You are on page 1of 152

Andrey Platonov

CAN

Anclrey Platonovi Platonov bir demiryolu iisinin olu


olarak 1899'da Voronez yaknlarnda dnyaya geldi.
sava srasnda Kzl Ordu'da savat, daha sonra elektrik
mhendisi ve arazi slah uzman oldu. 1918 ylndan iti
baren eitli gazete ve dergilerde makale, iir ve deneme
leri, 1926 ylndan itibaren de ksa ykleri yaymlanma
ya balad. Yetenei Maksim Gorki tarafndan kefedilin
ce ilk etapta parlak bir balang yapt, fakat daha sonra
kimi eserleri Stalin dahil pek ok kiinin sert eletirileri
ne hedef oldu. kinci Dnya Sava srasnda sava muha
biri olarak alan ve bir kere daha resmi olarak tannma
ya balayan Platonov, sava sonrasnda yine eitli sald
rlara maruz kald ve zorunlu alma kampndan dnen
olundan kapt tberklozun ilerlemesi sonucu 1951
ylnda ld. Platonov'un ykleri 1950'1erin sonlarnda
Rusya'da yeniden yaymlanmaya baladysa da balca
eserleri 1980'lerin sonuna dek yasakl kald. 1990'larda
KGB'nin "edebiyat arivi"nin ksmen halka almasyla
yazarn bitmemi bir roman gn na kt.
Metis'te daha nce yazarn yk kitab Dn (2009)
ve roman evengur'u (2010) yaymladk.
Metis Yaynlan
pek Sokak 5, 34433 Beyolu, stanbul
Tel: 212 2454696 Faks: 212 2454519
e-posta: info@metiskitap.com
www.metiskitap.com
Yaynevi Sertifika No: 10726

Metis Edebiyat
CAN
Andrey Platonov
Anton Martynenko, 2006

FTM Agency Ltd., Moskova ile yaplan


szleme temelinde yaymlanmtr, 2007
Metis Yaynlan, 2007
eviri Eser Gnay etao Kzlrmak, 201O

lk Basm: Eyll 2010


kinci Basun: Mays 2013
Yayma Hazrlayan: zde Duygu Grkan

Yayn Y netmeni:
Mge Grsoy Skmen

Kapak Resmi:
Andrew Wyeth, "K", 1945 (detay).
Kapak Tasanm: Emine Bora

Dizgi ve Bask ncesi Hazrlk:


Metis Yaynclk Ltd.

Bask ve Cilt:
Yaylack Matbaaclk Ltd.
Fatih Sanayi Sitesi No: 12/197-203
Topkap, stanbul Tel: 212 5678003
Matbaa Sertifika No: 11931

ISBN-13: 978-975-342-775-3
ANDREY PLATONOV

CAN
eviren:
GNAY ETAO KIZILIRMAK

metis
Moskova ktisat Enstits'nn avlusuna gen bir adam kt -
Nazar agatayev. Rus olmayan bu gen adam geip giden uzun
zamann etkisinden synlarak aknlkla szd evresini. Bura
da, bu avluda birka yl boyunca dolam, ilk genliini burada
geirmiti. Pek de yand yoktu aslnda geen gnlere, zira yk
seklere, aklnn tepelerine trmanmt artk, batmaya hazrlanan
akam gneiyle snm tekmil yaz aleminin daha iyi grnd
tepelere.
Avluda rasgele otlar bymedeydi, kede bir p kutusu du
ruyordu, hemen yannda khne bir ahap ambar vard, yan ban
da yapayalnz ihtiyar bir elma aac insanlardan en ufak hayr
grmeksizin mr srmekteydi. Bu aacn hemen tesinde, bu
raya kim bilir nerelerden gelmi, muhtemelen yz pud' kadar e
ken doal bir ta duruyordu; biraz daha ilerideyse bir on doku
zuncu yzyl lokomobilinin demir tekerlei saplanmt topraa.
Avlu botu. Gen adam ambann eiine oturdu ve dncele
rine younlat. Enstitnn idari iler blmnden diploma tezi
ni savunduuna dair bir belge almt, diplomann kendisiniyse
daha sonra postayla gndereceklerdi ona. Buraya bir daha dnme
yecekti. Tm bural, l nesnelerle vedalayordu iinden. Gn ge
lecek canlanacakt onlar da - kendiliklerinden yahut insan eliyle.
Tm gereksiz avlu eyalanna yanat, eliyle dokundu onlara;
nedense btn nesneler kendisini akllannda tutsun ve sevsin is-

16,58 kg.'a eit Rus arlk birimi. --.n.

7
ti yordu. Aslnda inanyor deildi bunun olabileceine. ocukluk
anlarndan bilirdi ki, uzun bir ayrln ardndan tandk bir yeri
yeniden grmek tuhaf ve zc gelir; yrein balln koru
mutur mekana, oysa kprtsz nesneler seni unutmutur, anm
samazlar, yokluunda hareketli ve mutlu bir hayat yaam gibi
yabanclarlar seni, duygularn karlksz kalr, acnas, mehul
bir varlk gibi dikilirsin karlarnda.
Ambarn ardnda eski bir bahe vard. Masalar diziyor, gei
ci olarak klandnyorlard baheyi imdi, sslyorlard orasn
burasn. Enstit mdr ikinci kuak Sovyet iktisat ve mhen
disleri iin bir tren tertiplemiti akama. Nazar agatayev oku
lunun avlusundan ayrlp yurda doru yrd; dinlenecek, akam
iin temiz bir eyler giyecekti. Karyolasna uzand ve yanllkla
uyuyakald - salt genlikte duyulan o ani bedensel saadet hissiyle.
Sonradan, akam karanl bastrdnda ktisat Enstits'nn
avlusuna tekrar geldi agatayev. Uzun rencilik yllan boyun
ca esirgedii gzel gri takm elbisesini giymi, gen kz ii el ay
nSnn karsnda tra olmutu. Van you yastnn altnda ve
karyolasnn yanndaki komodinde duruyordu. Akam karken
dolabnn i karanlna zntyle bakmt: Dolap yaknda onu
unutacakt nk, kyafetinin ve bedeninin kokusu ebediyen uup
gidecekti bu ahap kutunun iinden.
Yurtta baka yksekokullarda okuyan renciler kalyordu
hep, bu yzden agatayev yalnz bana gelmiti trene. Bahe
de sinemadan arlan orkestra almaktayd, masalar uzun bir s
ra oluturacak ekilde dizilmiti ve tepelerinde elektrikilerin aa
aralarna akl ereti direklere ast projektr lambalan yan
yordu. Bo yaz gecesi, burada trenleri ve son bulumalar iin
toplanan genlerin balan zerinde srmekteydi hkmn; bu
gecenin olanca ekicilii ak ve scak bolukta, gn ve bitki
lerin sessizliinde gizliydi.
Mzik alyordu. Genler evrelerindeki dnyaya dalp mut
luluklarn kurmaya hazr vaziyette oturuyordu masalarn ban-

8
da. Mzisyenin keman uzaklarda tkenen bir ses gibi donup ka
lyordu arada bir.
agatayev'e ufkun tesinde bir insan alyormu gibi geliyor
du - belki de, bir zamanlar doduu, imdiyse annesinin yaad
yahut ld, kimselerin bilmedii o lkede.
"Glatay!" dedi yksek sesle.
"Nedir o?" diye sordu yannda oturan kz, bir teknik uzman.
"Bir anlam yok," diye aklad agatayev. "Glatay annem-
dir, da iei. nsanlara henz kklerken, tm iyi eylere ben
zedikleri sra verilir isimleri."
Keman alyordu yine, srf szlanan deil davet de eden sesiy
le - dnmemecesine gitmeye aran, nk kederli bile olsa da
ima zafer iin alar mzik. Az sonra danslar, oyunlar, genliin o
bildik elencesi balad. agatayev insanlar ve gece tabiatm
seyrediyordu; daha uzun sre, hatta belki ebediyen kalmas gere
kecekti burada, acyla boumas, alp mutlu olmas.
agatayev'in karsnda gzleri kara bir kla parldayan ya
banc bir gen kadn oturmaktayd; koyu mavi, enesine dek uza
nan ihtiyar ii elbisesi rahatsz ama ho bir hava veriyordu ona.
Ya utandndan ya beceremediinden dans etmiyor, ilgiyle a
gatayev'i izliyordu gen kadn. Onun iyi ve ciddi bir bakla ken
disini szp duran duru ekik gzleri, esmer yz, gizli duygula
rn barnd yreini saklayan geni gs, alamay ve glme
yi bilen yumuak, mecalsiz az houna gitmiti. Sempatisini giz
Iemtye grek grmeden glmsedi agatayev'e, ama karlk ala
mad gen kd n. Topluluk giderek daha da neeleniyordu. ren
ciler -iktisat, planlamac ve mhendisler- masalardaki iek
leri topluyor, baheden otlar koparyor, bunlardan kz arkadala
rna hediyeler yapyor ya da gr salarna ylece dkveriyorlar
d bitkileri. Sonra konfeti kt meydana ve o da elenceye hiz
met iin kullanld. agatayev'in karsnda oturan kadn yok ol
mutu - bahe patikasnda, rengarenk katlarla bezenmi, dans
ediyordu imdi ve keyfi yerindeydi.

9
Masa banda kalan kadnlar da arkadalarnn ilgisinden, ev
relerini kuatan tabiattan, uzunluu ve vaatleri bakmndan lm
szle denk tuttuklar gelecein sezgisinden tr mesutlard.
lerinden yalnzca birinin bana iek ve konfeti yadnlma
mt; acnas bir tebessmle, bayram havasna katlrm, tren
de bulunmaktan pek zevk alr, pek elenirmi gibi grnmeye a
lan bu kadnn kulana akac szlerle eilen kimsecikler yok
tu. Oysa gzleri byk bir yk hayvannkiler gibi kederli ve sa
brlyd. Kimileyin evresini dikkatle szyor ve kimsenin kendi
sine ihtiya duymadna kani olunca komularnn sandalyeleri
ne dklen iekleri, boyal katlar toplayp fark ettirmeden
saklyordu. agatayev onun bu arada bir grd hareketlerine
bir anlam veremiyordu; uzayp giden tekdze elenceden skl
mt ve buradan uzaklamaya niyetliydi artk. Bakalarndan d
en iekleri toplayan kadn da gitmiti bir yerlere - akamn va
desi dolmu, yldzlar bym, gece balamt. agatayev ye
rinden kalkt, en yakn yoldalarna selam verdi - uzun bir sre
gremeyecekti onlarla.
agatayev aalarn nnden geerken, glgede saklanan o
at yzl kadm fark etti; kadn kendisini grmyordu, salarna
iek ve kurdeleler takmakla meguld nk, neden sonra aa
larn ardndan kp aydnlatlm masaya dnd geri. agatayev
de derhal oraya yneldi: Masalar devirmek, aalan ykmak, ze
rine acnas gzyalar damlayan bu sefaya derhal son vermek ge
liyordu iinden; ne var ki kadn mutluydu imdi, her ne kadar gz
leri alamaktan imise de glyordu, koyu renk salarnn ara
sna bir gl ilitirmiti. agatayev bahede kald, yanna gidip ta
nt kadnla; Kimya Enstits'nde bitirme tezi hazrladm
rendi. Dansa kaldrd onu agatayev, oysa anlamazd oyundan
hi, neyse ki kadn gayet iyi dans ediyor ve onu mziin tempo
suna uygun bir ekilde ynlendiriyordu. Gzleri abucak kuru
mu, yz gzellemiti; vahi bir ekingenlii huy edinmi, ek
mek gibi ho bir scaklk yayan, kzlnn son demlerindeki v-

10
cudu gvenle sokuluyordu imdi agatayev'e. agatayev ken
dinden gemiti onun yannda, belki de bir daha karlamayaca
bu yabanc kadndan uyku ve mutluluk yaylyordu; farkna var
madmz bir saadet ska yaar gider byle yan bamzda.
Buluma ve elence, gkte ilk k belirene dein srd; sonra
bahe boald, l edevat kald ortalkta, dald herkes. agata
yev ve yeni arkada Vera afakla aydnlanan Moskova'nn sokak
larnda yrdler. Yabanc agatayev bu ehri memleketiymi gibi
seviyordu; burada uzun sre yaayabildii, bilimle tant, ba
na kaklmadan ok ekmekler yedii iin minnettard. Yol arkada
na bakt - uzakta ykselen gnein nda yz gzellemiti.
Bir sre sonra gk ykselip temi.zlendi, gergin gne aralk
sz gnderip duruyordu yeryzne servetini - n. Vera sessiz
ce yryordu. agatayev arada bir onun yzn inceliyor ve na
sl olup da herkese irkin grndne ap kalyordu; mteva
z suskunluu dilsiz otlar, eski bir dostun sadakatini anmsat
yordu oysa. Ancak uzaktan baknca nefret edebilirdi ondan kii;
bir insan ancak uzaktan bakld takdirde reddedilirdi zaten, ya
hut kaytsz kalnrd ona kar. Oysa imdi, yanaklarndaki yor
gunluk krklarn, arzularn gizleyen yzn, gzkapaklarnn
koruduu gzlerini, ikin dudaklarn, yani bu kadnn diri mad
desinde sakl tm esrarengiz heyecan, vcudunun iyi ve gl ya
radln yakndan grdnde, iinde uyanveren efkatten e
kinmiti agatayev; ona hibir ktlk yapamazd, hatta gzel
olup olmadn dnmekten dahi utanyordu.
"ldm yorgunluktan, uyumadk hi," dedi Vera, "gelin ve
dalaalm."
"Ziyan yok," diye yantlad onu agatayev. "Yaknda gide
ceim buralardan, biraz daha kalalm birlikte, olmaz m?"
Biraz daha ilerlediler, uzun caddeleri arkalarnda brakp so
nunda durdular bir yerde.
"Burada oturuyorum," dedi byk, yeni bir apartman gste
rerek Vera.

11
"Size gidelim. Yatar dinlenirsiniz, ben de yannzda birazck
oturur giderim."
Vera mahcup olmutu.
"Peki, yle olsun," dedi sonra ve misafirine yolu gsterdi.
Odas bykt, sradan gen kz eyalan vard iinde, fakat ke-
derli, perdeli, skc ve neredeyse bo bir odayd bu.
Yazlk pardssn kardnda Vera'nin grndnden da
ha kilolu olduunu fark etti agatayev. Misafirini doyurmak iin
ke buca kartrmaya koyulmutu hamarata; agatayev de
kzn karyolasnn zerinde asl duran eski mi eski iki kanatl
tabloya dalp gitti. Resim, dnyann dz, gkyznn ise yakn
zannedildii bir zamann dn canlandryordu. Yeryznde di
kilen iri bir adam, kafasyla gkkubbede bir delik am, omuzla
rna kadar gn te tarafna, eski zamanlarn tuhaf sonsuzluu
na sarkarak dalp gitmiti. Esrarengiz yabanc bolua uzun md
det bakmaktan vcudunun sradan gk altnda kalan ksmn unu
tuvermiti. Resmin dier yansnda ise ayn manzara baka bir e
kilde canlandrlmt. Sonsuzluk araycsnn gvdesi bitkin d
m, zayflam, galiba lmt; kuruyan kafasysa br dnya
ya yuvarlanmt, gn teneke bir leeni andran st yzeyine,
hakikaten de bir sonun olmad, bir defa varann yeryznn
renksiz dzlne geri dnemedii o yere.
Fakat agatayev'e her ey hastalara olduu gibi tatsz ve sk
c geliyordu o an. Yreinde bir rknt duyarak bir ii halledi
vermek iin yan bana eilen Vera'ya sarld, snp sakinleebil
mek iin olabildiince yaknna sokulmay arzular gibi kuvvetle
ve dikkatlice kendisine ekti onu. Vera hemen anlad agatayev'i
ve itmedi. Doruldu, ban bann altna ald, siyah sert salar
n okamaya koyuldu; bir yandan da yzn evirmi teye ba
kyor, yine de gzyalar arada bir agatayev'in bana dp ku
ruyordu. Vera ses karmadan, srf gzpnarlanna en yalan
aktarak alyor, hkrklara boulmamak iin yznn ifadesi
ni deitirmemeye gayret ediyordu. agatayev duyuyordu onun

12
aladn ama umurunda deildi olup bitenler ve o an kimseye
yardm dokunamazd.
"Hamileyim ben," dedi Vera.
"Olsun ! " diye yantlad onu agatayev yreklenerek, lme
yazgl birinin her eyi balamas gibi.
"Hayr ! " dedi Vera kederli kederli; elbisesinin koluyla yala
rn siliyor, bir yandan da ryasnda bile aklndan kmayan ir
kin yzn gizliyordu. "Hayr. Hibir ey yapamam ben."
agatayev brakt onu. Mutlu olmak iin Vera'yla cokun bir
zevke kaplmas art deildi. Onun yaknnda olmak, elini tutmak,
neden aladn sormak yeterliydi: Acdan m alyordu, incitil
milikten mi?
"Kocamn ld ok olmad," dedi Vera. "lenleri unutmak
nasl zordur bilirsiniz ite. ocuk doduunda babasn greme
yecek, bir tek anne de az gelecek ona... Az gelecek, deil mi?"
"yle," dedi agatayev onaylayarak. "Artk ben babalk ede
rim ona."
Vera'ya sarld, gn aardnda uyuyakaldlar; inaat halin
deki Moskova, topra delen sondalar, toplu tama aralarnda
kavga grlt - tm sesler dindi kulaklarnda; yalnzca birbirle
rini kavramlard elleriyle ve her biri uyku arasnda dierinin
bouk, yumuak nefesini dinliyordu.
Akama doru, dairelerde mesainin bitmesine az kala, en ya
kn nfus memurluuna gidip nikfillandlar. ki iek buketinin
ortasnda durdular; nfus mdr ksa bir konuma yaparak kut
lad onlar, mr boyu sadakati simgeleyen birer pck verme
lerini syledi birbirlerine ve devrimci kuak ebediyete erisin di
ye ok ocuk yapmalarn tledi. agatayev iki kez pt Vera'
y, sonra mdrle vedalat dosta, onun da grevinin gerekleri
ni yerine getirmekle yetinmeyip Vera'y pmesinin iyi olacan
dnerek.
O gnden sonra agatayev her akam, kendisini bekleyen ve
geliine sevinen Vera'y ziyaret etmeye balad. Hemen kucakla-

13
yorlard, fakat agatayev len babann ocuunu korumak iin
son derece dikkatli davranyordu Vera'ya. Sonra gezmeye k
yorlard, tm insanlar gibi kol kola yryorlard sokakta, birok
ey almaya niyetleri varmasna dikkatle vitrinleri inceliyor, e
itli hadiselerin yaand gkyzn takip ediyor, evrelerinde
aralksz srp giden olaylarn hibirini unutmuyorlard; ak za
man yrek ylesine arlayordu ki, kendi youn abasn duy
masn diye devaml bo eylerle oyalamak gerekiyordu onu sanki.
Fakat agatayev henz gerek anlamda kocas olmu deildi
Vera'nn, nk Vera birliktelii mtemadiyen reddediyordu, ef
kat ve korkuyla, agatayev'i incitmemeye alarak ama teslim
de olmayarak ona. Tutkusuna teslim olup, hayatna apansz ve tu
haf bir ekilde giriveren bu kk teselliyi yok etmekten korkar
gibiydi; yine de kim bilir, kurnazlk ediyordu belki, hesap kitap
yapyordu, kocasnn iindeki scakl muhafaza etmekti tek der
di, bylece uzun zaman gven iinde snabilirdi yan banda.
agatayev ise Vera'ya duyduu hissi salt ruhsal ve gayriinsani bir
ballk dzeyinde yaamaya katlanamyordu; ok gemeden, kar
yolada grnte aresiz ama glmseyerek ve yenilgi tanmaz
bir edayla yatan Vera'nn zerinde alayveriyordu.
agatayev iindeki yaam gcn zaptetmeyi beceremezdi,
bu gcn masumiyetinden ve iyiliinden emin olduu iin kar
sndakinin ulalmazl incitirdi onu, sonunda uurunu ve idra
kini yitirirdi. ocukluunda da kaln cam ardndan grd bir
yiyecei derhal alp yiyemezse plak ayaklarn yere vurmaya
balar, dindiremedii bir fkeyle gzyalarna boulur, gelene
geene tehditler savururdu.

14
2

Yaz devam ediyordu. Scaktan Moskova civarndaki torf batak


lklar ttyor, akamlan yank kokuyordu hava; uzak kolhoz ve
tarlalardan gelen scak toprak kokusu karyordu bu kokuya, ta
biatn drt bir kesinde akam yemei piiyordu sarki. agata
yev Vera'yla son gnlerini geirmekteydi: Tayini kmt, mem
leketine, annesinin yaad yahut oktan ld Asya lnn
ortalarna gitmeliydi. agatayev on be yl nce, kk bir ocuk
ken ayrlmt oradan. Yal annesi, Trkmen Glatay, olunun
bana bir papak geirmi, antasna bayat rek, biraz da dvl
m hasrotu, crambe ve yarma kklerinden piirdii pidelerden
koymu, eline de kamtan bir denek tututurmutu, bu kam
yaa byk bir arkada misali ocuun yan sra yrsn, ona
yol gstersin diye.
"Yr, Nazar," demiti Glatay; onu l grmek istemiyor
du yannda. "Baban grr de tanrsan yanna yaklaaym deme sa
kn. Pazarlar grrsen, zenginlik grrsen, Khne rgen'te, Ta
ouz'da, Hive'de, gitme oralara, hepsinin nnden ge, uzaa,
ellere git daha iyi. Baban yabanc bir adam olarak kals,n varsn."
Kk Nazar annesinden ayrlmak istemiyordu. lmeye al
tn, az yiyecei iin artk hi de korkmadn sylemiti ona.
Fakat annesi kovmutu onu.
"Hayr," demiti. "Seni sevemeyecek kadar gszm artk,
yalnz yaayacaksn bundan byle. Unutacam seni."
Nazar annesine sokulup alamt. elimsiz souk bacakla
rndan birine sarlm, alt bitap bedene yapp kalmt uzun
bir sre; kk yrei hasta dm, birdenbire yoruluvermiti, su

Endstride kullanlan bir bitki cinsi. -.n.

15
yutmu gibi glkle atyordu. Toz topran iine oturup yle
demiti annesine ocuk:
"Ben de unutacam seni, ben de seni sevmiyorum. Kck
bir insan doyurmay beceremiyorsunuz, ldnzde de kimse
niz olmayacak ite."
Yzkoyun uzanm, gzyalarnn ve nefesinin slaklnda
uyuyakalmt Nazar. Bo bir yerdeydi uyandnda. Annesi git
miti, bozkrdan hibir kokusu, canl bir sesi olmayan, clz, ya
banc bir rzgar esmekteydi. ocuk bir sre uslu uslu oturmu,
annesinin reini yemi, evresine baknm ve sonradan, ileri
ki yalarnda unuttuu bir dnceye dalmt. Doduu ve yaa
maya heves ettii topraklard nnde uzanan. ocukluk lkesi
ln son bulduu siyah glgenin iine gmlmt; bozkr ora
da topran derin bir ukura brakyor, kendi elleriyle mezarn
hazrlyordu adeta ve kuru rzgarn kemirdii yass dalar o al
ak yere siper oluyor, gn n kesiyor, agatayev'in mem
leketini karanlk ve sessizlikle rtyordu. Ancak ge vakitlerin
ulaabiliyordu oraya ve gzyalar kurumu ama acs hala
gememi gibi tuz balam solgun topran tek tk bitkilerini
hznl bir alacakaranlkla aydnlatyordu.
Nazar eimli karanlk topran kysnda duruyordu; buradan
sonra daha mutlu ve aydnlk l balamaktayd ve o yitip giden
ocukluk gnnde, l kum tepelerinin arasnda sessiz saatlerde
bile ar ar srklenip alayan, uzaklardan kovulmu kk bir
rzgar esiyordu. ocuk bu rzgara kulak vermi, onu grmek, ya
nnda olabilmek iin gzleriyle takip etmi, fakat hibir ey gre
meyerek bir lk koparmt. Rzgar ondan kap gitmi, kim
se yant vermemiti sesine. Uzakta gece oluyordu; annesinin onu
uzaklatrd karanlk, alak topraklara glgeler inmiti bile, o
cuun eskiden yaad oba ve zeminliklerden beyaz bir duman
ttyordu yalnz. Nazar aknlk iinde ayaklarn ve vcudunu
yoklamt: Kendisini anmsayan ve seven kimsecikler yokken o
halen mevcut muydu sahi? Dnecek bir eysi kalmamt, ba-

16
ka insanlarn gc ve arzusuyla yaamt sanki hep ve imdi ba
kalar yoktu ite, kovmulard onu ... Perekati-po/e diye bilinen
prtkl avare bir al, rzgann yardmna gereksinim duyma
dan yryor, tozlara bulana bulana geip gidiyordu nnden yu
varlanarak. Toz iindeydi bu al, yorgundu, yaamak iin sarf et
tii emek ve hareket yznden ah gitmi vah kalmt; kimsesi
de yoktu stelik, ne bir akrabas, ne bir yakn; her daim bir yer
lerden bir yerlere gidip duruyordu. Nazar ona avucuyla dokunmu
ve yle demiti: "Seninle geleceim ben de, yalnzken canm s
klyor, benimle ilgili bir eyler dn, ben de seni dnrm. O
insanlarla yaamak istemiyorum ama, hem onlar da beni istemi
yorlar, lrler inallah!" Ve kamtan deneini, memleketini ve
kendisini unutan annesini tehdit edercesine sallamt.
Nazar perekati-pole alsnn pei sra karanlk kene dein
yrmt. Akamn inmesiyle uzanm, gsz derek uyuya
kalmt, bir yandan da gitmesin, yannda kalsn diye aly tutu
yordu eliyle. Sabahleyin uyandnda alnn yannda olmad
n grerek korkuya kaplmt: Geceleyin tek bana, yuvarlana
yuvarlana gitmiti demek. Nazar alamak istemi, neyse ki al
nn o srada en yakn kum tepesinin zerinde kprdandn gr
m ve yakalamt onu.
Memleketi ve annesi oktan gzden yitmiti, yrei unutabi
lirdi onlar byd mddete. al srklene srklene bir ko
yun obannn yanna gtrmt Nazar' o gn; oban, ocuu
yedirip iirmi, aly ise biraz dinlenmesi iin sopasna bala
mt. Nazar uzun bir sre bu obanla birlikte gezmi, kar yap
da patronu ilerini halletmesi iin oban arcev'e gnderene ka
dar onun evinde kalmt; gzleri krleen oban ocuu da ya
nnda gtrm, ehre vardklarndaysa Sovyet iktidarna teslim

Rus. "tarlada srklenen". Bahar yldz (Gypsophila), kuduzotu (Limo


nlum) gibi bitkilerin kurumasyla oluan, rzgarda byk bir balon gibi srk
lenip yuvarlanan al. --.n.

17
etmiti, kimsenin ihtiya duymad biriydi ne de olsa. Sovyet
iktidar daima gereksizleri ve unutulmular toplar, fazladan bir
boazn hesabn tutmaya gerek grmeyen ok ocuklu, dul bir
kadn gibi.
Uzun yllar gemiti bunlarn zerinden ama hibir ey unu
tulmu deildi; kaybedilen anne ayn ekilde seviliyordu, ocuk
luk hi bitmemi gibi, onu anmsamak iin yrekte yeterince g
bulunacakt her zaman. Babasn ise hi tanmamt Nazar. Hive
Seferi Kuvvetleri'nde grev yapan Rus askeri van agatayev,
Glatay'n Nazar' dourmasna kalmadan kaybolmutu ortalar
dan; o vakitler Glatay, Komat'n gen kans ve iki kk ocu
unun da anasyd; Komat'tan olan ocuklar Nazar daha bebek
ken lmlerdi, sonradan bahsetmiti annesi Nazar'a onlarn bir
vakitler yaam olduundan. Komat yoksuldu, yaa da epeyi
bykt kansndan; ailesine hi deilse yazlan ekmek getirebil
mek iin Khne rgen ve Taouz'daki bey topraklarnda, ho
ar'larda* alyordu. Klanysa st Yurt'un eteklerine kazlm
bir zeminlikte neredeyse hi uyanmadan uyurdu. Komat yoksul
gcn korumaya gayret ederken, Glatay da kocasyla ayn
keenin altnda yatar, snmaya alr, daha az yemek iin uzun
k aylan boyunca uyuklard; ocuklar da aralarnda yatard ha
yattalarken. Glatay arada bir dar kar, yemek iin bir yerler
den ot bulup getirir ya da Hive'ye gidip yanama olarak kapla
nrd. Bir defasnda Hive'de i bulamamt Glatay; mevsim
lerden kt, zenginler ay iip koyun eti yiyor, yoksullarsa hava
nn snmasn ve otlarn bymesini bekliyordu. Glatay pazar
yerinde yatp kalkyor, satclarn yerde brakt artklar yiyor,
fakat dilencilik etmeye utanyordu. te van agatayev adl as
ker onu bu Hive pazarnda fark etmi, her gn bir bakra iinde

Orta Asya'da topluca, imece usulyle yaplan, ancak zamanla klelerin a


ltnld bir smr sistemine dnen sezonluk tann ileri. Platonov 1934
ylna ait notlarnda hoar', "suni toprak sulama sisteminin onarm iin yaplan
iler" olarak tarif etmi. --.n.

18
devlet yemei getirir olmutu ona. Glatay akam vakti boalan
paza-yerinde etli asker orbasn yerken, van agatayev de ya
va yava sokulmaya, sarlmaya balamt ona. Kendisine byle
ikramlarda bulunan birini geri evirmeye utanmt Glatay: Sus
mu, direnmemiti. Rus'a duyduu minnet borcunun altndan na;
sl kalkacan dnyordu, tabii ekilde yetimi eyleri dn
da da hibir eysi yoktu. Bylece bir bakra yiyecek karln
da, sessiz sedasz btn bir kadn dmt asker agatayev'in
payna.
"Gzlerin neden yal senin?" diye sordu Vera agatayev'e,
memleketine gidecei gn.
"Annemi anmsadm, kkken bana glmseyiini."
"Nasl glmserdi?"
agatayev zorland.
"Tam anmsayamyorum ... Varlma sevinirdi ama alard da
halime - imdiki insanlar yle glmsemiyor. Gzyalar akar
ken bile mutluydu onun yz."
Annesinin anlattna gre kocas Komat, Nazar'n kendisinin
deil, bir Rus askerinin olu olduunu rendiinde ona vurma
m, fkeden lgna dnmemiti; sadece keyfi kam, yabancla
mt herkese. Sonra bir bana uzaklara gitmi, kederinin stesin
den gelip de dndndeyse Glatay' eskisi gibi sevmiti yine.
Nazar agatayev Vera'yla son bir gezintiye kt. Akamleyin
trenleAsya'ya gidecekti. Vera uzun yolculua hazrlamt bile onu:
oraplarn yamam, eksik dmelerini dikmi, amarn ken
di elleriyle tlemi ve eyalarn birka kez gzden geirmi, ko
casyla birlikte gidecekleri iin imrenerek okamt anlan hatta.
Dar ktklarnda agatayev'den kendisiyle birlikte bir ta
nda uramasn rica etti Vera. Belki de yann saat sonra ebedi
yen sevmez olacakt onu agatayev.
Byk bir daireye girdiler. Vera kocasn tantrd yal ka
dna, "Ksenya nerede - evde mi, yoksa bir yerlere mi gitti?" diye
sordu.

19
"Evde, evde, yeni geldi," dedi kadn.
Geni, dank odada on - on be yalannda, siyah sal bir
kz oturmaktayd. Kitap okuyor ve sa rgsn sallyordu.
"Anne! " dedi kz. Vera'nn geliine sevinmiti.
"Merhaba Ksenya! " dedi Vera. "Bu benim kzm," diyerek ta
ntt onu agatayev'e.
agatayev Ksenya'nn hem ocuksu, hem kadns tuhaf elini
skt; yapkan ve kirliydi bu el, nk ocuklar temizlik alkan
lklann kolay edinemezler.
Glmsyordu Ksenya. Annesine pek benzedii sylenemez
di, yz bir delikanlnnki gibi dzgnd, utantan ve hayat ya
banclamaktan bir nebze kederli ve byme yorgunluundan t
r solgun. ki gznn farkl renklerde oluu -biri siyah, biri ma
vi- yzne uysal ve aciz bir ifade veriyordu; agatayev acnas
ve narin bir ucubelik grmt onda. Aslnda sadece yayvan a
zyd Ksenya'y irkin gsteren, ve devaml su imek istermi gi
bi duran ikin dudaklan; gl, ykc bir bitki, masum teninin
sessizliini delerek u veriyordu sanki.
Herkes durumun belirsizliinden tr susuyordu, oysa Ksen
ya her eyi sezmiti bile.
"Burada m oturuyorsunuz?" diye lzumsuz bir soru sordu
agatayev.
"Evet, babamn annesinin yannda," dedi Ksenya.
"Babanz nerede peki, ld m?"
Vera kede durmu, pencereden Moskova'y izliyordu.
Ksenya gld.
"Yok canm, olur mu hi! Babam gen daha, Uzakdou'da otu
ruyor, kprler ina ediyor. ki tanesini bitirdi bile! "
"Byk kprler mi?" diye sordu agatayev.
"Byk: biri asma kpr, dieri ift mesnetli ama kesonan
kayp. Kap gitti kesonlar, sonsuza dek kayboldu ! " dedi Ksenya
sevin iinde. "Gazetede kan fotoraflan var bende ! "
"Babanz sizi seviyor mu?"

20
"Hayr, yabanclar sever o, annemle beni sevmek istemiyor."
Biraz daha konutular, agatayev'in yreinde mphem bir
esef vard, ryada ya da seyahatte duyulan o hafif, kederli his.
Olaan hayat bir an iin unutup Ksenya'nn elini eline ald ve b
rakmamacasna tuttu.
Ksenya korku ve aknlk iinde oturuyor, farkl renkteki gz
leri iki yakn ama yabanc insan gibi dertli dertli bakyordu. Vera
tede durmu, kzna ve kocasna sessizce glmsyordu.
"stasyona gitme vaktin gelmedi mi?" diye sordu.
"Hayr, bugn gitmeyeceim," dedi agatayev. Bu kz ocu
u karsnda ruhunda ayaklanveren sabrszlkla bouurken pa
bularn yere srtp duruyordu. Bir yandan da Vera ve Ksenya'
nn, erkeke, kaba bir sevgiye kapldn dnmelerinden eki
niyordu; oysa Ksenya'ya kar hissettii ey ballkt sadece, bu
his mulak bir keyif veriyordu ona, bir insan akraba gibi grme
nin, kaderi iin kayglanmann keyfi. Onun gznde koruyucu
bir g olmak isterdi, bir baba ve ruhunda iz brakm bir an.
agatayev zr dileyerek yarm saatliine dar kt, Mos
torg'dan** yz rubleye ald bir sr armaan getirip Ksen
ya'ya verdi, bunu yapmasa uzun gnler dert olacakt iine.
Ksenya armaanlara sevinmiti, ama Vera iin ayn ey sy
lenemezdi.
"Ksenya'nn yalnzca iki elbisesi var, son ayakkabs da par
aland," dedi Vera. "Babas bir ey gndermiyor ki, ben de yeni
baladm almaya... Ne diye aldn bu vr zvr, kk bir kz
parfm ne yapsn, u gderi antay, rengarenk rty? .. "

"Bo ver anne, olsun, nemi yok ! " dedi Ksenya. "ocuk ti
yatrosunda bedavaya elbise verecekler bana, orann faal yesiyim,

' Sualt almalarnda kullanlan su geirmez hcre, temel atma sand.


Franszca caisson'dan Rusaya kesson olarak gemi, Trkede de keson olarak
kullanlyor. -.n.
Moskova l Yrtme Komitesi Ticaret Mdrl'nn Rusa ksaltmas.
-.n.

21
takmmza da yaknda dac pabular datmaya balayacaklar,
ayakkabya ihtiyacm yok. antam ve rtm olsun daha iyi."
" Yine de gerek yoktu," dedi szlanarak Vera. "Para kendisine
de lazm, uzaa gidiyor."
"Yeterince var bende," dedi agatayev. Ksenya'nn beslenme
si iin drt yz ruble daha karp brakt.
Kk kz ona yaklat. Elini uzatp teekkr etti ve yle dedi:
"Yaknda ben de size armaanlar vereceim. Yaknda zengin
lik balayacak ! "
agatayev kz pt ve vedalat onunla.
"Nazar, beni artk sevmiyor musun?" diye sordu Vera dar k
tklarnda. "Gidip boanalm sen gitmeden ... Grdn ite - Ksenya
benim kzm, sen nc kocamsn ve otuz drt yandaym."
Vera sustu. Nazar agatayev armt:
"Niye sevmeyecekrniim seni? Dier kocalarn sevmi miy
din peki?"
"Sevdim, ikincisi ld, yalnz kaldmda hala alarm onun
iin. B irincisi de beni kzmla brakp gitti, onu da seviyordum,
sadktm ona da. . . Ve uzun bir sre yalnz bama yaamam ge
rekti; elenceli partilere gidiyordum, renkli katlar kendim ta
kyordum sama. . . "
"Peki neden sevmeyecekrniim seni?"
"Ksenya'y seviyorsun, biliyorum. O on sekizine geldiinde
sen otuzunda olacaksn, belki birka ya daha byk. Evlenecek
siniz, ben evlendireceim sizi. Bana yalan syleme yeter - ve en
dielenme, insanlar kaybetmeye alknm ben."
agatayev bu kadnn karsnda anlay kt biri gibi kalakal
mt. Garipsedii Vera'nn acs deil, onunla evlendii ve yazg
sn paylat halde kadnn yalnzla mahkum olduuna inan
masyd. Acsn esirgiyor ve harcamak iin acele etmiyordu Ve
ra. Demek ki insan zihninin derinlerinde ve yreinin orta yerin
de dman bir g barnmaktayd, mrn yaz mevsiminde, vefa
l kollarda, hatta kendi ocuklarnn pcklerine boulurken bi-

22
le gzlerinin ferini sndrebilecek bir g.
"Bu yzden mi ilikiye girmiyordun benimle?" diye sordu
agatayev.
"Evet, bu yzden, byle bir kzm olduunu bilmiyordun ki,
daha gen ve daha temiz olduumu sanyordun ... "
"Ne olmu yani! Bu umurumda bile deil..."
"Hayr, syle bana: Ksenya'ya ak oldun az nce, deil mi?
Fark ettim."
"Oldum," diye yantlad agatayev, "tutamadm kendimi. "
Vera'nn odasna kadar konumadan yrdler. Pardssn
karmadan, kendisine ait nesnelere kar duyarsz ve yabanc di
kildi evinin ortasnda Vera. imdi beklenmedik bir olay patlak
verse tm eyasn komusuna armaan ederdi ne gzel; bu iyilik
onu biraz olsun avutur, mlknn azalmasyla, szlayan ruhu da
ufalrd.
Gelgelelim peinden vcudunu da son parasna varana ka
dar datmas gerekirdi; stelik bu son para da, kyafet, eya ve
konfora sahip olan btn bir bedenin ektii acy ekmeyi sr
drrd ve yok edip unutmak iin o son paray da teslim etmek
gerekirdi.
aresizlik, elem ve yokluk insann en kk rahnesine kadar
szabilir ve ancak son nefes sprr onlar oradan dar.
"Ne yapacam ben imdi peki?" diye sordu Vera, bu szck
leri kendisine hitaben telaffuz ederek.
agatayev anlyordu Vera'y. Kucaklad, hi deilse scakl
yla yattrmak iin uzun sre gsne bastrd onu, zira mev
hum strap en avutulmaz eydir, kelimeler kar etmez ona.
Vera acsndan syrlmaya balad.
"Ksenya da sevecek seni . . . Yetitireceim onu, aklna kazya
cam, kahraman yaratacam senden. Gvenebilirsin bana Na
zar, seneler abuk geecek, alacam ayrla."
"Kt eye ne diye alsn insan?" dedi agatayev; mutlulu
un herkese neden inanlmaz geldiini, insanlarn birbirlerini ne-

23
den yalnzca hznle cezbetmeye altklarn anlamyordu.
Acdan daha ocukluunda bkmt agatayev, imdiyse, ei
tim aldktan sonra, baya geliyordu ona ac ve memleketini en
bir saadet diyarna evirmeye karar vermiti - bakaca neye ya
rard ki u hayat?
"Her ey yolunda," dedi agatayev ve ocuun, gelecek mut
luluk sakininin yatt byk kamn okad Vera'nn. "Bir an n
ce dour onu, sevinecektir doduuna. "
"Belki de sevinmez," dedi Vera kukuyla. "Belki de ebediyen
ile ekecek."
"Biz bundan sonra mutsuzlua izin vermeyeceiz," diye ya
ntlad agatayev.
"Siz kimsiniz?"
"Biziz ite," dedi agatayev sessizce ve belli belirsiz. Ak se
ik konumaktan utanyordu nedense, gizli fikrinde bir ktlk
varm gibi hafife kzard.
Vera son bir kez sarld ona: Gz saatteydi, ayrlk vakti yak
layordu.
"Mutlu olacan biliyorum, kalbin temiz senin. O zaman
Ksenya'm da alabilirsin."
Duyduu sevgiden ve gelecek kaygsndan tr alad Vera;
yz nce daha bir irkinleti, sonra gzyalaryla ykand ve ta
nnmaz bir hal ald - sanki bir yabancnn gzleriyle uzaklardan
bakyordu.

Tren Moskova'dan ayrlal ok olmutu; birka gndr yoldayd


lar. Pencerenin nnde dikilen agatayev ocukluunda dolat
yerleri anmsar gibi oluyordu, ama belki de kkken grdk
lerine pek benzeyen baka yerlerdi bunlar. Ayn ssz, kadim top-

24
raklar zerinde ocukluundaki o rzgar esiyordu yine otlar in
letip kprdatarak; ylgn, yabanc bir ruh gibi engin ve skcyd
boluk. agatayev bazen trenden inip herkesin el ektii o ocuk
gibi yayan devam etmek istiyordu yola. Ne var ki ocukluk ve es
ki gnler oktan geip gitmiti. Kk bozkr istasyonlarnda Sta
lin'in portreleri grlyordu; ounluu acemi ellerden kma bu
portreler rasgele itlere yaptrlmt. Portrelerdeki yz tasvir
edilen kiiye herhalde pek az benziyordu, ama bir ocuun yahut
pioner'in gl hisleriyle izilmilerdi muhtemelen. Stalin yer
yzndeki cmle kimsesizlere babalk eden iyi yrekli bir ihtiya
n andryordu; sanat farknda olmadan yz kendisine de ben
zetmeye alm, bylece onun da u alemde yalnz bana yaa
mad, bir babasnn, bir akrabasnn olduu bilinsin istemi, ne
ticede sanat acemilikten stn gelmiti. Byle bir istasyondan
hemen sonra, yaama alan ve barnakszlara barnak hazrlamak
iin topra kazan, bir eyler eken ve ina eden eitli insanlar
grmek mmknd. nsann yalnzca srgn edildii takdirde ya
ayabilecei bo, insansz istasyonlar arpmamt agatayev'in
gzne; her yerde insanlar alyor, asrlk aresizliin, babasz
ln, hepsinin ilerine sinen fkeli uursuzluun acsn kan
yorlard.
agatayev annesinin szlerini anmsad: "Uzaa git, ellere, ba
ban yabanc bir adam olarak kalsn." Uzaa gitmiti ve dnyor
du ite; kendisini byten, yreini genileten, imdi de annesini
eer hayattaysa bulup kurtarmas, dnya yznde bir yerlerde
terk edilmi ve l vaziyette yatyorsa gmmesi iin evine geri
yollayan bir yabancda, Stalin'de bulmutu babasn.
Bir gece tren karanlk bozkrda beklenmedik bir ekilde du
ruverdi. agatayev kapya, vagon sahanlna kt. Ortalk ses-

* V. . Lenin Sovyetler Birlii Pioner Dernei yesi. Bu kitlesel komnist


ocuk rgt SSCB'nin tm okullarnda faaliyet gsterirdi; rencilere ideolo
jik bilin alamak, Komnist Parti ve Sovyet iktidarna bal bireyler yetitir
mek balca hedefiydi. .n.

25
sizdi, uzakta lokomotif hrldyor, yolcularsa huzur iinde uyuk
luyordu. Anszn bozkrn karanlnda, galiba bir eylerden r
kerek, bir ku haykrd. agatayev seneler sonra anmsayverdi
bu sesi, dilsiz karanln iinde hazin hazin baran ocukluuy
du sanki. Kulak kesildi; o srada bir baka ku hzl hzl bir ey
ler mrldanp sustu, bu sesi de anmsyordu agatayev ama ku
un ad aklna gelmiyordu imdi: Bir l tleeni olabilirdi ya da
belki bir kerkenez. agatayev vagondan indi. Az tede bir allk
grd, yanna kadar gidip bir daln eline ald ve yle dedi ona:
"Merhaba kuyan-suyuk!*" Kuyan-suyuk insann dokunmasyla ha
fife kprdand, sonra eski lakayt ve uykulu haline dnd.
agatayev biraz daha ilerledi. Bozkrda bir ey kprdayp hay
kryordu arada bir: Ancak yabanc kulaklara sessiz gelebiliri
buras. Az sonra toprak bir ukurlua doru meyillendi, uzun la
civert otlar balad. Anlarn bysne kaplan agatayev otlarn
iine dald; evresindeki bitkiler kklerinden balayarak titriyor,
eitli grnmez yaratklar kayordu tesinden berisinden: kar
n olan kamnn, aya olan ayann zerinde, kimileri de alak
tan uarak. Az nce sessizce oturuyorlard herhalde, fakat ile
rinden yalnzca bazlar, pek az uyuyor olmalyd. Her birinin
yle ok kaygs vard ki gn yetmiyor olmalyd onlara; belki de
gnlleri ksack mrlerini uykuya harcamaya raz olmadn
dan gzlerini yar yarya perdeleyip kestirmeyi yeliyorlard, ha
yatn hi deilse yarsn grebilmek, karanl duyup gndzn
zaruretlerini unutmak iin.
agatayev iini unutmutu, bir su kokusu gelmiti bumuna;
yaknda bir yerlerde bir gl veya kuyu olmalyd. Kokuya doru
yneldi ve az sonra kk Rus korolarn andran slak ksa otla
rn iinde buldu kendini. Gzleri karanla almt artk, ak
seik grebiliyordu evresini. Bir sazlk uzanyordu nnde ve

OrtaAsya llerinde yetien bir akasya tr. Lat. Ammodendron Karelini.


--.n.

26
agatayev iine girdii anda tm sakinleri barmaya, uuma
ya, dnenmeye balad. Sazln ii scakt. Hayvan ve kularn
hepsi korkup kamamt insan grnce, seslere baklrsa kimi
leri yerlerinde kalmt. ylesine rkmlerdi ki lmlerini bek
lerken bir an evvel remeye ve haz almaya bakyorlard. agata
yev bu sesleri ok eskilerden tanyordu ve imdi scak otlarn iin
den ykselen bu clz, skntl sedalar dinlerken, son sevincin
den kolay kolay vazgemeyen tm bu yoksul hayata kar mer
hamet duyuyordu iinde. Tren ses karmadan hareket etti. aga
tayev yetiebilirdi ona ama acele etmedi; giden bavulunun iin
de amarlan vard sadece, onu da Takent'te teslim alabilirdi.
Ancak agatayev bavulu da almamaya, oyalanmadan bir an n
ce ie girimeye karar verdi. Eski gnlerdeki gibi otlarn arasn
da, huzurun iinde topraa kapaklanp uyuyakald.
Yedi gn sonra agatayev en yakn yaya yolunu takip ederek
Takent'e vard. Uzun zamandr beklendii Parti Merkez Komi
tesi'ne urad. Komite sekreteri agatayev'e Sankam, st Yurt
ve Amuderya deltas dolaylarnda eitli uluslardan kimselerin
oluturduu kk bir halkn gebelik ettiini ve yoksulluk ek
tiini syledi. lerinde Trkmenler, Karakalpaklar, birka z
bek, Kazaklar, ranllar, Krtler, Beluciler ve kim olduunu unut
mular vard. Eskiden bu halk Sankam ukurluunda neredey
se yerleikmi, oradan Hive vahasna, Taouz'a, Hocaeli'ye, Kh
ne rgen'e ve dier uzak memleketlere hoar ve su dolaplarnda
almaya gidermi. Halkn yoksulluu ve aresizlii o kadar b
ykm ki, senede birka hafta sren hoar iini nimetten sayar
m, nk o gnlerde ona rek ve hatta pirin verirlermi yeme
si iin. Su dolaplarnn iletilmesinde bu halk eek niyetine al
r, arklara su yrsn diye tahta ark vcuduyla hareket ettirir
mi. Eei koca bir yl boyunca beslemek gerekir, oysa Sarka-

Aral Denizi kysnda, Trkmenistan ve zbekistan topraklarnda yer alan,


Sarkam Gl'nn etrafndaki havza, Sarkam Havzas. --.n.

27
ml iiler ksa bir sre zarfnda yiyeceini yer, sonra da ekip
gidermi. Hem bsbtn de lmez, ertesi yl, ln dibinde bir
yerlerde ilesini doldurup dnermi gerisingeri.
"Biliyorum o halk ben, orada domutum," dedi agatayev.
"Bu yzden gnderiyorlar ya seni oraya," diye aklad sekre
ter. "Ne denirdi o halka, hatrnda m?"
"Bir ey denmezdi," diye yantlad agatayev. "Ama kendi
kendisine ksa bir ad vermiti."
"Nasl bir ad?"
"Can. Ruh ya da tatl hayat anlamnda. O halkn, ruhundan ve
kadnlarn, analarn ona balad tatl hayatndan baka hibir
eysi yoktu - halk douran analardr nk."
Sekreter kalarn att ve kederlendi.
"Demek var you gsndeki yreiymi, o da arpt s
rece ... "
"Srf yrei," dedi agatayev onaylayarak, "bir tek yrei; v
cudunun dnda kalan hibir eye sahip deildi. Zaten hayat da
onun saylmazd, yaadn sanrd sadece."
"Annen Can halknn kim olduunu sylemi miydi sana?"
"Sylemiti. Kaaklar, yetimler ve derman kesilince kap d
ar edilen yal klelermi. Sonra kocalarm aldatan kadnlar var
d, korkudan dmlerdi oraya; aniden lp giden birilerini se
ven, baka da koca istemeyen kzlar geliyordu temelli kalmaya.
Bir de tann bilmez insanlar yaard orada, dnyayla dalga geen
ler, sulular. . . Geri hepsini anmsayamyorum, kktm daha."
"Oraya git ite imdi. Bu kayp halk bul - Sarkam ukur
luu bombo."
"Gideceim," dedi agatayev kabul ederek. "Ne yapacam
peki orada? Sosyalizmi mi kuracam?"
"Daha ne olsun?" dedi sekreter. " Halkn cehennemi grm,
imdi biraz da cennette yaasn, biz de ona var gcmzle yardm
edeceiz ... Yetkilimiz sen olacaksn. Blgeden birini gnderdiler
oraya ama bir ey baarmas dk ihtimal, bizden deil..."

28
Konumann ardndan sekreter, agatayev'e ayrntl, itinal ta
limatlar, bir de tayin kad verdi ve vedalat onunla agatayev.
Memleketine, arcev'den kaya binip Amuderya Nehri bo
yunca yol alarak gitmek niyetindeydi.
Takent postanesinde Vera'dan bir mektup ald. ocuunun
dnyaya yaklatn, imdilerde galiba vcudunun iinde bir ey
ler dndn, nk sk sk hareket ettiini ve ara sra bir ey
lerden honutsuz olabildiini yazyordu.
"Ama ben okuyorum onu, karnm ovuturuyorum ve bam
iyice eip ne istediini soruyorum," diyordu mektubunda Vera.
"Scak ve sessiz deil mi yerin, diyorum, hem pek hareket etme
meye de alyorum sen sinirlenme diye - neden kmak istiyor
sun iimden? .. Altm ona, bir arkadamm gibi yayorum onun
la hep, seninle yaamay istediim gibi, ve doaca iin korku
yorum - canm acyacandan deil de, bu onunla ebedi ayrl
mzn balangc olaca iin. u an kamma vurduu ayaklan an
nesinden uzaklamak iin sabrszlanacak, hep biraz daha, biraz
daha uzaa gidecek mr ilerledike; sonunda olum bsbtn
kaacak benden ve alamaktan ien gzlerimden... Ksenya seni
unutmad ama uzakta olduun iin sklyor, yaknda gelecein
de yok, hibir ey belli deil stelik. Bir yerlerde lm olabilir
misin imdiye?"
agatayev Vera'ya gnderdii kartpostaln arkasna, onu ve
iki renkli gzlerinden Ksenya'y ptn, bir memleketin orta
yerinde mutluluu kurup da gelmesine az kaldn yazd.

29
4

Drt kayk kooperatif mal gtrmek zere arcev'den Nukus'a


doru yola kmaya hazrlanyordu. agatayev grevli oluun
dan doan hakkn savunmaya kalkmad, nk bu hak pek de
kabul gryor saylmazd burada, onun yerine tayfa yardmcs
olarak kaplanmay yeledi. Hive vahasna kadar kaykla gitmek,
orada kyya inmek zere anlat.
Bylece uzun sefer gnleri balad. Sabah ve akam saatlerin
de, gnein eik nlarnn suyun iinde diri diri srklenen ln
iine ilemesiyle nehir altn rengi bir akntya dnyordu. Bu
san amur daha nehrin iinde seyahat ettii srada ekmee, ie
e, pamua ve hatta insan bedenine benziyordu. Kimileyin saz
ln tepesinde oturan ad san bilinmez rengarenk bir ku ii ii
ne smayarak kprdanyor, dipdiri gnein altnda tyleri parl
yor, tm canllar iin saadet vakti gelmi de atm gibi ltl, tiz
sesiyle arklar sylyordu. Ku agatayev'e Ksenya'y anmsa
tyordu, u an kendisi hakknda bir eyler dnen renkli gzl o
kk kadn.
On drt gn sonra agatayev Hive vahasnn kysnda para
sn ve lostromonun teekkrlerini alp kayktan indi.
Birka gn Hive'de kaldktan sonra ocukluk yolundan mem
leketine, Sarkam'a doru ilerlemeye koyuldu. Silinmeye yz
tutmu iaretlerden anmsyordu bu yolu: Kum tepeleri daha bir
alak grnyordu gzne imdi, kanal daha ufak, en yakn ku
yuya gtren yol daha ksa. Gne eskisi gibi sunuyordu n
ama agatayev'in kklndeki kadar ykseklerde deildi.
Kurgana'lar,obalar, yoluna kan eek ve develer, arklar boyun-

' Orta Asya'cla kilden ev. --.n.

30
ca sralanan aalar, uuan haereler - her ey eski ve deimez
fakat agatayev'e kar, o yokken kr olmu gibi ilgisizdi. Yaban
c bir dnyaya dmesine kskn ama evresinde ne varsa
dikkatle inceleyerek, unuttuklarn anmsayarak yryordu a
gatayev, fakat kendisini tanyan kmyordu. Her kk varlk,
nesne yahut bitki, insana kyasla daha bir gururlu ve gemi ba
llklarndan azadeydi demek.
Khne Derya Nehri'nin kuru yatana varan Nazar agata
yev ln iine n ayaklarna dayanarak insan gibi oturmu bir de
ve grd. Deve zayft, hrgleri kmt, kara gzleriyle
akll, zgn bir insan gibi rkek rkek bakyordu. agatayev ya
nna geldiinde deve ona en ufak bir ilgi bile gstermedi; rzga
rn srkledii l otlarn hareketini takip etmekteydi: Yakla
yorlar myd yanma, yoksa geip gidiyorlar myd nnden? To
zun zerinde ilerleye ilerleye azna kadar yanaan kk bir ot
sapn dudaklaryla ineyip yuttu. leride yuvarlak bir perekati
pole srkleniyor, deve bu byk canl otu mitle aydnlanan
gzleriyle takip ediyordu, ne var ki perekati-pole geip gitti ya
nndan; o zaman deve gzlerini yumdu, nk nasl alanacan
bilmiyordu.
agatayev devenin tesini berisini inceledi: Alk belasndan
zayf dt ok olmutu, neredeyse tmden dklen tylerin
den geriye birka tutam kalmt ve halini yadrgamaktan, bir de
souktan titreyip duruyordu. Herhalde buralardan geen bir ker
van, gsz dnce ykn zp brakmt onu yahut da sahi
bi lm, hayvansa yaam kaynaklan tkenene dein beklemeye
koyulmutu onu. Hareket kabiliyetini yitiren deve kalan gcyle
n ayaklarna dayanm ve rzgann kendisine doru savurduu
ot saplarm grp yemek iin dorulmutu. Rzgar dindiinde
grmn bo yere harcamamak iin gzlerini yumup kestiri
yordu; adamakll kp yatmak istemiyordu, kalkamazd bir da-

Amuderya Nehri'nin Deryalk da denen bir kolu. --.n.

31
ha nk, bylece kah uyank, kah uykulu oturup oturacakt de
vanl, lm kendisini aa ekene ya da herhangi bir zavall l
hayvan minik penesinin tek darbesiyle bitirene kadar iini.
agatayev bu devenin yannda uzun bir sre, onu izleyip an
layarak oturdu. Sonra teden birka kucak perekati-pole getirip
deveye yedirdi. Su iiremezdi ona, zira kendisinin de topu topu
iki matara suyu vard, fakat Khne Derya yatann ilerlerinde tat
l su glleri ve kk kuyular olduunu biliyordu. Gelgelelim
deveyi srtlanp kum zerinde tamas zordu.
Akam indi. agatayev civardan ot bulup getirerek, nihayet
bam topraa dayayncaya, yeni hayatnn itaatkar uykusuna da
lncaya kadar besledi deveyi. Hava gecenin maharetiyle souma
ya balad. agatayev torbasndaki pidelerden yedi, sonra sn
mak iin devenin gvdesine sokuldu ve ii geti. Glmsyordu;
ksa, alayc bir oyun iin yaratlma benzer bu dnyada her ey
tuhafna gitmekteydi. stelik bu yapmack oyun uzam, ebedi bir
hal almt ve artk kimse glmek istemiyordu, kalmamt gle
cek hal. Issz l topra, deve, hatta acnas avare otlar - tm
bunlarn ciddi, yce ve muzaffer olmas gerekmez miydi? Sefil
varlklarn iinde kutlu, gerekli ve zorunlu bir greve adanmlk
hissi yaar, yoksa ne diye byle glklere katlanp bir eyler
beklesinler? agatayev devenin kamna sokulup kvrld ve sra
d gereklie ararak uyuyakald.

Khne Derya yolculuunun altnc gnnde agatayev Sarka


m' grd. Btn bu sre boyunca artk dirilmi, kendi gcyle
yryebilen deveyi srklemiti pei sra. Haa srtnda insan ta
yacak durumda deildi deve.

32
agatayev kumlarn bittii, topran ukura, uzak st Yurt'a
doru eildii snrda yere oturdu. lerisi karanlk ve alakt; ne
bir duman, ne bir oba grlyor, yalnz ok tede kk bir gl
parldyordu. agatayev kumu avulad, deimemiti: Rzgar
geip giden yllar boyunca kumu bir ileri bir geri kovalam, o ise
ezeli yerinde kalmaktan tr yalanmt.
Bir zamanlar annesinin elinden tutup kard, onu bir ba
na yaamaya gnderdii, imdiyse geri dnd yerdi buras. De
veyle birlikte memleketinin ilerine doru ilerledi agatayev.
Ufak tefek ihtiyarlara benzer yabani allklar vard burada: a
gatayev'in ocukluundan beri bymemilerdi ve galiba yerli
varlklar iinde onu unutmayan da bir tek onlard; ylesine alm
szlard ki uysal denebilirdi onlar iin, kaytsz ve belleksiz ol
duklarna inanmaksa olanakszd. Bu irkin garibanlar anlarla
yahut yabanclarn hayatlarna tutunarak yayor olmalyd, ba
ka bir ey yoktu ellerinde.
agatayev birka gn ocukluunun lkesinde insanlar ara
yarak geirdi. Deve yalnz kalp sklmaktan ekinerek pei sra y
ryordu kendiliinden; kimi vakit gergin ve dikkatli baklarla
uzun uzun bakyordu insana, alad alayacak yahut glmsedi g
lmseyecek, birde bunlar beceremeyiinden dolay azap ekerek.
Issz yerlerde gecelerken, son yiyeceklerini de tketirken a
gatayev kendi refahn dnmyordu. Kadim denizin dibinden
acele ve telala insansz ukurun gbeine doru ilerliyordu. Yal
nzca bir kez, gndz yolculuunun ortasnda topraa kapaklan
d. Kalbi hemen sancyverdi, sabrn ve yreiyle ba edebilme
si iin gereken gc kaybetti; Ksenya'y dnerek, utand his
lerini inkar ederek alad. Aklnda ve anlarnda yakndan gr
yordu onu artk; yalnzca ruhuyla sevebilen ama kucaklamak is
temeyen ve pcklerden sakatlanacakm gibi korkan kk bir
kadnn acnas tebessmyle bakyordu kendisine. Vera da tede
oturmu, kocasyla arasndaki ayrl ksaltrcasna ocuk elbise
si dikiyor ve artk neredeyse hibir ey hissetmiyordu ona kar,

33
ne de olsa iinde daha ok sevdii baka bir aresiz insan hareket
edip kvranyordu imdi. O insan bekliyor, yzn grmek isti
yor, ondan ayn dmekten korkuyordu Vera. Onu daha uzun yl
lar boyunca can ne zaman isterse, o byyene ve kendisine, "Ye
ter ama yaptn anne, bktm senden ! " diyene kadar pp kok
layaca dncesiyle avunuyordu.
agatayev ban kaldrd. Deve damarl ince bir bitki ine
mekteydi, kk bir kaplumbaa sevecen kara gzlerle uyuuk
uyuuk bakyordu yerde yatan insana. Ne vard acaba o an bilin
cinde? Belki esrarengiz dev adama kar sihirli bir merak, belki
de yar l zihninin kederi.
"Seni yalnz brakmayz ! " dedi agatayev kaplumbaaya.
Her canlnn zerine kutsal bir varlkm gibi titriyordu ve y
rei ylesine yoksuldu ki teselli verebilecek bir eyi fark etmeme
si olanakszd.
Deveyle, eteinde unutulmu bir ihtiyarn yaad st Yurt'a
doru ilerlemeye devam ettiler. Bu ihtiyar tepenin meyline kazl
m kuru bir zeminlikte yayor, kk hayvanlar ve platonun bo
azlarnda bulduu bitki kkleriyle besleniyordu. Ezeli yallk
ve sefaletten insana benzemez olmutu. Fani mrn oktan dol
durmu, tm duygular doyuma ermi, aklysa yrenin doasn
denenip tketilmi bir hakikat gibi ezber etmiti. Yldzlar bile,
hem de binlercesini ezbere biliyordu, yle alm, yle bkmt
onlardan.
Ad Sufyan'd; Rus askerlerinin giydii trden eski mi eski, ta
Hive sava zamanlarndan kalma bir kaput giymi, bana bir kas
ket takm, ayaklarna ise pabu niyetine bez dolamt.
htiyar, agatayev'i fark edince zeminlikteki evinden kt ve

tenha baklarn bolua dikti.


Yannda deveyle bir adam geliyordu kendisine doru. Sufyan
geleni derhal tand ve bilmedii hibir eyin kalmayna gizli
den gizliye zld.
"Tanyorum seni," dedi agatayev'e. "Sen Nazar ocuktun."

34
"Ben seni tanmyorum," diye yantlad onu agatayev.
"Tanmazsn, yemek yer gibi yayorsun nk: ine giren
ey aynen kp gidiyor. Bende dersen kalyor her ey. "
htiyar selamlarken glmsemek gerektiini anmsayarak

yzn buruturdu, fakat sakinken bile kurumu l bir ylann


bo derisini andryordu bu yz. agatayev hayretle eline, alnna
dokundu Sufyan'n. Hayatla ve canllarla kimsenin ilgilendii yok
tu, oysa zaman gelmiti artk ...
agatayev ihtiyara uzaklardan annesi ve insanlar iin geldi
ini syledi; peki sahiden de mevcut muydu yeryznde insanla
r, yoksa oktan silinip gitmi miydi?
htiyar susuyordu.
"Babana rastladn m bir yerlerde?" diye sordu.
" Hayr. Peki sen Stalin'i biliyor musun?"
"Bilmiyorum," diye yantlad Sufyan. "Bir defasnda buradan
geen birisinden duymutum bu kelimeyi, iyi bir ey olduunu
sylemiti. Ama zannetmiyorum. yi bir eyse Sarkam'a gelsin,
tekmil dnyann cehennemi buradayd, ben de cmle insanlar
dan kt yayorum bu yerde. "
"Ben geldim ite yanna," dedi agatayev.
htiyar yine pheyle tebessm etmek zere yzn buruturdu.

"Sen de yaknda gidersin, tek bama leceim ben burada.


Gensin sen, kalbin ykldr, sklrsn."
agatayev ihtiyara yaklat ve eskiden Vera'y pt gibi, yo
rulmak bilmeden smsk pt onu. htiyarn dudaklar uzaktaki
gen kadnn dudaklaryla ayn insanca tada sahipti.
"Burada pimanlktan, anlardan lrsn. ranllar derdi ki,
tekmil dnyann cehennemi buradaym ... "
Sufyan'n sazdan bir rt zerinde yaad zeminlie girdi
ler. Konuuna plato otlarnn kklerinden piirdii pideden ver
di Sufyan. Zeminlie girdikleri oyukta, eski zamanlarda dnya
cehenneminin bulunduu Sarkam ukuruna vuran akam gl
gesi grlyordu. agatayev bu efsaneyi ocukluunda duymu-

35
tu ve ne anlama geldiini imdi tam olarak anlayabiliyordu. Bu
ralardan uzakta, Horasan'da, Kopet Dalan'nn ardnda, bahe
ve tarlalarn iinde Ormuzd adnda bir mutluluk, meyve ve kadn
tanrs yaarm, iftilik ve insan soyunun koruyucusu, ran'da
huzurun dostu. ran'n kuzeyinde, dalarn te tarafndaysa ssz
kumlar varm; tek tk otlarn azap ektii ve hatta onlarn bile
rzgarla yerlerinden kopup uzaklara, Turan'n aralksz ruh san
cs ekilen o kara yerlerine kat gecenin ortasna doru uza
nrm bu kumlar. aresizlie ve alktan lmeye sabr kalmayan
cahil insanlar oradan ran'a kaarm. Sk bahelere, kadnlarn
odalarna, kadim ehirlere dalar ve kannlann doyurmaya, etraf
larn seyreylemeye, kendilerinden gemeye koyulurlarm, ta ki
bulunup yok edilene kadar - hayatta kalmay baaranlar da
ln ilerine kadar takip edermi ranllar. ln bittii yerde, Sa
rkam'n ukurunda gizlenir, uzun bir sre perian halde bekler
mi bu insanlar, yokluk ve aydnlk ran bahelerinin ans tekrar
ayaklandrana kadar anlan . . . Eninde sonunda kara Turan'n atl
lar tekrar Horasan'da, Atrek'in telerinde, Astrabad'da belirir ve
menfur, yerleik, semiz adamn topraklarnda ortal yakp y
kar, gnn gn edermi ... Galiba Sankam'n ihtiyar sakinle
rinden birinin ad da Ariman'm, ki eytan demekmi bu. te bu
fukara derdinden lgna dnm; en fkeli o deilmi ama en
bedbaht oymu. mr boyunca yemek ve zevk arzusunun pen
esinde dalan ap ran'a, Ormuzd'un cennetine varmaya al
m Ariman, en sonunda aln Sankam'n orak toprana kapa
np lene kadar.
Sufyan agatayev'i alkoydu gece. ktisat, gnler ve gece
lerin boa getiini sezerek kvranyordu deinde; elini abuk
tutmal, Sarkam cehenneminin dibinde mutluluu kurmalyd
artk. Yreindeki sabrszlk uzun sre uyku vermedi, zamann
akn sayd durdu agatayev. Yldzlar gkyznde vicdannn

ran'da bulunan Grgan ehrinin eski adlanndan biri. -.n.

36
klan gibi yanp snerken deve darda hrltl hrltl soluyor,
gndz rzgannn skt dermansz otlar kuma usulca srtn
yor, saptan ayaklarnn zerinde yryordu sanki.
Ertesi gn agatayev ve Sufyan kayp insanlar bulmak iin
yerlerinden ayrldlar. Bir an sevdiinden ayn dmekten kork
mas gibi yalnzlktan korkan deve de pelerinden gitti.
Sankam'n snrna vardklarnda agatayev tandk yerler
grd. Burada Nazar'n ocukluundan beridir hi bymeyen
kr otlan vard. Burada annesi ona, "Korkma ocuk," demiti,
"lmeye gidiyoruz seninle" - ve elinden ekip yaklatrmt onu
kendisine. O zamanlar hayatta olan herkes evrelerinde toplan
mt, anne ve ocuklarla birlikte belki bin kiilik bir kalabalk
olumutu. Halk sevin iinde baryordu: Hive'ye gitmeye ka
rar vermiti, orada hep birden, topyekun ldrlsn, daha fazla
yaamas gerekmesindi. Hive han klelerden oluan bu naiz hal
k iktidaryla oktandr ezmekteydi. Balarda nadiren, sonra gi
derek daha sk gnderdii saray atllar her defasnda Sarkam
halknn iinden birka kiiyi seip Hive'ye getiriyor, ya idam edi
yor ya da ebediyen zindana kapatyordu. Hrszlar, sulular ve
dinsizlerdi arad ama zordu onlan bulmak. O zaman tm gizli
ve mehul insanlarn getirilmesini buyurmutu han, bylece Hi
ve halk onlann idamn, ektikleri eziyeti grp korku sahibi
olacak, tir tir titreyecekti. Can halk Hive'den korkuyordu; birok
kii kapld dehetten peinen bitkin dm, kendileri ve aile
leriyle ilgilenmeyi brakm, kesintisiz bir halsizlik iinde srts
t yatyordu. Sonra tm insanlar korkmaya balamt - bo l
den gelecek atl dmanlar bekliyor, kumullarn doruundaki
kumu havalandran en ufak esinti bile donup kalmalarna yetiyor,
atllarn drtnala kendilerine doru geldiini sanyorlard. Ama in
sanlarn te biri ve hatta fazlas habersizce Hive'ye gtrld
nde, halk lmn beklemeye almt artk; hayatn mit eden
yrein sand kadar kymetli bir ey olmadn anlamt, y
le ki sa kalanlar Hive'ye gtrlmediklerine yanar olmutu. Bir

37
tek gen Yakubcanov ve arkada Oraz Babacan istememiti z
grken de lebilecekleri halde bo yere Hive'ye gtrlmeyi. Drt
han korumasnn zerine baklarla saldrm, anlarn da hayat
larn da orackta ellerinden alp yere sermilerdi onlar. Kk
Nazar'sa silahl yabanclar grnce, oynamak zere saklad
sivri demir parasn almak iin annesine komu, fakat geri dn
dnde ok ge olmutu: Korumalar onun demirine hacet kal
madan lmt. Oraz ve Yakubcanov l askerlerin atlarna bi
nip ortalktan yok olmu, geride kalan halksa gruh halinde, ne
e iinde ve barl niyetlerle Hive'nin yolunu tutmutu; o sra
insanlar hanl yerle bir etmeye de, orada hi tereddt etmeden
hayatla vedalamaya da hazrdlar, zira sa kalmak kimseye se
vin ya da imtiyaz gibi grnmyor, lm ise can actc bir ey
gibi gelmiyordu. En nde arksn mrldanan bahi vard, yan
banda da o zaman bile ihtiyar bir adam olan Sufyan yryordu.
Nazar annesine bakyor, onun lmeye gittii bir srada bylesine
neeli olmasna aryordu, stelik tm dier insanlar da gle oy
naya gitmekteydiler. On - on be gn sonra Sarkam halk Hive
kulesini grmt. Hive yolu zorlu, amas gt, fakat hareket
siz yaamn zorluklar ve perianl da bileylenmi yrek gerek
tirirdi, bu yzden fazladan yorgunluk insanlar yldrmyordu. Hi
ve'ye yaklaan halkn evresini kk bir atl ordusu sarm, bu
nu gren insanlar neelenerek arklar sylemeye balamt.
Herkes, en suskun ve beceriksizler bile ark sylyordu; zbek
ve Kazaklar en ne km dans ediyor, zavall bir Rus ihtiyar ar
monika alyordu. Nazar'n annesi gizli bir dansa hazrlanrcas
na kollarn kaldrmt, Nazar da askerlerin az sonra herkesi ve
kendisini ldrecei an merakla bekliyordu. Sarayn nnde ha
n herkesten koruyan cesur iman muhafzlar dikiliyordu. nle
rinden deerli ve mutlu kimseler gibi marur bir edayla geen, kur-

' Ona Asya halklarnda halk ozanlarna, mzisyenlere, hikaye anlatclara


ve airlere verilen ad. -.n.

38
un ve demirin gcnden ekinmeyen bu gebe halk aknlk
la izliyorlard. Bu saray muhafzlar nceki atllarla birlikte Sar
kam halkn epeevre kuatp hapishane zindanna atmalyd,
fakat neeli insanlar cezalandrmak zordur nk ktlkten an
lamazlar.
Hann yardmclarndan biri Sarkam'n ihtiyarlarna yana-
p sormutu:
"Ne istiyorlar? Sevinlerinin sebebi nedir?"
Birisi, belki Sufyan yahut baka bir ihtiyar yantlamt onu:
" lmeyi rettin durdun bize ka zamandr, artk altk ve hep
birden geldik ite, bir an evvel, rendiklerimizi unutmadan, hal
kn keyfi yerindeyken lm ver bize ! "
Han yardmcs geri gitmi, bir daha da dnmemiti. Atllar
ve yaya askerler sarayn nnde kalmlard ama halka dokun
muyorlard: lm karsnda korku duyanlar ldrebilirlerdi, fa
kat koca bir halkn onlara aldrmadan nee iinde lme gidiini
gren han ve nc askerleri bu iten ne anlamalar ve nasl dav
ranmalar gerektiini bilmiyordu. Hibir ey de yapmamlard,
ukurluktan gelen insanlar yollarna devam etmi, az sonra bir pa
zaryeri grmlerdi. Tccarlar sat yapyordu orada, nlerinde
yiyecekler seriliydi ve gkyznde parlayan akam gnei yeil
soanlar, kavun-karpuzu, sepet sepet zm, ekmeklik sar ta
hl, yorgunluk ve kaytszlktan uyuklayan kr katrlarn aydn
latyordu.
Nazar annesine sormutu o zaman:
" lm ne zaman olacak peki? stiyorum ite ! "
Fakat arnesi imdi ne olacan bilmiyordu; herkesin hala sa
olduunu gryor, tekrar Sarkam'a dnmekten, orada sonsuza
dek yaamaktan korkuyordu. Hive pazarnda halk karnn eitli
meyvelerle bedavaya doyurmaya koyulmutu, tccarlar sessizce
dikiliyor, bu vahi insanlar dvmyordu. Nazar yava yava yi
yor, cinayet beklentisi iinde evresine baknyordu; bir kavun
yiyebilmiti ancak. Karn doyan halkn keyfi kamt, zira elen-

39
ce bitmiti ve lm yoktu. Glatay Nazar' gerisingeri le gtr
mt, tm insanlar da ekip gitmiti eski yaam yerlerine.
Nazar'la annesi Sarkam'a dnmlerdi. agatayev'in imdi
Sufyan'la birlikte dikildii bu sert, kr otlarn zerinde dinlenir
lerken yle demiti anne oluna:
"Hadi yeniden yaayalm, madem lmedik! "
"Evet ya, saz," diye onaylamt Nazar. "Bak ne diyeceim
anne, gel hibir ey dnmeden yaayalm, yokmuuz gibi."
"Annesinin karnndayken lenlere ne mutlu," demiti Gla
tay.
"Kamnda m?" diye sormutu Nazar. "Neden brakmadn be
ni orada? lrdm ne gzel, imdi de burada olmazdm, sense
yedin itin beni dndn, canlymm gibi. "
Glatay'n oluna bakan yznden mutluluk ve acma duy
gusu gemiti o zaman.
agatayev o eski otlar okad - bunca zamandr hi deime
milerdi, nk daha Nazar'n doumundan nce lmlerdi, de
rine saldklar l kklerin zerinde canl gibi dikiliyorlard. Suf
yan o an agatayev'in iinde hayatla ilgili bir heyecann hareket
lendiini anlyor ama ilgilenmiyordu bununla: nsann ruhunu il
laki bir eylerle doldurmas gerektiini, hibir ey bulamazsa kal
bin agzllkle kendi kann emeceini bilirdi.
Drt gn sonra Sufyan ve agatayev ylesine acktlar ki ayak
lar yrr, gzleri sradan gn takip ederken ryalar grmeye
baladlar. Deve insanlarn peinden ayrlmyor ama onlardan
ayn, karsna ottan yiyeceklerin kabilecei yoldan yryordu.
Sufyan gznn nnde dalgalanan ryalar mitsizce izliyor,
agatayev ise kfil glmsyor, kfil bunalyordu bu ryalardan.
Mangrardar nlerinde Deryalk denen nehit koluna varan iki
yaya alkn olduklar ekilde gecelemeye hazrlandlar; Sufyan'
n daha bulank, youn ve besleyici olsun diye kartrd ky
suyundan kana kana iip maaraya girdiler ve vcutlar yaad
n unutsun, gece bir an nce bitsin diye yattlar. Sabah uyandkla-

40
rnda agatayev devenin lm olduunu grd; orackta donuk
gzlerle yatyordu, kan boynundaki yarn zerinde durup kal
mt ve Sufyan bir uval ganimeti kartrr gibi devenin i or
ganlarn kurcalyor, kan temiz diri paralan seerek kamn do
yuruyordu. agatayev de srnerek deveye yanat; ak beden
den scaklk ve bereket kokusu ykseliyor, kan gvdenin uzak
boazlarndaki gediklerden damla damla akyordu hala - uzun
sryordu hayatn tkenmesi. Karnlarn doyuran agatayev ve
Sufyan yeniden bahtiyar bir uykuya daldlar ve uyanmalar uzun
srd.
Sonra su basm ovalardan Amuderya'nn azna doru yolla
rna devam ettiler. Deve eti almlard yanlarna ama agatayev
pek itahsz yiyor, kederli bir hayvanla beslenmek zoruna gidi
yordu; deve de insanln bir ferdiymi gibi geliyordu ona.

Sankam ukurluunun sakinleri Amuderya aznn sazlk ve


allklarna dalmt. Can halknn buralara geldii ve slak bit
kiler arasna kart on yl bulmutu neredeyse. lk bata sivri
sineklere yem olan insanlar derilerini kemikleri grnene kadar
andryordu kaya kaya, neyse ki bir sre sonra kanlan sinek
zehrine alm, haereleri aresiz brakp topraa dren bir tr
panzehir retir olmutu. Bu nedenle sivriler insanlardan korku
yor, hi yanamyorlard onlara artk.
Kimi insanlar dierlerinden ayn blgelere yerlemiti; byle
ce yiyecek bir ey bulunamadnda bakas adna kahrlanmala
n, yaknlan ldnde alamalar gerekmiyordu. Yine de yer yer
aileler halinde de yayordu insanlar; byle durumlarda birbirle
rine kar duyduklar sevgiden baka ey kalmyordu ellerinde
nk ne doru dzgn yiyecekleri, ne gelecee ilikin umutlan,

41
ne insan elendiren cinsten bir mutluluklar vard; hem yrekle
ri ylesine dermanszd ki ancak elere kar duyulan sevgi ve
ballk syordu iine - en aresiz, en fakir ve ebedi duygu.
Sufyan ve agatayev ilk iki gn boyunca lo sazlklarn ara
snda, nemli toprak zerinde gezindiler, ta ki otlardan rlm
bir alak grnceye dein. Bu alakta kr Molla erkezov otu
ruyordu, on yandaki kz Aydm bakp besliyordu onu. Molla,
Sufyan' sesinden tand ama konuacak bir eyleri yoktu. Hasr
rtnn zerinde karlkl oturup, ufalanp kurutulmu saz kk
lerinden yaplma aydan itiler ve vedalatlar.
" Haber var m sizde?" diye sordu Sufyan ayrlrlarken.
"Hayr, hayat aynen devam ediyor," diye yantlad onu er
kezov. "Eim, sevgili Gn, suda boulup ld."
"Neden ld kymetli Gn'n?"
" stemedi yaamay. Dilersen kzm Aydm' alp gen bir di
i eek getir bana - geceleri onunla yatann, dncelerden ve
uykusuzluktan kurtulurum."
"Yoksulum ben," dedi Sufyan, "eeim de yok. Kzn ihtiyar
bir kadnla deitir iyisi mi. Geinir gidersin ihtiyarla, senin iin
fark etmez."
"Fark etmez," dedi Molla erkezov kabullenerek. "Ama ihti
yarlar abuk lr, insana yetmezler. "
"Moskova'dan Nazar geldi yanmza, duydun mu? yi bir mr
srmemiz iin bize yardmc olmasn buyurmular ona. "
"Nazar'dan evvel drt kii gelmiti," dedi erkezov. "Sivrile
re yem olup gittiler. Kr bir adamm ben, anca karanlktan anla
rm, iyi olmam mmkn deildir."
"Eekle ihtiyar bile iyi geliyor ama sana," dedi o zaman a
gatayev. "Mutluluun acya benziyor."
"Bir ein olursa vaktin nasl getiini anlamazsn," diye ya
ntlad Molla erkezov.
Aydm kz topran zerinde bacaklarn ayrm oturuyor, k
k bir tala koca bir saz kkn eziyordu; evin hanm oydu ve

42
yemek hazrlyordu. Saz dnda kk kzn etrafnda birka de
met bataklk ve l otu, aynca uzak kumlarda bulunmu temiz
bir eek ya da deve kemii duruyordu - halama niyetine. Ayd m ,
bacaklarnn arasnda duran ykanm kazann iine arada bir eli
nin hazrladklarn atyor, le yemei iin orba yapyordu. Mi
safirlerle ilgilenmiyordu kz; gzleri kendi dnceleriyle me
guld - herhalde gizli, kendine ait bir hayalin iinde yayor, ev
ilerini neredeyse uursuzca, ie dnk kalbini evresinden bs
btn soyutlayarak yapyordu.
"Kzn brak, benimle gelsin! " dedi agatayev ev sahibine
rica yollu.
"Daha bymedi ki, ne yapacaksn onu?" dedi Molla erkc-
zov.
"Sana yalsn getiririm, bakasn."
"Bir an nce getir," dedi erkezov kabullenerek.
agatayev Aydm' elinden tuttu; gz alacak denli ltl fakat
grp grmedii aibeli kara gzlerle, ekinerek ve anlamayarak
bakyordu kz ona.
"Gel benimle," dedi agatayev.
Aydm ellerini topraa srp temizledi ve ayaa kalkt, sonra
btn ilerini yerli yerinde yarm brakp, bir eycie olsun d
np bakmadan yryverdi, sanki burada bir tek dakika yaa
mt ve ardnda brakt canl babas deildi.
"Sufyan, benle gelmisin ya da gelmemisin senin iin fark
etmiyor deil mi?" dedi agatayev ihtiyara dnerek.
"Etmiyor," diye yantlad Sufyan.
agatayev ona krn yannda kalmasn, kendisi dnene ka
dar kamn doyurup yaamas iin erkezov'a yardm etmesini
syledi.
Nazar kzla birlikte insanlarn saz ormannda brakt dara
ck izden yrd. Bu ot brm lkenin tm sakinlerini, sefalet
ten buraya saklanm halkn tamamn grmek istiyordu. Annesi
Glatay' bir kez olsun sormamt Sufyan'a, onu anszn canl

43
ve kendisini hatrlar halde bulmay mit ediyordu, ama ayet l
dyse kemiklerinin nerede kaldn renmeye frsat olurdu
naslsa.
Aydm agatayev'in pei sra uslu uslu yryordu uzun yol
boyu. Sazlk kimileyin kesiliveriyordu. O zaman Nazar ve kk
kz kum ve tdan bo arazilere, ufak derelere kyor, sert, ihti
yar allklarn evresinden dolanyor ve tekrar ortasndan bir pa
tikann getii sk sazln iine giriyorlard. Aydm susuyordu;
bitkin dtnde agatayev onu omzuna alp dizlerinden tuta
rak tayor, kollarn Nazar'n boynuna doluyordu kz. Arada bir
dinleniyor, temiz kumluk birikintilerden su iiyorlard. agata
yev, kzn kendisine ynelttii tuhaf ve sradan insanca bakn
anlamn zmeye alyordu. "Yanna al beni," demek istiyor
du belki kz, belki de "Kandrma beni, eziyet etme bana, seni se
viyor ve korkuyorum senden". Bir ihtimal, bu ltl kara gzler
deki ocuksu ifade aknlktand: "Neden byle kt buras, iyi
olsun isterdim ben ! . . "
agatayev Aydm' kucana oturttu ve salarn okamaya ko
yuldu. Az sonra kollarnda uyuyakald kk kz, gven dolu ve
zavall, salt mutluluk ve efkat iin domu.
Akam oldu. Karanlkta ilerleyemezlerdi daha fazla. agata
yev biraz ot toplayp gece souuna kar korunakl, scak bir ya
tak hazrlad ve kk kz yumuak otlarn iine yatrd, kendisi
de bu kk insan koruyup stmak zere yan bana uzand.
Yaamak her zaman olanakl, mutluluksa hemen uzand yer
deydi kiinin.
agatayev uyumuyordu: Dalacak olsa Aydm stn aar,
plak kalp donard. Engin kara gece doldurdu gkle yeri, otla
nn dibinden dnyann ucuna kadar. Bir tek gneti giden; yldz
larsa ge serpilmi, birileri az nce zerinden geip dnlmez
bir sefere krnasna dank, kabark duran kpr kpr Saman
yolu belirmiti.

44
7

afan klan otlarn zerinde uyuyanlar aydnlatt. agata


yev, uykusunda yerin sertliini ve rutubetini hissetmesin diye bir
kolunu Aydm'n bann altna koymu, dieriyle doan gnden
gizlenmek iin gzlerini rtmt. Uyuyanlarn yan banda me
hul bir ihtiyar kadn oturuyor, uursuzca onlara bakyordu. Ka
dn neredeyse hi demeden agatayev'in salarna, azna, elle
rine dokunuyor, giysilerini kokluyor, bir yandan da, birilerinin
kendisine engel olmasndan korkar gibi evresini kolaan edi
yordu. Kimseleri hissedip de sevmesin, o an yalnzca kendisiyle
olsun diye Nazar'n kolunu kzn bann altndan ekti dikkatli
ce. Beli oktan ve ebediyen bklmt, bir eyi dikkatle incele
dii vakit yz neredeyse yere deiyordu, gz grmezmi de
kaybettii bir eyi ararm gibi. Nazar'n giysilerini gzden ge
irdi, elleriyle pantolon ve ayakkabsnn kemer ve balarn yok
lad, ceketinin kuman ovuturdu ve aznda slatt parma
n agatayev'in tozlanm kara kalarnda gezdirdi. Sonra sakin
leti ve Nazar'n ayakucuna uzand, mutlu ve yorgun, sanki m
rnn sonuna gelmi ve bakaca yapacak bir eysi kalmam, i
leri terden ryen, l tozu ve bataklk amuruyla vck vck ol
mu bu pabularn yannda son tesellisini bulmu gibi. htiyar ka
dn azck dalm yahut uyuyuvermiti ki, az sonra tekrar ayak
land. agatayev ve Aydm uyuyorlard hala: ocuklar ok uyur,
gne, kelebekler ve kular uyandramaz onlar.
"abuk uyan ! " dedi ihtiyar kadn agatayev'i kollaryla sara
rak.
Nazar gzlerini at. htiyar yzn zerine srte srte, boynu
nu, kyafetinin stnden gsn, elini pyor, tm vcudunu
santim santim inceliyor, yokluyordu: Salam myd her paras,

45
birbirlerinden aynlarken bir yerleri sakatlanm yahut eksilmi
miydi?
"Dur, yapma," dedi agatayev ona, "annemsin sen."
Ayaa kalkt, fakat annesi ylesine kamburdu ki o ayaktay
ken yzn gremiyordu; elleriyle aa, yanna ekti olunu. a
gatayev eildi, oturdu onun nne.
agatayev annesinin gzlerine bakt; solgun ve yabancyd
lar, o eski parlak, kara g ldamyordu artk ilerinde; zayf k
k yz ard arkas kesilmez kederlerden, belki de yaamak iin
neden ve yol kalmad halde sa kalmaya almann gerilimin
den yabanilemi, hrnlamt. Bylesi zamanlarda, arpmas
n istiyorsa yreini her daim hatrnda tutmal, almaya zorla
maldr insan; aksi takdirde her an lebilir, yaadn, bir eyler
arzulamak, kendini gzden karmamak gerek.tiini unutur yahut
fark etmez olur.
Nazar annesine sarld. imdi kk bir kz ocuu gibi hafif
ve uucuydu Glatay; ocuk misali batan balamalyd yaa
maya, nk olanca gcn sonsuz strapla mcadele edebilmek
iin gereken sabra harcam, yreinden geriye tek bir acsz par
ack dahi kalmadndan varlnn hayrn hi grememi, ken
disini anlamaya dahi frsat bulamam, ihtiyar bir kadn olduu
nu, lme vaktinin gelip attn idrak edememiti.
"Nerede kalyorsun?" diye sordu ona Nazar.
"Orada," dedi Glatay eliyle iaret ederek.
Kk otlarn, seyrek sazlarn arasndan geirdi onu, az son
ra saz ormannn ortasndaki alana kurulmu kk bir kye var
dlar. agatayev sazdan alaklar, yine sazdan rlm birka
oba grd. Toplam yirmi ya da biraz daha fazla ev vard. Ne bir
kpek, ne de bir eek ya da deve arpmt agatayev'in gzne
bu yerleimde, kmes hayvanlar da otlarn zerinde gezinmi
yordu.
En utaki alan nnde, paralanm yorgun bir giysiyi an
dran kat kat sarkk derisiyle plak bir adam oturuyor, kendisine

46
bir ev eyas ya da ss yapmak iin dizlerinin zerine yd saz
saplarn ayklyordu. agatayev'in geliine armam, selamn
da almamt; kimselere grnmeyen bir hayali byterek, ruhu
nu kendine ait gizli avuntusuyla oyalayarak bir eyler mrldan
yordu.
"Btn halkmz burada m yayor, bakalar da var m?" diye
sordu agatayev annesine.
"Unuttum gitti Nazar, bilmiyorum," dedi onun peinden g
lkle ilerleyen, ban ar bir yk gibi alaktan glkle tayan
Glatay. "Birileri daha vard, on kii kadar, buradan ta denize
uzanan sazlklarda yayorlar, yaadlard yani eskiden, lme va
kitleri gelmitir, lmlerdir herhalde, bizim buraya gelen giden
yok . . . "
Alak ve obalar bitmiti. leride yine sazlk balyordu. a
gatayev durdu. Her ey buradayd: annesi ve memleketi, ocuk
luu ve gelecei. Taze gn yreyi aydnlatmaktayd: yeil ve sol
gun sazl, ayakaltnda byyen seyrek otlan, grimsi kahveren
gi khne alaklan ve gne yla, nemli bataklk pusuyla, ku
rumu vahalarn tozlu lsyle, ykseklerde esen sessiz rzgarla
dolu, tabiatn da salt elemli, umutsuz bir g olduunu dnd
ren, canndan bezmi, donuk gkyzn.
Etrafn szen agatayev tm bu belirsiz, can skc tabiat
olaylarna, ne yapacan bilemeyerek glmsedi. Saz ormanla
rnn zerinde, gmi ufukta donup kalm bir serap grlmek
teydi: gemiler yzen bir deniz ya da gl ve kysndaki uzak eh
rin bir dizi parlak beyaz stunu. Glatay gvdesini edike e
mi, konumadan duruyordu olunun yannda.
Bir alakta, kil zemin zerinde esiz ve akrabasz yaamak
tayd Glatay. Sazdan iki hasr paspas seriliydi evinin toprak ta
bannda, biriyle rtnyor, dierinin zerinde uyuyordu. Yiye
cekler iin dkme demirden bir mlei, bir de kilden testisi var
d; boyunduruun zerinde gen kzlk yamayla memede be
bekken Nazar' sard bez aslyd. Komat alt yl nce lm,

47
ondan geriye bir pantolon baca (dierini etek yamamaya har
camt Glatay) ve vahadaki hoar'lara almaya gittiinde v
cudundaki ter ve kirleri silmek iin kulland lif kalmt.
Nazar'n annesi burada kimsesiz bir dkn gibi yayordu.
Nazar'n halii hayatta olmasna arm ama dndne ar
mamt: A lemde kendininkine benzemez bir hayatn yaand
ndan haberi yoktu, yeryznde her eyin tekmek olduunu
sanyordu.
agatayev Aydm kzn yanna gitti ve uyandrp annesinin
sazdan alana getirdi onu. Glatay ot kk demeye, sazdan
sepet yardmyla su birikintilerinden kk balklar tutmaya, gr
allar arasna gizlenmi ku yuvalarndan yemeklik yumurta ya
da ku yavrusu toplamaya, yani varln srdrebilmek iin ta
biattan bir eyler koparmaya gitmiti. Dn akam buldu; ot
lardan, saz kk ve kk balklardan yemek yapmaya koyuldu
hemen; artk olunun yannda oluuyla ilgilenmiyor, bakmyor
du bile ona, olanca akl ve yrei tm gcn zapteden derin,
aralksz dncelerle meguld sanki - tek sz etmiyordu. O
lunun canl ve bym olmas karsnda duyduu ksack insa
ni sevin snp gitmi, hatta belki hi olmamt; bu ender bulu
ma karsnda duyumsad tek ey hayretti belki de.
Glatay Nazar'a a olup olmadn, memleketinde, bu saz
dan yerleimde ne yapmay dndn bile sormad.
Nazar onu izliyor ve alkn olduu ilerle urarken yapt
hareketlere bakarak aslnda uyuduunu, gerekte deil, ryada
devindiini zannediyordu. Gzleri ylesine solgun ve aresiz bir
renkteydi ki anlalan grmeye mecalleri kalmamt, kr ve sus
kun gibi ifadesiz bakyorlard. Kartlam koca ayaklarna bak
lrsa Glatay mrn yalnayak geirmiti; tm giysisi, boaz
na kadar ekip ev elbisesine benzettii, eitli kuma limeleriyle
yamanm, hatta ulan ayakkab abasyla evrelenmi koyu renk
bir etekten ibaretti. agatayev annesinin elbisesine dokundu; p
lak bedenine giymiti onu, iinde gmlek yoktu - annesi gecele-

48
ri ve klan mekten, scak havalarda bunalmaktan vazgeeli
ok olmutu, almt bunlara.
Nazar annesine seslendi. Yant verdi Glatay, demek anlyor
du onu. Nazar onun, eimli sazdan duvarn dibinde kk bir ma
ara gibi duran ocakta ate yakmasna yardmc oldu. Aydm, o
cukluunun parlak gcn ve ekingenliini koruyan kara, duru
gzlerle bakyordu yabanclara; aslnda keder demekti bu ekin
genlik, nk ocuk dediin bir alan loluunda kendisine ye
mek verilip verilmeyeceini dnerek oturmak deil, mutlu ol
mak isterdi. agatayev Aydm'nkine benzeyen, yalnz biraz daha
canl, neeli, sevecen gzleri nerede grdn anmsamaya a
lt; hayr, buralarda deildi o gzlerin sahibi, hem Trkmen ya
da Krgz da deildi ve oktan unutmu olmalyd kendisini. Zaten
o da anmsamyordu artk ismini bu kadnn, stelik agatayev'in
imdi nerede olduunu, nelerle uratn tahayyl edemezdi o:
Moskova uzaklardayd, agatayev ise burada yapayalnz saylr
d; sazlklar, su basm araziler, l otlardan yaplma gevek ev
ler kuatmt yann yresini. Moskova'y, birok arkadan, Ve
ra'y ve Ksenya'y zleyiverdi, akamleyin tramvaya binip bir
yerlere, ahbaplarnn evine misafirlie gitmek istedi can. Ne var
ki agatayev hemencecik anlad kafasndan neler getiini. "Ha
yr, buras da Moskova! " dedi yksek sesle ve Aydm'n gzlerine
bakp glmsedi. Kzsa utand, agatayev'e bakmay kesti.
Anne kendisine dkme demir anakta piirdii kvamsz ye
mei tek lokma brakmadan yemi, iyice doymak iin anan di
bini syrd parmaklarn bir gzel emmiti. Aydm Glatay',
onun yemek yiyiini, lokmalarn zayf boazndan, damarlarnn
kenarndan geiini dikkatle izliyordu; baklarnda agzllk
ya da imrenme yoktu, otlu kaynar suyu yutan yal kadna a
yor ve acyordu sadece. Yemekten sonra Glatay yata yata ezdi
i sazdan rtnn zerinde uyuyakald, ayn anda herkesin aka
m ve gecesi balad.

49
8

Memleketinde ilk gn bylece gemiti agatayev'in; balarda


gne parlyordu ve birtakm mitler beslemek olasyd, oysa im
di gkyz snm, uzakta solgun, hiten bir yldz belirmiti.
Rutubetlenmi, sessizlemiti ortalk. Sazdan lkenin halk
susmutu, sesini duymak nasip olmamt agatayev'e. Yaknlar
dan biraz ot toplayp bir yatak yapt ve Aydm' uyumas iin an
nesinin alanda scak bir yere yatrd.
Sonra tek bana dar kt agatayev, Amuderya'nn gbe
la srklenen clz bir koluna kadar yryp geri geldi. lkenin
zerinde kudretli bir gece ykselmiti bile, kk gen sazlar
yal bitkilerin dibinde rya gren ocuklar gibi kprdanyordu.
nsanolu lde hibir eyin bulunmadn zanneder, renksiz

yabani bir yerdir ona gre l; karanlkta kederli bir oban uyuk
lar, ayakucundaysa pis Sarkam ukurluu uzanr, bir zamanlar
bir insani felaketin yaand fakat onun da geip gittii, ileke
lerinse ortadan yok olduu. Gerekteyse burada, Amuderya ky
snda ve Sarkam'ta kendi kaderiyle megul, kocaman, karma
k bir dnya vard.
agatayev kulak kesildi: Yaknlarda birisi alayc bir edayla,
hzl hzl konuuyor fakat szleri yantsz kalyordu. Nazar saz
dan eve yanat. eride uyuyan insanlarn nefes alp verdikleri
ni, yerlerinde rahatszca dnendiklerini iitebiliyordu.
"u yerdeki ynleri al da koynuma sokutur," dedi uyuyan ih
tiyarn sesi. "abuk topla, develer ty dkmeyi kesmeden ... "

agatayev sazdan duvara yasland. htiyar ryasnda fsl f


sl sayklyor, ne dedii iitilmiyordu. Bir hayat, ebedi bir hare
ket grmekteydi ryasnda, uzaklarm gibi giderek iitilmez
oluyordu mrltlar.

50
"Durdu, Durdu ! " diye sesleniverdi o srada bir kadn sesi; k
prdandka altndaki hasr hrdyordu kadnn. "Durdu! Ka
ma benden, canm kt bak, yakalayamam seni ... D.r, eziyet et
me bana, bam keskin, dorayveririm seni ha, bekle de yeti
eyim."
Sesleri kesildi az sonra, huzura kavutu uykular.
"Durdu ! " diye seslendi agatayev dardan alak sesle.
"Ha?" diyerek ses verdi ieride mrldanan ihtiyar.
"Uyuyor musun?" diye sordu agatayev.
"Uyuyorum," diye yantlad Durdu.
agatayev bu Durdu'yu ocukluunun mavi sisleri arasndan
anmsamt; Yomud boyundan zayf bir adam vard o zamanlar,
karsyla birlikte ger, kaplumbaa yerdi. Sankam'a sklma
ya balad iin gelir, geldi mi de insanlarn iinde sessizce otu
rur, szlerini dinlerken glmser ve bulumadan tr duyduu
gizli mutluluktan honut kalrd; sonra tekrar kumlara, kaplum
baa avlamaya, ruhunda dnceler bytmeye giderdi. Yapa
yalnz kadn da (Nazar'a o zamanlar da yal gibi gelen) omuzla
rnda tekmil aile mlkn tayarak kocasnn pei sra yrrd.
Kk Nazar onlar kumlara kadar yolcu eder, arkalarndan, par
lak kta yzen vcutsuz kafalara kaya, kua, bir seraba dn
erek gzden yittiklerini grene kadar uzun uzun bakard.
Orackta oba eklinde rlm sazdan bir kulbe daha vard.
nnde ufak tefek bir kpek oturuyordu. agatayev armt
onu grdne nk buralarda herhangi bir ev hayvan grm
deildi. Kara kpek agatayev'e bakyor, hnla havlamaya niyet
lenerek azn ap kapyor ama ses karmay baaramyordu. Bir
sa, bir sol n ayan kaldryor, iinde fke biriktirip yabanc
adama saldrmaya abalyor ama bir trl beceremiyordu. aga
tayev kpee doru eildi, azyla yakalad elini bo dietleri
arasnda ovuturdu hayvan - tek bir dii bile yoktu. Vcuduna do
kundu onun agatayev, kat, sefil bir kalp sk sk atyordu iinde,
gzlerinde aresizlik yalan duruyordu.

51
Obann iinde biri yumuak bir sesle ks ks glyordu ara s
ra. agatayev sra asl parmakl kaldrp eve girdi. erisi ses
siz ve havaszd, gz gz grmyordu. agatayev eildi ve oba
da yaayan insan aramak zere emeklemeye koyuldu. Yns s
cak hava bouyordu onu. Elleri gszleerek mehul insan ara
yan agatayev nihayet birinin yzne dokundu. Bu yz agata
yev'in parmaklarnn altnda burutu birdenbire ve sahibinin a
zndan tek balarna anlaml ama btn olarak bir ey ifade etme
yen kelimelerin oluturduu scak hava ykseldi. agatayev y
zn avularnn iinde tuttuu bu adam aknlkla dinliyor, ne
dediini anlamaya alyor fakat baaramyordu. Obann bu otu
rup duran sakini konumay kestii zamanlarda bilinli, kesik
kesik bir glme tutturuyor, ardndan tekrar konumaya balyor
du. Adam kendi konumasna ve bir eyler dnen ama dn
d ey hibir anlama tekabl etmeyen aklna glyor gibi gel
miti agatayev'e. Sonunda anlayverdi ve glmsedi: Szck
ler anlalmaz olmutu nk sesten ibarettiler; merak, duygu ve
ilham iermiyorlard, onlar telaffuz eden adamn iinde tonlama
yapabilen bir kalp yokmu gibi.
"Git st Yurt'a k da grelim, bir eyler al oradan, bana ge
tir, getir de gsme koyaym," dedi adam, sonra tekrar glmeye
koyuldu.
Zihni hayattayd bala, belki de kalbi att, ruhu nefes ald
halde hibir eye ilgi ve arzu duymad iin korkup afalladn
dan glyordu byle; bsbtn yalnz oluu, obann iine sinen
gece karanl ve bir yabancnn varl bu adama tesir etmiyor,
iinde korku yahut merak uyandrmyordu. agatayev onun y
zne, ellerine dokunuyor, gvdesine deiyordu, istese ldrebi
lirdi bile onu; oysa adam bir eyler anlatp duruyor, heyecanlan
myordu, kendi hayatnn yabancs olmutu sanki.
Darda ayn gece srmekteydi. agatayev kulbeden uzak
latka geri dnmek, mrldanan adam yanna katp gtrmek
istiyordu, ama yardm grmeyi deil unutmay isteyecek denli hal-

52
siz dm birini nereye gtrebilirdi ki? Dnp arkasna bakt;
dilsiz kpek pei sra yrmekteydi, sazdan alaklarda uyku ve
ryalaryla sarma dola insanlar yatyordu, gr sazln tepele
rinde arada bir titreyen clz rzgar buralardan ta Aral'a doru es
mekteydi. Annesiyle Aydm'm uyuduklar alan hemen yann
daki kulbede birisi alak sesle konuuyordu. Kpek kulbeye
girdi, geri kt, sahibi ve barnann yerini unutmaktan, kaybet
mekten korkarak evine doru koturdu.
agatayev annesinin yanna dnd ve soyunmadan Aydm'n
yanma uzand. Kk kz uykusunda nadiren, belli belirsiz nefes
alyor, ona baknca solumay ihmal edip lmesinden korkuyordu
insan. Kilin zerinde yan szm vaziyette yatan agatayev, in
sanlarnn uykulu mrltlarnn yerin uultulu derinliklerinde yan
klandn, midelerinde alkalili eki otlarn zulmedercesine kay
natn duyuyordu. Yanlarndaki ottan evde bir adam karsyla
syleiyor, ocuk istediinden, hatta belki hemen imdi yapabi
leceklerinden sz ediyordu.
Kars yle yantlad onu:
"Olmaz, ne sende derman var, ne bende, on yldr yapp duru
yoruz ama bir trl bymyor i.imde, l gibi boum hep ... "
Kocas bir mddet sustu, sonra yle dedi:
"Yine de gel bir eyler yapalm birlikte, sevinecek bir eyimiz
yok ki baka."
"Eh, yle," diye yantlad onu kadn, "stme giyecek eyim
bile yok, senin de: Nasl geireceiz k?"
"Uyurken snrz," diye yantlad adam, "yoksulluk ite ne ya
parsn: Bir sen kaldn elimde, baktka ister istemez seviyor in
san ! .."
"Yok baka ey," diye onaylad onu kadn, "ne elimizde var
ne avucumuzda. Dndm tandm ben, anladm ki seviyormu
um seni."
"Ben de seni," dedi kocas, "baka trl mr gemez... "
"nsann zevcesinden daha ucuz eysi yoktur," diye yantlad

53
kadn. "u yoksullukta vcudumdan baka ne maln var ki?"
"Malmz pek az sahi," diye onaylad kocas, "zevce dediin
kendiliinden doup byyor ya ona da kr, bizzat yapamaz
sn onu: Gslerin var, kamn, dudaklarn var, gzlerin bakyor,
bir sr eyin var. Ben seni dnyorum, sen beni, vakit geiyor
bylece... "
Sustular. agatayev kulaklarnda biriken kiri temizledi ve din
lemeye devam etti - baka kelimeler de gelecek miydi kankoca
dan?
"Be para etmeyiz ikimiz de," dedi kadn, "sen zayfsn, kuvve
tin az, benimse gslerim kuruyor, kemiklerim szlyor iimde... "
"Artklarn da severim ben," dedi kocas.
Ve hepten kesildi sesleri; yegane mutluluklarn elleriyle tuta
bilmek iin kucaklam olmalydlar.
agatayev bir eyler fsldayp glmsedi, memleketinde iki
insan arasnda yoksul da grnse mutluluun var olmasndan t
r honut, uyuyakald.

Sabahleyin Glatay ne oluyla ne de yannda getirdii kz ocu


uyla ilgilendi. Patika kysndaki otlarn zerinde Aydm'la bir
likte yatan olunu hatrlamaya yetmiti ancak ruhunun gc, im
diyse tmyle kendi hayatna dnmt Glatay. Alan iin
de yapacak bir i yoktu, yine de arne, eimli duvarlardaki sapla
n dzeltti, yerdeki otlar toplad, kazann iini temizledi, hasn d
zeltip drd; btn bunlar byk bir zen ve gayretle, maln ml
kn esirgeme gayesiyle yapt, ne de olsa bunlardan baka haya
ta ve dier insanlara balayan bir ey yoktu onu. Hem insann dur
madan bir eyler dnmesi arttr; belli ki Glatay da yararsz
saylabilecek ufak tefek ilere kotururken kendince bir eyler ta-

54
savvur ediyordu. Urasz kald vakitlerde dnmek de gel
miyordu elinden; ev ileri, dzenledii bu alak ona anlarn tes
lim ediyor, bo, gsz yreini yaam hissiyle dolduruyordu.
Olundan kendisine bir ey vermesini rica etti Glatay. r
keke, fazla mitlenmeden ve agzllk etmeden, srf daha faz
la eyas olsun, bu sayede de ev iindeki meguliyetleri oalsn
diye rica etmiti bunu - iler arttnda mr daha rahat geiyor
du. Nazar annesini anlad ve ona pardssn, revolver kuburlu
unu (revolveri pantolonun cebine koydu), not defterini ve krk
ruble parasn verdi, sonra da ondan Aydm'n kamn doyurma
sn istedi. Fakat kz kendi otunu toplamaya yine kendisi gitti,
Glatay alakta kald.
"Molla erkezov'u tanyor musun?" diye sordu ona Nazar.
"Herkesi tannn ben," dedi annesi.
"Git onun evinde yaa, daha rahat edersin orada. Adam kr,
lene kadar korur seni."
Kambur ihtiyar yere bakyordu; yrei oktandr duygudan
deil alkanlktan arpt, yaadnn neredeyse ayrdnda ol
mad iin erkezov'un ne iine yarayacan da bilmiyordu do
rusu. Yine de, yanna olunun verdikleri dnda hibir ey alma
dan gitti - onlar da srf elinde tuttuu iin gtrmt ya. De
mek ev eyalar da grnmyordu imdi gzne, zira agzllk
etmeye yetecek insani gce sahip deildi.
agatayev Aydm'la yaayacakt bundan byle, annesinin y
reinin de Molla erkezov'la srdrecei aile yaants iinde sn
masn diliyordu. Aydm ev ilerini hemen stlenmiti: Ot topla
yp kaynatyor, balk tutup le yemei hazrlyordu. Bir defa
snda dereleri ve su basm topraklan geip iyice uzaklat, sak
saul" allarna kadar uzanp klk odun getirdi. agatayev de o
uzak saksaul atsndan odun tad sonra, kk kza ise yasak
lad oralara gitmeyi: Evdeki ocakta kk bir ate yakp gnde

"' Orta Asya llerinde balca yakt kayna olan dikenli al. --.n.

55
bir kez orba piirse yeterdi. Ne var ki bir mddet sonra ev ileri
tamamen agatayev'in zerine kald nk Aydm hastalanm
t, ate gibi yanyor, su gibi terliyordu. Nazar, mesin diye ze
rini otla rtyor, kuruyan gzlerini ovuturuyor, scak ot orbas
iiriyordu ona ama kk kz hastalkla ba edemeyecek denli
zayflamt, lme doru sessizce yol alyordu. agatayev'e u
ursuz gzlerle bakyordu, nasl rahatlayabileceine dair bir fikri
yoktu. agatayev uzun ssz gnler boyunca hastann baucunda
oturup onu keder ve korkulardan esirgedi.
Dier alak ve obalarda da hasta ve mecalsiz kimseler yat
maktayd. agatayev Can halkn saym, toplam krk yedi kii
den olutuunu grmt, ilerinden yirmisi de hastayd. Halkn
arasnda topu topu on bir kadn vard, on iki yatan kk ocuk
lann says Aydm da dahil olmak zere t. Kadnlar, yani en
byk emekiler herkesten evvel lyor, hayatta kalanlarsa na
diren ocuk douruyordu. Sefil glerini toparlamaya abalayan
bu insanlar uzaktaki zenginlik lkelerinde yaayanlardan daha ok
istiyordu ocuklan olmasn, arada bir hayata gelen ocuklar da
ebeveynlerinin elinde ne varsa onu miras alyorlard, yani saz
kklerini ve bo arazilerde uzun bir mr srme yazgsn.
Aydm'n hasta yatt sra agatayev'in yanna Blge Yrt
me Komitesi yetkilisi Nurmuhammed geldi. agatayev ona hal
ka yardmc olmas iin gnderildiini syledi; insanlannn mut
lu olmas, ilerlemesi ve oalmas gerekiyordu. Nurmuhammed
Nazar'a halkn kalbinin yokluktan oktan harap dtn, zih
ninin gerilediini, bu yzden de mutluluu hissedecek bir organ
kalmadn syledi; bu halk rahat braklsa, ebediyen unutulsa
ya da ln bir yerlerine, bozkra yahut dalara gtrlp orada
kaybedilse, sonradan da yok saylsa daha iyi olurdu.
agatayev usulca szd Nurmuhammed'i: Yan ban al
m bu adamn boyu uzundu; gzkapaklannn altndan ince birer
izgi halinde, sreen bir sznn iinden bakar gibi bakyordu
gzleri. Bir zbek kaftan giymiti, banda bir takke, ayaklann-

56
da kee izmeler vard, halkn iinde bu ekilde giyinme alkan
ln koruyan tek kiiydi. Bu durum, Nurmuhammed'in aslnda
Can halkndan olmayyla aklanyordu: Alt ay nce grevli
olarak gnderilmiti buraya ve insanlara yabanc gzlerle bak
yordu.
"Alt ayda neler yaptn burada?" diye sordu ona agatayev.
"Hibir ey," dedi Nurmuhammed. "lleri diriltmek elim
den gelmez."
"Neyi bekliyorsun o zaman, neden buradasn?"
"Ben buraya geldiimde halkn nfusu yz on kiiydi, imdi
daha az. lenlere mezar kazyorum, batakla gmemeyiz onla
r, salgn balar, lenleri uzak kumlara gtryorum. Sonlar ge
lene kadar gmeceim, sonra da gideceim buradan, grevimi ye
rine getirdim diyeceim... "
"Halk yaknlarn kendi de gmebilir, bu i iin sana ihtiya
yok."
" Hayr, gmemez, bilirim ben."
"Neden gmemezmi?"
"lleri diriler gmmeli, burada diri yok, vadesini uykuda
dolduran lmemiler var. Mutlu edemezsin onlar, aclarnn far
knda bile deiller artk, strap ekmiyorlar, ekmiler ekecek
lerini."
"Senle biz ne yapmalyz peki?" diye sordu agatayev.
"Bir ey yapmaya lzum yok," dedi Nurmuhammed. "nsana
ok uzun zaman eziyet edemezsin; Hive hanlar byle dnm
yordu a dorusu bu. Eziyeti uzatrsan lr insan, acele etme
yeceksin, brakacaksn biraz oynasn, sonra tekrar srndrecek
sin ... "
"Ben mezar kazmayacam onlara," dedi agatayev. "Kim
olduunu bilmiyorum, yabancsn sen, iyisi mi git buradan, bizi
yalnz brak."
Nurmuharnmed uyuyan Aydm'n alnna dokundu, ardndan
ayaa kalkt.

57
"Benim iim benim kafamda, seninki senin kafandadr. Ya
knda bu kz topraa gtreceim. Grrz."
Zeminliine gitti Nurmuhammed. agatayev Aydm' ot ve
hasrlara sarp annesiyle Molla erkezov'un yanma gtrd he
men: Arada bir su iirmelerini, gece ayazndan korumalarn tem
bihledi. Kendisiyse yz-yz elli kilometre mesafedeki imgay'n
yolunu tuttu. Gnn kalannda, gece boyu ve ardndan koca bir
gn daha, bir yerlerde yumuak yosunlara yzn gmp kaln
caya kadar, st ba paralanp sefil derek, yolunu arp sa
brszla kaplarak ve zihni karararak susuz nehir yataklarndan,
sazlklardan, karman orman bitkilerin iinden yrd. Uyand
nda az ilerisinde byk ykntlar grd, erimeye yz tutmu
kilden duvarlara yaklat. Tepedeki gne yllanm duvarlarn
diplerinde scak biriktiriyordu; uyku, unutkanlk ve boucu bay
gn hava ykseliyordu kuru kilin ihtiyarlad duvar diplerinden.
agatayev istihkamn iine sel sularnn duvar deldii yklm
yerden girdi. erisi sessizlikten tr daha da havaszd; gn
scakl yal kaln gvdeleriyle dev otlarn byd bir yuva
da toplanmt; yalyd otlar nk onlar yiyecek kimse yoktu
buralarda ve srf keyifleri iin byyorlard. agatayev bu besili
bitkileri, altlarnda yemeye elverili kk bir ot arayarak nefret
le szd. Krlm kk kemikler buldu: Halandnda suyu
daha kvaml olsun diye krmlard onlar, yahut sahipleri bir in
sand da dorayvermilerdi birka kl darbesiyle. agatayev
az ileride birka kemik daha grd, bir de salam kafatasyla ya
nn insan iskeleti; bu insan yzst yatarak lm, kaburgalar
sanki lmden sonra da soluk alabilsin diye ikiye ayrlmt; ka
burgalardan birinin sivri ucu, ezilmi bir Kzl Ordu miferine
saplanm, oktan ryen mifer solgun otlarla rtlmt. a
gatayev onu kaburgann altndan kurtard; zerindeki be ulu
yldzn glgesi seilebiliyordu hala, Kzl Ordu ehidinin aln
eridinin zerine kopya kalemiyle yazlm ad da okunuyordu:
Oraz Golomanov. agatayev miferi temizleyip bana takt, ken-

58
di kasketini de Golomanov'un kafatasna geirdi. Kalenin kilden
i duvarna herhalde Golomanov'un ya da kemikleri topraa sa
lm bir baka Kzl Ordulunun sngsyle u kelimeler kazn
mt : "Yaasn devrim yolda ! " Sng kilin epeyi derinine gir
miti, zaman, rzgar ve yamur l ve dirilere ait bu midin izi
ni silip sprmesin diye. Otuz ya da otuz bir ylnda burada bas
ma'larla: yani Hiveli ve Trkmen kle sahipleriyle vurumu
bir Kzl Ordu mfrezesi konulanm olsa gerekti ve Goloma
nov burada yoldalaryla birlikte, yann brakt hayatn onun
kadar bakalar tarafndan da dolu dolu yaanabileceinden emin
mi gibi huzur iinde rmeye kalmt. agatayev kartallar ya
da yalnz hayvanlar kemiklerini oraya buraya gtrmesin diye
Golomanov'un iskeletinin zerine toprak ve ot serpip tekrar im
gay yollarna dt.
agatayev imgay'da kolhozlarda kullanlan ecza kutularn
dan bir tane satn ald ve Blge Komitesi araclyla on-on be
paket knakna tozu buldu; ne var ki tm bu malzemelerin, lme
den katlanlabilecek ama henz var olmayan bir hayata imdi da
ha ok gereksinim duyan halkna pek faydas olmayacan bili
yordu. Ne olur ne olmaz diye Moskova'dan mektup gelip gelme
diini sormak iin postaneye de urad - gelmiti belki de, kim
bilir? Postane binasnn iinde hava yolu ulamyla ilgili afiler
aslyd; eimli masalardaki cam kaplamalarn altnda posta ad
reslerinin ne ekilde yazlmas gerektii gsterilmiti rneklerle:
Moskova, Leningrad, Tiflis, sanki bura halk cmleten srf bu nok
talara mektup gnderiyor, yalnzca bu nefis ehirleri zlyordu.
agatayev "postrestant" yazl pencereye yanat, Moskova'
dan yollanm sade bir mektup uzattlar ona; zbekistan Parti Mer
kez Komitesi'nin ihtimaml alanlar tarafndan Takent'ten bu-

Yirminci yzyln ilk yansnda Ona Asya halklan arasnda rgtlenen


Sovyet kart askeri-politik partizan hareketinin yeleri. Trki dillerdeki "bas
mak" kelimesinden tremi bir ad. Halk arasnda "haydut", "ekya" anlamlann
da da kullanlyor. -.n.

59
raya nakledilmiti mektup. Ksenya'yd yazan: "Nazar vanovi
agatayev ! Einiz, annem Vera Moskova kentinde, kinci Klinik
Hastanesi'nde l dnyaya gelen kznn doumu srasnda ld.
Kzn cesedini grdm; onu hastanede einizle, annem Vera'yla
ayn tabuta koydular, Vagankovskoye mezarlnda topraa ver
diler, yazar Batyukov'un mezarna pek uzak saylmaz. Ben me
zara iki kez gittim, biraz durup ayrldm. Geldiinizde mezarn
yerini size de gstereceim. Annem sizi anmsamam ve sevme
mi tlemiti, sizi anmsyorum. Ksenya'dan pioner selam."
"Postrestant" penceresinin arkasnda oturan Trkmen kz a
gatayev'e seslendi:
"Bekleyin, bir de telgraf gelmi size, alt gnlk."
Ve agatayev'e Takent'ten yollanm bir telgraf uzatt: "SZE
ULAMADA ZORLUK EKLDGNDEN ENZN LMYLE L
GL MEKTUP OKUNDU STOP ZR DLERZ STOP BR AY LIGINA
MOSKOVAYA GIT MENZE ZN VERLD STOP SELAMLAR ORGA
NZASYON DARES SFENDAROV STOP Y RM GN NDE
ULAMAZSA TAKENTE GNDERCYE ADE EDLECEK."
agatayev mektupla telgraf saklad ve ecza kutusunu alp
posta dairesinden ayrld. imgay be para etmez bir yerdi, yer
leimi evreleyen kr duvarlar ve kilden evler bo dnyann dm
dz arazilerinde gze neredeyse hi arpmadan duruyordu. a
gatayev ayhaneden arpa rei ald, be dakika sonra ehrin d
nda, yolunun rzganndayd; gne ykseklerde alev alev yan
yor fakat insan kalbini mutluluk kademesine erdirecek ka
dar stmyordu. agatayev dnmeyi brakm, yol zerinde
karsna kan eitli nesnelere, mesela iki tekerlekli el araba
sndan dm l otlarn saplarna, eein tekinin sindirdii yi
yecek paralarna, kim bilir hangi uzun yol gezgininin anm
Rus pabucuna vermiti dikkatini: Bakalarnn yaamndan ya da
faaliyetinden kalma izler agatayev'i kendi dncelerinden ko
paryordu. Nihayet kk bir kaplumbaa grd: ikin boynu
nu karm, ayaklarn aresizce salvermi yatyordu; kendini

60
kabuk altnda korumay brakm, burada, yolun zerinde l
vermiti. agatayev onu eline alp inceledi. Sonra bir kenara g
trp kumlarn iine gmd. Bu kaplumbaa imdi len ei Ve
ra'ya ondan daha yaknd demek - aknlk iinde durakald a
gatayev. Bilinci gsz derek, yaadn ve belirli bir ama
urunda hareket ettiini unutarak yere oturdu; karsna kan
olaan tabiat hadiseleri yabanc ve skc geliyordu ona; herhan
gi bir temaa yahut keyfe ihtiyac yoktu artk. Elinde snan arpa
reklerini tiksintiyle frlatp att, sonra annesi ocukluunda
onu Sarkam'tan kardnda yapt gibi bard, bu yabanc
yerde kendisini duyacak, yanma gelecek birini aramaya koyuldu
gzleri; her insann peinde yorulmaz bir yardmc gezer ve orta
ya kmak iin en son aresizlik annn gelip atmasn beklermi
gibi . . . leride, sessizliin iinde, l bir perdenin gerisindeki ya
kn ama baka trl bir dnyada bir ey durmakszn uluyordu.
Bu sesin bir anlam veya netlii yoktu. agatayev kulak verdi;
bu sesleri eskiden de tandn anmsad, ama hibir zaman an
lam verememi, dikkatinden karmt onlan daima. Sesler tek
rarlanyor, seyrek admlarla, l molalar vererek, boluun bo
yerlerini katederek yaklayordu, suyun dondu donacak devasa
damlalar halinde damlamas gibi, lacivert ormanlann derinliin
de uzaklaan kavaln arada bir seslenmesi gibi, len paralann
saya saya dnmemecesine geip giden uzun yldz vaktinin iler
leyii gibi; fakat belki de bu sesler ok daha yakndan, agata
yev'in bedeninin iinden, ruhunun ar nabzndan geliyor, ona
imdilerde unuttuu, acyla bzen kalbinde boulan o asl ha
yat anmsatyordu.
agatayev kalkt ve hzlca halknn yerleim yerine doru y
rd. Akam kerken ylesine bitap dmt ki topran scak
bir boazna gizlenemeden uyuyakald ve btn gece evresinde
belirsiz bir uultu, bir galeyan, tesirine ve grevine inanan tabi
atn telal kprdanlarn duydu.
kinci gece gr sazlklarn snnndan ieri girip akrabalarna

61
ulat. imdi Can halk uyuyordur diye dnd, uyusun ve hi
deilse ryasnda alk, eziyet ekmesin; sabahleyin lmemek,
iin dten farksz gereklii azck da olsa tasavvur edebilmesi
gerekecekse, uzun srsn gece. Bu sebeple geceleri genellikle da
ha az kayglanyordu agatayev: Uyuyanlara hayatn daha kolay
geldiini biliyordu, hem annesi de o an ne olunu, ne kendini
anmsyor, kk Aydm'sa mutluymu gibi kendi kendisini s
tarak, kimselere gereksinim duymadan yatyordu.
Dinlenmeye alr gibi ar ar yryordu agatayev. Bo
dur saksaul'larn iinden geti, kk bir derenin zerinden at;
ge saatlerin elimsiz ay kimsenin onayn almadan akp duran
suyu aydnlatyordu. Hive nlerinden geip Afganlara ya da daha
uzaklara giden kadim kervan yolunun zerine ay nn tozum
su prlts vuruyordu. agatayev iin anlalmaz bir eydi bu: O
yol asrlardr terk edilmi vaziyette duruyor, sert, sk kumlarn
iinden geiyor ve yalnzca bir yerinde lsten kreeye uruyor
du; ite imdi galiba kuru olan o yerde birtakm yayalar toz kal
drmaktayd. Deve ve eeklerin toz kaldrmas deildi bu, onla
rn tozu iyice havalanr, kervann kuyruuna doru da kesifleir.
agatayev yolundan sapt ve kimsenin olmamas gereken yerde
gezinenin kim olduunu renmek iin yabani yerleri enlemesi
ne keserek gney ynnde ilerlemeye koyuldu. Uzun bir sre ba
taklara saplanarak, sazlklarn iinde elleriyle ho kokulu, diken
li allar aralayarak yol almaya alt ve sonunda, alt unutul
mu bir arkeolojik ehre mezar olan, drt bir yandan rzgarlarn
tokatlad kuru, bo bir kurgana kt.
Kadim yol bu kurgan eteklerinden evreliyor, sonra gney
douda, in ya da Afganistan ynnde karanla karp yitiyor
du. Mehul yayalar buraya ulamamt henz, t karmadan
sessizce ilerliyorlard, belki de yollarndan sapm, geri dnm
ya da uyumak zere topraa serilmilerdi. agatayev onlara do
ru ilerledi; mutlu ya da artc bir ey grmeyi beklemiyordu,
ay nda toz kaldrann, koyun etine doymak niyetiyle uzak

62
vahalara, kolhozlara varmak iin derin Amuderya deltasndaki
sefaletten kam hayvanlar olabileceini biliyordu.
Fakat kardan insanlar gelmekteydi ona doru. agatayev yo
lun kenarna uzand ve grd onlar. Blge yetkilisi Nurmuham
med kr Molla erkezov'u elinden tutmu gtryor, arkalarn
dan agatayev'in annesi geliyor, Aydm kk ayaklarn sr
yordu. Arkalarnda bakalar da vard, ihtiyar Sufyan, mrldanan
Nazar akir ve hayatnn tek dl olarak grp sevdii kars,
sonra eiyle birlikte Durdu, toplam on drt, bilemedin on sekiz
kii ediyordu gelenler. Halkn kalan uyanamam ya da hareket
etme g ve arzusunu yitirmiti.
Glatay olunun pardssne sard yemeklik saz kkleri
ni tayordu; Aydm bir deste yenebilir otu ucundan tutmu s
rklyordu topran zerinde, Nazar akir bann zerinde ko
ca bir yorgan drs tutuyordu; Molla erkezov sol eliyle Mu
hammed'e tutunuyor, sa eliyle havada bir eyler aranyordu; hep
si de gzleri yumulu, uyuklar gibi yryor, hayal gcyle yaa
maya alm kimileri birtakm kelimeler fsldyor ya da mrl
danyordu. Bir tek Nurmuhammed gzleri ak ileriye bakyor,
btn dnyay ak seik kavrayabiliyordu. Bataklk kamnn
kurutulmu yaprana sard ufalanm otu iiyor, susuyordu.
agatayev Muhammed'e yaklat ve insanlar nereye gtr
dn sordu.
Nurmuhammed agatayev'i selamlad ve yant verdi:
"Hangi insanlar? .. Ruhlar oktan dalp gitmi bunlarn, ya
ayp yaamadklarn umursamyorlar."
Yrmeyi srdryordu. agatayev de onun yan sra yr
meye koyuldu. Muhammed byk altndan gld ve uzaa bakt:
Etraflarndaki doa karanlkta bile zavall ve menfur grnyor
du ona, arkasndan gelenler ise varla yok arasnda kimselerdi.
Yol agatayev'in az nce kt kk kurgann evresinde
daire iziyordu. Altnda kemikleri i ie gemi, bundan byle
hibir zalimi cezbetmemek iin adn ve bedenini yitirmi kk

63
bir halkn yatt bu toprak tepeye yeni dncelerle bakt. Kle
emei, bitkinlik, smr salt fiziksel gc, elleri zaptetmez, zih
ni ve kalbi de ele geirir olduu gibi; ruh ilk kemirilen olur, pe
inden de vcut gp gider, o zaman insan lme gizlenir, bir
kale yahut barnaa snr gibi topraa sokulur, damarlan boal
m, yaamsal karlarndan uzaklatrlm ve vazgeirilmi, yal
nzca inanmaya, rya grmeye, hkmsz bir eyler tahayyl et
meye alkn bir kafayla yaam olduunu anlamadan. Yaknda
agatayev'in halk Can da m bir kenara devrilip yatacakt, rz
gar toprakla m rtecekti zerini, silinecek miydi o da hafzalar
dan? Halk ta ya da demirden bir eyler dikmeye bile frsat bu
lamam, ebedi gzellii icat edememiti henz; tek yapt ka
nallar kazmakt, oysa su abanp basyordu o kanallar, halk l
sil batan kazyor, suyun iindeki fazla topra atyor fakat yeni
bir amur dalgas bulank aknty basarak bir kez daha iz brak
madan rtyordu emeklerinin zerini.
"Dierleri nerede peki, uyuyorlar m?" diye sordu agatayev
Nurmuhammed'e.
"Hayr, geride kaldlar ama izimizden geliyorlar, varrlar son-
ra."
ndeki insanlarn yaknnda yryen Aydm uykusunda d
verdi ve yatp kald. agatayev dme sesini duydu ve arkas
na bakt; arkada uyuyakalan iki insann daha bedenleri yatyordu.
"Olsun! " dedi Muhammed ona. "Sonra aylr, yetiirler."
Fakat agataev Aydm' kucana alp tad. Uyuyor ve titre
miyordu artk hummadan, hastalk yakasndan dm olmaly
d. Otla beslenmesine, hastalna ramen zayf deildi vcudu,
kuru kamlardan bile en faydal eyleri alyordu iine, uzun, mut
lu bir mr srmeye msaitti.
"Nereye gtryorsun onlar?" diye sordu agatayev Nur
muhammed'e.
"Sankam'a, memlekete," diye yantlad Nur. "Eskiden yaa
dklar yere."

64
"Neden?"
"Bir yerlere gidiversinler ite... Uzun yoldan gtryorum,
su basm arazilerin evresinden dolanacaz. Yryenin ii her
zaman daha kolaydr."
"Ya hastalar?" diye sordu agatayev.
"Onlar da yava yava yryorlar. Yol onlar iyiletirir, batak
lktan ktk, hummadan kurtulduk."
agatayev Muhammed'in iyi niyetine inanmyordu. Akllar
karlarn bolam, yrekleri ile ekmeye alm hastalarn
salk denen eyi hissedebileceklerinden bile emin deildi. Ayn
sebepten hastalk ve acya da dilsizce ve duygusuzca, kendileriy
le ilgisi olmayan eylermi gibi katlanyorlard. agatayev anne
sine bakmak iin Muhammed'in gerisinde kald. Aydm huzur
iinde uyuyordu kucanda; Glatay Nazar yanna varnca gz
lerini at ama hibir ey sylemedi; kr Molla erkezov, halsiz
ve meczup, Glatay'n koluna dayanyordu. Anne tand ama
yaknnda grmediinde anmsamad oluna dalgn dalgn ba
kyordu. Nazar annesine bakt uzun uzun ama beriki baklarn
evirdi, olunun karsnda byle gsz ve perian bir vaziyet
te yaamaktan utanyordu zira; o eski, unuttuu gcyle sevmek
isterdi onu ama yapamazd, imdi ancak nefes almasna yetecek
kadar yrei vard, stelik olunun takt Kzl Ordu miferi ho
una gitmiti, uyurken ban stmak iin hediye olarak almay
dnyordu onu.
Bir sre sonra ar ar srklenen halkn yoluna kuru, scak
kumlar kt, sabaha dein uyuklamak iin uzandlar kumlara.
agatayev uyumak istemiyordu; Aydm' annesiyle Molla er
kezov'un arasna yatrd ve sabaha nasl kacan bilemeyerek
yalnz bana kald. Kfil dertlenip kfil glmseyerek, gereksiz
bir ey gibi yaad mrnn ortasnda kelimeler mrldanmaya
koyuldu iinden.

65
10

Sabaha kar nceki gn yollarda denler y a da bitkinlikten ge


ride kalanlar da vard yanlarna ve hep birden Nurmuhammed'in
peine dp yola dzldler. Aydm artk kendiliinden yr
yor, hatta agatayev'le akalap bir eylere glyordu. Kzn al
nna dokundu agatyev, yanmyordu; geri atei yarm derece
olsun dse annda canlanr, afacanlaverirdi Aydm. leyin ih
tiyar Sufyan agatayev'i kuru yolun kenarna ekti. Kimileyin,
Amuderya kollarnn yaknlarnda yalnz yaayan, insanlar unut
mu ama grdklerinde bir zamanlarn obanlarn anmsayp
yanlarna kouveren iki- yal koyuna rastlanabildiini syle
di. Bu koyunlar tesadfen hayatta kalm ya da beylerin Afganis
tan'a gtrmek isteyip de frsat bulamadklar yabanilemi koca
srlerden artmlard. Koyunlar birka yl oban kpekleriyle
birlikte yaamt; kpekler bir sre sonra onlar yemeye bala
m, ama zamanla lp gitmi ya da skntdan oraya buraya ka
mlard, koyunlarsa yalnz kalmlard ve yallktan ya da
susuz kumlarda yolunu kaybetmi vahi hayvanlarn saldrlarn
dan lyorlard yava yava. Yine de ilerinden birka sad ve
imdilerde yalnz kalmaktan ekindikleri iin birbirlerine yakn
durarak dolayorlard titreye titreye. Yoksul bozkrda byk em
berler iziyor, dairesel yollarndan dar sapmyorlard; aklse
limleri byle buyurmutu onlara nk yiyip ezdikleri kk ot
lar onlar yollarn tamamlayp da eski yerlerine dnene kadar ye
niden douyordu. Sufyan'n bildii, yabanilemi, soyu tken
mi srlerden artakalan koyunlarn lene kadar takip ettii by
le drt gebe yolu vard. Bunlardan birisi yaknlarndan ge
mekteydi, Can halknn u an Sarkam'a doru ilerledii yolla
neredeyse kesiiyordu.

66
Sufyan ve agatayev kumlarn ortasndaki nemli kk bir
ukurlua varp durdular. Sufyan elleriyle ukurluun derinin
deki kumu kazd ve slak olduunu grd; ihtiyar, koyunlarn n
ayaklaryla topra eeleyerek susuzluklarn gidermek iin ya
kum emdiklerini syledi, koyunlar tam da burada beklemek ge
rekiyordu: Dairesel yollarn ne kadar zamanda tamamladklar
n biliyordu Sufyan ve hesaplarna gre buraya varmak zereydi
ler; geen yl da onlar takip ettiinde bu yere varmlard. O za
man srde krk ba kadar koyun vard, Sufyan ilerinden altsn
yemi, yedi koyun can vermi, dierleri devam etmiti yollarna.
Nurmuhammed de halk agatayev ve Suyfan'n koyun bek
ledikleri bu yere getirdi; hep birlikte yatp, koyunlarn geen yl
ya kum emdikleri patikann kenarnda szdlar. Tm insanlar
uyuyordu yine, oysa akama henz vard ve sabahtan beri yle
ok zaman yaanmamt. Bir tek agatayev uyuyanlarn arasn
da geziniyor, bu defa kimsen.in uyanmamasndan korkuyordu; d
nce ve anlara gmlp bir bana efkarlanma fikri bunaltyor
du onu. Aydm'n yanna gitti : Gzkapaklan tatl tatl yapm,
uursuzluktan ya da ryalarna glmseyerek uyuyordu. Gerek
lik yzn gldrmedii iin, sevinci gzlerini yumduunda his
sedip hayal ettiklerinden deviriyordu. Molla erkezov agata
yev'in annesine sokulmu, ban gsne saklam, kr olduu
nu unutmu gibi sevgi ve scaklk iinde uyuyordu. Nurmuham
med de bir kenara uzanmt; yatt yerde deviniyor, bir eyler
fsldyordu.
"Neler dnyorsun sen burada?" diye sordu ona agatayev.
"Krktan fazla insan kald," dedi Muhammed. "ok var da
ha! "
Halk sayyordu: kann ldn, kann yaadn.
agatayev Sufyan' drtt: Uyumuyordu ihtiyar, gzlerini ka
pal tutuyordu sadece, baklarn boa harcamak, ruhunu zahiri
gndz dnyasmm izlenimleri arasnda datmak istemezmi gi
bi. agatayev ona Moskova'daki kansnn ldn syledi fa-

67
kat Sufyan acsn paylamad, suskun kald, sonra da agatayev'e
koyunlar karlamaya gitmesini syledi: Baka bir yerde ya
kum bulup, yatan halkn etrafndan dolap gidebilirlerdi.
Glatay uyanmt. Dizlerinde uyuyan Molla erkezov'un
ban tutarak oturuyordu imdi. agatayev konumak iin anne
sinin yanna gitti ama bir ey syleyemedi ona; ihtiyarla annesin
den teselli verecek bir sz iitip hayatna devam etme niyetinde
olduunu sezmiti zira. Varoluunun amac burada kendi ruh hu
zurunu koruyup yaknlarn zmek miydi? .. Oradan, postane olan
yerden Ksenya'ya bir kart atmad da kt olmutu; annesiz ya
amakta zorlanrsa Merkez Komite'ye gitmesini yazmalyd, ne
de olsa o, babas, uzaktayd ve belki yardmna komak iin d
nemeyebilirdi.
agatayev Glatay'n rtsz ban okayp miferini takt
ona: Annesinin ba yakc gneten aryor olmalyd. Annesi
miferi karp altna saklad; mlke inanyor, esirgiyordu elin
dekileri, bluzunun ikin durmas da bu yzdendi, plak bedeni
nin zerinde eitli eyalar, gsn stan mallar saklyordu Gl
atay. Annesinin yaknlarnda bir Krgz kadn yatyordu, yz
n kuma gmm. Ryasnda ocuk sesiyle haykryor, arada bir
bebekler gibi yaygaray basyor, sonra tekrar yatp dzenli ne
fesine dnyordu kadn. agatayev akaklarndan tutup yzn
hafife evirdiinde gekin bir kadn olduunu grd bunun; do
nup kalan o ocuk ln atarken az aralanmyordu. inde
bir ocuk alyordu sanki, bir baka masum insan, stelik rya
sn blmeyi bile baaramayacak denli yalnz, ylesine yabanc
kadna; belki de alayan, henz hayattan nasibini almam, vefa
l ocuk ruhuydu kadnn.
agatayev kadnn ban yere yaslad ve gezgin koyunlar
karlamaya kt. nce normal bir ekilde yryordu, sonra son
ra, gnn geceyle rtnmesine yakn, koyunlar karanlkta kar
mamak iin komaya balad. Nadiren duraklyor, dinlenmek iin
soluklanyor, sonra yeniden ilerliyordu aceleyle. Ortalk iyiden

68
iyiye karardnda agatayev tek tk otlar grebilmek, onlara
eliyle deebilmek iin iki bklm eilip komaya balad, ko
yunlarn izledii yn gsteriyordu otlar; baka trl yolunu a
rp orak kumlara debilir, ar ar ilerleyen koyunlar g
znden karabilirdi.
Uzun bir sre ssz koyun yolu boyunca kotu. Vakit gece.Yar
sn bulmu, belki de gemiti. Koarken yorgunluktan ve duyum
samad ama ondan bamsz olarak kalbini paralamay baaran
acdan, bir de clz, serin rzgardan uurunu yitirdi agatayev;
sonunda uyuyakald, yere dt ve bir daha kalkamad. Derindi
uykusu, lde, kprdayacak hibir eyin bulunmad yoksul ses
sizliin ortasnda bir banayd. Tek tk kk otlarn kara sapla
n uyuyann etrafnda yetimler gibi dikiliyor, kalkp gideceini,
kendilerininse burada yalnz kalmalar gerekeceini dnerek
dertleniyordu.
agatayev gzlerini afakta at, bilinci azck aydnlanp tek
rar snd, sca ve mahmurluunu duyarak yine uykuya dald.
ki yannda iki koyun yatyor, scaklklaryla styorlard onu.
Dier koyunlar da etrafta dikilmi, insann yzn kaldrmasn
bekliyordu. Krk ba kadardlar ve oktandr hasret olduklar o
ban bulmulard. htiyar bir ko zaman zaman yerdeki agata
yev'e yanap dikkatlice boynunu, ensesindeki salar yalyordu;
ko insann kokusunu, tuzlu terini seviyordu ve uzun zamandr
tadna bakmamt. Bir yandan da oban kpeini grmeyi arzu
layarak gvdesini saa sola eviriyordu ama yoktu arad. Ko
yunlar yrtmekten, suvatta uzlatrmaktan, geceleri saldrabi
lecek yalnz, vahi bir hayvandan korumak iin balarm bekle
mekten yorulmutu; oban ve kpeklerinin tm ileri hallettii,
kendisininse koyunlarn zerine abanp, aralarna girip bitkin va
ziyette, aklszca uyumaktan baka iinin olmad eski gzel gn
ler hatnndayd. imdiyse akll, zayf ve bedbahtt, koyunlar g
szlnden ve kendilerine kar ilgisizliinden tr ondan nef
ret ediyor, oban ve kpekleri hasretle anyorlard; oysaki kpek-

69
ler, koyunlarn l otlaryla beslenerek gbela uzatt ynleri
tutam tutam yolard kimi zaman, suvatta dirlik salamak iin. Ko
kskn yayor, kpek olmak istiyordu, hatta disiz dietleriyle
yakalamaya alarak ynlerini yolmay denemiti koyunlarn.
agatayev uyannca koyun srsn halknn bulunduu ye
re doru srmeye koyuldu ve akama doru vard oraya. Halk es
kisi gibi uyukluyordu, bir tek Aydm kumla oynuyor, iinden ne
hir ve yollar geiriyordu. agatayev insanlar uyandrd ve ate
yakp koyun eti halamak iin saksau/ ve l kuru ot toplamala
rn syledi. Sufyan seve seve koyunlar boazlamaya koyuldu
ve boyun damarlarndan akan kan ilk ien oldu, sonra bir ana
a szp isteyenlere de iirdi. Sradaki diri koyunlar da orackta
durmu, hayatn gzlerinde bir kymeti yokmu gibi kendileri
iin endie etmeden dikkatle cinayeti izliyorlard. Koa gelince,
ileride, sa kalan koyunlarn arasnda duruyor, Sufyan'n hareket
lerini daha iyi grebilmek iin ban kaldryordu. Toplam otuz
diri koyun kaldnda ve konaklama yerinde drt ate yaklp, bir
ok koyun, vcutlarnda alan yarklar kan ve lm svsyla do
lu, zayf butlu plak birer gvde halinde yere serildiinde ko
bir lk att ve ban bozkrn bo tarafna evirdi. Bu koyunla
rn arasnda uzun zamandr yayordu, yerde yatan llere koca
lk ettii olmutu, kemiklerinin inceliini, yekpare, uysal vcut
larnn scakln biliyordu.
agatayev ondan fazla koyun kesilmemesini sylemiti, ka
lanlar soylarn devam ettirmek ve gelecekte yenmek zere sa
braklacakt. Ko sa kalanlardand, uzaklap tede bir yere yat
t, btn diri koyunlar da usulca onun yanma sokuldu. Zayflk
lar ve vahi hayat koullarnda edindikleri deneyim yznden
uzaklar kpee benziyorlard.
nsanlar gvdeleri paralara ayrmadan btn btn piirme
ye koyuldu atete, kzarttklarn kenara, kumun zerine koyu
yorlard. Sonra yemek fasl balad. Eti agzllk etmeden ve ta
dn karmadan yiyor, kopardklar minik paralan ilevini unut-

70
mu, gsz azlarnda iniyorlard. Bir tek Nurmuhammed
bol bol, hzl hzl yiyor, eti katmanlar halinde koparp yutuyor,
doyunca kemikleri tertemiz edesiye syryor, ilerindeki ilii
emiyordu; yemein sonunda parmaklarm yalayp sol yanna yat
t ve sindirime gemek iin uyudu. Evliler elerini alp uyumak
zere bir kenara ekildiler, Molla erkezov da agatayev'in an
nesini uzaa gtrd, yalnzlar ve yetimlerse snen atelerin ev
resinde kaldlar; ylesine gsz dmlerdi ve yle derin bir
uykuya daldlar ki yedikleri yiyecek intikamn almak iin vcut
larndaki gc emmi, yenik dmlerdi ona sanki.
Geceleyin agatayev konaklama yerinde gezindi, sa kalan
koyunlar ve kou sayd, koyun krklerini ve kafalarn bir yerde
toplad ve baklarn gece karanlna evirdi: Ksenya imdi ne
yapyordu acaba orada, bu karanln ok gerisinde, Moskova'nn
elektrik nda? Ve l Vera nerede yatyordu, rkek iri bede
ninden geriye ne kalmt toprakta?. . agatayev uyuyanlarn nn
den geti; halk kumlarda st ak yatmaktayd, klliyen katledil
miti sanki, cesetleri gmecek bir mezarc da kalmamt geriye.
Yine de birbirini seven kimi erkek ve kadnlar kprdanp duru
yordu. Molla erkezov da Glatay'la yatmaktayd. agatayev bu
nu grd ve alad. Bu kk halka sosyalizmi nasl edip de
retebileceini bilmiyordu. Artk onu bir bana lmeye de braka
mazd, nk annesi tarafndan lde terk edildiinde kendisini
de bir oban ve Sovyet iktidar sahiplenmiti; yabanc bir adam,
Stalin karnn doyurmu, yaayp gelimesi iin korumutu onu.
Hasta ve gszler ate iinde kendilerinden gemiti. le
rinden ikisi uyumadan nce g toplamak iin yalayp emdikleri
koyun kemiklerini ellerinde tutarak szmlard. agatayev nem
li ukurlua gitti, kumu biraz eeleyip kk bir kuyu oluturdu
ve suyla dolduunda hastalarn yanma dnd, uyandrd onlar,
her birinin eline birer poet knakna tozu verdi, sonra ilac iir
mek iin birka kez kum kuyuya giderek avu avu su tad.
Ge olmutu. mt agatayev, vcut ssndan faydalan-

71
mak iin en scak hastalardan birinin yanna uzanp uyuyakald.
Sabahleyin ko ve koyunlarn tm yok olmutu. zlere bakla
cak olursa her zamanki yem yollarn terk edip ak kumlara git
milerdi.

11

Sufyan aklndan bir hesap yapt ve bu koyunlarn yem yollarna


kesinkes geri dneceklerini ya da daha teden, Karakum tarafn
dan geni bir daire izerek geen bir dierine sapacaklarn sy
ledi. Ne var ki her iki gebe yolu da Sarkam'n pis gllerine,
yani az ilerisinde btn Can halknn memleketinin bulunduu
blgeye kyordu ve koyunlar er ya da ge Sankam'n o daima
glgeli ukurluuna varacak, ilerinden birounun btn m
rn geirdii karanlk st Yurt dalarn greceklerdi. Nurmu
hammed de Sufyan'la hemfikirdi.
"Pelerinden gideceiz," dedi. "Kanlarn iip etlerini yiyece
iz. Yedi-sekiz gn sonra Sankam'a ulam olacaz . . . Bu ge
ce len oldu mu?" diye sordu ardndan.
Ona ihtiyar bir Karakalpak kadnnn ldn sylediler ve
Nurmuhammed not defterine zene bezene bir iaret koydu. a
gatayev len kadn anmsamyordu, grmemiti; toplu kamptan
ayrlp geceleri yalnz yatan ihtiyar tek bana lmt huzur
iinde.
Halk uzun bir sra halinde kaan koyunlarn izinden yrmeye
koyuldu. Hasta ve gszler arkadan geliyor, sk sk oturup din
lenerek ev yapm tulumlardan su iiyorlard. agatayev kimse
kaybolmasn ve fark edilmeden lvermesin diye en arkadan y
ryordu. Hayvanlar hzlca kam olmalydlar; koyun izlerine
bakan Sufyan bu sonuca varmt, agatayev de ayn eyi d
nyordu. Yksek kumullara km ama ln ta ufkuna dein

72
srnn hareketini ele verecek ufack bir toz bulutu olsun gre
memiti; koyunlar fazlasyla uzaa gitmi olmalyd.
Hiveli klelerden ihtiyar bir Trkmen kadn eteinin ucun
dan bir para kuma yrtp agatayev'e verdi, gneten musta
rip agatayev bana dolad onu. Halk sabrl bir ekilde yol al
yordu; Aydm salna bsbtn kavumu, neesi yerine gel
miti, hibir ey bilmedii iin burada tm duygu ve izlenimle
re yetecek kadar nesne vard onun gznde. Yorulduu zaman
agatayev onu kucana alyor, kk kz da arada bir lk
atp korkun ryalarm sayklayarak uyuyordu onun omzunda.
Ar ar srklenen bu halkn bilincini besleyen nasl bir r
yayd da katlanabiliyordu yazgsna? Hakikatle yaamas im
kanszd, kederinden lverirdi kendisine dair hakikati bilse.
Aslnda insanlar akldan ya da hakikatten deil, srf doduklar
iin yaarlar ve kalpleri, arpt mddete, aresizliklerini ile
yip paralara bler, kendi de sabrla almaktan cevherini yiti
rerek viran olur.
Gecenin ge saatlerine kadar halk koyunlara yetiemedi. Sa
bahleyin N urmuhammed tekrar sordu: Geceleyin len olmu muy
du, yoksa herkes sa myd? Yalnzca bir annenin olu lmt ve
Muhammed len can memnuniyetle eksiltti not defterinden.
imdi halkn iinde sadece iki ocuk kalmt: Aydm ve yl
nce dnyaya gelen ufak bir kz. Halkn arasna kumlarn iinden
gelip alt aylna karan bir adamn, yoluna gitmeden evvel, Es
ki rgen blgesinden bir haydudun dulu olan Gzel'in rahmine
bedeninden bir para brakmasyla domutu bu kz.
kinci gn halk yol zerinde yatan iki koyunu grd : Ka
maktan ve hastalktan gsz dmlerdi ve lyorlard. Seyre
len ynleri humma terinden yapmt stlerine, ark suratlar
fkeli ve yabani bakyordu, akallara benziyorlard imdi, kuy
ruklarnda ise yadan eser kalmamt. Koyunlar bala saken l
drp ate yakmadan yediler, kemikleriniyse paylap akam ye
mei iin yanlarna aldlar. Sonraki iki gn boyunca tek tk ot

73
saplarndan baka yiyecekleri yoktu, suysa atlam toprak u
kurlarnda iki kerecik kmt karlarna.
Halk artk sadece akamlan ve sabahlar ilerliyor, gndzn
de halsizlik ve scaa yenilerek kumlarn iine gmlp uyuyor
du. Nurmuhammed her gn lenleri iaretliyor, agatayev ise
kalplerini dinleyip gzlerine bakarak ldklerinden emin olma
ya alyordu, nk bir keresinde Sufyan ve baka bir ihtiyar,
Oraz Babayev adndaki Ferganal bir kle, l taklidi yapmt.
Fakat agatayev, aldrsz uzak kalplerinin kemiklerinin arasn
da arptn duymu, ayaa dikerek yaamalarn buyurmutu
onlara.
"Neden lmek istediniz?" diye sormutu ihtiyarlara agatayev.
"Ruhumuz uyutu yaamaktan," demiti Sufyan, "kemikleri
miz kurudu, bkld, damarlarmz bzt: Gerinmek istiyor
bu kemikler, brak yamur slatsn, rzgar kurutsun, solucanlara
yem olsunlar - mani olmayaym artk onlara... "
Oraz Babayev, agatayev'e aklsz gzlerle bo bo bakarak
dikilmi, ilkin hibir ey syleyememiti; kendisini zaten ld
bellemi olmalyd.
"Yaayamadk gitti ," demiti sonra yksek sesle, "her gn de
nedik, olmad."
"Dert deil, birlikte reniriz," demiti onlara agatayev.
"Biraz sabredebiliriz," demiti Sufyan kabullenerek, "naslsa
sonradan kazara leceiz hepimiz."
htiyar Vanka adl bir Rus ihtiyar, Sufyan'a yanap boazn
yoklam, gzkapaklann aralayp iki gznn iine bakm, son
ra kaburgalarn elleyip yle demiti:
"Adam sen de! Anca olgunlamsn, lmeye kalkyorsun! Sa
brl ol: Hele bir yaayalm, hrpalanalm biraz, flarca bala ka
vuacamz gnler de gelir elbet - yle kaln bir dilim ekmei
kapar yanarz, bandrveririz iine . . . "
Rus glmseyerek uzaklamt. Altm senedir neredeyse her
allahn gn mrn noktalamasna ramak kalan bu adam bir kez

74
olsun lm deildi henz, bu yzden lmn ve her tr felake
tin gcne inancn yitirmiti, lmsz, mutlu biri gibi sakin ve
kaytszca yaayp gidiyordu. agatayev htiyar Vanka'nn bir za
manlar, otuz yl kadar nce, buralara Sibirya'da krek mahkumi
yetinden kaarak geldiini, bu yabanc halka uyum saladn,
o gn bu gndr de Rusya'nn yolunu tmden unutup herkesin
kaderini paylatn biliyordu.
Geceleyin kara bir l rzgar ayakland, pei sra srklenen
kum koyun izlerini yava yava, ebediyen rtt. agatayev o an
anlad hayat. Uyuyan ve kestirenlerin yanndan ayrld sabah er
kenden: Koyun srsnn artk bsbtn gzden kaybolduunu,
izini srmenin anlamsz olduunu, dermansz halkn l ortasn
da yiyeceksiz ve yardmsz kaldn anlamt; Sarkam'a ula
acak gc yoktu insanlarn ve geriye, Amuderya'nn bast top
raklara da dnemezdi artk.
Tuhaf bir sabah rzgar agatayev'in yzne vuruyor, kum
frtnas, bir kulbenin tahta panjurlar ardnda savrulan Rus tipi
si misali inleyerek frl frl dnyordu bacaklarnn etrafnda.
Kimileyin bir jaleyka'nn hazin sesi, kimileyin bir armonika ve
ya uzak bir trompet, ama en ok da bouk sesli yoksul bir du
tar'n .. mzii geliyordu kulana. Rzgarn bir taneyi dierine
srte srte eziyet ettii kumlard bu arky syleyen. agatayev
bundan sonra yapaca ileri dnmek zere yere uzand; bura
ya lsn, halkn da lmcl kaderine terk etsin diye gnderme
milerdi onu ... Eliyle yzn yoklad: Sakalla kaplyd, kafasn
da bitler tremiti, ykanmayan zayf vcudu bakmszlktan in
liyordu. agatayev kendisini can skc zavall bir insan dnr
gibi dnd. Ksenya'dan baka kim anyordu ki onu imdi? O
da geri unutmaya balam olmalyd: imdilerde genliin ba
parlak hedeflerden fena halde dnm durumdayd. agata-

Tahta ya da kamtan nefesli bir Rus algs. -.n.


Uygur, zbek ve Trkmen halklar arasnda yaygn iki telli alg. -.n.

75
yev huzursuz kumlarn iinde uykuya dald, tm uyanmam in
sanlardan ayn ve bir hayli uzakta. Nesi var nesi yoksa derinden
ve ebediyen donmu, bedeninin iine gizlenmi, bsbtn lme
mek iin yaamaya bir sreliine ara vermiti. Karanlkta uyan
dnda kumlar yan yarya rtmt zerini, rzgar hala esiyor
du ve yeni bir gece hkm srmekteydi. Tm gn uyuyarak ge
irmiti. Toplu konaklama yerine gittiinde halk orada deildi.
Tm insanlar oktan uyanm ve lmden kamak iin uzaa git
miti. Bir tek Nazar akir yerli yerinde yatyordu, nk lm
t, artk iinde rzgarla kumun bir eyler konutuu az akt.
l bedene taklan agatayev uzun uzun yoklad onu, lmnn
sahici olup olmadn kontrol etti, sonra kimseler fark edemesin
diye olduu gibi kumla rtt zerini.
agatayev btn gece yrd; bazen yere eildiinde halkn
izlerini gryor, bazen de, rzgar izleri sprmse, sezgilerine
bel balyordu. ki gndr su imemiti ve Nazar akir'in bedenin
den biraz olsun kan imemi olduuna yanyordu: Naslsa lm
t adam, kanysa salamd henz iinde, taze ve serindi.
Sabahleyin agatayev vard yerde su bulunmas gerektii
ni fark etti ve kumla dolu tkank bir kuyu buldu. Derindeki nem
li yere eriene kadar elleriyle kazarak boaltt kuyuyu ve kum
emmeye koyuldu, fakat iine ektiinden fazlasn tkrmesi ge
rekiyordu; o zaman slak kumu tm tm yutmaya koyuldu ve su
suzluk ikencesi dt yakasndan. Sonraki drt gn boyunca
agatayev lde yol almaya abalad ama gszlnden t
r fazla uzaa gidemiyor, alktan krlsa da susuzluktan lme
mek iin tekrar slak kumlara dnyordu. Beinci gn uyuyup
kendinden gemek suretiyle g toplamaya, sonra da halkna ye
timeye niyetlenerek yerinde kald. Elinde kalan iki knakna to
zunu, cebindeki eitli knntlan yedi ve biraz toparland. Halk
nn yaknlarda bir yerde olduunu biliyordu, onun da kendisin
den fazlaca uzaklamaya gc yoktu, yalnz hangi yn izledii
mehuld. agatayev Nurmuhammed'in, lmn defterine na-

76
sl gizli bir memnuniyetle iaretlediini getirdi gznn nne.
Eski bir dncesine glmsedi sonra: nsanlar ne diye acnn,
lmn hesabn tutard hep, mutluluk da bir o kadar kanlmaz,
hatta ounlukla aresizlikten daha olasyken. . . agatayev g
neten korunmak iin kumlara gmld, dinlenmek, hayatndan
tasarruf etmek iin bilincini kaybetmeye alt ama beceremedi;
srekli dnyor, azar azar yaamay srdryor, kavurucu bir
rzgann gneydoudan clz bir sis halinde estii, insan gerek
kat bir dnyann varlndan kukuya drecek denli bo gk
yzne bakyordu.
Gc yerine gelene kadar yatt agatayev, sonra yans kuma
saplanm bir perekati-po/e'yi fark ettii en yakn kumula doru
emekledi. Yanna varp birka kuru daln kopard, inedi, kala
nn ise kumun iinden karp rzgarda gezinmesi iin serbest
brakt. al bir sre dndkten sonra kumullarn ardnda kay
boldu, uzak topraklara meyletti. Sonra agatayev civarda birka
adm daha emekledi ve kk kumdan mezarlarn iinde buldu
u bahar otlarnn kurumu saplarn da ayrt etmeden yuttu. Ku
mulun tepesinden yuvarlanp eteklerinde uykuya dald, gsz
bilincine eitli anlar, unutulmu lzumsuz izlenimler, bir za
manlar, bir defasnda grm olduu skc yzlerin hayali
verdi: Yaad mr anszn geriye dnp agatayev'in zeri
ne ullanmt. Yal bal fakir bir adam, ok eskiden bir yerlerde,
Moskova'da ya da ocukluunda konutuu biri agatayev'in zih
nine dt ve kim bilir neler hakknda mrldanp durmaya bala
d; hi susmuyor ve gitmiyordu. agatayev onu acizce izliyor,
unutmay baaramyordu artk. Eskiden, hayatnn ufak tefek ve
hatta nemli olaylarnn ounun ebediyen unutulduunu, zer
lerinin mteakip byk olgularla sonsuza dek rtldn d
nrd; imdiyse iinde her eyin deerli bir hazine gibi, onun bu
nun brakt gereksiz eyleri saklayan hrn bir dilencinin mal
gibi tastamam, sapasalam durduunu, asla da yok olmayaca
n grebiliyordu. O yal bal fakir adam silinmemiti bilincin-

77
den, hala birtakm ricalarda bulunarak yahut ikayet ederek m
rldanyordu (gerekte ise oktan lm olmalyd) ve ite Vera'
nn bir defasnda gz ucuyla grd kz arkada agatayev'in
zerine eilmi gitmiyor, lde uyuklayan bu adama satayor,
eziyet ediyordu. Onun da arkasnda, kilden kasaba duvarnn ze
rinde bir vakitler gnete boy veren gmi bir daln glgesi tit
remekteydi - belki arcev'de, belki de baka bir yerde. . . Hive'de
grd bir eek agatayev'e tandk, bir zamanlar var olmu
gzlerle bakyor ve durmakszn bezgin bezgin baryor, adeta
onu serbest brakp kurtarmas gerektii halde geip gittiini
anmsatyordu agatayev'e. Evlenmeyi aklndan bile geirmedi
i ve soyadlarn bilmedii enstitl kzlar aresizce bakyorlar
d ona kafasnn ve bitap dm, paralanmaya braklm yre
inin iinde. "Koltsov Kr Kahvesi" tabelal ahap bir evden ger
ek, basbaya kolhoz iileri kyordu. Bunun gibi birok ey,
o kkrtc ezeli ayrntlar, yani rm bir aa, bir kasaba pos
tanesi, le gneinde insansz, iniltili bir da, esip geen rzga
rn sesi, Vera'yla efkatli kucaklamalar, hepsi birden agatayev'
in iine ayn anda, enerjik bir ekilde doluuyor, kprdamadan,
srarla yayordu; oysaki hakikatte, yaandklar srada abucak
yitip giden, yok oluveren anlk gereklerdi bunlar. imdi nor
malde olduklarndan ok daha sert ve cokun, ok daha srnak
bir ekilde yer tutuyorlard iinde. Gerek hayatta bu nesneler us
lu uslu yaar, anlamlarn da vurmaz, vicdann ve duygularn
incitmezlerdi insann. imdi agatayev'in kafasna hcum eden
bu kalabalktan gerek hayatta hi deilse zamann geip gitme
si sayesinde syrlmak mmknken, burada bu olaylar katiyen
geip gitmiyor, devaml yrrlkte kalyor ve tekrarlanan eylem
leriyle agatayev'in kafatasm bileyip trplyordu. Barmak is
tiyordu agatayev ama yeterli gce sahip deildi. Alamay d
nmt ama sv kaybetmekten korkuyordu; sonra slak sert
kum yemesi gerekecekti. Kulak verdi: Uzaklardan, l kara ufkun
ardndan, son gne nn da le den nehir gibi yenilip yu-

78
tulduu o karanlk hr geceden seyrek, uultulu sesler gelmiyor
muydu damlarcasna? nceden de uzak tabiatn seslerini iittii
olmutu, nedenlerini ve tam anlamlarn bilmeden.
agatayev ryadan ve kafasnn iine dikenli bir al gibi
saplanan dnyadan kurtulmak iin ayaa kalkt; uykudan syrl
mt ama an ve dncelerin o korkun skkl uyankken
bile bakiydi. Yan kumulun zerinde bir ey grd, bir hayvan ve
ya oba, fakat ne olduunu tam olarak kavrayamadan derman ke
silerek dt. Komu kumulun zerindeki o ey -hayvan, oba ya
da araba- annda giriverdi agatayev'in bilincine ve her ne kadar
henz anlalp adlandrlmam olsa da smaklyla bunalt
maya koyuldu onu. Bu yeni vaka ncekilerle birleip agatayev'
in saln alt etti ve beriki de ruhunu kurtarmak iin baygn
dt.
Ertesi gn erkenden uyand. Rzgar iz brakmadan yitip git
mi, apansz bir frtnayla sarslabilecek kadar bo ve gsz, r
kek bir sessizlik sinmiti her yere. Gecenin glgesi ykseklere
ekilmiti, dnyann tepesinde, gn nn yukarsnda duruyor
du. agatayev'in sal yerindeydi imdi, zihni almt, eskisi
gibi amalarn dnebiliyordu; gszl bakiydi ama eziyet
vermiyordu ona artk. Muhtemelen burada lmesi gerekecekti,
bunu ngrebiliyordu; halk da ceset ceset kaybolacakt lde.
agatayev'in kendisine acd yoktu: Stalin hayattayd ve tm
mutsuzlar mutlu klacakt naslsa, fakat Sovyetler Birlii halkla
r iinde yaama ve mutlulua en ok ihtiya duyan Can halknn
lecek olmas ktyd.
"lmeyecek! " diye fsldad agatayev.
Kuma dayad titreyen kollarna btn kalbiyle yklenerek
dorulmaya alt fakat annda srtst dt gerisingeri. Arka
snda, ensesinin gerisinde birisi duruyordu; agatayev bir varl
n uzaklaan hzl admlarn duydu.
Gzlerini yumdu ve cebindeki revolverin kabzasn tuttu; tek
korktuu ar silahla baa kamamakt imdi, nk gc bir

79
bebeinkinden daha fazla deildi. Uzun sre hibir yerini kpr
datmadan, l taklidi yaparak yatt. Bozkrda l insanlar yiyen
birok hayvan ve kuun olduunu biliyordu. Halkn pei sra, fark
edilmeyecek kadar teden sessizce gelen vahi hayvanlar den
leri yiyor olmalyd tm bu zaman boyunca. Koyunlar, halk ve
vahi hayvanlardan oluan l alay dizi dizi ilerliyordu lde.
Fakat koyunlar ot patikasn kaybederek kimi zaman rzgarda
srklenen perekati-pole'Ierin peine dyordu, bu yzden as
lnda rzgar, otundan insanna herkesi ynlendiren gt. Ko
yunlar yakalamak iin muhtemelen rzgar takip etmek gereki
yordu ama Nurmuhammed'in bir ey bildii yoktu, Sufyan'sa ya
amaktan bezerek dnmekten vazgemiti.
agatayev bir an nce frlayp hayvana ate etmek, sonra da
yemek istiyordu onu ama gsz kalp isabet ettirememekten, hay
van ebediyen rktp karmaktan korkuyordu. Onu bedenine
kadar yanatrmaya ve zerindeyken ldrmeye karar verdi.
Kafasnn ardnda kah yaklap kah uzaklaan hafif, dikkatli
admlan duyuyordu agatayev. Nefesini tutup, ldnden he
nz emin olamad iin usul usul sokulan varln zerine atla
ca an beklemeye koyuldu. Hayvann doruca onun boazna
yapmasndan ya da yara alp uzaklara kamasndan endie edi
yordu. Ayak seslerini baucunda duydu. Revolverinin ucunu
kard cebinden, hayat artklarndan toplayp birletirdii salam
bir g duyuyordu imdi iinde. Ama admlar bedeninin nn
den geip uzaklat. Nazar gzlerini aralad; bacaklarnn ileri
sinde iki byk ku kardaki kumula doru uzaklamaktayd.
agatayev bu ku trn daha nce hi grmemiti, ayn anda
hem yrtc bozkr kartallarna, hem de yabani kara kuulara ben
ziyorlard; gagalar akbabalarnki gibiydi ama kaln, kudretli bo
yunlar kartalnkinden uzundu ve salam bacaklar narin, uucu
kuu gvdelerini yksekte tutuyordu. Kulardan birinin kapal
tuttuu koyu renk kanatlan yekpare gri renkte, dier kuunkiler
se krmz, mavi, gri tylyd - herhalde diiydi bu. Her iki ku-

80
un kursaklar da kar beyaz tylerle rtlyd, agatayev dii
nin gvdesinin yanlarnda kk siyah noktalar olduunu fark
etti; bunlar kuun karnna tyleri ap yapan bitlerdi. Her iki ku
da bedenleri iinde yaamaya henz almam, dikkatlice hare
ket eden yavrular andryordu.
Gn kzgn ve hazin bir hal ald; kumun zerinde kk hor
tumlar kvrlyordu, akam daha yukanlanndayd gn, n
ve scan zerinde. ki ku agatayev'in karsndaki kumula
trmand ve hemen basiretli, saduyulu gzlerle ona baktlar d
np. agatayev kular yan aralk gzkapaklannn altndan izli
yordu; ona dnceli dnceli, dikkatle bakan gzlerinin ender
rastlanr gri rengini bile seebilmiti. Dii gagasn ayak trnak
larna srtp temizledi ve uzun sredir aznda tuttuu yemek k
rntsn, belki de eeledii Nazar akir'in bir parasn tkrd.
Erkek ku havaland, dii yerinde kald. Dev ku alaktan uarak
azck uzaklat, sonra kanatlan zerinde birka sramayla yk
selip bir anda dmeye koyuldu. agatayev ku daha kendisine
ulamadan hissetti rzgarm. Yznn zerinde onun beyaz, p
rzsz gsn, hesaplm aa vuran, fkeli deil de dn
celi bakan gri gzlerini grd, zira ku insann canl olduunu ve
kendisini grdn fark etmiti. agatayev revolverini kard,
iki eliyle havaya kaldrd ve kafasna dmeye hazrlanan kuu
vurdu. Son hzla inen kuun gsnn ortasnda, uu hzndan
aralanan beyaz tylerinin iinde kara bir leke belirdi, ardndan
anlk bir rzgar kurunun denk geldii kara yerin evresindeki
tekmil ty tutam tutam kopard, kartaln bedeniyse ksa bir s
reliine havada kprtsz kalakald.
Kuun yumduu gri gzler sonra kendiliinden alverdi ama
artk bir ey grmyorlard: lmt ku. agatayev'in bedeni
nin zerinde, derken ald pozisyonda yatyordu: Gs insa
nn gsndeydi, kafas kafasnda, gagas Nazar'n gr salarnn
iine karm, aciz kara kanatlan iki yana alabildiine aralan
m, yolunan tyleri agatayev'in zerine salmt. agatayev'

81
in kendisi kartaln arlyla yaratt darbeden uurunu yitinni
ama yara almamt; ku sadece bayltmt onu, dnn teh
likeli srati kardan gelen delici kurunla frenlenmiti zira... Az
sonra agatayev keskin bir acyla dorulup oturdu: kinci ku,
dii olan, gagasyla sa bacana saldrp kk bir para et ko
pann ve derhal ykselmiti. agatayev revolverini iki eliyle tu
tarak iki el ate etti ona ama isabet ettiremedi; dev ku kumulla
rn ardnda kayboldu, sonra ok yksekte utuunu seebildi a
gatayev.
l kartal artk agatayev'in zerinde deildi, Nazar'n ayak
larnn dibinde, kumda yatyordu; vedalarken, ldnden emin
olmak iin dii ekip uzaklatnn olmalyd onu.
agatayev l kua doru emekledi ve tylerini yolup ayk
layarak boazn yemeye koyuldu. Dii kartal halii grlyordu
ama artk gece glgesinin, gndoumu ve gnbatm loluunun
gndzn bile hkm srd ykseklere ulamt ve agata
yev kartaln artk dnmeyeceini, orada uup giden kularn ya
ad mutlu bir gk lkesi bulunduunu dnd.
Karn biraz doyan agatayev l kuun ayana balad ke
merinin dier ucunu pantolonunun iine geirdi, vahi bir hay
van kartal almaya kalkrsa duyabilecekti bylece. Sonra t
kryle ayandaki yrtk yaray tedavi etti, bir kuma para
syla sard ve g toplamak iin uzand hemen.

12

Glatay olunun yokluuna yanmyordu, unutmutu onu. ki


bklm, dierlerinin ardndan gidiyor, baz nesneler grnn gi
bi olduunda elleriyle kuma dokunuyordu. Molla erkezov Gl
atay'n giysisine tutunuyor ve canl olduunu devaml aklnda
tutmaya alyordu. Yrei aresizlie kaplan Nurmuhammed

82
Aydm' kucana almt; bu kz eitip beslemeye, e olarak kul
lanmaya, sonra da bakasna satmaya niyetliydi. Can halknn
iinde ok az kadn olduuna yanyordu, stelik hayatta kalanlar
da kmt; tek midi Aydm'd nk kkt daha. Kadnla
ra erkeklerden fazla deer biiliyordu, zira ayn anda hem i, hem
zevk iin hizmet verebilirlerdi, ama erkekler de uzun yolda l
mezlerse iyi fiyata satlabilirdi.
.
O sabah, agatayev'in topluca konakladklar yerde olmad
anlalnca Nurmuhammed glmsemi ve not defterine onun
yok olduuna dair iaretini zene bezene koymutu; i seyaha
tiyle ilgili bir rapor iin gerekebilecek bilgileri her ihtimale kar
n topluyordu. agatayev'in her canl ve yreksiz kii gibi ken
disini kurtarmak iin katna karar veren Nurmuharnmed on
suz daha rahat edecekti dorusu; artk insanlar Sarkam'a ya
knda varp varmayacaklarm sormuyor, yiyecei akllarna hi
getirmiyorlard. Nurmuhammed'in kendisi de gszlkten dev
rilebilirdi ama vcuduna depolad yedek gle ayakta duruyor
du hala, nk zamannda vahalarda yaar, gizlice Afganistan'a,
oktan srra kadem basm han Cneyt'in yanma gidip gelirken
bol bol pirin, et, meyve yemilii vard.
Sufyan o gn rzgann estii yne doru yrmeye koyul
mutu, yerinden kopmu, mrn tketmi otlarn uutuu, bir
perekati-pole'nin srklendii yne; koyunlarn da o yne doru
gittiklerini biliyordu, zira rzgar iz brakmamacasna sprm
t salam otlarn nadir vahalar halinde byd yem patikala
rn. Dier insanlar da Sufyan'n peinden gidecek gibi olmu ama
Nurmuhammed onlara br tarafa gitmelerini buyurmutu - rz
gann tersine, gneydouya. Kadns gsnn belirmeye bala
dn umarak Aydm' kendisine ekmi fakat sadece incecik ka
burgalarn hissedebilmiti.
Nurmuharnmed dnp insanlara bakmt; rzgar halk al
kalyor, kum frtnas ayaklarna vuruyor, l otlar srklene s
rklene yayalarn yolunu kesiyordu: Rzgar ssz kumlardan ta-

83
rayc gcyle getii her yerde bu otlan ta kklerinden skm
t. Kimi insanlar rzgarda devrilmiti; kimileri uykularnda saa
sola savrularak, uuan kumlar iinde birbirlerini kaybederek
yrmeyi srdryordu.
Nurmuhammed durmutu.
Rzgar gneydoudan sersemletici, kesintisiz bir gle esi
yordu, bir makineydi sanki onu fleyen. Halk rzgann altnda sav
ruluyor, adlaryla seslenerek peinden gelmelerini tleyen Nur
muhammed'in sesini ne duyuyor, ne tanyordu artk. Muhammed'
in kendisi de tahammlden, susuzluk ve alktan glkle nefes
alp veriyor, saduyusu kaderine kar bir kaytszlkla rtlyor
du. nceleri bu ii bitik, gsz dm halk Afganistan'a gt
rp eski hanlara kle olarak satmaya niyetliydi, kalan mrn de
kendisine ait, tklm tklm malla dolu kurgana'snda, cokun bir
nehrin kysndaki Afgan vadisinde mutlu bir ekilde geirecekti;
o zaman sendika ve emek birliine ye olmas, fkeyle dolup ta
an kalbini sessizce dizginlemesi gerekmeyecekti. imdiyse kum
ve rzgann ayaklarn yerden kestii Muhammed, Can halknn
yerlere kapaklandn, uursuzca oraya buraya savrulduunu g
ryordu: Tm insanlarn bedenleri boalm, yrekleri yava ya
va tkenmiti. Afganistan'a varamayacaklard, hem varsalar da
rgatlk bile edemeyecek durumdaydlar nk klelere bile ge
reken uncack ilgiden yoksundular hayata kar.
Nurmuhammed uzun sre, halkn tm rzgann loluunda
dalana ve lme ya da ryaya yatncaya dek dikilmiti. Aydm
onun boynuna sokulmu, kendinden gemi halde sessizce nefes
alyordu. Muhammed onu zenle tutuyor, bir yandan da al
susuzluu unutmu, lp giden halk izliyordu keyifle. Sufyan
kumlara oturmu, srtn emiti. Kambur Glatay oktandr yer
de yatyordu, kr kocas erkezov onun arkasna, rzgarsz tara
fa yerlemiti, evlilik deinde rahat etmeye alr gibi bir hali
vard. Tagan lakapl zayf, ok yal denemeyecek bir Karakal
pak, kyafetini -bir pantolon, bir sabahlk- karp rzgara frlat-

84
m, plak bedeniyle kumlara gmlm, neredeyse grnmez
olup kalmt. Muhammed Sovyetler Birlii nfusundan bir hal
kn eksilmesine seviniyordu; her ne kadar bu halk kimse tanma
sa da devletin karlar sarslm saylrd, zira bir zamanlar bey
ler iin koca nehirler kazm iiler artk hibir ey kazamaya
cakt, kendileri iin mezar bile.
Nurmuhammed imdi keyiflenmekle kalmyor, insanlarn
son kum uykularna daldklarn grerek dans eder gibi hafiften
deviniyordu da. Kendisini daha bir kymetli ve stn gryordu,
nk canllarn says azaldka, lde olsun, yeryznde olsun
payna daha fazla mal decekti. Tm bu halk tutup kle niyeti
ne satm olsa, imdi, onu kaybettiinde, tabiatta biraz daha yer
aldnda, en tamahkar fukaralarn boazlar kapandnda duy
duundan daha ok keyif duyar myd bilinmez. Muhammed Ay
dm' da alp ebediyen Afganistan'a gitmeye karar vermiti, onu
orada satacak, bylece Sovyetler Birlii'nde alm olmann
zararn bir nebze olsun karlayacakt.
Rzgar birdenbire gcn yitirmi, her yer aydnlanr gibi ol
mutu. Nurmuhammed kz bedenine ylesine gl bir ekilde
bastrmt ki gzleri almt Aydm'n. Onu okamak iin rahat
bir l boazna gtrmeliydi: Bakasnn bedeninden mutluluk
devirmeyi zlemiti. Ne alk, ne uzun sreli ac, iindeki eril
ak gereksinimini yok edemezdi; bu gereksinim iinde yorulmak
bilmez, agzl, bamsz bir varlk gibi yayor, tm iddetli fe
laketlerden syrlmay, gcn gszlyle blmemeyi ba
aryordu. Hastayken, akln yitirdiinde, bir dakika sonra lece
i kesinlemiken bile bir kadna sarlp ocuk yapabilirdi.
Muhammed tenha bir yer bulup kz yatrm, kendi de yan
na uzanmt. Aydm kendinden gemi uyuyordu yine. zerin
deki kirli giysi paralarn karm ve plak ocuk varln gr
mt Nurmuhammed, ylesine yabanc gelmiti ki ona bu var
lk, balangta tutkusu harekete gememiti bile. Aydm be ya
nda bebek gibi ufackt, hibir zaman yeterince semizleemedi-

85
i iin gerek deriye dnememi soluk mavi bir zar sarmal
yordu kemiklerini. Ne var ki bu zan delerek, neredeyse iskeleti
nin ilerinden kadn gsleri kmaya balam, gelecekte an
nelik edecek yerleri, vcudunun dier yerlerindeki maddenin fa
kirliine bakmadan ier olmutu. Aydm on iki-on yalarnda
vard herhalde, beslenirse evlenilebilirdi onunla.
Koyu renk kanatlaryla iki byk ku gemiti Muhammed
ve Aydm'n tepesinden. Muhammed onlarn uuunu takip et
mi, sonra kza sarlmt nk zamana ve akna dayanmasna
yetecek fazladan gc yoktu. Aydm acdan uyanmt. Yetikin
lerin nasl yattklarn ve birbirlerini nasl sevdiklerini ok kere
ler grmt, bu ii tam olarak biliyordu ve her eyi sezmiti,
Nurmuhammed'i pek az artarak deneyimli bir kadn gibi eski
insanlarn hareketlerini taklit etmeye koyulmutu. Gzleri ac ve
sabrdan ya iinde, konumadan, merakla bakyordu Muham
med'e. Az sonra deiik bir ey olmasn bekler gibi bir hali var
d, bilmedii, hatta belki iyi bir ey, ama hibir ey olmam ve
can sklmt.
"Git! Yalnz olaym daha iyi," demiti Aydm Muhammed'e,
akta yeni bir hayat bulamayarak.
Fakat Muhammed duygusu zevke eriinceye dein brakma
mt onu: Zevksiz var olamazd.
Bozkr kararmt ve balayan gece karanlkta kol geziyordu.
Dnk rzgarda kumlara salan insanlarn bazlar sabahleyin
kalkm, pr aydnlkta, yeni gnn sessizliinde etrafa bakn
maya koyulmutu.
Yaknlardan, ssz kumulun ardndan bir el ate sesi yksel
miti. Uyuklayan Sufyan olduu yerde oturmu, dinlemeye ko
yulmutu. Aydm tede uyuyan ve uyanmak bilmeyen Muham
med'i brakp onun yanna komutu.
Halkn tm canlyd ama hayat, insanlarn iradesiyle yaan
myordu artk, neredeyse ayordu onlarn gcn. Varlklarn
nasl kullanmalar gerektiini pek bilemeseler de ileriye bakyor-

86
du insanlar; koyu renk gzler bile umursamazlktan aydnlanm
t, ne dikkat, ne grm gc vard bu adeta krelmi ya da vade
si tmden dolmu gzlerde; bir tek Aydm canl kalmak istiyor
du, henz ocukluunu ve yedeindeki annelik enerjisini harca
m deildi, ltl gzlerle bakyordu kuma hala.
Kumulun ardnda iki el daha ate edilmiti. Aydm oraya bak
maya gitmi ama sesin geldii yeri hemen bulamamt. Dier in
sanlardan onunla giden olmamt: Dmandan korkmuyor, dost
ya da yardmc beklemiyorlard.
Aydm drdnc kumulu da gemi ve aada, uyuyan ya da
l bir adamn, yamacnda kayu renk bir kula yattn grm
t. Kk kz kumluk yamatan aa inmi, agatayev'i tanm
t. Ellerini yznde gezdirmiti: Scakt, azndan nefes ykseli
yordu.
"Uyu ! " diye fsldamt ona Aydm ve agatayev'in uyku
sunda yan aralk duran gzkapaklarn rtmt parmaklaryla.
Sonra Aydm l kuu kemerden kurtarm, bacandan tutup
halknn olduu yne srklemiti kumlarn zerinden. Tm in
sanlar kuun evresinde toplanm, agzllk sergilemeden bak
mlard ona: Yemek hayal etmekten vazgemilerdi. O zaman
Aydm Tagan'n frlatp att pantolonundan ban karm
ve kuun tylerini yolup etini kk paralara ayrmaya koyul
mutu. Yiyebilecek durumdaki herkese ncesinde kann ve su
yunu emdii birer para ku eti vermiti. Halk et paralarn yut
mu, tm kemikleri iliine kadar kemirip smrm, yolunan ty
leri emmi ama karnn doyuramam, itahnn aldyla kal
mt; hibir ey yememek en iyisiydi, inemeye ve sindirime
gidecekti imdi son gleri.
Aydm agatayev'in yanma dnmt. Halk orada baka vu
rulmu kular da olabileceini dnerek kzn peinden gitmi
ti. Fakat insanlar imdi fena halde yava yryor, hatta kimileri
ellerinden destek alarak emekliyordu; bylelerinden biri de, bir
yandan Molla erkezov'un emeklemesine yardm eden annesiy-

87
di agatayev'in. Kimi insanlar yerlerinde kalmt, zira iskeletle
rini srklemeye yetecek gleri yoktu. Biraz ilerleyen Aydrn'n
durup pei sra srklenen insanlar beklemesi gerekiyordu uzun
uzun. Ve insanlar ancak akama doru varmt ardnda agata
yev'in yatt kum tepesine. Bu hareket sresince Aydm devam
l, devinen insanlarn kemiklerinin srtnp gcrdayn duymu
tu, herhalde eklemlerini rten tekmil ya kurumutu ve kemikle
ri can ekiiyordu.
Nurmuhammed uzaktan halkn ilerleyiini grm ama ilgi
lenmemiti. Yakn civarda tuzlu da olsa su bulmakt ncelikli ni
yeti, aksi takdirde Hive vahasna varamayacakt. Aydm' almak
iin sonradan dnmeye karar vermiti, su bulup ona da iirecek,
sonra onunla birlikte buralar brakp ebediyen Afganistan'a gide
cekti.

13

agatayev, ryasnda duyduu acdan alayarak uyand; acy r


yasnda grdn, imdi geeceini dnmt. ki koyu renk
ku, evvelki dii ve yeni bir erkek uzaklatlar yanndan. Vcu
dunu emici gagalaryla kez didiklemi, gs, diz ve omuz eti
ni kemiine varana kadar delmilerdi. Azck uzaklaan kular
durup boyunlarn evirdiler ve agatayev'e baktlar, her bir ku
tek gzyle. Nazar revolverini kard ve vakit harcamadan, ya
ralarndan fazlaca kan akp uykuda toplad g yok olmadan
kulata ate etmeye koyuldu. Kular havaland. ki el ate edebil
di onlara agatayev ve kulardan biri kanatlarn indirip, ayakla
rn altna toplayp oturuverdi; sonra ban kurna dayad ve yor
gunluktan gna getirmi gibi boynunu uzatabildii kadar uzatt;
tyleri ve yresindeki kumlar kuun boazndan akan kan emi
yordu. Kuun gzlerinde kaytsz bir bak belirdi, sonra gri bir

88
zarla perdelendi gzler. Dier ku yksee utu, oradan ksa ve
bouk bir feryat kopard, sanki bo yeraltndan seslenmekteydi;
sonunda gne nn sisinde kayboldu.
Kumulun ardndan Aydm belirdi. l kuun yanma gidip
ayandan tuttu ve agatayev'in nnden geirerek srkledi.
"Aydm ! " diye seslendi ona Nazar.
Kz agatayev'e yanat.
"Su versene, yandm ! " dedi agatayev rica yollu.
Aydm l kuu srkledi ve dizlerinin zerine kp boa
zn agatayev'in dudaklarna dayad, sonra slak boaz skarak
agatayev'in azna kan samaya koyuldu.
"Sen byle l gibi yat mahsustan," dedi Aydm. "Kular u
sun yanma, akallar koup gelsin, ldr onlar, biz de karnmz
doyuralm ... "
"Dier insanlar nerede peki?" diye sordu agatayev.
"Orada, geliyorlar," dedi Aydm gstererek.
agatayev ondan varsa su getirmesini ve yaralarn ykama
sn rica etti. Aydm onun yaralarn inceledi, ilerindeki giysi yn
lerini temizledi, sonra tkrn vcudu iyiletirdiini bildii
iin diliyle yalad yaralan.
"Yok bir ey, lmeyeceksin, yaralarna bak, kk kk,"
dedi. " Yine uslu uslu yat, yoksa kular bir daha gelmez... "
Aydm kuu kum tepesinin ardna srkledi; burada, derin u
kurluun sessizliinde halk yeni konak yerine yerlemiti. Ku
hemen bitirildi; her gn yemek yiyen o uzak insanlarn, Aydm'n
datt yolunmu ku eti paralaryla doymas olanakszdr ta
bii, ama byk aln insanlar burada buncack yemekle nere
deyse doymu, en azndan vcutlar biraz mit ve teselliye ka
vumutu.
Yine karard hava. Sufyan kumu nemli ufkuna ulaana dein
eeledi ve susuzluktan yanarak emmeye koyuldu onu. Kimi in
sanlar da Sufyan'n hareketlerini grp yanna vardlar ve kumla
sudan ibaret akam yemeine ortak oldular. Nurmuharnmed so-

89
uktan korkmu, geceleyin aralarna sokulup snmak iin insan
larn yanna gelmiti.
Sabah erkenden Muhammed Aydm' uyandrd, kucana al
d ve ebediyen Afganistan'a gtrmek zere yola dzlmeye ha
zrland.
agatayev eskisi gibi yatyor, kularn dnmesi ihtimaline
kar bekilik ediyordu. Fieklerini saymt - yedi tanecik kal
mt. Kularn muhakkak geri geleceini biliyordu; erkei l
drmt zira, renkli kanatl diiyse uup gitmiti ve ilk, belki de
en sevdii kocasn ldren insann iini bitirmek zere dner
ken yine yalnz olmayacakt. Aydm Nurmuhammed'in kucan
dan frlayp agatayev'le vedalamaya kotu. Onu pt agata
yev, zayf eliyle yzn okad ve glmsedi. Yan karanlkt or
talk daha. Nurmuhammed ileride bekliyordu kz.
"Gitme bir yere Aydm," dedi Nazar ocua. "Yaknda kendi
mize ait bir mutluluumuz olacak."
"Biliyorum," diye yantlad Aydm. "Ama o diyor ki gitmem
lazmm ... "
"ar onu," dedi agatayev.
Aydm koca Nurmuhammed'i elinden tutup getirdi.
" lyor musun?" diye sordu Nur agatayev'e. "Kular seni
oktan didikleyip bitirdi sanmtm."
"Kz niye gtryorsun yannda?" diye sordu ona agatayev.
" yle gerekiyor da ondan," dedi Muhammed.
"Bizimle kalsn! " dedi Nazar.
Aydm agatayev'in yanna, kuma oturdu.
"Kalacam," dedi, "km ben, canm kar, yryemem
o kadar, istemem ! "
agatayev dirseine dayand v e kz kendisine ekti. iy d
mt; Nazar Aydm'n su damlacklaryla bezenen san usulca
yalad diliyle.
"Yalnz git ! " dedi agatayev Muhammed'e.
" llerin susma vakti geldi ! " dedi Nurmuhammed. "Topraa

90
dnp uyu ! " Ve agatayev'in yzne tente izmeli ayayla bir
tekme savurdu.
agatayev srtst devrildi. Muhammed'in koynunda hala or
ta dereceli memurlarn tad trden bir evrak antasnn dur
duunu fark etmiti; belki de Nunnuhammed btn mrn uzak
yerlere geici bir i seyahati olarak gryordu ve varoluu onun
iin cazip klan tek ey, tkettii yeri brakp yeni bir yere gitme
olanayd: Kalanlar varsn lsnd!
agatayev dnmeden ayaa kalkt hemen. Bo ve hafifti
imdi, vcudu rahatlam, ty gibi sallanyordu. Aydm, dme
mesi iin kollaryla kamna yapmt. Ne var ki Nurmuham
med Aydm' belinden yakalayp kaldrd gibi uzaklamaya ko
yuldu. agatayev onun peinden atld ama devrildi, sonra gc
n toparlamay deneyerek tekrar ayakland. Halsizlikten dnya
gzlerinin nnde gelip gidiyor, bir beliriyor, bir kayboluyordu.
Muhammed acele etmeden ilerliyor, yan lden korkmuyordu.
"Nereye gidiyorsunuz?" dedi agatayev olanca gcyle.
Aydm Muhammed'in kucanda alamaya balad.
"Al beni, Nazar agatayev. . . Afganistan'a gitmek istemiyo-
rum: Burjuvalar yayor orada. . . "
Nereden biliyordu burjuvalar? .. agatayev bir daha dme
di, yce yaam fikriyle dolmutu yeniden, sertleen eliyle revol
verini kaldrd ve Muhammed'e durmasn emretti. Beriki silah
grd ve komaya balad. O srada Aydm Muhammed'in boy
nunda bir yara olduunu grerek uzun trnaklarn iine geirdi.
Nurmuhammed feci bir sesle haykrd ve kzn yzne vurdu,
ama kolunu savuramayaca kadar yaknd mesafe ve fazla can
yanmad Aydm'n tokattan. Ellerini yaradan ekmedi ve Mu
hammed'in boynunda asl kald, o zaman laykyla vurabilmek
iin brakt onu Muhammed.
"Grdn m nasl cann acyor! " dedi Aydm. "Dendi ama sa
na, karma beni dendi, yapmayacaktn ! Sense kardn, basma
seni! imdi katlan bakalm, katlan! "

91
Nurmuhammed'in yarasndan kesif kan szyordu: Hasta ye
rin kurumu kabuunu koparmt Aydm.
Muhammed inledi ve kz glkle silkeledi zerinden. Son
ra dnp agatayev'e bakt ve Aydm' tekrar yakalayp komaya
koyuldu; boa giden ie saygs yoktu. Aydm' ldrmeden vura
mazd onu agatayev nk kz gsne siper etmiti, ayaklar
na ate etti o yzden. Kurun isabet etti. Nurmuhammed gerek
siz, yabanc biri gibi koptu yerden ve hzn alamayarak omuz
zeri kuma devrildi. Aydm' sakatlayabilirdi, ama neyse ki kz
Muhammed'in dmesine kalmadan kenara frlamt ve kalkp
Nazar'a doru kotu. agatayev Muhammed'i yok etmek iin bir
el daha ate etmek istedi ama ok fazla fiei yoktu, avlanmak ve
halkn doyurmak iin saklamalyd kalanlar.
Nurmuhammed kumda birka saniye yatt sadece, sonra he
men gc kuvveti yerinde bir adam gibi kumulun dik yamacna
doru atlp kamaya koyuldu. Bir yandan koarken bir yandan
da acdan haykryordu nk hareket ettike daha da yrtyordu
yarasn, kendi haykrn duymuyordu bile. Kumdan tepenin ar
dnda gzden kayboldu, sesi de ebediyen sustu agatayev iin.
Aydm hayretler iinde dikiliyor, yitip giden Nurmuhammed'in
arkasndan bakyordu hala. lmnn yakn olup olmadn d
nyordu.
"Yanmzda sklmt," dedi Aydm bolua bakarak. " lr
artk, sklmaz bundan sonra."
agatayev'le birlikte dnd geriye. "abuk yr ! " diyordu
Nazar'a. "Kular gelmeden kuma yat yine, yiyeceimiz yok! "
Giderek daha da gsz den agatayev az evvel yatt ye
re vard ve ylp kald. Aydm halkn yanma, konak yerine y
neldi. Gnn bitmesine daha ok vard ama tm insanlar kalan
giysi paralarna sarnarak, uykuda yahut akl boluunda mr
lerinden tasarruf etmek iin yatmt.
agatayev halktan ayn, kumdan geidin ardnda kalyordu.
Toplu kurtulu iin yalnzca en gerekli eyleri dnmeye al-

92
maktayd. Dii kartal yine canl ve mutsuz gitmiti. lk ldrd
kocas idiyse, ikinci sefer kimi vurmutu peki? Herhalde ikin
ci kocasn. .. Hayr, kularn adeti byle deildi, demek ki arka
dan ya da kocasnn bir akrabasn, belki de ortak intikamlar
n almak iin yardma ard kardeini vurmutu. yleyse,
kocasnn kardei de ldyse, bu kez kimi getirmeye gitmi ola
bilirdi? .. Eer orada, ufkun gerisinde ya da uzak gklerde kendi
sine savata destek kacak birini bulamazsa tek bana geri d
necei muhakkakt. agatayev emindi bundan, vahi hayvan ve
kularn dayanlmaz, dolaysz duygulan olduunu biliyordu. Gz
ya dkerek, yreklerini paralayarak kendilerine teselli, dma
na merhamet bulamazlard ilerinde nk. Aclarn kavgada,
dmann l bedeninde ya da kendi mahvolulannda tketmeyi
arzulayarak hareket ederlerdi.
lde geirdii ikinci mr ilerledike agatayev durmadan
bir yerlere doru yol aldn, uzaklatn hissediyordu. Mosko
va ehrinin ayrntlarn unutmaya balamt; Ksenya'nn yz
n belli bal cansz hatlaryla koruyabilmiti hafzas; zlyor
du buna, onu arada bir de olsa gznn nne getirebilmek iin
hayal gcn zorluyordu; ne zaman suretini canlandracak olsa
Ksenya'nn dudaklarnn kendisine bir eyler fsldadn fark
ediyordu, oysa o syleneni bir trl anlayamyor, hatta iitemi
yordu da uzaklardan gelen sesi. Ksenya'nn farkl renklerdeki gz
leri ona aknlkla, belki de dnmesi uzun srd iin znty
le bakyordu. Bir kuruntudan ibaretti oysa bu! Gerekte Ksenya
bsbtn unutmu olmalyd agatayev'i; ne de olsa ocuktu da
ha, yreinde cezbedici, muhteem bir hayat skyordu ve tm
yok olan izlenimleri korumasna yetecek kadar yer yoktu orada.
Gn hibir derde derman olamadan boa gemekteydi. aga
tayev halk bir, bilemedin iki ku daha ldrerek beslemenin im
kansz olduunun farkndayd, ama yle ulu bir insan da deildi
ve yaplabilecek daha somut bir ey gelmiyordu aklna. Ku av
bo bir i bile olsa halsizlii geene kadar ancak o gelirdi elinden.

93
Eski gc olsayd bozkr arayp tarar, on kilometre telere alr,
yabani koyunlar bulup getirirdi. Hi deilse bir kii elli-yz ki
lometre yol gidip herhangi bir telgraf cihazna ulaacak durumda
olsayd, Takent'ten yardm talep ederdi. Belki de gkyznde
bir tayyare belirirdi ! Ama yok, buradan gemeleri dk bir ihti
maldi, yle pahal bir arac yormaya deecek bir yeryz serveti
yoktu henz burada. Bylece sabretmekten, ceset taklidi yapmak
tan ibaret olan, pek az fayda getiren sefil i yine de avuttu aga
tayev'i; ertesi gn halkla birlikte memleketine, Sarkam'a do
ru yola kmay aklna koydu, durum ne olursa olsun.
Uyuyakald. Dnya yine deiip duruyordu gzlerinin nn
de: Kah canlanp aydnlk ve grltl bir hal alyor, kah karanlk
bir unutkanla itiliyor, sonra kafasnn hasta kemiklerini delip
bilincine sokularak sapyordu karanlktan da.
Akamleyin agatayev belirsiz sesler duydu. Sa elini revol
verinin durduu yere, srtna sokup hazrland. Yanlmt, uan
kularn sesi deildi bu. Annesi yere yakn ban sryerek ya
nna yaklam, elleriyle vcudunu yoklayp kuma bakan gzle
riyle tm civar incelemeye koyulmutu. Olunun l m diri mi
olduunu kontrol etmiyordu Glatay, acdan krelen gzleriyle
l ku aryordu. Tuhaf, gcrtl sesler ykseliyordu bedeninden;
iskeletinin kuru kemikleri srtnmeye glkle, szlayarak kat
lanyordu. Glatay hareket edebilmek iin topraktan destek ala
rak, kumlar elleriyle geri geri iterek yavaa uzaklat.
Ksa sre sonra srtnen kemik seslerini tekrar iitti agata
yev. Tepetaklak olan uykulu bilincini alt ederek seslere youn
lat. Kumdan geidin te tarafnda bir ey kprdanyordu. hti
yar Vanka bakyordu agatayev'e oradan; yan banda belli ki
aadan, kumulun dier tarafndan gelen Sufyan grnd, son
ra birinin seilmesi g yz belirdi; Aydm da oracktayd,
gremeyen Molla erkezov da. nsan yzleri giderek oalyor,
her biri agatayev'in bulunduu yne bakyordu. agatayev de
onlara yneltmiti baklarn. lme meyleden kemiklerin sr-

94
tn iitilmiyordu artk. Birok gz yatan adama evrilmiti -
tamahkar deildi bu gzler, yal varmyordu, kaytszd. Aydm d
ndaki tm insanlarn gzleri Molla erkezov'un kr gzleri gi
bi bakyordu. Gzlerinde enerji ve dnceli bir ifade olmasna
yetecek kuvvet kalmamt insanlann yreklerinde. Srf yiyecek
sezgisiydi anlan buraya getiren, ama bu duygu da sradan bir in
sannki gibi fkeli yahut acmasz deil masumdu, tatmin edil
memeye razyd nk akl desteklemiyordu artk duyguyu.
agatayev'den ne bekliyordu bu insanlar? Bir-iki kula doya
caklar myd sanki? Hayr. Fakat birer yolunmu ku eti paras
alabilirlerse kederleri sevince dnrd. Et anlan tok tutmaz
ama ortak yaamla ve birbirleriyle btnlemelerini salar, iske
letlerinin gcrdayan kuru kemiklerini yalar, onlara gereklik
hissi verirdi, var olduklarn anmsarlard. Burada yemek ayn
anda hem ruhu besliyor, hem de manaszlaan uysal baklarn
yeniden ldamasna, gnein yeryzne datt grmesi
ne yaryordu. agatayev o an karsnda olsa tm insanln da
kendisine bu ekilde bakacan tahmin ediyordu, byle beklen
ti dolu, mitlerinin boa kmasna raz, aldanmlna katlan
maya ve sil batan hayatn eitli kanlmaz ileriyle urama
ya hazr.
agatayev glmsedi; elemle azabn hayalet ve ryadan iba
ret olduunu biliyordu, Aydm bile ocuk gcyle ykabilirdi an
lan bir rpda; yrekte ve dnyada kafese tklm gibi rpnan,
salverilmemi, henz denenmemi bir saadet yayordu; her in
san onun gcn hissederdi ama salt sz olarak, nk saadetin
hareket alan kstlyd ve dar yerde skmaktan tr iskelet
iindeki yrek gibi sakat kalmt. Yaknda halknn kaderini de
itirecekti agatayev. Kendisini izleyen halka elini sallad. Ay
dm agatayev'i anlad ve avlanmasna engel olmamalan iin
uzaklamalarn buyurdu insanlara.
Gece henz balarken, tm insanlar kendinden getiinde, Ay
dm yabani koyunlar aramak iin tek bana bozkra ald. Suf-

95
yan ve h tiyar Vanka'ya da uzun kumullar arasndaki kk bir
vadide elleriyle ukur kazmalarn buyurdu. Orada, kumun altn
da su toplamaya elverili kil zemine rastlam, kk bir delikten
biraz su imiti. Yiyecek bulunamadnda suyun da insan bes
lediini biliyordu Aydm.

14

Gece kumlarn zerinde srmekteydi. agatayev sa yanma yat


m uyuyordu; ryalar susuzluu, al, gszl ve her tr
acy yerinden ederek doldurmutu iini. Toprak ve ocukluk ko
kan bir yaz gecesi, elektrik yla aydnlatlm bir bahede b
yk, bym Ksenya'yla dans ediyordu, kavaklarn doruunda
uzak, henz iitilmeyen bir ses gibi yanan afan arifesinde.
Ksenya onun dikkatli kollarnda ac ekiyordu, gzleri uyurmu
gibi kapalyd. Doudan, tanyerinden esen rzgar aalarn ara
larndan geerek dans eden kadnlarn elbiselerini kprdatyor
du. Mzik alyor, ilk klar ve rzgar suskun, mutlu insanlarn
yzlerini yalyordu. Sonra mziin sesi dindi, ortalk iyiden iyi
ye aard, agatayev uyuyan Ksenya'y kucanda tayordu. An
szn n yerini karanln aldn grd, bana bir ar sap
land ve derken srtst dnd, kk bir kz gibi kollarnda
tuttuu Ksenya'y incitmemek iin: zerine dsn ve lmesin
di. Kollaryla daha gl, skca kavramak istedi onu, oysa artk
yannda deildi Ksenya. lk att agatayev, yatt yerden fr
lad karanlkta, derken yine bana ve gsne denk gelen iki
keskin darbe olduu yere yaptrd onu.
Kocaman kular zerine yklp tekrar ykselerek ona gagala
ryla vuruyor, giysisini ve vcudunu trnaklaryla yrtyordu. a
gatayev ayaa frlamaya alyor ama frsat bulamyordu; ac
dan ve ar, saldrgan kularn yeni darbelerinden gcn yitiri-

96
yor, etrafnda ssz gece, son kanyla slanm vaziyette saa sola
dnyor, iddetli bir aresizlik iinde elleriyle kumlar trmal
yordu. Ta derinlerinde, yok olan yaamn kalntlar arasnda giz
lenen azgn gc uyandrmak iin haykrmak istiyordu ama kar
tal gagalarnn diken gibi batan darbeleri ve damarlarn koparan
trnaklar, iine hava almasna kalmadan haykrn kesiyordu.
Ku kanatlarnn rzgan onu savuruyor, bu frtnada nefes alam
yor, kularn dkt tylerden boulacak gibi oluyordu. aga
tayev ilk iki gaga darbesinin bana, ensesine yakn bir yere gel
diini anlad, imdi oradan boynuna kan szmaktayd; bir de g
s ulanndan birisi kopmu olmalyd, kantl, isyana srkle
yecek denli szl bir yaras vard gsnde.
Nihayet bir saniyeliine ayaa frlamay baard agatayev.
zerine decek ilk kuu yakalayp elleriyle bomaya hazrlana

rak kollann aralad. Kartallar havadayd ve zerine atlmak ze


re hzlanyorlard. agatayev ayayla revolverine bast ve onu
kavramak iin hzlca eildi ama frsat bulamad, kular srtna
saldrdlar. Neyse ki bu kez akl bana gelmi, yeni gaga yarala
nnn saysna bakarak kartalla kar karya olduunu hesap
edebilmiti. agatayev revolverini kaparak arkasna yapan ku
lar silkelemek ya da ezmek maksadyla srtst devrildi ama g
cne tam hakim olamayp geliigzel, yanlamasna dverdi,
kartallarsa alaktan uarak kenarlara kat. agatayev isabetli
nian alabilmek iin ayaa kalkmaya davrandnda iskeletinin
tm harap kemikleri gcrdayverdi tpk insanlarnn kemikleri
gibi. Sese kulak verdi ve acd vcuduna, kemiklerine; bir zaman
lar arnesi kendi bedeninin yoksulluundan bir araya getirmiti
onlar, hem ak ve tutkudan ya da zevkten de deil, srf yaam
yle gerektirdii iin. Bakasnn mal gibi hissetti kendini a
gatayev, yoksullarn imdi boa harcanmaya allan son mlk
gibi ve fkeye kapld. Derhal ve kararl bir ekilde dorulup otur
du kumun zerinde. Kartallar ok da yksee kmamlard, ka
natlarn ksp yine olanca hzlaryla zerine yrdler. yice yak-

97
lamalanna izin verdi, sonra ekti tetii agatayev. Doru say
mt, kartal vard havada; imdi serinkanllkla, kendini ikin
ci bir insan, bir yakn, yardma muhta bir dostuymu gibi kol
layarak, isabetli atlar yapyordu. Son srat uan kartallara ok
yakndan be kurun skt. Kular tepesinde alaktan uarken ha
vada bir slk sesi duyuldu, hz kesemiyorlard artk nk ly
dler ya da lmcl yaralar almlard. agatayev'in birka met
re tesine, karanlk gece kumuna dtler.
agatayev endie ve yorgunluktan titriyordu. Kumda bir in
kazp iine girdi, kendisi uyurken yrtk yaralarndan ne kadar
kan akacan dnp tasalanmadan, saln ve gelecek yaa
mn nemsemeden snp uyumak iin bzerek yatt.
Aydm o gece epeyi uzaklara gitmiti; bir sre sonra bitkin
dp uzand ve agatayev'in silah seslerini duyamadan uyuya
kald. Fakat ok gemeden fazlaca uyumasnn iyi olmayacan
anmsayarak tedirgin bir ekilde uyand ve yeniden yrmeye ko
yuldu. Geceyansnn yoksul ay uzak topraklarn ardndan kp
kumlan alak yla aydnlatt. Aydm evresine basiretli gz
lerle bakt. Yeryznn bombo olmasnn imkanszlna inan
yordu. Kumda btn gn yrdnde muhakkak bir eylere rast
lar, bir eyler buluverirdi kii: Ya su, ya koyun, ya bir sr ku
grrd, birinin kayp eei kard yoluna ya da yaknlardan e
itli hayvanlar geerdi koa koa. Yetikin insanlar ona lde de
her uzak lkede olduu kadar mal mlk bulunduunu sylemi
lerdi, gel gr ki insan azd lde, o yzden baka bir ey de yok
mu gibi gelirdi kiiye. Oysa Aydm'n akl kumlardan ve Amu
derya'mn bast saz ormanlarndan daha zengin ve iyi bir mem
leketin bulunabileceini kesmiyordu.
Aydm en yksek kumulun zerinde duruyordu. Ayn yanp
snen bir yne doru ekti dikkatini; dier ynlerden titre
meden geiyordu k ama orada bir ey engelliyordu aydnl
m. In karard yere gitti ve az sonra kk bir yavru koyunu
seebildi Aydm. Kuzucuk kk bir tepenin zerinde ayaklany-

98
la kumu trmalyor ve saa sola yle bir pskrtyordu ki, uzak
tan, incelen karanln iinden, engebeli ln hayaletleri ze
rinden mhim, esrarengiz bir hadise gibi grnyordu bu.
Kk kuzu galiba kuma gmlm bahar otuklann seip
onlarla besleniyordu. Aydm tepeye sessizce trmand ve koyun
yavrusunu kucaklad. Kuzu direnmedi, insana ilikin en ufak bil
gisi yoktu zira. Aydm onu yere yatrd ve kann iip doymak
iin clz boynuna dilerini geirmek istedi. Fakat o srada kumu
lun altnda insanlar gibi sk nefesler alarak ayaklaryla topra
kazan, bylece derindeki gizli suya erimeye abalayan ok sa
yda koyunu grd. Aydm kuzuyu brakt ve kumuldan koar
adm inip srye yneldi. En utaki koyuna varmasna kalmadan
ko frlad nne ve durup kavgaya hazrlanrcasna ban edi.
Aydm bir sre oturdu onun karsnda, kk aklyla ne yapma
s gerektiini dnd. Sry sayd: Yirmi drt ba hayvan var
d, buna kuzu ve srye ayak uyduran iki kei de dahildi. Kaz
iine dalan koyunlardan en yakndakine doru emekledi yava
a, ko da beklenti iinde peinden gitti. Aydm eliyle koyunun
kazd ukurun iindeki kumu yoklad - kuruydu, hissedilmi
yordu su. En yakndaki koyunlarn dudaklarnda, ektikleri ezi
yete delalet eden kpkler birikmiti, irada bir azlarna aldk
tan kumu son tkrkleriyle birlikte atyorlard geri. Kum su
suzluklarn gidermedii gibi asl onlarn z suyunu emmektey
di. Aydm koa yanat: ok zayf deildi, susuzluktan ve koyun
larn ba sfatyla srdrd hayatn skntl vazifelerinden t
r glkle nefes alyordu yalnzca. Aydm kou boynuzundan
tuttu ve peinden srkledi. Ko hemen yrd, bir ara akln ba
na toplamak iin duracak gibi oldu ama Aydm onu ekti ve pe
inden yrd ko. Kimi koyunlar balarn kaldrdlar ve al
may brakp kk kzla koun ardndan gittiler. Kalan keiler ve
dier koyunlar da ksa sre sonra yetitiler kolarna.
Aydm kou aceleyle ekiyordu peinden; mekan hafzas kuv
vetliydi aslnda ama kendisine kumdan su kard o derin vadi-

99
ye vardnda afak skm, gkyznde ay snmt. Sry
orada brakt, koyunlar yine ayaklaryla kumu eelemeye koyul
dular, kendi de halknn hep bir arada geceledii yere gitti. Vadi
de tek bir kuyunun bile kazlmam olmasna ierlemiti Aydm.
htiyar Vanka ve Sufyan ya lm, ya enmi ya da belki kendi

leri imi, baka hayatlar umursamamlard.


Aydm konak yerinde uyuyanlar ve uursuzlar teker teker
yoklad: Almlard yaamaya, nefes alp veriyorlard, len yok
tu. Aydm, Sufyan'la htiyar Vanka'y uyandrd ve koyun srs
n gtmelerini buyurdu, kendi de yemee armak zere aga
tayev'in yanna gitti.
agatayev Aydm'n tm abalarna ramen uzun sre uyan
mak bilmedi; yava yava lyordu, nk kan uykusunda hi
durmadan ar ar szmt iinden ve yaralardan seyrek silkini
lerle kp kumda durulduu grlebiliyordu. Aydm her eyi an
lad; tekrar halkn yanna konak yerine dnd, ama insanlarn
hepsi srnn yanma yollanmt bile, herkes elinden geldiin
ce: Kimi emekliyor, kimi ayaklarnn zerinde srkleniyor, ki
misi de bir dierinin yardmndan faydalanyordu. Aydm gzle
riyle halk tarayp giysileri daha salam ya da yumuak olanlar
tarad ama istediini bulamad. nsanlarn zerinde kyafet nam
na sadece dkk, delikli ya da ufack eyler kalmt. Molla er
kezov'un yumuak alvar vard ama krlnden tr kirlen
miti. Aydm, kendi srtndaki gmlei karp inceledi : dare
ederdi, hem kkt o daha, ihtiyarlar gibi mikrop, hastalk top
lamamt henz, gmlek yalnzca teri ve vcudu kokuyordu, kir
li deildi - l tertemizdi zaten. Aydm, agatayev'in yanna dn
d, gmleini erit erit yrtp Nazar'n vcudunda ve kafasnda
kann grnd tm yaralar sard. agatayev uyanmt ve k
k kzn rahat alabilmesi iin dnebiliyordu. Gzlerini at
nda Aydm', ldrd kular ve kumu youn bir alacakaran
ln arkasndan grr gibi olmutu, oysaki sradan gneli bir sa
bah srmekteydi. Kartallar seebildi ve en byk kuun o dii

1 00
ku olduunu grd, dier iki kartal ok daha kkt: ocukla
ryd bunlar diinin. Kocasnn en sadk dostlaryla, ocuklaryla
gelmiti buraya.

15

Can drt gn boyunca yemek yiyerek ac ve musibetlerden sil


kindi, kendine geldi. Aydm kimsenin fazladan bir ey yememe
sine zen gsteriyor, yemee fazla aslanlar durduruyor yahut
gzlerine vuruyordu, aksi takdirde canlar acmazd. agatayev'
in vcudundaki yaralar zar balamt ve iyileiyordu; kendisine
etek ve bluz dikmesi iin Aydm'a i amarlarm vermiti, kz
plak geziyordu zira. mr boyunca gnlk hayatta gereken
alet edevat -kibrit, ine, iplik, uvaldz, kimlii hakknda eski
mi eski bir dokman, bir ufak bak ve dier mallan yani- ze
rinde gezdiren Sufyan, Aydm'dan giysilerini yamamasn rica
etmiti. Aydm ihtiyarn sabahlndaki tm byk delikleri dik
mi, hazr ie girimiken halkn tm harap giysilerini de onar
m, vcutlarn gsteren yerlerini yamamt; kyafetsizlere de
bir eyler dikebilmek iin kumatan tasarruf etmesi ve birok ki
inin giysilerini ksaltmas gerekmiti. Bu paralardan Tagan'a
koca bir pantolon ve gmlek karmt, zira Tagan hayata son
vermek gerektiini dnd sra kumlara frlatp atmt kendi
elbisesini, o zaman bu zamandr da plak geziyordu.
Aydm'n bu ii halletmesine drt gn daha harcand, yalnz
ca htiyar Vanka ve agatayev yardm ediyordu yama ve diki
iine. Bunun yan sra Aydm halkn genel yaam dzenini, yiye
cek paylamn, uykusunu denetliyor, kalan koyunlar zayflayp
vcutlarn boa harcamasnlar diye otlatlp suvarlmalann sa
lyordu. Geceleri Aydm her bir koyunu bir insana balyor, ko
uysa kendi yanna yatrp, bir ucunu hayvann boynuna smsk

101
balad sicimin dier ucunu kendi karnna doluyor ve krd
m atyordu. Bu temkinlilik sayesinde tm gece yiyip imeden
yatsalar ve kilo alamasalar da tek koyun bile kaamamt. Ay
dm'n koyun srsn getirmesinden dokuz gn sonra, sabahle
yin, halk tekrar memleketine doru yola koyuldu. imdi on ko
yun ve bir ko kalm, on ba ve kartalsa yenmiti. nsanlar
artk daha rahat yryor ve kendilerini anmsamak iin hafzala
rn zorlamakszn var olduklarn hissediyorlard.
Sankam'a normal admla topu topu tam gnlk yrme
mesafesi kalmt. Fakat daha ikinci gn halk st Yurt'un gri yay
lasn ve eteklerindeki karanlk yeri grd: ac sularn nadii'en
sunan bo topraklarn ukurluunu. Herkes sevindi, orada mutlu
luk garantiymi, kaplan ak derli toplu evler sahiplerini bekler
mi gibi aceleyle yrmeye koyuldu. agatayev annesini elinden
tutmu gtryor ve glmsyordu, ocukluundaki gibi hey
betli bir gelecek yaamn eiindeydi sanki, sabr gerektirecek
eziyetli ilere hazrd, yreinde kanlmaz zafere dair belirsiz,
rkek bir sezgi tayordu.
nc gnn akam halk son aydnlk kumlan, l snrn

at ve ukurluun glgesine doru inmeye koyuldu. agatayev


bu topra, solgun alkalili, kumlu killi zemini dikkatle szyor
du: belki de Ormuzd'un aydnlk yazgsna ulaamam, onu ye
nememi fakir Ariman'n kemiklerinin rd perian karan
lk topra. Neden erememiti Ariman muradna sahi? Belki de
Ormuzd'un ve o bahelerle rtl uzak lkelerin dier sakinleri
nin kaderi ona gre yabanc ve irenti de ondan; ona huzur va
detmiyor, yreini cezbetmiyordu bu kader, yoksa o sabrl ve a
lkan adam Sarkam'ta da Horasan'da olann aynsn yapmay
becerir ya da Horasan' ele geirirdi...
agatayev insanlarn daha nce baaramadklar ileri dn
meyi seviyordu, nk kendisinin imdi uramas gereken tam
da buydu.
ki gn sonra halk ukurluu gemi, st Yurt'un eteklerine

1 02
yaklamt. agatayev burada yayla yamalarndan gelen bahar
akntlaryla beslenen, suyu imeye elverili bir birikinti buldu.
nsanlar dinlenip devaml yaayacaklar yeri semek iin durdu
lar yannda. Yalnzca koyun ve bir ko kalmt geriye. Fakat
bu durum, tabiatn rnlerinden en yoksul yerlerde bile faydalan
masn bilen Can gibi bir halk korkutacak deildi. Aydm daha
ilk gnden perekati-po/e otlaryla dolu birka kr boaz kefetti.
Otlan lden buraya gneydou rzgar kovalamt; ancak by
le l boazlara dmeyen perekati-po/e'ler yamac trmanp te
penin srtlarna kyor ve yayla boyunca devam ediyorlard bozk
ra uzanan yollarna.
Sufyan, agatayev'in geliinden nce kald maaraya ura
d ve tm halka maara yaknlarna yerlemesini tavsiye etti: Ora
da bozkr otlaryla rtl geni, ferah bir vadi vard ve st Yurt'
tan inen, yazn ortalarna kadar kurumayan kk bir dere gei
yordu iinden. Halk o vadiye doru yneldi ve yol boyunca eski
konak yerlerine ait, ta hanlk zamanlarndan kalma izlere rastla
d. Kayda deer nesneler deildi bunlar, sradan bo bir araziydi
buras: Sada solda birka avu kmr, kil topaklan, herkesin
unuttuu, scak ve rzgann kemirdii, obalardan kalma l bir
kazk, topraa gmlm eski bir ocuk takkesi vard sadece -
Aydm onu temizleyip bana takt.
Sufyan'n gsterdii vadi yaamak iin elveriliydi. Byk
bir ksm otla rtlyd ve imdi, yani yazn sonlarnda bile tm
otlar lmemiti: Sararm saplarn arasnda canl, yeil bitkiler
denk gelebiliyordu. Dere yata botu ama Sankam'n bir-iki ki
lometre ilerinde suyun aynams yzeyi seiliyordu: Da deresi
nin baharda ve yaz balarnda dkld gld bu ve var olmak
iin bu kadar yeterliydi. nsanlar vadinin munsabna girdiklerin
de ok sayda kaplumbaa kaverdi ayaklarnn dibinden ve
uzaklatklar yerden boyunlarn yavaa evirip gelenlere bak
tlar: her bir kaplumbaa kara, keskin ve sevimli tek gzyle. a
gatayev sevindi onlar grdne; dinlenmiti artk, kendine gel-

1 03
miti: Eskiden olduu gibi hayatta her ey olas geliyordu ona, en
iyi yazgy derhal gerekletirmek olas.
Aydm'la birlikte st Yurt'un derinlerine, lgn yksek ova
larna aldlar. agatayev orada aalara ya da en azndan kimi
koyaklarda yetien saksauflara rastlamay umuyordu; aa, i
alet ve gerelerini yontmak iin gerekliydi. agatayev yolda faz
la yorulmasn diye Aydm' kucana ald, yanaklarn, gzlerini,
salarn perek tad kz - yrei hafifliyordu byle yaptn
da. Bir bakasnn bedenini ve yaamn yan banda hissetmeyi
seviyor, bu kiinin iinde kendisinden daha esrarl ve mkem
mel, daha esasl bir ey olduunu dnyordu. Birinin elini tut
ma ansna sahip olduunda salnn ve bilincinin dzeldii
ok olmutu: zamannda Vera'nn, ondan nceyse kendisini se
ven ama gen yata hastalktan len ktisat Enstits rencisi
baka bir kadnn elini tuttuunda mesela. Aydm da agatayev'
in kafasna sarlyor, parmaklaryla salarnn arasndaki iki kel
lii okuyordu - kartal yaralarnn iziydi bunlar; kk bir kartal
yavrusunu olduu gibi yedii hatnndayd kzn.
agatayev'in sadece bir aks vard, bu yzden baka hibir
bitkinin bulunmad, tohumunu bir zamanlar bir ku buraya ha
vadan drm gibi kayalk boazda tek bana byyen, yu
muak cins kk bir aac kesip kknden ayrmas uzun srd.
kamet iin seilen st Yurt vadisinde birka gn boyunca

yalnzca iki kii alt: agatayev ve Aydm. Dier insanlar ken


dilerine vadi yamalarnda kazdktan kk maaralarda uyuk
luyor, yakaladktan kaplumbaalardan yemek hazrlyor, ama onu
da az buz, neredeyse isteksizce yiyor, gnde bir kez de gle su i
meye gidiyorlard. koyun ve koa dokunulmasn yasaklam
t agatayev; yedekte brakmt onlar, kara gn iin. Nazar kim
lm kim kalm anlamak iin insanlar saym, bir ocuun,
yandaki o kzn eksik olduunu grmt. Ne babas, ne anne
si, ne dierleri, hi kimse bu kk kzn, ufack insann nerede
kaybolduunu, tek bana, fark edilmeden nerelerde ldn

1 04
syleyemiyordu. l rzgan ve kumlarn onu ne zaman srkle
yip gtrdn, ellerinden kopardn hatrlayan kimse yoktu ...
agatayev ve Aydm ilk kurgana'nn inas iin kil tamaya
koyuldu; kimse yardmc olmuyordu onlara ilerinde. agatayev'
in en salkllar olarak belirleyip almaya getirdii Sufyan ve
htiyar Vanka ikier kere kil tadktan sonra brakmt ii. Top

raa oturup dncelere dalmlard, oysa yalan itibariyle her


eyi dnp tanmaya ve hakikate ermeye yeterince vakit bul
mu olmalydlar.
O zaman agatayev tm insanlar toplad ve sordu: Yaama
ya niyetleri var myd? Kimse yant vermedi ona.
Birok soluk gz, agatayev'e gszlk ve kaytszlktan ka
panmamaya gayret ederek bakyordu. agatayev'in ii, halknn
komnizme ihtiyac olmad fikrinin kederiyle szlad; halkn
tek istedii, rzgar bedenini bolukta yava yava dondurup sa
vurana kadar kendinden gemekti. agatayev hepsine srtn dn
d; tm eylemleri, mitleri anlamsz grnyordu gzne imdi.
Aydm' kucana alp ebediyen gitmeliydi buralardan. Bir kena
ra ekilip yzst topraa uzand. Buray brakp nereye giderse
gitsin er ge geri dneceinin bilincindeydi. Ne de olsa halk yer
yzndeki fukaralarn en fukarasyd: Bedenini hoar'larda, l
lerde yokluk ekerek tketmi, yaam amacn unutmu, bilinci
ni ve merakn kaybetmiti, nk arzulan bir an iin bile, bir
nebze olsun gereklememiti; halk gnlk kt yiyeceinin, yani
kaplumbaalarn, kaplumbaa yumurtalarnn ve su itii biri
kintiden yakalamaya balad ufak tefek balklarn ona salad
mekanik hareketler sayesinde yayordu. Halkn ortak mutlu
luu bir elden kurma iine katlabilmesi iin gereken czi de olsa
bir ruhu kalm myd sahiden? Yoksa iinde her ey oktan
kp gitmi, yoksulun akl denilen hayal gc de lm myd? . .
agatayev ocukluk anlarndan v e Moskova'da ald eitimden
bilirdi ki, smrnn her trls insann ruhunu sakatlamakla,
onu lme altrmakla balar, yle kurulur egemenlik, baka tr-

1 05
l kle kle olmaz. Ve srer ruhun zorla sakatlan gitgide arta
rak, klenin saduyusu delilie dnene dek. Snf mcadelesi
klenin iindeki "kutsal ruhun" alt edilmesiyle balar; efendinin
inand eyin, onun ruhu ve tanrsnn yerilmesi affedilecek ey
deildir, klenin ruhuysa yalanla, ykc emekle trplenir durur.
htiyar Vanka'nn hikayesi hatnndayd agatayev'in, onun gn

lerden bir gn Hive'de, cami avlusunda bir tavus kuunu ldr


meye ve doldurmalk hayvan olarak bir Rus tccara satmaya ni
yetlenii. htiyar Vanka aceleyle kutsal bir ku olan tavusa bir ta
frlatm ama isabet ettirememi. Uzakta, bitkilerin iinde bir
beki ya da yabanc bir adam belirmi o srada. htiyar Varka a
llarn arasnda eline geen bir eyi yakalayp tavus kuunun ka
fasna frlatm. Tavus Vanka'nn kendisine att paray yutu
vermi, doyurmu kamn, ardndan rezil sesiyle barmaya ba
lam kesik kesik. htiyar Vanka elleriyle bomak iin zerine
atlm kuun ama nafile, yannda biten Mslmanlar htiyar Van
ka'y yakalayp sokaa karm, ldne kanaat getirinceye ka
dar dvm, sonra da kullanlmayan bir arn iine frlatmlar.
Adamlar onu sakatlamaya alrken Varka yzn rtp duru
yormu elleriyle, ite ellerinin kokusundan da kutsal tavusa att
ikinci eyin kurumu dk paras olduunu anlam. htiyar
Varka hendein iinden canl km kmasna ama sonralar
tm uan ve oturan kulara, zellikle de gvercinlere pis bir ey
ler frlatmaktan holanr olmu, uzun seneler geip de bu mega
leye olan ilgisini tmyle yitirene kadar.
agatayev tepesinde bir hayvann sesli sesli nefes aldn
duydu, bir koyun olduunu dnd bunun. Ne var ki hayvan a
gatayev'in kulan azyla yakalayp disiz etleriyle ovuturma
ya koyulmutu. Bu, halknn Amuderya'daki yurdunda grd
o kzgn ama bitik kpekti. l geerlerken insanlarn yannda
deildi, ya bir yerlerde yoldan sapm ya da terk edilen bir konak
yerine tek bana bekilik etmek zere kalm, can sklnca da
anlalan gemi yllarda ona da ikametlik etmi Sarkam'a gel-

106
miti doruca. agatayev kpein kafasn tuttu ve yatsn diye
topraa dayad. Kpek itaatkarca yatt, yorgunluktan titriyordu;
ihtiyar, vahi, eziyetli yaamn bitirip noktalamaktan acizdi; hem
saadetinden de emindi hala, onun iindir ki sabrnda ve titreyen
zayf vcudunda iyilik mevcuttu.
Kpek agatayev'in yannda uyuyakald. Aydm iki kilomet
re teden tulumla su tayarak plak elleriyle tek bana kil yo
uruyordu. agatayev ayldnda evresinde birka adam otur
mu uyanmasn bekliyordu. lerinde en yallar olan Sufyan,
halkn u an zellikle ruhsuz idare ettiini syledi agatayev'e;
kendi niyetini bilmiyordu halk, yiyeceklerin en iyisine heves et
miyor, yreinin en clz scaklyla snyor, bu scakl da ot
lardan, kaplumbaalardan, balktan ve yiyecek bir ey yoksa ken
di kemiinden alyordu.
Sufyan kpei itip agatayev'in kulana eildi. Kpek in
sanlara agzlce ve zgn zgn bakyordu. Karanlk, etin mi
dini ldklerinde tm insanlar yeme arzusuna balamt. Ayn,
dz bir yoldan gelmemiti buraya; halk epeyi telerden takip et
mi, gndzleri bozkr kartallar ve dier vahi hayvanlar tara
fndan fark edilmemek iin derin kumlara gmlm, lde dev
rilip kalan insanlar yemiti. Sufyan yle dedi agatayev'e:
" Yanl dnyorsun sen. Halk yaamasn bilir ama istemi
yor. Pilav yemek, arap imek, bir sabahla, bir obaya sahip ol
mak istedi diyelim; yabanc insanlar yanna gelip de der mi ki, ne
istersen al, arap, pirin, deve senin olsun, yeter ki mutlu ol. . . "
"Kimse bir ey vermez," diye yantlad agatayev.
"Az bir ey verirlerdi bize," dedi Sufyan. "Bir avu pirin, bir
rek, eski bir sabahlk, bahi'lerin akam arks - ok eskiden
sahiptik bunlara, bey hoar'lannda alrken ... "
"Kkken annem bana karnm kendi kendime doyurmam
tlemiti," dedi agatayev. "Az eyimiz vard, lyorduk."
"Az ya," dedi Sufyan. "Ama hep ok ey istedik biz: Koyun is
tedik, bir e, ark suyu - ruhun iinde insann mutluluunu sakla-

1 07
mak istedii bo bir yer her zaman kalr. Az ey iin de altk ama,
iki lokma ucuz yemek iin, kemiklerimiz kuruyana kadar hem."
" lk nce ruh ld," dedi agatayev. "Evet, nce yrek his
setmez oldu. Perekati-pole als bile topraksz bir emekiden
daha zgr ve canldr."
Sufyan ayn fikirde deildi.
"Ruh lmez, " dedi. "Yabanclar. Ktnn iyi olduunu d
nr. imizde sklr. Var olmayan hayal eder ve asla var olma
yacak eyleri vadeder."
"Bakasnn ruhunu veriyorlard size," dedi agatayev.
"Baka trlsn bildiimiz yoktu," diye yantlad Sufyan.
"Diyorum sana, azck yemek iin almaktan ve alktan lye
dndysek, lmmz dahi mutluluu kazanmamza yeter mi?"
agatayev ayaa kalkt.
"Yaasanz yeter! imdi bizim ruhumuz var dnyada, baka
s da yok."
"Duydum," dedi kaytszca Sufyan. "Biliyoruz, zenginlerin
hepsi lm. Ama sen beni bir dinle." Sufyan agatayev'in eski
Moskova pabucunu okad. "Halkn yaamaktan korkuyor, unut
mu ne olduunu, inanmyor da. l taklidi yapyor, yoksa mut
lular ve gller yine gelip eziyet eder ona. Az bir ey brakm
kendisine, kimsenin istemedii bir ey, kimse agzllk etme
sin diye grdnde."
Sufyan yanndaki insanlarla birlikte uzaklat. agatayev Ay
dm'n yanna yollanp akama kadar alt onunla. Akamleyin
onu kuru bir maaraca yatrp almaya devam etti; kil ve ufa
lanm kuru ottan kerpi hazrlyordu ilk evin yapm iin. ev
resinde ve tm vadide kimseler yoktu; btn insanlar bir yerlere
dalm, belki de kaplumbaa ya da glde balk avlamaya git
milerdi. agatayev gitgide daha hzl ve verimli alyordu. Ge
ce ge vakit yamatan yaylaya kt, insanlarn nereye gittiini
merak ediyordu. Ykseklerde parlayan przsz ayn nda her
yer grlyordu; k ssz st Yurt'un zerinde duruyor, glge-

108
siyle Sarkam ukurluunu kaplyor, sonra yeniden ran dala
rna giden davetkar ln zerinde parlayveriyordu. koyun
ve ko yandaki kk boazda, perekati-pole ynlarnn ara
snda grltyle dnerek otluyor, canl yeil ot aryordu. st Yurt'
un Sarkam snrna vuran siyah glgesinde kk bir ate ya
nyordu, az tesindeki gln zerine hafif bir sis bulutu km
t. agatayev tepeden indi ve atee doru yrmeye koyuldu.
Yann saat sonra yeterince yaklamt ve tm halkn saksaul'un
sessizce yand atein etrafnda oturduunu grd. ark syl
yor ve agatayev'i grmyordu halk. agatayev arkya dald;
ocukluunda bahi'den, annesinden, kimi ihtiyarlardan ok ar
klar duymutu, ahane ama ackl arklar. Bu arkysa aina ol
mad bir anlamla doluydu, halkna zg olmayan ama yine de
ona kederden daha fazla yaraan bir duyguyu anlatyordu. aga
tayev annesinin mahcup, ksk sesini bile duydu. arkda yle
deniyordu: Yalar gzlerimize dayansa da alamayacaz, g
lmsemeyeceiz sevinten, derin yreimize eriemeyecek kim
se; aydnlk gnlere kavutuunda yreimiz insanlarn ve cm
le hayatn huzuruna kendisi kacak, ellerini uzatacak onlara, ki
yakndr o aydnlk gnler: Gsmzde ruhumuzun rpnn
duyuyoruz, yardmmza komak iin ... ark bitti. htiyar Vanka
sopayla atei kantnyor, yoklad balklardan hazr olanlar
karyor, henz pimeyenleri geri atyordu atee.
"Gelin biraz balk yiyelim," dedi, "sonra uzanp yatarz, gece
geti miydi de kalkar yine ark syleriz. "
agatayev insanlara grnmeden geri dnd. Yine konaklama
yeri kurmak iin kerpi yapmaya koyuldu ve ay gkte eriyene, g
ne doana kadar alt. Sabahleyin halkn haHi snm atein et
rafnda oturduunu, htiyar Vanka'nnsa btn bedenini sallaya
sallaya rpndn, galiba raks ettiini grd. agatayev iini b
rakmamaya karar verdi, zira gece gemiti ve uyumann zaman
deildi. Kerpileri kilden kalplarn iinde hazrlyor, yreinin
olanca gcn alarak tketiyordu. Aydm uyuyordu hala, a-

1 09
gatayev arada bir onun yatt kovua uruyor, sinek ve bcekler
den korunmas iin otla rtyordu stn: uykusunda vcudunu
gelitirsin, hem boyu hem mii uzasn diye. lene doru hti
yar Vanka, agatayev'in yanna geldi, Aydm'n ona eski paralan
m olann yerine eitli paralardan diktii yeni pantolonunu
karp, sulu kille dolu ukura girdi ve zayf, kaba ayaklaryla ez
meye koyuldu kili.

16

Sonbahar balarnda st Yurt vadisinde ortak bir duvarla evrili


kerpiten drt kk ev ina edilmiti. Halkn tm cam yoklu
undan tii penceresiz yaplan evlere yerlemi, ilk kez iiz
gardan, souktan ve uuup sran kk haerelerden tam anla
myla korunabilmiti. Kimi insanlar uzun bir sre epeevre du
varlarn arasnda uyuyup yaamaya alamamt, sk sk dar
kyor, iyice bir hava alp tabiat izledikten sonra i geirip geri
ye, evlerine dnyorlard.
agatayev'in teklifini kabul eden halk Emekiler Sovyeti'ni
seti: Aktivist Aydm da dahil olmak zere tm insanlar ye, Suf
yan da bakan oldu.
imdi Can halk her gn lm hissetmeden, lden, gl ve
st Yurt dalarndan yiyecek kartmak iin alarak yayordu,

yani insanln ounun alemde yaayp gittii ekilde. agata


yev aynca herkesin her gn le yemei yemesini de salamt;
bunun ok nemli olduunu biliyordu nk yeryzndeki insan
larn ounluu deil, pek az le yemei yiyordu. Aydm ileri
gayet iyi ekip eviriyor, herkesi yiyecek bulup getirmeye zorlu
yordu: ottu, balkt, kaplumbaa ve da boazlarndaki kk
mahl1katt; kendisi de Glatay'la birlikte yemeye elverili otla-

tteyet. -.n.

1 10
n ufalayp un yapyor, aynca Sufyan'a gl kenarna su imeye
konan kular iin ottan set rme zamann bildiriyordu. Yaama
ve beslenme sorumluluklarn unutanlara herkesin nnde, biraz
byynce baka trl insanlar douracan syleyerek k
yordu Aydm, onlar gibi zavall olmayan, onlara benzemeyen,
kendisi gibi bir ocuk tarafndan beslenmeyi beklemeyen insan
lar; anneleri kan revan iinde kalmt onlar dourmak iin, oy
sa ite domulard ve imdi birine ltufta bulunurmu gibi ya
yorlard; yarn Nazar'la birlikte kocaman bir ukur kazacakt i
te, bu dnyay beenmeyenler yatsnlard iine!
"Zavalllara ihtiyacmz yok," diyordu Aydm, "gzn ka
rr duvara asann, grrsn o zaman gzn, a herif! .. "
Fakat agatayev halknn yaamaya balad alelade, yeter
siz hayattan memnun deildi. Mutsuz insann iinde doumun
dan itibaren sakl duran mutluluun dar tamasna, kaderin ey
lemi ve gc olmasna yardm etmek istiyordu. Hem ortak sezgi
ve bilim de bu yegane gerekli eyi dert edinmiti: nsann kalbin
de aceleyle rpnan ve hr kalmasna yardmc olunmazsa orada
ebediyen boulup gidecek ruhun dnyaya gelmesine yardmc
oluyordu.
Ksa sre sonra kar yad. Yiyecek av agatayev iin de, tm
insanlar iin de giderek zorlayordu. Kaplumbaalar saklanm
uyuyordu; koca ku srleri st Yurt'un zerinden geip, su i
mek iin kk gle inmeden, aada yaayan kk insanl
fark etmeden kuzeyden gneye doru gitti. Yemeye elverili ot
kkleri donmu, tatszlamt, birikintideki balklar dibe, huzu
run loluu a ekilmiti. agatayev tm bu hususlarn farknday
d. Tek bana Hive'ye gidip oradaki yiyecek depolarndan halka
tm k yetecek kadar gda dn istemeye karar verdi. Aydm
onun yrtk prtk, ypranm kyafetini yamad, agatayev tahta
dan bizzat yapt ivilerle, koyun derisinden dar eritlerle ayak
kabsn onard. Ardndan herkesle vedalat, abuk dneceini,
kendisini beklemelerini tledi ve Sarkam ukurluuna inme-

111
ye koyuldu. Tutumlu davranmak adna yanna yiyecek bir ey al
mad, btn mesafeyi a kamna gn iinde katedebileceini
hesaplamt.
agatayev bo arazilerin sisli uzak havasnn iinde gzden
kayboldu; Aydm da yamacnda oturmu, prltl kara gzlerin
den yalar dkyor, Nazar'n bir daha hi dnmeyeceini dn
yordu. Ne var ki ilerleyen gnlerde Aydm bir kez olsun agata
yev iin alamaya frsat bulamad: Ev ileri, yokluk, insanlarn
lmeyip yaamasn salamann sorumluluu oyalad onu. An
cak nadiren zavall bir ihtiyar kadn gibi i geirebiliyordu. Halk
hala isteksizce alyordu, hayatn bir avantaj olduuna inanma
mt; hoar'larda beyler iin alrken karmt bu fikri akln
dan, o zamandan beri de varlna kymet vermiyordu, hele zev
ki, yiyecekten alnan zevk de dahil, hi mi hi anlamyordu.
agatayev'in gidiiyle ilerin ou Aydm'a kalmt. Ama i
ten gocunmuyordu o, agatayev'den zenginlerin ldn, ken
dinin en fakir olduunu ve durumunun yaknda iyi, sonradan da
daha iyi olacan renmiti.
agatayev'in yokluunun nc gnnde Aydm onu anm
sad ve zleyip alamak iin yzn buruturdu, ama akam ol
mutu ve bir an nce uzaklardaki dar dere yataklarna giren ko
yunlarla kou bulmas gerekiyordu; agatayev'in hasretini bila
hare, yataca zaman ekmeye karar verdi. Koyunlar toplu kur
gana'ya kovalarken tanmad bir k gzlerini kr etti. Kil ev
lerin yannda Aydm'n evvelce hi grmedii trden apaydnlk
klar yanyordu. Durdu Aydm ve koyunlarla birlikte bir ine ya
da sapa, uzak bir uuruma saklanmak zere geri dnmek istedi:
Ertesi gn gelip orada ne olup bittiine bakard. Kou boynuzla
rndan tutarken bir yandan da kil evlerin nnde yanan klara
bakyordu; sonunda merak ve aknlk korkudan stn geldi,
kk sry eve doru srd. Iklarn vahi hayvanlar olabile
ceini dnd, ya da belki Boleviklerin yaad yerden gelme
zekice bir icatt.

1 12
Aydm atein nnden geen agatayev'in siluetini grd. Ya
nna koup titreyerek, gzlerini ksarak bacana sanld onun. a
gatayev onu kucana ald ve eve gtrp ot yataa yatrd, ken
di de otomobilleri boaltmak iin dan kt tekrar. Yolculuu
nun ikinci gnnde, Sankam'tan le ktnda rastlamt on
lara. ki kamyonet Takent'ten gelen bir talimatla daha drt gn
nce kmt Hive'den yola. Arabalarn birinde et konserveleri,
pirin, galeta, un, ila, gazya, lamba, balta, krek, giysi, kitap
ve daha bir sr ey vard, dierindeyse iki insan, benzin flar,
ya ve yedek paralar.
Takent'ten gelen talimatta, S arkam ya da st Yurt'la Aral
Denizi arasndaki blgede gebe hayat sren Can halknn bu
lunarak, gerekli her tr yardmn ulatrlmas, kabilenin kendisi
ya da toplu lmne iaret eden izler bulunana kadar arabalarn
geri dnmemesi syleniyordu.
Geceyansna doru araba tamamen boaltlmt ve ofrler
le sevkiyat mdr dn yolu iin arabalarn benzinini doldurur
ken agatayev oturup Takent'e Can halknn durumuyla ilgili
bir rapor yazmaya koyuldu. afik skene kadar yazd; mektubu
nun sonunda halka uzun yllar ektii ilelerden silkinip kendine
gelmesi iin frsat tannmasn nerdi (imdi bu frsat tannmt,
halk cumhuriyetten gnderilen yardmla k tok geirecekti). En
nemlisi de, bural insanlarn her birinin neredeyse kemiklerine
kadar tkettii, duygularn ve bilincin pek gsz bir ekilde fa
aliyet gsterdii ypranm vcutlarn yeniden kazanmasyd.
agatayev mektubu mdre verdi ve otomobiller Hive vaha
sna doru yola kt. Tm insanlar uyuyordu daha, erkendi, Sa
rkam karlar altndayd. agatayev bir balta ve krek ald, hti
yar Vanka'y ve Tagan' uyandrp onlarla birlikte saksaul skme
ye gitti. leyin kucaklarnda odunlarla dndler. Aydm ocak
lar kuru otla yakt ve neredeyse hibirinin mr boyunca tatma
d yeni yiyeceklerden le yemei hazrlamaya giriti.
Konserve et ve pirin insanlar derhal doyurdu doyurmasna

13
ama ylesine de yordu ki yemekten sonra hemen uyuyakaldlar.
Akamleyin agatayev ikinci bir yemein hazrlanmasn syle
di, kendi de beyaz undan pide yapmaya giriti, sonra ayla kahve
piirdi: kim hangisini severse. kinci yemei de yiyip doyan halle
ertesi gn lene kadar uyudu. agatayev bu beslenme eklinin
biraz zararl olduunun farkndayd ama insanlar bir an evvel do
yurmak istiyordu, kemikleri glensin, kendileri dndaki tm
halklarn bol bol tatt o duyguyu, yani egoizm ve kendini koru
ma duygusunu bir nebze olsun edinsinler istiyordu.
nc yemei Sufyan hazrlad. Bir zamanlar Horezm'de
beylerin yedii yemekleri anmsyordu ve aklnda kalanlan
aa be yukar piiriverdi.
.
agatayev halknn, agzllk etmeden, zaruretin bilinciyle
lokmalar azna dikkatlice gtrerek, bu yiyecei bin bir zor
lukla tedarik edip kendilerine armaan eden insanlarn yzleri
ni ve ruhlarn hayal glerinde canlandrmaya alr gibi alak
gnll, dnceli bir edayla yemek yiyiini byk keyifle izli
yordu.
agatayev sabrla yaamay srdryor, hakiki ortak yaam
mutluluunu kuraca gn hazrlyordu: O mutluluk yoksa u
raacak ey de yoktu ve utanca mahkumdu yrek. Arada bir, ar
tk ondan hibir istekte bulunmadan giysisinin stnden ayakla
nn ve vcudunu okamakla yetinen annesiyle konuuyordu; onun
karnna deen eik kafasn tutuyor ve yaamaya karnnda bala
d bu neredeyse yok edilmi varln gnln ne ekilde alabi
leceini, onu nasl avutabileceini dnyordu. Annesinin onu
yalnzca Aydm'n sitemleri sayesinde hatrladn, olunu sev
mesi gerektiini anlad halde yrei onu anmsayamad iin
dkt gzyalarn gizli gizli sildiini, bu yzden de imdi ona
herhangi bir yabancya, iyi birine dokunaca ekilde dokundu
unu bilmiyordu.
Birka gn sonra hava iyice soudu ve evlerin birinde oca
cayr cayr yakmak, ayn anda da bereketli bir le yemei hazr-

1 14
lamak gerekti nk ocak hem snma hem de mutfak ileri iin
kullanlyordu. Dier evlerde ocak yaklmamt. st Yurt'un te
pelerinden esen iddetli rzgar buz tutan kk kar tanelerini sa
vuruyordu havada. Aydm koyunlar yatt oturma odasna getir
di ve geceyi geirmeleri iin orada brakt. agatayev kendi yap
t el arabasyla glden gbela be tulum su tayabildi; zerine
abanp duran rzgara direnerek yaylaya trmanyor arabay ite ka
ka sryordu rzgarn alnna. Hem bu rzgar, hem tm yeryzne
erkenden ken k karanl, hem de yelin agatayev'i yuvarla
yp srmek istedii Sankam'n bo, lmcl ukurluu baka
trl, zel bir hayat kurmann gerekliliine inandryordu Nazar'.
Evlerin birinde insanlar deviniyor, ak giriten darya k
vuruyordu. Yemei yiyip maymt ierdekiler; Aydm yeni kap
kaca takrdatarak her tr pislik ve art temizliyor, insanlara
gece sttklar bu evde yatmalarn sylyordu: Skk da olsa
scakt bari ierisi.
Saat alt civaryd ama halkn tm imdiden bir odaya sp
yatm, birbirine sokularak mutlu mesut uyuyordu. agatayev
yemeini ayakta yedi, zira oturacak yer yoktu. Aydm geceyi ge
irmek iin koyunlar doldurduu dier eve gitti, agatayev de
orada yatacakt.
Sabahleyin tipi balad ama hava snd. Topluca yatlan kur
gana'dan tek ses gelmiyordu, tanyeri hepten aarmt oysa. Ay
dm iki koyunun ortasnda scak scak uyuyordu. Koyunlar da
uyuyor, yalnz ko deli deli agatayev'e bakyordu. agatayev
Aydm' uyandrmak istemedi, insanlarn topluca uyuduu scak
eve gitti. Lambay yakp etrafna baknd.
Halk nceki gn brakt ekilde uyuyordu, uzun gece bo
yunca kimse yatt yerde dnmemiti bile sanki. Birok yz de
vaml glmsyordu artk . Kr Molla erkezov sol kolunu, de
vaml hissedip korumak istedii Glatay'n srtnn altna sok
mu, ak gzlerle uyuyordu. Allah lakapl ihtiyar bir Acem g
rebilen tek gzn yar yarya aralam bakyordu; agatayev bu

1 15
insann o an ne grdn, ne dndn bilemiyordu: Ruhu
nu saran arzu neyin nesiydi? agatayev'inkinin ayn m, yoksa
tamamen farkl bir ey mi?
agatayev gnn kalan ksmn Aydm'n baucunda otura
rak, onun yzn, nefes alp veriini hayran hayran seyrederek,
uykusu uzayp gittike yanaklarna yaylan genlik alln ince
leyerek geirdi. Koyunlar kn temizliinde einip yuvarlansn
lar diye kara salmt. Sonra agatayev Aydm'n elini avular
nn iine ald; Boleviklerin bu yoksul, narin varln evresinde
koruyucu demirden bir duvar rmesine, kendinin de srf bunun
iin burada bulunuyor olmasna seviniyordu iten ie.
Aydm akama doru uyand. Azarlad agatayev'i: Ne diye
daha nce uyandrmamt kendisini, btn gn bo yere geip
gitmiti ite. agatayev ona gidip halkn kalann drtmesini sy
ledi, zira o da yatm kalkmyordu. Bu szleri duyan Aydm hr
sndan l bast ve hemen komu eve kotu. Souk vursun da
insanlar uyansn diye giriteki ottan minderi kaldrd. Ne var ki
uyuyanlar bzp biraz daha sokulmakla yetindiler birbirlerine;
ks ks glyor, l gibi uyuyorlard.
kinci gece de geti. Sabahleyin agatayev dolap uyuyanla
r tekrar inceledi. Yzleri dne gre daha bir deimiti. htiyar
Vanka cokudan kzarmt, imdi krk yalarnda gibi duruyor
du; viran Sufyan bile daha iyi yrekli grnmekteydi, yzne
alakadar bir ifade yerlemiti. Altm yalarndaki Kara-orma
pespembe ve ikin yatyor, susuzluunu nemle gidermeye al
r gibi derin bir duyguyla soluyordu havay. Annesinin zerine
eilen agatayev onun yznde bir deiiklik bulamad; Gla
tay, da iei, hi uyanmayabilirdi, gzleri yuvalarna gm,
yanaklar kararmt, topran mhr ilenmiti yzne. Molla
erkezov'un gzbebekleri eskisi gibi akt, ilerinde sanki bey
ninin derinlerinden szp gelen uzak bir parlt belirmiti ve a
gatayev bu adamn tekrar grmeye baladn dnd.
Nazar ieriyi stmak iin oca yakt ve Aydm'la birlikte ge-

1 16
zintiye kt; uzun aylardan sonra ilk kez bo vakit bulabilmiti.
Tipi daha geceden durmutu; imdi son karlar dyordu gkten
ar aksak, st Yurt'un en st terasnda neeli, gz kamatrc g
ne parlyordu oktandr, ebedi bir enlik vadeden o k.
Aydm gle oynaya kouyordu karlarda; uzaklara alp kaybolu
yor, karn tkad boazlara dalyor, sonra aniden agatayev'in
boynuna atlveriyordu arkadan. agatayev nihayet yakalayp ku
caklad onu, uuruma doru bir kou tutturdu. Anlad onun niye
tini Aydm.
"At istersen, lmem ki ben! " dedi.
Dn yolunda yannda kendi bana yryen Aydm sordu
agatayev'e:
"Nazar, ne zaman uyanacaklar?"
"Yaknda, yaknda ... Belki uyanyorlardr imdi."
Aydm dncelere dald. "Uyanmazlarsa uyanmasnlar. Sen
uyumayacaksn, deil mi?"
"Hayr, uyumayacam," dedi agatayev.
"Uyanmazlarsa lr giderler, ileri biter ylece," dedi Aydm.
"Uyuyorlar, onun iin de bir zamanlar hayatta olduklarn bil
mezler bile."
agatayev onu tekrar kucana ald. "Kimse lmeye izinli de
il, insanmz az, sklrsn."
"Fark etmez ki," dedi Aydm. "Naslsa yallar! Ben yaknda
byyp daha ok insan doururum - kk insanlar. Yal ka
dnlar doum yaparken grdm ben, ok fazla actmyor... Yok
sa ayn insanlar yaayp durur, hi lmez - doru olmaz ylesi."
agatayev gld. Aydm'n vcudundan onun neredeyse bir
gen kz olduunu hissedebiliyordu. Sadece boyu ksayd .
"Yalnz bana hi kimseyi douramazsn ama," dedi.
"Biliyorum," dedi Aydm. "Seninle yaparz! "
Evin iindeki ocak snmemiti henz. agatayev atei can
landrd ve Aydm'la birlikte tm halka yetecek kadar yemek pi
irdiler, ne olur ne olmaz diye.

1 17
Akama doru kimi insanlar uyanmaya balad. lk uyanan
Sufyan oldu, sonra htiyar Vanka ve Molla erkezov, geceyans
da Glatay hari herkes kalk.t. lmt o.
agatayev onu bo, souk bir eve gtrd ve kuru ottan bir
' yatan zerine yatrd. Uzun uykudan aylan halk kilden scak ev
de yemee oturdu, agatayev ise.annesinin yanna yatt ve uyu
yakald.
Aydm halkn kamn doyuruyor, bir yandan da iki gece st
ste uyuyabildii, oysa bir mr adam gibi yaayamad iin si
tem ediyordu ona. htiyar Vanka kah kah gld onun szlerine.
" lveririz biz de artk! " dedi. "Dert etme bizi, kk kz . . . "
Molla erkezov len kansn anmyordu; hepsine aralk, l
gzlerle bakyor ve grr gibi oluyordu.
Yemeini bitiren Sufyan biraz daha verilmesini buyurdu, fa
kat Aydm ona dil kard. O zaman Sufyan kendisinin burann ba
kan olduunu syledi. Aydm ona iyice yaklat ve eliyle gz
nn stne bir tokat patlatt.
"imdi anladn m kimin bakan olduunu?" diye sordu ar
dndan.
Tek gz kamaan Sufyan Aydm' yakalayp hafife gdkla
d, sonra salverdi, zira Aydm dier gzne bakyordu.
Geceleyin Aydm agatayev'in mteveffa annesiyle birlikte
yatt eve gitti. Bir keye uslu uslu kvrlp uyuyakald hemen.
afakta kalkp ilere giriti. Halkn geceledii stlm ev botu,
dier iki evde de kimsecikler yoktu. Aydm btn eya ve gere
leri inceleyip ortak mallan kafasndan yle bir sayd, sonra Hi
ve'den gelen gday istifledikleri odaya gitti; yle endielenmiti
ki evlerin duvarlarna bile dokundu ama yeni bir ey reneme
di. Erzak olduu gibi duruyordu. nceki gn le yemei iin
konserve aldnda nasl braktysa o ekilde duruyordu her ey.
Pirin ve un uvallarna da dokunulmamh. Bir eyler kaybol
mu olabilirdi ama pek az - daima cmerte, miktarna dikkat
edilmeden alnan ttn ve kibrit belki.

1 18
Yamac trmanarak vadiden yaylaya kt. Kck gne ko
ca yeryzn batan baa aydnlatyor, fazlasyla yetiyordu.
Sarkam boyunca ve st Yurt tepelerinde kar parlyordu. G
sz bir rzgar esmekteydi ama bulutsuz gkten scak vuruyordu,
hotu ortalk. Aydm hafife gzlerini ksp uzun uzun civar sz
d ve drt kiiyi fark etti. Her biri ayn ayn, aralarnda geni me
safe brakarak yryordu. Birisi Sarkam'tan gnein batt
yne gidiyor, dieri st Yurt'un aa yamalarndan Amuderya'
ya doru yryordu ayan srye srye; dier iki kii de birbi
rinden bamsz yitip gitmekteydi uzak yaylada: Dalar ap ge
ceye yneleceklerdi.
Aydm Nazar' uyandrd. agatayev tek bana birka kilo
metre ald; dnyann neredeyse her ucunun grnd en yk
sek terasa kt. Yalnz balarna yeryznn lkelerine dalan
on-on iki kiiyi seebildi oradan. Kimileri Hazar Denizi'ne, ki
mileri Trkmenistan ve ran'a, birbirlerinden uzak yryen iki ki
i de arcev ve Amuderya'ya gidiyordu. st Yurt'tan kuzeye ve
douya gidenlerle gece fazla uzaklaanlar grlmyordu.
agatayev iini ekti ve glmsedi: Burada, Sarkam'n k
ysnda, kadim dnyann cehennemsi dibinde hakiki hayat kur
makt tm dilei, hem de srf kendi kk kalbi, darack akl ve
cokusuyla. Ama insanlar daha iyi bilirdi kendileri iin neyin iyi
olduunu. Hayatta kalmalarna yardm etmi olmas da yeterliy
di, mutluluu ufkun ardnda yakalasnlard madem yle . . .
Ar admlarla dnmeye koyuldu v e yolda alad.
Tm felaketlere ramen burada mutlu bir yaamn var oldu
unu yahut da baladn dnyordu yine de; mutluluk k
ck bir halkn koynunda, drt kk kulbe iinde de mmkn
d, yeryznn tm ufuklarnn ardnda ne denli mmknse y
le. Karn iinden bir perekati-pole als kard ve annesinin yat
t eve gtrd. Annesi nasl bir zamanlar, ocukluunda yolcu
ettiyse onu, agatayev de yle yolcu ediyordu annesini imdi.
Aydm bir kede, l ihtiyarn karsnda oturuyordu tek ba-

1 19
na. Korkuyordu ondan ama merakla da bakyordu ona, artk
grnmez olan bir eyi izler gibi.
"Nazar, ister misin onun iin alayaym?" diye sordu Aydm.
"Gerekmez," dedi agatayev. "Git koyunlara su ver. Seninle
vedalaan oldu mu?"
"Hayr, uyuyordum ben," diye yantlad Aydm. "htiyar Van
ka bana ey dedi ben karken ... "
"Ne dedi?"
"Hoakal kz, dedi, ayaklarm az buuk yrr oldu, karnm
dersen inip kalkyor, yaamann zaman gelmi olacak. Baka da
bir ey demedi."
"Sen ne dedin ya?"
"Hii ... ey dedim: Eekte de ayak var, o da yrr dedim."
"Eekle ne ilgisi var?"
"Her ihtimale karn syleyeyim dedim! "
Aydm koyunlar zaptetmeye gitti, agatayev ise bir krek
alp yaylaya mezar kazmaya. Akama doru dnd ve annesini
topraa gtrd; o srada Aydm, kim bilir nerelere gen halkn
konaklad scak oturma odasn toparlyordu. Glverdi Aydm:
Kr Molla erkezov bile gitmiti, ok yemek yiyince gzleri g
rr m olmutu sahiden? ..

17

agatayev ve Aydm k drt kil evde geirmeye karar verdiler.


zerine titredii insanlarn tmn birdenbire kaybeden Nazar
imdi st Yurt'un bo yamalarnda tek bana dolanyordu. Ay
dm yemek piiriyor, giysileri onaryor, koyunlar gdyor ya da
baka bir ile urayordu; iki kiinin ii tm Can halknn iin
den bir nebze daha azd ve zaman zaman Nazar'n ok uzaklara
gitmesinden korkarak dar kp baknyordu Aydm, nk srf

1 20
kendisiyle yaamaktan sklyor olmalyd Nazar. Fakat agata
yev kap giden halk yle pek uzun boylu zlemedi; birka gn
memleketinin aslnda ona ihtiya duymuyor oluuna ararak
gezindi; ayn topraklardan geldii insanlar silip atmlard onu ha
fzalarndan, onu ve en kk, yegane kzlarn lde yetim brak
mlard. agatayev bu kaytsz ve dnsz unutkanl anlaya
myordu; mehul kiileri, oktan lm insanlar anmsard o, hat
ta kendisine pek bir faydas olmayanlar, tanmayanlar onu; zira
lenleri ve yok olanlar bir rpda unutmaya kalkarsak hepten an
lamszlar, zavalllard hayat: O zaman kendinden baka ana
cak kimsesi kalmazd insann. Gelgelelim yalnzla ve ayrlk ke
derine uzun uzadya katlanmak agatayev'e gre deildi, koul
lara almaya balad: Aydm'a, koyunlara, boalan evlere, tabia
tn iinde her tarafta yaayan kk hayvanlara ve l allara.
Nazar tenha, kk koyaklardaki scak oyuntularda uyukla
yan kaplumbaalar bulup eve getiriyordu. Bunlarn kimileri k
gn snp canlanyor, kimileriyse gelecek uzun yaz iin g top
lamak adna uyuyarak srdryordu yaamlarm. agatayev a
rarak fark ediyordu ki srf hayvanlarla, sessiz bitkilerle, l uf
kuyla yetinerek de geerdi bir mr, yeter ki en yakn evde bir in
sanck oluversin, Aydm gibi bir ocuk bile olsa bu. Burada, st
Yurt'un fakir doasnda, Sankam'n harap diplerinde de koca
bir insan hayatna yeter miktarda i vard nemsenecek. Tm hay
van ve bitkiler sefil ve zgn olamazd ya: Numara yapyorlard,
uykuya yahut eziyetli ama geici bir ucubelie dmlerdi. y
le olmasa hakiki cokunun srf insan kalbinde bulunduunu var
saymak gerekecekti; bu ise deersiz, bo bir fikirdi, nk kap
lumbaann gzleri de dnceli dnceli bakyordu ve akal
eriinin bir tr vard; demek oluyor ki insan ruhuyla btnlen
meye ihtiya duymayan, kendi iinde yce varlklard bunlar.
Belki agatayev'in kk bir yardm ilerine yarayabilirdi ama
stnlk, merhamet ya da acma lazm deildi onlara.
Aydm akamlan lambay yakyordu. Masann bana, Nazar'

121
n karsna geip gndzn yapmaya frsat bulamad ilerle
urayordu: Parlak kara salarn taryor, eski bez ve uval artk
larndan hal karyor, glmseyerek kitaplardaki smna ereme
dii resimleri inceliyor ya da gzlerini ayrmadan agatayev'e
bakyordu ylece, ne dndn zmeye alyordu onun:
kendisiyle ilgili bir ey mi yoksa baka eyler mi?
"Nazar," diye sordu uzun akamlardan birinde Aydm. "Na
zar, peki neden yayoruz biz? yi bir ey olacak m bize karl
nda?"
" yi deil misin ki imdi, benim yanmda?" dedi agatayev
yant olarak.
"Hayr, iyiyim imdi," dedi Aydm, ipini azyla tkrkleye
rek. "ylesine dedim ite, azma geliverdi laf... "
Ak, iri, kara gzleri ocukluun ve dodu doacak genli
in ltl gcyle doluydu; agatayev'i gven dolu bir ilgiyle
izliyordu, dardan bakldnda bal bana mutluluk nesnesi
olabilecek bu gzler. Gveni suistimal edilse bile balard Ay
dm incitiliini, zira yaamn srdrmeliydi, tek bir straba uzun
uzadya teslim olamazd.
"Nazar, ben neyi bekliyorum srekli?" diye sordu Aydm yi
ne. "Niye hep ok nemli bir ey varm gibi geliyor da bana, son
radan hibir ey olmuyor? .. Neden kalbim armaya balyor?"
"Byyorsun Aydm," dedi agatayev. "Brak bir eyler olu
yormu gibi grnsn aklna, brak kalbin arsn, korkma sen,
bu dert olmadan gemez hayat."
"Gemez," diye onaylad Aydm. "Ama istemiyorum ben by
le olmasn. Annenin kalbi alktan arrd, kendi demiti bana ...
Bizim imdi baka bir derdimiz olsun - ilgin bir ey ama, byle
deil. Bylesi yetti artk. Bir eyler buluver sen - bir vakit Stalin'
in yaknnda yaayan sensin ne de olsa. Keke ben olsaydm se
nin yerinde! "
agatayev Aydm' kendine ekti; byk ama hala ocuksu
kafasn okayarak avutmaya alt onu.

122
"En iyisi sen bana dnmemeyi ret, korkuyorum nk,
korkun eyler giriyor aklma! " dedi Aydm.
"Ama senin ruhunun armaya balamas alktan deil, yle
deil mi?" diye sordu agatayev.
"Alktan deil," diye yantlad Aydm. "Duygudan benim
ki ... Nazar, ben neden yabancym?"
"Kime yabancymsn Aydm?" diye sordu agatayev.
"Millet yayordu yanmzda, gp gp gitti," dedi Aydm.
"Sen de gideceksin yaknda, beni kim hatrlayacak o zaman?."
"Seni brakp gitmem ben," diye sz verdi agatayev.
"Nazar, bana esas olan bir ey syle ... "
Aydm daha az gazya tketmek iin lambann iindeki fiti
li kst. Anlyordu ki ayet hayatta esas olan bir ey varsa, o za
man mevcut her tr mal esirgemek gerekir.
"Esas olan bilmiyorum Aydm," dedi agatayev. "Dnme
dim onu, zamanm olmad. .. Doduumuza baklrsa ikimizde
de esas olan bir eyler var demektir... "
Aydm onaylad:
"Birazck ama . . . esas olmayansa dolu."
Aydm akam yemeini hazrlad, yani torbalarn birinden
rek kard, koyun yayla yalayp ikiye bld: Nazar'a daha b
yk paray verdi, kendine ufa ald. Yemei ksk lamba nda
sessizce inediler. Sessiz, mehul ve karanlkt st Yurt ve l.
Yemekten sonra agatayev dar kt, o srada dnyada olup
bitene gz atmak ve karanlkta yanklanabilecek bir insan sesine
kulak vermek iin ... Nerelerde dolanyordu imdi htiyar Vanka
ve Kara-orma? Molla erkezov kendi gzleriyle grebiliyor
muydu alemi sahiden?
Aydm da evden kp Nazar'a seslendi:
"Gel de yat, lambann m sndryorum, haberin olsun . . . "
"Sndr," diye yantlad Nazar, "yine yakann ben sonra."
"Yok, yakmasan daha iyi, kibrit harcayacaksn! " dedi Aydm.
"Karanlkta yat. .."

1 23
Aydm eve gitti. agatayev topraa oturup evresine baknd.
Mecalsiz bir gece sryordu yukarlarda, rzgar yoktu, yldzlar
gkte arada bir beliriyor, yksek, hafif bir sis perdeliyordu onla
r. Yalnzca st Yurt'un uzak, tepelik koyaklarnda kar kalmt,
rzgar onu dier yerlerden kovalam, len gnei eritmiti. Di
er tarafta, gneye doru, bo g rtnen yoksul, akraba l
uzanmaktayd; bazen bir anlna mehul bir kla aydnlanp s
nyor, o zaman zerinde dalar, ehirler, insanlar, ekici byk
bir yaam varm gibi geliyordu. Gerekteyse kaplumbaalar uyu
yordu orada imdi; geen ylki otlarn tohumlan yor, bu yer
lere zg clz bir rzgar kumdan havalanp yine kuma yatyordu.
agatayev Sarkam ilerine doru indi ve karanlk bolua ses
lendi. Yant veren olmad ona, sesi yanklanmad bile, yolunu a
rp yok oldu hemen.
agatayev eve dnd. Aydm yorgann altnda uyuyor, hibir
ey iitmiyordu artk, ocuka ryalar grmekteydi ve kendi iin
de grdkleriyle meguld. Nazar lambay yakt, antasna
rek koydu ve pamuklu ceket giyip papak takt. Sonra yorgan ha
fife aralayp Aydm'n yzne bakt: Canl ve dikkatliydi, ka
paklarn tam olarak saklamad gzleri hareketliydi, ruhunun
gizli olaylarm takip ediyordu.
"Aydm," diye fsldad ona agatayev.
Aydm nce tek gzn, sonra dierini at.
"Uyu Nazar," dedi ona.
"Hayr, uyumayacam imdi," diye yantlad onu agatayev.
" Halk toplayp geleceim, dnerim yaknda."
"abuk dn," dedi Aydm rica yollu.
" Yokluumda sklma sakn," dedi Nazar.
"Sklmam," diyerek sz verdi Aydm. "abuk yr, yoksa
gsz kalrlar, bol bol koup oynadlar, eve dnme vakitleri gel
di artk."
agatayev eliyle Aydm'n bana dokundu ve gitmeye dav
rand, ama Aydm nce lambay sndrmesini rica etti nk ge-

1 24
ce daha uzundu ve a ihtiyac yoktu.
agatayev lambay sndrp evden kt ve yksek yayladan
Hive tarafna doru yola koyuldu. Ksa sre sonra dnp de hal
knn yerleim yerine baktnda hibir ey gremedi: Tm dn
yann ve tabiatn orta yerinde uyuyan kk kz Aydm kalmt
yalnzca fark edilmeden. Ama nemi yok, dert deildi onun iin,
evlerde pirin, un, tuz, gazya, kibrit vard; mutluluu ve sab
rysa halkn kalan yanna dnene kadar kendi kalbinde bulacak
t artk.
Hzl hzl yryordu agatayev, afak Sankam'n kuytulu
unda yakalad onu; hala geceyi yaayan karanlk st Yurt ala
bildiine uzakt artk ve etekleri yeryznn bir ucuna gml
yordu ... Yola ktnn nc gnnde Hive'ye geldi agata
yev. Ticaret mallarna bakmak, en zaruri ihtiyalarn giderecek
bir eyler almak, birbirleriyle grmek iin l insanlarnn u
rad byk pazarlar kurulurdu burada. Nazar Hive pazarnda
kabilesinden birilerine rastlamay ve onlar eve geri gtrmeyi
umuyordu. Yabanc bir halkn kalabalna kanmalan kanl
mazd; sylenti ve konumalar dinlemek, ayhanede oturmak,
tekrar kendilerini kymetli hissetmek, bahi'nin dutar'la alp sy
leyecei eski arknn szlerine dalp gitmek isterlerdi elbet. st
Yurt'un kilden evlerinde sradan, gndelik uralar azd henz,
oysa onlarsz hibir yerde yaayamazd insan.
agatayev Hive pazarna vardnda vakit neredeyse leyi
bulmutu. Yaza meyleden gne pazarn pis yerlerini adamakll
aydnlatyor, toprak scakta snyordu. Pazarn evresini rten
kil duvarlarn diplerinde, yere dizdikleri mallarnn banda sat
clar oturuyordu. Alann ortasndaki alak ahap masalarn ze
rinde de l mallan sergilenmekteydi. Kk uvallar iinde ka
ys ekirdei, kurutulmu kavun, ham koyun postu ve kadnla
rn bitimsiz yalnzlklarnda elleriyle dokuduklar, insann tm
yazgsn kederli, tekrar edip duran bir resim eklinde tasvir eden
koyu renk hallar vard burada; bir sray olduu gibi kk sak-

125
sau/ balanlan tutmutu, biraz daha ileride topraa oturan ihti
yarlar nlerine eski belikler ve mehul madeni paralar, demir
dmeler, teneke plakalar, kancalar, eski iviler ve demir para
lan, asker kokartlan, bo kaplumbaalar, kurutulmu kertenke
leler, topraa gml antik saraylarda bulduklan inili tulalar
dizmilerdi; mterilerin gelmesini ve ihtiyalan iin ellerindeki
mallan almasn bekliyorlard. Kadnlar rek, el rgs yn o
rap, ime suyu ve gemi yln sanmsan satyordu. Bir ey sa
tan kadn, elbisesini sslemek iin ihtiyarlardan bir demir plaka
yahut ocuuna oyuncak diye hediye etme gayesiyle inili karo
paras alyordu; ihtiyarlarsa ellerine geen paray rek, ime
suyu ya da ttne veriyordu. Ticaret sfra sfr srmekteydi, ne
kar ne zarar; her halkarda hayat geiyor, kalabalk iinde, pazar
elencesinde unutuluyordu ve ihtiyarlar memnundu bu halden.
Pazan evreleyen kimi duvarlann i avlulannda ayhaneler var
d; imdi oralarda byk semaverler fokurduyor, insanlar arala
rnda ezeli konumalann, o bitmez syleilerini srdryordu,
kesin bir sonuca vanp susmak iin yeterli akla sahip deillermi
gibi. Yan ban alm kahverengi bir zbek ayhanelerden bi
rine yneldi; srtnda keleri demir kakmal bir sandk tayor
du. agatayev tand bu adam: Daha ocukluunda grd bu
zbek o zaman da kahverengi ve yalyd. Sandnda alet ve mal
zemeleri, ky ehir demeden gezer, tm ayhanelerin semaver
lerini onanr, kalaylar, temizlerdi; iin isi kurumu, uzun mesafe
lerde maruz kald l rzgar bu iinin yzne ilemi, onu
kahverengiletirmi, sertletirmi, yzne yabani bir ifade ver
miti ve kk Nazar ilk grdnde korkmutu bu tenha sema
ver ustasndan. Fakat zbek iisi ocuu selarnlayvermi, ona
cebinden kard yamuk bir iviyi armaan etmi ve Sarka
m'n kim bilir nerelerine yollanmt: Uzak kumlann bir yerle
rinde bir semaver snm olmalyd. tede p kutusuna dayan
m bir Trkmen kz dikiliyordu; yaman azna bastrm,
pazar halknn tepesinden uzaklara bakmaktayd. agatayev de o

1 26
yne bakt ve ln ucunda, topraa dedi deecek beyaz bir bu
lut dizisi grd; belki Kopet ve Parapamiz dalarnn karl zirve
leriydi bunlar, belki de hibir ey deildi, n havada oynad
bir oyundu yalnzca, uzak bir dnyann aldatc hayali. Bu kzn
ruhu neyle meguld acaba imdi? Yerine eziyetli ve esrarengiz
ne varsa dnp tanmas icap eden bykleri yaamam my
d ondan nce, bu kzn hazr mutlulua domu olmas gerek
mez miydi? Bu yabanc Trkmen kz dncelerden ve keder
den kafas karm vaziyette dikiliyorsa imdi, ondan nceki in
sanlar ne diye yaamt? Kzlarna hibir yardmda bulunama
dan boa yaayp len ebeveynleri ve tm kabilesi nasl da talih
siz kimseler olmalyd ki, tpk bir zamanlar sefil, gen annesinin
dikildii gibi yapayalnz dikiliyordu bu kz da ite ... Yz ho ve
mahcuptu, yeryznde az nimet bulunmasndan tr utanyor
du sanki: ufku bulutlu bir l, kuru kertenkelelerin satld u
pazar, bir de henz yoklua ve sabra alamam zavall yrei.
agatayev ona yaklat ve nereden geldiini, bir de adn sordu.
"Hanm," dedi Trkmen kz.
"Benimle gelsene," dedi ona agatayev.
"Olmaz," dedi Hanm, utanmt.
O zaman agatayev onun elinden tuttu ve peinden yrd kz.
ayhaneye getirdi onu agatayev, ayn tastan scak yemek ye-
diler, sonra ay imeye koyuldular ve byk aydanl bitir
diler. Hanm ayhanenin tabannda szverdi: Yiyecek bolluun
dan bitkin dm ama keyfi yerine gelmi, merak canlanmt;
evredeki insanlara ve agatayev'e bakarken birka kez glm
semi, tesellisini bulmutu burada. Nazar ayhane sahibiyle ko
nuup arka odasn kiralad ve Hanm' dinlenene kadar uyusun
diye oraya gtrd.
Hanm' odaya yerletiren agatayev dar kt ve akama
kadar Hive ehrinde dolat, insanlarn biriktii ya da eitli ge
rekliliklerden tr gezindii her yere urad. Ne var ki hibir
yerde Can halkndan tandk bir yze rastlayamad Nazar; sonun-

1 27
da pazardaki ihtiyarlara, hava daha kararmadan ehrin mlkn
korumaya kan gece bekilerine, dier umuma ve sosyal insan
lara Sufyan, htiyar Vanka, Allah ya da baka birini grp grme
diklerini sormaya, d grnlerini tarif etmeye koyuldu.
"eit eit insan var," diye yantlad agatayev'i ihtiyar bir
beki, milliyet itibariyle Rus. "Aklmda kalmyor hepsi: Asya
buras, bizim memleket deil."
"Ka yldr burada yayorsunuz?" diye sordu agatayev.
Beki takribi bir sre sylemek iin dnd.
"Krk yla yakn olmutur," dedi. "Aslnda bu iin kaidesine
gre yoldan gelip geen ahaliyi hep aklnda tutacaksn: ya dolan
dncysa! Am kafa kalmad ki bizde, ben artk bakasnn g
cyle yayorum evlat, kendiminkini bitirdiim ok oldu ... "
Hive'nin dier yal sakinleri ve grevlileri de bilgi veremedi
agatayev'e, gezgin Can halkndan kimselerin buralara yolu d
memiti sanki. Polis mdrlnden ald bilgiye gre Can ka
bilesine kaytl canlarn hepsi de daha devrimden nce lmt
ve artk onlarla ilgilenmek gerekmiyordu.
Akama doru agatayev ayhanedeki meskun odaya dn
d. Hanm uyanmt; karyolann zerinde oturmu ev ileriyle
urayor, elbisesinin eteini aznda mumlad yedek iple te
yelliyordu. Grne gre bulunduu her yeri kendi evi gibi ka
bullenip oraya uyum salamas gerekiyordu; ihtiyalarn ve kay
glarn evi olana kadar ertelemeye kalksa st ba dklr, ih
malkarlktan fakir der, vcudunun pisliinden lrd. agata
yev Hanm'n yanna oturdu ve bir koluyla sarld ona; elbiseyi
onarmay brakp korku ve beklenti iinde hareketsiz kald Ha
nm. Henz domam ama filizlenmeye balayan isimsiz gele
cek yaam saadeti dipdiri, mutlu bir his brakarak geti agata
yev'in yreinden. Kendinden daha iyi, daha cokulu ve anl bir
ey kvranyordu imdi iinde, gcn styor, sevindiriyordu
onu. Hanm'a bakt; uysal, dnceli bir ifadeyle glmsedi ona
Hanm, Nazar' btnyle anlar, acrm gibi ona. O zaman a-

1 28
gatayev, kendisinde henz gereklememi ve gereklemeye
cek bir eyin timsalini onda grm gibi iki koluyla sarld Ha
nm'a; lmnden sonra da var olmay srdrecek, agatayev'in
grdnden daha iyi bir dnya grecek, daha stn baka bir
insand belki grd. Hanm ve Nazar gnenerek birbirlerine
sokuldular; ihtiyar gece, kilden Hive'yi karanlyla rtt, ayha
nede misafirlerin sesleri kesildi -kimileri geceyi geirecekleri
yerlere gitmi, kimileriyse olduklar yerde uyumulard- ve ay
hane sahibi yanmam kmr ertesi sabaha kadar sksn diye
semaverin borusunu smsk kapad. agatayev o an zaruretten
doan bir agzllkle Hanm' sevmekteydi, yrei bir trl yo
rulmak bilmiyor, bu kadna duyduu ihtiya tkenmiyordu; ken
dini giderek daha zgr, daha mutlu ve en mhim bir eyle mit
lendirilmi gibi hissediyordu sadece. Hanm yanllkla uyuya
kalsa Nazar onu zleyiveriyor, yine kendisiyle olmas iin uyan
dnyordu.
Gece uyku yz grmeyen agatayev sabahleyin yine de ne
eli ve dinlenmi bir insan olarak kalkt; Hanm tatl, gven dolu
yzn yastktan sarktp uyudu daha uzun bir sre. Nazar onun
salarn okad, azn, bumunu, alnn, deer verdii bu insann
tm letafetini ezberledi ve bir kez daha halkn aramak zere eh
rin yolunu tuttu.
Gne in tarafndan domutu bile; agatayev llerin ve
bozkrlarn tesinde in'in bulunduu o yne bakt bir mddet,
doudaki gn sisli karanlna. Yarm milyar sabrl fukara ok
tan uyanm alyor olmalyd imdi orada, kim bilir ruhlarnda
ne ok dnce ve duygu barnyordu: Keke tek bir insan kalbi
hepsini birden hissedebilecek gte olsayd ! ..
Yal zbek ii belirdi pazar meydannda. Eskiden kervan
saray olarak kullanlan ve develerin geceledii yapdan kmt;
geceyi orada geirmiti herhalde ve imdi iine gidiyordu.
agatayev zbek ustaya selam verdi ve Can kabilesinden bi
rilerini grp grmediini sordu. zbek anmsayan, ihtiyar gz-

1 29
lerle szd agatayev'i: Ona baknca bir vakitler ivi armaan et
tii ocuu tanm olmalyd; bir ey duygularna ilemeye gr
sn, semaver ustas onu bir daha unutamazd hi, hem hayat de
diin de pek uzun saylmazd, her eyi unutamazd kii.
"ac'da grdm," dedi zbek ksk sesle. "ayhanede Rus
mziiyle oynuyordu, armonikayla."
" htiyar Vanka myd?" diye sordu agatayev.
"htiyar Vanka," dedi zbek ii.
"Sen imdi uzaa m gidiyorsun?" diye sordu Nazar.
Usta ardan ald: Gereklememi niyetlerinden sz etmeyi
sevmiyordu.
"Uzaa," dedi. "arcev'e gidiyorum, makinistlik okuluna gi
receim, ekskavatr getirmiler oraya, kanal kazmak iin; sema
ver iini brakyorum... "
"Ka yandasn sen?" diye sordu agatayev meraklanarak.
"Makinistlii bitirmeye vaktin olacak m?"
"Olur, olur," dedi semaver iisi sz verircesine. "Yetmi drt
yandaym, kt koullarda bu yaa kadar gelmiim, bir de iyi
gnler grrsem ne kadar yaarm sence?"
"Yz elli mi?" diye sordu Nazar.
"Olabilir!" diye yantlad ihtiyar.
Vedalatlar. agatayev ayhaneye dnd ve sahibiyle, kendi
geri gelene kadar, yani on-on be gn boyunca Hanm' besleyip
odada barndrmas iin anlat. ayhane sahibi Hanm' doyur
mak iin kapora istedi ondan; ticari dngy srdrebilmesi iin
nakde ihtiyac vard imdi. agatayev ona kapora sz verdi ve
yine Hive pazarna gitti.
lene doru pamuklu ceketini satmay baard, nasl olsa ha
valar snyordu yava yava. Biraz para ald yanna, kalann ay
hane sahibine Hanm' yedirip iirmesi iin kaparo olarak brakt.
agatayev uyuyan Hanm' uyandrd ve o dnene kadar bura
da yaamasn syledi. Hanm ona uykuda snm lk yzyle
glmsedi ve yannda biraz daha kalmasn istedi. agatayev kal-

1 30
d, sonra Hanm' kilden odada yanz brakp Hive'den ayrld.
nce Hive vahasnn gneylerine doru yol tuttu, sonra - gre
cekti sonrasn ...

18

gn sonra agatayev Hive vahasndaki son ky de ardnda


brakmt. nnde alelade l uzanmaktayd yine; perekati-po
le allar rzgarla kum tepelerini ayor, kadim yol uzak kuyula
ra gtryordu.
"Stalin'in ii benimkinden zordur herhalde," diye dnd
agatayev, kendi kendini teselli etmeye alarak. "Herkesi bir
den etrafna toplad o: Ruslar, Tatarlar, zbekleri, Trkmenle
ri, Belaruslulan - tekmil halklar. Yaknda btn insanl etra
fnda toplam olacak ve bunu yaparken kendi ruhunu tketecek;
bylece gelecekte hayatlarn idame ettirecek bir eyleri olacak
insanlarn, ne dneceklerini ve yapacaklarn bilecekler. Be
nim de kendi kk kabilemi toplamam lazm ki halkm iyile
sin, hayata ta en bandan balasn - imdiye dek yaamasna hi
izin verilmedi nk."
agatayev bo yolda komaya koyuldu ileri doru. Gn aka
ma kavumadan bir sonraki vahaya varmak istiyordu, belki de ora
da arad birileri bulunurdu. Nereye dalmlard ki byle? Akl
lan gsz ve kederliydi daha, hepsi de sefaletten, ayrlktan le
cekti kumlarda, yabanc kylerde ... Hibir halk -Can halk bile
ayr gayr yaayamazd: nsanlar birbirlerinin sadece ekmeiyle
deil ruhuyla da, biri dierini hissederek, tahayyl ederek besle
nirdi; aksi takdirde ne dnecek, nerede harcayacaklard gven
dolu, hassas yaam glerini, zntlerini datmay nereden
renip de avunacaklard, nerede leceklerdi fark edilmeden... Srf
kendini tahayyl ederek yaayan her insan ksa zamanda ruhunu

131
kemirip bitirir, yoksulluklarn en ktsnde tkenir, kederden
ldrarak can verirdi.
agatayev Stalin'i babas gibi, hayatn esirgeyen ve aydnla
tan iyi bir g gibi hayal etmese, hissetmese, kendi varlnn an
lamn da zemezdi; onu ocukluunda terk edilmilikten ve
lmcl alktan koruyan, imdi de onurunu ve insaniyetini ayak
ta tutan devrimin iyiliini hissetmese yaayamazd bile. Bu duy
guyu unutsa ya da yitiriverse utanrd; gsz der, yzst top
raa kapaklanr ve donup kalrd ylece . . .
Yabanilemi iki koyun yatyordu yolun az ilerisinde, bir ku
mulun yamacnda. Zayflard, kpee benziyorlard. agatayev
onlarn nnden geip gidecekti ama koyunlar peinden geldiler,
alk ya da susuzluktan belki, belki insana snp kurtulmay mit
ederek, belki de uzun zaman yalnzlk ve aresizlik ektikleri iin.
Fakat az sonra koyunlarn derman kesildi ve geride kaldlar, yi
ne yetim dtler l doasnn ortasnda.
Akama doru agatayev kuyunun yanndaki kk bir
kye vard. Burada Esrar boyundan insanlar oturuyordu, Amu
derya'nn kollarndan birinin oluturduu gle feyezan sularyla
birlikte doluuveren balklan tutarak yayorlard; kalan zaman
larnda ky sakinleri bahi arkclar iin dutar yapyor, yakn
llerde ya da arcev'de satyorlard onlar.
agatayev duymutu bu ky, grmt de ocukluunda;
iyi insanlar yaard burada nk mzik enstrmanlar yaparlar
d ve rnlerini denemek iin sk sk ksa ya da komik iirsel ar
klar mnldanmalan gerekirdi.
Nazar ilk evin avlusuna girdi, kapy alacak gibi oldu ama
vurmasyla kendiliinden alverdi kap. Odann kilden tabann
da, lo kta drt kii oturuyordu; ilerinden biri sessizce dutar'
n iki teline vurarak hrltl bir sesle eski bir arky fsldyor,
dierleri onu dinliyordu. agatayev mzie ve arkya engel ol
mamak iin girite durdu, bitmesini bekledi. Belli ki mzik bu
radaki insanlarn tmn etkilemiti, susuyorlard, ieri birinin,

1 32
yabanc bir konuun girdiini fark etmemilerdi. arkda her in
sann kendine ait acnas bir hayalinin, onu bakalarndan ayran
entipften ama sevgili bir duygusunun olduundan, bu yzden
de mahrem hayatnn, insann gzleriyle dnya, baka insanlar,
kumlarda yaayan latif bahar iekleri arasna perde ektiinden
sz ediliyordu ...
ark bitince ihtiyar ev sahibi agatayev'i yanna oturup din
lenmeye davet etti. Yannda iki gen adam, galiba oullar otur
maktayd, nc adam da viran Sufyan'd. Dutar alan ev sahi
bi enstrman bu kez de Sufyan'a uzatt, beriki ald ve zenle
gezdirdi ellerini zerinde.
"almak istiyorum, bir ark uydurdum, yrekliyim de," dedi
Sufyan, "ama dutar iin verecek bir eyim yok, pek zengin bir
adam deilim, srf bedenimin iinde yayorum ... "
Sufyan'n zerinde neredeyse lime lime olmu, ula dnm
eski asker kaputu vard yine.
Dutar'n sahibi, ayn zamanda da reticisi, oullarndan biri
ne eski ve yeni konuklara ikram etmek iin pirin ve balk piir
mek gerektiini syledi, sonra Sufyan'a dnd:
"Bu ok iyi bir dutar'dr, ama satmam onu . . . Yal bal adam
sn fakat bir dutar'lk para kazanamamsn, demek ki iyi biri ola
rak geirmisin mrn. Bu dutar' parasz alman rica ediyorum
ki ben de kendimi iyi hissedeyim."
Sufyan dutar' dizlerinin zerine yatrd ve aknlk iinde
bakakald, ilk byk servetine bakar gibi.

Ak am yemeinden sonra Sufyan biraz dutar ald ve kara,
derin topran iinde yzen akll, gl bir baln arksn sy
ledi. agatayev Can kabilesinin imdi nerede olduunu sordu ona.
" Halk yaamaya dald, Nazar," dedi ona Sufyan. "Eskiden
gitmeye gc yoktu ama sen karnn doyurunca dolanmaya k
t."
"Niye dolanacak ki?" dedi agatayev, armt. "Yine gc
n harcayacak ! "

1 33
"yle gerekiyor," diye yantlad Sufyan. "Bir gn gerekmeye
cek olursa halk yine st Yurt'a dner."
"Nereye gittiler peki hepsi birden?"
"Sormadm, herkes kendi dnsn," dedi Sufyan. "Yat uyu,
zaman geiyor, geceleri yaamann lzumu yok, seviyorum
ben, sayldr onu greceim gnler artk ... "
Sabahleyin, afak vakti Sufyan dutar'n ald ve ev sahibiyle
vedalat.
"Benimle gel," dedi agatayev'e. "Artk bahi'lik yapacam,
kyleri, obalar gezip lene kadar ark syleyeceim. Benim
leyken tm insanlara rastlarsn, arklarma elik eder, ikramlar
dan yersin . . . "

"Ben sana dier bahi'lerin bilmedii yeni arklar uydurabi


lirim," dedi Nazar.
"Yolda syle bana onlar," dedi Sufyan.
Ev sahibi onlara rek verdi, Sufyan ve Nazar arcev yoluna
dzldler.

19

Yaza kadar agatayev ve Sufyan kyleri, ehir civarlarn, ge


be obalarn dolatlar. Sufyan halka dutar alp ark sylyor,
Nazar da bazen elik ediyordu ona; bylece ikisi de bu uzun yol
culukta doyup yayorlard. arcev'den Akabat'a kadar tm va
halardan getiler, Bayram Ali'ye, Merv'e, Uac'ya uradlar; ku
yular takip ederek atlam topraklar zerinde gebelik ediyor
lard, sonunda Akabat'tan Darvaza'ya yneldiler.
agatayev hibir yerde halkndan tandk birine rastlayama
d, kalbi gezginlikten, ham mitlerden, Ksenya'y, Aydm' ve Ha
nm' anmsayp zlemekten yoruldu. Sk sk ihtiyar ve akll bir

134
insan olduu iin Sufyan'a soruyordu: Can halk insanlarnn hep
sine birden ne olmu olabilirdi, neden yoklard hibir yerde? Suf
yan ona bir-ikisinin lm olabileceini ama dierlerinin hayat
ta kalacan sylyordu: Uzun ve lmcl bir straba katlanm
olan Can gibi bir halka hayat artk kolay ve ilgin gelirdi.
" stedii mr kendi uydurur kendine," demiti Sufyan, "mut
luluunu elinden alamazlar... "
Sufyan ve Nazar Darvaza'da gn geirdi. Sonrasnda ve
dalatlar. Sufyan Hasankulu'ya, Atrek Irma civarna gmeyi
koymutu kafasna, agatayev ise nce Hive'ye, sonra da San
kam'tan eve, st Yurt'a dnmeye karar verdi. Aydm'n akbe
tinden endie ediyor, grd kadaryla mutsuz, herkeslere ya
banc bir kz olan Hanm'a ne olduunu bilmiyordu. Sufyan ve
Nazar kasabada ve yakn obalarda mzik karlnda rek top
ladktan sonra bir sabah farkl ynlere gittiler, bu sefer muhteme
len sonsuza dein ayrlarak.
Scakt ama agatayev almt le ve sabretmeye; bir ku
yudan dierine yol almaya koyuldu, genellikle her birinin etra
fnda birka obaya rastlayarak: l hi de bo deildi aslnda, her
daim insanlar yayordu zerinde. agatayev obalarda konakl
yor ve muhakkak, akraba gibi grd, iyi kalpli gebe ailele
riyle yemek yiyordu. Darvaza'dan ald rekleri koynunda ta
yor, arada bir, ok yorulduunda birka imdik yiyor, yorgun
luunu bu ekilde unutmaya alyordu.
Yolculuunun beinci gnde Nazar Hive kulesini grd ve
gece karanlna kalmadan, ayhane sahibi dkkannn kapsn
kilitleyip yatmadan pazara yetimek iin bir kou tutturdu.
Birazdan ayhanenin ak kapsn grd, yanyordu, bir
adam kt ieriden. agatayev sakin admlarla yrd, ayhane
ye girip tm konuklan ve mekan sahibini selamlad. Sonra ay
haneciye Hanm'n kendisini nasl hissettiini sordu sakin bir
sesle.
ayhaneci tand agatayev'i ve, "ok zledi seni," dedi.

135
"Geldim ite," dedi Nazar.
"ok oldu yanmzdan gittii," dedi adam. "Seni aramaya git
ti . . . "
"Nereye?" diye sordu agatayev.
"Sylemedi," dedi ayhaneci. "Bir kere alad, sonra sustu."
agatayev son reinin kalann kard koynundan ve ac-
snn yreine ulamasna kalmadan inedi, nk ulat va
kit bir ey yiyemeyecekti artk.
"Hanm' yedirip iirdiin iin ka para borluyum sana?" di
ye sordu Nazar.
"Paraya gerek yok," dedi ayhane sahibi. "Bulam ykad,
ayhaneyi temizledi, alt anlayacan . . . "
agatayev dkkandan bo, karanlk Hive pazarna kt. Kay
bettii yoksul Hanm'n acs Nazar'n btn yorgunluunu kle
evirmiti, vcudu kederi alt edebilmek iin gleniverdi, kora
dnd. agatayev meydanda hzl hzl yrd, sonra komaya
balad ve ksa bir sre iinde Hive dolaylarndan uzaklat. Du
racak olsa aresizliiyle ba edemezdi, ya alar ya lrd.
Yemeden ve dinlenmeden btn gece yrd agatayev. Sa
rkam'a, st Yurt'a varmak iin sabrszlanyordu. Bir an nce
Aydm' grp yannda sakinlemek, onunla ilgilenmek, ev ile
riyle, sradan hayatla megul olmakt dilei . . . le scanda bi
tap dnce, kil tepede, iinde derin, sabit bir glge barndran
bir oyuk buldu ve pinekleyen kertenkeleleri kovalayp iine yat
t, akama kadar uyumaya niyetlenmiti . . . Geceleyin Sarkam
ukurluu snrlarna girdi ve Hive'den ayrldndan beri ilk kez
kk bir glden kana kana kt, tuzlu su iti. Gndz scan
yine rutubetli bir ukurun sessizliinde uyuyarak geitirip ak
amleyin tekrar yola koyuldu ve ertesi gnn sabahnda st Yurt'a
vard. Kabilesinin kilden evlerini bir an evvel grebilmek iin
hzlca tepeye trmand. . .
Tedirgin ve zayf Nazar en son yokuu d a trmandnda se
vin ve hayret iinde kalakald. Bu ykseklikte henz yakmayan

1 36
temiz aydnlk gne st Yurt'un uysal, bo topraklarn aydnla
tyordu; drt kk ev beyaza boyanmt, mutfan tandk ba
casndan rzgarsz havaya bereket ve yemek kokulu duman yk
seliyordu; dan uzak yamacnda, byk koyan dier tarafnda
en az yz ba koyun otlamaktayd, yerleim yerinin kenarnda iki
ihtiyar deve uzanm, can skntsn ve bo dnceleri savutur
mak iin evrelerindeki eit eit erp iniyordu . . . agata
yev ruhu endielerden skarak ocakl eve ynelecek gibi oldu
ama o srada en sondaki konuttan elinde bo bir kovayla Aydm
kverdi. nce kovay yere att, sonra derhal toparlanp geri ald
yerden ve plak ayaklaryla Nazar'a doru kotu. Yznde korku
ve hzn belirmiti anszn, kafasn agatayev'in kamna yasla
yp durdu, kovay drd; Aydm Nazar'n kendisini yaknda
tekrar brakmasndan ve bu defa geri dnmemesinden korkuyor
du; peinen, vakitsizce sinmiti iine bu his. agatayev Aydm'
kucana ald ve onunla birlikte gln yolunu tuttu - su iip y
kanmay unutmutu. Aydm ban onun omzuna yaslayp burada
uzun bir zaman tek bana yaadn, sonra Tagan'la Kara-or
ma'nn geldiklerini, lden krk ba koyun ve drt ko getirdik
lerini, bu koyunlarn kimseye ait olmadn, bir devenin pein
den gittiklerini, devenin sahibinin de herhalde kaybolduunu ve
hayvann kendinin de nereye gideceini bilemediini anlatmaya
koyuldu kulana. Deve lde Kara-orma'y grdnde ken
diliinden yanam ve ayaklarnn dibine uzanmt, koyunlar
da Kara-orma'nn evresine uzanvermilerdi.
"Nereden su bulacaklarn bilmiyorlarm," dedi Aydm. "Ot
bulabiliyorlar ama kuyulardan su ekemiyorlar tabii . . . Darda
da pek su bulunmaz ... "
"Dier deve nereden kt peki?" diye sordu agatayev.
"Dierini ben kendim buldum," diye yantlad Aydm. "Kum
lara gidiyordum sana bakmaya, yakndasndr sanyordum ... Ora
da bir kuyu var, saksaul'dan duvarla evirmiler etrafn, deve
boazn dayam saksaufa, kuyunun iindeki suya bakyordu,

1 37
tkr de suya damlyordu azndan. Gszd artk, lmek is
tiyordu, eve gittim, iple kovay aldm, su verdim ona. . . "
Nazar Aydm' yanandan pt; glmsedi ona Aydm ve ilk
gen kzlnn utancyla yzn evirdi. agatayev Aydm' ye
re indirdi nk gittikleri gl yaknd artk.
"Ben gidip sana yemek hazrlayaym, cann kmtr, yemek
istersin," dedi Aydm ve gerisingeri eve kotu.
agatayev o burada yokken neler olup bittiini anlayabilmi
deildi henz. Gle girip ykand, kyafetlerini dzeltip temizle
di ve eve, yeni kye doru yneldi. Ne var ki leye kavuan g
ne ve da yamalarnn sessizliinde balayan boucu scak bez
dirdi onu; vcudu ok nceden yorulmutu zaten. Kk bir va
dinin glgeliine uzand ve uyuyakald, haat km tekmil ke
mikleriyle kendinden geti.
Uyandnda akamd; ln zerinde hilal parlyordu, halk
evresinde oturmu susuyordu. agatayev neler olduunu hemen
anmsayamad ve akln toparlamak iin gzlerini yumdu tekrar.
Byk scak bir el dokundu yzne ve agatayev adn syleyen
tandk, gven dolu sesi iitti.
"Hanm ! " dedi Nazar; sakinleti, iyi hissetti kendini, kadnn
eli efkatli ve sadeydi, agatayev dte mi gerekte mi olduu
nu zmeye almyor, yalnzca Hanm' dnyordu imdi.
"Nazar ! " dedi Hanm ve elini agatayev'in yznden ekti.
Nazar glmseyen Hanm' grd; yerde, baucunda oturmu,
zenle salarna dokunuyordu imdi. Hanm'n yannda, agata
yev'in ayakucuna doru Tagan, htiyar Vanka, Molla erkezov,
Allah ve Kara-orma oturmaktayd. Dikkatle Nazar'n yzne
bakyorlard, hepsi de sa ve salimdi. agatayev onlara inanama
yarak doruldu, elini uzatt, her birine teker teker dokundu. Ar
kalarnda agatayev'in tanmad insanlar oturuyordu: be erkek,
drt kadn ve Aydm'n yat bir kz.
"Merhaba Nazar," dedi Molla erkezov.
"Gryor musun ki beni?" diye sordu ona agatayev.

1 38
"Biraz gryorum," diye yantlad erkezov, "oktandr gr
meye abalyordum ama eskiden yiyecek yoktu, ruhumuz san
crd, gz nereden bulacaktm? imdi o gzlerimi ovuyor, p
yor, sisin iinden gryorum . .. "
"Kim pyor gzlerini?" diye sordu Nazar.
."Hanm," dedi Molla. "Karm o benim, Nukus'tan aldm onu,
oraya Hive'den gelmi, bir bana yayordu pazaryerinde . . . Uyu
sen, Aydm sakn uyandrmayn demiti."
"Uyandm artk," dedi agatayev; yere, insanlarn ortasna
oturdu ve her eyin dzeldiini anlad.
Az sonra kil evlerden Aydm kageldi koarak ve Nazar'n
uyandn renince herkese gidip Nazar iin hazrlad pilav
dan yemelerini syledi.
Hanm Molla erkezov'u elinden tutarak agatayev'in pein
den gitti, Nazar' Aydm gtryordu elinden tutmu. agatayev
evlerinin yannda geceleyen koyun srsn grd, yzden bi
raz fazlayd saylar; duvarla evrili bir avluda eek, stne
stlk iki de deve duruyordu. Bu kk halk bu kadar mal nasl
edinmiti byle? agatayev buradan ayrlrken galiba toplam
koyunla bir kolar yok muydu?
Nazar drt evi de gezdi; ileri temizdi, duvarlar beyaza bo
yanmt, odalardan birindeki yn ynlarn ve burada Can hal
kyla yaamaya gelen kadnlarn elleriyle dokuduklar iki kk
haly fark etti.
Aydm'm halka bayram sofras kurduu evin tabannda y
kanm hasrlar seriliydi, kil gmlerde st Yurt'un yksekler
deki uzak vadilerinden toplanm taze otlar duruyordu, byk kil
tabaklarda halkn tmne bol bol yetecek kadar pilav vard. Bu
pilavn etrafnda agatayev'in tanmad be yal bal, nere
deyse ihtiyar Trkmen, yedi de kadn oturuyordu, uyuyan Na
zar'm banda bekleyenler buna dahil deildi. Nazar btn kabi
lesini ve buradaki ortak yaama katlmaya gelmi tm yeni akra
ba insanlar selamlad. Aydm ona pilav ilk olarak tatmasn bu-

1 39
yurdu, ardndan hep birlikte kymetini ve nemini iyi bildikleri
yemei acele etmeden yemeye koyuldular.
Halk btn gece oturup dostluun ve kavumann tadn ka
rarak sohbet etti. nsanlarn daire halinde oturduklar zeminin or
ta yerinde bir lamba yanyordu; ara sra ilerinden biri koyunlara,
eeklere, develere bakp geri dnyordu. Aydm'n yat, annesi
ne yaslanp uyumutu, Aydm da ban Nazar'n dizlerine koy
mu uyuyordu; mutlu Hanm kestiriyor, aslnda agatayev'in ya
nnda uyumak isteyiinden tr utanyordu. st Yurt ses vermi
yordu, hilal oktan batmt l ufkunda; kum ve dalardaki tm
yalnz hayvanlar uyuyor, zaman zaman ahrdaki eekler annyor
du sadece.
"O k neden gittiniz yanmzdan?" diye sordu Nazar, Kara
orma ve Molla erkezov'a.
Berikiler tuhaf bir dnce yznden hocalarm gibi kalar
n att, htiyar Vanka onlarn yerine yant verdi:
" Alemde oktandr bir ey yoktur zannediyorduk biz ... Yalnz
kaldk sandydk, ne diye yaayacaktk ki o zaman?"
"Kontrol etmek iin gittik," dedi Allah. "Dier insanlarn ne
rede olduunu merak ettik."
agatayev onlar anlad ve bunun imdi hayata inandklar ve
artk lmeyecekleri anlamna m geldiini sordu.
" lmenin faydas yok," dedi erkezov. "Tek bir kere lmek
zorunlu ve faydal diye dnebilirsin. Ama bir kere lmek ken
di mutluluunu anlaman salamaz - kimsenin de iki kere lme
ans yok. lmek zevkli bir ey deil yani."
"Peki bu koyunlar, develer nereden kt, bunca bol mal ne
reden aldnz?" diye sordu ardndan agatayev. .
"Koyunlar kazandk," dedi Tagan ve ardndan her biri ban
dan geenleri anlatmaya koyuldu.
Dnyann gerekliine ve ahaneliine kanaat getirip, kadn
larla birlikte olup, eitli yiyecekler yedikten sonra Tagan ve Al
lah da Can halknn dier fertleri gibi ilerine gelen yerlerde a-

1 40
lmaya balamt. htiyar Vanka birahanelerde, ayhanelerde,
pazaryerlerinde ve Rus dnlerinde pek gzel oynad iin pa
ralar kazanmt; Allah arcev gerilerindeki ose yolun yapmn
da ta krm; Molla erkezov Nukus'ta yn ykamt. Eski ha
yatlarndan kalma alkanlkla az yemilerdi -ehirlerdeki fakir
'
fukara onlara tccar gibi geliyordu, kyafetleri dklmyordu
nk stlerinden- ve her birinin paras birikmeye balamt.
Herkes bir eyler satn almt: kimi koyun, kimi eek, kimi hem
ondan hem bundan. Kimi de evlenmi ve yava yava evlerine,
st Yurt'a doru yola dzlmt, nk yaamann mmkn ol
duunu grmlerdi; yeni kyleri ne kadar uzak ve ssz olursa
olsun neticede onlarn mal, onlarn eviydi buras ... lde, atla
m topraklarda, unutulmu doal gletlerde, rutubetli ukurluk
larda soyu tkenen aile ve kabilelerin rkek kalntlar yayordu
bala. Can insanlar koyunlarn ve eeklerini srer, karlarn el
lerinden tutup gtrrken bu mehul insanlara rastlamlard yol
da. Allah yannda tam alt can getirmiti kye. Tagan ve htiyar
Vanka kimseyi armamt ama unutulan insanlar kendilikle
rinden dmt pelerine, kurtulup yaamak iin.
"te imdi bizimle eit ekilde yayorlar," dedi htiyar Van
ka yabanc insanlar gstererek. "Yaasnlar, fazla insandan fakir
olunmaz ... "
"Dorudur, zengin olacaksnz siz," dedi agatayev.
"Dzenimizi kurarsak oluruz da," diyerek onaylad htiyar
Vanka. " l gibi yaamasn becerdik, adam gibi yaamak zor
gelmez artk."
"Skc bile," dedi Allah.
"imdilik iyi olmaya bakalm, en ilgin ey budur," diye ya
ntlad agatayev. "Ac ve keder daha alar kapmz nasl olsa,
fakat acmz eskisi gibi zavall olmasn artk, baka trl oluver-
.
.

sin. Acmz kertenkelenin, kaplumbaann acsna benziyordu."


"Doru bu ! " dedi birden o zamana kadar ses karmadan
uyuklayan Hanm.

141
"Siz hangi kabiledensiniz?" diye sordu agatayev, herkesten
byk grnen yal bir Trkmen'e.
"Canlardanz biz," diye yantlad ihtiyar ve szlerinden anla
ld ki tm kk kabileler, aileler ve ln, Amuderya'nn, st
Yurt'un insansz yerlerinde barnp yava yava len insan grup
lar kendilerine ayn ad veriyordu: Can. Bu onlara bir zamanlar
zengin beylerin takt lakapl nk can ruh demekti, mahvo
lan fukaralarnsa ruhtan, yani hissetme ve eziyet ekme kabiliye
tinden baka eysi olmazd. bemek ki "can" kelimesi zenginlerin
yoksullarla dalga gemesi anlamna geliyordu. Beyler cann a
resizlikten ibaret olduunu dnyordu, oysa lmleri de can
dan olmutu; kendi canlar, kendi hissetme, eziyet ekme, akl y
rtme ve mcadele etme yetenekleri snrlyd, yoksullarn ser
vetiydi bunlar hep.
Halk uyukluyordu artk. Hanm tatl uykusunda kocasna,
Molla erkezov'a yaslanp a;n hafife aralad. agatayev ba
dizlerinde uyuyan Aydm' rahatsz etmemek iin olduu yere
dikkatlice uzanp mutluluk ve uykunun huzuru iinde gzlerini
yumdu.

20

Nazar agatayev yaz sonuna kadar st Yurt'ta halknn yannda


kald. O zamana kadar kyde yeni kil ev daha yapld ve drt
kadn kocalarndan hamile kalp ocuk tar oldu. Kasm aynda
htiyar Vanka ve Kara-orma Hive'den dnd; onlar oraya otuz

koyunluk bir srnn bana katp agatayev gndermiti, dev


lete yn ve et teslim edip ellerine geen parayla un, pirin, tuz,

Can ve ruh anlamna gelen dua sz ayn zamanda "kle" manasnda da


kullanlr - Gogol'n l Canlar nda olduu gibi. -.n.
'

1 42
gazya ve baka maddeler, aynca yeni giysiler alsnlar diye.
Bylece btn k, srnn iinde yeni bir koyun neslinin erinle
ecei gelecek yaza dek yetecek kadar malzemeleri olacakt.
Kasm sonunda agatayev halkyla vedalat. nsanlara onun
yerine halkn ba olarak Hanm' semelerini tavsiye etti, her ne
kadar karnnda Molla erkezov'un be aylk ocuunu tayor
olsa da; zaten o dourana kadar agatayev belki de Moskova'dan
st Yurt'a dnm olurdu. Halk biraz dnp kabul etti: Kadn
ou kez erkekten iyi olur, insana anne babadan daha kymetli
yahut daha tatl gelirdi.
agatayev Aydm kz da yannda gtryordu. Onu Mosko
va'da okula yazdracana sz vermiti, Aydm eitimli bir gen
kz olduunda eve, st Yurt'a gelecek ve kendisini beklemeye m
r yeten herkese doru bir hayat srmenin yolunu retecekti.
Bir sabah Nazar ve Aydm yanlarna biraz yolluk alp st Yurt
srtlarndan aa indiler. Tm Can halk onlar yolcu etmeye k
t. Sarkam ukurluuna doru inerken agatayev arkasna bak
t; halk halen dan yamacnda duruyor, onu izliyordu.
"Aydm, kalanlara bak," dedi Nazar. " Vedala ! "
"Naslsa bir gn dnmeyecek miyim eve, o zaman grrm
onlar," diye yantlad Aydm ve uzakta kalan kk insanlara d
np bakmad.
koyun ve bir ko pelerinden yarm gn boyunca yrd
ler kendiliklerinden, sonra geride kalp ssz yerlerde kayboldular.
agatayev'le Aydm Hive'den arcev'e kadar bir yk otomo
biliyle gittiler, arcev'den de trenle Takent'e doru yola ktlar.
agatayev Takent'te almalaryla ilgili rapor vermek zere iki
gn kald. Parti Merkez Komitesi'nde agatayev'e gmen Can
kabilesini Amuderya deltasnda lmden kurtarma almalar iin
teekkr ettiler ve insanlarn bundan byle kendi geni yollarn
kendilerinin bulacan, st Yurt'un kk koyayla yetinmeye
ceini sylediler. Mutluluun boyutlar byktr her zaman, b
tn bir sosyalizme eittir.

1 43
Aydm istasyonun yanndaki ayhanede kalyor, agatayev'
in yokluunda korkusundan dar kmyordu. kinci gnn ak
am agatayev Aydm' elinden tuttu, birlikte Moskova trenine
binmeye gittiler. agatayev, kendisini hatrlayp hatrlamadn
bilmedii Ksenya'ya istasyondan bir telgraf gnderdi. Aydm Na
zar'a aknlk iinde bakyordu: Tra olmutu ve sakal by
yokken l, su, da demeden yannda gezen kiiye benzemiyor
du artk. Elleriyle onun Takent'teyken giydii yeni takm elbise
sine dokundu ve Nazar ne de zengin diye dnd. Fakat aga
tayev ona da yeni bir zbek kyafeti almt, v gonda stn ba
n bir gzel deitirdi, hrpalanm entarisiniyse neden bilin
mez cebine saklayverdi.
Trendeki ilk geceleri boyunca agatayev neredeyse hi ayrl
madan koridorun penceresinin nnde dikildi durdu, obanlarn
seyrek, uzak atelerini fark ederek l ve bozkr izledi. Aydm s
rann zerinde uyuyordu. agatayev arada bir onun yorgann
dzeltiyor, ocuka ayrd kol ve bacaklarn kavuturuyor, uy
kusunda gndzn izlenimlerini acyla anmsayarak bir eyler
mrldandnda ban okuyordu.
Moskova istasyonunda agatayev'i Ksenya karlad: Ayrl
dklarndan beri bym, deimi, gerek bir kadn olmutu.
Byk gri yakal bir palto giymi, siyah bir apka takmt: Mos
kova'da k sryordu. agatayev'i yolcu kalabalnn iinde
grnce farkl renklerdeki gzleri alayverdi. Koarak yanna
geldi, arkadaki insanlarn hareketini engelleyerek sarld agata
yev'e. Ksenya agatayev'in yannda, uzak bir halka zg uzun,
renkli elbisesi iinde kk bir kzn durduunu ve eliyle aga
tayev'in ceketinin ucuna tutunduunu hemen fark etmedi. kisi
de paltosuzdular, bu yzden Aydm'la tanan Ksenya paltosunu
ap onu kucana ald, vcudunu gsne yaslad. Ksenya Ay
dm'dan iki kat bykt ama yine de zorlanmaktan kpkrmz ol
du. stasyon meydannda Ksenya taksi tuttu nk Nazar ve k
k kz yordu.

144
"Nereye gideceiz peki?" diye sordu agatayev Ksenya'ya;
Moskova'da gidebilecei bir yer yoktu.
"Anneme," diye yantlad Ksenya. "Onun odasn ayrttm si
zin iin."
Otomobilde giderlerken Ksenya bir eyden utanrm gibi y
z kzararak oturuyordu; alnan zevkten tr hayatn ayp bir i
gibi grnd genliktendi belki de bu hali.
Otomobil durdu. Ksenya agatayev'e anahtar verdi ve ertesi
gn ona misafirlie gelmelerini rica etti.
"Ama adresim deiti," dedi. "Ayn kalyorum, yalnzm, tel
grafnz babaannem gndermiti bana... "
Ona adresini yazd bloknot sayfasn uzatt ve vedalatlar.
agatayev tandk yeni eve girdi, Aydm elini tutuyordu. Hi ba
gajlar yoktu.
agatayev soyunmadan Vera'nn ufak tefek eyalaryla den
mi byk odadaki karyolaya oturdu, sonra ban yorgana yas
lad; Vera'nn eski, ebedi kokusu duruyordu hfila yatakta. aga
tayev bu kokuyu iine ekti, dnd ve szd. Aydm ayaklarn
toplayp pencere eiine sm, oradan koca Moskova'ya ba
kyordu.
Ertesi sabah agatayev Aydm'la birlikte maazalar gezdi,
kza Avrupai bluz ve etekler, aynca iki palto ald: biri kendine,
dieri ona. Aydm yeni elbiseleri giyer giymez deiti: agata
yev bu kzn bir dilber olduunu grd.
Akamleyin Ksenya'ya misafirlie gittiler. Uzakt gittikleri
yer, Zamoskvoreye'nin ilerinde. Tramvaydan inince agatayev'
le Aydm epeyce yrdler ve nihayet katta ad geen Turba
Teknik Okulu'nun renci yurdunu buldular. Anlalan Ksenya
bu okulda okuyordu.
Yurtta birok kz gibi Ksenya'nn da ayn bir odas vard. a
gatayev kapy aldnda, odalar arasndaki blmeler ve koridor
duvarnn kendisi pek ince olduundan ayn anda kz sesi bir
den "Girin" dedi, seslerden biri Ksenya'ya aitti.

145
Kapy at Ksenya ve ba edemedii heyecan duygusundan
tr yzne gereinden fazla allk yaylverdi hemen. Masann
zerinde nceden hazrlanp rtyle kapatlm rkek ikramlar
duruyordu. Ksenya misafirleri oturttu, attrmalklarn zerin
deki rty kaldrd ve yemeklerinden yemeleri iin srar etme
ye koyuldu derhal, bir yandan da atal, kak ve baklar yere
drp duruyordu; o da yetmezmi gibi yal bir ieye, galiba
gazya iesine doldurulmu krmz araba arpt ve arap bo
yere dkld gitti masann zerine. Ksenya koridora kat, son
ra tuvalete saklanarak strap veren acnas utan duygusu iinde
alad. Aydm o yokken ortala ekidzen verdi, hatta masaya
yaylan arab ieye doldurup drtte birini kurtarmay baard.
Ksenya gzlerinin altnda koyu renk halkalarla dnd ve yine de
ald ve piirdii eylerden yemelerini rica etti; baka ne diyebi
leceini bilmiyordu. Kimi zaman canl olduu iin neden utand
n, kendisini kadn gibi, insan gibi hissettii, mutluluk ve keyif
istedii iin ne diye zldn aklayamyordu: Yalnz kald
nda bile bunlarn bilincinden yzn elleriyle rtyor, avula
rnn iinde kzaryordu.
kramlar nezaketen yiyen agatayev ve Aydm ev sahibesiy
le vedalat. agatayev birka gn sonra tekrar urama sz ver
di ona.
Ama daha nce grtler: Ertesi akam Ksenya agatayev'e
kendisi geldi. Byk bir kadnn kk bir kza yardm edecei
ekilde Aydm'a yardmc olmak istiyordu. Ksenya onu hamama
gtrd, hamamdan sonra da metroyla gezintiye ktlar; dn
dklerinde ge olmutu.
Tatil gnnde Ksenya sabahtan geldi ve yannda kendinin
smad amaAydm'a tam olacak amarlardan birka para ge
tirdi. O gn le yemeini yemekhanede yediler, sonra gez
diler, sinemaya gittiler, dndklerinde akam olmutu bile. Ay
dm Ksenya'nn annesinin karyolasna kvrld ve hemen uyudu.
agatayev ve Ksenya uyuyan kzn karsndaki kk divanda

146
oturdular; konumadan Aydm'a bakyorlard: ocukluun, ac ve
kayglarn izlerinin hata seilebildii yzne, yava yava olgun
laarak bu izgileri nemsiz ve silik klan o daha stn gcn ay
dnlk ifadesine. agatayev Ksenya'nn elini avucuna ald ve k
zn yreinin uzakta aceleyle, sanki ruhu yerinden frlayp onun,
agatayev'in yardmna komay arzularm gibi arptn his
setti. agatayev yardmn ona ancak baka bir insandan gelebile
ceine inanmt artk.

147
METIS EDEBYAT 1 ROMAN

Andrey Platonov

EVENGUR
eviren: Gnay etao Kzlrmak

Sovyetler Birlii'nin ilk yllarndayz, bir grup devrimcinin ko


mnizmi tek hamlede kurmaya niyetlendii cra bir kasabada:
evengur'da. Burjuvalar, "yan-burjuvalar" ve kardevrimci
ler (mezarlarna gnderilmek suretiyle) saf d braklm, ml
kiyet feshedilmi, yaamak iin alp didinmeye son veril
mi, topra ileme grevi "evrensel proleter" ilan edilen gne
e braklm, smrnn olmad bir hayat balamtr bun
dan byle evengur'da. Ve bu emeksiz, amasz, belirsiz hayat
pek ok komik ve trajikomik olaya gebedir.
Sovyetler'in "sakncal" yazan Andrey Platonov'un 1926-
29 yllan arasnda kaleme ald evengur, hayat deitirme
fikrine samimiyetle sanlan "insancklar"n hikayesini absrde
kayan mizahi bir dille anlatyor. nl devrimcilerin bedensiz
hayalleriyle kuatlm, deiim iin yaplacak tek eyi -yani
devrimi- hallettikten sonra ylece kalakalm garip bir toplu
luun yks evengur. Her eyin bittii ve hibir eyin ba
lamad bir dnyada insann tabiatla bile mcadele etmek is
temedii bir can skntsnn yks. Platonov'un kendine has
dilinin ve srad bak asnn rn olan bu roman, kahra
manlaryla birlikte hayatn ve lmn smn zmeye alan,
hakikatin arayta olduunu sezen ve sezdiren bir aydnn Rus
devrimi zerine engin dncelerini yanstan bir bayapt.
MET S EDEBYAT 1 YK

Andrey Platonov

DN
eviren: Gnay etao Kzlrmak

Roman ve yklerinin eksiksiz ve sansrsz basm ancak


90'larda yaplabilen Andrey Platonov, artk yirminci yzyl
Rus edebiyatnn en nemli yazarlarndan biri kabul edili
yor, hatta eserlerinin Rus dilinde yaratt etki Kaflca'nn
btn Bat edebiyat zerinde yaratt etkiyle kyaslan
yor. Dn, Platonov'un ok sayda yks arasndan se
ilmi dokuz ykden oluan bir derleme. Yirminci yzy
ln ilk yansnda geen ykler, byk devrim ve savalara
tank olmu bu dnemin alkantl yaantsn yanstyor.
Yoksulluk ve aln, ac ve zulmn kol gezdii bir dnya
daki olumsuz koullarn gcn yadsmyor Platonov, ama
yklerinde umudu, sevgiyi ve her eye ramen mutlu ol
ma azmini ne karyor.
Yaln gibi grnen incelikli bir dil, sradan gibi grnen
srad karakterler, absrde kayabilen gereki bir anlatm
- tm bunlara bir de Platonov'un hmanist bak as ve
ince mizah anlay eklendiinde, yklerin her biri defa
larca okunabilecek edebi hazinelere dnyor. Platonov'
un dnyasna gzel bir giri niteliindeki bu derlemeyi G
nay etao Kzlnnak'n dorudan Rusadan yapt evi
riyle sunuyoruz.

You might also like