeliini ieriyorsa
bu eylemsizlik faydal olabilir. Koullar deiiklik gerektirdi
inde ise zarar vericidir. Deiikliin yararl olacann fark
edilmesine ramen, rnein diilerin eitiminin grubun eko
nomik zenginliini artraca fark edilse de, tavrlar yava de
iir, ama deiebilirler, genelde deiim yallardan ziyade
genlerde meydana gelir ve akraba tandk dndaki temas
fazlaysa deiim olasl artar.36
Baz kklemi tavrlar, mesela rklk eklinde, dier
gruba dmanlk, deiiklie zellikle direnli olabilir. Bu
durumlarda, sosyal uygulamalarn derinlere ilemi iselle
tirilmesi gruba fayda salamaz, aksine istikrarszla, sosyal
ve baka pek ok farkl bedele katkda bulunur. Yakn zaman
larda, Rwanda'daki ve Balkanlar'daki etnik atmalar bize
dier gruba ynelik dmanln ykc deimezliini hatr
latmtr.

36 Deiimi motive eden koullar iin bkz. Boyd ve Richerson, "Solving


the Puzzle of Humar Cooperation."

165
GVE N E N BEYiN

Kendine ve Dierlerine Zihinsel Durum Atfetmek

Eer dierlerinin davranlarn tahmin etmeyi renebilirsek,


genellikle sorunlar ngrp onlardan saknabilir ya da ngr
dmz frsatlardan faydalanabiliriz. Karmak davranlar
tahmin ederken, dierlerinin davranlarn zihinsel durumla
rnn ifadesiyle yorumlamak son derece avantajldr. Bylece
birinin hatasn yanl alglama ya da dikkat eksikliiyle ak
layabilir, ailesini korumadaki yksek motivasyonu sebebiyle
kyn savunmasna katlacan tahmin edebiliriz.
Belli bir beden hareketini belli bir sonuca balama stra
tejisiyle karlatrldnda (rnein el kaldrlmas-n
kapatlmas), dierlerinin davranlarn niyet, alg gibi zi
hinsel durum terimleriyle tercme etmek tahminin etkisini
artrabilir. Sebebi udur: Ayn hareket ok farkl niyetlerin
sonucu olabilir. Mesela avcu yumruk yapp baparma kal
drmak yerel kullanma gre pek ok anlama gelebilir: Baz
futbol oyuncular bunu zr dilemek iin yapar; kanocular,
pilotlar, "Gidelim" iin kullanr; Romallar "Brak gladyatr
yaasn" anlamnda kullanmtr; Ortadou lkelerinde "de
fol git" anlamna gelebilir. Bylece belli hareketleri belli so
nularla eletirmek yerine, davranlarnz niyetlerinizin ya
da hislerinizin terimleriyle yorumlayabiliyorsam bir sonraki
hamlenizin ne olacana dair tahminim daha etkili olur. Bu
daha soyut temsil durumuna ulaabilmek dier kiinin neye
niyetlendiinin soyut temsilinin yaplandrlmasna arzular,
inanlar, hret, balam ve daha pek ok ey hakkndaki ge
mi bilgisinin girmesini gerektirir. Tersi bak asyla, ayn
niyet ok farkl ekillerde gerekletirilebilir; emeye eile
rek, dereden avcuma su doldurarak ya da azm ap bam
havaya kaldrp yamur suyunun azma girmesini salaya
rak su iebilirim.37 Bin ekilde hile, bin ekilde ibirlii yapa
bilirim. Bir kez daha, ne yaptnn yorumlanmas, bunun he-

37 Hickok, "Eight Problems." Aynca bkz. Gregory Hickok, Kayoko Oka


da ve John T. Serences, "Area SPT in the Human Planum Temporale
Supports Sensory-Motor lntegration for Speech Processing," Jour
nal ofNeurophysiology 1 0 1 , no. 5 (2009): 2725-2732.

166
SOSYAL YAAM iiN GEREKLi BECERiLER

defler ve niyetlerle yaplmas, belli hareketleri belli sonulara


balamaktan daha soyut ve etkilidir.
Sadece tahminin doruluu artmakla kalmaz, zihin du
rumlarn yorumlamada sistematik bir ereveye sahip ol
mak, daha da sofistike etkileime giden, yepyeni bir anlayn
dnyasna kaplan aar. Ne kastettiimi anlatmak iin basit
bir rnek vereyim: Evimin bahesinden ocuunuzun gle
doru gittiini ve sizin de belli bir mesafe arayla arkasn
dan yrdnz grdmde, gle doru yryen ufakl
grdnz bilirsem, yzmeye giderse gvende olmasn
istediinizi, benim cankurtaranlk yapmayacam dnd
nz bildiimden ufaklkla beraber gle kadar yryece
inizi tahmin ederim. Eer ufakl grmediinizi bilirsem
sizi uyarp gle doru gitmenizi sylemem gerekir. Buradaki
husus udur: eitli zihinsel durumlar arasnda sistematik
balant kurarak, s osyal dnyada ynmz bulmak ve iler
lemek iin harika bir yntem edinmi oluruz. Bu faydalan
gz nnde tutarsak, zihin teorisine sahip olma -dierleri
nin ve kendinin zihinsel durumuna atfta bulunma becerisi
temsili uygulamalar terimleriyle etkili yorum ve aklamay
destekler denebilir.
B az insanlar, blm toplantlar ya da siyasi toplantlar
gibi ok karmak sosyal ortamlarda dierlerinden ok daha
beceriklidir. rnein Jon Stewart (The Daily Sho w un sunu
'

cusu) konuklar hakkndaki bilgilerin yan sra, konuklarnn


hisleri, korkular, beklentileri ve alglarnn birbiriyle etki
leimini tartmada olaanst beceriklidir. Bylece sohbeti
son derece anlayl, ama ayn z amanda konuklarnn gardn
drecek ekilde rahata ynlendirir. "Zihin teorisi" isminin
kullanmn destekleyen kesinlikle zihin durumlar .atfetme
erevesinin sistematikliidir. Paralar, bir bilimsel teorideki
gibi, dinamik bir btn gelitirecek ekilde birbirine rl
mtr.
nsanlar hedef, arzu, niyet, duygu ve inan atfetmede be
ceriklidir. Dnyay bir bakasnn bak asyla grebiliriz,
gelecek iin olas senaryolar hayal edebiliriz. Dierlerinin s
knt ve aclann anlayp paylaabiliriz. Maymunlarn, em-

167
GVENEN BEYiN

panzelerin ve al kargalarnn davranlar gz nne aln


dnda, dierlerinin zihinsel durumlarna atfta bulunma
kapasitesi ile dierlerinin neyin peinde olduunu tahmin
etmenin temsili gcn edinmenin s adece insanlara mahsus
olmad grlr.38
Dierlerinin zihinsel durumlarna atfta bulunma kapasi
tesi ok zenginlemi, gelimi ya da az gelimi olabilir. Hint
ebekleri basit hedefler ve hisler atfetmede olduka doru tah
minlerde bulunurken, karmak hedefler atfetmede empanze
ler ve insanlardan daha zayftrlar. nsanlann amalarna du
yarllk amacyla retilmi kpekler, sahiplerinin ne istediini
ya da ne yapacan tahmin etmede olaanst becerikli gz
krler. Lisan temsili erevenin gelitirilmesine art salaya
bilirse de, zihinsel atfta bulunmann en azndan ilkel halinde,
gerekli deildir - al kargalarnda, empanzelerde lisan yok
tur. stelik ocuklar zihinsel atfta bulunma dilini renebil
diklerine gre, muhtemelen zerine ina edebilecekleri temsili
becerileri halihazrda mevcuttur. Psikologlar bu kapasite iin
bazen "zihin okuma" demeyi tercih ederler, ama ifade veri elde
etmekten ziyade bilisel bir hner ifade ettii iin, ben alak
gnll ekilde "zihinsel atfta bulunma kapasitesi" terimini
kullanmay tercih ediyorum.39
imdi odaklanmak istediim sorular unlar: Dierlerine
ve kendine zihinsel durumlar atfetmede ierilen eitli bece
rilerin altnda yatan nral mekanizmalar hakknda neler bi
linmektedir? Bu kapasitenin, badak temsili ema meydana
getiren pek ok birbirine gemi bileene (niyetler, inanlar,
hisler, arzular vb) dayand varsayldnda, bu emann isel
dinamikleri nelerdir? Badam nerede ierilir, nerede tekil
edilir?

38 Nathan J. Emery ve Nicola S. Clayton, "Comparative Social Cogniti


on." Annual Review of Psychology 60, no. 1 (2008): 87- 1 1 3; Clayton,
Dally ve Emery, "Social Cognition by Food-Caching Corvids."
39 Chris D. Frith ve Uta Frith'i takip ediyorum, "The Neural Basis of
Mentalizing." Neuron 50, no. 4 (2006): 531 -534.

168
SOSYAL YAAM iiN GEREKLi BECERiLER

Ayna Nronlar ve Zihinsel Atfta Bulunma


(Zihin Teorisi)

Dierlerinin zihinsel durumunu anlamadaki nral mekaniz


malar zerinde dnen pek ok bilisel bilim insan Hint e
beklerinde ayna nronun kefedilmesiyle ok umutlandlar.40
Bu keif Parma niversitesi'nde, Giacomo Rizzolatti laboratu
vannda yapld ve ilk kez 1 992 ylnda bildirildi.41 Ayna nron
lar maymunun frontal korteksindeki nron altkmesidir (tam
olarak, premotor kortekste ve inferior parietal kortekste [IPI
F5 diye adlandnlan alan), (ekil 6.2 bu alanlann yerini gs
termektedir) . Bu nronlar hem baka biri, bir nesneyi kavra
dnda (rnein azna yiyecek koyduunda) hem de kendisi
bu eylemi yaptnda (bu rnekte maymun azna yiyecek koy
duunda) tepki vermektedir. Test edilen F5 nronlannn yzde
l 7'si bu zellii gstermektedir. Anlamsz hareketler, nesnesiz
hareketler, bir nesnenin ylece durmas ya da bedenin geri ka
lan grlemezken elin hareketi maymundaki bu zel nronla
n harekete geirmez.

40 Vittorio Gallese, "Motor Abstraction: A Neuroscientific Account of


How Action Goals and Intentions Are Mapped and Understood,"
Psychological Research 73, no. 4 (20091: 486-498; Giacomo Rizzolatti
ve Laila Craighero, "The Mirror-Neuron System." Annual Review of
Neuroscience 27, no. l (20041: 1 69- 1 92.
41 G. Pellegrino ve dierleri, "Understanding Motor Events: A Neuroph
ysiological Study." Experimental Brain Research 9 1 , no. l ( 19921:
1 76- 1 80. Tarihinin zeti iin bkz. Giacomo Rizzolatti ve Maddalena
Fabbri-Destro, "Mirror Neurons: From Discovery to Autism." Expe
rimental Brain Research 200, no. 3 (2010l: 223-237.

169
ekil 6.2 A ( st): Ayna nronlarn ilk kez bulunduu. premotor
korteksteki F5 alann gsteren maymun beyni izimi. Fl primer
motor alandr. F2, F4 ve F5 motor stripin nndeki premotor
alanlardr; AS arkuata sulkus. B (Alt): Alan 44' (inferior fron
tal girusun bir ksmn) gsteren insan beyninin frontal bl
mnn izimi. Bu alann F5 ve insan beyninde Broka alan diye
de bilinen alan 45 ile homolog olduuna inanlr. Taral alanlar
anatomik ve ilevsel adan homolog alanlar gstermektedir. IF:
inferior frontal sulkus; SF: superior frontal sulkus; IPA: inferior
presentral sulkus; SP: superior presentral sulkus. Dier saylar
alanlarn Brodman numaralandrmasn gsterir. Alnt: G. Riz
zolatti ve M. Arbib, "Language within Our Grasp," Trends in Neu
rosciences 21 ( 1 998): 1 88 - 1 94. Elsevier'in izniyle.

1 70
SOSYAL YAAM iiN GEREKLi BECERiLER

lk kefin ardndan, Rizzolatti laboratuvar ayna nron


lann gzlenen iki benzer eylem arasndaki ok kk farkl
la duyarl olabileceini gsterdi.42 Her iki hareket kinetik
adan ok benzer olduunda bile baz nronlar almak-iin
avulamaya yemek-iin-avulamadan farkl tepki verdi. r
nein maymun omzunun stndeki kapta bulunan nesneyi
kavramak iin uzandnda ya da birinin bu hareketi yaptn
grdnde nronlarn bir altkmesi tepki verir, ama bu nes
neyi kavrayp azna gtrdnde ya da bunun yapldn
grdnde baka bir nron poplasyonu tepki verir.43 Rizzo
latti laboratuvar raporlarnda bu veriyi bu nronlann eylem
anlay kodladn gsterir eklinde yorumlamtr, yani bu
nronlarn bir hedef ya da niyet temsil ettiini kastetmiler
dir. Bu iddiann heyecan yaratmas hi artc deildir, nk
ayna nronlar ve zihinsel duruma atfta bulunma -en azndan
bir zihinsel duruma, yani niyete atfta bulunma- arasnda bir
ba kuruyordu. Bu dorultuda, ayna nronlann kefi zihinsel
atfta bulunmann nrobiliminin anlalmasna bir kap aa
bilme olasln dourdu.44 Elbette, son derece heyecan verici
bir olaslkt.
Ayn a nronlann niyetleri kodlayabilecei fikrinden ilham
alarak, daha hrsl bir hipotez etkisini gsterdi: Belki ayna
nron sistemi, sayesinde sadece niyetler deil, korkular, ar
zular, hisler ve inanlar atfedebildiimiz, "zihin teorisi"ne
sahip olmamz aklayabilirdi. Ayna nronlarn kefinin he
men hemen zihin okumann aklamasn sonulandrd fikri
bilisel bilim insanlar arasnda hzla popler oldu. nsanlar
ayna nronlar sanki zihinsel atfta bulunmayla balants
temelde aklama gerektirmeyecek kadar -ya da neredeyse o
kadar- akm gibi ele aldlar. 1 998 ylnda nrobilim uzma-

42 Vittorio Gallese ve dierleri, "Action Recognition in the Premotor


Cortex," Brain 1 1 9, no. 2 ( 1 996): 593-609.
43 Leonardo Fogassi ve dierleri, "Parietal Lobe: From Action Organi
zation to Intention Understanding." Science 308, no. 5722 (2005):
662-667.
44 Gallese, "Motor Abstraction"; Lindsay M. Oberman ve dierleri, "E
EG Evidence for Mirror Neuron Dysfunction in Autism Spectrum
Disorders." Cognitive Brain Research 24, no. 2 (2005): 90-1 98.

171
GVEN E N BEYiN

n Vittorio Gallese ve felsefeci Alvin Gold.man ayna nronlarn


simlasyon sreciyle dierlerinin zihinsel durumlarn tespit
etmeyi desteklediini ileri srdler. Bylece ayna nronlarn
ilevi terimleriyle zihinsel atfta bulunma ilemine genel bir
hipotez sundular.45 Tamam ama beyin bu sonulan reten bir
simlasyonu nasl icra eder?
Simlasyonla zihinsel atfta bulunmann u ekilde iledi
i varsaylr: Sizin belli bir davran yaptnz grdm
de, rnein aznza doru bir yiyecei gtrdnzde, be
nim premotor korteksimdeki nronlar bu harekete yknr,
hareketi yapmadan hareketi eletirir. Eer sonutaki nron
etkinlii ben bir yiyecei azma gtrmeye niyetlendiimde
meydana gelen etkinlie uyarsa, sizin neye niyetlendiinizi bi
lirim. Kendi simlasyonumda (yemeye niyetliyim) hareketin ne
anlama geldiini bildiim iin bunun sizin iin de ayn anlama
geldii sonucuna varrm: yemeye niyetlisiniz. u ekilde ak
lanmaktadr: "Maymun yapt motor hareketin sonucunu bil
dii iin baka birinin eylemiyle bu eylemin yapl esnasnda
etkin olan nronlar kmesi tetiklenirse, bu bireyin yapt mo
tor hareketin amacn fark eder.n46 nerilen mekanizma sadece
niyete ve amalara atfta bulunmaya aklama getirmektedir,
inan ve duygulara atfta bulunmann nasl iledii sorusuna
deil. Yine de olduka umut vaat eden bir paketti.
Simlasyon nerisi cazipse de o dnemlerde byk lde
speklatifti ve yalnzca maymunlarda elde edilmi bir nesne
nin tutulmasnda ve ayn eylemin gzlenmesinde ayn nron
altkmesinin etkin olduunu gsteren bu verinin ok tesine
uzanyordu. Nrobilim uzmanlar itirazlarda bulunmakta ge
cikmedi. Mevcut veri daha yavan, yine de ilgi ekici baka bir
hipotezi dlamyordu. Bu hipoteze gre, ayna nronlarn ha
reketleri kodlamas ok duyarl olabilirdi. Bylece almak-iin-

45 Vittorio Gallese ve Alvin Gold.man, "Mirror Neurons and the Simu


lation Theory of Mind-Reading." Trends in Cognitive Sdences 2. no.
12 (1998): 493-50 1 . Bu iddiann aynntl eletirisi iin bkz. Rebecca
Saxe, "The Neural Evidence for Simulation Is Weaker Than 1 Think
You Think it Is." Phllosophical Studies 144, no. 3 (2009): 447-456.
46 Fogassi ve dierleri, "Parietal Lobe." s. 665.

172
SOSYAL YAAM iiN GEREKLi BECERiLER

uzanmakla, yemek-iin-uzanmak arasnda aynn yapabilirler


di. Bu hipotez, belirsizlikler ieren, birazdan greceimiz gibi
kendi iinde sorunlu simlasyon hipotezi olmadan da bu veri
nin anlalabileceini ileri sryordu. Parma laboratuvarnda
ki maymunlar pek ok kez yiyecek ya da aletlerin tutulmas du
rumunu deneyimlemiler, bu eylemleri gzlemilerdi. Dikkatle
bakldnda, bu ilikinin deneyime bal olmas muhtemel
gzkyordu. Veriler gz nne alndnda, bu tr ok-kipli
(hem grmeye hem yapmaya tepki veren) nronlar muhtemelen
sadece, evet sadece ok-kipli nronlardr. Eer yleyse, onlarn
tepki zellikleri duyusal ve motor geimenin, maymunun ken
di elini gzlemesi ve hareketi yapmas arasndaki balanty
kodlama ve sonra da bunu balam-duyarl ekilde genellemesi
sonucudur.47 Btn anlamlanyla zihinsel atfetmenin (bu her
ne demekse) olan bitenle hi ilikisi olmayabilir.48 (Bu yorum
hibir ekilde b alantl renmeyi "sadece balant" diye aa
lamaz, nk etkileri son derece zengin olabilir.)
Niyete atfta bulunmann simlasyon ieren hipotezinin,
nasl ilediini aklayacak mekanizmann tarifiyle gelitiril
mesi gerekmektedir. 2005'te, Rizzolatti laboratuvarnda nem
li bir rapor yaynlanmtr: "Niyeti anlamaya dair bu meka
nizma olduka basit gzkmektedir. Hangi motor zincirinin
etkinletiine dayanarak, gzlemci eylemi gerekletirenin,
en byk olaslkla, ne yapacann isel temsilini edinecektir.
Daha karmak olan, belli bir zincir seiminin nasl olutuu
nu belirlemektir. En nihayetinde, gzlemcinin grd sadece

47 Cecilia Heyes, "Where Do Mirror Neurons Come From?" Neurosci


ence & Biobehavioral Reviews 34, no. 4 (201 0): 575-583. Meyer ve
Damasio, "Convergence and Divergence in a Neural Architecture for
Recognition and Memory."
48 Bkz. Erhan ztop, Mitsuo Kawato ve Michael Arbib, "Mirror Neu
rons and Imitation: A Computationally Guided Review." Neural Net
works 19, no. 3 (2006): 254-27 1 . Simlasyon-ayna nron konusunun
eletirisi iin bkz. Pierre Jacob, "What Do Mirror Neurons Contribu
te to Human Social Cognition?" Mind & Language 23, no. 2 (2008):
1 90-223. Aynca bkz. Gregory Hickok, "Eight Problems for the Mirror
Neuron Theory of Action Understanding in Monkeys and Humans."
Joumal of Cognitive Neuroscience 2 1 , no. 7 (2009): 1 229- 1 243.

173
GVE N E N BEYiN

bir yiyecek ya da nesneyi tutan bir eldir."49 zetle, simlas


yon teorisi baka birine niyet atfetmedeki beyin srecinin
admdan olutuunu syler: 1 ) gzlenen hareket gzleyenin
kendi motor sistemindeki etkinlemeyle eletirilir; 2) bu belli
hareketin gzleyendeki niyeti otomatik temsil edilecek ve by
lece ona bildirilecektir; 3) gzlemci gzlenen kiiye ayn niyeti
atfedecektir. 50
Bu adm i ie gemi sorunla karlar: Beyin e
leen motor zinciri seimini nasl gerekletirir? Bakasnn
hareketini gzleyerek ve simle ederek, beyin bu hareketi yap
maktaki kendi niyetinin temsiline nasl ular? Beyin, hare
ketin simlasyonundan gzlemlenen bireyin niyetine ilikin
nasl karar verir? Fogassi'nin 2005 tarihli makalesinde itiraf
ettii gibi, sadece hareketten, gzlenen kiinin niyeti hakkn
da fazla bir ey sylenemeyebilir, ancak Fogassi bu sorunun
ne kadar zor olduu zerinde durmaz. Ama bu eksik paradan
fazlasdr, ciddi bir sorundur.
Diyelim ki ben birinin kolunu hareket ettirdiini gryo
rum. Bana el mi sallyor ya da arkadalarna m iaret edi
yor? Sadece esniyor mu ya da bir soru mu sormak istiyor? Beni
artmaya m alyor, yoksa beni grmedi mi? Grdmz
gibi. zihinsel atfta bulunma sz konusuyken, hareketler ve
sonulan arasndaki iliki niyete dair normal sorulara cevap
vermede bizi pek uzaa gtrmez. ok daha fazlasn bilmek
gerekir: rnein gzlenen kii muhtemelen ne dnyordur,
ne biliyordur ve ne istiyordur? Yani beynim sadece elin havaya
kalktn grrse, halen niyetinizin ne olduuna dair bir ipu
cu elde edememiimdir.
Beynin gzlemdekiyle eleecek "motor zincirin" hangisi ol
duunu nasl kestirdiini -ilk bulmacay- irdelemek iin Erhan
ztop, Mitsuo Kawato ve Michael Arbib yapay bir nral a mo
deli gelitirdiler.51 Standart eitim algoritmasn kullanan mo-

49 Fogassi ve dierleri, "Parietal Lobe." s. 666. Aynca bkz. Marco Ia


coboni ve dierleri, "Grasping the Intentions of Others with One's
Own Mirror Neuron System." PLoS Biology 3, no. 3 (2005): e79.
50 Hickok, "Eight Problems."
51 ztop, Kawato ve Arbib, "Mirror Neurons and Imitation."

174
SOSYAL YAAM iiN GEREKLi BECERiLER

delleri ilk nce belli bir hareketin yaplmas ve kendini-gzleme


arasnda balant yaparak reniyor, sonra a dierlerinin ha
reketinin gzleminin fark edilmesine doru geniliyor. Model,
kolunu kaldrarak selam verme ya da el sallama gibi karma
k hareketleri deil, yalnzca kolunu kaldrma gibi basit ha
reketleri modellemeyi baarmtr ve dierlerinin sadece basit
hareketlerini "anlama"yla snrldr. Modellemenin baansn
kmsemeden, basit eylemlerin ounun arkasnda daha yk
sek seviyede niyet bulunduunu grebiliriz. Bu noktay yle
vurgulayaym: Pek ok farkl niyet sebebiyle elimi kaldrabili
rim: retmene soru sormak, askerleri grevlendirmek, avc ar
kadalanma yerimi bildirmek, omuz kaslanm esnetmek, yeni
okul inasna oy vermek vb.52 En son ne zaman sadece elimi kal
drmak iin elimi kaldrdm hatrlamyorum; belki ocukluk
karyolamda. Bir hareketi sadece aynalamak yksek-seviye niyet
kapsamna girmez, -muhtemelen zihin teorisi de ieren pek ok
ilikin bilgi gerektiren- doru niyet s eimine yetmez.
Nral a modelinin mevcut biiminin baka bir limiti, eyle
me niyet atfetmenin gzlemcinin kendisinin hareketi daha nce
yapm olmasn gerektirmesidir. Daha nce yapmadmz ey
lemleri anlayabilir miyiz (onlara uygun niyet atfedebilir miyiz)?
ounlukla evet. Eer en az bir kere inein nasl saldn gr
dysem, -ben kendim hi st samam olsam da- baka bir
sefer inei balamalannn, bir tabure getirmelerinin ve kovay
inein altna yerletirmelerinin arkasndaki niyeti fark edebili
rim. (Bu st samay beceremeyen kpeim iin de geerlidir.)
stelik bir devenin nasl saldn hi grmesem de, byle bir
durumda, inek salmasndaki bilgimi kullanarak kurduum
benzemeyle abucak neler olup bittiini anlanm. Keza bir mil
yon eylem iin de bu byledir; di ekme, cenaze hazrl, ba
cak amptasyonu, kk oturtma, ay bal zpknlama vb. Hatta
daha nce yapmadm ve gzlemlemediim, tavann derisinin
yzlmesi, takoz koymak, zeplinle seyahat etmek ya da planrle
umak gibi bir hareketi bile anlayabilirim.

52 Pierre Jacob ve Marc Jeannerod ("The Motor Theoy of Social Cog


nition: A C ritique," Trends in Cognitive Sciences 9, no. l (2005): 2 1 -
25) bunu genelde ayna nron hipotezi iin yapmaktadr.

1 75
GVE N E N BEYiN

Eer niyete atfta bulunmay sadece yapay, snrlandrlm


alanda ele alrsak, rnein gzlemcinin daha nce sklkla yapt
, son derece aina olduu eylemleri ieren basit motor niyetleri
atfetmeyi ele alrsak, o zaman ztop, Kawato ve Arbib modeli bir
ilerleme gibi gzkr. Ancak gnlk hayatn iindeki niyetlerin
zenginlii zerinde dnmeye baladmz an, bu ilerleme do
ru yolda olsa da srurldr.53 Soru bu modelin bizi doru ilk adma
gtrp gtrmeyecei, yanl bir adm olup olmayacadr.
Buradaki husus udur: Sihirli bir denek olmakszn, sizin
hareketinize dair beyin simlasyonumun benim ya da sizin ni
yetinizin beynimde temsil edilmesi sonucunu dourmas olas
deildir. u ie bakn ki, olas gzken udur: Dierlerini haya
limizde simle edebiliyorsak, bu ksmen, zihin teorisiyle gelen
becerilere zaten sahip olduumuz iindir. Dier ynde gitmek
-bu becerileri sadece hareketin simlasyonu terimleriyle ak
lamak- umut vaat etmemektedir.
Kar klsa da eletiri yerindedir, ama sosyal becerilerin nasl
edinildikleri ve gelitiklerine dair daha iyi bir teorim var m? Ne ya
zk ki yok, ama gelecei belirsiz gzken bir yaklam aratrarak
iyi bir teori arayndan baka bir yne gitmeye eilimli deilim.
Baka birinin kolunu kaldrmasna niyet atfetmenin (rne
in soru sormak istiyor) gzlemci bu hareketi yapyor olsay
d gzlemcinin niyetinin ne olacann beynindeki temsiline
dayand farz edilmektedir. Kendine niyet atfetme (adm 21
simlasyon hikayesinin kolay ksm farz edilir. Rizzolatti'nin
2005 tarihli makalesinde gzken basitliin arkasnda (gz
lemcide motor komutlar zinciri etk.inletiinde, gzlemcineye
niyetleneceini birl, uz-bilgi"yi destekleyen, devasa, ou
halihazrda bilinmeyen nral karmaklk vardr.54 Nral te
rimlerle neye niyetlendiimin, neye inandmn, neyi arzu
ladmn, ne hissettiimin farknda olmak hi ak deildir.

53 Adil olmak adna belirtmeliyim ki ztop, Kawato ve Arbib zihinsel


atfta bulunmay btnyle akladklann iddia etmiyorlar, mo
dellerinin smrlan konusunda netler.
54 Marc A. Som.mer ve Robert H. Wurtz, #Brain C ircuits for the Internal
Monitoring of Movements,w Annual Review ofNeuroscience 3 1 , no.
1 (2008): 3 1 7-338.

1 76
SOSYAL YAAM iiN GEREKLi B ECERiLER

u ekilde dnn: Premotor nronlardaki etkinlik belli bir


niyetle ilikilendirilerek, rnein aalamak yerine zr dile
mek niyetiyle, dier nronlarda nasl temsil edilir? Biliimsel
adan ok karmak olsa da, bir nron sadece nrondur. Eer
bir nral a, aalama niyeti gibi, karmak bir eyi temsil
ediyorsa, bunu yapabilmek iin doru girdiye sahip olmas ve
nral devrede doru yerde olmas gerekir.55
i gzleme dayanarak, Descartes birinin kendi zihinsel du
rumunun tekillerinin "effaf' ve belirgin olduu sonucuna var
mtr; ak, yaln ve basittirler. Yani hangi zihinsel durumun
vuku bulduu ve neye dair olduu (rnein Kralie Elizabeth'in
kk kpeklerine ya da istiridyenin nasl alacana dair bir
dnce) aklama gerektirmez. Kartezyen felsefeye gre, ken
dini aa vurma ruhtaki srelerin halidir. Ancak nrobilim
bak asndan, zihinsel durumlara atfta bulunmann kar
mak biliimsel ve temsili mekanizmalarla desteklenmesi ge
rektiini hepimiz ok iyi biliyoruz. Bu mekanizmalar hakknda
ise neredeyse hibir ey bilmiyoruz.
Bu biliimsel mekanizmalar, patolojik vakalarla arpc bi
imde belirginleen normal kendine atfta bulunmann temelini
aklamaldr. Bu patolojik vakalann rneklerinden biri beyinle
ri ikiye ayrlm kiilerdir; direnli epilepsi tedavisinde cerrahi
mdahaleyle beyinlerinin iki yann.kresi birbirinden ayrlm
tr. Bu, sa ve sol yanmkreyi birbirine balayan sinir tabaka
s korpus kollozumun ortadan kesilmesiyle gerekletirilir. Bu
mdahale komissrotomi olarak bilinir, etkisi sa ve sol yanm
kre arasndaki iletiimi bozmasdr. Bu kiiler, rnein dene
yi yrten kii sadece sa yann.kreye komut gnderdiinde
("kapy kapat"), sol eliyle kastl davran gsterebilir. Korpus
kollozumun kesilmesi sebebiyle, (konumada baskn olan) sol

55 Aynca blcz. Robert P. Spunt, Ajay B. Satpute ve Matthew D. Lieber


man, "Identifying the What, Why, and How of an Observed Action:
An fMRI Study of Mentalizing and Mechanizing During Action Ob
servation," Joumal of Cognitive Neuroscience (2010): 1 - 1 2; Scott T.
Grafton ve Antonia F. de C. Hamilton. "Evidence for a Distributed
Hierarchy of Action Representation in the Brain." Human Move
ment Science 26, no. 4 (2007): 590-616; Susan S. Jones, "Imitation in
Infancy." Psychological Science 18, no. 7 (2007): 593-599.

1 77
GV E N E N BEYiN

yarmkrenin korteksi sada oluan niyetin temsilinin eriimi


ne sahip deildir; deneyi yrten kiinin gnderdii komut hak
knda bilgisi yoktur. Nrobilim uzman Michael Gazzaniga'nn
gzlemledii gibi, eylem sorulduunda, kolaylkla cevap verir
("Esintiden sebep kapy kapattm").56 Sol yarmkre sadece sa
n premotor etkinliine eriimden mahrum deildir, tm beden
hareketinin gzlemine tam eriime sahip olmasna ramen, mo
tive edici artlara -sa tarafndan alnm komut, komuta tepki
verme arzusu ve aklmza gelmeyen baka eylere- eriimden
de mahrumdur. O zaman buradaki husus, birinin kendi niyetini
bilmesinin sihirli bir ekilde belirgin olmad, ama bilginin in
celikli rgtlenmesini gerektirdiidir.
Yabanc el sendromu niyetler ve motivasyonlara dair ken
dilik bilgisinin arkasndaki karmakl gsteren baka bir
rnektir. Bu nrolojik durumda, (sa ve sol yarmkre arasn
daki daha kk, bir baka iletiim tabakas) anterior kommis
surda ya da korpus kollozumda meydana gelen hasar kiinin
elinin kendisinin hi farknda olmad eylemler yapmasyla
sonulanabilir. Bazen sol ve sa el birbirine ters hareketler ya
parken (bir el telefonu alr, dieri geri koyar), bazen bir el tost
yapmaya balarken, dieri yulaf lapas yapmaya giriir. Daha
ar durumlarda, hastann bir eli kendisini boarken, die
ri o eli boazndan ekmeye alabilir. Bu vakalarda, her bir
motive edici niyet tek bir yarmkreyle snrl gzkmektedir,
bylece iki el tarafndan, birbirinden farkl niyetlerle ynlen
dirilen zt hareketler yaplabilir.
Niyetime dair bilgimin aikarl i gzlemin yzeydeki zel
liidir, i irdelemeden gelen karman orman nral ayrntlar
maskeleyen beyin kendilik-modelinin bir ksmdr. leri daha da
karmak yapan, zihinsel durumlara dair ak olduu iddia edi
len dorularn aslnda yanl olmasdr. Herhangi bir anda, gr
sel algnzn netliinin (yksek znrlk alannn) nnzdeki
bilgisayar ekran kadar olduunu aikar varsayabilirsiniz. Her
psikoloji rencisinin duyunca ok ard gibi, aslnda her
hangi bir 300 milisaniyede, yksek znrlk alg alan sadece

56 Bu ve ilikin konunun irdelemesi iin bkz. Matthew Roser ve Mic


hael S. Gazzaniga, "Automatic Brains - lnterpretive Minds," Current
DirP.ctions in Psychological Science 1 3 , no. 2 (2004): 56-59.

1 78
SOSYAL YAAM iiN GEREKLi BECERJLER

kol boyu uzaklktaki baparman ucu kadardr. Gzleriniz her


saniye yaklak kere sek.meli kay (odak dorultusunda k
k bir deii.klik) yapar, beyin de herhangi bir anda son derece
kullanl ve ilgi ekici ekran lsnde netlik sams yaratmak
iin retinann ald sinyalleri zaman ierisinde btnletirir. Bu
uyary ciddiye alrsak, niyetlerimizin kendinden-belirgin bilgisi
gibi gzkenin kesinliinden phe edebiliriz.
Buna ilaveten, niyetlerin kendilik-bilgisinin kesinlii ve
hassasiyetine dair pheler sosyal psikologlarca yrtlen
zenli deneylerle desteklenmitir. 57 Verilerin, olaan karar
verme ii esnasnda niyetlerimizin bizim olgudan sonra bil
dirdiimiz gibi belli ve somut olmadn gstermesi belki de
artcdr.58 Baz durumlarda, daha ziyade, aynntlandnlm
belirginlik neden yle yaptmz aklamamz istendiinde
ortaya kar gzkmektedir: Neden A yerine B'yi tercih ettik?
rnein bir alveri merkezinde yrtlen deneyde, geenlere
iki eit etiketsiz reeli tatma ans verilmi, setiklerinin ken
dilerine cretsiz verilecei sylenmitir. Seimlerini yaptktan
sonra, diyelim ki kays reelini setikten sonra, deneyi yr
ten kii etrafta dolanp gya onlara verecei reeli ararken,
kavanozlar deitirmi ve onlara semedikleri reeli -diyelim
ki brtlen reelini- vermitir. Sonra bir kez daha tatmala
r ve seimlerini tasdik etmeleri istenmitir, ounlukla bunu
deiim hakknda yorumda bulunmadan yapmlardr. Seim
lerini aklamalar istendiinde, brtlen (semedikleri, ama
onlara verilen) en sevdikleri reeldir gibi eyler sylemilerdir.
Kavanozlarn deitirildiini fark etmemi gzkmektedirler
ve eer deitirildii sylenirse, armlardr. Elbette bedava
reel semek byk sonular dourmaz. Bu nedenle belki de
pek nemi olmayan pek ok seimde, niyet daha ciddi sonular
ieren durumlar kadar belirgin deildir.59

57 Richard E. Nisbett ve Timothy D. Wilson. "Telling More Than We


Can Know: Verbal Reports on Mental Processes." Psychological Re
view 8 ( 1 977): 23 1 -259.
58 Petter Johansson ve dierleri, "Failure to Detect Mismatches betwe
en Intention and Outcome in a Simple Decision Task." Science 3 1 0,
no. 5745 (2005): 1 1 6- 1 1 9.
59 Akl yrtmeye dair ilgin bir irdeleme iin bkz. Hugo Mercier ve

179
GVENEN BEYiN

Hokey oynamak ya da yemek yapmak gibi beceri gerektiren


davranlarda, karar vermenin pek ok yn alkanlkta zemin
bulur, bu nedenle otomatiktir. Bir hokey oyuncusu, daha sonra
kendisine, at kullanmak yerine neden takm arkadana pas
verdii sorulduunda bir aklama yapabilir, ama muhteme
len davran reten nral etkinliklerde iyi olumu bilinli bir
niyet gerekte rol almamtr. Burada rnt tanmay beceri
gerektiren hareket takip eder, ama dnme yoktur.
Son olarak, kendine-atfta bulunma kapasitesini nasl ge
litirdiimizi ele alrken, byk olaslkla niyetlere ve ama
lara atfta bulunma balangta birinin kendi farkndalnda
zemin bulup daha sonra dierlerine uzanmaz; daha ziyade
kendine atfta bulunma ve dierlerine atfta bulunma muh
temelen beraberce renilir.60 unu da not deyim: Psikolog
Roy Baumeister ve E.J. Masicampo bilinli dncenin -dier
leri nasl hissedebilir, tepki verebilir gibi- bir plann olas so
nularnn simlasyonunu -ve insanlarda konuma simlas
yonunu da- ieren sofistike sosyal ve kltrel etkileimlerin
b asksndan ortaya kan bir adaptasyon olduunu ileri s
rerler.61 Daha nce ele alnan zihinsel durumlara atfta bulun
mayla elde edilen temsili etkinlie dair tartmalar gz nne
alndnda, bu olduka cazip bir fikirdir.

nsanlar, Niyetler ve Ayna Nronlar

imdiye kadar, ayna nronlara dair kantlar zerine sregi


den tartmamz maymunlarla snrlyd. Bizim de dierlerine
ama ve niyet atfetme kapasitemizin arkasnda ayna nron
lar bulunduu sans insan beyninin maymun beynine benzer
ekilde rgtlendii fikri zerinde temellenmitir. nsan bey-

Dan Sperber, "Why Do Hu.mans Reason? Argu.ments for an Argu


mentative Theory." Behavioral and Brain Sciences (baskda).
60 Tucker, Luu ve Derryberry, "Love Hurts"; G. Buz saki, Rhythms of the
Brain (Oxford: Oxford University Press, 2006).
6 1 Roy F. Baumeister ve E.J. Masicampo, "Conscious Thought Is for
Facilitating Social and Cultural Interactions: How Mental Simulati
ons Serve the Animal-Culture Interface," Psychological Review 1 1 7,
no. 3 (2010): 945-97 1 .

180
SOSYAL YAAM iiN GEREKLi BECERiLER

ninde hem baka birini belli bir eylemi yaparken gzlediinde


hem de o eylemi kendisi yaptnda tepki vererek "aynalama"
gsteren alanlar var mdr?
Etik nedenlerle, insanlarda deneysel amala tek bir n
rondan kayt yaplmaz, bu nedenle dorudan kant yoktur.62
Yine de pozitron emisyon tomografisi (PET) ve fonksiyonel
manyetik rezonans grntleme (fMRI) gibi grntleme
teknikleri dolayl kant salayabilir. nsanlarda klasik ay
nalama kantlar, belli bir eylemi yaparken ve ayn eylemi
gzlerken, maymunun F5 ya da inferior frontal girusuna ho
molog beyin alanndaki artm etkinliin gsterilmesi ola
caktr. Bu ba aryla gsterilse bile maymundaki tek-hcre
verisinin aksine, tek bir nron un her iki koulda da tepki
verdiini gstermez, ama en azndan aynalama iin nemli
destek salayacaktr.
Bilisel nrobilim uzmanlar arasnda uzun zamandr s
regiden insanlarda yukarda tanmlanan tr aynalamann
saptand ve iyice anlald kansna ramen, aslnda in
sanlarda aynalamann durumu halen tartma konusudur.
Tartmann bir ksm fMRI verilerinin analizine ilikin, r
nein belli bir alanda gerekli kesimeyi her denein salayp
salamad sorusunu douran bir grup bireyin sonularnn
ortalamasn alma gibi, muhtelif zorluklara baldr.63 Ayrca
farkl laboratuvarlarn farkl deney protokolleri kullanmas,
karlatrmalar yanltc klmaktadr.
Sonunda, 2009'da nrobilim uzmanlar Valeria Gazzola ve
C hristian Keysers bireylerin verilerinin ortalamasnn aln
mad, deneklerin fMRI verilerinin teker teker analiz edil
dii ve hem gzlemlenen hem de eylemin yapld durumda
artan etkinlii kesinlikle test eden bir alma yrttler.

62 Bir sonraki ksmdaki, ameliyat esnasnda an verilerinin incele


mesi iin bkz. W.D. Hutchison ve dierleri ("Pain-Related Neurons
in the Human Cingulate Cortex,'' Nature Neuroscience 2, no. 5
[ 1 999]: 403-405).
63 Grup-birey denek analizlerinin irdelemesi iin bkz. India Morrison
ve Faul E. Downing, "Organization of Felt and Seen Pain Responses
in Anterior Cingulate C ortex." Neuroimage 37, no. 2 (2007): 642-651 .
Bkz. Christian Keysers, Empatik Beyin, Alfa Bilim Dizisi, 201 1 -yn.

181
GVE N E N B E Y i N

On alt denein tmnde, (maymundaki F5'in homologu ol


duuna inanlan) alan 44'teki belli voksellerde, hem eylem
gzlenirken hem de eylemin yaplmas esnasnda artm
etkinlik buldular. Benim pheci grme gre, insandaki
(inferior frontal girusun [IFG] bir paras olan) alan 44'te
ve inferior parietal alanlarda maymunlarda tek bir hcre
seviyesinde bulunmu olana yaklaan ortak-etkinlemeye
dair ilk gerek ikna edici veri buydu .64 Elbette bu veri bunun
tesindeki yorumsal ve nedensel sorulara cevap vermez . 65
lgintir, veriler etkinlii artm pek ok yeni alan aa
kartmtr: dorsal premotor, supplementor motor, orta sin
gulat, somatosensor, superior parietal, orta temporal kor
teks ve serebbellum. Bu ok fazla beyin arazisi demektir ve
maymun deneyinde tanmlanan "klasik" ayna nron alanla
rnn ok tesine uzanmaktadr.66 Ayna sistemi taraftarlar
adna hikayeyi daha da karmaklatran Rebecca S axe'nin
zihinsel duruma atfla baka bir alan arasnda daha iliki
bulmasdr: temporal parietal bileke, zellikle sa tarafta
ve de mPFK'da. 67
Buna ilaveten fMRI kullanan dier laboratuvarlarn al
malar da bu phelere katkda bulunmaktadr. Bu laboratu
varlar birinin kendi niyetinin temsilinde, (klasik ayna nron
sistemi) alan 44'n deil, mPFK'nn ierildii sonucunu bil-

64 Valeria Gazzola ve Christian Keysers, "The Observation and Execu


tion of Actions Share Motor and Somatosensory Voxels in Ali Tested
Subjects: Single-Subject Analyses of Ursmoothed fMRI Data." Ce
rebral Cortex 1 9 , no. 6 (2009): 1 239- 1 255.
65 Bkz. Hickok, "Eight Problems." Beyin hasarl hastalarla yaplan
aratrmalar kark sonular retmektedir. Hickok'un belirttii gi
bi, sadece Broca alan hasarl hastalarda dilin anlalmas, niyet ve
amalara atfta bulunmada bozukluk grlmemektedir.
66 Aynca bkz. Spunt, Satpute ve Lieberman, "Identifying the What,
Why, and How of an Observed Action"; Grafton ve Hamilton, "Evi
dence for a Distributed Hierarchy of Action Representation."
67 Liane Young ve Rebecca Saxe, "An fMRI Investigation of Spontane
ous Mental State Inference for Moral Judgment." Joumal of Cogni
tive Neuroscience 2 1 , no. 7 (2008): 1 396- 1405. Ayrca bkz. Frith ve
Frith, "The Neural Basis of Mentalizing."

1 82
SOSYAL YAAM iiN GEREKLi BECERiLER

dirmilerdir.68 Bir deney protokolnde, taranan bireylerden iki


eylemden birini yapmay tercih etmeleri -ya iki sayy toplaya
cak ya da karacaklard- ve bu belirli niyetlerini belirsiz bir
sre boyunca, bu iki say kendilerine bildirilinceye kadar (3 ila
1 1 saniye) aklda tutmalar istendi. Medial frontal kutuptaki
etkinliin uzamsal rnts deneklerin saylar belirdiinde
toplama ya da karma yapma niyetlerine gre farkllk gs
teriyordu. Eer birinin niyetini bilmesi beynin bu niyeti tem
sil etmesini de ieriyorsa, gzken odur ki, alan 44 gibi daha
posterior alanlar PFK gibi daha anterior alanlara gre daha
nemsizdir (bkz. ekil 6.3). Simlasyon teorisi niyetin kendilik
bilgisinde bu alanlar ieriliyorsa, dierlerinin niyetini sim
le ederken de onlarn ierilmesi gerektiini ima eder. Burada
eitli nseziler sunulabilir, ama asl sorular cevapsz kalr:
Dierlerine ve kendine zihin durumu atfetmede ierilen meka
nizmalar nelerdir ve bu ilevlerin yerine getirilmesinde sim
lasyonun nemi varsa, bu ne ldedir?

ekil 6.3: nsan beyninin sol yann.kresinde ana sulkuslar, gi


ruslar ve inferior parietal lobun (gri renkli) yerini gsteren izim.

68 John-Dylan Haynes ve dierleri, "Reading Hidden lntentions in the


Human Brain. Current Biology 1 7, no. 4 (2007): 323-328. Aynca bkz.

Todd S. Braver ve Susan R. Bongiolatti, "The Role of Frontopolar


Cortex in Subgoal Processing During Working Memory," Neuroima
ge 1 5 , no. 3 (2002): 523-536.

1 83
GVE N E N B E Y i N

Aynalama ve Empati
Ayn a nron sisteminin dierlerinin zihinsel durumuna atfta
bulunma becerisinin alt katman olduuna dair halen sadece
zayf kantlar bulunduunu aklda tutarak, pek ok aratrma
c empatik tepkilerimizin, dierlerinin zihinsel durumlarn
tanlama arac simlasyona daha iyi bir ereve sunduuna
inanmaktadr.69 Senin skntna empati duymam, bu gre
gre, beynimde senin zntl yzn simle etmeme da
yanr. Bu eylem benim biraz znt hissetmeme sebep olur,
bylece senin deneyiminin ne olduunu fark edebilirim. Korku,
irenme, fke vb iin de ayndr. Bu olduka eski fikri alp ayna
nronlar terimleriyle paketleyerek, nrobilim uzman Mar
co Iacoboni empati iin genel bir aklama sunmutur. Buna
gre "ekirdek taklit devreleri dier insanlarn yzlerindeki
duygusal ifadeyi simle eder. Bu etkinlik (insuladan doru)
limbik sistemdeki etkinlii modle eder, burada belli bir yz
ifadesiyle eletirilen duygu gzlemci tarafndan hissedilir.n1o
Iacoboni'nin zetledii bu hipoteze gre, taklit etme sizin ne
hissettiinizi fark etmemi nceler. Bylece de size his atfetme
me bir temel sunar.7 1
Hepimizin bildii gibi, bakalarnn zntsn grmek,
bizim de znt duymamza sebep olur. Bakalarnn mutlu
unu grdmzde, biz de cokulanrz. Bunlar zaten bilini
yor. Iacobini bir adm ileriye giderek, dierinin zntsn
fark etmenin "ekirdek taklit devrelerin araclyla taklit ge
rektirdiini ileri sryor. Bu iddiann kantlan nelerdir?
lk nce ilikisellik verilerine bakalm. Bylece nedensellii
ele alabiliriz. Bruno Wicker ve alma arkadalar,72 yrttk-

69 Bkz. Alvin Goldman ve Frederique de Vignemont, "Is Social Cognition


Emhodied?" Trends in Cognitive Sciences 13, no. 4 (2009): 1 54- 1 59.
70 Marco Iacoboni, "Neurobiology of Imitation," Current Opinion in
Neurobiology 19, no. 6 (2009): 663.
7 1 Bkz. Marco Iacoboni, Mirroring People: The New Science of How We
Connect with Others (NewYork: Farrar, Straus ve Giroux, 2008), 1 1 1 ff.
72 Bruno Wicker ve dierleri, "Both of Us Disgusted in My Insula: The
Common Neural Basis of Seeing and Feeling Disgust," Neuron 40,
no. 3 (2003): 655-664.

1 84
SOSYAL YAAM iiN GEREKLi BECERiLER

leri dikkate deer bu aratrmada, denekler irenmi gzken


yzler grrken ve de denekler kendileri iren bir koku alr
ken, beyinlerini fMRI'yla taramlardr. Beyin etkinliindeki
deiiklikler ayn genel blgededir - inferior frontal operku
lum (operkler "tat korteksi") ve ona bitiik anterior insula, her
ikisinin de irenlik hissine duyarl olduu bilinmektedir (bkz.
ekil 3.5).
Ac iin, insanlarda inat psikiyatrik koullar nedeniyle
yaplm singulat ameliyatlar esnasnda edinilmi tek nrona
ait kaydedilmi veriler mevcuttur. W.D. Hutchison ve alma
arkadalar singulatomi esnasnda anterior singulat korteks
teki (ASK) tek tek hcrelerden yaptklar kaytta, her denek
te hem kendilerine hem de baka bir kiiye uygulanan ar
uyaranna tepki veren pek ok hcre buldular. Gzlenen acya
tepki veren hcrelerin, denein kendi acsna tepki veren h1c
relerden daha az sayda olduunu bildirdiler ve gzlem kou
lundaki tepkinin denein kendine uygulanan ar uyarannn
ngrs olabileceini ileri srdler.73 Rapor dier insanlara
ar durumu atfetmede bu tr hcrelerin nedensel rol konu
suna deinmemektedir. Birka laboratuvar fMRI kullanarak,
hem deneklere ar uyaran verildiinde hem de deneklere
akupunktur inelerinin uygulanmas esnasnda acyla yzle
rini buruturan kiiler gsterildiinde, ASK ve anterior insula
da e-etkinlik buldular. Baz laboratuvarlar hem ar hissedi
lirken hem de gzleme koulunda somatosensori kortekste de
etkinlik grdler (dokunma, basn, titreim vb ilemesi, bkz.
ekil 3 .4) .74 Dahas, -hissedilen ya da gzlenen- arnn yo
unluu ile somatosensori alanlardaki etkinlik arasnda iliki

73 Hutchison ve dierleri, "Pain-Related Neurons in the Human Cingu


late Cortex."
74 Grit Hein ve Tania Singer, "I Feel How You Feel but Not Always: The
Empathic Brain and Its Modulation." Current Opinion in Neurobio
logy 1 8, no. 2 (2008): 1 53- 1 58. Aynca bkz. u iki eletiri yazs: J.A.C.J.
Bastiaansen, M. Thioux ve C. Keysers, "Evidence for Mirror Systems
in Emotions," Philosophical Transactions of the Royal Society B: Bi
ological Sciences 364, no. 1 528 (2009): 2391 -2404; Christian Keysers,
Jon H. Kaas ve Valeria Gazzola, "Somatosensation in Social Percepti
on," Nature Reviews Neuroscience 1 1 , no. 6 (2010): 417-428.

1 85
GVE N E N BEYiN

vard.75 stelik ASK'daki etkinlik seviyelerindeki farklann ar


uyarannn alcs gzlenen kiinin sevilen (yksek) ya da ya
banc (dk) olmasna baml olduu grld.76
Psikologlar hislerin simlasyonunda motor sistemin rol
bulunup bulunmadn aratrmak iin davransal teknikler
kullanmlardr. rnein deneklerden herhangi bir duygu ifa
de eden yz gzlerken basit bir mimik gstermeleri istendi
inde, gzleme ii motor greve mdahale eder.77 Baka al
malarda, kalem srmann denein mutlu yzleri fark etmesini,
korku, irenme, znt ifade edenleri fark etmesine gre daha
ok engelledii bulunmutur. Bu bulgu, mutluluk ifadesinin en
yksek yz etkinliini yaratt gzlemiyle uyumludur ve duy
gusal ifadelerin fark edilmesinin simlasyona farkl alardan
ve kademeli duyarl olabileceini akla getirir. 78 Yine de yzleri
felli insanlar duygularn yzdeki ifadesini fark edebilir, bu
nedenle duygular fark etmede motor sistemin rol henz net
olarak anlalmamtr.
Hissedilen ve gzlenen an esnasndaki etkinlik ilikisini
test eden ok daha zenli fMRI deneylerinden biri nrobilim
uzman India Morrison ve Paul Downing tarafndan yrtl
mtr.79 Grup seviyesinde analiz edilen veriler, anterior sin
gulat korteksin kk bir blgesinde ve anterior insulada e
etkinlie iaret etmitir. Bu akma aynalamay destekler
gzkmektedir. Grup ortalamas almann tek tek deneklerde
ki nemli farklar maskeleyebilecein gz nne alarak, ve
rileri tek tek deneklere odaklanarak tekrar analiz etmilerdir.

75 Yawei Cheng ve dierleri, "Expertise Modulates the Perception of


Pain in Others," Current Biology l 7, no. l 9 (2007): l 708- 1 7 1 3.
76 Cheng ve dierleri, "Love Hurts: An fMRI Study."
77 Barbara Wild ve dierleri, "Why Aie Smiles Contagious? An fMRI
Study of the Interaction between Perception of Facia! Affect and
Facia! Movements," Psychiatry Research l 23, no. l (2003): l 7-36.
78 Lindsay M. Obernan, Piotr Winkielman ve Vilayanur S. Ramachand
ran, "Face to Face: Blocking Facia! Mimicry Can Selectively lmpair
Recognition of Emotional Expressions," Social Neuroscience 2, no.
3-4 (2007): 1 67- 1 78.
79 Morrison ve Downing, "Organization of Felt and Seen Pain Respon
ses in Anterior Cingulate Cortex."

1 86
SOSYAL YAAM iiN GEREKLi BECERiLER

Bu durumda farkl bir tablo ortaya kmtr. On bir denekten


altsnda hem gzleme hem hissetme koullarnda etkin k
k bir alan vardr, ancak geri kalan beinde grlen aryla
etkinleen alanlar, hissedilen anyla etkinleen alanlarla a
kmamtr. Btn deneklerde, etkinlik seviyeleri, Hutchinson
ve alma arkadalarnn verileriyle tutarl ekilde, acnn
grlmesi ya da hissedilmesine bal farkllk gstermitir.
Morrison ve Downing'in sonulan genelde fMRI verilerinin
analizine, zelde gzlenen ve hissedilen uyaranlar ve duygular
esnasnda nronlarn e etkinliinin empati iin gerekliliine
dair belirsizlik seviyesini ykseltmitir.
Peki, nedensellik ve mekanizmalarda durum nedir?
Iacoboni'nin betimledii simlasyon,80 benim grme gre
henz kantlanmamtr.81 Basit nedensel balanty karmak
latran muamma udur: Hayvan ve insan almalar, korku
ilemesinin amigdalayla gl balants bulunduu fikrini
vermektedir, ders kitaplan korku hissinin amigdala devrele
rindeki etkinlikten ktn iddia eder. Bununla birlikte, en
der grlen bir hastalk sebebiyle beyinlerinin her iki tara
fndaki amigdalay kaybeden hasta korku ifadesi bulunan
yzleri normal ekilde fark etmektedir ve sosyal durumlarda
korku gsterebilmektedirler.82 Bu lezyonlarn hepsi yetikin
likte olumutur. Bu nedenle erken olumu amigdala lezyonlu

80 Iacoboni, Mirroring People, "Neurobiology of Imitation."


81 Bkz. Mbemba Jabbi ve Christian Keysers, "Inferior Frontal Gyrus
Activity Triggers Anterior Insula Response to Emotional Facia!
Expressions," Emotion 8 (2008): 775- 780, nedensellik zerine bir
rapor.
82 Ralph Adolphs ve dierleri, "A Mechanism for Impaired Fear Recog
nition after Amygdala Damage." Nature 433, no. 702 1 (2005): 68-72;
Adam K. Anderson ve Elizabetb A. Phelps, "Is the Human Amygdala
Critical for the Subjective Experience of Emotion? Evidence of Intact
Dispositional Affect in Patients with Amygdala Lesions," Joumal of
Cognitive Neuroscience 1 4, no. 5 (2006): 709-720; Christian Keysers
ve Valeria Gazzola, "Towards a Unifying Neural Theory of Social Cog
nition." Progress in Brain Research 1 56 (2006): 379-40 1 . Belki, Basti
aansen ve alma arkadalarnn ("Evidence for Mirror Systems in
Emotions") ileri srd gibi, amigdala korku srecini sadece dolay
l yoldan desteklemektedir, birincil. dikkat srecine baldr.

1 87
GVENEN BEYiN

birinin dierlerinde korkuyu fark etmesinde farkl bir rn


tnn ortaya kp kmayaca bilinmemektedir. nsular kor
teks hasarl frontotemporal demans hastalarnn empati ya da
gl duygular hissetmeme eiliminde olduu aktr.83 nsula
sosyal ac ve sknt hissetmede nemli rol oynar, ama u ana
dek dorudan ayna nronlara balanamamtr. Bu gzlemler
simlasyon hipotezini onaylamyor denemezse de, hipotezin
sistematik ekilde bunlar aklama ihtiyacn vurgular.
Bu aamada empatinin simlasyona dayand iddiasna
dair pheci tavrmz bir kenara brakp bu iddiann bizi ne
reye gtreceini grmek faydal olabilir. Eksikleri aklda tuta
rak, kendimle balayacam. Eekans ayan sokmu birisini
alarken grrsem (bu acy bilirim) tam olarak ne hissede
rim? Balama bal pek ok deiken vardr, rnein kimi sok
mutur (benim bebeimi mi, yoksa bir yabancy m?). Benim
olguculuum yledir: Torunumu ve eimi bacaklarndan ee
karlannn soktuunu grdmde, ben bir sokma hissetme
dim, hatta bacamda arya benzer hibir ey hissetmedim.
Bu noktada unu belirtmeliyim: -Nfusun yzde 1 'ini olutu
ran- "dokunma sinestet" kiiler gzlenen kiiyle ayn noktada
ayn dokunuu hissettiklerini iddia ederler ve dierlerine do
kunulduunu gzlerken hem aa hem yukar somatosensori
alanlarnda etkinlik olur.84 Benim hissettiim ise iimde, genel
bir fenalk hissi (Bud Craig'in aratrd zdengesel duygu)
ve hemen antihistaminik, o olmadnda biraz amur srme
isteiydi. Daha kesinlikle (ya da daha az kesinlikle), onlar iin
zldm sylerdim. stelik yanma, an sokmas, kesik iin
farkl hislerimiz olsa da, bu fenalk hissim bu durumlarn her
hangi biri i\:in aa yukar ayn gzkmektedir. Sinestetlerin
nfusun bu kadar kk bir yzdesi olmas, geri kalan bizle-

83 Elizabeth A. Ascher ve dierleri, "Relationship Satisfaction and


Emotional Language in Frontotemporal Dementia and Alzhei.mer
Disease Patients and Spousal C aregivers, Alzheimer Disease & As

sociated Disorders 24, no. 12010): 49-55.


84 Sarah-Jayne Blakemore ve dierleri, "Somatosensory Activations
During the Observation ofTouch and a Case ofVision-Touch Syna
esthesia." Brain 1 28, no. 7 (2005): 1 57 1 - 1 583.

1 88
SOSYAL YAAM iiN GEREKLi BECERiLER

rin, an sokmasyla inleyen birini grdmzde genel bir fe


nalk hissiyle tepki verdiini akla getirmektedir. Buna ilaveten
sinestezinin sensori anatomisi biraz farkldr.
Daha baka pheci sorular da dikkatimizi ekmekte. Sinir
li birini gzlemek gzlemcide sinir retmez, ama korku ya da
utan, duruma gre glme bile retebilir. Birinin ac ektiini
ya da sinirlendiini kendim ac ekmeden ya da sinirlenmeden
fark edebilirim. Hayal knkl duymadan bakasnn hayal k
rkl duyduunu fark edebilirim. Eer ac eken dmanmsa,
ac deil de rahatlama hissedebilirim (schadenfreude, bakala
nnn aclanndan zevk almaya baldr, ahlaki olarak doru bir
tepki deilse de, son derece yaygndr). Bir blm toplantsn
da yaptm nerinin i arkadamn houna gitmediini gr
dmde, ya kzmaya ya armaya yatknmdr. Zihinsel atfta
bulunmann simlasyon teorisinin bu tr glkleri uzun za
mandr biliniyor, ayna nronlarla ilgili yakn zamanda yaanan
heyecan bu zorluklar amak iin bir basamak sunmuyor.
Goldman, bu zorluklar zihinsel durumlara atfta bulunma
da simlasyondan baka mekanizmalarn da kullanlabilece
ini kabul ederek amaya alyor. Yine de Goldman, simlas
yonu temel mekanizma alyor.es Bu doru olabilirse de, verdii
dn sadece bilinmeyen "dier mekanizmalara" bavurarak
kart sonular aklamak iin uygun bir ara olabilir; zihin
sel atfta bulunmada simlasyonun temel nedensel gereklilii
halen salama alnmaldr.
efkatin altnda yatan mekanizmalara dair farkl ve muhte
melen daha gl bir hipotez, empatik tepkilerin biz memeliler
de yavrularmz rahatszlandnda, bizden ayrldnda ve bize
rahatszlk ars yaptklarnda hissedilen fenalk hissinin bir
uzants olduudur.es Eer, sunulan hipotezdeki gibi, insanlarda
bakm emberi eler, akraba ve yaknlan ierecek ekilde geni-

85 Alvin I. Goldman, Simulating Minds: The Philosophy. Psychology,


and Neuroscience of Mindreading (New York: Oxford University
Press, 2006).
86 Stephanie D. Preston ve Frans B.M. de Waal, "Empathy: Its Ultima
te and Proximate Bases." Behavioral and Brain Sciences 25, no. l
(200 l ): 1 -20.

1 89
GVENEN BEYiN

lediyse, o zaman eler, akrabalar, yaknlar iin hissedilen efkat


zel simlasyon mekanizmalan gerektirmeyebilir, fakat hayal
etme ve bir plann ileriki sonulann deerlendirme kapasitesi
dier pek ok eyi hayal edecek ekilde geniletilebilir. Bu yak
lam genelde insanlann baka birinin acsna onlara yakn
lklanna bal olarak daha youn tepki vermeleri olgusuyla da
tutarldr. rnein anne-babalar ocuklannn aclanna yaban
clann aclanndan ok daha fazla duyarldr. 87
Geliim psikologlan bebeklerde, ok ilkel anlamda, "benim
gibi" biyolojik hareketlerinin cazibesine kaplmalanna, bu ha
reketlere dik.kat etmelerine yol aan ikin eilim bulunduu
nu ileri srmlerdir.88 Bu, ocuk kendi bedenine ve hislerine
dair deneyim kazandka ve dierleriyle etkileimde bulun
duka, son derece sofistike ereveye dnebilecek bir tr
platformdur. Bir anlamda, nral seviyede ok az anlaldysa
da, "benim gibi" erevesi -kendine-atfetme ve bakalanna-at
fetme bir yandan geliirken- giderek zenginlemektedir. N
robilim uzman Gyorgi Buzsaki bunu yle ifade eder: "Beyin
z-farkndahn dier beyinlerin nral performansn tahmin
etmeyi renerek adm adm kazanr... z-bilinliliin edini
mi dier beyinlerden geribesleme gerektirir."89 Baklar takip
etme, zihinsel atfta bulunma ve empati gibi, bu tr sosyal be
cerilerin altnda yatan nrobiyolojik mekanizmalar da anla
mak, sregiden zorlu bir sorundur. htiyatllar iin iin byk
ksmnn kefedilmeyi bekledii aktr.

Taklit ve "Ayna Nronlar"


Taklit aynalama amalan ve hareketleri. bylece de "ayna n
ron sistemi"yle yakndan balantl gzkebilir. Daha nce
alnt yaptmz Iacoboni, empatide grev alan "nve taklit

87 Cheng ve dierleri, "Love Hurts: An fMRI Study."


BB A.N. Meltzoff, "Roots of Social Cognition: Tbe Like-Me Framework,"
Minnesota Symposia on Child Psychology: Meeting the Challenge of
Translational Research in Child Psychology, ed. D. Cicchetti ve M.R.
Gunnar (Hoboken, NJ: Wiley, 2009), 29-58.
89 Buzsaki, Rhythms of the Brain. s. 3 7 1 .

1 90
SOSYAL YAAM iiN GEREKLi BECERiLER

devrelerinden" bahsetmektedir.90 Burada yine, verilere yakn


dan, eletirel bakldnda taklidi destekleyen devreler hak
knda gerekten bilinenlere dikkatle yaklama ihtiyac grlr.
lk olarak, aynalama maymunlarda yaplan deneylerde ta
nmland haliyle taklit deildir: Maymun grdn taklit
etmez, kaslar da insipiyent (ba lang) hareketler gstermez.
kinci olarak, (IFG'daki) alan 44'n makaktaki alan 45'e denk
geldii sklkla varsaylsa da, yakn zamanl bir meta- analiz
alan 44'n taklit esnasnda ierildiine dair kesin kant bu
lunmadn gstermitir.9 1 Ancak dier alanlar artan etkinlik
gstermitir, bu alanlara alan 6, alan 7 (parietal korteksi ve
alan 40 (superior temporall dahildir. Hatta motor strip, alan 4
bile alakgnll biimde alan 44'ten daha etkindir. Daha ak
ifade etmek gerekirse, bu meta-analiz insan taklidinde "ayna
nron sisteminin" hi ierilmediini gstermez. Gsterdii
sadece, alan 44'n insan ayna nron sisteminin bir ksm, bu
nedenle taklidin devre nvesinin bir ksm olduu varsaymsal
iddiasnn taklit esnasnda hangi alanlarda etkinlik art ol
duunu gsteren fMRI verileriyle tutarl olma ddr. in z,
taklit davranlarnn nasl retildiini gerek anlamda bilmi
yoruz.92 Elbet bir gn yollar ve mekanizmalar tanlanacaksa
da, henz oraya varamadk.

Zihin Teorisi, Otizm ve Ayna Nronlar

Otizm tehisi konmu bireyler sosyal etkileimden ekilme,


uyku bozukluu, dierlerinin davranl arn anlama eksiklii,
iletiim beceril erinde zayflk, empati eksiklii ve perseveratif

90 Iacoboni, "Neurobiology of Imitation."


91 Pascal Molenberghs, Ross Cunnington ve Jason B. Mattingley, "Is
the Mirror Neuron System Involved in Imitation? A Short Review
and Meta-Analysis." Neuroscience & Biobehavioral Reviews 33, no.
7 (2009): 975-980.
92 Susan S. Jones, "The Role of Mirror Neurons in Imitation: A Com
mentary on Gallese," Perspectives on lmitation: From Neuroscience
to Social Science, Cilt 1 : Mechanisms of Imitation and Imitation
in Animals, ed. Susan Hurley ve Nick Chater (Cambridge, MA: MIT
Press, 2005), s. 205-2 1 0.

191
GVENEN BEYiN

davran (koullardaki deiime uyumsuz davran) gsterir


ler.93 Pek ou zeka gerilii gsterir, yzde 25'inde nbetler
vardr, bazlan konumay renebilir, bazlan renemez.
Semptomlann iddetindeki deikenlik sebebiyle, "otizm" ye
rine "otizm spektrum bozukluu" OSB terimi tercih edilmitir.
Down sendromlulann aksine, OSB'li bireyler gz temas
kurmamaya alr, sevimli, en deildir ve sosyal etkileim
lere kendiliinden girme eilimleri yoktur. Bu blmle ilgili
nokta, taklitte bozukluk gstermeleridir.94 Bozukluun eti
yolojisinin kafa kartrc doas, bunun yan sra insanlara
verdii byk ac, aratrmaclan bunu beyin anomallileri te
rimleriyle aklama arayna motive etmitir. John Hughes'un
yakn zaman nce kan incelemesinde kederle belirttii gibi,
neredeyse akla gelen her makul etiyoloji bu ciddi bozukluu
aklamak iin dile getirilmitir. 95
u ana dek beyinde tutarl yapsal anomali grlmemitir.
ngr dikkat ekici farkllklarn muhtemelen mikro yapsal
s eviyede olabilecei, belki fMRI ve EEG gibi yntemlerle fiz
yolojik olarak ortaya kanlabileceidir. OSB gsteren bireyler
zihinsel durumlara atfta bulunma bozukluuna sahip oldu
undan96 aratrmaclar bu bo:i:ukluu a klayabilecek ayna
nron sistemi anomalis inin varln merak etmilerdir.
Baz almalar, OSB'li bireyler ile salkl kontrol denek
leri arasnda kendiliinden taklitte davransal farkllk gs
termitir. rnein bir almada OSB tehisli katlmclara ve
tipik kontrol deneklerine ak ekilde mutlu ve sinirli yzler

93 Simon Baron-Cohen, Mindblindness: An Essay on Autism and The


ory of Mind (Cambridge, MA: MiT Press, 1 995).
94 Justin Williams, Andrew Wbiten ve Tulika Singh, "A Systematic Re
view of Action lmitation in Autistic Spectrum Disorder," Joumal of
Autism and Developmental Disorders 34, no. 3 (2004): 285-299.
95 John R. Hughes, "Update on Autism: A Review of 1 300 Reports Pub
lished in 2008," Epilepsy & Behavior 16, no. 4 (2009): 569-589.
96 Bkz. Sally Ozonoff. Bruce F. Pennington ve Sally J. Rogers, "Execu
tive Function Deficits in High-Functioning Autistic Individuals:
Relationship to Theory of Mind," Joumal of Child Psychology and
Psychiatry 32, no. 7 ( 1 99 1 ): 1 08 1 - 1 1 05.

192
SOSYAL YAAM iiN GEREKLi BECERiLER

gsterilmitir.97 Katlmcl arn bu fotoraflara tepkileri g


lmseme ve ka atmadan sorumlu yz kaslarna yerletiril
mi sensorlarla llmtr. Kontrol denekleri glmseyen
yzler gsterildiinde glmseyerek ve sinirli yzler gste
rildiinde kalarn atarak tepki vermilerdir. Ancak OSB'li
katlmclarn yzleri donuk kalm , ifadenin kendiliinden
aynalamasn gstermemilerdir. u nokta nemlidir: Bunun
sebebi OSB'li katlmclarn mutlu ya da sinirli yzleri ayrt
edememesi ya da glmsemeyi, ka atmay bilmemesi deil
dir. Aratrmaclar OSB'li katlmclara "yznz ekrandaki
yz gibi yapn" dediinde, yz tepkileri uygundur ve grubun
geri kalanndan farkl deildir. Farkl uyaran ve tasarmlarla
yaplan dier almalar, otizmde taklit srecini kendiliinden
tetiklemenin (her zaman imkansz deilse de) daha zor oldu
unu gsteren benzer bulgular bildirmitir.98 B u tr davran
s a } farkllklarn "ayna nron" aklamasn destekler ekilde,
fMRI almalarndan birinde, OSB tehisli ocuklar duygu
sal yz ifadelerine baktnda, alan 44'te (dier alanlara gre)
daha az etkinlik gzlenmitir.99
Ayna nron sistemindeki etkinlie bal varsaylan ana l
m, performans ve gzlem esnasnda EE G'yle tespit edilen
-dalga formunda (-supresyon) deiikliktir. Baz aratrma
clar OSB'li bireyler ile salkl kontroller arasnda farkllklar
bildirmitir. 100 Baka almalar -supresyonunun hem ilev
selsellii yksek OSB'li bireylerde hem de salkl kontrollerde
ayn olduunu bildirmektedir. Bylece -supresyonunun ayna

97 Daniel N. Mclntosh ve dierleri, "When the Social Mirror Breaks:


Deficits in Automatic, but Not Voluntary, Mimi cry of Emotional Fa
cia! Expressions in Autism." Developmental Science 9 , no. 3 (2006):
295-302.
98 Oberman. Winkielman ve Ramachandran, "Face to Face."
99 M. Dapretto ve dierleri, "Understanding Emotions in Others: Mir
ror Neuron Dysfunction in Children with Autism Spectrum Disor
ders." Nature Neuroscience 9, no. I 12006): 28-30.
1 00 Linds ay M. Oberman, Jaime A. Pineda ve Vilayanur S. Ramachand
ran, Th e Human Mirror Neuron System: A Link between Action Ob
"

servation and Social Skills." Social Cognitive ve Affective Neurosci


ence 2, no. 1 (2007): 62-66.

1 93
GVE N E N B E Y i N

nron etkinliinin endeksi olduu hipotezini onaylamamakta


dr. OSB'li bireylerin zekas byk farkllklar gsterir. Ergen
lik ncesi ilevsellii yksek OSB'li bireylerle yaplan al
malar, geni 10 ve ya yelpazesi ieren almalara gre farkl
sonular verebilir. 101 Hayal krkl yaratsa da, otizm-ayna n
ron ba hakknda en fazla syleyebileceimiz, yeni almalar
yaplmasnn gerektiidir. Bu esnada, bir kez daha, saknm
gndemdedir.

Taklit, Bilinsiz Taklit ve Sosyal Kapasite

insanlarda ileri derecede gelimi kltrel gelenekle


rin ortaya k insan kapasitesi ve taklit eilimiyle
102
ilikilendirildiinden, ksaca incelemek istediim bir alan
daha var: bilinsiz taklit. nsanlarda bilinsiz taklit zerine
yaplan almalar bir denein postr, tavr, ses kontr ve ke
limelerinin dieri tarafndan bilmeden taklit edildiini gster
mektedir. Bu tr taklidi pek ok kii, her zaman, normal sosyal
yaamn bir paras olarak yapar. Bu olguyu inceleyen psiko
loji deneylerinde, bir renci denek ve deney asistan (ren
ci asistan olduunu bilmemektedir ve renci bu kiiyi tan
mamaktadr) bir proje zerinde beraber almalar talebiyle
bir o daya konulur. Bu esnada gzlemciler etkileim olutuka
taklit davranlarnn mevcut olup olmadn kaydederler. De
nekler tipik ekilde asistann eli yanaa koyma, kalemi masaya
vurma, bacak bacak stne atma, sandalyede geriye yaslanma
vb h areketlerini taklit ederler. Denekler taklitlerinin farknda
deildir, bu da bilinsiz taklit adn alr. Baka bir alma
da, asistanlardan beraber alrlarken denekleri taklit etme
leri ya da taklidi engellemeleri istenmitir. Asistann (bilerek)

1 0 1 Ruth Raymaekers, Jan Roelf Wiersema ve Herbert Roeyers, "EEG


Study of the Mirror Neuron System in Children with High Functio
ning Autism," Brain Research 1 304 (2009): 1 1 3- 1 2 1 .
1 02 Claudio Tennie, Josep Cali ve Michael Tomasello, "Ratcheting up
the Ratchet: On the Evolution of Cumulative Culture," Philosophical
Transactions of the Royal Society B: Biological Sciences 364, no.
1 528 (2009): 2405 -241 5.

1 94
SOSYAL YAAM iiN GEREKLi BECERiLER

taklit ettii denekler sonrasnda taklit edilmedikleri duruma


gre asistan daha olumlu deerlendirme eilimindedir. 103 Tak
lit edilen bireyler taklit edilmeyenlere gre daha fazla yardm
etme eilimi gsterirler. rnein odadan karlarken bir kutu
dse, kalemler etrafa sals a, taklit edilen deneklerin kalem
leri toplayp masaya koymas, taklit edilmeyenlere gre daha
olasdr. Bu, bilinsiz taklidin yaknlk ve scak iliki kurmada
nemli rolne i aret eder. Benzer ekilde, pek ok tanmad
nz kiinin bulunduu sosyal bir toplantdaysanz ve kendi
taklidinizi engellemeye alrsanz, muhtemelen bu o lduka
zor gelir. Olaan eilim size glmsendiinde glmsemeniz,
kahkaha atldnda kahkaha atmanz, herkes ayakta duruyor
sa ayakta durmanzdr vb.
Deneylerde yaplan bir baka maniplasyon, denek asistan
la almak iin odaya girmeden denekte sosyal stres yaratmay
la ilgilidir. Bu, deneklerin bilgisayarda Cyberball oynamasyla
yaplr. Bu oyunda sanal top oyuncular arasnda gider gelir.
Deneyi dzenleyenler birka dakika sonra topun denee ender
gelecei ekilde oyunu deitirmilerdir. Bu, sanal izolasyon
ardndan gelecek taklitte dikkat ekici etki yaratmaya yetecek
kadar sosyal strese yol aar. Bu ekilde sosyal stres yaayan de
nekler deney koulunda, sosyal stres yaamayan deneklere gre,
daha fazla taklit gsterme eilimindedir. Adeta stresli denekler
dier insann sempatisini kazanmak iin (bilinsizce) daha faz
la aba sarf ediyor gibidir. Bilinsiz taklide dair verileri ak
layan baskn hipoteze gre taklit bir tr sosyal zamktr. 104 Bu

1 03 T.L. Chartrand ve J.A. Bargh, "The Chameleon Effect: The Perception


Behavior Link and Social Interaction," Joumal of Personality and
Social Psychology 76, no. 6 ( 1 999): 893-910; Clara Michelle Cheng ve
Tanya L. Chartrand, "Self-Monitoring without Awareness: Using Mi
micry as a Nonconscious Affiliation Strategy," Joumal of Persona
lity and Social Psychology 85, no. 6 (2003): 1 1 70- 1 1 79; J.L. Lakin ve
T.L. Chartrand, "Using Nonconscious Behavioral Mimicry to Create
Affiliation and Rapport," Psychological Science 14, no. 4 (2003): 334-
339; Jessica L. Lakin ve dierleri, "The Chameleon Effect as Social
Glue: Evidence far the Evolutionary Significance of Nonconscious
Mimicry," Joumal of Nonverbal Behavior 27, no. 3 (2003): 1 45- 162.
104 Bkz. Lakin ve dierleri, "The Chameleon Effect as Social Glue."

1 95
GVE NEN BEYiN

akla yatkn gelmektedir, a m a benim aklma u s o ru takld: Tak


lit neden sosyal zamk ilevi grr? Neden, bu taklidin farknda
bile deilken, bizim alt-seviye jestlerimizi taklit eden insanla
ra olumlu duygular hissederiz? Neden beyin taklide bu kadar
emek, yani bu kadar enerji harcar? Ald bilginin nemi nedir?
Muhtemelen bu dk seviyedeki taklidin houmuza gitme
sebebi, sizin benim gibi olduunuzu gstermesidir. Bu neden
nemlidir? nk bu senin davrann, benim gibi olmayana
gre, biraz daha iyi tahmin etmeme olanak verir. Byle bir tah
mine nasl olanak verir? C evabn ana ksm muhtemelen yledir:
Kendi tepkime ainaymdr. Bylece senin, eer bana benziyor
san, nasl tepki vereceini tahmin etmek iin bunu kullanabili
rim. Bunu desteklediini tahmin ettiim nral bileen yledir:
Yavrularn taklidi, normal geliim gsteren frontal korteksin er
ken iaretlerindendir. Bu geliim tm memelilerde, ama zellikle
yksek sosyallikte memelilerde gereklidir. empanze, Hint ebei
ya da insan annenin, bunun bu tr bir iaret olduunu bilmesi
gerekmez. Sadece yavruda.ki taklide olumlu tepki vermesi gerekir.
Taklit s ayesinde artan balanma gcyle anne yavrunun , frontal
anlamda, normal geliim izgisinde olduunu zmnen bilir.
Taklit performans bebein zellikle so syal yaamda, ama
daha geni anlamda dnyada, hayatta kalmak iin renmesi
gerekenleri renmek iin gerekli nral kaynaklara sahip ol
duunu ngrr. Ksaca, taklit edebilen bebein normal sosyal
beyni vardr. Dier artlar eitse, normal sosyal renme kapa
sitesi ocuun byyp gelieceinin, yani biyolojik terimler
le, yatrma dediinin olumlu bir ngrsdr. Taklit so syal
kapasitenin, yani dierlerinin ne yapacan, ne hissedeceini
tahmin etmeyi renme kapasitesinin, grubun uygulamalar
n renme kapasitesinin ve uygun davran reten duygusal
kapasitenin mevcudiyetine iaret eder. Ayn zamanda ocuun
-n asl yiyecek toplanr, nasl s avunulur, nasl barnak yaplr
vb- hayatla ba edecek bilgiyi edinebileceini ngrr. 105 Eer
yavru taklit etmeyi baaramazsa, bu ba arszl ocuk iin
--
- -- -- - - ------
105 Chris D. Frith, "Social Cognition." Philosophical Transactions of the
Royal Society B: Biological Sciences 363, no. 1499 (2008): 2033-2039;
Tomasello ve dierleri, "Understanding and Sharing Intentions."

196
SOSYAL YAAM iiN GE l! E K L I BECEl!ILER

i lerin yolunda gitmeyeceinin habercisidir.106 Bunu sahada


snamak zorsa da, hipotez frontal rgtlenmesi erken taklidi
desteklemeyen beb eklerin daha kt baklacan, belki onlara
daha az kaynak ayrlacan, bylece geliimlerinin geri kala
can ileri srmektedir.107 Bebek taklit ettiinde ebeveynler
byk sevin gsterir, bebek de onlarn taklitlerinden ok se
vinir. Bu da bebei sosyal anlay edinme yoluna sokar. 1 08
Bylece b elki, ebeveynler bebein taklidinden zevk alr.
Ama hayatn sonraki evrelerinde taklitten holanmamz ne
dendir? Taklidi yaknlk tepkileriyle birletiren hipotez daha
da geniletilebilir. Ana noktann kaybolmamas iin basitle
tireceim: Sosyal durumlarda taklidi severiz (Sen glnce, g
lerim, sen domuz rostas yersen, ben de yerim vb), nk taklit
davran (fazlas deil, kararnda) senin benim gibi olduunu
tahmin etmemi salayan sosyal yetkinliin gl bir i aretidir.
Basite, taklidi severiz, nk senin frontal beyninin benim
frontal b eynim gibi olduunu syler.
Eer seni iyi tanmyorsam, benim davrandm gibi dav
ranman bana gven verir, nk o zaman senin davrann
belli bir oranda tahmin edebilirim demektir; sen benim gibi
sin. Bu, kabaca da olsa, seni neyin sinirlendireceini, bebekler
le arann nasl olduunu, gcendiinde barp barmayaca
m, acsn kartp kartmayacan vb tahmin etmemi s alar.
Kendimi gvende hissettiimde, kortisol (stres hormonlar) se
viyem der, yani daha kaygsz, daha iyi hissederim. laveten,
birine gvenebileceimi hissetmek olumlu, oksitosin-ilikili,
ba kurduran bir duygudur. Birbirimizi taklidimiz aynca nor
mal ekilde birbirimizin hretini gzetmeye zen gsterece-

106 Hrdy, Mother Nature.


107 Masako Myowa-Yamakoshi ve dierleri, "Imitation in Neonatal
Chimpanzees (Pan troglodytes)," Developmental Science 7, no. 4
(2004): 437-442; Ferrari ve dierleri, "Neonatal Imitation in Rhesus
Macaques"; Davila Ross, Menzler ve Zimmermann, "Rapid Facial
Mirnicry in Orangutan Play."
108 Susan S. Jones, "Infants Learn to Irnitate by Being Imitated," Proce
edings of the Intemational Conference on Development and Lear
ning (ICDL), ed. C. Yu, L.B. Smith ve O. Sporns (Bloomington: Indiana
University, 2006).

197
GVE N E N BEYiN

imizi de alttan alta ima eder; yani grup uyumu ve iyi yurtta
la olanak salayan ekilde. Kabaca, "Benim gibisin, yaknm
gibisin. Onlar iyi, o zaman muhtemelen sen de iyisin."
Ancak farkl davran beni kayglandrr. O zaman ne ya
pacan tahmin edemem - tehlikeli mi olursun, terbiyesiz mi
olursun? Bizim evremizdeki tehlikeli ya da terbiyesiz kimse
ler hsrana, acya yol aabilir. Senin tehlikeli olma ihtimalin
kortisol seviyemi ykseltir. Tetikte olmam, dikkatli olmam ge
rekir. Ben de bu beyin durumundan holanmam.
Birka dakika iinde sosyal adan birbirimizi tartarken,
gereksindiim birincil iareti aldm varsayarak, size gven
vermeye isteklenebilirim. Bylece taklitte kendi payma deni
oynann ki bylece siz kaygyla izleyip beni rahatsz etmeyin
ya da beni dlayarak ok rahatsz etmeyin. 109 Buradaki ana
nokta, bunun, kabaca, bilinsiz taklidin arkaplan aklamas
olabileceidir.
Bizim insans atalanmzn sosyal yaamnda bilinsiz tak
lidin avantajna dair bir speklasyon sunacam. Gruba di
erlerinin katlmas savunma ve saldrda gereken insan g
cn glendirmeye yarayabilir ve de gen havuzuna eitlilik
katarak dourgan diilerin saysn artrabilir. Her durumda,
katlm risklidir. Yeni gelenler kabilenin refahn ve uyumunu
baltalayabilir. Kayglanacak pek ok etmen vardr. rnein
beraberlerinde yeni hastalklar getirebilirler, ancak sosyallik
etmenleri hayatidir. Bu nedenle, yeni bir ye kabul etmeden
nce, kabile yeni gelenin bilisel ya da duygusal adan sorun
karmayacana emin olmak ister. Normal sosyal bir beyin
iin gvenilirliin ilk szgeci diyebileceimiz taklit, yani bi
linsiz taklit bunu gemesine hizmet edebilir.

109 Oxford'da lisansst eitimimi yaparken, Balliol Kolej'deki hoca


mn erkek lisans rencileri iin verdii bir dizi partiye katlmam
beklenirdi. Daima rahatsz hissederdim; smrgeden gelen kyl
kz olduum iin nasl davranmam gerektiine dair en ufak bir
fikrim yoktu. ngiliz "devlet" (zel) okullannda eitim alm gen
ngiliz beylerinin usullerini benimsemek benim yapabileceimin
tesindeydi. Kendisi de sosyal zrl saylabilecek rlandal bir
delikanl dnda kimsenin benimle bir dakikadan fazla konuma
dn sylemeye gerek bile yok.

1 98
SOSYAL YAAM iiN GEREKLi BECERiLER

Evinize bir yabancnn yakl atn varsayalm. Uygun dav


ranlar gstermesi normal bir sosyal kapasiteyi, yerel uygu
lamalar edinebileceini ve bunu yapma istekliliini gstere
cektir. Pek ok farkl adan, sosyallii gruptakiler iin nemli
olacaktr. stelik eer gruptakiler belli tavrlar ve sosyal sem
boller paylayorsa, yeni gelen bu tavrlar ve sembolleri edin
mek iin enerji harcamaya istekli olduunu gstererek giri
hakk kazanabilir. B aarl taklit davran kapy aar, nk
sosyal yeterliliin i aretidir. Elbette amaz bir ngr arac
deildir, ama sosyal adan sorunlular eleyebilir. Gruba kesin
kabul kesinlikle kademeli bir itir. Hume bizim gibi olanlara,
bize benzeyenlere daha kolay sevecenlik gsterdiimizi fark
etmitir. grs isabetli gzkmektedir. Bence bu durumun
aklamas yeni gelenlerin gvenilir grup yeleri olarak kabu
lnde bir test olmasnda yatar.
Bu hipotezi snamak iin, psikologlar deneklerden bir g
rmede etkileimde bulunan iki erkei gzlemelerini ve hem
grmeci hem de bavuru sahibinin yetkinliini deerlendir
melerini istemilerdir (her ikisi de aktrdr) . 1 1 0 Videonun bir
tanesinde, grmeci kaba sabadr, dierinde ise seviyelidir.
Deneyde bavuran kiinin davranlar da eitlendirilmitir:
Birinde, grmecinin jestlerini taklit etmez, ama dierinde
jestlerini ve beden hareketlerini tam olarak taklit eder. Denek
ler aslnda bilinli seviyede taklidin farknda deildir. artc
bulgu deneklerin bavuran kaba saba grmecinin hareketle
rini taklit ettiinde, yetkinliini daha dk deerlendirmele
ridir. Grne gre, kaba saba birinin taklidi, taklit etmemek
ten daha dk deerlendirilmitir. Bu da alt seviyeden ya da
deersiz birinin taklidinin dierlerince taklitideki deerlen
dirme eksikliinin i areti eklinde grldn akla getirir.
Taklidi gzlemleyenlerin dierlerini bu ekilde yarglamas
bireylerin sadece genel taklit davranlarna deil, kimi tak
lit edip kimi etmeyeceklerine de son derece duyarl olduklar
fikrini verir. Bu, sosyal renme alanndaki, baarnn bariz ol
duu belli etkinlik alanlarnda, pek ok kiinin baarsz deil,

1 1 0 Liam Kavanagh ve dierleri, "People who mimic unfriendly indivi


duals suffer reputational costs" (basma teslim edilmitir).

1 99
GVE N E N B E Y i N

baarl insanlar rnek almas bulgusuyla d a balanabilir. 1 1 1


Bu yarglan sosyal etkileimi gzleyen kiilerin yapm olmas
so syal renmede pek ok seviye bulunduuna i aret eder.

***

Sosyal becerilerin nrobiyolojisi ve zelde dierlerine zi


hinsel atfta bulunma kapasitesinin doas yeni ama hzl geli
en, cokulu bir alandr. Psikolojinin ve nrobilimin beraberce
yapaca deerlendirmeler nmzdeki o n ylda bu aratrma
alanna yeni srprizler ve phesiz yeni bilgiler getirecektir.
Bir sonraki blmde, kurallar ve normlar inceleyeceim: Ah
laki davranta yerleri nedir?

1 1 1 Richerson ve Boyd, Not by Genes Alone.

200
7. Kural Deil

u ana kadar deerler, renme ve motive edilmi sorun-z


me sahnede yer alrken, kurallar, normlar, yasalar ve eitleri
bir kenarda bekledi. Bu, sosyal sorun-zmenin zaman zaman
ak kurallarla neticelense de, ncl ve daha temel olann pay
lalan deerlerden ortaya kan rtl standartlar -ou bi
reyin izahat ile deil, taklit ve gzlem ile edindii uygulama
l ar- olduunu kabul eden bu projeyi yaplandran mantn bir
sonucudur. 1 rnein yardm teklif etmenin aalama grle
cei durumlarda teklifte bulunmama kural halinde aka for
mle edilmemitir ve yerel standartlar eitlilik gsterir. 2 Bir
yabancyla ne kadar gz temas kurulaca, yksek sesle kah-

Peter J. Bayley, Jennifer C. Frascino ve Larry R. Squire, "Robust Ha


bit Leaming in the Absence of Awareness and Independent of the
Medial Temporal Lobe." Nature 436, no. 7050 (2005): 550-553; Aa
ron R. Seitz ve dierleri, "Unattended Exposure to Components of
Speech Sounds Yields Same Benefits as Explicit Auditory Training."
Cognition 1 1 5, no. 3 (2010): 435-443.
2 Yardmn aalanma grlmesinin snn kltrler arasnda farkl
lklar gsterir. huitlerde, genellikle, bir yetikine yardm teklif et
menin aalanma kabul edilme eii daha yksektir. Bilmeyenlere
bu, rnein kayn dzeltmeye alan birine kar, duyarszlk
m gibi gelebilir.

201
GVE N E N B E Y i N

kaha atmann n e zaman kabalk olduu, n e zaman retmenle


sohb etin durdurulaca da ayn ekilde rtl renilir. Tam
tersine, ocuk iilerin al trlmasn nleyen, kraliyetin ver
gil eri ykseltme gcn kstlayan, kanalizasyon sistemi iin
vergi denmesini talep eden yasalar aktr. Bunlar statkodan
kaynaklanan sefaleti anlamaktan ve ilerin farkl ekilde daha
iyi yrtlebilecei algsndan ortaya karlar.
Mevcut durumu deitirmeye istekli kiiler iin belli belir
siz bir idealin ileyen bir yas aya dnmesi genellikle byk
zaman ve enerji yatrm gerektirir ve bazen dik.kate deer ki
isel bedeller ierir. Bilindii gibi, yeni yasalarn ngrlme
mi sonulan, ABD'deki ( 1 920- 1 933) alkoll ikilerin retim,
ithalat, nakliye ve satn yasakl ayan iki ya sa yasas gibi,3
sosyal geliimi isteyenlerin yrekten hissettii tutkuyu soldu
rabilir. Genellikle, ak kurallar mevcut uygul amalar zerinde
dnlmesiyle balar ve i lerin baka trl nasl yaplabile
ceini hayal etmeye dayanr.4 Bir yasay kullanma sokabilmek
bir grup deikene baldr ve mevcut so syal rgtlenmedeki
yapya dayanr. Zaman ierisinde bazs gl bir alt-grubun
karna hizmet eden, bazs tm grubun esenliini artran, ba
zs maniplatif bir despotun psikiyatrik sanrlarn yanstan,
pek ok farkl sebepten, yasalar deiiklie urayabilir.
Aristoteles'in grne gre, sosyal bilgelik iyi alkanlk
larn erken geliimine ve belli sosyal konular saduyulu e
kilde muhakeme etme kapasitesine baldr. Sosyal kargaa ve
istikrarszlkla etkin ekilde ba edebilme becerisini, bir pla
nn sonularn ngrebilmeyi ve de ak kurallar ve kurumlar
retken ekilde tartabilme becerisini ieren karmak bece
rilerden yararlanr. ileyle imtihandan ziyade jriyle yargla
ma ya da para kurunu dzenleyen kurumlar gibi iyi kurumlar
sosyal gruptaki bireylerin esenliinde ve sosyal sorun zme
ye bireyin verdii tepkiyi ekillendirmede olaanst byk

3 Daha az nemli bir rnek iin bkz. New York'ta halka ak alanlar
da kontrolsz "yazl malzeme" satna dair u makale: Edward C.
Wallace, "Putting Vendors in Their Place" !New York Times, 1 7 Nisan
2010),
4 Johnson, Moral Imagination.

202
KURAL DEIL

etkide bulunur. Aristoteles'in grne gre, yaamaya deer


bir hayatn merkezinde bir ehir ya da devletteki bireylerin
sosyal yaamlarna uyumlu yap salayacak iyi kurumlan ge
litirme amac vardr.5
Aristoteles'in ileri grl fikirlerini daha ada bir bii
me koyarsak, diyebiliriz ki: ounlukla beynin sregiden ka
rar verme ii, snrlandrlm tatmin sorunlarna zm ret
menin sregiden srecine dayanr. Bir kstlamalar yelpazesi
deerlerin arln belirler; karar verme zaman yaklarken
nral alar kstlamalar kabaca tatmin eden bir minimumda
karar klar.6 dl sistemi ac ve deneyimin tatminine tepki
verdike, sosyal beceriler edinilir ve alkanlklar biimlenir.7
Alkanlklar dl sisteminin yerletirdii, gemite ie yara
m zmleri temsil ederek gl snrlar oluturur. Bylece
snrl tatmin s recini ekonomikletirir. Alkanlklar grubun
doru ve yanl kabullerine dair sosyal renmeyi yanstr.
Alkanlklar fiziksel dnyay renmeyi de yanstr. Kayak
p arkuru ya da bir rencinin sorusuna yant verecek kelime
leri seerken daha nceki deneyimler ve durumun bilinsiz
deerlendirmesi davrann seilmesinde gl ve nemli s
nrlamalardr. Karar vermede ierilen nral srecin doasnn
aynntlan ifade edilmeyi beklemektedir; ite bu kitap da bu
konularla yakndan ilgili aratrmalar ele almaktadr.
Sekin ahlak felsefecileri Aristoteles'in belirsizliinden ve
bulanklndan -neyin doru neyin yanl olduunu syleyen
zgl ilkeler vermemesinden- ikayet etmeye yatkndr. Onun ye
rine kurallann ahlakn z olduu teorisini tercih edebilirler. Bu

5 A.C. Grayling, What Is Good? The Search for the Best Way to Live
(Londra: Weidenfeld & Nicolson, 2003), s. 9-55.
6 Michael S. Bendiksby ve Michael L. Platt, "Neural Correlates of Re
ward and Attention in Macaque Area LIP." Neuropsychologia 44, no.
12 (2006): 24 1 1 -2420; Anne K. Churchland, Roozbeh Kiani ve Micha
el N. Shadlen, "Decision-Making witb Multiple Alternatives." Natu
re Neuroscience 1 1 , no. 6 (2008): 693-702; Robert O. Deaner, Stephen
V. Shepherd ve Michael L. Platt, "Familiarity Accentuates Gaze Cu
ing in Women but Not Men," Biology Letters 3, no. 1 (2007): 65-68.
7 Graybiel, "Habits, Rituals, and the Evaluative Brain."
8 Subler ve Churchland, "Control: Conscious and Otherwise."

203
GVE N E N BEYiN

nedenle, merhum Robert Solomon hakkyla popler lntroducing


Philosophy adl kitabnda "Ahlak bizim eylemlerimizi ynlendiren
temel kurallar kmesidir" diye yazmtr.9 Yirminci yzyln en et
kin ahlak filozofu diyebileceimiz John Rawls politika, yasama
ve kurumlan gelitirmeyi ynetecek evrensel adalet kurallarn
formle etmek iin kahramanca aba s arf etmitir. 1 0 Binlerce ah
lak felsefecisi dn hayatlarn Rowl'un yaklamn iler hale
getirmek iin harcamtr. Bu yaklamn neden ie yaramad
nn en derin irdelemelerinden birinde felsefeci Owen Flanagan
bunu u ekilde zetlemitir: "Rawls'n bata tespit etmeyi bekle
dii seviyede evrensel etik grs diye bir ey yoktur.''1 1 Felsefeci
Mark Johnson bu hususu daha gl ifade eder:

Mutlak kurallar, karar-verme prosedrleri ve kar


latmz herhangi bir durumda yanl dorudan
ayrt edebileceimiz evrensel ya da kesin kanunlar
yaratan evrensel, ruhani muhakemeye sahipmiiz
gibi dnmenin ve hareket etmenin ahlaki adan
sorumsuzluk olduunu ileri sryorum. 1 2

Karmak toplumlarmz iin iyi-niyetle, gzel kurallar form


le etme giriimlerine dudak bkme niyetinde deilim. Daha zi
yade, amacm sadece eskiz durumunda kalsa bile insanlarn
daha derin bir yasaya bavurmadan, olaan bir ekilde ve her
zaman yaptklar gibi, bir yas ay kt ya da iyi yasa ya da adil
diye nasl deerlendirdiklerini aklamak. Deerlendirme daha
nce belirtildii gibi, insan doasnda grlen duygu ve tutku
larda ve de ocukluk boyunca edinilen sosyal alkanlklarda
kklenmitir. Deerlendirme sreci hafzay kullanr ve sorun
zme kapasitesine dayanr. Muhakeme deerler yaratmaz,
ama kendisini onlarn etrafnda ekillendirir ve onlar yeni
dorultulara gtrr. 1 3

9 Robert C. Solomon, Introducing Philosophy: A Text with Integrated


Readings (New York: Oxford University Press, 2008), s. 487.
10 Bkz. rnein John Rawls. A Theory of Justice (Oxford: Clarendon
Press, 1 972).
11 Flanagan, The Really Hard Problem, s . 140.
12 Johnson, Moral Imagination, s. 5.
13 Simon Blackbum, Ethics: A Very Short lntroduction (New York: Ox-

204
KURAL DEC>IL

Bu blmde yaygn, kurallarn ve kurallarn bilinli, ras


yonel uygulamalarnn ahlakn tanmlaycs olduu gr
ne, phecilikle, yakndan baklacaktr. lk giri noktas udur:
Eer kurallar ahlakn tanmlaycsysa ve kurallar dil gerek
tiriyorsa, tanm gerei, sadece insanlar konuabildiinden,
insanlar ahlakl tek organizma dr. Yksek sosyal hayvanlarn
bakm davranlar gz nne alndnda, bu gereksiz snr
landrc bir sonu gzkmektedir. '4
kinci giri noktas ise udur: Ahlakn temeli olduu sy
lenen gzde kurallar sklkla dier gzde kurallarla eliir.
"Yardmseverlik evde balar" sklkla "Komunu kendin gibi
sev"le eliir. "Yalan sylemek yanltr", "Kabalk yanltr"la
eliebilir. "Anne baban onurlandr", "Bir katile asla yardm
etme"yle eliebilir. Bu kurallarn her birinin, genellikle zm
nen fark edilen, snrlan vardr. rnein insanlarn sk sk
alntlad bir kural, "ldrmek yanltr" ele alalm. Ancak
yine de ou kii savata ldrmenin kabul edilebilir olduu
na inanr. Fakat savata da ldrmenin yanl olduu durum
lar vardr: sava esirleri ldrlmez, siviller ldrlmez. Ama
bu hususta bile siviller kendi istekleriyle dmana kar insan
kalkan olduunda ldrlmelerine dair, farkl grler mev
cuttur. artlar ve eerler birbiri stne dizilir durur.
lgintir, Yksek Mahkeme yargc David Souter, Amerikan
Anayasas'nn hkmlerinin esnekliiyle ilgili ayn hususu
belirtmitir. Ona gre, Birinci Ta dil'deki, "Kongre ifade zgr
ln kstlayan yasa yapamaz" mutlak deildir; bu yneti
min devletin dzenini ve gvenliini salama sorumluluuyla
eliebilir ve elimitir. Yargcn belirttii eliki, New York
Times ve Washington Post'un yaymlamak istedii Pentagon
Belgeleri'yle ilgilidir, lke karlar nedeniyle hkmet bunla
rn yaymlanmasn engellemek istemitir. Souter yle akla
maktadr:

ford University Press, 2003).


14 Marc Bekoff, Animal Passions and Beastly Virtues: Rejlections on
Redecorating Nature (Philadelphia: Temple University Press, 2006).
Bekoff ve Pierce, Wild Justice; Boesch ve dierleri, #Altruism in Fo
rest Chimpanzees."

205
GVE N E N BEYiN

Bir seim yaplmas gerekebilir, dil belirsiz oldu


undan deil, ama Anayasa'nn, dier pek ok insan
gibi, Amerikan halknn, her eye ayn anda sahip
olma arzusunu iermesi sebebiyle. Dzen ve gven
lik istiyoruz ve de zgrlk istiyoruz. Sadece zgr
lk deil, eitlik de istiyoruz. Bu arzularmz ata
bilir ve attklarnda, bir mahkeme, anayasal bir
fayda ile dieri arasnda, seim yapmak zorunda ka
lr. Mahkeme kabul edilmi arzularmzdan hangisi
nin iddiasnn daha iyi olduuna karar vermelidir,
hem de ivedilikle ve mahkeme bu trden seimler
yaptnda adilce dinlemekten daha fazlasn yap
maldr. 15

Bir durumun sadece istisna olduunu anlamak ya da kural


lar elitiinde hangi kuraln takip edileceini seebilmek
sosyal kavrayn en rafine zelliklerinden birini ierir. Hayat
ierisinde, deneylerimizle -hikayeler, rnekler ve gzlemler
le- hepimiz pek ok incelikli, ounlukla da ifade edilmemi,
bilgi ediniriz. Sylentiler yanl gitmi planlar, nlenebilir
felaketleri, zevku sefann getirdii sefaleti, ikiyzlln
ahlak yozlatrmasn anlatr. Unabomber' kardeinin ih
bar etmesi gibi, Kadn Doum uzman Henry Morgentaler'n
Kanada'daki krtaj kart gelenee kar karak hapse gir
mesi ve daha sonra yeni yasalarn yapldn grmesi gibi,
Galileo'nun Katolik Kilisesi'nin ikencesinden kanmak iin
Gne'in bilinen evrenin merkezi olduu iddiasndan taviz
vermeden geri adm atmas gibi, kurall arn istisnasnn ken
dine has bir dokunakll vardr. Bu nedenle makul istisna
lara inatla duyarsz kalan yetikinler saduyudan yoksun
kabul edilir, silahl izofrene yalan s ylemeyi reddeden apta
lnki gibi hikayelerle tehir edilir. Genellikle, gelir vergisi ka
nunu gibi barok yasamalar hari, bir kuraln makul istisnas,
kuraln izin verilebilir istisnalarn belirleyen daha derin bir
kuralla belirlenmez. Aksine, istisnalar genellikle tarafsz, du-

15 Souter, David, "Commencement Address to Harvard University."


http ://news.harvard.edu/ gazette/story/20 1 0/05/text-of-justice
david-souters-speech/, tlkbahar 20 1 0.

206
KURAL DEC>IL

yarl, akla yatkn yarglama gcyle belirlenir. B u yarglama


gcnn tam anlamyla ne ol duunu bilemesek de, bu yarg
lama iin iyi alkanlklarn gelitirilmesi nemlidir. Aada
bundan daha fazla bahsedilecektir.
stisnalara yer brakan ahlaki teoriler eksik gzkme eili
mindedir. Bunun sonucunda, kaba hazr reete kurallara (rne
in "Her zaman doruyu syle") istisnalar vastasyla yakla
mann kullanszl, pek ok filozofu herkese kabul edilebilir,
istisnasz kurallar aramaya itmitir. Bu kurallarn koullar ne
olursa olsun her durumda herkese uyduu varsaylr.
Altn Kural (uBakalarna kendine davranlmasn istediin
gibi davran") sk sk mantkl, istisnasz, hemen hemen her
kese benimsenmi, evrensel bir kural kabul edilir. (Kurallar
la ynlendirme yerine vicdan geliimini yeledii bilinmesine
ramen, Konfys bu ilkeyi ilk dile getirenlerden biridir, an
cak ahlaka yaklam gz nne alndnda, bunu istisnasz
bir kural deil, genel bir t eklinde sylemi olmas daha
olasdr.)16 Bu nedenle sormak gerekir: Altn Kural' bildiimi
ze gre, hem de bu kural mkemmel gzktne gre, ahlak
filozoflar neden hala tm davranlar ynetecek temel bir ku
ral aramaktadr? Erdemli bir hayat iin Altn Kural'a uymak
dnda daha baka ne yapabiliriz?
Ahlak filozoflar Altn Kural'n albenisini reddetmemi
tir, a m a ahlaki ikilemlere klavuzluundaki eksiklerini fark
etmilerdir. Tetkik ettiinizde, Altn Kural reklamlardakine
benzemez. tk olarak, " . . . dierlerine davran" ocukluun ilk
yllarndaki s o syallemede ve hatta gndelik hayatn sra
dan sosyal etkileimlerinde olduka yeterliyse de, uygulama
s varsayld kadar genel deildir. nsan eylemlerinin ge
ni bir kmesini, yani savunma savan ele alalm. Askerler
dmanlarn ldrrken onlarn kendilerini ldrmemesini
ister. Altn Kural' ihlal etmesine ramen, bir askerin bunu

16 Edward Slingerland, "Toward an Empirically Responsible Ethics:


Cognitive Science, Virtue Ethics and Effortless Attention in E arly
Chinese Thought" Effortless A ttention: A New Perspective in the
Cognitive Science ofAttention and Action, ed. Brian Bruya (Camb
ridge, MA: MIT Press, 2010), s. 247-286.

207
GVE N E N B E Y i N

yapmas doru grlr. N e yazk k i , eer aynen kendisinin


yapaca gibi, bir asker dmanlar tarafndan ldrlrse,
buna katlanmas gerekir.
Genelde, bar koruma ve srdrmede, " . . . dierlerine dav
ran" harfiyen uygulanmaz, uygulanmas da sorunludur. Polis
memuru ocuk hrszn, kendisinin gzaltna alnmamasn
dileyerek gzaltna alr. Benzeri ekilde mahkemeler suluyu
hapse gnderirken, kendileri ayn suu ilemi olsalar bile
sulunun kendilerini hapse gndermemesini dilerler vb.
Elbette, Altn Kural'n bu durumlarda uygulanmasnn kas
tedilmedii sylenebilir. yi ama o zaman evrensel uygulana
bilirlik iddias feda edilmi olur. Bu durumda da kuraln istis
nas s orunu yeniden ortaya kar: Eer her durum iin kurallar
varsa, Altn Kural geerli deil derken hangi daha temel kurala
b avuruyoruz? Olduka aikar ve ahlaki adan kabul edile
bilir bir istisna ileri srerken neye mracaat ediyoruz? Belki
daha kapsayc, daha Altn . . . hayr, hayr. . . Platin Kural'a? Bu
ne olabilir? Daha nce belirtildii gibi, burada "aikar" olan
bilmek, aynen Aristoteles'in dnd gibi, saduyu ve ah
l aki yargya dayanr. Ancak bu, Altn Kural'n kabul edilebilir
istisnasn ayrt etmek iin bir dizi kurala danan bir kapasite
deildir. Pek ok kii bir durum verildiinde aikar istisnay
fark eder, ancak bunu yaparken daha kapsaml bir kurala ba
vurduklarna dair kant yoktur.
Altn Kural'n uygulanmasnn kafa kantnc, en iyi ihti
malle mulak olduu bir baka alan ticarettir. Ticarette adil
olmann nemi uzun zaman nce fark edildiyse de, bu byk
oranda iyi hretin daha ok kazandrmasndandr. " itir"
sznn ifade ettii gibi , iin bir ksm da kardr, yumuak
kalpli birinin birini iten atmas, alacaklar toplamas ya da
veresiyeyi reddetmesi zordur. hayatnda haan s aduyuyu
gerektirir, saduyu ise her durumda harfiyen ve koulsuz " . . .
dierlerine yapma" kuralnn uygulanmamasn gerektirir. Yar
g ve saduyu elzemdir.
Bu geni etkinlik alan haricinde, Altn Kural' uygulama
nn faydasz olaca pek ok baka alan bulmak zor deildir.
rnein bazen bir kiinin ailesinin ihtiyalar bakalarna

208
KURAL DEGIL

yardm etmesiyle eliebilir. Evlat edinmek Altn Kural'a uy


gunsa da, kiinin kendi yavrularnn refah seviyesinden dn
vermesi gerekecektir. Kendim ksz olup evlat edinilmek is
temi olsam bile evlat e dinmek devim midir? Altn Kural bu
seenekleri hkme balar m? Hayr, Altn Kural'n saduyulu
uygulamasn salayan Aristoteles'in temellerine ilave ahlaki
dolgu yaplmadan deil.
Baka bir rnek: Eer bbree ihtiyacm olsayd, elbette bi
rilerinin bana bbreini balamasn isterdim. Bu, yabancla
ra bbreimi balamam m gerektirir? Altn Kural'n harfiyen
uygulanmas, evet demeyi gerektirir, ama pek ok erdemli insan
kendisini bunu yapmak zorunda hissetmez. Bbrek bana ka
rar verirken eitli etmenler gz nne alnr. Altn Kural bizi bu
eylemi yapmaya tevik etse de, sorunu zme balamaz.
Katrina kasrgasnda New Orleans Memorial Hastane
si'ndeki korkun grevleri srasnda tbbi ekip paylam n
celiine karar verirken Altn Kural uygulad m?17 Grnen,
ellerinden geldiince en ok kiiye en iyi ekilde yardmc ol
maya abaladlar, ama yetersiz kaynak ve kstl nakille zor ka
rarlarn verilmesi gerekmitir. Baz hastalar nakil iin listenin
en altnda yer aldlar; elbette bana yaplmasn istemezdim,
ama belki de b u akla gelen en hafif rnek. Bu tr durumlar
kolaylkla oaltlabilir ve bunlar aptalca istisnalar deil, cid
di istisnalardr ve belli kurallarn altnda yatan ahlaki anlay
n, uBakalarna sana davranlmasn istediin gibi davran"
gibi somut nermelerden daha ziyade beceriye yakn olduunu
akla getirirler.
Btn toplumlarn sonunda Altn Kural' benimseyece
i yaygn ekilde iddia edilse de, bu da yanltcdr. Felsefeci
Stephen Anderson'n belirttii gibi,1 8 olumlu ve olumsuz ek
li vardr. Olumsuz tefsirde, bakalarna zarar vennemekten
bahsedilir; Semeler'de (Lun-y'de) Konfys aslnda usana
yaplmasn istemediini bakalarna yapma" der. Bu, olumlu-

17 Bkz. Sheri Fink, "The Deadly Choices at Memorial." New York Times
Magazine, 30 Austos 2009.
18 Stephen Anderson, "The Golden Rule: Not So Golden Anyrnore," Phi
losophy Now, Temmuz/Austos 2009.

209
GV E N E N B E Y i N

y a gre, rnein Jainizmin "Bir insan tm canllara kendisine


davranlaca gibi davranmaldr" yaklamna gre, daha az
mdahale gerektirir. Olumlu ekli daha pro aktif, "daha-iyi
sini-yapma" kuraldr, bu nedenle telalandrr. Bizi sadece
zarar vermekten alkoymaz, ama bbreimizi feda etmekten,
evlat edinmek iin dzenimizi bozmamzdan, "tm canllar"
kapsadnda mutfakta farelerin cirit atmasndan bahseder.
Bu "bakalan"nn kim olduu sorusunu ortaya atar, toplulu
umdaki herkes mi , tm insanlar m, tm memeliler mi, ne?
Bu soruya dair fikirler eitlidir ve Altn Kural kendi bana bu
gr farkllklarn zemez.
zellikle de daha yaygn olumlu ekline dair, daha derin
deki soru, insanlarn sahip olabilecei ahlaki heveslerin eit
liliiyle ilgilidir. te burada Altn Kural'n klasik kusuru var
dr: Altn Kural'n olumlu eklini benimsemi kii tarafndan
bile bana yaplmasn istemeyeceim eyler vardr. Size yapl
masn istediiniz bir eyi bana yapmak isteyebilirsiniz, ama
ben kesinlikle bana yaplmasn istemiyor olabilirim; rnein
Scientology dinine gemek istemem, sadomazoit ayinlere
katlmak ya da ikiyi brakmaya zorlanmak istemem, doum
kontrolnden vazgemeyi, arl lmcl hastalkta intihan
sememin engellenmesini, ocuk felci asndan mahrum b
raklmay, cehenneme gidecek olsam bile sezaryen esnasnda
anestezik almamn nlenmesini istemem. 1 9 Yirminci yzyln
banda, iyi niyetli Kanadal brokratlar Kzlderili ocuklar
ailelerinden, evlerinden koparp ounluk durumundaki beyaz
toplumla btnlemeleri beklentisiyle Winnipeg, E dmonton
gibi ehirlerde yatl okullara yerletirdiler. Onlar krsalda,
o kamplarda yaasalard kendilerinin bunu isteyeceine ina
nyorlard. Sonular felaketti . Daha-iyisini yapmaya kendini
adam lgn bir ideoloji "eer benim yerimde olsa" gaz odas-

------- - - - -----

19 Hristiyanlar Tann'nn iine karmak diye yorumladklar a ve


anesteziklere iddetle kardr. Bkz. Patricia S. Churchland, "Human
Dignity from a Neurophilosophical Perspective." Human Dignity
and Bioethics: Essays Commissioned by the President's Council on
Bioethics (Washington, DC: President's Council on Bioethics, 2008),
s. 99-1 2 1 .

210
KURAL DE<'.';IL

na gnderilmek, alma kampnda yaamak, baldran otlu ay


imek isteyebileceini dnp benim iin bu kaderi hazrla
yabilir. Bunun rneklerini geen asrda pek ok kere grdk.
Bu ideolojilerin benim iin neyin iyi olduuna ve benim ye
rimde olsa ne isteyeceine dair grlerinin benim grmle
akmas gerekmez.
Bu son rneklerin gsterdii gibi, Altn Kural ' gklere
kardmzda her iki tarafn da hasta zihinli deil, makul ol
duunu; her iki tarafn ayn ahlaki deerlere sahip olduunu;
dierlerinin yaptklarmza kar bizim gibi hiss ettiini varsa
yyoruz. Bu varsaym, belirtelim, ahlaki adan tarafsz deil
dir, ahlaki ierii vardr; bu ierik Altn Kural'n kendisinden
bamszdr. stelik evrensel terbiye varsaymnn her zaman
geerli olmamas ya da kendilerinin stn ahlakl diye rekla
mn yapanlar arasnda bile ayn grlmemesi hayatn zc
bir olgusudur. Ne yazk ki, ar ideolojiler, dini tarikatlar, sos
yopatlar, sadomozoitler hayatmzdan eksik olmaz, onlar da
Altn Kural' dier herkesle ayn kesinlikte uygulayabilir.
Bu kayglar, " . . . dierlerine davran" pratikte yararszdr de
miyor. Bir ocuun bakalarnn bak asn anlamas iin
"Eer Sally sana byle davransayd, ne hissederdin?" deriz. Al
tn Kural'a farkl ekillerde pek ok toplumda rastlanmasnn
bir aklamas sosyal yaamda dierlerinin bir durumda nasl
hissedecei ve tepki vereceini dikkate almann, Blm 6 'da
grdmz gibi, son derece nemli olmasdr. Dierlerinin
nasl tepki vereceini ngrmek ihtiyatl ve akllcadr, n
k nazik, adil, alkan, hretli, kaba, hilebaz, kaytark diye
tannmaya gre kiinin refah zerinde byk etki yapar.20
Dierlerinin ihtiyalarna ve hislerine duyarll alkanlk
haline getirmek, ocuklarn edinmesi iin abaladmz bu
alkanlk ahlaki adan bilgecedir.
Ahlak felsefecilerinin Altn Kural' koulsuzca ne yapma
mz gerektiini gsterir evrensel kural diye kabul etmemeleri
nin nedeni olduka basittir: Koulsuz deildir ve evrensel ge
erlilii yoktur. Pek ok durumda, Memorial Hastanesi'ndeki
trajedi gibi, Altn Kural bizi bir yere gtrmez. Daha kts,

20 La Cerra ve Bingham, The Origin of Minds, Blm 3 ve 4.

211
GVE N E N B E Y i N

daha-iyisini yapma peindeki sersem b i r ideologsa yapmak


istediklerini, bakalarnca kesinlikle menfur kabul edilen ey
lemlerini, rnein soykrmn hakl karmak iin Altn Kural'
kullanabilir.

Kant ve Kesin Buyruk


Immanuel Kant'n ( 1 724 - 1 804) mehur kesin buyruu
ahlaki davran a istisnasz, koulsuz (bylece kesin) kura
l belirlemeyi amalar. Kendinden ncekiler (zellikle David
Hume) gibi2 1 Kant da adaletin ahlaktaki nemini fark etmi ti.
Hume'un dikkatimizi ektii nokta, bir eyin benim iin doru,
senin iin yanl olmasnn "ben benim, sen sensin"le akla
namayacayd. En azndan, aramzda ahlaki adan geerli
bir fark olmalyd. rnein "Dierleri vergilerini demeli, ama
ben demek zorunda deilim, nk ben benim." Kant ahlaki
grevde tarafszln nemini fark etti, ama yaklamndaki
zellik tarafszl byk ahlaki bir teoriye evirecek bir yol
bulduunu dnmesiydi.
Kant, tm duygulardan ve ahlaki hislerden kopmu, saf
akl yetisinin, gerek ahlaki grevlerimizi tanmlayan bireysel
kurallar semek iin bir kstas tesis etmede, ahlaki kurallarn
evrensel geerlilii soyut fikrini kullanabilecei grndey
di. Bylece kesin buyruk (istisnasz herkesin yapmas gereken
ey) aslnda ahlaki kurallarla ahlaki olmayanlar ayrt etmek
iin bir tr filtreydi.22 Saf akl bu sonuca nasl varr? Kant'n

21 Blackburn, How t o Read Hume.


22 Kant'n szleriyle kesin buyruk udur {Mary Gregor tercmesin
den): "ancak ayn zamanda evrensel yasa olmasn isteyecein ilke
ye uygun eylemde bulun" (Kant, Groundwork of the Metaphysics of
Morals, New York: Cambridge University Press, 1998). nternetten
("Kant's Moral Pbilosophy," The Stanford Encyclopedia ofPhilosophy
[2009 K basks] iinde, ed. Edward N. Zalta, 2008, http://plato.stan
ford.edu/archives/win2009/entries/kant-moral) ulaabileceiniz ir
delemesinde Robert Johnson karar verme srecini yle aklyor:
lk nce, ileri srdn ekilde eylemde bulunma nedenini ka
bul eden maksimi ak ve kesin biimde ifade et. kinci olarak, bu
maksimi tm aklc aralar yneten evrensel doa yasas eklinde

212
KURAL DE(;IL

nerdii "filtreden" geen aday kurallar sadece tutarl, ahla


ki topluluktaki herkese sadakatle benimsenmek "istenecek"
olanlard. Bu arada Kant'n tutarlla yapt vurgu kendi
esenliinizi gzetmenin rasyonelliine deinir. Eer bir kurala
uymanz kendi esenliinizi baltalayacaksa, bu kurala srekli
uyamayacanz fikrindedir. Byle bir kuralla yaamaya ka
rar vermek aklddr. Mucizevi ekilde, Kant'n erevesinde,
tm tutarl, evrensel geerlilii bulunan kurallar kmesi ahlak
kurallandr.
Bu gerekten mucizevi bir sonu olurdu, ama rtkanl
yaplan pek ok mucize gibi, vaat rnn kendisinden ok b
yktr. Tutarl evrensel kurallarn ahlak kurallar olup olma
dn snamann yolu udur: Kesinlikle ahlakd (u andaki
ama iin sizin ve benim ahlakd olduunda anlatmz),
ama eliki ya da akldlk olmadan benimsenebilecek, ev
rensel geerlilikte bir kural betimleyebilir miyiz? Uzun zaman
dr bilindii gibi, bu sorunun cevab evettir.
Buna adm adm yaklaalm. "Ar arl terminal kanser
hastal bulunan anansefal yenidoanlara tenazi yaplma
ldr" diyen olas bir kural ele alalm. Kant biri benim akl
yetimin byle bir kurala taraf olamayacan, nk ar a
rl terminal kanser hastal bulunan anansefal yenidoan
olsaydm, kendi lmm lehine karar vermem gerekeceini
ileri srebilir (varsayldna gre tutarszlktr, bu nedenle
aklddr). Ama aslnda eer ar arl terminal kanser has
tal bulunan anansefal yenidoan olsaydm, gerekten bana
tenazi yaplmas gerektiine akla uygun ekilde inanabilir
dim. Burada mantksal tutarszln ya da akldln izine
bile rastlanmaz.

yeniden biimlendir. nc olarak, bu doa yasasyla ynetilen


dnyada bile maksimin makul olup olmadna bak. Eer yleyse,
o zaman, drdnc olarak, kendine byle bir dnyada akl ve mak
simine gre eylemde bulunmak isteyip istemeyeceini, bulunup
bulunamayacan sor. Eer bulunabilirsen, eylemin ahlaki adan
izin verilebilirdir. Bu fikirle niversite yllarnda tantmda,
nazik ve erdemli insanlann gerekte olsa olsa, nadiren, bu sreci
ilettiini -hatta bu sreci iletmelerini isteyip istemeyeceimizi
dndm.

213
GVEN E N B E Y i N

Bu kural Kant'n filtresinden getiine gre, artk elimiz


de bu filtreden geecek, benzer, ancak olaanst irkin baka
kurallar yapmak iin bir reete var. Reete u: Sonunda lm
bile olsa, kuraln sizin iin geerli olduunu kabul etmek. Bu
aslnda pek ok kiinin lmden daha korkun eylerin -onur
suzluk, cehenneme gitmek, ar an ekmek vb- mevcudiyeti
ne inandnn kabuldr. "Anansefal yenidoan" yerine sadece
"Tutsi" ya da "hain" koyun, Kant'n filtresinin tutarl faistleri
ve de akla uygun ekilde tutarl ahlak banazlann szemedi
ini, onlara yol verdiini greceksiniz. 23
Bu sorunlar ahlak destelemek iin saf akla ve tutarlla
dayanmann yanlln gsteriyor.24 Her durumda, Kant'n
duygulardan kopmann ahlaki grevleri betimlemede esas ol
duu hkm biyolojik doamza dair bildiklerimizle tamamen
eliiyor. Daha nce belirttiimiz gibi, biyolojik bak asyla,
temel duygular Doa Ana'nn sagrl ekilde yapmamz ge
rekenlere ynlendiriidir. Sosyal duygular sosyal adan yap
mamz gerekenleri yaptrma yoludur, dl/ceza sistemi her iki
alanda da performansmz artrmak iin gemi deneyimleri
mizi kullanmay renme yoludur.

Sonuuluk ve Fayday Azamiye karma

Jeremy Bentham ( 1 748- 1 832) en fazla kii iin en ok mutlulu


u retecek ekilde davranmaldr diye zetlenebilecek koul
suz bir kural ileri srmtr. Pek ok kii faydaclktan bunu
anlar. Bu balamda fayda mutluluk ya da esenlii kastetmek
tedir. Sonuuluk ahlaki adan, rnein kutsal bir metne ita
atin tersine, eylemlerin douraca sonucun nemini savunan
grlere verilen genel isimdir.
Bentham'n ve baz ada sonuulann formlne gre,
fayday azamiye karmak genelde seimlerimizde amalama-

23 Aynca bkz. Blackbum, Ethics: A Very Short lntroduction.


24 Ronald de Sousa, The Rationality of Emotion (Cambridge, MA: MiT
Press, 1 987); Ronald de Sousa, Why Think? Evolution and the Rati
onal Mind (New York: Oxford University Press, 2007); Flanagan, The
ReaUy Hard Problem; Johnson, Moral lmagination.

214
KURAL DEC'>IL

mz gerekendir. Faydaclkla ilikilendirilen en nl isim John


Stuart Mili ( 1 806- 73) ise de, Mill'in ilmi onun sosyal yaam kav
raynn enginliini ve Bentham'n azamiletirme kuralndan
olduka radikal biimde ayrldn gstermektedir.25 Mill'in
faydaclk ilkesi diye ileri srd aslnda
kendi iinde ama
olarak arzu edilebilecek tek eyin mutluluk olduuydu. Aklma
gelmiken, bu Aristoteles'in ok daha eski "summum bonum
(yce iyilik) eudamoniadr (kabaca mutluluk diye tercme edi
lebilir, antik anlamda iyi yaamak, gnen, ongunluk)" iddias
n yineleyen bir grtr.2 6
Birbiriyle balantl iki fikir Mill'in genel olarak kararlar
da azamiye karma gerekliliini aka reddediini aklar. 27
Birincisi Mill'e gre ahlaki ember temelde ykc, bakalarna
ya da onlarn karlarna zarar verme eylemleri hakkndadr.
Zarar veren eylemler, rnein saldr ve cinayet, yanltr ve
ceza gerektirir. Bunun dnda kalanlar ne snrlanmal ne de
yanl addedilmelidir. Mill'in grne gre komumun su
kaynan zehirlememeliyim, aktr ki bu ona zarar verecektir.
te yandan, baka bir eylem ortak mutluluu artracak bile
olsa, gitar almaktan vazgemem gerekmez, nk bu eylem
(normal artlarda) dierlerine zarar vermez. Azamiye karma
taraftan bir sonuu abartl bir yaklamla iimi yaparak, ae
vinde alarak ya da bir hastanede gnll olarak daha byk
mutluluk retebileceimden gitar almamn zararl olduunu
syleyebilir. Ancak Mill'e gre, bu bizim "zarar verici eylem"le
kastettiimizin sama bir uzantsdr ve eer mzikle ura
maya devam etmeyi tercih edersem, bunda bir yanllk yoktur.
Elbette, komum traktrn altnda kalm yardm isterken, ben
ona yardm armak durumunda deilsem... Ancak normal

25 Metinlerin detayl irdelemesi iin bkz. D.G. Brown, "Mill's Moral


Theory: Ongoing Revisionism." Politics, Philosophy, & Economics 9,
no. 1 (20 1 0): 5-45.
26 Bkz. Dale Jamieson, "When Utilitarians Should Be Virtue Theorists."
Utilitas 1 9, no. 2 (2007): 1 60- 183.
27 John Stuart Mili, Utilitarianism, On Liberty and Other Essays, ed.
John Gray (New York: Oxford University Press, 1 998). s. 1 29-20 1 .
Mill'in ilmi hem hacimli hem de karmaktr, buradaki ksa irdele
me sadece kabataslaktr.

215
GVE N E N BEYiN

artlarda bu tr gereksinimler enderdir ve nemsenmesi gere


ken aciliyetler Bentham'n kuralnn kastettii srekli azamiye
karmadan olduka farkldr. Aristoteles'in salk verdii gibi,
yarg gc temeldir, nk neyin acil ya da istisna olduu bir
kuralla belirlenmez, rneklerle renilir.
kincisi. Mill'e gre, nefsi mdafaa hususlar -ve bylece
ahlak- kiisel zgrlklerin kstlanmasnn kabul edilebilir
lii hakkndaki hususlarla yakndan ilikilidir.28 Mill'in d
ncesine gre, zgrln kstlanabilecei son kerte nefsi
mdafaa, yani zarar verici, ykc davranlara kar savunma
dr. Bu nedenle komumun su kuyusuna zehir atmaktan men
edilebilirim, ama srekli ve inatla miskinlik yapan bir alan
kovabilirim. Onu iten atmam alana zarar verecektir, ama
tembel alana ve karlarna zarar vereceim gerekesiyle
onu iten atmamn engellenmesi iletme sahibinin zgrl
nn ihlalidir. Mill'in zararl eylem aklamas bu tr eylemleri
engellemez, hatta dierlerini rahatsz eden pazarda rekabet,
sua yataklktan Papa'nn tutuklanmas amacyla lobi yapmak
gibi eylemleri de engellemez.29
O halde, burada vurgulanan nokta udur: Mill'in yaklam
baka bir olas eylemin daha fazla ortak mutluluk retecei
sebebiyle bir eylemi yanl diye nitelendirmez. Mill'in zgr
le dair fikirlerini ahlaki yanla dair fikirleriyle btnle
tirmesi btnn mutluluunu azamiye karma kuralnn ne
kadar sorunlu olduunu fark etmemizi salar.30 Bu nedenle,
mutlak bir kuraln savunuculuu sz konusu olduunda Mili,
Bentham'dan ziyade, yanl eylemi kurallar yerine prototipik
rneklerle ele alan Aristoteles'e yakndr.
Azamiye karc sonuular genellikle Mill'i fikir babalan
grmelerine ramen, onun sosyal yaamn karmaklna dair

28 Yine bkz. Justice Souter'n Harvard niversitesi diploma treni ko


numas.
29 rnein Dawkins ve Christopher Hitchens, Papa'nn ngiltere ziya
reti iin bunu nerdiler. Bu pek ok Roma Katoliini mutsuz, muh
temelen ok mutsuz kld. Byle olmasna ramen buna izin veriyo
ruz.
30 Brown, "Mill's Moral Theory."

216
KURAL DEGIL

derin anlayna, zellikle de zgrln s osyal nemine dair


kesin dncesine ters derler. Elbette zgrle bakndan
holanmayabilirler, ama bu farkl zeminlerde ele alnmas ge
reken bir konu.
Mill'in sonuuluunun kalc cazibesi, Tanr'y memnun
etmek, ikin gnah temizlemek, sonraki hayata kartal olarak
gelmek gibi metafizik sonular adna yaplan grevler yerine
insan mutluluunun zel nemini kabul etmesidir. Felsefeci
Donald Brown bu noktay belirtir: "Bu teorinin ana itici gc
ahlak dncesinin kapsamndan karlmas gerekenlerin o
unu kapsam d brakmasdr: kutsal deerlere kfr, aile
onuru, realpolitik, mstehcenlik ve hayali varlklar.n31 ok ge
ni anlamda, sonuuluun ounluun mutluluunu azamiye
karma harici pek ok yn tamamen sradan ve makuldr.
Sonuta, genellikle, plannn sonularn deerlendirmeyi kii
nin aklnn mihenk ta kabul ediyoruz; genel anlamda insan
ln esenlii ya da mutluluu da belirli s osyal kararlarmzda
nemli yer igal ediyor ve Mili gibi, bir eylemin bakalarna
zarar verici sonular varsa, kendimizi dikkat etmek zorunda
hissediyoruz. Ancak Bentham tarznda azamiye karan sonu
uluk bizi sradan ve makuln tesine gtryor. Bunu grmek
iin toplu mutluluu azamiye karma terimleriyle zorunlu
luklarmz betimlemesine daha yakndan b akmamz faydal
olabilir.
nce pratik bir zorluk var. Mutluluu azamiye karmay
gerekten deerlendirmeye yetecek ciddiyetteki gerekli hesap
lamay yapmak bir kabustur. rnein kimsenin, be milyon
kiinin hafif ba ars ile kiinin krk bacann ya da ki
inin kendi ocuunun ihtiyalaryla Srbis tan'da tanmad
yz zihinsel zrl ocuun ihtiyacnn nasl kyaslanaca
na dair en ufak fikri yoktur. Elbette sorulabilir: Bu tr "konu
dn hesaplamalar sosyal dnyada ilerlerken karmza kan
ahlaki uygulamalarda her zaman gerekten gerekli midir? Ah
laki adan iyi rnek oluturan Sokrates v e Konfys azami
ye karan sonuuluu hesap etmiler midir? Tanmadm
bir kii aksi takdirde lecekse bbreimi vermem gerekir mi?

31 A.g.e., s. 1 6 .

217
GVE NEN BEYiN

Hatta tandm bir kii aksi takdirde lecekse bbreimi ver


mem gerekir mi? Evimi kimsesiz askerler iin bakm yurduna
dntrmeli miyim? Mahallemdeki okula bata bulunmam
yeterli mi, yoksa Uganda'da bu yardma daha ok ihtiya du
yan bir salk ocana m vermeliyim? Bu benim seimimden
etkilenenlerin ayn arla sahip olmasna ilikin sorular or
taya atyor.
Pek ok azamiye karc sonuu, rnein Peter Singer,32
herkesin mutluluunu azamiye karma planlarnn s adece ya
knlarmzn, sevdiklerimizin mutluluunu dnmekten ok
daha fazlasn gerektirdiini ileri sryor. Ona gre sonulan
hesaplarken sonuta kar bulunan herkes -herkes- eit mu
ameleyi hak eder. Tuhaftr ki, bu ocuklarmn esenliini geze
genin dier tarafnda yaayan tanmadm yabanclarnkinin
nne koyamayacam ifade eder. Singer, ebeveyn ve ocuk
larn zel ilikisinin gayet farkndadr, ama bunu gryle
tutarl bulur, nk anne-babalar bakalarndan nce kendi
ocuklarna bakarsa daha iyi sonular elde edileceini ileri
srer. yle de olsa, Singer'n ilkelerine gre eer kendi ocuu
mu ve iki Tayl andl ocuu devlet okuluna gnderebiliyorsam,
ocuumu koleje gnd ennem eliyim eer be Haitili ocuun
,

temel di bakmn salayabileceksem, ocuuma ortodentik


tedavi yaptrmamalym. Ba yapsam bile elbette Singer yeni
bir bilgisayar ya da tatil gibi hayatn lkslerinden vazgeerek
her zaman daha ok vermemi ileri srecektir.
Singer'n az amiye karan sonuuluu, benim gibi ah
laki adan lml kimselerin makul bulduundan ok daha
talepkar ve ok daha igzardr. Her ie burnunu sokan daha
iyisini yapma sevdall ar gibi, cokulu sonuular evki de
beni bazen rktyor; zgrlk ihlali ya da paradigmatik e
kilde s aduyuyla elimesi sebebiyle deil. Ancak itiraf etmek
gerekirse, Singer ve genelde az amiye karc sonuularn ne
istedii benim iin her zaman ak deil.33 Fakat uras ak ki

32 Bkz. rnein Peter Singer, Animal Liberation: A New Ethics for Our
Treatment ofAnimals (NewYork: Random House, 1 975) ve Practical
Ethics (New York: Cambridge University Press, 1 979).
33 Bkz. Singer'in yazs, ayn eserde, Peter Singer under Fire: The Mo-

218
KURAL DEIL

herkes iin eit muamele sonuuluunun pek ok ekli fazla


derine gidiyor. Thomas Scanlon'un dedii gibi, "Ahlaki adan
nemli olan bireylerin es enliidir, bireylerden hibiri daha
nemli diye dierlerinden ayrlamaz. "34
Son olarak, mevcut koullara bal bir ekilde, azamiye
karc sonuu kural belli bir ikilemde herkesin es enliini aza
miye karmam istedii iin dier el stnde tutulan kurallara
ters debilir; rnein "Sadece suluyu cezalandr", uzel haya
ta sayg", ullerden sadece kendi ya da ailelerinin rzasyla
organ al", "hkmleri heba edici olsa da, servet daha iyi ama
larla kullanlabilse de, asla lnn vasiyetini deitirme . " Baz
ada azamiye karclar, "Tamam, En ok Mutluluk kural
tm dier kurallara ve ahlaki izleklere baskn kmal" diyor;
dierleri baz olas uygulamalar hakknda daha kararsz. Bu
nedenle bu konularda srekli ateli tartmalar var. Pek ok
ahlak felsefecisi teoriyi daha kesin, ie yarar, anlalr ve ev
ren sel geerlilikte klmak iin eitli hususlarnda deiiklik
yapmaya alt. Bunlarn bir ksm ok parlak giriimlerse de
hibiri btnyle ba arl olamad, bu ksmen ahlaki adan
s aygn bir kiinin yapmayaca talepleri nleyememelerinden
kaynakland. Dier taraftan, Mill'in daha lml yaklamn
benimsemekten gelen rahatszlk "Tanr'ya itaat et" gibi bir
kurala uymaktan gelen rahatszlktan ok daha az olabilir.
Benim grme gre, sonuuluk istisnasz bir kural
diye deil, (esenlie dair) prototipik iyi sonular hesaplaya
bileceimiz rneksel ahlaki prototip durumlar halinde be
nimsendiinde en faydal haline kavuur. O zaman, ahlakd
kategorilerdeki gibi, pek ok kstlamaya duyarl analojilerle
prototiplerden yeni durumlara uzanabiliriz. Bylece birisi
komusu Sebat gnnde alt iin zarar grdn id-

ral Iconoclast Faces His Critics, ed. Jeffrey Schaler (Chicago: Open
Court, 2009), zellikle sayfa 42 1 -424. Ayrca bkz. Thomas Nagel,
"What Peter Singer Wants of You," New York Review of Books, 25
Mart 20 1 0.
34 Thomas Scanlon, The Difficulty ofTolerance: Essays in Political Phi
losophy (New York: Canbridge University Press, 2003), s. 1 3 1 (italik
ler bana ait).

219
GV E N E N BEYiN

dia etmeye alabilir, ama bu tr snr durumlar ounluun


faydasn azamiye kararak en iyi ekilde zlmez.35 Her
durumda, Mill'in doru biimde grd gibi, kesinlikle sap
tamak ne kadar zor olursa olsun, insan esenlii sonularna
dikkat ekmek her zaman geerlidir.
Mill'i ve de beni, kayglandran insan esenliine kar ah
laki iddialann sklkla, azimle ve dogmatik bir ekilde des
teklenmesidir. ocukken, Tann'nn emirlerini yerine getirme
kuralnn sapknlk prototipi olduunu dndm. zellik
le alt yanda pazar okulunda Tevrat'ta brahim ve tshak'la
ilgili hikayede nasl uygulandn duyduumda. brahim,
Tann'nn sevgili olu shak' tepeye gtrp bakla dora
masn ve kurbanlk olarak yakmasn emrettiini duyduunu
dnyor. anya uyarak, shak' tepeye gtryor. Son anda,
bir melek Tanr'nn shak'n hayatn baladn bildiriyor.
ocuk aklyla buradaki Tann'nn dehet verici ve gvenilmez,
brahim'in ise dengesiz bir sersem olduunu dndm. Son
rasnda da babam Tanr ya da meleklerle konuma belirtisi
gstermedii ve dini cokuya kaplmad iin rahatladm.
Sonralar, aksini iddia ederken insan esenliini yok sayan ide
olojik gayretlerde baka gaddarlklar buldum. rnein in bi
lim insanlarna ve aydnlarna ektirilen dehet byleydi; Mao
Zedong'un 1 966 balatt Kltr Devrimi'yle dierlerinin ba
na geleni anmak bile istemiyorum.

35 Pek ok gnlk kategorinin, prototipler merkezde ve daha az ben


zer dier rnekler merkezden da almak zere, merkez-alml
yaps vardr. Bu ahlaki kategoriler benzeri ekilde dzenlenmi
tir-uzlamann gl olduu, prototipler merkezde, sonra daha
belirsiz orta derece durumlar ve sonra da anlamazln ok ol
duu belirsiz snrlar. Bu pek ok tartmay ve ahlaki mzakereyi
aklar. Ahlak felsefecilerinin ve baka biroklarnn anlamaz
lklannn prototiplere deil, prototipe belli bir yaknlkta benzer
durumlara dair olduu gzlemiyle de tutarldr. Akademik sonu
ular arasndaki fikir atmalar, maydanozun sebze, ama havu
cun sebze olup olmad anlamazlnn ahlaki karldr. An
cak dierleri nemlidir; rnein organ bann standart olmas,
ebeveynlerin dini gerekelerle ocuklarnn tbbi tedavi almasn
reddetmelerine izin verilmesi gibi anlamazlklar, byk abalara
ramen zlememitir.

220
KURAL DEC>IL

Tarih ve hatta gnmzdeki toplumlar vatandalarn esen


liine ters dyor gzken eyleri talep eden kurallarn s
nrsz rneini sunar. artcdr ki, esenlii deerlendirmek
zor da deildir.36 rnein tecavz kurban kadnlar ldrmek
kimsenin esenliine hizmet etmez, kzamk, ocuk felci ala
rn, prezervatif kullanmn yasaklamak da yle. Sradan va
tandalarn askeri saldr silahlarn satn almasna izin ver
mek kimsenin esenliine hizmet etmez. Tsunami erken uyar
cihazlar yerletirmek pek ok kiinin esenliine hizmet eder.
Genlere patent alnmasna izin vermek uzun vadede insan
esenliine hizmet etmez, ama buras biraz daha phelidir.
Pek ok baka durumda, esenliin ne olduuna karar klmak
zor olabilir, zellikle bir uygulama uzun ve s aygn bir tarihle
derinlere kk saldnda uzun vadede insan esenliine neyin
hizmet verecei hususunda anlamaya varmak zorlar.
Felsefeci Owen Flanagan bu konuda da bilgedir. nsan
esenliine en iyi neyin hizmet ettiine dair anlamazlk du
rumlarnda, bunu zmek iin kii nereye gider diye sorar. Ka
rikatristlerin gzde esprisindeki gibi, dalarn tepesindeki
guruya m? Szmona kutsal birine mi? Flanagan yle cevap
verir: "Dnyaya. Gidecek baka bir yer yok."37 Bununla ne de
mek ister? Bahsettii nokta udur: Seenekler zerinde dn
me sreci, tarihi ve insanlarn ihtiyalarn anlamak, konuyu
bakalaryla enine boyuna konumak uzun vadede bizi sosyal
uygulamal arn daha iyi tespitine gtrebilir. Bu kendinden
menkul ahlak otoritelerine ve kural listelerine gvenmekten
daha iyidir. Bu sre bazen fikirlerimizi deitirebilir, hatta
uygulamay kutsal gren kurumlar bile deitirebilir.30 Ahlaki
Dorularn bulunduu Platonik Cennet yoktur - Fiziksel Do
rularn bulunduu Platonik Cennet olmad gibi.

36 William D. C asebeer, Natura[ Ethical Facts: Evolution, Connectio


nism, and Moral Cognition (Cambridge, MA: MiT Press, 2003); Sam
Harris, The Moral Landscape: How Science Can Determine Human
Values (New York: Free Press, 201 0).
37 Flanagan, The Really Hard Problem, 141 .
38 Paul M. Churchland, "Toward a Cognitive Neurobiology of the Mo
ral Virtues," Topoi 1 7 ( 1 998): 1 - 14.

22 1
GUVE N E N BEYiN

Kural Kullanmna Dair Olgular

Normal, makul, yetkin insanlar kurallara bavurmadan ne


yapacaklarna karar verirler mi? Evet, verirler. Arada srada
deil, tuhaf durumlarda deil, her zaman ve etkin ekilde,
hem ngr hem ahlak alannda.39 ngrye rnek olarak,
ocuumun bacann kzarp kabardn grnce, antihis
taminik merhem uygulamam gerektiini, zehirli sarmaa
dokunduu iin cildinin tepki verdiini anlarm. Kararm ks
men buna benzer daha nceki deneyimlere ve yerel floray bil
meme dayanr. Vaka - tabanl hafza, ister bilinli, ister bilin
siz, mdahale edilmemi zehirli sarmak vakasnn olumsuz
deerlendirmesini iaretlemitir. Karar balama duyarldr.
Yani eer aniden daha nemli bir ey olursa, rnein kapda
kuduz bir kpek belirir ya da yangn karsa, o zaman anti
histaminik uygulanmasnn ncelii kuduz kpei vurma ya
da yangn sndrmeye geer. Vaka-tabanl muhakeme eldeki
vakaya benzeyen hatrlanan prototipe dayanmay ve benzer
lii benzeri tepkiyle doldurmay ierir.40 stelik olgularn ne
olduunu ak ekilde ifade edemediinde, beyin genellikle
vaka-tabanl dnmeye gvenir. rnein bir arkadan ba
bas bana tuhaf bir yorumda bulundu, onun davran ve yo
rumu belli belirsiz bir hatra ve kk bir endie tetikler. Bu
adamla mesafemi korumal, fazla yakn olmamalym, diye
dnrm. Tam olarak sebebini syleyemem. Sadece ng
rl oluyorum. Hangi kurala bavuruyorum? Bildiim kada
ryla hibirine.

39 Steven Bogaerts ve David Leake, "A Framework for Rapid and Mo


dular Case-Based Reasoning System Development." Technical Re
port TR 6 1 7 , Computer Science Department. indi ana University,
Bloomington, IN, 2005; Jonathan Haidt, "The Emotional Dog and Its
Rational Tail: A Social Intuitionist Approach to Moral Judgment,"
Psychological Review 1 08, no. 4 (200 1 ) : 81 4-834; David B. Leake, Ca
se-Based Reasoning: Experiences, Lessons and Future Directions
(Cambridge, MA: MIT Press, 1 996).
40 Bkz. Dedre Gentner, Keith James Holyoak ve Boicho N. Kokinov's
derlemesindeki makaleler: The Analogical Mind: Perspectives from
Cognitive Science !Ca.mbridge, MA: MiT Press. 200 1).

222
KURAL DEC;IL

stisnasz kurallar ahlak alannda sklkla gerekli grlse


de, kimse ngrl, gnlk, ahlakd, gereklilikler iin lazm
olduklarn varsayar gzkmemektedir. Fiziksel dnyayla et
kileimimizi zemin-kat, istisnasz kurallar olmadan gayet iyi
idare ederiz. Kabaca sylemek gerekirse, kulukaya yatan ta
vuun dierlerinden ayrlmas, mayann dolapta saklanmas,
araba tekerleklerinin havasnn her ay kontrol edilmesi, ye
meklerden sonra dilerin di ipiyle temizlenmesi, kokarcalar
dan uzak durulmas, tetanoz asnn her yedi ylda bir tekrar
edilmesi gerekir. Eer ne yapmamz gerektiini ngryle, is
tisnasz ngrl kurallar olmakszn s aptayabiliyorsak, ne
den ahlaki alanda da byle olmasn?41
te sradan vaka-tabanl muhakeme kullanlarak olgular
kmesinden saptanm alelade ahlak "gerekir"ine bir rnek.
Komum evde deil, bir geyiin iti ap krpe elma aala
rnn yapraklarn yediini gryorum. Komumun elma bah
esine zarar verilmesini istemediini biliyorum, bu nedenle
iimi brakyorum, kpeklerimi aryorum, sprgeyi kapp
geyii kovalyorum ve iti idareten ona ryorum. Ne yapmam
gerektiine "daima komuna yardm et" gibi temel bir kurala
bavurmadan karar verdim.
nsanlarn ahlaki kararlar nasl verdiini inceleme yn
temlerinden biri, znde ounluu-kurtarmak-iin-birini
feda-et ya da kimseyi-ldrme-ok-kiinin-lmesine -sebep-ol
kartl barndran ahlaki ikilemler tasarlamaktr. Denekler
senaryolar oku duktan sonra seeneklerin ahlaki nceliine
puan verirler. Tepkilerin farkl farkl olmas artc deildir.
Ana farklln baskn yorumu udur: Bazlarnn (ok say
da kiiyi kurtarmak iin bir kiiyi l drmeyi reddedenlerin)
kurallara otomatik ve duygusal ballklar varken, dierleri
(ok kiiyi kurtarmak iin bir kiiyi ldrmeyi seenler) karar
vermek iin muhakemeye ba vururl ar, kurallar ve duygular
tarafndan daha az ynlendirilirler. Senaryolar bireyler, ge
mileri, balam, yasalar, hrete dair farkllklar vb tm ay
rntlardan arndrlmtr. Ayrntlardan arndrma sonucu et
kileyecek karmaklklar elemeyi amalar, ama ortaya yeni bir

41 Bkz. Churchland, "Inference to the Best Decision."

223
GVE N E N B E Y i N

sorun kar: Senaryo ylesine yapaydr ki beynin normal sorun


zmeyi ynlendirmede yapt gibi ahlaki adan ilikin olgu
lara dayanmasn baltalar.
Baka olas bir yorum udur: Herkes vaka-tabanl muhakeme
kullanr, ama bireysel gemiimiz ve mizacmz gz nne aln
dnda, mevcut vakay deerlendirirken farkl vakalara dayana
biliriz. Bir renci "ok kii iin bir kiiyi feda et"e, komnist d
nemde Ruslarn yapt gereksiz fedalar rendii iin olumsuz
tepki verebilir. Baka bir renci torpidoyla hasar alm bir deni
zaltda geen, eer makine dairesi kapatlmazsa herkesin, kapat
lrsa mhendisin lecei bir filmle balant kurarak olumlu tepki
verebilir. Dier prototipler her bir denein aklna gelerek, onlan
o ya da bu tarafa doru itecektir. Kurallar olgulardan sonra ha
trlanabilir, ama bu sadece sosyal, kural-tabanl aklama bek
lentisini tatmin etmek iindir. Eer tahmin ettiim gibi, gerek
dnyada karlatmz ahlaki ikilemler genellikle snrlanm
tatminle zlyorsa, o halde vaka-tabanl analojiler, duygular
ve hayaller hemen hemen daima srete ierilir.42
Benim kurallarn rolne dair vurgumu gsteren bir r
nek, hi beklemediim bir anda, Georgia temsilcisi Lynn
Westmoreland'in The Colbert Report adl televizyon ovundaki
rportajnda belirdi. Stephen Colbert'in Westmoreland'la uza
yp giden tartmas yakn zamanda yksek-mahkemenin Lou
isiana mahkeme salonunun giriinde On Emir'in yer almasn
yasaklamas ve bunu takiben mahkeme emriyle kaldrlmas
nn adil olup olmad hakkndayd. Kongre yesi granit ze
rine bronz dkmde yer alan On Emir'in sergilenmesini pek
ok zeminde savunuyordu, ama en kuvvetli sav bu on kuraln,
eer varsa, kitlesel ahlakmzn temelini oluturduuydu. Bu
nedenle halka ak sergilenmesi sadece bireysel ahlakn geli
mesine hizmet edebilirdi.

42 Paul M. Churchland. "Rules, Know-How and the Future of Moral


Cognition." Moral Epistemology Naturalized, ed. Richmond Camp
bell ve Bruce Hunter (Calgary: University of Calgary Press, 2000), s.
291 -306; George Lakoff ve Mark Johnson, Philosophy in the Flesh:
The Embodied Mind and Its Challenge to Westem Thought (New
York: Basic Books, 1 999); Johnson, Moral Imagination.

224
KURAL DEIL

Burada bir frsat yakaladn gren Stephen Colbert bu


iddiay onaylayabileceini gsterircesine ban sallad ve
konuuna u soruyu sordu: "Bizim iin bu on emri sralaya
bilir misiniz?" Bu istekle aran Westmoreland gnlszce
s aymaya balad "Yalan sylemeyeceksin . . . almayacaksn . . .
ldrmeyeceksin . . . " C olbert kalarn kaldrm, p armakla
ryla gstererek s ayyordu: bir, iki, . . . B u noktada kongre
yesi bu d ndakileri hatrlayamayarak skntyla durak
sad, cesurca ve drste yle dedi: "Yok, zgnm, hepsini
sayamayacam." B u noktada Colbert konuuna gsterili bir
ekilde bilgelii iin te ekkr ederek rportaj kahkahalarla
bitirdi.
Buradaki ironi ak, bana gre daha fazla ayrntya girmeye
gerek yok. Ama buradan renilmesi gereken daha nemli bir
ders var. Kongre yesi muhtemelen postanede ya da manavda
karlaabileceimiz herhangi biri kadar ahlakl kiiliin iyi
rneklerindendir. Ne de olsa, halkta seilebilecek kadar gven
yaratmtr, ahlakn televizyonda tutku ve beceriyle savunul
mas gerekecek kadar nemli olduunu dnmektedir. (Ancak
belirtmek gerekir ki, geen bakanlk seim kampanyasnda
Westmoreland, B arack Obama iin "uppity [kibirli]" dedi. Bu
sz genellikle rk hakaret olarak yorumlanr.) Ama eer kendi
si drst bir insana rnekse, erdemleri aktr ki cebinde veya
hafzasnda tad eitli konulardaki belli kurallar listesine,
sosyal davranlarn ynlendirmek iin hep aklnda tutup keli
menin gerek anlamyla dant kurallara dayanmamaktadr.
Sonuta sz konusu on "emrin" sadece n hatrlayabildi ve
bendeki Tevrat'a gre, bunun ikisini de tam olarak doru sy
leyemedi. Eer insan ahlaknn gerek zeminine aklama ar
yorsak, hepimizin ahlakl davran iin eitli konulardaki belli
kurallar kmesini takip ettiimiz aklamas zoraki ve (yumu
aka sylemek gerekirse) yetersiz gzkmektedir.

Normatiflik ve Ahlaki "Gerekirlik"

Ahlakn temel tanmnn kurallar ierdii konusunda Robert


Solomon'a katlan Bernard Gert, Stanford Encyclopedia of

225
GVE N E N B E Y i N

Philosophy adl eserinin "Ahlakn Tanm" balkl giriinde ko


nuyu u ekilde irdelemeye balar:

Ahlak terimi
1 . tanmlayc ekilde,
a. toplum ya da dinsel vb bir topluluk tarafndan orta
ya konmu
b. kiinin kendi davranlar iin kabul ettii
2. normatif ekilde,

belli koullar altnda, tm rasyonel kiilerin ortaya koyaca


eylem koduna ilikin kullanlr.43
Blm 1 'de b elirtildii gibi, ada ahlak fel sefesine gre,
tanmlayc ve normatif arasndaki -olan ve olmas gereken
arasndaki- ayrm ak kabul edilir ve ikisi arasnda balant
kurulamaz.44 Ana akm ahlak felsefecileri bir kltrn sosyal
kodlarnn tanmn esasen antropolojinin ilgi alan grerek
derin, normatif anlamda -hangi kural(lar)a uyulmas gerek
lidir anlamnda- bunlar ahlakn temelinde s aymama eili
mindedir. Benzeri ekilde, sosyalliin nrobiyolojisinin tanm
yalnzca olann tanm olarak grlr, bylece bize ne yapma
mz gerektiini syleyemez. Normatif proje -tm rasyonel in
sanlarn kabul edecei kurallar b elirleme- ahlaki felsefenin
entelektel ars kabul edilir. Peter Singer ve John Rawls bu
nun rneklerindendir. Normatif projeye yaplan bu ayr calkl
odak genellikle olan ve olmas gereken arasndaki -olgular ve
deerler arasndaki, tanmlayc ve normatif arasndaki- ayr
mn normatif projenin olgularn tanmna gre mutlak zerk
olmasn zorunlu kld fikrinin evrensel kabulyle akl anr.
Olgular dnya da gzlemlenebilir, ama kurallar deil. Kurallar
gzlenemezse, o zaman (gerek) ahlaki kararlar da gzlenemez.
Ahlakn ilahi emirlerden oluamayaca savna duyarl lkla,

43 Bernard Gert, "The Definition of Morality," The Stanford Encyclo


pedia of Philosophy (2008 Sonbahar basks), ed. Edward N. Zalta,
2008, http ://pi a to.stanford.ed u/entries/morali ty-definiti on/ (vurgu
benim eklemem) .
44 Dikkate deer istisnalardan bazlar: Mark Johnson, A . C . Grayling,
William Casebeer, Owen Flanagan, Simon Blackburn, Neil Levy ve
Alasdair Mclntyre.

226
KURAL DE<'.>IL

ahlak felsefecileri uygun ahlaki kurallarn kayna iin, onun


yerine rasyonaliteye bakmlardr.
Normatif alann zerkliine dair kanaatleri gz nne
alndnda, pek ok ahlak felsefecisi olgu/deer ayrmn bu
kitaptaki tm giriimi etkin ekilde engeller grr. Yanl ol
duklarna inansam da, bu tereddd ok ciddiye alyorum. Bu
nedenle bir sonraki ksmda bu sav analiz edeceim.

Doalclk Yanlgs
Felsefeciler uzun zamandr -temel deerleri ifade etmede do
amza cazip gelen- etikte doalcln bir hata, hatta nere
deyse aptalca bir hataya dayandn ileri srerler. En nl
haline gre, doalclk basit bir yanlg ierir ve bu genellikle
ngiliz felsefeci G.E. Moore'un verdii isimle Doalclk Ya
nlgs terimiyle bilinir ve retilir.45 Doalclk Yanlgs iyi
ve doru gibi deerlerin mutluluk, ongunluk, sevgi gibi baz
doal zellikler ya da zellikler kmesiyle tanmlanabilece
inin farz edilmesine dayanr; rnein Aristoteles en temel
iyinin mutluluk olduunu dnmt (ongunluk). Bu tr
den her tr giriim, Moore'un savna gre aka hataldr
ve yle dnldnde bunun kolaylkla grlebileceini
ileri srer: Herhangi bir doal zellii iyi ya da deerli zel
liiyle tanmlama nermesinde, rnein "Mutluluk iyidir" ya
da "Ak deerlidir" gibi, daima son derece makul ak bir soru
vardr: "Ama mutluluk iyi midir?" ya da "Ak deerli midir?"
Eer iki zellik (rnein iyilik ve mutluluk) gerekten zde
olsayd, her yetkin konumac bunu bilir ve "Mutluluk iyi mi
dir?" sorusu aptalca olurdu. Ama "Mutluluk iyi midir?" sorusu
aptalca deildir. Bu nedenle, der ki, zellikler zde olamaz.46

45 G.E. Moore, Principia Ethica (Cambridge: C ambridge University


Press, 1 903). Doalclk yanlgsn onaylayan yorumlar iin bkz.
rnein Joshua Greere. "From Neural 'Is' to Moral 'Ought': What
Are the Moral Implications of Neuroscientific Moral Psychology?"
Nature Reviews Neuroscience 4, no. 10 (2003): 847-850.
46 Thomas Hurka'nn son derece net Moore incelemesine bkz. "Moore's
Moral Philosophy" Stanford Encyclopedia of Philosophy, ed. Ed
ward M. Zalta, Ocak 2005, Mart 2010 gzden geirmeleriyle, http://
plato.stanford.edu/entries/moore-moral/.

227
GVEN E N BEYiN

Gerekten derin nokta, Moore'a gre, hangi doal zelliklerin


iyi, doru ya da deerli ile zde olduu sorusunun cevab ol
mamasdr. Bunun sebebi, herhangi bir nerme iin bu soru
nun sorulabilir olmasdr. ddiaya gre, doru ya da iyinin ne
olduu konusunda sadece sezgilerimizin mantksz olgular
na bavururuz. Moore'a gre, sezginin temel ilke olmasnn
bu apak soru savyla gzler nne serilmesi "iyinin" doal
olmayan zellik -yani bilim tarafndan incelenemeyecek bir
zellik, refah gibi bilimin inceleyebilecei bir zellik deil
olduu anlamna gelir. Ahlaki sezgilere mantksz olgular
demesi bu tr sezgilerin aklanmazln kendince dorula
masdr. Doal olmayan zellikleri (kendisi gibi) felsefeciler
inceleyebilir, ama bilim insanlar inceleyemez.
Ahlaki davran evresinde gizemli bir sur yarattktan son
ra, Moore sevinle doalclkta yanlgnn ne olduunu aar:
Eer hoa gitme zellii iyi olma zelliiyle zde olsayd, o
zaman "mutluluk" ve "iyi" eanlamh olurdu, tpk bekar ile ev
lenmemi gibi. Ama bu doru olsayd, diyor, o zaman "Mutlu
luk iyidir" nermesi uMutluluk mutluluktur" nermesine denk
olurdu ve hibir bilgi iermezdi. Ama mutluluk iyidir bilgilen
diricidir ve bo deildir, diyerek, yanlg daha ak olamazd
sonucuna varr. Moore herhangi bir doal zellii deerlerle
ya da iyilikle tanmlama giriiminin Doalclk Yanlgs'nn
tehlikeli sularnda paralandn ifade eder.
Moore'un doal olmayan zelliklere dair teorisi, geleneksel
biimde cezbedici, deerlerin olgulardan tamamen ayr oldu
u ardalan varsaymn ve ona elik eden, doal olgularn bize
gerekte deerli olan hakknda hibir ey syleyemeyecei fik
rini pekitirmitir. Moore'un sav, birazdan anlatacam gibi,
kusurlu olmasna ramen, bilimi ve ahlaki felsefeyi ayrmasy
la kendi ortodoksluunu kurmu; bu izgi sadece Doalclk
Yanlgs'na derek geilmitir.
Yirminci yzylda, ahlak felsefesi kendini normatif bir bi
lim diye tantm, ne yaplmas gerektii ve zellikle ahlakn
temel kurallaryla ilgilenmitir. Kabaca, pek ok ahlak felsefe
cisi bilimin bize iyi ve deerli olan hakknda ve nasl yaama
mz gerektiine dair hibir ey syleyemeyeceine inanmtr.

228
KURAL DEGIL

Bize baz kabilelerin iyi diye inandna dair bir eyler sy


leyebilir, ama bunun gerekten iyi olup olmad ak bir so
rudur. Bize deerli olan nasl elde edeceimizi syleyebilir,
ama deerin kendisi bilimin tesindedir. Bu Moore'un bahtsz
mirasdr.
Eer Moore'un sav yakndan incelenirse tuhaftr. rnein
A B 'dir demenin A ve B'nin eanlaml olmasn gerektirir id
dias zorakidir. A ve B bilimsel terimler olduunda ilemedii
aktr. Bunu u bilimsel rneklerle grebiliriz: Ik (A) elektro
manyetik madr (B), scaklk (A) ortalama molekler kinetik
enerjidir (B). Burada A ve B eanlaml deildir, ama belli bir
biimde llen zellik baka bir biimde lldnde ayn
olduklar bulunmutur. Bunlar olgusal savlardr, olgusal bir
keifle bulunmulardr. Daha gncel bir durumu ele alalm:
Varsayalm ki komum Bili Smith'in (A) aslnda CIA bakan
(B) olduunu rendim: "Komum Bili Smith" ve "CIA bakan"
ifadeleri eanlaml mdr? Elbette deildir.
"A, B'yle ayndr" dediimde A ve B'nin eanlaml olmas ge
reken ifadenin rneini nerede bulurum? En iyi rnek olgusal
deil, semantik savlardr; rnein eer A "DURMAnn anlam"
ve B "ARRETEnin anlam" ise, "DURMAnn anlam ARRETEnin
anlamyla ayndr" dediimizde. Zavall Moore bu tr rnekle
rin belirttii noktay desteklemediini fark etmeliydi . Btn
bunlarn neticesi udur: Tanmlamalar terimin eanlamlsn
gerektirmezse, neden ahlak alannda gerektirsin ki? Eer ge
rektirmiyorsa, o zaman Moore'un savnn ivisi kmtr.
Sylemeye gerek yok ki, bilimde ileri srlm tanmlama
larn hepsi doru deildir; virsler bakteri deildir, scaklk
kalorik sv deildir. Bu nedenle deerlinin, mesela hazla ta
nmlanmasnn belli durumlarnn basitlii Moore'u tanmla
malara dair tamamen bulank bir teoriye ve "doal-olmayan
zelliklere" dair tuhaf fikirlere srklemi olabilir. Bizim be
yinlerimiz ve genelde hayvan beyni hayatta kalma ve esenlie
deer verecek ekilde dzenlenmitir; hayatta kalma ve esenlik
deerlidir. Alglarmz deerlerden szlerek gelmitir ve bu
anlamda deerlikleri vardr.47

47 Grayling, What Is Good?, Blm 8.

229
GVE N E N BEYiN

Eer Moore sadece, doamz ve iyi arasndaki ilikinin


karmaklna, basit olmadna iaret etseydi, daha salam
zeminde dururdu. Benzeri ekilde, doamz ve salmz ara
sndaki iliki karmaktr. Aynen ahlak ve deerler gibi, basit
formller yeterli deildir. nk kimse sal, rnein dk
kan basnc ya da yeterli uykuyla denk tutamaz. Moore'un
yaklamyla, salk konusunda u ne srlebilir: Salk do
al-olmayan bir zelliktir - analiz edilemez ve metafiziksel
adan otonomdur. Moore'un bak asyla, salkl olmak
iin ne yapmamz gerektiini bulmak iin bilimin yardmna
bavurmak are olmaz, nk bu bir "gerekir" iidir - norma
tif, olgusal olmayan bir projedir. Bu tr bir bak as elbette
tuhaf gzkmektedir ve salkl yaamann pek ok yn ze
rine, rnein hangi sporun ya da ne tr meditasyonun sala
katkda bulunduu, alkolizmin bir hastalk saylp saylma
yaca, lipit drc ilalarn elli yan zerindeki herke
se verilip verilmeyecei, plasebonun nasl iledii, zayfln
snr vb konularda, anlamazlklar srmesine ramen byle
dir. Anlamazlklara ramen, bilimin bize salad olgulara
dayanarak, salmz iin yapmamz gerekenlere dair pek
ok ey biliyoruz.
Biyoloji bilimleri ilerledike salk, belli hastalklar nle
me ve iyiletirmeye yarayan koullar hakknda daha fazla bil
gimiz oldu. Bireylerin farkllklar ve evresel zellikler, belli
tbbi durumlar arasndaki ilikiler ortaya ktka, insan sa
lnn gerekte ne kadar karmak bir konu olduunu anlama
ya baladk. Salk bilimin bize retebilecei bir alan; zaten
ne yapmamz gerektiine dair pek ok ey de retti.
Benzer ekilde, sosyal davran alan da ok karmaktr.
Genel gzlemlerden ve bilimden sosyal uyum ve istikrar sa
layan koullara, bireysel hayat kalitesine dair ok ey rene
biliriz. Moore'un savndaki hibir ey baka trlsn gs
termez. Aslnda evrim biyolojisinin bak asyla, Moore'un
analiz edilmez sezgileri ahlaki temel olarak almasna ilikin
geri adm, kibarca sylemek gerekirse, mitsizdir. Sonuta,
sezgiler beyin rnleridir - Doru'ya alan mucizevi kanal
lar deildir. Bir ekilde sinir sistemi tarafndan yaratlm-

230
KURAL DECIL

lardr: Elbette, sebepler bilinten ne ekilde gizlenmi olursa


olsun, deneyim ve kltrel uygulamalara dayanrlar. Kaynak
larn tespit edemememiz sadece beyin ilevlerine dair bir
olgudur - bilinli olan ve olmayana dair. Bu sezgilerin bize
Metafizik Dorular hakknda ne anlattyla ilgili hibir ey
ima etmez.
Bunlarn hibiri bilimin btn ahlaki ikilemleri zeceini,
hatta bilim insanlar ve felsefecilerin iftiler ya da marangoz
lardan daha bilge olduklarn ileri srmez. Ama bizim sosyal
liimizin doasnn daha derin anlaynn belli uygulamalar
mza, kurumlarmza, geleneklerimize k tutabilecei, onlar
daha bilgece dnmemize sebep olabilecei ihtimaline ak
olmamz gerektiini ileri srer.

231
8. Din ve Ahlak

Ahlak bana doal bir olgu gibi gzkr; doal seilimin kuv
vetleriyle snrlanm, robiyolojide kklenmi, yerel ekolo
jiyle ekillemi ve kltrel geliimle deiikliklere uram
tr. Yine de ahlaka bu tr doalc yaklamlarn sklkla, ahla
kn znde doast ahlaki bilgi ve deer kaynana dayand
gibi, ahlaka dair metafizik fikirlere duyarszlk grldn
adil olmak adna syleme ihtiyac duyuyorum. Bu ender bir
gr olmadndan, doast yaklamn bize ne retecei
ne bakmak faydal olabilir.

Vicdan ve Ahlak

Sorulduunda, pek ok kii kolaylkla ahlaki adan saygn ya


da cesur davrana dair bir hikaye anlatabilir. Komularn sar
ho babann dayamda kk ocuu kurtarmas, kyllerin
kt kaynaklarna ramen para toplayp kye okul yaptrmalar
gibi kendi hayatmzdan hikayeler olabilir. Bilinen hikayelere
bavurup Schindler'in Gestapo'nun elinden Yahudileri kurtar
mas ya da Harper Lee'nin Blbl ldrmek adl romannda
Atticus Finch'in beyaz bir kadna tecavz etmekle sulanan
Tom Robinso' savunmas, kprde kaderin ellerine dm,

233
GVE N E N BEYiN

ama cesaretle duran Horatio, Dr. Ignaz Semmelweis'in kendine


cephe alm meslektalarn doum evinde hastalar muayene
etmeden nce ellerin ykanmasnn lohusalk hummasndan
lm azaltacana ikna etme abas anlatlabilir. Sklkla,
takdir edilesi tutumluluk ile haince pintilii, adil liderlik ile
byklenmeci g gsterilerini ayrt etmekte hi sorun yaa
mayz. Ancak herhangi bir konuda bir eyin ahlaki olup olma
dnn snrlar belirsizleebilir. Sorarz: Bu taviz vernek mi,
diplomasi mi? Bu yalakalk m, nezaket mi?
Bazen, vicdann ahlaki kararlarda rehberimiz olduu
na inanlr. Buraya kadar tamam. Ancak bir sonraki admda
buna eklenen iddia, ahlakn insann vicdannda yaratld,
Tanr 'nn ltfu olan vicdann Tanr'nn uymamz diledii do
al yasay ieren bir z olduudur. 1 Tanr 'nn verdii z, yani
vicdan planl armz onaylayp onaylamamakta arln ko
yar; bizi ayartya boyun emekten alkoyar. Eer gerekten ne
dediini dinlersek vicdan bizi doruya gtrr diye t verir
ler. nk diye devam eder bu szler, doutan hepimize ayn
ahlaki vicdan verilmitir. Bu vicdan tezinin genellikle iki ksm
vardr: 1) Genellikle doru ve yanla dair gl hisl erimiz var
dr, 2) ahlaki ikilemlerin doru zmnde gvenebileceimiz
bir tr metafizik varlk, yani vicdan vardr.
"Vicdana" dair anlatlan ilk ksm normal insanlarda sos
yal renme hakknda bildiklerimizle tamamen uyuur. nceki
blmlerde anlatld gibi, normal nral a gz nne alrsak
wlanmann acs ve aidiyetin hazz, ilaveten takdir ettiklerimizi
taklit etme davran snflarnn mutlak doruluu ya da yanl
lna dair gl sezgiler dourur. ocuk sosyal yaamna bala
ynca beyin-gen-evre etkileimiyle biimini alan bu tepki emas
bizim vicdan konumamzn arkasndaki nrobiyolojik gerektir.
Sosyalliin ve sosyal renmenin nrobiyolojisiyle srr zlen
vicdan, ahlaki bilgi ieren metafizik varlk zeminini kaybeder.
Bu fikrin kkl zorluu, Sokrates'in (M 469-399) esefle
belirttii gibi, i seslerimizin -biz o sesi gerekten dinlesek
de- her zaman ayn yolu salk vermemesi, hem dierlerine gre

Francis S. Collins, The Language of God: A Scientist Presents Evi


dence for Belief (New York: Free Press, 2006).

234
DiN VE AHLAK

hem de zaman iinde kendi iimizde farkllk gstermesidir.


sesler topluluk standartlarna duyarldr. Bu, kltrlerde ve
kltrler arasnda farkllklar gsterir. Birinin i sesi eer si
viller isteyerek askerlere kalkan oluyorsa, askerlerin onlara si
vil muamelesi yapmas gerekmediini sylerken, dier birinin
i sesi byle bir politikann askerlerin atmadaki rollerinin
merutiyetine glge dreceini syler. Birinin i sesi kmes
hayvanlarn yemeye itiraz etmezken, baka birinin i sesi et
yenmesinden dehete der. Sylenceye gre, oyun yazar Ge
orge Bernard Shaw'n vicdan ona, "Hayvanlar benim arka
dam, ben arkadalarm yemem" demitir. te yandan, etin
lks olduu fakir bir iftlikte byyen ben sevgiyle her gn
beslediim tavuklarn kafasn kopartmay hemencecik ren
dim.2 Benim i sesimle Shaw'n i sesi farkl yollar gsteriyor
du. Baz i sesler dierlerinden daha merhametlidir. Bazlar
yaa-ve-yaat profili gsterir. Dierleri kurallara koulsuzca,
tavizsiz uyulmasn talep eder. Bazen vicdan rehberlik etmez,
seimler arasndaki ikilem zmsz kalr: stlerinin yolsuz
luunu bildirip bir kariyeri, hatta bir hayat yok etmeli mi?
Vicdann i sesi bilgideki ilerlemelere ve deneyimlerle olgun
lamaya duyarldr. Uyuturucuya ve uykusuzlua da duyarldr.
ses daha ok duyumsal imgeleme gibidir. Beyinden bamsz
saf bildiriler benzeri ahlaki bilginin depoland metafiziksel
adan ayrk Platonik ambardan ziyade, bir seimin sonularnn
grsel imgesiyle desteklenerek, sorun-zme kapasitesini uygu
larken beyin tarafndan yaratlr. Bir sonraki ksmda, eer doa
st bir ilahn metafiziine arlk verirse, metafizik yaklamn
daha baarl olup olmayacan ele alacam.

Ahlak ve Din
Buna ilikin ve belki de daha yaygn bir gr, dinin hayat
mzdaki ahlaki ilkelerin kayna olduudur; doruluk ve yan
llk sadece lahi Varlk nedeniyle olduklar gibidir.

2 Kafalann kopartmann houma gittiini kastetmiyorum, ama bu


konudaki ketumluumun stesinden geldim ve eer abuk yaplr
sa, tavuklar ac ekmiyor.

235
GVENEN B E Y i N

Baz dinlerin dogmatik inanlarna gre, ahlak kt ve ira


desiz insanlara Tann tarafndan, uymayann cezalandnlaca
tehdidiyle, onlarn iyilii iin verilmitir. Bu dogmann baz
versiyonlarnda, ilahn verdii kurallar dnyada insan mut
luluuna teet geer. (Billy Graham'n olu) Vaiz Franklin'in
syledii gibi, bedeli ne olursa olsun, kendimizdense Tann'y
memnun etmek ok daha iyidir.3 Bylece baz doktrinlerde,
ahlaki ilkeler lmden sonraki hayata ulamak iin gereken
bir hayat tarz belirler, ancak bu hayattaki aclara kaytszdr.
Belli ilkelerdeki kltrel farklar, buna uygun ekilde -kltrel
farkn her iki tarafnca da- hata denilerek, yanl ilah semek
le, gerek Tann'y sememekle ya da Tann'nn niyetini yanl
anlamakla aklanr. Bu her zaman samimiyetle yaplmaz.
lahi varln metafiziinin ikincil srada bulunduu din
lerin, ahlakn kkenine dair grleri ve nerdikleri ahlakn
hedefi daha dnyasaldr. Buna rnek Tann deil, olaanst
bilge kiiler grlen Buddha ve Konfys'tr. Erdemli bir
bayatn nasl yaanacana dair kat kurallar iin deil, ama
faydal ve etkili t iin onlara gvenilebilir. Dine, mezhebe
gre iyi bir hayat yaamak ahiret iin nemli olabilir, ama o
unlukla buradaki hayat en iyi ekilde yaamak ve zellikle de
gelecek nesillerin esenlii iin nemlidir.
Metafizii-youn geleneklerde, Tann ve ahlak arasndaki
balanu bazen aksiyomati.k saylr. Herkesin aikar dediini her
zaman sorgulayan Sokrates, tam tersi olabileceinden phe
lendi. Tannlann ahlaktaki kesin rollerini dnp tartt, bunlar
Platon' un muhteem Diyal.oglar'mda (The Euthyphro'dal aktarlr.
Gznzde sahneyi canlandnn: Sokrates hakkndaki Ati
na genliini yozlatrma sulamas nedeniyle mahkemeye
doru yryor. Ancak aslnda tek yapt "geleneksel hikmeti"
sorgulayarak kurumlu otoriteleri, st dzey kimseleri utandr
maktr. Her zaman gereki olan Sokrates, anlalan sulama
nedeniyle alaca hkm, baldran zehriyle infaz edileceini
ngrmtr. dam cezasyla yzlemek etiin temellerini sor
gulamak iin en keskin durumdur: Adalet nedir? Ahlaki kural-

3 Franklin Graham, The Name (Nashville, TN: Thomas Nelson Publis


hers, 20021.

236
DiN VE AHLAK

lar nereden gelir? Ahlaki motivasyonun kkeni nedir? G ve


ahlak arasndaki iliki nedir?
Mahkemeye giderken Sokrates'e akll ve halinden memnun
rahip Euthyphro elik eder. Sahne zellikle ahlaki tartma iin
uygundur. Bunun tek sebebi, Sokrates'in yaklaan mahkumiyeti
deildir. Yanndaki Euthyphro mahkemeye bir kleyi ukura at
t iin kendi z babasna dava amaya gidiyordur. Dava ahlaki
apraklklarla doludur; klenin tacizi evde nezaketle aralarn
da zlebilecek bir konuyken, sevgi dolu bir baba kstah olu
tarafndan kk drlmektedir. Sokrates, Euthyphro'nun te
reddtsz ahlaki ukalalndan, kendi davaclar kadar hayrete
der. Diyalogda da bu anlatlr.
Sokrates basit gzken bir soruyla balar. "E, Euthyphro,
sylesene iyi nedir?"4 Euthyphro kendinden emin, gzde dini
cevab verir: "yi tanrlarn iyi dediidir." Ancak lmcl bir
belirsizlik gren Sokrates bastrr. Zor ikilemini syleyerek
dini cevaptaki sorunu ortaya koyar: "Bir ey tanrlar iyi dedii
iin mi iyidir (onu iyi yapan sylemek midir), yoksa tanrlar bir
ey iyi olduu iin mi ona iyi demektedirler (bamsz olgunun
szne gvenilir habercileri)?"
Hi de aptal olmayan Euthyphro hemen ilk kkn savunula
maz olduunu grerek geri ekilir. Eer bir eyin doru olma
snn sebebi sadece tanrlarn doru olduunu sylemesi ise, o
zaman tanrlarn her syledii, insanlarn bak asndan ne
kadar korkun grnrse grnsn, fiilen, kendiliinden doru
dur (rnein Zeus'un, "lk doan ocuunuzu piirip kpeklere
atn" dediini dnn). kinci seenekse -tannlar bir ey doru
olduu iin ona doru demektedir- daha cazip gelir. Ama Sok
rates onun da naho imalarna dikkat eker: O zaman iyiliin
(adaletin) kayna tanrlar olamaz. Tanrlar sadece iletiim kur
maktadr. hepimizin bildii gibi, pek de iyi kuramamaktadrlar.
Sorun bu seenein hangi eylemlerin ya da geleneklerin, neyin
iyi ya da adil olduunu aydnlatmamasdr. Daha da kts, in
san hayat ve ahlak arasndaki balanty da aydnlatmamakta
dr. O zaman neden tannlan dahil edelim ki?

4 Sokrates aslnda "takva" kelimesini kullanyor, ama bununla bizim


iyiyle kastettiimizi kastediyor.

237
GVE N E N BEYiN

Alakgnll Sokrates ahlakn kaynana dair kendi soru


sunun cevabn bilmediini itiraf eder. Ancak sorularn dizgi
sinden bir eyi iyi, adil ya da doru yapann insann doasn
dan ve meydana getirdiimiz toplumdan kaynaklandn, icat
ettiimiz tanrlardan gelmediini ima eder. nsan gereksinim
leri ve doasyla ilgili olgularda baz sosyal uygulamalarn
dierlerinden daha iyi olmasna, baz insan davranlarnn
katlanlmaz olmasna, baz cezalarn gerekli olmasna sebep
olan bir ey vardr. 5 Bunu sylemek ahlaki uygulamalarn atal
kullanmak, cenazelerde apka giymek gibi salt adetler olduu
anlamna gelmez. Ahlaki uygulamalar sava karar, kt kay
naklarn dalm gibi ok daha ciddi durumlarla alakaldr.
kinci seenekle ilgili baka bir sorun (tanrlarn haberci
olduu seenek) benim aktanm dediim sorundur. Eer doa
st glerden ahlaki t almak istersek, bu bilgiyi gvenilir
yollardan nasl elde edebiliriz? Doast tanrlar bizim doal
dnyamzda bizimle yaamazlar. Pek oumuz Hahlarla ak
ve net ekilde iletiim kurduumuza inanmama eiliminde
yiz. Peki. kim kurar? Hepimizin ne yapmas gerektii hakknda
ilahi emirlere ulamalarn salayan zel bir iletiim kana
lna sahip olduu iddiasndaki, samimi ya da deil, insanlar
pek oktur. Ama u ok nemli bir sorudur: Bu iddialarn her
hangi birine inanlabilir mi? ddiada bulunanlarn bazlar
aka sanrsaldr; rnein evangelist Jim Jones, kendilerini
ona adam cemaatine Guyana'da bir komn ina ettirmi ve
sonunda ocuklar dahil dokuz yz ksur mritini siyanrl
meyve suyuyla intihar etmeye ikna etmitir. Dierleri, rnein
televizyon evangelistleri Jimmy Swaggart ve Peter Popoff'un
ahmaklar kandran arlatanlar olduklar ortaya kmtr. G
venilirliklerini ispatlamak iin yaptklar imanla iyiletirme
giriimleri sahtedir. Peki, Tanr'yla gvenilir iletiimde bulu
nan, Tanr'nn bizden nasl davranmamz istediine dair bil
giyi biz dierlerine verecek kiiyi nasl saptayabiliriz?

5 Bunun gncel gr iin bkz. William Casebeer, Natural Ethical


Facts ve Owen Flanagan, Varieties ofMoral Personality: Ethics and
Psychological Realism (Cambridge, MA: Harvard University Press,
199 0.

238
DiN VE AHLAK

Ayn din ierisinde bile Tanr'nn ne buyurduu konusun


daki anlamazlklar sebebiyle bu daha da zorlar. Protes
tanlar Tanr'nn doum kontroln yasakladna inanmaz,
Roma Katolikleri inanr, ancak Roma Katolikleri de doum
kontrol kullanr. Roma Katolikleri. Tanr'nn grn zel
bir ilikiyle aktard ex cathedra konumalarnda, Papa'nn
yanlmazlna inanr; Protestanlar, Yahudiler ve Mslman
lar bunu yanl kabul eder. Yehova ahitleri Tanr'nn kan
naklini yasakladna inanr, Episkopalanlar yasaklamad
na emindir. Levililer 2 5:44-46 bize kleliin sorun olmad
n syler, ama gnmzde bunu ciddiye alan pek az Hristi
yan vardr.6 Efesliler 5 : 24, "Kilise Mesih'e tabi olduu gibi,
kadnlar da bylece her eyde kocalarna tabi olsunlar" der,
bunu da Hristiyanlar ve Yahudiler ciddiye almaz. Luka 14:26:
"Bana gelip de babasn, annesini, eini, ocuklarn, erkek ve
kz kardelerini, hatta cann hie saymayan, rencim ola
maz" der. Gl bir talep ve de pek hayrsever gzkmyor.
Baz vaizler sa'nn silah kontrol, askerlik, Wall Street prim
leri ve AIDS hakknda ne yapmamz istediine dair zel bil
gileri olduunu iddia eder. George W. Bush, Amerika Birleik
Devletleri bakan iken, devletin baz konularn Tanr'yla
konutuunu iddia etmitir. Tanr'nn isteklerini duyduunu
syleyen herkes kendinin gvenilirliini iddia eder. Gzken
tutarszlklara bakldnda, hibiri net bir kanaldan bilgi al
mamaktadr.
stelik dinler Tann'nn emirleri konusunda hemfikir olsa bile
takipilerin bunlara harfiyen uymas enderdir. rnein On Emir'in
bir tanesi ldrmedir, ama uygulamada Hristiyanlar ve Yahu-

6 Levililer 25:44-46'nn tamam yledir:


44 Ve senin maln olacak kleye ve cariyeye gelince, etrafnzda olan
milletlerden, onlardan kle ve cariye satn alacaksnz.
45 Ve aranzda oturan gariplerin de ocuklanndan, onlardan ve di
yannzda domu olup yannzda bulunan airetlerden satn ala
caksnz; ve sizin malnz olacaktr.
46 Ve anlan kendinizden sonra miras mlk olarak ocuklannza
brakacaksnz, daimi klelerinizi onlardan alacaksnz; fakat kar
delerinize, srail oullanna, birbirinize sertlikle efendilik etmeye
ceksiniz.

239
GVE N E N BEYiN

diler, elbette bunu yapmalar makuldr, savata, kendini savun


mada vb ldrmeyi kabul edilebilir grrler. Emirlerin durumu
ne olursa olsun, istisnasz deildir.7 Bu nedenle aktarm sorunu
son derece ciddidir. Daha da kts, bir tarikatn cokulu yeleri
Tann 'runsylediini doru kabul etmedikleri iin dier tarikatn
muhafazakarlann ldrmeye kalktnda byk belalara yol aar.
Baka bir husus daha vardr. Yukarda belirtildii gibi, tm
dinler ahlak Tanr'ya bal grmez ve bazlarnn doast
tanrlar yoktur. Dnya stndeki yz milyonlarca insan Yara
tc, Yasa Verici, ilahi Varlk iermeyen dinlere inanr. Budizm,
Konfyslk, Taoizm ve baz dier Asya dinleri atalarna,
baz bilge kiilere sayg duyabilir ya da Gne'e, Ay'a tapa
bilir. Batda da Doa'ya ruhsal sayg gsterilmesi gerektii
ne, doaya yaklatka, ahlaki gelime gsterdiimize inanan
oktannclar vardr. Bu tr dini yaklamlar tlahi Varlk ier
mez; ahlaki bilgelikleri bu dnyaya aittir, uhrevi deildir; bu
dnyada nasl yaanacana dairdir.8 Bu nedenle, ahlaki bilgi
birikimleri tartmaya aktr, ekolojik koullardaki ve sosyal
anlaytaki deiikliklerle deimeye devam ederler.
Elbette din ve ahlak arasnda bir iliki vardr, ancak bu
iliki esasen metafizik deil, sosyolojik gzkmektedir.9
Dini balamda, ahlaki konular ortaya atlr ve tartlr; ah
laki uygulamalar genlere retilir, yetikinlerde pekitirilir.
Dini festivaller, bayramlar rnein saldrganlara kar savun
ma, yeni liderin kutlanmas, sert bir kta hayatta kalmak, kt
kaynaklarn paylalmas gibi belli ahlaki konularda grubun
bir araya gelmesini ve ba kurmasn salayan ortam sala
yabilir. Dini riteller sosyal hiyerarileri olumlamakta, sosyal
koalisyonlar salamlatrmakta nemlidir. yle ki baz dini

7 Bu sorunun daha btnsel incelemesi iin bkz. Blm 7'nin kural


lara dair ksm.
8 rnein Konfys'n u sz: tntikam alacak kii iki mezar kaz
maldr."
9 Ve biyolojik. Bkz. Pascal Bayer, Religion Explained: The Evolutio
nary Origins of Religious Thought (New York: Basic Books, 2001 l ve
Loyal D. Rue, Religion Is Not About God: How Spiritual Traditions
Nurture Our Biological Nature and What ta Expect When They Fail
(New Brunswick, NJ: Rutgers University Press, 2005).

240
D i N VE AHLAK

uygulamalar merhamet, sevecenlik, uyum ve sevgiyi artracak


ekilde yaplanmtr.10 yelie kabul ritelleri bir grubun gi
riecei ilerde herkese s rayan bir coku yaratabilir ve baz
sosyal sorunlar zmede, rnein saldrlara kar s avunma
hazrlklar ya da Hallar ve Engizisyon'daki gibi dorudan
saldrnn hazrlanmasnda faydal olabilir. Ancak bunlar, ok
etkileyici grnseler de, eldeki soruya teet gemektedir: Ah
lakn doast bir temeli var mdr?
Belki ahlaki konularda, bize ak gelecek, dorudan doruya
cevap verecek gvenilir bir ilahi varlk olsayd hayat ok daha
kolay olurdu. Belki o zaman belirsizlikler, farkl bak alan,
gemi ve eitim farklar, anlamazlklarn gerilimleri ve karar
vermenin zdrab, hepsi tamamen bitebilirdi; hatta belki o za
man bile bitmeyebilirdi. Her durumda, arzulanan genlik pnar,
devridaim makinesi gibi, bunlar hep dileklerdir, gerekler deil.
Bu nedenle zorlu sosyal sorunlarla boumak, dier taraf
dinlemek, farkllklara kulak vermek, elimizden geldiince bil
gece mzakere etmek, tarihi anlamak, gelecekteki sonulan n
grmeyi denemek dnda seeneimiz yok. Yallarn bilgelii
ni kullanabiliriz, eskilerin baz szleri hala gcn korur: "En
iyinin, iyinin dman olmasna izin verme", "kprleri yakma."
Yasalar ve gelenekler deitirilebilir, ama en iyi niyetlerle bile
bir yasa arzu edilmeyen kt sonular dourabilir. Bazen tek bir
doru cevap yoktur, tek bir iyi sonu yoktur, bazen sadece daha
byk dehetten saknmak iin saygn yollar vardr.

Bu Ahlakn llzyon Olduu Anlamna m Gelir?

Ulusal Salk Enstitleri Bakan, genetiki Francis Collins'e


gre, "Tanr insanla iyi ve kt bilgisini (ahlak) armaan et
mitir" ve "eer ahlaki yasa sadece evrimin bir yan etkisiyse,
o zaman iyi ve kt diye bir ey yoktur."" Bu aklmza, eer

10 Flanagan'n Blm 6'daki esprili, ama ciddi incelemesi iin blcz. The
Really Hard Problem.
ll UC-Berkeley'de 200B'de verdii seminerde yer alan Collins'in sz
Sam Harris tarafndan nakledilip irdelenmitir. UScience is in the
Details." New York Times, 26 Temmuz 2009.

241
GVEN E N B E Y i N

Tanr lyse her eyin mbah olduunu syleyen eski deyii


getirir. 1 2 Collins'in aklndaki tanr Haida, Druidler ya da eski
Yunan ve Msr tanrlarnn deil, Hristiyanlk tanrsnn bir
versiyonudur.
Benim ahlaki davrann nral temellerine ilikin hipote
zime gre, ahlak olabilecei kadar gerektir - sosyal davran
kadar gerektir. Tm grkem ve karmaklyla hakiki insan
ahlaki davran, yanl ikilemle ucuzlatlma.maldr: Ya ahlaki
yasay Tanr salar ya da ahlak bir yanlsamadr. Bu yanl bir
ikilemdir, nk ahlak biyolojimizde, sevecenlik kapasitemiz
de, renme, sorun zme kapasitemizde zemin bulmu olabi
lir - hatta ben zemin bulduunu ileri sryorum. Baz sosyal
uygulamalar dierlerinden daha iyidir, baz gelenekler dierle
rinden daha ktdr, insanlara ne kadar iyi ya da kt hizmet
ettikleri saptanabilir. 13 Kadnlara seme hakk verilmesi, fela
ket tahminlerine ramen, olduka iyi sonu verdi. te yandan
ABD'de vatandalarn saldr silahlarna sahip olmasna izin
veren yasa olduka ykc sonulara yol at. Kleliin yasak
lanmas, aslnda yakn zaman ierisinde gereklemi olsa da,
esenliin olgularyla bakldnda klelikten daha iyidir. Pek
ok konuda insanlarn birbiriyle anlaamamas, Tanr olmak
szn, bunlarn sadece gr olmasn gerektirmez. Bilim ala
nndan bir rnek verecek olursak, kimileri dnyann yuvarlak
olduuna, alt bin yldan daha yal olduuna katlmaz, ama
bu durum bunlarn sadece gr olduklar anlamna gelmez.
Collins'in bahsettii ahlaki yasa tam olarak nedir? Tahmi
nimce, On Emir balang noktasdr. Aristoteles birinin kendi
dinini doru din kabul etmesini ve kendi ahlaki sezgilerinin
kendinin zel tanrs tarafndan vicdanna ekildii zannn
bekleyen tuza aka grmt. Bu, en azndan hogrsz-

12 Bu deyi sklk.la Fyodor Dostoyevski'ye atfedilir, ancak


Dostoyevski'nin Karamazov Kardeler'deki kahraman tvan'n bu
satrlan benimsediinden fazlasn sylemek mmkn deil. Baz
lan Sartre'n Karamazov Kardeler incelemesinde bu deyii kul
landn syler. ama elbette bu, Sartre'n buna inand anlamna
gelmez.
1 3 Aynca bkz. Harris, The Moral Landscape.

242
DiN VE AHLAK

l erdem klar - ahlaki hususta, "buna katlmayanlar kesin


likle yanltr"a varr. Hem de sosyal yaamda alakgnllk
ve dnmeye ihtiya duyduumuz hususlarda ahlaki kendini
beenmilik dourur. Tanr'yla zel bir ilikim olmas, dier
lerinin yaptnn yanlln, kendi yaptmn doruluunu
bilmem, bunu Tanr'nn kutsamas son derece tehlikeli bir var
saymdr. Bu grteki insanlar erdemli ve iyi yrekli olabilir,
ama ounlukla ahlak zorbalardr.
Tanrsz ahlakn bir yanlsama olduu fikrine dair baka
bir sorun, tanrl dinlere inanmayan ve teolojik inanlar ol
mayan kiilerin ahlaki davranlarda rnek kiiler olmasdr.
Bu Konfyslk, Taoizm ve Budizm gibi dinleri kabul eden,
ama yasa koyucu ilah barndrmayan tm toplumlar iin de
geerlidir. Bu ayrca hepsi ahlaki adan bilge olan Aristoteles,
Marcus Aurelius (MS 1 2 1 - 1 80) ve David Hume iin de geerli
dir. Hem Unitayanlar hem ateistler iin dorudur. Ahlaklar
tamamen gerektir ve bunlar ilahi varlklarla dolu metafizii
paylamadklar iin, yanlsama diyerek reddetmek sanrsal
olmann snrdr. Bu kendinden eminlik de ahlaki tartmaya
aktr.
Blm 3 'de memelilerde sosyalliin ortaya k, beyin
sapndaki devreler ve limbik yaplarla z-bakmn yavrularn
bakmna, yksek sosyal hayvanlarda, e, akrabalar, tandk
lar ve hatta yabanclara doru genilemesine dair hipotezi
ele aldk. Sylemeye gerek yok ki, Aristoteles fiziksel varl
mzda doamz gerei bizi sosyal yapan biliyordu. Genleri,
nronlar, oksitosin ve vasopressini bilmiyordu. Ama Konf
ys gibi Aristoteles de ahlak ilahi ya da byl deil, znde
pratik bir i olarak grd. yi yasalar yapmay , iyi kurumlar
kurmay zeka, anlay ve ilikin olgularn idrak edilmesini
gerektiren ortak bir dev grd. Bir an bile ahlakn sadece
yanlsama olduunu dnmedi. Daha ziyade, ahlaki sorun
lar olduklar gibi -sosyal yaam, yaamaktan ortaya kan
zor, pratik sorunlar- grerek kalpten hissettiimiz sezgileri
mizde Tanr'nn cevaplarnn yazldn varsaymann kolay
lksn reddetti.

243
GVE N E N B E Y i N

Ahlak, Gven ve Kltrel Ni nas

Hume "dierleriyle ortak bir bak asn gz nne alarak, g


venliini, mutluluunu, faydasn ve hazzn artran kurumlan/
gelenekleri gelitirmeye muktedir, ksmen bencil, ksmen sempa
tik insan doasn tarif eder."14 Simon Blackbum'n anlattna
gre Hume ahlak ve insan doasn kavram, baarl sosyalliin
drt bileenini birbirine balamtr: z-bakm, dierlerine -ba
km, zihin teorisi ve sosyal sorun zme. Bu kitabn nceki b
lmlerinin Hume'un dikkate deer kavrayn btnletirmek
iin sadece, pek ou yakn zaman nce kefedilmi, aynntlan
salad sylenebilir. Ebeveyn ve ocuklar, eler, ortaklar, i ar
kadalar, ticari ortaklar arasndaki gven insan sosyalliinde
an derecede nemlidir; gvenin oksitosin ve vasopressin, re
septr dalmlar, limbik yaplardaki karmak devreler, beyin
sap ve prefrontal korteks yaplaryla ilikili olduunu biliyoruz.
Modem insan sosyal yaamnda gvenilirliini ispatlam
akrabalarla snrl deildir. Pek ok gnlk etkileim, b ankaya
para yatrmak, intemetten kitap sipari etmek, bir doktorun
krk kemii alya almasna izin vermek hep gvenle gerek
leir. Gven bu ekilde nasl geniler? lk akla gelen uzun sre
nce olumu, dzenlenmi kurumlar, gelenekler kltrnde
bymemiz ve bu geleneklere, kurumlara duyduumuzun g
venin neler yapabileceklerine dair bilgimize dayanddr. 15
Basite, kltrmz nedeniyle sahip olduumuz inan ve bek
lentilerimiz vardr ve bu belli bir kurum ve ona dahil insanla
rn gvenilirliine dair inanlar ierir. Gvenin anakart ha
len ailedir, dier akrabalara ya da arkadalara gveni az ya da
ok geniletir. Yine de eitli derecelerde korunan ve gzlenen,
bir tr gerek gven alkn olduklarmzn tesine de uzanr.
Hume, en az zamanndaki herkes kadar, sosyal davrann
bu ynn anlamtr. zellikle insan gruplar kk kabilele
rin ve kylerin tesine geniledike, sregiden gven tecrbesi

14 Blackburn, How to Read Hume.


15 Veriler bunu desteklemektedir_ Bkz. Henrich ve dierleri, "Markets,
Religion, Community Size, and the Evolution of Fairnes s and Pu
nishment."

244
DiN VE AHLAK

olmadan, belli etkileimlere gvenmemizi salayacak kalc ku


rumlarn yaratlmasnn insanlarn ok az tandklar kimselere
gvenmelerini mmkn klacan biliyordu. Yirmi kiilik kk
bir kabilede, sosyal gzlem hile ya da beleilik gibi yeni ge
lien eilimleri etkin ekilde saptayabilir. Bu tr durumlarda,
lekelenmi hret kii ve ailesi iin refaha mal olabilir, bu da
kolayca anlalr. 16 Ancak daha byk gruplarda, ehirlerde bi
rinin bankadaki veznedara, polise sadece gz ainal varken
gven sadece o etkileimde bulunan bireyler arasndaki ilikide
deil, gvenilirliini ispatlam kurumdadr. Kurum istikrarly
ken, gven kazanmaya olanak salayan yasalar ve bu yasalarn
uygulanmasyla katlan herkes kazanr. Paralar yastn altna
koymamak iin pek ok sebep vardr, bankalar yle ya da byle
para iin gvenli yerlerdir. Bazen, bir banka alan zimmeti
ne para geirir, ama denetleyiciler sonunda onu yakalar, halka
ak ekilde, hapse gider. Anestezi uzmanlar genellikle ilerin
de iyidir, tp okullarnn yetersiz kiileri aykladna inanrz,
hastaneler ilerinde yetersiz uzmanlarn yetkisini elinden alr.
Rahiplerin ocuklara cinsel taciz uygulamasnda en zc k
sm kafa kartrc, i burkucu gven ihlalidir.
Hume'un kurumlara dair ana fikrinin ahlakn en nemli
esini ya istisnasz kurallar ya da grev-iin-grev grenler
ce grmezden gelinmesi mmkndr. Hume'a gre, bunlarn
her ikisi de abesle itigaldir. Hume, sko Adam Smith gibi,
refahn esenlikteki nemini ve mevcut sosyal kurumlarn nite
liinin refaha destek ya da kstek olacan fark etmitir - bu
kurumlara kanalizasyon, itfaiye dzenlemeleri, (bir kez daha
hatrladmz gibi) bankalar ve ok yakn zaman nce inter
net gibi alelade dzenlemeler de dahildir. Hume romantik de
ildi ve gvenin, oyunun kurallar bir ekilde uygulanmazsa
var olamayacan fark etmiti, nk drst biri bile dierle
ri kurallar ihlal ederse, onun kurallara uymasnn kendisine
fakirlik, dierlerine zenginlik getirdiini grecektir. Ekolojist

16 Bu konularn gncel. derin incelemesi iin bkz. Douglass C. North,


John Joseph Wallis ve Barry R.Weingast, Violence and Social Or
ders: A Conceptual Framework for Interpreting Recorded Human
History (Cambridge: Cambridge University Press, 2009).

245
GVE N E N B E Y i N

Garrett Hardin'in mehur 1 968 tarihli makalesine istinaden


"avamn trajedisi" diye bilinen bu olguyu nceden grerek,
Hume kltrel seviyede gveninin byk faydalar saladn,
ama karmak, kltrel-ibirlii olgusu olduunu grmtr.
nce, s ayesinde her eyin olduka iyi iledii ama ana kayna
tehlikeye atacak kadar da iyi ilemedii, kurallara uyulmasn
salama sorununa kltrel zm gerektirir.
Zamanmzn bas tran ahlaki sorunlan belli uygulamalann,
organizasyonlarn, kurumlann en iyi ekilde nasl dzenlenece
i, sorunlann yerel deil, kltrel seviyede en iyi ekilde z
m, srdrlebilirliin en iyi ekilde nasl baanlacadr. Pek
ok bilim insan, gazeteci, ynetimdekiler ve de dnceli va
tandalar veriler toplayp bir politikann neden yanl iledii
ni, neyin dzeltilmesi gerektiini anlamak iin urayor. nsan
kltrleri o kadar karmaklat ki, kk bir ksmn, rnein
bir lkenin ceza yasasn anlamak bile byk, ar bir itir.
u rnei ele alalm: Kk hcre almalarn ne tr bir d
zenleme ynlendirmelidir? Bu soruya cevap verebilmek iin,
pek ok bilimsel bilgi gerekir - kk hcre nedir, tbbi aratrma
ve tedavilerde nemi nedir, hangi hastalklar kk hcre ara
trmalaryla irdelenebilir ve kk hcreye kar nasl itirazlar
olabilir? ok baka bir rnek verelim: Kurtlarn avlanmasna
dair dzenlemeler nasl olmaldr? Esrar, kokain, eroin gibi
uyuturucular nasl bir dzenlemeye tabi olmaldr? Ne kadar
dini hogr haddinden fazladr? Bunlann her biri iin daima
bilgi cehalete yedir; daima bilinmesi gereken ok ey vardr
ve bizim kltrmzde en nemli konulardan biri bilgi ala
nnda kime gvenileceidir. Bu soruya cevap vermek iin tek
nik detaylarda kimin gvenilir olabileceine dair mantkl bir
inancnzn olmas gerekir.

246
Kaynaka

Adolphs, Ralph, Frederic Gosselin, Tony W. Buchanan, Daniel


Tranel. Philippe Schyns ve Antonio R. Damasio, "A Mec
hanism for Impaired Fear Recognition after Amygdala
Damage," Nature 433, no. 702 1 (2005): 68-72.
Andari, Elissar, Jean-Rene Duhamel, Tiziana Zalla, Evelyn Herb
recht, Marion Leboyer ve Angela Sirigu, "Promoting Soci
al Behavior with Oxytocin in High-Functioning Autism
Spectrum Disorders," Proceedings of the National Aca
demy of Sciences 1 07, no. 9 (20 1 0) : 4389-4394.
Anderson, Adam K. ve Elizabeth A. Phelps, "Is the Human Amy
gdala Critical for the Subjective Experience of Emotion?
Evidence of Intact Dispositional Affect in Patients with
Amygdala Lesions ," Journal of Cognitive Neuroscience
14, no. 5 (2006): 709-720.
Anderson, Stephen, "The Golden Rule: Not So Golden Anymore,"
Philosophy Now, Temmuz/ Austos 2009.
Aristoteles,Nicomachean Ethics, ev. Roger Crisp, New York:
Cambridge University Press, 2000. Nikomakhos 'a Etik,
BilgeSu Yaynclk, ev: Saffet Babr, 2007
Amsten, Amy F.T. , "Catecholamine and Second Messenger Inf
luences on Prefrontal Cortical Networks of "Representa
tional Knowledge:" A Rational Bridge between Genetics
and the Symptoms of Mental Illness," Cerebral Cortex 17
(2007): 6-1 5.

247
GVENEN BEYiN

Ascher, Elizabeth A., Virginia E. Sturm, Benjamin H. Seider, Sa


ral R. Holley, Bruce L. Miller ve Robert W. Levenson, "Re
lationship Satisfaction and Emotional Language in Fron
totemporal Dementia and Alzheimer Disease Patients
and Spousal Caregivers .n Alzheimer Disease & Associated
Disorders 24, no. l (20 1 0): 49-55.
Avital, Eytan ve Eva Jablonka, Animal Traditions: Behavioural
Inheritance in Evolution, New York: Cambridge Univer
sity Press, 2000.
Baier, Annette, A Progress of Sentiments: Rejlections on Hume's
Treatise, Cambridge, MA: Harvard University Press, 1 99 1 .
Bales, Karen L., Albert J. Kim, Antoniah D. Lewis-Reese ve C . Sue
Carter, "Both Oxytocin and Vasopressin May Influence
Alloparental Behavior in Male Prairie Voles,n Hormones
and Behavior 45, no. 5 (2004): 354-61 .
Bales, Karen L., Kristin M. Kramer, Antoniah D. Lewis -Reese ve
C. Sue Carter, "Effects of Stress on Parental C are Are Se
xually Dimorphic in Prairie Voles," Physiology & Behavior
87, no. 2 (2006): 424-429.
Bales, Karen L., P.M. Plotsky, L.J. Young, M.M. Lim, N. Grotte, E.
Ferrer ve C.S. Carter, "Neonatal Oxytocin Manipulations
Have Long-Lasting, Sexually Dimorphic Effects on Vasop
ressin Receptors," Neuroscience 144, no. l (2007): 38-45.
Bales, Karen L., Julie A. van Westerhuyzen, Antoniah D. Lewis
Reese, Nathaniel D. Grotte, Jalene A. Lanter ve C. Sue
Carter, "Oxytocin Has Dose-Dependent Developmental
Effects on Pair-Bonding and Alloparental Care in Female
Prairie Voles," Hormones and Behavior 52, no. 2 (2007):
274-279.
Bandura, Albert, Social Leaming Theory, Englewood Cliffs, NJ:
Prentice Hali, 1 977.
Bari, Andrea, David E. Theobald, Daniele Caprioli, Adam C. Mar,
Alex Aidoo-Micah, Jeffrey W. Dalley ve Trevor W. Robbins,
"Serotonin Modulates Sensitivity to Reward and Negative
Feedback in a Probabilistic Reversal Leaming Task in Rats,"
Neuropsychopharmacology 35, no. 6 (2010): 1 290- 1301.
Baron- C ohen, Simon, Mindblindness: An Essay on Autism ve
Theory of Mind, Learning, Development and Conceptual
Change, C ambridge, MA: MiT Press, 1 995.

248
KAYNAKA

Bassett, Danielle Smith ve Ed Bullmore, "Small-World Brain


Networks," The Neuroscientist 1 2 (2006): 5 1 2-523.
Bastiaansen, J.A. C .J., M. Thioux ve C . Keysers , "Evidence for
Mirror Systems in Emotions," Philosophical Transactions
of the Royal Society B: Biological Sciences 364, no. 1 528
(2009): 2391 -2404.
The Cultural Animal. Human Nature, Mea
Baumeister, Roy F. ,
ning, and Social Life, New York: Oxford University Press,
2005.
Baumeister, Roy F. ve Eli J. Finkel (ed.), Advanced Social Psycho
logy: The State of the Science, New York: Oxford Univer
sity Press, 2010.
Baumeister, Roy F. ve E . J. Masicampo, "Conscious Thought Is
for Facilitating Social and Cultural Interactions: How
Mental Simulations Serve the Animal-Culture Interface,"
Psychological Review 1 1 7, no. 3 (20 1 0) : 945-97 1 .
Baumgartner, Thomas, Markus Heinrichs, Aline Vonlanthen, Urs
Fischbacher ve Ernst Fehr, "Oxytocin Shapes the Neural
Circuitry of Trust and Trust Adaptation in Humans ," Ne
uron 58, no. 4 (2008): 639-650.
Bayley, Peter J. , Jennifer C . Frascino ve Larry R. Squire, "Robust
Habit Learning in the Absence of Awareness and Inde
pendent of the Medial Temporal Lobe," Nature 436, no.
7050 (2005): 550-553.
Bekoff, Marc, Animal Passions
and Beastly Virtues: Reflections
on Redecorating Nature, Philadelphia: Temple Univer
sity Press, 2006.
Bekoff, Marc ve Jessica Pierce, Wild Justice: The Moral Lives of
Animals, Chicago: University of Chicago Press, 2009.
Belkin, Lisa, "The Evolution of Dad," New York Times Magazine,
16 Haziran 2010;
http://parenting.blogs .nytimes .com/20 1 0/06/1 6/the-evolution
of-dad/
Bendiksby, Michael S. ve Michael L. Platt, "Neural Correlates of
Reward and Attention in Macaque Area LIP." Neuropsy
chologia 44, no. 1 2 (2006): 24 1 1 -2420.
Bennett, William J. , The Book of Virtues: A Treasury of Great
Moral Stories, New York: Simon & Schuster, 1 993.

249
GVE N E N BEYiN

Berridge, Kent ve Morten Kringelbach, "Affective Neuroscience


of Pleasure: Reward in Humans and Animals," Psychop
harmacology 1 99, no. 3 (2008): 457-480.
Bester-Meredith, Janet K. ve Catherine A. Marler, "Vasopressin
and Aggression in Cross-Fostered California Mice (Pe
romyscus californicus) and White-Footed Mice (Peromy
scus leucopus)," Hormones and Behavior 40, no. 1 (200 1 ) :
5 1 -64.
Bishop, Jacqueline M, Colleen O'Ryan ve Jennifer U.M Jarvis, "So
cial Common Mole-Rats Enhance Outbreeding Via Extra
Pair Mating." Biology Letters 3, no. 2 (2007): 1 76 - 1 79.
Blackburn, Siman, Ethics: A Very Short lntroduction, New York:
Oxford University Press, 2003.
Blackburn, Siman, How to Read Hume, Londra: Granta, 2008.
Blackburn, Siman, "Response to Marc Hauser's Princeton Tan
ner Lecture," http://www. phil.cam.ac.uk/-swb24/PA
PERS/Hauser.pdf, 2008.
Blair, R.J.R., "Neuroimaging of Psychopathy and Antisocial Be
havior: A Targeted Review," Current Psychiatry Reports
1 2 , no. 1 (20 10): 76-82.
Blakemore, S.-J. , D. Bristow, G. Bird, C. Frith ve J. Ward, "Soma
tosensory Activations During the Observation of Touch
and a C ase of Vision-Touch Synaesthesia," Brain 128, no.
7 (2005): 1 57 1 - 1 583.
Boas, Franz, The Central Eskimo, Lincoln, NE: University of
Nebraska Press, 1 888/1 964.
Boesch, Christophe, Camille Bole, Nadin E ckhardt ve Hedwige
Boesch, "Altruism in Forest Chimpanzees: The Case of
Adoption," PLoS ONE 5, no. 1 (20 10): e8901 .
Bogaerts, Steven ve David Leake, "A Framework far Rapid and
Modular Case-Based Reasoning System Development,"
Technical Report TR 6 1 7, Computer Science Department,
Indiana University, Bloomington, Ind., 2005.
Bowles, Samuel, "Did Warfare among Ancestral Hunter-Gathe
rers Affect the Evolution of Human Social Behaviors?"
Science 324, no. 5932 (2009): 1 29 3 - 1 298.
Bowles, Samuel, "Group Competition, Reproductive Leveling,
and the Evolution of Human Altruism," Science 3 1 4, no.
5805 (2006): 1 569- 1 572.

250
KAYNAKA

Boyd, Robert ve Peter J. Richerson, uSolving the Puzzle of Hu


man Cooperation," Evolution and Culture, ed. Stephen
C . Levinson, s. 1 05- 1 3 2 , Cambridge, MA: MiT Press,
2005.
Religion Explained: The Evolutionary Origins of
Boyer, Pascal,
Religious Thought, New York: Basic Books, 200 1 .
Braver, Todd S . ve Susan R. B ongiolatti, uThe Role of Frontopolar
Cortex in Subgoal Processing During Working Memory,"
Neuroimage 1 5, no. 3 (2002): 523-536.
The Female Brain, New York: Morgan Road
Brizendine, Louann,
Books, 2006.
Brizendine, Louann, The Male Brain, New York: Broadway Bo
oks, 20 1 0.
Broad, K.D., J.P. Curley ve E . B. Keveme, "Mother-Infant Bonding
and the Evolution of Mammalian Social Relationships,"
Philosophical Transactions of the Royal Society B: Biolo
gical Sciences 36 1 , no. 1 476 (2006): 2 1 99-22 14.
Brown, D.G., "Mill's Moral Theory: Ongoing Revisionism," Poli
tics, Philosophy & Economics 9, no. 1 (20 10): 5-45 .
Bryson, Bill, At Home: A Short History of Private Life, New York:
Doubleday, 2010.
Bulbulia, J., R. Sosis, E . Harris, R. Genet, C . Genet ve K. Wyman
(ed.),The Evolution of Religion: Studies, Theories, and
Critiques, Santa Margarita, CA: Collins Foundation Press,
2008.
B uller, David J., "Four Fallacies of Pop Evolutionary Psychology,"
Scientific American 300 (2009): 74-8 1 .
Bullmore, E d ve Olaf Spoms, uComplex Brain Networks: Graph
Theoretical Analysis of Structural and Functional
Systems," Nature Reviews Neuroscience 10, no. 3 (2009) :
1 86 - 1 98.
Burch, Emest S . , Alliance and
Conflict: The World System of the
Inutpiaq Eskimos, Lincoln: University of Nebraska Press,
2005.
Burkart, Judith M . , Emst Fehr, Charles Efferson ve Carel P. van
Schaik, uOther-Regarding Preferences in a Non-Human
Primate: Common Marmosets Provision Food Altruisti
cally," Proceedings of the National Academy of Sciences
1 04, no. 50 (2007) : 1 9762 - 1 9766.

251
GV E N E N B E Y i N

Buzsaki, G. , Rhythms of the Brain, Oxford: Oxford University


Press, 2006.
Caldwell, C hristine A. ve Ailsa E. Millen, "Social Learning Mec
hanisms and Cumulative Cultural Evolution," Psychologi
cal Science 20, no. 1 2 (2009): 1478 - 1 483.
Carroll, Robert P. ve Stephen Prickett (ed.), The Bibl.e: Authorized
King James Version, NewYork: Oxford University Press, 2008.
Carter, C. Sue, Angela J. Grippo, Hossein Pournajafi-Nazarloo,
Michael G. Ruscio ve Stephen W. Porges, "Oxytocin, Va
sopressin and Sociality," Progress in Brain Research 1 70:
Advances in Vasopressin and Oxytocin: From Genes to
Behaviour to Disease, ed. lnga D. Neumann ve Rainer
Landgraf, s. 331 -336, New York: Elsevier, 2008.
Carter, C. Sue., J. Harris ve Stephen W. Porges, uNeural and Evo
lutionary Perspectives on Empathy,"The Social Neuros
cience of Empathy, ed. J. Decety ve W. Ickes, 1 69- 1 82,
Cambridge, MA: MiT Press, 2009.
Carter, C. Sue, H. Pournajafi-Nazarloo, K.M. Kramer, T.E . Ziegler,
R. White-Traut, D. Bello ve D. Schwertz, "Oxytocin: beha
vioral associations and potential as a salivary biomar
ker," Annals of the New York Academy of Sciences 1 098
(2007): 3 1 2-322.
Casebeer, William D., Natural Ethical Facts: Evolution, Con
nectionism, and Moral Cognition, Cambridge, MA: MiT
Press, 2003.
Champagne, Frances A. ve Michael J. Meaney, "Like Mother, Like
Daughter: Evidence far Non-Genomic Transmission of
Parental Behavior ve Stress Responsivity," Progress in
Brain Research 1 33 (200 1 ) : 287-302.
Champagne, Frances A. ve Michael J. Meaney, "Transgeneratio
nal Effects of Social Environment on Variations in Mater
nal Care and Behavioral Response to Novelty," Behavioral
Neuroscience 1 2 1 , no. 6 (2007): 1 353- 1 363.
Chartrand, T.L. ve J.A. Bargh, "The Chameleon Effect: The Percep
tion-Behavior Link and Social lnteraction," Joumal of Per
sonality and Social Psychology 76, no. 6 (1 999): 893-9 1 0.
Cheney, Dorothy L. ve Robert M. Seyfarth, Baboon Metaphysics:
The Evolution of a Social Mind, Chicago: University of
Chicago Press, 2007.

252
KAYNAKA

Cheng, Clara Michelle ve Tanya L. Chartrand, "Self-Monitoring


without Awareness: Using Mimicry as a Nonconscious
Affiliation Strategy," Joumal of Personality and Social
Psychology 85, no. 6 (2003): l l 70- l l 79.
Cheng, Yawei, Chenyi Chen, Ching-Po Lin, Kun-Hsien Chou ve
Jean Decety, "Love Hurts: An fMRI Study," Neuroimage
51, DO. 2 (20 1 0) : 923-929.
Cheng, Yawei, Ching-Po Lin, Ho-Ling Liu, Yuan-Yu Hsu, Kun-Eng
Lirn, Daisy Hung ve Jean Decety, "Expertise Modulates
the Perception of Pain in Others ," Current Biology l 7, no.
19 (2007): 1 708- 1 7 1 3 .
Choi, Jung-Kyoo ve Sarnuel Bowles, "The Coevolution of Paroc
hial Altruisrn and War." Science 3 1 8, no. 5850 (2007): 636-
640.
Christiansen, Morten H. ve Nick Chater, "Language as Shaped
by the Brain," Behavioral and Brain Sciences 3 1 , no. 5
(2008): 489-509.
Churchland, Anne K., Roozbeh Kiani ve Michael N. Shadlen, "De
cision-Making with Multiple Alternatives," Nature Neu
roscience l 1 , no. 6 (2008): 693-702.
Churchland, Patricia S., "Hurnan Dignity frorn a Neurophilosop
hical Perspective," Human
Dignity and Bioethics: Essays
Commissioned by the President 's Council on Bioethics,
s. 99- 1 2 1 , Washington, D C : President's Council on Bioet
hics, 2008.
The Ox
Churchland, Patricia S., "Inference to the Best Decision,"
ford Handbook ofPhilosophy and Neuroscience, ed. John
Bickle, 4 1 9-430, New York: Oxford University Press, 2009.
Churchland, Paul M., "Rules, Know-How, and the Future of
Moral Cognition," Moral Epistemology Naturalized, ed.
Richmond Campbell ve Bruce Hunter, s. 29 1 -306, Calgary:
University of Calgary Press, 2000.
Churchland, Paul M., "Toward a Cognitive Neurobiology of the
Moral Virtues," Topoi 1 7 ( 1 998) : 1 - 14.
Clayton, Nicola S . , Joanna M. Dally ve Nathan J. Ernery, "Social
Cognition by Food-Caching Corvids: The Western Scrub
Jay as a Natural Psychologist," Philosophical Transacti
ons of the Royal Society B: Biological Sciences 362, no.
1 480 (2007): 507-522.

253
GVENEN B E Y i N

Clutton-Brock, Tim, "Cooperation between Non-Kin in Animal


Societies," Nature 462, no. 7269 (2009): 5 1 -57.
Cochran, Gregory ve Henry Harpending, The 1 0,000 Year Exp
losion: How Civilization Accelerated Human Evolution,
New York: Basic Books, 2009.
Cohas , Aurelie ve Dominique Allaine, "Social Structure Influen
ces Extra-Pair Paternity in Socially Monogamous Mam
mals," Biology Letters 5, no. 3 (2009) : 3 1 3- 3 1 6 .
The Language of God: A Scientist Presents
Collins, Francis S . ,
Evidence for Belief, N ew York: Free Press, 2006.
Cordoni, G. ve E. Palagi, "Reconciliation in Wolves (Canis lupus) :
New Evidence for a Comparative Perspective," Ethology
1 14, no. 3 (2008): 298-308.
Cosmides, Leda, John Tooby ve Jerome H. Barkow, "Introduc
tion: Evolutionary Psychology and C onceptual Integra
tion," The Adapted Mind: Evolutionary Psychology and
the Generation of Culture, ed. Jerome H. Barkow, Leda
Cosmides ve John Tooby, s. 3 - 1 5, New York: Oxford Uni
versity Press, 1 992.
Craig, A.D., "How Do You Feel? Interoception: The Sense of the
Physiological Condition of the Body," Nature Reviews Ne
uroscience 3, no. 8 (2002): 655-666.
Craig, A.D., "How Do You Feel-Now? The Anterior Insula and Hu
man Awareness," Nature Reviews Neuroscience 10, no. 1
(2009): 59- 70.
Craig, A.D., "Interoception and Emotion: A Neuroanatomical
Perspective," Handbook of Emotions, 3. Bask, ed. Micha
el Lewis , Jeannette M. Haviland-Jones ve Lisa F. Barrett,
s. 272-288, New York: Guilford, 2008.
Craig, A.D. , "A New View of Pain as a Homeostatic Emotion,"
Trends in Neurosciences 26, no. 6 (2003): 303- 307 .
Craig, A.D. , "Pain Mechanisms: Labeled Lines versus C onvergen
ce in Central Processing," Annual Review of Neuroscien
ce 26, no. (2003): 1 - 30.
Craig A.D., K. Krout ve E .T. Zhang, "Cortical Projections ofVMpo,
a Specific Pain and Temperature Relay in Primate Tha
lamus," Abstracts - Society for Neuroscience 2 1 ( 1 995):
1 1 65.

254
KAYNAKA

Creel, Scott ve Nancy Marusha Creel. uCommunal Hunting and


Pack Size in Africa11 Wild Dogs, Lycaon pictus," Animal
Behaviour 50, 110. 5 ( 1 995): 1 325- 1 339.
Crockett, M.J., uThe Neurochemistry of Fairness," A nnals of the
New York Academy of Sciences 1 1 67, no. 1 (2009): 76-86.
Crockett, M.J., L. C lark, G. Tabibnia, M.D. Lieberman ve T. W.
Robbins, uSerotonin Modulates Behavioral Reactions to
Unfairness," Science 320, 110. 5884 (2008): 1 739.
Damasio, Antonio R., The Feeling of What Happens: Body and
Emotion in the Making of Consciousness, New York: Har
court Brace, 1 999.
Damasio, Antonio R . , Sel/ Comes to Mind: Constructing the
Conscious Brain, NewYork: Knopf/Pantheon, 2010.
Dalrymple, William, Nine Lives: in Search of the Sacred in Mo
dem India, Londra: Bloomsbury, 2009.
Danks, David, uConstraint-Base Human Causal Learni11g," Proce
edings of the 6th Intemational Conference on Cognitive
Modeling (ICCM-2004), ed. M. Lovett, C. Schunn, C. Lebiere
ve P. Munro, s. 342, 343. Mahwah, NJ: Lawrence Erlbaum
Associates, 2004.
Danks, David, "The Psychology of Causal Perception and Reaso
ning," The Oxford Handbook of Causation, ed. H. Beebee,
C. Hitchcock ve P. Menzies, s. 447-470. Oxford: Oxford
University Press, 2009.
Dapretto, M., M.S. Davies, J.H. Pfeifer, A.A. Scott, M. Sigman, S.Y.
Bookheimer ve M. lacoboni, uUnderstanding Emotions in
Others: Mirror Neuron Dysfunction in Children with Au
tism Spectrum Disorders," Nature Neuroscience 9, no. 1
12006): 28-30.
Davila Ross, Marina, Susanne Menzler ve Elke Zimmerman11,
"Rapid Facia} Mimicry in Orangutan Play," Biology Let
ters 4, no. 1 (2008): 27-30.
De Dreu, Carsten K.W., Lindred L. Greer, Michel J.J. Handgraaf,
Shaul Shalvi, Gerben A. Van Kleef, Matthijs Baas, Femke S.
Ten Velden, Eric Van Dijk ve Sander W.W. Feith, uThe Ne
uropeptide Oxytocin Regulates Parochial Altruism in In
tergroup Conflict amo11g Humans.'' Science 328, no. 5984
(20 1 0) : 1 408 - 1 4 1 1 .

255
GVE N E N B E Y i N

De Sousa, Ronald, The Rationality of Emotion, Cambridge, MA:


MIT Press, 1 987.
De Sousa, Ronald, Why Think? Evolution and the Rational
Mind, Oxford: Oxford University Press, 2007.
de Waal, F.B.M. ve K.E. Bonnie, "In 1\ne with Others: The Social
Side of Primate Culture," The O uestion of Animal Cul
ture, ed. K. Laland ve G. Galef, s. 1 9-39, Cambridge, MA:
Harvard University Press, 2009.
Deaner, Robert O., Stephen V. Shepherd ve Michael L. Platt,
"Familiarity Accentuates Gaze Cuing in Women but Not
Men,n Biology Letters 3, no. 1 (2007): 65-68.
Deary, lan J., Lars Penke ve Wendy Johnson, "The Neuroscience
of Human Intelligence Differences,n Nature Reviews Ne
uroscience 1 1 , no. 3 (20 1 0): 20 1 -2 1 1 .
DeVries, A. Courtney, Tarra Guptaa, Serena Cardillo, Mary Cho
ve C . Sue Carter, "Corticotropin-Releasing Factor Induces
Social Preferences in Male Prairie Voles,n Psychoneuroen
docrinology 27, no. 6 (2002): 705-7 14.
Dierick, Herman A. ve Ralph J. Greenspan, "Molecular Analysis
of Flies Selected for Aggressive Behavior." Nature Gene
tics 38, no. 9 (2006): 1 023- 103 1 .
Dierick, Herman A . ve Ralph J. Greenspan, "Serotonin and Ne
uropeptide F Have Opposite Modulatory Effects on Fly
Aggression." Nat Genet 39, no. 5 (2007): 678-682 .
Domes, Gregor, M. Heinrichs, J. Glascher, C. Buchel, D.F. Braus
ve S.C. Herpertz, "Oxytocin Attenuates Amygdala Respon
ses to Emotional Faces Regardless of Valence," Biological
Psychiatry 62, no. 1 O (2007): 1 1 87- 1 1 90.
Domes, Gregor, Markus Heinrichs, Andre Michel, Christoph
Berger ve Sabine C. Herpertz, "Oxytocin Improves 'Mind
Reading' in Humans,n Biological Psychiatry 6 1 . no. 6
(2007): 73 1 -733.
Domes, Gregor, Alexander Lischke, Christoph Berger, Annette
Grossmann, Karlheinz Hauenstein, Markus Heinrichs ve
Sabine C. Herpertz, "Effects of Intranasal Oxytocin on
Emotional Face Processing in Women,n Psychoneuroen
docrinology 35, no. 1 (20 1 0): 83-93.

256
KAYNAKA

Dunbar, R.I.M., "Coevolution of Neocortical Size, Group Size and


Language in Humans,n Behavioral and Brain Sciences 1 6 ,
n a . 0 4 (1 993): 681 -694.
Dunbar, R.I.M., Grooming, Gossip and the Evolution ofLangua
ge, Londra: Faber ve Fab er, 1 996.
0
Dunham, A.E. ve V.H.W. Rudolf, "Evolution of Sexual Size Mono
morphism: The Influence of Passive Mate Guarding,n Jo
urnal of Evolutionary Biology 22, na. 7 (2009): 1 376- 1 386.
Dupanloup, Isabelle, Luisa Pereira, Giorgio Bertorell Francesc
Calafell, Maria Joiio Prata, Antonio Amorim ve Guido
Barbujani, "A Recent Shift from Polygyny ta Monogamy
in ff mans Is Suggested by the Analysis of Worldwide
Y-Chromosome Diversity." Jo urnal of Molecular Evoluti
on 57, na. 1 (2003): 85-97.
Eisenberger, Naomi 1. ve Matthew D. Lieberman, "Why Rejection
Hurts: A Common Neural Alarm System far Physical and
Social Pain." Trends in Cognitive Sciences 8, na. 7 (2004):
294-300.
Eisenberger, Naomi I., Matthew D. Lieberman ve Kipling D. Wil
liams, "Does Rejection Hurt? An fMRI Stud of Social
Exclusion,n Science 302, na. 5643 (2003): 290-292.
Elman, Jeffrey L., E lizabeth A. Bates, Mark H. Johnson, Annet
te Karmiloff-Smith, Domenico Parisi ve Kim Plunkett,
Rethinking Innateness: A Connectionist Perspective on
Development, Neural Network Modeling and Connectio
nism, C ambridge, MA: MiT Press, 1 996.
Emery, Nathan J. ve Nicola S. Clayton, "Comparative Social Cog
nition,w Annual Review of Psychology 60, na. 1 (2008): 87-
1 1 3.
Erickson, Kirk I . . Walter R. Boot, Chandramallika Basak, Mark
B. Neider, Ruchika S. Prakash, Michelle W. Voss, Ann M.
Graybiel, Daniel J. Simons, Monica Fabiani, Gabriele
Gratton ve Arthur F. Kramer, "Striatal Volume Predicts
Level of Video Game Skill Acquisition," Cerebral Cortex
(20 10): bhp293.
"Extending Trust,n Editorial. Nature Neuroscience 1 3 , no. 8
(201 0): 905.

257
GVE N E N BEYiN

Evans, Nicholas ve Stephen C . Levinson, "The Myth of Language


Universals: Language Diversity and Its Importance for
Cognitive Science," Behavioral ve Brain Sciences 32, no.
5 (2009): 429-448.
Fehr, Ernst ve Siman Giichter, "Altruistic Punishment in Hu
mans" Nature 4 1 5 , no. 6868 (2002): 1 37 - 1 40.
Fehr, Ernst ve Siman Giichter, "Cooperation and Punishment in
Public Goods Experiments ," A merican Economic Review
90 (2000): 980-994.
Fehr, Ernst ve Urs Fischbacher. "Third-Party Punishment and
Social Norms" Evolution and Human Behavior 25, no. 2
(2004): 63-87.
Feldman, Ruth, Ilanit Gordon ve Orna Zagoory-Sharon, "The
Cross-Generation Transmission of Oxytocin in Humans,"
Hormones and Behavior (baskda).
Ferrari, Pier F. , Elisabetta Visalberghi, Annika Paukner, Leonar
do Fogassi, Angela Ruggiero ve Stephen J. Suomi, "Neona
tal Imitation in Rhesus Macaques," PloS Biology 4, no. 9
(2006): e302.
Fink, Sabine, Laurent Excoffier ve Gerald Heckel, "Mammalian
Monogamy Is Not Controlled by a Single Gene," Procee
dings of the National Academy of Sciences 1 03, no. 29
(2006): 1 0956- 1 0960.
Fink, Sheri, "The Deadly Choices at Memorial," New York Times
Magazine, 30 Austos 2009.
Flanagan, Owen J. , The Really Hard Problem: Meaning in a Ma
terial World, Cambridge, MA: MiT Press. 2007.
Flanagan, Owen J., Varieties of Moral Personality: Ethics ve
Psychological Realism, Cambridge, MA: Harvard Univer
sity Press, l 99 1 .
Flanagan, Owen ve Robert Anthony Williams, "What Does the
Modularity of Morals Have to Do with Ethics? Four Mo
ral Sprouts Plus or Minus a Few," Topics in Cognitive Sci
ence (baskda).
Flint, Jonathan, Ralph J. Greenspan ve Kenneth S. Kendler, How
Genes Infiuence Behavior. New York: Oxford University
Press, 201 O.
Fogassi, Leonardo, Pier Francesco Ferrari, Benno Gesierich, Ste
fano Rozzi, Fabian Chersi ve Giacomo Rizzolatti, "Parietal

258
KAYNAKA

Lobe: From Action Organization to Intention Understan


ding," Science 308, no. 5722 (2005): 662-667.
Forbes, Chad E . ve Jordan Grafman, "The Role of the Human
Prefrontal Cortex in Social Cognition and Moral Judg
ment, n A nnual Review of Neuroscience 33, no. 1 (20 10):
299-324. -

Fortunato, L. ve M. Archetti, "Evolution of Monogamous Mar


riage by Maximization of Inclusive Fitness," Joumal of
Evolutionary Biology 23, no. 1 (20 10): 1 49 - 1 56.
Freedman, O., S. Ornstein, P. Baston, T. Amour, J. Seely ve B. M.
Mount, "Spirituality, Religion and Health: A Critical App
raisal of the Larson Reports," Annals (Royal College of
Physicians ve Surgeons of Canada) 35 (2002): 89-93.
Friedman, Daniel, Morals and Markets: An Evolutionary Acco
unt of the Modem World, New York: Palgrave Macmillan,
2008.
Philosophical Transactions
Frith, Chris D . , "Social Cognition,H
of the Royal Society B: Biological Sciences 363, no. 1 499
(2008): 2033-2039.
Frith, Chris D. ve Uta Frith, "The Neural Basis of Mentalizing,"
Neuron 50, no. 4 (2006): 5 3 1 - 534.
Fuster, Joaquin M.,The Prefrontal Cortex, 4. Bask, Baston: Aca
demic Press, 2008.
Gallese, Vittorio, "Motor Abstraction: A Neuroscientific Account
of How Action Goals and Intentions Are Mapped and Un
derstood," Psychological Research 73, no. 4 (2009): 486-
498.
Gallese, Vittorio, Luciano Fadiga, Leonardo Fogassi ve Giacomo
Rizzolatti, "Action Recognition in the Premotor Cortex,"
Brain 1 1 9, no. 2 ( 1 996): 593-609.
Gallese, Vittorio ve Alvin Goldman, "Mirror Neurons and the Si
mulation Theory of Mind-Reading," Trends in Cognitive
Sciences 2, no. 12 ( 1 998) : 493-50 1 .
Gazzola, Valeria ve Christian Keysers, "The Observation and
Execution of Actions Share Motor and Somatosensory
Voxels in All Tested Subjects: Single-Subject Analyses of
Unsmoothed fMRI Data," Cerebral Cortex 1 9 , no. 6 (2009):
1 239-1 255.

259
GV E N E N B E Y i N

The
Gentner, Dedre, Keith James Holyoak v e Boicho N . Kokinov,
Analogical Mind: Perspectives from Cognitive Science,
Cambridge, MA: MiT Press, 200 1 .
Germonpre, Mietje, Mikhail V. Sablin, Rhiannon E . Stevens, Ro
bert E.M. Hedges, Michael Hofreiter, Mathias Stiller ve
Viviane R. Despres, "Fossil Dogs and Wolves from Palae
olithic Sites in Belgium, the Ukraine and Russia: Osteo
metry, Ancient DNA and Stable lsotopes," Joumal ofA rc
haeological Science 36, no. 2 (2009): 473-490.
Gert, Bernard, "The Definition of Morality," The Stanford Ency
clopedia of Philosophy (Fall 2008 Edition), ed. Edward N.
Zalta. http://plato.stanford.edu/entries/morality -defini
tion/ ,2008.
Gervais, Matthew ve David Sloan Wilson, "The Evolution and
Functions of Laughter and Humor: A Synthetic Appro
ach," Quarterly Review of Biology 80, no. 4 (2005): 395-
430.
Gintis, Herbert, The Bounds of Reason: Game Theory and the
Unification of the Behavioral Sciences, Princeton, NJ:
Princeton University Press, 2009.
Mo
Gintis, Herbert, Samuel Bowles, Robert Boy d ve Ernst Fehr,
ral Sentiments and Material Interests: The Foundations
of Cooperation in Economic Life, Cambridge, MA: MiT
Press, 2004.
Goldberg, Elkhonon ve Dmitri Bougakov, "Goals, Executive Cont
rol, and Action," Cognition, Brain, and Consciousness:
Introduction to Cognitive Neuroscience, ed. Bernard J.
Baars ve Nicole M. Gage, Londra: Academic Press, 2007.
Goldman, Alvin 1.,Simulating Minds: The Philosophy, Psycho
logy and Neuroscience of Mindreading, Philosophy of
Mind, New York: Oxford University Press, 2006.
Goldman, Alvin ve Frederique de Vignemont, "Is Social Cogni
tion Embodied?" Trends in Cognitive Sciences 1 3 , no. 4
(2009): 1 54- 1 59.
Goodson, James L., "The Vertebrate Social Behavior Network:
Evolutionary Themes and Variations," Honnones and Be
havior 48, no. l (2005) : 1 1 -22.
Goodson, James L., Sara E . Schrock, James D. Klatt, David Kabe
lik ve Marcy A. Kingsbury, "Mesotocin and Nonapeptide

260
KAYNAKA

Receptors Promote Estrildid Flocking Behavior," Science


325 (2009): 862-866.
Gopnik, Alison, "Mind Reading," Review of Reading in the Bra
in-The Science and Evolution of a Human Invention,
Stanislas Dehaene, New York Times, 3 Ocak 20 10.
Gottfried, Jay A., John O 'Doherty ve Raymond J. Dolan, "Enco
ding Predictive Reward Value in Human Amygdala and
Orbitofrontal Cortex," Science 30 1 , na. 5636 (2003): 1 1 04-
1 1 07.
Gouin, Jean-Philippe, C. Sue Carter, -Hossein Pournajafi-Nazar
loo, Ronald Glaser, William B. Malarkey, Timothy J. Lo
ving, Jeffrey Stowell ve Janice K. Kiecolt-Glaser, "Marital
Behavior, Oxytocin, Vasopressin, and. Wound Healing,"
Psychoneuroendocrinology (baskda).
Grafton, Scott T. ve Antonia F. de C. Hamilton, "Evidence far a
Distributed Hierarchy of Action Representation in the
Brain," Human Movement Science 26, na. 4 (2007): 590-
6 1 6.
Graham, Franklin, The Name, Nashville, TN: Thomas Nelson
Publishers, 2002.
Graham, Jesse, Jonathan Haidt ve Brian A. Nosek, "Liberals and
Conservatives Rely on Different Sets of Moral Foundati
ons," Joumal of Personality ve Social Psychology 96, na.
5 (2009): 1 029- 1 046.
Graybiel. Ann M., "The Basal Ganglia: Learning New Tricks and
Loving It," Current Opinion in Neurobiology 1 5, na. 6
(2005): 638-644.
Graybiel, Ann M., "Habits, Rituals, and the Evaluative Brain,"
Annual Review of Neuroscience 3 1 (2008): 359-387.
Grayling, A.C.,What Is Good? The Search for the Best Way to
Live, Londra: Weidenfeld & Nicolson, 2003.
Greene, Joshua, "From Neural 'Is' ta Moral 'Ought': What Are
the Moral Implicatior..s of Neuroscientific Moral Psycho
logy?" Nature Reviews Neuroscience 4, na. 10 (2003): 846-
850.
Greenspan, R.J., "E Pluribus Unum, Ex Una Plura: Ouantitative
and Single-Gene Perspectives on the Study of Behavior,"
A nnual Review of Neuroscience 27 (2004): 79- 1 05.

261
GVE N E N BEYiN

Greenspan, R.J., "The Flexible Genome," Nature Reviews Gene


tics 2, no. 5 (200 1 ) : 383-387.
Gross, Charles G., "Making Sense of Printed Symbols," Science
327, no. 5965 (20 10): 524, 525.
Gunter, T.D., M.G. Vaughn ve R.A. Philibert, "Behavioral Genetics
in Antisocial Spectrum Disorders and Psychopathy: A Re
view of the Recent Literature," Behavioral Sciences & the
Law 28, no. 2 (20 1 0) : 1 48 - 1 73.
Haidt, Jonathan, "The Emotional Dog and Its Rational Tail: A
Social Intuitionist Approach to Moral Judgment," Psycho
logical Review 1 08, no. 4 (200 1 ) : 8 1 4-834.
Haidt, Jonathan ve Jesse Graham, "Planet of the Durkheimians,
Where Community, Authority, and Sacredness are Foun
dations of Morality," Social ve Psychological Bases of lde
ology and System Justification, ed. John T. Jost, Aaron C .
Kay v e Hulda Thorisdottir, s. 371 -40 1 . New York: Oxford
University Press, 2009.
Haidt, Jonathan ve Craig Joseph, "Intuitive Ethics: How Inna
tely Prepared Intuitions Generate C ulturally Variable Vir
tues," Daedalus, 1 33, no. 4 (2004): 55-66.
Haidt, Jonathan ve Craig Joseph, "The Moral Mind: How Five
Sets of Innate Intuitions Guide the Development of Many
Culture-Specific Virtues, and Perhaps Even Modules,"
The Innate Mind, Cilt 3: Foundations and the Future, ed.
Peter Carruthers , Stephen Laurence ve Stephen Stich, s.
367-392. New York: Oxford University Press , 2007.
Hanson, Stephen Jose ve Yaroslav O. Halchenko, "Brain Reading
Using Full Brain Support Vector Machines for Object Re
cognition: There Is No 'Face' Identification Area," Neural
Computation 20, no. 2 (2008): 486-503.
Hare, Brian, "What Is the Effect of Affect on Bonobo and Chim
panzee Problem Solving?" Neurobiology of "Umwelt":
How Living Beings Perceive the World, ed. Alain Berthoz
ve Yves Christen, 89- 1 02. New York: Springer, 2009.
Hare, Brian, Alicia P. Melis, Vanessa Woods, Sara Hastings ve
Richard Wrangham, "Tolerance Allows Bonobos to Out
perform Chimpanzees on a Cooperative Task," Current
Biology 1 7, no. 7 (2007): 6 1 9-623.

262
KAYNAKA

Hare, R.M., Moral Thinking: Its Levels, Method, and Point, Ox


ford: Clarendon Press, 1 98 1 .
Hare, Robert D., Manual for the Hare Psychopathy Check
list -gzden geirilmi 2. Bask, Toronto: Multi-Health
S ystems, 2003.
Hare, Robert D., Without Conscience: The Disturbing World
of the Psychopaths among Us, New York: Pocket Books,
1 993.
Hare, Robert D. ve C .N. Neumann, "The PCL-R Assessment of
Psychopathy: Development, Structural Properties ve New
Directions," Handbook of Psychopathy, ed. C. Patrick, 58-
88, New York: Guilford, 2006.
Harris, Sam, The Moral Landscape: How Science Can Determine
Human Values, New York: Free Press, 2010.
Harris, Sam, "Science Is in the Details," New York Times, 26 Tem
muz 2009.
Hauser, Marc D., "Costs of Deception: Cheaters Are Punished in
Rhesus Monkeys (Macaca mulatta)," Proceedings of the
National Academy of Sciences of the United States of
America 89, no. 24 ( 1 992): 1 2 1 37 - 1 2 1 39.
Hauser, Marc D., Moral Minds: How Nature Designed Dur Uni
versal Sense of Right and Wrong, New York: Ecco, 2006.
Haynes, John-Dylan, Katsu yuki Sakai, Geraint Rees, Sam Gil
bert, Chris Frith ve Richard E . Passingham, "Reading
Hidden Intentions in the Human Brain," Current Biology
1 7, no. 4 (2007): 323-328.
Heim, C., L.J. Young, D.J. Newport, T. Mletzko, A.H. Miller ve C .B.
Nemeroff, "Lower C sf Oxytocin Concentrations in Women
with a History of Childhood Abuse," Molecular Psychi
atry 14, no. 1 0 (2008): 954-958.
Hein, Grit ve Tania Singer, "I Feel HowYou Feel but Not Alway s
The Empathic Brain and Its Modulation," Current Opini
on in Neurobiology 1 8, no. 2 (2008): 1 53- 1 58.
Heinrich, Bernd, Mind of the Raven: Investigations and Adven
tures with Wolf-Birds, New York: Cliff Street Books, 1 999.
Heinrich, Bernd, One Man 's Owl, Princeton, NJ: Princeton Uni
versity Press, 1 987.
Henrich, Joseph, Jean Ensminger, Richard McElreath, Abigail
Barr, Clark Barrett, Alexander Bolyanatz, Juan Camilo

263
GVEN E N B E Y i N

C ardenas, Michael Guven, Edwins Gwako, Natalie Hen


rich, Carolyn Lesorogol, Frank Marlowe, David Tracer ve
John Ziker, "Markets, Religion, C ommunity Size, and the
Evolution of Fairness and Punishment," Science 327, no.
5972 (201 0): 1 480- 1484.
Henshilwood, Christopher S., Francesco D'Errico, Curtis W. Ma
rean, Richard G. Milo ve Royden Yates, "An Early Bone
Tool Industry from the Middle Stone Age at Blombos
C ave, South Africa: Implications for the Origins of Mo
dern Human Behaviour, Symbolism and Language," Jour
nal ofHuman Evolution 4 1 . no. 6 (200 1 1 : 63 1 -678.
Henshilwood, Christopher S., Francesco d'Errico, Marian Van
haeren, Karen van Niekerk ve Zenobia Jacobs, "Middle
Stone Age Shell Beads from South Africa," Science 304
(2004): 404.
Heyes, Cecilia, "Where Do Mirror Neurons C ome From7" Neuros
cience & Biobehavioral Reviews 34, no. 4 (20 1 0) : 575-583.
Hickok, Gregory, "Eight Problems for the Mirror Neuron Theory
of Action Understanding in Monkeys and Humans," Jour
nal of Cognitive Neuroscience 2 1 , no. 7 (20091: 1 229- 1 243.
Hickok, Gregory, Kayoko Okada ve John T. Serences, "Area SPT in
the Human Planum Temporale Supports Sensory-Motor
Integration for Speech Processing," Joumal of Neuroph
ysiology 1 0 1 , no. 5 (2009): 2725-2732.
Hoesch, W., "Uber Ziegen hutende Barenpaviane (Papio ursinus ru
acanal," Zeitschriftfr Tierpsychologie ( 1 96 1 1 18: 297-30 1 .
Hollander, Eric, Jennifer Bartz, William Chaplin, Ann Phillips,
Jennifer Sumner, Latha Soorya, Evdokia Anagnostou ve
Stacey Wasserman, "Oxytocin Increases Retention of So
cial Cognition in Autism," Biological Psychiatry 61 (20071:
498-503.
Holt-Lunstad, Julianne, Wendy A. Birmingham ve Kathleen C .
Light, "Influence of a "Warm Touch" Support Enhance
ment Intevention among Married Couples on A.mbula
tory Blood Pressure, Oxytocin, Alpha Amylase, and Cor
tisol," Psychosomatic Medicine 70, no. 9 (2008) : 976-985.
Horner, Victoria ve Frans B.M. de Waal, "Controlled Studies of
Chimpanzee Cultural Transmission," Progress in Brain
Research 1 78 (20091: 3 - 1 5.

264
KAYNAKA

Hrdy, Saral Blaffer, Mother Nature: A History ofMothers, Infants,


and Natura[ Selection, New York: Pantheon Books, 1 999.
Hrdy, Saral Blaffer, Mothers
and Others: The Evolutionary Ori
gins of Mutual Understanding, Cambridge, MA: Belknap
Press of Harvard University Press, 2009.
Hughes, John R., "Update on Autism: A Review of 1 300 Reports
Published in 2008," Epilepsy & Behavior 1 6 , no. 4 (2009):
569-589.
Hume, David, A Treatise of Human Nature, ed. David Fate Nor
ton ve Mary J. Norton, Oxford: Oxford University Press,
2000. insan Doas zerine Bir inceleme, BilgeSu Yayn
clk, ev: Ergn Baylan, 2009
Hurka, Thomas, "Moore's Moral Philosophy." Stanford Encyclo
pedia of Philosophy, ed. E dward M. Zalta. http ://plato.
stanford.edu/entries/moore-moral/, January 2005, Mart
20 1 0'de gzden geirilmi basks.
Hutchison, W.D., K.D. Davis, A.M. Lozano, R.R. Tasker ve J.O.
Dostrovsky, "Pain-Related Neurons in the Human Cingu
late Cortex," Nature Neuroscience 2, no. 5 ( 1 999) : 403-405.
lacoboni, Marco,Mirroring People: The New Science of How We
Connect with Others, New York: Farrar, Straus and Giro
ux , 2008.
Iacoboni, Marco, "Neurobiology of lmitation,n Current Opinion
in Neurobiology 1 9, no. 6 (2009): 6 6 1 -665.
Iacoboni, Marco, Istvan Molnar-Szakacs, Vittorio Gallese, Gio
vanni Buccino, John C. Mazziotta ve Giacomo Rizzolatti,
"Grasping the Intentions of Others with One's Own Mir
ror Neuron System,n PLoS Biology 3, no. 3 (2005): e79.
insel, Thomas R., "The C hallenge of Translation in Social Neu
roscience: A Review of Oxytocin, Vasopressin, and Affilia
tive Behavior," Neuron 65 , no. 6 (20 1 0) : 768-779.
Jabbi, Mbenba ve Christian Keysers, "Inferior Frontal Gyrus
Activity Triggers Anterior Insula Response to Emotional
Facia! Expressions," Emotion 8 (2008): 775- 780.
Jacob, Pierre, "What Do Mirror Neurons Contribute to Human So
cial Cognition?" Mind & Language 23, no. 2 (2008): 1 90-223.
Jacob, Pierre ve Marc Jeannerod, "The Motor Theory of Social
Cognition: A Critique," Trends in Cognitive Sciences 9, no.
1 (2005) : 2 1 -25.

265
GVE N E N BEYiN

Jahfari, Sara, Cathy M. Stinear, Mike C laffey, Frederick Verbrug


gen ve Adam R. Aron, uResponding with Restraint: What
Are the Neurocognitive Mechanisms?" Joumal of Cogni
tive Neuroscience 22, no. 7 (20 1 0) : 1479- 1492.
Jarnieson, Dale, "When Utilitarians Should Be Virtue Theorists,"
Utilitas 1 9, no. 2 (2007): 1 60- 1 83.
Johansson, Petter, Lars Hall, Sverker Sikstrom ve Andreas Ols
son, "Failure to Detect Mismatches between Intention
and Outcome in a Simple Decision Task," Science 3 1 0, no.
5745 (2005): 1 1 6 - 1 1 9.
Johnson, Dominic, uDarwinian Selection in Asymmetric Warfa
re: The Natura! Advantage of Insurgents and Terrorists,"
Joumal of the Washington Academy of Sciences 95
(2009): 89- 1 1 2 .
Johnson, Mark, Moral Imagination: Implications of Cognitive
Science for Ethics, Chicago: University of Chicago Press,
1 993.
Johnson, Robert, uKant's Moral Philosophy," The Stanford Ency
clopedia of Philosophy (2009 K basks), ed. E dward N.
Zalta, http://plato.stanford.edu/archives/win2009/entri
es/kant-moral, 2008.
Jones, Susan S., "Imitation in Infancy," Psychological Science 1 8 ,
n o . 7 (2007): 593-599.
Jones, Susan S., ulnfants Leam to Imitate by Being Imitated,"
Proceedings of the Intemational Conference on Deve
lopment ve Leaming (ICDL), ed. C. Yu, L.B. Smith ve O.
Spoms, Bloornington: Indiana University, 2006.
Jones, Susan S., uThe Role of Mirror Neurons in Imitation: A Com
mentary on Gallese," Perspectives on Imitation: From Ne
uroscience to Social Science, Cilt l : Mechanisms ofImita
tion and Imitation in Animals, ed. Susan Hurley ve Nick
Chater, s. 205-210, Cambridge, MA: MiT Press, 2005.
Kant, Immanuel, Groundwork of the Metaphysics of Morals, ed.
Mary J. Gregor, New York: Cambridge University Press,
1 998. Ahlak Metafiziinin Temellendirilmesi, Trkiye
Felsefe Kurumu, ev: onna Kuuradi, 2009
Kaplan, Jonathan Michael, "Historical Evidence and Humar
Adaptations," Philosophy of Science 69, no. s3 (2002) :
S294-S304.

266
KAYNAKA

Kavanagh, L., C. Suhler, P. Churehland ve P. Winkielman, "Peop


le who mimie unfrlendly individuals suffer reputational
eosts" (teslim edildi).
Kehagia, Angie A., Graham K. Murray ve Trevor W. Robbins, "Le
arning and Cognitive Flexibility: Frontostrlatal Funetion
and Monoaminergic Modulation," Current Opinion in Ne
urobiology 20, no. 2 (20 10): 1 99-204.
Keverne, Erle B., "Central Meehanisms Underlying the Neural and
Neuroendoerlne Determinants of Maternal Behaviour,"
Psychoneuroendocrinology 1 3 , no. 1 -2 ( 1 988): 1 27 - 1 4 1 .
Keverne, Erle B . , "Genomie Imprinting and the Evolution of Sex
Differenees in Mammalian Reproduetive Strategies," Ad
vances in Genetics 59 (2007): 2 1 7-243.
Keverne, Erle B., "Reproduetive Behaviour," Reproduction in
Mammals, Cilt 4: Reproductive Fitness, ed. C .R. Austin ve
R. V. Short, s. 1 33 - 1 75, C ambridge: Cambridge University
Press, 1 984.
Keverne, Erle B., "Understanding Well-Being in the Evolutionary
Context of Brain Development," Philosophical Transacti
ons of the Royal Society of Londra B: Biological Sciences
359, no. 1 449 (2004): 1 349- 1 358.
Keveme, Erle B. ve K.M. Kendriek, "Neuroehemieal Changes Ae
eompanying Parturition and Their Signifieanee for Ma
ternal Behavior,"Mammalian Parenting: Biochemical,
Neurobiological and Behavioral Determinants, ed. N.A.
Krasnegor ve R.S. Bridges, s. 2 8 1 - 304, New York: Oxford
University Press , 1 990.
Keysers, Christian ve Valeria Gazzola, "Towards a Unifying Ne
ural Theory of Social Cognition," Progress in Brain Rese
arch 1 56 (2006): 379-40 1 .
Keysers, Chrlstian, Jon H . Kaas ve Valerla Gazzola, "Somatosen
sation in Social Pereeption," Nature Reviews Neuroscien
ce 1 1 , o. 6 (20 10): 41 7-428.
Keysers, Christian ve David I. Perrett, "Demystifying Social Cog
nitio: A Hebbian Perspeetive," Trends in Cognitive Sci
ences 8, no. 1 1 (2004): 501 -507.
Kiehl, Kent A., "A Cognitive Neuroseienee Perspeetive on Psyeho
pathy: Evidenee for Paralim.bie System Dysfunetion,"
Psychiatry R esearch 1 42 (2006) : 1 07 - 1 28.

267
GVENEN B E Y i N

Kilham, Benjamin ve Ed Gray, Among the Bears: Raising Orp


han Cubs in the Wild, New York: Henry Holt, 2002.
King-Casas, B., C. Sharp, L. Lomax-Bream, T. Lohrenz, P. Fonagy
ve P.R. Montague, "The Rupture and Repair of Coopera
tion in Borderline Personality Disorder," Science 32 1 . no.
5890 (2008) : 806-8 1 0.
Kirsch, P., C. Esslinger, Q. Chen, D. Mier, S. Lis, S. S iddhanti, H.
Gruppe, V.S. Mattay, B. Gallhofer ve A. Meyer-Lindenberg,
"Oxytocin Modulates Neural Circuitry for Social Cogniti
on and Fear in Humans," The Joumal ofNeuroscience 25,
no. 49 (2005): 1 1 489- 1 1493.
Kitcher, Philip, "Biology and Ethics," The Oxford Handbook of
Ethics, ed. D. Copp, s . 1 63 - 1 85, Oxford: Oxford University
Press, 2006.
Kleiman, Devra G. , "Monogamy in Mammals," Quarterly Review
ofBiology 52, no. 1 ( 1 977): 39-69.
Kline, Michelle A. ve Robert Boyd, "Population Size Predicts
Technological Complexity in Oceania." Proceedings of the
Royal Society B: Biological Sciences 277, no. 1 693 (20 1 0) :
2559-2564.
Korsgaard, Christine M., The Sources of Nonnativity, New York:
C ambridge University Press, 1 996.
Kosfeld, M., M. Heinrichs, P.J. Zak, U. Fischbacher ve E. Fehr,
"Oxytocin Increases Trust in Humans," Nature 435, no.
7042 (2005): 673-676.
Krubitzer, Leah, "The Magnificent Compromise: Cortical Field
Evolution in Mammals," Neuron 56 (2007): 201 -209.
La Cerra, Peggy ve Roger Bingham,The Origin of Minds: Evolu
tion, Uniqueness and the New Science of the Self. New
York: Harmony Books, 2002.
Lakin, Jessica L. ve T.L. C hartrand, "Using Nonconscious B e
havioral Mimicry t o Create Affiliation and Rapport,"
Psychological Science 14, no. 4 (2003): 3.34-339.
Lakin, Jessica L., Valerie E . Jefferis, Clara Michelle Cheng ve
Tanya L. Chartrand, "The Chameleon Effect as Social
Glue: Evidence for the Evolutionary Significance of Non
conscious Mimicry," Joumal of Nonverbal Behavior 27,
no. 3 (2003) : 1 45- 1 62 .

268
KAYNAKA

Philosophy in the Flesh: The


Lakoff, George ve Mark Johnson,
Embodied Mind and Its Challenge to Western Thought,
New York: Basic Books, 1 999.
Larson, David B., James P. Swyers ve Michael E . McCullough,
Scientific Research on Spirituality and Health: A Report
Based on the Scientific Progress in Spirituality Conferen
ces, Rockville, MD: National Institute for Healthcare Re
search, 1 998.
Leake, David B.,Case-Based Reasoning: Experiences, Lessons
and Future Directions, Cambridge, MA: MIT Press, 1 996.
Lesch, Klaus-Peter, Dietmar Bengel, Armin Heils, Sue Z. Sabol,
Benjamin D. Greenberg, Susanne Petri, Jonathan Ben
jamin, Clemens R. Muller, Dean H. Hamer ve Dennis L.
Murphy, "Association of Anxiety-Related Traits with a
Polymorphism in the Serotonin Transporter Gene Regu
latory Region," Science 274, no. 5292 ( 1 996): 1 527- 1 53 1 .
Light, Kathleen C . , Karen M . Grewen, Janet A . Amico, Maria Boc
cia, Kimberly A. Brownley ve Josephine M. Johns, "Defi
cits in Plasma Oxytocin Responses and Increased Nega
tive Affect, Stress, and Blood Pressure in Mothers with
Cocaine Exposure During Pregnancy," Addictive Behavi
ors 29, no. 8 (2004) : 1 541 - 1 564.
Lim, Miranda M . , Anne Z. Murphy ve Larry J. Young, "Ventral
Striatopallidal Oxytocin and Vasopressin V l a Receptors
in the Monogamous Prairie Vole (Microtus ochrogaster),"
Journal of Comparative Neurology 468, no. 4 (2004) : 555-
570.
Llinas, Rodolfo R., I of the Vortex: From Neurons to Self, Camb
ridge, MA: MIT Press, 200 1 .
Lucki, Irwin, "The Spectrum of Behaviors Influenced by Seroto
nin," Biological Psychiatry 44, no. 3 ( 1 998): 1 5 1 - 1 62.
Lyons, Derek E., Andrew G. Young ve Frank C . Keil, "The Hidden
Structure of Overimitation," Proceedings of the National
Academy of Sciences 1 04, no. 50 (2007): 1 975 1 - 1 9756.
Maclntyre, Alasdair C . , After Virtue: A Study in Moral Theory, 3.
Bask, Notre Dame, IN: University of Notre Dame Press,
2007.
MacLean, Paul D., The Triune Brain in Evolution: Role in Paleo
cerebral Functions, New York: Plenum Press, 1 990.

269
GVE N E N BEYiN

Maestripieri, Dario, Christy L. Hoffman, George M. Anderson,


C. Sue Carter ve James D. Higley, "Mother-Infant Interac
tions in Free-Ranging Rhesus Macaques: Relationships
between Physiological and Behavioral Variables," Physio
logy & Behavior 96, no. 4-5 (2009): 6 13-6 1 9.
Marean, Curtis W., "When the Sea S aved Humanity," Seientific
American 303 (201 0): 55-6 1 .
McBrearty, Sally ve Alison S . Brooks, uThe Revolution That
Wasn't: A New Interpretation of the Origin of Modern
Human Behavior," Joumal of Human Evolution 39, no. 5
(2000): 453-563.
McGrew, William C., uChimpanzee Technology," Seience 328, no.
5978 (20 10): 579, 580.
Mclntosh, Daniel N., Aimee Reichmann-Decker, Piotr Winkiel
man ve Julia L. Wilbarger, "When the Social Mirror Bre
aks: Deficits in Automatic, but Not Voluntary, Mimicry of
Emotional Facial Expressions in Autism," Developmental
Seience 9, no. 3 (20061: 295-302.
Meaney, Michael J., "Maternal Care, Gene Expression, and the
Transmission of Individual Differences in Stress Reacti
vity across Generations," Annual Review of Neuroseien
ce 24, no. l (2003): 1 1 6 1 - 1 1 92 .
Melis, Alicia P., Brian Hare ve Michael Tomasello, uEngineering
Cooperation in Chimpanzees: Tolerance Constraints on
Cooperation," Animal Behaviour 72, no. 2 (2006): 275-286 .
Mello, Claudio V. , Tarciso A.F. Velho ve Raphael Pinaud, uSong
Induced Gene Expression: A Window on Song Auditory
Processing and Perception," Annals of the New York Aca
demy of Sciences 1 0 1 6 (2004): 263-28 1 .
Meltzoff, A.N. , "Roots of Social Cognition: The Like-Me Frame
work," Minnesota Symposia on Child Psychology: Me
eting the Challenge of Translational Research in Child
Psychology, ed. D. Cicchetti ve M.R. Gunnar, s. 29-58. Ho
boken, NJ: Wiley, 2009.
Meng, Oingjin, Jinyuan Liu, David J. Varricchio, Timothy Huang
ve Chunling Gao, "Palaeontology: Parental Care in an Or
nithischian Dinosaur," Nature 43 1 , no. 7005 (2004): 1 45,
1 46.

270
KAYNAKA

Mercier, Hugo ve Dan Sperber, uWhy Do Humans Reason? Argu


ments for an Argumentative Theory," Behavioral ve Brain
Sciences (baskda).
Mesoudi, Alex, "How Cultural Evolutionary Theory C an Inform
Social Psychology and Vice Versa." Psychological Review,
no. 1 1 6 (2009): 929-952.
Meyer, Kaspar ve Antonio Damasio, "Convergence and Divergen
ce in a Neural Architecture for Recognition and Memory,"
Trends in Neurosciences 32, no. 7 (20091: 376-382.
Milinski, M., D. Semmann ve H.J. Krambeck, uReputation Helps
Solve the 'Tragedy of the Commons:" Nature 4 1 5 , no.
6870 (2002): 424-426.
Mili. John Stuart, Utilitarianism. On Liberty and Other Essays,
ed. John Gray, s. 1 29-20 1 , New York: Oxford University
Press, 1 998.
Molenberghs, Pascal, Ross Cunnington ve Jason B. Mattingley,
"Is the Mirror Neuron System Involved in Imitation? A
Short Review and Meta-Analysis," Neuroscience & Biobe
havioral Reviews 33, no. 7 (2009): 975-980.
Moore, G.E . Principia Ethica, Cambridge: C ambridge University
.

Press, 1 903.
Morrison, India ve Paul E. Downing, "Organization of Felt and
Seen Pain Responses in Anterior Cingulate Cortex," Neu
roimage 37, na. 2 (2007): 642-65 1 .
Murdock, George P. ve Suzanne F. Wilson, "Settlement Patterns
and C ommunity Organization: Cross-Cultural Codes 3,"
Ethnology 1 1 ( 1 972): 254-295.
Murphy, Dennis L., Meredith A. Fox, Kiara R. Timpano, Pablo R.
Moya, Renee Ren-Patterson, Anne M. And.rews, Andrew Hol
mes, Klaus-Peter Lesch ve Jens R. Wendland, uHow the Sero
tonin Story Is Being Rewritten by New Gene-Based Discove
ries Principally Related to Slc6a4, the Serotonin Trans parter
Gene, Which Functions to Influence All Cellular Serotonin
Systems," Neuropharmacology 55, no. 6 (2008): 932-960.
Murphy, Michael R., Jonathan R. Seckl. Steven Burton, Stuart
A. Checkley ve Stafford L. Lightman, uChanges in Oxyto
cin and Vasopressin Secretion During Sexual Activity in
Men." The Joumal of Clinical Endocrinology & Metabo
lism 65, no. 4 ( 1 987): 738-741 .

271
GVE N E N B E Y i N

Murray, Michael J. ve Lyn Moore, "Costly Signaling and the Ori


gin of Religion," Journal of Cognition ve Culture 9 (2009) :
225-245.
Myowa-Yamakoshi, Masako, Masaki Tomonaga, Masayuki Tana
ka ve Tetsuro Matsuzawa, "Imitation in Neonatal Chim
panzees (Pan troglodytes)," Developmental Science 7, no.
4 (2004): 437-442.
Nagel, Thomas, "What Peter Singer Wants of You," New York Re
view of Books, 25 Mart 20 l O.
Neiman, Susan, Moral Clarity: A Guide for Grown-up Idealists,
Orlando, FL: Harcourt, 2008.
Nesse, Randolph M., "Runaway Social Selection for Displays of
Partner Value and Altruism," Biological Theory 2, no. 2
(2007) : 1 43 - 1 55.
The Geography of Thought: How Asians
Nisbett, Richard E . ,
and Westerners Think Differently-and Why, New York:
Free Press, 2003.
Nisbett, Richard E. ve Dov Cohen, Culture of Honor: The Psycho
logy of Violence in the South, New Directions in Social
Psychology, Boulder, CO: Westview Press, 1 996.
Nisbett, Richard E. ve Timothy D. Wilson, "Telling More Than We
C an Know: Verbal Reports on Mental Processes ." Psycho
logical Review 8 ( 1 977): 2 3 1 -259.
North, Douglass C., John Joseph Wallis ve Barry R.Weingas,
Violence and Social Orders: A Conceptual Framework
for Interpreting Recorded Human History, Cambridge:
C ambridge University Press, 2009.
Oberman, Lindsay M., Edward M. Hubbard, Joseph P. McCleery,
Eric L. Altschuler, Vilayanur S. Ramachandran ve Jaime
A. Pineda, "EEG Evidence for Mirror Neuron Dysfunction
in Autism Spectrum Disorders," Cognitive Brain Research
24, no. 2 (2005): 1 90- 1 98.
Oberman, Lindsay M., Jaime A. Pineda ve Vilayanur S. Ramac
handran, "The Human Mirror Neuron System: A Link
between Action Observation and Social Skills," Social
Cognitive and Affective Neuroscience 2, no. l (2007) :
62-66.
Oberman, Lindsay M., Piotr Winkielman ve Vilayanur S. Ramac
handran, "Face to Face: Blocking Facial Mimicry Can Se-

272
KAYNAKA

lectively Impair Recognition of Emotional Expressions,"


Social Neuroscience 2, no. 3-4 (2007): 1 67- 1 78.
Olff, Miranda, Willie Langeland, Anke Witteveen ve Damiaan
Denys, "A Psychobiological Rationale for Oxytocin in Tre
atment of Posttraumatic Stress Disorder," CNS Spectrums
1 5 , no. 8 (20 10): 436-444.
Ozonoff, Sally, Bruce F. Pennington ve Sally J. Rogers, "Executi
ve Function Deficits in High-Functioning Autistic Indivi
duals: Relationship to Theory of Mind," Joumal of Child
Psychology ve Psychiatry 32, no. 7 ( 1 99 1 ) : 1 08 1 - 1 105.
Oztop, Erhan, Mitsuo Kawato ve Michael Arbib, "Mirror Neurons
and Imitation: A C omputationally Guided Review," Neu
ral Networks 1 9, no. 3 (2006): 254-27 1 .
Pacheco, Jorge M., Francisco C . Santos ve Fahio A.C.C. Chalub,
"Stem-Judging: A Simple, Successful Norm Which Pro
motes Cooperation under Indirect Reciprocity," PLoS
Computational Biology 2, no. 12 (2006): el 78.
Panksepp, Jaak,Affective Neuroscience: The Foundations of
Human ve Animal Emotions, Series in Affective Science,
New York: Oxford University Press, 1 998.
Panksepp, Jaak, "At the Interface of the Affective, Behavioral,
and Cognitive Neurosciences: Decoding the Emotional
Feelings of the Brain," Brain ve Cognition 52, no. 1 (2003) :
4-14.
Panksepp, Jaak, "Feeling the Pain of Social Loss," Science 302,
no. 5643 (2003): 237-239.
Pargament, Kenneth I., Harold G. Koenig, Nalini Tarakeshwar ve
June Haln, "Religious Struggle as a Predictor of Morta
lity among Medically Ill Elderly Patients: A 2-Year Longi
tudinal Study," Archives of lntemal Medicine 1 6 1 , no. 1 5
(2001 ): 1 88 1 - 1 885.
Parvizi, Josef, "Corticocentric Myopia: Old Bias in New Cogniti
ve Sciences," Trends in Cognitive Sciences 1 3, no. 8 (2009):
354-359.
Pellegrino, G., L. Fadiga, L. Fogassi, V. Gallese ve G. Rizzolatti,
"Understanding Motor Events: A Neurophysiological
Study," Experimental Brain Research 9 1 , no. ( 1 992):
1 7 6 - 1 80.

273
GVENEN BEYiN

Pennisi, Elizabeth, "Conquering by C opying," Science 328, no.


5975 (20 1 0): 1 65- 1 67.
Pennisi, Elizabeth, "On the Origin of C ooperation," Science 325,
no. 5945 (2009): 1 1 96- 1 1 99.
Perry, Susan ve Joseph H. Manson, "Traditions in Monkeys,"
Evolutionary Anthropology: Issues, News ve Reviews 1 2 ,
DO. 2 (2003): 7 1 -8 1 .
Perry, Susan, Joseph H . Manson, Gayle Dower ve Eva Wikberg,
"White-faced Capuchins Cooperate to Rescue a Group
mate from a Boa constrictor," Folia Primatologica 74
(2003): 1 09 - 1 1 1 .
Petit, Odile, Christine Desportes ve Bernard Thierry, "Differen
tial Probability of 'Coproduction' in Two Species of Ma
caque (Macaca tonkeana, M. mulattal," Ethology 90, no.
2 ( 1 992): 1 07- 1 20.
Pfaff, Donald W., The Neuroscience of Fair Play: Why We (Usu
ally) Follow the Golden R ule, New York: Dana Press, 2007.
Phelps, Elizabeth A., Mauricio R. Delgado, Katherine 1 . Nearing
ve Joseph E. LeDoux, "Extinction Learning in Humans:
Role of the Amygdala and vmPFC," Neuron 43, no. 6
(2004): 897-905.
Poldrack, Russell A., Yaroslav O. Halchenko ve Stephen Jose
Hanson, "Decoding the Large-Scale Structure of Brain
Function by Classifying Mental States across Individu
als," Psychological Science 20, no. 1 1 (2009): 1 364- 1 372.
Popper, Kari R., Conjectures and Refutations: The Growth of
Scientific Knowledge, Londra: Routledge, 1 963.
Porges, Stephen W., "The Polyvagal Perspective," Biological
Psychology 74, no. 2 (20071: 1 1 6- 1 43 .
Porges, Stephen W. ve C . Sue C arter, "Neurobiology and Evoluti
on: Mechanisms, Mediators, and Adaptive Consequences
of Caregiving," Self Interest
and Beyond: Toward a New
Understanding of Human Caregiving, ed. S.L. Brown,
R.M. Brown ve L.A. Penner, Oxford: Oxford University
Press (baskda).
Powell , Adam, Stephen Shennan ve Mark G. Thomas, "Late Pleis
tocene Demography and the Appearance of Modern Hu
man Behavior," Science 324, no. 5932 (2009): 1 298- 1 30 1 .

274
KAYNAKA

Preston, Stephanie D. ve Frans B. M. de Waal, "Empathy: lts Ulti


mate and Proximate Bases." Behavioral and Brain Scien
ces 25, no. 1 (2001 ): 1 -20.
Preuss, Todd M., "The C ognitive Neuroscience of Human Uniqu
eness," The Cognitive Neurosciences, ed. M.S. Gazzaniga,
s. 49-64. C ambridge, MA: MiT Press , 2009.
Preuss, Todd M., "Evolutionary Specializations of Primate Bra
in Systems," Primate Origins and Adaptations, ed. M.J.
Ravoso ve M. Dagosto, 625-675, New York: Kluwer Acade
mic/Plenum Press : 2007.
Preuss, Todd M . , "Primate Brain Evolution in PhylQgenetic Con
text," Evolution of Nervous Systems: A Comprehensive
Re/erence, Cilt 4, ed. Jon H. Kaas ve Todd M. Preuss, s.
1 -34, Amsterdam: Academic Press , 2007.
Ouartz, Steven ve Terrence J. Sejnowski. Liars, Lovers,
and Hero
es: What the New Brain Science Reveals about How We
Become Who We Are, New York: William Morrow, 2002.
Raine, A., S.S. lshikawa, E. Arce, T. Lencz, K.H. Knuth, S. Bihrle,
L. LaC asse ve P. Colletti, "Hippocampal Structural Asy
mmetry in Unsuccessful Psychopaths," Biological Psychi
atry 552 (2004): 1 85 - 1 9 1 .
Rawls, John, A Theory ofJustice, Oxford: Clarendon Press , 1 972.
Raymaekers, Ruth, Jan Roelf Wiersema ve Herbert Roeyers,
"EEG Study of the Mirror Neuron System in Children
with High Functioning Autism," Brain Research 1 304
(2009): 1 1 3- 1 2 1 .
Remnick, David, Lenin 's Tomb: The Last Days of the Soviet Em
pire, New York: Random House, 1 993.
Richardson, Robert C., Evolutionary Psychology as Maladapted
Psychology, Cambridge, MA: MiT Press , 2007.
Richerson, Peter J. ve Robert Boyd, Not by Genes Alone: How
Culture Transformed Human Evolution, Chicago: Uni
versity of Chicago Press, 2005.
Richerson, Peter J. , Robert Boyd ve Joseph Henrich, "Gene-Cul
ture Coevolution in the Age of Genomics," Proceedings
of the National Academy of Sciences 1 07 , Supplement 2
(20 10): 8985-8992.
Ridley, Mat, The Rational Optimist, New York: Harper Collins,
2 0 1 0.

275
GVE N E N B E Y i N

Rizzolatti, Giacomo ve Laila Craighero, "The Mirror-Neuron


System," Annual Review of Neuroscience 27, no. 1 (2004):
1 69- 192.
Rizzolatti, Giacomo ve Maddalena Fabbri-Destro, "Mirror Neu
rons: From Discovery to Autism," Experimental Brain Re
search 200, no. 3 (20 10): 223-237.
Robbins, T.W. ve A.F.T. Arnsten, "The Neuropsychopharma
cology of Fronto-Executive Function: Monoaminergic
Modulation," Annual Review of Neuroscience 32, no. 1
(2009): 267-287.
The
Roberts, A.C., Trevor W. Robbins ve Lawrence Weiskrantz,
Prefrontal Cortex: Executive and Cognitive Functions,
New York: Oxford University Press, 1 998.
Rockenbach, Bettina ve Manfred Milinski, "The Efficient Inte
raction of Indirect Reciprocity and Costly Punishment,"
Nature 444, no. 7 1 20 (2006): 7 1 8 -723.
Rodrigues , Sarina M., Laura R. Saslow, Natalia Garcia, Oliver P.
John ve Dacher Keltner, "Oxytocin Receptor Genetic Va
riation Relates to Empathy and Stress Reactivity in Hu
mans," Proceedings of the National Academy of Sciences
1 06, no. 50 (2009): 2 1437 - 2 1 441 .
Roser, Matthew ve Michael S. Gazzaniga, "Automatic Brains-In
terpretive Minds," Current Directions in Psychological
Science 1 3 , no. 2 (2004): 56-59.
Roskies, Adina, "Neuroimaging and Inferential Distance," Neu
roethics 1 , no. 1 (2008): 1 9-30.
Rue, Loyal D., Religion Is Not About God: How Spiritual Tradi
tions Nurture Dur Biological Nature and What to Expect
When They Fail, New Brunswick, NJ: Rutgers University
Press, 2005.
Sapolsky, Robert M., A Primate's Memoir, New York: Scribner,
200 1 .
Saxe, Rebecca, "The Neural Evidence fo r Simulation I s Weaker
Than I Think You Think It Is," Philosophical Studies 144,
no. 3 (2009): 447-456.
Scanlon, Thomas, The Difficulty of Tolerance: Essays in Political
Philosophy, New York: Cambridge University Press, 2003.
Schaler, Jeffrey A. (ed.), Peter Singer under Fire: The Moral Ico
noclast Faces His Critics, Chicago: Open Court, 2009.

276
KAYNAKA

Seed, Amanda M., Nicola S. Clayton ve Nathan J. Emery, "Post


conflict Third-Party Affiliation in Rooks, Corvus frugile
gus,n Current Biology 1 7 , no. 2 (2007): 1 52 - 1 58.
Seitz, Aaron R., Athanassios Protopapas, Yoshiaki Tsushima,
Eleni L. Vlahou, Simone Gori, Stephen Grossherg ve Ta
keo Watanahe, "Unattended Exposure to Components of
Speech Sounds Yields Same Benefits as Explicit Auditory
Training,n Cognition 1 1 5, no. 3 (20 10): 435-443.
Sha, Ky, "A Mechanistic View of Genomic Imprinting,n Annual
Review of Genomics and Human Genetics 9, no. l (2008):
1 97 - 2 1 6 .
Shumyatsky, Gleb P. , Evgeny Tsvetkov, Gael Malleret, Svetla
na Vronskaya, Michael Hatton, Lori Hampton, James F.
Battey, Catherine Dulac, Erle R. Kandel ve Vadim Y. Bols
hakov, "Identification of a Signaling Network in Lateral
Nucleus of A.mygdala Important for Inbibiting Memory
Specifically Related to Learned Fear," Cell 1 1 1 , no. 6
(2002): 905 - 9 1 8 .
Siever, Larry J . , "Neurobiology o f Aggression an d Violence," Ame
rican Joumal of Psychiatry 165, no. 4 (2008): 429-442.
Singer, Peter, Animal Liberation: A New Ethics for Dur Treat
ment of Animals, New York: Random House, 1 975.
Singer, Peter, Practical Ethics, New York: C ambridge University
Press, 1 979.
Slingerland, Edward, "Toward an Empirically Responsihle Et
hics: Cognitive Science, Virtue Ethics and Effortless At
tention in Early Chinese Thoughtn Effortless A ttention: A
New Perspective in the Cognitive Science of Attention ve
Action, ed. Brian Bruya, s. 247-286, C ambridge, MA: MIT
Press , 20 1 0.
Solomon, Robert C . , Introducing Philosophy: A Text with Integ
rated Readings, 9. Bask, New York: Oxford University
Press, 2008.
Sommer, Marc A. ve Robert H. Wurtz, "Brain Circuits for the In
ternal Monitoring of Movements," Annual Review of Ne
uroscience 3 1 , no. 1 (2008): 3 1 7 -338.
Sosis, R. ve C . Alcorta, "Signaling, Solidarity, and the Sacred: The
Evolution of Religious Behavior,n Evolutionary Anthropo
logy: Issues, News, and Reviews 1 2, no. 6 (2003): 264-274.

277
GVENEN BEYiN

Souter, David, "Commencement Address to Harvard University,"


http ://news.harvard. edu/ gazette/story/20 l 0/05/text-of
justice-david-souters-speech/, Bahar 2010.
Spunt, Robert P., Ajay B. Satpute ve Matthew D. Lieberman,
"Identifying the What, Why, and How of an Observed Ac
tion: An fMRI Study of Mentalizing and Mechanizing Du
ring Action Observation," Joumal of Cognitive Neurosci
ence (20 1 0): 1 - 1 2.
Stout, Martha, The Sociopath Next Door: The Ruthless Versus the
Rest of Us, New York: Broadway Books, 2005.
Striedter, Georg F., "Precis of Principles of Brain Evolution," Be
havioral and Brain Sciences 29, no. l (2006): 1 - 1 2.
Suhler, Christopher L. ve Patricia S. Churchland, "Can Innate,
Modular 'Foundations' Explain Morality? Challenges for
Haidt's Moral Foundations Theory," Joumal of Cognitive
Neuroscience (baskda).
Suhler, Christopher L. ve Patricia S. Churchland, "Control: Cons
cious and Otherwise," Trends in Cognitive Sciences 1 3 ,
no. 8 (2009): 341 -347.
Suhler, Christopher L. ve Patricia S. Churchland, "The Neurobi
ological Basis of Morality," The Oxford Handbook of Ne
uroethics, ed. Judy Illes ve Barbara J. Sahakian, Oxford:
Oxford University Press.
Talmi, Deborah, Peter Dayan, Stefan J. Kiebel, Chris D. Frith ve
Raymond J. Dolan, "How Humans Integrate the Prospects
of Pain and Reward During Choice," Joumal of Neurosci
ence 29, no. 46 (2009): 146 1 7- 14626.
Tansey, Katherine E., Keeley J. Brookes, Matthew J. Hill, Lynne
E. Cochrane, Michael Gill, David Skuse, Catarina Corre
ia, Astrid Vicente, Lindsey Kent, Louise Gallagher ve Ric
hard J. L. Anney, "Oxytocin Receptor (Oxtr) Does Not Play
a Major Role in the Aetiology of Autism: Genetic and Mo
lecular Studies," Neuroscience Letters 474, no. 3 (20 1 0):
1 63 - 1 67.
Taylar, S.E., L.C. Klein, B.P. Lewis, T.L. Gruenewald, R.A. Gurung
ve J.A. Updegraff, "Biobehavioral Responses to Stress
in Females: Tend-and-Befriend, Not Fight-or-Flight,"
Psychological Review 107, no. 3 (2000): 4 1 1 -429.

278
KAYNAKA

Tennie, Claudio, Josep Call ve Michael Tomasello, "Ratcheting


up the Ratchet: On the Evolution of Cumulative Culture,"
Philosophical Transactions of the Royal Society B: Biolo
gical Sciences 364, no. 1 528 (2009): 2405-24 1 5 .
Thagard, Paul v e Karsten Verbeurgt, "Coherence a s Constraint
Satisfaction," Cognitive Science 22, no. 1 : 1 -24.
Thompson, R.R., K. George, J.C . Walton, S.P. Orr ve J. Benson,
uSex-Specific Influences of Vasopressin on Human Social
Communication," Proceedings of the National Academy
of Sciences 1 03, no. 20 (2006): 7889-7894.
Thompson, William Forde, Music, Thought, and Feeling: Un
derstanding the Psychology of Music, New York: Oxford
University Press, 2009.
Tomasello, Michael, The Cultural Origins of Human Cognition,
Cambridge, MA: Harvard University Press, 1 999.
Tomasello, Michael, Malinda Carpenter, Josep Call, Tanya Behne
ve Henrike Mail. uUnderstanding and Sharing lntentions:
The Origins of Cultural Cognition," Behavioral and Brain
Sciences 28, no. 5 (2005): 675-691 .
Tooby, John ve Leda Cosmides, "The Psychological Foundations
of Culture," The Adapted Mind: Evolutionary Psychology
and the Generation of Culture, ed. J. Barkow, L. Cosmides
ve J. Tooby, New York: Oxford University Press , 1 992.
Tost, Heike, Bhaskar Kolachana, Shabnam Hakimi, Herve Le
maitre, Beth A. Verchinski, Venkata S. Mattay, Daniel R.
Weinberger ve Andreas Meyer-Lindenberg, "A Common
Allele in the Oxytocin Receptor Gene (OXTR) Impacts
Prosocial Temperanent and Human Hypothalamic-Lim
bic Structure and Function," Proceedings of the National
Academy ofSciences 1 07, no. 31 (20 1 0): 1 3936- 1 394 1 .
Trivers, Robert L., "The Evolution of Reciprocal Altruism," Qu
arterly Review of Biology 46, no. 1 ( 1 97 1 ) : 35.
Tucker, Don M., Phan Luu ve Douglas Derryberry, "Love Hurts:
The Evolution of Empathic Concern through the Encep
halization of Nociceptive Capacity," Development and
Psychopathology 1 7, no. 3 (2005): 699- 7 1 3.
Turella, Luca, Andrea C. Pierno, Federico Tubaldi ve Umber
to Castiello, "Mirror Neurons in Humans: Consisting or

279
GVEN E N BEYiN

Confounding Evidence?" Brain and Language 1 08 , no. 1


(2009): 1 0- 2 1 .
Turner, Leslie M., Adrian R. Young, Holger Rompler, Torsten
Schoneberg, Steven M. Phelps ve Hopi E. Hoekstra, "Mo
nogamy Evolves through Multiple Mechanisms: Evidence
from Vl ar in Deer Mice." Molecular Biology and Evoluti
on 27, no. 6 (201 O): 1 269- 1 278.
Uhlmann, Erle L., David A. Pizarro, David Tannenbaum ve Peter
H. Ditto, "The Motivated Use of Moral Principles," Judg
ment ve Decision Making 4 (2009): 476-49 1 .
Valenstein, Elliot S., Great and Desperate Cures: The Rise and
Decline of Psychosurgery and Other Radical Treatments
for Mental Illness, New York: Basic Books, 1 986.
Vasey, Natalie, "The Breeding System of Wild Red Ruffed Le
murs ( Varecia rubra): A Prelimiary Report," Primates 48,
no. (2007): 4 1 - 54.
Vigilant, L., M. Stoneking, H . Harpending, K. Hawkes ve A.C. Wil
son, "African Populations and the Evolution of Human
Mitochondrial DNA," Science 253, no. 5027 ( 1 9 9 1 ) : 1 503-
1 507.
Wallace, Edward C., "Put Vendors in Their Place," New York Ti
mes, 17 Nisan 20 1 0.
Walum, Hasse, Lars Westberg, Susanne Henningsson, Jenae M.
Neiderhiser, David Reiss, Wilmar Igl, Jody M. Ganiban,
Erica L. Spotts, Nancy L. Pedersen, Elias Eriksson ve Paul
Lichtenstein, "Genetic Variation in the Vasopressin Re
ceptor la Gene (AVPR lA) Associates with Pair-Bonding
Behavior in Humans." Proceedings of the National Aca
demy of Sciences 1 05, no. 37 (2008): 1 4 1 53- 1 4 1 56 .
Wang, Zuoxin, Diane Toloczko, Larry J . Young, Kathleen Moody,
John D. Newman ve Thomas R. insel. "Vasopressin in the
Forebrain of Common Marmosets (Callithrix jacchus) :
Studies with in Situ Hybridization, Immunocytoche
mistry and Receptor Autoradiography," Brain Research
768, no. 1 - 2 ( 1 997): 1 47 - 1 56.
West, S.A., C . El Mouden ve A. Gard.ner, " 1 6 Com.non Miscon
ceptions about the Evolution of Cooperation in Humans."
Evolution and Human Behavior (baskda) .
http://www.zoo.ox.ac.uk/group/west/pubs.html.

280
KAYNAKA

Whiten, Andrew, Victoria Horner ve Frans B.M. de Waal, "Con


formity to Cultural Norms of Tool Use in Chimpanzees,"
Nature 437 , no. 7059 (2005): 737-740.
Whiten, Andrew, Antoine Spiteri, Victoria Horner, Kristin E. Bon
nie, Susan P. Lambeth, Steven J. Schapiro ve Frans B.M. de
Waal. "Transmission of Multiple Traditions within and
between Chimpanzee Groups," Current Biology 1 7 , no. 1 2
(2007 ) : 1 038- 1 043 .
Wicker, Bruno, Christian Keysers, Jane Plailly, Jean-Pierre Ra
yet, Vittorio Gallese ve Giacomo Rizzolatti, "Both of Us
Disgusted in My Insula: The Common Neural Basis of Se
eing and Feeling Disgust," Neuron 40, no. 3 (2003): 655-
664.
Wild, Barbara, Michael Erb, Michael Eyb, Mathias Bartels ve
Wolfgang Grodd, "Why Are Smiles Contagious? An fMRI
Study of the Interaction between Perception of Facia) Af
fect and Facia} Movements," Psychiatry Research 1 23, no.
1 (2003): 1 7 -36.
Williams, Justin, Andrew Whiten ve Tulika Singh, "A Systematic
Review of Action Imitation in Autistic Spectrum Disor
der," Journal ofAutism and Developmental Disorders 34,
no. 3 (2004): 285-299.
Williams-Gray, Caroline H., Adam Hampshire, Trevor W. Rob
bins, Adrian M. Owen ve Roger A. Barker, "Catechol
0-Methyltransferase Val l 58met Genotype Influences
Frontoparietal Activity During Planning in Patients with
Parkinson's Disease," Joumal of Neurosdence 27, no. 1 8
(2007): 4832-4838.
Wilson, Catherine, "The Biological Basis and Ideational Supers
tructure of Ethics ," Canadian Joumal of Philosophy 26
(supplement) (2002): 2 1 1 -244.
Winder-Rhodes, S.E., S.R. Chamberlain, M.I. Idris, T.W. Rob
bins, B.J. Sahakian ve U. Mller, "Effects of Modafinil
and Prazosin on Cognitive and Physiological Functions
in Healthy Volunteers," Joumal of Psychopharmacology
(baskda).
Wood, Bernard A., Human Evolution: A Very Short Introduction,
Oxford: Oxford University Press, 2005.

281
GVENEN B E Y i N

Woodward, James, ulnterventionist Theories of Causation in


Psychological Perspective,n Causal Leaming: Psychology,
Philosophy ve Computation, ed. A. Gopnik ve L. Schulz, s.
1 9-36, New York: Oxford University Press, 2007.
Woodward, James ve John Allman, "Moral Intuition: Its Neu
ral Substrates and Normative Significance;n Joumal of
Physiology-Paris 1 0 1 , no. 4-6 (2007): 1 79-202.
Wrangham, Richard W., "Ecology and Social Relationships in
'IWo Species of Chimpanzees,n Ecological Aspects of So
cial Evolution, ed. D. Ruhenstein ve R. Wrangham, s. 352-
378, Princeton, NJ: Princeton University Press, 1 986.
Demonic Males: Apes
Wrangham, Richard W. ve Dale Peterson,
and the Origins of Human Violence, Bostan: Houghton
Mifflin, 1 996.
Young, Liane ve Rebecca Saxe, "An fMRI Investigation of Sponta
neous Mental State Inference far Moral Judgment,n Jour
nal of Cognitive Neuroscience 2 1 , no. 7 (2008): 1 396- 1 405.
Zak, P.J., A.A. Stanton ve S. Ahmadi, "Oxytocin lncreases Genere
sity in Humans, PLoS ONE 2, no. 1 1 (2007): e 1 1 28.
Zald, David H. ve Scott L. Rauch, The Orbitofrontal Cortex, New
York: Oxford University Press, 2006.
Zhang, Ming ve Jing-Xia Cai, "Neonatal Tactile Stimulation En
hances Spatial Working Memory, Prefrontal Long-Term
Potentiation, and Dl Receptor Activat1on in Adult Rats,"
Neurobiology of Leaming and Memory 89, no. 4 (2008):
397-406.
Zimbardo, Philip G., The Lucifer Effect: Understanding How
Good People Tum Evil, N ew York: Random House, 2007.

211:!
Dizin

Abhidhanna (Budist eser), 142-43 adillik, 1 1 -4, 36-7


ac/an, ibirlii ve, 86-7, 96-7, 1 05-6
anterior sigulat korteks ve, Haidt'i teorisi ve, 141 -44
57 Karlk ve, 1 1 0- 1 1 , 1 18 - 1 9,
ngrs, 1 84-87 142-43, 1 97-99
davran ve, 1 26-27 din ve, "233-34, 238-39
beyin-temelli deerler ve, 29- kurallar ve, 203-1 2
31 sosyal uygulamalar ve, 1 52-
bakm ve, 43-65 53, 1 63-65
Hume ve, 1 6-8 Wall Street primleri ve, 238-39
insula ve, 57 Ahla (babun). 93-5
a oluumu ve, 1 26-27 ahlaki organ, 1 33-35
haz ve, 1 6-7 ahlaki gerekirlik, 14-20
din ve, 233-35 normativite ve, 225-27
kurallar ve, 203-4, 209- 1 0, 2 1 3- kurallar ve, 203-4, 209, 2 1 2 - 1 6,
14, 223-24 22 1 -3 1
z-muhafaza ve, 52-7 ahlaki duyarllk, 1 6-7, 67-8
sosyal beceriler ve, 149-5 1 , ahlakszlk, 1 2-3, 1 32, 1 34-35
1 63-65, 1 67-68, 1 84-89, ahmaklk geni, 1 26 - 1 28, 1 3 1
1 98-99 aile almalar, 59-61
adap, 142-43 aile deerleri:

283
GVEN E N BEYiN

bakm ve, 9-65 Asperger sendromu, 1 03-4


endojen opiatlar ve, 5 1 -2 Aurelius, Marcus, 243
oksitosin ve, 47-52, 57-8 avc-toplayc, 35-6, 39, 87-8, 1 60-
vasopressin ve, 47-50 61
ait olmay isteme ve, 49-65 avlanma, 1 8-9, 49-50, 1 32, 207, 246
ADS, 238-39 ibirlii. 86-8, 9 1 -3, 1 1 6-21
aleller, 7 1 -4, 1 26-27, 1 32 grup hayat ve, 27-8
Altn Oran, 143-44 sosyal uygulamalar ve, 1 60-61 ,
Altn Kural. 143-44, 207 - 1 2 1 74-75
Ake kabilesi, 1 1 6 - 1 7 aylar, 48-9
aktarm sorunu, 237-39 ayna nronlar, 1 59-60
akumben ekirdek, 68-9, 76, 1 5 1 eylem anlay ve, 1 7 1 -72
Amerikan yerlileri, 1 35-36 yabanc el sendromu ve, 178
AMP fosfodiesteraz, 1 26-28 arnn ngrs ve, 1 84-87
amigdala, otizm ve, 1 9 1 -94
bakm ve, 59-60, 68-74, 77 duygu ve, 1 84-90
ibirlii ve, 1 00- 1 empati ve, 1 84-92
a ve, 1 3 1 hedef ve, 1 7 1 -72
sosyal uygulamalar ve, 1 50-5 1 , avulamak ve, 1 7 1 -73
1 87-88 taklit ve, 1 9 1 -92
anaerkil, 48-9, 1 59-60 tek bir nronun tepkisi ve,
Anayasa (ABD), 205-6 1 8 1 -82
Anderson, Stephen, 1 87, 209, 247, niyetler ve, 1 68-84
270 zihinsel atfta bulunma ve,
Aquinal, Thomas, 143 1 68-80, 1 84
Arbib, Michael. 170, 173, 1 74, 1 76, maymunlar ve, 1 66-73
273 sekmeli kay ve, 1 79
Archetti, Marco, 80, 8 1 . 259 z-bilgi ve, 1 76-80, 1 84
argonin vasopressin (AVP). duyarll, 1 68-69, 1 7 1 -72
bakm ve, 47-50, 67-8 1 simlasyon ve, 1 7 1 -77, 1 80,
ibirlii ve, 86-7, 100-3, 105-6 1 84
genetik alar ve, 1 3 1 zihin teorisi ve, 1 68-80
Aristoteles, 9, 13, 1 6 , 2 3 , 124, 140, ayrlk kaygs, 29-3
143, 147, 202, 203, 208, 209, avamn trajedisi, 245-46
2 1 5 , 2 1 6 , 227, 242, 243 azamiye karma kurallar, 2 1 4-20
davran ve, 1 24, 1 39-44, 146- Aztekler, 1 39-40
47
mutluluk ve, 2 1 5- 1 6
en yksek iyi ve, 2 1 5 - 1 6 babunlar:
Doalclk Yanlgs ve, 227-28 bakm ve, 48-9, 8 1
kurallar ve, 202-4, 208-9, 2 1 5- ibirlii ve, 90-5, 1 1 2 - 1 3
1 7, 227-28 sosyal uygulamalar ve, 27-8,
Arizona niversitesi, 30- 1 3 1 ,39, 4 1 , 1 59-63
Arnsten, Amy F.T., 33, 1 53, 247, 276 Baier, Annette, 17, 248

284
DiZiN

balanma, Blackburn, Simon, 9, 16, 47, 1 4 1 ,


bakm ve,43-4, 47-52, 57-8, 64- 1 64, 204, 2 1 2, 2 14, 226, 244,
76, 79-83 250
ibirlii ve, 87-8, 94-5, 1 02-5, Blombos maaras, Gney Afrika,
1 17 - 1 8 30- 1
genetik alar ve, 1 24, 1 45-46 Boas, Franz, 86, 250
ahlak ve, 8 1 -3 Boesch, Christophe, 93, 1 1 3, 205,
oksitosin ve, 1 02-4 250
ayrlma kaygs ve, 29-31 bonobolar:
sosyal uygulamalar ve, 196 bakm ve, 66- 7
gven ve, 87-8, 94-5, 1 02-3, ibirlii ve, 1 1 2 - 1 5, 1 1 8- 1 9
1 1 7- 1 8 sosyal uygulamalar ve, 3 1 , 39-
deerler ve. 25, 30- 1 , 37-8 41
...nn zayflamas, 102-4 borderline kiilik bozukluu (BKB),
Bales. Karen, 77 95-8
Balliol Koleji, 1 98 Bowles, Samuel. 1 19, 1 20, 250, 253,
bazal ganglionlar, 1 50-51 260
Bates, Elizabeth. 1 37, 257 Boyd, Robert, 22, 35, 83, 86, 87,
Baumeister, Roy, 35, 1 80, 249 1 1 5, 1 35, 165, 200, 2 5 1 , 260,
beceriler: 268, 275
nedensel renme ve, 1 8-20, beyin:
35-7, 73-4, 82, 1 04-5, 1 24, soyutlama ve, 33-4
1 63-64, 1 8 1 -82, 1 87-88, balanma ve, 25, 30- 1 , 37-8
1 90 (aynca bkz. renme) BOLD sinyalleri ve, 1 55-58
Altn Kural ve, 143-44, 207- 1 2 nedensel renme ve, 18-20,
taklit ve, 161 -64 35-7, 73-4, 80, 1 04-5, 1 24,
kurallar ve, 1 58-59, 1 72-73, 1 8 1 -82, 1 87-88, 1 90 (ayrca
200 bkz. renme)
sosyal uygulamalar ve, 1 63-64 komissrotomi, 1 76-78
(aynca bkz. sosyal uygula snrlandrlm tatmin ve, 1 8-
malar) 9, 37-40, 60- 1 , 202-4, 223-
benciller, 98-9 24
bencillik, 88-9, 97-8, 1 32, 243-44 kafatas kapasitesi ve, 3 1 -2
Bekoff, Marc, 94, 1 06, 205, 249 karar verme ve 1 8-9 (aynca
B entham, Jeremy, 2 14, 2 15, 2 1 6, bkz. karar verme)
217 demans ve, 54, 56-7, 147, 187-89
beyin yann.kreleri, 52, 54, 1 76-78 evrim ve, 26-8, 32-4, 1 1 6-18
bilgelik, 1 7-8 esneklii, 33-4
genetik alar ve 1 24, 142-44 genetik ve, 25-6, 3 1 , 34-7, 1 23-
din ve, 240-41 47
kurallar ve, 202-3, 224-25 yanmkreleri, 52, 54, 1 76-78
sosyal uygulamalar ve, 1 65-66 hormonlar ve, 23-4, 27 -9, 47-
bilimcilik, 13-6 50, 67-8, 70, 74-9, 103-4,
1 97

285
GVENEN BEYiN

lobotomi ve, 1 52-53 babunlar ve. 48-9, 8 1


zihinsel atfta bulunma ve, bonobolar ve,66-7
167-69 beyin sap ve, 44-7, 52- 7, 60-3,
ayna nronlan ve, 1 59-60, 1 68- 70
94 empanzeler ve, 6 1 -7,71 -3
oksitosin ve, 27-8 (aynca bkz. rekabet ve, 79-81
oksitosin) ibirlii ve, 85, 90- 1 , 105-6,
paralimbik ksmlar ve, 57-60 1 07, l l l- 12, l l 6-2l
rntleri fark etme ve, 32-4 kltrel uygulamalar ve, 82
sorun zme ve, 18-2 1 , 25, 32- aile deerleri ve, 49-65
8, 41, 8 1 -2, 86-7, 90- 1 , 94-5, korku ve, 43-7, 5 1 -2, 60-3, 70,
1 14, 1 32-4, 1 37-8, 144:45, 73-4, 77, 8 1
1 55-56, 201 -5, 230-3 1 , :234- genetik ve. 43-6, 47-9, 57, 59-
37, 240, 244-46 60, 66-7, 70, 7 1 -83
reseptr younluu ve, 70-3, tesine gitmek ve, 47-8, l l l -
76 1 2 , l l8-l9
z-bilgi ve, 1 76-80, 1 84 tmar ve, 68-9, 73-4
aynlk kaygs ve, 29-31 zemin-kat ilevi, 46-7
bykl, 32-4 hormonlar ve, 47-52, 57-8, 67-
kk dnya dzenleimi ve, 83
1 52-53 hipotalamus ve, 44-6, 52, 54,
irade gc ve, 1 58-60 68-74
vagus siniri ve, 60-3, 1 3 1 kurumlar ve, 82
deerler ve, 25-41 hsm ve, 1 9- 2 1 , 47-8, 77, 8 1 -3
vasopressin ve, 47-8 (aynca renme ve, 57-64, 67-8, 74-5,
bkz. vasopressin). 82-3
Aynca bkz. belli blgeler erkekte ebeveynlik ve, 77-81
beyin sap, 243-44 mirkat ve, 5 1 -2
bakm ve, 44-7, 52-7, 60-3, 70 fare ve, 44-6, 6 1 -7, 7 1 -3
ibirlii ve, 1 00- 1 maymun ve, 48-9, 5 1 -2, 6 1 -3,
a ve, 1 36-7 65-7, 7 1 -4
Brown, Donald, 9, 49, 2 1 5, 2 1 6 , ihmal ve, 43-4, 48-9, 5 1 -2, 59-
2 17, 2 5 1 , 274 60, 1 04-5
Budizm, 142-3, 240, 243-44 nrobilim ve, 44- 57, 66-70, 74-
Buller, David, 1 38, 251 84
Bundy, Ted, 58 yavrunun, 46-54, 57-68, 73-4,
Bush. George W., 239 79-83, 1 24, 243-44
Buzsiki, Gyorgi, 1 80, 1 90, 252 opiatlar ve, 51-2, 57-8, 6 1 , 67-83
bakm: oksitosin ve, 47-52, 57-8, 6 1 ,
saldrganlk ve, 68-70, 74-5 67-83
zgecil ebeveynlik ve, 77-81 ac ve, 43-65
amigdala ve, 59-60, 68-74, 77 gebelik ve, 48-50, 79-80
balanma ve, 43-4, 47-52, 57-8, sanlar ve, 46-8. 6 1 -3, 68-70,
64-76, 79-83 73-4, 76

286
DiZiN

reseptr younluu ve, 70-3, ibirlii ve, 1 03-5, 1 1 2 - 1 3 , 16-


76 20
kurallar ve, 79-80 genetik ve, 1 26-27, 144-45
seilim basks ve, 46-7 rahipler ve, 245
z-muhafaza ve, 43-4, 46-8, 52, deerler ve, 39
54, 65 Craig, A.D. "Bud," 9, 44, 45, 46, 52,
serotonin ve, 74-5 53, 54, 55, 57, 142, 1 88, 254, 262
spinotalamik yol ve, 54, 56-7 Cyberball, 1 04, 1 95
hayatta kalma ve, 43-9, 6 1 - 3 alma, 1 1 , 1 64-65, 224-25
66-7 ileyle imtihan, 1 1 - 1 3, 202-3
deerler ve, 26-8 ocuk tacizi, 59-60, 104-5, 245
vasopressin ve, 47-50, 67-9
tarla fareleri ve, 65-80
ait olmay isteme ve, 49-65 da aslanlar, 83, 1 6 1 -63
blgesel koro, 9 1 -2 Darwin, Charles, l , 13, 16, 23
Blbl ldrmek (Lee), 233 De Dreu, C arsten, 97, 98, 255
demans, 54, 56-7, 147, 1 87-88
deneme yanlma, 20- 1 , 1 22, 1 60-
cadlar, 1 1 -3 61
California niversitesi, 36-7 depresyon, 1 26-27
canizm, 209 - 1 0 de Waal, Frans, 1 62, 1 89, 256, 264,
Caravaggio, 14 275, 281
Carter, Sue, 9, 27, 49, 67, 68, 1 02, Diktatr (oyun), 86-7, 98- 1 00
248, 252, 256, 2 6 1 , 270, 274 Dierick, Herman, 1 28, 1 29, 256
Champagne, Frances, 74, 9 1 , 1 3 1 , DNA 23, 30, 72, 79, 94, 1 29, 260,
252 280
Chomsky, Noam, 134, 135 davran:
Clayton, Nicola, 4 1 , 43, 64, 1 6 1 . saldrgan, 68-70, 74-5, 90- 1 ,
1 68, 253, 257, 277 1 1 2 - 1 9, 1 24-32, 1 38-40,
Cleese, John, 149, 155 1 52-53, 1 6 1 -63, 1 97
Clutton-Brock, Tim, 1 06, 1 07, 254 balanma ve, 20-1 (aynca bkz.
Colbert, Stephen, 225 balanma)
Colbert Report, (TV ovu). 224 borderline kiilik bozukluu
Collins, Francis, 34, 234, 241 , 242, (BKB) ve, 95-8
2 5 1 , 254, 275 bakm ve, 20- 1 , 43-84 (aynca
cesaret, 37-8, 40, 1 32, 142-44, 1 45- bkz. bakm)
46, 233-34 hile ve, 105-6, 144-45, 1 64-67,
ceza: 2 1 2, 244
ibirlii ve. 1 05- 1 2 merhamet ve, 23-4, 142-43,
oyun teorisi ve, 1 07-12 1 55-56, 1 90, 234-35, 240-43
saknma ve, 1 7-8, 82, 105-6, sonuuluk ve, 2 14-2 1
1 64-65, 233-34 ibirlii ve, 23-4, 26, 30-3 1 , 83-
cinsellik: 1 26, 1 29-32, 1 38-39, 1 42-
bakm ve, 66-9 46, 1 66-67, 243-45

287
GV E N E N BEYiN

grenek ve, 1 7-8, 1 35-36, 1 6 1 - bakalarn ngrme, 20- 1


63 psikoloji ve, 1 3-4, 20-1 , 96- 1 0 1 ,
karar venne ve, 16-2 1 , 33-4, 108-9, 1 12- 13, 1 23, 133-34,
37-40 (aynca bkz. karar 142-45, 1 57-58, 1 68-69, 1 79-
verme) 80, 186-87, 1 90, 193-200
duygu ve, 16-8, 30- 1 , 44-6, 47, psikopat ve, 57-60, 1 57-58
52, 54, 57-65, 7 1 -3, 99- 1 1 1 , reme, 25-8, 39, 48-50, 77-9,
1 2 1 , 142-44, 1 50-55, 1 64- 1 1 6- 1 7, 1 25-26, 1 60-6 1
65, 1 67-68, 1 72-73, 1 84-89, bencil, 88-9, 97-8, 1 32, 243-44
1 97-99, 204-5, 2 1 2, 2 1 4- 1 5 z muhafaza ve, 26, 43-4, 46-8,
sava ya d a ka tepkisi ve, 46, 52, 54, 65
70, 1 02-3 serotonin ve,74-5, 1 26-3 1 , 152-
oyun teorisi ve, 86-7, 94- 1 00, 53
1 07- 1 2 cinsel. 39, 66-9, 103-5, 1 1 6-20,
genetik alar ve, 1 23-47 1 26-27. 1 44-45, 245
Altn Kural ve, 143-44, 207 - 1 2 saknma ve, 1 7-8, 82, 1 05-6,
hormonlar ve, 23-4, 27-9, 47-50, 1 64-65, 233-34
67-8, 70, 74-9, 1 03-4, 1 97 sosyal uygulamalar ve, 1 49-
insan doas ve, 1 2-8, 32-46, 200 (ayrca bkz. sosyal uy
6 1 -3, 79-80, 1 2 1 -23, 133- gulamalar)
34, 1 50- 5 1 , 204-5, 2 14- 1 5, sosyal gerilim ve, 1 1 1 - 1 5
226-3 1 , 237-38, 243-44 sosyopat ve, 57-8, 2 1 0- 1 1
taklit, 20- 1 . 33-4, 82. 1 2 1 . 1 60- kindar. 88-9, 98-9
65, 1 84-85, 1 9 1 -99, 20 1 , irade gc ve, 1 58-60
204-5, 233-34 hayatta kalma ve, 43-9, 6 1 -3,
ikin, 1 32-36 66-7 (aynca bkz. hayatta
sevin ve, 76, 79-80, 1 1 5, 142- kalma);
43, 1 64-65, 1 84-85, 1 97 miza ve, 1 7-8, 22-3, 35-6, 39,
glme ve, 39, 1 89, 1 94-95, 1 97, 47-8, 7 1 -4, 1 1 1 - 1 5, 1 20, 1 3 1 ,
201 , 224-25 1 60-61
zihinsel atfta bulunma ve, meylet ve arkada ol tepkisi
1 65-80, 1 84 ve, 102-3
ahlaki gereklilik ve, 14-20,203- gven ve, 1 1 , 23-4, 77, 83- 1 2 1 ,
4, 209, 2 1 2 - 1 6, 2 2 1 -3 l 1 6 1 -63, 1 97-99, 2 1 9-20,
normativite ve, 225-27 224-25,243-46
opiatlar ve,51 -2, 57-8, 76, 85, doruyu syleme ve, 1 36-
131 39,142-44, 146-47 , 1 79, 207,
oksitosin ve, 27-8 (aynca bkz. 22 1 , 230-3 1
oksitosin) bilinsiz taklit ve, 1 59-60, 1 93-
haz ve. 1 6-7, 29-31 , 5 1 -2 , 59-60, 99
6 1 -3, 65, 77, 9 1-2, 144-45, evrensellik ve, 135-38
1 63-5, 229-30, 233-34, 244 fayday azamiye karma ve,
travma sonras stres bozuklu 2 1 4-21
u (PTSB) ve, 77 vagus siniri ve, 60-3, 131

288
DiZiN

vasopressin ve, 47-8 (aynca doruyu-syleme ve, 1 36-39,


bkz. vasopressin) 142-44, 146-47. 1 79, 207,
ait olmay isteme ve, 49-65 22 1 , 230-3 1
Delphi kahinleri, 1 42-43 ait olmay isteme ve, 49-65
deerler, 13-4, 20-3 bilgelik ve, 1 7-8, 1 24, 142-44,
balanma ve, 25, 30- 1 , 37-8 1 65-66, 202-3, 224-25, 235-
beyin-temelli, 25-41 37, 240-41
bakm ve, 26-8, 46-7, 49-65, 84 d.in, 36-7, 87-8, 2 1 0- 1 1
yelie kabul ritelleri ve,
rekabet ve, 27-8,35-9
240-41
ibirlii ve, 26, 30- 1
Budizm, 142-43, 240, 243-44
cesaret ve, 37-8, 40, 1 32, 1 42-
Katolikler, 207, 238-39, 245
43, 1 45-46, 233-34
Hristiyanlk, 224-25, 238-40,
kltrel uygulamalar ve, 25
242-43
aile, 49-65
Konfyslk, 240, 243-44
korku ve, 29-31 vicdan ve, 233-35
Haidt'in teorisi ve, 142-47 masrafl sinyalleme ve, 144-46
ideolojiler ve, 14- 1 6, 2 1 0- 1 2, Hallar ve, 241
2 1 9-20 ilahi varlklar ve, 235-36
kurumlar ve, 25, 34-7, 39 Episkopalyanlar, 238-39
zeka ve, 33-4 adillik ve, 238-39
kin ve, 25, 27-8, 35-6, 41 festivaller, bayramlar ve, 240
renme, 29-32, 36-8 Altn Kural ve, 143-44, 207- 1 2
sadakat ve, 1 1 8-19, 142-43, Haidt'in teorisi ve, 142-47
145-46 aktanm sorunu ve, 237-39
ahlaki gerekirlik ve, 14-20, Engizisyon ve, 241
203-4, 209, 2 1 2-2 16, 221 -31 zeka ve, 243-44
Doalclk Yanlgs ve, 226-31 C anizm, 209- 1 0
nrobilim ve, 26-31 Yehova ahitleri, 238-39
oksitosin ve, 27-9 Yahudiler, 135-36, 233-34, 238-
ac ve, 29-3 1 , 1 26-27 40
Jones ve, 238-39
Platon ve, 1 33-34
adalet ve, 236-38
refah ve, 32, 34-5
renme ve, 233-35, 243-44
temizlik ve, 142-45
metafizik gelenekler ve, 235-
sayg ve, 1 1 2 - 1 3 , 1 1 8-1 9, 142-
37, 240-41
43, 2 1 8- 1 9
ahlak ve, 1 35-36, 233-46
kurallar ve, 37-4 1 , 20 1 . 204-5,
Mslmanlar, 238-39
2 1 0- 1 1 , 226-30 nrobilim ve, 233-35, 243-44
kutsallk ve, 142-45 itaaat ve, 238-40
z-muhafaza ve. 26, 43-4, 46-8, ac ve,233-35
52, 54, 65 Platon ve, 236-37
sosyal yaam ve, 25-41 istismarc rahipler ve, 245
kayna, 25-6 refah ve, 245

289
GVE N E N BEYiN

Protestanlar, 238-39 nefret, 1 6-7, 98-9, 238-39


kurallar ve, 224-26, 234-36, zdengesel, 44-8, 52-7, 65, 1 2 1 ,
238-40, 245 1 89
Sokrates ve, 235-37 sevin, 76, 79-80, l 1 5, 142-43,
hayatta kalma ve, 240 1 64-65, 1 84-85, 1 97
Taoizm, 240, 243-44 glme, 39, 149, 1 89, 1 94-95,
televizyon evangelistleri ve, 1 97, 201, 224-25
238-39 lobotomi ve, 1 52-53
On Emir ve, 224-25, 238 -40 zihinsel atfta bulunma ve,
ileyle imtihan ve, 1 1 -3, 202-3 1 65-80, 1 84
sava ve, 240 ayna nronlar ve, 1 84-90
doalclk, 16-8, 226-33 panik, 44-6, 5 1 -2 , 6 1 - 3
Doalclk Yanlgs, 226-3 1 tutku ve, 1 6-8, 204-5
doa-beslenme, 1 34-35 haz, 1 6-7, 29-3 1 , 5 1 -2, 59-60,
doastclk, 17-8, 233-35, 237-41 6 1 -3, 65, 77, 9 1 -2, 144-45,
doru/gerek, 1 36-39, 142-44, 146- 1 63-65, 229-30, 233-34, 244
47, 1 79, 207, 22 1 , 230-31 travma sonras stres bozuklu-
doruluk, 142-43 u (PTSB) ve, 77
dopamin, 74-6, 1 3 1 , 1 52-53 prozodi -ritim ve tonlama-ve,
Down sendromu, 1 92-93 103-4
Druid, 242-43 kurallar ve. 204-5, 2 1 2, 2 1 4- 1 5
Duff (kpek) 1 26-27, 1 63-64 sosyal uygulamalar ve, 1 50-
duygu: 55, 1 64-65, 167-68, 1 72-73,
saldrganlk, 68-70, 74-5, 90- 1 84-89, 1 93-99
1 , 1 1 2- 1 9, 1 24-32, 1 38-39, keder, 54, 56-7, 205-6
1 52-53, 1 6 1 -63, 1 97 irade gc ve, 1 58-60
fke, 109, 1 84, 1 86, 1 92-93 miza ve, 1 7-8, 22-3, 35-6, 39,
kayg, 29-3 1 , 5 1 -2, 65, 68-9, 47 -8, 7 1 -4, l l l - 15, 1 20,
100-3 1 3 1 , 1 60-6 1
b alanma ve, 20 1 (aynca bkz. vagus siniri ve, 60-3, 1 3 1
balanma); ait olmay isteme ve, 49-65
bakm ve, 43-84 d.ifzyon tensor grntleme
efkat,23-4, 142-43, 1 55-56, (DTG), 1 5 1 -53
1 90, 234-35, 240-43 Diyaloglar (Euthyphro). Platon,
ibirlii ve, 98- 1 1 1 , 1 2 1 236-38
depresyon, 1 26-27
irenme, 1 33-34, 139-40, 1 84-
89 EEG, 1 92 - 94
empati, 1 84-92 Efesliler, !ncil, 238-39
korku ve, 1 58-59,1 67-68 (ayn elektromanyetik ma, 228-29
ca bkz. korku); empati, 1 84-92
genetik alar ve, 142-44 endojen opiatlar, 5 1 -2,57-8, 74-5,
mutluluk, 1 86-87, 1 92-93, 2 14- 85- 1 3 1
1 9, 227-28, 235-36, 243-44 Engizisyon, 241

290
DiZiN

erkek ebeveynlii, 77-81 kurallar ve, 2 1 9-20, 230-31


eroin, 5 1 -2 sosyal uygulamalar ve, 1 50-5 1 ,
epilepsi, 1 76-77 1 63-64, 200
Episkopalanlar, 238-39 Ta Devri ve, 35-6
ee balanma: Teknoloji ve, 30-7
bakm ve, 65-74, 79-80, 1 1 7 - 1 8 aletler ve, 30- 1 , 33-4, 87-8
mekanizmalan, 67-74 deerler ve, 26-9, 32-6
oksitosin ve, 67-74,79-80 Ezop masallan. 143-44
vasopressin ve, 67-74
Etik 20- 1 , 33-4, 1 24
Haidt'in teorisi ve, 142-47 fareler:
din ve, 236-37 bakm ve, 44-6, 6 1 -7, 7 1 -3
kurallar ve, 203-4, 226-27 a oluumu ve, 1 27-28, 1 3 1
sosyal uygulamalar ve, 1 8 1 -82 Farley (kpek), 1 63
evrensellik, 1 35-37 fayday azamiye karma, 2 1 4-23
evrim, 1 3 -4, 1 9-20. 241 Fawlty Towers (TV dizisi). 1 49
beyin ve, 26-8, 32-4, 1 1 6 - 1 8 Fehr, Ernst, 35, 107, 1 08, 1 09, 1 1 8,
bakm ve. 43-4, 46-54, 57-8, 249. 2 5 1 , 258, 260, 268
60- 1 , 65, 70, 78-80 Feldman, Ruth, 74, 258
ibirlii ve, 87- 9 1 , 1 1 1 - 1 2 . 1 1 5- felsefe, 32.41
21 Aristoteles ve, 1 2-3, 1 6-7, 23-4,
masrafl sinyalleme ve, 144-46 1 24. 1 39-44, 146-47, 202-4,
kafatas kapasitesi ve, 3 1 -2, 208-9, 2 1 5 - 1 7, 227-28, 242-
1 1 6- 1 8 44
Darwin ve, 1 2-3, 1 6-7, 23-4 Bentham ve, 2 1 4- 1 8
mal deiimi ve, 33-5 Blackburn ve, 1 4 1 , 1 64-65, 244
soyu tkenme ve, 22-3, 30- 1 Brown ve, 2 1 6 - 1 7
fosil ve. 30-1 , 1 1 6- 1 7 kesin buyruklar ve, 2 1 2- 1 5
genetik ve, 35-8, 1 23, 1 26-28, Konfys ve, 1 39-40, 207,
1 35-39, 142-47 209-10, 2 1 7- 1 8, 235-36,
Haidt'in teorisi ve, 142-47 240, 243-44
Homo sapiens ve, 30-4, 1 1 5 - 1 8 sonuuluk ve, 2 1 4-21
avc-toplayc ve, 35-6, 39, 87- nerme tretme ve, 1 7-8
8, 1 39, 142-47 Flanagan ve, 2 2 1
laktoz ve, 142-47 genetik alar ve, 1 37-38, 1 4 1 -
renme ve, 32 43, 1 45-46
Orta Ta Devri ve, 3 1 -2 Gert ve, 225-26
Neanderthaller ve, 33-4, 41 yi ve, 1 33-34
prefrontal korteks (PFK) ve, Hume ve, 1 2-3, 14-8, 1 9-20, 23-
1 50-51 4, 67-8, 2 1 2 , 243-45
proteinler ve, 14-6, 35-7, 68-9, Johnson ve, 203-5
125-30 adalet ve, 236-38
reme ve, 25-8, 39, 48-50, 77-9, Kant ve, 1 7-8.21 2 - 1 5, 224-25
1 1 6-17, 1 25-26, 1 60-61 zgrlk ve. 205-6, 2 1 5 - 1 9

291
GVE N E N BEYiN

Mensiys ve, 23-4, 142-43 Gazzola, Valeria, 1 8 1 , 182, 1 85,


Mili ve, 2 1 4-20 187, 259, 267
Moore ve, 226- 3 1 gebelik, 48-50, 79-80
normativite ve, 225-27 genetik alar:
olmas gereken ifadeleri ve, saldrganlk ve, 1 24-32, 138-40
14- 7, 225-27 AMP fosfodiestrenaz ve, 126-28
Platon ve, 133-34, 2 2 1 , 234-35, amigdala ve, 1 3 1
236-38 balanma ve, 1 24, 145-46
Rawls ve, 203-4, 226-27 davran ve, 1 23-47
kurallar ve, 203-4, 207, 209-10, beyin sap ve, 1 36-37
2 1 2, 2 1 6-221 , 225-31 rekabet ve, 132
Singer ve, 2 1 7- 19, 226-27 ibirlii ve, 1 23-26, 1 29-32,
Smith ve, 23-4, 245 1 38-39, 1 42-46
Sokrates ve, 1 7-8, 142-44, 2 1 7- masrafl sinyalleme ve, 144-46
18 kltrel uygulamalar ve, 132
sosyal uygulamalar ve, 1 64-65, depresyon ve, 1 26-27
1 7 1 -72 DNA ve, 1 28-29
Solomon ve, 203-4, 225-26 ahmaklk geni ve, 1 26-28
fenotip, 1 25-30 evrim ve, 1 26-28, 135-39, 142-47
filler, 39, 89- 9 1 , 1 1 7-18 yrtme ilevleri ve, 123
Finch, Atticus, 233 korku ve, 1 3 1 , 141
Flanagan, Owen, 9, 26, 143, 144, ilevsel kategoriler ve, 1 26-28
204, 2 14, 2 2 1 , 226, 238, 241 , genetik ve, 1 23-47
258 ikin ahlaki ilkeler/temeller
Flint, Jonathan, 1 24, 1 25, 130, 134, ve, 1 32-47
139, 258 kurumlar ve, 147
Fogassi, Leonardo, 1 7 1 , 172, 1 74, zeka ve, 1 37-38
258, 259, 273 kin ve, 1 23-24, 142-43
Fortunato, Laura, 80, 8 1 , 259 dil ve, 1 32-36
fosil, 30- 1 , 1 1 6-17 renme ve, 1 23, 1 26-27, 1 3 1 ,
frontal lop, 54, 56-7, 1 50-5 1 1 34-40, 146-47
fonksiyonel manyetik rezonans haritalama ve, 1 25-28
grntleme (fMRl) ;96-7, 1 00- fareler ve, 1 27-28, 1 3 1
1, 1 55-59, 1 8 1 -88, 1 9 1 -94 nropeptit ve, 1 27-29
fusiform girus, 1 00- 1 nrobilim ve, 1 24-30, 1 38-39,
144-45, 147
oksitosin ve, 1 3 1
Giichter, Simon, 35, 1 07, 108, 109, ac ve, 1 26-27
258 fenotip ve, 1 25-30
Galileo, 206 pleiotropi ve, 1 25-27
Gallese, Vittorio, 1 69, 1 7 1 , 1 72 , protein ve, 125-30
1 9 1 , 259, 265, 266, 273, 281 RNA ve, 1 25-26, 1 28-29
Gazzaniga, Michael, 1 50, 1 78, 275, kurallar ve, 1 24-26, 1 32-35,
276 1 37-44

292
DiZiN

serotonin ve, 1 26-31 balanma ve, 87-88, 94-5, 1 02-


deri pigmentasyonu ve, 1 37-39 3, 1 1 7- 1 8
hayatta kalma ve, 1 36-37 borderline kiilik bozukluu
vasopressin ve, 1 3 1 (BKB) ve, 95-8
ahlak/ahlakszlk ve, 1 32, 1 34- kltrel ni inas ve, 243-46
35 kltrel uygulamalar ve, 1 2 1
zenk geni ve, 1 3 1 korku ve, 85, 1 00-3, l l 2 - 1 3 , l l 5
genetik, 1 3 -4, 243-44 Altn Kural ve, 143-44, 207- 1 2
beyin ve, 25-6, 3 l , 34-7 kurumlar ve, 87-8, 243-46
bakm ve, 43-9, 57, 59-60, 66-7, zeka ve, 23-4
70, 7 1 -83 kin ve,85-7, 93, 1 07, 1 1 2 - 1 3,
vicdan ve, 233-34 1 1 6-2 1 . 244
DNA ve, 22-4, 78-9, 1 28-29 Kosfeld deneyi ve, 94-6
evrim ve, 35-8 renme ve, 87-8, 94-5, 99- 100,
doa/beslenme ve, 1 34-35 1 14, 1 2 1
a oluumu ve, 1 23-47 yavru ve, 91 -3, 99- 1 00, 1 1 6 - 1 7,
patent ve, 22 1 121
protein ve, 1 4-6, 35-7, 68-9, oksitosin ve, 85-7, 94-107, l l 7-18
1 25-30 din ve, 243-46
zenk geni ve, 1 3 1 kurallar ve, 107, 2 1 9-20, 224-
Gert, Bemard, 225, 226, 260 25
Gestapo, 233 sosyal uygulamalar ve, 1 6 1 -63,
Goldman, Alvin, 1 72, 1 84, 1 89, 259, 1 97-99
260 hayatta kalma ve, 1 16 - 1 7
goriller, 1 1 7 - 1 8 ticaret ve, 87-8
Gouin, Jean-Philippe, 76, 26 1 avamn trajedisi ve, 245-46
Graham, Billy, 236 vasopressin ve, 86-7, 94-5,
Graham, Franklin, 236, 261 1 00-3, 1 05-6, 1 1 7- 1 8
Greenspan, Ralph 9, 27, 1 24, 125, Gven (oyun), 94-7
1 27, 1 28, 1 29, 1 30, 1 3 1 , 1 32, grenek, 1 7-8, 1 35-36, 1 6 1 -63
1 34, 1 39, 256, 258, 2 6 1 , 262
grup d:
ibirlii ve, 97-9, 1 1 5 - 1 9 Hallar, 24 l
sosyal uygulamalar ve, 1 65-66 hafza, 6 1 -3
grup ii: vaka-tabanl, 222-23
bakm ve. 8 1 -2 tespit ve, 204-5
ibirlii ve, 86-8 hippokampus ve, 59-60
a oluumu ve, 145-46 ya dair Hume, 1 6-7
...

deerler ve, 35-6 peptitler ve, 70


Gross, Charles, 1 39, 262 kurallar ve, 222-26
Guyana toplu intihan, 238-39 sosyal uygulamalar ve, 1 9 -20
glme, 39, 1 89 , 1 94-95, 1 97, 20 1 , hayatta kalma ve, 29
224-25 alma, 1 54-55
gven, 1 1 , 77 Haida, 242

293
GVE N E N BEYiN

Haidt, Jonathan, 142, 1 44, 1 45, ibirlii ve, 9 1 -2


146, 222, 261 , 262, 278 genetik alar ve, 1 44-45
Hardin, Garrett, 246 Hume ve, 1 6-8
Hare, Brian, 58, 1 1 2, 1 13, 1 14, 1 1 5, din ve, 233-34, 244
1 64, 262, 263, 270 kurallar ve, 229-30
Hartwell, Martin, 40 sosyal uygulamalar ve, 1 63-65
Hauser, Marc, 16, 1 06, 1 33, 1 34, deerler ve, 29-31
1 35, 1 36, 1 39, 140, 1 4 1 , 1 64, hemoglobin, 67-8
250, 263 Henrich, Joseph, 35, 86, 87, 88,
hayatta kalma, 244, 263, 264, 275
beyin-temelli deerler ve, 26 Henry il, ngiltere Kral, 1 2 , 13
yamyamlk, 40 Hristiyanlar, 238-40, 242-43
bakm ve, 43-9, 6 1 -3, 66-7
hile, 1 05-6, 144-45, 1 64-67, 2 1 2 , 244
ibirlii ve, 1 1 6- 1 7
Hollander, Eric, 104, 264
ka ya d a sava tepkisi ve, 46,
Homo erectus, 23, 3 1 , 4 1 , 1 1 6, 1 1 7,
70, 1 02-3
1 18
besin ve, 1 9-20, 32, 34-7, 44-6,
Homo heidelbergensis, 23, l 1 8
6 1 -4, 78-9, 83, 86-7, 89-90,
Homo neanderthalensis, 2 3 , 4 1
1 1 2 - 1 9, 1 36-37, 144-45,
Homo sapiens, 2 3 , 29, 30, 3 1 . 33,
1 68-69, 1 72-74
34, 1 1 5, 1 1 6, 1 1 8
toplama ve, 35-6, 39, 86-8, 1 20-
Horatio, 234
2 1 , 1 60-61
hormonlar, 23-4, 27-9
avlanma ve, 1 8-9, 27-8, 35-6,
bakm ve, 47-50, 67-8, 70, 74-9
39.49-50, 86-8, 91 -3, 1 1 6-
2 1 , 1 32, 1 60-6 1 , 1 74-75, ibirlii ve, 103-4
207, 246 endojen opiatlar ve, 5 1 -2
laktoz ve, 35-6 sosyal uygulamalar ve, 1 97
birden fazla baba ve, 1 1 6- 1 7 aynca bkz. oksitosin, vasop-
a oluumu ve, 1 36-37 ressin
din ve, 240 Horner, Victoria, 1 62, 264, 281
reme ve, 25-8, 39, 48-50, 77-9, How Genes Influence Behavior
1 1 6- 1 7, 1 25-26, 1 60-6 1 -Genler Davranlar Nasl
kurallar ve, 2 1 5 - 1 6, 224-25, Etkiler (Flint, Greenspan ve
229-30 Kendler), 1 24, 1 25, 1 30, 1 34,
z-muhafaza ve, 26, 43-4, 46-8, 1 39, 258
52, 54, 57, 65 Hrdy, Saral, 9, 35, 1 1 6, 1 17, 1 97,
sosyal uygulamalar ve, 196 265
blgesel koro ve, 9 1 -2 Hume, David, 9, 13, 1 5, 16, 17, 1 8,
gven ve, 1 1 6 - 1 7 20, 23, 47, 68, 1 99, 2 1 2, 243,
fayday azamiye karma ve, 244, 245, 246, 248, 250, 265
2 1 4-21 ahlak, 243-44
haz: ahlaki duyarllk ve, 1 6-7, 67-8
bakm ve, 5 1 -2, 59-60, 6 1 -3, 65, doalc yaklam ve, 1 6-8
77 ac ve, 16-8

294
DiZiN

haz ve, 1 6-8 kk hcre aratrmalar ve,


kurallar ve. 2 1 2 246
sosyal uygulamalar ve, 1 99 miza ve, 1 7-8, 22-3, 35-6, 47-
Hutchison, W.D., 1 8 1 , 185, 265 8, 7 1 -4, l l l - 1 5, 1 20, 1 3 1 ,
hipotalamus: 1 60-6 1
bakm ve, 44-6, 52, 54, 68-74 doruyu syleme ve, 1 36-39,
ibirlii ve, 1 02-5 142-44, 1 46-47, 1 79, 207,
sosyal uygulamalar ve, 1 50-51 221 , 230 - 3 1
hipoksi, 1 29-30 bilinsiz taklit ve, 1 59-60, 1 93-
99
insan kurban, 1 35-36
brahim (Eski Ahit), 21 9-20 insula, 54, 56-7, 59-60, 96-7, 1 84-
i ortam, 44-6, 47 88
ideolojiler. 14-6, 2 1 0- 1 2, 2 1 9-20 Introducing Philosophy (Solo-
irenme, 1 33-34, 1 39-40, 1 84-89 mon), 204, 277
ihmal. 43-4, 48-9, 5 1 -2, 59-60, 1 04- nuit, 36-40, 86-7, 1 20
5 irade gc, 1 58-60
ilkeler. Bkz. ahlak itiraf 1 2-3, 57-8
ikiz almalar, 59-61 sa Mesih, 238-39
inferior frontal girus, 1 00- 1 , 1 8 1 - shak (Eski Ahit atalarndan), 220
82 istisnasz kurallar, 207, 2 1 2, 2 1 9 -
insanlar, 1 9-21 2 3 , 240, 245
...n beyin kapasitesi, l l 6 - 1 8 istikrar, 1 7-8
vicdan edinimi ve, 1 63-66 bakm ve, 81
kltrel ni edinimi ve, 243-46 ibirlii ve, 86-7, 95-7
karar verme ve, 1 8-9 (aynca kurallar ve, 202-3, 230-31 (ay-
bkz. karar verme); nca bkz. kurallar)
empati ve, 1 84-92 sosyal beceriler ve, 1 65-66
genetik alar ve, 1 23-47 deerler ve, 25
glme ve, 39, 1 89, 1 94-95, 1 97, ibirlii, 23-4, 1 66-67, 243-45
20 1 , 224-25 saldrganlk 90- 1 , 1 1 2 - 1 9
ee balanma ve, 65-74, 79-80, zgeci ebeveynlik ve, 77-8 1 ,
1 1 7-18 86-7, 93
zihinsel atfta bulunma ve, amigdala ve, 1 00- 1
1 65-80, 1 84 balanma ve, 87-8, 94-5, 1 02-
ahlak ve, 1 3-4 (aynca blcz. ahlak) 3, l l 7-8
oksitosinin etkileri, 94- 1 06 babunlar ve, 90-3, l l 2 - 1 3
doas, 1 2-8, 32-46, 6 1 -3, 79- bonobolar ve, 1 12 - 1 5, 1 18 - 1 9
80, 1 2 1 -23, 1 33-34, 1 50-5 1 . borderline kiilik bozukluu
204-5, 2 1 4- 1 5, 226-3 1 , 237- (BKB) ve. 95-8
38, 243-44 beyin sap ve, 1 00- 1
sosyal uygulamalar ve, 22-23, bakm ve, 85, 90- 1 , 1 07, 1 1 1 - 1 6
149-200 (aynca bkz. sos empanzeler ve, 90-3, 1 1 2 - 1 9
yal uygulamalar); rekabet ve, 86-7, 1 1 1 -20

295
GVEN E N BEYiN

bedel-fayda analizi, 88-9 oksitosin ve, 85-7 . 94- 107, 1 1 7-18


kltirel uygulama ve, 1 2 1 sahte, 1 23
tanmlama, 87-91 primat, 88-93, 1 05-6, 1 1 2 - 1 9
Diktatr ve, 86-7, 98- 100 ceza ve, 1 05- 1 2
benciller ve, 98-9 kurallar ve, 89-90, 1 07
duygu ve, 85, 98- 1 1 5, 1 2 1 seilim ve, 88-90
evrim ve, 1 1 5-21 bencillik ve, 88-9, 97-8
rnekleri, 90-5 saknma ve, 1 7-8, 82, 1 05-6,
istismar ve, 1 23-24 1 64-65, 233-34
korku ve, 85, 100-3, 1 1 2 - 1 3 , sosyal gerilim ve, 1 1 1 - 1 5
115 istikrar ve, 86-7, 95-7
elverili sonular ve, 88-9 hayatta kalma ve, 1 1 6 - 1 7
oyun teorisi ve, 86-7, 94- 100, blgesel koro ve, 9 1 -2
1 07- 1 1 2 ltimatom ve, 86-7, 98- 100
cinsiyet ve, 98- 1 06
deerler ve, 26, 30- 1
genetik ve, 1 05-6, 1 1 6-26, 1 29 -
vasopressin ve, 86-7, 94-5,
3 2 , 1 38-9, 142-6
1 00-3, 105-6, 1 1 7 - 1 8, 1 3 1
Altn Kural ve, 143-44, 207 - 1 2
tarla fareleri ve, 86-7, 93, 102-4
tmar ve, 68-9, 73-4, 8 5 , 90-2,
ipek maymunlar, 39, 4 1 , 65, 7 1 -3,
1 3 1 , 1 59-60
8 1 , 88-9, 93, 1 1 7 - 1 9
nefret edenler ve, 98-9
sokulma ve, 9 1 -2
avc-toplayc topluluklar ve,
Johnson, Mark, 2 2 , 3 3 , 60, 146,
35-6, 39, 87-8, 9 1 -3
hipotalamus ve, 1 02-5 202, 204, 2 1 2, 2 14, 224, 226,
grup ii, 90- 1 , 97-9, 1 1 1 - 1 2 256, 257, 266, 269
kurumlar ve, 87-8 Jones, Jim, 53, 57, 1 77, 1 9 1 , 1 97,
zeka ve, 243-44 238, 254, 266
trler aras, 93-5
kin ve, 85-8,93, 1 07, 1 1 2 - 1 3,
1 1 6-2 1 kabileler, 39, 86-7, 1 1 6- 1 7 , 1 20,
renme ve, 87-8, 94-5, 99-100, 132, 228-29
1 14, 1 2 1 ka ya da sava tepkisi, 46, 70,
... iin bir mekanizma olasl, 1 02-3
86-7 karar verme,
pazar entegrasyonu ve, 86-8 bakm, 44-6, 47, 57-8, 6 1 -3
mirkatlar ve, 88-9, 93 sonuuluk ve, 2 14-21
maymunlar ve, 88-9 1 , 1 05-6, snrlandrlm tatmin ve, 18-9,
1 16 - 1 8 37-40, 60- 1 , 202-4, 223-24
karlkllk ve, 89-93 ibirlii ve, 94-5, 98- 1 00, 1 05-6
nrobilim ve, 9 1 -9, 102-7, 1 1 0- tmdengelim ve, 1 7-20, 37-8
12, 1 18-19 tretme ve, 14-20
yavru ve, 9 1 -3, 99- 1 00, 1 1 6 - 1 7, oyun teorisi ve 86-7, 94- 1 00,
121 1 07- 1 1 2
grup d, 97-9, 1 1 5 - 1 9 karm ve, 1 6-20, 1 56-57

296
DiZiN

niyet ve, 1 68-84 kendini savunma, 27-8, 2 15 - 1 7,


sorun zme ve,1 8-2 1 , 25, 32- 240
8, 4 1 , 8 1 -2, 87-8,90- 1 , 94-5, kediler, 49-50, 83, 1 6 1 -63
1 14, 1 32-34, 1 37-38, 144- kesin buyruk, 2 1 2- 1 5
45, 1 55-56, 201-5, 230-3 1 , Kendler, Kenneth, 1 24, 1 25, 1 30,
234-37, 240, 244-46 134, 1 39, 258
din ve, 233 -34, 241 Keverne, Barry, 9, 27, 49, 50, 5 1 , 63,
kurallar ve, 202-4, 209, 2 1 5- 18, 67, 25 1 , 267
222-24, 226-27 Keysers, Christian, 64, 1 8 1 , 1 82,
seilim basks ve, 46-7 1 85, 1 87, 249, 259, 265, 267,
z-bilgi ve, 1 76-80, 1 84 28 1
z-muhafaza ve. 26, 43-4, 46-8, komedi, 1 49, 224-25
52, 54, 65 komissrotomi, 1 76-78
Konfyiis, 140, 207, 209, 2 1 7. 236,
sosyal. 1 58-64, 1 79-80
240 , 243, 291
fayday azamiye karma ve,
korku:
2 1 5-21
bakm ve, 43-, 5 1 -2, 60-3, 70,
deerler ve,33-4, 37-40
73-4, 77, 8 1
karlkllk, 89-93, 1 10- 1 1 . 1 1 8-19,
ibirlii ve, 85, 1 00-3, 1 1 2 - 1 3 ,
142-43, 1 97 - 1 99
115
katil balinalar, 39, 48-9, 90-2
a oluumu ve, 1 3 1 , 1 4 1
kayg, 29-3 1 , 5 1 -2, 65, 68-9, 1 00-3
oksitosin ve, 1 00- 1
Kitab- Mukaddes, 2 1 9-20, 238-39
sosyal uygulamalar ve, 1 58-59,
kular, 27-8, 4 1 , 66-7, 9 1 -2, 1 17- 1 8,
1 67-68, 1 7 1 -72, 1 84, 1 86-89
1 3 1 , 1 59-63, 233-34
deerler ve, 29-3 1
kan:
korpus kallosum, 1 76-78
venz, 1 55-56 korteks: anterior singulat (ASK).
fetal hormonlar ve, 49-50 54-60, 72-3, 1 84-87
manyetik zellikleri, 1 55-56 otonom modftller ve, 1 57-58
nakli, 238-39 BOLD sinyalleri ve, 1 55-58
k a n - o ks ij en - s ev i ye s i -b a m l Korpus kallosum ve, 1 76-78
(BOLD) kontrast, 1 55-58 tanm, 52, 54
kan basnc, 44-6, 67-8, 229-30 inferior parietal. 1 68-69, 1 8 1 -
Kanela kabilesi, 1 16 - 1 7 82
kabile, 20- 1 , 1 1 8 - 1 9, 1 2 1 , 1 64-65, insular, 44-6, 1 87-88
1 98-99, 244 zeka ve, 33-4
Katolikler, 207, 224-25, 238-39 orta temporal, 1 82-83
Kandel, Eric, 1 30, 277 motor, 1 54-56
Kant, Immanuel, 18, 2 1 2, 2 1 3, 2 14, neokorteks ve, 6 1 -3
266 operkler tat, 1 84-85
Kaplan, Jonathan, 1 38, 266 orbital frontal, 59-60
kaytanklk, 1 07, 2 1 2, 244 parietal. 1 9 1 -92
Kawato, Mitsuo, 1 73, 1 74, 1 76, 273 prefrontal (PFC), 6 1 -3, 82, 1 39-
keder, 54, 56-7, 205-6 40, 1 50-63,182-84

297
GVE N E N B E Y i N

premotor, 1 68-69, 1 7 1 -73 Kilbam, Benjamin, 83, 268


kk-dnya rgtlenmesi ve, kin:
52, 54, 1 52-53 bakm ve, 1 9-2 1 , 47-8, 77, 8 1 -3,
somatosensori, 1 86-87, 1 89 243-44
difzyon tensor grntleme ibirlii ve, 85-8, 93, 107, 1 1 2-
tDTG) ve, 1 5 1 -53 1 3 , 1 1 6- 2 1 , 244
grsel. 1 54-55, 1 58-59 genetik alar ve, 1 23-24, 142-
kr kurtlan, 93 43
kular ve, 1 60-63 taklit ve, 1 98-99
ibirlii ve, 1 2 1 sosyal uygulamalar ve, 1 60-6 1 ,
kpekler ve, l 6 l -64 1 65-66, 1 90, 1 98-99
yunuslar ve, 1 6 1 -63 deerler ve, 25, 27-8, 35-6, 4 1
ayna nronlar ve, l 9 1 -92 King-Casas, Brooks , 96, 97, 268
yenidoan, 1 6 1 -63 Kral Lear (Sbakespeare), 149
yavru ve, 1 6 1 -63 Korsgaard, Christine, 4 1 , 268
kurallar ve, 20 l, 204-5 Kosfeld, Michael. 95, 268
sosyal uygulamalar ve, l 60-65, koyunlar. 5 1 -2,67-8, 93
184-85, 1 9 1 -99 kk hcre aratrmas, 246
bilinsiz taklit ve, l 93-99 kpekler, 27-8, 40, 1 26-27, 237-38
karsama, 1 6 -20. 1 56-57 bakm ve, 44-6, 5 1 -2, 76
kurban, 47-8, 1 35-36, 144- 1 6, 2 1 9 - ibirlii ve, 9 1 -3
20 kurallar ve, 222-24
kurumlar, l 1 -8 sosyal davran ve, 161-
bakm ve, 82 64, 167-68, 1 75-76
ibirlii ve, 86-8
a oluumu ve, 147
din ve, 237-38, 241 -46 laktoz, 35-6
kurallar ve, 202-4, 22 l , 230-31 lateral temporal lop, 59-60
gven ve, 87-8, 243-46 Lee, Harper, 233
deerler ve, 25, 34-5, 36- 7, 39 Lehler: 1 36
kurtlar, 18 -9, 46-9 lemurlar, 39, 48-9, 93, 1 1 4
kutsallk, 142-45 Levitililer, Eski Ahit, 238-39
kuzgunlar, 93 lisan, 1 92-93
kltrel uygulamalar, 1 9-20 balanma terimi ve, 30- 1
bakm ve, 82 Chomsky ve, 1 33-35
ibirlii ve, 1 2 1 insann karmakl, 33-4
avc-toplayc topluluklar ve, iin gen, 3 1 , 1 32-36, 141
35-6, 39, 87-8, 1 60-61 lisanla formle edilmi ve. 40- 1
a oluumu ve, 1 32 yerel tarzlar, 39
ni inas ve, 243-46 zihinsel atfta bulunma ve,
kurallar ve, 230-31 1 67-69
gven ve, 1 2 1 lisan organ, 1 34-35
deerler ve, 25 Litvanyahlar, 1 35-36
Aynca bkz. sosyal uygulamalar Llinas, Rodolfo,

298
DiZiN

lobotomi, 1 52-53 bakm ve, 48-9, 5 1 -2, 6 1 -3, 65-


Lomas Barbudal Biyolojik Doa 7, 7 1 -4
Koruma Alan, 90 ibirlii ve, 88-91 , 1 05-6, 1 1 6-
Lomas B arbudal Maymun Projesi, 18
1 62 ayna nronlar ve, 166-73
Luka, ncil, 238-39 sosyal uygulamalar ve, 1 50-
5 1 , 1 54-55, 1 6 1 -63, 1 67-73,
1 80-83, 1 9 1 -92
mantk, 201 Moore, G.E., 145, 227, 228, 229,
nedensellik ve, 1 82-88 230, 265, 27 1 , 272
snrlandrlm tatmin ve, 1 8- ahlaki gramer, 1 39-40
9, 37-40, 60- 1 , 202-4, 223- ahlak:
24 balanma ve, 8 1 -3 (aynca bkz.
tmdengelim ve, 1 7-20, 37-8 balanma)
tretme ve, 1 4- 20 yamyamlk ve, 40
karsama ve, 1 6-20, 1 56-57 bile ve, 1 05-6, 144-45, 1 64-67,
Manson, Cbarles, 58, 1 62, 274 2 1 2, 244
masrafl sinyalleme, 144-46 vicdan ve, 29, 57-60, 1 33-34,
Mao Zedong, 220 1 59-60, 1 63-66, 233-35,
Marean, Curtis, 30, 32, 264, 270 242-44
kltrel ni inas ve, 243-46
Masicampo, E.J 1 80, 249
..

karar-verme ve, 16-2 1 , 33-4,


Max (kpek), 1 6 1 -64
37-40 (aynca bkz. karar
McAmis, Edwin, 9, 1 2
verme);
Mensiys, 23, 143
ortaya k, 27-8
Mehinaku kabilesi, 1 1 6- 1 7
etik ve, 20- 1 , 33-4, 1 24, 142-
Meaney, Micbael, 74, 9 1 , 1 3 1 , 252,
43, 1 8 1 -82, 203-4, 226-27,
270
236-37
meylet ve arkada ol tepkisi, 1 02-3
adillik ve, 1 1 -4, 36-7, 86-7, 96-
mirkatlar:
7, 1 05-6, 1 4 1 -44, 1 52-53,
b akm ve, 5 1 -2
1 63-65, 203- 12, 233-34
ibirlii ve, 88-9, 93 genetik alar ve, 1 32-47
sosyal uygulamalar ve, 27-8, Altn Kural ve, 143-44, 207- 1 2
39, 1 6 1 -63 Haidt'in teorisi ve, 1 42-47
Milinski, Manfred, 1 1 0, 276 aktarm sorunu ve, 237-39
Mili, John Stuart, 2 1 5, 2 1 6, 2 1 7, insann ayrcal, 37-41
2 1 9, 220. 2 5 1 , 271 yanlsama olarak, 241 -44
miza, 1 7-8, 22-23, 35-6, 39, 47-8, ikin ilkeler/temeller ve, 132-47
7 1 -4, 1 1 1 - 15, 1 20, 1 3 1 , 1 60-61 ldrme ve, 37-9, 1 1 8-20, 204-
misyonerler, 12-3 5, 208- 10, 2 2 1 , 224-25, 240
modern mahkemeler/jriyle yarg yasal konular ve, 1 1 -3, 1 9-20,
lama, 33-4, 202-3 202-3, 236-37
modlerlik, 1 58-59 yalan syleme ve, 1 49, 204-5,
maymunlar: 207, 224-25

299
GVE N E N BEYiN

soykrmlar ve, 1 35-36 Nikomakhos'a Etik (Nicomachean


doalc yaklam, 16-8, 226-33 Ethics) (Aristoteles), 1 24
normativite ve, 225-27 niyet:
din ve, 233-46 yabanc el sendromu ve, 178
sayg ve, 1 1 2 - 1 3, 1 1 8-19, 142- empati ve, 1 84-92
43, 2 1 8 - 1 9 ayna nronlar ve, 1 68-84
kurallar ve, 203-4, 234-36, 245 motor komutlar ve, 1 68-84
(aynca bkz. kurallar) Rizzolatti makalesi ve, 1 76-77
bilimcilik ve, 1 3-6 Sekmeli kay ve, 1 79
z-muhafaza ve, 26, 43-4, 46-8, z-bilgi ve, 1 76-79, 1 84
52, 54, 65 Norman stilas, 1 2
alma ve, 1 1 , 1 64-65, 224-25 normativite, 225-27
nrobilim, 13-4, 22-3
kk hcre aratrmas ve, 246
BOLD sinyalleri ve, 1 55-58
irade gc ve, 1 58-60
bakm ve, 44-57, 60-7 1 , 74-84
iin doast dayanak, 241
ibirlii ve, 9 1 -9, 1 02-7, 1 1 0-
ileyle imtihan ve, 1 1 -3, 202-3
12, 1 1 8 - 1 9
gven ve, 243-46
genetik alar ve, 1 23-47
doruyu syleme ve, 1 36-39,
hafza ve, 1 6-7,1 9-20, 29, 59-
142-44, 146-47, 1 79, 207,
60, 6 1 -3, 70, 1 54-55, 204-5,
22 1 , 230-31
209, 2 1 2, 222-26
deerler ve, 1 3-7, 1 9-23, 25-44
ayna nronlar ve, 1 59-60, 1 68-
(aynca bkz. deerler)
94
bilgelik ve, 1 7-8, 124, 1 42-44,
a oluumu ve, 1 24-30, 1 38-9,
1 65-66, 202-3, 224-25, 235- 144-45, 147
37, 240-41 proteinler ve, 14-6, 35-7, 68-9,
Morgentaler, Henry, 206 1 25-30
Morrison, India, 1 8 1 , 1 86, 1 87, 27 1 din ve, 233-35, 243-44
Mozart, Wolfgang Amadeus, 14 kurallar ve, 226-27
mutluluk, 1 86-87, 1 92-93, 214-19, sosyal uygulamalar ve, 1 50-60,
227-28, 235-36, 243-44 1 68-94, 200
Munduruku kabilesi, 1 16 - 1 7 zihin teorisi ve, 64, 99- 1 0 1 ,
Murdock, George, 80, 271 1 59-60, 1 67-80, 1 9 1 -94, 244
Mslmanlar, 238-39 deerler ve, 26-31

nalokson, 5 1 -2 ortalama molekler kinetik enerji,


Neanderthaller, 33-4, 41 149
nedensellik, 1 82-88 Orta Ta Devri, 3 1 -2
Nesse, Randolph, 9, 1 1 8, 272 Obama, Barack, 225
nefret, 16- 7, 98-9, 238-39 Ockbaml William, 143
New York Times, 66, 1 35, 202, 205, oksitosin, 23-4, 1 97, 243-44
209, 241 , 249, 258, 2 6 1 , 263, borderline kiilik bozukluu
280 (BKB) ve, 95-8

300
DiZiN

bakm ve, 47-52, 57-8, 67-83 ahlak ve, 37-9, l 1 8-20, 204-5,
ibirlii ve, 85-7, 94- 107, i l 7- 208, 209- 1 0, 22 1 , 224-25,
18 240
korku ve, 100- 1 av ve, 1 6 1 -64
cinsiyet ve, 98- 106 tesine gitmek, 47-8, 1 1 1 - 1 2, l l 8-
a oluumu ve, 1 3 1 19
tedavi amal kullanm, 1 03-6 zgeci ebeveynlik, 77- 8 1 , 86-7, 93
gven ve, 85-7, 94- 1 07, 1 17- 1 8 zgeci, 26, 88-9, 1 08-9, 1 1 8-20
deerler ve, 27-9 zgrlk, 205-6, 2 1 5- 1 9
balanmann zayflamas ve, ztop, Erhan, 1 73, 1 74, 1 76
1 02-4 z-bilgi, 1 76-80, l 84
On Emir, 224-25, 238-40 z-muhafaza, 26, 43-4, 46-8, 52,
opiatlar, 5 1 -2, 57-8, 76, 85, 1 3 1 54, 65
otizm, 83, l 59-60
ayna nronlar ve, l 9 1 - 94
panik, 44-6, 5 1 -2, 6 1 -3
oksitosin ve, 103-5
Panksepp, Jaak, 9, 29, 43, 44, 46,
zihin teorisi ve, l 9 1 -94
62, 65, 76, 1 00, 1 63, 273
oyun teorisi, 86-7, 94- 1 00, 1 07- 1 2
Parma niversitesi, 1 68-74
fke, 109, 1 84, 1 89, 192-93
pazar entegrasyonu, 86-8
renme:
Papa, 2 1 6, 239
bakm ve, 57-64, 67-8, 74-5,
Pentagon Belgeleri, 205-6
82-3
Pinnacle Point, Gney Afrika, 30- l
nedensel, 1 8 - 20, 35-7, 73-4, 82,
Platon, 1 33, 236
1 04-5, 1 24, 1 8 1 -82. 1 87-88,
pleiotropi, 1 25-27
1 90
Popoff, Peter, 238
ibirlii ve, 87-8, 94-5, 99- 1 00,
Porges, Stephen W., 27, 49, 6 1 , 68,
1 14, 1 2 1
252, 274
evrim ve, 32
pozitron emisyon tomografisi
genetik alar ve, 1 23, 1 26-27,
(PET), 1 8 1 -82
1 3 1 , 1 34-36
prozodi, 1 03-4
iin insan kapasitesi, 20-3
proteinler, 14-6, 35-7, 68-9, 1 25-30
taklit ve, 1 60-61 (aynca bkz.
Protestanlar, 238-39
taklit)
psikoloji, 13-4, 20- 1
din ve, 233-35, 242-43
ibirlii ve, 96- 1 0 1 , 1 08-9, l l 2-
kurallar ve, 20 1 -4, 2 14- 16, 230-
13
31
masrafl sinyalleme ve, 144-46
sosyal, 1 6-7, 1 59-68, l 73-75,
genetik ve, 1 23, 1 33-34, 1 42-45
1 79-80, 1 90, 1 92-93, 1 96,
Haidt ve, 142-47
1 99
z-bilgi ve, 1 76-79, 1 84
gven ve, 87-8, 94-5, 99- 1 00.
sosyal uygulamalar ve, 1 57-
l 1 4, 1 2 1
deerler ve, 29-32, 36-8 58, 168-69, 1 79-80, 1 86-87,
lllk, 1 42-44 1 93-200

301
GVE N E N B E Y i N

bilinsiz taklit ve, 1 59-60, 1 9 3 - kltrel uygulamalar ve, 230-


99 31
psikopatlar, 57-60, 1 57-58 karar verme ve, 202-4, 209,
2 1 5 - 1 8, 222-24, 226-27
deerlendirme/tespit srele
rahip, 1 1 -3 ri ve, 203-5, 2 l 6- l 7, 22 l
Rawls, John, 204, 226, 275 istisnasz, 207, 2 1 2, 2 19-223,
rekabet, 14-5 240, 245
bakm ve, 79-81 istisnalan, 205- 10, 2 1 3- 14,
ibirlii ve. 86-7, 1 1 1 -20 2 1 5- 1 6
a oluumu ve, 1 32 deneyim ve, 205-7
kurallar ve, 2 1 6 - 1 7 ak, 201 -3
sosyal uygulamalar ve, 1 6 1 -63 kullanmna dair olgular, 22 1 -
deerler ve, 27-8, 35-9 26
sava ve, 1 3-4, 1 1 8-20 adillik ve, 203- 1 2
refah, 1 7-8 esneklik ve, 204-7
genetik alar ve, 1 24-26, 132-
din ve, 245
35, 1 37-44
kurallar ve, 227-28
Altn Kural ve, 1 43-44, 207- 1 2
sosyal beceriler ve, 1 65-66
yce iyilik ve, 2 1 5- 1 6
deerler ve, 32, 34-5
rtl, 2 0 1 , 204-5
Richerson, Peter, 22, 35, 83, 86,
kurumlar ve, 202-4, 2 2 1 , 230-
1 1 5, 1 35, 1 65, 200, 2 5 1 , 275
31
Ridley, Matt, 9, 34, 275
Kant'n kesin buynklan ve,
Rizzolatti, Giacomo, 1 69, 1 70, 1 7 1 ,
212-15
1 73, 1 76, 258, 259, 265, 273,
yasal ve, 201 -6
276, 281
renme ve, 201 -4, 2 2 1 , 230-3 1
RNA, 14, 1 26, 1 28, 1 29
zgrlk ve, 205-6, 2 1 5 - 1 9
Robinson, Tom, 233 ahlaki gerekirlik ve, 203-4,
Rockenbach, Bettina. 1 10, 276 209, 2 1 2- 1 6 , 22 1 -3 1
Roma, 80, 2 1 6, 239 normativite ve, 225-27
kurallar 20-4 yavru ve, 209
Aristoteles ve, 202-4, 208-9, gerekir ifadeleri ve, 225-27
2 1 5- 1 7, 227-28 ac ve, 203-4, 209- 1 0, 2 13- 14,
i ve, 209 223-24
bakm ve, 79-80 refah ve, 227-28
rekabet ve, 2 1 6 - 1 7 din ve, 224-26, 234-36, 238-40,
eline,205-6 245
vicdan ve, 29, 57-60, 1 33-34, hret ve, 209
1 59-60, 1 63-66, 233-35, sosyal beceriler ve, 1 58-59,
242-43 1 72-73, 200
sonuuluk ve, 2 1 4- 2 1 statko ve, 201
kstlamalar ve, 202-4, 223-24 hayatta kalma ve, 2 1 5 - 1 6, 224-
ibirlii ve, 89-90, l 07 25, 229-30

302
DiZiN

On Emir ve, 224-25, 238-40 sosyal karar verme, 1 59-64


pratikte, 208, 2 1 0- 1 1 sosyal bilgi, 1 59-64
gven ve, 1 07, 2 1 9-20, 224-25 sosyal renme, 1 59-64
fayday azamiye karma ve, sosyal uygulamalar:
2 14-2 1 saldrganlk ve, 1 52-53, 1 6 1 -
deerler ve, 37-41 63, 1 97
bilgelik ve, 202-3, 224-25 zgecilik ve, 26, 88-9, 1 08-9,
1 1 8-20
amigdala ve, 1 50-5 1 , 1 87-88
sadakat, 1 1 8 - 1 9 , 142-43, 1 45-46 balanma ve, 1 96
sava, 1 3-4, 1 1 8-20, 135-36, 240 babunlar ve, 27-8, 3 1 , 39, 4 1 ,
saldrganlk 1 59-63
bakm ve, 68-70, 74-5 bonobolar ve, 3 1 , 39-41
ibirlii ve, 90- 1 , 1 1 2 - 1 9 bakm ve, 43-84 (aynca bkz.
s irkesinekleri ve, 1 27-30, 1 32,
bakm)
1 38-40
hile ve, 1 05-6, 1 44-45, 1 64-67,
genetik a ve, 1 24-32, 1 38-39
2 12, 244
sosyal uygulamalar ve, 1 52-53,
empanzeler ve, 39, 1 60-63,
1 6 1 -63, 1 97
67-68, 1 96
sayg, 1 12-13, 1 18- 1 9, 142-43, 2 18-19
kabile ve, 20-1 , 1 1 8- 19, 1 2 1 ,
sekmeli kay, 1 79
1 64-65, 1 98-99, 244
Saxe, Rebecca, 1 72, 1 82, 276, 282
efkat ve, 23-4, 142-43, 1 55-56,
schadenfreude (bakalannnn
1 90, 234-35, 240-43
acsndan zevk almal, 1 89
rekabet ve, 1 6 1 -63
Schindler, Oskar, 233
Semmelweis, Ignaz, 234 karmakl, 149-53, 1 59-63,
serotonin, 74-5, 126- 3 1 , 1 52-53 1 65-68, 1 73-78
sevin, 74, 79-80, 1 1 5, 142-43, 1 64- vicdan edinimi ve, 1 63-66
65, 1 84-85, 1 97 ibirlii ve, 23-4 (aynca bkz.
Shakespeare, William, 1 4 ibirlii)
saknma, 1 7-8, 8 2 , 105-6, 1 64-65, kltrel ni inas ve, 243-46
233-34 mal deiimi ve, 33-5
sanlar, 3 1 , 46-8, 6 1 -3, 66-7, 68- korku ve, 1 58-59, 1 67-68, 1 7 1 -
70, 73-4, 76 72, 1 84, 1 86-89
snrlandrlm tatmin, 1 8-9, 37- oyun teorisi ve, 86-7, 94- 1 00,
40, 60- l , 202-4, 223-24 1 07- 1 1 2
simlasyon teorisi, 1 7 1 -77, 1 80, Altn Kural ve, 143-44, 207- 1 2
1 84 hormonlar ve, 1 97
Singer, Peter, 1 85, 2 18, 2 1 9, 226, insan doas ve, 1 2-8, 32-46,
263, 272, 276, 277 6 1 -3, 79-80, 1 20-2 1 , 1 33-
sinir krizi, 1 58-60 34, 1 50-5 1 , 204-5, 2 1 4- 1 5 ,
Sirigu, Angela, 1 04, 247 226-3 1 , 237, -38, 243-44
sirkesinei, 1 27-32, 1 38-40 avc-toplayc gruplar ve,35-6,
Smith, Adam, 1 5 , 23, 245 87-8, 1 60-61

303
GVE N E N BEYiN

hipotalamus ve, 1 50-51 - z-muhafaza ve, 26, 43-4, 46-8,


taklit ve, 20- 1 , 33-4, 82, 1 2 1 , 52, 54, 65
1 60-65, 1 84-85, 1 9 1 -99, saknma ve, 1 7-8, 82, 1 05-6,
201 , 204-5, 233-34 1 64-65, 233-34
zeka ve, 149-5 1 , 1 76-77, 1 93-94 istikrar ve, 1 65-66
kin ve, 19-2 1 , 1 60-61 (aynca statko ve, 201
bkz. kin) irade gc ve, 1 58-60
renme ve, 159-68, 73-75, 179- hayatta kalma ve, 1 96
80, 190, 192-93, 196, 199 difzyon tensor grntleme
pazar entegrasyonu ve, 86-88 (DTG) ve, 1 5 1 -53
ee balanma ve, 65-74, 79-80, blgesel koro ve, 9 1 -2
1 17-18 kabileler ve, 39, 86-7, 1 1 6 - 1 7,
anaerkil ve, 48-9, 159-60 1 20, 132, 228-29
gven ve, 1 1 , 23-4, 77, 83- 1 2 1 ,
mirkatlar ve, 27-8, 39, 1 6 1 -63
161 -63, 1 97-99, 2 1 9-20,
zihinsel atfta bulunma ve,
224-25, 243-46
1 65-80, 184
doruyu-syleme ve, 1 36-39,
ayna nronlar ve, 1 59-60, 1 68-
142-44, 146-47, 1 79-, 207,
94
2 2 1 , 230-31
maymunlar ve, 1 50-5 1 . 1 54 -
bilinsiz taklit ve, 1 5 9-60, 1 93-
55, 1 6 1 -63, 167-73, 1 80-83,
99
1 9 1 -92
deerler ve, 25-41
nrobilimi, 1 50-60, 1 68-94,
sosyal gerilim, 1 i l - l 5
200
sosyopat, 57-8, 2 1 0- 1 1
normativite ve, 225-27
Sokrates, 18, 142, 143, 2 1 7, 234,
yavru ve, 1 90 236, 237, 238
ac/an ve, 149-51 , 1 63-65, aleyhine sulamalar, 236-37
1 67-68, 1 84-89, 1 98-99 ahlak ve, 234-38
felsefik yaklam, 1 2- 14 (ayn kurallar ve, 2 1 7- 1 8
ca bkz. felsefe) Solomon, Robert, 204, 225, 277
prefrontal korteks (PFK) ve, sonuuluk, 21 4-2 1
1 50-59 sorun zme, 1 8-20
sorun zme ve, 1 8-2 1 , 25, 32- bakm ve, 8 1 -2
8, 4 1 . 8 1 -2, 87-8, 90- l , 94-5, ibirlii ve, 87-8, 90- 1 , 94-5, 1 14
l 14, 1 32-34, 137-38, 144- genetik ve, 1 32-34, 1 37-38,
45, 1 55-56, 201 -5, 230-3 1 . 144-45
234-37, 240, 244-46 din ve, 234-37, 240, 244-45
refah ve, 1 65-66 kurallar ve, 20 1 -5, 230-31
ceza ve, 105- 1 2 sosyal uygulamalar ve, 1 55-56
temsili uygulamalar ve, 1 66-68 deerler ve,25, 32-8,41
sayg ve, 1 1 2, 1 1 8- 1 9, 142-43, Souter, David, 205, 206, 216, 278
218-19 Sovyetler Birlii. 87-8
kurallar ve, 1 58-59, 1 72-73, soyu tkenme, 22-3
200 soykrm, 1 35-36

304
DiZiN

smr, 65, 1 23-24 Narman stilas,


spinotalamik yol, 54, 56-7 itaat, 143-44, 2 1 9-20
Stalinizm, 87-8 ileyle imtihan ve, 1 1 -3, 202-3
Stewart, Jon, 1 67 kt insanlar ve, 235-36
Stoaclar, 143-44 tanrlar, 1 7 -8, 145-46
su 1 1 -3, 57-8, 208, 2 1 8- 1 9 aktarm sorunu ve, 237-39
Suhler, Christopher, 9 , 106, 144, yanlsama ve, 241 -44
1 58, 203, 267, 278 din ve, 235-43
Swaggart, Jimmy, 238 doastclk ve, 1 7-8, 233,
efkat, 23-4, 142-43, 1 55-56, 1 90, 234-35, 237-41
234-35, 240-43 sava ve, 240
empanzeler: tann, 8 1 , 86-7, 1 2 1 , 1 3 2
beyin bykl ve, 3 1 tarla fareleri,
bakm ve, 6 1 -7, 7 1 -3 bakm ve, 65-80
ibirlii ve, 90-3, 1 1 2 - 1 9 ibirlii ve, 86-7, 93, 1 02-4
prefrontal korteks ve, 6 1 -3 taklit etme, 20-2 1 , 33-34, 82, 233-34
sosyal uygulamalar ve, 39, Ta Devri, 35-6
1 60-63, 1 67-68, 1 96 Taoizm, 240, 243-44
teknoloji:
kltrel uygulamalar ve, 82, 1 2 1
Ulusal Salk Enstitleri, 241 evrim ve, 30-7
uslamlama, 1 7-8 renme, 82
Ukraynallar, 1 35-36 alet-yapma ve, 30- 1 , 33-4
Oltimatom (oyun), 86-7, 98- 1 00 televizyon evangelistleri, 238-39
reme, 1 25-26 ten rengi, 1 37-39
bakm ve, 48-50, 77-9 temizlik, 142-45
ibirlii ve, 1 1 6- 1 7 temsili uygulamalar, 1 66-68
gebelik ve, 48-50, 79-80 temporal lop, 1 38-39
sosyal uygulamalar ve, 1 60-61 The Daily Show, (TV ovu),
deerler ve, 25-8,39 tmar, 68-9, 73-4, 85, 90-2, 1 3 1 ,
1 59-60
toplu intihar, 238-39
takas, 33-5 Tost, Heike, 72, 73, 1 3 1 , 279
taklit, 1 59-60, 1 93-99 travma sonras stres bozukluu
talamus, 54, 56-7 (PTSB), 77
Tann, 233-34, 238-39 tutkula 1 6-8, 204-5
ltfu, 242-43 1\cke Don, 52, 63, 1 00, 1 80, 279
Yaratc olarak, 240 1\tsiler, 1 35-36
Uahi varlk olarak, 240 tmdengelim, 17-20, 37-8
mutluluk ve, 2 1 6 - 1 7 tretme, 14-20
Yasa Koyucu olarak, 240, 243- vagus siniri, 60-3, 1 3 1
44 vasopressin, 243-44
ahlak yanlsamas ve, 241 -44 argonin (AVPI, 47-50, 67-8 1 ,
86-7, 1 00-3, 1 05-6, 1 3 1

305
GVE N E N B E Y i N

bakm ve, 47-50, 67-81 sosyal uygulamalar ve, 1 90


ibirlii ve, 86-7, 94-5, 1 00-3, Yehova ahitleri, 238-39
105-6, 1 1 7 - 1 8 yer tercihi, 65
cinsiyet ve, 100-3, 105-6 yrtclar, 27-8, 46, 48-9, 60-3, 78-9,
erkekler ve, 74-5 94-5, 1 05-6, 1 3 1 , 1 36-37, 1 6 1 -
a ve, 1 3 1 64
gven ve, 86-7, 94-5. 1 00-3, ynusler, 90-2, 1 6 1 -63
105-6, 1 1 7 - 1 8 yrtme ilevi, 1 23
ventral pallidum, 68-9, 76
vicdan, 242-43
edinimi, 1 63-66 Zak, Paul, 99, 1 00, 268, 282
bakm ve. 57-60 zeka:
genetik a ve, 1 33-34 beyin bykl ve, 32-4
Tann'nn ltfu. 233-34 nedensellik ve, 182-88
bireysel farkllklar ve, 234-35 kstlanm tatmin ve, 1 8-9,
i sesi, 233-35 37-40, 60- 1 , 202-4, 223-24
ahlak ve, 233-35 ibirlii ve, 243-44
sosyal uygulamalar ve, 1 59-60, korteks ve, 33-4
1 64-65, 233-35 tmdengelim ve, 1 7-20, 37-8
Sokrates, 234-35 tretme ve, 1 4-20
deerler ve, 29 genetik alar ve, 1 37-38
Vitamin D, 1 37-38 taklit ve, 1 60-61 (aynca bkz.
taklit)
karsama ve, 1 6-20, 1 56-57
yabanc el sendromu, 1 78 mantk ve, 1 7-9, 201
Yahudiler, 1 35-36, 233-34, 238-40 zihinsel atfta bulunma ve,
yamyamlk, 40 1 65-80, 1 84
yalan syleme, 204-5, 224-25 sorun-zme ve, 1 8-2 1 , 25, 32-
sosyal uygulamalar ve, 149 8, 4 1 , 8 1 -2, 87-8, 90- 1 , 94-
doruyu-syleme ve, 1 36-39, 5, 1 1 4, 1 32-4, 1 37-8, 144-5,
142-44, 1 46-47, 1 79, 207, 1 55-6, 201-5, 230- 1 , 234-7,
221 , 230-31 240, 244-46
yaralama, 57-8, 60- 1 din ve, 243-44
yardmseverlik, 142-43 z-bilgi ve, 1 76-80, 1 84
yasal konular, 1 1 -3, 1 9-20, 202-3, z-muhafaza ve, 26, 43-4, 46-8,
236-37 52, 54, 65
yavru, 1 9-20, 27-9 sosyal bilgi ve, 1 59-64
bakm ve, 46-54, 57-68, 73-4, sosyal beceriler ve, 149-5 1 ,
79-83, 1 24, 243-44 1 76-77, 1 93-94
ibirlii ve, 9 1 -3, 99- 1 00, 1 1 6- gven ve, 23-4
1 7, 1 2 1 deerler ve, 33-4
aile deerleri ve, 49-65 bilgelik ve, 1 7-8, 1 24, 142-44,
taklit ve, 1 6 1 -63 1 65-66, 202-3, 224-25, 235-
kurallar ve, 209 37, 240-41

306
DIZ)N

Zeus, 237 Wall Street bonuslan, 238-39


zihinsel atfta bulunma, 1 65-68 Washington Post, 205
fke ve, 1 84, 1 89, 1 92-93 Westmoreland, Lynn, 224, 225
irenme ve, 184-89 Whiten, Andrew, 1 62, 1 92, 281
niyetler ve, 1 68-84 Wicker, Bnno, 1 84, 28 1
medial prefrontal korteks Wilson, Suzanne, 1 5 , 39, 80, 1 79,
(mPFK) ve, 1 82-84 260, 271 , 272, 280, 281
ayna nronlan ve, 1 68-80
zihin teorisi ve, 168-80
zihin teorisi, 244
yabanc el sendromu ve, 1 78
otizm ve, 1 9 1 -94
bakm ve, 64
ibirlii ve, 99- 1 O l
niyetler ve, 1 68-84
zihinsel atfta bulunma ve,
1 68-80, 1 84
ayna nronlar ve, 1 68-80
temsili uygulamalar ve, 1 67-
68
sekmeli kay ve, l 79
z-bilgi ve, l 76-80, l 84
simlasyon ve, 1 7 1 -77, 1 80,
1 84
sosyal uygulamalar ve,1 59-60,
1 67-80, 1 9 1 -94
Zimbardo, Philip, 140, 282

307

You might also like