Professional Documents
Culture Documents
BÖLÜM 27
Konu Başlıkları
Giriş, Yaşlanmadaki Bilişsel Değişiklikler, Yaşlanmanın Demanstan Ayırt Edilmesi, ATD’nin
Evreleri ve Derecelendirilmesi, Evrelendirme Ölçekleri, ATD Evrelerinin Nöropsikolojik
Profili, Bellek ve Farklı Bellek Türleri, ATD’de Bellek Bozuklukları, Dikkat ve Farklı Dikkat
Türleri, ATD’de Dikkat Bozuklukları, Yönetici İşlevler, ATD’de Yönetici İşlev
Bozuklukları, Dil, ATD’nin Dilsel Süreçlere Etkisi, Görsel-Mekansal İşlevler, ATD’de
Görsel-Mekansal Bozukluklar, Duyusal-Motor Süreçler, ATD’de Duyum ve Hareket
Bozuklukları, Sonuç ve Öneriler.
Öğrenme Hedefleri
Alzheimer tipi demansı evrelendirmede kullanılan ölçekleri ve bunların özelliklerini
bilmek
Alzheimer tipi demansın ardışık evrelerindeki nöropsikolojik özellikleri öğrenmek
Alzheimer tipi demansdaki bellek bozuklukları ile yaşlanma sonucu ortaya çıkanları
ayırdedebilmek
Anahtar Kelimeler
Alzheimer tipi demans Dikkat
Evrelendirme Yönetici işlevler
Nöropsikolojik özellikler Görsel-mekansal işlevler
Bellek
3
1.Giriş
1.1. Yaşlanmadaki Bilişsel Değişiklikler
Yaşlanma biyolojik olarak döllenme ile başlayıp, yaşam boyu süren bir sürecin sonunda
sadece biyolojik değil aynı zamanda sosyal ve kültürel alanlardaki yeti kayıplarıyla giden bir
gerileme olarak tanımlanmaktadır (Gander ve Gardiner, 1993). Yaşlanma sürecinde beyin
yapılarındaki dejeneratif değişiklikler; bellek, algı, dikkat gibi bilişsel süreçler ve psikomotor
aktivite üzerinde de değişikliklere yol açmaktadır (Havens ve diğ., 2004).
Yaşlanma ile birlikte zihinsel kapasite azalır, zihinsel işlemlerin hızı yavaşlar, kişinin gereksiz
bilgi ve etkileri bastırabilmesi zorlaşır. Bu süreçten amaçlı yapılan öğrenmeler de etkilenir.
Ezberlenerek kazanılan bilgi ve anlamlı malzemeyle ilişkili bellek daha az etkilenirken,
çalışma belleği (working memory) daha fazla etkilenmektedir. Aynı anda iki ayrı olaya dikkat
edilmesini gerektiren dikkatin bölündüğü (divided attention) durumlarda da performans düşer
(Karakaş ve diğ., 2002, 1999, 1998). Kavram oluşturma (conceptualization) ve soyutlamada
(abstraction) belirginleşen bir performans düşüklüğü gözlenir (Cronin-Golomb, 1991).
Bellekle ilgili çalışmalarda öğrenilen materyalin hem öğrenilme süresinin uzadığı, hem de
öğrenme miktarının azaldığı görülmektedir (Sagar, 1991).
Yaşlanma ile dil yeteneğinde de bazı kayıplar göze çarpar. Sözcüksel yeteneklerde ve
anlamsal yapıda yaşlanma ile bozulma gözlenmekte; kelime bulma güçlüğü
belirginleşmektedir (Huff, 1991). Yaşadıkları bu sorunlarla bağlantılı olarak kişiler, örneğin
eşyaların yerini bulmada ve isimleri, yapacakları işi, telefon numaralarını ve posta kodlarını
hatırlamada güçlük çekerler (Petersen, 2000).
Demans (dementia; bunama) her iki cinsiyetten, her etnik köken ve sosyoekonomik düzeyden
bireylerde görülen temel halk sağlığı sorunlarından biridir. ATD en sık görülen demans tipi
olup, demansların % 70’ini oluşturmaktadır (Geldmacher ve Whitehouse Jr, 1997). ATD
genellikle yaşamın ilerleyen yıllarında görülür; 65 yaş civarı görülme sıklığı % 6 ile % 10
4
arasında değişmektedir. 60 yaş sonrasında her beş yılda hastalığın görülme sıklığı ikiye
katlanmaktadır. Yaşla birlikte bu oran artarak 85 yaş ve üzerinde % 30-47 civarına ulaşır
(Small ve diğ., 1997).
NINCDS-ADRDA kriterlerine göre konan ATD tanısı olası, mümkün veya kesin olabilir.
Olası ATD’de herhangi bir sistemik veya organik hastalık olmaksızın ilerleyici bellek ve
diğer bilişsel alanlarda bozulma vardır. Mümkün ATD’de demansa neden olabilecek diğer
nörolojik, psikiyatrik ya da sistemik bulgular olmaksızın atipik başlangıç ya da seyir
mevcuttur. Kesin ATD tanısı ise biyopsi ya da otopside elde edilen histopatolojik bulgularla
konmaktadır (McKhann ve diğ., 1984).
ATD sinsi başlagıç; yavaş ve ilerleyici bir klinik seyir göstermesiyle farklılaşır (Berrios,
1989). Demans hastası bilişsel kaybından dolayı alışılmış etkinliklerini yapmakta zorlanmakta
ya da hiç yapamamaktadır (Jorm ve Jolley, 1998). Oysa ki sağlıklı yaşlanmada bilişsel
süreçlerde ortaya çıkan değişiklikler günlük işlevler açısından önemsizdir ve ilerleyici
değildir (Geldmacher ve Whitehouse Jr, 1997).
Yaşlanmaya bağlı hafif bilişsel kayıpları başlangıç düzeyindeki demanstan ayırt etmede,
gözlenen hafif kayıpların günlük, mesleki ve toplumsal hayatı etkileyip etkilemediği önemli
ölçütlerden biridir. Demans hastasında bilişsel ve duygulanım alanlarındaki bozukluklar iş
yerinde yapılan hatalara, unutkanlıklara, dikkati odaklama, dil işlevleri, zaman-mekan
yönlenimi, irdeleme ve soyut düşünmede bozukluklara yol açar. Hastalığın başlangıcında
hatırlama bozukluklarını saklamaya çalışan Alzheimer hastasında zamanla tekrarlayıcı
5
hareketler, eşyaları garip yerlere koyarak kaybetme, ortalığı dağıtma, çıplak dolaşma ve
mekana uyum sağlayamayarak kaybolma gibi davranışlar ortaya çıkar (Karakaş, 2000). Buna
göre, bilişsel kayıplar kişinin yaşamını bağımsız sürdürmesine imkan vermiyecek düzeyde ise
demans başlangıcından şüphelenmek gerekir (Öktem, 2003b).
Demansın muayenesi belirtilerin başlangıç niteliği (ani, subakut, sinsi) ve seyrinin (düzelen,
durağan, dalgalanan ve ilerleyici) etiyoloji hakkında ipuçları sağlayan dikkatli bir öykü ile
başlar (Weintraub, 2000). Bu öykü son derece önemlidir zira bilişsel kaybın derecesini;
şimdiki performansın, bireyin geçmişteki performansına göre olan durumuna belirler.
Hastanın iş ve gündelik yaşamındaki etkinliklerinde gerçekten bir azalma olup olmadığının
belirlenmesinde, hastanın kendisinden ve yakınlarından alınan ayrıntılı yaşam öyküsünün
büyük önemi vardır (Can ve Karakaş, 2005a).
Bu doğrultuda, klinik öncesinden bir sonraki aşama, demansın yanısıra zihinsel işlevlerdeki
bozuklukların günlük yaşama yansıdığı erken klinik dönemdir (Kaptanoğlu, 1998). Korteksin
asosiasyon alanlarının etkilendiği erken klinik evre, aynı zamanda çok işlevli bilişsel sendrom
olarak tanımlanmaktadır (Almkvist, 1996). ATD’nin bu evresinde bellek bozukluklarına,
6
Hastalığın son evresi yaygın bozuklukların görüldüğü global sendrom dönemidir (Flemming
ve diğ., 1997; Almkvist, 1996). Bu dönemde mevcut tüm bilişsel bozuluklara ek olarak,
KSB’deki bozulma artmakta ve duyusal-motor performansa ilişkin bazı görevlerde hastalığa
bağlı olarak bozulma görülmektedir. Hastalığın daha da ilerlemesiyle birlikte, tabloya apraksi
ve agnoziler eklenmektedir (Flemming ve diğ., 1997; Almkvist, 1996).
MDRS davranışsal değişiklikleri beş ayrı alanda değerlendiren zihinsel durum ölçüm aracıdır.
BDDÖ zihinsel durum ve günlük yaşam aktivitelerindeki yeterlilik oranının ölçümüne
dayanır. DŞDÖ hastanın bakımından sorumlu kişilere uygulanan ve bu kişilerin, hastaların
7
Evrelendirmede yaygın olarak kullanılan GBÖ ve CDR işlevsel ve davranışsal belirtilerin çok
boyutlu değerlendirilmesine olanak tanır. GBÖ ile demans, hiçbir yakınma ve bellek kusuruna
ilişkin bulgunun saptanmadığı Evre 1’den, tüm sözel ve motor yeteneklerin kaybolup hastanın
tamamen bağımlı hale geldiği Evre 7’ye kadar olan dönemleri ayırt eder. Klinik kullanımda
güvenilirliği ve pratikliği gösterilmiş bir ölçektir (Reisberg, 1983).
Ancak MMMSE ve aynı şekilde MDRS ve BDDÖ’nün orta ve ileri derecede bozulmaları
güvenilir şekilde gösterdiği bulunmuştur. Bu tarama ölçekleri başlangıç düzeyindeki
demansiyel değişiklikleri ayırt etmekte yetersiz kalmaktadır (Nelson ve diğ., 1986;
Perneczky, 2003). Çok hafif bozulmalara duyarsız olmaları dolayısıyla bu ölçekler başlangıç
düzeyindeki demans hastalarına çok kolay gelebilir ve onları sağlıklı bireylerden ayırt etmek
mümkün olmayabilir (Öktem, 2003b). Nitekim hafif bilişsel bozukluğu olan yaşlı gruplarla
yapılan çok sayıda çalışma, bellek bozukluğu olan bu hastaların MMSE puanlarının genelde
normal sınırlar içinde kaldığını göstermiştir (Petersen ve diğ., 2001).
8
Can ve arkadaşlarının (Can ve Karakaş, 2005b; Can ve diğ, 2004, 2006) 60 ATD hastası
üzerinde yürüttüğü çalışmada, hastalar MMSE ve GBÖ kullanılarak evrelendirilmiş, ve
ayrıca, ATD’nin farklı evrelerindeki hastaların nöropsikolojik özellikleri ölçülmüştür.
MMSE’ye göre yapılan evrelendirmede ATD hastaları daha az sayıda bilişsel işlev (sözel,
görsel, anlık ve gecikmeli hatırlama, perseverasyon) açısından birbirinden farklılaşmıştır.
MMSE’ye göre belirlenen ATD evrelerinde 18 puan kritik iken, GBÖ’ye göre belirlenen
evrelerde 44 puan kritik olmuştur. Bu bulgu, MMSE’nin bilişsel işlevleri kapsamlı şekilde
ölçtüğü yolundaki kanının (Raskovsky ve diğ., 2002; Bozeat ve diğ., 2000; Laakso ve diğ.,
2000; Perry ve Hodges, 2000) dikkatle değerlendirilmesi gerektiğine işaret etmektedir.
Çalışmadan elde edilen bulgular MMSE’nin ileri ATD evrelerini ayırt edemediği ortaya
konmuştur. GBÖ’ye göre yapılan evrelendirmede ise ATD’nin ardışık evrelerinin, bu arada
ileri evrelerin de, bilişsel işlevler temelinde ayırt edilebildiği görülmüştür. Bu doğrultuda,
MMSE’nin herhangi bir evresindeki (normal-hafif-orta-ağır) hasta GBÖ’nün herhangi bir
evresinde sınıflandırılabilmiştir. Bu bulgular, demansın derecesini belirlemek amacıyla
kullanıldığında, MMSE’nin, GBÖ gibi diğer klinik tanı ölçekleri ile birlikte kullanılması
gerektiğini ortaya koymaktadır (Perneczky et al., 2006; Gallasi et al., 2002).
Özetle, değişik ölçeklerle yapılan evrelendirme belirli düzeydeki demansı aynı evreye
koymayabilmektedir. Sağlıklı bir evrelendirme yapabilmek için, bilişsel süreçlerin ayrıntılı
biçimde değerlendirilmesine olanak sağlayan birden fazla evrelendirme ölçeğinin
karşılaştırmalı olarak kullanılması gerekmektedir.
Biliş (cognition) terimi algılama, öğrenme, düşünme ve anlamada kullandığımız tüm zihinsel
süreçleri içerir (Ashcraft, 1989). Canlıların, çevrelerinde olup bitenleri anlamlandırıp
yorumlamaları ve uygun davranımları ortaya koyabilmeleri algı, dikkat, bellek ve dil gibi
bilişsel süreçlerin her birine yeterli derecede sahip olmaları ile mümkündür (Karakaş, 1992).
fiziksel özellikleri konusunda bilgi sağlamaktır. Bu sistemin işleyişi sonucunda elde edilen
duyusal izler (sensory trace) duyu organında uyarıcı tarafından oluşturulan faaliyetin tam
kopyasıdır. İkinci işlevi ise, duyusal izi, 100 milisaniye ile 2 saniye arası depolamaktır
(Karakaş, 1997; Karakaş ve İrkeç, 2003). KSB bilginin kısa süreli depolandığı ve USB’ye
aktarıldığı hipotetik alana karşılık gelmektedir. KSB kısıtlı bir depolama ve işleme
kapasitesine sahiptir (Keane ve diğ., 1991). Çalışma Belleği (ÇB; working memory), KSB’nin
bilgiyi anında işleyebilen ve aynı zamanda da geçici olarak bellekte tutulmasını sağlayan
kısmıdır. Prefrontal süreçlerde çalışma belleğinin rolü ayrıntılı olarak Fuster (1989) tarafından
tanımlanmıştır. USB ise bilginin çok daha uzun süreler korunduğu, kapasitesi sınırsız
hipotetik bellek alanına işaret etmektedir (Ellis ve Hunt, 1983; Klatzky, 1980).
USB ile ilişkili olarak ortaya atılan ilk ve en etkileyici modelde, söz konusu bellek türü
semantik ve episodik olmak üzere ikiye ayrılmaktadır (Tulving, 1972). Semantik bellek dünya
hakkındaki genel bilgi ve kavramlara ilişkin bilgiyi içerirken, episodik bellek belirli yer ve
zamandaki olaylara ilişkin otobiyografik nitelikteki bellektir (Karakaş, 1997).
Belleğe ilişkin bir başka sınıflama örtük ve açık bellek türlerini içermektedir (Graf ve
Schacter, 1985). Açık bellek önceki yaşantıların bilinçli hatırlanmasına karşılık gelen bellek
alanını ifade eder. Örtük bellek ise kodlanan bilginin, bireyin bilinçli hatırlaması olmaksızın,
verilen görevlerde performansı etkilemesinden çıkarsanan bir bellek türüdür (Crabb ve Dark,
1999).
görevlerindeki bozuk performans ise, geri getirmenin değil kayıt sürecinin bozulduğunun en
açık işaretidir. Yine kayıt bozukluğu sonucu, serbest hatırlama (free recall) testlerinde ATD
hastası yalnızca en son sunulan bilgiyi hatırlama eğilimi (recency effect) gösterir (Öktem,
2003a; Pepin ve Eslinger, 1989). ATD’de gecikmeli hatırlama bozulur; bu da uzun süreli
bellek (USB) kaydı yapamamaktan kaynaklanır (Öktem, 2003a). Bir çok çalışmada gecikmeli
hatırlamanın, erken dönemdeki demans hastalarını, normal yaşlılardan ayırmada en iyi ölçüt
olduğu bulunmuştur (Öktem, 2003a; Welsch ve diğ., 1992). Bütün bunlar doğrultusunda,
ATD’nin erken döneminde, uzak geçmişe ait anılar yakın geçmiş anılarına kıyasla daha iyi
hatırlanmaktayken (Hodges ve diğ., 1993), hastalığın ilerleyen dönemlerinde uzak bellek de
dereceli olarak bozulur (Öktem, 2003a).
ATD’de episodik ve semantik belleği içeren açık bellek erken dönemde bozulurken, örtük
bellekle ilişkili çelişkili sonuçlar mevcuttur (Hofman, 1997). Çalışmaların çoğunluğu ATD’de
örtük belleğin bozulduğunu belirtirken (Fleischman ve Gabrieli, 1999; Gabrieli ve diğ., 1994;
Keane ve diğ., 1994; Bondi ve Kaszniak, 1991; Shimamura ve diğ., 1987), bir bölümü örtük
belleğin sağlam kaldığını iddia etmektedir (Fleischman ve Gabrieli, 1999; Grosse ve diğ.,
1990). Örtük belleğe ilişkin bu çelişkili bulgular halen tartışılmaktadır (Spaan ve diğ., 2003).
R’nin tüm alt test puanlarının, ATD’li hastalarda kontrol grubuna kıyasla daha düşük olduğu
belirlenmiştir (Anlıak, 2000). Sözel belleği değerlendiren Mantıksal Bellek I, II, görsel belleği
değerlendiren Görsel Üretim I, II, ve Sözel Çağrışım Çiftleri I alt testlerinin ATD’li hastaları
sağlıklı deneklerden anlamlı düzeyde ayırt edebildiği görülmüştür. ATD'de farklı bellek
türlerinin ATD'nin klinik evrelerine göre incelendiği bir diğer çalışmada (Can, 2004; Can ve
diğ., 2004) ise orta evre ATD grubunda hafif evreye kıyasla WMS-R'nin görsel bellek, anında
hatırlama, gecikmeli hatırlama puanlarında düşme olduğu görülmüştür. İleri evrede orta
evreye kıyasla bahsedilen bellek alanlarındaki bozulma daha da belirginleşirken; KSB,
semantik bellek ve örtük bellekte de bozulma görülmüştür. Kaptanoğlu'nun (1998)
çalışmasında ise orta-ileri olası ATD grubunda, erken olası ATD ve kontrol grubuna kıyasla
episodik belleğin bozulduğu saptanmıştır.
Seçici dikkat diğer uyarıcıların ihmal edilip dikkatin belli bir uyarıcıya yönelmesi durumudur
(Sternberg, 1996). Algısal alanı tarama (scan), kalabalıktaki belli yüzler üzerinde durabilme,
dikkati farklı uyarıcılar arasında kaydırabilme ya da bir kokteyl partide özel bir konuşmaya
kulak kabartabilme seçici dikkat örnekleridir (Humphreys ve Bruce, 1989). Seçici dikkat
posterior parietal sistemle ilgilidir (Perry ve Hodges, 1999).
Dikkat bazı çalışmalarda basit ve karmaşık dikkat olarak da ele alınmaktadır (Öktem, 2003a).
Basit dikkat kişinin sayı uzamını (digit span) değerlendiren testler kullanılarak
değerlendirilirken, karmaşık dikkat zihinsel iz sürme, dikkatin sürdürülmesi ve sebatlılık
boyutlarını değerlendiren testlerle çalışılmaktadır (Öktem, 2003a).
Basit dikkat ATD'de erken dönemde korunmakta (Can, 2004; Öktem, 2003a) orta dönemde
bozulmaya başlamaktadır (Öktem, 2003a). İleri evrede sayı uzamı ileri derecede daralmıştır
(Can, 2004; Öktem, 2003a).
Bütün bunlara göre erken klinik dönemde episodik bellekteki bozulmayı dikkat alanındaki
bozulma takip etmekte (Almkvist ve Backman, 1993); dikkat bozuklukları ATD’nin ilk
belirtisi olan bellekteki bozulmaya eşlik etmekte veya katkıda bulunmaktadır (Parasuraman ve
Martin, 1994; Parasuraman ve Haxby, 1993). Ancak İz Sürme Testi (Trail Making Test),
14
Stroop Testi ve çeşitli reaksiyon zamanı testleri uygulanarak belirlenen karmaşık dikkat
bozuklukları erken dönemde bellek bozukluklarına kıyasla daha hafiftir (Lines ve diğ., 1991).
Literatürde dikkat konusundaki bu çelişkili bulgular, dikkatin türleri olduğu bilinciyle hareket
edilmesini gerekli kılmaktadır. Ayrıca, incelenecek dikkat türüne uygun görev/testin seçilmesi
ve dikkate ilişkin bozulmanın özelliklerinin güvenilir ve geçerli bir şekilde ölçülmesi büyük
önem taşımaktadır (Can ve Karakaş, 2005b).
kullanılabilir. Erken dönemde ATD hastası somutlaştırma şeklinde bozukluk gösterirken, orta
evrede niteliksiz cevaplar vermekte veya ikincil özelliklere takılmaktadır. İleri evrede ise
hasta sadece nesneler arasındaki farkı söyleyebilmektedir (Öktem, 2003a).
ATD tanısı konulan hastalarda, yönetici işlevlerin sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesini
gerektiren planlanma, sıralama ve dizileme becerilerinin de bozulduğu görülmektedir. Bu
bozulma, hastanın günlük hayatında yemek pişirme, giyinme, alışverişe çıkmak gibi yönetici
işlevlere dayanan günlük faaliyetlerin gerçekleştirilmesinde görülen başarısızlık olarak ortaya
çıkmaktadır (Karakaş, 2000; Öktem, 1994). Birden fazla işi bir arada yürütme ya da birkaç
kişi arasındaki konuşmaları izleme gibi, yönetici işlevlere dayanan davranışlar da ATD
evreleri boyunca ilerleyerek bozulmaktadır. Yine yönetici işlev bozukluğuna işaret eden
perseverasyon ve konfabulasyon da, evreler boyunca artmaktadır (Simard ve van Reekum,
1999; Tekin, 1998). Farklı bellek türlerinin ATD'nin klinik evrelerine göre değişiminin
incelediği bir çalışmada (Can 2004; Can ve diğ., 2004) ATD'nin orta evresinde hafif evresine
kıyasla perseverasyon ve kavramsallaştırma puanlarında düşme olduğu görülmüş, ileri evrede
puanlardaki bu düşme artmıştır. Ancak bu bozukluklarda çeşitli bellek türlerinde giderek artan
bir yıkımın da rol oynadığı gözden kaçırılmamalıdır (Simard ve van Reekum, 1999; Tekin,
1998).
3.4. Dil
Dil, iletişim kurmak için kelimelerin düzenli bir şekilde bir araya getirilmesi sürecidir. Dil,
uzun bir sosyal gelişim içinde oluşmuş bir kodlar sistemidir. Bu sistemin bölümleri dile ilişkin
seslerle ilgili fonoloji (sesbilim), seslerin biçimi ile ilgili morfoloji (biçimbilim), seslerin
semantik yönü (anlambilim), dilsel iletiyi oluşturmada kelimeleri dizmede kullanılan kurallar
(sentaks; sözdizim) ve leksikondur (obje, hareket, ilişki ve kavramların niteliksel
tanımlamalarınu içeren kelimeler) (Tanrıdağ, 1995).
Dilin farklı bileşenleri, karşılaştırarak adlandırma (Öktem, 2003a), okuma, yazma ve kelime
akıcılığı ile değerlendirilir. Kelime akıcılığı (harf ve kategori akıcılığı testleri) demansa çok
hassastır (Pasquier, 1999).
2002). Erken dönemde hafif bir ad bulma güçlüğü şeklinde olan dil bozuklukları, orta evrede
daha belirginleşir. İleri evrede dil işlevlerindeki bozulma oldukça ileri boyutlara ulaşabilir
(Öktem, 2003a).
Görsel-mekansal algılama kişinin pozisyonuna göre değişen bir algılama türüdür. Bununla
beraber çevresel uyarıcılar ve mekansal ilişkiler kalıcı olarak algılanır; algısal değişmezlikler,
sağlıklı algılamanın temelini oluşturur (Kurt, 2003). Bu doğrultuda, yönelim, bireyin yön
duyusunun devamlılığını içerir ve bireyin gerçek dünyada yönünü belirleyebilme yeteneğiyle
ilgilidir. Bu haliyle, yönelim, bireyin çevre ile olan mekansal ilişkilerini düzenlemektedir.
17
İnsanların yönelim için kullandığı mekansal bilginin üç ana başlık altında toplanması
mümkündür: çevreye ilişkin belirgin işaretler, rota bilgisi ve coğrafi yönelim farkındalığı
(Glass ve Holyoak, 1986). Rota bilgisi çevredeki belirgin işaretlerle bağlantılı bir dizi
aktiviteyi ifade ederken, coğrafi yönelim, insanın büyük ölçekli bir uzayda (bir mahalle ya da
üniversite yerleşkesi) kendi mekansal pozisyonunu bilmesiyle ilişkilidir (Sternberg, 1996).
ATD’nin erken dönemlerinde Çizgi Yönünü Belirleme Testi (Line Orientation Test) ve üç
boyutlu şekilleri içeren testlerle ölçülen yönlenim bozuklukları; Hooper Görsel Organizasyon
Testi (Hooper Visual Organization Test; HVOT) ile ölçülen nesne organizasyonu ve
tanımlamada bozukluklar; ve Benton Görsel Muhafaza Testi (Benton Visual Retention Test)
ile ölçülen görsel-mekansal bellekte bozulmalar gözlenmektedir (Ogden, 1990; Cummings ve
Benton, 1983; Mishkin ve diğ., 1983).
(duyusal ve motor) koordinasyon kurulur (Morgan, 1980). Birincil duyu alanlarının her biri
tek bir duyu modalitesi ile ilgili (görme, duyma vs.) sinyaller alır. Bu alanlar, modaliteye özgü
bilgiyi limbik sisteme (bellek ve duygular için), prefrontal kortekse (çalışma belleği ve diğer
yönetici işlevler için), perisylvian kortekse (dil için), temporal kortekse (nesne tanıma için),
dorsal parietal kortekse (mekansal dikkat için) ve premotor kortekse (hareketin duyusal
rehberliği ve praksi için) iletirler (Mesulam, 2000). Birincil motor bölgenin uyarılması
sonucunda, uyarılan bölgeye bağlı olarak, vücudun karşı tarafında basit motor hareketler
ortaya çıkar. Premotor ve yardımcı motor bölgenin uyarılması ise daha karmaşık hareketlere
sebep olur. Premotor bölgenin uyarılması ile birden kaslar arasında koordinasyon gözlenirken,
yardımcı motor bölgenin uyarılması ses çıkarma ile simetrik ve koordine kas hareketlerine yol
açar (Taner, 1998).
Apraksi istemli hareket yollarında bir bozukluk olmadığı ve hareketlerle ilgili duyusal-motor
koordinasyon normal olduğu halde; öğrenilmiş, istemli karmaşık hareketlerin yapılmasında
gözlenen bozulmayı ifade eder. Apraksiler yapılandırmaya ilişkin olanlar (spontan çizim,
geometrik şekilleri kopyalama görevler) ve el hareketlerine ilişkin apraksiler (taklit etme,
komutları yerine getirme, tek ya da iki el kullanımı ve nesne kullanımı) olmak üzere iki
grupta ele alınabilir (Pasquier, 1999). Apraksileri belirlemede, hastadan yapılan hareketleri
taklit etmesi ve/veya sözlü olarak verilen hareket emirlerini yerine getirmesi istenir. Bu
uygulamalarda, bilinen sembolik mimik ve jestlerin yapılması (örn. asker selamı vermek,
öpücük göndermek); gerçek cisimlerin kullanılması (tarak, makas, diş fırçası gibi); gerçek
cisimler yokken bunları kullanıyormuş gibi davranılması istenir (Öktem, 2003a). ATD’nin
orta evresinde gözlenmeye başlanan apraksiler hastalık ilerledikçe daha belirginleşir; hasta
bilinen hareketleri dahi yapamamaya başlar (Öktem, 2003a).
19
4. Sonuç ve Öneriler
Demans temel halk sağlığı sorunlarından biridir. ATD sık görülen demans tipi olup sinsi bir
seyir gösterir. Yaşlanmayla birlikte ortaya çıkan ve kendini unutkanlık şikayetleriyle gösteren
bilişsel değişikliklerle ATD’nin başlangıç evresinin ayırt edilmesi bir sorundur. ATD’nin
başlangıç evresindeki bulguları yaşlanmaya bağlı bilişsel değişiklikler olarak
değerlendirilebilmekte, olası ATD’nin farkına varılmayabilmektedir. Yaşlanmaya bağlı hafif
bilişsel kayıpları başlangıç düzeyindeki demanstan ayırt etmede, kayıpların günlük, mesleki
ve toplumsal hayatı ne kadar etkilediği önemli ölçütlerden biridir. Hastanın geçmiş
performansı ile şimdiki performansının karşılaştırılması hastanın bilişsel kayıplarının
derecesini belirlemede önemlidir. Bütün bunlar hastanın kendisinden ya da yakınlarından
alınan ayrıntılı yaşam öyküsünün kritik önemini ortaya koymaktadır.
Bir diğer önemli konu, demansı derecelendirmede kullanılacak ölçeğin seçilmesiyle ilgilidir.
Alanda bu amaçla kullanılan pek çok klinik tanı ve değerlendirme ölçeği mevcuttur. Ancak bu
ölçeklerin bir kısmı tarama testi olmanın ötesine geçememekte, evrelendirme konusunda
yetersiz kalmaktadır. Demansın evrelendirilmesinde kullanılan ölçeklerin seçiminde ayrıntılı
değerlendirme olanağı sağlayan ölçeklerin tercih edilmesi, hatta birden çok evrelendirme
ölçeğinin birlikte kullanılması gerekmektedir. Ölçeklerin evrelendirme sistemlerinin ATD’nin
hangi klinik evresine karşılık geldiği konusuda da bir diğer sorundur. Evrelendirmede
kullanılan ölçeklerin farklı süreçlere duyarlı olması (Rosen ve diğ., 2004) sonucunda, farklı
evrelendirme ölçeklerine göre yapılan evrelendirmede ATD hastasının farklı evrelere
yerleştirilebildiği unutulmamalıdır.
ATD, beynin hücresel yapısını bozan, nörodejeneratif bir hastalıktır. ATD’de bilişsel
bozukluklar patolojinin yayılım yönü ve etkilenen beyin alanları ile ilişkili olarak ortaya
çıkmakta ve ilk belirtiler bellek ve özellikle de episodik bellek alanında kendini
göstermektedir. ATD’de klinik öncesi dönemde kendini gösteren bellek bozukluklarına,
hastalığın ilerleyişine paralel olarak dikkat, dil, yönetici işlevler ve görsel-mekansal
alanlardaki bozukluklar eklenmektedir. Ortaya çıkan bu bilişsel değişiklikliklerin
nöropsikolojik testler yoluyla değerlendirilmesi önemlidir. Ancak değerlendirmede
kullanılacak olan nöropsikolojik testlerin sağlıklı bilgi verebilmesinin, bunların Türk
kültürüne standardizasyonunun yapılmış olmasına bağlı olduğu unutulmamalıdır. Testlerin
20
değerlendirilmek istenen işlev alanına özgü olması, yani geçerlik, gözardı edilemeyecek bir
diğer husustur.
Yukarıda dikkat çekilen noktaları göz önünde bulunduran klinisyen ve ATD’li hastaların
bilişsel süreçlerindeki değişimi anlamaya çalışan araştırmacı; bulguların elde edilmesinde ve
yorumlanmsında dakik, güvenilir ve sağlam bir yaklaşım benimsemiş olacaktır.
21
KAYNAKLAR
Bondi, M.W., Kaszniak, A.W. (1991). Implicit and explicit memory in Alzheimer's disease
and Parkinson's disease. Journal of Clinical and Experimental Neuropsychology, 13,
339-358.
Bozeat, S., Gregory, C.A., Ralph M.A., Hodges R. (2000). Which neuropsychiatric and
behavioural features distinquish frontal and temporal variants of frontotemporal
dementai from Alzheimer’s disease.Journal of Neurology, Neurosurgery and
Psychiatry, 69, 178-186.
Braak H, Braak E. (1995). Staging of Alzheimer’s disease-related neurofibrillary changes.
Neurobiology of Aging.,16, 271–284.
Braak, E., Braak, H. (1991). Neuropathological staging of Alzheimer-related changes. Acta
Neuropatholology; 82, 239-259.
Butters, N., Delis, D.C., Lucas, J.A. (1995). Clinical assessment of memory disorders in
amnesia and dementia. Annuals of Review of Psychology, 46, 493-523.
Can, H. (2004). Farklı Bellek Türlerinin Alzheimer Hastalığının Klinik Evrelerine Göre
Değişimi (Yayınlanmamış yüksek lisans tezi), Ankara: Hacettepe Üniversitesi.
Can, H., İrkeç, C., Karakaş, S. (2004). Memory profile of the Reisberg stages of Alzheimer’s
Disease. 12 th World Congress of Psychophsiology (I.O.P.). International Journal of
Psychophsiology, 54, 1-2, 117-118.
Can, H., Karakaş, S. (2005a). Alzheimer tipi demans ve birinci basamakta nöropsikolojik
değerlendirme, STED, 14, 2, 22-25.
Can, H., Karakaş, S. (2005b). Bilişsel süreçlerde Alzheimer tipi demansa bağlı değişiklikler.
Klinik Psikiyatri Dergisi, 8, 1, 37-47.
Can, H., Karakaş, S., İrkeç, İ. (2006). How comprehensively does the Mini Mental State
Examination assess and stage cognitive functioning? International Journal of
Psychophysiology, 61, 3, 343.
Clark, C. M., Ewbank, D. C. (1996). Performance of the Dementia Severity Ratinng Scale: A
caregiver questionnaire for rating severity in Alzheimer Disease. Alzheimer Disease
and Associated Disorders, 10, 1, 31-39.
Colette, F., Van der Linden, M., Salmon, E. (1999). Executive dysfunction in Alzheimer’s
disease. Cortex, 35, 1, 52-77.
Collie, A., Shafiq-Antonacci, R., Maruff, P., Tyler, P., Curie, J. (1999). Norm and the effects
of demographic variables on a neuropsychological battery for use in healthy ageing
Australian populations. Australian N ZJ Psychiatry, 33, 568-75.
23
Crabb, B.T., Dark, V.J. (1999). Perceptual implicit memory requires attentional encoding.
Memory and Cognition, 27, 2, 267-275.
Cronin-Golomb, A. (1991). Abstract thought in aging and age-related neurological disease. N.
Boller, J Grafman (Ed.), Handbook of Neuropsychology. New York: Elsevier.
Cummings, J.L., Benton, D.F. (1983). Dementia: a clinical approach. Butterworth, Boston.
Dekovsky, S., Scheffe, S.W. (1990). Synapse loss in frontal kortex biopsies in Alzheimer's
disease: correlation with cognitive severity. Annuals of Neurology; 27, 457-464.
D’elia, L., Satz, P., Schretlen, D. (1989). Wechsler Memory Scale: A critical appraisal of the
normative studies. Journal of Clinical Experimental Neuropsychology, 11, 4, 551-
568.
Ellis, H.C., Hunt, R.R. (1983). Fundamentals of Cognitive Psychology, Oxford: Brown and
Benchmark
Fleischman, D.A., Gabrieli, J.D. (1999). Long term memory in Alzheimer’s disease. Current
Opinions in Neurobiology, 9, 240-244.
Flemming, K.C., Adams, AC, Peterson R.C. (1997). Demans: Tanı ve değerlendirme.
Literatür, 5-16, Eylül.
Folstein, M.F, Folstein, S.E., Mchaugh, P.R. (1975). Mini-mental state: a practical method for
grading the cognitive state of patients for clinician. Journal of Psychiatric Research,
12, 189-198.
Fuster, J.M. (1989). The prefrontal cortex: Anatomy, physiology and Alzheimer’s disesase,
New York: Raven Press.
Gabrieli, J.D.E., Stanger, M.M., Kjelgard, B.Z., Corkin. M.M., Growdon, J.H. (1994).
Dissociations among structural-perceptual, lexical-semantic and event-fact memory
systems in amnesics, Alzheimer’s and normal subjects. Cortex, 30, 75-103.
Gainotti, G., Camillo, M., Giamiero, V. (2001). A double dissociation between accuracy and
time of execution on attentional tasks in Alzheimer’s disease and multi-infarct
dementia. Brain, 124, 731-738.
Gallasi, R., Morreale, A., Di Sarro, R., Lorussao, S. (2002). Value of clinical data and
neuropsychological measures in probable Alzheimer’s disease. Archieves of
Gerontology and Geriatrics,34, 123-34.
Gander, I.M., Gardiner, H.M. (1993). Çocuk ve Ergen Gelişimi. B. Onur (Çev. Ed.), İmge
Kitabevi.
Geldmacher, D.S., Whitehouse Jr, P.J. (1997). Differential diagnosis of Alzheimer’s Disease.
Neurology, 48, 5, 43-49.
24
Glass, A.L., Holyoak, K.J. (1986). Cognition, New York: Random House.
Goldstein, F.C., Gren, J., Presley, R., Gren, R.C. (1992). Dysnomia in Alzheimer's. disease:
an evaluation of neurobehavioral subtypes. Brain and Language, 43, 308-322.
Graf, P., Schacter, D.L. (1985). Implicit and explicit memory for new associations in normal
and amnesic subjects. Journal of Experimental Psychology: Learning, Memory and
Cognition, (XI) 3, 501-518.
Greene, J.D.W., Hodges, J.R., Baddeley, A.D. (1995). Autobiographical memory and
executive function in early dementia of Alzheimer type. Neuropsychologia, 33,
1647-1670.
Grosse, D.A., Wilson, R.S., Fox, J.H. (1990). Preserved word stem completion priming of
semantically encoded information Alzheimer’s disease. Psychology and Aging, 5,
304- 306.
Havens, B., Hall, M., Sylvestre, G., Jivan, T. (2004). Social isolation and loneliness:
differences between older rural and urban Manironas.Canadian Journal of Aging, 23,
2, 120-40.
Heaton, R.K. (1981). Wisconsin Card Sorting Test Manual. Odesa, Psychological Assessment
Test Resources.
Helmes, E., Ostbye, T. (2002). Beyond memory impairment cognitive changes in Alzheimer’s
disease. Archieves of Clinical Neuropsychology, 17, 179-193.
Hodges, J.R., Patterson, K. (1995). Is semantic memory consistently impaired early in the
course of Alzheimer's disease? Neuroanatomical and diagnostic implications.
Neuropsychologia, 33, 441–459.
Hodges, J.R., Patterson, K., Ward, R., Garrard, P., Bak, T., Perry, R., Gregory, C. (1999). The
differentiation of semantic dementia and frontal lobe dementia (temporal and frontal
variants of frontotemporal dementia) from early Alzheimer’s disease:A comparative
neuropsychological study. Neuropsychology, 13, 1, 31-40.
Hodges, J.R., Salmon, D.P., Butters, N. (1993). Recognition and naming of famous faces in
Alzheimer’s disease: a cognitive analysis. Neuropsychologica, 31, 775-788.
Hodges, J.R., Salmon, D.P., Butters, N. (1990). The differential impairment of semantic and
episodic memory in Alzheimer’s and Huntington’s diseases: A controlled
prospective study. Journal of Neurology, Neurosurgery and Psychiatry, 53, 1089-
1095.
Hofman, A. (1997). Epidemiology of Alzheimer’s disease. Alzheimer Derneği Kuruluş
Toplantısı, İstanbul, Kasım.
25
Huff F. J. (1991). Language in normal aging and age–related neurological disease. F. Boller,
J. Grafman (Ed.). Handbook of Neuropsychology. New York: Elsevier.
Humphreys, G.W., Bruce, V. (1989). Visual Cognition: Computational, Experimental and
Neuropsychological Perspectives. Hillsdale, NJ:Lawrence Erlbaum.
Işık, E., İrkeç, C. (1999). Demans. E. Işık E (ed.), Organik Psikiyatri, Ankara:Tayf Matbaası.
Jorm, A.F., Jolley, D. (1998). The incidence of dementia: A meta-analysis. Neurology; 51,
728- 733.
Kaptanoğlu, G. (1998). Alzheimer ve Parkinson hastalığında nöropsikolojik değerlendirme ve
olaya ilişkin potansiyeller. Yayınlanmamış Tıpta Uzmanlık Tezi, İstanbul: İstanbul
Üniversitesi Tıp Fakültesi.
Karakaş, S. (2004). BİLNOT Bataryası El Kitabı: Nöropsikolojik Testler için Araştırma ve
Geliştirme Çalışmaları (2. baskı). Ankara: Eryılmaz Ofset Matbaacılık Gazetecilik.
Karakaş, S. (2000). Alzheimer Hastalığı ve Nöropsikolojik Testler. Türk Nöroloji Dergisi, 1,
2, 59-69.
Karakaş, S. (1997). A Descriptive Framework for Information Processing: An Integrative
Approach. E. Başar, R. Hari, F. H. Lope Da Silva, et al (eds.), International Journal
of Psychophysiology, 26, 353-368.
Karakaş, S. (1996). Nöropsikoloji Bilimi.Tanımı, faaliyet alanları, ülkemizdeki durumu.Türk
Psikoloji Bülteni, 2, 21-26.
Karakaş, S. (1992). Cognitive psychological framework for psychophysiological phomena:
Demonstration of correspondence between the levels. Xth International conference
on Event-related potentials of the Brain, Eger, Hungary.
Karakaş, S., Başar, E. (1993). Nöropsikolojik Değerlendirme Araçlarının Standardizasyonu,
Nöropsikolojik Ölçümlerin Elektrofizyolojik Ölçümlerle İlişkileri. Proje No:
TÜBİTAK-TBAG 17-2.
Karakaş, S., İrkeç, C. (2003). Alzheimer hastalığı kliniğinin nöropsikolojik profili. Türkiye
Klinikleri Nöroloji, 1, 1, 13-22.
Karakaş, S., Kafadar, H., Erzengin, U., Irak, M., Kaya, G., Güney, C. (1998). The effect of
aging on cognitive processes. Abstracts of a Joint Meeting of International
Psychogeriatric Association and Turkish Society of Psychogeriatrics, İstanbul.
Karakaş, S., Karakaş, H.M. (2000). Yönetici işlevlerin ayrıştırılmasında multidisipliner
yaklaşım: Bilişsel psikolojiden nöroradyolojiye. Klinik Psikiyatri, 3, 2 , 215-227.
Karakaş, S., Yalın, A., Irak, M. (1999). Age related changes in Digit Span: Short term
memory capacity from puberty to old age for different levels of education. 2nd
26
Mc Gee, M.G. (1979). Human spatial abilities: psychometric studies and environmental,
genetic, hormonal, and neurological influences. Psychological Bulletin, 86 (5), 889-
918.
McKhann, G., Drachman, D.D., Folstein, M., Katzman, R., Price, D., Stadlan, E. (1984).
Clinical diagnosis of Alzheimer’s disease: report of the NINCDS-ADRDA Work
Group under the auspices of the Department of Health and Human Services Task
Force on Alzheimer’s Disease. Neurology, 34, 939-944.
Medina, J. (1999). What You Need to Know About Alzheimer’s. Hong Kong: New Harbiger
Publications.
Mesulam, M.M. (2000). Davranışsal nöroanatomi. Geniş boyutlu şebekeler, assosiasyon
korteksi, frontal sendromlar, limbik sistem ve hemisferik özelleşmeler, İ.H. Gürvit
(Çev. Ed), Davranışsal ve Kognitif Nörolojinin İlkeleri, İstanbul:Yelkovan
Yayıncılık.
Mishkin, M., Ungerleider, L.G., Macko, K.K. (1983). Object vision and spatial vision: two
cortical pathways. Trends in Neuroscience, 6, 414-417.
Morgan, C.T. (1980). Psikolojiye Giriş: Ders Kitabı. Hüsnü Arıcı ve diğ. (Çev.) Ankara,
Hacettepe Üniversitesi Psikoloji Bölümü Yayınları.
Morris, J.C. (1993). The Clinical Dementia. Rating (CDR): Current version and scoring rules.
Neurology,. 43, 2412-2414.
Morris, R.G. (1994). Working memory in Alzheimer-type dementia. Neuropsychology, 8,
544-554.
Nebes, R.D. (1992). Cognitive dysfunction in Alzheimer’s disease. F.I.M. Craik,T.A.
Salthouse (Ed.), The Handbook of Aging and Cognition,Hillsdale NS: Lawrence
Erlbaum.
Nelson, A., Tofel B. S., Faust, D. (1986). Bedside cognitive screening instruments: a critical
assessment. Journal of Nervous and Mental Disease, 174, 73-83.
Norton, L.E., Bondi, B.W., Salmon, D.P., Goodglass, H. (1997). Deterioration of generic
knowledge in patients with Alzheimer’s disease: Number of Informtion Test. Journal
of Clinical and Experimental Psychology, 19, 857-866.
Ogden, J.A. (1990). Spatial a bilities and deficits in aging and age-related disorders. F. Boller
and Grafmans (Ed.) Handbook of Neuropsychology, vol 4, Amsterdam: Elsevier
Science Publishers.
Orsini, A., Trojano, L., Chiacchio, L., Grossi, D. (1988). Immediate memory spans in
dementia. Perceptual and Motor Skills, 67, 267-272.
28
Öktem , Ö. (2003a). Alzheimer hastalığının erken, orta ve ileri dönemlerinde genel kognitif
profil. S. Karakaş, C. İrkeç, N.Yüksel (Ed.), Beyin ve Nöropsikoloji. Ankara: Çizgi
Yayıncılık.
Öktem, Ö. (2003b). Demansların nöropsikolojik değerlendirmesi. K. Selekler (Ed.),
Alzheimer ve Diğer Demanslar.Ankara: Güneş Kitabevi.
Öktem, Ö. (1994). Nöropsikolojik testler ve nöropsikolojik değerlendirme. Türk Psikoloji
Dergisi, 9, 33-44.
Pennington, B.F., Ozonnoff, S. (1996). Executive functions and developmental
psychopathology. Journal Child Psychology and Psychiatry, 37, 51-87.
Parasuraman, R., Haxby, J.V. (1993). Attention and brain function in Alzheimer’s disease: a
review. Neuropsychology, 7, 243-273.
Parasuraman, R., Martin, A. (1994). Cognition in Alzheimer’s disease: Disorders of attention
and semantic knowledge. Current Opinions in Neurobiology, 4, 237-244.
Pasquier. F. (1999). Early diagnosis of dementia: Neuropsychology. Journal of Neurology,
246, 1, 6-15.
Pepin, E.P., Eslinger, P.J. (1989). Verbal memory decline in Alzheimer’s disease: A multiple-
processes deficit. Neurology, 39, 1477-1482.
Perneczky, R. (2003). The accuracy of short cognitive tests for the identification of mild
cognitive impairment and mild dementia. Akt Neurology,30, 114-117.
Perneczky, R., Wagenpfeil, S., Komossa, K., Grimmer, T., Diehl, J., Kurtz, A. (2006).
Mapping scores onto stages . Mini Mental State Examination and Clinical Dementia
Rating. American Journal of Geriatric Psychiatry 14 (2), 139-44.
Perry, R.J., Hodges, J.R. (1999). Attention and executive deficits in Alzheimer’s disease.
Brain, 122, 383-404.
Perry, R.J., Hodges, J.R. (2000). Differentiating frontal and temporal variant of
frontotemporal dementia from Alzheimer’s disease. Neurology, 54, 2277-2284.
Perry, R.J., Watson, P., Hodges, J.R. (2000). The nature of attention dysfunction in early
Alzheimer’s disease: relationship to episodic and semantic memory impairment.
Neuropsychologica, 38, 252-271.
Petersen, R.C. (2000). Aging, mild cognitive impairment and Alzheimer’s disease. Dementia.
Neurologic Clinics, S.T. DeKosky (Ed.)., W.B. Saunders Company. 18, 4, 789-805.
Petersen, R.C., Doody, K., Kurz, A., Mohs, K.C., Morris, J.C., Rabins, P.V. (2001). Current
concepts in mild cognitive impairment. Archieves of Neurology, 58, 2, 1985-92.
29
Posner, M.I., Peterson, S.E. (1990). The attention system of the human brain. Annuals Review
of Neuroscience, 13, 25-42.
Raskovsky, K. Salmon, D.P., Ho, G.P. Galasko, D., Peavy, G.M., Hansen, L.A., Thal, L.J.
(2002). Cognitive profiles differ in autopsy-confirmed frontotemporal dementia and
semantic dementia and AD. Neurology, 58, 1801-1808.
Reisberg, B. (1983). Alzheimer’s Disease, Newyork: The Free Press.
Rizzo, M., Anderson, S.W., Dawson, J., Nawrot, M. (2000). Visual attention impairments in
Alzheimers’s disease. Neurology, 54, 1954-1959.
Rosen, W. G., Mohs, R. C., Davis, K. L. (1984). A new rating scale for Alzheimer’s Disease.
American Journal of Psychiatry, 141, 1356-1364.
Rosen, H.J., Narvaez, J.M., Hallam, B., Kramer J.H., Wyss-Coray, C.,Gearhart, R., Johnson,
J.K., Miller, B.L.(2004). Neuropsychological and functional measures of severity in
Alzheimer’s disease, frontotemporal dementia, and semantic dementia. Alzheimer’s
Disease and Associated Disorders, 18, 4, 202-207.
Sagar, H.J. ( 1991). Aging and age-related disease:remote memory. F. Boller, J.Grafman
(Ed.), Handbook of Neuropsychology. New York: Elsevier.
Sailor, K.M., Bramwell, A., Griesing, T.A. (1998). Evidence for an impaired ability to
determine semantic relations in Alzheimer’s patients. Neuropsychology, 12, 555-
564.
Salmon, D.P., Bondi, M.W. (2001). Alzheimer hastalığının nöropsikolojisi. R. Terry, R.
Katzman, K. L. Bick et al (Ed.). İ. H. Gürvit (Çeviren). Alzheimer Hastalığı.
İstanbul:Yelkovan Yayıncılık.
Salmon, D.P., Chan, A.S. (1994). Semantic memory deficits associated with Alzheimer’s
disease. L. S. Cermak (Ed.), Neuropsychological Explorations in Memory and
Cognition, essays in honor Nelson Butters, New York: Plenum Press: 61-76.
Shimamura, A.P., Salmon, D.P., Squire, L.R. , Butters, N. (1987). Memory dysfunction and
word priming in dementia and amnesia.Behavioral Neuroscience, 101, 347-351.
Simard, M., van Reekum, R. (1999). Memory assessment in studies of cognition-enhancing
drugs for Alzheimer’s disease. Drugs Aging, 14, 3, 197-230.
Small, G.W., Rabins, P.V., Barry, P.P., Bucholtz, N.S., Dekosky, S.T., Ferris, S.H., Finkel,
S.I., Gwyther, L.P., Khachaturian, Z.S., Lebowitz, B.D., McRae, T.D., Morris, J.C.,
Oakley, F., Schneider, L.S., Streim, J.E., Sunderland, T., Teri, L.A., Tune, L.E.
(1997). Diagnosis of Alzheimer’s disease and related disorders. JAMA, 278,1363-
1371.
30
Solso, R. (1995). Cognitive psychology (4.ed.), Needham Heights, Allyn and Bacon.
Spaan, P.E.J., Raajimakers, G.W., Jonker, C. (2003). Alzheimer’s disease versus normal
aging: a review of the efficiency of clinical and experimental memory measures.
Journal of Clinical Experimental Neuropsychology, 25 (2), 216-233.
Spinnler, H., Della Sala, S., Bandera, R., Baddeley, A. (1988). Dementia, ageing and the
structure of human memory. Cognitive Neuropsychology, 5, 193-211.
Sternberg R.J. (1996). Cognitive Psychology, New York: Harcourt Brace College Publishers.
Storandt, M., Botwinick, J., Danziger, W.L., Berg, L., Hughes, C.P. (1984). Psychometric
differentiation of mild senile dementia of the Alzheimer type. Archieves of
Neurology, 41, 497-499.
Strakstein, R.E., Vasquez, S., Migliorelli, R. (1995). A single photon emission computed
tomographic study of anosognosia in Alzheimer’s disease. Archieves of Neurology,
52, 415-420.
Taner, D. (1998). Fonksiyonel nöroanatomi. D.Taner (ed.) Ankara: METU Press Yayınları.
Tanrıdağ, O. (1995). Afazi, 3. Baskı, İstanbul: Nobel Tıp Kitabevleri Ltd. Şti, s.24.
Tanrıdağ, O. (1994). Davranış Nörolojisi, İstanbul: Nobel Tıp Kitabevleri Ltd. Şti.
Tekin, S. (1998). Bellek işlevleri ve bozuklukları. Nöropsikiyatri Seminerleri-IMY A.Ö.
Yazgan (Ed.), İstanbul, Marmara Üniversitesi Tıp fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı
Tulving, E. (1972). Episodic and Semantic Memory. E. Tulving, W. Donaldson (Eds.),
Organization and Memory, New york: Academic Press.
Van Hoesen, G.W., Augustinak, J.C., ,Redman, S.J. (1999). Ventromedial temporal lobe
pathology in dementia, brain trauma and schizophrenia, Annals of New York
Academy of Sciences ; 877, 575-594.
Weingartner, H.J., Kaye, W., Smallberg, S.A., Ebert, M.H., Gillin, J.C., Sitaram, N. (1981).
Memory failures in progressive idiopathic dementia. Journal of Abnormal
Psychology, 90, 187-196.
Weintraub, S. (2000). Mental durumun Nöropsikolojik Değerlendirilmesi. İ.H. Gürvit (Çev.
Ed.), Davranışsal ve Kognitif Nörolojinin İlkeleri, İstanbul:Yelkovan Yayıncılık.
Weitgarner,H.J., Kawas, C., Rawlings, R., Shapiro, M. (1993). Changes in semnatic memeory
in early stage Alzheimer’s diseasepatients. The Gerontologist, 33, 637-643.
Welsch, K.A., Butters. N., Hughes, J.P., Mohs, R.C. (1992). Detection and staging of
dementia in alzheimer’s disease: use of neuropsychological measures developed for
the consortium to establish a registery for Alzheimer’s disease. Archieves of
Neurology, 49, 448-452.
31
Yazışma Adresi
E-posta: handancan@uludag.edu.tr